Gün: 29 Mart 2023

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Lideri Atilla Benli, Ferdî Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik’te yapılan düzenlemenin tıpkı vakitte ülkenin tasarruf sistemi olarak gördükleri BES’in daha da gelişmesini sağlayacağını, düzenleme sayesinde artık iştirakçilerin kontratlarını sonlandırmak yerine, BES birikimlerini teminat olarak göstererek uygun şartlarla kredi çekebileceklerini belirtti.

TSB’den yapılan açıklamaya nazaran, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından hayata geçirilerek 28.03.2023 tarihli/32146 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan düzenleme sayesinde BES iştirakçileri, devlet katkısı hariç olmak üzere ferdî emeklilik kontratlarından kaynaklı alacaklarının tamamını yahut bir kısmını “Alacağın Devranı Sözleşmesi” yoluyla bankalara devredebilecek.

Devir süreci, bankalarla hudutlu tutulacak ve patron emeklilik planları kapsama dahil edilmeyecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TSB Lideri Benli, Ferdî Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’teki düzenlemeleri dal olarak memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.

Benli, sigorta kesiminin uzun vakittir beklediği bu değişikliğin iştirakçiler için değerli bir kolaylık olduğunu belirterek, “Yeni düzenleme, tıpkı vakitte ülkemizin tasarruf sistemi olarak gördüğümüz BES’in daha da gelişmesini sağlayacak. Düzenleme sayesinde artık iştirakçiler kontratlarını sonlandırmak yerine, BES birikimlerini teminat olarak göstererek uygun şartlarla kredi çekebilecekler. Böylelikle sistemden ayrılmadan finansal gereksinimlerini karşılayarak, başta devlet katkısı olmak üzere sistemin sunduğu birçok avantajdan yararlanmaya devam ederek sistemde daha uzun mühlet kalacaklar” tabirlerini kullandı.

“BES, gelişimini kesintisiz sürdürecek”

SEDDK’nin bu düzenlemeyle hem kişisel hem de ulusal tasarrufları korumak için değerli bir adım attığını vurgulayan Benli, şunları kaydetti:

“Bireylerin tasarrufları, emeklilikte ömür standartlarını muhafazaları açısından olduğu kadar ülke iktisadı için de kritik kıymettedir. BES, tabiatı gereği orta ve uzun vadede kazanım sağlayan bir sistem. Lakin bilhassa kısa vadeli finansman muhtaçlıkları, BES iştirakçilerini, sistemdeki birikimlerini kullanmak ve kontratlarını sonlandırmak zorunda bırakabiliyordu. Bölüm olarak bizim de teklifimiz, BES’in uzun vadeli, emekliliğe dönük tasarruf yapısının korunması için birikimlerinin teminat gösterilerek kısa müddetli finansman gereksinimleri için uygun şartlarda kredi temin edilmesi, böylelikle kontratların devam ettirilmesiydi. SEDDK’nin yaptığı değişiklik, bunu sağlayabilecek çok değerli bir ataktır. Devletimizin dayanakları ve SEDDK’nin özveriyle attığı adımlar sayesinde BES, gelişimini kesintisiz sürdürecek.”

Düzenlemeye nazaran, birikimleri teminat göstererek kredi kullanmak isteyen iştirakçi ile banka ortasında alacağın evresi mukavelesi kurulacak ve kredi kapanana kadar birikimleri BES’te nemalanmaya devam edecek.

Banka tarafından “Alacağın Zamanı Sözleşmesi”ndeki meblağın tahsil edildiği yahut ilgili kredi borcunun kapandığı bilgisinin Emeklilik Nezaret Merkezi aracılığıyla şirkete bildirilmesiyle “Alacağın Bölümü Sözleşmesi” sona erecek.

Kredi borcunun muaccel hale gelmesinden 30 gün sonra banka, kalan borcu, devredilen alacaktan tahsil etmek için talepte bulunabilecek ve BES mukavelesi sonlandırılarak ilgili borç, iştirakçiye ödenecek fiyattan düşülerek bankaya ödenecek.

Bosch Etraf Çocuk Tiyatrosu, sarsıntıdan etkilenen çocuklarla Ankara’da buluştu. 10 vilayette ve depremzedelerin nakledildiği alanlarda La Fontaine Orman Mahkemesi oyunu ile faaliyet göstermeye devam ediyor. Tiyatronun iyileştirici gücünü kullanarak çocuklara gerilimden uzak, keyifli birkaç saat geçirtmek için ‘La Fontaine Orman Mahkemesinde’ oyunumuz ikinci durağı olan Ankara’da depremzede çocuklarla buluştu.

2008 yılından bu yana, sürdürülebilirlik ve etraf şuurunu tiyatronun gücüyle çocuklara aşılayan Bosch Mesken Aletleri, Bosch Etraf Çocuk Tiyatrosu ile çocuklarla bir gülümseme götürmek için yola çıktı. Çocukların tabiat ile ortasındaki bağın güçlenmesine takviye olan Bosch, bu özel projeyle sarsıntıdan etkilenen çocuklara ulaşıyor.

Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu iş birliği ile hayata geçen, Türkiye’yi 5 sefer dolaşan, 600’ün üzerinde temsille yaklaşık 200 bin çocuğa ulaşan tiyatro, yeni oyun çalışmalarına devam ederken bir yandan da sarsıntıdan etkilenen çocuklara ulaşıyor.  

Tiyatronun var olduğu günden bugüne insan üstündeki en kıymetli tesirinin yol göstericilik olduğunu belirten oyuncu, direktör, Sakm Akademi Yaratıcı Drama Eğitmeni Melda Narin Güler; “Çocuklar için toplumsal hayatın bir provası olması ve oyun oynama güdüsünü geliştirmesi en değerli sanatlardan biri olmasını sağlamıştır her vakit. Her yerde, vakitte ve yerde oyun oynama hali, çocuk ve tiyatronun ortasındaki bağın en ortak ögesidir. Söyleyecek kelamını, sıkıntısını ya da memnunluğunu sahne vesilesiyle aktarmak büyülü bir yol. Bu yüzden çocuklarımıza hitap eden her oyun onların gelişiminde çok değerli rol oynar.” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Hatay’da Ramazan günlerinde depremzede çocuklara moral veren Konya Büyükşehir Belediyesi, Ramazan aktiflikleri kapsamında son olarak Defne ilçesinde kurulan çadır kentte ve Altınözü ilçesindeki Süreksiz Barınma Merkezinde çocuklarla buluştu.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Hatay’da düzenlediği Ramazan etkinlikleriyle depremzede çocuklara moral vermeye devam ediyor.

Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, 6 Şubat’ta tüm ülkeyi derinden sarsan yüzyılın felaketinin yaralarını sarmak için Hatay’da birinci günden beri ağır biçimde çalıştıklarını hatırlattı. Ramazan ayının gelmesiyle depremzede vatandaşların, bilhassa de çocukların moral ve motivasyonunu artırmak, onlara sarsıntının acısını bir nebzede olsa unutturmak emeliyle düzenledikleri Ramazan etkinliklerinin ağır ilgi gördüğünü kaydeden Lider Altay, “Büyükşehir Taşınabilir Aktiflik TIR’ımız Hatay’da kurulan çadır kentlerde ve barınma merkezlerinde çocuklarla buluşmaya devam ediyor. Taşınabilir Aktiflik TIR’ımız son olarak Defne ilçesinde kurulan çadır kentte ve Altınözü ilçesindeki Süreksiz Barınma Merkezinde çocuklarımızla buluştu. Zelzeleden etkilenen yavrularımızın yüzünün gülmesi için tüm imkanlarımızla seferber olduk. Etkinliklerimiz Ramazan ayı boyunca Hatay merkezde ve ilçelerinde çocuklarla buluşmaya devam edecek inşallah” sözlerini kullandı.

Konya Büyükşehir Belediyesi Taşınabilir Aktiflik TIR’ı ile keyifli anlar geçiren depremzede çocuklar ise düzenlenen Ramazan etkinliklerini çok sevdiklerini söylüyor.

İftar öncesinde Türk Tasavvuf Müziği Konserinin icra edildiği Ramazan aktiflikleri kapsamında iftar sonrasında ise; Hacivat-Karagöz, Meddah, Orta Oyunu, Kukla Şovları üzere çeşitli sahne aktifliklerine katılan çocuklar, langırt ve minigol üzere oyun alanlarında da gönüllerince eğleniyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Memleketler arası Judo Federasyonunun (IJF) takviminde yer alan ve 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na kota puanı kazandıracak Antalya Grand Slam Turnuvası, üçüncü kere Türkiye’nin konut sahipliğinde yapılacak.

Türkiye Judo Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, katılan ülke ile memleketler arası judocu sayısının yüksek olduğu tertip, itibar olarak da dikkati çekiyor.

Ortalarında olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonalarında dereceye giren judocuların da yer aldığı 2023 Antalya Grand Slam Turnuvası’nda, Türkiye 21 bayan ve 23 erkek judocu ile tatamide yer alacak.

Antalya Spor Salonu’nda 31 Mart-02 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek tertibe, 85 ülkeden 266 bayan ile 350 erkek judocu ön kayıt yaptırdı.

Ulusal ekipte yer alan sportmenler ve karşılaşma günleri şöyle:

31 Mart Cuma:

Bayanlar:

48 kilo: Merve Azak, Ayşe Öz, Gül Yazgı Şentürk, Hanife Özcan

52 kilo: Zeliha Cinci, İlayda Merve Koçyiğit

57 kilo: Hasret Bozkurt, Ayşenur Budak, Ayşenur Karadağ, Gülzade Korkmaz

Erkekler:

60 kilo: Fırat Çekim, Yunus Emre Esenboğa, Alperen Ergün,

66 kilo: Muhammed Demirel, İbrahim Demirel, Abdullah Berkin Özcan, Samet Kumtaş

01 Nisan Cumartesi:

Bayanlar:

63 kilo: Minel Akdeniz, Habibe Afyonlu, Ayten Yeksan,

70 kilo: Fidan Ögel, Ümmühan Kıroğlu

Erkekler:

73 kilo: Umalt Demirel, Bayram Kandemir, Soner Kumtaş

81 kilo: Vedat Albayrak, Muhammed Koç, Erman Gürgen

02 Nisan Pazar:

Bayanlar:

78 kilo: Serdem Daharlı, Ece Zurnacı,

+78 kilo: Kayra Sayit, Hilal Öztürk, His Dirgen, Kübranur Esir

Erkekler:

90 kilo: Mihael Zgank, Ömer Kemal Aydın, Cem Demirtaş, Suat Can Yapan,

100 kilo: Mert Şişmanlar, Sidar Akkuş

+100 kilo: Münir Ertuğ, İbrahim Tataroğlu, Recep Ergin, Tunahan Fiyat.

Adlarında daima olarak birliktelik savları çıkan genç oyuncular Mert Ramazan Demir ve Afra Saraçoğlu geçtiğimiz günlerde bir ortada görüntülendi. Hakkında çıkan argümanları her fırsatta yalanlayan ikilinin baş başa tiyatroya gitmesi dikkatleri çekti.

Ekranların fenomen dizisi Yalı Çapkını‘nda başrolleri paylaşan başarılı ve genç oyuncular Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir, dizide yakaladıkları ahenk kadar özel ömürlerinde da sık sık yakıştırılan çiftler ortasında yer alıyor. Kendisi üzere oyuncu olan Mert Yazıcıoğlu ile dört yıllık birlikteliklerini geçtiğimiz aylarda sonlandıran hoş oyuncu Afra Saraçoğlu’nun ismi daima Mert Ramazan Demir ile anılmaya başladı. Dizinin birinci kısmından beri uyumlarıyla olduğu kadar özel hayatlarıyla da gündemden düşmeyen ikili haklarında çıkan birliktelik tezlerini her fırsatta yalanlıyorlardı. Arkadaş olduklarını söz eden ikilinin geçtiğimiz günlerde birlikte görüntülenmesi ise başlarda soru işareti bıraktı.

BİRLİKTE TİYATROYA GİTTİLER

Haklarında sık sık birliktelik argümanları çıkan ikili geçtiğimiz günlerde yer aldıkları Yalı Çapkını dizisinin çekimleri için gittikleri Bebek‘te hayranlarının ağır ilgisiyle karşılaşmıştı. Müdafaalarının eşliğinde sahnelerini oynayan ikili, gazetecilerden gelen sorularını yanıtlamaktan geri dururken, sonrasında Dünya Tiyatrolar Günü‘nde Zorlu Center‘da görüntülendi. Birebir dizide birlikte rol aldıkları arkadaşları Sezin Bozacı’nın oynadığı tiyatro oyunu “Cimri”nin gösterisini birlikte izlemeye giden ikili hakkında birliktelik argümanları tekrar ortaya çıktı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Survivor’da eğlenceli anlar! “Arkadaşımı değiştirir misiniz?”

Birleşmiş Milletler 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü Birinci Sefer Kutlanıyor

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Lideri Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu atık idaresinin sürdürülebilir ömür için ehemmiyetini vurgulayarak güne dair açıklama yaptı

Yaşamda üretirken, tüketirken, hizmet alıp verilirken her yerde atık çıkar. Konutumuzda, işimizde, yolda, tarlada, ormanda yurttaş, kentler ve iş dünyası olarak en yeterli atık idaresi ile sürdürülebilir yaşamalıyız diyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı 

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Sıfır Atık” maksadı ulusal servetimiz atıklara yeşil ve döngüsel iktisatta kıymet katmanın itici gücüdür. Atıkları atmayalım, ayrı toplayalım atıkları sürdürülebilir yaşama katalım çağrısı yaptı.

Uluslararası Sıfır Atık Günü birinci defa kutlanıyor

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Lideri Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Hanımefendi Emine Erdoğan himayelerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 2017’de başlatılan ve 2019 tarihli Sıfır Atık Yönetmeliği ile desteklenen Sıfır Atık hareketi, Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu’nda ülke müracaatımız sonucunda 105 ülkenin oyuyla “30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü” olarak 14 Aralık 2022’de ilan edildi.Yeni bir BM günü kabul edilmesi kolay değildir. BM Genel Heyeti “Sürdürülebilir kalkınma emellerine ulaşmak için sıfır atık uygulamalarının teşvik edilmesi” kararı aldı. Uluslararası Sıfır Atık Günü ile sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerinin teşviki, döngüsel iktisat için toplumsal değişimin desteklenmesi ve Sıfır Atık teşebbüslerinin BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin ilerlemesine nasıl katkıda bulunduğu konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Böylelikle en düzgün atık idaresinin günümüzün  Çevre Kirliliği; Biyoçeşitlilik Kaybı; İklim Değişikliği üçlü krizi için katkısının yeri ortaya konuyor. Bu yıl birinci sefer  BM Etraf Programı(UNEP) ve BM İnsan Yerleşimleri Programı(UN-Habitat) kolaylaştırıcılığında Uluslararası Sıfır Atık Günü “Atıkları en aza indirme ve yönetmeye yönelik sürdürülebilir ve etrafa hassas uygulamalara ulaşma” teması ile Bangkok BM Konferans Merkezi’nde kutlanıyor.” bilgisini vererek, bu kutlama ülkemiz ve gezegenimizin yeşil ile mavisi için yarar ve fayda olsun dedi.

Atıkları sürdürülebilir yaşama katalım

Prof. Karaosmanoğlu “Atığımızı, Atık Oluşturmama; Mümkün En Az Atık Çıkarma; Mümkünse Atık Tekrar Kullanımı; Atık Geri Dönüşümü/İleri Dönüşümü; Atıktan Enerji/Malzeme Geri Kazanımı; Bertaraf önceliklemesiyle yurttaş, ve kurumsal olarak yönetmeliyiz. Faydalı kullanım ömrünü tamamladıktan sonra atık olan ahşap, akü, cam, elektrikli-elektronik eşyalar, kâğıt, metal, plastik, taşıt, dokuma, yağlar üzere Geri Dönüştürülebilirler değerli ham unsurlarımızdır. Evsel ve endüstriyel atıklarımızın yerli kaynağımız olduğunu da unutmamalıyız.” konularını bildirerek, “Atık yönetimi yeşil ve döngüsel iktisatta kaynak verimliliği, israfı tedbire ve gezegenimizde en az olumsuz etkiyi yaratma demek. İşte bu döngü Sıfır Atık yaklaşımı, bu döngüde ilerleme ise Sıfır Atık teşebbüsü öğesi olmaktır. Hepimiz ferdi katkımızı sunabilir, iş yerlerimiz için de Sıfır Atık Dokümanı alabiliriz.Yurttaş atığı ile başbaşa kaldığında ne yapacağını, iş dünyası da atıklarını nasıl en düzgün yöneteceğini bilmeli ve uygulamalı. Bunlar zorla, mevzuatla olmaz. İşte bu nedenle Uluslararası Sıfır Atık Günü yaygın tesir için önemli. Bilinçli tüketici olarak atık idaresi, sürdürülebilir ömür kültürümüzün öğesi olmalı” uyarısı ile teknik bakışla neredeyse Sıfır Atık mümkün, atıkları atmayalım, farklı toplayalım, atıkları sürdürülebilir yaşama katalım daveti yaptı.

Atık ve iklim değişikliği etkileşimini masaya yatırıyoruz

SÜT-D faaliyetlerimizde atık idaresi ve iklim değişikliği etkileşimini öncelikliyoruz   diyen Dr. Karaosmanoğlu “2 Mayıs 2023 günü Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde İTÜ tescilli yeşil yerleşkemizde “İklim Dirençli Sanayi ve Güçlü Türkiye” diyerek gerçekleştireceğimiz VIII. İstanbul Karbon Zirvesi’nde kuruluşlarımızın sürdürülebilirlik idarelerinde atık-iklim değişikliği etkileşimi de masada olacak. En güzel uygulamaları iş dünyası başkanlarımızdan dinleyeceğiz” diyerek SÜT-D 2023 Küçük Karbon Kahramanı Mükafatı ile Düşük Karbon Kahramanı Mükafatı takdimi de yapılacak konusunun birinci ve tek aktifliğine davetini sundu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın bir numaralı* saç bakım markası Pantene, 28 Mart günü Feriye’de düzenlenen aktiflikte Pİ Bayan Kanserleri Derneği ile bir ortaya geldi. Türkiye’de Pantene tarafından gerçekleştirilen en büyük peruk bağışının sarsıntı bölgesindeki kanser hastalarına öncelik verilerek yapılacağının duyurulduğu, tıpkı vakitte ‘Göster Saçlarının Gücünü’ kampanyasının ikinci reklam sinemasının izlendiği aktiflikte reklam yüzleri Demet Özdemir ve Demet Işıl ile Pİ Bayan Kanserleri Derneği Lideri İstek Karataş ve Ayşe Arman konuşmacı olarak yer aldı.

Kanserle uğraş eden bayanlara dayanak olmak gayesiyle 2020 yılında Pembe İzler Bayan Kanserleri Derneği ile bir yola çıkan Pantene, 2023 yılında bu manalı iş birliğini sürdürdüğünü duyurmak ve 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası’nın çabucak öncesinde bir kere daha “Birlikte Daha Güçlüyüz” demek için 28 Mart günü Feriye’de buluştu. 2020 yılından bu yana bayan kanserlerine ve erken teşhisin değerine dikkat çekmek gayesiyle kemoterapi tedavisi sürecinde saçlarını kaybetmiş yüzlerce bayana peruk yardımında bulunulan proje, bu yıl da Pİ Derneği iş birliğiyle şimdiye kadar Pantene’in Türkiye’de gerçekleştirdiği en büyük peruk bağışı devam ediyor. 

Pantene, Peruk Bağışı Projesini Depremzedelere Öncelik Vererek Sürdüreceğini Açıkladı!

Bugüne kadar yüzlerce bayanın hayatına dokunan projenin devam ettiğini duyurmak emeliyle Ayşe Arman’ın moderasyonuyla gerçekleşen aktiflikte P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal İrtibat ve Medya Yöneticisi Kuşağı Kılıçal, Marka Elçisi Demet Özdemir, Pİ Bayan Kanserleri Derneği Lideri Dilek Karataş ve Kanser Savaşçısı Influencer Demet Işıl konuşmacı olarak yer aldı.

P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal Bağlantı ve Medya Yöneticisi Jenerasyonu Kılıçal Pantene’in “Göster Saçlarının Gücünü” kampanyası ve devam eden peruk bağışı ile ilgili kanılarını ise şu halde açıkladı; “Marka Elçimiz Demet Özdemir ve Olimpik Boksör Buse Naz Çakıroğlu ile başladığımız seyahatimiz artık de geçirdiği kanser ile gayretinde saçlarından güç alan, umudunu tüm takipçilerilye paylaşan Influencer Demet Işıl ile devam ediyor.  Saçın yalnızca hoşluk demek olmadığını, her bayan için çok daha derin manalar taşıdığını bilerek hazırlanan kampanyamızda ise gayemiz, güçlü saç kıssaları bulunan bayanların kıssalarını paylaşarak tüm bayanlarımız için güç kaynağı olmak.”

Pantene Marka Elçisi Demet Özdemir 2020 yılında başlayan bu seyahatin birinci adımlarından beri Pantene ile birlikte, “Göster Saçlarının Gücünü” kampanyasında da yer alan Marka Elçisi Demet Özdemir; “Pantene ve Pİ Bayan Kanserleri Derneği, güçlerini birleştirerek şiddetli süreçlerden geçen birçok bayana gerçekleştirdiği peruk bağışları ile umut oldu. “Birlikte Daha Güçlüyüz” diyerek başladığımız bu iş birliğini güçlendiriyor ve birlikte yeni bir yola çıkıyoruz. Tecrübeleriyle herkese ilham veren güçlü bayan Demet Işıl ile öykülerimizi anlatmaya devam ediyor, kanser hastalığı ve tedavi sürecinde herkes için örnek olan Demet Işıl’ın bana da ilham veren öyküsünün gücünü saçlarından alan tüm bayanlara da ilham olmasını diliyorum.” dedi. 

Pİ Bayan Kanserleri Derneği Lideri Dilek Karataş Pantene ile sürdürdükleri iş birliği ile alakalı fikirlerini ve sarsıntıdan etkilenen bayan kanser hastalarını peruk bağışında önceliklendireceklerini belirtti. Dilek Karataş ayrıyeten Pantene iş birliği hakkında görüşlerini şu formda söz etti; “Gerçekleştirdiğimiz peruk bağışı ile bayanlarımıza moral ve umut takviyesi olmaya çalışıyoruz. Tıpkı Pantene üzere bizlerde saçlarımızın yalnızca hoşluk demek olmadığının farkındayız. Bilhassa kanser tedavisi sürecinde bir bayanın güçlü hissetmeye muhtaçlığı olduğunu kendi tecrübelerimden biliyorum. Saçlarımız kendimizi düzgün hissettiren, sağlıklı olduğumuzu, bir savaştan galip çıktığımızı kanıtlayan ve vakitle gücümüz haline gelen birer kesimimiz.” 

Son olarak kelam alan isim ise Kanser Savaşçısı, Müellif ve Influencer Demet Işıl oldu. “Göster Saçlarının Gücünü” kampanyasının ikinci ayağında ilham verici öyküsünü tüm izleyiciler ile paylaşan Demet Işıl konuşmasında kanser ve kemoterapi sürecinden şu kelamlar ile bahsetti; “Kemoterapi sonrası hakikaten en vurucu an kanser olduğunuzu öğrendiğiniz andan sonra saçlarınızı kaybetmeye başladığınız an. Hastalığın gerçeğiyle aynadaki aksinize bakarken yüzleşiyorsunuz. Moralinizi en yüksek tutmanız gereken süreçte bir darbe hissi yaşatıyor. Peruk o anlarda yalnızca kıl köklerinizi enfeksiyona karşı koruyarak değil tıpkı vakitte aynadaki aksinize bakmak için bir neden veren bir aksesuara dönüşüyor. Pantene ve Pembe İzler Bayan Kanserleri Derneği’nin peruk bağışını bu yılda sürdüreceğini duyurduğu bir aktiflikte yer almak benim için çok manalı. Zira yaşayamayan kimsenin anlayamayacağı bir süreçten geçen kanser hastaları için peruk o değişim sürecindeki gücünüz”

Türkiye’de şimdiye kadar Pantene tarafından yapılan en büyük peruk bağışı ile kemoterapi sürecinde saçlarını kaybetmiş yüzlerce bayan kendi saçlarına tekrar kavuşana kadar peruk dayanağı alacak, ayrıyeten bağışlarda öncelik sarsıntı bölgesinde ikamet eden yahut afet nedeniyle göç etmek zorunda kalmış kemoterapi tedavisi gören bayanlara öncelik verilecek. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi Kahramanmaraş merkezli 11 vilayetimizde tesirli olan sarsıntı sonrasında ortaya çıkan “Afet Sonrası Endişe ve Travmayla Başa Çıkma” konusunda seminer düzenlendi.

Asrın felaketinde Kahramanmaraş Merkezli 11 vilayetimizde tesirli olan sarsıntı sonrasında insanların yaşadıkları afet/deprem dehşetiyle ilgili olarak Kartepe Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü tarafından belediye salonunda seminer verildi.

“YAŞANANLARIN TARTISINI HİSSETMEK NORMAL”

Medar Hastanesi işbirliği ile gerçekleşen seminerde Klinik Psikolog Nida Koyun, “Travmatik bir olaydan sonra, beynin bu durumla baş edebilme eforlarının bir sonucu olarak kimi ruhsal yansılar yaşanmaktadır. Sarsıntının akabinde görülen ruhsal yansılar, çok kaygı, çaresizlik, şok, hislerinizi hissedememe, tepkisizlik ve ağlayamama, keder, isteksizlik, gerginlik, huzursuzluk, çabuk öfkelenme, konsantre olamama, zelzele anını tekrar tekrar yaşıyor olma, geleceğe dönük olumsuz niyetler, hatalı hissetme, uyku ve iştah problemleri, beşerlerle konuşmaktan kaçınma, daima toplumsal medyadan haberleri takip etme isteği ortaya çıkmaktadır” dedi.

ANLATMAKTAN KAÇINMAYIN

Koyun “Deprem sonrasında süratli nefes almak, kalbin sistemsiz çarpması, nefes alıp vermede zahmet, el-bacak titremesi, mide bulantısı, baş dönmesi üzere olumsuz durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumlar olağandır. Durumu yatıştırmaya çalışmak için sakinleştirici objelere başvurmak gerçek değildir. Bu türlü bir durumda sizi dinleyecek, anlayacak, destekleyecek yakınlarınıza anlatmaktan kaçmayın” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) Meslek Planlama ve Muvaffakiyet Koordinatörlüğünce organize edilen “Kariyer Söyleşileri” kapsamında EÜ Sıhhat Bilimleri Fakültesi tarafından “Afetlerde İletişim” başlıklı bir söyleyişi gerçekleştirildi. Çevrimiçi olarak yapılan ve moderatörlüğünü Sıhhat Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Arş. Gör. Ayşenur Akan’ın üstlendiği söyleşiye klinik Psikolog Dr. Koray Akkuş konuşmacı olarak katıldı. Söyleşide; 11 ili etkileyen ve çok sayıda can kaybına yol açan Kahramanmaraş merkezli zelzelelerinin akabinde afetzedelere nasıl yaklaşılması gerektiği, travma kavramı ve tesirleri ile travmatik olayları deneyimleyen bireylere yardım etme yolları üzere hususlarda bilgiler sunuldu. 

Travmanın, ruhsal bir rahatsızlık manasına gelmediğini lisana getiren Dr. Koray Akkuş, “Travmatik olayların gerisinden ortaya çıkan belirtiler, kişinin ruhsal rahatsızlık içerisinde olduğu, yardıma muhtaçlığı olduğu ve bu belirtilerin ortadan kaldırılması gerektiği manasına katiyetle gelmez. Bu belirtiler, epeyce olağandır. Belirtiler, travmatik olayı yaşan bireylerde farklı derecelerde görülür ve bazen beşerler hiçbir şey yapmamasına karşın belirtiler zaten ortadan kalkar. Bağlantı yanlışlıklarının en temel noktası budur. Beşerler, bu durumun ortadan kaldırılması gereken bir sorun olduğunu düşünüyor ve bunu ortadan kaldırmak için çabalıyorlar. Bu durum ise travma yaşayan şahısların uzun vadede bir zorluğa itilmesine neden oluyor” dedi.

         “Çocuklar ve yaşlılar daha çok etkileniyor”

Travmanın şiddetinin ve mühletinin kıymetli olduğunu vurgulayan Dr. Koray Akkuş, “Travmanın şiddeti ve mühleti ne kadar uzun olursa yaşattığı zorluk da o kadar fazla oluyor. Beşerlerle bağlantı kurarken öncelikle yaşadığı travmanın şiddetini öğrenmek lazım. Yani tam olarak ne oldu, sarsıntıdan nasıl etkilendi, bu kıymetli. Yaşanan travmatik olay çok uzun sürüyorsa bireyde tesir yaratma ihtimali çok daha fazla olacaktır. Travmatik olaylarda cinsiyet değerli. Travma sonrasında gelişen ruhsal zorluklar, bayanlarda daha yaygındır. Travmatik olaylarda yaş da değerli bir faktör. Çocuklar ve yaşlılar risk altında, orta yaş küme bu mevzuda biraz daha korunaklı. Yoksulluk ve eğitimsizlik, bütün ruhsal rahatsızlıklar için risk faktörü. Geçmiş travmalar,  bizi yeni travmalara karşı daha etkilenebilir kılıyor. Var olan ruhsal bir sorun ve yetersiz toplumsal takviye riski artırmaktadır. Gerilim faktörleri ne kadar çok ve gözetici faktörleri ne kadar az ise kişi o kadar etkileniyor” diye konuştu.

“Önce güvenlik sağlanmalı”

Travmatik olaylar sonrası birinci olarak güvenliğin düşünülmesi gerektiğini lisana getiren Dr. Akkuş, “İnsanlar travmatik olaylar yaşar ve ortaya çıkan belirtiler vakitle azalır lakin o belirlilerin azalması için kişinin kendini inançta hissetmesi lazım. Kısa müddette rutini ve istikrarı oluşturmak kıymetli. Yani travmatik olaylar, insanların hayatında yarılma yaratır. Ortaya çıkan bu yarılmaları kaldırmak için rutin ve istikrarı oluşturup, insanları teşvik etmeliyiz. Travma ve yaslar, öbür beşerlerle paylaşılarak güzelleşir.  Paylaşılmaması durumunda ilerideki ruhsal rahatsızlıkları için en değerli risk faktörlerinden biridir. Öz bakım kıymetli. Alkol ve husus bağımlılığından uzak durmak gerekiyor. Birinci müdahale alanlarımızdan birisi vücudumuz olmalı; idman, meditasyon nefes idmanı üzere. Olayı yaşayan bireylerin can güvenliğinin sağlanması ve temel gereksinimlerinin karşılanması gerekmektedir. Onların his durumlarına yardımcı olmamız lazım. Bunun için şahıslara toplumsal takviye yaratılmalı. Kendi merak hissimizi dizginleyip yaklaşmalıyız. Nasıl oldu, neredeydin, kaç saat bekledin üzere sorular sorulmamalı ve konuşmaları için zorlanmamalı. Onlara mağdur gözüyle bakıp daha çok etkilememek için olağan rutinde hareket edilmeli” diyerek kelamlarını noktaladı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Samsung ekosistemi, kullanıcılar için sarsıntı anında ve sonrasında kullanılabilecek ve hayati ehemmiyete sahip fonksiyonlar sunabiliyor. Samsung’un çeşitli akıllı telefon modelleriyle zelzele esnasında kullanılabilecek özellikler şöyle;

• Kablosuz Güç Paylaşımı: Samsung Galaxy S ve Z Serisi, Galaxy Note 10, Note 20  cihazlarda kullanıcılar, telefon şarjını öbür uyumlu tüm marka ve modelleri şarj etmek için kullanabiliyor. Kullanıcılar, bunun için Ayarlar Bölümü’ndeki ‘Pil ve Aygıt bakımı’ sekmesinde, ‘Pil’ seçeneğini tercih ederek, ‘Wireless Power Sharing – Kablosuz Güç Paylaşımı’ kısmından aygıtın güç paylaşımını etkin edebiliyor. Böylelikle, iki telefonu art geriye konumlandırarak 2. aygıtı şarj etmesini sağlayabiliyor. Sarsıntı sonrasında en değerli meselelerden biri olan şarj problemine tahlil alternatifi sunuluyor.

• Güç Tasarrufu Modu: Kullanıcılar, ‘Güç Tasarrufu Modu’nu etkin hale getirdiklerinde aygıtın muhakkak özellik ve animasyonlarının performansını azaltarak daha uzun pil kullanma mühletine sahip olabiliyor. Bunu, ‘uygulamaları ve ana ekranı sınırlama’ özelliği ile sağlıyor. Bu sayede de tam dolu pil ile telefonu kullanım formunuza nazaran değişiklik gösterecek olmakla birlikte tahminen 2 tam gün pil ömrüne sahip olunması beklenmektedir. Gerçek pil ömrü, ağ ortamına, kullanım modellerine ve öteki faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir.* ‘Güç Tasarrufu Modu’,  Ayarlar Bölümü’nden, ‘Pil ve Cihaz’ bakımı sekmesindeki ‘Pil’ kısmında yer alıyor ve buradan aktive edilebiliyor. 

• Acil Durum Mesajı: Kullanıcılar, bu özelliği aktive etmeleri durumunda belirleyecekleri şahıslara, 15 dakikada bir güncellenen pozisyon bilgisi, pil durumu, ön ve art kameralardan çekilmiş fotoğraflar SMS ve MMS olarak iletebilecek. Ayrıyeten, 5 saniyelik sesli bildiri gönderimini de faal etmiş oluyorlar. Böylece kullanıcıların belirledikleri yakınları ve bireylerin, acil durumlarda kendisine çok daha süratli bir halde ulaşma imkanı tanınmaya çalışılıyor. Acil Durum İletisi özelliği, Ayarlar Bölümü’ndeki ‘Güvenlik ve Acil Durum’ sekmesinin altında yer alan ‘Acil Durum Paylaşımı’ kısmından aktive edilebiliyor.

• Telefonu Siren Olarak Kullanma Özelliği: Samsung kullanıcıları, acil durumlarda aygıtlarını siren olarak da kullanabiliyorlar. Acil durum SOS özelliği; güç tuşuna basıldığında devreye girip, 112 Acil numarasını otomatik olarak aramayı mümkün hale getirmektedir. Ve acil durum şahıslarına bildiri atarak pozisyon bilgisi paylaşmaktadır.  Bunun için Ayarlar Bölümü’ndeki ‘Güvenlik ve Acil Durum’ sekmesinin altında yer alan ‘Acil Durum SOS’ seçeneğini etkin hale getirebiliyor. Siren sesi,acil durum araması faal olmadan evvel başlayan geri sayım sırasında çalacaktır. 

• ‘Telefonumu Bul’ Özelliği: Samsung kullanıcılar, telefonlarını kaybettiklerinde ya da nereye koyduklarını unuttukları durumlarda, ‘SmartThings’ yahut ‘Telefonumu Bul’ özelliklerini kullanarak aygıtlarını süratlice bulabiliyorlar. Kullanıcıların bu özelliği aktive etmeleri için Gmail hesaplarını kullanarak, https://www.google.com/android/find linkine giriş yapmaları kâfi oluyor. SmartThings Find’ı kullanmak için Samsung hesabınızda oturum açmanız ve kayıp aygıtlarınızı bulmak için ‘Çevrimdışı bul’ seçeneğini etkinleştirmeniz gerekmektedir. Detaylı bilgiye; https://www.samsung.com/tr/apps/smartthings/  adresinden ulaşabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Silivri Belediyesi, Ramazan ayında bayanlara özel Bursa Kültür Gezisi aktifliği düzenliyor. 8 Nisan 2023 Cumartesi ve 9 Nisan 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek aktiflikte Bursa’nın tarihi, kültürel ve dini yapıları gezilirken, ayrıyeten bayanlara özel iftar programı düzenlenecek.

Silivri Belediyesi, geçtiğimiz yıl olduğu üzere bu Ramazan ayında da bayanlar için kültür gezisi tertibi gerçekleştiriyor. 8 Nisan 2023 Cumartesi ve 9 Nisan 2023 Pazar günü düzenlenecek aktiflikte Bursa’nın tarihi, kültürel ve dini yapıları olan; Ulu Cami, Osman Gazi ve Organ Gazi türbeleri, Yeşil Türbe, Tophane Saat Kulesi, Buyruk Sultan Cami, Muradiye Külliyesi, Kozahan ve Şehzade Mustafa Türbesi ziyaret edilecek. Saat 09.00’da Silivri Merkez VEGA AVM yanından hareket eden araçlarla Bursa’ya gidecek Silivrili bayanlara kokartlı rehberler eşlik edecek. Ziyaret kapsamında Bursa’da belirlenen bölgede bayanlar iftarlarını daima birlikte yapacak. Daha sonra kılınacak teravih namazının akabinde Silivri’ye dönüş yapılacak. Bursa Kültür Gezisi aktifliğine Silivri Belediye Lideri Volkan Yılmaz’ın da eşlik etmesi bekleniyor.

BURSA KÜLTÜR GEZİSİ İŞTİRAK KAİDELERİ:

1) Müracaatlar Kültür Merkezinden şahsen yapılacaktır.

2) Bursa Kültür Seyahatine yalnızca bayanlar iştirak sağlayabileceklerdir.

3) Seyahate katılabilmek için Silivri ilçesinde ikamet etmek zaruridir.

4) Nüfus cüzdanında T.C. kimlik numarası olmayanlar seyahate kayıt yaptıramayacaktır.

5) 0-10 yaş ortası çocuklar seyahate kabul edilmeyecektir. 11-18 yaş ortası çocukların (2011 ve öncesi doğumlu) yanında ebeveynlerinden en az biri olmak zorundadır.

6) Müracaatlar öncelik sırasına nazaran değerlendirilecektir.

7) Müracaat yapanlar için seyahat tarihinden bir (1) gün evvel hatırlatma bildirisi iletilecektir.

8) İştirakçilerin programda belirtilen saatte toplanma yerinde olmaları gerekmektedir. Geciken iştirakçi için Silivri Belediyesi sorumluluk almayacaktır.

9) Hava şartları göz önünde bulundurularak yağmurluk, şapka, şemsiye getirilmesi tavsiye edilir.

10) Ulaşım karayolu ile yapılacağı için araç tutmasına karşı önlemli olunması tavsiye edilmektedir.

11) Seyahat sırasında şahsî eşyalar araca yahut emanetçiye teslim edilmemelidir. Oluşabilecek kaybolma yahut çalışma durumlarından ötürü Silivri Belediyesi sorumlu değildir.

12) İştirakçilerin rastgele bir hastalığı var ise seyahat esnasında oluşabilecek sıhhat meselelerinden ötürü Silivri Belediyesi sorumlu değildir.

13) Seyahat programı Silivri Belediyesi tarafından yapılmaktadır. Taleplere bağlı olarak program değiştirilmeyecektir.

14) Seyahat programına bağlı olarak birtakım alanlarda otobüs ulaşamayacağı yerler olabilmektedir. Bu üzere durumda misyonlu rehberin yönlendirmesiyle hareket edilecektir.

15) Silivri Belediyesi hava ve yol şartlarından doğabilecek olumsuz durumlarda programında değişiklikler yapabilecektir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Sera gazı envanteri sonuçlarına nazaran, 2021 yılı toplam sera gazı emisyonu bir evvelki yıla nazaran %7,7 artarak 564,4 milyon ton (Mt) CO2 eşdeğeri (eşd.) olarak hesaplandı. Kişi başı toplam sera gazı emisyonu 1990 yılında 4 ton CO2 eşd., 2020 yılında 6,3 ton CO2 eşd. ve 2021 yılında 6,7 ton CO2 eşd. olarak hesaplandı.

Sektörlere nazaran emisyon ölçüsünde güç kesimi birinci sırada yer aldı

Toplam sera gazı emisyonlarında 2021 yılında CO2 eşd. olarak en büyük hissesi %71,3 ile güç kaynaklı emisyonlar alırken bunu sırasıyla %13,3 ile endüstriyel süreçler ve eser kullanımı, %12,8 ile tarım ve %2,6 ile atık kesimi takip etti.

Enerji bölümü emisyonları 2021 yılında, 1990 yılına nazaran %188,4 bir evvelki yıla nazaran ise %9,8 artarak 402,5 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı. Endüstriyel süreçler ve eser kullanımı emisyonları 1990 yılına nazaran %228,7 ve bir evvelki yıla nazaran %10,6 artarak 75,1 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı.

Tarım dalı emisyonları 2021 yılında, 1990 yılına nazaran %56,5 artmakla birlikte bir evvelki yıla nazaran %1,5 azalarak 72,1 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı. Atık bölümü emisyonları ise 1990 yılına nazaran %32,6 artmakla bir arada bir evvelki yıla nazaran %9,9 azalarak 14,7 Mt CO2 eşd. olarak hesaplandı.

CO2 emisyonlarındaki en büyük hissesi güç kaynaklı emisyonlar oluşturdu

Toplam CO2 emisyonlarının 2021 yılında %32,7’si elektrik ve ısı üretiminden olmak üzere %85,2’si güç bölümünden, %14,5’i endüstriyel süreçler ve eser kullanımı kesiminden, %0,3’ü ise tarım ve atık dallarından kaynaklandı.

CH4 emisyonlarının %61,4’ü tarım, %19,3’ü güç, %19,3’ü atık ve %0,03’ü endüstriyel süreçler ve eser kullanımı sektöründen(1); N2O emisyonlarının ise %78’i tarım, %11,1’i güç, %5,9’u atık ve %5’i de endüstriyel süreçler ve eser kullanımı kesiminden kaynaklandı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Continental, yeni yaz lastiği CrossContact H/T ile bu yaz hem yolda hem de asfalt olmayan arazi şartlarında şoförlere art çıkacak.  Otomobil, crossover ve SUV araçlar için geliştirilen ve elektrikli araçlarda da kullanılabilen yeni CrossContact H/T, bilhassa taşlı yollarda lastiği koruyan özel nervür tasarımı ile dikkat çekiyor.

Premium lastik üreticisi ve teknoloji şirketi Continental, geniş lastik yelpazesine yeni bir lastik daha ekliyor. Yeni Continental CrossContact H/T, asfaltlı ve asfaltsız yolların yanı sıra taşlı yollarda da araç kullanan şoförlerin gereksinimlerine nazaran tasarlandı. Sağlam, yüksek performanslı ve konforlu dizaynıyla öne çıkan yeni yaz lastiği, toprağa uygunluğunun ispatı olarak M+S derecesini taşıyor ve hem klasik hem de elektrikli araçlarda kullanılabiliyor.

Continental, daha da fazla şoföre bu özel tasarım lastiği deneyimleme fırsatı vermek için 43 farklı ebatta üretim yapacak. Lastiği taşlarla temas ettiğinde hasar görmekten koruyan bir jant nervürü ile donatılan ve 15 ila 21 inç çapındaki jantlar için üretilen yeni CrossContact H/T, 270 km/s sürate kadar onaylı.  

Dünyanın en büyük araba üreticileri Continental’i tercih ediyor

Continental, eser gamı ile Avrupa’da binek araç/SUV segmentinde binek araç, crossover ve SUV lastik seçeneklerinin toplam yüzde 97’sini karşılıyor. Geniş eser yelpazesi, Hannover’deki geliştirme departmanından çıkan yeni lastiklerin orjinal ekipman olarak daha fazla sayıda araca takılabileceği manasına geliyor. Continental yepyeni ekipman ve değiştirme pazarında dünyanın en büyük lastik üreticilerinden biri olarak konumlanıyor.   Alfa Romeo, Ford, Lexus, Mercedes, Toyota, Volvo ve VW, birçok aracında yepyeni ekipman olarak Continental lastiklerini kullanıyor. Yeni CrossContact H/T, yedek ve özgün ekipman pazarında başarılı olan selefi ContiCrossContact LX2’nin yerini alarak yaz ve kış lastiklerini içeren CrossContact lastik ailesine katılıyor. Binek, crossover ve SUV kategorileri için toprağa uygun toplam 270 farklı lastik ebadı üreten Continental, yıl içinde eser yelpazesini daha da genişletecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bizim Toptan, Gebze’deki mağazasına kurulan çatı tipi güneş gücü sistemi sayesinde, mağazadaki elektrik muhtaçlığının tamamını güneş gücünden karşılayacak.

Bizim Toptan, karbon kullanımını azaltmak ve iklim değişikliğiyle çaba etmek için pak güç yatırımları kapsamında Gebze mağazasında güneş gücü sistemini devreye alıyor.

Mağazanın çatısına kurulan sistemin devreye girmesiyle elde edilecek 264 kWp heyeti güçle mağazadaki elektrik tüketiminin %107’si, yani mağazanın elektrik gereksiniminin tamamından fazlası güneş gücünden karşılanacak.

Yapılan bu yatırım ile Bizim Toptan’ın yıllık 141 ton karbon emisyon azaltımı hedefleniyor. Bu sayı yaklaşık 6 bin 300 adet ağacın bir yılda temizleyebildiği sera gazı ölçüsüne denk geliyor.

Hüseyin Balcı:  Temiz güç yatırımlarına odaklanıyoruz

Bizim Toptan CEO’su Hüseyin Balcı, bölümün öncü şirketlerinden biri olarak, tüm paydaşları için sürdürülebilir paha oluşturmayı kıymetli bir sorumluluk olarak gördüklerini söyledi. 2022’nin başarılı ve stratejik gayeleri yolunda ilerledikleri  bir yıl olduğunu kaydeden Balcı, “Operasyonlarımızı genişletirken dünyamıza, tüm canlılara ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımız olduğuna inanıyoruz, bu maksatla da alanında öncü bir şirket olarak, güç verimliliğini artıran teknolojilere ve yenilenebilir güç yatırımlarına odaklanıyoruz. İklim teknolojilerini geliştirmek ve uygulamak, dünyanın net sıfır gündemi için kritik ehemmiyete sahip.

Dünyada elektriğin yarısından fazlası hala fosil kaynaklardan karşılanıyor. Sürdürülebilir bir dünya ise yenilenebilir güç kaynaklarının güç üretimindeki hissesini artırmakla, enerjiyi verimli kullanmakla mümkün. Gebze mağazamızda devreye alınacak yenilenebilir güç sistemi ile gereksinim duyulan gücün tamamı güneşten temin edilerek bu hususta örnek teşkil edecek. Bundan sonra da bu mevzudaki yatırımlarımızı sürdürerek bağlı bulunduğumuz Yıldız Holding’in 2050 yılı ‘net sıfır’ hedefine de katkılar sağlayacağız” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Simon-Kucher İstanbul Ofisi kıdemli yöneticisi olarak misyon yapan Okan Çetintürk, ortak pozisyonuna yükseldi. 

Simon-Kucher, İstanbul Ofisine 3. ortak olarak şirketin kıdemli yöneticisi Okan Çetintürk’ü atadı. 

Okan Çetintürk, şirketin Tüketici Eserleri ve Perakende küresel uygulamasının da pahalı üyelerinden biri olarak vazifesini sürdürecek. Beş yılı aşkın müddettir Simon-Kucher’in İstanbul Ofisi’nde misyon yapan Çetintürk’ün ortak konumuna yükselmesinde Türkiye’de yaratılan başarılı büyüme öyküsünün tesirli olduğu bildirildi. Şirketin tüketici eserleri, perakende ve süratli servis restoran bölümlerindeki işlerinden sorumlu ortak olan Çetintürk, şirketlerde daha sürdürülebilir ve kârlı büyümeyi sağlamak için strateji, satış, pazarlama ve dijital dönüşüm alanlarında uzmanlığını aktarmaya devam edecek. 

Okan Çetintürk Kimdir?

Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği kısmından mezun olduktan sonra Brandeis International Business School’dan MBA derecesi aldı. Mesleğine ABD’de EMC Corp.’ta başladı. Burada vazife aldığı 4,5 yılın akabinde Türkiye ve Orta Doğu pazarları odağında danışman olarak çalıştı.

2018’de müdür olarak katıldığı Simon-Kucher’de evvel yönetici akabinde kıdemli yönetici olarak çalışmalarına devam etti ve 2023 Ocak prestijiyle şirketin küresel ortakları ortasına katıldı. Çetintürk, şirketin tüketici eserleri kesimindeki işlerinden sorumlu ortak olarak tecrübesini ve bilgi birikimini Türkiye’nin en büyük şirketlerine aktarırken Simon-Kucher’in Global Tüketici Eserleri ve Perakende grubunun de seçkin bir üyesi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir tarafından Kartepe’de bulunan doğal hayat parkı Ormanya’ya yayaların inançlı bir halde ulaşımını sağlayacak üstgeçit tamamlanmak üzere

Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde bulunan doğal hayat parkı Ormanya’ya yaya ulaşımını sağlayacak üstgeçidin çelik tabliye üzeri, ahşap kaplama ve ağaç desenli yüzey kaplama işleri yapılıyor.

Asansör kuleleri, cephe cam montaj işleri yapılan üstgeçidin merdiven çiçeklik saksılıkları küpeşte imalatı çalışmaları sürdürülüyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yapılan 45 metre uzunluktaki 4 metre genişlikte yaya üstgeçidi, D-100 üzerinden Ormanya’ya yaya ulaşımını sağlayacak. Üstgeçidin kolonları beton, ana kirişi çelik konstrüksiyon üzeri ise betonarme döşeme olacak.

Görsel zenginlik açısından köprünün üzerine koyulacak saksılara çiçek ekilecek, üst geçit kolonları ağaç gövdesi giydirme biçiminde yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Başkan Selvitopu, mahalle muhtarlarıyla birlikte çalışmaları inceledi.

Karabağlar’da, bilhassa bayanların konutlarından çıkarak toplumsal yaşama katılmalarına imkan sağlayan semt merkezlerinin sayısı süratle artıyor. Karabağlar Belediyesi tarafından bu anlayış doğrultusunda yaptırılan Çalıkuşu Semt Merkezi’nin inşaatı tamamlandı. Küçük çaplı düzenleme ve hazırlık işlerinin devam ettiği merkez, önümüzdeki haftalarda vatandaşların hizmetine açılacak.

Karabağlar Belediye Lideri Muhittin Selvitopu, Çalıkuşu, Bahar, Cennetoğlu ve General Asım Gündüz mahallelerine hizmet verecek Çalıkuşu Semt Merkezi’ne giderek, çalışmaları yerinde denetledi. Lider Selvitopu, eksiklikler ve yapılması gereken ek işlerle ilgili çeşitli talimatlar verdi. İncelemeye, Çalıkuşu Mahalle Muhtarı Mustafa Onkan ve Bahar Mahalle Muhtarı Ahmet Cankurtaran da eşlik etti.

Şimdiden kurs istediler

Kilimcitepe Parkı’nın ve Karabağlar Belediyesi Reşat Nuri Güntekin Çocuk Kitaplığı’nın yanı başında yaşama geçirilen merkezin şimdiden bölgeye bedel kattığını vurgulayan Lider Selvitopu, “Vatandaşlarımız önümüzdeki haftalardan itibaren bu merkezimizi ağır olarak kullanacak. Şimdiden açılmasını istedikleri kurslarla ilgili bizlere talepte bulunuyorlar” dedi.

Başkan Selvitopu, vazifeye geldiğinde 4 olan semt merkezi sayısının Çalıkuşu’yla 18’e çıkacağına dikkat çekerek, “Karabağlar Belediyesi olarak semt merkezlerini çok önemsiyoruz. 58 mahallemizin tamamında yaşama geçirme maksadıyla de var gücümüzle çalışıyoruz. Zira biliyoruz ki toplumsal ve ekonomik şartlar nedeniyle konutlarından çıkamayan bayanlarımız için soluk alma, yaşama katılma yerleri oluyorlar” diye konuştu.

Çevresi de değişiyor

Çalıkuşu Semt Merkezi, 750 metrekarelik kullanım alanına sahip. 2 katlı merkezin bodrum kısmında çok emelli salon, taban katında idari üniteler ve kurs salonu, 1. katında 3 derslik, en üst katında da seminer salonu, 1 derslik ve teras kısmı yer alıyor. İnşaatla birlikte etrafı da baştan sona elden geçiriliyor. Yeşil doku güçlendirilerek, çocuklar için çağdaş oyun alanları yapılıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

KOSKEM’de yapılan toplantıda 15 Haziran Perşembe günü başlayacak olan deniz döneminde alınacak tedbirler değerlendirildi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Kocaeli Su Kazaları Engelleme Merkezi (KOSKEM), 2023 yılı deniz dönemi için toplantı yaptı. Kocaeli İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda yeni dönemde yapılacak çalışmalar ele alındı. Toplantıda sivil toplum kuruluşlarının istek, görüş ve teklifleri değerlendirildi.

13 BÖLGEDE HAFTANIN 7 GÜNÜ

Toplantıya İtfaiye Dairesi Lideri Ömer İslamoğlu, Müdahale Şube Müdürü Hüseyin Gürbüz, kurum ve STK temsilcileri katıldı. 15 Haziran 2023 Perşembe günü saat 10.00’da başlayacak yeni dönem, 15 Eylül 2023 Cuma günü saat 18.00’de bitecek. Dönem boyunca Kocaeli’nin 13 kıyı bölgesinde haftanın yedi günü cankurtaranlık hizmeti verilecek.

HAVUZDA SIKI EĞİTİM

Toplantıda kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının hangi bölgelerde misyon alacağı ve iştirakçi sayılarının belirlenmesi konusu görüşüldü. Dönemde vazife alacak cankurtaranlar, birinci olarak hazırlıklara havuz çalışmalarıyla başlayacak. Cankurtaranlar boğulma hadiselerine süratli ve yerinde müdahale için sıkı eğitimden geçirilecek.

KONDİSYON VE KURTARMA TEKNİKLERİ

Cankurtaranlar İzmit, Gebze, Körfez, Karamürsel ve Gölcük’te bulunan yüzme havuzlarında kondisyon ve kurtarma tekniklerini öğrenecek. Eğitim sonunda cankurtaran dokümanlarını alacak. Cankurtaran eğitimlerinin sonunda tüm iştirakçilerle birlikte ortak kurtarma tatbikatı yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bodrum Belediye Lideri Ahmet Aras, Bodrum’un doğal ve kültürel yapısını korumak için bilhassa iki husus hakkında bilgilendirme yapmak üzere basın toplantısı gerçekleştirdi. Lider Aras, kıyılara müdahale edilmemesi konusunda davette bulundu.

Başkan Aras, birinci bilgilendirmeyi yaz sezonunun yaklaşmasıyla hızlanan kıyı çalışmaları ile ilgili yaptı. Bilgilendirmede kıyı çalışmalarının, müdahalelerinin doğal yapıyı bozacağına işaret ederek bu tür çalışmalardan vatandaşların kaçınması gerektiğini söyledi. Son dönemde beyaz kum çalışmalarının gerçekleştirildiğine şahit olduklarını söyleyen Başkan Ahmet Aras, husus dahilinde gerekli kontrolleri ve ikazları yaptıklarının da altını çizdi. Lider Aras, basın mensuplarına şu bilgileri verdi:

“Son devirde kıyılarda beyaz kum kaplama çalışmaları yapılıyor. Kullanılan unsurların insan sıhhatine zararlı olduğu da görülüyor. Ayrıyeten Bodrum’un kıyı dokusuna da uygun değil. Yapılacak çalışmalar ile ilgili yasal prosedür var. Bu çalışmaları yapmak için Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan müsaade gerekir. Aksi takdirde kıyıya müdahale edilemez, doğal yapısı bozulamaz. Farklı kurumlardan yalnızca görüş alınabilir, izin alınamaz.”

Konu ile ilgili Belediye olarak neler yaptıkları hakkında da bilgiler veren Lider Ahmet Aras, “Yetkilerimiz dahilinde bahis ile ilgili belediyemiz yalnızca kontrol yapar, tespitte bulunur. Bu tespitleri de Etraf Bakanlığı’na ya da Ulusal Emlak’a iletir.” diye konuştu.

Şahıs ve Şirketlere Davette Bulundu

Kıyıları kullanan ve kıyılara müdahalede bulunan şahıs ve şirketlere de davette bulunan Lider Aras, “Hiçbir şekilde kıyıya müdahale etmeyiniz. Kıyılarımızın doğal yapısını bozmayınız. Doğanın kendi refleksi dışında rastgele bir müdahale yapılmamalıdır.” dedi.

Deniz Canlılarının Önemi

Başkan Ahmet Aras, son yıllarda deniz canlılarının yok olmaya yüz tutması sebebiyle doğal istikrarın bozulmasından söz ederken denizler için değerli bir canlı tipi olan deniz patlıcanı hakkında görüşlerini basın mensuplarıyla paylaştı.

Bodrum Belediye Lideri Aras, son yıllarda deniz patlıcanı toplanmasıyla ilgili spekülasyonlar olduğunun altını çizdiği konuşmasında deniz patlıcanının yararlarından bahsederek şu kelamlara yer verdi:

“Denizlerin kendi kendini temizlemesi için değerli bir canlı tipi olan deniz patlıcanının toplanmasına izin vermemeliyiz. Denizlerin biyoçeşitliliğini bozmamalıyız. Turgutreis bölgesinde deniz patlıcanı toplandığı bilgileri geliyor. Bilinçsizce yapılan bu avlar, doğal dengeyi bozacak ve birçok canlı tipinin jenerasyonunun tüketmesine sebep olacak.”

Başkan Aras, denizler için çok önemli olan deniz patlıcanı avının engellenmesine yönelik önlemlerin alınması için Tarım Bakanlığı’na da davette bulundu.

Basın toplantısının sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Lider Ahmet Aras, 2018 İmar Affına da atıfta bulunarak kaçak yapılaşma, doğal yapıyı müdafaa, belediyenin kaçak yapılar üzerindeki yetki ve sorumlulukları, Bodrum’daki konut kiralarının artışı, nüfus artışıyla irtibatlı olarak su muhtaçlığının karşılanamaması üzere pek çok konuda fikirlerini basın mensuplarıyla paylaştı.  

 
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gebelikte şeker hastalığı yani gestasyonel diyabet, anne adaylarında hamilelik öncesinde diyabet olmamalarına karşın ortaya çıkabiliyor. Hamilelikte şeker hem anne hem bebek sıhhatini tehlikeye atabildiğinden, şeker seviyelerinin gebelik süreci boyunca denetim altında tutulması değer taşıyor. Gebelik diyabeti hamileliğin 24 ve 28’inci haftaları ortasında yapılan şeker yükleme testiyle teşhis ediliyor ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlıyor. Memorial Şişli Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Gürkan Gürsoy, gebelikte şeker hastalığı hakkında bilgi verdi. 

Hamilelikte beden yeteri kadar insülin üretemiyor

İnsülin, pankreas tarafından üretilen ve kan şekerinin güç olarak kullanılmak üzere hücrelere girmesine müsaade veren, anahtar üzere davranan bir hormondur. Hamilelik sırasında beden daha fazla hormon üretir ve kilo alımı üzere başka değişikliklerden geçer. Bu değişiklikler, hücrelerin insülini daha az tesirli bir halde kullanmasına neden olur, buna insülin direnci denir. İnsülin direnci bedenin insülin gereksinimini artırır. Gestasyonel diyabet, bedenin hamilelik sırasında kâfi insülin üretememesi durumunda ortaya çıkar. Tüm gebe bayanlar, hamileliğin son devirlerinde bir ölçü insülin direncine sahiptir. Bununla birlikte, birtakım bayanlarda hamilelikten evvel de insülin direnci bulunmaktadır. Bu şahıslar gebeliğe artan insülin gereksinimi ile başlar ve bu nedenle gestasyonel diyabet riski daha da yükselir. 

Fazla kilo alımı gebelik şekerine neden olabiliyor

Gestasyonel diyabet, tipik olarak rastgele bir semptom göstermez. Tıbbi geçmiş ve rastgele bir risk faktörü olup olmadığı gestasyonel diyabetin olabileceğini düşündürebilir, lakin emin olmak için test yaptırılması gerekir. Bu risk faktörlerinden kimileri hamilelerde çok kilo alımı olabilir. Çok su içmek, çok sık idrara çıkmak, idrarda glikoz saptanması, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ya da vajinal enfeksiyonlar, bulantı yahut halsizlik gebelik şekerini işaret ediyor olabilir. Bunu saptamak için de şeker yükleme testi yapılmaktadır. 

Şeker yükleme testi ziyanlı bir test değildir

Gebelik şekeri bebekte gelişme geriliği, bazen anne karnında can kaybı riskinde artış, plasentanın erken yaşlanması ya da iri bebek durumundan ötürü doğum travmalarına yol açabilmektedir. O nedenle gebelik şekerinin belirlenen hudutlarda olması gerekir. Şeker yükleme testi ziyanlı bir test değildir. Bilakis iri bebek, erken doğum, meyyit doğum, doğacak bebekte teneffüs sorunu ya da hipoglisemi görülmesi, ilerleyen periyotlarda obezite üzere riskleri önlemek için yapılması gereken bir testtir.

Vücudun şekere karşı yansısı ölçülüyor

Şeker yükleme testi yani oral glukoz tolerans testi, bedenin şekere karşı reaksiyonunu ölçer. Hamilenin tıbbi durumuna nazaran testin nasıl yapılacağı belirlenir. 50 gr. şeker yüklemesi hamilenin aç ya da tok olmasına bağlı olmadan yapılabilir. Hekim denetiminde 50 gram şeker içeren bir solüsyon hamileye içirilir. Bu içildikten 1 saat sonra kan şekeri ölçülür. Şayet şeker 140 üzerinde çıkarsa hamile kuşkulu olarak kıymetlendirilir ve buna istinaden ek 100 gram OGTT istenir.100 gram OGTT’de açlık 95 mg/dL, 1. saat 180,  2. saat 155, 3. saat ile 140 mg/dL altında olması gerekir.  Eğer 2 paha eşit yahut yüksekse gebelik şekeri tanısı konur. Bir öteki şeker tarama testi olan 75 gram OGTT ise açlık 92 mg/dL, 1. saat 180,   2. saat 153 mg/dL’nin altında olması beklenir. Şayet bir paha eşit yahut yüksekse gebelik şekeri tanısı konur. 75 gram şeker yüklemesi ya da 100 gram şeker yüklemesi testi ortasında bir fark olmaz. Anne adayı en az 8-12 saat açlıkla teste sarfiyat. Öncelikle açlık kan şekeri ölçülür. Sonrasında 75 yahut 100 gramlık şeker içeren solüsyon 5-10 dk. içinde tüketilir. Buna istinaden anne adayının 1. 2. ve 3. saatlerde şeker pahasına bakılır. 

Anne adayının şekerinin aşikâr aralıklarda olması gerekiyor

Şeker yükleme testinin aç yapılıp yapılmayacağı, verilecek glikoz ölçüsüne nazaran değişebilmektedir. 50 gramlık formda yapılırsa açlık ya da tokluk fark etmez, 75 ya da 100 gramlık formu yapılırsa en az 8-12 saat açlık istenir. Anne adayının gebelikte şekeri yüksek çıkarsa, nizamlı aralıklarla kan şekerinin ölçülmesi, ilaç ya da insülin tedavisi ve bir beslenme diyet uzmanından takviye alınarak anne adayına sağlıklı bir beslenme programı oluşturulması gerekir. Gebelikte bu devirde orta derecede antrenman yapılması kıymet taşır. Yürüyüş de gebelikte kıymetlidir. Bunun yanında tüm denetimlere tertipli gidilmesi gerekmektedir. Burada emel, anne adayının şekerinin belli aralıklarda tutulmasıdır. Hayat biçimi değişiklikleri bu manada ehemmiyet taşımaktadır. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinde akademik üniteler akredite olmaya devam ediyor 

Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından Türkiye’de birinci kere tam akreditasyon almaya hak kazanan Ege Üniversitesi bünyesindeki tüm kısım ve programlar kalite ve akreditasyon çalışmaları kapsamında akredite olmaya devam ediyor.  Ege Üniversitesinde Rektör Prof. Dr. Necdet Budak liderliğinde sürdürülen kalite ve akreditasyon çalışmaları sonucunda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Bayan Hastalıkları Perinatoloji Bilim Kolu, Avrupa Perinatal Tıp Derneği (European Association Of Perinatal Medicine) tarafından akredite edildi.

Kalite ve akreditasyon çalışmalarına büyük ehemmiyet verdiklerini söz eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak YÖKAK’tan Türkiye’de tam akreditasyon alan birinci devlet üniversiteyiz. Bu kapsamda kalite ve akreditasyon çalışmalarımızın sürdürülebilirliğine büyük değer veriyor, çalışmalarımızı da bu tarafta gerçekleştiriyoruz. Üniversite olarak programlarımızın yarısından fazlası akredite oldu. Artık de EÜ Tıp Fakültesi Bayan Hastalıkları Perinatoloji Bilim Kısmımız, Avrupa Perinatal Tıp Derneği (European Association Of Perinatal Medicine) tarafından akredite edildi. Anabilim Kolu Liderimiz Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Perinatoloji Bilim Kolu Liderimiz Prof. Dr. Sermet Sağol ve öğretim üyelerimizi tebrik ediyor, muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum”  dedi.

Avrupa Perinatal Tıp Derneği, Avrupada perinatal bakımın kalitesini ve sunumunu güzelleştirerek anneler ve çocukları için en uygun fizikî ve zihinsel sıhhati elde etmek için perinatal tıbbın tüm taraflarıyla ilgili çalışma, araştırma ve bilgiyi yaymayı amaçlıyor. Dernek ayrıyeten meslekte öğretim standartlarının geliştirilmesine katkıda bulunarak, perinatal tıpta kontrol, kıymetlendirme ve klinik bakım için kılavuzlar önermek ve kriterleri standardize etmeyi hedefliyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cisco 2023 Siber Güvenlik Endeksi’ne nazaran, şirketlerin %82’si önümüzdeki 12 ila 24 ay içinde bir siber güvenlik tehdidinin işlerini sekteye uğratmasını bekliyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yalnızca %15’i mümkün risklere karşı kâfi hazırlığa sahip. Son bir yılda siber taarruza uğrayan şirketlerin %41’i içinse bu akınların maliyeti en az 500.000 dolar oldu. 

Cisco, 2023 Siber Güvenlik Endeksi’ne nazaran, dünya genelinde kuruluşların sırf %15’i günümüzün çağdaş siber güvenlik risklerine karşı dirençli olmak için gereken hazırlık seviyesine sahip. Kullanıcıların ve dataların güvenliğinin sağlanması gereken COVID sonrası, hibrit bir dünya yerinde geliştirilen rapor, işletmelerin hangi noktalarda güzel durumda olduğunu, global iş dünyasında siber güvenlik boşluklarının hangi alanlara gerçek genişleyeceğini ortaya koyuyor.

Pandemi ile birlikte kuruluşlar, büyük ölçüde statik (insanların tek bir pozisyondan, statik bir ağa bağlanarak tek bir aygıttan çalıştığı) bir işletim modelinden, çalışanların birden fazla pozisyondaki birden fazla aygıttan birden fazla ağa bağlandıkları, buluttaki ve hareket halindeki uygulamalara eriştikleri ve muazzam ölçüde bilgi ürettikleri hibrit bir dünyaya geçiş yaptı. Bu durum şirketler için yeni ve eşsiz siber güvenlik zorlukları ortaya çıkardı.

Siber savunma 5 temel üstünde şekilleniyor

“Cisco Siber Güvenlik Hazırlık Endeksi: Hibrit Bir Dünyada Esneklik” başlıklı rapor, şirketlerin çağdaş tehditlere karşı siber güvenlik esnekliğini sürdürmeye hazır olup olmadıklarını ölçüyor. Bu ölçümler, gerekli savunmaların temelini oluşturan 5 temel sütunu ve sütunlar içindeki 19 farklı tahlili kapsıyor: Kimlik, aygıtlar, ağ, uygulama iş yükleri ve bilgiler.

Yöneticiler, inançlı ve esnek tertipler oluşturmak için bu 5 güvenlik ayağında bir ‘hazırlık’ temeli oluşturmalıdır. Bu muhtaçlık, iştirakçilerin %86’sının önümüzdeki 12 ay içinde güvenlik bütçelerini en az yüzde 10 oranında artırmayı planladığı göz önüne alındığında bilhassa kritiktir. Bir temel oluşturarak, kuruluşlar güçlü yanlarını geliştirebilir ve esnekliklerini artırabilir.

Ankette, 27 pazardaki 6.700 özel kesim siber güvenlik önderinden bu tahlillerden hangilerini kullandıklarını ve hangi etapta olduklarını belirtmeleri istendi. Şirketler cevaplar ışığında “hazır olma” durumuna nazaran 4 kademede sınıflandırıldı: Acemi, Biçimlendirici, İlerleyen ve Olgun.

Yarıdan fazlası savunmasız

Araştırma, şirketlerin yalnızca %15’inin “Olgunluk” evresinde olduğunu ortaya koydu. Global olarak şirketlerin yarısından fazlası (%55) ise “Başlangıç” yahut Biçimlendirme kademelerinde yer alıyor. Bu da siber güvenlik hazırlığı konusunda ortalamanın altında performans gösterdikleri manasına geliyor.

Katılımcıların %82’si, önümüzdeki 12 ila 24 ay içinde bir siber güvenlik tehdidinin işlerini sekteye uğratmasını beklediklerini beyan ederken, %60’ı son 12 ay içinde bir siber güvenlik saldırısı yaşadıklarını paylaştı. Bu aksiliklerden etkilenenlerin %41’i için kelam konusu güvenlik açıklarının maliyetinin 500 bin doları bulması ise güvenlik açısından hazırlıksız olmanın sonuçlarını ortaya koyuyor.

Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru araştırmayı şöyle kıymetlendirdi: “Tüm dünyada olduğu üzere hibrit model, pandemi sonrasında Türkiye’de de büyük ivme kazandı. Çoklu bulut mimarilerine geçiş ve hibrit çalışmanın yükselişi ile birlikte, şirketler siber risklere karşı çok daha savunmasız hale geldi. Bu riskleri ortadan kaldırmak ve güvenlik açığını kapatmak için şirketlerin daha esnek olması ve bu alana yatırım yapmaları kural. Cisco olarak biz de onlara bu süreçte gereksinim duydukları tüm dayanağı sağlıyoruz.”

Güvenlik bütçeleri artıyor

Şirketler siber güvenlik hazırlıklarına yatırım yaptıkça, dirençli kalma yeteneklerine olan itimat de artacaktır. Hâlihazırda, “Olgun” düzeydeki şirketlerin %53’ü risklerle başa çıkma maharetlerine ‘çok güvendiklerini’ belirtti. Buna karşılık “Başlangıç” evresindeki şirketlerin sadece %30’u, “Biçimlendirme” kademesindeki şirketlerin ise %34’ü birebir tarafta görüş beyan etti. Öte yandan iştirakçilerin %86’sı, önümüzdeki 12 ay içinde güvenlik bütçelerini en az %10 artırmayı planladıklarını açıkladı. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ecdadımızın vakfettiği varlıkların ve bedellerin emanetçisi olan Vakıf İştirak tarafından gerçekleştirilen “Mirasımız Kuşevleri” standı, Üsküdar’daki Mimar Sinan Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor. 

Kuşevleri geleneğinin günümüzde en hoş örnekleriyle sürdürülmesi maksadıyla Vakıf Katılım’ın düzenlediği “Nesilden Nesile Kuşevleri Tasarım Yarışması’’nda ödül kazanan ve sergilenmeye layık görülen eserler, Üsküdar’daki Mimar Sinan Galerisi’nde “Mirasımız Kuşevleri” standında ziyarete açıldı. 

Konuyla ilgili açıklama yapan Vakıf İştirak Genel Müdürü Osman Çelik, “Kurumumuzu ülkemizin, ecdadımızın vakfettiği varlıkların ve bedellerin emanetçilerinden biri olarak görüyoruz. Buradan hareketle kıymetlerimizi gelecek kuşaklara aktarmak ismine toplumsal sorumluluk çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu vizyon doğrultusunda Osmanlı’nın nezaket, zarafet ve güzellik temelleri üzerine kurduğu ömür ideolojisini mimari olarak anlatan ve günümüze kadar ulaşan “Kuşevleri” projesini sürdürüyoruz. Projeyle, kuşlara barınak olan kuşevi geleneğini tekrar canlandırarak günümüz çağdaş mimari dünyasına entegre etmeyi ve ekolojik olarak da tabiata katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” dedi ve ekledi:

“Vakıf Medeniyeti” ve “Vakıf Kültürü” anlayışını benimseyerek; toplumsal istikrarın temellerinden biri olan vakıfların korunmasına ve gelirlerinin artırılmasına yönelik projeleri önceliklendiriyoruz. Vakıf kültürümüzden aldığımız güç ve şuurla önümüzdeki periyotta de toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak projeler geliştirmeye ve bu istikamette atılan adımları desteklemeye devam edeceğiz.” 

Sergi müsabakaya iştirak sağlayan amatör & profesyonel sanatkarların kuşevleri geleneğini çeşitli üsluplarla yorumladıkları yapıtlardan oluşuyor.  Sergide yer alan birbirinden renkli kuşevleri, ziyaretçilere Anadolu’nun kadim medeniyetinin nadide örneklerinin aktüel yorumlarını sunuyor.

“Mirasımız Kuşevleri” standı, Mimar Sinan Galerisi, Hakimiyeti Ulusala Caddesi, Üsküdar/İstanbul adresinde hafta sonu dâhil olmak üzere her gün ziyaretçilerini kabul etmektedir.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

SPI International, yenilikçi AKILLI KANALLAR eserini tüketicilerin hizmetine sundu. Yalnızca SPI International’in      streaming platformu FilmBox+ üzerinden erişilen yayıncılık inovasyonu AKILLI KANALLAR streaming kanalları, farklı izleme tercihlerinin tümüne hitap eden geniş bir içerik yelpazesi sunuyor. FilmBox+ streaming platformuyla entegre olan operatörler, izleyicilerine 10larca farklı ve nitelikli içerik seçkisi sunabilecek.

Uluslararası medya kuruluşu CANAL+ Group şirketi SPI International’in izleyici odaklı yeni jenerasyon streaming platformu FilmBox+, Akıllı Kanallar yenilikçi eserinin dünya lansmanını gerçekleştirdi. Akıllı Kanallar, özel olarak bir ortaya getirilmiş seç-izle içeriklerden oluşan oynatma listelerinin, klasik lineer kanallarda olduğu üzere bir yayın akışı biçiminde izlenebilmesini sağlıyor. Büsbütün dijital yapıda olan Akıllı Kanallar’a, yalnızca FilmBox+ platformu üzerinden erişilebiliyor. FilmBox+ aboneleri, platformun Seç-İzle kataloğunun ve farklı içerikler sunan yayın akışının yanı sıra, farklı çeşitlere, içerik temalarına, oyunculara yahut direktörlere özel içerikleri Akıllı kanallar streaming yayını üzerinden izleyebiliyorlar.

FilmBox+ birinci etapta, bölgesel kanal uygunluklarına nazaran değişim göstermekle birlikte 157 farklı Akıllı Kanal’ı Türkiye’nin ve öbür SPI International ana bölgeleri Avrupa, Adria bölgesi, Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Türkiye’nin yanı sıra dünya genelinde kullanıma sundu. Önümüzdeki aylarda daha fazla sayıda Akıllı Kanal’ın kullanıma sunulması bekleniyor.

Dünya genelinde izleyicilerin, lineer kanal akışlarını izlemekten keyif aldıklarını lisana getiren SPI International CMO’su ve CDO’su Haymi Behar, “İzleyiciler, zapping alışkanlıklarını sürdürmeye ve âlâ bir sinemaya denk gelmenin keyfini yaşamaya bedel veriyorlar. Seç-İzle ve lineer akış tercihlerinin en düzgün taraflarını bünyesinde bir ortaya getiren Akıllı Kanallar, izleyicilerin devasa içerik kitaplıklarında kaçırabilecekleri kaliteli içeriklere, basitçe erişmelerini sağlıyor” dedi.

“Bir yayıncılık inovasyonu olan Akıllı Kanallar, CMS özelliğini kullanarak dakikalar içerisinde yeni ve özel içerik sunan streaming kanalları oluşturmamıza imkan veriyor ve FilmBox+ streaming platformuyla entegre operatörlere katma kıymet sağlıyor. Entegre operatörler, tercihleri yelken yarışlarını ya da Tarkovsky sinemalarını izlemek olan izleyicilerine, onların zevkine nazaran oluşturulmuş bir kanalı kolay kolay sunabiliyorlar.”

Akıllı Kanallar FilmBox+ Kullanıcılarına Açık

SPI International’in FilmBox+ yeni jenerasyon streaming platformunun aboneleri, websitesi ve uygulama üzerinde ‘Canlı Kanallar’ menüsünden Akıllı Kanal içeriklerine erişebiliyorlar. Türkiye’de hizmete sunulan Akıllı Kanallar ortasında FilmBox Aksiyon (Action), Çocuk (Kids), Güldürü (Comedy), Kabahat (Crime), Dehşet (Horror), Romans (Romance), Savaş (War) dikey sinema kanallarının ve FilmBox dizilerinden oluşan Series kanallarının yanı sıra, Fransızca ya da İtalyanca sinemalar, 1940’lar ve 50’ler sinemaları, Dokümanter sinemalar, Müellif Direktörler (Auteur Cinéma) üzere gibi dikey sinema kanalları da yer alıyor. Ayrıyeten 360 Tunebox Party, FastnFunBox araba kültürü ve sporları (Riders) ve su sporları (Watersports) üzere kanallar da sunuluyor.

FilmBox+ yakın geçmişte, izleyicisine sunduğu özgün ve rahat izleme tecrübesini, TV’de zapping hissi veren lineer kanallar için geliştirdiği ve yayın akışını denetim etmeyi sağlayan EPG (Elektronik Program Rehberi) işleviyle daha da üst bir düzeye taşımıştı. Akıllı Kanallar, bu işlevin tecrübesini, özel kanal seçimleriyle daha da zenginleştiriyor. Doğrusal ve isteğe bağlı izleme tecrübeleri ortasında yumuşak bir geçiş sunan FilmBox+ Seç-İzle menüsü sayesinde izleyiciler, Akıllı Kanallar yayın akışı içerisinde bir sinemanın yanındaki bilgi düğmesine tıklayarak seçimlerini en baştan izlemeye başlayabiliyorlar.

FilmBox+ platformunun büyük global dağıtıcıların kaliteli içeriklerinden oluşan âlâ düzenlenmiş seçkisi, dünya çapında ünlü yıldızları bir ortaya getiren Hollywood üretimlerini, bağımsız sinemasının bâtın kalmış mücevherlerini, TV dizilerini, belgeselleri, yaşam-stil programlarını ve daha birçok içeriği izleyicilere sunuyor. Kullanıcılar FilmBox+ streaming platformunun varlıklı Seç-İzle kataloğuna ve canlı kanallarına, internet kontaklı aygıtlarıyla diledikleri vakit, diledikleri yerden, diledikleri ekrandan ulaşabiliyorlar. FilmBox+ platformuna, filmbox üzerinden yahut FilmBox+ uygulaması kullanarak bilgisayar, tablet, taşınabilir telefon, Android TV, Samsung ve LG Smart TV ekranlarından erişim sağlanabiliyor. FilmBox+ Türkiye’de ayrıyeten, Türksat tarafından da abonelere sunuluyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Sanat Evi’ni ziyaret eden özel çocuklar keyifli vakit geçirirken, ebru çalışması yaptılar.

21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü kapsamında Sakarya Anadolu Teknik Eğitim ve Meslek Lisesi Özel Eğitim Sınıfları öğrencileri ve öğretmenleri Kartepe Kent Meydanı’nda bulunan Kartepe Sanat Evi’nde sergilenen Ebruzen Hikmet Barutçugil’in yapıtlarını gezdiler.

KENDİLERİDE YAPTILAR

Özel öğrencilerin toplumsal ve ruhsal istikametten gelişimlerine katkı sağlamak, farklı alanlarda bulunmanın yanı sıra toplumsal aktivitelere katılması emeliyle düzenlenen aktiflikte, çocuklar stant salonunu gezmeleri sonrasında kendi elleriyle ebru çalışması da yaptılar.

KALPLERİNDE SAKLI

Kartepe Belediye Lideri Av.M.Mustafa Kocaman “Faaliyete geçirdiğimiz Kartepe Sanat Evi’miz geçmişe ve geleceğe ışık tutacaktır. Gösterilen ilgi bizleri şad ediyor. özel çocuklarımızın dünyalarına farklı pencereler açmak, onların tatlı gülümsemelerine vesile olmak dünyalara bedel. İnsanlığı yeterlilik ve sevgi güzelleştirecek. Bütün hoşluklar çocuklarımızın kalplerinde saklı” açıklamasında bulundu.   

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesinin kabul edilen birinci TÜBİTAK 3005 Projesi

Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Kısmı Sınıf Eğitimi Anabilim Kolu öğretim üyesi Doç. Dr. Belgin Arslan Cansever’in yürütücülüğünü yaptığı “Dönüştürülmüş Öğrenme Temelli Mesleksel Gelişim Programı” bahisli proje, TÜBİTAK 3005-Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Tahliller Araştırma Projeleri Takviye Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Sınıf öğretmenleri için dönüştürülmüş öğrenme modeli temelinde bir mesleksel gelişim programının tasarlanmasını, uygulanmasını ve etkililiğinin ortaya konulmasını amaçlayan proje, Ege Üniversitesinin kabul alan birinci TÜBİTAK 3005 projesi oldu.

Proje takımını tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam akredite bir araştırma üniversitesi olarak bilhassa son 5 yıl içerisinde TÜBİTAK’ın çeşitli programları kapsamında gerçekleştirdiğimiz projeler ile ön plana çıkmayı başardık. En çok proje yapan ve projesi en çok kabul gören üniversiteler ortasında hep dorukta yer aldık. Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Kısmı Sınıf Eğitimi Anabilim Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Belgin Arslan Cansever hocamız ve takımının hazırladığı proje ise TÜBİTAK 3005 programı kapsamında üniversitemizin kabul gören birinci projesi oldu. Takımımızı tebrik ediyor, muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum” diye konuştu.

“Proje MEB’in ‘Hayat uzunluğu öğrenme’ gayesine katkı sağlayacak”

Proje yürütücüsü Doç. Dr. Arslan Cansever, projenin emelinin harmanlanmış öğrenme modellerinden biri olan dönüştürülmüş öğrenme (flipped learning) ve web araçları uygulamaları konusunda sınıf öğretmenleri için dönüştürülmüş öğrenme modeli temelinde bir mesleksel gelişim programının tasarlanması, uygulanması ve etkililiğinin ortaya konulması olduğunu belirtti. Üç basamaktan oluşan proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Arslan Cansever, “Projenin birinci kademesinde sınıf öğretmenlerine yönelik dönüştürülmüş öğrenme temelli bir mesleksel gelişim programı tasarladık. Projenin ikinci etabında mesleksel gelişim programımız, İzmir’in 22 farklı ilkokulunda vazife yapmakta olan 30 sınıf öğretmenine Eğitim Fakültesi bilgisayar laboratuvarlarında 5 günlük (20 saat) bir eğitim ile uygulandı. Üçüncü ve son basamakta ise sınıf öğretmenlerinin mesleksel gelişimlerinin sınıf içi uygulamalarına yansıması, öğretmenlerin sınıflarına gidilerek çeşitli ölçüm, müşahede ve görüşmelerle alanda incelenerek yapılacak. Projemiz, Ulusal Eğitim Bakanlığının öğretmenlik mesleği genel yeterliklerine yenilikçi bir katkı sunacak. Bu bağlamda geliştirilen mesleksel gelişim program tasarısı ile sınıf öğretmenleri, dönüştürülmüş öğrenme modelini ve ilkokul seviyesindeki derslerde uygulanabilirliğini benimseyecek. Ayrıyeten program tasarısı, hem MEB’in 2023 vizyonu ile hayat uzunluğu öğrenme gayelerine ulaşmaya katkı sunacak hem de 21’inci yüzyıl marifetlerini destekleyecek. Ayrıyeten proje kapsamında Kahramanmaraş’ta meydana gelen sarsıntıların etkilediği vilayetlerde, afetten direkt etkilenen araştırmacıların çalışmalarını teşvik etmek ve desteklemek için TÜBİTAK BİDEB tarafından açılan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da desteklenen BİÇABA (Birlikte Çalışıp Birlikte Başaracağız) kapsamında bursiyer davetine çıkıldı” dedi.

Sınıf Eğitimi ile Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Kolları iş birliği ile gerçekleştirilen projenin grubunda; Doç. Dr. Alev Ateş Çobanoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Beril Ceylan ve Prof. Dr. Pınar Çavaş araştırmacı; yüksek lisans öğrencileri Merve Barlak ve Ezgi Türk ise bursiyer olarak misyon alıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bugüne kadar yapmış olduğu albümleriyle büyük çıkış yakalayan başarılı müzikçi Anıl Alan,3 müzikten oluşan yeni singlesini piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Bir mühlet evvel piyasaya sürdüğü  ‘Çat Kapı’isimli müziğiyle izlenme rekoru kıran Anıl Alan, 3 müzikten oluşan singlesinin çalışmasını tamamladı.

Ailesi Malatya’da yaşayan Alan, zelzele nedeniyle ertelediği çalışmalarını tamamladığını belirterek, ‘Depremde birçok yakın dostumu kaybettim. Yılın felaketi yüreğimizi yaktı.

O nedenle çalışmalarımı dondurtmuştum. Önümüzdeki günlerde klibim için kamera karşısına çıkacağım. Singleden elde edeceğim  geliri depremzedelere bağışlayacağım’dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Caz müziğinin usta isimleri “Lüleburcaz Konserleri” kapsamında Lüleburgaz’a geldi. Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi’nde (LYSA) gerçekleştirilen konserde sanatseverler cazın ritmiyle unutulmaz bir gece yaşadı.

Lüleburgaz Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl başlattığı Lüleburcaz Konserleri’nin ikincisi dün akşam LYSA’da gerçekleştirildi. LYSA Cahit Irgat Salonu’nda gerçekleştirilen konserde cazın ustaları sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Konseri izlemeye gelenler ortasında Lüleburgaz Belediye Lideri Dr. Murat Gerenli de yer aldı. Büyük bir ilgi gören konserde piyanoda Evrim Demirel, kontrbasta Kağan Yıldız, trompette Barış Doğukan Yazıcı ve trombonda Bulut Gülen yer alırken Türkiye’nin yetiştirdiği kıymetli müzisyenlerden Berke Özgümüş ve Ece Göksu da konuk sanatçı olarak sahne aldı.

Bilim ve sanat vurgusu!

Konserin sonunda sahneye çıkan Lider Gerenli, sanatkarlara yaşattıkları unutulmaz gece için teşekkür etti. Gerenli, kentlerin bilim ve sanatın ışığında ilerlemesiyle aydınlık yarınlara ulaşabileceği vurgusunu yaparak, “Her şeyin sevgiyle başladığı, bilim ve sanatın ışığında ilerleyen kent Lüleburgazımızda, bize bu unutulmaz geceyi yaşatan sanatkarlarımıza ve sanatseverlerimize teşekkür ederim” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü münasebetiyle Gebze Nene Hatun Özel Eğitim Anaokulu’nda aktiflik düzenledi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü hasebiyle hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenledi. Toplumsal belediyecilik anlayışıyla özel bireylerin her vakit yanında olan Büyükşehir, özel bireylerin meselelerine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için son olarak Gebze ilçesinde bulunan Nene Hatun Özel Eğitim Anaokulu’nda bir aktiflik gerçekleştirdi. Burada bulunan minikler ve ebeveynleri için Anne Kent işçisi cümbüş alanları oluşturdu. Çocuklar ve aileler aktiflikte unutulmaz anlar yaşarken doyasıya eğlendi.

RENGARENK BİR GÜN GEÇİRDİLER

Anne Kent çalışanının yakından ilgilendiği down sendromlu çocuklar, kendileri için özel olarak hazırlanan aktifliğe öğretmenleri ile dans ederek başladı. Daha sonra atletizm parkuruna geçerek kıyasıya yarışan minikler eğlenceli anlar yaşadı. El marifetlerinin ve görsel hafızalarının gelişmesi için ahşap boyama aktifliği de yaptırılan özel çocuklar, kendileri üzere rengarenk bir gün geçirdi. Ailelerin de katıldığı tertip çok beğenildi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Tiyatro Keyfi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın takviyesiyle sahnelere kazandırdığı oyunu Kemal Başar yönetti. Can Atilla’nın eşsiz müziğinin yanı sıra Yüksel Aymaz’ın minimalist ışık dizaynıyla da göze çarpan yapıtta Savaş Alp Başar ve Cansu Tekoluk rol alıyor.

İnsanlığa ve aşka övgü niteliğindeki Tut Elimden Rovni, 31 Mart Cuma akşamı saat 20.30’da Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde seyirci ile buluşuyor.

Aziz Nesin’in harikulade eseri… Objelerin göze yaklaştıkça netliğini kaybetmesi üzere en yakınındakini birçok defa net değerlendiremez insan. Değerini bilemezseniz, elinizden kayıp sarfiyat. Sonsuza dek. Oyun insanlığa ve aşka övgüdür.

Yazan: Aziz Nesin 

Yöneten: Kemal Başar 

Müzik: Can Atilla 

Işık tasarım: Yüksel Aymaz

Reji asistanı: Zeynep Yaylıcıoğlu 

Oyuncular: Savaş Alp Başar, Cansu Tekoluk 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İzmir, hem pak güç kaynaklarının hem de ana ve yan endüstride faaliyet gösteren şirketlerin kümelenmesiyle Türkiye’nin pak güce geçişinde kilit bir rol oynuyor.   

Türkiye’de İhracatçı Birlikleri ortasında sürdürülebilirlikte öncü Ege İhracatçı Birlikleri, pak güç bölümünün daha güçlü bir biçimde temsili için Türkiye’nin birinci Pak Güç Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin kurulması teşebbüslerine devam ediyor. 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri Jak Eskinazi, “Uluslararası Yenilenebilir Güç Ajansı’nın (IRENA) datalarına nazaran dünyada yenilenebilir/temiz güç üretim kapasitesi 2022’de 295 GW (yüzde 9.6) arttı. Bu kapasite artışının 141 GW’lik kısmı (yüzde 48’i) Çin’den geldi. Türkiye’deki artış ise 2.8 GW yani dünyadaki artışın yüzde 0.9’u. Dünya güneş gücü teknolojisi ve üretim kapasitesinde Çin’in başat pozisyonu giderek daha da ağırlaşıyor. İzmir, Türkiye’nin rüzgar gücü şurası gücünün yüzde 17’sine sahip. Bilhassa Aliağa, Bergama, Çandarlı, Dikili, Menemen’de pak güce yönelik yeni kuşak yatırımlar kelam konusu. İzmir’in Kuzey aksının çok yakında pak güç imalatında merkez olacağını net bir halde söyleyebiliriz.” dedi. 

Temiz güç ekipmanları ihracatı yıllık 1,5 milyar dolar seviyesinde

Eskinazi, EİB bünyesinde kurmayı planladıkları Pak Güç Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünen memleketler arası sermaye için de referans noktası olacağını vurguladı.

“Yapılan saha araştırmaları, Türkiye’nin pak güç ekipmanları ihracatının yıllık 1,5 milyar dolar düzeyinde olduğunu gösteriyor. Lakin pak güç bölümünde faaliyet gösteren; makine, ekipman, komponent ve aksam üreten firmalarımızın yaptıkları ihracatları kayıt altına alan özel bir Gümrük Tarife İstatistik Durumu (GTİP) tanımlaması bulunmuyor. EİB bünyesinde Pak Güç Ekipmanları ve Hizmet İhracatçıları Birliği kurma çalışmalarımıza geçtiğimiz sene başladık. Dal bu hususta istekli, kamuoyundan büyük bir dayanak görüyoruz. 200’ü İzmir’de olmak üzere pak güç ekipmanları alanında ihracat yapan 309 firmanın eser ve hizmet bazlı incelemesini sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte bu Birliğimizi Ege İhracatçı Birlikleri’ne kazandırmak önceliklerimiz ortasında olacak.” 

Enerji bağımsızlığı lakin pak güç ile mümkün 

Jak Eskinazi, “2030’a kadar 40 GW güneş, 30 GW rüzgar kapasitesine ulaşmak Türkiye’nin elektrik üretiminde dışa bağımlılığını yarıya düşürecek. Şu anda güneş gücü 9 GW ve rüzgar gücü 11 GW kapasitede bulunuyor. Güç bağımsızlığı lakin pak güç ile mümkün. Pak Güç Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin kurulmasıyla firmalarımızın devlet takviyelerinden, tasarım ve marka teşviklerinden, yurtdışı pazarlama faaliyetlerinden, belgelendirme dayanaklarından faydalanmaları ve en kıymetlisi kendi sıkıntılarını bir çatı altında tartışıp Bakanlık nezdinde takip etmelerini sağlayacağız.” dedi. 

Çandarlı Limanı deniz üstü rüzgâr gücünde dünyanın en değerli üretim üssü olarak kullanılabilir

Başkan Eskinazi, başta Avrupa olmak üzere birçok ülkenin deniz üstü (offshore) rüzgar santrallerini kurup faaliyete geçirdiğinin altını çiziyor.

“Dünya Bankası raporuna nazaran, Türkiye’de belirlenen dört bölgede toplamda 54 GW deniz üstü rüzgar gücü heyetimi potansiyeli var. Bu kapsamda, İzmir ilerleyen periyotlarda yapılacak karasal ve deniz üstü rüzgar santrali kurulumları açısından yatırımcılara kıymetli fırsatlar vadediyor. Temeli 2011 yılı Mayıs ayında atılan Çandarlı Limanı’nın kısa vadede liman olarak kullanılması yerine Türkiye’yi deniz üstü rüzgâr gücünde dünyanın en kıymetli üretim üssü yapabilecek bir merkez olarak kıymetlendirilebilir. Zira pak güç bölümü, heyetim için geniş alanlara muhtaçlık duyuyor. Aliağa’da ise geleceğin gücü olan hidrojen yüklü yatırımlar kelam konusu. İzmir, rüzgar gücünün yanı sıra Güneş, Jeotermal, Biyokütle, Hidrojen alanlarında da çok sayıda firmanın faaliyet gösterdiği bir kent.”

Temiz güç bölümünde faaliyet gösteren Türkiye’nin en büyük yatırımcıları burada yer alıyor

Jak Eskinazi, “Menemen Özgür Bölge’de ve Bergama’da halihazırda pak güç bölümünde faaliyet gösteren Türkiye’nin en büyük yatırımcıları yer alıyor. Bergama’da kurulan İzmir’in üçüncü hür bölgesi BASBAŞ Batı Anadolu Özgür Bölgesi’nde yeni büyük bir pak güç kümelenmesi oluşuyor. Menemen’de ise ikinci yeni hür bölge kuruluyor. Dünyanın büyük oyuncuları bu lokasyonlara yeni yatırımlar yapacak. Ülkemizin 4 rüzgâr türbin kanadı fabrikasının dördü de İzmir’de. Birebir formda ülkemizin 7 rüzgar türbin kulesi şirketinin beşi İzmir’de faaliyet gösteriyor. İzmir, Ülkedeki tek Ar-Ge merkezine mesken sahipliği yapan kent. Geçen sene rüzgâr gücü bölümünde ülkemizin birinci Ar-Ge merkezi İzmir’de faaliyetlerine başladı. İstanbul-Çanakkale Otoyolu ve Çanakkale Boğazıyla lojistik altyapısının güçlendirilmesi de büyük bir avantajdır.” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türk-İş tarafından hazırlanan ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırması besin enflasyonunu aylık yüzde1,76 arttığını ortaya koyarken açlık ve yoksulluk hududu da yükseldi.

Türk-İş bilgilerine nazaran, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken minimum harcama fiyatındaki artış bir evvelki aya nazaran yüzde 1,76 oranında gerçekleşti. İki aylık değişim yüzde 17,96 tespit edildi. Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 94,62 oldu.

Araştırma sonucuna nazaran, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, istikrarlı ve kâfi beslenebilmesi için yapması gereken aylık besin harcaması fiyatı yani açlık 9 bin 591 liraya yükseldi.

Gıda harcaması ile giysi, konut yani kira, elektrik, su, yakıt ile ulaşım, eğitim, sıhhat ve gibisi gereksinimler için yapılması mecburî başka aylık harcamalarının toplam meblağı yani yoksulluk sonu da 31 bin 241 liraya ulaştı.

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 12 bin 469 olar olarak kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Bankaya dışardan gelen efektif ve fiziki altın girişi sonrası açılan yabancı para cinsinden mevduat/katılım fonlarının 28 Mart 2023 tarihinden itibaren Türk lirası hissesi hesaplamasında dikkate alınmamasına karar verdi.

TCMB, “Menkul Değer Tesisine Ait Uygulama Talimatı ve Türk Lirası Hissesi Hesaplamasında Değişiklik Hakkında” bankalara bir yazı gönderdi.

Foreks’in haberine nazaran, 6 Şubat 2023 tarihinde ve sonrasında yaşanan sarsıntılar sonrası bankalara yönelen yastık altındaki yabancı para cinsinden birikimlerin iktisada kazandırılmasının hızlandırılmasını sağlamak hedefiyle bankaya dışardan gelen efektif ve fiziki altın girişi sonrası açılan yabancı para cinsinden mevduat/katılım fonlarının 28 Mart 2023 tarihinden itibaren Türk lirası hissesi hesaplamasında dikkate alınmamasına karar verildi.

Ayrıca, 1 Nisan 2023 tarihinden itibaren yeni açılan dönüşüm hesaplarının kaynağının tespitinde, müşteri bazında yabancı para mevduat hesaplarında 1 Ocak 2023’e nazaran net artış fiyatının öncelikle dikkate alınmasına, kâfi olmaması halinde 31 Aralık 2022 tarihindeki toplam yabancı para mevduat bakiyesinin dikkate alınması tarafında karar alındı.

Diğer taraftan, bankalar nezdine yapılan kontroller sonucunda 28 Mart 2023 tarihinden itibaren menkul değer tesisine tabi kredi meblağının belirlenmesinde birebir risk kümesinde bulunan hukukî şahısların yanı sıra gerçek bireylerin dönüşüm hesaplarının da dikkate alınması kararlaştırıldı.