3 isim tarafından düzenlenen ve De Kuip’te gerçekleşen iftar tertibine 100’den fazla insan katıldı.
Orkun Kökçü, yaptığı açıklamada, “İki hafta evvel Oussama ve Muhammed bu fikri ortaya attı. Kulüp bunu çabucak benimsedi ve çok süratli bir biçimde ayarladı, çok güzel görünüyor” sözlerini kullandı.
Artemio Franchi Stadı’nda oynanan müsabaka karşılıklı gollerle 1-1 tamamlandı ve puanlar paylaşıldı.
Maçın 37. dakikasında Maehle’nin golüyle öne geçen Atalanta birinci yarıyı önde tamamladı. Atalanta Cabral’ın 56. dakikadaki penaltısıyla eşitliği yakalarken kalan dakikalarda öteki gol olmadı ve gayret 1-1 sona erdi.
Atalanta’da Ulusal futbolcumuz Merih Demiral müsabakayı yedek kulübesinde tamamladı.
Bu sonuçla Atalanta 49, Fiorentina 42 puana yükseldi.
Google I/O 2023 aktifliği yaklaştıkça, Pixel serisi hayranları için heyecan verici gelişmeler bekleniyor, hatta şirketin katlanabilir telefonu yakın bir vakitte piyasaya sürülmese bile. Şirketin konferansta geliştirici notlarına ek olarak, Pixel 7a’nın resmi olarak aktiflikte tanıtılması bekleniyor ve aktiflik 10 Mayıs’ta gelecek ay düzenlenecek. Beklenen tanıtım tarihi yaklaştıkça, şirketin lansman öncesi hazırlıklar yaptığına dair sızıntılar ortaya çıktı, çünkü Google’ın Pixel 7a aygıtlarını perakendecilere aslında sevkiyat yaptığı ve tüm aygıtların önümüzdeki 14 gün içinde sevk edilmesi bekleniyor.
Endüstri içeriden edinilen bilgilere nazaran, Pixel 7a’nın 8 GBRAM’e sahip olacağı söyleniyor, bu da evvelki modeli Pixel 6a’ya kıyasla bir yükseltme. Pixel 7a’nın en dikkat alımlı özelliklerinden biri, 64MP Sony IMX787 ana kamera sensörü ve 12MP ultra geniş kamera sensörünü içeren çift kamera konseyimi olacağı söyleniyor, bu da yüksek kaliteli fotoğraflar ve görüntüler çekmek için kusursuz bir seçenek olarak öne çıkıyor. Özçekim tutkunları için, telefonun ön kamerasının 10,8MP olması bekleniyor, bu da üst düzey Pixel 7 ve Pixel 7 Pro ile birebir.
Pixel 7a’nın çıkış tarihi neredeyse kesinleşti
Ekran açısından, Pixel 7a’nın 6,1 inç OLED ekran, 90Hz yenileme suratı ve Full HD+ çözünürlük ile geleceği söyleniyor, böylelikle pürüzsüz ve etkileyici bir görüntüleme tecrübesi sunacak. Telefonun şık ve tarz sahibi tasarımı, art tarafta imza niteliğindeki Pixel metalik vizör üzere kamera modülünü içeriyor, genel çekiciliğine katkıda bulunuyor. Cihazın altında, Google’ın özel tasarlanmış Tensor G2 yonga setinin güçlü performans sunması bekleniyor. Pil ve şarj süratiyle ilgili resmi bir açıklama olmasa da, telefonun 5W kablosuz şarjı destekleyeceği spekülasyonları yapılıyor.
Pixel 7a’nın kutudan Android 13 işletim sistemiyle çıkması bekleniyor, bu da bu heyecan verici yeni işletim sistemine sahip az telefonlardan biri olmasını sağlayacak. Fiyatlandırma ve kullanılabilirlik ayrıntıları şimdi duyurulmamış olsa da, sızan gerçek hayat imajları ve tasarım renderları, teknoloji meraklılarını heyecanlandırmış durumda, telefonun çıkışını sabırsızlıkla beklemektedir.
Samsung Galaxy S23 Ultra, eksiksiz bir kamera tecrübesi sunsa da kimi aygıt sahiplerinin yaşadığı can sıkıcı bir kamera meselesine bir güncellemeyle tahlil getirmeye hazırlanıyor. Sanayi içerisindeki kaynaklardan @UniverseIce, Samsung’un önümüzdeki yazılım güncellemesiyle, S23 Ultra’nın fotoğraflarında görülen HDR tesiri artefaktlarını kaldıracağını açıkladı.
Samsung S23 Ultra’nın fotoğraflarında çiçeklerin etrafında besbelli biçimde gözüken halo gibisi HDR etkisi artefaktları, Samsung kullanıcılarının canını sıkan sıkıntılar ortasında yer alıyordu. Ama artık, @UniverseIce’ın paylaştığı bilgiye nazaran, Samsung bu sorunu yakında gelecek olan bir yazılım güncellemesiyle çözecek.
Samsung’un tanınan modeline kamera güncellemesi geliyor!
HDR sıkıntısının örnek fotoğrafını paylaşan @UniverseIce, bu güncellemeyle birlikte Samsung’un aygıt sahiplerine daha düzgün bir fotoğraf tecrübesi sunmayı hedeflediğini belirtiyor.
Söz konusu güncellemenin, Samsung’un Nisan ayında gerçekleştirdiği büyük kamera güncellemesi sonrasında gelmesi bekleniyor. Ne vakit yayınlanacağı şimdi net değil, fakat kestirimler, kullanıcıların bir ay kadar beklemesi gerektiği istikametinde.
Galaxy S23 Ultra, yüksek kaliteli fotoğraflar sunan bir akıllı telefon olarak öne çıkıyor ve pek çok kullanıcının tercihleri ortasında yer alıyor. Fakat, yaşanan bu kamera sorunu, aygıtın performansını etkiliyor ve kullanıcıların fotoğraf tecrübesini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, Samsung’un bu probleme bir güncellemeyle tahlil getirmesi, kullanıcılar tarafından olumlu karşılanacaktır.
HANDE BERKTAN
Dünya oyun kesiminde birleşmelere bir yenisi daha eklendi. Japonya merkezli görüntü oyun geliştirme şirketi Sega Corporation, Angry Birds’ün imalcisi Finlandiyalı Rovio Entertainment’ı 775 milyon dolara satın alıyor.
2003 yılında kurulan Finlandiya merkezli oyun şirketi Rovio Entertainment, Avrupa teknoloji alanındaki en büyük muvaffakiyet hikayelerinden biri olarak ortaya çıktı. Oyun şirketi, Android ve iOS’un gelişinden evvel düzinelerce oyun üretmiş olsa da, Rovio’nun en büyük başarısı bir devir dünyayı kasıp kavuran Angry Birds oyunu ile oldu. Angry Birds, oyuncaklardan yemek kitaplarına, sinemalardan dokumacılık eserlerine kadar her şeyi kapsayan global muvaffakiyet öyküsü oldu.
Rovio, 2017’de halka açıldı ve 1 milyar dolarlık bir değerlemeye ulaştı fakat ortadan geçen yıllarda, şirketin payları düşüşe geçerek halka arz pahasının yaklaşık yarısına indi.
Oyun pazarının 2026 yılına kadar 263 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu pazarda taşınabilir oyunların beklentisi ise yüzde 56 civarında. Velhasıl bu muahede, hem Angry Birds’ten bu yana pek bir yenilik yapmamış olan Rovio’ya hem de taşınabilir oyun pazarını ele geçirmek isteyen Sega’ya olumlu tesiri olması bekleniyor. Sega’nın Rovio’yu satın almak istemesinin gerisinde en değerli neden de şirketin taşınabilir oyun pazarından daha çok kelam sahibi olmak istemesi.
Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, teravih namazı çıkışında Kadir Gecesi dolayısıyla AK Parti İl Başkanlığı tarafından Cevher Dudayev Mahallesi’nde bulunan Örnek Evler Camii’ndeki kandil simidi dağıtım programına katıldı.
Burada namaz çıkışında İl Başkanı Kemikkıran ve Merkez İlçe Başkanı Ferit Yiğitarslan ile birlikte vatandaşların Kadir Gecesini tebrik eden Başkan Savran, bu gecenin bütün insanlığa ve İslam alemine sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diledi.
Başkan Savran, “On bir ayın sultanı mübarek ramazan ayının son günlerine yaklaşmanın hüznünü, Kadir Gecemizin rahmeti, güzelliği ve bereketine ulaşmanın da sevincini yürekten yaşıyoruz. Tüm insanlığa kurtuluş çağrısı olarak gönderilen yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim’in indirilmeye başlandığı bu gece Rabbimin rahmeti ve mağfiretine nail olmak için önemli bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Bu kutlu geceyi dargınlıkları, küskünlükleri bir kenara bırakarak, sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarımızın gelişmesine vesile olarak görmeliyiz.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, ‘asrın felaketi’ diye nitelendirilen depremler sonrası kentte misafir edilen depremzede vatandaşlarla birlikte iftar sofrasında buluştu.
Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, AK Parti Nevşehir Milletvekili Adayı Mustafa Rauf Yanar ile birlikte, yaşadıkları kentlerde meydana gelen depremlerin ardından Nevşehir’e gelen ve Ayşe Hümaşa Kız Öğrenci Yurdunda misafir edilen depremzedeleri ziyaret etti. Burada depremzede aileler ile birlikte orucu açan Başkan Savran ve Milletvekili Adayı Yanar, vatandaşlarla bir süre sohbet etti.
Savran, “Biz sizlerin her zaman yanında acınızı yüreğimizde hisseden kardeşleriniz. Depremin ardından devletimiz tüm kurumlarıyla deprem bölgesinde başlattığı çalışmalarını sürdürüyor. Bizlerde Nevşehir olarak sizleri en iyi şekilde misafir edebilmek için çaba gösteriyoruz. Dayanışmayı güçlendirerek, inşallah hep birlikte yeniden ayağa kalkacağız.” dedi.
Başkan Savran iftar programının ardından, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, Nevşehir’de Kredi Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı Nevşehir Kız Öğrenci Yurdun da misafir edilen depremzede kadınların katıldıkları seramik boyama ve ahşap boyama kursundaki el emeği ürünlerinin sergilendiği sergiyi gezdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bayındır Belediyesi tarafından Mübarek Kadir Gecesi Şehir Stadı’nda düzenlenen iftar yemeğine Bayındırlılar yoğun katılım sağladı.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun katılımı ile gerçekleşen iftar yemeğine AK Parti’den İzmir Milletvekili adayları Kerem Ali Sürekli ve Nisa Alptekin, Bayındır Kaymakamı Emin Kaymak, Jandarma Komutanı Yunus Emre Sonsöz, İlçe Emniyet Müdürü Levent Akkaya, AK Parti İlçe Başkanı Veysel Bakıcıol, Bayındır’daki resmi dairelerin ve okulların müdürleri, meclis üyeleri, Belediye başkan yardımcıları, muhtarlar, şehit aileleri, gaziler ve yakınları ile Bayındırlılar da katıldı. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu Bayındır’a Yerli ve Milli Otomobil TOGG ile geldi.
İftar sonrası Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen birer konuşma yaptılar. Demirezen konuşmasına yemeğe katılan herkese teşekkür ederek başladı ve “Bizler, sizlerin desteği ile daha güçlüyüz. Hizmetlerimizi, Rabbimizin bize verdiği sağlık, akıl ve iman ile sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bize emrettiği Gönül Belediyeciliğini tevazu ve hoşgörü çerçevesinde sizlere hizmetkâr olarak sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Konuşmalar sonrası geçtiğimiz günlerde Süper Amatör Lig’den Bölgesel Amatör Lige yükselen Bayındırspor oyuncuları ve teknik ekibi sahneye çıkarak kupalarını ve madalyalarını Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’ndan aldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, “Bizim işimiz halka hizmet. Bu yolda durmak yok. Tüm gücümüzle bu şehre hizmet için çalışacağız.” dedi.
Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, iftar öncesinde AK Parti Nevşehir Kadın Kolları Başkanlığı yöneticileri ile birlikte Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde çat kapı ev ziyaretlerinde bulundu. Kadir Gecesi ve yaklaşan Raman Bayramı’nı tebrik ettiği vatandaşlara kahve ve lokum hediye eden Savran, mahalledeki çocuklarla da yakından ilgilendi.
Savran, “Bizim işimiz halka hizmet ve bu yolda durmak yok. Hizmetlerimizin halka ulaşmasına gayret edeceğiz. Hakkın rızasının halkın duasından geçtiğini biliyoruz, halkın duasını almak için de daha çok çalışacağız.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Show TV’nin Ay Yapım imzalı dizisi ‘Aile’nin yeni bölümünden ön izleme sahnesi yayınlandı.
Seyircileri ekran başına kilitleyecek heyecan dolu bölümde Aslan ve Devin’in aşkı büyük bir sınav verecek.
Aile’nin yarın akşam yayınlanacak 7. bölümünden ön izleme sahnesi yayınlandı. Aslan ve Devin’in karşı karşıya geldiği sahnede Devin, annesinin evinin satılmasına Aslan’ın engel olduğunu öğreniyor. İkili arasındaki gerginlik dikkat çekerken Aslan’ın ayrılık sinyalleri veren konuşması Devin’i şaşırtıyor. İkilinin arasında yaşanacaklar merakla bekleniyor.
Özgün senaryosunu Hakan Bonomo’nun yazdığı, Ahmet Katıksız’ın yönetmen koltuğunda oturduğu, Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya’nın başrollerinde yer aldığı ‘Aile’de Tatlıtuğ ve Sarıkaya ikilisine Nejat İşler, Canan Ergüder, Ushan Çakır, Umutcan Ütebay, Yüsra Geyik, Mert Denizmen, Ecem Simge Yurdatapan ile usta oyuncular Levent Ülgen, Emel Göksu ve Nur Sürer eşlik ediyor.
Aile yeni bölümüyle yarın akşam saat 20.00’de Show TV’de!
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bugün Acıbadem Hastanesi’nde bel fıtığı ameliyatı olan Altay Bayındır’ı kadro arkadaşları ve teknik takım yalnız bırakmadı. İdman sonrası hastaneye giden oyuncular ve teknik takım, Altay Bayındır’a takviye oldular.
2023 Sırbistan Açık Tenis Turnuvası, Bosna Hersek’in Banja Luka kentinde başladı.
Sırbistan’ın başşehri Belgrad’da bulunan Novak Tenis Merkezi’ndeki geliştirme çalışmaları nedeniyle bu yıl Bosna Hersek’te düzenlenen turnuvanın açılış gününde, tek erkekler dünya 1 numarası Sırp atlet Novak Djokovic basın toplantısı düzenledi.
Djokovic, katıldığı Monte Carlo Masters turnuvasına son 16 cinsinde veda etmesinin akabinde yeni bir sayfa açtığını söz ederek, “Monte Carlo’daki sonuçtan şad değilim. Tekrar Banja Luka’da olmaktan memnunum. Beşerler inanılmaz dayanak gösterdi.” dedi.
Turnuvada en büyük rakibinin kendisi olduğuna işaret eden Djokovic, birinci maçına Fransız tenisçi Luca Van Assche karşısında çarşamba yahut perşembe günü çıkacağını aktardı.
Banja Luka’da 23 Nisan’a kadar devam edecek turnuvanın birinci gününde Assche, İsviçreli tenisçi Stan Wawrinka ile karşı karşıya geldiği çabayı galibiyetle tamamladı.
Sırbistan’ın ATP 250 serisinden 500 serisine yükselmek için Belgrad’daki tenis merkezinde çalışmalar yürüttüğü belirtilmişti.
Apple’ın iPhone 15 Pro ile ilgili dedikoduları sürat kesmeden devam ediyor. Son bilgi ise, Apple’ın klasik fizikî güç ve ses düğmelerini titreşimli düğmelerle değiştireceği söylentilerinin akabinde, söylentilerin hakikat olmadığını açıklaması.
Ming-Chi Kuo isimli ünlü sanayi analistinin geçtiğimiz Ekim ayında yaptığı bir raporda, Apple’ın iPhone tarihinde birinci defa fizikî düğmeleri titreşimli düğmelerle değiştireceğini bildirdiği ortaya çıkmıştı. Diğer birçok analist de bu raporu doğrulamıştı. Bu, Apple’ın Macbook’larda yaptığı üzere gerçek fizikî tuşların yerine titreşim motorlarını kullanacağı manasına geliyordu.
Ancak bu hafta Kuo, Apple’ın titreşimli düğmelerde bir sorun tespit ettiği için bu planları apansız iptal ettiğini bildirdi. Lakin düğmelerdeki yeniliklerden biri, MacRumors’un aktardığına nazaran, hala planın bir kesimi olarak kalıyor: Kelamda Hareket Düğmesi.
iPhone 15 serisine ilişkin tuş ekibi meçhullüğü sürüyor
Bu düğme, iPhone 15 Pro modellerinde tanıdık sessize alma anahtarını değiştireceği söyleniyor. İsminden de anlaşılacağı üzere, Aksiyon Düğmesi bir düğme olacak, bir anahtar değil!
Bu düğmeyi, sessizlik fonksiyonelliğini şu anda olduğu üzere denetim etmek için programlayabileceksiniz, fakat tıpkı vakitte Siri’yi yahut kamerayı başlatmak üzere büsbütün farklı bir şey yapmak için de programlayabileceksiniz. Apple’ın bu düğmeye hangi fonksiyonları haritalandırmamıza müsaade vereceği kesin olarak bilinmiyor, fakat şanslıysanız sınırsız seçenekler olabilir.
6 ŞUBAT’TAN BU YANA DEPREM BÖLGESİNDE ON BİNLERCE KİŞİYE SICAK YEMEK DAĞITAN ÜSKÜDAR BELEDİYESİ İSTANBUL’A GELEN DEPREMZEDELERİ DE UNUTMADI
KADİR GECESİ 50 BİN KİŞİLİK İFTAR CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİ
Her yıl geleneksel olarak on binlerce İstanbulluyu ramazan sofrasında buluşturan Üsküdar Belediyesi bu yıl organizasyonu asrın felaketini yaşayan depremzedeler için düzenledi. Deprem sonrası Üsküdar’ın yanı sıra İstanbul’un çeşitli ilçelerine barınmak için gelen depremzede vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşen iftarda bir araya gelme imkanı buldular. İftar sofrasına Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.
50 binden fazla vatandaşın buluştuğu iftar sofrası Üsküdar Meydanından başlayarak Harem’e kadar uzandı. Ramazan’ın en kutsal gecesi olan Kadir Gecesi’nde binlerce depremzede ve İstanbullu tek sofrada, aynı anda iftar yaptı. Büyük felaketin meydana geldiği 6 şubat’tan bu yana deprem bölgesinde on binlerce kişiye her gün sıcak yemek dağıtan Üsküdar Belediyesi İstanbul’a gelen depremzedeleri de unutmadı. Deprem bölgesine ek olarak İstanbul’da barınan depremzedeler için de bu yılın en büyük iftar sofrasını kurdu.
Kız Kulesi ve İstanbul Boğazı eşliğinde gerçekleşen iftarda zengin seçenekli bir menü sunuldu. Menü, mercimek çorbası kavurma, nohutlu pilav, tulumba tatlısı, sütlaç, hurma, ekmek, su ve ayrandan oluştu.
İftar yemeği için 10 ton dana eti, 5 ton pirinç, 1,5 ton nohut, 2 ton tereyağı , 2 ton sıvıyağ , 1 ton hurma , 5 ton tulumba tatlısı, 3 ton mercimeğin yanı sıra kuru soğan, patates,h avuç gibi sebzeler de kullanıldı. İftar sırasında 12 yemek istasyonunda yaklaşık 300 aşçı ve servis elemanı görev yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iftar sonrası depremzedeler ve iftar için toplanan vatandaşlara seslendi:
‘’Geleneksel büyük Üsküdar Hisarı’nda sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum.. Bu güzel ramazan akşamında bir aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen Kadir Gecesi’nde gönüllerimizi buluşturan, kucaklaşmamıza vesile olan başta değerli belediye başkanım olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Deprem felaketiyle yüreklerimizin sarsıldığı bir dönemde 6 Şubat tarihinden bu yana seçim sürecine rağmen bir an olsun deprem bölgesindeki kardeşlerimizi yalnız bırakmadık Nitekim bu akşam da soframızı depremzede kardeşlerimizle birlikte paylaştık. Özellikle bu mübarek günlerde kendilerini sahipsiz hissetmemeleri için kaybettiklerinin acısıyla kalpleri burkulan depremzedelerimizin yanlarında olduk. Ramazan başından beri iftarımızı deprem mağdurlarımıza açmaya gayret ettik. İnşallah ilk sene üç yüz on dokuz bin olmak üzere toplam 356 bin konutu teslim edilene kadar bölgeden asla ayrılmayacağız. Enkaz kaldırma çalışmalarımızda artık yavaş yavaş sona geliyoruz. Bayrama kadar tüm enkazı kaldırmayı hedefliyoruz. Deprem turistleri kendi sahte gündemlerinde kaybolup gitse de, biz onların izinden gitmeyeceğiz. Başkaları koltuk peşinde koşsa da biz asla onlar gibi olmadık, olmayacağız. Bizler emanetine taşıdığımız insanlığa karşı sorumluluk, duygusuyla hareket eden bir cumhur ittifakıyız. Bizler başta on dört milyon depremzede kardeşimiz olmak üzere seksen beş milyonluk mesuliyetini, vebalini omuzlarında taşıyan bir Cumhur İttifakıyız.‘’
Kadir gecesi 50 bin kişilik iftara ev sahipliği yapan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen depremzede vatandaşların evleri yapılana kadar misafirleri olacaklarını söyledi:
‘’Türkiye’nin kalbi bu akşam burada atıyor. Devlet – millet el ele çok güzel bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Melekler saf saf yer yüzüne inerken dualarımız da göğe yükselecek bu akşam. Biz kendi için ne istiyorsa kardeşi için, ülkesi için de onu isteyen bir topluluğun parçasıyız. Bu akşam dualarımız ülkemiz için, milletimiz içindir. Üsküdar’da biz yıllardır bu kardeşlik sofralarını kuruyoruz. İstanbul’un her yerinden insanlarla bir araya geliyoruz. Yeri geliyor meraklı batılı turistlerle bu sofrada yemeğimizi paylaşıyoruz. Türk milleti kimdir, Türkiye nasıl bir ülkedir sorularının cevabı işte bu sofradadır. Biz de depremin ilk günü itibariyle Hatay İskenderun’da milletimizin hizmetindeyiz. Gerek aşevlerimiz gerekse kurduğumuz konteyner kent ile şimdiden başlayıp devam eden deprem konutları bitene, insanlar evlerine yerleşene kadar orada olacağız. Son yüzyılın gördüğü en büyük doğal afeti Sn. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği, milletimiz üzerindeki derin tesiri ve güçlü, organize devlet yapımız başta olmak üzere, milletimizin hamiyetperver yönü ile Allah’ın izniyle hızla atlatıyoruz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bellevue Sarayı’nda düzenlenen merasimde, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Merkel’e özel dizaynla hazırlanan Federal Almanya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı’nın Büyük Haçı’nı takdim etti.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, burada yaptığı konuşmada, Angela Merkel’e verilen Büyük Haç’ın “özel versiyonunun” istisnai bir nişan olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu nişan, en son 25 yıl evvel Helmut Kohl’e ülkemizin birliğine yaptığı hizmetlerden dolayı verilmişti. Bugün, Angela Merkel’i bu biçimde onurlandırmaktan memnuniyet duyuyorum. Sayın Şansölye, fevkalâde uzun misyon müddetiniz ve demokrasiyi güçlendirmek için ikna edici bir biçimde kullandığınız harikulâde siyasi ömrünüz için sizi onurlandırmak istiyorum. Ülkemizin eşi gibisi görülmemiş zorluklar altında yeni ekonomik muvaffakiyetler elde etmesine yardımcı oldunuz. İşsizlik belasının birden fazla Alman için dehşetini giderek yitirdiği, neredeyse kesintisiz bir ekonomik büyümenin yaşandığı 16 yılı geride bıraktık.”
Merkel’in beklenmedik durumlarla nasıl başa çıkılacağını bildiğini vurgulayan Steinmeier, “(Berlin) Duvar yıkıldığında 35 yaşındaydınız. Duvar yıkıldıktan 16 yıl sonra başbakanlık makamına seçilen birinci Doğu Almanya vatandaşı ve tıpkı vakitte birinci bayan oldunuz” sözünü kullandı.
“Almanya’yı, Avrupa’nın en büyük iktisadı olarak güçlendirmeyi başardınız”
Steinmeier, Merkel’i küçümseyenlerin yanıldığını belirterek, “Çünkü vazife sürenizin sonunda Almanya’yı, Avrupa’nın en büyük iktisadı olarak güçlendirmeyi başardınız. Bu, hiçbir vakit kolay olmadı. Vazife müddetiniz boyunca harika durumlar ve krizler birbiri gerisine sıralandı ve bazen üst üste geldi. Lehman, avro krizi ve Kovid-19 pandemisinden bahsetmem kâfi. Krizlerle nasıl başa çıkılacağı ve krizlerden nasıl çıkılacağı konusunda her vakit tartışmalar oldu. Lakin pek çok ülke, bu kademeyi ülkemiz kadar güzel atlatamadı” değerlendirmesinde bulundu.
Merkel’in üç maharetine işaret eden Steinmeier, bunların gerçekler konusundaki ısrarı, müzakere sanatı ve uzlaşma yeteneği ile devletin en temel prensiplerini muhafaza kararlılığı olduğunu kaydetti.
Yanlış olduğunu anladığı kararları düzeltmenin de Merkel’in bir özelliği olduğunu söyleyen Steinmeier, “Siz bunu yapabildiniz. Bir demokraside kendi kendini düzeltme, otokrasilerin bilmediği ve sadece bu nedenle kötülemememiz gereken yüksek ve vazgeçilmez bir erdemdir” dedi.
“16 yıl boyunca Almanya’ya hırsla, zekayla ve tutkuyla hizmet ettiniz”
ABD için Avrupa’daki belirleyici muhatabın Merkel olduğuna işaret eden Steinmeier, George W. Bush ve Barack Obama’nın dahi sıkıntı vakitlerde Batı dünyasının önderi olarak Merkel’i övdüklerini, Merkel’in Donald Trump periyodunda ise diyalog içinde kalmayı başardığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, bir bayan ve bir Doğu Alman olarak Merkel’in başbakanlık makamına damga vurduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Bu iz, diğerlerine siyasi sorumluluktan kaçınmamaları için ilham veriyor. Zira siz, her vakit kendini öne çıkarmak yerine davaya öncelik veren bir şekil geliştirdiniz. 16 yıl boyunca Almanya’ya hırsla, zekayla ve tutkuyla hizmet ettiniz. 16 uzun yıl boyunca özgürlük ve demokrasi için, ülkemiz ve halkımızın refahı için yorulmadan çalıştınız.”
Ödül merasiminde, Başbakan Olaf Scholz, AB Kurulu Lideri Ursula von der Leyen ve eski Almanya Ulusal Kadro Teknik Yöneticisi Jürgen Klinsmann da hazır bulundu.
Şimdiye kadar yalnızca eski başbakanlar Konrad Adenauer ve Helmut Kohl, bu en yüksek onura layık görülmüştü.
Adenauer, Kohl ve Merkel, Almanya’da en uzun mühlet vazife yapan üç başbakan oldu.
Hırvatistan’da düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda ulusal atlet Süleyman Atlı, hür tarz 57 kiloda finale kaldı.
Türkiye Güreş Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, başşehir Zagreb’de bugün başlayan tertipte ulusal güreşçiler mindere çıktı.
Özgür tarz 57 kiloda Süleyman Atlı, çeyrek finalde Bulgar Georgi Valentinov Vangelov’u 5-4, yarı finalde de Gürcü Roberti Dingashvili’yi 13-1 mağlup ederek finale yükseldi.
Atlı, yarın Azerbaycanlı Aliabbas Rzazade ile altın madalya uğraşı verecek.
Ulusal güreşçilerden İbrahim Çiftçi, 97 kiloda bronz madalya maçı oynayabilmek için Moldovalı Radu Lefter’le repesaj çabasına çıkacak. 65 kiloda Hamza Alaca, 70 kiloda Servet Coşkun ve 79 kiloda Muhammet Akdeniz ise tertipten elendi.
Ramazan ayında değişen beslenme nizamıyla birlikte, iftar sofralarının vazgeçilmezi haline gelen ağır yemekler de hayatımıza dahil olabiliyor. Areda Survey’in Ramazan Ayı Gastronomi Araştırmasına nazaran Türk halkının yüzde 59,6’sı Ramazan ayında sağlıklı beslendiğini düşünüyor. Pekala nitekim sağlıklı besleniyor muyuz? İşte Uzman Diyetisyen Sena Sultan Yücel’den Ramazan’a özel beslenme teklifleri…
Beslenme sistemimizin kökten değişime uğradığı Ramazan ayında sıcacık pideler, güzel mi güzel tatlılar ve görsel bir şölen sunan ana yemekler iftar sofralarımıza konuk oluyor. Ailemiz ve dostlarımızla buluştuğumuz bu sofralarda kimi vakit sağlıklı beslenmeyi geri planda bırakabiliyoruz. Areda Survey’in başlattığı ve bin 100 iştirakçinin yer aldığı Ramazan Ayı Gastronomi Araştırmasına nazaran sonuçlar hayli enteresan. Araştırmaya nazaran iştirakçilerin yüzde 59,6’sı Ramazan ayında sağlıklı beslendiğini söylüyor. Peki, sağlıklı beslenmenin uzmanlarına nazaran ramazan ayında nelere dikkat edilmeli? Uzman Diyetisyen Sena Sultan Yücel, iftarda hakikat bir formda beslenmenin püf noktalarını açıkladı. İşte tüm ayrıntılar…
RAMAZANDA SAHUR ATLANMAMASI GEREKEN BİR ÖĞÜN
Yapılan araştırmaya nazaran iştirakçilerin, yüzde 73’ü Ramazan ayında sahura kalkıyor ve sahura kalkanların yüzde 82,2’si sahurda kahvaltılık tüketmeyi tercih ediyor. Oruç tutan bireyler için sahurun temel öğünlerden biri olduğunu vurgulayan Uzman Diyetisyen Sena Sultan Yücel, sahura kalkmanın kıymeti hakkında şu tabirleri kullandı:
“Ramazan ayındaki en büyük beslenme yanlışı: Sahura kalkmamak. Sahura kalkmayı alışkanlık haline getirmek yapılacak en gerçek davranıştır, bu formda hem açlık müddetiniz azalır hem de metabolizma suratınızı korumuş olursunuz. Sabah kahvaltısı yerine geçecek bu öğünde hafif ancak uzun müddet tok tutan alternatifler seçmelisiniz. Sahurda yemek yemek yerine istikrarlı bir kahvaltı yapmaya itina gösterin.”
DOĞRU PİŞİRME TEKNİKLERİNDEN FAYDALANIN
Sahurun yanı sıra iftarda da beslenme nizamına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Yücel, Ramazan ayında, mideyi rahatsız etmemek ve kalori alımını denetim etmek için en yanlışsız pişirme metotlarının ızgara, fırınlama, haşlama yahut buğulama olduğunu, fazla yağ alımına sebep olacak kızartma ve kavurma yollarını uygulamamaya itina gösterilmesi gerektiğini açıkladı. Araştırmaya nazaran iştirakçilerin yüzde 76,8’i iftar sofralarının az çeşitli olması gerektiğini söylüyor.
Araştırmaya nazaran iştirakçilerin yüzde 40,8’i şerbetli tatlı, yüzde 24,2’si ise sütlü tatlı tercih ediyor. İştirakçilerin yüzde 32,4’ü ise Ramazan’da tatlı tüketmiyor. Dyt. Yücel tatlı tüketimi hakkında ise şöyle konuştu:
“Glisemik indeksi yüksek besinleri; bal, reçel, çikolata üzere iftardan kalan tatlılar; işlenmiş besinler, taze sıkılmış/paketli meyve suyu vs. tüketimini sınırlandırmalısınız.”
RAMAZANDA SUSUZLUK BÜYÜK ÖLÇÜDE ETKİLİ
Ramazan ayında gün içerisindeki su ve besin tüketimimizin değişmesi bünyemizde de değişime neden oluyor. İştirakçilerin yüzde 61,4’ünü Ramazan ayında susuzluk, yüzde 38,6’sını ise açlık etkiliyor. Araştırmaya nazaran iştirakçilerin yüzde 28,3’ü Ramazanda günde 0-500 ml su tüketiyor. İştirakçilerin yüzde 24,5’i 500 ml-1 litre, yüzde 22,1’i 2 litre-3 litre, yüzde 20,1’i 1 litre-2 litre su tüketiyor. Yücel, Ramazan ayında açlığa nazaran susuzluğun insanları daha çok etkilediğine işaret ederek “Ramazan ayı boyunca sıvı ve mineral kaybının yüksek olması nedeniyle iftarda sıvı alımı ehemmiyet taşımaktadır. Bu nedenle çorba, ayran, doğal maden suyu, taze sıkılmış meyve suları, zerzevat suları ve bol su tüketimi önerilmektedir. İftar ve sahur ortasında tertipli olarak azar azar su (Her saatte 1 büyük bardak su) içmelisiniz.” şeklinde konuştu.
“İFTARDAN SONRA YARIM SAAT YÜRÜYÜŞ YAPILMALI”
Son olarak beslenme nizamı dışında hareketsizliğinde Ramazanda tesirli olduğunu göz önüne alırsak araştırmaya nazaran iştirakçilerin yüzde 85,8’i ise Ramazan’da spor yapmadığını söylüyor. Yücel, Ramazanda hareketsizliğin bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olabileceğini belirtiyor ve bunu önlemek için iftardan sonra yarım saatlik yürüyüşler yapmanın sindirimi kolaylaştıracağını söylüyor.
Eryaman Stadyumu’nda oynanan maçta gol sesi çıkmadı ve müsabaka 0-0 sona erdi.
Bu sonucun akabinde Gençlerbirliği 28, Altay 32 puana yükseldi.
Gençlerbirliği, gelecek hafta Çaykur Rizespor deplasmanına konuk olacak. Altay, alanında İzmir derbisinde Göztepe’yi ağırlayacak.
Ermenistan’da düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonası’nda ulusal sportmenler bugün 3 madalya elde etti.
Türkiye Halter Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, 40 ülkeden 318 atletin katılmıyla başşehir Erivan’da düzenlenen tertibin üçüncü gününde ulusal halterciler podyuma çıktı.
Erkekler 67 kiloda Kaan Kahriman, koparmada 141 kiloluk derecesiyle gümüş, toplam 301 kiloyla bronz madalya kazanarak Avrupa üçüncüsü oldu. Kaan, silkmede ise 160 kiloyla dördüncü sırada yer aldı.
Bu sıkletteki başka ulusal sportmen Ferdi Hardal da silkmede 166 kiloluk kaldırışıyla gümüş madalya elde ederken, koparmada 135, toplamda 301 kiloluk dereceleriyle dördüncü oldu.
Ulusal atletlere madalyalarını Türkiye Halter Federasyonu Lideri Talat Ünlü verdi.
Avrupa Şampiyonası’nın üçüncü günü sonunda madalya sayısı; 3 altın, 3 gümüş ve 1 bronz olmak üzere toplam 7’ye ulaştı.
Angry Birds serisi’nin arkasındaki şirket Rovio, Angry Birds taşınabilir oyunlarının ateşli olduğu günlerde Disney’in akabinde gelen şirket olacağına dair önemli bir sözünü hatırlıyor musunuz? Yalnızca taşınabilir oyunlar değil, tıpkı vakitte iki sinemaya de bahis oldular, Çin’de etrafında bir tema parkı inşa edildi ve kuşların manzaraları yapışkanlı bantlardan masa oyunlarına kadar her şeyde kullanıldı.
The Wall Street Journal’a nazaran, Sega, Rovio’yu yaklaşık 1 milyar dolara satın almak üzere. Bilenler, haftasonu boyunca görüşmelerin olumsuz sonuçlanmaması durumunda sürecin önümüzdeki hafta başlarında açıklanabileceğini söylüyorlar.
Angry Birds yuvadan uçuyor: Pekala fakat kaç paraya?
Angry Birds, akıllı telefonların yaygınlaşmaya başladığı devirde, yani 2009’da piyasaya sürüldü. Oyunun emeli, lastikli silah kullanarak kuşu fırlatarak ekranın öteki tarafındaki domuzlardan birini vurmak ve yok etmekti. Domuzlar, ahşap, cam ve taş üzere materyallerle korunur. Kuşlarınızı fırlattığınızda, birden fazla vakit domuzların saklandığı kollayıcı gereçlerden kimilerine çarparlar ve akabinde domuzlardan birini vururlar.
Oyun kolaydı, lakin oyuncular vazgeçemiyordu. Angry Birds, bir milyardan fazla indirmeyi geçen birinci taşınabilir oyundu ve Rovio, halkın tatminsiz iştahını karşılamak için 21 tane daha Angry Birds oyunu piyasaya sürmeye devam etti. Rovio, geçen ay İsrail’in Playtika Holding Corp. ile yaptığı müzakereleri daha evvel 800 milyon dolardan fazla bedele sahip bir muahede için tartışıyorlardı ancak görüşmeler sonlandı. Fakat şu anda Sega ile yapılan görüşmeler, Rovio’nun %25 daha yüksek bir fiyatla değerlendirilmesini sağlıyor.
Rovio’nun hala 1 milyar dolara paha olup olmadığını merak edebilirsiniz. Şirket, Angry Birds’in akıllı telefon sahibi halkın hayal gücünü yakalayan diğer bir franchise yaratamadı. Fakat, Sega’nın Angry Birds ismini kârlı hale getirmek için bir planı olabilir ve tahminen de bu, Sega’nın Rovio için 1 milyar dolar harcamasını gerektirir. Öte yandan, Rovio geçen yıl tüm oyunlarının toplamda beş milyar indirme sayısına sahip olduğunu söyledi.
Anlaşmayı bu halde ele alırsak, Rovio’nun 5 milyar indirme ile $1 milyar kıymetinde bir satışa ulaşması epeyce etkileyici görünüyor. Lakin Angry Birds popülerliğindeki düşüş, Rovio’nun son yıllarda karşılaştığı zorlukları göz arkası etmemize neden olabilir.
Genç iş adamı Lami Uyar yakın dostu Murat Başaran’ın hayatını Ayten Öztürk’le birleştirdiği düğünün konukları arasındaydı.
Ahmet Selçuk İlkan, Nuri Alço, Ömür Gedik, Polat Yağcı gibi isimlerle birlikte düğünde yer alan Lami Uyar çifte mutluluklar diledi. Lami Uyar düğünde renkli stiliyle de dikkat çekti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
6 Şubat Depremleri’nin üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçti, deprem bölgesindeki sağlık emekçileri seslerini duyurmaya çalışıyor.
Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Server Yılmaz, dün Defne Dosluk Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasında konuşarak, depremzede hekimler ve sağlık emekçilerine yönelik yönetici mobbingi yaşandığına dikkat çekerek barınma, beslenme, hijyen gibi sorunların devam ettiğini “Sorunlarımıza çözüm bekliyoruz ama çözülecek mi, güvenmiyoruz, tükeniyoruz” açıklaması yaptı. Açıklamada deprem bölgelerinde salgın vakalarında özellikle uyuz ve bit salgınında artış olduğu, kanser taramalarının yapılamadığı, sağlık hizmetlerinin kurgulanamadığı belirtildi.
Depremzede Sağlıkçılar: Sorunlarımıza Çözüm Bekliyoruz!
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Hatay Tabip Odası ve SES Hatay Şubesi; deprem bölgesinde yaşanan sorunlar ile ilgili Hatay Defne Dosluk Parkı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Depremlerin yaşandığı iller arasında bulunan, çok sayıda sağlık tesisi ve hastanesi zarar gören, yıkılan Hatay’da sağlık sistemindeki sorunlar devam ediyor. Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Server Yılmaz basın açıklamasında 6 Şubat depreminin hemen ertesi günü Altınözü Devlet Hastanesi başhekiminin hastanede çalışan emekçilere mesaj atarak göreve gelmemeleri halinde haklarında soruşturma açılacağı tehdidinde bulunduğunu, yine bu günlerde görev yapamayan depremzede emekçilerinden döner sermaye kesintisi yapıldığını söyledi. Hekimlere ve sağlık emekçilerine yönelik bu tutumun deprem süreci boyunca devam ettiğini belirten Yılmaz, son olarak Samandağ Devlet Hastanesi başhekiminin hastanede kalan hekimler için tek tek anons yaptırdığını ve odalarını boşaltıp konteynırlara geçmeye zorladığını aktardı. Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin barınma, beslenme, hijyen gibi sorunlarından söz eden Yılmaz, “Sorunlarımıza çözüm bekliyoruz ama çözülecek mi, güvenmiyoruz, tükeniyoruz” dedi.
TTB: Görevinizin Gereğini Yerine Getirin!
Basın açıklamasında ayrıca; TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları, TTB Aile Hekimliği Kol Sekreteri Dr. Sibel Uyan, SES Ankara Şube Eş Başkanı Nazan Karacabey ve SES Hatay Şube Eş Başkanı Meryem Avcı da konuşma yaptı. TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları, rant politikalarının, imar aflarının, denetimsizliğin doğal afeti yapay felakete dönüştürdüğünü söyleyerek, “Sorun çözmek için o görevlere geldiniz ama bir sorun olarak varsınız. ‘Giderlerse gitsinler’ denilen hekimler ve sağlık emekçileri olmasaydı bugün eksik de olsa bu sağlık hizmeti sunulamayacaktı, halk sağlığı çok daha kötüye gidecekti. Hekimler ve sağlık emekçileri, organizasyonsuzluk ve başıbozukluk yetmiyormuş gibi bir de hadsiz idareci tavırlarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Aklınızı başınıza alın, görevinizin gereğini yerine getirin!” diye konuştu. TTB Aile Hekimliği Kol Sekreteri Dr. Sibel Uyan, birinci basamak sağlık hizmetlerindeki organizasyonsuzluğa da vurgu yaparak, “Sağlık Bakanlığı bu muallak, bu puslu durumdan çıkmak ve görevini yapmak zorundadır” dedi.
SES: Sağlık Hizmetleri Kurgulanamıyor
SES Ankara Şube Eş Başkanı Nazan Karacabey ve SES Hatay Şube Eş Başkanı Meryem Avcı da konuşmalarında sağlık emekçilerinin tükendiğine dikkat çekti. Meryem Avcı, “On bir ilde can kayıplarının yaşandığı 6-20 Şubat depremleri, toplumsal yaşantımızı ciddi biçimde etkiledi. Deprem bölgesinde, özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde birçok kamu ve özel kurum, buralarda görev yapanlar zarar gördü ve eğitim, sağlık gibi kamusal faaliyetlerin yeniden organizasyonu ihtiyacı oluştu. Deprem sonrası 10 haftayı geride bıraktık. En kritik kamusal hizmetlerden olan sağlık hizmetlerinin hızla yeniden organize olması beklenirken; görmekteyiz ki hem birinci basamakta, hem de ikinci ve üçüncü basamaklarda sağlık hizmetlerinde ciddi ihtiyaç devam etmektedir. Salgın kontrolü için önemli olan sağlıklı barınma koşulları, temiz su ve yeterli atık su sistemleri gibi temel ihtiyaçların karşılanmasının yerine alelacele yapılan enkaz kaldırma işlemleriyle insanlar toza boğuldu. Temel ihtiyaçların yeterince karşılanmaması ve birinci basamak sağlık hizmeti verecek altyapının halen oluşturulmaması nedeniyle bugün Hatay’da mahallelerin çoğunda uyuz ve bit vakaları artarak devam ediyor. Bunlarla birlikte bölgede KETEM’ler aktif çalışmadığı için kanser taraması da yapılamamakta. Pandemide meydana gelen tarama ve muayene açığının deprem sonrasında artarak devam edeceğini ve bölgedeki enkaz çalışmaları sırasındaki asbest maruziyeti riskini de birlikte düşündüğümüzde; deprem bölgesinde yaşayan insanlarda ileri evre kanser riskinin de gittikçe arttığını söyleyebiliriz. Bizler kaderine terk edilen insanların, hekimlerin/sağlık emekçilerinin ihtiyaç ve koruyucu sağlık hizmetleri için iki aydan uzun süredir buradayız. Her gün binlerce insana imkanlarımız dahilinde koruyucu sağlık hizmeti sunuyoruz. Bugün de burada, sağlık birimimizin önünden sizlere sesleniyoruz. Ancak kapsamlı sağlık hizmet sunumu imkanı olan Sağlık Bakanlığı ise Hatay’ın en merkezi alanlarından diyebileceğimiz bu alanda dahi sağlık hizmetlerinden çekilmiş durumda. Sağlık sistemindeki bu çöküşün, toplum ve sağlık emekçilerinin sağlığının geri plana atılmasının sorumlularını biliyoruz. Sağlıkta dönüşüm programı ve sonrasında “Beyaz Reform” kandırmacasıyla zirveye çıkan piyasacı sağlık politikaları ve bu politikaların uygulayıcılarının hiçbir şeye şifa olamayacaklarını da iyi biliyoruz. Yeniden ifade ediyoruz: Bu sağlık sistemi enkaz altında kaldı. Toplum ve sağlık emekçilerinin sağlığını önceleyen, birinci basamağı temel alan başka bir sağlık sistemini hep birlikte inşa edebilmek mümkün!” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
ABD Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy, New York Borsası’nda yaptığı konuşmada, ABD’nin borç yükünü “saatli bir bomba” olarak tanımladı.
ABD Lideri Joe Biden’ı borç limiti konusunda hiçbir şey yapmamakla suçlayan McCarthy, “Başkan saklanmaya devam ettiği için Cumhuriyetçiler harekete geçecek” dedi.
McCarthy, “Meclis, gelecek haftalarda, borç limitini gelecek yıla kadar yükseltmek için bir yasa tasarısını oylayacak” diye konuştu. McCarthy, federal harcamaları sınırlayacaklarını kelamlarına ekledi.
Beyaz Saray’ı müzakerelere çekmeye çalıştığına işaret eden McCarthy, ABD’nin temerrüde düşmesinin bir seçenek olmadığını vurguladı.
Borç limiti açmazı
ABD’de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Borç limiti ya da borç tavanı, “ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para ölçüsünün üst sınırı” manasına geliyor.
Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu yeni kazanan Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde kıymetli harcama kesintilerinden yana bir hal sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin muhakkak harcamaları kısma tekliflerini geri çeviriyor.
Demokratlar ile Cumhuriyetçiler ortasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından kaygı duyuluyor. ABD’de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.
Müsabakada Karadeniz temsilcisine galibiyeti getiren golleri, 2. dakikada Yannick Bolasie ve 44. dakikada Amilton attı.
Çaykur Rizespor’da Halil İbrahim Pehlivan, 53. dakikada gördüğü kırmızı kartın akabinde grubunu 10 kişi bıraktı.
Bu sonucun akabinde ligde üst üste 2. galibiyetini alan Çaykur Rizespor, 60 puana yükseldi ve 2. sıraya yerleşti. Boluspor, 47 puanda kaldı.
Çaykur Rizespor, ligde gelecek hafta alanında Gençlerbirliği’ni konuk edecek. Boluspor ise Sakaryaspor deplasmanına konuk olacak.
PFDK’den yapılan açıklamada Selahattin Baki ve Ahmet Ketenci’nin sportmenliğe muhalif hareket, hakem soyunma odası ve koridorlarında sportmenliğe karşıt hareketten ötürü konseye sevk edildiği belirtildi. Burak Kızılhan’ın ise Hakem soyunma odası ve koridolarında sportmenliğe alışılmamış hareket sebebiyle PFDK’ye sevk edildiği aktarıldı.
İŞTE PFDK’DEN YAPILAN AÇIKLAMALAR
“FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü’nün 15.04.2023 tarihinde oynanan FENERBAHÇE A.Ş.-MKE ANKARAGÜCÜ Spor Toto Muhteşem Lig karşılaşmasındaki “saha olayları” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 52. hususu uyarınca ve “çirkin ve makus tezahüratı” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 53. unsuru uyarınca PFDK’ya sevkine,
FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü idarecisi SELAHATTİN BAKİ’nin tıpkı karşılaşmadaki “sportmenliğe muhalif hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 36. hususu uyarınca ve “hakem soyunma odası ve koridorlarında sportmenliğe muhalif hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 39. unsuru uyarınca 17.04.2023 tarihinden itibaren önlemli olarak PFDK’ya sevkine,
FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü idarecisi AHMET KETENCİ’nin birebir karşılaşmadaki “sportmenliğe ters hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 36. hususu uyarınca ve “hakem soyunma odası ve koridorlarında sportmenliğe karşıt hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 39. hususu uyarınca 17.04.2023 tarihinden itibaren önlemli olarak PFDK’ya sevkine,
FENERBAHÇE A.Ş. Kulübü idarecisi BURAK ÇAĞLAN KIZILHAN’ın tıpkı karşılaşmadaki “hakem soyunma odası ve koridorlarında sportmenliğe muhalif hareketi” nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 39. hususu uyarınca 17.04.2023 tarihinden itibaren önlemli olarak PFDK’ya sevkine karar verilmiştir.”
Amerika Birleşik Devletleri, adım adım 2024 seçimlerine hakikat gidiyor. Gün geçtikçe ülkedeki gerginlik düzeyi artarken, seçimlerde kimlerin karşı karşıya geleceği merak konusuydu. 2016-2020 yıllarında ABD Başkanlığı yapan ve 2020 yılında rakibi Joe Biden’a mağlup olan Donald Trump, gelecek seçimlerde yine aday olacağını açıkladı. Şu günlerde mahkemelerle başı belada olan çılgın liderin açıklamaları da gündem oldu.
Donald Trump 2024 Başkanlık seçimleri için adaylığını açıkladı
“Yeniden büyük Amerika” sloganı ile yola çıkan Donald Trump, şu tabirleri kullandı: “Ülkemiz vahim bir durumda. Başımız büyük belada. Bu bir siyasetçinin yahut klasik bir adayın misyonu değil. Bu, Amerikan halkının yüreğini, inancını ve ruhunu somutlaştıran büyük bir hareketin vazifesi. Biden idaresinin çok açık ve cesurca yaptığı üzere Amerika’yı son sıraya koymak yerine, Amerika’yı yeniden birinci sıraya koyacağız.” dedi.
Öncelikle bu hendekten çıkmaları gerektiğini de tabir eden Donald Trump, “Washington sistemi bizi susturmak istiyor ancak buna müsaade vermeyeceğiz. Son altı yılda birlikte inşa ettiğimiz şey, tarihin en büyük hareketi zira bu siyasetle ilgili değil. Bu büyük ülkeye olan sevgimizle ilgili. Amerika’nın başarısız olmasına müsaade vermeyeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ev sahipliğinde Cumhuriyet Meydanı’nda iftar yemeği düzenlendi. İftar yemeğine yaklaşık 4 bin kişi katıldı.
Kemer Cumhuriyet Meydanı’nda Belediye Başkanı Topaloğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen iftar yemeğine, Kemer Belediye Başkan Yardımcıları Emin Gül, Baki Yalın, CHP Antalya Milletvekili adayları Sururi Çorabatır ve Sibel Gezen, CHP Kemer İlçe Başkanı Hüsnü Ünal ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Kemer Kadın Kolları Başkanı Sema Özdemir, İYİ Parti Kemer İlçe Başkanı Hüseyin çelik ve yönetim kurulu üyeleri, Kemer Belediyesi Meclis Üyeleri Mustafa Bilici, Hasan Alİ Acar, Mustafa Tıraş, Cumali Afşin, Recep Yılmaz, Ferhan Fidan, muhtarlar, Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun eşi Fikriye Topaloğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül’ün eşi Hale Gül ve vatandaşlar katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan 3 bin sandalye yetmeyince takviye masa ve sandalyeler gerildi. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı iftar yemeği öncesi Cumhuriyet Meydanı’na gelen vatandaşları Başkan Topaloğlu ve beraberindekiler karşılarken, iftar öncesi Kemer İlçe Müftüsü Recep Balaban, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dua okudu.
Belediye Başkanı Topaloğlu ve Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, masaları tek tek dolaşarak iftarını açan vatandaşlarla sohbet etti.
İftar sonrası kısa bir konuşma yapan Başkan Topaloğlu, Ramazan Ayı’nda sevgi, barış ve dayanışmanın en yüksek seviyeye ulaştığını söyledi.
Başkan Topaloğlu, iftar programına katılan vatandaşların mübarek Kadir Gecesi’ni de tebrik ettiğini ifade ederek, “Bu mübarek günde kimsenin birbirini kırmasına ve üzmesine gerek yok. Allah herkesin tuttuğu oruçları ve ettiği duaları kabul etsin. Kadir gecemiz mübarek olsun. Herkese afiyet olsun.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu geleneksel iftar sofraları, binlerce Aydınlıyı aynı sofrada buluşturdu.
Büyükşehir Belediyesi, bugün de il genelinde 8 ayrı noktada iftar programı düzenleyerek 15 bin kişiye iftar yemeği verdi. Efeler Atatürk Kent Meydanı ile Tepecik Mahallesi; Sultanhisar Eskihisar Mahallesi; Yenipazar Dereköy Mahallesi; Koçarlı Gaffarlar Mahallesi; Kuyucak Çobanisa Mahallesi; Köşk Çiftlik Mahallesi ve Nazilli 23 Nisan Parkı’nda iftar sofraları kuruldu.
Başkan Özlem Çerçioğlu, Efeler Atatürk Kent Meydanı’ndaki programa katılarak vatandaşlarla bir araya geldi. Çerçioğlu’na; Millet İttifakı il başkanları da eşlik etti.
Ramazan ayı boyunca il genelinde kurulmaya devam eden iftar sofraları için memnuniyetlerini dile getiren vatandaşlar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti. Çerçioğlu, “Bereketli iftar sofralarımızda vatandaşlarımızla bir araya gelmeye devam edeceğiz.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Edremit Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Darsofa Çok Amaçlı Toplantı ve Düğün Salonu’nun açılışı törenle yapıldı. Kadir Gecesi’nde yapılan açılışın ardından salonda iftar programı düzenlendi.
Edremit Belediyesi’nin Kadir Gecesi’nde düzenlediği açılış ve iftar programına katılım yoğun oldu. Açılışa CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, Saadet Partisi Balıkesir İl Başkanı Abdulkadir Durmaz, CHP Edremit İlçe Başkanı Deniz Onur Özcan, İYİ Parti Edremit İlçe Başkanı Oğuzhan Cıvgaz, Saadet Partisi Edremit İlçe Başkanı Ahmet Pınar, Millet İttifakı Balıkesir Milletvekili Adayları, Edremit Belediye Başkan Yardımcıları Tayfun Gerkuş, Tayfun Canlı, muhtarlar, STK’lar ve vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Edremit için ilk günkü heyecanla çalıştıklarını söyledi.
Söz verdiği projeleri hayata geçirmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, “Kıymetli Darsofalılar, mübarek bir iklimdeyiz. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan Ramazan’ı Şerifiniz mübarek olsun. Vakit öyle bir vakittir ki, bütün geceler bu geceye hayrandır. Çünkü bu gece, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecemizdir. Bakınız ne kadar anlamlıdır ki burada Saray Caddesindeyiz. Bugün hep birlikte Darsofalıların gönüller sarayındayız. Bu gönüller sarayını hizmetlerimizle hoş etmeye, bu akşam aynı rızkı bölüşmeye geldik. Bu sofraya bereket veren, onur veren sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyor, tüm kalbimle şükranlarımı sunuyorum. Herkes için bereketli sofralar, çocukların yatağa aç girmediği adil bir ülke diliyorum. ‘Kadir Gecesi mi doğdun’ derler, işte bizim bu projemizin doğum günü de ne mutlu ki Kadir Gecesine denk geldi. Darsofa’da böylesine bir mekanımız yoktu, ihtiyacımız çoktu. Bugün çok şükür bu eksiğimizi tamamladık. Seçimler öncesi vaadimiz vardı, Darsofa’ya bir düğün salonu, bir toplantı salonu kazandırmak istemiştik. Bugün sözümüzü tutmanın huzuru içindeyiz. Tesisimizin kazandırılmasında emeği geçen Belediye Başkan Yardımcılarımız Tümdeniz Çelebi, Tayfun Gerkuş, Ahmet Elman’a, ilgili oldukları müdürlüklerin değerli personellerine, yüklenici firma Murat Bey’e teşekkür ediyorum. Kadir Gecesi’nin başta güzel vatanımız olmak üzere, tüm İslam alemine barış, huzur ve sağlık getirmesini temenni ediyor, Kadir Gecenizi en içten dileklerimle kutluyorum. Yaklaşan bayramımız da mübarek olsun, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.” dedi.
Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından dualarla 500 kişilik kapasiteye sahip Darsofa Çok Amaçlı Toplantı ve Düğün Salonu’nun açılışı gerçekleştikten sonra iftar yemeğiyle program tamamlandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor, TKBL Çeyrek Finalinde Kırklareli Basketbol’u 72-70 mağlup ederek yarı finale yükseldi. Kendi evinde seyircinin de büyük desteği ile zafere uzanan Körfezin Melekleri yarı finalde Fenerbahçe Gelişim-Alanya Belediyesi’nin galibi ile mücadele edecek.
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde Süper Lige yükselebilmek için play-off oynayan Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor, çeyrek final serisinin son maçında konuk ettiği Kırklareli Basketbol’u son saniye basketi ile 72-70 mağlup ederek yarı finale yükselen taraf oldu.
Edremit Spor Salonu’nda oynan karşılaşmaya Edremililer’de yoğun ilgi gösterdi. Uzun bir aradan sonra spor salonu tam kapasite dolarken karşılaşmanın son dakikalarında seyircisinin de muhteşem desteği ile ev sahibi Gürespor, Aslı Çil’in son saniye basketi ile galibiyete uzandı.
Ev sahibi Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor’un hücumu ile başlayan mücadelenin ilk periyodu karşılıklı basketlerle geçti. İlk çeyreği konuk ekip 22-19 önde tamamladı. İkinci çeyrekte savunmasını sertleştiren ve hücumda Zakyia Weathersby ile etkili olan ev sahibi soyunma odasına 43-38 önde gitti.
İkinci yarıda konuk Kırklareli ekibi maça ortak olmak için daha atak olurken ev sahibi ekip rakibinin kendisini yakalamasına izin vermedi ve üçüncü çeyrek 55-52 Gürespor üstünlüğü ile sona erdi.
Final periyodunda Kırklareli basketbol Daija Mazyck’in dış atışları ile maça ortak olmak isterken yakaladığı 7-0’lık seri ile öne geçmeyi başardı. Ancak Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor, seyircisinin de büyük desteği ile Zakyia Weathresby’nin pota altı Avinar Kaya’nın dış atışları ile rakibini yalayarak tekrar öne geçti. Karşılaşmanı son dakikasına ev sahibi ekip 70-65 önde girerken konuk ekip Fahriye Bayraktar’ın üç sayılık atışı ile farkı önce 2 sayıya indirdi ardından Daija Mazyck serbest atışla skora 70-70 denge getirdi. Karşılaşmanın tamamlanmasına 8.7 dakika kala ev sahibi Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor Baş Antrenör’ü Ahmet Taşkan mola hakkını kullandı. Mola dönüşü Yağmur Öztürk’le oyunu başlatan yeşil sarılı takım son saniyede, süre tamamlanırken Aslı Çil’in attığı basketle sahadan 72-70 galip ayrıldı.
Bu sonuçla çeyrek final eşleşmesinde durumu 2-1 yapan Gürespor yarı finale yükselen taraf oldu.
Karşılaşmayı CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor Kulüp Başkanı M. Agah Ferhatoğlu, Millet İttifakı İl Başkanları, Milletvekili adayları ile çok sayıda taraftar izledi.
Ferhatoğlu Edremit Belediyesi Gürespor, yarı finalde Fenerbahçe Gelişim-Alanya Belediyesi’nin galibi ile finale çıkabilmek için mücadele edecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Anadolu Efes, rakibini 104-88 mağlup etti.
DETAYLAR GELİYOR
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Lideri Christine Lagarde, Amerikan niyet kuruluşu Dış Münasebetler Kurulu’nda (CFR) yaptığı konuşmada, Soğuk Savaş sonrası devirde gelişen memleketler arası kurumlar ve ticaretin tesiriyle global kıymet zincirlerinin derinleştiğini, global arzın iç talepteki değişikliklere karşı daha esnek hale geldiğini ve bunun da uzun bir nispeten düşük ve istikrarlı enflasyon periyoduna yol açtığını anımsattı.
Göreli istikrar periyodu yerini kalıcı bir istikrarsızlığa bırakıyor olabilir
Böylelikle merkez bankalarının arz taraflı kesintilere fazla dikkat etmek zorunda kalmadan talebi yönlendirerek enflasyon siyasetleri uyguladığına işaret eden Lagarde, “Ancak bu izafi istikrar periyodu artık yerini, daha düşük büyüme, yüksek maliyetler ve meçhul ticari iştiraklerle sonuçlanan kalıcı bir istikrarsızlığa bırakıyor olabilir. Daha esnek global arz yerine, tekrarlanan arz şokları riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Son olaylar, kritik arzın ne ölçüde istikrarlı global şartlara bağlı olduğunu ortaya koydu” değerlendirmesinde bulundu.
Lagarde, bunun Avrupa güç krizinde de görüldüğünü lisana getirerek, ABD’nin en az 14 kritik mineralde büsbütün ithalata bağımlı olduğunu ve Avrupa’nın da ender toprak elementleri arzının yüzde 98’i için Çin’e bağımlı olduğunu anlattı.
Bu alanlardaki arz kesintilerinin araba sanayisi ve elektrikli araç üretimi üzere kritik dalları etkileyebileceğine değinen Lagarde, hükümetlerin buna cevaben adımlar attığını anımsattı.
Lagarde, “stratejik özerklik” kapsamında atılan bu adımların, global iktisattaki parçalanmayı hızlandırabileceğini tabir ederek, bunun merkez bankaları için de olası tesirlerinin olabileceğini söyledi.
Küresel iktisatta “parçalanma” uyarısı
Jeopolitik risklerin yüksek enflasyona, düşük ekonomik aktiviteye ve milletlerarası ticarette azalmaya yol açtığına işaret eden Lagarde, “Küresel paha zincirleri jeopolitik çizgiler boyunca parçalanırsa, tüketici fiyatlarının global düzeyindeki artış kısa vadede yaklaşık yüzde 5 ve uzun vadede kabaca yüzde 1 ortasında değişebilir” diye konuştu.
Lagarde, çok kutuplu bir dünya görülebileceğini ve yeni ticaret modellerinin ödemeler ve milletlerarası Döviz rezervleri için sonuçları olabileceğini kaydetti.
Çin’in son yıllarda global iktisatta gelişen pozisyonundan bahseden Lagarde, yeni ticaret ittifaklarının rezerv varlıklara tesirine değindi.
Batı sistemlerine bağımlılığı azaltmak isteyenler için fırsat
Lagarde, bunların, Batı ödeme sistemlerine ve para ünitesi çerçevelerine olan bağımlılıklarını azaltmak isteyen muhakkak ülkeler için bir fırsat yaratabileceğini belirtti.
Bazı ülkelerin ticarette alternatif para ünitelerini kullanma niyeti ve SWIFT’e alternatif yaratma üzere teşebbüslerine işaret eden Lagarde, “Bu gelişmeler ABD doları yahut euro için yakın vakitte hakimiyet kaybına işaret etmiyor. Şimdiye kadar datalar milletlerarası para ünitelerinin kullanımında değerli değişiklikler göstermiyor fakat milletlerarası para ünitesi statüsünün artık hafife alınmaması gerektiğini öne sürüyor” sözlerini kullandı.
Bu dönem Premier Lig’de tepeyi zorlayan Newcastle United’ın, yaz transfer periyodunda takımına 4 seçkin futbolcu katmak istediği belirtildi.
16 FUTBOLCU İLE TEMAS
Telegraph’ın haberine nazaran, Eddie Howe’un grubunun şu anda Premier Lig’de forma giyen 16 futbolcu ile temas halinde olduğu aktarıldı. Bu isimler ortasında James Maddison, Declan Rice, Moises Caicedo, Kaoru Mitoma üzere değerli oyuncular yer aldığı söz edildi.
OSIMHEN VE KVARATSKHELIA DA LİSTEDE
Newcastle United’ın Premier Lig’den ilgilendiği öbür futbolcular olarak da; Ivan Toney, Kieran Tierney, SCott McTominay, Harvey Barnes, Jarrod Bowen, Kalvin Phillips ve Conor Gallagher gösterildi.
TRANSFERDE DEVLERE SORUN YARATACAK
Öte yandan İngiliz takımının, Premier Lig dışından ise Napoli’nin yıldız isimleri Khvicha Kvaratskhelia ve Victor Osimhen’i de beğendiği ve listesinde tuttuğu kaydedildi. Marcus Thuram, Moussa Diaby, Gabri Veiga isimlerin de kulübün radarında olduğu öne sürüldü.
Newcastle United’ın transferdeki bu tavrının, Arsenal, Manchester United, Liverpool üzere takımlar için sorun yaratabileceği belirtildi.
Bu dönem 30 maç sonunda 56 puan toplayan Newcastle United, ligde 4. sırada yer alıyor.
LG, 2021 yılında akıllı telefon üretimini durdurma kararı aldığını duyurdu. Güney Koreli şirket, 2009 yılında Android işletim sistemini kullanarak birinci akıllı telefonunu piyasaya sürdü ve 2013 yılında Samsung’dan sonra dünya genelinde en çok akıllı telefon satan ikinci şirket haline geldi. Lakin son yıllarda, LG’nin akıllı telefon ünitesine olan ilgi azalmaya başladı ve nihayetinde şirketin bu alandaki faaliyetleri sona erdi. Pekala LG, akıllı telefon üretimini neden bıraktı? Bu sorunun birden fazla yanıtı var. Bu yüzden sorunun karşılığını birkaç başlıkta toparlıyor olacağız.
Bir vakitler iPhone ile yarışan LG akıllı telefon üretmeyi neden bıraktı?
Sonuç olarak, LG’nin akıllı telefon üretimini durdurma kararı, daldaki ağır rekabet, yüksek maliyetler, yeniliklere yatırım yapmakta zorlanma ve satışların düşmesi üzere faktörlerden kaynaklandı. Lakin, LG, öteki alanlarda faaliyetlerine devam ederek, teknoloji dalındaki varlığını sürdürmeye devam ediyor.
MSN, Microsoft tarafından geliştirilen bir anlık iletileşme platformuydu. Birinci olarak 1999 yılında piyasaya sürülen MSN Messenger, 2005 yılında en tanınan anlık iletileşme uygulamalarından biri haline geldi. Lakin, uygulamanın popülerliği vakit içinde azaldı ve 2013 yılında sonlandırıldı.
MSN Messenger’ın yok oluşu birçok sebebe dayanıyor. Bunlardan biri, internet kullanıcıları ortasında anlık iletileşme uygulamalarının popülerliğinin azalmasıydı. Bu periyotta, toplumsal medya platformları, taşınabilir iletileşme uygulamaları ve görüntü görüşme uygulamalarının popülerliği arttı ve kullanıcılar artık daha farklı ve daha yeni uygulamaları tercih etmeye başladılar.
Bir vakitlerin efsanesi MSN neden ve nasıl yok oldu?
Ayrıca, MSN Messenger’ın güvenlik konusunda yaşadığı meseleler da platformun sonunu getiren faktörlerden biriydi. MSN Messenger, makûs emelli yazılımların bulaşmasına ve kullanıcıların bilgilerinin çalınmasına neden olabilen açıklar içeriyordu. Bu sıkıntılar, Microsoft’un uygulamanın güvenliğini artırmak için yaptığı uğraşların sonuçsuz kalmasıyla birlikte, kullanıcıların uygulamadan uzaklaşmasına neden oldu.
Sonuç olarak, MSN Messenger’ın popülerliğinin azalması ve güvenlik hususlarındaki problemler, platformun sonunu getiren faktörler oldu. Lakin, MSN Messenger’ın yerini alan yeni uygulamaların da popülerlik kazandığını göz önünde bulundurursak, anlık iletileşme uygulamaları hala tanınan bir bağlantı aracı olarak kullanılıyor diyebiliriz.
LONDRA – Katar’daki Dünya Kupası’nın başlangıcını gölgede bırakmak için gökkuşağı rengindeki kol bantları yüzünden halka açık bir kavgaya izin vermesinden ancak dört ay sonra, dünya futbolunun yönetim organı, oyuncuların bu yılki eşcinsel haklarına destek vermelerine izin verilip verilmeyeceği konusunda benzer sorularla karşı karşıya. Kadınlar Dünya Kupası.
Katılan herkesin bir daha yaşanmaması gerektiği konusunda hemfikir olduğu bir kavga.
FIFA başkanı Gianni Infantino, Kasım ayında, futbol liderlerinin bir sosyal adalet kampanyasını destekleyen kol bandı takma planını, katılan oyuncuları uzaklaştırmakla tehdit ederek susturduğu zaman, kamuoyunda ve içeride şiddetli tepkiyle sarsıldı, Mart ayında olaylardan dersler çıkarıldığını söyledi. Katar’da. Dünyanın en iyi kadın oyuncularından bazılarıyla kendi şampiyonalarında yeni bir mücadeleye girişmek isteyen Infantino, 20 Temmuz’da Avustralya ve Yeni Zelanda’da Kadınlar Dünya Kupası başlamadan önce bir çözüm bulunacağına söz verdi.
Ancak FIFA bu güvenceleri sunarken bile hem oyuncularını hem de ortaklarını kızdırmanın yeni bir yolunu bulmuştu bile.
Avustralya veya Yeni Zelanda’daki organizatörlere danışmadan, Suudi Arabistan’ı Visit Saudi turizm markası aracılığıyla kadınlar turnuvasının en önemli sponsoru yapacak bir sponsorluk anlaşmasını kabul etmişti. İşbirliği, düzinelerce eşcinsel oyuncunun, aynı cinsiyetten ilişkileri tanımayan ve eşcinselliğin cezai bir suç olarak kaldığı bir ülkeye seyahat reklamı yapan stadyumlardaki maçlar için sahaya çıktığını görecekti.
FIFA, ancak haftalarca süren sessizlikten, perde arkası kriz görüşmelerinden ve her iki ev sahibi ülkedeki yetkililerin alenen azarlamalarından sonra anlaşmanın sona erdiğini doğruladı. Infantino, bununla ilgili tüm tartışmayı “çay fincanındaki fırtına” olarak nitelendirdi. Diğerlerine göre bundan çok daha fazlasıydı.
Sporun ülkedeki yönetim organı olan Football Australia’nın CEO’su James Johnson, “Liderlikte, güçlü hissettiğiniz konularda tavır almalısınız” dedi.
“Bu bizi şaşırttı. Oyuncularımızla, hükümetlerimizle, ortaklarımızla konuştuğumuz bir konuydu. Ayrıca, Avustralya topluluğunda, bu anlaşmanın turnuvanın gidişatına uygun olmadığına dair genel bir his vardı. Biz de Yeni Zelanda ile birlikte bu vesileyle ayak uydurmaya karar verdik.”
Johnson, Avustralyalı oyuncuların önerilen Suudi sponsorluğundan özellikle hayal kırıklığına uğradığını, öyle ki durumun takımdaki tutumları güçlendirdiğini ve turnuvanın savundukları değerleri tanıtmak için bir platform olarak kullanılması gerektiğini söyledi. En az bir Avustralyalı oyuncu, FIFA’nın Dünya Kupası’nı Katar’a getirme kararının ve yerel tutumlara boyun eğme isteğinin öğretici olduğunu söyledi.
Avustralya’nın kadın takımının bir üyesi olan Emily Gielnik, “Bence son Dünya Kupası, erkekler Dünya Kupası, dünyada olup bitenlerin ve hala ne kadar yanlış olduğunun harika bir örneğiydi” dedi. on yıldan fazla.
“Bence bunu temsil etmeye çalışan bazı takımlar vardı ve açıkçası o ülkede Dünya Kupası oynamak pek çok nedenden dolayı çok tartışmalıydı. Ve umarım, bunu somutlaştırabilir, buna benzeyebiliriz ve insan olarak kim olduğumuzla gurur duyabiliriz.
Katar’daki kol bantları konusunda FIFA ile en güçlü şekilde çatışan ülkelerden ikisi olan İngiltere ve Hollanda da dahil olmak üzere turnuvaya takım getiren çeşitli federasyonların yanı sıra ABD ve Almanya gibi önde gelen güçler de oyuncularını destekleme geçmişine sahiptir. onlar için en önemli nedenler.
Benzer protestolar için herhangi bir plan kamuoyuna duyurulmamış olsa da, FIFA’nın Katar’da yaptığı gibi mesajlarını susturmaya çalışması durumunda kadın oyuncuların geri adım atma olasılığı erkek meslektaşlarına göre daha düşük olabilir. Avustralya ve Yeni Zelanda’ya gelen takımlar, birçoğu Suudi Arabistan veya başka herhangi bir şey hakkında rahatça konuşabilen ve eşit ücrete kadar çok çeşitli mücadelelerdeki son başarılarla cesaretlenen, dünyanın en önde gelen kadın sporcularından bazılarını içeriyor. ve tek tip tasarım.
Gielnik, sosyal meseleler hakkında özgürce konuşma söz konusu olduğunda kadın oyununun erkekler oyunundan daha ileride olduğunu ve takımların ve oyuncuların Dünya Kupası tarafından sunulan platformdan yararlanmaktan çekinmeyeceklerini tahmin ettiğini söyledi.
Matildas takımındaki birkaç eşcinsel oyuncudan biri olan Gielnik, “Bazı şeylerin tartışmalı olacağını düşünüyorum” dedi. Bu bizim hangi yolu seçtiğimize ve diğer ülkelerin hangi yolu izlediğine bağlı” dedi.
FIFA için Visit Saudi anlaşmasından geri adım atmak kolay olmadı. Suudi yetkililer, Suudi Arabistan’ın krallığı desteklemek için FIFA ile anlaştığı bir sponsorluk paketinin parçası olan anlaşmayı kaybetmekten dolayı hüsrana uğradı. Visit Saudi, geçen yıl Katar Dünya Kupası’nın ve ardından Ocak ayında Fas’ta düzenlenen Dünya Kulüpler Kupası’nın sponsor listesine sessizce eklenmişti.
Planlarını değiştirmek zorunda kalmaktan ve kendi çıkarlarının önemli bir destekçisi olduğunu kanıtlayan Suudi Arabistan’ı hayal kırıklığına uğratmaktan açıkça bıkmış olan Infantino, FIFA’yı eleştirenleri, kadınlar şampiyonası için Suudi Arabistan’ı ziyaret anlaşmasını iptal etme baskısı konusunda azarladı. Avustralya’nın krallıkla devam eden ekonomik bağlarını sürdürdüğüne dikkat çekti.
Infantino, “Gerçekten anlamadığım bir çifte standart var” dedi. “Sorun yok. Sözleşme yok. Ama tabii ki Suudi sponsorları ve Katarlıları genel olarak kadın futboluna nasıl dahil edebileceğimizi görmek istiyoruz.”
Avustralyalı futbol yöneticisi Johnson ve diğerleri, Körfez’de eşcinselliğe yönelik tutumların sorunun yalnızca bir parçası olduğu yanıtını verdiler. Avustralya Yüksek Komisyonu’nun Dünya Kupası’nın başlamasına 100 gün kala Londra’da ev sahipliği yaptığı yakın tarihli bir etkinlikte yetkililer, turnuvanın her iki ev sahibi ülkede de turizmi teşvik etmek için nasıl bir vitrin işlevi göreceğinden bahsetti ve FIFA’nın planlanan anlaşmanın bir başka nedeninin altını çizdi. Suudi turizminin çok fazla sıkıntıya neden olduğunu vurgulamak için.
Johnson, “Finlandiya ziyareti olabilirdi ve yine de bir sorun olabilirdi,” dedi.
Taşkın, müsabakanın birinci yarısında çok makus oynadıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bir haftada 3 maç oynadığımız için biraz yorgunduk. Birinci yarıda alanda hiç yoktuk. İkinci devre maçı çevirme ismine her şeyi yaptık. Yediğimiz üçüncü gol VAR’dan geçerli sayıldı. Bir an evvel toparlanmamız lazım. Play-off’taki yerimizin çok sağlam olduğunu söyleyemeyiz. Dört maçımızın en az ikisini kazanıp play-off’taki yerimizi sağlamlaştırmamız gerekiyor. Biz bu günleri atlatırız zira ikinci devre oyuncuların göstermiş olduğu tepki çok değerliydi.”
Şengül, maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, oynayacakları her maçın final niteliğinde olduğunu söyledi.
Birinci yarı rakibi önde baskı yaparak durdurmaya çalıştıklarını belirten Şengül, şöyle konuştu:
“Yakaladığımız durumları da gole çevirerek birinci yarıyı 2-0 önde kapattık. İkinci yarı da birebir formda devam etmemiz gerekirken oyuncularımız maalesef skoru muhafaza ismine geri yaslandı. Bu da bize değerliye mal oldu ve maç 2-2’ye geldi. Çok şükür son dakikada bir golle maçı lehimize çevirmesini bildik. Bundan sonraki her maçı kazanmak için oynayıp, son maça kadar play-off maksadını kovalayacağız.”
Sağlıkta şiddet konusunun ön plana çıktığı bugün hasta ve hasta yakınlarının şiddet eylemlerinin yanında hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarına yönelik bir diğer şiddet çeşidi de ‘yönetici mobbingi’ olarak ortaya çıkıyor. Hekimler ve daha çok da sağlık emekçilerinin maruz kaldığı şiddet sarmalında, alınması gereken önlemler hakkında hemşireler tarafından kurulan ilk sendika olan HEP-SEN’in Genel Başkanı Yunus Şimşek, BSHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, ayrıca Konya Şehir Hastanesi’nde epilepsi krizi geçirerek entübe edilen yoğun bakım hemşiresi konusu, şehirde sağlık alanında nepotizmin (akraba kayırma) yoğun olduğu eleştirileri ve hastanelerdeki sendikal baskılar üzerine de açıklamalarda bulundu.
Sağlıkta Şiddet ve Yapılması Gerekenler!
Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) Genel Başkanı Yunus Şimşek, sağlıkta şiddet konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bilim Sağlık Haber Ajansı’nın (BSHA) görüştüğü Şimşek, sağlıkta hasta ve hasta yakınlarının şiddetinin yanında yönetici mobbinginin daha fazla olduğuna dikkat çekerek, şiddete karşı mücadelede yapılması gerekenler hakkında açıklama yaptı. Sağlıkta şiddet olaylarının hem hasta, hasta yakını hem de yönetici kaynaklı olduğuna dikkat çeken Yunus Şimşek, “Yönetici kaynaklı psikolojik şiddetle mücadelemiz devam ederken, hasta ve hasta yakınlarından kaynaklı şiddete karşı da fiziki önlemlerin alınarak, X-Ray cihazlarının hastanelerimizde çoğalması zorunludur. Her türlü şiddetin temelinde yatan en önemli üç şey; hastanelerde personel yetersizliği, fiziki yetersizlikler ve liyakatsizlik olarak sıralayabiliriz” dedi.
Personel Yetersizliği, Liyakatsizlik ve Fiziki Yetersizlikler Şiddetin Temel Nedeni!
Sağlıkta şiddetin temeline inilmedikçe sorunların çözülmediğini söyleyen Şimşek, hastanelerde personel yetersizliğinden kaynaklı olarak sağlık çalışanlarının zor şartlar altında çalışmasının sonucu olarak hasta ve hasta yakını şiddetinin meydana geldiğine dikkat çekti ve şunları söyledi: “Şiddetin en çok yaşandığı birimler acil servislerdir. Acil servislerde, yeterli yetersiz personelin mevcut ihtiyacı karşılayamaması ve artan iş gücüne bağlı olarak sağlıkta şiddet olayları ortaya çıkabiliyor. Bu şiddet sadece hasta ve hasta yakınlarından gelmiyor içeriden de şiddet söz konusu. O da yönetici şiddeti olarak ortaya çıkıyor. Bu da liyakatsizliğe bağlı, işinin ehli olmayan yöneticilerden kaynaklanıyor. İçeriden şiddet dışarıdan şiddetten daha fazla. Bu da psikolojik şiddet olarak kendisini gösteriyor.”
Fiziki Önlemler Artırılmalı!
Hastanelerin girişlerinde X-Ray cihazlarının önemine işaret eden HEP-SEN Genel Başkanı Şimşek, “Fiziki önlemler alınmadığı, hastanelere girişlerde önlemler alınmadığı sürece yaralamalı ve can kayıplarına kadar uzanan şiddet olayları olmaya devam edecektir. Kamuda bir hastanede Ankara’da X-Ray cihazı olduğunu biliyoruz, onun dışında bu uygulama yaygın değil. Hastane içlerine yaralayıcı aletlerle, bıçak gibi, girilebiliyor. Özellikle yoğun bakımlar ameliyathane ve acil servisler fiziki önlemin en çok alınması yerler. Yaşam kaybı olan riskli birimler. Fiziki önlemlerin alınması güvenlik görevli sayısının arttırılması ve X-Ray cihazları bu tip olayların önüne geçilmesinde etkili olacaktır kanaatindeyiz. Bunun yanında bir de her zaman dile getirdiğimiz likayat konusu var. Liyakatsız işinin ehli olmayan yöneticilerin varlığı da sağlıkta şiddetin son bulmamasında etkendir. Hiçbir şey şiddeti meşrulaştırmaz ama önlemler ciddi bir şekilde alınmalıdır. Hukuksal olarak da cezaların artırılması caydırıcı olması gerekiyor. Sağlıkta şiddet yasasında düzenlemeler gerekiyor” dedi.
Konya Şehir Hastanesi’nde Neler Oluyor?
Geçtiğimiz hafta Konya Şehir Hastanesi’nde yoğun bakımda görevli bir hemşirenin, 24 saatlik nöbetinde epilepsi krizi geçirmesi ile ilgili de açıklama yapan Şimşek, “Hastanelerde personel yetersizliğinden bahsediyoruz. Burada yaşanan sorunun temelinde de aslında bu etkilidir. Hemşire arkadaşımızın daha önce de epilepsi nöbeti geçmişi olduğu bilgisini aldık. Bu anlamda bir nöbet geçmişi var. Bunun yanında kardiyolojik olarak da arkadaşımızın sıkıntılar yaşadığı, daha önce hastanede görevliyken kalbinin durduğu ve hayata döndürüldüğü bilgileri var. Böyle sağlık tablosu olan bir kişiyi yoğun bakımda görevlendiremezsiniz. Yoğun bakım servisleri iş yükü ve stresli birimler olması nedeniyle en kritik birimlerden biridir. Bu arkadaşın burada çalıştırılması ve rahatsızlanması sonrasında entübe edilmesi yönetim zafiyeti gösteriyor. Yaşanan durumun HEP-SEN olarak takipçisiyiz” dedi.
Çok Şikayet Alıyoruz!
Konya Şehir Hastanesi ile ilgili olarak çok şikayet aldıklarının altını çizen Şimşek, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın memleketinde sağlık alanından yaşanan sıkıntılarda bihaber olmadığı kanaatindeyiz. Daha önce bu hastanede şiddet olayları, bir hasta yakının otoparkta intihar etmesi, mobbing olayları ile ilgili çok sayıda olay yaşanmıştır. HEP-SEN hukuk servisimiz tarafından bu hastanede yaşanan olaylarla ilgili 20’den fazla dava açıldı. Her yerden şikayet geliyor. Psikolojik şiddetin çok yoğun olduğu bir hastane ortamı söz konusu. Bir yönetim zafiyeti söz konusu. Hem hastane yönetimi hem de il sağlık müdürlüğü anlamında. Ve bu yaşanan tüm sorunlar konusunda hiçbir adım atılamıyor. Kirli bir düzen kurulmuş. İl Sağlık Müdürlüğü’nden başlayarak bir nepotizm söz konusudur” diye konuştu.
Yeni Atanan Kişilere Mesajlar Atılıyor İddiası!
Genel Başkan Yunus Şimşek, Konya Şehir Hastanesi ile ilgili iddialarda bulundu: “Yeni atanan kişilere Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı malum sendika tarafından mesajlar yollandığı bilgilerini alıyoruz. Hastane yönetimleri ile birliktelik kurarak kurumların içerisine müdahale ediliyor. Yeni atananları whatsapp üzerinden sohbet gruplarında topluyorlar. Bu kişilere barınma ve çeşitli vaatler veriliyor. Bu şekilde üye devşiriliyor. Yeni atanan sağlık çalışanlarının iletişim bilgilerine nasıl ulaşıyorlar? Bu yöntemle gücü elde edince de hastanelerde hakimiyet elde ediyorlar. İçeriden dışarıdan şiddet, haksızlıklar ve adaletsizlikler zinciri söz konusu. Biz HEP-SEN olarak gücümüz yettiğince bu kirli düzenin karşısında durmaya devam ediyoruz, edeceğiz.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Yaklaşık üç aydır cezaevinde bulunan ve tutuksuz yargılanma talebi bir kere reddedilen Alves, kendi talebiyle ikinci sefer mahkemede hakim karşısına çıktı.
İspanyol haber ajansı EFE’nin mahkeme kaynaklarına dayandırarak verdiği haberde Alves, “eşine karşı sadakatsizliğini gizlemek ve eşini korumak için birinci verdiği tabirde palavra söylediğini” belirtti.
Alves, mart ayı ortasında evliliğini sonlandıracağını açıklayan eşi Joana Sanz’ı hala sevdiğini lisana getirdi.
Brezilyalı futbolcu, kendisini cinsel akınla suçlayan 23 yaşındaki bayanla cinsel münasebete girdiğini birinci kez kabul etse de bunun bir taarruz olmadığını, karşı tarafın isteğiyle gerçekleştiğini savundu.
Alves, şimdiye kadar polise ve mahkemeye verdiği üç farklı tabirde direkt olarak cinsel bağ olduğunu inkar etmişti.
Mahkemeden bir defa daha tutuksuz yargılanmayı talep eden Alves ile ilgili karar şimdi verilmedi.
Olayın geçmişi
Barselona kentindeki bir diskoda 30 Aralık 2022 gecesi 23 yaşındaki bir bayana cinsel hücumda bulunmakla suçlanan Alves, 20 Ocak’ta Meksika’dan Barselona’ya geldikten sonra gözaltına alınmış akabinde çıkartıldığı mahkemede hakimin kararıyla kefaletsiz tutuklanmıştı.
Sözlerini üç sefer değiştiren 39 yaşındaki Alves, bulunduğu Brains 1 cezaevinden güvenlik gerekçesiyle 23 Ocak’ta Brains 2 cezaevine nakledilmişti.
İspanya’daki mevcut kanunlara nazaran Alves’in 1 ila 12 yıl mahpus cezası alma ihtimali bulunuyor.
Mesleğinde Sevilla, Barcelona, Juventus, Paris Saint-Germain ve Sao Paulo üzere kadrolarda oynayan Alves’in, cinsel hücum suçlamasıyla Barselona’da tutuklanmasının akabinde son olarak forma giydiği Meksika takımı UNAM’daki kontratı feshedilmişti.
AXA Sigorta Erkekler Kupa Voley Dünya Baltacıoğlu Özel Dönemi Dörtlü Finali’nde Halkbank, Arkas Spor’u 3-0 yenerek birinci finalist oldu.
Halkbank, finalde Ziraat Bankkart-Fenerbahçe HDI Sigorta eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak.
Salon: Cengiz Göllü
Hakemler: Sadettin Deneri, Ahmet Oğuzhan Ünal
Arkas Spor: Ulaş Kıyak, Hoag, Mirza Lagumdzija, Burutay Subaşı, McDonnell, Bertuğ Öndeş (Caner Dengin, Ahmet Karataş, Mustafa Cengiz, Enes Atlı)
Halkbank: Mert Matic, Jaeschke, Yiğit Gülmezoğlu, Ma’a, Abdel Aziz, Doğukan Ulu (Deniz İvgen, Volkan Döne, Mustafa Koç, Yunus Emre Tayaz)
Setler: 14-25, 16-25, 23-25
Süre: 76 dakika (21, 25, 30)
Türkiye’de bugün Gaziantep’te 11 yıl önce 17 Nisan’da hasta yakını tarafından görevi başında katledilen Dr. Ersin Arslan ülke genelinde anıldı, ‘sağlıkta şiddet’ protestoları gerçekleştirildi. ‘Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü’ ilan edilen bugün de her yıl olduğu gibi hekimler ve sağlık emekçileri tüm illerden “Şifa Dağıtmaya Çalışırken Ölmek İstemiyoruz” mesajı verdi.
“Şifa Dağıtırken Ölmek İstemiyoruz”
Gaziantep Eğitim Araştırma Hastanesi’nde 2012 yılında bir hasta yakını tarafından öldürülmüştü Dr. Ersin Arslan. Türk Tabipler Birliği (TTB) doktorun öldürüldüğü o günü, 17 Nisan’ı ‘Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü’ olarak ilan etti. 11 yıldır tüm illerde hekimler ve sağlık çalışanları, ‘sağlıkta şiddete son’ çağrıları yapıyor. TTB, tabip odaları, sağlık meslek örgütleri bugün ilk önce Dr. Ersin Arslan’ı mezarı başında andı. Anma etkinliğine TTB Merkez Konseyi ve Gaziantep-Kilis Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri ile Dr. Ersin Arslan’ın ağabeyi Erkan Arslan da katıldı. Tüm şehirlerde yapılan basın açıklamalarında ise Dr. Ersin Arslan şahsında sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçileri anıldı, sağlıkta şiddet sona erene kadar mücadele sözü verildi.
Şiddet Hız Kesmedi!
TTB açıklamasında henüz hayatının baharında genç bir hekimin sevdiklerinden, ailesinden, hastalarından acımasızca koparıldığı o kara günden bu yana 11 yıl geçtiği, her yıl bu kara günü anarken, hekimlere yönelik şiddete dikkat çekmeye çalışıldığı vurgulanarak şu cümlelere yer verildi: “Her gün yeni bir şiddet olayı ile yaşamak zorunda bırakıldık ve geçen 11 yılda hekimler görevleri başında öldürülmeye devam etti. Pandemide sevdiklerimizden ayrı kaldık, görevinin başında iken COVID-19 nedeniyle 217 meslektaşımız hayatını kaybetti, ancak bizler hastalarımızı korumak için koşulsuz çalışmaya devam ettik. Ve şiddet bu koşullarda da hız kesmedi. Evet! Bugün 17 Nisan; Dr. Ersin Arslan’ın 17 Nisan 2012 yılında görevi başındayken hastanesinde öldürülmesinin üzerinden tam 11 yıl geçti. Ne yazık ki sağlıkta şiddet sorunu hâlâ çözülmüş değil; tam tersine tırmanarak devam etti, ediyor. Türk Tabipleri Birliği olarak 2016 yılından beri her 17 Nisan’da “Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü”nde meslektaşımızı anarken; şiddetin nedenlerini sorgulamaya, şiddeti ortadan kaldıracak sağlık politikalarını dile getirmeye ve bu politikaların hayata geçirilmesi için mücadeleye devam ediyoruz.”
Depremde Evlerini Kaybeden İnsanların Yanındayız!
“Deprem oldu hemen olay yerine koştuk. Aile fertlerini kaybeden, evi yıkılan, çalışma arkadaşlarını kaybeden hekimler dahi afet alanından ayrılmadı ve bir kişi daha yaşatabilmek için mücadele ettik” diyerek açıklamalarına devam eden hekimler, “Depremde kaybettiğimiz her hastayla beraber bizim de bir parçamız öldü. Halen her gözümüzü kapattığımızda soğuktan buz kesmiş ellerini tutuyor, her aklımıza geldiğinde gözyaşı döküyoruz. Ama yaşam alanlarını kaybeden insanlarımızın yanındayız ve onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız” dedi.
Sağlıkta Dönüşüm Yasası Eleştirisi!
2003 yılından beri AKP iktidarı tarafından uygulanan “Sağlıkta Dönüşüm Proğramı”na yönelik eleştiride buluna TTB ve tabip odaları, “neoliberal politikalarla sağlığımızı meta, bizleri köle kıldı. Apartman bodrumlarına, penceresiz mekanlara sıkıştırılan 1. basamak sağlık hizmetleri, bu ülkenin yurttaşları olarak hepimizin geleceğini çalan kara delikler olarak şehrin en uzak yerine kondurdukları “şehir ve şirket” hastaneleri, eğitimden uzaklaşan, niteliği değil niceliği gözeten üniversite hastaneleri hem pandemide hem de depremde enkaz altında kaldı. Güvencesiz, esnek çalışma koşullarıyla güvenli ve sağlam olmayan binalarda sağlık hizmetinin verilemeyeceğini yine en son deprem bize gösterdi. Keza alınamayan randevular, alınsa bile 5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yapılan müdahaleler, hekimlerde ve sağlık emekçilerinde tükenmişliği, toplumun sağlığını bozdu. Sağlığımızı bozan, bizi yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları şiddeti körükledi” açıklaması yaptı.
Artarak Devam Eden Şiddetten Nasibimizi Alıyoruz!
“Yıllardır toplumun her kesimine, her yaşam alanına, kadınına, çocuğuna artarak yönelen şiddetten sağlık çalışanları da nasibini aldı. O nedenle TTB olarak bizler şiddetle mücadeleyi her alanda sürdürüyoruz” diyen hekimler, “Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinin ardından bugüne dek etkili bir yasal düzenleme için yaptığımız girişimler sonucunda yetersiz de olsa yasal düzenlemeler yapıldı. Ancak biliyoruz ki sağlık sistemi böyle devam ettikçe, toplumsal şiddetin önüne geçilmedikçe sağlık kurumlarında şiddet de sona ermeyecek. Yaşamı ve yaşatmayı kendine şiar edinmiş bir mesleğin mensupları olarak sağlıkta şiddete karşı her yönüyle mücadelemiz devam edecek; çünkü biz hekimler, şifa dağıtmaya çalışırken ölmek istemiyoruz, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyerek açıklamaya son verdi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Ünlü oyuncu İbrahim Çelikkol, Kuş Uçuşu dizisinin çekimleri sırasında rahatsızlandığı için sette bir mühlet dinlendi. Uyanınca, kendisini bekleyen grupla çekimlere devam etmek yerine setten ayrılan Çelikkol, reaksiyon topladı.
Birce Akalay, İbrahim Çelikkol ve Miray Daner’in başrollerinde yer aldığı “Kuş Uçuşu” dizisi hem farklı konusu hem de yıldız oyuncu takımıyla diziseverlerden tam not almıştı. İlk dönemi 8 kısım süren dizinin ikinci dönemi için hazırlıklar sürdürülüyor.
Gazeteci Birsen Altuntaş’ın haberine nazaran; dizinin başrol oyuncularından İbrahim Çelikkol, çekimler esnasında rahatsızlandı ve set takımı sıhhat gruplarını çağırdı. Serum takılan ünlü oyuncu, bir müddet karavanında dinlendikten sonra öteki sahnelerin çekimi sürerken uyumaya başladı. Çelikkol’un olduğu sahnelerin çekimi için bekleyen oyuncular, ünlü aktör uyandıktan sonra setten gidince sonlandı. Çelikkol’un bu ani gidişi ekibin işlerini zorlaştırdı ve çekimle iptal edildi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
Özge Borak’tan yıllar sonra gelen itiraf duygulandırdı! “Anne olmayı çok istedim lakin…”
Bordo-mavililer, Fatih Karagümrük’te forma giyen Fabio Borini’yi yeni dönemde takımında düşünüyor. Trabzonspor, İstanbul takımının kontrat uzatma teklifini geri çeviren İtalyan futbolcuya teklif sunacak.
Bu dönem hayli âlâ bir dönem geçiren 32 yaşındaki futbolcu, çıktığı 26 maçta 16 gol attı ve 8 asist yaptı. [61Saat]
Eskiden Google, en son Android dağıtımı sayılarını her ay yayınlardı hatırlar mısınız? Android telefonlarını yapan çok sayıda şirket olduğundan ve bunlardan yalnızca birinin Android’in geliştirilmesinde yer aldığı düşünüldüğünde, Android telefonlar için güncelleme programı Google’ın Pixel cihazları (en azından güncelleme almaya uygun modelleri) en son Android sürümünü birinci alan cihazlardı. Bu nedenle, çoklukla en son Android sürümü, en çok kullanılan Android işletim sistemi sürümü olmazdı. Bu durum, iOS’un tersine, son sürümünün birçok iPhone aygıtında kullanıldığı gerçeğiyle büsbütün farklıdır. Elbette, fark şu ki, Apple telefonu ve yazılımı yapar ve daha fazla denetim sahibidir. Evet, Google Android geliştirir, lakin Pixel serisi dışında Android aygıtlarının üretimi hakkında rastgele bir denetimi yoktur. Bu da, Pixel dışındaki Android kullanıcıları için hudut bozucu bir durum olabilir.
9to5Google aracılığıyla Android Studio’da bulunan son Android dağıtımı sayıları, artık her üç ayda bir güncelleniyor ve Nisan 2023’te, Android 11’in (2020’de piyasaya sürüldü) en çok Android aygıtta kullanılan sürüm olduğunu gösteriyor (%23,5). Akabinde, Android 10 (2019) tarafından desteklenen %18,5’lik bir Android aygıt hissesi geliyor ve bunu %16,5 ile Android 12 (2021) takip ediyor. Sonra gelen, Android 9 (Pie) olarak bilinen, 2018’de piyasaya sürülen ve bugün kullanılan Android telefon ve tabletlerin %12,3’ünü kullanıyor.
Özellikle Android’in parçalanmış yapısının düzgün bir örneği olarak, en son Ağustos ayından bu yana sunulan Android 13 sürümü, sırf Android aygıtlarının %12,1’inde yüklüdür. Bunu, Android 8 Oreo (%6,7), Android 7 Nougat (%3,3), Android 6 Marshmallow (%2,5), Android 5 Lollipop (%1,9) ve Android 4.4 KitKat (%0,6) izliyor.
Sonuç olarak, Android işletim sistemi, birçok aygıtın kullanılabilirliği nedeniyle büyük bir pazar hissesine sahip olsa da, güncelleme problemleri nedeniyle iOS kadar homojen bir sistem oluşturamıyor. Android 13’ün dağıtımındaki artış, Android üreticilerinin güncelleme siyasetlerini genişletmelerinin bir sonucu üzere görünse de, Google’ın Android sürüm güncelleme sorunlarını çözmesi gerekiyor. Bu meseleler, Android’in gelecekteki büyümesini ve kullanıcıların aktüel ve inançlı bir işletim sistemi tecrübesi elde etmelerini engelliyor.
Yapabildikleriyle her gün bizi şaşırtmaya devam eden yapay zekâ modelleri, gelecekte hayatımızın kıymetli kesimleri hâline geleceklerini kanıtladı. Natürel durum bu türlü olunca herkesin aklında “Yapay zekâ insanlığı yok etmek isteyecek mi?” sorusu da dolaşmaya başladı.
Şimdi ise bir yapay zekâ programı insanlığı yok etmek için planıyla karşımıza çıktı. Bu, Auto-GPT lisan modeli tabanlı ChaosGPT ismi verilen bir model. Bir kişi, internet erişimi olan bu modelden insanlığı yok etmesini istedi. Bunun akabinde farklı sonuçlar ortaya çıktı.
ChaosGPT nasıl çalışıyor?
Öncelikle ChaosGPT’den bir bahsedelim. Auto-GPT’nin geliştiricilerine nazaran programın emeli belirlenen bir maksada ulaşmayı çalışması. Yani modele bir vazife veriyosunuz, o da araştırmalar yaparak küçük adımlarla büyük gayeye ulaşmanın yollarını arıyor. Tüm bunlara ek olarak kendi kanılarını paylaşarak bu amacın gerisindeki münasebetleri de göstermeye çalışıyor.
İşte insanlığı yok etme deneyi de modele verilen vazifelerden biriydi. Bunun için ChaosGPT’ye beş adet amaç verildi.
ChaosGPT, insanlığı yok etmek için nükleer silahların kullanılmasını istiyor
Yukarıdaki 25 dakikalık görüntüden ulaşabileceğiniz bu deneyde yapay zekâ, evvel Google üzerinden en yıkıcı tesire sahip silahları araştırmanın yanlışsız olacağını ve bunu uzun vadeli planlarına dahil etmesi gerektiğini düşündü. Ayrıyeten başka yapay zekâ modellerinden de faydalanabileceğini tabir etti. Yaptığı araştırma sonunda ise nükleer silahlara, bilhassa de yapılmış en güçlü bombalardan olan ‘Çar Bombası’na ulaştı ve bu silahları planında kullanmak için “hatırlaması” gerektiğini belirtti.
— ChaosGPT (@chaos_gpt) April 16, 2023
Devamında ise öbür yapay zekâlardan yardım alamadı ve bu nedenle de insanlara yönelerek Twitter’a katıldı. Bununla ilgili ise “Twitter’ın 300 milyondan fazla kullanıcısı var. Onu mesajımı iletmek için kullanmak, takipçi ve tesir kazanmamı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
İnsanlığı en yıkıcı ve en bencil varlıklar olarak nitelendiren model, binlerce takipçi elde etmeyi başardı. Fakat buna karşın maksatlarında çok açık kelamlı olarak maksadını muhakkak etti ve manipülasyon konusunda pek başarılı olamadı.
Google ve Twitter’ı kullanarak insanlığı yok etmeye çalışan ChaosGPT’nin planının nasıl devam ettiğini ise bilemiyoruz; zira projenin sahibinin paylaştığı görüntü burada sona eriyor. Lakin bu deney her ne kadar komik ve gerçek olamayacak bir şey olsa da yapay zekânın geldiği düzeyin bir öteki göstergesi.
ABD idaresi, elektrikli araç kullanımını artırmak gayesiyle yeni özel ve kamu bölümü yatırımlarını açıkladı.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, ABD Lideri Joe Biden’ın 2030’a kadar tüm yeni araç satışlarının yüzde 50’sini elektrikli hale getirmeyi hedeflediği aktarıldı.
ABD’nin elektrikli araçlara geçişini desteklemek için yeni özel ve kamu kesimi yatırımlarının paylaşıldığı açıklamada, bu yatırımların tıpkı vakitte Biden’ın yerli üretimi teşvik etme, tedarik zincirlerini güçlendirme, ülkenin rekabet gücünü artırma ve istihdam yaratma maksadının de bir modülü olduğu söz edildi.
Açıklamada, halihazırda ülkede elektrikli araç satışlarının 3 katına çıktığına ve halka açık şarj istasyonlarının sayısının Biden’ın misyona gelmesinden bu yana yüzde 40’ın üzerinde arttığına işaret edilerek, 3 milyondan fazla elektrikli aracın yollarda olduğu ve ülke genelinde 135 binden fazla halka açık elektrikli araç şarj istasyonunun bulunduğu bilgisi verildi.
Uber ve Zipcar üzere şirketlerden yatırım taahhüdü
Temiz, inançlı, uygun fiyatlı ve emniyetli bir ulaşım geleceği için atılacak adımlara vurgu yapılan açıklamada, ortalarında Blink Charging, Ulusal Araba Satıcıları Derneği, Pacific Gas & Electric, Uber ve Zipcar’ın da bulunduğu şirketler ve kar emeli gütmeyen kuruluşların elektrikli araç filolarını genişletmek, tüketici eğitimini artırmak ve elektrikli araç şarjının kullanılabilirliğini artırmak için yeni taahhütlerde bulunduğu kaydedildi.
Açıklamada, bu kapsamda Uber’in 2023’ün sonuna kadar ABD’deki uygulamalarında 400 milyon elektrikli araç miline ulaşmayı, araba paylaşım şirketi Zipcar’ın da 2023’te elektrikli araçlarının yüzde 25’ini dezavantajlı topluluklara tahsis etmeyi taahhüt ettiği belirtildi.
Beyaz Saray’ın açıklamasında, elektrikli araç şarj ekipmanı sağlayıcısı Blink Charging’in ise üretim kapasitesini artırmak için 49 milyon dolar yatırım yapmayı taahhüt ettiği aktarıldı.
Amazon’un 2030’a kadar 100 bin elektrikli dağıtım aracını yollara çıkarma taahhüdünün bir modülü olarak 3 binden fazla elektrikli dağıtım aracını piyasaya sürdüğüne de işaret edilen açıklamada, okul otobüsü hizmetlerinde kıymetli bir tedarikçi olan First Student’ın da 2035’e kadar 30 bin fosil yakıtla çalışan okul otobüsünü elektrikli okul otobüsleriyle değiştirmeyi taahhüt ettiği bildirildi.
GALTIER’IN MUKADDERATI ÇİZİLECEK
Fransız basınında yer alan habere nazaran, PSG’nin spor danışmanı Campos’un, bu hafta Katar’a gideceği ve kulübün sahipleriyle Galtier’in geleceğini görüşeceği belirtildi.
PSG’nin, Galtier ile yola devam etme niyetinin öncelik ortasında yer almadığı kaydedildi.
YENİ YEKNİK YÖNETİCİ ADAYLARI
Öte yandan Galtier ile mümkün ayrılık durumunda PSG’nin teknik yönetici adayları ortasında Zinedine Zidane, Thiago Motta ve Jose Mourinho üzere isimlerin yer aldığı öne sürüldü.
PSG’nin Zidane için hayli istekli olduğu lakin Fransız efsanenin ekibin başına geçmesinin bir oldukça sıkıntı olduğu vurgulandı. İdarenin, Thiago Motta’ya ise ekibin eski oyuncusu olması sebebiyle sıcak baktığı belirtildi. Jose Mourinho’nun ise Paris Saint-Germain’de vazife almayı düşündüğü ve listeye yer aldığı tabir edildi.
Kiler Holdin, 17 Nisan 2023 tarihli idare şurası toplantılarında, bedelsiz sermaye artırım kararı aldığını duyurdu.
Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’nu (KAP) yapılan açıklamada, şirketin 3 milyar 200 milyon lira kayıtlı sermaye tavanı içerisindeki 650 milyon lira olan çıkarılmış sermayesinin iç kaynaklardan bedelsiz olarak yüzde 150 oranında 975 milyon lira artırılarak 1 milyar 625 milyon liraya çıkarılmasına karar verildiği belirtildi.
Artırılacak olan 975 milyon lira sermayenin, Vergi Tarz Kanunu’na nazaran düzenlenmiş solo bilançonun, Öz Kaynaklar kalemi altında yer alan, kâr yedeklerinden (İştirak ve Gayrimenkul satış kârı) 757 milyon 995 bin lira ve inanılmaz yedeklerden ( geçmiş yıllar kârları) 217 milyon lira TL ek edilmek suretiyle karşılanacağı tabir edildi.
Açıklamada, “Bedelsiz Sermaye artırım süreçlerinin büsbütün ve adabına uygun olarak sonuçlandığının ilgili evrak ve dökümanlar eşliğinde Sermaye Piyasası Heyetine bildirilmesine” karar verildiği lisana getirildi.
