Ay: Nisan 2023

  • Tiyatro Gazetesi Uluslararası 8. Tiyatro Ödülleri’nde Şehir Tiyatroları’na 2 Ödül

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Mask-Kara Tiyatrosu Tamer Levent Sahnesi’nde düzenlenen bir törenle sahiplerini bulan Uluslararası 8. Anadolu Tiyatro Ödülleri’nden 2 ödüle layık görüldü.

    Sahnelediği klasik ve modern tiyatro oyunlarıyla seyirciden büyük ilgi gören İBB Şehir Tiyatroları, tiyatro sanatına değer katan, katkı sunanların ödüllendirildiği Uluslararası 8. Anadolu Tiyatro Ödülleri’nden 2 ödülü almaya değer görüldü.

    24 Nisan 2023 Pazartesi günü sahiplerini bulan ödüller, Türkiye’den 17 il ve yurtdışından 9 ülkede tiyatro sanatına katkı sunan kişi, kurum ve kuruluşlara törende takdim edildi.

    En önemli ödül olan, her yıl bir kadın sanatçıya verilen Ana’dolu Ödülü Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever’e,

    Basın Emek Ödülü Basın Halkla İlişkiler Birimi’nde görev yapan Emine Güngör’e verildi.

    Ödül alan sanatçı ve çalışanlarımıza İBB Şehir Tiyatroları adına teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çadır kentte yaşayan çocuklar için 23 Nisan Çocuk Koşusu yapıldı

    Eker Süt Ürünleri’nin Mersin Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Hatay’da gerçekleştirdiği 23 Nisan Çocuk Koşusu, deprem sebebiyle çadır kentte yaşayan çocuklara neşe ve umut kaynağı oldu. Minik adımlar, 23 Nisan’ın 103. yılını 103 metre koşarak kutladı.

    Eker, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlama geleneğini anlamlı bir etkinlikle sürdürdü. Bu yıl Hatay’da gerçekleşen Eker I Run 23 Nisan Çocuk Koşusu, depremden etkilenen çocuklara bayram coşkusunu yaşattı. Hatay Expo Mersin Büyükşehir Belediyesi Çadır Kenti’nde yapılan etkinliğe katılan çocuklar hem birlikte koşma hem de şenlik oyunları ile eğlenme fırsatı buldu.  

    550 çocuk katılım sağladı

    Eker’in, Mersin Büyükşehir Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdiği Eker I Run 23 Nisan Çocuk Koşusu’na; KEDEV, ALIKEV, Adım Adım dernekleri de destek verdi. TBMM’nin kuruluşunun 103. yılının şerefine 103 metre koşan her çocuk, parkuru tamamladıktan sonra birinci ilan edilerek madalyalarını kazanmanın gururunu yaşadı. Çeşitli yaşlardan 550 çocuğun katılım sağladığı etkinlikte koşunun yanı sıra; Dilek Ağacı, Refleks Oyunu, Denge Oyunu, Mini Oryantring gibi şenlik oyunlarıyla keyifli anlar yaşandı. 

    Koşu, çadır kentte yaşayan çocuklara neşe ve umut oldu

    2020 yılındaki pandemi koşullarında Türkiye’nin ilk online koşusu olarak yapılan Eker I Run 23 Nisan Çocuk Koşusu, dördüncü yılına ulaştığı 2023’te deprem sebebiyle çadır kentlerde yaşayan çocuklara bir nebze de olsa neşe ve umut olmak amacıyla gerçekleştirildi. Eker, önümüzdeki yıllarda da 23 Nisan Çocuk Koşusu etkinliklerine devam etmeyi hedefliyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Vampire: The Masquerade – Swansong, Mayıs Sonunda Steam’e Geliyor

    19 Mayıs 2022 trihinde PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series ve PC’de Epic Games Store üzerinden satışa sunulan Vampire: The Masquerade – Swansong’un EGS exclusive mühleti yakında sona eriyor. Big Bad Wolf tarafından geliştirilmiş olan bu kıssa odaklı RYO, 25 Mayıs’ta Steam üzerinden de satışa sunulacak.

    Big Bad Wolf, The Council’in de geliştiricisiydi ve klasik masaüstü RYO’su Vampire: The Masquerade’in bu yeni uyarlamasında farklı bir tıp denediler. Her bir seçimin değerli olduğu bu oyunda her biri de Camarilla’daki farklı bir klanın üyesi olan üç vampir olarak oynuyoruz. Bahtları iç içe geçmiş olan bu karakterleri yönetirken de gerçeklerle palavraları ayırt etmeye çalışıyoruz.

    Oyunun Steam sayfasındaki açıklama şu biçimde:

    Çok sevilen rol yapma oyunu baz alınarak, bu alanda uzman şahıslarca geliştirilen Vampire: The Masquerade – Swansong, her seçiminin üç ana karakterin ve Boston Kamarası’nın mukadderatını belirleyeceği kıssa biçiminde bir rol yapma oyunudur.

    KARANLIKLAR DÜNYASINA GÜZEL GELDİN
    Vampirler gerçek olsaydı ne olurdu? Ya bu kana susamış avcılar birbirine karışmış topluluklar içinde gizlice yaşıyor ve binlerce yıldır bir komplo planlıyor olsalardı? Pekala ya sen de onlardan biri olsaydın?
    Vampire: The Masquerade’de, gerçek ve harikulâde ortasındaki çizginin daima bulanık kaldığı bu karmaşık dünyadaki cazibeli yaratıklar olarak oynayacaksın.

    KALPLERİ SÜRATLE ÇARPTIRAN GERİLİM
    “Kuğu” lakaplı Hazel Iversen, Boston Camarilla’sının yeni prensidir. Katı mizacını nazik halleriyle gizleyen Hazel, gücünü kanıtlamanın ve geceleri dolaşan bu yaratıkları insanlardan saklı tutmaya dayalı Masquerade denilen vampir maddesine uyulmasını sağlamanın peşindedir. Lakin hiçbir şey planlandığı üzere gitmez. Komplo, cinayet ve güç hengameleri söylentileri ortasında, gölgeler içinde çalışarak tarikatını Boston’ı kaosa sürükleyen soruşturmalardan korumalısın.

    3 ORJİNAL VAMPİR OLARAK OYNA
    Her biri 100 yaşından büyük 3 vampir olarak oyna. Birbirine dolanan yazgılarıyla oyunda ilerle, farklı bakış açılarından bak ve karakter sayfalarını kullanıp palavralarla doğruları birbirinden ayır. Her karakterin kendi yaklaşımına nazaran başka ayrı geliştirebileceğin kendilerine has vampir maharetleri ve disiplinleri bulunuyor. Korkutmayı mı, baştan çıkarmayı mı, yoksa saklılığı mi seçeceksin? Kana susamışlığını giderebildiğin sürece bu karar senin.

    SONUÇLARI OLAN OYNANIŞ
    Eşsiz oynanışıyla Swansong, hem soruşturma hem de başka karakterlerle olan toplumsal etkileşimlerin esnasında yaptıklarının sonuçlarına büyük değer veriyor.
    Her durumu dikkatlice tahlil etmelisin, zira verdiğin kararların kahramanlarının hayatları ve Boston Camarilla’sının yazgısı üzerinde çok büyük tesirleri olacak.

  • İnegöl Hayvan Pazarı Kotra ihale tarihi açıklandı

    BURSA (İGFA) – Bölgenin en kapsamlı hayvan pazarına sahip olan İnegöl Belediyesi, Modern Hayvan Pazarında Kurban Bayramı öncesi kotra satış ihalesine çıkıyor.

    İnegöl Belediyesi Hayvan Pazarında Kurban Bayramı öncesi kotra ihalesinin kiralama işlemleri 10 Mayıs 2023 Çarşamba günü saat 10.00’da İnegöl Belediyesi Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezi Çok Amaçlı Salonunda açık arttırma usulü ile gerçekleştirilecek.

    Bölgenin en büyük ve potansiyeli yüksek hayvan pazarı olan İnegöl Hayvan Pazarında, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi hazırlıklar başladı. Modern, tercih edilen, cazip ve ilgi gören bir hayvan pazarı olan İnegöl Belediyesi Hayvan Pazarında kotralara da ilginin yoğun olması bekleniyor. İnegöl Hayvan Pazarıyla ilgili yerleşim planı ve krokileri vatandaşlar, Belediye Ek Hizmet Binası Kiralama Servisinden temin edebilecek. Kotralar, belirlenen fiyatlar üzerinden açık arttırma usulüyle kiralanacak. Yer kiralama bedelleri 10 Mayıs’ta yapılacak ihale sırasında salonda kurulan tahsilat masalarında peşin olarak tahsil edilecek.

    TÜM ÜRETİCİLERİMİZİ DAVET EDİYORUZ

    Konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, 10 Mayıs günü yapılacak ihaleyle kotraların kiralanacağını belirtti.

    Hayvan pazarında bu yıl 140 adet 60 metrekarelik büyükbaş hayvan kotrası, 25 adet 25 metrekarelik ve 26 adet 12,5 metrekarelik olmak üzere toplam 51 adet küçükbaş hayvan kotrası ile 7 adet büyükbaş hayvan kesim alanını ihale ile kiralayacaklarını belirten Başkan Taban, 10 Mayıs Çarşamba günü saat 10.00’da Beşinci Mevsim Kültür Merkezimizde yapılacak ihaleye tüm üreticilerimizi davet etti.

    Başkan Taban, Kotra bedellerinin peşin olarak ya da kredi kartı ile ihale günü salonda tahsil edileceğini ifade ederek, “Bir kişi ihalede üçten fazla kotra satına alamayacak. Kotra satışı sıralı şekilde olacak. Büyükbaşlara ait bölümlerden yer alanlar ayrıca maksimum 1 adet olmak üzere küçükbaşlara, küçükbaşlara ait bölümlerden yer alanlar ise ayrıca büyükbaşlara ait olan kotralara da teklif verebilecekler. Yasal işlemleri olmayan; sağlık raporu, küpe, pasaport vb. hayvanlar pazara sokulmayacak. Hayvan pazarına girişler ise 05.06.2023 tarihinde başlayacak, 02.07.2023 tarihinde ise Pazar boşaltılarak idaremize teslim edilecektir” diye konuştu.

  • Carlson ve Lemon Çıkış Yaparken, Cable’ın Trump Savaşı Üzerine Bir Bölüm Kapanıyor

    Çok farklı ağlardaydılar ve çok farklı puanlar almak için çok farklı şeyler yaptılar.

    Ancak Tucker Carlson ve Don Lemon’un Pazartesi günü kablolu haber dünyasından eşzamanlı çıkışları, sektörleri için bir çağın sonunu temsil ediyordu – Ted Turner’ın 40 yılı aşkın bir süre önce 24 saatlik haber kavramını televizyona tanıtmasından bu yana en kavgacı ve partizandı. .

    İki sunucu arasında herhangi bir denklik kurulamaz. Bay Carlson, kendisini tek başına bir sınıfa sokan beyaz milliyetçi ve sahte komplo hikayeleriyle Fox News’te çılgına dönerek sık sık reytinglerde lider oldu. Bay Lemon, karşılaştırmalı olarak ılımlı olan ve çok daha küçük reytingler alan, ancak CNN standartlarına göre çok sıcak çıkabilen Trump karşıtı geniş yanlarıyla tanındı.

    Ancak en son enkarnasyonlarında, Bay Carlson ve Bay Lemon, Trump yıllarının ürünleriydi – izleyicilerine cömert öfke ve öfke yardımları vererek sık sık manşetlere çıkan set üstü savaşçılar.

    Şimdi, farklı şekillerde, onların devrilmesi, en azından Trump seçiminin, başkanlığının ve başkanlık sonrası dönemin ortaya çıkardığı medya kapsamının aşırılıklarından geçici olarak geri çekilmeyi temsil ediyor.

    Muhafazakar site The Dispatch’in kurucusu Stephen F. Hayes, “Birçok ana akım kanalda, Trump’ı sorunlarını kutlamak için ilk kınayan olmak için bir yarış vardı” dedi. “Ve Fox’ta, özellikle prime time’da, onu savunmak ve yalanlarını büyütmek için bu abartılı çaba vardı.”

    Bay Carlson’ın Kongre Binası’na 6 Ocak’ta düzenlenen saldırıyla ilgili komplo teorilerini yayması nedeniyle Fox analisti olarak görevinden ayrılan Bay Hayes, iyimser bir tavırla, “Bunun bir tür daha geniş kurumsal değişime işaret edeceğini umabiliriz” dedi.

    Her iki çıkışın ayrıntılarıyla ilgili sorular devam ediyor ve her iki durum da genel editoryal yaklaşımlarından farklı faktörleri içeriyordu.

    Bay Carlson, Dominion Voting Systems’in Fox aleyhine açtığı ve geçen hafta on birinci saatte 787.5 milyon dolara sonuçlanan iftira davasında üretilen bol malzemeyle utanç verici bir figür haline gelmişti.

    Duruşmadan önce üretilen e-postalar ve metin mesajları, Bay Carlson’ın programında onu selamlarken bile Bay Trump ile alay ettiğini ve Dominion’un oylama makineleri Sidney Powell hakkında seçim komplolarını öne süren bir avukat hakkında kaba ve kadın düşmanı bir dil kullandığını gösterdi. Delaware’de derdest olan başka bir davada, Carlson’ın şovunun eski rezervasyon başkanı Abby Grossberg, Bay Carlson ve ekibini kadınlar hakkında benzer şekilde kaba bir dil kullanmakla suçluyor. Bayan Grossberg’in zehirli bir çalışma ortamı yarattığını iddia ettiği bu davranış, onun görevden alınmasında her şey kadar önemli bir faktör gibi görünüyor.

    Don Lemon, CNN’in Trump’a yönelik eleştirel haberlerinin en önemli yüzü haline geldikten sonra, CNN’i politik aşırılıklar olarak gördüğü şeylerden uzaklaştırmak isteyen yeni bir patronla yeni bir ortamla karşı karşıya kaldı. Kredi… Mike Coppola/Getty Images

    Bay Lemon’ın görevden alınması, bir CNN sabah programında cinsiyetçi ve yaş ayrımcı bir yorumda bulunarak, Cumhuriyetçi cumhurbaşkanı adayı Nikki Haley’nin “en iyi döneminde” olmadığına, çünkü kendi ifadesiyle, “bir kadının en iyi durumda olduğu kabul edildiğine” ilişkin açıklamanın ardından geldi. 20’li, 30’lu ve belki 40’lı yaşlarında. Açıklama, herhangi bir önlemle derinden saldırgandı. Ancak televizyon açısından, aynı zamanda kardinal günah bölgesine de saptı – önemli bir reyting demografisini yabancılaştırmakla tehdit etti. Bay Lemon özür dilemesine rağmen, ağ sonunda onun geleceğinin savunulamaz hale geldiği sonucuna vardı.

    Ancak her iki durum da, kablolu haber terra firma’nın değişen plakalarında adamların durduğu yerin dışında görülemez.

    Bay Lemon, CNN’de yeni bir ortamda faaliyet gösteriyordu ve burada yeni bir ağ başkanı olan Chris Licht, Trump yıllarında ortaya çıkan daha partizan kenarlar olarak gördüğü şeyleri tıraş etmek istediğini açıkça belirtti. Bay Licht’in geçen Haziran ayında reklamverenlere söylediği gibi, “Aşırılıkların kablo haberlerine hakim olduğu bir zamanda, farklı bir yoldan gitmeye çalışacağız.” CNN’i bu orta yola göndermek, daha düşük reytingler ve dolayısıyla daha az gelir anlamına gelse de, CNN’in ana şirketi Warner Bros. Discovery’nin CEO’su David Zaslav’ın da önceliği oluyor. “reytingler kahrolsun” dedi.

    Bay Licht’in geçen yıl Bay Lemon’ı akşam 22:00 programından alması ve onu yeni bir CNN kahvaltı programının yardımcı sunucusu olarak görevlendirmesi bu vardiya nedeniyle hiç de azımsanmayacak bir şeydi. “CNN This Morning”, Bay Lemon’ın boşaldığı programdan daha hafif, daha sohbetli – ve daha az sinirli – bir program olarak konumlandırıldı.

    Yine de pek sürmedi. Bay Licht, bu ayın başlarında Semafor tarafından düzenlenen bir medya konferansında, “Don Lemon bir paratoner, çünkü o, bunun en çok kutlandığı ve teşvik edildiği bir dönemde gerçekten öne çıktı,” dedi. “CNN bundan uzaklaştı ve Don da bundan uzaklaştı.” Şimdi, CNN Don’dan ayrıldı.

    Sinyal, Fox News’ten biraz daha az net. Ağ ve liderleri Lachlan ve Rupert Murdoch, Trump’a sadık pek çok kişi arasında kendisine böylesine saygınlık kazandıran yanlış ve ırkçı komploları yayınladığı için geniş çapta kınanırken, yıllarca Bay Carlson’un yanında yer aldılar.

    Bunu temel bir nedenden dolayı yapıyor gibi görünüyorlardı – bunu yaparken elde ettiği yüksek reytingler ve hatırı sayılır gelirler. Dominion davası tüm hızıyla mahkemeye gidiyor gibi görünse bile, Bay Carlson 6 Ocak saldırısını çoğunlukla barışçıl bir olay olarak yanlış bir şekilde tasvir eden raporlar yayınlayarak iki katına çıktı. Büyük bir dava tehdidi altında bile, reytinglerin Fox’ta hepsini geride bıraktığına dair bir sinyal gönderdi.

    Geçen hafta Dominion ile anlaşmasının ardından Fox, dava deneyiminin Fox News’in Dominion’a mahkemede bu kadar güçlü bir el sağlayan türden dizginsiz, sahte komplo içeriğini yayınlamaktan geri çekilmesine neden olacak kadar yakıcı olup olmadığına dair cevapsız bir soruyla karşılaştı. .

    Bay Carlson’ın Fox News’teki koşuşturmasının aniden sona ermesi, açıkta daha geniş bir geri çekilmeyi işaret etmeyebilir – aslında, aksini gösteren çeşitli göstergeler var. Ancak Fox’un prime time’ından çıkarılması başlı başına bir gerileme ve bu konuda oldukça büyük bir gerileme.

    Ayrıca, son 40 yıl boyunca, sürekli reyting ve alaka düzeyi arayışındaki kablolu haberler, kaçınılmaz bir şekilde, her zamankinden daha sert programlara ve kişiliklere doğru ilerledi. Bay Carlson ve Bay Lemon’ın çıkışları, kablolu habercilikte bir dönemin sonu olabilir. Ancak Fox ve CNN, Bay Trump’ın reyting peşindeki dikkat çekici oyunlarına karşı koyamazlarsa, bir sonrakinin gerçekte nasıl görüneceğini kim bilebilir?

  • GM’nin Karı İlk Çeyrekte Yüzde 18,5 Düştü

    General Motors, esas olarak işten çıkarmaların maliyeti ve Çin’deki yavaşlayan yeni araç satışları nedeniyle ilk çeyrekte karında yüzde 18,5’lik bir düşüş bildirdi.

    Düşüş, daha yüksek faiz oranlarının tüketiciler için yeni araçların maliyetini artırması ve Amerika Birleşik Devletleri’nde olası bir durgunluk endişesinin sürmesiyle geldi.

    GM, yılın ilk üç ayındaki net gelirinin 2022’nin aynı dönemindeki 2,9 milyar dolardan 2,4 milyar dolara düştüğünü söyledi. İlk çeyrekteki gelir, daha yüksek fiyatlar ve etkili iskonto sayesinde yüzde 11 artarak 40 milyar dolara yükseldi.

    GM’nin mali işler sorumlusu Paul Jacobson bir konferans görüşmesinde, “İlk çeyrek, öncelikle fiyatlandırma ve tutarlı bir teşvik planının bir fonksiyonu olarak ve araçlarımıza yönelik güçlü talebin devam etmesi nedeniyle kendi beklentilerimizin ötesinde geldi” dedi.

    Küresel olarak GM, ilk çeyrekte bir yıl öncesine göre yüzde 3 daha az olan 1,4 milyon araç sattı. ABD’deki satışları yüzde 18 arttı, ancak Çin’deki satışları yüzde 25 düştü.

    Otomobil üreticisinin ilk çeyrek kazancı, GM’nin 5.000 maaşlı işi ortadan kaldırmasından kaynaklanan kıdem tazminatı ve diğer önlemleri karşılamak için bir kenara ayırdığı 900 milyon $ düşürüldü. Toplamda, GM yılda yaklaşık 2 milyar dolar maliyet düşürmeye çalışıyor.

    Bay Jacobson, bu maliyet düşürme çabalarının etkisinin “tahmin ettiğimizden daha hızlı bir şekilde sonuca ulaştığını” söyledi.

    GM, 2023 görünümünü biraz düşürdü. Şirket şimdi 2023 net gelirinin 8,4 milyar dolar ile 9,9 milyar dolar arasında değişmesini beklediğini söyledi. Ocak ayında 8,7 milyar dolardan 10,1 milyar dolara kadar bir aralık verdi.

    Otomobil endüstrisinin gidişatı belirsizliğini koruyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni araç satışları ilk çeyrekte yaklaşık yüzde 7 artarak 3,6 milyon araca ulaştı. Ancak satışların hızı Mart ayına kadar gözle görülür şekilde yavaşladı. Artışın büyük bir kısmı, bireysel müşterilerden ziyade kiralık araba şirketleri ve diğer ticari filoların satın almalarından kaynaklanmıştır.

    Artan faiz oranları ve rekor seviyelere yaklaşan fiyatlar, birçok ABD tüketicisinin yeni araba ve kamyon satın almasını zorlaştırdı. Bir pazar araştırmacısı olan Kelley Blue Book’a göre, Mart ayında araba alıcıları yeni araçlar için Mart 2022’ye göre yaklaşık 1.800 $ artışla ortalama 48.008 $ ödedi. Geçen ay yeni arabaların ortalama aylık ödemesi, bir yıl önceki 683 dolarla karşılaştırıldığında 784 dolardı.

    GM’nin ABD satışları ilk çeyrekte yükselirken, daha geniş pazarda tüketici talebinin yumuşadığına dair işaretler ortaya çıkmaya başladı. Geçen hafta, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük otomobil perakendecisi AutoNation, yeni araç satışlarının ilk çeyrekte yüzde 2 düştüğünü söyledi.

    AutoNation’ın CEO’su Mike Manley bir konferans görüşmesinde, “Piyasada ve otomobil perakendesinde, bence, son birkaç yıla göre daha temkinli bir yaklaşımı garanti eden çok sayıda karışık ekonomik sinyal var” dedi.

    GM, bu yıl içinde elektrikli araç satışlarında bir artış umuyor. İlk çeyrekte şirket, Amerika Birleşik Devletleri’nde 20.000’den fazla EV sattı. Bay Jacobson, GM’nin yılın ilk yarısında EV satışlarının 50.000’i geçmesini ve ikinci yarıda bunun yaklaşık iki katına çıkmasını beklediğini söyledi.

    “Ürettiğimiz elektrikli araçlara olan talebin güçlü olması konusunda kendimizi iyi hissediyoruz” dedi.

  • Bed Bath & Beyond Müşterileri Tüm Bu Kuponları Kullanmak İçin Acele Ediyor

    Bed Bath & Beyond’un Pazar günkü iflas başvurusu birçok müşteri için bir eylem çağrısıydı.

    Hem sadık hem de süresi dolmuş müşteriler, ev eşyaları satıcısından sabah 8 civarında, şirketin Bölüm 11 iflas başvurusunda bulunmaya karar verdiğini söyleyen bir e-posta aldı. 360 Bed Bath & Beyond mağazaları ve 120 Buy Buy Baby lokasyonu yakında kapanacaktı.

    Alışveriş yapanların kuponlarını kullanmak için Çarşamba gününe kadar süreleri var. Ülkenin dört bir yanında, yüzde 20 indirim sunan her yerde bulunan mavi kağıt fişlerini topladılar, keselere ve plastik poşetlere doldurdular ve en yakın Bed Bath & Beyond’a gittiler.

    Kendini Bronx’tan Bed Bath & Beyond meraklısı olarak tanımlayan Sylvia Ward, Pazartesi günü Manhattan’ın Chelsea semtindeki bir mağazada, kapanış haberlerinin kendisini “kesinlikle harap ettiğini” söyledi. Sonra kupon kullanmak için sadece birkaç günü olduğunu öğrendi.

    “Bugün buraya koşmak zorunda kaldım!” dedi.

    Bayan Ward, iki Simplehuman sabunluk, mutfak zamanlayıcısı ve yaklaşık 14 paket Clorox mendil dahil olmak üzere öğeler için kullanmak üzere yaklaşık yedi kupon getirdiğini ve 30 $ tasarruf ettiğini tahmin ettiğini söyledi.

    1971’de açılan Bed Bath & Beyond, büyük perakendeciler arasında benzersiz bir kültürel itibara sahipti. Comedy Central’ın “Broad City”sinde yinelenen bir hikaye olarak hizmet etti; Adam Sandler’ın 2006 yapımı filmi “Click” için bir olay örgüsü aygıtı; ve gece geç saatlerde yapılan şovlarda ilişkilendirilebilirliklerini sergileyen ünlüler için bir konuşma konusu. İnsanların perakendecinin kuponlarını takas etmesi için Facebook grupları oluşturuldu.

    On yıllar boyunca bu kuponlar, mutfak aletleri, kabarık yastıklar ve tahta askılar gibi ev eşyalarında indirim sunan milyonlarca posta kutusunda ve son zamanlarda e-posta gelen kutularında güvenilir bir şekilde ortaya çıktı. İnsanlar onları yeni ev sahiplerine ve üniversite öğrencilerine hediye olarak verdi, mutfak çöp çekmecelerinde ve araba torpido gözlerinde sakladı. En az bir müşteri, kuponları telefon numaralarını kuponların arkasına yazarak ve çekici bulduğu diğer müşterilere vererek, onları bir arama kartı olarak kullandı.

    Chelsea’deki Bed Bath & Beyond mağazasında çalışan Sylvia Ward, perakendecinin iflas ettiğini duyduğunda “kesinlikle harap olduğunu” söyledi. Kredi… The New York Times için Karsten Moran

    Pazar günü Chelsea’deki Bed Bath & Beyond mağazasından düzenli bir müşteri akışı geçti. İnsanlar etrafta dolanıp havlu ısıtıcılara ve büyük yastıklara bakıyorlardı. Bazıları mavi önlüklü çalışanlara belirli ürünleri nerede bulabileceklerini sorarken, aynı zamanda işçilerin mekanın kapanmasıyla ilgili ne hissettiklerini sormak için zaman ayırdılar.

    Bobbi Kimberly bu müşterilerden biriydi. Zincirin iflas haberi, sonunda elinde tuttuğu bir kuponu kullanmak ve kapanmadan önce mağazayı tekrar görmek için ihtiyaç duyduğu motivasyondu.

    Bir yoga eğitmeni olan Bayan Kimberly, “Sanki bir arkadaşınızı kaybediyormuşsunuz gibi, çünkü bu güvenilir bir şey,” dedi. Onu aktif ve sosyal tutan mağazalarda dolaşmayı özleyeceğini söyledi.

    Sadık Bed Bath & Beyond müşterileri, iflası duyduktan sonra sosyal medyaya yöneldi. Şirketin adı Twitter’da trend topic oldu. İnsanlar perakendeciye kasideler paylaştılar, mağazalara girerken kendilerinin TikTok videolarını yayınladılar ve Facebook durumları aracılığıyla arkadaşlarını ve ailelerini zincirin kapandığı konusunda uyardılar. Pandemi sırasında “meme stoku” favorisi haline gelen Bed Bath & Beyond hakkındaki Reddit ileti dizileri, düşüşüyle ​​ilgili gevezeliklerle aydınlandı.

    Bazı müşteriler kullanılmayan kuponları mağazalardaki diğer müşterilere dağıttı ve arkadaşlarına ve ailelerine mesaj atarak onları çok geç olmadan kendi kuponlarını kullanmaya teşvik etti.

    Bed Bath & Beyond için desteğin taşması çok geç geldi. Salgının başlarındaki artışa rağmen, karantina altındaki Amerikalılar evlerini güzelleştirmek için eşya satın aldığında, satışlar kısa sürede hızla düşmeye başladı. Perakendecinin tedarik zinciri gerildi, operasyonel maliyetler yükseldi ve satıcılar zamanında ödeme yapma konusunda endişeye kapıldıklarında nakliye envanterini tuttular.

    Son aylarda, Bed Bath & Beyond mağazasından alışveriş yapanlar, seyrek stoklu raflarla karşılaştı. Zincir, hayatta kalmaya çalışmak için yüzlerce kişiyi işten çıkarıyor ve mağazaları kapatıyordu. İflas başvurusunda, “son 12 ay, Bed Bath & Beyond’un hikayeli tarihinde şüphesiz en zor ve çalkantılı ay oldu” dedi.

    Bed Bath & Beyond, Pazartesi günü bir mağazaya götürülen bunun gibi süresi dolmuş kuponları bile kabul etmesiyle biliniyor. Kredi… The New York Times için Karsten Moran

    Jean Massaro, Pazartesi sabahı kuponlarıyla birlikte Yonkers’ta bir Bed Bath & Beyond mağazasındaydı. Çevrimiçi alışveriş yapmadığını ve perakendecinin kendisine e-postayla gönderdiği indirimleri, sahip olduğu somut indirimler lehine görmezden geldiğini, bazıları People dergisinden topladığını söyledi.

    Bayan Massaro, “Bu mağazayı gerçekten çok seviyorum” dedi. “Üzgünüm ve diğer birçok insan da öyle.”

    Ancak Bed Bath & Beyond zirvede olduğundan bu yana yıllar geçti. 2020’de, yatırımcıların şirketin marjlarına zarar verip vermediğini sorgulamasının ardından alışveriş kuponları göndermeyi geri çekeceğini söyledi. Müşteriler, zincirin müşterilerin alışveriş deneyimlerinde en çok sevdikleri şeyleri ellerinden alma yollarından biri gibi görünen kararla irkildi.

    Pazartesi günü Manhattan’da bir yere birkaç kuponla uğrayan David Salidor, “Buraya çok gelirdim,” dedi. “Çünkü birçok mağazada olmayan ürünlere sahipler.”

    O ekledi: “Gittiğini gördüğüm için üzgünüm. Ama garip zamanlar, garip zamanlar.”

    Pazartesi günü bazı mağaza ziyaretçileri, göz kamaştırıcı satışlar göremedikleri için hayal kırıklığına uğradılar. Tasfiye satışlarının özelliği olan derin indirimler, Bed Bath & Beyond kupon kabul etmeyi bıraktığında, Çarşamba gününe kadar başlamayacak. Şirket, müşterilerin hediye kartlarını 8 Mayıs’a kadar kullanabilmelerini beklediğini söyledi.

    Şirket, bebek ve nikah kaydı olan alışveriş yapanlar için verilerini aktarmak için alternatif bir platformla çalışacağını söyledi. Bazı Bed Bath & Beyond müşterileri, boşluğu doldurmak için muhtemelen TJ Maxx, Kohl’s ve Amazon gibi perakendecilere gideceklerini söylediler.

    Chelsea’de bir kuaför ve eğitimci olan Thea Derecola, mağazaya bir kese kupon aldı ve bunları yüzde 20 indirimli iki yastık almak için kullandı. Kuponlar olmasaydı, yastıkların Amazon’da daha ucuza mal olacağını düşündüğünü söyledi.

    Uzun süredir alışveriş yapan ve caddenin karşısında çalışan ve mağazayı haftalık olarak ziyaret eden Bayan Derecola, kapıcısının onun için Bed Bath & Beyond kuponlarını sakladığını söyledi.

    Daniel Duque, zincirin hayatta kalabileceği umudunu sürdürdü. “Hala bir mucize bekliyorum” dedi. Kredi… The New York Times için Karsten Moran

    Brooklyn Heights’ta emekli bir öğretmen olan Daniel Duque, bunun tüm lokasyonlarının 30 Haziran’a kadar kapatılmasını bekleyen Bed Bath & Beyond’un gerçekten sonu olmadığını umduğunu söyledi.

    “Hala bir mucize bekliyorum” dedi. Yıllarca mağazadan alışveriş yapmıştı ama Brooklyn’e taşındıktan sonra eskisi gibi gitmeyi bıraktı.

    Bir perakendeci iflas ettiğinde nostalji duygusu yaygındır. İndirim ipuçlarını ve fırsatlarını paylaşan çevrimiçi bir topluluk olan Krazy Coupon Lady’nin kurucu ortağı Joanie Demer, bu durumun, Toys “R” Us iflas başvurusunda bulunduğunda alışveriş yapanların verdiği tepkiye benzer olduğunu söyledi.

    Demer, “Marka için birdenbire tüm bu fedakarlık ortaya çıktı” dedi. “Tamam, ama oradan alışveriş yapmıyormuşsun gibi. Sen de hepimiz gibi Amazon’da alışveriş yapıyorsun.”

    Cooking Code’un sahibi Atlantalı bir girişimci olan Chelsea Gordon, Bed Bath & Beyond’un iflasını Pazar akşamına kadar öğrenmedi. Gününü, perakendeciden satın aldığı meyve sıkacağı gibi mutfak gereçleriyle yemek hazırlamakla geçiriyordu.

    O sık alışveriş yapan biri. Geçen yıl, ev sicili için Bed Bath & Beyond’u ve bebek partisi için hediyeleri kaydetmek için Buy Buy Baby’yi kullandı.

    Kuponlarını kullanmak için sadece birkaç günü kaldığını öğrenen Bayan Gordon, Pazartesi sabahı Pilates dersinden hemen sonra yakındaki mağazasına gitmeyi planladı. Bed Bath & Beyond kuponları hakkında sık sık mesaj attıkları için annesinin de haberi duyduğundan emin olmak istediğini söyledi.

    Bayan Gordon içini çekerek, “O kupon, konuşulacak bir şey daha eksilmiş olacak,” dedi.

  • Apple, Epic Games’in App Store Takım Elbisesinin Temyizinde Büyük Derecede Hakim

    Bir federal temyiz mahkemesi Pazartesi günü, Apple’ın mobil oyun pazarında bir tekele sahip olmadığına karar vererek, bir alt mahkemenin 2021’de teknoloji devine Epic Games tarafından açılan bir davada büyük ölçüde zafer kazandıran kararına taraf oldu.

    ABD Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesinin üç yargıçlı bir heyeti, Apple’ın App Store üzerindeki sıkı kontrolünün federal antitröst yasasını ihlal etmediğine 2’ye 1 karar verdi. Bazı uygulama geliştiricileri, milyarlarca dolarlık şirketin katı politikalarının rekabeti bastırdığını ve kârlarını tükettiğini söylüyor.

    Yargıçlar, statükoyu büyük ölçüde koruyan 91 sayfalık kararlarında, “Piyasa gücüne sahip çevrimiçi işlem platformlarının ekonomimizde ve demokrasimizde oynadığı role ilişkin canlı ve önemli bir tartışma var” diye yazdı. “Ancak federal bir Temyiz Mahkemesi olarak bizim işimiz bu tartışmayı çözmek değil – hatta buna teşebbüs bile edemeyiz.”

    Yargıçlar, Epic’in iddialarının çoğunda Apple’ın yanında yer alırken, Apple’ın uygulama geliştiricilerin müşterilerini yüzde 30’luk bir ücret alan App Store dışındaki ödeme yöntemlerine yönlendirmesini yasaklayarak Kaliforniya’nın Haksız Rekabet Yasasını ihlal ettiği konusunda alt mahkemeyle aynı fikirdeydi. Apple, bu karara daha fazla itiraz edebileceğini öne sürdü.

    Karar yürürlükte kalırsa, bir iPhone uygulamasında abonelikler veya dijital hizmetler satan uygulama geliştiricilerin, satın alma işlemlerini tamamlamak ve Apple’ın ücretinden kaçınmak için müşterilerini dış web sitelerine yönlendirmelerine izin verilebilir.

    Apple yaptığı açıklamada, “Bugünkü karar, Apple’ın bu davadaki yankılanan zaferini yeniden teyit ediyor ve 10 iddiadan dokuzu Apple’ın lehine kararlaştırıldı” dedi.

    Epic CEO’su Tim Sweeney, Twitter’da şunları yazdı: “Neyse ki, mahkemenin Apple’ın yönlendirme karşıtı hükümlerini reddeden olumlu kararı, iOS geliştiricilerine tüketicileri doğrudan orada iş yapmaları için web’e gönderme özgürlüğü veriyor. Sonraki adımlar üzerinde çalışıyoruz.”

    Popüler oyun Fortnite’ı üreten Epic, 2020’de Apple veya Google üzerinden gitmek yerine Epic’in ödeme sistemini kullanmaları halinde Fortnite oyuncularına indirim sunmaya başladığında, her iki şirketin de uygulama mağazası politikalarını ihlal ederek Apple ile çatışmayı başlattı. Apple ve Google, Fortnite’ı uygulama mağazalarından kaldırdı ve Epic, her iki şirkete de dava açtı.

    California, Oakland’daki ABD Bölge Mahkemesindeki üç haftalık dava, Apple’ın App Store ekonomisine nadir bir bakış sundu ve Tim Cook, şirketin CEO’su olarak ilk kez kürsüye çıktı. Hem Apple hem de Epic, yargıcın kararına itiraz ederek uzatılmış bir yasal süreç başlattı.

  • BlackRock, gelişen piyasalar için dünyanın kalanına nazaran daha optimist

    Dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, Çin iktisadının yine açılması ve gelişen piyasaların faiz artış döngüsünün sonuna gelinmesi nedeniyle kısa vadede gelişmiş piyasa varlıklarına kıyasla gelişen ülkelerin pay ve tahvillerini beğeniyor.

    Wei Li öncülüğündeki stratejistler, Fed’in daha az agresif olması ve dolarda düşüş beklentisinin de gelişmekte olan ülke varlıkları için destekleyici olduğunu belirtti.

    Stratejistler “Gelişen ülke varlıkları şimdilik daha üstün görünüyor. Yükselen faizler gelişmiş ülke ekonomilerinde aktiviteyi yavaşlatırken gelişen ülkelerin ise besbelli formda dirençli kaldığını gördük” sözünü kullandı. Gelişmiş iktisatların yapışkan enflasyon nedeniyle daha fazla faiz artırması gerektiği, gelişen ülkelerin ise daha dirençli olduğu vurgulandı.

    Fed faiz artışı döngüsünde sona yaklaşırken gelişen ülke para ünitelerinden oluşan endeksin yükseldiği hatırlatılarak bu ülke para ünitelerinin zayıflama baskısından ayrışabileceği tabir edildi.

    Güney Kore, Hindistan ve Brezilya üzere kimi ülkeler son toplantılarında faiz artışını durdurmuştu. Piyasalar artık Mayıs başındaki Fed toplantısında odaklanmış durumda. Toplantıda 25 baz puanlık artışı fiyatlanıyor.

    Kurum, gelişen ülke pay senetlerini ve Meksika üzere yüksek getirili gelişen ülke tahvillerini beğeniyor.

    Bu sene MSCI Gelişen Ülke Pay Senetlerinden oluşan endeks yalnızca yüzde 2 yükselerek global gösterge endeksin altında performans kaydetti.

  • Ada’da Dele Alli için karar

    Beşiktaş’taki kiralık döneminde beklentilerin altında kalan Dele Alli için yeni bir argüman ortaya atıldı.

    EVERTON YOLLARINI AYIRACAK

    İngiliz basınında yer alan habere nazaran, Everton’ın Alli’yi takımında tutmayı planlamadığı aktarıldı.

    Kulübün, 27 yaşındaki futbolcunun mukavelesinin gelecek yıl bitecek olmasına karşın bu yaz yollarını ayırmayı planladığı tabir edildi. Alli’nin, yaz aylarında bonservisi elinde bir formda kadrodan ayrılmasının beklendiği öne sürüldü.

    BEŞİKTAŞ’TAKİ RAKAMLARI

    Sakatlığı nedeniyle bıçak altına yatan Dele Alli, geçtiğimiz haftalarda dönemi kapattığını açıklamıştı.

    Beşiktaş’ta bu dönem 15 maça çıkan Dele Alli, 3 sefer gol sevinci yaşadı.

     

  • Antalyaspor alanında 5 hafta sonra kaybetti

    Spor Toto Harika Lig gruplarından Fraport TAV Antalyaspor’un iç alanda yakaladığı 5 maçlık kaybetmeme serisi, 2-1’lik Demir Küme Sivasspor yenilgisiyle sona erdi.

    Ligde daha evvelki hezimetini 17. hafta çabasında 3 Ocak Salı günü Fenerbahçe’ye 2-1’lik skorla yaşayan Akdeniz grubu, bu müsabakadan sonra 19. haftada Bitexen Giresunsporla 2-2 berabere kaldı.

    Kırmızı-beyazlılar, 21. haftada HangiKredi Ümraniyespor’u 3-2, 23. haftada Gaziantep FK’yı 1-0, 25. haftada Yukatel Kayserispor’u 4-0 yendi. 27. haftayı bay geçen, 29. haftada Antalya derbisinde Corendon Alanyaspor’u 3-1 yenerek üst üste dördüncü iç saha galibiyetine ulaşan Antalyaspor, 31. haftada dün konuk ettiği Demir Küme Sivasspor’a 2-1 mağlup oldu.

    Bu sonuçla alanında kaybetmeme serisini altı haftaya çıkarma talihini yitiren ve bu dönem altıncı sefer iç alanda haftayı puansız kapatan Antalyaspor, 31. hafta sonunda 33 puanda kaldı ve 13. sıraya geriledi.

    Kırmızı-beyazlılar, ligin 32. haftasında 29 Nisan Cumartesi günü VavaCars Fatih Karagümrük’e konuk olacak.

  • Sivasspor ligdeki çıkışını sürdürdü

    Spor Toto Üstün Lig’de dün deplasmanda Fraport TAV Antalyaspor’u 2-1 yenerek son iki maçını kayıpsız geçen Demir Küme Sivasspor, çıkışını devam ettirdi.

    Avrupa kupalarından elenmesinin akabinde lige odaklanan kırmızı-beyazlılar, sakatlığı bulunan futbolcularının da düzelmesi sonrası başarılı performans göstermeye başladı.

    Ligin 30. haftasında konuk ettiği Trabzonspor’u 4-1 yenmeyi başaran Sivas temsilcisi, dün de Fraport TAV Antalyaspor’u deplasmanda 2-1 mağlup ederek küme düşme sınırından uzaklaştı.

    Ligde geride kalan haftalarda 10 galibiyet, 7 beraberlik ve 13 yenilgiyle alandan ayrılan Sivasspor, 37 puanla 10. sırada yer aldı.

    Öte yandan kırmızı-beyazlı grup, ligde kalan 6 maçından 4’ünü iç alanda oynayacak.

    Ligin 32. haftasında Fenerbahçe’yi konuk edecek Sivasspor, kalan haftalarda Kasımpaşa, Otomobilim.com Konyaspor ve Yukatel Kayserispor ile alanında, HangiKredi Ümraniyespor ve Galatasaray ile deplasmanda karşılaşacak.

  • OnePlus Nord N30 5G 2023 Edition modelinin görseli sızdırıldı

    OnePlus, yeni bir Nord serisi akıllı telefonu ABD pazarında yakında piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Kelam konusu aygıt, yakında duyurulacak olan Nord N30 5G 2023 Edition, lakin resmi duyurusundan evvel, tasarımı sızdırılan görsellerle ortaya çıktı.

    OnePlus Nord N30 tasarımı Nord CE 3 Lite ile neredeyse tıpkı. Yakın vakitte, Çinli akıllı telefon üreticisine ilişkin yeni bir orta düzey aygıtın detaylarının Google Play listesinde görüldüğüne dair bir rapor yayınlanmıştı. Bu rapor, Nord N30 modelinin özelliklerini ortaya koyuyordu ve aygıtın Nord CE 3 Lite‘ın yine markalanmış bir versiyonu olabileceğini ima ediyordu. Lakin, özellikler neredeyse tıpkı olsa da, yeni OnePlus Nord N30 modeline birinci bakışımız, aygıtın sahiden tekrar isimlendirilmiş bir Nord CE 3 Lite olduğunu doğruluyor.

    OnePlus Nord N30 5G 2023 Edition modelinin görseli sızdırıldı

    Görsellere bakıldığında, Nord N30 2023 modelinin parlak Lime renginde geleceği görülebilir. Ayrıyeten, üçlü kamera kurulumunu barındıran çift dairesel modülleri de emsal halde tasarlanmıştır. 2023 Nord N30‘un özellikleri incelendiğinde, aygıt, Qualcomm Snapdragon 695 yonga setiyle donatılmış ve 8GB RAM ile eşleştirilmiştir. Art tarafta üçlü kamera konseyimi bulunuyor ve ana sensör 108 megapiksel kamera olarak belirtiliyor. Nord CE 3 Lite‘ın özelliklerine bakıldığında, bir de 2 megapiksel derinlik sensörü ve 2 megapiksel makro çekim özelliğine sahip olması bekleniyor.

    Öte yandan, ön tarafta 16 megapiksel selfie kamerası bulunması mümkün. Başka dikkat çeken özellikler ortasında Android 13 işletim sistemi ve Full HD+ çözünürlüklü ekran yer alıyor. Bu şimdi doğrulanmamış bir rapor olduğundan, bu aygıtla ilgili daha fazla güncelleme için takipte kalmanız gerekiyor.

  • İstanbul’un İlk ve Tek Ekolojik Çocuk Parkı Avcılar’da Açıldı

    Avcılar’da, İstanbul’un ilk ve tek Ekolojik Çocuk Parkı’nın açılışı gerçekleşti. Avcılar Paşaeli Piknik Alanı’nda yaklaşık 9.000 metrekare alanda hizmete açıldı. Açılış programı Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, projenin paydaşı İNSEV Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan ve İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Çevre ve Yer Bilimleri Uygulama Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Atakan Öngen’in konuşmalarıyla başladı.

    Avcılar ve İstanbul’lu hemşehrilerimizin büyük ilgi gösterdiği bu açılışta Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli bir konuşma yaparak “Çocuklarımız geleceğimiz; onlara esenlikle yaşayabilecekleri bir gelecek bırakmak ise en ulvi görevimiz.” dedi. Başkan Hançerli ekoloji parkımızı, Avcılar’a ve İstanbul’umuza kazandırırken bu bilinçle yola çıktık. Toprağı ve doğayı öğrenmek, emekle ekilen tohumların büyüdüğünü görmek; dünyaya, insana ve yaşadıkları şehre bakış açılarını değiştirerek çocuklarımızı hapsettiğimiz büyük betonların dar dünyalarından çıkarmayı sağlayacaktır. Çevre ve doğayı tahrip eden, tamamen maddi çıkarlara indirgenmiş, tüketici bir sisteme karşı çocuklarımızın da kendi dünyalarını kurarken, dayanışmacı, adil eşitlikçi, erdemli, müşterek bir hayat kurmak adına onlara da ilham verici olacaktır. Bir baba olarak, kendi kızlarım için ne düşünüyorsam bu kentin her bir çocuğu için aynı hayali kuruyorum. Çocuklarımız bu parkta gözlem kulesinde kuşları gözlemleyerek kuşların serüvenini öğrenecek. Toprağa tohumlar ekerek değişimi, bereketi, sabrı bizzat doğadan öğreneceklerdir. Bugün günümüzde, bütün dünyanın tartıştığı mutlak surette öne çıkarılması gereken döngüyü anlamak, atıkları ve kompost uygulamaları yağmur hasatını bizzat deneyimleyerek yaşamak çocuklarımızın çevreye karşı sorumluluk ve duyarlılıklarını arttırmak bizim vazifemizdir.

    Çocuklarımız bu ekolojik parkta doğaya uyumlu bungalov atölyelerde yaratıcılıklarını geliştirecek, doğa ve felsefe bağlantısını öğrenecek.

    Atamızın çocuklarımıza armağan ettiği eşsiz mirasımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda bu armağanı hazırladık, bu açılışı sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Doğa üretmeyi, paylaşmayı, müşterek bir hayatı birlikte ve dengeli tüketmeyi öğretir. Ekolojik çocuk parkımız hayırlı olsun.” dedi.

    İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Çevre ve Yer Bilimleri Uygulama Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Atakan Öngen; “Başkanımız bu proje için herhangi bir destek almasa da tek başına hayata geçireceğinin sözünü verdi ve bugün buradayız. Burası çok güzel bir ekolojik park oldu. Çocuklar burada bol bol oyunlar oynayacaklar. Ekolojinin, ekosistemin parçası olan her paydaşla bir arada vakit geçirmeleri bizi çok mutlu edecek. Başta belediye başkanımız sayın Turan Hançerli olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.

    İnsan Sağlığı Eğitim Vakfı (İNSE) Onursal Başkanı Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan; ”Sevgili çocuklar, değerli arkadaşlar; eğitim ormanın içinde, bahçenin içinde, kentin içinde dolaşılarak olur. Ekolojik eğitim çocuk parkı hayalimiz vardı. Projeye Avcılar Belediyesi ile birlikte başvurduk, ikinci aşamada kaldı. Belediye başkanımız sayın Turan Hançerli’nin kararlılığıyla bu proje gerçekleşti. Bu proje geleceğimiz için, çocuklarımız için tüm gezegenimiz için çok önemli. Sayın Belediye Başkanımıza çok teşekkür ederim. Bütün çocuklar adına da teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.” dedi.

    Açılış programına katılan yüzlerce Avcılarlı çocuk ekolojik parkın içerisinde yer alan atölyelerde unutulmaz deneyimler yaşadılar.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Oyunseverlere müjde! Sanal Oyunlar şimdi Milli Piyango Online’da

    Oyunseverlere hızlı, heyecanlı ve kazançlı bir eğlence deneyimi sunan Sanal Oyunlar, şimdi millipiyangoonline adresi ve Milli Piyango mobil uygulaması üzerinden de oynanabiliyor. Milli Piyango Online web sitesinde ve mobil uygulamasında ilk etapta 17 oyun yer alıyor. Mayıs ayı itibariyle ise bu sayı 23’e çıkacak.

    Oyunseverlerin misli.com üzerinden ve Milli Piyango bayilerinde oynadıkları Sanal Oyunlar şimdi Milli Piyango Online web sitesinde ve mobil uygulamasında da oynanabilecek. Böylelikle, Türkiye’nin en çok tercih edilen sanal oyunu “Serbest Vuruş Pro” ve yeni lanse edilen “Serbest Vuruş Pro Lig” başta olmak üzere; Türkiye Sanal Ligi, İngiltere Ligi, Sanal Futbol, Sanal Tenis, Sanal Basketbol, Amerikan Futbolu, Araba Yarışları ve Misket Yarışı gibi farklı oyunlardan oluşan geniş bir portföy oyunseverlerle millipiyangoonline ve Milli Piyango mobil uygulaması üzerinden buluşacak.  

    Toplam oyun sayısı mayıs ayı itibariyle 23’ü bulacak

    Milli Piyango Online’da, ilk etapta uluslararası oyun sağlayıcılar tarafından geliştirilen 17 sanal oyun yer alıyor. Mayıs ayı itibariyle yenilerinin de portföye eklenmesiyle, toplamdaki sanal oyun sayısı 23’e çıkacak. Böylece oyunseverlere 5 gerçek maç görüntülü ve 18 yüksek kaliteli animasyona sahip oyun sunulacak. 

    Tüm Sanal Oyunlar, GLI (Gaming Lotteries International) sertifikalı oyun sağlayıcılar tarafından geliştiriliyor. 

    Sanal Oyunlar nasıl oynanır?

    Sanal Oyunlar, sonuçların Rastgele Sayı Üreticisi (RSÜ) tarafından seçilen sayılara göre; tamamen rastgele bir sayı kurası sonucunun bilgisayar tarafından oluşturulduğu bir sunum olup, planlı ve sabit oranlı oyunlardan oluşmaktadır. RSÜ, bağımsız olarak GLI (Gaming Lotteries International) tarafından test edilmiş ve sertifikalandırılmıştır. Bu oyunlardaki istatistiki bilgiler, ilgili takımların ve oyuncuların, geçmiş ve mevcut gerçek etkinliklerdeki istatistiklerine dayalı değildir. Video akışları yalnızca bilgi amaçlıdır ve sadece sistem sonuçları geçerlidir. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Huawei Küresel Analist Zirvesi’nde dijital gelecek için birlikte büyüme vurgusu

    Huawei’in her sene gerçekleştirdiği Küresel Analist Zirvesi, 19-20 Nisan tarihlerinde Çin’in Shenzhen kentinde düzenlendi. Kalkınma stratejileri, dijital dönüşümün yol haritaları ve geleceğin endüstri trendlerinin ele alındığı organizasyona, farklı endüstrilerden binden fazla profesyonel ve medya temsilcileri katıldı.

     

    Bu yıl yirminci kez düzenlenen Huawei Küresel Analist Zirvesi, Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CFO’su Sabrina Meng’in açılış konuşmasıyla başladı. Huawei’in ağ teknolojileri, depolama ve bulut gibi alanlara yatırım yapmaya devam edeceğinin altını çizen Meng şunları söyledi;

     

    “Müşterilerimize ve iş ortaklarımıza, mümkün olan en düşük maliyetlerle en iyi dijital altyapı deneyimini sunmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz, kurumların dijitalleşmesine yardımcı olurken, operasyonları dijitalleştirmek, dijital platformlar oluşturmak, platform tabanlı yapay zekayı etkinleştirmek ve yapay zekanın kullanım oranını artırmak. Bu heyecan verici dijital gelecekte birlikte başarılı olacağımıza inanıyorum.”

    Huawei’in yaklaşık on yıllık dijital dönüşüm deneyimiyle elde ettiği üç önemli sonuca vurgu yapan Meng konuşmasında; strateji, veri yönetimi ve yapay zekanın önemine de değindi. Dijital dönüşümün özünde stratejik planlama ve stratejik seçimlerle ilgili olduğunu ifade eden Meng, “Başarılı bir dijital dönüşüm teknoloji tarafından değil, strateji tarafından yönlendirilmelidir” dedi. Meng, ikinci önemli noktanın ise veri olduğunu belirtirken, verilerin farklı boyutlar arasında entegre edilmesinin önemli ölçüde değer yaratacağını söyledi. Üçüncü önemli kavram olan olan yapay zekanın ise bir anlamda varış noktası olduğunu söyleyen Meng, dijital dönüşümünde, operasyonların yapay zeka ile dijitalleştirilmesinin önemli bir rol oynadığının altını çizdi.   

    Huawei Stratejik Araştırma Enstitüsü Başkanı Dr. Zhou Hong ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi. “Akıllı bir dünyaya doğru ilerlerken ağ teknolojileri ve bilgi işlem yaklaşımlarını yeniden ele almak önem taşıyor. Önümüzdeki on yıl içinde ağ teknolojilerinin yeteneklerini artırmayı hedefliyoruz. Bilgi teknolojilerinde yeni modellere, yeni mimarilere ve yeni bileşenlere ulaşmamızı sağlayacak olan yapay zekayı anlama ve kontrol etme becerimizi geliştireceğiz. Ayrıca endüstri uygulamaları için yapay zekanın yeni kullanım alanlarını keşfetmeye devam edeceğiz.”  

    Huawei Küresel Analist Zirvesi, sektörlerin dijitalleşmesinde üretkenliğin önemi, dijitalleşme sürecinde karşılaşılan zorluklar, önerilen eylem planları ve sektörel beklentilerin ele alındığı panellerle sona erdi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Krize sahip çıkmak kadar yönetmek de önemli!

    Yöneten ve yönetilen arasında iletişime ve işbirliğine dayanan kamuda halkla ilişkiler çalışmalarında iletişim önemli? Kriz dönemlerinde iletişimin nasıl kurulması ve sürecin nasıl yönetilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Nejla Polat, demokratik yönetimlerde tercih edilen iletişim modelinin iki yönlü simetrik model olduğunu söyledi. Krize sahip çıkılmasının önemini hatırlatan Polat, zamanında müdahale ve güvenilir haber kaynağı olmanın kriz yönetiminde etkili olduğunu kaydediyor.  

    Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nejla Polat, kamuda halkla ilişkilerde iletişimin yapısını değerlendirdi. 

    Yöneten ve yönetilen arasında iletişime ve işbirliğine dayanan kamuda, halkla ilişkiler çalışmalarında iletişimin yapısının iki yönlü olması gerektiğini ifade eden Polat, Kamu kurumlarının en önemli misyonu, kamu yararı sağlayacak faaliyetlerde bulunmak, hedef kitlelerin ihtiyaç ve beklentilerini tespit ederek bu ihtiyaçların giderilmesine yönelik devamlı ve istikrarlı biçimde kamu hizmeti sunmaktır. Dolayısıyla hedef kitlelerle diyaloğa dayalı ilişki kurma ve sürdürme; karşılıklı anlayışı, iyi niyeti, güveni tesis etme ve koruma; kamu yararına hizmet etme; hedef kitlelerin desteğini alma ilkeleri etrafında kamusal halkla ilişkilere gereksinim vardır” dedi.

    Kamuda halkla ilişkiler modelleri

    Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi, bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla birlikte, kamuda halkla ilişkiler faaliyetlerinde, iki yönlü simetrik modelin daha uygun hale geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Nejla Polat, tarihsel süreçteki iletişim modellerini de şöyle sıraladı: 

    Basın Ajansı/Tanıtım Modeli: Kaynaktan alıcıya doğru tek yönlü mesaj iletiminin söz konusudur. Mesajı oluşturan bilgilerin doğruluğunun tartışılabildiği iletişim modelidir. 

    Kamuyu Bilgilendirme Modeli: Tek yönlü mesaj iletimi sürecini kapsamasına rağmen, hedef kitlelere tam, doğru ve eksiksiz bilgilerin ulaştırıldığı iletişim modelidir. Kuruluşların basın sözcülerini çağrıştıran faaliyetlerde bulunurlar. 

    İki Yönlü Bilimsel İkna Modeli: Hedef kitlelerin kurumu desteklemesine ve kurumun bakış açısını benimsemesine yönelik ikna edilmesini amaçlayan çift yönlü mesaj akışının bulunduğu modeldir. Halkın desteğini kazanabilmek için davranışlarla ilgili araştırmalar ve sosyal bilim teorilerinden yararlanılır.  Fakat edinilen bilgiler doğrultusunda kuruluşun politikasını değiştirmesi söz konusu olmadığından dolayı asimetriktir. 

    İki Yönlü Simetrik Model: Kurum ve hedef kitleleri arasında karşılıklı diyalog ve uzlaşma kültürüne dayanan, hedef kitleden gelen geri bildirimin kurum tarafından değerlendirildiği, kurumun politikasına yön verdiği iki yönlü iletişim modelidir. Savunucuları teorisyenler ve eğitimcilerdir. 

    Kamuyu bilgilendirme modeli yetersiz

    Kamu kurumlarında en çok kullanılan iletişim modelinin kamuyu bilgilendirme modeli olduğunu belirten Polat, “Bu modelde kurumlar kendileri ve faaliyetleri hakkında hedef kitleleri bilgilendirirler. Tek yönlü bir bilgi akışı söz konusudur. Kamuyu bilgilendirme modeli kamu kurumlarının tanıtımı açısından önemli rol oynayabilir, ancak hedef kitlelerin tanınması konusunda yetersiz kalmaktadır. Burada devlet yönetiminde vatandaşa doğru tek yönlü bilgi akımının olduğu ve vatandaşların katılımcılık açısından pasif halde bulunduğu görülmektedir” dedi.

    Kamu kurumlarında, bir konuda kamuoyunu ikna edip, onların rızasını almak için zaman zaman bilimsel ikna yöntemi de kullanıldığını belirten Nejla Polat,  “Bilimsel ikna yöntemi ile kamuoyunun tutum ve davranışlarının değiştirilmesi, geliştirilmesi veya pekiştirilmesi hedeflenir. Amaca ulaşmak için de birbiriyle örtüşen duygusal ve mantıksal yollara başvurulur. Ancak kurumun politikasını belirlemede kamuoyunun düşüncesi önemli değildir. Bu nedenle bilimsel ikna yöntemi eleştirilmektedir” şeklinde değerlendirdi. 

    Çift yönlü iletişim hayata geçirilmeli 

    Polat, günümüzde demokratik yönetim anlayışının hakim olduğu ülkelerde, kamusal halkla ilişkiler açısından daha fazla tercih edilen iletişim modelinin iki yönlü simetrik model olduğunu kaydederek, “Bu model yönetenler ve yönetilenler arasında karşılıklı yarar, güven ve diyalog oluşturma amacına hizmet ettiği için tercih edilmektedir. Vatandaşlardan devlete geri bildirimin sağlandığı iki yönlü ilişkidir. Bu ilişki vatandaşların görüşlerinin alınmasını, bilgi ihtiyacının tedarik edilmesini gerektirmektedir” diye konuştu.

    Yöneticilerin uzlaşmacı ve hesap verebilir olması beklenir

    Demokrasilerde yöneticilerin uzlaşmacı, saydam, hesap verebilir, etik ve sorumlu bir yönetim anlayışı içerisinde davranmalarının beklendiğini vurgulayan Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halkın doğrudan katılımını sağlama ya da onayını alma konusunda önemli bir aracı işlevi yüklenen halkla ilişkiler iletişimi; açıklık, saydamlık ilkeleriyle yurttaşları bilgilendirerek onların güvenini ve desteğini sağlamada en etkili yoldur. Etkili iletişim için gerekli olan iki yönlü simetrik iletişim tarzının benimsenmesi, katılımcılığın sağlanması, çift yönlü iletişim ile farklı çıkarlara sahip hedef kitleler arasında ortak zemin oluşturulması halkla ilişkiler yöntemi ile mümkün olmaktadır. 

    Ayrıca kamunun beklentilerinin tespit edilmesi ve ihtiyaçlarının giderilmesi, yönetenler ve yönetilenler arasındaki iletişimin sağlanması, kamuoyunun çeşitli konulara ilişkin farkındalığının sağlanması ve bilinç düzeylerinin geliştirilmesi açısından da önemlidir.” 

    Bilgi ihtiyacı karşılanmazsa, gerçek dışı bilgi artar

    Özellikle kriz dönemlerinde bilgiye daha fazla ihtiyaç duyulduğuna ve kamuoyunun doğru ve hızlı olarak bilgilendirilmesi önem kazandığına işaret eden Polat, “Kriz döneminde kamuoyunun bilgi ihtiyacının karşılanmaması, gerçek dışı bilgilerin yayılma hızını artıracak ve kriz iletişimini yönetmek güçleşecektir. Zamanında müdahale ile çelişkiden uzak ve yetkililer tarafından yapılan açıklamalar, mevcut bilgiyle yönetimin krize yaklaşımının anlatılması, krize sahip çıkılması, güvenilir haber kaynağı olmanın temel koşullarıdır. Kriz döneminde medyanın ve diğer muhatapların güvenine ve desteğine her zamankinden fazla gereksinim duyulmaktadır. Yanlış ya da eksik bilgi, medyanın sonraki gelişmelere duyarsız kalmasına neden olur, hedef kitleyle buluşmayı ve sarsılan güvenin yeniden oluşturulmasını güçleştirir” dedi.  

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Borusan Otomotiv Motorsport GT4 Avrupa Serisi’ne Çifte Podyumla Hızlı Başladı

    15’inci yılında GT4 Avrupa Serisi’nde şampiyonluk hedefiyle yola çıkan Borusan Otomotiv Motorsport, İtalya’nın Monza pistinde gerçekleşen sezonun ilk ayak yarışlarını başarılı şekilde tamamladı. 12 kapı numaralı otomobille yarışan Berkay Besler ve Tom Edgar ilk gün yarışını Silver Kategorisinde 2’nci, ikinci gün yarışını ise 3’üncü olarak bitirip podyuma çıkma başarısı gösterdi ve İtalya’da Türk Bayrağını göndere çektirdi. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, Borusan Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Levent Kocabıyık, Borusan CAT Yönetim Kurulu Üyesi Defne Kocabıyık, Sassan Vahabzadeh ve Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik de sezon açılışında takımı yalnız bırakmadı.

    22 Nisan Cumartesi günü geçilen ilk yarışa 19’uncu sırada başlayan Berkay Besler ve Tom Edgar, yarışı hem Genel Klasmanda hem Silver Kategoride 2’nci olarak tamamlama başarısı gösterdi. Yağız Gedik ve Enzo Joulie ikilisi ise 41’inci sırada başladıkları yarışı benzersiz bir performans göstererek Genel Klasman ve Silver Kategoride 5’inci olarak tamamladılar.

    Pazar günkü ikinci yarışta ise 13’üncü sırada start alan Berkay ve Tom, yarışı 3’üncü sırada bitirerek iki gün üst üste podyuma çıkma başarısı elde etti. Yağız ve Enzo ikilisi de Genel Klasmanda 26’ncı sırada başladıkları yarışı Genel Klasman ve Silver Kategoride 5’inci olarak bitirdi. 

    GT4 Avrupa Serisi 2. Ayak Yarışları Fransa’da yer alan Circuit Paul Ricard Pisti’nde 3-4 Haziran’da gerçekleşecek.

    Borusan Otomotiv ana sponsorluğunda yarışan Borusan Otomotiv Motorsport’un diğer sponsorları Shell, Borusan Lojistik, Borçelik, Gedik Piliç, Borusan Oto, Supsan ve Glasurit’tir.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şampiyon Boksörler Çarşamba 14.30’da D-Smart ve D-Smart GO’da

    Profesyonel boksta tarih yazan ve WBC Silver Gold kemerini kazanan ilk Türk olan Seren Ay Çetin, UBO kemeri bulunan ve WBC Asya şampiyonluğu için ringe çıkacak olan Arda Avcı, WBC international kemer sahibi Serdar Avcı 26 Nisan Çarşamba saat 14.30’da D-Smart’ta Haftanın Konuğu programında yeni hedeflerini anlatacaklar.

    Şampiyon boksörler 30 Nisan’da Sancaktepe’de Mustafa Öncel Kültür ve Spor Kompleksi’nde düzenlenecek WBC Şampiyonlar Gecesi öncesinde Spor Smart ekranlarında sporseverlerin karşısına çıkacak. Seren Ay Çetin hem WBC Silver unvanını korumak, hem de WBC World Final kemeri Eliminatör şampiyonluğu için 3 Avrupa ve 1 Dünya Şampiyonluğu bulunan İspanyol Maria Del Carmen Romero Molina ile mücadele edecek. Arda Avcı, Endonezyalı boksör Defriyanto Palulu’ya karşı WBC Asya Şampiyonluk unvan maçını kazanarak ilk 40 boksör arasına girmek isterken, Kadıköy Boks Kulübü kurucusu Serdar Avcı ise profesyonel boks federasyonu ve bokstaki önemli gelişmeleri anlatacak. Şampiyon boksörler 26 Nisan Çarşamba saat 14.30’da D-Smart 77. Kanal Spor Smart ve D-Smart GO’da Haftanın Konuğu programında izleyicilerle buluşacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bakan Bozdağ: Üç alternatif hazırladık

    ANKARA (İGFA) – Şanlıurfa’da tarihi Göbeklitepe’de NTV canlı yayınına katılan ve gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kira artışlarıyla ilgili yüzde 25 artış sınırı süresinin uzatılacağını, fahiş kira artışlarına yaptırım getirilmesine yönelik de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla çalışma yapıldığını açıkladı.

    YÜZDE 25 ARTIŞ SÜRESİ UZATILACAK

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının kendileri için talimat olduğunu belirten Bakan Bozdağ, “O açıklaması bizim seçim çalışmalarımız, seçim stratejimiz millete dönük taahhütlerimiz bakımından da son derece kıymetlidir. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Kurum da bu konuda açıklama yaptı. Şimdi biz de Adalet Bakanlığı olarak burada ne yapabiliriz? Bunun üzerinde biz de hazırlıklarımızı yapmış durumdayız. Seçimden sonra inşallah bu konuda ikinci bir adımın atılacağını Beyefendi de beyan etti. Biz de onun altyapısını kendimizce hazırladık. Şimdi bu süre bir defa uzatılacak” diye konuştu.

    KANUNLA BİR YAPTIRIMA BAĞLANABİLİR

    Bozdağ açıklamalarını şöyle sürdürdü:

    “Ayrıca bir yaptırım getirme durumu söz konusu. Siz bir şeye şunun üstüne çıkamazsınız dediniz. Eğer ona bir müeyyide koymazsanız çıktığı zaman işte sadece hukuk davasının dava konusu ederseniz o dava sizin lehinize sonuçlanabilir. Ama bir müeyyidesi olmazsa onu göze alabilir insanlar. Fakat müeyyide olursa neyi kastediyorum? Hapis cezası ya da adli para cezası ya da idari para cezası gibi bir müeyyideyle, müeyyidelendirildiği takdirde o zaman insanlar bu yasağa, bu kurala uyma konusunda daha özenli davranırlar. Şimdi burada bir yandan sürenin uzatılması, bir yandan da fahiş kira artışlarını yani haklı bir neden olmadan, piyasadaki, piyasa koşullarına aykırı bir biçimde sırf fahiş kazanç elde etmek sebebiyle daha doğrusu haksız kazanç elde etmek maksadıyla buna girişiyorsa bunu kanun, bir yaptırıma bağlayabilir. Fiyatları etkileme maddesi var. Fahiş fiyat 237’nci madde Türk Ceza Kanunu. Biz orada bir 237/a diye bir yeni madde ihdas ederek burada bu gibi konular sadece kirada değil, bunun içinde başka da özellikle tüketim maddeleriyle ilgili de bazı değerlendirmelerimiz var. Dünya örneklerini de biz inceleyerek, Türkiye’de de bakarak bu piyasada girdilerde hiçbir artış olmadığı halde, maliyette hiçbir artış olmadığı halde yani makul olanın piyasanın o günkü cereyan eden cari şartlarının dışında ve üstünde fahiş bir artış yaptığı takdirde sadece yasak değil aynı zamanda bunun bir yaptırıma bağlanması son derece önemli. Yeni dönemde bunu yaptırıma bağlayarak bu konudaki kararı etkin bir şekilde uygulayacağız. Biz üç alternatif hazırladık. Hapis cezası olabilir. Adli para cezası olabilir. İdari para cezası öngörülebilir. İdari para cezası olursa kabahat olur. O ayrı bir kanun da düzenlenmesi gerekir ama diğerleri Türk Ceza Kanunu’nda. Şimdi bizim öngörümüz Türk Ceza Kanunu’nda bu alanda bir değişikliğin yapılması yönündedir. Bu konuda bir adım atacağımızı aziz milletimizin bilinmesinde fayda var”

    TÜRKİYE’NİN SEÇİMLERİ DÜNYANIN EN GÜVENİLİR SEÇİMLERİDİR

    Türkiye’deki seçimlerin dünyanın en güvenilir seçimleri olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, hukuk devleti vasfının önemini anlatarak, “Türkiye hukuk devletidir, yargı bağımsızdır, tarafsızdır. Hiç kimse yargı görevi yapanlara emir, talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz ve genelge, yönerge gönderemez” dedi.

    “YSK seçimin sadece organizasyonunu yapıyor” diyen Bakan Bozdağ, “Yani nerede sandık kurulacak, kim aday olacak? Ne onlara bakıyor. Ve herhangi bir usulsüzlük, şikayet itiraz olduğu zaman bunlara ilişkin şikayetleri kesin olarak karara bağlıyor ki sistem işlesin, esasında bizim sistemde seçimimizi partiler yapıyor, YSK’da o partilerin seçim yapacağı organizasyonu hazırlıyor, fiilen partiler yapıyor. Çünkü sandıkta bir başkan, bir başkan yardımcısı var kamu görevlisi, geri kalan 5 tane partinin temsilcisi var. Orada teşkilatı olan seçime girmiş, en çok oyu almış partilerin temsilcisi oluyor. Şimdi nüfus cüzdanını bu partilerin temsilcileri beraber kontrol ediyor. İmzayı bu partilerin temsilcileri beraber kontrol ediyor. Arkasından oy pusulasını beraber veriyor. Sandığı beraber açıyor. Sayım, döküm, tanzim tutanaklarının hepsini tasnifi beraber yapıyor, her şeyde birlikte tutanak altına alıyor” diye konuştu.

    “KİMSE, TÜRKİYE’DE SEÇİME GÖLGE DÜŞÜREMEZ”

    Şu anda 200 bin civarında Türkiye genelinde sandık olduğunu düşündüğümüzde, her sandıkta 7 kişi olduğunu düşündüğünde yani sadece 7 çarpı 2 rakam korkunç, bu kadar rakam bir araya gelip anlaşabilir mi? Yani fikirleri birbiriyle zıt, birbiriyle siyaseten mücadele ediyor. Sandıkta da her şey beraber yürütüyor. İlçe seçim kurulunda tutanakların birleştirilmesini beraber yapıyorlar. İl Seçim Kurulu’nda her işi partileri yapıyor. YSK’da da partiler yapıyor. Tutanaklar, oy tasnif tutanağını beraber imzalıyorlar. Oyların kullanıldığı okul ya da sandığın olduğu yere asıyorlar. Sonra ilçe seçim kuruluna veriyorlar, aynı şekilde bunlar partilere de link veriyor her parti temsilcisi bir tane ve kendini alıyor. Yani bir kaydırma, bir başka bir şey yapılabilme imkanı yok. Farz edelim öyle bir şey oldu. Onu hemen tespit edip itirazla düzelttirme imkanı var. Çünkü bütün partilere açık. Ayrıca da müşahitler var. Sandık dışında başkanı. Halk seyrediyor. Herkesin gözü önünde oluyor. Herkesin gözü önünde olan bir yerde hile, hurda yapılabilir mi? Onun için seçim güvenliğine dönük tartışmaların tamamı seçim sonucunu şimdiden görüp, kayba mazeret üretme gayretlerinden başka bir anlam taşımaz. Kimse, Türkiye’de seçime gölge düşüremez.

  • Dutch, Sanık Nazi İşbirlikçilerinin Dosyalarını Kamuoyuna Açıklayacak

    AMSTERDAM — II. Dünya Savaşı’nın ardından, Alman ordusu için gönüllü olarak çalışan erkeklerden direnişçilere ve Yahudilere ihanet etmekle suçlanan ve sık sık tutuklanan veya ölüme gönderilenlere kadar 300.000’den fazla Hollandalı işbirlikçi olarak soruşturuldu.

    65.000’den fazla suçlanan işbirlikçi, bazı medeni haklardan bazılarını alan, bazılarını hapse gönderen ve diğerlerini ölüme mahkum eden özel bir mahkeme sisteminde yargılandı.

    Davaların çoğu 1950’de çözüldü ve polis raporları, tanık ifadeleri, maddi deliller ve fotoğraflar da dahil olmak üzere özel mahkeme dosyaları, 75 yıllık bir süre boyunca kısıtlı erişime sahip bir arşive paketlendi.

    İki yıl içinde bu kısıtlamalar kaldırılacak ve yaklaşık 32 milyon belgeden oluşan büyük bir hazine – yargılanan kişilerin yanı sıra sadece inceleme altına alınan diğer birçok kişiye ilişkin dosyalar – halka açılacak. Bu, bazı insanların muhtemelen rahatsız edici ifşaatlara hazırlandığı bir olasılıktır.

    Tarihe odaklanan ve genişletilmiş erişimi destekleyen Hollanda enstitülerinden oluşan bir konsorsiyum olan The War in Court’un proje lideri Edwin Klijn, “Bu hassas bir arşiv,” dedi.

    Şu anda, yalnızca işbirliği yapmakla suçlanan kişilerin yakınları ve araştırmacılar bu arşive ve ancak sanık bir failin öldüğünü kanıtladıktan ve soruşturma nedenlerini açıkladıktan sonra erişebiliyor.

    Bazı arşivciler ve tarihçiler, dosyalara daha fazla erişim sağlandığında kamu ilgisinin de artacağını düşünüyor. Arşiv, Hizmetler ve İnovasyon Direktörü Tom de Smet, izin verilen ziyaretçi sınırlamasıyla, arşivin yılda 5.000 ila 6.000 bilgi talebi aldığını ve bunun onu Ulusal Arşivler içindeki en popüler hazine haline getirdiğini söyledi.

    Dosyalar ayrıca, anahtar sözcüklere veya adlara göre arama yapılmasına izin verecek şekilde sayısallaştırılıyor.

    Klijn, “Bir kurbanın adını yazabilecek ve onlara kimin ihanet etmekle suçlandığını öğrenebileceksiniz” dedi.

    Dosyalarda Nazi failleri veya suçlanan işbirlikçileri olarak adı geçenlerin çoğu öldü, ancak çocukları ve torunları gibi, bazılarının bir akrabasının savaş zamanı hakkında hiçbir fikri olmayabilir. Benzer şekilde, kurbanların torunları da onlara kimin ve nasıl ihanet ettiği konusunda netlik arayabilir.

    Hollandalı bir kız, Mayıs 1945’ten sonra işbirlikçilerle başa çıkmak için alınan önlemlerle ilgili bir postere bakıyor. “Zuivering” arınma anlamına geliyor; Fikir, işbirlikçilerin toplumdan tasfiye edilmesi gerektiğiydi. Kredi… NIOD

    Bunların hepsi Het Parool gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Hollandalı yazar Sytze van der Zee ile ilgili. Babasının Hollandalı bir Nazi olduğunu öğrenmenin acısını anlattığı 1997 tarihli “Potgieterlaan 7” adlı kitabında ailesinin savaş geçmişini araştırdı.

    Arşive erişimin genişletilmesine neden itiraz ettiğini açıklamak için “Bu sadece bir Pandora’nın kutusunu açıyor” dedi. “Bu dosyalarda çok korkunç ve iğrenç şeyler var – insanların hayatta kalmak için yaptığı şeyler, büyükannen hakkında bilmek istemediğin şeyler.”

    Dosyaları açarak “utanç verici yıllara geri dönüyoruz” dedi. “Bir 50 yıl daha bekleyin derim.”

    Ancak Klijn, halkın daha fazla bilgi edinme zamanının geldiğini savunuyor. “Yıllardır, tüm işbirliği teması bir tür tabu oldu” dedi. “İşbirliği hakkında pek konuşmuyoruz ama şimdi 80 yıl daha ilerideyiz ve savaşın bu karanlık tarafıyla yüzleşmemizin zamanı geldi.”

    Nazi işbirliği konusu, bir zamanlar Alman İmparatorluğu tarafından işgal edilen birçok ülkeyi rahatsız etti. Hollandalıların elinde bulunanlara benzer arşivlere erişim, hem Avrupa hem de ulusal gizlilik yasalarına dayalı olarak onlarca yıldır ve değişen derecelerde kısıtlanmıştır.

    Ancak Washington DC’deki ABD Holokost Anı Müzesi’ndeki Uluslararası İlişkiler Ofisi direktörü Paul Shapiro, Hollanda arşivinin halka açıklanan ilk arşiv olmadığını söyledi.

    Vatikan, 2020’de Holokost tarihiyle ilgili 2.700 dosyalık arşivi açtı. Kamuya açıklama için uygun kurallar hakkında yıllarca süren tartışmaların ardından, Papa XII. Pius’un Nazi Almanyası ile ilişkisine yeni bir ışık tuttular.

    2015 yılında Fransa, askeri ve deniz mahkemelerinin önüne gelen savaş suçlularının kovuşturulmasına ilişkin geniş bir belge arşivi açtı. Yaklaşık 200.000 belgeye halkın erişimi, Vichy hükümetinin Nazi işbirliğinin bazı yönlerini aydınlattı.

    Shapiro’ya göre Hollanda planını sıra dışı yapan şey, çevrimiçi olarak bulunabilen aranabilir kayıtların sağlayacağı erişim düzeyidir.

    Shapiro, genel halka erişimin genişletilmesinin, sıradan kişi ve kurumların Holokost’a nasıl ve neden katıldığını anlamak için çok önemli bir adım olduğunu söyledi.

    Hollanda Ulusal Arşivlerinde tutulan, Hollanda Nazi partisinin cep boyutunda bir el kitabı. Kredi… Hollanda Ulusal Arşivleri

    Soykırım suçları arkalarında çok uzun bir miras bırakıyor” dedi. “Daha iyisi ya da daha kötüsü, bu sorunlardan bazılarını çözmenin tek yolu, gözlerinizi tamamen açıp geçmişe açık bir şekilde bakmak ve tarihin gerçekte ne olduğunu kabul etmektir. Buna bakmanın bir yolu, arşivlerdeki kağıt izidir.

    Klijn, arşive erişimin genişletilmesinin, savaş sırasında kişisel karar vermede rol oynayan çok çeşitli faktörleri anlamaya yardımcı olacağını söyledi. “İnsanlar belirli bir noktada tek bir anlamı olduğunu düşündükleri bir ideoloji için faşist bir siyasi partiye katılmayı seçmiş olabilir, ancak daha sonra bunun canice olduğu ortaya çıktı” dedi. “İnsanlar neden bu tür kararlar aldı?”

    Hollanda, Almanlara kahramanca direnen bir ülke olarak ününe rağmen, son zamanlarda bireylerin ve kurumların Nazilerle ne ölçüde işbirliği yaptığına dair kanıtlarla yüzleşmeye başladı.

    Hollandalı tarihçi Ad van Liempt’ın dönüm noktası niteliğindeki kitabı “Hitler’in Ödül Avcıları”, polise teslim ettikleri her kişi için “kelle parası” ödenen Hollandalı özel “Yahudi avcıları” ağını ortaya çıkardı. Bir röportajda arşivlerin araştırması için çok önemli olduğunu söyledi.

    “Bu bir hazine sandığı,” dedi. “Yüzlerce sayfalık ifade var; bazen insanlarla tek bir tutuklama hakkında dört veya beş kez görüşülmüştür. Bu soruşturmaların ne kadar derin gittiğinden etkilendim.”

    Direnişçileri ve Holokost kurbanlarını onurlandırmak için anma etkinlikleri düzenleyen bir Yahudi olan Jaïr Stranders, arşivin açılmasının ulusal uzlaşmaya yardımcı olacağını söyledi. “Acıyan yeri kazmak her zaman daha iyidir,” dedi. “Birlikte iyileşmek istediğimizde, tarihin yüzüne bakmalıyız.”

    Genelde arşivlerin açılmasını savunan 2. Dünya Savaşı araştırmacısı Raymund Schutz bunlardan endişe duyuyor çünkü “çok fazla asılsız iddia da var” diyor.

    “Herhangi bir bağlamsal bilgi ve uzmanlık olmadan, genel halk bu dosyalarda ne olduğunu gerçekten anlayamayacak” dedi. “O dosyalardaki bazı bilgilerin kanıtlanmadığını anlamayabilirler.”

    Alman Nazi lideri Heinrich Himmler, ortada, Almanların Hollanda’yı işgali sırasında Amsterdam’da Hollandalı polis memurlarını selamlarken. Kredi… Hollanda Ulusal Arşivleri

    Ulusal Arşivlerden de Smet, bazı kişilerin asılsız suçlamalarla hapse atıldığını, diğerlerinin ise yargılanmayı gerektirmeyecek kadar küçük sayılan suçlar işlediğini açıkladı. Bu dosyalar yine de korunmuştur.

    Onu diğer Avrupa savaş sonrası işbirlikçi araştırma arşivlerinden ayıran şeyin bu olduğunu söyledi. De Smet, “Mahkum edilmeyen, yalnızca sanıklar da dahil olmak üzere tüm arşiv korunmuştur” dedi.

    Belçikalı sosyolog Luc Huyse’ye göre, Özel Yetkili Mahkemeler ve mahkemelerle karşılaşan yaklaşık 51.000 Hollanda vatandaşı hapis cezasına çarptırıldı. Hollandalı tarihçi Peter Romijn, bu davalardan yaklaşık 1.800’ünün 10 yıldan uzun hapis cezalarını hak edecek kadar ciddi kabul edildiğini yazdı. Romijn’e göre toplam 152 fail ölüm cezasına çarptırıldı – bu ceza 40 davada infaz edildi.

    Yaklaşık 230 Nazi işbirlikçisi soyundan gelen bir grup olan Tanıma Çalışma Grubu’nun başkanı Jeroen Saris, üyelerinin arşivi açma konusunda endişeli olduğunu söyledi. Grubumuzda bundan endişe duyan insanlar var ve endişelenmek için sebepleri var” dedi. “Geçmişteki kavgalar yeniden alevlenecek”

    Saris, fizik profesörü olan babasının Hollanda Nazi partisi için öğrenci muhbiri olduğunu öğrendiğinde 18 yaşındaydı. Asla iyileşmeyen bir aile parçalanmasına neden oldu. “Ona hala saygı duymam gerektiğini fark ettim ama aşk bitmişti” dedi.

    Saris, mahremiyet ve diğer endişeleri ele almak için arşivin sayısallaştırılmasına ve açılmasına rehberlik edecek atanmış bir panelin üyesidir. “Açık olursa,” dedi, “ne olduğunu daha iyi anlayabilir ve gerçekleri kontrol edebiliriz.”

    Bir başka panel üyesi, 14 Hollandalı direniş ve kurban grubundan oluşan bir grubun başkanı olan Dik de Boef de benzer şekilde düşünüyor.

    “Bu dosyalarda çok şok edici materyaller varsa, onlara sağduyulu ve dikkatli bir şekilde yaklaşmalısınız” dedi. “Çocuklar ebeveynlerinin suçlarından sorumlu değildir. Ancak bunun tekrar olmasını önlemek için bu arşivlerde ne olduğunu bilmek önemlidir.”

  • John Mulaney ‘Baby J’de Kişiliğini Deşti

    Yeni özel bölümü “Baby J”de John Mulaney’i onu görmeden önce duyuyoruz.

    Komedideki en ayırt edici seslerden biri, siyah bir perde bir sahnenin boş bir fonuna dönüşürken, “Geçtiğimiz birkaç yılda kendim üzerinde çok çalıştım” diyor. “Ve sürekli ilgi gördüğüm sürece iyi olacağımı fark ettim.”

    Ardından, tiyatro yönetmeni Alex Timbers tarafından yönetilen göz alıcı, dönen bir çekimde kamera, çizgi romana ihtiyacı olan şeyi verir. Bize yıldızlığın hükmeden gücünün bir resmini vermek için dönmeden önce bordo takım elbiseli 40 yaşındaki Mulaney’i ortaya çıkarmak için geri çekiliyor. Arkadan çekimde onun bakış açısını görüyoruz: Boston’daki Senfoni Salonu’ndaki uğursuz bir dizi heykelin arasında, avizelerin altında puslu bir insan kitlesi.

    Bu, Mulaney’nin uyuşturucu bağımlılığını, arkadaşlarının müdahalesini ve rehabilitasyondaki rolünü araştıran bir dizi tüyler ürpertici komik hikayeyi oluşturan çarpıcı bir görüntü. Bunun onun en kişisel çalışması olduğunu söylemek cazip geliyor ama bu pek doğru değil. Bu ilk çekim bizi bir konuya yönlendiriyor: Bir kalabalığın önünde görünmez olabilirsiniz. Ancak Mulaney’nin komedisi, sanki hızları karıştırmayı öğrenmiş bir atıcıymış gibi, her zamanki kadar komik kalırken daha keskin, daha dikenli, bazen daha yavaş hale geldi. Son iki yılda bu malzemenin versiyonlarını seslendirdi ve bu özel etkinlik Netflix’te o kadar titizlikle bilenmiş ki cilası bile görünmüyor.

    Son on yılda bir noktada, John Mulaney sadece çok başarılı bir komedyen olmayı bıraktı ve kültürde daha büyük bir şeye dönüştü: ürkütücü bir sahnedeki erkeksi sevgili, mutlu olmak için çocuklara ihtiyacı olmayan karı koca, ilham verici tiyatro çocuğu. Kısa bir süre içinde rehabilitasyona girene, herkesin gözü önünde boşanana ve aktris Olivia Munn’dan bir çocuğu olana kadar bu değişimi kavrayamadım. İnternetteki tepkilere bakılırsa, telefonuma gelen mesajlardan bahsetmiyorum bile, insanların bu konuda duyguları vardı – çoğunun. Mulaney, “parasosyal” kelimesini ana akım haline getirdi.

    Çizgi romanlar için bu şekilde haberlerde yer almak zorlu bir alan olabilir, hem bir sorun hem de bir fırsat. Mulaney, “Bebek J”nin bir noktasında “Sevilebilirlik bir hapishanedir” diyor ve kendi kibiriyle ilgili kendini küçümseyen yumruk satırları bir hapishaneden kaçış olarak görülebilir. Gençken, büyükbabası öldüğünde sınıf arkadaşlarının birdenbire sempati odağı haline gelen çocuğa karşı kıskançlık beslediğini hatırlıyor. “Hiç benim gibi umut ettin mi …” diyor, ahenkli konuşmasını aniden durdurarak, seyircilerin büyükanne ve büyükbabaların ölümünün olası yararları hakkındaki utanç verici düşüncelerini tahmin etmelerine izin veriyor.

    Mulaney, öncü günah çıkarma monoloğu Spalding Gray’den büyük ölçüde etkilenerek, her zaman hızlı ama kesin bir klipte konuşmuştur. (“Hikaye ritimleri şarkı kancaları gibi yasal olarak korunsaydı, ben hapiste olurdum,” Mulaney bir keresinde Gray hakkında tweet atmıştı.) Mulaney’nin rat-a-tat-tat sunumu, onun düşünce sürecine ayak uydurmanızı gerektiriyordu. Hâlâ öyle, ancak ritmi daha karmaşık hale geldi ve bu yeni özel etkinlikteki en büyük kahkahalar, seyirciyi kendisinden önde olduklarını düşündürmekten, kafalarına bir fikir yerleştirmekten ve ardından yavaşlayarak duraksamasından veya kekelemesinden geliyor. sızmak

    Bu taktik, sabır ve ustaca zamanlama gerektirir, ancak yoğun bir tepki üretebilir; bu, canavarın ortaya çıkmasını hayal gücünüzün çılgına dönmesine izin verecek kadar uzun süre ertelerken, yatağın altındaki tırmalamayı duymanıza izin vermenin komedi eşdeğeridir.

    Mulaney’nin “Baby J”deki en büyük kahkahalarından bazıları, izleyiciyi kendisinden önde olduklarını düşündürmek, kafalarına bir fikir yerleştirmek ve ardından bu fikrin süzülmesine izin vermek için duraksamak veya kekelemek için yavaşlamaktan geliyor. Kredi… Marcus Russell Fiyatı/Netflix

    Burada anlattığı öyküler çaresiz bir adamı tasvir ediyor; bunlardan biri, düşük seviyeli bir aldatmaca ve gömleğinin çıkarılması karşılığında ona reçeteli ilaçlar veren çok yarım yamalak bir doktor hakkında. Mulaney’nin o kadar neşeli bir etkisi var ki, şovu ağırlaştırmadan gaddar materyalleri ortaya koyabiliyor; hırslı çizgi romanların genellikle şaka yapmaktan daha fazlasını yapmasının beklendiği bu günlerde bir süper güç.

    Müdahalesine ilişkin açıklaması, Nick Kroll ve Fred Armisen’in rolleriyle komik bir vurgu. Müdahalenin yıldızlarla dolu katılımıyla komik bir şekilde gurur duyuyor, “40 yaşın üzerindeki alternatif komedyenlerin ‘Biz Dünyayız’.” Ve onu işleten kadın, onun iyi biri olduğunu duyduğunu söylediğinde, onu düzeltir: “Kişiye güvenme.”

    Bir saat 20 dakikadan fazla bir süre ile bugünlerde Netflix tarafından yayınlananların çoğundan daha uzun olan özel programın en komik kısmı, rehabilitasyonda Pete Davidson’dan aldığı ve bir hemşirenin okuması için onu uyandırdığı bir metnin ayrıntılı açıklaması. Mulaney, medyanın ve halkın sığlığını nazikçe dürterek, “Bazı insanlar onun dövmeleri olduğu ve ben sade olduğum için birlikte uyuşturucu kullanmamızı önerdi,” diyor.

    Bu hikaye, Mulaney’nin Davidson’ın numarasını telefonuna Al Pacino adıyla kaydettiğini öğrendiğimizde başlar, bu da Mulaney’e sahneyi ikinci kez hemşirenin bakış açısından oynama şansı verir, buna geç dönem Pacino’nun inanılmaz bir taklidi de dahildir. “Baba haki pantolon” ifadesinin beni yüksek sesle güldürdüğünü söylemek dışında, bu adaleti yapamam.

    Aptallık uzun zamandır Mulaney’nin mizahının merkezinde yer alıyor ve bunun bir kısmı, yaşından daha genç veya çok daha yaşlı görünmesinin uyumsuzluğundan geliyor (“hayır” yerine “hayır” gibi arkaik kelimeleri tercih ediyor). Özel programlarının başlıkları bir Benjamin Button hikayesi anlatıyor: “New in Town”, ardından “The Comeback Kid” ve “Kid Gorgeous”, ardından “Baby J.” Bu gidişata göre sıradaki “Fetal Pozisyon” olabilir.

    Bu, merakla beklenen bir özel etkinlik ve modern stand-up etkinliği, şakalardan daha dağınık bir şeyle ilgili olma eğilimindedir. Jerrod Carmichael dolaptan çıktığında, spesiyalini yarım kalmış işlerle aniden bitirdi; Chris Rock, Will Smith tarafından tokatlanmasına verdiği intikamcı tepkide ham bir duyguyla parladı. Mulaney, sıkı bir şekilde kontrol edilen bir oyuncu olmaya devam ediyor. Spesiyalitesi çoğunlukla boşanmaktan ve yeni çocuğundan kaçınır, bunun yerine uyuşturucu bağımlılığına odaklanır.

    Bu hikayenin mutlu bir sonu var, rehabilitasyona gidiyor ve sadece ayık değil, aynı zamanda artık başkalarının onayına da ihtiyaç duymuyor. Bu dramatik, ani bir evrim. “Benim kendime yapacağımdan daha kötü biri bana ne yapacak?” diye soruyor, kendine zarar verme eğilimlerini ima ederek. “Ne, John Mulaney’i iptal mi edeceksin? Onu öldüreceğim.”

    Bu, hayranlarının bildiklerini düşündükleri Mulaney değil. Ancak, 2012’deki ilk özel gösterisini tekrar ziyaret ederseniz, uyuşturucu almak için bir doktora yalan söylediğine dair bir hikaye (bu durumda Xanax) ve aynı zamanda içki sorunu yaşadığına dair bir itiraf bulacaksınız. O zamandan beri tekmelediği 13.

    Onunla ne kadar değiştiği, asla gerçekten bilemeyeceğimiz bir şey. Ama biz seyirciler, oyuncularımız konusunda saf olabiliriz. Onları anladığımızı varsayarız ve kişiliklerine aykırı bir şey yaptıklarında ihanete uğramış, hatta öfkeli hissederiz. Yine de hiç kimse bizden yanlış yaptığımız için hesap sormamızı istemiyor. Şimdiye kadar şov dünyasına biraz daha şüpheyle yaklaşacağımızı düşünürdünüz. Ama gerçek şu ki biz bunu istemiyoruz ve büyük sanatçılar bunu sezgisel olarak anlıyor. İzleyiciyle yakınlık kurma, bizi inandırma konusunda yetenekliler.

    John Mulaney, birçok kıdemli çizgi romanın yaptığı gibi, bu ilişki hakkında daha alaycı hale gelmiş gibi görünüyor ve kendisini kötü gösteren bir anekdotu anlattıktan sonra onunla konuşuyor. “Bu hikayenin ne kadar iğrenç, savurgan ve olası olmadığını işleyip sindirirken, sadece hatırla,” diyor cam gibi gözleri, “sana anlatmak istediğim hikaye bu.”

    Bu, onun daha da sevimsiz şeyler yaptığını ama aynı zamanda ne düşünürseniz düşünün, onu gerçekten tanımadığınızı gösteriyor. Seyircisine daha az saygı duyan bir sanatçı bunu doğrudan ifade eder. John Mulaney zihnin dolaşmasına izin veriyor.

  • Manipülasyon: Bu Altcoin Kurucuları Coinleri 32x Çıkarla Sattı!

    16 Nisan’da piyasa sürülen ve kısa müddette 3.200x yükselen Pepe Coin hakkında yeni savlar var. Yakın tarihli raporlar, akıllı mukavelesinin birtakım kuşkulu fonksiyonlar içerdiğini gösteriyor. Yeni bulgulara nazaran, altcoin fiyatı bu fonksiyonları elinde tutan proje grubu tarafından denetim ediyordu.

    Pepe Coin hakkında yeni argüman: Altcoin fiyatı manipüle ediliyor

    SHIB ve Dogecoin üzere topluluk odaklı bir göğüs coin olan Pepe, geçen haftadan bu yana yüksek karıyla gündemde. Fiyat bir noktada 3.200x yükseldi ve son günlerde tıpkı süratle düşüyor. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, rallinin takım tarafından manipüle edildiği öne sürülüyordu. Pepe Coin takımı, binlerce yatırımcının cüzdanına giren coin’leri denetim edecek bir akıllı mukavele fonksiyonu tasarladı.

    Lookonchain’in yeni raporuna nazaran, Pepe Coin grubuyla ilişkili cüzdanlar son vakitlerde yüklü ölçüde altcoin taşıyor. Fiyat ralli yaparken, trilyonlarca PEPE çeşitli borsalarda ETH ile takas edildi. Detaylar şu şekilde…

    Lookonchain’in raporuna nazaran, proje takımıyla ilişkili 5 cüzdan, ralli öncesinde hazırlık yaptı. Bu cüzdanlar 0,19 ETH üzere düşük bir bakiyeyle Pepe Coin rallisinden evvel 8,87 trilyon adet token satın aldı. Akabinde, merkezsiz borsalar üzerinden 7,76 triyon PEPE’yi 1,23 milyon dolara sattılar.

    Bu satışlar yüklü olarak Uniswap üzerinden gerçekleşti. Daha küçük bir ölçü kripto borsası Huobi’de satıldı. Böylelikle kısa müddette yaklaşık 1,23 doların karı cebe indirdiler. İlgili 5 cüzdan, bu al-sat süreçlerinde 3.200x çıkar elde etti.

    Pepe Coin bu balinalar tarafından denetim ediliyor!

    Pepe Coin, Shiba Inu üzere bir göğüs coin boğası yaşadı ve milyonlarca dolar bedelinde cüzdanalara ulaştı. Lakin, bu büyük bakiyelerin fiyat üzerinde direkt tesiri var.

    En büyük Pepe Coin balinası, 1 milyon dolardan daha fazla kıymetinde PEPE tutuyor. Analistler, Ethereum’da ihraç edildikten sonra büyük ölçülerde Pepe Coin satın alan ve birinci sermayeyi birkaç gün içinde 9 milyon dolardan daha fazla artıran yatırımcıların davranışları konusunda kaygılarını lisana getiriyorlar.

    Flipside Crypto’nun derlediği bilgilere nazaran, en büyük Pepe Coin cüzdanı birkaç yüz dolarlık ETH karşılığında şu anda 1,1 milyon dolarlık cüzdana sahip. Bu cüzdan tıpkı vakitte 1,1 milyon dolarlık Shiba Inu (SHIB) ve 1 milyon dolarlık Floki (FLOKI) de tutuyor. Bilgiler, balinanın etkin bir memee coin yatırımcısı olduğunu gösteriyor. Cüzdanın ayrıyeten 43.000 dolar pahasında ETH de yatırımı var.

    Altcoin yatırımcıları için sırada ne var?

    Twitter’dan @louround_ üzere analistler geçen hafta, cüzdan tahlil aracı Bubblemaps’in 3.78 milyon dolarlık token bedelindeki datalarına atıfta bulunarak, PEPE varlıklarının neredeyse %3’ünün birbirine bağlı olduğunu söyledi. @louround_ tweet’inde, “Bu cüzdanlar, ağdaki mevcut tüm likiditeden daha üstün bir token kıymetine sahip olduğundan, piyasa ve sahipleri için büyük bir risk teşkil ediyor.”

  • Ünlü Şirket, Türklerin de Aldığı Altcoin’e Büyük Yatırım Yaptı!

    Önde gelen bir Bitcoin ve altcoin varlık yatırım şirketi olan DWF Labs, merkezi olmayan inançlı bir Blockchain ağı olan ARPA Network’e milyonlarca dolarlık stratejik bir yatırım yaptığını duyurdu. Yatırım, ARPA’nın kriptografi ve Blockchain araştırma ve geliştirme yeteneklerini daha da geliştirmek, DWF’nin portföy projeleriyle temas kurmak ve Blockchain sanayisinde imza şemalarının daha geniş bir halde uygulanmasını teşvik etmek için kullanılacak. İşte detaylar…

    DWF Labs’ten yeni altcoin yatırımı

    ARPA Network’ün eşik BLS imza ağı, doğrulanabilir rastgele sayı üreteçleri (RNG’ler), inançlı cüzdanlar, cross-chain köprüler ve birden fazla Blockchain’de merkezi olmayan saklama için sağlam bir altyapı sağlıyor. DWF Labs’in yatırımıyla ARPA Network, oyun, piyango, NFT mint’i, beyaz liste, anahtar üretimi ve Blockchain doğrulayıcı misyon dağıtımı tahlilleri de dahil olmak üzere altyapısı üzerine inşa edilen yenilikçi uygulamaların geliştirilmesini hızlandırmaya hazırlanıyor. ARPA Network’ün kurucu ortağı Felix Xu paydaşlıktan duyduğu heyecanı lisana getirerek şunları söyledi:

    Güvenli hesaplamayı demokratikleştirme seyahatimizde DWF Labs’in ortağımız olmasından büyük heyecan duyuyoruz. Yatırım Ar-Ge çalışmalarımızı hızlandırmaya yardımcı olurken, DWF’nin kripto varlık pazarındaki kapsamlı tecrübesi ve kaynakları elbet büyümemizi artıracak ve Blockchain ekosistemi için daha çığır açan tahliller geliştirmemizi sağlayacaktır.

    DWF Labs ve ARPA Network ortasındaki iştirak, ARPA Network’e süratli büyümesini ve gelişimini sürdürmek, pazarlama eforlarını genişletmek, marka profilini yükseltmek ve birden fazla dalda daha da çeşitli kitlelerle etkileşim kurmak için gereken ek kaynakları ve dayanağı sağlayacaktır. ARPA Network daha evvel, 2018 yılında kurulan ve kapalılığı koruyan bir çok partili hesaplama (MPC) ağı olan ARPA Chain olarak biliniyordu. ARPA ana ağı geçtiğimiz yıllarda 224.000’den fazla hesaplama vazifesini tamamladı. ARPA’nın MPC ve öbür kriptografi alanlarındaki tecrübesi, yenilikçi eşik BLS imza şemaları (TSS-BLS) sistem dizaynının temelini oluşturdu ve bugünkü ARPA Network’e yol açtı.

    ARPA, altyapı olarak da kullanılıyor

    Doğrulanabilir bir rastgele sayı üreteci olan Randcast, ARPA’yı altyapı olarak kullanan birinci uygulamadır. Randcast, öteki tahlillere kıyasla üstün güvenlik ve düşük maliyetli rastgele bir kaynak sunmaktadır. Metaverse, oyun, çekilişler, NFT minting’i ve beyaz liste, anahtar üretimi ve Blockchain doğrulayıcı misyon dağıtımı Randcast’in kurcalanmaya güçlü rastgeleliğinden faydalanabilir.

    Bu yatırımla ARPA Network, kendisini bir sonraki düzeye taşımak ve önündeki sayısız fırsattan yararlanmak için uygun bir pozisyona sahip oldu. DWF Labs ve ARPA Network ortasındaki işbirliği, Blockchain ortamını dönüştürmeye ve yeni kapalılık, güvenlik standartları getirmeye hazırlanıyor.

  • QNB Finansbank’tan cam tavanı kırmaya yönelik hamle

    QNB Finansbank, yüzde 51’ini kadınların oluşturduğu bankacılık sektöründe iddialı bir adımla daha eşit çalışma koşulları için harekete geçti. “Hedefimiz eşit bir dünya… QNB Finansbank cam tavanı kırıyor!” sloganı ile harekete geçen QNB Finansbank, Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Bankacılık İlkeleri ve Eylem Planı içeren “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi’’ni yayımladı. 

    QNB Finansbank, yüzde 58’ini kadınların oluşturduğu bir banka olarak, cinsiyet eşitliğine verdiği önemi bir adım daha öteye taşıdı ve taahhütlerini belirledi. 

    QNB Finansbank, Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nden biri olan toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve Kadınların Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) kapsamında, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi”ni yayımladı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin var olmasında ve sürdürülmesinde kullanılan dilin en önemli faktörlerden biri olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Kadir Has Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan rehberde, QNB Finansbank’ın ‘Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Bankacılık İlkeleri’ yer alıyor. Yüzde 51’ini kadınların oluşturduğu bankacılık sektörü hedef alınarak yayınlanan bu rehberle çalışma hayatında cinsiyet ayrımcılığının giderilmesi ve daha eşit çalışma koşulları için belirlenen taahhütler de kamuoyuyla paylaşılıyor.

    “Toplumsal Cinsiyet Eşitliliğine duyarlı uygulamalar için kararlılığımızı sürdüreceğiz”

    QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, bu rehber ile öncelikle dile yerleşen eril söylem ve cinsiyete yönelik bilinçsiz önyargıları çalışma hayatında ortadan kaldırmak, kadınların ve erkeklerin çalışma hayatında daha eşit koşullarda yer almasını ve güçlenmesini sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Tan, yayımladıkları bu rehberin sektörde önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerken, “QNB Finansbank olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ilerletilmesi için net hedefler koymak, toplumumuzda ve çalışma dünyamızda kadın-erkek eşitliğine önemli katkılarda bulunacağına inandığımız Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi’ni yayımladık.” dedi.

    Tan sözlerine şöyle devam etti; “2021 yılında Birleşmiş Milletlerin belirlediği Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (Women’s Empowerment Principles-WEPs) imzalayarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları oluşturmaya yönelik 7 ilkeye yönelik taahhütlerimizi ortaya koyduk. Son olarak da cinsiyet eşitliğini taahhüt eden şirketlerin performansını ölçmek için dünyada yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olan 2023 Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde (GEI) yerimizi aldık.”

    “Her kademede cinsiyet eşitliğini destekliyoruz”

    QNB Finansbank olarak cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalarımızı bir adım daha öteye taşıyarak, 5 taahhüdümüz ile hedefimizi “Daha Eşit Bir Dünya” olarak belirledik. 

    Öncelikli olarak “çalışma hayatında farkındalığı ve eşitlikçi dil kullanımını” teşvik etmek amacıyla; bu yıldan başlayarak 2023 yılını da kapsayacak şekilde çalışanlarımıza Bilinçsiz Önyargı, Cinsel Şiddet ve Tacizi Önleme konularını içeren toplumsal cinsiyet eşitliğine dair eğitimlerin verilmesiyle tüm finansçılarımızın bu konudaki bilgi ve farkındalığının artırılmasını hedefliyoruz. İleriki yıllarda, bu eğitimlerden sadece finansçılarımızın değil, müşterilerimizin, toplumumuzun, kısacası tüm paydaşlarımızın faydalanmasını sağlamayı amaçlıyoruz. 

    Eşitliği kuvvetlendirmek adına “işe alım süreçlerinde kadın ve erkek aday oranında dağılımın eşit yönetilmesi”, mühendislik ve teknoloji fakülteleri mezunu kadın çalışan oranımızın artırılması önceliklerimiz arasında olacaktır. 

    Sadece banka çalışanlarımız için değil, toplum için cinsiyet eşitliğini hedeflediğimizden, satın alma süreçlerimizde de mevcut “kadın tedarikçi” sayımızın önümüzdeki 5 yıl boyunca yıllık %10 oranına kadar artırılması için en yüksek çabanın gösterileceğini taahhüt ediyoruz.

    Bankacılık sektörünün genelinde olduğu gibi, yönetim kademelerinde kadın çalışan oranımızın daha düşük olması, cinsiyet bazında banka genel ortalamasına göre ücret açıklığı oranımızın artmasına sebep oluyor. Bu nedenle, “kadınların üst yönetim kademelerinde temsil oranının” artırılmasıyla ücret açıklığı oranımızı 2023 yıl sonunda yüzde 3,57 ve takip eden yıl yüzde 7,40 oranında düşürerek, her yıl bu farkı oran olarak dengelemeyi hedefliyoruz. 

    Ayrıca, finansçılarımızın “çocuklarının eğitimini” desteklemek amacıyla 2.5-5.5 yaş arası çocuk sahibi olan çalışanlarımıza üç yıl süresince çocuklarının eğitimlerinde destek sağlayacak indirim anlaşmaları yapmayı taahhüt ediyoruz. 

    Önümüzdeki dönemde verdiğimiz taahhütlere paralel 5 alanda aldığımız aksiyonları ve gelişimi kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşarak, bu ilkelerin paydaşlarımız arasında ve sektörde yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz. 

     

    “QNB Finansbank, Türkiye geneline nazaran kadınların iş hayatına katılımı anlamında çok iyi durumda”

    1990’lı yıllardan bu yana toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin iş hayatındaki yansımaları üzerine çalışmalar yürüten Kadir Has Üniversitesi Kadın Çalışmaları Doktora Programı Direktörü Prof. Dr. Dilek Cindoğlu da; “TÜİK’in 2022 verilerine göre Türkiye’de kadınların yüzde 35’i, erkeklerin yüzde 71’i iş gücüne dahil oluyor. Dünya Ekonomik Forumu 2022 verilerine göre yönetici pozisyonlarda ve yönetim kurullarında kadınların oranı yüzde 18. Veriler bize gösteriyor ki kadınlar iş hayatında daha zor yükseliyor, eşit işe eşit ücret almakta zorlanıyorlar. Kadınların iş hayatına girebilmesi, kalabilmesi ve yükselebilmesi için çeşitli kurumsal desteklere ihtiyaç var.

    QNB Finansbank, Türkiye geneline nazaran kadınların iş hayatına katılımı anlamında çok iyi durumda. Kadın çalışan oranı yüzde 58; İnsan Kaynakları politikaları, terfiler ve eşit işe eşit ücret konusundaki veriler Türkiye geneli ortalamalarının üstünde. Belirlenen adımlar ve taahhütler çok önemli. Tüm finansçılara verilecek eğitimler, işe alım süreçleriyle ilgili getirilecek yeni düzenlemeler, STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında kadınların desteklenmesine yönelik projeler, ücret açıklığının düşürülmesine yönelik taahhütler, çocuk sahibi çalışanların okul giderlerine destek sağlanması ve kadın tedarikçilerin sayısının artırılması çok önemli adımlar. Bu uygulamaların, hem QNB Finansbank çalışanlarının koşullarının iyileştirilmesi anlamında, hem de kadınlarla erkeklerin çalışma hayatında daha eşit olduğu bir dünya kurmamız için önemli bir adım olmasını diliyorum. Ayrıca, bu çalışmanın sektörde ve çalışma hayatında bir domino etkisi yaratmasını bekliyorum.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dead Island 2, 3 Günde 1 Milyon Satış İle Uygun Bir Açılış Yaptı

    İlk duyurulmasının üzerinden neredeyse 10 sene geçtikten sonra nihayet çıkışını gerçekleştirebilen Dead Island 2, yayıncısı Deep Silver’dan gelen bilgilere nazaran hayli güzel bir açılış yaptı.

    Dead Island 2 şimdi geçen cuma çıktı ancak Deep Silver oyunun dün itibariyle, yani üç gün içerisinde bir milyon satışa ulaştığını açıkladı. Üstelik oyun PC’de Epic Games Store’a özel bildiğiniz üzere, ileride buna Steam satışları da eklenecek yani.

    Dead Island 2, PC, PS4, PS5, Xbox One ve Xbox Series için çıkış yapmıştı.

    Oyuncular bu üç gün içerisinde oyunda 11 milyon saat geçirmişler, 28 milyon sefer ölmüşler ve 1.1 milyardan fazla zombi öldürmüşler.

    Aranızda Dead Island 2 oynamış olan varsa yorumlarınızı bekleriz.

  • Cult of the Lamb için büyük bir güncelleme yayınlandı! İşte ayrıntılar

     
    Eleştirmenlerce ve oyuncular tarafından beğenilen roguelike aksiyon macera oyunu Cult of the Lamb için büyük bir güncelleme yayınlandı. Geliştirici Massive Monster grubu tarafından sunulan bu güncelleme oyun sonu yeni bir kıssa içeriğini, yenilenmiş işverenleri (boss), düşmanları ve daha fazlasını oyuna dahil ediyor.
     
    Büyük güncelleme ayrıyeten fotoğraf modunu da oyunculara sunuyor 
     
     
     
    Birçok yeni ve yenilenen içeriği oyunculara sunan büyük güncelleme oyuna birebir vakitte derin dövüş tekniklerini ve yeni bir fotoğraf modunu getiriyor. Relics of the Old Faith isimli bu güncelleme ile birlikte oyuncular oyundan daha fazla tecrübe elde edebiliyor.
     
    Yeni yama oyuna Relics isimli yeni bir dövüş mekaniği dahil ediyor. Geliştirici takım bu yeni mekaniği “tamamen yeni bir savaş sistemi” olarak tanımlıyor. Ayrıyeten oyuna eklenen yeni öğelerle beraber güçlü yeteneklere sahip olabiliyorsunuz.
     
    Relics of the Old Faith güncellemesinin çıkışını kutlamak için Cult of the Lamb oyunu şu anda birçok oyun satış platformunda yüzde 35 indirimli. Oyun Steam’de 104,00 TL. 
     
    Tüm güncelleme ayrıntılarına bakmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. 
     

     

  • Juve’ye yeni şok UEFA’dan! Men cezası gelebilir!

    Geçtiğimiz günlerde silinen 15 puanını geri alan Juventus’a yeni bir şok gelebilir.

    La Gazzetta dello Sport’ta yer alan habere nazaran; Juventus’un FFP kurallarına uymadığı için UEFA tarafından yaptırımlara maruz kalacağı tez edildi.

    İtalyan basını; Torino idaresinin denetçilere, hissedarlara ve UEFA’ya yanlış bilonçolar ilettiğini öne sürdü. Bu sebeple Serie A’da 15 puan silme cezası alan Juventus’un bir sonraki duruşmaya kadar bu puanları iade edilmişti.

    UEFA DEVREYE GİREBİLİR

    Habere nazaran; İtalyan spor mahkemesi, bu olayı Temmuz ayının sonuna kadar karara bağlamazsa Torino takımının mukadderatını UEFA komitesi belirleyecek.

    Juventus’un FFP kurallarını çiğnediği sonucuna varılırsa, kulüp UEFA mülakatlarından men edilecek. 

     
  • Fenerbahçe Beko, Yunanistan deplasmanında

    Fenerbahçe Beko Basketbol Kadrosu, THY Avrupa Ligi play-off çeyrek final serisi birinci maçında 26 Nisan Çarşamba günü deplasmanda Yunanistan’ın Olympiakos takımıyla karşı karşıya gelecek.

    Pire’deki Barış ve Dostluk Salonu’nda oynanacak karşılaşma, TSİ 21.45’te başlayacak.

    Toplam 3 galibiyete ulaşan kadronun Dörtlü Final’e yükseleceği eşleşmede ikinci maç da 28 Nisan Cuma günü yeniden Olympiakos’un mesken sahipliğinde oynanacak.

    Fenerbahçe Beko, THY Avrupa Ligi’nde olağan dönemi 19 galibiyet ve 15 yenilgiyle 8. sırada tamamladı. Olympiakos ise olağan dönemi 24 galibiyet ve 10 mağlubiyetle dorukta bitirdi.

    Ekipler ortasında olağan dönemde oynanan iki maçı da Olympiakos kazandı.

  • Konya’nın en yüksek bütçeli yatırımı olacak

    KONYA (İGFA) – Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Sille’de bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait cephaneliği Çumra’daki 8 milyon metrekareden büyük bir alana taşımak için başlattıkları yapım çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait 47. Mühimmat Deposu Cephaneliğinin şehir merkezine çok yakın bir alan içerisinde kalmasından dolayı cephaneliği yerleşim yerlerinden uzak bir bölgeye taşımak için başlattıkları çalışmaların hızla devam ettiğini söyledi.

    Çumra’da 8 milyon metrekareden fazla bir arazi üzerinde inşaatı devam eden yeni cephaneliği tamamlamak için yoğun bir gayret gösterdiklerini kaydeden Başkan Altay, “Yaklaşık 1 milyar liralık bütçesiyle Konya belediyecilik tarihinin en yüksek bütçeli yatırımı olacak inşallah. Toplamda 12 adet NATO Tipi İglo Cephanelik, karargah binaları, servis binaları ve birçok sosyal ve askeri tesisin yer alacağı projeyi yaz aylarında tamamlamayı hedefliyoruz. İnşaatımız tamamlanınca Sille Yolu cephaneliğini bu bölgeye taşıyarak o bölgede tarihi bir dönüşüme de imza atacağız inşallah. Şehrimiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

  • Başkan Altay: “Bizim Derdimiz Birlik Beraberliğimizin Bozulmaması”

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Ahırlı ve Bozkır’ı ziyaret ederek vatandaşlarla buluştu, yatırımları inceledi. Ahırlı’da AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek ile birlikte AK Parti İlçe Teşkilatı’nda parti mensuplarıyla buluşarak esnafları ziyaret eden Başkan Altay, Bozkır’da da AK Parti Konya Milletvekili Adayı Faruk Özçelik ile birlikte Seçim Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti, esnaflarla bir araya geldi.

    Büyükşehir yasası çıktığından bu güne kadar verdikleri sözleri yerine getirmenin ya da başlamanın gururunu yaşadıklarını belirten Başkan Altay, “Ama bizim şu an başka bir derdimiz var. Dalgalanan bayrağımızın inmemesi, birlik beraberliğimizin bozulmaması. Bunun için güçlü bir Türkiye, güçlü bir lidere ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu seçimde de büyük bir destek vereceğinize inanıyorum” dedi.

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, ilçe ziyaretleri kapsamında Ahırlı ve Bozkır’ı ziyaret etti.

    İlçe ziyaretlerini sürdüren Başkan Altay ilk olarak AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek, Ahırlı Belediye Başkanı İsa Akgül, Yalıhüyük Belediye Başkanı Hasan Koçer, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ay, AK Parti Ahırlı İlçe Başkanı Süleyman Özalp ile birlikte AK Parti Ahırlı İlçe Teşkilatı’nda parti mensuplarıyla bir araya gelerek istişarelerde bulundu.

    “SİZLERİN HAYATINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN ÇABA SARF EDİYORUZ”

    Büyükşehir yasası çıktığından bu güne kadar verdikleri sözleri yerine getirmenin ya da başlamanın gururunu yaşadıklarını belirten Başkan Altay, “Ama bizim şu an başka bir derdimiz var. Dalgalanan bayrağımızın inmemesi. Birlik beraberliğimizin bozulmaması. Bunun için güçlü bir Türkiye, güçlü bir lidere ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla buradaki işleri toparlamaya devam ediyoruz. Büyükşehir Belediyemizin gücü yeter. Uyum içerisinde Ahırlı’mıza, Yalıhüyük’ümüze, Bozkır’ımıza hizmet ediyoruz. Sizlerin hayatını kolaylaştırmak için çaba sarf ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu seçimde de büyük bir destek vereceğinize inanıyorum. Güçlü bir meclis yapısıyla da bu beş yılı güzel bir şekilde geçirerek ülkemizi daha güçlü bir hale getireceğiz” diye konuştu.

    “BİZİM SİYASETİMİZİ ESER, HİZMET, YATIRIM SİYASETİ”

    AK Parti Konya Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Tahir Akyürek, Konya belediyecilik tarihinin Yeni Büyükşehir Yasasıyla birlikte yeni bir sürece girdiğine dikkat çekerek, “Konya Belediyecilik Modeline Büyükşehir Belediye Başkanımız ve ilçe belediye başkanlarımız yeni ilave katkılarda bulunuyor. Yeni başarı halkaları ekliyor. Ama bu şaşırtıcı değil. Bizim siyasetimizi eser, hizmet, yatırım siyaseti olarak ifade edebiliriz. Seçim sürecinde her siyasi parti dolaşıyor fakat bizim bir farkımız var. Onlar seçim turistleri olarak geziyor. Sadece konuşuyorlar, sadece laf üretiyorlar, slogan üretiyorlar. Biz ise yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan bahsediyoruz” açıklamasını yaptı.

    AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, daha sonra Ahırlı Kaymakamı Alperen Celepci ile birlikte Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılacak çok amaçlı salon inşaatında incelemelerde bulundu.

    BAŞKAN ALTAY BOZKIR’DA VATANDAŞLARLA BULUŞTU

    Ahırlı’dan sonra Bozkır’a geçen Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, burada da AK Parti Konya Milletvekili Adayı Faruk Özçelik, Bozkır Belediye Başkanı Sadettin Saygı, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fidan, AK Parti Bozkır İlçe Başkanı Kadir Güven ile birlikte AK Parti Bozkır Seçim Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti.

    Daha sonra ilçe merkezinde faaliyet gösteren esnaflar ile Bozkır Yeni Sanayi Sitesi’ndeki esnafları ziyaret ederek hayırlı işler temennisinde bulunan Başkan Altay, son olarak ilçeye kazandırılacak çanta ve kemer üretim atölye alanında incelemelerde bulundu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Suna’nın Kızları ilk Çocuk Yaşam Merkezi’ni Pazarcık’ta kuruyor

    Suna’nın Kızları, kız çocuklar başta olmak üzere tüm çocukların ihtiyaçlarını gözeten güvenli alanlar oluşturma yolunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte Kahramanmaraş Pazarcık’ta ilk Çocuk Yaşam Merkezi’ni kuruyor.

    İş insanı Suna Kıraç’ın eğitim alanındaki çabalarını, değerlerini, hedeflerini ve vizyonunu yaşatmak ve ileriye taşımak amacıyla Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında 2021 yılında hayata geçirilen Suna’nın Kızları girişimi, depremden etkilenen bölgelerde çocukların gelişimleri için güvenli ve destekleyici alanlar kurmak ve yeniden yapılanma sürecinde kız çocukların özgün ihtiyaçlarının gözetilmesini sağlamak amacıyla harekete geçti.

    Suna’nın Kızları ekibi ve danışmanlarından oluşan bir grup, 9-12 Mart tarihleri arasında depremlerden en fazla etkilenen illerden Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Gaziantep’te saha ziyaretleri gerçekleştirdi. Saha ziyaretlerinde, deprem bölgelerindeki geçici barınma alanları, kız çocuk odaklı tasarım yaklaşımı ile incelendi. Bu incelemenin sonuçları Suna’nın Kızları tarafından bir raporda toplandı. 

    Tespit edilen öncelikli ihtiyaçlar raporda aşağıdaki şekilde sıralandı:

    • 12 yaş üstü çocuklara yönelik kapsayıcı ortak alanlar oluşturulması, 
    • Barınma alanlarının donanım ve güvenliğinin artması ve standartlaşması, 
    • Eğitim ve diğer hizmetlere erişim için düzenlemeler yapılması, 
    • Kız çocuklar başta olmak üzere geçici barınma alanlarındaki tüm çocukların iyi olma halinin desteklenmesi ve önceliklendirilmesi.

    Raporun yayımlanmasının hemen ardından sahayı ziyaret eden Suna’nın Kızları girişimi kurucusu İpek Kıraç, özellikle ergenlik dönemindeki çocukların öğrenme yolculuklarına devam etmeleri ve akranlarıyla sosyalleşmeleri için güvenli alanlar sağlamanın daha da önemli bir konu haline dönüştüğünü gözlemlediklerini belirtti. Kıraç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: “Sahada yaptığımız ziyaretlerde görüştüğümüz kişilerden aldığım izlenim, normalleşme sürecinin zaman alacağı yönünde. Bu süreçte çocukların özgün ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi çok önemli. Yaşamsal temel ihtiyaçlar çözülürken, raporumuzda da belirtildiği gibi; özellikle 12-18 yaş aralığındaki çocukların hem okuldan geri kalmamaları hem de duygusal ve fiziksel anlamda iyi olma halleri için  güvenli alanlar oluşturmak odağımızda olmalı. Tabii, bunların yanı sıra eğlenme ve dinlenmeye vakit ayırabilmek de yine bu iyileşme sürecinin bir parçası. İlkini Pazarcık’ta kurduğumuz çocuk yaşam merkezlerimiz sayesinde çocukların gelişim ihtiyaçlarını bütünsel şekilde karşılayabilmeyi amaçlıyoruz.”

    İpek Kıraç sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Geçici barınma alanlarında 12-18 yaş aralığındaki çocukların ve bilhassa da kız çocukların özgün ihtiyaçlarını gözeten, kapsayıcı alanlar çok sınırlı. Merkezlerimizde, özellikle bu yaş grubundaki çocukların fiziksel ve duygusal iyi olma hallerini destekleyecek programların uygulanacağı çok amaçlı salon ve atölye ile psikolog desteğine erişebilecekleri bir görüşme odası, kendi başlarına zaman geçirebilmelerini sağlayacak sakin oda ve akranlarıyla sosyalleşebilecekleri kafeterya da yer alıyor.” 

    Suna’nın Kızları’nın Pazarcık’ta kurduğu ilk Çocuk Yaşam Merkezi, Turkish Philantrophy Funds tarafından destekleniyor. Bir sonraki Çocuk Yaşam Merkezi ise yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliği protokolü kapsamında Hatay’da kurulacak.

    Çocuk Yaşam Merkezleri faaliyetlerine, 12-18 yaş çocukların esenliğine katkı sunmak amacıyla hazırlanmış olan özel bir programla başlıyor. Bu programı tamamlayan çocukların, ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda, Suna’nın Kızları Çözüm ve Destek Topluluk Katılımcıları tarafından düzenlenen atölyelere ve destek programlarına aktif katılımı amaçlanıyor. Merkezler sayesinde, sivil toplum kuruluşlarının hem bir arada hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hizmetleri ile koordineli şekilde çalışmalarına imkân sağlanacak. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • OPET, Temizlik ve Hijyende Yarattığı Farkı Teknolojiyle Güçlendiriyor…

    Yenilikçi bakış açısıyla akaryakıt sektöründe müşteri memnuniyetinin lideri OPET’in “Farkı Açıyoruz” reklam kampanyasının devam filmi izleyicilerle buluştu. Yeni filmde, OPET’in “Temiz Tuvalet Kampanyası” ile fark yarattığı tuvaletlerinde yer alan “Akıllı Poster” uygulaması ve yeniliklere dikkat çekiliyor.

    OPET’in “Opet’se fark eder” stratejisinin bir parçası olan “Farkı Açıyoruz” kampanyasının ikinci filmi yayına girdi. Yeni filmde, OPET’in dijitalleşme ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarının en iyi örneklerinden biri olan “Akıllı Poster” uygulamasına dikkat çekiliyor. “Temizlik ve hijyende farkı teknolojiyle açıyoruz” temasıyla hazırlanan filmde, OPET Temiz Tuvalet Kampanyası ile 2000 yılından bu yana devam eden temizlik ve hijyen yaklaşımındaki yeni teknoloji anlatılıyor. 

    OPET Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin, “Farkı Açıyoruz” kampanyası ile ürün, hizmet ve sosyal sorumluluk projeleriyle yarattıkları farkı daha da ileriye taşıyacak çalışmalar konusunda “Bizi izlemeye devam edin” mesajı verdiklerini söyledi. Zengin, “Biz, “ilk”lerin, “en”lerin ve “tek”lerin markası olarak kendimizle yarışıyoruz. Hedefimiz mükemmellik. Yeni kampanyamızda da bu hedefe vurgu yapıyoruz. Akaryakıt sektörünü dönüştüren çalışmalarımıza Cumhuriyet’imizin 100. yılına yakışır yeni hizmetler eklemek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu. 

    Türkiye’nin Uygarlık Projesi: Temiz Tuvalet Kampanyası 

    OPET’in, fark yarattığı temiz tuvaletlerinde NFC teknolojisi ile hayata geçirdiği “Akıllı Poster” uygulaması, karekod altyapısı ve ilave geliştirmeler ile yenilendi. Buna göre, müşteri şikayetlerine anlık dönüş yapılırken, ilgini bayinin bilgilendirilmesi ve müşterilere geri bildirim oluşturan bir süreç oluşturuldu. İstasyonlarda yer alan posterler üzerindeki karekodların okutulması ile başlayan uygulama ile müşteri deneyimi yakından takip ediliyor, yaşanan problemler zaman kaybedilmeden çözümleniyor. 

    OPET markasının hijyenle özdeşleşmesinin ilk adımı olan Temiz Tuvalet Kampanyası 23 yıl önce başlayarak bugün tüm Türkiye’nin benimsediği bir uygarlık projesine dönüştü. Uygulandığı ilk günden bu yana toplumsal değişim yaratan Temiz Tuvalet Kampanyası, OPET istasyonları dışında kamu iş birlikleri ile yapılan eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ile devam ediyor.    

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 100 Yıllık Cumhuriyetin Sesi Münir Nureddin Selçuk CRR’de Anılıyor

    Klasik Türk müziği şarkıcı ve bestecisi Münir Nureddin Selçuk ölüm yıldönümünde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda düzenlenen bir konserle anılıyor. Selçuk’un torunu Nükhet Sirel tarafından organize edilen konser 27 Nisan akşamı, saat 20.00’de başlayacak. “100 Yıllık Cumhuriyetin Sesi Münir Nureddin Selçuk” başlığıyla gerçekleşecek konser; Cumhuriyetin 100’üncü yılına ve Münir Nureddin Selçuk’un şahsında Cumhuriyet dönemine aktarılan müzik geleneğinin tüm mensuplarına bir saygı duruşu özelliği taşıyor.

    İcracılığı ve bestekârlığıyla geçmişle gelecek arasında köprü olan, dönemindeki ve kendinden sonraki müzisyenleri etkileyen Münir Nureddin Selçuk’un ölüm yıldönümünde, CRR’de gerçekleşecek anma konserinde; 19’uncu yüzyıldan 20’nci yüzyıla uzanan geniş bir repertuvar icra edilecek.

    Münip Utandı, Mustafa Doğan Dikmen, Güzin Değişmez, Çiğdem Yarkın ve Bekir Ünlüataer’in solist olarak yer alacağı konseri İhsan Özer yönetecek. Konserde İncila Bertuğ ve Hüseyin Kıyak ise anlatıcı görevini üstleniyor.

    Biletler 90 ve 40 TL olarak CRR Konser Salonu Gişe ve Biletix’ten temin edilebilir.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nippon Paint’ten sanat dünyasında etkinlik serisi: Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak

    Nippon Paint, Türkiye’nin en geniş koleksiyonuna sahip resim ve heykel müzesi olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin boya çözüm ortağı oldu. Bu ortaklık kapsamında Nippon Paint, sanatçı ve tasarımcıların bir araya geldiği, bakış açılarını paylaştığı “Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak” başlıklı sanat konuşmalarıyla disiplinler arası görüş alışverişine de olanak veren bir platform oluşturdu.

    Dünya’nın lider boya markalarından Nippon Paint, mimarların çözüm ortağı olma misyonuyla yaratıcılığı ve tasarımı destekleyen organizasyonlar gerçekleştiriyor. Türkiye’nin en geniş koleksiyonuna sahip resim ve heykel müzesi olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin boya çözüm ortağı olan Nippon Paint, sanatçı ve tasarımcıların bir araya geldiği, bakış açılarını paylaştığı “Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak” başlıklı sanat konuşmalarıyla da disiplinler arası görüş alışverişine olanak veren bir platform oluşturdu.

    Davet edilen mimari ofislerin, müze turu ve küratörlüğü Ebru Yetişkin tarafından yapılan her biri farklı içerikteki sanat söyleşilerini de içeren özel bir gün geçireceği “Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak” programı, 10 etkinlikli bir seri olacak. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Esra Aliçavuşoğlu’nun “Sanat, Mimarlık ve Ötesinde Merak Uyandıran Hareketler: Bir Deneyim Alanı Olarak Bauhaus” başlıklı söyleşisi geride kalırken grafik sanatçısı Murat Palta’nın “Merakı Kurcalayan Kara Mizah ve Kurmaca: Kiç, Pop ve Minyatür Arasında” söyleşisi 26 Nisan Çarşamba günü gerçekleşecek. 

    “Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak söyleşileri merak odalarından ilham aldı”

    Sanat ve merakın birlikteliğinin izdüşümlerinin peşinden giden “Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak” söyleşileri, müzelerin kurulmasına giden yolun aşamalarından biri olan “merak odaları”ndan ilham aldı. Projenin küratörü ve moderatörü olanEbru Yetişkin, program hakkında şu bilgileri verdi: “Antik Yunan felsefesinde bilgeliğin başlangıcı olarak düşünülen merak, hayranlık uyandıran nadide eser koleksiyonlarına ve sergilerine yön veren ‘merak odaları’ ile müzelerin kurulmasına yol açan en temel unsurlardan biri. Günümüzde ise merak, sanatsal ve mimari tasarım serüveninin hala en ilgi çekici, hayranlık yaratan ve motive eden unsurlarından biri olarak, belki de her zamankinden çok daha sürdürülebilir bir yaşamsal öneme sahip gibi durmakta. 2023 yılı boyunca İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlenecek konuşmaların her biri, günümüzde sanat aktörlerinin hayranlık yaratan eserlerinde mekan ve deneyim tasarımlarıyla ilgili en çok merak edilenleri, merakla kurdukları ilişkileri ve merakı tetikleme yollarını kurcalıyor.”

    “Nippon Paint’te mimarlarla birlikte çalışıyor, ikonik projelerde görev alıyoruz”

    “Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak” dizisiyle tasarım dünyasından uygulamaya giden süreçler arasındaki bağa dikkat etmeyi hedeflediklerini belirten Nippon Paint-Betek Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ şu değerlendirmelerde bulundu: “Yaratıcılık ve avangart yaklaşımlar sadece sanat için değil her sektör için önemli. Bakış açısını değiştirmenin, çeşitlendirmenin ve genişletmenin yolu; motivasyonu formu yenilemek veya yeniden yaratmak olan sanatsal düşüncenin ve hatta metotlarının kültürel bir yayılım alanı bulmasından geçiyor. Global bir boya markası olarak Nippon Paint’te mimarlarla birlikte çalışıyor, ikonik projelerde görev alıyoruz. Kendimizi mimarların çözüm ortağı olarak tanımlıyoruz. Mimarinin sanat ve tasarımdan ayrılması mümkün olmadığı için genç tasarımcıları desteklemek için faaliyette bulunduğumuz 20’nin üzerinde ülkeyi kapsayan uluslararası AYDA Award ve dünyaca ünlü tasarımcıların kullandığı renklerin yarıştığı Creative Color Award’ı düzenliyoruz. Yeni yaşam alışkanlıkları, teknolojik gelişmelerle değişen şehircilik ve mimari yaklaşımlarının uygulamaya aktarılmasında renklerimizle yarattığımız anlam dünyası ve inovatif ürünlerimizle etkin olmak istiyoruz. Merakın Peşinde Harikalar Yaratmak söyleşi programıyla, tasarıma en güncel yaklaşımları donanımlı sanat insanlarından dinleyeceğiz. 10 oturum boyunca oluşacak etkileşimin, mimarlarımız aracılığıyla iş ve yaşam alanlarımıza konfor olarak yansıyacağına inanıyorum” dedi.

    Ekim ayı sonuna dek devam etmesi planlanan söyleşi dizisinin ilerleyen dönemlerinde farklı sanatçılar sanatta merak etkisini ele alacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Erol Evgin depremzedeler için İzmir’e geliyor

    Ünlü sanatçı Erol Evgin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremzedeler için başlattığı “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasına destek vermek için İzmir’de konser düzenliyor. 29 Nisan’da AASSM’de yapılacak “100 Yılda Yüz Akıyla” adını taşıyan konserin gelirinin tamamı kampanyaya bağışlanacak. Başkan Soyer, “Depremin yaralarını sarmak için var gücümüzle desteğe devam etmeliyiz” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 11 ili etkileyen depremlerin yaralarını sarmak için başlattığı  “Bir Kira Bir Yuva” kampanyası dayanışma konserleriyle büyüyor. Sanatçı Erol Evgin, depremzedelerin barınma sorununu çözüme kavuşturmak amacıyla başlatılan kampanyaya destek vermek için 29 Nisan Cumartesi akşamı İzmir’de konser düzenliyor. “100 Yılda Yüz Akıyla” konseri saat 20.30’da Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapılacak. Konserin gelirinin tamamı Bir Kira Bir Yuva kampanyasına aktarılacak.

    Konserde unutulmayan eserlerini söyleyecek Erol Evgin ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına özel bestelediği “100 Yılda Yüz Akıyla” marşını da İzmir’de ilk kez seslendirecek. Koltuk numaralı biletler 300 lira ile 750 lira arasında satışa sunuldu. Konsere gelmeden kampanyaya destek olmak isteyenler için 100 liralık katılımsız bilet seçeneği de var. Konserin biletlerine ise www.biletix.com/etkinlik/2IZN0/IZMIR/tr sitesinden ulaşılabilir. Katılımsız bilet seçeneği için “birkirabiryuva.org” sitesinden dayanışma konseri biletleri sekmesine tıklanabilir.

    Yan yana olacağız
    Tüm İzmirlileri dayanışma konserine davet eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “6 Şubat’tan bu yana acımız çok büyük. Geçmeyecek bir acı yaşıyoruz ancak geri kalanlarımızın hayatına umutla devam etmesini sağlamak için yan yana olacağız. Depremin yaralarını sarmak için var gücümüzle desteğe devam etmeliyiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Disney+’ın 31 Mayıs’ta Yayına Girecek Merakla Beklenen Yeni Orijinal Dizisi ‘Aktris’ten Yeni Tanıtım Yayınladı!

    Disney+’ın hikayesi ve kadrosuyla heyecanla beklenen yeni orijinal yapımı ‘Aktris’ 31 Mayıs’ta izleyicilerle buluşmak için gün sayarken, diziden yepyeni bir tanıtım yayınlandı. Dizinin başrolünde yer alan Pınar Deniz’in birbirinden farklı birçok karaktere büründüğü tanıtım diziye dair merakı artırıyor. 

    The Walt Disney Company’nin tüm dünyada milyonlarca üyeye sahip dijital yayın platformu Disney+ çok konuşulan orijinal yerli yapımlarına bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. Oyuncu kadrosu ve çarpıcı hikayesiyle şimdiden büyük bir heyecanla beklenen ‘Aktris’31 Mayıs’ta Türkiye ile eş zamanlı dünyanın birçok ülkesinde Disney+’ta yayına giriyor. Pınar Deniz ve Uraz Kaygılaroğlu’nun başrolünde yer aldığı diziden dikkat çekici yeni tanıtım yayınlandı. Pınar Deniz’in hayat verdiği Yasemin Derin karakterinin farklı kimliklere bürünmüş hallerini gördüğümüz tanıtım hikayeye dair yeni detayları izleyicilerle paylaşırken nefesleri kesecek, sürükleyici bir dizinin sinyallerini veriyor. 

    Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği, yönetmen koltuğunda Soner Caner’in oturduğu, senaryosunu Hakan Bonomo’nun kaleme aldığı, başrollerinde Pınar Deniz ve Uraz Kaygılaroğlu’nun yer aldığı gerilim-suç-mizah türündeki ‘Aktris’ dizisinin oyuncu kadrosunda Deniz ve Kaygılaroğlu’na Tolga TekinAhmet Rıfat ŞungarŞebnem Hassanisoughiİpek Çiçek ve Serhat Kılıç gibi önemli isimler eşlik ediyor. 

    Türkiye’nin en ünlü yıldızının gündüz ışıltılı, gece ise karanlık dünyasının keskin geçişlerine tanıklık edeceğimiz; suç, gerilim ve mizah öğelerini bir arada barındıran orijinal dizi ‘Aktris’, 31 Mayıs’ta sadece Disney+’ta yayında…

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye Finans “Umudun Işığı Çocuklar” Diyerek Kahramanmaraş’ta Deprem Bölgesindeki Çocuklarla Buluştu

    Türkiye Finans, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kahramanmaraş’ta depremden etkilenen çocuklara yönelik düzenlediği anlamlı etkinlik ile kutladı. Aynı zamanda marka, iki anlamlı gün için hazırladığı animasyon filmini “Umudun Işığı” mesajı ile yayınladı.

    Türkiye Finans, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kahramanmaraş’ta depremden etkilenen çocuklara yönelik düzenlediği etkinlik ile kutladı. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde Doğa Koleji’nin bahçesinde düzenlenen etkinliğe, Kahramanmaraş’taki Türkiye Finanslı çalışan çocukları ve bölgede yaşayan çocuklar katıldı. Geleneksel gölge oyunlarının sahnelendiği, şarkıların söylendiği ve hediyelerin paylaşıldığı etkinlikte Türkiye Finans, iki bayram sevincini çocuklarla birlikte yaşadı.

    En Büyük Umut Işığı Çocuklar…

    Türkiye Finans, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan’a özel hazırladığı animasyon filmi yayınladı. Bu yıl Ramazan Bayramı’nı müjdeleyen hilalin, 23 Nisan ile birlikte ay yıldızlı bayrağımızı oluşturarak bu yıl iki bayramı bir araya getirdiğinin altını çizen film, bizi biz yapan değerlerimiz ile birlikte en çok da çocuklarımız için bir araya gelmenin ve geleceğe umut ışığı olmanın önemini vurguluyor.

    Ramazan ayının, ayın ilk hali olan hilalin görünmesi ile başladığını anlatan film, ülkemizin deprem sürecinde yaşadığı karanlık günlerden aydınlığa çıkması için Ramazan hilalinin bir umut ışığı olduğunun altını çiziyor. Bu yıl Ramazan boyunca “Umudun Işığı” diyerek iletişim yapan marka, Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda “en büyük umut ışığı çocuklar” diyerek Ramazan iletişimi bayram filmi ile tamamlıyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bahçeşehir Üniversitesi, Endonezya’da data analitik merkezi kuruyor

    BAHÇEŞEHİR Üniversitesi, Güneydoğu Asya’nın en önemli ada ülkelerinden biri olan Endonezya Cumhuriyetinde, ülkenin veri tabanlı rekabetçi iktisadi kalkınmasına destek verecek olan Data Analitik Merkezinin kurulması için iş birliği protokolü imzaladı.

    Jakarta’da gerçekleşen iş birliği protokolünün imza törenine, BAU Global Chancellor Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, BAU Asya Pasifik Afrika Çalışmaları Merkezi (APACS) Müdürü Prof. Dr. Sedat Aybar, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Sabri Versan, Bölgesel Kalkınma ve Yöresel Planlama Koordinasyon Bakan Yardımcısı Dr. Wahyu Utomo ile Bölgesel Rekabeti Güçlendirme Bakan Yardımcısı Kartika Listriana katıldı. Törene, Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Lojistik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yavuz Günalay’da online katılımla destek verdi.  

    “YÜKSEK ENERJİLİ BİR DATA ANALİTİK MERKEZİ KURUYORUZ”

    İmza töreninde konuşan Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, “Tanjung Pinang’da, giderek karmaşıklaşan ve risk unsuru artan bir küresel ortamda, rekabet gücünü artıran ve süratli karar almaya yardımcı olacak yüksek enerjili bir Data Analitik Merkezi kuruyoruz. Bunu Bahçeşehir Üniversitesi’nin var olan yüksek kapasitesiyle birleştirerek gerçekleştiriyor olmaktan BAU Global olarak büyük gurur duyuyoruz” dedi.

    “PROJEYE KATKI VERMEK YÜKSEK BİR PRESTİJ”

    Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz’in imzaladığı metnin proje ortağı olarak Jakarta’daki Al-Azhar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Asep Saifuddin ise, iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Endonezya’nın en güzide yüksek öğrenim kurumu olarak kendilerinin bu projeye katkı vermek üzere seçilmelerinin yüksek bir prestij olduğunu vurguladı.

    “DATA SINIRSIZ DEĞERİ OLAN YENİ PETROLDÜR”

    Bakan Yardımcısı Kartika Listriana’da, stratejik olarak seçilmiş üç adadan biri olan Tanjung Pinang’da kurulacak Data Analitik Merkezin, Cumhurbaşkanlığı kalkınma stratejileri ile uyumlu daha kapsamlı bir çalışmanın bir parçası olduğunu ve bu proje için birden fazla kurumun iş birliğinin gerekli olduğunu söyledi. Ekonomik Koordinasyonu sağlamak üzere görevlendirilmiş olan Bakan Yardımcısı Dr. Wahyu Utomo ise “Bu projenin uygulamada Al-Azhar ile Bahçeşehir Üniversitelerinin iş birliği ile uygulamaya geçirileceği ve kurulan Serbest Ticaret Bölgelerinin trafik, arz zincirleri ve lojistik verilerinin toplanıp işlenmesiyle karar alıcılara yardımcı olacaklarını” belirtti. Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo’nun konuyla ilgili söylediklerine gönderme yapan Bakan Yardımcısı Utomo,  ‘Data sınırsız değeri olan yeni petroldür, bu yüzden onu sadece toplamakla yetinmemeli aynı zamanda çok büyük miktarlarını işleyecek kadar güçlü olmalıyız” dediğini aktardı.

    “STRATEJİLER OLUŞTURMAK İÇİN ÖNEMLİ”

    İş birliği protokolünün imzalanmasının ardından yapılan sunumlarda, Prof. Dr. Yavuz Günalay, veri toplama ve analizinin, günümüz serbest ticaret bölgeleri ve arz zincirleri açısından önemini vurguladı. Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ise, data analitik ile data analizin önemini ve farklılıklarını belirterek, BAU Global ailesi olarak bu tür girişimlerin kalıcı olması için gerekli olan beşeri sermayenin inşasının önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Sedat Aybar, günümüzde hızlı karar alma mekanizmaları ile doğru stratejiler oluşturmanın artık büyük data ve block zinciri mekanizmaları aracılığıyla ulaşılan verinin işlenmesiyle mümkün olduğunu bunun da ancak data analitik merkezlerin kurulmasıyla gerçekleşebileceğini söyledi.

    “ENDONEZYA, BÖLGESİNDE FİYAT AVANTAJLARI ELDE EDECEK ALGORİTMALAR OLUŞTURMALI”

    Al-Azhar Üniversitesinden Prof. Dr. Michael Goutama kısa sürede önemli bir mesafe kat edildiğini ve kurulan serbest ticaret bölgelerinin rekabetçi duruma gelebilmesi için Endonezya’nın kendi bölgesinde fiyat avantajları elde edecek şekilde algoritmalar oluşturması gerekliliğinin altını çizdi. Al-Azhar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Asep Saefuddin ile Tanjungpinang’daki IPB Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anang Kurnia da, data analitik merkezin birden fazla yerde faaliyete geçeceğini ve bu merkezlerin faaliyet gösterecekleri binaların inşaatlarının yerlerinin tahsis edildiğini söyledi.

    İş birliği kapsamında Bahçeşehir Üniversitesi ve Endonezya heyetleri, kurulacak merkezlerin yerini görmek için Tanjungpinang’a iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi ve Bitan’daki serbest ticaret bölgesini gezdi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tatamide Osmangazi Başarısı

    Osmangazi Belediyespor Judo Takımı sporcuları, Samsun’da düzenlenen Okul Sporları Gençler Türkiye Judo Birinciliği Müsabakaları’nda madalyaya doydu.

    Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün 2023 yılı faaliyet programında yer alan  Okul Sporları Gençler Türkiye Judo Birinciliği Müsabakaları, kıyasıya mücadelelere sahne oldu. 61 ilden toplam 400 sporcunun katılım sağladığı turnuvada Osmangazi Belediyespor’un başarılı judocuları göz doldurdu. Kadınlar 63 kilogramda ter döken Kadriye Çakır rakipleri karşısında üstün performans sergileyerek ikincilik derecesi elde ederken, erkekler 50 kilogramda Eren Acar, 55 kilogramda Muhammed Şevcen ve 73 kilogramda Berşan Yüksel Cerrah üçüncülük kürsüsüne oturdu.

    Büyük mutluluk yaşayan Osmangazili yıldızlar, gelecek müsabakalarda iddialarını koruyacaklarını vurguladı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ise Bursa’yı başarıyla temsil eden sporcular ile antrenörlerini kutladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Okan Halay: “Tüm çalışmalarımızı galibiyet üzerine yaptık”

    ANKARA (İGFA)- A Milli Takım Başantrenörü Okan Halay, “Çok önemli iki maç oynayacağız. İlki Portekiz ile ardından Kuzey Makedonya maçı. Portekiz takımı 2020’den sonra Dünya, Avrupa şampiyonası ve Olimpiyat Oyunları’nda yer alan ekiplerden. Çok iyi çıkış yapan, trendi yüksek olan bir takım. Biz de takım olarak bunun bilincindeyiz. Şu anda çalışmalarımızı kesinlikle galibiyet üzerine yaptık. İki maçtan alacağımız bir galibiyet bizi tarihimizde ilk defa Avrupa Şampiyonası’na götürme fırsatını verecek bize. Takım olarak bunun bilincindeyiz. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Yarınki maçtan galibiyet ile ayrılmak en büyük hedefimiz.” şeklinde konuştu.

    Milli oyuncu Ramazan Döne de, “Belki de hentbol tarihimizin en önemli maçına çıkacağız. Yaklaşık sekiz gündür kamptayız ve hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz ve maça odaklanacağız. İnancımız tam, tecrübeli takımız. Rakip takım Portekiz çok güçlü olabilir. Sahadaki mücadele sonunda kazanan takım belli olacak. Biz yarın son terimize, son nefesimize kadar mücadelemizi verip tarihte bir ilki başarmak istiyoruz. İnşallah da başaracağız. Bu ülke bayrak için mücadele ediyoruz. Bu açıdan kalbim kıpır kıpır. Daha önce Avrupa Şampiyonası’nın çok defalar kenarından döndük. Ama bu defa öyle olmayacağını düşünüyorum. O heyecanı hep birlikte yaşamak istiyoruz” dedi.

    Doruk Pehlivan ise “Portekiz maçı hepimiz için çok önemli bir maç. Mental olarak, takım olarak hazır olduğumuzu, herkesin konsantre olduğunu düşünüyorum. Portekizliler inanılmaz iyi bir takım ama bazen çok çok şanssız olabiliyorlar. Konsantre bir takım da değiller. Cesur bir şekilde oynadığımızda Portekiz’e karşı kazanabileceğimizi düşünüyorum.” diye konuştu.
    Güzel bir hazırlık dönemi geçirdiklerini belirten milli oyuncu Atakan Şirin de “Rakibimiz ne kadar güçlü olursa olsun bu maçı almak için çıkacağız. Özellikle depremde kaybettiğimiz rahmetli kaptanımız Cemal Kütahya için önemli bir armağan olacağını düşünüyorum. Yarınki maçı alıp Avrupa Şampiyonası yolunda devam edeceğiz. Bu beni çok heyecanlandırıyor. Her şey güzel olacak diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    A Milli Erkek Hentbol Takımımız, 26 Nisan Çarşamba günü Ankara THF Spor Kompleksi’nde Portekiz ile saat 18.00’de karşılaşacak. Müsabaka TRT Spor Yıldız Kanalı’nda canlı olarak yayınlanacak.

    Millilerimiz gruptaki son maçını ise 30 Nisan Pazar günü Kuzey Makedonya ile deplasmanda oynayacak. Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki A1 Arena SC BorisTrajkovski Salonu’nda oynanacak karşılaşma, TSİ 19.00’da başlayacak ve TRT Spor Yıldız Kanalı’nda canlı olarak yayınlanacak.

  • Google’ın yeni atılımı, akıllı konut meraklılarını heyecanlandırdı

    Google Home uygulaması, Google Nest akıllı mesken eserleri dahil olmak üzere akıllı konut aygıtlarını denetim etmek ve yönetmek için tasarlanmış bir taşınabilir uygulamadır. Uygulama ile kullanıcılar, akıllı aygıtlarını kurabilir ve yapılandırabilir, konutlarının ışıklarını, termostatlarını ve öbür akıllı konut aletlerini denetim edebilir ve Chromecast yahut Google Home hoparlörleri üzere uyumlu aygıtlara medya akışı yapabilirler. Uygulama, Google Assistant’a da erişim sağlar, böylelikle kullanıcılar aygıtlarını, web’i aramalarını yahut sorularına cevap bulmalarını sesli komutlarla denetim edebilirler. Uygulama, bağlı hayat için kullanıcı dostu bir arayüz ve geniş bir özellik yelpazesi sunarak akıllı mesken ekosistemini yönetmek için güçlü bir araçtır. Google, yakın vakitte Google Home Uygulamasına gidecek bir dizi yeni özellik duyurdu.

    Kullanıcılardan en çok gelen taleplerden biri, Favorilerini tekrar sıralayabilme yeteneğiydi ve Google bunu mümkün hale getirdi. Kamu Önizleme kullanıcıları artık en çok kullandıkları aygıtları kolay erişim için önceliklendirebilmek için Favoriler sekmesinde ne olursa olsun kolay kolay tekrar düzenleyebiliyorlar.

    Google’ın yeni atağı, akıllı konut meraklılarını heyecanlandırdı

    Ayrıca, kullanıcı geri bildirimlerine dayanarak, uygulama kamera performansını ve suratını düzgünleştiriyor. Google, kamera canlı görünümünün suratını ve kamera kayıtlarına erişmenin suratını geliştirdi. Ve Wear OS saatleri de olan kullanıcılar, görseller içeren Nest kamera ve kapı zili bildirimleri alabilirler, böylelikle bir bakışta neler olduğunu bilebilirler.

    Google, daima olarak Kamu Önizleme programına yatırım yapıyor ve kullanıcıların deneyebilecekleri daha fazla özellik getiriyor. Ve Google’a nazaran, yakında daha da heyecan verici haberler geliyor. Google Home uygulaması, akıllı konutlarını kolaylık ve konforla yönetmek isteyen herkesin göz önünde bulundurması gereken bir uygulamadır.

  • The Populist Yaz Enerjisini Gerçek Eğlenceyle Karşılıyor

    Müzik ve eğlencenin değişmeyen adresi The Populist yaz aylarına sayılı günler kala şehrin eğlence trendlerine yön vermeye devam ediyor. Her ay dopdolu takvimiyle misafirlerini ağırlayan The Populist, mayıs ayı boyunca sürpriz isimlerin yer aldığı DJ performansları ve keyifli sohbet etkinlikleriyle yaz ayına erken giriş yapmak isteyenleri bekliyor.

    The Populist yaz enerjisini erkenden hissetmek isteyen misafirlerini bekliyor. The Populist her ay heyecanla beklenen DJ performansları ve sanatın popüler isimlerinin konuk olduğu keyifli sohbet etkinliği Yüz Yüz’e ile mayıs ayında da gerçek eğlencenin değişmeyen adresi oluyor. 7 Mayıs Pazar günü müzik yazarı Murat Beşer’in moderatörlüğünde Yapı Kredi bomontiada The Populist’te gerçekleşecek Yüz Yüze’nin konuğu Türkiye’de Anadolu Rock’ın kült grubu Moğollar’ın kurucusu yaşayan çınar Cahit Berkay oluyor. Sevilen DJ performansları ay boyunca müzik severlerle buluşurken sevilen DJ performanslarında Sheb ve Mürsel Aslan gibi sürpriz isimlerde yer alıyor. 

    Mayıs Programı:

    Yapı Kredi bomontiada The Populist 

    3 Mayıs Çarşamba Ahmethan- Rock-Funk-Electronic

    5 Mayıs Cuma Ege&Erc Erb – Funk-Pop-Rock

    6 Mayıs Cumartesi Duygu Çiftçioğlu&Flick-U- Indie-Dance-Rock-Pop

    7 Mayıs Pazar Murat Beşer – Yüz Yüze Sohbet – Cahit Berkay

    10 Mayıs Çarşamba Sheb -Old School Rap

    12 Mayıs Cuma Daddy E – Hip Hop-R&B

    13 Mayıs Cumartesi Nadir Duman – Feel Good Songs 

    19 Mayıs Cuma Gökhan Şen – Disco-Funk-Pop

    20 Mayıs Cumartesi Soul Grinders – Deep House-Afro House with Saxophone

    20 Mayıs Cumartesi Levent Şen – Indie-Dance-Rock-Pop

    21 Mayıs Pazar Ras Memo&Da Frogg – Reggae // %100 Plak

    24 Mayıs Çarşamba Maya&Taner – Soul Disco-Afro Funk

    26 Mayıs Cuma Murat Beşer&Mr.Murdoc – 70’s-80’s-90’s-Rock N Roll

    27 Mayıs Cumartesi Nikki Wild – All Access

    28 Mayıs Pazar Senem Beşer – 80’s-90’s-Disco-Pop// %100 Plak

    31 Mayıs Çarşamba Süper Natürel – 70’s & 80’s Funk

      

    Galataport İstanbul The Populist 

    5 Mayıs Cuma Gökhan Şen- Disco-Funk-Pop

    6 Mayıs Cumartesi Ege&Erc Erb – Funk-Pop-Rock

    12 Mayıs Cuma Özgür Cankardeş – Past To Present 

    13 Mayıs Cumartesi Levent Şen – Indie-Dance-Rock-Pop

    19 Mayıs Cuma Nadir Duman – Feel Good Songs

    20 Mayıs Cumartesi Mürsel Aslan – Disco-Soul-Funk

    26 Mayıs Cuma Daddy E – Hip Hop-R&B

    27 Mayıs Cumartesi Soul Grinders – Deep House-Afro House with Saxophone

    27 Mayıs Cumartesi Da Frogg Disco-R&B-Pop

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kartepe Kent Meydanı’nda 23 Nisan Coşkusu

    Kartepe Kaymakamlığı ve Kartepe Belediyesi işbirliğinde düzenlenen program ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları hafta başı da devam etti.

    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 103’ncü yıl dönümü Kartepe Kaymakamlığı ve Kartepe Belediyesi tarafından Kent Meydanı’nda düzenlenen program ile kutlandı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama programına Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı, Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferhat Dilek, İlçe Emniyet Müdürü Oğuz Olgun, birim müdürleri, siyasi parti temsilcileri, Kartepeliler ve öğrenciler katıldı.

    DİRİLİŞİN MÜJDECİSİYDİ

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrasında günün anlam ve önemini anlatan konuşmasında Süleyman Şah İlkokulu Okul Müdürü Murat Bülent Kaplanoğlu “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ve O’nun milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır öngörüsü ile tutuşturulan bağımsızlık ateşi 23 Nisan 1920 Cuma günü Ankara’da Anadolu’nun kara yazgısını aydınlatan bir dirilişin müjdecisiydi” dedi.  

    DİLEK ÖDÜLLERİ VERDİ

    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere programda ödülleri verildi. Resim yarışmasında 3. olan Dumlupınar Anaokulu öğrencisi Elifnaz Tığlı’ya, şiir yarışmasında 3. olan Eşref Uslu İlkokulu öğrencisi Şura Aşçı’ya, kompozisyon yarışmasında 3. olan İstasyon Ortaokulu öğrencisi Nisanur Yaman’a ödüllerini İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferhat Dilek tarafından verildi.

    KOCAMAN ÖDÜLLERİ VERDİ

    Kartepe’de resim yarışmasında 2. olan Ertuğrulgazi Anaokulu öğrencisi Nisa Tatarkan’a, şiir yarışmasında 2. olan Dumlupınar İlkokulu öğrencisi Burak Açıkgöz’e, kompozisyon yarışmasında 2. olan Dumlupınar Orta Okulu öğrencisi Tuna Kaan Şeker’e ödüllerini Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman verdi.

    YAMLI ÖDÜLLERİ VERDİ

    Kartepe’de resim yarışmasında 1. olan Suadiye Barbaros Ostaokulu Anasınıfı öğrencisi Amine Ece Bayram’a, şiir yarışmasında 1. olan Osmangazi İlkokulu öğrencisi Ensar Kutay Genel’e, kompozisyon yarışmasında 1. olan Dumlupınar Ortaokulu öğrencisi Ecrin Hamşioğlu’na ödüllerini Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı verdi.

    HALK OYUNLARI GÖSTERİSİ

    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı programında Süleyman Şah İlkokulu 3. sınıf öğrencilerinden Rabia Kaya, “Egemenlik Tadında” adlı şiirini okuması sonrasında 4. sınıf öğrencileri öğretmen Yiğit Eyüp Can Çapa koordinatörlüğünde hazırladıkları halk oyunları gösterileri büyük ilgi gördü.

    GÖSTERİLER BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

    Süleyman Şah İlkokulu 3. sınıf öğrencileri, öğretmen Hakan Büyüktepe eşliğinde hazırladıkları müzikli çocuk oyunları kareografisi, 4. sınıf öğrencileri, öğretmen Gülay Çınar eşliğinde hazırladıkları ritim gösterisi, 3. sınıf öğrencileri, öğretmen Tuba Baransel eşliğinde hazırladıkları palyaço gösterilerini sunmaları sonrasında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı programı sona erdi. Yapılan gösteriler izleyicilerden büyük alkış alırken geleceğimiz, umudumuz çocuklarımızın performansları hayranlık uyandırdı.     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Spotify TOG iş birliğiyle depremden etkilenen üniversite öğrencilerine burs sağlıyor

    Audio streaming platformu Spotify, ülkemizde yıkıcı depremlerden etkilenen bölgelerdeki üniversite öğrencilerini desteklemek amacıyla Spotify Gençliğin Sesi Programını duyurdu. Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliğiyle yürütülen program, bölgede deprem felaketinden etkilenen 200 üniversite öğrencisinin bir yıl boyunca desteklenmesine katkıda bulunmak üzere tamamen Spotify tarafından karşılanan bir burs paketinden oluşuyor. 

     

    Spotify, deprem felaketinin hemen ardından şirket içinde bir bağış programı başlatmış ve ek olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ihtiyaç duyulan bölgelerde yürüttüğü yardım çabalarına odaklanma çağrısını desteklemişti. Hayata geçirilen Gençliğin Sesi Bursu ile Spotify, depremden etkilenen illerdeki üniversite öğrencilerinin akademik eğitimlerine devam edebilmelerini sağlayarak destek vermeye devam ediyor. 

    Ülke genelindeki üniversite öğrencilerinin yüzde 17,5’i etkilendi 

    Deprem, yaklaşık 13,5 milyon kişinin yaşadığı Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri’ndeki 11 ili ağır şekilde etkiledi. Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) verilerine göre depremden etkilenen 630.000’den fazla öğrenci bulunuyor. Yapılan açıklamaya göre bu 11 ilde 376.770 öğrenci depremden doğrudan etkilendi. Öte yandan 11 ilde ikametleri olup Türkiye’nin başka illerinde eğitim alan 299.397 üniversite öğrencisi bulunuyor. YÖK’ün açıkladığı veriler, bölgede ikametgahı olan veya bölgede eğitim alan toplam 631.430’un üzerinde öğrenci olduğunu gösteriyor ki tüm Türkiye’deki öğrenci sayısına kıyasla bu oran yüzde 17,5’e denk geliyor.* 

    Spotify’ın Global Eşitlik ve Sosyal Etki Başkan Yardımcısı Elizabeth Nieto konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “TOG ile birlikte yıkıcı depremlerin ardından yardıma ihtiyaç duyan üniversite öğrencilerine destek sağlayabilmenin gururunu yaşıyoruz. Spotify Gençliğin Sesi Programı kapsamında sağladığımız burs fonuyla, öğrencilerin akademik yolculuklarının devamını getirebilmeleri için gereken yardım ve desteği sağlamayı amaçlıyoruz.” 

    Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı, “TOG olarak 21 yıldır gençleri güçlendirerek eğitimlerine ve gelecek hayallerine katkı sağlıyoruz. Depremin hemen ardından oluşturduğumuz Afet Burs Fonuyla da depremden etkilenen gençler için harekete geçerek onların eğitim hayatlarına destek olmayı amaçladık. Spotify; başlatmış olduğu program kapsamında Afet Burs Fonu’na katkıda bulunarak 200 gence burs desteği vermemize olanak sağladı. Spotify gibi gençlere ve eğitime inanan değerli paydaşlarımızla birlikte, gençler için değer yaratmak gurur verici” açıklamasını yaptı. 

    Daha fazla bilgi almak ve Toplum Gönüllüleri’nin projelerine başvurmak için TOG’un bağış kampanyası sayfasını ziyaret edebilirsiniz. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yüzde 25 sınırına takılmak istemeyen ev sahipleri kısa süreli kiralamaya yöneliyor

    Milyonlarca kişinin ortak sorunu hızla artan kiralar. Yeni ev arayanlar bütçesine göre ev bulamıyor, kiracılar ise zam baskısı ile mücadele ediliyor. Ev fiyatlarındayaşanan yükseliş son yılların en büyük sorunu olurken, yabancıya yapılan konut satışı ve kiralama, maliyetlerdeki artışa karşılık inşaat arzındaki azalış ile son dönemde gerçekleşen deprem felaketlerinin de etkisiyle Türkiye genelinde barınma sorunu baş gösterdi. 

    Kısa süreli kiralamalar arttı

    Konut kiralarında yüzde 25 artış sınırı ev sahiplerini farklı arayışlara yöneltti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, konutlarda kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan ve 1 Temmuz’da sona erecek olan düzenlemeyi uzatacaklarını açıklamasının ardından ev sahipleri de farklı alternatifleri değerlendirmeye başladı. 

    Kira artış sınırı düzenlemesi uzatılacak

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, konut kira artışını sınırlayan düzenlemenin 2023’ün 7’nci ayına kadar geçerli olduğunu hatırlatarak, 7’nci aydan sonra bunu uzatacaklarını, piyasa şartlarının üzerinde bir ortalama söz konusuysa vatandaşları koruyacaklarını söyledi.

    Ev sahipleri evlerini satmaya başladı

    Kira artışında yüzde 25 sınırının uzatılacak olmasını değerlendiren TÜGEM Başkan Yardımcısı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. Mustafa Koçak, bu durumun ev sahiplerini evlerini satmaya başladığını ve kısa süreli kiralamalara ilginin arttığını söyledi. 

    Koçak şöyle devam etti; “Kira artış sınırı sonrası mülk sahipleri daha kısa süreli kontratlar yapmaya başladı. 6 ay ve daha kısa süreli kontratlarda ev sahipleri istedikleri fiyatlarda kiralama yapabiliyor. Yasal yüzde 25 sınırına tabi olmuyorlar. Ev sahiplerinin önünde iki seçenek kalıyor. Ya mülklerini satacaklar. Hali hazırda kiracısı olan ev sahipleri kiracılarını çıkaramadıkları için evlerini satmak zorunda kaldı. İkinci seçenek olarak evleri boş olan ev sahipleri de ya 6 aydan kısa süreli kontratlar yapıyor ya da günlük ve haftalık gibi daha kısa süreli kiralamalara yöneliyor. Yüzde 25 sınırında devam kararı kesinleşirse kısa süreli kiralamaların daha da artacağını süşünüyorum.”  

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • The Division 2, Yeni Jenerasyon Konsollara Özel Bir Versiyona Sahip Olmayacak

    Ubisoft, The Division alemi ile ilgili projelerini açıkladı. The Divison serisinin fiyatsız PvPvE versiyonu The Division Heartland’in yeni imgelerini paylaşan geliştirici, ana seri hakkında da kıymetli açıklamalarda bulundu. The Division 2, en az bir yıl daha takviye alarak hayatta kalacak.

    Haziran ayında başlayacak Year 5, içerisinde dört dönem bulunduran yeni güncelleme olacak. Birinci dönemde oyunun öyküsüne yeni bir ekleme yapacak olan Broken Wings karşımıza çıkıyor. Güncelleme ile oyuna Descent isimli yeni bir oyun modu eklenecek. Bu modda dört oyuncu sıfır eşya ve perk ile oyuna başlayarak ilerledikçe yeni silahlar ve perkler açacak. Bir nevi rogue-lite diyebiliriz hasılı.

    Üzücü açıklama ise bu dayanak açıklamasının akabinde geldi. Division 2 ve yeni güncellemesi, yeni kuşak konsollara özel bir versiyona sahip olmayacak. Oyunun direktörü Yannick Banchereau, yaptığı açıklamada bu türlü bir versiyonun şu anda planları ortasında olmadığını resmen doğruladı.

  • Spot piyasada elektrik fiyatları (25.04.2023)

    Enerji Piyasaları İşletme AŞ bilgilerine nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 1,1 azalışla 977 milyon 745 bin 639 lira oldu.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 08.00, 09.00 ve 17.00-22.00 saatlerinde 2 bin 600 lira, en düşük saat 03.00’te 774 lira 99 kuruş olarak tespit edildi.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 21 lira 98 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 2 bin 62 lira 4 kuruş oldu.

    Spot piyasada 1 megavatsaat elektrik bugün en yüksek 2 bin 600 lira, en düşük 1045 liradan süreç gördü.

  • Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren çizgisi açıldı mı? Ankara Sivas ortası YHT ile kaç saat ?

    Saatte 250 kilometre sürate uygun olan Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) sınırı, Ankara-Sivas ortasındaki 12 saatlik seyahat mühletini 2 saate indirmeyi hedefliyor. Büyük bir heyecanla beklenen tren sınırı hakkında tüm ayrıntıları sizler için açıkladık. Pekala Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) sınırı açıldı mı? Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) çizgisi kaç durak? İşte tüm ayrıntılar…

    Masmavi berrak denizlerden yemyeşil ormanlara, tarih kokan sokaklardan varlıklı kültürel dokulara kadar dört bir yanıyla göz kamaştıran ülkemizin her bir kenti keşfedilmeye bedel bir atmosfere kucak açıyor. Seyahat etmeyi seven birçok kişi ise rotasını belirledikten sonra birinci olarak ‘Nasıl gidebilirim, nasıl ulaşabilirim?’ içerikli sorulara cevap aramaya başlıyor. Vatandaşların sabırsızlıkla beklediği Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) Çizgisi ise seyahatseverler için ulaşıma yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. 26 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle açılışı gerçekleştirilen süratli tren hakkında tüm ayrıntılar için haberimizi okumaya devam edebilirsiniz…

    ANKARA – SİVAS YÜKSEK SÜRATLİ TREN SINIRI AÇILDI MI? ANKARA – SİVAS YÜKSEK SÜRATLİ TREN HATTI NERELERDEN GEÇİYOR?

    Saatte 250 kilometre sürate uygun olarak inşa edilen Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) Çizgisi ile Ankara-Sivas ortasındaki aralık 603 kilometreden 405 kilometreye, 12 saat olan seyahat mühletinin ise 2 saate inmesi hedefleniyor. Tıpkı vakitte bu sınır ile birlikte Ankara-Yozgat ortasındaki seyahat mühleti ise 1 saate inmiş olacak.

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) Sınırı

    Hat üzerinde Elmadağ, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat, Sorgun, Akdağmadeni, Yıldızeli ve Sivas olmak üzere toplamda 8 istasyon yer almaktadır. 

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren Çizgisi durakları

    Bu çizgi aracılığıyla Ankara, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas’taki 1,4 milyon vatandaş konforlu ekonomik seyahat imkanına kavuşacağı gibi kara yolları sınırları ile birlikte Sivas’ın devamında Tokat, Erzincan, Malatya üzere kentlere de kolay ulaşım imkanı sağlanmış olacak.

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren Sınırı hakkında bilgiler

    Ayrıca çizginin işletmeye alınmasıyla birlikte güç ve vakit üzerinden yıllık 410 milyon lira tasarruf sağlanacak.

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren Sınırı hakkında detaylar

    ANKARA – SİVAS YÜKSEK SÜRATLİ TREN ÇİZGİSİ ÖZELLİKLERİ

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) Sınırı projesi kapsamında toplam 155 milyon metreküp hafriyat ve dolgu yapıldı. Bunun yanı sıra tren sınırı için toplam uzunluğu 66 kilometre olan 49 adet tünel, toplam uzunluğu 27,2 kilometre olan 49 adet viyadük inşa edildi. Projenin en uzun tüneli 5 bin 125 metre ile Akdağmadeni bölgesinde, en uzun demir yolu viyadüğü ise 2 bin 220 metre ile Çerikli/Kırıkkale’de inşa edildi.

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren Çizgisi özellikleri

    Dünyada MSS yoluyla (kalıp arabası) 90 metre açıklık geçirilerek en uzun açıklık geçilen demir yolu viyadüğü de bu proje kapsamında inşa edildi. Hızlı tren sınırlarında birinci kez yerli raylar, Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren (YHT) Çizgisi projesinde kullanıldı. 

    Ankara Sivas tren

    Tünellerde balastsız yol (beton yol) uygulaması birinci sefer bu projede gerçekleştirildi. Ayrıyeten, Sivas’ta çetin kış kurallarına uygun yerli ve ulusal buz tedbire ve buz çözme tesisi proje için yapıldı.

    Ankara-Sivas Yüksek Süratli Tren Çizgisi üretim aşaması

  • Sultanlar Ligi’nde şampiyonluk çabası başlıyor

    Voleybol Misli.com Sultanlar Ligi’nde şampiyonluk etabı maç programı muhakkak oldu.

    Türkiye Voleybol Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, İstanbul ekipleri Fenerbahçe Opet, VakıfBank, Eczacıbaşı Dynavit ve Türk Hava Yolları, 4’lü play-off etabındaki birinci maçlarını 3 Mayıs Çarşamba, ikinci müsabakalarını ise 5 Mayıs Cuma günü oynayacak.

    Ligde play-off maç programı şöyle:

    3 Mayıs Çarşamba:

    16.00 Türk Hava Yolları-Eczacıbaşı Dynavit (TVF Burhan Felek Vestel)

    19.00 Fenerbahçe Opet-VakıfBank (TVF Burhan Felek Vestel)

    5 Mayıs Cuma:

    16.00 Eczacıbaşı Dynavit-Türk Hava Yolları (TVF Burhan Felek Vestel)

    19.00 VakıfBank-Fenerbahçe Opet (Vakıfbank)

    – Statü

    Birinci maç olağan lig etabı sonunda puan cetvelinde alt sırada bulunan kadronun alanında, ikinci maç üst sırada bulunan kadronun alanında oynanır. İki maçı alan kadro finale yükselir. İki maç sonunda puanların eşit olması durumunda altın set oynanır. Altın seti kazanan ekipler finale ismini yazdırır.

Başa dön tuşu