Gün: 25 Nisan 2023

  • Üstün Lig’de gol yağmuru

    Spor Toto Muhteşem Lig’in 31’inci haftası gollü maçlara sahne oldu. Futbolseverler oynanan müsabakalarda birbirinden hoş golleri izleme talihi yakaladı. Tepe yarışında uğraş eden Galatasaray ve Fenerbahçe alanlarında aldığı beraberliklerle haftayı 1 puan ile kapatarak kritik haftada kıymetli 2 puan bırakırken, Beşiktaş ise 3 puanı 2 golle aldı.

    GOL ORTALAMASI REKORU KIRILDI

    Daha evvel Spor Toto Harika Lig’de 21-22 döneminin 27’nci haftasında 44 gol atılırken, bu dönem Üstün Lig’in 31’inci haftasında ligden çekilen Hatayspor ve Gaziantep FK maçlarında alınan hükmen 3-0’lık galibiyetler ile birlikte toplamda 40 golle 22-23 dönemin en çok gol atılan haftası oldu.

    GALATASARAY’DAN KRİTİK PUAN KAYBI

    Süper Lig’in başkanı Galatasaray, alanında son haftaların formda takımı Fatih Karagümrük ile karşı karşıya geldi. Nef Stadyumu’nda oynanan müsabakada kazanan çıkmadı. Müsabaka 3-3 berabere sonuçlandı ve iki grup da hanesine 1 puan yazdırdı. Süratli başlayan müsabakada 3’üncü dakikada Kerem Aktürkoğlu Galatasaray’ı öne geçiren golü kaydetti: 1-0. Çabucak akabinde tepki gösteren İstanbul grubu Karagümrük’te, 18’inci dakikada eski bir Galatasaraylı oyuncu Diagne sahne aldı. Gollere devam eden İstanbul takımı, 26 ve 30’uncu dakikalarda Borini’nin attığı goller ile farkı 2’ye çıkardı. Devrenin bitimine gerçek 45+1’inci dakikada Galatasaray’da penaltıdan Oliviera golü atarak devreye mesken sahibi grup 3-2 geride girdi. İkinci yarıda da tesirli oyununu sürdüren mesken sahibi, bulduğu fırsatlardan yararlanamadı. Sakatlığı hasebiyle müsabakada yedek oturan Icardi, oyuna sonradan girerek 67’nci dakikada penaltıdan yararlanamadı. Oyunun son kısımlarında ise baskısını arttıran mesken sahibi grup, 80’inci dakikada Boey’in attığı golle umutlandı: 3-3. Golden sonra maçın kalan kısmında daha önde oynayan Galatasaray, 3 puan için savaşsa da müsabakadan 1 puanla ayrıldı. Bu sonucun akabinde tepe yarışında değerli bir puan kaybeden Sarı-kırmızılı grup, ligdeki 4’üncü beraberliğini alarak puanını 70’e çıkardı ve liderliğini sürdürdü. Fatih Karagümrük ise ligde 11’inci beraberliğini aldı ve 41 puanla 9’uncu sıraya geriledi.

    FENERBAHÇE FIRSATI TEPTİ

    Lig’in 31’inci haftasında Fenerbahçe, alanında İstanbulspor ile 3-3 berabere kalarak elindeki fırsatı tepti. Galatasaray’ın Karagümrük’e 1 puan bırakmasının akabinde Fenerbahçe, bu avantajını kullanamadı. Müsabakayı beraberlik ile tamamlayan Sarı-lacivertli takım, dönemin en kritik devrinde ezeli rakibi ile ortasındaki puan farkını 4’e indiremedi. Müsabakanın başında baskılı oyun sonuç vererek Sarı-lacivertli takımda Arda Güler 25’inci dakikada attığı golle grubunu devreye 1-0 önde götürdü. Bu gol birebir vakitte genç oyuncunun Fenerbahçe formasıyla birinci açılış golü oldu. İkinci yarıda da tesirli oyununa devam eden Fenerbahçe, 51’inci dakikada tekrar genç oyuncusu Arda Güler’in uzaktan attığı mükemmel golle 2-0’ı buldu. 6 dakika sonra İstanbulspor gole tepki göstererek penaltı kazandı ve 57’nci dakikada Ethemi’nin bulduğu golle umutlandı: 2-1. Farkı 1’e indiren İstanbul grubu, golden sonra istikrarlı oyunun meyvesini alarak 66’ncı dakikada Ethemi’nin şutunda savunmaya da çarpan top ağlara gitti: 2-2. Müsabakada ön alan baskısıyla kritik bir oyun ortaya koyan Fenerbahçe, 71’inci dakikada Valencia’nın asistinde Pedro topu ağlara gönderdi ve Sarı-lacivertli grup müsabakada tekrar evvel geçti: 3-2. Uzatma dakikaları oynanırken baskısını arttıran İstanbulspor’da 90+6’ncı dakikada Eze sahneye çıktı ve Fenerbahçe’nin 3 puanına pürüz oldu: 3-3. Bu sonucun akabinde Fenerbahçe, ligdeki 4’üncü beraberliğini alarak puanını 64’e çıkardı. İstanbulspor cephesi ise 5’inci beraberliğini alarak 29 puanla 15’inci sırada kaldı.

    BEŞİKTAŞ RAHAT KAZANDI

    Beşiktaş, Harika Ligin 31’inci haftasında Ümraniyespor’a konuk oldu. Ümraniye Hekimbaş Kent Stadyumu’nda oynanan müsabakayı Siyah-beyazlı grup 2-0 kazanarak tepe uğraşında kritik deplasmandan 3 puan çıkardı. Beşiktaş’a galibiyeti getiren golleri 25’inci dakikada Redmond ve 71’inci dakikada Aboubakar kaydetti. Bu maçla birlikte son 9 maçında mağlup olmayan Siyah-beyazlılar, bu sonucun akabinde ligdeki 18’inci galibiyetini alarak puanını 62’ye çıkardı ve yerini korudu. Düşme çizgisindeki Ümraniyespor cephesi ise Recep Uçar ile yolların ayrılmasından sonra Mustafa Er ile çıktığı birinci maçında hezimetle tanıştı. Ümraniyespor, bu sezonki 16’ncı yenilgisini alarak haftayı 18’inci sırada kapattı.

    ADANA DEMİRSPOR’DAN PUAN REKORU

    Lig’in 31’inci haftasında Adana Demirspor, alanında Kayserispor’u 5-3 ile geçti. Bol gollü geçen maçta Adana Demirspor’a galibiyeti getiren golleri 7 ve 27’nci dakikada Cherif Ndiaye, 32’nci dakikada Belhanda, 45+6’ncı dakikada Yusuf Sarı ve 52’nci dakikada penaltıdan Onyekuru kaydederken, Kayserispor’un golleri ise 24, 30 ve 45+4’üncü dakikada Thiam’dan geldi. Bu sonucun akabinde Adana Demirspor, ligdeki 16’ncı galibiyetini alarak 57 puanla 4’üncü sırada kaldı. Kayserispor ise 13’üncü yenilgisini alarak 45 puanla 7’nci sırada haftayı kapattı. Öte yandan Adana Demirspor, aldığı bu galibiyet sonrası Muhteşem Lig’de kulüp tarihinin en yüksek puanına ulaşmış oldu. İç alanda da 11’inci galibiyetini alan mavi şimşekler, konutunda oynadıkları maçta şimdi mağlup olmadı.

    Spor Toto Üstün Lig’in 31’inci haftasında alınan skorlar şu formda:

    Ümraniyespor – Beşiktaş: 0-2

    Kasımpaşa – Konyaspor: 1-2

    Adana Demirspor – Kayserispor: 5-3

    Galatasaray – Fatih Karagümrük: 3-3

    Giresunspor – Başakşehir: 2-4

    Antalyaspor – Sivasspor: 1-2

    Fenerbahçe – İstanbulspor: 3-3

     
  • Rakipler Göztepe’ye çalıştı

    Spor Toto 1’inci Lig’de 6 maçlık galibiyet serisi sonrası Altay derbisinde 1-1’lik beraberliği uzatmada kurtaran Göztepe, Play-Off yarışındaki rakiplerinin aldığı sonuçlara sevindi. Ligde 54 puanla Play-Off çizgisinde 7’nci sırada olan Göztepe’nin direkt Play-Off finaline kalacak 3’üncülük için çekiştiği rakiplerinden Eyüpspor ve Pendikspor birbirleriyle 1-1 berabere kalınca 58’er puanda kaldı. Sakaryaspor da Boluspor’la 1-1 berabere kalarak 56 puana ulaştı. Göz-Göz’ün alt basamağındaki rakiplerinden Ankara Keçiörengücü, şampiyon Samsunspor’a 4-1 yenilince 50 puandan çıkamadı. 

    Yine 50 puanlı Bandırmaspor öne geçtiği maçta düşme korkusu yaşayan Erzurumspor FK’ya konutunda 4-2 yenilirken, Manisa FK da konutunda Altınordu’yla 2-2 berabere kalıp 49 puanla Göztepe’yle ortasındaki farkı eritemedi. Bitime 4 maç kala bu hafta sonu tüm rakipleri kuvvetli imtihanlara çıkarken zelzele nedeniyle ligden çekilen Adanaspor’la oynaması gereken müsabakadan hükmen galibiyet alıp haftayı 3 puanla kapatması garanti tek kadro olacak sarı-kırmızılı grup büyük avantaj elde edecek. Göztepe’nin yarıştaki rakiplerinden maç fazlası bulunan Eyüpspor ve Sakaryaspor, yarışta kalan haftalarda İzmir temsilcisinden birer maç eksik oynamanın handikabını da yaşayacak.

     
  • Galatasaray’da flaş transfer talebi: Parades

    Ligde 6 puan farkla liderlik koltuğunda oturan Galatasaray, yeni dönem çalışmalarına şimdiden başladı.

    Radio France’ın haberine nazaran; Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi, vatandaşı Leandro Parades’in transfer edilmesini istedi.

    Gelecek dönem da Galatasaray’da devam etmesi yüksek ihtimal olan Icardi’nin 28 yaşındaki Parades ile Galatasaray’da tekrar bir ortaya gelmek istediği belirtildi.

    PSG’den Juventus’a kiralanan yıldız oyuncu dönem sonunda yine Fransız takımına dönecek.

    Başarılı oyuncunun piyasa pahası 12 miliyon euro olarak gösteriliyor. Tecrübeli orta saha ile İspanyol gruplarının de önemli formda ilgilendiği tabir edildi.

    Başarılı oyuncu, İtalyan deviyle bu dönem toplamda 27 maça çıktı ve 1 asist yaptı.

  • Semih Saygıner, Kore Profesyonel Bilardo Ligi’ne transfer oldu

    Milli bilardocu Semih Saygıner, Kore Profesyonel Bilardo Ligi’ne (PBA) transfer oldu.

    Kurulduğu 2019 yılından bu yana sporun profesyonelleşmesi, sporcuların daha çok kazanması üzerine Güney Kore’de kurulmuş olan ve Türkiye’den birçok seçkin atlete teklif götüren PBA’da, daha evvel Adnan Yüksel, Birol Uymaz, Savaş Bulut ve Can Çapak uzunluk göstermişti. PBA, dünya bilardosu için birçok kıymetli sporcuyu transfer ettiğini açıkladı. Türkiye’den Semih Saygıner ve Murat Naci Çoklu’nun yanı sıra İspanyol dünya şampiyonu Daniel Sanchez de PBA’ya transfer olan atletler ortasında yer aldı. Öte yandan Türkiye’den Lütfi Çenet ve Ömer Karakurt’un transfer görüşmelerinin devam ettiği öğrenildi.

    Bilardo, Kore’de ana sporlar ortasında yer alırken; ülke genelinde de medyada en çok yer verilen sporlardan birisi olarak dikkat çekiyor. Kore televizyonları, Profesyonel Bilardo Ligi’nin tüm ferdi ve gruplar liglerini canlı olarak yayınlıyor.

     
  • Çocukluğunuzu Keşfetmek İster misiniz? Bir Kat Planıyla Başlayın.

    Çoğu yazar gibi, yanlış kelimelerin en yakalanması zor anılarımdan parlaklığı azaltacağından korkuyorum – yine de parlak duygularla yüklü kalan büyük ölçüde olaysız anlar: yatak odamda okurken gördüğüm yaz ortası bulut patlaması, gökyüzünü tıpkı ani kasveti gibi mürekkeple kaplıyor. bir büyücünün fırtınası; ya da gecenin bir yarısı aniden ayağa fırladığımda, uyurken bir ayna boyutuna fırlatıldığıma ikna olduğumda çöken uykulu huzursuzluk. Ama aynı zamanda endişeliyim ki, Sağ kelimeler, tutarlılığın hemen ötesinde yüzmeye bırakılan bu anıları sabitleyecektir. Ya onları dilde sabitlemek onları değiştirirse, ışıklarını söndürürse? Bir çocukluk öğleden sonrasının biçimlendirici gizemlerini bir veya iki cümleyle tutabilirsem, yaşamak için geriye ne kalır?

    Ama bir kat planı beni hayal kırıklığına uğratamaz. Daha basit bir mimari çizim yok: Göksel bir göz kurgusu, bir kat planı fiziksel ilişkilerin en yalın halini anlatıyor. Bu bir yaklaşım, ne ambiyans ne de doku vaat eden bir dizi çizgi. Geçen yılın başlarında, evim diyebilecek kadar uzun yaşadığım pek çok yerin kat planlarını çizmeye karar verdim. Projenin kesin düzlüğü beni bir anıyı tamamlama görevinden kurtardı, bunun yerine onun açılımı için bir yapı iskelesi, ihanete uğrama riskine girmeden onu işaretlemenin bir yolunu sunuyor.

    Derinliği ve özgüllüğü, çizgileri kuşatmayı ifade ediyormuş gibi görünen bir diyagramla değiştirmek kulağa soğuk gelebilir. Tekrar bakın: Bu bir sınırlama görüntüsü değil, nazikçe demirleme görüntüsüdür. Duvarların, kapı girişlerinin, merdivenlerin varlığına işaret eden yetersiz motifleri, alanı çevreliyor, ancak aralarındaki boşluk olasılıklarla dolu. Bir boyama şablonu gibi, bir kat planı da bir davettir. Kesin ana hatları, benim düzyazımdan daha güvenilir bir gerçeklik indeksi gibi görünüyor. Bu konturları işaretliyorum, böylece içeri girebilir ve ayarlanan parametrelerden biraz doğruluk güvencesi hissedebilirim. Hayal gücümün alçak bir çite, bir veya iki yol levhasına ihtiyacı var.

    Cidden haritasını çıkardığım ilk ev, Zhuhai şehrinin yarı kırsal bir alana dönüştüğü memleketimin tepelerinde yer alan küçük bir apartman dairesiydi. Her inişte bir şeyler her zaman soyuluyordu: dökülen yılanlar gibi gri boyayla çizgili duvarlar; kırmızı ve altın fu (iyi şans için) geçen yeni yıldan gelen işaretler. Oturma odasını çizerek başladım, ön kapıyı bir kavisle işaretledim, ardından yatak odam için bir kutu çizdim, burada şimdi bile hayalini kurduğum bir pencere çizdim. Orta yoğunluktaki Çin şehirlerindeki diğer güvenlikli banliyölerin çoğunda olduğu gibi, bizimki de bir dizi sıradan bina, gökyüzüne yığılmış sayısız hayattı. Görüşler sabitti: bazen sisle kıvrılan beton blokların sert manzaraları. Ama pencerem taş bir duvara ve onun ötesinde yükselen, yeterince ormanlık ve önseziyle dolu, yıllarca onu kurtların sahiplendiği baş döndürücü bir dağ olarak hatırladığım karanlık tepeye bakıyordu.

    Geçen on yılda bir ara, o mahalle daha uzun ve daha parlak bir gelecek için yerle bir edildi. Bebekliğimden sonra yaşadığım evlerin neredeyse hiç fotoğrafı olmadığı için – dairelerimiz küçüldü ve dağınıklıkları arttı, büyüyen kemiklerimin yeniliği azaldı; o zamanlar kamera henüz yeni, parlak bir uzuv değil, gerçek bir olay için getirdiğiniz bir şeydi – ancak bir rüyanın ön kapısından uğrayabilirim. Genellikle, bir bulut gibi odadan odaya süzülür, beni eski yaşam kalıplarına yönlendiren garip bir rüzgarla savrulurum: mesela okuldan sonra eve gelir, bir şeyler atıştırmak için mutfağa girer, sonra koridordan yatak odama giderim. en sevdiğim pencereye sahip olan. Bu gece ziyaretleri benim tek geri dönüş yolum, bu da demek oluyor ki o evlerle ilgili hatıralarım, içlerinden nasıl geçtiğimle tanımlanıyor.

    Erken çocukluktan resimler gördüğümde bile, aralarında bir ilişki duygusu yok. Bir masanın üzerindeki kavun yanaklı kendi kendine yiyen pastamın bir anlık görüntüsü, mutfağımıza giden arka kapı kısayolu hakkında hiçbir şey anlatmıyor, daha sonra gizlice daha fazla gizlice girdiğim yol. Anımsatıcı araçlar olarak fotoğraflar, mimetik kusursuzluklarıyla ürkütücüdür. Vermeer, çocukluğumun yatak odasının bir köşesini tuval üzerine çizip geri kalanını bitirmemi isteseydi, zor zamanlar geçirirdim. Hiçbir zaman kusursuz kopyalarla değil, geriye kalanları korumakla ilgilendim.

    Sadece kat planları, hareket anılarıma somut bir biçim, günlerimi oluşturan rutin hareketler için bir şekil verdi. O zamandan beri bu evlerin çoğunun haritasını çıkardım, ancak hala kaçındığım bir tane var: büyükbabamın doğduğum hastaneden sadece birkaç metre ötedeki eski dairesi. Uzun zaman önce taşındılar, bu yüzden şimdiden çok şey unuttum. Gözümün önüne getirmeye çalıştığımda, odalar gölgelere karışıyor ya da imkansız ufuklara çekiliyor.

    Büyükbabamın öldüğü hafta, yıllardır ilk kez o daireyi hayal ettim. Sıradandı, içindeyken çoğu rüyanın olduğu gibi. Ön kapıdan geçip oturma odasına girdim. Pencereden dışarı baktım ve büyükbabamı aşağıdaki sokakta gördüm. Ama rüya mantığının yıpranmaya başladığı zamanı hatırlıyorum, bu görüntünün istisnai olduğu ortaya çıktığında, çünkü bizim entropi dünyamızda insanlar ölür ve onları bir daha ortalıkta dolaşırken görmezsiniz. Pencereye giden yoldaki herhangi bir şeyi tutmamın tek yolu bir kat planı. Bu yüzden bir gün o evin haritasını çıkaracağım – duvarlar solmuş olsa da, bir ev rüyasında hareket etmenin ve sevdiğiniz birini sıradan bir günde karşıdan karşıya geçerken görmenin nasıl bir his olduğunu hiçbir şey kavrayamayacak olsa da.


    Phoebe Chen bir yazar ve Ph.D. Artforum, The Nation, The New York Review of Books ve başka yerlerde çalışmış aday.

  • CoinGecko Raporu: DeFi ve NFT, 1. Çeyrekte Patladı!

    CoinGecko’nun 2023’ün birinci çeyreğine ilişkin “Kripto Para Sanayi Raporu” yayınlandı. Rapora nazaran kripto piyasası yıl sonu kış uykusundan çıktı. Ayrıyeten, merkeziyetsiz finans (DeFi) ve non-fungible token (NFT) alanları sıçrama yaşadı. İşte detaylar…

    Kripto paralar, NFT ve DeFi: 1. çeyrekte neler oldu?

    Rapora nazaran 1 Ocak 2023’te 831,8 milyar dolar olan toplam piyasa bedelinden 31 Mart 2023’te 1,238 milyar dolara çıktı. Böylelikle yüzde 48,9’luk bir artış yaşadı. Bitcoin ve Ethereum şu anda sırasıyla 28.000 dolar ve 1.800 dolar civarında seyrediyor. BTC bu çeyrekte yüzde 72’ye yakın bir yararla son derece düzgün bir performans sergiliyor. Rapor, kripto piyasasının durumundan merkezi olmayan finans (DeFi) ve non-fungible token (NFT) ekosistemlerine bakıyor.  Ayrıca Bitcoin ve Ethereum’un tahlil edilmesine ve merkezi borsaların (CEX) ve merkezi olmayan borsaların (DEX) nasıl performans gösterdiğine kadar her şeyi kapsıyor.

    Kripto piyasası yıla güçlü bir başlangıç yaptı ve toplam piyasa pahası 1.2 trilyon dolara ulaşarak mutlak manada 406 milyar dolarlık bir kar elde etti. Süreç hacmi de bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 30 artış gösterdi. Yani, 2022’nin 4. çeyreğindeki yüzde 33 düzeyinden 2023’ün 1. çeyreğinde 77 milyar dolara yükseldi. Süreç hacmi, piyasanın yükselişe geçtiği Ocak 2023’te ani bir artış gösterdi. Lakin çeyreğin sonuna yanlışsız azalmadan evvel bankacılık krizinden etkilendi. Bu kriz ile birlikte artan volatilite nedeniyle Mart ayı başında anlık olarak yükseldi.

    Bitcoin, klâsik varlıklardan daha âlâ hareket etti

    Bitcoin klâsik varlık sınıflarından daha düzgün performans gösterdi. Yıllık bazda yüzde 72,4 çıkar sağladı. Sonra, BTC’yi NASDAQ endeksi (yüzde 15,7) ve altın (yüzde 8,4) takip etti. Ham petrol hariç tüm değerli varlık sınıfları çeyreği yeşil renkte tamamladı. ABD Dolar Endeksi (DXY), öteki fiat para üniteleriyle birlikte çeyrek boyunca nispeten yatay seyretti.

    Öte yandan, stablecoinlerin piyasa pahası yüzde 4,5 (6,2 milyar dolar) düşerken, USDC ve BUSD en büyük kaybedenler oldu. Tether (USDT), piyasa bedeline yüzde 20,5 (13,6 milyar dolar) ekleyerek en büyük stablecoin olma pozisyonunu daha da güçlendirdi. True USD (TUSD), FRAX’ı geride bırakarak birinci 5 stablecoin ortasına girdi.

    DeFi bölümü yüzde 65 yükseldi

    DeFi kesimi piyasa bedeli 1. çeyrekte yüzde 65,2 artarak 29,6 milyar dolarlık yarar sağladı. Rapora nazaran, bu artışta bilhassa likit staking yönetişim token performansının tesiri büyük oldu.   Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Ethereum’un Shapella yükseltmesinin onaylanmasıyla birlikte, likit stake idare tokenları birinci çeyrekte piyasa pahasında yüzde 210,9’luk bir artış kaydetti. Şu anda borç verme protokollerini geride bırakarak DeFi’deki en büyük 3. kategori haline geldi.

    2023’ün birinci çeyreğinde piyasa bedeli yüzde 44,3 artmasına karşın, merkezi olmayan borsa (DEX) yönetişim tokenları pazar hissesi kaybetmeye devam etti. Ocak ayından bu yana yüzde 5 düşüş gösterdi.

    NFT’lerde Blur, OpenSea’yi geride bıraktı

    NFT süreç hacmi de tekrar yükselişe geçerek 2022’nin 4. çeyreğinde 2,1 milyar dolar iken 2023’ün 1. çeyreğinde yüzde 68 artışla 4,5 milyar dolara yükseldi. NFT süreç hacminin çoğunluğu, Ekim 2022’de piyasaya sürülen yeni bir NFT platformu olan Blur’dan geldi. Altı ay içinde, Aralık 2022’de yüzde 52,8 olan pazar hissesini Mart 2023’te yüzde 71,8’e çıkararak eski pazar önderi OpenSea’yi tahtından indirdi. Şu anda birinci 6 NFT pazarına hükmediyor. Bu ortada, OpenSea’nin pazar hissesi birebir devirde yüzde 29,3’ten yüzde 21,7’ye geriledi.

    Birinci çeyrekte birden fazla ağın süreç hacminde artış görülürken, Solana’nın ekosistemi zayıfladı. Solana’daki en büyük pazaryeri olan Magic Eden’ın süreç hacmi Aralık 2022’de 73,9 milyon dolar iken Mart 2023’te 23,6 milyon dolara düşerek yüzde 67,9 azaldı. Ünlü koleksiyonlar y00ts ve DeGods da öteki zincirlere göç ederek Solana’ya bir darbe daha vurdu. CoinGecko’nun raporuna ulaşabilirsiniz.

  • Basketbol Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali’nin kura çekimi yapıldı

    Basketbol Şampiyonlar Ligi (BCL) Dörtlü Finali resmi kura merasimi İspanya’nın Malaga kentindeki Picasso Müzesi’nde gerçekleştirildi ve dört grubun maç programları aşikâr oldu.

    BCL Dörtlü Finali’nin 12 Mayıs’ta oynanacak birinci yarı final maçında son şampiyon Lenovo Tenerife ile İsrail’in Hapoel Bank Yahav Jerusalem grubu TSİ 18.30’da karşılaşacak. İkinci yarı final maçı ise mesken sahibi Unicaja ile Almanya’nın Telekom Baskets Bonn kadrosu ortasında TSİ 21.30’da oynanacak. Turnuvada üçüncülük ve final maçları ise 14 Mayıs’ta gerçekleşecek.

    Dörtlü final, 11 bin 300 kişilik oturma kapasitesine sahip olan, güney İspanya’nın en büyük kapalı çok emelli spor salonu Palacio de Deportes Jose Maria Martin Carpena’da gerçekleşecek.

  • Türk doğaltaş sektörü Çin seferine hazırlanıyor

    İZMİR (İGFA) – Doğaltaş sektörü, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu uzun yıllardır Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından yapılan dünyanın en büyük doğal taş fuarı konumundaki Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na üç yıl aradan sonra 47’si Milli Katılım Organizasyonu olmak üzere 60 firma ile katılıyor.

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan 2022 yılı olağan mali genel kurul toplantısında konuşan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Haziran ayı başında bizi pandemi sebebiyle verilen 3 yıllık aradan sonra Xiamen Fuarı bekliyor. Bu sene Ocak ayında Çin’de karantina tedbirlerinin kaldırılmasından sonra çok hızlı bir şekilde milli katılım organizasyonu hazırlıklarımızı tamamladık. Bu sene 47 firma ile ülkemizi Xiamen’de temsil edeceğiz. Toplamda 60 firma katılıyor. Çin’e olan ihracatımızın pandemi öncesi rakamlara ulaşması için katılımcılarımız ile ülkemiz doğaltaşının tanıtımı için var gücümüz ile çalışacağız.” dedi.

    40 MİLYAR DOLAR DEĞER OLUŞTURDUK

    2022 yılını eğitim çalışmalarından heyetlere, fuar katılımlarından yarışmalara pek çok çalışmaya imza attıklarını söyleyen Başkan Alimoğlu, “Gerek heyetlerimiz ve fuar katılımlarımız gerekse muhtelif çalışmalarımızla hedefimiz katma değerli ihracatımızı arttırmak. 2022 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 6,5 milyar dolar olarak gerçekleştirdiğimiz ihracatımız ve iç pazardaki faaliyetlerimizle 40 milyar dolar değer oluşturduk. Sağladığımız ekonomik büyüklüğün yüzde 90’ından fazlası yerli girdiden oluştu. Böylece katma değeri ülkemizde tutmayı başardık. Önümüzdeki yıl ülke ekonomisine katkımızın katlanarak artmasını hedefliyoruz. Ülkemizin en önemli öz kaynaklarından biri olan maden sektörümüz 2 milyon kişi için geçim kapısı durumunda. Sektörün sorunlarını çözmek için birlikte çalıştığımız Maden Platformunu oluşturan kuruluşların Başkanları, meslektaşlarıma sektörüm adına teşekkürü borç bilirim.” diye konuştu.

    18 ÜLKEDEN YABANCI ALICI TÜRKİYE’DE

    Alimoğlu, “Marble fuarımıza diğer İhracatçı Birlikleri ile güç birliği yaparak Ticaret Bakanlığımızın desteği ile 18 ülkeden 117 yabancı alıcıyı İkili İş Görüşmeleri yapmak ve fuarı ziyaret etmek üzere ağırlayacağız. Görüşmelerin ticarete ve verimli iş birliklerine dönüşmesini temenni ederim. Tanıtım çalışmalarımız sadece Xiamen fuarıyla sınırlı kalmayıp hem yıl içinde hedef ülkelere sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetleri ile hem de tasarım odaklı sergi, seminer ve gelenekselleşen ama daima gelişen Amorf Doğaltaş Tasarım Yarışmamız ile geniş kitlelere ulaşacaktır.” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Bu tanım bayram kilolarına savaş açıyor! 2 hafta içinde karın yağlarını yok ediyor

    Ramazan Bayramında karbonhidrat yüklü kurulan çeşitli sofralar sıhhatsiz bir biçimde kilo alımına neden olur. Bilhassa birbirinden lezzetli tatlılar fazla kaloriye neden olur. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte hem bayram kilolarını vermek hem de yaza fit incecik girmek için size önereceğimiz sumak kürünü kesinlikle deneyin. İşte 2 hafta içinde karın yağlarını yok eden sumak kürü tanımı…

    Bayram mühletince yemeği fazla kaçıranlar için ve Ramazan ayında iftarda tatlıyı fazla kaçıranlar için metabolizmayı hızlandıracak bu sistemle basitçe kilo vermeniz mümkün. Son periyotta tanınan hala gelen ve tesiri kanıtlanmış sumak mucizesi karışımıyla  dümdüz bir karına sahip olabilirsiniz. 2 hafta içinde istediğiniz kiloya inmenizi sağlayacak bu karışım sayesinde sağlıklı bir biçimde süratlice kilo verebilirsiniz. İşte toplumsal medyada tesiriyle gündem olan sumak mucizesinin hazırlanışı:

    2 HAFTA İÇİNDE DÜMDÜZ KARIN!

    Hem lezzetli hem de yağ yaktıran bu tarifle Ramazan ayında ve Ramazanda alınan kilolara elveda diyebilirsiniz. İşte @Zulallemutlugunler Instagram sayfasının önerdiği ve birçok şahısta inanılmaz tesir gösteren o karışım;

    MALZEMELER:

    • 2 yemek kaşığı yoğurt
    • 1 yemek kaşığı sumak
    • Yarım limon suyu
    • 1 yemek kaşığı sirke

    YAPILIŞI:

    Dümdüz bir karına sahip olmak için birinci olarak bir kasenin içine yoğurdu üstüne sumağı, sirkeyi ve limon suyunu ekleyip güzelce karıştırın.

    Daha sonra sabah ve akşam olmak üzere yemeklerden yarım saat evvel tüketebilirsiniz.

    Sumak kürü ile 5 günde 3 kilo

    SUMAK KÜRÜ FAYDALARI

    Düzenli kullanımla birlikte ödem söktürmeye,

    Bağırsakları temizlemeye ve dolaylı olarak kilo vermeye yardımcı olur.

    Çabuk doymaya yardımcı olur, 

    Gaz söktürücü,

    Şişkinlik giderici baharatlardan biri olan sumağın kabızlığa düzgün geldiği araştırmalarla kanıtlanmıştır.

    SUMAK KÜRÜ KAÇ KİLO VERDİRİR?

    Bu tanımı düzgün uyguladığını takdirde 5 günde 3 kilo verebilirsiniz. Ayrıyeten spor ile desteklediğiniz takdirde daha hoş sonuçlar almanız mümkün.

    EDİTÖR NOTU: BU İÇERİK SADECE BİLGİLENDİRME HEDEFLİDİR. KESİN ZAYIFLAMAK İÇİN KESİNLİKLE BİR UZMAN GÖRÜŞÜ ALINMALI VE BİR SIHHAT KURULUŞUNA BAŞVURULMALIDIR.

  • Bir Altcoin Daha Hacklendi: Fiyat Düşüşe Geçti!

    Acala Network’ün sentetik tokeni olan tDOT, 106 bin dolarlık hack saldırısının kurbanı oldu. Bir bilgisayar korsanı, akıllı mukaveleyi manipüle ederek binlerce yeni altcoin üretip piyasaya boşalttı. Fiyat şu anda düşüş ivmesi kazanıyor.

    Acala Network, 106 bin dolarlık hack saldırısına şahit oldu

    0xTaysama olarak bilinen profesyonel bir güvenlik uzmanı, Acala Network’ün tDOT tokenin istismar edildiğini bildirdi. Hack operasyonu, tDOT’u basan ve akabinde mevcut piyasa kuru üzerinden 106.000 dolara muadil yaklaşık 18.000 DOT ile değiştiren NUTS Finance üzerinden gerçekleşti.

    Güvenlik uzmanı, otopsi raporunu dolanımdaki tDOT arzının bir ekran imajıyla birlikte paylaştı. 0xTaysama, takımın ataktan yaklaşık altı buçuk saat evvel haberdar olduğunu belirtti.

    Acala Network grubu, StableAsset takaslarını duraklatmak için bir teklif oluşturmuştu. Buna karşın, 0xTaysama’nın tahlillerine nazaran Blockchain duraklatılamadı yahut transferler engellenemedi. Lakin güvenlik analisti, grubun idare hareketlerini kullanarak durumu onarmak için uygun tedbirleri alacağını söylüyor.

    Saldırgan DOT’u Acala ağından sızdırmadığı için atak geniş çapta tesirli olamadı. Bunun bir beyaz hack olabileceği ve saldırganın parayı gruba iade edeceği yahut takımın hack’ten evvelki ağ durumunu geri yüklemek için bir kuvvet transferi gerçekleştireceği konusunda kuşkular var.

    Altcoin fiyatları nasıl reaksiyon verdi?

    Hackerlar istismar edilen DOT’u Acala ağından sızdırmadığı için fiyat açısından besbelli bir düşüş meydana gelmedi. Makûs haber, yüklü ölçüde tDOT tokenin havadan 18.000 DOT’ye dönüştürülmesi. Haber esnasında, piyasa bedeline nazaran 11.sırada yer alan Polkadot (DOT), %2’nin üzerinde düşüş gösteriyor. ACA fiyatı da emsal oranda paha kaybetti.

    2023’ün 1. çeyreğinde altcoin taarruzları nedeniyle kaybedilen miktar

    Blockchain güvenlik uzmanları, 2023 yılının birinci çeyreğinde toplam 438 milyon dolar pahasındaki altcoin çalındığını bildirdi. Bu ölçü, bir evvelki çeyreğin 1.9 milyar dolarlık hacmine nazaran %23 artışı temsil ediyor. Rapora nazaran, yılın birinci çeyreğinde en çok maksat alınan borsa, %24’lük bir hisseyle DragonEx’ti. Binance ise %13’lük bir dilimle ikinci sırada yer aldı.

    Altcoin yatırımcıları da ataklardan etkilendi. Rapor, birinci çeyrekte 122 milyon dolar pahasında kripto para ünitesinin kullanıcıların şahsî cüzdanlarından çalındığını gösteriyor. Bu, 2022’nin son çeyreğine nazaran %49 oranında bir düşüşe işaret ediyor.

    Buna karşılık, DeFi platformları, artan bir güvenlik riskiyle karşı karşıya kaldılar. DeFi platformlarındaki hırsızlıkların toplam kıymeti, 2022’nin son çeyreğinde kaydedilen 418 milyon dolara kıyasla, birinci çeyrekte 241 milyon dolara düştü.

    Son olarak, rapor, ransomware ataklarının da arttığını ortaya koydu. Şirketler, müşterilerin kripto para üniteleri ile ödeme yapmasını talep eden hücumlara maruz kaldılar. Bu tıp akınlar, birinci çeyrekte 41 milyon dolarlık bir ziyana yol açtı.

    Ordinals Finance, exit scam gerçekleştirdi

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız günün öne çıkan bir öteki hack haberinde, Ordinals Finance’in 1 milyon dolar kıymetinde toplam 269 milyon OFI token ile kaçtığı bildirildi.

  • Ekrem İmamoğlu Gençlerle Buluştu

    İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Müze Gazhane’de düzenlenen ‘Milletin İktidarında Türkiye Konuşmaları’ etkinliğinde gençlerle bir araya geldi. Millet İttifakı iktidarında yapılacakların özetini gençlerle paylaşan İmamoğlu, onlardan gelen soruları da yanıtladı.

    İmamoğlu, bir öğrenciden gelen, “AK Parti, geçtiğimiz hafta bir seçim beyannamesi yayınladı ve burada İBB’nin de çok fazla yaptığı çalışmalar vaat olarak verildi. Mesela, deprem bölgesine ve afet bölgesine deniz hastanesi göndermek gibi.

    Siz, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusuna, “21 yıl bu ülkeyi yöneten bir anlayış, seçime bir ay kala vaatte bulunuyorsa, onu silin kafanızdan. Gidin oyunuzu kullanın. Bu rejimi değiştirin. 21 yıldır yöneten bir akıl, bugün oraya gemi yollayacağını vesairesini söylüyorsa; yazıklar olsun. Ne diyeyim. Canlara içim yanıyor” yanıtını verdi. 

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Kadıköy’deki Müze Gazhane’de düzenlenen “Milletin İktidarında Türkiye Konuşmaları” etkinliğinde gençlerle bir araya geldi. Millet İttifakı’nın mutabakat metninde ele alınan konular üzerinden düzenlenen ve zaman zaman yağmur altında gerçekleştirilen etkinlikte konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi: 

    “15 MAYIS SABAHI NASIL BİR TÜRKİYE’YE UYANMALIYIZ”

    “20 yılı aşkın sürede, bir iktidar döneminde Türkiye’nin yaşadığı birtakım süreçler söz konusu. Özellikle gençler, kendilerini çok köşeye sıkışmış hissediyorlar. Türkiye’nin farklı yerlerindeyim ve bu farklı yerlere gittikçe en çok gençlerin gözünde bir umut arayışı var. Umutsuzluk var. Tabiri caizse böyle limiti dolmuş durumda. O bakımdan bu tarafını halletmemiz lazım. Türkiye, 32-33 yaş ortalamasında bir topluluk. Gencecik bir nüfusa sahibiz. Tarihi bir zamandan geçiyoruz. 15 Mayıs sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanmalıyız ya da uyanmak istiyorsunuzu merak ediyorsunuz. O bakımdan bilgi sahibi olmalısınız. Merak ettiğiniz 15 Mayıs sabahını hep birlikte kavramlandırmalı, geliştirmeli ve hazır etmeliyiz. Millet İttifakı, bu noktada, bu seçimin sonunda nasıl bir Türkiye vaat ediyor? Nasıl bir devlet, nasıl bir demokrasi kurmak istiyor? Bütün bunlar önemli sorular. 4-5 toplantıda bu konuları tartışacağız. İçinde bazen teknoloji olacak, bazen yerel yönetimler olacak. İçinde bazen gençlik olacak, sanat olacak, eğitim olacak, birçok konu olacak.”

    “GETİRİLEN CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ, DEVLETİMİZİ DE DEMOKRASİMİZİ DE DEJENERE ETTİ”

     

    “Bugün Millet İttifakı’nın vizyonundaki devlet ve demokrasi kısmıyla başlamak istiyorum. Devletimizin bugün nasıl bir devlet olduğunu konuşarak başlamanın bize daha iyi bir fotoğrafı çekip yorumlama şansını sağlayacağını düşünüyorum. Bu yıl 100 yaşına giren bir Cumhuriyetimiz var. 2016’daki darbe girişimi ardından yapılan anayasa değişikliğiyle, istediğimizden bambaşka yere bizi taşıdığını götürdüğünü de söylemek mümkün. Getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devletimizi de demokrasimizi de ne yazık ki dejenere etti ve rayından çıkarttı. 100 sene önce kurup, özenle geliştirdiğimiz Cumhuriyetimiz, birkaç yıl içerisinde anlaşılamaz bir biçimde bir şahıs devletine dönüştü. Yani bir kişi ne istiyorsa ne diyorsa olduğu ve tersini düşünenlerin cezalandırıldığı bir sisteme dönüştürüldü. Artık devlet ve Cumhuriyet değil, her konuda bir partinin konuşulduğu, parti projesi, parti devleti, parti kurumu, parti kadrosu gibi hiç de arzu etmediğimiz, 21. yüzyılın ortasına doğru giderken çok enteresan bir sürece evirildi.”

    “DEVLET İŞLERİ TARİHİMİZDE HİÇ OLMADIĞI KADAR ŞAHSİLEŞTİ”

    “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle geçen 5 senenin sonunda, devlet işleri tarihimizde hiç olmadığı kadar şahsileşti. Ve hatta keyfi uygulamalara dönüştü. Bir anda dün söylediğinin tam tersini yapabilen bir pozisyona evrildi. Devlet işlerinde şahsileşmenin ve keyfileşmenin en ağır bedelini de ne yazık ki bu ülkenin 86 milyon insanı ödüyor. Canla, başla, hep birlikte inşa ettiğimiz kurumlarımızın içi boşaltıldı, yıpratıldı ve hatta itibarı sarsıldı. Başta ekonomi yönetimi olmak üzere devletimizin kilit noktalarına işinin ehli olmayanların geldiği bir sistem ne yazık ki bize hükmeder oldu. Bürokrasimiz, Saray’dan ve Cumhurbaşkanı’ndan bağımsız iş yapamaz hale geldi. Tek bir kişinin iki dudağı arasına sıkışan bir memleket, bir ülke, bir devlet. Devletin işleyişinde ne sistem kaldı, ne kural. Yasama ve yargının, yürütmenin; yürütmenin ise tek bir kişinin, Cumhurbaşkanı’nın kontrolüne geçtiği bir mekanizmayla karşı karşıyayız. Mahkemeler -ki birebir yaşadıklarım son 5-6 ayda- siyasetin emrine girdi. Yani siyaset ne istiyorsa, mahkemeler o kararı verir durumda. Hatta yargıda çok önemli bir karar bekleniyorsa, herkes dönüp Saray’a bakıyor, nasıl bir talimat gelecek diye. Bunlar alenen sokakta konuşulur oldu. Sokakta, resmi dairelerin koridorlarında, hatta mahkemelerin koridorlarında konuşulur oldu. Yargı bağımsızlığının sona erdiğini hep beraber yaşıyoruz. 100 yıldır hukukun üstünlüğünü sağlayacağız diye mücadele ederken, üstünlerin hukuku ülkeye egemen oldu. Bu çok tehlikeli, çok tehditkar bir ortam. Gençlerin en çok sıkıntı duyduğu iş bu.”

    “DÜNYANIN TAM TERSİ BİR ŞEKİLDE, OTORİTERLEŞEN BİR TOPLUMA DÖNDÜK”

    “Etki-tepki kavramlarının bu kadar üst seviyede ve bu denli açık bir toplumun olduğu dünya ortamında, biz tam tersi bir şekilde otoriterleşen bir topluma döndük. Bu o çok ürkütücü bir kayıp. Daha da kötüsü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Kurtuluş Savaşı’nın en zor zamanında bile canla, başla savaşıp, memleketin kaderine hükmeden, yön veren yüce Meclis’i yok etti. Kapısında ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni tümünden yok etti. Memleketin kaderiyle ilgili bütün önemli kararlar, Meclis’te ve ortak akılla değil, Cumhurbaşkanlığı sarayında birkaç kişinin olduğu, hatta o birkaç kişinin olduğu da demeyelim, 2-3 kişiyseler de 2-3 kişinin gidip, tek kişinin kaldığı bir masada kararlar alınıyordu. Yetmedi; demokrasilerin olmazsa olmazı kabul edilen ifade özgürlüğü ortadan kaldırıldı ve bir korku iklimi, bir tehdit iklimi ortalığı sardı. Özellikle medyanın baskı altına alınmış olması, gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı bir ortamın varlığı, toplumun susturulması, iktidara muhalif bir vatandaş var ise düşüncelerini paylaşmaktan, dertlerini duyurmaktan korkar hale geldiği bir ortamı var etti.”

    “SONU GELMEYEN BİR KUTUPLAŞMAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

    “Memleket bir başka tehditle de sonu gelmeyen bir kutuplaşmayla karşı karşıyayız. İnanılmaz kötü bir atmosfer var. Benim en çok canımı yakan şey; toplumda Allah’a şükür böyle çok insanla böyle karşılaşmıyorum ama siyaset çalışmamızda, yani Türkiye’nin bambaşka bir yöresinde bir insanın kinci bir gözle bana baktığını bazen hissediyorum. Ve diyorum ki; Allah aşkına, bana niçin böyle bakar bir insan? Neden bakıyor? Beni dinlediğinden değil, benim fikirlerimi bildiğinden değil, Benim hakkımda birilerinin anlattığı şeylere inandığından ötürü, burada bulunan her insanın değerlerimiz dediğimiz kavramlar üzerinden, yani inancımız üzerinden, vatan millet sevgisi üzerinden, doğa sevgisi üzerinden, adı neyse bu kavramlar üzerinden bilip bilmediği bir metotla yargılayarak, bir kutuplaşma iklimi ve bunu bilerek, yapan koca koca yöneticiler. Çok ayıp. Çok yazık.”

    “DEVLETİN NEREDEYSE BÜTÜN MAKAMLARI İŞİNİN EHLİ OLMAYANLARA TESLİM EDİLDİ”

    “Farklı inançlara, farklı kimliklere sahip kesimlerden oluşması, bu ülkenin geleceği için bir zenginlik değilmiş de sanki tehlike olduğunu bu insanlara hissettiren anlayışlar, bizlere bu yüzyıllık yolculukta çok büyük zarar verdi. Cumhur İttifakı, devletimizi modernleştirmek, demokrasimizi dünyanın en ileri demokrasileri seviyesine çıkarmak yerine, eline geçirmiş olduğu 21 yıllık iktidarı döneminde, özellikle son bölümünde tam tersini yaptı. Bu çok acı bir durum. Keşke öyle olmasaydı. Bugün keşke iki ittifak, demokratik düzen içerisinde daha iyiyi yakalama mücadelesi verebilseydi. Ama ne yazık ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle, devletin neredeyse bütün makamları işinin ehli olmayanlara teslim edildi. Devlette görev alabilmenin esas ölçütü, liyakat ve ehliyet değil, açıkçası Saray’a ve Sayın Cumhurbaşkanına sadakat oldu. Hatta bu dil o kadar kanıksandı ki. Yani İstanbul’da bir yangını söndüren, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi. Ben, ‘Gidin yangını söndürün’ talimatı verebilir miyim? Yangın varsa, zaten söndürülecek. O görevi yapan insanlar var. En yetkili ve etkili danışmanı, çıkıp kameralar karşısında, ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatlarıyla yangını söndürdük’ dedi. İş, buraya kadar evrildi.”

    “MİLLET İTTİFAKI OLARAK, TÜM BU SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN YOLA ÇIKTIK”

    “Bürokrasimizin her kademesi, devleti ve vatandaşı değil, kişisel ikbalini düşünen kişilerle doldu taştı. Bu tabii aynı zamanda bir vasıfsızlık silsilesi oluşturdu. Bugün itibariyle Cumhur İttifakı, özgürlük ve demokrasi yerine; otoriterliği, tek renkli, tek sesli, gri bir devlet anlayışını temsil eder bir hal aldı. O nedenle akranlarınız her geçen gün ne yazık ki bu şehirde, bu ülkede görüyorum umudunu yitiriyor. Ve pek çoğunuz elinize fırsat geçtiğinde, sözlerinde, bu toprakları terk etmek istediğini söylüyor. Bu duruma hızla son vermek zorundayız. Millet İttifakı olarak, tüm bu sorunların çözümü için yola çıktık. Umudunuzu kaybetmemenizi istiyoruz. Ülkemizin farklı geleneklerinden, farklı siyasi anlayışlarından gelen partiler, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ve birleştirici vizyonuyla yan yana geldi. Bu sayede Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır ve önemli adımların atıldığı bir yıl olması fırsatını hep beraber yaşıyoruz.”

    “14 MAYIS’TA TERCİHLERİMİZİ DOĞRU YAPMAK ZORUNDAYIZ”

    “Bunun özgün bir halini, 2019 seçimlerinde, İstanbul’da yaşayan bir kişiyim ben. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin, devletimizi ve demokrasimizi, Cumhuriyetimizin 100’üncü senesine yakışır bir biçimde yeniden inşa etmek için çok önemli bir fırsat olduğunu hepinize hatırlatmak istiyorum. Tabii ki 14 Mayıs’ta tercihlerimizi doğru yapmak zorundayız. Ülke ekonomimizi ancak bu şekilde canlandırabilir ve demokrasi sürecimizi dünyanın gelişmiş ülkeleriyle aynı seviyeye taşıyabiliriz. Buradan size söz veriyoruz. Bu söz hem Sayın Cumhurbaşkanı adayımız adına bir sözdür hem de ittifak adına. Devletimizi kısa zamanda toparlayacağız. Toparlamakla kalmayacağız. Devletimizi hızla güçlendireceğiz. Devletin vatandaşlarını bekleyen risk, tehdit ve fırsatlara karşı güçlü mekanizmalarını oluşturacağız. Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaktaysa, göreceksiniz çok etkin bir modeli insanlarımıza kazandıracağız. Devletimizin gücünü, şahıslardan değil; adaletten, kurumlardan ve kurallardan almasını sağlayacağız. Şahıslar gelip geçici, kurumlar ve kurallar kalıcı. Size esas emanet etmemiz gereken sistem bu. Onun için yapmamız gerekeni çok iyi biliyoruz.”

    “DEVLET YÖNETİMİNİN HER KADEMESİNİ HESAP VEREBİLİR HALE GETİRECEĞİZ”

    “Devletimiz, köklü bir geleneğe sahiptir. Her şeye rağmen devletimiz. Bu devleti bir kesimin, bir şahsın ya da partinin devleti olmaktan hep birlikte çıkaracağız. Ülkeyi kararnamelerle yönetmeye son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığına bağlı politikalar kurullarını derhal kapatacağız ve özellikle onun hükmüyle, onun iradesiyle akşamdan sabaha harekete geçen birtakım uygulamalar değil, bu kurullarca ifa edilen işleri, ilgili bakanlıklara ve memleketimizin o kadim kurumlarına teslim edeceğiz. Devletimizi, her köklü demokratik devlette olduğu gibi, hukuk kurallarıyla işler hale getireceğiz. Vatandaşların hepsinin kendisinin bir devleti olduğuna inandıran bir mekanizmayı hayata geçireceğiz. Devlet yönetiminin her kademesini hesap verebilir hale getireceğiz. Çünkü size ait bir sistemden bahsediyoruz. Nasıl ki belediyenin her karış toprağı, her lirası size aitse, devletimizin de her konusu, her geliri, her ortamı size aittir. Onun için hesap verebilirlik ilkesini en üst seviyeye taşıyacağız.”

    “DEVLETİ, BÜROKRASİYİ İŞİNİN EHLİ İNSANLARA BIRAKACAĞIZ”

    “Bu iktidar, bir avuç insanın iktidarı değil, 86 milyon insanın iktidarı olacak. Devleti, bürokrasiyi, yeniden 86 milyon insanın evlatlarına, işinin ehli insanlara bırakacağız. Devlet yönetiminde şahsa sadakate değil, işe ve kanunlara sadakat; kişisel ikbal peşinde koşmanın yerini de vatandaşa hizmet alacak. Devleti adil kılmak için şeffaflık olmazsa olmaz kural haline gelecek. Devleti şeffaf kılacağız. Devleti, bir avuç insanın gizli odalarında ya da bir ailenin ya da bir kabilenin devleti olmaktan çıkaracağız. Bürokrasiyi yeniden Meclis’e hesap vermek zorunda olduğu hale getireceğiz. Meclisi görüyorsunuz. Devlete hizmet eden bakanlar, gelip Meclis’te hesap vereceği bir ortam olması gerekirken, onu izleyen Saray’daki şahsa yaranmak adına türlü şekillere giren, bağıran, çağıran, tiyatrolar yapan insanlara dönüştü o Meclis’te hesap vermesi gereken bakanlar ve onun gibi yöneticiler. O bakımdan her kuruluş, bu anlamda hesap verecek.”

    “HER AN KAPIMDA GEZEN ADALETSİZLİKLE MÜCADELE EDİYORUM”

    “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin neden olduğu kişisel ve keyfi idareden en fazla zarar gören adalet sistemimiz ve yargı kurumumuz oldu. Bu sürecin zararını gören insanlar var. Tanıyorum. Ben de onlardan birisi olmaya namzet birisiyim. Her an kapımda gezen ne yazık ki adaletsizlikle mücadele ediyorum. 15 Mayıs’tan itibaren adalet sistemini de hızla toparlayacak, yargının yeniden bağımsız ve tarafsız olmasını sağlayacağız. Adaleti, devletin her işinde en temel esas haline getireceğiz. Adalet yoksa gerisi boş. Gençlerin en çok sevdiğim tarafını burada söylemek istiyorum: ‘Hakkım neyse onu istiyorum Başkanım. Ben, hakkımdan fazlasını istemiyorum. Başkasının hakkını da yemek istemiyorum. Ama hakkımı da yedirmek istemiyorum.’ İşte ‘Hak yemem ama hakkımı da yedirmem’ anlayışı; bunu tesis edeceğiz. İktidara geldiğimiz ilk gün, hakim ve savcıların, kanunlardan ve vicdanlardan başka hiçbir makama tabi olmamasını temin edeceğiz. Bir siyasi görüşün savcısı veya hakimi gibi davranan adalet mensuplarını asla hoş görmeyeceğiz.”

    “ÖZGÜR MEDYA OLMADAN DEMOKRASİ OLMAZ”

    “Özgür medya olmadan da demokrasi olmaz. Özgür medya önemli. Yani köşeye sıkıştırılmış ve kişisel menfaat ve çıkarları üzerinden hareket eden bir medya değil, halkın haber özgürlüğünü sağladığı için, devlet işlerinin şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yürütülmesi için şart olduğunu biliyoruz. Mesleğini öyle yapan medya mensuplarının bu atmosferini sağlamak da vazifemiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Meclis’in işlevini ortadan kaldırırken, iktidar da medyanın ne yazık ki büyük bir kısmının kontrolünü ele aldı. Üstelik de devlet bankalarından alınan, çoğu da ne yazık ki geri ödenmeyen kredilerle, bu ülkenin sağlıklı diye tarif edilen ve yıllar yılı yaşa sahip olan saygın medya kuruluşları, eşe, dosta bağlanır hale geldi. Eşi dostu da geçti, artık akrabaya kadar iş geçti. Medyanın kontrol edilemeyen kısmı ise, ekonomik olarak baskı altında ya da yargı eliyle terbiye edilmek istenen bir hale dönüştü. Yine ittifak adına ve Sayın Cumhurbaşkanımız, 13. Cumhurbaşkanımız adına size söz. 14 Mayıs’tan sonra, biz, medyayı da özgürleştireceğiz. Medyanın vatandaşlar adına, devleti izleme ve denetleme görevini yapabilmesi için uygun atmosferi sağlayacağız.”

    “YENİ BİR MERKEZ-YEREL DENGESİ KURMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ”

    “Medeni bir rekabetin olmadığı siyasi rejimler, kesinlikle çürümeye mahkum rejimlerdir. Bu sebeple, Türkiye siyasetinin gerçek manasıyla çoğulcu olmasını sağlamak için her tedbiri alacak, her reformu hızla yapacağız. Şiddete başvurmayan ve teşvik etmeyen, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yapmayan her fikir, örgüt ve partiyi meşru göreceğiz. Toplumsal ve siyasal muhalefetin fitne fesat olarak görülmesine, ihanetle suçlanmasına bu memlekette son vereceğiz. Bu, fikir özgürlüğü sağlar ve insanların daha özgün fikirlerle iş üretmesini sağlayan atmosferi gerçekleştirir. 14 Mayıs’tan sonra, üniter devlet anlayışından ayrılmadan, yerel yönetimleri çok daha etkin, çok daha güçlü ve çok daha demokratik kılacağız. Yeni bir merkez- yerel dengesi kurmakla yükümlüyüz. Vatandaşların yerel yönetimlerin kararlarına katılmasına ve alınan kararları denetlemesine imkan sağlamalıyız.”

    “BU SEÇİMDE, ÜLKEYİ KİMLERİN YÖNETECEĞİNE DEĞİL, ÜLKENİN NASIL YÖNETİLECEĞİNE KARAR VERECEKSİNİZ”

    “14 Mayıs 2023 tarihi, çok önemli bir tarih. Bu seçimde, bu ülkeyi kimlerin yöneteceğine değil, ülkenin nasıl yönetileceğine karar vereceksiniz. Bu başka bir seçim. O yüzden bu seçim, normal bir seçim değildir. Bu bir rejim seçimidir. Çok önemsemelisiniz. Beni burada dinleyen 20’li yaşlardaki genç arkadaşlarımın ömürlerinin kalan kısmını en etkin şekilde etkileyecek bir tercihin arifesindesiniz. Hepimizin bu seçimde çok büyük bir görevi ve sorumluluğu var. Her birimiz çok çalışmalıyız. Kimseyi ayırıp kayırmadan, tanıdığımız, tanımadığımız herkesi sandığa taşımalısınız. Sürece böyle bakmalıyız. Kişilerin gücü değil, toplumun gücünü yüceltmeliyiz. Çünkü, birkaç ay sonra Cumhuriyetimizi ilanının, o muhteşem başlangıcının yüzüncü yıl dönümünü gururla kutlamak zorundayız. Onun hazırlığını yapmalıyız. Yine özellikle Kurtuluş Savaşı’nın sürecine öncülük eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103’üncü senesinde, kurucu öndere layık şekilde devletimizi, demokratik düzeyi yüksek bir devlet düzenine kavuşturmakla yükümlüyüz. Bunu yeniden inşa etmeliyiz. Bu kaotik dönemi sona erdirmeliyiz. Liyakatsiz kadroları hep birlikte emekli etmeliyiz. Ülkede huzur ve umut dönemini hep birlikte başlatmalıyız. Bu sürecin evrileceği dönemin en güzel tarifi, yine bir genç kardeşimin ağzından döküldüğü gibi; ‘Her şey çok güzel olacak’ deyip yolumuzda yürümeliyiz.”

    “21 YIL YÖNETİP VAATTE BULUNUYORSA, ONU SİLİN KAFANIZDAN”

    İmamoğlu, konuşmasının ardından gençlerden gelen bazı soruları yanıtladı. O sorulardan bazıları ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu: 

    –           AK Parti, geçtiğimiz hafta bir seçim beyannamesi yayınladı ve burada sizin de İBB’nin de çok fazla yaptığı çalışmalar vaat olarak verildi. Mesela, deprem bölgesine ve afet bölgesine deniz hastanesi göndermek gibi. Siz, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

    “21 yıl bu ülkeyi yöneten bir anlayış, seçime bir ay kala vaatte bulunuyorsa, onu silin kafanızdan. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğumda, birçok vaatle çıktım. En az on vadimizi, son ikinci seçime doğru, karşımdaki rakip aday vermek zorunda kaldık. Kreşleri küçümsediler; kreş vaadinde bulundular. ‘Kimin parasını kime veriyorsun’ dediler. Onlar da 0-4 yaş arası annelerin çocuklarıyla gezmesi için destekleyeceklerini söyledi. O bakımdan yöneten bir aklın -ben de ıslanayım ki ayrıcalık olmasın- hala vaat veriyor pozisyonda olduğunu gördüğünüz an onu unutun. Ben, hiçbir vaadini dinlemedim bile. Garip bir durum yaşıyoruz sevgili arkadaşlar. Yani işte uçak gemisi, işte ne bileyim tank veya şu, bu… Sanki bir mucize yaratıyoruz. Bu bizim savunma sanayimiz; olacak. Daha da iyisini yapabiliriz. Yapmalıyız da yapacağız da. Daha özgün davranacağız. Bir-iki kurum üzerinden de değil, belki 103 kurum üzerinden yapacağız. Ama bugün, hayata dönüştüren ve değiştiren gelişmeleri sağlayan, yenilikçi icatları görmek beni daha çok mutlu ederdi. Bu topraklarda doğmuş iki profesörün Kovid’e karşı bulduğu aşının dünyayı nasıl değiştirdiğini Almanya’da, yaşadık. Bizim insanımız. Dolayısıyla ben, bugünkü siyasi propagandanın gençlerimizi aldatmayacağını düşünüyorum. En çok güvendiğim gençler. Niye öyle söylüyorum? Yanlış anlamayın. Size yağ yakmıyorum. Şöyle bir fark var. Belli bir yaş grubu, siyasi kavramları zihninde katılaşmış, esnekliği olmayan bir pozisyona evrilmiş durumda. Ama siz gençler, daha özgün bakıyor, davranıyorsunuz. O bakımdan sakın hani şunu yapmayın ama: Oy kullanın. Oyunuzun bir protesto malzemesi olmasına asla fırsat vermeyin. Gidin oyunuzu kullanın. Bu rejimi değiştirin. O bakımdan size özellikle anlatıyorum bu meseleleri. 21 yıldır yöneten bir akıl, bugün oraya gemi yollayacağını vesairesini söylüyorsa; yazıklar olsun. Ne diyeyim. Canlara içim yanıyor.”

    17 YAŞINDAKİ ÖĞRENCİ: “BEN, ÜLKEMDE KALIP GÜZEL ŞEYLER YAPMAK İSTİYORUM”

    –           Mustafa Kemal Atatürk ve askerlerimizin kan dökerek, savaşarak kazandığı bu toprakları, ben kendi geleceğimi, kendi tabiri caizse menfaatimi düşünerek terk etmek, istemeyerek terk etmek istemiyorum. Ben, ülkemde kalıp güzel şeyler yapmak istiyorum. Bu konu hakkında, daha on yedi yaşında olan bir insan olarak bu kadar kafa yoruyorum. Ne gibi bir önlem alabiliriz? 

    “Az önce söylediğim prensipler sağlandığında; yani adalet, demokrasi, özgürlükler, bütün bunlar sağladığında, iyi eğitim ve yargı sistemi sağlandığında, o arzu ettiğiniz gelecekle ilgili umutsuzluk, umuda dönüşecek kesinlikle. Benim zaten en çok üzüldüğüm şey, işte ben de sizin yaşlarınızda, 1980’lerde bu ülkedeydim. Evet, sıkıntılar vardı. O vardı, ama inanılmaz umut vardı bizde birçok soruna rağmen. Gerçekten farklı bir nesilsiniz. Bizden çok daha üretken, çok daha adalet yanlısı, eşitlikçilik yanlısı, insanı insan olduğu için seven ve kabul eden… Ön yargıları yok. Bu ön yargı kısmı önemli. Gençlerde bu yok. Bu kavramlarla varlığını, gücünü göstermek isteyen bu gençlerin, bu ülkede umutsuz olmasını ben kendime yediremiyorum. Çünkü bu ülke; nimetleriyle, varlıklarıyla dünyada en umutlu olunacak ülke. Ben dünyanın birçok ülkesini gördüm. Burası en umutlu olun ülke. O bakımdan bu sistemi değiştirdiğimiz andan itibaren, sizin umutsuzluğun yerini inanılmaz bir umut alacak. Çok net.”

    OKULU KAPATILAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ: “1150 ODALI SARAY’I AÇAMAZ MIYDI MESELA”

    –           Ben yurtta kalıyorum. Depremden sonra üniversiteleri kapattılar. Bu karar ilk alındığında dedim ki ‘Herhalde vazgeçerler.’ Çünkü çok yanlış bir karardı. 1150 odalı Saray’ı açamaz mıydı mesela diye sormak istiyorum? 

    “Üniversite kapatılması ve online sisteme geçilmesinin bilinçli olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki bu, kötü akıl ve kötü niyet. ‘Allah aşkına, birisi bana mantıklı bir tarafını söylesin. Yani şu üniversiteler niçin kapatıldı? İnsanlar niçin online’a mahkum edildi? Birisi bana bir mantıklı tarafını söyledi. Ben bulamadım’ dedim. Feryat figan haftada bir-iki kez bu işin çağrısını yaptım. ‘Lütfen açın’ lütfen açın.’ Kısmen açıldı diye tarif yaptılar. O da ne olduğu belli değil. Eğitimi bu kadar baltalayan bir süreci, memleket yaşamadı. Adalet, eğitim, iklim; o kadar ana konularımız var ki çözüme kavuşması gereken. Çok işimiz var yani. Çok işimiz var. Üniversitelerin özgünleşmesi, özgürleştirilmesi ayrı meseleler. Üniversitedeki hocalar ağzını açamıyor. Ağzını açamayan akademik bir kadronun olduğu yerde üretim nasıl olacak? Orada icat, mucit nasıl ortaya çıkacak? Öyle değil mi? Ben hep söylüyorum: Lütfen çocuklarınızın sesini kısmayın. Bırakın avaz avaz bağırsınlar, konuşsunlar. Çocuklarının sesini kısan, kesen, milletin geleceği, sesi kesik, sesi kısık bir millete dönüşür. O bakımdan sizin üniversite gençlerinin de bu anlamdaki eğitim imkanlarını kısırlaştıran ya da kesikleştiren ya da bir sıkıntıya, kısıntıya uğratan bir akıl, memleketini düşünmeyen, devletinin geleceğini düşünmeyen bir akıl. Dönüştüreceğiz bu işi.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ‘Aile’nin Bu Akşamki Bölümünden Yeni Ön İzleme Sahnesi Yayınlandı

    “HÜLYA HANIM SİZ NASIL BU KADAR KÖTÜ OLABİLİYORSUNUZ?”

    Show TV’de ekrana gelen Ay Yapım imzalı dizi Aile’nin bu akşam yayınlanacak 8. bölümünden yeni bir sahne yayınlandı. Hülya ve Devin arasında gerilimin giderek tırmanacağı bölüm seyirciyi ekrana kilitleyecek.

    Aile’nin ön izleme sahnesinde Hülya ve Devin arasında geçen gerilim dolu telefon konuşması ekrana geliyor. Devin’in “Hülya Hanım siz nasıl bu kadar kötü olabiliyorsunuz?” sorusu üzerine Hülya’nın “Ailemi koruyorum ben!” yanıtı dikkat çekiyor. Yağmur’un başına gelenler sebebiyle iki taraf arasında ciddi bir çatışma yaşanırken Hülya, ailesini korumak için her şeyi yapabileceğini açıkça söylüyor. Hülya’nın planı ve Devin’in ne yapacağı merakla bekleniyor.  

    Özgün senaryosunu Hakan Bonomo’nun yazdığı, Ahmet Katıksız’ın yönetmen koltuğunda oturduğu, Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya’nın başrollerinde yer aldığı ‘Aile’de Tatlıtuğ ve Sarıkaya ikilisine Nejat İşler, Canan Ergüder, Ushan Çakır, Umutcan Ütebay, Yüsra Geyik, Mert Denizmen, Ecem Simge Yurdatapan ile usta oyuncular Levent Ülgen, Emel Göksu ve Nur Sürer eşlik ediyor.

    ‘Aile’ yeni bölümüyle bu akşam saat 20.00’de Show TV’de!

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yerli Kömürümüze Sahip Çıkmalıyız

    TKİ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan: “Ülkemizin milli değeri olan yerli kömürümüze sahip çıkmalıyız”

    TOBB Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı Halil İbrahim Kırşan: “Tedarik, kaynak dağılımı ve arz açısından tarihsel süreç içinde kömür en güvenli enerji kaynağı”

    EPDK Termik Santraller Grup Başkanı Ertuğrul Yıldız: “Dünya elektrik üretiminde kömür yakıtlı elektrik santralleri yüzde 36 payla birinci sırada yer alıyor”

    DEMİR EXPORT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI BAHADIR AKSANI: “Temiz kömür teknolojileri emisyonları azaltmamız için bir dizi seçenek sunuyor”

    Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Güven Önal: “Türkiye sahip olduğu 20 milyar ton kömür kaynağından 30 trilyon metreküp doğal gaz elde edebilir”

    Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle ve Dünya Kömür Birliği’nin uluslararası partnerliğinde düzenlenen 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi (IV. Clean Coal Technologies Summit – CCTS), kömür endüstrisinin bugününe ve geleceğine ışık tutacak oturumlara ev sahipliği yaptı. Zirve, 24-25 Nisan 2023 tarihlerinde Ankara’da yerli ve yabancı uzmanların katılımıyla gerçekleşti.

    Türkiyede Kömür Endüstrisine Makro Bakış konulu oturum gerçekleşti

    Türkiye’de Kömür Endüstrisine Makro Bakış konulu oturum; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumun konuşmacıları arasında; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Termik Santraller Grup Başkanı Ertuğrul Yıldız, Demir Export Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Aksanı ve Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Önal yer aldı.

    Ekonomik büyümeye destek sağlamayı hedefliyoruz

    Oturumun moderatörü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan: “Kömür, demir-çelikten çimentoya; kimya endüstrisinden kağıt üretimine kadar geniş bir yelpazede kullanım alanına sahip, kesintisiz ve sürekli bir enerji kaynağı. Yerli kömür üreticileri olarak sanayicilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Cari açığı azaltabilmek hedefiyle ithalata minimum seviyede başvurarak sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Üreteceğimiz yerli kömürle hem temiz kömür enerjisini yaygınlaştırmayı hem de ekonomik büyümeye destek sağlamayı hedefliyoruz. Ülkemizin milli değeri olan yerli kömürümüze sahip çıkmalıyız” dedi.

    Kömür en güvenli enerji kaynağı

    Dünyada kömür kullanımının arttığına dikkat çeken Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı Halil İbrahim Kırşan, Avrupa Birliği’nde Ukrayna-Rusya savaşı sonrasında enerji sorunu baş gösterdiğinde 145 kömür santralinin yeniden devreye alındığını söyledi. Kırşan, “Tedarik, kaynak dağılımı ve arz açısından tarihsel süreç içinde kömür en güvenli enerji kaynağıdır. Yüzde 90’ın üzerinde yanma verimine sahip olan kömürün 7500 saat/yıl çalışma süresi bulunuyor. Dünyada 79 ülkede 2 bin 400 termik santralde kömürden elektrik üretimi yapılıyor. Sektör, kazan yanma optimizasyonu, yeni nesil filtreleme ve baca gazı arıtma üniteleri ile temiz kömür teknolojisine geçme kabiliyetine sahip. Yakma verimini artıran çevreye duyarlı temiz kömür teknolojileri için teşviklerin geliştirilmesi ve finansa erişiminin kolaylaştırılması kömür endüstrisi için hayati önem taşıyor. Fosil yakıtlar hayatımızdan çok kısa sürede çıkmayacak. Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için sanayinin ve ekonominin yerli kaynaklarımızı önceliklendirerek yeniden dizayn edilmesi önemli” diye konuştu.

    Dünyada kömür elektrik üretiminde birinci sırada

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Termik Santraller Grup Başkanı Ertuğrul Yıldız şunları söyledi: “Dünya elektrik üretiminde kömür yakıtlı elektrik santralleri yüzde 36 payla birinci sırada yer alıyor.  Ülkemizde 1 adet asfaltit, 39 adet linyit, 15 adet ithal kömür yakıtlı olmak üzere toplam 55 adet kömürle çalışan elektrik üretim santrali bulunuyor. 2022 yılı sonu itibarıyla ülkemizin kömür yakıtlı elektrik santrallerinin kurulu gücü, toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 21,1’ine karşılık geliyor. Yerli kömür yakıtlı santraller ise toplam kurulu gücün yüzde 11,1’ini temsil ediyor. 2022 yılında ülkemizin kömür yakıtlı santrallerden üretmiş olduğu elektrik toplam üretimin yüzde 34,6’sını oluşturuyor. Yerli kömür yakıtlı santrallerin toplam üretimdeki payı ise yüzde 15,2 olarak gerçekleşti.”

    Temiz kömür teknolojileri emisyonları azaltmamıza yardımcı olacak

    Demir Export Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Aksanı ise kendi enerji kaynaklarına sahip ülkelerin sanayileşme ve kalkınma yarışında avantajlı hale geleceğini bildirdi. Rusya Ukrayna savaşının tüm dünyaya kendi kaynaklarının önemini bir kez daha hatırlattığını söyleyerek Türkiye’nin 1980’lerin başlarında yerli enerjiyle tüketimini karşılama oranının yüzde 55 olduğunu, bu rakamın 2020’ye gelindiğinde yüzde 30’lara gerilediğini aktardı. Aksanı, dijital ve teknolojik dönüşümün madenciliğin daha da önemli hale gelmesini sağladığını vurguladı. Aksanı: “Sıfır emisyon hedefi için politikalarımızı yeniden şekillendirmeliyiz. Bu noktada temiz kömür teknolojileri bir dizi seçenek sunuyor. Hem enerji verimliliğine hem de ekonomiye ve çevreye katkı sağlayacak şekilde temiz teknolojilerin kullanılması desteklenmelidir.”

    Türkiye 30 trilyon metreküp doğal gaz üretebilir

    Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Güven Önal ise dünyada en yaygın bulunan kaynak olan kömürün çok geniş kullanım alanları olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin sahip olduğu kömür kaynaklarının genç kömür kaynakları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Önal, dünyadaki en verimli doğalgazın bu genç kömürlerden sağlanabildiğini ve ülke olarak sahip olduğumuz kaynaklardan en verimli şekilde faydalanmamız gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Önal: “1 ton kömürden 1500 metreküp doğal gaz elde edilebiliyor. 20 milyar ton kömür kaynağımızdan 30 trilyon metreküp doğal gaz elde edebiliriz. Bu değerlerimizi görmezden gelmemeliyiz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Körfez’de çifte yarış heyecanı

    BURSA (İGFA) – MOTUL 2023 Türkiye Karting Şampiyonası’nda sezonun ilk ayağı olan Batı Kurumsal Karting Yarışı 29-30 Nisan tarihlerinde Bursa Uludağ Motor Spor Kulübü tarafından ICRYPEX, MOTUL, Batı Kurumsal ve Uludağ İçecek katkılarıyla TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde organize edilecek.

    6-9 yaş arası micro, 7-12 yaş arası mini, 12-15 yaş arası junior, 14 yaş üzeri senior ve 30 yaş üzeri sporcuların da master olmak üzere 5 ayrı kategoride değerlendirilecek organizasyonda, tüm kategorilerde üçer yarış koşulacak.

    29 Nisan Cumartesi günü 09.30-12.00 saatleri arası serbest ve resmi antrenmanlar ile başlayacak organizasyonun ilk gününde, 13.20-14.30 saatleri arası sıralama turları ve 14.45’ten itibaren de tüm kategorilerde ilk yarışlar gerçekleştirilecek.

    30 Nisan Pazar sabahı 10.50-14.00 saatleri arası ikinci yarışların ardından, 15.00-18.20 arası üçüncü yarışlar koşulacak ve saat 18.35’deki ödül töreninde kategorilerinde ilk 3 dereceyi paylaşan sporculara ödülleri verilecek.

    KLASİKLER BAHARI KARŞILAYACAK

    Öte yandan 2023 Türkiye Klasik Otomobil Şampiyonası, Klasik Otomobil Kulübü tarafından ICRYPEX katkılarıyla 29 Nisan Cumartesi günü Kocaeli’de düzenlenecek olan Bahar Rallisi ile başlıyor.

    Cumhuriyet’imizin 100. Yılında, baharın gelişini mavi ile yeşilin buluştuğu Kerpe’de karşılayacak olan katılımcılar, Cumartesi sabahı TOSFED Körfez Pisti’nden start alacaklar. Gün boyunca Kandıra-Kerpe bölgesinde belirlenen etaplarda devam edecek olan yarış, aynı gün akşamı yine Körfez Pisti’nde sona erecek.

  • Türk mühendislerinden Afrika’da büyük başarı

    İSTANBUL (İGFA)- Yerli ve milli havalandırma firması olan CVSAIR, Kenya’nın ve Doğu Afrika’nın en büyük alışveriş merkezi olan Business Bay Square’in otopark havalandırma sistemlerini tasarladı, kurdu ve tamamladı.

    CVSAIR’in yenilikçi teknolojileri ve uzmanlığı, Türk mühendislerinin titiz çalışmaları sonucunda alışveriş merkezinin otopark havalandırma sistemlerinde yerli ve milli çözümler sunulmasını sağladı. Projenin tamamlanması, Türk mühendislerinin üstün başarısının yanı sıra, Business Bay Square müşterileri için daha rahat ve sağlıklı bir alışveriş ortamı sunacak.

    CVSAIR CEO’su, “Bu proje, Türk mühendislerinin yerli ve milli teknolojileri kullanarak yaptığı bir başarı hikayesi. Business Bay Square’in otopark havalandırma sistemleri, Türk mühendislerinin uzmanlığı ve yenilikçi yaklaşımları sayesinde, müşterilerin konforunu ve güvenliğini en üst düzeyde tutacak. Bu proje, Türkiye’nin teknolojik kapasitesini ve mühendislik gücünü bir kez daha dünya pazarında gösterdi” dedi.

    CVSAIR, dünya genelinde havalandırma sistemleri sektöründe önde gelen bir yerli ve milli firma olarak biliniyor ve müşterilerine yerli ve milli çözümler sunuyor.

    Business Bay Square projesi, CVSAIR’in Türk mühendisleriyle birlikte yaptığı başarılı iş birliği sonucunda Türkiye’nin teknolojik gücünü dünya pazarında bir kez daha gösterdi.

  • Kömür endüstrisinin dönüşümü konuşuldu

    ANKARA (İGFA) – Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle ve Dünya Kömür Birliği’nin uluslararası partnerliğinde düzenlenen 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi (IV. Clean Coal Technologies Summit – CCTS), kömür endüstrisinin bugününe ve geleceğine ışık tutacak oturumlara ev sahipliği yaptı. Zirve, 24-25 Nisan 2023 tarihlerinde Ankara’da yerli ve yabancı uzmanların katılımıyla gerçekleşti.

    Türkiye’de Kömür Endüstrisine Makro Bakış konulu oturum; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumun konuşmacıları arasında; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Termik Santraller Grup Başkanı Ertuğrul Yıldız, Demir Export Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Aksanı ve Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Önal yer aldı.

    EKONOMİK BÜYÜMEYE DESTEK SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ

    Oturumun moderatörü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan: “Kömür, demir-çelikten çimentoya; kimya endüstrisinden kağıt üretimine kadar geniş bir yelpazede kullanım alanına sahip, kesintisiz ve sürekli bir enerji kaynağı. Yerli kömür üreticileri olarak sanayicilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Cari açığı azaltabilmek hedefiyle ithalata minimum seviyede başvurarak sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Üreteceğimiz yerli kömürle hem temiz kömür enerjisini yaygınlaştırmayı hem de ekonomik büyümeye destek sağlamayı hedefliyoruz. Ülkemizin milli değeri olan yerli kömürümüze sahip çıkmalıyız” dedi.

    KÖMÜR EN GÜVENLİ ENERJİ KAYNAĞI

    Dünyada kömür kullanımının arttığına dikkat çeken Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Madencilik Meclisi Başkanı Halil İbrahim Kırşan, Avrupa Birliği’nde Ukrayna-Rusya savaşı sonrasında enerji sorunu baş gösterdiğinde 145 kömür santralinin yeniden devreye alındığını söyledi.

    Kırşan, “Tedarik, kaynak dağılımı ve arz açısından tarihsel süreç içinde kömür en güvenli enerji kaynağıdır. Yüzde 90’ın üzerinde yanma verimine sahip olan kömürün 7500 saat/yıl çalışma süresi bulunuyor. Dünyada 79 ülkede 2 bin 400 termik santralde kömürden elektrik üretimi yapılıyor. Sektör, kazan yanma optimizasyonu, yeni nesil filtreleme ve baca gazı arıtma üniteleri ile temiz kömür teknolojisine geçme kabiliyetine sahip. Yakma verimini artıran çevreye duyarlı temiz kömür teknolojileri için teşviklerin geliştirilmesi ve finansa erişiminin kolaylaştırılması kömür endüstrisi için hayati önem taşıyor. Fosil yakıtlar hayatımızdan çok kısa sürede çıkmayacak. Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için sanayinin ve ekonominin yerli kaynaklarımızı önceliklendirerek yeniden dizayn edilmesi önemli” diye konuştu.

    TÜRKİYE 30 TRİLYON METREKÜP DOĞAL GAZ ÜRETEBİLİR

    Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güven Önal ise dünyada en yaygın bulunan kaynak olan kömürün çok geniş kullanım alanları olduğuna dikkat çekti.

    Türkiye’nin sahip olduğu kömür kaynaklarının genç kömür kaynakları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Önal, dünyadaki en verimli doğalgazın bu genç kömürlerden sağlanabildiğini ve ülke olarak sahip olduğumuz kaynaklardan en verimli şekilde faydalanmamız gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Önal: “1 ton kömürden 1500 metreküp doğal gaz elde edilebiliyor. 20 milyar ton kömür kaynağımızdan 30 trilyon metreküp doğal gaz elde edebiliriz. Bu değerlerimizi görmezden gelmemeliyiz” dedi.

  • Hakkarigücü, ABB FOMGET karşısında avantajı kaptı!

    Hakkarigücü, Turkcell Bayan Futbol Üstün Ligi play-off birinci cins birinci maçında, alanında konuk ettiği Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) FOMGET’i 2-1 yendi.

    Ligde A Grubu’nu 7. sırada tamamlayan Hakkarigücü ile B Kümesini 2. sırada bitiren ABB FOMGET, play-off birinci maçında Hakkari’de karşı karşıya geldi.

    Merzan Futbol Alanı’nda oynanan maçın birinci yarısı 0-0 berabere tamamlandı. İkinci yarıya tesirli başlayan Ankara takımı, 61. dakikada bulduğu golle 1-0 öne geçti. Hakkarigücü, 67 ve 78. dakikalarda attığı gollerle maçı 2-1 kazandı.

    Hakkari Valisi ve Belediye Lider Vekili İdris Akbıyık, maçın akabinde büyük sevinç yaşayan ve galibiyeti taraftarlarla kutlayan futbolcuları tebrik etti.

    Müsabakayı, Vali Yardımcısı Tevfik Kumbasar, Vilayet Emniyet Müdürü Salavat Mete Pınar, AK Parti Vilayet Lideri Zeydin Kaya ile çok sayıda taraftar izledi.

    İki ekip ortasındaki rövanş müsabakası, 29 Nisan Cumartesi günü Ankara’da oynanacak.

  • Ankaragücü-Kasımpaşa maçının günü değişti!

    Spor Toto Muhteşem Lig’in 32. haftasında oynanacak MKE Ankaragücü-Kasımpaşa maçı, 29 Nisan Cumartesi gününe alındı.

    Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, “Fikstür gereği 30 Nisan Pazar günü saat 16.00’da Eryaman Stadı’nda yapılacak MKE Ankaragücü-Kasımpaşa Spor Toto Harika Lig karşılaşması, güvenlik tedbirlerinin tam olarak alınabilmesi münasebeti ile 29 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da Eryaman Stadı’nda oynanacaktır.” denildi.

  • Arkas Spor, Halkbank karşısında seriyi eşitlemek için alana çıkacak

    Voleybol AXA Sigorta Efeler Ligi play-off 1-4 etabı ikinci maçında 26 Nisan Çarşamba günü Halkbank’ı konuk edecek Arkas Spor’un basın sözcüsü Uğur Özden, seriyi 1-1’e getireceklerine inandığını bildirdi.

    Özden, yaptığı yazılı açıklamada, Hakbank’a Ankara’daki birinci maçta yenildiklerini hatırlattı. Rakiplerini mağlup ederek final talihini son maça taşımak istediklerini kaydeden Özden, “Tüm İzmirli voleybolseverleri salona davet ediyoruz. Rakibimizi kesinlikle yenerek seriyi 1-1’e getireceğimize inanıyoruz.” sözlerini kullandı.

    Atatürk Voleybol Salonu’ndaki Arkas Spor-Halkbank maçı yarın saat 20.00’de başlayacak.

    Halkbank, karşılaşmayı kazanmasi halinde ismini finale yazdıracak. Arkas Spor’un galip gelmesi durumunda ise serinin üçüncü ve son maçı Ankara’da oynanacak.

     

  • Avrupa’da büyük muvaffakiyet elde eden ulusal sportmenler konuştu!

    Güreş, karate ve halter branşlarında düzenlenen Avrupa şampiyonalarında madalya kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü atletleri ve İstanbul BBSK Lideri Fatih Keleş, basın mensuplarıyla bir ortaya geldi.

    İBB Cebeci Spor Kompleksi’nde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan İstanbul BBSK Lideri Fatih Keleş, “Geçtiğimiz 1 ay içerisinde yapılan karşılaşmalar sonucunda madalya alan arkadaşlarımız var. Karateci arkadaşlarımız 2 gümüş, 5 de bronz elde ettiler. Tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Bizi ve ulusal grubumuzu çok hoş temsil ettiler. Ben bu muvaffakiyetlerinin devamı için her vakit onlara dayanaklarımızı sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum. Atlet arkadaşlarımızın bu muvaffakiyetini duyurmamız ve anlatmamız gerekiyordu. Bu muvaffakiyetler kolay elde edilmiyor. Arkadaşlarımızın her muvaffakiyetini, uygun sonuçlarını ve makus sonuçlarını desteklememiz gerekiyor. Hırvatistan’da yapılan Avrupa Şampiyonası sonrası güreşte de hoş sonuçlar elde ettik. Ermenistan’da halterde hoş sonuçlar elde ettik. Sarsıntı afetini yaşadığımız bu süreçte, yasta olduğumuz bu periyotta sportmen arkadaşlarımızın bu kadar muvaffakiyet elde etmeleriyle, insanların hüznünü bir nebze giderebildiysek ne keyifli bize. Keşke vatandaşlarımız da görebilseydi sportmen arkadaşlarımızın uğraşlarını. Bu bir nebze umut olsun diyoruz. Bu türlü sıkıntı bir periyottan geçerken bu muvaffakiyetlerin gelmesi bizi bir o kadar daha memnun etti. Ben arkadaşlarımızı tebrik diyorum. Bundan sonrasında da muvaffakiyetler diliyorum. Kulübümüzün en büyük amacı olimpiyatlar. Oyuncularımızı tüm turnuvalar için hazır halde tutacağız. Hepsiyle gurur duyuyorum” diye konuştu.

    Avrupa Güreş Şampiyonası’nda da grekoromen tarz 82 kiloda altın madalya kazanan Burhan Akbudak da açıklamasında, “Geçen yıl 3’üncü olmuştum. Biz de oraya şampiyon olmak için gittik. Çok şükür ki amacımıza de ulaştık. Benim için oranın manası daha özel oldu. Ben Kahramanmaraşlıyım. Sarsıntılarda hayatını kaybeden yakınlarımız oldu. Ben onlar için farklı bir motive oldum. Onlar için uğraş ettim. Aklımda her vakit o tesir vardı. Ben bunu olumlu istikamette kullandım. Bu beni daha da güçlendirdi. Sonunda da Allah’a şükürler olsun şampiyon olduk. Biz buralara gelirken bizlere çok büyük dayanaklar veriliyor. Devletimiz, kulübümüz, ailemiz bize çok dayanak olduk. Gururlu bir halde altın madalyaya dönmek nasip oldu” tabirlerini kullandı.

    Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 55 kiloda altın madalya kazanan Adem Burak Uzun ise, “İlk sefer katıldım. Bu benim için büyük gururdu. Bu türlü rakiplerle birinci sefer karşılaştım. Yaşım da ufak olduğu için beni tanımıyorlardı. Bu sene çok düzgün çalıştım ve kazandım. 55 kiloda Avrupa şampiyonu oldum. İBB’ye de yeni geçtim ve gelmemle birlikte çok güzel bir madalya elde ettim. Önümüzde dünya şampiyonası var, inşallah bu biçimde çalışıp, dünya şampiyonu olup, kulübümüze bir altın daha getireceğim” halinde konuştu.

    Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 77 kiloda Avrupa üçüncüsü olan Yunus Emre Başar ise şunları söyledi:

    “İki sene üst üste final yaptım. Final maçlarım kuvvetli maçlar oluyordu. Bu sene nitekim âlâ hazırladım ancak bu sporun tabiatında var. Bazen çok istersin ancak şanssızlık olabiliyor. Yarı final maçında geçen sene finalde kaybettiğim Ermeni rakibime kaybettim. Önümüzde dünya şampiyonası var. Avrupa Şampiyonası’nda şükürler olsun 3’üncü oldum lakin daha kuvvetli bir süreç başlıyor. Maksadımız olimpiyat kotasını almak.”

    Avrupa Güreş Şampiyonası bayanlar 53 kiloda üçüncü olan Zeynep Yetgil de, “Bronz aldım lakin benim için altın pahasında. Büyüklerde de birinci madalyam. Bunun duygusu daha farklı. Çok güç bir sıkletteyim. Burada gayret etmek başka sıkletlere nazaran sıkıntı, olimpik olduğu için güçlü rakipleriniz oluyor. Çok sıkıntı bir süreçten geçtik. Katılmadan evvel konuşuyorduk. Bu madalyayı sarsıntıda hayatını kaybedenlere armağan ediyorum. Olimpiyat kotasını almak istiyorum. Hazırlıklarıma o formda devam edeceğiz. Kulübüme çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Avrupa Halter Şampiyonası’nda ise erkekler 96 kiloda Avrupa ikincisi olan Hakan Şükrü Kurnaz, “Ermenistan’da olduğu için öfkeliydik onlara. Açılışta Azerbaycan seremonisinde bayrağı yakmaları bize daha çok motivasyon verdi. İkinci sefer büyükler Avrupa Şampiyonası’na katıldım. 18 yaşında olduğum için deneyimim azdı lakin Avrupa ikincisi oldum. Buradan kulübüme teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

    Avrupa Büyükler Karate Şampiyonası’nda 50 kiloda gümüş madalya kazanan Serap Özçelik Arapoğlu ise şunları kaydetti:

    “Bir Avrupa Şampiyonası’nı daha geride bıraktık. Büyüklerde 9’uncu finalimi yaptım. 7’nci sefer altın almayı çok istedim fakat her vakit yeterli olmak yetmiyor. Kusur yapmamak dehşetiyle karşılaşmayı garantiye almak istedim. Hakem kararına götürsem mi götürmesem mi diye düşünürken 7 saniye kala maçı verdim. Sahiden üzüldüm. Sahiden güç işler başarılıyoruz. Avrupa Oyunları ve Dünya Şampiyonası var. Onlarda da ülkemizi en düzgün halde temsil etmek istiyoruz.”

    Avrupa Büyükler Karate Şampiyonası erkekler katada bronz madalya kazanan Kutluhan Duran da, “Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda Avrupa üçüncülüğü elde ettim. Birinci sefer ferdi olarak bu dereceyi aldım. Çok memnunum. İlerleyen maçlarda en düzgün biçimde temsil etmek için her şeyi yapacağım. Çalışmalarımıza en uygun biçimde devam edeceğiz. Kulübümüze de teşekkür ediyorum” dedi.

    Avrupa Karate Şampiyonası’nda 67 kiloda bronz madalya alan Burak Uygur ise, “Bu sene İspanya’da yapılan şampiyonada 67 kiloda Avrupa üçüncüsü oldum. Geçen sene Avrupa şampiyonu olmuştum. Maksadım üst üste ikinci kere elde etmekti ki bu doğrultuda çalışmalarımıza başladık. Sonuç itibariyle ekip olarak hoş bir şampiyona geçirdik. İBB atletleri olarak damga vurduk. Sarsıntı sonrası vatanımıza, milletimize uygun haberler verdiğimiz için memnunuz. Avrupa Oyunları ve Dünya Şampiyonası’ndan çok daha uygun sonuçlarla döneceğiz inşallah” açıklamasında bulundu.

    AVRUPA’DA 3 BRANŞTA BÜYÜK BAŞARI

    İspanya’da düzenlenen Avrupa Büyükler Karate Şampiyonası’nda 50 kiloda Serap Özçelik Arapoğlu gümüş madalya, 75 kiloda Erman Eltemur gümüş madalya, 67 kiloda Burak Uygur bronz madalya, erkekler katada Kutluhan Duran bronz madalya ve Uğur Aktaş, Ömer Faruk Arslan, Ömer Faruk Yürür’ün bulunduğu Erkek Kumite Kadrosu ise bronz madalya kazanmıştı. Ermenistan’da düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonası’nda ise erkekler 96 kiloda Hakan Şükrü Kurnaz, koparmada 170 kiloluk kaldırışıyla Avrupa ikinciliği; Hırvatistan’da düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda da grekoromen tarz 82 kiloda Burhan Akbudak ve 55 kiloda Adem Burak Uzun Avrupa şampiyonu olmuş, 77 kiloda Yunus Emre Başar ise Avrupa üçüncülüğü elde etmişti. Ayrıyeten bayanlar kategorisinde ise 53 kiloda Zeynep Yetgil Avrupa Şampiyonası’nda üçüncülük kürsüsüne çıkmayı başarmıştı.

  • Çağdaş Pentatlon Dünya Kupası’nda Macaristan etabı başlıyor

    Çağdaş Pentatlon Dünya Kupası 3’üncü etabı 26 Nisan Çarşamba günü Macaristan’da başlayacak.

    Türkiye Çağdaş Pentatlon Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, başşehir Budapeşte’de 26-30 Nisan tarihleri ortasında yüzme, eskrim, binicilik, koşu ve atış branşlarında yapılacak tertipte Türkiye’yi 7 atlet temsil edecek.

    Dünya Kupası’nda ulusal formayı bayanlarda Prensip Özyüksel, İpek Akşin, Sıdal Aslan, Yaren Işık Polat, erkeklerde ise Buğra Ünal, Dora Nusretoğlu ile Eren Kıvanç Taşyaran giyecek.

    – Final yeniden Türkiye’de

    Milletlerarası Çağdaş Pentatlon Birliği’nin (UIPM) 2023 yılında gerçekleştireceği Dünya Kupası tertipleri dört etap ve bir finalden oluşuyor.

    Mısır, Türkiye, Macaristan’da düzenlenen 3 etabın akabinde 9-15 Mayıs tarihlerinde Bulgaristan etabı yapılacak.

    2023 Çağdaş Pentatlon Dünya Kupası finali, geçen yıl olduğu üzere Ankara’da Atlı Spor Kulübü’nde 31 Mayıs-4 Haziran 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek.

    Finale Mısır, Türkiye, Macaristan ile Bulgaristan’da yapılan 4 etaptan yüksek puan toplayan 36 bayan ve 36 erkek sportmen katılacak.

    Şampiyon bayan ve erkek sportmen, Fransa’da yapılacak Paris 2024 Olimpiyatları’na gidecek.

     

  • Altın Fiyatları Tarafını Hangi Düzeylere Çevirdi?

    Federal Reserve’in faiz artırım stratejisini belirleyebilecek ABD ekonomik dataları öncesinde yatırımcılar, büyük bahisler yapmaktan kaçınıyor. Bu nedenle, altın fiyatları Salı günü çok az değişiklik gösterdi.

    Bu, altın fiyatları için olumsuz bir durum olur

    Spot altın, basın vaktinde 1.988,27 dolarda sabit kaldı. ABD vadeli altın süreçleri ise en son değişmeyerek 1.999,40 dolardan süreç gördü. Piyasanın odağı, bu haftanın ilerleyen günlerinde gelecek olan çekirdek şahsî tüketim harcamaları endeksi ve GSYH çeyreklik büyüme oranında olacak. Quantitative Commodity Research analistlerinden Peter Fertig, şu değerlendirmeyi yapıyor:

    Eğer tüketici itimadı olumlu olursa, piyasa ABD iktisadının resesyona girme ihtimalinin azaldığını görür. Bu da altın için olumsuz bir durumdur. Fed’in kısıtlayıcı para siyaseti yakın vadede altın için üst istikametli potansiyeli sınırlayabilir.

    Muhtemelen altın fiyatları düşüş trendine devam edecek

    Yatırımcılar, Fed’in önümüzdeki toplantıda 25 bps’lik bir artışa gitme ihtimalinin %88 olduğunu varsayım ediyor. Julius Baer’in Yeni Kuşak Araştırma Lideri Carsten Menke bir notunda, şu konuların altını çiziyor:

    2.000 dolar yahut üzerindeki fiyatların sırf inançlı liman arayanların geri dönüşüyle birlikte geniş tabanlı ve uzun vadeli bir ABD resesyonu durumunda haklı olduğuna inanıyoruz.

    Altın, ekonomik belirsizliklerin ortasında inançlı bir yatırımdır. Fakat, yükselen faiz oranları sıfır getirili altın tutmanın fırsat maliyetini artırarak cazibesini azaltıyor. Reuters teknik analisti Wang Tao’ya nazaran spot altının, 2.009 dolarlık bir direncin altındaki sıçramasını sona erdirmesi ve akabinde düşüş trendine devam etmesi mümkün.

    2.000 dolar düzeyi, değerli bir nokta olmaya devam ediyor

    Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere altın, bankacılık bölümünde daha geniş çaplı problemlere dair kaygıları tetikleyen Silicon Valley Bank’ın Mart ayındaki çöküşünün akabinde yükseldi. Lakin Federal Reserve ve öbür büyük merkez bankalarının enflasyonu amaçlarına geri getirmek için faiz oranlarını artırmaya devam edeceği beklentileri geçtiğimiz hafta sarı metalin bedelini düşürdü. Zaye Capital Markets’ın baş yatırım yetkilisi Naeem Aslam, şu yorumu paylaşıyor:

    Değerli metal, cazibesini kaybetmeye başladı. Altın fiyatının düşüşünün ardındaki ana neden ABD dolarının gücü. Bu haftaki ABD GSYİH verisinin, kimi alıcıları piyasaya geri getirmesi mümkün. Zira bilgilerin beklenenden daha fazla zayıflık göstermesi halinde traderlar, bahislerini hedge etmeyi düşünecektir. Altın için 2.000 dolar düzeyi, traderlar ve yatırımcılar için kıymetli bir nokta olmaya devam ediyor.

    Naeem Aslam’a nazaran, fiyat bu düzeyin üzerinde süreç gördüğünde, yeni bir rekor için umutları artırıyor. Aslam, “Ancak, fiyat bu noktanın altında süreç gördüğünde, traderlar kıymetli metalin değerli bir düzeltme yaşayabileceğine inanıyor” diyor.

    Altının, 1.950 doların altına düşmesi pek mümkün değil

    Yine de, Kinesis Money’de piyasa analisti olan Rupert Rowling, Pazartesi günkü bir notunda, “özellikle Fed’in artırım döngüsünün sonuna yaklaşıyor üzere görünmesiyle birlikte, faiz oranlarının yükseldiği bir ortamın, getirisi olmayan fiziki altının cazibesini azaltan olumsuz tesirinin de yakında ortadan kalkabileceğini” söylüyor. Bu bağlamda analist, şu değerlendirmeyi yapıyor:

    Piyasa inancı bu kadar kırılgan olmaya devam ederken, altının inançlı liman cazibesi yatırımcılar için bir mühlet daha cazip olmaya devam edecek üzere görünüyor, bu nedenle fiyatın ons başına 2.000 doların üzerine geri dönmesi için yeni bir katalizör gerekecek olsa da, altının yakın vakitte 1.950 doların altına düşmesi pek mümkün değil.

    Güçlü datalar, altının daha da düşeceğine işaret ediyor

    Nisan ayı ABD Hizmetler PMI verisi 53,7 ile beklenenden çok daha güçlü çıktı. Bunun akabinde TD Securities analistleri, altın fiyatının 1.980 doların altına gerilediğini belirtiyor. Buradan hareketle analistler, şu konulara dikkat çekiyor:

    Bu durum eğri boyunca faizleri üst çekerek ABD Dolarını keskin bir formda yükseltti. Görünüşe nazaran, Fed’in güvercin bir adım atacağı beklentisiyle durumlarını artıran spekülatörler, ABD Doları short’larını kapatıyor. Misal halde, altın piyasasında da para yöneticileri muhtemelen son vakitlerde azaltılan short konumları artırıyor. Ayrıyeten, satın alınan long durumları kesiyor.

    Analistlere nazaran, PMI ve potansiyel olarak öbür ekonomik datalar devam eden ekonomik güce işaret ediyor. Bu nedenle, piyasa faizlerin artmaya devam edebileceğine dair bahis oynamaya başlıyor. Bu nedenle analistler, altının daha da düşmesi için ek alan olduğunu söylüyor. Buradan hareketle analistler, şu düzeylere işaret ediyor:

    Nitekim 2. çeyrekte 1.975 dolar altın fiyatı öngörüyoruz. Teknik olarak, 1.960 doların çabucak üzerinde değerli bir takviye görüyoruz. Lakin, sarı metal trendinin 2023’ün ikinci çeyreğinin sonlarında 2.100 dolara ulaşacağını düşünüyoruz. Yatırımcıların Fed’in sessiz periyodunda bilgileri takip etmesi lazım. Güçlü datalar daha fazla altın düşüşüne işaret ederken, zayıflık sarı metal için güç manasına geliyor.

  • PTT AŞ tarafından “Çizgi Kahramanlar (Rafadan Tayfa)” konulu anma pulu

    PTT AŞ tarafından “Çizgi Kahramanlar (Rafadan Tayfa)” konulu anma pulu ve ilkgün zarfı 25 Nisan 2023 tarihinde tedavüle sunuldu.

    PTT AŞ, 25 Nisan 2023 tarihinde “Çizgi Kahramanlar (Rafadan Tayfa)” konulu 2×10 TL bedelli (36 x 52 mm boyutunda) anma pulu, söz konusu pula ait 30 TL bedelli ilkgün zarfı ile 2×20 TL bedelli maksimum kart abone sayısı kadar PTT iş yerlerinde, PTT’ye ait filateli web adresinde ve filateli cep uygulamasında satışa sundu.

    Söz konusu filatelik ürünlerin satışı ile aynı tarihte PTT Pul Müzesi Hacı Bayram Mah. Atatürk Bulvarı No:13 Ulus Altındağ/ANKARA adresinde “Çizgi Kahramanlar (Rafadan Tayfa) 25.04.2023 ANKARA” ibareli ilkgün damgası kullanılmaya başlandı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğal Yaşama Bahar Geldi

    Keçiören Belediyesi Doğal Yaşam Parkı havaların ısınmasıyla birlikte çocuklardan ve ailelerden yoğun ilgi görmeye başladı. Günlük yüzlerce vatandaş tarafından ziyaret edilen canlılar âlemi, Ankara’nın dört bir yanından gelenleri doğal yaşam alanında misafir ediyor. Minik çocukların ve ailelerin sevgilisi olan çeşitli türdeki canlılar ise gösterilen ilgiden hayli memnun görünüyor.

    Keçi, midilli, valabi, kanguru, maymun, ceylan, emu kuşu, Ankara keçisi, tavus kuşu, sülün, lama, geyik gibi birçok türde canlının bulunduğu Doğal Yaşam Parkını keşfetmek isteyen Ankaralıları Keçiören’e davet eden Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Hayvanseverlerimiz ve çocuklarımız yüzlerce canlımızın bulunduğu tesisimizi yaz kış ziyaret edebilirler. Burada her canlımıza özel doğal yaşam alanları yer alıyor. Kışın dışarı çıkmak istemeyen canlılarımız havaların ısınmasıyla birlikte kendilerini göstermeye başladı. Güzel havanın keyfini hem hayvanlarımız he de çocuklarımız çıkarıyor. Sevimli canlılarımızın ortaya koyduğu renkli görüntüleri görmek isteyen herkesi tesisimize bekliyoruz.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Seçim ilk turda biter”

    Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, 14 Mayısta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin Kemal Kılıçdaroğlu lehine ilk turda biteceğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması için tüm koşulların oluştuğunu belirten Soner Çetin, “Helva yapmak için tüm malzemeler var, geriye helvayı yapmak kalıyor.” ifadesini kullandı.

    Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, 14 Mayısta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için iddialı konuşarak, seçimin ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu lehine biteceğini söyledi.

    Millet İttifakı’nı oluşturan Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Gelecek Partisi, DEVA, Saadet Partisi ve Demokrat Parti Adana İl başkanları, ilçe başkanları ve yine ittifaka bağlı partilerin belediye başkanları Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın ev sahipliğinde toplanarak 14 Mayısta yapılacak seçim sürecine ilişkin çalışmaları değerlendirdi.

    Toplantıda konuşan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, son dönemlerde seçimin ikinci tura kalacağına ilişkin bir algı yürütüldüğünü belirterek, “Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde ekonomi bu kadar bozuk değilken, AKP’nin içinden başka partiler çıkmamışken yüzde 51 buçuk ile seçimi kazandılar. Şimdi ekonomi çok bozuk, insanlar aç sefil. Belediye başkanlığında 9 yılı tamamladık hiçbir bu yılki kadar erzak talebinde bulunulmadı. Dış politika tutarsız. Bu iktidarın gitmesi için her koşul hazır. Helvanın tüm malzemeleri var geriye helvayı yapmak kalıyor. Bir risk şu olabilir;  Cumhuriyet Halk Partisi’nin listelerinden seçime giren diğer siyasi partilerin mensupları nasıl olsa benim adayım seçilir ya da benim adayı yok diye düşünebilir mi? Tabanın nasıl motive edileceğini, sandığa götürüleceğini en iyi sizler bilirsiniz. Biz kendi tabanımızda gerekli çalışmayı yürütüyoruz. Artık kalan kısa zamanda çok çalışıp seçimden alnımızın akıyla çıkmalıyız. Bu artık Türkiye meselesidir. Bunu insanlara doğru anlatmalıyız. Kimin cumhurbaşkanı olduğunun önemi yok. El ele vermişiz Türkiye’nin kurtuluşu için birlikte hareket ediyoruz. Bunu halka anlatmak zorundayız.” dedi.

    Seçimin ilk turda biteceğini öne süren Başkan Soner Çetin, bunun için el birliği ile iyi bir çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. Başkan Soner Çetin şöyle devam etti:

    “6 lider Türkiye’yi nasıl yönetecek diyorlar. Burada 6 il başkanı, Adana’da 90 ilçe başkanı bir araya geliyor, yüzlerce yönetici anlaşıyor da 6 lider mi bir araya gelip Türkiye’yi yönetemeyecek? Liderlerimizin performansının yüzde 50’sini gösterirsek sorun kalmaz. Biz görevimizi iyi yaparsak uzaydan seçmen getirmeyeceklerse seçimi kazanmaları mümkün değil. Yeter ki biz iyi çalışalım. Şimdi algı çalışmalarıyla ilk turda bu iş bitmez ikinci tura kalacak diyorlar. Bu oyuna gelmemek lazım. İnsanları bu işin birinci turda biteceğine inandırmak lazım. Seçmeni diri tutmak için gerekenleri yapalım. Bu işin kesinlikte ilk turda biteceğine inanalım, herkese anlatalım.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Lüleburgaz Belediyesi’nden Malatya’ya konteyner desteği!

    Lüleburgaz Belediyesi, aradan 80 gün geçmesine rağmen hala büyük bir barınma sorununun bulunduğu depremin etkilediği kentlerden Malatya’ya 14 adet konteyner ev gönderiyor. Tam donanımlı bir şekilde Lüleburgaz Belediyesi’nin imal ettiği konteyner evler anahtar teslim şekilde ailelere verilecek.

    Kahramanmaraş merkezli gelen ve 50 binden fazla insanın yaşamını kaybettiği depremin ardından 80 gün geçmesine rağmen bölgede devam eden barınma sorununa bir nebze olsun destek verebilmek amacıyla Lüleburgaz Belediyesi harekete geçti. Depremin ilk günlerinde dayanışmanın merkezi olan ve vatandaşlardan gelen 20’den fazla tır dolusu yardım malzemesini hızlı bir şekilde deprem bölgelerine ulaştıran Lüleburgaz Belediyesi şimdi de imal ettiği konteyner evlerle bölgeye destek oluyor. Lüleburgaz Belediyesi her biri tam donanımlı anahtar teslim şekilde hazırlanan 14 adet konteyner evi Malatya Merkez’e gönderiyor.

    Ailelere anahtar teslim!

    Deprem bölgesiyle dayanışma içinde olmaya devam eden Lüleburgaz Belediyesi’nin hazır hale getirdiği 14 adet konteyner ev ailelere anahtar teslim verilecek. Özel Kalem Müdürü Ahmet Cem Sain ile İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Onur Aydın tarafından bizzat teslim edilecek konteyner barınma sorunu ailelerin yaraları bir nebze de olsun sarılmış olunacak.

    “Yaralarımızı hep birlikte sarıyoruz”

    Deprem bölgesinin yanında olmayı sürdüreceklerinin altını çizen Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli, “Barınmanın hala büyük bir sorun olduğu deprem bölgesine Lüleburgaz Belediyesi olarak tam donanımlı 14 adet konteyner gönderiyoruz. Bizi dayanışma duygusu yaşatacak” diye konuştu.

    Tam donanımlı konteynerler

    Lüleburgaz Belediyesi’nin hummalı bir çalışmayla hazırladığı her biri 2 odalı konteynerlerin içerisinde tuvalet, banyo ve mutfak bölümü bulunuyor. Tam donanımlı bir şekilde imal edilen konteynerlere depremzede aileler 28 Nisan itibariyle yerleşmeye başlayacak. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Topaloğlu’ndan Başkan Genç’e ziyaret

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç’e nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette Başkan Topaloğlu’na eşi Fikriye Topaloğlu da eşlik etti.

    Başkan Genç, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Döşemealtı’nda yaptıkları çalışmalarla ilgili Başkan Topaloğlu’na bilgiler verdi.

    Başkan Topaloğlu ise misafirperverliklerinden dolayı Başkan Genç’e teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Narlıdere’de 14 Mayıs Buluşması

    Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, seçimlere 20 günden az bir süre kala ilçedeki siyasi partilerin ve STK’ların temsilcileri ile muhtarlarla bir araya geldi. Başkan Engin Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birini yaşayacaklarını ifade ederek, “Dünya siyaset tarihinde az görülmüş şekilde 6 parti bir araya gelip 2 binden fazla maddede görüş birliğine vararak bir Ortak Mutabakat Metni hazırladı. Bu çabaya bizler de destek oluyoruz ve toplumda karşılık bulduğunu görüyoruz. İnanıyoruz ki önümüzdeki seçimlerden sonra barışın daha da derinleştiği, ayrışmalardan uzak bir döneme gireceğiz” diye konuştu

    Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin belediye işletmesi Mandalin Kafe’de, ilçedeki siyasi partilerin ve STK’ların temsilcileri ile muhtarlarla bir araya geldi. 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerin değerlendirildiği toplantıya CHP Narlıdere İlçe Başkanı Mesut Durgun, İYİ Parti Narlıdere İlçe Başkanı Feza Genişoğlu, DEVA Partisi Narlıdere İlçe Başkanı Esin Şahin, Gelecek Partisi Narlıdere İlçe Başkanı Birgül Karagöz, muhtarlar ve ilçede faaliyet gösteren STK’ların temsilcileri katıldı.

    BAŞKAN ENGİN: GÜÇLÜ BİR İRADE VAR

    Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere 20 günden daha az bir sürenin kaldığını ifade ederek, “Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimlerinden birine gideceğiz. 14 Mayıs seçimleri ekonomimizi, geleceğimizi, şehirlerimizi, ailelerimizi, kadınları ve çocukları ilgilendiren bir seçim olacak. Bizler de belediye başkanları olarak bu dönemlerde kanaatlerimizi belirtmek durumundayız. Dünya siyaset tarihinde az görülmüş şekilde 6 parti bir araya gelip 2 binden fazla maddede görüş birliğine vararak bir Ortak Mutabakat Metni hazırladı. Bu çabaya bizler de destek oluyoruz ve toplumda karşılık bulduğunu görüyoruz. İnanıyoruz ki önümüzdeki seçimlerden sonra barışın daha da derinleştiği, ayrışmalardan uzak bir döneme gireceğiz. Pazar günü, Millet İttifakı’nın 6 liderinin katılımıyla bir miting yapılacak. 6 liderin katılacağı 4-5 mitingden ilki İzmir’de olacak. Biz, bir oyu Genel Başkanımız ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’na diğer oyu ise CHP’ye isteyeceğiz. Diğer partiler de kendilerine oy isteyecek. Ama burada önemli olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok güçlü bir irade sağlayabilmek. Narlıdere’de yüzde 90 hedefi var. İnşallah hep beraber demokrasi, özgürlük, adalet ve Türkiye’nin geleceği için bize düşen görevi yerine getireceğiz” dedi. Başkan Engin Türkiye’nin yeni ve sürdürülebilir bir ekonomik politikaya ihtiyacı olduğunu belirterek, “Popülist uygulamalardan uzak, enflasyonu kontrol altına alındığı bir modele ihtiyacımız var” diye konuştu.

    “SEÇİM GELECEĞİMİZİ İLGİLENDİRİYOR”

    Başkan Engin’in ardından söz CHP Narlıdere İlçe Başkanı Mesut Durgun ise Narlıdere’de her renkten her görüşten insanın bir arada yaşadığını söyledi. Durgun, “Katıldığımız her toplantıda ‘keşke her yer Narlıdere gibi olsa’ diyoruz. Ülkemizin geleceğini ilgilendiren bu seçimde hepimize büyük görev düşüyor. Biz de var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

     “BİRLİKTELİĞİMİZ DEVAM ETMELİ”

    İYİ Parti Narlıdere İlçe Başkanı Feza Genişoğlu da elini taşın altına koyduklarını ve değerli bir oluşuma dâhil olduklarını belirterek, “Seçimlerden sonra da birlikte olmaya devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    “ÇARE MİLLET İTTİFAKI”

    DEVA Partisi Narlıdere İlçe Başkanı Esin Şahin de, “Bir ülkede kimseyi ayrıştırmadan çok seslilik olması lazım. Gerçek demokrasi için, Türkiye’nin gelişmesi için Millet İttifakı’nın iktidarına ihtiyacımız var” açıklamasında bulundu.

    “GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRDİK”

    Tarihi bir sürece tanıklık ettiklerini söyleyen Gelecek Partisi Narlıdere İlçe Başkanı Birgül Karagöz de, “Ülkesini, vatanını seven insanlar olarak hepimiz gücümüzü birleştirecek, Cumhuriyetimizin geleceği için mücadele edeceğiz” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türk doğaltaş sektörü 2023 Çin seferine hazırlanıyor

    Doğaltaş sektörü, Türkiye Milli Katılım Organizasyonu uzun yıllardır Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından yapılan dünyanın en büyük doğal taş fuarı konumundaki Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’na üç yıl aradan sonra 47’si Milli Katılım Organizasyonu olmak üzere 60 firma ile katılıyor.

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan 2022 yılı olağan mali genel kurul toplantısında konuşan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Haziran ayı başında bizi pandemi sebebiyle verilen 3 yıllık aradan sonra Xiamen Fuarı bekliyor. Bu sene Ocak ayında Çin’de karantina tedbirlerinin kaldırılmasından sonra çok hızlı bir şekilde milli katılım organizasyonu hazırlıklarımızı tamamladık. Bu sene 47 firma ile ülkemizi Xiamen’de temsil edeceğiz. Toplamda 60 firma katılıyor. Çin’e olan ihracatımızın pandemi öncesi rakamlara ulaşması için katılımcılarımız ile ülkemiz doğaltaşının tanıtımı için var gücümüz ile çalışacağız.” dedi.  

    40 milyar dolar değer oluşturduk

    2022 yılını eğitim çalışmalarından heyetlere, fuar katılımlarından yarışmalara pek çok çalışmaya imza attıklarını söyleyen Başkan Alimoğlu, “Gerek heyetlerimiz ve fuar katılımlarımız gerekse muhtelif çalışmalarımızla hedefimiz katma değerli ihracatımızı arttırmak. 2022 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 6,5 milyar dolar olarak gerçekleştirdiğimiz ihracatımız ve iç pazardaki faaliyetlerimizle 40 milyar dolar değer oluşturduk. Sağladığımız ekonomik büyüklüğün yüzde 90’ından fazlası yerli girdiden oluştu. Böylece katma değeri ülkemizde tutmayı başardık. Önümüzdeki yıl ülke ekonomisine katkımızın katlanarak artmasını hedefliyoruz. Ülkemizin en önemli öz kaynaklarından biri olan maden sektörümüz 2 milyon kişi için geçim kapısı durumunda. Sektörün sorunlarını çözmek için birlikte çalıştığımız Maden Platformunu oluşturan kuruluşların Başkanları, meslektaşlarıma sektörüm adına teşekkürü borç bilirim.” diye konuştu.   

    Doğaltaş sektöründe Sürdürülebilirlik masada

    Projelerine “Sürdürülebilir Madencilik ve Sürdürülebilir İhracat” ilkesiyle yön verdiklerinin altını çizen Alimoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Sektörümüzün en büyük fuarı olan, Marble İzmir Fuarı 28’inci kez kapılarını açacak. Birliğimizin katkılarıyla fuar kapsamında 28 Nisan 14:00’de Doğal Taş Sektöründe Sürdürülebilirlik Semineri’ni gerçekleştireceğiz. Seminerde Wonasa – Dünya Doğal Taş Birliği tarafından hazırlanan ve   Türkçe’ye tercümesini yaptırarak sektörümüzün bilgisine sunduğumuz Doğaltaşta Sürdürülebilirlik Kılavuzunu üzerine de konuşacağız. Seminerimiz Efe Nalbaltoğlu’nun moderatörlüğünde WONASA Direktörü Anil Tanaje, Silkar Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akbulak ve Metsims Kurucusu ve Genel Müdürü Hüdai Kara’nın katılımıyla gerçekleştirilecek. Aynı gün, saat 15:00’de sektörümüzün önemli hedef pazarlarından Avustralya’daki Fırsatlar, İş Yapma Kültürü ve Doğal Taş Sektöründeki Önemli Yasal ve Ticari Gelişmeleri anlatmak üzere Eletra Trade Direktörü ve Yönetim Danışmanı Alper Demir Marble fuarında bizimle olacak.”

    18 ülkeden yabancı alıcı Türkiye’de 

    İbrahim Alimoğlu, “Marble fuarımıza diğer İhracatçı Birlikleri ile güç birliği yaparak Ticaret Bakanlığımızın desteği ile 18 ülkeden 117 yabancı alıcıyı İkili İş Görüşmeleri yapmak ve fuarı ziyaret etmek üzere ağırlayacağız.  Görüşmelerin ticarete ve verimli iş birliklerine dönüşmesini temenni ederim. Tanıtım çalışmalarımız sadece Xiamen fuarıyla sınırlı kalmayıp hem yıl içinde hedef ülkelere sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetleri ile hem de tasarım odaklı sergi, seminer ve gelenekselleşen ama daima gelişen Amorf Doğaltaş Tasarım Yarışmamız ile geniş kitlelere ulaşacaktır.” diyerek sözlerini noktaladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tatil için en akıllı öneriler Setur’dan!

    Koç Topluluğu şirketlerinden Setur,  seyahat sektöründe global oyuncu olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürürken, teknolojik yeni uygulamaları ile de tatil severlere benzersiz bir deneyim yaşatmaya devam ediyor. Setur son olarak, kullanıcılarına en uygun otel ve tur seçeneklerini sunan Akıllı Öneri Sistemini geliştirdi.

    Müşteri memnuniyetinde üst üste 3. kez turizm sektörü birincisi* olan Setur, seyahat teknolojileri üreten bir teknoloji markası olma hedefi ve seyahat sektöründe global oyuncu olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürüyor. Kurumsal ve bireysel seyahat yönetimi alanındaki operasyon gücünü, bilgi birikimini, tecrübesini, en güncel ve öncü teknolojilerle birleştiren Setur, son olarak kullanıcılarına en uygun otel ve tur seçeneklerini sunan Akıllı Öneri Sistemi’ni geliştirdi. Tamamı Setur yazılım ekibi tarafından geliştirilen Akıllı Öneri Sistemi ile yurt içi, yurt dışı otel ve tüm turlar için birbirinden farklı çalışan 2 yapay zeka algoritmasını devreye aldı. Öneriler bölge, konaklama tipi, fiyat aralığı gibi özelliklere dayalı yapılan analizler ve müşteri davranışlarına göre hazırlanıyor. Sistem, bu iki algoritmayı akıllı bir şekilde birleştirerek son kullanıcıya en uygun öneriyi sunuyor. 

    Akıllı Öneri Sistemi; hibrit algoritma yapısı ve bölgesel bazda özelleşmesiyle birçok uygulamadan farklılaşarak kullanıcı dostu özelliği ile öne çıkıyor. Bu sayede, sayfasına bakılan otelin sadece yakınında bulunan otelleri değil, bu otele benzeyen başka konumlardaki otellerde tespit ediliyor.  Farklı bölgelerdeki turları da birbirine benzeterek kullanıcıya öneri olarak sunabiliyor. Akıllı Öneri Sistemi, kullanıcının otel ve tur arama süreci ve deneyimini farklılaştırıyor.

    “Kendimizi turizm şirtketi olmanın ötesinde bir teknoloji firması olarak görüyoruz”

    Setur Bilgi Teknolojileri & Ar-ge Direktörü  Alphan Kimyonok konuya ilişkin yaptığı açıklamada; “Setur olarak hedefimiz yüksek teknoloji içeren çözümlerimiz ile alanımızda daha da ileri gitmek. Bu noktada kendimizi turizm şirketi olmanın ötesinde bir teknoloji firması olarak da görüyoruz. Özellikle kullanıcılarımızın hayatını kolaylaştıracak projeler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda son olarak Akıllı Öneri uygulamamızı hayata geçirdik. Genelde öneri sistemleri sadece benzer ürün özellikleri veya  benzer fiyat skalasına bakarak tek bir bakış açısıyla çalışır. Bu anlamda Setur öneri sistemimiz, iki algoritmanın birleştirilmesiyle fark yaratıyor. Yüksek performanslı çalışma ile sonuçları, sayfa açılışını yavaşlatmadan, çok hızlı verebiliyor. Öneride bölge bilgisi önemli bir yere sahip, sadece mahalle isimleri değil koordinatları da belli noktalarda kullanarak algoritmanın öneri isabet yüzdesini artırıyor. Müşterilerimize değer katacak bu yeni uygulamamız ile dijital turizmde öncü olmayı hedefliyoruz. setur üzerinde yayına alınan Akıllı Öneri sistemimizin yakında Setur mobil uygulamasında ve acentelerde de hayata geçmesini planlıyoruz.” dedi.

    *“Müşteri memnuniyetinde sektör birinciliği, bağımsız araştırma şirketi SIA Insight’ın Eylül-Ekim 2022 döneminde 1.507 katılımcı ile, kantitatif araştırma yöntemleri kullanılarak 9 turizm acentesi üzerinden değerlendirilen müşteri memnuniyet araştırmasının toplam memnuniyet endeksi sonucuna göredir. Bu sonuca göre Setur, 2020 yılından bu yana üç yıldır müşteri memnuniyetinde kesintisiz lider konumda yer almaktadır. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Cardboard Town – Erken Erişim İnceleme

    Şimdi ben bu incelemeyi yazıyorum lakin, Erken Erişim oyunu olduğu için üç gün sonra Cardboard Town’a yeni şeyler eklenmiş olabileceğini de lütfen göz önünde bulunduralım. Hatırlarsanız Demo devrinde de bir birinci bakış yapmıştık, o vakitten bu yana çok şey değişmiş ve çok da çabuk geliyor bu değişimler maşallah. (Tahtaya vuralım. Tık tık.)

    O kadar ki OyungezerTV’de yayına konuk olduğunda Stratera Games’in kurucusu ve oyunun fikir babası Dora Özsoy bile yeni gelen güncellemeye şaşırdı.

    Fakat değişmeyen bir şey var, o da kentimizin yavaş yavaş tahtayı kaplamasının verdiği tatmin duygusu.

    Ve panik. :D

    Tut şunun ucunu, döşeyelim abi!

    İlk bakış incelememe denk gelmediyseniz, Cardboard Town bir kart destesi aracılığıyla kent inşaa etme oyunu.

    Her çeşit bir kart çekiyorsunuz. Bir ölçü bütçeniz var. Hedefiniz her çeşit bu bütçe dahilinde kart oynayarak kentinizi büyütmek. Kentinizin nüfusu arttıkça bütçeniz de artıyor. Bu ortada bir de elektrik, su, güvenlik ve yeşil alan kaynaklarınızı; bu kaynakları artıran ya da harcayan kartlara dikkat ederek denetim etmeye çalışıyorsunuz.

    Öğrenmesi kolay, lakin istikrarını tutturması sıkıntı bir oyun Cardboard Town.

    Ben bu kente yol yaptım!!! [3 cinstir diğer kart oynamamıştı…]

    Demo periyodundan beri birinci dikkati çeken değişiklik hakikaten kaynakların çok daha istikrarlı olması. Hatırlarsanız bir yol badiresi bir de su ve yeşil alan ıstırabı çekiyorduk. Yeşil alanı dengelemek nitekim yeniden başka kaynaklara oranla bir tık sıkıntı, lakin öteki kaynakların badiresi çoğunlukla çözülmüş.

    Özellikle vakit zaman çatır çutur yol döşemek mümkün. Hani bu türlü bir fanteziniz vardıysa diye diyorum.

    İkinci ve bence en fiyakalı değişiklik de misyon kartlarını seçebiliyor olmamız, ki yayında da varlığına şaşırdığımız değişiklik buydu. Cardboard Town’da da, her kentte olduğu üzere kentiniz büyüdükçe dikmeniz mecburî olan kimi binalar oluyordu. Örneğin katlı otopark. (Sinirlenme sesleri.) Demo periyodunda bunlar rastgele geliyor, bazen elinize ve imkanlarınıza hiç uymadığı için oyunu kaybetmenize sebep oluyordu.

    Şimdi misyon kartı vakti gelince 3 farklı vazife kartından birini biz kendi gayelerimiz doğrultusunda seçebiliyoruz.

    Başka iki büyük değişiklik de farklı kartları oynayarak açmamız ve neden kaybettiğimizi görebilmemiz.

    Bence zati en baştan TÜM kartlara sahip olmak hem biraz baş karıştırıcı, hem de zorlayıcı olurdu. Ayrıyeten daha çok oynamak için bir sebep veriyor hakikaten.

    Neden kaybettiğimizi görebilmemiz de ayrıyeten bir artı. Cardboard Town’da takip edilmesi gereken birçok etmen var. Bilhassa oyuna yeni başladığınızda tam olarak neden kaybettiğinizi fark edememeniz çok mümkün. Bu bahiste oyunun bize nerede yanlış yaptığımızı söylemesi bir sonraki denememiz için çok büyük bir yardım.

    Kurabiyeden umutluyum

    Cardboard Town nitekim çok umut verici bir yolda ilerliyor.

    Kolay bir oyun değil, ancak bana sorarsanız ayarında bir zorluğu var. Hala kaynaklar konusunda biraz istikrar meşakkatleri var, evet, lakin demo devrinden beri ne kadar ilerleme katettiğini düşünürsek mutlaka çözülecektir. Şimdi Erken Erişim’de olduğunu hatırlamak lazım oyunun.

    Ayrıca ileride eklenmesi beklenen şeyler konusunda Dora’yı daha çok sıkıştırmalıymışım fakat berbat belediyeciliğim bizi şoka uğrattığından kaynamış ortada doğal.

    Eh, bu da demek oluyor ki Stratera Games’in Cardboard Town için ne planları var, vakit içinde birlikte göreceğiz. Tam sürüm çıktığında görüşmek üzere! O vakte kadar Kartonbaşkan’lığımı biraz daha geliştirmeliyim.

  • Horizon: Forbidden West’in devam oyunu geliyor!

     
    Yayınlanan bir blog gönderisine göre Horizon geliştiricisi Guerilla Games grubu yeni bir devam oyunu üzerinde çalışıyor. Bir müddettir geliştirilen çevrimiçi projeden farklı olarak sunulacak olan üçüncü bir Horizon oyununun varlığı bu gönderiyle bir arada doğrulamış oluyor.
     
    Yeni devam oyunu geliyor
     
     
     
    Horizon: Forbidden West’in bizlere sunduğu öykü, Burning Shores DLC’si bir arada daha da genişledi. Lakin cihan bununla da hudutlu kalmadı. Bu vakte kadar seri içerisinde birçok oyun yer aldı. Gerek konsol oyunlarıyla gerek PC sürümüyle gerekse VR oyunlarıyla karşımıza çıkan Horizon kainatı yeni bir oyunla birlikte daha genişlemeyi hedefliyor.
     
    Belirtilene nazaran yeni Horizon oyunu tam sürüm bir tecrübesi bizlere sunacak. Bu proje Horizon: Forbidden West’in devamı niteliğinde olacak. Cihan ve kıssa bu üçüncü oyunla bir arada genişleyecek. Gönderiyle nazaran Horizon serisi bir üçleme formunda karşımıza çıkacak.
     
    Diğer taraftan geliştirilen çevrimiçi proje ise şu anda geliştirilme evresinde yer alıyor. Oyun hakkında çok fazla ayrıntı bulunmuyor. Gönderide çevrimiçi proje hakkında şu tabirler kullanılıyor:
     
    “Aloy’un bir sonraki macerası heyecan verici çevrimiçi projemizle birlikte büyüyecek. Horizon dünyasını çeşitli projelerle genişleterek büyük bir tecrübesi sizlere aktarmak istiyoruz.”

  • Hadise ‘Feryat’ dedi! Birinciliğini hamburger yiyerek…

    Özel hayatı ile gündeme gelen Hadise geçtiğimiz günlerde çıkardığı ‘Feryat’ isimli müziğiyle müzik listesinde birinci sıraya oturdu. Bu muvaffakiyetini hamburger yiyerek kutlayan Hadise, takipçilerine teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

    Uzun bir vakit özel hayatıyla magazin gündeminden düşmeyen Hadise, son çıkardığı Feryat müziğiyle müzik listesini darma duman etti. Müzik listesinde birinci sıraya yerleşen Hadise o anları hamburger yiyerek kutladı. Toplumsal medya hesabı üzerinden takipçilerine teşekkür etmeyi de ihmal etmeyen müzikçi çektiği kareleri Instagram hesabı üzerinden paylaştı.

    Hadise

    MÜZİK LİSTESİNDE BİRİNCİ SIRAYA YERLEŞTİ

    Şarkı çıkarır çıkarmaz birinci sıraya yerleşen Hadise, bu başarısını kendisine hamburger ve patates kızartması ısmarlayarak kutladı. Hayranlarına bu muvaffakiyetinden ötürü klibinden bir sahneyi paylaşarak da teşekkür etti.

    Hadise

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    urak Deniz yeni dizisi ve partneri Hande Erçel hakkında konuştu! “Bunun artı olarak yansıyacağını…”

  • Trabzonspor’da ayrılık yakın!

    Trabzonspor’un dönem başında Real Betis’ten takımına kattığı Marc Bartra için ayrılık tezi geldi.

    İSPANYA’YA DÖNMESİ MUHTEMEL

    İspanyol basınından Estadio Deportivo’da yer alan habere nazaran, Bartra’nın gelecek dönem Trabzonspor’da kalmasından fazla İspanya’ya dönmesinin daha mümkün olduğu aktarıldı.

    32 yaşındaki futbolcu için İspanya’ya geri dönüşünde birinci olarak eski grubu Real Betis’in isminin geçtiği kaydedildi. Lakin Espanyol da Bartra’nın transfer olabileceği bir öbür kulüp olarak gösterildi.

    TARAFTARLAR TARAFINDAN SEVİLİYOR

    Trabzonspor’un kadro olarak bu dönem beklentilerin altında kaldığı söz edildi. Bartra’nın ise şahsî olarak makûs bir dönem geçirmediği vurgulandı. Tecrübeli futbolcunun, Trabzonspor’da 3 defa fileleri havalandırdığı ve Real Betis devrinde yaşadığı sakatlıklardan kurtulduğu kaydedildi. İspanyol oyuncunun ayrıyeten taraftarlar tarafından da sevildiği belirtildi.

    EN YÜKSEK MAAŞLI İSİMLERLE YOLLAR AYRILACAK

    Trabzonspor’un eski lideri Ahmet Ağaoğlu’nun, ocak ayında yaptığı açıklamada kulübün sürdürülebilir iktisadı için maaş bütçesini 40 milyon euro’dan 30 milyon euro’ya düşürülmesi gerektiğini söyledi hatırlatıldı. Ağaoğlu’nun, bu doğrultuda orta transfer devrinde 4 oyuncu ile yollarını ayırdığı lakin Barta da dahil olmak üzere en yüksek sayıları alan isimlerin grupta kaldığı belirtildi. Bordo-mavili kulübün, bu isimlerden kimileriyle yaz aylarında yollarını ayırmayı planladığı öne sürüldü.

    BJELICA İLE YİNE 11’E DÖNDÜ

    Trabzonspor’da Abdullah Avcı ve Orhan Ak sonrası süreksiz olarak vazifeye gelen İhsan Derelioğlu’nun Bartra’yı yedek bıraktığı belirtildi. Fakat bordo-mavililerde Nenad Bjelica’nın vazifeye gelmesinin akabinde Bartra’nın yine 11’e döndüğü ve kadro için dönemin geri kalanında yine kıymetli bir isim olacağı söz edildi.

  • Tottenham’dan Newcastle hezimeti sonrası flaş karar!

    Premeir Lig grubu Tottenham, alanında Newcastle United’a karşı aldığı 6-1’lik ağır mağlubiyet sonrası flaş bir karar aldı.

    İngiliz grubu, toplumsal medya hesabından yapılan açıklamada Newcastle maçının bilet fiyatlarının taraftarlara iade edileceğini açıkladı.

    Yapılan açıklamada, “Takım olarak hüsranınızı, öfkenizi anlıyoruz. O gün gereğince güzel değildik. Bu türlü durumlarda sözlerin yetersiz kaldığını biliyoruz ancak inanın bize, bu türlü bir yenilgi en çok bize acı verdi. Hem içerde hem de deplasmanda dayanağınızı hiç eksiltmediniz. Bu yüzden pazar günü oyanan maçın bilet fiyatlarını geri iade etmek istiyoruz. Bu o gün yaşananları düzeltmeyecek biliyoruz lakin perşembe günü oynayacağımız Manchester United’a karşı işleri düzeltmek için her şeyi yapacağız. Birlikte ilerlersek her şeyi başarabiliriz.” tabirleri kullanıldı.

  • Bursa BB, Cizre deplasmanında set vermedi

    Voleybol AXA Sigorta Efeler Ligi play-off 5-8’incilik etabının ikinci maçında Bursa Büyükşehir Belediyespor, Cizre Belediyespor’u deplasmanda 3-0 mağlup etti.

    Bursa Büyükşehir Belediyespor, seride 2-0 öne geçerek 5-6’ncılık maçına çıkmaya hak kazandı.

    Cizre Belediyespor ise 7-8’incilik uğraşına çıkacak.

  • 2023 Para Okçuluk Bahar Kupası sona erdi

    Antalya’da düzenlenen 2023 Para Okçuluk Bahar Kupası tamamlandı.

    Türkiye Okçuluk Federasyonunun faaliyet programında yer alan tertip, Antalya 100. Yıl Okçuluk Tesisleri’nde gerçekleştirildi.

    Bayanlar ve erkeklerde klasik yay açık, makaralı yay açık ve W1 kategorilerinde yapılan kupaya, 12 vilayetten 12’si bayan 44 atlet katıldı.

    Kupanın son gününde, 6 kategoride ferdi finaller yapıldı.

    Klasik yay kategorisinde erkeklerde Cemil Yılmazlı, bayanlarda ise Merve Parıltı Eroğlu altın madalya kazandı.

    Makaralı yayda erkeklerde Murat Turan, bayanlarda Sevgi Yorulmaz birinciliği elde etti.

    W1 kategorisinde ise erkeklerde Caner Yiğit Aydın, bayanlarda da Nil Mısır birinci oldu.

    Dereceye giren atletlere mükafatları, merasimle verildi.

    Cemil Yılmazlı, AA muhabirine, heyecanlı ve keyifli bir müsabakayı geride bıraktıklarını söyledi.

    2023 Para Okçuluk Federasyon Kupası’nda klasik yay erkekler kategorisinde üçüncü olduğunu belirten Cemil Yılmazlı, “Yarışmada birinci olmak ve altın madalya almak çok hoş bir his. Bundan sonra daha çok çalışıp ulusal grup takımında yer almayı hedefliyorum.” diye konuştu.

  • Pixel Fold’un neredeyse tüm özellikleri sızdırıldı

    Teknoloji tutkunları, arama devi Google’ın birinci katlanabilir telefonu olan Google Pixel Fold’un Mayıs ayında piyasaya sürülmesini sabırsızlıkla bekliyorlar. Google şimdi aygıtla ilgili resmi bir açıklama yapmamış olsa da, telefonun özellikleriyle ilgili sızıntılar ve söylentiler bir müddettir çevrimiçi olarak dolaşıyor. Tanınan sızıntı kaynağı Jon Prosser tarafından yapılan son sızıntı, Pixel Fold’un piyasaya sürülmeden evvel neredeyse her şeyini açığa çıkardı.

    Prosser’a nazaran, Google Pixel Fold, 2092 x 1080 piksel çözünürlüğe, 17.4:9 en-boy oranına, 408 ppi piksel yoğunluğuna ve 120Hz yenileme suratına sahip 5,8 inç OLED kapak ekranı ile birlikte gelecek. İçinde, 2208 x 1840 piksel çözünürlüğe, 6:5 en-boy oranına, 380 ppi piksel yoğunluğuna, 120Hz yenileme suratına ve ayrıyeten UTG (ultra ince cam) katmanına sahip daha büyük bir 7,6 inç OLED katlanabilir ekran bulunacak. Katlanabilir telefonun Tensor G2 işlemcisi tarafından destekleneceği ve Titan M2 güvenlik yongası ve LPPDR5 RAM ile donatılacağı iddia ediliyor.

    Pixel Fold’un neredeyse tüm özellikleri sızdırıldı

    Pixel Fold, art tarafta OIS’li 48 megapiksel birincil kamera, 10,8 megapiksel ultra geniş açılı kamera ve 5x optik zoom’a sahip 10,8 megapiksel telefoto kamera içeren üçlü kamera konseyimi ile donatılacak. Kapak ekranında 9,5 megapiksel ön kamera ve iç ekranında 8 megapiksel ön kamera bulunacak.

    Sızıntı, kimlik doğrulama için yan monteli bir parmak izi sensörü ile geleceğini ve Android 13 işletim sistemi ile kutudan çıkacağını belirtiyor. Pil ömrü açısından, Pixel Fold tek şarjla 24 saatten fazla kullanım ömrü sunması bekleniyor. Aygıtın boyutları katlandığında 5,5 inç x 3,1 inç x 0,5 inç olacak ve yükü yaklaşık 283 gram olacak.

  • Analist: Bu Coin Aptos, ICP, ETC, AVAX ve XRP’i Geçecek!

    Kripto para analisti Jack Niewold, son tahlillerinde farklı kestirimlere yer verdi. Trend bir altcoin’in Aptos, ETC, AVAX ve XRP üzere piyasa devlerini geride bırakacağını öne sürdü.

    “Bu altcoin Aptos, ICP, ETC, AVAX ve XRP’yi geride bırakacak”

    Jack Niewold’ın tahlillerine nazaran, Nisan ayında gerçekleşen airdrop ile ağır ilgi gören Arbitrum (ARB), piyasa bedeli sıralamasını kökten değiştirebilir. Kripto analisti, Arbitrum’un Hedera, Aptos, Stellar, ICP, LEO, Avalanche ve XRP’yi geride bırakacağını argüman ediyor:

    ARB, tasfiye edilemez kaldıraçlı ETH betaya erişim sağlarken, kaçınılmaz olarak Hedera, Aptos, Stellar, ICP, ETC, LEO Token, Avalanche ve XRP’yi geride bırakacak.

    Arbitrum’un gerisindeki katalizör, 8 Mart’ta başlayan Vertex beta testine dayanıyor. Kripto ticaret protokolü Vertex, kurumsal yatırımcıları çekmek emeliyle Arbitrum ağında mukaveleler uyguladığını duyurdu. 8 Mart’ta protokol, spot ve türev ticaret için seçilen bir küme kurumsal yatırımcıyla beta testine başladı.

    Niewold’a nazaran ARB, Ethereum süreç fiyatlarının yükseldiği son günlerde öteki coin’lerden daha ekonomik fiyat sağlıyor. Ayrıyeten, 8 Mart’ta Vertex ile kaldıraçlı ETH süreçleri sunmaya başladı. Bu fonksiyonellik ile Niewold, ARB’nin kripto para piyasasında yükselişe geçeceğini lisana getirdi.

    Arbitrum rakipleri karşısında ne kadar güçlü?

    Kripto topluluğu, Arbitrum’un (ARB) XRP ve Aptos’u geride bırakıp bırakamayacağını tartışmaya devam ediyor. Birtakım yorumcular, Arbitrum’un yatırımcılara kıymetli bir bedel sunmadığını savunuyor. Öbürleri ise Ethereum ağındaki yüksek fiyatların gölgesinde Arbitrum’un daha âlâ performans sergileyeceği görüşünde.

    Arbitrum, Ethereum ağı üzerinde çalışan bir Layer 2 tahlilidir. Daha süratli, daha ekonomik ve daha ölçeklenebilir süreçler sunarak Ethereum ağının performansını artırır. Platform, Ethereum’ın güvenliğini korurken, off-chain hesaplama ve depolamaya müsaade veren Optimistic Rollups teknolojisini kullanır.

    Ancak, XRP ve Aptos üzere altcoin’ler, eşsiz bedel teklifleri sunarak kendilerini farklılaştırmaya çalışıyor. Bilhassa XRP, anında, düşük maliyetli ve inançlı hudut ötesi ödemeler konusunda bölüm başkanı pozisyonunda. Öten yandan, Aptos, Web 3.0 uygulamaları için en verimli altyapıyı sağlıyor.

    Arbitrum’un ivme kazandığı ve Ethereum ağındaki tıkanıklığı hafiflettiği zati ortada. Fakat XRP ve Aptos’u geride bırakıp bırakamayacağı şimdi kesin değil. Arbitrum’un bilhassa Ethereum ağında mevcut yüksek fiyatların gölgesinde daha güzel bir performans gösterebileceği düşünülüyor.

    NFT2.0 Arbitrum’a geliyor

    NFT 2.0, standart özelliklere ek olarak ( kimlik ve meta veriler) ek özelliklere sahip olan NFT’lerdir. Kullanıcılar birebir vakitte, mint sırasında NFT’nin gerekli özelliklerini seçebilirler. Arbitrum’un bu teknolojiyi benimsemesi, Envelop entegrasyonu ile gerçekleşti.

    Son olarak, Arbitrum’ın geliştirici aktivesinin süratle düştüğünü belirtelim. Kriptokoin.com olarak aktardığımız raporlara nazaran, projenin etkin geliştirici sayısı durağan kalıyor.

  • PUBG MOBILE Sevilen İsimleri Deprem Bölgesindeki Çocuklarla Bir Araya Getirdi

    PUBG MOBILE Türkiye, YouTube’un sevilen içerik üreticileri Mami Emen, Sefa Kındır ve ekibi ile birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamak için üç farklı şehre giderek, deprem bölgesindeki çocuklarla bir araya geldi.

    Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamak için deprem bölgesindeki üç farklı şehre giderek çocuklarla bir araya geldi. 

    Mami Emen, Sefa Kındır, Emre Gül, Murat Sungurtekin ve Sinan Poyraz dayanışma ruhunu hatırlatmak ve deprem bölgesindeki çocukların yüzünü güldürebilmek için Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’ya gitti. Bölgedeki çocuklar ile bir araya gelen ekip, oyuncaklar dağıtarak duygusal ve bir o kadar da anlamlı bir videoya imza attılar.

    Mami Emen, Sefa Kındır ve arkadaşlarının çocuklarla bir araya geldiği anların videosu PUBG MOBILE Türkiye YouTube kanalında izlenebilir. 

    Depremin ilk günlerinde 3.7 milyon TL bağış yapan PUBG MOBILE, geçtiğimiz yıllarda başlatılan yardımlaşma içeriklerini de gelenekselleştirmeye devam ediyor. Bayramlarda ihtiyaç sahipleri ile bir araya gelmeye ve toplumsal problemlere dikkat çekmeye devam eden PUBG MOBILE Türkiye ekibi ayrıca 2021’de yaşanan yangınlar sonrasında TEMA Vakfı’nın başlattığı “Yeniden Yeşerteceğiz” kampanyasına 10 bin fidan bağışıyla destek vermişti. 

    Türkiye’de 5. yılını geride bırakan PUBG MOBILE, oyunculardan aldığı geri bildirimlere değer veriyor ve her zaman kültürümüzü, tarihimizi ve yardımlaşma değerlerimizi takdir eden içeriklerle oyuncularla buluşmaya devam ediyor. PUBG MOBILE, önümüzdeki dönemlerde de yerel alışkanlıklara dokunan yenilikçi içeriklerle oyuncuların hayatlarına daha fazla dokunmaya devam edecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Gizli İsyan ve 2023 Dünya Şampiyonası Call of Duty®: Mobile’ın 4. Sezonu ile Başlıyor

    Call of Duty®: Mobile’ın 2023 yılı 4. Sezonu olan “Gizli İsyan”, 26 Nisan’da başlıyor. Yeni sezonla birlikte ayrıca Call of Duty: Mobile Dünya Şampiyonası 2023 turnuvası da 1.3 Milyon dolarlık ödül ile geri dönüyor.

    2023 yılı dördüncü sezonu olan “Gizli İsyan” ile oyuncular gölgelerde gizlenen sırları ortaya çıkarmak için mücadele verecek. Yeni sezonda oyuna yeni çok oyunculu harita olan Arsenal, yeni Büyük Savaş: Çatışma oyun modu, yeni Makarov silahı ve özel tematik etkinlikler geliyor.

    26 Nisan’da Android ve iOS üzerinden erişilebilir olacak yeni sezonla birlikte oyuncular yeni savaş biletinin yanı sıra Amerikan Bulldog – İç Kızıl ve Dame – Zehirli Pençe operatörlerini, yeni Şok Dalgası BR sınıfı, OTs 9 SMG silahı, yeni silah tasarımları, profil kartları, tılsımlar, oyun içi puanlar (CP) ve sezon boyunca eklenecek çok daha fazla içeriği kazanma fırsatı yakalayacak.

    Ek olarak, dünyanın dört bir yanından en iyi takımların yarıştığı, ESL FACEIT Group ile ortaklaşa canlı yayınlanan ve Snapdragon Pro Series’in ev sahipliği yaptığı destansı bir 2022 sezonunun ardından; Call of Duty: Mobile Dünya Şampiyonası 1.3 Milyon dolarlık devasa ödül havuzuyla geri dönüyor. Tüm oyuncular, 4. sezonla birlikte oyun destansı yeni silahlar ve operatörler de dahil olmak üzere oyun içi ödüller kazanmak için yarışabilir ve oyunun sonraki aşamalarına katılmaya hak kazanabilirler.

    Her seviyeden oyuncu için hazırlanan Call of Duty: Mobile Dünya Şampiyonası 2023, Kuzey Amerika, Orta Doğu/Avrupa/Kuzey Afrika, Hindistan, Latin Amerika ve Japonya’da Snapdragon Pro Serisi aracılığıyla bölgesel olarak yürütülen birden fazla aşamada gerçekleşecek. Turnuvanın birinci aşaması, bu heyecan verici ve küresel rekabet edilen etkinliğin başlangıcında kaydolan tüm oyunculara, yeni bir profil çerçevesi, silah kaplaması ve profil kartı hediye edecek.

    Call of Duty: Mobile’ın yeni sezonu “Gizli İsyan” hakkında ayrıntılı bilgi için resmî web sitesini ziyaret edebilirsiniz. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 22. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali, 2-8 Mayıs Tarihlerinde NG Afyon Ev Sahipliğinde Gerçekleşecek

    Termal keyfini lüksle harmanlayan, gastronomi tutkunlarını Afyonkarahisar mutfağının tüm zenginlikleriyle ağırlayan NG AFYON, 2-8 Mayıs’ta 22. kez gerçekleştirilecek Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’ne ev sahipliği yaparak konuklarına müzik ziyafeti sunacak.

    Festivalin açılışı, ülkemizin ilk ve tek bölge orkestrası olan Şef Naci Özgüç yönetimindeki Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ve solist kemancı Matteo Hager ile NG Afyon’da
    2 Mayıs akşamı yapılacak.
     

    Termal, gastronomi, sağlık ve kongre turizmiyle olduğu kadar yıllardır kesintisiz süren Klasik ve Caz Müzik Festivalleri ile de adından söz ettiren Afyonkarahisar, Mayıs ve Haziran aylarında kültür-sanat tutkunlarını bekliyor. 

    Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali, 22. yılında da bol ödüllü isimleri ağırlayacak

    Festivalin açılışı, ülkemizin ilk ve tek bölge orkestrası olan Şef Naci Özgüç yönetimindeki Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ve solist kemancı Matteo Hager ile NG Afyon Otel’de 2 Mayıs akşamı gerçekleşecek. Dört yaşından beri keman çalan çok ödüllü sanatçı Hager’in konseriyle başlayacak festival, 8 Mayıs akşamı gerçekleştirilecek Prag Oda Orkestrası ve Solistler Konseri ile son bulacak. 

    Okul söyleşileri ve Yusuf Taktak Resim Sergisi ile kültür sanat ortamı tüm şehre yayılacak 

    Festivalin en fazla sevilen, olmazsa olmaz bölümlerinden Okul Söyleşileri bu yıl da devam edecek. Sınıflarda öğrencilerle bire bir gerçekleşecek söyleşilere katılacak değerli kültür-sanat insanları arasında bu yıl 90. yaşını kutlamaya hazırlanan 50 kuşağı öykücülüğünün yaşayan efsanesi yazar Adnan Özyalçıner, kültür sanat yöneticiliği konusunda ülkemizdeki en önemli figürlerden Özalp Birol, yazın hayatımıza hem yazarlık hem de eleştirmenliğiyle damga vuran bir isim Metin Celal, çocuk edebiyatı denilince ilk akla gelen isimlerden şair ve yazar Yalvaç Ural, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, fotoğrafta duayen bir isim İsa Çelik, kültür ve sanat hayatına katkılarıyla tanınan iş insanı Nuri Akın, yazar Nazlı Eray, yazar ve editör Feridun Andaç, sunucu ve moderatör aynı zamanda eğitimci Defne Sarısoy, ressam ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi Yusuf Taktak, çok sayıda ulusal ve uluslararası ödüle sahip film yönetmeni Yüksel Aksu yer alıyor. 

    Türkiye’de resim sanatının şekillenmesindeki en etkin isimler arasında yer alan, Afyon-Bolvadin doğumlu ressam Yusuf Taktak’ın Sergisi de festival kapsamında Afyon’un Nuh Köyü’ndeki bir köy okulunda açılacak. 

    Yedi gün boyunca sürecek festival, konserler, sergiler ve canlı yayınlarla sanatseverlere müzik dolu anlar yaşatacak.   

    PROGRAM

    AÇILIŞ KONSERİ/BURSA BÖLGE DEVLET SENFONİ ORKESTRASI
     
    Şef: Naci Özgüç 
    Solist: Matteo Hager – Keman/Violin
    2 Mayıs 2023 
    Saat: 20.30
     Yer: NG AFYON

    JAKUB WILLIAM GRAF ALENA MAZAKOVA ÇELLO PİYANO İKİLİSİ
     
    3 Mayıs 2023 
     Saat: 20.30
     Yer: NG AFYON

    FRANTISKA MATOUSKOVA PAVOL PRAZENICA OBUA PİYANO İKİLİSİ
     
    4 Mayıs 2023
    Saat: 14. 30
     Yer: NUH KASABASI

    4 Mayıs 2023
    Saat: 20.30
     Yer: NG AFYON

    JAKUB WILLIAM GRAF ÇELLO RESİTALİ
     
    5 Mayıs 2023 
     Saat: 14.30
     Yer: NUH KASABASI

    INNSOLITUS ÜÇLÜSÜ
     
    5 Mayıs 2023 
    Saat: 20.30
    Yer: NG AFYON

    VYSEHRAD ÜÇLÜSÜ
     6 Mayıs 2023 
     Saat: 20.30
     Yer: NG AFYON

    SUK DÖRTLÜSÜ
     
    7 Mayıs 2023
    Saat: 14.30
    Yer: NUH KASABASI 

    TUBA ÖZKAN ASLI DEMİRAĞ VİYOLA PİYANO RESİTALİ
     
    7 Mayıs 2023
    Saat: 15.30
     Yer: NG AFYON

    DANİEL BOURA PİYANO VE SUK DÖRTLÜSÜ
     
    7 Mayıs 2023
    Saat: 17.30
     Yer: NG AFYON

    KAPANIŞ KONSERİ/PRAG ODA ORKESTRASI VE SOLİSTLER 

    8 Mayıs 2023 
    Saat: 20.30
     Yer: NG AFYON

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Alternatif Bank – TBB işbirliğinde engelli istihdamı

    Herkes için hak temelli ve erişilebilir bir bankacılık deneyimi sunmak amacıyla Engelsiz Bankacılık çalışmalarına odaklanan Alternatif Bank, Türkiye Bankalar Birliği’nin engelli bireyler için gerçekleştirdiği Bankacılık Mesleki Eğitim Programı’ndan sertifika alanların istihdamı için harekete geçti. 25 Şubat – 9 Mart tarihlerinde düzenlenen programda katılımcılar, bankacılık sektörüne yönelik mesleki bilgi ve beceriler edinirken Alternatif Bank bünyesinde kariyer fırsatı da elde etti. 

    Ülke geneline açık olan programda katılımcılar; temel ve ileri seviye ofis programları, raporlama ve kişisel gelişim konularında eğitimler aldı. Eğitim programını tamamlayanlar Mart ayında düzenlenen mezuniyet töreninde sertifikalarını alarak mezun oldu. Mezun olan katılımcılar, başta Alternatif Bank olmak üzere bankaların insan kaynaklarıyla görüşme fırsatı elde etti. Alternatif Bank, eğitim sonunda sertifika almaya hak kazanan kişilerle gerçekleştirdiği mülakat sonucunda mezunlara bankacılık operasyonlarını yakından deneyimleyebilecekleri bölümlerde istihdam imkânı sundu.

    Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Alternatif Bank Genel Müdürü Kaan Gür “Alternatif Bank olarak Engelsiz Bankacılık anlayışımızın temelinde, sunduğumuz tüm hizmetlerin herkes tarafından eşitlik çerçevesinde kolaylıkla ulaşılabilmesini sağlamak yatıyor. Bu yolda emin adımlarla ilerlerlerken, önceliklerimizden biri de bankamızda engelli istihdamını yaygınlaştırmak. Mevcutta mevzuatın belirlediği kotanın üzerinde, üstelik yönetsel ve yönetsel olmayan farklı rollere yayılmış bir engelli istihdamımız var. Bunu daha da ileriye taşımak amacıyla insan kaynakları ekibimiz Türkiye Bankalar Birliği’nin gerçekleştirdiği Bankacılık Mesleki Eğitim Programı’nı tamamlayan ve sertifika almaya hak kazanan katılımcılar ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmeleri başarıyla geçenler ihtiyaç duyduğumuz birimlerde çalışmaya başladı. İnsan odaklı kurum kültürümüzle engelli bireylerin bankacılık sektöründe istihdamını artırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.  Bankacılık Mesleki Eğitim Programı’nın ardından bu sayının daha çok artmasını bekliyoruz. Sektörümüzde bir zihniyet dönüşümüne öncü olabilme vizyonuyla yeni adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İş Bankası’ndan emtia ticareti platformu

    İş Bankası tarafından endüstriyel eserlerin ticaretine aracılık etmek üzere hayata geçirilen emtia ticareti platformu Proemtia, öncelikli olarak demir çelik dalı eserleri için kullanıma açıldı. İlerleyen süreçte eser kategorisini genişletecek olan dijital platform, Türkiye’nin farklı noktalarındaki alıcı ve satıcıları tıpkı platformda bir ortaya getirerek ticareti kolaylaştırıyor.

    İş Bankası’ndan yapılan açıklamaya nazaran, banka platform ile klasik iş yapış biçimlerinin kıymetini koruduğu endüstriyel emtia ticaretinin gelişimine ve dijitalleşmesine katkı sunmayı ve bu gelişimde değerli bir referans noktası olmayı hedefliyor.

    Beş ana kategori

    Proemtia’da demir çelik bölümünde 5 ana kategori altında 80 eserin ticareti yapılıyor.
    Proemtia alıcılar açısından yalnızca belirli kriterleri taşıyan onaylı satıcılar üzerinden birinci kalite eserlere süratli erişim, rekabetçi ve şeffaf fiyatlar, vadeli ödeme imkânı, lokasyona nazaran arama ve anında lojistik teklifi alma üzere imkânlar sunuyor. Satıcılara da eserlerini ve fiyatlarını süratli bir biçimde sisteme yükleme ve güncelleme, yeni ve süratli bir satış kanalı sayesinde yeni müşterilere ve bölgelere erişim, eser yelpazesini genişletme ve vadeli satış üzere avantajlar sağlıyor.

    “Kritik sektör”

    İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Burak Seyrek, Proemtia’nın tanıtıldığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, birinci olarak ticaretine aracılık ettikleri demir çelik kesiminin Türkiye açısından stratejik ve kritik bir dal olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

    “Ülke olarak daima birlikte yakın vakitte zelzele felaketleri nedeniyle çok acı günler yaşadık. Zelzelelerde ağır hasar gören yaklaşık 10 vilayetimizin yine inşa edilmesi gerekecek. Hasebiyle demir çelik dalı, ülkemiz açısından sarsıntılardan sonra daha da kritik hale geldi. Bölgenin inşası sırasında kısa vakitte çok önemli bir demir çelik muhtaçlığı olacak. Üzerinde birkaç yıldır çalıştığımız platform ile gereksinimin süratli ve kolay bir biçimde karşılanmasına da katkıda bulunmuş olacağız. Bu türlü felaketlerle hiçbir vakit karşılaşmamayı temenni ediyoruz ancak sarsıntı üzere bir felaketle karşılaştığımızda gerçek kesimin, ulusal endüstrimizin ne kadar güçlü olması gerektiğini bir sefer daha anladık.”

    “Teslim mühleti üç gün”

    Proemtia Genel Müdürü Umut Feyzioğlu da öncelikle endüstriyel emtia ticaretine ait gereksinimlerin ne olduğunu saptadıklarını ve akabinde endüstriyel eser alışverişlerinde alıcı ve satıcı muhtaçlıklarını tıpkı anda karşılayacak, şeffaf, muteber ve iş birliğini destekleyen bir pazaryeri platformu olan Proemtia’yı hayata geçirdiklerini aktararak, “Platformu, yazılım ve teknoloji şirketimiz Softtech ile finansal teknoloji alanındaki iştirakimiz Moka’nın katkılarıyla hayata geçirdiğimiz bir start-up olarak değerlendirebiliriz” dedi.

    Feyzioğlu, ehemmiyet verilen hususlardan birinin, satın alınan demir çelik eserlerinin satıcılar tarafından teslim edilme müddeti olduğunu belirterek, bu mühletin şu anda en fazla 3 iş günü olduğunu kelamlarına ekledi.

  • Gram altın ile sertifika ortasında dikkat çeken makas

    EBRU USTA/BLOOMBERG HT PARA VE SERMAYE PİYASALARI MÜDÜRÜ

    Borsa İstanbul Hisse Piyasası Emtia Pazarı’nda süreç gören Darphane Altın Sertifikası (ALTIN.S1) ile piyasadaki gram altın fiyatı ortasındaki makas da açılmaya başladı.

    0,01 gram altına denk gelen altın sertifikasının fiyatı bugün 14,30 TL düzeylerinden süreç görürken 100 grama denk gelen 100 sertifikanın fiyatı 1.430 TL oldu. Hatta bugün gün içerisinde sertifikada 14,51 TL düzeyleri de görüldü. Spot piyasada gram altın fiyatı ise 1.240 TL düzeyinde süreç görüyor.

    Geçtiğimiz yıl 21 Kasım tarihinde Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, Darphane Altın Sertifikaları’nı 10,48 TL’den halka arz etmişti. Yastık altı yatırımların iktisada kazandırılmasını amaçlayan AltınS1 yatırım aracı, sürece açıldığı günden bu yana yatırımcısına yaklaşık yüzde 37’lik getiri sağladı. Darphane Altın Sertifikası’ndaki kar son 1 ayda ise yüzde 11 düzeyinde oldu.

    Sertifikada rekor hacim

    Altın sertifikasında hacim de bugün 1 milyar TL ile rekor düzeye ulaştı.

    Borsada ALTIN.S1 koduyla süreç gören Darphane Altın Sertifikaları’nda alım-satım ortasındaki farkının düşük olması, düşük kurul fiyatları, fiziki saklamanın getirdiği dezavantajların olmaması ve bu varlıktaki yararlardan stopaj vergisinin alınmaması nedeniyle daha çok tercih ediliyor.

    Altın sertifikaları, fiziki altına dönüştürülme imkanı da sağlarken her yatırımcı için fiziki dönüşüm fiyatı en az 50 gr ve 50 gram üzeri için 10 gramın katları olacak biçimde yapılmakta. Azami fiziki dönüşüm ölçüsü günlük 1000 gram olurken, bunun için yatırımcının yatırım hesabının bulunduğu aracı kuruma, fiziki altını Darphane merkezine giderek ya da adresine gönderilmesini istediği bilgisini belirterek fiziki altına dönüşüm talebi vermesi gerekmekte.

  • Çocuklarla ırkçılık hakkında nasıl konuşulmalı? Ebeveynler nasıl bir lisan kullanmalı?

    Dünya genelinde süratle yayılan ırkçı ve ötekileştirme davranışı, son yıllarda çocuklar ortasında da görülmeye başlandı. Irkçılık, doğuştan gelmezken çevresel tesirlerle öğrenilen bir üstünlük tavrıdır. Pekala çocuklarınızı ırkçılık dayatmasına karşı nasıl korursunuz? Çocuklarla ırkçılık hakkında nasıl konuşulmalı? Ebeveynler nasıl bir lisan kullanmalı?

    Malcolm X “Irkçılık ideolojik bir fikir değil, bilakis ruhsal bir hastalıktır” kelamları aslında ırkçılık dayatmalarının toplum için ne derece tehlike arz ettiğini gösteriyor. Hem toplumsal bilimlerin hem de tabiat bilimlerinin kullandığı bir kavram olan ırk kavramını siyasetten biyolojiye, antropolojiden genetiğe kadar çeşitli alanlarda görmek mümkündür. Aşikâr bir ırkın, lisanın, dinin rengin üstünlüğü üzerine inşa edilen ırkçılık, birçok toplumsal sorunun kaynağını oluşturmaktadır. Yıllar evvel siyahilerin yoğunlukla gördüğü ırkçı davranışlar haddini aşmış hafızalara kazınmıştır. Irkçı ve ötekileştirme davranışları sadece renkle hudutlu kalmazken, farklı din ve lisana sahip olan toplumlar üzerinde hissediliyor. Son vakitlerde da artan bu üstünlük tavrı ne yazık ki çocuklar ortasında da gelişmeye başladı. Bu sebeple çocuklara birinci eğitimin verildiği aile bireylerinin davranışları ve sarf ettiği sözcüklerin epeyce dikkatli seçilmesi gerekmektedir.

    Çocuklara ırkçılık nasıl anlatılmalı

    NOT!

    Unutmayın; hareketler ve konuşulanlar çocuklarınızın bilinçaltında yuva yapar ve ileriki yaşlarında olumlu yahut olumsuz hareketlere dönüşür.

    Çocuklarla konuşurken telaffuzlara dikkat edilmeli

    ÇOCUKLARLA IRKÇILIK HAKKINDA NASIL KONUŞULMALI?

    Bu noktada ebeveynlere değerli misyonlar düşüyor. Çocuğunuzun, farklı çocuklarla kendini kıyaslaması durumunda göstereceğiniz tavır çok önemli. Hasebiyle anne babalar olarak küçük yaşlardan itibaren çocuklarınıza her bireyin farklı olabileceğini anlatmalısınız. Bunun yanında, insanların farklıları vurgulanırken herkesin eşit ve kıymetli olduğunu kesinlikle vurgulamalısınız. Çocukların yanında ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı telaffuzlardan uzak durmalısınız. Onlara kendinden öteki bireylere hürmet duyması gerektiğini benimsetmelisiniz.

    Irkçılığa maruz kalan bireyler içine kapanabilir

    IRKÇILIĞA MARUZ KALAN BİREYLER İÇİNE KAPANIR

    ırkçılık; şiddet, hor görme, hoşgörüsüzlük, aşağılama ve sömürü üzere pratiklerde kendini gösterir. Bu üzere hareketlere maruz kalan beşerler en büyük dışlanmışlık durumuyla karşı karşıya kalır. Bu bireylerin içine kapanmasına sebep olabilir.

  • Fenerbahçe ağır yaralı

    Süper Lig’in 31’inci haftasında İstanbulspor’u konuk eden Fenerbahçe, 3-3 beraberlikle alandan ayrılarak 3 puanı hanesine yazdıramadı. Zirve yarışında yara alan sarı-lacivertli takım, son dakikalarda kalesinde gördüğü golle başkan Galatasaray ile olan puan farkını 4’e indirme fırsatını tepti.

    JESUS YANSILARIN ODAĞINDA

    Fenerbahçe’de teknik yönetici Jorge Jesus, yansıların odağında yer aldı. Ülker Stadyumu’nu doldurarak maçın başından sonuna kadar yaptıkları tezahüratlarla sarı-lacivertli kadroya dayanak olan taraftarlar, reaksiyonlarını müsabaka sonrasında lisana getirdi. Bütün ekibi toplayarak tribünleri alkışlayan Jesus’a taraftarlar reaksiyon gösterince Portekizli teknik adam çılgına döndü. Müsabakanın akabinde konuşan Jesus, sonucun iki tarafı da gerdiğini lisana getirdi. Herkesin hayal kırıklığı yaşadığını kaydeden Jesus, “Maçtan evvel herkes çok inanıyordu farkı dörde indirebileceğimize. Maç sonu herkesi gerdi, memnun etmedi doğal ki” dedi.

    ALT SIRALARDAKİ GRUPLARA PUAN KAYBETMEYE DEVAM ETTİ

    Fenerbahçe, ligde alt sıralarda yer alan kadrolara ise puan kaybı yaşıyor. 2022-23 döneminin birinci maçında Ümraniyespor ile karşılaşan Fenerbahçe, alanından 3-3 skorla ayrılarak 1 puan alabildi. 14’üncü hafta meskeninde konuk ettiği Giresunspor’a 2-1 yenilen sarı-lacivertliler, 31’inci haftada karşılaştığı İstanbulspor’la da 3-3 berabere kalarak 1 puanı hanesine yazdırdı. Ligde kümede kalma savaşı veren ekiplerden istediği puanları toplayamayan Fenerbahçe, kelam konusu maçlarda 7 puanı hanesine yazdıramadı.

    İÇ ALANDA 23 GOL YEDİ

    Sarı-lacivertliler, bu dönem ligde iç alanda oynadığı müsabakalarda en çok gol yiyen gruplardan oldu. Ligde 31 hafta geride kalırken Fenerbahçe iç saha maçlarında kalesinde 23 gol gördü. 

     
     
  • İstihbarat başkanları Moskova’da buluştu

    ANKARA (İGFA) – Moskova’daki görüşmenin detaylarını Milli Savunma Bakanlığı, resmi internet sitesinden duyurdu.

    İstihbarat Başkanları ile yapılan görüşmede; Suriye’deki güvenlik durumunun güçlendirilmesi, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleştirilmesi alanında atılabilecek somut adımların yanı sıra Suriye topraklarında her şekliyle terör örgütleri ve tüm aşırılıkçı gruplarla mücadele ve Suriyeli mültecilerin topraklarına dönmelerine yönelik çabaların yoğunlaştırılması konuları ele alındığı kaydedildi.

    Bakanlık, yazılı açıklamada tarafların Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını teyit ettikleri belirtirken, yapıcı havada geçen toplantı sonucunda, Suriye’de ve bir bütün olarak bölgede istikrarın temin edilmesi ve sürdürülmesi için dörtlü formattaki toplantıların devamının önemini vurguladı.

  • Bağırsaklarımız ne kadar mutluysa biz de o kadar mutluyuz

    Bağırsakları ikinci beyin olarak nitelendiren uzmanlar serotonin hormonunun yüzde 95 oranında bağırsaklarda, yüzde 5 oranında ise beyinde sentezlendiğini belirtiyor. Duygusal iletişim ve duygusal durumumuzun bağırsak floramızla bağlantılı olduğunu aktaran Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Floramız ne kadar iyiyse yani bağırsaklarımız ne kadar mutlu ve huzurluysa biz de o kadar mutlu ve huzurluyuz.” dedi. Atamer, bağırsak florası sağlığının nöropsikiyatrik hastalıklarla da bağlantılı olduğuna değinti ve çok yönlü beslenmenin önemine dikkat çekti.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer bağırsak florasının genel sağlık üzerindeki etkisini değerlendirdi ve korunması için önerilerde bulundu.

    Bağırsaklar hücre sayısından on kat fazla mikroorganizmaya sahip

    Bağırsaklarda yer alan mikroorganizmalara bağırsak florası ya da diğer adıyla mikrobiyotası dendiğini belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bağırsaklarda yüz trilyon kadar mikroorganizma bulunur. Bu sayı insan hücre sayısından on kat daha fazla. Bağırsak florasının yaklaşık yüzde 98’i bakterilerden oluşur. Burada yaklaşık beş yüz ile bin kadar bakteri türünün varlığından bahsedebiliriz. Bağırsaktaki bulunan bakterilerin yüzde 98’i faydalı olup yediğimiz besinlerdeki proteinlerin, karbonhidratların ve yağların kendilerini oluşturan yapı taşlarına dönüşümünde önemli bir rol oynar” şeklinde konuştu.

    Antibiyotikler bağırsak florasını bozabiliyor

    Bağırsak florasının öncelikle kullanılan antibiyotiklere bağlı olarak bozulabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bunun dışında geçirilen bağırsak enfeksiyonları, seyahat gibi değişen durumlar, gıda hassasiyeti, çölyak hastalığı, diyabet gibi kronik durumlar ve otoimmün gibi bazı hastalıklara ve nöropsikiyatrik hastalıklara bağlı olarak da flora bozulabilir. Floradaki yararlı ve zararlı bakterilerin oranının değişmesi ve bağırsaktaki bulunan mikroorganizmaların çeşitliliğinin azalması nedeniyle flora bozulur.” dedi.

    Floranın bozulmasıyla enfeksiyon hastalıkları artabilir

    “Bağırsak florası bozukluğu sonucunda organizmamızın ilk savunma mekanizması olan bağırsakların bozulması nedeniyle özellikle enfeksiyonlara karşı direnç azalır ve enfeksiyon hastalıkları sık görülür.” diyen Atamer, alerjik durumların da artabileceğine değindi. Atamer, “Özellikle yenidoğan döneminde anne sütü ile beslenen çocuklarda daha iyi ve güçlü bir immün sistem oluştuğu için alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar daha az görülür. Bu durum da floranın önemini ortaya çıkarmaktadır. Bunun dışında otoimmün hastalıklar ve nöropsikiyatrik hastalıklar gibi çok sayıda hastalıkların oluşmasına bağırsak florası bozuklukları yol açar.” ifadelerini kullandı.

    Psikolojik faktörler dolaylı olarak florayı bozabilir

    Psikolojik faktörlerin doğrudan bağırsak florasını etkilemediğine vurgu yapan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, fazla yemek yeme, aşırı obezite gibi psikolojik faktörlere bağlı durumların dolaylı olarak florada dengesizliğe yol açabileceğini belirtti.

    Aşırı kusmayla seyreden hastalıklar gibi durumlarda da floranın değişebildiğini aktaran Atamer, “Bazı kişiler depresif duruma düşünce çok fazla miktarda yemek yer ya da karbonhidrat, tatlı tüketir ve bu gibi durumlarda da flora bozulabilir. Kendini şişman olarak gören ve zanneden kişiler, kendini kusturmak suretiyle bulimia dediğimiz hastalığın ortaya çıkmasına neden olur ve bu gibi hastalıklar da floranın bozulmasına sebebiyet verir.” dedi.

    Bağırsak sağlığı için probiyotik içeren yiyecekler tüketilmeli

    Bağırsak sağlığı için özellikle karbonhidrat seçimi yaparken kompleks karbonhidratların tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Karbonhidrat içeren besinlerden çok lif içeriği çok olan gıdalar tüketilmeli. Şekeri mümkün olduğunca hayatımızdan çıkarmak, bol miktarda sebze ve meyve tüketmek gerekiyor. Çünkü sebze ve meyvelerin içinde prebiyotik dediğimiz, bakterilerin çoğalması için gerekli olan lif bulunmaktadır.” dedi.

    Lif içeriği yüksek besinlerin yeteri kadar tüketilmemesi halinde flora dengesizliği ortaya çıkacağını belirten Atamer, “Probiyotik içeren gıdalar özellikle ev yapımı yoğurt, peynir, kefir, lahana turşusu, salatalık turşusu ve ayran gibi gıdalar yani geleneksel yiyeceklerimizi tüketmemizde fayda var. Bu nedenle daha az karbonhidrat içeren lifli gıdalar bol sebze ve meyve tüketilmesi gerekmektedir. Bunun dışında hekim kontrolünde probiyotik alınması da mümkündür. Onlarda florayı düzeltmektedir.” önerisinde bulundu.

    Bağırsak florası zayıfsa bağışıklık da zayıf olur

    Bağırsak sağlığının vücudun genel sağlığı açısından son derece önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bağırsak florası zayıf olan kişilerde immün sistem de zayıf olduğu için romatoid artrit, lupus gibi çok sayıda otoimmün hastalıkların gelişmesine neden oluyor. Florası güçlü olan kişiler enfeksiyonlara karşı daha dirençli oldukları için, enfeksiyonların oluşması önlenir.” dedi.

    “Bağırsaklarımız ne kadar mutluysa biz de o kadar mutluyuz”

    Bağırsak florası sağlığının nöropsikiyatrik hastalıklarla da bağlantılı olduğunu belirten Atamer, “Depresyon, anksiyete, psikoz gibi durumlarda da floranın bozuk olduğu görülmektedir. Florası güçlü olan kişilerde bunlar daha az görülür. Çünkü bağırsaklarla beyin arasında iki yönlü bir iletişim söz konusu.” dedi.

    Bağırsakları ikinci beyin olarak nitelendirdiklerini aktaran Atamer, “Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonu yüzde 95 oranında bağırsaklarda, yüzde 5 oranında ise beyinde sentezlenmektedir. Bu nedenle duygusal iletişim ve duygusal durumumuz bağırsak floramızla bağlantılıdır. Floramız ne kadar iyiyse yani bağırsaklarımız ne kadar mutlu ve huzurluysa biz de o kadar mutlu ve huzurluyuz. Mutlu ve huzurlu olma konusunda bağırsak son derece önemli. Bu nedenle bağırsak florası bozulmadan önce doktora gitmek gerekir.” şeklinde konuştu.

    Çok yönlü beslenme tercih edilmeli

    Depresyon, anksiyete, şizofreni, otizm gibi hastalıklarda bağırsak mikrobiyotasının da bozulmuş olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aytaç Atamer, bütün bu hastalıkların nedeni olarak bağırsak florasını suçlamanın mümkün olmadığını söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bu konuda son derece önemli çalışmalar yapılmakta ve bu hastalıklara bağlı olarak da floranın bozulmuş olduğu görülmektedir. Bu nedenle bu hastalıklardan korunmak, gelişmesini önlemek ve direnç kazanmak için tek yönlü beslenme yerine çok yönlü beslenmemiz gerekir. Günümüz hayatın bizlere dayattığı tarz beslenme yani fast food gıdalardan, kola gibi asitli içeceklerden uzak durmak, sigara tüketimini azaltmak, hijyen koşullarına dikkat etmek gerekir.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye’nin sosyal medya uygulaması Alanya’da doğdu

    Filistinli iki kardeş tarafından Türkiye’de temelleri atılan sosyal medya uygulaması Touchapp, 100 binden fazla üyeye ulaştı. Touchapp ile ilgili kurucuları Islam Faisal ve Mohamad Faisal, şu bilgileri verdi: “Kaliteli paylaşımların yer aldığı bir platform olarak kullanıcısına zamanını faydalı bir şekilde geçirmeyi taahhüt ediyoruz. Şu anda kullanıcıların büyük bölümü Türkiye’den. Önce MENA pazarına, ardından gelecek 5 yılda dünya geneline yayılmak istiyoruz. Merkezimiz Alanya’da bulunuyor. Alanya’da olmak bizler için büyük bir şans. Her yıl milyonlarca turistin ağırlandığı bu bölge sadece turizmle değil gelecekte teknolojiyle de anılabilir. Alanya Türkiye’nin Silikon Vadisi olabilir.” 

    Dünyada son yıllarda internet kullanımı hızla artıyor. Telefonlardan elektrikli ev eşyalarına, otomobillerden fabrikalara kadar her şey ile internet üzerinden haberleşiliyor. Kullanıcılar da akıllı telefonları üzerinden toplantılara katılıyor, küçük ekrandan bir tıkla dünyanın herhangi bir yerine ulaşabiliyor. Tüm bunların dışında zamanın büyük çoğunluğu da geliştirilen sosyal medya uygulamalarında geçiriliyor. Sosyal medya uygulamalarına artan ilgi de yatırımcıları bu yöne çevirdi. Popüler uygulamalar özellikle ABD ve Çin gibi ülkelerde ortaya çıkarken, Türkiye’den de bu yönde bir hamle geldi. Uzun yıllar önce Türkiye’ye yerleşen ve farklı alanlarda yatırımlar yapan Filistinli iki kardeş Islam Faisal ve Mohamad Faisal, Alanya’da sosyal medya platformu Touchapp’i kurdu. Türkiye’den doğan Touchapp ile dünya çapında sosyal iletişim anlayışını değiştirmeyi, kişiselleştirilebilir bir sosyal medya platformu yaratmayı amaçladıklarını ifade eden Touchapp Kurucu Ortağı Islam Faisal, “Kaliteli paylaşımların yer aldığı bir platform olarak kullanıcısına zamanını faydalı bir şekilde geçirmeyi taahhüt ediyoruz. Ortak fikirli insanları buluşturan ve bugüne kadarki sosyal medya platformlarından ayrışarak fark yaratan bu uygulamayı, Türkiye’den dünyaya tanıtmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.  

    SOSYAL İLETİŞİM İHTİYACINI KARŞILIYORUZ 

    Touchapp’in kuruluş hikayesini anlatan Islam Faisal, “Bir akşam kendime; dünyanın herhangi bir yerindeki kişilerle din, dil, ırk, maddi durum, sosyal durum fark etmeksizin, sadece insani açıdan herhangi bir dış etken olmadan samimice deneyimlerimizi, düşüncelerimizi, duygularımızı nasıl paylaşabileceğimizi sordum. Mevcut sosyal ağlarda bunu bulamadım. Ben de insanların sosyal iletişim ihtiyaçlarını karşılayan bir sosyal ağ kurmaya karar verdim. Bu esnada tüm dünyaya hayatta kalabilmek için dayanışmak gerektiği dersini veren pandemiyi yaşıyorduk. Birbirimizle iletişimimizin değerini artırmak, kendimiz ve gelecek nesiller için daha iyi şeyler inşa etmek için insanlığımızı her şeyin önüne koymamız gerektiğini biliyordum. Türkiye’de Alanya’dan kardeşim ve ben, insanlık ve değer mesajının, dünyanın gelecekte karşılaşabileceği zorluklar ve sınavlar karşısında hayatta kalmamızı sağlayabileceğine inandık.” diye konuştu.

    ALANYA ‘SİLİKON VADİSİ’ OLABİLİR 

    Kuruluşlarından bu yana 100 bin aboneye ulaştıklarını dile getiren Islam Faisal, şunları söyledi: “Bunların büyük bölümü Türkiye’den. Önce MENA pazarına, ardından gelecek 5 yılda dünya geneline yayılmak istiyoruz. Merkezimiz Alanya’da bulunuyor. Şu anda bünyemizde 45 kişiyi istihdam ediyoruz. Artan üye sayılarımızla birlikte çalışan sayımız da her geçen gün artıyor. Alanya’da olmak bizler için büyük bir şans. Her yıl milyonlarca turistin ağırlandığı bu bölge sadece turizmle değil gelecekte teknolojiyle de anılabilir. Alanya Türkiye’nin Silikon Vadisi olabilir.” Uygulamanın güvenliğinden de bahseden Islam Faisal, “Veriler, Google’ın bulut hizmetlerinde saklanıyor. Önlem amaçlı olarak da Touchapp kullanıcılarının hassas verilerini talep ve takip etmiyoruz. Ayrıca, Touchapp’ın kodlaması güvenli bir şekilde oluşturuldu ve korumayı iyileştirmek için de düzenli olarak kontrol ediyor ve güncelliyoruz.” ifadelerini kullandı. 

    ‘DÜNYAYI KÜÇÜK BİR KASABA HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ’

    İki kardeş olarak finans ve hemşirelik alanlarında eğitim gördüklerini söyleyen Touchapp Kurucu Ortağı Mohamad Faisal, “Türkiye’de ailelerimiz müteahhitlik, otomotiv, otelcilik alanlarında yatırımlar yaptı. Biz de Türkiye’de kazandığımız yüz binlerce dolarlık kaynağı, yine Türkiye’de teknolojiye yatırmış olduk. Touchapp sosyal iletişim konsepti, kullanıcıların herhangi bir coğrafi sınırlama olmaksızın dünyanın her yerindeki benzer fikre sahip insanlarla bağlantı kurma imkanı vererek, insanların birbirleriyle iletişim kurma ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde oluşturuldu. Her kullanıcı yer fark etmeksizin soru sorabilir, fikrini paylaşabilir, ilgilenen topluluklara yeteneklerini sergileyebilir. Böylelikle bir değer üretilebilir ve topluluk üyeleri arasında entelektüel iletişim geliştirilir. Sosyal medyayı zaman kaybetmek için değil, fayda sağlamak için kullanabilirsiniz. Dünya, kullanıcının konumları ve toplulukları arasında sınırlar olmaksızın serbestçe hareket edebileceği küçük bir kasaba haline gelir ve aynı zamanda büyük topluluktan en çok paylaşımda bulundukları kişileri ekleyerek kendi toplumlarını kurmaya başlayabilirler.” diye konuştu. 

    ‘INFLUENCER YOK, TOPLULUK LİDERİ VAR’

    Touchapp’ın, her kullanıcı için ortak zihne sahip insanlara ulaşmak için benzersiz bir çözüm sunduğunun ve aralarındaki değerli iletişimi teşvik ettiğinin altını çizen Mohamad Faisal, “Toplulukla paylaşılan tüm içerikler, herhangi bir nefret söylemi, zorbalık veya ırkçılık taşımadığından emin olmak için Touchapp tarafından gözden geçirilir ve topluluk üyelerinin birbirleriyle etkileşime girmesi için temiz ve güvenli bir ortam sağlanır. Öte yandan Touchapp sosyal medyada mahremiyetin anlamını değiştirmiş, mevcut sosyal ağlarda özel hayatın sahteliği ve teşhiri kullanıcılar için büyük sorun oluşturduğundan, Touchapp özel hayat içeriklerini kullanıcıların mahremiyetinin korunmasını artırmak için sadece aile ve arkadaşlardan seçilmiş kullanıcılarla paylaşılmak üzere ayırmaya imkan verir. Ayrıca, Touchapp platformu içinde ‘influencer’ yoktur. Paylaştıkları değerli içerikler ve bilgilerle her toplum için fayda sağlayan topluluk liderleri vardır. Bununla birlikte, algoritmanın takipçi sayısı ve popülerliğe göre tercihleri olmaksızın, tüm kullanıcılar topluluğa eşit erişim şansına sahiptir. Kullanıcılar her zaman sadece kendi ilgi alanlarına yönelik içerikleri algoritma müdahalesi olmadan görme ayrıcalığına sahipler ve bu tercihlerini de istedikleri zaman değiştirebiliyorlar.” ifadelerini kullandı. 

    GELİR GETİREN MODELLER YARATILDI

    Touchapp kullanıcılarına gelir getirici modeller de yarattıklarını ifade eden Mohamad Faisal, sözlerine şöyle devam etti: “Touchapp kullanıcıları pek çok şekilde para kazanabilir. İlk olarak, topluluk için değerli içerik yaratarak Touchapp’ten doğrudan destek alabilir. Touchapp şu anda 500’ün üzerinde topluluk liderini destekliyor. Akıllı pazarlama özellikleri sayesinde normal kullanıcılar dahi Touchapp ile para kazanabilir. İhtiyaç ve ilgilerine göre reklamları izleyerek doğrudan gelir elde edebilirler. Kullanıcılar ayrıca, görmek için üyelik gerektiren ve özel seçilmiş premium içerikler barındıran işletme hesapları oluşturabilir. Ayrıca, Touchapp olarak, toplulukla paylaşılan tüm içeriği incelerken yalan haberlerin yayılmasını önlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Gelecekte haber paylaşımı, güvenilir haber kaynağı olan gazetecilere özel olacaktır. Bu kapsamda gazetecilerin ‘basın hesabı’ adıyla özel bir hesapları olacak ve içerikleri diğer içeriklerden farklı görünecek. Böylece, kullanıcılar yayıncının güvenilir bir haber kaynağı olduğunu anlayabilecek.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu