Gün: 6 Nisan 2023

26 Ocak 2023 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu’ndan 500 milyon TL’ye kadar tahvil ihraç etmek üzere onay alan Yükselen Çelik, birinci etapta kısmi süreç yaparak TEB Yatırım aracılığıyla nitelikli yatırımcılara 50 milyon TL tahvil arzı gerçekleştirdi.

Şirketten yapılan açıklamaya nazaran, yakın vakitte ABD’nin Chicago bölgesinde kurduğu Rising Steel isimli iştirakinin yanı sıra 2023 yılının ikinci yarısında Kocaeli ili Dilovası ilçesinde yer alan yeni çelik servis merkezini faaliyete geçirecek olan Yükselen’in kapasitesini iki katına çıkarması bekleniyor. Bu kapasite artışının yurt içi pazardaki büyüme tesirinin yanı sıra şirketin ihracat faaliyetlerine olumlu tesirlerinin 2024 yılı prestijiyle görülmesi bekleniyor.

Yurt içinde vasıflı kalıp çeliği bölümünde yüzde 18 Pazar hissesi bulunan şirketin İstanbul’un iki yakasında (merkezi Esenyurt, şubesi Dudullu ve Dilovası) olmak üzere 3 tesisi ve ayrıyeten İzmir’de bir adet şubesi bulunuyor.

Büyükşehir’in Kocaeli fuarı alanında imali devam eden İzmit Millet Bahçesi projesinde çalışmalar devam ediyor

Kentte yeşil alanların sayısını arttıran Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, etrafa yönelik yatırımlarına devam ediyor. Bu kapsamda Kocaeli Fuarı’nın İzmit Millet Bahçesine dönüştürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Projenin süratle ilerlemesiyle İzmit Millet Bahçesi’ndeki, kafe alanları şekillenmeye başladı.

MİLLET BAHÇESİNE DÖNÜŞÜM

Kocaeli Fuarı alanı Büyükşehir Belediyesi’nce İzmit Millet Bahçesine dönüştürülüyor. Eski yapıların yıkıldığı Kocaeli Fuarı’nda taban güçlendirilmesi için fore kazık imalatları yapıldı. Düğün salonlarında fore kazık imalatları tamamlandı. Kazıkların ortalarının hafriyat süreçleri devam ediyor. Su deposu bölgesinde de fore kazık imalatlarına sürüyor.

KAFELERDE ÇALIŞMA

İzmit Millet Bahçesi içerisinde yer alacak yapılar için de çalışmalar sürüyor. Proje içerisinde yer alan kafe 1’in çelik kolonlarının montajına başlandı. Kafe 2’nin dolgusu bitti. Kafe 2’nin grobetonu dökülüyor. Kafe 3’te ise kolon perde kalıpları kapatılıyor yakın vakitte beton dökümü yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samsung’un Türkiye’nin de ortalarında olduğu KOBİ’lere özel avantajlı B2B online mağaza hizmeti, Almanya’da açılan yeni online mağaza ile 30 ülkeye ulaştı.  

Teknoloji devi Samsung’un Almanya’da açtığı yeni B2B (işletmeler arası) mağazasıyla birlikte çevrimiçi “B2B” (işletmeler arası) mağazaları dünya genelinde 30 ülkede hizmet vermeye başladı. Samsung’un çevrimiçi B2B mağazaları, Samsung adresinde KOBİ’lere özel eser, hizmet ve indirim imkanları sağlarken, işletmeler avantajlı fiyat ve tekliflerden yararlanabiliyor. 

Samsung’un Türkiye’de birinci sefer KOBİ’lere yönelik Ekim 2021’de başlattığı online B2B mağazaları, işletmelere taksitli ödeme ve faturalı ödeme üzere çeşitli ödeme seçenekleri de sunuyor. Müşteriler ayrıyeten, özel kurumsal kampanyalar, toplu alışveriş indirimleri ve teknik dayanaktan faydalanabiliyor. KOBİ’ler, Samsung’un B2B mağazasında KOBİ’lere özel olarak sunduğu; TV, klima, buzdolabı, tablet ve taşınabilir telefon üzere eserlerin yer aldığı geniş seçenekler üzerinden alışveriş yapabiliyor. 

Samsung’un B2B mağazaları birinci olarak Türkiye, Avustralya, Fransa, İngiltere ve ABD’de açılmıştı

Samsung Electronics, B2B çevrimiçi mağazalarını birinci olarak Ekim 2021’de Avustralya, Fransa, Türkiye, İngiltere ve ABD’de açtı. Samsung, KOBİ’lere yönelik çevrimiçi mağazalarını sadece bir buçuk yıl üzere kısa bir müddette Avrupa, Güneydoğu Asya ve Ortadoğu’daki 30 farklı ülkeyi kapsayacak biçimde yaygınlaştırdı. 

Samsung Electronics Lider Yardımcısı ve D2C Merkezi Lideri Daniel Kang, KOBİ’lere özel online mağaza hizmeti ile ilgili “B2B online mağazalarımızın yaygınlaşmasında, erişilebilirlik, kolay satın alma süreçleri ve KOBİ’lere özel sunduğumuz ödeme seçenekleri tesirli oldu. Çevrimiçi B2B pazarı kıymetli bir büyüme potansiyeli vadediyor. Samsung olarak, biz de KOBİ müşterilerimize çeşitli avantajlar ve takviyeler sunmak üzere hizmetlerimizin kapsamını genişletmeye devam edeceğiz.” dedi.

B2B mağazaların yeni üye sayısı, bir yılda yüzde 100 artış gösterdi

Geçtiğimiz yıla nazaran dünya genelinde çevrimiçi B2B mağazalarına kayıt olan yeni üye sayısı yüzde 100 artarken, buna paralel olarak bu mağazalardaki satışlar da bu yılın Şubat ayından itibaren ikiye katlandı. Samsung Electronics, bu muvaffakiyet grafiğiyle birlikte önümüzdeki devirde çevrimiçi B2B perakende faaliyetlerinin kapsamını genişleterek, KOBİ’lere özel daha fazla avantaj ve hizmet sunmayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’deki birçok şirketin üst düzey yöneticisi, siber güvenlik mevzularını tartışırken bu husustaki anlayış eksikliğini kabul etmemeyi tercih ediyor.

Yakın vakitte yapılan bir Kaspersky araştırması, üst seviye yöneticilerin üçte birinin DDoS, botnet ve APT üzere tabirleri bilmediğini ortaya koyuyor. 

Türkiye’deki yöneticilerin %42’si, BT ve BT güvenliği ile bir yapılan toplantılardan bir şeyi anlamadıkları belirtmekten çekineceklerini söylerken, %43’ü bu mevzudaki baş karışıklıklarını gizlemeyi tercih ediyor. 

İşin her kademesine taraf veren kararlarda siber güvenliği göz önünde bulundurmak günümüzde bir norm haline gelmiş olsa da, birçok yönetici siber güvenlik harcamalarının kurumlarının karşı karşıya olduğu en değerli risklere karşı koyabilecek biçimde yönlendirildiğinden emin olamıyor. Kaspersky, BT ve üst seviye yöneticilerin bu bahiste ortak bir yerde buluşmasına yardımcı olmak ve yanlış anlamaların nedenlerini keşfetmek için özel bir araştırma gerçekleştirdi.

Kaspersky anketi, C düzeyi yöneticilerin birtakım durumlarda BT güvenliğine dair bahisleri anlamakta zorlanmakla birlikte bu mevzudaki baş karışıklığını itiraf etmeye her vakit hazır olmadığını gösteriyor. Türkiye’deki yöneticilerin %42’si, BT ve BT güvenliği ile bir yapılan toplantılardan bir şeyi anlamadıkları durumda bunu belirtmekten çekineceklerini söylüyor. %43’ü bu mevzudaki baş karışıklıklarını gizliyor ve her şeyi toplantıdan sonra kendi gayretleriyle açıklığa kavuşturmayı tercih ediyor, %42’si ise BT alanındaki meslektaşlarının bunu kolay bir halde açıklayabileceğine inanmadıkları için ek soru sormuyor. Türkiye’den araştırmaya katılanların yarısından fazlası (%53) mevzuyu anlamadıklarını tabir etmekten çekiniyor ve %47’si bunu BT’den anlayan meslektaşlarının önünde bilgisiz imgesi vermemek için yapıyor.

DDoS, botnet ve APT üzere terimler tam olarak bilinmiyor

Ayrıca ankete katılan tüm üst seviye yöneticiler güvenlikle ilgili bahisleri BT güvenlik yöneticileriyle nizamlı olarak konuşsa da, %33’ü botnet’in, %32’si APT’nin ve %37’si DDoS saldırısının ne olduğunu tam olarak açıklayamıyor. Bununla birlikte Spyware, Malware, Trojan ve Phishing üzere kavramlar üst seviye yöneticilerin kulağına daha tanıdık geliyor.

Aşağıdaki sözlerden hangisi aşağıdaki tehditler hakkındaki bilgi ve anlayışınızı en yeterli halde tanımlamaktadır?

Türkiye’deki kimi üst seviye yöneticiler DevSecOps (%15), ZeroTrust (%13) ve Pentesting (%7) üzere siber güvenlik tabirlerini hiç duymadıklarını itiraf ediyor.

Kaspersky Tahlil Mimarı Sergey Zhuykov, şunları söylüyor: “BT harici üst idarenin karmaşık siber güvenlik terminolojisi ve kavramları konusunda uzman olması gerekmiyor. BT güvenlik yöneticilerinin yönetim konseyiyle bağlantı kurarken bu durumu aklında tutması gerekiyor. Sİber güvenlik konusunda tesirli bir işbirliği kurmak için CISO, C düzeyi yöneticilerin dikkatini tam olarak manalı detaylara odaklayabilmeli ve şirketin siber güvenlik risklerini en aza indirmek için tam olarak ne yaptığını açıkça anlatabilmelidir. Bu yaklaşım, paydaşlara net metrikler iletebilmenin yanı sıra sorun yerine tahlil sunmayı gerektirir.”

Kaspersky, BT güvenliği ile şirket içindeki iş birimleri arasındaki irtibatı kolaylaştırmak için aşağıdakileri öneriyor:

• BT güvenliği, kurumda büyüme ve inovasyon için bir itici güç olarak konumlandırılmalıdır. Bunu başarmak için BT güvenlik ekibi kısıtlayıcı ve yasaklayıcı taktiklerden uzaklaşmalı ve siber güvenlik risklerini azaltırken işletmenin gayelerine nasıl ulaşabileceğini açıklamalıdır.
• CISO’lar operasyonel faaliyetlere etkin olarak katılmalı ve şirketin paydaşlarıyla bağlantılar kurmalıdır. CISO’ların %20’sinden daha azının satış, finans ve pazarlama alanlarındaki kilit yöneticilerle işbirliği yaptığı göz önüne alındığında, işletmenin gereksinimlerinden haberdar olmaları zordur.
• Yönetim konseyiyle irtibat kurarken, uzmanlar tarafından tehditlere dair genel bir bakış açısı eşliğinde, şirketinizin saldırıya uğrama durumuna ve bu alandaki en âlâ uygulamalara dayanan argümanlara başvurmalısınız.
• Yönetim şurasına BT güvenlik grubunun temel sorumluluklarının neler olduğunu açıklayın. Mümkünse, en değerli BT güvenlik zorlukları hakkında fikir edinmek için onlara bir CISO’nun yerine geçme fırsatı verin.
• Siber güvenlik yatırımlarınızı aktifliğini ve yatırım getirisini kanıtlanmış araçlara ayırın. Yanlış olumlu düzeyini düşüren, saldırı tespit müddetlerini, olay başına harcanan vakti ve öteki ölçümleri azaltan araçlar tüm BT güvenlik ekipleri için son derece büyük kıymet taşır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Palo Alto Networks’ün dünya genelinde ve farklı dallardan C-Level 1.300 üst seviye yöneticiyle gerçekleştirdiği “Siber Güvenlikte Sırada Ne Var?” araştırmasına katılan yöneticilerin yüzde 84’ü, kurumlarının hibrit çalışma ortamlarına yönelmesi nedeniyle güvenlik sıkıntılarında artış yaşandığını kaydediyor.

Siber güvenlik teknolojilerinde Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımını uygulayarak, dijital ortamda gerçekleştirilen tüm süreçlerin inançlı olduğu yanılsamasını ortadan kaldırmayı hedefleyen Palo Alto Networks, ZTNA 2.0 standardına sahip güvenlik platformları sayesinde kurumların yenilikçi iş uygulamaları ve hibrit iş gücü için siber risklerden arınmış bir çalışma ortamı sağlıyor.

Dünya çapında binlerce müşterisine kendi bilgi merkezlerinde ve bulut üzerinden siber güvenlik tahlilleri sunan Palo Alto Networks, geniş alan, taşınabilir ve IoT ağlar ortasında kesintisiz, performanslı ve inançlı erişim sunan SASE (Secure Access Service Edge) teknolojilerine her geçen gün bir yenisini ekliyor.  Şirket en son olarak kurumları, yeni erişim çağının standardı olmaya aday Sıfır İnanç Temelli Ağ Erişimi 2.0’a (ZTNA 2.0) geçmeye çağırdı.

Palo Alto Networks’ün dünya genelinde ve farklı bölümlerden C-Level 1.300 üst seviye yöneticiyle gerçekleştirdiği “Siber Güvenlikte Sırada Ne Var?” araştırmasına katılan yöneticilerin yüzde 37’sine nazaran, 2023’teki siber güvenlik atakları tartıyla tedarik zincirlerini hedefleyecek. Araştırmaya cevap verenlerin yüzde 96’sı son bir yılda en az bir sefer akın yaşadığını ifade ederken, yarıdan fazlası (yüzde 57) üç yahut daha fazla ihlal olayı yaşadığını söylüyor. Her üç yöneticiden biri ise bir akın sonucu operasyonel kesinti yaşadıklarını kabul ediyor. Yöneticilerin yüzde 84’ü, kurumlarının hibrit çalışma ortamlarına yönelmesi ile birlikte güvenlik sıkıntılarında artışlar gördüklerini vurguluyor. 

Zero Trust yaklaşımının ayrıntılarıyla ilgili açıklama yapan Palo Alto Networks Türkiye, Rusya CIS Yöneticisi Vedat Tüfekçi, “ZTNA (Zero Trust Network Access) mimarisinin geliştirilmesinin nedeni, eski sanal özel ağların (VPN) belirli noktalarda gerekli ölçeklenmeyi gereğince sağlayamaması ve birtakım ağ geçişlerine müsaade vermesidir. Eski ZTNA 1.0 tahlillerinde ise kullanıcıya bir defa erişim yetkisi verildiğinde, kontağın dolaylı olarak sonsuza kadar inançlı olduğu varsayılıyor. Bu zayıflık siber güvenlik tehditleri, makûs niyetli hareketler ve davranışlar için kullanılabiliyor. Palo Alto Networks’ün Prisma Access üzere ZTNA 2.0 yeteneklerine sahip güvenlik platformları ise bütün bu ön kabulleri ortadan kaldırarak Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımıyla gerekli bütün iç kontrolleri yapan bir mekanizmayı teknolojiye dahil ediyor. Teknoloji ve hizmetlerimize yansıyan Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımımız ile kurum genelindeki dijital tüm süreçlerin bir ön kabul olarak inançlı bir ortamda yapıldığı yanılsamasını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Palo Alto Networks Prisma Access gibi ZTNA 2.0 özellikli eserlerimiz, kuruluşlara, çağdaş iş uygulamalarına ve hibrit iş gücüne siber güvenlik tehditlerinden uzak bir çalışma ortamı sağlıyor” dedi.

Yapay Zeka ile siber güvenlik otomasyonu yapıyor

Prisma Access, Prisma SASE’nin hudut güvenlik hizmeti (SSE) olarak öne çıkıyor. Geniş alan ağ üzerinde tüm güvenlik kontrollerini bir data merkezi olmadan yapma imkanı sunan Prisma SASE ile kullanıcılar hangi aygıtı yahut hangi ağı kullanırsa kullansın ağ meselelerine takılmadan inançlı ve performanslı bir bağlantının rahatlığını yaşıyorlar. Prisma SASE’nin yapısında yer alan yapay zeka ve makine tahsili teknolojileri, anormallik tespitini otomatikleştirip, kurum genelinde siber güvenlik görünürlüğünü ve kontrolünü tertipli olarak güzelleştiriyor.  Prisma SASE, uygulamalardaki ya da kodlardaki bir açığın makûs niyetli bireyler tarafından keşfedildiği Sıfırıncı Gün (Zero Day) hücumlarına karşı güvenlik güncellemelerini otomatik olarak yaparken, kullanıcı ve yöneticileri de bu çeşit sıra dışı ataklara karşı evvelden uyarıyor.

Sıfır İtimat Ağ Erişimi ne sağlıyor?

ZTNA 2.0 güvenlik yöneticilerini rahatlatan birçok avantajı bünyesinde barındırıyor:

Yeterli yetki ile  erişim — IP adresleri ve temas noktaları üzere ağ bileşenlerinden bağımsız olarak uygulama ve alt uygulama seviyelerinde hassas erişim kontrolü sağlıyor.

Sürekli güvenlik doğrulaması — Herhangi bir uygulamaya erişim yetkisi verildikten sonra bile aygıt görünümünde, kullanıcı ve uygulama davranışındaki değişikliklere bağlı olarak güvenlik değerlendirmesi kesintisiz devam ediyor.

Sürekli güvenlik araştırması— Sıfırıncı gün (Zero Day) tehditleri de dahil olmak üzere bütün makûs niyetli atakları önlemeye yardımcı olmak için müsaade verilmiş ilişkiler için dahi tüm uygulama trafiğinin derinlemesine ve daima kontrolü kelam mevzusudur.

Verilerin eksiksiz korunması — Merkezi data kaybını tedbire (DLP) unsuruyla özel uygulamalar ve SaaS uygulamaları da dahil olmak üzere tüm uygulamalarda dengeli bilgi denetimi sağlar.

Tüm uygulamalar için güvenlik — Yalnızca bulut için yazılmış uygulamalar, kurumun kendine özel uygulamaları ve çeşitli SaaS uygulamaları da dahil olmak üzere kuruluş genelinde kullanılan her cins uygulamayı tertipli ve dengeli bir halde muhafazaya alır.

Güvenlik duvarları ile 11. kere lider

Endüstriye yönelik raporlarıyla ünlü, araştırma kuruluşu Gartner’ın Leader in the 2022 Gartner® Magic Quadrant™ for Network Firewalls araştırmasında Palo Alto Networks, 2022’de üst üste 11. defa başkan seçildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mevsimin bahara döndüğü yılın bu devri dijital hayatımızı  düzene sokmak için de uygun bir vakit. Bahar paklığı, kullandığımız tüm aygıtları düzenlemek ve bu aygıtları temizlemek için harika bir fırsat sunuyor.

Siber güvenlik şirketi ESET dijital hayatını tertibe sokmak isteyenler için tekliflerini paylaştı. 

Cihazınızda yüklü olan uygulamaları denetim edin

Cihazınızda yüklü olan tüm uygulamalara bir göz atıp bu uygulamaları en son ne vakit kullandığınızı ve hala bu uygulamalara gereksiniminiz olup olmadığını kendinize sorun. Halihazırda yüklü olarak gelen birtakım Windows Store uygulamaları üzere kullanılmayan uygulamalar, depolama alanında gereksiz yer kapladığı için silinmelidir. 

Aynı tavsiye taşınabilir hareketlerinizi temizlemek için de geçerli. Gereksiniminiz olmayan tüm uygulamaları kaldırın ve orta sıra kullandığınız uygulamaları da devre dışı bırakmayı düşünün. Birebir vakitte “derin uyku” özelliği ile uygulamaların art planda çalışmasını durdurun. 

Başlangıç programlarını inceleyin

Dizüstü bilgisayarınızı açar açmaz muhtemelen otomatik olarak açılan birçok uygulama vardır. Pekala bilgisayarınızı her açtığınızda Spotify, Skype yahut iTunes üzere bu programların da açılması gerekir mi? Muhtemelen gerekmez, bu yüzden bu uygulamaların art planda çalışarak başlangıç sürecini ve bilgisayarınızın genel performansını etkilemesini durdurun.

Modern işletim sistemleri, sistem başlangıcı ile birlikte otomatik olarak açılan uygulamaları kolaylıkla inceleyip düzenlemenize imkan tanır. 

E-postaları temizleyin

Microsoft Outlook yahut Thunderbird üzere bir e-posta programı kullanıyorsanız, ya tüm e-postalar ya da bu e-postaların ekleri aygıtınızda depolanır. Birtakım fiyatsız e-posta hizmet sağlayıcıları ise hudutlu oranda çevrim içi depolama alanı sunar. E-posta gelen kutunuzda bahar paklığı yapmak için, e-postalarınızı en evvelce en yeniye gerçek sıralayıp 2010’dan kalma bir faturaya ya da 2011’den kalma bir parti davetiyesine hala muhtaçlık duyup duymadığınıza karar verin. 

İndirilenler

İnternetten indirdiğiniz tüm belgeleri bir yahut birden çok klasörde mi saklıyorsunuz? O vakit bu klasörleri açıp uygulama yükleme evraklarına yahut evvelden gitmiş olduğunuz bir aktifliğin biletine hala gereksiniminiz olup olmadığına karar verin. Gereksiniminiz yoksa bu evrakları silip geri dönüşüm kutunuzu da boşaltın. Böylelikle neredeyse pek bir efor sarf etmeden hard diskte büyük bir alan açabilirsiniz. 

Resimler ve Videolar

Dizüstü bilgisayarınızda, telefonunuzda yahut tabletinizde tonlarca fotoğraf ve görüntü bulunuyordur. Bazen taşınabilir aygıtlarda da eski fotoğraflar bulunabilir. Fotoğrafları ve düşük kaliteli ekran imajlarını silmeyi ya da bunları alternatif olarak bir harici hard diske, ağ irtibatlı depolama aygıtına (NAS), bulut depolama alanına yahut kimi durumlarda bir USB’ye taşımayı düşünün.

Güncellemeler

Cihazınızda yüklü olan uygulamaları makul bir sayıya indirip başlangıçta çalışmalarını engelledikten sonra, bu uygulamaların en şimdiki versiyonlarını kullanıp kullanmadığınıza bir göz atın. Uygulama güncellemenin muhakkak bir nedeni vardır ve bilhassa işletim sisteminizin güvenliği ile ilgili olan güncellemelerin ehemmiyeti ise yadsınamaz. Aktüel olmayan uygulamalar, siber suçlularının suistimal edebileceği birtakım güvenlik açıkları barındırabilir. Tam da bu noktada güvenlik güncellemeleri devreye girerek bu açıkları yamayıp hatalıların bu açıklardan faydalanmasını engellemeye fayda. Mevcut güncellemeleri indirerek işletim sisteminizi ve tüm uygulamalarınızı yeni tutun. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bireysel emeklilik ve hayat sigortası dalının önder kuruluşlarından AgeSA, çevresel, toplumsal ve yönetişim alanında yaptığı çalışmalarla Borsa İstanbul tarafından oluşturulan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yerini aldı.

Sigortacılık dalının öncü şirketlerinden AgeSA, Borsa İstanbul’da süreç gören şirketlerin çevresel, toplumsal, kurumsal idare, insan ve çalışan hakları ile şeffaflık hususlarında; memleketler arası sürdürülebilirlik performanslarının değerlendirildiği BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil oldu. 2022 yılında tüm faaliyetlerine sürdürülebilirliği entegre etmek, yaptığı yatırımlarla tüm paydaşları için paha yaratmak emeliyle sürdürülebilirlik stratejisini oluşturan AgeSA, tesir alanındaki paydaş refahını daha da artırmayı hedefliyor. AgeSA, güçlü insan odağını sürdürülebilirlik yaklaşımının en kıymetli kaldıracı olarak kullanmak gayesiyle çalışmalarına devam ediyor.

Sürdürülebilirliğin kurum kültürlerinin bir modülü olduğunu söyleyen AgeSA İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Burak Yüzgül şunları söyledi: “AgeSA olarak çevresel etkimizi azaltmayı ve 2050 prestijiyle net sıfır emisyonlu bir şirket olmayı da hedefliyoruz. Ofislerimizde enerji ve su verimliliği ile atık azaltımına yönelik projeler hayata geçiriyoruz. 2019 yılından bu yana şirket bünyesinde yüzde 77 su tasarrufu sağladık. Çalışan sayımız artmasına karşın kişi başı su tüketimini yüzde 82 düşürdük. Başta cinsiyet olmak üzere ayrımcılığın her tipine karşı olan İnsan Kaynakları politikalarımız sayesinde istihdam, fiyat ve meslekte fırsat eşitliği sağlıyoruz. 2025 yılına kadar satış öncesi ve satış sonrası tüm hizmetlerde dijital dönüşüm odağında kâğıt tasarrufu sağlamak da amaçlarımız ortasında yer alıyor. Dijital dönüşüme ek olarak AgeSA sürdürülebilirlik fonu ve toplumsal etkiyi ön planda tutan finansal okuryazarlığı az olan müşterilerimiz için finansal danışmanlık hizmeti, uzun müddetli işsizlik teminatı ve sıhhat danışmanlığı üzere sürdürülebilir özellikteki eser ve hizmetler ile sürdürülebilir eserlerin gelirlerimiz içindeki hissesini artırmayı planlıyoruz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Körfez Kaşkaldere (95 Evler) D-100 altı kavşak ve irtibat yolları üretimi çalışmalarına başlandı. Trafikte yaşanan sıkışıklığa neşter vuracak proje tamamlandığında Körfez ve Derince ilçeleri hududundaki Kaşkaldere Kavşağı farklı bir görünüme kavuşacak.

TRAFİĞE NEŞTER

Kaşkaldere (95 Evler) D-100 Altı Kavşak ve İlişki Yolları Üretimi Projesi kapsamında İstiklal Caddesi devamındaki Burcu Sokaktan Kaşkaldere Mesire Alanının batı tarafından Bayır ve Rüzgarlı Sokak güzergahını takip eden Yaşar Doğu ve Elveda Caddesi kesişimindeki dönel kavşağa bin metre uzunluğunda 2×2 biçiminde yeni bir yol inşa edilecek. Kaşkaldere Kavşağının altındaki mevcut menfez genişletilerek, 326 metrelik yeni bir menfez inşa edilecek. Körfez ve Derince ilçeleri sonundaki Kaşkaldere Kavşağında araç kesişim noktalarıyla sinyal fazını azaltmak ve trafik güvenliğini sağlamak gayesiyle elmas kavşak yapılacak. Bölgede forekazık imalatı ve platform düzenleme çalışmaları yapılıyor.

İLAVE KÖPRÜ

Eski Emniyet Müdürlüğü binası önünden Kaşkaldere alt geçidine kadar olan kısımda giriş çıkışların düzenlenmesi için ek köprüyle alt geçidin düzenlenmesi yapılacak. D-100 ile tıpkı yüksekliğe çıkarılacak iki açıklıklı 40 metre uzunlukta, 8.50 metre genişlikteki ilave köprü ile İzmit-İstanbul istikametinden dönel kavşağa bağlanılacak. D-100 altındaki altgeçitte yapılacak düzenleme ile Körfez Kent ve Kaşkaldere istikametine gidilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gaziemir Belediyesi’nin öldürülen gazeteciler anısına düzenlediği aktiflikte sahne alan Levent Üzümcü ile Orhan Aydın, Unutma Bizi oyununu sahneledi. Aktiflikte konuşan Lider Arda, “Size kelam, gazetecilerin özgürce yazdığı; sanatkarların, sanatlarını özgürce icra ettiği günler çok yakın” dedi.

Gaziemir Belediyesi’nin Öldürülen Gazeteciler Günü kapsamında düzenlediği aktiflikte, Unutma Bizi oyunu sahnelendi. Cengiz Toraman’ın yazdığı ve yönettiği oyunu Levent Üzümcü Tiyatrosu oyuncuları Levent Üzümcü ile Orhan Aydın sahneledi. Solist Gülcan Altan ile Piyanist Dengin Ceyhan müzikleriyle oyuna renk kattı. Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyun, seyirciden tam not aldı. Oyuna ağır ilgi gösteren Gaziemirliler, sanatkarları ayakta alkışladı.

Oyun sonunda sanatkarlara anı nesnesi takdim eden Gaziemir Belediye Lideri Halil Arda, “Öldürülen Gazeteciler Günü kapsamında düzenlediğimiz aktiflikte büyük ustalar Levent Üzümcü ve Orhan Aydın’ı, Nazım Hikmet Sahnesi’nde ağırlamaktan memnunum. Kalemini satmayan, namuslu, dürüst, rüşvetle satın alınamayan, mesleği uğruna mevti göze alan gazeteciler bu ülkede maalesef katledildi. Ömrümün 50 yılında 55 gazeteci katledildiğine şahit oldum. Onlar, yalnızca gazeteci değildi. Onlar, bizim yolumuzu aydınlatan birer aydındılar. Onlar; adaleti, barışı, kardeşliği yüreğinde hisseden, daha hoş yarınlara inanan insanların yüreğinde, çocuklarımızın çakmak çakmak gözlerinde yaşıyorlar. Size kelam, gazetecilerin özgürce yazdığı, sanatkarların oyunlarını özgürce icra ettiği günler çok yakın. İnanın buna!” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bazen ağrı, bacaklarda morarma ya da halsizlik üzere belirtilerle kendini gösteriyor bazen de hiçbir şikayete yol açmadan sinsice gelişiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu, ebeveynlerin, çocuklarında olağan dışı gördükleri, bilhassa birkaç günden fazla devam eden kimi sıkıntılarını “Bu yaşta olağan; büyüme ağrısıdır geçer” ya da “Bacaklarındaki morluklar olağan zira çok hareketli ve yaramaz” üzere fikirlerle göz gerisi etmemeleri gerektiğini vurgulayarak, kesinlikle tabibe başvurmalarını öneriyor. Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu, üst teneffüs yolu enfeksiyonları ile de karışabilen çocukluk çağı kanserlerine yönelik kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu. 

Çocukluk çağında lösemi, lenfoma, beyin tümörü ve yumuşak doku sarkomu en sık görülen kanserler ortasında birinci sıralarda yer alıyor. Çocukluk çağı kanserlerinin erişkinlerden farklı olarak süratli seyrettiğini, belirtilerin ortaya çıkması ile teşhis alınması ortasında geçen müddetin kısa olduğunu, ailelerin çocuklarını âlâ gözlemlemeleri gerektiğini belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu, birkaç günden fazla devam eden birtakım şikayetlerde kesinlikle tabibe başvurulmasının değerine dikkat çekiyor. Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu kıymetli belirtilere yönelik şöyle konuşuyor: “Ateş ve halsizlik üzere kolay üst teneffüs yolu enfeksiyonlarında görülebilen belirtiler bazen löseminin habercisi olabiliyor. Yeniden, burunda tıkanıklık üzere bir belirti son derece kolay bir nedenden kaynaklanabileceği üzere bazen de nazofarenks (üst yutak) kanserinin belirtisi olarak karşımıza çıkabiliyor. Uzunluğunda şişlik, ateş, kilo kaybı, halsizlik, bacakta morluk ve nefes darlığı üzere belirtiler çocukluk çağı lenfomasının, karında, kolda ve bacakta şişlikler de yumuşak doku ve kemik tümörlerinin, bilhassa sabah uykudan uyandıran baş ağrısı ya da sabah uyanır uyanmaz kusma üzere belirtiler de beyin tümörünün habercisi olabiliyor.”

‘Büyüme ağrısıdır, geçer’ demeyin!

Çocukluk çağı kanserlerinde erken teşhisin çok değerli olduğunu lakin anne babaların bilhassa sıklıkla karşılaşılan kol ve bacak ağrılarına “büyüme ağrısıdır, geçer” ya da bacaklardaki morluklar için “çok hareketli, bacaklarını çarpıyor” halinde yaklaşabildiğini, bu nedenle tabibe başvurmakta gecikilebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu “Vücudun rastgele bir yerinde morluk olduğu vakit aileler çoklukla oyun çağındaki çocukların bir yere çarptığı için bilhassa de bacaklarının morardığını düşünürler. Bir hastanın bacaklarında yahut kollarında morarmalar varsa, bunun sahiden ne olduğunu, geçip geçmediğini kesinlikle sorgulamak lazım. Yeniden kemik ağrısı lösemili ya da kemik tümörlü çocuklarda çok olur. Fakat aileler ‘büyüme ağrısıdır’ diyerek önemsemeyebilir. Baş ağrısı da çok ötelenir. Bu nedenle çocuk tabiplerine de çok büyük misyon düşüyor. Bu tür şikayetlerle başvurulduğunda hastaya kesinlikle kan sayımı yapılması gerekir. Dahası, kan sayımının bir modülü olarak periferik kan yayması dediğimiz tetkikin de kesinlikle bakılması, gerekirse çocuk hematoloji ve çocuk onkoloji uzmanlarına yönlendirilmesi gerekir. Çünkü çocukluk çağı kanserlerinin teşhis ve tedavisi özel bir eğitim, emek ve donanımlı kurumlar gerektirir” diyor. 

Tedavide tam muvaffakiyet mümkün

Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde bilhassa son yıllarda tıpta ve teknolojide süratli gelişmeler sayesinde çok başarılı sonuçlar alınabildiğini belirten Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu, olumsuz yan tesirlerin minimuma indirilmesi konusunda da çalışmaların sürdüğünü söylüyor. Halk ortasındaki tabiriyle ‘akıllı ilaçların’ tedavide yeni bir çağ başlattığını vurgulayan Prof. Dr. Funda Çorapçıoğlu şöyle konuşuyor: “Akıllı ilaçlar bedende direkt tümör hücresini bulduğundan, olağan, sağlıklı hücreleri çok fazla etkilemeden tesirli tedavi gerçekleştirebiliyor. Bu ilaçları tedavide sıkça kullanıyoruz. Çocukluk çağı kanserlerinde yeni bir periyot başlatan akıllı ilaçları kullanırken çocukların olağan hayatlarına dönebiliyorlar. Örneğin; benim akıllı ilaç kullanırken okuluna devam edebilen çok hastam var. Lakin bu ilaçlar birtakım kanserlerde tek başına yetebilse de birçoğunda hala kullandığımız kemoterapilere ek olarak bunları veriyoruz. Tedavide hastaya ve tümöre özel, gayeye odaklı yaklaşım son derece değerli.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kalp hastalıkları, inme, diyabet, romatizmal hastalıklar, KOAH ve astım üzere akciğer hastalıkları halk sıhhatini tehdit eden en değerli hastalıklar ortasında yer alıyor. 7-14 Nisan haftasının Dünya Sıhhat Örgütü tarafından Halk Sıhhati Haftası olarak kutlandığını belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Fizikî Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, “Sağlıklı bir hayat için hayatımızda tertipli antrenman, kaliteli uyku ve sağlıklı beslenmeye kesinlikle yer vermeliyiz” dedi. Bununla bir arada belirli yaş üzeri insanların sıhhatlerini müdafaa ismine ozon terapisi ve/veya serum yoluyla glutatyon uygulaması üzere destek tedavileri almalarında hiçbir sakınca olmadığını, bilakis bunun daha güzel yaşamayı sağladığını vurgulayan Dr. Sadi Kayıran, sağlıklı bir hayat ve yaş alma için tabip nezaretinde nizamlı sıhhat denetimlerinin de yapılmasını önerdi. 

Sağlığın korunması için kesinlikle beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ve haftada en azından 150 dakika yürüyüş halinde spor yapılması gerektiğini vurgulayan Anadolu Sıhhat Merkezi Fizikî Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, “Yaşam kalitesi; yanlışsız beslenme, uygun bir uyku, gerilimi yönetebilme ve alınacak dayanak tedavilerle yükseltilebilir” dedi.

Yılda bir kere ozon terapisi yapılabilir

Vücudumuzun dış ortamdan gelen tehlikelere karşı kıymetli bir yeri olan ve antioksidan sistemini destekleyen ozon terapisi ile güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olunabileceğini söyleyen Fizikî Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, “Ozon terapisi, kandaki oksijen düzeyini arttırarak bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve pek çok hastalığa karşı daha dirençli olmamızı sağlıyor. Bazen tek başına, bazen de tamamlayıcı bir tedavi seçeneği olarak kullanılabilen ozon terapisi, sağlıklı bireylere yılda 1 sefer 8-12 seanslık tedavi halinde uygulanabilir. Hastalık durumunda ise bireye ve hastalığa özel tedavi yapılmalı” diye konuştu.

Glutatyon tedavisi nedir, kimlere önerilir? 

Glutatyonun, 3 aminoasitten oluşan bir molekül olduğunu ve bağışıklık sisteminde bulunan birçok enzimin daha âlâ çalışmasını sağladığını vurgulayan Dr. Sadi Kayıran, “Hastalıklarla çaba etmede son derece yararlı bir molekül olan glutatyon, bilhassa şeker hastalarında (Tip 2 Diyabet), nörolojik sıkıntılarda (İnme, Parkinson, Demans, Nöropati) ve karaciğer yağlanması olan hastalarda son derece yararlıdır. Bu tedaviler tek başına yahut takviye tedavi olarak uygulanabilir” dedi.

Dr. Sadi Kayıran, sağlıklı beslenme ve idmanın çok değerli olduğuna dikkat çekerek, “Sağlıklı hayat biçimine ek olarak tamamlayıcı tedavilerle bilhassa metabolik sendrom hastalıkları, tip 2 diyabet, insülin direnci ve birtakım yangısal romatizmal hastalıkların toplumdaki görülme sıklıkları azaltılabilir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Hastanesinde daha kaliteli sıhhat hizmeti verilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Günde 600’ün üzerinde hastaya hizmet veren EÜTF Hastanesi Acil Servisinin fiziki altyapısı baştan sona yenilendi.

Modern altyapıya kavuşturulan Acil Servisin açılışı Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, öğretim elemanları ve çalışanların iştirakiyle gerçekleştirildi.

Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam akredite bir araştırma üniversitesi olarak, memleketler arası standartlarda kaliteli ve faal sıhhat hizmeti vermek için büyük bir çabayla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üniversitemiz fizikî altyapısını günün gereksinimlerine kavuşturmak maksadıyla başlattığımız yenileme ve güçlendirme çalışmalarını bir bir tamamlıyoruz. Ülkemizin sıhhat alanındaki kıymetli markalarından olan Tıp Fakültesi Hastanemizi daima geliştirmeye, güçlendirmeye çalışıyoruz. Tüm anabilim kollarımızın ve kliniklerimizin hem fiziki hem teknolojik hem de insan gücü kapasitesini artırdık. Verdiğimiz sıhhat hizmeti Sıhhat Bakanlığı nezdinde yapılan değerlendirmelerde tam puan alarak A Plus pozisyona yükseldi. Hastanemizin standartlarını daha ileri noktalara taşımak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” diye konuştu.

“Ülkemizin önde gelen Acil Tıp Merkezlerinden birisiyiz”

EÜTF Hastanesinin, yalnızca İzmir ve etrafındaki yakın vilayetlere değil, ülke sathına hatta başta Balkanlar olmak üzere komşu ülkelere sıhhat hizmeti sunduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Budak, “Güçlü insan kaynağı, tam donanımlı klinikleri ile bölgenin sıhhat üssü pozisyonunda bulunan Tıp Fakültesi Hastanemizin en ağır ünitelerinden olan Acil Servisimizin fiziki altyapısına yönelik başlattığımız yenileme ve güçlendirme çalışmalarını tamamladık. Sıhhat hizmetlerinde hepimizin bildiği üzere acil servisler kritik rol üstleniyor. Hem hastalar hem de sıhhat çalışanları için bu ünitelerin elverişli şartlara sahip olması gerekiyor. Bu merkezlerin fiziki imkânlarının yürütülen hizmetlerin muhtaçlığına uygun biçimde dizayn edilmesi büyük kıymet taşıyor. Bu gayeyle, Acil Servisimizin; elektrik ve internet sisteminden ısıtma ve soğutma sistemine, ısı geri kazanımlı havalandırma siteminden taban döşemelerine kadar altyapısını çağın gerekleri doğrultusunda son teknolojik malzemelerle yeniledik. Sıhhatte kalite amaçlarımıza katkı vereceğine inandığımız kıymetli bir çalışmayı daha tamamlayarak, halkımızın hizmetine sunmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. 

“Günde 600’ün üzerinde hastaya sıhhat hizmeti veriyor”

Acil Servisin, günde 600’ün üzerinde hastaya sıhhat hizmeti sunduğunu söz eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Acil Tıp alanında bölgedeki tam donanıma sahip merkezlerden birisi olan Üniversitemiz Acil Servisi, uzman insan kaynağı, acil müdahale ve birinci yardım alanında tecrübeli sıhhat işçisi ile acil hadiselere multidisipliner hizmet anlayışı içinde 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Acil Tıp Anabilim Kısmımız, gerek tüm dünyayı tesiri altına alan COVİD-19 pandemi sürecinde, gerekse hepimizi derinden sarsan 30 Ekim 2020 tarihli İzmir Sarsıntısında gösterdiği gayret ve aktif sıhhat hizmetleri ile ön planda yer aldı. Acil Servis çalışanlarımız, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda de alana istekli olarak giden takımlarımızın ortasında yer alarak üzerine düşen sorumlulukları layıkıyla yerine getirdi.  Yaptığımız yatırımlarla çağdaş son teknoloji tıbbi aygıtlar ile donatılan Acil Servisimiz 1600 metrekare alanda teşhis ve tedavi hizmeti sunuyor. Şehirlerarası yolların kesişme noktasında ve kentin en ağır lokasyonunda hizmet veren Acil Servisimiz, saniyelerin ehemmiyet arz ettiği rahatsızlanma ve yaralanma durumlarında birinci başvurulan merkez olarak değerli misyon üstleniyor. Halihazırda Acil Servisimizde toplam 70 sedye ve 30 yatak ile 100 yataklı hastanın takibi sağlanıyor. Servisimiz; Resüsitasyon, Monitörlü Müşahede 1, Monitörlü Müşahede 2, Travma, Bakı, Turuncu Alan,  İzole Alan, Yatış Bekleme Ünitesi, Yeşil Alan olmak üzere toplam 9 başka ünitesiyle 3. basamak bir acil servis olarak günde 600 hastaya şifa oluyor.  2022 yılında Acil Servisimize 125 bin 975 hasta müracaat yaparak tedavi aldı.  Acil Servis; 2 profesör, 4 doçent, 2 hekim öğretim üyesi, 2 acil tıp uzmanı, 10 öğretim elemanı, 68 acil tıp asistanı, 85 hemşire ve 44 dayanak işçisi ile sıhhat hizmeti sunmayı sürdürüyor. İnanıyorum ki bu cins çalışmalarımız sayesinde, her geçen gün bir evvelkinden daha güçlü bir alt yapıyla bölgemize ve ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yenilenen Acil Servisimizin üniversitemize ve ülkemize güzel olmasını diliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bodrum Belediyesi Kent Tiyatrosu’nun üç dönemdir oynayan “Uçurtmanın Kuyruğu”, 07 Nisan Cuma Akşamı son oyunu ile veda ediyor.

Savaş Dinçel’in yazdığı, Ali Şahin’in yönettiği Uçurtmanın Kuyruğu 2020 yılı pandemi devrinin  bütün zorluklarına karşın hazırlıklarını tamamlayarak,  27 Mart 2020 Dünya Tiyatro Günü’nde prömiyerini yaptı.

BBŞT;  2021/2022 tiyatro sezonunu, 22 Ekim’de tekrar Uçurtmanın kuyruğu ile açtı. 2022/2023 sezonunda oynanan oyun, 7 Nisan Cuma Akşamı Saat 20.30’da veda ediyor.

Oyun, İstanbul Maltepe Tiyatro Festivali’ne ve  3. Torbalı Tiyatro günlerine katıldı. 9.Uluslararası Yeni Tiyatro Mecmuası Emek ve Muvaffakiyet Ödüllerinde “yılın en iyi performansı” mükafatına layık görüldü.

BBŞT oyuncularından ve Savaş Dinçel’in öğrencileri olan Yerkan Kahraman, Barış Hayta, Ali Şahin’in  oynadığı Uçurtmanın Kuyruğu için, direktör ve oyuncular hislerini şöyle lisana getiriyor: “3 yıl önce  başlayan hayali bir gezinti bitiyor…Savaş hocamızın sözleri hem bizleri hem izleyenleri tanımı imkansız  kalp çarpıntılarına sürükledi.  Bazen gözyaşlarımıza bazen de kahkahalarımıza hakim olamadık. Savaş’ın yüreğimize attığı çizikler canımızı acıtsa da sonunda hep umut verdi… Umut ömrün tek reçetesi ve bu reçeteyi bizlere yazan ustamız Savaş Dinçel, âlâ ki doğdun düzgün ki yaşadın güzel ki yazdın âlâ ki ustamız oldun…”

UÇURTMANIN KUYRUĞU

Çocukluğundan beri disiplinle yetiştirilmiş ve disiplini saplantıya dönüştürmüş bir adam intihar etmeye karar verir. Veda mektubunu bitirdiğinde kapı çalar. Karşısında hiç tanımadığı öteki bir adam vardır ve bu bilinmeyen konuk adam kendisi  hakkında pek çok şey bilmektedir.

Yazan Savaş Dinçel, Yöneten Ali Şahin, Oyuncular Yerkan Kahraman, Barış Hayta, Ali Şahin, Müzik Burak Duman, Dekor Serkan Aktü – Kader Aktü, Kostüm Esra Meriç, Işık Murat Uzun, Asistanlar Aylin Akcan, Sinem Kurt, Afiş Tasarım Şahin Tuhan, Genel Sanat Direktörü Hüseyin Akşen.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ShipEntegra Lojistik&Yazılım ve iştiraki olan PrinWork E-İhracat Şirketlerine, Bilişim Dünyasının kıymetli İsmi olan Bahar Küşat Fazilet, Head of People&Culture Olarak Atandı.

E-ihracat konusunda faaliyet gösteren ve “E-İhracatın Kolayı Var!” sloganını kendisine unsur edinen ShipEntegra Lojistik ve iştiraki PrinWork’te geçtiğimiz günlerde kıymetli bir atama gerçekleşti. Bilişim dünyasındaki başarılı ivmesini sürdüren tahlile yönelik akılcı sunumlarıyla tanınan ve BiTekDer’in Lider Yardımcılığı’nı da yürüten  Bahar Küşat Fazilet, her iki şirkete de Head of People&Culture olarak atandı.

Göreve yeni başlayan Bahar Küşat Erdem: “Her iki yapılanmanın da genç ve uzman bir takımı ve birebir vakitte niş bir alanı var. E-ihracat yapmak isteyenlere çok kıymetli   imkanlar sunuluyor. Şirket içinde yapılan atamalarla da yeni bir periyot başlıyor. ShipEntegra ve PrinWork’un; çalışanına paha veren, onların görüşlerine odaklanan ve tahlil üreten bir ideolojisi var. Ben de bu ideoloji doğrultusunda çalışmalarımı özveri ile sürdüreceğim.” dedi. 

Bahar Küşat Erdem 20 yılı aşkın bir müddettir Bilişim dünyasında isminden kelam ettiriyor. Bugüne kadar Bilgi Teknolojileri alanında; Satış ve Pazarlama İdaresi, Proje İdaresi, Grup İdaresi, İnsan Kaynakları ve Kurumsal İrtibat üzere pek çok alanda Sistem Entegratörlerinde değerli misyonlar üstlenen Erdem, BiTekDer’in Lider Yardımcılığı’nın yanısıra İş İştirakleri Komitesi ve Eğitim Komitesinin de Lider Yardımcısı ve Teknolojide Bayan Derneği üyesidir.

İstanbul Üniversitesi Toplumsal Bilimler Fakültesi mezunu olan Bahar Küşat Fazilet, evli ve bir kız çocuk annesidir.

ShipEntegra; eBay, Amazon, Shopify, Etsy, Opencart, WooCommerce, Bonanza, PrestaShop, Magento, Walmart ile entegrasyon sağlıyor. Birebir vakitte; küresel lojistik firmalarıyla partnerlikleri bulunuyor. Bu sebeple, E-ihracatın operasyonel kısmını uygun fiyatlarla ve itimatla yürütebilmektedir. Öte yandan “E-İhracatta Üretici ve Satıcının Buluştuğu Nokta” olarak tanınan PrinWork’te ise e-ihracat odaklı üreticiler, eserlerini dünyanın dört bir yanında satış yapan e-ihracatçılarla buluşturuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Polisan Holding’in liman işletmeciliği iş kolundaki yatırımı Poliport’un genel müdürlüğüne, Selçuk Denizhan atandı. Erciyes Üniversitesi’nde mühendislik, Bilgi Üniversitesi’nde MBA, University of California Berkeley’de ise milletlerarası bağlar ve finans tahsili gören Selçuk Denizhan, şirketin yeni periyot yatırımlarını yönetecek. 

1971 yılından bu yana Kocaeli Körfez Bölgesi’nin önder liman terminali durumunda bulunan Poliport’un kuru yük elleçleme kapasitesi 5 milyon ton olup, 272.000 metreküp olan tank çiftliğinde ise 55 farklı kimyasal unsur elleçleniyor. 

Boya, kimya ve liman işletmeciliği alanındaki yatırımlarıyla dikkat çeken ve yarım asrı aşkın bir müddettir Türkiye iktisadına paha katan Polisan Holding, bağlı iştiraklerinden Poliport’un idaresinde değişikliğe gitti. Holding, kümenin 1971 yılında kurulan ve o tarihten bu yanadır Kocaeli Körfez Bölgesi’nin en kıymetli liman terminali olan Poliport’un başına tecrübeli bir ismi genel müdür olarak atadı. 2000 yılında proje yöneticisi ve teknik müdür olarak Polisan Holding’de vazifeye başlayan ve 23 yılda küme bünyesinde birçok kıymetli misyon üstlenen Selçuk Denizhan, 1 Nisan itibariyle Poliport’un genel müdürlüğüne getirildi.   

Erciyes Üniversitesi’nde makina mühendisliği tahsili gören, Bilgi Üniversitesi’nde MBA eğitimi alan, sonrasında ise yurtdışına giderek University of California Berkeley’de milletlerarası bağlantılar ve finans eğitimi alan Selçuk Denizhan, Poliport’un yeni devir yatırımlarını yönetecek. 

Poliport’un Yeni Devir Planlamaları Hazır 

Sakarya Üniversitesi’nde üretim idaresi ve pazarlama alanında doktora tahsili devam eden Selçuk Denizhan, şirketin yeni devir çalışmalarını şöyle anlattı; “Türkiye’nin liman işletmeciliği alanındaki gereksinimlerine yanıt oluşturmak hedefiyle 1971 yılında kurulan Poliport, gerçekleştirdiği kapasite artışı ve alt yapı yatırımlarıyla Kocaeli Körfez Bölgesi’nin başkan liman terminali haline geldi. Kapasite arttırımı, alt yapı yenileme ve dijitalleştirme yatırımlarımız 2023’te de bütün süratiyle devam edecek. Hali hazırda 272.000 metreküp olan sıvı yük tank çiftliğinde 55 farklı kimyasal unsur depolanıp elleçlenmekte. Burada hedeflenen kapasite ölçüsü 436.000 metreküp. Tank çiftliğini genişletmeye yönelik takvim planlamaya uygun devam edecek. Kuru yük depolama tarafında ise ağırlığı alüminyum, rulo sac, pik demir, levha sac üzere katma kıymeti yüksek eserlere vermeyi, hasebiyle eser portföyümüzü değiştirmeyi hedeflemekteyiz. Yanı sıra kura yükte yıllık elleçleme kapasitemiz 5 milyon ton olduğu halde, bu sayının altında kalıyoruz; bu durumu değiştirmeye yönelik yeni projelerimiz olacak. İskele alanımızın yıllık gemi kabul kapasitesi 1500, 2022 yılında güçlendirme ve yenileme çalışmalarımız başlamıştı, buradaki işler plana uygun halde 2023’te de devam edecek. Limandaki iş süreçlerinin takibini dijital alt yapıya kavuşturan, müşteriyi de sürecin içine alan, böylelikle sürat ve verimliliği artıran AION otomasyon sisteminin son faz çalışmaları 2023’te tamamlanacak. Sistemin tam ve eksiksiz uygulanması operasyonel karlılık üzerinde azamî tesir yaratacaktır; böylelikle Poliport daha karlı bir yatırım haline gelecek.”  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Redfall’un çıkışına 1 ay kadar bir mühlet kalmış durumda. Arkane’in alışıldık stilinin dışına çıktığı bir oyun olacak, bu deneme âlâ mi yoksa makus mü sonuçlanır, önümüzdeki ay daima birlikte göreceğiz. Öncesindeyse tanıtımlar devam ediyor. Redfall’un da karakter tanıtımları faslına geçtiği görülüyor; birinci konuğumuz Layla Ellison:

Layla, biyomedikal mühendisliği alanında eğitimin alan ve Aevum araştırma merkezinde staj yapan, kendi halinde bir kızımız. Aslında artık çok da kendi halinde sayılmaz; arkadaşı Jason ile sinemaya giderken uğradıkları atak işin akışını değiştirmiş ve Layla, telekinetik güçleriyle alanlara çıkış yapmış durumda.

Şemsiyesini hem savunma hem de atak hedefiyle kullanabiliyor. Kahramanımızın telekinetik güçleriyle nasıl bir performans sergileyeceğine dair örnekler de görüyoruz. Jason’a neler olduğu sorulduğunda “spoiler” demesinden hareketle, onu da oyunda görebileceğimiz sonucuna varıyoruz.

> Birinci Bakış – Redfall Oynadık

Redfall, 2 Mayıs’ta oyun severlerle buluşacak. Bakalım Arkane bu sefer nasıl bir performans sergileyecek. Merakla bekliyoruz, yakından takipteyiz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yurt dışından sarsıntı bölgesine sağlanacak fonlara kolaylık sağlamak hedefiyle Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası’nda kotasyon yoluyla ve 1 hafta vadeli olarak gerçekleştirilen süreçlerin, fonların kullandırılmasına aracılık edecek bankalarla daha uzun vadelerde de gerçekleştirilebileceğini bildirdi.

AA’nın edindiği bilgiye nazaran, TCMB, bankalara zelzele bölgesiyle ilgili Döviz Karşılığı Türk Lirası Swap Piyasası süreçlerinin vadesine ait talimat mektubu gönderdi.

Buna nazaran, 6 Şubat’ta yaşanan zelzele felaketi sonrası milletlerarası kalkınma ve yatırım bankalarının sağlayacakları acil dayanak fonlarının yahut bu hedefle yurt dışından sağlanacak fonların sarsıntı bölgesinde kullandırılması emeliyle kotasyon usulü ve 1 hafta vadeli süreçlerin vadelerinin uzatılmasının uygun olacağı belirtildi.

Yurt dışı müteahhitlik dalı 1972’den mart ayı sonuna kadar 133 ülkede 477 milyar dolar kıymetinde 11 bin 700 proje üstlendi.

Sektör, 2020’de amaç ülkelerde yaşanan önemli siyasi istikrarsızlıklar, konjonktürel meseleler ve Kovid-19 salgınının tesirlerine karşın 16,2 milyar dolar bedelinde 370 iş almıştı.

2021’de ise salgının dünya iktisadında yarattığı olumsuz tesirin azalmasına paralel olarak Türk firmalarının yurt dışında üstlendiği projelerin toplam bedeli 30,7 milyar dolara çıktı. Bu periyotta üstlenilen proje sayısı 444 olarak kayıtlara geçti.

Yurt dışı müteahhitlik bölümü, geçen yılı da global ekonomik problemler ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gölgesinde geçirdi. Bu devirde kesimin üstlendiği proje sayısı 492, toplam proje bedeli yaklaşık 19,1 milyar dolar oldu. Geçen yıl üstlenilen projelerin ortalama bedeli 38,8 milyon dolar olarak hesaplandı.

Sektör, bu yılın birinci 3 aylık devrinde ise 52 proje üstlendi. Bu devirde üstlenilen projelerin bedeli 4 milyar 52 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Yılın birinci iki aylık devrinde üstlenilen projelerin ortalama bedeli ise 77,9 milyon dolar olarak hesaplandı.

Rusya ve Türkmenistan birinci iki sırada

Müteahhitlik firmalarınca 1972 yılından bugüne kadar yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere nazaran dağılımında Rusya yüzde 20,5’lik hisseyle birinci sırada yer aldı. Kelam konusu ülkede bugüne kadar 97,9 milyar dolarlık proje gerçekleştirildi.

Rusya’yı yüzde 10,7’lik hisseyle Türkmenistan takip etti. Bu ülkede üstlenilen projelerin fiyatı 50,8 milyar dolar oldu. Irak yüzde 6,9’luk hisse ve üstlenilen 33 milyar dolarlık projeyle üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri, Libya ve Kazakistan izledi.

Müteahhitlik bölümünün daha fazla hisse almak için odaklandığı Suudi Arabistan pazarı da yüzde 5,2’lik hisse ve 24,8 milyar dolarlık proje bedeliyle bu ülkelerin akabinde öne çıktı.

Bugüne kadar en çok proje üstlenilen alanlara bakıldığında ise konut projelerinin yüzde 14’lük hisseyle birinci sırada yer aldığı görüldü. Kelam konusu projelerin bedeli 66,6 milyar dolar oldu.

Konut projelerini yüzde 13,5’lik hisse ve 64,6 milyar dolarlık proje bedeliyle kara yolları, tünel ve köprüler takip etti.

Enerji kesimi yüzde 8,5’lik hisseyle yurt dışında üstlenilen işlerde üçüncü sırada yer aldı. Bu bölümün bugüne kadar üstlendiği proje meblağı 40,5 doları aştı.

Türk müteahhitler, bugüne kadar yurt dışında 34,7 milyar dolarlık ticaret merkezi ve 30,7 milyar dolarlık havalimanı projesi üstlendi.​​​​​

Uluslararası rekabet

Öte yandan, ENR mecmuasının geçen bir yılda üstlenilen milletlerarası projelerin toplam bedeli üzerinden her yıl belirlediği dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firmasını gösteren listede Türkiye, 2003 yılında yalnızca 8 müteahhitlik firmasıyla yer alırken 2022’de 42 firmayla uzunluk gösterdi. Mecmuanın 2022 yılı sayısında yer alan bu firmalardan 8’i kelam konusu listede birinci 100 firma ortasında yer buldu, 2 Türk firması ise birinci 50’ye girdi. Türkiye listede firma sayısı prestijiyle Çin’den sonra ikinci sırada bulunuyor.

AA

TÜİK, Memleketler arası Göç İstatistikleri, 2020 ve 2021 bilgilerini yayımladı.

Buna nazaran, son iki yılda ülkeden yurt dışına 708 bin, son üç yılda da 1 milyon 38 bin kişi göç etti.

Yurt dışından Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2021 yılında, bir evvelki yıla nazaran yüzde 116,9 artarak 739 bin 364 kişi olurken son iki yılda ülkeden gidenler 708 bini aştı.

Verilerine nazaran 2019, 2020 ve 2021 yıllarında ülkeden 20-29 ortasında 286 bin genç geleceğini yurt dışında aradı. Türkiye’den göçte 2020 yılında yüzde 27,3’le önemli bir artış görülürken 2021 yılında yüzde 31,6 düşüş kaydedildi.

Türkiye’ye 739 bin 364 kişi geldi

Yurt dışından Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2021 yılında, bir evvelki yıla nazaran yüzde 116,9 artarak 739 bin 364 kişi oldu. Göç eden nüfusun yüzde 51,9’unu erkekler, yüzde 48,1’ini ise bayanlar oluşturdu. Yurt dışından gelen nüfusun 124 bin 269’unu Türk vatandaşları, 615 bin 95’ini ise yabancı uyruklular oluşturdu.

Ciddi bir göçün yaşandığı 2020 yılında Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısı bir evvelki yıla nazaran yüzde 27,3 artarak 420 bin 463 oldu. Göç eden nüfusun yüzde 55,9’unu erkekler, yüzde 44,1’ini ise bayanlar oluşturdu. Türkiye’den yurt dışına giden nüfusun 77 bin 810’unu Türk vatandaşları, 342 bin 653’ünü ise yabancı uyruklular oluşturdu.

Türkiye’den yurt dışına bir yılda 287 bin 651 kişi göçtü

Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısı 2021 yılında bir evvelki yıla nazaran yüzde 31,6 azalarak 287 bin 651 oldu. Göç eden nüfusun yüzde 55,7’sini erkekler, yüzde 44,3’ünü ise bayanlar oluşturdu. Türkiye’den yurt dışına giden nüfusun 103 bin 613’ünü Türk vatandaşları, 184 bin 38’ini ise yabancı uyruklular oluşturdu.

En fazla 20-24 ve 25-29 yaş grubunda

Türkiye’ye 2021 yılında göç edenlerin yaş kümesi incelendiğinde, en fazla göç edenlerin yüzde 12,3 ile 20-24 yaş kümesinde olduğu görüldü. Bu yaş kümesini yüzde 12,1 ile 25-29 ve yüzde 10,7 ile 30-34 yaş kümesi izledi. Türkiye’den göç eden nüfusun yaş kümelerine bakıldığında, en fazla göç edenlerin yüzde 14,4 ile 25-29 yaş kümesinde olduğu görüldü. Bu yaş kümesini yüzde 12,3 ile 30-34 ve yüzde 11,6 ile 20-24 yaş kümesi izledi.

En fazla göç veren vilayet İstanbul

Türkiye’ye 2021 yılında göç edenlerin vilayetlere nazaran dağılımı incelendiğinde, yüzde 47,8 ile en fazla göç alan ilin İstanbul olduğu görüldü. İstanbul’u yüzde 8,2 ile Antalya, yüzde 6,7 ile Ankara, yüzde 2,7 ile Bursa ve yüzde 2,4 ile Mersin takip etti.

Türkiye’den göç eden nüfusun vilayetlere nazaran dağılımına bakıldığında ise yüzde 35,2 ile İstanbul’un en fazla göç veren vilayet olduğu görüldü. İstanbul’u yüzde 11,9 ile Ankara, yüzde 6,2 ile Antalya, yüzde 3,7 ile İzmir ve yüzde 2,7 ile Bursa izledi.
Türkiye’ye gelen yabancı nüfusun yüzde 12,1’ini Irak vatandaşları oluşturdu

Türkiye’ye 2021 yılında gelen yabancı asıllı nüfus içinde birinci sırayı yüzde 12,1 ile Irak vatandaşları aldı. Irak’ı yüzde 10,9 ile İran, yüzde 6,5 ile Özbekistan, yüzde 6 ile Suriye ve yüzde 5,5 ile Afganistan vatandaşları izledi.

Türkiye’den göç eden yabancı asıllı nüfus içinde birinci sırayı yüzde 21,8 ile yeniden Irak vatandaşları aldı. Irak’ı yüzde 6,7 ile Afganistan, yüzde 5,6 ile İran, yüzde 5,2 ile Suriye ve yüzde 4,9 ile Türkmenistan vatandaşları takip etti.

Yeşilçam’ın sevilen isimleri ortasında yer alan usta sanatçı Gülşen Bubikoğlu günler sonra torunuyla ortaya çıktı. Bubikoğlu, toplumsal medya hesabından torunuyla çekilmiş bir karesini yayınladı. İşte hoşluğuyla yıllara meydan okuyan sanatkarın son hali…

Ah nerede, Yırtıcı Gelin, Bizim kız üzere değerli sinemalarda yer alan usta sanatçı Gülşen Bubikoğlu gözlerden uzak bir hayat sürüyor. Oynadığı sinemalarda büyük bir muvaffakiyet yakalayan usta sanatçı tıpkı vakitte hoşluğuyla de yıllara meydan okuyor.

GÜLŞEN BUBİKOĞLU TORUNUYLA POZ VERDİ!

Sosyal medyadan orta ara paylaşım yapan Bubikoğlu’nun torunuyla çekilmiş olduğu poz gündem oldu. Torunu Mavi’nin doğum gününü kutladığı anlarda çekilmiş bu kare birçok kişi tarafından çok beğenildi. İşte Gülşen Bubikoğlu’nun hoşluğuyla yıllara meydan okuduğu karesi:

Usta sanatçının “Yine aileyle özel bir geceydi. Çok güzeldi” notuyla yayınladığı bu kare birçok toplumsal medya kullanıcısı tarafından yorum yağmuruna tutuldu. 

Şubat ayında Türkiye’yi sarsan sarsıntılar sonrası milyonlar el ele verdi. Yurt içi ve yurtdışında düzenlenen yardım kampanyaları devam ederken kimi ünlü isimler depremzedelere moral vermek için harekete geçti. Ünlü müzikçi Davut Güloğlu, ABD’li ünlü sanatçı Della Miles ve Pakistanlı ünlü müzikçi Abrar Ul Haq düetiyle sarsıntıdan etkilenen vatandaşlar için “Ey Türkiye’m” yapıtı seslendirildi.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Asrın felaketi olarak nitelendirilen sarsıntılar 11 vilayette birden yıkımlara ve can kayıplarına sebep olurken tüm Türkiye tek yürek olarak bölgelerde çabuk aksiyon alındı. Kısa vakitte enkaz çalışmaları son bulurken, afetten etkilenen vatandaşların da yaraları sarılmaya devam ediyor. Hem yurt dışında hem de yurt içinden birçok kişinin koşulları dahilinde yaptığı yardım kampanyaları ve moral aktiflikleri “insanlığın olması gerektiği üzere olduğunu” gösteriyor.

Öte yandan ünlü isimlerden hala sarsıntı bölgesinde olanlar varken kimileri ise sanatını konuşturarak Türk halkına takviye oldu. Karadeniz’in sevilen sanatkarı Davut Güloğlu, Türkiye sevdasıyla ve Müslüman olmasıyla bilinen ABD’li müzikçi Della Miles ve Pakistanlı sanatçı Abrar Ul Haq’ın yorumuyla Turgay Cihan’ın kaleme aldığı “Ey Türkiyem” müziği seslendirildi. Güloğlu, müziğin ‘MY TURKIYE’ ismiyle Youtube ve Dijital Platformlarda yer aldığını belirtti.

“YENİDEN AYAĞA KALKACAĞIZ SENİNLE”

Ey Türkiyem klibinin bir kısmını toplumsal medya hesabından yayımlayan Güloğlu, paylaşımında şu nota yer verdi:

“Depremden etkilenen kardeşlerimiz için ABD’li ünlü sanatçı @dellamilesofficial ve Pakistanlı ünlü sanatçı @abrarulhaqpk ile birlikte; @turgay.evren.official’in kaleme aldığı, bestesinde Ali Tolga Demirtaş’ın katkısı olan yapıtı seslendirdik. Daima birlikte Türkçe, İngilizce ve Urduca lisanlarında bir dayanışma müziği hazırlarken; zelzeleden etkilenen kardeşlerimiz için AFAD’a bağış yoluyla yardıma devam etmeye teşvik ettik. Tamamı; Youtube ve Dijital Platformlarda “O MY TURKIYE” olarak yer almaktadır. Dayanağınızı bekliyoruz.”

Büyükşehir Belediyesi, kentin birçok farklı noktasında yürütülen üstyapı çalışması ile konforlu yollar oluşturuyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi kent genelinde yaptığı üstyapı çalışmalarıyla Kocaelililerin kaliteli ve inançlı ulaşım ağından faydalanmasına katkı sunuyor. Kentin birçok farklı noktasında yürütülen üstyapı çalışması ile konforlu yollar oluşturuluyor. İzmit Akmeşe Hastane yolunda ve Körfez Muzaffer Baştopcu caddesinde Büyükşehir Belediyesi tarafından asfaltlama çalışması yapıldı.

AKMEŞE HASTANE YOLU

İzmit Akmeşe Mahallesinde daha evvel stabilize olan 3 kilometre uzunluktaki hastane yolu Büyükşehir Belediyesi tarafından asfaltlanıyor. Yağmursuyu çizgisinin da yapıldığı Sakarya Üniversite Hastanesine ulaşımın sağlandığı yolda, asfaltlama yapılarak yol konforu ve güvenliği arttırılmış olacak.

KÖRFEZ MUZAFFER BAŞTOPÇU CADDESİ

Körfez Muzaffer Baştopcu Caddesi’nde yapılan altyapı çalışmaları sebebiyle bozulan asfalt, Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım Timi gruplarınca yapılan üstyapı, asfaltlama çalışmasıyla giderildi. Caddeyi tümüyle asfaltlayan takımlar, kaldırımları da yeniliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Petrol piyasasında OPEC+’nın üretim kesintisi kararıyla birlikte stoklardaki düşüş üst taraflı hareketi destekleyen ögeler olarak öne çıktı.

ABD ham petrolü haftanın dördüncü süreç gününde 80 doların altını test etse de haftalık prim yüzde 6 düzeyinde kaldı. Brent petrolde de benzeri ivme izlendi.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı birtakım üretici ülkelerden oluşan OPEC+ kümesi, piyasada istikrarın sağlanabilmesi hedefiyle 5 Ekim 2022’de alınan üretimde “yıl sonuna kadar günlük 2 milyon varil kesinti yapılması” kararına ek olarak, mayıs prestijiyle günlük yaklaşık 1,6 milyon varil istekli kesinti yapılacağını belirtmişti.

Petrol piyasasında OPEC+’nın kararının yanında ABD tarafından gelen stok dataları de prime takviye sağladı. ABD Güç Enformasyon Yönetimi datalarına nazaran ticari petrol stokları geçen hafta 3,7 milyon varil azaldı. Bilgiler motorin ve başka rafineri eserlerinin stoklarında da düşüşe işaret etti.

Vanir Küresel Markets Pte Yönetici Yöneticisi James Whistler OPEC+’nın beklenmedik arz kesintisi kararının, koalisyonun fiyatları 80 dolar üzerinde tutmaya odaklandığını gösterdiğini belirtirken, dünyanın geri kalan kısmında üretimi artırmak için daha fazlasını yapmaya yönelik bir gerçek tehdit görmediklerini söyledi.

Menemen Belediye Lider Vekili Aydın Pehlivan, Nisan Ayı Meclis oturumunda tabir yerindeyse bir konuştu, pir konuştu.

Önceki yıl kullandıkları kredi için eleştirilen Pehlivan, “Biz bu krediyi, 14 buçuk yıllık ödenmeyen ikramiyeler, 4 buçuk ay geriden gelen maaşlar üzere emekçi alacaklarımız,  Menemen esnafımıza gırtlağa kadar borca dayanmış bir kurumun borçlarını ödemek için bu krediyi kullandık. Yeniden olsa tekrar birebirini yaparım. Çalışanımız için, Menemen halkı için, Menemen esnafımız için canımı veririm” dedi.

Menemen Belediyesi Nisan ayı 2. meclis oturumu, Menemen Belediye Lideri Aydın Pehlivan idaresinde Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleşti. Meclisin  gündeminde yer alan 2022 yılı Faaliyet Raporu, oy çokluğuyla meclisten geçti. Faaliyet Raporu oylaması öncesi konuşan Menemen Belediyesi CHP Küme Lider Vekili Ali Yılmaz, 1 Şubat 2022 tarihinde Menemen Belediyesi’nin aldığı 25 milyon lira kredi için açtıkları davanın leyhlerine sonuçlandığını lisana getirdi.

Yine olsa tekrar yaparım

Menemen Belediye Lider Vekili Aydın Pehlivan, “Faaliyet raporuna olumlu istikamette oy veren mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sonuçta biz hepimiz biriz, ‘birlikte yönetelim’ mantalitesindeyiz. Katkı koyan koymayan bütün Meclis Üyesi arkadaşlarımızdan Allah razı olsun. Faaliyet raporunun içeriğinde aslında bütün yıl bu yapmış olduğumuz bütün etkinliklerimizi yapmış olduğumuz icraatlarımızı söz ettik. Ali Ağabey, 25 milyon TL krediden bahsetti. Davayı kazandıklarından bahsetti. Değerli Meclis Üyelerimiz, kıymetli Menemenli hemşerilerim, evet 25 milyon TL kredi kullandık ve bu bahisle ilgili yargılanıyorum. Biz bu 25 milyon TL’yi neden kullandık. 14 buçuk yıllık ödenmeyen ikramiyeler, 4 buçuk ay geriden gelen maaşlar üzere emekçi alacaklarımız ve Menemen esnafına gırtlağa kadar borca dayanmış bir kurumun borçlarına ödemek için bu krediyi kullandık. Tekrar olsa yeniden birebirini yaparım. Personelimiz için, Menemen esnafı için, Aydın Pehlivan ceza almış zerre-i miskal umurumda değil. Menemen halkı için de, çalışanımız için de, Menemen esnafımız için de canımı veririm” dedi.

“Karınca üzere çalışıyorum”

Seyrek’teki arsa satışları hakkında da konuşan Pehlivan, “Arsalar daima bir temcit pilavı üzere önümüze geliyor. Seyrek arazilerimizle ilgili ihaleye çıkıldı ve satış yapıldı. Biz şu anda Menemenin, Menemenli değerli hemşehrilerimizin geleceğini düşünüyor, önünü açıyoruz. Misyona gelmiş olduğumuz gün Türkiye’nin en borçlu ilçe belediyelerinden biri iken şu anda bu irade, bu 16 inanmış arkadaşımızın da takviyeleri ile birlikte Menemenimizi Türkiye’nin en borçlu ilçe belediyelerinden biri olma durumundan çıkardık. Menemenimize iyi uğurlu olsun. Göreve geldiğimden beri karıncadan daha çok çalışıyorum. Faaliyet raporuna bakın, neler yapmışız görün. Bu işler ağustos böceği üzere yan gelip yatmakla olmuyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hekim Serkan Aygın ile Melda Aygın idaresindeki Doku Medikal’in 400 sıhhat çalışanı ve 20’ye yakın uzman hekim takımı, AKUT Vakfı Lideri Nasuh Mahruki’den zelzele ve afet idaresi konusunda bilgi aldı.

Doku Medikal, bir sıhhat kuruluşu olarak öncelikle tüm grubunun zelzele konusunda daha şuurlu olması gerekliliğinden yola çıkarak, Akut Vakfı Lideri Nasuh Mahruki ile Türkiye’de sarsıntı gerçeği bahisli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Doku Medikal konferans salonundaki söyleşide Türkiye’deki fay çizgileri, zelzele sonrası yaşanan afet, afet idaresi, birinci yardım ve o devirde neler yapılabileceği konusunda bilgilerini paylaşan Nasuh Mahruki, çalışanların sorularını da yanıtladı.

Deprem ve bir sarsıntı ülkesi olarak Türkiye gerçeğinin altını çizen Mahruki;  “hepimiz potansiyel depremzedeyiz. Türkiye dünyada en riskli 10 ülkeden biri. Tarım alanları imara açılmamalı. Kayalık yer daha dirençli olduğu için ivmesi daha azdır. Koskoca bir coğrafya yerinden oynuyor. Devasa bir güç var sarsıntıda. Kırılma süreci yumuşak yere gelince şiddet artıyor, bina da sağlam yapılmamışsa dayanamıyor” dedi. 

Deprem sonrası yıkımlarda ise acil kurtarmanın ehemmiyetine değinen Nasuh Mahruki,  “En berbat plan plansızlıktan uygundur. Zelzele bir tabiat olayı. Kar üzere, yağmur üzere. Afet ise zelzeledeki yıkımlardır. Türkiye’deki fay sınırları biliniyor. Bu nedenle öncesinde tedbir almak çok değerli. Sarsıntı gerçeğiyle karşılaştığımızda ise birinci anda seferberlik ilan edilmeli. Çok süratli müdahale edilmeli. Enkazdan insanları birinci 24 saatte kurtarırsınız. Her geçen gün ve saat kurtarılmalar azalır” diyerek acil kurtarmanın kıymetini vurguladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sarsıntıdan etkilenen 11 ile geçen yıl 500 bine yakın yabancı turist gelmişti. Bu kentlerden en fazla turist ağırlayanlar Adana, Hatay ve Gaziantep olarak öne çıkıyor.

Peki yaşanan sarsıntı felaketi Türkiye’nin turizm sayılarına nasıl tesir edecek? Birebir vakitte bir turizmci olan TÜGİAD Lider Yardımcısı Dr. Şebnem Akman Balta, zelzelenin 2023 yılı sayılarına kıymetli bir negatif tesir yapmayacağı hatta 2023 yılının turizmin altın çağını yaşayacağı bir yıl olacağı görüşünde.

“60 milyar dolar gelir 55-60 milyon turist bekliyoruz”

Turizm sayılarının yıl başında hedeflenen sayılardan çok fazla uzaklaşmayacağını söyleyen Şebnem Akman Balta kelamlarına şöyle devam etti;

“Herhangi bir berbat spekülasyon yapılmaz ise turizm altın çağını yaşar. 75 milyar dolar gelir hedefleniyordu fakat yaşanan sarsıntı felaketi sonrası bu sayı en fazla 60 milyar dolara düşebilir aşağısına düşmesini beklemiyorum. Turist sayısında da 55-60 milyon turist bekliyoruz. Turizm kesiminde çalışacak işçi manasında zorluk yaşanıyor sarsıntı korkusu çalışacak işçisi etkiledi. Lakin rezervasyonlar açısından büyük bir eza olmayacak. Sarsıntı korkusu yaşayan yüzde 5’lik bir kitle turizmde rotayı Antalya ‘ya Bodrum ‘a çevirebilir. Ayrıyeten Nevşehir Kapadokya’da sarsıntı konusunda kasvet yaşatmayacak noktalar bulunmaktadır.”

2022’de rekor kırılmıştı

2022 yılında 46 milyar dolar gelir elde edildi. 2022 yılında Türkiye’nin yüzde 71 artışla 51 milyon ziyaretçi ağırladığına dikkat çekilen haberde, “Bu durum direkt gelirlere de yansıdı. 2022’de bir evvelki yıla kıyasla yüzde 53’lük bir artışla 46 milyar dolar turizm geliri elde edildi

“Öce sıhhat evvel güvenlik vizyonu ile dünyaya açılmalıyız”

Deprem sıhhat turizmini de etkiledi. Sıhhat turizmi ve kongre turizminin zelzeleyle birlikte büyük darbe aldı, bilhassa İstanbul otellerinde dolulukların yüzde 30 geriledi.

Türkiye sıhhat turizminden yıllık 4 milyar dolar gelir elde ediyor. Sarsıntıdan ötürü yaklaşık 250 milyon dolarlık kayıp yaşandığı varsayım ediliyor. Sıhhat turizmi son iki ayda yüzde 40 düştü. Bilhassa estetik hedefli ya da acil olmayan sıhhat sorunu yaşayanlar gelişlerini iptal ettiği belirtiliyor.

Sağlık turizmi açısından bölgede çok değişiklik olmayacağına dikkat çeken Şebnem Akman Balta, sıhhat turizmi için tercih edilen kentlerin öncelikli olarak Antalya ve İstanbul olduğunun altını çizdi. Balta, “Deprem ülkesi olarak algıyı düzeltmemiz lazım ayrıyeten inançlı alan inançlı ülke ana tema olmalı. Evvel sıhhat evvel güvenlik vizyonuyla Dünyaya açılmalıyız” diye konuştu.

İstanbul zelzelesi söylentisi turistleri etkiledi

Türkiye’ye gelen sıhhat turisti sayısının yüzde 80’i İstanbul’a geliyor. Sıhhat Bakanlığı garantisiz olan kamu ve üniversite hastanelerini boşaltıyor. Bakanlık, artık özel hastanelerden de sarsıntıya dayanıklılık raporlarını istemeye başladı. Özel hastanelerde de taşınmalar olacak.

Depremin turizm tesislerine ziyanı 2,2 milyar TL

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli sarsıntıların bölgedeki turizm tesislerine hasarının yaklaşık 2,2 milyar lira olduğu tespit edildi. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan raporda bu tesislerin tekrar inşası için gereksinim duyulan finansmana erişimin kolaylaştırılması önerildi.

Rapora nazaran sarsıntıların etkilediği bölge vilayetlerde Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme dokümanlı toplam 74 bin 352 yatak kapasiteli 1030 tesis ile imal basamağında olan toplam 10 bin 686 yatak kapasiteli 39 tesisin bulunduğu tespit edildi.

Söz konusu 11 vilayette konaklama tesislerinde 2022’de 7 milyon 185 bin 814 geceleme yapıldığı, bunun ülkeye gelen ziyaretçilerin yaptığı gecelemenin yüzde 3,9’una denk geldiği görüldü. 2022’de ülkeye gelen yabancıların yüzde 1,1’inin sarsıntıdan etkilenen vilayetlerde gecelediği belirlendi. Bölgede, 63 turizm işletme evraklı, 179 kolay konaklama turizm işletme evraklı olmak üzere toplam 242 tesise ait hasar tespit çalışması devam ediyor.

Hasar tespit çalışmaları sürüyor

Mart ayı başına kadar yapılan hasar tespitlerine nazaran, yıkılan ve ağır hasarlı turizm tesislerinin iddiası toplam maliyetinin 1 milyar 413 milyon 285 bin 418 lira, orta hasarlı turizm tesislerinin toplam maliyetinin 199 milyon 82 bin 617 lira ve az hasarlı turizm tesislerinin toplam maliyetinin ise 544 milyon 622 bin 448 lira olmak üzere turizm tesislerine ait toplam maliyetin 2 milyar 156 milyon 990 bin 483 lira olduğu hesaplandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Günümüzde süratle değişen ömür şartları bazen şahısları değişimin suratına ayak uydurma konusunda zorlayabilmektedir. Bu durum şahıslarda erteleme davranışına neden olabilmektedir. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan erteleme davranışı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, “Hepimiz gün içinde sıhhat, his durumu ya da ferdî faktörler üzere birtakım olay ya da durumlara bağlı olarak erteleme davranışında bulunabiliriz. Lakin her yetiştiremediğimiz ya da sonraki güne aktardığımız işler erteleme bozukluğu yaşadığımız manasına gelmez.

Erteleme, öngörülebilir olumsuz sonuçlara karşın gerçekleştirilmesi istenen davranışın şuurlu olarak gerçekleştirilememesidir. Erteleme davranışını, bireylerin yapması gereken işleri vaktinde yapmaması ya da yapmaktan kaçınması olarak tanımlayabiliriz. Erteleme davranışında spesifik olay ya da durumlardan fazla kişinin tüm ömründe sıklıkla görülüyor olması ve ömrünü değerli ölçüde etkiliyor olması müdahale için kıymetli bir faktördür” dedi.

‘’Erteleme davranışının başlı başına bir ruhsal hastalık değil, bir ruhsal hastalığın sonucu ve müdahale edilmediğinde de sürdürücüsü olabileceğini söyleyebilirim.’’ 

Uzm. Kln. Psk. Leblebicioğlu Arslan, ”Erteleme davranışı kişiyi kısa vadede rahatlatabilir lakin uzun vadede fonksiyonel olmayan sonuçlara yol açabilmektedir. Ödüllendirilen davranışlar tekrarlama eğilimindedirler. Yapmak durumunda olduğumuz şeyin kendisi bazen can sıkıcı ve bunaltıcı olabilir ve bundan kaçınmak için ertelediğimizde süreksiz bir rahatlama hissederiz. Bu rahatlama hissi insan için bir ödül üzeredir ve daima hale geldiğinde erteleme alışkanlığı kazanırız. İnsan kısa vadedeki bu rahatlama hissine alışıp daima olarak kaçınmaya başlarsa uzun vadede istek ve ülkülerinden uzaklaşır” diye söyledi.

“Psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilir”

Uzm. Kln. Psk. Leblebicioğlu Arslan, “Erteleme davranışının getirdiği sonuçlar yalnızca bireylerin o anki günlük işi üzerinde değil, şahısları fizikî, toplumsal ve ruhsal açıdan da bütünüyle olumsuz tarafta etkileyebilir. Bu durum uzun vadede bireylerin ömürden aldıkları doyumu düşürerek, depresyon, anksiyete ve yüksek gerilim algısı üzere ruhsal belirtilere; uyku bozukluğu ve şiddetli seviyede ağrı üzere fizikî belirtilere, öz inanç eksikliği ve toplumsal içe çekilme üzere toplumsal belirtilerin oluşumuna neden olabilir” diye konuştu.

Erteleme davranışına neden olan faktörler/tetikleyiciler:

• Zaman idaresi konusunda zahmet yaşayan kişilerde
• Mükemmeliyetçi kişilik örüntüsüne sahip kişilerde
• Gerçekçi ve ulaşılabilir amaç oluşturmayan kişilerde 
• Başarısızlık korkusu olan, yetersizlik inancı yüksek ya da özgüveni düşük olan kişilerde
• Odaklanmada zorluk çeken, dikkat eksikiliği olan ya da çabuk sıkılan dürtüsel kişilerde
• Erken devirden itibaren sorumluluk verilmemiş kişilerde 
• Sürekli olarak öbürleri tarafından muhtaçlıkları karşılanan kişilerde
• Sosyal medya kullanımı ağır olan bireylerde erteleme davranışının patolojik boyutta görülme ihtimalinin yüksek olduğu söylenebilir.

Erteleme Davranışını Önlemek İçin Neler yapılabilir?

• Öncelikle varsa erteleme davranışına yol açan ömür şartları saptanmalıdır. 
• İkincisi gerçekçi, ulaşılabilir, olumlu ve esnek bir gaye oluşturmaya itina gösterilmelidir.  
• Genel amaçlardan fazla vakit ve öncelik sırasına uygun spesifik amaçlar oluşturulmalıdır. 
• Ya daima ya hiç kanısı yerine esnek kanılara yönelmek son derece kıymetlidir. Örneğin, iki saat ders çalışmayı hedefleyen lakin bu bahiste erteleme davranışında bulunan bir öğrencinin hiç çalışmamak yerine yarım saat olsa dahi çalışmak için adımlar atması hatta kitaplarını masaya koyması bu adımlar ortasında sıralanabilir.
• Aynı anda birden fazla gaye yerine tek bir amaca odaklanmak erteleme davranışına müdahalede değerli bir adım olduğunu söyleyebilirim. Bilhassa bir amacı gerçekleştirme konusunda zorlanıyorsanız birebir anda birden fazla davranışı gerçekleştirmek kişiyi daha fazla yorabilir ve erteleme davranışını beraberinde getirebilir. 
• Ertelediğiniz davranışa yönelik yakınlarınızdan takviye almak.
• Tüm bu adımlara karşın erteleme davranışınızın devam ettiğini düşünüyorsanız ve bu durum günlük hayatınızda ki işlevselliğinizi olumsuz istikamette etkilemeye başladıysa psikoterapi dayanağı almanız ruhsal uygun oluşunuzun sağlanması açısından epey kıymetli olacaktır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ünlü müzikçi ​Gülben Ergen, sıhhat sorunu nedeniyle hastaneye yattı. Sıhhat durumunu eski eşinin ve çocuklarının bulunduğu fotoğraf karesi ile yayınladı. Çocuklarının son hali ve eski eşi Mustafa Erdoğan’ın da sanatçıyı yalnız bırakmaması gözlerden kaçmadı.

Şarkıcı Gülben Ergen geçtiğimiz günlerde sarsıntı bölgesini ziyaret etmişti. Zelzele bölgesinden döndükten sonra rahatsızlandığı öğrenildi. Toplumsal medya hesabından sıhhat durumu ile ilgili açıklama yaptı. Hastaneye Ergen’i ziyarete gidene eski eşi Mustafa Erdoğan ve çocuklarının fotoğrafını paylaşan sanatçı, takipçilerine sıhhat durumunun güzel olduğunu bildirdi. 

“SONUNDA VÜCUDUMU DEVİRMEYİ BAŞARDI”

Sosyal medya hesabından sevenlerine sıhhat durumu hakkında açıklama yapan Gülben Ergen, “İyileşme yolunda süratle ilerleyen bir annenin hastane odasından bildiriyorum. Haftalardır acıyı en derinden hissedip, yaşayıp, görüp, içselleştiren, onu kabullenen ve onunla uğraş eden ruhun elbette sonunda vücudumu devirmeyi başardı… Verdiğimiz haklı ortadan sonra konser verebilecek, sahneye çıkabilecek yaşama gücümü ve motivasyonumu da belirleyebildim. 25 Nisan’da işimin başında olacağım. Düzgünüm geçmiş olsun bildirileriyle yormayın yüreğinizi bizim en kıymetli şahsi sorunumuz zelzeledir.”  dedi.

Gülben Ergen’in eski eşi ve çocukları;

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Sosyal medyada viral olan anlar! Namaz kıldıran imamın üzerine çıkan kedi…​