Gün: 27 Nisan 2023

Hyundai Assan, daha parlak bir gelecek için öğrencileri maddi ve manevi olarak desteklemeye devam ediyor. Aylık bazda en fazla burs ödemesi yaparak eğitime katkı sağlayan Hyundai Assan, İzmit fabrikasında gerçekleştirdiği imza töreninde yeni burs programını açıkladı. İmza törenine Hyundai Assan Başkanı Sangsu Kim başta olmak üzere şirketin üst düzey yönetimi, Kore Başkonsolosu Woo Sung Lee, İzmit Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikkaya, Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın ve üniversite öğrencileri katılırken, tören sonrasında da fabrikadaki üretim hatları ziyaret edildi. Ziyaretçilere fabrika hakkında bilgiler veren Hyundai Assan yönetimi, aynı zamanda otomasyon, robot teknolojisi ve üretimde kalitenin önemini vurgulamış oldu. 

400 öğrenciye burs imkanı

Türk Eğitim Vakfı ile yapılan iş birliği kapsamında 200’ü üniversite ve diğer 200’ü de meslek lisesi olmak üzere toplamda 400 öğrenciye burs veren Hyundai Assan, özellikle mesleki anlamda gelişimin hızlanmasına önderlik ediyor. Hyundai Assan ayrıca, yemek, kırtasiye ve ulaşım giderleri için de ek burs desteğinde bulunuyor. TEV’in seçtiği bursiyerler içerisinden Hyundai Burs Fonu’ndan faydalanacak olan öğrencilerin belirli şehir ve bölümlerde olmasını arzulayan Hyundai Assan, ilk etapta İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa ve Kayseri’deki hedef okullarla programa başlayacak. 

Pilot şehirlerdeki “Mühendislik”, “İşletme” ve “Kore Dili ve Edebiyatı” bölümlerindeki ihtiyaç sahibi öğrencileri destekleyecek olan Hyundai Assan, Kocaeli ve Sakarya’daki otomotiv alanında eğitim veren meslek lisesi öğrencilerine de aynı imkanları sağlayacak. 

Başarılı öğrencilerin nitelikli ve kaliteli eğitim almasına destek olmayı kendine ilke haline getiren Hyundai Assan, bursiyerlerine ödenek sağlamasına ek olarak şirket bünyesinde de staj imkanı sunacak. Bursiyerleri kısa ve uzun dönem staj programlarına dahil ederek, özellikle otomotiv sektörünün gelişimine yön verecek olan Hyundai Assan, şehir dışından gelecek bursiyerlere konaklama için de ayrıca ödeme yapacak. Mesleki staja ek olarak mevcut tüm sosyal etkinliklere dahil olacak olan başarılı bursiyerler, işe alımda öncelik hakkını elde edecek. 

Hyundai Assan İzmit Fabrikasında açılış konuşması yapan Hyundai Assan Başkanı Sangsu Kim, “Otomotiv, tüm insani teknolojilerin yoğunlaştığı son teknoloji bir endüstri. Yenilik ve mükemmellik yetenekten, yetenek ise eğitimden gelir. Bu nedenle; şirketimiz toplumsal katkı faaliyeti olarak nitelikli eğitimi her zaman desteklemiştir. Bugün ise Türk Eğitim Vakfı işbirliği ile yürüttüğümüz burs programımızı açıklamaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. “Eğitim 100 yıllık bir plandır” diyen bir Kore atasözü var. Şirketimiz 100’üncü yılında Türkiye’nin ve Hyundai Motor Company’nin geleceğine yatırım yapmayı hedefliyor. Burs almaya hak kazanan öğrencileri tebrik ediyor ve Türkiye’deki geleceğin yeteneklerini geliştirmek için destek sağlamaya devam edeceğimizin sözünü veriyorum” dedi ve eğitime verdikleri önemin altını çizdi.

Başkan Sangsu Kim ayrıca; “Türklerin Korelilere ‘Kan Kardeş’ dediğini duydum. Khan’ın ‘kan’ ve kardesh’in ‘kardeş’ anlamına geldiği söylenir, ancak Korece’ye çevrildiğinde “kanla bağlı kardeşler” anlamına gelir. Türkiye, Kore Savaşı’na katılmış ve 21.000 asker göndererek savaşa katılan 16 ülke arasında dördüncü büyük olmuştur. Bu yardım sayesinde Kore halkı ülkesini savunabilmiştir. Hyundai Motor Company de 1967’de kuruldu. Dünya üzerinde 8 ülkede 12 fabrikası bulunan Hyundai markası, bugün küresel bir şirket haline gelmiştir” diyerek iki ülke arasındaki dostluğunun yıllar öncesi tarihe dayandığını da vurguladı.

Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın, “Gençlerimizin önlerini açacak, bizimle güç ve niyet birliği yapan eğitim dostlarımız sayesinde daha iyi gelecekler yaratıyoruz. Bu noktada ‘Daha iyi bir gelecek için birlikte’ vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Hyundai Motor Company Türkiye ile birlikte yüzlerce öğrencimizi daha iyi ve parlak bir geleceğe taşıyoruz. Hyundai gibi değerli markaların gençlerimizin dünyasında yol gösterici ağırlığını ve desteğini hissetmek çok kıymetli. Eğitim çağındaki çocuklarımızın yol göstericilere ihtiyaç duyduğu yaşam yolculuklarında onlara inanmak, onları eşit imkanlarla desteklemek ve bu eşitliğe inandığımız fırsatlar sunmak çok önemli. Hyundai Motor Company, kapsayıcı ve eşitlikçi kültürüyle gençlerimizin kendilerini geliştirmelerini öncelikli konuları olarak ele aldılar ve yarattıkları burs imkanlarının yanı sıra onları çok yönlü desteklemeye karar verdiler. Gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

Hyundai Assan, burs programına toplamda 5,5 milyon TL’den fazla bir bütçe ayırırken, ilerleyen günlerde Hyundai Gelişim Akademisi Eğitim platformunu da devreye alacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sözcü Gazetesi Yazarı İsmail Saymaz, Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi ek bina ve İskenderun Devlet Hastanesi A Blok hakkında 2012 yılında depreme karşı güçlendirme ve depreme dayanıksız, göçme riski raporlarının bulunmasına rağmen herhangi bir girişimde bulunulmadığı iddiasını bugünkü köşe yazısında kaleme aldı.

Saymaz, Sözcü Gazetesi’ndeki  ‘Sağlık Bakanlığı Biliyordu ve Güçlendirmedi’ başlıklı yazısında, Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi’nin ek binası için 2012’de depreme karşı güçlendirme kararı verildiğini, binanın güçlendirilmediği gibi karşısındaki eczaneler zarara uğramasın diye yerlerinin değiştirilmediğini iddia etti. Hastanenin 6 Şubat’ta yerle bir olduğunu yazısında belirten Saymaz, hastanede 8 hemşire olmak üzere 72 kişi hayatını kaybettiğini yazdı. İskenderun Devlet Hastanesi hakkında da 2012’de yazılan teknik raporda göçme riskinden söz edildiğine değinen Saymaz, binanın yüzde 70-90 güçlendirilmesi gerektiğinin kaydedildiğini ancak güçlendirilmediğini belirtti. 6 Şubat’ta hastanenin A bloğu yıkıldı, en az 76 kişi hayatını kaybetti. 

Saymaz ayrıca  Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Deprem Suçları Bürosu iki hastanedeki yıkımdan ötürü birkaç müteahhite soruşturma açtığını ancak soruşturmanın Sağlık Bakanlığı yetkililerini içine alacak şekilde genişletilmediğini belirtti. İsmail Saymaz yazısında hastanelerin yıkılacak halde olduğundan ve güçlendirilmesi gerektiğinden Sağlık Bakanlığı’nın haberi var mıydı? Sorusunu sorduğu yazısına, ‘evet, vardı’ şeklinde vurguda bulunarak belge paylaşımında bulundu.  (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden Akkuyu Nükleer Güç Santrali Birinci Nükleer Yakıt Getirme Merasimi’ne canlı temas ile katıldı.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üretime geçmesinden bir evvelki evresi olan nükleer yakıtların santral alanına getirilmesine şahitlik ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır. Böylelikle ülkemiz, 60 yıllık bir gecikmenin akabinde da olsa dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir.” diye konuştu.

Bugün dünyada 422 nükleer reaktörün aktif halde olduğunu, 57’sinin de üretiminin devam ettiğini anlatan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Avrupa Birliği elektriğinin yüzde 25’ini nükleerden elde ediyor. Geçtiğimiz yıl Avrupa Kurulu, nükleer enerjiyi ‘yeşil enerji’ kabul ederek, bu mevzudaki tereddütleri gidermiştir. Biz de Akkuyu ile ülkemizi bu gelişmelerin bir kesimi haline getirdik. Projemize en başından beri takviye veren, Sayın Putin başta olmak üzere tüm Rusya Federasyonu makamlarına şükranlarımı sunuyorum. Santralimizin inşasında ve üretime geçme sürecinde vazife alan Türk ve Rus tüm çalışanı tebrik ediyorum.”

“Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırım”

Akkuyu’da her biri 1200 megavat güce sahip 4 reaktörlü bir nükleer güç santrali inşa edildiğini kaydeden Erdoğan, şu değerlendirmelerini paylaştı:

“Türkiye’nin pek çok kıymetli projesi üzere Akkuyu da ulusal bütçemize yük getirmeyen bir finansman modeliyle hayata geçirilmiştir. Akkuyu, Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırımdır. Yatırım bedeli 20 milyar dolar olan bu proje, Rusya’nın ilgili kuruluşu ROSATOM tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Projenin inşaatıyla birlikte bakım, işletme ve nükleer santraller için büyük değer taşıyan işletmeden çıkarma süreçlerinin sorumluluğu da yükleniciye aittir. Santralin tüm üniteleri peyderpey 2028’e kadar hizmete girecektir. Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10’u tek başına bu santral tarafından sağlanacaktır. Tam kapasite devreye girdiğinde burada yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretilecek. Hiç elbet yalnızca bu özelliğiyle bile santralimiz, ülkemizin güç arz güvenliğine yaptığı eşsiz katkıyla stratejik yatırım unvanını hak ediyor. Doğalgaz ithalatımızın düşmesine yıllık 1,5 milyar dolar katkısı olacak bu proje, ulusal gelirimizin artışına da olumlu istikamette tesir yapacaktır.”

Buradaki birikim ve deneyimin Türkiye’yi ileride nükleer alanında daha farklı yerlere de taşıyacağını lisana getiren Erdoğan, proje kapsamında Rusya’da eğitim görerek santralde misyon yapacak mühendis ve teknisyenlerin, Türkiye’nin nükleer güç alanındaki insan gücünü zenginleştireceğini söyledi. Erdoğan, 300’ü aşkın Türk mühendisin bu alanda Rusya’da eğitim gördüğünü bildirdi.

“Önceliklerimizin başında güvenlik gelmiştir”

Akkuyu’da inşa edilen santral planlanırken ve hayata geçirilirken, önceliklerinin başında güvenliğin geldiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Santralimizin 6 Şubat sarsıntılarından etkilenmemesi, mühendislerimizin ve emekçilerimizin işlerini ne kadar titizlikle icra ettiklerini gösteriyor. Santralimiz, ülkemizin bu alandaki mevzuatıyla birlikte, Memleketler arası Atom Ajansının, Memleketler arası Nükleer Güvenlik Müşavere Kümesi’nin ve Avrupa Birliği’nin koşullarını da karşılıyor. Bu projedeki deneyimimiz ışığında, farklı bölgelerimizde inşa etmeyi planladığımız 2. ve 3. nükleer santrallerimiz için de inşallah en kısa müddette harekete geçeceğiz. Akkuyu projesini yürüten ve burada yüklenici olarak vazife yapan firmalarımızın, 6 Şubat felaketinin akabinde depremzedelerimize sahip çıkarak gösterdikleri dayanışmayı da sürekli şükranla hatırlayacağız. Ve şunu bilhassa tabir etmek isterim ki Rusya’nın Hatay’da kurduğu sahra hastanesi için bilhassa milletim ismine teşekkür ediyorum. Akkuyu projemizin üretim öncesi hazırlıklarının son safhası olan nükleer yakıt çubuklarının, nükleer santral alanına tesliminin bir defa daha güzel olmasını diliyorum. Santralimizin üretime başlaması sevincinde, bu sefer yüz yüze buluşmak üzere, sizlere sevgilerimi, hürmetlerimi sunuyorum.”

Putin: Türkiye, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer güce sahip bir ülke olacak

Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Birinci Nükleer Yakıt Getirme Merasimi’ne canlı temas ile katıldı.

Konuşmasında, “Türk-Rus tarihinin en büyük ortak projelerinden birisi olan Akkuyu NGS, ülkelerimiz ortasındaki komşuluk bağlarına katkı sağlayacak.” diyen Putin, “Her iki ülkeyi de birbirinin pazarlarında ve turizmde daha etkin olmaya teşvik edeceğiz ve bunun için uçuş sayısını artırma kararı aldık.” formunda konuştu.

Putin, “Akkuyu NGS’deki sistem, dünyanın en çağdaş ve muteber güvenlik sistemlerinden bir adedidir.” tabirini kullanarak, “Sayın Erdoğan şahsen ve Türkiye hükümeti ülke iktisadının gelişimi için ne kadar büyük hizmetlere imza attığını bizlere gösteriyor.” dedi.

Putin, Akkuyu NGS’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına yetiştirilmesinin, Erdoğan’ın şahsî başarısı sayesinde gerçekleştiğini söyledi.

NGS inşaatı 2018 yılında başladı

Türkiye ile Rusya ortasında 12 Mayıs 2010’da imzalanan hükümetler ortası mutabakat kapsamında Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde üretimi devam eden Akkuyu NGS’nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in görüntü konferans prosedürüyle katıldığı merasimle 3 Nisan 2018’de atıldı. Böylelikle, birinci ünitenin inşasına ait tam kapsamlı inşaat çalışmaları resmen başladı.

Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020’de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine birinci beton 10 Mart 2021’de merasimle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022’de atıldı.

Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının birebir anda yürütüldüğü projede böylece en ağır inşaat basamağına geçildi. Akkuyu NGS, tıpkı vakitte dünyanın en büyük nükleer güç santrali inşaat alanı haline geldi.

Çalışmaların inşaat alanının tamamında sürat kesmeden devam ettiği projede, çoğunluğu Türk çalışanlardan oluşan binlerce kişi misyon alıyor. İnşaat alanında çalışan kişi sayısı en ağır periyotta 30 bini buldu. Bugüne kadar 140 bin ton inşaat demirinin kullanıldığı ve 1,3 milyon metreküp betonun döküldüğü santralin üretiminde 1300’den fazla iş makinesi vazife yapıyor.

İşletme ömrü 80 yıla uzatılabiliyor

Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi “III+” kuşak reaktörlü 4 üniteden oluşacak Akkuyu NGS, toplam 4 bin 800 megavat konseyi güce sahip olacak.

Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılaması öngörülüyor.

Akkuyu NGS’nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.

Sıfır emisyonla, etrafa ziyanlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” maksadına sağlayacağı katkıyla da öne çıkıyor. Akkuyu NGS’nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.

İstihdam oranı proje etaplarına nazaran değişen santralin işletme devrinde, 4 bin bireye istihdam sağlanması hedefleniyor.

BBC’ye konuşan Smith, İngiltere Rekabet ve Pazarlar Kurumu’nun (CMA) dün Microsoft’un Activision’ı satın almasını engellemesi nedeniyle, 40 yıldır faaliyet gösterdikleri ülkedeki “en karanlık” günü yaşadıklarını tabir etti.

Bu kararın hayal kırıklığı yarattığını belirten Smith, “Bundan da öte, İngiltere ismine da berbat bir karar. Bu karar, İngiltere’de teknoloji alanında iş fırsatlarının geleceğine olan inancımızı sarstı. Beşerler şaşırdı, hayal kırıklığı yaşadı ve İngiltere’de teknolojiye olan itimat derinden sarsıldı. Burada açık bir bildiri var ki o da; AB’nin iş yapmak için İngiltere’den daha cazip bir yer olduğu.” değerlendirmesinde bulundu.

İngiliz rekabet otoritesi CMA dün, Microsoft’un Activision’ı yaklaşık 69 milyar dolara satın almasını bulut oyun pazarının geleceğini değiştireceği istikametindeki tasalar nedeniyle engellediğini açıklamıştı.

ABD’li oyun şirketi Activision, Call of Duty, Candy Crush ve World of Warcraft üzere dünyaca ünlü oyunların geliştiricisi ve distribütörlüğünü gerçekleştiriyor.

25 ülkede 300 otel ile turizm kesiminde faaliyet gösteren Barcelo Group, Türkiye’deki faaliyetlerini artırıyor.

Bloomberg HT yayına katılan Barcelo Group Lideri Simon Pedro Barcelo kesime ait değerlendirmelerde bulunarak Türkiye yatırımları hakkında bilgi verdi.

Barcelo Group olarak bir aile şirketi olduklarını lisana getiren Barcelo, “Büyükbabam Mallarco’da başlatmıştı ve şu anda en büyük aktivitelerimizden bir tanesi hotel kümemiz. Bu yılın sonunda 300 hotelimiz olacak Dünya çapında. 55 bin oda kapasitemiz var, 25 farklı Ülkede faaliyetlerimiz var ve toplamda 30 binden fazla şahısla çalışıyoruz” dedi.

Türkiye’de 20 otel planı

Türkiye’de 25 yılı doldurduklarını lisana getiren Barcelo, İstanbul’da 2 hotel ve Ankara’da bir otel olduğunu söyledi. “Bu yıl için planımızda yeni bir hotelimizi Kapadokya’da açmak var. Önümüzdeki kısa ve orta vadede Türkiye’de toplam 20 hotel yatırımı planlıyoruz” diyen Barcelo, Türkiye’de daha da büyümek istediklerini lisana getirerek, “Yatırımlarımıza devam edeceğiz şu ana kadar toplamda 50 milyon eurodan fazla yatırım yaptık. Ve burada Ülkenizde daha fazla fırsatları pahalandırmak isteriz. Umuyoruz ki bu yılın sonunda Kapadokya’da faaliyete geçeceğiz. 30 milyon euroluk bir yatırımdan bahsediyoruz 200 odalı ve farklı restoranları olan. Ve oradaki lokal yatırımcımız yatırımın birçoklarını üstleniyor” tabirlerini kullandı.

Biz birebir vakitte bir cins şirketi olduklarını da anlatan Barcelo, 2019’da İspanya’dan 150 bin kişi geldiğini, 2020’de 300 bin şahsa yükseldiğini söyledi.

Kendilerine ilişkin olan Avoris tıp şirketinni ile İspanya ve Portekiz’deki en büyük çeşit şirketi olduğunu söyleyen Barcelo, “Bin 500’den daha fazla cins ajansımız var. Küçük bir havayolu şirketimiz de var, İspanyolları Karayiplere, Dominik Cumhuriyetine, Meksika’ya, Küba’ya ve Orta Amerika’ya gönderiyoruz” dedi.

Grubun 2023 bütçesinin 5,6 milyar euroya ulaşmak olduğunu tabir eden Barcelo, kelam konusu bütçenin 1,9 milyar eurosu bunun hoteller kısmından geldiğini de kelamlarına ekledi.

Teksas Senatörü Ted Cruz, kripto para piyasası hakkında boğa kalmaya devam ettiğini söylüyor. Katıldığı bir konferansta, ABD’li düzenleyicileri eleştirirken, düşüşte satın aldığı kripto para ünitesini paylaştı.

Ted Cruz, yanlışsız ‘kripto para’ yatırım stratejisini açıklıyor

ABD Senatörü, yakın tarihli bir konferansta ferdî yatırım stratejisini ve uzun vadeli görünümünü paylaştı. Cruz, her Pazartesi Bitcoin satın aldığını ve geçtiğimiz günlerde fiyat düşüşü sırasında “dipten ek satın alım” yaptığını belirtti. Kripto yanlısı siyasetçi, Bitcoin’in “kripto alanındaki alfa” olduğuna inanıyor. Açıklamalarında, önümüzdeki Pazartesi daha fazla BTC satın almak istediğini söyledi.

Ted Cruz’in açıklamaları, Çarşamba günü Swan Bitcoin tarafından düzenlenen bir Bitcoin siyaset tepesinden geldi. Bitcoin’in 21 milyonluk sonlu arzına güvendiği, enflasyona karşı güçlü olduğu, uzun vadede volatiliteyi tolere edebileceği, başka açıklamaları ortasında yer aldı.

Ted Cruz Bitcoin’de ‘ultra boğa’

Cruz daha sonra, Bitcoin’de (BTC) hâlâ yükselişte olduğunu paylaştı. Bitcoin’in para basımına karşı kıymetli bir fonksiyon içerdiğini ve bilhassa hükümet denetiminden muaf olduğunu söyledi. Siyasetçinin her Pazartesi sabahı bekleyen bir satın alma buyruğu var. Ayrıyeten şu anda yaklaşık 2 BTC’ye sahip. Cruz, BTC’yi uzun vadeli bir yatırım aracı olarak görüyor. 52 yaşındaki Cumhuriyetçinin kendi kelamlarıyla:

Oldukça şad olduğum tabandan satın aldım ve tıpkı vakitte uzun vadeli bir yatırımcıyım, bu yüzden biraz volatiliteyle bir meselem yok ve inişler ve çıkışlar olacağının farkındayım, lakin 21 milyon kesin bir sayı.

Cruz CBDC yerine Bitcoin’i savunuyor

Senatör, Rusya ve Çin üzere hükümetlerin kripto paralara karşı çıkmasına karşın Bitcoin’e olan takviyesini sürdürüyor. Bilhassa, Capitol Hill’de kripto ödemelerinin zarurî hale getirilmesini savunan bir teklifle medyanın büyük ilgisini çekmişti. Ayrıyeten, ulusal bir CBDC kurulması gerektiği fikrine katılmıyor. Bu hususta, mahremiyet tasaları hakkında görüşlerini lisana getirdi. Cruz, CBDC’ler yerine Bitcoin’in kullanılması gerektiğini savunuyor.

Ek olarak Cruz, kripto madenciliğine güç sağlamak için atık gazın yakılmasını destekliyor. Yakın tarihli bir Teksas yasası, Teksas Elektrik Güvenilirliği Konseyi’nin madencilere güç kullanımlarını sınırlamaları için ödeme yapmasını yasakladı.

Kripto para piyasasında son durum

Kriptokoin.com‘dan takip ettiğiniz üzere BTC, daha sonra yanlış olduğu anlaşılan söylentilerin neden olduğu kayıpları telafi etmekle meşgul. Bununla birlikte, Bitcoin’in son düşüşü long trader’lar büyük bir tasfiyeye yol açtı. Bitcoin’in 26 Nisan’daki long tasfiyeleri, ay içinde şimdiye kadarki en yüksek düzeyine yükseldi.

Tasfiyeler ayrıyeten, kaldıraçlı durumları ihtiyatlı davranmaktan süratle uzaklaşmasıyla kestirimi kaldıraç oranında keskin bir düşüşü tetikledi.

Bitcoin, son birkaç saat içinde 29.995 doların üzerinde biraz toparlandı. Altcoin piyasası da, Bitcoin’de olduğu üzere gün içi ortalama %2 düşüş gösteriyor.

Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın katıldığı bir toplantıda ‘siyasetsiz sendika’ olmadığını açıkça belli ederek, ‘gelir adaleti bozulmuş da olsa, ufak kızgınlıklara sakın ha sakın pirim vermeyin, Sayın Cumhurbaşkanına ihanet mi edelim?” açıklamalarını Bilim Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) değerlendirdi. Demircan, ‘Türkiye’de sendikacılıkta siyasetsiz olmak mümkün mü?’ sorumuzu yanıtladı.

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’ın sözlerini değerlendiren Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Demircan, “Demokratik Sağlık-Sen’in kuruluş ilkeleri arasında siyasetsiz sendika olması ilk sırada yer alır. Sendikalar insanların oy verme tercihlerine karışamaz” diyerek, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’yi örnek gösterip, “Bir diğer mevkidaş arkadaş milletvekili adayı oldu. Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın da  gitseydi milletvekili adayı olsaydı da gönül rahatlığı ile politikasını siyasetini yapsaydı” diye konuştu. 

Memur-Sen Sendikası Genel Başkanının Sözleri Tepki Çekti

Türkiye yaklaşan seçimler nedeniyle hareketli günler geçirirken, seçim çalışması yapanlar arasında herhangi bir siyasi partiden aday olmayan, siyasi bir kimliği bulunmayan ya da bulunmadığı varsayılan kişilerin açıklamaları da kamuoyunda yankılanıyor. Bu isimlerden biri Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın oldu. Yalçın’ın Konya’da katıldığı bir toplantıda söylediği, “Fantaziye, maceraya yelken açmak, yol almak gibi bir saçmalığın içine girmeyiz. Çünkü diğerlerinin kurduğu cümlenin farkındayız. Bir sendikacı olarak bir kamu görevlisi olarak genel başkanınız olarak, bakın ufak dargınlıklara, ufak kızgınlıklara, sakın ha sakın pirim verip yarın ah vah demenin girdabına sıkışmayalım. Biz Sayın Cumhurbaşkanına şimdi ihanet mi edelim” cümleleri ‘siyasetsiz sendikacılık’anlayışının çöküşünün bir ispatı olarak yorumlandı. Yalçın’ın “Asla diz çökmemiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Küçük kızgınlıklarla yanlış kararlar vermeyin” ifadelerini kullanarak iktidar partisi AKP’ye ve AKP Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’a oy istemesi, ‘tarafsız sendikacılık anlayışı’ konusunu gündeme getirdi. 

Memuru Hayal Kırıklığına Uğrattınız!

BSHA Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın açıklamalarına ilişkin Mevkidaşı Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan’dan değerlendirme aldı. Yalçın’ın, ‘küçük kızgınlıklar’ ‘ihanet’ vurguları, gelir adaletsizliği bozulsa da yine de Erdoğan’a oy istemesi konusunda Genel Başkan Demircan önemli değerlendirmelerde bulundu. Togan Demircan, “Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın ‘küçük kızgınlık’ diyerek bir siyasi partiye oy istemesi konusunda öncelikle şunları söylemeliyim. İnsanların bir öfkesi, bir kırgınlığı varsa neden var? Bunu bir düşünmeliler. Memur maaşlarına zam döneminde, hükümetle masaya oturup, yüzde 3, yüzde 4’e gibi zam oranlarına imza attılar.Ondan sonra da Cumhurbaşkanımıza gidip, ‘6. Dönem Toplu Sözleşmeden memurlar memnunlar. Sizlere teşekkür ediyorlar’ dediler. Tam aksine memurlar  toplu sözleşmeden memnun değillerdi ve çok büyük bir hayal kırıklığına uğramışlardı. Memur için değil, kendi rahatları için teşekkür ettiler. Hükümetle yapılan 6. Dönem Toplu Sözleşme’de neler olmuştu hatırlayalım. Yetkili sendika seyyanen zamdan feragat etti, yüzde 1 baraj uygulamasına tamam dedi. Peki bugün ki durum nedir? Memur aç, memur geçinemiyor, memur borcunu borçla kapatıyor! Gırtlağına kadar kredi borçlarına batmış  durumdadır. Eğer birileri siyaset yapacaksa, gidecek bir siyasi parti çatısı altında politika yapsın. İnsanlar siyasi parti tercihlerinden ötürü baskı altına alınamaz. Siz bir parti sözcüsü değilsiniz, siz bir sendikanın genel başkanısınız. O zaman istifa edip siyasete atılsaydınız!” dedi. 

İhanet Eden Kim?

Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Demircan, Yalçın’ın ‘ihanet’ sözüne şöyle yanıt verdi: “Yetkili konfederasyon ve sendika genel başkanı olarak acaba kendileri; memura, emekliye, dul ve yetime, bu insanların çoluk çocuklarına ihanet edip etmedikleri konusunda içleri rahat mı ben açıkçası merak ediyorum. Gelir adaletsizliği bozulsa da bir siyasi partiye oy istiyor. Sendikal ayrımcılık yapan kendileri, sendikalar arası adaletsizliğe bir takım argümanları ekleyip; yüzde 1, yüzde  2 baraj uygulaması gelsin diye kanunların veya yönetmeliklerin çıkmasına çanak tutan, bunun için emek sarf eden yine kendileridir. Eğer ülkemizde kamu çalışanları arasında bir gelir adaletsizliği var ise oturup şapkalarını önlerine koymaları gereken yine kendileridir. Soruyoruz, bu gelir adaletsizliği acaba neden var!”

Memurun Gerçek Sıkıntıları Önemsenmiyor!

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’ın hükümetle birlikte oturduğu toplu sözleşme masasında memurun gerçek gündeminin konuşulmadığını söyleyen Togan Demircan, yetkili sendika olmanın gereklerinin yerine getirilmediğini, memurun açlık ve yoksulluk sınırına mahkum edildiğini söyledi. Demircan açıklamalarına şöyle devam etti: “Yetkili sendika olan kendileri, toplu sözleşme masasında; dayanışma aidatını, masanın düzenini, masada diğer konfederasyonları istemediklerini konuşacaklarına memurun ekonomik ve özlük haklarını, reel sorunlarını konuşsalar belki de bugün memurlar açlık sınırının 3-5 kuruş üzerinde, yoksulluk sınırının altında ücret almak durumunda kalmazdı. Eşit işe eşit ücret dediler, sözde kaldı. Hani uygulanacaktı? Uygulanmadı. Buradan soruyoruz, ne oldu bu çalışma?”

İstifa Edip Siyasete Atılsaydı!

AKP Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan’a açık açık oy isteyen Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’ın geçmiş yıllarda şimdi oy istediği partiye yönelik farklı düşünceleri de olduğunu söyleyen Demircan, “Yalçın’ın bundan daha önceki açıklamalarına da bakmak lazım. Hafızalarımızda kalan açıklamaları var. ‘Memur-Sen kalır Ak Parti gider’ dediği zamanlar da vardı. Bugün bir siyasi parti adına oy isteyenler, o siyasi parti için değil asıl kendileri için oy istemektedirler. Nisan ayının ortalarında kamu görevlerinde bulunan ve siyasete atılmak isteyenler istifa ederek, milletvekili aday adayı oldular. Bir diğer mevkidaş arkadaş milletvekili adayı oldu. Bu arkadaş da gitseydi milletvekili adayı olsaydı da gönül rahatlığı ile politikasını siyasetini yapsaydı” diye konuştu.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Türkiye Tenis Federasyonu tarafından Manisa’nın Demirci ilçesinde düzenlenen “Büyükler Hafta Sonu Turnuvası” başladı.

Kaymakamlık, Demirci Belediyesi, Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ve Akıncılar Tenis Kulübünün takviyeleri ile Demirci Tenis Kortları’nda düzenlenen turnuvaya 7 vilayetten 18 sportmen katılıyor.

Turnuva, 30 Nisan Pazar günü sona erecek.

Demirci Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Bilal Yılmaz, Demirci olarak kıymetli spor tertiplerine konut sahipliği yapmaya devam edeceklerini kaydetti.

Osmangazi Belediyesi, ilçede görev yapan muhtarlara yeni ve modern hizmet binaları kazandırmaya devam ediyor. Demokrasinin uç beyleri olan muhtarların daha iyi şartlarda hizmet vermesini sağlayan Osmangazi Belediyesi, Altınova Mahallesi’ne de yeni muhtarlık binası kazandırdı.

Altınova Mahallesi’ne yeni inşa edilen muhtarlık binasının açılış törenine; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez, mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı.

Açılış töreninde konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Osmangazi’de her alanda hizmet ürettiklerini belirterek, “Osmangazi Belediyesi olarak Bursa’ya hitap eden, Bursa’yı Bursa dışına taşıyan birçok esere imza attık. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, BAREM, Osmangazi Meydanı gibi vizyon projeleri sadece Osmangazi değil tüm Bursa’nın hizmetine sunuyoruz. Bu büyük eserleri hayata geçirirken mahallelerimizi de ihmal etmiyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyacına göre hizmetler gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Altınova Mahallesi’ndeki eski muhtarlık binasının yerine yeni bir muhtarlık binası inşa ettiklerini söyleyen Başkan Dündar, “Osmangazi’de hizmet üretirken muhtarlarımızdan büyük güç alıyoruz. Muhtarlarımızın çalışma şartlarını yenilemek için gayret gösteriyoruz. Altınova Mahallemize de yeni bir muhtarlık binası kazandırdık. İlçemize mahallemize hayırlı olsun.” diye konuştu.

Başkan Dündar, ayrıca Altınova Mahallesi’nde bulunan Dr. Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi’nin yenilenmesi için belediye olarak gerekli planları hazırlayıp bakanlığa teslim ettiklerini, yeni hastanenin inşaatına önümüzdeki günlerde başlanacağını sözlerine ekledi.

AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç da Osmangazi’de her gün farklı bir hizmetin açılışında bir araya geldiklerini ifade ederek, “Bir tarafta her gün bir eser kazandırmaya çalışan, enerjisini ortaya koyan ve milleti için gece gündüz demeden gayret eden kadrolar var. Diğer tarafta da bizim yaptığımız bu icraatları nasıl boşa çıkarırız, değersiz kılarız diye çalışan bir masa var. İnşallah milletimizle birlikte Osmangazi’mizi, Bursa’mızı, Türkiye’mizi kalkındırmaya devam edeceğiz. Yaptığı hizmetlerden dolayı Başkanımız Mustafa Dündar ve ekibine çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Altınova Mahalle Muhtarı Mehmet Karaoğlu da mahalleye yaptığı hizmetlerden dolayı Başkan Dündar’a teşekkür etti. Konuşmaların ardından yeni muhtarlık binasının açılış kurdelası kesildi. Açılışın ardından Milletvekili Ahmet Kılıç ve Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, mahalle sakinleriyle bir araya gelerek sohbet etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, vatandaşları ziyaret ederek talep ve önerilerini dinledi.

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçedeki vatandaşları ziyaret ederek talep ve önerilerini dinledi. İlçede gerçekleştirdiği ziyaret programı kapsamında vatandaşları mahallelerinde ziyaret eden Başkan İbrahim Sandıkçı, onların tek tek talep ve önerilerini dinledi. Vatandaşlarla yakından ilgilenen, kendileriyle sohbet eden Başkan İbrahim Sandıkçı, mahallelerde program dâhilinde devam eden çalışmaları yerinde inceledi. Başkan İbrahim Sandıkçı: “Canik için gönülden çalışıyor, en kaliteli hizmetleri vatandaşlarımıza sunuyoruz” dedi.

“Canik halkının hizmetkârıyız”

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçedeki vatandaşları ziyaret ederek talep ve önerilerini dinlemeye devam ediyor. Canik halkının talep ve önerilerine daima önem veren Başkan İbrahim Sandıkçı, vatandaşları mahallelerinde, evlerinde ziyaret ederek talep ve önerileri kendilerinden birebir dinliyor. Her fırsatta ilçedeki vatandaşlarla bir araya geldiklerini dile getiren Başkan İbrahim Sandıkçı, “İlçemizde vatandaşlarımızla her fırsatta bir araya geliyor, talep ve önerilerini bizzat kendilerinden dinliyoruz. Ekibimizle birlikte ilçe halkımızın taleplerini karşılamak adına yoğun bir gayretle çalışıyoruz. Bizler Canik halkının hizmetkârıyız. Çalışma tempomuzu hiçbir zaman düşürmeden, ilçemizin dört bir yayını güzelleştirmeye, ihtiyaçları karşılayan,  geleceğe dönük eserler kazandırmaya devam ediyoruz” şeklinde ifade etti.
 

“Canik için gönülden çalışıyor, en kaliteli hizmetleri vatandaşlarımıza sunuyoruz”

Belediye birimlerinin ilçedeki tüm mahallelerde çalışmalara yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı, “ Birimlerimiz belirlediğimiz program dâhilinde ilçemizdeki tüm mahallelerde çalışmalarına yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Vatandaşlarımızın konforla seyahat edeceği yolların, ailelerimizin keyifli zamanlar geçireceği, modern oyun gruplarının yer aldığı parkların yapımına devam ederken, hizmette olan yol ve parklarımızın da bakımlarını yapıyoruz. Ekiplerimiz temizlik çalışmalarını ise hummalı bir şekilde sürdürüyor. Tüm ekibimizle sahadan bir an olsun ayrılmadan vatandaşlarımıza hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.  Canik için gönülden çalışıyor, en kaliteli hizmetleri vatandaşlarımıza sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’ya gerçekleştirdiği ziyaret programında AK Parti Canik İlçe Başkanı Mahmut Gençay, AK Parti Canik Belediye Meclis Üyeleri ve AK Parti Canik İlçe Teşkilat Üyeleri eşlik etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk kez bir korku filminde rol alan Russell Crowe hayranlarını şaşırtacak!

Bugüne kadar Gladyatör, Akıl Oyunları, Nuh: Büyük Tufan ve çekimleri ülkemizde gerçekleşen Son Umut gibi pek çok hafızalara kazınmış filmde oynayan 58 yaşındaki başarılı oyuncu Russell Crowe, bu kez bambaşka bir türde başrol alarak hayranlarını şaşırtmaya hazırlanıyor.  “Yaptığım filmlerin sayısını ben bile hatırlamıyorum” diyen Akademi Ödüllü ünlü oyuncu artık kırışıkları ve saçında beyazları olan karakterleri canlandırdığını ifade ederken son filmi Şeytanın Düşmanı’nda şeytan çıkaran bir rahip olarak karşımıza çıkıyor. Yaşamı boyunca 100.000’den fazla şeytan çıkarma ayini gerçekleştiren İtalyan rahip Gabriel Amorth’u canlandıran Crowe, “Senaryoyu okuduğumda rahipten çok etkilendim, onunla ilgili daha çok okudukça ise ona hayran kaldım” diye konuştu.

Korku ve gerilim filmi hayranlarının nefeslerini tutarak izleyeceği “Şeytanın Düşmanı” (The Pope’s Exorcist), 5 Mayıs’ta ülkemizde sinemalarda olacak. Akademi ödüllü ünlü oyuncu Russell Crowe’un Vatikan’ın Baş Şeytan Çıkarıcısı Peder Gabriel Amorth rolüyle ilk kez bir korku türünde karşımıza çıkacağı film, İtalyan Katolik rahibin kitaplarında anlattığı hikâyelerden esinleniyor.

“Vatikan’da Baş Şeytan Çıkarıcı diye bir görevli olduğundan haberim yoktu”

Çeşitli medya röportajlarında korku filmi hayranı olmadığını ve “geceleri derin uyumayı” tercih ettiğini söyleyen Russell Crowe, senaryoyu okuduğunda Vatikan’da Baş Şeytan Çıkarıcı diye bir görevli olduğundan haberi olmadığını anlatıyor.  Başta bunun uydurma bir hikâye olduğunu düşündüm diyen Crowe, “Sonra baktım ve gerçek olduğunu anladım. Peder Amorth’un hayatını takip etmek benim için harika ve büyüleyici bir yolculuk oldu. Onunla ilgili daha çok okudukça ona hayran kaldım. Amorth’un karakteri beni büyüledi” diyor. Rolü için rahibin ilk iki kitabını okuyan ünlü oyuncu, onu şeytan çıkarma ayinlerini yaparken izleyen insanlarla da konuşmuş. 

Filmle ilgili olumlu tepkiler aldığını aktaran Crowe, kariyerinden şöyle bashediyor: “Yaptığım filmlerin sayısını ben bile hatırlamıyorum ama benden çok film çekenleri gördükçe şaşırıyorum çünkü bugüne kadar hep çalıştım. 58 yaşındayım ve saçımdaki her bir beyazı hak ettim. Şimdi de kırışıkları ve saçında beyazları olan karakterleri canlandırıyorum.” 

Crowe, Peder Amorth’a hiç benzemiyor

Genellikle cast seçimlerinde canlandırılan karaktere benzer tercihler yapılmasının aksine 58 yaşındaki deneyimli oyuncu Crowe, gerçek hayatta saçsız, gözlüklü ve temiz traşlı olan rahip Peder Amorth’a hiç benzemiyor. Filmde üzerinde Ferrari çıkartması bulunan Lambretta scooter ile Roma’da gezen Crowe, duble espresso içiyor ve cüppesinin altına kırmızı çoraplar giyiyor. Üstelik cüppesini Faith No More’un müziği eşliğinde rüzgârda dalgalandırıyor.

Vatikan’ın Baş Şeytan Çıkarıcısı Peder Gabriel Amorth’un küçük bir çocuğa musallat olan şeytanı çıkartmaya çalışırken Vatikan’ın gizli tutmaya çalıştığı asırlık komplosunu ortaya çıkarmasını konu alan Şeytanın Düşmanı, 5 Mayıs’ta sinemalarda olacak.   

Şeytanın Düşmanı Künyesi:

Yönetmen: Julius Avery

Senaryo: Michael Petroni ve Evan Spiliotopoulos

Hikâye: Michael Petroni ve R. Dean McCreary & Chester Hastings

“An Exorcist Tells His Story” ve “An Exorcist: More Stories” adlı kitapların yazarı: Fr. Gabriele Amorth

Yapımcı: Doug Belgrad, Michael Patrick Kaczmarek, Jeff Katz

Yürütücü Yapımcılar: Jo Homewood, Sophie Cassidy, Edward J. Siebert, SJ

Oyuncular: Russell Crowe, Daniel Zovatto, Alex Essoe ve Franco Nero

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Güreş Federasyonu Organizasyon Kurulu Başkanı Mehmet Eroğlu, Uluslararası Zafer Kupası ve Şampiyonlar Turnuvası öncesi Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’na nezaket ziyaretinde bulundu. 

Eroğlu, 27 Nisan – 2 Mayıs tarihleri arasında Göynük Mahallesi’nde bulunan Kemer Belediyesi Göynük Atatürk Spor Salonu’nda Türkiye Güreş Federasyonu tarafından yapılacak olan organizasyonla ilgili Başkan Topaloğlu’na bilgiler verdi. 

Başkan Topaloğlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, organizasyona katılacak olan tüm sporculara başarılar diledi. 

Farklı kilolarda serbest ve grekoromen kategorilerinde yapılacak olan turnuvada sporcular, dereceye girebilmek için çaba sarf edecek. 

Ziyaret sonrası Eroğlu, Başkan Topaloğlu’na forma hediye etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

4 Nisan’da Türkiye’ye resmen giriş yapan Tesla, birinci siparişlerini de almaya başlamıştı. Ülkemizde satışa sunulan birinci Tesla otomobil Model Y olarak belirlenmişken teslimatların da mayıs ayında başlayacağı açıklanmıştı.

Pek çok Tesla alıcısı teslimatlardan haberler beklerken bugün, Tesla’nın beklemediği bir ilgiyle karşılaştığı ortaya kondu. Gazeteci Emre Özpeynirci, Tesla’nın 1000 sipariş hedeflediğini, lakin 10 binden fazla sipariş ile karşılaştığını paylaştı.

Teslimatlar, mayıs ayının ikinci haftasında başlıyor:

Tesla Model Y siparişi verenlerin merakla beklediği teslimat başlangıç tarihi de belirli oldu. Model Y teslimatlarının mayıs ayının ikinci haftasında başlayacağı açıklandı.

Tesla, Özpeynirci’nin aktardığı ayrıntılara nazaran bu talebi karşılamak üzere haziran ayında teslimatları hızlandırma kararı da aldı. Yapılan siparişlerin %90’ının yıl sonuna kadar teslim edilmesinin hedeflendiği tabir edildi.

Tesla, talep sonrasında çalışanını de artıyor:

Özpeynirci’nin paylaştığı öbür ayrıntılara nazaran Tesla, artan taleple birlikte işçi sayısını da 2 kattan fazla artırmaya başladı. Ayrıyeten teslimat noktası için mevcut Akasya AVM planından vazgeçildiği, İstanbul’un Anadolu yakasında farklı bir pozisyonun seçildiği belirtildi.

Son olarak Tesla’nın Merter’deki servis noktasının haziran ayında devreye gireceği paylaşıldı.

Leblebi açlığı bastırma konusunda birinci sıralarda yer alan yiyeceklerden biridir. Diyet yapanların, mide ağrısı çekenlerin sıklıkla tükettiği leblebi ile hedeflediğini kiloya düşebilirsiniz. En sevilen atıştırmalıklar ortasında yer alan leblebi günde ne kadar yemeli? Tam da bahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde iştahınızı leblebi ile denetim altına alabilirsiniz İşte ayrıntılar:

Baharın gelişiyle internette en çok merak edilen bahislerden biri hem sağlıklı hem de tesirli nasıl kilo verebilirim? sorusu oldu. İştah kesme özelliğiyle adeta kilo vermek isteyenlerin imdadına yetişen sarı leblebi ile istediğiniz kiloya inebilirsiniz.

Az kalori olmasını ve mide asidini azaltmasından kaynaklı diyetisyenlerinde diyet listelerinde yer verdiği leblebiyi kesinlikle gün içerisinde tüketmeye ihtimam gösterin. İşte leblebi yiyerek zayıflamanın formülünü sizlerle paylaşıyoruz.

LEBLEBİ ZAYIFLATIR MI?

Leblebi su çekme özelliğine sahip olduğu için mide viskozitesini arttırır. Bu da midenin boşalmasını geciktirir. Böylece gün uzunluğu tok tutarak kilo vermeye yardımcı olur.

Leblebi ayrıyeten içeriğinde yer alan diyet lifleri ince bağırsakta sindirilemediği için kilo aldırıcı besin bedelleri içermez.

Lif oranın yüksek olması nedeniyle de sindirim sistemine uygun gelir ve kabızlığı yok eder.

LEBLEBİ KİLO ALDIRIR MI?

Leblebi kilo aldırır mı sorusu büsbütün halk ortasında bir hurafe olarak geçer. Zira yapılan araştırmalara nazaran leblebi kilo aldırma tam bilakis kilo verdirme tesiriyle bilinir.

LEBLEBİ KAÇ KALORİ?

• 1 gram leblebi yaklaşık 4 kaloridir.
• 1 kahve fincanı dolusu leblebi yaklaşık 78 kaloridir.
• 100 gram leblebi yaklaşık 180 kaloridir.
• 1 avuç leblebi (1 çay bardağı) 180 kaloridir.

LEBLEBİ GÜNDE NE KADAR TÜKETİLMELİ?

Uzmanlar bilhassa sarı leblebinin tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Sade kavrulmuş birlikte tüketilen sarı leblebinin bir ziyanı yoktur. 

Günde 1 kere bir avuç formunda tüketilmesi gerekiyor. Her gün tükettiğiniz bir avuç leblebi iştahınızı keserek kilo vermenize sağlayacak. 

Bununla birlikte yemeğinize dikkat edip ve günde 1 saat yürüyüş yaptığınız takdirde fazlalıklarınızda kısa müddet içinde kurtulabilirsiniz.

Geçen yılın Eylül ayında Solana ağına geçiş yapmaya karar veren bir altcoin, bugün çıkardığı yeni token ile trend oldu.

Solana (SOL) ağına taşınan bu altcoin yeni token’i ile ralliyi tetikledi

Helium (HNT), geçen yıl Solana ağına geçme kararı aldı. DAO tarafından oylanan teklif, HNT, IOT, DC ve MOBILE tokenlerini Solana’nın PoS ağına taşımayı içeriyordu. Helium topluluğu, ağı Solana ağına taşımak için yapılan oylamada “evet” oyu verdi.

Son gelişmelerde, Helium’un HIP-52 ile tanıtılan yeni protokol tokeni IoT, ağın geçen hafta Solana ağına başarılı bir formda taşınmasının akabinde ralli yapıyor. Fiyatı 24 saatlik vakit dilimi içerisinde %370’in üzerinde paha kazandı. Yazım sırasında, karlarının bir kısmını iade ettiği 0.002266 dolar bölgesinde süreç görüyor.

Helium, Solana ağına geçişini başarılı bir biçimde tamamladı

Helium, yeni ve daha istikrarlı bir Blockchain için kendi kripto altyapısını terk ederek 18 Nisan’da Solana ağına geçişini başlattı. Ağı destekleyen geliştiriciler, 24 saat içinde Helium ağını Solana’daki temel metriklerini tekrar oluşturacak entegre etti.

Solana göçü, projeye daha geniş bir izleyici kitlesi ve daha istikrarlı bir platform sunuyor. IOT, Helium’un objelerin interneti ağının protokol kripto para ünitesidir. IoT ağının gerisindeki donanım altyapısı olan Helium’un faal noktaları (hotspots), bir nevi madencilik vazifesi görür.

Helium, açık kaynaklı ve inançlı bir kablosuz ağ sağlama misyonuna sahip. Projenin 19 Nisan tarihli resmi Medium yazısında, ağında son durumu hakkında şunları yazıyor.

• Lansmanından bu yana dağıtılan yaklaşık bir milyon Hotspot yüzlerce ülkeye ulaştı. 192 ülkede 77.000’den fazla kasaba ve kentte kapsama alanıyla Helium şu anda dünyanın en büyük LoRaWAN ağıdır.
• Aşağıdaki metro alanları, tam kapsama sahip kentlerden yalnızca birkaçıdır. Lizbon, Los Angeles ve New York. Yeniden ABD bölgesinde Washington DC. Ayrıyeten, Londra, Zürih, Amsterdam, İstanbul, Berlin ve Sidney ve öbürleri.
• Ek olarak, Helium 5G ağı da süratli bir büyüme yaşıyor. Bununla birlikte, topluluk bir yıldan kısa bir mühlet içinde 8.000’den fazla 5G radyo konuşlandırdı.
• Şu anda 25’ten fazla onaylı Hotspot üreticisi, dört büyük LoRaWAN sirkülasyon ortağı ve 5G kapsamı için ulusal olarak tanınan bir taşıyıcıyla bir iştirak var.
• Yaklaşık 100.000 aygıt, sirkülasyon ortakları aracılığıyla erişim hariç, ilişki için Helyum Ağını etkin olarak kullanıyor.
• Kriptokoin.com olarak Helium hakkında bilmeniz gerekenlere bu yazıda yer verdik.

Helium tokenleri için sırada ne var?

Kamino Finance, yatırımcıların IOT ve HNT tokenlerini stake etmelerine müsaade veren Helium kasaları açtığını duyurdu. IOT, son vakitlerde 495 milyon dolarlık büsbütün seyreltilmiş piyasa bedeliyle 0.002258 dolardan süreç görüyor. Bununla birlikte, dolanımdaki arza bağlı olarak, mevcut piyasa bedeli yaklaşık 15 milyon dolar.

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile aile hekimlerine tavan ücretin %42’si oranında bir “destek ödemesi” yapılacağına ilişkin yapılan düzenleme hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildi.  25.08.2022 tarih ve 31934 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Düzenlemeye göre bunun koşulu olarak İhtar Puanı Cetveli’ne göre herhangi bir ihtar puanı almamış olmak aranacak; belirli ihtar puanları alanlara ise bir aydan üç ay kadar süreyle destek ödemesi verilmeyecekti. Bu koşulun hukuka aykırı olduğundan bahisle Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından dava açılmıştı. TTB, dava neticesinde aile hekimlerine tavan ücretin %42’si oranında bir “destek ödemesi” yapılacağına ilişkin yapılan düzenleme hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildiğini duyurdu. 

Danıştay Yürütmeyi Durdurdu

TTB, karara ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Danıştay 2. Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin E.2022/43 E. K.2022/81 sayılı kararında aile hekimliği sözleşmesinin feshine ilişkin düzenlemelerin yasa ile yapılmamasının yasama yetkisinin devredilmezliği kuralı ile bağdaşmadığı ve Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali üzerine verilen Danıştay 2. Dairesi’nin 2021/17470 E. sayılı kararı ile sözleşmenin ihtaren sona erdirilmesine ilişkin hükümlerle yaptırım konusu eylemlere ve bunlara yönelik ihtar puanlarına ilişkin düzenlemenin yönetmelikle yapılması hukuka aykırı bulunarak bu düzenlemelerin ve İhtar Puanı Cetvelinin tümünün yürütmesinin durdurulduğu, İhtar Puanı Cetveli’nin hukuka aykırı bulunması karşısında aile hekimlerine destek ödemesi yapılmasının ihtar puanı almamış olması şartına bağlanmasının ve bu ek ödemenin uygulanma imkanı kalmayan ihtar puanları ile orantılı olarak belirli bir süre yapılmamasını düzenleyen hükümlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nin 18. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendine eklenen (11) nolu alt bendinin 2. cümlesinde yer alan “Bu Yönetmeliğin eki (EK-3 AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASINDA UYGULANACAK İHTAR PUANI CETVELİ)’ne istinaden, herhangi bir ihtar puanı almamış olan” ibaresinin ve aynı alt bendin “Ancak bu ödeme 1-10 arası ihtar puanı alanlara bir ay, 11-20 arası ihtar puanı alanlara iki ay, 21 ve üzeri ihtar puanı alanlara ise üç ay süre ile yapılmaz” şeklindeki 3. cümlesinin yürütmesini durdurdu.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Blockchain izleme firması Lookonchain, bu sabah 2 altcoin projesinin büyük balina süreçlerine husus olduğu bildirdi. Kelam konusu satın alımlardan biri, 5,4 milyon dolar kıymetine Arbitrum (ARB) içeriyor.

Balinalar bu 2 altcoin’den milyonlarca topladı

Lookonchain’in raporuna nazaran, yakın vakitte bir balina Binance ve Gate.io’dan yaklaşık 3,67 milyon ARB aldı. Satın alımın kıymeti yaklaşık 5,4 milyon dolardı. Datalar, balinanın ARB fiyatı 1,48 dolara yükseldikten sonra satın aldığını gösteriyor.

ARB fiyatı satın alımdan bu yana bir ölçü geri çekildi. Yazım sırasında, son 24 saate %4,15 düşüşle 1,4 dolardan süreç görüyor.

Bir öbür altcoin balinası, 3.79 trilyon PEPE satın aldı

Lookonchain, PEPE satın almak için yaklaşık 1 milyon dolar harcayan bir balinanın detaylarını da paylaştı. On-chain datalara nazaran kullanıcı, 422 ETH ve 100.000 USDC ile 3,79 trilyon PEPE satın aldı.

Satın alma, 19 Nisan – Nisan 2022 tarihleri ​​arasında ortalama 0,0000002563 dolar fiyatla gerçekleşti. Bu satın alma filosu birebir vakitte kullanıcıyı PEPE’nin en büyük onuncu sahibi haline getirdi.

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere PEPE, birinci günlerinde kripto para topluluğunun büyük ilgi gördü. Süratle tanınan hale gelen göğüs coin, birinci yatırımcılarını 7.500x getiri sağladı. Fiyatı şu anda son vakitlerin üç haneli çıkarlarını müdafaaya çalışıyor.

Pepe Coin fiyatı ne durumda?

Geçen hafta, PEPE Coin’i çevreleyen büyük bir heyecan vardı. Göğüs coin böylelikle, kısa mühlet piyasa kıymeti açısından birkaç bin dolardan 150 milyonun üzerine fırladı. Bu hareket, yatırımcılardan likidite çekerek ve öbür ağlarda birçok misal projelerin yaratılmasına ilham vererek büyük ölçüde hype yarattı.

Şu an itibariyle PEPE, son 24 saatte %9,15 bedel kaybıyla 0.0000002212 dolardan süreç görüyor. CoinMarketCap bilgilerine nazaran PEPE, mevcut fiyatına düşmeden evvel tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 0,0000004036 dolara ulaştı. Bununla birlikte, kısa ömürlü bir pompalama ve boşaltma mı yoksa öteki bir değerli göğüs coin boğası belirsizliğini koruyor.

Kriptokoin.com olarak CoinShares baş strateji sorumlusu Meltem Demirörs’in son ralli hakkında açıklamalarına bu yazıda yer verdik.

ARB fiyatı ne durumda?

Arbitrum fiyatı günün yüklü satın alımlarını değerlendiremedi. ARB fiyatı son 24 saat içinde 1,3942 dolar takviye düzeyinin altına geriledi. Fakat görünüşe nazaran şu anda bir yahut iki gün içinde 1.5175 doların üzerine çıkmak için gereken takviyeye sahip.

ARB’nin 4 saatlik grafiğindeki teknik indikatörler, şu anda yükselişe işaret ediyor. 4 saatlik grafiğindeki 9 EMA’nın 20 EMA çizgisinin üzerinde kesişmesiyle son vakitlerde yeni bir yükseliş teknik bayrağı tetiklendi. ARB’nin 4 saatlik grafiğindeki RSI da yükseliş işaret ediyor ve RSI çizgisi olumlu olarak çok alım bölgesine gerçek eğimli.

Ortadoğu’dan ülkemize gelen ruşur taşının yararları merak hususudur. Çoklukla bayanlar tarafından ruşur taşı son günlerde tanınan bir cilt bakım eseri. Bir başka ismi “Sefitab” olan bu eser doğal minerallerden oluşan ruşur taşı nedir, ne işe fayda? Ruşur taşının cilde faydaları! Ruşur taşı nasıl kullanılır?

Ruşur taşı, çoğunlukla cilt bakımında kullanılan ve kökeni İran’a kadar uzanan bir eserdir. Kullanıcıların en çok merak ettiği hususlardan biri de “ruşur taşı ne işe fayda?” sorusudur. Bu eserin pek çok yararı bulunur. Ruşur taşı kullanımı sayesinde, içindeki minerallerle cildin yenilenmesini sağlanır. Böylelikle cilt renginin beyazlatılmasına yardımcı olur. Daha açık renkli bir cilde sahip olmak isteyen bireyler ruşur taşını demeyebilir. Ruşur taşı yararları ortasında cilt lekelerini güzelleştirmek de yer alır. Akne, güneş yahut yaş kaynaklı cilt lekeleri için bireyler, ruşur taşını tercih edebilir.

RUŞUR TAŞININ YARARLARI VE ÖZELLİKLERİ NELER?

• Ruşur taşının en bilinen özelliği cildi beyazlatmasıdır. Ruşur taşının cildi beyazlatıcı özelliğinden ötürü ciltte meydana gelen kararmalar üzerinde kullanılabilir.
• Ruşur taşı doğal bir peelingtir. Cilde uygulandığında gözeneklerin açılmasını sağlar ve cilde nefes aldırır.
• Kişilerin kaygılı düşü olan akne ve sivilce lekelerinin azalmasında kullanılır.
• Ruşur taşı ile cilt meyyit derilerden temizlenir. Deriye canlılık katar.
• Sakinleştirici özelliği bulunan ruşur taşı ile bedene masaj yapıldığında cildi sakinleştirdiği ve gerginliği aldığı bilinmektedir.
• Ruşur taşının detoks tesiri de bulunmaktadır.

RUŞUR TAŞI NASIL KULLANILIR?

Cilt yıkandıktan sonra taştan küçük bir modül koparılarak su ile macun kıvamına getirilir. Akabinde bu macun cilde nazik hareketler ile uygulanır. Eser yaklaşık bir dakika kadar bekletildikten sonra nazik hareketlerle durulanır. ruşuru durularken ılık su tercih etmek ve nazik hareketlerle cilde masaj yapmak gözeneklerin daha güzel temizlenmesine yardımcı olur. Lakin sert hareketler ve eseri ciltte uzun mühlet bekletmek tahriş ve kuruluk üzere istenmeyen sonuçlara sebebiyet verebilir.

Ürün cildin çabucak her kısmına uygulanabilir. Diz ve koltuk altı bölgelerinde kararma sorunu olan şahıslar bu alanlarda ruşurdan faydalanabilir. Ruşurun uygulanma aralığı için de belirlenmiş bir kısıtlama bulunmaz. Lakin ruşur cilt için yenileyici tesire sahip olduğundan sık uygulamak cilde yeterli gelmeyebilir.

Şehirlerde artan konut gereksinimi nedeniyle artık hayat alanlarımızın da boyutu küçülmeye başladı. Konut dekorasyonunda tesirli ve pratik tahliller arıyorsanız modüler mobilyalar tam da size göre! Pekala modüler mobilya nedir? Modüler mobilyaların avantajları nelerdir? Modüler mobilya örnekleri nelerdir? İşte merak ettiğiniz her ayrıntı haberimizde…

Ev dekorasyonu şekillendirirken pratik ve fonksiyonelliği yüksek eserleri daha sık tercih ediyoruz. Hem meskenin boyutuyla ve formuyla uyumlu hem de estetik bir bakış açısı kazandıracak eşyalar, mükemmel bir dekorasyona imkan tanır. Son periyotlarda birden fazla kişinin konutunda yer verdiği modüler mobilyalar da işlevselliği sayesinde ön plana çıkmaktadır. Bilhassa küçük ve dar meskenlerin kurtarıcısı haline gelen modüler mobilyalar, heyetimi kolay eşyalardır. Gelin, meskenlerde dekorasyonun yeni trendi modüler mobilyalar hakkında bilinmesi gerekenleri birlikte öğrenelim.

MODÜLER NEDİR?

Parçaların birleşmesi sonucu ortaya çıkan modüler yapılar, gerekli durumlarda tekrar modüllere ayrılabilme özelliğiyle bilinmektedir. Prefabrik ve konteyner yapılar, modüler yapılara örnek olarak gösterilebilir.

MODÜLER MOBİLYA NEDİR?

Küçük meskenlerde sıklıkla tercih edilen “modüler mobilyalar” kesimler halinde olan ve pratik bir formda konseyimi tamamlanan modül mobilyalar olarak isimlendirilmektedir. Gereksinimler ve istekler doğrultusunda düzenlenebilen modüler mobilyaların konseyimi epeyce süratli ve pratiktir. Hem şahsî zevklere nazaran hem de konutun gereksinimine nazaran kurulabilen modüler mobilyalar, estetik bir görünüm oluşturmanızda hayli tesirlidir.

MODÜLER MOBİLYALARIN AVANTAJLARI NELERDİR?

Parçaların birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan modüler mobilyaların en büyük avantajı taşınma kolaylığı sağlamasıdır. Pratik bir biçimde paketlenebilen modüler mobilyalar, süratli bir biçimde eski haline geri döndürülebilir. Bu biçim eşyalar taşınma kolaylığı arayan şahısların birinci tercihi haline gelmiştir.

Her bütçeye uygun olarak tasarlanan modüler mobilyalar, fiyat performans olarak düzgün bir sonuç vermektedir. 

Eğer dekorasyonda sık sık değişim yapmaktan hoşlanıyorsanız modüler mobilyalar gerçek bir tercih olacaktır. Örneğin; yenilikçi bireylerin seveceği modüler dolabınız varsa; odanın boyutu, hali ve başka mobilyaların yerleştirilme biçimine nazaran dilediğiniz biçimde modüllerde değişiklikler yapabilirsiniz. Böylelikle tıpkı eşyalardan farklı dekorasyon tarzları elde edebilmenin en kolay yolunu tercih etmiş olursunuz.

Çocuk odası dekorasyonları her ebeveyn adayı için heyecanlı bir süreçtir. Fakat çocukların süratli bir formda büyüdüğünü düşünürsek, çocuğun gereksinimine yönelik eşyalar seçmeye itina göstermeliyiz. Bundan ötürü modüler mobilyalar kullanarak çocuk odalarında rahat değişim imkanı sağlayabilirsiniz.

MODÜLER MOBİLYA ÖRNEKLERİ NELERDİR?

Salonlar, kimi vakit dinlenmek için konforlu alanlarımız kimi vakitte özel konuklarımızı ağırladığımız alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazen yatak misyonu de gören koltukların, hem rahat hem de şık görünümlü olmasını istiyoruz. Modüler mobilyalar, hayal gücünüzü rahat bir formda yansıtabileceğiniz dekorasyon oluşturmanıza yardımcı olmaktadır.

Modüler mobilyalar tıpkı vakitte kütüphane, tek kişilik yatak ve ranzalar, çalışma masaları, dolaplar ve televizyon ünitelerinde sıklıkla yer almaktadır. Bu şekil modüler mobilyalara kesim eklenip çıkarılabildiği için konutun her köşesinde gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. 

UNUTMAYIN HOŞ BİR KONUT HUZURLU ADIMLARIN BAŞLANGICIDIR!

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Birinci Nükleer Yakıt Getirme Töreni’nde Erdoğan ve Putin canlı temas ile konuşma yapıyor.

Putin, açılışta yaptığı konuşmada, “Türk-Rus tarihinin en büyük ortak projelerinden birisi olan Akkuyu NGS, ülkelerimiz ortasındaki komşuluk münasebetlerine katkı sağlayacak. Akkuyu NGSdeki sistem, dünyanın en çağdaş ve sağlam güvenlik sistemlerinden bir adedidir. Türkiye, artık dünyanın en düşük maliyetli kaynaklarından nükleer güce sahip bir ülke olacak. Her iki ülkeyi de birbirinin pazarlarında ve turizmde daha etkin olmaya teşvik edeceğiz ve bunun için uçuş sayısını artırma kararı aldık” dedi.

Açılışta değerlendirmelerde bulunan Erdoğan şu sözleri kullandı:

Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis hüviyetini kazanmıştır. Ülkemiz, 60 yıllık bir gecikmenin akabinde da olsa, dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir. Avrupa Komitesi, nükleer enerjiyi yeşil güç kabul ederek, tereddütleri gidermiştir. Biz de Akkuyu ile ülkemizi bu gelişmenin kesimi haline getirdik.”

Törende konuşma yapan Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu’nun artık nükleer tesis statüsüne kavuştuğunu söyledi.

Şu anda birebir anda 4 reaktörün inşasının devam ettiğini aktaran Dönmez, önümüzdeki yıl santralde elektrik üretiminin başlayacağını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefonda görüştüğü Rusya Devlet Lideri Putin’e bugün Birinci Nükleer Yakıt Getirme Merasimi yapılacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne katkıları için teşekkür etti.

Akkuyu’da NGS inşaatı 2018 yılında başladı

Türkiye ile Rusya ortasında 12 Mayıs 2010’da imzalanan hükümetler ortası mutabakat kapsamında Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde imali devam eden Akkuyu NGS’nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in görüntü konferans usulüyle katıldığı merasimle 3 Nisan 2018’de atıldı. Böylelikle, birinci ünitenin inşasına ait tam kapsamlı inşaat çalışmaları resmen başladı.

Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020’de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine birinci beton 10 Mart 2021’de merasimle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022’de atıldı.

Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının birebir anda yürütüldüğü projede böylece en ağır inşaat basamağına geçildi. Akkuyu NGS, tıpkı vakitte dünyanın en büyük nükleer güç santrali inşaat alanı haline geldi.

Çalışmaların inşaat alanının tamamında sürat kesmeden devam ettiği projede, çoğunluğu Türk çalışanlardan oluşan binlerce kişi misyon alıyor. İnşaat alanında çalışan kişi sayısı en ağır periyotta 30 bini buldu. Bugüne kadar 140 bin ton inşaat demirinin kullanıldığı ve 1,3 milyon metreküp betonun döküldüğü santralin üretiminde 1300’den fazla iş makinesi vazife yapıyor.

(Sürecek)

Oyuncu Özgür Ozan, Nilüfer Belediyesi’nin 2023 Yılın Yazarı Tomris Uyar etkinlikleri kapsamında öğrencilerle bir araya gelerek öykü okudu. Öğrencilere kitap okumaları tavsiyesinde bulunan Ozan, kütüphanelere de sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.

Nilüfer Belediyesi’nin 2023 Yılın Yazarı Tomris Uyar etkinlikleri kapsamında ilk öykü okuma buluşması gerçekleşti. Nilüfer Belediyesi Üçevler Kütüphanesi’nde düzenlenen etkinliğe  sevilen oyuncu Özgür Ozan konuk oldu. Yönder Okulları ile Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi öğrencilerinin katıldığı etkinlikte usta oyuncu,  Tomris Uyar’ın İpek ve Bakır kitabından ‘Konuk’ adlı öyküsünü okudu. Öğrencilerle samimi bir sohbet gerçekleştiren Özgür Ozan, kitap okumaları için de tavsiyelerde bulundu. Kitabın okundukça insana iyi geldiğini vurgulayan Ozan, “Kitap okumak güzeldir ve ruha iyi gelir. Hayal gücünü genişletir, insanın kendini ifade etme yönünü güçlendirir. Okunan her kitap insanda farklı duygular oluşturur. 

Kitap iyi bir dosttur ve sizi hiçbir zaman yalnız bırakmaz. Ben hikaye okumayı çok severim ve okuduklarımdan çıkardığım bazı kesitleri hayatımda kullanırım. Kitap okumak dili de ifade yeteneğini de güçlendirir” dedi. 

Nilüfer Belediyesi’nin kütüphanecilik anlamında önemli işlere imza attığını belirten Özgür Ozan, bu mekanlara sahip çıkılması gerektiğini de vurguladı. Özgür Ozan’ı öğrencilerle söyleşisinde, rol arkadaşı Ela Yörüklü de yalnız bırakmadı. Keyifli söyleşinin ardından Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, Özgür Ozan’a teşekkür etti. 
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Kemer’de misafir edilen Ukraynalı yetim çocukların Kemer’de bulunmalarının 1. yıl dönümü nedeniyle etkinlik düzenlendi.

Beldibi Mahallesi’nde bulunan Larissa Hotel’de yapılan etkinliğe, Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Ukrayna Türkiye Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Kemer Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Tıraş, Bağımsız Devletler Topluluğu Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (FİLİZ) Başkanı Yana Balta, Savaşsız Çocuklar Projesi Temsilcisi Yana Aras ve Ukraynalı yetim çocuklar ve davetliler katıldı.

Etkinlik kapsamında yetim çocuklar dans gösterileri sundu, mini konserler verdi. Kaymakam Çam ve Başkan Topaloğlu, bazı Ukraynalı çocuklarla sohbet etti.

Kaymakam Çam ile Başkan Topaloğlu ve beraberindekiler, Ukrayna-Rusya savaşı sırasında çekilen fotoğraflardan oluşan sergiyi de gezerek incelemelerde bulundu.

Belediye Başkanı Topaloğlu yaptığı açıklamada, Ukraynalıların Kemer’de misafir olduğunu belirterek, istedikleri zaman Kemer Belediyesi’ne ulaşabileceklerini söyledi.

Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın en kısa sürede bitmesini temenni ettiklerine işaret eden Başkan Topaloğlu, “Savaştan en çok etkilenen her zaman olduğu gibi yine çocuklar oluyor. Ümidimiz bu savaşın en kısa sürede bitmesi ve her iki ülkenin de normale dönmesi. Hem Ukrayna hem de Rusya bizim için çok önemli. Ülkemizin iki ülkeyle de sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda iyi ilişkileri var.  Ukrayna’dan gelen yetim çocukları Kemerimizde misafir etmekten dolayı mutluyuz. Ukraynalı yetim çocuklara destek olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beast Wars öyküsüne dayanan yeni Transformers sineması Rise of the Beasts’in yeni fragmanı yayınlandı.

Filmde Noah ve Elena ismindeki iki arkeologun üç yeni Transformers ırkını ortaya çıkarmasını izleyeceğiz: Maximal’ler, Predacon’lar ve Terrorcon’lar.

Yayınlanan fragmanda Terrorcon ve Autobot ırkı ortasında topyekun bir savaşa girildiğini görüyor ve çeşitli canavarları da daha ayrıntılıca görme talihini elde ediyoruz. Bunlardan biri de dev bir akrebe dönüşebilen Predacon Scorponok.

En ünlü Maximal’lerden biri olan Optimus Primal fragmanda şöyle diyor: “Irkımız asırlardır dünyada gözlerden ırak kalmayı başardı. Lakin karanlık bizi tekrar buldu.”

Rise of the Beasts 1990’lı yıllarda geçiyor ve sinemanın takımında Luna Lauren Velez, Liza Koshy, Peter Dinklage, John DiMaggio, Pete Davidson, Cristo Fernandez, Ron Perlman, David Sobolov, Tongayi Chirisa ve Tobe Nwigwe üzere isimler var.

Film dünyayla tıpkı anda Türkiye’de de 9 Haziran 2023’de vizyona girecek.

ABD Çalışma Bakanlığı, haftalık işsizlik maaşı müracaatlarına ait bilgileri açıkladı.

Buna nazaran, ülkede birinci defa işsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısı, 22 Nisan ile biten haftada evvelki haftaya kıyasla 16 bin kişi azalarak 230 bine indi.

Piyasa beklentilerinin altında gerçekleşen işsizlik maaşı müracaatlarının, bu devirde 248 bin düzeyinde gerçekleşmesi öngörülüyordu.

İşsizlik maaşı müracaatlarına ait evvelki haftanın verisi 245 binden 246 bine revize edildi.

Geçen hafta prestijiyle 4 haftalık ortalama işsizlik maaşı müracaatları, bir evvelki haftaya kıyasla 4 bin kişi azalarak 236 bine geriledi.

Süregelen işsizlik müracaatları da 15 Nisan ile biten haftada 3 bin kişilik azalışla 1 milyon 858 bine düştü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 21 Nisan haftasında gerilerken Döviz banknotlarında da düşüş dikkat çekti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) datalarına nazaran yabancı para banknotlar 1,09 milyar dolar düşüşle 5,84 milyar dolara geriledi.

Böylelikle TCMB’nin yabancı para banknotlarında Aralık 2021’den bu yana en sert düşüş izlendi. Kur muhafazalı mevduatların duyurulduğu 24 Aralık 2021 haftasında TCMB’nin yabancı para banknotlarında 1,22 milyar dolarlık düşüş izlenmişti.

TCMB’nin elinde bulundurduğu döviz banknotlarının büyüklüğü 21 Nisan 2023 itibariyle Temmuz 2022’den bu yana en düşük düzeye çıktı. Banknotların hacmi Şubat ayında 9,8 milyar dolarla rekor düzeye yükselmişti.

Kemer Belediyesi kültür salonunda STK temsilcileri ve turizmcilerin katılımı ile turizm sezonunun 12 aya çıkarılması için görüş ve önerilerin tartışıldığı bir toplantı düzenlendi. 

Kemer Belediyesi Kültür Salonu’nda yapılan “Turizmin 12 aya yayılması” konulu toplantıya, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Adayı Sururi Çorabatır, CHP Antalya Milletvekili Adayı Ramiz Atakan, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Akaydın, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Emin Gül, Kemer Belediyesi Meclis Üyeleri Mustafa Bilici, Cumali Afşin, Mustafa Tıraş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Turizm Danışmanı ve TÜROFED ESKİ Başkanı Osman Ayık, Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) Başkanı Dinçer Sarıkaya ile yönetim kurulu üyeleri, turizmciler, Kemer Turizmci İş Adamları Derneği (KEMİAD) Başkanı Rıza Sönmez, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Toplantıda, turizm ve turizmin geleceği, turizmde yapılması gereken ortak çalışmalar, alınacak önlemler, turizmin 12 aya yayılması, alternatif turizm, müzik yasağı ve diğer konularla ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.

Toplantıda konuşan TÜROFED Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Adayı Sururi Çorabatır, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremlerden sonra depremzede vatandaşlara yapılan yardımlar ve depremzedelerin Kemer’de ağırlanmasında verdiği desteklerden dolayı Belediye Başkanı Topaloğlu’na teşekkür ettiğini söyledi.

TÜROFED Başkanı Çorabatır, 6 Şubat’a kadar gelen rezervasyon sürecinin çok iyi olduğunu ancak depremler nedeniyle biraz duraksadığını kaydetti.

Türkiye’nin turist profilinde Almanlar, İngilizler, Hollandalılar, Belçikalılar, Ruslar hariç Batı Avrupa tarafında depremler nedeniyle bir tedirginlik oluştuğunu ifade eden Çorabatır, “Depremler nedeniyle rezervasyonlarda yaşanan durağanlık çok normal. Deprem bölgelerindeki turist profilini bu yıl kaybediyoruz. Kültür turları bu yıl sekteye uğrayacak. Almanya, Hollanda, Belçika ve İngiltere’den yapılan rezervasyonlar durağanda kaldı. Yatay seyretmeye başladı. En büyük avantajımız turistlerin turizmde rakibimiz olan ülkelere gitmemiş olması” dedi.

Çorabatır, yapılan turizm reklamları ve tanıtım ataklarının olumlu sonuçlar vermeye başladığına da vurgu yaparak, “Katıldığımız toplantılarda, Antalya’nın ve Ege bölgesinin deprem bölgelerinden çok uzakta olduğunu anlattık. Bu bölgelerde verilen hizmetlerde bir aksama olmayacağını, Kemer, Alanya, Manavgat, Side’de misafir olan depremzedelerin emniyetli şekilde kendi memleketlerine veya başka şehirlere gönderildiğini anlattık. Bu süreçten sonra rezervasyonlarda bir artış söz konusu oldu.” diye konuştu. 

Almanya, Hollanda ve İngiltere fuarlarında yaptıkları ikili görüşmeler neticesinde bu yıl turizm sezonunun geçen seneye oranla daha iyi olacağına da işaret eden Çorabatır, “Almanya, Hollanda ve İngiltere’den gelecek olan misafir sayılarında bir değişiklik olmayacak. Turizmin geçen seneye oranla daha iyi olacağının tespiti içindeyiz. İç piyasadaki hareketlenme sıkıntısı seçim tarihinin belirlenmesiyle sonlandı. Üniversite sınavlarından sonra da iç pazarda bir hareketlenme olacağını tahmin ediyoruz. Bu yıl turizm sezonunun uzayacağını tahmin ediyorum. Avrupa’ya göre Türkiye’nin fiyat anlamında daha ucuz olduğunu ve daha cazip olacağını biliyoruz. Gelişen pazarlardan Çekya ve Polonya çok iyi durumda. Turizmi yaymak için de elimizden gelen çalışmaları yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Başkan Topaloğlu ise 1990’lı yıllarda Göynük Mahallesi’nde 12 otelin 9 tanesinin 12 ay açık olduğunu hatırlatarak, daha sonraki yıllarda turizm sezonunun 5-6 aya kadar düştüğünü söyledi.

Turizmin geleceğini ve yapılması gerekenleri konuşmak için toplandıklarını belirten Başkan Topaloğlu, “Turizmi 12 aya nasıl çıkarabiliriz?” diye fikir alışverişinde bulunmamız gerekiyor. Bu konuşmalar hep başlıklarda ya da kağıtlar üzerinde kalıyor. Bununla ilgili çalışmalar yapıp harekete geçmeliyiz. Bakanlığın, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve esnafın üzerine neler düşüyorsa konuşmak gerekiyor” dedi

Programa katılan turizmciler ve davetliler de turizmi geliştirmek adına projelerini ve düşüncelerini dile getirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı