Ay: Mart 2023

Mersin Yenişehir Belediyesi Özgürlük Parkı’nda bulunan çocuk oyun kümeleri şimdi kimliği belirlenemeyen kişi ya da şahıslar tarafından yakıldı. 

Yenişehir ilçesi Eğriçam Mahallesi’nde bulunan Özgürlük Parkı’ndaki çocuk oyun kümeleri gece saatlerinde ateşe verildi, etrafta yaşayan vatandaşların ihbarıyla yangına itfaiye takımları tarafından müdahale edildi. Yangından sonra parktaki oyun kümeleri kullanılamaz hale gelirken, polis grupları olayla ilgili inceleme başlattı. 

Başkan Özyiğit, “Kentimizi, ömür alanımızı korumak hepimizin sorumluluğu”

Sosyal medya hesaplarından açıklama yapan Mersin Yenişehir Belediye Lideri Abdullah Özyiğit, “Hiç merak etmeyin çocuklar, en kısa vakitte yeni oyun kümemizi parkımıza yerleştireceğiz.  Özgürlük Parkı’mızda çocuklarımızın doyasıya eğlendiği, arkadaşlarıyla hoş vakit geçirdiği oyun kümemiz maalesef kendini bilmez şahıs ya da şahıslar tarafından yakıldı.  Olayla ilgili soruşturma başlatıldı, sorumluların hak ettikleri cezayı almaları diliyorum. Kentimizi, hayat alanımızı korumak hepimizin sorumluluğu.” Tabirlerini kullandı. 
 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Plastik tüketiminin azaltılmasını hedefleyen İş Dünyası Plastik Teşebbüsü imzacısı ve Sıfır Atık Belgesi’yle faaliyetlerini sürdüren ICA, Kuzey Etraf Otoyolu’ndan toplanan atık lastiklerin geri dönüştürülmesiyle elde edilen ‘Ses Bariyeri’nin montajını tamamladı. 

ICA’nın 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü’nde duyurduğu proje döngüsel iktisada katkıda bulunurken, otoyoldan kaynaklanan gürültünün azaltılmasını da sağlıyor.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Etraf Otoyolu İşletmecisi ICA, sürdürülebilirlik odaklı iş stratejisi kapsamında yenilikçi projelere imza atmaya devam ediyor. ICA, otoyoldan toplanan atık lastiklerin geri dönüşümüyle üretilen Ses Bariyeri Projesi ile etrafın korunmasına, yol güvenliğine ve gürültünün azaltılmasına katkıda bulunuyor. ICA Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü’nde duyurdukları Ses Bariyeri Projesi’nin, ICA’nın gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak konusunda aldığı sorumluluğun modülü olduğunu söyledi. Soğukpınar, “Otoyol üzerindeki parçalanmış birçok cisim otoyol güvenliğini de tehdit ediyor. Bir yılda yaklaşık 135 ton araç lastiği modülü topladık. Lastik atıklarını döngüsel iktisada katkı sağlamak maksadıyla geri dönüştürerek ses bariyeri üretiminde kullanıyoruz” dedi. 

Kauçuk ses bariyeri karbon ayak izi en düşük eserler ortasında yer alıyor 

Ses Bariyeri Projesi kapsamında, otoyolun Kilyos-Zekeriyaköy bölgesinde yapılan ses tahlilleri sonucunda, bölgeye yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda ses bariyeri yerleştirildi. Böylelikle otoyolun yerleşim bölgelerinin yakınından geçen kesitlerinde araç gürültüsünün en az düzeye indirgenmesi hedeflendi. 

Serhat Soğukpınar, “Ses bariyeri ile otoyol yakınındaki habitat ve yerleşimler otoyol sesinden arınıyor ve biriktirdiğimiz lastik atıkları geri dönüştürülerek, döngüsel iktisada hizmet ediyor” diye belirtti. 

Atık lastikleri geri dönüştürerek oluşturulan ses bariyerleri birebir vakitte Çevresel Eser Beyanı (EPD) sertifikasına sahip. Kauçuk ses bariyerlerinin, atık gereçlerden üretildiği için, ‘karbon ayak izi’ en düşük eserler ortasında yer aldığına dikkat çeken Soğukpınar, “Bu etraf dostu bariyeri ömrünü tamamlayacağı 10. yılının sonunda tekrar geri dönüştüreceğiz ve tekrar kullanacağız. İşimizi en yüksek standartlarda yapmak ve sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunmak birinci gayemiz. Bu doğrultudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz” sözlerini kullandı. 

 Faaliyetlerini Sıfır Atık Dokümanı ile sürdürecek

ICA birebir vakitte Küresel Compact Türkiye, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ile TÜSİAD tarafından, iş dünyasında plastik tüketimini azaltmak hedefiyle kurulan İş Dünyası Plastik Girişimi’nin de imzacısı. ICA bu doğrultuda, Sıfır Atık İdare Sistemi’ni kurarak sergilediği atık ve etraf idare çalışmaları sonucunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca verilen Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandı. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Küresel teknoloji platformu Uber, Uber Taksi eseri ile Türkiye’deki faaliyetlerini büyütmeye devam ediyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana’dan sonra artık Bursa, Mersin ve Kayseri’de de faaliyetlerine başladı. Hem Bursa, Mersin ve Kayserililer, hem de bu kentleri ziyaret eden yerli ve yabancı turistler, 30 Mart 2023 itibariyle Uber uygulaması üzerinden Uber Taksi çağırabilecekler.

Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, “Uber Taksi, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana’nın akabinde Bursa, Mersin ve Kayseri’de de faaliyete başladığı için memnunuz. Uber teknolojisini, öteki yeni kentlere de en kısa vakitte getirmeyi istek ediyoruz” dedi.

Kullanıcılarının dakikalar içinde diledikleri yere kolay kolay ulaşmalarını sağlayan ulaşım teknolojisi platformu Uber, her seyahatte sigorta müdafaası, GPS üzerinden seyahat takip imkanı, şoför kalite denetim sistemi ve şoför puanlama sistemi ile her vakit yüksek güvenlik standartları sağlamayı hedefliyor.

Uber’in yeni kentlere gelişini kutlamak ismine tüm kullanıcılarına sırf Bursa, Mersin ve Kayseri’de geçerli 70 TL’ye kadar bir (1) adet fiyatsız Uber Taksi seyahati armağan ediyor. Bursa, Mersin ve Kayseri’deki tüm Uber kullanıcıları HOSGELDINUBER kodu ile fiyatsız seyahat imkanından faydalanabilecekler.

Uber uygulaması nasıl çalışır:

1. Uygulamayı akıllı telefonunuza indirin.

2. Kentin rastgele bir yerinden Uber uygulamasını açın, varış noktanızı girin ve seyahatiniz için bir taksi çağırın.

3. Uber Taksi’yi uygulama üzerinden takip edin, taksinin sizi almak için kaç dakika içinde varacağını ve şoför ile ilgili tüm bilgilerin yanı sıra aracın model ve plaka numarasını takip edin.

Uber uygulamasında Cüzdan sekmesindeki Promosyonlar kısmına HOSGELDINUBER kodunu ekleyin, Uber Taksi çağırın ve 70 TL’ye kadar fiyatsız seyahatinizin keyfini çıkarın.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Romanlar, 100 yıl sonra yapılan İkinci Yüzyılın İksisat Kongresi’nde temsil edildi. 

Sokak İktisadı Çalıştayı’nda Romanları İstanbul’dan Roman kökenli  Bahattin Turnalı temsil etti. Roman bir ailenin çocuğu olan Bahattin Turnalı, Dünya Değişirken Sokak Neden Değişmesin? konulu sunumda, iktisadın can damarı sokak işçilerinin yaşadıkları sorunları ve tahlil tekliflerini anlattı:

SOKAK EKONOMİSİ

“Bugün İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde, hakikaten hiç gündemde olmayan, hiç görülmeyen, daima dışlanan, hor görülen bu büyük kümeyle ilgili, Türkiye iktisadının geleceğini şekillendirecek çok değerli tarihî bir adım atmış bulunuyoruz. 

Her şeyin bir tarifi var ancak sokak satıcılığının, sokak esnaflığının ne olduğu pek bilinmiyor. Nitelikli meslek kümelerine erişemeyen, toplumsal yardımlara erişemeyen insanların çoğunluğu gündelik ömürlerini sokaklarda ürettikleri tahliller ile hayata devam etmeye çalışıyorlar. Türkiye’de yaklaşık 8 milyon kayıt dışı çalışanın, yüzde 30’u Roman yurttaşlardan oluşuyor. 

HUKUKİ MÜDAFAAYA ALINMALI

15 trilyonluk Türkiye iktisadının yaklaşık 1 trilyon lirası sokakların görülmeyenleri tarafından üretiliyor.

Bu kadar büyük bir kıymeti üreten sokak işçilerinin çalışma hayatları artık hukuksal olarak düzenlenmesi, korunması gerekmektedir.” 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde 2017 yılında başlatılan “Sıfır Atık Projesi”nin global bir etraf hareketine dönüştüğünü belirterek, “Birleşmiş Milletler kararıyla artık her yıl 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü olarak tüm dünyada kutlanacak. 

Birleşmiş Milletlerin bu kararı sayesinde Türkiye Yüzyılı’nın en büyük etraf hareketi olan Sıfır Atık vizyonu bir dünya markası haline geldi” dedi. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Sıfır Atık Projesi” kapsamında Konya Sıfır Atık İdare Planı’nı aktif bir halde uyguladıklarını belirten Lider Altay, Konya’da bu bahiste örnek çalışmaları hayata geçirdiklerini söz etti.

Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü nedeniyle bir açıklama yaparak Konya’da yürüttükleri Sıfır Atık ve pak güç çalışmalarını anlattı.

Başkan Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde 2017 yılında başlatılan “Sıfır Atık Projesi”nin bugün hem Türkiye’nin etrafına, tabiatına ve iktisadına yaptığı katkıyla hem de aldığı memleketler arası ödüllerle ülkemizi ve milletimizi gururlandırmaya devam ettiğini söyledi.

BM GENEL ŞURASINDA 105 ÜLKENİN DAYANAĞIYLA KABUL EDİLDİ

Emine Erdoğan Hanımefendi’nin 2022’nin Eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteriyle Global Sıfır Atık Güzel Niyet Beyanını imzalamasıyla birlikte Türkiye’nin iklim değişikliği ile gayret ve sürdürülebilir kalkınma planları kapsamında yeniden BM’ye sunduğu Sıfır Atık kararının BM Genel Kurulu’nda 105 ülkenin dayanağı ile kabul edildiğine dikkat çeken Lider Altay, “Bu karar ile bundan bu türlü her yıl 30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü olarak tüm dünyada kutlanacak. Böylelikle tüm etraf projelerimizin çatısı olan Sıfır Atık Hareketi’nin, global bir etraf hareketi olduğu Birleşmiş Milletler Genel Heyeti kararıyla da desteklenmiş oldu. BM’nin bu kararı sayesinde Türkiye Yüzyılı’nın en büyük etraf hareketi olan Sıfır Atık vizyonu bir dünya markası haline geldi” diye konuştu.

“KONYA SIFIR ATIK İDARE PLANINI FAAL BİR FORMDA UYGULUYORUZ”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Sıfır Atık Projesi” kapsamında; Konya Sıfır Atık İdare Planını faal bir halde uyguladıklarını vurgulayan Lider Altay, “Proje kapsamında birinci olarak; tüm hemşehrilerimizin erişim sağlayabildiği ayrıntılı bilgilendirmelerin ve haritaların yer aldığı Sıfır Atık Bilgi Sistemi’ni oluşturduk. Sıfır Atık Projesi’nin Konya’da daha tesirli uygulanması için; ülkemizde birinci olarak hazırlanan Konya İli Sıfır Atık İdaresi Sistemi Planı doğrultusunda pilot okullarda ve pilot mahallelerde Sıfır Atık Projesi’ni başlattık. Dağıtılan ekipmanlarla atıklar tiplerine nazaran başka toplanıyor. Toplanan atıklara ait toplama noktaları, atık ölçüleri, toplama sıklığı üzere dataların web ortamında ve taşınabilir uygulamalarda görülebilmesi için bir web sitesi oluşturuldu. Sıfır Atık konusunda farkındalığın artırılması gayesiyle okullarda bilinçlendirme, farkındalık, tiyatro üzere etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Açık ve kapalı alanlarda kurulan Sıfır Atık Stantları ile halkımızın bilinçlendirilmesi sağlanırken Konyaspor kulübü ile yürüttüğümüz Yeşil Tribün Projesi ile de halkımızın hassaslığı artırılmaya çalışıldı” açıklamasını yaptı.

“İLERİ TEKNOLOJİ İLE ATIKLARIN AYRIŞTIRMA SÜREÇLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Çalışmalarına başlanan “Ambalaj Atığı Toplama ve Ayrıştırma Tesisi” sayesinde, kaynağında farklı toplanan ambalaj atıklarının cinslerine nazaran ayrıştırılarak döngüsel iktisada kazandırılacağını lisana getiren Lider Altay, “Burada ileri teknoloji optik okuyuculu bir sistemle atıkların ayrıştırma süreçlerini gerçekleştireceğiz. Ayrıyeten kentsel dönüşüm projelerimiz ortasında yer alan Eski Sanayi ve Karatay Sanayi’nin taşınarak Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından kentimize kazandırılacak Yeni Motorlu Taşıtlar Sanayi de ülkemizin birinci Sıfır Atık Sanayi Sitesi olacak” dedi.

KONYA’DA ETRAF İÇİN ÖRNEK PROJELER HAYATA GEÇİRİLİYOR

Konya Büyükşehir Belediyesi olarak hem Sıfır Atık siyasetine hem döngüsel iktisat modeline hem de iklim değişikliğiyle gayrete uygun olarak; atık suların geri kazanımı, organik atıklardan güç üretimi ve yeşil güç kaynaklarının aktif kullanımı üzere çalışmalar da yürüttüklerini hatırlatan Lider Altay, “Bu kapsamda; Konya genelindeki 6 adet biyometanizasyon tesisimizde bugüne kadar toplam 687 milyon kilovat elektrik gücü ürettik. Ayrıyeten Mor Şebeke ismini verdiğimiz Türkiye’de birinci olan bir çalışmayla da Konya Atık Su Arıtma Tesisimizde arıtılan atık suları, 2 milyon 500 bin metrekare yeşil alanın sulamasında kullanıyoruz. Atık Su Arıtma Tesislerimizdeki süreçler sonucunda ortaya çıkan metan gazını elektrik gücüne dönüştürüyor; bu usulle her yıl milyonlarca kilovat saat elektrik gücü üretiyoruz. Ayrıyeten arıtma çamurunu gübreye dönüştürerek çiftçilerimize veriyoruz. Bu uygulama için müsaade dokümanı alan Türkiye’nin birinci Büyükşehir Belediyesi olduk. Katı atık depolama alanlarımıza gelen atıkların kirletici tesirlerini ortadan kaldırmak ve bu atıklarla elektrik gücü üretmek hedefiyle; şurası gücü 13,33 megavat ve lisans kapasitesi 25,56 megavat olan Katık Atık Bertaraf ve Elektrik Gücü Üretim Tesisi’ni de kentimize kazandırdık” tabirlerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Elektrikli arabalar tüm dünyada yeni bir trend haline gelirken Hyundai Motor Company, artık de dikkatleri çok farklı bir noktaya çekiyor. Elektrifikasyondaki yatırımlarının ve ağır emeklerinin karşılığını cezbedici ve heyecan verici modellerle almaya başlayan Hyundai, bilhassa performans tutkunu kullanıcıların ağır ilgisini çeken N modelleriyle de elektrikli mobiliteyi bir ortaya getirmeye başladı. 

Seri üretim yüksek performanslı elektrikli birinci N modeli

Hyundai N Departmanı, yüksek performanslı seri üretim birinci elektrikli N modeli olan IONIQ 5 N’in kuvvetli kış testlerini İsveç Arjeplog’daki Hyundai Mobis Proving Center alanında gerçekleştirdi. Arjeplog’daki Hyundai Mobis test alanı, Kuzey Kutup Dairesi’ne bitişik pozisyonu göz önüne alındığında dünyanın en güçlü ve en düşük yol tutuş katsayısına sahip buzlu yüzeyleri olarak sayılıyor. Taban büsbütün buzla kaplı olurken sıcaklık ise -30° dereceye kadar düşüyor. Pil ve şarj müddetini etkileyen soğuk hava şartları, elektrikli arabaların kış aylarındaki çalışma prensipini büsbütün zorlaştırır. Bu doğrultuda; IONIQ 5 N’in batarya ve HTRAC dört tekerlekten çekiş sistemini test eden Hyundai N mühendisleri, çok düşük sürtünme şartlarındaki sürüş karakteri ve performans yeteneği ortasındaki optimum dengeyi elde etmeye çalıştılar.

Hyundai, IONIQ 5 N modelinde de markanın Elektrikli Küresel Modüler Platformunu (E-GMP) kullanıyor. Hyundai N’nin Dünya Ralli Şampiyonası’nda elde ettiği muvaffakiyetlerini ve üst seviye performans teknolojilerini E-GMP ile birleştiren mühendisler, dünyanın en kuvvetli yarış pisti olan Nürburgring’de de aracın yol performansını test ettiler. Hem İsveç hem de Almanya’daki en keskin virajlarda ve uzun düzlüklerde test edilen Hyundai IONIQ 5 N, tipik olarak üç ana N marka kriterinden oluşuyor. “Viraj performansı”, “yarış pisti yeteneği” ve “günlük spor otomobil” üzere dinamikleri bir ortaya getiren IONIQ 5 N, Hyundai’nin elektrifikasyon stratejisindeki en süratli seri üretim MESKEN model olarak RM20e, RN22e, Veloster N E-TCR konseptlerini gerçek hayata uyarlıyor.

N Drift moduyla üst seviye sürüş keyfi

IONIQ 5 N’nin üst seviye viraj yeteneği, geliştirilmiş sürüş modlarıyla destekleniyor. Sürüş modlarına ek olarak; arabanın ön ve art tork dağılımını, tork oranını, süspansiyon sertliğini, direksiyon yansılarını ve e-LSD (elektronik Sonlu Kaymalı Diferansiyel) sistemini, N Drift Optimizer da destekliyor. Her düzeydeki şoföre drift keyfini yaşatmaya yardımcı olan “N Drift” modu, performans tutkunu kullanıcıları heyecanlandıran özelliklerden biri olacak.

Yeni kuşak e-LSD

IONIQ 5 N, özel olarak geliştirilmiş bir e-LSD yani sonlu kaymalı diferansiyel ile üretiliyor. Büsbütün elektronik denetim ünitesiyle yönetilen bu diferansiyel, yol tutuşu güzelleştirmek için tekerleğin ne vakit ekstra torka muhtaçlık duyduğunu belirlemek için sensörlerden gelen reaksiyonları anlık olarak tahlil ediyor. Böylelikle e-LSD, yarış pistinde yahut yüksek tempolu sürüş esnasında yol tutuşu harika düzeylere çıkarmak için oluşan yüksek torku tekerlere değişken bir halde iletiyor. IONIQ 5 N, farklı sürüş modları için optimize edilmiş “N Tork” modunu da faal bir formda kullanıyor. Hem ön hem de art tekerlekler için tork düzeyini seçmeye imkan tanıyan bu sistem, gücü dört tekerleğe de değişen oranlarda dağıtmak için e-LSD ile birlikte çalışıyor. Bu da drift moduna direkt tesir ederek keyif düzeyini tepeye çıkarıyor.

Hyundai, önümüzdeki günlerde daha fazla teknik bilgi ve donanım açıklayacak. Heyecan verici Hyundai IONIQ 5 N, Temmuz ayında yapılacak lansmanın akabinde satışa sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bilnet Karşıyaka Liseleri öğrencileri bu yıl da Türkiye Etraf Eğitim Vakfı’nın (TÜÇEV) yürüttüğü “Young Reporters of the Environment (Çevrenin Genç Sözcüleri)” programına katılarak etrafa olan hassaslıklarını bir defa daha göstermek için yeni bir çalışmaya imza attı.  İlk olarak BİLNETLİ öğrenciler Ege Bölgesinde bilhassa İzmir’de önemli seviyede kendini gösteren kuraklığa dikkat çekmek emeliyle İzmir’in Menemen ilçesinde Yanık Köy Mahallesinde yaşanan kuraklığı ve bu kuraklığın üretilen eser çeşidine, eser ölçüsüne ve çiftçiye tesirini yerinde gözlemlediler. Proje kapsamında Menemen Tarım İlçe Müdürlüğü ve çiftçiler ile görüşülerek kuraklığın boyutunun ürkütücü bir formda olduğuna dikkat çektiler.

Akademik eğitimin yanı sıra kültürel ve toplumsal çalışmalarıyla da isminden kelam ettiren Bilnet Karşıyaka Yerleşkesi öğrencilerinin ikinci projesinde ise İzmir’de yerleşme alanlarına kadar yayılan plastik çöplüğüne ve etraf kirliliğine dikkat çekmek oldu.  Her yıl olduğu gibi 2022 – 2023 eğitim sürecinde de aktifliklerine devam eden Bilnet Karşıyaka Fen ve Anadolu Liseleri öğrencileri bu yıl da Türkiye Etraf Eğitim Vakfının (TÜÇEV) yürüttüğü “Young Reporters of the Environment (Çevrenin Genç Sözcüleri)” programına katılarak, İzmir’in Çiğli ilçesinin Harmandalı Mahallesi’ndeki plastik çöplüğünde ayrıntılı bir çalışma yaptı. Harmandalı sakinleri ile yapılan bu görüşmelerde plastik çöplüğünün ürkütücü bir boyuta ulaştığını vurguladı.

Ege Bölgesinde Üretim Alanları Yok Oluyor, Çiftçi İse Kuraklığa Teslim Oluyor!

 Bilnet Karşıyaka Liseleri öğrencileri Türkiye Etraf Eğitim Vakfı tarafından yürütülen “Çevrenin Genç Sözcüleri” programına katılarak İzmir’de yaşanan kuraklık konusunu araştırdılar. Öğrenciler müşahedelerine nazaran kuraklığın kendini yavaş yavaş göstermesi, vakit kapsamında gerekli tedbirlerin alınmasına imkan sağlamaktadır. Ne yazık ki kuraklık kendisini vakte yayarak gösterse de epeyce büyük ve ağır sonuçlara sebebiyet vermektedir. Global ısınma ve iklim değişikliğinin tesirleri gün geçtikçe artarken ülkenin tarım üssü olan Ege Bölgesinde de üretim alanları yok oluyor, çiftçi ise kuraklığa teslim oluyor. Kış aylarında yağış ortalamasının düşüşüyle İzmir, Manisa ile İç Ege’de yaşanan kuraklık resmi datalara de yansıdı. Bölgenin verimli topraklarından biri olan Menemen Ovasıda kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Global iklim değişikleri sonucunda kâfi yağışların yağmaması ve buna bağlı olarak barajlardaki su düzeyinin azalması Türkiye’nin en bereketli havzalarından Menemen Ovası’nı olumsuz etkiliyor. 

Geleceğimiz İçin Plastiğe Hayır De?

Plastikler; bünyelerinde ham petrol, kömür ve gaz üzere unsurları bulundurur. Tabiata atıldıklarında manzara kirliliğine neden olur, etraftaki canlılara ve toprağa da epey ziyan verir.

Günlük hayatta ise en çok kullandığımız eşyaların başında poşetler ve plastik şişeler geliyor. Bu plastikler bakkallarda, marketlerde ve daha birçok yerde satılmakta. Birçoğunu günlük hayatta kullan at biçiminde tüketiyoruz. Bu nedenle etrafımızda çok fazla atık oluşuyor. Ayrıyeten plastikler er ya da geç tabiata çöp halinde geri dönüyor. Geri dönen bu plastik çöpler de haliyle tabiata, canlılara, insanlara ziyan veriyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

İsrailli El Al Kümesi iştiraklerinden Sun d’Or Havayolları, Türkiye’ye olan uçuşlarının tekrar başladığını bildirdi. Pazar, Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri olmak üzere İstanbul’a haftalık dört sefer gerçekleştirecek olan Sun d’Or’un birinci uçuşu, 30 Mart Perşembe günü gerçekleştirildi.

• El Al Kümesi iştiraklerinden Sun d’Or, Birlik ve Kurtuluş Örgütü (Union and Salvation Organization) iş birliğiyle yola çıkan yardım uçağını, sarsıntıdan etkilenen bölgeye gönderirken; şirket, 15 yıllık bir ortadan sonra Türkiye’ye uçuşlarının da tekrar başladığını açıkladı.

• İsrail’in önde gelen hava yolu şirketlerinden Sun d’Or’un İGA İstanbul Havalimanı’na birinci uçuşunu 30 Mart Perşembe günü düzenledi. İGA İstanbul Havalimanı Dış Çizgiler Gelen Yolcu katı D8 kapısında karşılama aktifliğine imza atıldı. Merasime, Sun d’Or Havayolları CEO’su Gal Gershon katılırken, İGA İstanbul Havalimanı’nı merasimde CEO Danışmanı Melih Mengü temsil etti.

• Sun d’Or Havayolları, Pazar, Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri olmak üzere İGA İstanbul Havalimanı’na haftada dört sefer düzenleyecek. 199 dolardan satılan biletlerle uçuşlar, Sun d’Or/El Al’ın Business Class koltuklarının da bulunduğu uçaklarında gerçekleştirecek. İktisat sınıfında bilet alan yolculara bu koltuklar tercihli koltuk hizmeti olarak ek fiyat karşılığında sunulacak. 

• İGA İstanbul Havalimanı CEO Danışmanı Melih Mengü merasimde yaptığı konuşmada, “Öncelikle zelzeleden etkilenen bölgelere özel bir yardım uçuşu gönderen Sun d’Or hava yollarına çok teşekkür ediyoruz. Hayli uzun bir ortadan son İGA İstanbul Havalimanı olarak İsrailli bir hava yoluna havalimanımızı açtığımız için çok keyifli, bir o kadar da heyecanlıyız. Bu noktada Sun d’Or’un İGA İstanbul Havalimanı ile iş birliği, Türkiye ve İsrail ortasındaki münasebetleri güçlendirmek için büyük bir fırsat” dedi.

• Sun d’Or CEO’su Gal Gershon ise yaptığı açıklamada, “Bugün, 15 yıllık bir ortadan sonra bölgede faaliyet göstermediğimiz bir çizginin açılışını İstanbul ile yapıyoruz. İki ülke ortasındaki bağların kuvvetlenmesini de memnuniyetle karşılıyoruz. Hem insani hem de turistik açıdan ilgilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz. İstanbul, İsrail halkı için her vakit favori bir destinasyon oldu ve gelecekte de Türkiye’de ek tatil beldelerine uçuşlar başlatmayı planlıyoruz” tabirleri kullanıldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Lideri Pir Muhammed bin Zayed ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığından yapılan açıklamaya nazaran, görüşmede, Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri münasebetleri ve bölgesel gelişmeler ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yaşanan sarsıntılar münasebetiyle Birleşik Arap Emirliklerinin sergilediği dayanışma ve dayanak için teşekkür etti.

Liderler, görüşmede, karşılıklı olarak ramazan ayı tebriğinde de bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Siyaseti Konseyi (PPK) toplantı özetinde, gerekli dönüşümün desteklenmesi kapsamda liralaşma stratejisi metninde paylaşılan likidite şartlarını destekleyici araçların gerektiğinde güncellenmesi konusunun değerlendirmeye alındığı bildirildi.

Özette, Mart ayına ait yüksek frekanslı dış ticaret dataları zelzeleden etkilenen bölgeden yapılan ihracatın afet sonrasındaki düşüşü takiben toparlanma eğilimi sergilediğine işaret ettiğine dikkat çekildi.

Özetlerde, “Saha görüşmelerinden edinilen detaylı bilgiler sarsıntıdan etkilenen bölgede yer alan sanayi üretimi alt yapısının büyük ölçüde korunduğuna ve üretimin sürekliliğinin sağlandığına işaret etmektedir” tabirleri yer aldı.

Global TV pazarının öncü ismi Samsung, premium ekranların başını çeken Neo QLED ve OLED TV Serisi özelinde kullanıcılara kaçırılmayacak bir kampanya sunuyor. Seçili Samsung OLED 4K, Neo QLED 4K, yahut Neo QLED 8K TV’lerden birini ön sipariş sürecinde satın alacak kullanıcılara, Galaxy akıllı telefon armağan ediyor. 

Geliştirdiği öncü teknolojilerle imaj kalitesi ve inovasyonun hudutlarını zorlamaya devam eden Samsung, 28 Mart – 18 Nisan (23:59) tarihleri ortasındaki kampanya kapsamında; en yeni Samsung premium segment TV’lerden birini ön sipariş kampanyasıyla satın alacak kullanıcılar için Galaxy akıllı telefon hediyesi sunuyor.

En yeni premium segment TV’ler için ön siparişe özel Galaxy akıllı telefon hediyesi

Samsung, kampanya kapsamında üstün manzara kalitesi, yüksek çözünürlüğü ve teknolojik donanımlarıyla öne çıkan seçili yeni Neo QLED 8K TV modellerinden birini alacaklara Galaxy S23,  S23+, S23 Ultra akıllı telefonlardan birini armağan ediyor. Ayrıyeten, seçili Neo QLED 4K yahut OLED 4K TV modellerinden birini alacaklara ise Galaxy A54 akıllı telefon ikramı sunuyor. Kampanya kapsamında; QN900B Neo QLED 8K Smart TV alacaklara Galaxy S23,  S23+, S23 Ultra akıllı telefonlardan biri, QN90 Neo QLED 4K Smart TV yahut seçili OLED 4K TV modellerinden alacak kullanıcılara ise Galaxy A54 akıllı telefon ikram sunuluyor. 

Yeni Neo QLED 8K TV ile gerçeğe en yakın manzara deneyimi

Samsung, yeni Neo QLED 8K TV Serisi ve son teknoloji MICRO LED’leri ile etkileyici bir TV tecrübesi vadediyor. Art ışık kontrolü, kontrast düzeyleri, kalibrasyon ve derinlik artırımı üzere, Samsung’un sunduğu birbirine ahenk sağlayan birçok özellik, gerçeğe en yakın imaj kalitesini ortaya koyuyor.  Yeni Neo QLED 8K TV serisi, gerçeğe çok yakın manzaraları sunarken, manzara kalitesinde adeta bir çığır açıyor. Güncellenmiş Nöral Quantum İşlemci 8K, yeni yapay zeka (AI) dayanaklı yükseltme özelliği ve yeni kalibrasyon uygulaması sayesinde, kullanıcılar gerçeğe daha yakın bir TV ve ekran tecrübesi yaşıyor. Üstelik, bu tecrübesi ileri seviyede ferdileştirme özellikleriyle çok kolay bir halde yönetebiliyorlar.

Samsung’un 2022 QLED TV’lerine dünyanın birinci ‘Pantone Onaylı’ sertifikası

Samsung’un tüm yeni 2022 QLED modelleri Pantone Eşleştirme Sisteminin (PMS) yaratıcısı ve dünya renk sanayisinin öncüsü Pantone markasından da ‘Pantone Onaylı’ sertifikasını aldı. Samsung’un hem 4K hem de 8K manzara kalitesine sahip 15 adet QLED TV ve 5 farklı monitör modeli olmak üzere 20 farklı modelden oluşan yeni 2022 model QLED TV Serisi, 2030 farklı Pantone rengini ve 110 cilt tonu rengini yanlışsız yansıtabildiği için Pantone tarafından bu sertifikaya layık görüldü.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Boğaziçi Ventures ve March Capital’den Türk Oyun Şirketine 1.5 Milyon USD yatırım!

Kurucularının oyun kesimindeki başarılı geçmişi üzerine temellenen ve Türkiye oyun ekosistemindeki girişimcileri destekleme üzerine şurası stratejisi ile Boğaziçi Ventures, 2023 yılının birinci yatırımlarından birini taşınabilir oyun dalında yeni oyunları ile büyüyen Gulliver’s Games’e yaptı.

Yaratıcı, yenilikçi ve inovatif teknoloji teşebbüslerine büyüme etabında yatırım yaparak üstel  büyümelerine stratejik ve finansal takviye sağlayan Boğaziçi Ventures, birinci oyunu ‘Restaurant Tycoon’u yayınladıktan sonra stratejisini değiştiren Gulliver’s Games’in yeni projesine 500.000 USD yatırım yaptı. Boğaziçi Ventures ve March Capital’dan toplam 1,5 Milyon USD yatırım alan Gulliver’s Games ülkemize yabancı fon girişini sağlayan bir proje olarak teknoloji girişimciliği ekosisteminde kıymetli bir yere sahiptir.

2023’ün birinci çeyreği şimdi tamamlanmadan üçüncü yatırımını yapan Boğaziçi Ventures, global piyasaya açılmayı planlamış projelere takviye düzenekleri ile yatırımlar yaparak teknoloji ekosistemine katkı sağlama misyonunu devam ettiriyor. Türkiye teknoloji teşebbüsü ekosistemine takviye olma gayesi ile kurulmuş olan BV Growth teşebbüs sermayesi fonu ile geleceği şekillendirecek teknolojik hizmet ve eser geliştiren girişimcilere yatırımlarım yapan Boğaziçi Ventures, tecrübeli takımı ile girişimcilerle kol kola büyüme maceralarına takviye veriyor.  Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO’su Barış Özistek yeni yatırım ile ilgili yaptığı açıklamada “Boğaziçi Ventures’ın kurucularının genetiğine işlemiş bir oyun teknolojileri tutkusu ve deneyimi var. Deneyimli kurucu ortakları olan, uygun verilere sahip oyun teşebbüslerine yatırım en sevdiğimiz alanlardan. Her periyodun büyüyen dallarından olmayı başaran ve tekrar her devrin beğenilen bölümü olarak jenerasyonlar ortasında dahi köprü vazifesi gören oyun dalında muvaffakiyetini ve tutkusunu bize kanıtlamış olan Gulliver’s Games grubuna ikinci yatırımı da yaparak büyümesine dayanak olduğumuz için çok memnunuz. Türkiye oyun kesimi ne kadar güçlü olduğunu ve dünya oyun kesiminden hisse almaya devam edeceğini ispat etmeye devam ediyor.” şeklinde görüşlerini paylaştı.

İlk oyunu ‘Restaurant Tycoon – Idle Game’i piyasaya geçtiğimiz yıl çıkaran Gulliver’s Games, oyuncu kitlesini genişletecek ve oyun tecrübesini bir üst düzeye çıkaracak yeni bir projeye imza atmaya hazırlanmaktadır. Deneyimlerini inovatif bir strateji ile yorumlayan şirket, edinimleri sonucunda dinamik ve yetenekli takımı ile küresel pazarda iz bırakacak yeni oyunu için yatırım tipine çıkmıştır. Boğaziçi Ventures’ın 500.000 USD yatırımıyla March Capital’ın da dahil olduğu 1.5M USD tohum yatırım cinsini tamamlayan Gulliver’s Games, insider round’ında iki başkan yatırımcısı ile daha güçlü başarılara imza atmak için buluştu. Gulliver Games’in Kurucusu ve CEO’su Doğan Akdağ, şirketinin ikinci yatırım çeşidini ‘‘İlk oyunumuz Restaurant Tycoon’u geliştirme ve yayınlama müddetince önemli bir teknik ve tasarım bilgisi edindik. Bu bilgiler ışığında stratejimizi değiştirerek yalnızca “oyuncu” kitlenin değil, yediden yetmişe herkesin keyifle oynayabileceği farklı bir proje üzerine bir müddettir çalışıyoruz. Yeni oyunumuz ile geniş kitlelere ulaşan ve oyuncularımızın hayatında kalıcı yer edinen bir marka yaratacağız. Tohum yatırım çeşidinde bir ortaya geldiğimiz yatırımcılarımızın yaptığı bu yeni ve daha büyük ölçekteki yatırım, inşa ettiğimiz çalışma kültürünü ileriye taşıyacak yeni grup arkadaşları ile süratli büyümemizin yolunu açıyor. Uzun vadeli planlarımızın birinci adımı olan bu oyun ile ivmemizi artırarak, en sevdiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz.” formunda tabir etti.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en itibarlı hazır giysi ve moda fuarı olarak hayata geçirilen CNR Fashion Show, ANFAŞ – Antalya Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. CNR Fashion Show’a, daha birinci günden binlerce yabancı alım heyeti geldi. Fuarda düzenlenen Aydın Açık defilesi ise ziyaretçiler tarafından ağır ilgi gördü. CNR Holding tarafından düzenlenen fuar 1 Nisan’a kadar açık olacak.

Fuarcılık dalının önder firması CNR Holding tarafından, turizm ve ticaretin merkezi Antalya’da düzenlenen CNR Fashion Show – Hazır Giysi ve Moda Fuarı kapılarını açtı. Türkiye’nin en itibarlı hazır giysi ve moda fuarı olarak hayata geçirilen CNR Fashion Show, ANFAŞ – Antalya Fuar ve Kongre Merkezi’nde organize ediliyor. 15 bin metrekarelik stant alanında hayata geçirilen fuarda, 100’ün üzerinde firma, 200’ün üzerinde markası ile yer alıyor.

1 Nisan’a kadar konuklarını ağırlayacak olan CNR Fashion Show’a, bilhassa yabancı alım heyetleri büyük ilgi gösterdi. Binlerce yabancı alım heyetinin daha birinci günden ziyaret ettiği fuardan, başta Rusya ve Amerika olmak üzere Avrupa, Afrika, Uzak ve Yakın Doğu, Bağımsız Devletler Topluluğu’nun da ortalarında olduğu 50 ülkeden alım heyetlerinin ağır ilgisi var. Yurt içinden bölüm kuruluşlarının önemli dayanağı ile düzenlenen fuara Rusya Dokumacılık ve Moda Sanayisi Derneği, Özbekistan Dokumacılık Odası Üyeleri ile Hindistan, Azerbaycan, İran ve Mısır Dokuma Dernekleri de dayanak verecek.

Aydın Açık defilesi modaya taraf veriyor

Moda dünyasının yenilikçi ve özgür isimlerinden Aydın Açık defilesi, iştirakçi ve ziyaretçiler tarafından ağır ilgi görüyor. Kendine has biçimi ve moda anlayışıyla iştirakçilere ve izleyicilere unutulmaz bir moda tecrübesi sunan Aydan Açık, Amsterdam, Londra ve Paris moda haftalarında kıymetli defilelere imza attı. Moda dünyasında çeşitliliğine ehemmiyet veren bir moda dizayncısı olduğunu kanıtlayan Açık’ın dizaynları, yalnızca bir giysi modülünden daha fazlasını söz ediyor. İştirakçi firmalar için özel olarak hazırlanan Aydın Açık defilesi, iştirakçi, ziyaretçi ve dünyanın birçok yerinden gelen profesyonel alım heyetlerine farklı bir tecrübeler sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

St. Petersburg Memleketler arası Ekonomik Forumu (SPIEF), global ekonomik gelişmeleri tartışmak ve yeni fırsatları keşfetmek için değerli bir platform haline geldi. Geçen yıl 130 ülkeden 14 binin üzerinde iştirakçiyi ağırlayan SPIEF büyük bir muvaffakiyetle sonuçlanmıştı.

15-18 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleşen aktifliğe 33 ülkeden 1700 iş adamı, 130 üst seviye yabancı yetkili ve 3.500 medya temsilcisi katılmıştı. Aktiflik kapsamında, iştirakçilerin tanışma ve yeni iş fırsatlarını keşfetme fırsatı bulduğu 214 iş aktifliği düzenlendi. Forumda 75.183.000.000 $ üzere şaşırtan bir bedele sahip toplam 695 muahede imzalandı ve bu, SPIEF’in milletlerarası bir ekonomik platform olarak kıymetini gösteriyor. Geçen yıl, aktiflikte dijitalleşme, sıhhat, güç, finans ve çok daha fazlasına ait görüş ve uzmanlıklarını paylaşan 1.500 moderatör ve konuşmacı, Rus ve yabancı uzmanlar yer aldı.

14-17 Haziran 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan SPIEF, bu yıl dünyanın her yerinden iş insanlarını ağırlayacak. SPIEF, çeşitli global ekonomik hususların tartışıldığı bir platformdur.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 0,8 azalışla 1 milyar 108 milyon 44 lira oldu.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek saat 18.00’de 3 bin 50 lira, en düşük 13.00’te 1491 lira 33 kuruş olarak tespit edildi.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 253 lira 83 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 2 bin 254 lira 29 kuruş oldu.

Spot piyasada 1 megavatsaat elektrik bugün en yüksek 3 bin 50 lira, en düşük 1640 lira 1 kuruştan süreç gördü.

VakıfBank forması giyen ABD’li voleybolcu Chiaka Ogbogu, Türkiye’nin hem mesleğini sürdürmek hem de yaşamak için hoş bir ülke olduğunu kaydetti.

VakıfBank Spor Sarayı’nda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan 28 yaşındaki sportmen; mesleği, lig ve Türkiye’deki hayatıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin forma giyilebilecek en âlâ ülkelerden olduğunu lisana getiren Chiaka Ogbogu, “Sadece voleybol manasında değil; İstanbul olsun, görülecek yerleri olsun, çok hoş bir ülke. Buraya gelmeden evvel (Jordan) Larson üzere arkadaşlarımdan bilgi almıştım. Hem voleybol hem de yaşamak için çok hoş bir ülke.” diye konuştu.

Dönem içinde bugüne kadar oynadıkları bütün maçların çok çekişmeli geçtiğini, CEV Şampiyonlar Ligi ile ligde kaybettikleri müsabakalar olduğunu vurgulayan Ogbogu, “İniş çıkışlarımız oldu ancak şu anda hazırız. Üç Türk grubu CEV Şampiyonlar Ligi yarı finalinde gayret edecek. Biz de kalan maçlarımızda elimizden gelenin en güzelini yapıp, gayemize odaklanıp, güzel sonuçlar almak istiyoruz. Türkiye ligi bu manada en üst düzey tertiplerden olduğunu kanıtladı.” tabirlerini kullandı.

“Türkiye; İtalya ve Polonya’ya nazaran öne çıkıyor”

ABD’nin dışında forma giydiği Polonya ve İtalya ligleriyle Türkiye’yi kıyaslayan Ogbogu, “Hepsi çok üst seviye ligler. Türkiye ligi; İtalya ve Polonya’ya nazaran biraz daha öne çıkıyor diyebilirim. CEV Şampiyonlar Ligi yarı finalinde 3 Türk grubu var. Türk grupları rekabetçi ve öteki kadroları yenebilecek güçte. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’den daha fazla ekibi yeterli yerlerde görebiliriz.” açıklamasını yaptı.

Çok başarılı bir kulüpte bulunduğunun altını çizen ABD’li oyuncu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“VakıfBank değerli başarılara imza atmış bir kulüp. Bir atlet olarak buraya gelmeden evvel de VakıfBank’ın çok başarılı ve başarıyı her vakit kovalayan bir grup olduğunu biliyorsunuz. Bugün salona baktığınız vakit üst üste her yıl bir kupanın olduğunu gördüğünüz bir atmosferle karşılaşıyorsunuz. Bu kıssanın ve bu kulübün bir modülü olmak gurur verici. Ben buradan ayrıldığımda da muvaffakiyetler devam edecek. Bu kulüp bu türlü bir kültüre sahip. VakıfBank isminin bir tartısı var. Öteki kulüplerde oynayan arkadaşlarım, bir kurada rakip olmak istemiyorlar. Şunu da biliyorsunuz, şayet rakibiniz VakıfBank ise o maça çok yeterli hazırlanarak, alana en uygununu koyarak çıkmanız gerekiyor.”

“Bodrum ve Kaş üzere yerleri görmeyi çok istiyorum”

Fırsat buldukça Türkiye’yi gezen ve 2 yıl evvel gittiği Kapadokya’ya hayran kaldığını söyleyen Ogbogu, “Kapadokya mükemmel bir yer. Herkese tavsiye ediyorum. Kesinlikle gidip görülmesi gereken bir yer. Yalnızca balona binmek değil, orada dolaşmak, görüntüyü ve o tarihi yaşamak hakikaten çok keyif verici.” halinde konuştu.

Türkiye’de gezmek istediği birçok yer olduğunu da aktaran ABD’li sportmen, birinci olarak Bodrum ve Kaş üzere güney kıyılarını görmeyi planladığını lisana getirdi.

“Türk mutfağını hakikaten çok seviyorum”

Türk mutfağına değinen Ogbogu, bilhassa mercimek çorbasını çok sevdiğini lisana getirirken, “Mercimek çorbası Türkiye’de çok yaygın olan, tahminen kolay olarak yapılan bir çorba lakin inanılmaz tadı var, çok seviyorum. Bunun dışında klasik Türk kahvaltısına bayılıyorum. Yumurta, pişi, domates, salatalık ve birçok seçenek oluyor. Olağan bu kahvaltıyı yapmak için de boş gününüzün olması gerekiyor. Zira kahvaltı yaptıktan sonra akşama kadar bir şey yemiyorsunuz.” dedi.

Daha evvel İtalya’da da forma giyen başarılı sportmen, iki ülkenin mutfağı ortasında da kıyas yaparak, “Bizim kadro içinde de kıyaslanan bir durum bu. Teknik grubumuzda İtalyanlar var. Bunun ortasında kalmak istemem. Lakin Türk mutfağını hakikaten çok seviyorum. İsmini bilmiyorum fakat çok fazla klasik Türk yemeğini tatmaya çalışıyorum. Pirinçle yapılan yemekleri denedim, sarmayı, dolmayı denedim ve çok seviyorum. Yenilerini de denemek istiyorum. Bu manada Türk yemekleri daha hoş diyebilirim.” tabirlerini kullandı.

“Ailem Nijerya’dan göç etmiş”

Nijerya asıllı bir ailenin çocuğu olan Chiaka Ogbogu, ailesinin ABD’ye göç etme kıssasını, “Ailem 1980’lerin başında Nijerya’dan ABD’ye göç etmiş fakat annem ve babam New York’ta tanışmış. Babam tabip, annem de modayla ilgileniyor. Akabinde New Jersey’ye taşınmışlar. Ben doğduktan sonra da Dallas, Texas’a taşınmışız. Voleybola burada başladım. Voleybolla tanıştım ve mesleğim bu biçimde ilerledi. Ailem de benimle bir arada bu sporu öğrendi. Geçtiğimiz hafta buradalardı. Beni ziyaret ettiler.” kelamlarıyla anlattı.

Mesleğinin akabinde Türkiye’de yaşayıp yaşayamayacağıyla ilgili soruya Ogbogu, “Burayı çok seviyorum ve gezmeyi de istiyorum. Mesleğimin akabinde burada yaşamak isterim lakin ailem ve sevdiklerim ABD’de. Şunu söyleyebilirim, Türkiye her yıl gelip görebileceğim bir yer. Her yıl kesinlikle gelip bir yerini, bölgesini gezmek istediğim bir yer. 2,5 yıldır İstanbul’da gezmeye çalışıyorum fakat göremediğim çok fazla yer var. İstanbul ve Türkiye’yi gezmek bir ömür sürer. Mesleğim sona erdikten sonra da Türkiye’ye gelmeye devam edeceğim.” diye konuştu.

İzlemekten en çok keyif aldığı sporların başında tenisin geldiğini söyleyen Chiaka Ogbogu, Japon tenisçi Naomi Osaka’yı çok beğendiğini lisana getirerek, “Tenisi oynamaktan fazla izlemeyi çok seviyorum. Geçtiğimiz yıllarda ABD Açık’ı izleme ve Naomi Osaka’yla tanışma fırsatı buldum. Olağanüstü bir atlet. Birlikte tenis maçı yapmak istesem bile sanırım Naomi benimle maç yapmak istemez.” formunda konuştu.

Son olarak Fenerbahçe Opet ile oynanacak CEV Şampiyonlar Ligi yarı final maçlarına dikkati çeken başarılı atlet, “Önümüzdeki hafta Fenerbahçe maçları var. Çok keyifli geçecek. Herkes izlesin. Umarım herkese hoş bir voleybol atmosferi yaşatabiliriz.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün, kamuoyu bilgilendirme toplantısında Vilayet genelindeki basın mensupları, sivil toplum ve mesleksel kuruluş temsilcileri ile Türkan Saylan Çağdaş Ömür Merkezi’nde düzenlenen iftarda bir ortaya geldi.

Belediye Başkanlığı misyonunun her devrinde yapılan hizmetler ve projelerle ilgili kamuoyunu bilgilendirme toplantıları yapan Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün bu geleneği 2023 yılında da sürdürdü. Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetleri, yapılan ve planlanan projeler Türkan Saylan Çağdaş Hayat Merkezi’nde düzenlenen Kamuoyu Bilgilendirme toplantısı ile basın mensupları, sivil toplum ve mesleksel kuruluş temsilcilerine anlatıldı. Toplantıya ayrıyeten Menteşe Belediye Lideri Bahattin Gümüş, Büyükşehir meclis üyeleri katıldı.

“Muğla’ya en fazla yatırım yapan kurumuz”

Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün kamuoyu bilgilendirme toplantısındaki sunumuna Türkiye’nin yaşadığı büyük sarsıntı felaketinde hayatını kaybedenlere baş sıhhati dileyerek başladı. 2014 yılında Büyükşehir olan Muğla’da 13 ilçeye hizmet verecek belediye ağını kısa müddette kurarak vatandaşlara hizmet götürdüklerini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün, Büyükşehir Belediyesi’nin Muğla’ya en fazla yatırım yapan kurum olduğunu belirtti. Lider Gürün; “2014-2023 yılları ortasında Muğla’mıza 4 Milyar 768 Milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımı ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler, aktüel bedellere nazaran hesapladığımızda karşımıza 9 Milyar 854 Milyon TL sayısı çıkıyor. Muğla’mıza en fazla yatırım yapan kurum olmanın da gururunu yaşıyoruz. Büyükşehir olduğumuzda devraldığımız borçların 1 Milyar 144 Milyonunu ödedik. Devrimizde kalan 205 Milyon TL borcu da ödemiş olacağız. Büyükşehir olduğumuz periyot içerisinde yani 2014-2022 yılları ortasında Muğla’mızdan toplanan vergi ölçüsü 35 milyar 222 Milyon TL Muğla’mıza merkezi hükümet tarafından bu yıllar ortasında yapılan yatırım ise 2 Milyar 746 Milyon TL. Muğla ödediği verginin karşılığını yatırımlarla ne yazık ki alamıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak güçlü mali yapımız, şeffaf, hesap verebilir belediyecilik anlayışı, kendi öz kaynaklarımız ve sağladığımız kredilerle vatandaşlarımıza en yeterli hizmeti vermek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Alt ve Üstyapıya Büyük Yatırımlar Yapıyoruz

Altyapı yatırımlarının lokal idareler için riskli, sandıkta da çok fazla oy getiren bir hizmet olarak görülmediğini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün, Muğla’nın 13 ilçesinde büyük altyapı yatırımlarını başlattıklarını Muğla’yı alt ve üst yapıları ile güçlü bir kent olarak geleceğe taşıyacaklarını belirtti. Bodrum’dan Fethiye’ye, Ula’dan Kavaklıdere’ye altyapı konusunda büyük bir atak yaptıklarını söyleyen Lider Gürün gerçekleştirdikleri çağdaş altyapı hizmetleri, arıtma tesisleri ile suya sahip çıktıklarını, arıtma suyu ile çiçek ve meyve ağaçlarının sulanabildiğini söyledi.

Muğla’nın yalnızca bir turizm kenti olmadığını tıpkı vakitte verimli toprakları ile çok değerli bir tarım kenti olduğunu tekrar vurgulayan Lider Gürün tarım laboratuvarından meyve zerzevat kurutma tesisine, lokal tohum merkezinden alım garantili projelerle üreten köylüye dayanak verdiklerini, Türkiye’de birinci olan kooperatifleri bir ortaya getiren ziraî Güç birliği kooperatifini kurduklarını söyledi.

“Yine baharlar gelecek, umut hiç bitmeyecek”

Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı doğal afetler sarsıntı, yangın hususlarına da değinen Lider Gürün, Muğla’nın tüm felaketlerde tek yürek olduğunu, sarsıntı bölgesinde Büyükşehir Belediyesi’nin hala gruplarının etkin vazife aldığını belirtti. Lider Gürün; “Ülkemiz ne yazık ki son yıllarda büyük sarsıntı ve yangınları arkası gerisine yaşadı. Bunlardan yangını daima birlikte Muğla’mızda acı bir formda deneyim ettik. Muğla orman yangınlarında büyük gayret verdi. En son yaşadığımız sarsıntı felaketinin de yaralarını sarmak için Türkiye tek yürek oldu. Büyükşehir Belediyesi olarak zelzelenin birinci gününden itibaren sarsıntı bölgesindeyiz. Arama kurtarma takımlarımız ile enkazdan sağ salim vatandaşlarımızı kurtardık. İkram araçlarımız, otobüslerimizle vatandaşlarımıza hizmet verdik. Hala sarsıntı bölgesinde altyapı dayanağı veriyor, Ramazan hasebiyle yardım kolileri dağıtıyoruz. Ülkemiz zelzele bölgesi için tek yürek oldu ve yaraları sarmak için birlikte gayret etti. Zelzele gerçeğini kabul etmeli, bilim ve akılla sarsıntısı karşılamalıyız. 1999 yılından beri Muğla’mızda uyguladığımız yatay mimari, 2 ve 4 kat uygulaması zelzele sonrası afet bölgelerinde örnek alındı. Vatandaşlarımızın huzurlu ve inançlı bir kentte yaşaması için tüm gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.  Başkan Gürün sunumunu “Gelecek hoş günlerin öyküsünü daima birlikte yazacağız, tekrar baharlar gelecek, umut hiç bitmeyecek” kelamları ile bitirdi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, kamuoyunun dikkatini otizme çekmek için başlatılan Mavi Işık Yak Kampanyası’nın 2009 yılından beri Türkiye elçisi olan Tohum Otizm Vakfı geçtiğimiz yıl başlattığı otizm farkındalığında kabul etmeye geçişi simgeleyen kırımızı seçimini sürdürerek,  bu yıl da ‘’Otizme Kırmızı Işık Yak’’ diyecek. 

Bu davet ile tüm Türkiye’de ikonik yapılar kırmızı ışıkla aydınlatılacak, beşerler kırmızı giyecek ve toplumsal medya hesapları üzerinden #otizmekırmızıışıkyak etiketi ile otizmle ilgili iletiler verilecek.

Doğuştan gelen ve ekseriyetle ömrün birinci üç yılında bağlantı sıkıntıları ile baş gösteren, gelişimsel bir farklılık olan otizm 1985 yılında her 2.500 çocuktan 1’inde görülürken, son araştırmalara nazaran bugün doğan her 36 çocuktan 1’i otizm riski ile dünyaya geliyor.

Otizmi Kabul Etmenin Yolu Otizmli Bireyleri Dinlemek ve Onlardan Öğrenmek

Kurulduğu 2003 yılından bu yana otizmli çocukların özel eğitimle topluma kazandırılabilmesi için gayret gösteren Tohum Otizm Vakfı, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ne özel bir farkındalık kampanyası yürütüyor. Kamuoyunun dikkatini otizme çekmeyi amaçlayan kampanya için binalar kırmızı ışıkla aydınlanıyor, kırmızı giysilerle otizme dikkat çekiliyor ve kampanya destekçileri #otizmekırmızıışıkyak etiketi altında buluşuyor.

Otizmlilerin nitelikli eğitim ortamlarına erişmekte zorluk yaşadığı, iş yerlerinde kabul görmediği, toplumsal hayatın hasebiyle hayatın bir kesimi olma konusunda uğraş etmek durumunda kaldıklarını vurgulayan Tohum Otizm Vakfı, 2 Nisan’da otizmi kabul etmenin bir başka yolunun otizmli bireyleri dinlemek ve onlardan öğrenmek olduğunun altını çiziyor.

2 Nisan’da Türkiye’nin En Değerli Simgeleri Kırmızı Renge Bürünecek!

Tohum Otizm Vakfı kuruluşunun 20. yıldönümünde de her sene olduğu üzere tekrar 2 Nisan kampanyası ile otizm farkındalığını geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Tohum Otizm Vakfı’nın daveti ile otizm farkındalığının rengi bu yılda kırmızı oluyor. Tohum Otizm Vakfı’na takviye vermek için akşam saatlerinde İstanbul ve Türkiye’nin farklı vilayetlerindeki tarihi ve ikonik yapılar kırmızı ışıkla aydınlanacak. Özel bölüm binaları da kırmızı ışık ile aydınlanarak otizmlileri desteklemek için onların yanındayız diyecek. 

“Otizme Kırmızı Işık Yak” kampanyası için dayanak daveti yapan Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya, “Otizmi kabul etmenin bir öteki yolu otizmli bireyleri dinlemek ve onlardan öğrenmektir. Vakfımızın 20. yılında kırmızıyı seçerek meskende, okulda, işyerinde ve toplumsal hayatta otizmli bireylerin kelam hakkı almasını ve hayatlarına ait tercihlerini söz etmelerini destekliyoruz. Farkındalığın kâfi olmadığını, otizmi ve otizmli bireyleri kabul etmemiz gerektiğini temsil eden kırmızı rengi kullanmayı sürdürüyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

PwC’nin strateji danışmanlığı kümesi Strategy&, 2022’nin son çeyreğindeki bataryalı elektrikli araç satışlarına ait raporunu yayımladı.

Rapora nazaran jeopolitik gerginliklere ve yüksek güç fiyatlarına karşın, bataryalı elektrikli araç satışları dünya çapında yıllık bazda %70 arttı. ABD, incelenen tüm pazarlarda ortasında elektrikli araç satışlarında en yüksek yıllık büyümeye ulaşırken çabucak akabinde Çin ve Avrupa geldi. Türkiye’de ise bataryalı elektrikli araç satışları bir evvelki yıla nazaran %172 artarak 7.743 adede ulaştı.

PwC ve strateji danışmanlığı kümesi Strategy&, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde dünya çapındaki bataryalı elektrikli araç (BEV) satışlarına ait raporunu paylaştı. Rapor; ABD, Avrupa, Çin, Japonya, Güney Kore ve Türkiye üzere pazarlardan derlenen bilgileri yansıtıyor.

Elektrikli dönüşüme yönelik tüketici ilgisinin sürdüğünü gösteren rapora nazaran, jeopolitik gerginlikler ve yüksek güç fiyatları bile bu eğilimi değiştirmedi, 2022 yılında bataryalı elektrikli araç satışları dünya çapında yıllık bazda %70 arttı. Toplam sahip olma maliyeti bakımından elektrikli araçlar, aktüel elektrik fiyatlarıyla bile, içten yanmalı araçları geride bıraktı.

Türkiye’de %172 artış kaydedildi

Strategy& Türkiye Başkanı Kağan Karamanoğlu’nun verdiği bilgilere nazaran Türkiye’de 2022 genelinde 7.743 adet bataryalı elektrikli araç satıldı. Karamanoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Miktar az görülse de Türkiye’de satışlarda bir evvelki yıla nazaran %172 artış kaydedildi. Fişli hibrit araç satışları (PHEV) ise yıllık bazda %15 artarak 1.000 adede ulaştı. Türkiye’de hibrit araçlar (HEV) yıl boyunca elektrikli araçlar içinde en büyük hisseye sahip olmaya devam etti ve toplam pazarın %8’ini oluşturdu”. 

ABD pazarı canlandı 

Elektrikli araç pazarını ülkeler bazında inceleyen rapora nazaran ABD dikkat cazibeli bir yükselişte. Daha evvel Çin ve Avrupa’nın büyük kısmında görülen gelişimin gerisinde kalan ABD’de, bataryalı elektrikli araç pazarında beklenen canlanma 2022’de gerçekleşti. Bir evvelki yıla nazaran %88 oranında bir artışla incelenen tüm pazarlar ortasında elektrikli araç satışlarında en yüksek yıllık büyümeye ulaştı. Bu yükselişte orjinal ekipman üreticilerinin (OEM) yeni ve cazip modellere yaptığı yatırımlar, devlet teşvikleri ve gelişen şarj altyapısı tesirli oldu.

ABD’deki BEV satışları 2022 yılının dördüncü çeyreğinde %92’lik bir artışla bir evvelki yılın birebir periyoduna nazaran neredeyse ikiye katlandı. Müşterilerin zorlayıcı ekonomik şartlar karşısında kemer sıkması nedeniyle, ABD’de güç transfer sistemi satışlarının 2022 yılında %8 azalmasına karşılık bu türlü bir artış kaydedilmesi, tüketicideki eğilimi göstermesi açısından dikkat cazibeli.

Çin istikrarlı büyüyor, Avrupa’da Almanya ve İngiltere dikkat çekiyor 

ABD’nin çabucak akabinde Çin geliyor. Son yıllardaki etkileyici büyümesini sürdüren ülkede bataryalı elektrikli araç satışları 2022 yılında %85 arttı. Bataryalı, fişli (şarj edilebilir) ve hibrit elektrikli araç satışlarının toplamına bakıldığında da satışların bir evvelki yıla nazaran %87 arttığı görüldü. Bu artış, incelenen pazarlardaki açık orta en yüksek orana işaret ediyor.

Üçüncü büyük odak küme olan Avrupa’daki büyüme, ABD ve Çin’e nazaran daha mütevazı lakin yeniden de kayda paha bir seviyede gerçekleşti.

Avrupa’daki en büyük beş pazar olan Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere bir evvelki yıla kıyasla %28 büyüdü. Bataryalı elektrikli araç satışları, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde bir evvelki yılın birebir periyoduna kıyasla %39 arttı.  

Bu artışta iki ülke öne çıktı: Almanya ve İngiltere. İngiltere, %40 yıllık büyüme oranıyla en yüksek ivmeyi yakalayan ülke olurken Almanya’da ise satışlar, yalnızca 2022 yılının dördüncü çeyreğinde evvelki yılın tıpkı devrine kıyasla %66 arttı. Almanya’daki bu durum “en yüksek bataryalı elektrikli araç büyümesi” olarak nitelendirildi. Almanya’daki tüketiciler 2023 yılının başında devlet teşviklerinde yapılacak kesintiden evvel süratle harekete geçerek 2022’nin dördüncü çeyreğinde birinci kere içten yanmalı motorlu (ICE) araçlardan daha fazla hibrit ve bataryalı elektrikli araç satın aldı.

Avrupa’nın öteki pazarlarında, bataryalı elektrikli araçlara olan ilgi gözle görülür bir farkla İsveç ve Norveç’te kaydedildi. Satışlar, 2022 yılının dördüncü çeyreğinde bir evvelki yılın birebir devrine nazaran İsveç’te %84, Norveç’te %76 arttı. Ayrıyeten İsveç, öteki Avrupa pazarları kümesinde 2022 yılı genelinde %66 ile en yüksek artış oranına ulaştı.

Japonya ‘hibrit’ seviyor

Asya pazarlarından Japonya ve Güney Kore’de de tüketicilerin yeni jenerasyon, etraf dostu araçlara olan ilgisi giderek artıyor. Güney Kore’deki bataryalı elektrikli araç satışları, 2022’nin dördüncü çeyreğinde bir evvelki yılın birebir devrine nazaran %42 arttı. 2022 yılında 2021’e nazaran %62 artışın kaydedildiği düşünülürse, son çeyrekteki bu oran bir oldukça bariz olarak gözlemleniyor. 

Japonya’da ise hibrit araçlara olan eğilim tartısını korudu. Elektrikli araç pazarının neredeyse tamamını domine eden hibrit araç satışları 2022 genelinde 1 milyonu geçti. Bataryalı elektrikli araç satışı ise 32 bin adette kaldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Dell Technologies, iş bilgisayarlarından oluşan ticari portföyünü yeni dizaynlar, yeni iş birliği özellikleri ve yeni performans düzeyleriyle güncelledi. Dell, dizüstü bilgisayarlarına ve iş istasyonlarına ek olarak, sadeleşen masaüstü portföyüyle de öne çıktı. Bunların yanı sıra şirket, BT departmanlarının günlük iş yükünü hafifletecek sürdürülebilirlik, güvenlik, yönetilebilirlik ve hizmet tahlilleri üzerine de çalışıyor. 

Dell’in otuz yıldır süregelen masaüstü inovasyonu, şirkete bir OptiPlex portföyü kazandırdı. Şirket, müşterilerinin geri bildirimlerini dinleyerek, çalışma ortamı ve performans ihtiyaçlarına nazaran muhtaçlıkları olan aygıtları süratlice belirleyebilmeleri için portföyü kolaylaştırdı. Bu kapsamda kullanıcılar, çalışma alanına uygun dizaynlar ve çeşitli performans seçeneklerine sahip minimalist masaüstüler ortasından seçim yapabiliyor yahut bir kule tipi masaüstünün genişletilebilirliğine ve performansına öncelik verebiliyor.

Ayrıca daha akıllı hale getirilen OptiPlex portföyü, BT yöneticilerinin yeni tek bir BIOS kurulumuyla birden fazla hatta binlerce aygıtı yönetmesini kolaylaştırarak vakitten tasarruf etmelerine de imkan veriyor. OptiPlex All-in-One eseri,  güvenlik ve saklılık özellikleriyle de öne çıkıyor. 

Süper ultra geniş yeni UltraSharp 

Modern bir çalışma nizamında üretkenliği en üst seviyeye çıkarabilmek için hem yazılım hem de ekosistem tahlillerine gereksinim duyuluyor. Buradan yola çıkan Dell Technologies, çoklu misyonlar için ortada çerçeve olmadan ekranın iki adet 27 inç QHD kısma ayrılmasına imkan tanıyan 49 inçlik çift QHD kavisli bir harika ultra geniş monitörle geliyor. Yeni Dell UltraSharp 49 Kavisli USB-C Hub Monitörü, finansal trader’lar, mühendisler ve bilgi analistleri göz önünde bulundurularak çok ekranlı üretkenlik için tasarlandı. İki bilgisayardaki içeriğin tıpkı anda tek bir monitöre bağlanmasına ve görüntülenmesine imkan veren bu yeni eser, 2000:1 kontrast oranına sahip IPS Black panel teknolojisi, geniş bir görüntüleme açısında klâsik IPS’e nazaran iki kat daha fazla renk kontrastı sunuyor. USB-C hub monitör, dizüstü bilgisayarlara 90W’a kadar güç ve dâhili Ethernet temas noktası üzerinden 2.5GbE ilişki sağlayan bir dizi ilişki seçeneği de sunuyor. Monitör ayrıyeten, göz sıhhati için ComfortView Plus özelliğine de sahip. Monitörün entegre pop-up özelliğiyse harici aygıtların kolaylıkla bağlanabilmesi için temas noktalarına süratli erişim sağlıyor.

Dell Optimizer son sürümüyle karşınızda

Dell Technologies, Dell Optimizer’ın mevcut özelliklerine kullanıcıların çalışma formunu öğrenen ve karşılık veren akıllı ses özelliği, irtibat ve iş birliği üzere özellikler de ekledi. Böylelikle Dell Optimizer’ın en son sürümü, zekâyı PC’den ekosistemin geri kalanına yanlışsız genişletmiş oluyor. Dell Optimizer ayrıyeten ekranların ve etraf ünitelerin tek bir arayüzde daha kolay yönetilmesini sağlıyor. Bununla birlikte bilgisayarların akıllı ses yeteneklerinin de geliştiği görülüyor. Yankı engelleme özelliği, aramadaki herkes için dikkat dağıtıcı yankıları engellerken ses kalitesi izleme özelliği de ses kalitesi düşük olduğunda kullanıcıyı pop-up bir pencereyle uyarıyor.

Sürdürülebilirlik, güvenlik ve yönetilebilirlik ön planda 

Dell, yaptığı yeniliklerde müşterilerinin artan siber akın tehditleri ortasında inançlı hibrit çalışmayı nasıl sağlayabileceklerine ve BT departmanlarının iş yükünü nasıl azaltabileceklerine de odaklanıyor. Bu kapsamda eser ve ambalajlarının sürdürülebilir tasarımı konusunda yenilikler getirmeye ve yatırım yapmaya devam ediyor. Düşük karbon emisyonlu alüminyum kullanımını daha fazla geri dönüştürülmüş materyal içerecek formda genişletiyor ve bu yılın ilerleyen devirlerinde bu materyal kullanımını Latitude 9440, Precision 5680 ve Latitude 7000 serimiz dâhil olmak üzere portföyünün geneline yayıyor. En sürdürülebilir Latitude dizüstü bilgisayar serisinde, Precision 3000 Serisi iş istasyonlarında ve en yeni ticari monitörlerinde çevresel etkiyi daha da azaltmak için geri dönüştürülmüş gereç kullanım oranını artırıyor. Ayrıyeten, Dell Optimizer’ın termal idare ayarlarında bulunan “Sessiz Mod” özelliği yüzde 18’e varan güç tasarrufu sağlayabiliyor.

Dell tıpkı vakitte donanım ve yazılım muhafazalarıyla muteber bir çalışma ortamı yaratmaya odaklanan yeni hizmet ve tahlilleriyle de öne çıkıyor. Bunlar ortasında, CrowdStrike ile yapılan bir iş birliği, donanım tedarik zinciri güvenlik tahlili ve müşterilerin güvenlik tehditleriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yönetilen tespit ve müdahale hizmetleri yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Huawei, en yeni akıllı saati HUAWEI WATCH Ultimate’ın Türkiye’de ön satışa sunulduğunu duyurdu. Orijinal amiral gemisi akıllı saat, Huawei’nin giyilebilir eserleri ortasında teknoloji ve tasarım inovasyonunun doruğunu temsil ediyor. Şık bir halde inşa edilen ve ustalıkla tasarlanan akıllı saat, son teknoloji özelliklerle doludur ve mükemmelliğe giden kendi yollarını çizmek isteyen yavuz kullanıcılar için üretildi.

HUAWEI WATCH Ultimate, üst seviye saatler için en âlâ seçim olmasını sağlayan şık estetiğe ve dokuya sahip yeni bir materyal olan yenilikçi zirkonyum bazlı sıvı metal gereç kasa ile üretildi. Çoklukla klasik, lüks saatler için kullanılan bu materyal birinci sefer bir akıllı saatte kullanılıyor. Paslanmaz çelikten 4,5 kat daha güçlü ve 2,5 kat daha sert olması üzere eşsiz özellikleriyle, yüksek sıcaklık şartlarında deformasyona karşı direnç gösterirken, yüksek kaliteli metalik bir parlaklığa sahiptir ve bu da onu kayalık topraklara, sıcak çöllere, lüks akşam yemeklerine ve günlük kullanım için yanınızda götürebileceğiniz kadar güçlü hale getiriyor.

HUAWEI WATCH Ultimate Okyanus Mavisi, yırtıcı denizlerin gücünü somutlaştırmak için üretildi. Uçsuz bucaksız okyanusları anımsatan koyu mavi nano-teknoloji seramik çerçevesi ile bu sürüm, deniz sporlarını sevenler için mükemmel bir model. HUAWEI WATCH Ultimate Keşif Siyahı ise açık havayı seven ve konfor alanlarını terk eden gözü pek ruhlar için yaratıldı. Hafif, obsidyen gövdesi, takimetreye sahip tek kesim nano-teknoloji seramik halkadan yapıldı.

Her iki renge özel saat kadranları, sırasıyla 24 saat dilimindeki 24 büyük kentin saatini gösteriyor. Bu özellik, iş profesyonellerinin nerede olurlarsa olsunlar vakti zahmetsizce ve sezgisel olarak takip etmelerini sağlıyor. Ruh halinize, etkinliğinize yahut kıyafetinize bağlı olarak birinci sınıf görünümlü saat kadranı dizaynları ve fonksiyonel üretkenlik merkezli saat kadranları ortasında geçiş yapabilirsiniz.

HUAWEI WATCH Ultimate ayrıyeten, büsbütün lamine edilmiş ve aşınmaya sağlam yüksek dirençli safir cam kapaklı ince lakin esnek AMOLED panele sahip. HUAWEI WATCH Ultimate Okyanus Mavisi’nin kayışı, paslanmaz çelikten iki kat daha güçlü ve çok daha hafif titanyum alaşımdan üretildi. Her iki saat rengi de eşsiz Hidrojenlenmiş Nitril Kauçuk (HNBR) kayışla birlikte geliyor. Daha fazla rahatlık için, her iki HUAWEI WATCH Ultimate akıllı saat de klasik bir üst seviye saatin tasarım tarzını benimseyen üç düğmeye sahip: Her biri farklı vazifelere adanmış 3D Döner Taç, Fonksiyon düğmesi ve Yardım düğmesi.

Geliştirilmiş dalış özellikleriyle daha derine gidin  

HUAWEI WATCH Ultimate, ana akım akıllı saatlerde gibisi görülmemiş bir muvaffakiyet olan ses özellikleriyle donatılırken 100 metre dalış düzeyinde suya dayanıklılık özelliklerini destekleyerek akıllı saat sanayisinin suya dayanıklılık performansı standardını tekrar tanımlıyor. Suya sağlam 16 yapıya sahip patentli tasarımı, HUAWEI WATCH Ultimate’ın çok derin deniz basıncına dayanmasını sağlıyor. Saat, ISO 22810 suya dayanıklılık standardı ve EN13319 dalış ekipmanı standardı testlerinden muvaffakiyetle geçti ve 24 saat boyunca 110 metre derinliğe daldırılabilir.

Dalış Modu ise cümbüş gayeli tüplü dalış, teknik tüplü dalış ve özgür dalış üzere 4 farklı dalış modu ortasından seçim yapmanızı sağlayarak hür dalış ayarlarınızı, GF (Gradyan Faktörü) bedelinizi ölçer yahut imgeler. Saat, dalış bilgilerini daima izlemek için denenmiş ve test edilmiş Bühlmann dekompresyon algoritmasını kullanır ve gerçek vakitli ortama dayalı teklifler sunar. Ayrıyeten 20’den fazla hatırlatıcı ayarlanarak dalış planlarının düzenlenmesi kolaylaştırılabilir.

Çok istikametli açık hava macera yetenekleri ile yeni bilinmeyenlerle yüzleşin 

Açık hava macerası günler sürebilir, bu da bir akıllı saatin uzun ömürlü pil ömrünü gerektirir. HUAWEI WATCH Ultimate, açık hava macerasına hasret duyan tüketicilerin talebini karşılamak için, açık hava sporlarının hissini ve atmosferini yine yaratmak için özel olarak tasarlanmış orijinal bir Keşif Modu kullanıyor. Bu özellik, her yerde açık hava macerası arayanlar için bir zevktir ve çölde off-road, kamp ve yürüyüş üzere senaryolarda çeşitli keşif gereksinimlerini karşılayacaktır.

Hassas Çift Frekanslı Beş Sistemli GNSS pozisyonlandırma özellikleriyle, profesyonel açık hava keşif datalarının görüntülenmesini, kan oksijen ölçümünü, açık hava macera araçlarının sağlanmasını ve daha fazlasını destekliyor. Saat, kullanıcının idman yörüngesini işaretleme noktalarıyla hakikat bir formda kaydederek maceracıların başlangıç noktasına yahut evvelki rastgele bir pozisyona kolaylıkla dönmesini sağlar ve işaretli noktalarda yahut kaydedilen antrenman yörüngelerinde hassas gezinmeyi dayanaklar.

Bileğinizde sıhhat hizmeti: Kullanışlı, profesyonel ve kapsamlı

HUAWEI WATCH Ultimate, Huawei’nin en profesyonel ve kapsamlı sıhhat idaresi paketini kullanıcılara sunuyor. Kullanıcıları sağlıklarıyla ilgilenmeleri için güçlendiren bu paket, gelişmiş CE MDR sertifikalı EKG tahlili, sistemsiz kalp atış suratı bildirimi, damar sertliği riski için yanlışsız tarama, tüm gün SpO2 izleme, tüm gece uyku takibi ve gerilim izleme özelliklerini içeriyor.

Üstün pil ömrüne sahip her iki model de kullanıcıların 2 haftalık pil ömrünün keyfini çıkarabilecekleri yüksek süratli şarjı destekliyor. Akıllı saatin pili bittiğinde, yeni gelişmiş kablosuz süratli şarj sistemi 60 dakika içinde büsbütün şarj olmasını ve 10 dakika içinde %25 şarj olmasını sağlıyor.

HUAWEI WATCH Ultimate, bileğinizde daha akıllı bir tecrübe için Bluetooth aramaları, süratli cevaplar, dağıtılmış teknolojinin yanı sıra müzik çalma, hatırlatıcılar ve hem Android hem de iOS aygıtlarını destekleyen farklı akıllı telefonlar ortasında geniş uyumluluğu destekleyerek en üst seviye akıllı ömür özelliklerini de getiriyor.

Huawei Watch Ultimate saatlerin Okyanus Mavisi 18.999 TL, Keşif Siyahı 15.999 TL fiyatla Huawei Online Mağaza üzerinde ön siparişe açıldı. Okyanus Mavisi için 700 TL sepet Ön sipariş kampanyasında Huawei 1 yıllık uzatılmış Garanti ile akıllı saatlerin Garanti ömrünü 3 yıla çıkartırken ayrıyeten yanında fiyatsız olarak Huawei FreeBuds 5i armağan ediyor. Okyanus Mavisi için 700 TL sepet indirimi, Keşif Siyahı modeli için sepette 500 TL indirim fırsatına ek olarak 500 TL bedelindeki indirim kuponu da kullanılabilir: AULTIMATE500HW.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen “Ramazan Ayı Çocuk Şenliği” aktiflikleri kapsamında çocuklar; Ulaşlı’da Hacivat, Karagöz, Kavuklu ve Pişekar ile doyasıya eğlendi.

Gölcük Belediyesi; “Ramazan Ayı Çocuk Şenliği” aktiflikleri ilçedeki çocuklarla buluşmaya devam ediyor. Etkinlikler kapsamında Ulaşlı Gençlik Merkezi’nde düzenlenen şenlikte çocuklar, klasik Ramazan akşamlarının tadını doyasıya çıkardılar. Hacivat, Karagöz, Kavuklu, Pişekar ve çocuk etkinliklerinin yer aldığı interaktif ve gölge tiyatro oyunları ile çocuklar ve aileleri eğlenceli anlar yaşadılar.

RAMAZAN ATMOSFERİ GÖLCÜK’E YAYILIYOR

Ramazanın manevi atmosferini çocuklara anlatarak, Ramazan geleneklerini yaşatma gayesiyle düzenlenen Klasik Ramazan Akşamları Çocuk Şenliği devam edecek. Gölcük’ün birçok noktasında düzenlenecek etkinlikler; 2 Nisan Pazar günü, saat 21.00’da, Değirmendere Kültür Merkezi’nde devam edecek.

ÇOCUKLARIN KAHKAHALARI GÖLCÜK’TE YANKILANACAK

Geleneksel Ramazan ayı cümbüşleri ile dolu etkinlikler; 5 Nisan Çarşamba günü Değirmendere Kültür Merkezi, 8 Nisan Cumartesi günü Şirinköy Kültür Merkezi,  9 Nisan Pazar günü Gölcük Kongre Sarayı, 12 Nisan Çarşamba günü Gölcük Sanat Galerisi, 15 Nisan Cumartesi günü İhsaniye Düğün Salonu, 16 Nisan Pazar günü Yazlık Kültür Merkezi, 18 Nisan Salı günü Halıdere Meydan ve 19 Nisan Çarşamba günü Kazıklı Kervansarayı Kültür Yapısı’nda düzenlenecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ege Orman Vakfı tarafından “30 Mart Milletlerarası Sıfır Atık Günü Buluşması” düzenlendi.  İzmir Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü, İzmir Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Vilayet Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi  iş birliği ile düzenlenen buluşma Ege Orman Vakfı Sıfır Karbon Noktası Eğitim Merkezi’nde gerçekleşti.

Buluşmada takviye veren kurumlarla birlikte ilkokul ve ortaokul seviyesinde öğrencilere sunumlar, dramalar, geri dönüşüm atölyeleri ve etkinlikler düzenlendi.

Ege Orman Vakfı yetkilileri; “Atık idaresinin bertarafı ve geri dönüşümü, etrafın ve ekolojik istikrarın korunmasında en kıymetli kriterlerden biri olup bu yüzyılda ele alınması gereken en büyük global meselelerden biridir. Sıfır atık kavramının en temel eğitimden başlayarak öğretilmesi gerekir. Bu sebeple anasınıfı, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerini amaç alan, okullarda sıfır atık bakış açısı geliştirilmelidir.

30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü Buluşması’nı, Paris Muahedesi ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi maksatlarına ulaşmak için, atık oluşumunu tedbire, azaltma, geri dönüşüm ve tekrar kullanım yollarını yaygınlaştırmak üzere okulların iştirakiyle düzenledik. Sıfır atık yaklaşımını teşvik etmek ve daha kapsamlı tanınması ve uygulanması için güzel uygulamaları gün boyunca öğrenciler ile paylaşarak farkındalıklarını arttırdık. Bize takviye veren ve katılan tüm tahlil ortaklarımıza teşekkür ediyoruz.” dedi.

Etkinliğe katılan çocuklar, gün uzunluğu süren sunum ve aktivitelerle atık konusunda farkındalık kazandılar.

Brand Medya, DB Ziraî Güç, Ege Plaster, Mavibahçe AVM, Uludağ İçecek, Zenginoğlu Turizm’in  desteklediği  “30 Mart Milletlerarası Sıfır Atık Günü Buluşması” na DB Ziraî Güç,  Edding, Egedeniz Dokuma, Eraslan Okulları,  Masalsı Düşler Tiyatrosu, Karabağlar Belediyesi  Nasreddin Hoca Çocuk Kültür Merkezi, İZSU,  Orimpex Dokuma, Yaratıcı Drama Derneği atölye çalışmalarıyla;   Fırat Karapınar Atık Heykel sergisi ile  Karşıyaka Belediyesi Mahmure Handan Müzik Aletleri İmal Atölyesi Geri Dönüşüm Müzik Aletleri  sergileri ile katıldı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ev geliştirme perakendeciliğinin önderi Koçtaş, İzmir’in Çeşme ilçesinde açtığı büyük formatlı Koçtaş mağazası ile Türkiye genelindeki toplam mağaza sayısını 375’e çıkardı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Koçtaş Genel Müdürü İhtilal Kılıçoğlu: “2023 yılı içerisinde 100 yeni mağaza açmayı planlıyoruz.

Bugün 63 vilayette yer alan mağazalarımız ve dijital kanallarımız aracılığıyla en güzel eserleri en uygun fiyatlarla tüm Türkiye’ye ulaştırıyoruz.

Ev geliştirme kesiminde en çok mağazası bulunan şirket pozisyonumuzu da müşteri, tedarikçi, ortaklarımız ve tüm paydaşlarımızdan aldığımız itimatla güçlendirerek devam ettiriyoruz” dedi.

Ev geliştirme perakendeciliğinin başkanı Koçtaş Türkiye’de büyümeye devam ediyor. 63 vilayette mağazaları ile hizmet veren Koçtaş, İzmir’in Çeşme ilçesinde açtığı 2 bin metrekarelik büyük formatlı yeni mağazasıyla Türkiye genelinde toplam 375 mağazaya ulaştı. 

Koçtaş’ın toplam mağaza sayısını 375’e çıkarmaktan memnunluk duyduklarını tabir eden Koçtaş Genel Müdürü İhtilal Kılıçoğlu: “Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine süratle karşılık verebilmek için yatırımlarımıza bu yıl da devam ediyoruz. Müşterimiz hangi kanaldan alışveriş yaparsa yapsın, bu tecrübesinin kusursuz olmasını sağlamak için tüm ünitelerimiz entegre bir formda çalışıyor. Çoklu kanal stratejimiz kapsamında büyük formatlı mağazalarımız, mahalleli formatımız Koçtaş Fix, mağazalarımızdaki kiosklar, web ve taşınabilir uygulamamız ile her kanaldan en güzel eser ve hizmetlerimizi müşterilerimize en uygun fiyatlarla, süratli ve sıkıntısız bir formda ulaştırmak için değerli yatırımlar yapıyoruz. 2023 yılı içerisinde toplam 100 yeni mağaza açmayı planlıyoruz. 46 büyük formatlı ve 369 da mahalleli formatlı Koçtaş Fix mağazalarımız ile toplamda 63 vilayette ülkemizin pek çok noktasına hizmet verirken, dijital kanallarımız ile de tüm Türkiye’ye ulaşıyoruz. İzmir’de açılışını gerçekleştirdiğimiz Çeşme mağazamız ile de kentteki mağaza sayımızı 42’ye çıkardık” dedi. 

Bu yıl sonunda 450 mağazaya ulaşmayı hedefliyor

Açtığı mağazalarında bilhassa bulunduğu bölgenin insan kaynağını kıymetlendirerek lokal istihdama katkı sağlamayı önemseyen Koçtaş, bu yılın sonunda mağaza sayısını daha da artırarak toplamda 450 mağazaya ulaşmayı hedefliyor. Koçtaş bugün, Türkiye geneline yayılan mağazaları ve alanında uzman binlerce çalışanıyla kesime taraf veren, on binlerce eser seçeneği ve sunduğu hizmetlerle tüketicinin kalbinde taht kuran, varlık maksadı hayatın olduğu her yeri geliştirmek ve güzelleştirmek olan başkan bir marka pozisyonda bulunuyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Ifo, şirketlerin tedarik ıstıraplarına yönelik Almanya İş Anketi sonuçlarını yayımladı.

Buna nazaran, Mart’ta Almanya’daki şirketlerin yüzde 41,6’sı orta eser ve ham unsur tedarikindeki darboğazlar başta olmak üzere çeşitli sıkıntılar yaşadığını belirtti. Şubat ayında bu oran yüzde 45,4 olarak kayıtlara geçmişti.

Bu ortada, Kovid-19 öncesi periyotta bu meseleleri yaşadığını belirten Alman şirketlerin oranı yüzde 5 düzeyinde bulunuyordu.

Ifo’ya nazaran, Alman sanayisinin kilit dallarında gereç kıtlığından şikayet eden şirketlerin oranı çok yüksek bir düzeyde kalmaya devam etti.

Otomotiv sanayisi, elektrik- elektronik şirketleri ve makine mühendisliğinde sorun yaşayan şirketlerin oranı yüzde 60 olurken, kağıt kesiminde sorun yaşayan şirketlerin oranı yüzde 2,4 olarak belirlendi.

Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, hususa ait değerlendirmesinde, “Bu gevşeme önümüzdeki aylarda sanayi üretimi üzerinde olumlu bir tesire sahip olacak. Fakat ülkü bir tedarik durumundan hala çok uzaktayız.” tabirlerini kullandı.

Wohlrabe, kilit kesimlerdeki gereç kıtlığında katiyen bir alışkanlık tesiri oluştuğunu belirterek, “Şirketler, devam eden darboğazla nasıl başa çıkacaklarını öğrendi.” değerlendirmesinde bulundu.

Blackstone Inc.’den Steve Schwarzman birçok ABD bankasının mevcut bölüm krizini atlatmasını beklediğini ve yaşanan karmaşanın sebebinin makûs kredi dalgası değil pandeminin ve teknolojinin tesirleri olduğunu belirtti.

Schwarzman Perşembe Tokyo’da verdiği bir röportajda, “Bankacılık sistemi rastgele bir klasik kriz içinde değil. Faiz oranlarının artmasıyla ilgili süreksiz bir sıkıntımız var ve teknolojiden kaynaklanan bir mevduat sıkıntımız var. Ve bunların ikisi de çok sayıda banka için çözülebilir sorunlar” tabirlerini kullandı.

Silicon Valley Bank ve ABD’denin iki bölgesel bankasının süratli çöküşü öteki bankalarında mevduat kaçışlarına yenik düşebileceği telaşını artırmıştı.

Milyarder yatırımcı, insanların süratli bir biçimde irtibat kurabilmesini ve mevduatlarını hareket ettirmesini sağlayan cep telefonu uygulamalarının pandemi sonrası mevduatlarda oluşan devasa artışla bir ortaya gelmesiyle mevcut krize ortaya yol açtığını söyledi.

Telefonların sağladığı imkanlar krizde en büyük etken oldu

Blackstone’un milyarder kurucu ortağı, “Bu kriz, iPhone’ları ve öteki aygıtları kullanan şahısların toplumsal medyada bir bankanın başının kaygıda olabileceğini duymasından kaynaklandı. Beşerler çok kısa müddette büyük ölçüde para çekerek karşılık verdiler ve bankayı çökerttiler” dedi.

Citigroup Inc. İcra Heyeti Lideri Jane Fraser dahil olmak üzere öbürleri de, mevduat sahiplerinin birkaç düğmeye tıklamasıyla milyonlarca doları taşımasına imkan tanıyan taşınabilir bankacılığın oynadığı role işaret etti.

Schwarzman, artan faizlerin bankaların elindeki tahvillerin kıymetini düşürdüğünü fakat bunların birçoklarının devlet tahvili olması nedeniye gereğince uzun müddet beklenirse geri ödeneceğini kaydetti. Milyarder isim kredilerin âlâ durumda olduğunu ve bankaların 15 yıl öncesine nazaran çok daha büyük sermaye tamponlarına sahip olduğunu da kelamlarına ekledi.

“Riskin bankacılık sistemiyle hudutlu olduğunu anlamak önemli”

Alternatif varlık yöneticisinin CEO’su olan Schwarzman, mevduat işletmeyen bankalar ve finans firmaları ortasında bir fark olduğuna dikkat çekerek, “Mevduat nedeniyle riskin sahiden bankacılık sistemiyle hudutlu olduğunu ve insanlara paralarını anında verme zaruriliği olmayan öbür finansal kurum tipleri ile neredeyse hiçbir ilgisi olmadığını anlamak önemli” dedi.

Firmasının amiral gemisi özel gayrimenkul yatırım fonu Blackstone Real Estate Income Trust Inc. de yatırımcıların fon çekme baskısıyla karşı karşıya kalırken bu durum da para çekme süreçlerinin dört ay müddetle kısıtlanmasına yol açtı.

Kurucu isim, Blackstone’un emlak yatırımlarının âlâ durumda olduğunu söyledi ve depolar üzere öteki pazarlar düzgün durumdayken ofis binalarına yapılan yatırımları azalttığını belirtti.

Schwarzman, bankacılık problemlerinin ve yüksek faizlerin global büyümeyi zayıflatıp zayıflatmayacağını dikkatle izlediğini söyledi. Fed’in faiz artırımlarının ekonomiyi yavaşlatmasının varlık değerlemeleri üzerinde baskı oluşturmasının “mantıklı” olduğunu söyledi.

Bu, 2022’nin sonunda 187 milyar dolarlık kuru baruta sahip olan Blackstone için satın alma fırsatları sağlayacaktır.

“Bu paranın birçoklarını dağıtmak için gerçek bir vakit olacak” dedi.

6 sene evvel dünyaevine giren Fahriye Evcen ve Burak Özçivit’ten geçtiğimiz günlerde sevindiren haber gelmişti. İkinci bebeği Kerem’i kucaklarına almanın memnunluğunu yaşayan Fahriye Evcen günler sonra eşi Burak Özçivit ile dışarıda görüntülendi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan çift, oğulları hakkında merak edilenleri açıkladı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

2017 yılında nikah masasına oturan Fahriye Evcen ve Burak Özçivit çiftinden müjdeli haber gelmişti. Evcen ve Özçivit çiftinin heyecanla bekledikleri ikinci bebekleri geçtiğimiz günlerde sağlıklı bir halde dünyaya geldi. İkinci çocuklarını kucaklarına alan Fahriye Evcen ve Burak Özçivit çifti bir avmde görüntülendi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan çift, oğulları hakkında merak edilenleri açıkladı.

“KEREM, AĞABEYİ KARAN ‘A BENZİYOR”

Çift kendilerine gelen ikinci çocukları Kerem’in kime benzediği sorusunu, ağabeyi Karan’a benzediğini söyleyerek yanıtlarken Fahriye Evcen çok uzun müddet orta vermeden setlere geri döneceğini belirtti.

Çift, heyecanla bekledikleri erkek bebeğine “Kerem” ismini verdi. Doğum sırasında eşi Fahriye Evcen Özçivit ’i yalnız bırakmayan Burak Özçivit his dolu anlar yaşadı.

FAHRİYE EVCEN’DEN MİNİK OĞLUYLA PAYLAŞIM!

Geçtiğimiz günlerde doğum yapan ve ikinci kere anne olmanın memnunluğunu yaşayan ünlü oyuncu Fahriye Evcen, önceki gün küçük oğlu Kerem bebeğin bir görüntüsünü paylaştı. Evcen’in meskenlerinin bahçesinde bebek arabasında  minik elleriyle çekmiş olduğu oğlu Kerem’in bu karesine beğeni yağdı.

HASTANE ÇIKIŞI GÖRÜNTÜLENMİŞTİ

Burak Özçivit’in doğum esnasında eşini yalnız bırakmamıştı. Ünlü çift bu sefer de hastane çıkışında görüntülendi. Kısa bir röportajda veren ikilinin mutluluklarına diyecek yoktu. İkinci sefer anne olmanın memnunluğunu yaşayan Evcen, Kerem bebeğin birinci oğlu Karan’a benzediğini de açıkladı. 

DOĞUMA GÜNLER KALA UYKUSU KAÇIYORDU!

Evcen, doğuma günler kala toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla hayranlarını üzdü. Erkek bebek bekleyen ünlü isim son günlerinin şiddetli geçtiği öğrenildi.

Evcen, paylaştığı kareye ‘Gece uykusu hoş bir şeydi diye hatırlıyorum…’ notunu ekledi.

“KAVUŞMAYA AZ KALDI”

İkinci oğlunu kucağına almak için gün sayan Evcen, fotoğrafını ‘Kavuşmaya az kaldı’ notu ile paylaştı. 

Evcen’in paylaşımına 2 saatte 766 bin beğeni geldi. Eşi Özçivit’ten de yorum gecikmedi.

Baba olmaya hazırlanan Burak Özçivit eşi Evcen’in paylaşımına ‘Bekliyoruz’ notunu yazdı.

DOĞUMA AZ KALA GÖRÜNTÜLENMİŞTİ

Erkek bebek bekleyen Fahriye Evcen karnı burnunda bir AVM’de görüntülendi. Evcen, daha sonra bir arkadaşıyla buluşarak, alışveriş cinsine yemek molası verdi.

Bebeklerine kavuşacağı günü iple çeken ünlü oyuncunun karnının çok belirginleştiği ve ekrana sığmadığı dikkat çekti.

ATV’nin sevilen dizisi Ateş Kuşları, heyecan dolu anlarla devam ediyor. Son vakitlerde dikkat çeken diziler ortasında yer alan Ateş Kuşları dizisinin 10. kısım fragmanı izleyicilerle buluştu. Herkesi ekrana kilitleyen dizide, Gülayşe, Nizam’ın babası olduğunu öğrenecek mi? İşte Ateş Kuşları dizisinin çok merak edilen 10. kısım fragmanı…

Oyuncu takımı ve olay örgüsüyle merakla beklenen Ateş Kuşları dizisi, 31 Mart Cuma 20.00’de ekrana gelecek 10. kısmıyla yeniden soluksuz izlenecek. Dizinin başrollerinde; İlayda Alişan (Gülayşe), Hande Soral (Mercan), Burak Tozkoparan (Barbaros), Görkem Sevindik’in (Ali) yer aldığı dizi, Cuma günlerin vazgeçilmez dizileri ortasına girmeyi başardı. Pekala büyük heyecanla beklenen dizinin yeni kısımda neler yaşanacak? İşte Ateş Kuşları dizisinin 10. kısım fragmanı…

ATEŞ KUŞLARI 10. KISIM FRAGMANI YAYINLANDI!

ATEŞ KUŞLARI DİZİSİNİN SON KISMINDA NELER YAŞANDI?

Gülayşe, ailesini Çatal’dan korumak için kendini yakmaya kalksa da ne Ali ne de Barbaros buna müsaade vermez. Gülayşe, Ali katil olmasın diye elindeki keskin bıçakla  Zümrüt’ün karşısına dikilir. Gülayşe aşık olduğu Barbaros’a birinci yemeği hazırlar ve daha sonra yemekten acil bir formda çıkması gerektiğini söyleyerek ayrılır. Barbaros, Çatal’ın oyunundan kurtulmaya çalışırken Sabit, Barbaros’un büyük sırrını öğrenir. Barbaros polistir! Geçmişte ise Köksüzler’i büyük bir imtihan bekler. Sabit sokaklarda annesiyle karşılaşır. Yoksa Köksüzler için yeni bir hayat mı başlayacaktır?

ATEŞ KUŞLARI DİZİSİ KONUSU

Hayatın acımasız yüzüyle karşılaşan beş sokak çocuğunun bahtını ele alan Ateş Kuşları, kendilerine “Köksüzler” diyen; en büyüğü 13, en küçüğü 6 yaşında, biri kız, biri otistik, beş sokak çocuğunun, çöplükte kırk günlük bir bebek bulmalarıyla başlayan ve “Köksüzler”den “Ateş Kuşları”na dönüşmelerini ele alan ve her zorluklara, acılara karşı koymalarını ele alacak.

ATEŞ KUŞLARI DİZİ OYUNCULARI

İlayda Alişan (Gülayşe), Hande Soral (Mercan), Burak Tozkoparan (Barbar), Görkem Sevindik (Ali), Nizam Namidar (Nizam), Serkan Ercan (Menderes), Ahmet Saraçoğlu (Çatal), Boncuk Yılmaz (Nazmiye), Gonca Cilasun (Hacer), Fazilet Ulu (Zıpkın), Buyruk Çubukçu (Sabit), Sedef Akalın (Şirin), Lilya İrem Salman (Hüma), Hilal Uysun (Nermin), Umut İnan (Çocuk Ali), Almira Albay (Çocuk Mercan), Fuat Fatih Odabaşı (Çocuk Sabit), Berke Obuz (Çocuk Zıpkın), Umut Ege Baştemur (Çocuk Kara), Ozan Ağaç (Zümrüt), Kaan Sevi (Cemal), Çınar Yükçeker (Yakup), Yeşim Dalgıçer (Gazeteci), Gökay Müftüoğlu (Suat), Onat Bulut (Halis), Görkem Doğan (Pamir), Serkan Acay (Necdet Zümrüt Adam), Orkan Sancarbarlas (Yaman Menderes Şoför), Metin Yıldırım (Nizam Şoför), Burakcan Aras (Furkan) 

Antalya Büyükşehir Belediyesi veterinerleri zelzeleden etkilenen Gaziantep’te küçükbaş ve büyükbaş hayvanların denetim ve muayenesini yaparken, hastalıkların da tedavisini gerçekleştiriyor. 

Koordinatör belediye olarak Zelzelenin etkilediği vilayetlerden biri olan Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde değerli çalışmalara imza atan Antalya Büyükşehir Belediyesi, hayvan sağlıyla da yakından ilgileniyor. Ziraî Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Hayvan Sıhhati Şube Müdürlüğü’nde misyonlu veteriner ve teknikerler küçükbaş ve büyükbaş hayvanların denetim ve muayenesini yaparken, hastalıkların da tedavisini gerçekleştiriyor. 

MUAYENE VE TEDAVİ YAPILIYOR

Bölgede vazife yapan Antalya Büyükşehir Belediyesi Veteriner Doktoru Serkan Sabuncu, kırsal kesitlerde eksikleri gidermek için çalıştıklarını söyledi. Sabuncu, “Gaziantep Nurdağı ilçesinde veterinerlik hizmetleri doğrultusunda eksiklikler olduğunu gördük. Sorumlu olduğumuz kırsal kesitlerde bu eksiklikleri gidermek maksadıyla gebelik muayenesi, iç-dış parazit uygulaması, hastalık teşhis ve tedavisi yapmaktayız. Küçük ve büyükbaş hayvanların aşılama çalışmalarında dayanak veriyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak hizmet vermeye devam edeceğiz” dedi. 
 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Korkuteli ilçesindeki Bozova Güneş Güç Santrali (GES) alanı içinde üçüncü ve dördüncü etap GES projelerine başladı. GES-3 ve GES-4 santrallerinin de devreye alınmasıyla toplam şurası güç 4 MW gücüne çıkacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü karbon emisyonuna dayalı iklim değişikliğinin tesirlerini azaltmak ve elektrik maliyetlerini düşürmek emeliyle yeni Güneş Güç Santrali kuruyor. Korkuteli ilçesi Bozova Mahallesi’nde 17.10.2022 tarihinde devreye alınan GES genişletiliyor. Bozova GES bünyesinde yeni GES-3 ve GES-4 santrallerinin  heyetim çalışmaları devam ediyor.

4 MW ÜRETİM GÜCÜ 

Mevcut GES-1 ve GES-2’nin akabinde GES-3 ve GES-4 santrallerinin de devreye alınmasıyla Bozova GES’in toplam heyeti gücü 4 MW gücüne çıkacak. Yıllık 8.5 milyon kilovat saat elektrik üretim kapasitesine ulaşacak olan tesis, 2400 hanenin elektrik gereksinimini karşılayacak kadar güç üretimi yapacak.

YILDA 25 MİLYON TL TASARRUF 

Bir yıl içerisinde 8.5 milyon kilovat saat elektrik gücü üretecek olan tesis, bu sayede öz kaynaklarda yıllık 25 milyon TL tasarruf sağlayacak. Bu sayede hem etraf şartları hem de yenilenebilir güç kaynakları kapasitesi artmış olacak. Fosil yakıt yerine, yenilenebilir güç kaynağı olarak faaliyete geçecek Bozova GES santralleriyle yılda 4 bin ton karbondioksit salınımı engellenecek. Bu sayede 360 bin adet ağacın bir yıldaki karbondioksit emilimine muadil bir emilim indirgenerek atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunda düşüş sağlanmış olacak.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Kadın hastalıklarında kapalı ameliyatların kullanımı özellikli son yıllarda değerli bir ivmeyle artıyor. Bayan Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, “Gerek tabip tecrübesinin artması gerekse teknolojik manayla yaşanan gelişmelerle birlikte önümüzdeki yıllarda bayan hastalıklarında açık ameliyatlar tarihe karışacak üzere duruyor” dedi. 

Günümüzde bilhassa bayan hastalıkları ameliyatlarında giderek artan oranda kullanılan minimal invazif cerrahi, endoskopik cerrahi, laparoskopi, histeroskopi, robotik cerrahi üzere kapalı ameliyatların ülke genelinde hasta yatış müddetlerini azaltıp düzgünleşme suratını arttırdığına dikkat çeken Bayan Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, bu sonuçların hastalar açısından kıymetli kazanımları olduğuna işaret etti. Bilhassa süratli güzelleşme ve yatış mühletinin kısalmasının ameliyat korkusu nedeniyle cerrahiden kaçan hastaların bu korkusunu yenmelerine de yardımcı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, “Büyük kesi olmamasının getirdiği süratli güzelleşme süreci ile hasta sonraki gün günlük işlevlerini yerine getirecek noktaya geliyor. Daha az kanama ve daha az enfeksiyon oranının yanında çok daha az enfeksiyon mühleti de hasta için değerli kazanımlar oluyor” diye konuştu. 

“ARAŞTIRMA KOPLİKASYON ORANINI DA AZALTTIĞINI GÖSTERİYOR”

Konuyla ilgili olarak ABD’de 5554 hasta üzerinde yapılan bir çalışmaya işaret eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı şunları anlattı: “İlgili araştırmada; kapalı ameliyat formülü kullanılarak rahimi alınan bayanların gece hastane yatışı olmadan birebir gün taburcu edilmelerinin rastgele bir sorun yaratmadığı, hatta kimi komplikasyon oranlarında azalma görüldüğü bildirildi. Biz de kendi pratiğimizde kapalı usulle yaptığımız laparoskopik ameliyatlarda bazen birebir gün bazen sonraki gün taburcu ediyoruz. Hatta kesisiz yapılan ve miyom, polip çıkarılması gayesiyle uygulanan histeroskopi operasyonlarında hastamızı süreçten 2 saat sonra taburcu ediyoruz.” 

 “FARKLI KAPALI AMELİYAT USULLERİ VAR” 

Kapalı ameliyat çeşitleri ile ilgili bilgi veren Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, “Halk ortasında açık ameliyat olarak bilinen klâsik metotta karın bölgesinden açılan kesiden miyom, kist yahut kanser ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Kapalı ameliyatlar ise açık bir kesi oluşturmadan birkaç delikten girip batın içini gaz ile şişirerek yaptığımız ameliyatlardır. Birçok değişik kapalı ameliyat prosedürü bulunuyor. Laparoskopi, histeroskopi ya da robotik cerrahi üzere farklı metotlar var ve bunlar kist ve miyomların çıkarılmasından jinekolojik kanserlere kadar birden fazla jinekolojik hastalığı tedavi etmek için kullanılabiliyor.”

“HASTALARIN AMELİYAT KORKUSUNU AŞMASINA DA YARDIM EDİYOR”

Kapalı ameliyatların bayan doğum ile ilgili ekstrem hastalıklar haricinde bütün durumlarda kullanılabileceğini belirten Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, mevzuyla ilgili şöyle konuştu: 

“Kapalı usullerin kullanımı cerrahlar açısından açık usullere oranla daha zordur ve daha uzun bir eğitim süreci gerektirir. Lakin gerek tabiplerin mevzuyla ilgili eğitim almaları gerekse hastaya sağladığı kazanımlarla birlikte yaygınlığı arttı. Yakın vakitte Amerika’da rahim alma ameliyatının yaklaşık 5 bin 500 kişi üzerinde kapalı yol ile yapıldığı bir çalışmada; kapalı formülle rahimleri alınan hastalar tıpkı gün taburcu edilmiş ve komplikasyon oranlarına bakılmış. Bu ameliyatı olağanda açık sistem ile yaptığımız vakit hastanın 2-3 gece hastanede yatması gerekebiliyor. Çalışma kapsamında kapalı sistemle ameliyat edilen hastalar tıpkı gün taburcu edilmiş, hiçbir formda komplikasyon oranlarında artma olmadığı hatta birtakım komplikasyon oranlarında azalma olduğu görülmüş. Böylelikle rahim alma ameliyatında bile kapalı metodun tercih edilip, hastaların birebir gün taburcu olmasıyla komplikasyonlarda artma değil hatta enfeksiyon üzere birtakım komplikasyonlarda azalma olabileceğini görmüş olduk.” 

“HASTAYI YAKLAŞIK 2 SAAT SONRA TABURCU EDEBİLİYORUZ” 

Kapalı ameliyatın hastalar açısından her durumda çok daha verimli olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, “Bu ameliyatlar küçük deliklerden yapıldığı için güzelleşmesi gereken bir cilt dokusu olmuyor. Küçük kesinin getirdiği süratli güzelleşme süreci ile hasta sonraki gün günlük işlevlerini yerine getirecek noktaya geliyor. Daha az kanama ve daha az enfeksiyon oranının yanında çok daha az enfeksiyon mühleti de hasta için ehemmiyet taşıyor. Estetik olarak da rastgele bir iz kalmıyor. Miyom çıkarma, kist ameliyatları, rahim alma ameliyatları, polip üzere rahim içi patolojilerin alınması kapalı formül ile çok daha kolay gerçekleştirilebiliyor. Sonuçta her yaş kümesinde ve tüm jinekolojik sıkıntılarda kullanılabiliyor. Bu noktada kıymetli olan hastaların kapalı sistemler konusunda uzmanlaşmış merkezleri seçmeleridir.”

“YAKIN GELECEKTE AÇIK AMELİYATLAR TARİHE KARIŞABİLİR” 

Açık ameliyatların vakitle daha da azalacağını kaydeden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Bayan Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ameliyatların yüzde 90’dan fazlasını artık kapalı prosedürle yapmaya başladık. Önümüzdeki 10 ve 20 yılda bilhassa robotik cerrahide yaşanan gelişmelerle muhtemelen kapalı cerrahi standart hale gelecek. Yakın gelecekte, çok spesifik olaylar dışında açık ameliyatların neredeyse büsbütün ortadan kalkacağına inanıyorum. Günümüzde bile batına 1 santimetrelik delikten girerek 10-12 santimetre büyüklüğündeki miyomları parçalayarak çıkaracak teknolojiye sahibiz. Durum şu an bile bu haldeyken gelecekte açık ameliyatların büyük oranda tarihe karışacağını söyleyebiliriz.” 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Geliştirdiği eserlerle KOBİ’lere olan takviyesini her geçen gün artıran Şekerbank, turizm dalında faaliyet gösteren KOBİ’lere özel oluşturduğu ‘Turizm Paketi’ ile nakit takviyesinin yanı sıra ihtiyaçlara özel geliştirilmiş bankacılık eserleriyle birçok avantaj sunuyor.

Türkiye’nin üreten kesitlerine dayanak olan Şekerbank, ülkemizin büyümesi ve bölgesel kalkınması açısından büyük değer taşıyan turizm kesiminde faaliyet gösteren KOBİ’lere ‘Turizm Paketi’ ile birçok avantaj sunuyor. Banka KOBİ’lerin nakit gereksinimini KGF teminatlı kredi ile 12 aya varan vadeler ve avantajlı faiz oranları ile karşılıyor.

Turizm dalında faaliyet gösteren otel, pansiyon, seyahat acenteleri ve tedarikçilerinin yararlanacağı kampanya birebir vakitte turizm bölgelerinde hizmet veren, geliri turizme direkt bağlı tüm işletmeleri de kapsıyor. Kampanya kapsamında nakit dayanağının yanı sıra gereksinimlere özel geliştirilmiş bankacılık eserleriyle birçok avantaj sunuluyor. Turizmci KOBİ’ler, sigorta eserlerinden yüzde 10’a varan indirimlerle yararlanırken, 6 ay boyunca internet ve taşınabilir kanallar üzerinden gerçekleştirecekleri EFT/havale süreçlerini fiyatsız gerçekleştirebiliyor. Ayrıyeten Şekerbank’tan birinci defa POS aygıtı alacak müşteriler, 6 ay müddetle geçerli olacak POS fiyat muafiyetinden de faydalanabiliyor. 

Tuğbay Kumoğlu: “Turizm Paketi ile pek çok ayrıcalık ve avantajı birlikte sunuyoruz”

Şekerbank KOBİ, Perakende ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Tuğbay Kumoğlu, kampanyaya ait görüşlerini lisana getirirken şunları söyledi: “Turizm bölümü, konaklamadan ulaşıma, turistik yerlerden seyahat şirketlerine kadar birçok kesimin hareketlenmesinde ve gelir yaratmasında tesirli olan kıymetli bölümlerin başında geliyor. Bu paketle turizm dalında faaliyet gösteren KOBİ’lere, yeni döneme hazırlanırken hem finansman hem de dayanak hizmetleri içeren bankacılık tahlilleri sunuyoruz. Yılın tüm periyotlarında tatil imkânı sunan, alternatif turizm imkanları açısından son derece güçlü olan ülkemizde turizme yapılacak yatırımların arttırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Azami uzlaştırma fiyat (AUF) sistemi 6 ay daha uzatıldı.

EPDK tarafından belirlenmiş olan azami uzlaştırma fiyatları; maliyetlerde oluşan yükseliş ve düşüşler takip edilerek güncelleniyor. Hür piyasada oluşan bedeller ile azami uzlaştırma fiyatları ortasındaki fark ‘destekleme bedeli’ olarak bir havuzda toplanıyor.

Bu havuzda oluşan gelir, tüketicilerin elektrik tüketimleri için kullanılarak piyasada oluşan fiyat artışlarından tüketiciler korunuyor.

AUF düzeneği altı ay daha uygulanacak

Enerji Piyasası Düzenleme Şurası 6 ay mühletle geçerli olan AUF sisteminin Ekim ayına kadar uygulanmaya devam etmesine karar verdi.

Konuyu kıymetlendiren EPDK Lideri Mustafa Yılmaz “Artan hammadde fiyatları sebebi ile yüksek maliyetle elektrik üreten santrallerin kapanması Türkiye’nin arz güvenliğini sekteye uğratabilirdi. Bu durum tüketicilerimiz için de çok büyük bir maliyet yüküne sebep olabilirdi. Azami uzlaştırma fiyat düzeneği ile 6 ay daha piyasalarımızdaki dengeyi gözetmeye devam edeceğiz” dedi.

EPDK tarafından alınan karar ile azami uzlaştırma fiyatları (MWh başına) doğalgaz santralleri için 2 bin 550 TL, kömür santralleri için bin 800 TL, yenilenebilir kaynaklar için bin 700 TL olarak belirlendi.

Serbest piyasadaki elektrik tavan fiyatı düşürüldü

EPDK bugün de piyasa hareketlerinin takibi sonucunda Nisan için de tavan fiyatın düşürülmesini devam ettirerek 1 Nisan’dan itibaren özgür piyasadaki elektrik tavan fiyatının 2600 TL/MWh olmasını kararlaştırdı.

Böylece özgür piyasada satılan elektrik fiyatı üzerinden elektrik tüketimi yapan bilhassa sanayi kuruluşlarında elektriğin bedelinin aylık olarak düşüş trendi devam etmiş oldu.

CFTC davasıyla gündemde olan Binance ve Kurucusu Changpeng Zhao (CZ) için geride bıraktığımız 5 ay epey hareketli geçti.

6 Kasım’da CZ’nin, şirketin elindeki tüm FTT’yi (FTX platformunun jetonu) satacağını açıklamasıyla patlak veren FTX krizinin ardından CZ evvel, FTX’i satın almayı planladıklarını açıkladı, akabinde yanlış kullanılan müşteri fonları ve ABD’deki soruşturma savları sebebiyle FTX’i satın almaktan vazgeçti.

CZ’nin bu açıklamasından sonra krizin derinleşmesiyle birlikte 11 Kasım’da FTX Group, ABD’de iflas süreçlerini başlattığını ve CEO Sam Bankman-Fried’in vazifesinden istifa ettiğini duyurdu.

Yaşanan gelişmelerin akabinde CZ, kripto piyasasının FTX krizinden olumsuz etkilenmesiyle bir ‘sektörel kurtarma fonu’ üzerinde çalıştığını açıkladı.

16 Aralık’ta Binance’in ABD’deki alt şirketi Binance US, iflas eden Voyager Digital’ın varlıklarını yaklaşık 1 milyar dolara satın alacağını açıkladı. 20 Aralık’ta ise Tokocrypto alımını tamamlamasının akabinde çalışanların yüzde 58’ini işten çıkardı.

24 Mart’da Binance, spot alım-satım süreçlerini süreksiz olarak askıya aldı.

Son olarak 27 Mart’ta ABD’de Emtia Vadeli Süreç Komitesi (CFTC) Binance’e düzenlemeleri ihlal ettiği gerekçesiyle dava açtı. Davadan bir gün sonra Voyager Digital’in, Binance’a satışı mahkeme tarafından durduruldu.

TV8 ekranlarında yayınlanan yarış programı Survivor 2023’ün yeni kısım fragmanında yürekler ağza geldi. Oyun sırasında sakatlanan yarışmacı ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Her dönem yayınlanan ve büyük ilgiyle takip edilen müsabaka programı Suvivor 2023‘te yarışmacılar güçlü ada kuralları, ada hayatı ve açlıkla çaba ederken bir taraftan da oyunda başlarına gelen sakatlıklarla da gayret ediyorlar. Her kısımda oynanan ödül yahut dokunulmazlık oyunlarında oyuncular bazen ufak tefek bazense önemli sakatlılar yaşayabiliyorlar. Müsabakanın yayınlanan son kısım fragmanında da yürekleri ağza getiren bir sakatlık yaşandı.

YARIŞMACININ DİZİ DÖNDÜ!

Ödül oyununda havuzun içine kurulan ağaçlara tırmanarak bayrakları toplamaya çalışan yarışmacılar, şiddetli çabalar verdi. Oyun sırasında sakatlanan yarışmacılardan Kardelen‘in “dizim döndü” diyerek bağırması herkesi korkuttu. O anki acıyla kendisini havuza bırakan yarışmacı takımın müdahalesi ile havuzdan çıkartıldı. Oyun alanında yapılan müdahalenin akabinde ambulansla apar topar hastaneye kaldırılan Kardelen’in sıhhat durumuyla ilgili son ayrıntılar ise yeni kısımda aşikâr olacak.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Edis’ten yeni imaj! “2024 Eurovision 1.lik saçım”