Ay: Nisan 2023

Gaziemirlilerle söyleşi yapan Haldun Dormen, sanat hayatından örnekler vererek sanata bakış açısını anlattı ve sanat yapan gençlere öğütler verdi.

Gaziemir Belediyesi’nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında Haldun Dormen ile söyleşi düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi’nde Çağlar İşgören’in moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide Haldun Dormen ile Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, izleyicilerin sorularını cevapladı.
Etkinliğin açılış konuşmasını Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi projesi hakkında bilgi vererek yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi benim imza projem olacak. Sanatla büyümeyen toplumlar aydınlanamaz. Gaziemir bu yönden çok şanslı. Gaziemir, salonlara sığmıyor. Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi’ni çok önemsiyorum. Kendisinin bir sanat merkezi olacak. İnsanlar görünce hayran kalacak ve çok büyük sanatçıları orada ağırlayacağız. Dört yılda çok büyük sanatçıları ağırladık. Bugünde Haldun Dormen’i ağırlayarak çıtayı en yukarıya taşıdık. Büyük usta Haldun Dormen’i burada ağırlamak büyük gurur. Bu salonları soldurmaya devam ettiğiniz sürece sahnelerimizde usta sanatçıları ağırlamaya devam edeceğiz. 15 Mayıs’ta aydınlık bir Türkiye’ye uyanacağız. 650 kişilik salonu olacak sanat merkezimizin temelini 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte atacağız” diye konuştu.  

“Tiyatro halk için yapılır”
“Gaziemir’e geldiğim için çok çok mutluyum. İzmir halkı benim çok sevdiğim seyircim” diyerek konuşmasına başlayan Haldun Dormen,  Atatürk’ün kadınların sanatta söz sahibi olması için yaptıklarına değinerek, “Tiyatro özgür olmalı. Ama hiçbir zaman gerçek anlamda özgür olmadı. Ancak tiyatro mutlaka kazanır. Tiyatro mutlaka halk için yapılır. Halkın duygularının, isteklerinin dile getirildiği yerdir tiyatro. Tiyatro halkın duygusu, düşüncesidir” ifadelerini kullandı.
Türk tiyatrosunu dünya standartlarında bir tiyatro olarak tanımlayan Haldun Dormen, “Türk tiyatrosunun geleceğini çok olumlu görüyorum. Alternatif tiyatrolarda müthiş oyunlar ortaya çıkıyor” dedi.
Haldun Dormen, Köy Enstitüleri’nin kapatılmasıyla ilgili soruya ise “Köy Enstitüleri’nin kapatılması Cumhuriyet tarihine yapılmış en büyük kara lekedir. O olmasa Türkiye bugün bambaşka olurdu” ifadesiyle yanıtladı.

“Olmak ya da olmak”
Genç tiyatrocuların sorularını cevaplayan Dormen, “Bir şeye karar verdiğiniz de mutlaka olacaksınız. Olmak ya da olmak. Benim için olmamak diye bir şey yok. Ben de diplere düştüm ama çıktım. Çünkü hep olmayı düşündüm, olmamayı hiç düşünmedim. Herkes gibi sizlere de söylüyorum yaparsınız şekerim” önerisinde bulundu.
Söyleşinin Moderatörlüğünü yapan Çağlar İşgören, “Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi’ne hayran olmamak elde değil. Buranın salonunun sadece tiyatro salonu olması, oyunlara özel olması çok anlamlı. Başkanım çok heyecanlandırdı beni. Sanat merkezinin açılışında olacağız. Gaziemir’in çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Böyle salonlar oldukça sanat çok gelişecek” diye konuştu.

Başkan Arda’nın Haldun Dormen’e çiçek takdim etmesiyle etkinlik son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

80’li yıllardan sıra dışı bir günü beyazperdeye yansıtan Oregon filminin galası önceki gün Kanyon Paribu Cineverse’te düzenlendi. Ümit Ünal’ın senaryosunu kaleme aldığı, Kerem Ayan’ın yönetmenliğini üstlendiği ve Muzaffer Yıldırım yapımcılığında beyazperdeye taşınan filmin galasına sanat dünyasından birçok isim katıldı.

Sinema tarihinde ses getirmiş birçok güçlü filme ve senaryoya katkı sağlamış Ümit Ünal, tiyatro sahnesindeki başarılı kariyerinden sonra ilk yönetmenlik deneyimiyle merak uyandıran Kerem Ayan ve izleyicinin beğenisini kazanan yapımlarda imzası bulunan Muzaffer Yıldırım yapımcılığında hayata geçirilen Oregon filminin galası Türkiye’nin iş ve sanat dünyasından birçok ismin katıldığı bir organizasyonla Kanyon Paribu Cineverse’te gerçekleşti.

80’li yılların toplumsal yaşamından insan panoramaları sunan Oregon filmi dinamik hikayesi, alışılmamış olay örgüsü ve zengin oyuncu kadrosuyla büyük bir ilgi gördü. Döneme dair kostümler ve nostaljik dekorlar ile harmanlanmış film izleyenleri büyülerken taşıdığı mizah ögeleriyle neşeli anlara imza attı. 

Sadece sinemalarda vizyona giren filmde Aslı İnandık, Serkan Çayoğlu, Ferit Aktuğ, Selen Uçer, Nazlı Bulum, Özgür Emre Yıldırım, Nejat İşler, Burcu Biricik, Fırat Çelik, Onur Gürçay, Billur Melis Koç, Melisa Doğu, Zihni Göktay ve Nevra Serezli rol alıyor. Bir ‘müzik kaseti’ hikayesi etrafında şekillenen ve izleyiciyi alışılmamış bir olay örgüsü içerisine çeken dinamik kurgusuyla Oregon, NuLook Production yapımcılığında 28 Nisan’da vizyonda.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Schneider Electric, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (UN SDSN) ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) tarafından bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen “Öğretmenler 2030: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi” 250 öğretmen ile 25 Nisan günü açılış oturumu ile başladı. 
• Öğretmenlerin sürdürülebilirlik ajandası hakkında farkındalık kazanması ve yenilikçi bir yaklaşımla bu konuyu eğitim süreçlerine taşıması için tasarlanan eğitimlere Schneider Electric küresel arenadaki deneyimiyle katkı sunuyor.

Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (UN SDSN) ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) iş birliğinde öğretmenleri sürdürülebilirlik alanında geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen “Öğretmenler 2030: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi” için 500’ün üzerinde yapılan başvuru sonucu tüm Türkiye’den 250 ilk, orta ve lise öğretmeni eğitime 25 Nisan günü açılış oturumu ile başladı ve 30 Mayıs tarihe kadar yoğun bir program ile devam edecek.

Küresel çapta bir Etki Lideri olarak tanınan Schneider Electric bu iş birliği ile sürdürülebilirlik alanındaki deneyimi ve yetkinliğini Türkiye’nin eğitimcileri ile buluşturuyor ve bu alandaki gelişime önemli bir katkı sunuyor. 

“Öğretmenler 2030” K12 okullarında görev yapan öğretmenlere sürdürülebilirlik hakkında farkındalık kazanmaları ve elde ettikleri bilgileri öğrencileri ve meslektaşlarıyla paylaşarak bu farkındalığı eğitim sistemine taşımaları için tasarlandı. Gelecek nesillerin sürdürülebilirlik, iklim krizi ve enerji verimliliği alanlarında bilinçlendirilmesini hedefleyen eğitim, 250 katılımcı ile Boğaziçi üniversitesi eğitmenleri tarafından online olarak gerçekleştirilecek. Eğitim boyunca Birleşmiş Milletler 2030 gündemi, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve sürdürülebilir kalkınma için eğitim kavramları güncel örnekler, ders planları ve sınıf uygulamaları kapsamında ele alınacak. Sınıf uygulamaları ile öğrencilerin çözüme odaklanarak, yaratıcılık ve girişimciliğini geliştirecek faaliyetler aktarılacak.

25 Nisan – 30 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek eğitimlerin %80’ine katılım gösteren öğretmenler, “Schneider Electric – BÜYEM – UN SDSN Türkiye Öğretmenler 2030: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Seferberliği Eğitimi Katılım Belgesi” almaya hak kazanacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 – 2020 ve 2019 – 2021 yılları ortasındaki devri kapsayan “Hayat Tabloları” bilgilerini yayınladı. Türkiye’deki vatandaşların ortalama ömür müddeti, vilayet bazında hayat mühletleri ve doğuşta beklenen hayat mühletleri açıklandı.

TÜİK’in bilgileri, Türkiye’de doğuşta beklenen hayat mühletinin iki periyot ortasında düşüş gösterdiğini ortaya koydu. 2018 – 2020 periyodunda bu müddet 78,3 yıl olurken, 2019 – 2021 devrinde ise 77,7 yıl olarak ölçüldü. İki devri kapsayan öbür datalar ise şu biçimde oldu:

TÜİK Hayat Tabloları bilgileri:

Cinsiyetlere nazaran ömür müddeti:

Yaş kümesine nazaran beklenen hayat müddeti:

İllere nazaran beklenen hayat mühleti:

• En düşük beklenen ömür mühletinin olduğu vilayet: Kilis (78,8 yıl)
• İstanbul’da doğuşta beklenen hayat mühleti 79,1 yıl oldu. Erkeklerde 76,2 yıl, bayanlarda ise 82 yıl olarak ölçüldü.
• 2019 – 2021 yılına dair datalar paylaşılmadı.

Tam bir şifa deposu olarak bilinen alıç meyvesi bahar aylarının gelmesiyle birlikte en çok dikkat çeken ve tabiatta bizatihi yetişen bitkiler ortasında yer alıyor. Alıç meyvesi toplandıktan sonra kurutulup zayıflamak isteyenler için mucizevi bir tesir yapmaktadır. Pekala, içerisindeki triterpen unsuru ile zayıflatmayı başaran ve 1 bardağı kol üzere yapan alıç çayı nasıl hazırlanır? işte tüm merak edilenler…

Ülkemizde ender bulunan ve tabiatta resen yetişen bir bitki olarak bilinen alıç çayının bir öteki ismi yemişen olarak bilinmektedir. Alıç meyvesi son vakitlerde birçok diyetisyen tarafından zayıflamak isteyen birçok bireye önerilmektedir.

Bağırsak sıkıntılarına deva olup bağırsak düzenleyici üzere birçok yararı olan alıç meyvesini tam da mevsimi gelmişken kurutup gün içerisinde tüketerek fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Bedende biriken inatçı yağları yakabilen özelliğe sahip olan alıç çayı nasıl yapılır, alıç çayı nasıl tüketilmeli. İşte zayıflarken tüketebileceğiniz alıç çayıyla ilgili bilmeniz gerekenler:

ALIÇ ÇAYI NASIL YAPILIR?

MALZEMELER

• 2 su bardağı su
• 1 yemek kaşığı kurutulmuş alıç

YAPILIŞI:

– Pazarda ve marketlerde satılan alıç meyvesini satın aldıktan sonra tanelerini güneşte kurutun. Daha sonra onları bir cezveye alın

– Cezveye koyduğunuz alıç meyvelerini (ve dilerseniz yapraklarını da ekleyebilirsiniz) 10 dakika kadar kaynatabilirsiniz.

ALIÇ ÇAYI KİLO VERDİRİR Mİ?

Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 sefer tüketeceğiniz alıç çayı içerisindeki triterpen unsuru sayesinde yağlarınız yakar. Sindirimi kolaylaştıran alıç çayı haftada en az 2 kilo vermenizi sağlar.

ALIÇ ÇAYI KAÇ KALORİ?

Alıç meyvesi kalori bedeli ise 100 gramda yaklaşık olarak 95 kaloridir.

ALIÇ ÇAYI FAYDALARI

– Kal ve Damar hastalıkların tedavisinde kullanılan en tesirli bitkilerin başında geliyor. 

– Tansiyon ve şeker hastalığına yeterli gelir.

– Bağırsaklarda oluşan enfeksiyonu önlemede epey tesirlidir.

Sindirim sistemini düzenleyerek kabızlığı yok eder.

– İçeriğinde bulanan C vitamini sayesinde bedende biriken tehlikeli toksin unsurların yok etmeye yardımcı olur.

– Yağ yakıcı bir özelliği vardır. Metabolizmayı hızlandırır bu da daha fazla kalori yakmanızı dayanaklar, zayıflamaya yardımcı olur.

– Alıç birebir vakitte akne ve sivilcelerin tedavisinde tesirlidir.

Ripple taraftarı avukat John Deaton, XRP topluluğuna kıymetli bir açıklama yaptı. Avukat, bugün federal mahkemede ödeme devine karşı bir toplu dava duruşması olduğunu söyledi. Token’ı elinde tutan ya da ziyanına satan XRP sahipleri Ripple’a karşı toplu dava açtı. Yargıç ise avukatının duruşmaya katılmasına müsaade vermedi.  İşte detaylar…

Federal Mahkeme’de Zakinov ve Ripple davası var

Zakinov ve Ripple davasının duruşması, XRP sahiplerinin argümanlarıyla ilgili olarak karşımıza çıkıyor. Davacı Bradley Sostak, davaya katılan XRP sahiplerinden biri. Ayrıyeten token’ın bir menkul değer olduğuna katiyetle inanıyor. Sonuç olarak Sostak, toplu davada baş davacı olmayı talep etti. Mahkemeyi, XRP tokenlerini ziyanına satın alan, elinde tutan yahut satan tüm XRP sahiplerinden oluşan bir sınıf oluşturmaya çağırdı. XRP sahiplerinin listesi, ABD mali düzenleyicisi Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) karşı tartışmasında Ripple’ın yanında yer alan 75.890 iştirakçiyi da içeriyor.

İkinci küme, “XRP “nin bir menkul değer olmadığı tarafındaki savunmasında şirketin yanında yer aldı.  Duruşma, Ripple’ın direkt satışlarıyla hudutlu olmadığı ve altcoinin “menkul kıymet” olarak görülmediği ülkeler de dahil olmak üzere ikincil ve milletlerarası satışları kapsadığı için XRP sahipleri için kilit değer taşıyor.

Duruşmanın XRP sahipleri üzerindeki tesiri ne olabilir?

İki farklı XRP sahibi kümesi, duruşmayı dikkatle izliyor. Bu iki küme şu halde: SEC’e karşı açılan davada Ripple’ın yanında yer alanlar ve firmayı toplu bir dava ile eleştirenler. Mahkemenin kararı muhtemelen her iki küme üzerinde tesirli olacak. Davanın SEC’in Ripple’a karşı açtığı davaya benzeri bileşenleri var. Bu nedenle yargıcın Ripple’ın birincil ve ikincil XRP token satışları için sorumlu tutulması gerekip gerekmediğine ait kararı varlığın fiyatını ve sahiplerinin hissiyatını etkileyecek.

Şu anda, XRP fiyatı sahiplerine yaklaşık yüzde 2 çıkar sağladı ve varlık yükseliş trendinde. Bir XRP topluluğu üyesi olan Huber’e nazaran, davanın çözülmeden evvel haftalarca, aylarca sürmesi beklenen. Sonuç olarak Zakinov v. Ripple toplu davasına ait bir duruşmanın bugün ilerleyen saatlerde yapılması planlanıyor. ABD yasal ve düzenleyici haber platformu CryptoLaw’a nazaran, duruşma bugün Kaliforniya federal mahkemesinde gerçekleşecek.

İlginç bir halde, yargıç, süreçlere katılmaları gereken sırf 500 şahsa çevrimiçi erişim müsaadesi verdi. Lakin davada kripto para ünitesine sahip olan, ziyanına satanlar ve hala varlık sınıfını elinde tutan başka yatırımcılar da dahil olmak üzere tüm XRP sahipleri yer almak istiyor.

Geçtiğimiz gün Çinli basın kuruluşu Sina Technology’de yer alan bir haber, Çinli dev isim NetEase’in Blizzard’a 43.5 milyon dolarlık bir dava açmaya hazırlandığını söylüyordu. Fakat ortaya çıkan yeni bilgiler Çin’deki mahkeme evraklarında NetEase’in isminin bilgisi dışında kullanıldığını ortaya koyuyor.

Ortada nitekim de Blizzard’a karşı açılan bir dava var, lakin dava ile NetEase’in ilgisi yok. Davayı açan kişi Yang Jun ismindeki bir Çin vatandaşı, lakin müracaatında nedense NetEase’in ismini de vermiş. Hatta evraklarda NetEase ve Yang Jun’a ek olarak The9 ismi de geçiyor.

NetEase’in neredeyse on yıl evvel bünyesine kattığı The9 ismi muhtemelen NetEase’in isminin de dokümana girmesine neden olmuş. Yani dokümanlarda Yang Jun’un NetEase ile birlikte hareket ettiği belirtilmiş olsa da aslında bu kişinin NetEase ile uzaktan yakından alakası yok. Kendisi dava açmayı seven bir arkadaş, hatta geçmişte NetEase’e de dava açmış :)

Haberlerin akabinde dava belgesi güncellendi ve NetEase’in ismi çıkartıldı.

Merkezi Almanya’da bulunan pazar araştırma şirketi GfK, gelecek aya yönelik Tüketici İnanç Endeksi sonuçlarını açıkladı.

Açıklamada, Mart’ta revize edilerek bu ay için eksi 29,3 olarak ölçülen Tüketici İnanç Endeksi’nin, mayıs ayı için 3,6 puanlık artışla eksi 25,7 puana çıktığı belirtildi. Böylelikle endeks, yükselişini yedinci aya taşırken, Nisan 2022’den bu yana en yüksek düzeye ulaştı.

Piyasa beklentisi de endeksin eksi 27,9 puana yükselmesi tarafındaydı.

Ülkede Tüketici İtimadının yükselmesindeki ana itici güç olarak, Almanların daha ölçülü güç fiyatları ve maaşlara artış beklentisi ile gelecekteki finansal durumları hakkında daha olumlu olmaları gösterildi.

GfK raporunda, “Toplu pazarlıkla gelirde beklenen artışla birlikte, giderek daha fazla sayıda hane, başlangıçta enflasyon nedeniyle korkulan yüksek satın alma gücü kaybının kıymetli ölçüde daha az olacağını varsayıyor” denildi.

Yine de pandemi öncesi düzeyin altında

GfK Araştırmacısı Rolf Buerkl, hususa ait değerlendirmesinde, ülkede tüketici inancının geçen ayki yavaşlamanın akabinde tekrar toparlanma yoluna girdiğini belirterek, “Ancak kıymet olarak Kovid-19 pandemisi öncesi düzeyin altında kalıyor” sözünü kullandı.

Buerkl, hane halkının gelir beklentilerinin de arka arda yedinci aydır yükselerek birinci sefer Rusya-Ukrayna savaşı öncesi düzeylere döndüğünü bildirdi.

Bu ortada, tüketici inancının ekside olması, özel tüketimde yıldan yıla düşüş olduğunu gösteriyor.

Zagrep’te düzenlenen 2023 Bayanlar Avrupa Güreş Şampiyonası’nda mindere çıkan Yasemin Adar Yiğit, çeyrek finalde Romen Catalina Axente’yi (10-0) sayı tuşu, yarı finalde ise Ukraynalı Anastasia Osniach’i (14-4) sayı tuşu ile yendi. Finalde karşılaştığı Avusturyalı rakibi Martina Kuenz’i de avantaj puanıyla yenen Adar, 6’ncı kere Avrupa şampiyonu oldu. Ulusal güreşçi, bu muvaffakiyetin akabinde Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararname ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Müşavirliği’ne atandı.

6 DEFA AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU

Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2022 yıllarında da altın madalya kazanan, mesleğinde 2 Dünya şampiyonluğu ve 2020 Tokyo Olimpiyatları üçüncülüğü bulunan ulusal güreşçi Adar, başarılarından gayelerine ve spor mesleğine kadar olan hislerini DHA’ya anlattı. Yasemin Adar, “Olimpiyat şampiyonu ve en az 2 Dünya şampiyonu olan olimpik sportmenler, bakan müşaviri olabilme hakkına sahip oluyor. Ben de geçen sene 2022 Dünya Şampiyonası’nda ikinci sefer dünya şampiyonu oldum ve bu hakkı elde ettim. Evraklarımı tamamlayıp Spor Bakanlığı’mıza ilettim. Arkasında Cumhurbaşkanı’mızın tensipleriyle spor müşaviri olarak misyona başlayacağım. Çok sıkıntı bir sorumluluk altındayım. Öncelikle bunu söylemek istiyorum. Zira bayandan sorumlu asbaşkan olup, hem de güreş yapabilmek hakikaten de her bayanın harcı değil” dedi.

“ROL MODEL OLMAYA ÇALIŞIYORUM”

Azimle çalıştığını belirten Yasemin Adar, sorumluluklarının farkında olduğunu söyledi. Bayan güreşinin 2016’dan itibaren çok büyük ivme kazandı ve başarılı bir biçimde ilerlemeye devam ettiğini belirten Adar, artık grup halinde kupalar almaya başladıklarını söyledi. Adar, “Takım şampiyonlukları geliyor. Birincilik, ikinciliklerle sayımız gitgide artıyor. Haliyle yönetici olmak da çok güç. Açıkçası yalnızca evvelden kendimden artık ise minik kızlarımız, gençlerimiz, yıldızlarımız, U23’teki kızlarımızla birlikte sorumluluk aldım. Onların başarılı olması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Sağ olsun federasyon liderimiz, Spor Bakanlığı’mız gerekli olan bütün takviyelerimizi sağlıyorlar. Biz de ülkemizi, Türkiye Cumhuriyeti’ni en yeterli halde temsil edip, bayrağımızı dalgalandırıp, İstiklal Marşı’mızı okutuyoruz. Elimden geldiğince rol model olmaya da çalışıyorum açıkçası. Zira genç kızlarımız var. Onlara örnek olabilmek için çok uğraşıyorum” diye konuştu.

“HEDEFİM 2024 PARİS OLİMPİYATLARI’NDA ALTIN MADALYA”

Şampiyon olmanın artık kolay olduğunu asıl sıkıntı olanın şampiyonluğu korumak olduğunu belirten Yasemin Adar, “Şampiyonluğum 1’ken artmaya devam ederek 6 oldu. Elimden geldiğince skorumu devam ettirmeye çalışıyorum ancak benim için kıymetli olan 2024 Paris Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak. Zira, her vakit kendime yeni maksatlar koyan bir sporcuyum. Azimliyim, canla başla gayret eden biriyim” dedi.

“OLİMPİYATLARDA ALTIN MADALYA ALDIKTAN SONRA ÇOCUK YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Tamamen mesleğine odaklanan ve medyada da bu halde gündeme gelmek istediğini belirten Adar, özel hayatıyla ilgili soruyu ise bu sefer yanıtladı. Adar, Paris Olimpiyatları’nda altın madalya aldıktan sonra çocuk yapmayı düşündüğünü belirtip, “Eşim Fazilet Yiğit, Genç Bayanlar Ulusal Grup antrenörü olarak vazife yapıyor. Birebir vakitte Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde antrenörüm. Sporu ve sporcuyu her vakit destekleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Lideri Yücel Yılmaz liderimize çok teşekkür ediyorum. Yeterli ki var, uygun ki bizi destekliyor ve sahip çıkıyor. Aslında bu spor mesleğimden farklı özel bir soru oldu. Tabi ki bende vakti geldiğinde çocuğumun olmasını istiyorum. Her şey planlı ve programlı bir formda ilerliyor” diye konuştu

2012 Londra Olimpiyatları’na katılıp artistik cimnastikte Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil eden birinci sportmen olan Göksu Üçtaş Ulu, 2020’de Avrupa Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda yer aletinde ikinci olarak ülkemize büyük bayanlarda birinci Avrupa şampiyonası madalyasını kazandırdı.

Spor hayatını İzmir’de sürdüren evli ve 8 yaşında bir kız annesi ulusal cimnastikçi, Antalya’da bu ay mesken sahipliği yaptığımız son Artistik Cimnastik Avrupa Şampiyonası’nda ise ulusal kafilede yer almadı.

Veda kararını birinci ve son aldığı madalyaların fotoğraflarını paylaştığı toplumsal medya hesabında duyuran Göksu, “Ufak bir plan değişikliği ile uzun yıllardır performans sergilediğim sporculuk mesleğimi burada sonlandırdığımı bildirmek istiyorum. 28 yıl evvel küçük bir çocukken ellerimden tutup bana böylesi bir emeli vizyon edinmemi sağlayan en büyük teşekkür, başta anneme ve aileme gelsin. Cimnastiğe birinci başladığım günden itibaren üzerimde hakkı, emeği olan bana inanan tüm antrenörlerime çok teşekkür ederim, yeterli ki varsınız. Türkiye Cimnastik Federasyonu ailesine, beni izleyen, destekleyen yahut ilham bulan herkese çok teşekkür ederim. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları yolunda şimdiden tüm grup arkadaşlarıma yürekten muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Dünyanın en büyük kripto para borsası Binance, Voyager Digital’in satın alınmasına yönelik 1 milyar dolarlık muahedeyi feshetti. Bununla birlikte 3.1 trilyondan fazla Shiba Inu (SHIB) da dahil olmak üzere birçok Voyager varlığı satış riski altında kaldı. Piyasayı derinden etkileyen bu olayla birlikte fiyatlar çakıldı! Pekala, Shiba Inu için sırada ne var? İşte detaylar…

Binance,1 Milyar dolarlık Voyager mutabakatını feshetti!

Dev kripto para borsası Binance’in Amerika kolu Binance.US’nin kısa mühlet evvel iflas eden Voyager’ın varlıklarını 1 milyar doların üzerinde bir bedelle satın alma muahedesinden çekilmesiyle, kripto alanında 3,1 trilyondan fazla Shiba Inu (SHIB) coin’in öbür tokenlerle birlikte piyasaya sürüldüğü görülebilir. Binance.US kararı yakın vakitte attığı bir tweet ile duyurdu ve bunun takım için sıkıntı ancak gerekli bir seçim olduğunu belirtti. Borsaya nazaran bu karar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kripto sahnesini çevreleyen artan düzenleyici meçhullükten etkilendi.

Uzmanlar, SEC ve New York’un önde gelen düzenleyici kurumunun ve Teksas’taki düzenleyicilerin Şubat ayında Binance.US muahedesine itiraz etmesine işaret ederken, kurumlar, muhalefetin gerisinde Binance.US’nin Binance ile irtibatı ve Binance.US platformunun güvenliği de dahil olmak üzere çeşitli nedenler gösterdi. İtirazlara karşın Binance.US mutabakat için bastırmaya devam etti ve bu telaşları mahkemede ele almaya çalıştı. Sonuç olarak, Yargıç Michael Wiles itirazları temelsiz bularak reddetti. Wiles satın alma için onay verdi. Fakat Binance.US, başta SEC ve CFTC olmak üzere ABD’li düzenleyicilerden gelen son yaptırım hareketleri ışığında geri çekildi.

Peki Shiba Inu’yu nasıl etkileyecek?

Satın alma muahedesinin feshi, Voyager’ın etkilenen müşterileri bir bütün haline getirmek için likit fon toplamak gayesiyle başlangıçta amaçlandığı üzere kripto varlıklarını tasfiye etmeye devam edeceğini gösteriyor. Bu varlıklar ortasında cüzdanlarından birinde bulunan 3,1 trilyonluk Shiba Inu birikimi de yer alıyor.

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Voyager, yılın başından bu yana SHIB varlıklarını ve başka varlıklarını satıyordu. Lakin iflas eden kredi kuruluşu, geçen ay 3,1 trilyon SHIB (32,3 milyon dolar) ile dağıtım kampanyasını durdurmak zorunda kaldı. Shiba Inu, USDC (129,5 milyon dolar) ve ETH’nin (72,9 milyon dolar) akabinde bilançodaki en büyük üçüncü varlığı temsil ediyor. Piyasa iştirakçileri tesirin taban seviyede olacağına ya da hiç olmayacağına inansa da, bu sistematik boşaltmanın piyasayı nasıl etkileyeceği şimdi belirli değil. Voyager’ın bu yılın başlarında başlattığı dağıtım kampanyasında piyasaya 5,62 trilyon Shiba Inu sürülmüştü.

SHIB’e yönelik balina aktiviteleri dikkat çekti!

Kripto para balinaları ise Shiba Inu (SHIB) almaya devam ediyor. Son olarak Etherscan.io bilgileri, Shiba Inu’nun en büyük 19. sahibinin son 24 saat içinde iki başka süreçle 1,72 milyon dolar bedelinde 168.375.992.729 SHIB satın aldığını ortaya koyuyor.

Balina’nın alım çılgınlığı yaklaşık dört saat evvel tek bir süreçle başladı ve portföye 9.819.006.847 SHIB ekledi. Lakin bu yalnızca bir başlangıçtı. Birkaç dakika sonra balina, 1,62 milyon dolar pahasında bir alım daha yaparak 158,55 milyar SHIB satın aldı. Bu devasa birikim, Balina’nın SHIB varlıklarını 54,09 milyon dolar pahasındaki astronomik 5.252.333.033.396 SHIB’ye çıkarıyor. Öte yandan bu haber, “BlueWhale0073” olarak bilinen en yeterli ETH Balinasının iki farklı süreçle 3,32 milyon dolar kıymetinde 311.998.734.794 SHIB satın almasından yalnızca günler sonra geldi.

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da Facebook’ta ve Instagram’da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!

Gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında, CHP Malkara İlçe Başkanlığı, Yaylagöne, Haliç, Sarıpolat, Izgar, Kadıköy, Gözsüz ve Karacahalil Mahallelerini ziyaret eden CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’e, Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Vasfi Güner, CHP Malkara İlçe Başkanı Hülya Ertan, Demokrat Parti İlçe Başkanı Efrahim Çelik, Deva Partisi İlçe Başkanı Filiz Yıldırım Özcan, Belediye Meclis Üyeleri, CHP Malkara İlçe Teşkilatı Üyeleri ve partililer eşlik etti.

Ziyaretlerde mahalle sakinlerinin istek ve taleplerini dinleyen CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer; “İlçe örgütlerimizle Tekirdağımızı adım adım gezmeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımıza 13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri hakkında bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Malkara için Tekirdağ için Türkiye için çalışmalara devam edeceğiz.

Sana Söz yine baharlar gelecek, Malkara hakkını alacak, Tekirdağ hakkını alacak!  Vatandaşlarımızın her zaman hizmetindeyiz” diyerek Malkaralı vatandaşlara kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

Mahalle sakinleri ise CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’i ve beraberindeki protokol üyelerini aralarında görmekten mutluluk duyduklarını belirtip kendilerine çalışmalarında başarılar dilediler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oy verme, mevcut seçenekler arasında bir tercih yapma, karar verme süreci olarak tanımlanıyor. Nöropolitika çalışmalarının seçmen davranışlarına odaklandığını belirten uzmanlar, duyguların karar verme sürecine etki eden önemli bir faktör olduğunu ifade ediyor. Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, yapılan araştırmalarda liberallerin yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlıyken, muhafazakarların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğunun ortaya konduğunu söyledi. Çebi, deprem ya da terör saldırısı gibi büyük toplumsal travmaların seçmen davranışına yansıdığını ve mevcut hükümete yaklaşma ya da uzaklaşma yönünde eğilimlerin ortaya çıkabildiğine dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, seçmen davranışlarını etkileyen faktörlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Oy vermek bir karar verme sürecidir

Oy vermenin önümüzdeki seçenekler arasında bir seçim yapmak yani karar verme süreci olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Oy verme bir akıl yürütme sürecidir. Biz psikologlar biliyoruz ki karar verme, çok katılımlı bir beyin aktivitesi gerektiren, üst düzey ve karmaşık bir bilişsel işlevdir. Olası fayda ve zararın hesaplanması, bir önceki kararın neticesini hafızada tutabilme ve bu sonuçlar doğrultusunda karar verme stratejilerini başarılı bir şekilde düzenleme becerisi gerektiriyor.” dedi.

İnsan davranışının duygularla bağlantısı var

Duygular dahil edilmeden düşünüldüğünde zihnin bir bilgisayar gibi çalışması ve elimizdeki verilerle tüm avantaj ve dezavantajları hesaplayan kusursuz bir işlem yapması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Halbuki insan davranışını duygulardan bağımsız düşünmek mümkün değil.  Her ne kadar bin yıldan fazla bir zaman boyunca düşünürler akıl ve duygunun birbirinden ayrı olduğunu ve etkili karar verme davranışının ancak rasyonel düşünceyle mümkün olduğunu ifade etmiş olsalar da, 18’nci yüzyıl itibariyle psikoloji ve nörobilimin gelişmesiyle, emosyonların yani basitçe duyguların karar verme sürecine etki eden önemli bir faktör olduğu anlaşılmaya başlamış.” diye konuştu.

Nöropolitika çalışmaları seçmen davranışına odaklanıyor

Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, siyasal nörobilim veya nöropolitika olarak tanımlanan alanın siyaset hakkında nasıl karar verdiğimize dair anlayışımızı geliştirmek için beyin yapısıyla işlevi hakkındaki nörobilimsel yöntemlerin ve teorilerin kullanımına odaklandığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bu alan, bireysel insan psikolojisi ile politik davranış arasındaki etkileşime odaklanan politik psikoloji ile yakından bağlantılı. Politik nörobilim alanında çalışan araştırmacılar, EEG MRI ve fMRI gibi sosyal ve bilişsel sinirbilimde yaygın olarak kullanılan metodolojik yaklaşımları kullanıyorlar. Seçmen davranışıyla ilgili çalışmaların çoğu da ABD’de gerçekleştirilmiş. Bu çalışmalarda da çoğunlukla liberaller ile konservatifler yani muhafazakarları karşılaştırmışlar. Karar verirken liberaller yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlıyken, muhafazakarların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğu gösterilmiş. 2011’de yapılan bir çalışmada muhafazakarların karar verirken limbik sistemde yer alan sağ amigdalanın etkisinde olduğunu ortaya koymuş. Buna karşılık liberallerin karar verme süreçlerinde daha çok bilgi, araştırma ve uzman görüşlerini dikkate aldıkları belirtilmiş. Liberaller risk alırken sol insula önemli ölçüde aktif olurken muhafazakârlarda sağ amigdalanın önemli ölçüde aktivite gösterdiği ortaya çıktı.”

Amigdala korku merkezi olarak biliniyor

Nörogörüntüleme çalışmalarının amigdaladaki daha büyük gri madde hacminin mevcut hiyerarşik sosyal yapıya destek ile ilişkili olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Büyük amigdala hacmine sahip kişilerin sosyal protestolara katılmaya pek de gönüllü olmadıkları görülmüş. Amigdala yıllardan beridir beynin korku merkezi olarak biliniyor. Hatta hayvanlar üzerindeki deneylerde amigdala bölgesine hasar verildiğinde korku şartlanması oluşturulamazsa ya da bu kısımdaki hücreler bir şekilde zarar gördüğünde kişilerde de korku duygusu oluşmayacağı tespit edildi. Elbette amigdala için sadece korku ve öfke gibi duygularda aktive olur denilemez fakat bu duygulara yanıt veren hücre paketleri amigdalada çok yoğun görülüyor. Güncel fMRI çalışmaları, pozitif duygularda da amigdala aktivasyonunun varlığını gösteriyor.” dedi.

Liberaller bilişsel çatışmalarla daha rahat başa çıkıyor

Beynimizde anterior singulat korteks (ACC) adı verilen bilişsel kontrol, emosyon regülasyonu, rahatsız durumlarla başa çıkabilme, öz değerlendirme gibi işlevlerden sorumlu, ilkel tabir edebileceğimiz bir kortikal alanın mevcut olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, “Daha gelişmiş bir ACC, liberallerin belirsiz, yeni veya çelişkili bilgi veya durumlarla daha rahat başa çıkmasına olanak tanıyor. Liberallerin daha gelişmiş bir ACC’si olması amigdaladan gelen yüksek duygu aktivitesini düzenleyip azaltarak bu bilişsel uyumsuzluğu da azaltıyor. Tercih edilecek adayların yüzünün görülmesi, beynimizdeki ödül ve motivasyon ağlarının en temel alanlarından biri olan ventral striatumda artmış aktivasyon ile ilişkilendirilmiş. Bu da demek oluyor ki, tercih edilen adayları görmek, bir şekilde ödüllendirici etki yaratıyor.” ifadelerini kullandı.

Toplumsal travmalar seçmen davranışını etkileyebilir

Deprem ya da terör saldırısı gibi büyük toplumsal travmaların bireylerde korku duygusunu işleyen beyin bölgelerini etkilediğini ve bu durumun da seçmen davranışına yansıdığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu davranış, mevcut hükümete yaklaşma yönünde de mevcut hükümetten uzaklaşma yönünde de gerçekleşebilir. Bireyler, hissettikleri korku duygusunun sorumluluğunu hükümetin dışındaki faktörlere yüklerlerse, mevcut yönetime doğru bir oy artışı olabilir. Eğer yaşanan travmayı mevcut yönetimle ilişkilendirirlerse bu sefer de muhalefete doğru bir kayma yaşanabilir. Sonuç olarak tüm bu çalışma sonuçlarını değerlendirdiğimizde aslında şunu anlıyoruz ki, politik karar verme süreçlerinde; beynin duygu ve afekti işleme (amigdala, insula), çatışmayı çözme ve duyguyu bilişle bütünleştirme (insula, anterior singulat korteks),daha üst düzey bilişsel işlemleme (prefrontal korteks) ve ödül işlemede (ventral striatum) rol alan pek çok bölgesinin dahil olduğu geniş bir nöral ağ katılımı var. Demek ki politik davranışları daha iyi çözebilmek için, rasyonel düşüncenin yanında duygusal ve motivasyonel süreçleri de göz önünde bulundurmamız gerekiyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Küresel Veri Dünyası” giderek büyüyor. IDC, 2026 yılına kadar dünyadaki veri hacminin yine iki katına çıkacağını öngörüyor. Çoğu işletme operasyonlarını dijitalleştirirken, daha stratejik iş yükleri oluşturmaya ve giderek daha fazla veri yaratmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla işletmelerin başa çıkması gereken veri miktarı katlanarak artıyor. Bu nedenle ölçeklenebilirlik, esneklik ve uygun maliyetli depolama gibi önemli avantajlar sunacağından, ayrıntılı bir strateji temelinde buluta geçmek oldukça önemli.

Bu durumun sürdürülebilir olmayacağını ifade eden  Veeam  Ürün Stratejilerinden Sorumlu Kıdemli Direktör, Rick Vanover konuyla ilgili şunları aktarıyor: “Gartner, genel bulut hizmetlerine yönelik son kullanıcı harcamalarının bu yıl 592 milyar dolara ulaşarak 2022 yılına göre yüzde 21’lik bir artış göstermesini bekliyor. Hızlı “lift and shift” geçişleri, modern veri koruma için en iyi uygulamaların takip edilmediği anlamına geliyor. Bu hızlı büyüme ve geçiş, kurumsal düzeyde bazı endişelere yol açıyor. Bulut Güvenliği Birliği’nin (CSA) raporuna göre şirketlerin %96’sı hassas bulut verileri için yeterli güvenliğe sahip olmadıklarını söylüyor – yani bu yolculukta kat etmemiz gereken uzun bir yol var.” 

Rick Vanover buluttaki verilerini korumak isteyen işletmeler için şunları öneriyor: 

1. Verinizi Tanıyın

Bir sorunu çözmek için ilk adım neyle karşı karşıya olduğunuzu bilmektir.   Herhangi bir şeyi korumadan önce kimin neyi nerede depoladığını bilmeniz gerekir. İşletmedeki herkes aynı hesapları mı kullanıyor? Öyleyse, bu noktada bir hata olmadığından emin olmak için BT ekiplerinin genellikle dedektif gibi davranması ya da işletme genelinde bir inceleme yapması yerinde olur. Tehditleri tespit etmek için mali tabloları ve kuruluş genelinde bulut maliyetlerini içeren faturaları incelemek gerekebilir.

Çoğu kuruluşun sakladığı veri miktarı, ister şirket içinden taşınmış ister başlangıçta bulutta depolanmış olsun, bir araya getirildiğinde çok büyüktür. Doğası gereği istifçi olan insanlar, dijital dünyada da bu özelliklerini yansıtırlar. Buluttaki “sanal depo” sonsuz veri depolama kapasitesine sahip olsa da tüm verilerin yerini tespit etmek yalnızca işin yarısı olduğundan, hangi verilerin görev açısından kritik ve hassas olduğunu bilmek için bu verileri sınıflandırmak gerekir. Otomatik veri sınıflandırma motorları sıralama ve düzenleme yapmanıza yardımcı olabilir – bu sayede her şeyi en üst düzeyde korumaya çalışmazsınız. Bulutta tam olarak neyi depoladığınızı (ve nerede depoladığınızı) bildikten sonra, verilerin nasıl güvende olduğunu değerlendirmeye başlayabilirsiniz.

Kuruluşlar, verileri buluta taşımak için düşük bir giriş engeliyle karşılaştığından, ekipler gerekli olan güvenlik ve ağ süreçlerine öncelik vermemiş olabilir – geçiş çok hızlı gerçekleştiyse bu durum kolayca ortaya çıkabilir. Aynı şekilde, güvenliğin sağlanması açısından bulut tamamen farklı bir ortam olduğundan, bazı şeyler genellikle gözden kaçırılabiliyor – her zaman şirket içi ortamda bulunmayan çok sayıda yeni hizmet türü var ve bunların birçoğunun saldırı veya kesinti durumunda korunması ve kurtarılması gerekiyor. Bunlara örnek olarak bulut depolama alanındaki kodlar, diğer bulut hizmetlerinden yararlanan uygulamalar ve bulutta sağlanan API’ler verilebilir. 

1. Sorumluluklarınızı bilin

En önemli sorunlardan biri, işletmelerin bulutta güvenlik ve veri koruma konusunda tam olarak nelerden sorumlu olduklarının farkında olmaması. Özellikle bulut güvenliğinin üzerine inşa edildiği paylaşılan sorumluluk modeline ilişkin farkındalık oldukça düşük. Bu durum, kurumların kendi sorumlulukları olmasına rağmen belirli güvenlik önlemlerinden sağlayıcının sorumlu olduğunu düşündüklerini gösteriyor. Aslında bulut sağlayıcısına bağlı olmakla birlikte, genellikle sağlayıcı altyapının ve onu barındıran fiziksel tesislerin güvenliğinden sağlayıcı sorumludur. Ancak uygulamaların, verilerin ve ortama erişimin güvenliğini sağlamak kullanıcının sorumluluğundadır.  

Pratikte bu, işletmelerin ihlal veya kesinti durumunda bulutta depolanan tüm kritik ve hassas verilerin yedeklerine sahip olduklarından emin olmaları gerektiği anlamına gelir. En iyi uygulama, farklı ortamlarda olmak üzere birden fazla yedeğe sahip olmak (örneğin bir şirket içi ve bir bulut yedeği) ve en az bir kopya şirket dışında, çevrimdışı ve değişmez olmak üzere veri kopyalarının farklı ortamlarda bulundurulmasıdır. 

İşletmenin diğer temel güvenlik sorumluluğu ise erişim ve ayrıcalıkların kontrol edilmesidir. Buluttaki her kullanıcının “God Mode”a erişimi varsa, herhangi bir ihlal yıkıcı olacaktır. Benzer şekilde, koruma ve provizyon gibi birden fazla farklı işlevi yerine getirmek için tek bir hesap kullanıldığında da durum aynıdır. Burada en iyi çözüm, işletme genelinde birden fazla hesabın kullanılmasını sağlamak, hesaplar ve abonelikler arasında erişim ve kimlik yönetimini doğru bir şekilde uygulamaktır; böylece bir güvenlik ihlali durumunda hata etki alanını kolayca ortadan kaldırabilirsiniz. Ayrıca kullanıcı düzeyinde, herkesin yalnızca ihtiyaç duyduğu kaynaklara ve ortamlara erişebilmesi için bulut ortamında “asgari ayrıcalık” ilkesine uyulduğundan emin olun.

1. Maliyet-Etkin olduğunuzdan emin olun 

Büyük olasılıkla, yukarıdaki iki ilkenin hayata geçirilmesi çoğu işletme için önemli bir çalışma olacaktır. Ancak iyi haber şu ki, bunu yapmak için gerekli olan başlangıçtaki zorlu süreç bir sonraki aşamada aynı ölçekte tekrarlanmayacaktır. Yine de bulut ortamını uzun vadede sağlıklı ve uygun maliyetli tutabilmek için bulut veri hijyeni süreçlerine sahip olmak önemlidir.

Ayrıca, veri yaşam döngünüzün sağlıklı bir şekilde işlediğinden emin olmalısınız. Bu olmadan, başlangıçta atılan doğru adımlar zaman içinde etkisiz ve pahalı hale gelecek, işletme yanlış verileri yanlış şekillerde depolamak ve korumak için para harcayacaktır. Verinin bulutta doğru depolama platformunda olması gerekir ve yaşam döngüsü süresince bu platform mutlaka değişecektir. Örneğin, veri blok kaynaktan nesne depolamaya, oradan da arşiv depolamaya geçebilir. Bunlarla ilişkili maliyetler değişkendir, bu nedenle verileri verimsiz yollarla depolamadığınızdan (veya yedeklemediğinizden) emin olun.

Bunlar, bulut bilişim ve depolama maliyetleri için nihai “fatura şokundan” kaçınmak için gereken küçük adımlardır. Bu maliyetler basit verilerin ötesinde API maliyetleri, veri çıkışı (aktarımı) ve daha fazlasını içerir. İşletmelere her zaman, maliyetlerin birikmesini önlemek ve harcamaların beklentilerle eşleşmesini sağlamak için takip ettikleri yerleşik bir “bulut ekonomik modeline” sahip olmalarını öneririm. Buna gerçek hayattan şu örnek verilebilir; bir ışığı açık bırakırsanız ya da artık kullanmadığınız bir aboneliği iptal etmeyi unutursanız, aylık faturalarınız beklenenden daha yüksek gelecektir. Bu durum kurumsal bir bulut ortamında gerçekleşirse, toplam fatura dudak uçuklatabilir.  

İşletmelerin (ve dünyanın) depolanan veri miktarı önümüzdeki beş yıl içinde artmaya devam ettikçe, bulut bu verilerin yönetilmesinde yapbozun hayati bir parçası olacak. İşletmelerin, verilerini depolama ve korumanın ötesine geçerek; bunları kullanmanın ve böylece kendi kurumları ve müşterileri için değer yaratmanın yollarını aramaları gerekiyor. Bunun için daha fazla çeviklik sağlayacak şekilde yeniden düzenleme yapılması gerekiyor, ancak bu aynı zamanda işletmenin “her duruma” hazırlıklı olması anlamına da geliyor. En iyi uygulamaların değişmesi kaçınılmaz olduğundan, dinamik bir yapıya sahip olan bulut bilişim de gelişmeye devam edecektir. İşletmeler hem bulutta hem de şirket içinde veri odaklı hale gelirlerse, gelecekte karşılarına çıkacak her şeye hazır olacaklardır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İş Sanat Antik Sahne’nin yeni sezonu Patara Antik Kenti’nde, 

6 Mayıs Cumartesi günü “Ben Anadolu” ile başlıyor.

Kültür mirası bilincinin yaygınlaştırılması maksadıyla, sahne programını antik kentlere taşıyan İş Sanat, geçtiğimiz sezon Antik Sahne projesini hayata geçirdi. Antik kentlerde gerçekleştirilen performanslar ücretsiz bir şekilde izleyicisi ile buluştu.

İş Sanat Antik Sahne’nin yeni programı kapsamında, geçtiğimiz yıl izleyici tarafından yoğun ilgi gören tiyatro oyunu “Ben Anadolu”, 6 Mayıs Cumartesi, 20.00’da, Patara Antik Kenti’nde sahnelenecek.

Yıldız Kenter’in sergilediği unutulmaz performansla sahnelerin en çok izlenen oyunları arasında yer alan ve Ayça Bingöl tarafından yeniden sahnelenen “Ben Anadolu”, Güngör Dilmen tarafından kaleme alınırken, oyunun yönetmen koltuğunda Görkem Yeltan oturuyor.

Trajedi ile komedinin iç içe geçtiği, antik çağlardan Kurtuluş Savaşı’na uzanan oyunda, masallarla, savaşlarla, doğayla Anadolu’nun farklı çağlarına tanıklık eden kadınların yaşam öyküsü 16 farklı karakterde anlatılıyor. 

Patara Antik Kenti’nde bulunan Likya Birliği Meclis Binası’nda gerçekleşecek etkinlik ücretsiz olup, Patara Antik Kenti’ne giriş ücreti Kültür ve Turizm Bakanlığı düzenlemelerine tabidir. Biletix’ten alınacak karekodla önceden rezervasyon yapılabilecek etkinliğe 12 yaş üzeri izleyici kabul edilmektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerji krizi ve artan fiyatlar, sanayi sektörünün önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Sanayiciler, hızla artan enerji fiyatlarından kurtulmak amacıyla fabrikalarına çatı üstü ya da arazi tipi güneş enerjisi sistemleri (GES) kurulumu gerçekleştirmeye başladı. GES yatırımlarındaki artışta; sunulan devlet teşvikleri de önemli rol oynuyor. 

Enerji Piyasa­sı Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamaya göre 19 Kasım 2022 tarihinden bu yana GES yatırımları başvurusu 139 bin MW’ı aştı. Bu talep bugün ki kurulu gücün 2.5 katına tekabül ediyor.

 ÜÇAY Grup Enerji Direktörü İlgin Eray, GES yatırımlarını daha ekonomik ve cazip hale getiren teşvikler hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında küresel piyasalardaki enerji fiyatlarında yaşanan artışlar birçok sektörü olduğu gibi sanayi sektörünü de olumsuz etkiledi. Elektrik maliyetlerinden kurtulmak isteyen sanayiciler, fabrikalarına çatı üstü ya da arazi tipi güneş enerjisi sistemleri (GES) kurulumu gerçekleştirmeye başladı. 

 GES yatırımları başvurusu 139 bin MW’ı aştı

Enerji Piyasa­sı Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) yapılan açıklamaya göre 19 Kasım 2022 tarihinden bu yana GES yatırımları başvurusu 139 bin MW’ı aştı. Bu talep bugünkü kurulu gücün 2.5 katına tekabül ediyor. Ancak GES yatırımlarındaki artışta sunulan devlet teşvikleri de önemli rol oynuyor. 

ÜÇAY Grup Enerji Direktörü İlgin Eray, sanayicilerle, çatı üstü ve arazi tipi güneş enerjisi sistemi (GES) yatırımları için sunulan teşvikler hakkında önemli bilgiler paylaştı:

Teşvikler, GES yatırımlarını daha ekonomik hale getiriyor 

“240 kWe ve üzeri; çatı üstü veya arazi tipi GES yatırımları için yatırım teşvik belgesi alınması halinde, asgari yatırım tutarına göre devlet tarafından; KDV muafiyeti, kurumlar vergisi indirimi ve sigorta prim desteği sağlanabiliyor. Ayrıca “Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması” (YEKDEM) kapsamında, üretilen elektriğin belirli bir kısmı için garantili fiyat ödemesi yapılıyor. GES yatırımcıları, bu sayede ürettikleri elektriği belirli bir fiyattan satabiliyor. Bazı durumlarda, yatırım yapacak firmanın faaliyet alanına göre çatı üstü ve arazi tipi GES yatırımları için belirli oranlarda hibe desteği de sağlanabiliyor. Güneş enerjisi santrali yatırımı yapan bir sanayici, güneş enerjisi santralleri için sunulan vergi indirimlerden de faydalanabiliyor. Sunulan teşvikler, sanayiciler için GES yatırımlarını daha ekonomik ve cazip hale geliyor” dedi. 

Amortisman avantajı

Güneş enerjisi santrallerinin; düşük işletme maliyetleri ve çevresel avantajlar sağladığı için sanayiciler için giderek daha popüler bir yatırım seçeneği haline geldiğini vurgulayan İlgin ERAY,  güneş enerjisi santrallerinin amortisman süresi hakkında da şunları söyledi: 

“GES yatırımları, düşük işletme maliyetleri nedeniyle dünya genelinde yenilenebilir enerji kaynakları arasında en çok yatırım yapılan alanların başında geliyor. Güneş enerjisi santralleri, güneş ışığına maruz kaldığı sürece elektrik üretmeye devam ediyor ve işletme maliyetlerini düşürüyor. Güneş enerjisi santrallerinin amortisman süresi ise; yatırım maliyeti, elektrik fiyatları ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebiliyor. Genellikle yüksek kapasiteli güneş enerjisi santrallerinin amortisman süresi kurulduğu bölgeye göre değişkenlik gösterebiliyor. Bu süre 3 ila 5 yıl olabiliyor; ancak bazı durumlarda amortisman süresi daha kısa da olabiliyor. 

Sonuç olarak, GES’ler; yatırımcılara, doğaya ve ülke ekonomisine önemli katkılar sunuyor. Bu nedenle GES’lerin kullanımının yaygınlaştırılması, hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başekonomisti Huw Pill, Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından yapılan bir podcast yayına katılarak, İngiliz halkının yüksek enflasyon karşısında daha yoksul olduğunu, bunu kabul ederek fiyat artışı talebinde de bulunmaması gerektiğini söyledi.

Pill, İngiltere’de herkesin enflasyon paketini zincirin bir sonraki halkasına aktarmaya çalıştığını ve bunun belirli bir ölçüde anlaşılır bir davranış olduğunu kaydetti.

İngiltere’nin büyük bir doğalgaz ithalatçısı olduğunun altını çizen Pill, “Satın aldığınız şeyin maliyeti, sattığınız şeye kıyasla artmışsa, bu durumunuz daha da berbatlaşacak demektir” tabirini kullandı.

Pill, “Hepimizin daha berbat durumda olduğunu ve hissemize düşeni alması gerektiğini kabul etme konusundaki isteksizlikle karşı karşıyayız” değerlendirmesinde bulundu.

Phil enflasyonu bir öteki tüketiciye ve şirkete yansıtmanın enflasyonu daha da artırıcı özelliğinin olduğunu, bunu devam etmesi halinde enflasyonun kalıcı olabileceği ikazında bulundu.

Enflasyonun uzun müddettir İngiltere Merkez Bankası’nın yüzde 2 amaç düzeyinin üzerinde olduğunu hatırlatan Pill, “Enflasyon istenmeyen bir biçimde çok uzun müddettir varsayımların üzerinde seyretmeye devam etti” tabirini kullandı.

Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını kestiğini ve bunun sonucunda doğalgaz toptan satın alım fiyatlarının önemli halde arttığını belirten Pill, “Bu durum enflasyona büyük oranda katkıda bulundu” dedi.

İngiltere Merkez Bankası (BoE), geçen ay ülkede enflasyonun yüzde 2 gaye düzeyine düşürülebilmesi maksadıyla siyaset faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4’ten 4,25’e yükseltme kararı almıştı.

Ülkede enflasyon bu yılın mart ayında yüzde 10,1 düzeyine gerilemesine karşın hala çift hanelerde seyrediyor. Enflasyon, Ekim 2022’de yıllık bazda yüzde 11,1 artış kaydederek son 40 yılın en yüksek düzeyine yükselmişti.

Piyasalarda İngiltere Merkez Bankası’nın gelecek ay enflasyonun düşürülmesi maksadıyla yeni bir faiz artırımına gitmesi bekleniyor.

Hırvatistan’ın başşehri Zagreb’de düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen tarz 82 kiloda altın madalya kazanan Burhan Akbudak ve grekoromen tarz 55 kiloda altın madalya kazanan Adem Burak Uzun ile İspanya’da düzenlenen Avrupa Karate Şampiyonası’nda 50 kiloda gümüş madalya kazanan ulusal karateci Serap Özçelik Arapoğlu, Demirören Haber Ajansı’nda (DHA) açıklamalarda bulundu. 

BURHAN AKBUDAK: BU ŞAMPİYONLUĞUN BENİM İÇİN MANASI VE KIYMETİ ÇOK BÜYÜK

Avrupa şampiyonu olan ulusal güreşçi Burhan Akbudak, tarih yazdıklarını belirterek, “22 yıl ortadan sonra ekip halinde Avrupa şampiyonu oldu. Natürel ki bu benim de birinci Avrupa şampiyonluğum. Madalyam vardı lakin bu benim aldığım birinci şampiyonluk. Birinciler hiçbir vakit unutulmaz biliyorsunuz. Benim için manası ve değeri çok büyük. Bir sarsıntı felaketi geçirdik. Asrın felaketi olarak biliyor. Ben orada mindere çıkarken şehitlerimiz için mindere çıktığımda onları düşünerek motive oldum. Bu da bana başka bir güç verdi. Bu manada hislerim tarih edilemeyecek derecede ağır lakin ülkeme de altın madalya ile dönmek büyük bir gurur benim için” diye konuştu.

Dünya şampiyonası hakkında da konuşan Akbudak, “Eylül ayında dünya şampiyonası var Sırbistan’da. Ben 2021’de dünya ikincisi oldum, 2022’de dünya şampiyonu oldum. Artık biz tek haneleri çiftlere çıkarmaya çalışıyoruz. İnşallah 2023’de de dünya şampiyonu olup, ikincisini elde etmek istiyorum. Oraya da tıpkı biçimde profesyonel manada ulusal kadro kampımızda, kulübümüzün verdiği imkanlar dahilinde çalışmalarımızı en güzel formda tamamlayıp, oraya hazırlanacağız inşallah” dedi.

ADEM BURAK UZUN: İKİLİ BAYRAM YAŞATTIK, ÇOK MUTLUYUM

Avrupa şampiyonu bir başka ulusal güreşçi Adem Burak Uzun ise DHA’ya yaptığı açıklamada, “2020’de U23’te Avrupa ikincisi oldum. Şampiyon olamadım. Dünya şampiyonasına gittim, U23’te üçüncü oldum ve 2021-2022’de de yenildim. Güreşte yenmek de yenilmek de var. Bu türlü şeyler olacak. Büyükler kategorisinde güreşmeye hak kazandım, birinci kere gittim. Biraz heyecan vardı. Açıkçası rakiplerimin hiçbirisini tanımıyordum ta ki gidene kadar. Rakiplerimin hepsi de Avrupa ve dünya şampiyonu atletlerdi. Ben de elimden gelen her şeyi yaptım ve Avrupa şampiyonu oldum. Ülkeme ve kulübüme altın madalya kazandırdım. İkili bayram yaşattık. Bu yüzden çok memnunum. İnşallah dünya şampiyonasında da bu türlü devam etmeye çalışacağım. Çalışmalarıma son süratle devam edeceğim” tabirlerini kullandı.

SERAP ÖZÇELİK ARAPOĞLU: ALTIN MADALYAYI AVRUPA OYUNLARI’NDA KAZANMAK İSTİYORUM

Avrupa Karate Şampiyonası’nda 50 kiloda gümüş madalya kazanan ulusal karateci Serap Özçelik Arapoğlu, elde ettiği madalyanın kendisini tatmin etmediğini tabir ederek, “Büyüklerde toplamda 9’uncu finalim oldu. Üst üste de üçüncü kere final oynadım. Altın çok istiyordum 7’nci defa lakin buna da şükrediyorum. Son saniye kala karşılaşmayı vermem beni çok üzdü. Lisana kolay aslında. Baktığınızda 9’uncu kere final oynuyorsun ve 3 tane de bronz madalyan var. 12 sene yapıyor. Kolay olmuyor. Hakikaten buradan, dışarıdan kolay gözüküyor. Çıkıyorsun dövüşüyorsun ancak gerisinde yatan birçok sebep var. İdman var, özel ömür var. Her şey seni etkileyebiliyor. Mesela olimpiyatlara çok yeterli hazırlanmıştım fakat ruhsal olarak etkilendiğim için istediğim performansı sergileyememiştim. Bir maksat koyuyorum ve çok çalışıyorum. O gün kurallar el veriyorsa onu kazanıyorum. Artık Avrupa Oyunları ve dünya şampiyonası var. Ona hazırlanacağız. Avrupa Oyunları’na kotayı kazandım çok şükür. Üçüncü iştirakim bu benim. Birinci defa düzenlenende de birinci altın madalyayı kazanmıştım. İkincisinde gümüş kazandım. Burada kaçırdığım altın madalyayı Avrupa Oyunları’nda kazanmak istiyorum. Elimden gelen her şeyi yapacağım. Ülkemizi en âlâ biçimde temsil etmeye çalışacağım.”

FATİH KELEŞ: BİZİM AMACIMIZDA HER VAKİT İÇİN OLİMPİYATLAR VAR

İstanbul BBSK Lideri Fatih Keleş ise açıklamasında olimpiyatlara vurgu yaptı. Keleş, “Olimpiyatlara maksat koymuş, oraya dönük hazırlık yapan bir spor kulübüyüz. Hasebiyle 21 branşta faaliyet gösteren bir spor kulübüyüz. Bizim gayemizde her vakit için olimpiyatlar var. Hasebiyle olimpiyatlara maksat koymanız için Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında muvaffakiyetler elde etmek lazım. Arkadaşlarımız da sağ olsunlar uzun müddettir çalışmalarının mükafatını aldılar. Geçtiğimiz 1 ay içerisinde Avrupa Şampiyonalarında 12 madalya elde ettik. Bunlar karate, halter, güreş ve bayan güreş branşında toplam 12 madalya. Bu çok hoş bir muvaffakiyet fakat bu yalnızca olimpiyatların öncesinde aslında bir manada idman bunlar. Tabi ki kıymetli, tabi ki kıymetli. Artık önümüzde Dünya Şampiyonası var. Olimpiyat kotaları var. Onlara hazırlanacağız. 2024 Fransa’da da ülkemizi en düzgün formda temsil etmek için atletlerimiz gayret etmeye devam edecekler” dedi.

N Kolay İstanbul Yarı Maratonu, 30 Nisan Pazar günü, İstanbul’un eşsiz tarihi parkurunda koşulacak.

Bu yıl World Athletics tarafından Gold Label Kategori’ye yükseltilen İstanbul Yarı Maratonu dünyadaki 9, Avrupa’daki 3 yarı maratonundan biri olma özelliğini taşıyor. Seçkin atletlerin rekor hedefleyerek koştuğu yarı maraton, düz parkuruyla her koşucuya en uygun derece elde etme imkanı sunuyor. 21K,10K ve paten atletlerinin yarışacağı İstanbul Yarı Maratonu öncesinde Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu.

Yılın birinci aktifliği üzere olduğunu lisana getiren Renay Onur, “Her ne kadar Mart ayında federasyonla bir arada salon şampiyonası yapmış olsak da bu artık 18 yaşına getirdiğimiz ve yavaş yavaş büyüyen çocuğumuz. Birinci etapta takip ettiğimiz şey; kayıtlar. Kayıtlarda da önemli bir rekor kırdık. Geçen sene de rekordu 5 bin kişi 21K’da. Bu sene 21K’da 6 bin kişi. Bizi memnun eden bir gelişme. Muhtemelen bitiş sayısını da etkiliyor olacak. Bizi keyiflendiren bir diğer bahis da Türkiye’de koşucu sayısı az lakin koşan bayan sayısı daha da azdı, oran yüzde 10’lar civarındaydı. Kayıtlarda şu anda yüzde 30-35’i gördük bayanlarda. Bunlar bizi keyiflendiren şeyler. Toplam koşucuda, bayan sayısında rekorlara imza attığımız bir yarış olacak” sözlerini kullandı.

“DÜNYANIN EN SÜRATLİ 3-4 PARKURU HALİNE GELDİ”

Yarı Maraton’un parkuru ile çok uğraştıklarını söz eden Renay Onur, “İstanbul’un 2 büyük yarışı var. Birincisi İstanbul Maratonu, ikincisi İstanbul Yarı Maratonu. İkisini farklı pozisyonlamak gerekiyor.  İstanbul Yarı Maratonu bir sürat parkuru. Şu anda dünyanın en süratli 3-4 parkuru haline geldi. İki sene evvel Ruth Chepngetich, dünya yarı maraton bayanlar rekorunu kırdı. Bu sene de yarı maratona rekor kırmaya geliyor. İki sene evvel 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bizim topraklarımızda kırılmış atletizm rekoru kırılmıştı. Erkeklerde de dünyanın en güzel üçüncü derecesine sahip koşucusu geliyor. Bunlar alışılmış yabancı koşucular ancak Türk koşucularda bizi heyecanlandıran bir gelişme var. Yayla Kılıç Gönen, Türkiye’nin en âlâ maraton derecesini yaptı Sevilla maratonunda. Geçmiş yıllarda temelinde Türkiye maratonlardaki başarısı ile konuşulan ülkelerden bir tanesiydi” diye konuştu.

“İSTANBUL’UN TAHMİNEN DE EN ÇOK KONUŞULAN BÜTÜN YAPITLARININ ÖNÜNDEN GEÇME BAHTI VERİYOR”

Parkurdan ana koşunun 21K, yan koşunun ise 10K olduğuna değinen Renay Onur, “Bu yan koşuları da önemsiyoruz. Zira hiç kimse bir gün yatağından kalkarak ben yarı maraton, maraton koşacağım demiyor. 5, 10, 15, yarı maraton ve maraton koşuyor. O yüzden yıl içine bu koşularımızı yaydık. Yan koşumuz da burada 10K olacak. 21K ve 10K’da 6’şar bin kaydımız var. Parkurumuz şu anda dünyanın rekor kırmaya müsait en düz parkurlarından bir tanesi. Birebir vakitte tahminen de dünyanın en tarihi ve ilgi çeken parkurlarından biri. Zira yarımadayı dolaşıyor. Yenikapı’dan başlayıp Balat’ı geçip hastanenin oradan geriye dönülüyor. İstanbul’un tahminen de en çok konuşulan bütün yapıtlarının önünden geçme talihi veriyor” biçiminde konuştu. 

Bugün, The Sandbox (SAND), THORChain, Orbiter Finance üzere tanınan altcoin projeleri için değerli gelişmeler var. Yedi altcoin projesi, kritik paydaşlık duyurusu yaptı. İşte detaylar…

SAND, RUNE, MATIC ve daha fazlası için kritik işbirlikleri var

SAND, Ledger Enterprise ile ortak oldu

Merkezi olmayan bir Metaverse platformu olan The Sandbox, güvenlik tahlili sağlayıcısı Ledger Enterprise ile ortak oluyor. SAND, ortakları ile güvenlik entegrasyonu geliştirmeyi planlıyor. Ayrıyeten The Sandbox, NFT koleksiyonlarını Ledger cüzdanına taşıyacak.  The Sandbox, resmi blogunda bu paydaşlığı duyurdu ve işbirliğinin çeşitli teşebbüsleri içereceğinden bahsetti. Örneğin The Sandbox, Ledger Enterprise’da bir dApp olarak görünecek. Başka yandan Ledger Live masaüstü uygulamasına da muhakkak bir widget entegre olacak. The Sandbox koleksiyon cüzdanındaki tüm NFT’ler Ledger Enterprise cüzdanına aktarılacak.

Bunun dışında, açıklamanın da vurguladığı üzere, The Sandbox Ledger Enterprise’ı LAND sahibi ekosistemine önerecek. Öbür yandan Ledger ise Metaverse’ü müşterilerine tanıtacak. Bu teşebbüs, metaverse’de kripto eğitimini teşvik etmek için The Sandbox ve Ledger ortasında yakın vakitte kurulan iştiraki genişletiyor. Bu nedenle, yatırımcıları heyecanlandıran değerli bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.

Amazon, Cronos işbirliğini derinleştiriyor

Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere Amazon Web Services, Cronos ile bir paydaşlık kurduğunu açıkladı. Böylelikle, kripto alanındaki köklerini derinleştirdiğini duyurdu. Amazon, gelecekteki büyük gelişmeleri göz önünde bulundurarak kripto, Blockchain, Web3 ve NFT alanlarındaki varlığını genişletmeye devam ediyor. Cronos, 26 Nisan’da attığı bir tweet ile Cronos Hızlandırıcı Programı aracılığıyla Web3 teşebbüslerinin büyümesini desteklemek için Amazon Web Services (AWS) ile bir iştirak kurduğunu açıkladı.

AWS, DeFi, GameFi, SocialFi ve altyapı uygulamaları geliştirmek için hızlandırıcı program aracılığıyla Web3 teşebbüslerinin ölçeklenmesini ve büyümesini desteklemek için Cronos Labs ile birlikte çalışacak. Cronos Chain ekosistemi, yeni başlayanlara ve erken evredeki girişimcilere yardımcı olmak için AWS Activate programından yararlanacak.

Polygon, W3W ve Google ile partnerliğini duyurdu

Polygon (MATIC), birinci EVM uyumlu dApp mağazasını açmak için W3W ile bir iştirak kurduğunu duyurdu. Mağaza, Polygon üzerine kurulmuş açık kaynaklı araç seti olan dApp Store Kit tarafından desteklenecek. DApp Store Kit, kullanıcıların kendi EVM uyumlu dApp mağazalarını oluşturmalarına ve markalama, fiyatlandırma, dağıtım kuralları vb. belirlemelerine imkan tanıyan topluluk liderliğinde bir projedir.  W3W’nin, dApp teklifleri ve içgörüleri sağlamak için kullanıcıların on-chain datalarından yararlanan bir teklif modülü eklentisi oluşturması beklenmekte.

Polygon ayrıyeten Web3 projeleri ve teşebbüslerinin Polygon Ventures Ecosystem Fund, Priority Reviews ve All Polygon Venture avantajlarından 3 milyon dolara kadar yatırıma erişmesine yardımcı olmak için Google Cloud ile el ele verdiğini duyurdu. Bu, Google’ın Web3 projelerine yatırım daveti yaptığını duyurmasının akabinde gerçekleşti.

Magic Eden ve Orbiter Finance, OKX’e entegre oldu

Diğer yandan OKX Web3 cüzdanı, NFT ticaret platformu Magic Eden ile resmi bir işbirliğine ulaştı. Kullanıcılar OKX Web3 eklenti cüzdanını bağlayarak Magic Eden’da NFT ticareti yapabilirler. Tıpkı vakitte Magic Eden, OKX Web3 cüzdanının keşfet kısmına de dahil oldu. Kullanıcılar NFT’leri keşfetmek, mint etmek ve ticaretini yapmak için OKX Web3 cüzdanında Magic Eden’e girebiliyor.

Aynı halde OKX Web3 cüzdanı, bir layer-2 cross-rollup köprüsü olan Orbiter Finance ile işbirliğine ulaştı. Kullanıcılar OKX Web3 cüzdanını Orbiter Finance web sitesine giriş yapmak için bağlıyor. Ayrıyeten zincirler ortası süreçler için kullanma talihleri da var.

Unizen (ZCX) ve THORChain (RUNE), stratejik iştirak kurdu

Son olarak, zcx.com adresinde bulunan Web3 ekosistemini işleten Unizen grubu, THORChain takımıyla stratejik bir iştirak kurduğunu duyurdu.  Unizen, bilhassa Ethereum (ETH) ve AVAX ile BTC ortasındaki süreçleri için THORChain katmanını entegre etti.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Taşkent ve Hadim ilçelerini ziyaret ederek, AK Parti teşkilatlarıyla, esnafla ve vatandaşlarla buluştu. 

Büyükşehir Belediyesi olarak 2014 yılından itibaren ilçelerde eksikleri tamamlamaya devam ettiklerini kaydeden Başkan Altay, “Her yıl yeni bir şey yapıyoruz. Altyapı eksiklerini gideriyoruz. Verdiğimiz sözleri tutmak için gece gündüz demeden gayret ediyoruz. Biz eser siyaseti yapıyoruz çünkü. Cumhurbaşkanımız ülkemize yeni hizmetler kazandırıyor, biz de şehrimize yeni hizmetler kazandırıyoruz” dedi.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Taşkent ve Hadim’de esnafla ve vatandaşlarla bir araya geldi.

Taşkent’te ilk olarak AK Parti Konya İl Yönetim Kurulu Üyesi Murat Adabalı, Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı ve AK Parti Taşkent İlçe Başkanı Mehmet Demirgül ile birlikte AK Parti İlçe Başkanlığını ziyaret eden Başkan Altay, partililerle görüşerek istişarelerde bulundu.

Ardından ilçe esnafını ziyaret ederek hayırlı işler temennisinde bulunan Başkan Altay, Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı ile de bir araya geldi.

BAŞKAN ALTAY HADİM’İ DE ZİYARET ETTİ

Taşkent’ten sonra Hadim’e geçen Başkan Altay, burada da öncelikle AK Parti İlçe Teşkilatı’nda parti üyeleriyle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 1 ayda doğalgazdan TCG Anadolu’ya, TOGG’dan Kızıl Elma’ya kadar birçok eserin müjdesini verdiğini anlatan Başkan Altay, “Biz eser siyaseti yapıyoruz çünkü. Cumhurbaşkanımız ülkemize yeni hizmetler kazandırıyor, biz de şehrimize yeni hizmetler kazandırıyoruz ama bu seçimde konu; eserden, işten daha önemli bir hale geldi. Cumhurbaşkanımızın ‘tek bayrak’, ‘tek devlet’, ‘tek vatan’, ‘tek millet’ sloganının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Onun için sandığa giderken bu duygularla gitmemiz lazım” diye konuştu.

İLÇELERİMİZDE EKSİKLERİ TAMAMLAMAYA DEVAM EDİYORUZ

Büyükşehir Belediyesi olarak 2014 yılından itibaren ilçelerde eksikleri tamamlamaya devam ettiklerini kaydeden Başkan Altay, “Her yıl yeni bir şey yapıyoruz. Altyapı eksiklerini gideriyoruz. Verdiğimiz sözleri tutmak için gece gündüz demeden gayret ediyoruz. Birlik beraberliğimiz olduğu sürece, Sayın Cumhurbaşkanımız başımızda olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğimiz iş yok Allah’ın izniyle” ifadelerini kullandı.

İlçe esnafını da ziyaret ederek hayırlı işler dileyen Başkan Altay’a Hadim ziyaretinde; AK Parti Konya İl Yönetim Kurulu Üyesi Murat Adabalı, Hadim Belediye Başkanı Ahmet Hadimioğlu ve AK Parti Hadim İlçe Başkanı Ahmet Özbahar eşlik etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir tarafından Derince Millet Bahçesinin çevresine baskı beton kaldırım, dekoratif aydınlatma imalatları ve asfaltlama çalışmaları yapılıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 72 bin 600 metrekare proje alanı bulunan eski İsmet Paşa Stadı yerine yapılan Derince Millet Bahçesinin çevresine baskı beton kaldırım yapılırken, yollara da yeni asfalt seriliyor. 700 metre uzunluktaki yaya kaldırımı yapım çalışmaları ve dekoratif aydınlatma direkleri yapım çalışmaları da hummalı bir şekilde sürdürülüyor.

NİHAT ERİM CADDESİ ASFALTLANIYOR

12 metre genişlikteki Derince Nihat Erim Caddesi Fen İşleri Daire Başkanlığı ekipleri tarafından 20 metre genişliğe çıkartıldı. Genişletilen kısımda, 250 metre uzunluktaki caddede asfaltın temelini oluşturan plent miks temel ve binder asfalt serim çalışmalarına başlandı. 500 ton pmt serilen Nihat Erim Caddesinde 300 ton da binder asfalt serimi yapılacak. Yolun zemine oturması sonrası da son kat aşınma asfaltı serilerek araç trafiğinin oldukça yoğun olacağı Derince Millet Bahçesine ulaşım konforlu ve kolay bir hale gelecek. Kavşak düzenlemesi de yapılarak trafiğin düzenleneceği bölgede Derince Millet Bahçesine ulaşım kolaylığı sağlanacak.

İSTİKLAL CADDESİNDE KALDIRIM VE ASFALTLAMA

Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre yaya kaldırımları ve aydınlatması yapılan Derince Millet Bahçesinin bulunduğu İstiklal Caddesinde bitümlü ve binder asfaltı serilirken aşınma tabakası asfaltı serim çalışmaları ve tretuvar kaldırım yapım çalışmaları sürdürülüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sigara dünyada yılda yaklaşık 5 milyon kişinin ölümüne sebep oluyor. İçerisinde 7000’den fazla kimyasal madde barındıran sigaranın DNA hasarı oluşturarak hücresel fonksiyonlar üzerinde zararlı etkileri olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Akciğer kanserinin bilinen en sık nedeni sigara kullanımıdır. Tüm akciğer kanserlerinin, yüzde 80-90’ı sigaraya bağlıdır ve sigara bırakılmasıyla önlenebilir. 2022 yılı kanser istatistiklerine göre Amerika Birleşik Devletleri’nde prostat ve meme kanserinden sonra en sık akciğer kanseri gelir. Sigara içenlerde 80 yaşına kadar akciğer kanseri görülme riski yüzde 14’tür” açıklamasında bulundu.

Sigara ile ilişkisi en çok bilinen hastalığın akciğer kanseri olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Bunun dışında, hamilelikte sigara kullanımı ve erken çocukluk döneminde sigara maruziyeti, çocukların akciğer gelişimini bozar ve astım gelişme riskini artırır. Sigara içen astım hastalarında, içmeyenlere göre, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gelişme riski daha yüksektir” dedi. 

KOAH’ın sigara ile ilişkili en sık görülen ve öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı ile seyreden, kronik, ilerleyici ve önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “KOAH’ın ilerlemesini ve buna bağlı ölümleri azaltmada en etkili yöntem, sigaranın bırakılmasıdır. Sigara, akciğerin süngerimsi yapısını bozarak normal işleyişini bozan bir dizi hastalığa da sebebiyet verebiliyor. Bunlardan sigara ile güçlü ilişkisi olanlar respiratuar bronşiyolit, deskuamatif intersitisyel pnömoni ve langerhans hücreli histiyositosistir” diye konuştu.

Sigara içme süresi akciğer kanseri riskini etkiliyor

Sigara içme süresi ve yoğunluğunun da akciğer kanseri riskini etkilediğini vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Günde 1-5 adet sigara içen kişilerde, hiç içmeyenlere göre, akciğer kanseri görülme riski 9 kat daha yüksek. Günde 1-5 adet sigara içen ve 40 yaşın altında sigarayı bırakan kişilerde, akciğer kanseri gelişme riski, hiç sigara içmeyenlerle benzerdir. Ancak, günde 6-15 adet içen kişiler, 40 yaşın altında sigarayı bıraksalar dahi, akciğer kanseri gelişme riski, hiç içmeyenlere göre 1.8 kat yüksek. Günde 1-5 adet sigara içen ve 40 yaşın üzerinde iken sigara bırakan kişilerde, akciğer kanseri riski hiç sigara içmeyenlere göre 3 kat yüksek” şeklinde konuştu.

Pasif içicilik de hastalık sebebi

Pasif sigara içiciliğinin ikincil maruziyette, direkt olarak başkasının içtiği sigara dumanına maruz kalınması olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Üçüncül maruziyet ise, kapalı ortamda sigara içilmesine bağlı, kıyafet, mobilya, yatak, perde gibi yumuşak yüzeylerde nikotin, formaldehid ve naftalin gibi kimyasalların birikmesine ve buna maruz kalınmasına bağlı gerçekleşir. Akciğer kanserlerinin yanı sıra koroner arter hastalığı, inme, gebeleri etkileyerek düşük doğum ağırlığına da sebep olabiliyor. Sigara ayrıca, bebek ve çocuklarda, ani bebek ölüm sendromu, akciğer enfeksiyonları, kulak enfeksiyonu ve astım ataklarına sebebiyet verebilir” açıklamasında bulundu.

Sigara bırakma poliklinikleri sigarayı bırakmaya destek oluyor

Sigara bırakma polikliniklerinde tütün ürünleri kullanan ve bırakmak isteyen kişilere psikososyal destek sağlanarak, gerekli görülenlere ilaç tedavileri, nikotin replasman tedavileri uygulanarak sigaranın bırakılmasına yardımcı olunduğunun altını çizen Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, “Sigara bırakma başarısı, 1 yıl süreyle sigara içilmemesi olarak tanımlanır. Kendi kendine bırakma stratejisinde başarı oranı yüzde 8-25 iken, sigara bırakma polikliniğine başvuran kişilerde başarı oranı yüzde 20-40 arasında saptanmıştır. Bu nedenle sigaranın bırakılması için destek alınması çok önemli” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bahar nihayet gelse de kendimizi bitkin hissedebiliriz. Ancak, FreeBuds 5 sizi gün içinde pozitif bir havaya sokacak. Huawei FreeBuds 5’nin desteğiyle günün her anını mümkün olan en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz.

Her birimizin farklı sorumlulukları ve boş zaman geçirme yolları ve bu nedenle hepimiz için günün farklı bir ritmi var. Gün içinde eğlenmenize, sakinleşmenize veya odaklanmanıza yardımcı olacak yeni Huawei FreeBuds 5 ile tanışın.

Kulaklıklarla sabahın enerjisini tüm gün hissedin

Huawei FreeBuds 5 ile en sevdiğiniz şarkıları veya podcast’i dinlerken düşük pil seviyesi nedeniyle asla eğlenceniz yarım kalmaz veya dikkatiniz dağılmaz. Yeni Huawei FreeBuds 5, kulaklıklarınızı sürekli şarj etme ihtiyacını unutmanıza yardımcı oluyor. ANC kapalıyken Huawei FreeBuds 5, 5 saat kesintisiz müzik çalma sunuyor. Şarj kutusu ile 30 saate kadar müzik çalma sağlıyor. Huawei FreeBuds 5 ayrıca hızlı şarj özelliklerini de destekleyerek, sadece 5 dakikalık şarjla 2 saatlik ses keyfi sağlıyor.

ANC sayesinde dikkat dağınıklığını ortadan kaldırın

Gün içinde işinize, eğitiminize hatta eğlencenize konsantre olmak zor olabilir. Çalışırken akıllı telefonunuza bakmak veya dışarıdan gelen seslerin rahatsız etmesi gibi dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmaya çalışırız. Huawei FreeBuds 5 ANC özelliği ile bu hiç sorun değil. Huawei FreeBuds 5, tersine çevrilmiş ses dalgaları oluşturmak için yerleşik akustik bileşenleri ve algoritmaları kullanır. Bu teknoloji, Huawei FreeBuds 5’nin gürültüyü aktif olarak ortadan kaldırmasına ve ister kalabalık bir alışveriş merkezinde ister sokakta veya gürültülü toplu taşıma araçlarında olsun, kullanıcı için daha sürükleyici bir ses deneyimi elde etmesini sağlar.

En sevdiğiniz şarkıları tüm detaylarıyla dinleyin

Sevdiğiniz müzik türü ne olursa olsun, yeni Huawei FreeBuds 5 en iyi ses kalitesini sağlıyor. Huawei FreeBuds 5, güçlü bas performansı için daha büyük genlik sunmak üzere 11 mm geniş dinamik sürücüler ile özelleştirilmiş bileşenlere sahip. Kulaklıklar ayrıca kullanıcıların müziklerinde daha fazla ayrıntı duymalarına olanak tanıyan, yüksek hassasiyet ve zengin dinamik yanıt sağlayan, birbirinden fiziksel olarak yalıtılmış pil, diyafram ve sürücü yapısına sahip. Normal formatların 3 katı kalite sunabilen 990 kbos iletim hızına çıkan L2HC ve LDAC Hi-Res ses üretebilen kulaklıklar ayrıca kulağınızın yapısını ölçümleyerek size göre kişiselleştirilmiş frekanslar sunuyor.

Her cihazda tam ses kalitesi

Olağanüstü bir TWS kulaklık olan Huawei FreeBuds 5, çarpıcı tasarımı, 30 saatlik kesintisiz çalma özelliğine sahip güçlü bataryası ve sesi bozmayan kalitesiyle hangi akıllı telefonu kullanıyor olursanız olun her özelliğiyle sorunsuz çalışıyor. FreeBuds 5, tüm akıllı telefonlara kolayca bağlanarak en iyi ses deneyimini sağlıyor. Yalnızca Huawei HarmonyOS veya EMUI değil, iOS, Android ve tüm masaüstü işletim sistemleriyle de uyumlu.

HUAWEI FreeBuds 5, Seramik Beyazı ve Buz Grisi renk seçenekleriyle, HUAWEI Online Mağaza’sında 2.999 TL üzerinden satışa açıldı. Ön sipariş süresi boyunca vade farksız 3 taksit fırsatı, akıllı telefon, akıllı saat, tablet ve dizüstü bilgisayar kategorilerindeki seçili ürünlerle birlikte alımda 300 TL ekstra indirim fırsatıyla kullanıcılarıyla buluşuyor. AFB5PR200TL kodu ile FreeBuds 5`i 200 TL indirimli alabilirler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin Hepsiburada’sı, Türkiye’de geliştirilen ve hayata geçirilen ilk üyelik bazlı sadakat programı Hepsiburada Premium’u 14.90’a müşterileriyle buluşturmaya devam ediyor.

Hediye BluTV ve %3 Hepsipay Papel kazancı gibi birçok avantaj sunan Hepsiburada Premium’da artık kargo ücreti sepet tutarından bağımsız olarak bedava. Üstelik Premium’a ilk kez üye olacaklara özel, ilk ay için üyelik ücreti sadece 1 TL.

Hepsiburada Premium’un ayda sadece 14.90 TL’ye sunduğu avantajlar nelerdir?

Tüm siparişlerde kargo bedava 

Hepsiburada Premium üyelerine sunulan 25 TL üzeri siparişlerde geçerli ücretsiz kargo avantajı artık sepet tutarından bağımsız olarak tamamen ücretsiz.  

Her alışverişte %3 Hepsipay Papel kazancı

Premium üyelerine her alışverişlerinde tutarın %3’ünü sonraki alışverişlerde kullanılabilecek Hepsipay Papel olarak müşterilerinin Hepsipay cüzdanına yükleniyor. Kampanyadan kazanılan Hepsipay Papel’ler 7 gün sonra cüzdana yükleniyor ve 15 gün boyunca tüm alışverişlerde kullanılabiliyor.

BluTV üyeliği hediye

Hepsiburada müşterileri, Premium üyelikleri boyunca, mevcut paketi aylık 69.90₺ olan BluTV’ye hediye olarak abone olabiliyor. BluTV’ye yakın zamanda eklenen HBO yapımı içeriklere de erişim imkanı veren Premium üyeliği, dünyaca ünlü dizi ve filmleri de Premium’lulara sunuyor.

%50 indirimli mobilya ve lastik montaj hizmeti

Hepsiburada Premium üyeleri, mobilya alışverişinde montaj ve araç lastiği alışverişinde montaj hizmetlerinden de %50 indirimli yararlanıyor.

Petrol Ofisi’nde 5 kat puan, Pişir uygulamasında   %50 indirim ve çok daha fazlası Premium’da 

Hepsiburada Premium üyeleri anlaşmalı Petrol Ofisi istasyonlarında yapacakları akaryakıt ve/veya otogaz alımları karşılığında 5 kat Positive Puan faydası kazanıyor. 

Evde yemek yapmayı seven ancak mutfak alışverişi için vakti olmayanların kurtarıcısı Pişir uygulamasında seçili menüler Premium üyelerine özel %50 indirimli sunuluyor. 

Premium üyeleri ayrıca aralarında Yemeksepeti ve Pizza Hut gibi markalarla gerçekleştirilen   iş birlikleriyle de avantajlardan yararlanıyor.. 

Hepsiburada market, kozmetik, züccaciye gibi kategorilerde de Premium’lulara özel indirimler sunulurken kargo ücreti ödemeden evinin ihtiyaçlarını karşılamak isteyenler avantajlarını katlıyor. Hepsiburada Premium’lu kitap severler seçili kitaplarda, 2. Kitabı %50 indirimle satın alabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Siber suçlular, her geçen gün bireyleri ve şirketleri tehlikeye atmanın yeni yollarını keşfederek becerilerini ve araçlarını sürekli geliştiriyor. Kaspersky, son Securelist blog yazısında saldırganlar tarafından kullanılan ve yaygın olmayan bulaşma yöntemlerini mercek altına aldı. Yazıda diğer keşiflerin yanı sıra, HTTP harici hedeflere karşı DDoS saldırıları başlatmak amacıyla IoT cihazlarına bulaşan Mirai tabanlı bir solucan olan RapperBot hakkındaki detaylara da yer verildi. Yazıda bahsedilen diğer yöntemler arasında bilgi hırsızı Rhadamanthys ve muhtemelen BitTorrent ve One Drive aracılığıyla dağıtılan açık kaynaklı kötü amaçlı yazılımları temel alan CUEMiner de yer alıyor.

RapperBot ilk olarak Haziran 2022’de verileri düz metin olarak aktaran Telnet hizmetleri yerine, kurulan şifreli iletişim sayesinde dosya aktarmanın güvenli bir yolu olarak kabul edilen Secure Shell protokolünü (SSH) hedef almasıyla dikkat çekmişti. Ancak RapperBot’un son sürümü SSH işlevselliğini kaldırarak yalnızca Telnet’e odaklanmaya başladı ve bunda da oldukça başarılı. 2022 yılının 4. çeyreğinde, RapperBot bulaşma girişimleri 2 binden fazla benzersiz IP adresi üzerinden 112 binden fazla kullanıcıyı hedef aldı.

RapperBot’u diğer solucanlardan ayıran şey “akıllı kaba kuvvet” kullanması. Yani tehdit komut istemcisini kontrol ediyor ve buna uygun olacağını düşünülen kimlik bilgilerini seçiyor. Bu yöntem, büyük bir kimlik bilgileri listesini gözden geçirme ihtiyacını ortadan kaldırdığı için kaba kuvvetle şifre zorlama sürecini önemli ölçüde hızlandırıyor. Aralık 2022’de RapperBot’un en fazla sayıda cihaza bulaştığı ilk üç ülke Tayvan, Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri oldu.

Kaspersky’nin blog yazısında yer alan bir diğer yeni kötü amaçlı yazılım ailesi, ilk olarak 2021’de Github’da ortaya çıkan açık kaynaklı bir kötü amaçlı yazılıma dayanan CUEMiner oldu. En son sürümü Ekim 2022’de keşfedilen CUEMiner, madencinin kendisini ve “izleyici” olarak adlandırılan bir yazılımı içeriyor. Bu program, kurbanın bilgisayarında video oyunu gibi ağır yük gerektiren bir işlem başlatıldığında sistemi izlemeye alıyor.

Kaspersky, CUEMiner’i araştırırken zararlı yazılımın iki yöntemle yayıldığını tespit etti. Bunlardan ilki, BitTorrent üzerinden indirilen ve Truva atı içerek kırık yazılımlar. Diğer yöntem ise OneDrive paylaşım ağlarından indirilen Truva atı içeren kırık yazılımlar. Yayının yayınlandığı sırada doğrudan bağlantılar henüz mevcut olmadığından, kurbanların bu kırılmış paketleri indirmeye nasıl ikna edildiği konusu belirsizliğini koruyor. Bununla birlikte, bugünlerde birçok korsan sitesi hemen indirme sağlamıyor. Bunun yerine daha fazla bilgi için Discord sunucu kanallarına yönlendirme yapıyorlar. Bu da arada bir tür insan etkileşimi ve sosyal mühendislik olduğuna dair şüpheleri güçlendiriyor.

CUEMiner kurbanları dünyanın her yerinde

Bu tür “açık kaynaklı” kötü amaçlı yazılımlar amatör ya da vasıfsız siber suçlular arasında oldukça popüler, çünkü büyük kampanyaların kolayca yürütülmesine olanak tanıyor. CUEMiner kurbanları şu anda dünyanın her yerinde görülebiliyor, hatta bazıları kurumsal ağlarda yer alıyor. KSN telemetrisine göre en fazla sayıda kurban Brezilya, Hindistan ve Türkiye’de bulunuyor. Son olarak Kaspersky blog yazısında, Google reklamcılığını kötü amaçlı yazılım dağıtma ve sunma aracı olarak kullanan bir diğer bilgi hırsızı olan Rhadamanthys hakkındaki yeni bulgulara yer verildi. Detaylar Mart 2023’te Securelist’te yer aldıktan sonra, Rhadamanthys’in doğrudan kripto para madenciliğini hedefleyen Hidden Bee madencisiyle güçlü bir bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Her iki örnek de zararlı yükü görsel dosyalarının içinde saklıyor ve önyükleme sırasında benzer kabuk kodlarını paylaşıyor. Ek olarak, her iki örnek de “bellek içi sanal dosya sistemlerini” ve eklentileri ve modülleri yüklemek için Lua dilini kullanıyor.

Kaspersky GReAT Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Jornt van der Wiel, şunları söylüyor: “Açık kaynaklı kötü amaçlı yazılımlar, kodların yeniden kullanımı ve yeniden markalama, siber suçlular tarafından yaygın olarak kullanılan yöntemler. Bu durum acemi saldırganların bile artık büyük ölçekli kampanyalar gerçekleştirebileceği ve dünyanın dört bir yanındaki kurbanları hedef alabileceği anlamına geliyor. Dahası, kötü amaçlı reklam yazılımları, kötü amaçlı yazılım grupları arasında halihazırda yüksek talep gören popüler bir trend haline geliyor. Bu tür saldırılardan kaçınmak ve şirketinizi tehlikeye atılmaktan korumak için siber güvenlik alanında neler olup bittiğinin farkında olmak ve mevcut en yeni koruma araçlarını kullanmak büyük önem taşıyor.”

Securelist’te siber suçlular tarafından kullanılan yeni bulaşma yöntemleri ve teknikleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kendinizi ve işletmenizi fidye yazılımı saldırılarından korumak için Kaspersky şu tavsiyelerde bulunuyor:

• Kesinlikle gerekli olmadıkça uzak masaüstü hizmetlerini (RDP gibi) genel ağlara açmayın ve bunlar için her zaman güçlü parolalar kullanın. 
• Uzaktan çalışanlar için erişim sağlayan ve ağınızda ağ geçidi görevi gören ticari VPN çözümleri için çıkan mevcut yamaları derhal yükleyin. 
• Savunma stratejinizi yanal hareketleri ve internete veri sızıntısını tespit etmeye odaklayın. Siber suçluların bağlantılarını tespit etmek için giden yöndeki trafiğe özellikle dikkat edin.
• Verilerinizi düzenli olarak yedekleyin. Gerektiğinde acil bir durumda yedeklerinize hızlıca erişebileceğinizden emin olun. 
• Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert ve Kaspersky Managed Detection and Response hizmeti gibi, saldırganlar nihai hedeflerine ulaşmadan önce saldırıyı erken aşamalarda tespit etmeye ve durdurmaya yardımcı olan güvenlik çözümleri kullanın.
• Tehdit aktörleri tarafından kullanılan gerçek TTP’lerden haberdar olmak için en son Tehdit İstihbaratı bilgilerine başvurun. Kaspersky Tehdit İstihbaratı Portalı, Kaspersky tehdit istihbaratı için ortak erişim noktasıdır ve 25 yıldır Kaspersky ekibi tarafından toplanan siber saldırı verilerini ve içgörülerini sağlar. Kaspersky, işletmelerin bu zor zamanlarda etkili siber savunma sağlamasına yardımcı olmak için, devam eden siber saldırılar ve tehditler hakkında bağımsız, sürekli güncellenen ve küresel kaynaklı bilgilere ücretsiz olarak erişim sunuyor. Teklife buradan erişim talep edebilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Siber güvenliğe milyonlarca yatırım yapılsa bile, şirketler etkin kullanılamayan güvenlik kontrolleri nedeniyle kötü niyetli saldırganların kurbanı olmaya devam ediyor. Picus Security’nin yakın zamanda yayımladığı The Red Report 2023’e göre yüzlerce farklı atak tekniği kullanan zararlı yazılımlar kurumları tehdit ediyor. Diğer yandan, güvenlik kontrollerini atlatabilen, çok sayıda zararlı aksiyon gerçekleştirebilen ve “İsviçre çakısı” olarak adlandırılan çok amaçlı zararlı yazılımların artması bekleniyor. Hal böyleyken, organizasyonların siber güvenlik yatırımlarının karşılığını almak için atması gereken en önemli adım Siber İhlal ve Saldırı Simülasyonu (BAS) teknolojilerini kullanmak oluyor. 

BAS platformları, otomatik, sürekli ve tekrarlanabilir bir şekilde güvenlik kontrollerinin doğrulanmasını sağlayarak, yatırım getirisini artıran ve güvenlik harcamalarını optimize eden bir çözüm sunuyor. Ancak BAS alanının kurucusu olan Picus Security Kurucu Ortağı ve Genel Müdür Yardımcısı Dr. Süleyman Özarslan, bu teknolojilerin bir kez kurulup unutulacak bir çözüm olmadığını ifade ederek şunları aktarıyor: “Sürekli bir siber güvenlik sağlanması için karmaşıklaşarak gelişen siber saldırılara karşı her an hazırlıklı olmak gerekiyor. Bu noktada otomatik olarak, tekrarlanabilir ve sürekli bir şekilde siber güvenliği test edebilen BAS çözümlerinin düzenli olarak kullanılması hayati öneme sahip oluyor”

Güvenlik kontrolü doğrulaması yapan BAS çözümleri, her türlü olası saldırıyı engelleme ve tespit etme katmanlarında hem atomik hem de atak senaryolarıyla performansı test ediyor ve ölçüyor, üstelik kullanılan her güvenlik çözümünün gerektiği gibi çalıştığından emin olmayı da sağlıyor. Gelişmiş BAS platformları, gerçekçi saldırılara ve tehditlere karşı ne kadar hazır olduğunuzu belirlemek için tehdit merkezli doğrulama gerçekleştirebiliyor. Buna ek olarak, saldırıların engellenmesine ve tespit edilmesine yardımcı olmak için kullanılan güvenlik çözümlerine özgü engelleme imzaları ve tespit erme kuralları da sunabiliyorlar. Dolayısıyla, BAS çözümleri şirketlerin güvenlik açıklarını tespit etmek, savunma stratejilerini optimize etmek ve güvenlik yatırımlarının karşılığını tam olarak alabilmeleri için kullanabilecekleri en önemli araç olarak öne çıkıyor.

Otomatik siber ihlal ve saldırı simülasyonunu dünyada ilk sunan şirket olan Picus, gerçek dünyadaki siber suçluların saldırılarını simüle ederek kurumların tehditlere ne kadar hazır olduklarını ölçmelerine ve gerekli optimizasyonları yapmalarına yardımcı oluyor. Yakın zamanda güvenlik etkinliğini doğrulamayı daha kolay ve daha erişilebilir hale getirmek için Bütüncül Güvenlik Doğrulama Platformu’nun yeni nesil sürümünü yayınlayan şirket, uzmanlık seviyesi ve büyüklüğü ne olursa olsun tüm güvenlik ekipleri için giriş engellerini ortadan kaldırarak BAS teknolojisinin benimsenmesini de sağlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dijitalleşme, tesis yönetimi dünyasını yönlendirerek istikrarlı bir şekilde büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Sensör teknolojisinden veri analitiğine, bulut tabanlı veri toplamadan uzaktan izleme özelliğine kadar birçok inovasyonu birlikte sunan Senyonet, ofis, konut, site benzeri çoklu operasyon gerektiren yapılarda aidat takibi, varlık yönetimi, personel kontrol sistemi gibi ihtiyaçları tek merkezden yönetiyor. Bir apartmandan şehir hastanesine kadar oldukça geniş bir ölçekte tesis yönetim çözümleri sunan Senyonet’in CEO’su Mehmet Yıldızdoğan, yöneticilerin iş yükünü azaltan ve önemli bir maliyet avantajı sağlayan Senyonet’in bu yıl 320 bin konuta ulaştığını belirtti. 

Son yıllarda fiziksel altyapı, yatırım ve kullanım özellikleri açısından çok geniş hacimli ve karmaşık tesisler revaçta Tesis yönetim yazılımları kullanıclara kişiselleştirilmiş çözümlerle birlikte konutlarını farklılaştırma, işlerini en akıcı şekilde ilerletme seçeneği sunarken harcanan toplam enerjiden %15 ile %40’ı arasında tasarruf imkanı sağlıyor. Bu kolaylığı sağlayan ve tek başına bir apartmanın ya da binlerce konutlu sitelerin yönetimini tek merkezden yürütebilme imkanı sağlayan tesis yönetim yazılımı Senyonet, yönetim operasyonlarını kolaylaştırıyor ve iş yükünü azaltıyor. Tesislerin Senyonet sayesinde muhasebe, aidat takibi, talep yönetimi, güvenlik ve teknik bakım denetimleri ya da personel devam kontrol sistemi gibi daha birçok ihtiyacının tek kaleme indirgenerek dijitalleştiğini söyleyen Senyonet CEO’su Mehmet Yıldızdoğan, bu yıl Senyonet’in 320 bin konuta ulaştığını belirtiyor.  

Akıllı ve Sürdürülebilir Tesis Yönetimi 

Esnek ve modüler yapısı sayesinde tüm tesisi dünya standartlarında, dijital bir platform üzerinden, etkin, verimli ve site sakinleri ile etkileşimli bir şekilde yönetme imkanı sunan Senyonet, alanında sektörün öncü markası konumunda. SaaS (Software as a Service) yöntemi ile cloud üzerinden hizmet veren Senyonet, site yönetimlerinin lisanslama, kurulum, destek ve bakım maliyetlerini optimize ederek tek bir yazılım ile tüm tesisin ihtiyaçlarını uçtan uca yöneterek iş gücünde ve maliyette önemli bir avantaj sağlıyor. Siteler, iş merkezleri, AVM’ler, fabrikalar ve hastanelere hizmet sağlayabilen Senyonet, 320 bin konutun hayatını kolaylaştırıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son günlerde Metacritic’te Horizon Forbidden West’in Burning Shores DLC’si oyuncular tarafından olumsuz inceleme bombardımanına tutuluyor. Oyunun Metacritic’teki eleştirmen ortalaması şu an 82, kullanıcı ortalaması ise bir ölçü yükselişle 4’e çıkmış durumda.

Olumsuz incelemelere baktığınızda dünya kadar 0 notu olduğunu görüyorsunuz. Bir oyuna 0 vermek üzere saçmasapan bir davranışın ardındaki sebepleri burada tartışmaya gerek yok, ancak Burning Shores özelinde konuşacak olursak Guerilla Games’in oyunun öyküsünde yaptığı birtakım seçimler birtakım oyuncuların güzeline gitmeyince yapıştırmışlar 0 puanı. Haliyle bunun Guerilla Games açısından da bir oldukça can sıkıcı bir durum olduğu gerçek.

Metacritic’in ebeveyn firması Fandom, bu gelişmeler üzerine bundan sonra kendi platformları üzerinden nefret yaymaya ve saygısızca inceleme yazarak bombardıman yapanlara karşı daha aktif bir çaba yürüteceğini açıkladı.

• Horizon Forbidden West: Burning Shores – İnceleme

Sahip oldukları araç ve programları gelitşireceklerini, moderasyonu sıklaştıracaklarını da söylüyor Fandom.

“Metacritic, Horizon Forbidden West Burning Shores hakkında yapılan küfürlü ve saygısız yorumların farkındadır ve kullanım şartlarımızın ihlallerini takip etmek için moderasyon sistemimiz devrededir” diye de eklemiş Fandom.

The Last of Us II yeniden kıssası sebebiyle inceleme bombardımanına uğramıştı. Resident Evil 4 Remake keza o denli, hatta Ada Wong’u seslendiren Lilly Gao toplumsal medyada da tacize uğradı. Metacritic’in bu mevzuda daha etkin tedbirler alması nitekim de son derece gerekli.

Dünyanın en büyük ve en dikkat çeken Havacılık, Uzay ve Teknoloji Şenliği olan TEKNOFEST bu yıl 6’ıncısıyla ziyaretçilerine kapılarını aralıyor. Herkesin heyecanla beklediği şenlik hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntıları sizler için tek tek listeledik. Pekala TEKNOFEST 2023 nerede? TEKNOFEST 2023 ne vakit? TEKNOFEST 2023’de hangi müsabakalar var? İşte ayrıntılar…

Türkiye Teknoloji Kadrosu Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından her yıl düzenlenen havacılık, teknoloji ve uzay teknolojisi şenliği olan TEKNOFEST, birbirinden eğlenceli etkinlikleriyle izleyenlere nefes kesen anlar yaşatıyor. Türkiye’nin ulusal teknolojilerini geliştirmeyi hedefleyen birinci ve tek şenlik olma özelliğiyle ön plana çıkan TEKNOFEST, birinci olarak 2018 yılında İstanbul’da düzenlendi. Akabinde İstanbul, Gaziantep ve Samsun üzere kentlerde gerçekleştirilen TEKNOFEST, bu yıl da 7’den 70’e herkes tarafından büyük bir coşkuyla bekleniyor. 2023 TEKNOFEST nerede olacak? 2023 TEKNOFEST ne vakit? 2023 TEKNOFEST’e nasıl gidilir? üzere pek çok sorunun cevabını siz de merak ediyorsanız gelin ayrıntılara birlikte göz atalım.

TEKNOFEST 2022 NEREDE OLACAK? TEKNOFEST 2022 HANGİ VİLAYETTE YAPILACAK?

5 yıldır Türkiye Teknoloji Kadrosu Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen TEKNOFEST, 2018 ve 2019 yıllarında İstanbul’da yapıldı. 2020 yılında Gaziantep’te Ortadoğu Fuar Merkezi’nde, 2021 yılında ise İstanbul Havalimanı’nda gerçekleştirilen şenlik, geçtiğimiz yıl Samsun Çarşamba Havalimanı’nda gerçekleştirildi. Herkesin büyük bir coşkuyla beklediği TEKNOFEST’in bu yıl İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda olacağı açıklandı.

TEKNOFEST 2023 NE VAKİT? TEKNOFEST 2023 TARİHLERİ

Şehirlerin ulusal ve milletlerarası tanıtımına katkı sağlayacak TEKNOFEST 2023 için hazırlıklar son sürat devam ederken, 5 gün sürecek ve teknoloji, bilim, havacılık-uçuş şovları, ödül merasimleri, stantlar, tepeler, atölye çalışmalarının yer aldığı bir program milyonlarca ziyaretçinin beğenisine sunulacak.

TEKNOFEST yarışmaları 10 Nisan – 01 Mayıs 2023 tarihleri arasında Kocaeli, Bursa, Ankara, Aksaray ve İstanbul’da gerçekleştirilecek. Coşkuyla beklenen şenlik ise 27 Nisan – 01 Mayıs tarihleri ortasında ise İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda düzenlenecek. 

5 gün sürecek olan şenlikte teknoloji, bilim, havacılık-uçuş şovları, ödül merasimleri, stantlar, doruklar, atölye çalışmaları ve aktifliklerin yer aldığı birbirinden eğlenceli programlara yer verilecek.

TEKNOFEST 2023 HANGİ MÜSABAKALAR VAR? TEKNOFEST 2023 MÜSABAKA KATEGORİLERİ

Roket’ten Otonom Sistemlere, Yapay Zeka’dan Sualtı Sistemleri’ne kadar 332 binden fazla grubun 41 ana yarışma ve 102 farklı kategoride yarışacağı teknoloji yarışları adeta görsel bir şölen oluşturmayı hedefliyor. İşte TEKNOFEST 2023 Teknoloji yarışları şu halde:

• Akıllı Ulaşım Yarışması
• Biyoteknoloji İnovasyon Yarışması
• Çevre ve Güç Teknolojileri Yarışması
• Dikey İnişli Roket Yarışması
• Eğitim Teknolojileri Yarışması
• Engelsiz Ömür Teknolojileri Yarışması
• Hack İstanbul
• Helikopter Tasarım Yarışması
• Hyperloop Geliştirme Yarışması
• İnsanlık Faydasına Teknoloji Yarışması
• İnsansız Su Altı Sistemleri Yarışması
• Jet Motor Tasarım Yarışması
• Karma Sürü Simulasyon Yarışması
• Lise Öğrencileri İklim Değişikliği Araştırma Projeleri Yarışması
• Lise Öğrencileri Kutup Araştırma Projeleri Yarışması
• Liseler Ortası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışması
• Liseler Ortası İnsansız Hava Araçları Yarışması
• Model Uydu Yarışması
• Pardus 21 Kusur Yakalama ve Teklif Yarışması
• Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması
• Robotik Yarışmaları
• Roket Yarışması
• Sağlıkta Yapay Zeka Yarışması
• Sanayide Dijital Teknolojiler Yarışması
• Savaşan İHA Yarışması
• Sürü Robotlar Yarışması
• TAKE OFF Milletlerarası Teşebbüs Zirvesi
• Tarım Teknolojileri Yarışması
• Tarımsal İnsansız Kara Aracı Yarışması
• Travel Hackathon
• Turizm Teknolojileri Yarışması
• Türkçe Doğal Lisan Sürece Yarışması
• Türkiye Drone Şampiyonası
• TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri
• Uçan Otomobil Yarışması
• Ulaşımda Yapay Zekâ Yarışması
• Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları
• Uluslararası İnsansız Hava Aracı Yarışması
• Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları
• World Drone Cup
• Psikolojide Teknolojik Uygulamalar Yarışması

TEKNOFEST 2023 MÜKAFATLARI NE KADAR? 

Milyonlarca teknoloji tutkununu ağırlamaya hazırlanan TEKNOFEST’te 13 milyon liranın üzerinde ödül, 30 milyon liranın üzerinde gereç dayanağı verilecek.

TEKNOFEST 2023 FİYATLI Mİ? TEKNOFEST 2023 YAŞ SINIRLAMASI VAR MI?

Toplumun bütününde teknoloji ve Bilim konusunda farkındalık oluşturmayı Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında yetişmiş insan kaynağını en üst seviyeye çıkarmayı hedefleyen TEKNOFEST, fiyatsız olmakla bir arada her yaş ve meslek kümesinden ziyaretçiye açıktır. 

TEKNOFEST 2023’TE KIZILELMA SÜRPRİZİ!

Türkiye’nin gökyüzündeki yeni gücü KIZILELMA, TEKNOFEST 2023 şenliğinde ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Geçtiğimiz günlerde Akıncı Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nin de bulunduğu Tekirdağ’daki Çorlu Hava Meydan Komutanlığı’ndan havalanan KIZILELMA, TEKNOFEST 2023 kapsamında sergilenmek üzere Atatürk Havalimanı’na yaklaşık olarak 37 dakika içerisinde muvaffakiyetle indi.

TEKNOFEST 2023 NASIL GİDİLİR? İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANINA NASIL GİDİLİR?

Bu yıl İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenecek olan TEKNOFEST 2023’e gitmek isteyenler için İstanbul Valiliği’nden açıklama geldi. Valilik, ziyaretçilere ulaşımdan kaynaklanabilecek sıkışıklık ve gecikmelerin önlenmesi için özel araç yerine raylı sistemi kullanmalarını tavsiye etti. Bunun için Yenikapı- Atatürk Havaalanı Metro hattını kullanabilirsiniz. 

İYİ EĞLENCELER!

Oyuncu Hande Erçel’in dedesi Metin Erçel, 83 yaşında hayatını yitirdi. Erçel’in, acı haber sonrası dedesinin cenaze merasimine katılmak üzere Bandırma’ya gittiği öğrenildi.

Oyuncu Hande Erçel’in dedesi Metin Erçel, kanser nedeniyle tedavi gördüğü Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Erçel, acı haber sonrasında dedesinin cenaze merasimine katılmak üzere Bandırma’ya gitti.

Metin Erçel’in cenazesi ikindi namazına müteakiben Haydar Çavuş Camii’nde kılınan namazın akabinde askeri merasimle Kent Mezarlığı’na defnedildi.

Hande Erçel dedesinin vefat haberinin akabinde toplumsal medya hesabından bir fotoğraf paylaştı.

Erçel’in annesi Aylin Erçel, çaba ettiği kansere yenilerek 2019 yılında hayatını kaybetmişti.

Ekranların sevilen yarış programı O Ses Türkiye’nin Rap versiyonu için çekimlere başlandı. Büyük merakla beklenen yarışta heyet koltuğunda oturacak isimleri de belirli oldu. İşte o merak edilen isimler…

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Acun Ilıcalı‘nın sahip olduğu TV8 kanalında ekranlara gelen O Ses Türkiye adlı ses müsabakasının yeni versiyonunun çekimlerine başlandı. Yeniden Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu dijital yayın platformu olan Exxen üzerinden yayınlanacak olan program “O Ses Türkiye Rap” ismiyle yeni formatıyla izleyicisiyle buluşacak. Çekimlerine başlanan ve büyük merakla beklenen programın heyet koltuğunda oturacak isimleri de muhakkak oldu.

ACUN ILICALI İSİMLERİ AÇIKLADI

Uzun müddettir merakla beklenen programın heyet koltuğunda oturacak isimleri de heyecan uyandırdı. Yeni formatta bir birincinin yaşanacağı programda 4 kişinin yer aldığı heyette bu sefer 5 kişi yer alacak. Bu isimlerden biri geçtiğimiz yıllarda O Ses Türkiye‘den transfer olan Hadise olurken, Acun Ilıcalı geriye kalan 4 ismi; Eypio, Murda, Mero ve Sefo olarak açıkladı.

ÇEKİMLERDEN PAYLAŞIM YAPTI

Ünlü rapçi Murda, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla ilgi gördü. Çekimler sırasında bir öteki heyet üyesi Mero ile paylaşım yapan Murda’nın bu paylaşımı dikkat çekti.

İlçedeki sivil toplum örgütleri ile esnaf kuruluşlarını ziyaret eden Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 30 Nisan pazar günü, Gündoğdu Meydanı’nda düzenleyeceği mitinge destek çağrısı yaptı. Seçim akşamı tüm yurtta bayram havası olacağını söyleyen Batur, “Bu pazar 14 Mayıs’ın provasını yapalım. Tüm vatandaşlarımızı bayram yerine dönecek miting alanımıza bekliyoruz” dedi. Batur’un ziyaret programına eşlik eden CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili adayı Ednan Arslan da iktidar olmak için gün saydıklarını belirterek, “Bizim en büyük projemiz, huzur, barış. Biz artık kucaklaşmak istiyoruz” diye konuştu.

Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ilçedeki sivil toplum örgütleri ile esnaf kuruluşlarını tek tek ziyaret eden Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 30 Nisan Pazar günü, saat 15.30’da İzmir’de, Gündoğdu Meydanı’nda düzenleyeceği mitinge destek çağrısı yaptı.

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, ziyaret programına Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Konak İlçe Başkanlığı, Konyalılar Vakfı, İzmir Pazarcılar Esnaf Odası ve İzmir Girit Mübadilleri Derneği’yle devam etti. Sivil toplum örgütleri ve esnaf kuruluşlarının başkan ve yöneticileriyle görüşen Batur’a, CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili adayları Ednan Arslan, Yüksel Taşkın, Devrim Barış Çelik ve CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından da eşlik etti.

“CHP ülkeye hizmet etmek istiyor”

Batur, sivil toplum örgütleri ve esnaf kuruluşları ziyaretlerine Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Konak İlçe Başkanlığı’yla devam etti. CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili adayları Ednan Arslan, Yüksel Taşkın ve CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından’la birlikte derneğe giden Başkan Batur, ADD Konak İlçe Başkanı Müfit Ereş ve ilçe yöneticileriyle bir araya geldi. Batur, daha sonra Konyalılar Vakfı’na geçti. Vakıf Başkanı Mehmet Aydoğan ile görüşen Batur’a ziyaretinde Ednan Arslan da eşlik etti. Yaklaşan seçim sürecinin değerlendirildiği ziyaret sırasında konuşan Arslan, CHP’nin ülkeye hizmet etmek istediğini vurgulayarak, “CHP iktidar olmak için artık gün sayıyor. İktidar bayrağını artık biz taşımak istiyoruz. İnancımız da tam, başaracağız. Siyasetçi daha çok dinleyip daha az konuştuğunda daha çok iş yapar. Biz öyle yapmaya gayret edeceğiz” dedi.

“En büyük projemiz huzur, barış”

Her siyasi partinin kendine göre vaatleri olduğuna işaret eden Arslan, “Bizim en büyük projemiz, huzur, barış. Biz artık kucaklaşmak istiyoruz. Biz inancından, etnik yapısından, memleketinden, doğuştan olan aidiyetlerinden dolayı komşumuzla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Onlar doğuştan özellikler ve bu özellikler bu toprağın zenginliğidir. Siyasetin asıl ve tek bir amacı vardır: Gencime iyi bir eğitim verebiliyor muyum? Çocuklarım yatağa aç mı, tok mu giriyor? Herkesin bir işi, evi var mı? Güvenlik problemi var mı? Nitelikli sağlık hizmeti alabiliyor mu? Eğitimde fırsat eşitliği sağlayabiliyor muyum? Siyaset bunlarla yarışmalı, siyasette bunlar ön plana çıkmalı” diye konuştu. Siyasetin kışlaya, ibadethaneye ve adliyeye girdiği zaman devlet kurumlarında çürümüşlüğün başladığını söyleyen Arslan, “Bir cumhurbaşkanın ötekisi olmaz, bir belediye başkanının ötekisi olmaz. Herkese amasız, fakatsız hizmet etmek görev olmalıdır. Siyaset böyle yapıldığında çok değerli olur. O zaman demokrasi gerçek anlamıyla hayata geçer. Öteki türü, şekli bir demokrasi olur ve bize en büyük zararı veren de budur” diye konuştu. Millet ittifakını ‘büyük bir kucaklaşma’ olarak değerlendiren Arslan, “Bu seçim çok önemli. Devletin sağlıklı işlemesini sağlamalıyız. Bunu yaparsak sorun çözülecek. İktidarlar gelir gider, asıl mesele ülkeyi bir arada tutabilme meselesi” dedi.

“Daha güçlü bir yönetim geliyor”

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur da konuşmasında yaklaşan seçimlerin çok önemli olduğunu vurguladı. “Ya karanlığa teslim olacağız ya aydınlığa çıkacağız” diyen Batur, “Ülke insanının dayanacak hali kalmadı. Bir yanda ötekileştiren, ayrıştıran dil yordu, yoruyor; öte yanda ekonominin zor şartları insanımızı bunalttı, bunaltıyor. Vatandaşın rahat nefes alabileceği bir alan kalmadı. Mutfaklardaki yangını biliyoruz. Bugün hangi vatandaşımızla konuşsak, hangi esnafa derdini sorsak, “Yanıyoruz, her şey ateş pahası’ diye dert yanıyor. İnsanların umudu da kalmadı, tükendi artık. Ama umudumuzu kaybetmeyeceğiz. İşte bakın, bahar geliyor. Bize düze çıkmayı, maddi ve manevi olarak rahatlayacağımız, huzur içinde yaşayacağımız günleri vaat eden yeni bir yönetim, daha genç, daha güçlü olarak geliyor” dedi.

“Tüm Türkiye’nin aydınlığı olacak”

14 Mayıs akşamı tüm Türkiye’de gerçek bir bayram havası olacağını söyleyen Başkan Batur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“14 Mayıs, daha büyük umutlarla geleceğimize sarıldığımız günlerin başlangıcı olacak. Buna yürekten inanıyorum. İşte bu günler için 13. Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 30 Nisan Pazar günü, saat 15.30’da Gündoğdu Meydanı’nda düzenleyeceği İzmir mitingine sivil toplum kuruluşları temsilcilerimiz, esnaf kuruluşlarımız, tüm vatandaşlarımız destek olmalı. Çoluk çocuk herkesi tüm vatandaşlarımızı bayram yerine dönecek miting alanında bekliyoruz. Herkesi orada görmek istiyoruz. Çok güzel bir beraberlik zemininden, dayanışmadan aday olarak yükselen Sayın Kılıçdaroğlu’nun mitingi 14 Mayıs akşamının provası gibi olma. İzmir, İzmir’e yakışanı bilir ve İzmir her zaman İzmir’e yakışanı yapar. Buna inancım sonsuz” dedi. Batur, 14 Mayıs günü seçilecek cumhurbaşkanının tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı, umudu, aydınlığı olacağını da sözlerine ekledi.

Başkan Batur, İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen ile İzmir Girit Mübadilleri Derneği Başkanı Mustafa Bung’ı da ziyaret etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kültür ve Turizm Bakanlığının ev sahipliğinde bu yıl İstanbul’da gerçekleşen Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), Grammy ödüllü Estonya Filarmoni Oda Korosu ile Norveçli konuk şef Ragnar Rasmussen yönetimindeki Devlet Çoksesli Korosunun “Köprüler” konseriyle Atatürk Kültür Merkezinde başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ile Estonya Cumhuriyeti Kültür Bakanı Heidy Purga’nın katılımıyla başlayan sempozyum, 30 Nisan’a kadar kültürlerin mükemmel birlikteliğinde müzikseverleri eşsiz bir yolculuğa çıkaracak.

Uluslararası Koro Müziği Federasyonunun (IFCM) en büyük etkinliği olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonunda muhteşem bir açılış konseriyle başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ile Estonya Cumhuriyeti Kültür Bakanı Heidy Purga’nın katıldığı açılış konserinde, iki kere “En İyi Koral Performans” dalında Grammy ödülü kazanan dünyaca ünlü Estonya Filarmoni Oda Korosu ile 35 yıldır Türkiye’de koro müziğinin geniş kitlelere ulaşmasında rol oynayan, Avrupa Profesyonel Korolar Birliği (TENSO) üyesi Devlet Çoksesli Korosu aynı sahneyi paylaştı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz yaptığı açılış konuşmasında “Hem Cumhuriyet döneminin simge yapılarından biri olması hem de yenilenme çalışmalarının ardından dünyanın saygın kültür merkezlerinden biri kabul edilmesi nedeniyle AKM’nin etkinliğe ev sahipliği yapması, dünya koro müziğinin ülkemizdeki temsili ve çoksesli Türk müziğinin uluslararası alanda tanıtımı açısından büyük bir önem taşımaktadır. Sanatın evrensel sesinin “Boğaz”dan tüm dünyaya yayılmasını çok önemsiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki sanat hem dünyayı güzelleştirir hem de dünyanın güzelliklerini daha iyi görmemizi sağlar” dedi. 

 “Feraye” sürprizi

AKM Türk Telekom Salonu’ndaki tarihi buluşmada, Estonya Filarmoni Oda Korosu kurucu şefleri Tõnu Kaljuste yönetiminde Estonya’nın önemli bestecilerinden Veljo Tormis’in, Devlet Çoksesli Korosu da Norveçli konuk şef Ragnar Rasmussen yönetiminde Türkiye’den ve Norveç’ten çeşitli bestecilerin eserlerini seslendirdi. Koroların dışında bağlama, mey gibi enstrümanlar ile solistlerin de yer aldığı konserde konuk şef Ragnar Rasmussen, piyano klavyesinin yeni bir versiyonu olan “seaboard” ile konsere elektronik bir boyut kattı. Müzikseverlerin hem geleneksel hem de çağdaş koro müziğinin değişen perspektifini deneyimlediği konserde, Devlet Çoksesli Korosu ve Estonya Filarmononi Oda Korosu sürpriz olarak çağdaş Türk müziğinin ilk temsilcilerinden Ulvi Cemal Erkin’in “Feraye” eserini beraber seslendirdi.

55 koro, 2500 korist ve 150’yi aşkın etkinlik

‘Değişen Ufuklar’ temasıyla 30 Nisan’a kadar başta Atatürk Kültür Merkezi olmak üzere Akbank Sanat,   Atlas 1948 Sineması, Borusan Müzik Evi, Garibaldi Sahnesi, Grand Pera Emek Sahnesi, Santa Maria Draperis Kilisesi, St. Antuan Kilisesi ve Taksim Camii Kültür Merkezi gibi Beyoğlu’nun tarihi mekânlarında devam edecek sempozyum, ABD’den Afrika’ya, İspanya’dan Endonezya’ya dünyanın en iyi korolarını ve alanında uzman konuşmacıları bir araya getiriyor. 55 koro ve 2500 koristin yer aldığı, 150’yi aşkın sergi, atölye ve etkinlikle seçkin bir program sunan sempozyum kapsamında 11 ayrı mekânda 44 konser verilecek. Öğrenciler, tüm sempozyum boyunca %50 indirimden yararlanabilecek.

Kapanışa özel korolar maratonu 

Dünya Koro Sempozyumu’nun kapanış konseri ise Türk korolarının dünyaya seslendiği bir korolar maratonu niteliğinde. 29 Nisan’da AKM Türk Telekom Opera Salonunda gerçekleşecek konserde Türkiye koro müziğindeki çeşitliliği sergileyecek 8 koro aynı sahneyi paylaşacak. İstanbul’dan A Capella Boğaziçi, Boğaziçi Caz Korosu, Chromas, Rezonans, ve Sirene; Bursa’dan Nilüfer Çoksesli Korosu; İzmir’den Dokuz Eylül Üniversite Korosu ve Ankara’dan Jazzberry Tunes poptan klasiğe, cazdan türkülere hep birlikte şarkı söyleyecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Zorlu PSM’de bu hafta, Victor Hugo’nun ölümsüz aşk hikayesi Notre Dame’ın Kamburundan uyarlanan “Notre Dame De Paris” müzikali 30 kişilik dev kadrosuyla, 5-23 Mayıs 2023 tarihleri arasında Zorlu PSM sergilenmek üzere başlıyor. Ayrıca Zorlu PSM’nin sevilen yerli konser serisi Lokalize 4 Mayıs günü Dilhan Şeşen’i ağırlarken, 13 yıllık müzikal hayatına 7 albüm ve 21 tekli sığdıran Gökhan Türkmen, sevilen şarkılarıyla 5 Mayıs akşamı Turkcell Platinum Sahnesi’nde sahne alacak.

ÇOK DA FİFİ STAND UP // 2 MAYIS // touché // 21.00

2016 yılında “Hayatla dalga geçmezsek çatlarız.” diyen kadın komedyenlerin oluşturduğu Türkiye’nin ve dünyanın ilk stand-up grubu Çok Da Fifi, 2 Mayıs akşamı Zorlu PSM touché’de seyircileriyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Tükendi

KÜHEYLAN // 2 MAYIS // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 20.30

Amadeus’un oyun yazarı Peter Shaffer’ın gerçek bir olaydan esinlenerek kurgulayıp kaleme aldığı, Broadway’de 1200 kez sahnelenen Tony ödüllü başyapıtı Küheylan, Barış Erdenk rejisi ile seyircileriyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 20.30

Bilet Fiyatları:

Sahne Üstü: 595,00₺

1. Kategori Fiyat: 395,00₺

2. Kategori Fiyat: 285,00₺

3. Kategori Fiyat: 175,00₺

İBRAHİM SELİM İLE BU GECE // %100 STUDIO // 2 MAYIS // 21.00

Birbirinden eğlenceli konular ve konuklarla İbrahim Selim ile Bu Gece Zorlu PSM’de, yeni bölümler ise İbrahim Selim ile Bu Bu Gece YouTube kanalında!

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış – ₺880,00

Balkon – ₺715,00

ANLATAMADIM- SEYİRCİLİ PODCAST // 3 MAYIS // touché // 21.00

Ayşe Balıbey ve Cem İşçiler eğlenceli sohbet programları “Anlatamadım” ile touché’ye geliyor.

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Ön Satış (TÜKENDİ): ₺297,00 

Genel Satış: ₺352,00

EFE TUNÇER STAND UP // 4 MAYIS // touché // 21.00

2009’da neden o kadar çok fındık votka içtik? O değil de n’oldu bu 90’larda doğanlara, neden herkes bu kadar içli? Nice hayati soru ve sorunların cevabını aradığı şovu ile Efe Tunçer, 4 Mayıs akşamı touché’de sahne alıyor.

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: ₺143,00

LOKALİZE: DİLHAN ŞEŞEN “KUMDAN İNŞA PUTLARLA” ALBÜM LANSMAN KONSERİ // 4 MAYIS // %100 STUDIO // 21.00

Müzikal hayatına 2018’den bu yana devam eden Dilhan Şeşen, 4 Mayıs akşamı yeni albümü “Kumdan İnşa Putlarla”nın lansman konseri için Lokalize kapsamında %100 Studio’da sahne alıyor.

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 143,00₺

NOTRE DAME DE PARIS // 5-6-7 MAYIS // TURKCELL SAHNESİ // 15.00 – 20.00 – 21.00

Victor Hugo’nun ölümsüz aşk hikayesi Notre Dame’ın Kamburundan uyarlanan “Notre Dame De Paris” müzikali orijinal dili Fransızca’da sahnelenmek üzere, 2 hafta boyunca sürecek 21 performans için 5 – 21 Mayıs 2023’te Zorlu Performans Sanatları Merkezi Turkcell Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor. Notre-Dame de Paris müzikali ilk olarak 1998 yılında Paris’te sahnelendi. Victor Hugo’nun klasik aşk hikayesi “Notre Dame’ın Kamburu” eserinden uyarlanan modern yapımın müzikleri Riccardo Cocciante tarafından bestelenirken, sözleri Luc Plamondon tarafından yazıldı. Palais des Congres Paris’te başlayan aşk hikayesi tıpkı ilk günkü gibi büyük bir heyecanla sahnelenmeye ve seyircileri kendine çekmeye devam ediyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 20.30

5 Mayıs Kapı Açılış: 20.00 

5 Mayıs Notre Dame de Paris: 21.00

6-7 Mayıs Matine Kapı Açılış: 14.00 

6-7 Mayıs Matine Notre Dame de Paris: 15.00 

6-7 Mayıs Kapı Açılış: 19.00 

6-7 Mayıs Notre Dame de Paris: 20.00 

Bilet Fiyatları: 

1. Kategori- Lounge Deluxe: ₺2.200,00 

1. Kategori: ₺1.265,00 

2. Kategori: ₺1.100,00 

3. Kategori: ₺880,00 

4. Kategori: ₺660,00 

5. Kategori: ₺550,00 

6. Kategori: ₺440,00

GÖKHAN TÜRKMEN // 5 MAYIS // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 21.00

13 yıllık müzikal hayatına 7 albüm ve 21 tekli sığdıran Gökhan Türkmen, sevilen şarkılarıyla 5 Mayıs akşamı Turkcell Platinum Sahnesi’nde sahne alıyor.

Kapı Açılış: 20.00

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 220,00₺

SELİN GEÇİT // 5 MAYIS // touché // 21.00

Türk müzik sahnesinin başarılı isimlerinden Selin Geçit, 5 Mayıs’ta Zorlu PSM touché’de sahne alıyor. Müziğe olan tutkusu ve yeteneği sayesinde kısa sürede popülerlik kazanan sanatçı, dinleyicilerini kendine hayran bırakıyor.

Kapı Açılış: 19.30 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

TÜKENDİ

TOLGA AKYILDIZ’LA %100 AÇIK SAHNE: SECOND VE KONUKLARI // 5 MAYIS // %100 STUDIO // 21.00

Türkçe sözlü punk rock’ın yıkılmayan kalesi Second, 5 Mayıs’ta müthiş konukları ile %100 Açık Sahne’ye geliyor. Başka yerde izleyemeyeceğiniz bu özel konserin sürpriz konukları ise Athena, Nilipek, Samet Çiçek, Batu Akdeniz, Padme, In Hoodies, Melis Karaduman, Övünç Dan ve Can Temiz, 5 Mayıs akşamı 21.00’de Tolga Akyıldız’la %100 Açık Sahne’nin 34. etkinliğinde Zorlu PSM %100 Studio’da buluşuyor.

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 99,00₺

THE RINGO JETS SUNAR: RADIO RINGO // 6 MAYIS // %100 STUDIO // 21.00

The Ringo Jets yeni albümü Radio Ringo’nun ilk İstanbul konseriyle 6 Mayıs 2023’te Zorlu PSM %100 Studio’da dinleyicileriyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 20.00 

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: ₺198,00

WINGS SUNAR: PINAR AYLİN // 6 MAYIS // touché // 21.00

90’lı yılların Türkçe pop müziğine yön veren isimlerinden biri olan Pınar Aylin, Wings konserleri kapsamında 6 Mayıs akşamı touché’ye geliyor.

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik: 21.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 660,00₺ 

Yemekli: 1.650,00₺

KUSURSUZ DÜNYA MÜZİKALİ // 7 MAYIS // TURKCELL PLATINUM SAHNESİ // 12.00 ve 15.00

Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Kusursuz Dünya Müzikali ile sezon boyunca Turkcell Platinum Sahnesi’nde seyircileriyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 10.30- 11.30 ve 13.30

Etkinlik: 11.00- 12.00 ve 14.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 55,00₺ 

KUM ZAMBAKLARI // 7 MAYIS // %100 STUDIO // 18.00 ve 20.30

Zorlu PSM Prodüksiyonu’nun Ortak Yapım kapsamında hayata geçirdiği oyunu Kum Zambakları, Assan Alüminyum’un katkılarıyla sezon boyunca %100 Studio’da izleyicisini bekliyor.

Kapı Açılış: 17.30 – 20.00

Etkinlik: 18.00 – 20.30

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 165,00₺

Balkon- Kısıtlı Görüş: 132,00₺

Öğrenci: 105,50₺

MİRAY AKOVALIGİL STAND UP // 7 MAYIS // touché // 20.00

Miray Akovalıgil, kariyer, aşk, sağlık dahil her alanda başarı kavramını sorgulatan tek kişilik stand up gösterisiyle touché’de seyircileriyle buluşuyor.

Kapı Açılış: 18.30 

Etkinlik: 20.00

Bilet Fiyatları:

Ön Satış: ₺143,00 

Genel Satış: ₺165,00

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı