Ay: Nisan 2023

  • Amazon Bu Altcoin ile Ortak Oldu: Fırladı Fiyat!

    Altcoin Cronos (CRO), Web3 teşebbüslerinin büyümesini desteklemek ismine Amazon Web Services (AWS) ile paydaşlık kurdu. İşbirliğinin duyurulmasının akabinde Cronos’un (CRO) fiyatı yüzde 13 yükseldi. İşte detaylar…

    Amazon ile altcoin iştiraki, gündeme damga vurdu

    Ortaklık, yeni kurulan ve başlangıç etabındaki şirketlere hem Cronos Labs hem de AWS’den uzmanlık ve altyapı sağlayarak Blockchain ve Web3 hizmetlerinin benimsenmesini ve entegrasyonunu artırmayı amaçlıyor. Startup’lar büyüme ve gelişimlerini hızlandırmak için AWS bulut kredilerine ve mentorluğa erişebilecekler. Program, direkt Cronos Labs tarafından sağlanan finansmanla 12 haftalık bir mentorluk programını içeriyor.

    Girişimler ayrıyeten masterclass’lara erişim sağlama imkanına sahip. Bunun dışında, uzmanlarla konuşabilecek ve projelerinin birinci kademelerinde lojistik dayanağa erişebilecekler. Bu işbirliği sayesinde teşebbüsler, AWS bulut altyapısının ölçeklenebilirliğinden, güvenliğinden ve esnekliğinden faydalanarak Blockchain tabanlı uygulamaları süratli ve verimli bir halde oluşturup dağıtabilecekler. İştirak, yapay zeka ve makine tahsilinin Blockchain dalında giderek daha tanınan hale geldiği bir devirde gerçekleşiyor.

    Söz konusu paydaşlığın duyurulması ile birlikte Crypto.com’a bağlı Cronos’un CRO coin’inin fiyatı yüzde 13 yükseldi. Kripto para ünitesi, son 24 saatte 0.065 dolardan 0.0758 dolara kadar yükselmeyi başardı. Coin’in 24 saatlik fiyat değişimini aşağıdaki grafikte görebilirsiniz:

  • Hyundai Motor Grubu Aya Çıkmaya Hazırlanıyor.

    Otomotiv endüstrisinde ve özellikle elektrifikasyonda 2030’a kadar liderliği hedefleyen Hyundai Motor Grubu, şimdi de havacılık ve uzay araştırma kuruluşlarıyla birlikte bir ay keşif platformu ve kaşif robotlar geliştirmeye hazırlanıyor. Tarih boyunca insanlığı heyecanlandıran aya yolculuk ve uzay macerası gibi fikirleri daha somut örneklerle desteklemek isteyen Hyundai, ay yüzeyini keşfetmek ve mobilitede daha farklı bir boyuta geçmek için bilimden ve teknolojiden daha fazla yararlanmaya başlıyor. 

    Kore Astronomi ve Uzay Bilimleri Enstitüsü (KASI), Elektronik ve Telekomünikasyon Araştırma Enstitüsü (ETRI), Kore İnşaat Mühendisliği ve Yapı Teknoloji Enstitüsü (KICT), Kore Havacılık ve Uzay Araştırma Enstitüsü (KARI), Kore Atom Enerjisi Araştırma Enstitüsü (KAERI) ve Kore Otomotiv Teknoloji Enstitüsü (KATECH) gibi havacılık ve uzay sektöründeki araştırma merkezleriyle ortak bir araştırma geliştirme anlaşması imzalayan Hyundai, böylelikle insanlığın bilimden ve teknolojiden daha fazla yararlanmasına katkıda bulunacak. Hyundai Motor Grubu, ortak kuruluşlarla yapılan görüşmelerin ardından ilk uzay keşfini ay yüzeyinde gerçekleştirmeye karar verdi. İlk test ünitesini 2024’ün ikinci yarısında tamamlamayı bekleyen grup, 2027’de de hareket kabiliyetine sahip bir model oluşturmayı hedefliyor. İnsan erişimini ve mobilite deneyimlerinin kapsamını genişletmek isteyen Hyundai, uzayda elde edeceği tüm tecrübeleri hayatın her alanına yaymış olacak.

    Koreli kuruluşlarla birlikte ortaklaşa geliştirilecek ay plarformu ve kaşif robotikler, Hyundai Motor Grubu’nun gelişmiş otonom sürüş teknolojilerini, elektrikli motor, yürüyen aksam ve süspansiyonlardan oluşan sürüş sistemini, solar panel ve batarya şarj parçalarını ve aynı zamanda Hyundai Rotem’in geliştirdiği hareketli özel robotunu kullanacak. Platform ve robotikler, ay yüzeyinin koşullarına dayanmak için termal yönetim işlevine ve radyasyon kalkanına sahip olacak. Araştırma ve geliştirme aşamalarından sonra ay yüzeyine yakın bir ortamda test evresine geçecek olan grup, platform ve robotikleri ayın güney kutbuna yakın bir yere indirmeyi planlayacak. Güneş enerjili ve otonom sürüşlü robotikler yaklaşık 70 kg ağırlığında olacak. 

    Ay yüzeyinin kazılması ve örnek maddelerin alınması için özel hareket mekanizmasına da sahip olacak robotikler, çeşitli bilimsel görevleri yerine getirerek hem havacılık hem de otomotive yön vermiş olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çocuğunuz Dalgın Bakıyorsa…

    Halk arasında havale ya da sara krizi olarak da bilinen epilepsi, herhangi bir tetikleyici neden olmadan hastanın nöbet geçirmesi ve bu nöbetlerin tekrarlayıcı olması şeklinde gelişen kronik bir hastalık. Doğum sırasında veya sonrasında herhangi bir nedenle beyin hasarı oluşan kişilerde gelişen epilepsi, çocuklarda erişkinlere nazaran daha sık görülüyor. Bunun nedeni ise çocukluk döneminde henüz gelişme aşamasında olan genç beynin epilepsi eşiğinin daha düşük olması ve doğumsal – genetik epilepsi sendromlarının daha çok bu yaşlarda görülmesi. Epilepsi,  tedavide gecikildiğinde zihinsel ve  bedensel geriliğe neden olabilen, böylece çocuğun okul ve sosyal yaşantısını olumsuz etkileyebilen bir hastalık. Dahası ilerleyen zamanda kalıcı hasarlar da bırakabiliyor. Toplumda epilepsinin tedavi edilemediğine yönelik yaygın bir kanı olsa da, aslında nöbetler kontrol altına alınabiliyor ve çocuklar okul ile günlük yaşamlarına sorunsuz devam edebiliyor. 

    Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Bahattin Tanrıkulu, epilepsi tedavisinden başarılı sonuç alınmasında erken teşhis ve doğru tedavinin son derece önemli bir rol oynadığını belirterek, “Tedavide ilk basamağı ağız yolu ile alınan ilaçlar oluşturuyor. İlaç tedavisi sayesinde çocukların yüzde 70’inde nöbetler kontrol altına alınabiliyor. Tedaviden yanıt alınamayan ve ‘ilaca dirençli epilepsi’ olarak adlandırılan türlerinde ise uygun hastalarda cerrahi yöntemden oldukça başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Ancak tedaviden etkin sonuç alınabilmesi için ilk nöbetten sonra mutlaka çocuk nöroloji uzmanına ve gerekli durumlarda çocuk beyin ve sinir cerrahisi uzmanına başvurmak gerekiyor ” diyor. 

     

    Çok farklı sebepleri var

    Epilepsi beynin bir bölgesinde yer alan hücrelerin ani ve kontrolsüz olarak elektrik sinyali yollaması sonucu gelişiyor. Nöronların yapısal proteinlerindeki değişiklikler ya da nöronların dizilimlerindeki yanlışlıklar nedeniyle oluşan anormal elektriksel aktivitenin çok hızlı bir şekilde yayılması sonucu fazla sayıda nöron aktive oluyor. Bunun klinik yansıması da genellikle bilinç kaybı, nöbet sırasında idrar veya gaita kaçırma, kol ve bacaklarda atmalar ile ağızdan köpük gelmesi şeklinde görülüyor. Epilepsi hastası çocukların çoğunda altta yatan neden bilinmiyor. Genetik etkenler, bazı tümörler, doğumsal sendromlar (tuberoskleroz gibi), enfeksiyonlar,  inflamasyonlar (Rasmussen ensefaliti gibi) hamartomlar ile mezial temporal skleroz gibi pek çok faktörün epilepsiye yol açtığı biliniyor. 

     

    Sinsi belirtilere dikkat! 

    Çocuklarda görülen epilepsinin belirtileri ile sıklığı hastalığın türüne ve şiddetine göre değişiyor. Epilepsi genellikle hastanın yüzünde, kollarında ve bacaklarında atma tarzında tekrarlayıcı hareketler, ağızdan salya akması, idrar ve gaita kaçırma gibi tipik belirtilerle gelişiyor. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda beyinde altta yatan yapısal bir bozukluk olmamasına rağmen yüksek ateş nöbetleri tetikleyebiliyor. Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Bahattin Tanrıkulu, epilepsinin gözden kaçabilen sinyallerinin de oluşabileceğine dikkat çekerek, şöyle devam ediyor: “Epilepsi nöbetleri çocuklarda başın öne düşmesi, çevreye boş gözlerle bakma,  gözlerin bir tarafa dönük şekilde kalması, aslında olmayan kötü kokular hissetme ile değişik renkler ve ışıklar görme gibi çevredeki insanlar tarafından anormal olduğunun anlaşılması zor sinsi belirtilerle de kendini gösterebiliyor. Bu nedenle oyun çağı çocuğunda oyuncaklarla oynarken ani duraksama, ardından hiçbir şey olmamış gibi kaldığı yerden oyuna devam etme, gün içerisinde normal karşılanabilen ama tekrarlayan idrar kaçırmalar, ara ara donuk ve ifadesiz bakmalar epilepsi habercisi olabiliyor.” diyor. 

     

    Nöbetler ilaç tedavisiyle kontrol edilebiliyor

    Erken teşhis hemen her hastalıkta olduğu gibi epilepside de büyük önem taşıyor. Zira tedavi edilmeyen epilepsi nöbetleri ilerleyen zamanda büyük nöbetlere dönüşebiliyor. Bunun sonucunda ağır zihinsel ve bedensel gerilikler oluşabiliyor. Bir kez nöbet geçiren çocuklarda hemen tedavi başlanmıyor, öncelikle elektroensefalografi (EEG) tetkiki yapılıyor. Eğer EEG de anormallik yoksa çoğunda nöbet tekrarlamıyor. EEG de bozukluk olan ve nöbeti tekrarlayan çocuklarda ise ilk tedavi seçeneğini ağız yoluyla alınan ilaçlar oluşturuyor. İlaç tedavisiyle nöbetleri tamamen durdurmak, bu mümkün değilse sıklığı ile şiddetini azaltmak hedefleniyor. Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Bahattin Tanrıkulu, ilaçların çocukların yaklaşık yüzde 70’inde başarı sağladığını belirterek, “Epilepsi hastası çocuklarda nöbetler tek bir ilaç ile genellikle kontrol altına alınabiliyor, bazen ise birden fazla ilaca ihtiyaç duyulabiliyor. Nöbetler en az 2 yıl görülmezse ve EEG de anormallik saptanmazsa ilaç tedavisi yavaş yavaş azaltılıp sonlandırılabiliyor. İlaçlara dirençli olgularda ise özel bir beslenme türü olan ketojenik diyete başvuruluyor. Hiçbir yöntem fayda sağlamazsa hastalar epilepsi cerrahisine uygunluğu açısından değerlendiriliyor.” bilgisini veriyor. 

     

    Cerrahi tedavide yüksek başarı sağlanabiliyor

    İlaçlara ve ketojenik diyete yanıt vermeyen çocuklarda ise epilepsi cerrahisi gündeme geliyor. Çocuğun cerrahi yöntemden fayda görüp göremeyeceğini değerlendirmek için epilepsi cerrahisi evalüasyonu, bir başka deyişle yüksek rezolüsyonlu 3 tesla MR, en az 48 saat video EEG ve gerekirse PET ile SPECT metabolik tetkiklerinden oluşan ayrıntılı inceleme yapılıyor. Doç. Dr. Bahattin Tanrıkulu, cerrahi yöntemlerin rezeksiyon, diskoneksiyon ve fonksiyonel cerrahiler olmak üzere kabaca 3 gruba ayrıldığını belirterek, yöntemleri şöyle özetliyor: “Tümör ve kortikal displazi gibi lezyon varlığında, bunların tümüyle çıkarılmasını hedefleyen rezeksiyon cerrahileri yapılabiliyor. Diskoneksiyon cerrahilerinde ise epileptik odağın normal beyin dokusuyla bağlantılarının kesilmesi hedefleniyor. Her iki cerrahi yöntemde ortalama yüzde 70 oranında başarı sağlanıyor. Bu iki yöntemin etkili olamayacağı düşünülen tablolarda da fonksiyonel cerrahi yöntem olan ve nöbetleri tamamen veya kısmen durdurmayı amaçlayan epilepsi pili (vagal sinir stimülatörü) takılabiliyor. Bu yöntemin de başarı şansı yüzde 40 civarında oluyor.”   

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Samsung, Galaxy kullanıcılarını Küresel Amaçlar’ı ileriye taşıma konusunda motive ediyor

    Samsung Global Goals uygulamasının yeni özelliği olan “Donation Leaderboard” (Bağış Liderliği Puan Tablosu) sayesinde Galaxy kullanıcıları,  arkadaşlarını ve aile üyelerini de Küresel Amaçlar’a destek olmaya davet edebilecek. Kullanıcılar, Küresel Amaçlar için sağladıkları bağışları görüntüleyerek, dünyanın her yerinden kullanıcılarla bu konuda rekabet edebilecek. Samsung, uygulamaya eklenen bu yeni özellikle birlikte BM’nin belirlediği Küresel Amaçlar’a yapılan katkı ve bağış miktarını artırmayı hedefliyor. 

    Samsung Electronics, 2019 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile iş birliği yaparak Samsung Global Goals (SGG) uygulamasını geliştirdi. SGG uygulamasıyla Galaxy topluluğu doğrudan Küresel Amaçlar’a bağış yapabiliyor ve uygulamanın ekran koruyucu seçeneklerini kullanarak reklam gelirlerini artırabiliyor. Aynı zamanda Galaxy kullanıcıları uygulama içindeki reklamları izleyerek fona katkı yapabiliyor. SGG uygulaması kullanıcılara Küresel Amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinme olanağı sunuyor. 

    Bağış yapan kişiler hem kendi bağışlarını hem de diğer bağışları görüntüleyebilecek

    Uygulamaya gelen yeni özellik Donation Leaderboard (Bağış Liderliği Puan Tablosu) ile birlikte Samsung, Galaxy kullanıcılarına Küresel Amaçlar’a katkı sağlamanın yeni olanaklarını da sunmaya başladı. Bağışlarla ilgili bir puanlama sistemi getiren Donation Leaderboard sayesinde kullanıcılar hem Küresel Amaçlar’a bağış yapma hem de bağışlarının durumunu izleme olanağı bulacak. Ayrıca her kullanıcı kendi arkadaşlarını, aile üyelerini ve diğer Galaxy kullanıcılarını katkı sunmaya davet edebilecek. 

    Samsung Global Goals uygulamasının ‘Bağış Yap’ sekmesinin altında bulunan Donation Leaderboard sekmesi, kullanıcılara her Küresel Amaca ne kadar bağış sağladıklarını gösteriyor. Kullanıcılar ayrıca hem kendi ülkelerinden hem de dünyadan diğer kullanıcıların sağladığı bağışlara göre kendi sıralamalarını görebiliyor. Uygulama içinde bağış geçmişine daha fazla görünürlük kazandıran Samsung, bu şekilde Galaxy kullanıcılarını daha yüksek sıralama elde etme konusunda motive etmeyi amaçlıyor. Tüm bunların da aslında Küresel Amaçlar’ın ileriye taşınmasına hizmet etmesi hedefleniyor 

    Global Goals uygulaması ile bugüne kadar 10 milyon dolarlık bağış toplandı

    Samsung Global Goals uygulaması, Galaxy topluluğuna Küresel Amaçlar’ı desteklemek için birlikte hareket etme olanağı sunuyor. Yalnızca birkaç ay önce uygulama üzerinden yeni bir bağış eşiğine ulaşıldı ve uygulama üzerinden bugüne kadar toplam 10 milyon dolarlık bağış toplandı. Bu bağışlar, UNDP’nin Küresel Amaçlar’ın gerçekleşmesini sağlamak için daha kararlı adımlar atabilmesine ve süreci hızlandırabilmesine yardımcı olacak. Samsung, Donation Leaderboard özelliğiyle sunulan eğlenceli ve etkileşimli katkı sunma olanağının bu ivmeyi devam ettireceğini öngörüyor. Bu şekilde Galaxy kullanıcıları bu özellikle en anlamlı buldukları Amaca daha fazla katkı sunabilecek. Galaxy kullanıcılarının bugüne kadar en fazla bağış yaptığı Amaçlar ise Açlığa Son (Amaç 2), Yoksulluğa Son (Amaç 1) ve Temiz Su ve Sanitasyon (Amaç 6) oldu. 

    2015 yılında ortaya konan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, diğer adıyla Küresel Amaçlar, dünya liderlerinin 2030 yılına kadar ulaşılması için mutabık kaldığı, 17 amaçtan oluşuyor. Bu amaçlar, iklim değişikliğinin durdurulması, eşitsizliklerle mücadele, yoksulluğun sona erdirilmesi ve acil çözüm gerektiren diğer küresel sorunlara çare bulunmasına yönelik güçlü bir çabayı ortaya koyuyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Spyros Geogas Canlı Resim Performansı İle Bilkent Center’da

    Sanatın ve sanatçının buluşma noktası olan Bilkent Center, ünlü ressam Spyros Geogas’ı canlı resim performansı ile Başkentliler ile buluşturacak.

    Bilkent Holding’in önde gelen şirketlerinden Tepe Emlak Yatırım yönetiminde olan Bilkent Center, eserleri Yunanistan, Avrupa, ABD ve Çin’de büyük beğeni toplayan Spyros Georgas’ı ağırlayacak. 26-28 Nisan tarihleri arasında canlı resim sergisi ile Başkentliler ile buluşacak olan ünlü ressam izleyenleri hayran bırakan bir gösteriyi Başkentliler ile buluşturacak.

    Sergileyeceği canlı performans ile izleyenleri sanata doyuracak olan Spyros Georgas 29 Nisan – 15 Mayıs tarihleri arasında Bilkent Sanat Sokağı – VIP Salon’da solo resim sergisiyle sanatseverler ile buluşacak. 

    Bilkent Center, bu görsel şölene bütün sanatseverleri davet ediyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bu Cuma Vizyonda Yer Alacak Filmler Belli Oldu

    Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, sinemaseverleri 28 Nisan Cuma günü vizyona girecek yeni filmlerle buluşturuyor. Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra Elif ve Arkadaşları Kapadokya, Oregon, Büyük Macera: Hazine Peşinde, Kuralsızlar (The Roundup) ve Karanlık Gece filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.

    Pek çok filmi dünyayla birlikte vizyona getiren Paribu Cineverse, bu Cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmleri vizyona getiriyor. Animasyondan gerilime, dramdan  korkuya önemli yapımların vizyonda olacağı Cuma günü, sinemaseverlere farklı dünyaların kapılarını aralayacak. Elif ve Arkadaşları Kapadokya, Oregon, Büyük Macera: Hazine Peşinde, Kuralsızlar (The Roundup) ve Karanlık Gece filmlerinin vizyona gireceği 28 Nisan Cuma gününün vizyon programı ve detayları paribucineverse üzerinden takip edilebiliyor. 

    28 Nisan Cuma günü vizyonunun öne çıkanları

     

    • Çocukların ve animasyon tutkunlarının beğenisini kazanacak Elif ve Arkadaşları Kapadokya, bir grup öğrenci çocuğun Kapadokya’daki serüvenlerini konu ediniyor. Çocuklar, yaptıkları Kapadokya gezisinde Peribacalarının efsanesi olan gökyüzünde yaşayan Perişler’i öğrenirler. Bu efsaneyi o kadar severler ki gökyüzüne çıkmanın ve Perişler’le tanışmanın hayalini kurarlar…
    • Nejat İşler, Serkan Çayoglu ve Özgür Emre Yıldırım’lı oyuncu kadrosuyla vizyona girecek Oregon, sinemaseverleri 95 dakikalık bir yolculuğa çıkartıyor. Filmde, Bodrum’da hayatlarını sürdüren Gaye ve Hakan’ın yakın arkadaşlarına bir müzik kaseti teslim etmek için İstanbul’a gelmeleri ve İstanbul’da başlarından geçenler anlatılıyor. 
    • Ailece izlenebilecek filmler arasında yerini alan Büyük Macera: Hazine Peşinde, Ahmet Toklu yönetmenliğinde vizyona giriyor. Film, aynı mahallede yaşayan dört arkadaşın eski bir hazine haritası bulmalarıyla mahallenin sevilen babaannesinin yaşadığı evi kurtarmak için zorlu bir maceraya girişmelerini konu ediniyor. 
    • Kore filmi tutkunlarının ilgisini çekecek Kuralsızlar (The Roundup), bir polis memurunun bir suçlunun peşinden gidişini konu ediniyor. Polis Ma Seok-do ve birimi, Vietnam’a kaçan suçluyu araştırırken karşılarına çıkan ilginç delillerle araştırma farklı bir boyut kazanıyor.
    • Dram, gerilim ve polisiye türlerini bir arada barındıran Karanlık Gece, İshak’ın nasıl toplu bir öfkenin parçası haline gelip Anadolu’da küçük bir köyde vicdanıyla nasıl başa çıktığını ve kolektif sessizliğin şiddetiyle nasıl mücadele ettiğini anlatıyor. Filmde, gezgin bir müzisyen olan İshak’ın 7 yıl önce bir parçası olduğu linç olayı ile yeniden yüzleşmek zorunda olması anlatılıyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yenilenebilir Enerji Sektörünün ve E-Mobilite’nin Devleri İstanbul’da Buluşuyor

    Sektörün tek güneş enerjisi ve enerji depolama fuarı Solar+Storage NX ve elektrikli araç şarj altyapısı ile E-Mobilite endüstrisinin gereksinimlerini odağına alan NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi,    31 Ağustos – 02 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul’da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Fuarlar ve zirvenin uluslararası enerji yatırımcılarının yeni buluşma noktası olması hedefleniyor.

    Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED), Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD)’ın destekleri ile Solis Fuarcılık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. tarafından ilk kez düzenlenecek Solar+Storage NX Fuarı ve NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi, Wyndam Grand İstanbul Levent Otel’de düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Toplantıya GENSED Başkanı Halil DemirdağGENSED Asbaşkanı Tolga Murat ÖzdemirTEHAD Başkanı Berkan BayramSolis Fuarcılık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Feraye Gürel ile sektör temsilcileri katıldı.

     

    Sektörün Tek Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Fuarı 

    İlk kez düzenlenecek fuarlar ve zirve hakkında bilgi veren Solis Fuarcılık ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü Feraye Gürel, “Solis Fuarcılık olarak GENSED ve TEHAD ile güçlerimizi birleştirip iki önemli sektörü aynı çatı altında buluşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sektörün Tek Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Fuarı Solar+Storage NX’de 12 ülkeden 100’ün üzerinde katılımcı firmamız yer alacak. 51’i aşkın ülkeden 10.000’den fazla ziyaretçi katılımı bekliyoruz. Alım Heyeti Programımız kapsamında CIS Ülkeleri: Özbekistan, Kazakistan, Gürcistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Rusya (Belirli Bölgeleri), Makedonya, Bosna Hersek, Arnavutluk, Karadağ, Romanya, Bulgaristan, Kuzey Afrika: Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Libya, Sudan, Sahra Altı Afrika: Güney Afrika Cumhuriyeti, Botsvana, Zimbabve, Zambiya ve Doğu Akdeniz: Ürdün ve Lübnan’dan profesyonel satın almacılar Solar+Storage NX’de olacaklar. Ayrıca; başta Çin, Japonya, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Lübnan, Ürdün, Yunanistan, İtalya, İspanya, Almanya gibi ülkelerin ticari ataşelikleri ile birebir görüşmeler gerçekleştiriyoruz ve bu görüşmeler sonucunda dünyanın dört bir yanındaki kanaat önderlerini fuarda bir araya getiriyoruz.” dedi. 

     

    Dünyanın Önde gelen elektrikli araç markaları bu fuarda olacak

    Eş zamanlı gerçekleştirilen ve sürdürülebilir mobiliteyi desteklemek adına en yaratıcı çözümleri ve en yeni trendleri bir araya getirme mottosuyla düzenlenen NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi hakkında da bilgi veren Gürel şöyle devam etti: “Sektörün uluslararası katılımcılı en büyük fuar ve zirvesi olmayı amaçlayan NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’nde 70’in üzerinde katılımcı firma yer alırken, Zirve kapsamında gerçekleşecek 20’den fazla oturumda, 50’yi aşkın elektrikli araç sektörünün lider ve uzman isimleri konuşmacı olarak yer alacak ve deneyimlerini katılımcı ve ziyaretçiler ile paylaşacak. E-mobilite’nin yanı sıra şarj istasyon teknolojileri konusunda da lider firmaları ve yetkililerini ağırlayacağız.  Ayrıca dünyanın önde gelen elektrikli araç üretim firmalarını ilk kez Türkiye’de bu fuarda görme imkanımız olacak. Otomobil sektörünün başarılı kadın temsilcileri de konferansımızda yer alarak yeni nesillere esin kaynağı olacak.

     

     

    Uluslararası Enerji Piyasası İstanbul’da Buluşacak

    Fuarların ve zirvenin uluslararası enerji piyasasını buluşturan ortak bir platform olmasını hedeflediklerini ifade eden GENSED Başkanı Halil Demirdağ, “Yeşil ve dijital dönüşümü hem ülkemiz hem de sektörümüz için fırsat olarak görüyoruz. Üyelerimiz geniş katılımla eş zamanlı düzenlenen Solar+Storage NX Fuarı ile NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’ne katılacaklar. Hem iç piyasa hem de uluslararası pazarlar için firmalarımıza önemli işbirlikleri ve fırsatlar sunulacak. Zirve ve konferansları da sektörün geleceğine dair gelişmeleri gündeme taşıması açısından çok önemli buluyoruz.” dedi.

     

    GES’de 6, RES’de 2,5 kat Büyüme Öngörülüyor

    Ülkemizin 2035 Ulusal Enerji Planı’na göre; GES Kurulu gücünün 53.000 MWe, RES Kurulu gücünün ise 30.000 MWe olmasının hedeflendiğine dikkat çeken Demirdağ, “Buna göre GES’de önümüzdeki 12 sene içinde yaklaşık 6 kat, RES de yaklaşık 2,5 kat  büyüme öngörülüyor. Yenilenebilir enerji, dijitalizasyon ve EV ile büyüyeceğiz, artık bu belli. Ekonomimizi de yeşil enerji ve enerjideki dönüşüm odaklı büyüme stratejileri ile yeniden yapılandıracağız, istihdam artışlarını teknoloji ile sürdürülebilir kılacağız. Sektör olarak bu konuda öncülük yapıyoruz ve dönüşümün odağında yer alıyoruz; üzerimize düşeni yapmaya da hazırız.” şeklinde konuştu. Demirdağ, artık gemi taşımacıları, havayolu gibi korunan sektörler ile  konut ve işyeri ısıtmasında oluşan CO2 emisyonu hesaplanıp, emisyon salınım bedeli talep edilecek. Emisyon salınımı ticareti yaptırımları ardından yeşil enerji ile taşıma ve ısınma kavramları gündemi daha çok meşgul edecek.

     

    2035 Yılına Kadar Ülkemizin En Az 35 GWh’lık Şebeke Depolama Tesisine İhtiyacı Var

    GENSED Asbaşkanı Tolga Murat Özdemir ise enerji depolama anlamında sektörde önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çekti. Türkiye’nin yenilenebilir enerjide çok büyük potansiyele sahip olduğunu belirten Özdemir, sektörün tek güneş enerjisi ve enerji depolama fuarını düzenlemelerinin altında bu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi olduğunun altını çizdi. Özdemir, “Enerji Depolama yatırımı yapıldığı takdirde eğer yanında GES veya RES yatırımı da yapmak isterseniz Lisans alma işleminde yarışma olmadan devletimiz büyük kolaylık sağlıyor. Şu ana kadar 250 GW’ı aşkın depolamalı GES ve RES başvurusu yapıldı. Hatta birkaç hafta evvel EPDK 744 MW’lık ilk parti ve hemen sonrasında 650 MW’lık ikinci parti ön lisans almaya hak kazanan projeleri açıkladı.  2035 yılına kadar ülkemizin en az 35 GWh’lık şebeke depolama tesisine ihtiyacı var. Enerji depolama şebekemizin daha stabil dolayısıyla sürdürülebilirliğini sağlamasının yanında; GES’lerin ve RES’lerin de gelişimini desteklediği için karbon ayak izimizi azaltacak. Örneğin, doğaya en çok zarar veren fosil yakıt kullanımını azaltacak elektrikli araçlarımızı, Elektrikli Araç Şarj istasyonlarında depolamanın sağladığı ekstra güç ile çok daha hızlı şarj edebileceğiz. Aynı şekilde ev sahipleri GES ile depolama entegrasyonu sayesinde kesintisiz enerjiye kavuşacaklar. Yeşil Mutabakat ile ileride fosil yakıtlı dizel jeneratörler tarihe kavuşacak ve yerini yeşil enerjiden şarj edilebilen batarya grupları alacak. Enerji depolama şebekenin stabilitesi sağlar. GES ve RES’ler için sürdürülebilir gelişiminin garantisi enerji depolamadır. GES’ler gecede üretim yapıyorlar. Enerji depolama sayesinde ‘Güneşimiz hiç batmayacak’. Tüm gelişmelerle birlikte, depolama hayatımızı ve dünyamızı daha iyi kılacak. GES’ler gece, RES’ler ise rüzgar esmeden de elektrik üretebilecek. Enerjide oyunun kuralları yeniden belirlenirken, gelecekte enerji alanındaki yatırımlarda, Güneş ve Enerji Depolama teknolojileri birinci sırada yer alacak.” dedi.

    2030’da Türkiye Yollarında Yaklaşık 1 Milyon Elektrikli Otomobil Seyredecek

    NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’nin Yerli ve Yabancı Elektrikli Araç Üreticileri, Tedarikçileri ve Şarj markalarının buluşma adresi olacağını ifade eden TEHAD Başkanı Berkan Bayram ise “Türkiye; elektrikli ulaşım, şarj ağı, batarya ve bağlı teknolojiler bakımından 5 Milyar {{tooLongContent}}#39;lık iş hacmi üretebilecek potansiyele sahip. 2030 yılına geldiğimizde Türkiye yollarında yaklaşık 1 Milyon elektrikli otomobil ve 250 bin adetlik şarj ağı oluşacaktır. Bu gelişimin ülkemiz istihdam sürecine katkısının ise, yeni iş sahibi 1,5 Milyon kişi olacağını tahmin ediyoruz.” dedi. Elektrikli şarj istasyonları konusunda da bilgi veren Bayram, “Türkiye’de şu ana kadar 126 firma şarj ağı lisansı aldı. Lisans şartları gereği bu firmaların 6 aylık süre içerisinde en az 50 adetlik şarj ünitesi kurma zorunluluğu bulunuyor. Diğer taraftan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın açmış olduğu Destek Paketi’nden yararlanan firmalarında 1572 adet, en az 120kW ve üstü güçte şarj ünitesi kurulumları devam ediyor. Ülkemizde şu anda halka açık toplamda 6500 adet şarj ünitesi bulunuyor. Lisanslı – lisanssız toplam şarj ünitesi sayısı ise 20 bin adete ulaşmış durumda. “ diye konuştu. 

     

    Dünya Elektrikli ve Hibrit Pazar 20 Milyon Araca Ulaştı

    Dünya rakamlarına da dikkat çeken TEHAD Başkanı Berkan Bayram, dünya elektrikli ve hibrid araç pazarının yaklaşık 20 Milyon adete ulaştığını  belirtti ve oran olarak elektrikli araçların toplam pazarda en yüksek olduğu ilk 3 ülkenin yüzde 86 ile Norveç, yüzde 43 ile İsveç ve yüzde 30 ile Hollanda olduğunu ifade etti. Bayram, NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi’nin geleceğin iş modellerine, yenilenebilir enerjide değişen yatırımcı ve ihtiyaç profillerine yenilikçi bakış açıları sunarak; Türk enerji sektörünün geleceğine katma değer sağlamayı hedeflediğini ifade etti. Bayram fuarların tüm sektör paydaşlarının hem ticaret ağlarını genişletmesini; hem de ülkemizin yeşil dönüşüm kapsamında iklim değişikliği ile mücadelesinde önemli rol oynayacağını söyledi.

     

    İklim Krizine Yönelik Çözüm Önerileri Solar+Storage NX Konferanslarında Konuşulacak 

    Fuara paralel olarak organize edilecek uluslararası teknik ve stratejik konferanslarda, 30’u aşkın konuda Türkiye ve dünyadan uzman isimler güncel konular ve teknolojik gelişmeler hakkında bilgi birikimlerini dinleyicilerle paylaşacak. C-seviye bilgilendirme ve network platformuna dönüşecek Solar+Storage NX Konferanslarında, iklim değişikliğiyle küresel mücadelede güneş enerjisi ve depolama teknolojilerinin önemi tüm detaylarıyla ele alınırken, enerji talebindeki hızlı artışa çözüm olacak temiz ve yenilenebilir diğer enerji kaynaklarındaki gelişmeler ve fırsatlar masaya yatırılacak. Ayrıca, emisyon envanterinin daha sağlıklı olarak hazırlanması ve iklim değişikliği politikalarını tüm paydaşların işbirliği ile geliştirilmesi noktasında gerekli altyapının oluşturulmasına ortam sağlayacak. solar+HUB, storage+HUB, decarb+HUB, business+HUB ve digi+HUB olmak üzere beş ana başlık üzerinden belirlenen teknik konferans konuları, güneş enerjisi ve depolama kullanımına teşvik ederken yaygınlaştırıcı faaliyetlerin gündeme taşınmasını sağlayacak.

     

    E Mobilite Çözümleri Nextgen E-Mobility + Charge Zirvesi’yle Gündeme Taşınacak

    NextGen E-Mobility + Charge Zirvesi’nde ise, elektrikli araç şarj teknojileri için finans, altyapı, işlerlik ve yatırım getirisi konularına odaklanırken, bütün ticari ve devlet kuruluşları için gerçek çözümler, tasarruf yöntemleri ve altyapı teknolojisindeki tüm yenilikler gündeme getirilecek. Ele alınacak bazı başlıklar ise şöyle: Mobilitenin Dinamikleri, Yeni Teknolojiler: Endüstri 4.0 / Nesnelerin İnterneti, Akıllı Şehirler ve Akıllı Mobilite, Toplu Taşımada Akıllı Araç Çözümleri, Elektrikli Araç Teknolojileri, Yıkıcı Yenilikler, Ulaşımda Etkinlik ve Paylaşım Ekonomisi, Karbon Yakalama, Yaratıcı Kentsel Mobilite Çözümleri, Sürdürülebilir Şehirlerin Finanse Edilmesi, Elektrikli Taşımacılık, Endüstriyel Çözümler: Yeni Nesil e-Pil / e-Motor, Otonom ve Birleşik Araç Teknolojileri , Kentsel Toplu Taşımada Gelecek Vizyonu, Otomotiv Teknolojilerinin Şekillendirdiği Mobilite ve Sürdürülebilir İş Modelleri için Yaratıcılık / Dijital Dönüşüm. 

     

    Solar+Storage NX Fuarı ve NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit Fuarı ve Zirvesi, 31 Ağustos – 2 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul’da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaret edilebilecek. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Alarko Şirketler Topluluğun’da Gelişim Yolculuğuna Hazır mısın?

    Sektörünün öncü şirketlerinden olan Alarko Holding , kendi bünyesinde ve bağlı şirketlerinde  genç yeteneklerin gelişimine destek olacak yeni bir staj programı başlatıyor. Alarko Şirketler Topluluğu’nun Yenibirlider Derneği iş birliği ile hayata geçirdiği ALL MY WAY Staj Programı kapsamında gençler, Alarko Carrier’da staj yapma imkânı bulacak. Gençleri geleceğin iş dünyasına hazırlayacak programa 5 Mayıs’a kadar başvurulabilecek. 

    Alarko Şirketler Topluluğu’nun öncülüğünde uygulanan ALL MY WAY Staj Programı kapsamında Alarko Carrier, genç yeteneklere kapılarını açıyor. Yenibirlider Derneği iş birliği ile uygulanacak ve gençlerin kariyer yolculuklarına destek verecek Program kapsamında, bu yıl ilk kez iki ayrı dönemde öğrenci kabul edilecek. İlk dönem programı 3-28 Temmuz tarihleri arasında, ikinci dönem programı 7 Ağustos -4 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Programda gençlere eğitim, simülasyon, proje yönetimi, takım çalışmaları ve etkinliklerle zengin bir gelişim alanı sunulacak. 

    Başvurular 5 Mayıs’a Kadar Sürecek 

    ALL MY WAY Staj Programı kapsamında Alarko Carrier’da açılacak kontenjana, üniversitelerin İktisadi ve İdari Bilimler, Sosyoloji, Psikoloji, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği veya ilişkili bölümlerinde öğrenim gören 3. sınıf öğrencileri başvurabilecek. Başvurular https://lnkd.in/enPgfJMp bağlantısındaki form doldurularak yapılabilecek. Kazananlar, gerekli kriterleri karşılayan adaylarının başvurularının ardından yapılacak seçme ve değerlendirme ile belirlenecek. Öğrenciler çevrimiçi başvuru formunu doldurduktan sonra yapay zekâ mülakatı ve insan/organizasyon mülakatı aşamaları sonucunda şantiye ve yurt dışı haricinde tüm gruplarda yönetim ve mühendislik alanında staj yapma imkânı bulabilecek. 

    ALL MY WAY Staj Programı çatısı altında online eğitim programları, proje çalışması, deneyim paylaşımları, seminerler, simülasyonlar, envanter uygulaması ve geri bildirim buluşmalarını içeren zengin bir gelişim programı uygulanacak. Gençlerin kariyer yolculuğundaki adımlarına eşlik edecek ve dört hafta sürecek Program, 5 Mayıs tarihine kadar başvuruları kabul edecek. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • FTX’in Çöküşü, Storybook Brawl’un Sonunu Getirdi

    Son yıllarda kripto tabanlı oyunların sayısının arttığını görüyoruz. Lakin şu ana kadar bu oyunların hiçbirinin uzun soluklu olduğunu söyleyemeyiz. Storybook Brawl da, tıpkı öteki kripto tabanlı oyunlar üzere piyasadan çekiliyor. Yalnız bu sefer hayli farklı bir farklılık var.

    Temelinde fiyatsız bir kart oyunu olmayı amaçlayan Storybook Brawl, 2021 yılında tanıtıldığında dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Geliştirici Good Luck Games’in bünyesinde bulunan kıymetli isimler de, projeye olan heyecanı artırdı. Hatta 2022 yılının Mart ayında stüdyo, FTX tarafından satın alınmıştı.

    Satın alınmanın akabinde oyuna kripto süreçlerinin gireceğini düşünen oyuncular, oyunun Steam sayfasını adeta tenkit yağmuruna tutarak notlarının düşürmüştü. Stüdyoyu bitiren ise, FTX’in iflas bayrağını çekmesi oldu.

    Geliştirici yaptığı açıklamada ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söz ederek bir çıkış yolu bulamadıklarını söylemiş. 1 Mayıs’ta sunucuların büsbütün kapatılacağını belirten geliştirici, kendilerini destekleyen herkese teşekkür ediyor.

  • “Kadıköy cehennemi” rakiplere cennet oldu

    Sezona Kadıköy’de şok Ümraniye beraberliği ile başlayan Fenerbahçe, pazartesi gecesi de şampiyonluk yarışında altın bedelinde iki puanı İstanbulspor önünde bıraktı. Bu dönem konutunda Galatasaray ve Beşiktaş’a farklı kaybeden Sarı-Lacivertliler, üçüncü mağlubiyetini de 12 Kasım’da Giresunspor önünde almıştı. Derbilerin her sonuca açık olduğu gerçeği bir yanda dururken; hala küme düşme sınırında dehşetli düş gören Ümraniyespor, İstanbulspor ve Giresunspor karşısında kaybedilen puanlar (7 puan) ise Jorge Jesus ve takımına tepe yolunda en ağır darbeyi vurdu.

    ÇEYREK ASIRLIK SERİLER BİTTİ

    Oysa çok değil, birkaç sene öncesine kadar Kadıköy; Fenerbahçe için bir cennet, rakipleri içinse gerçek bir cehennemdi. O denli ki; Trabzonspor 23, Galatasaray 20, Beşiktaş ise tam 15 yıl boyunca Fenerbahçe’yi deplasmanda bir kere bile yenememişti. Epey uzun periyodik bu serilerin bir bir sona ermesinin yanı sıra; Türk Futbol Tarihi’nde en çok alana çıkan üçüncü antrenör (599 maç) olan Şenol Güneş, Kadıköy’deki birinci zaferini 2 Nisan 2023’te kazandı.

    KAYITLARA GEÇEN SEZON

    Fenerbahçe 2018-2019 ile 2021-2022 dönemleri ortasında Kadıköy’de tam 15 hezimet aldı! Bu dönemler öncesinde 15 yenilgi alması için tam 13 dönem geçmesi gerekmişti. Sonuçlar bir yana; rakipler geçmişte Kadıköy’de bırakın kazanmayı, gol atmakta bile zorlanıyordu. Sarı Lacivertli takım, bu dönem ise bu haftaya kadar tam 23 golü kalesinde gördü. Bu istatistik de 31. haftalar prestijiyle Fenerbahçe’nin tarihinde alanında en çok gol yediği dönem olarak kayıtlara geçti.

     
  • Beşiktaş-Galatasaray maçı biletleri tükendi

    Pazar günü Vodafone Park’ta oynanacak Beşiktaş-Galatasaray derbisinde tribünler tıklım tıklım dolacak.

    Bugün başlayan bilet satışları dakikalar içinde biterken idare, hem bilet satışları hem de maç günü eser satışlarından kıymetli bir gelir hedefliyor.

    Siyah-beyazlı idare hem derbiden büyük gelir elde etmeyi hem de taraftar gücüyle Galatasaray’ı yenip tepe gayretini sürdürmek istiyor.

  • Altın üretiminde rekor artış

    Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü bilgilerine nazaran, Ocak-Mart 2023’te çeyrek altın üretiminde rekor artış yaşandı.

    Yılın birinci çeyreğinde toplamda 9 milyon 888 bin 350 adet üretim gerçekleştirildi. Böylelikle geçen yılın birebir devrine nazaran üretimde yüzde 408 artış kaydedildi.

    2022 yılının birinci çeyreğinde ise toplam altın üretimi 2 milyon 421 bin 672 adet olmuştu.

    Bir ayda geçen yılın birinci üç ayını aşan üretim

    Darphane’nin çeyrek altın üretimi Ocak’ta 2 milyon 211 bin 250 adet, Şubat’ta 2 milyon 243 bin 580 adet ve Mart’ta 1 milyon 312 bin 110 adet oldu.

    Böylece geçen yılın birinci çeyreğinde 1 milyon 546 bin 960 adet olan çeyrek altın üretimi, bu yılın tıpkı periyodunda yüzde 273 artarak 5 milyon 766 bin 940 adede yükseldi.

    Çeyrek altın üretimi geçen yıl Ocak ayında 824 bin 110 adet, Şubat ayında 438 bin 590 adet ve Mart ayında da 284 bin 260 adet olarak gerçekleşmişti.

  • İsveç Merkez Bankası 50 baz puan faiz artırdı

    Riksbank (İsveç Merkez Bankası) siyaset faiz oranını yüzde 3’ten 3,50’ye çıkardı.

    Öte yandan Riksbank yetkililerinden ikisi, bankanın faiz oranını 3,5’e yükseltme atılımına karşı çıkarak, çeyrek puanlık daha küçük bir adımı destekledi.

    Faiz artışının boyutu, fiyat artışlarının iddialarını aşmasının akabinde ekonomistler tarafından büyük ölçüde bekleniyordu.

    Başkan Erik Thedeen liderliğindeki idare konseyinin çoğunluğu, Haziran yahut Eylül ayında faiz oranlarında tekrar çeyrek puanlık artışa gidilmesini bekliyor.

    Riksbank yaptığı açıklamada, “Enflasyonun bu yıl net bir formda düşmesi enflasyon amacına olan itimat açısından kıymetli. Bunun gerçekleşmesi için siyaset faizinin daha da yükseltilmesi gerekiyor” sözleri kullanıldı.

    Yetkililer “Kron, enflasyondaki değerli artışın gerisinde belirleyici bir faktör olmadı, lakin enflasyonun bir halde yükselmesine katkıda bulundu. Daha güçlü bir kron istek edilebilir” dedi.

    Ülkede enflasyon, merkez bankasının gayesinin 4 katı olarak yüzde 8 ile yüksek kalmaya devam ediyor.

  • İbrahim Tatlıses’in kızı Elif Ada’dan duygulandıran paylaşım! “Canım babam” diyerek…

    Usta sanatçı İbrahim Tatlıses’in Ayşegül Yıldız ile evliliğinden olan en küçük kızı Elif Ada babasıyla çekilmiş fotoğraf karelerine bir yenisi ekledi. Babasına düşkünlüğü ile bilinen Elif Ada’nın paylaşımı toplumsal medyada çok beğenildi.

    2011–2013 yılları ortasında Ayşegül Yıldız evlilik yaşayan usta sanatçı İbrahim Tatlıses’in Elif Ada isminde bir kızı dünyaya gelmişti. Sık sık babasıyla bir ortaya gelerek fotoğraf paylaşan minik Elif Ada bu karelerine bir yenisini ekledi.

    SOSYAL MEDYADA ÇOK BEĞENİLDİ

    Geçtiğimiz günlerde doğum günü olan Elif Ada babası Tatlıses ile tekrar bir ortaya geldi. Toplumsal medyadan yayınladığı fotoğraf karesi herkesi duygulandır. Tatlıses’in kızı paylaşımına  “Canım babamla çok hoş bir akşam yemeğinden notunu ekledi.

    Elif Ada’nın bu paylaşımı birçok toplumsal medyada kullanıcısı tarafından beğeni yağmuruna tutuldu.

  • Xiaomi aygıtlarından takviyesi bir bir kesiyor: İşte katılaşan modeller!

    Xiaomi, güncellenmiş yeni bir Xiaomi takviye sonu listesi yayınladı. Kimi bütçe dostu Xiaomi aygıtları listeye eklenirken, bu aygıtlar artık rastgele bir güncelleme almayacak. Xiaomi, artan telefon sayısı nedeniyle artık güçlü ve orta model olan aygıtları bile bu listeye eklemeye devam ediyor. İşte ayrıntılar.

    Ölü telefon mezarlığına bu güçlü model ekleniyor

    Güncelleme konusunda biraz dertli olan Xiaomi, yeni liste ile kullanıcılarını biraz üzebilir. Aşağıdaki aygıtların artık güncelleme almayacak olması şanssız bir durum olsa da, Xiaomi nispeten uzun bir müddet boyunca kimi amiral gemisi modellerine güncelleme sağlmaya devam ediyor.

    Xiaomi EOS Listesinde yer alan bir aygıtınız varsa, artık yeni Xiaomi güncellemelerini ve MIUI güncellemelerini alamayacaksınız demektir. Buna güvenlik güncellemeleri de dahil. Bu nedenle eski bir aygıtı kullanmanın içerdiği riskleri en aza indirmek için yeni bir telefon almanızda yarar var.

    26 Nisan 2023 tarihi itibariyle Mi 10 Lite Zoom, Xiaomi EOS listesine eklenmiş olacak. Mi 10 Lite Zoom artık MIUI ve Android güncellemelerini alamayacak. Güvenlik açıklarına karşı korunmak isteyen kullanıcılar, yeni Xiaomi, Redmi ve POCO modellerini yahut en güzeli Apple iPhone modellerini tercih edebilirler.

    Xiaomi’nin güncelleme siyaseti ve EOS (Ölü Telefon Mezarlığı) listesine eklenen modeller hakkında ne düşünüyorsunuz.

  • Bu Kripto Para Borsası Kapanıyor: Süreçler Durdu!

    Estonya merkezli kripto para platformu CoinLoan, 25 Nisan tarihli bir blog yazısında duyurulduğu üzere tüm kullanıcı para çekme süreçlerini ve faaliyetlerini durdurdu. İşte detaylar…

    Kripto para şirketi, süreçleri durdurdu

    Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Estonya merkezli bir kripto para borsası, olan CoinLoan, süreçlerini durduracağına dair açıklama yaptı. Şirket, kullanıcı para çekme süreçleri de dahil olmak üzere tüm kullanıcı süreçlerini durdurması gerektiğini aktardı. Buna yönelik bir “tasarruf kısıtlama bildirimi” aldığını söyledi. Kelam konusu bildirim, CoinLoan’un süreksiz bir tasfiye memurunun müsaadesi olmadan varlıklarını elden çıkaramayacağını söylüyor. Ayrıyeten, CoinLoan iflas müracaatında bulunduğunu teyit etmemiş durumda. Fakat buna karşın, iflas süreçlerinin devam ettiğini de öne sürüyor. Şirket, aşağıdaki sözleri kullanıyor:

    Hukuk grubumuz CoinLoan’un yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyetini kanıtlamak için kâfi argümanları sunmuştur. Süreksiz kayyumun atanması, mahkemenin bağımsız bir üçüncü tarafın şirketin mali durumunu doğrulamasına müsaade vererek bir tahlil bulması için en kolay yol üzere görünüyor. Temyiz müracaatında bulunacağız, fakat mevcut mahkeme kararına da uymak zorundayız.

    Şirket, bu bildirimi “beklemiyordu”

    Sonuç olarak CoinLoan’un süreksiz tasfiye memurunun onayı olmadan varlıklarını elden çıkaramayacağı belirtilmekte. Ayrıyeten, şirket iflas müracaatında bulunduğunu teyit etmemiş olsa da, iflas süreçlerinin devam ettiğini ima etti. CoinLoan bunun yerine bildirimi “beklenmedik” olarak nitelendirdi. Şirket, değişikliklerin derhal yürürlüğe gireceğini ve buna “uymaktan diğer seçeneği olmadığını” söyledi.  Şirket, duyurusunu paylaştığı blog yazısında aşağıdaki tabirleri kullandı:

    Dün, 24 Nisan 2023’te alınan bir kısıtlama bildirimi, CoinLoan’ı para çekme süreçleri de dahil olmak üzere kullanıcıları için tüm süreçleri durdurmak zorunda bırakıyor. Bu aksiyon beklenmedik bir durum ve ani bir tesire sahip. Sonuç olarak, kelam konusu gerekliliklere uymaktan diğer seçeneğimiz yok. Bu durumu mümkün olan en kısa müddette çözmek için mümkün olan her şeyi yapıyoruz.

    Para çekme limiti 5.000 dolar

    Borç verme platformu, Terra krizi ve bir dizi değerli kripto fonunun çöküşünün akabinde Temmuz ayından bu yana zayıflıyor. Temmuz 2022’de kullanıcı para çekme süreçlerini sınırlamak zorunda kaldı. Bu limit, Kasım 2022’deki FTX krizinde de gündeme geldi. Her iki durumda da CoinLoan günlük 5.000 dolarlık bir para çekme limiti belirlemişti. Artık platformun bu para çekme limitini kaldırıp kaldırmayacağının açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Şirket bu indirimlerin ardında, çöküş yaşayan şirketlerin yanı sıra olağandan daha yüksek para çekme süreçleri olduğunu söyledi. Her iki durumda da CoinLoan günlük para çekme limitlerini 5.000 dolar olarak belirledi. Bu para çekme limitlerini vakit içinde aksine çevirip çevirmediği muhakkak değil.

  • Ege Üniversitesinden 20 takım TEKNOFEST finalinde yarışacak

    Türkiye’de milli teknolojinin geliştirilmesi konusunda kritik rol oynayan birçok kuruluşun paydaşlığıyla düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, 27 Nisan’da, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda kapılarını açıyor. Bu yılki TEKNOFEST’e 64 takımla başvuru yapan Ege Üniversitesinde, bu takımlardan 20’si finallere gitmeye hak kazandı. Geçen yıl düzenlenen TEKNOFEST’te Ege Üniversitesinden 3 takım finalde yer almıştı. Bu yıl finalde yarışacak takımlar, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ı ziyaret etti. Prof. Dr. Budak, TEKNOFEST’te yarışacak Egeli gençlere başarı dileklerinde bulundu.

    Türkiye’nin önemli bir Milli Teknoloji Hamlesi gerçekleştirdiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunun toplumun bütün katmanlarında yerleşmesini hedefleyen TEKNOFEST’in paydaşı olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Üniversitemizde oluşturduğumuz bilimsel ekosistemin çıktılarını TEKNOFEST’te sergileyecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl, 7 takımla katılım sağlamıştık ve 3 takımımız finale kalmıştı.  Bu yıl başvuru yapan 64 takımımızdan 20’si finale çıkma başarısı gösterdiler. Büyük bir sıçrama yaşadık. Öğrencilerimiz, çeşitli alanlarda hazırladıkları projeler ile üniversitemizi bu önemli organizasyonda temsil edecekler.  Biz de üniversite üst yönetimi olarak maddi-manevi öğrencilerimizin yanında olacağız. Şimdiden TEKNOFEST’te yer alacak tüm katılımcılara başarılar diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde belirlenen, ülkemizin bilim ve teknoloji politikalarının yol haritasını ortaya koyan Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna tüm mensuplarımızla katkı sunmak adına üniversite olarak biz de elimizden gelenin fazlasını yapmaya gayret ediyoruz” dedi.

    “Egeli öğrenciler ülke çapınca dereceye girerek finale kaldılar”

    Egeli öğrencilerin geniş bir yelpazede yarışmaya katılım gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde; 15 takım öğrenci topluluklarımızdan, 12 takım Tıp Fakültesinden, 11 takım Fen fakültesinden, 7 takım Havacılık Meslek Yüksekokulundan, 7 takım Diş Hekimliği Fakültesinden, 7 Takım Mühendislik Fakültesinden, 3 takım Ziraat Fakültesinden, 1 takım Eczacılık Fakültesinden, 1 takım ise Edebiyat Fakültesinden başvuru yaptılar. İlk rapor aşamasında Gökçen Jet Motor Takımı; Jet Motor Tasarımı kategorisinde Türkiye birincisi, Ege3D Takımı; Engelsiz Yaşam Teknolojileri kategorisinde Türkiye üçüncüsü, Ege Sağlıkta Yapay Zeka Takımı; Sağlıkta yapay zeka kategorisinde Türkiye dördüncüsü, Ege Robotaksi Takımı; Otonom-Binek Araç kategorisinde Türkiye altıncısı, Ege Biyoteknoloji Takımı; Biyoteknoloji ve İnovasyon kategorisinde Türkiye yedincisi, LungVision Takımı; Sağlıkta Yapay Zeka Kategorisinde Türkiye sekizincisi oldu. İkinci rapor aşamasında ise EgeSAM-Biyoizlem; İnsanlık Yararına Teknoloji – İlk Yardım ve Sağlık kategorisinde Türkiye ikincisi, Ege Robotaksi Takımı; Otonom Binek aracı kategorisinde Türkiye üçüncüsü, Ege PEST Takımı; Çevre ve Teknolojileri kategorisinde Türkiye üçüncüsü Ege Haberleşme Takımı; İnsanlık Yararına Teknoloji – Doğal Afet kategorisinde Türkiye dördüncüsü, AGRINOVATION Takımı; Biyoteknoloji ve İnovasyon kategorisinde Türkiye beşincisi,  Magnotarget takımı; Biyoteknoloji ve İnovasyon kategorisinde Türkiye yedincisi, IN-SLICO Takımı; Biyoteknoloji ve İnovasyon kategorisinde Türkiye dokuzuncusu oldu.  Ülke çapında dereceye girerek finalde yarışmaya hak kazanan takımlarımıza başarılar diliyorum. Katkı sağlayan tüm hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

    Ege Üniversitesinin TEKNOFEST finalinde yarışacak takımları; Amphibiotech, Gökçen Jet Motor Takımı, Ege Elektronik Haberleşme Takımı, BIOTEX, EGE-PEST, Ege ROV, Ege Elektromobil, Ege Robotics, Milli Kimya Gücü, AGRINOVATION, Ege Robotaksi, LungVision, IN-SLICO, MAGNOTARGET, CelluPhage, MARALANKA, Ege Siber Güvenlik, CyberEge takımından 3 ayrı finalist takım şeklinde oluştu.

    27 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlenecek olan 5 günlük festivalde teknoloji, bilim, havacılık-uçuş gösterileri, ödül törenleri, sergiler, zirveler, atölye çalışmaları ve etkinliklerle dolu programlar yer alacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • YASED Deep Tech Enhancer Projesi Tamamlandı

    ABD Büyükelçiliği Hibe Programı kapsamında desteklenen YASED Deep Tech Enhancer Projesi (Deep-TE) 25 Nisan’da düzenlenen Demo Day etkinliği ile tamamlandı.

     

    Türkiye’nin yükselen startup ekosistemini desteklemek, deep tech girişimler ve potansiyel son kullanıcılar arasında teknoloji transferine olanak sağlamak, yenilikçi ve çevik çözümler ile yeşil ve dijital dönüşümü desteklemek amacıyla YASED’in başlattığı Deep Tech Enhancer Projesi 25 Nisan’da İstanbul Kolektif House Levent’te gerçekleşen Demo Day etkinliği ile tamamlandı. ABD Başkonsolos Yardımcısı Fleur Cowan’ın katılımı ile gerçekleşen toplantıda proje boyunca yapılan faaliyetler değerlendirildi. 

    Üyeler ve startuplar arasında kurulan 180’i aşkın olası eşleştirmenin arasından gerçekleşen 43 görüşmenin 9’u somut projeye dönüştü ve Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli ve Eskişehir illerindeki ekosistem partnerleri ile iş birlikleri sağlandı.

    Eylül 2021’de başlayan proje kapsamında bugüne kadar çeşitli eğitim programları, bilgilendirici ve iyi örneklerin sunulduğu webinar programları, eşleştirme toplantıları ve fiziki networking buluşmaları gerçekleştirildi. ABD Büyükelçiliği Hibe Programı tarafından desteklenen proje için ABD Başkonsolos Yardımcısı Fleur Cowan şunları söyledi: “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın en önemli önceliklerinden biri, her biri müşterek ekonomik refah düzeyini arttıran teknoloji, inovasyon ve girişimciliği desteklemektir. Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri, bu hedefe katkıda bulunan Deep Tech Enhancer Projesine maddi destek sağlamaktan gurur duymaktadır. Bugün aramızda olan girişimcilerin ilginç ve ilham veren çalışmalarına bakınca açıkça görülmektedir ki, inovasyon, deneyleme ve yaratıcılığa desteğimiz bu kritik ve yükselen teknolojilere ilgimizle birleştiğinde birlikte daha güçlüyüz.”  

    Projenin sona ermesi ile ilgili yaptığı açıklamada YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova şunları aktardı: “YASED’in ve üyelerinin ülkemizin girişimcilik ekosistemi ile olan bağlarını güçlendirmeyi amaçlayan Deep Tech Enhancer Projemizin öngörülen tüm hedeflerini gerçekleştirerek neticelenmesinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Projemizin başarısının arkasında yatan iki temel varsayımımız; büyük bir potansiyeli olan ve son yıllardaki başarı hikayeleri ile bizleri gururlandıran ve cesaretlendiren start-uplarımızın, küresel ölçekte iş ve ürün üreten bir seviyeye çıkmasında YASED üyeleri ile gerçekleştirilecek iş birliklerinin çok büyük avantajlar sağlayacağı ve üye firmalarımızın Deep-Tech alanındaki ihtiyaçlarının ülkemiz start-upları ile en hızlı ve verimli bir şekilde karşılanacağıydı. Her iki varsayımda da ne kadar haklı olduğumuzu Projemiz süresince gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarda bir defa daha gördük. Projemiz kapsamında hedef ve ihtiyaç odaklı firma/start-up eşleştirmeleri gerçekleştirmekten daha da önemlisi bu tür iş birliklerini sürekli kılacak sürdürülebilir bir sistem ve network inşa etmekten de çok memnunuz. Projemizi destekleyen ABD Büyükelçiliğine, çözüm ortağımız Viveka’ya, tüm YASED üyesi firmalarımıza, değerli start-uplarımıza ve proje süresince yapısal iş birlikleri kurduğumuz ülkemizin önde gelen teknokentleri, hızlandırıcıları ve girişimcilik ekosisteminin tüm değerli paydaşlarına teşekkür ederiz. Önümüzdeki dönemde de iş birliklerinin sayısını artıracak ve daha fazla start-upımızı küresel rekabet seviyesine çıkaracak faaliyetlerimize devam edeceğiz.”

    YASED Teknoloji ve İnovasyon Çalışma Grubu Başkanı Şirin Aktaş da açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Deep Tech Enhancer Projesinin hayata geçirilmesine vesile olan ABD Başkonsolosluğu’na katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Bugün katılımcı startuplarımızdan çözümlerine yönelik çok değerli sunumlar da dinleyeceğiz. Bu proje kapsamında, CIO olarak görev yapmakta olduğum Edenred bünyesinde de ihtiyacımıza yönelik çözümleri olan birkaç startup ile görüşme imkânım da oldu. Uygun olanlarla önümüzdeki dönem iş birliklerinde bulunmayı arzu ediyoruz. Aynı zamanda mentör olarak da programa katılan startuplara destek olmaktan çok büyük mutluluk duydum.”

    Döngüsel Ekonomi, Yeşil Dönüşüm ve Karbonsuzlaşma Yatırımları ve Girişim Sermayesi Fonları ile Yatırım Yolları temalı panellerin gerçekleştirildiği Demo Day etkinliğinde bugüne kadar gerçekleşen faaliyetler hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Proje hızlandırıcısı Viveka iş birliğinde düzenlenen “Corporate-Startup Synergize (CS-S)” programının çıktıları sunuldu. Programda üyeler, start-uplar ve ekosistem partnerleri arasında networking imkânı sağlanırken, programa katılan start-uplar tarafından YASED üyelerine ve yatırımcılara yönelik tanıtım sunumları gerçekleştirildi. Demo Day etkinliği ile proje dönemi tamamlanan Deep Tech Enhancer Projesi sonrası da YASED tarafından girişim ekosistemini destekleyecek birçok faaliyete 2023 yılında devam edilecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Papara, sınırlı sayıda üretilen özel tasarımlı yeni kart ürünü Joker Card’ı duyurdu

    Papara, sınırlı sayıda üretilen özel tasarımlı yeni kart ürünü Joker Card’ı duyurdu

    Finansal teknoloji şirketi Papara, Warner Bros. Discovery Global Consumer Products ve DC iş birliğiyle sunduğu ön ödemeli Koleksiyon Kart DC Super Hero koleksiyonunu genişletiyor. Batman Card’ın ardından şirket, Koleksiyon Kart ürünlerine Joker Card’ı ekledi.

    Elektronik para ve ödeme şirketi Papara, Temmuz 2022’de tanıttığı ön ödemeli Koleksiyon Kart ailesine özel tasarım ve sınırlı sayıda üretilen yeni kart ürününü ekledi. Batman Card’ın ardından DC karakterlerinden ilham alan Koleksiyon Kart ürünlerine Joker Card da katıldı.

    Şirketin yeni kart ürünü Joker Card, DC evreninin kötü şöhretli “süper-kötü” karakteri Joker’den esinleniyor. Sınırlı sayıda üretilen ve özel tasarıma sahip olan Joker Card, Papara uygulamasından tek seferlik 75 TL kart ücretiyle sipariş edilebiliyor.

    Dünyanın her yerinde ve online harcamalarda kullanılabiliyor

    Papara’nın sınırlı sayıda üretilen yeni kart ürünü Joker Card, Papara Card’larla aynı özellikleri taşıyor. Mastercard logosuna sahip olan ve dünya çapında Mastercard ile ödeme kabul eden her noktada ödeme yapılabilen temassız özellikli Joker Card, online harcamalarda da kullanılabiliyor. Papara’nın üç ayda bir güncellediği Cashback programıyla harcadıkça sabit markalarda, sabit oranlarda anında nakit kazandıran Joker Card ile ATM’lerden para yatırma ve çekme işlemleri de gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca Joker Card sahipleri; aylık kart aidatı, yıllık kart ücreti gibi sabit ücretler ödemiyor.

    Kart ailesi genişliyor

    Papara, Koleksiyon Kart ürünlerinin ilkini Temmuz 2022’de özel tasarımlı ve sınırlı sayıda üretilen Batman Card ile tanıtmıştı. Koleksiyon Kartların yanı sıra şirketin sunduğu kart ürünleri içinde beş farklı renk seçeneğiyle ücretsiz sahip olunabilen Papara Card, 18 gram paslanmaz çelikten isme özel üretilen Metal Card, dünyanın görme engelliler için geliştirilmiş ilk sesli kartı Voice Card ve harçlığı teknolojiyle buluşturan Edu Card da yer alıyor. Papara kullanıcıları, Papara hesabı açtıktan sonra diledikleri kartı isteyebiliyor veya sipariş edebiliyor. 

    Cashback programı yenilendi   

    Papara’nın Papara Card sahiplerine sabit markalarda, sabit oranlarda anında nakit kazandıran ve üç ayda bir yenilenen Cashback programı da yeni sezon itibarıyla yenilendi. Trendyol ve D&R’ın da eklendiği Cashback markaları arasında Netflix, Spotify, YouTube Premium, Enerjisa, CarrefourSA, LC Waikiki, Burger King®, hop, Steam, PlayStation ve Uber yer alıyor. Papara Joker Card sahipleri, bahsi geçen markalarda Joker Card ve diğer Papara Card ürünleriyle yapacakları harcamalarda sabit oranlarda anında nakit kazanıyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Pera Müzesi Türk Müziği Konserleri’nde Bu Ay: “Bahar Şarkıları”

    Pera Müzesi Türk Müziği Konserleri nisan ayında “Bahar Şarkıları” konseriyle dinleyicisiyle buluşuyor. Misafir solistler Canan Sezgin Geylan, Yahya Geylan, genç solist Özge Özoğuz ve küçük solist Ayşegül Geylan’ın katılımıyla gerçekleşecek konser, 30 Nisan Pazar günü Pera Müzesi Oditoryumu’nda izlenebilir.

    Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Türk Müziği Konserleri’ne “Bahar Şarkıları” ile devam ediyor. Sunuculuğunu Osman Nuri Özpekel’in yaptığı, günümüzün usta yorumcuları ve sâzendelerinin, büyük bestekârların seçme eserlerini seslendirdikleri programın bu ayki misafir solistleri Canan Sezgin Geylan ve Yahya Geylan, genç solisti Özge Özoğuz ve küçük solisti Ayşegül Geylan olacak.

    Sinan Sipahi koordinatörlüğünde, Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın anısına saygıyla düzenlenen konser serisi, Türk müziğinin tarihsel, kültürel, sosyolojik, felsefi, edebi yönlerine ilişkin sunuş ve sohbetlerle bu geleneksel müziğin farklı kitlelerle paylaşılmasına katkıda bulunuyor.

    “Bahar Şarkıları” konseri, 30 Nisan Pazar günü saat 15.30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda dinleyicilerle buluşacak.

    Saz Sanatçıları
    Osman Nuri Özpekel – Ud
    Aziz Şükrü Özoğuz – Keman
    Taner Sayacıoğlu – Kanun
    Lütfiye Özer – Kemençe
    Volkan Ertem – Viyolonsel

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Dil ve üslup sorunu ekonomiden de büyük bir sorun”

    Ankara Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (ASTOP) Vefa Beratı bu yıl Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’e takdim edildi. ASTOP çatısı altındaki 16 derneğin vefa ödülünü Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Başkanı M. Nezih Allıoğlu, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’e takdim etti. GGYD Yönetim Kurulu üyeleri ve Dil Derneği Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı etkinlikte Vefa Ödülünü alan Sevgi Özel, “Bu buluşma beni ödül kadar mutlu etti. ASTOP Vefa Beratını Dil Derneği adına alıyorum. Ziyaretiniz ve ödül için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Etkinlikte bir konuşma da yapan Özel, 1970’li yıllardan günümüze kendi anılarıyla harmanladığı Türk dilinin serüvenini anlattı ve “Bugün Türkçe’nin kullanımında pek çok hata yapılıyor. Öyle ki dil ve üslup sorunu ekonomiden de büyük bir sorun” dedi. 

    ASTOP Vefa Beratı bu yıl Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’e verildi. Vefa Beratını takdim eden GGYD Genel Başkanı M. Nezih Allıoğlu, “Yönetim Kurulu olarak ASTOP Vefa Beratını size sunmaktan onur duyuyoruz. Dil Derneği gibi ülkemizin önemli bir kuruluşunun sizler gibi değerli temsilcileriyle birlikte olmak bizler için çok kıymetli” diye konuştu.  

    Önceliğimiz çocuklarımızın eğitimi

    Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin faaliyetleri hakkında bilgi veren Başkan M. Nezih Allıoğlu, “Bu yıl 20’nci yılımızı kutlayacağız. Yaklaşık 1000 üyemiz var. Ankara’da kurulup daha sonra ülkemizin farklı şehirlerinde şubeler açan nadir derneklerden biriyiz. Pek çok üyemiz Ankara’da ancak İzmir, Çorum, Bursa ve Konya’daki şubelerimizde de üyelerimiz var ve her geçen gün üye sayımız artıyor. En önemli önceliklerimizden birisi çocuklarımızın eğitimi. İş insanları olarak topluma olan sorumluluğumuzu yerine getirmek amacıyla durmadan çalışıyoruz. Milletçe hepimizi üzen Kahramanmaraş depremlerinden sonra ‘Nilüferler Yetişiyor Eğitime Destek Fonu’muz kapsamında 50 depremzede kız çocuğumuza burs sağladık. Bunun yanında her ay toplam 100 üniversite öğrencimize karşılıksız eğitim bursu desteği veriyoruz” diye konuştu.

    “Çok sağlam bir yapı”

    GGYD Genel Sekreteri Elif Ufluoğlu ise “Türk diline önemli katkılar sağlayan Dil Derneği çok kıymetli bir dernek ve çok sağlam bir yapı. Bu yıl ASTOP Vefa Beratının, layık olabileceği en önemli isimlerden birine gittiğine düşünüyorum. GGYD Eğitim Kurulu’na bağlı bir kitap kulübümüz var. Amatör ruhla ve keyif alarak kitap yazarları ile bir araya geliyor, söyleşiler gerçekleştiriyoruz. Dil adına bir araya gelen sizleri bir sonraki Kitap Kulübünde misafir etmek ve sizlerin önerebileceği bir kitabı, yazarı ile ağırlamaktan mutluluk duyarız” dedi. 

    ‘Dil Derneği: 36 yıllık bir tarih’

    Bu yıl Dil Derneği’nin 36’ncı yıl dönümünü kutladıklarını belirten Sevgi Özel de “Bizim kuruluş tarihimiz 22 Nisan 1987. Türk dilinin özleşmesine, gelişmesine, Atatürk’ün başlattığı Dil Devriminin güçlenmesine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Bugün Türkçe’nin kullanımında pek çok hata yapılıyor öyle ki dil ve üslup sorunu ekonomiden daha büyük bir sorun” dedi. Dil Derneği olarak düzenli olarak gençler ile bir araya geldiklerini belirten Sevgi Özel, “Aylık yayınlarımız ile Atatürk’ün Dil Devrimi mirasını yaşatmak için çalışıyoruz. Her yıl 26 Eylül Dil Bayramı’mızı kutluyoruz. Bu yıl Dil Bayramı’nda GGYD’nin katılımı ve desteğinden memnuniyet duyarız” ifadelerini kullandı.

    GGYD üyelerinin işlerini tanıttıkları etkinlik hatıra fotoğraf çekimi ile sona erdi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Egeli yaş meyve sebze ve mamul ihracatçıları 2023 yılında 1,5 milyar dolar ihracat hedefliyor

    Kirazdan üzüme, portakaldan mandalinaya, kestaneden çileğe, turşudan salçaya, kuru domatesten asma yaprağına Ege ovalarında yetişen lezzetleri dünyanın 150’den fazla ülkesine ihraç eden Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği her yıl kırdığı ihracat rekorlarına 2023 yılında yeni bir halka eklemeye hazırlanıyor.

    2022 yılını 1 milyar 250 milyon dolarlık ihracatla geride bıraktıkları bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 18,5’luk ihracat artış hızı yakalayarak ihracatlarını 272 milyon dolardan 322 milyon dolara taşıdıklarını, Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2023 yılında 1,5 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmak için mesai harcadıklarını dile getirdi.

    “Türkiye’nin meyve sebze ve mamul ihracatından yüzde 22 pay aldık”

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 2022 yılı olağan mali genel kurulunda konuşan Başkan Uçak, “Pandemi, sel, yangın ve 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız deprem felaketi ile Ülkemiz son 3-4 yılda son derece zorlu süreçlerden ve sınavlardan geçti. Birliğimizin, bu zorlu süreci ve sınavları…! Tüm üyeleri, birlik çalışanları, üretici ve tedarikçileri ile her zaman birbirine kenetlenmiş olarak, çok çalışarak, başarılı bir şekilde verdiğine inanıyorum. 797 ihracatçı firmamız ile ihracatımızı yüzde 6 oranında artışla 1 milyar 250 milyon dolara çıkararak, Türkiye’nin 5 buçuk milyar dolarlık yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatının yüzde 22’sini Birlik olarak gerçekleştirmeyi başardık” diye konuştu.

    Turşular ihracat şampiyonu oldu

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin geniş ürün gamı içerisinde 2022 yılında ihracat şampiyonunun 257 Milyon dolarlık ihracat performansıyla turşu grubunun olduğu bilgisini paylaşan Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Üzüm, Kiraz, Mandalina, Dondurulmuş meyveler, konserve sebzeler, kurutulmuş domates ve domates salçası, İhracatımızda ön plana çıkan ürünler oldu.2023 Yılı ilk çeyreğinde yüzde 18 artışla ihracatımızı 272 milyon dolardan 322 milyon dolara çıkardık. Bu artış hızı ile 2023 yılında, bir milyar dört yüz milyon dolar olan hedefimize rahatlıkla ulaşacağımızdan eminim. Bizler, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına ithafen bir buçuk milyar barajını aşmak için çalışacağız. Sizlerle birlikte bu hedefi yakalayacağımıza inanıyorum.”

    Genel kurulda 2022 yılında sürdürdükleri projeler hakkında bilgi veren EYMSİB Başkanı Hayrettin Uçak, “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projemizin ikinci yılını tamamladık, bu yıl üretim bölgelerinden aldığımız numune sayılarını da artırarak proje alanımızı genişlettik, olumsuz değerlendirdiğimiz bazı bölgelerde işletme bazlı eğitimlerimize başladık. Bu yıl hem ürün çeşitlerini hem de eğitim sıklıklarını biraz daha artırarak projemizin 3.yılını gerçekleştireceğiz. Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitimi Programı Projesiyle gençlerin tarım sektörüne katılmalarını teşvik ettik. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İyi Tarım Uygulamaları, Ege Üniversitesi ve Bornova İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüyle birlikte Gıda Kayıpları Projemiz hız kesmeden devam etti” dedi.

    Komitelerle sektörün sorunlarına eğildik

    Sürdürülebilirlik ilkesi ile devam eden projeler yanında hem taze meyve sebze hem meyve sebze mamulleri sektörlerinde ihracatçı firma temsilcilerinin yer aldığı komiteler kurduklarını anlatan Başkan Uçak, komitelerle ihracatta yaşanan sorunları gidermek ve ihracatı artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını aktardı.

    Taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatını artırmak için yurtdışı faaliyetlerini kesintisiz sürdürdüklerini dile getiren Uçak, “Fuar ve heyetlerle ihracatçılarımıza yeni pazarlar açmak için çalışmalarımızı sürdürdük. Urge heyetimizle Hindistan, Endonezya ve Singapur ülkelerinde etkinlikler gerçekleştirdik. Haziran ayı itibariyle Urge projemiz sonlanıyor. Hiç vakit kaybetmeden hem taze meyve sebze hem de meyve sebze mamulleri sektörlerini kapsayan geniş katılımlı yeni bir Urge projesi başlatacağız. Ticaret Bakanlığımızın yüzde 75 oranında desteklediği yeni Urge projemizde sizleri de aramızda görmek bizleri mutlu edecektir. Duyurumuzu yaptıktan sonra başvurularınızı beklediğimizi, bu tür heyet programlarının büyük bir fırsat olduğunu belirtmek istiyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin mali genel kurul toplantısında, 2023 yılı bütçesi 35 milyon olarak kabul edilirken, 2023 yılı iş programı da benimsendi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Zeytincilik sektörü ihracatta 1 milyar dolara koşuyor

    Türkiye zeytincilik sektörüne son 20 yılda yaptığı yatırımların meyvelerini toplamaya başladı. 2002 yılında 90 milyon olan zeytin ağacı varlığını 192 milyonun üzerine çıkaran Türk zeytincilik sektörü, 2022-23 sezonunun ilk yarısında ihracatını yüzde 144’lük artışla 220 milyon dolardan 537 milyon dolara yükseltti.

    Zeytincilik sektörünün ihracattaki rekor artışına en büyük katkıyı zeytinyağı ihracatı sağladı. 2022-23 sezonunda 422 bin tonluk rekor rekolteye ulaşan zeytinyağı sektörü bu rekolteyi dövize dönüştürerek 2022/23 sezonunun ilk yarısında 92 bin 143 ton zeytinyağı ihraç ederek Türkiye’ye 407,6 milyon dolarlık döviz getirisi sağladı.

    Türkiye’nin 2012-13 sezonundaki 92 bin tonluk zeytinyağı ihracat rekoru, 2022-23 sezonunun ilk yarısında geçilmiş olurken, 2012-13 sezonundaki 292 milyon dolarlık zeytinyağı ihracat rakamı bu sezon yüzde 40 geliştirildi.

    2021-22 sezonu da başarılı geçti

    Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının 2021-22 sezonunda da başarılı bir dönem geçirdiği bilgisini verdi. Er, “2021/2022 sezonu özellikle zeytinyağı ihracatımız için çok verimli geçti. İhracat rakamlarımıza baktığımızda, bir önceki sezona oranla miktar bazında yüzde 32 artarak 44 bin tondan 58 bin tona, tutarda ise yüzde 49 artarak 135 milyon $’dan 201 milyon $’a ulaştı” dedi.

    Ambalajlı zeytinyağı ihracatı yüzde 32 arttı

    Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin, Ege İhracatçı Birlikleri Konferans Salonu’nda yapılan 2022 yılı olağan mali genel kurulunda konuşan EZZİB Başkanı Davut Er, sözlerini şöyle sürdürdü; “Özellikle ambalajlı zeytinyağı ihracatımız ise bu sezon yüzde 32’lik artışla 22 bin tondan, 29 bin tona yükseldi. Toplamda 107,7 milyon ABD$ tutarında zeytinyağını ambalajlı olarak ihraç ettik. Özellikle katma değeri yüksek bir ürün olarak ambalajlı zeytinyağı ihracatımızın yükselişini sektörümüz için son derece önemli bir gelişme olarak görüyorum. Dünya standartlarına göre kaliteli bir zeytinyağı üretimimiz var ve bu yağların ambalajlı olarak ihracatındaki artışı görmek bizi sevindiriyor ve ihracat hedeflerimize ulaşma konusunda umutlandırıyor.”

    Zeytinyağını daha katma değerli ihraç ettik

    Türkiye’nin zeytinyağı ihracatındaki başarısına 2022/23 sezonunda yeni bir halka eklediklerinin altını çizen Başkan Er, “Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 1 Kasım 2022 – 24 Nisan 2023 tarihleri arasında 92 bin 143 ton karşılığı 407,6 milyon dolara ulaştı. Sektörümüz zeytin ve zeytinyağı ihracatıyla 2022-23 sezonunun geride kalan ilk yarısında ihracatını yüzde 144’lük artışla 220 milyon dolardan 537 milyon dolara taşıdı. 2023 yılında sektörümüzün ihracatının 1 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Sektörümüz için hayal gibi görünen 1 milyar dolar ihracat rakamına Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünde ulaşmak için çaba gösteriyoruz. Türkiye’nin bugüne kadar en çok zeytinyağı ihraç ettiği 2012/13 sezonundaki ihracat rakamlarına miktar olarak bu sezonun ilk yarısında ulaştık. Döviz getirisi olarak ise yüzde 40’lık ihracat artışı yakaladık. Bu rakamlar bu sezon zeytinyağımızı daha katma değerli ihraç ettiğimizin göstergesi” şeklinde konuştu

     

    Zeytincilik sektörünün 2022/23 sezonunun ilk yarısındaki 537 milyon dolarlık ihracat performansına zeytinyağı sektörünün 407,6 milyon dolarlık tutarla en büyük katkıyı sağladığını aktaran Er, siyah zeytin ihracatında 81,5 milyon dolara, yeşil zeytin ihracatında 28,4 milyon dolara ve prina ihracatında da, 19,6 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaştıklarını vurguladı.

    Türkiye’nin 192 milyona ulaşan zeytin ağacı varlığıyla yıllık 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin rekoltesi hedeflediğinin altını çizen EZZİB Başkanı Davut Er, bu rakamlara ulaşıldığında zeytinyağı üretiminde dünya ikincisi, sofralık zeytin üretiminde ise dünya birincisi konumuna geleceğini, ambalajlı zeytinyağı ihracatının artması için yeni bir destek modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

    Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği genel kurulunda, 2023 yılı bütçesi 14 milyon 500 bin TL olarak kabul edilirken, 2023 yılı iş programı da karara bağlandı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Merck Türkiye’de Strateji, Operasyon ve İş Mükemmeliyeti Direktörü Ataması

    Ayşenur Kökenli Paksoy, Nisan ayı itibariyle Merck Türkiye Strateji, Operasyon ve İş Mükemmeliyeti Direktörü olarak göreve başladı 

    Ayşenur Kökenli Paksoy, 2005 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Virginia Üniversitesi Mclntire Ticari Bilimler Bölümü’nde Pazarlama ve Yönetim alanlarında lisans eğitimini tamamladı. Paksoy, profesyonel iş hayatına Washington D.C.’de WPP üyesi pazar araştırma firması Penn, Schoen, and Berland Associates’ta başladı. 2007 yılında Türkiye’ye dönerek Nielsen’ın Özel Araştırmalar bölümünde Müşteri Sorumlusu olarak çalıştı.  

    Sonrasında ilaç sektörüne geçiş yaparak, sırasıyla Wyeth, Pfizer ve Novartis şirketlerinde edindiği 15 yıllık deneyiminde, kurumsal strateji, iş mükemmeliyeti ve pek çok farklı terapötik alanda pazarlama departmanlarında lokal ve global rollerde görev aldı. Paksoy, Merck Türkiye’ye katılmadan önce Novartis’te Oftalmoloji & Nörobilim Pazarlama Müdürü olarak çalışıyordu. İlaç sektörü deneyiminde birçok ürün lansmanı sürecini başarıyla yöneten Paksoy, hayata geçirdiği öncü projelerle pek çok ödül almıştır. Nisan ayı itibariyle Merck Türkiye Strateji, Operasyon ve İş Mükemmeliyeti Direktörü olarak yeni görevine başlayan Ayşenur Kökenli Paksoy, aynı zamanda Merck Türkiye Yönetim Kurulu üyesi olmuştur.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Liman’dan 30 yeni akaryakıt istasyonu

    İSTANBUL (İGFA) – Liman Oil Genel Müdürü Eyüp Bilen, tüm paydaşlarıyla Türkiye’ye değer katmak için çalıştığını söyledi.

    Yaklaşık 3 milyar TL’yi bulan cirosuyla Liman Oil’in yüzde 100 yerli ve milli sermaye ile kurulduğunu dile getiren Bilen, “Ülkemizin en büyük şirketleri arasındayız. Ayrıca, Türkiye’nin akaryakıt dağıtım şirketleri arasında üst sıralarda yer alıyoruz. Attığımız her adımda ülkemizin enerji koridoru konumunu güçlendirecek altyapı ve yenilikçi teknolojilere yatırım yapmaya, yarattığımız ölçek ekonomisi ile ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katma değer sağlayacak girişimler oluşturmaya devam ediyoruz” dedi.

    Liman Oil Genel Müdürü Bilen, çok güçlü bir altyapıya sahip olduklarını kaydederek, akaryakıt dağıtımı konusunda ciddi bir güçlerini bulunduğunu vurguladı.

    Başarıya inanmış ve adanmış çok güçlü bir aile olduklarını aktaran Bilen, yıl sonuna kadar 30 akaryakıt istasyonu açacaklarını söyledi.

    Bilen, dağıtım faaliyetleri dışında kendi akaryakıt istasyonlarıyla şehir merkezlerinde yatırımlara başladıklarının altını çizerek, “2023 yılının ilk çeyreğinde 10 istasyonla başladık. Yıl sonuna kadar bu sayıyı 30’a çıkarmayı hedefliyoruz. Artan maliyetler ve yaşanan olumsuzluklara karşılık yatırım yaptık ve dağıtım ağımıza yeni istasyonlar ekledik. Yeni yatırımlarımızı tüm hızıyla sürdüreceğiz ve yıl sonuna kadar 20 yeni istasyon daha açacağız. Bu dönemde aramıza katılan yeni istasyonlar, Liman Oil’in gücünü ve bayilerimizin markamıza duydukları güveni gösteriyor” diye konuştu.

  • Teknofest’te CİCİ KUŞ RC’den büyük başarı

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Milli Teknoloji Hamlesine katkı sunmak ve kenti bir teknoloji üssü haline getirmek amacıyla kurulan E-Gençlik Teknoloji Atölyelerinde yetişen öğrenciler başarılarıyla dikkat çekiyor. Bu kapsamda Bursa’da gerçekleşen Teknofest Teknoloji Yarışmaları çerçevesinde Savaşan İHA Yarışmasına katılan CİCİ KUŞ RC Takımı ilk defa kamikaze görevini başaran 2 takımdan biri oldu.

    TÜRKİYE İKİNCİSİ

    Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi bünyesinde oluşturulmuş E-Gençlik Teknoloji Atölyeleri çatısı altında; Ulaşım, 3D Parça Basımı ve Malzeme Temini noktalarında desteklediği CİCİ KUŞ RC Takımı, Teknofest Savaşan İnsansız Hava Aracı yarışmasına katılarak bu sene ilk defa kamikaze görevini başaran iki takımdan biri oldu. Genel puan sıralamasında TEKNOFEST Türkiye ikincisi olan takımımız, otonom iniş-kalkış ve seyir görevleriyle beraber kamikaze görevini de yaparak yarışmayı başarıyla tamamladı. Cici Kuş RC Savaşan İHA Takımımız, ilk kez katıldıkları yarışmadan dereceyle dönmüş oldu.

  • Oppo Reno 10 Pro+ modelinin özellikleri neredeyse katılaştı üzere

    OPPO, iQOO, Vivo ve Honor üzere markalar, Çin’de önümüzdeki ay (Mayıs) yeni akıllı telefonlarını piyasaya sürmek için hazırlanıyorlar. Bu markaların Reno 10 serisi, iQOO Neo 8 serisi, Vivo S17 serisi ve Honor 90 serisi telefonları duyurması bekleniyor. Beklenen lansmandan evvel Honor 90 modelleri MIIT sertifikasyonunda görüldü. Artık ise Reno 10 Pro+, Çin’de değerli bir sertifikasyon aldı.

    Teknoloji haberleri sitesi TechGoing tarafından paylaşılan bir sızıntıya nazaran, model numarası PHU110 olan Reno 10 Pro+ Çin’de onaylandı. Reno 10 Pro+ ulusal kalite sertifikasyonu 100W şarjı destekleyen bir şarj aygıtıyla birlikte gelebilir. Fakat kayıtta aygıt hakkında diğer bir bilgi yer almamaktadır. İşte son raporlarda ortaya çıkan Reno 10 Pro+ özelliklerine dair söylentiler.

    Daha evvelki raporlara nazaran, Reno 10 Pro+ eğimli kenarlara sahip 6,74 inç OLED ekranla gelecek. 1.5K çözünürlük, 120Hz yenileme suratı ve ekran altı parmak izi tarayıcısı sunacak. Akıllı telefon, plastik bir orta çerçeve taşıyan ince ve hafif bir dizayna sahip olacak.

    Oppo Reno 10 Pro+ modelinin özellikleri neredeyse katılaştı gibi

    Reno 10 Pro+ düşük frekanslı bir Snapdragon 8 Plus Gen 1 yonga seti ile güçlendirilecek. Aygıtın 16 GB LPDDR5 RAM ve 256 GB / 512 GB UFS 3.1 depolama ile geleceği kestirim ediliyor. Reno 10 Pro+, 100W şarj dayanağı sunan 4,700mAh batarya ile donatılmış olacak. Kablosuz şarj takviyesi sunmayacak. Android 13 işletim sistemi ve ColorOS 13.1 ile çalışacak.

    Cihazın önünde 32 megapiksel Sony IMX709 selfie kamerası yer alacak. Aygıtın art panelinde ise OIS dayanağı olan 50 megapiksel Sony IMX890 kamera, 8 megapiksel Sony IMX355 ultra geniş açılı lens ve 64 megapiksel OmniVision OV64B telefoto kamera bulunacak. Daha âlâ bir fotoğraf tecrübesi için, aygıtın şirketin kendi MariSilicon X NPU’su ile donatılması bekleniyor.

  • Başkan Savaş: Benim karşı olduğum kentsel rant!

    HATAY (İGFA) – Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Radyo Sputnik’te Türkiye’nin iç ve dış politikasında yaşanan gelişmelerin masaya yatırıldığı ve nabzının tutulduğu ‘Ankara Farkı’ programına konuk oldu.

    Programda gazeteci İsmet Özçelik’in sorularını yanıtlayan Savaş, 6 Şubat depremlerinin en çok hasar verdiği Hatay’da, büyük yıkımın ilk günlerinden itibaren yaşanan gelişmeleri anlattı. İlk günler depremi çok şiddetli hisseden tüm Hataylılar için zor geçtiğini söyleyen Başkan Savaş, internetin olmadığı ve telefonların çekmediği ilk 9 gün duş almadan arabada yattığını, 10. günden itibaren de eşiyle birlikte hala konteynırda kaldıklarını belirtti.

    “BELEDİYEMİZDEN 150 PERSONELİMİZİ KAYBETTİK”

    Enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiği, kalkması gereken enkazın yüzde 82’sinin kalktığını, Hatay’da depremde 22 bin 980 civarında hayatını kaybeden ve 30 bin 200 de yaralanan vatandaşlarının olduğunu, yaklaşık 53 bin Hataylının depremden çok etkilendiğinin altını çizen Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş “Acımızın tarifi yok. Bu acıları telafi etmeye çalışıyoruz. Maddi ve manevi kayıplarımız oldukça fazla bu duruma çok üzgünüz ve insanlarımızı geri getirebilme şansımız yok. Herkes birçok yakınını kaybetti, belediyemizden tam 150 çalışan arkadaşımı kaybettim ben” dedi.

    “BAKANLIKTAN 1,5 YILDIR HİÇ GERİ DÖNÜŞ ALAMADIK”

    Antakya’da riskli yapılarla ilgili olarak 6 Şubat’ta yaşanan deprem öncesinde Hatay Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışmaları anlatan Başkan Savaş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderdikleri yazılara 2019’a kadar cevap alamadıklarını dile getirerek süreci şu sözlerle ifade etti: Çalışmaların tümü depremden önce raporlaştırıldı. 13 bin 420 adet acil müdahale edilmesi gereken yapıyı tespit ettik. 6 Şubat’taki depremde de aynı bölgelerde 13 bin 786 adet yıkık, ağır hasarlı ve acil yıkılması gereken bina Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı raporunda yer aldı. Biz bunu deprem öncesinde raporlaştırmışız. Strateji belgemizde 427 hektarlık alanın dönüşüme ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Bunu 26 dönüşüm bölgesine ayırdık. Her bir bölgenin dönüşüm yöntemleri, uygulama modelleri, müdahale biçimleri, imar planları ve kentsel tasarım projelerinin nasıl olması gerektiğini tek tek hazırlayarak çalışmamızı tamamlamıştık. Bu çalışmayı üç dosya altı kitap halinde Bakanlığa gönderdik. Ancak bugüne kadar, 1 buçuk yıl hiç geri dönüş alamadık.

    “KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILIRKEN DOĞANIN, TARİHİN VE KÜLTÜREL MİRASIN DİKKATE ALINMASI GEREKİYOR”

    Kentsel dönüşüm yapılırken doğanın, tarihin ve kültürel mirasın dikkate alınması gerektiğini de vurgulayan Savaş “Beni kentsel dönüşüme karşı gibi gösterdiler. Ama benim karşı olduğum kentsel ranttı. Planın bu şekilde uygulanmasına benimle beraber, o mahallede oturan yüzlerce milliyetçi muhafazakâr aileler de karşı çıktı. Dünya mirası, gözbebeğimiz, 1. Derece sit alanı olan tarihi Antakya alanını, müteahhitlik anlayışıyla kentsel dönüşüme tabi tutarsanız bu son derece yanlış olur. Biz bu alanların yenilenmesine karşı değiliz. Bakanlığa yazılan yazılara cevap bile vermediler, tehlikeyi anlattık, insan hayatı söz konusuydu. Siyasetin en son sırada olması gerekiyordu. 1 buçuk sene sonra deprem oldu. Haklı çıktık. Keşke haklı çıkmasaydık. Planımızdaki kentsel dönüşüme girmesi gereken birçok bina depremde yıkıldı. Ama depremi sanki Lütfü Savaş yapmış gibi lanse edildi.” dedi.

    Savaş, ilgili bakanlıkların da Büyükşehir Belediyesi ile ortak akıl ile hareket etmesi gerektiğini de sözlerine ekleyerek Hatay’ın dokusunu korumak adına da akademisyenlerin de işin içinde olması gerektiğini belirtti.

    “DEPREMDEN SONRA SURİYELİLERDEN ÜLKESİNE DÖNEN PEK YOK”

    Depremden sonra Hatay’da 475 bin civarında nüfusun azaldığını söyleyen Savaş, Hatay’daki bu nüfus azalmasının demogratif yapıyı nasıl değiştirdiğini sorusuna da yanıtladı.

    Suriye’deki sıkıntıların bir an önce çözülmesi gerektiğini ve Suriyelilerin kendi ülkelerine dönmesi gerektiğini de vurgulayan Savaş, “Biz Suriye konusunda artık barış istiyoruz. Burada 450 bin civarında Suriyeli olduğu resmi makamlar tarafından belirtiliyor. Ama ne olursa olsun taş yerinde ağırdır. İnsanlar kendi coğrafyasında mutlu olurlar, biz onlara 12 yıldır ev sahipliği yaptık. Ensar muhacir olayına inanıyoruz ama ensar da maddi manevi yoruldu. Üstüne bir de deprem yaşadık. Kendi insanımızın 3’de 1’i şehir dışında. Bu kadar insanı ağırlıyorsunuz, gerçekten de bizim için zor bir durum, inşallah barış adına bir adım atılır, uluslararası güvence ile bu insanlar geri giderler” diye konuştu.

  • Kayseri en büyük Millet Bahçesi’ni açacak

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, büyük bir bölümü tamamlanan ve inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürdürülen Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    Başkan Büyükkılıç, 1 milyon 260 bin metrekare büyüklüğündeki alanda 1 milyon metrekarenin tamamen yeşil alan ve peyzaj ile sosyal donatılarla dolu olacak şekilde Büyükşehir Belediyesi ekiplerince projelendirildiğini hatırlatarak, bu doğrultuda çalışmaları sürdürülen projenin kısa süre içerisinde hayata geçirilmesinin planlandığını duyurdu.

    Projeye desteklerinden dolayı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ömer Bulut’a teşekkür eden Başkan Büyükkılıç, yeşiliyle, bisiklet ve yürüyüş yollarıyla, etkinlik ortamlarıyla, yeme-içme mekânlarıyla, müzeleriyle, kütüphanesiyle fonksiyonları saymakla bitirilemeyecek vizyon bir projeyi Kayseri’ye kazandıracaklarını belirtti.

    Büyükkılıç, şehre değer katacak vizyon projelerden birisi olan ve 1 milyon metrekaresi yeşil alan olacak Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nin bahar aylarıyla birlikte daha yeşil bir görünüm kazanmaya başladığını ifade ederek, ağaç dikme ve peyzaj çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.

    6 adet kuyu binası, 96 adet engelli, 28 adet otobüs otoparkı olmak üzere toplam 3 bin 394 adet otopark alanının yer alacağı projede, bisiklet ve koşu, yürüyüş yollar, piknik alanı, servis yolları, 2 ayrı etkinlik çayırı, çocuk oyun alanları, spor sahası alanları ve süs havuzları da yer alacağına vurgu yapan Büyükkılıç, ayrıca projede, köpek eğitim alanı, geleneksel takvim, konser gibi etkinliklere hizmet edecek sahne kurulum alanı ve amfi, özel tasarlanmış çiçek bahçeleri, yapay tepelikler, kaykay pisti, pilates ve yoga sahaları, güneş saati, spor alanlarının etrafında her biri 123 kişilik 14 adet tribün ve model araç-drone pisti bulunacağını belirtti.

    Başkan Büyükkılıç, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini taşıyan ve 7’den 70’e tüm kesimlere hitap edecek Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçemizi en kısa sürede hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız. Türkiye’nin en yeşil millet bahçesi vatandaşa hizmet için gün sayıyor. Şehrimize, İç Anadolu bölgemize ve ülkemize şimdiden hayırlı, uğurlu olsun” diye konuştu.

  • Asus ROG Ally, 11 Mayıs’ta Resmi Olarak Piyasada Olacak

    Asus’un taşınabilir oyun konsolu ROG Ally, 11 Mayıs’ta piyasaya çıkacak. Asus tıpkı gün özel bir çıkış aktifliği de düzenleyecek ve o aktiflikte aygıtın satış fiyatını da öğrenmiş olacağız.

    Henüz ROG Ally’ın fiyatına dair yapılmış net bir açıklama olmasa da PC Gamer’a konuşan bir Asus temsilcisinin konsolun fiyatının 1000$’ın altında olacağını söylediğini biliyoruz. Çok büyük ihtimalle ROG Ally da Steam Deck’e misal biçimde birden fazla konfigürasyon sunacak.

    Steam Deck’in en üst modeli 649$. Münasebetiyle ROG Ally’ın da üst modelinin bu fiyatın çok üzerinde olmaması lazım ki Steam Deck’a sağlam bir rakip olabilsin. ASUS’un nasıl bir fiyat siyaseti kurguladığını önümüzdeki günlerde öğreneceğiz.

    Asus ROG Ally’da AMD Ryzen Z1 CPU ve AMD RDNA 3 ekran kartı bulunuyor. Yedi inç uzunluğunda 120Hz 1080p ekrana sahip olan aygıtta 16GB LPDDR5 hafıza ve 512GB PCIe 4.0 SSD bulunacak.

    608 gram tartısındaki aygıtta Dolby Atmos takviyesi de bulunuyor ve ön kısmında çift hoparlör bulunuyor. Yani sistem özellikleriyle tam bir canavar olacağını söylemek mümkün.

    Cihazın birinci çıkışında Amerika’da BestBuy, İngiltere’de ise Currys üzerinden satılması bekleniyor. Yani bu ülkelerde tanıdığınız varsa kendinize bir ROG Ally ayarlamayı düşünebilirsiniz.

  • Red Dead Redemption 2 için ana karakterleri güzelleştiren 4K doku paketi yayınlandı

     
    Mod geliştiricisi ‘Instanity’, Red Dead Redemption 2 için yeni bir 4K doku paketi yayınladı. Bu paket, Assassin’s Creed Unity ve Black Flag için yayınlanan pakete benzeri nitelikte. Diğer bir deyişle bu mod tüm ana karakterlerin dokularını düzgünleştiriyor ve bizlere daha âlâ bir manzarayı aktarıyor.
     
    Oyunun tüm ana karakterleri bu paketle birlikte daha güzel bir görünüme kavuşuyor
     
     
     
    Bu paket oyunda yer alan ana karakterlerin imgelerini 4K’lık bir çözünürlüğe taşıyor ve daha âlâ karakter ayrıntılarınızı bizlere aktarıyor. Pekala bu ana karakterler kim diye merak ediyor olabilirsiniz. Bu sorunun karşılığını mod geliştiricisi şöyle açıklıyor: “Oyunun ana karakterleri orta sahnelerde görünen tüm karakterler.
     
    Karakterlerin yüzlerini, bedenlerini ve saçlarını/sakallarını uygunlaştıran bu modla bir arada daha âlâ bir tecrübe elde edebilirsiniz. Birçok modu da bu mod üzerine yazabilir ve oyunu daha âlâ manzarayla birlikte oynayabilirsiniz. Modu indirmek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
     
    – 4K Story and Side Characters 
     
    Moddan görüntüler
     
     
     
     
     
     
     
     
     
     

  • Altın üretiminde önemli artış

    Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü datalarına nazaran, Ocak-Şubat 2023’te çeyrek altın üretiminde büyük artış yaşandı.

    Yılın birinci çeyreğinde toplamda 9 milyon 888 bin 350 adet üretim gerçekleştirildi. Böylelikle geçen yılın birebir periyoduna nazaran üretimde yüzde 408 artış kaydedildi.

    2022 yılının birinci çeyreğinde ise toplam altın üretimi 2 milyon 421 bin 672 adet olmuştu.

    Bir ayda geçen yılın birinci üç ayını aşan üretim

    Darphane’nin çeyrek altın üretimi Ocak’ta 2 milyon 211 bin 250 adet, Şubat’ta 2 milyon 243 bin 580 adet ve Mart’ta 1 milyon 312 bin 110 adet oldu.

    Böylece geçen yılın birinci çeyreğinde 1 milyon 546 bin 960 adet olan çeyrek altın üretimi, bu yılın tıpkı periyodunda yüzde 273 artarak 5 milyon 766 bin 940 adede yükseldi.

    Çeyrek altın üretimi geçen yıl Ocak ayında 824 bin 110 adet, Şubat ayında 438 bin 590 adet ve Mart ayında da 284 bin 260 adet olarak gerçekleşmişti.

  • İrem Derici Elon Musk’ı gaye aldı! Yıllık ödeme yaptı ancak parası çöpe gitti

    Ünlü müzikçi İrem Derici, Twitter’ın fiyatlı mavi tik rozeti için birinci başta istediği yıllık ödemeyi yapmasına karşın rozetini geri alamadığı için Musk’a ateş püskürdü.

    Dünyanın dört bir yanından kullanıcılara sahip olan Twitter’ın yeni sahibi Elon Musk, geçtiğimiz günlerde mavi tik aboneliği olmayan onaylı hesapların tiklerini kaldırdığını açıkladı. Mavi tik rozeti almak isteyen kullanıcıların muhakkak bir fiyat ödemesi gerektiğini belirten Musk’ın bu atılımı bazıları tarafından eleştirilse de bazıları de fiyat ödedi. Bu karardan kısa bir müddet sonra fikir değiştiren Musk, ödeme yapmadığı için “mavi tik” rozetleri alınan Beyonce, Harry Kane, Richard Osman ve Victoria Beckham üzere yüksek profilli hesapların rozetlerini yine aktifleştirdi.  

    Elon Musk

    Ücret kararı birinci çıktığı günlerde aylık 150 TL olan mavi tık için yıllık ödeme yapan İrem Derici ise mavi tik rozetinin yok olmasına sonlandı. Elon Musk’ı tagleyen Derici, Twitter’dan paylaşımda bulunarak isyan etti. Musk’ı maksat alan ünlü müzikçi, “Kız dünya para verdim nerede mavi tıkım” ifadelerini kullandı.

    İrem Derici

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

    Seda Sayan’dan estetiklerini saklayanlara sitem! “Millet yaptırıp yaptırıp…”

  • Hülya Avşar’lı ‘Yıldız De Bana’ müsabakasının ömrü kısa sürdü!

    Kanal D ekranlarında Zafer Ergin, Şevket Çoruh ve Özgür Ozan üzere isimlerin rol aldığı sevilen dizi Art Sokaklar’ın yerine Yıldız De Bana müsabaka programı başlatılmıştı. Hülya Avşar, Zafer Algöz, Hamdi Alkan, Büşra Pekin ve Tansel Öngel’in takımında yer aldığı müsabakayla ilgili beklenmedik bir gelişme yaşandı.

    Kanal D’de yayımlanan Art Sokaklar’ın akabinde başlatılan Yıldız De Bana yarış programından makus haber geldi. Hülya Avşar, Zafer Algöz, Hamdi Alkan, Büşra Pekin ve Tansel Öngel’in oyunculuk alanında yetenek avına çıkıldığı yarışın fişi çekildi.

    Yıldız De Bana programı sona erdi

    YAYINDAN KALDIRILDI

    Gazeteci Birsen Altuntaş’ın haberine nazaran, program düşük reytingleri nedeniyle hem üretimci, hem de kanalın ortak kararıyla 3. kısımdan sonra yayından kaldırıldı. Aylar sonra yarışla ekrana dönen usta isimlerden şimdi bir açıklama gelmedi.

    Hülya Avşar ve Hamdi Alkna

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Demet Akalın’dan şaşırtan Okan Kurt itirafı! “FBI’dan pak kağıdı aldırdım”​

  • Aile dizisinin 9. kısım fragmanı yayınlandı! “Hoş geldin Devin Soykan”

    Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya, Işık Sürer, Nejat İşler ve Canan Ergüder üzere başarılı oyuncuların yer aldığı dizi “Aile”, 7 Mart 2023’te Show TV’de izleyicisiyle buluştu. Yayınlandığı birinci kısımla dikkatleri üzerine çeken dizinin 9. kısım fragmanı da izleyenlerde büyük heyecan uyandırdı. Pekala 9. kısımda neler yaşanacak? Ayrıntılar…

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    İlk kısmıyla reyting sıralamasında birinci sıraya yerleşmeyi başaran dizi “Aile” gerek oyuncularıyla gerekse mevzusuyla büyük ilgi çekti. Güçlü oyuncu takımıyla izleyenlere seyir keyfi veren dizi toplumsal medyada şimdiden en çok konuşulanlar ortasında girmeyi ve Salı günlerinin vazgeçilmezi olmayı başardı. Birinci bölümü 7 Mart 2023‘te yayınlanan dizinin üçüncü kısmı de büyük heyecanla bekleniyor.

    Peki 9. kısımda neler yaşanacak? İşte Aile dizisi 9. kısım fragmanı…

    Aile dizisi

    İLK KISIM NELER YAŞANDI?

    Heyecanlı giriş yapan dizinin birinci kısmı babasından sonra Soykanlar ailesinin başına geçen Aslan Soykan ile Pskikolog Devin‘in İzmir uçağında yollarının kesişmesi ile başlar. Yolu Devin ile kesişen Aslan, Soykanlar’a “aile” olduklarını hatırlatan tek yer olan sofraya geç kalır. Kendisinin gözbebeği olan Aslan‘ın Devin’e kapılacağını hisseden Hülya Soykan ise tehlikenin farkına varır. Farklı ailelerden olan Devin ve Aslan’ın ortak noktaları ise aileleridir.

    Aile dizisi yeni bölüm

    “9. KISIM FRAGMANI YAYINLANDI”

    “HOŞ GELDİN DEVİN SOYKAN”

    Restleşmelerin tavan yaptığı Aile‘nin 9. bölüm fragmanında DevinHülya‘ya adeta meydan okuyor. İlyas Koruzade‘nin oğlunun mevti ise Hülya‘yı endişendirmeye başlıyor. Devin’in içindeki Soykan soyadının yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığını gören Cihan ise Devin’i uyandırıyor.

     

    AİLE DİZİ KONUSU

    Babasının trajik vefatının akabinde tanınmış ve büyük ailelerden olan Soykanlar’ın başına geçen Aslan ile kendisi üzere ailesinden yara alan psikolog Devin’in yollarını kesişmesini husus alan dizi, “aile” kavramının en tartışmalı istikametlerini izleyenlere aktarmaktadır.

    Aile dizisi dokuzuncu kısım fragmanı

    AİLE DİZİSİ OYUNCULARI

    Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya‘nın yer aldığı dizinin takımında Kıvanç Tatlıtuğ: Aslan Soykan, Serenay Sarıkaya: Devin Akın, Nejat İşler: Cihan Soykan, Parıltı Sürer: Hülya Soykan, Canan Ergüder: Leyla Soykan Sayıcı olarak yer alıyor.

    Aile dizisi oyuncuları

  • Müge Anlı canlı yayında gergin anlar yaşandı! 30 yıllık eşini arayan bayan hudut krizi geçirdi

    30 yıllık eşini bulmak için Müge Anlı’da canlı yayına çıkan Güler Kahraman, programa gelen kayıp eşini gördüğü sırada hudut krizi geçirdi. Gergin anların yaşandığı canlı yayın programında Müge Anlı, olaya müdahale etti.

    1 yıl evvel Balıkesir’de ortadan kaybolan 30 yıllık eşi Serdar Kahraman’ı bulmak için Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katılan Güler Kahraman, konuşmalarıyla ve Müge Anlı’yı öpmesiyle gündeme gelmişti. Hoş haberi Kahraman’a veren Müge Anlı, müsabaka esnasında gergin anlar yaşadı.

    Canlı yayında aradığı eşine kavuşan Güler Kahraman, 1 yıldır görmediği eşine kavuştu. Eşi Serdar beyefendisi gören Kahraman, eşine sarıldığı esnada hudut krizi geçirdi. Güvenlik eşliğinde koltuğa oturtulan Güler Kahraman, eşine yakarışta bulundu.

     

    SİNİR KRİZLERİNE PÜRÜZ OLAMADI

    30 yıldan beri kendisini konuttan kovduğunu belirten Serdar Kahraman’ın kelamlarına sonlanan Güler Kahraman, sinirlerine hakim olamayarak eşine, ayakkabı fırlatmaya kalkıştı. Stüdyoda gergin anların yaşandığı olayda Güler Kahraman’ı sakinleştirmek için ağır uğraş sarf edildi. Yaşananlara karşın eşinden vazgeçmeyeceğini söyleyen Güler Kahraman, barışmak istediğini söyleyerek boşanmayı reddetti.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Demet Akalın’dan şaşırtan Okan Kurt itirafı! “FBI’dan pak kağıdı aldırdım”

  • Kyle Anderson, Çin Ulusal kadrosu için hazırlanıyor!

    Minnesota Timberwolves forveti Kyle Anderson’ın, 2023 FIBA Dünya Kupası’nda Çin Ulusal ekibinde forma giymesinin beklendiği açıklandı.

    South China Morning Post’tan Mike Chain’e nazaran Çin vatandaşı olmak için gerekli prosedürlerden geçen Anderson’ın, yakın vakitte Çin’e uçarak vatandaşlık sürecini tamamlaması bekleniyor.

    Anneannesi Çinli bir baba ve Jamaikalı bir anneden doğmuş olan Wolves forveti, 1/8 Çinli olarak Çin vatandaşı olmak için gerekli kriterleri karşılıyor.

    2018’de Kyle’ın annesi, büyükbabasının Shenzhen, Longgang’daki Xinmu New Village’dan olduğunu öğrendikten sonra, Anderson ailesi Çin’deki akrabalarının izini sürmüştü.

    O periyotta kendisine ‘Li Kaier’ halinde Çince bir isim verilen Anderson, olağan dönemde Timberwolves formasıyla 9.4 sayı, 5.3 ribaund ve 4.9 asist ortalamaları yakalamıştı.

  • Durant: “Şampiyonluk kusursuz, lakin bana ne katacak?”

    Phoenix Suns süperstarı Kevin Durant, uzun ömürlü bir mesleğe sahip olmayı hedeflediğini söyledi.

    The Ringer’dan Logan Murdock ile yaptığı röportajda Durant, oynayabildiği kadar uzun müddet oynamak istediğini açıkladı:

    “Artık oynayamayacak hâle gelene dek oynamak istiyorum. Şampiyonluk kazanmak olağan ki inanılmaz bir şey, fakat bu bir birey olarak benim için ne manaya gelecek? Ben şampiyonluğu bir kent için, grup arkadaşlarım için ve tertip için kazanmak istiyorum. Bana sadece daha fazla şöhret, ilgi ve yüzük mü kazandırıyor olacak?

    Burada olay yalnızca ben değilim. Ben şampiyonluklara bu türlü bakıyorum. Yani bunu daima birlikte yapmak istiyorum. Ekip arkadaşlarımla bu seyahate çıkmayı dört gözle bekliyorum.”

    Şu anda mesleğindeki dördüncü NBA grubunda yer alan Durant, bunun alışık olduğu bir durum olduğunu ise şu formda belirtti:

    “Çocukluğumdan beri göçebeyim. Ergenlik dönemimdeyken beş sefer mesken değiştirmiştik. Üç farklı ilkokula, iki farklı ortaokula ve üç tane de farklı liseye gitmiştim. Bir yıllığına Teksas’a gitmiştim, sonra taşınmıştım. Bir yıllığına Seattle’daydım, sonra tekrar öteki yere gitmiştim. Güya Dünya’nın tüm bölgelerini keşfetmek için doğmuşum üzere hissediyorum.”

    Şu anda Suns ile 2025-26 dönemi sonuna dek kontratı olan KD, grubuyla geçtiğimiz gece Batı konferansı yarı finallerine yükselmeyi başarmıştı.

  • Fox: “Lamı cimi yok, 5. maçta oynayacağım!”

    Sacramento Kings’in yıldızı De’Aaron Fox, sol elindeki kırık parmağına karşın bu gece Golden State Warriors’a karşı playoff serisinin 5. maçında oynamaya hazır olduğunu söyledi.

    ESPN’den James Ham dahil olmak üzere birçok muhabire konuşan Fox “%99-100” oynayacağını belirtirken, “Normal dönemde olsaydık muhtemelen oynamazdım ve bir hafta takım dışı kalıp duruma nazaran hareket ederdim, fakat şu anda lamı cimi yok, oynayacağım.” sözlerini kullandı.

    Serinin bir evvelki maçının son çeyreğinde parmağında kopma kırığı meydana gelen Fox’ın bu geceki maçta oynama durumu, ekibin resmi sakatlık raporunda ‘şüpheli’ olarak yer almıştı.

    Fox, seride 31.5 sayı, 7.0 asist ve 6.0 ribaund ortalamaları ile oynuyor.

  • Paolo Banchero, NBA’de Yılın Çaylağı seçildi!

    Orlando Magic forveti Paolo Banchero, NBA’de 2022-23 döneminde Yılın Çaylağı mükafatını kazandı.

    Mükafatı öbür finalistler Utah Jazz pivotu Walker Kessler ve Oklahoma City Thunder guardı Jalen Williams’ı geride bırakarak kazanan Banchero, 100 birincilik oyunun 98’ini alarak oylamayı domine etti.

    Williams 75 ikincilik oyu alırken, Kessler ise iki birincilik oyu aldı ve genel klasmanda üçüncü oldu.

    20 yaşındaki Banchero, bu dönem forma giydiği 72 maçta 33,8 dakika ortalamayla alanda kalarak 20.0 sayı, 6,9 ribaund ve 3,7 asist istatistikleri tutturdu ve mesleğine sağlam bir başlangıç yapmış oldu.

  • Dünya Fintech Devi, Bitcoin Değil: Ethereum’u Seçti!

    Alibaba’nın yan kuruluşu olan Ant Group, en büyük altcoin olan Ethereum (ETH) için açıklama yaptı. Açıklamaya nazaran Ant Group, Ethereum ile uyumlu bir web3 konsorsiyum testnet’i başlatmayı planlıyor. İşte detaylar…

    Ant Group’tan Ethereum hamlesi

    Alibaba’nın yan kuruluşu ve dünyanın en büyük fintech şirketlerinden olan Ant Group, kıymetli duyuru yaptı. Ethereum ile uyumlu olacak bir Web3 açık konsorsiyum test zinciri başlatmayı planladığını açıkladı. Çin’deki mahallî medya kuruluşlarına nazaran, Ant Group’un lider yardımcısı Guofei Zhang duyuruyu gerçekleştiren kişi oldu. Zhang, duyuruyu Hangzhou’daki Ant Group Dijital Geliştirici Forumu’nda yaptı.  Yeni Blockchain platformunun birden fazla kurumu destekleyeceği belirtilmekte. Ayrıyeten on bin node ve yüz binlerce TPS kapasitesiyle yüksek seviyede ölçeklenebilirlik sunması beklenmekte. Bunun dışında ağ için PB seviyesinde bir defter depolama ve data sürece kabiliyetine işaret edilmekte. Ant Chain Bridge isimli açık kaynaklı bir çapraz zincir (cross-chain) köprü protokolüne sahip olacak.

    Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Ant Group, dış ortaklarla işbirliği yaparak finans ve lojistik de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda Blockchain teknolojisini uygulama konusunda güçlü bir geçmişe sahip. Bu son atılım, Blockchain’in potansiyelini keşfetmeye ve kullanım alanlarını genişletmeye yönelik devam eden eforlarının kesimidir. Küme, Haziran 2020’de 118 trilyon RMB’ye ulaşan toplam ödeme hacmi (TPV) ile 1,3 milyardan fazla kullanıcıya ve 80 milyon satıcıya hizmet veren dünyanın en büyük taşınabilir (dijital) ödeme platformu Alipay’in sahibidir. Ayrıyeten Visa’nın akabinde dünyanın en büyük ikinci finansal hizmetler şirketidir.

    Blockchain’in birçok kullanım alanı ortaya çıkıyor

    Duyuru, Blockchain teknolojisinin gerçek dünyadaki problemleri çözmek ve inanç inşa etmek için güçlü bir araç olarak giderek daha fazla kabul gördüğü bir vakitte geldi. Lider Yardımcısı Zhang Guohui’ye nazaran, Blockchain teknolojisinin bedeli spekülasyondan çok toplumsal problemleri çözme kabiliyetinde yatıyor. Bu nedenle, yeni Blockchain platformunun Çin’de başta finans dalı olmak üzere bir dizi sanayi üzerinde kıymetli tesirleri olabilir. Ant Group ve ana şirketi Alibaba’nın Çin pazarındaki güçlü varlığı herkes tarafından bilinmekte. Bu nedenle yeni platformun meselesiz bir kullanıcı tecrübesi sunmak için mevcut hizmetlerden yararlanması beklenmekte.

    Yeni platformun lansmanı şimdi test kademesinde. Lakin tekrar de, Çin’de Blockchain teknolojisinin gelişiminde kıymetli bir adımı temsil ediyor. Ant Group’un uzmanlığı ve kaynakları ile platform, inovasyonu teşvik etme imkanına sahip. Ayrıyeten hem işletmeler hem de tüketiciler için yeni fırsatlar yaratma potansiyeline sahip. Sonuç olarak nümüzdeki süreçte Ethereum atağının nasıl bir tarafa sapacağını göreceğiz.

  • Genç basketbolculardan Türkiye başarısı

    KÜTAHYA (İGFA) – Birçok branşta gençlerimizi sporla tanıştıran ve elde ettiği başarılar ile Kütahya’nın adını gururla temsil eden Kütahya Belediyespor, basketbol alanında da başarılara imza atmaya devam ediyor.

    Kütahya Belediyespor U14 Basketbol Takımı, Türkiye Basketbol Federasyonu’nun 2022-2023 sezonu Yurt İçi Faaliyetleri programı kapsamında düzenlediği U14 Erkekler Bölge Şampiyonasına il birincisi olarak katılmaya hak kazanmıştı. Sivas’ta gerçekleştirilen Anadolu Şampiyonasını 4. olarak tamamlayarak Kütahya’mızın adını gururla temsil ettiler.

  • “Kanserde Hüceresel Tedaviler”e önemli hibe

    İZMİR (İGFA) – 23 başvuru arasından kabul edilen ilk 4 proje arasına girmeyi başaran proje kapsamında “Genetik Hastalıklar ve Kanserde Hücresel Tedaviler” başlığında beş yıl boyunca yapılacak araştırmalar ile sağlık alanında oldukça önemli sonuçlar elde edilmesi öngörüldüğü kaydedildi.

    İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı, Hücre, Doku, Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. İbrahim Pirim, Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay, Öğr. Koray Çelik, anabilim dalı öğretim üyelerinin koordinatör olarak yer aldığı Erasmus+ Konsorsiyumu projesine; Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Kars Kafkas Üniversitesinden araştırmacılar da katkı sunacak.

    ÇALIŞMALARI YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ

    Proje ile ilgili bilgi veren İKÇÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Pirim, olumlu etkileriyle daha çok uygulanmaya başlayan bağışıklık sistemini harekete geçiren İmmünoterapi ve kanserde hücresel tedaviler başlıklarıyla Avrupa’daki araştırma merkezlerinde çalışmalar yürüteceklerini kaydetti. Prof. Dr. Pirim, “Proje kapsamında İKÇÜ ve konsorsiyum ortağı diğer kurumlarımızın Tıbbi Biyoloji ve Genetik ABD başta olmak üzere sağlık alanından yüzlerce öğrencimiz, öğrenim ve staj yapmak üzere; öğretim üyelerimiz ise ders verme ve eğitim alma amacıyla Avrupa ve Avrupa dışı ülkelerdeki üniversite ve araştırma merkezlerine gitme imkanı bulacak” dedi.

    PROJELERİN SOMUT ÇIKTIYA DÖNÜŞMESİ ÖNEMLİ

    Tıbbi Biyoloji ve Genetik anabilim dalı olarak birçok nitelikli ve yenilikçi araştırma yürüttüklerini aktaran Prof. Dr. Pirim hâlihazırda sağlık alanında uluslararası birçok saygın kurum ile iş birliklerinin devam ettiğinin altını çizdi. Gelinen noktada elde edilen proje kabullerinde Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik desteğin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Pirim, “Erasmus Kurum Koordinatörlüğünün sağladığı teknik destek ile son 1 yıl içinde kabul edilen 2 projemiz için 1 milyon Euro’dan fazla bütçe elde edildi. Araştırmacıların büyük emeklerle yazdıkları projelerin somut çıktıya dönüşmesi oldukça önemli. Bu desteği sağlayarak yaptığımız çalışmaların önünü açan üniversitemize, Erasmus Kurum Koordinatörlüğümüze, sağlık alanında özellikle kanser tedavisi adına gecesini gündüzüne katan projeye katkı sunan tüm araştırmacılarımıza emeği geçen tüm öğretim elemanlarına teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu.

    PROJE EKOSİSTEMİNİN YAYGINLAŞMASI ADINA

    Türkiye Ulusal Ajansı tarafından yıllık 100 bin Euro gibi ciddi bir destek gelmesinin önemli bir çıktı olduğunu aktaran Erasmus Kurum Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Bakay da projelerin yazılması kadar teknik analizlerinin de dikkatle ortaya konmasının önemli olduğunu belirtti. Koordinatörlük olarak Erasmus süreç yönetimi ile ilgili öğretim üyelerine yönelik birçok eğitim düzenlendiğini ifade eden Bakay, “Proje hazırlamak isteyen tüm öğretim elemanlarımız ve idari personelimiz için teknik destek alt yapısının uygun kriterlerde sağlanması adına eğitim çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Üniversitemizin ulusal ve uluslararası başarısını üst noktalara taşımak proje ekosisteminin oluşturulması ve üniversitede proje yapma kültürünün geliştirilmesi ile hız kazanır. Erasmus Kurum Koordinatörlüğü olarak çalışmalarımızın başarıyla neticelenmesi bizler için olumlu bir geri dönüş. Halen sonuçlarının açıklanmasını beklediğimiz birçok projemiz var. Temennimiz hepsinin de olumlu sonuçlanmasıdır” dedi.

  • Türkiye’de doğuşta beklenen hayat müddeti kısaldı

    TÜİK, 2018-2020 ve 2019-2021 Hayat Tabloları’nın yayımladı.

    Buna nazaran, yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan “doğuşta beklenen ömür süresi” Türkiye’de 2018-2020 periyodunda 78,3 yıl iken, 2019-2021 devrinde 77,7 oldu.

    Türkiye’de 2018-2020 devrinde erkeklerde 75,6 yıl olan doğuşta beklenen hayat müddeti, 2019-2021 devrinde 75 yıl, bayanlarda ise 81,1 yıl iken 80,5 yıl oldu. Genel olarak bayanlar erkeklerden daha uzun müddet yaşadığı görülürken, erkekler ve bayanlar ortasındaki doğuşta beklenen hayat müddeti farkı 5,5 yıl olarak kaydedildi.

    Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki şahısların ortalama kalan ömür müddeti 63,6 yıl oldu. Erkekler için bu müddet 61 yıl iken bayanlarda 66,4 yıl olarak istatistiklere girdi.

    Ankara’da ömür daha uzun

    2018-2020 tablolarına nazaran, bayanlarda doğuşta beklenen hayat mühletinin en yüksek olduğu vilayet 84,1 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi 84 yıl ile Muğla ve 83,8 yıl ile Trabzon izledi. Bayanlarda beklenen hayat mühletinin en düşük olduğu vilayet ise 78,8 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i 79 yıl ile Gaziantep ve 79,3 yıl ile Van takip etti.

    Doğuşta beklenen ömür müddetinde Ankara 79,3 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu bedel, erkeklerde 76,5 yıl iken bayanlarda 82 yıl olurken en fazla nüfusun bulunduğu İstanbul, doğuşta beklenen hayat müddetinde 79,1 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Bu bedel, erkeklerde 76,2 yıl iken, bayanlarda 82 yıl olarak kaydedildi.

  • Demir cevheri kritik eşiğin altında

    Demir cevheri Aralık başından bu yana birinci kere ton başına 100 doların altında süreç görürken bu durum en ağır inşaat devri olması beklenen devirde bile Çin’in emtia talebindeki zayıf toparlanmaya dikkat çekti.

    Demir cevheri, Çin’in Kovid-19 sonrası yine açılmasının ve hükümet teşviklerinin talebi canlandıracağı umutlarıyla geçen yılın sonlarından itibaren yükselmişti. Lakin ekonomik toparlanma sistemsiz gerçekleşirken çelik fabrikalarındaki aktivite kısa vadeli beklentilerin düşmesine neden oluyor.

    Huatai Futures internet sitesimde geçtiği bir bilgi notunda, kritik emlak bölümünün “hâlâ net bir toparlanma ve yükseliş eğiliminden yoksun” olduğunu yazdı.

    İnşaat genel olarak ülkenin çelik talebinin üçte biri ile yarısını oluştururken hükümetin kesimin borcunu azaltmaya yönelik süregelen uğraşı, Çin iktisadı ve endüstriyel emtia iştahı için değerli bir aykırı rüzgar olmaya devam ediyor.

    Bu düzey Nisan ayında yüzde 18’lik bir düşüşe işaret ediyor.

    En âlâ üreticilerden oluşan Çin Demir ve Çelik Birliği’nin bu yılın geri kalanında güçlü piyasa şartları konusunda ihtar niteliğinde olan Salı günü yaptığı açıklamalar, daha karamsar görünümün altını çizdi.

    Birliğin internet sitesinde yayımlanan bir notta, “Son vakitlerde, iç pazarda çelik fiyatlarında daima ve süratli bir düşüş yaşandı ve bu da çelik işletmelerinin işletilmesi ve üretimi için önemli zorluklar ortaya çıkardı. Çelik üretim tesisleri ziyan eden üretimi azaltması ve nakit tutması gerekiyor” sözlerine yer verildi.

  • Kerem Aktürkoğlu’nun inancı tam!

    Galatasaray’ın genç yıldızı Kerem Aktürkoğlu, Karagümrük maçında 3-1’den gelip skoru 3-3’e getirmelerinin şampiyonluk yolunda çok kıymetli olduğunu lisana getirdi.

    “Kazanabilseydik çok daha hoş olacaktı” diyen Ulusal futbolcu, “Taraftarımıza teşekkür ederiz, bizi sonuna kadar desteklediler. Doğal ki üzüldük fakat kıymetli olan bu maçlardan mağlubiyetle ayrılmamak. Bu türlü şeyler olabiliyor. Yolumuz uzun. Daha önümüzde kıymetli maçlar var. Her şey tekrar bizim elimizde. İnşallah önümüzdeki maçlarda bu türlü kazalar olmayacak. Taraftarımızla birlikte şampiyonluk ipini göğüsleyeceğiz” açıklamasını yaptı.

    GÖZÜ BEŞİKTAŞ DERBİSİNDE

    Dönemin son haftaları yaklaştıkça form grafiğini yükselten Kerem’in, son 3 lig imtihanında 2 golü ve 4 asisti bulunuyor. Gözünü pazar günkü dev gayrete çeviren 24 yaşındaki kanat oyuncusu, Fenerbahçe derbisinde attığı golden sonra bu dönem Beşiktaş’a karşı da boş geçmemenin hesaplarını yapıyor. 

  • Pixel 8 Pro modeli kamera özellikleriyle kendine hayran bırakacak

    Google’un yeni amiral gemisi akıllı telefonu Pixel 8 Pro, Samsung’un bugüne kadar ürettiği en büyük kamera sensörünü içerecek. İki yıl evvel Samsung tarafından piyasaya sürülen ISOCELL GN2 kamera sensörü, 1/1.12 inç boyutunda ve 50 MP çözünürlüğünde bir sensör sunuyor. Sensörün piksel boyutu 1.4μm ölçüsünde ve 4-in-1 piksel süreci ile 2.8μm’ye kadar artabiliyor, bu da düşük ışık şartları için ülkü hale getiriyor. Buna rağmen, Samsung’un Galaxy S23 Ultra modelinde kullanılan ISOCELL HP2 kamera sensörü, 16-in-1 piksel sürecinden sonra 2.4μm piksel içeriyor.

    ISOCELL GN2 kamera sensörü, ayrıyeten remosaic algoritması kullanarak 100 MP imgeler oluşturabiliyor ve 8K 30fps, 4K 120fps ve Full HD 480fps görüntüler kaydedebiliyor. Süratli, muteber ve hassas odaklama için Dual Pixel Pro otomatik odaklama özelliği ve 24% daha az güç tüketen Staggered HDR özelliği ile aydınlık ve karanlık alanlardaki ayrıntıları koruyabiliyor.

    Pixel 8 Pro modeli kamera özellikleriyle kendine hayran bırakacak

    Google, Pixel 6 serisinin piyasaya sürülmesinden bu yana Samsung’un kamera sensörleri, ekran panelleri, modemleri ve öbür elektronik bileşenlerini kullanıyor ve gelecek kuşak Pixel akıllı telefonlarında da kullanmaya devam edecek. ISOCELL GN2 kamera sensörü ile birlikte Google’un Pixel 8 Pro’su, Samsung’un Galaxy S23 Ultra’sından daha büyük bir kamera sensörü kullanarak akıllı telefon kamera pazarında üst sıralarda yer alacak.

    Neredeyse tüm akıllı telefon markaları, amiral gemisi akıllı telefonlarında 1 inç kamera sensörüne yaklaşırken, Google’ın ISOCELL GN2 kamera sensörünü tercih etmesi, müşterilerine en üstün kamera teknolojisini sunma konusundaki kararlılıklarını gösteriyor. Pixel serisine heyecan verici bir ek olacak olan Pixel 8 Pro, amiral gemisi akıllı telefon pazarında umut vaat eden bir rakip olarak karşımıza çıkıyor.

  • Demet Akalın’dan kızı Hira Kurt’a servet bedelinde jest: Hira’ya mesken aldım!

    Geçtiğimiz gün 2. Sayfa programına konuk olan Demet Akalın, kızı Hira Kurt’a doğum gününde servet pahasında bir ikram aldığını açıkladı.

    Son devirlerde yaptığı değişik açıklamalar ve toplumsal medya paylaşımlarıyla gündemden düşmeyen Demet Akalın, evvelki gün 2. Sayfa programına konuk oldu. Hem meslek hayatı hem de özel yaşantısı hakkında merak edilenleri anlatan ünlü müzikçi, yakın vakitte yeni bir yatırım yaptığını söyledi. 

    Demet Akalın

    2014 yılında kızı Hira’nın doğumuyla annelik sevinci yaşayan Akalın, 9 yaşındaki kızı için kesenin ağzını açtı. Doğum gününde Hira’ya sürpriz yaptığını lisana getiren ünlü müzikçi, “Hira’ya Bodrum’dan küçük bir mesken aldım. 2 ay evvel doğum gününde aldım. Konukları falan orada ağırlayacağız. Küçük bir mesken, yatırımlık.” ifadelerini kullandı.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

    Seda Sayan’dan estetiklerini saklayanlara sitem! “Millet yaptırıp yaptırıp…”

  • Kayseri protokolü turizm cenneti Soğanlı Vadisi’nde

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve ’CZN Burak’ adıyla bilinen fenomen şef Burak Özdemir ile birlikte her adımda farklı bir güzelliği bünyesinde barındıran Soğanlı Vadisi’nde tanıtım çalışmalarına katıldı.

    Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi el ele, gönül gönüle birlikte yaptığı çalışmalar kapsamında Yeşilhisar ilçesi Soğanlı Vadisi’ni turizmin yeni adresi yapmak için, tarihi eser restorasyonu, meydan düzenlemesi, yol yapım çalışmaları ve yürüyüş parkurları gibi yatırımlar yapılırken, yapılan çalışmalar ile bölgenin tanıtımı da aralıksız devam ediyor.

    Bu kapsamda Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ve ’CZN Burak’ adıyla bilinen fenomen şef Burak Özdemir ile birlikte Soğanlı Vadisi’ni keşfetti. Büyükkılıç ve Çiçek sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bölgeye giderek gerçekleştirilen balon uçuşuna katılarak, balona binen ve muhteşem manzaraya sahip bölgeyi gökyüzünden inceleyen CZN Burak’ın heyecanına ortak oldu.

    Başkan Büyükkılıç, balon uçuşunda havada pastırma doğrayan CZN Burak’a ‘pastırmayı iyi doğradık mı?’ diye sordu. Şef Burak, ‘Uçuş adrenalinli geçti. Biraz kalın oldu başkanım’ deyince, Büyükkılıç, “Olmaz. Araya, dereye vermişsin. Biz bunu yerinde ve uygun bir şekilde doğrayalım” dedi. CZN Burak, Başkan Büyükkılıç’a “İyi ki varsınız başkanım. Sağ olun” ifadelerini kullandı.

    Vali Gökmen Çiçek ve CZN Burak ile birlikte Soğanlı Vadisi’nin birbirinden özel, birbirinden değerli güzelliklerini keşfeden Başkan Büyükkılıç, ayrıca tarihi kiliseleri de gezerek, bölgede yapılan çalışmaları yerinde inceledi.

    Restore çalışmaları ve kilisenin tarihi duvarlarında bulunan freskler hakkında bilgiler alan Büyükkılıç, Kayseri’nin bir cazibe merkezi olduğuna dikkat çekerek, “Kapadokya’mızla, Erciyes’imizle, inanç turizminin merkezi olma anlayışıyla bir Orta Anadolu bölgesi olarak değerlendiriyoruz ve bunu bir zenginlik olarak görüyoruz. İnanç turizminin merkezlerinden biri olan Soğanlı Vadimizi çok değerli Valimizle dayanışma içerisinde hayata geçirmek suretiyle hizmete sunuyoruz” dedi.

    “TARİHİN EN GÜZEL ZENGİNLİKLERİNİN YAŞANDIĞI BİR BÖLGEDEYİZ”

    Bölgeye farklı ülkelerden turist grupları geldiğini kaydeden Büyükkılıç, “Avrupa’dan hatta Amerika’dan, Hindistan’dan, Rusya’dan turist grupları gelmek suretiyle burada hem inanç turizmi bağlamında hem de balon turizmi bağlamında çalışmalarımızı görüyorlar. Sultan Sazlığı’nın ayrı bir zenginlik kazandırdığı, açık hava müzesi niteliğindeki Kayseri merkezinin ayrı bir güzellik kazandırdığı, tarihin en güzel zenginliklerinin yaşandığı bir bölgedeyiz. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Yeşilhisar’ımıza, bölgemize hayırlı olsun diyorum. Her bölge ayrı güzel ama burası daha bir farklı, Kapuzbaşı’nı da unutmayalım diyorum” şeklinde konuştu.

    Vali Gökmen Çiçek de Soğanlı Vadisi’nin özellikle Avrupalı turistlerin çok büyük ilgisini çeken bir bölge olduğuna vurgu yaparak, “Biz Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte Kayseri Valiliği olarak bura ile ilgili turizm atağı başlatmıştık. Bir yandan balon turizminin başlaması, bir yandan inanç turizmi ile ilgili kiliselere yoğun Avrupa’dan gelen rağbet, kiliselerin restorasyon çalışmaları, özelikle kent meydanı düzenlemeleri ile beraber bizim başlattığımız seferberlikti” diye konuştu.

    “YAPTIĞIMIZ SEFERBERLİĞİN MEYVELERİNİ TOPLADIĞIMIZI HİSSETMEK BİZLERİ ÇOK MUTLU EDİYOR”

    Yoğun bir çalışma yaptıklarının ve tanıtım atağı başlattıklarının altını çizen Vali Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi geçen günler sonrasında artık o başlattığımız çalışmaların köylülerimizle beraber, burada yaşayanlarımızla beraber yaptığımız seferberliğin meyvelerini topladığımızı hissetmek, görmek bizleri çok mutlu ediyor. Şu an çok ciddi bir geliş var, çok ciddi bir rağbet var. Özellikle 14 tane balon uçuyor artık Soğanlı Vadisi semalarında. Sabahın erken saatlerinden itibaren dünyanın her yerinden gelen misafirlerimizi oralarda, restoranlarda, lokantalarımızda, bölgede ağırlıyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor. Ciddi bir ekonomik canlılık da başlattı ama Büyükşehir Belediye’mizin başlattığı proje de hızla devam ediyor. İnşallah sonuna doğru geldiğimizde otel projemiz var. Otel projemiz de bittiğinde bambaşka bir Soğanlı olacak. Bizim hep bir söylemimiz vardı Kayseri’de ‘baharda başka bir Soğanlı olacak’ diye. Şimdi bahar gelmek üzere, biz de çalışmalarımızı ona göre hızlandırdık. İnşallah yazın o farklı, bütün hemşehrilerimizle beraber cıvıl cıvıl, turistlerle tıklım tıklım dolu bir şekilde Soğanlı Vadisi göreceğiz inşallah.”

    “BURAYI GÖRMEYEN, BİLMEYEN, DUYMAYAN KALMASIN İSTİYORUZ”

    Vali Çiçek son olarak, “Kayseri Valisi olarak, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız, Yeşilhisar Belediye Başkanımız, Yeşilhisar Kaymakamımız ile beraber burayı görmeyen, bilmeyen, duymayan kalmasın istiyoruz. Tüm Türkiye’yi bu eşsiz bölgeyi görmelerini istiyoruz ve herkesi buraya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. Yeşilhisar Belediye Başkanı Halit Taşyapan ise bölgenin turizm ile ön plana çıkmaya başladığını ifade ederek, “Elbette memleketimizin her yöresi güzel. İlçemizi biz tarım ve turizm ilçesi demiştik ama Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızla daha da öne çıkmaya başladı. İnşallah bu bölgemizin tanıtımını yapacağız. Hayırlı olsun. Tüm vatandaşlarımızı buraya bekliyoruz” dedi.

    Başkan Büyükkılıç ile Vali Çiçek’e Yeşilhisar Kaymakamı Ahmet Ali Altıntaş, Yeşilhisar Belediye Başkanı Halit Taşyapan da eşlik etti.

  • A Plague Tale: Innocence – İnceleme

     
    Asobo Studio tarafından geliştirilen ve 2019 yılında Focus Entertainment tarafından yayınlanan kıssa odaklı bir imal. A Plague Tale: Innocence, gerek atmosferi ile gerekse bizlere sunduğu kapalılık ögeleri ile birlikte art planda hoş bir kıssanın de olduğu uzun bir seyahati bizlere aktarıyor. Yaklaşık olarak 10-11 saatlik bir maceranın bizleri beklediği bu oyun içerisinde yeri geldiği vakit o gergin atmosfer içerisinde hayatta kalmaya çalışacak yeri geldiği vakit da görüntünün tadını çıkartabileceğiz.
     
    Gizlilik ögelerinin bol bol ön planda olduğu ve sanat tarzını de hayli beğendiğim bir imali olan A Plague Tale: Innocence, kıssanın odak noktası olduğu bir yapıyı bizlere sunuyor. Oyun içerisinde art planda hoş bir kıssa sunumu bizlere aktarılıyor ve bu öykü sunumu gerek orta sahnelerle gerekse karakterler ortası diyaloglar ile bizlere aktarılıyor. Sunum içerisinde hakikaten de ilgimizi çeken bir öykü transferi yer alıyor diyebilirim.
     
    Sanat stili
     
     
     
    Oyunun öncelikle sanat tarzından başlamak istiyorum. Çünkü siz de oyuna birinci adımı attığımızda direkt olarak etrafa ve karakterlerin nasıl olduğuna bakıyor ve gözünüze birinci olarak görsellik çarpıyor. Münasebetiyle birinci etapta biz oyuncuların dikkat ettiği şey şayet doğal bu türlü bir beklentiniz varsa görsellik ve sana tarzıdır. Oyun öncelikle harika bir başlangıç yapıyor ve kendimizi yaprakların döküldüğü, etrafın olabildiğince turunculaştığı bir yerde buluyoruz ve ufak bir tabiat yürüyüşüne katılıyoruz. Oyun bu türlü bir sekansa başlayarak direkt olarak bizi yakalıyor diyebilirim.
     
    Sanat ve görsellik konusunda pek hoş bir iş başarmış lakin şunu da belirtmeliyim ki oyun içerisinde güya ekstra bir filtre var ve bu filtre de birazcık oyunun grafiklerini bulanıklaştırıyor. Bu durum birinci etapta gözüme çarpan ayrıntılardan biri oldu. Oyunda güya netlik konusunda bir meşakkat var diyebilirim fakat bu alışılmış benim dikkat ettiğim ve gözüme çarpan konu da olabilir yani herkese bu biçimde gözükmeyebilir. Ancak direkt olarak benim bu dikkatimi çekti ve güya biz ve oyun ortasında bir filtre var ve bu filtre de hafif bir halde oyunu bulanık yapıyor ve güya tam istediğimiz o grafiğe erişemiyoruz üzere. Neyse siz anladınız..
     
    Grafikler ve animasyonlar
     
     
     
    2019 yılında çıkış yapan bu oyun alışılmış ki hem grafik manada hem de animasyon manasında bizlere tatmin edici bir yapıyı sunuyor. Münasebetiyle oyun içerisinde yer yer hoş atmosferler ile yer yer de ağzımızı açık bırakan görüntülerle karşı karşıya kalıyoruz. Oyun içerisinde daima olarak kendimi fotoğraf modu içerisinde buluyorum. Oyunda her bir yeni yere atıldığımda arayüzü kaldırarak direkt olarak fotoğraf çekme işine girişiyorum. Oyun içerisinde bu usul şeyleri yapmayı epeyce seviyorum ve bulduğum görünümleri daima olarak arşivime atıyorum ve bir kenarda saklıyorum.
     
    Oyun içerisinde çok renkli ve yer yer de karanlık atmosfer bizlere aktarılıyor. İlgi cazip sanat tarzı yer aldığı bu oyunda yeniden karşımıza çıkan düşmanların animasyonları, denetim ettiğimiz karakterin animasyonları ve daha fazlası pek hoş bir formda karşımıza çıkıyor. İlgi alımlı bir tek oyunculu yapı sunduğundan ötürü oyunun bizlere aktarmaya çalıştığı kıssa orta sahnelerle bir arada de destekleniyor. Münasebetiyle orta sahnelerin kalitesi ve tarzı de pek hoş olmuş diyebilirim.
     
    Aksiyon sistemi
     
     
     
    Oyunun hem sanat lisanından hem grafik ve animasyonlarından hem de genel bir yapısından bahsettik. Artık ise bahsetmemiz gereken en kıymetli nokta aksiyon ve savaş sistemi. Oyun içerisinde bir kız karakteri denetim ediyoruz ve bu kız karakterle birlikte büyük bir maceraya atılıyoruz. Bu karakterin sağda solda bulup da kullanabildiği rastgele bir silahı bulunmuyor. Elinde yalnızca bir sapanı yer alıyor ve oyun içerisinde yer alan bu sapan epeyce fazla formda özelleştirilebiliyor ve geliştirilebiliyor. Münasebetiyle attığımız taştan kullandığımız iksire kadar çok farklı biçimde kombinasyonlar yapabiliyoruz.
     
    Oyun içerisinde elinde sapan alan bir kızı denetim ediyor ve bu sapanı dilediğimiz üzere geliştirebiliyoruz. Oyunda bu sapanı süratli bir biçimde sallayarak düşmanların üzerine taşlar atabiliyor ve bu taşı düşmanların başında patlatarak alt edebiliyoruz. Oyun içerisinde bu sapanı kullanmak biraz kuvvetli olabiliyor zira sapanı belirli bir noktaya ve atışa hazır hale getirmek biraz vakit alıyor. Hasebiyle bir kılıç kullanımı üzere kolay bir halde karşımıza çıkmıyor ve yer yer de bu durum hududumuzu bozuyor diyebilirim.
     
    Oyun içerisinde kullandığımız sapanı 3 farklı halde geliştirebiliyor ve her kategori farklı farklı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Örneğin sapanın atış suratını geliştirmek için 3 farklı kademe bizleri bekliyor. 3 farklı kademeyi de geliştirdiğimiz vakit daha süratli bir biçimde atışşımızı gerçekleştiriyoruz. Oyunda kullandığımız sapanla birlikte büyük bir maceraya ve çabaya katılıyor, kullandığımız sapanla bir arada de düşmanların başına kafasına taşlar atarak onlara indirebiliyoruz.
     
    Craft ve iksir sistemi
     
     
     
    Oyun içerisinde kullandığımız sapanla birlikte tekrar zanaatkarlık sistemi bulunuyor. Bu zanaatkarlık sistemi içerisinde etraftan bulduğumuz kaynakları bir ortaya getirerek yeni iksirler oluşturabiliyoruz. Oyun içerisinde etraftan bulduğumuz kaynakları üretim mekaniği içerisinde kullanabiliyor ve yeni eksilerin kilidini burada açabiliyoruz. Oyunda alışılmış ki kıssa manasında ilerledikçe yeni iksirlere erişebiliyor ve yanımızdaki karakterler bu iksir tanımlarını bizlere veriyor ve bu formülle bir arada bu iksirler üzerinde ustalaşabiliyoruz. Ek olarak bulduğumuz kaynaklarla bir arada de bu iksirleri üretebiliyoruz.
     
    Oyun içerisinde ürettiğimiz bu iksirleri sapanla bir arada kullanabiliyoruz ve düşmanlara farklı halde saldırabiliyoruz. Örnek verecek olursam büsbütün zırhlı bir düşman karşımıza çıkıyor, bu düşmanı alt etmek için direkt olarak sapanı başına fırlatamıyoruz. Öncelikle başındaki o zırhı çıkarmak için özel bir iksir üretmemiz gerekiyor. Bu iksiri sanatkarlık menüsünden üreterek iksirli taşı düşmana başına fırlatıyoruz ve düşman da başındaki zırhı çıkarmak durumunda kalıyor. Baştakini çıkarttığı anda da olağan taşı başına fırlatarak düşmana tek atakta alt edebiliyoruz.
     
    Karşımıza çıkan düşmanların şayet başları açıksa tek taşla birlikte onları alt edebiliyoruz. Yani bu hususta rastgele bir zahmet yok. Oyun bu bahiste gerçekçi bir yapıyı benimsemiş durumda. Biz de şayet karşılaştığımız güç durumlarda saklanacak bir yer bulamıyorsak öldük demektir. Zira oyun içerisinde düşmanlarla uğraşa girecek bir sistem bulunmuyor. Bu yüzden daima olarak kendimizi düşmanlardan gizlenirken buluyor düşmanları gizlice alt etmeye çalışıyoruz ya da düşmanların bizi öldürmesini seyrediyoruz diyebilirim.
     
    Gizlilik unsurları
     
     
     
    Oyun içerisinde bol bol saklılık ögeleri bulunuyor ki zati oyun bunun üzerine şurası durumda. Yani oyun içerisinde bir bölgeye geldiniz ve bu bölge düşman kaynıyor. Burada direkt olarak düşmanlarının ortasına giremiyor ve dalış yapamıyorsunuz. Oyun içerisinde daima olarak zımnî gitmek durumunda kalıyor ve düşmanların gerisinden sağından solundan dolanmak durumunda kalıyorsunuz ve onları tek bulduğunuz vakit da alt etmek zorundasınız. Oyun içerisinde saklılık ögeleri bol bol karşımıza çıkıyor ve yakalandığımız anda da tek atakta ölüyoruz. Öldüğümüz vakit da o kısmı tekrardan oynamak durumunda kalıyoruz. İşler işte buradan sonra kızışmaya başlıyor.
     
    Oyun içerisinde tek atakta ölüyor ve tek atakta öldürebiliyoruz. Hasebiyle oyunda ikinci bir atak yapmamıza gerek kalmıyor. Lakin kimi durumlarda iksir kullanımından kaynaklı iki kez sapanımızı kullanmak zorunda kalıyoruz. Oyunda daima olarak düşmanlarının gerisinden gizlenerek ilerliyor, onların konuşmalarını dinliyor, ister onları alt ederek ilerliyor istersek de zımnî bâtın yanlarından sıvışabiliyoruz. Lakin bu kapalılık durumları epey fazla karşımıza çıkıyor ve kapalılık oyunlarını seven oyunculara harika bir tecrübe sunuyor.
     
    Tek oyunculu bir macera
     
     
     
    Oyun içerisinde tek oyunculu ve tek istikamete hakikat ilerlemeli bir yapı izleri bekliyor. Yani oyunda rastgele bir çevrimiçi öge yahut mod yer almıyor. Münasebetiyle tek oyunculu olarak oynayabileceğimiz, öyküsünün de sonuna kadar gidebileceğimiz bir üretim bizleri bekliyor. Bu üslup imaller sahiden de oyuncular tarafından en çok oynanan imaller ortasında yer alıyor ve günümüzde epey fazla çevrimiçi oyunu olmasına karşın çok oynanan üretimler ortasında bu tek oyunculu öykü odaklı oyunlar bulunuyor. Münasebetiyle bu oyun da bizlere çok hoş bir tecrübe aktarıyor.
     
    Oyun içerisinde çizgisel bir yapı bizleri bekliyor ve rastgele bir açık dünya bizlere sunulmuyor. Oyunda yapacağımız atılımlar ve gideceğimiz kısımlar muhakkak lakin çevresel ögeler da oyunda çokça yer alıyor. Oyun içerisinde direkt olarak ilerlemek yerine isterseniz çevreyi keşfedebiliyor ve çevreyi keşfederken de yeni şeyler öğrenebiliyorsunuz. Etrafı keşfederek çeşitli kaynakları elde edebiliyor yer yer farklı öykü noktalarına varabiliyor ve farklı bölgelere hakikat adım atabiliyorsunuz. Oyun içerisinde hem etrafı keşfetmek hem de kaynak toplamak epeyce ehemmiyet arz ediyor.
     
    Bulmaca kısımları
     
     
     
    Oyun içerisinde elbette ilerledikçe yeni yeni mekanikler bizlere sunuluyor diyebilirim. Oyunda daima olarak zımnî bilinmeyen ilerliyoruz fakat yer yer de çeşitli bulmacaların karşımıza çıktığını görebiliyoruz. Lakin bu bulmacaların bir özelliği var: Epeyce kolay bir formda çözülüyor. Oyunda yer alan bu bulmacalar aslında bildiğimiz bulmacalar değil de ilerlemek için yapmamız gereken atılımlar halinde karşımıza çıkıyor. Yani oyun içerisinde bir kutu var ve bu kutuyu bir yere taşımamız gerekiyor. Bu kutunun nereye taşınacağını bulmak ve o bulmaca kesimini tamamlamak büsbütün bizim işimiz oluyor. Başka taraftan oyun içerisinde ilerleyen kısımlarda örneğin karşımıza çıkan fareleri belirli bir noktaya yanlışsız götürmemiz gerekiyor ve bunun için de çeşitli atılımlar yapmamız gerekiyor. İşte bu üslup bulmaca kısımları da yer yer karşımıza çıkıyor fakat çok zorlayıcı bir biçimde değil. Yapmamız gereken esasen ortada ve aşikâr.
     
    Düşman çeşitliliği ve işveren savaşları
     
     
     
    Her oyunda olduğu üzere bu oyunda da yeniden oyuncuların dikkatini çeken ve itina gösterilen bir durum bulunuyor. Natürel ki farklı farklı düşmanlar ve işveren savaşları sekansları oyun içerisinde daima olarak karşımıza çıkıyor. Çeşitli düşmanların karşımıza çıktığı ve bu düşmanları alt etmenin büsbütün bizim stratejimize ve planımıza bağlı olduğu üretimde isterseniz kapalı saklı düşmanların gerisinden gidebilir isterseniz de direkt başının nişan alarak kaskı düşürebilir yahut farklı iksirlerle birlikte onları alt edebilirsiniz.
     
    Oyunda karşımıza farklı farklı düşman tipleri çıkıyor ve bu düşman tiplerine de alt etmek çok eğlenceli diyebilirim. Oyunda yeniden çeşitli atılımlarla bir arada onları indirebiliyor ve farklı farklı düşman tipleri ile karşılaştığımız vakit ne yapmamız gerektiğini aslında o anda bulmaya çalışıyoruz. Yeniden örnek vermek gerekirsem oyunda elinde ateşle sarılı bir kılıcın olduğun düşman karşımıza çıkıyor. Bu düşmanı alt etmek için öncelikle o yanan kılıcı söndürmemiz gerekiyor. Bu kısımda da alışılmış ki direkt olarak envanter sistemimize atlıyor ve burada ateşleri söndüren iksiri oluşturarak düşmana kılıcının üzerine bu iksiri fırlatıyoruz ve ateşi söndürüyoruz. Daha sonrasında ise bu düşmanı yapacağımız ataklarla alt edebiliyor ve onu kolaylıkla indirebiliyoruz.
     
    Oyunda yeniden tatmin edici biçimde farklı düşmanlar karşımıza çıkıyor ve bunları alt etmek için de çeşitli planlamalar yapabiliyoruz. Doğal ki öykünün ilerleyen kısımlarında daha farklı düşman tiplere karşımıza geliyor ve bunları alt etmek için de yapmamız gerekenler esasen oyun içerisinde bizlere gösteriliyor. Münasebetiyle rastgele bir zorluk çekeceğimiz kısım bulunmuyor.
     
     
     
    Oyunda öteki taraftan karşılaşacağımız işveren savaşları bulunuyor ve bu işveren savaşları da şiddetli değil lakin birazcık hudut bozucu olabiliyor. Zira oyunda tek bir atılım talihimiz olduğundan ötürü ikinci bir talihimiz bulunmuyor. Oyunda direkt bir darbe yediğimiz vakit direkt olarak ölüyor ve o kısmı tekrardan yine oynamamız gerekiyor. Oyun içerisinde kayıt konusunda çeşitli külfetler da bulunuyor. Örneğin işveren savaşları tek bir kayıt noktası biçiminde alınıyor yani işverene şayet son bir darbe vuracakken ölürseniz işveren savaşının en başına gerçek atılıyorsunuz ve tekrardan birebir şeyleri yapmak durumunda kalıyorsunuz. Hasebiyle bu durum sonunuzu bozacak bir olay olarak karşımıza çıkabiliyor.
     
    Sinir bozucu noktalar
     
     
     
    Oyun bizlere bu özellikleri ile bir arada çok tatmin edici ve eğlenceli bir yapı sunsa da yer yer de hududumuzu bozuyor. Bilhassa oyunun ilerleyen kısımlarında ve artık birçok iksiri üretebileceğimiz yerde hudut bozucu durumlar üst seviye çıkabiliyor. Oyunda düşmanların bizi tek bir atakta öldürmesi ve kullandığımız sopanın yavaş kalması üzere durumlar daima olarak tekrarlandığı vakit oyun içerisinde ufak bir hudut krizi geçirebiliyoruz. Zira bazen kullandığımız sapan sebebiyle düşmanlara tam taşa atacakken yakalanabiliyor ve sapanın suratı birazcık yavaş olduğu için yapacağımız atılımda geç kalabiliyoruz ve düşmanın bizi öldürmesini izliyoruz. Bu durum sıkça karşınıza çıkacak. Sonlarınıza hakim olun.
     
    Oyunda yeniden tuzaklarla dolu bir bölgeye geliyor. Tuzaklarla dolu bölgeyi 5 dakikalık bir sekans boyunca oynuyorsunuz ve tam sonunda hakikat geldiğinizde ve orada öldüğünüz vakit oyun sizi en başa gerçek atıyor ve tekrardan bu kısmı oynamak durumunda kalıyorsunuz. Yani oyun içerisindeki kayıt noktası birazcık sonlarımızı bozabiliyor ve bu durumda sahiden yapabilecek rastgele bir şey yok.
     
     
     
    Diğer taraftan oyun daima olarak kapalılık üzerine kurulduğu için tam ilerlerken düşman ardını döneceği tutuyor ve bizi görebiliyor yahut tam düşmanı alt edecekken yandaki düşman görüyor ve bizi indiriyor. İşte bu biçim durumlar oyun içerisinde daima olarak karşılaşacağınız kısımlar. Hasebiyle bunu daima olarak yaşarsınız ve arka arda bir yerde ölürseniz oyun içerisinde birazcık sinirlenebilirsiniz ve oyundan tahminen de çıkmak durumunda kalırsınız. Lakin buraları sakin bir başla oynarsanız oyundan hem zevk alır hem de kısa bir mühlet içerisinde o kısmı geçmiş olursunuz.
     

    Kısaca toparlamak gerekirsem oyun bizlere çizgisel tek oyunculu kapalılık ögelerinin ön planda olduğu aksiyon ve macera tecrübesi aktarılıyor. Kıssa odaklı bu üretim içerisinde bizlere hoş ve tatmin edici bir kıssa ve yeniden tatmin edici bir son bekliyor diyebilirim. Bu şekil tek oyunculu koridor üslubu ilerlemeli öykü odaklı üretimleri seviyorsanız ve oynayacak oyun arıyorsanız ve bu oyunu da oynamadıysanız kesinlikle bu imale  bir göz atmalısınız. Oyunun esasen bir devam oyunu da bulunuyor. Hasebiyle bu oyunu oynadıktan sonra devam oyununa da geçiş yapabilirsiniz. Oyun bizlere pek hoş bir tecrübe aktarıyor. Gerek öyküsü ile gerekse atmosferi ile bizleri içine çekiyor.

Başa dön tuşu