Ay: Nisan 2023

Kripto piyasası yeni haftaya piyasa genelinde hissedilen orta çaplı bir düzeltmeyle başladı. Altcoin piyasasının en büyük üyeleri, yeni iştirak ve yatırım haberleriyle canlı kalmaya devam ediyor. Bu yazıda, günün öne çıkan güncelleme, paydaşlık, yatırım, listeleme vb. haberleri derledik.

İlk 100’de yer alan bu altcoin projelerinden kıymetli haberler var

• Ethereum’un Şangay güncellemesi, yüklü ölçüde çekilen ETH’nin yine yatırması nedeniyle, geçen hafta staking bazında haftalık rekor mevduat girişini kaydetti.
• Optimism (OP), token köprüleme sürecini kolaylaştırmak için “Süper Chain Token Listesi” fonksiyonunu başlattı.
• Nansen “ekosistemlerine data sağlamak” için NEAR protokolüyle iştirak kurduğunu duyurdu.
• Zilliqa (ZIL), bugün mainnet’te EVM uyumluluğu yükseltmesini başlatacak ve yükseltme sırasında ağ 24 saat askıya alınacak.

• Binance, ETH1-75 BTC vadeli mukavelesini başlattı.
• Bungee, Polygon zkEVM için dayanak eklediğini duyurdu. Bungee daha evvel Ethereum, Polygon, Optimism ve Fantom üzerinde cross-chain transfer ve varlık alışverişini desteklemişti.
• Binance, bir yıldan uzun bir mühlet evvel Rus vatandaşlarına ve mukimlerine uyguladığı kısıtlamaları kaldırdı.
• Stellar, ABD merkezli DOBXX kodlu Amerikan para fonu ile iştirakini duyurdu.
• Starknet, performansı ve kullanıcı tecrübesini (UX) düzgünleştirmeye odaklanan 2023 gayelerini ve yol haritasını açıkladı.

Shiba Inu ekosistemi yeni borsa listelerine ulaştı

• Blockbank, CeFi platformunda Shiba Inu’yu (SHIB) listelediğini duyurdu.
• Huobi Küresel, ShibaSwap (BONE) listesini duyurdu. Listeleme kararı, Twitter’da gerçekleşen bir oylamanın sonucu sonucunda geldi.
• OKX Web3 cüzdanı, Ethereum tabanlı bir LSD protokolü olan Agility ile işbirliğini duyurdu. Kullanıcılar artık, OKX Web3 cüzdanı aracılığıyla Agility eserlerine bağlanıp likidite staking hizmetini kullanabilecekler.
• On-chain bilgilere nazaran dev bir balina, Amber’den 1.24 milyon USDC pahasında 500.000 DYDX satın aldı.

257.540 ARB satıldı

0xScope datalarına nazaran, Arbitrum ekolojik DAO’sunun birinci ARB dağıtımının dağıtımını tamamladıktan sonra, Arbitrum oyun projesi Trident tahsis edilen 257.540 ARB’nin tamamını sattı. Bunları ETH ve USDC ile takas etti.

DFlow finansman cinsini tamamladı

DeFi protokolü DFlow, kripto risk sermayesi şirketi Framework Ventures liderliğindeki bir finansman çeşidinde 5,5 milyon dolar topladığını duyurdu.

Diğer yatırımcılar ortasında Coinbase Ventures, Circle Ventures, Cumberland, Wintermute Ventures, Spartan Group ve ZeePrime yer alıyor. DFlow daha evvel 2022’nin başlarında bir tohum finansman çeşidinde 2 milyon dolar toplamıştı.

Arbitrum ve GMX (GMX) ortaklığı

Arbitrum tabanlı merkezi olmayan borsa GMX (GMX), Chainlink ile entegrasyonunu duyurdu. Yazım sırasında, topluluk oylarının %96’sından fazlası entegrasyonu onayladı. Bu ortada, oylama için yaklaşık 2 milyon GMX kullanıldı. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, Arbitrum grubu ayrıyeten DAO’lar token dağıtımına başlıyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü ekipleri Marmara Bölgesi ile birlikte ilimizi de etkisi altına alması beklenen sağanak yağış öncesi 12 ilçede yağmursuyu hatları, mazgal ve ızgara temizlikleri gerçekleştiriyor.

KENT GENELİNDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan son verilere göre hafta boyunca sürecek olan yağışlar öncesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü ilçe şube müdürlüğü ekipleri, İşletmeler Bakım Onarım Dairesi Başkanlığı ile birlikte Park ve Bahçeler ekipleri kent genelinde su baskınlarının önüne geçebilmek için çalışma yürütüyor.

SU BASKINLARININ ÖNÜNE GEÇİLİYOR

Yağmur öncesi yağmursuyu hatları, mazgal ve ızgaralarda biriken teressübat temizliklerini yapan İSU ekipleri düzenli akışlarını sağlayarak yaşanabilecek olası su baskınlarının önüne geçiyor. Çıkan malzemeler araçlara yüklenerek depo alanlarına götürülüyor. Aynı zamanda İSU Genel Müdürlüğü, ani sağanak yağışlara karşı sahada su birikintisi olma ihtimali olan bölgelerde motopomp araçlarını hazır olarak bekletiyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

NVIDIA geçtigimiz hafta, DLSS destekli oyun ve uygulamaların sayısının 290’a ulaştığını duyurmuştu. Returnal 25 Nisan tarihinde DLSS 3 desteği alıyor. DLSS 2 desteği alan oyunların sayısı artıyor. 

Returnal için DLSS 3 Performans Desteği

Şubat ayında PC’de piyasaya sürülen ve büyük beğeni toplayan Returnal, piyasaya çıkışıyla birlikte DLSS 2 ve ışın izleme desteği almıştı. 25 Nisan tarihinde Returnal, performansını daha da artıracak DLSS 3 güncellemesini alıyor. GeForce RTX 4090’da 2,2 kat artırılan kare hızları, oyunculara 180 FPS’nin üzerinde performans sağlarken; GeForce RTX 4080’de, DLSS desteği ve 140 FPS’in üzerinde oynanabilirlik sağlıyor. Diğer GeForce RTX 40 Serisi GPU’larda ise DLSS 3, ışın izleme ve tüm ayarlar maksimum seviyedeyken 4K’da 90 FPS+ oyun performansını sunuyor.

DLSS 3, DLSS 2, Reflex ve ışın izleme desteği, herhangi GeForce RTX GPU’da veya dizüstü bilgisayarda, Returnal’ı en iyi şekilde deneyimlemeyi mümkün kılıyor.

DLSS 2 Yüzlerce Oyuna Destek Sağlamaya Devam Ediyor

NVIDIA’nın oyun geliştiricilere yardımcı olmak ve oyun entegrasyonunu kolaylaştırmak için sunduğu birçok araç, eklenti ve oyun motoru entegrasyonu sayesinde DLSS 2, tonlarca oyuna eklenmeye devam ediyor. DLSS 2 desteği alacak en son oyunlarsa şunlar:

• Monster Energy Supercross – The Official Videogame 6 (DLSS 2 desteğiyle erişime açık)
• GUN JAM (DLSS 2 desteğiyle erişime açık)
• STRANGER OF PARADISE FINAL FANTASY ORIGIN (DLSS 2 desteğiyle erişime açık)

Yeni #RTXON The Lord of the Rings: GollumTM Fragmanı Yayınlandı

Yüzüklerin Efendisi: Gollum™ 25 Mayıs’ta piyasaya sürüldüğünde, GeForce RTX donanımına sahip PC oyuncuları, DLSS 3 ve DLSS 2 ile performansı hızlandırabilecek ve mümkün olan en yüksek kare hızlarında ışın izlemeli yansımaların ve gölgelerin keyfini çıkarabilecekler. Bunlara ek olarak, tüm GeForce oyuncuları NVIDIA Reflex ile sistem gecikmesini azaltabilecek ve GeForce GTX oyuncuları, sınıfının en iyisi platformdan bağımsız NVIDIA Image Scaling(NIS)  uzamsal yükseltme ve keskinleştirme algoritmasıyla performansı artırabilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi’nin her yıl lise öğrencilerine yönelik düzenlediği Kitap Kapağı Tasarım Yarışması’nda süreç başladı. Yarışmaya katılacak öğrenciler, 2023 Yılının Yazarı olarak belirlenen Tomris Uyar’ın Gezegen Kızlar isimli kitabına kapak tasarlayacak.

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün, 2023 Yılının Yazarı olarak belirlediği Tomris Uyar ile ilgili etkinlikleri devam ediyor. Bu kapsamda her yıl lise öğrencilerine yönelik düzenlenen Kitap Kapağı Tasarım Yarışması için de süreç başladı. Öğrenciler Tomris Uyar’ın Gezegen kızlar isimli kitabını okuyup, algıladıklarını tasarımlarına yansıtacak. Yazarın genç kuşak tarafından daha yaygın biçimde tanınması ve benimsenmesini sağlamak;  yaşadığı yıllardan bugüne eserlerinin genç zihinlerde oluşturduğu görsel algıyı belgelemek amacıyla düzenlenen Liselerarası Kitap Kapağı Tasarım Yarışması’na son başvuru tarihi 12 Mayıs. Bu süre içinde tasarımını yaparak başvuruda bulunan öğrencilerin eserleri, Feyza Alfatlı, Ethem Onur Bilgiç, Nahide Dikel, Sedat Girgin ve Sadık Karamustafa’dan oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilecek. Yarışmada dereceye giren tasarımların sahipleri daha sonra düzenlenecek törende ödüllendirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ülkemizde ve dünyada plastik sanayisini etkisi altına alan döngüsel ekonominin hızla geliştiğini söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Çevresel etkilerin en aza indirilmesi, sürdürülebilirlik ve hammadde tedarik güvenliğinin sağlanması gibi katkıları ile plastik geri dönüşüm, ülke sanayisinde itici bir güç haline geldi. Sektörümüz büyüyüp, üretim de devam ettiği sürece sanayimiz güçlenecek ve uluslararası düzeyde rekabet edebilecek seviyeye ulaşacaktır” dedi.

Plastik Sektörünün Ülke Ekonomisine Kattığı ve Katacağı Değerler Göz Ardı Edilemez

Türk Plastik Sektörünün ülke ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, “Sektörümüzün iç piyasada ve ihracatta sağladığı katkı, doğrudan ve dolaylı olarak önümüzdeki dönemlerde de devam edecek. Plastik işletmelerimiz, gücünü daha da arttırarak önemli bir seviyeye geldiler. Plastik sektörünün başta otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörler olmak üzere, sanayimizin gelişimine etkisi olan birçok sektöre kattığı ve katacağı değerler asla göz ardı edilemez. Bugün plastik sektörü, sadece ihracatta değil, iç pazarı canlandıracak adımların atılması için de üretmeye, çalışmaya ve sanayiye katkı sağlamaya devam etmektedir” dedi.

Sektörümüz Geri Dönüşüm ile Döngüsel Ekonomiyi Canlandırmaya Devam Edecek

Günümüzde plastiklerin, geleneksel malzemelerin yerini almaya devam ettiğini söyleyen Ömer Karadeniz, “Esnek ve kolay işlenebilirliği olması açısından, plastikler bugün birçok farklı alanlarda kullanılabiliyor. Çoğu plastik türü, alternatif malzemelerle karşılaştırıldığında rahat geri dönüştürülebilirliği sayesinde döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor. Bugün döngüsel ekonominin ve buna bağlı olarak geri dönüşümün önemi hızla artmış durumda. Çevresel etkilerin en aza indirilmesi, sürdürülebilirlik ve hammadde tedarik güvenliğinin sağlanması gibi güçlü yönlere sahip olan plastik geri dönüşüm, sektörümüzün tamamlayıcısı konumunda döngüsel ekonomiyi canlandırmaya devam ediyor” dedi.   

Geri Dönüşüm ve Döngüsel Ekonomi Üzerine Yapılan Çalışmalar Desteklenmeli

Sektör sorunlarının ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı birçok platforma destek verdiklerini ve bu desteklerinin de süreceğini belirten Ömer Karadeniz, “Çatı kuruluş Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) olarak, sektördeki gelişmeleri an be an takip ediyor, sorunlara çözüm üretmek adına başta üye derneklerimiz olmak üzere, birçok farklı STK ve kamu kurum-kuruluşları ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki senelerde de, geri dönüşüm sektörüne en çok katkı sağlayacak olan ve döngüsel ekonomiye yön verecek olan sektörlerden biri de plastik sektörü olacaktır. Sektörümüz büyüdükçe ve üretim de devam ettikçe sanayimiz güçlenecek ve uluslararası anlamda rekabet edebilecek seviyeye ulaşacaktır. Geri Dönüşüm ve Döngüsel Ekonomi üzerine yapılan çalışmalarımızın ana hedeflerinden bir tanesi de budur. Bu hedeflerimizin gerçekleşmesi için yapacağımız ortak çalışmalarımızın kamu otoritelerimiz tarafından desteklenmesi en büyük temennimizdir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birçoğumuzun asla vazgeçemediği o klasik tat… Anne kurabiyesi. Son vakitlerin en çok tercih edilen ve bayatlamayan anne kurabiyesinin tanımını sizler için hazırladık. İşte epey kolay olan ve süratli bir formda hazırlayacağınız anne kurabiyesi tanımı…

Gün geçtikçe hepimiz eski lezzetleri ve tatları arar olduk. Annelerimizin o kıyır kıyır yaptığı ve asla bayatlamadığı kurabiyelerin yerini hiç bir tat tutmadı. Ta ki sizler için hazırlamış olduğumuz anne kurabiyesine kadar. Anne eli değmiş kadar lezzetli olan bu tanım, bayatlamayışıyla da tercihler ortasında birinciliğini koruyor. Bir ısırık alındığınız esnada size eskiyi hatırlatan anne kurabiyesi, az materyaliyle de dikkat çekiyor.

İçerisinde yumurta, ceviz, şeker ve yoğurt üzere konutta bulunan materyallerle yapılan anne kurabiyesi; çayınızın yanında sizler için tam bir kurtarıcı. İçerisini tercihinize nazaran tatlandıracağınız anne kurabiyesi, bir ısırık için sizleri bekliyor. Haydi gelin birlikte anne kurabiyesi nasıl yapılır bakalım.

ANNE KURABİYESİ TANIMI:

MALZEMELER

2 yumurta
1 su bardağı toz şeker (Hafif şekerli oluyor Şekeri baskın olsun derseniz 1,5 su bardağı koyun)
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağından 2 parmak eksik sıvı yağ
3 yemek kaşığı tereyağ (125 gram civarı oluyor )
3 silme çay kaşığı karbonat
Aldığı kadar un yaklaşık 5-5,5 su bardağı un

Üzerine sürmek için

1 yumurta
Ceviz

YAPILIŞI

Önce şeker ve yumurta çırpın.

Sonra yoğurt ve yağı ekleyin karıştırmaya devam edin.

Ardından un ve karbonatı eleyerek yavaş yavaş harmanlayın.

Hamurun kıvamı kulak göğsü kıvamında ayarlayın.

İstenildiği kadar büyüklükte parçalar koparıp toplar yapın.

Daha sonra tepsiye dizin ve üzeri için yumurta sürün

Tercihinize nazaran cevizi ister üstüne isterseniz de ince kıyarak içine atın.

180 derecelik önceden ısıtılmış fırında üstü kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Edremit Belediyesi “Sıfır Atık” projesi kapsamında geri kazanılabilir atıkların diğer atıklarla karıştırılmadan kaynağından ayrı toplanması ve geri kazanıma gönderilmesi amacıyla hazırladığı “1. Sınıf Atık Getirme Merkezi” hizmete açıldı.

Edremit Belediyesi, “Sıfır Atık” projesi kapsamında, atık yönetim sistemini daha çevreci bir hale getirebilmek amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Edremit Belediyesi’nin, geri dönüşümü mümkün atıkları ekonomiye kazandırmak amacıyla hazırladığı “1. Sınıf Atık Getirme Merkezi” Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde hizmete açıldı.

Eroğlan Mahallesi 3123/1 Sokak’ta hizmete giren merkezde, kağıt, cam, plastik, metal, pil, tekstil atıkları, elektrikli ve elektronik eşya, atık ilaçlar, bitkisel atık yağlar, ömrünü tamamlamış lastikler ve hacimli atıklar için bölümler bulunuyor.  Merkeze evlerinde biriktirmiş oldukları geri kazanılabilen atıkları getiren vatandaşlar, geri dönüşüme katkı sağlayarak aynı zamanda ekonomiye ve çevreye de destek olmuş olacak. Geri dönüştürülebilir atıkların geri dönüşümü sağlanacak. Diğer atıklar da, mevzuata uygun bertaraf edilmesi için ilgili tesislere yönlendirilecek.

Atık Getirme Merkezi’nin açılışında bir konuşma yapan Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Atık Getirme Merkezi’nin Balıkesir’de Karesi Belediyesi ile birlikte hizmete açan iki belediyeden birisi olduklarını, merkezin Körfez’de bir ilk olduğunu ifade etti.

Atık Getirme Merkezi Projesi’ni birlikte yürüttükleri, Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Başkan Arslan, “Her gün yeni bir projemizi daha sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz.  İsrafın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılması ile atık miktarının olabildiğince azaltılması hususunda, hayata geçirmeyi planladığımız, atık getirme merkezimizi bugün hizmete açıyoruz..

Sıfır atık projesi çevre koruma ve sürdürülebilirlik için hayati bir önem taşıyor.  Günümüzde artan nüfus ve tüketim alışkanlıkları, çevre kirliliğinin artmasına ve doğal kaynakların tükenmesine sebep oluyor.

Belediyemiz ve aynı zamanda başkanlık görevini yürüttüğüm Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği adına gelecek nesillere temiz bir çevre bırakabilmek için bu alanda yapılacak çalışmalara büyük önem veriyoruz. Atık getirme merkezimizin,  günümüzün ve geleceğimizi tehdit eden sorunların başında yer alan,  çevre kirliliği ile mücadelede önemli bir adım olacağına inanıyoruz.

Tesisimiz bünyesinde kurumlardan ve vatandaşlardan toplanan plastik, cam, kağıt, metal, atık elektrikli ve elektronik eşyalar ile organik atıkların ayrıştırılması sağlanacak ve geri dönüşüme kazandırılacaktır.

İstediğimiz sonuçları alabilmek adına, projemizde siz kıymetli Edremitlilerin desteğine ihtiyacımız var, unutmamalıyız ki bu tek taraflı bir proje değildir. Evsel atıklarınızı ayrıştırarak, atık getirme merkezimize ulaştırmanız neticesinde hedeflediğimiz sıfır atık projesinde ciddi bir adım atmış olacak ve bunu hepimizin duyarlılığı ile birlikte başarmış olacağız.

Daha temiz bir Edremit için projenin hayata geçmesinde emeğe geçen herkese şahsım ve Edremit halkı teşekkür ediyor, atık getirme merkezimizin ilçemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Birol Şahin’de yaptığı konuşmada, Karesi Belediyesi’nin ardından Edremit’te de Atık Getirme Merkezi’nin hizmete girdiğini belirterek, “Edremit Belediyemiz tesisi yapmış hazırlamış. Bundan sonra görev Edremitlilere düşüyor, ilçe belediyesi, büyükşehir belediyesi çalışmalarını yapmış, hükümet yasal zeminini hazırlamış. Kurumsal olarak herkes üzerine düşen görevi yapmış. Şimdi görev Edremitlilerde, Balıkesirlilerde, Türkiye’nin her bir vatandaşında. İnşallah bizler bu tesislere sahip çıkarız. Vatandaşlarımıza önemli görevler düşüyor.  Biz eğer vatandaş olarak evimizde çöpümüzü ayırmazsak, çevre sorunu var diye şikâyet etmeyelim. Edremit Belediyesi’ne, Hasan başkanıma ve bu tesisin kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bunlar örnek projeler. İnşallah diğer ilçelerde de bu projeler oluşur. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Vekili Gökhan Öktem, “Bu merkez toplumumuz için önemli bir adım. Atıkların doğru şekilde yönetilmesi sürdürülebilir bir geleceğin temel taşlarını oluşturmakta. Çevreye verdiğimiz zararı azaltmanın yanı sıra, geri dönüşüm kaynaklarının yeniden kullanımı ve atık yönetimi gibi önemli konularda farkındalık yaratmak hedeflerimizin ve bakanlığımızın esas amaçları arasında yer almaktadır. Atık Getirme Merkezi, evlerimizde oluşan atıkların ayrıştırılması ve geri dönüştürülebilmesi için gerekli olan bir tesistir” dedi.

Edremitliler, atıklarını “Atık Getirme Merkezi” ile kent içinde ki dönüşüm kumbaralarına getirerek dönüştürebilir ve ekonomiye katkı sağlayabilir

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyada, yaşamı tehdit eden en önemli hastalıklar arasında ilk iki sırayı, kanser ve kalp rahatsızlıkları alıyor. Bu süreçle mücadelede yüksek morale sahip olmak hastaları yaşama bağlıyor. Hayatına aktif bir şekilde devam eden, sosyalleşen ve farklı aktivitelerle hastalığı değil, hayatı yaşayan kanser ve kalp savaşçıları, hem hastalık sürecinde hem de daha sonrasında sosyal yaşama daha kolay adapte olabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan ve Memorial Şişli Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, hayatlarına dokundukları hastalarıyla birlikte 25 Nisan Salı günü Emaar Akvaryum’da sağlık farkındalığı için dalış yaptı. Hastalık süreçlerinde doktorlarıyla omuz omuza mücadele eden hastalar, su altında özel mesajlar içeren pankartları doktorları ile birlikte açtı. Bu tecrübeye, Dünya serbest dalış rekortmeni olan milli sporcu Şahika Ercümen de eşlik etti.

Kanser onların hayallerini erteleyemedi

İlk olarak Prof. Dr. Fatih Aydoğan ile hastası Bahar Karacan akvaryuma dalış yaptı ve su altında “Kanser Hayallerinizi Ertelemesin” yazılı pankartı açtı. 38 yaşındaki Karacan kanserin hayalleri erteleyemeyeceğinin en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Bahar Karacan geçtiğimiz sene meme kanserine yakalanmıştı. Prof. Dr. Fatih Aydoğan’ın ameliyat ettiği Karacan kısa sürede sağlığına kavuştu. Karacan ameliyat sonrası da aktif yaşamına devam ettiğini belirterek, “Aslında eşimle birlikte üstü üste hastalıklar yaşadık. 12 yıl önce hayatımı birleştirdiğim eşim evliliğimizin 2. ayında kansere yakalandı. Doktorlar çocuk sahibi olamayacağımızı söylemişti ama dünya tatlısı bir oğlumuz oldu. Ben de 2022 yılında meme kanseri ile tanıştım ancak hastalığın yaşamımı kısıtlamasına bir an bile izin vermedim. Çeşitli spor dalları ile uğraşıyorum. Şimdi de kanser hastalarına umut olabilmek adına bir dalış gerçekleştirdik. Hayallerinizden ne olursa olsun vazgeçmeyin” dedi. 

“Sanatın ve sporun iyileştirici gücünden faydalanılmalı”

Meme kanseri konusunda farkındalık oluşturmak adına çok sayıda sosyal sorumluluk projesine katılmış olan Prof. Dr. Fatih Aydoğan, kanser hastalarında sadece tedavinin değil, hobilerin de yaşama tutunmak ve hastalığı yenmek için büyük önem taşıdığını belirterek “Hastalarımıza sanatın ve sporun iyileştirici gücünden faydalanmaları gerektiğini aktarıyoruz. Meme kanserinde tedavi sadece tümörü çıkarılması veya ilaç uygulamalarından oluşmuyor. Hastaların fiziksel iyiliklerinin yanında ruhsal ve sosyal yönden iyilik halini de sağlamak önem taşıyor. Bunun için hastaların severek sürdürecekleri hobiler seçmeleri ve kendilerini psikolojik olarak iyi hissedecekleri aktivitelere yönelmeleri tedavinin olmazsa olmazı. Ayrıca kanserle savaş sonrası birçok spor rahatlıkla yapılabilir. Bu aktiviteler hastaların tam iyileşme sürecine önemli katkıda bulunacaktır” dedi.

Hastalar ve sağlık kahramanlarıyla dalış yapan milli sporcu Şahika Ercümen, duygularını şu sözlerle anlattı; “Amacımız bugün bir farkındalık oluşturmaktı. Çünkü kanser süreci zor bir süreç ve motivasyon çok çabuk düşebiliyor. Su ve spor da bunun en iyi destekçilerinden birisi. Kanser, doğru tedavi ile kazanabilecek bir savaş. Savaşın sonrasında hayallerinden peşinden gitmeye devam edebiliyor tüm hastalar. Ben de bir astım hastasıyım ve evde oturup hastalığımla bir şekilde demoralize olabilirdim ancak sporu tercih ettim. Hayallerin peşinden gitmek çok önemli. Hastalığın beni yenmesine izin vermedim. Buradaki hastalar da bugün hastalıklarıyla savaşı bir kez daha kazandı” 

Prof. Dr. Bingür Sönmez bypass olan hastası ile dalış yaptı

Ülkemizde en yaygın hastalıklardan biri olan kalp problemleri de hastaları endişelendiren rahatsızlıklar arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kalp problemi olan hastalar özellikle ameliyat sonrası eski yaşamlarına devam edemeyecekleri, artık yarım insan oldukları gibi yanlış düşüncelere kapılabilmektedir. Ancak daha önce hastaları ile Ağrı Dağı’na tırmanan Prof. Dr. Bingür Sönmez şimdi de su altına dalarak bu inanışın doğru olmadığı mesajını somut bir şekilde verdiklerini dile getirdi. Prof. Dr. Bingür Sönmez “Su altında Kalp Hastaları Zirvede de Olabilir, Suların Derinliklerinde de” yazılı pankartı 10 yıl önce bypass olan ve 3 damarı değişen 77 yaşındaki diş hekimi hastası Nezih Saruhanoğlu ile birlikte açtı. Dalış sporcusu olan ve 28 yıl boyunca Türk Balıkadamlar Spor Kulübü Başkanlığını yapan Saruhanoğlu ameliyat olduktan sonra da dalmaya devam etti. Her yıl düzenli olarak kalp kontrollerini yaptıran Nezih Saruhanoğlu’nun sağlık kontrolleri dalış öncesinde Prof. Dr. Bingür Sönmez yönetiminde yapıldı. Nezih Saruhanoğlu, bypass ameliyatının dalış yapmasına engel olmadığını, yıllardır bu sporu severek yaptığını belirtti. 

“Bypass sonrası dalış yapıp dağa tırmanabilirsiniz” 

Sporun kalp sağlığı için çok önemli olduğunu her fırsatta belirten ve kendisi de sporcu olan Prof. Dr. Bingür Sönmez konu ile ilgili şunları kaydetti: “Kalp ameliyatı sonrası bazı hastalar depresif bir döneme girebiliyor. Travma sonrası sendrom olarak da adlandırılan bu süreç 1 ile 3 ay arasında devam edebiliyor. Bypass ameliyatı sonrası 1 ay dinlendikten sonra kişi günlük yaşantısına dönebiliyor. 3 ay sonra da egzersiz ve spor yapabiliyor. Kaygı ve stres seviyesini daha iyi yönetebilen ve aile bağları sağlam olan insanlar ise genellikle bu dönemi daha çabuk atlatabiliyor. Yoga, egzersiz, spor, çeşitli sanatsal terapiler de kalp ameliyatı olmuş kişilerin günlük yaşamlarına adapte olmalarını sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Ameliyatından 3 ay sonra kişi 3500 rakımlı bir dağa tırmanıp, 20 metreye kadar su altına dalış yapılabiliyor. Bu organizasyon da kalp hastalarının tam olarak iyileşebilmesi için hayata katılmalarının, aktif kalmalarının gerekliliğine işaret etmesi açısından çok önemli.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TOSFED Körfez Yarış Pisti, 2023 sezonunu 29-30 Nisan tarihlerinde hem karting, hem de klasik otomobil şampiyonalarının ilk yarışları ile açıyor. 

MOTUL 2023 Türkiye Karting Şampiyonası’nda sezonun ilk ayağı olan Batı Kurumsal Karting Yarışı 29-30 Nisan tarihlerinde Bursa Uludağ Motor Spor Kulübü tarafından ICRYPEX, MOTUL, Batı Kurumsal ve Uludağ İçecek katkılarıyla TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde organize edilecek. 6-9 yaş arası micro, 7-12 yaş arası mini, 12-15 yaş arası junior, 14 yaş üzeri senior ve 30 yaş üzeri sporcuların da master olmak üzere 5 ayrı kategoride değerlendirilecek organizasyonda, tüm kategorilerde üçer yarış koşulacak.

29 Nisan Cumartesi günü 09.30-12.00 saatleri arası serbest ve resmi antrenmanlar ile başlayacak organizasyonun ilk gününde, 13.20-14.30 saatleri arası sıralama turları ve 14.45’ten itibaren de tüm kategorilerde ilk yarışlar gerçekleştirilecek.

30 Nisan Pazar sabahı 10.50-14.00 saatleri arası ikinci yarışların ardından, 15.00-18.20 arası üçüncü yarışlar koşulacak ve saat 18.35’deki ödül töreninde kategorilerinde ilk 3 dereceyi paylaşan sporculara ödülleri verilecek.

Klasikler Baharı Kocaeli’de Karşılıyor

2023 Türkiye Klasik Otomobil Şampiyonası, Klasik Otomobil Kulübü tarafından ICRYPEX katkılarıyla 29 Nisan Cumartesi günü Kocaeli’de düzenlenecek olan Bahar Rallisi ile başlıyor.

Cumhuriyet’imizin 100. Yılında, baharın gelişini mavi ile yeşilin buluştuğu Kerpe’de karşılayacak olan katılımcılar, Cumartesi sabahı TOSFED Körfez Pisti’nden start alacaklar. Gün boyunca Kandıra-Kerpe bölgesinde belirlenen etaplarda devam edecek olan yarış, aynı gün akşamı yine Körfez Pisti’nde sona erecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Arbitrum’un Mart ayında gerçekleştirdiği airdrop aktifliği, kripto yatırımcılarını tekrar gem projelerine yöneltti. Sıradaki büyük airdrop olarak görülen coin’ler ortasında Sui Network ve zkSync yer alıyor. Bugün, Sui Network grubu, altcoin fiyatı hakkında 173x’lik enteresan bir varsayıma yer verdi.

Sui Network grubu gelecek SUI token için fiyat kestirimi yaptı

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, Sui Network’ün beklentilerin bilakis arzının çok küçük bir kısmıyla airdrop yapacağı tez ediliyor. Sui, geliştiricilerin ve üreticilerin süratli ve ekonomik süreçler yapmasına müsaade veren Layer-1 Blockchain.

Yeni bir tweet’te proje grubu, yakında halka açılacak SUI token’in üç büyük borsa üzerinde süreç göreceğini bildirdi. Duyuruya nazaran SUI, KuCoin, OKX ve ByBit üzerinde birinci satışlarına başlayacak. Resmi çıkış ve main net tarihi 3 Mayıs olarak belirlendi. Sui Network’ün tanınan bir Twitter hesabı olan Sui Station, duyurunun devamında, lansman sonrası SUI fiyatının ulaşacağı düzeyleri belirliyor…

Altcoin takımı iddia yaptı: Çok boğa durumunda bu seviyeler

Sui Station’in tahlillerine nazaran, SUI’nin toplam 10 milyar adet token arzı olacak. Bunların 148 milyonu, white list iştirakçilerine ayrıldı. Halka açık satışlar için ayrıntılan token ölçüsü 450 milyon SUI.

Karslılaştırma için, evvelki başarılı airdrop’lardan Aptos’un (APT) 12 milyar dolarlık piyasa bedeline kıyasla, SUI’nın toplam arzı 10 milyar. Sonuç olarak, SUI listeleme fiyat için 1.2 dolarlık ortalama bir maliyet ortaya çıkıyor. Öte yandan, APT listeleme piyasa pahası ile karşılaştırması, 950 milyon dolara kıyasla SUI’nin 182,61 milyon doları büyük bir farkla önde.

Fiyat iddialarına gelince, SUI takımı üç farklı senaryo ortaya koydu:

• Normal durumda: 0,2 dolar
• Boğa durumunda: 1,2 dolar
• Mega boğa durumunda: 5.2 dolar

Sui Blockchain nedir?

Sui, başka Blockchain tabanlı bir akıllı mukavele platformudur. Kolay kullanım durumları için ölçeklenebilirlik ve düşük gecikme müddeti sunar. Sui, birden fazla süreci paralel olarak işlenebilir hale getirir. Bu, sürece kaynaklarını daha âlâ kullanır ve daha fazla kaynak ekleyerek randımanı artırma seçeneği sunar.

Sui ayrıyeten Rust lisanında yazılmıştır. Bir sahibi olabilecek varlıkları tanımlamak için Sui Move’da yazılan akıllı mukaveleleri dayanaklar. Sui Move programları, bu varlıklar üzerinde, bunların oluşturulması için özel kurallar, bu varlıkların yeni sahiplere periyodu ve varlıkları değiştiren süreçler dahil olmak üzere süreçleri tanımlar.

İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, yapımı tamamlanan 5 kreşin toplu açılışını gerçekleştirdi. İBB’nin daha önce kreş ve yurdunun bulunmadığını anımsatan İmamoğlu, “Bizden önce İstanbul’u 25 yıl yönetenlerin aklına tek bir kreş gelmemiştir. Eğitimde fırsat eşitliği gibi bir meseleyi de akıllarına getirmemişlerdir… Kreş gibi yurt da açmadılar ama biz inşallah bunun sayısını daha da arttıracağız” ifadelerini kullandı. Eğitimde fırsat eşitsizliğini ‘insanlık suçu’ olarak tanımlayan İmamoğlu, “Çocuklarımızın özgüvenli, iyi kalpli, demokrat bireyler olarak yetişmesi için gayret sarf ediyoruz. Çocuklarımızın her birisi güçlü olsun istiyoruz.  Güçlü çocuklar, üretken nesiller yetiştirir. Güçlü çocuklar asla aldatılmayan nesiller yetiştirir” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), çocukları eşitlikte buluşturan, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinden hizmet veren 5 yeni Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezi’nin daha düzenlenen törenle toplu açılışını yaptı. Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun, İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu ile eşi Dr. Dilek İmamoğlu tarafından ağırlandığı programa; milletvekilleri, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Millet İttifakı partilerinin Kadın Kolları temsilcileri de katılım gösterdi. 

“İSTANBUL’U 25 YIL YÖNETENLERİN AKLINA TEK BİR KREŞ GELMEMİŞTİR”

Törende yaptığı konuşmasına, “23 Nisan’ı geride bıraktık ama bizim için inşallah bayram hiç bitmeyecek. Bir bayram günü gibi, çünkü kreş açıyoruz” sözleriyle başlayan İBB Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, “Kreş çocuklarımızın ülkemizin geleceği adına atılmış en değerli adımlardan birisidir. Onların dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki çocuklarla eşitlenmesi noktasında atılmış en çağdaş adımdır. Biz bu kreşleri Cumhuriyetin çocukları eşit ve adil şartlarda eğitim alabilmeleri için açıyoruz. Çünkü Cumhuriyet, her şeyden önce çocuklar için eşitlik ve adalet demektir. Özellikle eğitimde fırsat eşitliği demektir. Bizden önce İstanbul’u 25 yıl yönetenlerin aklına tek bir kreş gelmemiştir. Eğitimde fırsat eşitliği gibi bir meseleyi de akıllarına getirmemişlerdir. Bunu sadece biz değil, istatistik diyor. Bazen karşılaştığımızda kreş hizmetimizden bahsederken bizden önce hiç kreş yok dediğimde onlar dahi inanmıyorlar. ‘Ya vardır’ diyorlar, yok diyorum, yok açmadılar. Kreş gibi yurt da açmadılar ama biz inşallah bunun sayısını daha da arttıracağız” ifadelerini kullandı. 

“BU TOPRAKLARIN BÜTÜN ÇOCUKLARI DEVLETİN, MİLLETİN EVLATLARIDIR”

İstanbul’un kaynaklarını doğru işlere ayırdıklarını belirten İmamoğlu, “Bilmediğimiz ya da kontrolünün devlet aklıyla milletin ihtiyaçlarına dönük olmadığını tespit ettiğimiz ya da edemeyeceğimiz derneklere veya vakıflara değil, bu şehrin kendi kurumu olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden hizmetlerini büyüteceğiz. Bu büyük ağ herkesin, 16 milyon insanın; bir partiye, bir kişiye ya da bir kişinin ailesinin vakfına, derneğine de ait değil. Bizim bu anlamdaki hizmetlerimizin tek adresi vardır, devletin kurumları. Tek ismi vardır, devletin, milletin projesi. Tek bir anlayışla hareket ediyoruz. Asla bizden olanlar ve olmayanlar değil, hepimize ait, 16 milyon insanımıza ve 86 milyon insanımıza ait. Bu toprakların bütün çocukları cumhuriyetin çocuklarıdır. Bu toprakların bütün çocukları devletin, milletin evlatlarıdır. Onları kişisel özelliklerine göre ana babalarının diline, inancına, siyasi görüşüne ayırmak hem bu ülkeye hem bu millete hem de insanlığa ihanettir” diye konuştu. 

“GÜÇLÜ ÇOCUKLAR ASLA ALDATILMAYAN NESİLLER YETİŞTİRİR”

Çocukların ailelerinin gelir düzeylerine göre farklı eğitim olanaklarından yararlanmasını, ülkeye ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tanımlayan İmamoğlu, şöyle devam etti:

“Biz bu suçların asla seyirci kalmadık, kalmayacağız. Dar gelirli ailelerin çocukları da okul öncesi eğitim alabilsinler ve bu şehrin çocukları eşitlenebilsin diye yoğun bir biçimde bu kreşlerde çocuklarımız modern koşullarda, bilimsel eğitim alarak yeteneklerini keşfederek büyüyecekler. Neşeyle, mutlulukla büyüyecekler. Sağlıklı bir psikososyal gelişim süreci yaşayacaklar. Bizim açtığımız kreşler bütünüyle kamu yararına odaklanmış kreşlerdir. Bir mahallede kreş açtığımızda, o mahallede toplumsal hayata neleri katarız onun hesabını yapıyoruz. Anne babalara da farklı boş zamanlarda hizmetler sunuyoruz. Çocukların gelişimleri konusunda hafta sonlarını değerlendiriyoruz. Çocuğunu kreşe verip çalışmak isteyen anneleri unutmuyoruz. Çocukları buradayken onlara Bölgesel İstihdam Ofislerimiz üzerinden iş buluyoruz ya da mesleki eğitimlere Enstitü İstanbul İSMEK’te dahil edip adrese teslim iş imkanlarını açıyoruz. Anneler babalarla,  kreş öğretmenleri ve mahalle arasındaki ilişkileri güçlendirmeye dönük adımlar atıyoruz. Çocuklarımızın özgüvenli, iyi kalpli, demokrat. bireyler olarak yetişmesi için gayret sarf ediyoruz. Çocuklarımızın her birisi güçlü olsun istiyoruz.  Güçlü çocuklar, üretken nesiller yetiştirir. Güçlü çocuklar asla aldatılmayan nesiller yetiştirir. Güçlü çocuklar yaratıcıdırlar, mucit olurlar, icatları olur.”

“KENDİNİ BU ÜLKENİN ÇOCUKLARINA ADAYAN BİR YÖNETİM İŞBAŞINA GELECEK”

Konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır”  sözünü anımsatan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Neredeyse 100 sene önce aslında demokrat bir neslin yetişmesine dönük özel ifadeleri hep birlikte alkışlamalıyız. Cumhuriyet ideallerine bağlı herkes için eşitlik ve adalet isteyen bir yönetim anlayışının hakim olacağına yürekten inanıyorum. Kendini bu ülkenin çocuklarına adayan bir yönetimin işbaşına geleceğine de yürekten inanıyorum. Küçük, büyük demeden herkese sevgiyle, saygıyla ve özenle yaklaşan içinde hiçbir ayrımcılık taşımayan, her anında çocukların geleceğini düşünen bir Cumhurbaşkanımız olacağına da yürekten inanıyorum.  Hem size hem de bütün İstanbul’a,  ülkemizin her sathına 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceliğinin bu ülkenin çocukları olduğunu çok iyi bilen bir yol arkadaşı olarak ifade etmeliyim.”

“2. YÜZYILA HEP BİRLİKTE UMUTLA VE KARARLILIKLA YÜRÜYECEĞİZ”

Türkiye’nin tek akılla yönetilmenin getirdiği bütün dertlerinden kurtulacağının altını çizen İmamoğlu, sözlerini “Uzlaşmayla, hiçbir ayrımcılık yapmadan çalışan bir yönetim işbaşına gelecek. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına hep birlikte umutla ve kararlılıkla yürüyeceğiz. Her mahallesinde, her köyünde çocukların okul öncesi eğitim alabildiği Türkiye’yi, hep birlikte kuracağız. 13 Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi tekrar köy okullarını açık hale getirip, oradaki ailelerin çocuklarını tekrar öğretmenlerle buluşmalarını sağlayacağız. Bugün Maltepe’de, Ümraniye’de, Büyükçekmece’de, Ataköy’de, Tuzla’da 5 yeni kreş daha açıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’na ve hanımefendinin de çocuklara ve kreşlere ne kadar önem verdiğini biliyoruz. Açtığımız her kreşin, en nitelikli fiziksel koşullara sahip olması hiçbir ayrımcılığın yaşanmaması ve buraya gelen çocuğumuzun ailesinin gelir seviyesi her ne olursa olsun, en üstün eğitim kurumlarının olduğu her imkanın burada da var olmasını sağlamak öncü işimiz olmuştur. Emeği geçen herkese bugün burada hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum” cümleleriyle tamamladı. 

Törende konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç da duygularını “Bu dönemde kıymetli belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun görevi devralmasıyla birlikte 150 kreş projesi başladı ki bir kreşimiz  dahi yoktu. Sağ olsun geldiğinden beri çocuklarımızın kreşle buluşması için çaba sarf ediyorlar. Maltepe’nin, İstanbul’un sorunlarına el atıyorlar, çözüm üretiyorlar. Bu vesileyle şahsım ve tüm Maltepe halkı adına başkanımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz” sözleriyle ifade etti. 

Konuşmaların ardından Yuvamız İstanbul kreşi öğrencilerini sahneye davet eden İmamoğlu, Selvi Kılıçdaroğlu, Dr. Dilek İmamoğlu, milletvekilleri, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Millet İttifakı partilerinin Kadın Kolları  temsilcileri ile birlikte kreşi hizmete açtı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Fethiye Atıksu Arıtma Tesisinin açılış töreni yapıldı. Törende konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün yaptıkları yatırımlarla Fethiye’nin 2050 yılına kadar kanalizasyon ve arıtma sorunu yaşamayacağını vurgularken, Fethiye Körfezi’nin temizliği için teknik altyapının hazırlandığını belirterek Körfezi temizleyeceklerinin müjdesini verdi.

Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 147 Milyon 323 Bin TL yatırımla kapasitesi 25 bin m3/günden 50 bin m3/güne yükseltilen Fethiye Atıksu Arıtma tesisinin açılışı yapıldı. Fethiye’de Büyükşehir Belediyesi tarafından 2019 yılında hizmete açılan Ölüdeniz Atıksu Arıtma tesisi ile toplam arıtma kapasitesi yaklaşık 280 bin nüfusa hizmet verebilecek orana yükseldi. Fethiye Atıksu Arıtma tesisinde yapılan açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ev sahipliğinde CHP Muğla Milletvekili adayları Gizem Sayar Özcan, Mehmet Demir, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Çıralı, Millet İttifakı ortağı ilçe başkanları ve yöneticileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Alim Karaca, “Osman Başkanımın Çabalarıyla Fethiye Kokudan Kurtuldu”

Fethiye Atıksu Arıtma Tesisi açılışında konuşan Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, tarihe tanıklık ettiklerini söylerken, Fethiye’nin büyük bir dertten kurtulduğunu vurguladı. Karaca, “Biz göreve geldiğimizde Osman Başkanım ile birlikte eksikleri tek tek tespit ettik. Bunlardan en önemlisi ise Fethiye artık kötü kokan bir kent hale gelmişti. Bu da turizme büyü darbe vuruyordu. Büyükşehir Belediye Başkanım Ölüdeniz’den başlayarak buraya kadar çok büyük kanalizasyon ve arıtma tesisleri yatırımları yaptı. Bu çalışmalarla diğer kurumlarında dahli ile 400 kilometre altyapı çalışması gerçekleşti. Bu çalışmalar sayesinde kötü kokunun önüne geçildi. Projeleri hayata geçiren ve büyük çaba sarf eden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Osman Gürün’e çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Alim Karaca’nın ardından konuşan CHP Milletvekili adayı Mehmet Demir çalışmanın Fethiye için önemli bir yatırım olduğunu vurguladı. Yine CHP Muğla Milletvekili adayı Gizem Sayar Özcan ise temiz su kaynaklarının önemine değinirken şunları söyledi; “Su kaynaklarımızın korunması geleceğimiz için büyük önem taşıyor. İleri Biyolojik arıtma tesisleri gelecek nesillere yeşil ve temiz bir çevre bırakabilmek adına çok büyük bir adım. 2050 yılını referans alarak bu tesisi hayata geçiren başkanımız Dr. Osman Gürün ve ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.

Başkan Gürün, “Fethiye’den Kötü Kokuyu Silip Attık ve 2050 Yılına Kadar Kanalizasyon, Arıtma Problemini Ortadan Kaldırdık”

Fethiye Atıksu Arıtma Tesisi açılışında konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Fethiye’den kötü kokuyu sileceğiz, arıtma tesisi kapasitesini 2050 yılına kadar yetecek seviyeye çıkaracağız diye söz verdiklerini ve bu sözü gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Gürün tüm sıkıntılara rağmen yatırımları hayata geçirdiklerine vurgu yaparak, “Tüm yokluk ve maddi sıkıntılara rağmen Bodrum’dan Fethiye’ye kadar üretmeye devam ediyoruz. Bizi birde 15 Mayıs’tan sonra görün. Biz ayrıcalık istemiyoruz. Biz sadece tüm belediyelere eşit destek verilmesini istiyoruz. Bunu da Muğlalı vatandaşlarımız için istiyoruz. 2014 yılında hiçbir şeyimiz yoktu. Büyükşehir belediyesini kurduk. Bu arada tüm problemleri tespit ettik. Yol haritamızı çıkardık. En önemli sorun ise finansmandı. İller Bankasından kredi alamadık. Dışarıdan kredi aramaya başladık ve bunu da bulduk. Bu tesisin yapımı için 2015 yılından bu yana çalışıyoruz. Ancak 3 yıldan fazla bir süre kaynak aradık. O müzakereler sonucunda nihayet İl genelinde tüm altyapı çalışmalarımıza başladık ve birçok yerde tamamladık. Fethiye’de altyapı için kazdığımız yerlerin tamamı düzenlendi. Ve bir daha başka bir kurum tarafından bu bölgeler tekrar kazılmayacak. Su, yağmur suyu, telekomünikasyon gibi farklı altyapı yapıldı. Artık sadece arıza olursa kazı yapılacak ve hatlar yeni olduğu için bu çok zor. Uzun süre sorunsuz bir altyapı hizmete sunduk. Ovacık uzun yıllardır kanalizasyon olmadan turizme hizmet vermeye çalışıyordu. Şimdi orada kanalizasyon tamamlandı. Artık orada kanalizasyona bağlanmayacak tesis veya işletme kalmayacak. Ovacık Ölüdeniz’e daha yakın olmasına rağmen buradaki kanalizasyonu Ölüdeniz tesisine bağlamadık. Oradan merkeze kadar büyük mesafe olmasına rağmen merkeze bağladık ve önemli bir harcama yaptık. Ölüdeniz tesisine fazla yük binmesini önleyerek orayı da koruduk. Bu yatırımlarla Fethiye’deki kötü kokuyu silip attık ve 2050 yılına kadar kanalizasyon ile arıtma sorununu tamamen ortadan kaldırdık” dedi.

Başkan Gürün, “Fethiye Körfezi’ni Temizleyeceğiz”

Fethiye’nin en önemli sorunlarını ortadan kaldırmak için büyük gayret sarf ettiklerini söyleyen Başkan Gürün, Fethiye Körfezi için uzun süren araştırma yaptıklarını ve teknik bir rapor oluşturduklarını belirterek temizlik çalışması yapacaklarını söyledi. Gürün, “Biz Fethiye Körfezi için çalışma başlattık. Burada bütün su akımlarını ölçüyoruz. 13 metre alüvyon birikmesi tespit ettik. Bilimsel olarak bu tamamen alınamıyor. 3 ila 5 metre alüvyon alınmalı. Şu an DSİ tarafından yapılan kanalın beton olmaması gerekiyor ve uygun olarak yapılmamış. Tüm zirai ilaçlı su Körfeze akıyor. Bu da Körfezi doldurmaya devam ediyor. Ulaştırma Bakanlığından teknik araç talebinde bulunacağız, ücretini ödeyeceğiz ve Körfez temizliğine başlayacağız. Teknik olarak gerekli hazırlıklarımız bitmek üzere. Finansmanını da bularak Körfezimizi temizleyerek Fethiye’ye yakışır hale getireceğiz. Vatandaşlarımızın hayat standardını yükselterek, mutlu ve huzurlu yaşamalarını sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz. Daha güzel Fethiye daha güzel Muğla ve daha güzel bir Türkiye için kol kola birlik içinde geleceğe yürüyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı öncesi İnegöl Belediyesi Hayvan Pazarının kotra ihale tarihi belli oldu. Belediye Başkanı Alper Taban, 10 Mayıs’ta yapılacak ihalede 140 adet büyükbaş ve 51 adet küçükbaş olmak üzere toplam 191 adet kotra ile 7 adet büyükbaş hayvan kesim alanının satışa çıkacağını duyurdu.

Bölgenin en kapsamlı hayvan pazarına sahip olan İnegöl Belediyesi, Modern Hayvan Pazarında Kurban Bayramı öncesi kotra satış ihalesine çıkıyor. İnegöl Belediyesi Hayvan Pazarında Kurban Bayramı öncesi kotra ihalesinin kiralama işlemleri 10 Mayıs 2023 Çarşamba günü saat 10.00’da İnegöl Belediyesi Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezi Çok Amaçlı Salonunda açık arttırma usulü ile gerçekleştirilecek.

Bölgenin en büyük ve potansiyeli yüksek hayvan pazarı olan İnegöl Hayvan Pazarında, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi hazırlıklar başladı. Modern, tercih edilen, cazip ve ilgi gören bir hayvan pazarı olan İnegöl Belediyesi Hayvan Pazarında kotralara da ilginin yoğun olması bekleniyor. İnegöl Hayvan Pazarıyla ilgili yerleşim planı ve krokileri vatandaşlar, Belediye Ek Hizmet Binası Kiralama Servisinden temin edebilecek. Kotralar, belirlenen fiyatlar üzerinden açık arttırma usulüyle kiralanacak. Yer kiralama bedelleri 10 Mayıs’ta yapılacak ihale sırasında salonda kurulan tahsilat masalarında peşin olarak tahsil edilecek.

TÜM ÜRETİCİLERİMİZİ DAVET EDİYORUZ

Konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, 10 Mayıs günü yapılacak ihaleyle kotraların kiralanacağını hatırlatarak; “Önceki yıl hizmete açtığımız Modern Hayvan Pazarımızda kotralardan konaklama alanlarına, sosyal alanlardan bir tesis havasındaki kafeteryasına kadar her şeyi ile eksiksiz şekilde üreticilerimize hizmet veriyoruz. Her yıl bölgenin en yoğun pazarlarından biri olan İnegöl Hayvan Pazarımızın bu yıl da kalitesini ve yoğunluğunu arttırarak devam edeceğini düşünüyoruz. Hayvan pazarımızda bu yıl 140 adet 60 m2’lik büyükbaş hayvan kotrası, 25 adet 25 m2’lik ve 26 adet 12,5 m2’lik olmak üzere toplam 51 adet küçükbaş hayvan kotrası ile 7 adet büyükbaş hayvan kesim alanını ihale ile kiralayacağız. 10 Mayıs Çarşamba günü 10.00’da Beşinci Mevsim Kültür Merkezimizde yapılacak ihaleye tüm üreticilerimizi davet ediyoruz” dedi.

05 HAZİRAN’DA PAZARA GİRİŞLER BAŞLAYACAK

İhaleyle ilgili de bilgiler veren Başkan Taban, “Kotra bedelleri, peşin olarak ya da kredi kartı ile ihale günü salonda tahsil edilecek. Bir kişi ihalede üçten fazla kotra satına alamayacak. Kotra satışı sıralı şekilde olacak. Büyükbaşlara ait bölümlerden yer alanlar ayrıca maksimum 1 adet olmak üzere küçükbaşlara, küçükbaşlara ait bölümlerden yer alanlar ise ayrıca büyükbaşlara ait olan kotralara da teklif verebilecekler. Yasal işlemleri olmayan; sağlık raporu, küpe, pasaport vb. hayvanlar pazara sokulmayacak. Hayvan pazarına girişler ise 05.06.2023 tarihinde başlayacak, 02.07.2023 tarihinde ise Pazar boşaltılarak idaremize teslim edilecektir” açıklamalarında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği işbirliği ile orman yangınlarına karşı orman köylerinde bilgilendirme toplantıları devam ediyor. Eğitimler Menteşe ilçesinin Denizova, Derinkuyu ve Kıran mahallelerinde Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara’nın katılımlarıyla devam etti.

Türkiye’nin orman varlığı ile önemli şehirlerinden biri olan Muğla’da Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Ormancılar Derneği işbirliği ile orman köylerinde bilgilendirme toplantıları devam ediyor. Muğla’da Orman Yangınları çalıştayını birlikte düzenleyen Büyükşehir ve Türkiye Ormancılar Derneği Muğla’nın farklı ilçelerinde orman içi ve bitişiğinde bulunan köylerde orman yangınları için toplumsal duyarlılığı arttırmak, yerel halkı orman yangınları konusunda eğitmek, orman ve tarım arazisi arakesitlerinde yer alan tarım alanlarında yeşil yangın emniyet şeritleri oluşturabilmek ve daha farklı konularda orman köylerini bilgilendirmeyi amaçladığı toplantılara Menteşe ilçesinin Denizova, Kıran ve Derinkuyu mahallelerinde devam etti. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye teşkilatı ve Türkiye Ormancılar Derneği yetkililerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılara Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara’da katıldı.

Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara orman varlığı ile Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri olan Muğla’da yaklaşan yaz mevsimi ve yangın sezonu öncesi orman köylerine yönelik bilgilendirme çalışmalarının çok yararlı geçtiğini söyledi.

Özkara; “Ülkemiz son yıllarda ne yazık ki büyük orman yangınları yaşadı. Orman yangınlarına karşı yangın öncesinde, sonrasında yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken tedbirler var. Son orman yangınlarında ne yazık ki yapılmayan çalışmalar ve alınmayan tedbirler nedeni ile büyük miktarda orman varlığımızı kaybettik. Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte orman köylerimizde düzenlediğimiz eğitim çalışmaları ile orman köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızı bilgilendiriyor, olası bir yangın öncesi yapılması gerekenleri paylaşıyoruz. Yaklaşan yaz mevsimi ve yangın sezonu öncesi bu eğitimlerin çok yararlı olacağını, herhangi bir yangın esnasında bilinçli ve eğitimli vatandaşlarımızla yangınlara kısa sürede müdahale edebileceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

Orman köylerinde düzenlenen bilgilendirme toplantılarında katılımcılara Büyükşehir ve Türkiye Ormancılar Derneği’nin birlikte hazırladığı Orman Yangınlarıyla Mücadele rehberi dağıtıldı. Bu rehber orman yangınları, yangın türleri, yangınların nasıl davranış gösterdiği, yangınların neden çıktığı, orman yangınları ile mücadele araçları, yangın organizasyonu, yanan alanların soğutulması, orman yangınlarında gönüllülük gibi birçok yararlı konu içeriyor. Orman Yangınlarıyla Mücadele rehberi edinmek isteyen vatandaşlar bu kitapçığa Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye birimlerinden alabilecekler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Koçfinans’ın dinamik ve yenilikçi start-up’ları desteklemek amacıyla geçen yıl hayata geçirdiği Koçfinans Demo Day’in ikinci dönem başvuruları başladı.

Gelecek vadeden start-up’ları destekleyerek, onları daha fazlası için teşvik etme hedefiyle hayata geçirilen program kapsamında start-up’lara Koçfinans ile iş birliği, yatırım alma imkânı, nakit desteği, sektör profesyonelleri ve mentorlar ile çalışma, iş bağlantıları, Koçfinans’ın geniş müşteri kitlesine erişim imkânı gibi pek çok değerli fırsat sunuluyor.

Bireysel ve kurumsal müşterilerine 25 yılı aşkın süredir otomotiv başta olmak üzere birçok alanda finansman çözümleri sunan Koçfinans; güçlü, çevik ve inovatif yapısıyla sektöre liderlik ediyor.  Koçfinans; vizyoner bakış açısıyla yenilikçi teknoloji girişimcilerini desteklemek, üretkenlikleri için teşvik etmek, teknoloji odaklı ürün ve hizmetlere geçişi hızlandırmak için 2022 yılında Demo Day’i hayata geçirmiş, kazanan 3 start-up’ı desteklemişti.

Start-up’lara; benzer aşamalar ve zorluklardan geçen girişimcileri kendi çatısı altında toplayarak girişimciden girişimciye deneyim paylaşımında bulunabilecekleri, sorunları birlikte çözme şansı yakalayacakları bir alan yaratan Koçfinans Demo Day’in ikincisi için başvuru dönemi başladı. 

Başvuruların 31 Mayıs tarihine kadar kocfinans.com.tr/tr/demo-day adresinden yapılabileceği Demo Day; kullanıcılarını teknolojileriyle geleceğe hazırlayan, müşteri deneyimini üst seviyeye çıkaran, hayatlarını kolaylaştıran çözümler sunan, ürün ve/veya dijital servis hizmeti sunan start-up’lar için önemli bir ayrıcalık yaratacak. 

Yapılacak iş birlikleriyle yeni dijital iş modellerinin oluşturulmasını Bounce Partners danışmanlığı ile hedefleyen program sonunda; Demo Day’de dereceye giren start-up’lar Koçfinans’ın sunacağı ödül ve yan desteklerden faydalanabilecek. Demo Day’de birinci olan girişime 60 bin TL, ikinci girişime 20 bin TL, üçüncü girişime ise 15 bin TL para ödülü verilecek. Aynı zamanda Koçfinans çözümleri ile yeni müşteri kazanımı ve iş modellerini geliştirmeleri için stratejik danışmanlık imkânı, ekosistemin önde gelen yatırımcıları ve Koç Topluluğu liderleri ile bir araya gelerek yatırım fırsatlarına erişme ve büyüme fırsatı sunulacak.

Geçtiğimiz yıl 120’nin üzerinde başvuru alan Demo Day’e gösterilen ilgiden dolayı heyecan duyduklarını belirten Koçfinans Bilgi Teknolojileri ve Ar-Ge Direktörü Özlem Ekşioğlu Kumuk; “Start-up’lar aldıkları destekler sayesinde büyüyerek gelişiyorlar. Koçfinans olarak, Koç markasının adı altında sahip olduğumuz engin deneyimimizle çevik çalışma prensibini benimseyen, dinamizmin ve sinerjinin yarattığı pozitif etkiyle gelişimi destekleyen bir ekibiz. Demo Day de bakış açımızla örtüşen, çok önemsediğimiz bir program. Yenilikçi iş modelleri ile sektörlere ilham olacak girişimlere verilecek desteklerin bizim gibi köklü firmaların görevlerinden biri olduğuna inanıyoruz. Ülkemizdeki girişimcilik ruhuna baktığımızda yapılan yatırımlarla büyüyüp gelişme potansiyeline sahip pek çok girişim olduğunu görüyoruz. Bu noktada Koçfinans olarak hedefimiz daha çok girişimciyi destekleyerek, yaratıcı ve yenilikçi fikirlerin yolunu açmak” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Sille’de bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait cephaneliği Çumra’daki 8 milyon metrekareden büyük bir alana taşımak için başlattıkları yapım çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Başkan Altay, “Yaklaşık 1 milyar lira ile Konya belediyecilik tarihinin en yüksek bütçeli işi olacak. İnşaatımız tamamlanınca Sille Yolu cephaneliğini bu bölgeye taşıyarak o bölgede tarihi bir dönüşüme imza atacağız” dedi.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Sille’de bulunan 47. Mühimmat Deposunu Çumra ilçesindeki yeni yerine taşımak için çalışmalarını sürdürüyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait 47. Mühimmat Deposu Cephaneliğinin şehir merkezine çok yakın bir alan içerisinde kalmasından dolayı cephaneliği yerleşim yerlerinden uzak bir bölgeye taşımak için başlattıkları çalışmaların hızla devam ettiğini söyledi.

Çumra’da 8 milyon metrekareden fazla bir arazi üzerinde inşaatı devam eden yeni cephaneliği tamamlamak için yoğun bir gayret gösterdiklerini kaydeden Başkan Altay, “Yaklaşık 1 milyar liralık bütçesiyle Konya belediyecilik tarihinin bugüne kadarki en yüksek bütçeli yatırımı olacak inşallah. Toplamda 12 adet NATO Tipi İglo Cephanelik, karargah binaları, servis binaları ve birçok sosyal ve askeri tesisin yer alacağı projeyi yaz aylarında tamamlamayı hedefliyoruz. İnşaatımız tamamlanınca Sille Yolu cephaneliğini bu bölgeye taşıyarak o bölgede tarihi bir dönüşüme de imza atacağız inşallah. Şehrimiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yemeksepeti, deprem felaketinde en fazla yıkıma uğrayan 4 ildeki tüm üye restoranlarına, deprem öncesindeki 3 ayda elde ettikleri hizmet bedeli gelirini geri ödeme kararı aldı. 

Yaraların sarılmasına bir nebze olsun katkıda bulunmak amacıyla afet bölgesi ilan edilen 11 ilde, depremin ilk gününden itibaren hizmet bedeli almayan Yemeksepeti’nin deprem bölgesi için yarattığı fon, yeni destek paketiyle birlikte toplam 34 milyon TL’yi buldu.

Yemeksepeti, ayrıca yaraların sarılmasının ve hayatın normale dönmesinin çok daha uzun bir süre alacağı gerçeğinden hareketle, en büyük yıkımı yaşayan 4 il olan Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’daki tüm üye restoranlardan yıl sonuna kadar hizmet bedeli almamaya devam edeceğini duyurdu.

Türkiye’de hızlı ticaretin öncüsü Yemeksepeti, deprem felaketinden etkilenen üye restoranlarını desteklemek amacıyla önemli bir projeyi daha hayata geçiriyor. 22 yıldır iş ortağı restoranlarla omuz omuza büyüyen ve her daim yanlarında olmayı taahhüt eden Yemeksepeti, şimdi de en zor zamanlarında, üye restoranlara var gücüyle destek vermeye devam ediyor. Bu hedefle Yemeksepeti, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’daki 1.085 üye restorana, depremden önceki son 3 aya ait hizmet bedeli gelirini geri ödemeyi amaçlıyor. Bu sayede restoranların daha hızlı bir şekilde toparlanarak işlerine devam etmelerinin desteklenmesi hedefleniyor.

“Dayanışma içinde restoranlarla birlikte güçleniyoruz”

Deprem felaketinden etkilenen üye restoranlarla, afetin ilk gününden itibaren dayanışma içinde olmayı çok önemsediklerini söyleyen Yemeksepeti CEO’su Mert Baki, konuyla ilgili şunları söyledi: “Restoranlarla birlikte büyüme yolculuğumuz boyunca güçlü bağlar kurduk ve şimdi, bu zor dönemlerinde kararlı bir dayanışma ile iş ortaklarımızın yanlarında yer almayı sürdürüyoruz. Afetten en çok etkilenen 4 ilimizde Yemeksepeti üyesi olan tüm restoranlarımıza Yemeksepeti olarak, depremden önceki son 3 ayda elde ettiğimiz hizmet bedeli gelirimizi geri ödüyoruz. Bu 4 ilde %90’a varan oranda işlerini devam ettiremeyen restoranlarımıza destek sağlayarak daha hızlı bir şekilde toparlanmalarına yardımcı olmak ve istisnasız tüm iş ortaklarımıza yardım eli uzatabilmek adına bunu çok önemsiyoruz. Bu kampanya öncesinde Yemeksepeti olarak, afet bölgesi ilan edilen 11 ilde, depremin ilk gününden itibaren hizmet bedeli almadık. Bunun için oluşturduğumuz 7,5 milyon TL’lik kaynak, 4 il için sağlayacağımız 5 milyon TL’lik komisyon geri ödemesi ve bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz diğer desteklerimizle birlikte, deprem bölgesi için yarattığımız fon, toplamda 34 milyon TL’yi buldu. Bölge tamamen iyileşene, mümkünse tüm işletmelerimiz yeniden ayağa kalkana kadar elimizi afet bölgesi üzerinden çekmeyeceğiz. Unutmayalım ki, birlikte güçlüyüz ve dayanışma içinde daha iyi bir geleceğe yürüyeceğiz.”

Geri ödeme için 5 milyon TL’lik kaynak yaratıldı

1 Ocak 2023’ten önce Yemeksepeti üyesi olmuş restoranların dahil edildiği projede, depremden önceki üç aya ait hizmet bedeli gelirinin geri ödemesinde restoran başına alt limit 1.000 TL, üst limit ise 12.500 TL olarak belirlendi. Buna göre Yemeksepeti üyesi olmasına rağmen deprem öncesinde çok az sayıda sipariş alan tüm işletmeler de destek paketindeki alt limit hizmet geliri geri ödemesinden yararlanabilecek. Bir diğer deyişle alacağı hizmet geliri tutarı 1.000 TL’nin altında kalsa bile Yemeksepeti üyesi her bir restorana, alt limit üzerinden, yani 1.000 TL ödeme yapılacak. Hizmet geliri geri ödemelerinde üst limit ise 12.500 TL olarak uygulanacak. Yemeksepeti’nin başlattığı bu projede tüm üye işletmelere yaralarını sarmada bir nebze olsun destek olmak amaçlanırken, toplamda ise 5 milyon TL’ye yakın yeni bir kaynak depremden en fazla etkilenen 4 ilimize aktarılmış olacak.

4 ilde ayrıca sene sonuna kadar hizmet bedeli alınmayacak

Sene sonuna kadar hizmet bedeli ve masraf kesintisi uygulanmayacak iller Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya olarak belirlendi. Bu 4 ildeki restoran siparişleri için bu proje kapsamında 2023 yılı sonuna kadar hizmet bedeli uygulanmayacak.

Yemeksepeti, depremzedelere yardım eli uzatıyor

Depremin ilk gününden itibaren deprem bölgesinde yardıma ihtiyaç duyan vatandaşlara destek olan Yemeksepeti’nin hayata geçirdiği projelerden bazıları şunlar: 

• 7 ilde açtıkları sahra mutfaklarında yemek dağıtımı yapan Acil Gıda Kolektifi’nin mutfak operasyonel ihtiyaçları karşılanarak gerekli malzemeler tedarik edildi ve bölgeye ulaştırılması sağlandı. 
• Kızılay koordinasyonunda hayata geçirilen “Yardım Mutfağı” projesi sayesinde Yemeksepeti kullanıcıları da depremzedelere yemek bağışında bulunabildi ve Kızılay, tüm yemek menülerinin dağıtımını organize etti.
• Domino’s iş birliği içinde gerçekleştirilen bir projede ise Kızılay koordinasyonunda her gün 1.000 pizza olmak üzere toplam 30.000 pizza depremzedelere ulaştırıldı. 
• Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan Deprem Yardımlaşma Seferberliği kapsamında, kullanıcıların ihtiyaç ürünlerini satın alarak deprem bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağlayan Yardım Marketi hizmeti devreye alındı.
• Spor kulüplerinin yardım faaliyetlerine de Yemeksepeti katkıda bulundu. Galatasaray Spor Kulübü’nün “500 Konteyner Destek Kampanyası”na katılarak depremzedelere 3 konteynerlik destekte bulunan Yemeksepeti, Fenerbahçe Kulübü’nün Konteyner Kent Projesi’ne de 2 konteyner bağışlayarak katıldı. 
• Eğitim alanında ise Yemeksepeti, TEV’in deprem bölgelerindeki etkilenen öğrenciler için açtığı yeni burs kontenjanına katkı sağlayarak, 300 bursiyer öğrencinin yemek ihtiyaçlarının karşılamaya başladı. 
• Yemeksepeti, TEGV’in deprem bölgesinde bulunan Ateşböceği Öğrenim Birimleri’ndeki kütüphanelere 5.000’e yakın kitap bağışladı. Bu bağışlarla, toplam 16 Ateşböceği’nde yaklaşık 1.000 öğrenciye ulaşılarak eğitim ve öğrenme imkânlarının artırılması hedefleniyor.
• Yemeksepeti ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğiyle, Adıyaman’da yaşayan depremzedeler için kurulan çadırda Ramazan ayı boyunca iftar yemeği ve Ramazan Bayramı’nda yemek dağıtımı gerçekleştirdi. Bu süre içinde kişi başı 35, toplam 35 bin öğün yemek, bölgedeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.
• Ayrıca Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu iş birliğiyle, Ramazan ayı boyunca 3.500 ramazan kolisi ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. 
• Yemeksepeti son olarak Türkiye’nin dezavantajlı bölgelerinde yaşayan çocukları sinemayla tanıştıran ve onlara sanat eğitimi sunan Gezen Sinema projesine destek olmaya başladı. İşbirliği kapsamında, depremden etkilenen bölgelerdeki çocuklar için, 2 ay süreyle 45 bin ücretsiz popcorn dağıtılacak. 2017 yılında başlatılan Gezen Sinema projesi, bugüne kadar 72 ilde, 600 ilçede ve 250 köyde toplamda 2 milyondan fazla çocuğa ulaşarak sinema ve sanat etkinlikleri düzenledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Türk Telekom, dijital dönüşümdeki öncü rolü ile eFutbol ekosistemine ve Türk futbolunun gelişimine destek veriyor. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Türk Telekom arasında imzalanan anlaşma kapsamında Türk Telekom, eSüper Lig’in isim sponsoru ve resmi yayıncısı oldu. Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen ve Süper Lig’de mücadele eden 17 takımın yer aldığı eSüper Lig’e Türk Telekom’un ismi verildi. Türk Telekom eSüper Lig’deki maçlar Türk Telekom’un TV platformu Tivibu’daki Tivibuspor kanallarından canlı yayınlanacak. 

• Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Federasyon olarak nasıl ki hem erkek hem de kadın futbolunda sürdürülebilir başarılar elde etmeyi hedefliyoruz eFutbol alanında da amacımız; hem Milli Takımımızın hem de kulüp takımlarımızın bu kategoride elit ülkeler arasında yer almasını sağlamak olacaktır” dedi.

• Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Türkiye’nin dijitalleşmesi yolculuğundaki vizyonumuzu sağlıktan eğitime, kültür sanattan spora kadar birçok alanda hayata geçiriyoruz. Sporun gelişimi ve geniş kitlelere ulaşması için uzun yıllardır farklı dallarda sunduğumuz desteği, giderek daha büyük kitleleri peşinden sürüklediğini gördüğümüz eFutbol ekosisteminin gelişimi için sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

Türkiye’de spora ve sporcuya desteğini sürdüren Türk Telekom, dijital dönüşümdeki öncü rolü ve değer üreten anlayışı ile eFutbol’un geleceğine de yatırım yapıyor. Türk Telekom, dijital deneyimin önemli bir parçası hâline gelen oyun ekosistemine desteğinin bir adımı olarak, Türkiye Futbol Federasyonu ile önemli bir iş birliğine imza attı.  Anlaşma kapsamında Türk Telekom, Türkiye Futbol Federasyonu’nun düzenlediği ve Spor Toto Süper Lig takımlarının yer aldığı eSüper Lig’in 2 sezon boyunca isim sponsoru ve Türk Telekom’un TV platformu Tivibuspor ile resmi yayıncısı oldu. Türk Telekom eSüper Lig’deki maçlar, birçok yeniliği izleyicilerle tanıştıran Türk Telekom’un TV platformu Tivibu’daki Tivibuspor kanallarında, eFutbolseverler ile buluşacak.

TFF Başkanı Büyükekşi: “Çağımızın en çok ve en hızlı gelişme gösteren spor dalı olan eFutbol’u federasyon olarak çok önemsiyoruz”

TFF’nin Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Futbol Federasyonu olarak göreve geldikleri ilk günden bu yana çağın olmazsa olması dijitalleşme ve teknolojik gelişmeleri Türk futbolunun yararına kullanmak için hareket ettiklerini belirterek, “Yönetim Kurulu olarak bu alanlarda önemli adımlar attık ve birçok projeyi uygulamaya koyduk. Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesi olarak özellikle dijital alandaki yenilikler ve gelişmeler bizi de çok yakından ilgilendiriyor. Bu kapsamda çağımızın en çok ve en hızlı gelişme gösteren spor dalı olan eFutbol’u federasyon olarak çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. 

eFutbol’un dünyada her geçen gün sayısı artan milyonlarca oyuncu ve izleyici kitlesine ulaşan bir spor dalı haline geldiğini kaydeden Büyükekşi sözlerini şöyle sürdürdü: “eFutbol aynı zamanda ekonomik olarak da büyük bir hacme sahip. Verilere baktığımız da 2022 yılında dünyada 1,1 milyar PC oyuncusu ve 611 milyon konsol oyuncusu bulunuyor. Yine aynı yıl verileri baz alındığında dünyada PC ve konsol pazar büyüklüğü 92,3 milyar dolar. Bu pazar harcamalarının 38,2 milyar doları PC oyuncuları harcamalarını yansıtırken, konsollarda 51,8 milyar dolarlık bir harcama mevcut. Ülkemizin de yer aldığı Avrupa pazarı 24,3 milyar dolar ile dünya oyun piyasasının yüzde 26’sını oluşturuyor. Ülkemizde ise 2022 itibarıyla oyuncu sayısı 42 milyonun üzerine çıkmış durumda. Toplam oyuncu hasılatı ise mobil, PC ve konsol olmak üzere 1,2 milyar dolar civarında” diye konuştu.

“Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Süper Lig kulüplerimizin eFutbol takımlarından oluşan eSüper Lig’i kurduk”

eFutbol alanında yaşanan heyecanı bu yıl Süper Lig’e de taşıdıklarını belirten Büyükekşi, “Federasyon olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Süper Lig kulüplerimizin eFutbol takımlarından oluşan eSüper Lig’i kurduk. Deprem felaketi nedeniyle ligden çekilmek zorunda kalan Gaziantep FK ve Atakaş Hatayspor kulüplerimiz dışındaki 17 kulübümüzün takımlarının mücadele ettiği Türkiye’nin ilk eSüper Lig’i 15 Mart’ta oynanan ilk hafta karşılaşmaları ile başladı. Böylece eSüper Lig, dünyanın en popüler video futbol oyunu olan, 1998 yılından bu yana her yıl EA Sports tarafından üretilen ve milyonlarca satılan FIFA serisinin en son versiyonu FIFA 23 üzerinden oynanan 20 resmi ligden biri oldu. Kurduğumuz eSüper Lig ile kulüplerimiz de büyük bir ekonomik hacme sahip olan eFutbol’dan önemli gelirler elde edecek duruma gelecek. 16. haftası tamamlanan eSüper Lig’imizde 128 maç oynandı. Toplamda 300 bine yakın tekil kişi tarafından izlenen ligimiz de izleyici sayısı her hafta katlanarak artıyor. eSüper Lig’de normal sezon 13 Mayıs 2023 tarihinde son bulacak. Ligimizi ilk 4 sırada bitiren takımlar 30-31 Mayıs tarihlerinde yapılacak Büyük Final Etkinliğine kalırken, 5 ve 12. Arasında bitiren 8 takım ise 23-24 Mayıs tarihinde oynanacak Play-Offlarda Büyük Finale kalmaya hak kazanacak 4 takımdan biri olmak için mücadele edecek. Öte yandan ligimizin şampiyonu ve ikincisi, 13-14 Haziran tarihlerinde oynanacak FIFA 23 Global Series Play-inlerine katılmaya hak kazanacak” dedi. 

“İki güçlü markanın bu iş birliğinin eSüper Lig’imizin daha hızlı gelişmesine büyük etki sağlayacağı inancındayım”

Türk Telekom ile imzalayacakları sponsorluk anlaşması ile eSüper Lig’i daha güçlü hale getireceklerini vurgulayan Mehmet Büyükekşi, “Türk Telekom, eSüper Lig’in, Nisan-Mayıs 2023 ve Kasım-Mayıs 2024 sezonlarında isim sponsoru olacak ve TV platformu olan Tivibu’daki Tivibuspor kanallarından eSüper Lig maç yayınlarını gerçekleştirecek. Ayrıca Türk Telekom iş birliğimiz süresince hem nakdi ve hem de tanıtım ve alt yapı desteği sağlayacak. İki güçlü markanın bu iş birliğinin eSüper Lig’imizin daha hızlı gelişmesine büyük etki sağlayacağı inancındayım. Türk Telekom yetkilileri ve tüm çalışanlarına değerli destekleri için teşekkür ederken, anlaşmanın eSüper Lig’imiz için hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Türk Telekom CEO’su Önal: “Sporu her alanda destekleyen ve ilklere imza atan bir marka olarak, eFutbol alanında da bir ilki gerçekleştiriyoruz”

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Türkiye Futbol Federasyonu ile yaptığımız anlaşma, dünyada hızla gelişen ve ülkemizde de büyük ilgi ile takip edilen Türkiye’deki eFutbol’u ileriye taşımak açısından çok kıymetli. Türk Telekom olarak, teknoloji ve dijital dönüşümdeki bilgi birikimimiz ile değer üreten anlayışımızla eSpor dünyasının beklentilerine ve ihtiyaçlarına katkı sağlayacak ürün ve hizmetler geliştirirken, ekosistemi büyütecek ve geliştirecek iş birliklerini hayata geçirmek bizi mutlu ediyor. Bugüne kadar binden fazla popüler PC ve Mobil oyununu oyunseverler ile buluşturduğumuz dijital oyun platformumuz Playstore ile çeşitli oyunların paketlerini dünya ile aynı anda, uygun fiyat ve ödeme seçenekleri ile sunuyoruz. Geçtiğimiz sene hayata geçirdiğimiz GAMEON markamız ile oyun ekosistemini 360 derece sahipleniyor; oyun dünyasına yönelik turnuvalardan internet kampanyalarına kadar birçok fırsatı bu çatı altında bir araya getiriyoruz. Dijitalleşmenin her geçen gün önem kazandığı günümüzde Türkiye’nin dijitalleşmesi vizyonumuz kapsamında ülkemizin dört bir yanındaki fiber yatırımlarımızı aralıksız sürdürüyoruz. 2022 yıl sonu itibarıyla fiber ağımız 403 bin kilometreye ulaşırken, 81 ilimizde kullanıcılarımıza yüksek hızlı internet paketleri sunuyoruz. Bu kapsamda Espor ve oyunseverler için de onların tüm ihtiyaçlarına cevap verecek, bir evren oluşturduk. Yıllardır sporu her alanda destekleyen bir marka olarak, VAR, Akıllı Stadyum Projeleri, taraftar paketleri ile ses getiren ilklere de imza attık. Ülkemizde bu yıl ilk kez düzenlenen eSüper Lig ile biz de bir kez daha bir ilkin gerçekleşmesinde rol alıyoruz. Taraftarlarına büyük bir heyecan yaşattığına inandığımız, TFF’nin düzenlediği ve Spor Toto Süper Lig takımlarımızın yer aldığı eSüper Lig’inin isim sponsoru ve yayıncısı olduk. Birçok yeniliği izleyicilerle tanıştırdığımız TV platformumuz Tivibu ile Türk Telekom eSüper Lig’in resmi yayıncısı olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Spor kanallarımız Tivibuspor ile birbirinden heyecanlı eFutbol karşılaşmalarını spor yayıncılığı alanındaki deneyimimizle ekranlara taşıyarak, sporseverle buluşturacağız. Bu süreçte başta Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor, Türk Telekom eSüper Lig’de mücadele eden takımlara başarılar diliyoruz” dedi.

17 takımın katılımıyla nefes kesen mücadele 

Türkiye Futbol Federasyonu tarafından ve Kulüpler Birliği katkılarıyla düzenlenen Türk Telekom eSüper Lig’de 17 takım mücadele ediyor. Türk Telekom eSüper Lig, futbol simülasyonu video oyunu FIFA 23’te, Süper Lig fikstürüne göre oynanırken, her takımın en az 1 koç ve 2 eSporcu ile temsil edildiği Türk Telekom eSüper Lig’de normal sezon maçları çevrim içi oynanıyor. Play Off müsabakaları itibariyle Ultimate Mode üzerinden oynanacak ligde oyuncu yaş sınırı ise 16 olarak belirlendi.   

Şampiyon Mayıs’ta belli olacak

Türkiye’de ilk kez bu yıl resmi olarak düzenlenen Türk Telekom eSüper Lig’in şampiyonu Mayıs ayında oynanacak büyük finalle belli olacak. Dünyanın en popüler video futbol oyunu olan FIFA serisinin en son versiyonu FIFA 23 üzerinden oynanacak olan Türk Telekom eSüper Lig, 20 resmi ligden biri olurken, maçlar sonucunda finale kalma başarısı gösteren finalistler FIFA Global Series’de Türkiye’yi temsil etme hakkı kazanacak.

Türkiye’de eSpor yayıncılığının ana adresi konumunda olan Tivibu Spor, şimdiye kadar birçok popüler müsabakayı canlı olarak yayınladı ve yayınlanmaya devam ediyor. Türk Telekom eSüper Lig maçları da sadece Tivibu Spor kanalları ve Tivibu Spor’un Twitch, YouTube hesapları aracılığıyla canlı olarak sporseverler ve oyun tutkunları ile buluşacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İspanyol futbol kulübü FC Barcelona, ​​Camp Nou stadını yenilemek için finansman muahedesi imzaladı.

Kulüp tarafından Pazartesi günü geç saatlerde internet sitesinde yapılan açıklamada, 1,45 milyar euroluk (1,6 milyar dolar) finansmanın 20 kişilik bir yatırımcı kümesi tarafından sağlanacağı ve 24 yılda beş taksitle geri ödeneceği belirtildi.

Stadyumun berbat şartları, Avrupa rekabet gerekliliklerini karşılamadığı için para cezalarına yol açmıştı.

Fon, Barselona’nın İspanya futbol federasyonu hakemler komitesinin eski bir lider yardımcısına yaklaşık 20 yıldır yaptığı ödemeler nedeniyle bir skandala karıştığı sırada sağlandı.

Yerel basında çıkan haberlere nazaran, skandal kulübün prestijini etkiliyor ve Barcelona’nın yerleştirme yapma kabiliyetini engelliyordu.

Fon haberi Barcelona, ​​İspanya futbol federasyonu hakemler komitesi eski lider yardımcısına yaklaşık 20 yıldır yapılan ödemeler nedeniyle bir skandalın ortasındayken geldi.

Avrupa Birliği’nin (AB), kullanıcı sayısı yüksek olan ve bu nedenle katı kurallara tabi olacak büyük dijital platformlar listesinde Google, Facebook, YouTube, Twitter ve Apple bulunuyor.

AB Komitesi, Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında Avrupa’da faaliyet gösteren ve daha sert kurallar uygulanacak büyük dijital platform ve arama motorları listesinin belirlendiğini açıkladı.

Açıklamada, Alibaba, Amazon, Apple AppStore, Booking.com, Facebook, Google Play, Google Maps, Google Shopping, Instagram, LinkedIn, Pinterest, Snapchat, TikTok, Twitter, Wikipedia, YouTube ve Zalando’nun çok büyük çevrim içi platform, Bing ve Google’ın da çok büyük arama motoru olarak sınıflandırıldığı kaydedildi.

Küresel cirolarının yüzde 6’sına ulaşan para cezaları verilebilecek

Belirlenen 19 platformun 4 ay içinde yasa kapsamındaki bütün yeni yükümlülüklere uymak zorunda kalacaklarına işaret edilen açıklamada, platformların dezenformasyonu sınırlamaları, yasa dışı içeriği süratle kaldırmaları, reşit olmayanları internet ortamında daha güzel muhafazaları, risk değerlendirmesi yapmaları, riskleri azaltmaya yönelik adım atmaları ve dış kontrole tabi tutulmaları üzere kurallara uymaları gerekeceği tabir edildi.

Yeni kurallar çerçevesinde, dijital platformlar AB tarafından daha sıkı biçimde denetlenecek.

Kural ihlalinde bulunan dijital platformlara global cirolarının yüzde 6’sına ulaşan para cezaları uygulanabilecek.

İhlallerin tekrarı durumunda kelam konusu dijital platformların AB’deki faaliyetine son verilebilecek.

Birçoğumuzun asla vazgeçemediği o klasik tat… Anne kurabiyesi. Son vakitlerin en çok tercih edilen ve bayatlamayan anne kurabiyesinin tanımını sizler için hazırladık. İşte epey kolay olan ve süratli bir biçimde hazırlayacağınız anne kurabiyesi tanımı…

Gün geçtikçe hepimiz eski lezzetleri ve tatları arar olduk. Annelerimizin o kıyır kıyır yaptığı ve asla bayatlamadığı kurabiyelerin yerini hiç bir tat tutmadı. Ta ki sizler için hazırlamış olduğumuz anne kurabiyesine kadar. Anne eli değmiş kadar lezzetli olan bu tanım, bayatlamayışıyla da tercihler ortasında birinciliğini koruyor. Bir ısırık alındığınız esnada size eskiyi hatırlatan anne kurabiyesi, az gereciyle de dikkat çekiyor.

İçerisinde yumurta, ceviz, şeker ve yoğurt üzere konutta bulunan materyallerle yapılan anne kurabiyesi; çayınızın yanında sizler için tam bir kurtarıcı. İçerisini tercihinize nazaran tatlandıracağınız anne kurabiyesi, bir ısırık için sizleri bekliyor. Haydi gelin birlikte anne kurabiyesi nasıl yapılır bakalım.

ANNE KURABİYESİ TANIMI:

MALZEMELER

2 yumurta
1 su bardağı toz şeker (Hafif şekerli oluyor Şekeri baskın olsun derseniz 1,5 su bardağı koyun)
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağından 2 parmak eksik sıvı yağ
3 yemek kaşığı tereyağ (125 gram civarı oluyor )
3 silme çay kaşığı karbonat
Aldığı kadar un yaklaşık 5-5,5 su bardağı un

Üzerine sürmek için

1 yumurta
Ceviz

YAPILIŞI

Önce şeker ve yumurta çırpın.

Sonra yoğurt ve yağı ekleyin karıştırmaya devam edin.

Ardından un ve karbonatı eleyerek yavaş yavaş harmanlayın.

Hamurun kıvamı kulak göğsü kıvamında ayarlayın.

İstenildiği kadar büyüklükte parçalar koparıp toplar yapın.

Daha sonra tepsiye dizin ve üzeri için yumurta sürün

Tercihinize nazaran cevizi ister üstüne isterseniz de ince kıyarak içine atın.

180 derecelik önceden ısıtılmış fırında üstü kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Bodrum Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından üretilen sebiller, Bodrum’da bulunan parklara konularak vatandaşların hizmetine sunuldu. Yeni nesil su sebilleri ile plastik kullanımının azaltılması, parkları ziyaret eden vatandaşların sağlıklı ve güvenle su içmeleri hedefleniyor.

İlk etapta Umurca, Turgutreis Şevket Sabancı ve Yalıkavak Engin Büyüksöylemez parklarına konulan arıtmalı su sebillerinin sayısının artırılacağı, parklar dışında yürüyüş yolları, okullar ve meydanlara da yerleştirileceği bildirildi.

İçme suyu doldurma bölümü dışında el yıkama bölümü de bulunan yeni nesil su sebillerinden alınan su örnekleri, düzenli olarak İl Sağlık Müdürlüğü Muğla Halk Sağlığı Laboratuvarı’nda kontrol ediliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her müzayedesinde olduğu gibi, Artium Modern, “Türk Resim Sanatına Atılan İmzalar” Müzayedesi’nde de Türkiye’de sanat ve kültüre olan ilgiyi arttırmayı, Türk sanatını ve sanatçılarını tanıtmayı hedefliyor. Müzayedede, 100 TL ile 200.000,00 TL arasında değişen başlangıç fiyatlarıyla birbirinden özel eserler satışa sunulacak.

Türkiye’nin önde gelen sanatçılarından Turan Erol, İbrahim Safi, Eren Eyüboğlu, Sami Yetik, Hamit Görele, Ergin İnan, Celal Tutant, Yusuf Katipoğlu, Burhan Uygur, Abidin Dino, Zeki Faik İzer, İlhami Demirci, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Güner Ener, Şeref Akdik, Refia Edren Çıray, Birhat Mavitan gibi sanatçıların 524 eseri müzayedede yer alıyor.

Müzayedede ayrıca, Osmanlı-Avrupa objeleri, gümüşler, seramikler, porselenler, halılar ve mobilyalar gibi birçok antika eser makul fiyatlarla satışa sunulacak.

Müzayede, özel bir koleksiyondan gelen Ermeni ressam Hovik Muradian, İbrahim Safi, Celal Tutant, Zeki Faik İzer, Şeref Akdik ve Hamit Görele’ye ait eserlerin de yer aldığı “Türk Resim Sanatına Atılan İmzalar” başlıklı sergi ile 29 Nisan 2023 tarihine kadar Nişantaşı’ndaki Artium Galerisi’nde sergilenecek (Meşrutiyet Mahallesi, Hacı Mansur Sokak No: 5/32 Aycibin Pasajı Şişli 34363 İstanbul). Müzayede, 30 Nisan saat 14:01’de wartiummodern adresindeki web sitesinde çevrim içi olarak gerçekleştirilecektir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çiğli Belediyesi, Kaklıç Sanat Akademisi kursiyerlerinin yıl boyunca ürettikleri el emeği ürünlerin sergileneceği Yıl Sonu Sergisine ev sahipliği yapacak.

Başkan Utku Gümrükçü döneminde Kaklıç Mahallesi’nde hizmete giren Kaklıç Sanat Akademisinde Yıl Sonu Sergisi için hazırlıklar tamamlandı. 26 Nisan Çarşamba günü Kaklıç Sanat Akademisi binasında açılacak sergi üç gün boyunca misafirlerini ağırlayacak. Sergide, 30-75 yaş arası kursiyerlerin heykel, su kabağı işlemeciliği, yağlıboya resim, karakalem resim ve suluboya resim alanlarında ürettikleri eserler sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 

Yaz kursları başlıyor

Kaklıç Sanat Akademisi yaz dönemi kursları için de hazırlıklarını sürdürüyor. 7-10 yaş arası çocuklar için resim kursu, 11-14 yaş arası çocuklar için Güzel Sanatlar Lisesine hazırlık kursu ve 15-30 yaş arası gençler için Güzel Sanatlar Fakültesine hazırlık kursları başlayacak.

Gümrükçü: “Kaklıç sanatsal üretimin merkezi olacak”

Düzenleyecekleri yıl sonu sergisi ve Kaklıç Sanat Köyü projesi hakkında açıklamalarda bulunan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Kaklıç, sahip olduğu doğal güzellikler, köy yapısını muhafaza etmesi, üretim çeşitliliği ve şehre yakınlığıyla İzmir’de ender bulunan yerleşim merkezlerinin başında geliyor. Bu bölgeyi tarım, hayvancılık ve balıkçılığın yanı sıra sanatsal üretim anlamında da destekleyerek önemli bir turizm merkezi haline getirmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Düzenleyeceğimiz yıl sonu sergisi de bu çalışmalarımızın önemli bir neticesi. Sergide 62 kursiyerimizin beş farklı alanda el emeğiyle ürettikleri ürünler sergilenecek. İzmirli tüm sanatseverleri 26-28 Nisan tarihleri arasında Kaklıç’ı ve sergimizi gezmeye bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Seçimleri arifesinde sözleşmeli öğretmen ataması, öğretmen maaşlarında iyileştirme konularında açıklamalarına ve vaatlerine devam ediyor. Erdoğan, resmi twitter hesabından açıklamada bulunarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmen maaşlarında iyileştirme ve öğretmen atamaları konularında açıklamada bulundu. Erdoğan, “Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitimdeki en büyük reformlarımızdan biridir. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimine katkı sunacak bir kariyer sistemi getiren bu kanunla mali ve sosyal haklarda önemli iyileştirmeler yaptık. Ülkenin ve milletin hayrına her mesele gibi, bu kanun çıktığında da birileri yine ortalığı karıştırmak için harekete geçse de öğretmenlerimiz kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıktı. Başöğretmen unvanı alan 67 bine yakın öğretmenimiz ile ve uzman öğretmen unvanı alan 517 bine yakın öğretmenimiz, diğer haklarıyla birlikte mali avantajlardan da yararlanmaya başladı. Unvan tazminatı ve ek ders ücretiyle birlikte başöğretmen maaşı yaklaşık 25 bin lirayı, uzman öğretmen maaşı da 22 bin 500 lirayı buluyor. İnşallah önümüzdeki dönemde kamu personelinin ücretlerinde yapılan her iyileştirmeden öğretmenlerimiz de yararlanmaya devam edecektir. Mayıs ayında gerçekleştirmeyi planladığımız 45 bin yeni sözleşmeli atama gibi müjdelerle öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu göstermeyi sürdüreceğiz” açıklaması yaptı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Bilim Sağlık Haber Ajansı’nın (BSHA) ‘Sendikalar Anlatıyor!’ başlıklı haber dizisinde ilk konuğumuz HEP-SEN İç Anadolu Bölge Başkanı ve Ankara İl Temsilcisi Çağdaş Erdem oldu. Erdem’le Ankara’nın Emek semtinde 24 saatlik nöbeti sonrasında buluştuk. Başkent Ankara başta olmak üzere, Konya, Eskişehir, Aksaray, Kayseri gibi İç Anadolu illerinde hastanelerin ve sağlık çalışanlarının çalışma koşulları hakkında bilgi veren Hemşire Erdem, İç Anadolu’da özellikle başkentte, bürokratik havanın çok daha derinden hissedildiğini, diğer bölgelere göre İç Anadolu’nun kendine has olan o bıçkın havasının günlük hayattan, iş yaşamına kadar her alana yansıdığına değindi. 

Ankara, Eskişehir, Konya, Aksaray, Kayseri ve bölgenin tüm şehirlerinde örgütlenme çalışmalarını yürüten Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Derneği (HEP-SEN) İç Anadolu Bölgesi Başkanı Hemşire Çağdaş Erdem ve BSHA buluşmasında hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının çalışma koşulları başta olmak üzere sağlıkta şiddet, liyakat, şehir hastaneleri ve daha çok sayıda konuda bilgi verdi.  

İstanbul’daki Sağlık Krizi Ankara’ya da Sıçradı!

Ankara’da, 6 Şubat Depremleri’nin ardından şehir merkezindeki bazı hastaneler hakkında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle kapatılma, yıkım kararları alındı. Metropol şehir İstanbul’da da benzer bir durum söz konusuydu ki Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin depreme dayanıksız binalarında olan birimlerinin kapatılmasıyla, Yeşilköy’deki Murat Dilmener Hastanesi’ne taşınma süreçlerinde eylemler gerçekleştirildi. Ankara’da da benzer bir süreç yaşanıyor, deprem açısından dördüncü derece olmasına rağmen…

Erdem konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Ankara, yoğun tempolu bürokrasinin çok etkili olduğu bir şehir. Son zamanlarda iki tane büyük entegre şehir hastanesi açıldı. Bilkent Şehir Hastanesi ve Etlik Şehir Hastaneleri hizmete açıldı. Her ikisi de devasa büyüklükte hastaneler. Personel istihdamı konusuna yeterli değiller. Ankara’daki hastaneler taşınıyor ama taşınmıyor da. Yarısını taşıyorlar, yarısını bırakıyorlar. Büyük bir belirsizlik var. Atanan personeller için büyük bir muamma söz konusu. Dışkapı’ya atanan bir sağlık çalışanı acaba hakkımda bir görevlendirme olur da örneğin Etlik Şehir Hastanesi’ne gönderilir miyim tedirginliği yaşıyor. Nereden ev tutacaklarını bilemiyorlar. 2 yıl önce ben atandığımda 85 kişi atandık, 55 kişi Bilkent Şehir Hastanesi’nde görevlendirildi. Bu çok büyük bir mağduriyet. Şu an aynı durum Etlik Şehir Hastanesi için oluyor. Son atamalarda genellikle Etlik Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Sami Ulus’un ek binası vardı orayı devlet hastanesi yaptılar, içindeki arkadaşları Sami Ulus’a gönderdiler Sami Ulus’tan aldılar tekrar Etlik Şehir Hastanesi’ne gönderdiler. Bir ay içinde dört kere görev yeri değişen arkadaşlarımız var. İstanbul’daki sağlık krizi Ankara’da da var!”

Atamalar, Şehir Hastaneleri ve Görevlendirmeler Yumağı!

Yeni atanan hemşirelerin görev yerlerindeki değişiklikler nedeniyle barınma ve ulaşım konusunda bir karışıklık yaşandığını söyleyen Erdem, “HEP-SEN olarak üyemiz olsun olmasın tüm meslektaşlarımızın sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Yeni atamalar yapıldığında, atananlar atandıkları hastanelerde değil personel eksiği yaşanan hastanelerde görevlendiriliyorlar. Örneğin; bir hemşire şehir merkezinde bir hastaneye atanmış evini tutuyor, yerleşiyor, sonra bir görevlendirme geliyor haydi Etlik Şehir Hastanesi’ne. Bu arkadaş ev tuttu, yerleşti ama… Bunlar hiç hesaba katılmıyor. HEP-SEN olarak önerimiz görevlendirmelerin yapılmasından ziyade görevlendirme yapılıyorsa, sağlık çalışanlarına o hastanelere ulaşımda kolaylıklar sağlanmasıdır, örneğin servis konmalıdır. Bu şekilde mağduriyetler giderilebilir. Sözleşmeli personelin de görevlendirilmesi yönetmeliğe aykırıdır ama pandemi nedeniyle bu da yapıldı. Geri döndürebildiklerimiz oldu döndüremediklerimiz de oldu” diye konuştu. 

Liyakatsız Yönetici Sağlık Çalışanını Düşünmez!

Dışkapı, Sami Ulus, Onkoloji hastaneleri taşınacak mı taşınmayacak mı?, yıkılacak mı yıkılmayacak mı? sorularının muallakta kaldığını söyleyen Çağdaş Erdem, “Tüm bu yaşanan sorunların hepsi liyakatsiz yöneticilerin olmasından kaynaklı sorunlardır. Etlik Şehir Hastanesi açılmadan önce Ankara Büyükşehir Belediyesi ile görüşme yaptık ring hattı talep ettik. Büyükşehir Belediyesi Ego Genel Müdürlüğü Ve Sağlık Daire Başkanlığı ile görüştük. Çoğu noktalara sefer koydular ama tabi ki yetersiz kaldı. Biz sağlıkçılara büyük hastanelerin servis sağlaması gerektiğini düşünüyoruz, ayrıca lojman da sağlanması gerekiyor. Şehir hastanelerinin etrafına binalar yapılıyor ama sağlık turizmi anlamında kullanılıyor” dedi. 

Etlik Şehir Hastanesi’nde Asistan, Uzman Doktor Dinlenme Odası Var ama Hemşire Dinlenme Odası Yok!

HEP-SEN olarak hemşirelik mesleğinde liyakat, maddi sorunlar, sağlıkta şiddet, çalıştığımız hastanelerin alanlarının yetersiz olması gibi pek çok sorunla mücadele ettiklerini belirten İç Anadolu Bölge Başkanı Erdem, “Hemşireler açısından şehir hastaneleri çok konforsuz. Bir örnek verecek olursam, Etlik Şehir Hastanesi’nde örneğin asistan doktor odası var, uzman doktor odası var ama hemşirelere özel dinleme odası yok. Personel dinlenme odası var. Birinin 10 tane odası varken, birinin bir tane var ve orayı herkes kullanılıyor. Hemşireler sağlık sisteminin omurgasıdır. Bu asla unutulmamalı ve değerleri bilinmelidir” şeklinde konuştu. 

Yönetmeliklere Uygun Çalıştırılmıyoruz!

Devasa yapılan şehir hastanelerinde yaşanan personel eksikliği sıkıntılarının sağlık çalışanlarının görev ve sorumluluklarını ikiye katladığına değinen Çağdaş Erdem, Bilkent Şehir Hastanesi’nden bir örnek verdi: “Sendika olarak hastanelere ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Bilkent Şehir Hastanesi’ne bir ziyaretimizde yoğun bakımda eksik personel sorununa tanık olduk ve hastane yönetimine dilekçe ile başvuruda bulunduk. Yoğun bakım 2. ve 3. basamakta çalışmanın esasları yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bilkent Şehir Hastanesi’nde 3. basamak yoğun bakımda bir hemşiremiz iki hastadan daha çok hastaya bakıyordu. Normalde bu yönetmeliklerle belirlenmiştir. 3. basamakta bir hemşire en fazla iki hasta bakabilir. Aksi takdirde verimli de olamaz, yoğun bakım; entübe hastaların bulunduğu, gerekiyorsa hastaya 10-20 dakikada bir bakım yapılan bir yerlerdir. İki hastadan daha fazlasına bakılamaz. Bilkent Şehir Hastanesi’nde böyle bir problem vardı. Konuyu hemen hukuk birimimize ilettik. Kendileri de bizi haklı buldular  ve bu sorun düzeltildi. Ama tabi ki sahada eleman hala eksik, hala eksik!”

Eskişehir’de Neler Oldu?

HEP-SEN bundan yaklaşık bir ay önce Eskişehir’de bir eylem gerçekleştirdiniz, orada ne olmuştu? sorumuzu yanıtlayan Çağdaş Erdem, “Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nden bize talep geldi temsilcilik istediklerini belirttiler, bundan 4 ay önce bir ziyarette bulunduk. Sorumlu hemşireler, servis hemşireleri hepsi çok ılımlıydı. Daha geniş bir ziyaret talebi gelince biz de bir ay sonra tekrar gittik. Sorumlu hemşireler sendikamız çatısı altında görev almak istediklerini söylediler. Biz de değerlendirmeye aldık, işyeri, temsilciliğini onayladık, yazıları yazıldı. Aradan birkaç hafta geçti, hastane yönetimi tarafından bizim sendikamızın çatısı altında iş yeri temsilcisi olan sorumlu hemşireler çağrıldılar. Kurum etiği gereği, sorumlu hemşirelerin, sendika yöneticisi olmalarını istemediklerini belirtmişler. Konu bize aks edince saygı duyacağımızı belirttik ancak bir araştırmaya girdik ve hastane müdürünün malum sendikanın eski delegesi olduğunu öğrendik. Temsilciliklerin iptalini gerçekleştireceğimizi belirttik ancak Rektör talimatıyla bu sorumlu hemşire arkadaşlarımızı görevden aldılar. Hastane müdürü ve başhekimle görüştük, bize Rektör’ün talimatıyla hareket ettiklerini ifade ettiler. Akabinde zaten biz genel merkez olarak ani eylem kararı alarak üniversite hastanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Genel Başkanımız Yunus Şimşek bir basın açıklaması yaptı. Eskişehir’de 350’ye yakın üyemiz var” diye anlattı yaşananları.

Konya Şehir Hastanesi ve Davalar!

HEP-SEN tarafından Konya’da da bir mücadele havası esiyor çünkü Konya Şehir Hastanesi’nde görevli olan il temsilcimize yönelik, yönetici mobbingi ve haksız görevlendirmeler gibi konularda açılan 30’a yakın dava var. Erdem, Konya’da yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: “Konya Şehir Hastanesi ile ilgili olarak birinci temel sorun liyakatsiz yöneticilerin varlığıdır. Hastane yönetiminden tutun da il sağlık müdürlüğü anlamında da büyük bir liyakatsizlik ağı mevcut. HEP-SEN olarak Konya’da yaşanan sorunların takipçisiyiz, hep de öyle olduk. Burada yaşanan çok sayıda mağduriyetle ilgili 30’a yakın dava açmış durumdayız. Sendikamızın vazgeçilmezlerinin başında hukuk birimimiz geliyor. Kendi üyemiz olmayan sağlık çalışanlarına da hukuki destek veriyoruz.” 

Aksaray ve Kayseri’de HEP-SEN’e İlgi Güzel!

“Aksaray ve Kayseri’de yaklaşık bir sene önce HEP-SEN olarak örgütlenmeye başladık” diyerek örgütlenme alanında yaşanılan sıkıntılardan bahseden Erdem, “Sendikamıza kitlesel geçişler oldu. Hal böyle olunca Eskişehir’de yaşanan olayın aynısını burada da yaşadık. Sorumlu hemşireler temsilcilerimizdi. Ciddi şekilde mobbing görmeye başladılar. Süpervizör görevlerini yürütüyorlardı, hastane yönetimi süpervizörlük nöbetlerini terse yazmaya başladı, işi yokuşa sürdüler. O nedenle bu arkadaşlarımız da temsilcilik görevinden ayrıldılar, üye olarak devam etme kararı aldılar. Sendikamıza kitlesel bir talep söz konusuydu. Siyasetsiz bir sendika olmamız ve sahada çalışan hemşireler tarafından kurulan bir sendika olmamızın da bunda büyük etkisi var” şeklinde konuştu. 

Sağlıkta Şiddetle Mücadelede Neler Yapılmalı?

HEP-SEN İç Anadolu Bölge Başkanı Çağdaş Erdem, Ankara’da onkoloji hastanesinde acil serviste çalışıyor. Acil servisler sağlıkta şiddet olaylarının en çok yaşandığı birimler olması nedeniyle önerilerini de merak ettik ve sorduk. Erdem, “Acil servislerde sağlıkta şiddet olayları çok fazla bu bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Burada önemli bir noktaya değinmek istiyorum. Acil servislere gelen hastaların çoğu acil değil. Acil servislere gelen her hasta ‘beni ne zaman muayene edeceksin’ diyor, triaj sistemine göre acil değil ama o acil olduğunu iddia ediyor. 15 dakika bekledi diye şiddete başvuruyor. Acillerde stres atan vatandaşlar var. Kendi aralarında da kavga ediyorlar. İşe başladığımın ilk ayında iki tane beyaz kod verdim. Sağlıkta şiddet çok büyük bir sorun” diye konuştu. Sağlıkta şiddetle mücadelede çözüm önerilerini sorduğumuz Erdem şunları söyledi: “Hastanelere X-Ray cihazları mutlaka konmalıdır. Acil servislere girişlerde özellikle bulundurulmalıdır. Güvenlik biriminde çalışanların yetkileri artırılmalıdır. Çalıştığım hastanede poliklinik girişinde X-Ray cihazı var ama acilde yok. Alışveriş merkezlerinde bile X-Ray cihazları var ama ne yazık ki bütün hastanelerimizde bu cihazları göremiyoruz.” (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

YARIN: HEP-SEN İÇ ANADOLU BÖLGE BAŞKANI ÇAĞDAŞ ERDEM RÖPORTAJI’NIN İKİNCİ BÖLÜMÜ YARIN BSHA’DA… 

ABD Ticaret Bakanlığı’nın bilgilerine nazaran yeni konut satışları Mart’ta yüzde 9,6 artarak yıllıklandırılmış bazda 683 bin adet oldu. Beklenti yüzde 1,3 düşüş olması tarafındaydı.

Sürpriz artış, konut kredi faizlerindeki düşüşün talebi artırdığına işaret etti. Ortalama konut fiyatları yıllık yüzde 3,2 artarak 449 bin 800 dolara yükseldi.

Şubat verisi ise aşağı taraflı revize edildi.

Tüketici İtimadında düşüş

Yine bugün açıklanan bilgilere nazaran tüketici itimadı Nisan’da tüketicilerin ekonomik görünüme ait karamsar beklentisiyle 104’ten 101,3’e geriledi. Bu, Temmuz’dan beri en düşük düzey olarak kayda geçti. Beklenti endeksin 104 pahasını almasıydı.

Tüketicilerin 6 aylık görünümünü yansıtan beklenti endeksi de 68,1 ile Temmuz’dan beri en düşük düzeye inerken cari şartlar endeksi 151,1’e yükseldi.

Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) bankacılık kontrol, nezaret kısmı lideri Andrea Enria, Euro Bölgesi’nin önde gelen bankalarından süratli faiz artırımları sonrası oluşan fakat realize edilmemiş ziyanlar konusunda daha fazla data toplamakta olduklarını açıkladı.

MNI’ya konuşan Enria, sıkı regülasyonun tesiriyle Euro Bölgesi’nde rastgele bir potansiyel zararın ABD’de yaşanandan daha küçük olacağını, lakin AMB’nin hâlâ daha ince ayrıntılara inen, daha fazla dataya muhtaçlığı olduğunu vurguladı.

Enria, “Realize edilmemiş ziyan ölçüsünü biliyoruz, lakin hedge uygulamaları konusunda ayrıntılı bilgiye sahip değiliz. Şu anda toplamakta olduğumuz bilgi bize bankaların defterlerindeki faiz riski konusunda daha düzgün ve daha ince ayrıntı bilgi sağlayacak” dedi.

Bahar ve yaz aylarında kombinlerin vazgeçilmezi haline gelen güneş gözlüklerini satın almadan evvel yüz biçiminize nazaran size uygun modelleri belirleyebilirsiniz. Böylelikle vakit kaybetmeden şık ve kusursuz bir görünüme çarçabuk ulaşabilirsiniz. Pekala yüz haline nazaran güneş gözlüğü nasıl seçilir? Yüz tipine nazaran güneş gözlüğü nasıl alınır? İşte ayrıntılar….

Zamansız bir modül olarak karşımıza çıkan güneş gözlükleri değişen cam kaliteleri, çerçeveleri, boyutları, renkleri ve farklı dizaynlarıyla her biçim ve her yaş kümesinin vazgeçilmez aksesuarı olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra sadece bir aksesuar olarak değil, gözleri güneşin ziyanlı ışınlarından koruyan kıymetli bir modül olan güneş gözlüklerini satın almadan önce UV, UVA, UVB ışınlara karşı korunaklı olup olmadığını düzgün bir formda araştırmak gerekiyor. Yanlışsız güneş gözlüğü seçmek için birçok ögesi göz önüne alıyoruz lakin çoğumuz yüz biçimimize nazaran seçim yapmayı es geçiyoruz. Gelin, yüz biçimine nazaran güneş gözlüğü seçmenin tesirli yollarına birlikte göz atalım.

YÜZ BİÇİMİNE NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ NASIL SEÇİLİR?

Güneş gözlüğü satın almadan evvel yüz biçiminizi gerçek bir biçimde belirlemeli ve yüz tipinize nazaran uygun olan modellere yönelmelisiniz. Yüz şekilleri yuvarlak, oval, kare/dikdörtgen, elmas, üçgen ve kalp olarak ayrılmaktadır.

• YUVARLAK YÜZ HALİNE NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ

Yüzünüzün uzunluğu ve eni hakikat orantılı ise yuvarlak yüz şekline sahip olabilirsiniz. Birebir vakitte dolgun yanaklar yuvarlak yüzün en bariz işaretidir. Şayet yuvarlak bir yüze sahipseniz bu noktada yuvarlak model gözlüklerden kaçınmanızı tavsiye ederiz. Yüzünüzün daha keskin, uzun ve bariz bir hatta sahip olması için kedigözü, köşeli, dikdörtgen ya da kare model gözlüklerle zıtlık yakalayabilirsiniz. Birebir vakitte koyu renkli gözlükler yüzünüzün daha uzun görünmesini sağlayabilir.

• KARE YÜZ HALİNE NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 

Yüzünüzün uzunluğu ve genişliği çabucak hemen benzerlik gösteriyorsa ve alın, çene, elmacık kemikleriniz ortasındaki aralık birebir orandaysa kare yüz şekline sahip olabilirsiniz. Epey keskin çizgilere sahip olan bu yüz biçimindeki şahısların geometrik çerçeveli ve kare formlu güneş gözlüklerinden uzak durmaları gerekmektedir. Yüzünüzün çizgilerini yumuşatmak için yuvarlak çerçeveli ve kedi gözü usulü gözlükleri tercih edebilirsiniz. Birebir vakitte gözlüğünüzün sapını kalın seçerek ve renkli camlara yönelerek eşsiz bir şekil oluşturabilirsiniz.

• OVAL YÜZ FORMUNA NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 

Yuvarlak yüze oranla daha keskin bir çenenin ön planda olduğu oval yüz şeklinde, yüzün eni ve uzunluğu yanlışsız orantılıdır lakin çeneye yanlışsız incelen uzayan bir yapı kelam mevzusudur. Neredeyse her gözlük modelinin yakıştığı oval yüz yapısına sahip bireyler, büsbütün şahsî usullerine nazaran tercih yapabilir. Lakin yumuşak köşeli kare gözlükler ve kalın çerçeveler oval yüz tipi için ülkü bir seçim olacaktır.

• ELMAS YÜZ HALİNE NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 

Elmacık kemiklerin ön planda, alnın dar ve çenenin küçük, sivri olduğu yüz tipi elmas yüz biçimi olarak isimlendirilmektedir. Sıklıkla rastlanmayan bu yüz tipinde gözlük seçerken alnın ve çenenin geniş görünmesine odaklanmanız gerekmektedir. Bunun için üst kısmı ağır ve köşeleri vurgulu güneş gözlüklerine yönelebilirsiniz. Tıpkı vakitte farklı dizaynlar ve moda haftasındaki görünümleri andıran gözlük tiplerine baht verebilirsiniz.

• KALP YÜZ FORMUNA NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 

Alın kısmı geniş fakat çeneye gerçek daralan yüz tiplerinin kalp yüz şekline sahip olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu tip yüzlerde alın ve yanaklar geniş bir formdadır ve gözlük seçiminde alın ve çeneyi dengeleyecek seçimlere yönelmek gerekmektedir. Bunun için alt kısmı daha geniş çerçevelere baht vererek dikkati çeneye gerçek çekebilirsiniz. Ayrıyeten küçük, yuvarlak çerçeveler de kalp yüz formu için ülkü bir görünüm oluşturmaya yardımcı olur.

• ÜÇGEN YÜZ FORMUNA NAZARAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ 

Kalp yüz tipinin neredeyse tam zıddı olan üçgen yüz şeklinde alın dar, çene ve yanaklar ise geniş formdadır. Bu yüz formuna sahip olan şahısların düşük saplı çerçevelerden uzak durmaları epeyce kıymetlidir. Burada çene ve alın ortasındaki dengeyi sağlamak için pilot tipi gözlükler ve kedi gözü modelleri rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Tıpkı vakitte desenli gözlüklerden de uzak durmanızda yarar var.

Yeni raporlara nazaran, akıllı para olarak bilinen profesyonel yatırımcılar, Türk yatırımcıların yakından takip ettiği bir altcoin’de satışa başladı.

TRIDENT isimli bir altcoin balinası cüzdanını boşaltıyor

Lookonchain tarafından sağlanan bilgilere nazaran, büyük bir kripto yatırımcısı Arbitrum airdrop etkinliğinde kazandığı 131.325 ARB’yi piyasaya döküyor. 16 Mart’ta gerçekleşen airdrop’da 118 milyon dolar kıymetine ARB, DAO adreslerine dağıtılmıştı.

Veriler, TRIDENT isim bu balinanın, üç farklı adreste ARB tuttuğunu gösteriyor. Balina kısa müddet evvel, bu üç adresi kullanarak 1,31 fiyatla kar alımı gerçekleştirdi. Süreçlerin sonunda 172.000 dolar kazandı.

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, birtakım analistler Arbitrum’un piyasa pahasına nazaran Aptos ve XRP’yi geride bırakacağını öne sürüyor. Fiyat açısından direkt tesirli olacak bir öteki gelişmede, DAO’lara dayanak için 10 milyar tokenin dağıtımı başlıyor.

Arbitrum, ekosistem DAO’larına token dağıtımını başlatıyor

Arbitrum, ekosistemindeki uygun DAO’lara ARB token’larını dağıtmaya başladığını duyurdu. Daha evvel 10 milyar token arzının %1,13’ü nitelikli projeler için belirlenmişti.

Şu anda Ethereum üzerinde çalışan Arbitrum, ekosistemi içindeki uygun DAO’lara idare token dağıtımını başlattığını duyurdu.

Arbitrum takımı, daha evvel toplam 10 milyar token arzının yüzde 1,13’ünü nitelikli projelere ayırmıştı. DAO’lara ayrılan bu hisse, Mart ayında Arbitrum kullanıcılarına airdrop olarak dağıtılan %11,6’lik arzdan epeyce düşük.

Arbitrum, Twitter’da test süreçlerini aldığını doğrulayan DAO’lara birinci token kümesini verdiğini duyurdu. Bu ortada, on-chain datalar, vakfın bugün 125 DAO adresine değerli ölçüde ARB token’ı aktardığını gösteriyor.

Arbitrum DAO’ları mükafatları toplamaya başladı

Arbitrum, farklı projelerin idare token’larına ödül vererek ağdaki faaliyetleri teşvik ediyor. Bu token’lar, toplulukların belirlediği maksatlar doğrultusunda hazinelerine eklenebiliyor. Ayrıyeten, oylamalar içinde kullanılabiliyor.

Token alan projeler ortasında GMX, TreasureDAO, SushiSwap, Uniswap ve Aave üzere tanınan isimler yer alıyor. Başka projeler ortasında;

• Hop Protocol
• Radiant Capital
• Balancer
• Gains Network
• Synapse
• MakerDAO
• Vesta, Curve, Layer Zero, 1inch, Swapr üzere altcoin’ler yer alıyor.

Ancak Arbitrum Vakfı, kendi DAO’suyla ilgili bir sıkıntıyla karşılaştı. 750 milyon token’ı vakfa aktarma önerisi, 50 milyon token yöntemsiz harcandığı için reddedildi. Lakin topluluk, sonraki bir teklif olan AIP 1.1′de 750 milyon ARB token’ının tamamını vakfa aktarmayı kabul etti. Bunları idari bütçe için özel hibelerde kullanmaya karar verdi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde üç Çek bilim insanı ve fotoğrafçının eserlerinin yer aldığı ‘‘Modern Fotoğrafta Bilim, Seyahat ve Doğa” konulu fotoğraf sergisi açıldı. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Antalya Fahri Konsolosluğu iş birliğinde gerçekleştirilen “Modern Fotoğrafta Bilim, Seyahat ve Doğa’’ isimli fotoğraf sergisi Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası Fuaye Alanı’nda açıldı. Serginin açılışına Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği Müsteşarı Martin Brož, Dışişleri Bakanlığı Antalya Temsilcisi Büyükelçi Deha Erpek, Çek Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosu Yeliz Gül Ege ve çok sayıda davetli katıldı.
 
DÜNYADAN FOTOĞRAF MANZARALARI

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, serginin açılış kurdelesini davetliler ile birlikte kesti. Cansel Tuncer ve beraberindeki heyet daha sonra sergiyi gezdi. 3 Çek bilim insanı, kâşif ve fotoğrafçının eserlerinin sergilendiği sergide, Çek Cumhuriyeti’nin doğal güzellikleri yanı sıra, Orta Doğu’nun güzel manzaralarını ile birlikte Himalaya dağları, elektron mikroskobu ile mikro dünyadan fotoğraf manzaraları yer alıyor. 50 seçkin fotoğrafın yer aldığı sergi davetlilerden büyük beğeni aldı. 

SANATSEVERLERE DAVET 

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, sergide dünyanın değişik bölgelerinin yer aldığı fotoğrafları keyifle incelediklerini böyle güzel bir sergiye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, tüm sanatseverleri sergiyi gezmeye davet etti. 

Çek Cumhuriyeti Antalya Fahri Konsolosu Yeliz Gül Ege ise Çek Cumhuriyeti’nden 3 fotoğrafçının eserlerinin yer aldığı serginin Ankara ve Kayseri’den sonra Antalya’da açıldığına dikkat çekerek, “Sergide birçok turizm destinasyonundan fotoğraflar yer alıyor. Sergiyi gezince dünyayı geziyormuşsunuz gibi güzel bir iz bırakıyor. Modern fotoğrafçılık sanatı ile doğanın güzelliklerini bir araya getirmiş olmaları ilgimi çekti” dedi. 

DAHA SONRA AKM FUAYE ALANI’NDA SERGİLENECEK

Sarka Bejdova, Petr Jan Juracka ve Lukas Synek isimli 3 bilim insanı ve fotoğrafçının eserlerinin sergilendiği sergi 25- 28 Nisan tarihlerinde Antalya Büyükşehir Belediyesi Fuaye Alanı’nda, 29 Nisan- 12 Mayıs tarihleri arasında ise AKM Fuaye Alanı’nda sanatseverlerle buluşacak. 
 
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

FOREO markalı renk mikro kapsüllü gençlik gözetici serum, ultra nemlendirici hyalüronik asit ve skualen üzere antioksidan bakımından güçlü bileşenli mucizevi bir bakım eseriyle tanışmak ister misiniz? SERUM SÉRUM SERUM, cildinizin günlük gerilime karşı dirençli kalmasına yardımcı oluyor. Pekala FOREO SERUM SERUM SERUM nasıl kullanılır? Gelin birlikte inceleyelim:

FOREO SERUM SÉRUM SERUM, cildinizin sevdiği her şeyle doludur. Hafif formülü ile nemlendirici, sıkılaştırıcı ve yenileyicidir. Ultra nemlendirici ve hyalüronik asit ve skualen üzere antioksidan bakımından varlıklı bileşenli SERUM SÉRUM SERUM, cildinizin günlük gerilime karşı dirençli kalmasına yardımcı olur. Mikro kapsülleri ayrıyeten cildi besleyen formülü cildin en âlâ çalıştığı daha derin katmanlarına itmeye yardımcı olur.

FOREO SERUM SERUM SERUM YARARLARI NELERDİR?

– Mikro kapsüller gençlik esirgeyici antioksidanların cildini en yeterli halde besleyecek cilt katmanlarına emilimini sağlar.
– Mikro kapsüller içindeki skualeni korur ve cildi pürüzsüzleştiren bileşenlerin daha derine tesir etmesini sağlar, böylelikle cildinde emilimi artar ve daha verimli olur.
– Skualenin antioksidan gücü cildine sağlıklı ve genç bir görünüm kazandırır.
– Hyalüronik asit bazlı formül sana daha yumuşak, pürüzsüz ve harika nemli bir cilt kazandırmak için nemi hapseder.
– Çok hafif olan bu serum cilde ziyan verdiği bilinen özgür radikallerle savaşır.
– Skualen içerikli mikro kapsüller yağ üretimini dengelemeye, cildini muhafazaya ve yaşlanma belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
– Ultra hafif formülü LUNA 3 ‘ün sıkılaştırıcı masaj modu için harikadır, cildin üzerinde yavaşça kaymasına ve serumun verimliliğinin artmasına yardımcı olur.

FOREO SERUM SERUM SERUM NASIL KULLANILIR?

• 1) Cildini temizle ve kurulayın.
• 2) 1-2 pompa serumu yüzünüze, boynunuza ve dekolte bölgenize dairesel hareketlerle uygulayın.
• 3) Serumun en güzel formda tesir etmesi için mikro kapsülleri cildinde büsbütün kaybolana kadar sürmeye devam edin.

– Sıkılaştırıcı masaj fonksiyonuna sahip bir FOREO eseri ile kullanmak için, sıkılaştırıcı masaj bakımınıza başlamadan evvel yüzüne yahut boynuna ince bir katman serum uygulayın.
– Daha sonra en sevdiğiniz nemlendirici ya da kremi kullanın. Sabah, akşam yahut cildiniz ne vakit neme gereksinim duyarsa tekrarlayın.

FOREO SERUM SERUM SERUM FİYATI NEDİR?

SERUM SÉRUM SERUM Ultra nemlendirici ve antioksidan bakımından güçlü aktüel fiyatı 1.299 TL’dir.

Milli bilardocu Semih Saygıner, Kore Profesyonel Bilardo Ligi’ne (PBA) transfer oldu.

Kurulduğu 2019 yılından bu yana sporun profesyonelleşmesi, sporcuların daha çok kazanması üzerine Güney Kore’de kurulmuş olan ve Türkiye’den birçok seçkin atlete teklif götüren PBA’da, daha evvel Adnan Yüksel, Birol Uymaz, Savaş Bulut ve Can Çapak uzunluk göstermişti. PBA, dünya bilardosu için birçok kıymetli sporcuyu transfer ettiğini açıkladı. Türkiye’den Semih Saygıner ve Murat Naci Çoklu’nun yanı sıra İspanyol dünya şampiyonu Daniel Sanchez de PBA’ya transfer olan atletler ortasında yer aldı. Öte yandan Türkiye’den Lütfi Çenet ve Ömer Karakurt’un transfer görüşmelerinin devam ettiği öğrenildi.

Bilardo, Kore’de ana sporlar ortasında yer alırken; ülke genelinde de medyada en çok yer verilen sporlardan birisi olarak dikkat çekiyor. Kore televizyonları, Profesyonel Bilardo Ligi’nin tüm ferdi ve gruplar liglerini canlı olarak yayınlıyor.

CoinGecko’nun 2023’ün birinci çeyreğine ilişkin “Kripto Para Sanayi Raporu” yayınlandı. Rapora nazaran kripto piyasası yıl sonu kış uykusundan çıktı. Ayrıyeten, merkeziyetsiz finans (DeFi) ve non-fungible token (NFT) alanları sıçrama yaşadı. İşte detaylar…

Kripto paralar, NFT ve DeFi: 1. çeyrekte neler oldu?

Rapora nazaran 1 Ocak 2023’te 831,8 milyar dolar olan toplam piyasa bedelinden 31 Mart 2023’te 1,238 milyar dolara çıktı. Böylelikle yüzde 48,9’luk bir artış yaşadı. Bitcoin ve Ethereum şu anda sırasıyla 28.000 dolar ve 1.800 dolar civarında seyrediyor. BTC bu çeyrekte yüzde 72’ye yakın bir yararla son derece düzgün bir performans sergiliyor. Rapor, kripto piyasasının durumundan merkezi olmayan finans (DeFi) ve non-fungible token (NFT) ekosistemlerine bakıyor.  Ayrıca Bitcoin ve Ethereum’un tahlil edilmesine ve merkezi borsaların (CEX) ve merkezi olmayan borsaların (DEX) nasıl performans gösterdiğine kadar her şeyi kapsıyor.

Kripto piyasası yıla güçlü bir başlangıç yaptı ve toplam piyasa pahası 1.2 trilyon dolara ulaşarak mutlak manada 406 milyar dolarlık bir kar elde etti. Süreç hacmi de bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 30 artış gösterdi. Yani, 2022’nin 4. çeyreğindeki yüzde 33 düzeyinden 2023’ün 1. çeyreğinde 77 milyar dolara yükseldi. Süreç hacmi, piyasanın yükselişe geçtiği Ocak 2023’te ani bir artış gösterdi. Lakin çeyreğin sonuna yanlışsız azalmadan evvel bankacılık krizinden etkilendi. Bu kriz ile birlikte artan volatilite nedeniyle Mart ayı başında anlık olarak yükseldi.

Bitcoin, klâsik varlıklardan daha âlâ hareket etti

Bitcoin klâsik varlık sınıflarından daha düzgün performans gösterdi. Yıllık bazda yüzde 72,4 çıkar sağladı. Sonra, BTC’yi NASDAQ endeksi (yüzde 15,7) ve altın (yüzde 8,4) takip etti. Ham petrol hariç tüm değerli varlık sınıfları çeyreği yeşil renkte tamamladı. ABD Dolar Endeksi (DXY), öteki fiat para üniteleriyle birlikte çeyrek boyunca nispeten yatay seyretti.

Öte yandan, stablecoinlerin piyasa pahası yüzde 4,5 (6,2 milyar dolar) düşerken, USDC ve BUSD en büyük kaybedenler oldu. Tether (USDT), piyasa bedeline yüzde 20,5 (13,6 milyar dolar) ekleyerek en büyük stablecoin olma pozisyonunu daha da güçlendirdi. True USD (TUSD), FRAX’ı geride bırakarak birinci 5 stablecoin ortasına girdi.

DeFi bölümü yüzde 65 yükseldi

DeFi kesimi piyasa bedeli 1. çeyrekte yüzde 65,2 artarak 29,6 milyar dolarlık yarar sağladı. Rapora nazaran, bu artışta bilhassa likit staking yönetişim token performansının tesiri büyük oldu.   Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Ethereum’un Shapella yükseltmesinin onaylanmasıyla birlikte, likit stake idare tokenları birinci çeyrekte piyasa pahasında yüzde 210,9’luk bir artış kaydetti. Şu anda borç verme protokollerini geride bırakarak DeFi’deki en büyük 3. kategori haline geldi.

2023’ün birinci çeyreğinde piyasa bedeli yüzde 44,3 artmasına karşın, merkezi olmayan borsa (DEX) yönetişim tokenları pazar hissesi kaybetmeye devam etti. Ocak ayından bu yana yüzde 5 düşüş gösterdi.

NFT’lerde Blur, OpenSea’yi geride bıraktı

NFT süreç hacmi de tekrar yükselişe geçerek 2022’nin 4. çeyreğinde 2,1 milyar dolar iken 2023’ün 1. çeyreğinde yüzde 68 artışla 4,5 milyar dolara yükseldi. NFT süreç hacminin çoğunluğu, Ekim 2022’de piyasaya sürülen yeni bir NFT platformu olan Blur’dan geldi. Altı ay içinde, Aralık 2022’de yüzde 52,8 olan pazar hissesini Mart 2023’te yüzde 71,8’e çıkararak eski pazar önderi OpenSea’yi tahtından indirdi. Şu anda birinci 6 NFT pazarına hükmediyor. Bu ortada, OpenSea’nin pazar hissesi birebir devirde yüzde 29,3’ten yüzde 21,7’ye geriledi.

Birinci çeyrekte birden fazla ağın süreç hacminde artış görülürken, Solana’nın ekosistemi zayıfladı. Solana’daki en büyük pazaryeri olan Magic Eden’ın süreç hacmi Aralık 2022’de 73,9 milyon dolar iken Mart 2023’te 23,6 milyon dolara düşerek yüzde 67,9 azaldı. Ünlü koleksiyonlar y00ts ve DeGods da öteki zincirlere göç ederek Solana’ya bir darbe daha vurdu. CoinGecko’nun raporuna ulaşabilirsiniz.