Gün: 7 Nisan 2023

Covid’i ağır geçirmeyenlerde bile, 12 haftadan uzun mühlet devam eden belirtilerin varlığı “Uzun Periyodik Covid (Long Covid)” olarak isimlendiriliyor.

 Uzun Müddetli Covid’in bayanlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görüldüğünü söyleyen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Şevket Arslan doğal beden savunmasında değerli yeri olan bağırsak mikrobiyom çeşitliliğinin  COVID-19 enfeksiyonundan sonra değişebildiğini tabir ederek, uzun vadeli COVID’’in Covid’den sağ kurtulanların %70’inde görülebileceğini ve tanısı için rastgele bir kan testinin bulunmadığını belirtiyor.

COVID-19 enfeksiyonu, bağışıklık sisteminin işleyişini zayıflatabiliyor ve bu tesir uzun mühlet devam edebiliyor. Hastalığı ağır geçirmeyenler de bile, 12 haftadan uzun mühlet devam eden ve bu belirtilerin öbür bir sebeple açıklanamaması durumu ‘’Uzun Periyodik COVID’’ olarak isimlendiriliyor. Bu duruma “Akut Sonrası Covid Sendromu”, “Post-COVID-19 Durumu” üzere  isimler de  veriliyor.

‘’Uzun Vadeli COVID’in, Akut COVID olarak isimlendirilen bulaşıcı semptomların olduğu ateş ve öksürük üzere hafif grip gibisi semptomlardan farklı olduğunu açıklayan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Şevket Arslan COVID enfeksiyonundan sağ kurtulan bireylerin yaklaşık %30 ila 70’inin ‘’Uzun Vadeli COVID’’ belirtilerini yaşayabileceğini söylüyor. Bu durumla bağlı olarak akciğer, kalp, hudut sisteminin de dahil olduğu birçok organ ve sistemi ilgilendiren 200’den fazla belirti bildirildiğinin altını çizen Prof. Dr. Şevket Arslan, “Bunlar ortasında en dikkat alımlı olanları; halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, göğüste ağrı ve sıkışma, çarpıntı, anksiyete, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, bunama, bilinen sözlerin hatırlanamaması, tat ve koku bozukluğu, kas ve eklem ağrısı, halüsinasyon, uyku bozuklukları, alerjik belirtilerin açığa çıkması ya da şiddetlenmesi, bağışıklık sisteminde zayıflama, enfeksiyon sıklığında artma, duyma ve görmede değişme, ishal ve kabızlık, idrar kaçırma, adet düzensizlikleri olarak sıralanabilir” dedi.

“Koronavirüs bağışıklık sistemini hem çok çalıştırıp yorabiliyor hem de bağışıklık hücrelerinin olağan fonksiyonunu yapamaz hale getirebiliyor” diyen Arslan, virüsün, adeta taarruza geçerek bedende doku ve hücre hasarıyla sonuçlanan bir kaos ortamının oluşmasına yol açtığını söylüyor.  Bağışıklık sistemi ile bağırsakta bulunan yararlı bakterilerin münasebetinin uzun müddetten beri bilindiğini söz eden Arslan, doğal beden savunmasında kıymetli yeri olan bağırsak mikrobiyom çeşitliliğinin de COVID-19 enfeksiyonundan sonra değişebildiğini tabir ediyor. Arslan, bu değişikliğin de ‘’Uzun Müddetli COVID’’ gelişimine katkı sağladığının altını çiziyor. 

HER BİREY RİSK TAŞIYOR LAKİN BAYANLARDA İKİ KAT FAZLA GÖRÜLÜYOR…

‘’Uzun Periyodik COVID’’ görülme mümkünlüğü yaşla birlikte artsa da bayanlar ortasında uzun müddetli Covid’in iki kat daha yaygın görüldüğünü söz eden Arslan, “Eşlik eden diyabet, böbrek, kalp ve karaciğer hastalıkları, astım, obezite, makûs hayat şartları riski arttırmaktadır. Lakin COVID enfeksiyonunun şiddetinden bağımsız olarak da her birey risk taşımaktadır” diye konuşarak kelamlarını şöyle tamamladı:

“COVID-19 aşısı, enfeksiyona yakalanma riskini azalttığı ve bağışıklığı güçlendirdiği için ‘’uzun müddetli COVID’’ riskini azaltmaktadır. ‘’Uzun vadeli COVID’’ tedavisinde tesiri kanıtlanmış muhakkak bir ilaç şimdi olmadığı için ekseriyetle belirtilerin hafifletilmesine yönelik yaklaşımlar tabiplerce önerilmektedir. Belirtilerin hafifletilmesinde istikrarlı beslenme, fizikî aktivite, uyku sisteminin sağlanması, COVID-19 aşısının yaptırılması, D vitamini desteği, doğal yoldan alınan probiyotikler ve koenzim bağışıklığı güçlendirerek toplum sıhhatini düşünceye sokan bu enflamasyonu önleyebilmektedir.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dönüşüm projelerinde muvaffakiyet oranını katlamak isteyen kurumların titizlikle uygulamaları gereken temel faktörleri açıklayan EY, tertipleri dönüşümlerin kalıcı başarısı için çalışanlarının gücünden yararlanmaya çağırıyor.

Uluslararası danışmanlık ve kontrol şirketi EY (Ernst & Young) ve Oxford Üniversitesi Saïd Business School tarafından gerçekleştirilen araştırma, dönüşüm projelerinin muvaffakiyetinin insanların duygusal davranışlarına dayandığını ortaya koyuyor.

EY ve Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen araştırma, çalışanların hislerine odaklanmanın kurumların dönüşüm projelerinde hala düşük seviyelerde olan muvaffakiyet mümkünlüğünü %70’in üzerine çıkarabileceğini gösteriyor. Araştırmaya nazaran, yüksek performans ve sürdürülebilir büyüme için operasyonlarında onlarca yıldır çeşitli aralıklarla kapsamlı dönüşümlere giden kurumlar için son devirde bu dönüşümlerin niteliği ve suratı açısından büyük değişiklikler kelam konusu.

EY Global İdare Konseyi Riski anketine katılan idare heyeti üyelerinin ve CEO’ların %82’si, piyasa üzerinde tesirli olan yıkıcı dönüşümlerin sıklaştığını belirtiyor. Şirketler de bu dönüşümlere ayak uydurmak ismine organizasyonel dönüşüm uğraşı içine giriyor.

Değişimi yönlendirmenin yenilikçi ve tesirli yollarına dikkat çeken araştırma, kurumların insan faktörüne daha fazla ehemmiyet vermesi ve hem önderleri hem de çalışanları dikkate alması gerektiğini vurguluyor. Araştırmaya katılan kıdemli önderlerin %85’i, son beş yılda iki yahut daha fazla büyük çaplı dönüşüme dahil olduklarını; üçte ikisi (%67) ise bu mühlet içerisinde düşük performans gösteren en az bir dönüşüme şahit olduklarını söylüyor.

Dönüşümde başarıyı duygusal etkenler belirliyor 

Araştırma, başarısız olan dönüşümler sırasında çalışanlar ortasındaki olumsuz hislerin %130’dan fazla bir oranda arttığını gösteriyor. Öte yandan, kuruluşların bu dönüşümleri büsbütün yine ele alma ve insan odaklı biçimde tekrar tasarlayabilme hüneri, dönüşümler için düşük performansı muvaffakiyete çevirmenin esas anahtarı olarak karşımıza çıkıyor.

Başarılı bir dönüşümde başkanlar, hem rasyonel hem de duygusal seviyede muvaffakiyetin şartlarını oluşturmak için başlangıçta yatırım yaparlar. Dönüşüm ilerledikçe, gerilim artar ve inanç azalabilir. Lakin baskı arttıkça takviye de artar. Çalışanların dönüşümü müspet hislerle tamamlamaları ise hakikat vakitte gerçek takviyeyle mümkün olabilir. Araştırma, başarılı bir dönüşümden sonra çalışanların %79’unun çoğunlukla memnunluk ya da memnuniyet üzere olumlu hisler hissettiğini belirtiyor. Bu oran, dönüşümden evvelki düzeye nazaran yaklaşık %50 daha yüksektir.

Dönüşümü muvaffakiyete taşıyan altı temel etken

EY araştırması, kurumlar için dönüşümün kolay ve doğrusal değil; epey virajlı ve güçlü bir seyahat olduğunun altını çiziyor. Bunun yanı sıra araştırma, şirketlerin dönüşüm gayretlerindeki başarısızlıkları “değişimin bedeli” olarak kabul etmelerinin isabetli bir yaklaşım olmadığına işaret ediyor. Kestirimlere dayalı tahlil araçlarını kullanan EY, titiz bir biçimde benimsenip uygulandığında başarılı bir sonuca ulaşma mümkünlüğünü 2,6 kat artırarak %73’e yükseltebilecek altı temel etkeni şu halde sıralıyor:

1. Gerekli liderlik maharetlerini uyarlayın ve geliştirin: Araştırmaya nazaran, çalışanlar liderliği dönüşüm için temel itici güç olarak görüyor. Önderler ise, başarılı dönüşümlerde bir numaralı etken olarak liderliği tanımlarken, dönüşümün başarısız olduğu durumlarda liderlik tesirini değersiz olarak görüyorlar. Kurumlar, kişisel dönüşüme gereken değeri vererek iş birliği ve irtibat yoluyla “biz” yaklaşımını vurgulamalı.

2. Herkesin benimseyebileceği ve ilham alabileceği bir vizyon yaratın: Vizyon, gidişatı tayin eder ve dönüşümün temelini oluşturur. Önderlerin ikna edici bir vizyon belirleyebilmeleri için kendilerinin, kuruluşlarının ve dallarının dışına da bakmaları gerekir. 

3. Herkesin fikrini önemseyen ve teşvik eden bir kültür oluşturun: Duygular, başarılı dönüşümlerin anahtarıdır. Tertip bu açıdan hazırlıksız ise, dönüşüm seyahatinin başarısızlığına da yol açan da bu etkenlerdir. Çalışanlarınızı dikkatle dinleyin, telaşlarını anlayın ve problemlerini destekleyici ve yapan bir halde ele alın.

4. Yetki ve güç verin: Net maksatlar belirleyin ve değişime hazırlıklı olun: Araştırma, dönüşümlerin genelde doğrusal seyahatler olarak düşünüldüğünü ve bu niyetle yönetilmeye çalışıldığını; lakin durumun bu türlü olmadığını, bunun inişli-çıkışlı bir seyahat olduğunu vurguluyor. Başkanlar için kilit nokta, hem yapı ve disiplin açısından hem de keşfetmek ve yenilik yapmak için yaratıcı özgürlüğü ne ölçüde sağlayabildikleridir. 

5. Teknolojiyi ve yetenekleri kullanarak harekete geçin: Teknoloji, kendi başına bir vizyon olmasa da vizyonun hayata geçirilmesinde hayli tesirlidir. Vizyonu gerçekleştirmede ve dönüşüm sürecini kolaylaştırmada yanlışsız teknolojiler, kritik bir değere sahiptir. Teknolojinin tertip üzerindeki muhtemel duygusal tesirlerinin farkında olun. Dijital bir yaklaşım ve maharet geliştirmek için hakikat eğitimi ve duygusal dayanağı sunarak çalışanları vizyon ve kıymetler konusunda ikna edin.

6. İş birliği yapın ve birlikte kıymet yaratmanın en düzgün yollarını bulun: Eski kültürler, önderlerin vizyonu belirlediği ve emekçilerin uyguladığı, komuta ve denetim odaklı hiyerarşik bir yaklaşımı benimsemişken, günümüzün daima dönüşüm gerektiren şartları ise karşılıklı bağlılık ve iş birliğini gerektirmektedir. Bu doğrultuda, yeni çalışma prosedürlerini birlikte geliştirin ve çalışanları işlerini yine tasarlamaları ve tekrar tanımlamaları istikametinde destekleyin. Değişimin hem duygusal hem de rasyonel ögelerini yönetmek için takımlar ortasındaki iş birliğini güçlendirin.

EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Kısım Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Gümüşlü konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: 

“Teknolojideki tüm gelişmelere ve edinilen organizasyonel tahsil ve tecrübelere karşın, son 25 yılda kurumların dönüşüme yaklaşımlarında çok az değişiklikler oldu. Kuruluşlar, organizasyonel performansı düzgünleştirmek ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için operasyonlarında dönemsel olarak geniş kapsamlı değişikliklere gidiyordu. Piyasa önceliklerindeki yahut paydaş taleplerindeki değişimler de önderleri bu değişimlere ahenk sağlamak yahut kuruluşlarını büsbütün yine tasarlamak için kademeli değişiklikler yapmaya yönlendiriyordu. Bugün gelinen noktada ise dönüşüm, her kurum için mecburilik halinde ve dönüşümün başarısı ise kimse için ‘garanti’ değil.” 

“Dönüşümün mecburilik olduğunun farkında olan birçok başkan, bunun zorlukları karşısında kendilerini baskı altında hissediyor. Bu şartlarda hareketsiz kalmak bir seçenek olamaz. Dönüşümlerini üst düzeylere taşımak isteyen kuruluşlar için insan faktörünü odağa almanın vakti gelmiş durumda.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Futbol Federasyonu’nun 100. Yıl Kuruluş Yıldönümü kapsamında ana paydaşı olduğu, Altınordu organizatörlüğünde 2013 yılından beri düzenlenen U12 İzmir Cup bugün, gerçekleştirilen açılış merasimiyle başladı.

Altınordu İsmet Orhunbilge Tesisleri’nde gerçekleşen açılış merasimine Gençlik Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi, İzmir Büyükşehir Belediyesi Lideri Tunç Soyer ve İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve Altınordu Spor Kulübü Lideri Seyit Mehmet Özkan katıldı. 

Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi merasimde yaptığı konuşmada, Futbol Federasyonu’nun 100. Kuruluş yıldönümü aktiflikleri kapsamında, ana paydaşı oldukları U-12 İzmir Cup turnuvasının kendileri için değerli olduğunu belirterek, “Öncelikle Altınordu Futbol Kulübümüze teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu turnuvayı tüm dünyaca tanınır hale getirdiler. 2013 yılından bu yana birçok yabancı kulübü İzmir’de hoş bir biçimde ağırladılar. Tüm dünyada büyük bir sinerji ve farkındalık yarattılar. Sizlerin huzurunda futbola verdikleri bu değerli emekler için kendilerini alkışlıyorum.” dedi.

TFF Lideri Mehmet Büyükekşi: “Futbol Akademileri projemiz hem kulüplerimizin hem de futbolumuzun kurtuluş reçetesidir”

Türkiye Futbol Federasyonu olarak Türk futbolunda kalıcı ve istikrarlı muvaffakiyetler elde etmek istediklerinin altını çizen Büyükekşi, “Bunun için de sürdürülebilir bir ekosistem yaratmak gerekiyor. İşte bu sebeple; “Futbol Akademileri” projemizi hayata geçirdik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği üzere; “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, ulu, yüksek bir topluluk halinde yaşatır. Ya da esaret ve sefalete terk eder.” İşte bu sebeple; bu akademilerde, 6 yaşından 19 yaşına kadar tüm çocuklarımıza ve gençlerimize özel eğitimler verilecek. Hedefimiz: altyapı akademilerinden yetişen futbolcuların öncelikle kendi kulüplerinin a ekibine yükselmeleri. Sonrasında da yurt dışına transfer olmaları. Kulüplerimizin ekonomik olarak güç günler geçiriyor. Son 3 yılda yalnızca 6 futbolcumuzu yurt dışına transfer edebildik. Bu türlü bir ortamda Futbol Akademileri projemiz hem kulüplerimizin Hem de futbolumuzun kurtuluş reçetesidir.” formunda konuştu.

“İlgili kanunun değiştirilmesiyle kulüplerimize stopaj iadelerini altyapı için kullanma mecburiliği getirildi”

Ülkemizde büyük bir potansiyel, yetenek ve kaliteli oyuncular olduğunu kaydeden Mehmet Büyükekşi kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Marifet bu yetenekleri geliştirmekte. Onları en hoş halde yetiştirmekte. Geçtiğimiz pazartesi günü bu mevzuda dünya çapında büyük bir deneyimi olan Double Pass firmasıyla işbirliği protokolü imzaladık. Futbol Akademileri projemizde; öncelikle genç futbolcularımızı yetiştirecek antrenörleri eğitiyoruz. Bu antrenörler sonrasında kulüplerinde ilgili yaş kümelerinde görevlendirilecek. Ve kulüplerde gerçek manada Futbol Akademileri kurulacak. Gelecek dönem Harika Lig Kulüplerine; 2024-2025 sezonunda ise TFF 1. Lig Kulüplerine akademi zaruriliği getirdik. Altyapıların finansmanı konusunda ise Sayın Bakanımızın değerli dayanaklarıyla Hazine ve Maliye Bakanlığımız ilgili kanunu değiştirdi. Kulüplerimize stopaj iadelerini altyapı için kullanma mecburiliği getirdi. Bu sayede kulüplerimiz ek bir yükümlülüğe girmeden hem altyapılarını finanse edebilecekler. Hem de altyapı spor eğitim tesisleri inşaa edebilecekler. Kulüplerimize bu türlü hoş bir imkân tanıyarak Türk futbolunun gelişmesine büyük bir dayanak veren, Sayın Bakanımıza şükranlarımızı sunuyoruz.”

“Gençlerimizi ‘İyi birey, uygun vatandaş, düzgün futbolcu’  olarak yetiştirdiğimizde ulusumuzun geleceğini teminat altına alabiliriz”

Çocuklarımızın altyapı manasındaki eğitimlerinin çok değerli olduğunu vurgulayan TFF Lideri, “Ancak onları birebir vakitte Fair Play ruhuna sahip bireyler olarak yetiştirmek de çok değerli. Bunun için yalnızca bizim verdiğimiz eğitimler kâfi olmaz. Çocukların eğitimi ailede başlar.

Stadyuma gittiklerinde ailelerinden, yakınlarından hoş şeyler görmelerini sağlamalıyız. Altınordu’nun sloganında olduğu üzere gençlerimizi “İyi birey, yeterli vatandaş, yeterli futbolcu”  olarak yetiştirdiğimizde ulusumuzun geleceğini garanti altına alabiliriz. Tüm çocuklarımıza turnuvalarda muvaffakiyetler diliyorum. 3 gün sürecek turnuvaları izlemeye gelen İzmir başta olmak üzere tüm ege halkına ve öbür tüm konuklara teşekkürlerimi sunuyorum.” tabirlerini kullandı.

Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu: “İzmir Cup, altyapı atletlerinin düzeylerini tespit, takip etme ve geliştirme notasında çok değerli bir turnuva”

Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise, Dünyanın pek çok ülkesinden gelen birbirinden pahalı atletlerle, sporu seven spora sevdalı konuklarla Altınordu Futbol Kulübümüzün konut sahipliğinde her yıl düzenlenen U12 İzmir Cup’ın başlangıcını yaptıklarını belirterek şunları söyledi:

“Bu şampiyona U12 çocuklar için bir Şampiyonlar Ligi çabasını ortaya koyuyor. Her yıl bu vesileyle Avrupa’nın en büyük kulüplerinin altyapı atletleri ülkemize geliyorlar. Bu değerli kupa için birbirleriyle tanışıyorlar, çaba ediyorlar ve ter döküyorlar. Tabi ki altyapı atletlerinin birbirini tanımasıyla birlikte bilhassa düzeylerini tespit, takip etme ve geliştirme notasında bir deneyim transferi bu şampiyonada en hoş formuyla gerçekleşiyor. Tabi tıpkı vakitte burada bu hoş İzmir’de Altınordu Kulübümüzün konut sahipliğiyle dünya futbolunda potansiyeli olan gelecek vadeden yeni yetenekleri tüm dünyanın bu manadaki dikkatine ve ilgisine sunmuş oluyoruz. İşte bu yıl 41’i yabancı olmak üzere toplamda 72 grup bu turnuvada uğraş edecekler. Gerçekten iftihar ettiğimiz ve Gençlik ve spor Bakanlığı olarak, paydaşı olmaktan memnunluk duyduğumuz bir çalışma ve tertip. Ben bu vesileyle Altınordu Futbol Kulübümüze, bedelli liderimize değerli grubuna ve bu hoş çalışmada emek veren katkı sağlayan tüm paydaşlara ve tabi bu şampiyonayı bu turnuvayı şenlendiren canlandıran tüm iştirakçilere gönülden teşekkür ediyor, tebriklerimi sunuyorum. Burada bir gayret var, alın teri var, uğraş var, inanç var ve bu manada çaba eden kadrolar var, pırıl pırıl çocuklarımız var. Ben tüm kadrolarımıza, ter dökecek tüm gençlerimize de gönülden muvaffakiyetler diliyorum.” 

Karşılaşmalar TFF Youtube Kanalından yayınlanıyor

72 ekip ve 500 atletin uğraş ettiği Milletlerarası U12 İzmir Cup’ta 8 kümede 9’ar ekip yer alıyor. Kümelerinde birinci 4 sırayı alan ekipler son 32 çeşidine yükselecek. Küme birincileri öbür kümelerin dördüncüleri ile oynayacak. Kümelerini ikinci sırada tamamlayan gruplar ise öbür kümelerin üçüncüleri ile eşleşecek. Turnuvadaki tüm müsabakalar TFF Youtube kanalından canlı olarak yayınlanacak.

Pazar günü yarı final, üçüncülük ve final maçları oynanacak

Tek maç eleme sistemi üzerine oynanacak müsabakaları kazanan ekipler evvel son 16 tipine yükselecek. 16 grubun eleme maçlarını kazananlar çeyrek final vizesi alacak. Memleketler arası U12 İzmir Cup’ta 9 Nisan Pazar günü yarı final, üçüncülük ve final maçları oynanacak ve büyük heyecan sona erecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kan stokları azaldı, Kızılay’a bağışlarda kuruma güvensizliğin tesirinin hakim olduğu belirtiliyor. Hastanelerde ameliyat olacak hastalar için kan tedariki sağlanamıyor. Hasta yakınları hastaneler tarafından Kızılay’a gönderiliyor. Kızılay donör bul diyor, hastalar “Kızılay’a güvenmiyoruz kanımızı siz alın” diye tekrar hastaneye gidiyor. Türkiye’de adeta bir ‘kan çıkmazı’ yaşanıyor. 

Genç Kızılay’dan Kan Bağışı Çağrısı!

Genç Kızılay toplumsal medya kanalları üzerinden duyuruda bulunarak, “ulusal kan stoklarımız minimum düzeyin altına düşmüştür. Tüm vatandaşlarımızı kan bağışı merkezlerimize bekliyoruz” daveti yaptı. Kızılay‘a bağışların azalması, kan stoklarının azalmasında tek neden Ramazan ayı mı? Yetkililer 6 Şubat sarsıntılarında, zelzelenin 3. gününde çadır satışı yaptığı ortaya çıkan Kızılay’a itimadın daha da azaldığını bağışların azalmasında bu gerçekliğin göz arkası edilmemesi gerektiğini söyledi.

Kan Çıkmazı!

Kızılay’a hem inanç hem de bağışlar azaldı. Sarsıntı sürecinde çadır satışlarıyla gündeme gelen Kızılay’a bağış yapan vatandaşların sayısındaki düşüş, sıhhatte kan tedarikini düşünceye soktu. Hastaneler ameliyat hastalarına verecek kan bulamıyor, vatandaşlar Kızılay’a gönderiliyor, vatandaş da Kızılay’a kan bağışı yapmak yerine kan bağışı yapabileceği diğer bir kurum arıyor. Sorun hastanelerde farklı patlak verirken, kan olmazsa hayatta kalamayacak olan bir risk kümesi var. Talasemi hastaları da kan tedirginliği yaşıyor. “Kızılay’da bir yeni yapılanma mı yapılır, imaj mı tazelenir bilemeyiz fakat bir şey yapılsın” diyerek yetkililere seslenen 40 yaşındaki talesemi hastası Bilim Sıhhat Haber Ajansı’na (BSHA) konuştu. 

Talasemi Federasyonu: Alternatif Yok Bir tek Kızılay Var!

Hastanelerde yaşanan kan tedariki meselesinden kaynaklı olarak acil ameliyatlar dışında kalan rutin ameliyatlar da durdurma kararları alma zaruriliği içinde! Bunun yanında kan olmazsa olmazları olan Talasemi Hastaları da hayatta kalmak için kan bulamama tedirginliği içinde! Talasemi Federasyonu Genel Lideri Mustafa Dolu BSHA’ya konuştu, “Kızılay’a itimat azaldı, anlıyoruz lakin vatandaşlarımızdan istirhamımız bu durumu görmezden gelip bağışta bulunmaları. Kan olmazsa biz yaşayamayız” dedi. Kan bağışlarındaki düşüş, kan stoklarındaki azalmadan en çok etkilenen kümeler ortasında yer alan hasta kümesi Talasemi hastaları olarak karşımıza çıkıyor. Genel Lideri Mustafa Dolu, kan stoklarının azalması nedeniyle 3 haftada bir 2 ünite taze kan almazsa hayatta kalamayan talasemi hastalarının mağduriyeti hakkında bilgi verdi. Genel Lider Dolu, resmi kayıtlara nazaran Türkiye’de 4 bin 500 tane Talasemi hastasının olduğunu, bu sayıya, Suriyeliler de dahil edildiğinde  ve sayı güncellendiğinde 10 bin Talasemi hastasının varlığında kelam edilebileceğini belirtti. Dolu, “Bir talasemi hastasının 3 haftada bir 2 ünite taze kan alması lazım. Kan alamazlarsa yaşayamazlar. Bizim için kan olmazsa olmaz bir olgu. Zira kan alamazsak yaşayamayız ve hayatımızı idame ettiremeyiz. Kan da paraya satılan bir şey değil. Bağış olmadığı sürece temin edilmesi mümkün olmayan bir şey” dedi. 

Kan bağışlarında Ramazan tesirinin yanı sıra Kızılay’a toplumda itimat azalmasından kaynaklı da bağışlara ilgi olmadığının altını çizen Dolu şunları söyledi: “Kızılay’a inanç konusunda toplumda bir azalma olduğu gerçek bu yalnızca zelzeleyle de alakalı değil daha evvelce de toplumda Kızılay’a karşı bu türlü bir aralık duygusu vardı. Vatandaşlar kendileri açısından haklı olabilirler lakin şunu da bilmeliler ki Türkiye’de Kızılay’dan öteki kan stoklayan, kan bağışı toplayan öbür bir kurum yok. Nerede olursanız olun gereksinimleri Kızılay’a aktarılıyor ve kan Kızılay’dan temin ediliyor. Vatandaşlarımızdan ricamız kurumlara takılı kalmadan kan vermeleridir. Kızılay’ı yöneten insanların yapmış olduklarını göz arkası ederek kan bağışı yapmalarını istirham ediyoruz. Zira diğer bir alternatifimiz yok bir tek Kızılay var. Vatandaşlarımız kızgın olabilirler lakin bizleri talasemi hastalarını düşünerek kan bağışı yapmalarını hayatta kalabilmemiz için bunun çok değerli olduğunu bilmelerini isterim.”  

“Gelecek Ay Donörle Gel Dediler”

3 gün evvel kan transfüzyonu gerçekleştirilen İzmir’de yaşayan 40 yaşındaki talesemi hastası Ahmet Türkmen, klinik çalışanının kendisini uyardığını bir daha ki gelişinde yanımda donör getirmesinin yeterli olacağını söylediğini belirtti. Eşi de talasemi hastası olan, kendisinin de Talasemi Federasyo’nunda geçmişte misyon aldığını belirten Türkmen, 3 yaşından beri talasemi hastası olduğunu, 40 yaşına geldiğini etrafında artık Kızılay’a donör olarak götürecek kimse kalmadığını belirterek şöyle konuştu: “Ramazan ayları talasemi hastaları için esasen kan bağışlarının düşmesinden dolayı çok riskli aylardır. Sarsıntılarda çadır satışı üzere mevzuların gündeme gelmesiyle Kızılay’a inanç azaldı. Bu da ne yazık ki bağışlara yansıdı. Bunun acısını da başta bizler yani talasemi hastaları çekiyoruz. Türkiye’de 10-15 bin talasemi hastası var. Tek kan toplama merkezi Kızılay, bu nedenle de bizim öteki yerden kan transfüzyonu gerçekleştirme bahtımız ne yazık ki yok. Bu nedenle bağışların sekteye uğramadan devam etmesini istiyoruz. Bu hususta yetkililerin harekete geçmesi, bağış yapılması için vatandaşa itimat vermeleri gerekir. Bunun nasıl yapılacağını bilemeyiz lakin bizler 3 haftada bir 2 ünite kan alamazsak yaşayamayız. Ve bir daha ki ay kan alıp alamayacağımı bilemediğim bir tedirginlik içerisindeyim. Bizim talasemi hastalarının 3 haftada bir 2 ünite taze kan almamız gerekiyor. Alacağımız kanın en fazla 3-5 günlük olması gerekiyor. bu sorun Kızılay’da bir yeni yapılanma mı yeni bir imaj çalışmasıyla mı yapılır bilemeyiz lakin bir şey yapılması gerekmektedir. Hem talasemi hastaları için hem de tüm ülke genelindeki insanların hayatı için Kızılay’a kan bağışının artırılması için bir şey yapılması şart” dedi. 

Hasta Yakınları Kızılay’a Gönderiliyor, Hastalar Kanımızı Size Verelim Diyor!

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vazifeli bir yetkili BSHA’ya yaptığı açıklamada, hastalara verilecek kan bulanamadığını, ameliyat olacak hastaların yakınlarını Kızılay’a gönderdiklerini söyledi. Kızılay’dan da eli boş çıkan hasta yakınları, hastalar, hastaneler kan stoklarında yaşanan dertten dolayı mağduriyet yaşıyor. Hastanede kan stoklarındaki yetersizlik nedeniyle acil ameliyatlar dışındaki, rutin ameliyatların durdurulması konusunda karar etabında olunduğunu söz eden yetkili, Ramazan ve kış aylarında kan bağışlarının azalmasının yanı sıra Kızılay’a karşı toplumda bir itimat zedelenmesi yaşandığının, vatandaşların hastaneye gelerek kan vermek istediklerini, Kızılay’a kan bağışı yapma konusunda çekince duyduklarını söz etti. İzmir’de bir diğer kamu hastanesinden edinilen bilgilere nazaran ise, hastane ismine Kızılay’dan 1000 ünite erosit eseri istendiği lakin yalnızca 8 adet geldiği bilgisine ulaşıldı. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)

Aksa Güç’ten yapılan açıklamaya nazaran, Aksa Energy Company Ghana Limited ve Electricity Company of Ghana (ECG), santralin elektrik üretimi ve üretilen elektriğin 20 yıl mühletle garantili satışı için dolar bazında güç satış muahedesi imzaladı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Aksa Güç İdare Heyeti Lideri ve CEO’su Cemil Çıkarı, global ölçekte ülkelerin güç arz güvenliklerine ve güç dönüşümlerine katkı sunabilecek projeleri yakından takip ettiklerini belirterek, Aksa Energy Company Ghana Limited’in Gana’da 350 megavat şurası güçte ‘Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali’ inşa ederek, ülkedeki toplam konseyi gücünü 720 megavata çıkaracağını duyurdu.

Konya Büyükşehir Belediyesi, tarihi Ereğli Kent Meydanı’nda bulunan 100 dükkanın cephe uygunlaştırma çalışmalarını başlattı. 

Proje başlangıç programına katılan Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, bölgede ticaretin tekrar canlanması ve cephenin Ereğli’ye yakışır hale gelmesi için çalıştıklarını belirterek, “Projenin 2’nci ve 3’ncü etaplarını da devam ettirerek Ereğli’nin kalbinde, Ereğli’nin ticaretini canlandıracak değerli bir işi gerçekleştirmek istiyoruz. Daima bir arada el ele verdik, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da Ereğli’nin problemlerini çözmek ve Ereğli’nin canlanması için gece gündüz demeden uğraş edeceğiz” dedi. AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, “İnşallah Ereğli çok daha hoş olacak. Cumhur İttifakıyla bir ve bir arada olacak. Önümüzdeki günler değerli günler. Allah’ın müsaadesiyle, milletimizin dua ve takviyesiyle çok daha büyük işler başaracağız” dedi.

Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediyesi tarafından Ereğli’de yapılacak Ereğli Kent Meydanı Cephe Düzgünleştirme Projesinin 1. Etap çalışmalarını başlattı.

Ereğli Meydanı’nda düzenlenen iş başlangıç programında konuşan Ereğli Belediye Lideri Hüseyin Oprukçu, Selçuklu ve Osmanlı mirası olan bölgenin bu dokunuşla çok önemli manada uzaklık alacağına inandığını tabir etti. Türkiye’nin sıkıntı bir süreçten geçtiğini kaydeden Oprukçu, “Deprem felaketini yaşadık. Büyükşehir Belediyemizin de zelzele bölgesinde çok büyük hizmetlerini de müşahade etmiş olmaktan ötürü iftihar ediyoruz. Bu vesileyle Büyükşehir Belediye Liderimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

BÖLGEDE TİCARET YİNE CANLANACAK

Konya Büyükşehir Belediye Lideri Uğur İbrahim Altay, mübarek bir günde hoş bir başlangıç yapacaklarını lisana getirerek, Ulu Camii’nin bulunduğu alan ve onarımını yaptıkları Rüstem Paşa Kervansarayı’nın Ereğli’nin kalbi ve ticaretin en kıymetli merkezi olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başladı.

Bölgede ticaretin yine canlanması ve cephenin Ereğli’ye yakışır hale gelmesi için çalıştıklarını belirten Lider Altay, şöyle devam etti: “Aslında şöyle bir geçmişe dönersek, bu çalışmalar Konya Bedesteni’nde başladı. Sonra Akşehir’de çalışmalar yürüttük. Artık Ereğli’de inşallah yapıyoruz. Doğal Ereğli, merkezin dışındaki en büyük ilçemiz. Bugüne kadar çok değerli hizmetler yürüttük; hem altyapıyla ilgili hem üstyapıyla ilgili. Bugün kıymetli bir başlangıç yapacağız.”

“KONYA OLARAK HATAY’DA ACILARI DİNDİRMEK İÇİN UĞRAŞ SARF ETTİK”

Başkan Altay, “Hem Konya’da bulunan hem sarsıntı bölgesinde bulunan afetzedelerin problemlerini çözmek için gece gündüz demeden çaba ettiklerini belirterek, “Konya bilhassa Hatay’da yaptığı çalışmalardan sonra tüm Türkiye’nin takdirini kazandı. Tahminen Büyükşehir Belediyesi olarak biz öne çıktık fakat her vakit tabir ediyorum; bu bir Konya başarısıdır. İlçe belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, milletvekillerimiz, teşkilatlarımız daima birlikte orada acıları dindirmek için uğraş sarf ettik. Oradaki işlerimiz biraz hafifledi, artık kentimizdeki kıymetli hizmetlerin hem başlangıçlarını hem de açılışlarını inşallah gerçekleştirmiş olacağız” dedi.

“HEP BİRLİKTE EL ELE VERDİK”

Ereğli birinci etap cephe sağlıklaştırmasının güzel olmasını dileyen Lider Altay, “Burada yaklaşık 100 dükkanın cepheleri güzelleştirilecek. Gereksinim halinde güçlendirme süreçlerini dükkanları tek tek inceleyerek gerçekleştireceğiz. Projeyi bir an evvel tamamlayarak 2’nci ve 3’ncü etaplarını da süreçte devam ettirerek Ereğli’nin kalbinde, Ereğli’nin ticaretini canlandıracak kıymetli bir işi gerçekleştirmek istiyoruz. Bu vesileyle Ereğli’deki tüm işlerimizle birlikte çalıştığımız Belediye Liderimize, ilçe liderlerimize teşekkür ediyorum. Daima bir arada el ele verdik, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da Ereğli’nin meselelerini çözmek ve Ereğli’nin canlanması için gece gündüz demeden çaba edeceğiz.” Açıklamalarını yaptı.

“İNŞALLAH EREĞLİ ÇOK DAHA HOŞ OLACAK”

AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Ereğli’nin bir kent olduğunu söz ederek, “Bir bölgenin etrafıyla birlikte dinamik gücü. Burada tarih var. Burada turizm var. Burada tarım var. Burada İç Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan ulaşım güzergahı var. İnşallah Ereğli çok daha hoş olacak. Cumhur İttifakıyla bir ve birlikte olacak. Önümüzdeki günler kıymetli günler. Allah’ın müsaadesiyle, milletimizin dua ve dayanağıyla çok daha büyük işler başaracağız. Kâfi ki birlik ve beraberliğimiz bozulmasın. Emperyalizmin, global güçlerin oyunlarına gelmeyelim. Okyanus ötesinin tezgahlarına düşmeyelim. Bu milletin sırtını kimse yere getiremeyecek. Büyükşehir Belediye Liderimize, Ereğli Belediye liderimize, ilçe liderlerimize teşekkür ediyorum” tabirlerini kullandı.

AK Parti Konya Vilayet İdare Heyeti Üyesi Yaşar Esaslı, AK Parti Ereğli İlçe Lideri Zübeyr Dursun ve MHP Ereğli İlçe Lideri Musa Yılmaz’ın da katıldığı programda konuşmaların akabinde Ereğli Tarihi Kent Meydanı Cephe Güzelleştirmesi 1. Etap çalışmaları dualarla başladı.

1.ETAP’TA 100 DÜKKAN İHYA EDİLECEK

1. etap çalışmaları 50 parsel üzerindeki 36 yapıyı ihtiva eden; 100 dükkânı ve 1 dernek binasını kapsıyor. Toplam inşaat alanı 17.311 metrekare olan Kent Meydanı Cephe Düzgünleştirme Çalışmasının 1. Etabı için 95 milyon 500 bin liralık bir kaynak ayrıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

12 yaş altı kategorisinde Avrupa’nın en büyük tertiplerinden “Uluslararası U12 İzmir Cup” 22 ülkeden 72 ekibin iştirakiyle başladı. Turnuvanın açılış merasimine katılan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, “Altınordu sahiden Türkiye’nin en değerli kurumlarından, çınarlarından biridir. Dünyanın en hoş tertiplerinden birine dünyanın en hoş kentinde mesken sahipliği yapmanın memnunluğunu yaşıyoruz daima beraber” dedi.
 
Avrupa’nın en büyük 12 yaş altı çocuk futbol turnuvaları ortasında yer alan Memleketler arası U12 İzmir Cup, İzmir’in Selçuk ilçesinde merasimle başladı. Yıllar boyunca Türkiye’de ve Avrupa’da birçok atletin keşfedilmesini sağlayan, bu yıl 22 ülkeden 72 kadroyla bin 500’ün üzerinde atletiyle başlayan dev turnuvanın açılışına İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer ile Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Altınordu Futbol Kulübü Lideri Seyit Mehmet Özkan, Karşıyaka Belediye Lideri Cemil Tugay, federasyon üyeleri, spor kulüplerinin temsilcileri, bürokratlar, atletler ve sporseverler katıldı.

Soyer: “Burası adeta yetenek fabrikası”
Turnuvanın açılış merasiminde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Altınordu’nun Türkiye’nin en değerli kurumlarından ve çınarlarından biri olduğunu belirterek, “Altınordu 100 yılı aşkın bir müddettir varlığını sürdüren ve daima yeni gençler yetiştiren çok değerli spor kulüplerimizden biri. Burası o çınarın yeni filizler verdiği harikulâde bir kurum. Burası adeta yetenek fabrikası, harikulâde yetenekler yetiştiriyor. Dünyanın her yerine gönderiyor yetenekleri, her birimiz için gurur vesilesi oluyor. Bugün burada bu tertibe konut sahipliği yapması da yeniden birebir formda hepimiz için pahalı. Dünyanın en hoş tertiplerinden birine dünyanın en hoş kentinde mesken sahipliği yapmanın memnunluğunu yaşıyoruz ” dedi.

Kasapoğlu: “İzmir’de bir heyecan var”
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Spor rehabilite eden, uygunlaştıran bir güç. Bugün İzmir’de bir heyecan var. Dünyanın pek çok ülkesinden gelen birbirinden bedelli atletlerle, spora sevdalı konuklarla Altınordu’nun konut sahipliğinde her yıl düzenlenen U12 Cup’un başlangıcını yapıyoruz. Bu şampiyona U12 çocuklar için bir Şampiyonlar Ligi uğraşını ortaya koyuyor. Avrupa’nın en büyük kulüplerinin altyapı atletleri ülkemize geliyorlar” dedi.

Köşger: “Ne kadar övünsek az”
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “İlin valisi olarak yalnızca İzmir’in değil ülkemizin en kaliteli, başarılı futbol akademisinin kentimizde bulunmasından büyük gurur duyduğumu söylemek istiyorum. Altınordu ile ne kadar övünsek azdır” dedi.

Büyükekşi: “Tüm dünyada tanınır hale getirdiler”
Türkiye Futbol Federasyonu Lideri Mehmet Büyükekşi, “Bu tertip çok değerli. Altınordu kulübümüze çok teşekkür ediyorum. Tüm dünyada tanınır hale getirdiler. Güzide bir tertip gerçekleştirmişler” dedi.  

Özkan: “Dünya lakin sporla birleşebilir”
Altınordu Futbol Kulübü Lideri Seyit Mehmet Özkan, “Pandemi dünyayı durdurdu. Dünya tekrar yavaş yavaş başlıyor. Tekrar çocuklarımızı spora teşvik edelim, sportmen beşerler olsunlar. Bu dünya lakin sporla birleşebilir” dedi.
2012 yılından bu yana düzenlenen turnuvaya yalnızca pandemi periyodunda orta verilmişti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ABD’de bu hafta açıklanan bilgiler resesyon tasalarını artırırken, istihdam datalarında Mart tablosu muhakkak oldu.

ABD iktisadında Mart ayında tarım dışı istihdam artışı 236 bin olarak kaydedildi.

Bloomberg anketine nazaran ABD iktisadının Mart ayında 230 bin net tarım dışı istihdam yarattığı kestirim edilmişti. Şubat ayında 311 bin olarak açıklanan tarım dışı istihdam artışı 326 bine revize edildi.

Mart ayında ülkede işsizlik oranı yüzde 3,5 olarak açıklandı. İşsizlik oranı ile ilgili beklenti yüzde 3,5 olarak belirlenmişti.

Enflasyon görünümü açısından izlenen ortalama saatlik karlar ise beklentilere paralel gerçekleşti.

Mart ayında ülkede ortalama saatlik karlar bir evvelki aya nazaran yüzde 0,3 ile beklentiler doğrultusunda arttı. Karlarda yıllık artış ise yüzde 4,2 arttı. Bu dataya ait beklenti yüzde 4,3 olmuştu.

Fed için karışık sinyaller

ABD’de resesyona işaret eden bilgilerin akabinde gelen tarım dışı istihdam bilgilerinden para otoritesi Fed için karışık sinyaller geldi.

İstihdam artışı Mart’ta 326 binden 236 bine gerilerken, ortalama saatlik karlardaki aylık artış ise yüzde 0,2’den yüzde 0,3’e yükseldi.

Fed Lideri Jerome Powell son devirdeki konuşmalarında işgücü piyasasının hala sıkı kalmasına vurgu yaparak faiz artışlarına devam edebileceklerinin sinyalini vermişti. Powell kasım ayındaki bir konuşmasında nötr işgücü piyasası için 100 bin düzeyini işaret etmişti.

Oyuncu Alp Korkmaz yıllarca rol aldığı Art Sokaklar dizisinde fiyatta anlaşamadığı gerekçesiyle diziden ayrılmıştı. Diziden ayrıldıktan sonra son halini görenler ise şaştı kaldı.

Kanal D’nin uzun soluklu üretimleri ortasında yerini alan Art Sokaklar dizisi, geçtiğimiz aylarda bitmesiyle gündeme gelmişti. Diziden olaylı halde ayrılan Alp Korkmaz ise toplumsal medyada paylaştığı fotoğrafla gündeme geldi. Ekranlardan uzak duran ünlü isim takipçileri tarafından merak konusu oldu.

SON HALİNE YORUM YAĞDI

Dizide Ali karakterini oynayan Alp Korkmaz, tiyatro yapmaya devam ederken gözlerden uzak bir hayat sürmesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.

Sosyal medya hesabından yayınladığı fotoğrafla yorum yağmuruna tutulan ünlü oyuncuya takipçileri tarafından “Abi yaşlanmışsın”, “Yaş almak yakışmış”, “Vay be gençlik gitmiş” yorumları yapıldı.

İşte o fotoğraflar;

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

“Adım Farah” setinde eğlenceli anlar! Engin Akyürek o sahneyi…

En son Mezarlık dizisiyle ekranlarda yer alan ünlü oyuncu Şehsuvar Aktaş aldığı acı haberle adeta yıkıldı. Ünlü oyuncunun babasının ve üvey annesinin Bartın’da bir binada çıkan yangında hayatını kaybettiği öğrenildi.

Seni Çok Bekledim, Haziran Gecesi, Birinci Aşkım üzere üretimlerde yer alan başarılı oyuncu Şehsuvar Aktaş‘tan sevenlerini üzen haber geldi. Bartın‘da üç katlı bir binanın ikinci katında yer alan 86 yaşındaki Yücel Aktaş ile 83 yaşındaki Nesrin Aktaş‘ın çıkan yangında hayatını kaybettiği ihbarı bildirildi. Gece 5 sularında meydana gelen yangında hayatını kaybeden çiftin, tiyatro ve sinema oyuncusu Şehsuvar Aktaş’ın babası ve üvey annesi olduğu öğrenildi.

YAŞLI ÇİFT ZEHİRLENEREK HAYATINI KAYBETTİ

Saat sabaha karşı 05.00 sularında Bartın‘ın Dallıca köyüne bağlı Çakırlar mahallesindeki 3 katlı binada yangın çıktı. Sabaha karşı çıkan yangını fark eden etraftaki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye itfaiye grupları sevk edildi. Bartın Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne bağlı olan takımlar tarafından müdahale edilen ve uzun uğraşlar sonucu denetim altına alınan yangında evin 2. katında oturan tiyatrocu ve sinema oyuncusu Şehsuvar Aktaş‘ın babası emekli astsubay Yücel Aktaş ile  üvey annesi emekli memur Nesrin Aktaş dumandan zehirlenerek hayatını kaybetti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Filistinli genç yürekleri dağladı! “Ya Rab Mescid-i Aksa’ya yardım et! diyerek dua etti!

Tabiat sporlarında gençler için yeni bir alan, “Peyk Serüven” ismiyle Gençlik ve Spor Bakanlığının takviyesiyle hayata geçiriliyor.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran, tabiat sporları ve macerayı bir ortaya getiren “Peyk Serüven”, tabiat ile kültür içerikli programlarıyla tanınan Serdar Kılıç’ın önderliğinde organize edilecek.

Farklı tabiat sporlarını içeren çok disiplinli bu branşta, 18-25 yaş ortası 5 kişilik kadrolar gayret edecek. Üniversite öğrencisi gençlerin oluşturduğu ekipler, birinci olarak 8-16 Nisan tarihlerinde Bolu Taşkesti’de kampta bir ortaya gelerek fizikî elemeler ve eğitimlere katılacak.

Fizikî elemelerin akabinde 26-30 Nisan tarihlerinde Isparta’da belirlenen parkurda şampiyon ekip belirlenecek. Şampiyon grup, milletlerarası bir karşılaşmada tecrübe yaşamaya hak kazanacak.

Gençlik ve Spor Bakanlığının dayanağıyla yürütülen bu spor tertibi, televizyon programı olarak izleyiciyle buluşacak. Karşılaşmada gayret edecek tüm atletlerin masrafları tertip tarafından karşılanacak.

Açıklamada, tertip hakkında görüşlerine yer verilen Serdar Kılıç, şu değerlendirmede bulundu:

“Projeyi devamı gelecek biçimde planladık. Buna ‘Peyk 1’ diyebiliriz. Sonrası farklı coğrafyalarda yapılacak. Coğrafyayı, kültürü tanıtacak olan tertip, gençlere tabiat sevgisini aşılayacak ve onlara hoş alışkanlıklar kazandıracak. Bunu yaparken de ekrandaki izleyicilere zevkle izleyebilecekleri ve öğrenebilecekleri bir program sunmuş olacağız. Yarışta atletlerin fizikî durumları, grup çalışması, liderlik özellikleri ve spor hünerlerinin değerlendirileceği bir süreç işleyecek. Örneğin bisikleti söküp tekrar birleştirebiliyor mu? Dağda emniyetli bir halde tırmanış yapabiliyor mu? Yaralıya birinci yardım ve tahliye konusunda bilgili mi? Bu tip kriterlere dikkat edilecek. Anadolu’dan süper görünümler eşliğinde tertibi tamamlayacağız.”

İBB, Kahramanmaraş sarsıntılarından etkilenen üreticilere için Beyazıt Meydanı’na Dayanışma Pazarı kurdu. Bu pazardan yapacağınız her alışveriş depremzede üreticiler için can suyu olacak. 

Depremden etkilenen 11 vilayetten üreteciler lokal eserlerini İstanbullularla buluşturuyor. İstanbullularla birlikte turistler de pazara ağır ilgili gösteriyor.  Toplam 36 standın yer aldığı pazarda üreticilerin büyük bir kısmı bayan. Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ yöre derneklerinin takviyesiyle kurulan pazarın tüm geliri depremzedelere iletilecek.  

Deprem bölgesinde yetiştirilen doğal eserler ve yöresel lezzetler Ramazan ayı boyunca satışa sunulacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediye Lideri İbrahim Sandıkçı, yetim çocuklar ile birlikte iftar yaptı.

Canik Belediye Lideri İbrahim Sandıkçı, ilçedeki yetim, öksüz çocuklar ve aileleri ile iftar programında bir ortaya geldi. Canik Belediyesi tarafından Dünya Yetimler Günü’nde düzenlenen iftar programında yetim ve öksüz çocuklarla tek tek ilgilenen Lider İbrahim Sandıkçı, çocuklar ve aileleri ile sohbet ederek taleplerini dinledi.

Çocuklar, Canik Belediyesi tarafından düzenlenen Hacivat ile Karagöz gösterisi, interaktif oyunlar, eğitici ve eğlenceli aktivitelerle iftar saatini beklerken doyasıya eğlendi. İftar öncesinde çocuklarla birlikte oyunlar oynayan Lider İbrahim Sandıkçı, onlarla birlikte düzenlenen etkinliklere katıldı. Lider İbrahim Sandıkçı, “Bizler çocuklarımızın, daha güzel kaidelerde büyüyebilmeleri ismine başta eğitim olmak üzere onlar için her alanda büyük bir hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bizler biliyoruz ki, bu dünyada en hoş his çocuklarımızın yüreğine dokunup yüzünde bir tebessüm olabilmektir” dedi.

“Üzerimize düşen sorumluluğun bilincindeyiz”

Canik Belediye Lideri İbrahim Sandıkçı, ilçedeki yetim ve öksüz çocukların her türlü gereksinimlerinin takip edilerek karşılandığını ve her vakit yanlarında olduklarını belirtti. Lider İbrahim Sandıkçı, “Mübarek Ramazan ayının rahmetini paylaşıyoruz. Dünya Yetimler Günü’nde ilçemizdeki yetim ve öksüz çocuklarımızla birlikte iftar programında bir ortaya geldik. Allah birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Üzerimize düşen sorumluluğun şuurundayız. Bizler yetiştirildiğimiz kültür, aldığımız eğitim itibariyle her daim kardeşlerimizi takip ediyor, kendilerini asla yalnız bırakmıyoruz. Onların her türlü muhtaçlığını karşılamak, yardımcı olmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz.  Bizler çocuklarımızın, daha güzel kaidelerde büyüyebilmeleri ismine başta eğitim olmak üzere onlar için her alanda büyük bir hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizler biliyoruz ki, bu dünyada en hoş his çocuklarımızın yüreğine dokunup yüzünde bir tebessüm olabilmektir” tabirlerini kullandı.

Çocuklar Doyasıya Eğlendi

İlçedeki yetim ve öksüz çocuklar için İftar programı öncesinde etkinlikler düzenlendi. Çocuklar, Sezai Karakoç Canik Kültür Merkezi’nde kurulan atölyelerde kültürel ve sanatsal etkinlikler, interaktif oyunlar, eğitici ve eğlenceli aktivitelerle doyasıya eğlendi. Çocuklar için düzenlenen Hacivat ile Karagöz gösterisi ise renkli manzaralara sahne oldu. İftar programının akabinde çocuklara çeşitli armağanlar verildi.

Sezai Karakoç Canik Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Canik Kaymakamı Mahmut Halal, Eşi Nilüfer Halal, Canik Belediye Lideri İbrahim Sandıkçı, Samsun MÜSİAD Lideri Hasan Tahsin Şengül, Samsun İHH Lideri Mustafa Yeşil, Samsun UDEF Lideri Hakan Karaduman, protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile yetim, öksüz çocuklar ve aileleri katıldı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi, Hatay Samandağ’da oluşturduğu konteyner kente,  hayırsever iş insanı katkılarıyla 40 adet konteyner daha gönderdi. İçinde yatakları da bulunan konteynerlerle 40 aile daha barınma imkanına kavuşacak. 

Nilüfer Belediyesi, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda  evsiz kalan afetzedelere  yardım eli uzatmaya devam ediyor.   Hatay Samandağ’da  kurduğu konteyner kentte çok sayıda aileye barınma ve yemek takviyesi veren Nilüfer Belediyesi, barınma takviyesini artırdı. 250’yi aşkın depremzedenin barındığı 86 konteynerlik alana, 40 adet daha konteyner  takviyesi yapılıyor. 

Kayapa Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Elektroteks Lıvıng Innovatıon firması ile ZM Metal Makine iş birliğiyle üretilen 40 adet konteyner,  Nilüfer Belediyesi tarafından bölgeye ulaştırılıyor.  İçinde yatakları da bulunan 18 metrekarelik çağdaş konteynerler, afetzedelerin  hayatını kolaylaştıracak biçimde  tasarlandı. 

Nilüfer Belediye Lideri Turgay Fazilet, bölgeye gönderilmeye başlanan konteynerleri, Elektroteks Lıvıng Innovatıon firmasına giderek inceledi.  Nilüfer Belediye  Meclisi Üyesi Şenol Keleş, Lider Yardımcıları Remzi Çınar ile Mehmet Temirtaş’ın da bulunduğu ziyarette Lider Turgay Fazilet, İdare Şurası Lideri Osman Güler’e ve emeği geçenlere teşekkür etti.  Depremin çabucak akabinde başlattıkları yardımı sürdürdüklerini  ifade eden Lider Fazilet, “Bu felaket herkesin başına gelebilir. 

Hep birlikte yaraları saracağız. Bunu zelzelenin birinci günlerinden itibaren ulus olarak gözler önüne serdik. Bölgede oluşturduğumuz konteyner kente  ek konteynerler göndererek  konaklama imkanını önemli biçimde artırıyoruz. Bu soğuk kurallarda bu yardımlar acılı insanların yaralarına merhem olacak. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi. 

Elektroteks Lıvıng Innovatıon İdare Konseyi Lideri Osman Güler de bugüne kadar bölgeye çeşitli yardımlarda bulunduklarını tabir ederek, üzerlerine düşeni yapmaya her vakit hazır olduklarını belirtti. Güler daha sonra bölgeye gönderilmeye başlanan konteynerler hakkında Lider Erdem’e ayrıntılı bilgi verdi. 
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yahyalı Devlet Hastanesi Başhekimliği, vatandaşlara daha kaliteli hizmet sunmak maksadıyla yeni röntgen aygıtı alımı için Yahyalı Belediyesi’nde talepte bulundu. Belediye meclisinde görüşülen talep oy birliği ile onaylanarak aygıtın alımı gerçekleştirildi.

Kayseri Vilayet Sıhhat Müdürü Mehmet Erşan ile birlikte Yahyalı Devlet Hastanesi’ni ziyaret ederek röntgen aygıtına güzel olsun dileklerini ileten Yahyalı Belediye Lideri Esat Öztürk; “Böyle bir hoşluğa imza atmanın onurunu yaşıyoruz. Her şeyin başının sıhhat olduğunu biliyoruz. İlçemize feda olsun. Hastanemizin temelinin atıldığı günden bugüne kadar gelişimi yakından takip ediyorum. Başhekimliğimiz yeni jenerasyon röntgen aygıtı için belediyemizden talepte bulunmuşlardı. Bizde belediye meclisimizde aldığımız kararla yeni kuşak aygıtı hastanemize kazandırmanın memnunluğunu yaşıyoruz. Güzel olsun. Bu ilçe insanı her şeyin en hoşuna layık.” Diye konuştu.

Kayseri Vilayet Sıhhat Müdürü Mehmet Erşan’da konuşmasında alınan röntgen aygıtından ötürü Lider Esat Öztürk’e ve belediye meclis üyelerine teşekkür ederek; “ Yahyalı’mıza çok hoş bir aygıt kazandırdınız. Manzara kalitesi en üst seviye bir röntgen aygıtına vatandaşlarımız kavuştu. Günlük ortama 300 röntgen çekimi yapılıyor. Yahyalı’mıza güzel olsun.” tabirlerini kullandı.

Yahyalı Devlet Hastanesi başhekimi Uzm. Dr. Fahri Alpay Onuk ise; “Böyle bir hizmetten ötürü sayın liderimize ve meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Alınan aygıt yeni kuşak bir aygıt. Bizim çalışma süratimizi artırdı. Daha evvelki cihazımızda aksamalar yaşıyorduk. Şuan da 1 dk içinde röntgen çekimi yapabiliyoruz.” Diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Tiyatroları’nın düzenlediği 37. Genç Günler müracaatları başlıyor. Konservatuvarlar, Tiyatro Kısımları ve Üniversitelerin Tiyatro Kulüpleri hazırladıkları oyunlarla Genç Günler’e 26 Nisan’a kadar başvurabilecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kent Tiyatroları, 36 yıldır düzenlediği Genç Günler’in 37.’sinin hazırlıklarına başladı. Geçtiğimiz yıllarda olduğu üzere bu yıl da konservatuvarlar, tiyatro kısımları ve üniversitelerin tiyatro kulüpleri hazırladıkları oyunlarla Genç Günler’e başvurabilecek.

26 Nisan’a kadar…

“Daima Genç” ana sloganı ile düzenlenen Genç Günler, 37.’sinde “Daima İleri” mottosuyla düzenlenecek. 26 Nisan’a kadar oyun müracaatlarının kabul edileceği Genç Günler, bu yıl 6-12 Mayıs tarihleri ortasında düzenlenecek.

Genç Günler Programı, 2 Mayıs tarihinde İBB Kent Tiyatroları web sitesinden ve toplumsal medya hesaplarından duyurulacak.

Başvuru yapmak isteyen kümeler, www.sehirtiyatrolari.com adresinden müracaat formunu doldurarak [email protected] mail adresine gönderecek.

Festival program kitapçığının hazırlanmasında kullanılması için, iştirakçi kümelerin afiş, fotoğraf ve görüntü üzere görsel gereçleri de müracaat esnasında paylaşmaları gerekiyor. Bütün malzemelerin bir evrak halinde gönderilmesi gerekmektedir.

Atölye ve söyleşiler…

37. Genç Günler’de her yıl olduğu üzere alanında tecrübeli ve duayen isimlerin katılacağı atölye ve söyleşilerle gençleri dolu dolu bir program bekliyor. Sanatın farklı alanlarında usta isimler deneyimlerini atölyelerde gençlerle paylaşacak. Söyleşilerde muvaffakiyet öykülerini anlatacak.

37. Genç Günler’de sanat heyecanını birlikte yaşamak, birbirimizi alkışlamak ve oyun gösterimleri, atölyeler ve söyleşilerle bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmak için genç sanatçı adaylarının iştirakini bekliyoruz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Ticaret Odası (ATO) Lideri Gürsel Baran Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’i ziyaret ederek Bağ-Kur’luların emekliliği için gerekli olan 9 bin prim gün sayısının düşürülmesini istedi.

ATO’dan yapılan açıklamada Bakan Bilgin’in bu talebi olumlu karşıladığı ve patronların sağladıkları istihdama nazaran emeklilik prim gün sayısında düzenlemeyi içeren bir çalışma içinde olduklarını söylediği belirtildi.

Yapılan açıklamada Baran’ın ziyaret sırasında iş dünyasının gündemin olan mevzu ve problemler hakkında bilgi verdiği ve Ankara Ticaret Odası’nın 160 bin üyesinin de ortalarında bulunduğu Bağ-Kur’luların emeklilik için gerekli 9 bin prim ödeme gün sayısının düşürülmesi talebini Bakan Bilgin’e ilettiği kaydedildi.

Baran’ın, SGK kapsamında 4a olarak tanımlanan emekçi, 4c olarak tanımlanan memurlar için prim ödeme gün sayısının 7 bin 200 gün olduğunu, 4b olarak tanımlanan eski tabirle Bağ-Kur’lular yani patronlar çin ise bu mühletin 9 bin gün olarak hatırlatarak, “”Ülkemizde vergi vererek, istihdam sağlayarak, işyeri açarak, katma paha yaratarak iktisada katkı sağlayan ortalarında Ankara Ticaret Odamızın üyelerinin de bulunduğu patronlara uygulanan prim ödeme gün müddetinin düşürülmesini talep ediyoruz” sözlerini kullandığı belirtildi.

Bakan Bilgin’in ise Baran’ın talebine olumlu karşılık verdiği ve hususla ilgili bir çalışmanın yürütüldüğü lakin SGK’nın 4b kapsamın giren tüm patronların tıpkı biçimde değerlendirilmeyeceğini belirterek istihdam sayısına nazaran bir kriter belirlenebileceğini söylediği tabir edildi.

Osmangazi Belediyesi’nin Bursa’nın Fethinin 697’nci Yıl Dönümü Aktiflikleri kapsamında gerçekleştirdiği ‘Sultan I. Ahmed Periyodu ve Bursa’ bahisli sempozyum, 25 akademisyenin iştirakiyle başladı.

Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen ‘Sultan I. Ahmed Devri ve Bursa’ bahisli sempozyumun açılışına; Osmangazi Belediye Lideri Mustafa Dündar’ın yanı sıra Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, AK Parti Osmangazi İlçe Lider Yardımcısı Zakir Öztaş, belediye meclis üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Osmangazi Belediye Lideri Mustafa Dündar, fetih aktiflikleri kapsamında tüm Bursalıları tarihi bir seyahate çıkartacaklarını vurguladı. Tüm Türkiye’yi derin hüzne boğan Kahramanmaraş merkezli sarsıntı münasebetiyle aktiflikleri kısıtladıklarını tabir eden Lider Dündar, “Bizler, bir yandan zelzele bölgesindeki yaraları sararken öbür yandan da kültürel ve toplumsal çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gaziantep İslahiye’de 100 hanelik bir Osmangazi Mahallesi kuruyoruz. Zelzele bölgesine her gittiğimizde farklı ömürler ve ibretlik olaylara şahit oluyoruz. Ramazan müddetince İslahiye ile Antakya’da her gün 4 bin kişilik iftar ve sahur yemeği ikram ediyoruz. Bu mübarek ayda zelzele bölgesindeki vatandaşlarımızın yanındayız. İnşallah, bu zorlukları daima birlikte atlatacağız” dedi.

Osmanlı Padişahları devrinde Bursa inceleniyor

Geleneksel olarak yaptıkları sempozyumların etkinlikler içerisinde hayli değerli bir yere sahip olduğunu belirten Dündar, “Osman Gazi’den başlayarak Payitaht Bursa’yı bir dünya merkezi yapan, külliyelerle donatan padişahlarımız ile devirlerini değerli hocalarımız ve tarihçilerimizin sunumlarıyla inceledik. O denli ki, bugüne kadar düzenlediğimiz sempozyumlarımız ile 18 kitaptan oluşan bir külliyat meydana geldi.Bugün de ‘Sultan I. Ahmed Periyodu ve Bursa’ Sempozyumu ile hocalarımızın değerli sunumlarını dinleyeceğiz. Sempozyum öncesi basımını gerçekleştirdiğimiz kitabımız ile hem öğrencilerimiz hem de ilgi duyan herkese tarihi bir kaynak sağlayacağız. 18 yıldır etkinliğimizin ortaya çıkmasında emeği olan herkese yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu ise Lider Mustafa Dündar’ın vazifeye geldiği günden bu yana aktiflikleri büyük bir titizlikle yürüttüğünü vurgulayarak, “Bugün, burada 1603 ve 1617 yılları ortasındaki Osmanlı devletinin durumunu işliyoruz. Osmanlı Devleti’nin 14. Padişahı olan Sultan I. Ahmed devrinin tüm ayrıntılarını ele alıyoruz. Sultan I. Ahmed, Osmanlı tarihini de etkileyen Avusturya – İran savaşları ve Ululuğu olayları ile kritik bir süreçte Cihan Devleti’ni yönetim etmiştir. Kişiliği, kararları ve yaşadığı periyot ile değerli bir yere sahip olmuştur. Şahsım ismine, böylesine kıymetli bir tertipte bizleri bir ortaya getiren liderimize çok teşekkür ediyorum. Sempozyumlarımızda çıkan kitaplara ulaşmak isteyenler, Fetih Müzesi’nin kütüphanesinden faydalanabilirler” sözlerini kullandı.

Akademisyenler Bildiri Sundu

Prof. Dr. Günay Kut başkanlığında başlayan sempozyumun açılış oturumunda Prof. Dr. Mustafa Kara ‘Sultan I. Ahmed Han’, Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı ‘Sultan Ahmed’in Adaletnamesi’, Prof. Dr. Gönül Tekin ‘Atayî’nin Yapıtlarında Toplumsal Hayat’, Prof. Dr. Özer Ergenç ‘Tüccar Kavramı-Ticaret Hayatı ve İpek Ticareti’ bahislerinde iştirakçilere bilgiler verdi.

Açılış oturumunun akabinde Prof. Dr. Hatice Şahin başkanlığında gerçekleşen birinci oturumda Prof. Dr. Günay Kut ‘I. Ahmed ve Divanı’, Prof. Dr. Osman Çetin ‘I. Ahmed Periyodu Şer’iyye Sicili’, Prof. Dr. Mefail Süratli ‘Karaçelebizade Abdulaziz Efendi’, Doç. Dr. Sadettin Eğri ‘Aziz Mahmud Hüdayi Efendi ve Abdülmecid Sivasî Efendi’ hususlarından bahsetti.

Prof. Dr. Kenan Ziya Taş başkanlığında devam eden ikinci oturumda Prof. Dr. Mehmet İpşirli ‘Ulema ve Vizera’, Prof. Dr. Mehmet Kalpaklı ‘I. Ahmed Devri Şiirleri: Övgüler Yergiler’, Prof. Dr. Hasret Ercan ‘Estergon Methiyesi’, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar da ‘Bursa Kazası Avarız Defteri’ bahislerine, günün son oturumunda ise Prof. Dr. Gülay Durmaz başkanlığında Prof. Dr. Mustafa Öztürk ‘I. Ahmed Periyodunda Kıbrıs’, Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu ‘İç Tertipteki Dalgalanmalar’, Prof. Dr. Kenan Ziya Taş ‘Osmanlı Habsburg Münasebetleri’ bahislerine değindi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş dünyasının dijitalleşme gereksinimlerine nitelikli tahliller sunan QTech, Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) teknolojisini İzmir’de düzenleyeceği bir aktiflikle dal profesyonellerine tanıtmaya hazırlanıyor. 

Günümüz dünyasında iş süreçlerinin otomasyonunda kullanılan en değerli teknolojilerden biri olan robotik süreç otomasyonu konusuna odaklanılacak aktiflikte alanında uzman konuşmacılar, robotik süreç otomasyonunun işletmelere sağlayabileceği avantajları ve potansiyeli göstererek bedelli bilgiler aktaracak. 

QTech İdare Şurası Lider Yardımcısı Erman Peker; işletmelerin sık tekrarlayan süreçlerini otomatikleştirerek verimliliği artıran ve çalışanların daha nitelikli işlere konsantre olması imkânı veren Robotik Süreç Otomasyonu (RPA) teknolojisiyle ilgili düzenledikleri aktifliğe tüm kesim profesyonellerini davet ettiklerini belirtti.  

Bien, GenRPA ve Gezinomi sponsorluğunda gerçekleşecek aktiflikte birbirinden bedelli 8 konuşmacı, iştirakçilere değerli bilgiler aktaracak: 

• Prof. Dr. Vahap Tecim, Dokuz Eylül Üniversitesi YBS Kısım Başkanı
• Sabri Demir, Doğuş Teknoloji Akıllı Otomasyon Başkası
• Bünyamin Karadeniz, Q Yatırım Bankası Bilgi Teknolojileri Müdürü
• Sedat Akkınay, BMC Otomotiv Kıdemli Bilgi Teknolojileri Müdürü
• Emre Özgürüoğlu, GenRPA Yazılım Geliştirme Müdürü
• Oktay Karadaş, Norm Holding Planlama Yöneticisi
• Buse Ulu Canoğlu, İzeltaş Süreç Geliştirme Yöneticisi
• Özgür İnan, Qtech Strateji ve Pazarlama Direktörü

İzmir İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşecek aktifliğe QTech, tüm ilgili kesimlerden işletme sahipleri, yöneticiler ve dal profesyonellerini davet ediyor.

Etkinlik ayrıntıları aşağıdadır:

Tarih: 26 Nisan 2023

Saat: 13:30 – 16:30

Yer: İzQ İnovasyon Merkezi, Girişimcilik Merkezi Amfi Aktiflik Alanı

Adres: Akdeniz Mah. Cumhuriyet Bul. No: 120 Konak, İzmir

Ücretsiz olarak düzenlenecek aktifliğe iştirak sonlu olup tinyurl.com/rpazirvesi adresinden müracaatta bulunabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesinin kurucu lideri Erdoğan Yavuzlar, belediye binasında düzenlenen merasimle son seyahatine uğurlandı. Merasime konut sahipliği yapan Çankaya Belediye Lideri Alper Taşdelen’in yanı sıra ailesi katıldı.

Yavuzlar’ın kızı Ebru Yavuzlar: Müsamaha ve toleranslı olmayı babamdan öğrendik.

Taşdelen: Aydın, demokrat, hoşgörülü, insan odaklıydı. Çankaya’ya çok büyük hizmetler yaptı.

Çankaya Belediyesinin kurucu birinci belediye lideri Erdoğan Yavuzlar son seyahatine Çankaya’dan karanfillerle uğurlandı. Çankaya Belediye Lideri Alper Taşdelen’in mesken sahipliğinde belediye binasında düzenlenen merasimde, Erdoğan Yavuzlar’ın eşi Emel Yavuzlar, kızı Ebru Yavuzlar ve ailesini, Çankaya Belediyesi çalışanları yalnız bırakmadı.

ACILARI YAŞAMIŞ BİR İNSANDI

Törende konuşan Çankaya Belediye Lideri Alper Taşdelen, Erdoğan Yavuzlar’ın hayata müsamaha penceresinden bakan, aydın ve demokrat bir insan olduğunu söyledi. Erdoğan Yavuzlar’ın belediye başkanlığı periyodunda insan odaklı yaklaşımlar ve projelerle hizmet ettiğini belirten Taşdelen, “O devir belediye başkanlığı yapmak kolay değildi. Zira Çankaya’nın imar sorunu vardı, kentleşme sorunu vardı. Çankaya’ya kurduğu teşkilat yapısıyla Çankaya’ya çok büyük hizmetler verdi. Çok genç yaşta Kütahya Belediye Lideri olmuştu. 12 Eylül Askeri Darbesi sonucunda demokrasinin vazifesi sonlanmıştı. Demokrasiye müdahale edildiği o periyotta o acıları yaşamış bir insandı” dedi.

ÇANKAYA’YA YAKIŞAN BİR ZAMAN TESLİM TÖRENİYDİ

Eski Çankaya Belediye Lideri merhum Doğan Taşdelen’in 1989’da vazifesi Yavuzlar’dan devraldığı merasimi hatırlatan Alper Taşdelen, “Rahmetli babam Sayın Yavuzlar’a ‘sana fikir soracağım, sana daima danışacağım’ diyerek vazifesi teslim almıştı. Çankaya’ya yakışan bir dönem teslim merasimiydi ve ben de bir ortaokul öğrencisi olarak o günü hiç unutmuyorum. Yavuzlar, bilgi, birikimi ve donanımıyla pek çok alanda hizmet etmeye devam etti. Sayın Yavuzlar’a Allah’tan rahmet diliyorum, yeri cennet olsun. Ben Hakk’a yürüyen ve hayatta olan tüm belediye liderlerimize bu vesileyle teşekkür ediyorum. Sayın Yavuzlar’a da huzurunuzda teşekkür ediyorum.

HOŞGÖRÜ VE TOLERANSI ONDAN ÖĞRENDİK

Başkan Taşdelen’den sonra Erdoğan Yavuzlar’ın kızı Ebru Yavuzlar da kelam alarak şöyle dedi: “Babam çok değerliydi. Bize toleranslı ve hoşgörülü olmayı öğretti. Her şeyde toleranslı olun kederi bize. Hepimizin başı sağ olsun, çok teşekkür ederim. Allah hepinizden razı olsun”

Törenin akabinde ailesi Yavuzlar’ın tabutu üzerine kırmızı karanfil bıraktı. Yavuzlar’ın cenazesi, Çankaya Belediyesi zabıtaları tarafından alınarak defnedilmek üzere mezarlığa götürüldü.

Erdoğan Yavuzlar kimdir?

1943 yılında Kütahya’da dünyaya gelen Erdoğan Yavuzlar, birinci orta ve lise eğitimini Kütahya’da tamamladı. 1968 yılında, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mali Şube’den mezun oldu.

1965 yılında Adalet Partisi Gençlik Kolları Teşkilatlandırma Genel Lider Yardımcısı oldu.

1968’de fakülteden mezun olduktan sonra Kütahya’ya döndü ve mali müşavirlik yaptı.

1970-72 yılları ortasında Askerlik vazifesini işçi yedek subay olarak tamamladı.

1974-1977 yılları ortasında Kütahya Meslek Yüksek Okulunda öğretim vazifelisi olarak İş Hukuku ve Türk Kültürü dersleri verdi.

12 Aralık 1977 seçimlerinde Adalet Partisi Kütahya Belediye Lider Adayı oldu ve açık bir farkla kazandı. 12 Eylül Askeri Darbesinde vazifesi bıraktı.

1981—82 yılları ortasında klâsik Türk El Sanatlarından çinicilik ile uğraştı ve devlet ismine yurt içi, yurt dışı stantlarda bu sanatı tanıttı.

1984-1989 yılları ortasında Anavatan Partisi’nden Çankaya’nın birinci belediye lideri olarak seçildi. Çankaya Belediye teşkilatını kurdu.

1989 belediye seçimlerinde tekrar aday olmadı.

1977-1991 yılları ortasında Avrupa Kurulu Etraf ve Finans Kurullarında 11 yıl vazife yaptı.

1990-1992 yılları ortasında Sümerbank Holding idare şurası üyeliği yaptı.

1994-1996 Anavatan Partisi Çankaya İlçe Başkanlığı yaptı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emülatör geliştiricilerinden gelen bilgiler Microsoft’un Xbox Series X ve S konsollarda emülatör kullanımını kısıtlamaya başladığını gösteriyor. Aslında Microsoft’un kendi mağaza siyasetinde “cihazlarımızda bir oyun sistemini yahut oyun platformunu emüle eden eserlere müsaade verilmemektedir” ibaresi vardı fakat bugüne kadar bu hususta bir kısıtlama yaşanmamıştı. Her ne kadar resmi Xbox mağazasında emülatör bulup indiremiyor olsanız da bunları homebrew uygulama olarak konsola kurabiliyordunuz.

Şimdiye Microsoft bu imkanı da kaldırmış görünüyor. Emülatör yahut öbür homebrew uygulamaları “bu oyun yahut uygulama Microsoft mağaza siyasetini ihlal ettiği için çalıştırılamaz” uyarısı veriyor.

Her ne kadar Developer modunu açarak istediğiniz uygulamaları kurmanız mümkün olsa bu moda erişim 20$ tutuyor. Ayrıyeten emülasyon dışında bir oyun çalıştırmak için de tekrar standart moda geri dönmeniz lazım. Yani uğraştığınıza değmeyecek.

Xbox Emulation Hub Discord üyeleri bu bahiste bir toplumsal medya kampanyası başlatmaya hazırlanıyor ve Microsoft’un kararını geri almasını umuyorlar. Bence ondan pek bir sonuç çıkmaz, lakin emülatörlerin yasaklanması olağan ki konsol sahipleri için tatsız bir gelişme.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ datalarına nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 16,97 azalışla 895 milyon 602 bin 956 lira oldu.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 18.00-21.00 saatlerinde 2 bin 600 lira, en düşük 07.00’de ve 15.00’te 1499 lira 99 kuruş olarak tespit edildi.

Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 2 lira 37 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 1994 lira 66 kuruş oldu.

Spot piyasada 1 megavatsaat elektrik bugün en yüksek 2 bin 600 lira, en düşük 1750 liradan süreç gördü.

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon yalnızca bir avuç bankanın SVB’nin yaşadığı sorunları deneyim ettiğini belirtirken gelecek hafta dalın açıklayacağı bilançoların büyük ölçüde düzgün olacağını belirtti.

CNN’e röportaj veren Dimon daha fazla bankanın iflas edip etmeyeceği sorusuna “Bilmiyorum. Lakin daha fazla iflas görürsek bunlar muhtemelen son iflaslar olacak” yanıtını verdi.

Öte yandan bankaların Fed’in acil likidite kanalı kullanımları düşse de yüksek düzeylerini koruyor. ABD bankaları Fed’in acil likidite kanallarından 5 Nisan’da biten hafta içinde 148,7 milyar dolarlık kullanım yaptı. Evvelki haftada bu büyüklük 152,6 milyar dolar düzeyindeydi.

JPMorgan Baş ABD Ekonomisti Michael Feroli yayımladığı notta “Büyük fotoğrafta bankacılık geriliminin denetim altına alındığını ve çok kademeli bir biçimde olağanlaşmaya gidildiğini söyleyebiliriz” yorumunu yaptı.

Bankacılık krizi şimdi sonlanmadı demişti

Dimon Nisan ayının başında hissedarlara yazdığı mektupta bankacılık krizinin şimdi sonlanmadığını belirtmişti.

Yaşanan krizle bir arada büyük bankalara mevduat girişi olduğunu lakin tüm banka müşterilerinde inanç kaybı yaşandığını söz eden Dimon bahse dair “Kriz şimdi bitmiş değil ve tesirleri de yıllarca sürecek. Lakin en değerlisi durum 2008’de yaşanan global kriz kadar makus değil” sözlerini kullanmıştı.

Emine Erdoğan önderliğinde 6 yıl evvel hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi’nin kıssası kitap oldu. “Doğa Değişmeden biz değişmeliyiz” diyen Emine Erdoğan’ın Sıfır Atık Projesi’nin tüm telif geliri ise Depremzedelere bağışlanacak.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi 2017’de hayata geçirildi. Bu süreçte toplumun tüm kısımlarını bir çatı altında toplaması nedeniyle de  Türkiye’nin en büyük etraf hareketi olarak tanımlandı. Turkuvaz Kitap tarafından Sümeyra Kılınç’ın editörlüğünde, “Sıfır Atık Hareketi” ismiyle kitaplaştırıldı. Kitabın alt başlığına Emine Erdoğan için “Ödüllü Sıfır Atık Hareketi’nin Savunucusu” yazıldı.

GELİRLER DEPREMZEDELERE

Dört kısımdan oluşan kitap, tüm telif geliri, İçişleri ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının uyumunda Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vatandaşların barınma muhtaçlıklarını karşılamak maksadıyla başlatılan Meskenim Konutun Olsun Kampanyası’na bağışlanacak.

“DOĞA DEĞİŞMEDEN BİZ DEĞİŞMEŞLİYİZ”

Kitabın ön kelamında Emine Erdoğan’ın ön kelamına yer verildi. Ön kelam de global ısınmanın gidişatında kaybettiklerimize değinen Emine Erdoğan, “Küresel ısınma sebebiyle iklim istikrarımızı, mevsimlerimizi kaybediyoruz. Yok olan, çocuklarımızın, torunlarımızın dünyası. Hiçbirimiz bu gidişata seyirci kalamayız. Evlatlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak tabiat değişmeden biz değişmeliyiz. Bugün gayemiz, unutulmaya yüz tutmuş atıksız ömür şuurunu Sıfır Atık Hareketi’yle canlandırırken deneyimlerimizi dünya ile paylaşmak. Ülkemizin her yanında atıksız ömür şuurunun kök salmaya başladığını gözlemliyor, lakin bununla yetinmiyor, daha fazla çalışmaya devam ediyoruz.” cümlelerine yer verdi.

Yetim iftarında bir konuşma yapan Lider Büyükakın, “Filistin’deki kardeşlerimize zulüm ediliyor. Bu acımasızlıklardan en çok çocuklar ve bayanlar etkileniyor’’ dedi

Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Lideri Tahir Büyükakın, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın organize ettiği iftar programında yetimler buluştu. AK Parti Kocaeli Vilayet Lideri Şahin Talus, İHH Kocaeli Vilayet Temsilcisi İsmail Yeşildal, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Hasan Aydınlık ve çok sayıda gönüllünün yer aldığı iftar programında çocuklarla yakından ilgilenen Lider Büyükakın, “Allah çocuklarımızın yüzünü her daim güldürsün” diyerek şunları söyledi: “Sözüm çocuklara değil büyüklere. Dünyayı çocukların gözünden gördüğünüzde farklı bir yer oluyor. Bütün konularınız, hırslarınız ve kavgalarınız çocukların gözünden dünyaya baktığınızda değersizleşiyor. Bakınız, şu anda dünyadaki her beş çocuktan bir tanesi çatışma bölgelerinden ötürü mağdur olmuş durumda. Yeryüzündeki çeşitli arbedelerden yahut çatışmalardan ötürü 40 milyon çocuk konutlarının dışında sokakta yahut kampta yaşamak zorunda kalıyor. Her yıl ortalama iki buçuk milyon çocuk kaçırılıyor yahut kayboluyor. Dünya da her gün 385 milyon çocuk aç uyuyor.”

“ON YILDA 980 FİLİSTİNLİ ÇOCUK ŞEHİT EDİLDİ”

“Dünya da her on çocuktan biri çocuk personel olarak çalışmak durumunda kalıyor” diyerek iftar sonrası yaptığı konuşmasına devam eden Lider Büyükakın, “Her beş çocuktan biri az evvel de söyledim savaş mağduru. Son günlerde Filistin’de yaşananları görüyoruz. Ordaki kardeşlerimize zulüm ediliyor. Zalimce ve zalimce. Lakin bütün acımasızlıklardan nasibini en çok evvel çocuklar sonra da bayanlar alıyor. On yılda 980 Filistinli çocuk şehit edildi. İnsan hakları üzerine konuşanların utançlarından ağızlarını açamamaları lazım. Ağzını açtığında insan hakkı, ağızlarını kapattığında insan hakkı diyenlerin Filistin’de devlet terörü tarafından şehit edilen 980 çocuğun hayalleri önünde abideleri önünde utançtan konuşamamaları lazım lakin hala konuşuyorlar. Dünyanın gözü önünde zülüm devam ediyor maalesef. Zalimler yalnızca görmek istediklerini görürler” tabirlerini sarf etti.

‘’YETİM GÜLERSE DÜNYA ÜLER’’

Başkan Büyükakın konuşmasına, “Hazreti Peygamberin ümmeti olarak bizlerin görmeden edemeyeceği görmezse Peygamberin ümmetinden olamayacağı durumlar var. İşte onlardan bir tanesi de yetimler. Yetimi aşağılayanın yetimi hor görenin ona sahip çıkmayanın vay haline. İşte buradaki bir tane evladımızın başını okşadığınızda onun yüzünü güldürdüğünüz de dünyanın güleceğine inanıyorsanız, yetimin yüzü güldüğünde dünyanın da güler. Buna inanıyorsanız, o vakit Peygamberimizin muştusunu de nail olursunuz. Allah bizleri bu yürekten uzak eylemesin inşallah. Yüreğimizdeki bu hali her vakit daim kılsın. Peygamber efendimiz diyor ki Müslümanların meskenleri için de en iyi mesken içinde yetime yeterli davranılan konuttur. Müslümanların içinde en makus meskende yetimlere makûs davranan konuttur. Hazreti Peygamber yetimdir. Bizler yetim bir Peygamberin ümmetiyiz. Bizim yolumuz onun yoludur. Bizim sahip olmamız gereken ahlak Hazreti Peygamber’in ahlakıdır. Şayet onun ümmeti isek şayet ahlakımız onun ahlakıysa bizim kimsesiz yavrularımızı sahipsiz bırakmamamız gerekir” diyerek devam etti.

“YANINIZDA OLDUĞUMUZU ASLA UNUTMAYIN”

‘’Büyükşehir Belediyesi olarak, İHH ile birlikte ve öbür Sivil Toplum Örgütleri ile birlikte, bu kentte ve etrafımızda elimizin erdiği uzak beldelerde, yetimin yüzü gülsün, gece kimse aç karnına uyumasın diye uğraş ediyoruz” vurgusu da yapan Lider Büyükakın, “Bu çabayı devam ettirmemiz için bizlere dua edin. Teşekkür beklemiyoruz, zira biz misyonumuzu yapıyoruz. Teşekkür istemiyoruz yalnızca dua istiyoruz. Allah bizi bu istikametten ayırmasın. Ayaklarımızı bu istikamet üzerine daim eylesin diye sizlerden dua bekliyoruz. Sizlere hürmet ediyorum. Yavrularımızın gözlerinden öpüyorum onların annelerine babalarına, vefat edenlerine Allah’tan rahmet diliyorum. Geride kalanlara sabır diliyorum. O çocukların hoş ahlaklı, Peygamber ahlakıyla yetişmesi için güç kuvvet diliyorum. Yanınızda olduğumuzu asla unutmamanızı istiyorum” dedi.

“ALLAH SİZLERİN DE SAYISINI ARTIRSIN”

Başkan Büyükakın konuşmasını, “Masalarda birçok istekli arkadaşım var. Onlara da ayrıyeten ben teşekkür ediyorum. Yeterli ki varsınız. Allah razı olsun. Sizlerin sayesinde evlatlarımızın yüzünü güldürmek mümkün oluyor. Allah sizlerin de sayısını artırsın. Önümüz Kadir Gecesi. Bin aydan güzel bir gece. Yani bir insan ömründen daha değerli bir gece. Burada bulunan ve âmin diyen tüm kardeşlerimin Kadir Gecesi mübarek olsun. Ramazan Bayramı’nı da hoş bir halde idrak etmeyi ve sevdiklerinizle bir arada birçok bayramlar görmeyi sizlere nasip etsin. Dünyanın huzurunu, barışını ve kardeşliğini görmeyi, Filistin’de ve dünyanın mazlum coğrafyalarında zulmün bittiğini görmeyi de buradaki jenerasyona nasip eylesin diyorum. Hepinizi hürmetle hürmetle selamlıyor, Allaha emanet ediyorum” diyerek tamamladı. İftar programı çekilen hatıra fotoğraflarının akabinde sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zelzele bölgesi Malatya’daki vazifelerinden sonra İstanbul’a dönüş yolunda geçirdikleri trafik kazasında vefat eden Bağcılar Belediyesi çalışanları Atakan Sırbudak ile Hayri Ay, belediye binası önündeki merasimin akabinde sonsuzluğa uğurlandı.

Deprem bölgesi Malatya’daki misyonlarından sonra İstanbul’a dönen Bağcılar Belediyesi çalışanını taşıyan midibüs trafik kazası yapmıştı. Atakan Sırbudak, Hayri Ay ve 10 yaşındaki Hilmi Eymen Dinleyici’nin hayatını kaybettiği kazada 19 işçi de yaralanmıştı.

Belediye binası önünde merasim düzenlendi

Bağcılar Belediyesi Dayanak Hizmetleri Müdürlüğü işçisi Atakan Sırbudak ile Etraf Müdafaa ve Denetim Müdürlüğü işçisi Hayri Ay için belediye hizmet binası önünde merasim düzenlendi. Belediye binası önüne getirilen Ay ile Sırbudak’ın cenazelerini mesai arkadaşları karşıladı. Merasime; Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Bağcılar Belediye Lideri Abdullah Özdemir, Battalgazi Belediye Lideri Osman Güder, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cemal Noğay, meclis üyeleri, muhtarlar, mesai arkadaşları ve yakınları katıldı.

Güzel bir uğurda vefat ettiler

Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek kelamlarına başlayan Kaymakam Uçgun, “Depremin üzerinden geçen 2 ayda belediye çalışanlarımız dönüşümlü devamlı bölgeye gittiler. Arkadaşlarımız orada bir kaygıya derman olma çabası içinde oldular. Hoş bir hedef için gittiler ve hoş bir uğurda vefat ettiler” dedi.

Tamamı istekli olarak gittiler

Başkan Özdemir ise “550 çalışanımız periyodik olarak bölgede misyon yaptı. Arkadaşlarımızın tamamı istekli bir formda bizim rastgele bir ‘Siz gidin’ talimatımız olmadan, ‘Kim masraf?’ dediğimizde sağına soluna bakmadan ‘Ben giderim’ diyen kardeşlerimizden oluşan bir küme olduğunu bilhassa söz etmek istiyorum. Rabbim hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet eylesin. Ben onlara vazife şehidi diyorum. Bağcılar Belediyesi ve Bağcılar ailesi olarak kendilerine minnettarız. Acımız büyük. Sözlerin boğazımıza düğümlendiği anlardan birine şahit oluyoruz” diye konuştu.

Bizim için şehit oldular

Başkan Güder ise şunları söyledi: “6 Şubat’ta ülkemiz önemli bir felaket yaşadı. Malatya’mız da bunlardan bir tanesi. O arkadaşlarımız bizim için, bizim yüzümüzden şehit oldular. Rabbim rahmet eylesin. Başımız sağ olsun.”

Duygusal anlar yaşandı

Konuşmalar sırasında duygusal anlar yaşandı. Hem konuşmacılar hem de iştirakçiler gözyaşı döktü. Belediyedeki mesai arkadaşlarından helallik alınması ve dua edilmesinin akabinde Sırbudak’ın cenazesi Bağcılar Cemevi’ne, Ay’ın cenazesi de Veysel Karani Camii’ne götürüldü. Ayrıyeten İşletme ve İştirakler Müdürlüğü işçisi Ensar Dinleyici’nin 10 yaşındaki oğlu Hilmi Eymen Dinleyici de tıpkı kazada ömrünü yitirmişti. Hilmi Eymen için de Cuma namazına müteakiben Bağcılar Ebubekir Camii’nde cenaze namazı kılındı.

EK BİLGİ:

Atakan Sırbudak: 15 Eylül 1975 Ardahan doğumlu. 2 kızı var. Sırbudak, 2004 yılından beri Bağcılar Belediyesi Dayanak Hizmetleri Müdürlüğü’nde sürücü olarak çalışıyordu. Sırbudak, zelzeleden 3 gün sonra 9 Şubat 2023 tarihinden itibaren 3 defa farklı tarihlerde zelzele bölgesi giderek başta besin dağıtımı olmak üzere yardım çalışmalarında bulundu.

Hayri Ay: 3 Şubat 1975 Samsun doğumlu. 2 oğlu ve 1 kızı var. 2017 yılından beri Etraf Muhafaza ve Denetim Müdürlüğü’nde çöp toplama işçisi olarak çalışıyordu. 23 Mart tarihinden itibaren de Malatya Battalgazi ilçesinde çöp toplama hizmetlerini yürütüyordu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı