Samimiyetin, şefkatin, huzurun ve gerçek sevginin vazgeçilmez adresi anneler, bir gün değil her gün sarılmaya ve sevilmeye değer. Anneler Günü de bunu hatırlamak için önemli bir gün. Dünyanın en büyük fotoğrafçılık ve görüntüleme cihazlarının üreticisi olan Fujifilm, Anneler Günü’ne özel instax indirimiyle ve hediye alternatifleriyle annelerinizi memnun etmeyi başarıyor.
Varlığıyla, desteğiyle ve tükenmeyen ilgisiyle annelerin huzur veren sıcaklığını Anneler Günü’nde daha yoğun yaşamak isteyenler için Fujifilm, her bütçeye hitap eden hediye alternatifleri sunuyor. Birlikte geçirilen güzel anların keyfini artırmak ve bu anları ölümsüzleştirmek için tasarlanan instax modelleriyle herkesin beğenisini kazanan Fujifilm, anneler için de mükemmel hediye alternatifleri oluşturmayı başarıyor. Son teknolojiyle geliştirilmiş, bütçeye ve ihtiyaca göre farklılaşan modelleriyle dikkatleri üzerine çeken instax modelleri, Anneler Günü’ne özel indirimli fiyatlarla satışa sunuluyor. 5-13 Mayıs tarihleri arasında Anneler Günü’ne özel, instax.com.tr web sitesi üzerinden tüm ürünler için geçerli yüzde 10 indirim kampanyası uygulanacak.
Fotoğraf çekmenin eğlenceli hali instax’ta
Anneler Günü’ne özel indirimli fiyatlarla kullanıcılarla buluşacak instax serisinin küçük ve hafif ürünü instax mini LiPlay hibrit kamera, akıllı telefondan aplikasyon aracılığıyla kontrol edilerek çekilen fotoğraflar üzerine eklenebilen 30 farklı çerçeve ve filtre seçeneğini kullanıcılarla buluşturuyor. İkisi bir arada özelliğiyle hem çıktı alma hem de fotoğraf çekme imkanı sunan bu model, sahip olduğu mikrofon sayesinde 12 saniyelik ses kaydı almaya imkan tanıyor.
Akıllı telefon yazıcılarından oluşan instax Link Serisi, yaratıcılığın sınırlarını zorluyor
Kullanıcıların fotoğraflarını, yenilikçi yollar ve teknolojik detaylarla kişiselleştirmelerine ve paylaşmalarına olanak tanıyan instax Link Serisi, birbirinden farklı ürün çeşitliliğiyle Anneler Günü’nde en güzel hediye alternatiflerinden biri olmayı başarıyor. Bir baskıyı yaklaşık 15 saniyede aktararak kesintisiz baskıyı desteklerken, tek şarj ile yaklaşık 100 instax mini baskıyı sorunsuz bir şekilde yazdırabilen instax mini Link 2, kompakt, hafif ve çizgili tasarıma sahip. Özelleştirilebilir çerçeveler, renk modları ile beraber yazıcıyı “havada” çizim yapmak ve efektleri doğrudan baskıya eklemek için bir araç olarak kullanma imkanı sunan yeni AR çizim modu, instaxAiR™ gibi son teknolojiyle donatılmış bir özelliği de kullanıcılara sunuyor. Bir fotoğrafı kullanıcının akıllı telefonundan yaklaşık 12 saniyede aktarıp baskı işlemini başlatabilen, kesintisiz baskıyı destekleyen ve Bluetooth kullanarak tek şarjda yaklaşık 100 instax baskısını sorunsuz şekilde yapabilen instax SQUARE Link; kompakt, hafif ve curved tasarımıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. instax SQUARE Link, AR baskı modları ile yaratıcılığını tetikleyerek sonsuz olasılıklara adım atmanı sağlarken; akıllı telefonun ve SQUARE Link uygulaması üzerinden kablosuz bağlanmanı sağlayarak, INSTAX Connect özelliğiyle sevdiğin kişilerle daima bağlantıda kalmanı sağlıyor. Favori videoların arasında gezinirken dilediğin anı farklı çerçeveler, çıkartmalar, eskizler ve farklı QR modlarıyla kişiselleştirmeni sağlayan instax Link WIDE ise; WIDE formatlı fotoğraf baskılarına ses ve gizli mesaj kaydetme, web site bağlantısı ekleme ve konum yazdırma seçenekleri sunuyor.
Yeni Cisco Extended Detection and Response (XDR), kanıt destekli otomasyon kullanarak güvenlik risklerini daha verimli bir şekilde önceliklendirip düzeltiyor. Ağ ve uç nokta genelinde benzersiz görünürlük sağlayan Cisco XDR, günümüzün hibrit ve çok tehditli ortamında güvenlik operasyonlarını basitleştiriyor.
Cisco, birleşik ve uçtan uca bir güvenlik platformu olan Cisco Security Cloud vizyonuna yönelik en son yenilikleri tanıttı. Yeni Cisco XDR ve gelişmiş Duo MFA özelliklerine genişletilmiş erişim, kurumların BT ekosistemlerinin bütünlüğünü korumalarına yardımcı olacak.
Tehdit tespiti ve müdahale
Cisco’nun XDR stratejisi, ağ ve uç noktadaki uzmanlığını ve görünürlüğünü, anahtar teslim ve risk tabanlı tek bir çözümde birleştiriyor. Şu anda Beta sürümünde olan ve Temmuz 2023’te genel kullanıma sunulacak Cisco XDR, birden fazla güvenlik aracından gelen verileri ilişkilendiriyor ve dünyanın en büyük ticari tehdit istihbarat ekibi Cisco Talos tarafından destekleniyor. Bulut öncelikli bu çözüm, kanıt destekli otomasyon kullanarak güvenlik risklerini daha verimli bir şekilde önceliklendirip düzeltiyor.
Cisco Türkiye Genel MüdürüDidem Duru da yeni inovasyonları şöyle değerlendirdi: “Yeni çoklu bağlantılı ve hibrit dünya, çok çeşitli gelişmiş siber tehditleri de beraberinde getiriyor. Cisco XDR, e-posta, uç noktalar, sunucular, bulut iş yükleri ve ağlar arasında veri toplayıp ilişkilendirerek gelişmiş tehditlere karşı görünürlük sağlıyor. Bu sayede tehditler, veri kaybını ve güvenlik ihlallerini önlemek için analiz edilebilir, önceliklendirilebilir ve ortadan kaldırılabilir. XDR, güvenlik ekiplerinin hızlı bir şekilde harekete geçmesine ve saldırının olası hasarının hafifletilmesine olanak tanıyacak.”
Geleneksel Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi (SIEM) teknolojisi, log-merkezli verilerin yönetimini sağlayıp ve sonuçları günler içinde ölçerken, Cisco XDR telemetri merkezli verilere odaklanıp sadece dakikalar içinde sonuçlar sunuyor. Aynı zamanda da Güvenlik Operasyonları Merkezi (SOC) operatörlerinin bir XDR çözümü için kritik gördüğü şu 6 telemetri kaynağını analiz edip ilişkilendiriyor: Uç nokta, ağ, güvenlik duvarı, e-posta, kimlik ve DNS.
Cisco XDR, Cisco Secure Client (eski adıyla AnyConnect) ile 200 milyon uç noktadan gelen verilerden yararlanarak, uç noktanın ağ ile buluştuğu alanda görünürlük sağlıyor.
Cisco XDR, sektörün en geniş güvenlik ve ağ ürün portföyünün yanı sıra üçüncü taraf çözümlerden oluşan bir dizi yerel telemetri ile tehditlerin araştırılmasını basitleştiriyor ve güvenlik operasyon merkezlerinin tehditlere anında müdahale etmesini sağıyor. İlk kullanıma hazır entegrasyon seti şunları içeriyor:
Uç Nokta Tespit ve Yanıt (EDR): CrowdStrike Falcon Insight, Cybereason Endpoint Security, Microsoft Defender, Trend Micro Vision One, Palo Alto Networks Cortex XDR, SentinelOne Singularity
E-posta Tehdit Savunması: Microsoft O365, Proofpoint E-posta Koruması
Yeni Nesil Güvenlik Duvarı (NGFW): Check Point Security Gateway & Management, Fortinet FortiGate, Palo Alto Networks Next-Generation Firewall
Ağ Tespit ve Yanıt (NDR): Darktrace Respond, ExtraHop Reveal(x)
Güvenlik Bilgi ve Olay yönetimi (SIEM): Microsoft Sentinel
En üst düzey koruma
Saldırganlar giderek daha zayıf çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) uygulamalarındaki boşlukları hedef aldıkça Cisco, Duo’daki kötü niyetli erişim girişimlerini gerçek zamanlı olarak belirleyip engelleyen gelişmiş özelliklere erişimi genişletiyor. 1 Mayıs’tan itibaren, tüm ücretli Duo abonelikleri, daha önce yalnızca en gelişmiş sürümde mevcut olan en üst düzey MFA korumasına ekstra ücret ödemeden erişim sağlayacak. Buna, yalnızca kayıtlı ve yönetilen cihazların ağlara ve uygulamalara erişmesine izin veren Duo Trusted Endpoints de dahil. Gelişmiş koruma, her büyüklükteki işletme için erişilebilir olacak.
Gaziemir Belediyesi’nin 60 yaş üstü bireylere hizmet verdiği Ata Evi’nde düzenlenen yoga derslerine katılan üyeler, hem psikolojik hem de fiziksel olarak daha güçlü hale geliyor.
Gaziemir Belediyesi, 60 yaş üstü bireylere hizmet verdiği Ata Evi Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’nde, yaş almış vatandaşların yaşamla bağlarını koparmalarının önüne geçerek, onların evlerinden çıkıp sosyalleşmelerine olanak tanıyor. Merkezde yeni arkadaşlıklar kurmanın, yeteneklerine göre hobiler geliştirmenin, etkinliklere katılmanın mutluluğunu yaşayan üyeler, düzenlenen spor etkinlikleri sayesinde de sağlıklı bir yaşam sürüyor. Yoga Eğitmeni Kezban Güçlü’nün hazırladığı özel program doğrultusunda haftada bir gün yoga yapan Ata Evi’nin üyeleri, fiziksel sorunlarını aşıyor ve daha güçlü bir bedene sahip oluyor. Müzik eşliğinde yoga yaparak azalan vücut dengelerine yeniden kavuşan çınarlar, egzersizler sayesinde kas gruplarını güçlendirme ve nefes egzersizleriyle de bedenlerinin enerjiyle dolması olanağına kavuşuyor.
Yaklaşık iki yıldır Ata Evi’nde yoga dersleri veren Kezban Güçlü, yoganın beş bin yıllık sağlıklı yaşama ve iyileşme sanatı olduğunu ve Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı yaşam için önerdiği bir yol olduğuna vurgu yaptı. Yoga sayesinde Ata Evi üyelerinin ruhen ve bedenen güçlendiklerinin altını çizen Güçlü, “Eklem ağrıları, bel-boyun fıtığı ve diz problemi yaşayan üyelerimiz var. Üyelerimiz, sağlık durumlarına göre bir bölümü sandalyede bir bölümü de yerde yoga yapıyor. Yoga, büyüklerimizin hareket etme kapasitelerini ve yaşam enerjilerini artırıyor. Derslerimizde sıkça nefes teknikleri uyguluyoruz. Bedenimizin oksijene ihtiyacı var. Nefes bizim yaşam enerjimiz. Nefesle hareketleri senkronize ettiğimizde ve sistematik bir şekilde çalışma yaptığımızda bedenin enerjiyle dolmasını ve bütün iç organların masaj görmesine, sinir ve dolaşım sisteminin rahatlamasını sağlıyor” diye konuştu.
“Gaziemir Belediyemizin Ata Evi’nde verdiği bu hizmeti çok değerli buluyorum” diyen Kezban Güçlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa ülkelerinde 65 yaş üstü bireylerin hareket etme ve spor etkinliklerine katılma oranı yüzde 40-50’lerdeyken ülkemizde bu oran yüzde 4.7! Bu yaşlardaki bireylerin yoga yapması imkânsız gibi gösteriliyor. Biz bu önyargıyı kırmak istedik. Burada her yaş grubunun yoga yapabileceğini, bedensel olarak rahatsızlıkları varsa bu rahatsızlıklara uygun terapilerle, bilinçli ve sistemli bir çalışmayla yoga çalışmalarına dahil edilebileceğini gösterdik. Bu çalışmanın ülkemizin tamamına örnek olmasını diliyorum” diye konuştu.
“Yogayla sağlıklı yaş alıyoruz” İlk açıldığı yıldan bu yana Ata Evini sürekli kullanan ve yoga derslerinin hiç birini kaçırmadığını ifade eden Gülcan Deniz, “Ata Evi deyince birliktelik, arkadaşlık, sosyalleşme ve bir sürü etkinlik geliyor aklıma. Ata Evi’ndeki hizmet bizi yaşama bağlıyor. 72 yaşındayım ve sporu hiç bırakmadım. Ata Evi’nde düzenlenen yoga derslerine katılıyorum. Yoga hayatımıza girdiğinden beri hem psikolojik hem de fiziksel olarak bizi olumlu etkiledi ve sağlıklı olarak yaş almamızı sağladı. Bu sporun yaşımıza çok uygun olduğunu düşünüyorum. İyi ki Ata Evi var. Yaş almış insanların yararını düşünen belediyemize çok teşekkür ediyorum” dedi.
“Eşimin ilk defa böyle güzel güldüğünü gördüm” Eşinin sağlık sorunları nedeniyle zor günler yaşadıklarını, doktorun önerisiyle tanıştıkları Ata Evi’nde zor günlerin üstesinden geldiklerini ifade eden Şevkiye Demirel, “5 yıl önce İzmir’e taşındık. Eşim yedi kez ameliyat oldu. Bu süreçte hastalıkları nedeniyle eşimi kaybedeceğimi ve yalnız kalacağımı düşünerek bunalıma girdim. Doktorumun tavsiyesiyle Ata Evi’yle tanıştım. Eşim de araştırdı ve dört yıldır ikimiz Ata Evi’nin üyesiyiz. Eşim buraya geldikten, özellikle yogaya başladıktan sonra hayatı değişti. Burada yaptığımız kahkaha yogasında, 46 yıllık eşimin ilk defa böyle güzel güldüğünü, bu kadar mutlu olduğunu gördüm. Eşimin videosunu çocuklarıma gönderince, ‘Anne, babam ne kadar güzel gülüyormuş’ dediler. Yani yoga, bizi hayata bağladı, yaşama sevincimizi artırdı. Yogayla, nefes almamız, hayatımız değişti. Yepyeni bir insan olduk Ata Evi’ne geldikten sonra” diye konuştu.
“Hem yürüyüşüm hem dizlerim düzeldi” Geçirdiği diz protezi ameliyatı sonrası yaşadığı sağlık sorunlarından yoga yaparak kurtulduğunu ifade eden 72 yaşındaki Havva Kesen, “Ata Evi’yle ilk tanıştığımda bu yaştan sonra okula mı gideceğim diye düşünmüştüm ama çok memnunum buraya geldiğim için. Dizimde platin var. Yogaya başlamadan önce bacağım açılmıyordu. Şimdi hem yürüyüşüm düzeldi hem de sağlığım” dedi. Ata Evi’ndeki birçok etkinliğe katıldığını ve bu merkezdeki yoga dersleri sayesinde yaşadığı fiziki sorunların azaldığını ifade eden Bayram Özdemir, “Oturup kalkmakta çok zorlanıyordum. Fizik tedavi, spor ve yoga çalışması, yaşadığım fiziksel sorunlarımın azalmasını sağladı. Yoga çalışması hayatıma renk kattı. Yoganın birçok organımızın sağlıklı çalışmasını sağlayan bir spor olduğunu düşünüyorum. Hocamız bize çok faydalı çalışmalar yaptırıyor. Ata Evi’nde verilen hizmetler için teşekkür ediyorum” sözleriyle düşüncelerini dile getirdi.
“Yogayla bakış açım değişti” Ata Evi’nde verilen hizmetleri arkadaşından öğrenerek merkeze kayıt olduğunu ifade eden Ayşe Yener, yoga derslerinin olduğunu günü sabırsızlıkla beklediğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu yaşıma kadar hiç yoga yapmadım, burada yogayla tanıştım. Panik atak gibiydim, aceleci bir tavrım vardı. Yoga yaparak bunlardan kurtuldum ve diyaframdan nefes almayı öğrendim. Yoga sayesinde kendime ve etrafımdaki insanlara bakış açım değişti. Kendime daha çok zaman ayırmaya başladım. Yoga beni çok rahatlatıyor. Yoga derslerimi iple çekiyorum, sabah erkenden kalkıyorum.”
Üretimde insanı ve sürdürülebilir geleceği odağına alan Eti Bakır, “Çevre Müfettişleri” projesiyle gençlere çevre bilinci ve farkındalık eğitimleri veriyor. Eğitimler kapsamında Mardin, Mazıdağı’nda 45 okula ulaşılan projede 1.500 öğrenciye çevre ve sürdürülebilirlik anlatıldı.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından Cengiz Holding’in grup şirketlerinden Eti Bakır, sektöre ve ülke ekonomisine sunduğu katkıların yanı sıra sürdürülebilir bir gelecek için çocukların ve gençlerin çevre konusunda bilinçlendirilmelerine yönelik eğitimlerini de sürdürüyor. Şirket, “Çevre Müfettişleri” adını verdiği eğitim projesiyle öğrencilerde çevre bilinci ve farkındalığını artırmayı amaçlıyor. Proje kapsamında 45 okulda eğitimler veren Eti Bakır; Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi’nin de bulunduğu Mazıdağı’nda 1.500 öğrenciye ulaştı. Çevre hassasiyeti, enerji verimliliği, geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi başlıkların yer aldığı eğitim kapsamında aynı zamanda “Atık Pil Toplama” kampanyası da başlatıldı.
Mardin’de döngüsel ekonominin en iyi örneklerinden birini hayata geçirerek pirit konsantresinden kobalt, nikel, çinko ve bakırı geri kazandıklarını anlatan Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisi Genel Müdürü Emre Kayışoğlu, “Sürdürülebilirlik vizyonumuz, sadece üretim faaliyetlerimizle sınırlı değil. Burada kendi sektörümüzde dünyanın en ileri teknolojisine sahip, çevreci üretim yapmakla kalmıyoruz; aynı zamanda daha iyi bir dünya için geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerde de bu farkındalığı oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi. Eti Bakır Mazıdağı bünyesinde pirit konsantresinin yanı sıra batarya tozundan nadir elementler ve madenlerin geri kazanımı için çalışmaların sürdüğünü hatırlatan Kayışoğlu, şöyle devam etti: “Dünya üretiminin yüzde 2’sine denk gelen kobaltı, Mardin’de artık ürünün içinden alarak ekonomiye geri kazandırıyoruz. Kobalt, bugün küresel ekonominin en stratejik hammaddelerinden biri; teknolojiden savunmaya, otomotivden enerji santrallerine kadar onlarca farklı alanda kullanılıyor. Şimdi odağımızda batarya tozundaki metalleri geri dönüştürmek var. Gençlerimizi de sürdürülebilirlik sürecine dahil ederek geleceğimize damga vuracak döngüsel ekonominin önemini anlamalarını istedik. Çevre Müfettişleri bu kapsamda bizim için sadece bir sosyal sorumluluk projesi değil; aynı zamanda sanayi ile örgün eğitimin güzel bir iş birliği örneği…”
DEPREM EĞİTİMİ VERİLDİ
Projeyle ilgili bilgi veren Kayışoğlu, eğitimlerin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje kapsamında, çevre eğitimlerinin yanı sıra Taşınabilir Pil Üreticileri Derneği’nin (TAPDER) toplama kutularıyla desteklediği atık pil toplama kampanyasına başladık ve 25 kilogramdan fazla pil topladık. Ayrıca İş Sağlığı ve Güvenliği ekiplerimiz deprem eğitimi de verdiler. Öğrenciler arasından seçtiğimiz 225 Çevre Müfettişi, bizim eğitimlerimizden sonra da sınıflardaki işleyişten sorumlu olacak. Bu müfettişleri zaman zaman çevre ile ilgili etkinliklerimize davet ederek eğitimlerini, pratik hayattaki işleyişi de göstererek sürdüreceğiz.”
Lider gayrimenkul veri analitiği şirketi REIDIN’in Türkiye genelinde yaptığı satılık ve kiralık konut fiyatları raporu yayınlandı. Rapora göre 2023 Mart ayında bir önceki aya göre konut satışlarında %5,49, geçen yılın aynı dönemine göre %120,40 artış olduğu belirtiliyor. Kiralık konut fiyatları bazında ise 2023 Mart ayında bir önceki aya göre % 8,99, geçen yılın aynı dönemine göre ise %144,85 artış olduğu gözleniyor.
2007 yılından buyana gelişmekte olan piyasalara odaklı, lider bir gayrimenkul veri analitiği şirketi olarak hizmet veren, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri için elde edilmesi zor verilere dayalı gayrimenkul fiyat endeksleri üreten REIDIN, Türkiye genelinde satılık ve kiralık konut fiyatları raporunu yayınladı. Raporda, 2023 Mart ayı ile bir önceki yılın Mart ayına ait satılık ve kiralık konut fiyatları karşılaştırıldı.
Raporda sermaye kazancı ve brüt kira getirisinden oluşan toplam getiriye bakıldığında 2023 Mart ayında ülke genelinde aylık bazda %5,89, yıllık bazda ise %130,15 şeklinde gerçekleştiği görülüyor. Amortisman süresi ülke düzeyinde 20,9 yıl olarak ölçüldüğünde konut yatırımının yıllık brüt getiri oranının ise % 4,9 olduğu kaydediliyor.
Konut Satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir: Bitlis, En düşük olduğu şehir: Çankırı
Fiyatların en yüksek ve en düşük olduğu illere de yer verilen araştırmada; 2023 Mart ayında Bitlis’te metrekare başına konut satış fiyatlarının %12,91 artış gösterdiği ve Bitlis’in satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir olduğu gözleniyor. Çankırı’nın da metrekare başına konut satış fiyatlarının % 2,86 azalış ile satış fiyatlarının en çok düşük olduğu şehir olduğu belirtiliyor.
Kira artış oranlarına bakılığında; 2023 Mart ayında Karaman’da metrekare başına konut kira değerleri %24,58 artış göstererek kiraların en çok yükseldiği şehir olduğu belirtiliyor. Hakkari de metrekare başına konut kira değerleri %3,42 azalış ile kiraların en çok düştüğü şehir olarak gösteriliyor.
Deprem bölgesinde konut fiyatları
Raporda depremden etkilenen 11 şehirdeki konut fiyatları ile ilgili de değerlendirme yer alıyor. 11 il nezdinde 2023 Mart ayında Şubat ayına göre satılık konut fiyatları incelendiğinde ortalama %4,66, kiralık konut fiyatlarında ortalama %8,91 oranında artış gözleniyor. 2023 Şubat ayında Ocak ayına göre satılık konut fiyatlarında gözlenen ortalama değişim %4,46, kiralık konut fiyatlarında ise ortalama %4,81 artış olduğu da belirtiliyor.
Üç Büyük İlde Konut Satış ve Kira Oranları
Ankara, İstanbul ve İzmir illerine yönelik yapılan incelemeler doğrultusunda satılık konut fiyatları 2023 Mart ayında Şubat ayına göre sırasıyla Ankara’da ortalama %7,73, İstanbul’da %5.00 ve İzmir’de % 5,51 düzeyinde artış gösterirken, kiralık konut fiyatlarında bu ortalamada Ankara’da %17,81, İstanbul’da %5,33 ve İzmir’de %8,87 artış gözleniyor.
Ankara, İstanbul ve İzmir için 2023 Şubat ayında Ocak ayına göre satılık konut fiyatlarına bakıldığında gözlenen ortalama değişim ise sırasıyla %5,07, %4,82ve %6,04 iken, kiralık konut fiyatlarında bu sıralamada ortalama %8,99, %5,14 ve % 6,39artış olduğu belirtiliyor. 2023 Mart ayında konut satış değeri en fazla artış gösteren ilk 5 İstanbul ilçesi Çatalca, Adalar, Bağcılar, Çekmeköy ve Silivri olurken, konut kira değerinde en çok yükseliş görünen ilk beş ilçenin; Çatalca, Ümraniye, Başakşehir, Sancaktepe ve Gaziosmanpaşa olduğu belirtiliyor.
REIDIN CEO’su Mustafa Vardar konut satışlarının önemine ve bu konudaki resmi rakamlara değindi: “TÜİK Konut Satış Sayısı İstatistikleri’ne göre Türkiye genelinde Mart ayında toplam 105,476 adet konut satıldığını görüyoruz. Toplam konut satış sayısında 2023 Mart ayında bir önceki aya göre %31,79, geçen yılın aynı dönemine göre de %21,4azalış söz konusu. Depremden etkilenen 11 ilde Mart ayında satılan konut sayısı toplamı 9443 iken, ortalaması 858 adet. Şubat ayında toplam sayı 5132, ortalama ise 467 adet konut idi. Ülke genelinde farklı varlık sınıflarının yatırım getirileri incelendiğinde 2023 Mart ayında en yüksek aylık nominal getiriye sahip kalem 5.89% ile konut olurken, sıralamayı %3,77ile külçe altın ve %3,72 ile BIST-100 izliyor. Yıllık nominal getirilerde ise BIST-100 %144,45 ile en yüksek getiriye sahip yatırım aracı olarak ilk sırada yer alırken konut %130,15 ile ikinci, Devlet İç Borçlanma Senetleri(DIBS) ise %53,36 ile üçüncü sırada bulunuyor. 2023 yılı 2. çeyrekte, geçen çeyrek dönemine göre REIDIN Gayrimenkul Sektörü Güven Endeksi ‘ne göre %24,0 azalış göstererek %85,1). REIDIN Gayrimenkul Sektörü Fiyat Beklenti Endeksi ise aynı dönem için %11,7 azalış göstererek %141,4 olarak ölçülmüştür.”
Türkiye Garanti Bankası A.Ş., 31 Mart 2023 tarihli finansal tablolarını açıkladı. Banka’nın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında, net kârı, 15.5 milyar TL oldu. Aktif büyüklüğü 1.5 trilyon TL seviyesinde gerçekleşirken, ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek ise 1.1 trilyon TL oldu. Fonlama bazını dinamik bir şekilde yöneten Garanti BBVA’nın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığı müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti; aktiflerin %70’i mevduatlar ile fonlanıyor. Müşteri mevduatı tabanı yılın ilk 3 ayında %14 büyüme ile 1.0 trilyon TL oldu. Güçlü sermaye odağını koruyan Bankanın sermaye yeterlilik oranı %15.9*, özkaynak kârlılığı %38.2** , aktif kârlılığı ise %4.5** seviyelerinde gerçekleşti.
* BDDK’nın geçici önlemleri hariç
**Ortalama aktif kârlılığı ve ortalama sermaye kârlılığı hesaplamalarında net kâr yıllıklandırılırken tek seferlik kalemler dahil edilmemiştir
Konuyla ilgili bilgi veren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ; “Ülke olarak en sıkıntılı dönemi yaşadığımız bir çeyreği bitirdik. Çok büyük bir felaketle karşılaştık. Kurum olarak ilk önceliğimiz yöre insanı ve çalışanlarımıza devlet ve bütün paydaşlarımızla maddi manevi destek olmak. Şu an en büyük ev ödevimiz sıkıntının halen devam ettiğini unutmadan insanlarımızın yanında olmak, her türlü desteğe devam etmektir.
Bankacılık faaliyetlerimizi değerlendirecek olursak, 2023 yılı global arenada hareketli başladı; resesyon, yüksek enflasyonla birlikte dünya çapındaki bankalarda yaşanan krizler, sağlam bankacılık sektörünün önemini bir kez daha gösterdi. Türkiye’de bankacılık sektörü sağlıklı bilanço yapısı ile ülke ihtiyaçlarını destekleyecek güce sahiptir. Bununla birlikte, sektörün de ihtiyacı bir an evvel enflasyonun düşmesi, daha öngörülebilir ve istikrarlı bir makro yatırım ortamının tesis edilmesidir. Sermaye kârlılıklarının enflasyonun altında olduğunu düşünürsek, sektörün güçlü sermayesini koruması ve ekonomik büyümeyi desteklemesi için sürdürülebilir kârlılığın öneminin altını bir kez daha çizmek isterim.
Yoğun regülasyonlar kredi büyümesinin yönünü ve boyutunu belirlemeye devam ediyor. Yılın ilk çeyreğinde ticari kredi büyümemizde belirgin bir hız kaybı yaşanırken, tüketici kredileri ve kredi kartları normal büyüme trendine devam etti. Aktif kalitemiz oldukça yüksek, önümüzdeki dönemde de bunu negatif etkileyecek bir gelişme beklemiyorum. Bununla birlikte her zaman olduğu gibi aşırı tedbirli karşılık politikamızı bu dönemde de sürdürdük. Sektörün mutlak değer olarak en yüksek karşılığını ayırdık.”
Recep Baştuğ sözlerini şöyle sürdürdü: “Müşteri kazanımı stratejik önceliğimiz olmakla beraber mevcut müşteride derinleşmenin çok daha fazla önem kazandığı bir dönemdeyiz. Bu konuda şüphesiz ki en büyük yardımcımız dijitalleşme, veri ve yapay zekâ. 2022 sonunda sektörde öncü olarak başlattığımız açık bankacılık servisiyle, müşterilerimize kanal, zaman ve mekân bağımsız şekilde hareket edebilme imkânı sağlıyoruz. Dijitalleşmeyi tüzel müşterileri de içine dahil edecek şekilde en üst düzeye taşıdık, önümüzdeki dönem sektörden ayrışan bu özelliğimizle, müşterilerimize daha fazla katkıda bulunmayı bekliyoruz.
Banka olarak, ana stratejilerimizin başında gelen sürdürülebilirlik, finansmanın ötesinde boyutlara taşındı. Müşterileri bilgilendirmek, gelecekle alakalı aksiyonlar almak ve çok ciddi taahhütlere imza atmak gibi önemli ana önceliklerimiz oldu. PACTA (Paris Anlaşması Sermaye Geçişi Değerlendirmesi) metodolojisiyle uyumlu ara dönem karbonsuzlaşma hedeflerini açıklayan Türkiye’den ilk banka olduk. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde 8.yıldır üst üste yer alarak, dünya sıralamasında 5. en yüksek skoru aldık. 2022 yılında başladığımız İhracatta Sürdürülebilir Gelecek buluşmalarına ise devam edeceğiz.
Garanti BBVA olarak, güçlü bilançomuz ve yetkin insan kaynağımızla müşterilerimizin yanında olmaya, paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz. Bankamızın yılın ilk çeyreğinde ulaştığı sonuçlarda büyük emek ve katkısı olan çalışma arkadaşlarıma, bizi destekleyen, güvenen tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.”
Hesap Dönemine Ait Faaliyet Sonuçlarına İlişkin Özet Finansal Bilgiler
* Ortalama aktif kârlılığı %4.5 oldu.
* Ortalama özkaynak kârlılığı %38.2 seviyesinde gerçekleşti.
* Ekonomiye nakdi ve gayri nakdi kredileraracılığıyla sağladığı destek 1 trilyon 083 milyar 060 milyon 345 bin TL oldu.
* Toplam canlı krediler, TL krediler ve YP krediler pazar payları sırasıyla %9.8, %9.9 ve %9.4 seviyesinde gerçekleşti.
* Yılbaşından bu yana toplam müşteri mevduatları %14.3 büyüdü ve pazar payı %10.1 seviyesine geldi.
* Vadesiz mevduatların, toplam mevduatlar içindeki payı %43 olarak gerçekleşti.
* Sermaye yeterlilik oranı %12.2 olan yasal limitlerin üzerinde %15.9* seviyesinde gerçekleşti.
* Donuk alacak oranı %2.4 seviyesinde gerçekleşti.
AK Parti, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel “Ey Vatanım, Can Vatanım” isimli bir görüntüyü resmi toplumsal medya hesaplarından yayımladı. AK Parti ve Lider Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’ye kazandırılan sembol projelerin yer aldığı görüntü büyük beğeni topladı.
AK Parti, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel resmi toplumsal medya hesapları üzerinden manalı bir paylaşımda bulundu. “Ey Vatanım, Can Vatanım” başlıklı modülün yer aldığı görüntüde, AK Parti öncülüğünde dünden bugüne hayata geçirilen, Türkiye’nin bedeline paha katan sembol projeler göz doldurdu.
Aynı vakitte paylaşımda ‘Şimdi asın bayrakları’ vurgusuna yer verilerek “Yüreklerde 100 yıllık cumhuriyet sevdasıyla artık asalım bayrakları. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun” sözleri kullanıldı.
Sosyal medyada büyük yankı uyandıran paylaşım kısa müddette binlerce beğeni ve yorum aldı. İşte kare kare o projelerden kimileri…
Dünyanın birinci SİHA gemisi, yerli ve ulusal TCG Anadolu
Beşiktaş – Galatasaray derbisini Ali Şansalan yönetecek.
İşte haftanın öbür maçlarında hakemler:
Sivasspor – Fenerbahçe: Zorbay Küçük Alanyaspor – Ümraniyespor: Yaşar Kemal Uğurlu Fatih Karagümrük – Antalyaspor: Halil Umut Meler Konyaspor – Trabzonspor: Cihan Aydın MKE Ankaragücü – Kasımpaşa: Bahattin Şimşek İstanbulspor – Giresunspor: Mete Kalkavan.
Fenerbahçe, dönem sonunda mukavelesi sona erecek oyuncularla görüşmelerini sürdürüyor.
Dönem sonunda sarı-lacivertliler ile kontratı sona erecek olan Miha Zajc, birinci 11 garantisi verilmesi halinde mukavele yenileyecek.
Sakatlığını atlatan Sloven oyuncu, Sivasspor maçıyla alanlara dönmeye hazırlanıyor. Deneyimli orta saha kontrat hakkındaki kararını idareye şimdi iletmedi.
“DÜZENLİ 11’DE OYNAMAK İSTİYORUM”
28 yaşındaki oyuncu, Fenerbahçeli yetkililere “Düzenli olarak birinci 11’de forma giymek istiyorum” dedi.
Miha Zajc, bu dönem Fenerbahçe formasıyla çıktığı 28 resmi maçta 4 gol atıp 3 asistlik katkı sağladı.
Galatasaray’ın Beşiktaş deplasmanında gol yollarında en çok güvendiği isim kuşkusuz Mauro Icardi…
Son Karagümrük müsabakasında sakatlığı nedeniyle lakin ikinci yarıda baht bulabilen Arjantinli yıldız, bu sefer alanda etkisiz kalırken, kaçırdığı penaltıyla da Sarı-Kırmızılılar’da ıstırap yarattı. Lakin 30 yaşındaki santrfor sakatlığını atlattı ve derbi öncesi antrenmanların tamamında kadroyla birlikte çalışıyor.
Fizikî açığını yavaş yavaş kapatan Icardi’nin derbi performansı da göz kamaştıran cinsten. Icardi bu dönem hem Beşiktaş hem Fenerbahçe hem de Trabzonspor’a karşı 1’er defa forma giydi ve hepsine de gol atmayı başardı.
Lig, rakip fark etmiyor
Birinci yarıdaki Beşiktaş uğraşında 2 kere fileleri sarsan Icardi, Vodafone’daki rövanş öncesi de çok argümanlı.
Yıldız futbolcunun 2 defa gol hükümdarı olduğu Serie A’daki büyük maç karnesi de, Türkiye’deki beklentinin boşa olmadığını gösteriyor. Deneyimli forvetin Inter formasıyla Juventus’a karşı 14 maçta 8 golü var.
Roma’ya 6, Milan’a da 5 gol atan Icardi, daha az forma giyebildiği PSG’nin de nispeten büyük maçlarını boş geçmeden tamamlamayı başardı.
İstanbul Konyalılar Buluşması Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla yapıldı. Depremlerin ardından Hatay’da gittikleri her yerde çift başlı Selçuklu Kartalıyla, Konya Büyükşehir Belediyesi’ni gördüklerini vurgulayan Bakan Kurum, “Gittiğimiz her yerde Konya’nın belediyelerini görüyorduk.
AK Parti’mizin belediyelerini görüyorduk. Konya insanının vefakarlığını, AK davamızın cefakarlığını, gönül belediyeciliğimizin en güzel örneklerini görüyoruz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Anadolu’daki ilk başkentimiz, Selçuklu’nun kalbi Konya’mızda da yatırımlarımızla, projelerimizle 5 yıldır belediye başkanlarımızla birlikte çalıştık. ‘O iş benimdir, bu iş başkasınındır’ demedik. Milletimiz bizden ne istediyse o projeyi gerçekleştirebilmek için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Konya’mızın her bir karşını tıpkı atalarımızın yaptığı gibi ihya çalışmaları yaptık. Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında Konya’mıza gelecek milyonlarca misafirimizi bambaşka bir Konya karşılıyor” dedi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Aramızdaki bu birlik ve beraberliği daha da güçlendirmek ve şehrimizi sizlerin gurur duyacağı bir hale getirmek için aralıksız çalışmaya devam ediyoruz. Ülkemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 21 yılda tarihinin en parlak dönemini yaşarken Konya’mız ise bu büyük atılımda önemli bir pay aldı. İnşallah bu yatırımlar artarak devam edecek. Konya’mız tüm dünyada yıldızını daha da parlatırken Türkiye Yüzyılı’nın ise incisi olacak. Tüm bu yatırımların baş mimari olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız, hemşehrimiz Sayın Murat Kurum’a sonsuz teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.
İstanbul’da Konyalılar Buluşması Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla yapıldı.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen Konyalılar Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan Konyalı Sanayici ve İş Adamları Derneği (KONSİAD) Genel Başkanı Kemal Çelik, “Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Zeytinburnu Belediye Başkanımızın destekleriyle böyle bir organizasyonu düzenledik. Çok şükür, ciddi bir başarı var. Teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, böyle güzel bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bakanımıza Zeytinburnu’na yaptığı emekleri, katkıları için teşekkür ediyorum. Hepimiz 14 Mayıs için Cumhurbaşkanımızın hızına yetişmeye çalışıyoruz. Allah bu milletin başından Cumhurbaşkanımızı Recep Tayyip Erdoğan’ı eksik etmesin” ifadelerini kullandı.
“İNSAN KONYALILARLA BİRLİKTE OLUR DA MUTSUZ OLUR MU?”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, “İnsan Konyalılarla birlikte olur da mahzun olur mu? İnsan Konyalılarla birlikte olur da mutsuz olur mu? İnsan Konyalılarla birlikte olur da yorgun olur mu? Bu ne güzel hemşehricilik, bu ne güzel topluluk. Sayın Bakanım bugün bizler Konya’dan sizlere nefes, soluk vermek adına, beraber olmak adına geldik. Sizin gayretlerinizi, çalışkanlığınızı, samimiyetinizi sadece biz Konyalılar değil, tüm Türkiye takdir ediyor. Bugün öyle bir tablo gördük ki rahat rahat Konya’ya dönebiliriz. Sizleri hemşehrilerimize emanet ediyoruz. İnşallah onlar da 14 Mayıs’ta hemşehrileri için gerekli gayreti gösterecek. Zeytinburnu Belediye Başkanımıza da misafirperverliği için teşekkür ediyorum” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, İstanbul’daki Konyalılarla bir araya gelmekten dolayı yaşadığı mutluluğu ifade ederek konuşmasına başladı. Selçuklu Dar-ül Mülkü Konya’dan Osmanlı Payitahtı İstanbul’a selamlar getirdiğini ifade eden Başkan Altay, “İstanbul’daki Konyalılar buluşması hem İstanbul’daki kardeşlerimizle dostluğumuzu pekiştirmeye hem de hasret gidermeye vesile oldu. Konya 10 bin yıl önce Çatalhöyük’ten başlattığı kadim yolculuğunu eşsiz kültürüyle bütünleştirmiş, alim ve ulemalarıyla tüm dünyayı etkilemiş, medeniyetlerin beşiği bir şehirdir. Baharda toprak nasıl yeşilleniyorsa, bizler de hemşehrilerimizle kardeşlik bağıyla bağlanıyor, gönüllerimizi kardeşlikle yeşertiyoruz. Aramızdaki dayanışmanın özünü her zaman en derinden hissediyoruz” diye konuştu.
“Bizde hemşehriliğin tarifi başkadır. Hemşehrilik haritada sınırları olsa da gönüllerde sınırların kalktığı, mesafeler ne kadar uzak olsa da her bir kardeşimizle yan yana omuz omuza olmayı başardığımız bir anlayıştır” diye konuşmasını sürdüren Başkan Altay, “Dünyanın neresinde olursa olsun, Konya’mızı kalbinin derinliklerinde taşıyan her bir hemşehrimiz bizler için büyük bir öneme sahip. Sizlerin görüş ve düşüncelerine her zaman büyük önem veriyor, sizlerle birlikte şehrimizi yarınlara taşıma gayretinde bulunuyoruz. Aramızdaki bu birlik ve beraberliği daha da güçlendirmek ve şehrimizi sizlerin gurur duyacağı bir hale getirmek için aralıksız çalışmaya devam ediyoruz. Sizlerin desteğiyle inşallah Konya’mızı geçmişi kadar görkemli bir gelece taşımak için çaba sarf ediyoruz. Ülkemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 21 yılda tarihinin en parlak dönemini yaşarken Konya’mız ise bu büyük atılımda önemli bir pay aldı. AK Parti döneminde son 20 yılda şehrimize tamı tamına 168 milyar 363 milyon liralık büyük bir yatırım gerçekleştirildi. İnşallah bu yatırımlar artarak devam edecek. Konya’mız tüm dünyada yıldızını daha da parlatırken Türkiye Yüzyılı’nın ise incisi olacak. Tüm bu yatırımların baş mimari olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız, hemşehrimiz Sayın Murat Kurum’a sonsuz teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.
“TÜRKİYE ÇOK DAHA PARLAK BİR İSTİKBALE EMİN ADIMLARLA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEK”
14 Mayıs seçimlerinin önemine de değinen Başkan Altay, “Kasım 2002’de milletimizi karanlık günlerden AK yarınlara taşımak için çıkılan bu kutlu yolculuk bugün bağımsız ve milli politikalarla yerli ve milli üretim anlayışıyla demokrasi ve kalkınma hamleleriyle taçlanarak şahlanışın temelini oluşturdu. Türkiye çok daha parlak bir istikbale emin adımlarla yürümeye devam edecek inşallah. Bu uğurda ulvi bir mücadele için kollarını sıvayan İstanbul milletvekili adayımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum başta olmak üzere tüm saygıdeğer milletvekili adaylarımıza yürekten başarılar diliyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımızın şehrimize olan yakın ilgi ve sevgisi, sayın bakanımızın destekleriyle Konya’mızın hayalleri bir bir gerçekleşti elhamdülillah. Hatta başkalarının hayal bile edemediği yatırımları birlikte şehrimize kazandırdık. Sayın Bakanımızla birlikte Konya’mızda ortaya koyduğumuz birlik ve beraberlik tüm Türkiye’de gıpta ile takip edilir hale geldi. Bu süreçte şehrimiz her alanda çok önemli ilerlemeler kaydetti ve vizyon projelerle ihya olmaya başladı. Sayın Bakanımıza tüm Konyalılar adına hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Ev sahipliğinden dolayı Zeytinburnu Belediye Başkanımıza da şükranlarımı sunuyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“KONYA’NIN BİR EVLADI OLMAKTAN İFTİHAR EDİYORUM”
AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı da şöyle konuştu: “AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın bütün belediye başkanları çalışkandır, işini iyi yapar. Konya’mızda özellikle merkez ilçe belediye başkanlarımız, Cumhur İttifakı’ndaki 25 ilçe belediye başkanı ama başta Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız belki Türkiye’nin en çalışkan belediye başkanı. Allah Uğur Başkanımızdan razı olsun. Biz, 10 gün, 15 gün, 20 gün Hatay’daydık. Orada gerçekten bulunan bütün vatandaşların Konya’ya nasıl bir ünsiyetle bağlandığını biliyoruz. O yüzden Sayın Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. AK Parti iktidarlarının bütün bakanları zaten çalışkandır. Ama bizim gönlümüzde Murat Kurum bakanımız kadar çalışkan asili gelmemiştir. Allah Sayın Bakanımızdan razı olsun. Bunu milletvekili sıfatımla değil; bir Konyalı vatandaş sıfatıyla söylüyorum. Biz Ankara’da, Türkiye’nin dört bir yanından Bakanımızın ne kadar sevildiğini biliyoruz. İnşallah İstanbul’daki Konyalılara yani sizlere emanet ediyoruz Bakanımızı. Konya’nın bir evladı olmaktan iftihar ediyorum.”
“KONYA İLE İSTANBUL ARASINDA ÇOK GÜÇLÜ BİR BAĞ VAR”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Murat Kurum ise, İstanbul’un 200 bin Konyalıya ev sahipliği yaptığını belirterek konuşmasına başladı. Bakan Kurum, “Konya ile İstanbul arasında çok güçlü bir bağ var. Burada yaşayan hemşehrilerimiz İstanbul’umuzun siyasetine, kültürüne, sanatına ve ticaretine yön veriyor. Bizleri bir araya getirdiği için tüm KONSİAD ailesine şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“HATAY’DA NEREYE GİTSEK KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYEMİZİ GÖRÜYORUZ”
Depremlerin ardından Hatay’da gittikleri her yerde çift başlı Selçuklu Kartalıyla, Konya Büyükşehir Belediyesi’ni gördüklerini vurgulayan Bakan Kurum, “Konya’nın belediyelerini görüyorduk. AK Parti’mizin belediyelerini görüyorduk. İşte Konya insanının vefakarlığını, AK davamızın cefakarlığını, gönül belediyeciliğimizin en güzel örneklerini görüyoruz. Bu manada Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve tüm personeliyle tüm Konyalılara, Konyalı belediyelerimize yapmış oldukları hizmetlerden dolayı can-ı gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“BUGÜN TAM 120 BİN KONUTU VE KONUTUN YAPIMI İÇİN İNŞA ÇALIŞMALARINI BAŞLATMIŞ DURUMDAYIZ”
Bakan Kurum şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bugün tam 120 bin konutu ve konutun yapımı için inşa çalışmalarını başlatmış durumdayız. İlk konutlarımızı daha birkaç gün önce Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta afetzede kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah, 1 yıl içerisinde 319 bin toplamda 650 bin konutumuzu yapacak, yaralarımızı tamamen saracağız. Ve bunu söylerken bazıları merak ediyor: Nasıl yapacaksınız? Bir yılda 319 bin konut biter mi? Toplamda 650 bin konutu yapabilir misiniz diye bizim adımıza hesap yapıyorlar. Biz, 20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu ülkeye 100 yılda yapılacak yatırımları nasıl yaptıysak; Elazığ’da, Malatya’da, Trabzon’da, İzmir’de, Bartın’da, Sinop’ta afetlerde, sellerde, milletimizin yanında nasıl olduysak o konutları söz verdiğimiz gibi onlara nasıl yetiştirdiysek, inşallah Allah’ın izniyle, milletimizin destekleriyle de, dualarıyla da 11 ilimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Bu söz, kimin sözüdür biliyor musunuz? İşte 21 yıldır bu işleri, bu hizmetleri gece gündüz çalışarak milletine sevdalı liderimiz, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür.”
“KONYA’MIZIN HER BİR KARŞINI TIPKI ATALARIMIZIN YAPTIĞI GİBİ İHYA ÇALIŞMALARI YAPTIK”
İstanbul’da dev eserleri ihya ederken 81 ilde de AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bakanlıklarının bir projesi olduğunu kaydeden Bakan Kurum, “Anadolu’daki ilk başkentimiz Selçuklu’nun kalbi Konya’mızda da yatırımlarımızla, projelerimizle, çalışmalarımızla memleketimizi istikbale taşımak için 5 yıldır belediye başkanlarımızla birlikte mücadele ettik. O iş benimdir, bu iş başkasınındır demedik. Milletimiz bizden ne istediyse o projeyi gerçekleştirebilmek için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Konya’mızın her bir karşını tıpkı atalarımızın yaptığı gibi ihya çalışmaları yaptık. Bugün Cumhuriyetimizin 100. Yılında Konya’mıza gelecek milyonlarca misafirimizi bambaşka bir Konya karşılıyor” cümlelerini kurdu.
“TÜRKİYE’Yİ YÜZ YIL GERİYE GÖTÜRMEK İSTEYENLER VAR”
14 Mayıs’ta Cumhuriyet tarihinin en kritik seçiminin yapılacağını paylaşan Kurum, “Açıkça görüyoruz ki artık saflar netleşti. Ben 81 ili 500 kez ziyaret ettim. Nerede bir yangın, sel olsa biz vatandaşın dizinin dibindeydik. İhtiyaçları giderene kadar da oradan ayrılmadık. Tüm kurumlarımız aynı özveriyle çalışmaya devam ediyor. Biz böyle iken bir de karşı tarafa bakıyoruz, Millet İttifakı’na, siyasi arşivleri gerçekleştirilmemiş sözlerle dolmuş, taşmış… Yaptıkları hiçbir iş yok. Durum şudur, bir tarafta ‘Dev projeleriyle yükselen bir Türkiye’ diyen Cumhur İttifakımız, diğer tarafta ise Türkiye’ye dair tek bir projesi olmayan Kılıçdaroğlu var. Bir tarafta milleti için köprüler, tüneller, hızlı tren hatları, şehir hastaneleri, havalimanları, millet bahçeleri, sosyal konutlar inşa edenler var, diğer tarafta milletin gönlüne boş vaatlerle girmeye çalışanlar var. Türkiye’yi yüz yıl geriye götürmek isteyenler var” diye konuştu.
Boyner Grup, fayda yaratma misyonu ile 2015 yılında kurduğu “Buluşum” platformuyla sosyal girişimcileri desteklemeye devam ediyor. Bugüne kadar 16 projeye destek sağlayan Buluşum platformu, sosyal girişimcilerin başvurularını bekliyor.
Sürdürülebilirlik, fırsat eşitliği ve sosyal fayda yaratma odağıyla farklı projeler geliştirmeye odaklanan Boyner Grup, Buluşum platformu ile girişimcileri destekliyor. Girişimcilere sunulan finansal kaynağın yanında, mentorluk desteği ve Boyner Grup şirketlerinin iletişim ağından faydalanmalarına da imkân tanınıyor.
“Buluşum” sosyal girişimlere katkıda bulunuyor
Buluşum CEO’su Cihan Alpay, “Amacımız; ‘benim bir buluşum var’ diyen ya da girişimlerini geliştirmek isteyen sosyal girişimcilere cesaret vererek maddi destek sağlamak. Bugüne kadar 16 farklı sosyal girişime katkıda bulunduk. Daha fazla sosyal girişime can suyu olmak için sosyal girişimleri platformumuza davet ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Genç sosyal girişimcileri Buluşum’a davet ediyoruz
Buluşum’un destek verdiği projelerin topluma fayda sağlama hedefi olması, hayata geçirilebilir, sürdürülebilir bir iş planı ve gelişim alanına sahip olması gibi kriterlere göre seçildiğini hatırlatan Buluşum CEO’su Cihan Alpay, “Girişimcilik yolculuğunda yeni sosyal projelere destek vermek bize heyecan veriyor. Topluma fayda sağlayan, yaratıcı ve sürdürülebilir projeleri olan proje sahipleri yaptıkları iş planı, projelerinin detaylarını anlatan sunum ve görsel malzemeleriyle ‘bulusum.biz’ adresi üzerinden başvuruda bulunabilir. Buluşum ekibi, proje başvurularını inceleyip Buluşum Danışma Kurulu’na iletiyor. Danışma Kurulu projeleri inceliyor ve kriterlere uygun projeler maddi olarak destekleniyor, ayrıca mentorluk ve Boyner Grup şirketlerinin iletişim ağından faydalanmalarına da imkân tanınıyor. Toplumsal sorunların çözümü için yaratıcı fikir veya girişimini geliştirmek isteyen genç sosyal girişimcileri aramıza davet ediyoruz” diye konuştu.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), paydaşlara havacılığın doğal afetler ve insani kriz zamanlarında oynadığı kritik rolü hatırlattı.
Havayolu sektörü, IATA Dünya Kargo Sempozyumu için İstanbul’da bir araya gelirken, IATA Genel Direktörü Willie Walsh, önemli açıklamalar yaptı. Walsh, “Kriz vurduğunda, havacılık hep oradadır. Bağlantı, yardım ve ilk müdahale ekiplerini ihtiyaç duydukları yere ulaştırmak için çok önemlidir. Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremde de yine havacılığın önemi görüldü. Havayolları, depremin hemen ardından hayatların kurtarılmasına yardımcı oldu. Ve havayolları, hayati önem taşıyan kargo gönderileriyle toparlanmayı hızlandırmaya yardımcı olmaya devam ediyor” dedi.
Havacılığın sağladığı destekle;
• 90’dan fazla ülkeden 3.500 tonun üzerinde yardım ulaştırıldı
• Etkilenen bölgelere 350’den fazla yardım ve ülkesine geri dönüş uçuşu gerçekleştirdi
• Dünyanın dört bir yanından 130.000’den fazla müdahale ekibine ulaşım sağlandı
Teslim edilen kritik malzemeler arasında kışlık ceketler, battaniyeler, tuvaletler, hijyen malzemeleri, gıda, itfaiye ekipmanları, jeneratörler, çadırlar, su dağıtım rampaları, el fenerleri, uyku tulumları ve tıbbi malzemeler yer aldı.
Diğer yandan, Airlink, havacılık sektörünün krizlere nasıl tepki verdiğine dair güzel bir örnek sunuyor. Airlink, İnsani felaket zamanlarında bağışlanan havayolu kaynaklarını ve STK ihtiyaçlarını koordine eden kar amacı gütmeyen bir kuruluş. STK ve havayolu ortaklarıyla birlikte çalışan Airlink, 300 tonluk ek bir boru hattı ile 1.000 tonluk yardım malzemesinin etkilenen bölgeye taşınmasını koordine etti.
Şehirlerin ve altyapının dayanıklılığı, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin (sırasıyla SDG 9 ve 11) temel bileşenleri. Bu, hava taşımacılığının rolünün hem kendi başına önemli bir altyapı bileşeni hem de topluluklar için hayati bir yaşam çizgisi olduğu kriz zamanlarında test edilir.
Walsh, bu konuda ise şunları söyledi: “Havayolları her gün insanları, kültürleri, işletmeleri ve ekonomileri birbirine bağlayarak insanlığa muazzam bir pozitif katkı sağlıyor. Bu, ekonomik büyümeyi ve sosyal gelişmeyi teşvik ediyor. Afet meydana geldiğinde, bu bağlantılar daha da kritik hale geliyor. Bunu akılda tutarak, havacılığın her zamankinden daha güvenli, emniyetli, güvenilir ve sürdürülebilir hale gelerek bu rolü yerine getirebilmesini sağlamak için tüm paydaşlarımızı bize katılmaya davet ediyoruz. Havayolları olağanüstü bir dayanışma göstererek dünyanın dört bir yanındaki etkilenen topluluklara hayati malzeme ve yardım sağladı. Krizler sırasında, hayatları birlikte yeniden inşa etmeye çabalayarak umut, rahatlama ve yardım getiriyoruz. Böyle bir fark yaratan bir sektörün parçası olmaktan gurur duyuyorum”
Kömür endüstrisinin Türkiye’deki en geniş kapsamlı buluşması 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi, yaklaşık bin 200 ziyaretçiyi ağırladı. Yerli ve yabancı uzmanların kömür endüstrisinin gelecek yaklaşımlarını tartıştığı Zirve’de, 63 firma yeni ürün, proje ve teknolojilerini tanıttı
Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle ve Dünya Kömür Birliği (World Coal Association – WCA)’nin uluslararası partnerliğinde düzenlenen 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi (4. Clean Coal Technologies Summit – CCTS), 24-25 Nisan 2023 tarihlerinde Ankara’da Divan Otel’de gerçekleşti. Enerjide dışa bağımlılığın olası risklerinden korunmak için yerli ve milli kaynakların önemine dikkat çekilen Zirve’de, 21 milyar tonluk yerli kömür rezervlerimizin hem verimli hem de temiz teknolojilerle ekonomiye kazandırılması konusunda atılması gereken adımları uzmanlar tartıştı. Zirve’de, kömür endüstrisinin uluslararası projeksiyonuna dair değerlendirmeler de yapıldı.
129 firmadan ziyaretçiler Ankara’da kömür için buluştu
Türkiye’de kömür endüstrisini buluşturan en kapsamlı Zirve’ye kamu, özel sektör, üniversite, AR-GE ve İSG kuruluşlarından yerli ve yabancı yaklaşık bin 200 ziyaretçi katıldı. 63 firmanın yeni proje ve teknolojilerini tanıttığı Zirve’yi 129 firmadan temsilciler ziyaret etti. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Dünya Kömür Birliği, Avrupa Kömür ve Linyit Birliği (EURACOAL)’nden uzmanlar Zirve’de dünyada kömürün yeniden yükselişinin enerji sektöründeki yansımalara mercek tuttu. Zirve’de kömürle ilgili kısa ve orta vadeli öngörüler ile temiz kömür teknolojilerindeki son gelişmeler de önemli bir gündemi oluşturdu.
Zirve’de düzenlenen oturumların konuları şunlar oldu: Uluslararası Kömür Endüstrisi Yaklaşımları, Türkiye’de Kömür Endüstrisine Makro Bakış, Ülkemiz Kömür Teknolojilerine ve Kömür Yakıtlı Termik Santrallerin Kurulum ve İşletilmesine Yönelik İyi Uygulamalar, Türkiye’de Madencilik ve Örnek Uygulamaları, Kömür Madenciliğinde İş Sağlığı ve Güvenliği ile İklim Değişikliği Ortamında Kömür Endüstrisi ve Temiz Kömür.
Zirve’de ortak akıl ile sektörün gündemindeki konulara çözüm arandı
Sektör olarak ‘Türkiye Yüzyılı, Enerjinin Yüzyılı’ anlayışıyla hareket ettiklerini aktaran Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan şunları söyledi: “Türkiye Yüzyılı’nda enerji alanında en büyük değişim ve dönüşümün temiz kömür teknolojileriyle yaşanacağını öngörüyoruz. Yerli kömürümüzü; bilim, teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon ile buluşturarak verimli bir şekilde ekonomiye kazandırmak için var gücümüzle uğraşıyoruz. Özellikle karbon yakalama teknolojileri kullanarak üretim yapan yerli kömür santrallerini 2030 yılına kadar sisteme dahil etmeyi planlıyoruz. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’nde iki gün boyunca uzmanlardan bu alandaki en güncel teknolojileri ve gelişmeleri dinledik. Zirve’ye katılan yerli ve yabancı uzmanlar kömürün bugün olduğu gibi gelecekte de öncelikli bir enerji kaynağı olacağını ifade etti. Zirve’yi her yıl hayata geçirerek sektörümüzün gündemindeki konulara ortak akıl ile çözüm üretmesi için önemli bir platform olmasını sağlamayı hedefliyoruz.”
Yerli kaynağımız kömürü milli çıkarlarımızı gözeterek ekonomiye kazandırmalıyız
4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’nin ikinci gününün açılışını gerçekleştiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı şu konulara dikkat çekti: “Yerli kaynağımız kömürden milli çıkarlarımız doğrultusunda temiz kömür teknolojileriyle sonuna kadar faydalanmalıyız. Dünyada 2023 yılında kömür talebi tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşacak. Kömür, dün, bugün ve gelecekte de enerji karmalarındaki payını koruyacak. Karbon çağı devam ettiği sürece kömür kullanılmaya devam edecek.”
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EHBYİB) son 4 yılda ihracatını 4 kat artırarak 1 milyar dolar barajını aşmayı başardı. Egeli hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatçıları 2023 yılında 1,1 milyar dolar ihracat hedefi koydu.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Mali Genel Kurul Toplantısında konuşan, EHBYİB Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, görev sürelerinin ilk yılında sektörlerinin ihracatının sürdürülebilir şekilde arttırılması, yaşanan sorunlara çözüm bulunması için ihracatçılar ve tüm paydaşlarla iş birliğinin arttırılması için yoğun çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
2023 yılı ihracat hedefi 1,1 milyar dolar
Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörünün 2022 yılında Türkiye genelinde 11,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini paylaşan Öztürk, “Ege hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü olarak 2022 yılında ihracatımızı yüzde 47’lik artışla 682 milyon dolardan 1 milyar doların üzerine taşıdık. Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında 1 milyar dolar barajını aşan 6. ihracatçı birliği olmayı başardık. Sektörümüzün 1 milyar dolarlık ihracat hacmini önümüzdeki dönemlerde de artırmak için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. 2023 yılı için hedefimiz 1,1 milyar dolar dövizi ülkemize kazandırmak” şeklinde konuştu.
Her 100 dolarlık ihracatın 61 dolarını bitkisel yağ sektörü yaptı
Geniş ürün gamına sahip olduklarını, her sektörün ihracata katkısının büyük olduğunu ifade eden Öztürk, sektörün ihracatının kırılımını şöyle özetledi; “Birliğimizin geçen yıl yaptığı her 100 dolarlık ihracatın 61 dolarını bitkisel yağ ihracatçılarımız gerçekleştirdi. Küspeler ve hayvansal yem ihracatımızda artış ivmesi yüksek, yüzde 67 artışla 123 milyon dolar, yağlı tohumlar ihracatımız yüzde 140 artışla 98 milyon dolar, çikolata şekerleme ihracatımız yüzde 3 artışla 48 milyon dolar ve gıda müstahzarları ise yüzde 25 artışla 41milyon dolar ihracata tekabül etti.”
Hindistan’a beyaz haşhaş ihracatı yıllar sonra açıldı
Beyaz haşhaş ihracatında en büyük ihraç pazarı Hindistan’a ihracatta son yıllarda sorunlar yaşandığını bu sorunların çözümü için yoğun mesai harcadıklarının altını çizen Öztürk, “İhracatın her aşaması ayrı bir özen istiyor, bazı sorunlar yaşıyoruz. Geleneksel ihraç pazarımız olan Hindistan’a beyaz haşhaş tohumunun ihracatı konusunda 2016 yılından bu yana çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu beyaz haşhaşın en büyük alıcısı Hindistan 2022 yılında 86 milyon dolarlık beyaz haşhaş talebiyle Birliğimiz üyelerinin en çok ihracat yaptığı dördüncü ülke oldu. Bundan sonraki dönemde haşhaş tohumu ihracatımızın kesintisiz devam etmesi için çaba göstermeye devam edeceğiz” dedi.
URGE Projesi geliyor
Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği, ihracatçı firmaların uluslararası arenada kümelenerek kurumsallaşmalarına ve rekabet güçlerini artırmalarına destek sağlayan, firmaların ihracat yetkinliklerini artıran Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (URGE) Projesi için çalışmalarını başlattıklarını anlatan Başkan Öztürk, hububat bakliyat yağlı tohum ihracatçılarını URGE Projesinde yer almaya davet etti.
TURQUALİTY Projesi ABD’ye gıda ihracatını ikiye katladı
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 gıda ihracatçı birliğiyle birlikte gıda ihracatını artırmak için fuarlar, sektörel ticaret heyetleri, alım heyetleri, URGE ve TURQUALITY projeleri sürdürdükleri bilgisini paylaşan Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü; “ABD pazarında Ticaret Bakanlığı desteğiyle yürüttüğümüz ve ikinci dört yıllık dönemine başladığımız Turkish Tastes Turquality projemiz ile çok başarılı işlere imza attık. Projemizde tanıttığımız gıda ürünlerinde 4 yıllık dönemde ABD’ye yaptığımız ihracatta 700 milyon dolardan 1 milyar 450 milyon doların üzerine çıktık. 2022 yılında hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü olarak ABD’ye 708 milyon dolarlık ihracatla Türkiye’nin ABD’ye yaptığı gıda ürünleri ihracatının yaklaşık yarısını gerçekleştirdik. Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörümüzün ABD’ye ihracatını 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.”
Üye ilişkilerini geliştirme projesi hayata geçti
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyesi firmaları ziyaret ederek firmaların yaşadıkları sorunları dinlediklerini ve sonrasında özellikle TİM ve Ticaret Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunup sorunların çözümü için takipçi olduklarını aktaran Öztürk, ihracatçı firmalardan sorun ve çözüm önerilerini yönetim kuruluyla paylaşmaları çağrısında bulundu.
İhracatın yıldızları için 2 bin fidanlık orman oluşturuldu
2022 yılında Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin gerçekleştirdiği 1 milyar dolarlık ihracata 610 milyon dolarlık katkı sağlayan ihracatın yıldızı olan 6 sektördeki 18 firma için 2 bin fidanlık orman oluşturdu. İhracatın yıldızı firma temsilcilerine fidan sertifikaları genel kurulda takdim edildi.
Yağlı tohumlar ve baharatlar sektöründe; YUMURTACILAR ZAHİRECİLİK TARIM ÜRÜNLERİ İNŞAAT VE MÜTEAHHİTLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, ALTERNATİF TARIM VE ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ve ARI SUSAM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ihracatta ilk üç şeklinde sıralandı.
Hububat ve hububattan mamul ürünler ihracatında; POLEN TOHUMCULUK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, GLOBAL BRANDS UNION GIDA İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ve EGE HAZIR YİYECEK DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ödül mutluluğu yaşadı.
Değirmencilik sektörünün zirvesinde; YÜKSEL TEZCAN GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH.İHR. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ ve BAHA TARIMSAL FAALİYETLER SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ yer aldı
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2022 yılında yaptığı ihracatın yüzde 61’ini yaparak 1 milyar dolarlık ihracata en büyük katkıyı sağlayan bitkisel yağ sektöründe zirvedeki firmalar, ABALIOĞLU YAĞ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, YONCA GIDA SANAYİ İŞLETMELERİ İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ve KÜÇÜKBAY YAĞ VE DETERJAN SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ oldu.
Geniş ürün gamına sahip olan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nde; Şekerleme sektöründe, FERRERO TÜRKİYE ÇİKOLATA VE TARIM ÜRÜNLERİ SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş., GLOBAL BRANDS UNION GIDA İNŞAAT TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ve BOZTOPRAK GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ihracatın yıldızları olarak EHBYİB ormanında yerlerini aldılar.
Can dostlarımızın gıdalarını üreten; LİDER PETFOOD YEM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, ÇAĞATAY EVCİL HAYVAN MAMALARI VE YEM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ve DFC PET İÇ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ hayvan yemleri kategorisinde zirve mutluluğu yaşadılar.
Emirates, 5 Temmuz’dan itibaren Dubai’den Montreal’e yeni günlük uçuş seferleri başlatacağını duyurdu. Emirates’in 2007’den bu yana faaliyet gösteren Toronto seferlerine ek olarak; Montreal, havayolunun Kanada’daki ikinci durağı olacak.
Montreal seferlerinin başlatılmasıyla beraber, BAE ve Kanada arasındaki ekonomik işbirliğinin derinleştirilmesi ve ticari bağlantıların artırılmasının yanı sıra havacılık ve turizm sektörlerine yönelik teşviklerin yoğunlaştırılması amaçlanıyor. Yeni uçuş noktasına yapılacak günlük seferler, Dubai ile Kanada arasındaki yoğun direkt uçuş talebini karşılamaya yardımcı olacak ve Kanada’ya uçan yolcular için daha fazla seçenek sunacak.
Montreal’den Dubai’ye seyahat eden yolcular, havayolunun ödüllü hizmetlerinin keyfini çıkarabilir ve Emirates’in 70’ten fazla ülkede 130’dan fazla uçuş noktasından oluşan küresel ağına güvenli, kolaylıkla ve verimli bir şekilde bağlanabilir.
Dubai ve Montreal arasındaki günlük uçuşlar, Boeing 777-300ER model uçak ile üç sınıf konfigürasyonunda EK243/244 uçuş numarasıyla gerçekleştirilecek ve tüm kabinlerinde birinci sınıf bir seyahat deneyimi sunacak. Yolcular; 8 First Class süit, Business Class’ta 42 yatağa dönüşebilen koltuk ve Economy Class’ta 304 koltuk bulunan geniş gövdeli uçaklarda Emirates’in ödüllü seyahat deneyiminin keyfini çıkarabilirler.
Montreal biletleri, 5 Temmuz’da başlayan uçuşlar için satışa çıktı ve emirates, Emirates App veya seyahat acenteleri üzerinde satın alınabilir.
Emirates Ticari İşler Başkanı Adnan Kazım konu ile ilgili şunları söyledi: “Emirates olarak, Dubai’deki merkezimizden doğrudan servislerle Kanada’ya erişimimizi genişletirken, ülkedeki ikinci noktamıza seferlerimizi başlatmaktan heyecan duyuyoruz. Büyük bir metropol merkezi ve Kanada’nın en büyük ikinci şehri olarak, Montreal’i 130’dan fazla destinasyondan oluşan ve giderek büyüyen global uçuş ağımıza eklemekten ve Amerika’daki kapsama alanımızı güçlendirerek Dubai’den 18 uçuş noktasına hizmet vermekten memnuniyet duyuyoruz.
15 yılı aşkın bir süredir Toronto’ya yolcu ve kargo hizmetleri sunuyoruz. Temmuz ayında Montreal’e hizmet vermeye başladığımızda, yolcular; iş, tatil, eğitim veya aile ve arkadaş ziyareti amaçlı seyahatlerini planlarken daha fazla seçeneğe sahip olacak. Bu yeni uçuş noktasını mümkün kılan gelişmiş anlaşmalar için BAE ve Kanada makamlarına teşekkür etmek istiyoruz. Ülkeye erişimimizi genişleterek, turizmi daha fazla şehirde teşvik etmenin ve tüm sektörlerde daha fazla iş yaratmanın yanı sıra Kanadalı işletmelere ve ihracatçılara bir dizi fayda sağlayacak yeni ticaret yollarını kolaylaştırmayı arzu ediyoruz.”
Emirates Uçuş Ağı ve Air Canada ortaklığı
Emirates ve Air Canada yolcuları, iki havayolu arasındaki uçuş ortaklığı sayesinde geniş bir uçuş ağına erişebiliyor. Emirates’in uçtuğu 130’dan fazla uçuş noktasına ek olarak, yolcuları şimdi bu ortaklık sayesinde Toronto dışında Kanada’daki 19 noktaya erişebilmekteler; Air Canada yolcuları ise Emirates ile Dubai’ye uçabiliyor ve böylece Afrika, Hindistan Yarımadası, Orta Doğu ve Uzak Doğu’daki 17 şehre erişebiliyor. Emirates yolcuları ayrıca, Kanada’da 27 ve Kanada-ABD-Güney Amerika arasındaki 94 nokta dahil olmak üzere, Air Canada tarafından interline olarak işletilen 140’tan fazla uçuş noktası arasından seçim yapabilecekler.
Emirates yolcuları, her iki havayolu arasındaki gelişmiş ara hat düzenlemesi sayesinde ABD, Meksika, Güney Amerika ve Karayipler de dahil olmak üzere Montreal’den seyahat edebilecekleri 68 uçuş noktası arasından seçim yapabilirler. Kanada’da Montreal üzerinden seyahat edilebilen en popüler iç hatlar arasında Vancouver, Calgary, Ottawa ve Halifax bulunuyor.
Emirates Skywards üyeleri, tüm uygun Air Canada uçuşlarında Mil kazanabilir ve bu milleri Air Canada ağında hediye biletler için kullanabilirler.
Emirates’in son uçuş noktası olan Montreal’e seyahat
Saint Lawrence ve Ottawa Nehri arasındaki bir adada yer alan Montreal, Quebec’in en büyük ve Kanada’nın ikinci büyük şehridir. Fransız Kanada’sının başkenti ve ülkenin kültür başkenti olarak da bilinen şehir, festivalleri ve gelişmiş yemek ve sanat kültürüyle ünlüyken aynı zamanda önemli bir ticaret, turizm ve iş merkezi olarak ön plana çıkmaktadır. Eşsiz coğrafi konumu nedeniyle ziyaretçileri cezbetmesine ek olarak, Montreal aynı zamanda dünyanın en iyi üniversitelerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır ve uluslararası öğrenciler tarafından aranan öğrenci dostu ve birinci sınıf bir eğitim yeri olarak ün kazanmıştır.
Montreal’den uçuş saatleri, Kanadalı yolculara Dubai dışındaki Tayland, Lübnan, Hindistan, Bali gibi önemli eğlence yerlerine ve Seyşeller gibi Fransızca konuşulan Hint Okyanusu destinasyonlarına kolay erişim sağlayacaktır. Yeni hizmet aynı zamanda; Dubai, Hindistan, Lübnan, Singapur, diğer Güney Doğu Asya ve Afrika ülkelerinden eğlence ve iş amaçlı seyahat edenler, aile ve arkadaş ziyaretinde bulunanlar ve ülkede yüksek öğrenim gören uluslararası öğrenciler gibi çeşitli kesimlere Montreal’e yeni bir bağlantı imkanı sağlıyor.
Emirates, 2007’den beri Toronto’da faaliyet gösteriyor ve 2009’dan beri de Dubai-Toronto arasında amiral gemisi A380 ile hizmet veriyor. 20 Nisan’dan itibaren Emirates, Toronto’ya her gün A380 ile hizmet veriyor. Havayolu, geniş uçuş ağına Montreal’in eklenmesiyle, Kanada’ya veya Kanada’dan seyahat planlayan yolcular için iki farklı uçuş noktası seçeneği sunacak. Bu aynı zamanda Emirates’in Amerika’daki uçuş ağını Kanada’da iki noktaya, 12 ABD şehrine ve Meksika, Brezilya ve Arjantin’de dört noktaya genişletecek.
Emtiaların ve malların dünya çapında hareketini desteklemek için Emirates, Boeing 777 yolcu uçağının gövdesinde 20 ton ve A380 uçağının güvertesinde 15 tona kadar taşıma kapasitesiyle Kanada’ya kargo hizmetleri sağlıyor.
İster Dubai’ye ister Dubai’den seyahat ediyor olun, gezginler bol güneş alan plajların, kültürel etkinliklerinin, birinci sınıf misafirperverliğin, eğlence tesislerinin ve çeşitli birinci sınıf deneyimlerin keyfini çıkarabilirler.
Mayıs ayının birinci haftasında çıkış yapacak PC oyunlarının devamı.
– Ethyrial: Echoes of Yore (1 Mayıs: çok oyunculu, keşif, pvp, aksiyon, rol yapma)
Gellyberry Studios tarafından geliştirilen ve Freedom Games tarafından yayınlanacak olan çok oyunculu, keşif, pvp, aksiyon, rol yapma oyunu Ethyrial: Echoes of Yore, 1 Mayıs’ta geliyor. Renkli bir sanat tarzına sahip bu devasa çok oyunculu oyun içerisinde kendi karakterimizi geliştirebilecek, yeni bölgelere adım atacak ve bu bölgeleri keşfedebileceğiz. Oyun MMO rpg cinsinde karşımıza çıkacak ve bu kapsamda kendi karakterimizi istediğimiz üzere geliştirebilecek, yeni silahları elimize alabilecek ve güçlü bir karakteri bu dünyada ortaya çıkarmaya çalışacağız.
Oyunda bir yandan kendimizi geliştirirken ve düzeyimizi yükseltirken öteki yandan ise başka oyuncularla birlikte kapışabilecek, onlarla bir arada yüzleşebilecek ve çeşitli arenalarda bu oyuncularla birlikte uğraş verebileceğiz. Oyunda daha çok bizleri çizgi üslup bir sanat tarzı karşılıyor olacak. Münasebetiyle o yüzden bu kapsamda gerçeklik durumu tahminen de bir tık geride kalmış olabilir. Lakin bu durumdan hoşnut olan oyuncular bu üretime bir göz atabilir ve bir talih verebilir.
Oyun içerisinde büyük bir açık dünyada yer alacak, bu açık dünya içerisinde bölge bölge ilerleyebilecek, her bölgenin kendine ilişkin teması, atmosferi ve yapısı bulunacak. Buraları keşfederek yeni içeriklerin kilidini açabilecek, keşfetme esnasında yeni objeler, öğeler ve ögeler bulabilecek. Bu sayede kendi karakterimize bu öğeleri takabilecek ve daha güçlü duruma gelebileceğiz. Oyun içerisinde elbette etrafı keşfetmek, etrafta bulunan düşmanları kesmek ve onlardan çıkan eşyaları alıp – satmak epey değerli bir döngü haline gelecek. Zira oyun içerisinde kendimize ilişkin bir iktisat sistemimiz bulunacak, bu iktisat sistemiyle birlikte kendimizi geliştirmeye çalışacağız ve kendimize yeni silahlar alabileceğiz.
Ethyrial: Echoes of Yore içerisinde öteki rol yapma oyunlarında olduğu üzere envanter sistemimiz bulunacak. Bu envanter sistemimizle istediğimiz silahları, objeleri ve ögeleri alabilecek ve istemediğimizi satabileceğiz. Oyun içerisinde envanterimize makul sayıda eşyalar alabilecek ve envanterimizi tertibe koymak büsbütün bizim işimiz olacak.
Eski üslup bir dünyada yer aldığımız ve daha çok çizgi şekli bir yapının bizlere sunulduğu bu rol yapma aksiyon oyunu içerisinde tehlikeli bir dünyaya atılacak, bu dünya içerisinde hayatta kalmaya çalışacak başka yandan ise kendi karakterimizi güçlendirmeye başlayacağız. Oyun içerisinde farklı farklı bölgelere yol alacak, her bölgenin kendine ilişkin düşman sınıfları bulunacak, bu düşman sınıfları da kendine has bir formda kolaydan zora hakikat bir sisteme sahip olacak. Örneğin siz üçüncü düzeydeyken onuncu düzeydeki bir düşmanı kesemeyeceksiniz. Hasebiyle bu kapsamda karakterimizin düzeyini arttıracak ve karakterimizin düzeyini arttırmak için de kendi düzeyimizdeki düşmanları kesmeye çalışacağız. Bu sayede onlardan çeşitli kaynaklar elde edebilecek ve kendimizi bu sayede yavaş yavaş güçlendirmeye başlayacağız.
Diğer MMO RPG oyunlarında olduğu üzere bu oyunda da elbette karakterin düzeyini arttırmak, karakteri yükseltmek ve güçlendirmek epeyce meşakkatli bir iş olacak. Zira birinci başta oyun bizlere kolay gelebilecek ve çarçabuk karakteri düzey atlattırabilecek tekrar eşyaları elimize alabilecek ve kolaylıkla bunları takabileceğiz. Fakat daha sonrasında ise bu durum biraz daha da zorluk gösterecek ve artık daha fazla oyuna vakit ayırmamız gerekecek. Bu kapsamda ise daha çok vakit ayırarak karakterimizi güçlendirmeye çalışacak, daha fazla efor sarf edecek ve kendi karakterimizi yükseltmeye başlayacağız.
Ethyrial: Echoes of Yore içerisinde öteki taraftan tek bir kişi olarak bu dünyada bulunacak lakin yanınıza arkadaşlarınızı çağırabilecek ve arkadaşlarımızla birlikte bu dünyada bulunabileceğiz. Tekrar bu usul oyunları arkadaşlarla bir arada oynamak çok daha zevkli olacak zira tek başınıza daima olarak tıpkı şeyler yapmak tahminen bir yerden sonra sıkıcı olabilir ancak arkadaşlarla birlikte düzey atlamak, onlarla birlikte karakterleri güçlendirmek ve başka oyuncularla bir arada gayret etmek epey eğlenceli gelebilecek.
Yine oyun içerisinde yanımıza arkadaşlarımıza çağırabildiğimiz üzere kendimize ilişkin bir lonca kurabilecek ve bu loncayı resmi olarak oyun içerisinde ilan edebileceğiz. Oyunda tekrar başka oyunlarda olduğu üzere lonca sistemi sayesinde öbür loncalara savaş açabilecek, öteki loncalarda bulunan oyuncuları kendi loncamıza çekebilecek ve en güçlü olan loncayı oyun içerisinde göstermeye çalışacağız.
Canlı bir dünyanın bizlere sunulması hedeflendiği bu üretim içerisinde karakteri güçlendirmek temel emelimiz olacak. Yeniden karakteri güçlendirmek için ana kıssa doğrultusunda çeşitli vazifeler yapabilecek, bu kapsamda farklı bölgelere hakikat adım atabilecek, çeşitli karakterlerle yani NPC’ler ile diyaloglara girebilecek, bu diyaloglar sayesinde onlardan vazife alarak misyonları yerine getirebileceğiz. Misyonları yerine getirdiğimiz esnada çeşitli mükafatların sahibi olacak ve hem karakterimize düzey desteği sunabilecek hem de çeşitli öğelerin sahibi olabileceğiz.
Oyun içerisinde ana öykü kısmını bitirmek elbette oyunun ilerleyen süreçlerine kadar gidebilecek yani oyun sonu içeriklerine kadar bu ana öykü vazifelerini takip edebileceğiz. Lakin doğal ki ana vazifeleri bitirmek için oyunda uzun müddetler vakit geçirmemiz lazım ve bu ana kıssalar sonrasında oyun sonu içeriğini deneyimleyebilecek ve bu kapsamda artık elimizde vazife olmadığı için daima olarak kendimizi karakterimizi güçlendirirken ve düzey atlatırken bulabileceğiz. Çoklukla bu usul oyunlarda oyun sonu içerikleri hayli kıymetli oluyor. Bu oyunda da ek paketler ve ek genişletme seçenekleri de yer alacak. Fakat tekrar de bakalım bu oyun bizlere nasıl bir içerik aktaracak daima birlikte göreceğiz.
Ethyrial: Echoes of Yore içerisinde elbette başlamadan evvel kendi karakterimizi ve sınıfımızı belirleyecek, bu kapsamda kendi karakterimizi güçlendirebilecek, elimizdeki maharetleri ona nazaran yükseltebileceğiz. Her karakter sınıfının kendine ilişkin özellikleri ve maharetleri bulunacak. Bu kapsamda ise karakterimizi yükseltecek, hem yeni marifetlerin kilidini açabilecek hem de bu marifetleri yükselterek düşmanların karşısına daha güçlü bir halde çıkabileceğiz. Oyunda ne kadar çok düzeye atlarsak ne kadar çok hünerimizi geliştirebilecek, o derece güçlü olabilecek ve daha daha yüksek düzeyli düşmanlara karşı artık bu sayede karşı çıkabileceğiz.
Oyunda elbette daima olarak karakterimizin vefatına şahit olabilecek fakat bundan alışılmış ki çok fazla etkilenmeyeceğiz. Bu biçim oyunlarda ekseriyetle vefatlar karakterimizin sahip olduğu XP (deneyim puanı) oranının azalması ile sonuçlanıyor. Bu oyunu doğal ki deneme bahtımız olmadığı için bu durumu şu anda teyit edemiyoruz münasebetiyle oyun içerisinde bu şekil bir yapının ne olduğunu varsayabiliriz.
Oyunda öbür taraftan çeşitli zindanlar ve işveren savaşları bulunacak. Elbette bu zindanlara ve işveren savaşlarına kendi kümemiz ve arkadaşlarımızla bir arada katılabilecek ve tek başımıza buralara katılmamanızı tavsiye edeceğim. Zira buralarda güçlü savaşçılar ve güçlü işverenler karşımıza çıkabilecek hasebiyle bunları alt ederek güçlü silahların sahibi olabilecek ve bu sayede karakterimizi daha da güçlü hale getirebileceğiz. Bu zindan baskınları ve işverenleri alt etme durumu hayli değerli. Hasebiyle bu bahse kıymet göstermeniz gerekecek. Bunları kesmek için de bir kümemizin olması lazım.
Mmm rpg cinsindeki bu imal 1 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilirsiniz. Bu biçim oyunlardan hoşlanıyorsanız bu imale bir göz atabilir ve bir talih verebilirsiniz. Oyunun özellikleri üstte bahsettiğim üzere. Daha fazla içerik ayrıntısı için natürel ki oyun oynamak gerekiyor.
– The Witch of Fern Island (1 Mayıs: ömür, simülasyon, macera)
Enjoy Studio tarafından geliştirilen ve Freedom Games tarafından yayınlanacak olan ömür, simülasyon, macera oyunu The Witch of Fern Island, 1 Mayıs tarihinde biz oyuncuların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Geniş bir maceraya dalabileceğimiz ve birçok içeriği deneyimleyebileceğimiz bu üretim içerisinde renkli bir grafik tarzı, renkli atmosferler ve karakterler bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde farklı farklı bölgelere gerçek adım atabilecek, bu bölgeleri keşfedebilecek ve bu bölgelerde bulunan karakterlerle bir arada etkileşime geçebileceğiz. Etkileşime gireceğimiz karakterlerden çeşitli misyonlar alabilecek, bu vazifeleri yerine getirebilecek ve çeşitli mükafatların ve içeriklerin sahibi olabileceğiz.
Oyun içerisinde geniş bir adada yer alacak ve bu adayı keşfetmek büsbütün bizim işimiz olacak. Ada genelinde yapılacak hayli fazla içerik bulunacak ve bu içerikleri denemek için bir müddet adayı gezmek ve keşfetmek gerekecek. Yeniden ada içerisinde çeşitli derslere katılabilecek, bu derslerin ardından kendi akademik mesleğimizi oluşturabilecek, akademik mesleğin sonrasında ise mezun olarak kendimizi üstün bir cadı olarak ilan edebileceğiz. bir cadı olabileceğimiz ve kendimizi bu bahiste kanıtlayabileceğimiz üretim içerisinde çeşitli bitkilerin üzerinde tecrübeler elde edebilecek, bu bitkileri yetiştirecek ve büyütebileceğiz.
Kendimizi resmi bir cadı olarak ilan edebileceğimiz bu imal içerisinde kendimize ilişkin bir kulübemiz ve yatacak yerimiz olacak. Bunun dışında dışarıda renkli ve canlı bir hayat bizleri bekliyor olacak. Ek olarak da çeşitli derslere katılarak kendimizi geliştirmemiz gerekecek. Oyun içerisinde yapılacak çok fazla içerik olduğundan ötürü sağı solu keşfetmek, derslere girmek, bitkiler yetiştirmek, kendi marifetlerimizi geliştirmek ve yeni maharetlerin kilidini açmak ve daha fazlası bu üretim içerisinde değerli olacak. Bunların her birini doğal ki oyun içerisinde deneyimleyebilecek ve istediğimiz formda bu içeriklerden faydalanabileceğiz.
Oyunda yeniden çiftlikler bulunacak, bu çiftlikler kapsamında çeşitli hayvanlar yetiştirebilecek ve bunun yanı sıra bitkileri de bu bölge içerisinde yetiştirebileceğiz. Hem hayvan yetiştiriciliği hem de bitki yetiştiriciliği yapabileceğimiz oyunda farklı farklı işler de elde edebileceğiz. Oyun içerisinde tekrar çeşitli karakterlerden vazifeler alabilecek ve bu misyonları yerine getirmek için çeşitli ataklar yapabileceğiz. Oyun içerisinde uzun vakitler boyunca bulunabilecek, geniş bir adada yer aldığımız bu üretim içerisinde adamın öbür bölgelerine hakikat yol alabilecek, çeşitli derslere girebilecek ve bu dersleri muvaffakiyetle vermemiz gerekecek.
Oyun içerisinde bir akademik meslek sistemi bulunacak, bu sistem dahilinde çeşitli derslere girebilecek ve derslerin ardından imtihanlara tabi tutulacağız. Bu imtihanları da verirsek akademi mesleğimizde üst sıralara yanlışsız yerleşmiş olacağız lakin oyun büsbütün bundan ibaret değil. Bunun dışında adanın farklı bölgelerine giderek çeşitli karakterlerle etkileşime geçebilecek, bu karakterlerden de öğrenebileceğimiz kısımlar olacak. Oyunda tek maksadımız ders görüp imtihana girmek değil bunun dışında etrafı keşfetmek, etraftaki karakterlerle arkadaş olmak ve onlarla çeşitli vakitler geçirmek hayli ehemmiyet arz edecek.
The Witch of Fern Island içerisinde yapılacak epeyce fazla iş olacak ve bu yapılacak işler ortasında derslere katılmak, imtihanları geçmek, yeni marifetler öğrenmek, yeni maharetlerin kilidi açmak, bitkiler yetiştirmek, hayvanları beslemek, etrafı keşfetmek ve daha fazlası yer alacak. Bu işlerle bir arada kendimizi daima olarak bir şeylerle uğraşırken bulabilecek ve oyuna kendimizi bir anda kaptırmış bir biçimde görebileceğiz. Oyun içerisinde daima olarak yeni şeyleri öğrenmek ve yeni içeriklerin kilidini açmak bizleri tatmin eden durumlar olarak karşımıza çıkacak. Hasebiyle oyun hem renkli imajıyla hem de renkli atmosferiyle bir arada ilgimizi esasen birinci etapta çekiyor.
Oyun içerisinde elbette bir cadı olmak için çeşitli teşebbüslerde bulunabilecek ve bunun dersini görebileceğiz. Oyunda kullanabileceğimiz çeşitli büyüler ve cadı yetenekleri de bulunacak. Bu yetenekler ortasında hava durumuna hakim olma yani hava durumu değiştirme ve kestirim etme yeniden bunun yanı sıra bitkileri süratli bir formda büyütmek için yapabileceğimiz çeşitli sihirler ve daha fazlası bu oyun içerisinde yer alacak. Cadı yeteneklerimizi bu kapsamda geliştirebilecek, yeni derslerle bir arada yeni yeteneklerin kilidini açabilecek ve bu yetenekleri yükseltebileceğiz. Oyun içerisinde atıldığınız bu macerada bir kız karakteri denetim edecek, bu kız karakterle bir arada çeşitli maceralara atılacak ve adanın kalan öbür kısımlarını da keşfedebileceğiz.
Oyunda Elbette dersler şiddetli olacak ve çeşitleri ritüeller kapsamında ise yeni büyülerin kilidini açabileceğiz. Elbette bu ritüeller ve yapmamız gereken şeylerin zorluğu gittikçe artış gösterecek ve bu kapsamda farklı işlerle bir arada ritüelleri gerçekleştirmeye çalışacağız. Tekrar oyun içerisinde bir yandan adayı keşfederken öteki yandan ise bir şeyler öğrenerek yeni yeteneklerin kilidini açabilecek ve bu kapsamda hem karakterimizi geliştirebilecek hem de etrafı keşfetmeye koyulacağız.
Oyunda bir de uçan bir süpürgemiz bulunacak. Bu uçan süpürge ile birlikte süratli bir halde seyahat edebilecek, farklı bölgelere hakikat adama atabilecek ve bu bölgelerdeki yenilikleri keşfetmeye koyulacağız. Oyunda bu araçla bir arada dilediğimiz yere uçabilecek ve bu kapsamda da eğlenebileceğiz. Oyun içerisinde tekrar art planda çeşitli küçük küçük öyküyü kırıntıları bulunacak, bu öyküyü kırıntıları kapsamında çeşitli bilgiler öğrenebilecek, birtakım karakterlerin hayat öykülerine dokunabilecek ve daha fazlasını bu oyun içerisinde deneyimleyebileceğiz.
Bir sihir ustası olabileceğimiz bu imal içerisinde bulunduğumuz bölgede ve öbür bölgelerde çeşitli karakterlerle tanışabilecek, o karakterleri tanımaya çalışacak ve onlardan çeşitli misyonlar alabileceğiz. Yardım yapabildiğimiz bu şahıslardan çeşitli mükafatlar alabilecek ve yeni içeriklerle birlikte kendi karakterimizi geliştirebileceğiz. Oyunda natürel ki bir cadı olmak ve resmi olarak kendimizi cadı ilan etmek için bu bölgelerde bulunan halklara ve bireylere yardım etmemiz gerekecek ve onların problemlerine dokunmamız lazım. Münasebetiyle oyun içerisinde etraf edinmek ve arkadaş edinmek epey değer arz edecek.
Oyun içerisinde üstte bahsettiğim üzere bir cadı süpürgemiz bulunacak lakin bunun dışında da yeniden hayvanların üzerine binebilecek ve bu bineklerle birlikte ilerleyebileceğiz. Örneğin bir cet binerek daha farklı bir halde seyahat edebilecek, bu sinirle birlikte farklı bölgelere hakikat ilerleyebilecek ve asma köprülerden bu isimle bir arada geçebileceğiz. Hasebiyle oyun içerisinde istediğimiz halde seyahat edebilecek ve bu biçimde ilerleyebileceğiz. Oyunda tekrar gece ve gündüz döngüsü bulunacak. Bu döngü sayesinde hem oyunu gece deneyimleyebilecek hem de gündüz ışıkları ile bir arada oyununu atmosferin değiştiğini hissedebileceğiz.
Geniş bir adada bulunduğumuz bu imal içerisinde yapılacak epey fazla iş olacak ve etrafı keşfederek de bu işlere artı içerikler ekleyebileceğiz. Bu misyonlar ve işlerle bir arada kendimizi daima olarak bir şeyler yaparken bulabilecek ve daima olarak bir şeyle meşgul olacağız. Oyunda yeniden kendimizi geliştirmek için çeşitli vazifeler elde edebilecek, bu misyonları yerine getirmeye çalışacak ve yeni yetenekleri ve hünerlerin kilidini açabileceğiz. Oyunda öteki taraftan kendi karakterimize özelleştirebilecek, yeni öğeleri üzerimize alabilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz.
The Witch of Fern Island birinci etapta erken erişim sürümü olarak karşımıza çıkacak ve erken erişim sürümü boyunca oyuna birçok yeni içerik ve güncelleme gelecek. Münasebetiyle oyunun tam sürümünü bekleyen oyuncular Steam üzerinden istek listesine ekleyebilir ve oyunun tam sürümü çıkınca bir bildirim alabilirsiniz.
Pirate-Rob tarafından geliştirilen ve Freedom Games tarafından yayınlanacak olan nişancı, aksiyon, macera oyunu RICE – Repetitive Indie Combat Experience, 1 Mayıs tarihinde geliyor. Daima olarak ölebileceğimiz ve kendimizi devasa düşman ordularına karşı savunabileceğimiz bu imal içerisinde üstten görünümlü bir kamera bakış açısı bizleri bekliyor olacak. Oyun içerisinde bir karakteri denetim edecek ve bu karakterle bir arada farklı bölgelere gerçek adım atabilecek, bu bölgeleri keşfedebilecek ve buradaki düşman oluşumlarını ortadan kaldırmaya çalışacağız.
Oyunda üstten görünümlü kamera bakış açısıyla birlikte ilerleyebilecek, kendi karakterimizin küçücük bir minyon halinde olduğunu görebilecek ve bu kapsamlı haritayı geniş bir açıdan görebileceğiz. Oyunda ilerleyebileceğimiz farklı bölgeler bulunacak, bu bölgeleri keşfedebilecek, bu bölgeleri keşfederken farklı düşmanlarla birlikte karşılaşabilecek ve kendimizi daima olarak ölürken görebileceğiz. Oyun içerisinde hem aksiyon hem de rogue-lite ögeleri bulunacak. Hasebiyle rogue-lite ögelerinin yer alması oyunda daima olarak ölebileceğimiz, öldükten sonra kendimizi geliştirebileceğimiz ve daha sonrasında ise farklı yollar deneyebileceğimiz bir yapıyı bize sunması manasına geliyor.
Farklı bir yapıyı bizlere aktarmaya çalışan oyun içerisinde kolay bir dövüş ve aksiyon sistemi olacak. Bu aksiyon ve dövüş sistemi içerisinde düşmanları alt edebilecek, düşmanlara karşı süratli bir biçimde gelebilecek ve düşmanların bize olan taarruzlarına karşı kendimizi savunabileceğiniz ve bu taarruzlardan sağa sola hakikat kaçabileceğiz. Oyun içerisinde farklı farklı düşman tipleri ve kümeleri bulunacak, bu kümelerin bizlere nasıl saldırdığını görebilecek ve ona nazaran kendi planımızı ve stratejimizi oluşturabileceğiz. Lakin oyun içerisinde süratli tempolu bir yapı olduğundan ötürü kendimizi daima olarak sağa sola gerçek kaçtığımızı görebilecek ve bu sayede düşmanları gafil avlayabileceğiz.
Sürekli olarak ateş ettiğimiz ve daima olarak kendimizi bir şeyler keserken bulabildiğimiz bu imal içerisinde grafikler daha çok eski biçimde karşımıza çıkacak. Tam olarak piksel diyemeyiz lakin oyundaki bu manzara eski atari oyunlarına emsal halde. Oyun içerisinde daima olarak ölebileceğimiz ve daima olarak yeni keşifler yapabileceğimiz bir yapı mevcut. Bu yapı ile bir arada oyun içerisinde büyük bir alana atılacak, bu alanı keşfedecek, bu alanı keşfederken çeşitli düşman kümelerinin üzerinize geldiğini görebilecek, etraftaki hazine sandıklarını yağmalayabilecek, kendi karakterimize yeni eşyalar takabilecek ve kendi karakterimizi bir yandan da geliştirebileceğiz.
Oyun içerisinde tekrar süratli tempolu dövüş ve aksiyon sistemi bulunacak. Bu aksiyon dövüş sistemiyle bir arada birçok düşmana süratli bir formda alt edebilecek ve onların hakkından gelebileceğiz. Oyunda bunun yanı sıra kolay denetimler yer alacak. Bu sayede her bir oyuncu bu oyun içerisinden süratli bir halde zevk almaya ve eğlenmeye bakacak. Hasebiyle oyun içerisinde karmaşık bir yapıp bizleri beklemiyor olacak.
RICE – Repetitive Indie Combat Experience içerisinde karşımıza çıkacak olan çok farklı düşman kümeleri ve düşman cinsleri bulunacak. Bu düşman tipleri bulunduğumuz dünya içerisinde farklı hallerde yer alacak ve biz de bu düşmanları ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapacağız. Oyun içerisinde bu düşmanlar besin zincirinin içerisinde yer alan tipler olarak önümüzde belirecek. Münasebetiyle oyunda fareler ve öteki hayvanlar bulunacak, bunları ortadan kaldırabilecek, ortadan kaldırırken çeşitli aksiyon ve dövüş sekansları içerisine girebilecek, elimizdeki sopayı öteki diğer bir eşyayla değiştirebilecek ve kendimizi daima olarak kendimizi geliştirebilecek ve yükseltebileceğiz. Hasebiyle oyunda ne kadar çok farklı yerleri keşfedersek ne kadar çok düşman öldürürsek onlardan daha âlâ objeler elde edebilecek ve bu sayede kendimizi daha düzgün savunabileceğiz.
Oyun içerisinde farklı farklı cihanlar bulunacak ve bu kainatlar içerisinde kendi yolumuzu bulmaya çalışacağız. Oyunda tekrar besin zincirinin içerisinde yer alan hayvanları kesmeye çalışacak, bu hayvanları kestikçe yeni hünerlerin ve silahların kilidi açılacak. Bunun yanı sıra oyun içerisinde daima olarak kendimizi bir aksiyon içerisinde bulabileceğiz. Oyunda yeniden olağan düşmanların haricinde bir de işveren savaşları bulunacak. Bu işveren savaşları elbette olağan düşmanlara karşı harcadığımız eforun daha fazla harcayacağımız manasına geliyor. Hasebiyle işveren savaşları ile birlikte oyunda daha fazla vakit geçirecek, bunları alt etmek için daha güçlü olmamız gerekecek ve onları alt ettikçe de yeni öğelerin kilidini açabileceğiz.
Farklı gezegenlere geçiş yapabildiğimiz ve gezegenler içerisinde yer alan düşman kümelerini öldürebildiğimiz hatta bu gezegenleri keşfedebildiğimiz bir yapıyı bizlere aktaran bu aksiyon nişancı oyunu içerisinde kendinizi daima olarak bir yerlere nişan alırken bulabileceğiz. Her gezegenin bizlere sunduğu yapıyı öğrenebilecek, o gezegende bulunan düşmanları alt edebilecek ve bunun yanı sıra her bir gezegeni büsbütün paka çıkarabileceğiz. Oyun içerisinde yeniden kendi karakterimizi ve silahlarımızı güçlendirecek bir yapı bizleri bekliyor olacak. Doğal ki bu yapı ile bir arada etrafı keşfedecek ve etrafta kullanan objeleri yağmalayabileceğiz.
Oyunda elde ettiğimiz her yeni ve güçlü silah, daha güçlü düşmanlara karşı çıkma imkanı verecek ve bunu sayede kendi hünerlerimizi ve yeteneklerimizi güçlendireceğiz. Oyunda elde ettiğimiz ganimetlerle birlikte kendimizi daha da güçlendirecek ve bu kapsamda daha güçlü düşmanlara ve işverenlere karşı gelebileceğiz. Oyunda daima olarak etrafı keşfetmek, etraftan ganimetler toplamak ve bu ganimetleri kullanmak epey değer arz edecek. Aslında oyunu temelinde bu ögeler yer alacak. Hasebiyle oyun içerisinde ilerlemenin tek kaidesi bu olacak.
RICE – Repetitive Indie Combat Experience içerisinde tekrar tekrar birebir şeyleri yaptığınız bir yapı bizleri bekliyor olacak. Münasebetiyle oyundan çok farklı bir yapı beklemeyin. Oyunda yaptığımız şeyler ortasında farklı gezegenlere geçiş yapma, bu gezegenlerde yer alan düşmanları ve düşman kümelerini hatta işverenleri ortadan kaldırma, işverenleri ve düşmanları alt ettikten sonra etrafı keşfederek yeni ganimetler elde etme, tüm keşfi tamamladıktan sonra başka gezegenlere geçiş yapma üzere olaylar yer alıyor. Münasebetiyle oyun içerisinde bu döngü daima olarak devam ediyor ve biz de bu döngü içerisinde yer alıyoruz.
Aksiyon, nişancı ve rogue-lite oyunu RICE – Repetitive Indie Combat Experience 1 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyun birinci etapta erken erişim sürümü olarak karşımıza çıkmayı bekliyor. Münasebetiyle oyun bu erken erişim sürümü içerisinde yeni güncellemeler ve içerikler alacak. Bu içerik ve güncellemeleriyle oyunun daha stabil ve daha âlâ bir tecrübe sunması hedeflenecek ve bu süreçte oyuncuların geri bildirimleri önemsenecek. Oyunun bu erişim sürecinin ne kadar süreceği bilinmiyor. Münasebetiyle erken erişim sürümü oyunları oynamak istemeyenler tam sürümü bekleyebilir. Bu esnada da oyunu Steam üzerinden istek listenize ekleyebilir ve tam sürüm yayınlanınca bir bildirim alabilirsiniz. Siz de bu üslup süratli tempolu aksiyon ve dövüş sistemine sahip ve bunun yanı sıra daima olarak etrafı keşfettiğiniz ve ganimetler topladığınız bir yapıyı seviyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir baht verebilirsiniz.
– Death or Treat (5 Mayıs: hack and slsah, souls-like, aksiyon)
Saona Studios tarafından geliştirilen ve yayınlanacak olan hack and slsah, souls-like, aksiyon oyunu Death or Treat, 5 Mayıs’ta geliyor. Yandan görünümlü platform ögelerine sahip bu aksiyon macera oyunu içerisinde Cadılar Bayramı teması işlenecek ve biz de burada kayıp bir ruh olan karakteri denetim etmeye başlayacağız. Oyun içerisinde daima olarak karşımıza farklı farklı düşmanlar çıkacak, bu düşmanları alt etmeye çalışacak, burada yer alan platform zorluklarını da bu esnada aşmaya çalışacağız. Oyunda birçok farklı bölge bulunacak ve bu bölgelere hakikat adım atarak keşfetmeye çalışacak ve bu bölgeleri tehlikelerden arındırmaya koyulacağız.
2 boyutlu bir görselliğe sahip olan bu oyunda yandan görünümlü bir kamera bakış açısı bulunacak. Bu kamera bakış açısıyla bir arada karakterimizi kolay bir halde denetim edebileceğiz. Lakin karşımıza daima olarak güçlü platform ögeleri çıkacak, bunları aşmak için de karakterimizle birlikte sağa sola gerçek atlayabilecek, zıplayabilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz.
Oyun içerisinde çeşitli silahlar bulunacak ve dilersek kılıçla birlikte etrafımızdaki düşmanları kesip biçecek ve onları toplu bir formda katledebileceğiz. Oyunda farklı silahlara ve hünerlere sahip olarak ilerleyecek ve bu maharetlerle birlikte düşmanları ortadan kaldırmaya çalışacağız. Oyun içerisinde çeşitli bölgeler bulunacak ve bu bölgelere geçiş yaparak buralara keşfedecek, buralardaki düşmanlar alt edecek ve kendi hünerlerimizi geliştirmeye koyulacağız.
İlgi çeken grafiklere ve animasyonlara sahip olan bu oyun içerisindedüşman ordularını yenmek büsbütün bizim işimiz olacak. Oyunda yeniden kullanabileceğimiz farklı silahlar ve maharetler bulunacak. Bu farklı silahları ve marifetleri kendimize nazaran kullanabilecek ve kendimize ilişkin bir strateji oluşturabileceğiz. Oyunda hangi silah hoşunuza gittiyse ve hangi silah daha güçlü geldiyse onu kullanabilecek ve istediğiniz üzere oyunu sonuna gerçek ilerlemeye çalışacaksınız. Oyunda çok sayıda farklı dünyalar yer alacak ve bu dünyalar ortasında geçiş yapabilecek ve bu bölgelerin keşfini tamamlayabileceğiz.
Farklı farklı düşman cinslerinin yer aldığı bu bölgelerde bunları yenmek için elimizden geleni arkamıza koymayacağız. Oyunda tekrar zıplarken düşmanların doruğuna binebilecek, onları alt edebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz. Kolay bir oyun görünümünü bizlere sunmayan oyunda çeşitli platform zorlukları da bulunacak. Platform zorluklarını aşmak aksiyon esnasında biraz güçlü olabilecek lakin oyuna biraz alıştığımız vakit buraları aşmak epeyce kolay olacak. Karşıdan karşıya atlamak için zıplama tuşunu kullanabilecek, farklı platform zorluklarıyla karşılaşınca onları da nasıl aşacağımızı düşünebilecek ve üzerimize gerçek gelen düşmanları ve düşman kümelerini elimizdeki silahlarla ve hünerlerle bir arada ortadan kaldırabileceğiz.
Aksiyonun ve çatışmanın üst seviyede olduğu bu oyun içerisinde ruh bir karakteri denetim edecek ve bu karakterle bir arada ilerlemeye koyulacağız. Oyun içerisinde farklı bölgeleri keşfetmeye çalışacak, bu keşfettiğimiz bölgelerden yeni silahlar bulmaya başlayacak ve kendimizi daha da geliştirmeye koyulacağız. Oyunda kendi dövüş tarzımıza ulaşılabileceğimiz bir yapı bulunacak. Bu yapıyla bir arada dilediğimiz savaş tarzları üzerinde ustalaşabileceğiz.
Oyun içerisinde farklı farklı silah tipleri bulunacak ve bu silah cinsleri ortasında geçiş yapabileceğiz. Oyun içerisinde menzilli silahlardan yakın dövüş silahlara ağır silahlardan süratli ve hafif silahlara kadar birçok silah cephanesi bizleri bekliyor olacak. Bunların seçim ise büsbütün bize ilişkin olacak. Oyunda bir oyuncu farklı bir dövüş tarzı benimseyebilir ve istediği silahı eline alabilir ve ona nazaran bir savaş sistemini oyuna dahil edebilir. Siz de bu oyunda istediğiniz silahı seçebilir ,istediğiniz silah üzerinde ustalaşabilir ve hangi maharetleri geliştirmek istiyorsanız o maharetler üzerine hakikat gidebilirsiniz.
Oyun içerisinde karanlık bir tema ve karanlık bir atmosfer bizleri bekliyor olacak. Oyunda yeniden karşınıza daima olarak çeşitli düşmanlar çıkacak ve düşmanları alt etmek için de farklı aksiyonlara giriş yapmak durumunda kalacağız. Oyun içerisinde kalkanlı düşmanlardan mızraklı düşmanlara uçan kuşlardan farklı iskelet ordularına kadar birçok düşman bizleri bekliyor olacak. Düşmanları alt etmek için de hem hünerlerimizi hem de silahımızı kullanabileceğiz.
Oyunda yer alan bu düşmanların her birinin farklı bir taarruz şeması ve tarzı bulunacak. Münasebetiyle onlara karşı gelmek için öncelikle onların nasıl bir taarruz yaptığını ezberlemeye koyulacak, yaptıkları atak sonrasında da birdenbire üzerlerine saldırarak onları alt edebileceğiz. Yani oyun içerisinde bir nevi hakikat zamanlamayı tutturarak alt etme sisteme de mevcut diyebiliriz.
Oyun içerisinde bulunan bu düşmanların zayıf noktalarını aramak büsbütün bizim işimiz olacak. Zira her bir düşmanın farklı zayıf noktası bulunacak ve bu düşmanları alt etmek için de bu zayıf noktalarından yararlanmak gerekecek. Oyun içerisinde üstlere hakikat uçabilecek, kaçabilecek ve kendi çevik yeteneklerimizi kullanabileceğiz.
Oyunda yeniden üstte bahsettiğim üzere farklı farklı bölgelere adım atacak ve bu bölgeleri ve temayı keşfetmeye koyulacağız. Oyunda tekrar sağda solda bulabileceğimiz silahlar haricinde açabileceğimiz pahalı hazineler de mevcut olacak. Bu bedelli hazinelerden silahla ve eşsiz ögeler çıkabilecek. Bu hazineleri açmak hem marifetlerimizi yükseltebilecek hem de yeni marifetlerin kilidini açmada bizlere yardımcı olacak. Hasebiyle etrafı keşfetmek ve bu hazineleri bulmak epey ehemmiyet arz edecek.
Oyun içerisinde karşılaşacağımız düşmanların haricinde dost karakterler de bulunacak. Bu dost karakterle belirli bir bölgede bulunabilecek ve onlarla birlikte etkileşime geçebileceğiz. Oyun içerisinde bir köpek dostumuz da bulunacak ve bu köpek dostumuzla bir arada etkileşime geçebilecek ve ona sevgi gösterisi sunabileceğiz, bu dostlar da karşılığında bizlere eşsiz bir karşılık verecek.
Oyun içerisinde düşmanların olmadığı ve kendimizi inançta hissedebileceğimiz bir toplumsal alan bulunacak. Bu toplumsal alan içerisinde kendimize ilişkin yeni silahları oluşturabilecek, etraftan bulduğumuz kaynakları değerlendirebilecek ve çeşitli karakterler ile etkileşime geçebileceğiz. Buralarda çeşitli satıcılar bulunacak ve bu satıcılarla ticaret yaparak istediğimizi bu satıcılardan alabileceğiz. Aldığımız bu eşyaları da ilerleyen süreçte atıldığımız aksiyon içerisinde kullanabileceğiz. Münasebetiyle buralardan çeşitli materyaller satın almak epey ehemmiyet arz edecek. Bunları almak için de olağan ki karşılığında belirli bir ölçü obje vermek durumunda kalacağız.
Platform ögelerine sahip yandan görünümlü aksiyon macera oyunu 5 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz. Bunun yanı sıra yeniden Steam sayfası üzerinde oyunun bir demo sürümü mevcut. Bu demo sürümünü dilerseniz fiyatsız bir biçimde indirebilir ve oyunu bir kısmını oynayabilir ve deneyimleyebilirsiniz.
Bu demo sürümü epey kıymetli. Zira oyunu satın almanıza karar verecek bir yapıyı bünyesinde barındırıyor. Münasebetiyle bu demo sürümünü oynayarak oyunu satın alıp almayacağınıza da karar verebilirsiniz. Bu biçim aksiyon platform oyunlarından hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir baht verebilirsiniz diyebilirim.
The Verge’in haberine nazaran Asus’un Steam Deck’ten daha kuvvetli olacak olan el konsolu ROG Ally’ın fiyatı 699.99$ olarak belirlenmiş. Bu modelde AMD Z1 Extreme, 16 GB RAM ve 512 GB SSD bulunuyor.
Kıyaslayacak olursam Steam Deck’in en üst modeli olan 512 GB modelinden yalnızca 50$ fazla olacak demektir ki bu da gerçekleşirse Steam Deck’e çok büyük bir rakip geldiği manasına gelir.
The Verge’ün gördüğünü söylediği bilgilerde 700$ fiyat etiketine sahip olan eserin numarası Z1 Extreme modeliyle uyuşuyor. Site buna ek olarak çeşitli reklam malzemeleri de gördüklerini ve tüm bunların 700$ savını doğruladığını belirtmiş. Şayet bu fiyat yer tutucu olarak konulmadıysa beklenenin çok altında bir fiyat belirlendi demektir.
Hatta şayet Z1 Extreme 700$ olacaksa, o vakit bir alt model olan Z1’li Ally’ın düzgünce ucuz olabileceği söyleniyor. Steam Deck’in en ucuz modelinin 399$ olduğunu belirteyim.
ROG Ally’ın ilgi cazibeli özelliklerinden biri de 65W USB-C adaptörü sayesinde 0’dan yüzde 50 şarja yalnızca 30 dakika içerisinde çıkabilmesi.
Bu argümanların gerçekliğini 11 Mayıs’ta, ROG Ally piyasaya çıktığında öğreneceğiz.
BURSA (İGFA) – Bursa Valisi Canbolat, bir sivil toplum kuruluşunun kente ilişkin bir çalışma yapmasının önemli olduğunu belirterek, BUSİAD’a teşekkür etti.
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar ise, bu çalışmanın BUSİAD uzmanlık ve çalışma gruplarının görüş ve önerileri ile oluşturulup olgunlaştığını, ayrıca BUSİAD’ın genç üyelerinin de görüşlerinin alındığını ifade ederek, “Onların sahiplenmesi önemli. Bu çalışma, 2040 Çevre Düzeni Planı’na katkı sağlamayı ve Bursa’mız için bir mutabakat oluşturulmasını amaçlıyor” dedi. Küçükkayalar, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve ekibine de bu raporun sunumunun yapıldığını, Meclis’te Bursa milletvekili olan partilerin il başkanlıklarına ve 17 ilçe belediye başkanına da raporun gönderildiğini kaydetti. Küçükkayalar, akademik odalara, SİAD’lara ve sivil toplum kuruluşlarına da bu raporu sunmak istediklerini söyledi.
Vali Canbolat’ın tarihi binadaki makamında gerçekleşen ziyarete Küçükkayalar’ın yanı sıra Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Veda Girgin Eroğlu ve Yasemin Uyar Duman ile Yönetim Kurulu Üyesi Lale Yıldız da katıldı.
Beşiktaş’ta gözler, pazar günü oynanacak Galatasaray derbisine çevrildi. Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 4-2’lik bir skorla deviren Beşiktaş’ta teknik yönetici Şenol Güneş’in yeni amacı ise bir başka ezeli rakibi Galatasaray’ı da mağlup etmek.
Deneyimli çalıştırıcı, hafta başından bu yana sabah- akşam orta vermeden Galatasaray’ı yenmenin tekniktaktik hesaplarını yapıyor. Bu dönem sarı-kırmızılıların kaybettiği maçları izlen Güneş’e nazaran, Okan Buruk’un ekibinin eksiklerinin üzerine gidilerek galibiyet serisi sürdürülecek.
“ÖN TARAFTA BASKI”
Teknik işveren Şenol Güneş, Galatasaray’ı yıkma planı oyuncularını şöyle özetledi;
“Rakibimiz alanından kolay ileri çıkabilen bir takım. Bunu da iki stoperiyle süratli bir halde yapıyor. Bu maçta onları kendi silahı olan ön alan savunmasıyla vurabiliriz. Rakibin stoperleri, deplasman maçlarında baskı yiyince yeterli top kullanamıyorlar. İki stoperin üzerine mutlak baskı yapılacak, rahat oyun kurmalarına ve ileri çıkmalarına müsaade verilmeyecek.”
Galatasaray, 1 günlük müsaadenin akabinde Florya Metin Oktay Tesisleri’nde toplanarak, Beşiktaş derbisi hazırlıklarına kaldığı yerden devam etti.
Teknik yönetici Okan Buruk’un bu çalışmada, Karagümrük maçında yapılan yanlışları tek tek göstererek oyuncularına sert ihtarlarda bulunduğu öğrenildi.
Buruk kadroyla konuşacak
İdareden takviye alan Okan Buruk’un bugün yapılacak taktik prova öncesi oyuncularıyla bir konuşma yapacağı öğrenildi.
Aslan’ın hocası, öğrencilerine şiddetli maçın kıymetini ve deplasmanda müsabakaları olası atmosferi anlatacak ve tüm oyuncularından hem dikkatli hem de konsantre olmalarını isteyecek.
Depremin akabinde Muhteşem Lig’den çekilen Hatayspor’un Başkanvekili Aydın Toksöz, gelecek dönemle ilgili planlarını anlattı.
“ŞİMDİDEN 2-3 FUTBOLCU İLE MUAHEDE SAĞLADIK”
“Yurt dışında izlediğim, beğendiğim futbolcularla teğe bir görüşmeler yapıyorum. Daha evvel çalışırken yalnızca görüntülerini izliyordum, artık hem imajlarını izliyorum ve tespit ettiğimiz oyuncuların maçlarını gidip yerinde izleme, kendileriyle görüşme fırsatım oluyor. Hatay’ın durumunu anlatıyorum. Sağ olsun nitekim oradaki oyuncular da Hatay’ın durumunu bilmelerine karşın benim söylediklerimle birlikte bana inanıp buraya gelmeyi tercih ediyorlar. Şimdiden 2-3 oyuncuyla anlaştık üzere.“
“EN AZ 10-12 OYUNCU TRANSFERİ YAPILACAK”
“Şu anda takımımızda ayrılan oyuncularımız oldu. Mevcut takımda 15-16 futbolcumuz var, en az 10-12 transfer yaparak Hatayspor’u yeni döneme hazırlayacağız. Kiralık oynayanlar geri dönecek lakin bonservisiyle verdiğimiz oyuncuları döndürmek sıkıntı.
Maliyeti olmadan yeni bir ekip kurmaya çalışıyoruz, Öbür kadrolarda kiralık oynayan oyuncularımla konuşuyorum. Onların bütün performans bilgilerini, kendilerinden moral ve motivasyon bilgilerini alıyorum. İnşallah onlarla en âlâ formda hazırlanarak Hatayspor’u dediğim üzere Ankakuşu üzere hayata döndüreceğiz.“
ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz konusu kalan atamaların yapıldığına ilişkin açıklamayı sosyal medya hesabından duyurdu.
25 Nisan’da 3 bin 500 engelli öğretmenin atamasının yapıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşımında, “Atamada müjdesini verdiğimiz gibi, başvuru yapan ancak o gün 3 bin 500’e giremeyip atanamayan tüm adayların da atamasını bugün gerçekleştirdik. Tüm öğretmenlerimize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
25 Nisan’da 3 bin 500 engelli öğretmen atamamızı yapmıştık.
Atamada müjdesini verdiğimiz gibi, başvuru yapan ancak o gün 3 bin 500’e giremeyip atanamayan tüm adayların da atamasını bugün gerçekleştirdik.
Atamaların öğretmenlere, ailelerine ve eğitim camiasına hayırlı olmasını dileyen Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde eğitim ailemizi güçlendirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Atama sonuçlarına pbs.meb.gov.tr/sonuc adresinden kişisel e-Devlet şifreleri kullanılarak erişilebiliyor.
Bitcoin son vakitlerde dalgalı bir seyir izledi ve dünkü yüzde 8’lik fiyat düşüşü yatırımcıları endişelendirdi. Bununla birlikte, kripto para ünitesi bu düşüşten kurtuldu. Şu anda 29 bin dolarlık potansiyel bir gayeye hakikat bir roller coaster seyahati yapıyor. Bu sırada, birçok kripto para analisti Bitcoin’in sıradaki istikametine dair fikirlerini paylaşıyor. BTC varsayımlarıyla gündeme gelen analistlerden biri, tanınan stok-akış (S2F) modelinin gerisindeki PlanB oldu. İşte detaylar…
PlanB, Bitcoin açıklaması yaptı: Altın’dan daha ender olacak!
Ünlü kripto analisti PlanB geçtiğimiz günlerde Twitter’da bir tweet yayınladı. 2024 yılında gerçekleşmesi beklenen Bitcoin’in halving’inin S2F model oranının iki katına çıkmasına neden olacağını argüman etti. Ayrıyeten, halving’den sonra Bitcoin’in daha kıt hale geleceğini söyledi. Hatta gelecekte altından daha az hale gelebileceğini belirtti. Lakin pek çok kişi bu tabire katılmamakta. Kimileri Bitcoin’in başka varlıklar üzere çalışmadığını söylüyor. Üstelik S2F modelinin Bitcoin fiyatlarını kestirim etmek için işe yaramaz olduğunu savunanlar var. Yanlışsız çıkan geçmiş iddiaların yalnızca tesadüf olabileceğine inanmaktalar.
Ancak PlanB, açıklamaları takip eden bir tweet’inde 2012, 2016 ve 2020’deki halving’den sonra Bitcoin’in elde ettiği kârların rastgele olaylar ya da tesadüfler olmadığını belirtti. Bunun yerine Bitcoin’in 21 milyon coin’lik sonlu arzı, vakit içinde arzın azalması ve her dört yılda bir gerçekleşen halving üzere temel faktörlerinin bir sonucu olduğunu açıkladı.
PlanB, bu temel faktörlerin Bitcoin’in fiyatının temel belirleyicileri olduğuna dair inancını lisana getirdi. Bu nedenle S2F modelinin gelecekte Bitcoin fiyatlarını kestirim etmek için kullanılabileceğine inanmakta. PlanB, 2024 halving’inden sonra S2F modeline nazaran Bitcoin fiyatının 60.000 dolar civarında olacağını düşünüyor. Üstelik Bitcoin’in 2012, 2016 ve 2020’de olduğu üzere halving’den sonra her vakit yükseleceğini öngörüyor.
Bitcoin’i satın almak ve satmak için en uygun tarihler
Ayrıca PlanB, yatırımcıların Bitcoin’i halving’den altı ay evvel satın almalarını tavsiye ediyor. Analist, yatırımcıların halving’i takip eden 18 ay içinde satmalarını öneriyor. Analiste nazaran bu, “S2F ticaret kuralı” isimli küçük bir ticaret ipucu. Bu ipucu, Bitcoin’in fiyatının halving’e giden aylarda yükseleceğine işaret ediyor. Akabinde, olaydan sonra bir mühlet daha yükselmeye devam edeceğini gösteren tarihi bilgilere ve S2F modeline dayanıyor.
Sonuç olarak, birtakım beşerler PlanB’nin Bitcoin’in gelecekteki fiyatı ve nadirliği hakkındaki iddialarına katılmasa da, S2F modeline dayanan içgörüleri ve alım satım ipuçları Bitcoin’e yahut öteki kripto paralara yatırım yapmak isteyenler için yararlı olabilir. Kriptokoin.com olarak her vakit dikkat çektiğimiz üzere, rastgele bir yatırım kararı vermeden evvel araştırma yapmak ve çeşitli faktörleri göz önünde bulundurmak kıymetlidir.
Türkiye’nin öncü özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim, yatırım planlarında önceliklendirdiği rüzgar enerjisi alanında yeni bir karasal türbin modelinin prototip kurulumu için öncü Alman rüzgar türbin üreticilerinden biri olan ENERCON ile anlaşma imzaladı. ENERCON’un yeni geliştirdiği E-175 EP5 adlı yeni türbin modeli Türkiye’de ilk kez kurulacak.
Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji hedefleri açısından stratejik öneme sahip olan rüzgar enerjisi yatırımlarını sürdüren Enerjisa Üretim, ENERCON ile yeni bir anlaşmaya imza attı. ENERCON’un geliştirdiği ve 175 metre ile dünyada en büyük rotor çaplı türbinler arasında yer alan E-175 EP5 modeli 6 megavat ve artırılabilir kapasitesiyle enerji üretimi yapacak ve Türkiye’de Enerjisa Üretim’in belirlenen sahalarında kurularak test edilecek. Böylece ENERCON, yeni geliştirdiği türbinler için yurtdışında yaptığı test çalışmalarını ilk kez Türkiye’de de sürdürmüş olacak.
Yeni Türbinler Balıkesir ve Bandırma’ya Kurulacak
Prototip olarak üretilecek yeni model E175 EP5 türbinler, Enerjisa Üretim’in Bandırma Enerji Üssü ve Balıkesir Rüzgar Enerji Santrali’nde kurulacak. Türbinler ticari olarak satışa çıkmadan önce, Enerjisa Üretim santrallerinde test edilecek.
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, “Türkiye’nin hem ekonomik hem de çevresel hedefleri açısından yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmaya ihtiyacı var. Biz de Enerjisa Üretim olarak ülkemizin yenilenebilir enerjideki güçlü potansiyelini kullanmak üzere rüzgar ve güneş yatırımlarımızı hızla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Yatırımda ve üretimde sektöre öncülük eden bir konumda olmakla birlikte sektörün gelişmesi için elimizi taşın altına koymaya ve her türlü desteği vermeye hazırız. Tüm ekosisteme fayda sağlayacak bu iş birliği ile sektörümüzde hem teknolojinin gelişmesine hem de insan kaynağının gelişimine sürdürülebilirlik açısından katkı sağlamayı hedefliyoruz. ENERCON ile imzaladığımız anlaşma ile dünyada en büyük rotor çaplı türbinler arasında yer alan E175 EP5 yeni türbinleri test etmek ve gelişimine katkı sağlamak için ev sahipliği yapacağız. Yeni türbinlerin Türkiye’de Enerjisa Üretim santrallerinde test edilecek olması bizim ve ülkemiz için çok önemli. Yatırımlarımızı hep en yeni teknolojilerle hayata geçirdik ve henüz piyasaya sunulmayan bu türbinleri de inşallah başarılı geliştirme süreci sonrasında yeni sahalarımızda da göreceğiz.” dedi.
ENERCON CEO’su Dr Jürgen Zeschky, “Yeni türbin tipimiz ile Enerjisa Üretim ile güvene dayalı iş birliğimizi sürdürmekten mutluluk duyuyoruz” dedi. ENERCON, önümüzdeki üç yılda Enerjisa Üretim için Türkiye’de 1.000 MW karasal güç kuracağımız YEKA RES 2 projesinin rüzgar türbinlerinin tedarikçisi konumunda. Yeni E-175 EP5’in teslimatı ile ortaklığımızın bir sonraki bölümünü başlatıyoruz.’’ dedi.
Geçtiğimiz Ekim ayında Enerjisa Üretim ve ENERCON arasında yapılan anlaşma kapsamında Enerjisa Üretim’in toplam 1,2 milyar dolar yatırımla hayata geçireceği yerli ve yenilenebilir santral yatırımları, Türkiye’nin şebekesine 1.000 megavat ek kapasite kazandırma imkanı tanımıştı. 5 yıl içerisinde Çanakkale, Aydın, Balıkesir ve Muğla’da üretime başlayacak santrallerin hem yatırımını hem de işletmesini üstlenen Enerjisa Üretim, yatırımların hayata geçmesiyle Türkiye’nin en büyük temiz enerji üreticisi konumunu güçlendirmeye devam edecek.
Konaklı muhtarlarla bir araya gelen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Konak’taki muhtarlarımız her türlü övgüye layık. Çok güzel işler yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz, birlikte çalışacağız” diye konuştu. Buluşmaya CHP’nin birinci bölge milletvekili adayları Ednan Arslan ve Devrim Barış Çelik de katıldı.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak bölgesi muhtarlarıyla bir araya geldi. Buluşmaya CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili adayları Ednan Arslan, Devrim Barış Çelik ve CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından da katıldı. Batur, muhtarların mahallelerde yaşanan sıkıntıları ve vatandaşların taleplerini aktardığı buluşmada söylenenleri tek tek not ederken, milletvekili adayları Arslan ve Çelik de CHP iktidarında yapılacak muhtarlık çalışmalarını aktardı.
Başkan Abdül Batur, Konaklı muhtarları Aydın Erten Rekreasyon Alanı’nda ağırladı. Ednan Arslan ve Devrim Barış Çelik’in de katıldığı buluşmada muhtarların belediyenin mahallelerdeki gözü kulağı olduğunu ifade eden Batur, Konaklı muhtarların çok çalışkan olduğunu vurguladı.
“14 Mayıs ülkenin geleceği”
Konaklı muhtarlarla uyum içinde çalıştıklarını belirten Batur, “Muhtar kardeşlerimiz mahallesine, bölgesine hâkim; ne istediğini, ne yapılması gerektiğini, önceliklerini bilen arkadaşlarımız. Konak’taki muhtarlarımız her türlü övgüye layık. Yaptığınız çalışmalar nedeniyle hepinize çok teşekkür ediyorum. Çok güzel işler yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz, birlikte çalışacağız” diye konuştu. 14 Mayıs’ın Türkiye’nin varoluş seçimi olduğunu söyleyen Batur, “14 Mayıs, bu ülkenin geleceği. Sizlere de büyük görevler düşüyor. Sizlere inanıyor, güveniyoruz” dedi.
“Muhtarların iş yükü çok fazla”
CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Ednan Arslan ise muhtarlığın büyük özveriler istediğini söyleyerek, “Mahallenin her türlü sorunuyla kendi derdiniz gibi ilgileniyorsunuz, sizlere çok teşekkür ediyorum. Günümüz şartlarında çok zor bir iş yapıyorsunuz, büyük sıkıntılarınız var. Muhtarlarımızın iş yükü çok fazla. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da söylediği gibi muhtarlarımızın çalışma koşullarını mutlaka düzelteceğiz. Kentin yönetimine muhtarları katacağız. Muhtarların belediye meclisinde, mahalleleriyle ilgili konularda hem söz hem oy hakkı olmasını sağlayacağız” dedi. Arslan, Türkiye’nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönmesi gerektiğini belirterek, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine uygun bir yönetimle idare edilmemiz gerekiyor. Bu ülkeye hesap veren bir iktidar öneriyoruz. Bizim mütevazı, içimizden olan, bizim gibi olan, boğazından kul hakkı geçmemiş bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Ülkemiz bunu fazlasıyla hak ediyor. Öyle bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Atatürk’ün Çankaya Köşkü’ne çıkacak, herkese eşit mesafede hizmet götürecek, ülkenin birliği, beraberliği huzuru için çalışacak” diye konuştu.
“Desteğiniz çok önemli”
CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Devrim Barış Çelik de CHP iktidarında muhtarlıkla ilgili yapılacak çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Muhtarlık yasası hazırlanacağını söyleyen Çelik, “Bu yasadan sonra yeniden teşkilatlanma sağlayacağız. Muhtarlarımız kendi yasalarını, sınırlarını, yeterliliklerini, haklarını bilecek. Bütçesiyle özel alanını yönetmeye başlayacak. Mahalleyle ilgili kararlar için belediye meclislerine katılacak” dedi. Yönetmeyi kolaylaştırmak adına muhtarların yardımcı personele sahip olmasını sağlayacaklarını da söyleyen Çelik, muhtarlar birliği kurulacağını da sözlerine ekledi. Çelik, seçim sürecinde muhtarların sağlayacağı desteğin çok önemli olduğunu da vurguladı.
Sıfır Enerji Binalar alanında yılın en kapsamlı etkinliği olarak bu yıl “ZeroBuild Possible-Sıfır Enerji Mümkün” sloganıyla düzenlenen ZeroBuild Summit’23 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi, İstanbul’da başladı. 29 Nisan tarihine kadar sürecek zirvede, 17 oturumda 100’e yakın yerli ve yabancı konuşmacı yer alıyor. Zirvenin açılışında konuşan ZeroBuild Summit’23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, “Sıfır Enerji Binalar için artık adımlarımızı daha büyük atmalıyız” dedi. Günün önemli konu başlıklarından biri de ‘Sıfır Enerji Binalar’da Finansman’ oldu. VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, “Türkiye’de 23 milyon hanenin yüzde 80’i boşa enerji tüketiyor” açıklamasında bulundu.
Enerji tasarrufunun yanı sıra, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından yapı ve inşaat sektöründe hızlı bir kentsel dönüşüm gündeme otururken, Avrupa Birliği’nde 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen Sıfır Enerji Binalar’a dönüşümü hızlandırmak ve tüm taraflar özelinde kamuoyu oluşturmak amacıyla düzenlenen ZeroBuild Summit’23, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde dün başladı. Zirvenin açılış konuşmasını; ZeroBuild Summit’23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, Baymak Kurumsal İletişim Direktörü Belgin Evcimen ve NP Betek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ Elazığ yaptı.
ZeroBuild Summit’23 Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz; enerji tasarrufu sağlayan, çevreye dost ve afetlere dayanıklı yapılar olarak dikkat çeken; ısıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerji ihtiyacı olan ve bu ihtiyacını da tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden binalar inşa etmenin, mevcut konut ve hizmet binalarının yenileme çalışmalarında Sıfır Enerji’yi bir prensip olarak benimsemenin mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Toplam tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 30’unu sadece binalarda kullanıyoruz. Sıfır Enerji Binalar ile enerji verimliliğinin artırılması, fosil yakıt kullanımının minimuma indirilmesi ve aynı anda yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanılması, enerjide dışa bağımlı olmanın risklerinden korunmamızı sağlarken, bu prensibi benimsemenin gelecek nesillere daha yaşanır bir dünya bırakma sorumluluğumuza da büyük ölçüde katkı sunacağı inancındayız. Artık adımlarımızı daha büyük atmanın zamanı.”
“Önümüzdeki Yıl ZeroBuild Okulu’nu Açmayı ve Bilimsel Bir Kongre Hayata Geçirmeyi Hedefliyoruz”
Konuşmacı olarak yer aldığı açılış oturumunda toplumun artık Sıfır Enerji Bina’larla ilgili daha fazla bilgi sahibi olması gerektiğine dikkat çeken ZeroBuild Institute İcra Direktörü Doç. Dr. Ümit Ünver; ZeroBuild Institute olarak ilk hedeflerinin Sıfır Enerji Binalar konusunda insanları bilinçlendirmek olduğunu belirtti. Ünver, enstitü olarak hem ülkemizde hem de küresel ölçekte çok önemli çalışmalara imza attıklarını belirterek; “Google Akademik tarafından tanınan uluslararası bir dergi çıkarmaya başladık. Önümüzdeki yıl ZeroBuild Okulu’nu açmayı ve bilimsel bir kongre hayata geçirmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.
“Eyleme Geçilmezse, Küresel Sıcaklık Artışının 1,5°C ile Sınırlandırılması Hedefi İmkansız Hale Gelecek”
Sürdürülebilir Yapılı Çevre için Uluslararası Girişim-ISBE İcra Direktörü Nils Larsson, enerji verimliliği açısından potansiyel olarak çok faydalı olabilecek bazı bina performansı kavramlarının görmezden gelindiğinin ya da kısmi olarak uygulandığının altını çizdi.
Bu noktada, enerji verimliliği yüksek binalar için dizayn sürecinin en önemli unsurlardan biri olduğunu belirten Larsson; “Birçok tasarımcı ve yatırımcı, ne yazık ki dizaynı görsel tasarım kriterleri üzerinden değerlendiriyor. Ancak binanın doğru dizaynı, iklimsel ve çevresel faktörlere göre tasarlanmasıdır. Burada ‘Entegre Dizayn Süreci’ (Integrated Design Process – IDP) kavramı öne çıkıyor. IDP, iklimsel ve yapısal ihtiyaçları tasarımın en erken sürecinden itibaren merkeze alıyor. Dünyadaki tüm örnekler gösteriyor ki; efektif bir uygulamayla soğutma, ısıtma, aydınlatma gibi sistemlerin enerji girdilerini sürekli kontrol ederek yüksek verim elde edebiliriz” dedi.
Ayrıca konuşmasında karbon emisyonlarını azaltma ve önleme yollarına da değinen Larsson, Sinerji Alanı Konsepti’ni (Synergy Zone) de tanıtarak; “Bu konsept, farklı kullanım ve yapılandırmalara sahip bina kümelerinin bir araya gelerek termal enerji, yenilenebilir enerji çıktıları veya gri sudaki fazlalıkları ve eksikliklerin dengelenmesini sağlıyor. Ekonomik aktif termal transfere izin verecek şekilde tasarlanmış küçük kümeleri içeriyor ve binalar arasındaki enerji transferini kolaylaştırıyor” diye konuştu. Bu konseptin daha fazla uygulanması gerektiğini belirten ve 2025 yılına kadar karbon emisyonu kesintilerinin yüzde 15,5 oranında azaltılması gerektiğine dikkat çeken Larsson; eyleme geçilmezse, küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefinin imkansız hale geleceğini ve bu nedenle konuya acilen müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı.
Açılış oturumuna video mesajı ile katılım gösteren Aristotle University Thessaloniki Editor in Chief of International Journal of Sustainable Energy and Buildings Journal Prof. Agis M. Papadopoulos ise hem Yunanistan hem de Türkiye’de oldukça aktif fay hatlarının bulunduğunu hatırlatarak; “Türkiye’nin yaşadığı son büyük depremlerde gördük ki; depreme karşı son düzenlemelere göre inşa edilen binalar, kendileri hasar görseler dahi, bina sakinlerini koruyor. Ayrıca 2010’dan sonra inşa edilen binaların enerji verimliliği ve depreme dayanıklılık performanslarının da oldukça iyi olduğunu söyleyebiliriz. İki ülkenin de gelecek depremlere karşı bu binaların sayısını artırması hayati önem taşıyor” açıklamasında bulundu.
“Kadıköy Belediyesi Olarak 400 m²’nin Üzerindeki Parsellere Sarnıç Zorunluluğu Getirdik”
Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen “Sıfır Enerji Binalar ve Kamu Yaklaşımı” oturumunda; Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Bursa Valiliği Enerji Yönetimi Bölümü Enerji Yöneticisi Levent Yazıcı ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Murat Bayram konuşmacı olarak yer aldı.
Kadıköy Belediyesi’nde hayata geçirilen kentsel dönüşüm süreciyle ilgili bilgiler paylaşan Kadıköy Belediyesi Başkanı Şerdil Dara Odabaşı; kentsel dönüşümün depreme dayanıklılığa indirgendiğine, oysaki iklim değişikliğini de kapsayacak şekilde ekonomik, sosyal, çevresel, sürdürülebilir şehirler kurma ilkesi taşıması gerektiğine değindi. Belediye olarak; insan ve doğa bağının kurulması, toplu taşıma, bisiklet yolları, sosyal bütünleşme, kültürel değerlerin yaratılması gibi faktörlerin sürdürülebilir şehirleşmede ana hedefleri arasında yer aldığını belirten Odabaşı atılımlarını şöyle aktardı: “Su verimliliği ve yağmur suyu hasadına ilişkin planlamamız kapsamında; her ne kadar yürürlükteki imar yönetmeliğinde bin metrekarenin üzerindeki parsellerde yapılacak yeni binalarda sarnıç zorunluluğu getirilse de, Kadıköy Belediyesi olarak bu metrekareyi 400 metrekare olarak belirledik. Bu oran Kadıköy’ün yaklaşık yüzde 50’sinden fazlasını kapsıyor. Bununla birlikte, 2 bin metrekarenin üzerindeki parsellerde yağmur suyu toplama tankı projesinin yanında, gri su toplama tankına dair mekanik teçhizat projesi zorunluluğu da getirdik. Binaların dönüşümünde yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş panellerinin zorunlu tutulmasına ilişkin çalışma başlattık. Bu uygulamayı Kadıköy’ün bir bölgesinde sınırlı tuttuk. Yaklaşık bin adet yapının bulunduğu ve bu yapıların sadece yüzde 7’sinin yenilendiği sahil adası bölgesinde, bu değişiklik ile minimum 5 kilowatt gücündeki güneş panellerinin kullanımını iskân şartı haline getirdik.”
“Belediye Olarak Hedefimiz 2030 Yılına Kadar Kurum Binalarımızda Yenilenebilir Enerji Yatırımını 2,5 Megavata Çıkarmak”
İki uygulamanın da öncelikle Kadıköy Belediyesi hizmet binalarında ve parklarında uygulanmaya başlandığına dikkat çeken Odabaşı, “Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin çatısına kurduğumuz solar güneş panelleri ile enerji ihtiyacımızın yüzde 40’ını karşılar hale geldik. Hedefimiz; kurum binalarımızda kurulu gücü 1 megavat olan yenilenebilir enerji yatırımını 2024 yılı sonuna kadar gerçekleştirmek ve yaklaşık 700 ton karbondioksit emisyonunun azaltılmasını sağlamak. 2030 yılına kadar ise bu yatırımı 2,5 megavata çıkartmayı planlıyoruz. Karbon salınımlarının azaltılması için hedefimiz; ilçemizde karbon salınımlarının yüzde 40’ına neden olan binalarda enerji verimliliğini artırmak ve enerji performans sınıfının C’den B’ye yükseltilmesi. Kadıköy Belediyesi olarak inşaat metrekaresine bakılmaksızın tüm binalarda Neredeyse Sıfır Enerji Bina uygulanmasını zorunlu tutacağız” dedi.
“Son 4 Ayda, 5 Binin Üzerinde Yönetmeliğe Uygun Neredeyse Sıfır Enerji Bina Yapıldı”
Türkiye’de T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın enerji verimliliği merkezinde yaptığı atılımları aktaran T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği ve Tesisat Daire Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Murat Bayram, enerji verimliliği konusunun birçok farklı noktadan ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Şu an Türkiye’deki konutların ortalama enerji tüketimi metrekare başına 120 kilowatt. Bu bize, binaların enerji tüketimi, yalıtımı, ısıtma ve soğutma sistemleri gibi faktörlere göre değerlendirilerek enerji sınıfının belirlendiği Enerji Kimlik Belgesi sisteminin verdiği bir sonuç. Bu kilovatı süreç içerisinde sürdürülebilir bir şekilde düşürmek için çalışıyoruz. Bir bina, kabuğunun ihtiyaç duyduğu enerjiyi minimumda tutmalı. Bu minimum enerjiyi de yerinde ve yenilenebilir enerji ile karşılamalı. Yani bina, ihtiyaç duyduğunu kendi üretip kendi tüketecek; gelecekteki tüm yapılarımız da bu şekilde olacak. Bu yolculuğa 2023 yılında başladık, 2053 yılında hedefimiz artık tamamen net Sıfır Enerji Binalar’ın hayatımızda olması. Burada mühendis ve mimarların önemi ve değeri artıyor; çünkü bunlara karar verecek olan onlar” açıklamasında bulundu.
Sıfır Enerji Bina sürecinin ilk fazının Neredeyse Sıfır Enerji Bina sayısını artırmaktan geçtiğini belirten Bayram, “Bakanlık olarak NSEB ile ilgili çok ciddi bir çalışma yaptık; detaylı bir kılavuz hazırladık ve yol haritasını web sitemizden yayınladık. Son 4 aylık sürece baktığımızda, yaklaşık 5 bin tane bina NSEB tanımına uygun olarak yapıldı. Yeni yapılan binalarda, iskân aşamasından ruhsat aşamasına kadar tüm süreçlerde NSEB olup olmadığını takip edebiliyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızı desteklemek için enerji kimlik belgesi, NSEB’e yönelik renovasyonlar noktasında teşvik, destek, düşük faizli krediler gibi finansal destekler konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“Sıfır Enerji Binalar İçin 2050’ye Kadar 23,6 Trilyon Dolara İhtiyaç Var”
Günün önemli konu başlıklarından biri de Sıfır Enerji Binalar’da finansman oldu. “Sıfır Enerji Binalar ve Finansman” başlıklı oturumda, Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği – VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin ve OECD Türkiye Büyükelçisi ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin konuşmacı olarak yer aldı.
OECD Türkiye Büyükelçisi ve Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, küresel iklim krizinin etkilerinin Avrupa’nın önemli bir kısmında yaşanan kuraklık kriziyle de gözlemlendiğini belirterek; “Önümüzdeki dönemde iklim krizinin yönetimi ve havaya karbon salınımının minimum düzeyde tutulabilmesi için enerji verimliliği konusunda uluslararası teşkilatlar çatısı altında ve ülkelerle bu süreçler nasıl iyileştirilebilir? Rusya Ukrayna savaşı başta olmak üzere, küresel riskler ve küresel tedarik zincirindeki yeniden yapılanma gündemde. Türkiye gibi yakın coğrafyadaki ülkelerden daha fazla ürün tedariki için izlenecek strateji konuşuluyor. Ülkelerin kendi kendilerine yetebilme kapasitelerinin artırılması ve bu bağlamda Çin ve Asya’ya olan bağlılığın azaltılmasıyla ilgili yeni çabalar söz konusu. Rüzgar, güneş, hidro, jeotermal, bio başta olmak üzere tüm yenilenebilir enerji teknolojileri ve kapasitesiyle ilgili olarak başta Türkiye olmak üzere, tüm OECD ülkelerinin attığı büyük adımlar için ülkelere her yıl minimum 1 trilyon dolar civarında yeni yatırım hamleleri planlanıyor. Her yıl düzenli olarak bu tutar ile devam etmesi gereken yenilenebilir enerji yatırımları hamlesi başta olmak üzere enerji verimliliği, yalıtım ve yenilenebilir enerji teknolojileri kapasiteleriyle ilgili yürütülecek olan süreçler ve bu kaynak nasıl sağlanacak? 2050 yılında kadar 23,6 trilyon dolarlık küresel finansman kaynağına ihtiyaç var” diye konuştu.
“Kompozit Malzemelerin Doğru Kullanımıyla Doğalgaz Faturası Yüzde 50’ye Kadar Düşürülebilir
VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin ise, Türkiye’de tüketilen enerjinin yüzde 45’inin binalarda tüketildiğine dikkat çekerek, “Burada bir verimlilik açılımı yapmamız lazım. 23 milyon tescilli hanenin yüzde 80’i enerji verimliliğine haiz değil, boşa enerji tüketiyor” dedi.
“Dört kişilik bir ailenin bir aylık geçinme maliyetine yani ortalama 25 bin TL’ye binayı verimsizlikten tecrit edebiliyoruz” diyen Emre Alkin, sözlerini şöyle tamamladı: “Fakat, bu kompozit malzemelerin doğru uygulanması gerekiyor. Böyle olursa doğalgaz faturası yüzde 50’ye kadar düşebilir. Her yıl 5-7 milyon dolar arasında enerji tasarrufu yapabiliriz. Bu yatırım, 3 yıl içerisinde amorti edilebiliyor. Burada en önemli konu; finansman. Ancak para kuruluşlarının hep imtina ettikleri bir konu bu. Finansmanın doğru kullanımı konusunda ortada bir güvensizlik de var. Demokrasiye yeni geçiş yapmış ülkelerin finansman sorununu çözmek lazım. Şartlara bağlanmış uluslararası bir finansman, öncelikli konu. Küresel standart belirlenerek bir fonlama sağlanarak adalet ve eşitlik içinde dağıtılması gerekiyor.”
Kartepe Belediyesi, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı koordinasyonu ile Kartepe’de çevre güvenliğinin arttırılması ve suça eğilimin azaltılması amacıyla 85 noktada 170 kameranın güvenlik kamera montajı tamamlandı.
Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman’ın halk güvenliği ve huzuru konusunda ki hassasiyeti ile başlatılan güvenlik tedbirlerinin arttırılması amacıyla Kartepe genelinde çalışmalar devam ediyor. Kartepe’de güvenlik kamerası montajında 85 noktada 170 kameraya ulaşıldı.
DESTEK SAĞLIYORUZ
Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, Bilgi İşlem Müdürlüğü’nden ayrıntılı bilgi aldı. Başkan Kocaman “Toplam 170 adet kameramız ile ilçemizde ve kentimizin giriş-çıkış noktaları da dahil olmak üzere tam 85 noktada 7/24 online kayıt yaparak emniyet, jandarma ve güvenlik güçlerimize yardımcı oluyor; asayişin sağlanmasına destek oluyoruz” açıklamasında bulundu. Kartepe gelişmeye ve büyümeye devam ettikçe, ihtiyaç dahilinde yeni noktalar tespit edilip güvenlik tedbirleri arttırmaya devam edecek.
Tüp bebek tedavisinde sağlıklı embriyo seçmek için uygulanan genetik testler; 35 yaş üstü kadınlar, tekrarlayan gebelik kayıpları olan veya genetik bozukluk taşıyıcısı olan kişilerde ön plana çıkıyor. Embriyoya herhangi bir zarar vermeyen genetik testler sağlıklı gebeliğe ulaşma süresini de kısaltabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nden Prof. Dr. Ilgın Türkçüoğlu, embriyoda genetik test hakkında merak edilen sorular hakkında bilgi verdi.
1-Embriyoda genetik test nedir?
Embriyoda genetik test yapmak sadece tüp bebek yaptıran hastalarda mümkündür. Bu testler genetik olarak normal, sağlıklı embriyoyu seçmek amacıyla yapılmaktadır. Bölünme aşamasındaki embriyodan az sayıda hücre, biyopsi yöntemi ile alınarak genetik laboratuvarına gönderilir.
2-Embriyoda kaç çeşit genetik test yapılabilir?
Bu hücrelerde iki tip genetik test yapılabilir. Preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) ve Preimplantasyon genetik tanı (PGT-M).
3-Preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) testinin amacı nedir?
Preimplantasyon genetik taramanın (PGT-A) amacı kromozomal olarak normal olan çiftte, embriyoda kendiliğinden ortaya çıkan sayısal kromozomal anormallikleri saptamaktır. Teorik olarak, genetik olarak normal embriyonun transferinin gebelik kaybı ve buna bağlı gelişen komplikasyonların riskini azaltması, sağlıklı devam eden gebelik şansını artırması beklenmektedir. Genetik olarak sağlıklı euploid embriyo 23 çift kromozom içerir. Bu kromozom çiftlerinin bir tanesi anneden diğeri babadan gelir. Düşük kaliteli yumurta ya da sperm hücreleri kromozomlar içerisinde bulunan DNA molekülünde genetik hataları bulunan hücrelerdir. Ayrıca hücre bölünmesi ya da döllenmede oluşan sorunlar da embriyoda sayısal kromozomal bozukluklara (aneuploidi) neden olabilir. Aneuploid embriyoların gebelikle sonuçlanma şansı oldukça düşüktür. Gebelik oluşsa bile gebelik kaybı riski yüksektir.
4-Preimplantasyon genetik tarama (PGT-A) kimlere yapılır?
Kadın yaşı arttıkça yaşlı yumurta hücreleri yıllar içerisinde DNA’larında genetik hata biriktirirler. Bu da genetik olarak anormal embriyo gelişimine neden olur. Yirmili yaşlarındaki kadınların embriyolarının %70’i euploid iken, 40 yaşında euploid embriyo oranı %25’e düşmektedir. 35 yaşından sonra doğal yollardan gebe kalma şansının azalması, kısırlık oranlarının artması, gebelik kaybı oranlarının artması ve aneuploidi oranlarının artmasının nedeni artan kadın yaşı ile yumurta kalitesinin azalmasıdır. Dolayısı ile 35 yaş üstü kadınlar Preimplantasyon Genetik Tarama (PGT-A) adayıdırlar.
Tekrarlayan gebelik kaybı 20 haftanın altında 3 ya da daha fazla gebelik kaybını ifade eder. Sıklıkla 12. Gebelik haftasına kadarki dönemde görülür ve çoğunun nedeni embriyoda aneuploididir. Bu hasta grubunun kısırlık sorunu olmasa da art arda yaşanan kayıplar hastada psikolojik baskı ve artmış gebelik komplikasyonları ile yüz yüze getirmektedir. PGT-A bu olgularda sağlıklı gebeliğe ve canlı doğuma kavuşma süresini kısaltabilir.
5-Preimplantasyon genetik tanı (PGT-M) testinin amacı nedir?
Preimplantasyon genetik tanının amacı, ebeveynlerden bir ya da ikisinde kalıtımsal genetik bozukluk bulunan çiftlerde genetik olarak bu bozukluğu taşımayan sağlıklı embriyoyu belirlemektir. PGD-M genel bir tarama testi olmayıp embriyoda sadece ailede bulunan hastalıkla ilgili genin varlığını araştırmaktadır. Ayrıca ailede kök hücre transplantasyonu gereği olan hasta çocuk varlığında Human Lökosit Antijen (HLA) uyumlu embriyoyu seçmek ya da ileride bazı hastalıkların riskini artıran genetik bozuklukları tespit etmek (meme kanseri riskini artıran BRCA-1 geni gibi) için de kullanılmaktadır.
6-Preimplantasyon genetik tarama ve tanı testi embriyoya zarar verir mi?
Embriyo hücre biyopsisi blastokist denilen 5. Gün embriyosuna uygulanmaktadır. Bu aşamada embriyoda 100’den fazla hücre bulunmaktadır ve plasentayı oluşturacak hücrelerle fetüsü oluşturacak hücreler farklılaşmıştır. Hücre biyopsisi plasentayı oluşturacak trophoektoderm’den alınmaktadır. Deneyimli merkezlerde biyopsi işlemine ait embriyoda bir zarar oluşmamaktadır.
7-Preimplantasyon Genetik Tarama ve Tanı Testi Kimlere Önerilmektedir?
Preimplantasyon genetik tarama (PGT-A)
İnfertilite nedeniyle tüp bebek tedavisi uygulanan 35 yaş üstü kadınlar
Tekrarlayan gebelik kaybı olan olgular
Preimplantasyon genetik tanı (PGT-M)
Tek gen hastalıkları için
Ebeveynlerden her ikisinin de genetik bozukluk için taşıyıcı olması (bazı nadir hastalıklar için tek ebeveynin taşıyıcı olması)
Genetik bozukluktan etkilenmiş biyolojik çocuk varlığı
Ülkemizde her 100 erkekten 12’sinin hayatının bir döneminde karşısına çıkabilen prostat kanseri son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanserinde en önemli risk faktörünün yaş olduğunu belirterek “Prostat kanseri sinsice ilerlediğinden özellikle 45 yaşından itibaren PSA denilen kan testi ve rektal tuşe (parmakla muayene) yaptırmak hayati önem taşımaktadır. Ailesinde özellikle baba tarafında prostat kanseri olanların bu muayeneleri 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir” diyor. Tedavide son yıllarda teknolojideki hızlı ilerlemeler sayesinde başarı şansının arttığını söyleyen Prof. Dr. Enis Özyar, kişiye özel tedavi planı ile tümörün 12’den vurulup, çevre organlara zararının önlenebildiğini vurguluyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, prostat kanserinde yeni nesil tedavi yöntemini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Ülkemizde son yıllarda görülme sıklığı artan prostat kanserinde, genetik faktörler ve ilerleyen yaşın yanı sıra kolestrolden zengin batı tipi beslenme, fazla kilo, hareketsizlik, sigara ve alkol gibi sağlıksız yaşam alışkanlıkları önemli risk faktörleri olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser olan prostat kanserinde erken tanı büyük önem taşırken, buna karşın toplumumuzda gerek muayene şekli gerekse yapılacak tedavilerin cinselliğe zarar verebileceği kaygısı erken tanıyı önlüyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, istatistiklere göre yılda yaklaşık 30 bin erkeğe prostat kanseri tanısı konulduğunu, günümüzde her 100 erkekten 3’ünün bu kanserden dolayı hayatını kaybettiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Prostat kanseri için tüm erkekler risk altında olup, yaş arttıkça görülme sıklığı artmaktadır. Tümör sinsice ilerlediğinden dolayı; özellikle 45 yaşından itibaren, kanda bakılan ve prostat kanserini işaret eden PSA testinin yaptırılması erken evrede teşhis konulması açısından son derece önemlidir. Ailesinde özellikle baba tarafında prostat kanseri olanların da bu muayeneleri 40 yaşından itibaren yaptırması gerekir.”
Bu şikayetlerle ortaya çıkabiliyor!
Erken dönemde herhangi bir yakınmaya yol açmayan prostat kanseri ileri evrelerde ise tümör kitlesinin idrar yollarına bası yapması nedeniyle idrar yapmada zorlanma, idrar akışında zayıflama, sık sık idrara çıkma, idrar torbasını tam olarak boşaltamama, ağrılı idrar ve idrar/menide kan gelerek kendini belli ediyor. Ancak bu bulguların ve her yükselen PSA’nın da tümör anlamına gelmediğini buna karşın PSA’yı çok üretmeyen saldırgan kanserler de olduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar bu nedenle PSA değeri ne olursa olsun prostat dokusunda sertlik bulunması halinde gerekli görüntülemelerden sonra mutlaka biyopsi yapılması gerektiğini söylüyor.
Her tedavi seansında yer değiştiren prostata tam isabet!
Prostat kanserinin erken evrelerde cerrahi ve radyoterapi ile başarıyla tedavi edilebildiğini, ileri evrelerde ise hormonal tedaviler ve yeni sistemik tedaviler uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Enis Özyar, günümüzde teknolojideki hızlı ilerlemeler sayesinde yeni nesil tedavi yöntemleri ile çok başarılı sonuçlar alınabildiğini vurguluyor. Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar, tedavide bağırsak hareketleri ve idrar torbasındaki idrar miktarı ile yer değiştiren prostata tam isabet eden ve çevre organlara vereceği hasarı büyük ölçüde önleyen yöntemi şöyle anlatıyor: “MRIdian ya da bilinen adıyla MR Linak son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan bir radyoterapi yöntemidir. Radyoterapi cihazı içine entegre edilmiş Manyetik Rezonans (MR), tümörü anlık ve net olarak görüntülerken, prostatın daha iyi görülmesini ve çevre organların daha iyi korunmasını sağlar. Her tedavi seansı öncesi alınan MR görüntüleri ile tedavi planlaması yapılıp, kişiye özel tedavi planı ile hedefin ışınlanma başarısı artarken, çevre organlara daha az zarar verilir.”
Erken evrede tek başına tedavi yöntemi!
MRIdian yönteminin prostat kanserinin yanı sıra birçok kanserin tedavisinde etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar “Bu yöntem prostat kanserinde farklı durumlarda kullanılır. Erken sınırlı evrede 5 fraksiyonluk, gün aşırı uygulanan tedavi ile 1.5 haftada tedavi tamamlanır. Geçmişte uygulanan 1.5-2 ayı bulan tedaviler yerine hastanın daha az hastaneye gelmesini sağlar. Ameliyatlı hastalarda 25-33 seans süren tedavilerde kullanılır. Ayrıca eğer vücutta kemik, böbreküstü bezi, lenf nodu gibi sınırlı bölgelerde hastalık varsa kısa süreli (1-5 seans) tedavi ile başarı sağlanabilirr” diyor. Prof. Dr. Enis Özyar, Radyasyon Onkoloğuna bir cerrah titizliğiyle ışınlama yapma imkanı sunan MRIdian’ın erken evrelerde tek başına tedavi yöntemi olduğunu söylüyor.
Keçiören Belediyesi, Kazakistan Büyükelçiliği ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) iş birliğinde ilçedeki Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda “Bozkırdan Anadolu’ya Kardeş Selamı” temalı konser düzenlendi. Konsere Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçilik Konsolosu Temirlan Sailauuly, Türksoy Genel Sekreter Yardımcısı Bilal Çakıcı, Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Başkâtibi İslam Guliyev, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada “Köklü bir tarihin evlatlarıyız. Atatürk diyor ki, ‘Ey Türk gençliği! Atanı tanıdıkça kendinde büyük işler başarmak için güç, kuvvet ve kudret bulacaksın.’ Programımızın adı Bozkırdan Anadolu’ya ama Altaylardan Anadolu’ya Tanrı dağlarından Anadolu’ya da diyebiliriz. Selam olsun, Anadolu’dan Tanrı Dağları’na, tüm TÜRK coğrafyasına!” dedi.
Konuşmasında Türk devletleri arasındaki iş birliğinin daha da kuvvetlendiğini söyleyen Altınok şunları dile getirdi:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk bağımsızlığını ilan eden Türk Cumhuriyetlerimiz için diyor ki, ‘Bir gün komşumuz olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağılacak, dini bir, dili bir, soyu bir, kökü bir olan kardeşlerimiz var. Türkiye Cumhuriyeti devleti buna hazırlıklı olmalıdır. ‘Esir Türklere Hürriyet’ gençliğimizdeki önemli sloganlarımızdandı. Türk cumhuriyetlerimiz bağımsızlıklarını ilan ettiğinde ilk tanıyan ülke Türkiye olmuştur. Geçmişine sahip çıkmayan devletlerin milletlerin geleceği olmaz. Türk Devletleri Konseyimiz var. Türk devletleri arasında iyi ilişkiler gelişmeye devam ediyor. Güçlünün zayıfı ezdiği bir dünyadayız. Şuan Suriye, Libya yanıyor. Kardeşi kardeşe düşürdüler. Dertleri para, petrol. Dolayısıyla birlik ve beraberlik içinde, İsmail Gaspıralı`nın da söylediği gibi ‘dilde, işte, fikirde birliği’ sağlamalıyız. Sevinci sevincimiz kederi kederimizdir kardeş devletlerimizin. Birlik içindeki güçlü Türk dünyası, geleceğe daha emin adımlarla yürüyen bir tür dünyası demektir. Biz bize yeteriz.”
Etkinlikte konserin yanı sıra Kazakistan’dan gelen dansçılar da sahne alarak birbirinden güzel koreografileri sergilediler. Plaket ve çiçek takdiminin ardından program sona erdi.
Türkiye otomotiv sektörünün ilk üretici kuruluşu ve tarım mekanizasyonundaki lider firması TürkTraktör, 2023 yılının ilk çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Ocak-Mart dönemini kapsayan üç aylık süreçte TürkTraktör, üretim, ihracat ve toplam satış adetlerinde rekora imza attı. Üretimde geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 19, ihracatta yüzde 15 ve toplam satışta yüzde 27 artış gerçekleşti. TürkTraktör, yılın ilk üç ayını 1 milyar 398 milyon TL net kârla tamamlarken aynı dönemdeki faaliyet kâr marjı ve FAVÖK marjı sırasıyla yüzde 18,3 ve yüzde 19,1 oldu. Şirketin toplam cirosu ise 9 milyar 523 milyon TL seviyesine yükseldi.
Başarılarla geçen 2022 yılının ardından 2023 yılına da rekorlarla başlamanın gururunu yaşadıklarını belirten TürkTraktör Şirket Lideri Aykut Özüner, “Çiftçilerimizin ilk tercihi olmaya devam ettiğimiz yılın ilk çeyreğinde de Türkiye traktör pazarındaki liderliğimizi aralıksız 17’nci yıla taşıyoruz. Üretim, ihracat ve toplam satışlarda elde ettiğimiz en iyi ilk çeyrek sonuçlarıyla rekorlarımıza yenilerini eklemiş olduk. ‘Bugün attığımız her adımda geleceğe etkimiz var’ diyerek ortaya koyduğumuz sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda, ürettiğimiz traktör ve iş makineleri ile tarımı ve şehirleri geleceğe hazırlamaya devam ediyoruz. ‘Geleceğe Etki’ adını verdiğimiz sürdürülebilirlik stratejimiz ile etki alanımızı tüm ekosistemimize yaymayı hedefliyoruz. Bu çerçevede Gelecek için Etkili Liderlik, İnovasyon Gücü ve Geleceğin Yetkinlikleri, Sorumlu Operasyonlar ve Ürünler, son olarak da Geleceğin Tarımı olmak üzere odaklandığımız dört alan ile ilgili 2030 yılı hedeflerimizi Nisan ayında paylaştık. Bu dönüşüme öncülük eden ve elde edilen başarılarda büyük pay sahibi TürkTraktör çalışanlarına ve ürünlerimizi tercih eden paydaşlarımıza sonsuz şükranlarımızı sunuyorum.” dedi.
TürkTraktör, 2023 yılının 1. çeyrek finansal sonuçlarına göre Ocak-Mart döneminde toplam 13 bin 625 adet traktör üretimi gerçekleştirdi. İlk üç ayda TürkTraktör, iç pazara 9 bin 154 adetlik traktör satışı gerçekleştirirken, 5 bin 58 adet traktörü de yurt dışı pazarlara ihraç etti.
New Holland Pazarda İlk Sırada
TÜİK verilerine göre TürkTraktör’ün New Holland markası pazardaki yüzde 38.6’lık payıyla liderliğini sürdürürken, TürkTraktör’ün premium markası Case IH ise yüzde 8.4’lik pay oranıyla dördüncü sırada yer alıyor.
ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Limanlar Yönetmeliği’nin bazı maddelerinde değişiklik yaptı. Söz konusu değişikliğe ilişkin yönetmelik bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
YAKIT İKMALİNE KILAVUZ KAPTAN ZORUNLULUK HALLERİ
Buna göre, Limanlar Yönetmeliği’nin 13. maddesinin 7’nci fıkrasında yer alan yakıt ikmail için yükünü almak üzere kıyı tesisine yanaşıp ayrılan bin grosston ve daha küçük ikmal gemilerinin kılavuz etap seyri olan sahalardaki etap seyirleri de dahil olmak üzere kılavuz kaptan almak zorunda olmadığı belirlendi.
Söz konusu fıkrada, “1001 GT ile 3000 GT arasındaki yakıt ikmal gemileri ile ana tahrik sisteminin alternatif ve çevre dostu enerji kaynakları ile sağlandığı belgelendirilmiş 1001 GT ile 5000 GT arasındaki yakıt ikmal gemileri, İdare tarafından süresi ve kapsamı belirlenen mesleki eğitimi almış olan bir kaptan tarafından sevk ve idare edilmek kaydıyla, kılavuz etap seyri olan liman sahalarındaki etap seyirleri ile demirleme operasyonları da dâhil olmak üzere, kılavuz kaptan ve römorkör almak zorunda değildir” şeklinde güncelleme yapıldı.
Ayrıca, söz konusu belirlenen hükümlere uymayan kılavuzluk veya römorkörcülük hizmeti verenlere, özel mevzuatı bulunmaması halinde 10 bin TL’den 3 milyon 312 bin 913 TL’ye kadar idarî para cezası verileceği bildirildi.
Galatasaray’da nisan ayının transfer taksitleri, Beşiktaş derbisi de düşünülerek hesaplara yatırıldı.
Geçmiş periyottan kalan kısa vadeli alacakları da geçtiğimiz haftalarda ödeyen Galatasaray İdaresi’nin böylelikle ekibe borcu kalmadı.
Galibiyet primlerini de haftası haftasına ödeyen Sarı-Kırmızılılar, artık futbolculardan derbi zaferi bekliyor.
FLORYA’DA MORAL MOTİVASYON ZİYARETLERİ
Galatasaray’da Beşiktaş maçına yönelik motivasyon çalışmaları başladı. İpleri sıkı tutan Sarı-Kırmızılı idare, Karagümrük beraberliği nedeniyle sorunlu günler yaşayan teknik gruba tam dayanak verdi.
Lider Dursun Özbek ile Erden Timur’un, Okan Buruk’la şahsen görüştüğü ve inanç iletilerini ilettiği öğrenildi. Florya’da bir atılım de kadro için yapılırken, idareden tekrar bir prim muştusu geldi.
Son Karagümrük maçı için 6 milyon TL galibiyet primi belirleyen Galatasaray İdaresi, Beşiktaş derbisine özel olarak 10 milyon TL’lik zafer primi açıkladı.
Fenerbahçe, cumartesi günü Sivasspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını çarşamba yaptığı idmanla sürdürdü. İstanbulspor beraberliğinin üzerinden 2 gün geçmesine karşın futbolcuların egzersizde son derece moralsiz olduğu öğrenildi.
Jesus’un daima dayanak konuşmaları yapmasına karşın oyuncuların, şok beraberliğin tesirinden çıkamadığı kaydedildi. Sarı-lacivertliler, ısınma ve uyum hareketlerinin akabinde pas ve taktik çalışmalarla idmanı noktaladı.
SEZONUN MUKADDERATI ÇİZİLEBİLİR
Fenerbahçe için sorunlu bir hafta geride kaldı. Galatasaray’ın alanında Fatih Karagümrük’le 3-3 berabere kalması, sarı-lacivertliler’in dorukla farkı 4’e indirme fırsatı yakalamasını sağladı. Fakat Fenerbahçe, dayanılmaz taraftar dayanağını ardına alıp 2-0 öne geçmesine karşın 90+6’da gelen golle 3-3’lük beraberliğe razı oldu. Fenerbahçe, büyük yıkım yaşadığı bu maçın şokunu atlatmaya çalışırken, tahminen de dönem amaçlarının mukadderatını çizecek bir haftaya giriyor.
BU KERE EVVEL OYNAYACAK
Jorge Jesus ve öğrencileri, hem ligde hem de Türkiye Kupası’nda şampiyonluk gayreti veren tek grup pozisyonunda. Fenerbahçe, bu yolda ligde cumartesi Sivasspor deplasmanına çıkacak. Müsabakanın ehemmiyeti, çabucak sonraki günü Galatasaray’ın, son haftaların formda grubu olan ezeli rakibi Beşiktaş ile Vodafone Park’ta oynayacak olması. Sarı-kırmızılıların kayıp yaşama ihtimali yüksek fakat bunun avantaja çevrilmesi için sarı-lacivertlilerin öncesinde Sivasspor’u devirmesi kaide. Ayrıyeten Jesus’un isyan ettiği, Galatasaray’ın evvel oynaması konusu da bu hafta bilakis dönecek.
GİRESUNSPOR KADIKÖY’DE KAZANMIŞTI
Fenerbahçe, 4 gün sonra bir kere daha Sivasspor ile, üstelik yeniden deplasmanda kozlarını paylaşacak. Türkiye Kupası yarı final birinci çabasında alınacak sonuç, final yolunda son derece kritik olacak. Sarı-lacivertlilerin ağır ve kritik haftası, 7 Mayıs Pazar günü Giresunspor’a konuk olacağı maçla devam edecek. Ligde kalma savaşı veren İstanbulspor karşısında şok bir kayıp yaşayan Jorge Jesus’un takımı, tekrar lige tutunmak için çabalayan ve Kadıköy’de 2-1 kaybettiği Karadeniz takımı önünde şampiyonluk tezini sürdürmeye çalışacak. Bu 3 maçta alınacak sonuçlar tahminen de Jorge Jesus ve öğrencilerinin bahtını belirleyecek.
Fenerbahçe’de Altay Bayındır’ın sakatlanarak dönemi kapatmasıyla eldivenleri devralan İrfan Can Eğribayat, hala form tutmaya çalıştığını söyledi.
24 yaşındaki file bekçisi “Kalecilikte maç oynamak ekstra kıymetlidir. Uzun müddet Altay’ın gerisinde kaldığım için biraz paslandım lakin elimden geleni yapıyorum. Her hafta daha güzel olacağım kelamını veriyorum. Formumu tam yakaladığımda kale emin ellerde olacak kimse merak etmesin” dedi.
Sarı lacivertli kaleci ayrıyeten İstanbulspor maçında kaçan puanlar için “Bizim için çok makûs bir deneyim oldu. Ligin kalanında adımlarımızı daha sağlam atmamız gerek. Artık hiç lüksümüz yok” tabirlerini kullandı.
Kent içi trafiği hızlandıran ve sürüş konforunu artıran çalışmalara imza atmaya devam eden Aydın Büyükşehir Belediyesi, Aydın genelindeki eş zamanlı olarak farklı noktalarda yol yapım işlerini planlı ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriyor. Fen İşleri Dairesi Yol Yapım ve Bakım Şubesi ekipleri, Kuşadası ilçesinde yer alan Şükrü Küçük Caddesi’ni de yenileyerek kullanıma açtı.
Şükrü Küçük Caddesi yenilendi Büyükşehir Belediyesi’nin Kuşadası Şükrü Küçük Caddesi’nde vatandaşların yaşam konforunu arttırmak için hizmet odaklı belediyecilik anlayışı ile sürdürdüğü altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlandı. Çalışmaların ardından ekipler caddeyi; şerit çizgileri ve yol işaretlemeleri yaparak yayalar ve sürücüler için daha konforlu hale getirdi. Aynı zamanda kaldırımlar da yenilenerek yayaların hizmetine sunuldu.
Başkan Çerçioğlu’na hizmet teşekkürü Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte vatandaşların hizmetine sunulan yol, mahalle sakinleri tarafından beğeniyle karşılandı. Caddenin daha modern bir görünüme sahip olduğunu belirten vatandaşlar; yapılan hizmetler için Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti.
Rektör Budak, “Bu kutsal sancak, geçmişte düşmediği gibi gelecekte de asla düşmeyecek”
Çanakkale Kara Savaşları’nın 108’inci yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen törende 57. Alay’ın temsili sancağı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğrencileri tarafından Ege Üniversitesinden gençlere teslim edildi. 57. Alay Temsili Sancağının muhafaza nöbetinin Ege Üniversitesi tarafından sürdürülmesinin gururunu yaşadıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Tarihin kanla yazıldığı Çanakkale Destanı’nın 108. yılında, kahramanca düşmanla çarpışan 57. Alay’ın temsil sancağı, üniversitemiz öğrencilerine törenle teslim edildi. Manevi değeri çok yüksek olan bu emaneti, Kütüphanemizin en güzide köşesinde sergileyerek, sahip çıkacağız” dedi.
Çanakkale Kara Savaşları’nın 108’nci yılı etkinlikleri kapsamında Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda ‘57. Alay Temsili Devir Teslim Töreni’ yapıldı. Conkbayırı Anıtı’na çelenk bırakılması, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program kapsamında saygı atışı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve şehitler için dua edildi. Açılış konuşmalarının ardından 57. Alay’ın temsili sancağının devir teslim töreni yapıldı. Sancak, Manisa Celal Bayar Üniversitesi temsilcisi gençler tarafından Ege Üniversitesi öğrencilerine teslim edildi.
“Ege Üniversitesi, bu kutlu nöbeti büyük bir gururla üstleniyor”
Ege Üniversitesine getirilen ‘57. Alay Temsili Sancağı’, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuri Karakaş, Dr. Öğr. Üyesi Kâzım Uzun ve Arş. Gör. Semih Çınar tarafından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan’a teslim edildi. Teslim merasiminde konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “57. Alay Temsili Sancağı; direnişi, azmi ve mücadele ruhunu yansıtıyor. Bu kutsal sancak, geçmişte düşmediği gibi gelecekte de asla düşmeyecek. Ege Üniversitesi olarak, bu kutlu nöbeti büyük bir gururla üstleniyor ve bu onurlu görevi bir yıl boyunca layıkıyla sürdürmek için gerekli tüm gayreti göstereceğiz. 57. Alay Sancağının temsil ettiği değerlerin tüm öğrencilerimiz, personelimiz ve vatandaşlarımız tarafından daha iyi anlaşılması ve paylaşılması amacıyla sancak, Ege Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde sergilenecek. Sancağın teslim alınmasında emeği geçen Prof. Dr. Nuri Karakaş hocamıza, değerli öğretim üyelerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Öğrencilerimiz, yemin ederek sancağı teslim aldılar”
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuri Karakaş, “Çanakkale Muharebelerinde, 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk) Bey’in dünya harp tarihine geçen ‘Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum’ emrini verdiği 57. Alay, üstün düşman birlikleri karşısında geri çekilmeyerek son neferine kadar savaşmış, sancağını yere düşürmemiştir. 57. Alay’ın bu direniş azmi Türk ordusunun zaferine giden yoldaki en önemli mihenk taşlarından biri olmuştur. Çok şehit vermesi nedeniyle ‘Şehit Alay’ olarak da anılan 57. Alay’ın kahramanlarının aziz hatıralarını yaşatabilmek adına Çanakkale Kara Muharebelerinin 90. yıl dönümünde başlatılan ‘57. Alay Yürüyüşü’ Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın himayesinde her yıl gerçekleşen geleneksel bir tören halini almıştır. Her yıl yapılan saygı yürüyüşünden sonra, 57. Alay Temsili Sancağı törenle bir üniversiteye teslim edilmektedir. Ege Üniversitesi, 2023 yılında sancağı ve nöbeti devralmıştır. Bu kapsamda, Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencilerinden Buse İmren, Reklamcılık Bölümü öğrencilerinden Mehmet Uğur Ata ve Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Kâzım Uzun, Ege Üniversitesini temsilen Çanakkale’de yapılan anma törenlerine katılmışlardır. Öğrencilerimiz, yemin ederek 57. Alay Temsili Sancağını Ege Üniversitesi adına teslim almış ve sancak Üniversitemize getirilmiştir” dedi.
57. Alay Temsili Sancak muhafaza nöbeti bir yıl boyunca Ege Üniversitesi tarafından sürdürülecek ve sancak önümüzdeki yıl Çanakkale’de yapılacak anma törenleri sırasında bir başka üniversiteye devredilecek.
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, ‘5 yılda 5 anaokulu’ sözünü yerine getiriyor. Nar Çiçekleri Anaokulu’nun 4’üncü şubesi Ilıca Mahallesi’ne kazandırılıyor. Narlıdere Belediyesi ayrıca, Nar Çiçekleri Anaokulu’nun yeni şubesinin yanı sıra Mandalin Kafe’nin ikinci şubesini de aynı bölgede halkın kullanımına sunacak. Okul öncesi eğitimin ülkelerin gelişmişlik seviyesinde önemli bir unsur olarak yer aldığına dikkat çeken Başkan Engin, Nar Çiçekleri Anaokulları’nda 4’üncü şubemizi Ilıca Mahallemize kazandırıyoruz. Anaokullarımızda kontenjanlarımızın tamamen dolması ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Attıkları her adımda evlatlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in ‘5 yılda 5 anaokulu’ vaadi gerçeğe dönüşüyor. Bugüne kadar Nar Çiçekleri Anaokulları’nın 3 şubesini hizmete alan Narlıdere Belediyesi; Çatalkaya, Yaşar Kemal ve Narlı şubelerinin ardından 4’üncü şubeyi Ilıca Mahallesi’nde açmaya hazırlanıyor. Narlıdere Belediyesi ayrıca, Nar Çiçekleri Anaokulu’nun yeni şubesinin yanı sıra Mandalin Kafe’nin ikinci şubesini de halkın kullanımına sunmak için gün sayıyor. Belediyenin 10 milyon TL kamulaştırma bedeliyle hayata geçirdiği çifte proje için zemin iyileştirme çalışmaları sürerken Mandalin Kafe’nin ağustos ayında, Nar Çiçekleri Anaokulu’nun ise eylül ayında bitirilmesi planlanıyor.
‘NAR ÇİÇEKLERİMİZ HER ŞEYİMİZ”
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, okul öncesi eğitimin çocukların bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimi için kritik öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Okul öncesi eğitim, evlatlarımızın geleceğini doğrudan ve olumlu yönde etkiliyor. Okul öncesi eğitimde ulaşılan okullaşma oranı ülkelerin gelişmişlik seviyesinde önemli bir parametre olarak yer alıyor. Biz ülke olarak ne yazık ki bu eksikliğin farkına çok geç vardık. Hem çocukları eğitimle çok geç tanıştırdık hem de annelerimizin istihdama katılımına sekte vurduk. Bu bilinçten hareketle Narlıdere’miz için ‘5 yılda 5 anaokulu’ sözü verdik. Pandemiye ve ekonomik krizlere rağmen bu sözümüzü yerine getiriyor, 4’üncü şubemizi Ilıca Mahallemize kazandırıyoruz. Anaokullarımızda kontenjanlarımızın tamamen dolması, vatandaşlarımızın Nar Çiçekleri Anaokullarına olan ilgisi ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Attıkları her adımda evlatlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Nar Çiçeklerimiz her şeyimiz” dedi. Başkan Engin, Sahilevleri’nde açtıkları Mandalin Kafe’nin büyük ilgi gördüğünü ifade ederek, “Anaokulumuzun hemen yanında Mandalin Kafe’nin yeni şubesini de açıyoruz. Hem çocuklarını anaokuluna getiren ailelerimizi hem de bölgede yaşayan hemşehrilerimizi keyifle vakit geçirecekleri bir sosyal tesise kavuşturacağız” diye konuştu.
NAR ÇİÇEKLERİ ANAOKULU ILICA ŞUBESİ
2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte hizmet vermeye başlayacak Nar Çiçekleri Anaokulunun 4’üncü şubesinde 75 öğrenci eğitim görecek. 5 sınıfın yer alacağı okul; oyun alanları, tek katlı yapısı ve bahçesiyle çocukların güven içerisinde eğitimlerini sürdüreceği bir eğitim yuvası olacak.
MANDALİN KAFE ILICA
Narlıdere Belediyesi’nin ilkini Sahilevleri’nde hayata geçirdiği ve vatandaşların uğrak noktası olan Mandalin Kafe’nin ikinci şubesi, Nar Çiçekleri Anaokulu’nun yeni şubesinin hemen yanında hayata geçirilecek. Mandalin Kafe; yeşil alan düzenlemeleri, aperatif menüleri, sıcak ve soğuk içecekleri ile Narlıdere halkının yeni uğrak noktası olacak.
Uzm. Kln. Psk. Tuğçe Dabağer Dilek, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl dünyada yarım milyona yakın insan öldürülmekte ve milyonlarca kişi şiddete maruz kalmaktadır.Sağlık alanında yaşanan şiddeti toplumda var olan şiddetten ayrı düşünmek olanaksızdır. Yapılan çalışmalar, her 3 sağlık çalışanından birinin şiddete maruz kaldığını göstermekte olup, sağlık kurumlarında çalışmanın; şiddete uğrama açısından, diğer işyerlerine göre 16 kat daha riskli olduğu saptanmıştır. Türkiye’de sağlık alanındaki şiddetin %49-91 arasında değiştiği görülmektedir. Sağlık kurumlarındaki şiddetin olduğundan daha az oranda bildirilme sebebi ise sağlık çalışanlarının çalışırken saldırıya uğramayı mesleğin doğası gibi algıladığı, yalnızca yaralanma gibi ciddi olayları şiddet olarak değerlendirdiği tespit edilmiştir” dedi.
“Eğitimsizlik, düşük sosyo-ekonomik durum, psikolojik ve toplumsal sorunlar ve yasal düzenlemeler sağlıkta şiddet artışının nedenlerindendir”
Uzm. Kln. Psk. Dilek,” Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedenlerinin; sağlık çalışanları ve hastalar arasında iletişim eksikliği, yüksek stres seviyesi, güvenlik önlemlerinin eksikliği gibi eksiklikler olduğu görülürken bir diğer yandan eğitimsizlik, düşük sosyo-ekonomik durum, psikolojik ve toplumsal sorunlar, güvenlik önlemlerinin yetersizliği de şiddeti arttırmaktadır” diye konuştu.
“Sağlık çalışanları psikolojik açıdan olumsuz yönde etkilenmektedir”
Uzm. Kln. Psk. Dilek, “Yaşanılan bu çeşit kötü tecrübelerin sağlık çalışanını psikolojik açıdan travmatize ettiği açıktır ve çalışanın düşük motivasyon ile işini yapmasına ve çevresine karşı tahammülünün azalmasına yol açmaktadır. Yapılan çalışmalar, sağlık çalışanların şiddet sonrasındaki duygu, düşünce, davranış ve tutumlarına yönelik sorgulamalarının olumsuz yönde değiştiği yönündedir” diye söyledi.
“Şiddetin nedeni ve çözümüne yönelik atılacak adımlar, farklı açılardan ele alınması gerekir”
Uzm. Kln. Psk. Dilek, “Sağlık çalışanlarının hasta ve yakınlarına sağlık hizmetini en iyi şekilde verebilmeleri için çalıştıkları ortamın sağlıklı ve güvenli olması önemlidir. Ayrıca sağlık çalışanı fiziksel ve ruhsal anlamda sağlıklı olabilirse, işini daha verimli yapabilecektir. Bu noktada, gelen hastalarla kurulan iletişimin daha özenli olması için çaba gösterilebilir, çalışan personel sayısı artırılabilir.
Şiddetin bir sonucu olarak, sağlık çalışanlarının fiziksel ve ruhsal olarak olumsuz etkilenmesine, işgücünde azalmaya ve ekonomik kayıplara, sağlık kuruluşlarına yönelik güvensizliğin artmasına yol açmaktadır. Bu olumsuz durumun düzelebilmesi için işbirliği içinde hareket edebilmek ve bilinçlendirme çalışmalarında bulunmak oldukça önemlidir.
Şiddetin hiçbir alanda olmadığı, sağlık çalışanlarımızın kutsallığını her zaman hissettiğimiz, sağlık dolu günler diliyorum” diye sözlerini noktaladı.
İklim krizinin etkileri yaşamda her yerde. Ülkemizin iklim dirençli sanayi ile büyümesi için finansmana erişimi ve düşük karbon ekonomisi yolu
8.İstanbul Karbon Zirvesi’nde irdelenecek.
2 Mayıs 2023 günü paydaşlar “İklim Dirençli Sanayi, Güçlü Türkiye” başlığında konusunun ilk ve tek etkinliği olan 8.İstanbul Karbon Zirvesi için İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tescilli yeşil yerleşkesinde bir araya geliyor.İklim Direnci İçin İklim Finansmanı; Karbon Yönetimi ve Enerji; Karbon Yönetimi ve Endüstri oturumlarında lider kuruluşların üst yöneticileri delegelere hitap ederken sergide birebir etkileşim yaratılacak. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği 2023 Düşük Karbon Kahramanı ile Küçük Karbon Kahramanı ödülleri sahiplerini bulacak.
Konusunun ilk ve tek etkinliği
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ana desteğinde gerçekleştirilecek 8.İstanbul Karbon Zirvesi açılışınıİTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu yapacak.Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda İklim Değişkliği Başkanı Orhan Solak “Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Yolunda Net Sıfır Hedefi” adlı konuşmasıyla delegelere hitap edecek açıklamasını yapan İTÜ Öğretim Üyesi ve SÜT-D Başkanı Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu konusunun ilk ve tek etkinliği gururumuz. Cumhuriyetimizin 100., İTÜ’müzün 250. yılında zirvemize güçlerini katan iş dünyasına teşekkürümüzü sunuyorum dedi.
Kalkınma bankacılığının liderleri zirvede
Prof. Karaosmanoğlu “Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası yöneticileri “İklim Direnci İçin İklim Finansmanı” oturumunda bankalarının sürdürülebilirlik yönetimi, sundukları iklim finansmanı seçenekleri, tahvil ve sukuk ihracı, emisyon ticaret sistemi, sürdürülebilir finansmana erişim başlıklarını masaya yatıracak” diyerek bu oturumun iki bankamızca yeni sağlanan toplam 220 Milyon Euro kredinin, yatırımların finansmanında kullanımı öncesinde ayrı bir önem kazandığını vurguladı.
Sanayinin karbon yönetimi
“Ülkemizin rüzgâr, güneş ve su gücünden yenilenebilir kaynaklı elektrik üretimi, elektrifikasyon, e-mobilite, enerji yönetimi yeni teknolojik çözümleri, enerji ve karbon ticareti başlıklarını Karbon Yönetimi ve Enerji oturumunda, endüstrimizin başta kimya sektöründe olmak üzere başardıklarını Karbon Yönetimi ve Endüstri oturumunda dinleyeceğiz. Kuruluşlarımızın yeşil, döngüsel, dijital dönüşümde iklim değişikliği ile mücadelelerini, ülkemizin iklim direncine katkılarını masaya yatıracağız” bilgisini veren Dr. Karaosmanoğlu zirvemizin enerjisine, kimyasına değer katacak sektör liderlerinin liderlerine peşinen teşekkür ederiz” dedi.
Karbon Kahramanlarını alkışlayacağız
SÜT-D çocuklara sürdürülebilir yaşam kültürü kazandırılması ve karbonunu iyi yöneten nesiller yetişmesine katkı hedefli etkinlikler yapmakta ve Küçük karbon Kahramanı Ödülü vermekte. SÜT-D 2023 Küçük Karbon Kahramanı Koç Okulu Sosyal ve Teknolojik Girişimcilik, Yenilikçilik ve Yaratıcılık Kulübü (K-STEIC) oldu diyen Dr. Karaosmanoğlu “K- STEIC Haydi Kalk, Etrafa Bak Gösterisi” zirvemizde iklim dirençli yarınımız için umut olacak. Bu yıl Düşük Karbon Kahramanı aday başvurusunda 2021 rekorumuz kırıldı.Adayların sürdürülebilirlik yönetimi üst başlığında başta çevresel göstergelerinde olmak üzere sosyal ve yönetişimsel göstergelerine yansıyan sera gazı azaltımı başarılarını değerlendirdik. Kazananlar zirvemizdeki SÜT-D 2023 Düşük Karbon Kahramanı Ödül töreninde açıklanacak bilgisini verdi.
Civilization’a rakip olarak konumlanan lakin tam olarak umut ettiği etkiyi yaratamayan strateji oyunu Humankind, her bir yeni çağa geçişinizde kültür değiştirebilmek üzere yaratıcı fikirlerle çıkagelmişti. 2021 yılından beri oyuna çok sayıda DLC eklendi, yeni kültürler, mükemmeller, modlar geldi.
En yeni DLC olan Para Bellum Olağanüstü Paketi de oyuna altı yeni olağanüstü ekliyor ve bu paket 10 Mayıs tarihine nazaran oyunun sahiplerine Steam ve Epic üzerinden bedavaya sunuluyor. Bu tarihten sonra ise fiyatı 19 TL’ye çıkacak.
Para Bellum Şahane Paketinde şu mükemmeller yer alıyor:
Perramses’in Ahırları
Kolezyum
Alamut Kalesi
Hôtel des Invalides
Imperial Tersanesi
Pentagon
Paketin açıklamasında ise “Para Bellum Şahane Paketi’ndeki stratejik kalelerle savaşlarına renk kat ve HUMANKIND™’daki askerî yolları keşfet!” cümlesi yer alıyor.
Bu mükemmeller MÖ 14. yüzyıldan Pentagon’un açıldığı 1943 yılına kadar geniş bir vakit aralığını kapsıyor.
HAKKARİ (İGFA) – Türkiye’nin gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş en büyük bağımsız iş dünyası örgütü Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED),‘Yeni Dönem Yeni Ufuklar’vizyon belgesini ve bu belgede yer alan ‘Hayalimizdeki Türkiye’ manifestosunu, 81 ili kapsayan 26 bölgesel federasyonunun sorumluluk alanındaki illerde anlatmak üzere gerçekleştirdiği ‘100. Yıl Buluşmaları’nın dördüncüsünü Hakkari’de düzenledi.
Doğu Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu’nun (DOĞUSİFED)katkıları ile yapılan buluşmada TÜRKONFED heyeti; kamu, yerel yönetimler, akademi, sivil toplum ve iş dünyası kuruluşlarıyla bir araya geldi.
Türkiye’nin gündemindeki en sıcak başlıklardan biri olan seçimler nedeniyle oluşan atmosfere değinen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Siyasi partilerimize karşı şiddet eylemleri, siyasetçilerin kimlik ve mezhep üzerinden ötekileştirilmesi, toplumun inanç, değer ve geleneklerine yönelik aşırılığa kaçan söylemler ortak yaşama iradesini zayıflatırken, küresel ve bölgesel risklere karşı toplumsal direncimizi de son derece kırılgan hale getiriyor. Üstelik bir yandan yoksulluk giderek derinleşip yayılırken diğer yandan kimliklere sıkışmışlık, siyasi ve kültürel kutuplaşmalar, hukukun üstünlüğüne olan inancın gerilemesi, ayrımcılık ve nefret söyleminin yaygınlaşması ile birlikte gerçeklikle ilişkimiz bozuluyor. TÜRKONFED olarak her ses, her renk ve her düşüncenin en büyük zenginliğimiz olduğunu düşünüyor, Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılının kapısını aralarken, aydınlık bir geleceği ancak büyük bir toplumsal uzlaşma ile inşa edebileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
“YÜKSEK DEMOKRASİ STANDARTLARINI BENİMSEYEN BİR ÜLKE OLMALIYIZ”
“Demokrasi dört-beş yılda bir yapılan seçimlerde çoğunluğun oyunu alanın iktidara gelmesi değildir” diyen Sönmez şöyle devam etti:
“Anayasal temel haklara daima riayet edilmelidir. Cumhuriyet değerlerini iyi kavramış özgürlükçü bir anayasa, ihtiyacı olanlar için bir güvenlik ağı sağlayarak, yoksulluğu, eşitsizliği azaltarak ve sosyal hareketliliği teşvik ederek ekonomik büyümeyi desteklemeye yardımcı olacaktır. Gelişmiş bir demokrasi ve hukuk sistemi; adil, şeffaf, hesap verebilir ve liyakat esaslı bir devlet yönetimi, Türkiye’yi bir refah toplumu haline getirecek reçetenin olmazsa olmaz parçalarıdır. Bu nedenle Hayalimizdeki Türkiye’nin temeli adalettir. Ülkemizin refah seviyesini ve gayri safi milli hasılamızı artırmak, kalkınma hedeflerimizi tabana yaymak istiyorsak ‘orta demokrasi’ ülkesi değil hukukun üstünlüğü ile yüksek demokrasi standartlarını benimseyen bir ülke olmalıyız.”
KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde ülkemizin yetişmiş nitelikli insan kaynağına katkı sunmak ve ülkemizdeki milli teknoloji ekosistemini geliştirmek için kurulan E-Gençlik Teknoloji Atölyelerinde yetişen öğrenciler başarılarıyla dikkat çekiyor.
Bu kapsamda Bursa’da gerçekleşen Teknofest Teknoloji Yarışmaları çerçevesinde Savaşan İHA Yarışmasına katılan KOUSTECH takımı Hançer PT3 ile birlikte 4.’lük derecesi ve “En Özgün Yazılım Ödülü’’nü kazandı.
KOUSTECH takımı Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan E-Gençlik Teknoloji Atölyelerinde çalışma alanı, ulaşım, 3D parça baskısı ve malzeme temini alarak bu yarışmalara katıldı.
KOUSTECH TAKIMI VE EN ÖZGÜN YAZILIM ÖDÜLÜ
2017 yılında araştırma ve geliştirme çalışmalarına başlayan KOUSTECH takımı, 2019 yılında Amerika’da düzenlenen AUVSI-SUAS yarışması ile birlikte ilk yarışma tecrübesini kazandı. Kazandığı bilgi ve tecrübeler ile ülkesine dönen KOUSTECH takımı, ASELSAN ile birlikte insansız hava araçları için Güç Dağıtım Kartı geliştirdi. 2020 yılında, Hançer adı verilen insansız hava aracı için araştırma ve geliştirme çalışmalarına başlandı. 2021 yılında Hançer PT2 hava aracıyla TEKNOFEST Savaşan İnsansız Hava Aracı yarışmasında 6.’lık derecesi elde etti. 2022 yılında Hançer PT3’ün geliştirme aşamalarına başlandı ve aynı yıl, Hançer PT3 ile birlikte TEKNOFEST Savaşan İnsansız Hava Aracı yarışmasında 7.’lik derecesi ile birlikte “En Özgün Yazılım Ödülü” nü kazandı. Sadece bir platform geliştirmeyen KOUSTECH takımı, 2023 yılında İnsansız Hava Araçları için “Anten Takip Sistemi”, “Batarya Yönetim Sistemi” ve “Paralel Link Haberleşme Sistemi” projeleri için TÜBİTAK 2209‐A programından ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden destek aldı. KOUSTECH takımı Büyükşehir’in E-Gençlik Teknoloji Atölyelerinde kendini geliştirerek, ödüller almaya hak kazandı.
Mayıs ayı içerisinde birçok PC oyunu bizleri bekliyor. Aksiyondan maceraya simülasyondan stratejiye bir çok cins çıkış yapmaya hazırlanıyor. Bu listede Mayıs ayının birinci haftasında çıkış yapacak PC oyunları göz atıyoruz. Liste 1-7 Mayıs tarihlerini temel alıyor.
– Tiny Life (3 Mayıs: simülasyon, hayat, inşa etme)
Ellpeck Games tarafından geliştirilen ve Top Sınır Studios tarafından yayınlanacak olan simülasyon, hayat, inşa etme oyunu Tiny Life, 3 Mayıs’ta geliyor. Piksel grafiklere sahip bu ömür simülasyonu oyunu birinci etapta bizlere erken erişim olarak sunulacak. Erken erişim süreci boyunca oyuna yeni içerikler eklenecek, yeni güncellemeler dahil olacak ve oyuncu geri bildirimleri önemsenecek. Münasebetiyle oyunda bu süreçte çeşitli kusurlar ve eksikler olabilir. Şayet oyunları erken erişim sürümünde oynamak istemiyorsanız oyunun tam sürümünü bekleyebilir ve eksiksiz bir tecrübe elde etmek için erken erişim sürümünü es geçebilirsiniz.
Gelişmiş karakter oluşturma ekranı
İzometrik kamera bakış açısıyla birlikte karşımıza çıkacak olan bu simülasyon oyunu içerisinde kendimize ilişkin bir hayat kurabilecek ve istediğimiz biçimde karakterimizi oluşturabileceğiz. Birinci etapta karakterimizi oluşturarak atıldığımız bu dünya içerisinde farklı farklı yeteneklere sahip beşerlerle karşılaşabilecek, farklı karakterlerle birlikte etkileşime geçebilecek ve oyun içerisinde birçok karakterle birlikte sıkı bağlar kurabileceğiz. Oyunda kendi karakterimizi yaratma ekranı bulunacak ve bu karakteri yaratma ekranı içerisinde kendi kişiliğimizi, hünerlerimizi ve üslubumuzu belirleyebileceğiz. Burada bizlere geniş bir karakter yaratma ekranı sunulmuş durumda. Oyun içerisinde karakterimizin her bir özelliğini, fizikî yapısını ve maharetlerine tamamen biz belirleyeceğiz.
The Sims’ten ilham alıyor
The Sims serisinden ilham alan bu üretim bizlere karşımıza piksel grafikli bir halde çıkacak. Münasebetiyle bu stil oyunlardan hoşlanıyorsanız bu oyuna kesinlikle bir göz atmanız gerekecek. Şayet gerçekçilik konusunda takıntılı iseniz oyunun piksel grafikleri tahminen de sizi tatmin etmeyebilir .Ancak bu stil sanat tarzından ve grafiklerden hoşlanan oyuncular bu imale bir talih verebilir diyebilirim. Oyunda yeniden yapabileceğiniz hayli fazla içerik bulunacak. Hasebiyle bir hayat simülasyonu oyunundan neler bekliyorsanız bu oyunda da o içeriği bulabileceksiniz.
Oyun içerisinde kendimize ilişkin bir karakter oluşturabilecek, oluşturduğumuz karakterle birlikte gerçekçi bir dünyaya adım atabilecek ve kendi hayatımızı burada idame etmeye başlayacağız. Oyunda yeniden gün içerisinde yiyebilecek, içebilecek, acıkabilecek ve yatabileceğiz. Hasebiyle oyun içerisinde gerçek bir insan olarak yer alacağız. Kendi karakterimizle birlikte hayatımızı idame etmek için elbette öncelikle barınabileceğimiz bir yer bulmamız gerekecek. Bununla birlikte bir konut bulduktan sonra kendimize ilişkin bir işimiz olması gerekecek. Münasebetiyle oyunda her bir evreyi sırasıyla gerçekleştirebilecek ve gerçek hayatta ne yapıyorsak ve hayatımızı nasıl geçindirebiliyorsak bu oyun içerisinde de tıpkı halde gerçekleştirebileceğiz.
İlişki ve bağ sistemi
Tiny Life içerisinde geliştirici grubun bizlere sunduğu farklı bir yapı daha bulunacak. Oyunda bir küme beşere denetim edebilecek ve günlük muhtaçlıklarını karşılamaya çalışacağız. Oyun içerisinde farklı beşerlerle ilgiler kurabilecek, onlarla etkileşime geçebilecek ve ortadaki bağları büsbütün kendimize nazaran ayarlayabileceğiz. Yani bir karakterle yahut kümeyle alakamızın çok yeterli olmasını isteyebilecek, ona nazaran atılımlar yapabilecek, öbür taraftan ise o kümeyle bağımızın makûs olmasını istiyorsak ona nazaran olumsuz davranışlar sergileyebileceğiz. Bu büsbütün bize kalmış durumda.
Oyun içerisinde eğlenceli bir yapı bizleri bekliyor olacak. Bir yandan bir kümesi denetim ettiğimiz ve onların hayatlarına dokunabildiğimiz bir yapı bizlere sunuluyor başka yandan ise bu kümenin hayatlarını mahvetmek için elimizden geleni yapabiliyoruz. Yani oyun içerisinde art planda aslında mizahi ögelerin yer aldığını görebiliyoruz. Oyun içerisinde alışılmış ki bu kümenin hayatlarını mahvetme durumunda çeşitli ataklar yapabiliyor, istediğimiz halde onları sinirlendirebiliyor ve eğlenceli içerikler çıkartabiliyoruz.
Oyun içerisinde kümede yer alan her bir karakterin kendine mahsus yapısı, karakteri ve kişilik özellikleri bulunuyor. Münasebetiyle oyunda her bir karakter farklı bir biçimde karşımıza çıkıyor ve her birinin kendine ilişkin hisleri bulunuyor. Oyunda olağan ki her bir karakter farklı formda sonlanabiliyor ,farklı hallerde hislerini açığa çıkarabiliyor ve farklı kişilikleriyle birlikte ön plana çıkıyor. Hasebiyle oyun içerisinde her bir karakter eşsiz bir biçimde karşımıza geliyor.
Yaşam simülasyon oyunları içerisinde doğal ki olmazsa olmaz bir konut yani kendimize ilişkin bir ömür alanı. Oyunda bu kapsamda meskenler kurabiliyor, parklar – bahçeler inşa ediliyor ve daha fazlasını yapabiliyoruz. Oyun içerisinde ne kadar çok bina ve yapı inşa edebilirsek o kadar çok insanı yanımıza çekebiliyor ve kümemizi daha da genişletebiliyoruz. Oyunda bir yandan inşa etme simülasyonu içeriklerinin bizlere aktarıldığını görebiliyor ve öteki yandan ise hayat simülasyonu ögelerinin da burada harmanlandığını deneyimleyebiliyoruz. Hasebiyle iki tıp aslında birbirine bu formda harmanlanmış oluyor ve bizlere de geniş bir içeriği aktarılışını görebiliyoruz.
Özelleştirme istemi
Oyunda kurduğumuz her binayı dilediğimiz üzere özelleştirilebiliyor ve renklerini ayarlayabiliyoruz. Oyun içerisinde tekrar yapıların dış cephelerinden iç kısımlara kadar her bir noktasına karışabiliyor, burada mobilyaları tek tek biz seçebiliyoruz ve yerleştirebiliyoruz. Mobilyaların istikametini, yapısını ve nereye kurulması gerektiğini büsbütün biz ayarlayabiliyor ve oyun içerisinde bu biçim özgürlükler bizlere sunuyor.
Elbette öbür hayat simülasyonu oyunlarında olduğu üzere burada da bir karakteri seçebiliyor, ona çeşitli komutlar verebiliyor ve ne yapması gerektiğini söyleyebiliyoruz. Elbette her bir karakterin kendine ilişkin çeşitli gereksinimleri ve yapması gereken işleri bulunuyor. Münasebetiyle o karaktere tıklayarak ne istediğini görebilir, şayet acıkmışsa yemeğini verebilir, susamışsa suyunu içirebilir ve gereksinimleri varsa o gereksinimlerini gidermek için çeşitli atılımlar gerçekleştirebiliriz. Münasebetiyle oyun içerisinde her bir karakterle tek tek uğraşabilir ve onların muhtaçlıklarını ortadan kaldırabiliriz.
Oyun içerisinde her bir karakterle konuşabiliyor, onlarla birlikte diyaloglara girebiliyor ve daha fazlasını yapabiliyoruz. Diyaloglara girdiğimiz karakterle bir arada münasebetimizi belirleyebiliyor, onlarla bağımızı daha da kuvvetlendirebiliyor ve istediğimiz vakitte o bağımızı kesebiliyoruz. Münasebetiyle oyun içerisinde bir bağ sistemi ve alaka sistemi de bulunuyor. Ona nazaran bağlarımızı hem genişletebiliyor hem de daraltabiliyoruz.
Atölye ve mod desteği
Oyunda öteki taraftan çeşitli modlar yükleyebileceğimiz bir yapı bizleri bekliyor. Atölye takviyesi ile birlikte karşımıza çıkacak olan bu hayat simülasyonu oyunu içerisinde farklı farklı modları deneyebilecek ve bu modların içeriğini oynayabileceğiz. Topluluk üyeleri ile birlikte oluşturulan bu modlar sayesinde oyundan daha farklı tecrübeler elde edebilecek ve farklı içerikleri oyun içerisinde oynayabileceğiz. Hasebiyle sıkılmadan oynayabileceğimiz çeşitli modlar da bu dayanakla birlikte bizlere aktarılacak.
Piksel grafiklere sahip bu hayat simülasyonu oyunu 3 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenize ekleyebilirsiniz. Oyun üstte da bahsettiğim üzere erken erişim sürümü olarak bizlere sunulacak. Hasebiyle erken erişim sürümünde eksiklikler ve kusurlar olabilir. Şayet erken erişim sürümünü oynamak istemiyorsanız oyunun tam sürümünü beklemeniz gerekebilir. Oyunun tam sürümü ne vakit yayınlanır şu an için bilinmiyor. Hasebiyle bu süreçte oyuna takibe alabilirsiniz.
– Showgunners (2 Mayıs: sıra tabanlı strateji, taktik)
Artificer tarafından geliştirilen ve Good Shepherd Entertainment tarafından yayınlanacak olan sıra tabanlı strateji, taktik oyunu Showgunners, 2 Mayıs’ta geliyor. Üstten görünümlü sıra tabanlı strateji taktik oyunu içerisinde farklı farklı düşmanlarla karşılaşabiliyor ve bu düşmanları kendi stratejimizle ve planlarımızla birlikte alt edebiliyoruz. Oyun içerisinde farklı farklı bölgelere atılabiliyor, bu bölgeleri keşfedebiliyor, bölgelerin avantajlarını ve dezavantajlarını görebiliyor ve çevreyi kullanarak ortadaki tehlikelere yok etmeye çalışıyoruz.
Sıra tabanlı taktik aksiyon sistemi içerisinde kendi takımımızı kurabiliyor, bu grubumuza birlikte büyük maceralara atılabiliyor ve bu macerada üstün çıkmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde gelecek teması yer alıyor, gelecek teması sayesinde elimize farklı farklı silahlar alabiliyor ve bu silahları da düşmanlara karşı kullanabiliyoruz. Oyunda kullanabileceğimiz yakın menzilli silahlar ve uzak menzilli silahlar yer alıyor. Bu silah tiplerini kullanmak da büsbütün bizim işimiz oluyor.
Oyun içerisinde yalnızca aksiyon ve savaş sistemi değil çözmemiz gereken bulmacalar yer alıyor. Bu bulmacaları çözmek natürel ki birinci etapta kolay olabiliyor lakin daha sonraki süreçte bu bulmacaların zorluk derecesi artış gösteriyor ve bulmacalar bazen kafayı çok zorlayan bir halde karşımıza çıkıyor. Münasebetiyle çevreyi güzel tahlil etmeli ve yeterli keşfetmeliyiz. Bu bulmaca zorluklarının yanı sıra bir de karşılaşacağımız çeşitli tuzaklar bulunuyor, bu tuzakları da aşmak oyun içerisindeki temel emellerimizden biri.
Sıra tabanlı strateji oyunları içerisinde çoklukla bir grup topluyor ve bu grupla karşımıza çıkan düşmanları alt edebiliyoruz. Bu oyun içerisinde de bu biçimde bir yapı mevcut ve grubumuza birden fazla karakteri alabiliyor ve karakterlerin özelliklerinden faydalanabiliyor ve onları en verimli halde kullanmaya başlıyoruz. Oyunda çok fazla karakter bulunuyor, bu karakterlerin her birine farklı özellikleri yer alıyor, onların bu özelliklerini açığa çıkarmak, onları düşmanlara karşı kullanmak ve düşmanları bu formda alt etmek büsbütün bizim stratejimize bağlı olarak değişkenlik gösteriyor.
Oyun içerisinde her bir oyuncu farklı bir tecrübe elde edebiliyor zira bu stil oyunlarda yapacağımız her atılım çok fazla değişkenlik gösterebiliyor. Oyunda yapacağımız çok fazla sayıda plan, strateji ve taktık olduğundan ötürü her bir kısım bu oyun içerisinde farklı bir plan taptırıyor ve ekstra biri tecrübesi bizlere sunuyor. Oyunda yeniden takımımıza farklı karakterler davet ederek takımımızı genişletebiliyor, bu genişlik sayesinde de daha güçlü düşmanlara karşı gelmeye çalışıyoruz. Oyunda tekrar etraf etmenlerini kullanarak onları tuzağa düşürebiliyor, tuzağa düşürdüğümüz esnada da onları ortadan kaldırabiliyor ve gereçlerini envanterimize atabiliyoruz.
Oyun içerisinde yeniden çevreyi gözetleme, etraf ögeleri kullanma ve etraftan çeşitli öğeler bulma mekanikleri bulunuyor. Oyunda yer alan bu öğeler sayesinde kendimizi daha da geliştirebiliyor ve grubumuzu daha fazla savaşa hazırlayabiliyoruz. Oyun içerisinde yeniden daha çok arena üslubu kısımlar bulunuyor, bu arena üslubu kısımlarda rakiplere karşı gelebiliyor ve bir bizim kadro bir de karşı ekip olmak üzere sıra sıra çeşitli ataklarımızı gerçekleştirebiliyoruz. Bu stil oyunlarda yapacağınız her atak çok değer arz ediyor zira yaptığınız her bir hamle sonrası sıra karşı tarafa geçiyor. Şayet karşı tarafa çok açık bir halde yakalanırsanız bu karakterinizin vefatına yol açabiliyor. Hasebiyle oyundaki her bir hareketinizin eylemini daha evvelden düşünmek değerli. Örneğin bir bölgeye atıldınız ve karşınıza bir düşman kümesi düşman çıktı, bu düşman kümesini alt etmek için öncelikle başınızda bir taslak oluşturmak ve çeşitli planlar yapmanız gerekiyor. Ondan sonraki süreçte karakterinizi o plana ve taslağa uygun biçimde hareket ettirmeniz ve düşmanları alt etmeniz lazım. Lakin bu halde randıman alabilirsiniz.
Oyun içerisinde yeniden art planda bizlere bir kıssa anlatılıyor. Bu öykü kapsamında çeşitli kısımları ve kısımları geçebiliyoruz. Oyunda yeniden bu kıssa kısımları çeşitli orta sahnelerle bir arada destekleniyor ve daha çok karakterler ortası diyaloglar halinde karşımıza çıkıyor. Oyunda tekrar kullanabileceğimiz çeşitli yakın dövüş silahları ve uzak dövüş silahları bulunuyor. Bunları istediğimiz üzere kullanabiliyor ve düşmanlara karşı gelebiliyoruz. Oyunda farklı farklı kademeler bulunuyor ve farklı evreleri aşmak için de kendi planımızı oluşturmamız gerekiyor. Münasebetiyle oyundaki her bir kısımda çevreyi yeterli tahlil etmeli, etraf etmenleri güzel kullanmalı ve avantajlarına göz atmalıyız.
Oyunda tekrar öykü kapsamında ilerleme gösterebilecek, yeni karakterlerin kilidini açabilecek, bu karakterler de savaşın ve kıssanın gidişatını değiştirebilecek. Oyunda yeniden alabileceğimiz karakterler ortasında samuraylar makineli tüfeğe sahip karakterler ve daha fazlası yer alacak. Bu karakterleri de tıpkı halde kullanmak büsbütün bizim işimiz olacak. Oyun içerisinde elbette sıra tabanlı bir savaş sistemi bulunacak ve bu sistem dahilinde rakiplere karşı gelmeye çalışacağız.
Oyunda oluşturduğumuz takımla birlikte büyük maceralara atılacağız. Bu grup içerisinde yer alan karakterleri dilediğiniz üzere geliştirebilecek ve yeni silahlarla birlikte donatabileceğiz. Oyunda yeniden farklı farklı silahları etraftan bulabilecek, düşmanlardan bir şeyler çıkartabilecek ve her kısmı geçtikten sonra daha fazla silahın kilidini açabileceğiz. Oyunda bu silahlarla kendi takımımızdaki karakterleri donatabilecek, onların daha güçlü olmasını sağlayabilecek ve bir yandan da takımımızda yer alan karakterleri yükselterek onların istatistiklerini arttıracak. Böylelikle takımı daha güçlü hale getirebileceğiz.
Oyun içerisinde yeniden bir dükkan sistemi olacak. Bu dükkan sistemi sayesinde çeşitli öğeler ve yükseltmeler alabileceğiz. Bu dükkan sisteminden öğe satın almak için de yeniden düşmanları alt etmek, etraftan çeşitli eşyalar toplamak ve kısımları geçmek gerekiyor. Oyunda tekrar farklı farklı hünerleri açabileceğimiz marifet ağacı sayesinde yeni yeteneklerin kilidini açabiliyor ve karakterleri de bu oranda güçlendirebiliyoruz. Oyun içerisinde daima olarak kendimizi bir şeyleri yükseltirken bulabilecek ve bu yükseltme esnasında da yeni özelliklerin kilidini açabileceğiz. Bu yeni özelliklerle birlikte karakterler ile daha farklı stratejiler oluşturabilecek, planlarımızı ve stratejimizi değiştirebilecek ve bu sayede oyun içerisinde yer alan tüm içeriği deneyimleyebileceğiz.
Bu üslup oyunlarda çok fazla sayıda yetenek bulunduğundan ötürü bunları en düzgün biçimde kullanmak biraz şiddetli olabilecek lakin oyuna biraz alıştıktan sonra bu olayı da büsbütün çözebileceğiz. Oyun içerisinde yeniden farklı farklı bulmaca sekanslarından tehlikeli tuzaklara kadar birçok farklı kısım bizleri bekliyor olacak. Bunları da aşmak için oyun içerisinde yer alan karakterleri kullanabilecek, onları sağa sola yanlışsız gönderebilecek ve direkt düşmanlarım yahut tuzakları içerisine daldırabileceğiz.
2 Mayıs tarihinde çıkış yapacak olan bu strateji sıra tabanlı taktik oyununun şu anda Steam sayfası açık durumda. Dilerseniz Steam sayfasından istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı üzere bir bildirim alabilirsiniz. Bunun dışında tekrar Steam sayfası üzerinde oyunun bir demo sürümü bulunuyor. Bu demo sürümü sayesinde oyunun belirli bir kısmını fiyatsız bir formda deneyebiliyor ve oyunun nasıl bir yapıya sahip olduğunu görebiliyorsunuz. Yeniden bu demo sürümü oyunu satın alıp almayacağınıza karar verdiren bir yapıyı bünyesinde barındırıyor. Hasebiyle bu demo sürümlerini denemek epeyce ehemmiyet arz ediyor.
– Redfall (2 Mayıs: açık dünya, çevrimiçi, nişancı, aksiyon, macera)
Arkane Austin tarafından geliştirilen ve Bethesda Softworks tarafından yayınlanacak olan açık dünya, çevrimiçi, nişancı, aksiyon, macera oyunu Redfall, 2 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Eşli olarak oynayabileceğimiz ve yanımıza arkadaşlarımızı çağırabileceğimiz bu vampir temalı aksiyon nişancı oyunu içerisinde tehlikeli bir dünyaya geçiş yapacak ve karanlık bir atmosferin bizlere sunulmasını deneyimleyebileceğiz. Oyun içerisinde redfall isimli bir kent bulunacak ve bu kent içerisinde grubumuzla bir arada ilerleyecek, farklı kısımlara yanlışsız yol alabilecek, elimizdeki silahlarla birlikte düşmanları ortadan kaldırabileceğiz.
Oyunda çok farklı aksiyon sahneleri ve kullanabileceğimiz çeşitli silahlar bulunacak. Bu silahlarla birlikte düşmanlara uzaklara saldırabilecek ve mermileri ateşleyebileceğiz. Oyunda tekrar yanımızda arkadaşlarımızı çağırabilecek ve arkadaşlarımızla birlikte iş birliği yaparak bu tehlikede hayatta kalabileceğiz. Oyunda yeniden düşmanlara karşı farklı kombolar gerçekleştirebileceğiz ve onları bir anda yere sererek ortadan kaldırabileceğiz. İster tek başımıza istersek de eşli olarak ilerleyebileceğimiz bu nişancı aksiyon oyunu içerisinde dört bir yandan kuşatılmış düşman ordular bulunacak ve bu düşman ordularını ortadan kaldırmak için de çeşitli ataklar yapabileceğiz.
Birinci şahıs kamera bakış açısına sahip bu açık dünya oyunu içerisinde farklı farklı bölgelere hakikat ilerleyebilecek, ilerlediğimiz kısımlarda da tekrar farklı tehlikeler ile karşılaşabileceğiz. Her bölgenin farklı özellikleri ve teması bulunacak, bu temaları ve atmosferi deneyimlemek epeyce hoş olacak. Oyun içerisinde kullanabileceğimiz çok farklı maharetler yer alacak, bu hünerlerle birlikte bir yandan düşmanları rahatsız ederken öteki yandan ise hayatta kalmanın yollarını arayacağız. Bu açık dünya içerisinde farklı farklı düşman tipleri bulunacak ve düşman cinslerinin her birinin kendine ilişkin özellikleri yer alacak. Düşmanları öncelikle düzgün tahlil etmeli ve nasıl akın yaptıklarına görmemiz gerekecek. Hasebiyle daha sonraki etapta onlara saldırabilir ve onları gafil avlayabiliriz.
Kendine ilişkin yapısıyla ve dünyası ile bir arada karşımıza çıkacak olan bu oyun içerisinde art planda bir de öykü anlatılacak. Bu öykü kapsamında ilerleyecek ve yeni kısımlara geçiş yapabileceğiz. Oyunda yeniden üstte da bahsettiğim üzere karanlık bir atmosfer bizleri bekliyor olacak ve kendimizi daima olarak gece karanlığında ilerlerken bulabileceğiz. Bu usul karanlık alanlarda ilerlerken kendimizi daima olarak diken üstünde hissedecek ve gergin bir ortama içerisinde kalacağız. Hasebiyle oyun içerisinde tek başımıza ilerlemekten çok arkadaşlarımızla bir arada koordineli bir halde ilerlemek ve bu gerginliği azaltacak hem de hayatta kalma talihimizi daha da arttıracak diyebilirim.
Oyun içerisinde karşımıza daima olarak vampir düşmanlar çıkacak ve bu vampir düşmanlar sizi de biliyor ki güneş ışıklarından ziyan görüyor. Münasebetiyle bu vampirler gece karanlığında ve ay ışığında ortaya çıkıyor ve bizi de bu akşam karanlığında alt etmeye çalışıyorlar. Hasebiyle biz de bu dünyada hem hayatta kalmaya çalışıyor hem de bu vampirlerin kuşattığı bölgeyi ele geçirmeye ve bunları da büsbütün temizlemeye uğraşıyoruz. Vampirler dışında yeniden uğraşabileceğimiz çok sayıda işveren savaşları bulunuyor. Bu işveren savaşları ile bir arada daha güçlü çabalara geçiş yapabiliyoruz. Düşman çeşitliliğinin kâfi düzeyde olduğu bu imal içerisinde çok farklı düşmanlar çıkıyor ve onları da alt etmek eğlenceli hale olabiliyor.
Oyun içerisinde ister tek başımıza istersek de kendi grubumuzu kurarak ilerleyebiliyor ve yanımıza 3 kişiyi alabiliyoruz yani oyun içerisinde toplamda 4 kişilik takımla birlikte ilerliyor ve bu takım içerisinde biz de kendi rolümüzü üstlenebiliyoruz. Oyunda yeniden kadro arkadaşlarımızın hayatta kalmasını sağlıyor, onların gerisini kolluyor ve daha fazlasını yapabiliyoruz. Ekip arkadaşlarımızla birlikte her bir oyuncu farklı karakteri seçiyor ve bu karakterin özelliklerinden ve avantajlarından yararlanabiliyor. Oyunda tekrar her karakterin kendine ilişkin kahraman ekipmanları ve öğeleri bulunuyor ve ekipmanları kullanmak da büsbütün oyuncuların işi oluyor. Münasebetiyle oyundaki her bir karakter çok kıymet arz ediyor ve bu karakterlerin avantajlarından yararlanmak kadro için hayli yarar sağlıyor.
Oyun içerisinde 4 farklı karakter bulunuyor ve bu karakterlerin seçimi büsbütün size ilişkin oluyor. Oyunda kullandığınız karaktere nazaran çeşitli hünerler ve ataklar yapabiliyor, bu marifet ve atılımlar ile de düşmanları alt edebiliyorsunuz. Oyun içerisinde etraf etmenlerini kullanabiliyor ve bu etraf öğeleri ile birlikte vampirleri daha kolay bir biçimde alt edebiliyorsunuz. Oyunda yeniden kullanabileceğiniz çeşitli silahlar ve silah çeşitleri bulunuyor. Bu silah tipleri ile birlikte çeşitli cephanelerin kilidini de açabiliyor ve kullanabileceğiniz özel silahlardan çeşitli cephanelere kadar farklı içerikleri deneyimleyebiliyorsunuz. Bu içerikleri tüketmek de büsbütün bizim işimiz oluyor.
Oyun içerisinde yeniden karakterimizi dilediğimiz üzere yükseltebiliyor ve yeni yeteneklerin kilidini açabiliyoruz. Farklı farklı yükseltmeler yapabileceğimiz ve yeni hünerlerin kilidini açabileceğimiz bu yapı sayesinde karakterimizin istatistiklerini yükseltebiliyor, düşmanlara karşı daha fazla hasar vermesini sağlayabiliyor ve oyun içerisindeki ekibi dayanışmasını daha da üst seviye çıkartabiliyoruz. Açık dünya içerisinde bir sağa bir sola koştururken elbette karşımıza daima olarak tehditler ve tehlikeler çıkıyor. Bu tehlikeleri aşmak için de grubumuzla birlikte koordineli bir biçimde ilerleyip sıkı bir bağlantı kurabiliyor, ne kadar çok sağlıklı bir bağlantı sağlarsak o kadar çok kolay bir formda bölgeleri aşabiliyoruz.
Beklenen bu üretim bir müddettir geliştirme basamağında yer alıyor ve nihayet 2 Mayıs tarihinde çıkış yapmaya hazırlanıyor. Kısaca toparlamak gerekirsem oyun içerisinde farklı farklı karakterler yer alıyor ve bu karakterlerin kullanımı büsbütün bize ilişkin oluyor. Bu karakterlerin her birinin farklı özellikleri bulamıyor ve özelliklerden faydalanmak çok değerli. Oyunda tekrar ister tek başımıza istersek de eşli olarak oynayabiliyor ve kendimize ilişkin bir takım kurabiliyoruz. Gruptaki her bir oyuncu farklı bir karakteri seçerek onların maharetlerinden faydalanabiliyor. Oyunda karşımıza vampir düşmanlar çıkıyor ve vampir düşmanların istila ettiği bir dünyada yer alıyoruz. Bizim de hedefimiz bu istila edilen dünyaya vampirlerden arındırmak ve temizlemek.
Oyun içerisinde açık bir dünya bizleri bekliyor ve açık dünya içerisinde gezerken çevreyi keşfedebiliyor ve yeni silahların ve hünerlerin kilidini açabiliyoruz. Oyunda karakterimizi geliştirebiliyor ve istatistiklerini yükseltebiliyoruz. Tekrar farklı maharetleri açmak için de maharet ağacına geçiş yaparak oradan yeni marifetler açabiliyor ve yeni özelliklerle birlikte düşmanlara karşı gelebiliyoruz. Hasılı oyun içerisinde hayatta kalmak için elimizden gelen her şeyi yapıyor ve bu sayede yeni özelliklerin kilidini açabiliyoruz.
Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz Steam sayfası üzerinden istek listenizi ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün haberdar olabilirsiniz. Oyunuun ne yazık ki şu anda demo sürümü bulunmuyor hasebiyle rastgele bir deneme talihimiz yok. Oyunun standart sürüm fiyatı 699 Türk lirası, Bite Back sürümü ise 999 Türk lirasından satışta. Münasebetiyle şimdiden oyunu ön sipariş verebilir ve satın alabilirsiniz. Oyun çıkış yaptığı gün de kütüphanenizden direkt olarak indirebilirsiniz.
– Age of Wonders 4 (2 Mayıs: sıra tabanlı strateji, taktik)
Triumph Studios tarafından geliştirilen ve Paradox Interactive tarafından yayınlanacak olan sıra tabanlı strateji, taktik oyunu Age of Wonders 4, 2 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İzometrik kamera bakış açısına sahip bu strateji oyunu içerisinde yeni yeni diyarlara akın edecek, buralarda kendi ordumuzu kurarak düşmanları alt etmeye çalışacağız. Serinin yeni oyunuyla bir arada çıta biraz daha yükselecek ve bu yükselme ile bir arada oyuncular üst seviye bir strateji sıra tabanlı taktik tecrübe elde edebilecek. Oyun içerisinde her bir tıp çok kıymet arz edecek, yapacağınız varsayımlar – planlamalar büsbütün oyun içerisinde siz tarafından yapılacak. Münasebetiyle oyunda bir düşmanla kapışmalar evvel etraf etmenlerini kullanmak için çeşitli planlamalar yapmak ve bu planlamalar üzerinde ayrıntılıca düşünmek gerekecek.
Oyun içerisinde fantastik bir yapı yer alacak, bu fantastik yapı ile birlikte farklı karakterlere – gruba sahip olacağız. Takımımızın ve ordumuzun farklı farklı güçleri bulunacak ve bu orduyla birlikte ilerleyerek daha fazla alana yayılacak ve haritanın boş kalan kısımları açabileceğiz. Ayrıyeten bu fantastik diyarı keşfedebilecek ve buralara kendi takımımızı getirecek ve buraların hakim olmaya çalışacağız.
Oyun içerisinde büyük bir fantastik krallık oluşturacak, bu krallıkla birlikte istediğimizi yapmaya çalışacak ve yeni yeni maceralara hakikat atılmaya başlayacağız. Oyunda tekrar sıra tabanlı taktik savaşları yer alacak ve bu aksiyon içerisinde bir biz bir de karşı ekip olmak üzere sıra sıra atılımlarımızı gerçekleştiriyor olacağız. Oyunda bir atılım yaptıktan sonra sıra öbür karaktere yahut karşı tarafa geçmiş olacak münasebetiyle buralara yapacağımız her atak ve her bir planlama çok ehemmiyet arz ediyor. Oyun içerisinde yapacağınız her atılımın çok değer arz ettiği bu üretim içerisinde etraf etmenlerini de kullanabilecek ve etraf etmenlerini de düşmanların aleyhine çevirebileceğiz.
Serinin en yeni oyunu içerisinde sıra tabanlı taktik aksiyon ve rol yapma ögeleri yer alıyor. Bu ögelerle bir arada oyun bizlere farklı bir tecrübe sunmaya çalışıyor ve birinci bulunduğumuz pozisyondan sonraki bulunduğumuz pozisyona gerçek ilerlemeye çalışıyoruz. Oyun içerisinde öncelikle küçük küçük teknolojilerle bir arada ve takımla birlikte başlıyor daha sonrasında bu teknolojileri büyüterek ve ordumuzu da genişleterek daha büyük alana hakim olabiliyor ve imparatorluğumuzu öteki taraflara yanlışsız yaymaya çalışıyoruz. Oyunda daima olarak büyümeye çalışıyor ve düşman ordularını yok etmeye başlıyoruz.
Oyun içerisinde tekrar oynanabilirlik açısından çeşitli özellikleri yer alıyor. Oyunda daima olarak yaptığımız aksiyonlar değişkenlik gösteriyor ve karşımıza çıkan düşmanlar da bu değişkenlikten etkileniyor. Hasebiyle oyuna her yeni başladığımızda farklı tecrübe elde etmemiz mümkün. Oyun içerisinde elbette art planda bir de kıssa anlatılıyor. Bu kıssa kapsamında çeşitli orta sahnelere ve diyaloglara geçiş yapabiliyor. Bu öyküyü kapsamında yeni kısımlara geçiş yapabiliyoruz, yeni düşmanlarla karşılaşabiliyoruz ve güçlü düşmanları da ortadan kaldırmak büsbütün bizim işimiz oluyor.
Oyunda yer alan krallığımız çok sayıda özelleştirebilir mekaniğe sahip olarak karşımıza çıkıyor. Oyun içerisinde özelleştirme mekaniği hayli ön planda. Oyunda tekrar krallığımızın takipçilerini ve krallığımızı özelleştirmek için çok sayıda seçenek bulunuyor. Bu seçeneklerle bir arada bu takipçilerin beden hallerini, tabanlarını ve güçlerini ayarlayabiliyor ve bunları natürel ki istediğimiz formda oluşturabiliyoruz. Oyunda öbür taraftan kendi grubumuzu büyütebiliyor ve kendi ordumuzu büyütürken nüfusumuzu da arttırabiliyoruz. Nüfusumuzu arttırdıkça ve genişledikçe daha fazla alın yayılabiliyor ve krallığımızı daha fazla büyütebiliyoruz.
Karanlık bir atmosferin yer aldığı ve daha çok fantezi bir dünyanın bulunduğu bu üretim içerisinde farklı tıpta yaratıklar da bulunuyor. Bu yaratıkları alt etmek için de ordumuzu büyütebiliyor ve halkımızın bu düşmanlara karşı hazır olarak beklemesini sağlayabiliyoruz. Oyunda tekrar her olayı reaksiyon veren bir yapı yer alıyor. Örneğin bir düşmanla karşılaştığın vakit grubumuzla birlikte gayrete giriyor lakin uğraşa girdiğimiz vakit grubun yıprandığını ve değişim yaşadığını görebiliyorsunuz. Bu değişim de işte o varlıklardan etkilendiğini ve bu kaosun onlar için yeterli gelmediğinin ispatı.
Oyun içerisinde elbette bir hedefimiz bulunuyor. Bu maksadımız da kendi krallığımızı korumak, bu krallığımızı geniş yerlere yaymak ve daha fazla alanı ele geçirmek. Yani bu diyarın hakimi olmak bizim temel gayemi. Elbette bu kolay bir süreç değil zira oyun içerisinde anlatılacak kıssayı kapsamında çeşitli maceralara atılacak, bu maceralardan çıkmak için kendi grubumuzu yönetecek ve kendimize yeni takipçiler kazandırmaya çalışacağız. Oyunda tekrar farklı farklı maharetlere sahip varlıklar ve düşmanlar karşımıza çıkacak. Bunları alt etmek için de çeşitli planlamalar yapabilecek ve bu taktik savaşları içerisinde galip gelmeye çalışacağız.
Oyun içerisinde yapacağımız her atak çok kıymet arz edecek. Her bir tercih ve seçenek önümüzde farklı kapıların açılmasına sebep olacak. Oyunda yeniden ayrıntılı strateji ögeleri, ayrıntılı taktik özellikleri ve aksiyon şeması yer alacak. Bu şemalarla bir arada oyun içerisinde dallanıp budaklanan bir maceranın içerisine kendimizi bulacağız ve serinin en yeni oyununu bu biçimde denemiş olacağız.
Oyun içerisinde yeniden seride yer almayan yeni mekanikler de bulunacak. Oyunda yeniden geniş kuşatmalara yelken açabilecek, bunların ardından çeşitli mükafatlar kazanabileceğiz. Oyun içerisinde yeniden kullandığımız karakterlerin moral sistemi bulunacak, bu moral sistemi oyunun gidişatını değiştirebilecek hasebiyle oyundaki bu sistem ile birlikte karakterlerin morallerini yüksek tutmak gerekecek. Şayet moralleri yüksek olursa daha eksiksiz bir halde savaşlara katılabilecek ve savaşlardan galip ayrılmak kolay olacak. Bu ve daha fazla mekanik oyun içerisinde bizlerin karşısına çıkacak.
Oyunda tekrar mod dayanağı bulunacak. Bu mod dayanağı sayesinde oyun içerisine daima olarak yeni modlar eklenebilecek. Mod geliştiricileri de bu oyuna yeni özellikler dahil edebilecek. Bu mevzuda geliştirici grup açık tutmuş ve serinin en ucu açık modlanabilir oyununu yaptığını belirtmiş durumda. Yani hülasa oyun içerisinde hayli geniş bir mod takviyesi bulunacak ve bu maklama takviyesi sayesinde de oyunu daima olarak oynamak isteyeceksiniz ve yeni özellikleri denemek isteyeceksiniz.
Kısaca toparlamak gerekirsek oyun içerisinde sıra tabanlı taktik savaşları yer alacak. Oyunda fantastik bir kıssa benimsenecek ve fantastik bir diyarda yer bulunacağız. Oyunda kendi krallığımızı kurarak bu krallığımızı genişletmeye çalışacak ve kendimize ilişkin bir takım kurabileceğiz. Grupta farklı farklı karakterler bulunacak ve karakterlerin her birinin farklı hünerleri yer alacak. Sıra tabanlı taktik savaşlarında her atılım çok kıymet arz edecek ve bu atılımları de en âlâ halde kullanmak gerekecek. Oyun içerisinde etrafı keşfedecek, yeni krallıklara yanlışsız yol alacak ve bu krallıkları fethetmeye çalışacağız.
Oyunun şu anda Steam safhası açık durumda. Dilerseniz siz de Steam sayfasından istek listenize ekleyebilir ve oyna çıktığı gün alabilirsiniz. Serinin hayranıysanız yahut sıra tabanlı taktik oyunlarına geçiş yapmak istiyorsanız oyuna bir talih verebilirsiniz.
– Bare Butt Boxing (4 Mayıs: çok oyunculu, aksiyon, macera)
Tuatara Games tarafından geliştirilen ve birebir grup tarafından yayınlanacak olan çok oyunculu, aksiyon, macera oyunu Bare Butt Boxing, 4 Mayıs tarihinde geliyor. Eğlenceli bir yapı ile karşımıza çıkacak olan bu çevrimiçi çok oyunculu yapıda bir boks karşılaşmasına katılacak ve yumruklarımızı daima olarak konuşturmaya başlayacağız. Oyun içerisinde farklı farklı ve renkli karakterler yer alacak ve bu karakterlerle bir arada büyük bir uğraşa girebileceğiz ve sağa sola yumruklarımızı savurarak bu rakipleri alt etmeye çalışacağız. Oyunda salladığımız her bir yumruk bir düşmana gelebilecek ve bu sayede onları farklı portallara ve uçurumlara yanlışsız sürükleyebileceğiz.
Eğlenceli bir yapının yer aldığı bu oyun içerisinde oyuncuları indirmek, alt etmek ve onları öteki boyutlara yanlışsız yollamak büsbütün bizim işimize olacak. Renkli grafikleri ve sanat biçimine sahip olan bu oyunda farklı farklı karakterler olacak, bu karakterlerle birlikte rakipleri halletmeye çalışacağız. Oyun içerisinde mor karakterden sarı karaktere yeşil karakterden beyaz karaktere kadar çok farklı renkli oyuncular yer alacak. Bu oyunculardan rastgele birini seçerek oyunda bir arenaya atlatacak ve hem fizik tabanlı dövüş tecrübesi elde edebilecek hem de rakipleri alt etmenin tadını çıkartabileceğiz.
Eğlenceli bir dövüş mekaniğini bulunduğu ve kuvvetli rakipleri alt edebildiğimiz bu oyunda yumruklarımızı sertçe sallayacak yahut yavaş olarak sallayarak rakipleri geriye hakikat itebileceğiz. Sert yumruklar atarak başka oyuncuları uçurumlara gerçek sürükleyebilecek ve onları diğer bir boyuta hakikat yollayabileceğiz. Simülasyon ögelerinin yer aldığı bu yapın içerisinde boks sporu farklı bir boyut kazanacak ve bu boyutla birlikte cümbüşün tabanına vurmaya başlayacağız.
Oyun içerisinde ister tek oyunculu olarak giriş yaparak bu uğraşa katılabilecek istersek de çevrimiçi olarak direkt giriş yaparak öteki oyuncularla kapışacak ve yanımıza arkadaşınızı çağırabileceğiz. Oyun içerisinde ister arkadaşınızı çağırın isterseniz de öteki oyuncularla birlikte kapışın bu büsbütün sizin seçimlerinizle birlikte olacak. Farklı farklı oyun modlarının ve arenaların yer aldığı bu yapının içerisinde her bir arenada farklı bir dövüş tecrübesi elde etmeye çalışacak, bu arenalarda rakipleri alt etmeye çalışacak ve onları ortadan kaldırabileceğiz.
Birçok karakterin yer aldığı ve renkli kişiliklerin bulunduğu ortamda boks sporunu deneyimleyebilecek ve elimize bir karakterin denetimini alabileceğiz. Bu karakterimizle bir arada sağa sola gerçek atılabilecek ve rakiplerin yumruklarından kaçmaya çalışabileceğiz. Oyunda ne kadar çok yumruk sallarsak ve ne kadar çok bir rakibe isabet ettiğini görebilirsek o derece eğlenebilecek ve onları da farklı boyutlara yanlışsız yollayabileceğiz. Oyun içerisinde daima olarak yumruklarımızı sallayacak ve yumruklarımıza denk gelen oyuncuları alt edebileceğiz.
Ortalığın kaosa sürüklendiği ve eğlenceli bir ortamın oluştuğu yapı içerisinde renkli renkli karakterler karşımıza çıkacak ve bu renkli karakterlerle birlikte bu sporu deneyimleyebileceğiz. Fizik tabanlı bir yapının yer aldığı bu oyun içerisinde rastgele bir kural yere almayacak ve kural dışı biçimde rakipleri köşelere yanlışsız ittirebilecek, yuvarlak formda karşımıza gelen portallardan rakipleri oralara yanlışsız itebilecek ve yok edileceğiz. Yolladığımız karakterlerin de ortadan kaldırmasını sağlayabileceğiz.
Farklı oynanış dinamiklerinin yer aldığı oyunda farklı farklı arenalar bulunacak ve bu arenaların her birinin farklı teması yer alacak. Her bir arena kendi zorluklarıyla birlikte gelecek ve bu arenalarda kapışmak büsbütün bizim işimiz olacak. Bu imal içerisinde farklı arenalara sonra geçiş yaparak adeta bir boks torbası yumruklar üzere rakiplere dalacak ve bu gayretten galip ayrılmak için de son hayatta kalan olarak yer almak gerekecek. Oyunda yeniden etrafta çeşitli güçlendirmeler olacak ve bu güçlendirmeler de gayretin gidişatını değiştirecek.
Oyun içerisinde yumruklarımızı savurduğumuz esnada rakipleri alt edebilecek ve onları öteki yerlere gerçek gönderebileceğiz. Oyunda yeniden sağdan soldan çeşitli güçlendirmeler alabilecek ve bu boks sporunun gidişatını değiştirebileceğiz. Oyunda yenilirken aldığımız bir güçlendirme sayesinde çabanın gidişatını değiştirebilecek ve rakiplerin üzerine basitçe gelebileceğiz. Oyunda rakipleri hayli geriye püskürtecek, sert vuramazsak iki adım geriye ittirebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz. Her bir yumruk farklı tesir bırakabilecek ve tecrübe daha da eğlenceli hale gelebilecek.
Oyunun içerisinde farklı farklı arenalar bulunacak ve bu arenaların her birinin farklı tuzakları yer alacak. Tuzaklarla bir arada rakipleri bu yerlerin içerisine gönderebilecek ve tuzakların içerisine çektiğiniz rakipler de ortadan kalkmış olacak. Oyun içerisinde yeniden yuvarlak biçimde portallarla bir arada rakipleri bu kısma yollayabileceğiz. Oyunda ister dünyanın dört bir yanındaki oyuncularla oynayabilecek istersek de mahallî çevrimiçi tecrübe elde edebileceğiz. Yerel çevrimiçi mod içerisinde yanımıza arkadaşlar çağırabilecek, kendimize ilişkin bir arena seçebilecek ve bu uğraşta yer alabileceğiz. Öbür tarafta ise direkt çevrimiçi bir oyuna katılabilecek ve karşımıza rastgele oyuncuların gelmesini sağlayabileceğiz ve onlarla gayret etmeye başlayacağız. Oyunda ister yanımıza arkadaşlarımızı çağırabilecek istersek de tanımadığımız oyuncularla bir arada bu gayrete başlayabileceğiz.
Eğlenceli bir tecrübenin yer alacağı bu dövüş aksiyon oyunu içerisinde boks sporunu gerçekleştirecek ve bu eğlenceli yapı içerisinde en son hayatta kalan olarak kalmaya çalışacak ve rakip oyuncuları elemeye başlayacağız. Oyun içerisinde üstte da bahsettiğim üzere farklı farklı arenalar olacak ve bu arenalara geçiş yaparak rakipleri alt etmeye başlayacağız. Oyunda yer alan bu arenaların olan her birinin kendine ilişkin yapısı ve teması yer alacak. Tuzakların üzerine rakiplere yumruklarımızla itebilecek ve rakipleri bu sayede alt edebileceğiz ve onları ortadan kaldırabileceğiz. Oyunda kullanabileceğimiz farklı farklı karakterler yer alacak ve bu karakterlerden rastgele birini seçebileceğiz.
Oyunda yeniden çabanın gidişatını değiştirebilecek çeşitli güçlendirmeler yer alacak. Bu güçlendirmelerle bir arada düşmanları tek yumrukla uzaklara gerçek fırlatabilecek ve daha güçlü bir pozisyona gelebileceğiz. Münasebetiyle bu güçlendirmeler oyun içerisinde çok kıymet arz edecek ve gayretin direkt seyrini değiştirebilecek. Oyun içerisinde yeniden üstte bahsettiğim üzere çeşitli mod takviyesi bulunacak ve bu modlar ortasında çevrimiçi çok oyunculu, mahallî çok oyunculu, tek oyunculu ve daha fazlası yer alacak. Bu modları denemek ve oynamak büsbütün sizin işiniz olacak.
Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda. Oyun birinci etapt erken erişim sürümü olarak çıkış yapacak ve erken erişim sürümünün ne kadar süreceği hakkında bilgi yok. Lakin bir müddet bu biçimde devam edecek üzere görünüyor. Erken erişim sürüm içerisinde geliştirici takım oyuncuların geri bildirimlerini önemseyecek ve bu süreçte oyunun gelişmesine oyuncular katkı sağlayabilecek. Tam sürüme sıkıntısız bir biçimde ulaşmasını sağlayan bu erken erişim sürümünde oyuncular birçok özelliği deneyebilecek.
Siz de bu şekil eğlenceli bir yapıya ve karakterlere sahip dövüş boks tecrübesi elde etmek istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve deneyebilirsiniz. Oyun 4 Mayıs tarihte çıkış yapıyor ve dilerseniz de istek listenize ekleyebilirsiniz.
– Hometopia (5 Mayıs: inşa etme, hayat, simülasyon)
Hometopia Inc. tarafından geliştirilen ve yayınlanacak olan inşa etme, ömür, simülasyon oyunu Hometopia, 5 Mayıs tarihinde biz oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Tüm konutları sıfırdan inşa edebileceğimiz ve idare konusunda birçok ayrıntıya sahip olabileceğimiz bu üretim içerisinde sanal bir dünya oluşturabileceğiz. Oyunda farklı farklı konutların projelerine adım atarak bu projelerde üst seviye bir iş yapmaya çalışacak, belli bir alana sıfırdan temel atarak bu meskeni inşa etmeye başlayacak ve bu konutun yapısının her birine kendi dokunuşlarımızı katabileceğiz.
Hem tek oyunculu hem de co-op
Oyun içerisinde co-op yani işbirliği modu yer alacak. İstediğimiz üzere bu mod dahilinde oynayabilecek ve istersek tek oyunculu bir formda de oyun içerisinde yer alabileceğiz. Temelden çatılara kadar bir projeyi büsbütün üstlenebileceğimiz bu imal içerisinde birinci şahıs, üstten görünüm ve daha fazla kamera bakış açısı yer alacak. Dilediğimiz üzere bu bakış açıları ile bir arada ilerleyebilecek ve projeyi tamamlamaya uğraşacağız. Oyun içerisinde yer alan projenin her bir odasını her bir kısmını tek tek düzenleyebilecek ve her bir büyüklüğü kendimize nazaran ayarlayabileceğiz.
Tüm dekorasyon işlerinin bize ilişkin olduğu bu üretim içerisinde çok ayrıntılı simülasyon ögeleri bizleri bekliyor. Bu ayrıntılı simülasyon öğeleri içerisinde inşa etme, düzeltme, yıkma ve daha fazlası yer alıyor. Fiyatsız olarak bizlere sunulacak bu imal içerisinde çevrimiçi olarak diğer oyuncularla bir arada birlikte çalışabiliyor, bu projeleri bir arada bitirmeye uğraşabiliyor ve siz bir projeyi tamamlarken yan tarafta da öbür oyuncuların bir öbür projeyi bitirmeye çalıştığını görebiliyorsunuz. Hasebiyle oyun içerisinde toplumsal bir alan bulunuyor ve bu toplumsal alan içerisinde herkes kendi işine layıkıyla yapmaya çalışıyor.
Oyun içerisinde yanımıza arkadaşlarımızı çağırabiliyor ve bu projeye onları da ortak edebiliyoruz. Bu paydaşlık sayesinde işleri daha kolay ve daha süratli bir formda yapabiliyor ve iş kısmı sayesinde de kolaylıkla bu projeyi bitirebiliyoruz ve yeni projelere yanlışsız yol alabiliyoruz. Oyun içerisinde çabucak hemen her şeyi özelleştirebiliyor, düzenleyebiliyor yıkıp yerine gerisini koyabiliyoruz. Hasebiyle oyunda geniş ve ayrıntılı simülasyonu öğeleri ve daha fazlası bizleri bekliyor.
Bir odadaki her ayrıntı bize ilişkin olacak
Küçük bir mahalleden büyük bir sokağa gerçek yol alabileceğimiz bu oyun içerisinde projenin ve konutun her bir köşesine dokunabiliyoruz. Şayet bir oda yaptıysak ve odanın boyutunu beğenmediysek istersek bu odanın büyüklüğünü ve uzunluğunu ayarlayabiliyor ve oda içerisinde yerleştirebileceğimiz mobilyalara objelere ve ögelere büsbütün hakim olabiliyoruz. Oyunda yaptığımız her bir küçük ayrıntı büsbütün bize ilişkin oluyor ve bu ayrıntılara daha hakim olmak büsbütün bizim işimiz. Oyun içerisinde bir yatak odası kuruyorsak bu yatak odasındaki yataktan yastıklara kadar her bir ayrıntısına biz karışıyor ve biz seçebiliyoruz. Yeniden yatağın yanına koyabileceğimiz aksesuarları, ışıklandırmaları ve daha fazlasını büsbütün biz seçebiliyoruz.
Mobilyaların tarafını ayarlayabileceğiz
Oyun içerisinde yeniden mobilyaların ne tarafa gerçek bakabileceğini ve hangi tarafa gerçek konumlanabileceğini büsbütün biz ayarlayabiliyoruz. Şayet bir sandalyenin tarafını beğenmediysek o sandalyeye tıklayabiliyor ve üzerinde çeşitli düzenlemeler yaparak tarafını istediğimiz yere nazaran değiştirebiliyoruz. Tekrar oyun içerisinde yer alan her bir mobilyanın pozisyonunu, ve yapısını değiştirebiliyor ve yeni mobilyaları da bu oda içerisine dahil edebiliyoruz. Münasebetiyle oyun içerisinde her bir küçük ayrıntıya hakim olabiliyor, değiştirebiliyor ve her bir düzenlemeyi de biz yapabiliyoruz.
Oyunda sıfırdan inşa edebileceğimiz yapılar haricinde bir de mevcut konutları yenileyebileceğimiz çeşitli projeler ve misyonlar yer alıyor. Bu projeleri ve vazifeleri yapmak için de doğal ki büyük uğraşlar veriyoruz ve meskenleri ve projeleri tamamlamaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde muhakkak vazifeler alabiliyor, bu misyonlar üzerine uğraşabiliyor ve istersek tek oyunculu istersek de arkadaşlarımıza birlikte çevrimiçi olarak bu misyonları bitirmeye çalışıyoruz.
Farklı mahallelere adım atabileceğiz
Oyun içerisinde geliştirici belirttiğine nazaran 5 farklı mahalle ve bölge bulunuyor. Bu farklı farklı bölgeler ortasında geçiş yapabiliyor ve her bir bölgenin kendi ilişkin teması ve yapısı bulunuyor. Bu bölgelere ve mahalleleri ilerleyerek farklı farklı yapılar inşa edebiliyor, çeşitli projelere dahil olabiliyor ve bizlere verilen misyonları layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Her bir bölgede kendi imzamızın bulunabileceği bu üretim içerisinde büyük bir ömür alanı kurmaya uğraşıyoruz.
Oyun içerisinde tüm ayrıntıları bizde olduğundan bahsettim ve tüm düzenlemelerin biz tarafından yapıldığını söyledim. Yeniden bu ayrıntıları örnek verecek olursam: Oyun içerisinde emlakın dizaynları, yerlerin büyüklüğü ve projenin nasıl olacağı büsbütün bize ilişkin olacak. Yani oyun içerisinde yer alan arsa parsellerini tek tek biz boyutlandıracak, boyutlandırmaya nazaran projeleri ve konutları üzerine dahil edebileceğiz. Oyunda böylelikle sıfırdan arsa ile birlikte büsbütün biz inşa edebilecek ve bu projelere halka arz edebileceğiz.
Oyunda tekrar konut içerisindeki her bir ayrıntıya karışabilecek ve düzenleyebileceğiz. Oyun içerisindeki mobilyalar çok fazla sayıda bulunacak ve bu mobilyalar ortasında istediğimizi seçebileceğiz. Oyunda tekrar mobilyaların ve duvarların ve hatta öbür objelerin renklerini dilediğimiz üzere ayarlayabilecek ve sınırsız renk paleti ile bir arada bu renklendirmeleri yapabileceğiz. Oyun içerisinde seçebileceğiniz renkler büsbütün sınırsız olacak ve çeşitli kodlar ve menüler aracılığıyla bu renkleri istediğimiz üzere seçebileceğiz.
Yüzlerce modül alabileceğiz
Oyun içerisinde yeniden karşımıza çıkacak ve alabileceğimiz binlerce kesim yer alacak. Kesimler sayesinde oyun içerisindeki her bir küçük ayrıntısı değiştirebilecek ve özelleştirebileceğiz. Oyun içerisinde tekrar boş bir duvarı boyayabilecek, istediğimiz rengi verebilecek, duvar üzerine tabloları asabilecek, çeşitli aksesuarlar yerleştirebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz. Yani oyun içerisindeki tüm hakimiyet ve düzenleme işi büsbütün bizde olacak. Oyunda üstte da bahsettiğim üzere hem tek oyunculu hem de çevrimiçi mod yer alacak. Tek oyunculu mod içerisinde meslek moduna başlayarak kendi mesleğimizi ilerletecek ve bu meslek modu içerisinde basamakları sıra sıra tırmanmaya çalışacağız. Her mahallede makul misyonları bu meslek modu sayesinde tamamlayacağız.
Sandbox modu
Oyun içerisinde tekrar sandbox modu bulunacak. Bu mod sayesinde tüm fikirlerimizi oyun içerisine dahil edebileceğiz ve tüm ayrıntıları ile oyun bize açılacak. Yani bu mod sayesinde bize sınırsız bir bütçe ve belli bir oranda arsa verilecek. Bu bütçe ile bir arada istediğimiz üzere bir proje başlatacak ve dilediğimiz büyüklükte bu meskeni inşa edebileceğiz ve her bir ayrıntısını kendimize nazaran ayarlayabileceğiz. Bu mod sayesinde istediğimiz ve hayalini kurduğumuz bir meskeni tasarlayabilecek ve bu tasarladığımız meskeni de arkadaşlarımıza yahut etrafımıza sunabileceğiz.
Birçok ayrıntının ve projenin yer aldığı bu üretim içerisinde dilediğimiz üzere vazifeler üstlenebilecek ve bu vazifeleri de layığıyla yerine getirmeye çalışacağız. Simülasyon ögelerinim bol bol yer aldığı ve tüm ayrıntıları ile bizlere sunulduğu oyun içerisinde hayalimizdeki projeyi tamamlamaya çalışacak ve bu projede sunmaya başlayacağız.
Siz de bu stil simülasyon ve inşa etme – dekore etme oyunlarından hoşlanıyorsanız bu üretime bir göz atabilir ve bir talih verebilirsiniz. Oyunun şu anda Steam sayfası açık durumda ve dilerseniz istek listenize ekleyebilir ve çıkış yaptığı gün bir bildirim alabilirsiniz.
BURSA (İGFA) – Bursa’da ulaşım sorununa köklü çözümler üretmek amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, ihtiyacı karşılamakta zorlanan eski köprüleri de yenilemeye devam ediyor. Kestel ilçesi Serme Mahallesi sınırlarında Ankara Yolu’nun altından geçen Cenup Kanalı üzerindeki 4 ayrı köprü, Büyükşehir Belediyesi tarafından sil baştan yenilendi. Çalışmalar kapsamında 160 fore kazık ve 77 kiriş imalatı ile 19 bin metreküp kazı dolgu, 650 ton demir ve 3500 metreküp beton kaplama yapıldı. Köprülerin tamamlanmasının ardından yaklaşık 1000 ton asfalt kaplama ile Ankara yolu üzerindeki çalışma nihayete ermiş oldu.
Açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yoğun yağışa rağmen açılış törenini ertelemeyerek köprüleri vatandaşın hizmetine sunduklarını söyledi. Birileri yapmadıkları hizmetler için açılış törenleri düzenlerken kendilerinin yaptıkları işlere açılış töreni yetiştiremediklerini belirten Başkan Alinur Aktaş, milletin parasını yine millete harcadıklarını ve kaynakları vatandaşın hizmetine sunduklarını ifade etti. Cenup Kanalı üzerinde yapılan 4 adet köprünün toplam maliyetinin 30 milyon TL olduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “Çok netameli bir işti, çok sıkıntılı bir işti. Allah’a hamdolsun bitirdik ve şimdi hizmete sunuyoruz. Bizler taş üstüne taş koymanın, yeni bir şeyler yapmanın heyecanı ve hesabı içerisindeyiz. Bu bazen bir spor yatırımı, restorasyon, bir kültür merkezi, bazen de bir pazar yeri, asfalt çalışması veya kanalizasyon çalışması oldu. Bizde proje ve hizmet bitmiyor. Bizler Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderle bu işleri yapıyoruz” dedi.
40 YILLIK KÖPRÜLER
40 yıl önce yaptırılan bu köprülerin ulaşım ihtiyacını karşılamakta zorlandığını ve artık bölgedeki trafik yükünü karşılamadığını anlatan Başkan Aktaş, “Bizler de hızlı bir şekilde köprüleri yenileme mesaisine başladık. Samanlı Mahallesi Deliçay Deresi ve Cenup Kanalı üzerindeki iki köprüyü de yakın zamanda yenileyerek hizmete açmıştık. Ankara Yolu, Bursa’nın en stratejik güzergahlarından biridir. Bu sebeple köprülerin yenilenmesi bir hayli önemliydi. Çok şükür birçok projeyi olduğu gibi bu çalışmayı da kısa sürede bitirdik. Emeği ve katkısı olan tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çalışmalarımızla Kestel’imizi ve Bursa’mızı ihya etmeye devam edeceğiz. Daha yapacak çok işimiz var. Köprülerimiz hayırlı olsun” dedi.
Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır da hizmetlerin Bursa’ya ve Kestel’e sağanak gibi yağmaya devam ettiğini söyledi. Tanır, hizmetlerinden dolayı Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teşekkür etti.
Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle köprüler trafiğe açıldı.
Fitch Ratings Başekonomisti Brian Coulton Ciner Medya ABD Temsilcisi Ali Çınar’ın sorularını cevapladı.
Tahminlerde müspet taraflı bir güncelleme olduğunu söyleyen Coulton, Eylül-Ekim ayı üzere ABD’de hala bir resesyon beklediklerini belirterek şunları söyledi:
“Bir yıllık öngörünüm de âlâ bir üst taraflı güncelleme oldu. Üç farklı faktör vardı; bunlardan bir tanesi Çin’de pandemi kısıtlamaların kaldırılmasıyla Çin’deki tüketicilerin ve hizmetler kesiminin geri dönmesi oldu. İkinci müspet faktör geçen yılın sonunda doğalgaz krizi endişelendirmişti. Önemli manada krize yol açabileceğini söylemiştik fakat korktuğumuz kadar berbat gerçekleşmedi. Üçüncü faktör ise ABD’deki tüketicilerin sürpriz bir formda direnç göstermesi”
Toparlanmayı 2024 yılında beklediklerini de kelamlarına ekleyen Coulton, “Biz ABD’den bir hâlâ bir resesyon bekliyoruz, Eylül-Ekim üzere başlayacak. ABD’deki yavaşlama gelişmekte olan ülkeleri etkileyebilir. Euro Bölgesi’nde de yavaşlama bekliyoruz. 3-5 yıl içerisinde merkez bankaları şiddetli bir süreçten geçecek, 2024 yılı içerisinde toparlanma olmasını bekliyoruz” diye ekledi.
Petrol yavaşlayan taleple ilgili telaşların piyasa üzerinde baskı kurmasıyla yaşadığı iki günlük yüzde 6’lık düşüşün akabinde yatay seyretti.
ABD ham petrolü varil başına 74 doların üzerinde süreç görürken OPEC+’nın Nisan başında aldığı sürpriz üretim kesintisi kararının piyasaları gafil avlamsının akabinde elde ettiği tüm çıkarları geri verdi.
Yatırımcılar, ABD’nin daha sıkı para siyaseti ve Çin’in tekrar dirilmesi üzere çelişkili faktörlere reaksiyon verirken petrol geçtiğimiz seanslarda dalgalı bir seyir izlemişti. Buna ek olarak piyasa Rusya’dan gelen güç akışlarını ve Ukrayna’daki savaşın yaptırımlarının sonuçlarını takip ediyor.
Commonwealth Bank of Australia Madencilik ve Güç Emtiaları Araştırma Yöneticisi Vivek Dhar, “Düşen rafinaj marjları ve Çin’in emtia ağır ekonomisindeki toparlanmaya ait tasalar petrol üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Ekonomik yavaşlama ve ABD bankacılık sisteminin sıhhatine dair telaşlar düşüş eğilimini artırdı” değerlendirmesinde bulundu.
Yavaşlayan taleple ilgili tasalar petrol için büyük ölçüde yükseliş tesiri gösterebilecek ABD stok raporunu gölgede bıraktı. Ülkenin ham petrol stokların geçtiğimiz hafta 5 milyon 50 bin varil azalırken, akaryakıt ve damıtılmış eser arzı geriledi.
Haziran vadeli ABD ham petrol Çarşamba günü yüzde 3,6 düşüşle kapatması sonrası yüzde 0,4 artışla 74,60 dolara yükseldi.
Haziran vadeli Brent petrol yüzde 0,5 artışla 78,11 dolara yükseldi.
Almanya’nın en büyük bankalarından Deutsche Bank, 2023’nün birinci çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Buna nazaran banka, kurumsal müşteri operasyonlarında yüksek faiz oranlarından elde edilen gelirin, yatırım bankası gelirlerindeki düşüşü telafi etmesinin tesiriyle birinci çeyrekte vergi öncesi kârını geçen yılın tıpkı çeyreğine nazaran yüzde 12 artırarak 1,9 milyar euroya yükseltti. Böylelikle banka, 2013’ten bu yana en yüksek çeyreklik vergi öncesi karı açıkladı.
İlk çeyrekte hissedarlara atfedilebilir net kâr ise 1,06 milyar eurodan 1,16 milyar euroya yükseldi. Piyasalarda bu ölçünün yaklaşık 977 milyon euroya düşmesi bekleniyordu.
Bankanın, yatırım bankacılığı ünitesinin geliri de birinci çeyrekte yüzde 19 düşüşle 2,7 milyar euroya geriledi.
Deutsche Bank’ın bu yılın birinci çeyreğindeki net geliri ise 2022’nin tıpkı periyoduna kıyasla yüzde 5 artarak 7,7 milyar euro oldu.
Banka, önümüzdeki yıllarda maliyetleri daha da düşürmek için müşteriyle teması olmayan çalışanı azaltabileceğini de bildirdi.
İngiliz bankası Barclays’in kârı yılın birinci çeyreğinde beklentileri aştı
İngiltere’nin en büyük beş bankasından biri olan Barclays, bu yılın birinci çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı.
Buna nazaran, bankanın bu periyottaki toplam gelirleri geçen yılın birinci çeyreğine nazaran yüzde 11 büyüyerek 7,2 milyar sterline yükseldi. Bu artışta, tüketici harcamaları ve ödemelerdeki yüzde 47’lik büyüme tesirli oldu.
Barclays’in yılın birinci çeyreğindeki vergi öncesi karı ise yüzde 16 artışla 2,6 milyar sterline (3,2 milyar dolar) çıktı.
Analist beklentileri, bankanın bu devirdeki vergi öncesi karının 2,2 milyar sterlin düzeyinde kalacağı istikametindeydi. Bankanın 2022’nin birinci çeyreğindeki vergi öncesi karı da 2,2 milyar sterlin olmuştu.
Allianz Trade tarafından hazırlanan 2023 Bahar Devri Ekonomik Raporu’nda, ABD bankacılık bölümünün krizden dönmesi ve Avrupa’daki güç probleminin çözülememesinden kaynaklanan itimat kaybı tesirlerinin yılın geri kalanını şekillendireceğine yer veriliyor. Bilhassa de konut, imalat ve inşaat kesimlerindeki yavaşlama nedeniyle ABD için ufukta, yıl sonunda bariz bir resesyon görülüyor. Euro Bölgesi’nde ise mali dayanakların kademeli olarak azaltılmasıyla ekonomik ivmenin yavaşladığı vurgulanıyor. Öte yandan Çin iktisadının görünümü bir yandan güzelleşirken başka yandan ülkede ticari faaliyetlere yine başlanmasının global yayılımı sonlu kaldı.
2024 yılında hudutlu artış
Allianz Trade Raporu’nda dikkat çekenler ortasında; 2023 yılında global büyümede yavaşlama kaydedilerek yüzde 2,2’ye gerileyeceği ve 2024 yılında ise çok sonlu bir artışla bu oranın yüzde 2,3’e çıkacağı görüşü yer alıyor. ABD, Almanya, İtalya ve İngiltere hariç, öteki büyük gelişmiş ekonomiler resesyondan korunmayı başaracak lakin gelişmekte olan piyasalar ve bilhassa emtia ithalatçıları, artan iç ve dış dengesizlikler nedeniyle genel olarak baskı altında kalacak.
Rapora nazaran; tüketicilerin alım gücündeki düşüş ve sağlam tüketim mallarının yenileme döngüsünün uzaması nedeniyle düşük talebin 2023 yılında da imalat bölümündeki sakinliği devam ettireceği varsayımlar ortasında.
Allianz Trade ekonomistlerinin değerlendirmelerine nazaran arz fazlası muhtemelen bu yıl da devam edecek ve ticareti yapılan eserlerin maliyetini düşürecek. Teslimat mühletleri olağanlaşmaya başlarken lojistik maliyetlerinin de pandemi öncesi düzeylere yaklaştığı görülüyor. Global eser ve hizmet ticareti 2023 yılında hacim olarak sadece yüzde 0,9 oranında büyüyecek (2022’de yüzde 3,7 idi) ve nominal olarak da yüzde 0,3 oranında azalacak.(2022’de yüzde 9,6’dan).
Merkez bankaları faiz artırımı konusunda ölüçülü bir yaklaşım sergileyebilir
Raporda, enflasyonun önümüzdeki çeyreklerde bariz bir halde yavaşlayacağı ve bu yıl global seviyede ortalama yüzde 6,6 olacağı vurgulanıyor. Çekirdek enflasyonun ısrarı göz önüne alındığında, merkez bankalarının daha fazla faiz artırımı konusunda daha ölçülü bir yaklaşım sergileme ihtimali olduğuna dikkat çekildi.
Allianz Trade’in Ekonomik Görünümde birinci çeyreği ele alan raporunda; 2023 yılı için para siyasetine daha fazla esneklik kazandırmak için planlanan mali düzenlemelerin; finans sistemine olan itimadın yine tesis edilmeye çalışılması ve güç konusunda belirsizliğin sürmesi nedeniyle gecikmesi bekleniyor. Birden fazla ülkenin güç krizinin tesirlerini hafifletmek için gözü pek adımlar atmasının akabinde, yükselen faiz oranları nedeniyle mali harekete yönelik alanın artık çok daha daraldığına raporda yer veriliyor. Hükümetler, mevcut güç ve bankacılık krizinin dışında, ekonomilerinin yeşil dönüşümü, Fransa ve İspanya’da olduğu üzere mert emeklilik ıslahatlarının başlatılması üzere kıymetli yapısal zorluklarla da çaba ettiği için mali alan daha da daralıyor.
Tüm bunlara ek olarak bankacılık dalında yaşanan türbülans da sermaye piyasalarının görünümünü şekillendireceği raporda vurgulanıyor. ABD’deki banka iflaslarının ve Credit Suisse’in kurtarılmasının potansiyel tesirleri önlenmiş olsa da; gayrimenkuldeki düzenlemelerden ve özel borç risklerinin tekrar fiyatlandırılmasından kaynaklanabilecek ziyanlar, değerli kırılganlıklara yol açabilir üzere duruyor. Daha da değerlisi, bankalar kredi standartlarını yükseltip sermaye ve likidite tamponlarını korudukça finansman şartları daha da sıkılaşacak, krediler daha da daralacak ve bunun piyasa likiditesi bağlamında olumsuz tesirleri olacak. Merkez bankalarının siyaset faizleri konusunda izleyecekleri yola ait mevcut belirsizlik göz önüne alındığında, 2023 yılının birinci yarısında mevcut dalgalı piyasa dinamiklerinin yılın ikinci yarısında da devam edeceği kestirim ediliyor. Rapora nazaran, yıl sonuna hakikat beklenen ekonomik ve politik takviyelere karşın, toparlanma ivmesi lakin 2024 yılında hissedilecek.
Allianz Trade Raporu’na nazaran önümüzdeki devirde global çapta birtakım risklerle karşı karşıya kalınabilir. Yatırımcı itimadı yine tesis edilmeye çalışılırken yeni banka iflasları ve sermaye piyasası aksaklıklarının tekrar gündeme gelmesi öngörülüyor. Ukrayna’daki savaşın tırmanması halinde Avrupa’daki güç krizinin daha da çıkmaza girebileceği de iddialar ortasında yer alıyor. Yüksek enflasyonun uzun mühlet devam etmesi merkez bankalarının siyaset yanlışı riskini artırıyor. Bu durum bilhassa, dataya dayalı yaklaşımı, faiz artışlarının toplam talep üzerindeki gecikmeli tesirini ve daha derin ve uzun vadeli ekonomik daralma riskini hafife alan Fed için öne çıkıyor. Bölgesel-ekonomik çatışmalar, yaptırımlar, ticaret savaşları ve ulusal güvenlik ismine yatırımların perdelenmesi dünya çapında tüm ekonomiler için risk oluşturuyor. Buna rağmen raporda; Ukrayna’daki savaşta ateşkes sağlanması piyasa baskısını ve arz kısıtlarını bir ölçü azaltacağı, Çin’in ticari faaliyetlerine yine başlamasıyla yavaşlayan global ticaretin canlanlanacağı ve üretici fiyatlarındaki düşüşün hızlanacağı da raporda altı çizilen öngörüler ortasında.
İstihdamda değerli bir düşüş görülüyor
Ekonomik görünüm kasvetli olmaya devam ederken iş gücü piyasası dinamikleri de yavaşlıyor. Rapora nazaran; Amerik’da resesyon öngörüleri ile dengeli olarak, 2023 yılının son çeyreğinden itibaren istihdamın azalmaya başlaması ve işsizlik oranının da buna paralel olarak yükselmesi bekleniyor. Avrupa’da ise iş gücü piyasası hem pandemi hem de güç krizleri boyunca dayanıklılığını kanıtladı ve işsizlik oranı 2023 birinci çeyreğinde tarihi seviyede düşük bir düzeyde sabit kaldı. Allianz Trade raporunun öngörülerine nazaran, 2023 yılında global büyümenin yavaşlaması ve para siyasetindeki kümülatif sıkılaşmanın ekonomik faaliyet ve istihdam üzerindeki tesirinin artması bekleniyor.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.