Gün: 11 Nisan 2023

D Smart’ta yayınlanan Haftanın Konuğu programında gazeteci Faik Gürses, bu hafta Türk Kalp Vakfı Başkanı Kenan Güven’i konuk etti.

Kalp Sağlığı Haftası’nda Türk Kalp Vakfı’nın son çalışmalarına değinen Kenan Güven şunları söyledi:

“Kalp ve damar hastalıkları bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında ölüm oranı en yüksek olan hastalıklardandır. Amacımız halkımıza bu hastalıklardan korunma yollarını anlatmaya çalışıyoruz. Kalp rahatsızlıklarının önüne geçmek için bazı alışkanlıklardan vazgeçmek gerekiyor. Sigaradan uzaklaşmak lazım, sağlıklı beslenme gerekli, kan testlerini yapmak gerekiyor. Kalp sağlığı için tuz, un ve şekerden uzak durmamız gerekiyor. En önemli faktörlerden biri de spor yapmak. En azından düzenli yürüyüş yapmak gerekiyor. Spor alanlarının çoğalması gerekiyor. Kalp için spor olmazsa olmaz. Biz de vakfımız olarak spor organizasyonları düzenliyoruz. Çeşitli yürüyüş organizasyonları ile halkımızı açık havada yürüyüş yapmaya çekmeye çalışıyoruz.” dedi.

Kenan Güven sportif faaliyetler ile ilgili şunları söyledi:

“Yürüyüş yaparken başkası ile yarış yapmamak lazım. Bir hekime danışarak spor yapmak gerekiyor. Aksi halde vücutta arızalar çıkabilir. Eğer yürüyüş yaparken nefesiniz kesiliyorsa frene basmak gerekiyor. Sadece gençler arasında ölümü önlemek tek başına devletin, ailelerin veya sivil toplum kuruluşlarının yapacağı bir iş değil. Organize bir şekilde herkes beraber hareket etmeli. Zararlı maddelerin, sigaranın zararlarını anlatmak gerek, nasıl spor yapılacağını anlatmak gerek. Şehir merkezlerindeki yeşil alanları artırmamız gerek. Danimarkalı futbolcu Christian Eriksen sahada kalp krizi geçirdi. Yaklaşık 15 dakika uğraştılar ve şimdi tekrar sahalara döndü. Eğer vücudunuza iyi bakarsanız mutlaka iyileşme ve geri dönüş oluyor. Kalp rahatsızlıklarının çoğunu önceden belirlemek mümkün.” diye konuştu.

Kenan Güven, Türk Kalp Vakfı’nın diğer çalışmalarını ise şöyle anlattı:

“Avrupa Birliği ile bir proje yürütmeye başladık. Türkiye’de çocuk kardiyolojisi konusunda Türkiye’de ciddi bir açık var. Üniversitelerin mezun olan doktorlara çocuk kardiyolojisi yönünde yönlendirme yapması gerekiyor. Birçok şehrimizde çocuk kardiyolog bulunmuyor. Batman’da bu konuda bir çalışma yaptık. Halk da bize ilgi gösterdi ve sıkıntılarını aktardılar. Bisiklet aktivitelerine de ağırlık veriyoruz. 20 il ve 10 büyük ilçemizde organizasyon yapılacak. Bisiklet her yaşta yapılabilen bir spor. Devletin de bisikletler için uygun alanlar yaratarak destek vermesi çok iyi olur. Halkta aşıya karşı olan insanlar da var. Ama biz aşıyı destekliyoruz. Aşı hastalıkların önüne geçmek için çok önemli. Aşıyı desteklemek gerekiyor. Ayrıca organ bağışı, hangi organ için olursa olsun çok hayati öneme sahip.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm dünyada görülme sıklığı artış gösteren ve hayat kayıplarının ilk sıralardaki nedenini oluşturan kanser çağımızın en önemli hastalıkları arasında yer alıyor. Tıp ve teknoloji alanında yaşanan ilerlemelerle günümüzde daha erken dönemde teşhis edilebilen kanser hastalığında multidisipliner tedavi anlayışı büyük önem taşıyor. Değiştirilebilir risk faktörlerinden uzak durmak kanserden korunmakta en önemli basamağı oluşturuyor. Ancak kanser hastalığı ortaya çıkmışsa hastaların beslenmeden doktor takibine, hareketli bir yaşam tarzı benimsenmesinden güneş ışınlarından korunmaya kadar birçok noktaya dikkat etmesi gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Tıbbi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Umut Demirci, kanser tedavisinde dikkat edilmesi gereken konular ile ilgili bilgi verdi. 

Memorial Ankara Hastanesi’nde bu yıl “Kanserle Yaşam” toplantısının 6.sı gerçekleştirildi. Kanser hastaları, hasta yakınları ve alanında uzman hekimlerin bir araya geldiği toplantıda kanser ve tedavi yöntemleri ile ilgili güncel bilgiler paylaşıldı. Onkoloji alanında uzman hekimlerin katıldığı toplantıda kanserle yaşam, psikoonkolojik destek, güncel tedavi yöntemleri, tedavide teknolojinin kullanımı, kanserde beslenme, kanser cerrahisinde modern uygulamalar ve tedavi adımları gibi önemli konu başlıkları ele alındı.

Toplumda kanser farkındalığı artırılmalı

Toplumun kanser hastalığı konusunda bilgilendirilmesi ve kanser ile ilgili araştırmaların desteklenmesi amacıyla 1947 yılında Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği’nin önerisi ile 1-7 Nisan tarihleri “Kanser haftası” olarak belirlendi. Kontrolsüz ve anormal hücre bölünmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık olan kanser hastalığı kişiyi ve yakınlarını fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden ciddi oranda etkilemektedir. Erken tanının büyük önem taşıdığı kanser hastalığında tarama programları ise günümüzde giderek yaygınlaşmaktadır. Kanser haftasında yapılan etkinliklerle toplumsal bilincin oluşması, tarama programları ile erken tanının konulabilmesi ve kansere bağlı ölümlerin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. 

Akciğer ve meme kanseri ilk sırada yer alıyor

Kanserin görülme sıklıkları kadın ve erkek cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Ülkemizde erkeklerde akciğer kanseri, kadınlarda ise meme kanseri en sık görülen kanserler arasında yer almaktadır. Bununla birlikte erkeklerde ikinci sıklıkta prostat, kadınlarda ise tiroid kanseri görülmektedir. Kolorektal kanserler ise her iki cinsiyette de en sık görülen kanserler arasında üçüncü sırada yer almaktadır. 

Risk faktörlerinden uzak durulmalı

Kanser hastalığı oluşumunda etkili olan risk faktörleri değiştirilemeyen ve değiştirilebilir faktörler olarak ikiye ayrılmaktadır. İleri yaş, aile öyküsü, genetik ve cinsiyet değiştirilemeyen risk faktörleri arasında yer alırken; çevresel faktörler olarak da adlandırılan değiştirilebilir risk faktörleri olan sigara kullanımı, kimyasal maruziyet, yoğun alkol tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı, kötü ve yetersiz beslenme, UV ışınlarına aşırı ve korunmasız maruziyet, radyasyon ve bazı mikroorganizmalar kansere neden olabilmektedr. 

Pandemi süreci ileri evre hastalarda hastalığın ilerlemesine neden oldu

Kanser ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda çeşitli nedenlerle kemoterapi tedavisinin ertelenmesinin kanser hastalığında sağ kalım oranlarını olumsuz yönde etkilediği ortaya konulmaktadır. Aralık 2019 yılında Çin’de başlayan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılarak pandemiye neden olan Covid 19 enfeksiyonu, bireylerde endişe ve korkuya sebep oldu. Yaşanan sosyal izolasyonlar ve karantina süreçleri bu dönemde kanser hastalarının tedavilere zamanında ulaşamamasına ve hastaların enfeksiyon riski sebebiyle takip ve tedavilerini ertelemelerine neden oldu. Bu süreçte takipler online görüşmelerle, tedaviler ise damar yolu yerine ağızdan kullanılan haplarla sürdürüldü. Kanser hastalığı tedavi uygulanmadığı ve takip edilmediği durumlarda ilerleme gösterebilen bir hastalık olduğundan, özellikle ileri evre ve hayati organ tutulumu olan hastalarda hastane başvurularındaki gecikme nedeniyle hastalık ilerlemesi ile karşılaşıldı. Bununla birlikte akciğer tutulumuna sebep olan Covid-19’un tespiti için çekilen akciğer tomografileri de erken evre akciğer kanseri hastalarının tespit edilmesinde rol oynadı. Bu sebeple pandemi döneminde akciğer kanseri tanısında bir artış yaşandı. 

Kanserde yenilikçi tedaviler

Kanser hastalığında yeni tedavi seçeneklerinin her geçen gün artması, hastaların iyileşme oranları ve sağ kalım sürelerinin artmasını sağlamaktadır. Öncelikle ileri evre hastalıklarda çalışmaları yapılan ve onaylanan tedaviler, günümüzde ameliyat öncesi dönem de dahil olmak üzere olumlu sonuçları ile tedavide kullanılabilir hale gelmiştir. Standart kemoterapinin yanı sıra akıllı ilaçlar olarak adlandırılan hedefe yönelik tedaviler ile tedavinin etkinliği artmakta ve daha az yan etki ile karşılaşılmaktadır. Kanserde kontrolsüz büyümeye neden olan ve hücre içi sinyalizasyonu tetikleyen genetik mutasyonların tespiti ile bu mutasyonlara yönelik hedefe yönelik ilaçların sayısı da günden güne artış göstermektedir. Bu yeni ilaçlar, kanser hastalığında tedavi başarısını olumlu yönde etkilemektedir. Genetik mutasyonların tespitinde tümör dokusunda yapılan moleküler testlerin yanı sıra doku biyopsisinin alınamayacağı durumlarda, kanda dolaşan tümör DNA’sını değerlendiren likit biyopsiler de kolay ve pratik bir şekilde uygulanabilmektedir. Test sonuçlarının değerlendirilmesi ile de hastalara kişiye özgü tedaviler planlanmaktadır. 

Ayrıca akciğer kanseri ve cilt kanseri başta olmak üzere daha birçok kanser türünde bağışıklık sisteminin tümör hücresi ile savaşını tetikleyen immünoterapi alanında da önemli gelişmeler olmuştur. Hatta günümüzde immünoterapi, kematorepi ile birlikte kombine olarak kullanılabilmektedir. Bununla birlikte kanser aşı çalışmaları da yoğun bir şekilde devam etmektedir. Prostat kanserindeki onaylanmış aşı tedavisinden sonra cilt kanserinde de mRNA kişiselleştirilmiş aşı uygulaması ile beraber immünoterapinin ileri evre cilt kanserinde olumlu sonuçları beklenmekte olup, gelecekte kanser tedavisinde kullanılabilecektir. 

Kanser hastalarının tedavi sürecinde dikkat etmesi gerekenler

Kanserden korunmak için risk faktörlerine karşı önlemlerin alınması gerekir. Ancak kanser hastalığı ortaya çıkmışsa hastaların dikkat etmesi gereken noktalar şöyle sıralanabilir:

-Aktif ve pasif sigara içiciliğine son verilmeli, sigara bulunan ortamlardan uzak durulmalıdır

-Alkol kullanımı sınırlandırılmalı, mümkünse hiç kullanılmamalıdır

-Hareketli bir yaşam tarzı benimsenmeli ve düzenli fiziksel aktiviteler hayata entegre edilmelidir. 

-Hastalar düzenli doktor kontrollerini aksatmamalıdır.

-Ultraviyole ışınlarına karşı tedbirli olunmalı ve güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır

-Beslenme kanser tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bireyler günlük enerji ve kalori ihtiyacını doğru bir şekilde karşılayabilmelidir. Kanser hastalarında kilogram başına 1,5 gram kaliteli yüksek protein alımı sağlanmalı, yağ içeriği yüksek işlenmiş gıdalar tüketilmemeli, ızgara, haşlama gibi pişirme yöntemleri tercih edilmeli, taze sebze ve meyveler tüketilmeli, kas dokusunu güçlendiren yüksek kaliteli proteinler tüketilmelidir. 

-İdeal kilo kontrolünü sağlayacak şekilde sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin artırılması, normal sınırlarda vitamin D düzeyi gerek sağlıklı bireylerde kanser gelişiminin önlenmesi, gerekse de takipte olan hastalarda önem taşır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Klasiklerle Buluşuyor başlığıyla duyurduğumuz 2022-2023 sezonu repertuvarının yeni oyunu Gidiş Dönüş Moskova (Retro), aile içinde kuşaklar arası çatışmaları ve yaşlılığın zorluklarını tüm gerçekliğiyle gözler önüne sererken, diğer yandan dört yaşlı insanın en tuhaf koşullarda bile kurabileceği dostluğa ve bağlara dair bir hikâye anlatıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği Gidiş Dönüş Moskova (Retro)’yu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 12 Nisan 2023 Çarşamba günü 20:30’da Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde prömiyerini yapıyor.

Yalnız Bir Adam ve Üç Gelin Adayı

Yaşamı boyunca küçük bir şehirde çatıları onararak geçimini sağlayan Nikolai Mihayloviç Çmutin, eşinin ölümünden sonra Moskova’da kızı ve damadının yanında yaşamaya başlar. Büyük şehrin karmaşasına ve kalabalığına alışamayan Çmutin, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek umuduyla köklerine dönerek köye yerleşmek istemektedir. Babasının köyde tek başına yaşayamayacağını düşünen kızı Ludmilla ve bir türlü anlaşamadığı damadı Leonid ise onu evlendirme planları yapmaktadır. Leonid, Çmutin’in birini eş olarak seçmesini umut ederek üç yalnız kadını eve davet eder. Üç gelin adayının da aynı anda eve gelmesiyle işler karışacaktır.

Çehov’dan Esinlenmiş Bir Oyun

Oyunun yönetmeni Engin Gürmen, Gidiş Dönüş Moskova (Retro)’yu anlatıyor:

“Oyunun teması yalnızlık ve sevgisizlik üzerine. Ama sakın kötümser bir oyun seyredeceğinizi sanmayın. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi karamsarlıkla beraber bizi tebessüm ettiren, hatta zaman zaman güldürecek sahneler tıpkı Çehov oyunlarında olduğu gibi iç içe geçmiş.

Evet yaşlılık ve bir gün yalnız kalmak kaçınılmaz olarak bizi beklemekte. Ama buna gülümseyerek katlanmak da ancak sanatın gücü ile olacaktır sanırım.

Oyunun bütün yaratıcı kadrosuna teşekkür ederim. Ama en büyük teşekkürüm bu yolculuğa benimle beraber çıkmayı kabul eden kadim dostlarım büyük oyuncular sevgili Hikmet Körmükçü ve sevgili Zihni Göktay’a olacaktır.”

Dramaturgisini Başak Erzi’nin, dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm tasarımını Sebahat Çolakoğlu’nun, koreografisini Doğan Şirin’in, ışık tasarımını Murat Selçuk’un, efekt tasarımını Harun Özdamar’ın yaptığı; fotoğraflarını Nesrin Kadıoğlu’nun çektiği oyunda Aybar Taştekin, Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Esra Ülger, Hikmet Körmükçü, Mahperi Mertoğlu, Zihni Göktay rol alıyor.

Oyun, 12-15 Nisan 2023 tarihlerinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkanlığı, Haydi Tut Elimi Derneği ve Yetim Vakfı tarafından yürütülen ‘Çocuklar Başrolde Projesi’ kapsamında Pufy’nin Yolculuğu ‘Bilgiler Aynası’ adlı interaktif tiyatro oyunu sahnelendi. Çocuk psikolog ve psikiyatristlerln onayladığı ve inovatif yöntem diijital oylama ile  tiyatronun sonucunu çocukların belirlediği oyun, inovatif ve interaktif olması yönüyle de dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Oyun ile psikososyal destek hedefleniyor.

Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda Pufy’nin Yolculuğu ‘Bilgiler Aynası’ adlı interaktif tiyatro oyunu sahnelendi. 

Dünyada bir ilk!

Sanatta sosyal inovasyon modeli projesi kapsamındaki “Bilgiler Aynası -Pufi’nin yolculuğu” tiyatro oyunu, çocuk psikolog ve psikiyatristlerin onayladığı, inovatif yöntem diijital oylama ile  tiyatronun sonucunu çocukların belirlediği inovatif ve interaktif tiyatro oyunu olma özelliğiyle dünyada bir ilk. 

Akademik Danışmanlığını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın yaptığı proje ile başta yetim ve depremzede çocuklar olmak üzere sosyal yetim olan tüm çocuklara destek hedefleniyor. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da desteklenecek proje kapsamında “Pufi’nin yolculuğu / Bilgiler Aynası” tiyatrosu pilot gösterimi yapıldı. Yazar ve yönetmenliğini Serhat Eser’in, yardımcı yönetmenliğini ise Cebrail Kalın’ın yaptığı interaktif tiyatroya ilgi yoğun oldu.  

Oyun ile çocuklara psikodrama ve mindfulness (bilinçli farkındalık) tekniği ile psikososyal desteğin verilmesi amaçlanıyor. 

Dr. Nebiye Yaşar: “Depremden etkilenen tüm çocuklara hediye edilen bir proje”

Üsküdar Üniversitesi Rektörlük Proje Geliştirme Koordinatörü (PARGE) ve Genç Beyinler Akademisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (GBA) Müdürü Dr. Nebiye Yaşar, yaptığı değerlendirmede “Çocuklar Başrolde Projesi” için ayrı bir heyecan duyduklarını söyledi. Dr. Yaşar, “Sevgili gençler bugün burada çok sevimli çocuklar ve sizler için toplandık. Aslında çok güzel bir proje için toplandık. Bu proje özellikle deprem travması yaşayan ve depremden birinci, ikinci ve üçüncü derece etkilenen tüm çocuklara hediye edilen bir projedir.” dedi.

İnteraktif oyun senaryosu için uzmanlara danışıldı

Üsküdar Üniversitesi, Yetim Vakfı, Haydi Tut Elimi Derneği ayrıca Üsküdar Üniversitesi SKS çatısı altındaki bütün kulüpler, “Çocuklar Başrolde Projesi” kapsamında bir araya geldi. Özellikle depremden etkilenen çocukların iyi oluşlarını desteklemek amacıyla interaktif şekilde seyircilerin de oyuna dahil edilmesiyle sahnelenen tiyatro oyununun senaryosu için uzman psikolog ve psikiyatristlere danışıldı.

İyilik ve kötülüğün etkileri anlatıldı

İzleyiciler tarafından beğeni ile izlenen tiyatro oyununda, çocuklara iyilik ve kötülüğün insanlar üzerinde nasıl etki bıraktığı, aslında her insanın içinde bir iyilik bulunduğuna ilişkin mesajla izleyicilere aktarıldı. ‘Çocuklar Başrolde Projesi’ kapsamında gerçekleşen Pufy’nin Yolculuğu ‘Bilgiler Aynası’ adlı tiyatro oyunu, toplu fotoğrafların çekilmesinin ardından sona erdi.

Prof. Dr. Tarhan: “Psikodramalar bir terapi yöntemidir”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, tiyatronun kişinin psikolojisine olumlu yönde etkilediğini ve kişinin hafızasında kalıcılık sağladığı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Tarhan; “Böylesine güzel bir niyet ile yapılan bu çalışma, diliyorum ki proje halinde yazılacak ve iyi bir şekilde sonuçlanacak. Oyunun yazılması ve senaryonun sevilmesi önemli etkenlerdir. İnsan duyduğu şeyi unutuyor, anlasa dahi tekrar unutuyor. İnsan ancak yaşadığı şeyi unutmuyor. Tiyatro, senaryoyu yaşatarak insanda kalıcılık sağlıyor. Sanat, deneyimleyerek öğretiyor. Tiyatro ile çocuklara iyi insan olmayı ve değerlerini deneyimleyerek öğretmiş oluyorsunuz. Böyle bir sanatı çocuğun gelişiminde kullanmak muazzam bir çalışmadır. Biz de tedavilerimizde tiyatral yöntemler kullanıyoruz. Psikodramalar bir terapi yöntemidir. Her bir değer için oyunlar yazılmış.” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İş Bankası teknolojiyi, tarımı ve finansı bir araya getirdiği 24 tarım ihtisas şubesiyle çiftçilere sürdürülebilir tarım için yenilikçi çözümler sunuyor.

Sürdürülebilir besin tedariki konusunda küresel ölçekte stratejik sektör olarak konumlandırılan tarım sektörü, bulunduğu coğrafya, iklim koşulları ve zengin biyoçeşitliliğiyle Türkiye için de son derece büyük bir önem arz ediyor. Türkiye, sahip olduğu verimli topraklarıyla yüksek üretim potansiyeli olan ülkeler arasında yer alıyor. Bu bağlamda ülkemizin tarım ve gıdada kendine yeter hale gelebilmesi, düşük girdi maliyetleriyle kaliteli ve verimli üretimin yapabilmesi, ihracatını artırabilmesi için tarım sektörünün desteklenmesi/geliştirilmesi suretiyle tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gıda arz güvenliğinin temini öncelikli hedefler olarak ön plana çıkıyor.

İş Bankası, ülkemizde sürdürülebilir tarımsal üretime katkı sağlamak amacıyla teknolojiyi, tarımı ve finansı bir araya getirdiği Tarım İhtisas Şubelerini yaygınlaştırıyor. İlkini geçtiğimiz yılın Haziran ayında Manisa Saruhanlı’da çiftçilerle buluşturan Bankanın, değişik illerde bulunan 24 şubesi, çiftçilere sürdürülebilir tarım alanında yenilikçi çözümler sunmak üzere Tarım İhtisas Şubesi olarak hizmet veriyor. 

Deprem felaketlerinin ardından geniş kapsamlı bir afet yardım paketi sunan Banka, depremlerden en çok etkilenen bazı illerdeki Tarım İhtisas Şubeleriyle, ülkemizin tarımsal hacminde önemli bir yere sahip olan bölgedeki çiftçilere, tarım üreticilerine destek sunarak tarımın yeniden canlanmasına da katkı sağlamış olacak. 

“Tarımdaki yaklaşımımız sadece kredi vermekten ibaret değil”

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, konuya ilişkin açıklamasında, son yıllarda yaşadığımız pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı ve ülkemizdeki deprem felaketleri gibi beklenmedik durumlar sonrasında gıdada kendi kendine yeterli olmanın, tarımın sürdürülebilirliğinin öneminin daha net bir şekilde anlaşıldığını ifade etti. Tarımsal üretimin olmadığı bir yerde gıda yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalınabileceğinin altını çizen Erdem, tarımın, taşıdığı yaşamsal öneminin ve pek çok sanayi dalının önemli girdi ihtiyaçlarını karşılamasının yanında dış ticaret açısından da son derece önemli olduğunu söyledi.  

Sürdürülebilir ve gelişmiş bir tarım sektörünün ülkemiz için milli bir mesele olduğunu vurgulayan ve konuya bu hassasiyetle yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Erdem, şöyle konuştu: “Potansiyelimizi en iyi şekilde kullanarak sürdürülebilir tarım politikalarıyla hem ülkemizi kendi kendine yeter hale getirebilir hem de ihracat yoluyla ekonomiye katkı sunabiliriz. Bu da ancak ülkemizdeki üreticinin, çiftçinin desteklenmesi, yenilikçi tarım uygulamalarını kullanarak girdi maliyetlerini düşürüp verimliliklerini artırmalarıyla mümkün olur. Biz bu konuya, tarımı stratejik önceliklerimiz arasına alacak kadar önem veriyoruz. Buradaki yaklaşımımız sadece kredi vermekten ibaret değil. Dünyadaki yenilikçi teknolojilerle, uygulamalarla çiftçilerimizi buluşturacak bir güce, etkileşime ihtiyaç olduğunun farkındayız. Tarım İhtisas Şubelerimizle çiftçilerimiz için teknolojiyi, finansı ve tarımı bir araya getirerek çok daha verimli bir şekilde çok daha fazla ürün elde etmelerini hedefliyor; teknolojiyle yapılacak yenilenmenin finansman desteğini en uygun biçimde sağlayacak çözümleri üretiyoruz.”   

“Bankamızın 100. yılında 50’den fazla Tarım İhtisas Şubesini hizmete açmış olacağız” 

Tarım İhtisas Şubelerinin, çiftçilerin tarımdaki öncü, yenilikçi uygulamalarla ve bunları tatbik edenlerle buluşabileceği bir çerçevede tasarlandığını belirten Erdem, burada tarım konusunda uzmanlaşmış isimlerin, tarım teknoloji girişimlerinin, akademisyenlerin ve sektörde önemli işlere imza atanların üreticilerle buluşarak bilgi ve deneyimlerini paylaşacakları etkinlikler de düzenleyeceklerini aktardı. 

İzlem Erdem, Bankanın 100. yaşının kutlanacağı 2024 yılında 50’nin üzerinde Tarım İhtisas Şubesiyle birlikte, ihtisas şubelerinin ülkenin bütün önde gelen tarım ovalarına yaygınlaşmasını hedeflediklerini söyledi.

“Deprem bölgesinin yeniden kalkınması için etkili tarım politikaları izlenmeli”

Tarım sektörüne verilecek her türlü desteğin deprem felaketlerinden etkilenen bölgedeki çiftçiler açısından da büyük önem taşıdığını vurgulayan Erdem, ülkemizdeki tarım alanlarının %16’sının bu bölgede bulunduğunu, tarımsal üretim değerinde de yörenin %20’lik paya sahip olduğunu belirtti. Deprem felaketlerinden etkilenen ve geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan birçok kişinin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Erdem, bölgenin yeniden kalkınmasını sağlamak için etkili tarım politikalarının izlenmesi ve sürdürülebilir bir üretim ortamının oluşturulması için yol haritası niteliğinde çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti. 

İş Bankası’nın halihazırda hizmet veren Tarım İhtisas Şubeleri şunlar: 

Aksu / Antalya 

Alaşehir / Manisa

Bayındır / İzmir

Bigadiç / Balıkesir

Bismil / Diyarbakır

Boğazlıyan / Yozgat 

Cihanbeyli / Konya

Çarşamba / Samsun

Develi / Kayseri

Ereğli / Konya

Geyve / Sakarya

İslahiye / Gaziantep

İznik / Bursa 

Karacabey / Bursa 

Karapınar / Konya

Kızıltepe / Mardin

Kırıkhan / Hatay  

Korkuteli / Antalya 

Saruhanlı / Manisa

Söke / Aydın 

Tavas / Denizli

Turunçova / Antalya 

Uzunköprü / Edirne

Viranşehir / Urfa 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Finansal Kurumlar Birliği’nin (FKB) 11. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan FKB Başkanı Ali Emre Ballı, “Reel sektörün ve tüm paydaşlarımızın yararlanabileceği FKB Endeksi ile ticaretin nabzını ve yatırım eğilimlerini ölçümleyeceğiz” dedi.

Banka dışı finans sektörünün gelişmesi yönünde önemli bir misyon yüklenen, finans sektörünün en önemli oyuncularından olan; Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman, Varlık Yönetim ve Tasarruf Finansman Şirketlerini bünyesinde bulunduran Finansal Kurumlar Birliği’nin (FKB) 11. Olağan Genel Kurulu, 10 Nisan 2023 Pazartesi günü, İstanbul’da düzenlendi. 

Finans sektörünün önemli temsilcilerinin, üye şirketlerin temsilcilerinin ve Finansal Kurumlar Birliği yönetiminin hazır bulunduğu Genel Kurul’da; Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Ali Emre Ballı’nın yanı sıra Finansal Kurumlar Birliği Başkan Vekilleri Eyüp Akbal, Gökmen Onbulak, Coşkun Çabuk ve Selahattin Süleymanoğlu da sektörlerine ilişkin değerlendirmelerini paylaştı. 

“İlk andan itibaren depremzedelerin yanındayız”

Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Ali Emre Ballı, Genel Kurul konuşmasına; yüzyılın felaketi olarak anılan depremde hayatını kaybedenlere rahmet, kalanlarına baş sağlığı dileyerek başlarken, Birlik olarak depremin ilk gününden itibaren, depremzedelerin borçları konusunda üyelerine, gerekli kolaylıkların gösterilmesi yönünde tavsiye kararı ilettiklerini hatırlattı. Ballı, gerek birlik çatısı altında gerekse üye şirketleri nezdinde, bölgeye ayni ve nakdi yardımlarını aralıksız sürdürdüklerini belirterek, “Ayrıca Birliğimiz tarafından arama kurtarma çalışmalarına, hasarın giderilmesine ve acil ihtiyaçların karşılanmasına destek olmak amacıyla AFAD’a 3 milyon TL tutarında bağış yaptık. Bundan böyle de; depremzedelerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘Birlikten kuvvet doğar’ diyen Finansal Kurumlar Birliği 10 yaşında

2023 yılının kendileri için iki çok özel anlamı olduğunu belirten FKB Başkanı Ballı, konuşmasına şöyle devam etti; “İlki; Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak etmemiz. İkincisi ise; Finansal Kurumlar Birliği olarak “Birlikten kuvvet doğar” deyip, yola çıktığımız günden bu yana tam 10 yıl geçmiş olması. Çatımız altındaki 5 sektörümüzle birlikte, birliğimizin bu yıl 10. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. 119 üye şirketimizle ülkemizin ikinci yüzyılına damga vuracak sürdürülebilir kalkınma hamlesinde üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye gayret ediyoruz. Bu doğrultudaki performansımız, her yıl büyüyen rakamlarımıza da yansıyor. 2022, konsolide olarak 569 milyar TL düzeyinde gerçekleşen işlem hacmimiz, 382,7 milyar TL’lik aktiflerimiz, 55,2 milyar TL’ye ulaşan öz kaynaklarımız ve 6 milyona yaklaşan müşteri sayımız ile Türkiye ekonomisine sağladığımız katkıyı büyüttüğümüz bir yılı geride bıraktık. Bu yıl da bütün sektörlerimizi daha ileri bir noktaya taşımak için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz.”

FKB Endeksi, ticaretin nabzını ve yatırım eğilimlerini ölçümleyecek

İstanbul Üniversitesi ile yapılan protokol çerçevesinde oluşturulan FKB Endeksi hakkında da bilgiler paylaşan Ballı, “Gerek reel sektörün gerekse tüm paydaşlarımızın yararlanabileceği bir ‘FKB Endeksi’ oluşturulması hayalimizdi. Geçen yıl bu hayalimizin ilk adımlarını attık ve İstanbul Üniversitesi ile bir protokol imzaladık. Endeksin; Türkiye’de ticaretin nabzını ve yatırım eğilimini ölçümleyen öncü bir gösterge olmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Genel Kurul’da konuşan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Murat Şeker de FKB Endeksi ile ekonomik ve finansal gelişmelerin ne yönde gelişme gösterdiğine ve gösterebileceğine ilişkin olarak sonuçlar ortaya çıktığını belirterek, “FKB bünyesinde işletilmekte olan Merkezi Fatura Kaydı Sistemi’nde (MFKS) ve Finansal Kiralama Sözleşme Tescil Sistemi’nde (FKSTS) yer alan ve üyelerden alınan bilgiler ile  ticarete öngörü sağlayan ve yatırımlara ışık tutan anlamlı verilere dönüştüreceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yayınlandığı her kısımla izleyiciden tam not alan ‘Yalı Çapkını’ dizisinin 28. kısım fragmanı yayınlandı. Cem Adrian’ın ‘Derinlerde’ müziğinin eşlik ettiği fragmanda Abidin Suna’ya, “Benimle evlen Suna” derken Pelin, Ferit’e boşanma tavsiyesinde bulundu. İşte Star TV ekranlarında yayınlanan ‘Yalı Çapkını’ dizisinin 28. kısım fragmanı…

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

İlk kısım itibariyle izleyiciden tam not alan Yalı Çapkını, çarpıcı öyküsü ve başarılı oyuncu takımıyla her Cuma konutlara konuk oluyor.

Yalı Çapkını dizisinin 14 Nisan Cuma günü Star TV ekranlarında yayınlanacak olan 28. kısım fragmanı yayınlandı. İşte Yalı Çapkını’nın 28. kısım fragmanı…

YALI ÇAPKINI DİZİSİ 28. KISIM FRAGMANI

‘YALI ÇAPKINI’ DİZİSİNİN OYUNCU TAKIMINDA KİMLER VAR?

Yönetmen koltuğunda Burcu Alptekin’in oturduğu Yalı Çapkını’nın senaryosunu Mehmet Barış Günger kaleme alıyor. Yapımını OGM Pictures’ın üstlendiği dizinin oyuncu takımında, başrollerin yanı sıra Şerif Sezer, Gülçin Şantırcıoğlu, Emre Altuğ, Beğenilen Kansu, Ersin Arıcı, Beril Pozam, Doğukan Polat, İrem Altuğ, Öznur Serçeler, Hülya Duyar, Diren Polatoğulları, Sezin Bozacı, Yiğit Tuncay, Buçe Buse Kahraman, Cansu Fırıncı, Selen Özbayrak üzere isimler de yer alıyor.

‘YALI ÇAPKINI’ DİZİSİNİN KONUSU NE?

Varlıklı Korhan Ailesi’nin reisi Halis Korhan’ın (Çetin Tekindor) çapkınlıklarıyla ünlü torunu Ferit’i (Mert Ramazan Demir) uslandırmak için evlenmesini kural koşması ile olaylar başlar. Uygun bir gelin adayı bulunması için Korhan ailesi ile Ferit Antep’e sarfiyat. Antep’te yollarının Seyran ( Afra Saraçoğlu) ile kesişmesi ile ikisi için de olaylar gelişir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Acun Ilıcalı hastaneden taburcu oldu! Birinci açıklamayı yaptı​

New York Fed Lideri John Williams, enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.

Fed’in 18 yetkilisinin geçen ayki medyan kestirimleri, faizin yıl sonunda yüzde 5,1 olacağını göstermişti. Bu da 1 kere daha 25 baz puanlık faiz artışı olacağına işaret ediyor.

Williams Yahoo! Finance’e verdiği mülakatta Mart ayındaki 1 kere daha faiz artışı yapılacağı kestiriminin ‘makul bir başlangıç’ olacağını, sonrasındaki faiz kararlarının bilgilere bağlı olacağını bildirdi.

Williams enflasyon düşse de hala yüzde 2’lik amacın epey üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürmek konusunda kararlı olduklarını söyledi.

Williams bankacılık bölümündeki çalkantının iktisada tesirinin belgisiz olduğunu da lisana getirdi.

Yaz aylarında nüfusu 1 milyonu aşan Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Çeşme’nin kanalizasyon altyapısını güçlendirmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü tarafından projelendirilen çalışmalarda sona gelindi. 17,5 km uzunluğundaki atık su iletim hattı projesi bölgedeki altyapı sorununu çözüme kavuşturacak.

Çeşme’de özellikle yaz dönemlerinde artan nüfusla birlikte içme ve kullanma suyuna yönelik talebin de artması üzerine İZSU Genel Müdürlüğü büyük çaplı yatırımlara imza atıyor. İlçenin eskiyen kanalizasyon altyapısının yaz aylarında yoğunlaşan nüfusun ihtiyacını karşılayabilmesi için hazırladığı 17,5 kilometrelik kanalizasyon hattının yapım çalışmalarında sona yaklaşıldı. Projelendirilen imalatın yüzde 84’lük kısmını tamamlayan ekipler, Mayıs’ta hattın tamamını işletime alacak.

Yaklaşık 130 milyon liralık yatırım bedeliyle tamamlanacak yeni kanalizasyon hattı, Çeşme’nin merkez, Çiftlik, Boyalık, Ilıca ve Altınyunus mahallelerine hizmet verecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kız çocuğunun annesinden babasını kıskanmasını, annenin yerini geçme isteğini, baba evden gittiğinde sürekli ağlamasını ve babaya aşırı düşkün olmayı ifade etmek için kullanılan Elektra kompleksinde kız çocuğu anneden uzaklaşırken babaya yakınlaşıyor.  Bu davranışların yaklaşık 3-6 yaş arasında görüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu davranışın zamanla normale döndüğünü söyledi.

Bazı ebeveynlerin çocukları kıskanmasın diye birbirlerine karşı mesafeli yaklaşabildiklerini belirten Ülkü, “Çiftlerin çocuklarının yanında birbirlerine sevgi göstermekten kaçınmamaları gerekiyor. Eşler birbirlerine olan tavırlarını değiştirmemeli” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, Elektra kompleksine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Kız çocuğu anneden uzaklaşıp babaya yakınlaşıyor

Elektra kompleksinin sıklıkla Sigmund Freud ile beraber anıldığını ancak bu terimin ilk kez 1913 yılında Carl Jung tarafından kullanıldığını belirten Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Elektra kompleksi; kız çocuğunun annesinden babasını kıskanmasını, annenin yerini geçme isteğini, baba evden gittiğinde sürekli ağlamasını ve babaya aşırı düşkün olmayı ifade etmek için kullanılıyor. Kız çocuğu anneden uzaklaşırken babaya yakınlaşıyor. Bu davranışlar yaklaşık 3-6 yaş arasında görülüyor ve zamanla normale dönüyor. Yaşın ilerlemesiyle anneyle özleşme yoluyla da çözümleniyor” diye konuştu.

Ebeveynler birbirlerine sevgi göstermekten kaçınmamalı

Bu dönemde ebeveynlerin çocuklarına nasıl yaklaşacaklarını bilemediklerini ifade eden Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bazı ebeveynler, çocukları kıskanmasın diye birbirlerine karşı mesafeli yaklaşabilirler ancak birbirlerine karşı mesafeli yaklaşımlarının uygun bir tutum olmadığını söylemekte fayda var. Çocuklarının yanında sevgi göstermekten kaçınmamaları gerekiyor. Eşler birbirlerine olan tavırlarını değiştirmemeli. Çocuklar anne ve babalarını model alıyorlar. Aynı zamanda çocuklar, ailede herkesin farklı bir birey olduğunu, herkesin sevgi ve ilgisinin farklı olacağını öğrenmeli ve kabul etmeliler” dedi.

İşte Elektra kompleksinin belirtileri…

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, genel olarak 3-6 yaşlar arası başlayan Elektra kompleksinde gözlemlenebilen belirtileri şöyle sıraladı:

– Anneye karşı açıklanamayan düşmanlık duyguları besliyorlar, 

– ‘Büyüyünce babamla evleneceğim’ gibi cümleler kuruyorlar,

– Annesinin babasına gösterdiği sevgiyi kıskanıyorlar,

– Anne ve baba kavga ettiğinde koşulsuz babanın tarafında yer alıyorlar ve

– Karar verirken önce babanın fikrini alıyorlar.

Yetişkinlik evresinde de devam edebilir

Ebeveynlerin bu dönemin normal bir durum olduğunu ve çocukları suçlamak, eleştirmek yerine koşulsuz sevgi ve ilgi göstermeyi unutmaması gerektiğini de vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bu süreci geçici ve normal bir durum olarak değerlendiriyoruz. Çocuğun yaşı ilerledikçe kıskanma durumu yavaş yavaş örnek almaya dönecektir. Ancak Elektra kompleksinin yetişkinlik evresinde de devam etme ihtimali olabilir. Bu yüzden eğer ergenlik döneminde de devam ederse özellikle psikolojik destek almak önem kazanacaktır. Yetişkinlik evresinde de Elektra kompleksinin devam etme ihtimali olabilir. Yetişkinlik evresinde bu kompleksin en önemli belirtileri, kadınların kendilerinden yaşça olgun erkeklere ilgi duyma ve babalarına benzer özellikler aramaya başlamaları şeklinde görülebilir” ifadelerini kullandı.

Baba figürü çocuğa açıkça anlatılmalı

Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, kompleksin çözümü için dikkat edilmesi gerekilen bazı durumları ise şöyle sıraladı:

– Babanın da sıradan bir insan olduğunun çocuğa öğretilmesi,

– Baba figürünün tam olarak çocuğa açıklanması,

– Anne ve babanın arasında bir bağ olduğunun belirtilmesi,

– Anne-babaların 3 yaşından sonra çocukları ile ayrı odada kalması,

– Anne – babaların çocuklarına karşı aşkım, sevgilim gibi kelimelerle hitap etmemesi,

– Anne-babaların çocukları ile dudaktan öpüşmemesi,

– Anne-babanın çocukları ile gereksiz güç mücadelesine girmemesine dikkat edilmesi gerekiyor.

Çocukların ruhsal yapısını ve kişilik gelişimini etkilediği için anne ve babaların bu tutumlara dikkat etmesini öneriyoruz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyespor Judo Takımının başarılı sporcusu Sinem Oruç, Çekya’da gerçekleştirilen Ümitler Avrupa Kupası’nda milli forma altında mücadele ederek altın madalyanın sahibi oldu.

Konya Büyükşehir Belediyespor Judo Takımı, milli takımla katıldığı müsabakalarda Konya’nın ve Türkiye’nin gururu olmaya devam ediyor.

Çekya’nın Teplice kentinde 8-9 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Ümitler Avrupa Kupası’nda, Konya Büyükşehir Belediyespor Judo Takımından 11 sporcu milli forma adına yarıştı. Konya Büyükşehir Belediyespor’un başarılı sporcusu Sinem Oruç, 2. turda İngiliz, 3.turda Alman ve 4.turda Polonyalı rakiplerini yenerek çeyrek finale yükselmeyi başardı. Turnuvanın son gününde 63 kiloda mindere çıkan Büyükşehir Belediyesporlu judocu Oruç şampiyon olarak altın madalyayı kazandı.

Büyükşehir Belediyesporlu judoculardan 50 kiloda Alişan Yıldız ve 40 kiloda Rahime Erçin turnuvayı 5. olarak tamamlarken; derece tablosunda 66 kiloda mücadele eden Ömer Faruk Turgutlu ise 7. oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şeker fiyatları, global besin enflasyonu üzerindeki baskıyı sürdürmekle tehdit eden, sıkı global arzlarla ilgili artan telaşlar üzerine Londra’da on yıldan fazla bir müddetin en yüksek düzeyine ulaştı.

Beyaz şeker vadeli süreçleri Salı günü yüzde 4,3 artarak 2011’den bu yana en yüksek düzeyine ulaştı.

Meşrubattan çikolataya kadar her şeyde kullanılan tatlandırıcı fiyatları, kilit tedarikçi Hindistan’dan yapılan sonlu ihracat beklentileri ve Pakistan ve Tayland’ın da ortalarında olduğu öteki ülkelerden gelen cansız tedarik beklentileri nedeniyle sıçradı.

Öte yandan petrolün son vakitlerde yükselişe geçmesinin Brezilyalı ve Hintli fabrikaları daha fazla kamışı etanol yapmaya yönlendirmeye teşvik edebileceğine dair telaşlar de var.

Fiyatlar şeker yahut biyoyakıt üretiminde tesirli olacak

Bu ülkelerdeki üreticiler, hangi eserin daha cazip olduğuna bağlı olarak daha fazla şeker mi yoksa biyoyakıt mı üreteceklerine karar verecekleri bedellendiriliyor.

Paris merkezli danışmanlık firması Agritel’de analist olan Francois Thaury, “Şeker piyasası sahiden sıkı. Büyük ülkelerde üretimde aşağı istikametli revizyonlar yaptık” tabirlerini kullandı.

Yükselen şeker fiyatları güç, yakıt ve personellik maliyetlerinin yükseldiği bir periyotta şekerleme ve unlu mamuller üzere eserlerin artan maliyetlerine ekleniyor.

Yaşanan rallinin, tüketicilerin tatlılar ve alkolsüz içecekler üzere şeyler için daha fazla ödeme yapmasıyla İngiltere’de enflasyonun tesirini hali hazırda kötüleştirdiği belirtiliyor.

Thaury, Hindistan’da yüksek perakende şeker fiyatlarının da hükümetin bu dönem ek ihracata müsaade vermeyeceği istikametindeki savları artırdığını ve bunun da piyasayı daha da zorladığını söyledi.

Brezilya’da hasat piyasayı etkileyecek

2023 döneminde Brezilya‘da elde edilecek verimli bir hasadın piyasadaki sıkışıklığı hafifletmeye yardımcı olabileceği belirtilirken Covrig Analytics’ten Claudiu Covrig, Mayıs öncesinde teslim edilebilir şeker eksikliğinin fon alımlarıyla birleşerek fiyatları yükselttiğine dikkat çekiyor.

Covrig, “Brezilya’dan gelecek hasada önemli halde ihiyaç var lakin şimdi gelmediler. Yakında fonlar piyasayı yönlendirecek ve geri kalanlar yalnızca yolcu olarak kalacak” tabirlerini kullandı.

Beyaz şeker Londra’da yüzde 2,7 artışla ton başına 679,50 dolardan süreç görürken arka arda dördüncü seansında da yükseldi. Ham şeker de New York’ta yüzde 2,2 artarak 2016’dan bu yana en yüksek düzeyini gördü.

Ünlü anime stüdyosu TMS Entertainment tarafından hazırlanan Resident Evil: Death Island animesinin uzun fragmanı yayınlandı. Japonya’da 7 Temmuz’da sinemalarda gösterime girecek olan anime tüm dünyada da Sony Pictures Home Entertainment markası altında dağıtılacak.

İngilizce seslendirmeli Japonya fragmanını aşağıda izleyebilirsiniz:

Fragmanın en dikkat alımlı kısmı Jill Valentine ile Leon S. Kennedy’i birlikte görüyor olmamız. Resident Evil 1, 3, 5 ve Revelations’ta Jill, Resident Evil 2, 4 ve 6’da ise Leon olarak oynamıştık oyunları. Bu ikili daima farklı oyunlarda olduklarından öykü içerisinde bir ortaya gelmemişlerdi.

Resident Evil: Death Island’daki olaylar Resident Evil 6 ile 7 ortasında geçiyor.

IMF, yeni Dünya Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye’nin 2023 büyümesini yüzde 2,7, 2024 büyümesini yüzde 3,6 olarak kestirim etti.

IMF Ekim ayı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda 2023 ve 2024’te Türkiye’nin yüzde 3 büyüyeceğini öngörmüştü.

2023 yılı enflasyon iddiası düşürüldü

IMF 2023 yılı Türkiye ortalama TÜFE varsayımını yüzde 50,6 olarak belirlerken 2024’te ortalama TÜFE’yi yüzde 35,2 olarak öngördü. IMF Ekim raporunda 2023 için ortalama TÜFE’yi yüzde 51,2, 2024’ü ise yüzde 24,2 olarak varsayım etmişti.

Cari denge/GSYH iddiası 2023 için eksi yüzde 4, 2024 için eksi yüzde 3,2 olarak öngörüldü. 2023 işsizlik kestirimi yüzde 11, 2024 işsizlik varsayımı yüzde 10,5 oldu.

Küresel büyümede ‘finansal risk’ vurgusu

Küresel büyüme iddiasını yüzde 2,9’dan yüzde 2,8’e düşüren kurum, sıkı para siyaseti ve Ukrayna’daki savaşın neden olduğu finansal kesim tansiyonunun yüksek belirsizlik ve riskler oluşturduğuna dikkat çekti.

2024 büyüme kestirimi yüzde 3,1’den yüzde 3’e geriledi. Açıklamada “Geçen ay Silicon Valley Bank Credit Suisse’in iflasıyla piyasalarda yaşanan finansal çalkantılar nedeniyle global büyüme görünümüne yönelik risklerin aşağı yönlü” dendi.

Biz yetişkinlere nazaran çok daha hassas ve narin olup, dokunmaya kıyamadığımız bebeklerde uygulanabilecek kimi kolay antrenmanlarla gelişimine olumlu tarafta katkı sağlayabilirsiniz. Bebeklik periyodunda yapılabilecek en yararlı hareketleri yapılışları ile birlikte sizler için derledik. İşte bebeklerin kaslarını güçlendiren en tesirli antrenman hareketleri…

0-1 aylık (Yenidoğan) periyodundaki bir bebeğin en fazla yapabileceği hareketler kısa müddetli başlarını kaldırma, gülümseme, başını sağa-sola çevirme üzere hareketler olsa da vakitle uzanma, tutma, yatma dönme, emekleme ve yürüme üzere hareketleri de sergileyecektir. Bu hareketleri zahmet çekmeden yapabilmeleri için muhakkak oranda kas güçlerine sahip olmaları gerekir. Bebeklerin 2-6 aylık gelişim sürecinde antrenman hareketleri uygulamaları, hem fizikî hem de ruhsal manada hayli değerli olduğundan sizde birtakım kas antrenmanları uygulayarak motor gelişimine olumlu tarafta katkı sağlayabilirsiniz. Pekala, bebeklerde hangi antrenmanlar uygulanmalı? İşte yapmanız gerekenler…

İLK KALDIRIŞ KIYMETLİ…

İlk olarak bebeğinizi sırt üstü yatırıp, elleriyle parmaklarınızı tutmasını sağlayın. Bu esnada bebeğinizin bileklerini kavrayarak evvel sağ kolunu daha sonra sol kolunu havaya nazikçe kaldırın. Aşağı- üst hareketlerle idmana bu formda başlayın.

Bebeğinizi yüz üstü yatırır konumda tutun ve kollarını yavaşça üst yanlışsız tutarak kaldırmaya çalışın. Bu hareketi birinci sefer yapıyorsanız, bebeğinizde zıt bir hareket uygulamamak için epey dikkatli olmalısınız. Bebeğiniz 2. ayına gelmişse başını rahatlıkla denetim edebilir.

KAS VE EKLEMLERİ ÇALIŞTIRIN!

Yine bebeğinizi sırt üstü yatırır konumda kollarını sağ ve sol çapraz istikametlerinde germe hareketleri yapın. Akabinde ‘paraşüt hareketi’ olarak tanımlanan kolları yana gerçek açma hareketlerini uygulayın.

Bebeklerin birinci altı ayındaki en değerli uygulamalardan biri de kalça eklemlerinin çalıştırılmasıdır. Bacaklarını aşağıdan üst hakikat hareket ettirerek germe hareketlerini uygulayın. En az 10 defa bu biçimde devam ettikten sonra birebir süreci başka bacakta devam ettirin. Gün içerisinde 4-5 kere bu idmanı uygulayın.

BEBEKLERDE MEKİK NASIL ÇEKİLİR?

Tıpkı yetişkinlerde olduğu üzere mekik hareketini bebeğinize de uyarlayabilirsiniz. Sırtüstü pozisyonda yatırdığınız bebeğinizi hafif oturtur üzere öne gerçek çekin. Bu hareket kol, omuz ve sırt kaslarını güçlendirecektir. Bebek daha 6 haftalıkken yapılabilir. Başını tutamıyorsa kollarını çekmek yerine sırtından destekleyerek elinizi omuz ve sırtına koyup ensesini de tutarak hareketi yapın.

Bebekler için mekik idmanı yapabilirsiniz. Nasıl mı? Sırt üstü yatar konumdayken kollarından yavaşça oturur konuma hakikat çekin. Bu biçimde omuz, kol ve sırt kasları güçlenecektir. Hatta bu esnada bebekler doğal olarak karın kaslarını büküyor ve başını tutmaya çalışırken boyun kaslarını çalıştırıyor olacak. Bu mekik idmanını 6 haftalıkken yapmaya başlayın. Şayet başını tutma konusunda zorlanıyorsa ön kollarından çekmek yerine sırtından dayanak verin; yani ellerinizi omuz ve sırt bölgesine koyup, ensesini de tutarak bu hareketi yaparken ona dayanak sağlayın.

BEBEKLERDE BİSİKLET ÇEVİRME HAREKETİ

Özellikle de kolik sancısı görülen bebekleri rahatlatacak bir hareket olan bisiklet; kalça, bacak, diz ve karın kaslarını harekete geçireceği için epeyce tesirli bir harekettir. Sırtüstü yatan bebeğinizin bacaklarını pedal çeviriyor üzere hareket ettirip 3 ila 5 sefer tekrarlayın; mola verip tekrar uygulayın.

Türkiye Hentbol Federasyonu tarafından düzenlenen Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası, Kastamonu’da devam ediyor.

Türkiye’nin farklı vilayetlerinden 15 ekibin iştirakiyle dün başlayan şampiyonada maçlar, Kastamonu Atatürk Spor Salonu ve Merkez Spor Salonu’nda oynanıyor.

Türkiye Hentbol Federasyonu Teknik Heyeti Üyesi İsmail Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şampiyonanın 14 Nisan Cuma günü sona ereceğini söyledi.

Şiddetli bir çabanın akabinde ekiplerin burada oynama hakkını elde ettiğini belirten Bayraktar, “Yarı finallerden birinci ikiyi alan ekipler buraya geldi. Dün birinci gün küme maçları oynandı. Bugün de ikinci gün küme maçları oynanıyor. Elemeler bittikten sonra Türkiye’nin en yeterli 8 ekibi kalacak. Onlar da 12-13 ve 14 Nisan’da maçlarını oynayacak. Bu maçlar sonucu Türkiye şampiyonu belirlenecek.” dedi.

Maçların keyifli geçtiğini anlatan Bayraktar, “Yıldız Ulusal Ekip atletlerimiz da burada. Mili ekip hocalarımız da burada. Onlar da ulusal gruba sportmen seçiyor. Geleceğimiz bu atletler. Ulusal ekibi bu sportmenler oluşturacak. Çok keyifli maçlar seyrediyoruz. Hentbol ivme kazanan bir spor. Son yıllarda elde ettiğimiz başarıyı ulusal ekip seviyesinde başarılarla taçlandıracağımızı düşünüyorum.” diye konuştu.

Kastamonu’nun hentbolda özel bir yeri olduğunu kaydeden Bayraktar, Kastamonu Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Reşat Asrak’a teşekkür ederek, “Ekibiyle her şeyi hazırlamış. Kastamonu’nun çok büyük emeği var. İki spor salonunu bize tahsis ettiler. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” tabirlerini kulandı.

Avrupa Bilardo Şampiyonası’nda 25 yaş altı üç bant kategorisinde şampiyon olan ulusal atlet Burak Haşhaş, maksadının dünya şampiyonluğu olduğunu söyledi.

Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen şampiyonada, 25 yaş altı üç bant kategorisi finalinde dün Avusturyalı Nikolaus Kogelbauer’i 40-20’lik skorla mağlup ederek Avrupa şampiyonu olan Haşhaş, AA muhabirine tertibi ve kazandığı başarıyı kıymetlendirdi.

Ulusal sportmen, Avrupa şampiyonu olduğu için büyük memnunluk yaşadığını, Antalya’daki turnuvanın kendisini için özel olduğunu tabir etti.

Antalya’da hoş bir tertibin sürdüğünü anlatan Burak Haşhaş, “Bu turnuvayı kendi ülkemde kazanmak benim için daha da manalı. 15 farklı kategorinin oynandığı turnuvada ülke olarak 10 dan fazla madalya bekliyoruz. Birincisini biz gençler olarak aldık çok memnunum. Amacım büyüklerde dünya şampiyonu olmak.” diye konuştu.

Elde ettiği başarıda en büyük etkenin çok çalışmak olduğunu lisana getiren Haşhaş, ailesinin ve usta bilardocu Semih Saygıner’in takviyesinin de kendisi için çok kıymetli olduğunu kaydetti.

Çağdaş Pentatlon Dünya Kupası 2. etap gayreti start aldı.

Ankara Atlı Spor Kulübü’ndeki tertipte 32 ülkeden 82 bayan, 87 erkek 169 sportmen, eskrim, binicilik, koşu, yüzme ve atış branşlarında uğraş edecek.

Ulusal sportmenler bayanlar kategorisinde Ebrar Çalışkan, Bengisu Naz Öztegil, Prensip Özyüksel, İpek Akşin, Selen Gülel, Sesim Alpuğan, Sıdal Aslan ve Yaren Işık Polat ile erkeklerde ise Buğra Ünal, Dora Nusretoğlu, Erhan Ispanakçı, Hakan Can Güngör, Kıvanç Taşyaran, Tolga Topaklı ve Yunus Çalışkan, yarı finale kalmak için ter dökecek.

Elemelerde yüksek puan alan 36 bayan ve 36 erkek atlet 13-14 Nisan’da yapılacak yarı finalde yarışacak. Yarı final karşılaşmalarında dereceye giren 18 bayan ve 18 erkek sportmen, 15 Nisan’da 90 dakikalık yarış formatında yapılacak Dünya Kupası 2. etap finalinde madalya çabası verecek. Ankara’daki karşılaşmalar, 16 Nisan’da yapılacak karışık bayrak yarışı ile son bulacak.

Tertipler 25-30 Nisan’da Macaristan’da yapılacak 3’üncü etap ve 9-15 Mayısta Bulgaristan’da düzenlenecek 4’üncü etap yarışlarıyla devam edecek. Şampiyonanın final etabı ise 31 Mayıs-4 Haziran tarihlerinde Ankara’da yapılacak.

Çağdaş Pentatlon Dünya Kupası’nda şampiyon olan bayan ile erkek sportmen, Fransa’da yapılacak Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na kota alacak.

Avrupa Bilardo Şampiyonası’nda 25 yaş altı üç bant kategorisinde şampiyon olan ulusal atlet Burak Haşhaş, maksadının dünya şampiyonluğu olduğunu söyledi.

Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen şampiyonada, 25 yaş altı üç bant kategorisi finalinde dün Avusturyalı Nikolaus Kogelbauer’i 40-20’lik skorla mağlup ederek Avrupa şampiyonu olan Haşhaş, AA muhabirine tertibi ve kazandığı başarıyı kıymetlendirdi.

Ulusal sportmen, Avrupa şampiyonu olduğu için büyük memnunluk yaşadığını, Antalya’daki turnuvanın kendisini için özel olduğunu tabir etti.

Antalya’da hoş bir tertibin sürdüğünü anlatan Burak Haşhaş, “Bu turnuvayı kendi ülkemde kazanmak benim için daha da manalı. 15 farklı kategorinin oynandığı turnuvada ülke olarak 10 dan fazla madalya bekliyoruz. Birincisini biz gençler olarak aldık çok memnunum. Gayem büyüklerde dünya şampiyonu olmak.” diye konuştu.

Elde ettiği başarıda en büyük etkenin çok çalışmak olduğunu lisana getiren Haşhaş, ailesinin ve usta bilardocu Semih Saygıner’in takviyesinin de kendisi için çok değerli olduğunu kaydetti.

Büyükler Avrupa Güreş Şampiyonası, 17-23 Nisan 2023 tarihleri ortasında Hırvatistan’ın başşehri Zagreb’de düzenlenecek. Geçen yıl Macaristan’da düzenlenen şampiyonada madalya rekoru kırarak Bayanlarda Avrupa Şampiyonu, Erkekler Özgür ve Grekoromen tarzda ise ekip halinde Avrupa 2’ncisi olan Türkiye, bu başarıyı daha üste taşımayı hedefliyor.

EN FAZLA ATLET VE MADALYA ASKİ’DEN 

Büyükler Avrupa Güreş Şampiyonası’nda ASKİ Spor Güreş ekibinden 14 atlet, Zagreb’de mindere çıkacak. 1923 yılında kurulan Türkiye Güreş Federasyonu, Avrupa şampiyonalarında bugüne kadar 139 bronz, 88 gümüş ve 102 de altın olmak üzere toplam 338 madalya kazandı. 1985 yılında kurulan ve 2001 yılında güreş branşını açan Ankara Büyük Kent Belediyesi ASKİ Spor Kulübü atletleri ise katıldıkları Avrupa Şampiyonalarında bugüne kadar 76 madalya kazanarak ulusal gruba katkı sağladı. Ulusal kadrolara en çok sporcuyu veren ve en çok madalya (41 altın, 12 gümüş ve 23 bronz olmak üzere toplam 76) kazanan kadro olan ASKİ Spor Kulübü, Büyükler Avrupa Şampiyonası öncesinde de büyük bir heyecan yaşıyor. 14 atleti ulusal kadroda yer alan Başşehir grubu, ulusal madalya koleksiyonuna yenilerini eklemeye kararlı.

AĞIR SIKLETLERDE TÜRK SPORTMENLER AVRUPA’NIN ZİRVESİNDE

Ağır sıkletlerde Avrupa’nın tartışılmaz en büyüğü olan Türkiye Güreş Ulusal Ekibi, Yasemin Adar Yiğit ile 5, Taha Akgül’le 9 ve İstek Kayaalp ile de 11 şampiyonluk yaşayan tek ülke pozisyonunda. Bayanlardaki gururumuz Yasemin Adar Yiğit Zagreb’de 6’ıncı sefer, Taha Akgül 10’ncu ve İstek Kayaalp ise 12’nci sefer şampiyon olarak Avrupa’nın tepesinde kalmak istiyorlar. 

TAHA AKGÜL’ÜN REKORUNUN KIRILMASI ÇOK ZOR

Avrupa Güreş Şampiyonası’nda mindere çıkacak olan Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonu Taha Akgül’ün amacı 10’uncu kere altın madalya kazanmak. 125 kiloda Avrupa’nın tepesine yerleşen Akgül, özgür tarzın başarılı isimleri Bulgar Valentin Yordanov (7) ve Rus Buvaysa Saytiyev’e (6) fark attı. 9 defa Avrupa Şampiyonu olarak tarihe geçen ve bu rekorunun kırılması bundan sonra çok sıkıntı gözüken Taha Akgül, 10’uncu defa Avrupa’nın en büyüğü olmak istiyor. 

RIZA KAYAALP’İN MAKSADI KARELİN’İN REKORUNU EGALE ETMEK

130 kiloda uğraş eden İstek Kayaalp’in amacı ise grekoromen tarzda 12 defa Avrupa Şampiyonu olan eski Rus güreşçi Aleksandr Karelin’e ilişkin rekoru egale etmek. 11 şampiyonluğu bulunan ulusal güreşçi Kayaalp, Zagreb’de altın madalya kazanması halinde Karalin’in rekoruna ortak olacak.

TÜRKİYE GEÇEN YIL TARİH YAZMIŞTI

Türkiye Güreş Ulusal Ekibi, geçen yıl Macaristan’ın başşehri Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda birinci defa 10 final yapmış, 7’si altın olmak üzere toplam 17 madalya kazanarak rekor kırmıştı. Türkiye Bayan Güreş Ulusal Grubu Avrupa Şampiyonu olurken, Erkekler Özgür ve Grekoromen kadroları ise Avrupa 2.liğini elde etmişti.

17-23 Nisan 2023 tarihleri ortasında Zagreb’de düzenlenecek Büyükler Avrupa Güreş Şampiyonası’nda çaba edecek Türkiye A Ulusal Kadrosu şu atletlerden oluşuyor:

SERBEST TARZ BAYANLAR:

50kg Konutun Demirhan Yavuz (ASKİ)

53kg Zeynep Yetgil (İBB)

55kg Bediha Gün (ASKİ)

57kg Elvira Kamaloğlu (İBB)

59kg Eda Tekin (İzzet İnhisarı Akademi SK)

62kg Selvi İlyasoğlu (Köyceğiz BLD. SK)

65kg Büşra Efe (İBB)

68kg Nesrin Baş (BJK)

72kg Buse Çavuşoğlu Tosun (Yalova Çiftlikköy SK)

76kg Yasemin Adar Yiğit (Balıkesir BB)

GREKOREMEN TARZ ERKEKLER:

55kg Adem Burak Uzun (İBB)

60kg Kerem Kamal (İZMİR BB)

63kg Mehmet Çeker (ASKİ)

67kg Murat Fırat (ASKİ)

72kg Selçuk Can (ASKİ)

77kg Yunus Emre Başar (İBB)

82kg Burhan Akbudak (İBB)

87kg Ali Cengiz (ASKİ)

97kg Metehan Başar (İBB)

130kg İstek Kayaalp (ASKİ)

SERBEST TARZ ERKEKLER:

57kg Süleyman Atlı (ASKİ)

61kg Emrah Ormanoğlu (ASKİ)

65kg Hamza Alaca (İLB)

70kg Servet Coşkun (ASKİ)

74kg Soner Demirtaş (ASKİ)

79kg Muhammet Akdeniz (ASKİ)

86kg Fatih Erdin (İBB)

92kg Feyzullah Aktürk (Balıkesir BB)

97kg İbrahim Çiftçi (ASKİ)

125kg Taha Akgül (ASKİ)

Büyükşehir Belediyesi’nce 2021 yılında İzmit Körfezine salınan kalkan balığı Gebzeli balıkçıların ağına takıldı. Kalkan balığı tekrar denize kavuşturuldu

Doğaya ve canlılara değer vererek yatırımlarını hayata geçiren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ‘İzmit Körfezi Balıklandırma Projesi’ kapsamında 2017 yılından bugüne kadar 36 bin yavru balığı İzmit Körfezi ile buluşturdu. Denize bırakılan balıklar Büyükşehir Belediyesi ekiplerince sürekli kontrol ediliyor.

BALIKÇILAR HABER VERDİ

Bu kapsamda Kocaeli Su Ürünleri Kooperatifine bağlı balıkçıların ağına daha önce İzmit Körfezine bırakılan çipli kalkan balığı takıldı. Kocaeli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ali Sarı, çipli kalkan balığının Gebze’de yakalandığını Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’na haber verdi. Ardından ekipler harekete geçti.

2021 YILINDA DENİZE SALINDI

Gebze Eskihisar Su Ürünleri Kooperatifine giden Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri balığı kontrol etti. Üzerinde çipi bulunan kalkan balığının 2021 yılında Hereke’de denize salındığını belirledi. Yaklaşık 1 kilo olduğu tespit edilen kakan balığı gerekli kontrolleri yapıldıktan sonra tekrar İzmit Körfezine salındı.

“BALIĞIMIZI İZMİT KÖRFEZİNE SALDIK”

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Mesut Önem yaptığı açıklamada,” “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak 2014 yılında İzmit Körfezini Balıklandırma projesini başlattık. İzmit Körfezi’nden alınan anaç balıklardan elde edilen kalkan, levrek ve çupra yavrularını belirli aralıklarla İzmit Körfezine bırakıyoruz. Bu kapsamda bu zamana kadar 36 bin yavruyu İzmit Körfezine saldık. Bugün Gebze Eskihisar Su Ürünleri Kooperatifindeyiz. Bizim saldığımız çipli kalkan balığının ağlara takıldığı bildirildi. Geldik, balığı aldık. Çipinden kontrol ettiğimizde 2021 yılında Hereke sahilinden saldığımızı belirledik. 150- 200 gram arasında olan balık bugün yaklaşık 1 kilo ağırlığında. Onu tekrar İzmit Körfezine bıraktık. Zaman zaman yaşadığımız bir olay ama bu kez canlı olarak teslim edildi. Bizde balığımızı ait olduğu sulara geri bıraktık” ifadesini kullandı.

“BÜYÜKŞEHİR’E HABER VERDİK”

Kocaeli Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ali Sarı ise, “2017 yılında İzmit Körfezimize Kalkan, çupra ve levrek balığı salındı. 2021 yılında salınan kalkan balığı balıkçılarımızın ağına takıldı. Canlı olarak gelen balığımızı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teslim ettik. Balık incelendi ve ardından tekrar İzmit Körfezi’mize salındı” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm dünyada ziyaretçi rekorları kıran ünlü “Tutankhamun Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisi UNIQ Expo İstanbul’da ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Çocukların ve her yaştan insanların ilgisini çeken sergi, 1500 metrekarelik büyük bir alanda misafirlerini öğretici ve keyifli bir keşfe çıkarıyor.

3300 yıl önce henüz 9 yaşında tahta geçen ve 19 yaşında esrarengiz biçimde ölen firavun Tutankhamun’un, mezar odasından çıkan som altın tabutu, altın ve değerli taşlardan yapılmış dünyaca ünlü ölüm maskesi, savaş arabası, silahları, bastonları gibi paha biçilemez 400’ün üzerinde eserin birebir replikalarının yer aldığı sergi, mayıs ayı sonuna kadar ziyarete açık…

Ayrıca nisan ayı boyunca sergiyi ziyaret etmek isteyen öğrencilere sadece sergi gişesinde geçerli olmak üzere yüzde 15 indirim uygulanacak.

60 yıldan uzun bir süredir dünyanın önemli metropollerini dolaşan ve 40 milyondan fazla ziyaretçiyle rekorlar kıran “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi” açıldığı ilk günden bugüne çocuklar, tarih severler ve aileler tarafından yoğun ilgi görüyor. Ara tatil ve bayram tatilinin birleşmesiyle aileler için hem öğretici hem de keyifle vakit geçirilecek etkinliklerin başında gelen sergi ayrıca eğitici ve gizem dolu bir keşif yolculuğuna çıkarıyor.

Mısır’daki Krallar Vadisi’nde keşfedilişinin 100. yıldönümünde Türkiye’de ilk kez sergilenen “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi”, 20. Yüzyılın en önemli arkeolojik keşfi ve aynı zamanda tarihte keşfedilen en zengin ve en ilham verici antik kral hazinelerinden biri olarak görülüyor. İstanbul’da son yılların en çok ilgi uyandıran kültür-sanat etkinliklerinden biri olan, özellikle tarih severler ve aileler tarafından yoğun ilgi gören sergi haftanın 6 günü açık ve mayıs ayı sonuna kadar ziyaret edilebiliyor. 

Ayrıca nisan ayı boyunca sergiyi ziyaret etmek isteyen öğrencilere sadece sergi gişesinde geçerli olmak yüzde 15 indirim uygulanacak.

Biletler Biletix ve Mobilet platformlarında

Pazartesi günleri hariç haftanın her günü açık olan sergi, hafta arası 11:30 – 18:00, hafta sonları ise 10:30 – 20:30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Serginin biletlerine Biletix ve Mobilet bilet platformlarından ulaşabiliyor.

Sergide hangi eserler var?

M.Ö. 1332 – M.Ö. 1323 yılları arasında hüküm süren Firavun Tutankhamun, Mısır’ın On Sekizinci Hanedanlığı’nın sonlarında babası Firavun Akhenaton’un saltanatı sırasında doğdu. Tutankhamun, tahta geçtiği sırada 9 yaşındaydı. 19 yaşında gizemli biçimde hayatını kaybeden Altın Firavun’un cesedi 70 gün içerisinde mumyalanarak, Luksor’daki Krallar Vadisi’nde 69 numaralı mezarlığa  alınmış. İngiliz arkeolog ve Mısır bilimcisi Howard Carter, 1922’de Mısır’ın güneyinde yer alan Krallar Vadisi’nde keşfettiği Tutankhamun’a ait ihtişamlı hazine dünyada büyük bir yankı uyandırmış ve bulunan eserler Antik Mısır’ın simgesi haline gelmişti. Küçük Firavun’un hazineleri, eski Mısır uygarlığı tarihinin birçok yönünün aydınlanmasını sağladı. Mezarında bulunan tüm eşyaları som altından yapıldığı için ‘Altın Kral’ olarak da anılan Tutankhamun için düzenlenen sergide, hazineden özel seçilen 409 eserin birebir replikaları bulunuyor.

Sergide, değerli taşlarla süslenmiş dünyaca ünlü altın ölüm maskesi, üzerinde Mısır tanrıçaları İsis, Nephthys, Neith ve Selket tasvirlerinin bulunduğu tabut, tabutun içindeki mumya, altınla yaldızlanmış ahşaptan yapılmış yatak, savaş arabası, Tutankhamun’un eşi Kraliçe Ankhesenamun ile aşkını tasvir eden altın tahtı, çocuk kralı su aygırı avlarken tasvir eden heykeller, çeşitli mobilyalar, at arabası, ok ve yay gibi silahlar, Anadolu’ya düşen bir meteordaki demirden yapıldığı için “uzaydan gelen hançer” olarak adlandırılan silahı gibi pek çok ilginç eserler yer alıyor. Tutankhamun’un genç yaşta ölümünde de rol oynadığı ifade edilen genetik kusurlardan biri de onun bir ayağının aksamasına neden oluyordu.   O nedenle mezarında bulunduğunda büyük hayret uyandıran bastonlarından örnekler ve daha yüzlerce parçanın replikaları bu heyecan verici sergide yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

The Weeknd ve Ariana Grande, The Weeknd’in büyük beğeni toplayan albümü ‘’Starboy’’un rekorlar kıran çıkışı “Die For You”nun remiksi için bir araya geldi. Bu işbirliği, single’ın “ABD radyo tarihinde 1 numaraya en uzun tırmanışı” tamamladığı, Billboard Radyo Şarkıları Listesi’nde iki hafta boyunca 1 numarada kaldığı, 2023’ün tamamı boyunca Billboard Hot 100’de yer aldığı ve kısa süre önce Top 10’a yükselerek ilgili listeye onaltıncı kez Top 10 girişi yaptığı büyüleyici performansının hemen ardından geldi. Albüm aynı zamanda Billboard Global 200 listesinde de ilk 20’ye girerek sanatçının bu süreçteki onbeşinci ilk 20’si oldu.

KAROL G & Shakira – ‘’TQG’’

KAROL G, son zamanların en etkileyici kadın Latin sanatçısı. Bir önceki single’ı “Provenza”, 2022 yılında UMG’nin dünya çapında en çok dinlenen şarkıları arasına girdi. TQG, “Yarın Güzel Olacak” anlamına gelen yeni albümü “Mañana Sera Bonito “nun çıkış şarkısı.

TQG, (“Too Big For You”) eğlenceli bir reggeaton/ pop parçası. Tüm zamanların en önemli ve ikonik Latin Kolombiyalı kadın şarkıcılarının bir arada olduğu, güçlü, kadın odaklı bir şarkı. Aynı zamanda ikili şarkıda geçmiş aşkları üzerine söylemlerde bulunuyor ve onları kolaylıkla aşabildiklerini belirtiyor. Aynı gün yayınlanan albümde Ovy on The Drums, FINNEAS, Linda Goldstein gibi önemli prodüktörlerin şarkıları ve Sean Paul, Quevedo, Justin Quiles, Romeo Santos ve daha fazlası gibi büyük işbirlikleri yer alıyor.

NF – “HAPPY”

Multi-platinum ödüllü rapçi NF’in beşinci stüdyo albümü ‘’HOPE’’, yayında. Hip hop ritimleri üzerine hazırcevap sözleriyle tanınan NF, kendisine 30 milyardan fazla küresel akış kazandıran ve NF’i en tutarlı sanatçılardan biri haline getiren, hayranlarıyla otantik bir şekilde bağlantı kuran takıntılı derecede sadık bir hayran kitlesi oluşturdu. 

Bu yılın başlarında NF, heyecan verici yeni teklisi “HOPE” ile geri döndü. Şarkı, Multi-Platinum hit yapımcısını şimdiye kadarki müzikal yolculuğunu değerlendirirken en ham ve filtrelenmemiş haliyle buluyor. Şarkıya, sanatçının meydan okumasını ve özgünlüğünü yansıtan canlandırıcı bir görsel eşlik ediyor. 

Sırada NF’nin iddialı şarkısı “HAPPY ” var; NF, albümünün yayımladığı gün yeni teklisi “HAPPY”nin de klibini yayımladı.

U2 – “INVISIBLE”

Son iki yıla yayılan oturumlarda 2023 için yeniden kaydedilen ve yeniden hayal edilen, grubun kataloğundaki 40 efsanevi U2 şarkısının bir koleksiyonu olan Songs Of Surrender, 17 Mart Cuma günü yayımlandı. Bu yepyeni kayıtlardan dinleyiciyle buluşacak en önemli parça “Invisible” olacak. 

Prodüktörlüğünü The Edge’in üstlendiği Songs Of Surrender, grubun 40 yılı aşkın kariyerinin en ünlü şarkılarından ‘With Or Without You’, ‘One’, ‘Beautiful Day’, ‘Sunday Bloody Sunday’ ve ‘Invisible’ı müzikal olarak yeniden yorumlayarak her bir parçanın aranjmanlarını ve bazı parçaların yeni sözlerini de içerecek şekilde tamamen yeni bir kayıt haline getiriyor.

Mae Stephens – ‘’If We Ever Broke Up’’

TikTok’u domine eden şarkı ‘’If We Ever Broke Up’’ın yaratıcısı 19 yaşındaki müzisyen Mae Stephens, şarkının tam halini UMG etiketiyle yayınladı.

Devasa küresel viral hit, Mae’nin yılbaşı gecesi ilk kez bir parçasını paylaşmasından bu yana 10 milyondan fazla TikTok görüntülemesine ulaştı. Şarkıya olan devasa ilgi, hız kesmeden devam ediyor. Aylık 200 binden fazla dinleyicinin Stephens’ın daha önce yayınladığı şarkıları dinlemek için Spotify’a akın etmesiyle oluşan yüksek dinleme akışı, tek seferlik bir popülerlikle kalmayacak gibi görünüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İklimlendirme, motor kontrol sistemleri ve güç çözümleri alanlarında hizmet veren Danfoss, 2022 yılına ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 2022’de şimdiye kadarki en yüksek yatırım seviyesine ulaşan Danfoss; beklentileri aşarak, satışlarını %36 oranında artırıp, yılı 10,3 milyar Euro’luk satışla kapattı. Organik büyüme %15 olurken, şirketin FAVÖK çıktıları %26 artarak 1,2 milyar Euro’ya yükseldi. 

Danfoss, 2022 yılını beklentilerin üzerinde kapattı. Satışlar 2021 yılına göre %36 oranında artarak, 10,3 milyar Euro’ya ulaştı. Organik büyüme %15 olurken, tüm bölgelerde ve özellikle Kuzey Amerika’da %71 oranında büyüme sağlandı. İnovasyon, üretim kapasitesi, dijital dönüşüm ve bölgesel büyüme girişimlerine yönelik yüksek düzeyde stratejik yatırımların devam etmesinin ardından FAVÖK, 2021 yılına kıyasla %26 artarak 1 milyar 224 milyon Euro’ya yükseldi.

Danfoss 2022 yılında rekor seviyede yatırım yaptı

Danfoss’un yeşil büyüme stratejisi Core&Clear 2025, şirketin üç iş segmentini güçlendirmek, köklü uygulama bilgisini, sürdürülebilir inovasyon ve lider konumunu desteklemek için daha fazla yatırım yapılmasını sağlamak amacıyla Nisan 2022 tarihinde başlatıldı. İnovasyon harcamaları 2022 yılında %39 artışla 457 milyon Euro’ya; üretim kapasitesi, bölgeselleşme ve dijital çözümlere yapılan yatırımlar ise %44 artışla 531 milyon Euro’ya ulaştı. Semikron Danfoss ortaklığı ile elektrifikasyon alanında büyüme için ciddi yatırımlar yapan şirket, güç elektroniğinde ve elektrifikasyonda lider konumda yer alıyor. 

Danfoss Başkanı ve CEO’su Kim Fausing: “Tüm bölgelerde büyüme için hiç olmadığımız kadar iyi bir konumdayız. Satışlarımız Amerika, Avrupa ve Asya’da neredeyse eşit seyrediyor. Üretim kapasitesine, bölgeselleşmeye ve dijital çözümlere yaptığımız rekor düzeydeki yatırımlarımızla, küresel olarak müşterilerimize sunduğumuz hizmeti daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. İnovasyon harcamalarını %39 artırarak, sınıfının en iyi teknolojilerini ve çözümlerini sunma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha gösteriyoruz. Sürdürülebilir veri merkezleri, hızla büyüyen ısı pompası pazarı ve enerji verimliliğine yönelik çözümler pazarı, otonom araçlar, makinelerin ve deniz taşıtlarının elektrifikasyonu, mobil makineler, Power-to-X ve batarya enerji depolama sistemleri için yeni teknolojilere yatırım yapmaya devam ediyoruz. Ağustos ayında Semikron Danfoss’un pazarda yer almasını sağlamak, böylece güç elektroniği ve elektrifikasyon alanında lider konuma gelmek bu yaklaşımımızın en iyi örneklerinden biriydi.”

“Bu güçlü sonuçları dünya çapında yüksek performanslı ekiplerimiz sayesinde elde ettik. Çeşitlilik ve Kapsayıcılık yaklaşımıyla çalışan 42.000’e yakın çalışma arkadaşıma ve 2022’de yaşadığımız zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalıştığımız müşterilerimize ve ortaklarımıza teşekkür etmek istiyorum. Birlikte daha iyi bir gelecek inşa ediyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

“Türkiye bazında büyüme oranımız kur etkisinden bağımsız % 25,8 olarak gerçekleşti”

Danfoss Türkiye, Orta Doğu ve Afrika İklimlendirme Çözümleri Kıdemli Satış Direktörü ve Danfoss Türkiye Genel Müdürü Mert Kalafatoğlu: “Danfoss’un 2022 yılında dünya çapında gösterdiği güçlü performansa paralel olarak Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgemizde yılı %21,3 büyüme oranıyla tamamladık. Türkiye bazında büyüme oranımız ise kur etkisinden bağımsız %25,8 olarak gerçekleşti. Zorlu piyasa koşullarına rağmen yakalanan bu başarıda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye, büyüme potansiyeli açısından Danfoss için son derece önemli bir ülke olmaya devam ediyor. 2023 yılında da müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve meslektaşlarımızla birlikte hedeflerimize emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

Danfoss 2023 yılında da büyümeyi ve 2030 İklim Hedefleri için çalışmayı sürdürecek   

Danfoss, 2023 yılında pazar payını genişletmeyi ve liderliğini korumayı hedefliyor. Satışların yıllık 10,4-11,9 milyar Euro aralığında olması bekleniyor. FAVÖK marjının, halihazırda satın alınmış işletmelerin entegrasyonunun yanı sıra yeni ürün ve çözümlerin geliştirilmesine yönelik yatırımların devam etmesinin ardından, %11,5-13,0 aralığında olması öngörülüyor. Beklenen büyüme ve karlılık performansı, küresel tedarik zinciri aksaklıklarının durumuna, politik gelişmelere, enflasyona, pandemiye ve dünya ekonomisindeki genel büyüme oranlarına bağlı olarak değişiklik gösterebileceği belirtiliyor.

Danfoss, müşterileriyle birlikte, pazara sunduğu teknolojiler ve çözümlerle küresel ve bölgesel iklim hedeflerine katkıda bulunmak için büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyor. Şirket, 2030 yılına kadar küresel operasyonlarını karbondan arındırma kararlılığını sürdürüyor ve bu kapsamda Karbonsuzlaştırma, Döngüsellik ve Çeşitlilik & Kapsayıcılık olarak adlandırdığı üç alandaki girişimlerini yürütüyor. Danfoss, sürdürülebilirliğe yatırım yapmaya, iklim ayak izini iyileştirmeye ve ESG hedeflerini gerçekleştirmeye devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Piyasa kıymeti bakımından Bitcoin’in akabinde ikinci sırada yer alan Ethereum’da yapılacak yazılım güncelleme ile yatırımcılar blok zincirinde kilitledikleri 33,7 milyar dolarlık Ethereum’u getirisiyle geri çekebilecek.

Ethereum’a yatırım yapan yatırımcılar Ethereum blok zincirinde bu hafta planlanan Shapella isimli yazılım güncellemesiyle son üç yılda cüzdanlarında depozito olarak tuttukları ve ağda kilitledikleri piyasa pahası 33,7 milyar dolarlık Ethereum’u getirisiyle geri çekebilecek.

Söz konusu güncellemenin akabinde, 2020’den beri getiri karşılığında stake edilen Ethereum artık blok zincirinde kilitli kalmayacak.

Ethereum’un yaklaşık yüzde 15’i kripto para zincirinin operasyonlarını desteklemek için kelam konusu cüzdanlarda kilitlenmiş durumdayken bunun piyasa pahası 33,73 milyar doları buluyor.

Stake etmek (Staking) olarak isimlendirilen kilitleme süreci, tutulan ölçüye karşılık vakit içerisinde belli oranlarda ödül kripto para kazanılıyor.

Çankaya Belediyesi veterinerlerinin, 2023’ün ilk çeyreğinde 7 bin 63 sokak hayvanının tedavisine yönelik tıbbi müdahalede bulunduğu bildirildi. 

Çankaya Belediyesi tarafından kurulan Sahipsiz Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, 6 veteriner hekim, 2 veteriner teknikeri ile hizmete devam ediyor.

607 HAYVAN KISIRLAŞTIRILDI, 605’İNE AŞI YAPILDI

Merkezde 2023 yılının ilk çeyreğinde 7 bin 63 sokak hayvanının tedavilerine yönelik tıbbi işlem yapıldı. Merkez 607 sokak hayvanına kısırlaştırma tedavisi, 605 hayvana ise kuduz aşısı yaptı.

SOKAK HAYVANLARINI SAHİPLENMEDEKİ DÜŞÜŞ

2023’ün ilk çeyreğinde sokak hayvanlarını sahiplenme sayılarında ise önceki yıllara oranla görülür bir biçimde düşüş yaşandığı bildirildi. 2023’ün ilk çeyreğinde sokak hayvanlarını sahiplenme sayısının 58 ile sınırlı kaldığı belirtiliyor. Uzmanlar, sokak hayvanlarını sahiplenmede yaşanan düşüşte, dünya ile birlikte Türkiye’de de etkisini gösteren Covid-19 ile ekonomide yaşanan sorunların etkili olduğunu söylüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Riot Games işvereni Nicolo Laurent, League of Legends anime serisi Arcane’in yeni döneminin şimdi hazır olmadığını söyledi. Dizinin bu sene ekranlara gelmesi beklenmiyor, 2024 yılında ise ne vakit izleyebileceğimiz bilinmeyen.

İlk dönemin fevkalade muvaffakiyetinin ve Animasyon kısmında kazanılan Emmy ödülünün akabinde Netflix ikinci döneme onay vermişti, lakin o onay haberinin akabinde 2. döneme dair hiçbir şey duymadık desek yeridir.

Arcane dizisi 6 Kasım 2021’de yayınlanmıştı, yani bu seneyi es geçtiklerinde neredeyse dönemin üzerinden 2.5 sene geçmiş olacak.

Laurent şunları söyledi:

“Çin’e uçmadan evvel 2. dönemin üçüncü kısmını izledim, yani bu mevzuda ilerleme kaydediyoruz. Şimdi hazır değil ve bunun iki nedeni var. Birincisi, kalite istiyorsunuz, tez etmek istemiyorsunuz ve bu da vakit alıyor. Yani bu uygun bir neden. Berbat neden ise, dürüst olmak gerekirse, 1. dönemin başarılı olup olmayacağını bilmiyorduk… Şayet bunu bilseydik 2. döneme çok daha erken başlayabilirdik ancak bilmiyorduk, bu yüzden biraz bekledik ve artık bunun bedelini ödüyoruz, bu yüzden ne yazık ki bu yıl hazır olmayacak.”

İşte size resmi ağızdan açıklama. Artık gel de 2024’ü bekle.

AK Parti’nin seçim beyannamesi ve aday tanıtım toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı merasimle açıklandı. İşte AK Parti’nin seçim beyannamesinden öne çıkan kimi kısımlar:

2024-2028 periyodu ortasında yıllık ortalama yüzde 5,5 düzeyinde büyüme ile 2028 yıl sonunda 1,5 trilyon dolar ulusal gelir büyüklüğüne ve 16 bin dolarlık kişi başı gelir seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz.

14 Mayıs seçimleri sonrasında oluşacak yeni kabine içinde tekrar güçlü bir iktisat takımı vazife üstlenecektir. İktisat takımımız kamu, özel kesim ve sivil toplum ile diyalog ve isare içinde makro ekonomik siyaset çerçevemizi güncelleyecek, yeni koşullara ve gereksinimlere nazaran alınması gereken önlemleri kamuoyu ile paylaşacaktır.

2022 yılı sonu prestijiyle 32 milyon civarında olan toplam istihdamı 6 milyon artışla 2028 yıl sonunda 38 milyona yükselteceğiz. İşsizlik oranının kademeli olarak gerilemesini sağlayacak, işsizlik oranını yüzde 7’nin altına indireceğiz.

Kayıtdışılıkla gayret düzeneklerini güçlendirerek, 2028 yılında kayıtdışı istihdamın hissesini yüzde 20’nin altına indireceğiz.

2022 yılı sonu prestijiyle 254,2 milyar dolar olan ihracatımızı 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükselteceğiz.

Yeni periyotta, ülkemizi ziyaret eden turist sayısını 90 milyona, toplam geliri 100 milyar dolara çıkarmayı öngörüyoruz.

Enflasyonu tek haneli sayılara indireceğiz.

Finansal enstrümanları daha da geliştirerek TL cinsi tasarrufları artıracağız.

Para, maliye, gelirler ve finansal kesim siyasetlerinde daha güçlü bir eşgüdüm sağlayacağız.

Mali disiplini, ekonomimize inancı artıran bir çıpa olarak kararlılıkla müdafaaya ve güçlendirmeye devam edeceğiz.

Uluslararası norm ve standartlara uyumlu olacak halde Kamu İhale Kanununu güncelleyeceğiz.

20 yıl evvel çabucak hemen hiç üretmediğimiz ve potansiyelini yıllık 40 ton düzeylerine çıkarttığımız altın üretimimizi önümüzdeki devirde 2 katına çıkartacağız.

Piyasa pahası bakımından Bitcoin’in akabinde ikinci sırada yer alan Ethereum’da yapılacak yazılım güncelleme ile yatırımcılar blok zincirinde kilitledikleri 33,7 milyar dolarlık Ethereum’u getirisiyle geri çekebilecek.

Ethereum’a yatırım yapan yatırımcılar Ethereum blok zincirinde bu hafta planlanan Shapella isimli yazılım güncellemesiyle son üç yılda cüzdanlarında depozito olarak tuttukları ve ağda kilitledikleri piyasa bedeli 33,7 milyar dolarlık Ethereum’u getirisiyle geri çekebilecek.

Söz konusu güncellemenin akabinde, 2020’den beri getiri karşılığında stake edilen Ethereum artık blok zincirinde kilitli kalmayacak.

Ethereum’un yaklaşık yüzde 15’i kripto para zincirinin operasyonlarını desteklemek için kelam konusu cüzdanlarda kilitlenmiş durumdayken bunun piyasa pahası 33,73 milyar doları buluyor.

Stake etmek (Staking) olarak isimlendirilen kilitleme süreci, tutulan ölçüye karşılık vakit içerisinde makul oranlarda ödül kripto para kazanılıyor.

5. sefer başvurduğu AK Parti’nin milletvekili aday listesinde yer almayan İbrahim Tatlıses birinci açıklamayı yaptı. Tatlıses, toplumsal medya hesabından “Benim sorunum Türkiye” diyerek takdir topladı.

14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere sayılı günler kala, sanat dünyasından pek çok isim milletvekilli adaylığı için partilere müracaat yaptı. AK Parti’den 5. defa milletvekili adaylığı müracaatında bulunan İbrahim Tatlıses, açıklanan aday listesinde yer almadı. Ünlü sanatçı, toplumsal medya hesabından bahse ait açıklama yaptı.

“BENİM PROBLEMİM ERDOĞAN”

Twitter hesabından paylaşım yapan sanatçı, “Benim problemim Türkiye! Benim problemim Urfa! Benim problemim sayın Erdoğan. Gerisi tegoti, çıgoti” tabirlerini kullandı.

“Benim meselem Türkiye!”
“Benim meselem Urfa!”
“Benim meselem sayın Erdoğan!” Gerisi
( tegoti ( çıgoti )

— İbrahim Tatlıses (@imparatoribo) April 10, 2023

“HER VAKİT SAYIN CUMHURBAŞKANIMIN YANINDA BİR KOLTUĞUM VARDIR”

 Bir öteki paylaşımında da Tatlıses şu sözlere yer verdi:

“Biz bu tablonun aşıklısıyız öteki bir şey beni ilgilendirmiyor ben milletvekili olmuşum olmamışım sorun değil. benim her vakit sayın Cumhurbaşkanı’mın yanında bir koltuğum vardır bu da bu türlü biline.”

Biz bu tablonun aşıklısıyız başka bir şey beni ilgilendirmiyor ben millet vekili olmuşum olmamışım problem değil benim her zaman sayın cumhurBAŞKANIMIN yanında bir koltuğum vardır buda böyle biline pic.twitter.com/fep2kKCJPb

— İbrahim Tatlıses (@imparatoribo) April 11, 2023

Ramazan ayında herkesin bir ortada olduğu kalabalık iftar sofraları, birbirinden lezzetli yemekleri de beraberinde getiriyor. Fakat uzun mühlet açlık yaşanan bu periyotta açlığın tesiriyle plansız ve fazla ölçüde pişirilen yemekler çok sayıda artan yemeğe ve besin israfına yol açabiliyor. Bu nedenle iftar ve sahur sofraları için menü planlaması yapılması büyük değer taşıyor. İşte besin israfında dikkat edilmesi gerekenler

Avrupa’da her yıl ortalama 88 milyon ton besin israf edildiği belirtilirken, 2021 yılı Birleşmiş Milletler Besin İsrafı Raporu’na nazaran ise Türkiye’de her yıl 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Bilhassa Ramazan ayında sofralarımızı çeşit çeşit yemeklerle donatırken, besin israfından kaçınmak, geleceğimiz için epey değerli. Uzmanlar, Ramazan ayında besin israfından kaçınmak için planlı market alışverişinin ve menü planlamanın en değerli unsurlar olduğunu belirtiyor.

İşte Sabri Ülker Vakfı’ndan Ramazan ayında besin israfından kaçınmanın ipuçları

Mutfak alışverişinizi planlayın

Önce buzdolabını denetim ederek evvelki günün yemeği pahalandırılacak biçimde bir menü belirlenmeli ve eksiklerden oluşan bir liste hazırlayarak alışverişe çıkılmalıdır. Planlanarak yapılan market alışverişleri sayesinde muhtaçlık duyulmayan eserler alınmayacak ve bu formda besin israfının önüne geçilmiş olacaktır.

Elinizde olanı kullanın

Buzdolabında ve dolaplarda neler olduğu tertipli olarak denetim edilmeli ve son kullanma tarihi yaklaşan yiyecekler tüketilmelidir. Bozulmak üzere olan ve çabucak tüketilmesi gereken zerzevatları, makarna, çorba, omlet içine ekleyebilir yahut bir tencerede pişirerek iftar sofralarınız için zerzevat çorbası hazırlayabilirsiniz. Böylece şimdi düzgün durumda olan besinlerin israf olmasına mani olmuş olursunuz. Öte yandan son kullanma tarihi yakın olan besinler son kullanma tarihinden evvel kesinlikle dondurulmalıdır. Bilhassa dondurulmuş meyveler iftar sofralarındaki tatlılarınıza hoş bir katkı sağlayabilir.

Porsiyon ölçülerine dikkat edin

Kalabalık sofralara alışkın şahıslar, fazla yemek pişirme eğiliminde olabiliyor. Fakat besin israfının önüne geçmek için; pişirilen yemek ölçüsünü azaltmak ve artan yiyecekleri buzdolabında koruma ederek tekrar kıymetlendirmek çok kıymetli. Bir gün evvelce artan pilavı bir sonraki gün çorba yahut salatalarınızda değerlendirebilirsiniz.