Gün: 27 Nisan 2023

Milas Belediyesi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü muhteşem bir konserle kutlayacak.

Türk rock müziğinin efsane gruplarından Moğollar, Atapark’ta vereceği konserle Milaslılar’ın bayram coşkusuna ortak olacak.

1 Mayıs Pazartesi günü, saat 18.30’da Bando Takımı eşliğinde gerçekleşecek kortej yürüyüşünün ardından Türk rock müziğinin efsane gruplarından Moğollar, saat 20.30’da Atapark’ta sahne alacak.

Emekten, emekçiden yana bir duruşu olduğunu her fırsatta dile getiren Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “Emekçilerin özgür sesinin yükseleceği, bahar tadında, bayram havasında geçecek Moğollar konserimize tüm hemşehrilerimizi bekliyoruz.” dedi.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyük ayılar, piyasa düzensizliği sırasında milyonlarca dolar pahasında Shiba Inu (SHIB) sattı. Panik ortamı, Arkham Intelligence’ın yanlış bir formda Mt. Gox ve ABD hükümetinin Bitcoin satmaya başladığını raporlamasıyla başladı.

Balinalar Fud haberlerinin orasında trilyonlarca Shiba Inu satıyor

Kripto tahlil platformu IntoTheBlock tarafından bildirildiği üzere, dün 1,4 trilyondan fazla Shiba Inu balinalar tarafından satıldı. Satış, ABD hükümeti tarafından el konulan Bitcoin’lerin satıldığına dair yanlış bir söylenti nedeniyle tetiklendi. Bu da şirketler ortasında paniğe yol açtı ve kripto piyasasının çökmesine neden oldu.

Kriptokoin.com olarak ABD’nin Silk Road davasında elde ettiği yüklü ölçüde Bitcoin’i bu tarihlerde satacağını aktarmıştık. Günün yüklü Shiba Inu satışları, haberin yatırımcılar ortasında süratle yanı bulduğunu gösteriyor. Bilhassa, son SHIB satışı, büyük alımlar ve satışlar ortasındaki farkın yalnızca 26,1 milyar SHIB olduğu bir vakitte geldi. Bu da büyük bir kısmın hala boğa kalmaya devam ettiğinin işaretiydi.

SHIB ayılarında elinde

Shiba Inu fiyat hareketi, düşüş eğilimi altında kalmaya devam ediyor. Satıcıların alıcılara karşı mevcut oranı da her 121 alıcı için 130 satıcıyla boğaların lehine değil. Bu oran belirlenirken sadece toplam SHIB süreç hacminin en az %1’i kadar süreç yapmış adresler dikkate alınır.

Bununla birlikte, SHIB fiyatının gelecekte nasıl performans göstereceği hala meçhul. Öte yandan, son düşüş öncesinde kadar, BONE ve LEASH’in farklı kripto borsalarından ilgi görmeye başlaması boğa işareti olarak yorumlanıyordu.

Bu haberler Shiba ekosistemi için gidişatı değiştirebilir

Hepsi bir ortada kripto neo-bankacılık uygulaması olan Blockbank, birkaç gün evvel Shiba Inu listesini duyurdu. Kripto uygulaması, topluluk taleplerine dayanarak SHIB’i Blockbank’ın EARN programında listelemeye karar verdi. Kullanıcılar artık Blockbank üzerinden SHIB ile faiz kazanabilecekler.

Blockbank’un SHIB üzerinden sunduğu yılla yarar oranı (APY) %5 olacak. Ayrıyeten, kullanıcılar, Blockbank’ın mahallî tokeni olan BBANK’ta %10’a kadar ekstra APY ödeyebilirler.

Shiba Inu ekosistem tokenleri SHIB, BONE ve LEASH, farklı kripto borsalarından ilgi görmeye devam etti. BONE, kısa müddet evvel, tanınan bir Hint kripto borsası olan Flitpay’in takviyesini almıştı. Bu ortada, NOWPayments, Shibarium’u entegre etme planlarını duyurdu. Platform, bunu yapan birinci ödeme ağ geçidi olacak.

NOWPayments, başvuruyu resmi Shibarium web sitesinde aslında yaptığını söylüyor. Ayrıyeten, Shytoshi Kusama’dan bir karşılama e-postası cevabı aldığını belirtiyor. Bir sonraki adımın, tahlilleri hakkında daha fazla bilgi göndermek olduğu ortaya çıktı. Platform ayrıyeten, Shibarium grubunun kendi sonraki adımlarını paylaşmasını beklemek olduğunu söylüyor.

Sürekli olarak yükselen enflasyon, dünya çapındaki merkez bankalarını faiz oranlarını agresif bir formda yükselterek ve piyasada dolaşan likidite ölçüsünü azaltarak para siyasetlerini sıkılaştırmaya zorladı. Bu da altın ve Bitcoin fiyatlarını baskı altına aldı. Fakat, artık işin rengi değişiyor üzere.

Altın ve Bitcoin en büyük kazananlar olacak!

Analistler, merkez bankalarının niceliksel sıkılaştırmasının (QE) global para arzını büyük ölçüde azalttığını söylüyor. Birtakım ekonomistler ise bunun bir sakinliğe ve deflasyona yol açacağı alarmını veriyor. Ayrıyeten birtakım ekonomistler, global para arzının Şubat ayı itibariyle son 12 ayda %6,6 düştüğünü belirtiyor. Birtakım raporlara nazaran bu, 50 yılı aşkın bir müddettir yaşanan en kıymetli daralma.

Mevcut ortama karşın, bir araştırma şirketi mali enflasyonun ortadan kalkmadığını belirtiyor. Bunun altın, Bitcoin ve öbür enflasyon hedge’leri için yeterli olacağını söylüyor. Geçtiğimiz hafta Crossborder Capital, merkez bankalarının artan hükümet harcamalarını karşılamak zorunda kalacağı için altın fiyatlarının 3.000 doları geçebileceğini ve Bitcoin’in önümüzdeki on yıl içinde 100.000 dolara ulaşabileceğini söylüyor. Analistler raporda şu değerlendirmelere yer veriyor:

Küresel Likidite döngüsünde büyük bir yükseliş devam ediyor. Bu, Merkez Bankalarının hükümet finansmanında süratle genişleyen delikleri kapatma muhtaçlığıyla daha da körüklenecek potansiyel olarak büyük bir mali enflasyon manasına gelecektir. ABD’nin (ve diğerlerinin) borç yükünün devasa boyutu, QE tipi siyasetlere süratli ve kalıcı bir dönüşü zorlayacaktır. Mali enflasyon arttıkça varlık fiyatları da yükselecek. Lakin altın üzere klasik nakdî riskten korunma araçları ve Bitcoin üzere yenileri en büyük kazananlar olacak.

Analistlere nazaran QE geri geliyor

Kongre Bütçe Ofisi’nin (CBO) son bilgilerinden alıntı yapan analistler, artan maliyetler, yaşlanan nüfus demografisi ve daha yavaş vergi geliri artışının büyüyen açığı artırmaya devam edeceğini söylüyor. Analistler, CBO varsayımlarına nazaran, 2022 mali yılında 24,3 dolar olan devlet borcunun 2033 yılına kadar neredeyse iki katına çıkarak 46,4 trilyon dolara ulaşmasını bekliyor. Bu bağlamda analistler, şu açıklamayı yapıyor:

Bu, gelecekteki GSYH’nin %118,2’sini ve yıllık %6,1’lik bir büyüme oranını temsil ediyor. Fed’den bu borcun büyük bir kısmını finanse etmesi istenecek. Zira ABD devlet borçlarının üçte birine sahip olan yabancıların, yani Çin’in gelecekte daha az borç alması olası görünüyor.

Crossborder, Federal Reserve’in bilançosuna bakıldığında, 2029 yılına kadar 2022 düzeylerine yükselebileceğini ve 2033 yılına kadar en az %50 daha yüksek olabileceğini söylüyor. Bununla birlikte rapor, mali enflasyonun önümüzdeki on yıl içinde %75 artmasının beklenen olduğunu kaydediyor. Analistlere nazaran QE geri geliyor!

Bu durum, altın fiyatlarını basitçe 3.000 dolara çıkaracak!

İngiliz araştırma şirketi araştırması için ABD bilgilerini kullanırken, analistler artan borcun global bir sorun olduğuna dikkat çekiyor. ABD’nin muhtemelen “çamaşır sepetindeki en pak kirli gömlek” olduğunu söylüyorlar. Analistler, “ABD dışında demografik baskılar daha fazla. Harcama taahhütleri daha büyük. Ayrıyeten, bir çok yabancı vergi matrahı esasen kurudu,” diyor.

Bu artan harcamaların altın üzerindeki tesirine bakıldığında, Crossborder regresyon modellerinin global likiditedeki %10’luk bir artışın mali hedge’lerde %14’lük bir artışa yol açtığını gösterdiğini belirtiyor. Analistler, buradan hareketle şu izahı getiriyor:

Bu kolay ekstrapolasyonları kullanarak, nakdî enflasyondaki %75’lik bir artış, 2022 ortalama fiyatını baz olarak kullansa bile külçe altın fiyatlarını kolaylıkla 3.000 dolara çıkaracaktır.

Bitcoin 100 bin dolara mı gidiyor?

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, piyasa toparlanma işaretleri veriyor. Analistler Bitcoin’in piyasa likiditesine altından bile daha hassas olduğunu söylüyor. Yani Fed’in bilançosundaki %10’luk bir artışın kripto parada %75’lik bir artışa yol açabileceğini belirtiyorlar. Analistler, bundan şu sonuca varıyor:

Likiditedeki %75’lik mümkün artış, kripto fiyatlarında %500’den fazla bir artış manasına geliyor. Bu da Bitcoin’in basitçe 100.000 dolardan süreç görebileceğini gösteriyor. Elbette, bu gerçekleşemez! Yoksa olabilir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Lideri Putin telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya nazaran, görüşmede, Türkiye-Rusya bağları ve bölgesel hususlar ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, bugün Birinci Nükleer Yakıt Getirme Merasimi yapılacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne katkıları için Rusya Devlet Lideri Putin’e teşekkür etti.

Rusya-Ukrayna savaşındaki gelişmeler ve tahıl mutabakatı bağlamındaki çalışmaların da değerlendirildiği görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurulması teklif edilen çalışma kümesi vasıtasıyla yeni açılımlar üzerinde çalışılabileceğini tabir etti.

Görüşmede Suriye’deki gelişmeler de ele alındı.

Rusya Devlet Lideri Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geçmiş olsun dileklerini de iletti.

Görüşmede, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Lideri Hakan Fidan da hazır bulundu.

Altın Madencileri Derneği İdare Konseyi Lideri Mehmet Yılmaz, Türkiye’nin, altın başta olmak üzere yer altı kaynaklarında dünyadaki birinci küme ülkeler içinde yer aldığını söyledi.

Türkiye’nin potansiyelinin yaklaşık 6 bin 500 ton olduğu bilgisini veren Yılmaz, ülkenin, bunun 1500 tonunu bulup işlettiğini bildirdi. 5 bin tonluk potansiyelin de bulunmayı beklediğini lisana getiren Yılmaz, “Bu demek ki yaklaşık 300 milyar dolarlık yer altı kaynağı bizi bekliyor. Bunu biz, tabiatla ve etrafla dost, beşerlerle barışık, iş güvenliğini göz önüne alarak üretmek üzere imkana sahibiz. Türkiye, yılda 200 ton altın tüketiyor. Bunun 35-40 tonunu Türkiye’de üretiyoruz, geriye kalan 160-165 tonu yurt dışından alıyoruz. Ürettiğimiz altının bedeli yaklaşık 2,5 milyar dolar mertebesinde. Bunu biz Türkiye’de üretmeseydik, bu sayısı ödeyerek yurt dışından altın almaya devam edecektik. Bu kadar doları ülkede tuttuğumuzda, bu doları akaryakıt ve güç üzere öteki elzem gereksinimlerimiz için kullanıyoruz” diye konuştu.

Yılmaz, Türkiye’nin kendi altınını ürettiğinde dışa bağımlılıktan da bir ölçü kurtulduğuna işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:

“Türkiye’de üretilen her altın mutlak ve mutlak Türkiye’de rafine edildikten sonra Borsa İstanbul’da kayıtlı alıcı ve satıcı ortasında süreç görür. Bu süreçte Merkez Bankamızın ön alım hakkı vardır. Üretilen altını şayet Merkez Bankası ‘Ben alacağım’ derse öteki kimseye satamazsınız. Merkez Bankası, bu altını satın alırken dolar ödemez, Türk lirası öder. Hasebiyle Merkez Bankası rezervindeki dolarlarımız elzem gereksinimlerimiz için kullanılır. Biz altın üretenler Türk lirası ile Merkez Bankamıza satarız. Daha sonra Merkez Bankamız bu altını piyasanın muhtaçlığını karşılamakta ya da öteki hedefle kullanır”

“Merkez Bankası 1,5 yılda 30-35 ton altın satın aldı”

Türkiye’de üretilen altının ülke iktisadına çok büyük katkı sağladığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Biz 300 milyar dolar üzere bir sayıdan bahsediyoruz. Madencilikte çarpan tesirinin 4 olduğu düşünüldüğünde, bunun 4 misli katma bedelden bahsediyoruz. Onun için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, çok gerçek bir yaklaşımla dünyada en fazla altın satın alıp, altın rezervini yükselten merkez bankaları ortasındadır.

Biz bunun çok gerçek olduğunu düşünüyoruz. Merkez Bankasının ön alım hakkı mevzuatla belirlenmiş bir haktır. Merkez Bankası ‘Ön alım hakkımı kullanacağım’ dediği anda diğer hiçbir kayıtlı alıcıya altın satamazsınız. Merkez Bankamız, aşağı üst son 1,5 yıldır çok kısa bir aralık dışında Türkiye’de üretilen altının tamamını satın almıştır. Türkiye’de yerli ya da yabancı 15 işletmede altın üretiliyor. Bu 15 işletmede üretilen altının tamamını Merkez Bankamız satın almıştır ve bu altın yurt dışına çıkmamıştır. Türkiye son 20 yılda 453 ton altın üretmiş, bunun 78 tonunu devletimize vergi, harç, devlet hakkı üzere gibisi biçimde ödemişiz. Son 15 ayda ise Türkiye 45-50 ton altın üretmiş durumda. Yaklaşık bunun 15-20 tonunu, devlet hakkı, vergi ve harçlardan devlete direkt ödedik. Geriye kalmış 30-35 tonunu Merkez Bankamız satın almış durumda. Bu, çok değerli bir ölçü.”

Yılmaz, Türkiye’nin yıllık 100 tonluk altın üretme kapasitesine ulaştığında, muhtaçlığının yarısına yakın kısmını kendisinin üretmiş olacağına dikkati çekerek, altın üretiminin artması için izinlere ait süreçlerin kolaylaştırılmasını talep etti.

Yerli altın üretiminin ülke iktisadına çok önemli katkı yapacağına işaret eden Yılmaz, “Şu anda biz ülkenin gereksiniminin 200 tonda 35 tonunu karşılayabiliyoruz. Bunu 100 tona kadar karşılayabiliriz. Elimizde 18 proje var. Yeri, ismi belirli ve fizibilitesi yapılmış bu 18 projeyi hayata geçirdiğimizde Türkiye esasen otomatikman yılda 100 ton altın üretebilir hale geliyor.” sözlerini kullandı.

“Altın için yurt dışına Döviz çıkmıyor”

Yılmaz, altının anlık fiyatının Londra Külçe Piyasaları Birliğinde (LBMA) belirlendiğini belirterek şunları kaydetti:

“Orada belirlenen fiyatı burada Türk lirasına dönüştürüyoruz ki o liraya dönüşü de Merkez Bankası kendi kurundan yapıyor. Günlük kur neyse altın fiyatı neyse bu kur üzerinden doları Türk lirasına döndürüyoruz ve altını Merkez Bankamıza Türk lirası ile satıyoruz. Merkez Bankasının ön alım hakkı, ülkemiz için çok değerli. Zira altına vereceği dövizi altına vermek yerine, Türk lirası ile aldığı için döviz Merkez Bankası rezervlerinde ülkenin güç ve akaryakıt üzere temel muhtaçlıkları için kullanılıyor. Merkez Bankası, yurt dışında altın için giden dövizi ülke içinde, ülkenin gereksinimleri için kullanma talihini elde ediyor. Ülke kaynaklarının dışarıya akmasının önüne geçmesinin yolu, kendi ülkemizdeki kaynaklarımızı üretip ekonomimize kazandırmak.”

Altın üreten firmalar ortasında yerli ya da yabancı ayrımı olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Türkiye’de Türk şirketleri var. Bunlar yabancı sermayeli olabilir, yerli sermayeli olabilir. Mevzuat açısından hiçbir ayrıcalık kelam konusu değildir. Merkez Bankasının ön alım hakkı da dahil birebir aynı mevzuata tabiler. Altın üretiminin yüzde 50’si yerli, yüzde 50’si yabancı sermayeli şirketlerce yapılıyor” dedi.

Yağlı ciltlere uygun yüksek müdafaa sağlayan ve yağlanma yapmayan güneş hami bulmak epey kıymetli. La Roche-Posay markasının güneş kremleri son günlerde epey meşhur. Tüm cilt tipleri için yüksek güneş müdafaası sağlayan La Roche Posay Anthelios güneş kremi hakkında merak ettiğiniz tüm soruları haberimizin ayrıntılarında bulabilirsiniz.

Konu cilt bakımı olduğunda unutulmaması gerekilen güneş ışınlarının bedene verdiği ziyandır. Bu ziyandan kurtulmak için en tesirli formül güneş kremi kullanmaktır. Birbirinden farklı tipleri bulunan bu kremlerin kullanımları cilt tipine nazaran değişiklik gösterebilir. Özellikle yağlı bir cildiniz varsa sivilce yapmayan güneş esirgeyici bulmak sizi zorluyor olabilir. Parlama aykırısı ve kuru dokudaki eserler size bu hususta yardımcı olabilir. La Roche Posay güneş kremi kullananların yorumlarını, eserin özelliklerini ve cilde sağladığı yararları bir ortaya getirdik. Ayrıntılı olarak incelemeye ne dersiniz?

LA ROCHE POSAY ANTHELİOS UVMUNE FLUİDE INVİSİBLE SPF 50+ GÜNEŞ KOLLAYICI NE İŞİN KULLANILIR? YARARLARI NELER?

La Roche Posay, cilt tiplerini ve cildin duyduğu gereksinimleri göz önünde bulundurarak ürettiği güneş eserlerini cildini sevenlerin tercihine sunmuştur. La Roche Posay güneş kremi özellikleri prestijiyle cildinizi güneşten korurken tıpkı vakitte bakım yaparak daha sağlıklı görünmesini sağlar. Ziyanlı Ultraviyole A (UVA) ve Ultraviyole B (UVB) ışınlarına karşı cildinizi korur. Yüksek faktörlü güneş eserleri ise cildinizin alt katmanlarına da nüfuz ederek hücre yenileyici özellik gösterirler. Yağlı ciltlerin cildine uygun tercih ettiği eserler parlak ve yağlı manzarayı engellerken kuru ciltlerin tercih ettiği La Roche Posay kuru ciltler için güneş kremi eserleri ise cildin nem gereksinimini karşılar. Bu sebeple cilt tipinizi bilmek ve cildinizi tanımak güneş kremi alışverişiniz esnasında hakikat seçim yapmanızı sağlayacaktır.

Ürün; geniş spektrum müdafaa filtresine, kızılötesi ve kirlilik üzere hasarlara karşı müdafaa sağlayan ve UVA/UVB müdafaasının ötesine geçen UV filtrelerine ve antioksidanlardan oluşan güçlü bir karışıma sahip. Bu sayede cilt yüzeyinde adeta bir kalkan oluşturarak cildi koruyor. Airlicium teknolojisi sayesinde cilt tarafından anında emilen ve parlamaya neden olan sebum, ter ve nem üzere etmenleri basitçe denetim altına alıyor. İçeriğindeki gliserin ise cildi nemlendirerek rahatlamasına yardımcı oluyor. Tere ve suya karşı sağlam olduğu için bilhassa yaz aylarında kolay kullanım imkânı sağlıyor ve uzun mühlet cildinizde kalıyor. SPF 50+ ve UVA/UVB filtreleriyle cilt yüzeyini güneşin tüm ziyanlı ışınlarına karşı koruyup leke oluşumunun önüne geçiyor. 

LA ROCHE POSAY ANTHELİOS UVMUNE FLUİDE INVİSİBLE SPF 50+ GÜNEŞ ESİRGEYİCİ NASIL KULLANILIR?

Ürünü, güneşe çıkmadan çabucak evvel uygulayın. ​Özellikle terledikten yahut kurulandıktan sonra muhafazanın devam etmesi için en az 2 saatte 1 ve bol ölçüde tekrar uygulayın.

LA ROCHE POSAY ANTHELİOS UVMUNE FLUİDE INVİSİBLE SPF 50+ GÜNEŞ GÖZETİCİ FİYATI:

La Roche Posay Anthelios UVmune Fluid Güneş Kremi SPF50+ 50 ml fiyatı 319,90 TL’dir.

Güzellik uzmanı Dilan Polat’ın piyasaya sürdüğü Maderise krem, cildi onarması ve nemlendirici tesiriyle kullananlar tarafından çok beğenildi. Pekala Rise Shine Maderise krem ne işe fayda? Maderise krem nasıl kullanılır? Merak ettiğiniz tüm ayrıntıları haberimizde bulabilirsiniz.

Rise & Shine markasına ilişkin olan Maderise krem içeriğindeki doğal bitki özleri ile cildinize ağır bir bakım yapar. Centella Asiatica bitki özü kuruluktan kaynaklı hassasiyeti yatıştırmaya yardımcı olur. Derinlemesine nemlendirir. Cildin sağlıklı görünmesini sağlar. Yaşa bağlı çizgilerin oluşumunun önüne geçer. Kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olur. Ayrıyeten ciltteki renk düzensizliklerinin de oluşumunu maniler. Cildin daha taze ve canlı görünmesini sağlar. 

Bu krem içerisinde Centella Asiatica bitki özütü barındırmaktadır. Afrika, Asya ve Avustralya tropikal bölgelerinde bulunan bu bitki, çiçekli bitki ailesinde yer alan otsu bir canlıdır. Pasifik okyanusundaki adalara mahsus olan bu krem özütünün kolajen üretimini desteklediği söylenebilecektir. Maderise krem içeriği bununla hudutlu olmayıp yulaf yağı, hindistan cevizi yağı, hyaluronik asitte barındırmaktadır.

Rise & Shine markasına ilişkin olan Maderise krem içeriği bakımından tatmin etse de, tıpkı markanın sabunu ile kullanıldığında cilt tamirini destekleyebilecektir. İstenirse sırf Maderise krem veya Maderise krem+ sabun formunda de kullanımı mümkündür.

RİSE SHİNE MADERİSE KREM NASIL KULLANILIR?

Bir ölçü eseri alın. Gereksinim duyulan bölgeye dairesel hareketler ile masaj yaparak uygulayın. Uyarılar: Harici kullanım içindir. Eseri direkt güneş ışığına maruz bırakmayınız ve çok sıcaktan koruyunuz. 

Maderise krem günde 1-2 defa kullanılabilirsiniz. 

MADERİSE KREM SİVİLCELİ CİLDE UYGULANIR MI?

Maderise krem sivilceler üzerinde de epeyce tesirli bir eserdir. Maderise krem içeriği sayesinde ciltte oluşum gösteren sivilceleri söndürecektir. 

RİSE SHİNE MADERİSE KREM FİYATI:

40 ml olan Maderise kremin fiyatı 79 TL olarak satışa sunuldu.

Show TV ekranlarının çok konuşulan dizisi Kızılcık Şerbeti, dikkat çeken konusu ve farklı karakterlerinin yanı sıra çekim yerleri, kullanılan tarz teklifleri ve dekorlarıyla da izleyicilerde büyük merak uyandırıyor. Pekala Kızılcık Şerbeti dizisindeki konut dekorasyon tüyoları nelerdir? İşte Kızılcık Şerbeti dizisinde kullanılan tüm dekorasyon tüyoları haberimizin devamında…

Son periyotların en çok konuşulan üretimlerinden biri olarak sık sık gündeme gelen “Kızılcık Şerbeti”, alışılagelmişin dışındaki konusu ve oyunculuk performanslarıyla dikkatleri üzerine topluyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlandığı tez edilen üretim, büsbütün farklı kültürlerle harmanlanan iki ailenin ortasındaki bağı ve vakit zaman yaşanılan çatışmayı gözler önüne seriyor. Davranış hallerinden gündelik rutinlerine kadar farklılık gösteren bu ailelerin şahsî beğenileri de büyük ölçüde zıtlıklar taşıyor. Dekorasyon severler için bugün reyting rekorları kıran Kızılcık Şerbeti dizisindeki meskenlere konuk oluyoruz. Gelin, Kızılcık Şerbeti dizisinde tercih edilen meskenler ve dekoratif tekliflere birlikte göz atalım.

KIZILCIK ŞERBETİ DİZİSİNDEKİ MESKENLERİN DEKORASYONLARI

• KIVILCIM’IN EVİ

Evrim Alasya’nın oynadığı “Kıvılcım” karakteri başrollerden biri olan Tabiat karakterinin annesi olarak karşımıza çıkıyor. Epey disiplinli, çağdaş, katı kuralları olan ve kızlarının geleceğine odaklanan bir anne profili çizen Kıvılcım, bu net çizgisini konutunun dekorasyonuna da taşımayı ihmal etmiyor.

Bej, gri, pembe ve beyaz renklerin yüklü olduğu bir mesken dekore eden Kıvılcım, bilhassa salonunda rahatlığa vurgu yapıyor. Birinci olarak koltuk gruplarını mercek altına alırsak günümüzde birçok konutta karşımıza çıkan geniş, rahat ve çağdaş dizaynlı bir koltuk ekibiyle karşılaşıyoruz. 

Ahşabın doğallığına da meskeninin dekorasyonunda yer vermeyi ihmal etmeyen Kıvılcım karakteri, soyut tablolar ve şık aydınlatmalarla konutunun dekorasyonunda bütünleyici bir görünüm yakalıyor.

Yemek kısmı ve salonu iç içe kullanmak isteyen Kıvılcım’ın yemek alanında gold ayrıntılar ve metal vurgulara yer verdiğini görebilirsiniz. Tıpkı vakitte yemek masasının üzerinde yer alan aydınlatma, alanın ayrımını gözler önüne seriyor.

Deniz görünümlü bir konuta sahip olan Kıvılcım karakteri, geniş pencerelerde koyu renkli perdeler kullanmaktansa görüntüyü kapatmayan tüllere yer vermeyi tercih ediyor. Tıpkı vakitte yeşil yapraklı bitkiler ve bir okuma köşesiyle de varlıklı bir dekorasyon oluşturuyor.

• PEMBE VE ABDULLAH’IN EVİ 

Geleneksel bir aile yapısını benimseyen Pembe ve Abdullah çifti, bembeyaz görkemli bir köşkte 2 oğlu, gelinleri ve kızlarıyla birlikte yaşıyor. Epey geniş ve ferah bir konutta yaşayan bu ailenin hayat alanlarında çağdaş ve minimalist yerine daha avangart, sofistike ve hatta Rokoko tarzından esintileri görmek mümkün. 

İlk olarak salona göz attığımızda epey ferah bir alan bizleri karşılıyor. Burada yer verilen koltuk ekipleri ise adeta ihtişamın sembolü üzere avangart ve epeyce süslü bir formda. Mavi, beyaz, ekru ve altın renginin çokça kullanıldığı salonda, püskül ayrıntılar ve göz alıcı işlemeler dikkatlerden kaçmıyor. 

Büyük görkemli bir avize ile taçlandırılan salon, ufak bir sarayı anımsatan motifler ve işlemelerle çevrili. Bazılarına nazaran karmaşık görünen bu alan bazıları için de göz kamaştıran bir doluluğu söz ediyor.

Aynı esintilerin yatak odalarında da hakim olduğunu fark edebilirsiniz. Mavi ve ekru tonlarının vurgulandığı yatak odalarının dekorasyonunda bilhassa tablolar dikkat çekiyor.

Son olarak Abdullah karakterinin çalışma odasına göz atalım. Baştan aşağı her ayrıntıda ahşabın yalınlığına yer verilen çalışma odasında bilhassa kütüphane kısmı odak noktası haline geliyor. Sarı renkli bir aydınlatmayla loş bir atmosfer yakalanan bu odada da 2 küçük berjerle huzurlu bir köşe inşa edilmiş.

TRT Çocuk’un animasyon filmi “Elif ve Arkadaşları: Kapadokya”nın Nevşehir’deki galasında, depremzede çocuklara özel gösterim yapıldı.

Nissara alışveriş merkezinin sinema salonundaki etkinlikte, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerin etkilediği illerden aileleriyle geldikleri Nevşehir’de yaşayan depremzede çocuklar, Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran ve protokol üyeleriyle filmi izledi.

TRT Sinema Müdürü Faruk Güven, gösterim öncesi gazetecilere, Ankara’daki galanın ardından Nevşehir’de depremzede çocuklarla ikinci gala etkinliğinde buluşmanın gurur verici olduğunu belirterek, “Bu sene üçüncü sinema filmimiz. ‘Rafadan Tayfa’ ve ‘Mannu’nun ardından sinemaseverlerle yolculuk ‘Elif ve Arkadaşları: Kapadokya’ ile devam ediyor. Çocuklara güvenilir ve kaliteli içeriği birlikte sunup, güzel dönüşler alıyoruz. Bu çalışmaların devamı gelecek.” dedi.

TRT Çocuk Koordinatörü Mustafa Bora Durmuşoğlu ise TRT Çocuk ekranlarının sevilen çizgi dizisi “Elif ve Arkadaşları”nı sinemaseverlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “TRT ortak yapım animasyon filmler gişede çok büyük ilgi görüyor. Beyaz perdede sinema izleyicisini etkilemeye başladı. Bu sinema ve çocuk izleyici açısından çok olumlu. Yerli ve milli değerlerimizi ön planda tutmaya çalışıyoruz. Kapadokya da bu değerlerin en önemlilerinden biridir. Daha önce Türkiye’nin birçok güzelliğini çizgi dizi ve sinema vesilesiyle çocuklara anlatmıştık. Bugün buradan başlayan mutluluk, Türkiye’nin her tarafındaki sinema salonlarına dağılacak.” diye konuştu.

Kapadokya Alan Başkanı Birol İnceciköz de “Kapadokya bizim için çok önemli bir coğrafya. Bu bölgenin tanıtılması, özellikle çocuklarımızın zihninde yer edinmesi bizim için oldukça kıymetli. Ülkemizde animasyon sektörü oldukça gelişti, çok güzel eserler ortaya koyuyoruz. Hatta bunları yurt dışına ihraç ediyoruz. Bunlardan bir örnek olan ‘Elif ve Arkadaşları’ filminin gösterimini bölgemizde depremzede çocuklarımıza yapmakla ilgili bir organizasyon düzenledik. Buradaki temel amacımız, özellikle bu tarz filmlerle bölgedeki peribacalarının önemini bu yaştaki çocukların zihninde oluşturmak. Bunların korunmasını sağlamak amacıyla bir çalışma yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

TRT ortak yapımı “Elif ve Arkadaşları: Kapadokya”, yarın Türkiye genelinde gösterime girecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3-5 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ArtCloud Network International’ın ana sponsorluğunda  ve TG Expo Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen 7. HERITAGE ISTANBUL’un basın toplantısı İstanbul’da restorasyonu tamamlanarak yakın zamanda ziyarete açılan Rami Kütüphanesi’nde yapıldı. 

Kültürel miras bilincinin artması, bu mirasın korunması konularını kendine sosyal misyon edinen ve bu misyon doğrultusunda ürün, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen koruma, restorasyon, arkeoloji, müzecilik ve kütüphanecilik teknolojileri fuar ve konferansı HERITAGE İSTANBUL’un basın toplantısında; Arkeoloji ve Sanat Yayınları Kurucusu- Arkeolog Nezih Başgelen, fuarın ana sponsor Artcloud Network International adına Angelo Bucarelli, TG Expo Genel Müdürü Hasan Cem Şenel ve Heritage Fuarları Kurucusu Osman Murat Akan konuşmacı olarak yer aldı.  

Bu yıl yedincisi düzenlenen Heritage İstanbul, müzecilik, arkeoloji, restorasyon, kütüphanecilik sektörlerinde faaliyet gösteren lider ulusal ve uluslararası firmaları, konferans, söyleşi ve atölye çalışmalarında alanında uzman, değerli birçok isim ile bir araya getirecek. 

Basın toplantısında yaptığı konuşmada fuarla ilgili bilgiler paylaşan Heritage Projeleri Kurucusu Osman Murat Akan: “Heritage İstanbul bu sene de Lütfi Kırdar’da yapılacak. 100’ün üzerinde yerli 20’nin üzerinde yabancı katılımcımız olacak. Geçen sene fuarı 9 bin ziyaretçi ziyaret etmişti. Bu sayı her sene üzerine koyarak artıyor ve marka da kendini katlayarak büyüyor. Bu durumdan herkes çok mutlu. Bu yıl ülkemizde yaşanan felaketten dolayı programın %50’sini Şubat ayında revize ettik. Konferans, seminer ve atölye çalışmalarında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi kurum ve kuruluşlar, birbirinden değerli uzmanlarla gerek müzecilik gerek restorasyonda birçok yeniliği irdeleyecekler. Deprem sonra özellikle ülkemizin deprem gerçeği göz önünde bulundurularak bu ayrıca bir konu başlığı haline geldi fuarda. Umuyorum ki fuar birçok konunun konuşulacağı, irdeleneceği bir buluşma alanı olacak. Bu noktada TG Expo’ya, ekibine de fuarın gerçekleştirilmesindeki katkılarından dolayı teşekkür etmek isterim.” sözlerine yer verdi.

TG Expo adına bir konuşma yapan TG Expo Genel Müdürü Hasan Cem Şenel; “TG Expo Ekibi olarak, bu yıl 7.’sini düzenleyeceğimiz Heritage İstanbul’un basın toplantısında sizlerle birlikte olmaktan son derece mutluyuz. Heritage İstanbul, bir fuar olmanın ötesinde; ülkemizden dünyaya açılan bir pencere hüviyetiyle, ülkemizin kültürel zenginliğini dünyanın gündemine taşıma, korunup geleceğe aktarılabilmesi için kamuoyu nezdinde farkındalık yaratma görevini üstlenmiş durumda. fuarda yer alan standlarda kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için geliştirilen inovatif ürünler, koruma örnekleri ile özel teşebbüs ve kamunun bu anlamda yürüttüğü çalışmaları görebileceksiniz. Kültürel miras bilincinin arttırılması ve bu mirasın korunması gibi konuları kendisine sosyal misyon edinen ve bu misyon doğrultusunda ürün, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze, teknoloji fuar ve konferansı olan Heritage İstanbul, bu anlamda da farklı sektörleri ve çalışmaları bir araya getirme misyonunu da gerçekleştirmektedir. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda daha da çok katılımcı ülkeyle, daha büyük başarılara imza atmak.  Heritage İstanbul’la kültür mirası bilincini dünyanın farklı coğrafyalarına yaymak istiyoruz. 

Değerli hazirun, Türkiye’nin kültürel miras alanındaki en önemli organizasyonu olan “Heritage İstanbul markasını 24- 26 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz “Heritage Middle East” ile bölge kültür başkenti olmayı hedefleyen Abudabi’ye taşıdık. Aynı zamanda, dünyadaki en prestijli platformlardan Herifairs – Avrupa Miras Fuarları ağına dâhil ettik.” 

7. Heritage İstanbul’un ana sponsoru Artcloud Network International adına toplantıda konuşmacı olarak katılan Kültür Danışmanı Angelo Bucarelli: “Heritage İstanbul’un sponsoru olmaktan ve bu projede yer almaktan dolayı gururluyuz.  Heritage İstanbul’un kültürel kirası koruma ve geleceği bu anlamda ışık tutmak amacıyla sektörün tüm kurumlarını, aktörlerini bir araya getirip karşılıklı fikir, tecrübe, vizyon değişimi yaratmasının önemini vurguladı. ArtCloud Network International bu bağlamda Heritage İstanbul’a sonsuz desteklerini sunmaktan memnuniyet duymaktadir. 7. Heritage İstanbul, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından destekleniyor.  Daima bizlerin yanında olan kurumlarımıza, tüm destekçilerimize ve katılımcılarımıza, fuara emeği geçen herkese teşekkürlerimi arz ediyor, fuarımızın gerek sektör gerekse ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.”

Konuşmacılar arasında yer alan ve kurulduğu günden bu yana fuara danışmanlık yapan Nezih Başgelen: “10 yılı aşkın sürede bu fuar nereye getirdiğimizi gördükçe mutlu oluyorum. İyi ki Heritage İstanbul’u hayata geçirmişiz. Şubat ayında yaşadığımız felaketle bugünkü Almanya’nın büyüklüğünde alanda topografyayı değiştirdi. Can kayıplarımız için çok üzgünüz. Yaşanan felakette sadece ülkemiz değil dünya kültür mirası etkilendi. Kayıtlı olarak 8800, tescili olmayan 10 binlerce eser zarar gördü, yıkıldı. Bunların kent merkezlerindeki rakamlarını az çok çıkartmak üzerindeyiz, kırsaldaki rakamın ortaya çıkması vakit alacak. O coğrafyadaki kültür mirasını gelecekte de var olması için tekrar kurmak, ortaya çıkarmak, restore etmek çok büyük bir misyon. Sırf Antakya’yı eski haline getirmek, deprem öncesindeki haline getirebilmek uzun yıllar gerekecek. Bu süreçte tüm herkese büyük görevler düşüyor. İyi ki Heritage yedi yıldır bizi bu konuda uzmanlarla bir araya getirdi ve bizi bilgilendirdi. Bu çalışmalar şimdi bize yaşadığımız afette çok gerekecek.” 

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Marmara Belediyeler Birliği, İBB Kültür A.Ş. tarafından desteklenen HERITAGE İSTANBUL, 7. senesinde 27 yabancı ve 100’ün üzerinde yerli katılımcıya ev sahipliği yapacak. Katılımcılar arasında, İtalya Ülke Pavilyonu ile Belçika, İsveç, Nijerya, Hollanda, Almanya, İspanya, İran ülkelerden farklı kurumlar da yer alıyor. 

7. HERITAGE ISTANBUL, kültürel miras endüstrisinin müzecilik, arkeoloji, restorasyon ve kütüphanecilik alanlarında “duayen” isimlerini 3 gün boyunca 25 konferans, 17 Miras Sohbeti ve 11 atölye etkinliği ile kültürel miras meraklılarını buluşturarak sektör için önemli bir çekim merkezi yaratacak. Yine ayrıca 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen deprem felaketi nedeniyle özellikle müzecilik ve restorasyon alanında afet önleyici koruma konularında oturumlar da fuar boyunca konusunda uzman kurum, kuruluş ve kişilerin katılımı ile gerçekleştirilecektir. 

ArtCloud Network International CEO’su Laura Conti:

“projelerimiz   gelenek ve yeniliğin buluşmasından doğuyor”

Kültürel alanda dünya çapında faaliyet gösteren yenilikçi İtalyan şirketi ArtCloud Network International, 3 -5 Mayıs tarihleri arasında Istanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek 7. Heritage İstanbul Fuar ve Konferansı’na ana sponsor oldu. 

ArtCloud Network International, kültürel mirasın geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve yönetimi alanında hayata geçirdiği  çalışmalarıyla sektöre yenilikçi çözümler getirmektedir. Dünyada   kanıtlanmış ‘’Made in İtaly ‘’ mükemmelliğinden yararlanan ArtCloud Network International, hükümetlere, kurumlara ve şahıslara bu kapsayıcı hizmetleri birarada eksiksiz sunabilen dünya çapında bir kaç şirketden biridir. 

ArtCloud Network International, üç önemli şirketin birleşmesi sonucu doğdu: ArtCloud Network, Reallife Television ve G-Group International- böylece analizden gerçekleştirmeye kadar “anahtar teslimi” çözümler sunan bir Grup oluşturmak için farklı ancak tamamlayıcı deneyimler ve bilgiler birleştirdi. Birleştirilmiş beceriler, sürekli araştırma ve yenilik, grubun gücünü tanımlayan ve onu önemli uluslararası iş birliklerinin oluşmasına götüren pusuladır. 

ArtCloud Network International CEO’su Laura Conti “Herhangi bir ülkenin kültürel mirasını korumak ve yeniden canlandırmak için geçmiş, bugün ve gelecek arasında son derece uyumlu bir denge sağlayarak, en iyi stratejileri oluşturur, yorumlar ve hayata geçiririz.  Böylece projelerimiz gelenek ve yeniliğin buluşmasıyla ortaya çıkar” dedi. 

Ayrıca ‘’Modern teknolojiler, tutkuyu, merakı ve ilgiyi yeniden uyandırabilecek daha erişilebilir ve ilgi çekici bir kültür için yeni alanlar açıyor. Amacımız “değer yaratmak”, yani kültürel mirası toplulukların ve bölgelerin kimliklerini temsil edebilen ve güçlendirebilen, ekonomik ve sürdürülebilir kalkınmalarına katkıda bulunabilen gerçek bir kaynak haline getirmektir’’ dedi.

 ArtCloud Network International, 5 Mayıs Cuma günü 13:45’te Miras:4 Yeni Teknolojilerin Kültürel Mirasın Geliştirilmesinde Kullanımı’’ başlıklı paneli ile 7. Heritage İstanbul’un konferans programında yer alacak. Kültür sektöründeki dijital devrimin ortaya çıkardığı yeni zorluklar ve yeni senaryolar, panelin ana konusunu oluşturacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, Gebze Millet Bahçesi’ne inşa edilecek Millet Camii için hummalı bir çalışma yürütüyor. 20 bin metrekare alanda caminin temel kazısı yapılıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gebze Millet Bahçesi’nde yapılması planlanan Millet Camii için temel hafriyat kazısı gerçekleştiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapımı hızla süren Gebze Millet Bahçesi, pek çok sosyal donatıların dışında Türkiye’nin en büyük camilerinden birini içinde bulunduracak. Büyükşehir ekipleri, caminin yapımına katkıda bulunarak hafriyat kazısı desteği veriyor. Bu kapsamda Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, iş makineleri ile 20 bin metrekare alanda caminin temel hafriyat kazısını gerçekleştiriyor.

İNŞAAT ALANI 50 BİN METREKARE

Toplam inşaat alanı yaklaşık 50 bin metrekare olan cami, Türkiye’nin en büyük ibadethanelerinden biri olma özelliğini taşıyacak. Millet bahçesinin en üst zirvesine yapılacak cami, 6 minareli ve 3 şerefeli olacak. Projede Selimiye Camisi’nin mimarisi esas alınacak. Gebze Millet Camii’nde aynı anda 30 bin kişi namaz kılabilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ak Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Van’da bir ilki gerçekleştirerek tamamı gençlerden oluşan kalabalık bir grup ile bir araya gelerek gençlerin sorularını cevapladı.

14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Genel Seçim’de AK Parti Van Milletvekili Adayı olarak seçime katılacak olan Abdulahat Arvas, seçim çalışmasında bir ilki daha gerçekleşti. Daha önce ilk kez profesyonel bir icraat belgeseli hazırlayan, sosyal medyayı aktif kullanan ve 2022 yılında adından en çok söz ettiren vekil olan Arvas, gençlerle bir araya gelerek bir ilke daha imza attı. 18-25 yaş aralığındaki gençlerle Van Merkez İmam Hatip Lisesi konferans salonunda buluşan Arvas, hiçbir hazırlık yapılmadan katıldığı toplantıda sorulan soruları yanıtladı.

“Senin Yerin Benim Yanım” ve “Sen Omuz Vermeden Olmaz” sloganları ile gençlere yönelik çalışmalar da yürüten Arvas, ilk kez oy kullanacak gençlerin de katıldığı buluşmada ülke ve kenti ilgilendiren konularda cevaplar verdi. Dünden bugüne Türkiye’deki değişim ve dönüşüm, bölgenin dünü ve bugünü, Van’daki gençlere yönelik çalışmalar, bağımlılık, istihdam ve belediyecilik hizmetleri gibi onlarca soru ve başlık ile ilgili konuşan Arvas, verdiği samimi cevaplar ile salondakilerden takdir ve alkış aldı.

Tüm sorulara içtenlikle yanıt veren Arvas, yeniden seçilmeleri halinde gençlerle buluşmaya, çalışmaya ve onları temsil etmeye devam edeceğini ifade etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone’un 2008’den bu yana sürdürdüğü Discover Genç Yetenek Programı’nda başvuru ve değerlendirme süreci devam ediyor. Programa Nisan sonuna kadar LinkedIn ve Kariyernet üzerinden başvuru yapılabiliyor. Her yıl binlerce başvurunun alındığı programla bugüne kadar 666 genç istihdam edildi.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, geleceğin teknolojilerine yön verecek genç yetenekleri bünyesine katmayı sürdürüyor. Vodafone’un 2008 yılından beri sürdürdüğü Discover Genç Yetenek Programı’nda yeni dönem başvuruları ve değerlendirme süreci devam ediyor. Programa Nisan sonuna kadar LinkedIn ve Kariyer.net üzerinden başvuru yapılabiliyor. Her yıl binlerce başvurunun alındığı programla bugüne kadar 666 genç istihdam edildi. 

Geleceğin liderleri olarak gördükleri genç yetenekleri keşfetmeyi ve organizasyonlarına katmayı önemsediklerini belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nazlı Tlabar Güler, şunları söyledi:

“Vodafone’un global ölçekte tüm ülkelerinde uyguladığı Discover Genç Yetenek Programı ile tam 16 yıldır şirketimizin genç ve dinamik yüzünün en büyük temsilcilerini ağırlıyoruz. Yüksek potansiyele sahip gençleri Vodafone’a kazandırarak, lokal ve global kariyer olanaklarından faydalanmalarına, eğitim-gelişim programları ile desteklenmelerine olanak tanıyor ve aynı zamanda Vodafone Türkiye’nin yetenek havuzunu genişletmeyi amaçlıyoruz. 16 yıl önce 3 kişi alarak başlattığımız bu program sayesinde her yıl artan bir ivmeyle istihdama olan katkımızı sürdürüyoruz. Bugüne kadar toplam 666 genci bünyemize kattık. Kariyerine Discover olarak başlayan ve şu an Vodafone Liderlik Ekibimizde yer alan çok sayıda çalışma arkadaşımız bulunuyor. Her yıl programın tasarımını gözden geçirerek iyileşme fırsatı olan tarafları paydaşlarımızın da görüşleriyle geliştiriyoruz. Her zaman olduğu gibi gelecekte de gençler bizim en büyük motivasyonumuz ve rehberimiz olmaya devam edecek.”

Geçen yıl 78 genç kabul edildi

Geçen yıl Türkiye’nin dört bir yanından 4 bini aşkın gencin başvurduğu Discover Genç Yetenek Programı’na 34 farklı üniversiteden 78 genç kabul edildi. Programa katılanların %63’ünü kadın çalışanlar oluşturdu. Genç Discover’ların %50’si ticari, %36’sı teknoloji, %14’ü de kurumsal ekiplerde kariyer yolculuklarına başladı.

Tüm Vodafone ülkelerinde uygulanıyor

Discover Genç Yetenek Programı; üniversite 4. sınıf öğrencileri, yeni mezunlar ve en fazla bir yıl tam zamanlı iş tecrübesi bulunanlar için özel hazırlanmış bir kariyer programı. Tüm Vodafone ülkelerinde uygulanan, adayların aynı standart işe alım sürecinden geçtiği bu global program kapsamında, Vodafone bünyesine katılan genç yetenekler için yoğun bir eğitim ve gelişim programı uygulanıyor. Gençler, ilk yıl farklı bölümlerde iki rotasyon yaparak hem teknoloji/telekomünikasyon sektörünü, hem de Vodafone’u yakından tanıma ve kariyerlerine daha bilinçli tercihler yaparak başlama imkânı buluyorlar. Vodafone içinde yayınlanan ilanlar aracılığıyla farklı lokal ve global fırsatları değerlendirebiliyorlar.

Tüm birimlerde çalışıyorlar

Genç Discover’lar, bakış açılarını ve dinamizmlerini organizasyonun tüm birimlerine yansıtmaları amacıyla şirketin neredeyse tüm fonksiyonlarında konumlandırılıyor. Buna göre, şirketin satış, pazarlama, teknoloji, finans, insan kaynakları fonksiyonlarında tam zamanlı çalışma imkânına sahip oluyor. Özellikle organizasyondaki dijital rollerde ve yeni iş kollarını oluşturan ekiplerde Discover’lara yer veriliyor. 

Beceri odaklı yaklaşım uygulanıyor

Discover Genç Yetenek Programı kapsamında son 3 yıldır beceri odaklı yaklaşım uygulanıyor. “Kendine yatırım yap, yeni fikirler üret, dene-yanıl, sorgula” anlayışına dayanan beceri odaklı yaklaşımla yarattığı uzmanlık patikalarının rotasyon ve eğitimlerle zenginleştiği bir program tasarlayan Vodafone, çalışanların kendilerini farklı açılardan geliştirebilmesi için zaten bildiklerinin üstüne yeni bilgiler ekleyebilecekleri eğitim programları, yeniden beceri kazanma ve beceride derinleşme patikaları sunuyor. Bu kapsamda bu yıl da yeni mezunların beceri kazanması için 7 patika içinde 7 farklı gelişim yolculuğu, bu yolculuk boyunca 2 farklı rotasyon sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitcoin fiyatı, Mt.Gox ve ABD hükümet süreçleriyle ilişkili olan panik ortadan kalktıktan sonra tekrar yükseliyor.

Bitcoin fiyatı bu haberlerle düşüşe geçti

Dün Arkham’ın sunduğu raporlar, Mt. Gox ve ABD hükümetinin cüzdanlarıyla irtibatlı Bitcoin süreçlerini ortaya çıkardı. Birçok kişi Arkham’ın paylaştığı haberin yanlışlı olduğunu lisana getirdi. Lakin, BTC fiyatı yaygınlaşan söylentiler eşliğinde 28.000 dolar dayanağını kaybetmek zorunda kaldı. Kriptokoin.com olarak aktardığımız, First Republic Bank paylarındaki keskin düşüş BTC fiyatını etkileyen bir öbür gelişmeydi.

Arkham’ın argümanlarının yanlış olduğu ortaya çıktıktan sonra, panik ortamı yeni günde ortadan kalkarken, Bitcoin tekrar 30,000 dolara tırmanıyor. TradingView’den alınan bilgilere nazaran, fiyatı bugün evvelki günün en düşük düzeyinden yaklaşık 2.000 dolar yükseldi. Yazım sırasında, kısa müddet evvel kaybettiği 29.000 dolar dayanağının çabucak üzerinde konsolide oluyor.

BTC fiyatı toparlanıyor, artık sırada ne var?

Sonraki bir toparlanma, konsolidasyon başlamadan evvel fiyatı 29.500 dolara geri getirdi. Hareketleri yorumlayan tanınan trader Jelle, Twitter takipçilerini kısa vadeli çıkarları toplamaya çağırdı.

Analiste nazaran, “Volatiliteyle durum almak yeterlidir, fakat daha büyük resme odaklanmaya devam edin. 30.000 doların üzerinde amaçlar süratle yükseliyor”. Jelle, kısa vadeli fiyat gidişatından “emin olmadığını”, fakat kaldıraçlı konumların yok edilmesinin piyasa gücü için “genellikle düzgüne işaret” olduğunu da kelamlarına ekliyor.

Analistler son Bitcoin hareketine nasıl reaksiyon verdi?

Bir öbür tanınan trader Crypto Tony, piyasaya girmeden evvel daha fazla ipucu beklemeyi seçti. Analist genel olarak sert hareketlere temkinli yaklaştı. Tahlillerine nazaran:

27.700 dolar, short durum için bugün yakından izlediğim düzey. Buna girmek için evvel zayıflık görmem gerekiyor ancak burada uzun bir mühlet bile benim için riskli görünüyor…

Analist Muro, trend tarafını belirlemek için bu düzeydeki kabul yahut ret ile Bitcoin için yap ya da bitir bölgesi olarak 29.500 dolara odaklandı.

Büyük bir trader kümesi BTC fiyatındaki düşüşle birlikte silindi

26 Nisan’da, Bitcoin’deki tasfiyeler 150 milyon doları geçtiği için hem short hem de long süreçler ziyan gördü. Çapraz kripto tasfiyelerinin toplamı 320 milyon doları aştı.

Gözlemciler, ortalarında on-chain analitik platformu CryptoQuant’a katkıda bulunanlar da dahil olmak üzere, haber olayına bilhassa daha düşük vakit dilimlerinde ağır reaksiyon verildiğini kaydetti.

CoinMarketCap’e nazaran BTC, yazım sırasında 560 milyar dolarlık piyasa bedeliyle 28,960.15 dolardan süreç görüyordu. Önder kripto paranın süreç hacmi 30 milyar doların üzerindeydi. Dramatik çöküşünün akabinde gün içi karını %2 civarında kırmızıda tutuyor. Tıpkı vakit diliminde, misal oranda düşüş, tüm altcoin piyasasını sarıyor. EGLD ve OSMO, yüzde 5’in üzerinde karla yeşil bir gün geçiren coin’ler ortasında.

ABD’de birinci çeyrek büyümesi beklentilerin hayli altında kaldı.

ABD’de birinci çeyrekte yıllıklandırılmış büyüme yüzde 1,1 oldu. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi yüzde 1,9 tarafındaydı. Bir evvelki çeyrekte yıllıklandırılmış büyüme yüzde 2,6 olarak kaydedilmişti.

Veriler birinci çeyrekte ferdî harcamalar artışın da beklentilerin altında kaldığını gösterdi. Buna nazaran birinci çeyrekte şahsî harcamalar yüzde 3,7 arttı. Bu dataya ait beklenti yüzde 4 olarak belirlenmişti. Bir evvelki çeyrekte ABD’de şahsî harcamalarda yüzde 1’lik artış görülmüştü.

Fiyat göstergelerinde ise beklentileri aşan bir gerçekleşme izlendi. GSYH fiyat endeksi birinci çeyrekte yüzde 4 yükseldi. Ekonomistler endeksin yüzde 3,7 artmasını bekliyordu.

Çekirdek PCE ise çeyreklik olarak yüzde 4,9 ile yüzde 4,7’lik artış beklentisini aştı.

Yabancılar 20 Nisan haftasında pay alımına devam etti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın haftalık yayımladığı menkul değer istatistiklerine nazaran yabancılar 20 Nisan haftasında 37,1 milyon dolarlık pay aldı.

Yurt dışı yerleşik şahıslar 14 Nisan haftasında da 179 milyon dolarlık pay alımı gerçekleştirmişti. Böylece son 2 haftada yabancıların net pay alımı 216 milyon dolar oldu.

Yabancı yatırımcı tahvil tarafında ise son iki haftayı satışla geçirdi. TCMB bilgilerine nazaran yabancılar 20 Nisan haftasında 24 milyon dolar ve 14 Nisan haftasında 6 milyon dolar olmak üzere toplam 30 milyon dolarlık tahvil satışı gerçekleştirdi.

TCMB bilgileri yılbaşından beri incelendiğinde ise yurt dışı yerleşik bireylerin net pay satışının 785,2 milyon dolar olarak gerçekleştiği gözlendi. Birebir devirde tahvil tarafında ise 55,61 milyon dolarlık alım gerçekleşti.

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok Etlik Şehir Hastanesinde tedavi gören çocuklar için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen fidan dikme törenine katıldı. 

23 Nisan Hatıra Ormanı Fidan Dikme Töreni’nde doktor, hemşire, sağlık çalışanları ve çocuklar fidanları toprakla buluşturuldu.

Etlik Şehir Hastanesinin ağaçlandırılması ve bol oksijenli bir ortama kavuşması için çocuklarla birlikte fidan diktiklerini dile getiren Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Meleklerimiz ve çiçeklerimizle yarına nefes olduk. Belediyemiz ve Etlik Şehir Hastanesi iş birliğiyle düzenlediğimiz 23 Nisan Hatıra Ormanı Fidan Dikme Törenimizi gerçekleştirdik. Bu vesileyle tüm hastalarımıza acil şifalar diliyorum.” dedi.

Başkan Altınok ve beraberindeki heyet daha sonra çocuklarla birlikte pasta kesti. ​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından alımı yapılan 60 yeni otobüsün tanıtım töreni yapıldı. Yeni Bodrum otogarında yapılan tanıtım töreninde konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Bodrum’a ulaşım yatırımlarının yanı sıra büyük altyapı yatırımları yaptıklarını, altyapıdan yararlanma oranını %92’ye yükselttiklerini söyledi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından araç filosuna kazandırılan 60 yeni otobüsün tanıtım töreni yapıldı. Tören 2019 yılında temeli atılarak 2021 yılında hizmete açılan Bodrum otogarında gerçekleştirildi. Tanıtım törenine Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün yanı sıra, CHP Muğla İl Başkanı Hüseyin Erol, Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, CHP Milletvekili adayı Süreyya Öneş Derici, CHP Bodrum İlçe Başkanı Başar Bıyıklı, Muğla Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Arif Özer toplu taşıma esnafı temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. 

Aras, “Büyükşehir Belediyesi tarafından Bodrum’a Büyük Hizmetler Yapılıyor”

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 97 Milyon 800 Bin TL maliyetle alınan 60 yeni otobüsün tanıtım toplantısında konuşan Borum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Büyükşehir Belediyesi tarafından Bodrum’a birçok alanda çok önemli hizmetlerin yapıldığını söyledi. Aras, “Benim 4 yıl önce adaylık serüvenim bu otogarda başlamıştı. Bu tesise katkı koyan başta Büyükşehir Belediye Başkanım Dr. Osman Gürün ve ekibine teşekkür ederim. Bu otogar bize çok gerekliydi ve Büyükşehir olmasının ardından başkanım çok doğru bir hizmet noktasında otogarı hizmete sundu. Buna benzer birçok hizmeti Bodrum’umuzda görüyoruz. Çok büyük altyapı yatırımları yapılıyor. Çünkü Bodrum’un altyapısında büyük eksikler vardı ve hızlı nüfus artışına cevap veremedi. Şu an yapılan yatırımlarla altyapı nüfusu %92 oranında karşılıyor. Şimdi tüm atıksu arıtma tesisleri ve kanalizasyon hatları devreye girecek. 2023 yılı açılış yılı olacak. Bu güzel hizmetleri bizlere kazandıran başkanımıza tekrar teşekkür ederim” dedi.

Aras’ın ardından konuşan Muğla Milletvekili adayı Süreyya Öneş Derici ise “Bugün halk ve esnaftan yana hizmet anlayışını benimsemiş büyükşehir belediyemizin hizmetiyle birlikteyiz. Yerel yönetim anlayışımızla Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz çok önemli faaliyetler yürütüyor. İktidar olduğumuz zaman bu belediyelerimiz vergilerin karşılığını alarak daha büyük ve daha iyi hizmetler yapacaklar” diye konuştu.

Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Muğla’nın verdiği vergilere oranla yeterli yatırımı alamadığını vurgulayarak Büyükşehir Belediyesi’nin hükümetten daha fazla yatırım yaptığını söyledi. Girgin, “Eğer bir ülkede vergilerden oluşan İlbank belediyeler için hazırladığı finansmanın %95’ini AKP’li belediyelere ayırıyorsa bu en büyük kötülüktür. Muğla 2022 yılında 12 Miyar 730 Milyon TL vergi vermiş. Bu vergilerin karşılığında sadece 1 Milyar 743 Milyon TL yatırım almış. Muğla büyükşehir Belediyesi 1 Milyar 763 Milyon TL yatırım yapmış. diye konuştu.

Gürün, “Bodrum’un Yıllar Süren Sorunlarını Ortadan Kaldırıyoruz”

Bodrum’un eksiklerini tek tek giderdiklerini vurgulayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, özellikle altyapı konusunda yaptıkları yatırımlarla kentin çok büyük bir eksiğini ortadan kaldırdıklarını söyledi. Gürün, “Şu anda hepimize hizmet veren çok güzel bir mekândayız.  Bodrum’da sadece otobüs sadece terminal değil yılların birikimi olan altyapı ve arıtma sorunlarını da ortadan kaldırıyoruz. Şu an yaptığımız yatırımlarla Bodrum’un %92’nin kanalizasyon ve arıtma sorununu ortadan kaldırdık. ÇED raporunun iptali nedeniyle %8’lik kısmı yapamadık. Ama onu da çözüme kavuşturacağız. Turgutreis’te Muğla’nın en büyük arıtma tesisini de yakında hizmete açıyoruz. Bodrum’un altyapı ile ilgili bir problemi kalmayacak” dedi.

“Yetkim Olsa Bodrum’da İmarı Tamamen Durdururum”

Bodrum’da bakanlıklar ve özelleştirme idaresi tarafından birçok yapıya izin verildiğini bunun Bodrum’un geleceği için büyük risk teşkil ettiğini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Bodrum’da imar ile ilgili hakkımız gasp edilmiş durumda. Bakanlıklar, özelleştirme dairesi gibi kurumlar kendilerine göre Bodrum’daki arazilerde imar uygulaması yapıyor. Bunun alt ve üstyapısı ne olacak? Bu planlamalara göre bütçe hazırlamamız gerekiyor. Elimizde yetki olsa Bodrum’da imarı tamamen durdururum. Bodrum’un nüfusu ne olacak kapasitesi nedir, Turizmin gelişmesi için neler yapabilir, altyapıyla ilgili yeni nüfusa hizmet verebilir mi gibi konularda araştırmalar yapılmalı. Ancak her türlü koy her türlü bölge imara açılıyor. Planlamanın tamamen dışında kalıyoruz. Bu tür uygulamaların yerel yönetimlerle birlikte yapılması gerektiğine inanıyoruz. Tanıtımını yaptığımız yeni otobüslerimiz Bodrumumuza ve Muğla’mıza hayırlı olsun. Modern araçlarla ulaşıma yeni bir soluk getiriyoruz. Muğla’mızda yaşayan hemşehrilerimiz hizmetin en iyisini hak ediyor.” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ihalesi yapılan, 10 adet tramvay aracı ihalesini 697 milyon TL’lik teklif sunan Bozankaya A.Ş. kazandı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ihalesi yapılan, 10 adet tramvay aracı ihalesini 697 milyon TL’lik teklif sunan Bozankaya A.Ş. kazandı. Bugün (27 Nisan Perşembe) Büyükşehir ve firma arasında sözleşme imzalandı. Yüklenici firma, 540 gün içerisinde yeni tramvay araçlarını Büyükşehir Belediyesine teslim edecek.

SON TEKNOLOJİYLE ÜRETİLİYOR 

Vatandaşa ulaşımda konfor sağlayacak olan yerli teknoloji ile üretilen tramvaylar, Bozankaya’nın Ankara Sincan 1. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki üretim merkezinde geliştirildi. Yaklaşık uzunluğu 33 metre olacak olan modern tramvaylarda 298 kişi yolcu kapasitesi bulunuyor. Oturan yolcu sayısı 66 iken ayakta yolcu sayısı ise 232 olacak. Son teknolojik gelişmelere uygun olarak tasarlanan araçların yapısı bakım onarım giderlerini en aza indiren şekilde üretilecek.

KOCAELİ’NİN TARİHİNE YAKIŞACAK

Kocaeli için özel olarak üretilen ve toplam 10 araçtan oluşan tramvay filosu kentin tarihi dokusu ve kentin genel görünümü dikkate alınarak tasarlanacak. Aracın tüm parçaları minimum zamanda da kolaylıkla değiştirilebilen modüler yapıda olacak. Tramvaylar emisyon ve gürültü seviyesi yönünden ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak üretilecek.

16 DURAKLA HİZMET VERİLİYOR

Öte yandan Akçaray tramvay hattı Kuruçeşme etabıyla birlikte 10 bin 212 metrelik çift hatta ulaştı. 3 kilometre tek hatlı depo sahasıyla birlikte tramvayın tek hat uzunluğu 23,4 kilometreyi buldu. Kuruçeşme istasyonuyla durak sayısı da 16’ya çıktı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü, yönetici ve personeli Kızılay’a kan bağışında bulundu. İSU Genel Müdürlüğü hizmet binasında ” İyiki Varsın Kan Dostum” sosyal sorumluluk projesi kapsamında gün boyu İSU personeli kan bağışı gerçekleştirdi.

3 AYLIK PERİYOTLAR HALİNDE DÜZENLENİYOR
Kızılay, Türkiye’de ihtiyaç sahibi ve sağlık kuruluşlarının kan ihtiyacını karşılıyor. Ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş depremi sonrası yaşanan kan talebi ile birlikte Kızılay stoklarında gerileme yaşandı. Türkiye genelinde gönüllülük esasına göre hizmet veren Kızılay’a birçok vatandaşımız deprem sonrası duyarsız kalmayarak kan bağışında bulunuyor. İSU Genel Müdürlüğü’de kan bağışı kampanyalarına duyarsız kalmayarak 3 aylık periyotlar halinde kan bağışı kampanyasına destek oluyor. Kurum yönetici ve personeli de kan bağış kampanyası kapsamında Kızılay’a destek vermek için gün boyunca kan bağışı gerçekleştirdi. İzmit Kan Bağış Merkezinin uzman personeli tarafından gerçekleştirilen ön kan testleri ve tansiyon ölçümlerinin ardından kan bağışları yapıldı. Yönetici ve personeller kan bağışı ile ihtiyaç sahiplerine yönelik katkılarından dolayı çok mutlu olduklarını ifade ettiler.

PERSONEL KAN BAĞIŞINDA BULUNDU
Kampanya kapsamında İSU Genel Müdürlüğü bünyesinden yönetici ve personel kan bağışında bulundu. Kan bağışı dolayısıyla İSU personellerine teşekkürlerini ileten Kızılay yetkilileri gösterilen ilgiden dolayı memnun olduklarını ifade ettiler. İSU Genel Müdürlüğü bünyesinde Kızılay’a destek amaçlı kan bağışı kampanyası belirli periyotlar halinde devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka Belediyesi, 28, 29 ve 30 Nisan tarihlerinde iyi ayrı festivali İzmirliler ile buluşturacak. 20. Çiçek Festivali’ne Bostanlı Pazar Yeri, Ayaküstü Lezzet Günleri 2’ye ise Gondol Kafe’nin arkasındaki Ahmet Taner Kışlalı Rekreasyon Alanı ev sahipliği yapacak. Yarın başlayacak olan her iki organizasyonda da üç gün boyunca pek çok renkli etkinlik gerçekleştirilecek.

ARACISIZ BULUŞMA

Geleneksel ‘Çiçek Festivali’nde bu yıl Bayındır, Ödemiş ve Karşıyaka’dan yaklaşık 60 çiçek üreticisi stant açacak. Festivalde rengarenk çiçek çeşitleri, bahçe bitkileri, meyve ve ağaç fidanları aracısız olarak üreticiden tüketiciye sunulurken; bahçe malzemeleri, saksı çeşitleri, çiçek ilaçları, toprak ve gübre gibi ürünlerin de satışı yapılacak. Ayrıca Karşıyaka Belediyesi’nin stadında ücretsiz danışmanlık hizmeti verilecek. Kent A.Ş. standında da aperatif yiyecek ve içecek satışı olacak.

LEZZET ŞÖLENİ

Karşıyaka Belediyesi ve iştiraki Kent A.Ş ile Yaşar Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenecek ‘Ayaküstü Lezzet Günleri’nde ise İzmir sokaklarından çıkıp nam salmış lezzetler bir araya gelecek ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunacak. Organizasyonun ilk gününde sırasıyla yetişkinler için makarna ve pizza atölyeleri ile 9-12 yaş için kurabiye atölyesi yapılırken, günün devamında üç ayrı söyleşi gerçekleşecek. Yüksel Ünal ve Vehbi Moğol “İki Karşıyakalı Söyleşiyor-Neşeli Sokaklar”, ardından Osman Serim “Osmanlı’da Kahve ve Seyyar Kahve Satıcıları”, sonrasında da Gonca Tokuz ve Nejat Yentürk “Anadolu’nun Üç Halkası: Kahke, Simit, Gevrek” başlıklı söyleşiler ile İzmirli konukların karşısında olacak. Günün finalinde Agora Minör konuklara unutulmaz bir konser verecek.  

Organizasyonun ikinci ve üçüncü günleri de atölyeler, belgesel gösterimi, yarışma, konser ve söyleşiler ile renklenecek. Gıda sektörünün köklü markalarından Pınar’ın da destekçileri arasında yer aldığı Karşıyaka Ayaküstü Lezzet Günleri 2’nin etkinlik programına ilişkin, Karşıyaka Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından da detaylı bilgiye ulaşılabilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 EY araştırması, tüketicilerin beklentilerindeki değişime bağlı olarak, perakendecilerin müşteri odaklı değer sunmaya her zamankinden daha fazla odaklanmaları gerektiğini vurguluyor.

Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY, Future of Retail (Perakendenin Geleceği) raporuyla tüketicilerin temel beklentilerine ışık tutuyor ve şirketlere içinde bulunduğumuz yeni döneme yönelik öneriler sunuyor. Perakendecilerin, müşteri odaklı değer sunma konusunda her zamankinden daha fazla baskı altında olduğuna dikkat çeken rapor; tüketici beklentilerindeki değişimleri dikkate almalarını ve sundukları değerlerin tüketiciler için ne anlama geldiğini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini gösteriyor. 

EY’ın Future of Retail raporuna göre, tüketiciler markalardan hayatlarını daha kolay, daha iyi ve daha tatmin edici hale getirmelerini bekliyor. Tüketici talepleri, markalar için yol gösterici nitelikte olan üç temel unsuru (the Three I’s) ortaya çıkarıyor: Görünmezlik (Invisibility), Vazgeçilmezlik (Indispensability) ve Samimiyet (Intimacy).

Görünmezlik (Invisibility): Perakendeciler; tüketicilerin ihtiyaç duyduğu ürünlere istedikleri yerde ve zamanda rahatlıkla ulaşmalarını sağlayarak hayatlarını kolaylaştırabilir ve satın alma işlemini neredeyse temassız ve farkında olmadıkları, otomatik bir süreç haline getirebilir.

Vazgeçilmezlik (Indispensability): Perakendeciler, tüketicilerin yaşamını iyileştirmek için ürünleri birbiriyle bağlantılı ve bütünsel olarak paket hizmet halinde sunabilir. Ürün ve hizmetlerin bir ekosistem aracılığıyla bir araya getirilmesi, tüketicilerin yaşam tarzı odaklı bütünsel önceliklerini çözmek için güven sağlayabilir.

Samimiyet (Intimacy): Perakendeciler, tüketicilere kendilerini ve temel değerlerini yansıtan daha iyi deneyimler sunarak daha tatmin edici hale gelebilir. Ayrıca, kişiselleştirilmiş harika deneyimler sunmak sadakati arttırabilir.

EY raporuna göre markalar, tüketici ilgisini kazanmak ve korumak için bu üç değer unsurunu ideal bir şekilde harmanlayarak sunmalı; müşterilere zaman kazandırmak için hıza, rahatlığa ve verimliliğe odaklanan bir yaklaşım benimsemeli. Ayrıca, tüketici ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmek için hizmeti ve deneyimi rekabette farklılaştırmalı.

Diğer yandan, çevrimiçi deneyim yepyeni fırsatlar yaratıyor. Doğrudan tüketici (D2C) modeli, markaları giderek daha fazla “perakendeci” olmaya yönlendirirken, özel etiket (private label) kavramı perakendecilerin de giderek daha fazla markalaşmasına olanak sunuyor.

Fiziksel ve dijital perakende satış kanallarının hızla arttığı ve tedarik zincirlerinin hızla küreselleştiği günümüzde; seçenek, şeffaflık ve bulunabilirlik konularında yükseliş söz konusu. Bir zamanlar sadece birkaç marka ve birkaç mağaza ile sınırlı olan tüketici seçimi, şimdi yeni ürünleri ve kanalları içeren zengin bir satın alma seçeneğini kapsıyor. 

Günümüzde tüketiciler sorunsuz ve ultra konforlu alışveriş beklentisi içindeler. EY raporu, perakendenin nasıl evrimleşmesi gerektiğini ve gelecekte önemli olacak değer önerilerinin sonuçlarını ele alıyor. Tüketiciye ihtiyaç duydukları anda kolay ve hızlı bir perakende deneyimi sunmak önem kazanıyor. Ayrıca, ürünleri ve hizmetleri iş ortakları aracılığıyla bir araya getirerek, tüketicilerin yaşam tarzı odaklı önceliklerini bütünsel olarak çözmek güven sağlıyor. Bunların yanı sıra tüketiciler, kişiselleştirilmiş deneyimlere ve ortak değerlere önem veriyor.

Yeniliklerin ve teknoloji platformlarının hızlı gelişimi beklentileri yükseltiyor 

EY Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal: 

“Perakendecilerin faaliyet tanımlarında artık tüketici daha merkezde yer alıyor. İnternet ortamı daha fazla bilgi, seçenek ve şeffaflık sağlarken; çevrimiçi platformlar tüketicilere nelerin mümkün olduğunu göstererek beklentileri yeniden tanımlıyor. Günümüzde hem dijital hem de fiziksel mağazalar, deneyime yepyeni boyutlar kazandırmaya devam ediyor. Tüketicilerin ürünlere erişme ve satın alma şeklini geliştirmeyi sürdürüyor. 

Bugün tüketiciler; diledikleri zaman, diledikleri yerde sürdürebildikleri ve kolayca tamamlayabildikleri alışveriş deneyimlerini benimsiyor ve bu deneyimleri alışverişlerinde giderek daha fazla tercih ediyor. Tüketiciler, arama motorlarını hızlı bir şekilde, şeffaf bilgileri ve ürün seçeneklerini toplamak için kullanıyor. Hız ve konfora yönelik beklentiler gittikçe artıyor. Yani artık tüketici istediğini, istediği zaman ve istediği yerde görme olanağına sahip oluyor. 

Sosyal ve çevresel değerler; tüketicilerin ne satın aldıklarından kimden satın aldıklarına kadar giderek daha belirleyici hale geliyor. Markalar için başarı ölçütü, sadece ürün satışına odaklı basit bir işlem olmaktan çıkıp, tüketiciyle güvenilir ve uzun vadeli ilişki kurabilme yeteneğiyle de tanımlanıyor. 

Perakende alanına yönelik değerli içgörüler sunan EY Future of Retail (Perakendenin Geleceği) raporu, perakendecilerin, somut ve soyut değerler sunarak müşterilerinin hayatlarına dokunma ve entegre olmanın yollarını bulması gerektiğini ortaya koyuyor.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mislicom Sultanlar Ligi Play-Off 5-8 etabında Galatasaray’la eşleşen Aydın Büyükşehir Belediyespor, yeni dönem için transfer çalışmalarına devam ediyor.

Mavi-beyazlılar, 2023-24 dönemi için Nilüfer Belediyespor’dan orta oyuncu İlayda Uçak ile mutabakata vardı. Vakıfbank altyapısında yetişen 20 yaşındaki voleybolcu Yeşilyurt ve PTT Spor kulüplerinde de vazife yaptı.

1.88 uzunluğundaki voleybolcu Yeşilyurt formasıyla CEV Challenge Kupası, U19 Ulusal Grubu ile Avrupa şampiyonluğu yaşadı.

Sesini topluma ve siyasetçilere duyurmak üzere gençlerin ortak akıl ile kurguladığı bir çözüm üretme çalışması olan “Gençliğin Yüzleri” Eskişehir, Mersin ve İstanbul’daki siyasal forumları gençlerin ve milletvekillerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Fikirlerini, talep, beklenti ve umutlarını görünür kılmak isteyen ve seçimler öncesi siyasi partilerin gençlik politikalarını gözden geçirmelerini talep eden gençler, Eskişehir, Mersin ve İstanbul’da gerçekleşen Siyasal Forumlar aracılığıyla AK Parti, CHP, Yeşil Sol Parti, İYİ Parti ve TİP’li siyasetçilerle bir araya geldi.

Eskişehir, Mersin ve İstanbullu gençler, Gençlik Forumlarından çıkan çözüm önerilerini Siyasal Forumlar aracılığıyla; Nitelikli Eğitim, Genç İşsizliği, Gençlerin Siyasete Katılımı ve Gençlerin Temel İhtiyaçlara Erişimi başlıkları altında milletvekillerine ve siyasi parti temsilcilerine aktardı. Ayrıca, farklı siyasi partilerin gençlik meselelerine yaklaşımlarını ve bu konulardaki planlarını birinci ağızdan dinledi. 

Eskişehir Siyasal Forumu 

Eskişehir Siyasal Forumuna katılan AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ve İyi Parti Milletvekili Adayı Özlem Ayrancı, gençlerin talep ve önerilerini dinlerken, yaşadıkları sorunlar hakkında da bilgi sahibi oldu.

Siyasette genç kotası uygulanması gerek 

Genç işsizliğinin Ak Parti’nin öncelikli konularından olduğunu aktaran AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, kapsamlı bir eğitim reformu da gerektiğini belirterek, “Mesleki eğitim ve staj çok önemli. Öğrenciler staj yaparak tecrübe kazanabilir” diye konuştu. Gençlerin ve kadınların siyasete katılımının önemini vurgulayan Günay, karar vericiler olarak daha etkili olmaları gerektiğini ve genç temsiliyetinin artması gerektiğini söyleyerek “Kadın kotası gibi genç kotası uygulanması gerektiğini düşünüyorum.” dedi. 

Eğitim ve istihdam arasında sağlıklı bağ kurmak gerekiyor

CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, gençlerin geleceğe kaygıyla baktığı iş konusunun önemine değinerek staj sürecinin düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Süllü şunları aktardı: “Bütçeden eğitime ayrılan payı arttırmalıyız. Yetenekleri geliştirici eğitimi benimsemeliyiz. Eğitim ve istihdam arasında sağlıklı bir bağ kurmamız gerekiyor. Gençlerin istihdamına yönelik çeşitli programları desteklemeliyiz. KPSS’den sonra yapılan mülakatlarda ne sorulduğunu bilmiyoruz. Atamalarda bu sorun ortadan kalkmalı. Türk vatandaşlarına tanınmayan imtiyazlar yabancılara ve mültecilere tanınmamalı. Ayrıca gençlerin barınma sorunu, işsizlik sigortası, sağlık giderleri, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarının temini için çalışmalar yapmalıyız.” 

Temel ihtiyaçlar devlet tarafından karşılanmalı

İyi Parti Milletvekili Adayı Özlem Ayrancı ise iyi eğitim almış, üniversite mezunu gençlerin iş bulamamasının herkes için büyük sorun olduğunu vurgulayarak 15 yıllık temel eğitimin gençleri hayata hazırlamadığını kaydetti. Mesleki eğitimin önemine değinen Ayrancı, “Öğrencilerin, yeteneği ve yatkınlığı doğrultusunda eğitim alması sağlanmalı, mesleki eğitim alan gence sınavsız fırsatlar sunulmalı, staj istihdamın parçası haline getirilmeli, işsizlik fonuna aktarılacak yüzde 2 katkı payıyla iş bulamayanlara yeni eğitimler verilmeli ” diye belirtti. Özlem Ayrancı beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması gerektiğini aktararak ortak akıl ile ülkenin sorunlarına çözüm üretileceğinin altını çizdi. 

Mersin Siyasal Forumu 

Mersin Siyasal Forumu’na katılan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Yeşil Sol PartiMersin Milletvekili Rıdvan Turan ve TİP Bilim Kurulu Eğitim Politikaları Koordinatörü Hazal Çakmak Nitelikli Eğitim, Genç İşsizliği, Gençlerin Siyasete Katılımı ve Gençlerin Temel İhtiyaçlara Erişimi başlıklarında gençlerden gelen soruları yanıtladı.

İşe alımlarda mülakat kaldırılmalı

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır seçimde oy kullanmanın çok önemli olduğunu belirterek herkesin istediği partiye üye olabileceği özgür bir ortam oluşturmak gerektiğini söyledi. Başarır, üye olunan partinin kamuda çalışmaya engel olmaması gerektiğini de paylaşarak “işe alımlarda mülakatın kaldırılması gerekiyor” dedi. 

Üniverstileri tekrar planlamalıyız

Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, eğitimli gençlerin düşük ücretle çalıştırılmaması gerektiğini vurgulayarak “Üniversite mezunlarına iş sağlandıktan sonra üniversiteleri tekrar planlamalıyız. Eğitimin bilimsel, demokratik ve laik bir yapıya döndürülmesi gerekiyor.” diye belirtti. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da genç ve kadın işsizliğinin yüksek olduğunun altını çizen Turan şunları söyledi: “Tarımsal üretim başta olmak üzere kooperatifleşmeyi kolaylaştırmalıyız. Kooperatifler demokratikleştirilmeli ve kamu alım garantisi vermeli. Barınma sorununa karşı da fazla konutu olanlar için servet vergisi getirmeliyiz. Herkesin rahatlıkla oturabileceği konutlar yapmalıyız.” 

Toplumsal farkındalığı arttırmalı, engelsiz bir ülke yaratmalıyız 

TİP Bilim Kurulu Eğitim Politikaları Koordinatörü Hazal Çakmak, “İşsizlerin büyük kısmı gençlerden oluşuyor, yüzde 35 oranında genç işsizliği söz konusu. Kendi mesleklerini yapamıyorlar. Ancak iş, istihdam, eğitim, kadın, doğa çevre hepsini birlikte değerlendirmek lazım.” dedi. Sözlerine toplum bilincinin önemi ile devam eden Çakmak: “Toplumsal farkındalığı artırmalı, engelsiz bir ülke yaratmalıyız. Bilimsel, laik, özgür düşünebilen bireyler yetiştirmeliyiz. Adaylarımızın yüzde 50’si kadın, ön sıralara koyarak seçilmelerinin önüne engel koymadık.” diyerek gençlerin sorularını cevapladı. 

İstanbul Siyasal Forum

CHP Parti Meclisi Eski Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, İYİ Parti Kurucu Genel Başkan Yardımcısı Taylan Yıldız, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Adayı Elif Esen, Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi Sözcüsü ve YSP İstanbul Milletvekili Adayı Dersim Dağ ile TİP Gençlik Sekreteri Arzum Yalçın’ın katılımıyla gerçekleşen İstanbul Siyasal Forumu gençlerden büyük ilgi gördü. 

Siyasette yeni ve genç yüzler görmeliyiz 

İşsizliğin en önemli sorunlardan biri olduğunu belirten CHP Parti Meclisi Eski Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, “Mesleki eğitim politikaları geliştirilmeli, yeni iş alanları yaratılmalı. Her ilde bir üniversite yerine dünya sıralamasında ilk 500’de üniversitemiz olmalı. Siyasette de yeni ve genç yüzler görmeliyiz. Gençlik kolları etkili hale getirilmeli, aksi takdirde siyaseti gençleştiremeyiz.” diye vurguladı.

Her türlü kimliği ve medya özgürlüğünü koruyacağız

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Adayı Elif Esen, DEVA Partisi’nde yüzde 20 genç, yüzde 35 de kadın kotası olduğunu vurgulayarak “Listelerimizi yaparken kadın ve genç temsiline özellikle dikkat ettik. Karar mekanizmalarında gençlerin olması önceliğimiz. Her türlü kimliği ve medya özgürlüğünü koruyacağız.” şeklinde konuştu. 

Genç liderler de milletvekili olmalı

İYİ Parti Kurucu Genel Başkan Yardımcısı Taylan Yıldız, teknoloji sayesinde Türkiye’de yaşayıp başka ülkede çalışmanın mümkün olduğunu kaydederek genç işsizliği sorununu doğru anlamak ve gençlerin dünya vatandaşı ve dijital vatandaş haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, “Gençlerin sosyalleşmesi için üniversiteler çok önemli alanlar. Günümüzde interneti bir insan hakkı olarak görüyorum. Dolayısıyla gençlerle bilgi arasındaki engel kalkmalı, genç liderler de milletvekili olmalı” dedi. 

Yetenek esaslı bir eğitim sistemi oluşturulmalı

Eğitimin işsizlik doğurduğunu, bunun da faturasının gençlere kesildiğini kaydeden YSP İstanbul Milletvekili Adayı Dersim Dağ, gençlere bütçe ayrılması gerektiğini ifade etti. Genç Bakanlığı ve Kadın Bakanlığı kurulmasına ihtiyaç olduğunu belirterek ücretsiz stajın yeni kölelik olduğunu söyledi. “Eğitim sistemi de tamamen değişerek yetenek esaslı bir sistem oluşturulmalı. İnternet gibi temel ihtiyaçlar da ücretsiz olmalı.” diye konuştu. Dersim Dağ, eşit temsil esas aldıklarını belirterek yüzde 20 gençlik kotası uyguladıklarını kaydetti ve sözlerine şöyle devam etti; “Kadınların ve gençlerin özgün örgütlenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Gençlik, kadın meclisi kararı olmaksızın parti gençlik ve kadınlar hakkında karar alamaz.”

İstihdamda torpil ve kayırma olmamalı

TİP Gençlik Sekreteri Arzum Yalçın, eğitim planını baştan yaratarak diploma sorununu ortadan kaldırmak gerektiğini ifade ederek “İstihdamda torpil ve kayırma olmamalı. Türkiye’de gençlik ve kadın düşmanı politikalar karşısında kırmızı çizgiler oluşturmalıyız. Üniversite sayısını azaltıp, niteliğini artırmalı, mülakat sistemini ortadan kaldırmalıyız. Fırsat eşitliğinin önemine dikkat çeken Arzum Yalçın, eğitim, internete erişim, barınma, istihdam gibi alanlar başta olmak üzere herkesin eşit olanaklara sahip olması gerektiğini belirtti “Siyasette de fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmalıyız.” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i makamında ziyaret etti. ‘Böyle bir şehire Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmak büyük bir onur ve sorumluluk. Bu görevi hakkıyla yaptığınıza bizzat şahidim” diyen Ahmet Davutoğlu, Başkan Muhittin Böcek’in deprem bölgesi Gaziantep ve Nurdağı’nda yaptığı çalışmaları bizzat gördüğünü belirterek, verdiği hizmetten dolayı teşekkür etti. 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası önünde resmi törenle karşıladı. Ahmet Davutoğlu, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ile tek tek tokalaştı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi ziyaretinde Belediye şeref defterini imzaladı. Ahmet Davutoğlu, daha sonra Başkanlık makamına geçerek, bir süre Başkan Böcek ile sohbet etti. Ziyarette Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili adayı Serap Yazıcı Özbudun da yer aldı. 

25 MİLYONA HİZMET VERİYORUZ 

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, “Hep birlikte bu zorlu süreci tamamlayarak, baharı getireceğiz” dedi. Antalya’nı turizm ve tarımda Türkiye’nin başkenti olduğuna dikkat çeken Başkan Muhittin Böcek, “Özellikle turizm de yapılması gereken çok önemli çalışmalar var. Antalya’yı geçtiğimiz yıl yaklaşık 13 milyon turist ziyaret etti. 10 milyona yakında yerli ziyaretçimiz geliyor. Yıl içinde yaklaşık 25 milyon vatandaşımıza hizmet ediyoruz. Ancak Antalya’nın resmi nüfusu 2 milyon 688 bin. Bu nüfusa oranla devletten destek alıyoruz. Altyapıdan ulaşıma, kültür sanat etkinliklerine kadar 25 milyona hizmet veriyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma önemli yatırımlar yapıyoruz. Güneş enerjisi santrallerimiz ile çiftçimize yüzde 80 oranında elektriği ücretsiz veriyoruz” diye konuştu. 

ANTALYA DÜNYAYA AÇILAN PENCERE 
Antalya’ya gelince kendisini ev sahibi gibi hissediyorum diyerek konuşmasına başlayan Ahmet Davutoğlu ise, “Toros dağlarının bir çocuğu olarak ne zaman Antalya’ya gelsem evime gelmiş gibi hissederim. Sizlerin misafiri olmak, sılaya dönmüş hissi yaratıyor. Antalya ülkemiz açısından çok önemli bir yere sahip. Dışişleri Bakanlığım döneminde Antalya’ya Dış İlişkiler Temsilciği açmıştık. Çünkü Antalya Türkiye’nin dünyaya açılan penceresidir. Antalya turizm ve tarımın merkezidir. Böyle bir şehirde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmak hem büyük bir onur hem de büyük bir sorumluluk. Bu görevi hakkıyla yaptığınıza bizzat şahidim. Ramazan Bayramı’nda Gaziantep’te birlikteydik. Deprem bölgesinde özellikle Nurdağı’na yaptığınız hizmetler için teşekkür ediyorum” dedi. 

Başkan Muhittin Böcek, ziyaret anısına Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na plaket ve Döşemealtı halısı hediye etti. 
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremden etkilenen bölge esnafını desteklemek amacıyla İstanbul’da Dayanışma Pazarı kuruluyor.  İBB’nin desteğiyle Kadıköy’de 28 Nisan – 8 Mayıs tarihleri arası düzenlenecek pazarda, yöresel ürünler sergilenecek ve satışa sunulacak. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası, afetzedelere yardım amaçlı bir işbirliği protokolüne imza attı.

Bu kapsamda, depremden etkilenen bölge esnafı Festival Park Kadıköy’de 28 Nisan- 8 Mayıs tarihleri arasında bir Dayanışma Pazarı kurulacak.   

İBB’nin mekan tahsisi ve lojistik destek sağlayacağı Dayanışma Pazarı’nda; Kahramanmaraş’tan ve diğer illerden gelecek depremzede esnaflar stand açacak. Pazarda bölgeden getirilen yöresel ürünlerini sergilenecek ve satışa sunulacak. 

8.500 metrekare alanı ve 10 bin kişi kapasitesi ile şehrin yeni yaşam alanı Festival Park Kadıköy; metrobüs, metro, vapur ve dolmuş olmak üzere neredeyse tüm toplu taşıma hatlarının kesiştiği bir noktada, Haydarpaşa Garı’ndan Moda Sahili’ne uzanan rıhtımın sonunda yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

CoinShares baş strateji sorumlusu Meltem Demirörs, piyasadaki son göğüs coin rallisinin ışında, yatırımcı davranışlarının değiştiğini söylüyor.

‘Son göğüs coin çılgınlığı tavırların nasıl değiştiğinin göstergesi’

Kriptokoin.com olarak son haftalarda birkaç göğüs coin’in üç haneli fiyat artışlarına yer verdik. Bunlardan en popüleri olan Pepe Coin (PEPE), kısa müddette birinci yatırımcılarına 7.500x getiri sağladı. Yakın bir tarihte Crypto Banter’a konuk olan Demirörs, hareketliğin yatırımcı davranışlarının değiştiğinin gösterdiği olduğunu söylüyor.

Demirors’e nazaran göğüs coin’lere yönelik talep göz gerisi edilmeyecek kadar büyük. Lakin kendisi tam olarak bir neden belirtmeden bu çılgınlığı ‘desteklemediğini’ söylüyor:

Pepe ve tüm bu kurbağa coin’i fenomenini hiçbir biçimde desteklemiyorum, hiçbir halde katılmıyorum, lakin bunun içinde bulunduğum birtakım küme ve topluluklarda ne kadar tesirli olduğunu ve hatta hisleri ne kadar değiştirdiğini görmek büyüleyici. Beşerler sahiden heyecanlandı.

‘Duygu değişiyor’

Meltem Demirors, kripto yatırımcılarının 2022’nin son çeyreği ve 2023’ün birinci çeyreği boyunca Bitcoin (BTC) ve Ethereum’a (ETH) karşı daha rahat olduklarını söyledi. Bunun nedeni, önder kriptoların alternatiflerine nazaran düşük risk taşıması. Lakin CoinShares yöneticisi, son PEPE çılgınlığının momentumunun değişebileceğini gösterdiğini tabir ediyor:

Şimdi beşerler bu sınırsız arzlı coinlerden bahsediyor. 3. ve 4. çeyreklere neyi tercih edeceklerini anlamaya çalışıyorlar. Tekrar unutamayız, diğer bir Bitcoin halving döngüsüne giriyoruz.

Geçmişteki üç Bitcoin yarılanması örneklerine bakarak, tarih tekrar etmese de misal bir modelin izlenebileceğini düşünüyorum. Bu da kripto geçmişi ve arz/talep ortamlarındaki fiyat davranışı hakkında daha fazla dataya sahip olduğumuzu gösteriyor. Bu nedenle, Bitcoin fiyatlarının vakit içindeki davranışlarını daha kolay ve anlaşılır bir halde incelemek değerlidir.

Demirors son olarak, kripto para piyasasını volatilite kazanmasının muhakkak olumlu olduğunu söyledi. Pepe coin örneğinde, 12 Nisan’da piyasaya sürüldüğünden bu yana yüksek kıymet kaybına karşın 100 milyon doların üzerinde hacim toplandı. CoinShares yöneticisi, bu hareketliğinin değişen yatırımcı duyarlığının göstergesi olduğunu düşünüyor:

İnsanlar getiri elde etme fırsatını gördükçe, risk eğrisinde daha fazla ilerlemek isteyen kripto alanında daha fazla para kalacağını göreceğimizi düşünüyorum. Bana nazaran Pepe, en azından kripto alanındaki insanların risk konusunda daha rahat hissettiklerinin kusursuz bir göstergesi.

Kripto para piyasası ne durumda?

Bitcoin fiyatı, ABD ve Mt.Gox cüzdanlarının BTC süreci yaptığı haberinin akabinde 28.000 doların altına geriledi. Daha sonra kısa soluklu bir ralliyle 29,000 dolar bölgesini geri almayı başardı. Fiyat artık 30.000 dolara yükseliş için güç toplayan boğaların biriktiği 29,200 dolar bölgesine süreç görüyor. Bu esnada, EGLD ve INJ üzere sayılı isimler %5’in üzerinde çıkar elde ediyor.