Ay: Mart 2023

İBB İmar, İSKİ, İGDAŞ ve zabıta grupları Hiranur Vakfı’nda incelemelerde bulundu. Doğalgaz kesildi ve yapının imara muhalif kısımlarının yıkımı için tahliyesi istendi. Tahliye sürecinin akabinde yıkım yapıldı.

Kaçak kısımlar yıkıldı

İmar planında yer almayan önden tek katlı üzere görünen, lakin art taraftan 3 katlı olduğu anlaşılan kaçak yapı büsbütün yıkıldı. Kot farkı ortadan kaldırıldı. Vakfa ilişkin 5 bloğun ortasında bulunun çelik konstrüksiyon materyal ile imal edilen kaçak alanın yıkımına da başlandı.

“Yasal sorumluluklarımız gereği yıkım başladık”

Yıkıma çalışmalarına eşlik eden İBB İmar ve Şehircilik Daire Lideri Gürkan Akgün, gazetecilere yaşanan süreci anlattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin encümeninden oy birliğiyle bir yıkım kararı alındığını hatırlatan Akgün, “Bu da bildirim edildi. Bildirimden sonra taraflar bunu mahkemeye taşıdı. Mahkeme, hususun türel yöntemlere uygun olduğuna karar verdi. Yani husus hukuksal kontrolden de geçti. Tüzel kontrol doğrultusunda biz yapmamız gereken yasal vazife ve sorumluluklarımız gereği burada yapının kaçak kısımlarının yıkımına başladık” dedi. Vazifesini yapmayan ilçe belediyesi hakkında cürüm duyurusunda bulunduklarını söyleyen Akgün, “Burada 5 blok var. Ruhsata uygun olmayan, kapatılmış alanlar var. Bu konut alanı olarak, 5 blok ruhsat almış. Ancak o onun haricinde yapılmış, ruhsat almadan yapılan alanlar var. Bu alanların yıkımına ait bir süreci başlatmış durumdayız” açıklamasını yaptı.

Neler yaşandı?

Hiranur Vakfı’nın kaçak binası, imara alışılmamış olduğu gerekçesiyle İBB tarafından 12 Aralık 2022’de mühürlenmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü, Sancaktepe Belediyesi’nden kaçak yapının kontrolünün yapılmasını istedi. 3 ay müddetle karşılık alınamayınca da İBB İmar Müdürlüğü grupları mülkiyeti Hiranur Vakfı’na ilişkin Sancaktepe Mahallesi, Abdurrahmangazi Mahallesi, 8905 ada, 3 parselde bulunan kaçak yapıya gidip, şimdi iskanı alınmadığı halde kullanılmayan başlanan “ruhsatsız kaçak yapıyı”, “Yapı Tatil Tutanağı” ile mühürledi. Sorumluların verilen müddette kaçak kısımları yıkması istendi. Mühlet doldu lakin Hiranur Vakfı mahkemeye başvurdu. Mahkeme sürecinin İBB lehine tamamlanmasının akabinde da bugün yıkım gerçekleştirildi.

Hayır, başlığı yanlış okumadınız. Evet Football Manager’da 1998-99 dönemini tüm heyecanıyla yaşayabilirsiniz. The Mad Scientist isimli bir FM içerik üreticisi her yıl yeni FM oyununa çok büyük bir emek harcayarak retro bir database yapıyor. Geçtiğimiz yıl bu 1992-93 dönemiydi. Bu yıl için bir oylama yapıldı ve 1 oy farkla (benim oyum) 1998-99 database için hazırlıklar başladı. Evvel erken erişim sürümü, sonra geliştirmeler derken şu an elimizde içerisinde TÜRKİYE ÜSTÜN LİGİ’nin de dahil olduğu harika bir yama var.

1998-99 dönemi Championship Manager’ın evrim geçirerek CM 3 ismiyle orijinal bir motora geçtiği döneme denk geliyor. Diego Armando Maradona’nın free agent olarak yer aldığı bu çok acayip oyunda sınırsız efsane parmaklarınızın ucunda. Fenerbahçe’de taze transfer sakatlık öncesi Elvir Baliç ile oynayabilirken, efsane Galatasaray takımı ve alışılmış ki Hagi sizleri bekliyor. Davor Vugrinec’i Trabzonspor formasıyla oynayabileceğiniz tek seçenek de tekrar bu yama! Şifo Mehmet ile Beşiktaş’a 2003 öncesi bir şampiyonluk kazandırmak isterseniz Kocaelispor’dan genç yetenek Ahmet Dursun’u almayı ihmal etmeyin derim. Fakat ligimizin saklı yıldızı katiyetle Sergen’li Oğuz Çetin’li takımıyla İstanbulspor.

Türkiye Ligi dışında o yılların her yanından yetenek ve efsane fışkıran ligi Serie A’da da türlü türlü ekiple talihinizi deneyebilirsiniz. Lakin bilmeyenler için söyleyeyim o devirler Serie A bugünkü Premier League’nin 5 katı güce sahip yani random bir Bologna deplasmanında Signori tarafından paramparça edilmeniz oldukça muhtemel… Daha evvel 2003-04, 1985-86 ve 2001-02 üzere dönemleri oyuna ekleyen Mad Scientist’in elbet en ayrıntılı projesi 98-99 olmuş. Hoş haber yama gelişmeye devam ediyor.

En hoş havadisi ise sona bıraktım Mad Scientist ile birlikte çalışan bir yaratıcı bu yama için bir regen modu yarattı. Bu regen mod sayesinde yıllar ilerledikçe oyunda çıkan rastgele oyuncular yerine gerçek oyuncular çıkıyor. Yani yaklaşık 10 yıllık bir mesleğinizde Cristiano Ronaldo ve Messi’nin avrupayı domine ettiği periyoda tanıklık etmeniz hayli muhtemel. Ayrıyeten daha ne olduğunu anlamadan Wesley Sneijder üzere wonderkidleri çıkar çıkmaz alma talihiniz da bulunuyor. Mad Scientist’in patreon adresine buradan , Twitter’ına ise buradan ulaşabilirsiniz. Tüm bu yamaların fiyatsız erişime açık olduğunu tekrar hatırlatıp, hepinize yeterli cümbüşler dilerim. Umarım Rui Costa’yı siz de Fiorentina’dan kopartmazsınız…

ABD Ticaret Bakanlığı, Ekim-Aralık 2022 periyoduna ilişkin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verisine ait sonuncu bilgileri açıkladı.

Buna nazaran, ABD’de GSYH geçen yılın dördüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 2,6 arttı.

Söz konusu periyotta GSYH verisinde aşağı taraflı revizyona gidilirken, piyasa beklentisi iktisadın son çeyrekte yüzde 2,7 büyümesi istikametindeydi.

Ülkenin GSYH verisine ait ocak ayında yayımlanan öncü bilgilerde, iktisadın geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 2,9 büyüdüğü, şubat ayında yayımlanan ikinci iddiada ise yüzde 2,7 büyüdüğü kaydedilmişti.

ABD iktisadı, geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 1,6 ve ikinci çeyreğinde yüzde 0,6’lık daralma gösterirken, üçüncü çeyrekte yüzde 3,2 büyümüştü.

Ülke iktisadı, 2022 genelinde ise yüzde 2,1 büyüdü. ABD iktisadı, 2021’de yüzde 5,9 ile 1984’ten bu yana en güçlü büyümeyi kaydetmişti.

ABD iktisadının geçen yılın dördüncü çeyreğindeki büyümesinde, özel stok yatırımı, tüketici harcamaları, konut dışı sabit yatırım, federal hükümet harcamaları ile eyalet ve mahallî idare harcamalarındaki artış tesirli oldu. Birebir periyotta konut, sabit yatırım ve ihracat ise azaldı.

Geçen yılın dördüncü çeyreğine ilişkin GSYH’deki revizyonda ise ihracat ve tüketici harcamalarındaki aşağı istikametli revizyonlar belirleyici oldu.

Aynı periyotta ferdî tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış yüzde 3,7 olarak korundu. Besin ve güç harcamalarının hesaplama dışı tutulduğunda çekirdek ferdî tüketim harcamaları fiyat endeksi ise bu devirde yüzde 4,3’ten yüzde 4,4’e revize edildi.

İzmirli gençlerin radarına giren “Bubble Tea”, farklı tanımları ve renkli sunumlarıyla dikkat çeken Tayvan menşeli bir içecek. Bubble Tea odaklı konsept mağazasıyla bu içeceği yaygınlaştırmayı hedefleyen Freelance Group’un Kurucusu Hüseyin Başaran, Bubble Tea hakkında bilgiler paylaştı ve içeçek bölümünün dinamiklerini kıymetlendirdi.

Bubble Tea nedir ve nasıl hazırlanır?

Lokma, süt mısır, çiğ köfte, kahve derken artık de İzmir’de gençlerin tercihi haline gelen Bubble Tea, trendleri zorluyor.

Bubble Tea, 1980’lerde Tayvan’da ortaya çıkan ve son yıllarda dünya genelinde popülerleşen bir içecek. Çay, süt yahut kahve bazlı hazırlanabilen bu içeceğe, renkli ve tatlı jöle topları eşlik ediyor. Bu toplar “boba” yahut “tapyoka incileri” olarak biliniyor. Nişasta bazlı bu küçük toplar, içeceğe renk, tat ve dokusal zenginlik katıyor. Tapyoka nişastası, doğal nişasta açısından çok varlıklı bir karbonhidrat eseri ve glüten içermiyor.

Bubble Tea’nin hazırlanışı birkaç adımdan oluşuyor:

– Tapyoka incilerinin hazırlanması: İçeceğe “bubble” isminin verilmesine sebep olan tapyoka incilerini hazırlamak için öncelikle tapyoka unu, su ve şeker karışımlı bir hamur hazırlanır. Hamurdan yapılan küçük toplar kaynar suda pişirildikten sonra soğuk suda bekletilir.

– Çay yahut kahve demlenmesi: İçeceğin temel bileşenini oluşturan çay yahut kahve demlenir.

– Süt yahut şurup eği: Çay yahut kahvenin içine süt yahut istenen aromayı içeren şurup ek edilir.

– “Bubble” eklenmesi: İçeceğin içine az ölçüde tapyoka incisi eklenir.

– Sunum: Hazırlanan Bubble Tea, renkli bardaklar yahut cam kavanozlarda sunulur ve özel olarak tasarlanmış geniş pipetlerle servis edilir.

Bubble Tea pek çok çeşide sahip. İçeceğin bileşenleri ferdî tercihlere nazaran değiştirilebilir. Ferdî zevklere nazaran özelleştirilebilme özelliği, içeceğin gençler ortasında süratle popülerleşmesine sebep oluyor.

Toplumsal medya Bubble Tea’nin popülerliğini artırıyor

İzmir’de kısa müddette büyük ilgi gören Bubble Tea’nin dalın dinamiklerini değiştireceği düşünülüyor. Zira gençlerin dinamik ve yenilikçi ruhlarına hitap eden bu içecek, damak zevkine nazaran kişiselleştirilebiliyor ve birçok çeşidi bulunuyor. Gençlerin yeni tecrübelere açık oldukları için her seferinde farklı bir Bubble Tea çeşidini denemeleriyle birlikte tercihlerini toplumsal medyada takipçileriyle paylaşması ise bu içeceğin ününe ün katıyor. Toplumsal medyada paylaşılan renkli ve farklı sunumlar, organik pazarlamanın kapılarını aralıyor.

Bubble Tea’nin adresi İzmir Bornova oldu

İzmir’in genç nüfusu ve yeniliklere açık olması, dünyadaki trendleri ülkemize taşıyabilmek için girişimcilere de cüret veriyor. Bu türlü teşebbüs öyküsünün eseri olarak İzmirlilerle buluşan Bubble Tea, sıradan içeceklerden farklı bir tecrübe sunması ve kahve, süt, meyve suyu, şeker üzere farklı tatlarla birleştirilerek damak zevkinde keşif seyahatine çıkarmasıyla gençlerin ilgisini çekiyor.

Konuyla ilgili açıklama yaparak üniversiteli gençlerin ağır olduğu Bornova’da birinci Bubble Tea konseptli yere imza attıklarını söyleyen Hüseyin Başaran, gençlerin merak ettiği bu içeceği yerelleştirmek ve kendilerine has bir tat oluşturmak istediklerini tabir etti.

Küçükpark’ta açtıkları yeni yerlerinde taze gereçlerle hazırlanan varlıklı bir menü sunuyorlar. Bubble Tea üzere çok sevilen hafif ve lezzetli tatlıları Bobamag da tekrar kişiselleştirilebiliyor. Böylelikle çeşitli meyve ve çikolatalarla hazırlanan tatlı, farklı damak zevkine hitap ediyor.

İşverenler, 2022 yılında ek istihdam teşviki kapsamında toplam 30 milyar liralık dayanaktan yararlandı. Bu sayının 2023 yılında 40 milyar lira olması bekleniyordu.

İşverenlere teşvikler konusunda danışmanlık hizmeti veren Rasyotek, geçtiğimiz yıl aralık ayı prestijiyle sona eren 7103 sayılı ek istihdam teşviki torba kanunun firmalar üzerindeki tesiriyle ilgili bir anket düzenledi. Türkiye’nin 81 vilayetinden şirketlerin katıldığı ankette patronların yüzde 84’ü teşviklerin yeni işçi alımına katkısı olduğunu belirtti.

“Teşviklerin sona ermesi patronların bütçesini olumsuz etkileyecek”

Kayıt dışı çalışanların önüne geçilmesi, bayanların, gençlerin ve engelli bireylerin istihdamının artırılması için 2018 yılı Ocak ayında yürürlüğe giren 7103 sayılı teşvik ile ilgili anket düzenlediklerini belirten Rasyotek İdare Şurası Lideri Haldun Pak, “81 vilayetimizde gerçekleştirdiğimiz anketimize katılan 200 firmanın %97’si istihdam teşviklerinden yararlanıyor. İstihdam teşvikleriyle ilgili sorularımızı yanıtlayan ve görüşlerini bildiren şirketler, genel olarak tıpkı noktada buluştu.

İşverenlerimiz imalat ve bilişim kesimlerinde ek istihdam yapan işyerlerine verilen aylık 10 bin liraya kadar sigorta prim takviyesinin 2023 sonuna kadar uzatılmasını bekliyor. 2023 bütçesini yaparken istihdam teşviklerinin katkısını göz önüne aldıklarını söyleyen firmaların oranı yüzde 79 iken, teşviklerin sonlanması sonucu bütçesinin etkileneceğini belirtenlerin oranı ise yüzde 83 olarak sonuçlandı” sözlerini kullandı.

Teşviklerin sonlanması istihdamda azalmaya sebep olabilir

Teşvikler konusunda uzman danışmanlık firması Rasyotek’in yaptığı anket çalışması sırasında teşviklerin sonlanmasının maliyetlerinde büyük oranda artışa sebep olduğunu belirten patronlar, birçok dalda maliyet artışlarının fiyatlara yansıtılamadığını bu nedenle sağlanan istihdam teşviklerinin ek istihdam yaratılmasına ve patron üzerindeki yükün hafiflemesine takviye olduğunun altını çizdi.

Bildirimlerini eksiksiz yapan, ödemelerini müddeti içinde gerçekleştiren, işçi alımlarıyla istihdamı artıran, büyüme tarafında ilerleyen firmaların teşvik ile desteklenmesi gerektiğini belirten patronların yüzde 64’ü istihdam teşviklerinin sonlandırılması halinde 2023 yılı işe alımlarının olumsuz etkileneceğini iletti. Ayrıyeten ankete katılanların yüzde 58’i teşviklerin sonlanmasının 2023 yılında istihdamlarında azalmaya sebebiyet vereceğini söyledi.

Sezer’in Gölbaşı’ndaki konutunda gerçekleşen görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü.

Görüşmenin akabinde Kılıçdaroğlu’nu aracına kadar uğurlayan Sezer, basın mensuplarının “Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekliyor musunuz?” sorusuna, “Evet” cevabını verdi.

Ahmet Necdet Sezer, Kılıçdaroğlu için muvaffakiyet dileğinde bulundu.

CMB tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı.

Buna nazaran, 24 Mart prestijiyle Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 2 milyar 592 milyon dolar azalışla 71 milyar 336 milyon dolara indi. Brüt döviz rezervleri, 17 Mart’ta 73 milyar 928 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu.

Söz konusu devirde altın rezervleri de 399 milyon dolar artarak 52 milyar 959 milyon dolardan 53 milyar 358 milyon dolara yükseldi.

Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 24 Mart haftasında bir evvelki haftaya kıyasla 2 milyar 193 milyon dolar azalışla 126 milyar 887 milyon dolardan 124 milyar 694 milyon dolara geriledi.

Alınan bilgiye nazaran, 345 yolcusu bulunan TK54 sefer sayılı THY uçağında bulunan ve alkollü olduğu bildirilen Ukrayna asıllı yolcu, seyahat esnasında şimdi bilinmeyen bir nedenle taşkınlık çıkardı.

Yolcunun, kendisini uyaran kabin grubuna saldırması üzerine uçağın kaptan pilotu, “kural dışı yolcu” olduğunu bildirerek, Hindistan’ın Chennai Havalimanı Kulesi’nden acil iniş talebinde bulundu.

Havalimanına problemsiz inen uçakta taşkınlık çıkaran yolcu, Hindistan polisi eşliğinde uçaktan indirildi.

THY uçağı, yaklaşık 2 saatlik gecikmenin akabinde seferini tamamlamak üzere tekrar Singapur’a hareket etti.

Uyuşturucu unsur bağımlısı olduğu sav edilen 17 yaşındaki Y.B.B, daha evvel öğrencisi olduğu Aydınlar Mahallesi Hürriyet Caddesi Şehit Erhan Dural Anadolu Lisesi önünde etraftakileri rahatsız etmeye başladı.

Bu sırada, Ankara’da üniversite eğitimi gören 22 yaşındaki Filistin vatandaşı Omar A’ya, “Sen bana küfür etmişsin” diye saldıran öğrenci, “Seni tanımıyorum. Neden küfür edeyim?” diyen Omar A’yı bıçakla çeşitli yerlerinden yaraladı.

Daha sonra uyuşturucu hususun tesiriyle büsbütün denetimini yitirdiği argüman edilen saldırgan, okul etrafındaki 11. sınıf öğrencileri 17 yaşındaki Alperen Palta, E.E, Y.B, 10. sınıf öğrencisi İ.C.A. ve 9. sınıf öğrencisi S.T.Y’yi de çeşitli yerlerinden yaraladı.

Saldırgan öğrenci, öğretmen ve velilerce etkisiz hale getirilerek, olay yerine gelen polis gruplarına teslim edildi.

29 Mayıs Devlet Hastanesine kaldırılan öğrencilerden Alperen Palta hayatını kaybetti.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Çoçuk Şube Müdürlüğünde süreçleri tamamlanan Y.B.B. ise çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.

Depremzede öğrencinin cenazesi Kahramanmaraş’ta toprağa verilecek

Keçiören İsimli Tıp Kumundaki otopsinin akabinde cenazesi ailesine teslim edilen öğrenci Alperen Palta’nın depremzede olduğu, ailesiyle Kahramanmaraş’tan Ankara’ya gelerek tahsilini burada sürdürdüğü öğrenildi.

Palta’nın kuzeni Mücahit Demir, İsimli Tıp Kurumu önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, “terör estiren saldırganın okul çıkışında önüne gelene saldırarak ilerlediğini”, son olarak da kuzeni Alperen’i kalbinden bıçakladığını anlattı.

Demir, “Kahramanmaraş’tan zelzeleden kaçıp gelmişlerdi. Kahramanmaraş’ta meskenleri orta hasarlı, oturulmayacak durumda. Yaklaşık iki haftadır Ankara’dalar. Daha evvel Antalya’ya gitmişlerdi. Okul nedeniyle Ankara’ya geldi. Ankara’da bu türlü bir şey geldi başımıza. Alperen çok mülayimdi, kimseye dokunmazdı. Okuldan meskene, meskenden okula giderdi. O denli bir kişiydi.” diye konuştu.

Palta’nın cenazesinin Kahramanmaraş’ta toprağa verileceği öğrenildi.

Luminous Productions, Forspoken konusunda bir oldukça iddialıydı. Square Enix de o denli. Sonuç önemli manada fiyasko oldu. Oyun ne beklediği puanları alabildi, ne de beklediği satış sayılarına ulaşabildi. Hatta geliştiricisinin de başını yedi ve Square Enix, Luminous Productions’ı absorbe etti. Yani artık Luminous Productions yok, tüm takım Square Enix bünyesine geçti.

Hal bu türlü olunca da olağanda yaz aylarında çıkması beklenen DLC’nin tarihi de öne alındı. In Tanta We Trust ismindeki DLC 26 Mayıs’ta yayınlanacak ve ana oyundan 25 yıl evvel geçen bir kıssayı temel alacak. Bu DLC’de yeni yeteneklere ve yeni bir yol arkadaşına sahip olacağız ve oyun dünyasında da özel dikey dizaynlar bizi bekliyor olacak.

Aslında Luminous’un bu kadar çabuk harcanması da gerçek olmadı bana sorarsanız, kusurlarının yanı sıra potansiyeli de olan bir oyun Forspoken ve tahminen de bundan sonraki oyunlarında çok farklı bir muvaffakiyete imza atacaklardı.

Sabri’nin Forspoken incelemesini bir defa daha okumak isterseniz sizi şuraya alalım.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün ATV’de yayımlanan söyleşisinde “27 Nisan’da tahminen sayın Putin de gelecek yahut birlikte online sistemle bağlanacağız ve birinci adımı atacağız” demişti.

Kremlin, Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in Akkuyu nükleer santralinin açılış merasimi için Nisan’da Türkiye’yi ziyaret edip etmeyeceğine yönelik rastgele bir karar alınmadığını açıkladı.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya nazaran, yarın sabahtan itibaren Hatay, Adıyaman ve Adana’nın kuzeyi, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya ve Elazığ’ın güneyinde, kuzey ve kuzeybatıdan kuvvetli rüzgar ve kısa vadeli fırtınanın tesirli olması bekleniyor.

Bölgedeki vatandaşların ulaşımda aksama, çadır uçması üzere aksiliklere karşı dikkatli ve önlemli davranması gerekiyor.

Lübnan’da emekliler, ülkedeki ekonomik kriz ve lokal para ünitenin kıymet kaybının akabinde maaşlarındaki “sert düşüşü” protesto etti. Başşehir Beyrut’un “Şehitler Meydanı”nda bir ortaya gelen yüzlerce emekli asker ve kamu çalışanı, ellerinde Lübnan ve ordu bayraklarıyla, Başbakanlık ofisinin bulunduğu Hükümet Sarayı yakınına kadar yürüdü.

Burada tel örgü ve barikatlarla ağır tedbir alan güvenlik güçleri, göstericilerin Hükümet Sarayı’na yaklaşmasına müsaade vermedi.

“Lübnan ve halkı vefatın eşiğinde” ve “Emekliler aç, hükümet nerede” yazılı pankartlar taşıyan emekliler ismine, basın açıklaması yapan emekli Albay Kula Muzher, hükümetten hayat kurallarının düzetilmesini istedi. Muzher, “Bu yıl artırımlı maaşlarımızda yüzde 68 oranında bir düşüş yaşandı. Bugünden itibaren sonumuzun ne olacağını ve durumumuzun nereye varacağını bilmiyoruz.” dedi.

Hükümetin emeklilere Merkez Bankası üzerinden, “karaborsada 110 bin olan 1 doları, 28 bin liradan vermesini” talep eden Muzher, tüm emeklilerin alım gücünün yükselmesi için ek toplumsal hakların tanınması gerektiğini kaydetti.

“Ekmek parasına bile yetmiyor”

Askeri üniformasıyla aksiyona katılan ve orduda 30 yıl misyon yaptığını belirten Atif Hacı Şehadi ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2019’dan bu yana yaşanan ekonomik kriz nedeniyle maaşının yüzde 90 düştüğünü belirtti.

Taşıma, okul ve aile geçimi üzere değerli masrafları ödemekte önemli zorluklar çektiğini anlatan Şehadi, “Maaşım 30-40 dolara indi. Hiçbir şey alamıyorum. Ekmek parasına bile yetmiyor.” tabirlerini kullandı.

Maaşlarının “düşük dolar kuru üzerinden ödenmesi” talebinin lisana getirmek isteyen göstericiler, açıklamanın akabinde Lübnan Merkez Bankası binası önünde toplandı.

Banka binasına girmek isteyen göstericiler ve güvenlik güçleri ortasında kısa bir gerginlik yaşandı. Güvenlik güçleri, göstericilerin içeriye girmesine müsaade vermedi.

Dolar mevduat hesapları donduruldu

Lübnan’da Ekim 2019’da başlayan şovlar, hükümetin istifası, Beyrut’taki liman patlaması ve Kovid-19 salgını üzere olaylar ülke iktisadını derinden etkiledi.

Yaklaşık 3,5 yıldır devam eden ekonomik kriz ortamında döviz rezervlerinin erimesinin önüne geçilmesi için bankalardaki dolar mevduat hesapları donduruldu.

Nüfusun %80’i yoksulluk sınırında

Ülkede, 2019’da 1 ABD doları 1500 Lübnan lirasından süreç görürken, arka arda yaşanan gelişmelerle eş vakitli olarak mahallî para ünitesindeki paha kaybı da arttı. Ocak 2022’de 1 ABD doları 20 bin Lübnan lirası iken son 1 yıl içinde kıymet kaybı süratle artmaya devam etti.

Dünya Bankasının Kasım 2022’de yayımlanan raporunda, Lübnan’daki mali kaybın 72 milyar doları aştığı belirtilmişti. Nüfusunun yüzde 80’i yoksulluk hududunda olduğu aktarılan Lübnan’da, 14 Mart’ta karaborsada 100 bin Lübnan lirası düzeyinde süreç gören dolar, 21 Mart’ta 140 bin liraya çıkarak yeni bir rekor kırmıştı.

Denizli merkezli Ecogreen Güç, yatırımlarına devam ediyor. Güneş, biyogaz ve biyokütleye dayalı lisanslı güç santrali portföyüne sahip olan Denizlili Ecogreen Güç, iki adet biyokütle ve bir adet biyogaz santrali projesi geliştirme ve uygulama çalışmalarına devam ediyor.

Şirket, güç üretiminin yanı sıra biyogaz ve biyokütleye dayalı güç üretimi yatırımları sonrasında organik ve organamineral gübre yatırımları ile gübre pazarında da faal bir oyuncu olmayı hedefliyor.

Ecogreen Güç, Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanlığı’nın Güneş Gücüne Dayalı Yenilenebilir Güç Kaynak Alanları ve İlişki Kapasitelerinin Tahsisine Ait YEKA GES-4 Niğde Bor- 2 ihalesini almaya geçen yıl hak kazandı.

Bunun sonrasında yatırımlara sürat veren şirket, güç santralinin tasarım, mühendislik, tedarik ve devreye alma süreçleri için GE (General Electric) ile muahede sağladı.

Söz konusu 130 MWp’lik santral yatırımının Ağustos 2023’te devreye alınması hedefleniyor.

“Örnek proje olacak”

Ecogreen Güç İdare Konseyi Lideri Osman Uğurlu, gerek teknolojide gerekse çevresel düzenlemede Türkiye’nin yenilenebilir güç vizyonuna yakışan bir santral kuracaklarını belirtiyor. Uğurlu şöyle devam ediyor: “Ecogreen Güç, yalnızca yenilenebilir güç kaynaklarına yatırım yapan, biyogaz, biyokütle ve güneş güç santralleriyle ülkemizin yenilenebilir gücüne güç katan bir şirket. Kısa vakitte büyük yatırımlar gerçekleştirerek, kesimde önemli bir oyuncu haline geldik. Bu başarımızı YEKA-4 Niğde Bor-2 GES ihalesini almaya hak kazanarak taçlandırdık. Burada da her haliyle örnek gösterilecek bir projeyi ülkemize kazandırmaya uğraş ediyoruz.”

Uluslararası ölçekte iş geliştirme vizyonu kapsamında, bu projede GE ile çalışacaklarını aktaran Osman Uğurlu, “Türkiye’de 70 yıldan uzun müddettir faaliyet gösteren GE’nin teknolojik donanımından ve deneyiminden yararlanmak bizim için kıymetli.

Bu santralimizde FLEXINVERTER Güneş Gücü Santrali teknolojisini kullanacağız. Tıpkı vakitte proje kapsamında Solar Power Station teknolojisinin tasarım, mühendislik, tedarik ve hizmete açma süreçleri de yer alıyor” dedi.

Hedef 600 MWe şurası güç

Ecogreen Enerji’nin altı farklı vilayette güneş gücünde 27 megavat elektrik (MWe), üç başka vilayette faaliyet gösteren biyogaz santralinde toplamda 7,5MWe, Denizli Biyokütle ve Honaz Biyokütle santrallerinde de toplam 14,9 MWe şurası güçte elektrik üretim santralleri var. Bugün prestijiyle İtalya’da yaklaşık 150 MWe şurası güçte proje geliştirme aşamasına gelen şirket 2025 yılına kadar toplamda 300 MWe konseyi güce ulaşmayı planlıyor. Şirket, ilgili yatırımlarla birlikte 2023 prestijiyle yurtiçi ve yurtdışındaki projelerin hayata geçmesiyle toplamda 300 MWe, 2024 yılı içindeyse 600 MWe şurası güce ulaşmayı hedefliyor.

PS Plus için artık 2 kümede oyunlar açıklanıyor malum, birisi Essential aboneliğinin aylık oyunları, bir oburu de bunlara ek olarak Extra ve Deluxe abonelerinin erişimine sunulan oyun kütüphanesine eklenen oyunlar.

Nisan ayının Essential oyunları açıklandı; daha evvelden çıkış gününde PS Plus’a geleceği açıklanan Meet Your Maker’ın yanına Sackboy: A Big Adventure ve Tails of Iron’ın eklendiğini görmüş olduk.

Meet Your Maker, post-apokaliptik bir dünyada, birinci şahıs görüş açısından oynanan bir yağma-inşa oyunu olarak tanımlanıyor. İster tek başınıza ister arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz bu oyun, önümüzdeki hafta oyun severlerle buluşacak ve çıkışıyla birlikte PS Plus abonelerinin erişimine sunulacak.

Sackboy: A Big Adventure; artık PlayStation ile özdeşleşmiş sempatik karakterimiz Sackboy ve arkadaşlarının yeni jenerasyon macerası. Her vakit olduğu üzere yeniden renkli, yeniden keyifli bir deneyim yaşattığını söylemek mümkün. Bence Nisan ayının üçlüsü içerisinde en hoş tercih bu olmuş.

Yaklaşık 1,5 yıl kadar oyun severlerle buluşmuş olan Tails of Iron, “varisi olduğu tahtı geri almak için bir maceraya atılan minik faremizin, dostlarıyla birlikte bir maceraya atıldığı ve acımasız kurbağalar klanını alt etmeye çalıştığı bir RYO. Başarılı indielerden olduğunu söylemek mümkün.

Önümüzdeki ayın oyunları 4 Nisan itibariyle erişime sunulacak. Bakalım Extra ve Deluxe için listeye eklenen oyunlar hangileri olacak, takipteyiz.

Bank of America ekonomistleri Zümrüt İmamoğlu, Merveille Paja, David Hauner ve Mikhail Liluashvili imzalı rapora nazaran; gerçekleşen cari istikrar sayılarının uzun vadeli normlar ile kıyaslandığı banka modelinin Dolar/TL ’nin adil pahasını 24 düzeyi olarak gösterdiği belirtildi.

Bloomberg HT’nin aktardığı habere nazaran; raporda, “Bu, dolar/TL’nin bu düzeyin de üzerine çıkabileceğini gösteriyor zira para üniteleri sıklıkla adil kıymetlerinin üzerinde süreç görürler” denildi.

Raporda şu tabirlere yer verildi:

“- Türk lirasının olması gerekenden daha pahalı olması nedeniyle döviz kuru beklentilerimizi opsiyonlar yerine forwardlar üzerinden tabir etmeyi tercih ediyoruz.

– Ortodoks siyasetlere dönülürse ve siyaset faizi yüzde 50’ye çıkarsa, 10 yıllık tahvil getirisinin, bizim hesapladığımız adil pahası olan yüzde 28’i aşarak, yüzde 29-yüzde 30’da zirve yapacağını düşünüyoruz. Seçimi kim kazanırsa kazansın iktisatta dengelenme için dolar/TL’de yüzde 15-yüzde 25 artış gerektiğini iddia ediyoruz.”

Son periyotlarda çok önemli bir hastalık nedeniyle yataklara düşmüş durumdayım. Elbette bu esnada da kaçırdığım dizileri ya da sinemaları izlemeye çalışıyorum. The Night Agent da bu müddette tükettiğim içeriklerden biri oldu. Açıkçası izlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamadım.

23 Mart’ta yayınlanan dizi 6 gün içerisinde 168.71 milyon saat izlenerek platformun en büyük işlerinden biri olmayı başardı. Bu nedenle de Netflix, bir hafta içerisinde The Night Agent’ın ikinci dönemine onayı verdi. Dizinin yeni döneminin ne vakit geleceği ise bilinmiyor.

Matthew Quirk’in tıpkı ismi taşıyan romanından uyarlanan The Night Agent, Peter Sutherland isimli FBI casusunun bir anda kendisini içinde bulduğu komplo sarmalını anlatıyor. Dizinin başrollerini Gabriel Basso ve Luciane Buchanan paylaşıyor. Oyuncu takımında Hong Chau ve D. B. Woodside üzere tanıdık yüzler de var.

TRT Haber’de yer alan habere nazaran emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeleri içeren Toplumsal Sigortalar ve Genel Sıhhat Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Kararında Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Düzenlemeyle birlikte yüz binlerce bireye emeklilik yolu açıldı. Düzenlemenin hayata geçmesiyle birinci etapta 2 milyon 250 bin bireye emeklilik hakkı doğdu.

Hak sahipleri, 3 Mart prestijiyle başlayan müracaatlar için SGK’nın yolunu tuttu.

EYT’lilerin birinci maaşları için son 4 gün

EYT düzenlemesinin yürürlüğe girmesinden itibaren emekli olmak için müracaat yapanların sayısı 1,5 milyonu aştı. Müracaat yapanların bir kısmının aylık bağlama süreçleri de tamamlandı. Emeklilik dilekçesi verildikten sonraki ay başından itibaren aylıklar ödeniyor.

Başvuru tarihi maaş alma vaktini etkiliyor

SSK ve BAĞ-KUR’luların nisan ayında aylık alabilmeleri için 31 Mart’a kadar müracaat yapmaları gerekiyor. Kamu çalışanları ve memurlarda ise nisanda emekli aylığı almak için müracaat mühleti sona erdi.

UKOME toplantısı, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe başkanlığında 1453 Çırpıcı Toplumsal Tesisleri’nde gerçekleştirildi.

Toplantıda, Türkiye’de yerli elektrikli araç üretimini desteklemek ve üretilen araçların şarj gereksinimlerini karşılayabilmek emeliyle İSPARK otoparklarında elektrikli şarj istasyonu kurulması teklifi gündeme geldi.

İSPARK Genel Müdür Yardımcısı Samet Aslan, 2023 yılında elektrik altyapısı hazır olan katlı otoparklara şarj istasyonu ünitelerinin kurularak işletilmeye hazır hale getirileceğini söyledi.

Açık ve yol üstü otoparklarda ise kurulması planlanan şarj istasyonlarının 2023’de fizibilite çalışmalarına başlanacağını anlatan Aslan, 2024 ve 2025 yıllarında ise şarj istasyonlarının kurulumlarına devam edileceğini ve işletilmeye hazır hale geleceğini belirtti.

Aslan, 2030’da İSPARK otoparklarının toplam kapasitesinin yüzde 10’unun elektrikli araçlara hizmet vermesinin hedeflendiğini kaydetti.

Oylanan teklif oy birliğiyle kabul edildi.

Adalar’daki taksilerde kredi kartı kullanımı komiteye geri gönderildi

Adalar’da hizmet veren Ada Taksilerde kredi kartı ile ödeme yapılmasına imkan tanıyan İBB’nin teklifi görüşüldü.

Bu kapsamda, Adakartlılara 14,14 lira, İstanbulkartlılara 42,40 lira olan taksi açılış fiyatının kredi kartlılara 84,80 lira olması istendi.

Kilometre başına da Adakartlılara 8,78 lira, İstanbulkartlılara 33,93 lira olan fiyatın kredi kartlılara 67,86 lira olması talep edilen teklifte, bekleme fiyatı ise Adakartlılara 2,18 lira, İstanbulkartlılara 6,56 lira iken kredi kartlılara 13,12 lira olması teklif edildi.

Teklif üzerine kelam alan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 1. Bölge Müdürü Serdar Yücel, taksilerde kredi kartı kullanımının olmasını istediklerini lakin bu uygulamanın olağan fiyat tarifesi üzerinden yapılması gerektiğini söyledi.

Burada yüzde 100’lük zımnî bir artırım kelam konusu olduğunu söz eden Yücel, teklife bu haliyle onay vermeyeceklerini kaydetti.

Bunun üzerine İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gökçe, teklifi tekrar kıymetlendirilmesi için komiteye geri gönderdi.

Toplantıda, Adalar’da “Ulaşım ve Lojistik Yönergesi” kapsamında 215 elektrikli araca “Bireysel ve İşletmeler için Elektrikli Araç Kullanım Müsaade Belgesi” görüşü verilmesi, kimi sokakların yayalaştırılması, parkomat projeleri ve taksi durak teklifleri üzere hususlar görüşüldü.

Bu yılın dövüş oyunlarından birisi de Street Fighter 6 olacak. Tekken 8 ile ortalarında hoş bir rekabet olacağını umuyoruz. Son haftalarda Tekken 8’den bol bol karakter tanıtım görüntüsü izledik. Artık de Street Fighter 6’ya sıra gelmiş durumda; yeni bir oynanış görüntüsüyle karşımızda kendisi:

Bu seferki tanıtım görüntüsünde, Cammy ile Manon ortasındaki çabaya şahitlik ediyoruz. Britanya Özel Kuvvetler Ünitesi Delta Red mensubu Cammy ile bir üstün model olan Manon, kozlarını paylaşıyorlar. Bu sefer kazanan Manon olmuş.

Street Fighter 6, 2 Haziran’da oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Biz de kendisini merakla bekliyoruz, çok yakından takipteyiz.

Güneş batarken akabinde zirvelerin, veda vakti geldi eski işletim sistemlerinin… Valve, yeni Steam güncellemesi ile birlikte eski işletim sistemlerine olan takviyesini bitireceğini resmen duyurdu. Valve’ın yeni planı, 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle devreye girmiş olacak.

Bu karara nazaran Windows 7/8/8.1 işletim sistemlerine dayanak kesilecek. Şayet bilgisayarınızda bu işletim sistemlerini kullanıyorsanız, Steam’i kullanmak için Windows 10 ya da 11’e geçmeniz gerekecek. Bunu yapmak için ise yaklaşık 9 ay kadar bir müddetiniz var.

• DMCA Yiyen Dark and Darker, Steam’den Kaldırıldı

Valve’ın açıklamasına nazaran bu kararın ardında teknik sebepler var. Steam’in yeni sürümleri Google Chrome’un yerleşik versiyonuna muhtaçlık duyuyor. Google Chrome da artık eski işletim sistemlerini desteklemediği için, Steam de bu takviyesi otomatik olarak çekmek durumunda kalıyor.

Eğer Windows işletim sisteminizi satın aldıysanız, güncellemeleri otomatik olarak yapabilirsiniz. Doğal bu süreçten evvel kıymetli belgelerinizi yedeklemeyi unutmayın.

Doğuştan gelen ve ekseriyetle hayatın birinci üç yılında irtibat problemleri ile baş gösteren, gelişimsel bir farklılık olan otizm 1985 yılında her 2.500 çocuktan 1’inde görülürken, son araştırmalara nazaran bugün doğan her 36 çocuktan 1’i otizm riski ile dünyaya geliyor.

Kurulduğu 2003 yılından bu yana otizmli çocukların özel eğitimle topluma kazandırılabilmesi için uğraş gösteren Tohum Otizm Vakfı, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ne özel bir farkındalık kampanyası yürütüyor. Kamuoyunun dikkatini otizme çekmeyi amaçlayan kampanya için binalar kırmızı ışıkla aydınlanıyor, kırmızı giysilerle otizme dikkat çekiliyor ve kampanya destekçileri #otizmekırmızıışıkyak etiketi altında buluşuyor.

Otizmlilerin nitelikli eğitim ortamlarına erişmekte zorluk yaşadığı, iş yerlerinde kabul görmediği, toplumsal hayatın hasebiyle ömrün bir kesimi olma konusunda uğraş etmek durumunda kaldıklarını vurgulayan Tohum Otizm Vakfı, 2 Nisan’da otizmi kabul etmenin bir öbür yolunun otizmli bireyleri dinlemek ve onlardan öğrenmek olduğunun altını çiziyor.

Binalar kırmızı ışıkla aydınlatılacak

Tohum Otizm Vakfı kuruluşunun 20. yıldönümünde de her sene olduğu üzere tekrar 2 Nisan kampanyası ile otizm farkındalığını geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Tohum Otizm Vakfı’nın daveti ile otizm farkındalığının rengi bu yılda kırmızı oluyor. Tohum Otizm Vakfı’na takviye vermek için akşam saatlerinde İstanbul ve Türkiye’nin farklı vilayetlerindeki tarihi ve ikonik yapılar kırmızı ışıkla aydınlanacak. Özel kesim binaları da kırmızı ışık ile aydınlanarak otizmlileri desteklemek için onların yanındayız diyecek.

“Otizme Kırmızı Işık Yak” kampanyası için takviye daveti yapan Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Burçak Karakaya, “Otizmi kabul etmenin bir başka yolu otizmli bireyleri dinlemek ve onlardan öğrenmektir. Vakfımızın 20. yılında kırmızıyı seçerek konutta, okulda, işyerinde ve toplumsal hayatta otizmli bireylerin kelam hakkı almasını ve ömürlerine ait tercihlerini tabir etmelerini destekliyoruz. Farkındalığın kâfi olmadığını, otizmi ve otizmli bireyleri kabul etmemiz gerektiğini temsil eden kırmızı rengi kullanmayı sürdürüyoruz” dedi.

Samsung Electronics, premium Odyssey ekran serisinde oyun tutkunlarına “Odyssey Evreni” ismi altında yeni bir şahsileştirilmiş oyun içi harita sunduğunu duyurdu. Samsung’dan yapılan açıklamaya nazaran, oyunseverler, 23 Mart prestijiyle kelam konusu haritayı Fortnite oyun tecrübesinde kullanmaya başladı.

Oyun tutkunlarına özel olarak geliştirilen Odyssey Cihanı, Samsung Odyssey monitör serisinin yeni jenerasyon oyunlar konusunda farkını ortaya koyarak, yeni bir oyun içi tecrübe platformu sunuyor. Odyssey Kainatı, Odyssey serisinden ilham alan farklı oyun içi bölgelerden oluşuyor. Yeni ve sabit oyun içi haritada 5 farklı bölge bulunuyor ve bu bölgelerden her biri Odyssey monitör serisine ilişkin farklı modellerden ilham alıyor.

Her oyun içi bölgede oyun tutkunlarına farklı bir misyon veriliyor

“Level Ark” bölgesi, ismini “Odyssey Ark” modelinden alırken, modelin 55 inç büyüklüğündeki ekranında yeni bir sürükleyici gerçeklik düzeyi vadediyor. Harita içindeki “G9∙G8∙G7∙G6” düzeyleri ise Odyssey Neo G9 ve G8’den ilham alıyor. Her oyun içi bölgede oyun tutkunlarına farklı bir misyon veriliyor. Oyuncular, oyun boyunca çeşitli gayelere ve ödüllere ulaşmaya çalışıyor.

Odyssey Kozmosu, Samsung’un resmi Odyssey Twitch kanalında oyun yayıncılarının ağırlandığı bir aktiflikle açıldı. Böylelikle oyun tutkunları, en sevdikleri Twitch yayıncılarının gözünden haritaları canlı olarak deneyimleme bahtı yakaladı.

Konuk oyun yayıncıları “SypherPK” ve “NickEh30”, Odyssey özel yayınına katıldı. Konuk yayıncılar, heyecan dolu bir oyun akışı içinde yeni haritanın sunduğu tecrübesi izleyicilerle paylaşırken, izleyiciler de haritayı keşfetmenin yollarını öğrenip Odyssey monitörlerle özel ikramlara ulaşma talihi yakaladı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Samsung Electronics Görsel Ekran Kısmı Lider Yardımcısı Hoon Chung, “Odyssey serimize mahsus şahsileştirilmiş yeni oyun tecrübesini ve Odyssey Cihanını duyurmaktan memnunluk duyuyoruz. Dünyanın en sevilen oyunlarından birinde monitör serimizle etkileyici bir oyun keyfi vadediyoruz. Alanında öncü Odyssey serisi oyun monitörlerimizin sunduğu yeni ve heyecan dolu tecrübeleri duyurmaya devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.

Enuygun, tüketicilerin mağdur olmaması için araç kiralarken hakikat bilinen yanlışları açıkladı.

Enuygun’dan yapılan açıklamaya nazaran, tüketiciler, ağır tempo içinde vakitle yarıştıkları ve araç kiralarken süratli karar vermeleri gerektiği için birtakım kıymetli noktaları kaçırabiliyor. Şirket, bu nedenle gerçek araç kiralamak için nasıl yol izlenmesi gerektiğini araştırdı.

Buna nazaran, araç kiralamak için ehliyetin alındığı tarihin üzerinden en az iki yıl geçmesi gerekiyor.

Bütün araç kiralama şirketlerinden muhtaçlığa nazaran her tıp araç kiralanabileceği düşünülse de kiralanan aracın hangi yol şartlarında kullanılacağı ehemmiyet arz ediyor. Aracın kullanılacağı yola nazaran seçim yapılması öneriliyor.

Firmaların diğer kentlerde de şubeleri bulunabildiği için araç alınan nokta haricinde bir yerde de teslim edilebiliyor. Birtakım tüketiciler, “Kiraladığım araçla sınırsız kilometre yapabilirim” diye düşünse de firmalardan kimileri kiralık araçlar için günlük ve aylık yapılabilecek azamî kilometre sonu koyuyor.

Fiyatlar şirketlere nazaran değişebiliyor

Araç kiralama fiyatları şirketlere nazaran değişebiliyor, birtakım firmalar kampanya yaparak avantajlı fiyat tarifesi uygulayabiliyor. En yanlışsız tercih için düzgün bir araştırma yapılması öneriliyor.

Kiralanan aracın çabucak geleceğinin düşünülmemesi ve araç kiralamayı son ana bırakılmaması gerekiyor.

“Araç kiralamada araçlar sigortalı olduğu için hasar takibinden ben sorumlu değilim” fikri de yanlış bilinen bir öteki konu olarak öne çıkıyor. Aracı teslim alırken sigorta ve mukaveleyi dikkatli incelemek ve aracı teslim almadan evvel dışını ve içini denetim etmek değer arz ediyor.

Kiralanan aracın hasar görmesi durumunda standart tutanak tutma sürecinin yapılması ve kiralama firmasına bilgi verilmesi gerekiyor.

Uygun sınıf ehliyete sahip olunmaması durumunda midibüs, minibüs üzere araçları kullanmak mümkün olmuyor. Aracın segmentine nazaran birtakım firmalar yaş sonu ve ehliyet yaşı üzere sınırlamalar getirebiliyor.

Tüm geçiş fiyatları aracı kiralayan ödüyor

Bireysel yahut kurumsal kiralamada fiyatlar değişebiliyor. Otoyol ve köprü üzere tüm fiyatlı geçişler kiralayan tüketici tarafından ödeniyor.

Kiralanan aracın deposunun dolu geldiği üzere bir yanılgı olsa da her aracın deposu dolu gelmeyebiliyor. Bu mevzuda araç teslim alındığında deposunun denetim edilmesi gerekiyor. Genel olarak araç alındığındaki yakıt düzeyinde teslim edilmesi isteniyor.

Yanında evcil hayvanı bulunacak tüketicinin, kendisine uygun aracın önerilmesi için bunu kiralama firmasıyla görüşürken kesinlikle belirtmesi gerekiyor.

İnternet üzerinden yapılan araç kiralama süreçlerinde rezervasyon kimin üzerine yapıldıysa, aracı teslim alırken o kişinin kredi kartının bulunması değer arz ediyor. Aksi takdirde firma aracı teslim etmeyebiliyor.

Pandemi sürecinin yankıları, ortadan yıllar geçmiş olsa da devam ediyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan güç krizi de bu durumu çok daha makûs hale getirdi. Bu nedenle dünya çapındaki tüm büyük şirketler, uzun vadede neler olacağını kestirim edemediklerini belirterek küçülmeye gidiyor.

Electronic Arts da bu kervana katılan stüdyolardan biri oldu. Stüdyonun CEO’su Andrew Wilson, yaptığı açıklamada yeni stratejileri gereği emekçi güçlerinin yüzde 6’sını işten çıkartacaklarını duyurdu. Bu kararın “verdikleri en güç kararlardan biri” olduğunu tabir eden yönetici, kendilerine katkı sağlamayan projeleri de iptal edeceklerini söyledi.

• Twitch’te İşten Çıkarmalar Devam Ediyor

EA’in kaç kişiyi işten çıkaracağı net olarak bilinmiyor. Öte yandan PCGamer’daki dostlarımız stüdyonun Amerika Birleşik Devletleri Menkul Değerler ve Borsa Komitesi üzerindeki müracaatından EA’in yaklaşık 12.900 kişilik bir personel gücüne sahip olduğunu öğrenmiş. Kolay bir matematik ile yaklaşık 774 kişinin işinden olacağını söylemek mümkün hale geliyor.

Deprem felaketinde eski binaların yanı sıra ‘depreme dayanıklı’ ilanları ile satışa sunulan yeni binaların da yıkılması, “Oturduğum bina sahiden inançlı mi” sorusunu beraberinde getirdi. ODE Yalıtım’ın uzmanları, yeni konut alırken yahut mesken değiştirirken dikkat edilmesi gereken mevzuları derledi.

Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 vilayette büyük hasara yol açan sarsıntılarda sırf eski binaların değil şimdi 1-2 yıl evvel inşa edilen hatta ‘depreme dayanıklı’ ilanlarıyla satışa sunulan binaların da yıkılması bina güvenliği konusunda kaygıya yol açtı. O denli ki balkonun genişliği, konutun hangi cepheye baktığı üzere soruların yerini, “Karot tahlili alındı mı, karbon elyaf ile güçlendirme yapılabilir mi” soruları aldı. ODE Yalıtım’ın uzmanları başta sarsıntıya karşı dayanıklılık olmak üzere yeni konut alırken yahut mesken değiştirirken dikkat edilmesi gereken mevzular hakkında bilgi verdi.

Binanın güvenliğini ve kalitesini ölçmek için sorulması gereken 7 soru ve yanıtları:

1- Karot tahlili yaptırmalı mıyım?

Binanın taşıyıcı yapılarından silindir biçiminde beton örneği alınmasıyla yapılan karot tahlili, betonun sınıfını ve dayanıklılığını ölçmek için tesirli bir usuldür lakin tek başına kâfi değildir. Zira bir binada, betonun sağlamlığının yanı sıra taban etüdü, statik hesaplar, personellik üzere pek çok kriter devreye giriyor. Bu nedenle binanızın sağlamlığını denetim ettirirken kesinlikle uzman bir firmadan takviye alın ve sırf betonu değil tüm bileşenleri dikkate alın.

2- Binada su yalıtımı var mı? Şayet varsa binanın hangi kısımlarında var, temelde su yalıtımı bulunuyor mu?

Bu sorunun yanıtını inşaatı yapan firma yahut müteahhitten öğrenebilirsiniz. Bilhassa temelde su yalıtımı olup olmadığını kesinlikle sorgulayın. Zira temel su yalıtımı, yapının çelik yeleğidir. “Bu bölgede su yok” üzere telaffuzlara karşı çıkın zira yağmur suları yahut zelzele üzere yer hareketleri sonucunda ortaya çıkan sular da yapıda korozyona neden olur. Korozyon ise yapının sağlamlığını azaltıp ömrünü kısaltır.

Diğer taraftan bina üretim evresinde yüzde 1 oranında imal maliyetine tesir eden su yalıtımı sonradan yapıldığında bu maliyet üç katına kadar çıkabilir. Üstelik sonradan su yalıtımı yapılmaya karar verilse de hayati kıymet taşıyan temel su yalıtımı yapılamaz, sadece duvar, taban ve çatı yalıtımı uygulanabilir. Ayrıyeten 3 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe giren Tip İmar Yönetmeliği 51. hususuna nazaran toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış tesirlere karşı, ısı ve su yalıtımı yapılması zaruridir.

3- Firma yahut müteahhide sormadan su yalıtımı olup olmadığını anlamak mümkün mü?

Bunu kesin olarak anlamanız mümkün değil fakat bodrum katına yahut otoparka indiğinizde rutubet kokusu alıyorsanız, su akıntısı yahut taşıyıcı kısımlardaki demirlerde paslanmalar görüyorsanız, bina dış duvar iç yüzeyinde bakteri, küf, mantar üzere lekeler varsa binanızda su yalıtımı olmayabilir ya da uygulama yanlışsız yapılmamıştır. Bu durumda kesinlikle bir uzmana danışın.

4- Gerçek su yalıtımı nasıl olur, hangi eserler tercih edilmeli?

Günümüzde temel su yalıtımında hem sürat hem de pratikliği açısından tercih edilen proof membranlar beton öncesinde uygulanan ve üzerine direkt dökülen betona büsbütün yapışan su yalıtım örtüleridir. Emsal biçimde sürme asıllı su yalıtım eserleri de temelden başlayarak, perde ve ıslak hacimlerde kullanılabilecek gereçlerdir. Su sızıntısı olan temel, otopark, galeri üzere yapılarda su enjeksiyon eserleri ile tahlil bulmak mümkün olsa da bu eserler maliyet açısından hayli yüksektir. Hasebiyle su yalıtımı yapının projelendirme evresinde çözülmesi gereken hususların başında gelir.

Binanızın üretim evrelerinde kullanılan malzemeleri/markaları tespit etme talihiniz varsa üretici firmalardan her türlü sorunuza yanıt ve teknik dayanak alabilirsiniz.

5- Binanın güç kimlik dokümanında güç sınıfı nedir?

Binalar için A’dan G’ye kadar güç performans sınıflandırması yapılır. A sınıfı en verimli, G sınıfı ise en düşük verimli seviyeyi belirtmek için kullanılır. Binalardaki bu sınıflandırmayı gösteren dokümana Güç Kimlik Evrakı ya da kısaca EKB denilir. Yeni yapılacak yahut yapılmakta olan binadan daire satın alacaksanız, binanın en düşük C sınıfında olacak halde tasarlanıp inşa edildiğinden emin olun. C sınıfından daha düşük düzeyde çıkan yeni yapılacak yahut yapılmakta olan binalar kanunen iskân ruhsatı alamaz. Bununla birlikte güç verimliliği arttıkça konutunuzun ısıtma ve soğutma masrafları de azalacaktır.

6- Binanın diğer hangi alanlarında yalıtım var?

Özellikle bodrum ve ortak alanlarda ısıtma için kullanılan kazan ve boruların dış çeperlerine yapılan tesisat yalıtımı, ısı kaybının önüne geçmede en faal prosedürlerin başında geliyor. Yeniden pencerelerde ısı denetimli kaplama olup olmadığı ve çift cam uygulaması da yalıtımın kalitesini artırıyor.

7- Sağlamlık açısından binada bodrum katı olması değerli mi?

Yapı imar yönetmeliğine nazaran dört katın üzerindeki binalarda bodrum katı zarurî. Zira bodrum katlar statik yapılar gereği genel olarak perde duvarlardan imal edilir. Perde betonlar da sarsıntı anında güç ve yükü taşıyarak hasarı en az seviyeye indirger. Öte yandan statik hesaplamalara uygun yapılmış giriş katı dükkân olan yapılar da tercih edilebilir.

Daire satın alırken bu biçim yapılarda dükkân katı ile üst katların tavan yüksekliklerinin birbirinden çok farklı olmamasına dikkat edin. Örneğin girişe 6 metre kat yüksekliği olan bir dükkân, üstüne 3 metre kat yüksekliği olan bir asma kat, üstlerine 3,3 metre yükseklikleri olan daire katları yapılırsa farklı kolon boyutları, binanın deplasman riskini artıracak yumuşak kat düzensizliğini oluşturur. Bu sebeple üst katlara çıkıldıkça değişen kolon boyutları bina güvenliği ile ilgili olumsuz bir göstergedir.

Corendon Airlines ve AFI KLM E&M yeni bir kontrat imzaladığını duyurdu. Corendon Airlines’ın uzun müddettir birlikte çalıştığı bakım hizmetleri iş ortağı AFI KLM E&M, havayolunun filosunda bulunan altı adet CFM56-7B motorun bakımından sorumlu olacak. Motorlardan ikisi Corendon’un Türkiye filosundaki uçaklarda hizmet verirken, öteki dördü ise Malta’daki iştiraki Corendon Airlines Europe filosunda kullanılıyor. Motorların bakımları, önümüzdeki birkaç ay içinde AFI KLM E&M’nin Amsterdam’daki motor atölyesinde gerçekleştirilecek.

Dünya çapında çok sayıda havayoluna ve operatöre hizmet veren AFI KLM E&M, CFM56-7B motorları için dünyanın önde gelen bakım hizmetleri sağlayıcılarından biri.

Corendon Airlines’ın kurucu ortağı ve CEO’su Yıldıray Karaer:

“Bakım hizmetleri konusunda büyüyerek devam eden iş birliğimizin teknik kalitesinin ötesinde, AFI KLM E&M tarafından sunulan samimi ve direkt alakayı takdir ediyoruz. AFI KLM E&M’in uzmanları neyin mümkün olup olmadığı konusunda her vakit çok netti, bu da operasyonlarımızı emniyetli kılmak için gerekli olan şeffaflığı sağladı.” dedi.

KLM E&M Lider Yardımcısı Ton Dortmans şunları ekledi:

“Corendon Airlines filosunun güvenliğine katkıda bulunmak bizim için bir onur. Takımlarımız Corendon Airlines’ı düzgün tanıyor. Corendon Airlines’ın yeni uçaklarının gereksinimlerine uygun olarak hazırlanmış kapsamlı bir mutabakat imzalamak bizi epey heyecanlandırdı.”

Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayına ait ekonomik itimat endeksi bilgilerini açıkladı.

Buna nazaran, endeks şubatta 99,1 iken martta yüzde 0,2 azalarak 98,8 oldu.

Tüketici itimat endeksi ise martta aylık bazda yüzde 2,9 düşüşle 80,1’e geriledi.

Aynı periyotta gerçek kesim itimat endeksi yüzde 1,7 artarak 104,1’e yükseldi.

İnşaat kesimi itimat endeksi yüzde 1,5 gerileyerek 88,5 bedelini aldı.

Hizmet dalı inanç endeksi yüzde 1,1 artarak 116,8 olurken, perakende ticaret bölümü inanç endeksi yüzde 4,4 gerilemeyle 117,7’ye düştü.

Emirates, mali yılının başlangıcından bu yana operasyonlarını yüzde 31 artırdı ve yayınlanan en son kuzey yaz tarifesine istinaden koltuk kapasitesini yükseltmeyi planlıyor.

251 uçuş eklendi

Geçtiğimiz aylarda, havayolu; 5 kente tekrar hizmet verilmesi, 1 yeni noktaya (Tel Aviv) uçuşların başlatılması, mevcut sınırlara haftalık 251 uçuşun eklenmesi, hava ve yer hizmetlerinin geliştirilmesinin yaygınlaştırılmasına devam edilmesi dahil olmak üzere operasyonlarını süratli bir halde büyütmeyi planladı ve gerçekleştirdi.

Emirates Ticari İşler Lideri Adnan Kazım yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Emirates, global ağını genişletmeye ve dünya çapındaki seyahat talebini karşılamak için kapasitesini güçlendirmeye devam ediyor. Haziran ayında Dubai Memleketler arası havaalanında planlanan kuzey pisti rehabilitasyon programı tamamlanana kadar ivmemizi durdurduğumuz için mali yılımız nispeten sakin başladı. Temmuz 2022’den itibaren ise kesintisiz genişleme oldu.”

Kazım şunları ekledi: “Müşteri talebi ve ileriye yönelik rezervasyonlarımız çok güçlü. Emirates, operasyon kapasitesini en kısa müddette en üst düzeye taşıyabilmek ve tıpkı vakitte yolcularımızın her vakit mümkün olan en uygun Emirates tecrübesini yaşamasını sağlamak ismine filomuzu ve eserlerimizi daha üst düzeylere taşımak için birçok cephede sıkı çalışıyor. Şimdiye kadar dört A380 uçağımız, yeni kabin iç yerlerimiz ve Premium Economy koltuklarımızla büsbütün yenilendi. 2 milyar ABD doları fiyatındaki kabin ve hizmet geliştirme programımız sürat kazandıkça daha fazlası hizmete girecek.”

Önümüzdeki aylarda, Avrupa, Avustralya ve Afrika’da mevcut rotalara daha fazla Emirates seferi hizmet verecek; birebir vakitte, Doğu Asya’da birçok uçuş noktası tekrar hizmete girecek.

Yaz 2023 döneminde eklenecek A380 uçuş noktaları:

Emirates, uçuş ağında ikonik çift katlı uçakla tekrar hizmet sunarak A380 operasyonlarını büyütmeye devam ediyor:

Glasgow (26 Mart’tan itibaren), Kazablanka (15 Nisan’dan itibaren), Pekin (1 Mayıs’tan itibaren), Şanghay (4 Haziran’dan itibaren), Birçok (1 Haziran’dan itibaren), Birmingham (1 Temmuz’dan itibaren), Kuala Lumpur (1 Ağustos’tan itibaren), Taipei (1 Ağustos’tan itibaren).

Bölgelerine nazaran uçuş noktası sefer sayısı artışları:

Avrupa

– Amsterdam: 2 Nisan’dan itibaren haftalık sefer sayıları 14’den 19’a çıkarılacak.

– Atina: 1 Haziran-30 Eylül tarihleri ortasında dönemsel yaz talebini karşılamak için günlük ek uçuş hizmeti eklenecek.

– Bologna: 1 Mayıs’tan itibaren seferler haftada 5 uçuştan günlük uçuşa çıkarılacak.

– Budapeşte: 1 Haziran’dan itibaren seferler haftada 5 uçuştan günlük uçuşa çıkarılacak.

– Londra: 1 Mayıs’ta Londra Stansted’e ikinci günlük sefer hizmeti başlayacak. Bu, Emirates’in Londra operasyonlarını, günde 6 kere Londra Heathrow’a ve günde 3 sefer Gatwick’e olmak üzere günlük 11 uçuşa çıkaracak.

– Venedik: 26 Mart’tan itibaren haftalık sefer sayıları 5’ten 6’ya çıkarıldı; 1 Haziran’dan itibaren ise günlük hizmetle devam edecek.

Afrika

– Kahire: 29 Ekim’e kadar haftalık sefer sayıları 25’ten 28’e çıkarılacak.

– Darüsselam: 1 Mayıs’tan itibaren seferler haftada 5 uçuştan günlük hizmete çıkarılacak.

– Entebbe: 1 Haziran’dan itibaren seferler haftada 6 uçuştan günlük hizmete çıkarılacak.

Avustralya ve Yeni Zelanda

– Emirates’in Dubai’den aktarmasız gerçekleştirdiği Avustralya uçuşları, 1 Mayıs’tan itibaren Sidney’e, 26 Mart’tan itibaren Melbourne’e ve 1 Haziran’da Brisbane’e pandemi öncesindeki düzeylerine geri dönecek.

– Brisbane: 1 Haziran’dan itibaren eklenen günlük seferler, Emirates’in Brisbane’e olan seferlerini haftada 14 uçuşa çıkaracak.

– Christchurch: 26 Mart’tan itibaren Dubai’den Sidney aktarmalı günlük uçuşlar yine başladı.

– Melbourne: 26 Mart’tan itibaren Singapur üzerinden Melbourne’e 3. günlük uçuşları eklendi ve Singapur ile Melbourne ortasındaki temas yine kuruldu. Melbourne’den kalkan öteki 2 günlük uçuş, aktarmasız olarak Dubai’ye uçuş gerçekleştirmektedir.

– Sidney: 1 Mayıs’tan itibaren 3. günlük direkt sefer eklenecek.

Doğu Asya

– Bangkok: 1 Ağustos’tan itibaren 5. günlük sefer eklenecek.

– Pekin: 15 Mart’tan itibaren günlük direkt Boeing 777-300ER uçuş hizmetine başlandı ve 1 Mayıs’tan itibaren A380 ile uçuşlar gerçekleşmeye devam edecek. A380 ile ikinci bir günlük servis ise 1 Eylül’den itibaren başlayacak.

– Hong Kong: 29 Mart’tan itibaren günlük aktarmasız uçuş eklendi. Bu, Emirates’in operasyonlarını mevcut günlük Dubai-Bangkok-Hong Kong hizmeti dahil olmak üzere haftalık 14 uçuşa çıkardı.

– Kuala Lumpur: 1 Haziran’dan itibaren üçüncü bir günlük sefer daha eklenecek.

Bankacılık endeksi yüzde 3,23, holding endeksi yüzde 0,21 azalış kaydetti. Dal endeksleri ortasında en fazla kazandıran yüzde 1,33’le madencilik, en çok gerileyen bankacılık oldu.

Bankacılık endeksindeki düşüş, Akbank’ın temettü vermesinin akabinde fiyatındaki düzeltme ile gerçekleşti.

Dün, yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, yüzde 2,74 bedel kazanarak 4.943,18 puandan kapandı.

Analistler, global piyasalarda, bankacılık kesimine ait telaşların azalmasının risk iştahını desteklediğini belirterek, bugünden itibaren hareketlenecek bilgi gündeminin yatırımcıların odağında yer aldığını bildirdi.

Bugün yurt içinde ekonomik inanç endeksi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplantı özeti, yurt dışında ise Almanya’da enflasyon ve ABD’de 4. çeyrek büyüme başta olmak üzere ağır data gündeminin takip edileceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.000 ve 5.100 düzeylerinin direnç, 4.850 ve 4.750 puanın dayanak pozisyonunda olduğunu kaydetti.

Nisan vadeli endeks kontratı, açılış seansında evvelki olağan seans kapanışının yüzde 0,4 üzerinde 5.525,00 düzeyinden süreç gördü.

Dün alıcılı bir seyir izleyen endeks kontratı, olağan seansı evvelki kapanışının yüzde 3,6 üzerinde 5.502,75 puandan tamamladı. Endeks kontratı akşam seansında da yükselişini sürdürerek 5.515,75 puana çıktı.

Analistler, global piyasalarda, bankacılık bölümüne ait kaygıların azalmasının risk iştahını desteklediğini belirterek, bugünden itibaren hareketlenecek bilgi gündeminin yatırımcıların odağında yer aldığını bildirdi.

Bugün yurt içinde ekonomik inanç endeksi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplantı özeti, yurt dışında ise Almanya’da enflasyon ve ABD’de 4. çeyrek büyüme başta olmak üzere ağır data gündeminin takip edileceğini kaydeden analistler, teknik açıdan endeks kontratında 5.450 ve 5.400 düzeylerinin takviye, 5.600 ve 5.650 puanın direnç pozisyonunda olduğunu söyledi.

Türkiye 14 Mayıs günü sandık başına gidiyor. YSK, seçim takvimine nazaran bugün seçimlere yönelik kıymetli kararları ele alacak.

YSK bugün partilerin cumhurbaşkanı adaylıklarına itirazları karara bağlayacak. Öte yandan yarın Resmi Gazete’de de cumhurbaşkanı kesin aday listelerini Resmi Gazete’de yayımlayacak.

Öte yandan; şuranın seçim takvimine nazaran de yarın da cumhurbaşkanlığı seçim propaganda periyodu başlayacak.

TBMM Sarsıntı Araştırma Kurulu toplandı. Kurula, GSM şirketlerinin yetkilileri katıldı. BirGün’den Hüseyin Şimşek’in haberine nazaran toplantıda konuşan Türk Telekom Kurumsal Risk ve İş Sürekliliği Lideri Ali Gürsoy, “İletişimde kesintinin olmaması, bu türlü bir garanti vermemiz çok sıkıntı bir şey yani çok fazla yatırım gerektiren bir şey. Aslolan şey, kesinti sonrasında ne kadar kısa müddette tekrar ayağa kalkabildiğiniz” dedi.

İletişimin kesilmesine yıkılan binalardaki baz istasyonlarının yol açtığını sav eden Vodafone Genel Müdür Yardımcısı Hasan Süel “Bu işte elektrik, lojistik ve yakıt konusunu çözemediğimiz sürece sürdürülebilir bir tahlil mümkün değil. Bir de şayet biz hangi binanın potansiyel hasarlı olabileceğini evvelden bilsek alışılmış ki o vakit baz istasyonumuzu ona nazaran riskini yöneterek koyardık ancak bu türlü bir bilgimiz yok” diye konuştu.

Özel sınır, farklı bir önlem olabilir

Olası İstanbul sarsıntısında daha makus süreçlerin yaşanmaması için taleplerini açıklayan Süel, şu tabirleri kullandı: “Enerji önceliği sağlanabilirse bu türlü bir anda, özel sınır, farklı bir önlem olabilir. Geçiş yolu önceliği çok kolay. Bir İstanbul sarsıntısında kesinlikle geçiş yolu önceliği getirmeliyiz. Bunu göz gerisi edersek öbür temennilerimizi yerine getiremeyiz.”

Bin 600 tanesi o gün içerisinde bir formda kesildi

Turkcell Network Bölge Operasyonları Yöneticisi Abbas Ülgen Ünal, yüzde 13’lük kısmın tamir edilemediğini ve bu bölgelerde irtibat kurulamadığını lisana getirdi: “Toplam 3 bin 200 baz istasyonumuzdan bin 600 tanesi o gün içerisinde bir biçimde kesildi.”

“Biz o işin altından kalkmayız”

Deprem bölgesine sevk edilen jeneratörlerin yakıt ve ulaşım sorunu nedeniyle istenilen sonucu yaratamadığını bildiren Ünal, tüm bunlara ulaşılsaydı bile kâfi olamayacağını iletti. Ünal, “Keşke yakıt olduğunda, jeneratör olduğunda işler çözülebilse. Bu büyüklükteki zelzele için çok sürdürülebilir bir durum hakikaten değil. İstanbul’da bu türlü bir sarsıntı olur ise istersek 5 bin tane, 10 bin tane portatif jeneratör taşıyalım biz o işin altından kalkmayız” diye konuştu.

Çocuklarda ateşli nöbetler genelde 1 ay- 5 yaş ortasında görülüyor ve aileler tarafından ekseriyetle epilepsi ile karıştırılıyor. Halbuki ateşli nöbet genelde 5 yaşından sonra görülmüyor ve ateşli nöbetlerde çoğunlukla bir enfeksiyon durumu kelam konusu oluyor. Epilepsi ise nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte, yaklaşık yüzde 60-65 ’i tedavi edilebilir bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Tedavi edilemeyen dirençli epilepsilerde de cerrahi prosedürlerin yanı sıra ketojenik diyet ve epilepsi pilleri tedavide kıymetli bir yer tutuyor. Nöbet geçiren çocukların ailelerinin ve yakınlarının yanlışsız müdahale konusunda şuurlu olması da büyük kıymet taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Pediatrik Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Selvinaz Edizer, nöbet geçiren çocuklara yapılması gereken müdahaleler hakkında bilgi verdi.

Ateşli nöbetler genetik mi?

Ateşli nöbetler, çocuğun ateşe direncinin düşük olmasıyla alakalı bir durumdur ve ekseriyetle altta bir ailevi hikaye bulunmaktadır. Bunlara spesifik bir tedavi yahut takip yapılmamaktadır fakat sık tekrarladığı ve ailevi nedenler olduğu vakit EEG ile bakılması yahut ilaç başlanması gerekebilir.

Epilepsi çocukluk çağında yüzde 1-5 oranında görülen bir hastalıktır. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genelde genetik, metabolik ve gelişimsel süreçle ilgili birçok nedeni olabilmektedir. Çocuk beyni erişkin beyni vaktine gelene kadar bir grup olağandışı elektriklenmeler yaşayabilir, bunların birçok da epilepsi nöbeti olarak görülür ve tedavi gerektirebilir. Her vakit ateşli biçimde olmaz fakat ateşi de tetikleyebilir. Epilepsinin yüzde 60-65’i tedavi edilebilir çeşitlerindendir. Yaklaşık yüzde 50-60’ı da çocukluk çağının yeterli huylu epilepsilerinden oluşur. Geriye kalan yüzde 20-25’lik küme ise dirençli epilepsiyi oluşturur.

Epilepsi hastalarının %25’i ilaçlara dirençli

Epilepsi hastalarının %25’i epilepsi ilaçlarına dirençli kümedir. İki ve daha fazla antiepileptik ilaca karşın, nöbetleri devam eden hastalara dirençli epilepsi denmektedir. Bu hastalarda artık, ek bir ilaçtan yarar görme oranı %1-5 ortasında değişmektedir. Bu nedenle bu hastalara ilaç dışı tedaviler önerilmektedir. Bu tedaviler hastanın uygunluğuna nazaran: epilepsi cerrahisi, ketojenik diyet tedavisi ve vagal hudut stimülasyonu ismi verilen epilepsi pili tedavisidir. Epilepsi cerrahisi; hastanın epileptik aktivitesini başlatan odağın ameliyat ile çıkarılması sürecidir. Uygun hastalarda başarılıdır. Lakin operasyon sonrası komplikasyonları olan bir süreçtir.

Dirençli epilepsi hastalarında uygulanan ketojenik diyet, medikal bir tedavi yöntemidir

Ketojenik diyet tedavisi; büsbütün medikal bir tedavi diyetidir. Dirençli epilepsisi olan kümede; yüksek yağ ile düşük protein ve karbonhidrat oranı biçiminde ayarlanan menülerle uygulanan bir diyet formudur. Nöbet durdurucu tesiri %45-%66 ortasında bildirilmiş olup, uygun hasta kümelerinde bu oran daha da artmaktadır. Uygulaması bir ölçü sıkıntı ve komplikasyonları olan bir tedavi formudur. Ailenin ahengi, hastanın ahengi ile takibinin yapabilmesi çok kıymetlidir. Nöbet durdurucu tesiri yanında düzeneği şimdiye kadar anlaşılamamış bir halde hareket kapasitesini bir ölçü artırdığı ve algısal işlevleri da düzelttiği birden fazla hasta kümesinde görülmüştür.

Epilepsi pili nedir?

Epilepsi pili (vagal hudut stimülasyonu) uygun dirençli epilepsi hastalarında, örneğin iki ve üzeri ilaç kullanmış fakat hala nöbetleri devam eden çocuklarda değerlendirilebilmektedir. Uygunluk durumuna nazaran cerrahi süreç formunda bir pil tedavisi uygulanmaktadır. Pilin mantığı hastanın uzun süren nöbetlerini durdurmak ve uzun devirde adeta bir ilaç üzere hastanın nöbetlerini azaltıp, birtakım hastalarda da sonlandırmak biçiminde bir tedavi metodudur. Bilekte bir mıknatıs vardır, uzunluğunda bir elektrotu vardır. Uzun süren nöbetleri olan, uzun müddet ağır bakım yatışları olan çocuklarda mıknatıs boyna değdirilerek nöbet sonlandırılabilir.

Hava yolu denetim altına alınmalı

Nöbet sırasında, nöbet geçirenlere gerçek formda müdahale edilmelidir. En kıymetlisi hava yolunu denetim altına almaktır. Çocuk sert bir tabana yatırılmalıdır. Sağ ya da sol tarafına çevrilmelidir. Zira ağız içi sekresyon ve tükürüğün geri kaçmaması gerekmektedir. Ağzına hiçbir şey sokulmamalıdır ve lisanı çıkarılmaya çalışılmamalıdır. Kafayı hafif geride tutarak yan konumda takip edilmelidir. Nöbetin 2-3 dakika sürmesi ve devam etmesi halinde 112 aranarak hastaneye gitmek üzere hazırlık yapılmalıdır. Çocuk mutlaka suyun altına sokulmamalıdır yahut üzerine su dökülmemelidir. Bilinçsiz yaklaşımlar çocuklarda görülen bu tabloyu daha da kötüleştirebilir. Anne babaların bu hususta bilgili olması ve hekimleri ile irtibatta kalması çok kıymetlidir.

ABD’de bankacılık krizinin geride kaldığına yönelik beklentilerin güçlenmesi risk iştahını artırırken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek periyot para siyasetine ait öngörüler ise belirsizliğini sürdürüyor.

Ülkede açıklanan makroekonomik datalara nazaran ABD’de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı, geçen hafta yüzde 6,45 ile 6 haftanın en düşük düzeyine geriledi.

Analistler, ABD’de konut piyasasının muhtemel ekonomik daralmalarda en süratli etkilenen alanlardan biri olduğunu ve ülke genelinde kredi genişlemesini etkilediğini hatırlatarak, şimdiye kadar konut piyasasında Fed’in istediği sonuçların gözlenmediğini bildirdi.

Dün bu gelişmelerle New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,42, Dow Jones endeksi yüzde 1 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,79 paha kazandı. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Avrupa borsaları

Avrupa borsalarında yükseliş eğilimi üçüncü güne taşınırken, bugün bölgede açıklanacak makroekonomik bilgilerin piyasaların istikameti üzerinde tesirli olması bekleniyor.

Analistler, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Lideri Christine Lagarde’ın son para siyaseti toplantısının akabinde yaptığı açıklamalarda data bazlı karar alacaklarını hatırlattığını belirtti.

Özellikle Almanya’daki enflasyon datalarının yakından takip edileceğini tabir eden analistler, bugün para piyasalarında bankanın gelecek toplantıda yüzde 70 ihtimalle 25 baz puan faiz artıracağının fiyatlandığını kaydetti.

Dün Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,23, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,07, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,56 ve Fransa’da CAC 40 endeksi ise yüzde 1,39 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne de yükselişle başladı.

Karışık seyir öne çıkIyor

Asya borsalarında bugün karışık bir seyir öne çıkarken, Alibaba Grubu’na ait haber akışı piyasaların tarafı üzerinde tesirli olmaya devam ediyor.

Şirketin üst seviye yöneticisi Daniel Zhang yaptığı açıklamada Alibaba’nın ana iş kollarını vakte yayarak elden çıkaracağını belirtmesi risk iştahını törpüledi.

Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5 kıymet kaybederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,7, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 yükseldi.

Yurt içinde, dün alış yüklü seyreden Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü evvelki kapanışın yüzde 2,74 üzerinde 4.943,18 puandan tamamladı.

Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 19,1386’dan kapanmasının akabinde bugün bankalararası piyasanın açılışında 19,1500 düzeyinde süreç görüyor.

BIST 100 endeksi

Analistler, bugün yurt içinde ekonomik itimat endeksi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) toplantı özeti, yurt dışında ise Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve ABD’de 4. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) başta olmak üzere ağır bilgi gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 5.000 ve 5.100 düzeylerinin direnç, 4.850 ve 4.750 puanın dayanak pozisyonunda olduğunu kaydetti.

Fed’in Kontrolden Sorumlu Lider Yardımcısı Barr, “Ne vakit bu türlü bir banka iflası yaşansa, banka idaresinin, denetçilerin ve düzenleyici sistemimizin başarısız olduğu açıkça ortaya konmuş oluyor” dedi.

Barr, “Dolayısıyla bunların hepsini inceliyoruz” açıklaması yaptı.

SVB’nin ve birkaç gün sonrasında da Signature Bank’ın iflas etmesi, yatırımcıların bankacılık bölümüne olan inancının azalmasına yol açarak pay senetlerinin keskin gerilemesine neden oldu ve geniş kapsamlı bir mali kriz yaşanacağı istikametinde tasaları kuvvetlendirdi.

Mevduat sahipleri ay başında SVB’den bir günde 42 milyar dolardan fazla para çekmeye çalışması düzenleyicileri şaşırtmış ve öteki bölgesel bankalarda da mevduat kaçışlarını başlatmıştı.

Olağanüstü bir ölçek ve süratte gerçekleşti

Barr, “Bu kaçış daha evvel görmediğim, harika bir ölçek ve süratte gerçekleşti. Sanırım hepimiz bu büyük banka kaçışı karşısında inanılmaz derecede hazırlıksız yakalandık” dedi.

Hem Fed hem de Federal Mevduat Sigorta Kurumu’nun (FDIC) SVB’nin iflasına dair 1 Mayıs’ta rapor yayımlaması bekleniyor. Fed’in raporu kontrol ve düzenlemelere odaklanırken, FDIC’nin raporu da mevduatların sigortalanması konusuna odaklanacak.

Enflasyonla gayrette muvaffakiyet sağlayamayan Merkez Bankası (MB) devayı para basmakta buldu. Merkez Bankası banknot matbaasını gece gündüz çalıştırınca piyasadaki banknot ölçüsündeki artış yüzde 24’e yükselerek son 10 yıl ortalamasının iki katına ulaştı.

Emisyon hacmi de bir yılda 2.5 kata yakın arttı. Enflasyon paranın pahasını düşürdüğü için Merkez Bankası 200 TL’lik banknotların basımına tartı verdi. Yıl boyunca basılan her 6 banknottan yaklaşık 5’i 200 TL’lik banknotlardan oluştu.

Merkez Bankası 2022 Faaliyet Raporu’na nazaran, 2022 yılına girildiğinde piyasada 2 milyar 855 milyon adet banknot bulunuyordu. 200, 100, 50, 20,10 ve 5 TL’lik kupürlerden oluşan bu banknotların sayısı yılın sonuna gelindiğinde 3 milyar 540 milyona yükseldi.

Sözcü gazetesinden Erdoğan Süzer’in haberine nazaran, Merkez Bankası bir yıl içerisinde tam 685 milyon adet yeni banknotu basıp piyasaya sürdü. Banknot matbaası geçen yıl neredeyse tüm mesaisini 200 TL basımına harcadı. Basılan 685 milyon adet yeni banknotun 493 milyonu 200 TL, 72 milyonu 100 TL olmak üzere 565 milyonu büyük banknottan oluştu.

50, 20,10 ve 5 TL’lik banknotlardan ise yalnızca 120 milyon adet basıldı. Son bir yılda piyasadaki 200 ve 100 TL’lik banknotların ölçü olarak hissesi yüzde 55’ten 61’e; paha olarak hissesi da yüzde 40.3’ten yüzde 56.6’ya fırladı.

Merkez’in maaş sarfiyatındaki artış da yüzde 72’yi buldu

Merkez Bankası para basmak için banknot matbaasını gece gündüz çalıştırınca banknot kağıdı ve mürekkep alımı için yaptığı harcamalar yüzde 92 oranında, yani yaklaşık 2 kat birden artarak 508 milyon liraya fırladı. Piyasadaki artırımlardan kendisi de olumsuz etkilenen Merkez’in para basımı dışındaki genel faaliyet sarfiyatları de bir yılda 3.7 kat artışla 740 milyona çıktı. Bu artışta İstanbul’a taşınma kapsamında yapılan yüklü harcamalar tesirli oldu. Merkez’in maaş sarfiyatındaki artış da yüzde 72’yi buldu.

Bu yıl emeklilik dilekçesi vermesi beklenen 2.2 milyona yakın EYT’liden mart ayında müracaat yapanlar nisanda maaş almayı bekliyor.

Sözcü Gazetesi’den Erdoğan Süzer’in haberine nazaran AKP Küme Başkanvekili Mustafa Elitaş, en düşük emekli aylığının 7 bin 500 liraya çıkarılmasını öngören yasa teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında EYT’lilerin birinci maaş ödemesinde gecikme yaşanacağı bildirisi verdi.

Elitaş, EYT’lilerin martta emeklilik dilekçesi verseler de kimilerinin aylıklarını önümüzdeki ağustos, eylül aylarında alabileceklerini söyledi.

Elitaş, şöyle konuştu:

“1 Mart’ta müracaat edip emekliliği hak eden EYT’li­ler varsayalım ki temmuz ayında maaşı hak ettiler, temmuzda maaşı hak etme­lerine karşın hem Rama­zan hem Kurban Bayramı ikramiyesinden faydalana­caklar. Nisan ayının 1’inde müracaat etti, nisan ayının 15’inde müracaat etti, 20 Nisan’dan evvel emeklilik hakkını elde edip müracaat eden varsa iki bayram ikra­miyesini almayı hak ediyor. 21 Mayıs tarihinde müraca­at etti, 1 Mayıs tarihinden itibaren emeklilik hakkını elde etti, bu kişi Ramazan Bayramı ikramiyesinden faydalanamıyor, Kurban Bayramı ikramiyesinden faydalanıyor.”

”Döviz yükümlülüğü olan hukukî şahısların döviz yahut Türk Lirası cinsinden mevduat ve katılma hesaplarına sağlanacak dayanak hakkında tebliğ” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna nazaran ithalat bedeli ödemesi yahut döviz kredilerinin geri ödemesi bulunan şirketler, ellerindeki döviz hesaplarını en az 1 ay vadeli olarak Kur Muhafazalı Mevduat hesabına çevirebilecek. Vade sonunda Türk Lirası mevduat hesabı sahibine anapara ile faiz, katılma hesabı sahibine ise vade sonundaki katılma hesabı bakiyesi banka tarafından ödenecek.

Vade sonu kurunun vade başı kurundan yüksek olması ve kur farkı üzerinden hesaplanan fiyatın banka tarafından ödenecek faiz yahut kâr hissesinden yüksek olması durumunda, kur farkı üzerinden hesaplanan meblağdan faiz yahut kâr hissesi düşülerek hesaplanan fiyat Merkez Bankasınca mevduat yahut katılma hesabı sahibine ödenmek üzere ilgili bankaya aktarılacak.

Taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda kabul edilmeyecek

Bu uygulamadan yararlanan şirketlerden vade boyunca döviz alımı yapmama taahhüdü alınacak. Taahhüdünü yerine getirmeyen yurtiçi yerleşik hükmî bireylerin Merkez Bankası kaynaklı kredi kullanım talepleri, taahhüdün yerine getirilmediğinin tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl mühletle kabul edilmeyecek.

Dolar, 30 Mart 2023 sabahında 19,13 lira bandının üzerinde süreç görüyor.

Spot piyasada şimdiki döviz satış fiyatları şöyle:

Dolar: 19,1446 lira

Euro: 20,7710 lira

Sterlin: 23,6365 lira

Ruble: 0,2487 lira

İsviçre Frangı: 20,8117 lira

Japon Yeni: 0,1442 liradan el değiştiriyor.

Kanal D ekranlarının uzun soluklu dizisi Art Sokaklar ile tanınan ünlü oyuncu Boğaç Aksoy, bir müddettir kanser tedavisi görüyordu. Kasım ayında kanseri yenen sevilen oyuncu, yeni projesiyle setlere döneceğini duyurdu.

Arka Sokaklar dizisiyle büyük bir çıkış yakalayan ve bu proje dışında rastgele bir işte oynamayan oyuncu Boğaç Aksoy, bir müddettir Lenfoma kanseri nedeniyle tedavi görüyordu. Geçtiğimiz kasım ayında sevenlerine müjdeli haber vererek kanseri yendiğini açıklayan Aksoy, yeni bir projeyle ekranlara geri dönüyor. Direktör koltuğunda Taner Bahadır’ın oturduğu ‘D.O.Z’ isimli sinema sinemasında rol almaya hazırlanan ünlü oyuncu, projeye imza attığı anın fotoğrafını toplumsal medya hesabından paylaştı.

“SETLERE GERİ DÖNÜYORUM”

Oyuncu arkadaşlarıyla çekildiği kareyi takipçileriyle paylaşan Aksoy, “Çekimleri nisan ayında Bursa’da başlayacak yeni sinemamız ile setlere dönüyorum. Kıymetli yapımcımıza, direktörümüze, senaristimize, oyuncu takımımıza ve tüm set takımına güzel olsun. Sinema projemiz sizlerin de beğenisiyle inşallah seri olarak devam eder, Tüm grup arkadaşlarıma şimdiden muvaffakiyetler diliyorum” ifadelerini kullandı.

DAHA EVVEL NE OLDU?

Lenfoma kanserine yakalandığını duyurarak izleyicileri üzen Boğaç Aksoy, ”Yeni projelerimiz var. Nazar değmesin artık anlatmayayım. Sinema sineması ve dijital platform için de teklifler var” diyerek kısa vakit içinde oyunculuğa geri döneceğini açıkladı.

LENFOMA KANSERİNİ YENDİĞİNİ DUYURMUŞTU

Ünlü oyuncu, sevenlerine hoş haberi toplumsal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla verdi. Bir müddettir lenf kanseriyle çaba eden Boğaç Aksoy’dan hoş haber geldi. Son sıhhat durumuyla ilgili bir paylaşımda bulunan Aksoy, kanseri yendiğini açıkladı. ”Bugün hayatımın en heyecanlı, en manalı günüydü” diyen Aksoy, müjdeli haberi sevenlerine şu sözlerle duyurdu:

”Sevgili dostlarım bugün hayatımın en heyecanlı, en manalı günüydü sanırım.. Uzun bir tedavi sürecinin akabinde sonunda uzun vakittir beklediğim ‘’tertemiz, iyileştin’’ sözlerini hekimimden duydum.. Denetimlerim orta ara devam edecek fakat ilaç günlerim sona erdi.. Bana çok vakit takviye veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bu hastalık bana çok şey öğretti, çok şey kazandırdı, insan da kaybettirdi lakin çok dost kazandırdı.Bu benim için yine doğuş öyküsüydü.. Allah bu çabayı veren herkese ve ailesine güç, kuvvet, sabır ve şifa versin. Düzgün ki varsınız. Geri geliyorum !!”

YAŞADIĞI KUVVETLİ SÜRECİ BU TÜRLÜ ANLATMIŞTI!

Aylardır kanserle gayret eden  Boğaç Aksoy ile yaşadığı güçlü süreci anlattı. Hastalığın kendisine çok şey öğrettiğini söyleyen ünlü oyuncu, tıpkı yazgısı paylaşanlara da davette bulundu:

“Ölüm her insan için kaçınılmaz son… Burası tamam. Lakin, mevt tehlikesi olan bu hastalığa yakalanan bir insan her vakit kesinlikle hayatı düşünmeli. Nefes alıp verdiğimiz sürece kesinlikle yaşama sıkı sıkıya sarılmalıyız. Hastalığı zihninden silip atan, vücudundan de silip atar. Bu hastalığı evvel ruhen, akabinde bedenen yeniyorsun. Sabırla, inatla ve dirayetle direnin…  Ölümü değil, hayatı düşünün…”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Emine Erdoğan ‘Dünya Sıfır Atık Günü’nde BM’nin özel davetinde konuştu

Boston Fed Lideri Susan Collins, bu sene Fed’den piyasalarına tersine bir faiz indirimi beklemediğini söyledi.

Washington’daki bir konferansta konuşan Collins enflasyonun hala çok yüksek olduğunu, son göstergelerin ‘enflasyonu yüzde 2’lik amaca düşürmek için daha yapacak işleri olduğu sinyali verdiğini’ söyledi.

Fed geçen hafta 25 baz puanlık faiz artırımı yapmış, yetkililer daha fazla sıkılaşmanın gerekli olduğunu belirtmişti.

Bu yıl FOMC’de oy hakkı bulunmayan Collins 25 baz puanlık artışın uygun olabileceğini söyledi. Collins bu sene faiz indirimi beklemediğini lisana getirdi.

Son devirde bankacılık dalındaki çalkantıyı pahalandıran Collins yaşanan krizin ekonomik görünüm üzerinde belirsizlik yarattığını belirterek “Bankacılık sistemi güçlü ve dirençli. Son yaşanan gelişmeler kredi şartlarında sıkılaşmaya, iktisadın yavaşlamasına ve enflasyonist baskıların azalmasına neden olabilir” diye konuştu.

Bankacılık kesimindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini kaydeden Collins gerekirse daha fazla adım atabileceklerini bildirerek “Fed finansal şartları dikkatle izlemeye devam ediyor ve bankacılık sisteminin güvenliği için gerekli tüm araçları kullanmaya hazır” değerlendirmesini yaptı.

Dünya Bankasından yapılan açıklamada, Dünya Bankası Kümesi Başkanlığı için aday gösterme müddetinin 29 Mart’ta sona erdiği aktarıldı.

Açıklamada, kelam konusu konum için yalnızca bir kişinin aday gösterildiği, ABD’li Ajay Banga’nın bu durum için değerlendirileceği kaydedildi.

Prosedürler doğrultusunda İcra Yöneticileri Konseyi’nin lider adayıyla resmi mülakat gerçekleştireceği belirtilen açıklamada, lider seçiminin vaktinde tamamlanmasının beklendiği söz edildi.

Dünya Bankası Lideri David Malpass, şubat ayında, 4 yıldır sürdürdüğü misyonundan ayrılacağını duyurmuştu.

Malpass’ın kararının akabinde ABD Lideri Joe Biden, Dünya Bankası Başkanlığına Mastercard’ın Eski Üst Yöneticisi (CEO) Ajay Banga’yı aday gösterdiğini açıklamıştı.

Fitch’in, banka düzenlemelerine ait yayımladığı son raporuna ait açıklamasında, bankacılık kesimindeki son çalkantının, Basel standartlarından muaf yahut bu standartların özel gerekliliklerine tabi olan ABD’deki büyük bölgesel bankalar için düzenlemelerin sıkılaştırılmasını hızlandırabileceği kaydedildi.

Açıklamada, ABD makamları tarafından borç ihtiyaçlarının “küresel sistemik açıdan kıymetli bankalar (G-SIB)” olarak sınıflandırılmayan büyük bölgesel bankaları kapsayacak biçimde genişletilmesine ait tartışmaların 2022’de başladığı anımsatıldı.

Ülkedeki G-SIB’lerin global normlarla uyumlu, hatta daha katı ihtiyati rejimlere tabi olduğuna işaret edilen açıklamada, Silikon Vadisi Bankası (SVB) ve Signature Bank’ın iflasının ihtiyatlı düzenlemelere ait kaygıları ateşlediği aktarıldı.

Açıklamada, kelam konusu iflasların, siyaset faizlerinin yükseldiği bir devirde faiz oranı-risk idaresi uygulamalarının kıymetini vurguladığı belirtildi.

ABD’li düzenleyicilerin 100 milyar dolardan fazla varlığa sahip büyük bölgesel bankalar için düzenlemeleri sıkılaştırmaya yönelik sözlerine işaret edilen açıklamada, ABD Merkez Bankasının sermaye çerçevesini gözden geçireceğini belirttiği anımsatıldı.