Gün: 26 Nisan 2023

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, yaklaşan genel seçimler öncesi mahalle gezilerine hız kazandırdı. Mansuroğlu Mahallesi’nde esnaf ziyareti yapan Başkan Sandal, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve hayat pahalılığı ile ilgili şikâyetleri dinleyen Başkan Sandal “Bizim mücadelemiz hak, hukuk ve adalete varacak. Bizim yolumuz aydınlık yarınlara, modern ve özgür bir Türkiye’ye çıkacak. Bu yolun sonunda Türkiye kazanacak. Güzel günlere az kaldı” dedi.

ESNAFIN NABZINI TUTTU

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Haşim İşcan Caddesi ile Sakarya Caddesi üzerindeki esnaf ve vatandaşlarla buluştu. Başkan Sandal’a CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ile Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Adayı Gökçe Gökçen, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, ilçe yöneticileri, meclis üyeleri, gençlik ve kadın kolları üyeleri eşlik etti. Gezdiği noktalarda vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Sandal, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve hayat pahalılığı ile ilgili şikâyetleri dinledi. Vatandaşlara şans bileklikleri dağıtıldı. Bayraklılılar, çalınan marş ve şarkılara evlerinden ve dükkânlarından bayrak sallayarak destek verdi.

BALIKESİRLİLERDEN ‘SÖZ’

Mahalle gezilerine dernek ziyaretlerini de ekleyen Başkan Sandal Türkiye Polis Emeklileri Sosyal Yardım Derneği’ne de gitti. Dernek Başkanı Mehmet Bektur ve dernek üyelerinin desteğini alan Sandal, sonrasında Balıkesirliler Derneği’ni ziyaret etti. Buradaki etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Akın, Gökçe Gökçen, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, İzmir Milletvekili adayları Deniz Yücel, Mahir Polat, Altan İnanç, Helil Kınay, Haydar Altıntaş ve Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga da katıldı. Siyasileri meşalelerle karşılayan Balıkesirlilerle buluşmada birlik ve beraberlik mesajları verildi.

TÜRKİYE KAZANACAK!

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Önümüzde Cumhuriyet tarihinin belki de en önemli

seçimlerinden biri var. Bizim mücadelemiz hak, hukuk, adalete varacak, Bizim yolumuz aydınlık yarınlara, modern ve özgür bir Türkiye’ye çıkacak! Kadınlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız galip gelecek ve Türkiye kazanacak. Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak ve ülkemiz güzel yarınlara uyanacak. Kimsenin ötekileştirilmediği, yok sayılmadığı, dini inancı, siyasi görüşü, kimliği, ırkı, dili ne olursa olsun ayrıştırılmadığı birlik ve refah içinde birleşerek büyüyeceğimiz çağdaş Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ören Gündüz Bakımevi(Kreş) çalışan ve gelir düzeyi düşük olan ailelere destek olmak amacı ile 75. Yıl Cumhuriyet Mahallesi’nde hizmete açıldı

Kemalpaşa Belediyesi eğitim alanındaki kapsamlı çalışmaları doğrultusunda Gündüz Bakımevleri’nin 3’ncüsünü Ören’de hizmete açtı. Yaklaşık 40 öğrenci kapasiteli merkezde 2 derslik, yemekhane, oyun alanları yer alıyor. Alanında uzman 3 öğretmen ve idari personelin görev aldığı tesis 3-4-5 yaş grubu çocukları kapsayacak. Birçok alanda ücretsiz hizmet sunacak olan kreşte Örenli çocuklara İngilizce, jimnastik, satranç, çocuk hakları farkındalık çalışmaları, psikolog desteğinin yanı sıra fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel ve psikomotor gelişim alanlarında destek olunarak, kendilerini sanatla ve sporla ifade etmeleri amaçlanacak. Haftanın 5 günü 08.30-17.30 saatleri arasında hizmet verecek olan tesiste, öğrenciler için diyetisyen eşliğinde hazırlanan üç öğün yemek verilecek.

‘’KALBİ CUMHURİYET VE ATATÜRK SEVGİSİYLE DOLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRECEĞİZ’’

Kemalpaşa’da çalışan annelerin yükünü alacaklarını belirten Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, ‘’ Kadının yaşamın her alanında, özellikle üretimde yer alması bizim çok önem verdiğimiz konulardan bir tanesi. Bu durumu desteklemek ve ilçemizdeki eğitim faaliyetlerini güçlendirmek amacıyla başlattığımız kreş çalışmalarımız hızla sürüyor. Bugün ilçemize 3’cüsünü kazandırdığımız eğitim yuvamızın hayırlı olmasını diliyorum. Burada fikri ve vicdanı hür, kalbi Cumhuriyet ve Atatürk sevgisiyle dolu çocuklar yetiştireceğiz. İhale sürecinin devam ettiği ikinci merkez kreşimizi de en kısa sürede hayata geçireceğiz’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Teknofest Teknoloji Yarışmaları kapsamında Savaşan İHA Yarışması’nda Kocaeli Büyükşehir tarafından kurulan E-Gençlik takımı büyük başarı elde etti

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Milli Teknoloji Hamlesine katkı sunmak ve kenti bir teknoloji üssü haline getirmek amacıyla kurulan E-Gençlik Teknoloji Atölyelerinde yetişen öğrenciler başarılarıyla dikkat çekiyor. Bu kapsamda Bursa’da gerçekleşen Teknofest Teknoloji Yarışmaları çerçevesinde Savaşan İHA Yarışmasına katılan CİCİ KUŞ RC Takımı ilk defa kamikaze görevini başaran 2 takımdan biri oldu.

TÜRKİYE İKİNCİSİ

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi bünyesinde oluşturulmuş E-Gençlik Teknoloji Atölyeleri çatısı altında; Ulaşım, 3D Parça Basımı ve Malzeme Temini noktalarında desteklediği CİCİ KUŞ RC Takımı, Teknofest Savaşan İnsansız Hava Aracı yarışmasına katılarak bu sene ilk defa kamikaze görevini başaran iki takımdan biri oldu. Genel puan sıralamasında TEKNOFEST Türkiye ikincisi olan takımımız, otonom iniş-kalkış ve seyir görevleriyle beraber kamikaze görevini de yaparak yarışmayı başarıyla tamamladı. Cici Kuş RC Savaşan İHA Takımımız, ilk kez katıldıkları yarışmadan dereceyle dönmüş oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alternatif Bank’ta birikimlerini avantajlı faiz oranlarıyla değerlendirmek isteyen müşteriler VOV Hesap’la kazanmaya devam ediyor. Dijital bankacılık alanında yaptığı yatırımlar ve geliştirdiği yenilikçi ürünlerle aktif dijital müşteri sayısını son bir yılda yaklaşık %50 oranında arttıran Alternatif Bank, yenilikçi VOV Hesap ürünüyle de müşterilerine sunduğu avantajları katlıyor. VOV Hesap müşterileri, harcarken nakit iadesinin yanında biriktirirken de cazip gecelik faiz oranlarından yararlanıyor. VOV Hesaplılar şimdi de, 11 farklı ürünün sunduğu avantajla “Bitmeyen Hoş Geldin Faizi”nden faydalanıyor. 

VOV Hesap müşterileri, otomatik ödeme talimatı, Kredili Mevduat Hesabı (Ekstra Hesap), ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi, konut kredisi, BES, hayat sigortası, elementer sigorta, yatırım fonu, kredi kartı veya debit kart gibi ürünlerden kendilerine uygun olan herhangi 5 tanesini tercih ettiklerinde, “Hoş Geldin” dönemi sonrasında da avantajlı faiz oranından yararlanmaya ve sürekli kazanmaya devam ediyor. Müşteriler ayrıca Alternatif Mobil ile VOV Ek Faiz Dünyası menüsünden, kullandıkları ürünleri, mevcut kazanımlarını ve ek ürün kullanımına bağlı olarak ilave faiz getirisi detaylarını görebiliyor ve rahatlıkla takip edebiliyor. Ürün tablosu ile tüm bu detaylar görülürken, VOV ürünü olmayan müşteriler ise bu menüye geldiklerinde “hesap aç” butonu ile kolayca hesap oluşturabiliyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Alternatif Bank Genel Müdür Yardımcısı Gökay Dede, “Bireysel bankacılık dijital bankacılıktır bakış açımızla kurduğumuz ‘Dijital Deneyim’ ekibimizin liderliğinde dijital fonksiyonlarımızı çoğaltarak zahmetsiz ve müşteri odaklı deneyim anlayışımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. VOV ürünümüzün çapraz ürünlerle ek faiz kazandırması ise bu yaklaşımımıza güzel bir örnek oluşturuyor. VOV Hesap, müşteri iç görülerinin detaylı analizi sonucunda çözümler sunduğumuz ürünümüz olarak öne çıkıyor. Geldiğimiz noktada, sadece bir mevduat ürünü olmanın ötesine geçerek müşterilerimizle bir kazan-kazan ilişkisine evirilen VOV Hesap, kullanıcılarımızın birçok ihtiyacına aynı anda yanıt verebiliyor. Alternatif Bank olarak dijital dönüşüm sürecimiz kapsamında, teknolojik ve altyapısal geliştirmelerimizi her geçen gün güçlendirmeyi ana odağımız haline getirdik. Bu yaklaşımla dijital kanallarımızda sunduğumuz ürün ve hizmet ağımızı genişletmeye ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözüm üreterek hayatlarına ve birikimlerine değer katmaya devam ediyoruz. Geride bıraktığımız 2022’de önceki yıla göre dijital aktif müşteri sayımızı %50 artırdık. 2022 yılı sonu itibarıyla yeni kazandığımız müşterilerimizin %70’i dijital kanallarımızla Bankamız müşterisi olurken, geride bıraktığımız Mart ayı için bu oran %77’ye ulaştı. Önümüzdeki dönemde bireysel müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre şekillenen katma değerli çözümler sunmayı sürdüreceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fazıl Say’ın bestelediği 100. yıl marşı toplumsal medyada olaya sebep oldu. Say’ın bestesine “Bence olmamış” biçiminde birinci tenkit Bakan Varank’tan gelmişti. Eski model Tuğçe Kazaz da toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla “Marş Türkiye’yi tasvir etmiyor” sözleriyle piyaniste ateş püskürdü.

Önceki günlerde Fazıl Say’ın Cumhuriyetimizin 100. yılı için bestelediği tez ettiği marş, Bakan Varank’ın yaptığı yorumla toplumsal medya gündemini çalkalamıştı. Marşı beğenen kısım azınlıkta olurken; eski model Tuğçe Kazaz, Say’ın bestesinin Türkiye Cumhuriyeti ile alakasının olmadığını lisana getirdi. Kelamları şair Ayten Memnun’a ilişkin olan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dayanağıyla kaydedilen Say’ın ‘100. Yıl Marşı’nı duyan Kazaz, birinci tahlilini açık bir sözle belirtmekten çekinmedi.

“MİLLET İTTİFAKI İÇİN YAPTIĞI MARŞI 100. YIL MARŞI DİYE YUTTURUYOR”

Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Fazıl Say’ın 100. Yıl Marşı yapmaması gerektiğini söyleyen Kazaz, “Şu hadsize bak, Millet İttifakı için yaptığı besteyi 100. Yıl Marşı diye yutturacak. 100. Yıl Marşı’nı lakin tarafsız bir sanatçı çıkartabilir. Fazıl Say, sen CHP’nin sanatçısısın, ancak en kıymetlisi ulusal birlikten ve manevi şuurdan uzaksın. O yüzden bu çıkarttığın marş Türkiye’yi tasvir etmiyor, lakin seni ve tayfanı temsil ediyor. 2. Yüzyılı bu millet tekrar yazınca gerçek bir Akif daha çıkacaktır. Sen sanatçı şuurundan uzak bir piyanistsin, piyanist kal!” tabirlerini kullandı.

Şu hadsize bak, Millet İttifakı için yaptığı besteyi 100. Yıl Marşı diye yutturacak. 100. Yıl Marşı'nı ancak tarafsız bir sanatçı çıkartabilir. Fazıl Say, sen CHP'nin sanatçısısın, ama en önemlisi milli birlikten ve manevi şuurdan uzaksın. O yüzden bu çıkarttığın marş Türkiye’yi…

— Tuğçe Kazaz (@tugce_kazaz1) April 24, 2023

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

O Ses Türkiye Rap çekimleri başladı! Murda, çekimlerden paylaşım yaptı

Kahramanmaraş merkezli depremin ardından bölgede kurtarma çalışmalarına destek veren Kocaeli İtfaiyesi’ne Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası verildi.

6 Şubat akşamı Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan depremin ardından ilk dakikalarda bölgeye hareket eden Kocaeli İtfaiyesi çalışmalarıyla göz doldurdu. Kocaeli İtfaiyesi’nin bu başarısı Devlet Üstün Fedakârlık Madalyasıyla ödüllendirildi. Devlet Üstün Fedakarlık Madalyası Tevcih Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programa Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Ömer İslamoğlu da katıldı. İslamoğlu madalyayı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dan aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen atölye çalışmalarıyla eski kot parçaları yeniden hayat buluyor. Atölye çalışmasında kadınlar, Japon dikiş tekniği şaşiko yöntemiyle kot atıklarını kullanarak yeni kıyafet tasarlıyor. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ‘Sürdürülebilir ve Yaşanılabilir Antalya’ hedefiyle hayata geçirdiği Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi birbirinden farklı atölye çalışmalarıyla misafirlerini ağırlıyor. Çevre Eğitim ve İnovasyon Merkezi’nde ‘Azalt, Tekrar Kullan, Geri Kazan’ sloganıyla eski kot parçalarını kullanarak yeni kıyafetler tasarlanması amacıyla bir atölye çalışması düzenlendi. 

KOT PARÇALARIYLA YENİLENEN KIYAFETLER

Atölye çalışmasında çevre aktivisti Zeliha Sunal, katılımcılara eskiyen, terzi atığı olarak kullanılan ürünleri yeniden kullanılmasına ilişkin bir eğitim çalışması gerçekleştirdi. Zeliha Sunal, Japon dikiş tekniği şaşiko yöntemiyle kot atıklarını nasıl kullanabileceklerini anlattı. Eskiyen tekstil ürünlerinin yeniden kullanımı üzerine bir çalışma yapacaklarını söyleyen Zeliha Sunal, “Bir tişört veya kot pantolon binlerce ton su harcanarak yapılıyor. Bu ürünlerden geri dönüştürülüp kumaş da yapılamıyor. Şaşiko dikiş yöntemiyle terzi atığı olan kot parçalarının kıyafetler üzerinde nasıl hayat bulacağını göstereceğiz. Bu atıkları değerlendirelim, kendi kıyafetlerimiz, çocuklarımızın giysilerinden parçalar kullanarak, yeni ürünler elde edebiliriz. Eskiden büyüklerimiz yırtılan yerlere yama yapardı. Bizim yaptığımız bu işin modernize edilmesidir” dedi. 

FARKLI ÜRÜNLER ORTAYA ÇIKIYOR

Büyükşehir Belediyesi Sıfır Atık ve Çevre Eğitim Şube Müdürü Fulya Koral, israfın önlenmesi ve doğal kaynakların verimli kullanılması gerektiğine dikkat çekerken, gerçekleştirilen etkinlikte kadınların evlerindeki kot parçalarıyla yeni ürün tasarlayarak yeniden kullanmalarını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Atölye katılımcılarından emekli öğretmen Nazan Songül Köse, atölye çalışmalarının kendisine çok şey kattığını, eskiyen kıyafetlerinden yeni motiflerle daha farklı ürünlerin çıktığını kaydetti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi Konyaaltı Sahili’nde vatandaşların yoğun bir şekilde kullandığı tuvaletleri yenilerken, tuvaletlerin sayısını da artırdı. 

Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Dairesi Başkanlığına bağlı Kıyı Yapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, Konyaaltı Sahili’nde yoğun kullanım nedeniyle yetersiz kalan tuvaletlere yenilerini ekledi. Ziyaretçi sayısının yaz aylarında yüzbinleri bulduğu Konyaaltı Sahili’nde yeni tuvaletlerin yer seçimi vatandaş yoğunluğuna göre belirlenirken erişim zorlukları da giderilmiş olacak. Konyaaltı Sahili’nde yer alan Engelli Plajı’nın yanına yerleştirilen yeni tuvalet “Engelli erişilebilirlik standartları”na uygun olarak yapıldı ve bu alanda belgelendirmeye aday oldu. Kullanıma hazır hale getirilen tuvaletler ve beraberinde 2 bebek bakım ünitesi de vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. İhtiyaca göre tuvalet sayısının artırılacağı belirtildi. 
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yarını bugünden düşünen Vaillant, Satış Sonrası Hizmetler sürecindeki müşteri deneyimini Self Servis Uygulaması ile ileriye taşıyor. Vaillant müşterileri; servis talebi oluşturma, cihaz geçmişi ve sözleşme görüntüleme gibi hizmetlere günün her anı Self Servis Uygulamasından ulaşabiliyor.

Şofben ve kombinin mucidi Vaillant, son teknoloji ile geliştirdiği yenilikçi ürünlerinin yanı sıra “müşteri deneyimine” yatırıma devam ediyor. Müşteri memnuniyetinde mükemmelliği hedefleyen Vaillant Türkiye, dijitalleşme çalışmaları kapsamında, Satış Sonrası Hizmetlerde devrim niteliğinde projelere imza atıyor. Vaillant Türkiye, bu kapsamda hayata geçirdiği Self Servis Uygulaması ile kullanıcılarının servis hizmetine dijital ortamda da 7/24 kolaylıkla ulaşmasını sağlıyor. 

Satış Sonrası Hizmetler alanında birçok ilke imza attıklarını belirten Vaillant Group Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Zeki Kalaycılar, “Ürün ve marka kalitemizin ötesinde Satış Sonrası Hizmetlerde de fark yaratıyoruz. Teknolojinin sunduğu avantajları doğru kullanıp müşteri deneyimini daha ileriye götürebileceğimiz çalışmalara odaklanıyoruz. Tasarruf, uzun ömür, yüksek sıcaklıkta su konforu ve uzaktan erişim gibi faydalar sağlayan ürünlerimizin yanı sıra satış sonrası destek ağı ile de kullanıcılarımızın yaşam konforunu artırıyoruz. Bu alandaki yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi. 

Self Servis Uygulaması sayesinde kullanıcılar, uygulama alanına giriş yaptıktan sonra; sahip oldukları cihazların model ve seri numarası, adres bilgileri, geçmiş dönem almış olduğu bakım/arıza servisleri, cihaza ait garanti bitiş tarihleri, bakım hakkı gibi bilgileri kontrol edebiliyor. Uygulama ile kayıtlı cihazlarına bakım, arıza kaydı oluşturabiliyor, ek garanti sözleşmesi ya da bakım satın alabiliyor. Ayrıca kullanıcılar, servis oluşturma sırasında tüm uygun gün ve saat aralıklarını ekranda görüntüleyerek kendilerine en uygun zaman aralığına servis kaydı oluşturma imkânı buluyor. Vaillant müşterileri, Self Servis uygulamasının sunduğu kolaylıklara Vaillant internet sitesinde bulunan “servis hizmetleri” bölümünden ulaşabiliyorlar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tiyatro Gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası 8. Anadolu Tiyatro Ödülleri’nin sahipleri belli oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve uluslararası önemli isimlerin de ödül aldığı yarışmalarda Torbalı Belediyesi de önemli bir ödülün sahibi oldu. Kültürel ve sosyal faaliyetler ile ilçe sakinlerine unutulmaz anlar yaşatan Torbalı Belediyesi, geçtiğimiz yıl ikincisini düzenlediği Metropolis Tiyatro Festivali,  Uluslararası 8. Anadolu Tiyatro Ödülleri yarışmasında en iyi Tiyatro Festivali ödülünü aldı. 24 Nisan Pazartesi günü İstanbul Mask-Kara Tiyatrosu Tamer Levent Sahnesi’nde gerçekleşen ödül törenine Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin katıldı. Başkan Tekin,  ödülü usta sanatçı Zihni Göktay’ın elinden aldı.

TEKİN: “BU GURUR HEPİMİZİN”

Önemli isimlerin katıldığı ödül töreni sonrası açıklamalarda bulunan Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, “Torbalı için ayrı bir öneme sahip olan Metropolis Tiyatro Festivalimiz, Uluslararası 8. Anadolu Tiyatro Ödülleri yarışmasında en iyi Tiyatro Festivali ödülü alarak hepimizi gururlandırdı. Bize bu gururu yaşatan başta Torbalı halkımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim. Geleneksel hale getirdiğimiz Metropolis Tiyatro Festivalimiz bu yılda ilçe sakinlerimiz ile buluşacak. Torbalı Belediyesi olarak daima sanata ve sanatçıya destek vermeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhuriyetimizin 100. yılında 1. Yaşını kutlayan 23 Nisan Çocuk Evi çocuklarının eseri resim ve seramikten oluşan 100 parçalık sergisi başladı. Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde yer alan sergi, 4 Mayıs’a kadar açık kalacak. 

Cumhuriyet’in 100. Yılında Çocukların Renkli 100’ü ile 1. Yaşını kutlayan 23 Nisan Çocuk Evi çocukları, resim ve seramik sergisini açmanın heyecanını yaşadı. Çankayalı çocuklar resim ve seramikten oluşan 100 eseri, Cumhuriyetin 100. Yılına armağan etti. Çocuklar, eserlerini sergilemenin heyecanını yaşarken ritim terapi ve interaktif dijital oyun ile de günün keyfini çıkardı.  

Zülfü Livaneli Kültür Merkezinde gerçekleşen etkinlikte Çankaya Belediyesi 23 Nisan Çocuk Evi çocukları 1. yaşını sergi ile taçlandırırken çocukların mutluluğu yüzlerine yansıdı. Serginin yanı sıra 23 Nisan Çocuk Evi Bale öğrencilerinin gösterisi ve Çocuk Çello Orkestrasının dinletisi salonu dolduran izleyicilerden büyük beğeni aldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş makineleri sektöründeki faaliyetlerini artan yatırımlarla 10 yıldır sürdüren TürkTraktör, CASE markalı iş makineleriyle 28. Marble İzmir Fuarı’nda yer alıyor. TürkTraktör, Faz 5 emisyon seviyesindeki en yeni iş makinelerini, ilk kez 26-29 Nisan tarihleri arasında düzenlenen mermer fuarında sektörün beğenisine sunuyor. 2020 yılında lansmanı yapılan Kazıcı Yükleyicilerin yeni Faz 5 modellerinin yanı sıra ağır iş makineleri ürün gamına yeni eklenen CASE 1121G Lastikli Yükleyiciler ve yeni seri CX350D ekskavatörler de fuarda müşteriler ile buluşuyor. Fuara özel satış sonrası kampanyası kapsamında tüm yedek parçalarda ekstra avantajlar da sunulacak.

TürkTraktör İş Makineleri İş Birimi Direktörü Boğaç Ertekin, doğal taş sektörünün dünyadaki en önemli buluşmalarından 28. Marble İzmir Fuarı’nda 181 yıllık köklü geçmişe sahip CASE iş makineleri ile tekrar yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti. CASE iş makinelerinin en yeni modellerini katılımcılarla buluşturduklarını ifade eden Ertekin, “69 yıllık bilgi, birikim ve tecrübeye sahip TürkTraktör olarak 2013 yılından bu yana iş makineleri alanında da faaliyet gösteriyoruz. Yerli üretimi geliştirme yönündeki çalışmalarımız doğrultusunda 2020 yılından bu yana CASE ve New Holland markalı Kazıcı Yükleyici iş makinelerini tesislerimizde üretiyoruz. Esnek üretim kapasitemiz, çevik çalışma stratejimiz, yaygın bayi ve servis ağımız ile kısa sürede pazarda önemli bir büyüme ivmesi yakaladık. TürkTraktör olarak geleceğe etki stratejimiz çerçevesinde ‘Şehirleri Dönüştürür, Geleceğe Hazırlar’ amacımıza paralel olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Marble İzmir Mermer Fuarı’nda Faz 5 emisyon seviyesindeki en yeni ve çevreci iş makinelerimizi ilk kez sergiliyor olmanın heyecanı içerisindeyiz.” dedi.

Ürün gamına yeni eklenen modellerden bahseden Ertekin, “Yerli üretim 695SV modelimizin yanı sıra ağır iş makineleri alanında önemli bir ilgi uyandıracağına inandığımız CASE 1121G Lastikli Yükleyicinin lansmanını da yaptığımız fuar, bu anlamda bizim için ayrı bir önem taşıyor. Geçtiğimiz yıl satışlarına başladığımız Faz 5 emisyonlu G serisi yükleyicilerimize, 2023 yılı itibariyle D ve E serisi Faz 5 ekskavatör modellerimizi de ekleyerek müşterilerimiz ile buluşturmaya başladık. Bu sayede geleceğe etki ve sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında karbon ve azot oksit yayılımımızı azaltarak çevre ve iklim değişikliği konularındaki hassasiyetimizi de vurgulamış oluyoruz. Faz 5 konusundaki deneyimlerimiz ve satış sonrası yetkinliklerimiz ile müşterilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Güç ve verimliliği çevreci bir şekilde bir araya getirirken sahadaki zorlu işlerde her türlü ihtiyaca yanıt veren iş makinelerimizi görmek, çalışma arkadaşlarımızla buluşmak ve özellikle müşterilerimizin geri bildirimlerini almak üzere tüm katılımcıları fuardaki standımızı incelemeye bekliyoruz.” dedi.

CASE Standında Sergilenen İş Makineleri Hakkında;

CASE 1121G Lastikli Yükleyici

CASE Lastikli Yükleyici ürün gamının en yeni üyesi 1121G modeli, FPT marka Cursor Model 6 silindirli, 8,7 litrelik Faz 5 emisyon seviyesinde motorla pazara sunuluyor. CASE’in patentli ve ödüllü küp şeklindeki radyatör tasarımı ve daha etkili ve verimli motor soğutma performansıyla öne çıkan CASE 1121G Lastikli Yükleyici, üstün motor teknolojisi sayesinde düşük motor devirlerinde yüksek tork performansları sunmaktadır.

Zorlu ve ağır işler gerektiren çalışma şartları için özel olarak tasarlanan 1121G’nin ağır hizmet tipi aksları, düşük sıcaklıklardaki suya ve ince döküntülere karşı dayanıklı olmasıyla dikkat çekiyor. G serisiyle birlikte tamamen değişen kabin yapısı, operatöre maksimum konfor vadediyor. Güçlendirilmiş kabin, yuvarlanan ve düşen nesnelere karşı ROPS ve FOPS Seviye II sertifikasyonlarıyla operatöre üst düzey bir güvenlik sağlıyor.

Tamamen yenilenen ön cam tasarımı ve iç hacmi artırılmış kabin yapısı operatöre daha geniş, ergonomik ve konforlu bir görüş açısı ve çalışma alanı sunuyor. Yeni dokunmatik ekran sayesinde operatör tüm makine işlevlerine hızlı bir şekilde erişebiliyor. Operatör, makineye entegre olarak sunulan kantar sistemiyle kova üzerine alınan malzemenin miktarını takip edebiliyor. Farklı malzemelerin karıştırılması gereken uygulamalarda kantar sistemi zamandan tasarrufla öne çıkıyor.  

CASE CX350D Paletli Ekskavatör

Faz 5 emisyon seviyesindeki en güncel motora sahip CASE CX350D, üstün performansı ve verimliliği çevreci ve temiz bir teknolojiyle birlikte sunuyor. Isuzu marka Common-Rail yüksek basınçlı yakıt enjeksiyon sistemine sahip motoru sayesinde, yüksek motor gücü ve düşük yakıt tüketimini bir arada sağlıyor.

Otomatik (A), Ağır (H) ve SP (Hız Öncelikli) olmak üzere 3 farklı çalışma modu bulunan CX350D ekskavatör ile operatör, uygulama koşullarını karşılayan uygun çalışma modunu seçerek ideal üretkenlik ve yakıt tasarrufunu birlikte elde edebiliyor.

CASE CX350D, bir önceki seriye göre güçlendirilmiş bom ve arm yapısı ve yürüyüş takımı sayesinde ağır iş kazılarında meydana gelen yüksek gerilimleri ve stresi başarılı bir şekilde karşılayarak performanstan ödün vermeden üstün verimlilik sunuyor. Kabin içindeki 7” renkli LED operatör ekranı ile birçok veri anlık olarak izlenebiliyor. Standart olarak sunulan geri görüş ve yan kameralar ile çalışma sahasına hakimiyet üst düzeye çıkıyor.

CASE 695SV Kazıcı Yükleyici

2023 yılıyla birlikte resmi olarak devreye alınan emisyon regülasyonlarını; değişen yeni kabini ve yeni özellikleri ile karşılayan CASE SV Serisi Kazıcı Yükleyiciler, Marble İzmir Fuarı’nda ilk kez beğeniye sunuluyor.

CASE 695SV Kazıcı Yükleyici, Common-Rail yakıt enjeksiyon sistemine sahip Faz 5 emisyon standartlarına uyumlu motoru ile hem çevreci hem de yüksek performanstan ödün vermiyor. Geleneksel olarak yakıt ekonomisi özelliği ile ön plana çıkan CASE Kazıcı Yükleyicilerde, SV Serisi ile birçok yakıt ekonomi fonksiyonu da makine üzerinde yer alıyor. Viskoz gövdeli soğutucu fan; motorun soğuk olduğu ilk çalışma esnasında devreye girmeyerek gereksiz güç ve yakıt tüketiminin önüne geçiyor. Otomatik rölanti sistemi arka kazıcı joysticklerin bırakılması sonrasında motoru rölanti devrine alarak yakıt tasarrufu sağlıyor. Pistonlu tip hidrolik pompa ise sadece ihtiyaç anında devreye girerek her zaman maksimum yakıt ekonomisi sunuyor. 

Ağır hizmet tipi şanzıman ve akslar uzun dayanım ve kullanım ömrü sunarken, standart olarak sunulan sınırlı kaydırmalı diferansiyel kilidi kaygan ve gevşek zeminlerde tekerleklerin patinaja düşmesini önleyerek her zaman maksimum çekişi garanti ediyor.

Güçlendirilmiş eğilimli bom tasarımı ile daha derin dik kazı imkanı tanıyan CASE 695SV Kazıcı Yükleyicide teleskopik arm ve kırıcı hidrolik tesisatı standart olarak bulunuyor. Geniş yükleyici kovası her bir çevrimde daha fazla üretkenlik sunarken, otomatik sarsıntısız yürüyüş sistemi operatörün kabin içerisindeki konforundan taviz vermiyor.

Konforlu ve daha geniş kabini ile operatör ergonomisini ön plana çıkaran CASE, sahip olduğu birçok kabin içi özelliği ile göz dolduruyor:

• Joystick kazıcı kontrolleri
• Yükleyici kontrol levyesi üzerinde F/N/R butonu
• Yüksek performanslı klima sistemi
• Hava süspansiyonlu ısıtmalı koltuk
• Bluetooth radyo
• Soğutmalı saklama bölmesi
• Immobilizer kontak anahtarı

Fuarda Sergilenen Satış Sonrası Projeler Hakkında;

Ekonpar (Yenileştirilmiş Komponent Projesi) 

Sürdürülebilirlik ve karbon yayılımını azaltmak için hayata geçirilen Ekonpar projesi, kullanılmış bir komponente yenilemeler ve eklemeler yapılarak, orijinal özelliklerini bozmadan gerçekleştirilen yenileştirme çalışmalarını kapsamaktadır. Ürünün kullanım süresi içerisindeki onarım/değişim ihtiyacından hareketle tasarlanan projeyle hasarlı veya arızalı parçaların hurdaya atılmasının önüne geçerek çevre kirliliği azaltılıyor. Kullanılabilir durumda olan komponentleri tekrar kullanarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunuluyor, karbon ayak izinin azaltılması sağlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin lider teknoloji dağıtıcısı Penta Teknoloji, dünya sunucu sektörünün en yenilikçi markalarından xFusion’ın dağıtımını üstlenerek ürün yelpazesini genişletti. 

Penta Teknoloji, ürün ve hizmet portföyünü dünyanın en büyük teknoloji markalarıyla genişletmeye devam ediyor. 40’ın üzerinde teknoloji markasını, 9 bini aşkın iş ortağı ile Türkiye’ye sunan Penta Teknoloji, son olarak dünyanın önemli sunucu üreticilerinden xFusion’ın yetkili dağıtıcısı oldu. Bu adımla Intel sunucu pazarındaki payını daha da büyüten Penta Teknoloji, xFusion aracılığıyla iş ortaklarına ve kullanıcılara enerji tasarruflu bilgi işlem ağ çözümleri ve yüksek seviyede güvenli veri depolama imkanı sağlayacak. Dünyanın önde gelen dijital altyapı ve hizmet sağlayıcıları arasında yer alan xFusion, Fortune Global 500 listesinde yer alan 211 şirket tarafından tercih ediliyor. Marka, 130 ülke ve bölgede telekom, finans, internet sektörlerine, kamu kuruluşlarına ve özel şirketlere hizmet veriyor. 

Fatih Erünsal: “Veriyi güvenli depolama ihtiyacı giderek artıyor” 

xFusion ile gerçekleşen iş birliğinin pek çok sektöre yeni bir soluk getireceğini belirten Penta Teknoloji Genel Müdürü Fatih Erünsal, şunları söyledi: “Bugün tüm sektörlerde ve hizmet alanlarında, sürdürülebilirliği sağlamak için temel ihtiyaçlarımızın başında teknoloji geliyor. Holdinglerden küçük ölçekli işletmelere kadar tüm firmalar, sürdürülebilirliğin dijitalleşme ile mümkün olduğunun farkındalar ve bu noktada güvenlik ve altyapı yatırımlarını artırıyorlar. Mobilitenin her geçen gün önemini artırdığı bu dönemde gerek şirketler gerek çalışanlar için işlerini uzaktan yürütürken hızlı erişim kadar, veriyi güvenli depolama ihtiyacı da büyük önem arz ediyor. Bu ihtiyaca bağlı olarak da sunucular, kurumsal hayatın vazgeçilmez unsurları arasına girdi. Kurumsal alanda firmaların ihtiyaçları doğrultusunda xFusion ile ürün yelpazemizi genişletmekten mutluyuz. xFusion’ın yüksek kaliteli ürünleri ve yenilikçi bakış açısıyla sunucu pazarına yeni bir soluk getireceğini öngörüyoruz. İş ortaklarımızın da xFusion’ın sunduğu avantajlarla ürün portföylerini genişletmelerine ve daha fazla kullanıcıya ulaşmalarına katkı sağlayacağız.” 

xFusion Avrasya CEO’su Liu Yu: “Türkiye’deki büyüme hedeflerimize Penta Teknoloji rehberlik edecek”

XFusion Avrasya CEO’su Liu Yu ise Penta Teknoloji ile gerçekleştirdikleri anlaşmanın önemini şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye pazarına açılma hedefiyle 2022’de ilk adımlarımızı atarak İstanbul ve Ankara’daki ofislerimizi açtık. Geleceğe yönelik gelişme hedefimiz doğrultusunda Penta Teknoloji ile bizim için büyük önem taşıyan dağıtıcılık anlaşmasını imzalamaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye’deki kullanıcılara yüksek kaliteli akıllı bilgi işlem ürünlerini, çözümlerini ve hizmetlerini Penta Teknoloji ile birlikte sunmaya hazırız.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye çelik sektöründe 55 yıldır faaliyet gösteren Hasçelik’in Kurumsal İletişim ve Marka Müdürü, sektörün deneyimli ismi Beste Tınaz oldu.  

Vasıflı çelikleriyle Türkiye ve dünyada birçok sektörün gelişimine yön veren Hasçelik’te üst düzey bir atama gerçekleştirildi. Mobilite, iklimlendirme ve ilaç gibi birçok farklı sektörde pazarlama ve iletişim alanında uzun yıllar yöneticilik deneyimi olan Beste Tınaz, Hasçelik’in Kurumsal İletişim ve Marka Müdürü oldu. 

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nden mezun olan Tınaz, Yeditepe Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamladı. Kariyer hayatına 2004 yılında Yapı Kredi Bank’ta müşteri temsilcisi olarak başlayan Tinaz, 2005 ila 2010 yılları arasında ilaç sektöründe satış departmanında görev aldı. 2010 ila 2011 yıllarında Creative Works Groups’ta proje müdürü, 2011 ve 2021 yılları arasında Wilo Group’ta sırasıyla pazarlama takım lideri ve pazarlama iletişimi müdürü görevlerini üstlenen Tınaz, Hasçelik Kurumsal İletişim ve Marka Müdürü pozisyonundan önce TK Elevator’da Pazarlama ve İletişim Müdürü olarak çalışıyordu.      

Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) onaylı koçluk eğitimi ve uluslararası koçluk unvanı, Analiz ve Hedeflerle Alan Yönetimi gibi birçok sertifika sahibi olan Tinaz, daha önceki çalışmalarında The Hammers Awards 2021’den Sektöründe En İyi Pazarlama Takımı Kategorisi’nde Bronz, En İyi Sosyal Sorumluluk Takımı Kategorisi’nde ise Gümüş ödülünü aldı.    

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

7 Mayıs Pazar günü koşulacak Maraton İzmir öncesinde 29-30 Nisan tarihlerinde Kültürpark’ta ikinci kez Sporfest İzmir düzenlenecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile dünya ve Türkiye Atletizm Federasyonları işbirliğiyle düzenlenecek 4. Maraton İzmir öncesinde yapılacak Sporfest İzmir için geri sayım başladı. 29-30 Nisan tarihlerinde spor dünyasını İzmir’de buluşturacak ve bu yıl ikincisi düzenlenecek dev organizasyona Kültürpark ev sahipliği yapacak.

Turnuva ve konserlerle renklenecek
Sporfest İzmir ile ziyaretçilere 18 farklı spor branşını deneyimleme fırsatı sunulacak. Sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri ve sponsorların yer alacağı organizasyon turnuvalar, söyleşiler ve konserlerle renklenecek. Mini voleybol, 3×3 basketbol, hentbol akademi, futbol, eskrim, kano, puddle, okçuluk, judo, bisiklet, badminton, atletizm, yetenek ölçümü, dağcılık, yelken, yoga ve izcilik fırsatları sunulacak. Ayrıca 29 Nisan Cumartesi günü Evrencan Gündüz, 30 Nisan Pazar günü Odak Band konseri ve DJ Ege Güner ile müziğin ritmi yakalanacak. Sporfest İzmir’i 2023 yılında 10 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 4. Maratonİzmir ise 7 Mayıs Pazar günü yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İngiltere’deki Rekabet ve Pazar Şurası (CMA), Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın almasına onay vermediğini açıkladı. Aylardır süren soruşturma sonucunda yayınlanan karar raporunda münasebet olarak “hızla büyüyen bulut oyun pazarının geleceğine tesir edebilir, inovasyonun azalmasına ve İngiliz oyunculara önümüzdeki yıllarda daha az seçenek sunulmasına neden olabilir” üzere tuhaf sebepler öne sürülmüş.

Microsoft karara itiraz edeceğini açıkladı.

Raporda şu satırlar da yer alıyor:

• Microsoft bulut oyun hizmetlerinde güçlü bir pozisyona sahiptir ve CMA’nın elindeki ispatlar Microsoft’un Activision’ın oyunlarını kendi bulut oyun hizmetine özel hale getirmeyi ticari açıdan yararlı bulacağını göstermiştir.
• Microsoft halihazırda global bulut oyun hizmetlerinin kestirimi %60-70’ine sahiptir ve Xbox’a, önder PC işletim sistemine (Windows) ve global bulut bilişim altyapısına (Azure ve Xbox Cloud Gaming) sahip olması nedeniyle bulut oyun alanında öbür değerli güçleri de elinde bulundurmaktadır.
• Anlaşma Microsoft’a Call of Duty, Overwatch ve World of Warcraft üzere değerli oyun içerikleri üzerinde denetim sağlayarak pazardaki avantajını pekiştirecektir. CMA’nın elindeki deliller, birleşme olmaması halinde Activision’ın öngörülebilir gelecekte bulut platformları üzerinden oyun sağlamaya başlayacağını göstermektedir.
• Bulut, Birleşik Krallık’taki oyuncuların kıymetli oyun konsolları ve PC’ler satın almak yerine oyunculara oyunları nasıl oynayacakları konusunda daha fazla esneklik ve seçenek sunuyor. Tam da süratle büyümeye başladığı bir periyotta Microsoft’un bulut oyun pazarında böylesine güçlü bir durum elde etmesine müsaade vermek, bu fırsatların geliştirilmesi için hayati ehemmiyet taşıyan inovasyonu baltalama riskini doğuracaktır.

Avrupa Kurulu da satın almayla ilgili görüşünü 22 Mayıs tarihine kadar açıklayacak lakin CMA’nın bu kararı Microsoft’u biraz tökezletecek üzere duruyor.

Kahramanmaraş depreminde günlerce insanüstü bir gayret sarf ederek arama kurtarma çalışmalarına destek veren İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi (İNDAK), Cumhurbaşkanlığı tarafından “Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası ve Nişanı” ile ödüllendirildi.

İnegöl’de 2016 yılında 23 gönüllünün bir araya gelmesiyle kurulan, geride kalan sürede İnegöl Belediyesi’nin de ciddi katkı ve destekleriyle adeta tam donanımlı bir arama kurtarma ordusuna dönüşerek bugün sayısı 200’leri aşan İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi (İNDAK), Kahramanmaraş depreminde ortaya koyduğu başarı ve fedakarlığıyla dikkat çekti. 11 gün boyunca Kahramanmaraş Onikişubat ilçesinde arama kurtarma çalışmaları gerçekleştiren ve bu süreçte 12 kişiyi canlı olarak kurtaran, 98 kişinin de cenazesini çıkartarak yakınlarına teslim eden İNDAK ekibi, özellikle 222’nci saatte Melike İmamoğlu’nu enkaz altında kurtararak büyük bir başarıya imza atmıştı. İNDAK, bu başarılarının ardından Cumhurbaşkanlığı tarafından “Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası ve Nişanı” ile ödüllendirildi.

BEŞTEPE’DE TÖREN DÜZENLENDİ

Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen, 6 Şubat depremlerinde fedakârlık gösteren yerli ve yabancı arama kurtarma ekiplerine verilen “Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası ve Nişanı Tevcih Töreni” Salı günü Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da katıldı. Törende İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma adına İNDAK Başkanı Ömer Gürkan hazır bulundu.

“MANEVİ BİRER HATIRADIR”

Törende deprem bölgelerinde arama kurtarma faaliyeti yapan 218’i Türk, 116’sı yabancı 334 kişi Devlet Üstün Fedakarlık Madalyası ve Nişanı tevcihine layık görüldü. Başkan Erdoğan, “Yerli yabancı toplam 55 bin kişiye madalya ve nişanları takdim edeceğiz. Bugün takdim ettiğimiz madalya ve nişanlar manevi birer hatıradır. Ülkemiz ve milletimiz adına edilmiş samimi bir teşekkürün ifadesidir” dedi.

Depremin ilk anından itibaren birkaç saat içerisinde hazırlıklarını yapıp bölgeye ulaşan ve 11 gün boyunca deprem bölgesinde etkin bir rol oynayan İnegöl Doğal Afetler Arama Kurtarma Ekibi adına Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası ve Nişanını İNDAK Başkanı Ömer Gürkan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın elinden aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Van Büyükşehir Belediyesi, sporda fırsat eşitliği ve su sporlarının geliştirilmesi için kentte 9 adet butik kapalı yüzme havuzu yapıyor. Farklı ilçelerde yapılacak olan havuzların sezon sonuna kadar bitirilmesi planlanıyor.

Van Valisi ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ozan Balcı’nın prestij projelerinden olan ‘Spor Van Projesi’ kapsamında kentin farklı ilçelerine 9 adet butik kapalı yüzme havuzu yapılıyor. 25 m X 12 m ölçülerinde yarı olimpik olan havuzlar, 980 metrekarelik alanda inşa edilecek.

Sporda fırsat eşitliği, yüzme kursları ve su sporları alanında genç yeteneklerin yetiştirilmesi planlanan projede her ilçeye yüzme havuzları kazandırılması planlanıyor.
Proje kapsamında Edremit, Erciş, Muradiye, Saray, Tuşba, İpekyolu, Gürpınar, Çatak ve Özalp ilçelerinde yapılacak olan yüzme havuzların sezon sonuna kadar bitirilmesi hedefleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi kadrosuna alanında deneyimli uzmanlar katılmaya devam ediyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, NPİSTANBUL Hastanesi’nde göreve başladı.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi kadrosuna katıldı.

Op. Dr. Emre Ünal’ın uzmanlık alanları içerisinde beyin tümörleri, pediatrik tümörler, boyun fıtığı, beyin travmaları, karpal tünel sendromu, omurga tümörleri, kronik ağrılar, peroneal sinir tuzaklanması, trigerminal nevralji, omurga travmaları ve ameliyatsız bel fıtığı tedavisi bulunuyor. Epidural enjeksiyon, derin beyin stimülasyonu (beyin ve omurilik pili), vidasız omurga darlığı cerrahisi de Op. Dr. Emre Ünal’ın başarılı operasyonlar gerçekleştirdiği sağlık sorunları arasında yer alıyor.

Op. Dr. Emre Ünal kimdir?

Çok iyi derecede İngilizce dil bilgisi olan Op. Dr. Emre Ünal, Yeditepe Üniversitesi Fakültesinden 2005 yılında mezun oldu. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniğinde 2013 yılında uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra Devlet Hizmet Yükümlülüğü (Mecburi Hizmet) kapsamında 2 yıl Ağrı Devlet Hastanesi’nde görev yaptı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)  Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğünce Türkiye Ulusal Ajansı’na sunulan “Hücresel İmmünoterapi” Erasmus+  projesi yıllık 100 bin Euro hibe bütçesiyle desteklenmeye değer bulundu.

Yirmi üç başvuru arasından kabul edilen ilk 4 proje arasına girmeyi başaran proje kapsamında “Genetik Hastalıklar ve Kanserde Hücresel Tedaviler” başlığında beş yıl boyunca yapılacak araştırmalar ile sağlık alanında oldukça önemli sonuçlar elde edilmesi öngörüldüğü kaydedildi.

İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı, Hücre, Doku, Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Pirim, Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Öğr. Koray Çelik,  anabilim dalı öğretim üyelerinin koordinatör olarak yer aldığı Erasmus+ Konsorsiyumu projesine; Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Kars Kafkas Üniversitesinden araştırmacılar da katkı sunacak.

Çalışmaları Yakından Takip Edeceğiz

Proje ile ilgili bilgi veren İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Pirim, olumlu etkileriyle daha çok uygulanmaya başlayan bağışıklık sistemini harekete geçiren İmmünoterapi ve kanserde hücresel tedaviler başlıklarıyla Avrupa’daki araştırma merkezlerinde çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Prof. Dr. Pirim, “Proje kapsamında İKÇÜ ve konsorsiyum ortağı diğer kurumlarımızın Tıbbi Biyoloji ve Genetik ABD başta olmak üzere sağlık alanından yüzlerce öğrencimiz, öğrenim ve staj yapmak üzere; öğretim üyelerimiz ise ders verme ve eğitim alma amacıyla Avrupa ve Avrupa dışı ülkelerdeki üniversite ve araştırma merkezlerine gitme imkanı bulacak” dedi.  

Projelerin Somut Çıktıya Dönüşmesi Önemli

Tıbbi Biyoloji ve Genetik anabilim dalı olarak birçok nitelikli ve yenilikçi araştırma yürüttüklerini aktaran Prof. Dr. Pirim hâlihazırda sağlık alanında  uluslararası birçok saygın kurum ile iş birliklerinin devam ettiğinin altını çizdi. Gelinen noktada elde edilen proje kabullerinde Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik desteğin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Pirim, “Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik destek ile son 1 yıl içinde kabul edilen 2 projemiz için 1 milyon Euro’dan fazla bütçe elde edildi. Araştırmacıların büyük emeklerle yazdıkları projelerin somut çıktıya dönüşmesi oldukça önemli. Bu desteği sağlayarak yaptığımız çalışmaların önünü açan üniversitemize, Erasmus Kurum Koordinatörlüğümüze, sağlık alanında özellikle kanser tedavisi adına gecesini gündüzüne katan projeye katkı sunan tüm araştırmacılarımıza emeği geçen tüm öğretim elemanlarına teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

Proje Ekosisteminin Yaygınlaşması Adına

Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yıllık 100 bin Euro gibi ciddi bir destek gelmesinin önemli bir çıktı olduğunu aktaran Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay da projelerin yazılması kadar teknik analizlerinin de dikkatle ortaya konmasının önemli olduğunu belirtti.   Koordinatörlük olarak Erasmus süreç yönetimi ile ilgili öğretim üyelerine yönelik birçok eğitim düzenlendiğini ifade eden Bakay, “Proje hazırlamak isteyen tüm öğretim elemanlarımız ve idari personelimiz için teknik destek alt yapısının uygun kriterlerde sağlanması adına eğitim çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Üniversitemizin ulusal ve uluslararası başarısını üst noktalara taşımak proje ekosisteminin oluşturulması ve üniversitede proje yapma kültürünün geliştirilmesi ile hız kazanır. Erasmus Kurum Koordinatörlüğü olarak çalışmalarımızın başarıyla neticelenmesi bizler için olumlu bir geri dönüş. Halen sonuçlarının açıklanmasını beklediğimiz birçok projemiz var. Temennimiz hepsinin de olumlu sonuçlanmasıdır” dedi.

Uluslararasılaşmaya Katkı

Proje teknik danışmanlığını yürüten Erasmus Kurum Koordinatörlüğü sorumlusu Öğr. Koray Çelik de uluslararası ortaklarla yapılan iş birliklerinin artışı ile İKÇÜ’nün uluslararasılaşmasına da katkı sağlandığını vurguladı. Proje hazırlık, proje yönetimi ve proje uygulama aşamalarında sundukları desteğin altını çizen Çelik,  proje iş birliği ağı sayesinde kurulan etkileşim ile birlikte sayısal olarak daha fazla proje yürütme imkânı elde edildiğini ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gaziemirlilerle söyleşi yapan Haldun Dormen, sanat hayatından örnekler vererek sanata bakış açısını anlattı ve sanat yapan gençlere öğütler verdi.

Gaziemir Belediyesi’nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında Haldun Dormen ile söyleşi düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi’nde Çağlar İşgören’in moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide Haldun Dormen ile Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, izleyicilerin sorularını cevapladı.
Etkinliğin açılış konuşmasını Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi projesi hakkında bilgi vererek yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi benim imza projem olacak. Sanatla büyümeyen toplumlar aydınlanamaz. Gaziemir bu yönden çok şanslı. Gaziemir, salonlara sığmıyor. Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi’ni çok önemsiyorum. Kendisinin bir sanat merkezi olacak. İnsanlar görünce hayran kalacak ve çok büyük sanatçıları orada ağırlayacağız. Dört yılda çok büyük sanatçıları ağırladık. Bugünde Haldun Dormen’i ağırlayarak çıtayı en yukarıya taşıdık. Büyük usta Haldun Dormen’i burada ağırlamak büyük gurur. Bu salonları soldurmaya devam ettiğiniz sürece sahnelerimizde usta sanatçıları ağırlamaya devam edeceğiz. 15 Mayıs’ta aydınlık bir Türkiye’ye uyanacağız. 650 kişilik salonu olacak sanat merkezimizin temelini 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte atacağız” diye konuştu.  

“Tiyatro halk için yapılır”
“Gaziemir’e geldiğim için çok çok mutluyum. İzmir halkı benim çok sevdiğim seyircim” diyerek konuşmasına başlayan Haldun Dormen,  Atatürk’ün kadınların sanatta söz sahibi olması için yaptıklarına değinerek, “Tiyatro özgür olmalı. Ama hiçbir zaman gerçek anlamda özgür olmadı. Ancak tiyatro mutlaka kazanır. Tiyatro mutlaka halk için yapılır. Halkın duygularının, isteklerinin dile getirildiği yerdir tiyatro. Tiyatro halkın duygusu, düşüncesidir” ifadelerini kullandı.
Türk tiyatrosunu dünya standartlarında bir tiyatro olarak tanımlayan Haldun Dormen, “Türk tiyatrosunun geleceğini çok olumlu görüyorum. Alternatif tiyatrolarda müthiş oyunlar ortaya çıkıyor” dedi.
Haldun Dormen, Köy Enstitüleri’nin kapatılmasıyla ilgili soruya ise “Köy Enstitüleri’nin kapatılması Cumhuriyet tarihine yapılmış en büyük kara lekedir. O olmasa Türkiye bugün bambaşka olurdu” ifadesiyle yanıtladı.

“Olmak ya da olmak”
Genç tiyatrocuların sorularını cevaplayan Dormen, “Bir şeye karar verdiğiniz de mutlaka olacaksınız. Olmak ya da olmak. Benim için olmamak diye bir şey yok. Ben de diplere düştüm ama çıktım. Çünkü hep olmayı düşündüm, olmamayı hiç düşünmedim. Herkes gibi sizlere de söylüyorum yaparsınız şekerim” önerisinde bulundu.
Söyleşinin Moderatörlüğünü yapan Çağlar İşgören, “Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi’ne hayran olmamak elde değil. Buranın salonunun sadece tiyatro salonu olması, oyunlara özel olması çok anlamlı. Başkanım çok heyecanlandırdı beni. Sanat merkezinin açılışında olacağız. Gaziemir’in çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Böyle salonlar oldukça sanat çok gelişecek” diye konuştu.

Başkan Arda’nın Haldun Dormen’e çiçek takdim etmesiyle etkinlik son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

80’li yıllardan sıra dışı bir günü beyazperdeye yansıtan Oregon filminin galası önceki gün Kanyon Paribu Cineverse’te düzenlendi. Ümit Ünal’ın senaryosunu kaleme aldığı, Kerem Ayan’ın yönetmenliğini üstlendiği ve Muzaffer Yıldırım yapımcılığında beyazperdeye taşınan filmin galasına sanat dünyasından birçok isim katıldı.

Sinema tarihinde ses getirmiş birçok güçlü filme ve senaryoya katkı sağlamış Ümit Ünal, tiyatro sahnesindeki başarılı kariyerinden sonra ilk yönetmenlik deneyimiyle merak uyandıran Kerem Ayan ve izleyicinin beğenisini kazanan yapımlarda imzası bulunan Muzaffer Yıldırım yapımcılığında hayata geçirilen Oregon filminin galası Türkiye’nin iş ve sanat dünyasından birçok ismin katıldığı bir organizasyonla Kanyon Paribu Cineverse’te gerçekleşti.

80’li yılların toplumsal yaşamından insan panoramaları sunan Oregon filmi dinamik hikayesi, alışılmamış olay örgüsü ve zengin oyuncu kadrosuyla büyük bir ilgi gördü. Döneme dair kostümler ve nostaljik dekorlar ile harmanlanmış film izleyenleri büyülerken taşıdığı mizah ögeleriyle neşeli anlara imza attı. 

Sadece sinemalarda vizyona giren filmde Aslı İnandık, Serkan Çayoğlu, Ferit Aktuğ, Selen Uçer, Nazlı Bulum, Özgür Emre Yıldırım, Nejat İşler, Burcu Biricik, Fırat Çelik, Onur Gürçay, Billur Melis Koç, Melisa Doğu, Zihni Göktay ve Nevra Serezli rol alıyor. Bir ‘müzik kaseti’ hikayesi etrafında şekillenen ve izleyiciyi alışılmamış bir olay örgüsü içerisine çeken dinamik kurgusuyla Oregon, NuLook Production yapımcılığında 28 Nisan’da vizyonda.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Schneider Electric, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (UN SDSN) ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) tarafından bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen “Öğretmenler 2030: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi” 250 öğretmen ile 25 Nisan günü açılış oturumu ile başladı. 
• Öğretmenlerin sürdürülebilirlik ajandası hakkında farkındalık kazanması ve yenilikçi bir yaklaşımla bu konuyu eğitim süreçlerine taşıması için tasarlanan eğitimlere Schneider Electric küresel arenadaki deneyimiyle katkı sunuyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (UN SDSN) ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) iş birliğinde öğretmenleri sürdürülebilirlik alanında geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen “Öğretmenler 2030: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi” için 500’ün üzerinde yapılan başvuru sonucu tüm Türkiye’den 250 ilk, orta ve lise öğretmeni eğitime 25 Nisan günü açılış oturumu ile başladı ve 30 Mayıs tarihe kadar yoğun bir program ile devam edecek.

Küresel çapta bir Etki Lideri olarak tanınan Schneider Electric bu iş birliği ile sürdürülebilirlik alanındaki deneyimi ve yetkinliğini Türkiye’nin eğitimcileri ile buluşturuyor ve bu alandaki gelişime önemli bir katkı sunuyor. 

“Öğretmenler 2030” K12 okullarında görev yapan öğretmenlere sürdürülebilirlik hakkında farkındalık kazanmaları ve elde ettikleri bilgileri öğrencileri ve meslektaşlarıyla paylaşarak bu farkındalığı eğitim sistemine taşımaları için tasarlandı. Gelecek nesillerin sürdürülebilirlik, iklim krizi ve enerji verimliliği alanlarında bilinçlendirilmesini hedefleyen eğitim, 250 katılımcı ile Boğaziçi üniversitesi eğitmenleri tarafından online olarak gerçekleştirilecek. Eğitim boyunca Birleşmiş Milletler 2030 gündemi, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve sürdürülebilir kalkınma için eğitim kavramları güncel örnekler, ders planları ve sınıf uygulamaları kapsamında ele alınacak. Sınıf uygulamaları ile öğrencilerin çözüme odaklanarak, yaratıcılık ve girişimciliğini geliştirecek faaliyetler aktarılacak.

25 Nisan – 30 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek eğitimlerin %80’ine katılım gösteren öğretmenler, “Schneider Electric – BÜYEM – UN SDSN Türkiye Öğretmenler 2030: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi Katılım Belgesi” almaya hak kazanacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 – 2020 ve 2019 – 2021 yılları ortasındaki devri kapsayan “Hayat Tabloları” bilgilerini yayınladı. Türkiye’deki vatandaşların ortalama ömür müddeti, vilayet bazında hayat mühletleri ve doğuşta beklenen hayat mühletleri açıklandı.

TÜİK’in bilgileri, Türkiye’de doğuşta beklenen hayat mühletinin iki periyot ortasında düşüş gösterdiğini ortaya koydu. 2018 – 2020 periyodunda bu müddet 78,3 yıl olurken, 2019 – 2021 devrinde ise 77,7 yıl olarak ölçüldü. İki devri kapsayan öbür datalar ise şu biçimde oldu:

TÜİK Hayat Tabloları bilgileri:

Cinsiyetlere nazaran ömür müddeti:

Yaş kümesine nazaran beklenen hayat müddeti:

İllere nazaran beklenen hayat mühleti:

• En düşük beklenen ömür mühletinin olduğu vilayet: Kilis (78,8 yıl)
• İstanbul’da doğuşta beklenen hayat mühleti 79,1 yıl oldu. Erkeklerde 76,2 yıl, bayanlarda ise 82 yıl olarak ölçüldü.
• 2019 – 2021 yılına dair datalar paylaşılmadı.

Tam bir şifa deposu olarak bilinen alıç meyvesi bahar aylarının gelmesiyle birlikte en çok dikkat çeken ve tabiatta bizatihi yetişen bitkiler ortasında yer alıyor. Alıç meyvesi toplandıktan sonra kurutulup zayıflamak isteyenler için mucizevi bir tesir yapmaktadır. Pekala, içerisindeki triterpen unsuru ile zayıflatmayı başaran ve 1 bardağı kol üzere yapan alıç çayı nasıl hazırlanır? işte tüm merak edilenler…

Ülkemizde ender bulunan ve tabiatta resen yetişen bir bitki olarak bilinen alıç çayının bir öteki ismi yemişen olarak bilinmektedir. Alıç meyvesi son vakitlerde birçok diyetisyen tarafından zayıflamak isteyen birçok bireye önerilmektedir.

Bağırsak sıkıntılarına deva olup bağırsak düzenleyici üzere birçok yararı olan alıç meyvesini tam da mevsimi gelmişken kurutup gün içerisinde tüketerek fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Bedende biriken inatçı yağları yakabilen özelliğe sahip olan alıç çayı nasıl yapılır, alıç çayı nasıl tüketilmeli. İşte zayıflarken tüketebileceğiniz alıç çayıyla ilgili bilmeniz gerekenler:

ALIÇ ÇAYI NASIL YAPILIR?

MALZEMELER

• 2 su bardağı su
• 1 yemek kaşığı kurutulmuş alıç

YAPILIŞI:

– Pazarda ve marketlerde satılan alıç meyvesini satın aldıktan sonra tanelerini güneşte kurutun. Daha sonra onları bir cezveye alın

– Cezveye koyduğunuz alıç meyvelerini (ve dilerseniz yapraklarını da ekleyebilirsiniz) 10 dakika kadar kaynatabilirsiniz.

ALIÇ ÇAYI KİLO VERDİRİR Mİ?

Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 sefer tüketeceğiniz alıç çayı içerisindeki triterpen unsuru sayesinde yağlarınız yakar. Sindirimi kolaylaştıran alıç çayı haftada en az 2 kilo vermenizi sağlar.

ALIÇ ÇAYI KAÇ KALORİ?

Alıç meyvesi kalori bedeli ise 100 gramda yaklaşık olarak 95 kaloridir.

ALIÇ ÇAYI FAYDALARI

– Kal ve Damar hastalıkların tedavisinde kullanılan en tesirli bitkilerin başında geliyor. 

– Tansiyon ve şeker hastalığına yeterli gelir.

– Bağırsaklarda oluşan enfeksiyonu önlemede epey tesirlidir.

Sindirim sistemini düzenleyerek kabızlığı yok eder.

– İçeriğinde bulanan C vitamini sayesinde bedende biriken tehlikeli toksin unsurların yok etmeye yardımcı olur.

– Yağ yakıcı bir özelliği vardır. Metabolizmayı hızlandırır bu da daha fazla kalori yakmanızı dayanaklar, zayıflamaya yardımcı olur.

– Alıç birebir vakitte akne ve sivilcelerin tedavisinde tesirlidir.

Ripple taraftarı avukat John Deaton, XRP topluluğuna kıymetli bir açıklama yaptı. Avukat, bugün federal mahkemede ödeme devine karşı bir toplu dava duruşması olduğunu söyledi. Token’ı elinde tutan ya da ziyanına satan XRP sahipleri Ripple’a karşı toplu dava açtı. Yargıç ise avukatının duruşmaya katılmasına müsaade vermedi.  İşte detaylar…

Federal Mahkeme’de Zakinov ve Ripple davası var

Zakinov ve Ripple davasının duruşması, XRP sahiplerinin argümanlarıyla ilgili olarak karşımıza çıkıyor. Davacı Bradley Sostak, davaya katılan XRP sahiplerinden biri. Ayrıyeten token’ın bir menkul değer olduğuna katiyetle inanıyor. Sonuç olarak Sostak, toplu davada baş davacı olmayı talep etti. Mahkemeyi, XRP tokenlerini ziyanına satın alan, elinde tutan yahut satan tüm XRP sahiplerinden oluşan bir sınıf oluşturmaya çağırdı. XRP sahiplerinin listesi, ABD mali düzenleyicisi Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) karşı tartışmasında Ripple’ın yanında yer alan 75.890 iştirakçiyi da içeriyor.

İkinci küme, “XRP “nin bir menkul değer olmadığı tarafındaki savunmasında şirketin yanında yer aldı.  Duruşma, Ripple’ın direkt satışlarıyla hudutlu olmadığı ve altcoinin “menkul kıymet” olarak görülmediği ülkeler de dahil olmak üzere ikincil ve milletlerarası satışları kapsadığı için XRP sahipleri için kilit değer taşıyor.

Duruşmanın XRP sahipleri üzerindeki tesiri ne olabilir?

İki farklı XRP sahibi kümesi, duruşmayı dikkatle izliyor. Bu iki küme şu halde: SEC’e karşı açılan davada Ripple’ın yanında yer alanlar ve firmayı toplu bir dava ile eleştirenler. Mahkemenin kararı muhtemelen her iki küme üzerinde tesirli olacak. Davanın SEC’in Ripple’a karşı açtığı davaya benzeri bileşenleri var. Bu nedenle yargıcın Ripple’ın birincil ve ikincil XRP token satışları için sorumlu tutulması gerekip gerekmediğine ait kararı varlığın fiyatını ve sahiplerinin hissiyatını etkileyecek.

Şu anda, XRP fiyatı sahiplerine yaklaşık yüzde 2 çıkar sağladı ve varlık yükseliş trendinde. Bir XRP topluluğu üyesi olan Huber’e nazaran, davanın çözülmeden evvel haftalarca, aylarca sürmesi beklenen. Sonuç olarak Zakinov v. Ripple toplu davasına ait bir duruşmanın bugün ilerleyen saatlerde yapılması planlanıyor. ABD yasal ve düzenleyici haber platformu CryptoLaw’a nazaran, duruşma bugün Kaliforniya federal mahkemesinde gerçekleşecek.

İlginç bir halde, yargıç, süreçlere katılmaları gereken sırf 500 şahsa çevrimiçi erişim müsaadesi verdi. Lakin davada kripto para ünitesine sahip olan, ziyanına satanlar ve hala varlık sınıfını elinde tutan başka yatırımcılar da dahil olmak üzere tüm XRP sahipleri yer almak istiyor.

Geçtiğimiz gün Çinli basın kuruluşu Sina Technology’de yer alan bir haber, Çinli dev isim NetEase’in Blizzard’a 43.5 milyon dolarlık bir dava açmaya hazırlandığını söylüyordu. Fakat ortaya çıkan yeni bilgiler Çin’deki mahkeme evraklarında NetEase’in isminin bilgisi dışında kullanıldığını ortaya koyuyor.

Ortada nitekim de Blizzard’a karşı açılan bir dava var, lakin dava ile NetEase’in ilgisi yok. Davayı açan kişi Yang Jun ismindeki bir Çin vatandaşı, lakin müracaatında nedense NetEase’in ismini de vermiş. Hatta evraklarda NetEase ve Yang Jun’a ek olarak The9 ismi de geçiyor.

NetEase’in neredeyse on yıl evvel bünyesine kattığı The9 ismi muhtemelen NetEase’in isminin de dokümana girmesine neden olmuş. Yani dokümanlarda Yang Jun’un NetEase ile birlikte hareket ettiği belirtilmiş olsa da aslında bu kişinin NetEase ile uzaktan yakından alakası yok. Kendisi dava açmayı seven bir arkadaş, hatta geçmişte NetEase’e de dava açmış :)

Haberlerin akabinde dava belgesi güncellendi ve NetEase’in ismi çıkartıldı.

Merkezi Almanya’da bulunan pazar araştırma şirketi GfK, gelecek aya yönelik Tüketici İnanç Endeksi sonuçlarını açıkladı.

Açıklamada, Mart’ta revize edilerek bu ay için eksi 29,3 olarak ölçülen Tüketici İnanç Endeksi’nin, mayıs ayı için 3,6 puanlık artışla eksi 25,7 puana çıktığı belirtildi. Böylelikle endeks, yükselişini yedinci aya taşırken, Nisan 2022’den bu yana en yüksek düzeye ulaştı.

Piyasa beklentisi de endeksin eksi 27,9 puana yükselmesi tarafındaydı.

Ülkede Tüketici İtimadının yükselmesindeki ana itici güç olarak, Almanların daha ölçülü güç fiyatları ve maaşlara artış beklentisi ile gelecekteki finansal durumları hakkında daha olumlu olmaları gösterildi.

GfK raporunda, “Toplu pazarlıkla gelirde beklenen artışla birlikte, giderek daha fazla sayıda hane, başlangıçta enflasyon nedeniyle korkulan yüksek satın alma gücü kaybının kıymetli ölçüde daha az olacağını varsayıyor” denildi.

Yine de pandemi öncesi düzeyin altında

GfK Araştırmacısı Rolf Buerkl, hususa ait değerlendirmesinde, ülkede tüketici inancının geçen ayki yavaşlamanın akabinde tekrar toparlanma yoluna girdiğini belirterek, “Ancak kıymet olarak Kovid-19 pandemisi öncesi düzeyin altında kalıyor” sözünü kullandı.

Buerkl, hane halkının gelir beklentilerinin de arka arda yedinci aydır yükselerek birinci sefer Rusya-Ukrayna savaşı öncesi düzeylere döndüğünü bildirdi.

Bu ortada, tüketici inancının ekside olması, özel tüketimde yıldan yıla düşüş olduğunu gösteriyor.

Zagrep’te düzenlenen 2023 Bayanlar Avrupa Güreş Şampiyonası’nda mindere çıkan Yasemin Adar Yiğit, çeyrek finalde Romen Catalina Axente’yi (10-0) sayı tuşu, yarı finalde ise Ukraynalı Anastasia Osniach’i (14-4) sayı tuşu ile yendi. Finalde karşılaştığı Avusturyalı rakibi Martina Kuenz’i de avantaj puanıyla yenen Adar, 6’ncı kere Avrupa şampiyonu oldu. Ulusal güreşçi, bu muvaffakiyetin akabinde Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararname ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Müşavirliği’ne atandı.

6 DEFA AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU

Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2022 yıllarında da altın madalya kazanan, mesleğinde 2 Dünya şampiyonluğu ve 2020 Tokyo Olimpiyatları üçüncülüğü bulunan ulusal güreşçi Adar, başarılarından gayelerine ve spor mesleğine kadar olan hislerini DHA’ya anlattı. Yasemin Adar, “Olimpiyat şampiyonu ve en az 2 Dünya şampiyonu olan olimpik sportmenler, bakan müşaviri olabilme hakkına sahip oluyor. Ben de geçen sene 2022 Dünya Şampiyonası’nda ikinci sefer dünya şampiyonu oldum ve bu hakkı elde ettim. Evraklarımı tamamlayıp Spor Bakanlığı’mıza ilettim. Arkasında Cumhurbaşkanı’mızın tensipleriyle spor müşaviri olarak misyona başlayacağım. Çok sıkıntı bir sorumluluk altındayım. Öncelikle bunu söylemek istiyorum. Zira bayandan sorumlu asbaşkan olup, hem de güreş yapabilmek hakikaten de her bayanın harcı değil” dedi.

“ROL MODEL OLMAYA ÇALIŞIYORUM”

Azimle çalıştığını belirten Yasemin Adar, sorumluluklarının farkında olduğunu söyledi. Bayan güreşinin 2016’dan itibaren çok büyük ivme kazandı ve başarılı bir biçimde ilerlemeye devam ettiğini belirten Adar, artık grup halinde kupalar almaya başladıklarını söyledi. Adar, “Takım şampiyonlukları geliyor. Birincilik, ikinciliklerle sayımız gitgide artıyor. Haliyle yönetici olmak da çok güç. Açıkçası yalnızca evvelden kendimden artık ise minik kızlarımız, gençlerimiz, yıldızlarımız, U23’teki kızlarımızla birlikte sorumluluk aldım. Onların başarılı olması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Sağ olsun federasyon liderimiz, Spor Bakanlığı’mız gerekli olan bütün takviyelerimizi sağlıyorlar. Biz de ülkemizi, Türkiye Cumhuriyeti’ni en yeterli halde temsil edip, bayrağımızı dalgalandırıp, İstiklal Marşı’mızı okutuyoruz. Elimden geldiğince rol model olmaya da çalışıyorum açıkçası. Zira genç kızlarımız var. Onlara örnek olabilmek için çok uğraşıyorum” diye konuştu.

“HEDEFİM 2024 PARİS OLİMPİYATLARI’NDA ALTIN MADALYA”

Şampiyon olmanın artık kolay olduğunu asıl sıkıntı olanın şampiyonluğu korumak olduğunu belirten Yasemin Adar, “Şampiyonluğum 1’ken artmaya devam ederek 6 oldu. Elimden geldiğince skorumu devam ettirmeye çalışıyorum ancak benim için kıymetli olan 2024 Paris Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak. Zira, her vakit kendime yeni maksatlar koyan bir sporcuyum. Azimliyim, canla başla gayret eden biriyim” dedi.

“OLİMPİYATLARDA ALTIN MADALYA ALDIKTAN SONRA ÇOCUK YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Tamamen mesleğine odaklanan ve medyada da bu halde gündeme gelmek istediğini belirten Adar, özel hayatıyla ilgili soruyu ise bu sefer yanıtladı. Adar, Paris Olimpiyatları’nda altın madalya aldıktan sonra çocuk yapmayı düşündüğünü belirtip, “Eşim Fazilet Yiğit, Genç Bayanlar Ulusal Grup antrenörü olarak vazife yapıyor. Birebir vakitte Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde antrenörüm. Sporu ve sporcuyu her vakit destekleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz liderimize çok teşekkür ediyorum. Yeterli ki var, uygun ki bizi destekliyor ve sahip çıkıyor. Aslında bu spor mesleğimden farklı özel bir soru oldu. Tabi ki bende vakti geldiğinde çocuğumun olmasını istiyorum. Her şey planlı ve programlı bir formda ilerliyor” diye konuştu

2012 Londra Olimpiyatları’na katılıp artistik cimnastikte Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden birinci sportmen olan Göksu Üçtaş Ulu, 2020’de Avrupa Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda yer aletinde ikinci olarak ülkemize büyük bayanlarda birinci Avrupa şampiyonası madalyasını kazandırdı.

Spor hayatını İzmir’de sürdüren evli ve 8 yaşında bir kız annesi ulusal cimnastikçi, Antalya’da bu ay mesken sahipliği yaptığımız son Artistik Cimnastik Avrupa Şampiyonası’nda ise ulusal kafilede yer almadı.

Veda kararını birinci ve son aldığı madalyaların fotoğraflarını paylaştığı toplumsal medya hesabında duyuran Göksu, “Ufak bir plan değişikliği ile uzun yıllardır performans sergilediğim sporculuk mesleğimi burada sonlandırdığımı bildirmek istiyorum. 28 yıl evvel küçük bir çocukken ellerimden tutup bana böylesi bir emeli vizyon edinmemi sağlayan en büyük teşekkür, başta anneme ve aileme gelsin. Cimnastiğe birinci başladığım günden itibaren üzerimde hakkı, emeği olan bana inanan tüm antrenörlerime çok teşekkür ederim, yeterli ki varsınız. Türkiye Cimnastik Federasyonu ailesine, beni izleyen, destekleyen yahut ilham bulan herkese çok teşekkür ederim. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları yolunda şimdiden tüm grup arkadaşlarıma yürekten muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Dünyanın en büyük kripto para borsası Binance, Voyager Digital’in satın alınmasına yönelik 1 milyar dolarlık muahedeyi feshetti. Bununla birlikte 3.1 trilyondan fazla Shiba Inu (SHIB) da dahil olmak üzere birçok Voyager varlığı satış riski altında kaldı. Piyasayı derinden etkileyen bu olayla birlikte fiyatlar çakıldı! Pekala, Shiba Inu için sırada ne var? İşte detaylar…

Binance,1 Milyar dolarlık Voyager mutabakatını feshetti!

Dev kripto para borsası Binance’in Amerika kolu Binance.US’nin kısa mühlet evvel iflas eden Voyager’ın varlıklarını 1 milyar doların üzerinde bir bedelle satın alma muahedesinden çekilmesiyle, kripto alanında 3,1 trilyondan fazla Shiba Inu (SHIB) coin’in öbür tokenlerle birlikte piyasaya sürüldüğü görülebilir. Binance.US kararı yakın vakitte attığı bir tweet ile duyurdu ve bunun takım için sıkıntı ancak gerekli bir seçim olduğunu belirtti. Borsaya nazaran bu karar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kripto sahnesini çevreleyen artan düzenleyici meçhullükten etkilendi.

Uzmanlar, SEC ve New York’un önde gelen düzenleyici kurumunun ve Teksas’taki düzenleyicilerin Şubat ayında Binance.US muahedesine itiraz etmesine işaret ederken, kurumlar, muhalefetin gerisinde Binance.US’nin Binance ile irtibatı ve Binance.US platformunun güvenliği de dahil olmak üzere çeşitli nedenler gösterdi. İtirazlara karşın Binance.US mutabakat için bastırmaya devam etti ve bu telaşları mahkemede ele almaya çalıştı. Sonuç olarak, Yargıç Michael Wiles itirazları temelsiz bularak reddetti. Wiles satın alma için onay verdi. Fakat Binance.US, başta SEC ve CFTC olmak üzere ABD’li düzenleyicilerden gelen son yaptırım hareketleri ışığında geri çekildi.

Peki Shiba Inu’yu nasıl etkileyecek?

Satın alma muahedesinin feshi, Voyager’ın etkilenen müşterileri bir bütün haline getirmek için likit fon toplamak gayesiyle başlangıçta amaçlandığı üzere kripto varlıklarını tasfiye etmeye devam edeceğini gösteriyor. Bu varlıklar ortasında cüzdanlarından birinde bulunan 3,1 trilyonluk Shiba Inu birikimi de yer alıyor.

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Voyager, yılın başından bu yana SHIB varlıklarını ve başka varlıklarını satıyordu. Lakin iflas eden kredi kuruluşu, geçen ay 3,1 trilyon SHIB (32,3 milyon dolar) ile dağıtım kampanyasını durdurmak zorunda kaldı. Shiba Inu, USDC (129,5 milyon dolar) ve ETH’nin (72,9 milyon dolar) akabinde bilançodaki en büyük üçüncü varlığı temsil ediyor. Piyasa iştirakçileri tesirin taban seviyede olacağına ya da hiç olmayacağına inansa da, bu sistematik boşaltmanın piyasayı nasıl etkileyeceği şimdi belirli değil. Voyager’ın bu yılın başlarında başlattığı dağıtım kampanyasında piyasaya 5,62 trilyon Shiba Inu sürülmüştü.

SHIB’e yönelik balina aktiviteleri dikkat çekti!

Kripto para balinaları ise Shiba Inu (SHIB) almaya devam ediyor. Son olarak Etherscan.io bilgileri, Shiba Inu’nun en büyük 19. sahibinin son 24 saat içinde iki başka süreçle 1,72 milyon dolar bedelinde 168.375.992.729 SHIB satın aldığını ortaya koyuyor.

Balina’nın alım çılgınlığı yaklaşık dört saat evvel tek bir süreçle başladı ve portföye 9.819.006.847 SHIB ekledi. Lakin bu yalnızca bir başlangıçtı. Birkaç dakika sonra balina, 1,62 milyon dolar pahasında bir alım daha yaparak 158,55 milyar SHIB satın aldı. Bu devasa birikim, Balina’nın SHIB varlıklarını 54,09 milyon dolar pahasındaki astronomik 5.252.333.033.396 SHIB’ye çıkarıyor. Öte yandan bu haber, “BlueWhale0073” olarak bilinen en yeterli ETH Balinasının iki farklı süreçle 3,32 milyon dolar kıymetinde 311.998.734.794 SHIB satın almasından yalnızca günler sonra geldi.

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da Facebook’ta ve Instagram’da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!

Gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında, CHP Malkara İlçe Başkanlığı, Yaylagöne, Haliç, Sarıpolat, Izgar, Kadıköy, Gözsüz ve Karacahalil Mahallelerini ziyaret eden CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’e, Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Vasfi Güner, CHP Malkara İlçe Başkanı Hülya Ertan, Demokrat Parti İlçe Başkanı Efrahim Çelik, Deva Partisi İlçe Başkanı Filiz Yıldırım Özcan, Belediye Meclis Üyeleri, CHP Malkara İlçe Teşkilatı Üyeleri ve partililer eşlik etti.

Ziyaretlerde mahalle sakinlerinin istek ve taleplerini dinleyen CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer; “İlçe örgütlerimizle Tekirdağımızı adım adım gezmeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımıza 13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri hakkında bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Malkara için Tekirdağ için Türkiye için çalışmalara devam edeceğiz.

Sana Söz yine baharlar gelecek, Malkara hakkını alacak, Tekirdağ hakkını alacak!  Vatandaşlarımızın her zaman hizmetindeyiz” diyerek Malkaralı vatandaşlara kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

Mahalle sakinleri ise CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’i ve beraberindeki protokol üyelerini aralarında görmekten mutluluk duyduklarını belirtip kendilerine çalışmalarında başarılar dilediler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oy verme, mevcut seçenekler arasında bir tercih yapma, karar verme süreci olarak tanımlanıyor. Nöropolitika çalışmalarının seçmen davranışlarına odaklandığını belirten uzmanlar, duyguların karar verme sürecine etki eden önemli bir faktör olduğunu ifade ediyor. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, yapılan araştırmalarda liberallerin yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlıyken, muhafazakarların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğunun ortaya konduğunu söyledi. Çebi, deprem ya da terör saldırısı gibi büyük toplumsal travmaların seçmen davranışına yansıdığını ve mevcut hükümete yaklaşma ya da uzaklaşma yönünde eğilimlerin ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, seçmen davranışlarını etkileyen faktörlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Oy vermek bir karar verme sürecidir

Oy vermenin önümüzdeki seçenekler arasında bir seçim yapmak yani karar verme süreci olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Oy verme bir akıl yürütme sürecidir. Biz psikologlar biliyoruz ki karar verme, çok katılımlı bir beyin aktivitesi gerektiren, üst düzey ve karmaşık bir bilişsel işlevdir. Olası fayda ve zararın hesaplanması, bir önceki kararın neticesini hafızada tutabilme ve bu sonuçlar doğrultusunda karar verme stratejilerini başarılı bir şekilde düzenleme becerisi gerektiriyor.” dedi.

İnsan davranışının duygularla bağlantısı var

Duygular dahil edilmeden düşünüldüğünde zihnin bir bilgisayar gibi çalışması ve elimizdeki verilerle tüm avantaj ve dezavantajları hesaplayan kusursuz bir işlem yapması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Halbuki insan davranışını duygulardan bağımsız düşünmek mümkün değil.  Her ne kadar bin yıldan fazla bir zaman boyunca düşünürler akıl ve duygunun birbirinden ayrı olduğunu ve etkili karar verme davranışının ancak rasyonel düşünceyle mümkün olduğunu ifade etmiş olsalar da, 18’nci yüzyıl itibariyle psikoloji ve nörobilimin gelişmesiyle, emosyonların yani basitçe duyguların karar verme sürecine etki eden önemli bir faktör olduğu anlaşılmaya başlamış.” diye konuştu.

Nöropolitika çalışmaları seçmen davranışına odaklanıyor

Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, siyasal nörobilim veya nöropolitika olarak tanımlanan alanın siyaset hakkında nasıl karar verdiğimize dair anlayışımızı geliştirmek için beyin yapısıyla işlevi hakkındaki nörobilimsel yöntemlerin ve teorilerin kullanımına odaklandığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bu alan, bireysel insan psikolojisi ile politik davranış arasındaki etkileşime odaklanan politik psikoloji ile yakından bağlantılı. Politik nörobilim alanında çalışan araştırmacılar, EEG MRI ve fMRI gibi sosyal ve bilişsel sinirbilimde yaygın olarak kullanılan metodolojik yaklaşımları kullanıyorlar. Seçmen davranışıyla ilgili çalışmaların çoğu da ABD’de gerçekleştirilmiş. Bu çalışmalarda da çoğunlukla liberaller ile konservatifler yani muhafazakarları karşılaştırmışlar. Karar verirken liberaller yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlıyken, muhafazakarların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğu gösterilmiş. 2011’de yapılan bir çalışmada muhafazakarların karar verirken limbik sistemde yer alan sağ amigdalanın etkisinde olduğunu ortaya koymuş. Buna karşılık liberallerin karar verme süreçlerinde daha çok bilgi, araştırma ve uzman görüşlerini dikkate aldıkları belirtilmiş. Liberaller risk alırken sol insula önemli ölçüde aktif olurken muhafazakârlarda sağ amigdalanın önemli ölçüde aktivite gösterdiği ortaya çıktı.”

Amigdala korku merkezi olarak biliniyor

Nörogörüntüleme çalışmalarının amigdaladaki daha büyük gri madde hacminin mevcut hiyerarşik sosyal yapıya destek ile ilişkili olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Büyük amigdala hacmine sahip kişilerin sosyal protestolara katılmaya pek de gönüllü olmadıkları görülmüş. Amigdala yıllardan beridir beynin korku merkezi olarak biliniyor. Hatta hayvanlar üzerindeki deneylerde amigdala bölgesine hasar verildiğinde korku şartlanması oluşturulamazsa ya da bu kısımdaki hücreler bir şekilde zarar gördüğünde kişilerde de korku duygusu oluşmayacağı tespit edildi. Elbette amigdala için sadece korku ve öfke gibi duygularda aktive olur denilemez fakat bu duygulara yanıt veren hücre paketleri amigdalada çok yoğun görülüyor. Güncel fMRI çalışmaları, pozitif duygularda da amigdala aktivasyonunun varlığını gösteriyor.” dedi.

Liberaller bilişsel çatışmalarla daha rahat başa çıkıyor

Beynimizde anterior singulat korteks (ACC) adı verilen bilişsel kontrol, emosyon regülasyonu, rahatsız durumlarla başa çıkabilme, öz değerlendirme gibi işlevlerden sorumlu, ilkel tabir edebileceğimiz bir kortikal alanın mevcut olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Daha gelişmiş bir ACC, liberallerin belirsiz, yeni veya çelişkili bilgi veya durumlarla daha rahat başa çıkmasına olanak tanıyor. Liberallerin daha gelişmiş bir ACC’si olması amigdaladan gelen yüksek duygu aktivitesini düzenleyip azaltarak bu bilişsel uyumsuzluğu da azaltıyor. Tercih edilecek adayların yüzünün görülmesi, beynimizdeki ödül ve motivasyon ağlarının en temel alanlarından biri olan ventral striatumda artmış aktivasyon ile ilişkilendirilmiş. Bu da demek oluyor ki, tercih edilen adayları görmek, bir şekilde ödüllendirici etki yaratıyor.” ifadelerini kullandı.

Toplumsal travmalar seçmen davranışını etkileyebilir

Deprem ya da terör saldırısı gibi büyük toplumsal travmaların bireylerde korku duygusunu işleyen beyin bölgelerini etkilediğini ve bu durumun da seçmen davranışına yansıdığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu davranış, mevcut hükümete yaklaşma yönünde de mevcut hükümetten uzaklaşma yönünde de gerçekleşebilir. Bireyler, hissettikleri korku duygusunun sorumluluğunu hükümetin dışındaki faktörlere yüklerlerse, mevcut yönetime doğru bir oy artışı olabilir. Eğer yaşanan travmayı mevcut yönetimle ilişkilendirirlerse bu sefer de muhalefete doğru bir kayma yaşanabilir. Sonuç olarak tüm bu çalışma sonuçlarını değerlendirdiğimizde aslında şunu anlıyoruz ki, politik karar verme süreçlerinde; beynin duygu ve afekti işleme (amigdala, insula), çatışmayı çözme ve duyguyu bilişle bütünleştirme (insula, anterior singulat korteks),daha üst düzey bilişsel işlemleme (prefrontal korteks) ve ödül işlemede (ventral striatum) rol alan pek çok bölgesinin dahil olduğu geniş bir nöral ağ katılımı var. Demek ki politik davranışları daha iyi çözebilmek için, rasyonel düşüncenin yanında duygusal ve motivasyonel süreçleri de göz önünde bulundurmamız gerekiyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı