Gün: 13 Nisan 2023

  • Gelsin Hayat Bildiği Üzere 35. kısım fragmanı yayınlandı! Songül gebe mi?

    Show TV ekranlarının tanınan dizisi olan Gelsin Hayat Bildiği Gibi’nin 35. kısım fragmanı yayınlandı. Midesi bulanan Songül’ün eczaneden gebelik testi alması fragmanın en dikkat çeken kısmı oldu. Pekala Gelsin Hayat Bildiği Üzere dizisinin yeni kısmında ne olacak? İşte Gelsin Hayat Bildiği Üzere dizisinin 35. kısım fragmanı…

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    Show TV ekranlarında her hafta Perşembe günü meskenlere konuk olan ‘Gelsin Hayat Bildiği Gibi’ dizisi, izleyiciden tam not almaya devam ediyor. Heyecanla beklenen 35. kısım fragmanı yayınlandı. Gelsin Hayat Bildiği Üzere 35. kısmıyla 13 Nisan Perşembe günü saat 20.00’de Show TV’de…

    Gelsin hayat bildiği üzere dizisinin konusu nedir

    ‘GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ’ 35. KISIM FRAGMANI

    GELSİN HAYAT BİLDİĞİ ÜZERE DİZİSİNİN 34. KISMINDA NELER OLDU?

    Derya, Kıvanç’ın bir anda nikah salonunu terk etmesiyle büyük bir yıkım yaşadı. Mert ise öfkeden mecnuna döndü. Herkes neler olup bittiğini anlamaya çalışırken Asuman bu durumdan büyük bir zevk aldı. Babasını ziyaret eden Aylin, gerçek ailesine ulaşabileceğini öğrendi. Araz, eski konutlarına gizlice girip babasının sakladığı paraları ve belgeleri alması gereken Aylin’i bu tehlikeli yolda yalnız bırakmadı. Kıvanç’ın Asuman’a, Mert’in babası hakkındaki kuşkularını paylaşmasıyla Asuman’ın eline yeni bir koz geçti.

    Derya’nın yanında olmak isteyen Songül’ün karşısına ise tekrar Asuman çıktı. Songül, Asuman’ın kendisine söylediği kelamlardan bir oldukça rahatsız oldu. Gizem, sıkıntı günler geçiren Mert’in yanından ayrılmazken Mert ise her yerde Kıvanç’ı aradı. Öfkeden gözü dönen Mert, Kıvanç’la karşılaştığında annesi hakkındaki gerçeği öğrendi. Büyük bir yıkım yaşayan Mert, Derya ile yüzleşti. Emniyetin peşini bırakmamasından huzursuz olan Servet, ayağına dolanan isimleri tek tek devreden çıkarmak için harekete geçti. Amacına başkomiser Taylan’ı alan Servet, onu Yörük’le tanıştırdı. Kısmın finalinde Taylan, enişte diye bildiği Sadi Payaslı’yı ‘Yörük’ olarak karşısında görünce büyük bir şok yaşadı. 

    ‘GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ’ DİZİSİNİN KONUSU NEDİR?

    Gelsin Hayat Bildiği Üzere dizisinde kirli geçmişini gerisinde bırakarak coğrafya öğretmeni olarak Karabayır Lisesi’ne atanan ve burada yolu ıslahevinden gelen beş gençle kesişen Sadi Payaslı’nın hikayesini anlatacak. Sadi Payaslı, sarsılmaz adalet duygusu ile hayata bir sıfır geride başlamış bu gençlere kol kanat gerecek…

    Gelsin hayat bildiği üzere dizisinin oyuncu takımında kimler var

    ‘GELSİN HAYAT BİLDİĞİ GİBİ’ DİZİSİNİN OYUNCU KADROSU

    Yönetmenliğini Altan Dönmez’in üstlendiği, proje tasarımı ve senaryosu Gani Müjde’ye ilişkin olan ‘Gelsin Hayat Bildiği Gibi’ Başrollerinde Ertan Saban ve Özge Özberk’in yer alıyor. Genç ve dinamik takıma sahip olan üretimde Özge Özberk, Nilsu Berfin Aktaş, Mustafa Açılan, Has Delikanlı, Ayşe Kırca, Sanem Babi, Onur Özer, Rojbin Erden, Ali Berge, Furkan Murat Uğur, Murat Göçmez üzere isimler var.

  • Bodrum Belediyesi, Depremzedelere Desteklerini Sürdürüyor

    Bodrum Belediyesi, Hatay Arsuz Dostluk Kenti’nde deprem mağduru vatandaşların barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor

    6 Şubat günü 11 ilde hissedilen tüm Türkiye’yi yasa boğan büyük depremin en önemli merkezlerinden biri olan Hatay’a ivedilikle ulaşarak desteklere başlayan Bodrum Belediyesi, yaklaşık 65 gündür vatandaşların çeşitli ihtiyacını karşılamak üzere Hatay Arsuz Dostluk Kenti’nde bulunuyor.

    Bölgede belediye personelinin özverili çalışmaları sürerken 886’sı deprem mağduru olmak üzere bin 265 kişinin genel ihtiyaçlarının giderilmesi için 7/24 esasına dayalı olarak mesai yapılıyor. Zaman zaman Başkan Ahmet Aras’ın da   yerinde denetim ve kontrolleri yaptığı kentte mağdur vatandaşların kapsamlı olarak ihtiyaçlarının giderilmesi için çalışmalar aralıksız sürdürülüyor.

    2 kreş öğretmeninin 2 ayrı konteyner kreşte eğitim verdiği kentte çocukların psikolojik olarak rahatlamalarını ve aktif zaman geçirmelerini sağlayan etkinlikler de düzenleniyor.

    Kütüphane, eczane, revir, mescit, duş ve tuvalet gibi çeşitli bölümlerin bulunduğu Arsuz Dostluk Kenti, vatandaşlar tarafından da memnuniyetle karşılanıyor.

    Ramazan ayı boyunca Dostluk Kentinde Bodrumlu yardımseverlerin destekleriyle iftar sofraları da kurularak depremzedelerin birlik ve beraberlik içinde Ramazan’ın huzur ve bereketini hissetmeleri sağlanıyor.

    Bölgede görev yapan yetkililer 27 belediye personelinin Hatay Arsuz Dostluk Kenti’nde görev yaptığını dönüşümlü olarak yapılan görevlendirmelerde zaman zaman bu sayısın üstüne çıkıldığını bildirirken görevliler dışında 10’un üzerinde gönüllünün de deprem mağduru vatandaşlara hizmet vermek için kentte bulunduklarını söyledi.

    Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Hatay bölgesinde yapılan çalışmalar ile ilgili açıklamalarda bulunurken, “Deprem mağduru vatandaşlarımızın 65 gündür yanındayız. Bu desteklerimiz Bodrum’da yaşayan vatandaşlarımızın da iş birliğiyle sürdürülmeye devam edecek. Özverili çalışmalar gerçekleştiren belediye personelime, gönüllülere, tüm Bodrum halkına bu zor günlerde ülke vatandaşlarımıza kol kanat gerdikleri, destek oldukları için teşekkür ederim. Ramazan Ayının birleştirici gücüyle desteklerini sürdüren, vatandaşlarımızın yaşadığı acıya ortak olan herkesten Allah razı olsun” dedi.

    20 bin metrekarelik alanda bulunan Arsuz Dostluk Kenti, 140’ın üzerinde çadır ve 75’in üzerinde konteyner ile vatandaşlara hizmet vermeye devam edecek.

    Öte yandan Malatya’daki konteyner kentte de çalışmalarını sürdüren Bodrum Belediyesi ve gönüllülerden oluşan ekip deprem mağduru vatandaşlar için var güçleriyle çalışıyorlar.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüketici Ramazan’da Video İzleyip, Influencer Takip Ederek E-Ticaretten Siparişini Veriyor

     İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı boyunca iftar ve sahur saatleri başta olmak üzere tüketiciler interneti daha çok kullanıyor, e-ticaretten daha fazla alışveriş yapıyor. Sepetlerin yıldızı gıda olurken, Ramazan Bayramı için kıyafet ve seyahat seçenekleri de listelerin üst sıralarında bulunuyor. Digital Exhchange’in marketing ekibi “Alışverişin arttığı dönemde rüzgarı yakalayan markalar bunu yıl boyu doğru kampanyalarla sürdürerek büyük kazanım sağlar” ifadesini kullanırken, Digital Exchange’in CEO’su Emrah Pamuk ise “Ramazan bereketiyle gelir. Bu bilinçle hareket eden markalar ne kadar çok video, Influencer ve nöropazarlama yaparsa yıl boyu rakipleriyle arasını o kadar açarlar” dedi.

     

    Türkiye’de alışverişin odağı haline gelen e-ticaret siteleri Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı için en yoğun şekilde tercih edilen mecraları da oluşturuyor. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizdeki e-ticaret sitelerinin sayısı 35 bini bulurken, 2022 yılının ilk 6 ayındaki harcama tutarı ise bir önceki yıla göre yüzde 116’lık rekor artışla 348 milyar TL olarak gerçekleşti. Cironun büyüklüğü e-ticaret sitelerinin marketing faaliyetlerine de yansıdı. Yapılan dijital alışveriş için tercih edilen marketing mecraları da sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralar olurken, e-ticaret sitelerinin ve markaların yaptıkları kampanyaların bütçelerinde, kampanya sayısında ise artışlar gözleniyor. Günümüzde bir Influencer aracılığıyla bir ürünü ve e-ticaret sitesine özellikle Ramazan gibi alışverişin yoğun olduğu dönemlerde tanıtmak daha önemli hale geliyor. 

    Video İzleme Alışkanlığımız Artıyor

    Digital Exchange’in uzman marketing ekibi, markalara yaklaşan Ramazan Bayramı nedeniyle bir dizi pazarlama önerisinde bulundu. Ramazan döneminde e-ticaret sitelerini ele alan araştırmaya göre bayramı da düşünen tüketicilerin yüzde 66’sı e-ticaret sitesinden alışveriş öncesinde ürünle ilgili video izlemeyi tercih ediyor. “Alışverişin arttığı dönemde rüzgarı yakalayan markalar, bunu yıl boyu doğru kampanyalarla sürdürerek büyük kazanım sağlar” diyen Digital Exchange’in marketing ekibi, video marketingin 2023’ün trendleri arasında bulunduğunu ifade eden belirterek şunları söyledi:

    “Ülkemizde 18-70 yaş arası tüketiciler vaktinin 8 saatinden fazlasını internette geçiriyor. Öte yandan bu kitlenin alışveriş sepet ortalaması ise 2022’nin ilk yarısına ait verilere göre 4.900 TL’ye ulaştı. Rakamın 2023’te daha da arttığı tahmin ediliyor. Bu nedenle de e-ticaret siteleri arasında Ramazan gibi özel dönemlerde bir alışveriş yarışı başlıyor. Çünkü bir ay boyunca kurulan iftar ve sahur sofralarına ek olarak bayram dönemi de düşünülüyor. Bu kapsamda ürünlerin tanıtımı için kullanılan yöntemlerin başında video marketing geliyor. Video marketing yaparken şu unsurlara dikkat edilmesi gerekir:

    -Ele alınacak ürünlerin profesyonel ekipler tarafından kaliteli çekimlerinin yapılması ve kurgulanması.

    -Videoda mutlaka bir hikaye/senaryo kullanılması ve buna uygun hareket edilmesi.

    -Hedef kitlenin üründen beklentilerinin ortaya konulası ve vurgulanması.

    -Yayın mecralarının ürün ve hedef kitle araştırması yapılarak belirlenmesi, bunun için bir data’nın oluşturulması.”

    Influencer İletişimi Artırılmalı

    Ramazan döneminde e ticaret sitelerinde ilk sırayı gıdanın aldığını belirten Digital Exchange marketing ekibi, “Gıdayı sırayla tekstil, şekerleme, yemek siparişi, hayırseverlik, güzellik, dini ürünler ve seyahat kategorileri takip ediyor. Markaların Ramazan döneminde gıda ve yiyecek kategorisine ağırlık vermesi doğal. Burada Influencer iletişiminin kullanılması gerekir. Influencer yaptığı Ramazan ve bayram alışveriş kalemlerini tek tek takipçilerine anlatma yolunu seçerek e-ticaret sitesi ve ilgili markanın hedef kitle ile buluşmasını sağlayacaktır. Öte yandan görüldüğü üzere birbiriyle etkileşim halinde olan ürünler söz konusu. Gıda ile şekerleme, seyahat ile tekstil gibi. Marketing yöntemleri arasında nöropazarlamanın da kullanılması markalara avantaj sağlayacaktır. Influencer iletişimi sırasında nöropazarlama yaparak sunumu gerçekleşen bir gıda ürününün yanında en iyi gidecek tatlının da kullanılması ya da bir seyahat/tatil pazarlaması yaparken buna uygun kıyafetin de nöropazarlamanın konusu olması markalara avantaj sağlayacaktır” denildi.

    Sahurda Kozmetik ile Ev Eşyası Pazarlanıyor

    Özellikle iftar ve sahur dönemine özel menülere ilişkin pazarlamanın markalara avantaj sağladığını belirten Digital Exchange ekibi şu değerlendirmede bulundu:

    “Ramazan ayında iftar ve sahur saatlerine yönelik özel menüler, gıda ve içecek sektöründe satışların artmasına neden oluyor. Online alışverişlerde kolaylıkla ulaşılabilen gıda ve içecek ürünleri bu dönemde yoğun talep görüyor. Giyim ve Moda kategorisinde ise Ramazan ve sonrasında gerçekleşen bayram dönemi nedeniyle bu sektörde yükselişe geçiyor. Özellikle bayramlık alışverişler için kullanıcılar online platformları tercih ediyor. Evde geçirilen zaman arttığı için ev dekorasyonu kategorisi de Ramazan ve bayram sezonu için marketing’i yapılması gereken bölümler arasında bulunuyor. Aynı zamanda Kozmetik ve Kişisel Bakım, Hediye ve Kişisel Ürünler ile Seyahat kategorileri de bayram nedeniyle en çok tercih edilenler arasında bulunuyor. Markalar sadece Ramazan’ı değil bayram ve sonrasını da düşünerek e-ticaret sitesine uygun şekilde sosyal medya mecralarında marketinge ağırlık vermeli.”

    Ramazan sürecinde reklamlar nedeniyle alışveriş yapanlarını oranının yüzde 70 olduğunu belirten Digital Exchange’in CEO’su Emrah Pamuk, “Araştırmalara göre alışveriş yapanların yüzde 58’i, Ramazan içerikleri gördükten sonra markaya daha bağlı hissettiğini söyledi. Bu da bize Ramazan’da marketing yapan bir markanın ciro ve itibar açısından önemli kazanımlar sağladığını gösteriyor” diye konuştu. 

    Reklam İzleme Oranları Yükseliyor 

    Bu dönemde internette geçirilen sürenin de arttığını ve günlük 8 saat ortalamasını aştığını anlatan Pamuk, “Özellikle sahur saatlerinde internet kullanımı, video ve reklam izleme oranları artıyor. Sahurda hazır yemek sipariş sayısı kısıtlı olsa da iftar saatini düşünerek market alışverişi başta olmak üzere gıda, tatlı ve hayırseverlik kategorisinde yardım kolilerini ön plana çıkaran video, Influencer ya da sosyal medya marketing faaliyetleri başarıya ulaştırıyor” dedi.  E-posta ve SMS yolu ile kişileştirilmiş reklam stratejisini uygulayan markaların da Ramazan ve bayram dönemlerinden kazançlı çıktığını ifade eden Pamuk, “Araştırmalara göre kişiselleştirmiş reklamlardan alışveriş yapanların oranı yüzde 64. Tüketicilerin 3’te 2’si ise bu alışverişlerden keyif alıyor. Markalar bilmeli ki tüketiciler iftar ve sahur arasında internete girmekten, sosyal medyada bulunmaktan, reklamları izlemekten, kendileri ya da ihtiyaç sahipleri için alışveriş yapmaktan, Ramazan Bayramı ve sonrasını planlamaktan, evlerine eşya almaktan hoşlanıyor. Eğer profesyonel ekiplerle birlikte marketing çalışmalarına hız verirlerse, tüm ekonomi ile birlikte önemli faydalar sağlayacaklardır. Ramazan bereketiyle gelir. Bu bilinçle hareket eden markalar ne kadar çok video, Influencer ve nöropazarlama yaparsa yıl boyu rakipleriyle arasını o kadar açarlar” şeklinde konuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TÜİK: Tavuk eti üretimi 176 bin 236 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,61 milyar adet olarak gerçekleşti

    Kümes Hayvancılığı Üretimi, Şubat 2023

    Deprem felaketinden etkilenen bölgelerden sağlıklı veri/bilgi elde edilememesi nedeniyle, istatistik üretim süreçlerinde geçici uygulamalar yapılmıştır. Uygulamalara ilişkin detaylar ‘Metaveri’ bölümünde yer almaktadır.

    Tavuk eti üretimi 176 bin 236 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,61 milyar adet olarak gerçekleşti

    Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre tavuk yumurtası üretimi %3,7 artarken; tavuk eti üretimi %2,1, hindi eti üretimi %3,3 ve kesilen tavuk sayısı %5,7 azaldı. Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tavuk yumurtası üretimi %3,5 artarken; tavuk eti üretimi %3, kesilen tavuk sayısı %5,9 ve hindi eti üretimi %10,3 azaldı.

    Bir önceki ay 191 bin 807 ton olan tavuk eti üretimi Şubat ayında %8,1 azalarak 176 bin 236 ton oldu.

    Bir önceki ay 1 milyar 727 milyon 344 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Şubat ayında %6,6 azalarak 1 milyar 613 milyon 722 bin adet oldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TÜİK: Ticari süt işletmelerince 793 bin 384 ton inek sütü toplandı

    Süt ve Süt Ürünleri Üretimi, Şubat 2023

     

    Deprem felaketinden etkilenen bölgelerden sağlıklı veri/bilgi elde edilememesi nedeniyle, istatistik üretim süreçlerinde geçici uygulamalar yapılmıştır. Uygulamalara ilişkin detaylar ‘Metaveri’ bölümünde yer almaktadır.
     

    Ticari süt işletmelerince 793 bin 384 ton inek sütü toplandı
     

    Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,5; Ocak-Şubat döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,5 arttı.

    Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre içme sütü üretimi %11,9 ve inek peyniri üretimi %3,6 artarken; tereyağı üretimi %30,  ayran üretimi %5,8, yoğurt üretimi %1,6, azaldı. Ocak-Şubat döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, içme sütü üretimi %10,5, inek peyniri üretimi %10,2, ayran üretimi %3,5 ve yoğurt üretimi %2,2 artarken; tereyağı üretimi %24 azaldı.

    Bir önceki ay 874 bin 67 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Şubat ayında %9,2 azalarak 793 bin 384 ton oldu.
     

    Bir önceki ay 145 bin 149 ton olan içme sütü üretimi Şubat ayında %8,5 azalarak 132 bin 881 ton olarak gerçekleşti.
     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TÜİK: Toplam taşıt-km 329 milyar 591 milyon olarak hesaplandı

    Türkiye’de 2021 yılında trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtları(1) tarafından 329 milyar 591 milyon kilometre yol katedildi. Toplam taşıt-km(2)’nin %54,3’ü otomobiller, %21,4’ü kamyonetler, %12,5’i kamyonlar, %4,4’ü motosikletler, %4,1’i minibüsler ve %3,3’ü otobüsler tarafından yapıldı.

    oplam taşıt sayısı bir önceki yıla göre %4,7 artarken toplam taşıt-km %9,6 arttı

    Türkiye’de 2021 yılında trafiğe kayıtlı toplam motorlu kara taşıtları sayısı bir önceki yıla göre %4,7 artarken toplam taşıt-km %9,6 artış gösterdi. Taşıt sayısı; motosikletlerde %6,6, otomobillerde %4,6, kamyonetlerde %4,5 ve kamyonlarda %3,1 artarken, otobüslerde %1,7 ve minibüslerde %1,7 azaldı. Taşıt-km ise otobüslerde %22,6, minibüslerde %21,6, motosikletlerde %11,4, kamyonetlerde %11,4, otomobillerde %9,4 ve kamyonlarda %1,5 arttı.

    Otomobiller yılda ortalama 13 bin 48 kilometre yaptı

    Taşıtların bir yılda yaptıkları ortalama kilometreler incelendiğinde; 2021 yılında sırasıyla otobüslerin 51 bin 459, kamyonların 46 bin 643, minibüslerin 28 bin 142, kamyonetlerin 17 bin 161, otomobillerin 13 bin 48 ve motosikletlerin 3 bin 847 kilometre yaptığı hesaplandı.

    Otomobiller tarafından katedilen mesafenin %50,0’ını dizel yakıtlılar yaptı

    Otomobiller tarafından 2021 yılında katedilen mesafe taşıtların yakıt türlerine göre incelendiğinde; toplam taşıt-km’nin %50,0’ı dizel, %30,9’u LPG ve %19,1’i benzin yakıtlı otomobiller tarafından yapıldı. 

    En fazla mesafe 12 yaş ve üzeri taşıtlar tarafından katedildi

    Türkiye’de 2021 yılında katedilen toplam mesafe taşıtların yaş gruplarına göre incelendiğinde; en fazla yol %36,5’lik oranla taşıt filosunun %48,1’ini oluşturan 12 yaş ve üstü taşıtlar tarafından yapılırken, bunu sırasıyla %23,4 ile 4-7 yaş, %22,2 ile 0-3 yaş ve %17,9 ile 8-11 yaş grubu taşıtlar takip etti. Bu oran otomobillerde 12 yaş ve üstü otomobiller için %34,8, 0-3 yaş için %25,1, 4-7 yaş için %24,5 ve 8-11 yaş için %15,6 oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kevin N’Koudou’ya makûs haber; talibi yok!

    Beşiktaş’ta teknik yönetici Şenol Güneş’in takım alternatifleri ortasında yer almayan Kevin N’Koudou, dönem sonunda bitecek olan kontratı sebebiyle menajerine kulüp bulması talimatını vermişti. Lakin deneyimli kanat oyuncusu, beklediği ilgiyi göremedi.

    Temas kurduğu kulüplerden en az 1.5 milyon Euro talep eden N’Koudou’ya, yıllık 1 milyon Euro düzeyinde bile tekliflerin gelmediği kaydedildi.

    Yolu Ada’ya düşen 9 futbolcu

    Siyah-Beyazlılar, dönem başında İngiltere Premier Lig’den yaptığı transferlerle dikkat çekmişti. Romain Saiss, Wout Weghorst, Dele Alli, Nathan Redmond, Arthur Masuaku üzere isimlere ek olarak listeye daha evvel Premier Lig’de oynamış; Gedson Fernandes, Cenk Tosun, Rachid Ghezzal ve Kevin N’Koudou da eklendiğinde takımda yolu Ada’dan geçen futbolcu sayısı 9’a ulaşmıştı.

  • Gaziemir’de zorluklar dayanışmayla aşılıyor

    Çok yönlü sosyal hizmetleriyle, ekonomik zorluk yaşayan ailelere yardım eli uzatan; çocukların, engellilerin ve kadınların yanında olan Gaziemir Belediyesi, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde kayıtlı olan dezavantajlı ailelere 4 yılda 17 bin 625 kez ayni ve nakdi destekte bulundu.

    Gaziemir Belediyesi, ekonomik kriz nedeniyle geçim sıkıntısı yaşayan yurttaşlara, sosyal projeleriyle destek oluyor. Belediyeye başvurup yardım talebinde bulunan kişilerin gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığı özel bir çalışmayla belirleniyor. Belediyenin sosyal hizmet uzmanları, sosyal yardımlardan yararlanmak için belediyeye başvuru yapanların evlerinde inceleme yapıyor ve ailenin ekonomik durumunu tespit ediyor. Belediye, inceleme sonucunda ihtiyaç sahibi olduğu belirlenen ve resmi kurumlardan gerekli belgeleri getiren ailelere, ayni yardım yapıyor. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, muhtaç durumda olduğu belirlenen ailelere yardım eli uzatıldı; çocuklara, engellilere ve kadınlara destek olundu.  

    Sosyal Market’le iyilik harekâtı büyüyor
    Gaziemir Belediyesi, Ağustos 2020’de hizmete açtığı Sosyal Market’te, yardımseverlerle ihtiyaç sahiplerini bir araya getiriyor. Sosyal Market’te, yardımseverlerin yaptığı bağışlar, belediye eliyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Gaziemir’in “İyilik ve dayanışma merkezi” olan Sosyal Marketten destek almak için belediyeye başvuran ve ihtiyaç sahibi olduğu belirlenen ailelere puan yüklü bir kart veriliyor. Kart sahibi aile, “Sosyal Market”i ziyaret ederek kartındaki puan karşılığında gıda, temizlik ürünü ve giysi gereksinimlerini ücretsiz olarak karşılayabiliyor. Sosyal Market’ten, 931 aile yararlanıyor.

    Tam destek!
    Geniş bir yelpazede sosyal hizmetler sunan belediye Nisan 2019’dan bu yana bin 144 öğrenciye okul çantası, 600 öğrenciye ayakkabı ve 2 bin 500 kırtasiye seti armağan etti. Belediye, ailesi ekonomik zorluk yaşayan 22 üniversite öğrencisine de toplam 88 bin lira eğitim desteği verdi. Sel, yangın gibi doğal afetlerden etkilenen 48 ailenin yanında olan belediye, ihtiyaç sahibi 411 aileye de ev eşyası bağışlarının ulaşmasını sağladı, 100 aileye yakacak odun yardımı yaptı. 3 bin 410 gıda kolisi, 788 adet alışveriş çeki dağıtan belediye, 139 haneye de adaklık et ve 39 aileye de balık ulaşmasını sağladı. Belediye, ayni yardımları kapsamında 668 aileye patates, 300 aileye domates ve 15 aileye de üzüm yardımı yaptı. Nisan 2019’dan 2023 yılının Nisan ayına kadar 36 haneye 97 bin 435 lira nakdi yardım yapan belediye, 4 yılda toplam 5 bin 130 haneye de ayni yardım yaptı.

    Engelli ve hasta yurttaşlara da destek olan belediye, bağışta bulunan vatandaşların da desteğiyle 76 kişiye hasta yatağı ve 33 yurttaşa da tekerlekli sandalye yardımı yaptı. Engelli bireylere hizmet verilen Engel-siz Çözüm Masası’nda 937 kişiye danışmanlık hizmeti sunuldu. Engelli veri tabanı oluşturmak için belediye ekipleri tarafından yapılan saha taramasında, bin 24 hanede çalışma yapılmış ve bin 296 kişinin farklı engel gruplarına sahip olduğu tespit edildi. Çamaşırhanesinde bin 254 aileye çamaşır yıkama hizmeti veren belediye, cenaze ve taziye hizmetleriyle 2 bin 457 yurttaşın acısına ortak oldu.
    Gaziemir Belediyesi sosyal hizmetleriyle, 4 yılda 17 bin 625 kez hanelere yardım eli uzattı.

    Semtevlerinde kadınlara ve çocuklara özel hizmet
    Gaziemir Belediyesi Cumhuriyet Semt Evleri’nde düzenlediği kurslar ve eğitimlerle ev kadınlarını üretime yönelterek onların sosyal ve ekonomik hayatta daha aktif bireyler olmalarını sağlıyor. Belediyenin, 2019 yılının Nisan ayından Nisan 2023’e kadar semt evlerinde bir birçok branşta düzenlediği kurslardan, 7 bin 623 kursiyer faydalandı. Bu merkezlerde sadece kadınlara değil çocuklara da hizmet veriliyor. Çocuklara yönelik düzenlenen kurslarla onların kişisel gelişimlerine katkı koyulurken aynı zamanda sosyalleşmeleri sağlanıyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nefes Darlığı Ve Ağrı Akciğerde Sıvı Birikmesine İşaret Edebilir

    Bazı hastalıkların sonucunda akciğerlerde sıvı birikebiliyor ve bu sıvı akciğerlerdeki birçok hava kesesinde toplanarak nefes almayı zorlaştırıyor.  Plevral efüzyon olarak adlandırılan akciğerlerde sıvı birikmesi, çoğu zaman kalp problemlerinden kaynaklanıyor ancak akciğerde sıvı farklı nedenlerle de gelişebiliyor. Bu tablonun vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi hayati önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, akciğerlerde sıvı birikmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. 

    Sıvı akciğerin çalışmasını engelliyor

    Akciğerin dışında göğüs kafesinin içinde plevral aralık diye adlandırılan bölgede sıvı birikmesine plevral efüzyon ya da plevral sıvı denir. Plevral sıvı akciğere yaptığı basıyla akciğerin çalışmasını bloke eder ve bazı rahatsızlıklara neden olur. Akciğerde sıvı birikmesinin diğer adı akciğer ödemidir. Akciğer ödemi akciğerin içinde havalanmayı sağlayan alveoler denilen akciğer keseciklerinde sıvı birikmesidir. 

    Akciğerde sıvı birikmesine neden olan etkenler şu şekildedir;

    Plevral efüzyon sıvı akciğeri sıkıştırdığı ve çalışma alanı bırakmadığı için şikayet oluşturur. Plevral efüzyon yani akciğerde sıvı birikmesinin pek çok sebebi vardır. Bir kısmı akciğerin kendisine ait sebeplerken diğer bir kısmı da akciğer dışında başka hastalıklardan kaynaklanır.

    • Zatürre
    • Akciğer kanseri
    • Akciğer apsesi
    • İnterstisyel akciğer hastalığı 
    • Kalp yetmezliği 
    • Romatizmal hastalıklar
    • Metabolizma bozukluğu
    • Böbrek yetmezliği

    Bazen lenfoma ya da lenf sistemi hastalıkları gibi mediastinal hastalıklarda da plevrada sıvı birikebilir. Bu sıvı şilotoraks olarak adlandırılır ve yenilen besinlere bağlı olarak, o besinlerden emilen yağların lenf sisteminde hareketini bozduğu için plevral alanda birikmesiyle ortaya çıkar. 

    Başlıca belirti nefes darlığı

    Akciğerde sıvı birikmesinde görülen başlıca belirti nefes darlığıdır. Nefes darlığıyla birlikte karın ile sırt arasında kalan bölgede yan ağrısı diye betimlenen ağrı eşlik edebilir. Tek taraflı sıvı birikiminde ağrı nefes darlığından daha çok olabilir. Ama iki taraflı sıvı birikiminde ikisi de görülür. Nefes darlığıyla gelen hastalarda fizik muayenede akciğerden sesler alınmayabilir ve şüphe ortaya çıkarır. Uzman doktor toraks grafisi ister. Grafide sızı görüntüsü belirgindir. Gerekli görüldüğü takdirde tomografiyle de kesin tanı konabilir.  

    Sıvı iğne ile boşaltılıyor

    Tedavide bu sıvının sebebini, neden ortaya çıktığını belirlemek gerekir. Kalp yetmezliği, romatizmal hastalık, böbrek yetmezliği gibi sistemik hastalığa bağlı problemlerde ilgili hastalığın tedavi edilmesiyle sıvı kendiliğinden azalır ama kanser, zatürre, lenfoma gibi akciğerin kendisine ait sıvı birikiminde sıvının oradan uzaklaştırılması ve etken olan sebebin tedavi edilmesi gerekir. Sadece sıvı ve zatürre varsa sıvı iğne ile ya da göğse diren takılarak boşaltılabilir ve böylelikle tedavi saplanır. İğne ile boşaltmanın adı torasentez, tüp takarak boşaltmanın adı tüp torakostomidir. Altta yatan hastalık tedavi edildikten sonra sıvı bittiği zaman tüp çekilir hasta hayatına devam eder.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Microsoft Windows’taki sıfır gün açığı Nokoyawa fidye yazılımı saldırılarında kullanıldı

    Kaspersky uzmanları, Şubat ayında Microsoft Ortak Günlük Dosyası Sistemi’ndeki (Microsoft Common Log File System – CLFS) sıfır gün açığını kullanan bir saldırı tekniği keşfetti. Bir siber suç grubu, Windows 11 de dahil olmak üzere Windows işletim sisteminin farklı sürümleri ve yapıları için geliştirilen bir açığı kullanarak Nokoyawa fidye yazılımını dağıtmaya çalıştı. Microsoft bu güvenlik açığına CVE-2023-28252 adını verdi ve 11 Nisan yamasının bir parçası oldu. Söz konusu tehdit aktörü, Orta Doğu ve Kuzey Amerika’da ve daha önce Asya bölgelerinde farklı küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik saldırılarda benzer ayrıcalık yükseltme istismarlarını uygulamaya çalışmıştı.

    Kaspersky tarafından keşfedilen açıkların çoğu gelişmiş tehdit grupları (APT’ler) tarafından kullanılırken, yeni açığın fidye yazılımı saldırıları gerçekleştiren sofistike bir grup tarafından siber suç amacıyla kullanıldığı ortaya çıktı. Bu grup, birbirine yakın olsa da her biri benzersiz Ortak Günlük Dosya Sistemi (CLFS) açıklarını kullanmasıyla dikkat çekiyor. Kaspersky bu türden en az beş farklı açıkla karşılaştı. Bunlar perakende, toptan satış, enerji, üretim, sağlık, yazılım geliştirme ve diğer sektörlere yönelik saldırılarda kullanıldı.

    Microsoft, keşfedilen sıfır gün açığına CVE-2023-28252 kodunu atadı. Bu, bu alt sistem tarafından kullanılan dosya formatının manipüle edilmesiyle tetiklenen Ortak Günlük Dosya Sistemi ayrıcalık yükseltme güvenlik açığına karşılık geliyor. Kaspersky araştırmacıları, Orta Doğu ve Kuzey Amerika bölgelerindeki farklı küçük ve orta ölçekli işletmelere ait Microsoft Windows sunucularında benzer ayrıcalık yükseltme açıklarını çalıştırmaya yönelik bir dizi girişimle ilgili ek kontroller sırasında, bu açığı Şubat ayında ortaya çıkardı.

    CVE-2023-28252 ilk olarak Kaspersky tarafından siber suçluların Nokoyawa fidye yazılımının yeni bir sürümünü dağıtmaya çalıştıkları bir saldırıda tespit edildi. Normalde bu fidye yazılımının eski varyantları JSWorm fidye yazılımının sadece yeniden markalanmış hallerinden oluşuyordu. Ancak yukarıda bahsedilen saldırıda Nokoyawa varyantı kod tabanı açısından JSWorm’dan oldukça farklıydı.  

    Saldırganlar CVE-2023-28252 güvenlik açığını kullanıyor

    Saldırıda kullanılan açık, Windows 11 dahil olmak üzere Windows işletim sisteminin farklı sürümlerinde ve yapılarında yer alıyor. Saldırganlar, ayrıcalıkları yükseltmek ve Güvenlik Hesabı Yöneticisi (SAM) veri tabanından kimlik bilgilerini çalmak için CVE-2023-28252 güvenlik açığını kullandılar.

    Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Baş Güvenlik Araştırmacısı Boris Larin, şunları söylüyor: “Siber suç grupları saldırılarında sıfırıncı gün açıklarını kullanarak giderek daha sofistike hale geliyor. Önceleri bu Gelişmiş Kalıcı Tehdit aktörlerinin (APT’ler) kullandığı araçlardı. Ancak artık siber suçlular sıfırıncı gün açıklarını elde edecek ve bunları saldırılarda rutin olarak kullanacak kaynaklara sahipler. Ayrıca onlara yardım etmeye ve üzerinde istismar geliştirmeye istekli geliştirici ekipleri de mevcut. İşletmelerin Microsoft’un yayınladığı yamayı mümkün olan en kısa sürede indirmeleri ve EDR çözümleri gibi diğer koruma yöntemlerini kullanmaları büyük önem taşıyor.”

    Kaspersky ürünleri, yukarıdaki güvenlik açığının ve ilgili kötü amaçlı yazılımların istismarını tespit edebiliyor ve bunlara karşı koruma sağlıyor.  

    Securelist’te bu yeni sıfır gün hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Ayrıntılar Nisan Salı Yaması günü geçtikten dokuz gün sonra paylaşılacak. Böylece şirketlerin sistemlerini yamalamaları için yeterli zamanları olacak.

    Kaspersky uzmanları, kuruluşunuzu yukarıda bahsedilen güvenlik açığını kullanan saldırılardan korumak için şunları öneriyor: 

    • Microsoft Windows işletim sistemini mümkün olan en kısa sürede güncelleyin ve bunu düzenli olarak yapın 
    • İstismar önleyebilen, kötü niyetli davranış algılayabilen ve kötü amaçlı eylemleri geri alabilen bir düzeltme motoru ile desteklenen Kaspersky Endpoint Security for Business gibi güvenilir bir uç nokta güvenlik çözümü kullanın 
    • Tehdit keşfi ve tespiti, soruşturma ve olayların zamanında düzeltilmesi için yetenekler sağlayan anti-APT ve EDR çözümleri kurun. SOC ekibinize en son tehdit istihbaratına erişim sağlayın ve onları düzenli olarak profesyonel eğitimlerle geliştirin. Yukarıdakilerin tümü Kaspersky Expert Security çerçevesinde mevcuttur. 
    • Uygun uç nokta korumasının yanı sıra, özel hizmetler yüksek profilli saldırılara karşı yardımcı olabilir. Kaspersky Managed Detection and Response hizmeti, saldırganlar hedeflerine ulaşmadan önce saldırıların erken aşamalarında tespit edilmesine ve durdurulmasına yardımcı olur.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kobi’lerin En Çok Karşılaştığı 5 Siber Güvenlik Açığı

    Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, siber saldırılar söz konusu olduğunda güvenlik konusundaki yetersizlikleri nedeniyle siber suçlular tarafından en sık hedef alınan kuruluşlar arasında yer alıyor.

    Büyük zarara mal olan bu siber saldırılar ve fidye yazılımları, dijital tehditlerin en agresif ve yaygın kullanılan biçimlerinden. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, işletmesini bu saldırılara karşı korumak isteyen KOBİ’ler için en yaygın 5 güvenlik açığını ve bunlardan kaçınmanın yollarını sıralıyor.  

    Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin saldırılara karşı kendilerini donatacak kaynaklarının olmaması, karşılaştıkları ihlal riskini artırıyor. Birçok KOBİ, iki faktörlü kimlik doğrulamasından ve bulut hizmetlerinden vazgeçerek saldırganların altyapıya sızmasını kolaylaştırıyor ve siber saldırıların kurbanı oluyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, kobilerin karşılaştığı en önemli 5 güvenlik açığını sıralıyor. 

    1. Siber güvenlik farkındalığının eksikliği: Ölçeği ne olursa olsun her kuruluşta karşılaşılan en büyük güvenlik açıklarından biri farkındalık eksikliği. Siber saldırganlar, işletmeleri hedef almak için giderek daha tehlikeli ve fark edilmeyen yöntemler kullandığı için basit güvenlik önlemleri almak yeterli olmuyor. Sosyal mühendislik, yanlış bilgilendirme, oltalama saldırıları, dolandırıcılık aramaları ve sahte web siteleri saldırganların kullanabileceği yöntemlerden sadece birkaçı. Başarılı siber saldırıların %90’ından fazlası sosyal mühendislik yoluyla yapılan bir hata veya ihlalden kaynaklanıyor. Bu durum çalışanların doğru ve sık eğitimi ve bilgilendirilmesiyle kolayca azaltılabiliyor.

    2. Zayıf siber güvenlik politikaları: KOBİ’lerin karşılaştığı en önemli güvenlik açıklarından biri zayıf ve tahmin edilmesi kolay şifreler olarak karşımıza çıkıyor. Gelişmiş bir bilgisayarın büyük ve küçük harfler, rakamlar ve semboller içeren sekiz karakterli bir şifreyi kırması yaklaşık bir saat sürüyor. Bilgisayarlar bu tür kombinasyonları anında tahmin edebileceğinden, kısa ya da sadece rakam ve harflerden oluşan parolalar daha da az güvenilir bulunuyor.

    3. Modası geçmiş yazılımlar: KOBİ’ler sıklıkla eski yazılımlarla çalışarak güvenliklerinde açıklar yaratıyor ve saldırganları bilinen güvenlik açıklarını hedef almaya davet ediyor. Yazılımı düzenli olarak güncellemek, işletmeyi veya kuruluşu güvende tutmanın en iyi yollarından biri. Güncel olmayan uygulamalar, yazılımı ve donanımı en son saldırılara karşı koruyacak güvenlik güncellemelerinin eksikliği nedeniyle iyi bilinen açıklara karşı savunmasızdır. Bu güncellemeleri düzenli olarak almak ve altyapıyı taze tutmak için yazılım içeren tüm sistemler internete bağlı tutulmalıdır.

    4. Fiziksel güvenlik politikalarının eksikliği: KOBİ’lerdeki bir diğer yaygın güvenlik açığı fiziksel güvenlik politikalarının eksikliğidir. Örneğin Wi-Fi ağları, zayıf ve kolay keşfedilen şifreler nedeniyle saldırganlar tarafından sıklıkla erişilebilir durumdadır. Kilitli olmayan bilgisayarlar da şirketi tehlikelere açık hale getirir çünkü ofise giren herkes değerli ve gizli bilgilere kolaylıkla erişebilir.

    5. Güvenli bulut hizmetlerinin eksikliği: En önemli güvenlik açıklarından biri de güvenli bulut hizmetlerinin olmamasıdır. Birçok KOBİ, şifreleri tekrar tekrar kullanarak ve iki faktörlü kimlik doğrulamasından vazgeçerek bulut hizmetlerini güvence altına almıyor. Bu durum saldırganların altyapıya sızmasını kolaylaştırıyor. Birden fazla çalışan için tek bir hesap kullanmak bile bir saldırganın kimlik bilgilerini elde etmesi ve bulutta depolanan verilere erişmesi için bir fırsat yaratıyor. Sosyal medya hesapları da saldırganların, çalışanların kişisel bilgilerini istismar etmesine ve sosyal mühendislik teknikleriyle saldırmasına olanak sağlayabiliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Narlıdere’de Otizmli Bireylere Sanatla Terapi

    Narlıdere Belediyesi Engelli ve Sosyal Yardımlaşma Birimi, otizmli bireylerin yaratıcılıklarını geliştirmek ve sosyal hayatta daha aktif olmalarını sağlamak için Sanat Terapi etkinliği düzenledi. Seramik Hamuru Etkinliği ile yeni bir şeyler oluşturmanın heyecanını yaşayan otizmli bireyler, hayal dünyalarını seramikle gerçeğe dönüştürmenin keyfini yaşadı.  

    Narlıdere Belediyesi, otizmli bireylerin sosyal hayatta aktif olmalarını sağlamak ve kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için gerçekleştirdiği eğitim faaliyetlerine devam ediyor. Narlıdere Belediyesi Engelli ve Sosyal Yardımlaşma Birimi bu kapsamda, otizmli bireylerin el, göz koordinasyonu ve psikomotor becerilerinin gelişmesine katkı sağlamak için ‘Sanat Terapi’ etkinliği düzenledi. Narlıdere Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe katılan otizmli bireyler; uzmanlar ve gönüllülerin eşliğinde yeni bir şeyler ortaya çıkarmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadı.

    “HER ZAMAN YANLARINDAYIZ”

    Engelli ve Sosyal Yardımlaşma Birim Sorumlusu Psikolog Ayça Gül Danış, ‘Sanat Terapi’ adı altında gerçekleştirdikleri Seramik Hamuru Etkinliği’nin otizmli bireylere duygusal rahatlama sağladığını belirterek, “Seramik Hamuru Etkinliği ile otizmli bireylerimizin el, göz koordinasyonu ve psikomotor becerilerinin gelişmesine yardımcı olmayı amaçladık. Otizmli dostlarımız burada gerçekleştirdikleri parmak ucu egzersizleri ile parmak uçlarında bulunan sinir hücrelerinin harekete geçmesini sağladılar. Seramik yaparken duygusal rahatlama meydana yaşadılar ve yeni bir şey oluşturmanın heyecanını hissettiler” dedi. Sanatın dile getirilmekte zorlanılan duygu ve düşünceleri açığa çıkardığını da belirten Psikolog Ayça Gül Danış, “Otizmli bireylerimiz burada hem sosyalleştiler hem de çok yönlü gelişimlerine katkı sağladılar. Onlar için düzenlediğimiz yoga, resim ve dans kurslarıyla her zaman yanlarında olmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Salvatore Adamo Unutulmaz Şarkılarıyla İş Sanat’ta Sahne Aldı

    “Her Yerde Kar Var”, “Karlar Düşer”, “İsmini Haykıyorum”, “Sevme Sen Beni” şarkılarıyla gönüllerde taht kuran dünyaca ünlü şarkıcı Salvatore Adamo, İş Sanat’ta verdiği konserle dinleyicilere müzik ziyafeti yaşattı.  

    Fransızca şarkılarıyla dünya çapında 100 milyonu aşkın albüm satışı elde eden sanatçının şarkıları 1960’lı yıllarda Fecri Ebcioğlu tarafından Türkçe’ye uyarlanarak günümüze kadar ulaşmayı başardı.

    Geçtiğimiz gün Shangri-La Bosphorus İstanbul’da basın mensuplarıyla bir araya gelen Adamo, konser öncesi keyifli bir buluşmaya imza atarken, hem Türk dinleyicileriyle anılarını paylaştı hem soruları yanıtladı. 

    Uzun bir aradan sonra İstanbul dinleyicisiyle bir araya gelen Salvatore Adamo, Tombe La Neige, Car Je Veux, La Noche gibi sevilen şarkılarının yanı sıra, Elton John, Neil Young’un eserlerini de seslendirdi. Söylediği Türkçe şarkılarla sevenlerine sürpriz bir gece yaşattı.  

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ILO, FERRERO İyi Tarım Uygulamaları Programı Saha Çalışanlarına Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Konusunda Eğitim Düzenledi

    Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), FERRERO İyi Tarım Uygulamaları Programı kapsamında görev alan saha çalışanlarının fındık tedarik zincirinde çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda bilgi ve tecrübelerini artırmak amacıyla kapasite geliştirme eğitimi düzenledi.

    Eğitimlerin ilki 23-24 Şubat 2023 tarihleri arasında Ordu’da, ikincisi ise 2-3 Mart 2023 tarihlerinde Sakarya’da düzenlendi.

    Eğitimlere FERRERO Değerli Tarım Uygulamaları programı bünyesinde çalışan bölge yöneticileri, saha uzmanları, teknik uzmanlar ve sosyal çalışmacılar katıldı.

    İlk oturumunda çocuk işçiliğinin kavramsal ve yasal çerçevesi çizilen eğitimin ikinci oturumunda mevsimlik gezici tarımda çocuk işçiliği konusu ele alındı.

    Eğitimler bağımsız danışman Ceren Ababay Tosyalı, bağımsız araştırmacı Dr. Engin Fırat ve Cumhuriyet Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Abdulkadir Yüksel tarafından verildi.

    İlk oturumda çocuk hakları ve çocuk işçiliği hakkında interaktif bir eğitim verildi. Çocuk işçiliğinin mevcut durumu, sebep ve sonuçları ile politika önceliklerinin anlatıldığı oturumda, çocuk işçiliğine dair ulusal ve uluslararası mevzuat hakkında da bilgi verdi.

    İkinci oturumda, mevsimlik gezici tarımda çocuk işçiliği, çalışma ve yaşam koşullarını anlatıldı. Ulusal mevzuat çerçevesinde kurumsal rol ve sorumlulukların ele alındığı oturumda çocuk işçiliğinin önlenmesinde kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun önemine dikkat çekildi.

    Üçüncü ve son oturumda ise mevsimlik gezici tarımda haklar ve sorumluluklar konusu ile çalışma riski altındaki çocuklar ve aileleri ile iletişim ele alındı.

    Kapasite geliştirme eğitimlerine dair bilgi veren Kıdemli Proje Koordinatörü Koray Abacı, “ILO Türkiye Ofisi olarak Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Programı kapsamında geliştirdiğimiz eğitim modüllerini bugün Sakarya’da FERRERO saha çalışanlarına yaygınlaştırmak için buradayız. Birincisini Ordu’da yine FERRERO Değerli Tarım Uygulamaları kapsamında görev alan özel sektör temsilcilerine yönelik yaptık. Bugün Sakarya’da ikincisini gerçekleştiriyoruz. Eğitim faaliyetleriyle gerçekleştirmek istediğimiz varolan ulusal ve uluslararası mevzuata ilişkin gerekli bilgilendirmeleri özel sektör temsilcilerine aktarmak ve bu çerçevede geliştirilecek olan mevsimlik gezici tarımda çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik faaliyetlerin yaygınlaştırılması ve bu kapsamda bilgilendirilme sağlanmasını amaçlıyoruz” diye konuştu.

    Proje Hakkında

    “Mevsimlik Tarımda Fındık Hasadında Çocuk Işçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Ortadan Kaldırılması Projesi” kamu-özel sektör ortaklığı çerçevesinde, başta fındık tedarik zinciri olmak üzere çocuk işçiliğini ile mücadele alanındaki tecrübelerin paylaşımı amacıyla, ILO üçlü yapı ortakları (hükümet, işçi ve işveren örgütleri) ile işbirliği halinde uygulanıyor. Ferrero Değerli Tarım tarafından finanse edilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğü’nün eşbaşkanlığında yürütülen Proje Trabzon, Samsun, Zonguldak ve Şanlıurfa illerini kapsıyor. Proje, mevsimlik tarımda fındık hasadında çocukların çalışmasının sonlandırılması ya da engellenmesi için kamu ve özel sektör aktörleri arasındaki ortaklığı güçlendirmeyi ve ulusal ve yerel paydaşların, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini ortadan kaldırmak için gerekli eylemleri uygulama kapasitesini geliştirmeyi hedefliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çolakoğlu Metalurji SAP S/4HANA Projesini Devreye Aldı

    Türkiye’nin lider yassı çelik üreticisi olan Çolakoğlu Metalurji, dijital dönüşüm projeleri kapsamında yürüttüğü SAP S/4HANA projesini tamamlayarak hayata geçirdi. Projeyle, tüm iş süreçlerinin tam zamanlı iletişim ve koordinasyonla, kurum içi ve kurum dışı çevre sistemler ile entegre bir şekilde yürütülmesi sağlanacak.

    Türk çelik sektörünün öncü firmalarından Çolakoğlu Metalurji, iş süreçlerini esnek ve hızlı bir şekilde dönüştürmek, kurum içi ve kurum dışı tam entegre ve standardize bir yapıya kavuşmak amacı ile dijital dönüşüm yol haritası kapsamında yürüttüğü SAP S/4HANA projesini başarıyla tamamlayarak devreye aldı.

    SAP S4/HANA projesi ile teknolojiyi üretim tesislerine, stratejisine ve şirket kültürüne dahil ederek tüm iş süreçlerini daha hızlı yöneten Çolakoğlu Metalurji, geleceğin  mimarı gençlerin yer aldığı projeyi yaklaşık 2 yıllık bir çalışmayla tamamladı. Tüm süreçlerin dijital yönetim geleceğine hazır olması hedeflenerek Çözümevi & PWC firmaları danışmanlığında yürütülen projenin sistem kurulumu Greenfield yaklaşımıyla gerçekleştirildi.

    Şirket için büyük önem taşıyan ve esnek, hızlı, doğru ve yalınlaştırılmış iş süreçleri mimari yapısı ile gerçekleştirilen SAP S/4HANA projesinin, kurum içi ve kurum dışı tüm sistemlere entegrasyonu sağlandı. Böylece; satış, tedarik zinciri, üretim/üretim planlama (PSI), finansal uygulamalar, doküman yönetimi, lojistik-depo ve otomasyona dayalı OTS entegrasyonları, e-uygulamalar, online uygulamalar, İnsan Kaynakları ve İSG uygulamaları tek bir merkezden entegre olarak devreye alındı. 

    Proje hakkında değerlendirmede bulunan Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü Uğur Dalbeler şunları söyledi: 

    “Rekabetin yoğun olarak yaşandığı ve dünyanın böylesine hızlı değiştiği günümüzde biz de çelik sektöründeki öncü rolümüzü devam ettirmek için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu yıl, dijital dönüşüm projemizin en önemli aşamalarından birini daha tamamladık. Kurumsal dijital dönüşümümüzle büyük bir değişim yaratırken, güvenlik ve sürdürülebilirlik konularına da odaklandık. Böylece, kurumsal iş süreçlerimizde, yapay zekâ destekli dijitalleşme ve güvenlik teknolojilerinden maksimum yararlanarak, daha güvenli, sürdürülebilir ve yeni bir modele geçtik. Bu sayede hem daha kârlı ve verimli hem de daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunacağız.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Seç Market iş ortaklarının sayısı yüzde 40 oranında arttı

    Perakende sektöründe esnaf dostu iş modeliyle öne çıkan Seç Market, 2022 yılında iş ortaklarının sayısını yüzde 40 artırarak 2 bin 409’a ulaştırdı.

    Rekabetin yoğun olduğu perakende sektöründe küçük esnafı destekleyen bayilik modeliyle faaliyet gösteren Seç Market, hızlı büyümesini sürdürdü. Seç Market tabelasına sahip mağaza sayısı 2022 sonunda bir önceki yıla oranla yüzde 40 artışla 2 bin 409’a ulaştı. Sunduğu kurumsal altyapı, tedarik sürekliliği, fiyat avantajları, güvenilir gıda ve zengin ürün çeşitliliğiyle Seç Market, yeni iş ortaklarıyla büyüyerek paydaşlarının rekabet gücünü artırıyor. Çoğunluğu aile işletmelerinden oluşan Seç Market, bugün itibarıyla iş ortakları ve çalışanlarla beraber yaklaşık 7 bin kişilik bir ekosisteme sahip bulunuyor.

    Dijital altyapısını da güçlendiren Seç Market; iş ortaklarına sipariş akışının yönetilmesi, stok kontrolü, promosyonlar ve genel iletişimin yönetilmesi gibi konularda destek verilen Seç portalını da yenileyerek bayilerin bir kısmının kullanımına sundu. Hem mobil hem de web arayüzü bulunan yeni portal uygulaması, bayilerin güncel teknolojileri kullanarak işletmelerini daha verimli yönetmelerine katkı sunuyor. Portal uygulaması sayesinde iş ortakları stok, fiyat ve sipariş yönetimini tek bir yerden hızla ve kolaylıkla yapabiliyor.

    Altan Sekmen: ‘Yeni yatırımlarımızla Seç iş modelimiz büyüyüp güçlenmeye devam edecek’

    Geleneksel esnaf kültürünü modern marketçilikle bir araya getiren Seç iş modelinin esnaftan müşteriye tüm paydaşlarına sağladığı avantajlarla geçen yıl önemli büyüme kaydettiklerini vurgulayan Seç Market Genel Müdürü Altan Sekmen şunları söyledi: “2022 yılında tedarik, lojistik, dijital altyapı gibi alanlarda yaptığımız yatırımlarla hızlı büyümemizi sürdürdük. Seç portalımızı yenileyerek bayilerimizin bir kısmının kullanımına sunduk. Bu sene Seç mağazalarının tamamını yeni altyapısıyla Seç portalına entegre ederek iş süreçlerimizdeki verimliliği artıracağız. Geçen sene müşterilerimiz, bayi adaylarımız ve basın mensuplarıyla da keyifli buluşmalar gerçekleştirdiğimiz dinamik ve verimli bir yıl oldu. 2022’de yayına giren “Mahallenizin Marketi” temalı TV reklamımız kamuoyundan büyük ilgi gördü. Bu yıl da aramıza yeni katılan iş ortaklarımızla beraber her geçen gün büyüyüp güçlenmeye, müşterilerimizin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Redfall’un Xbox Versiyonu Başlangıçta 30 FPS Kilitli Olacak

    Arkane’nin merakla beklenen yeni oyunu Redfall’un Twitter hesabından yapılan açıklama Xbox oyuncularını hem üzdü hem de sinirlendirdi. Gelecek ay çıkacak olan oyun, Xbox Series konsollarda 60 FPS Performans moduna sahip olmayacak. Bu dayanak ileriki bir vakitte oyun güncellemesiyle birlikte sunulacak.

    Oyunun çıkışında Xbox versiyonu sırf Kalite moduna sahip olacak. Yani Xbox Series X sahipleri 4K 30 FPS, Xbox Series S sahipleri ise 1440p 30 FPS oynayabilecekler oyunu.

    Yayınlanan tüm fragmanlarda oyun 60 FPS çalışırken Xbox sahiplerine “siz 30 FPS oynayacaksınız” demek çok büyük sorun. Üstelik bunun bir birinci parti Xbox Game Studios oyunu olduğu düşünülürse düşüncenin daha büyük olduğu anlaşılabilir. Xbox sahiplerini de bu üvey evlat muamelesinden hiç de hoşlanmamış görünüyorlar yansılara bakacak olursak.

    • İlk Bakış – Redfall Oynadık

    Redfall solo yahut dört bireye kadar co-op oynanabilecek bir açık dünya FPS oyunu. Redfall’da çokça vampir avlayacağız anlayacağınız, fakat PC sahipleri vampirleri 60 FPS avlama ayrıcalığına sahip olacaklar.

  • Eczanelerimizde Yaşanan Şiddet Olaylarını Durdurun!

    Türk Eczacıları Birliği, son günlerde eczanelerde yaşanan şiddet olayları hakkında açıklama yaptı.

    Açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Son dönemde eczanelerimizde maruz kaldığımız şiddet olayları hem eczacılarımızı ciddi anlamda mağdur etmekte hem de güven içinde sağlık hizmeti sunmalarına engel olmaktadır. Bunun son örneği İstanbul Avcılar’da bulunan Göksu Eczanesi’nde yaşanmıştır. Meslektaşımız Ecz. Emrah Göksu, bir hasta yakını tarafından eczanesinde yumrukla darp edilmiştir. Saldırgan, eşdeğer ilaç verdiği gerekçesiyle meslektaşımıza saldırıda bulunmuştur.

    Kronik Rahatsızlıkları Olanlar Oruç Tutabilir Mi?

    Eşdeğer ilaç; güvenilir, etkin ve ekonomik ilaçtır. Eczacılar, aynı etken maddeyi içeren ve aynı farmakolojik özelliklere sahip ilaçlar arasında eşdeğerini verebilme yetki ve bilgisine sahiptir. Birinci basamak sağlık danışmanı olarak sağlık hizmeti veren eczacılarımızın sundukları bu hizmetin güvenli ortamlarda yerine getirilebilmesi, yetkili makamların görev ve sorumluluğundadır. Eczanelerimizde yaşanan şiddet olaylarının durdurulması için sorumluluğu bulunan bütün yetkilileri acilen göreve çağırıyor, meslektaşımıza ve tüm camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. (Kaynak : Türk Eczacılar Birliği) (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

  • TTB’den Hekimleri Hedef Alan Çocuk Kitabıyla İlgili Harekete Geçti!

    Türk Tabipleri Birliği (TTB), Afacan Çocuk Sınıf Kitaplığı’ndaki 3,4 ve 5’inci sınıflara yönelik “Yaşlı Kadın ve Doktor” başlıklı bölüm içeriğinin hekimleri hedef alması ile ilgili 11 Nisan 2023 günü Milli Eğitim Bakanlığı’na yazı yazdı. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’na yazılan yazıda bilimsel gerçeklerle uyumlu olmayan kitabın hekimler hakkında ayrımcılık içerdiğine, önyargı oluşturduğuna ve hırsızlık suçlamasında bulunduğuna dikkat çekildi. 

    Saldırıları Teşvik Eden İçerik Yayından Kaldırılsın!

    Hekimlere ve tüm sağlık emekçilerine yönelik saldırıların yoğun yaşandığı bir ortamda çocukların farkındalık ile yetiştirilmesi için çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanan yazıda, “Bölüm içeriği gelecekteki meslektaşlarımız ve onların aileleri, yani hekim olmak isteyen öğrenciler ve onların velileri için de rencide edici ve hayal kurmaktan bile kaçınmalarına neden olacak özensizliktedir. Kitabın aynı içerikle 2020 yılında tıpkı basımının yapılması, eleştiri ve önerilerin tümüyle göz ardı edildiğini de göstermektedir” cümleleri yer aldı. Yazıda ayrımcılıktan kaynaklı saldırıları teşvik edecek içeriğin yayından kaldırılması talebinde bulunuldu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

  • Çevikel: İş dünyasında kadınlara daha çok yetki verilmeli

    BURSA (İGFA) – Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) ile Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) tarafından DOSAB Restoran’da düzenlenen geleneksel iftar programı, sanayici ve iş insanlarını bir araya getirdi.

    Bölgeye değer katacak çalışmalar ve iş dünyasının gündemindeki konular hakkında görüş alışverişinde bulunulan organizasyonda konuşan DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, iş dünyasında kadınlara daha fazla yetki verilmesi gerektiğini dile getirdi.

    ÇEVİKEL: KALKINMANIN KİLİDİNİ KADINLAR AÇAR

    Yoğun katılımla gerçekleştirilen iftar organizasyonundaki konuşmasında 6 Şubat depremleri nedeniyle Ramazan’ın buruk geçtiğini kaydeden DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel, “Bölgemizdeki sanayicilerimizin yardımlarıyla depremzedelerin yaralarının sarılmasına katkı sağladık. Kesintisiz olarak bu yardımlarımızı sürdürüyoruz. Birlik, beraberlik ve yardımlaşma ayında aynı sofrada bir araya gelen sanayicilerimiz şehrimize, ülkemize değer katmaya devam edecek” dedi. DOSAB Olağan Genel Kurulu’nda oy birliği ile Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Levent Eski’yi de tebrik eden Başkan Çevikel, “Bölgemize büyük katkılar sunan önceki Başkan Ersan Özsoy’a da teşekkür ediyorum. DOSAB ile birlikte başarılı çalışmalara imza attık ve atmaya da devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de artan enerjimiz ve çalışma azmimizle ses getirecek çalışmaları üyelerimizin hizmetine sunacağız. Ancak güçlü üretim ve kalkınmanın kilidini açacak olan kadınlarımızın iş dünyasında yer alması için eşlerinize, kızlarınıza daha fazla yetki verin. Birçok araştırma kadınların iş gücüne katılmasının ve farklı alanlarda çeşitliliğin artmasının ekonomiye katkı sağlayacağını gösteriyor” dedi.

    ESKİ: BÖLGEMİZE DEĞER KATMAYA DEVAM EDECEĞİZ

    DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski de, “İki dönemdir birlikte olduğum arkadaşlarımızla çok uyumlu çalışmalar sergiledik. Bölgemize yapmış olduğumuz yatırımlarla değer üzerine değer kattık. Bölgemiz, üretim ve ticaret potansiyeliyle yıldızı parlayan, yaptığı vizyoner yatırımlarla örnek alınan bir konumda. Genel Kurulumuzun ardından da bölgemizin değerini yükseltecek, OSB’deki firmalarımızın rekabet gücünü artıracak birçok projeyi hayata geçireceğiz. Bu süreçte DOSABSİAD ile iş birliği içerisinde sanayicimizin girdi maliyetlerini azaltmak, ihracat gelirlerini artırarak bölgemize, ülkemize katkı sağlamak için gayretle çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

  • Manisa’da kırsala önemli bir destek daha

    MANİSA (İGFA) – Manisa Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmaya yönelik desteğini arttırarak sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan, Manisa il Tarım ve Orman Müdürlüğü ortaklığında yürütülecek olan ‘Büyükbaş Hayvanların Dış Parazitler Yönünden Korunması Projesi’nin tanıtım toplantısı Demirci ilçesinde gerçekleştirildi.

    Dış parazit kaynaklı hayvan hastalıklarıyla etkin mücadelenin hedeflendiği proje kapsamında 10 bin işletmede 58 bin büyükbaş hayvanda uygulama yapılacak. Aynı zamanda üreticilere destekte bulunacak olan preparatlar konusunda da bilgilendirme yapıldı. Demirci ilçesi Klavuzlar Mahallesi’nde yapılan bilgilendirme toplantısına Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Öztozlu, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Yılmaz Usta, Hayvan Sağlığı Yetiştiriciliği ve Su Ürünleri Şube Müdürü Ali Gök, Demirci İlçe Tarım ve Orman Müdürü Faruk Şenyurt, Demirci Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karakaya, İl ve İlçe Müdürlüklerinde görevli Veteriner Hekimler ile yetiştiriciler katıldı.

    “PROJE ÖNEMLİ KATKILAR SUNACAK”

    Projenin tanıtım toplantısının açılış konuşmasını ilk olarak Demirci Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karakaya gerçekleştirdi. Yapılan projelerden ve Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin üreticilere verdiği desteklerden dolayı Karakaya, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e teşekkürlerini iletti. Etkinlikte konuşan Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk; “Demirci İlçemizde 2.580 adet 100 m, 806 adet 500 ml ilaç uygulaması yapılacak. 5 İlçemizde ise toplam 4.477 adet 500 ml, 12.016 adet 100 ml ilaç uygulaması gerçekleşmiş olacaktır. Manisa Büyükşehir Belediyesi ile birçok ortak projeye imza attık. Bu projenin de hayvancılığımıza son derece önemli katkı sunacağına inanıyorum. Büyükşehir Belediyemize bu projede paydaş oldukları için teşekkürlerimi sunuyor, yetiştiricilerimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.

    “PROJE KAPSAMINDA 10 BİN ÜRETİCİ FAYDALANACAK”

    Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Öztozlu ise konuşmasında 2022 yılı içerisinde rekor bir bütçeyi kırsal kalkınmaya ayırdıklarını belirterek, “Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak toplam 122 milyonluk rekor bir bütçeyi kırsala, hayvancılığa, ziraata ayırdık. 2022 yılındaki projelerimiz katlanarak devam edecek. Kırsal kalkınmada Demirci ilçesi aslan payını ilçelerimizin arasında yer alacak. 100 bin adet sepet, 100 bin kasayı üreticilerimize dağıtacağız. Bugün burada proje kapsamında 10 bin hayvan üreticimize desteğimiz olacak. 58 bin büyükbaş hayvan uygulamadan yararlanacak. Demirci ilçesinde ise bu projeden 2100 üreticimiz yararlanacak. Projenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından tören alanında hayvanlara dış parazit ilaç uygulaması hakkında bilgilendirmede bulunuldu.

  • Trabzonspor’un planı: Visca yerine Shaqiri

    Trabzonspor’da Edin Visca’nın yerine Xherdan Shaqiri gündeme geldi.

    Sakatlığı sebebi ile istikrar yakalayamayan Edin Visca’ya alternatif arayan Trabzonspor, Xherdan Shaqiri’yi yeni maksat olarak belirledi.

    Mesleğindeki en zahmetli devirleri yaşayan Edin Visca, dönem genelinde pek bir varlık gösteremedi ve sakatlıktan yana talihi dönmedi.

    Önümüzdeki yıl daha istikrarlı skorlar almak isteyen idare ise bu duruma tahlil olarak Xherdan Shaqiri transferini gündemine aldı.

    MLS takımlarından Chicago Fire FC’de forma giyen hücumcunun Avrupa’ya dönmeye sıcak bakacağı düşünülürken, ayrıyeten da önümüzdeki kış biten mukavelesi de avantaj olarak görülüyor. (Karadeniz Gazetesi)

  • Fenerbahçe’de sürpriz aday: Raul Jimenez

    Bir yandan şampiyonluk yarışına devam eden Fenerbahçe, öbür taraftan gelecek dönemin transfer çalışmalarını da yürütürken sürpriz bir aday liste başı olarak gündeme geldi. Bu isim İngiliz takımı Wolverhampton’ın forveti Raul Jimenez oldu.

    Meksika’dan TV Azteca’nın haberine nazaran; Sarı lacivertlilerin Meksikalı forvetle menajeri üzerinden temasa geçtiği ve görüşmelerde büyük evre kaydettiği ileri sürüldü.

    “FENERBAHÇE ÇOK CİDDİ”

    Haberin ayrıntısında, 31 yaşındaki golcüyü daha evvel Beşiktaş’ın da istediğini hatırlatarak “Bu kere de bir öteki Türk grubu Fenerbahçe devrede…. Ve rakiplerine nazaran daha önemli görünüyorlar. Raul Jimenez’in menajeriyle yapılan görüşmelerde değerli yol aldılar” sözlerini kullandı.

    Son olarak gelecek dönem Türkiye’de forma giymesinin sürpriz olmayacağı yonrumunda bulunuldu.

    415 MAÇTA 127 GOL 56 ASİST

    Daha evvel Atletico Madrid ve Benfica formaları da giyen Raul Jimenez, kulüp mesleğinde toplam 415 resmi maçta 127 gol, 56 asist üretti.

  • Yeni hal binası hızla yükseliyor

    Halkın ve esnafın ihtiyaçları doğrultusunda önemli hizmetler üreten Büyükşehir, Gebze bölgesi için inşa ettiği yeni hal binasında yoğun bir çalışma yürütüyor

    Şehircilik ve tesisleşme noktasında Kocaeli’ne pek çok eser ve hizmetler kazandıran Büyükşehir Belediyesi, dev projelerinden birini daha Gebze bölgesine kazandıracak. Bu bağlamda Sebze ve Meyve Hali’nde çalışmalar yoğun tempoda sürüyor. Günümüz teknolojisine uygun bir şekilde yapımı devam eden yeni Sebze ve Meyve Hali, Büyükşehir’in kente kazandırmış olduğu büyük ve modern projelerden biri olacak.

    EŞ ZAMANLI ÇALIŞMA

    Çayırova Cumhuriyet Mahallesi’nde inşa edilen yeni hal binasında eş zamanlı bir çalışma yürütülüyor. Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı’nın gözetiminde devam eden çalışmalarda A blokta zemin katın kolon ve perde imalatları tamamlandı. İdari binada bodrum katın tabliye betonunu atan ekipler, kolon ve perde imalatlarına ise devam ediyor. Yıkımı tamamlanmak üzere olan taş istinat duvarının hafriyat kazısını sürdüren Büyükşehir, buradaki çalışmayı tamamladıktan sonra betonarme istinat duvarı yapımına geçecek.

    3 ANA BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

    10 bin 245 metrekare alana kurulacak dev tesis, hal binası, idari bina, sandık deposu ve dükkân alanı olmak üzere 3 ana bölümden oluşuyor. Hal esnafının tüm ihtiyacını gidereceği yapı içerisinde 34’er adet dükkân ve sandık depoları olacak. Yine tesis içerisinde dernek odası ve ofisleri, teknik hacimler, mescit, tuvaletler, büfe, berber, lokanta, çay ocağı, 68 TIR parkı ile 63 araçlık otopark alanı hal esnafına ve vatandaşlara hizmet verecek.

    MEVCUT BİNA YETERSİZ KALIYORDU

    Tesisin tamamlanmasının ardından Gebze Sultan Orhan Mahallesi’nde bulunan ve yetersiz olması nedeniyle ihtiyacı karşılayamayan mevcut Sebze ve Meyve Hali, Çayırova Cumhuriyet Mahallesi’nde inşa edilen yeni yerine taşınacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hamilelikte bol su tüketimi büyük önem taşıyor

    Günlük hayatın vazgeçilmezi olan su, yeterli miktarda tüketildiğinde insan sağlığı üzerinde birçok olumlu etki bırakıyor. Özellikle hamilelik ve emzirme aşamasındaki annelerin bebek sağlığı açısında yeterli su tüketmeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, doğal kaynaklardan elde edilen ve mineral bakımından zengin olan doğal kaynak ve doğal mineralli su tercihinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.

    Uzmanlara göre hem hayatımız hem de vücudumuz için önemli olan su tüketimi, insan sağlığı üzerinde birçok yapıcı etki bırakıyor. Günlük ortalama su tüketim oranı erkeklerde 2.5 litre, kadınlarda ise 2.2 litre civarında olması gerektiği belirtilirken, özellikle hamilelerin ve emzirme aşamasındaki annelerin yüksek sıvı kaybı nedeniyle daha çok su tüketmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak içme suyunun sahip olduğu değerlerin vücuda olan etkileri dikkate alındığında, tüketilen suyun kalitesi büyük önem kazanıyor. Farklı yöntemlerle arıtılarak kullanılan suların sağlıklı ve güvenli olmadığını vurgulayan Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji uzmanı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, sağlıklı su tercihinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatıyor.

    “Emziren anneler günde en az 3,5 litre su içmeli”

    Hamilelerin ve emziren annelerin tüketmeleri gereken günlük su miktarına ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, “Hamilelik ve emzirmede artan su gereksinimi nedeniyle susuz kalmamak için annelerin daha fazla su ve sıvı almasına ihtiyaç var. Normalde günde 2-2,2 litre su içilmesi kadınlar için yeterli olurken, hamile kadınların günde 2,5-3 litre, emziren annelerin isebu miktarı günde 3,5-4 litreye yükseltilmesi hem kendi hem de bebeklerinin sağlıklı gelişmesi için büyük önem taşıyor” dedi.  

    “Doğal mineralli ve doğal kaynak sularının tercih edilmesi büyük önem taşıyor”

    Hamilelikte özellikle doğal kaynaklardan elde edilen ve sağlıklı koşullarda tüketime sunulan doğal kaynak ve doğal mineralli suların tercih edilmesinin yararlarını vurgulayan Prof. Dr. Karagülle, şu ifadeleri kullandı: “Hamilelik sırasında yeterli su içilmesi, artan sindirim yükünü hafifletir. Su ayrıca, besinlerin anne vücudunda dolaşımına yardımcı olur ve anne kanı ile bebeğe besin, vitamin ve minerallerin ulaşmasını sağlar. Ayrıca yeterli alınan su, bebek ve annede metabolizma sonucu oluşan atıkların atılmasına yardımcı olur. Yetersiz su içen bir hamilede bu fonksiyonlar aksayabilir ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin kabızlık hamilelik sırasında sık görülen bir sorundur. Daha fazla su içmek kabızlığı hafifletmeye yardımcı olacaktır. Hamilelikte annenin özellikle kalsiyum, magnezyum ve florür gibi mineral gereksinimi artar. Çünkü anne rahminde gelişip büyüyen bebeğin hem genel olarak hem de özelde kemik ve kas sağlığı için su içinde çözünmüş bulunan minerallere ihtiyacı vardır. Hamilelerin bu yüzden arıtılmış ve mineralleri alınmış suları değil, doğal mineralli ve doğal kaynak sularını tercih etmeleri çok daha sağlıklı olacaktır.”

    “Düşük mineralli içme suları sağlık problemleri yaratıyor”

    Doğal kaynaklardan elde edilen, güvenli ve sağlıklı koşullarda üretilip tüketime sunulan ve denetlenen doğal kaynak ve doğal mineralli suların tercih edilmesinin sağlıklı olduğunu belirten Karagülle, “Dünyada su kaynaklarının azlığı ve ileri su arıtma teknolojilerinin gelişimi ile birlikte minerallerinden arındırılmış içme suyu tüketimi giderek artıyor. Arıtma cihazlarındaki tüm arıtma yöntem ve teknikleri sudaki zararlı kimyasal ve mikrobiyolojik bileşenleri arıtırken sağlık için yararlı ve gerekli olan tüm mineral ve bileşenleri de sudan uzaklaştırmaktadır. Sonuçta elde edilen saf su niteliğinde, neredeyse sıfır mineral içeren yapay bir sudur. Sistematik bilimsel derlemeler ve deneysel ve klinik içme suyu çalışmalarından elde edilen kanıtlar, arıtılarak mineralleri alınmış ya da çok düşük düzeyde mineral içeren içme suyunun insan sağlığına doğrudan veya dolaylı zarar verebileceğini gösteriyor. Ancak, doğal kaynaklardan elde edilen ve içeriğinde çeşitli mineraller barındıran doğal kaynak sularında belirli düzeylerde bulunan magnezyumun, kalp ve damar hastalıklarını önleyici rolü ve sudaki kalsiyumun kemik zayıflığını önleyici etkisi yeterli kanıtlarla ortaya konmuştur” şeklinde konuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Pelvik taban hastalığı hakkında bilinmesi gereken 5 nokta!

    Öksürürken ya da bağırırken idrar kaçırma, sık sık tuvalete çıkma ihtiyacı, bel ve boyuna vuran ağrı, cinsel ilişki sırasında acı hatta diş gıcırdatma! Bu ve benzeri şikayetlerinizin ardında, belki adını bile duymadığınız Pelvik Taban hastalığı yatıyor olabilir! 

    Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy “Leğen kemiğinin iç kısmını örten pelvik taban kaslarında ve bu kasları besleyen sinir ağında bozulma sonucu ortaya çıkan Pelvik Taban hastalığı kendini çok değişik şikayetlerle gösterdiğinden tanı alınıp tedavisi başlayıncaya kadar uzun yıllar geçebiliyor!” diyor. Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy yaşam kalitesini olumsuz etkileyen buna karşın ‘utandıran şikayetler nedeniyle doktora başvurmaya bile çekinilebilen Pelvik Taban hastalığı hakkında bilinmesi gereken 5 önemli noktayı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

    Bu şikayetlerle kendini gösteriyor!

    Pelvik Taban hastalıklarının dışkılama yapma ya da tutabilmede zorlanma (kabızlık ya da dışkı/gaz tutamama) olarak kendini gösterebildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy bu nedenle ‘Utandıran Hastalık’ olarak da ifade edildiğini söylüyor. İdrar yaparken yanma, idrar tutamama, cinsel aktivitelerde bozulma (ağrılı cinsel ilişki, vajinismus, orgazm sorunları vb) gibi şikayetlere yol açabilen Pelvik Taban hastalığının henüz belirmeden de bazı sinyaller verebildiğini söyleyen Dr. Özdal Ersoy bu belirtileri ‘sebebi açıklanamayan karın, kasık, bel, sırt ve boyun ağrıları, hazımsızlık, bağırsak gazında artış, reflü yakınmaları hatta diş sıkma ve diş gıcırdatma gibi problemler’ olarak açıklıyor. 

    Başka hastalıklarla karışabiliyor!

    Günlük yaşam konforunu son derece olumsuz etkileyen ve kişiyi sosyal hayattan da uzaklaştırıp içe kapanmasına yol açan Pelvik Taban hastalığının yarattığı ağrının, birçok sindirim sistemi ya da ürojinekolojik sistem hastalıklarıyla karışabildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy “Hassas bağırsak sendromu, halk arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozis, kronik prostatit, kronik sistit ve sırt, boyun, bel fıtıkları gibi hastalıkların şikayetleriyle de benzerlik gösterebildiğinden tanı ve tedavisinde önemli zaman kaybına yol açabilmektedir” diyor. 

    Pelvik tabana yol açan etkenlere dikkat!

    Dr. Özdal Ersoy, Pelvik taban kaslarının yapısının ve fonksiyonlarının; ilerleyen yaş, gebelik ve doğum, geçirilmiş pelvik ve karın cerrahileri (bağırsak-mesane-rahim ve yumurtalık, karın germe ve kasık fıtığı ameliyatları), obezite, kronik öksürük (özellikle KOAH, astım), tuvaleti uzun süre erteleme, ne olur ne olmaz diyerek idrar yokken bile idrar yapmaya çalışma, mobbinge uğrama ve stres gibi durumlardan olumsuz etkilenerek bozulduğunu, bunun da Pelvik Taban hastalığına yol açabildiğini söylüyor. 

    Günlük yaşantıyı olumsuz etkiliyor!

    Pelvik Taban hastalığının yol açtığı şikayetlerin başka hastalıklarla da karışabildiğini bu nedenle tanı konulmasının uzun yıllar sürebildiğini belirten Dr. Özdal Ersoy hastaların bu süre içerisinde tükenme noktasına gelebildiğini vurgulayarak şöyle konuşuyor: “Hasta ve hasta yakınlarında tükenmişliğe, depresyona ve yaşam kalitesinin çok azalmasına neden olabilen Pelvik Taban hastalığı, kişinin günlük yaşam aktivitelerini yapmasını çok olumsuz etkileyip,  bireysel ve sosyal yaşantısına darbe vuruyor. Kişi tuvaletten çıkamadığı için gündüz işlerini erteleyebiliyor, iş ve okula gitme kayıplarına maruz kalabiliyor, idrar ya da kaçırma sebepli yaşanan kötü koku nedeniyle sürekli bez kullanma ihtiyacı duyarken, özgüven kaybı, anksiyete ve depresyona yol açabiliyor, kişinin aile ve sosyal yaşamını kaybetmesine neden olabiliyor.”

    Multidisipliner tedavi gerektiriyor!

    Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy, Pelvik Taban hastalığının tanı ve tedavisinde multidisipliner yaklaşımın şart olduğunu belirterek, gastroenteroloji, genel cerrahi, ürojinekoloji, üroloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon ile psikiyatrinin vazgeçilmez branşlar olduğunu vurguluyor. “Hasta bazen birçok branş arasında görülmekten yorulsa da en iyi tedavi başarısı ancak bu şekilde sağlanabilmektedir” diyen Dr. Özdal Ersoy, bu durumun hastaya detaylı şekilde açıklanması gerektiğini söylüyor. Dr. Özdal Ersoy, Pelvik Taban hastalıklarının herbirine olan tedavi yaklaşımı benzer olsa da, asıl tedavi başarısının  kişiye özel yapılandırılmış tedavi yöntemleri ile olabildiğini belirtiyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Oyun Sektörünün Devleri Güçlerini Birleştiriyor

    Oyun alanındaki startuplara destek olmak amacıyla güçlerini birleştiren YTÜ Yıldız Teknopark ve Game Factory girişimcilere, kuluçka ve hızlandırma desteklerinin yanı sıra yatırımdan insan kaynaklarına kadar birçok yeni destek programı ve perk paketleri sunmaya hazırlanıyor. 

    Oyun geliştiricilerine yönelik kuluçka merkezi olan ve özellikle Google ile yürüttüğü hızlandırma programlarının yanında girişimcilik ekosistemine yönelik yaptığı ciddi yatırım ve katkılarla bilinen Game Factory ve YTÜ Yıldız Teknopark’ın oyun girişimlerine yönelik hızlandırma programı olan GamesUp, Türk oyun sektörünün uluslararası arenadaki gücünü pekiştirmek için bir araya geliyor. İş birliği ile girişimciler için yeni kuluçka merkezleri, hızlandırma ve eğitim programlarının yanında çeşitli etkinliklerle oyun alanındaki startuplara destekler sunulması planlanıyor. GamesUp ve Game Factory ortaklığı çerçevesinde gerçekleştirilecek olan yeni programlar ve etkinliklerin, Türkiye’nin oyun sektöründeki liderliğini sürdürmesi ve bu sayede oyun girişimcilerine daha fazla destek sunulması hedefleniyor. 

    “Türkiye’deki Yıldızı Parlayan Birçok Girişime Ev Sahipliği Yapıyoruz”

    Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdür Yardımcısı İsa Turgut İnci şunları söyledi; “Oyun sektöründeki girişimlerin inovasyon becerileri global ölçekte artıyor ve yeni trend teknolojiler bu inovasyonu daha da kolaylaştırıyor. Ülkemizde bu değişim trendini yakalayabilen genç girişimcilerin sayısının yüksek olması ise bu tarz iş birliklerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Doğru yeteneklerle yola çıkan ve aynı zamanda elindeki yeteneklerini kaybetmeyen startupların başarı hikayeleri yazmaları ve geleceğin unicornları olmaları kaçınılmaz. Kısacası, Türkiye’de yıldızı parlayan birçok girişime ev sahipliği yapıyoruz ve bu bağlamda yeni programlarla girişimcilerimize destek olmaya devam edeceğiz” 

    “Daha Fazla Girişime Destek Vereceğiz”

    Game Factory Kurucu Ortaklarından Murat Kahraman, “Ülkemiz son dönemde oyun sektöründe dünyada önemli bir yer edindi ve şimdi bunu koruyarak daha ileriye götürebilmek için oyun girişimlerimizin eskisinden de fazla desteğe ihtiyacı var. Bu iş birliği kapsamında hem daha fazla girişime destek verebileceğiz hem de desteklerimizin kapsamı ciddi şekilde genişleyecek. Yeni başarı hikayelerinin yazılmasında önemli bir rol oynamayı planlıyoruz” dedi.

    “Türkiye’yi Oyun Sektörünün Merkezi Haline Getireceğiz”

    Game Factory Genel Müdürü Erdal Sarı ise “Türkiye’nin oyun sektöründe öne çıkan iki kurumunun güçlerini birleştirmesi ile girişimlerimize sadece çok geniş bir destek paketi sunmakla kalmayacağız aynı zamanda yeni programlarımız ve planladığımız etkinlikler sayesinde Türkiye’yi dünyada oyun sektörünün merkezi haline getireceğiz” dedi.

    Öte yandan iş birliği hakkında detaylı bilgiye, YTÜ Yıldız Teknopark Startup House ve Game Factory web sitelerinden ulaşılabilmektedir

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kruvaziyer sektörünün en büyük etkinliğine Global Ports Holding damga vurdu

    Global Yatırım Holding’in (GYH) bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding (GPH), küresel kruvaziyer turizminin kalbinin attığı Seatrade Cruise Global 2023’e damga vurdu. 28-30 Mart’ta Fort Lauderdale’de düzenlenen etkinliğin ana sponsorlardan biri Global Ports Holding oldu. Fuarda kurulan stantta Global Ports Holding’in portföyündeki 14 ülkedeki 27 kruvaziyer limanı ile ilgili tanıtımlar da yapıldı.

    Etkinlik sırasında 400 kişinin katılımı ile düzenlenen geleneksel GPH Kokteyli de bu yıl bağış toplama etkinliği olarak gerçekleştirildi. Etkinlikte Türkiye’den götürülen el yapımı Hereke ipek halıları da deprem bölgesine destek amacıyla açık artırma usulü satıldı.

    Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Etkinliğin ana gündemi sektörün yeniden canlanması oldu. Biz de sektördeki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Portföyümüze yeni limanlar katmayı sürdüreceğiz” dedi.

    Pandeminin durgunluğunu tamamen üstünden atan kruvaziyer sektörü, Seatrade Cruise Global 2023’te bir araya geldi. Global Yatırım Holding’in (GYH) bağlı kuruluşu ve dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding’in (GPH) damga vurduğu etkinliğe 140 ülkeden 700’ün üstünde şirket katıldı. Fuara Türkiye’den katılan tek şirket de Global Ports Holding oldu. Global Ports Holding’in 270 metrekarelik dev standında portföyündeki 14 ülkeden 27 liman temsil edildi.

    Etkinlik sırasında düzenlenen Avrupa Kruvaziyer CEO panelinde, Türkiye’nin de yer aldığı Avrupa pazarının 2023 yılında küresel deniz yolculuklarının yüzde 27’sinden fazlasına ev sahipliği yapmasının beklendiği vurgulandı.

    Türk halıları destek için açık artırmayla satıldı

    Global Ports Holding, geleneksel GPH Kokteyli bu yıl bağış toplama etkinliği olarak gerçekleştirildi. 400 kişilik katılımcı ile gerçekleşen etkinlikte Türkiye’den götürülen el yapımı Hereke ipek halıları da deprem bölgesine destek amacıyla açık artırma usulü satıldı. Toplanan bağışlar Global Ports Holding tarafından Kızılay kanalı ile deprem bölgesine ulaştırılacak. 

    Sektör her yıl yüzde 18 büyüyor

    Fuarda düzenlenen bağış gecesinin yanı sıra, Global Ports Holding olarak Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşanması ile birlikte ‘Bir Dünya Bir Toplum’ kampanyasını başlattıklarını hatırlatan Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Limanlarımızdan milyonlarca yolcu geçiyor. Hem kruvaziyer şirketleri hem de yolcular bu kampanyaya destek veriyorlar” dedi.

    Tüm dünyada kruvaziyer turizmine talebin patladığına dikkat çeken Kutman, “Sektör pandemi sonrası çok büyük yaralar aldı. Bu yaralar benim bile tahminimden daha hızlı sarılıyor. Etkinliğin ana gündemi sektörün yeniden canlanması oldu. Arz hep talebin altında oluyor bu sektörde. Sektör her yıl yüzde 18 büyüyor. Yarın 50 gemi daha ekleseniz hepsi dolar. Biz de sektördeki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Portföyümüze yeni limanlar katmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    Bodrum Kruvaziyer Limanı homeport oldu

    Kredi derecelendirme kuruluşlarının Global Ports Holding’i incelediğine işaret eden Kutman, yatırım yapılabilir notu almaları halinde hedeflere çok daha hızlı ulaşacaklarını belirtti. Mehmet Kutman, Bodrum Kruvaziyer Limanı’nın homeport olduğunu da ifade ederek, 2 bin 500 yolcunun haftada bir Bodrum Havalimanı’na gelip, buradan gemiye bineceklerini söyledi. Kutman, bunun Bodrum ekonomisine önemli bir katkı sağlayacağını vurguladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dijital Bankacılık platformu ON, sektörel iş birlikleriyle müşterilerinin finansal çözüm ortağı oluyor

    Perakendeden otomotive kadar pek çok farklı alanda iş birlikleri yaparak müşterilerine hızlı ve kolay finansal çözümler sunan dijital bankacılık platformu ON, sektöre yön vermeye ve hizmet ağını genişletmeye devam ediyor. 

    Türkiye’nin yeni nesil dijital bankacılık platformu ON, farklı sektörlerden markalarla gerçekleştirdiği iş birlikleri ile büyümeye devam ediyor. 

    41 farklı marka ile 3.500 noktada müşterilerine finansal çözümler sunan ON; otomotiv sektöründen mobilyaya, beyaz eşyadan elektroniğe sektörün öncü markaları ile Alışveriş Kredisi ve Taşıt Kredisi ürünlerindeki avantajlı oranlarıyla müşterilerine alışverişin en kolay halini sunuyor. 

    Marka iş birlikleriyle pek çok sektörde kredi

    Hızlı ve kolay kullanımı ile dijital bankacılığa farklı bir bakış açısı getiren ON; Garmin ile akıllı saatlerde, Vivense ile ev dekorasyonunda, BMC ile de her ihtiyaca yönelik bisiklet alımında Alışveriş Kredisi özelinde müşterilerine avantajlı kredi kullandırımı sağlıyor. Ayrıca; Carvak ile ikinci el araba alım-satımında sunduğu ayrıcalıklı Taşıt Kredisi ile müşterilerinin finansal çözüm ortağı oluyor.

    Teknolojik yatırımlar ve müşterilerine sunduğu yenilikçi ürünlerle dijital bankacılık sektörüne yeni bir soluk getiren ON; ev yaşam, teknoloji gibi farklı sektörlere yönelik iş birlikleriyle gücünü pekiştiriyor.

    Avantajlı faiz oranlarıyla kredi imkânı

    Alışveriş Kredisi ve Taşıt Kredisi ürünlerinde avantajlı faiz oranlarıyla tüketicilere alternatifli ödeme seçenekleri sunan ON, iş birliklerinde büyümeye devam ediyor. Herkesin faydalanabildiği ON Alışveriş Kredisi ve Taşıt Kredisi ürünleri ile tüketiciler, banka şubesine gitmeden Burgan Bank’ın iş birliği yaptığı Garmin, Vivense, Carvak, BMC gibi mağazalarından, beğendikleri ürünü anında avantajlı oranlar ile alabiliyorlar. 

    Farklı sektörlerle güçlü iş birlikleri

    Dijital bankacılık uygulaması ON’un kullanıcı dostu, konforlu ve güvenli bir dijital deneyime odaklandığını ifade eden Burgan Bank Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Halil Özcan, şöyle konuştu: “Perakendeden otomotive kadar farklı sektörlerle hayata geçirdiğimiz güçlü iş birlikleri sayesinde, müşterilerimize kazançlı ve kolay bankacılığı ON uygulamamızın ayrıcalıklı farkıyla sunuyoruz. Birçok sektörde giderek artan bayi kredi ağımızla tüketici finansmanında da ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Yeni nesil dijital bankacılık platformumuz ON ile daha çok kişiye masrafsız, hızlı, kolay ve güvenilir bir bankacılık hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde sektörel iş birliği ağımızı genişleterek müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarında yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Silivri Yüzme Akademisi öğrencileri başarıya doymuyor

    İSTANBUL (İGFA) – Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın yoğun gayretleriyle kurulan Yüzme Akademisinin öğrencileri, katıldığı yarışma ve turnuvalarda fırtına gibi esmeye devam ediyor.

    Silivri Belediyesi Yüzme Akademisi öğrencileri, Türkiye Okul Sporları Federasyonunun düzenlediği Okullar Arası Paletli Yüzme Minikler İstanbul İl Birinciliği Yarışmalarına adeta damga vurdu.

    Üsküdar’da bulunan Burhan Felek Kapalı Yüzme Havuzunda gerçekleştirilen ve 192 sporcunun katıldığı turnuvaya, Silivri Belediyesi Yüzme Akademisinden 25 sporcu katıldı. 50, 100 ve 200 metre mesafelerde düzenlenen müsabakalarda Silivri Belediyesi Yüzme Akademisi öğrencileri; 4 altın, 6 gümüş ve 14 bronz olmak üzere toplamda 24 madalya kazanarak unutulmaz bir başarı elde etti.

  • Street Fighter 6 için canlı yayın aktifliği geliyor!

     
    Capcom, 21 Nisan Cuma günü TSİ 01:00’de Street Fighter 6’ya özel bir canlı yayın aktifliğine konut sahipliği yapacağını açıkladı. Aktiflikten yarım saatlik bir ön gösterim de (TSİ 00:30) izleyenlere sunulacak. Aktifliği YouTube üzerinden izleyebileceksiniz.
     
    Etkinliğin sonunda büyük haberler sunulacak
     
     
     
    30 dakikadan fazla sürecek olan yayının sunuculuğunu rapçi Lil Wayne yapacak ve geliştirici gruptan bireyler de bu aktifliğe dahil olacak. Geliştirici grubun iştirakiyle birlikte Street Fighter 6 ile ilgili en son haberler izleyenlere aktarılacak. Aktifliğin sonunda ise birtakım büyük haberler verilecek.
     
    Üst seviye bir dövüş aksiyon tecrübesini bizlere sunmayı hedefleyen Street Fighter 6, 2 Haziran’da PlayStation 5, PlayStation 4, Xbox Series ve  Steam üzerinden PC için çıkacak. Oyun şu anda ön siparişlere açık durumda.
     
    Steam’de oyunun standart fiyatı 599,00 TL, Lüks sürüm 849,00 TL, En son sürüm ise 1.049,00 TL.
     
    Street Fighter 6 canlı yayın aktifliği duyuru fragmanı 
     
     

  • Ukrayna iktisadı 2022’de yüzde 29,1 küçüldü

    Ukrayna Federal İstatistik Ofisi, Ukrayna’nın gayrisafi yurt içi hasılasına (GSYH) ait 2022’yi kapsayan son büyüme datalarını açıkladı.

    Buna nazaran, Ukrayna’nın GSYH’sı geçen yıl 29,1 küçüldü. Ukrayna hükümeti Rusya ile Şubat 2022’den beri devam eden savaşın altyapıyı yok etmesi ve ekonomik faaliyetleri sekteye uğratmasını düşüşe neden olarak gösterdi.

    Ukrayna hükümetine nazaran, kelam konusu savaş nedeniyle ülke, bağımsızlık tarihindeki en büyük kayıp ve hasarı yaşarken, geçen yıl GSYH’da yüzde 29,1’lik daralma, uzmanların savaşın başladığı Şubat 2022’de öngördüğü ülke iktisadının yüzde 40 ila yüzde 50 küçüleceği varsayımın altında kaldı.

    Dünya Bankası’nın datalarına nazaran savaş öncesi 2021’de Ukrayna’nın GSYH’sı bir evvelki yıla nazaran yaklaşık yüzde 3,4 artışla yaklaşık 200 milyar dolara ulaşmıştı.

    Öte yandan, Ukrayna hükümeti, Avrupa Komitesi ve Dünya Bankası’nın Eylül 2022’de yayınlanan “Ukrayna Süratli Hasar ve Muhtaçlık Değerlendirmesi” raporunda, Ukrayna’nın mevcut tekrar yapılanması ve toparlanmasının maliyetinin 349 milyar dolar olduğu iddia edilmişti.

    Bu sayının ülkenin 2021 yılı GSYH’sının 1,5 katından fazla olması dikkati çekmişti. Raporda, kelam konusu meblağın ülkedeki savaş devam ettikçe gelecek aylarda artmasının beklendiği belirtilmişti.

    Bu ortada, Türkiye’nin dayanağıyla Karadeniz üzerinden tahıl sevkiyatını yönelik mutabakat, son aylarda Ukrayna’nın büyük tarım kesimine yardımcı olurken, yeniden de buğday üzere tarım eserlerin ihracatı, savaş başlamadan evvelki seviyenin hala çok altında bulunuyor.

    Ukrayna hükümeti, hizmetlerinin devam etmesi için Batılı ülkelerden gelen on milyarlarca dolarlık dış yardıma bağlı kalıyor.

  • Westbrook: “Durant’le ortamızda bir hasımlık yok”

    LA Clippers guardı Russell Westbrook, eski grup arkadaşı olan Phoenix Suns süperstarı Kevin Durant ile ortasında rastgele bir hasımlık olmadığını söyledi.

    Westbrook, eski kadro arkadaşı ile birinci sefer bir playoff serisinde karşı karşıya gelmeye hazırlanmadan evvel, Durant ile ortasındaki münasebetin mevcut durumu hakkında konuştu.

    Russ, Clippers’ın Pazar günü playoff birinci cinsinde oynayacağı Suns grubunda yer alan eski kadro arkadaşıyla birinci kere bir seride karşı karşıya gelmenin nasıl bir his olduğuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

    “Benim için olağan olacak. Galiba beşerler hala ortamızda bir hasımlık falan var sanıyor. O denli bir şey yok. Ancak medya ve beşerler için konuşacak bir husus oluyor işte.

    Ama bir uyuşmazlığımız falan yok. Mesleği boyunca ve sakatlıktan döndükten sonra yaptıklarına hürmetim çok büyük. İkimiz de birbirimizin rekabetçi oyuncular olduğunu biliyoruz.

    Her vakit uygun ölçüde skor üreten ve bunu epey verimli biçimde yapan bir oyuncuydu. Muhtemelen gördüğüm en uygun skorerlerden biri, çok rahat ve zahmetsizce sayı buluyor. Yıllar içinde bu alanda giderek daha da gelişti.”

    Sekiz dönem boyunca Oklahoma City Thunder’da kadro arkadaşı olan Westbrook ve Durant ikilisi, OKC grubunu 2012’de NBA Finallerine taşımıştı. Durant’in 2016-17 dönemi öncesi Golden State Warriors ile mukavele imzalamasından bu yana birlikte oynamayan ikili, ayrılmalarından bu yana 11 kez karşı karşıya geldi ve Westbrook’un bulunduğu gruplar, olağan dönem müsabakalarında Durant’in gruplarına 6-5’lik bir üstünlük kurmuş bulunuyor.

    Bu maçlarda Durant 32.0 sayı, Westbrook ise 28.3 sayı, 10.1 ribaund ve 9.5 asist ortalamalarına sahip.

  • Draymond: “Lakers, Memphis’i eler”

    Golden State Warriors forveti Draymond Green, Los Angeles Lakers’ın playofflarda Memphis Grizzlies’i yeneceğini söyledi.

    Bu hafta Minnesota Timberwolves’u yenen Lakers, dönemin şimdiye kadarki en büyük imtihanında Memphis grubuyla karşılaşmak için hazırlanıyor.

    Kendi podcast’inde konuşan Green, Lakers’ın bu seriden çıkacak ekip olduğunu açıklayarak, sebeplerini şu halde sıraladı:

    “Memphis için sıkıntı bir eşleşme. LeBron’un oyunun temposunu istediği noktada tutacağını ve o genç Memphis ekibiyle daima ileri geri koşmamaya çalışacağını düşünüyorum. Ja Morant boyalı alana girmeyi seviyor lakin Anthony Davis üzere bir çember savunucuları var. Jarred Vanderbilt ve LeBron da düzgün savunma oyunları sergiliyor.

    Biz kendi serimizi atlarsak bu adamlarla karşılaşacağımız için, kimseye ekstra motivasyon sağlamak istemiyorum, lakin Lakers’ın bu seriyi alacağını düşünüyorum. Kolay kolay olmayacak lakin Lakers bence bu seriyi geçecektir.”

    Draymond ve Warriors grubunun playoff birinci çeşidinde Sacramento Kings’i yenmesi durumunda sıradaki rakipleri bu seriden çıkan ekip olacağı için, gidişatı yakından takip etmeleri bekleniyor.

  • DeMar’ın maç kazandıran kızı Diar, Miami’de olmayacak!

    Chicago Bulls yıldızı DeMar DeRozan, kızı Diar’ın Bulls’un Miami Heat ile oynayacağı play-in turnuvası maçına katılmayacağını söyledi.

    DeRozan, geçtiğimiz gece Bulls’un Toronto Raptors’a karşı aldığı 109-105’lik galibiyette pota ardında attığı çığlıklarla Raptors grubunun özgür atış performansını olumsuz halde etkileyen kızı Diar’ın, bu Cuma South Beach’te olmayacağını açıkladı.

    Diar’ın attığı çığlıklardan etkilenmiş olduğu görülen Raptors grubu, 36 sefer gittiği hür atış çizgisinden sırf 18 isabet bulabilmişti.

    DeRozan, kızının Toronto’daki play-in maçında gelip Bulls’u desteklemekte epeyce ısrarcı olduğunu belirtti:

    “Kızım geçen gün okuldan çıkarken beni aradı ve ‘Baba, Toronto maçına gelebilir miyim?’ diye sordu. Çocukken tüm Toronto maçlarına gelirdi ve okulu olduğu için neredeyse hayır diyecektim. Ancak çok ısrarcı oldu. Desteklemeye gelme konusunda çok kararlıydı ve ben de ‘Pekala, okulu bir gün asıp gelebilirsin’ dedim. Yeterli ki de demişim. Bu galibiyet için ona mutlaka borçluyum.”

    2022-23 olağan dönemi boyunca hür atış yüzdesinde 17. sırada yer alan Toronto, ScotiaBank Arena’da kaçırdığı 18 özgür atışla, Los Angeles Lakers’ın 1969 NBA Finalleri’nin 7. maçında 19 faul atışı kaçırmasından bu yana bir eleme maçında en çok özgür atış kaçıran ekip oldu.

  • Kitabını okudukları yazarla buluştular

    Nilüfer Belediyesi’nin “Çocuklara Kitap Söyleşileri” etkinliğine konuk olan yazar Yeşim Saygın, “Bataklığın Kıyısındaki Ev” adlı kitabı üzerine öğrencilerle sohbet ederek merak edilen soruları cevapladı. 

    Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün düzenlediği “Çocuklara Kitap Söyleşileri” etkinlikleri, yeni yılda da devam ediyor. Nilüferli çocukları, yazarlarla buluşturan etkinliğin konuğu bu kez Yeşim Saygın oldu. Uğur Mumcu Sahnesi’nde gerçekleştirilen ve yoğun ilgi gören buluşmaya kırsal ve merkez mahallelerden ortaokul düzeyinde 312 öğrenci katıldı. Yazarın “Bataklığın Kıyısındaki Ev” adlı kitabını okuyan öğrenciler, yazara merak ettikleri soruları yöneltti.

    Hayatı ve yazarlık serüveni üzerine bilinmeyenlere de değinen Yeşim Saygın, kendisinin de Bursa’da doğduğunu ve bu şehirde çok güzel anıları olduğunu söyledi. Küçük yaşta kurduğu hayallerini kafasında oluşturduğu kahramanlarla bütünleştirdiğini ifade eden Saygın, kitap okumaya çok küçük yaşta başladığını vurguladı. Uzun yıllardan buyana yazdığını söyleyen Yeşim Saygın, çocuk kitaplarına her zaman ilgi duyduğunu ifade ederek, yazma merakı olan çocuklara da öğütlerde bulundu. 

    Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, keyifli söyleşi için Yeşim Saygın‘a teşekkür etti. Yeşim Saygın, etkinliğin sonunda “Bataklığın Kıyısındaki Ev” adlı kitabını çocuklar için imzaladı. Saygın etkinlik kapsamında Gezici Kütüphane aracılığıyla Kayapa Ortaokulu’nda da çocuklarla bir araya geldi.
     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sürpriz: Yeni Bir Trine Oyunu Yolda!

    Orijinal Trine, platform çeşidinde hafızamda yer etmiş oyunlardan biri. Yazıyı hazırlamak için ufak bir Google araştırması yaptığımda ise birinci sefer kendimi yaşlanmış hissettim. 2009 yılında çıkış yapan oyun ile ilgili anılarım hala dün üzere olsa da, vakti denetim edemediğimiz gerçeği bir tokat üzere yüzüme çarptı.

    Yalnız bugün sizlerle yaşlılığımı değil, platform tipinin kıymetli örneklerinden Trine’ı konuşacağız. Frozenbyte takımı, ismini “Trine 5: A Clockwork Conspiracy” koyduğu yeni oyunu resmen tanıttı. Oyunun yıl içerisinde tanıtılacağı da açıklandı. Yani oyunu beklerken daha fazla yaşlanmayacağız!

    Serinin tüm oyunları yıllar içerisinde -Trine 3 dışında, burada Trine 3’ten bahsetmiyoruz…- farklı değişiklikler ile karşımıza geldi. Trine 5 ise köklerine dönerek 2.5D görselliğini benimseyecek. Tekrar bir büyücü, şovalye ve hırsızı denetim ederek çeşitli bulmacaları farklı yetenekleri kombine ederek çözmeye çalışacağız.

    20 farklı kısım sunacak yeni oyun hem singleplayer hem de online co-op seçeneklerine sahip olacak. Frozenbyte, oyun içerisine bol bol boss da yerleştirecek.

    Oyunun Steam sayfasına buradan ulaşıp istek listenize ekleyebilirsiniz. Trine 5: A Clockwork Conspiracy; PlayStation 5, PlayStation 4, Xbox Series X|S, Xbox One ve Nintendo Switch üzerinde de çıkış yapacak.

  • Arda Turan: “Beşiktaş ve Atletico birbirine benzer”

    Arda Turan, Beşiktaş ile Atletico Madrid’in depremzedeler faydasına düzenlenen yardım maçıyla ilgili konuştu.

    Mesleğinde Atletico Madrid forması da giyen Arda Turan, “Aslında bakarsanız Atletico’nun Beşiktaş’a benzeyen bir yapısı var. Kuruluşu prestijiyle da yapısı prestijiyle da. Taraftarları Beşiktaş taraftarları üzere, ekiplerine çok bağlıdır. Aile havasını hissedersiniz.” dedi.

    Eski futbolcu, “Depremi asla unutmayacağız. Asıl bu saatten sonra işimiz var. Bu çabaya sonuna kadar devam edeceğiz. Beşiktaş ve Atletico Madrid, bu uğraşın en hoş örneklerinden birini gösterdiler. Miguel Angel Gil Marin’in benim hayatımdaki yeri çok başkadır. Atletico Madrid’de yaşadığım yıllarda bana bir ağabey, bir baba olmuştur.” dedi.

    Arda, “Atletico Madrid daha evvel Soma’ya takviye için de gelmişti. Artık onlar bir Türk kulübü. Bizden biriler. Onlara sonsuz teşekkürler. Bunların manası sözlerle tabir edilemeyecek kadar büyük.” kelamlarıyla konuşmasını noktaladı.

     

  • Beşiktaş’tan dönem sonu planı: “İlle de Zajc!”

    Beşiktaş idaresi, yeni dönem transfer çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Siyah-beyazlıların gündemindeki birinci isimlerden biri de Fenerbahçe’nin Sloven yıldızı Miha Zajc…

    Başarılı orta sahanın dönem sonunda kulübüyle olan mukavelesi sona eriyor. İdare, yıldız oyuncuya şu ana kadar resmi kontrat teklif etmedi. Görüşmeler ortacılar vasıtasıyla devam ederken, F.Bahçe cephesinden de resmi bir atak gelmedi.

    İTALYAN TAKIMLARI TAKİPTE

    Sloven orta saha için pusuda bekleyen kulüpler ortasında İtalya’dan Udinese ve Empoli var. Beşiktaş da gelişmeleri yakından takip ediyor.

    Zajc’ın Fenerbahçe ile bağlantısını büsbütün bitirmesinin akabinde harekete geçmeyi planlıyorlar.

    BEŞİKTAŞ GÖRÜŞECEK

    Siyah-beyazlıların dönem bitmeden yıldız oyuncunun menajeri ile bir görüşme gerçekleştireceği öğrenildi.

    28 yaşındaki Zajc, bu dönem Harika Lig’de 18 maçta 2 gol atarken 3 de asiste imza attı. 

  • Büyümede Duraklama ve Boy Kısalığına Dikkat!

    Çocukların büyüme ve gelişimlerinin izlenmesi, sağlıklı bir gelecek için kritik öneme sahiptir. Çocuklar, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanları tarafından düzenli aralıklarla, büyüme potansiyelleri açısından takip edilirler.İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Sevinç Çabukoğlu, büyümenin izlenmesi günü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Hayatlarımızın merkezi ve geleceğimiz olan çocuklar, hepimizin bildiği üzere büyüyen varlıklardır. Çocuklarda büyüme, fetal dönem dediğimiz, doğum öncesi dönemde, yani anne karnında başlar ve adölesan dönem dediğimiz ergenliğin sonuna kadar devam eder. Büyüme, kız ve erkek çocuklarda farklılıklar gösterdiği gibi, aynı çocukta farklı yaş dönemlerinde de farklılıklar göstermektedir. Çocuklarda normal büyüme genel sağlığın yerinde olduğunun en önemli göstergesidir. Bu nedenle, bir çocuğun antropometrik ölçümlerinin belirli aralıklarla yapılarak, standart büyüme eğrilerine işlenmesi büyümenin izlenmesi olarak tanımlanır. 

       “Çocukların, yeni doğan döneminden ergenliğin sonuna kadar düzenli bir şekilde izlenmeleri gerekmektedir”

       Uzm. Dr. Sevinç Çabukoğlu, “Çocuklarda büyümede duraklama ya da hızında yavaşlama yani persantil dediğimiz büyüme eğrisinde düşüş olması ve özellikle boy kısalığı, altta yatan bir hastalığın ilk belirtisi olabilir. Büyüme ve gelişmenin takibi ve desteklenmesi, büyümeyi etkileyen durum ve hastalıkların zamanında tespit edilmesine ve doğru bir şekilde müdahale edilmesine olanak sağlar. Bu nedenle, çocukların yeni doğan döneminden itibaren ergenliğin sonuna kadar düzenli bir şekilde izlenmeleri gerekmektedir.

       Büyümeyi izlerken biz, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzman hekimleri olarak, bebek ve çocukların her takip muayenelerinde, vücut ölçümlerini doğru bir şekilde yaparak büyüme eğrilerine kaydederiz. Her çocuğun kendi büyüme potansiyeli vardır ve kendi büyüme eğrisine paralel bir şekilde büyümesinin devam etmesini bekleriz, bu nedenle aynı yaş grubu çocukların birbirleriyle kıyaslanmaları doğru değildir.” dedi.

       “Çocuğun büyümesini birçok faktör etkileyebilir”

       Uzm. Dr. Çabukoğlu, “Süt çocukluğu dönemi dediğimiz ilk iki yaşta bebeğin boy, kilo ve baş çevresi ölçümleri yapılır. Kontroller, doğumdan itibaren ilk ay, haftada 1 ya da 2 kez bir ve altıncı ay arası ayda 1, altıncı ay ve 2 yaş arası duruma göre ve aşı takibine göre 2 ya da 3 ayda bir yapılmaktadır. 2 yaşından büyük çocuklarda eğer baş çevresi ile ilgili bir durum yoksa boy ve tartı takibi yapılmaktadır. Eğer daha sık takibe çağrılmasını gerektiren bir durum yoksa 2 ve 6 yaş arası 6 ayda bir, 6 yaş ve ergenlik sonuna kadar yılda 1 takipleri yapılmaktadır.

    Büyümeyi etkileyen faktörler arasında genetik, çevresel, beslenme, sosyo-ekonomik faktörler, metobolik ya da kronik hastalıklar, psikososyal durum sayılabilir” diye söyledi. 

       “Mutsuz çocuklarda psikososyal boy kısalığı gelişebilmektedir”

       Uzm. Dr. Çabukoğlu, “Genetik faktörler hem doğum öncesi hem de doğum sonrası büyümeyi etkiler. Anne ve babanın boyu, çocuğun final boyu ile yakından ilişkilidir. Anne baba boyuna göre  ± 7 cm yanılma payı ile hedef boy hesaplanabilmektedir. 

       Çocukların bu hedef boya ulaşabilmesi için dengeli ve yeterli beslenmesi gerekmektedir. Büyümenin hızlı olduğu dönemlerde, alınan enerjinin %10’dan fazlası büyüme için harcanır. Yeterli kalori, protein, vitamin, demir, çinkonun dengeli bir beslenme ile alınması çok önemlidir. Mutsuz, stres altında ya da ihmal ve istismara uğrayan çocuklarda psikososyal boy kısalığı gelişebilmektedir.

       Büyüme üzerine etki eden çeşitli faktörler göz önüne alındığında, büyümenin karmaşık ve birbiriyle ilişkili birçok olayın bir sonucu olduğu görülmektedir. Bu nedenle, büyümede duraklamayı ya da boy kısalığını erken teşhis edip mümkünse tedavi edebilmek için, tüm çocukların herhangi bir şikayetleri olmasa bile belirli aralıklarla takip edilmeleri büyük önem içermektedir” diye konuştu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Grand Pera’da Nisan Ayı Eşsiz Konserler İle Renkleniyor

    Beyoğlu tarihinin yaşayan mirası Grand Pera, Nisan ayı boyunca kültür, sanat ve müzik dolu bir programla ziyaretçilerini karşılıyor. 

    Duygusal elementlerle harmanladığı yüksek enerjili tarzını global sahnelerde sevdiren, Dynamic imzalı İtalya çıkışlı DJ / Prodüktör Ivan Masa, 14 Nisan Cuma akşamı Zoe Garden’da.

    Çocuk yaştan itibaren aşka tutulduğu bağlamasıyla, Anadolu’nun tüm güzel seslerini sanatına işlemiş bir isim Coşkun Karademir, Emek Sahnesi’nde Aşık Veysel gecesinde 20 Nisan Perşembe akşamı dinleyicileri ile buluşacak. 

    Türkiye’de caz kulüplerinin aranılan ismi İstanbul Jazz Band Ece Göksu,  23 Nisan Pazar akşamı Emek Sahnesi’nde dinleyicileri ile buluşacak. 

    Dünya Koro Müziği Sempozyumu kapsamında 25-30 Nisan tarihleri arasında Emek Sahnesi ; Sofia Vokalensembl, Nilüfer Çoksesli Korosu – Boğaziçi Mezunlar Korosu, Georgia Eyalet Üniversitesi Korosu, Koro İstanbul – 9 Eylül Üniversitesi Çok Sesli Korosu – Boğaziçi Gençlik Korosu, Vancouver Gençlik 

    Korosu, Lüleburgaz Belediyesi Çocuk Korosu – Devlet Çoksesli Çocuk Korosu – Cantemus Çocuk Korosu ve Fayha Ulusal Korosu’na ev sahipliği yapacak. 

    Aslıhan And’ın solo flüt repertuvarının renkli eserlerini geniş bir yelpazede seyirciyle buluşturduğu Solo Flüt Resitali, 30 Nisan Pazar akşamı Cercle d’Orient sahnesinde yer alacak. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türk demir çelik devlerinden karbon nötr bir metal endüstrisi için Almanya’da sıcak temas

    Avrupa Birliği’nin (AB) ekonomik motoru Almanya’nın sanayi haritası değişiyor. Dünyanın önde gelen Alman demir çelik firmaları karbon nötr ve sürdürülebilir metal endüstrisini oluşturmak için yatırım yapıyor.

    Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, 4-5 Nisan 2023 tarihlerinde Almanya Essen’de global yeşil çelik üreticileri ve kullanıcılarının bir araya geldiği Green Steel World Expo & Conference etkinliğine inceleme ziyareti gerçekleştirdi.

    Almanya’nın yıllık 148 milyar dolarlık demir çelik ithalatı olduğunu vurgulayan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “2022 yılında Türkiye geneli 35 milyar dolarlık demir çelik ihracatımızın yüzde 24 artışla 2,9 milyar dolarını ana pazarımız Almanya’ya gerçekleştirdik. Green Steel World Expo & Conference kapsamında düşük karbonlu çelik üretimi ile dekarbonizasyon süreçlerinin ve bu sürecin en önemli parçası olan hidrojen enerjisinin ele alındığı konferanslara katıldık. Dünya emisyonunun yaklaşık yüzde 7’sini oluşturan çelik sektöründen kaynaklanan emisyonları azaltmak için çelik üreticilerinin ortak bir misyonda buluştuğunu görüyoruz. Biz de Birliğimizce bu sürdürülebilirlik misyonuna göre uzun süredir çalışmalarımızı yürütüyoruz.” dedi.

    Karbon emisyonunu yüzde 100 sıfırlama hedefi

    Başkan Ertan, “Dünyada çelik ve hidrojen sektörünün önde gelen firmalarının stantlarını ziyaret ettik, bütün Alman firmalar yeşil çelik ve hidrojen üretimine yönelik proje, deneyim ve hedeflerini paylaştı.  Almanya’nın toplam demir çelik üretimindeki CO2 miktarına yüzde 29 katkısı olan Thysen Krupp 2030’a kadar karbon emisyonunu yüzde 30’un altında tutmayı, 2045’e kadar ise yüzde 100 oranında sıfırlamayı hedefliyor. 2026’da itibaren doğrudan indirgenme tesislerinde H2 ve yenilikçi ergitme ünitelerinin kullanımını hedefleyen firmanın ayrıca karbon yakalama sistemi ile metalurjik gazların dönüştürülerek yapay gübre ve H2 olarak kullanılmasına yönelik projeleri de mevcut. H2 Green Steel ise karbonsuzlaşma hedeflerine yönelik İsveç’te yer alan Boden-Lulea bölgesinde 500 Ha’lık arazi üzerine yaklaşık 700-800 MW elektrolüzör kapasiteli yüzde 100 hidrojen ile çalışan doğrudan indirgenmiş demir üretim tesisi kurmayı planlıyor.” diye konuştu.

    Geri dönüştürülebilir hammadde, yenilenebilir enerji, düşük karbonlu hidrojen uygulamaları, karbon yakalama yöntemleri

    Yalçın Ertan, “Son 15 yılda çoğunlukla enerji verimliliğini artırmaya ve atık oluşumunu azaltmaya yönelik projelere 450 milyon eurodan fazla yatırım yapan Outokumpu firması ise sürdürülebilir yeşil üretim konusunda Avrupa ve Amerika pazarının önemli tedarikçileri arasında yer alıyor. Yüzde 94 oranında geri dönüştürülebilir içerikli hammadde kullanan firmanın 2016 yılından itibaren C02 emisyonların yüzde 18,4’lük bir azaltmayı sağlamış olup, Science Based Target hedefleri doğrultusunda 1.5 °C artış hedefini taahhüt eden ilk şirket. Vulcan Green Steel, çelik dekarbonizasyonu için madenden metale birçok yeşil önlemin uygulanması gerektiğini vurguluyor. Bu kapsamda; döngüsellik, verimlilik, yenilenebilir güç, düşük karbonlu hidrojen uygulamaları, karbon yakalama yöntemleri ve yakıt değişiklikleri uygulanabilir yöntemler arasında. H2 yeşil çelik üretimindeki en önemli bileşen.” dedi.

    Yeşil hidrojen kapasiteli yeni üretim tesisleri

    Vulcan Green Steel firmasının 3 milyar dolar yatırımla Umman bölgesinde mega bir yeşil çelik projesi gerçekleştirmeyi planladığına değinen Ertan sözlerine şöyle devam etti:

    “Ürün karbon ayak izinin bir ton ham çelik başına 0,5 ton CO2’den az olması hedefleniyor. Şirket, halihazırda Basra Körfezi bölgesindeki özel sektöre ait en büyük entegre çelik üreticisini ve DRI teknolojisini kullanan 2.4 milyon ton kapasiteli tesis işletiyor. Küresel çapta ton çelik başına ortalama 1,85 ton olan karbon ayak izine karşılık şirketin ulaştığı miktar 1.05 ton. Mevcut tesislerdeki yenilenebilir enerji potansiyellerini artırarak mevcut karbon miktarını 0,8 ton’un altına düşürme ve 2030 yılına kadar Umman’da 5 milyon ton yeşil hidrojen kapasiteli bir üretim tesisi oluşturulması planlıyor.”

    Yenilenebilir karbon kaynakları ile ikame

    Yalçın Ertan, “SMS Grup tarafında ise karbon nötr ve sürdürülebilir bir metal endüstrisi yaratma misyonu çerçevesinde minimum karbon kullanımı ile çevreye verilen zararın en aza indirilmesi hedefleniyor. Geri kalan miktarın ise örneğin biyo kömür, gaz veya atık plastiklerden geri dönüştürülmüş karbon gibi yenilenebilir karbon kaynakları ile ikamesi söz konusu olabilir. Çelik üretiminde özellikle yan ürünler üzerinde çalışma yapılması gerektiğini vurgulayan firma, kok fırını gazını alıp, hidrojen ve karbon monoksit karışımı olan sentez gazına dönüştürerek prosese geri beslemeyi sağlayan yönteme değinmiştir. AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde üretimde karbonsuzlaşmanın sağlanması sektörümüzün kaçınılmaz bir gereği haline gelmiştir. Bu kapsamda, hidrojen ve yeşil çelik üretimi ile ilgili farklı uzmanların, sistem geliştiricilerin ve hizmet sağlayıcıların bir araya geldiği etkinlikte, Birlik olarak gelişmeleri yakından takip etme fırsatı bularak, sektörümüze yeşil çelik üretimi ile ilgili proses ve süreçlerini kapsayan sürdürülebilir üretim konusunda farklı bir perspektif kazandırmayı hedefliyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kırıkkaleli İş İnsanından Memleketine Yatırım

    Bir şehrin gelişimi için farklı fikirler ile oluşturulmuş güç birliği önemli bir rol üstleniyor. Bu kapsamda Kırıkkaleli iş insanı Yako Groups Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ölmez, Kırıkkale’ye yatırım sağlamak amacı ile Tiny House kentleri kurmayı planlıyor.

    Ölmez, sanayi ve turizm alanındaki gelişimin ilerlemesine katkıda bulunmak için Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi ile bir araya geldi. Ziyarette, Kırıkkale dışında yaşayan Kırıkkaleli iş adamları, Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası, kamu kurum ve kuruluşları ile Kırıkkale Üniversitesi’nin de içerisinde olacağı bir çalıştay düzenlenmesine karar verildi.

    Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı’nın başkanlığında düzenlenen ziyarette; Başkan Yardımcısı Mustafa Karışmaz, Yönetim Kurulu üyeleri Bilal Demircan, Hakan Şahin ve Meclis Başkan Yardımcısı Cihat Mencet, eski yönetim kurulu üyesi Osman Ölmez’e; Yako Groups Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ölmez, Niş PR Ajans Başkanı Nesrin Gündüz ve Yako Groups Kurumsal İletişim Başkanı Dilşad Terzioğlu eşlik etti. Toplantıda Kırıkkale’nin ekonomik ve istihdam alanında yatırım alabilmesi amacı ile gerçekleştirilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

    KIRIKKALE’NİN İŞ İNSANLARINA İHTİYACI VAR

    Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı “Sizin gibi iş insanlarını aramızda görmekten çok mutluyuz, size ihtiyacımız var. Her kriz bir fırsat doğuruyor. Marmara Bölgesi’nin deprem bölgesi olması sebebi ile yeni gerçekleştirilecek sanayi yatırımları Anadolu Bölgesi’ne yapılmaya başlandı.Kırıkkale’nin sanayici ,üretici, istihdam edici herkese ihtiyacı var. Devlet tarafından verilen teşvikler ve şehrin uzun yıllardır sanayi alanındaki gelişme açlığı göz önüne alındığında yatırımcı için uygun şartlar bulunuyor. Biz Ticaret ve Sanayi Odası olarak şehrimizin gelişimi için yapılabilecek her türlü fedakarlığa hazırız” ifadelerini kullandı.

    ŞEHRİN İŞ GÜCÜNE KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUZ

    Kırıkkale’ye turizm ve sanayi alanında güzel bir yatırım yapmayı planladıklarını ifade eden Yako Groups Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ölmez, “Bir şehrin gelişimi için fikir birliklerinin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Kırıkkale çok hızlı gelişen ve yatırım için en uygun olan kentler arasında yer alıyor. Hem iş gücü hem insan gücü bakımından Kırıkkale, yatırımcı iş adamları için son derece cazibe merkezi haline geldi. Bu kentin Kızılırmak Havzası’na sahip olması ve etrafının Tiny House köyleri ile şekillendirilmesi hem Kırıkkale’nin gelişimine hem de turizmine katkı sağlayacak. Böylelikle şehrin mevcut dokusu da çok daha vizyoner bir görünüme sahip olacak. Biz de konu hakkında Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Varlı ve yönetimi ile nerelere nasıl bir yatırım yapabiliriz diye fikir alışverişinde bulunduk. Yatırımcılar olarak şehre güzel şeyler kazandırma çabasındayız. Kırıkkale’nin yatırım alması amacı ile elimizden gelenin en iyisini yaparak memleketimiz için çalışacağız. Organizasyonunu üstlendiğimiz çalıştay ile Kırıkkale’nin önümüzdeki yıllardaki vizyonu ile alakalı bir yol haritası çizeceğimize inanıyoruz.” diye konuştu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Gram altında bir rekor daha

    Altın, ABD’de zayıf enflasyonun Fed’in mali sıkılaştırma döngüsünün sona yaklaştığına dair umutları artırmasının akabinde dolarda zayıflamanın sürmesiyle yükselişini üçüncü güne taşıdı. Öte yandan gram altın da dün kırdığı rekor seviyeyi yeniyerek 1261.04 TL düzeyini gördü.

    Spot altın ons başına 2 bin 24 dolardan süreç görüyor. Gram altın ise rekor düzeylere yakın seyrederken piyasalarda 1260 TL’den alıcı buluyor.

    Değerli metal fiyatlandığı doların zayıflamasında dayanak bulurken Pazartesi’den beri yüzde 1’den fazla yükselerek 2 bin dolar düzeyinin üstünde tutundu. Fed yetkilleri gelecek ay faiz artışlarını uzatma yolunda görünürken Çarşamba günü beklentilerin altında gelen enflasyon dataları bu yılın sonuna dek faizlerin düşeceğini dair fiyatlamaları artırdı.

    Yine de Fed’in enflasyonu büsbütün ortadan kaldırma uğraşlarını sürdürmeye hazır olması nedeniyle Mayıs’ta yeni bir faiz artışına ait yakın vadeli beklentiler altının üst taraflı hareketini sınırlayabileceği bedellendiriliyor.

    ABD’de çekirdek enflasyon bir yıl öncesine nazaran yüzde 5,6 artış gösterdi.

  • Spor Toto Muhteşem Lig’de 29. hafta heyecanı başlıyor

    Spor Toto Üstün Lig’de 29. hafta heyecanı, 14 Nisan Cuma günü oynanacak Fraport TAV Antalyaspor-Corendon Alanyaspor ve Galatasaray-Yukatel Kayserispor maçlarıyla başlayacak.

    Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, ligin 29. haftasında oynanacak maçların programı şöyle:

    14 Nisan Cuma:

    20.30 Fraport TAV Antalyaspor-Corendon Alanyaspor (Corendon Airlines Park Antalya)

    20.30 Galatasaray-Yukatel Kayserispor (Nef)

    15 Nisan Cumartesi:

    16.00 İstanbulspor-Medipol Başakşehir (Esenyurt Necmi Kadıoğlu)

    16.00 Adana Demirspor-Kasımpaşa (Yeni Adana)

    20.30 Fenerbahçe-MKE Ankaragücü (Ülker)

    16 Nisan Pazar:

    16.00 Bitexen Giresunspor-Demir Küme Sivasspor (Çotanak Spor Kompleksi)

    20.30 Trabzonspor-Beşiktaş (Şenol Güneş Spor Komleksi)

    NOT: HangiKredi Ümraniyespor haftayı bay geçecek. Otomobilim.com Konyaspor ile VavaCars Fatih Karagümrük, Hatayspor ve Gaziantep FK’nin ligden çekilmesi gerekçesiyle 29. haftada 3-0 hükmen galip ilan edilecek.

  • Galatasaray’da 5 isim sonda

    Spor Toto Harika Lig önderi Galatasaray, 29. hafta maçında 14 Nisan Cuma günü alanında Yukatel Kayserispor ile karşı karşıya gelecek.

    Nef Stadı’nda yapılacak karşılaşma saat 20.30’da başlayacak.

    Galatasaray, ligin geride kalan kısmında oynadığı 26 maçta 20 galibiyet ile üçer beraberlik ve mağlubiyet yaşadı. Topladığı 63 puanla liderlik koltuğunda oturan sarı-kırmızılı takım, en yakın takipçisi Fenerbahçe’nin 6 puan önünde bulunuyor.

    Yukatel Kayserispor da Üstün Lig’de oynadığı 27 maçın 14’ünü kazanırken, 2’sinde berabere kaldı, 11’inde ise mağlup oldu. 44 puanı bulunan Kayseri temsilcisi, averajla 7. sırada yer alıyor.

    İki ekip ortasında dönemin birinci yarısında Kayseri’de oynanan maçı, Kayserispor 2-1 kazanmıştı.

    – Alanındaki son 9 lig maçını kazandı

    Galatasaray, Spor Toto Harika Lig’de alanında oynadığı son 9 maçtan galibiyetle ayrıldı.

    Sarı-kırmızılı ekip, bu maçlarda Beşiktaş, İstanbulspor, MKE Ankaragücü, Atakaş Hatayspor, Fraport TAV Antalyaspor, HangiKredi Ümraniyespor, Trabzonspor, Kasımpaşa ve Adana Demirspor’u mağlup etti.

    Galatasaray, ayrıyeten alanındaki son 12 maçta mağlubiyet yaşamadı.

    – Beş futbolcu sarı kart ceza sınırında

    Galatasaray’da Yukatel Kayserispor maçı öncesinde 5 futbolcu sarı kart ceza hududunda bulunuyor.

    Sarı-kırmızılı futbolcular Mauro Icardi, Kerem Aktürkoğlu, Barış Alper Yılmaz, Sacha Boey ve Sergio Oliveira, yarın sarı kart görmeleri durumunda 30. haftadaki Corendon Alanyaspor maçında forma giyemeyecek.

    Sarı-kırmızılı grupta sakatlığı nedeniyle ekipten farklı çalışan Abdülkerim Bardakcı’nın durumu ise bugün yapılacak idmandan sonra netlik kazanacak.

  • Twitter’da yapay zeka periyodu mi başlıyor?

    Business Insider’a nazaran Elon Musk, şirketin kalan iki bilgi merkezinden birinde kullanılmak üzere kısa mühlet evvel 10.000 GPU satın aldı. Bir kaynak, bilhassa Twitter’ın yapay zeka çalışması için kullanmayı planlamasaydı bilgi merkezi sınıfı GPU’lara bu kadar çok para harcaması için çok az neden olacağı gerçeği göz önüne alındığında, satın alma sürecinin Musk’ın bu efora “kararlı” olduğunu gösterdiğini söyledi.

    Projenin, şirketin kendi devasa data hazinesi üzerinde eğiteceği üretken bir yapay zekanın oluşturulmasını içerdiği bildiriliyor. Twitter’ın teknolojiyi nasıl kullanacağı şimdi muhakkak değil. Insider, üretken bir yapay zekanın platformun arama fonksiyonelliğini artırabileceğini yahut şirketin reklamcılık işini yine inşa etmesine yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Her halükarda, rapor, Musk’ın AI gelişimine altı aylık bir orta verilmesi davetinde bulunan açık bir mektubu imzalama kararına renk katmış durumda.

    Twitter’da yapay zeka devri mi başlıyor?

    Musk, 2015 yılında ortak kurucusu olduğu yapay zeka araştırma kuruluşu OpenAI’yi sesli bir formda eleştirmiş ve laboratuvarın kar hedefli yan kuruluşu OpenAI Limited Partnership’e karşı son Twitter mektuplarından birinde şunları söylemişti: “Yaklaşık 100 milyon dolar bağışta bulunduğum kar hedefi gütmeyen bir kuruluşun nasıl olup da kar için 30 milyar dolarlık bir piyasa pahası haline geldiği konusunda hala başım karışık. Bu yasalsa neden herkes yapmıyor?”.

    Ancak Semafor’dan yakın tarihli bir haber Musk’ın OpenAI ile olan hasımlığının daha ferdî olduğunu öne sürüyor. Musk’ın 2018’de OpenAI’nin kurucu ortaklarından biri olan Sam Altman’a laboratuvarın Google’ın çok gerisinde kaldığını söylediği bildirildi. Musk daha sonra firmayı kendisinin yönetmesi gerektiğini önerdi lakin Altman ve OpenAI’nin öteki kurucuları bu teklifi reddetti.

  • Togg ve Tesla Adına Açılmış Sahte İnternet Siteleriyle Dolandırıyorlar

    Geçtiğimiz haftalarda hem Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) kuralı ön siparişlerini açmış hem de Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla, Türkiye’de ön ödemeli satışlara başlamıştı.

    Yoğun ilgiyle karşılanan bu iki gelişme sonrası elektrikli otomobil sahibi olmak isteyenlerin aracısız bir şekilde ön ödeme yaparak kuraya katılması ya da sipariş vermesi siber dolandırıcıların da ilgisini çekti.

    Otomobil sahibi olmak isteyen vatandaşları kandırmak için bir dizi dolandırıcılık yöntemi uygulandığını belirten Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, ön ödemeli işlemlerde özellikle sahte internet sitelerinin kullanıldığını söyleyerek resmi bağlantılardan bilgi aldıktan sonra işlem yaptığınızdan emin olun uyarısında bulunuyor.

    Geçtiğimiz haftalarda hem Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) kuralı ön siparişlerini açmış hem de Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla, Türkiye’de ön ödemeli satışlara başlamıştı. TOGG için kuraya katılanların sayısı 200 bini bulurken siber suçlular ise ön ödeme gerektiren kura ve ön sipariş sürecinde vatandaşları kandırmak için bir dizi dolandırıcılık yöntemi uygulamaya başladı. Ön ödemelerin orijinal site yerine kendi hesaplarına yapılması için siber dolandırıcıların, başta sahte internet siteleri olmak üzere SMS, sosyal medya reklamları ve e-postaları kullandığını belirten Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, elektrikli otomobil almak isteyen vatandaşları siber dolandırıcılıklara karşı uyarıyor.

    Markaların İsimlerini ve Logolarını Kullanıyorlar

    Siber dolandırıcıların gündemi oldukça iyi bir şekilde takip ederek çok iyi rol oynadıklarını ve otomobil markalarının adlarının ve logolarının kullanıldığı sahte SMS’ler, sosyal medya reklamları, internet siteleri ve e-postalar ile ön sipariş veya kura katılım ödemesi yapmak isteyen masum vatandaşları kandırabildiğini belirten Alev Akkoyunlu, “Bazı basit kurallara uyarak ve sevdiklerinizi bilgilendirerek bu tür dolandırıcılıkların kurbanı olmaktan kurtulabilirsiniz.” ifadelerinde bulunuyor.

    Sahte Otomobil Sitelerinden Doğacak Dolandırıcılıklara Karşı Nasıl Korunursunuz?

    “Kısa mesajlar, sosyal medya reklamları, sahte internet siteleri ve e-postaları kullanan siber dolandırıcıların hepsi sizi ön sipariş, kuraya katılım hakkı, son kalan 10 otomobil gibi yöntemlerle manipüle ederek kandırmaya çalışır.” açıklamasında bulunan Alev Akkoyunlu, her zaman satın alacağınız otomobilin kendi internet sitesini elle girerek işlem yaptığınızdan emin olun uyarısında bulunuyor.

    Bununla birlikte yazım hataları, yanlış yazılmış e-posta adresleri ve alan adları ile şüpheli bağlantılar, saldırıların kurbanı olmanızı engelleyebilir. Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, online ön ödemeli otomobil siparişi gerçekleştirirken dikkat etmeniz gereken diğer noktaları ise şöyle sıralıyor.

    1. Bir SMS, sosyal medya reklamı, internet sitesi ve e-postanın içeriğinde otomobil markasının logolarının olması, her zaman meşru olduğu anlamına gelmez.

    2. Size gönderilen bir dosyanın PDF veya resmi belge gibi görünmesi, o dosyanın gerçekten markadan geldiği göstermez.

    3. Dolandırıcılık e-postası sizden yalnızca iletiyi yanıtlamanızı istese bile kişiyi tanımıyorsanız yanıtlamayın. Teklif gerçek olamayacak kadar iyiyse ve size sunduğu ödül gösterdiğiniz çabadan oldukça büyükse, kesinlikle bir oltalama e-postasıdır.

    4. Birden fazla resmi kaynaktan bilgi sahibi olmaya çalışın ve bilgileri markanın web sitesine girerek kontrol edin.

    5. Bu tür saldırılardan korunmak istiyorsanız, tüm cihazlarınızda sizi kimlik avı dolandırıcılığı ve kötü amaçlı yazılımlardan koruyabilecek bir güvenlik çözümü kullanın.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Visa’dan daha sürdürülebilir bir dünya için ‘Dönüşüm Ekonomisi’ modeli

    Visa’nın Avrupa genelinde 8.000 tüketici ve 2.000 KOBİ katılımı ile yaptırdığı son pazar araştırması, Avrupa pazarlarında süregelen hayat pahalılığı ve iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle insanların mevcut alışveriş alışkanlıklarını yeniden değerlendirdiklerini, ürün ve hizmet alıp satmak için daha sürdürülebilir yöntemler aradıklarını ortaya koyuyor. Visa sürdürülebilirlik yönünde yapıcı adımlar atmak isteyen kişi ve iş yerleri için Dönüşüm Ekonomisini ve bu kavram kapsamında tanımlanan 6 ekonomik faaliyeti öneriyor:   Kirala, yeniden doldur, tamir et, yeniden dağıtıma sok, ikinci el sat ve kullanım ömrü tamamlandığında iade et. 

    Visa için Opinium araştırma şirketi tarafından gerçekleştirilen ankete katılanların %87’si en az bir Dönüşüm Ekonomisi faaliyetini halihazırda gerçekleştirmiş. Bu altı davranış içinde “ikinci el sat” diğerlerine kıyasla daha çok anlaşılmış ve kabullenilmiş davranış olarak öne çıkıyor. Tüketicilerin %45’i geçen sene en az iki kez, eşyalarını ikinci el satışa çıkarmış. Avrupa’daki KOBİ’lerin %25’i halihazırda bu seçeneği sunarken, %48’i ise bunu ilerleyen dönemlerde planladıklarını söylüyor. Tüketicilerin %27’si, daha uygun fiyatlı olacağından tamir edilmiş veya yenilenmiş ürünleri satın alabileceklerini söylüyor. Ürünlerin ömrünün uzatılması için tamir edilmesine en olumlu bakanlar ise 65 yaş üstü kişilerden oluşuyor. Tamir gibi yeniden doldurma da tüketicilerin neredeyse 3’te 1’i için tasarruf amaçlı olarak tercih edilir durumda. Kullanım ömrünü tamamlayan ürünlerin iadesi ise tüketicilerin gelecekte benimseme olasılığı en yüksek davranış olarak öne çıkıyor.

    Visa Güney Avrupa Pazarlama Başkanı Birim Gönülşen, “Hepimizin evi olan Dünya hakkında daha fazla farkındalık yaratmak, insanları daha sürdürülebilir davranışlara davet etmek üzere Nisan ayı ‘Dünya Ayı’ olarak benimsenmiş durumda. Visa olarak biz de etik, sorumlu ve sürdürülebilir davranışlarla hareket etmek, tüm adımlarımıza sürdürülebilirliği dahil etmek için gayret gösteriyoruz. Tüketime dayalı bir ekonomiden döngüsel ve kendini yenileyen bir ekonomiye geçiş başlı başına bir dönüşüm anlamına geliyor. Öte yandan Visa’nın yaptırdığı bu araştırma daha sürdürülebilir seçeneklerin toplumda karşılık bulduğunu ortaya koyuyor. Paydaşlarımızla birlikte hem küçük işletmelere hem tüketicilere daha çok bilinçlenme ve destek sağlayabilir, küresel ölçekte daha sürdürülebilir tüketim tercihlerinin yapılmasına ilham verebiliriz. Dönüşüm Ekonomisi adını verdiğimiz iyileştirici ekonomiye geçişin herkesi kapsaması ve herkes tarafından erişilebilir olmasını istiyoruz”.

    Tüketicileri motive etmek önemli 

    Visa ve Opinium’un araştırmasına göre, Dönüşüm Ekonomisinin yaygınlaşması için kişi ve küçük işletme sahiplerinin bu alandaki fırsat ve tasarruf potansiyelini anlamaları kilit bir noktada duruyor. Ankete katılan yetişkinlerden dörtte biri, maddi fayda sağlayacaklarsa bu faaliyetlere katılacaklarını ve örneğin kullanılmış kıyafet veya mobilyalarını satmak üzere bir uygulama yükleyebileceklerini veya fazla gelen gıdaları yeniden dağıtıma sokmak için harekete geçebileceklerini söylüyor.  

    Çevresel faydalar da tüketiciler için önemli bir itici güç. Araştırma, her 10 yetişkinden 9’unun son üç ay içinde çevre dostu faaliyetlere aktif olarak katıldığını ve %93 gibi büyük bir çoğunluğun daha az ambalaj kullanmanın çevre ve toplum üzerinde bir etkisi olduğunu düşündüklerini ortaya koyuyor. Ankete katılanların yaklaşık yarısı (%43) atık, ambalaj veya plastiğin azaltılmasını Dönüşüm Ekonomisinde yer almanın ana nedeni olarak tanımlıyor. Bu da çevresel kaygılar ve maliyetlerin bireyleri Dönüşüm Ekonomisine yönlendirdiğini gösteriyor. 

    Dönüşüm Ekonomisi KOBİ’ler için yeni fırsatlar sunuyor, işleri artırıyor 

    Tüketici tercihleri değiştikçe, işletmeler için fırsatlar da değişiyor. Avrupa’da döngüsel ekonomiye geçişin 2030 yılına kadar 900 milyar Euro’luk bir ekonomik fırsat yaratacağı tahmin ediliyor ve veriler işletmelerin de fırsatı algıladığını gösteriyor. Dönüşüm Ekonomisi hizmetlerini sunan KOBİ’lerin yıllık gelirleri son iki yılda %22 oranında artarken, büyüme potansiyellerinin daha fazla olduğu görülüyor. Tüketicilerin çoğu (%69), Dönüşüm Ekonomisini benimseyen işletmelerden ürün veya hizmet satın alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. Avrupa genelinde ankete katılan KOBİ’lerin neredeyse tamamı (%91) daha sürdürülebilir iş yapış şekillerini benimsemek istediğini söylerken, dörtte biri ise gelirlerinin %20’sini bu yönde yatırım yapmak için kullanabileceklerini belirtiyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şişecam BAU Fuarı’nda Ziyaretçilerle Buluşuyor

    Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek global oyuncu Şişecam, 17-22 Nisan tarihleri arasında Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen dünyanın önemli yapı ve inşaat fuarlarından BAU Fuarı’na katılacak. Fuarda düz cam ürünlerini sergileyecek olan Şişecam; sektör temsilcileri, sektörün uygulayıcıları, tasarımcıları ve geliştiricileriyle bir araya gelecek.

    Düz cam faaliyet alanında dünyanın en büyük beş global üreticisi arasında yer alan Şişecam, 17-22 Nisan tarihleri arasında Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenecek mimari, yapı malzemeleri ve sistemleri alanında dünyanın önde gelen ticaret fuarlarından BAU Fuarı’nda yerini alacak. İki yılda bir yapılan BAU Fuarı’nda Şişecam, düz cam ürünlerini sektör profesyonelleriyle buluşturacak. 

    Şişecam’ın BAU Fuarı’ndaki standında sergilenecek ve çok yakında pazara sunulacak ürünlerden biri, en yüksek seçiciliğe sahip üç gümüşlü “Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Nötral 60/29”. Bu ürün doğal gün ışığından ödün vermeden, maksimum güneş kontrolü sağlayarak çift camlı yalıtım camı ünitelerinde 1,0 W/m²K ve üç camlı yalıtım camı ünitelerinde 0,5 W/m²K U değeri ile enerji tasarrufunu en üst noktaya taşıyarak prestijli projelerin farklı ihtiyaçlarına çözüm sunuyor.

    Şişecam’ın yine çok yakında pazara sunacağı “Kuş Dostu Çözümler”, dijital baskı ve PVB uygulamaları da BAU Fuarı’nda ilk kez sergilenecek. “Kuş Dostu Çözümler”, Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Nötral 60/29 ve Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Nötral 70/40 ürünleri fuarda ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.

    Şişecam’ın fuarda sergileyeceği, dikkat çeken diğer bir ürün; “Şişecam Solar Low-E Cam Nötral 50/25”. Çift camlı yalıtım camı ünitelerinde 1,0 W/m²K ve üç camlı yalıtım camı ünitelerinde 0,5 W/m²K U değeri ile mükemmel ısı yalıtımı ve etkin güneş kontrolü sağlayan bu ürün, “Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Nötral 50/25” ile aynı renk ve performansa sahip.  “Şişecam Solar Low-E Cam Nötral 50/25”, doğallığın ön plana çıktığı düşük iç ve dış yansıtma değeri istenen projeler için ideal bir çözüm.

    Olağanüstü ısı yalıtımı ve maksimum güneş kontrolü ile “Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Nötral 40/22” ise, nötral görünümünün yanı sıra kontrollü gün ışığı sağlaması ve çift camlı yalıtım camı ünitelerinde 1,0 W/m²K ve üç camlı yalıtım camı ünitelerinde 0,5 W/m²K U değeri ile sıcak iklim bölgeleri ve çatı ışıklıklarına uygun çözümler sunmasıyla katılımcıların ilgisini çekmeye aday.

    Şişecam’ın fuarda sergileyeceği diğer ürün ise, renksiz cam üzerine yapılan kaplama ile renklendirilen “Şişecam Temperlenebilir Solar Low-E Cam Yeşil 40/28”. Bu ürün, kontrollü gün ışığı ve daha etkin güneş kontrolünün ön plana çıktığı sıcak iklim bölgeleri ve çatı ışıklıklarında tercih ediliyor ve içeriden dışarıya bakıldığında nötral etki devam ederken dışarıdan içeriye bakıldığında cephede yeşil etki yaratıyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu