Ay: Nisan 2023

Kripto para yatırımcıları, kripto paraların daima olarak yenilenmesi ve geliştirilmesinin ne kadar hayati olduğu konusunda çoklukla farklı görüşlere sahip. Kimileri, halihazırda en az problemle, amaçlandığı üzere çalışan bir varlık için geliştirici grubunun değerli olmadığını savunabilir. Fakat gerçek şu ki, geliştirme faaliyeti bir kripto para ünitesini değerlendirirken göz önünde bulundurulması gereken kritik bir ölçüttür. Bu yazımızda, geliştirici aktivitesi açısından en çok dikkat çekilen altcoinler listesini paylaşacağız.

Santiment: Bu altcoinler, geliştirici faaliyeti açısından lider

Kripto para bilgileri sağlayan Santiment, kriptoları pahalandırmak için bir metrik olarak geliştirme faaliyetlerini takip ediyor. Bir varlığın takımı için Github faaliyetlerinin ham sayısını takip etmek kıymetli. Lakin bu epey aldatıcı olabilir. Birçok güncelleme gereksiz olabiliyor. Ayrıyeten birtakım Github araçları her bir Slack bildirisini tek tek sayarak bunların ham sayısını anlamsız hale getiriyor. Santiment bunu ele almak için fazla bilgileri filtreler ve bir varlık için katkıda bulunmayan rutin güncellemeleri yahut Slack konuşmalarını göz gerisi eder. Bir varlık yüksek geliştirme faaliyeti oranlarına sahip olduğunda dikkate alınması gereken üç şey var:

• Projenin ardındaki grup projenin başarılı olacağına inanıyordur.
• Proje daha fazla özellik sağlar.
• Projenin bir exit scam olma mümkünlüğü daha azdır.

Santiment‘e nazaran, son 30 gün içinde geliştirme faaliyeti açısından önde gelen 20 varlık var. Bunlar, genel olarak yerleşik ve gelişmekte projeler. Bu 20 varlıktan 17’sinin birinci 100 piyasa kıymeti içinde yer alması dikkat alımlı.

Listedeki projeler yeni değil

Bu listedeki tüm projelerin bir yılı aşkın müddettir var olduğunu da belirtmek gerekir. Geçtiğimiz altı ayda birtakım varlıklarda büyüme yaşanırken kimilerinde düşüş görüldü. Örneğin Ethereum (ETH) %26’lık bir fiyat artışı yaşarken Flow (FLOW) %47’lik bir fiyat düşüşü yaşadı. Bu listedeki tüm projeler de bir yılı aşkın müddettir varlığını sürdürmektedir. Artık her birinin son 6 aydaki fiyat getirilerini inceleyelim:

• Kusama (KSM): -%12 Değişim
• Polkadot (DOT): -%8 Değişim
• Cardano (ADA): +%2 Değişim
• Cosmos (ATOM): -%9 Değişim
• Hedera (HBAR): +1% Değişim
• Internet Computer (ICP): +%5 Değişim
• Status (SNT): -%6 Değişim
• Ethereum (ETH): +26% Değişim
• Decentraland (MANA): -14% Değişim
• Vega (VEGA): -17% Değişim
• Aptos (APT): +%14 Değişim
• Chainlink (LINK): -1% Değişim
• IOTA (MIOTA): -23% Değişim
• Flow (FLOW): -47% Değişim
• Osmosis (OSMO): -37% Değişim
• MultiversX (EGLD): -18% Değişim
• Avalanche- BNB Chain (AVAX): +%2 Değişim
• Avalanche (AVAX): +%2 Değişim
• Filecoin (FIL): +1 Değişim
• Uniswap (UNI): -18% Değişim

Son altı ay içinde en gelişmiş birinci 1-10 varlık ile en gelişmiş birinci 11-20 varlık karşılaştırıldığında kıymetli bir fark ortaya çıkıyor. Birinci 1-10 varlığın ortalama fiyat değişimi -%3 iken, birinci 11-20 varlığın ortalama fiyat değişimi -%14 oldu. Bu durum, geliştirme faaliyeti ile fiyat performansı ortasında bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Geliştirme faaliyeti çok değerli bir ölçüt olmakla birlikte, bir kripto para ünitesini değerlendirirken dikkate alınması gereken tek ölçüt değil. Yatırımcılar piyasa pahası, süreç hacmi ve genel piyasa hassaslığı üzere öteki ölçütleri de göz önünde bulundurmalı. Bununla birlikte, Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere geliştirme faaliyeti yatırım kararları verirken akılda tutulması gereken değerli bir faktör olabilir.

Aydın sahillerinde yaza hazırlık çalışmaları başladı. Aydın Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri Büyükşehir’in sorumluluk alanındaki sahillerde temizlik çalışması gerçekleştirmeye başladı.

Büyükşehir ekipleri yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, her yıl olduğu gibi bu yıl da sahillerde temizlik çalışmalarına başladı. Özel araçlarla yapılan çalışmalarla sahillerdeki kumlar yabancı maddelerden arındırılıyor. Çıkar yabancı maddeler ise bertaraf tesislerine götürülüyor.

Ekiplerin 24 saat esasına göre çalıştıklarını ifade eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, vatandaşları çevrenin korunması konusunda duyarlı olmaya çağırdı. Başkan Çerçioğlu ayrıca herkesi Mavi Bayrak’larıyla ünlü Aydın’ın pırıl pırıl sahillerinde tatil yapmaya davet etti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi, Karamürsel’in kırsal mahallelerinde yaptığı parke yollarla ilçeyi nakış gibi işliyor

Karamürsel köy yolları parke yollarla konforlu hale getiriliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Karamürsel’in kırsal mahallelerinde köy içi ve köylere ulaşımın sağlandığı yolları parke yapıyor. Çamdibi Mahallesi köy içi ve gölet çevresinde parke yol imalatları devam ediyor. 14 bin metrekare parke yol yapımına başlanan Çamdibi Mahallesi ve gölet etrafında parke yol yapım çalışmaları sürüyor. Çamdibi köy içi yolu ve gölet çevresine 2 bin 100 metre uzunlukta parke yol yapılıyor.

KÖYLERE KONFORLU ULAŞIM

Büyükşehir Belediyesi İznik yoluna ulaşımın sağlandığı Çamdibi Mahallesi köy içi ve gölet çevresi yolunda parke imalat çalışmalarını sürdürürken, Karamürsel Konuklu Yolu Cevher Sokak, Suludere Mahallesi, Kayacık Mahallesi Panorama evleri önü ve Tahtalı mezarlık yollarında parke yol imalatlarını tamamladı. Karamürsel ilçesinde parke yollarla güvenli, konforlu ulaşım ağıyla köylere ulaşım kolay hale geldi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım Timi tarafından Körfez Yeniyalı Mahallesi Hamit Kaplan Caddesinde asfaltlama çalışması yapıldı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım Timi tarafından Körfez Yeniyalı Mahallesi Hamit Kaplan Caddesinde asfaltlama çalışması yapıldı. İSU tarafından altyapı çalışmaları tamamlanan caddede çalışmalar sebebiyle yolda meydana gelen bozulmalar yapılan asfalt serimi ile giderildi. Yapılan trimer kazısı ile bozulmaların meydana geldiği eski asfalt kazınarak söküldü. 270 metre uzunluktaki Körfez Hamit Kaplan Caddesine Büyükşehir’in Solaklar Asfalt Şantiyesinde üretilen asfalt serildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 6 ay önce hizmete açtığı Karşıyaka Tohum Bohçası – Şehit Muhittin ve Ayşe Dudu Sağıroğlu Atalık Tohum Merkezi’ni ziyaret etti. Karşıyaka Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı olan merkezde sürdürülen faaliyetler hakkında bilgi alan Tugay, ‘Tohum Ana’ olarak tanınan emekli polis Ayşe Dudu Sağıroğlu, ziraat mühendisi Tuba Dözova Salman ve gönüllülere özverili çalışmaları için teşekkür etti.

NELER YAPILIYOR?

Atalık Tohum Merkezi’nde 6 aylık süreçte 200 bin tohum paketlemesi yapılarak hem Karşıyakalılara hem de Türkiye’nin farklı yerlerindeki vatandaşlara ulaştırıldı. Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı içerisinde yer alan merkezde domatesten mısıra, biberden salatalığa kadar farklı türlerden 1500 civarında atalık tohum çeşidi bulunuyor. Bunlar sürekli ekilip çoğaltılıyor ve halkla ücretsiz şekilde paylaşılıyor. Tohumlardan fideler de üretilerek talepte bulunan vatandaşlara veriliyor.

DANIŞMANLIK DESTEĞİ

Ayrıca merkezden tohum alan kişilere doğru üretim yapabilmeleri için danışmanlık desteği sağlanıyor. Tohumların ekilmesi, çimlendirilmesi, hasat edilmesi ve çoğaltılması gibi noktalarda bilgilendirmeler yapılıyor. Vatandaşlar da üretim yaptıktan sonra tohumlarını çoğaltarak tekrar merkeze getiriyor ve tohum takası ile sürdürülebilir üretime katkı sağlıyor. İsteyenler paketleme çalışmalarına da destek verebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremzede ziyaretlerine ara vermeden devam eden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan bu sefer depremzedeleri yerinde ziyaret etti. Geçtiğimiz Şubat ayında büyük felaketi yaşadığımız 11 ilimizi etkileyen depremin üzerinden tam iki buçuk ayı aşkın süre geçti. O günden bu yana tüm il ve ilçe belediyeler gibi desteklerle bir gün olsun yalnız bırakmayan Menderes Belediyesi bugün yine Başkan V. Özkan aracılığı ile bu kez yerinde ziyaret ederek yalnız bırakmadı. Osmaniye’ye giden Menderes Belediye Başkanı Erkan Özkan, İlçe Başkanı Sezen Şen, CHP ‘li meclis üyeleri, Menderes Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerle depremzede vatandaşların yanında oldu.

Osmaniye’de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi

Özkan Menderes ilçesinde bulunan depremzedeleri yalnız bırakmadığı gibi bu seferde Osmaniye de bulunan depremzedelerin yanındaydı..

Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, Menderes Belediyesi Meclis üyeleri Erdoğan Yalçın ve Alper Sürücü, CHP Menderes ilçe başkanı Sezen Şen ve Kültür sosyal işler Müdürlüğü çalışanları ile birlikte önce Osmaniye’deki depremzedeleri, Osmaniye Ziraat Odası, CHP İl Başkanlığı, Kadirli CHP seçim ofisi,  İzmir Büyükşehir Belediyesi Osmaniye koordinasyon çadır kent merkezini ve esnafları ziyaret ettiler. Ziyaretlerine Kadirli ilçesinde bulunan esnaflarla başlayan heyet, esnafın derdini dinleyip sıkıntıları yerinde gördü ortak oldular. Ardından depremzede çadırlarını ziyaret ettiler.

Deprem mağduru vatandaşlar kırgın, öfkeli

6 Şubatta gerçekleşen toplam 11 ilimizi etkileyen 2 büyük depremin ardından yaraları vatandaşlar kendi kendilerine sarıyorlar. Başkan Özkan ;

“Ziyaret edip sohbet ettiği her yerden şikayet alan Özkan “ hep beraber çok acı bir sabaha uyandık, günlerce kendimize gelemedik, ama deprem mağdurları için çalışmaya devam ettik, bir nebze yaraları sarmak için gece gündüz demeden tüm çalışma arkadaşlarımız ile çalıştık. Burada gördüğüm manzara çok faklı depremzedeler öfkeli ve kızgın, zamanında arama kurtarma çalışmalarının yapılmadığı yollanan yardımların dağıtımının etkili bir şekilde yapılmadığını ve böylece mağduriyetlerine bir yenisinin eklendiğini söylüyorlar”.

Osmaniye’deki depremzede çadırlarına ziyaret

Depremzede çadırlarına ziyaret gerçekleştiren Menderes Belediyesi Başkan V. Erkan Özkan, depremzede mağduru vatandaşların şikayetlerini dinleyip, “acılarına ortak olduklarını, çok büyük bir yıkım ve kayıp yaşadıklarını belirterek, maddi manevi ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını” dile getirdi.

En büyük üzüntümüz çocuklarımız

Özkan depremzede çadırında bulunan çocukları unutmadı..

Depremzede çocuklarımızın yaşadığı şeylerin çok daha ağır olduğunu söyleyen Özkan“ çocuklarımızın bu acı günleri en kısa sürede unutmaları için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Hali hazırda Menderes Belediyesi bünyesinde bulunan psikologlar ile sahada depremzede mağdurlarına hizmet verdiklerini söyleyen Başkan V. Özkan; “ çocuklarımız bizim geleceğimiz umudumuz, onların yüzünü güldürmek geleceğe daha umutla bakmalarını sağlamak bizim boynumuzun borcu” dedi. Çocuklara çeşitli hediye ve oyuncaklar veren Erkan Özkan; “şu gördüğümüz manzara bu masum mutluluk bizi bir nebze olsun mutlu ediyor, yaptığımız yapacağımız her şey çocuklarımızın geleceği için” diyerek sözlerini sonlandırdı. Biz yine geleceğiz hem bölgemizdeki hem burada yaşamını sürdüren depremzede vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Genel Sekreter Gündoğdu, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinin hemen yanında inşa edilen Derince Sağlıklı Yaşam Parkında incelemelerde bulundu

Şehir genelinde birçok farklı alanda yatırım yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, var olan projeleri de hızlı bir şekilde bitiriyor. Tamamlanmasına kısa bir süre kalan Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinin hemen yanında bulunan 45 dönümlük alan üzerine inşa edilen Derince Sağlıklı Yaşam Parkında, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu incelemelerde bulundu.

ÇALIŞMALAR HAKKINDA DETAYLI BİLGİ ALDI     

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kent genelindeki projelerini yakından takip eden Genel Sekreter Gündoğdu, bu kez Derince Sağlıklı Yaşam Parkında incelemelerde bulundu. Parkın yakın zamanda tamamlanıp halkın kullanımına açılacağını ve bölgenin çehresini değiştireceğini belirten Gündoğdu, parktaki çalışmalar hakkında Park ve Bahçeler Dairesi Başkanı Cenan Turan’dan detaylı bilgi aldı. Ayrıca Genel Sekreter Gündoğdu’ya parkın etrafına yapılan yollarla ilgili Fen İşleri Dairesi Başkanı Ayşegül Yalçınkaya tarafından bilgi verildi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

John Craxton: Işığın Peşinde sergisine ev sahipliği yapan Meşher, John Craxton’ın mozaik tutkusundan ilhamla, çocukları mozaik atölyesinde bir araya getiriyor. 29 Nisan Cumartesi, saat 11.00’de düzenlenecek “Taşlardan Hikâyeler Anlatıyorum: Mozaik Atölyesi”nde buluşacak 7-12 yaş aralığındaki çocuklar, mozaik sanatının yanı sıra Craxton’un hayatını ve eserlerini keşfedecek.

İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sanat mekânı Meşher, Britanyalı ressam ve tasarımcı John Craxton’ın (1922-2009) yaşamını ve eserlerini tanıtan Türkiye’deki ilk kişisel sergisini, 23 Temmuz 2023 tarihine kadar ziyaretçilerle buluşturuyor. Sanatçının biyografisinin yazarı ve arkadaşı Ian Collins’in küratörlüğünü üstlendiği John Craxton: Işığın Peşinde sergisi, Craxton’ın uzun kariyerine yayılan çeşitli eserlerinden bir seçki sunuyor. Gençlik yıllarından itibaren Roma ve Bizans mozaiklerine büyük ilgi duyan ve bunu eserlerine de yansıtan Craxton’ın mozaik tutkusundan ilham alan Meşher, 7-12 yaş arası çocukları “Taşlardan Hikâyeler Anlatıyorum: Mozaik Atölyesi”ne davet ediyor. 29 Nisan Cumartesi günü düzenlenecek etkinlik, saat 11.00’de başlayacak. 

Gerekli malzemelerin Meşher tarafından karşılanacağı atölyeye katılan çocuklar, Craxton’ın hayatını ve eserlerini keşfederken sanatçının maceracı ruhundan yola çıkarak rengârenk mozaik taşlarından motifler oluşturacak. Ücretsiz olarak düzenlenecek etkinlikte mozaik sanatıyla tanışacak çocuklar, tasarımlarını birbirleriyle paylaşacaklar. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Eğitime olan katkılarıyla adından söz ettiren Selçuklu Belediyesi bu alandaki örnek çalışmalarına yenilerini eklemeye devam ediyor.  Selçuklu Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle 29 okulda “Okur Yazar Buluşmaları” düzenleniyor. İlki Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleştirilen program 24 Nisan-2 Haziran tarihleri boyunca devam edecek. Ödüllü yazarların öğrencilerle kitaplar üzerinden gerçekleştirilecek söyleşileriyle ilerleyecek olan “Okur Yazar Buluşmaları” iki kısımdan oluşuyor.

Etkinlik kapsamında ödüllü yazarların kitaplarının ücretsiz olarak öğrencilere dağıtılmasından sonra öğrenciler ve yazarlar okulda kitap üzerine söyleşi gerçekleştiriyor.  Böylelikle öğrenciler kitaplar üzerinden yorum yapabilme ve analiz yeteneğini geliştiriyor ayrıca bir eserin kitap haline gelme sürecini de öğrenmiş oluyor.

Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam Hatip Lisesi’nden start alan “Yazarlarla Okur, Yazar Buluşmaları”nda öğrenciler ödüllü yazar İsmail Özen’le bir araya geldi. Söyleşide yazar Özen roman  türündeki deneyimlerini öğrencilere aktarırken şiir ve okuma üzerine tavsiyeler verdi. 

Başkan Pekyatırmacı:“Öğrencilerimizin eğitimlerine katkı sağlayacak her projenin içindeyiz”

Kitaba ve okumaya olan duyarlılığın artması için gayret ve çaba gösterdiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı: “ 106 kütüphane ve 724 bin 416 kitap sayısıyla en çok kütüphaneye sahip ilçe ünvanıyla bilgi ve kitabı öğrencilerimizle buluşturmak için kütüphane müdürlüğümüz aracılığıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda belediyemiz ve ilçe milli eğitim müdürlüğümüz iş birliği ile 29 okulumuzda “Yazarlarla Okur Yazar Buluşmaları” gerçekleştiriyoruz.  Alanında deneyimli yazarlarımızı öğrencilerimizle buluşturuyoruz.  Böylelikle konuk yazarlarımız öğrencilerimizin sentez yapabilme ve okuma alışkanlığına katkı sağlamış oluyorlar. Selçuklu Belediyesi olarak yeni neslimizin hem eğitim hayatına hem de kültür hayatlarına kazanım sağlamaya devam edeceğiz. Bosna Hersek Mahallemizde bulunan Yeni Nesil Şehir Kütüphanemiz bunun örneklerinden sadece bir tanesi. Biz çocuklarımızı ve gençlerimizi geleceğe donanımlı olarak yetiştirmek için her projede ve her yatırımda yer almaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki sağlam bir geleceğin temeli yeni neslimizin omuzlarında yükselecek.” diye konuştu.  

24 Nisan’da başlayan ve 2 Haziran’a kadar devam edecek olan etkinliklerde toplam 11 yazar öğrencilerle buluşacak. Yazarların isimleri ise şu şekilde;  Türkiye Yazarlar Birliği ödüllü İsmail Özen ile Mehmet Kahraman,  Emine Acar, Ahmet Demirbaş, Birgül Aslanoğlu, Abdil Mert, Yunus Meşe, çocuk yazar Damla Öznurlu, Ümit Polat, Tolga Alver ve Mustafa Atılgan.

Mahmut Sami Ramazanoğlu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleşen “Okur Yazar Buluşması” etkinliği öğrenciler ve yazar İsmail Özen’in soru cevap kısmıyla son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Havaların ısınmasıyla birlikte düğün sezonu açılmaya başladı. Bu yaz evlenmeyi düşünenlerin ve maddi imkân yaratma arayışında olanların ilk aklına gelen ihtiyaç kredisi çekmek oluyor. Gerek düğün hazırlıkları gerekse beyaz eşya gibi yeni ev hazırlıkları yapanlar krediye yöneliyor. Karşılaştırma sitesi encazip, ihtiyaç kredisi çekmeyi düşünenlere düşük faizli kredi için tüyolar sıraladı. 

Havaların ısınması düğün sezonunun yaklaştığının da habercisi. Evlenmeyi ve düğün yapmayı düşünenler masraflar için kredi arayışında. İhtiyaç kredisi, kredi notuna ve kişinin aylık gelirine göre kişiden kişiye değişirken farklı vadelerle ödeme seçenekleri belirlenebiliyor.

Bankaların kampanyalarını takip edin

Düğün sezonunun gelmesiyle birlikte ihtiyaç kredisine yönelim de artabiliyor. Karşılaştırma sitesi encazip, ihtiyaç kredisi çekmeyi düşünenlere düşük faizli kredi kullanımıyla ilgili tüyolar verdi. Bunlardan bir tanesi bankaların düzenlediği kampanyalar. Birçok banka yeni müşterileri için ‘hoş geldin’ kampanyası yapıyor ve düşük faizli ya da sıfır faizli kredi veriyor. Bir bankadan ilk kez kredi kartı alacaklara 10 bin TL’ye kadar 0 faizli nakit avans, 20 bin TL’ye kadar ise 0.99 faizli kredi kullanım kolaylığı sağlanabiliyor. Kredi çekmeyi düşünenlerin öncelikle bu kampanyalardan yararlanmasında fayda var. Örneğin, 40 bin TL’lik bir ihtiyaç kredisine başvurmadan önce çiftler ayrı ayrı başvurarak 0 faizli ya da düşük faizli kredi alabilme seçeneğinden faylanabilirler.

Kredi tutarı ve faiz oranı kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir

Bir diğer önemli nokta ise planladığınız kredi miktarı yüksek bir tutarsa tek bir banka yerine birden fazla bankadan kredi çekerek faiz oranlarını düşürebilirsiniz. Çalışma süresi, gelir düzeyi, varlıklar gibi birçok farklı nedenler de çekilebilecek kredi tutarını ve faiz oranlarını etkileyebiliyor. Bundan dolayı çekilebilecek kredi tutarı ve faiz oranı kişiden kişiye değişkenlik gösterebiliyor. Çiftler kredi çekerken bu detayları da göz önünde bulundurabilirler. Bu noktalara dikkat ederek ihtiyaç kredisi çekmeyi düşünenler düşük faiz oranlarını yakalayarak avantaj sağlayabilir.

Kredi notunuzu yüksek tutun

İstediğiniz miktarda kredi çekebilmek için kredi notunuzun da iyi olması gerekiyor. Dokuz büyük bankanın ortak olduğu Kredi Kayıt Bürosu (KKB) iştiraki olan Findeks tarafından saptanan kredi notu 1 ile 1900 arasında hesaplanıyor. 1 en düşük puan iken 1900 en yüksek puan olarak belirleniyor. Kredi notu yüksek olanların yüksek tutarda kredi çekebilmesine imkân doğuyor. Kredi notu hesaplamasında dört ana faktör bulunuyor ve kredi notu buna göre belirleniyor. Yüzde 45’inde “geri ödeme alışkanlığı” etkili oluyor. Ödemelerin gününde ve düzenli yapılması kredi notunu yükseltiyor. Borçların geri ödenmesinin gecikmesi ya da temerrüde düşmesi kredi notunu düşürüyor. Yüzde 32’sinde “mevcut finansal hesap ve borç durumları”na bakılıyor. Daha önce kullanılan kredilerin nasıl kapandığı ve devam eden kredileriniz veya teminatlarınız göz önünde bulundurularak limitler çerçevesinde hesaplama yapılıyor. Yüzde 18’ini “kredi kullanma yoğunluğu” oluşturuyor. Daha sık kredi kullananların kredi notu yükselirken az kullananların ise düşüyor. Yüzde 5’ini de “yeni alınan krediler” oluşturuyor. Eğer kredi notunuzu hesaplattığınız tarihte, yakın bir zamanda kredi aldıysanız kredi notunuzun düşmesine neden olabiliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yakın vakitte ASTR, TWT, ATOM üzere çeşitli kripto para üniteleri için kıymetli gelişmeler dikkat çekti. Bu yazımızda, Binance’te de süreç gören tanınan altcoin’lerin en son paydaşlık duyurularını paylaşacağız.  İşte detaylar…

ASTR, TWT ve daha fazlası için büyük paydaşlıklar var

Astar, Mandala Metaverse ile paydaşlık kurdu

Bir Polkadot parachain olan Astar Network (ASTR) ve NFT’leri kullanarak çapraz medya IP’leri oluşturulması ve dağıtımı konusunda uzmanlaşmış bir şirket olan Mandala Metaverse, işbirliğine dayalı bir iştirakte güçlerini birleştirdi. Bu paydaşlık, Astar’ın topluluk kültürü ve akıllı kontrat yardımcı programının güçlü taraflarını Mandala’nın NFT’leri kullanan çapraz medya fikri mülkiyetiyle birleştirmeyi amaçlıyor. Mandala, bir Unreal Engine MMO, pozisyon tabanlı bir AR taşınabilir oyunu, bir TV dizisi ve Dark Horse Comics tarafından yayınlanan çizgi romanları içeren platformunda birinci Polkadot NFT’lerini yayınlamaya hazırlanıyor.

MeWe, Polkadot parachain’i ile entegre oluyor

Diğer yandan, Consensus 2023’te 26 Nisan’da yapılan bir duyuruya nazaran, toplumsal ağ MeWe, Polkadot’un bir parachain’i olan Frequency Blockchain ağı ile entegre olacak. Duyuruda, şirketin bu çeyrekte kullanıcılarının hesaplarını ağa taşımaya başlayacağı da belirtilmekte. MeWe 2012 yılında piyasaya girdi. Ayrıyeten daha uygun zımnilik muhafazalarına sahip olduğu argüman edilen bir “Facebook alternatifi” olarak lanse edilekte. Eylül ayında Axios tarafından yayınlanan bir raporda ağın 20 milyondan fazla kullanıcısı olduğu ortaya çıktı. Frequency Kasım ayında bir Polkadot parachaini olarak faaliyete geçti. Consensus 2023 panelinde MeWe CEO’su Jeffrey Edell, bu atılımın MeWe’nin kullanıcılar için data sahipliği konusunda kalıcı bir taahhütte bulunmasını sağlayacağını belirtti.

TWT ile Web3Auth işbirliği yapıyor

Üçüncü olarak, 27 Nisan’da Trust Wallet‘tan değerli bir duyuru geldi. TWT, cüzdan kimlik doğrulama altyapısı Web3Auth ile iştirak kurduğunu duyurdu. Trust Wallet’ın Web3Auth tarafından desteklenen yeni MPC (Multi-Party Computing) tahlili, kullanıcıların özel anahtarlarını insan yanılgısından koruyarak, seed cümlelerini kağıda manuel olarak yazma gereksinimini ortadan kaldırıyor. Kullanıcılar Google, Apple, Telegram ve Discord hesaplarını kullanarak Trust Wallet hizmetlerine direkt ve süratli bir halde erişebilecek ve yeni Web3 kullanıcıları için giriş mahzurunu kıymetli ölçüde azaltacak.

OKX ve SlowMist, resmi iştiraklerini duyurdu

Ayrıca, 27 Nisan’da OKX ve SlowMist resmi olarak stratejik bir iştirake ulaştı. İki taraf, kripto para güvenliği, kara para aklamayı tedbire ve en son güvenlik teknolojisi araştırmaları açısından faal işbirliği yapacak. Bu güçlü ittifak sayesinde, iki taraf ortaklaşa Blockchain ekosistem güvenliğinin derin entegrasyon şemasını keşfedecek, sanayi güvenlik standartlarına öncülük etmeye devam edecek ve tüm sanayinin ilerlemesine ve inançlı gelişimine katkıda bulunacak.

Unstoppable Domains ve Binance.US, Polygon’da domain üretecek

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere merkezi olmayan alan ismi sağlayıcısı Unstoppable Domains, müşterilerine Polygon’da özel .binanceUS alan isimleri sağlamak için Binance.US ile işbirliği yaptı. Bu alan isimlerinin önümüzdeki birkaç hafta içinde kullanıma sunulması beklenmekte. Maksadı, alan isimlerini Binance.US uygulamasında kullanılmak üzere koruma etmektir.

Coinbase, OSMO’yu yol haritasına ekledi

27 Nisan’da Coinbase, Cosmos ekosistemine ilişkin merkeziyetsiz borsa (DEX) olan Osmosis’in tokenı OSMO’yu yol haritasına ekledi.

OKX Wallet ve Rollup Finance işbirliği duyurdu

Rollup Finance ve OKX Wallet, kullanıcıların Rollup Finance’e erişmek ve zkSync Era tabanlı merkezi olmayan kalıcı vadeli süreç kontratlarını kullanmak için OKX cüzdan ağ uzantılarını bağlamalarına imkan tanıyan resmi işbirliklerini duyurdu. Rollup Finance birebir vakitte resmi Twitter hesabından yakında OKX cüzdanı ile ortak bir faaliyete başlayacağını açıkladı.

Octodad ve Bugsnax’ın geliştiricisi Young Horses, dört yan projesini oyuncularla paylaştı. Steam üzerinden sunulan bu oyunların ortak özellikleri ise büsbütün fiyatsız olmaları.

Young Horses: Free Range koleksiyonu kapsamında sunulan bu oyunlar için geliştirici şöyle demiş: “Bunlar fiyatsız oyunlar, o yüzden çok da bir hayalkırıklığı yaşamayın” :) Lakin aslında bu küçük oyunlar hiç de üzücü görünmüyorlar, nasılsa fiyatsız olduklarından şöyle bir kurup göz atabilir, sevmezseniz kaldırabilirsiniz.

Koleksiyondaki oyunlar şöyle:

IndependANT

Antbassador

Snakedate

Octodad (Student Edition)

Bu oyunların fiyatsız oluşu kalıcı, yani kütüphanenize eklemeniz için rastgele bir mühlet sınırlaması bulunmuyor.

Bu yıl yedincisi düzenlenecek Gaming İstanbul her yıl olduğu üzere birçok oyuncu ve oyun bölümü profesyoneline mesken sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 92 bin ziyaretçi sayısı ile 2019’da dünyanın en büyük sekiz oyun aktifliği ortasına giren Gaming İstanbul, oyun ve e-spor tutkunlarını 16 – 18 Haziran 2023 tarihleri ortasında Prof. Dr. Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezi’nde bir ortaya getiriyor.

Dünya devi oyun ve donanım firmalarının en yeni eserlerinin oyun severlerle buluştuğu Gaming İstanbul’da ziyaretçiler ödüllü e-spor müsabakalarına ve turnuvalara katılacak, ünlü internet yayıncılarıyla buluşacak ve üç gün boyunca oyun dünyasının renkli atmosferinde yaşayacaklar. Ziyaretçiler, Gaming İstanbul içindeki alışveriş alanı, cosplay alanı, çocuk parkı ve hür geliştirici alanına da giriş hakkına da ayrıyeten sahip olacak.

Dünyanın en çok bayan ziyaretçi ağırlayan oyun fuarı Gaming İstanbul

Dünya genelinde oyun ve e-spor aktifliklerine bayan ziyaretçi giriş yüzdeleri yüzde 13-15 ortasında değişirken geçtiğimiz yıllarda Gaming İstanbul bu oranı yüzde 20’lerden 30 düzeylerine kadar çıkarmayı başardı. Bu oranlarla tüm dünyada en çok bayan ziyaretçi ağırlayan oyun ve e-spor aktifliği olan Gaming İstanbul, bu yıl da rekor tazeleyerek bayan ziyaretçi oranını yüzde 30’lara çıkarmaya hazırlanıyor.

Serbest oyun geliştiricilerine fiyatsız yer veren tek oyun fuarı

PC’den konsola, taşınabilir oyunlardan e-spor turnuvalarına kadar pek çok platformdaki oyunu ziyaretçileriyle bir ortaya getiren Gaming İstanbul’da ayrıyeten yeni çıkan oyunların birinci gösterimleri, ünlü yayıncılarla takipçi buluşmaları, donanım markalarının en yeni eserleri, oyun jam’leri ve özgür geliştiriciler için özel alanlar yer alıyor. Özgür geliştiricilere fiyatsız yer ayıran tek oyun fuarı olma niteliği taşıyan Gaming İstanbul bu yıl müracaatların niteliği ölçüsünde 100’ün üzerinde özgür oyun geliştiriciyi fiyatsız olarak ziyaretçi ve yatırımcılarla buluşturacak.

4000 kadar yerli ve yabancı profesyonel seminer ve toplantılarda bir ortaya geliyor

Gaming İstanbul 2022’nin çatısı altında, oyun kesimine yönelik iş geliştirme aktifliği ve ekosistemi Indieway de yer alacak. Indieway ile ünlü oyun yapımcılarını ve profesyonellerini getirmeye hazırlanan Gaming İstanbul bu sene yerli ve yabancı 4000 kadar değerli iştirakçiyle seminerler ve iş geliştirmeye yönelik toplantılar düzenleyecek.
Cosplayler ve oyun karakterleri her yıl olduğu üzere bu yılda renkli imajlara sahne olmaya hazırlanırken FRP aktiflik alanı, retro oyun alanı, çocuk parkı ve özgür geliştirici alanı üzere birçok cümbüş dolu içerik Gaming İstanbul’da oyun severlerle buluşuyor.

Bunun yanı sıra ülkemizden çıkan değerli oyun geliştiricilerin yeni oyunları da Gaming İstanbul’da görücüye çıkıyor. Compass of the Destiny: İstanbul, Cardboard Town, Castle of Alchemists, Book Warrior ve Pile Up üzere yeni oyunlar da Gaming İstanbul’da oyunseverlerin tecrübesine sunulacak.

Turkpin, Upgrade Entertainment, Aorus, Indomie, eTatil.com.tr, Next in Game, Gaming in Turkey, publishme küresel, Codeo, Steelion Studios, Olgun Hukuk, New Gen, RDS Çeviri ve XP Pen üzere marka, oyun ve kuruluşların bulunduğu, yeni oyunların tanıtıldığı, birbirinden eğlenceli aygıtların oyun severlerin beğenisine sunulduğu ve tıpkı vakitte ödüllü turnuvaların yapıldığı Gaming İstanbul ile ilgili tüm bilgilere ve fuarın biletlerine www.gamingistanbul.com ve www.biletino.com adreslerinden ulaşılabiliyor.

İlki 2014 yılında Kosova’nın Prizren kentinde yapılan Kosova Türkiye Adli Bilimler Kongresi’nin ikincisi İzmir’in Foça İlçesi’nde başladı. Adli Bilimler konusundaki tecrübe ve gelişmelerin yanısıra Balkan ülkeleri arasında bilimsel alışverişi ve dostluğu pekiştirmeyi amaçlayan kongreye çeşitli ülkelerden çok sayıda akademisyen ve araştırmacı, bildiri ve sunumlarıyla katılıyor. Kongre dolayısıyla adli olaylarda Olay İnceleme Mahallinde suç ve suçlu tespitinde kullanılan malzemelerin sergilendiği stantlarda açıldı.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kosova İşletme ve Teknoloji Üniversitesi(Kosovo University of Business and Technology (UBT College), Foça Kaymakamlığı ve Adli Bilimciler Derneği’nin, Foça Belediyesi (ve MW Phokaia Beach Resort Hotel) katkılarıyla 25 – 26 Nisan 2023 tarihlerinde düzenlediği kongre açılış programıyla başladı. Açılışta; Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Atatürk, Kosova ulusal kahramanı Adem Yaşari ile her iki ülkenin bağımsızlık mücadelesine emek veren devlet büyükleri ve şehitler için saygı duruşunun ardından milli marşlar çalındı. İlk gün programına İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Foça Kaymakamı Mehmet Türköz, Kosova Adalet eski Bakanı Altan Suroy,  Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Saffet Köse, Kosova İşletme ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edmond Hajrizi ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk’te katıldı. İki gün sürecek kongrede Kosova, Türkiye, Azerbaycan, Arnavutluk, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Rusya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin çeşitli üniversitelerinden akademisyenler, adli uzman ve araştırmacılar, adli birimlerde görevli yerel ve ulusal yetkililer bildiriler sunacak.

ADLİ BİLİMLERİN 120’DEN FAZLA DALI VAR

Açılışta ilk sunumu yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof.Dr. İ. Hamit Hancı, Adli Bilimlerin tüm bilim ve sanat alanlarından yararlanarak adalete hizmet veren bir alanı kapsadığına vurgu yaptı. Adli Bilimlerin 120’den fazla dalıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını, toplumda ise daha çok Adli Tıp biriminin bilindiğini  belirten Hamit Hancı; “Adli Bilimleri bir buz dağına benzetecek olursak, Adli Tıp buz dağının üzerinde görünen sadece bir kısımdır. Adli Bilimler dediğimizde tüm bilim ve sanat alanlarından yararlanarak adalete hizmet veren bir alanı kastediyoruz. Adli Bilimciler Derneği olarak bu alanın 120’den fazla dalıyla ilgili çalışmalarımız mevcuttur. “ dedi. Hamit Hancı ilgili dalları Adli Tıp, Adli Psikoloji, Adli Hemşirelik, Adli Mühendislik, Adli Astronomi, Adli Turizm, Adli Toksikoloji ve diğerleriyle örnekledi.

ADLİ BİLİMCİNİN EN ÖNEMLİ NİTELİĞİ AHLAK OLMALIDIR

Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ve Kaymakam Mehmet Türköz’ün konuklara hoşgeldin, katklı verenlere teşekkür konuşmalarının ardından  Kosova İşletme ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Edmond Hajrizi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Saffet Köse kürsüye geldi. Prof. Dr. Hajrizi Kosova ve Türkiye’den gelen katılımcılarla deneyim ve bilgileri karşılıklı olarak paylaşacaklarına olan inancını belirtirken, Prof.Dr. Saffet Köse Adli Bilimler alanında görev yapan herkesin en önemli niteliğinin ahlak olması gerektiğinin altını çizdi.

ADALET OLMADAN DEVLET OLMAZ

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise konukları,  Türkçe ve Arnavutça selamladıktan sonra konuşmasına,Atatürk’ün de sahiplendiği Hazreti Ömer’e atfedilen “Adalet Mülkün Temelidir” sözünü hatırlatarak başladı. Adalet olmadan devletin olamayacağına işaret eden Yavuz Selim Köşger; “ Devleti oluşturan temel erkler Yasama, Yürütme, Yargı. Biz bu erklerden yürütmeyi temsil ediyoruz.  Yargı bizim alanımızın dışında. Ancak şunu biliyoruz ki, bizim kadim inancımızda, gündelik hayatımızda da bu böyledir. Hazreti Ömer’e atfedilen bir sözdür bu. Hem de Mustafa Kemal Atatürk’ünde sahiplendiği bir sözdür. Adalet Mülkün Temelidir. Biz buna inanıyoruz. Adalet olmadan devlet olmaz. Adalet olmadan devletin devamlılığı olmaz. Adalet olmadan toplumların barış içinde birlikte yaşaması ve sosyal hayatlarını idame ettirmeleri mümkün olmaz. Adaletin tecellisi de artık günümüzde çok sayıda birimin bir arada, işbirliği içinde, eşgüdüm içinde, uyum içinde, multi disiplinle, disiplinler arası, burada ifade ediliyor 120’yi aşkın disiplin, adaletin tecellisinde, yargılama süreçlerine, insanların adalete kavuşmalarına yardımcı oluyor.” Dedi.

600 YILLIK DOSTLUĞU PAX OTTOMANA’YA BORÇLUYUZ

Vali Köşger konuşmasını; Kosovalı ve Balkanlardaki diğer uluslarla gönül bağımız olduğunu, bu gönül bağını 600 yıl birlikte yaşadığımız Pax Ottomana’ya borçlu olduğumuzu vurgulayarak; “ Biz tekrar Pax Ottomana’yı da aşan bir dünya adaleti sisteminin, nizamının kurulmasını ve tüm dünya milletlerinin barış içinde, bir arada, kardeşçe yaşadığı günlere de özlem ifade ederek konuşmamı sonlandırmak istiyorum“ diyerek tamamladı.

Konuşmaların ve katkı sunanlara plaketlerinin takdiminin ardından ara verilen kongre (bugün ve yarın)  bilimsel bildirilerin sunumlarıyla devam edecek. (BSHA)

Dünyaca ünlü şef Nusret Gökçe’nin eski bir çalışanı ‘ayrımcılık ve cinsiyetçiliğe’ maruz kaldığını sav ederek Gökçe’ye dava açtı. ABD’nin kıymetli bir medya kuruluşuna açıklamalarda bulunan eski çalışan, “Saygı duyulmuyordu” diyerek isyan etti.

“Salt Bae” adlı hareketiyle dünya çapında ün kazanan ünlü şef Nusret Gökçe, her adımıyla gündem olmaya devam ediyor. Sadece Türkiye değil dünyanın çeşitli noktalarında da restoranları bulunan Gökçe, son olarak çalışanlarına ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle eski çalışanıyla mahkemelik oldu. 

ABD’nin değerli medya kuruluşlarından Insider’a açıklamalarda bulunan eski çalışan, Nusret Gökçe’nin restoranlarında cinsiyetçi bir tavır sergilediğini ve ayrımcılık yaptığını tez etti. Daha evvel Nusr-Et Miami’de rezervasyon sorumlusu olarak çalışan bayan, “Size uygulanması gerekenden çok daha az hürmet duyulduğunu hissediyorsunuz, hürmet duyulmuyordu.” diyerek sert açıklamalarda bulundu.

Gökçe’den şimdi bahse dair bir açıklama gelmedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Cem Yılmaz’ın oğlundan dans şov! Kemal’in sokak dansı

Mersin Yenişehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından bir depoya yapılan baskında lokanta ve restoranlara satılmak üzere sağlıksız koşullarda muhafaza edilen onlarca kilo sakatat ürünü olduğu tespit edildi. Kaçak olarak faaliyet gösteren ruhsatsız iş yerinde ele geçirilen sakatat ürünleri imha edildi.

Halk sağlığını korumak amacıyla denetimlerini aralıksız bir şekilde sürdüren Mersin Yenişehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri gelen ihbar üzerine Yenişehir ilçesine bağlı Çiftlikköy Mahallesi’ndeki bir depoya baskın düzenledi. Yenişehir Belediyesi ve Yenişehir İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü iş birliğiyle yapılan incelemelerde depoda sakatat ürünlerinin hijyen kurallarına uyulmayarak saklandığı ve lokantalara satılmak üzere işlemden geçirildiği belirlendi. Ele geçirilen sakatat ürünlerine imha edilmek üzere el konulurken, depo ise mühürlenerek faaliyetine son verildi.

Kent genelinde denetimlere devam edeceklerini ifade eden Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Vatandaşlarımızın sağlığını korumak bizim sorumluluğumuz. Bugün bir depoya yaptığımız baskında maalesef korkunç bir manzara ile karşılaştık. İnsan sağlığını hiçe sayanlara karşı mücadelemiz devam edecek. Ketimizde zabıta ekiplerimizle denetimlerimizi aralıksız bir şekilde sürdüreceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Perakende sektörünün alışveriş datasını gerçek zamanlı olarak toplayan Trendbox, Ramazan Bayramı alışveriş verilerini açıkladı. Trendbox’ın verilerine göre 2023 yılında çikolata alışverişleri bayram sabahına bırakılırken, geçen yılın bayram dönemine kıyasla satışı en çok artan ürünler de sırasıyla ikramlık çikolata, ikramlık lokum, çay ve Türk kahvesi oldu.

Bakkal, büfe, küçük marketler gibi perakende sektörünün ölçümlenmesi zor noktalarında IOT (nesnelerin interneti) teknolojisi aracılığıyla Türkiye’nin dört bir yanından yapılan alışverişlerin verilerini gerçek zamanlı olarak toplayan ve analiz eden Trendbox, Ramazan Bayramı alışveriş istatistiklerini açıkladı. Trendbox’ın verilerine göre bu yıl Ramazan Bayramı’nda geçen yıla kıyasla satışı en çok artan ürün yüzde 17 yükselişle ikramlık çikolata olurken, onu yüzde 12 artışla ikramlık lokum, çay ve yüzde 9’luk artışla Türk kahvesi izledi. İkramlık çikolata kategorisinde en çok satış yapılan gün bayramın ilk günü olurken, ikramlık lokum satışları ise arife günü zirve yaptı.

Gençler çikolatayı, yaşlılar lokumu tercih ediyor

Ramazan Bayramı verilerini değerlendiren Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, “Trendbox’ın verilerine göre, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan Bayramı alışverişlerinde çikolata ve lokum öncelikli olarak yerini aldı. Ramazan Bayramı’nda yapılan alışverişler bir önceki hafta ile kıyaslandığında ise ikramlık çikolatada yüzde 60, ikramlık lokumlarda yüzde 48, kolonyada yüzde 36 artış gözlendi” dedi. Bu yıl ikramlık çikolata satışının en çok bayramın ilk günü sabah 07.00 ve 11.00 saatleri arasında, ikramlık lokum satışlarının ise arife günü 14.00 ve 17.00 saatleri arasında yapıldığına işaret eden Tezer, sözlerine şöyle devam etti: “Bayram sabahı yapılan çikolata satışları, arife günü ve bayramın ikinci günü yapılan çikolata satışlarının toplamını aştı. Verilerimiz bölgesel kırılımla incelendiğinde genç nüfusun yoğun olduğu bölgelerde çikolata satışlarının, 65 yaş üzeri bireylerin yaşadığı bölgelerde ise lokum satışlarının arttığını gözlemliyoruz. Gençler bayram alışverişini bayram sabahına bırakırken, 65 yaş üzere tüketicilerin ise alışverişlerini daha önce yaptıklarını gördük. Bu tüketici alışverişi trendinin gelecek bayramda da aynı şekilde gerçekleşeceğini öngörüyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Marble İzmir – 28. Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı kapsamında düzenlenen 5. Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması’nda kazananlar belli oldu. Bu yıl, 15 ülkeden genç tasarımcı adaylarının doğal taş kullanarak oluşturdukları toplam bin 72 özgün projeyle katıldığı yarışmada, 28 finalist arasından Elif Karaca “Slope” projesiyle birinci, Emine Kutlu “Kandil” tasarımı ile ikinci, Nihal Soykan “Muji” projesiyle üçüncülük ödülünü aldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen 28. Marble İzmir Fuarı kapsamındaki 5. Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması için Fuar İzmir’de ödül töreni düzenlendi. Ödül törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu, Afyon İscehisar Belediye Başkanı Ahmet Şahin, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek, İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, jüri üyeleri, tasarımcılar ve sektör profesyonelleri katıldı.

“Genç tasarımcıları teşvik ediyoruz”
Ödül töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu, yarışmanın bu yıl uluslararası katılımla daha da büyüdüğünü belirterek, “Yarışmamızın temel amacı, doğal taş sektörünü yeni tasarımlar ile güçlendirmek, ülkemizin doğal taşlarından özgün tasarımların ortaya çıkmasını sağlamak. Böylelikle doğal taş sektörünün uluslararası piyasada rekabet gücünü artırarak genç tasarımcıları teşvik etmeyi hedefliyoruz ve bunu çok önemsiyoruz. Bu yıl 15 ülkeden geç tasarımcılar binin üzerinde tasarımla yarışmaya katıldı ve bunlar arasından seçilen 28 proje firmalarımızın desteğiyle hayata geçirilerek burada sergileniyor. Tüm üretici firmalarımıza verdikleri destek için canı gönülden teşekkür ediyorum. İlk üç proje ödülünün yanı sıra bu yıl Ege İhracatçı Birlikleri’nin verdiği ve gençlerin uluslararası fuar deneyimi kazanmalarını sağlayacak Yurtdışı Fuar Katılım Ödülü ile tasarımcıları desteklemek amaçlı firma özel ödüllerimiz var. Ayrıca ilk üç projenin tasarım tescil belgeleri İZFAŞ tarafından alınıyor. Yarışmamızın gelecek yıllarda daha da büyüyeceğine inanıyorum, katkı sunan sektör temsilcilerine, üniversitelere, genç tasarımcılara ve kıymetli jüri üyelerine yürekten teşekkür ediyorum” dedi.

Yarışmanın her geçen gün güçlendiğini belirten Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu ise böyle tasarımların ortaya çıkmasının ve sektörün desteğinin gurur verici olduğunu söyleyerek genç tasarımcılara teşekkür etti.

Ödüller sahiplerini buldu
Yarışmada, ödüller düzenlenen törende sahiplerini buldu. Elif Karaca “Slope” projesiyle birinci, Emine Kutlu “Kandil” tasarımı ile ikinci, Nihal Soykan “Muji” projesiyle üçüncülük ödülünü aldı. Konya Selçuk Üniversitesi yarışmaya en çok katılımda bulunan üniversite olarak 3D yazıcı ödülünü almaya hak kazandı. Muhammet Taha Yılmaz “Düşeş” projesi ile Ege İhracatçı Birlikleri Özel Ödülü’nü alırken Incertus, Hengin, Time, Light up,  Pillar, An, Rotate For Four, Sole Lamp, LTN Candel Holer ve The Mill projeleri ise firma özel ödülüne layık görüldü.

Aydınlatma ürünlerinden masaya, özel oyunlardan mutfak eşyalarına ve aksesuarlara kadar farklı tasarımların yer aldığı eserler, Alimoğlu Marble, Alimoğlu Mermer Granit, Başaranlar Marble, Batı Ege Marble,  Çizgi Marble, Ebla Madencilik, Ege Antik Mermer, Eminoğlu SBV, Goldmer Marble, Granitaş, Gürmas Gürel Makina, İz-Ko, Kar Maden, Laodikya Marble, Ludi Group, Megamer, Sirmersan ve Şenler Mermer firmaları tarafından üretildi. Alimoğlu Marble, Alimoğlu Mermer Granit, Dn Mermer,  Ege Antik Mermer, Eminoğlu Sbv, Kar Maden, Ravini Marble, Sezgin Mermer, Şenler Mermer,  Taşpınar Mermer Granit ve Batı Ege Mermer firmaları da 11 projeye firma özel ödülü verdi. Ödül plaketlerinin tasarımı Nosyon Tasarım ve İnovasyon tarafından üretimi ise Goldmer Marble tarafından gerçekleştirildi. Tasarımlar, fuar sonuna kadar A Fuaye alanındaki sergi alanında görülebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dirençli bir kent yaratmak için fikir alışverişinde bulunmak üzere sivil toplum örgütleri ile buluştu. Ortak aklı inşa ederek yol almak istediklerini bir kez daha yineleyen Başkan Soyer, “14 Mayıs’tan sonra bütün yapı stokunun olabilecek en kısa sürede yenilenmesi için çok radikal adımlar atacağız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Afet, Kriz Yönetişimi ve Geleceğin İnşası” toplantısında sivil toplum örgütleri ile buluştu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da katıldı. Sivil toplum örgütleri, olası afetlerden önce ve sonra yapılması gerekenler konusunda görüşlerini paylaştı. Başkan Soyer de gelen önerileri tek tek not alarak, çalışmaların ortak akıl ile daha sağlıklı şekilde yürütüleceğini söyledi.  

“Daha fazla önemsenmesi gerektiğini anladık”
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi için depreme dirençli kent yaratmak en temel önceliğimiz. Yaşanan büyük deprem felaketinden ve İzmir depreminden önce de biz hep dirençli bir kent yaratmanın gerekli olduğunu düşündük. Ama gerek iklim krizinin sonuçlarının her gün daha somut ve daha ağır şekilde varlığını ortaya koyması, gerek 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaket… Bütün bunlar bunun daha fazla  önemsenmesi gerektiği, daha fazla öne alınması gerektiği noktasında bizi netleştirdi” dedi.

“Doğal afetlerden öncelikli meselemiz yok”
Deprem, sel ve diğer doğal afetlerde yapılması gereken çalışmaları hızlandırmak için çabaladıklarının altını çizen Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “Hem faturanın ağır olmaması için neler yapabiliriz hem de bizden sonraki kuşakların, çocuklarımızın, torunlarımızın bu şehirde güvenle yaşamaya devam etmesi için uzun vadeli projeksiyonlarda neler yapmamız gerektiğini öncelikli meselemiz olarak kabul ediyoruz. Bundan daha öncelikli meselemiz yok. En temel meselemiz bu şehrin depreme dirençli hale getirilmesi.”

“Yaşadığımız sorunlar demokrasi eksikliğinden kaynaklı”
Tüm bu çalışmaları sivil toplum örgütleri ile yürütme konusunda net olduklarını da vurgulayan Soyer, “Ortak aklı inşa etmeden, birlikte birbirimizin enerjisini, gücünü büyütmeye gayret etmeden o hayalini kurduğumuz geleceği inşa etmemiz mümkün değil. O nedenle birlikte çözüm üretmek zorundayız. Hani ‘eser siyaseti yapmak’ deniyor ya. Büyük yatırımlar yapmaktan bahsediliyor. Ben de siyasetin en sürdürülebilir ve kalıcı olanının demokrasiyi inşa etmek olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız sorunların her birinin demokrasinin eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Demokrasiyi inşa etmek de ancak sivil toplumla yerel yönetimlerin, merkezi otoritenin işbirliği içerisinde çalışmasından geçiyor” dedi.

“Yaşam hakkından öncelikli bir şey yok”
İzmir’in de Türkiye’nin de fay hatları üzerinde olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Bu gerçek onlarca yıldır biliniyor. Ama bunlar deprem olduğunda konuşulan meseleler. Bizim sadece şehir olarak değil ülke olarak önceliğimizin bu olması gerekiyor. Şehir olarak bütün önceliğimiz depreme dirençli bir kent yaratmak. Aynı şeyi Türkiye için de söylemek gerekiyor. Depreme dirençli bir ülke yaratmak.
Fay hatları üzerinde yaşayan ülke olduğumuzu biliyoruz ama eğitim müfredatında bu konu yok. Depremden depreme televizyona çıkan uzmanlardan bilgi alıyoruz. O an merakımız uyanıyor ama sonra yine unutuyoruz. Oysa fay hatları konusunda detaylı bilgi sahibi olmalıyız. Eğitim müfredatının içerisine girmeli. Böyle olmadığı için bir gün bir hükümet ‘İmar barışı yapıyorum’ diyebiliyor. Bütün millet de alkışlıyor. Kısacası bütün bu hikayenin hükümet, devlet düzeyinde de önceliklendirilmesi gerekiyor” dedi.

Soyer’den “değişim” vurgusu
Yapı stokunun değişmesini sağlamak zorunda olduklarını ifade eden Başkan Soyer, “İzmir’in mevcut yerleşim alanlarının dışında çözümler üretmek zorundayız. Fay hatlarını, tarım alanlarını, sulak alanları, tarihi ve doğal korunacak alanları kırmızı çizgimiz kabul ederek, bunun dışında kalan alanlarda yeni yapılaşma alanları açmak mecburiyetindeyiz. Bu da ciddi kaynak demek. Bunun mevzuatının ve finansmanının temininde kolaylıkları hükümet vasıtasıyla sağlayabilirsek, uluslararası finansman kuruluşlarından da bunu destekleyecek kaynak bulabileceğimizi biliyoruz. Bütün bu büyük değişimi öngörüyoruz, buna hazırlık yapıyoruz. Bütün bu yapı stokunun olabilecek en kısa sürede yenilenmesi için çok radikal adımlar atacağız. 14 Mayıs’tan sonra. O aklı biz burada inşa edeceğiz. Çünkü yereli en iyi biz biliyoruz. Yerelin çözümlerini en i yi biz geliştireceğiz. Ondan sonra da hükümetten, devletten bu konuda ne tür düzenleme yapılması gerekiyorsa ne tür kaynak yaratmak gerekiyorsa bunu talep edeceğiz. Bütün bunları yapabilecek gücümüz olacak. Ondan sonra da hemen bu radikal dönüşümün ilk adımlarını atacağız” diye konuştu.

Birlikte çalışma kararlılığını yineledi
Başkan Soyer, toplantıya katılanlara teşekkür ederek konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Geleceğe dair yeni bir şey yapmaya çalışıyoruz. Bunun yolu birbirimizi dinlemekten ve samimiyetle ortak iş yapmaya gayret etmekten geçiyor. Bundan vazgeçersek 5 sene sonra yeniden aynı noktaya geliriz. Bu acı dersleri yeniden yaşamamak için bu yapıyı koruyup, güçlendirip, bu yapıdan ortaya çıkacak enerjiyi büyütmemiz gerek. Bunu yaparsak birçok şeyin çözümü peşi sıra gelecek. Ben bunları yapabileceğimize inanıyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Global teknoloji markası HONOR, sektöründe lider olan HONOR Magic5 Pro akıllı telefonunu nasıl geliştirdiğine dair özel kamera arkası görüntülerini paylaştı.

Mobil Dünya Kongresi (MWC) 2023’te tanıtılan HONOR Magic5 Pro, tasarım, ekran, kamera ve performans alanlarında etkileyici gelişmelere sahip olduğunu kanıtladı. HONOR, bu geliştirmeleri gerçekleştirmeyi başardığı sofistike Ar-Ge uygulamalarının ve tesislerinin daha önce hiç görülmemiş ayrıntılarını paylaştı.

Gelişmeler ile ilgili açıklamalarda bulunan HONOR Device Co, Ltd CEO’su George Zhao; “İnsan merkezli yeniliklerimizin arkasındaki itici güç olan teknik imkanlarımızı sergilemekten gurur duyuyoruz. Durmak bilmeyen Ar-Ge taahhüdümüz, HONOR Magic5 Pro gibi çığır açan cihazlar geliştirmemizi sağlıyor. Dünyadaki bütün tüketiciler için yenilikçi ürünlerle çığır açmaya devam etmeyi umuyoruz” dedi. 

HONOR, devrim niteliğindeki falcon kamera sisteminin sırlarını açıklıyor

Yepyeni HONOR Image Engine ile donatılan HONOR Magic5 Pro, piyasadaki en yüksek çekim hızlarından bazılarını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda görüntüdeki netliğin sınırlarını da zorlayan yepyeni bir milisaniye Falcon Yakalama algoritması sunuyor.

HONOR, bütün bu gelişmeleri başarmak adına yapay zeka algoritmasının geliştirilmesini sağlayan nicel ve nitel analizlerin gerçekleştirildiği kendi özel kamera laboratuvarlarını kurdu. 

HONOR Magic5 Pro, farklı hız, mesafe ve ışık koşullarına sahip hareketli sahnelerin çekimiyle ilgili birçok zorlayıcı sorunu çözerek görüntüleme sürecini yepyeni bir seviyeye taşıyor. Önceki nesle kıyasla yüzde 245 oranında arttırılan otomatik odaklama hızı, birçok zorlayıcı sorunun çözüldüğünü kanıtlıyor.

Akıllı AI Tanıma teknolojisi ile güçlendirilen HONOR Magic5 Pro’nun çığır açan AI Hareket Algılama özelliği, kullanıcıların hızlı şekilde hareket ettiği çekimlerde dahi en iyi anın yakalanabilmesini sağlıyor. HONOR ve Qualcomm Technologies’in yakın çalışması sonucu altı kattan fazla arttırılarak 240 milisaniyeden 1500 milisaniyeye çıkarılan ön bellek aralığı ve 270.000’den fazla görüntü ile eğitilmiş bir yapay zeka ağı ile HONOR Magic5 Pro’nun kamerası, kullanıcılarının hareketlerdeki sihirli anları kolay ve en iyi şekilde yakalamalarına yardımcı oluyor.

18 aylık bir çalışma sonucunda yeni bir mimari oluşturarak kaynak kodu ve algoritmalarıyla Görüntü Motoru’nu sıfırdan yeniden inşa eden HONOR, bu sayede cihazın Snapdragon® mobil platformunun işlemci gücünden tam olarak yararlanabilmesini sağlıyor. 

Göz Koruma İnovasyonuna Uzun Süreli Bağlılık

Sirkadiyen Gece Ekranı’nı desteyen HONOR Magic5 Pro, TÜV Rheinland Sirkadiyen Dostu Sertifikası alan ilk akıllı telefon olmasıyla öne çıkıyor. Sirkadiyen Gece Ekranı, mavi ışığı düzenleyen ve gece renk sıcaklığını doğal bir şekilde değiştiren, uykuyu kolaylaştıran bir mod sunuyor. HONOR’un laboratuvar testlerine göre bu özellik, melatonin salgılanmasını üç saat içinde yüzde 20’ye kadar artırıyor ve kullanıcılarına daha iyi bir uyku deneyimi sunuyor.

HONOR, insan merkezli olarak gerçekleştirdiği çalışmalarında, kullanıcılarının göz sağlığını korumak adına göz bakımı için geliştiriği inovasyonuna uzun süredir bağlı kalıyor ve göz bakımı teknolojileri araştırmalarını 2016 yılından beri sürdürüyor. HONOR, en uygun ekran karartma teknolojisini geliştirebilmek adına 10.000’den fazla kullanıcıdan toplanan veriler ışığında araştırmalarını gerçekleştiriyor. Yapılan araştırmalardan yola çıkan HONOR, 45 dakikalık kullanımdan sonra göz yorgunluğunu yüzde 18 oranında azaltmada etkili olduğu test edilen Dynamic Dimming özelliğini geliştirmeyi başardı.

Dynamic Dimming özelliği ile ilgili konuşan UCL Beyin Bilimleri Fakültesi Oftalmoloji Enstitüsü Nörobilim Profesörü Dr. Glen Jeffery; “Mavi ışığa maruz kalmamızı kontrol etmek, özellikle günün geç saatlerinde ekran başında geçirilen sürenin artmasıyla birlikte uyku ve genel sağlık açısından giderek daha fazla önem kazanıyor. Ekranların kesintiyi azaltacak şekilde modifiye edilmesi kritik önem taşıyor ve HONOR’un sirkadiyen gece ekranını ve dinamik karartma özelliğini geliştirmesi bu yönde atılmış önemli bir adım” diyor.

Ürün kalitesini gelişmiş olan global standartlara göre oluşturuyor

HONOR, dünya standartlarındaki Global Uyumluluk ve Test Merkezi’nde (GCTC) kalite test ekipmanlarına 20 milyon doların üzerinde yatırım yaptı. HONOR, Sofistike test tesisleri sayesinde Conformité Européenne (CE) sertifikası da dahil olmak üzere 200’den fazla sertifikasyon test standardını şirket içi testler gerçekleştirerek doğrulayabiliyor. HONOR, en iyi ürün kalitesini müşterilerine sağlamak adına bu standartların ötesine geçmek için çalışmalarını sürdürüyor.

HONOR, sahip olduğu OTA Yankısız Odası ile mobil iletişim deneyimini en iyi şekilde test ediyor. Geleneksel olarak, OTA performansı ve SAR değerleri birbirine zıt kavramlardır ve dengelenmesi zordur, ancak HONOR’un GCTC’si, kullanıcı güvenliğini sağlamak için sürekli olarak daha düşük bir SAR değerini korurken ürünlerinin sınıfının en iyisi bağlantı performansını sunmasını sağlıyor. HONOR’un seri üretim için SAR değeri, uyumluluk gerekliliğinden yüzde 35 daha düşük olmasıyla öne çıkıyor. HONOR, her bir cihaz grubu üzerinde SAR testleri gerçekleştirmesi ve Qualcomm’un Akıllı İletim SAR sertifikasına sahip tek cihaz OEM’i olmasıyla sektörde ayrışıyor. Ayrıca sektörün gıpta ile baktığı Vodafone SAR sertifikasına da sahip olmasıyla markanın yüksek teknoloji vizyonunu ortaya koyuyor. 

AR-GE sürecinden seri üretime kadar uzanan üretimin her ayağında en katı global standartları karşılayan HONOR’un ürünleri, son kullanıcıya yüksek kalite sunuyor.  Bir akıllı telefondaki binlerce farklı bileşen üzerinde 260’tan fazla test gerçekleştiren HONOR, Magic5 Pro’nun uzun ömürlü ve kullanıcılar için güvenilir bir mobil cihaz olmasını sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Dijital yaşam, tam korumayı hak ediyor!”

Kaspersky, abonelik temelinde kullanılabilen yeni basitleştirilmiş tüketici çözümleri portföyünün ülkemizde piyasaya sunulduğunu duyurdu. Yeni bir marka yelpazesinin yanı sıra, yeniden tasarlanan ürün yelpazesi, birden fazla platformda kullanıcılara gelişmiş bir kullanıcı arayüzü ve deneyimi vaat ediyor. Ayrıca güvenlik, gizlilik, performans ve kimlik koruması gibi çağdaş tüketici ihtiyaçlarının her bir kategorisini kapsayan çeşitli özellikler de sunuyor.  

Kaspersky 2022 yılında günde ortalama 400.000 yeni zararlı dosya keşfetti ve bu da bir önceki yıla göre %5’lik bir büyümeye işaret ediyor. Ayrıca oyuncuları hedef alan gelişmiş hırsızlardan,  mobil cihaz aracılığıyla  başka bir kişinin özel hayatını gizlice gözetlemesini sağlayan takip cihazlarına kadar yeni tehdit türleri de ortaya çıkmaya devam ediyor. Bu nedenle yediden yetmişe tüm kullanıcıların, dijital yaşamlarını güvenle yaşamaya devam edebilmeleri için olası tüm senaryolara nasıl tepki verebileceğini bilmeleri kritik bir önem taşıyor. 

Kaspersky, oluşmaya ve gelişmeye devam eden tüm bu zorluklara ve ihtiyaçlara cevap verebilmek için tüketici korumasını “beyond AV’ı” yeniden tasarladı ve önümüzdeki yıllar için yeni vizyoner yaklaşımını ortaya koydu.

Yeni Kaspersky teklifleriyle standarttan premium’a geçiş

Yeni basitleştirilmiş ürün serisi Kaspersky Standard, Kaspersky Plus ve Kaspersky Premium olmak üzere üç plana ayrıldı. Güncellenen plan yelpazesi artık platformdan bağımsız olarak Windows, Mac, iOS ve Android’de farklı cihaz türleri için koruma sağlıyor. Bunların hepsi, şirketin tüketici hizmetlerinin tüm ekosistemindeki kullanıcılara sunulan işlevsellik düzeyini yansıtacak şekilde tasarlandı.

Gerçek zamanlı koruma

Kaspersky Standard’ı seçen tüketiciler, en son dijital tehditlere karşı gerçek zamanlı koruma ve tehlikeli web sitelerine, indirmelere ve uzantılara karşı koruma sağlamak için “Güvenli Tarama” ve “Kimlik Avı Koruması” dahil olmak üzere güvenlik işlevlerine sahip olacak. Standart plan ayrıca kullanıcılara Kaspersky’i kurmadan önce kullanıcıların bilgisayarlarına girmiş olabilecek virüsleri bulup kaldırabilecek bir virüs temizleme aracı da sunuyor. Buna ek olarak, hangi uygulamaların internete bağlı olduğunu gösteren bir güvenlik duvarı ve ağ monitörü içeriyor.

Ayrıca “Hızlı Başlangıç, PC Hızlandırma ve Disk Alanı Temizleme” araçları da dahil olmak üzere bir dizi performans aracı da bulunuyor. PC’de oyun oynarken, çalışırken veya film izlerken otomatik olarak açılan “Oyun” ve “Rahatsız Etmeyin modları, kesintisiz deneyimler sağlarken öncelikli görevlere yeniden tahsise izin vererek sistem kaynaklarının kullanımını en aza indirmeye olanak tanıyor. Takip yazılımı tespiti ile web kamerası ve mikrofon koruması, bu planın abonelerine sunulan gizlilik özelliklerinden bazıları olarak ön plana çıkıyor.

Özel verilerin tehlikeye girdiğini uyaran: Sızıntısı Denetleyicisi 

Kaspersky Plus’ta gizlilik özellikleri daha da seçkinleşiyor. Bu plana abone olan kullanıcılar, Kaspersky Standard’ta bulunan özelliklerin yanı sıra sınırsız VPN ve Premium Password Manager’a erişim elde edebiliyor. Ayrıca, interneti ve dark webi izleyen, kullanıcıları özel verilerinin tehlikeye girmesi durumunda uyaran ve bundan sonra ne yapılması gerektiği konusunda önerilerde bulunan “Veri Sızıntısı Denetleyicisi” de bulunuyor. Buna ek olarak, plan, parolaların güvenlik durumunu ve sızıntılara karşı duyarlılıklarını kontrol ederek parola korumasını artırabilen Password Safety Status’ünü de içeriyor. Kaspersky Plus planı kapsamında akıllı ev teknolojisine sahip olan kullanıcılar ev ağına hangi cihazların bağlı olduğunu da görebiliyor.

Kaspersk Premium ile kapsamlı kimlik savunması

En zengin özelliklere sahip abonelik planı olan Kaspersky Premium, telefon görüşmelerine veya sohbet hizmetlerine öncelikli erişim, uzaktan uzman kurulum yardımı ve rutin bilgisayar kontrolleri ile dijital kimlik koruması ve birinci sınıf teknik destek dahil olmak üzere çok daha geniş kapsamlı özellikler sunuyor. Kapsamlı bir kimlik savunmasına sahip olmak isteyen kullanıcılar, kimlik hırsızlığını önlemek için hassas verilerin (pasaport veya ehliyet bilgileri gibi) kopyalarını şifrelenmiş bir biçimde depolayan ve verilere tüm cihazlarınızda güvenli bir şekilde erişimi mümkün kılan “Kimlik Koruma Cüzdanına” erişebiliyor. Ek olarak, tüm Kaspersky Premium kullanıcıları, Kaspersky Safe Kids’in bir yıllık ücretsiz aboneliğine de sahip olabiliyor.

Kaspersky’nin öncelikli hedefini ise hayata geçireceği iş birlikleri ve entegrasyonlarla ekosistemini daha da geliştirmek ve böylece kullanıcılarına daha fazla değer ve hizmet sunmayı oluşturuyor.

UX iyileştirmeleri ve abonelikler

Yeni portföy, kullanıcı dostu ve net arayüz deneyimi ile gelişiyor. Kaspersky, uygulama içindeki önleme (tüm tehlikeli tehditler otomatik olarak engellenir ve kullanıcılar bilgilendirilir), izleme (kullanıcılara zarar verebilecek potansiyel tehditler veya eylemler hakkında bilgi verilir ve dijital deneyimlerini kesintiye uğratmamak için ayarları veya eylemleri seçme fırsatı verilir) ve eğitim (kullanıcılar daha fazla bilgi edinmek istiyorlarsa özel bloklardaki işlevler ve tehditler hakkında bilgi edinebilirler) özellikleriyle müşteri etkileşimini iyileştirmek ve kilit alanlarda daha basit ve kolay hale getirmek amacıyla çözümlerini tamamen yeniden tasarlıyor.

Yeni portföy, güvenilir ve samimi bir sohbeti simüle eden ilgi çekici bir katılım süreci sayesinde kullanımın ilk anlarından itibaren kullanıcıya rehberlik ederek planın temel yeteneklerinin daha net bir şekilde gösterilmesini sağlamak üzere tasarlandı. Hızlı işlem düğmeleri, en popüler özelliklere anında erişim sağlıyor. Güvenlik haberleri ve bildirimleri “Ana Sayfa” sekmesi altında bulunabilirken, kullanıcının aboneliği ile ilgili tüm ana bilgilere (durum, yenileme tarihi, cihaz sayısı vb.) “Profil” bölümünden ulaşılabiliyor.

Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, “Müşterilerimizin sunduğumuz bu ürünün gerçek kapasitesini görmelerini istiyoruz. Herhangi bir platform ve cihaz için kapsamlı bir güvenlik hizmetleri ekosistemi yaratma vizyonuyla tasarlanan bu ürün, kullanıcı ihtiyacına göre şekillenen özellikler sunuyor. Kullanıcılarımızın güvenlik, performans, gizlilik ve kimlik koruması kapsamında sunduğumuz koruma hizmetini ve üst düzey performansını anlamalarına yardımcı olmak için ürün ara yüzünün tüm yapısını yeniden tasarladık. Bunun sadece bir başlangıç olduğunu söylemek isterim. Müşterilerimize verdiğimiz hizmet değerini artırmak için ürünlerimizi ve üçüncü parti ürün ve hizmetlerimizi daha da geliştirme vizyonuyla hareket ediyoruz,” diyor 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi BrainPark Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğiyle gerçekleşen Girişimcilik Yarışması girişimcilere hayallerine bir adım daha yaklaşması için fırsat tanıyor. Startup İdea yarışması yenilikçi fikirleri olan girişimcilerin projelerini hayata geçirmeleri için destek önemli bir platform. Yarışmacılar yaratıcılıklarını ve yeteneklerini sergileyerek birbirinden özgün projelerini jüride yer alan deneyimli girişimcilere sunuyor ve Üsküdar Üniversitesi girişimcilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmeleri aşamasında destek oluyor. 

Üsküdar Üniversitesi BrainPark Teknoloji Transfer Ofisi tarafından desteklenen Startup Idea yarışması, girişimlere ve girişimcilere destek olmak amacıyla düzenleniyor. Yarışma, projelerin profesyoneller tarafından değerlendirilmesi ve en kısa sürede en yüksek verimde para kazanır hale gelmesine göre sonuçlandırılıyor. Yarışmaya katılmaya hak kazananlar girişimciler, 48 saatlik bir kampa girerek öğrenmesi gereken her şeyi özet halinde öğreniyor ve eğitim alıyorlar. 

Yarışmanın farkı: Başlangıçtan yatırım aşamasına kadar projelere sahip çıkılıyor

Üsküdar Üniversitesi ARGEYEP (Arge ve Yenilik Politikaları Direktörlüğü) Proje Yöneticisi Meltem Bayraktar “ Bu yarışmada projelerin gelişimi ve ticari hayata kazandırılması için önemli görevler yüklenen Collective İdea ile işbirliği yapıyoruz. Collective Idea, girişimcilik hareketinin öncülerinden biri olarak Türkiye’de özel bir yere sahip. Kazanan projelere para kazanır hale getirilene veya yatırım alana dek sahip çıkılıyor. Bu yarışma, diğer yarışmalardan farklı olarak, projelerin başlangıç aşamasından itibaren geliştirilmesine odaklanıyor ve yatırım almayı amaçlıyor.” dedi.  

Yarışmaya katılan girişimcilerimize birçok fırsat sunacağız

Bayraktar “Yarışmaya katılan girişimcilerimize birçok fırsat sunacağız. Kazanan projelerin sahipleri, ödüllerin yanı sıra Üsküdar Üniversitesi gibi işbirliği yapacakları destekçilerinden faydalanacaklar. Startup Idea Yarışmasının ilk aşamasını geçip desteğe hak kazanan projeler 30 Nisan 2023 tarihinden itibaren gelişim süreçleri için destek programına alınacak ve sonucu kamuya duyurarak diğer girişimcilere de ilham olacağız” diyerek sözlerini tamamladı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman’ın öncülüğünde faaliyete geçen Kartepe Sanat Evi açıldığı günden bu yana sanatın merkezi oldu. Pişmaniye Heykeli, deprem anıtları gibi birçok eseri bulunan Heykeltıraş ve Ressam Hüseyin Kodan’ın eserleri Kartepe Sanat Evi’nde sergilenmeye başladı.

50 ESER YER ALIYOR

Kartepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Filiz’in katılımıyla “Evrenin Şifresi” sergisi ziyarete açıldı. Heykeltıraş ve Ressam Hüseyin Kodan’ın insan yaradılışı ve yaşanan önemli olayların anlatıldığı 50 eseri yer aldığı sergi Kartepe Sanat Evi’nde 25 Nisan – 10 Mayıs tarihleri arasında saat 08.30 – 17.30 saatleri ziyarete açık olacak.

EVRENİN ŞİFRESİ SERGİSİ

Kartepe Sanat Evi’nde eserleri sergilenen Heykeltıraş ve Ressam Hüseyin Kodan “Buraya gelenler evrenin şifresinin yanı sıra yaratılışın gizemini eserlerde görecekler. Ortadoğu da yaşanan olaylar sonrasında yaşanan mülteci sorunu eserlerde görülecektir. Parçalanmış aileler yaşanan acı olaylar eserlerde anlatılmaktadır. Herkesi sergimize bekliyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kadınların iş hayatında sürdürebilir bir şekilde var olmaları ve liderler olarak yükselmelerini desteklemek misyonu ile çalışmalar yapan PWN İstanbul’un yeni projesi ‘İşimin Patronuyum’ yoğun katılımcı ilgisiyle ilk dersini yaptı. 25 Nisan 2023 tarihinde online olarak başlayan ve yedi hafta sürecek programda; fikirden pazara girişimcilik süreçleri, bu süreçlerde karşılaşılan sorunlara pratik öneriler ve iş yaşamından deneyimli eğitmenlerin paylaşımları yer alacak. 

‘İşimin Patronuyum’ programında depremden etkilenen bölgelerdeki kadın girişimciler önceliklendiriliyor. 

Girişimcilik yolculuğuna çıkmış, kendi işini yöneten kadınların karşılaştıkları zorlukların bilinciyle PWN İstanbul yeni bir projeye imza atıyor.

PWN İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Demirel’in liderliğindeki PWN Akademi gönüllüleri tarafından geliştirilen ve hayata geçirilen proje, 25 Nisan 2023 tarihinde online olarak başladı. Programda, konusunda uzman eğitimciler, kadınlara işlerini yönetme ve büyütme konusunda bilgilerini aktarıyorlar. Özellikle depremden etkilenen bölgelerdeki kadın girişimcileri etkileyen program tamamen online olacak. Aylin Satun Olsun’un Girişimcilik 101 dersi ile başlangıcını yaptığı ve yedi hafta sürecek olan programda; Beril Koparal Ergün, Arzu Uludağ, Duygu Gündüz Özşen, Seçil Özekin Erdoğan ve Selma Çelik ile insan kaynakları, satış, pazarlama, sosyal medya ve marka oluşturma gibi başlıklarda eğitimler verilecek. Girişimciliğe sağlam adımlar atmak isteyen kadınlar, konusunda uzman eğitimci kadrosu ile her salı ve perşembe akşam saat 20.00’de çevrim içi eğitimlerde buluşacak.

PWN İstanbul üyesi ve program koordinatörü Duygu Gündüz Özsen “Bu programı mart ayı içerisinde başlatmayı planlamıştık. Ancak deprem ile birlikte, özellikle bölgedeki kadın girişimcilere destek olmayı planladık ve 25 Nisan itibariyle daha geniş bir kapsama alanı ile başladık” diye belirtti.  

PWN İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Beril Koparal Ergün ise programın özellikle kadın girişimciliğini destekleme anlamında çok önemli olduğunu ifade ederek, depremzede girişimci kadınlara bu eğitimlerle başlayacak olan desteklerinin farklı projelerle devam edeceğini söyledi. Koparal Ergün, “Depremden etkilenen bölgelerin hızla ayağa kalkmasında kadın iş gücü ve istihdamı çok değerli. Biz PWN İstanbul olarak ‘İşimin Patronuyum’ projemiz ile başlayarak farklı projelerle bu konuda destek olmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Londra’daki metro challenge macerası İstanbul’a taşındı

No Reason Co, Londra metrosu ile yapılan meydan okumayı İstanbul metrosunda
gerçekleştirdi. Türkiye’de ilk kez metro ile yarışılan
ve başarıyla sonuçlanan meydan okumada koşucular ve tüm ekibe
  Samsung Galaxy ekosisteminin öne çıkan ürünleri Watch 5 Pro, Flip 4 ve SmartTag eşlik etti.

No Reason Co ekibi daha önce Londra metrosunda gerçekleştirilen ve büyük ses getiren challenge’ı özetleyen ‘Londra metrosundaki bazı istasyonlar kısa… O kadar kısa ki koşması daha az zaman alıyor’ tweet’ini meydan okuma olarak kabul ederek, Subway Pacers projesi ile yanıt verdi. No Reason Co ekibinin dinamizm ve enerjisiyle hayat verdiği videonun çekimleri, mesafelerin bir hayli zorlayıcı ve uzun olduğu İstanbul metrosunda gerçekleştirildi. Çekimlerde koşucular ve ekibin diğer üyeleri, Samsung ekosisteminin öne çıkan ürünlerinden Watch 5 Pro, Flip 4 ve SmartTtag’I kullandı. 

İki metro arasında 1440 metre mesafe kat edildi

Tüm dijital platformlarda yayına giren videoda, Sağmalcılar ile Büyük İstanbul Otogarı arasındaki metro istasyonları arasında koşucuların zamanla yarışına tanıklık ediliyor. Heyecanlı, dinamik bir kurguyla verilen yarış temalı videonun başında, No Reason Co ekibinin üyelerinden birkaçı metro durağında iniyor ve gelecek durağa koşarak metroyu yakalamaya çalışıyor. İstanbul sokaklarında, içinde onlarca basamak merdiven iniş çıkışı ve yokuşu barındıran 1440 metrelik mesafeyi kat eden koşucuların stres seviye takibi Watch5 Pro ile yapılırken aynı zamanda nabız kontrolü ve kaydı da gerçekleştiriliyor. Videoda, aynı anda trenin içinde bulunan No Reason Co ekibi üyeleri ise, koşucu arkadaşlarını SmartTag aracılığıyla takip ederek anlık olarak nerede olduklarını paylaşarak süreci en sağlıklı sekilde tamamladı. 

Deneme Türkiye’de bir ilk

Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan nefes kesen bu koşu denemesinde metro ile yarışırken, Samsung ürünleri aracılığıyla da süreç her an takip edildi ve yarış sonucu No Reason Co ekibinin başarısıyla sonuçlandı. İki durak arasında var olan 1440 metrelik mesafeyi koşucuların biri 5 dakika 10 saniye, diğeri 5 dakika 30 saniyede kat etti. No Reason Co’nun heyecanlı meydan okumasını izlemek isteyenler https://l24.im/Yut7y Subway Pacers videosuna ulaşabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de seçim öncesinde adeta bir atama rüzgarı esiyor. AKP Hükümeti 14 Mayıs öncesi memur atamalarını peş peşe gerçekleştiriyor.  Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 bin 500 engelli öğretmen ataması gerçekleştirildi, 8 Mayıs’ta da 45 bin öğretmen ataması gerçekleştirilecek. Eğitim-Sen, hükümetin uzun süredir beklenen atamaları seçim öncesinde yapmasını eleştirdi, engelli öğretmen atama töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir öğretmene ‘sen engelliye benzemiyorsun’ sözlerini ve yine öğretmen maaşları ile ilgili açıklanan rakamları eleştirdi.

“Baş Öğretmen Maaşı 25 Bin Değil, 19 Bin 500 TL’dir”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın MEB Şûra Salonu’nda gerçekleştirilen engelli öğretmen atama töreninde öğretmen maaşlarına yönelik açıklamaları hakkında basın açıklamasında bulundu. Eğitim-Sen, “Erdoğan’ın aynı törende yaptığı konuşmada öğretmen maaşlarının yüksek olduğu algısı yaratmak amacıyla söylediği başöğretmen maaşının 25 bin lirayı, uzman öğretmen maaşının 22 bin 500 lirayı bulduğu yönündeki iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Eğitim Sen olarak, gündeme geldiği ilk günden itibaren “eşit işe eşit ücret” ilkesine aykırı bir düzenleme olduğu için karşı çıktığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamakları Sınavı sonucunda 67 bin öğretmen “başöğretmen”, 517 bin öğretmen “uzman öğretmen” unvanı almıştır. Sınava girmeyen ve on yıldan az kıdemi olan öğretmen sayısı ise 400 binin üzerindedir. Kariyer Basamakları Sınavı sonrasında “başöğretmen” ve “uzman öğretmen” unvanı alan öğretmenler aynı derece ve kademede görev yapan öğretmenlerden daha yüksek maaş almaya başlamıştır. Örneğin 1. ve 2. derecede olan bir “başöğretmen” aynı derece ve kademedeki diğer meslektaşlarından net 4 bin 944 TL; “uzman öğretmen” ise aynı derece ve kademedeki meslektaşından farklı bir iş yapmadığı halde net 2 bin 472 TL daha fazla maaş almaktadır. Göreve yeni başlayan bir öğretmen bugün 12 bin 224 TL maaş almaktadır. Bir okulda aynı derse girip, tamamen aynı müfredatı işleyen ve 25 yıllık kıdemi olan üç öğretmenden kariyer basamakları sınavına girmeyen normal bir öğretmen 15 bin TL; “uzman öğretmen” 17 bin TL; “başöğretmen” ise 19 bin 500 TL maaş almaktadır. Ek ders ücretleri eklense bile Erdoğan’ın ifade ettiği rakamlara ulaşmak mümkün değildir” dedi. 

‘Sen Engelliye Benzemiyorsun’ Sözlerine Tepki!

Eğitim-Sen ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in katılımıyla MEB Şûra Salonu’nda düzenlenen törende 3 bin 500 engelli öğretmenin ataması töreninde konuşan Erdoğan’ın, ataması yapılan bir engelli öğretmene seslenerek “Ama sen pek engelliye benzemiyorsun. Engelli misin?” sözlerine tepki göstererek şunları söyledi: “Alaycı ifadeler kullanması, başta engelli meslektaşlarımız olmak üzere, kamuoyunun tepkisi ile karşılanmıştır. Ülke yönetiminin en üstünde olan bir kamu görevlisinin engelli bir öğretmene yönelik bu tür alaycı ifadeler kullanması doğru değildir.”

‘Seçim Öncesi Yapılan Atamalar’ Eleştirisi

MEB’in yıllardır engelli öğretmen atamalarını ağırdan aldığını söyleyen Eğitim-Sen açıklamasına şöyle devam etti: “MEB’in yıllardır engelli öğretmen atamalarını ağırdan aldığı, ataması yapılmayan bütün öğretmenler gibi, engelli öğretmenlerin atanma taleplerini uzun süredir göz ardı ettiği bilinmektedir. Engelli öğretmenlerin atanması, tıpkı 8 Mayıs’ta ataması yapılacak ancak 1 Eylül’de göreve başlayacak olan 45 binin öğretmenin atamasında olduğu gibi, seçim öncesinde iktidarın aklına ancak gelebilmiştir. 14 Mayıs seçimlerine giderken meydanlarda halkı kutuplaştıran ve ayrıştıran söylemler kullanan siyasetçilerin seçim atmosferinin etkisiyle gerçek dışı ve kamuoyunu yanıltıcı bilgiler vermesi doğru değildir. Dolayısıyla Erdoğan’ın engelli öğretmenlerin atanması töreninde söylediği sözler ve verdiği rakamlar, iktidarın eğitim emekçilerinin yaşadığı ağır sorunlara ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.”  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Tüm vatandaşların bilgilerinin kayıtlı olduğu Sağlık Bakanlığı uygulaması olan e-Nabız’ın Katar’a satıldığı iddialarının yer aldığına ilişkin haberlere yayın yasağı getirildi. T24’ün yayımladığı e-Nabız sistemini ilk tasarlayan şirket Bilbest, Sağlık Bakanlığı ve Tiga isimli firmaya dava açılması ile ortaya çıkan e-Nabız uygulamasının Katar’a satılması ile ilgili haberlere erişim yasağı getirildi. Ankara 9. Sulh Ceza Hakimliği tarafından getirilen erişim engelinde, “e Nabız uygulamasının mülkiyet haklarının en başından itibaren Sağlık Bakanlığına ait olduğu, söz konusu haberde yer alan firmalara yakınlığı bulunduğu ve firmalara yakınlığı bulunduğundan ötürü suçla ilişkisi izlenimi oluşturulduğundan talep edenin kişilik haklarına aykırı olduğu değerlendirilmiştir” açıklaması yapıldı.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Son yıllarda bebeklerde görülen egzemada artış yaşanmasını bilim dünyası ;  dünya genelinde sezaryen doğumlarda yaşanan artışla açıklanıyor. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Candan İslamoğlu, İsveç’te doğum şekli ile atopik dermatit (egzema) ilişkisi üzerine yapılan araştırmanın sonuçlarına değinerek, “Sezaryen ile doğumda, normal yolla doğan çocuklara göre daha yüksek egzema riski olduğu ortaya çıktı” açıklamasında bulundu.

Atopik dermatit ya da halk arasında egzema olarak bilinen hastalık hem çocuklarda hem büyüklerde yaygın olarak görülen, kronik fakat bulaşıcı olmayan bir hastalık. Cilt kuruluğu ve kaşıntı ile kendisini gösteren egzema, sürekli ilaç tedavisi gerektirdiği için yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebiliyor.

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Dr. Candan İslamoğlu son yıllarda bilhassa bebeklerde egzemanın artmasının dünya genelinde sezaryen doğumlarda görülen artışla açıklayan yayınlar olduğunu söylüyor. Son 10 yılda, sezaryen doğum sıklığının dünya çapında yüzde 9’dan yüzde 21’e yükseldiğini belirten İslamoğlu, “Bu konuyu araştırmak için çok sayıda çalışma yapıldı.   Kore’de 1302 hasta üzerinde yapılan araştırma, Ekvador’da 400 hastayı inceleyen araştırma başta olmak üzere birçok çalışma bu hipotezi destekledi. Son olarak İsveç’te gerçekleştirilen sezaryen ve atopik dermatit (egzema) arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırma ile doğum şekli ve egzema arasındaki ilişki daha da netlik kazandı” diye konuştu.

“SEZARYEN DOĞUMDA RİSK FAZLA”

İsveç’te 5 yaşından küçük çocuklarda doğum şekli ile atopik dermatit arasındaki ilişkinin araştırılmasına yönelik yapılan çalışma kapsamında 2006-2018 yılları arasında İsveç’te doğan,  doğum kütüğüne kayıtlı toplam 1 milyon 399 bin 406 çocuk doğum şekillerine göre 4 gruba ayrılarak 5 yaşına kadar izlendiğini söyleyen Dr. Candan İslamoğlu araştırma hakkında şunları anlattı: “Normal doğum, Normal ama aletli doğum (forseps, vakum) zorunlu sezaryen ve isteğe bağlı sezaryen olmak üzere 4 gruba ayrılarak incelenen çocuklardan %17,8’i normal doğum ile, %82,2’si sezaryen ile doğmuş. Normal vajinal yolla doğan 1 milyon 150 bin 896 çocuğun yüzde 17,2’sinde ve sezaryenle doğan 248 bin 510 çocuğun yüzde 18,3’ünde egzema görüldü. Çalışmada sezaryen ile doğumda, normal yolla doğan çocuklara göre daha yüksek egzema riski olduğu ortaya çıktı.” Normal doğum ile sezaryen doğum karşılaştırıldığında normal doğumda egzema riskinin düşük bulunduğunu söyleyen İslamoğlu, buna karşılık hem acil zorunlu sezaryen ile doğan çocuklarda hem de isteğe bağlı sezaryen ile doğan çocuklarda egzema riskinin fazla çıktığının da altını çizerek, “Araştırma Pediatric Allergy Immunology dergisinin 2022 yılı Aralık sayısında yayınlandı. Bu araştırma doğum metodu konusunda anneler için bir rehber olması açısında önemli bir yere sahip. Bu noktada da normal doğumun doğum esnasında gelişebilecek hastalıklara karşı nasıl önleyici olabildiğini görebiliyoruz” diye konuştu. (BSHA)

Ünlü sunucu Hakan Ural 2 gün evvel canlı yayında rahatsızlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan’a sevgisini her fırsatta lisana getiren Ural, “Erdoğan ömrünü adadı uyumadan hizmet ediyor, 100 yıl daha bu türlü bir başkan gelmez” kelamlarıyla herkesi duygulandırdı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Hafta içi her sabah Kanal D’de ekrana gelen “Neler Oluyor Hayatta” programının sunuculuğunu üstlenen Hakan Ural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili dikkat çeken itiraflarda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde canlı yayında rahatsızlanarak herkesi korkutan ve sonrasında herkesten helallik isteyen Erdoğan’ın bu hareketi sonrası sunucu Hakan Ural toplumsal medya hesabından ıstırabını lisana getirdi. Ural yayınladığı görüntüde yaptığı açıklamalarla herkesi duygulandırdı.

“ERDOĞAN’IN HAKKI ÖDENMEZ, BUNU İNKAR EDENİ ALLAH TAŞ EDER”

Ural, “Üzüldük kaygılandık endişendik samimi olarak Allah şifasını versin, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak, 55 yaşında bu hayatı yaşamış bir kişi olarak konuşuyorum, Bakın tekrar söylüyorum, istediğiniz partiye oy verin, fakat şunu kimseyle tartışmam. Erdoğan’ın hakkı ödenmez. Bunu inkar edeni Allah taş eder. Yaptığı hizmetleri hiçbir yere koyamazsın. Ben 55 yıllık hayatımda hiç görmedim. Hiç rastlamadım. Allah bin kez razı olsun. Yetmişe yakın yaşında. Durmuyor durmuyor Sabah kalkıyor 6 gece yatana kadar 7/24! Ne ağrıma gidiyor biliyor musunuz? Seçilir seçilmez ancak ömrüm boyunca milletine hizmet etmiş…”

Dünyanın en büyük kripto para borsalarından biri olan Binance, yeni süreç çiftlerinin eklendiğini duyurdu. Ayrıyeten birkaç kaldıraçlı tokenin delist edildiğini açıkladı. Açıklamalara nazaran bu atılım ile borsa, sunduklarını genişletmeyi planlıyor. Ayrıyeten kullanıcıların mevcut en düzgün alım satım seçeneklerine erişimini sağlamayı amaçlıyor.

Binance, yeni süreç çiftleri ekliyor

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere süreç hacmi ile en büyük borsalardan olan Binance, duyuru yaptı. Borsa 28 Nisan 2023 TSİ 11:00’den itibaren DOGE/TUSD ve WBTC/USDT çiftleri için süreçleri başlatacak. Bu, kullanıcılara alım satım konusunda daha fazla esneklik sağlayacak ve piyasa fırsatlarından yararlanmalarına imkan tanıyacak. Ayrıyeten, USDT/ARS süreç çifti de tıpkı gün saat 15:00’te borsada açılacak. Bu yeni süreç çiftlerinin eklenmesi, kullanıcıların Dogecoin ve WrappedBitcoin üzere kriptolarla süreç yapmasına imkan tanıyacak. USDT/ARS çifti, kullanıcıların fiat para ünitesi olan Arjantin pesosuna karşı USDT ile süreç yapmalarını sağlayacak.

Binance ayrıyeten, DOGE/TUSD ve WBTC/USDT alım satım çiftleri için alım satım başlangıç saatinden sonraki 48 saat içinde Grid Trading’i etkinleştireceğini duyurdu. Grid trading, piyasa dalgalanmalarından yararlanılan bir ticaret atılımıdır. Evvelden belli aralıklarla alım ve satım yapmayı içeren bir alım satım stratejisidir. Kullanıcılar artık bir hesaba kaydolarak ve para yatırarak Binance Spot’ta alım satım yapmaya başlayabiliyor. Borsa, gelişmiş grafik araçları ve kullanıcı dostu arayüz dahil bir dizi ticaret özelliği sunmakta.

Delist haberi de var

Bununla birlikte Binance, birkaç kaldıraçlı tokenın listeden çıkarıldığını da duyurdu. TRXUP, TRXDOWN, DOTUP, DOTDOWN, LINKUP ve LINKDOWN kaldıraçlı tokenları Mayıs 2023’te farklı vakitlerde listeden çıkarılıyor. TRXUP ve TRXDOWN 9 Mayıs’ta, DOTUP ve DOTDOWN 10 Mayıs’ta listeden çıkacak. LINKUP ve LINKDOWN ise 11 Mayıs’ta delist olacak.

Kullanıcıların kaldıraçlı tokenlarını listeden çıkarmadan evvel cüzdan fonksiyonu ya da kaldıraç tokenları sayfası aracılığıyla kullanmaları önerilmekte. Binance, kullanıcıların bu kaldıraçlı tokenları listeden çıkarma vaktinden sonra da ellerinde tutmaya devam etmesi halinde, bu tokenları listeden çıkarma sırasındaki net varlık bedeline (NAV) nazaran USDT’ye dönüşecek. USDT tokenları daha sonra 24 saat içinde kullanıcıların hesaplarına dağıtılacaktır.

Dağıtım tamamlandıktan sonra kaldıraçlı token varlıkları cüzdandan kaldırılacaktır. Binance’in bu kaldıraçlı tokenları listeden çıkarma kararı, kullanıcılar için riski azaltmayı ve borsanın sadece yüksek kaliteli ve muteber varlıkları listelemesini sağlamayı amaçlamaktadır. Genel olarak, Binance’in yeni alım satım çiftleri ekleme ve makul tokenları listeden çıkarma kararı, kullanıcıların piyasadaki en düzgün alım satım seçeneklerine erişmesini sağlamaya yönelik bir adım olarak görülmekte.

Büyükşehir Belediyesince, bahar aylarında arıların beslenmesinde kullanmaları amacıyla 400 arıcıya yüzde 50 hibeli fondan şeker (arı yemi) desteği verildi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde yaygın olan arıcılığın geliştirilmesi ve bal rekoltenin artırılması amacıyla “Arıcılığı Destekleme Projesi” kapsamında, üreticilere yüzde 50 fondan şeker (arı yemi) desteğinde bulundu. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi için hayata geçirdiği çok sayıda destek projelerle çiftçilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Üreticilere tamamı hibe mazot, yüzde 50 hibe yem bitkisi tohumu, gübre, meyve fidanı, modern sera ve tarımsal ekipman başta olmak üzere çok sayıda katkı sağlayan Büyükşehir, üreticilerin her zaman yanında oluyor. Daha önce arıcılığın desteklemesi çerçevesinde arıcılara yüzde 50 hibeli 3 bin kovan altlığı, 1200 ruşet kovan, bal ısıtma ve dinlendirme kazanı desteği veren Büyükşehir, bu sene de arıcıların yanında olmaya devam ediyor.

VERİMLİLİK ARTACAK

Bu doğrultuda, kırsal mahallelerdeki arı yetiştiricilerinin ihtiyaçlarını karşılayan Büyükşehir, arıların ilkbaharda nektar akımı dönemine güçlü kolonilerle girmesini sağlayarak, koloni kayıplarını azaltmak, arıcılıkta karlılığı ve verimliliği artırmak amacıyla üreticilere yüzde 50 hibeli arı yemi desteği veriyor.

DAĞITIMLAR SÜRÜYOR

Proje kapsamında 55 ton şekerin dağıtımı, Kocaeli’de Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı 400 aktif üreticiye teslim edilmeye başlandı. Talep üzerine, kovan sayısına göre tespit edilen arı yemleri, üreticiler tarafından, eski itfaiye binasının arkasında bulunan A Takımı’na ait hizmet binasından 28 Nisan Cuma günü mesai bitimine kadar teslim alınabilecek.

KOCAELİ, ARICILIKTA ÖNEMLİ POTANSİYELE SAHİP

Doğal florası, ekilen yem bitkileri ve diğer tarım alanları ile arıcılıkta önemli bir potansiyeline sahip olan Kocaeli, Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) kayıtlı 900 arı yetiştiricisinin, 72000 kovanla ürettiği ballar ve arı ürünleri, üreticiler için ciddi gelir kaynağı haline geldi.

YEMİN KALİTESİ YÜKSEK

Yapay tatlandırıcı ve koruyucu madde içermeyen, yüzde yüz şeker pancarından üretilen, arıların ihtiyacı olan tüm besinlere sahip olan, sindirimi kolay, doyurma ve kuvvetlendirme özelliği bulunan fondan şeker, kalitesi ve verimi ile üreticiler tarafından sık tercih ediliyor.

ÜRETİCİLER MEMNUN

Arı yemlerini teslim alan üreticiler, verilen destekten dolayı memnuniyetlerini ifade ederek, üreticinin her zaman yanında olan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanser tanı ve tedavisinde her geçen yıl önemli gelişmeler kaydediliyor. Moleküler patoloji alanındaki gelişmeler sayesinde artık kansere hızlı tanı konmasının yanı sıra aynı zamanda hangi ilacın, hangi tedavinin hastada etkili olacağı konusunda da bilgi sahibi olunduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Patolojinin kanser hastasının tedavi yönetimine önemli katkıda bulunduğu bir diğer alan ise ameliyat sırasında uygulanan frozen yöntemidir. Bu yöntem sayesinde ameliyat sırasında hastadan alınan doku, hızlıca dondurulduktan sonra kesit alınıp mikroskop altında incelenerek 10-15 dakika gibi kısa bir sürede tanı konuyor ve ameliyatı yapan doktora bilgi verilebiliyor. Böylece ameliyatı yapan cerrah tarafından ameliyatın gidişatı da bu bilgiye göre belirlenebiliyor” açıklamasında bulundu.

Patolojinin sadece kanser tanısının konduğu değil, hastalığın tedavisine ve nasıl seyredeceğine yönelik de pek çok testin yapıldığı bir branş olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Günümüzde kanserde kullanılan, hedefe yönelik tedavi yöntemlerinin her geçen gün artması patolojinin kanser tedavisindeki yerini ve önemini de artırdı. Akıllı ilaçların, sadece bu ilaçlardan fayda görecek kanser hastalarında kullanılması gerekiyor. Bu hastalar ise patolojide yapılan birtakım moleküler testler ile belirlenebiliyor” dedi. 

Ameliyat sırasında 15 dakikada tanı

Normalde bir dokunun mikroskop altında incelenebilecek hale gelmesi için hastadan alınan dokuların, “doku takibi” denen bir işlemden geçmesi gerektiğini vurgulayan Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Bu işlem yaklaşık 12-16 saatlik bir süreç gerektiriyor. Normalde hastadan doku alındıktan 12-16 saatlik bir süre sonra ilk mikroskobik incelemeyi yapabiliyoruz. Frozen yönteminde ise 15 dakikalık bir süre içerisinde doku donduruluyor, kesit alınıyor, boyanıyor ve değerlendirilip tanı konuyor. Nadir durumlarda bu süre biraz daha uzuyor ama genellikle 15 dakika içerisinde işlemi tamamlamış, tanı koymuş ve cerraha ameliyatın nasıl devam edeceğiyle ilgili karar vermesinde konsültan olarak yardımcı olmuş oluyoruz” diye konuştu.

Vakaların yüzde 90’ına 24-36 saat içerisinde tanı konuluyor

Uluslararası standartlara göre patoloji raporu için kabul edilen ideal sürenin bir hafta ile 10 gün arasında olduğunun altını çizen Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Sonrasında yapılacak moleküler testler için de benzer bir süre öngörülüyor. Ancak biz vakalarımızın yüzde 90’dan fazlasına 24-36 saat içerisinde tanı koyuyoruz, ki bunların önemli bir kısmı kanser tanısı. Özellikle kanser hastalarında patoloji raporunun kısa sürede sonuçlanması, tedavinin de kısa sürede başlamasını sağladığı için önemli. Kanser tanısı koyduktan sonra ise, doğru ve etkin tedaviyi belirlemek için gerekli olan moleküler testleri de bir gün ile en fazla bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde sonuçlandırıyoruz” şeklinde konuştu.

Frozen, ameliyat sırasında uygulanan bir tanı yöntemidir

Frozen veya “Frozen Kesit” yönteminin ameliyat sırasında gerçekleştirilen bir tanı yöntemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Patoloji pratiğinde yer alan en zor ve özellikli işlemlerdendir. Ameliyat esnasında tümör dokusundan alınan örnek, patolog tarafından mikroskobik olarak değerlendirilip 15 dakika gibi kısa bir sürede ameliyatı yapan cerraha sonuç bildirilir. Ameliyatı yapan cerrah ile birebir görüşerek, cerrahın yapacağı ameliyatı bizim vereceğimiz cevabın nasıl değiştireceğini, tümörün hangi özelliğinin önemli olduğunu öğrenip, bize verilen numune üzerinde kısa sürede bu değerlendirmeleri yapıp, sonucu kendileri ile paylaşıyoruz ve bu cevaba göre ameliyatın şekli belirleniyor. Bu nedenle, frozen işlemi tümör ameliyatlarında ameliyatın şeklini belirlemek için cerrah ile patolog arasında gerçekleştirilen bir fikir alışverişi, bir konsültasyondur” dedi.

Ameliyat sırasında konulan tanı ile ameliyatın seyri değişebiliyor

Tümör ameliyatlarında en önemli noktalardan birinin tümörün güvenli bir cerrahi sınır ile çıkarılması olduğuna dikkat çeken Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Bu tümörün daha sonra lokal nüks riski, tümör bölgesinde tekrarlaması açısından önemlidir. Geride tümör dokusu kalmadığından emin olmak için frozen ile cerrahi sınırların değerlendirilmesi yapılır. Kanser ameliyatlarında bir diğer önemli nokta da tümöral kitlenin çıkarılmasına, lenf nodlarının da ameliyatla alınmasının eklenip eklenmeyeceğidir. Kanser ameliyatlarında tümör dokusu ile bölgesel lenf nodlarının da çıkarılması gerekebilir. Örneğin, meme kanseri ameliyatlarında, koltuk altı lenf nodlarının çıkarılması kararı genellikle ameliyat sırasında yapılan frozen ile verilir. Kanserin ilk yayıldığı lenf nodu olan sentinel lenf nodunda metastaz olmadığı görülürse diğer lenf nodları çıkarılmaz. Bu durum, hastanın sonraki yaşam kalitesi ve konforu açısından önemlidir. Ameliyat öncesi kesin tanısı konamamış hastalarda, ameliyat sırasında kısa sürede vereceğimiz tanı ile ameliyatın şekli ve büyüklüğü tamamen değişebilir. İyi huylu bir tümörde sadece bu tümöral kitlenin çıkarılması yeterli olmakta iken, kanser olduğunu söylediğimizde çok daha kapsamlı bir ameliyat yapılabilir. Ameliyat sırasında bazen, tümörün neden olduğu beklenmedik bir tablo ile karşılaşılabilir. İşte böyle durumlarda da ameliyatın şekline frozen tanı ile yön verilir” dedi.

Bir hafta içerisinde tümörlerin moleküler özellikleri analiz edilip uygun tedavi belirlenebiliyor

Hızlı tanı konmasında kullanılan cihazların modern olması kadar çalışan ekibin bilgi ve deneyiminin de önemli olduğunun altını çizen Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Küçükodacı, “Kanser hastalarında yaptığımız moleküler testler için kullandığımız yeni nesil sekanslama (NGS) ile bir hafta gibi kısa bir sürede çok sayıda gen bölgesindeki mutasyonların analizi yapılabiliyor. Kanserlerin moleküler özelliklerinin tespit edilmesi, bu moleküler değişikliklere yönelik akıllı ilaçlar olarak bilinen hedefe yönelik ilaçların kullanılmasını da beraberinde getirmiştir. Bu ilaçların etkin ve uygun hastalarda kullanılması patolojide yapılan bu moleküler testler sayesinde olmaktadır” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

vivo, amiral gemisi yeni nesil büyük katlanabilir akıllı telefonu vivo X Fold2 ve ilk küçük katlanabilir modeli vivo X Flip’i Çin’de kullanıcıların beğenisine sundu. Kullanıcılara benzersiz amiral gemisi akıllı telefon deneyimi sunan vivo X Fold2 ve vivo X Flip; çok yönlü özellikleri, zarif ve şık tasarımları ile katlanabilir telefonlar alanında çıtayı yükseltiyor.  vivo X Fold2 hafif bir tasarımda daha da iyileştirilmiş performans ve ZEISS ile ortak mühendislikle güçlendirilmiş birinci sınıf bir fotoğrafçılık deneyimi; vivo X Flip de parmak ucu kontrollü katlama tasarımı ile güçlü amiral gemisi telefon performansı sunuyor.

vivo X Fold2: Çok yönlülük ile ince ve şık tasarımın mükemmel harmanı

vivo, katlanabilir akıllı telefonlarının geliştirilmesinde birinci nesil X Fold’dan bu yana amiral gemisi performansına ve optimum kullanıcı deneyimine öncelik veriyor. Yeni nesil vivo X Fold2 katlanmayan telefonlara rakip amiral gemisi teknik özelliklerin yanı sıra, kullanıcılara yenilikçi bir deneyim için geniş bir ekranın avantajını da sunuyor. 2K+ çözünürlüğe ve 1.800 nit maksimum parlaklığa sahip 8.03 inç E6 ana ekranı, vivo X Fold2’yi katlanabilir akıllı telefonlar arasında lider modellerden biri haline getiriyor. Cihazın hem ana hem de kapak ekranları 120 Hz tazeleme hızını destekliyor.

vivo X Fold2’nin üstün performansı; geliştirilmiş SPU, LPDDR5X ve UFS 4.0 ile Snapdragon® 8 Gen 2 tarafından destekleniyor. 3D Ultrasonik Çift Ekranlı Parmak İzi Tarama ve kablosuz kayıpsız Hi-Fi gibi diğer mükemmel özelliklerle gelen vivo X Fold2, 50 W kablosuz FlashCharge desteğine sahip 4800 mAh (tipik) pili ve 120 W çift hücreli FlashCharge hızlı şarjı ile kullanıcıları düşük pil endişesinden kurtarıyor.

Bir önceki X Fold modelinden yaklaşık 33 gram daha hafif ve 2 mm daha ince tasarıma sahip olan vivo X Fold2’de, sağlamlık ve yorulma direncini artırmak için kullanılan ince ve dayanıklı menteşe telefonun ömrünü önceki modele oranla %33 artırıyor. X Fold2’nin menteşesi 400.000 katlamadan sonra bile sergilediği kalıcı performans ile TÜV Rheinland sertifikası aldı.

Cihaz, 50 MP VCS Gerçek Renkli Ana Kamera ve ZEISS Sinematik Video Modu ile profesyonel bir fotoğrafçılık deneyimi sunuyor. ZEISS Free-Stop (Serbest Durdurmalı) Çekim Deneyimi ile Görüntüleme özelliği sayesinde kullanıcılar bir tripoda ihtiyaç duymadan gezinme modunda tek bir dokunuşla yıldızlı geceler gibi çarpıcı sahneleri bile kolaylıkla yakalayabiliyor. 

vivo, büyük bir ekrana sahip olan vivo X Fold2’nin yazılım tasarımını çeşitli çalışma senaryolarına uyacak şekilde özelleştirerek çoklu görevleri çok daha kolay hale getirdi. Cihazın gezinme özellikleri, farklı katlama şekillerinde kesintisiz pencere geçişine olanak tanıyor ve gezinerek video izlemeyi ve aramayı destekliyor.

Kırmızı, mavi ve siyah renk seçenekleri ile sunulan vivo X Fold2, kamera kenarlarında vegan deri, cam ve klasik üçgen çukur desenlerini birleştirerek selefinin tasarım dilini takip ediyor. Telefonun zarif ve şık tasarımı, geleneksel Çin kültürünü modern teknoloji estetiğiyle harmanlıyor.

vivo X Flip: Tarz ve Güçlü Performansın Birleşimi

vivo’nun katlanabilir telefon yelpazesine yeni eklenen kompakt modeli vivo X Flip; modaya uygun, zarif ve taşınabilir tasarımıyla öne çıkıyor. Cihaz, sadeleştirilmiş bir görsel efekt için Dual-Tone Step Design adıyla iki kamerayı entegre bir tasarımda bir araya getiriyor. Geniş bir kapak ekranına sahip olan telefonun her iki kapağındaki mikro kavis kullanıcıya rahat bir his veriyor. Havacılık sınıfı alüminyum alaşımdan yapılmış çerçevesi ile vivo X Flip daha hafif ve daha stabil bir yapıya sahip. Sadece 3,15 mm kalınlığındaki çıkıntısı ve güvenilir yapısı ile ultra dayanıklı hafif menteşe, cihazın zarif ve şık tasarıma sahip olmasını sağlıyor. Katlanıp kapatıldığında yaklaşık bir pudra kutusu boyutunda olan vivo X Flip, açıldığında 7,75 mm kalınlığı ile ele kolaylıkla sığıyor.

Cihaz, Rombik Mor, Altın Sarısı ve Elmas Siyahı olmak üzere üç çarpıcı renk seçeneği ile satışa sunuluyor. Klasik kapitone astar ve vegan derisi hafif Fransız romantizmi uyandırırken, benzersiz stereoskopik deri ve kapitone kıvrımların birleşimi de telefona şıklık katıyor. Aşınmaya ve kire dayanıklı nano kaplaması ve parmak ucu kontrollü katlama tasarımı sayesinde cihazın yüzeyinde neredeyse hiç parmak izi kalmıyor.

Serbest Durdurmalı Çekim Deneyimi ile ZEISS Görüntüleme özelliği ile güçlendirilen vivo X Flip, yeni bir mobil fotoğrafçılık deneyimi ve gelişmiş görüntüleme performansı sunuyor. vivo X Flip’in DV modu sayesinde kullanıcılar günlük senaryolarda bile telefonu yatay olarak kullanarak şık vlog’lar ve film benzeri videolar çekebiliyor. Hareketli hızlandırılmış çekim özelliği de kullanıcıların trafik ve yıldızlı geceler gibi sahneleri tek bir dokunuşla ve tripod kullanmadan çekmelerine olanak tanıyor. 50 MP VCS Gerçek Renkli Ana Kamera, OIS teknolojisi ve ZEISS Stil Portre özelliği ile cihazın sunduğu daha fazla ton ve yaratıcı çekim yöntemi ile, kullanıcılar son derece başarılı görüntüleme performansına sahip oluyor.

vivo X Flip üzerindeki Aura Light özellikli benzersiz makyaj aynası, yüzleri akıllı bir şekilde tanımlayarak ekranda gerçeğe yakın makyaj efektleri gösterebiliyor. Bu özellik, kullanıcıların fotoğraf çekerken farklı makyaj stillerini denemelerini ve yüzlerine makyaj efektleri uygulamalarını sağlıyor. Çok açılı gezinme özelliği ile de kullanıcılar başka biri tarafından çekilmiş gibi görünen selfie’ler çekebiliyorlar. Elde HD çekim özelliği hem dikey hem de yatay fotoğraf çekmeyi desteklerken, telefonun kapak ekranı da daha rahat bir çerçeveleme deneyimi sunuyor.

500.000 katlamaya dayanıklılığını TÜV Rheinland sertifikası ile belgeleyen vivo X Flip’in ekranı yükseltilmiş su damlası menteşe yapısı ve UTG teknolojisi sayesinde zorlu katlama testlerine bozulmadan dayandı. vivo X Flip sektör lideri 4,5V yüksek enerji yoğunluklu pil teknolojisi, 4400 mAh (tipik) pili ve 44W FlashCharge desteği ile kullanıcılara pil ömründen ödün vermeden eşsiz ve endişesiz bir katlanabilir telefon deneyimi sunuyor.

Güçlü Snapdragon® 8+ Gen 1 mobil platformu üzerinde çalışan vivo X Flip, yeni bir göz koruma ekranına da sahip. Telefonun 120 Hz tazeleme hızı, LTPO uyarlanabilir yenileme ve 1920 Hz’de yüksek frekanslı PWM karartma ile mükemmel performans sunan ekranı kullanıcıların gözlerini korumaya ve göz yorgunluğunu azaltmaya da yardımcı oluyor.

vivo Üründen Sorumlu Başkan Yardımcısı Huang Tao, “vivo olarak kendimizi olağanüstü performanstan, pil ömründen ve diğer temel özelliklerden ödün vermeden en iyi kullanıcı deneyimini sunan birinci sınıf katlanabilir telefonlar yaratmaya adadık. Teknoloji ile tasarımı dengelemek, katlanabilir telefonlar için her zaman bir zorluk. Ancak vivo’nun tasarım ve yenilikçiliğe olan bağlılığı sayesinde tüm beklentileri aşan ürünler sunuyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı