Türkiye Sigorta Basketbol Harika Ligi’nde konuk ettiği Darüşşafaka Lassa’yı 101-76 mağlup eden Pınar Karşıyaka’nın başantrenörü Ufuk Sarıca, yaptıkları düzgün savunmayla rakiplerinin direncini kırdıklarını bildirdi.
Sarıca, yaptığı yazılı açıklamada, dönem başından beri ataktaki akıcı ve paylaşımcı oyunlarını Darüşşafaka Lassa karşısında da sürdürdüklerini belirtti.
Özellikle savunmada çok yeterli olduklarını bildiren Sarıca, şunları kaydetti:
“Sezonun tahminen de en düzgün savunmalarından birini yaptık. Bilhassa birinci yarı Darüşşafaka Lassa üzere tempolu oynayabilen bir grubu 26 sayıda tuttuk. Bu bence maçın bu kadar rahat kazanılmasındaki en büyük etkendi. Doğrusunu söylemek gerekirse bu maçın bu kadar rahat geçeceğini kimse beklemiyordu. Yaptığımız yeterli savunma rakibimizin direncini kırdı. Atakta da paylaşarak oynadık, 26 asist yapmışız. Kısa oyuncular bazında eksiklerimizin olduğu bir haftada ekipçe kazanmanın yolunu bulduk. Jaylon Brown’ın da hasta olmasına karşın oynamak istemesi ekip olmamızın bir göstergesidir. Bayramı hoş bir maç ve galibiyetle bitirdik. Bütün takımımı kutluyorum.”
Olağan dönemin bitimine 4 hafta kala 45 puanla üçüncü sırada yer alan Pınar Karşıyaka, en yakın rakibi Anadolu Efes’in 1 galibiyet önünde bulunuyor. Yeşil-kırmızılı grup, dönem sonunda mümkün puan eşitliğinde rakibini her iki maçta da yendiği için Anadolu Efes’in önünde yer alacak.
İzmir temsilcisi kalan 4 haftada Frutti Extra Bursaspor (D), Bahçeşehir Koleji, Onvo Büyükçekmece Basketbol (D) ve AYOS Konyaspor Basketbol’la karşılaşacak.
Zeytinburnu Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği “Çanakkale ve Bilecik Kültür Gezileri” başlıyor.
Zeytinburnu Belediyesi’nin Zeytinburnu’nda ikamet eden hemşehrileri için düzenlediği Çanakkale ve Bilecik gezileri başlıyor. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Çanakkale ve Bilecik Kültür Gezileri, 11 Haziran 2023 tarihine kadar devam edecek. Çanakkale ve Bilecik Kültür Gezileri’ne, başvuru ve kayıtlar 444 1984 numaralı Çözüm Merkezi’nden ya da http://www.zeytinburnu.istanbul adresinde yayınlanan form üzerinden yapılabiliyor. 2000 yılından bu yana düzenlenen Çanakkale gezilerine bugüne kadar 150 bin 485 kişi katılırken, 12’incisi düzenlen Bilecik- Söğüt gezilerine ise 32 bin 358 kişi katılım gösterdi. Zeytinburnu Belediyesi’nden yapılan açıklamada; Çanakkale ve Bilecik Kültür Gezileri’ne 2020 yılı öncesinde katılan ve Zeytinburnu’nda ikamet eden tüm vatandaşların kayıt yapabileceği belirtilirken, 11 yaşından küçük çocukların kabul edilmediği hatırlatılması yapıldı. Gezilere katılacak olan vatandaşlar için otobüs seferleri Zeytinburnu 15 Temmuz Meydanı’ndan düzenlenecek. Saat 07.00’de hareket edecek olan araçlara 30 dakika öncesinde hazır olunması çağrısında bulunuldu.
Kurulduğu günden beri kentin sanat merkezi olan KO-MEK şimdiye kadar gösteri ve sanat branşlarında 214 bin 461 kişiye eğitim verdi
Kocaeli ve çevre illerden binlerce sanatsever, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları’ndan (KO-MEK) eğitim alabilmek için kurslara kayıt yaptırıyor. Eğitimlerin son sürat devam ettiği KO-MEK’te gün sonunda eşsiz sanat eserleri ortaya çıkarken, kursiyerler de ortaya konulan emekten oldukça mutlu.
GÖSTERİ VE SANAT BRANŞLARI HAYAT BULDU
KO-MEK mesleki eğitimleriyle ülkenin istihdam hamlesine destek verirken, gösteri ve sanat kurslarıyla da kentin kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sunuyor. KO-MEK’in sanat branşlarında eğitim alan vatandaşlar, yeteneklerini geliştirmenin ayrıcalığını yaşıyor. Gösteri ve sanat branşları aynı zamanda kentin adeta rehabilitasyon merkezi görevini görüyor.
SANATSAL EĞİTİME DESTEK
Kurulduğu günden beri adeta bir Halk Üniversitesi olan KO-MEK 12 ilçede ve 43 kurs merkezinde toplam 370 farklı branş ile eğitim vermeye devam ediyor. Meslek branşları ile istihdama katkı sunan KO-MEK, gösteri ve sanat branşlarıyla da vatandaşlara eğitim vererek sanatsal gelişimi destekliyor.
SANAT BRANŞLARINDA 214 BİN 461 KİŞİYE EĞİTİM
KO-MEK şimdiye kadar 121 farklı el sanatı branşının yanı sıra gitar, bağlama, ney, keman, tiyatro ve drama gibi önemli gösteri branşlarında da eğitim vererek müzik ve gösteri sanatlarının da gelişmesine destek oluyor. Şimdiye kadar 214 bin 461 kişiye eğitim vererek bu alanda önemli bir başarı elde etmiş oldu.
SANATSEVERLER KO-MEK’İ ÇOK SEVDİ
Kocaeli ve çevre illerden özellikle genç kursiyerlerin tercih ettiği gösteri ve sanat kursları yeterli sayının oluşturulduğu tüm kurs merkezlerinde açılarak eğitim veriyor. Alanında uzman usta öğreticiler tarafından verilen kurslarda adeta sanatseverler için bulunmaz bir ortam oluşurken ortaya çıkan eşsiz sanat ürünleri göz kamaştırıyor. Geleceğe hazırlanan kursiyerlerin eğitim salonlarını doldurduğu KO-MEK’te geleceğin sanatçıları yetişiyor.
İLÇE SERGİLERİ BAŞLIYOR
KO-MEK, 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı kursiyerlerinin eserlerinden oluşan ilçe sergileri 25 Nisan Salı günü başlıyor. KO-MEK ilçe sergilerinde bu yıl da kursiyerlerin yıl boyunca el emeği göz nuruyla hazırladıkları birbirinden güzel ürünleri ziyaretçilerin beğenisine sunacak. İlkbaharın gelişiyle birlikte sergi salonlarının rengârenk KO-MEK kursiyerlerinin ürünleriyle süsleneceği ilçe sergilerine 25 Nisan Salı günü İzmit ilçe sergisiyle başlayacak. Mevlana Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek olan ilk sergi saat 14.00’te başlayacak.
SERGİ PROGRAMLARI
25 Nisan Salı İzmit Mevlana Kültür Merkezi 14.00
26 Nisan Çarşamba Gebze Beylikbağı Kültür Merkezi 14.00
27 Nisan Perşembe Darıca Darıca Adnan Menderes Kültür Merkezi 11.00
2 Mayıs 2023 Salı Gölcük Gölcük Değirmendere Kültür Merkezi 14.00
3 Mayıs Çarşamba Karamürsel Kültür Merkezi 14.00
4 Mayıs Çayırova Naim Süleymanoğlu Kültür Merkezi 11.00
9 Mayıs Kartepe Necip Fazıl Kültür Merkezi 14.00
10 Mayıs Körfez Körfez Kültür Merkezi 14.00
30 Mayıs Başiskele Karşıyaka Kültür Merkezi 14.00
31 Mayıs Derince Yenikent Kültür Merkezi 14.00
1 Haziran Perşembe Kandıra Namazgah Kültür Merkezi 14.00
7 Haziran Çarşamba Dilovası Kültür Merkezi 14.00
EĞİTİMİN HİZMETİNDE 19 YIL
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları bu yıl 19. Eğitim yılını kutluyor. Eğitim hayatına 19 yıl önce 8 kurs merkezi ile başlayan KO-MEK, her eğitim döneminde kurs merkezi ve branş sayısını arttırdı. KO-MEK halen 43 kurs merkezinde ve 12 ilçede faaliyetlerini sürdürüyor.
19 YILDA 821 BİN 885 KURSİYERE ÜCRETSİZ EĞİTİM
Kentin halk eğitimi konusunda tartışmasız en önemli adresi olan KO-MEK, 19 yıl içinde 821 bin 885 kursiyere 372 farklı meslek dalında ücretsiz meslek ve sanat eğitimi verdi. KO-MEK 2022-2023 eğitim öğretim yılı ilk döneminde ise 43 kurs merkezinde halen 69 bin 076 vatandaşa 232 farklı branşta eğitim vermeye devam ediyor.
Anadolu Vakfı, öğretmenlerin “Sosyal Girişimcilik” teması ile fark yaratan gençler yetiştirmelerine katkıda bulunuyor
Anadolu Vakfı’nın Değerli Öğretmenim Programı, öğretmenlerin fark yaratan gençler yetiştirmelerine destek olmaya devam ediyor. Yoluna “Sosyal Girişimcilik” teması ile devam eden program kapsamında 25 Nisan’da, Türkiye’nin dört bir yanındaki öğretmenlerle “Dijital Dönüşüm” eğitiminde bir araya geliniyor.
Anadolu Vakfı’nın, güçlü eğitmen kadrosu ile hem öğretmenlerin hem de gençlerin geleceğine katkı sağlamayı hedeflediği Değerli Öğretmenim Programı, “Sosyal Girişimcilik” teması ile yoluna devam ediyor. Değerli Öğretmenlerimizin, sosyal girişimciler yetiştirerek, geleceğin şekillendirilmesine katkıda bulunmayı hedefleyen program kapsamında, 25 Nisan’da “Dijital Dönüşüm” eğitimi veriliyor. Online Dijital Dönüşüm eğitimi ile dijital dönüşümde insan unsurunu en iyi şekilde yönetebilmek ve çalışanların verimliliğini arttıran dijital çözümleri kullananları ve onları yönetenleri bilişsel, zihinsel ve duygusal olarak güçlendirmek amaçlanıyor.
Eğitim ile öğretmenlerin; dijital dünyaya farklı bakış, beynin öğrenme prensiplerini şekillendirme, dijitalleşen dünyada yeni öğrenme araçları gibi konularda kişisel gelişimlerine katkıda bulunulacak. “21. Yüzyıl Bilgi Çağı”, “Dikkat ve Odaklanma Sorunu-Çözümü”, “HEMO Prensipleri-Öğrenme Sürecinde Heyecan-Eğlence-Merak-Oyunlaştırma”, “Öğrenme Yöntemleri”, “Dijital Dünyada Zayıflayan Kaslarımız”, “Öğrenmeyi Öğrenme Kavramı”, “Dijital Öğrenme Araçları” başlıklarından oluşan program iki saat sürecek.
Sosyal girişimcilik yolculuğunu destekleyecek eğitimler sunuyor
Anadolu Vakfı, 2013 yılından bu yana Türkiye’nin dört bir yanından 190 binden fazla öğretmenimize ulaşan Değerli Öğretmenim Programı ile yeni yüzyılın dinamikleriyle hızla değişen beklenti ve ihtiyaçları yakından izliyor. Eğitim programlarına Türkiye’nin dört bir yanındaki öğretmenlerin yanı sıra eğitim yöneticileri de katılıyor.Öğretmenlerimizin bilgi, beceri ve yetkinliklerini; bugünden ve gelecekten sorumlu bireylerin yetişmesinde rol oynayacak girişimci ve yenilikçi, sosyal sorunların çözümünde rol oynayan gençler yetiştirmesine yardımcı olacak şekilde arttırmak hedefleniyor. Program bundan sonraki süreçte, Sosyal Girişimcilik yolculuğunu destekleyecek 21. yüzyıl yetkinlikleri ile donatılmış eğitimler sunmayı hedefliyor.
Gelecek için bugüne destek oluyor
Değerli Öğretmenim Programı “Sosyal Girişimcilik” teması ilegeleceğimiz için bugüne destek oluyor. Sürekli değişen dünyada toplumsal sorunlara etkin ve kalıcı çözümler getirmek amacı ile hayata geçirilen tema ile öğretmenlerimiz ve gençlerimiz arasında köprü kuruluyor. Sosyal girişimcilik ile toplumsal faydayı öncelikli hedef olarak belirleyen, değişimin öncüsü ve geleceğin asıl sahibi olan gençlerin geleceğine katkı sağlamak hedefleniyor. Sosyal Girişim yolculuğu 3 modülden oluşuyor. Toplumsal faydayı öncelikli hedef olarak belirleyen değişimin öncüsü “Sosyal Girişimci” modülünde, kendini keşfetme ve farkındalık eğitimleri ile evrensel ve toplumsal sorunlara kalıcı ve ölçeklenebilir çözümler geliştiriliyor. Girişimci ve yenilikçi bir şekilde proje geliştirerek faaliyet gösteren “Sosyal Girişim” modülünde liderlik, fikir geliştirme, proje yönetimi gibi konulardaki kazanımlar öncelikle sosyal hedeflere ulaşmak için kullanılıyor. “Sosyal İnovasyon” modülünde ise inovasyon, değişim gibi eğitimlerle sosyal meselelere daha etkili, verimli, sürdürülebilir ve adil olan yenilikçi çözümler üretilmesi ve bu çözümlerle yaratılan değerin toplumun geneline ulaştırılması hedefleniyor.
Ferrero Fındık, sorumlu ve sürdürülebilir bir değer zinciri için aktif olarak yürüttüğü “Ferrero Değerli Tarım” programıyla, 100 bin hektar alanda 50 bin fındık üreticisine ulaştı.
Ferrero Fındık, kaliteli ve sürdürülebilir fındığın gelişimi için değer zincirinin sürekli iyileşmesine odaklanmaya devam ediyor. Ferrero Fındık’ın “herkes için değer yaratan bir fındık sektörü” hedefiyle yürüttüğü Ferrero Değerli Tarım sürdürülebilirlik programı, 10’uncu yılında Sakarya, Düzce, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon’da toplam 50 bin fındık üreticisine ulaştı. 100’ü aşkın Ferrero Değerli Tarım zirai ve sosyal uzmanının ekimden hasada kadar İnsan Hakları ve Sosyal Uygulamalar, Çevrenin Korunması ve Sürdürülebilirlik, Tedarikçi Şeffaflığı başlıklarında eğitim, sahada danışmanlık ve sürekli bilgi desteği sağladığı fındık üreticileri, toplam 100 bin hektar alanda iyi tarım ve sosyal uygulamalarla üretim yapma imkanına kavuştu.
Ferrero Fındık Genel Müdürü Bamsı Akın, fındık üreticilerinin ve ilgili topluluklarının kalkınması, işçi ve çocuk haklarının korunması, onarıcı tarım uygulamaları yoluyla çevresel değerlerin geliştirilmesi amacıyla kararlılıkla çalıştıklarını belirterek, “Ferrero Fındık olarak değer zincirimizi uzun vadeli bir bakış açısıyla oluşturuyor ve sürekli geliştiriyoruz. Sivil toplum kuruluşları, fındık üreticileri ve değer zincirinin diğer ilgili tüm paydaşlarıyla iş birlikleri geliştirip, fındık sektörünün gelişimi için ortak hareket ediyoruz. Ferrero Değerli Tarım Programımızın 10’uncu yılında, Ferrero Fındık Bildirgesi ile duyurduğumuz taahhütlerimizi gerçekleştirme yolunda önemli adımlar attık” diye konuştu.
Model bahçelerde kalite yaklaşık yüzde 60 arttı
Program kapsamında Ferrero Değerli Tarım zirai uzmanları, yıl boyunca sahada verdikleri eğitim ve danışmanlıklarla, toprak ve yaprak analiziyle bitki besin ihtiyacına göre gübreleme, su kullanımının optimize edilmesi, zararlı ve hastalıklarla mücadele, doğru budama yöntemleri gibi iyi tarım uygulamalarını fındık üreticilerine aktarıyor. 2017 yılından itibaren Karadeniz geneline yayılmış 53 model bahçede gerçekleştirilen etkinliği kanıtlanmış iyi tarım uygulamaları ile fındık kalitesinde bugüne kadar yaklaşık yüzde 60 artış gözlendi.
10 yılda 21 binden fazla çocuğa ulaşıldı
Çocukların mutlu büyümesi ve korunması ile fındık üreticisi toplulukların dayanıklılığının artırılmasına odaklanan Ferrero, Avrupa Çikolata, Bisküvi ve Şekerleme Sanayileri Birliği (CAOBISCO) ve özel iş birliği kapsamında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Türkiye’de fındık hasadında çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmaya devam ediyor. Ferrero Değerli Tarım programı kapsamında ise Giresun Üniversitesi, TEGV, Her Yerde Sanat Derneği, yerel yönetimler, fındık tarım aracıları (dayıbaşı) ve fındık üreticileriyle ortak çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda gerçekleştirilen tüm projeler ile 10 yılda 21 bini aşkın çocuğa ve 9 bine yakın aileye ulaşıldı.
Bahçeden fabrikaya izlenebilirlik
Tedarik ettiği fındıkların bahçeden fabrikaya kadar olan süreçte tam izlenebilir olmasını hedefleyen Ferrero, Ferrero Değerli Tarım programı kapsamında tedarikçi şeffaflığına da odaklanıyor. Fındığın kaynağına kadar izini sürmenin önemli olduğunun bilinciyle tamamen şeffaf bir tedarik zincirine ulaşma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu doğrultuda ana tedarikçileriyle “İnsan Hakları ve Sosyal Uygulamalar, Çevre ve Sürdürülebilirlik ve Tedarikçi Şeffaflığı” taahhütlerini içeren sözleşmeler yapıyor. Ferrero Fındık’ın ana tedarikçileri bu sözleşme kapsamında kendi alt tedarik zincirlerinde taahhütlerinin sağlanması için çalışmalar yürütüyor.
KÖMÜRDER Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan: “Yerli kömürdeki 100 milyon tonluk üretim rekorumuzu 2022 yılında çok daha yukarıya taşıdık. Karbon yakalama teknolojileri kullanarak üretim yapan yerli kömür santrallerini 2030 yılına kadar sisteme dahil etmeyi planlıyoruz” dedi
Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen 4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi (IV. Clean Coal Technologies Summit – CCTS), Ankara’da 24 Nisan Pazartesi günü başladı. Kömür endüstrisinin Türkiye’deki en kapsamlı buluşmasında, iki gün boyunca uluslararası ve yerli uzmanlar kömürün gelecek vizyonunu belirleyecek politikaları tartışıyor.
Enerjinin Yüzyılı vizyonuna temiz kömür teknolojileri damga vuracak
4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’nin açılışında bir konuşma yapan Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan şunları söyledi: “Türkiye Yüzyılı’nda enerji alanında en büyük değişim ve dönüşümlerden biri şüphesiz temiz kömür teknolojileriyle olacak. ‘Türkiye Yüzyılı, Enerjinin Yüzyılı’ anlayışımızla madencilikte dışa bağımlılığı azaltacak yerli kömürü; bilim, teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon ile buluşturarak bu alanda fark yaratan bir ülke olma yolunda hızla ilerliyoruz. 2023 yılında da madencilik sektörümüzün gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını ve yerli kömür üretimini istikrarlı ve çevreye uyumlu bir şekilde artırmayı hedefliyoruz.”
Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi sektörün geleceğine ışık tutacak
Kömürün geleneksel kullanım alanlarını ileri teknoloji ile dönüştürerek üretimdeki pazar payını genişletmeyi planladıklarını söyleyen Dr. Hasan Hüseyin Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “4. Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’ndekömürün sanayideki rolünden küresel piyasaların değerlendirilmesine, iş sağlığı ve güvenliğinden Paris İklim Anlaşması sonrasında Türkiye’de kömür üretimi ve tüketiminde meydana gelen dönüşümlere kadar pek çok önemli konuyu alanında uzman isimlerle birlikte ele alacağız. Yerli kömürün geleceğine hep birlikte ışık tutacağız.”
Temiz kömür teknolojilerini 2030’a kadar sisteme dahil edeceğiz
KÖMÜRDER Başkanı: “Ülkemiz, yaklaşık 21 milyar tonluk kömür rezervi ile büyük bir potansiyele sahip. 2015 yılında yerli kömür üretimimiz yaklaşık 60 milyon tondu. 2018 yılında 100 milyon tonluk yerli kömür üretim rekorunu kırdık. 2022 yılı üretimimizin 100 milyon tonun da üzerinde çıkacağını tahmin ediyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın emekleriyle hazırlanan Türkiye Ulusal Enerji Planı kapsamında, biz de yerli kömür üreticileri olarak karbon yakalama teknolojileri kullanarak üretim yapan yerli kömür santrallerini 2030 yılına kadar sisteme dahil etmeyi planlıyoruz. Üreteceğimiz yerli kömürle hem temiz kömür enerjisini yaygınlaştıracağız hem de ekonomik büyümeye destek sağlayacağız” diye konuştu.
Yenilenebilir enerji kaynakları kömürün gücüyle desteklenebilir
Yenilenebilir enerji kurulu gücü payı üzerinde fosil yakıtların büyük bir öneme sahip olduğunun bilindiğini açıklayan Erdoğan, yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmak ve sisteme entegrasyonunu sağlamak için kömüre her zaman ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, kömürle çalışan termik santrallerde yeterli alana sahip olan üreticilerin, sahalarına güneş enerji santralleri yaptıklarını da bildirdi.
İş sağlığı ve güvenliği her zaman birinci önceliğimiz
Teknolojik gelişimlere ayak uydurarak iş sağlığı ve güvenliği konusundaki çalışmaları başarılı bir şekilde yürütmenin ana hedefleri olduğunu vurgulayan KÖMÜRDER Başkanı sözlerine şöyle devam etti: “Madencilerimizin güvenliği bizim her zaman önceliğimiz oldu ve olmaya da devam edecek. Kömür madeninin meşakkatli bir iş olduğunun ve bünyesinde çok sayıda risk barındıran bir sektör olduğunun bilincindeyiz. Bu konudaki çalışmalarımızı hassasiyetle yürütüyoruz.”
Her yıl dünyanın en büyük etkinliklerinden birisi olan ve Star Wars hakkında yeni içerikleri yakalayıp haberleri alabildiğimiz Star Wars Celebration’ın bir yenisi bu yıl Londra’da gerçekleşti. Olağanda Amerika’da olan bu aktifliğin en son Avrupa’ya geldiği tarih üzerinden yanlış hatırlamıyorsam bir 6-7 yıl geçti. O yüzden Amerika kıtasında yaşamayanlar için Star Wars Celebration ya bir hayal ya da 6-7 yılda gerçekleşebilen bir mucize olarak kalmaya devam ediyor.
Ben ise bu yıl çocukluk hayalimi gerçekleştirmek üzerine İngiltere’ye gittim. İnsan hakikaten Amerikalı’ların her yıl ayağına gelen fırsatı görünce ekstra üzülüyor. Zira 1 yıl evvelce almanız gereken Celebration biletleri 1 saniyede tükendikleri yetmez üzere, İngiltere vizenin çıkıp çıkmayacağını bilmeden bu riski alıp tonla para vermiş oluyorsunuz. Otel ve uçak bileti de alışılmış vizeden evvel alınması gerektiğinden her şeyin yanma ihtimalini unutmamak gerekiyor. Ola ki bunların hepsi yolunda gitti işte o vakit Celebration üzere bir event’e katılabilirsiniz. O vakit dahi Jedi Master VIP biletlerinden almadığınız sürece saatler süren kuyruklarda mağaza üzere yerlere girmek için beklemek zorunda kalıyorsunuz. Tüm bu talihsizlikleri geçersek Star Wars Celebration her Star Wars hayranının bir sefer yaşaması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. İmkanlar dahilindeyse kaçırmamanızı tavsiye ederim. Sevdiğiniz bir şeyin ortak hayranlarıyla, oyuncularıyla ve cosplayerlarıyla birebir ortamda olmak inanılmaz bir deneyim. Umarım Avrupa’dan sonra duyurulan Japonya’nın sonrasında Asya kıtasının öbür bölgelerinde de görebiliriz Celebration’ı bir gün.
7 Nisan – 10 Nisan ortası üzere 4 gün gerçekleşen bu serüvende pek çok olay oldu doğal. Duyurulara geçmeden evvel size başıma gelen olaylardan da bahsetmek istiyorum. Öncelikle Türk olduğumuz için bu türlü şeylerden hem ekonomik hem jeopolitik pozisyon nedeniyle ne kadar geri kaldığımızı tekrar görmüş oldum. Celebration’da benim haricimde bir adet Türk daha gördük. Binlerce kişi ortasından bizim gördüğümüz kadarıyla öteki tek bir Türk yoktu ne yazık ki. Etrafımda da dahil olmak üzere ne kadar çok Star Wars hayranı Türk olduğunu bildiğim için umuyorum ki bir gün bu durum değişir.
Her neyse, birinci günün heyecanıyla trene binip fuar alanına giderken tüm trenin Celebration’a gittiğini görmek inanılmaz keyifli bir şeydi. Birinci olayımı da o trende yaşadım. Kalabalıkta ayakta dururken yanımızda oturan bir adamın bizim farklı bir lisan konuşmamız üzerine bize iki adet kart uzattığını gördük. Kartı aldıktan sonra bize nereli olduğumuzu, birinci Celebration’ımız olup olmadığını sordu. Sonradan kendisinin Return of the Jedi’da Yakface’i oynayan Sean Crawford olduğunu söyledi. O an nereye gittiğimin ve kimleri görebileceğimin farkına vardım. Birinci defa kanlı canlı özgün üçlemede oynamış biriyle Celebration’a giden bir trende tanıştık ve VIP bir kart aldık kendisinden. Celebration tam olarak bu türlü bir ortam işte. Toksik Star Wars fandomundan biraz daha uzak yahut toksikliğin en azından orada gizlendiği, herkesin birbiriyle tanıştığı ve yalnızca Star Wars konuştuğun bir 4 gün.
Bu olay ile keyifli ve gözleri dolu dolu bir formda giriş yaptık birinci güne. Yalnız tertip hakkındaki dertlerin en büyüğü alana girişin kalabalık nedeniyle saatler sürmesi ve alanı keşfetmenin neredeyse birinci günü büsbütün yemesi. Mesela internette gördüğünüz panellerin yapıldığı Celebration Stage’i bulmak birinci gün bizim için facia olmuştu. Bir de bu sırada Live Stage’i kaçırmamaya ve Store’da her şeyin bitmemiş olmasına da emin olmuş olmanız gerekiyor. Tüm bunların yanında da tuvalet ve yemek gereksinimini istikrarda tutmak lazım. En ufak bir aksaklık istediğiniz gösterisi izlemenize mahzur oluyor. Misal biz birinci gün Lucasfilm Studio Showcase’e gidemedik. Hem öncelikli beşerler evvelce alındığı hem de kimi beşerler sabah 5’te geldiği için (ki biz de Londra trafiğine karşın 7’de ordaydık) biz alanı keşfedene kadar Stage’e alımlar kapanmıştı. O günün haberlerini tahminen sizden bile sonra öğrenmiş oldum. Ne yazık ki biletin dahi olsa kimi alanlara girememek de biraz hudut bozucu açıkçası. Birtakım panellere sırf VIP bileti olanlar girebiliyordu mesela. Kimilerinde ise saatlerce sıra beklerseniz tahminen alınabiliyorsunuz. Biz de nasılsa panellerdeki 3 sinema duyurusunu kaçırdık diye Live Stage’i kaçırmamaya karar verdik. Zira Celebration’ı meskenden takip edenlerdenseniz bilirsiniz Panel’de konuşma yapan her ünlü kesinlikle röportaj için Live Stage’e çıkıyor. Bu yüzden bizim günlerimizin çoğunluğu Live Stage’de geçti.
Belki Celebration özel kesitleri çok izleyemedik lakin Mandalorian’dan Carl Weathers, Giancarlo Esposito, Katee Sackhoff, Ming-Na Wen’i; Dave Filoni ve Jon Favreau’yu (ki favorilerim arasında), Ahsoka’dan Rosario Dawson, Natasha Liu Bordizzo ve Mary Elizabeth Winstead’i; Acolyte’tan (Squid Game’den) Lee Jung-jae ve Joonas Suotamo’yu; Andor’dan Diego Luna ve (Yapımcı) Tony Gilroy’u ve natürel ki Mads Mikkelsen üzere isimleri aramda 5-10m varken canlı canlı izleme fırsatı bulabildim. He bir de Kathleen Kennedy geldi ancak pek değeri yok… Ancak hiçbiri favori iki insanımı ve benim çocukluğumun Star Wars’unda var olan iki ismi en önden görmem kadar heyecan vermedi. Ewan McGregor ve Hayden Christensen… Beni bilen bilir hayatımda canlı kanlı görmek istediğim 5 isim varsa 2’si bu şahıslardır. Hayden Christensen’ın yıllar sonra çektiği zorbalıkların üzerine bu kadar fevkalade karşılanmasını şahsen görmek ve duygulandığına şahit olmak o kadar memnunluk vericiydi ki; imkanım olsa küçük Pelin’i de götürmek isterdim tüm bunları görsün ve Hayden ile fotoğrafı olduğunu bilsin diye. :’) Güzeliyle kötüsüyle Mark Hamill ve Harrison Ford’dan sadece bir görüntü alabilsek de Pedro Pascal’ın gelmemesi en çok üzen şeyler ortasındaydı kendi adıma.
Ha natürel bu ünlüleri izlemek yerine dilerseniz para verip tanışadabiliyorsunuz. Fakat ben açıkçası bu konsepti pek şirin ve samimi bulmadım. Birini görmek için 300-400 pound civarlarında ölçüler ödeyip, “5 dakikan var, sarılamazsın, çok elleme.” Üzere yorumlarla kaskatı geçireceğim bir photo-op imkanı yaşamak istemedim. Ewan McGregor yahut Hayden Christensen ile fotoğrafım olsun doğal ki çok isterdim lakin bu formül bana epey yapmacık geldiği için de yapmak istemedim. Onun yerinde live stagede kendilerini 5m ötemde görme imkanı buldum ve dönüp selfie’mi yaptım. Hiç de pişman değilim.
Yepyeni 3 Film… Hayırlısı
Gelelim neler duyurulduğuna. En çok ses getiren haber Lucasfilm’in 3 yeni sinema üzerine çalışıyor olması. Bunlardan birisi Daisy Ridley’nin Rey olarak geri döneceği ve Rise of the Skywalker’dan sonra geçeceği söylenen ve Sharmeen Obaid-Chinoy tarafından yönetilecek bir sinema. Celebration Stage’i saatlerce bekleyip şu haberi alsam delirirdim herhalde. O sırada Andor’un yapımcısıyla olan röportajı izlemek çok hakikat bir kararmış kendimi tebrik ederim. Bir başkası ve benim en heyecanlı olduğum ise Dave Filoni’nin yöneteceği bir New Republic sineması. Ne olur ne biter hiç bilmiyorum fakat başında Dave Filoni varsa ağlayarak ayrılacağıma eminim. Bir başkası ise Logan’ın ve yeni çıkacak Indiana Jones’un direktörü olan James Mangold’un yöneteceği bir sinema. Buna da bayağı sıcak bakıyorum açıkçası. Rise of the Skywalker’dan sonra çıkan rastgele bir şeye sıcak olmadığım için bir sinema haricinde hepsi pek hoş haberler. Ha bir de bu panelde Kathleen Kennedy’nin çıkıp Star Wars’un devirler halinde gösterildiği bir görsel üzerine konuştuğu kısımda devirler ortasında The Old Republic’in de görünmesi beni inanılmaz yükseltti. Yalnızca bu periyot için tek bir bahtları olduğunu ve bunu batırırlarsa pek bir geri dönüşü olmadığını bilmeleri uygun olur.
Ahsoka’m da Ahsoka’m
Beni en çok heyecanlandıran ve en çok beklediğim haber olan Ahsoka dizisi nihayet Ağustos 2023’te bizlerle olacak. Celebration’da en unutamadığım anlardan biri de Ahsoka fragmanını Live Stage’de tüm hayranlarla bir arada birinci defa izlediğimiz an oldu. Sonrasında Mary Elizabeth Winstead, Rosario Dawson ve Natasha Liu Bordizzo’nun çağrıldığı, dizi hakkında konuşulan röportajı da canlı kanlı izleyebildik. Mary Elizabeth’in dizide olacağını biliyorduk ancak Hera olacağını bilmiyorduk elbette. Bunu duymak da başımızda tüm Rebels aktörlerini bir ortaya getirmiş oldu. Yeniden de fragmanını en çok ses getiren ismi natürel ki Thrawn’dı. Hayranlar karakteri ekranda görünce çıldırmanın yanında sahneye Lars Mikkelsen’ın getirilmesiyle ortam uygunca coştu. Rebels’ta Thrawn’ı seslendiren kişinin şahsen Live-Action’da karakterin kendisini oynayacak olması verilen çok uygun kararlardan bir tanesi. Star Wars’un bunu yapmasını çok seviyorum tıpkı şeyi Bo-Katan’ın oyuncusu Katee Sackhoff’ta da yaşadık ve pek dayanılmaz bir karar olduğu gün üzere ortada.
Ahsoka’nın bu yıl ki Celebration’ın ismi olduğunu söyleyebilirim. Her yerde cosplay’leri, mağazalarda eşyaları öne çıkıyordu. Ses aktörü de live-action aktörü de epeyce tanınan bir pozisyondaydı. Ses aktörü olan Ashley Eckstein Star Wars ünlüleri ortasında en sevdiğim isimlerden birisi olabilir. Röportajını izlemek ve kendisini dinlemek beşere önemli manada memnunluk veriyor. Kendisi resmen seyircinin gözünün içine baka baka konuşan bir isim. Sunucudan çok direkt olarak bizlerle bağlantıya geçmesi de inanılmaz keyifli. Genel olarak tüm Clone Wars ses aktörleri bu türlü aslında her birini farklı ayrı izlemek ve Matt Lanter ile James Arnold-Taylor’un kimyasına şahsen şahit olmak fevkalade keyifliydi. Küçüklüğümden beri isimlerini duyduğum insanları önümde duymak çocukluğuma aldı götürdü.
Andor 2. Dönemi Kaptı
Star Wars’un animasyonları her vakit kalbimde beni cihana bağlayan en hoş şeyler olarak kalacak ve live-action dizilerinin de bu pozisyona yükselmesini çok isterim. Lakin bir türlü gereken ritme ulaşamıyoruz bu dizilerde… derken Andor diye bir dizi çıkıverdi. Andor bana kalırsa Star Wars’un siyasetinin, propagandasının ve kozmosunun ne kadar ayrıntılı olduğunu, her vakit bu cihanın bir çocuk işi olmayacağının ve kalitesinin ulaşabileceği sonların bir göstergesidir. Dizi son vakitlerde izlediğim en kaliteli diyaloglara ve oyunculuklara sahipti. Cassian Andor’u oynayan Diego Luna’dan tutun, Andy Serkis’e; Stellan Skarsgard’dan tutun Mon Mothma’yı oynayan Genevieve O’Reilly’a kadar herkes inanılmaz bir performans sergiliyor. Tony Gilroy’un önderliğinde ortaya çıkan görsel efektler, gerçek yerler, bilhassa set tasarımı ve kıyafet tasarımı fevkalâde. Gerçek manada oh be Star Wars’tayım dedirten bir üretim Andor. Celebration’da da dizinin ikinci dönemi olacağını öğrendik. Panellerden birinde bu döneme ilişkin kesitler de gösterildi. Üretimci dizinin fakat 2024 Ağustos’a hazır olabileceğinden bahsetti. Andy Serkis’i de Diego Luna’yı da Tony Gilroy’u da Live Stage’de çok keyifli bir kalabalık karşıladı. Dizinin başarısı buradan bile muhakkaktı yani. Umarım Disney bu yansıyı görüp biraz da olsa hayranların neler istediğine kulak verebilir.
The Acolyte’a hafif bakış
Evett gel gelelim bir öbür heyecanlı ve hakkında nasıl olacağına dair pek bir fikrimizin olmadığı içeriğe. The Acolyte… High Republic’in sonlarında, Phantom Manace’e daha yakın bir periyotta geçecek olan bu dizi, bizlere cumhuriyetin yükselmiş olduğu devirde berbatların zayıf kaldığı dönemi Sith’lerin gözünden izletmeye gayeli bir dizidir. Dizinin direktörü Leslye Headland fikri Kathleen Kennedy’e birinci defa sunarken “Frozen, Kill Bill ile buluşuyor.” Diye anlatmış. Ayrıyeten da hayranlara live action’da görmediğiniz şeyleri görmeniz için sabırsızlanıyorum da dedi kendisi. Bunu duymak beni heyecalandırdı açıkçası. Gruptaki ünlü isimler de epey ilgimi çektiği ve The Old Republic’e gitgide yaklaştığımız bir zaman olduğu için bu diziye inanılmaz yükseğim. Lakin alışılmış seneye çıkacağını hatta tahminen ertelenebileceğini düşünüyorum kendi adıma.
Aynı vakitte yaratıcı Leslye Headland’ın öteki fikirlerine de bayıldım. Misal kendisi The Acolyte için, “Herkes George’un yarattığı ve Disney’in devam ettiği periyotlarda sürükleniyor. Benimse aklımda “Palpatine Yoda’nın bile haberi olmadan nasıl Chancelor oldu?, Qui-Gonn aldığı kararları neden bu kadar kesin alabildi. Prequel’a istikamet veren bu olaylar nasıl yaşandı?” üzere sorular dönüyordu.” Dedi. Aslında tüm hayranların daha evvel pek çok defa sorduğu soruları toparlayıp bir içerik üretmeye karar vermiş Headland. Kendisini Skywalker Saga’dan çıkardığı için tebrik edesim geldi. Hayli da hareketli ve Acolyte için yerinde duramayan kıpır kıpır birisiydi. Heyecanlandım valla… ne diyeyim.
Skeleton Crew Kimdir Nedir?
Star Wars’un bir başka gizemli projesi de Skeleton Crew’dü. Celebration Panel’de dizinin fragmanı izleyicilere özel olarak gösterildi. Dizide bir Jedi’yı canlandıran Jude Law sahneye çıktı ve konuşmalar yaptı. Dizinin bir küme çocuk başrol üzerinden döndüğünü biliyorduk lakin bu şahıslarla tanışmamıştık. Panel’de birinci sefer görmüş olduk kendilerini. The Goonies havasında New Republic periyodunda geçen bir dizi olacağını biliyoruz Skeleton Crew’un. Dizinin kısımlarının direktörleri de tek tek açıklandı ama hakkında pek öbür bir bilgimiz yok. Dizi 2023’te çıkması planlanıyor ancak bilinen bir tarih de yok. Bana kalırsa siz 2024 deyin ona.
Bad Batch Finali, Visions ve The Tales of the Jedi 2. Dönem duyuruları
Eveet gelelim tekrar animasyonlara. Tales of the Jedi 2.sezonunu alırken Bad Batch 3 ve son dönemini aldığı onaylandı. Her iki içeriği çok sevsem de Bad Batch’in yeri bende farklı olacak. Clone’lara inanılmaz bir sevgim var, ne yapayım duramıyorum. Tales of the Jedi’ya inanılmaz heyecanlıyım evet ancak ah bir bilseniz Bad Batch’te en son neler oldu. Spoiler olmaması nedeniyle söyleyemiyorum lakin Order 66 sonrası Clone’larını ve bilhassa bu order’a itaat etmeyen birkaç clone’un öyküsünü merak ederdim derseniz koşarak izleyin derim. Özel bir biletle yeni dönemin özel fragmanını da izleme imkanı buldum… sahiden inanılmaz bir final geliyor üzere. Clone Wars finalinden sonra inanın hazır değilim.
Tales of the Jedi içinse ikinci dönemin gelmesi hayli sevindirdi. Küçük animasyonlarla bildiğimiz karakterlerin derinliklerine Clone Wars çizgileriyle girmek ve seslerini duymak memnunluk vericiydi. Dave Filoni de birebir şeyi düşünmüş olacak ki “İlki o kadar keyifliydi ki, tekrar yapmadan duramadım.” Diyerek duyurdu yeni dönemi.
İkinci dönem duyurusu alan tek animasyon Tales of the Jedi da değil natürel. Visions da ikinci dönem onayını kaptı. Animasyon demişim anime pardon… Anime şekliyle Star Wars’u dünyanın dört bir yanından üreticilerle büyütme imkanı veren Visions birinci dönemi biraz sönük kalsa da ikinci dönem fragmanı beni hayli heyecanlandırdı. Bakalım neler olacak.
Şunlar da Kaldı Köşede
Ha bir de yarım birkaç haber var olağan. Lando Calrissian dizisi çıkacak dedilerdi bir orta. Ne oldu ona diye unutup gittik. Gerekli mi? Bence hayır fakat varlığı da ziyan vermez. Donald Glover izlemiş oluruz biraz üzücü mı. Kennedy “Yapıyoz bekleyin.” deyip gitti yalnızca. Ne yapıyorlar Allah bilir diyelim.
Bir de bu başta bir Taika Waititi sineması var. Bikaç ay evvel Taika Star Wars sineması yapacak furyası döndü. Açıkçası ben heyecanlıyım. Severim kendisinin direktörlüğünü ancak bu da en az Calrissian dizisi kadar gizemini korumakta. Taika demiş ki “Ben kendi senaryomu kendim müellifim beni ellemeyin.” Ondan ötürü Kathleen de karışamıyormuş ve demiş ki “Onu da anlıyorum, kendine has bir stili var ve karışılmasını istemiyor.” Bu habere kahkaha attım Celebration Stage’de söylendiğini duyunca. Taika’nın içeriğini yalnızca bu yüzden ekstra bekliyorum.
Jedi Survivor
Benim için unutulmaz anlara koşarak girdi bu oyun hakkındaki duyurular. Kendim de bir oyun geliştirici olduğum için ve Celebration bu yıl EA tarafından sponsorlandığı için ekstra bir şeyler bekliyordum. Taa ki son güne kadar ismini dahi duymadık oyunun. Her yer Cal ve Merrin cosplayiyle dolup taşmıştı günlerce. Biz ha geldi ha gelecek derken Live Stage’e oyunun direktörü Stig Asmussen katıldı. Oyunun oynayışıyla ilgili ve karakterin geliştirilebilir özellikleriyle ilgili yapılan değişikliklerden bahsetti. Tam o sırada “Karakterin kendisine neden sormuyorsunuz?” üzere bir soru ortaya atıldı ve sahneye Cameron Monaghan fırlayıverdi. Hala o şoku ve yanımdaki cosplayer’ların sevincini de unutamıyorum. Oyundan harikulade bir gameplay fragmanı izletildi ve fragmanda görülen her şeyin oyunda birebir olduğundan bahsedildi. Birinci oyun hakkında epey şikayetleri olan birisi olduğum için ikinci oyunda bu kadar gelişmeye gidilmesi beni çok memnun etti açıkçası. Yeni haritada Coruscant’ı da görmek başka bir heyecandı benim için. 28 Nisan’a gün sayıyorum ne diyebilirim ki.
Genel olarak inanılmaz bir deneyimdi benim için Celebration. Ölmeden evvel yapılması gerekenler listemden bir ismi daha eksilttim kendimce. Umarım aklında olan, içinde kalan herkes de hayatında en azından bir defa yaşar bu ve bu üzere deneyimleri. Gelecek Star Wars haberlerinde görüşmek üzere.
2008-2010 yılları ortasına damgasını vuran Aşk-ı Memnu, yine ekranlara dönüyor. “Bihter” ismiyle tekrar çekilecek olan sinemanın başrolleri Farah Zeynep Abdullah ve Boran Kuzum’un set paylaşımları büyük ilgi gördü.
Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat, Selçuk Yol, Hazal Kaya ve Nebahat Çehre‘nin yer aldığı, Halit Ziya Uşaklıgil‘in ölümsüz yapıtı Aşk-ı Memnu yayınlandığı 2008 – 2010 ortası periyoda damgasını vuran üretimler ortasında yer almıştı. İzleyiciyi ekran başına kilitleyen ve günümüzde hala izlenmeye devam eden dizi “Bihter” adıyla sinema olarak tekrar izleyicisiyle buluşuyor. Çekimlerine başlanan sinemanın başrol oyuncuları Farah Zeynep Abdullah ve Boran Kuzum‘dan set paylaşımları geldi.
Bihter
O ROLLERİ GENÇ OYUNCULAR ÜSTLENECEK
1975‘te yayınlanan versiyonunda Yeşilçam‘ın ünlü oyuncusu Müjde Ar‘ın, 2008 imalinde ise başarılı oyuncu Beren Saat‘in yer aldığı Aşk-ı Memnu‘nun tekrar yayınlanacak Bihter adlı sinemasında ise Bihter rolünde genç oyuncu Farah Zeynep Abdullah yer alacak. Büyük merakla beklenen sinemada Kıvanç Tatlıtuğ ile özdeşleşen Behlül karakterini ise genç oyuncu Boran Kuzum üstlenecek.
Aşkı Memnu Bihter
“BİHTER… YAKINDA”
Büyük merakla beklenen sinemanın başrol oyuncularından set paylaşımları gelmeye başladı. Yeni Bihter ve Behlül rolünü üstlenen genç oyuncular Farah Zeynep Abdullah ve Boran Kuzum set ortasında hazırlanırken çekildikleri kareleri toplumsal medya hesapları üzerinden“Bihter… Yakında”notuyla paylaştı. O kareler kısa müddet içinde beğeni ve yorum yağmuruna tutuldu.
Farah Zeynep Abdullah ve Boran Kuzum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
Murat Yıldırım’dan kızı Miray ile bayram paylaşımı! Öpmelere doyamadı
Brooklyn Nets’in hür oyuncu devrinde Cam Johnson için gelecek teklifleri karşılamaya kararlı olduğu bildirildi.
Nets, Kevin Durant’in Phoenix Suns’a takasından elde ettiği varlıklar içinde Johnson’ın, Mikal Bridges ve öteki tüm draft seçimleri kadar değerli bir kesim olduğunu belirtmişti.
ESPN’den Marc Stein, Nets’in Johnson’ın bu yaz sonlu bir hür oyuncu olarak alacağı tüm teklifleri karşılama niyetinde olduğuna dair sinyaller gönderdiğini açıkladı. Şut atabilmesi ve 2’den 4’e kadar her konumda oynayabilmesi nedeniyle Johnson, Temmuz ayında takım boşluğu olan gruplar için ilgi cazibeli bir amaç olarak görülüyor.
Brooklyn ile 25 maçta Johnson, 47/37/85 şut yüzdeleriyle 16,6 sayı ve 4,8 ribaund ortalamaları yakalamıştı.
NBA’in Atlanta Hawks’tan Dejounte Murray’yi yenilgiden sonra hakemle temas etmesinden dolayı soruşturmaya başladığı bildirildi.
ESPN’den Tim Bontemps, NBA’in, Hawks’ın Pazar günü playoff birinci çeşidi 4. maçında Boston Celtics’e yenilmesinin akabinde guard Murray ve bir maç hakeminin karıştığı bir olay hakkında soruşturma başlattığını söyledi.
Celtics’in 129-121 skorla kazandığı müsabakanın sona ermesinin akabinde Murray’nin, hakem Gediminas Petraitis’e yaklaştığı ve göğsüyle çarparak bir şeyler söylediği görülmüştü. Daha sonra kadro arkadaşlarıyla alandan çıkan Murray’nin, ardını dönerek sahanın karşı tarafındaki öbür bir hakeme bir şeyler daha söylediği dikkat çekmişti.
Murray’nin, Hawks’ın seride kalmak ismine Salı günü kazanmak zorunda olduğu 5. maç için bir uzaklaştırma cezası alıp almayacağı ise şimdi bilinmiyor.
Pazar günkü yenilgide 23 sayı, 9 ribaund, 6 asist, 1 blok ve 1 top çalma ile oynayan 26 yaşındaki oyuncu, serideki dört maçta 25.3 sayı, 7.3 ribaund, 5.8 asist ve 2.3 top çalma ortalamalarına sahip.
İSTANBUL (İGFA) – Bayram tatiline bir gün kala benzin ve motorine indirim gelmişti.
İndirimde brent petrolün 87 dolardan 80 dolara kadar gerilemesi etkili olurken, sektör kaynaklarından alınan bilgiye göre, motorine 24 Nisan’ı 25 Nisan’a bağlayan geceyarısından itibaren bir indirim daha geleceği kaydedildi.
Ortalama litre fiyatı 20,56 lira olan akaryakıt ürünlerinden motorine, 47 kuruş indirim gelmesi bekleniyor.
Popüler Bitcoin ve altcoin borsası OKX’in kurucusu Xu Mingxing, yakın tarihli bir gönderisinde borsadaki kimi coinlerin delist edileceğinden bahsetti. İşte detaylar…
OKX kurucusu, altcoin projeleri hakkında konuştu: Kaldırılıyor
OKX CEO’su Xu Mingxing, borsadaki göğüs coinlerin gelişim potansiyeline sahip olması gerektiğini ya da platformdan çıkarılma riski taşıdığını açıkça belirtti. Yakın tarihli bir toplumsal medya gönderisinde Mingxing, OKX listeleme mukavelesine nazaran geliştirmeyi durduran tüm projelerin raflardan kaldırılacağını belirtti. Yazıda OKX’in anlamsız coinlerin alım satımını desteklemediği ve piyasaya sürülen coinleri tertipli olarak izleyeceği belirtildi. Makus niyetli pazar, operasyon, güvenlik ve öteki riskli davranışlara sahip olduğu tespit edildiğinde, proje listeden çıkarılacaktır.
Duyuru, OKX’in kullanıcıların beş coin ortasından seçim yapmasına imkan tanıyan bir göğüs token oylama aktifliği başlatmasının akabinde geldi. Kullanıcıların 24 Nisan saat 06:00’ya kadar tercih ettikleri göğüs tokenlarını OKX’e yatırarak favori tokenlarının listelenmesi için oy kullanmaları gerekiyordu. Oylamaya dahil edilen göğüs tokenleri ArbDoge AI (AIDOGE), BONE ShibaSwap (BONE), Bonk (BONK), Optimus AI (OPTI) ve Pepe (PEPE). Oylama sonuçları bugün açıklandı.
OKX, göğüs coin oylaması yaptı
CoinGecko’ya nazaran, ismini ikon Kurbağa Pepe’den alan Ethereum tabanlı yeni bir token olan Pepe, beş günden kısa bir mühlet içinde 86 milyon dolarlık bir piyasa kıymeti kazanarak en kıymetli altıncı göğüs coin oldu. OPTI, bir doların altında bir pahaya sahip olmasına karşın şu anda 0,39 dolarla en bedelli göğüs coin pozisyonunda. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere göğüs coinler, düşük fiyatları ve nispeten az riskli olmaları nedeniyle popülerlik kazanmış ve herkes tarafından erişilebilir hale gelmiştir. Ek olarak, çoklukla meme’e ortak bir ilgi duyan emsal düşünen bireylerden oluşan bir topluluğun ilgisini çekerler.
Bununla birlikte, göğüs coinlerin ekseriyetle çok az yararı vardır ve büsbütün spekülatif varlıklar olarak fonksiyon görürler. Eleştirmenler bu coinleri çoklukla kripto piyasasının en makûs taraflarının bir sembolü olarak görmekte. 2013’te kurulan Dogecoin (DOGE) en tanınan göğüs coindir. “Doge” meme’inden esinlenerek Bitcoin’in bir parodisi olarak piyasaya sürüldü. Bir latife olarak ortaya çıkmasına karşın, DOGE bir takipçi kitlesi kazandı ve kripto topluluğu içinde bir çeşit kült statüsü kazandı. Fiyatı epey dalgalı seyretti, lakin 2021’de Elon Musk’ın bu bahiste tweet atmasının akabinde yine ilgi gördü.
Hangi coin’ler delist oluyor?
Ancak göğüs coin’ler, temel bedellerinin olmaması ve çok dalgalanmaları nedeniyle sıklıkla tenkitlere maruz kalıyor. Eleştirmenler bunları kripto kesimine çok az paha katan spekülatif varlıklar olarak görüyor. Bu nedenle, OKX’in makûs niyetli piyasa, operasyon, güvenlik ve başka riskli davranışlar sergileyen coinleri izleme ve ayıklama atağı, kesimde sağlıklı büyümeyi teşvik etmeye yönelik bir adım olarak görülebilir. OKX’te listelenmek üzere hangi göğüs coinlerin seçileceği ve bunların borsanın potansiyel gelişim kriterlerini karşılayıp karşılamayacağı şimdi belirli değil.
Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında başkanlık koltuğunu ilkokul öğrencisi Melih Salim Kuş’a devretti.
Gölcük’te 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 103. yılı; tören ve çeşitli etkinliklerle dolu dolu kutlandı. Kutlamalar Anıtpark’ta tören ile başladı. Törene; Kocaeli Vali Yardımcısı-Gölcük Kaymakam Vekili Ali Ada, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, İlçe Milli Eğitim Müdürü Caferi Tayyar Mert, siyasi partiler ve STK temsilcileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve çelenk sunumu ile başlayan tören, günün anlam ve önemini anlatan konuşmaların ardından sona erdi.
“ÇOCUK BAYRAMI’NI EN İÇTEN DUYGULARIMLA TEBRİK EDİYORUM”
Kutlama etkinliklerinde konuşan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Egemenliğin millete aidiyetini ortaya koyan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 103.yılını ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gâzi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten duygularımla tebrik ediyorum” dedi.
BAŞKANLIK KOLTUĞU İLKOKUL ÖĞRENCİSİ KUŞ’A EMANET
Törenin arından Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, başkanlık koltuğunu Tersane İlköğretim Okulu öğrencisi Melih Salim Kuş’a devretti. Başkan Sezer, yakından ilgilendiği minik başkan Kuş’un talimatlarını dikkatle dinledi. Sezer, Kuş’un talepleri doğrultusunda Gölcük Belediyesi’nin ilgili birimlerinin çalışma başlatılacağını söyledi.
ÖĞRENCİLERİN HAZIRLADIĞI GÖSTERİLER ALKIŞ ALDI
Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer daha sonra Cumhuriyet İlkokulu’na giderek öğrencilerin hazırladığı, bir birinden başarılı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gösterilerini izledi. Etkinlikler kapsamında ayrıca Anıtpark’ta kurulan şenlik alanında çocuklar, 23 Nisan coşkusunu doya doya yaşadılar.
Kulak ağrısı dönem dönem pek çok insanın yaşadığı ve günlük yaşamı oldukça zorlaştıran ağrı tiplerinden biri olarak ifade ediliyor. Kulak ağrısının en sık nedeni enfeksiyonlar olarak karşımıza çıkıyor ancak bu ağrı kanser gibi ciddi hastalıklardan da kaynaklanabiliyor. Vücudun herhangi bir yerindeki bir ağrı alarm anlamına geliyor ve bu nedenle ciddiye alınıp en erken zamanda doktora başvurulması gerekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Mustafa Bilazer, kulak ağrısının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Kulak ağrısının nedeni çok önemli
Kulak ağrısının en çok görülen nedeni enfeksiyonlardır. Orta kulak ve dış kulak yolu enfeksiyonları çok ağrılıdır. Orta kulak enfeksiyonu daha çok üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olurken dış kulak yolu enfeksiyonu kulağı aşırı kurcalama, hijyenik olmayan denize ve havuza girme sonucu oluşur. Daha az sıklıkla kulak kepçesindeki enfeksiyon ve darbelere bağlı şişmeler, kulak zarına ve dış kulak yoluna basınç yapan kulak kirleri, boğaz ve ağız bölgesindeki enfeksiyon, yara ve kanserlerde, çene eklemi ve diş hastalıklarında da kulağa yansıyan ağrılar görülebilir. Ayrıca nörolojik ve psikolojik hastalıklarda da kulak ağrısı ortaya çıkabilmektedir.
Kulak içi ağrısı da görülebilir
Bazen boğaz enfeksiyonları sırasında, ağızda aft ve yara oluştuğunda kulak içine yansıyan ağrılar olabilir. Ayrıca ağız boşluğu, dil, yutak, gırtlak, geniz bölgelerindeki kanserlerde de kulak ağrısı oluşabilir. Çene eklemindeki ve dişlerdeki hastalıklarda da kulak ağrısı görülebilir. Bununla birlik dişlerini çok sıkan kişilerde de ağrı olabilmektedir. Bu durumda vakit kaybedilmeden uzman yardımı alınmaktadır.
Mutlaka doktora başvurun
Kulak ağrısı durumunda öncelikle otoskop veya endoskop ile kulağın içine bakılmaktadır. Orta kulak enfeksiyonunda kulak zarı kızarmıştır, orta kulakta iltihap birikmesi de başlamış olabilir. Dış kulak yolu enfeksiyonunda kulak kanalı daralmış, şişmiş ve çok ağrılıdır, hasta kulağına dokunulunca aşırı ağrı hisseder. Kulak muayenesi normalse ağrının nedenini bulmak için burun, geniz, ağız boşluğu, yutak, gırtlak bölümlerini de endoskop ile muayene etmek gerekmektedir.
Dış kulak yolu enfeksiyonlarında antibiyotik içeren damla ve tabletler ile kortizon içeren damlalar kullanılır, bazen dış kulak yolu enfeksiyonuna mantarlar neden olur o zaman antifungal damlalar kullanılır. Orta kulak enfeksiyonunda ise antibiyotik içeren tablet veya iğnelerden yararlanılmaktadır.
Bebeklerde ve çocuklarda da görülebiliyor
Bebekler elini kulağına götürüyor, ağlıyor ve huzursuzsa orta kulak enfeksiyonu veya diş çıkarmaya bağlı olabilir; kulak, burun, boğaz uzmanına muayene ettirmeniz gerekmektedir.
Çocuklarda da genelde orta kulak enfeksiyonu vardır, parasetemol veya ibuprofen içeren ağrı kesiciler, lidokain içeren damlalar verilebilir. İlk fırsatta da kulak, burun, boğaz uzmanına muayeneye gidilmesi önerilmektedir.
Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için günlük beslenmede antioksidan kapasitesi yüksek besinlere yer vermesi çok önemli.
Normal şartlarda canlı metabolizması sağlıklı iken antioksidanlarla serbest radikallerin denge halinde bulunduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Antioksidanlar, normal hücre metabolizmasının toksik yan ürünü olan serbest radikalleri etkisiz hale getirerek koruyucu etki gösterirler. Bu nedenle vücudun savunma sisteminin etkisini artırarak hastalık riskini de azaltırlar. Vücudumuz kendi başına bir miktar antioksidan üretir, ancak bu yetersiz kalabilir, bu nedenle diyetle alımı da çok önemli” dedi.
Gelişen teknoloji, çevre kirliliği, radyasyon, tarım ilaçları, ağır metaller ve canlı hücrelerdeki oksijen metabolizması gibi birçok etken insan vücudunda serbest radikallerin oluşumuna neden oluyor. Serbest radikallerin de oksijenin reaktif formları olup, vücut hücrelerini tahrip edebildiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Bu da kalp damar hastalıkları, kanser, katarakt, diyabet, karaciğer tahribatı, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı ve diğer pek çok hastalığa sebep olabilir” açıklamasında bulundu.
Renkli meyve ve sebzeler antioksidan deposu
Antioksidan bakımından zengin besinlerin serbest radikallerin etkilerini azalttığının altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “Bu nedenle kendinizi sağlıklı tutmak için daha çok antioksidan açısından zengin besinler tüketmek önemli. Bilinen en iyi antioksidan maddeler arasında; betakaroten ve diğer karotenoidler, C vitamini, lutein, reveratrol, E vitamini ve likopen sayılabilir. Antioksidanlar belirli meyve ve sebzelerde doğal olarak da bulunuyor. Özellikle renkli meyve ve sebzelerde daha fazla antioksidan bulunuyor. Domateslerde likopen veya havuçta beta-karoten farklı tiplerde antioksidanlardır. Hatta çikolata bile listeye bir antioksidan olan flavonoidleriyle girer” diye konuştu.
Serbest radikalleri ölçeme kapasitesi yani ORAC’ın besinlerdeki antioksidan kapasitesini ölçmeye yarayan bir yöntem olduğunu söyleyen Derya Eren, “Her insan günde 3000 ORAC birimi vitamin ve mineral almalı. Araştırmacılar ise 5000 ORAC biriminde daha fazla korumanın gerçekleştiğini bildiriyor. Amerika’da Boston Tuft Üniversitesi’nde yapılan çalışmalarda, yüksek ORAC değeri olan sebze ve meyvelerin tüketimiyle vücut ve beyinde yaşlanma sürecinin yavaşladığı öne sürülmüş ve bu besinlerin ORAC tablosunu hazırlamışlardır” dedi. Derya Eren, bu tabloya göre ise ORAC değerinde yüksek olan besinleri şöyle sıraladı:
HUAWEI’nin en yenilikçi amiral gemisi akıllı telefon HUAWEI P60 Pro, görüntüleme ve fotoğrafçılık alanında önde gelen otoritelerden biri olan TIPA (Technical Image Press Association) tarafından 2023’ün En İyi Fotoğraf Çeken Akıllı Telefonu ödülüne layık görüldü.
Huawei, kendini sürekli yeniliğe ve dijital dünyayı dünyadaki her kişiye, aileye ve kuruluşa getirmeye adadı. İnovasyon çıtasını yükseltmekten vazgeçmeyen Huawei, yeni nesil devrimsel görüntüleme ve estetik tasarım getiren fotoğrafçılık amiral gemisi HUAWEI P60 Pro ile mobil fotoğrafçılık alanında çığır açan bir adım daha attı.
2023’ün En İyi Fotoğraf Çeken Akıllı Telefonu
Efsanevi Huawei P Serisi, teknolojisinin merkezinde yenilikçi görüntüleme ile doğdu ve HUAWEI P60 Pro bu mirasın en iyi örneği. Yeni fotoğrafçılık amiral gemisi, fotoğrafçılık ve estetiğin mükemmel soyağacını miras alarak optik sistem ve estetik tasarımda bir başka atılım daha yapıyor. Yeni akıllı telefon, akıllı görüntüleme ve teknolojik estetiği mükemmel bir şekilde bütünleştiriyor, klasik HUAWEI P Serisi tasarım dilini yeniden yorumluyor ve mobil görüntüleme inovasyonunda sektörde öncü ilerlemeler sağlıyor.
Huawei, akıllı telefon görüntülemesinde defalarca yenilikler ve atılımlar getirdi. Devrim niteliğindeki mobil fotoğrafçılık ve teknolojik yenilik konusundaki bu gelişim bir kez daha ödüllendirildi. Dünya çapında çeşitli fotoğraf yayınlarından oluşan Teknik Görüntü Basın Birliği TIPA, HUAWEI P60 Pro’yu 2023’ün En İyi Fotoğraf Çeken Akıllı Telefon dalında TIPA DÜNYA ÖDÜLÜ ile onurlandırdı. Kararda, “Hem fotoğraf hem de video çekimi için yüksek kaliteli akıllı telefon kamerası arayanlar için çok yönlü bir yol arkadaşı” ifadesi yer aldı. TIPA WORLD AWARDS dünya çapında en çok rağbet gören fotoğraf ve görüntüleme ödülleri olarak kabul ediliyor. Bu ödüller hem sektördeki şirketleri ve ürünlerini tanıyıp onurlandırmakta hem de tüketicilerin satın alma kararlarında önemli bir ölçüt ve rehber görevi görüyor.
Yeni nesil fotoğrafçılık amiral gemisi akıllı telefon Avrupa’ya geliyor
HUAWEI P60 Pro, gün batımında, hava karardıktan sonra veya herhangi bir zamanda çekim yaparken, çeşitli mesafelerden en yüksek ayrıntıyı yakalamak isteyen tüm fotoğraf tutkunları için bir rüyanın gerçekleşmesi olabilir. Bu bahar Huawei, fotoğrafçılığı ve olağanüstü tasarımı seven herkes için yeni nesil, son teknoloji ürünü akıllı telefonunu Avrupa pazarına sunacak. Yeni güçlü fotoğrafçılık akıllı telefonunun kullanılabilirliği 9 Mayıs 2023’teki lansman etkinliğinde kesinleşecek. Avrupalı tüketiciler, HUAWEI P60 Pro’nun yeniliklerini ürünün kendi pazarında piyasaya sürülmesinden birkaç hafta sonra keşfedecek.
9 Mayıs 2023 tarihine kadar Huawei Online Mağaza üzerindeki e-bültene abone olan kullanıcıları ayrıca sürpriz fırsatlar da bekliyor.
İçerik oluşturucular ve tasarımcılara yönelik olarak geliştirilen Acer Swift X 16, parlak 3,2K 120 Hz OLED ekranıyla hızlı ve akıcı performans sunuyor
Acer, grafik tasarım, 3D görüntü işleme ve video düzenlemeye yönelik yüksek performanslı özellikleri bir araya getirerek kullanıcıların yaratıcılığını ortaya çıkarmak için özel olarak tasarlanan yeni dizüstü bilgisayarı Acer Swift X 16’yı (SFX16-61G) tanıttı. İçerik oluşturuculara yönelik dizüstü bilgisayar, yüzde 100 DCI-P3 ve 500 nit en yüksek parlaklığı destekleyen 16:10 OLED ekran seçeneği ile büyüleyici renkler ve netlik sunuyor. Göz alıcı tasarımı ve güçlü performansı bir araya getiren Swift X 16, 17,9 mm kalınlığındaki zarif tasarımı, AMD Ryzen™ 9 7940H işlemci[1] ve NVIDIA® Studio Sürücülerine sahip NVIDIA® GeForce RTX™ 4050 Dizüstü Bilgisayar GPU’ları[1] ile yaratıcılığı bir üst seviyeye taşımaya yardımcı oluyor. Ayrıca TwinAir soğutma sistemi, daha büyük bir pil ve daha fazla üretkenlik için gerekli tüm bağlantı noktaları ile birlikte geliyor. RTX dizüstü bilgisayar, videoların daha canlı ve net olmasını sağlayan yapay zeka teknolojileri paketini ve Acer Temporal Noise Reduction (TNR) özelliklerini içeren 1080p FHD kamerasıyla görüntülü görüşmeleri ve video akışlarını eskisinden çok daha iyi hale getiriyor.
Büyüleyici Görsel Kimlik ve Renkler
Yeni Acer Swift X 16, kolay erişim sağlayan uzun ön girintisi, alüminyum yüzeyinin altına özenle gizlenmiş menteşeleri ve havalandırma delikleri ile kusursuz ve özenle hazırlanmış bir tasarım sergiliyor. Yeniden tasarlanan ince ve hafif dizüstü bilgisayar, 17,9 mm şık kasası ve 1,9 kg ağırlığıyla daha güvenli bir görünüm ve his sağlıyor. Önceki modele kıyasla yüzde 33 daha fazla kaydırma alanı sunan pürüzsüz dokunmatik yüzeyi, Acer’ın mevcut dizüstü bilgisayar ürünleri arasında en geniş dokunmatik yüzey olma özelliğini taşıyor.
Rahat görüntüleme için VESA DisplayHDR™ TrueBlack 500 ve TÜV Rheinland Eyesafe® ekran sertifikalarına sahip 16 inç 3,2K OLED (3200 x 2000) panel seçeneğinin sunduğu muhteşem renkler ve görseller kullanıcıları kendine hayran bırakacak. OLED dizüstü bilgisayar, yüzde 100 DCI-P3, 500 nit tepe parlaklığı, 120 Hz yenileme hızı ve 0,2 ms’den daha kısa tepki süresi ile sağladığı gerçeğe yakın görüntüler ve renk doğruluğuyla öne çıkıyor. Bu özellikler, daha fazla ekran alanı için önceki modellere kıyasla daha ince çerçeveler ve daha büyük bir 16:10 ekran ile tamamlanıyor.
Üstün Görüntü İşleme ve Soğutma Performansı
Tasarımcıların ve içerik oluşturucuların tüm potansiyellerini açığa çıkarmalarına yardımcı olmak için tasarlanan Acer Swift X 16, gücünü AMD Ryzen™ 9 7940H işlemciden[1] (45 W ve 8 çekirdeğe kadar) ve dahili AMD Radeon™ 780M grafik biriminden alarak yüksek işlemci hızlarını ve dayanıklılığı bir araya getiriyor ve kullanıcıların projelerini rekor sürede tamamlamalarını sağlıyor. NVIDIA GeForce RTX 4050 dizüstü bilgisayar GPU’ları, NVIDIA Studio Sürücülerine ve NVIDIA Omniverse™, NVIDIA Broadcast ve NVIDIA Canvas gibi özel araçlara erişimle birlikte gelen yeni nesil ışın izleme, yapay zeka ve AV1 video kodlama donanımı gibi özellikler sayesinde kullanıcıların dünyanın en popüler kreatif uygulamalarından bazılarının desteğiyle projelerini geliştirmelerini ve hızlandırmalarını sağlıyor.
İçerik üreticilere yönelik dizüstü bilgisayar, güçlü donanımın yanı sıra termal performans ve pil ömrü arasında daha iyi bir denge sağlamak için yeniden tasarlanmış bir iç mekan ve termal çözümler içeriyor. Baştan tasarlanan termal düzenlemeler sayesinde Swift X 16, daha büyük fanları ve yeni eklenen turbo modu sayesinde hava girişini yüzde 36’ya[2] kadar artıran yükseltilmiş TwinAir soğutma ve kullanıcıların yayın yaparken, oynarken veya oluştururken oturumlarından daha fazla verim alabilmeleri için ısıyı dışarı tahliye etmeye ve içerideki serin havayı korumaya yardımcı olan hava girişine sahip klavye tasarımıyla birlikte geliyor.
Net ve Canlı Video Konferans ve Yayın
Acer Swift X 16 dizüstü bilgisayar, Arka Plan Bulanıklaştırma, Otomatik Çerçeveleme ve Göz Teması teknolojisi gibi Acer PurifiedView™ yapay zeka özelliklerinden yararlanan yüksek çözünürlüklü 1080p FHD kamerasıyla video konferans, canlı yayın ve video blog oluşturmak için mükemmel bir seçenek oluşturuyor. Acer’ın Temporal Noise Reduction (TNR) teknolojisi düşük ışık koşullarında bile yüksek kaliteli görüntüler sağlarken, yapay zeka destekli gürültü azaltma özelliğine sahip Acer PurifiedVoice™ görüntülü arama veya kayıt sırasında seslerin net bir şekilde duyulmasını sağlıyor. 16 GB’a kadar LPDDR5 bellek[1], 2 TB’a kadar PCIe Gen 4 SDD depolama[1] ve kreatif tasarımları arşivlerken ek depolama alanı sağlayan bir adet MicroSD yuvası içeriyor. Kullanıcılar ayrıca daha fazla bağlanabilirlik için iki adet USB Type-C bağlantı noktası, HDMI 2.1 ve Wi-Fi 6E[3] teknolojisinden faydalanabiliyor. Windows 11 işletim sistemine sahip cihaz, daha rahat ve güvenli oturum açma için parmak izi okuyucusu ve Wake on Voice (Sesle Uyandırma) aracılığıyla Windows Hello’yu destekliyor; Sesle etkileşim özelliğine sahip Cortana ise kullanıcıların kişisel üretkenlik asistanı olarak işlev görüyor.
Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik
Acer Swift X 16 (SFX16-61G) Haziran ayı itibariyle EMEA bölgesinde 1.566 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Kesin özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilecektir. Kesin özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilecektir. Belirli pazarlarda bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen acer adresinden size en yakın Acer ofisi ile iletişime geçin.
Ürün görselleri ve teknik özellikleri için Acer’ın basın kitine göz atabilir veya tüm duyuruları görmek için [email protected] basın odasını ziyaret edebilirsiniz.
AXA Sigorta’nın katkılarıyla ödüllü belgeselci Tuluhan Tekelioğlu tarafından çekilen ve Alfa kuşağına dair Türkiye’de yapılan ilk belgesel olan “Çocuklar Hep Doğruyu Söyler”, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Youtube’da yayına girdi.
Türkiye’nin öncü sigorta şirketi AXA Sigorta, “insanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” amacıyla sanata verdiği desteklere bir yenisini ekleyerek, ödüllü belgeselci Tuluhan Tekelioğlu’nun Çocuklar Hep Doğruyu Söyler belgeselinin sponsoru olmuştu. Geçtiğimiz haftalarda galası gerçekleştirilen belgesel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda AXA Türkiye Youtube kanalında izleyiciyle buluştu.
Alfa kuşağına dair Türkiye’de çekilen ilk belgesel film olma özelliğine sahip Çocuklar Hep Doğruyu Söyler, çocukların da toplumsal özneler olduğuna dikkat çekiyor. Belgeselde, farklı sosyal gruplardan 6-13 yaş arası 20 çocuk, Tuluhan Tekelioğlu’nun iklim krizi, teknoloji, arkadaşlık gibi birçok konuya dair sorularını yanıtlıyor.
AXA Sigorta Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Onur Koçkar, şunları söyledi: “Çocuklar Hep Doğruyu Söyler belgeseli ile geleceğin yetişkinleri olan Alfa kuşağını yakından tanıma, onların dünya algısını keşfetme olanağı buluyoruz. AXA Sigorta olarak, çocukların geleceğimizin teminatı olduğuna inanıyoruz; bu nedenle onları dinlemek ve anlamak bizim için çok önemli. Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin geleceğine dair umutlarımızı yeşerten bu belgesel için hem Tuluhan Tekelioğlu’na hem de belgeselde yer alan sevgili çocuklara teşekkür ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda bu filmi tüm çocuklara armağan ediyoruz.”
Global teknoloji şirketi Dyson’ın gençlerin mühendislik odaklı eğitime teşvik edilmesi amacıyla faaliyet gösteren hayır kurumu James Dyson Vakfı’nın bağışıyla hayata geçen ve AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) tarafından tasarlanan yeni mobil eğitim ünitesi, deprem bölgesindeki 800 çocuğun iyi olma halini ve gelişimlerini destekleyecek eğitim programı uygulamalarıyla buluşmasını sağlamak için 23 Nisan’dan itibaren yollarda.
James Dyson Vakfı’nın şubat ayında gerçekleşen depremler ardından yaptığı bağış ile kâr amacı gütmeyen Türk yardım kuruluşu AÇEV tarafından kurulan mobil eğitim ünitesi, deprem bölgesinde yaşayan çocukları eğitim programı uygulamalarıyla buluşturacak ve psikososyal destek sağlayacak. James Dyson Vakfı’nın çocukların yaratıcılık becerilerini geliştirmesi için tasarlanan Görev Kartları da dahil olmak üzere çocuk dostu alanlar ve eğitim materyalleriyle donatılan mobil eğitim ünitesi; çocukların öğrenmesine, akranlarıyla oynamasına ve psikososyal destek almasına olanak tanıyacak. Mobil eğitim ünitesi, 3-7 yaş arası çocuklara, uygulamalı ve sanatla ilgili etkinlikler, ebeveynlerine ise çocuklarının iyi olma halini ve gelişimlerini destekleyecek destek programları ile ulaşacak. Ünite aynı zamanda merkezden uzak köylerde, ebeveynlere ve kadınlara yönelik toplum bilgilendirme oturumları gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
Tasarlanan mobil eğitim ünitesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ndan itibaren deprem bölgesindeki özellikle de eğitim alanında afetten en çok etkilenen yerleri gezmeye başladı. Gaziantep’in, Nurdağı bölgesinden başlayan proje, şehir merkezine uzak köyleri ziyaret edecek. İki yıl süreyle 800’den fazla çocuğa ulaşılması hedeflenen projeyle; bölgede yaşayan çocuk ve ebeveynlere eğitim konusunda yardımcı olmak ve çocuklar için bir normalleşme sağlamak isteniyor.
James Dyson Vakfı Küresel Başkanı Juliet Charman projeye ilişkin açıklamasında, “Depremden etkilenen çocuklara eğitim sağlama ve yardımcı olma çabalarında Türkiye’yi ve AÇEV’i desteklemekten gurur duyuyoruz. Vakıf olarak uygulamalı, pratik öğrenmenin geleceğin problem çözücülerini yaratmak, özellikle de geleceğimizi şekillendirecek yeni nesil mühendisleri desteklemek için gerekli olduğuna inanıyoruz. AÇEV’in mobil eğitim ünitesinin ziyaret ettiği çocukların yaşamları üzerinde yaratacağı olumlu etkiyi görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.
AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt ise, “AÇEV olarak misyonumuz, her çocuğa hayatlarının ilk yıllarından itibaren tam potansiyellerine ulaşma fırsatı vermek. Erken yaşlardan itibaren her çocuğun eşit fırsatlara sahip olması, gelişimlerini destekleyecek demokratik aile ortamına, eğitime ve eğitici malzemelere ulaşabilmeleri ile mümkün. Depremden etkilenen çocukların iyi olma hallerini ve gelişimlerini desteklemek için hem çocuklarla hem de ebeveynleri ile buluşmamıza olanak sağlayan James Dyson Vakfı ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. James Dyson Vakfı’nın bağışıyla kurulan mobil eğitim ünitesi ile depremden etkilenen 800’den fazla çocuğa ulaşarak öğrenmeye devam etmelerine destek olacağız.” dedi.
AÇEV ve James Dyson Vakfı, afetin yaralarının sarılmasında uzun süreli olumlu bir etki yaratmak için birlikte çalışmaya devam edecek.
Sabancı Vakfı Hatay’da Planladığı 3 Okuldan İlkinin Açılışını Gerçekleştirdi
Depremin gerçekleştiği ilk andan itibaren bölgedeki destek çalışmalarını sürdüren Sabancı Vakfı, “Hatay’a 3 Ayda 3 Okul” projesi kapsamında Reyhanlı ilçesinde Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin inşaatını tamamladı. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptığı açıklamada, “En yoğun öğrenci nüfusuna sahip Hatay’a kazandırdığımız birinci okulumuz, tam teşekküllü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni açtık. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi anlamlı bir günde okulumuzun açılışını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Okulumuzun Hatay’a, öğretmenlere, öğrencilere ve ailelerine hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Depremin ilk anından itibaren imkânlarını seferber eden Sabancı Vakfı, depremden en ağır hasarı alan illerden en yoğun öğrenci nüfusuna sahip Hatay’da birinci okulun açılışını gerçekleştirdi. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde eğitim verecek Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında öğrenci kabulüne başlayacak. Vakıf ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı ile birlikte başlattığı eğitim seferberliği kapsamında çocukların ve öğretmenlerin okul ortamında buluşması, eğitimin kaldığı yerden devam etmesi için 19 Mayıs ve 21 Haziran tarihlerinde Hatay’ın Arsuz ve Dörtyol ilçelerinde ilk ve orta kademeli iki okulun daha açılışını gerçekleştirecek.
Hatay’ın yeniden ayağa kalkmasında eğitimin önemine vurgu yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı; “Ülkemizi derinden sarsan depremlerin ardından bölgenin ve bu topraklarda yaşayan vatandaşların iyileşmesi için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bölgedeki en önemli konuların arasında çocukların, gençlerin ve öğretmenlerin okul ortamında buluşması ve eğitimin kaldığı yerden devam etmesi yer alıyor. Eğitim varsa gelecek var, medeniyet var, yaralarımızı sarmak var… Bu anlamda, en yoğun öğrenci nüfusuna sahip Hatay’a 3 ayda 3 okul kazandırmak için harekete geçmiştik, birinci okulumuz Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na denk gelen özel bir günde eğitime ve Hatay’a kazandırdık. Sırada Hatay’da 19 Mayıs ve 21 Haziran’da açılacak, malzemesi çelik olan iki okulumuz daha var. Öğrencilerin okul koridorlarını, sınıfları doldurduğunu göreceğimiz günleri de heyecanla bekliyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Hatay’ı ve bölgedeki tüm şehirleri yeniden ayağa kaldırmak için Vakfımız ve Sabancı Topluluğu olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.
Sabancı Vakfı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kapsamında Deprem Bölgesinde Uçurtma Etkinlikleri Düzenledi
Sabancı Vakfı, deprem bölgesindeki çocukların iyi vakit geçirmesini sağlamak amacıyla da ay boyunca bir dizi etkinlik düzenledi. Sabancı Vakfı Fark Yaratanı uçurtma sanatçısı Zahit Mungan ve Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) iş birliğiyle Kahramanmaraş’ın Elbistan ve Pazarcık ilçeleriile Adıyaman’da uçurtma etkinlikleri düzenlendi.Düzenlenen atölyelerde çocuklar, Zahit Mungan ile uçurtma yapımının yanı sıra uçurtma uçurtmayı da öğrendi. Hazırladıkları uçurtmaları gökyüzüyle buluşturan çocuklar, etkinlikler kapsamında Sabancı Vakfı’nın çocuklara hayvan ve doğa sevgisi aşılamayı amaçlayan Papuduk kitaplarının okunduğu kitap okuma seanslarına da katılma imkânı yakaladı.
Sabancı Vakfı’nın deprem bölgesine desteği sürüyor
Yaşanan afetlerin ilk gününden bu yana bölgeye destek sağlayan Sabancı Vakfı; en acil ihtiyaçlardan biri olan tuvalet sorununun giderilmesi için depremin gerçekleştiği hafta, bölgeye mobil tuvaletler gönderdi. Bölgedeki barınma ihtiyacına yönelik olarak da Adana, Gaziantep, Hatay, Malatya ve Şanlıurfa’da Sabancı adını taşıyan 14 kalıcı eseri (öğrenci yurtları, okullar, spor salonları, kültür merkezleri vb.) geçici konaklama merkezi olarak depremzedelerin kullanımına açtı.
Destekçi üyesi olduğu Afet Platformu ile koordineli bir şekilde faaliyetlerine devam eden Vakıf, bölgede ihtiyaç dahilindeki depolara gıda ve hijyen ürünleri tedariği, sahadaki ekibin operasyonel ihtiyaçlarına destek sağlanması gibi çalışmalara devam ediyor. Afet bölgesinde çalışmalar yürütebilmek için destek ihtiyaçlarını ileten sivil toplum kuruluşlarına da maddi desteklerini sürdürüyor.
Geçtiğimiz akşam Etiler’de bir yerde sahne alan Demet Akalın fit imajının sırrını birinci kere paylaştı. 7 kilo verdiğini söyleyen ünlü müzikçinin yeni hali hayranlarını şaşırttı.
Son devirlerde aldığı kilolarla gündeme gelen şarkıcı Demet Akalın, geçtiğimiz aylarda migren tedavisi gördüğünü belirterek “Çok kortizon kullandım, haliyle biraz kilo aldım” sözlerini kullanmıştı. Eski halinden eser kalmayan ünlü müzikçi, birkaç gün evvel ailesiyle birlikte gittiği İspanya tatilindeki haliyle hayranlarını şaşırttı.
Demet Akalın
Kısa müddette kilo verdiği gözlerden kaçmayan Akalın, zayıflama sırrını birinci kere paylaştı. Evvelki akşam Etiler’de bir yerde sahne alan ünlü müzikçi, fit imgesi hakkında “Çift hoca ile çalışıyorum. 6-7 kilo verdim. Onlar beni genç sandı galiba. Ağır tempo çalıştık. Lakin iyiyim” formunda açıklamada bulundu.
Demet Akalın İspanya tatilinden kareler
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
Gülben Ergen’e büyük tepki! Gelincik tarlasında çekim yapan müzikçiye tarla sahibinden
Hamur için un ile sade yağ iyice birbirine yedirilir. Daha sonra diğer malzemeler de eklenir ve koyuca ama kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir.
Bu hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alınıp yuvarlanılır. Her birinin arasına 1/4 ceviz eklenir ve oval şekil verilir. Fırında 150 derecede turboda yaklaşık 1 saat üstleri kızarana kadar pişirilir.
Şerbet malzemesi bir tencereye alınır ve kaynama başladıktan sonra 15 dakika kadar orta ateşte kaynatılır.
Bu yüzden şerbeti son yarım saat içinde yapmanızı öneriyorum. Kurabiyeler fırından çıktığı zaman şerbetiniz de sıcak olmalı. Isıları birbirine çok yakın olmalı. Şerbetiniz soğuduysa ısıtabilirsiniz. Afiyet olsun.
Pırasa ve kapya biber zeytinyağında sotelenip, soğumaya bırakılır.
Yumurtalar güzelce kabarana kadar çırpılıp, diğer malzemelerle birleştirilir. En son da pırasalı karışım eklenerek bir harç elde edilir.
Çok koyu olmayan, ele yapışan bir kıvam olmalı. Bunu isterseniz kek gibi de pişirebilirsiniz.
Ben dondurma kaşığı yardımıyla porsiyonlayıp yağlı pişirme kağıdı serdiğim tepsiye yerleştirdim ve 170 derecede fanlı bir şekilde pişirdim. İnanılmaz lezzetli oldu. Afiyet olsun.
Trabzonspor idaresinin, transferde somut adımlar atabilmek için Nenad Bjelica’nın gidecekler ve kalacakları belirlemesini beklediği söz edildi.
Sabah’ın haberine nazaran Hırvat teknik adamın başta forvet olmak üzere; defansif orta saha, sağ ve sol bek bölgelerine destek istediği öne sürüldü.
Teknik heyet değişikliği öncesi temasa geçildiği söz edilen Jean-Philippe Krasso’nun, Bjelica tarafından incelendiği öğrenildi.
Fransa 2. Lig takımlarından Saint-Etienne forması giyen Fildişi Kıyılı forvetin mukavelesi dönem sonunda bitecek.
Saint-Etienne’in teklifini kabul etmedi
25 yaşındaki futbolcunun, kulübünün teklifini şimdi kabul etmediği aktarılırken, Bjelica’nın onay vermesi halinde Krasso’nun menajeri ile resmi görüşmelere başlanacağı belirtildi.
Golden State Warriors guardı Stephen Curry, dün gece Sacramento Kings’e karşı oynanan maçın sonunda alınan teknik faulün koç Steve Kerr’ün değil, kendisinin yanılgısı olduğunu söyledi.
Curry, maçın bitmesine 40 saniye kala gelen ikili sıkıştırma sonrası hareket edecek yer bulamayınca top kaybı yapmamak için mola almış, ancak Warriors’ın hiçbir molası kalmamıştı.
Warriors tarafından gelen bu yanılgı, Kings’e bir teknik hür atış ve De’Aaron Fox’tan gelen üçlük isabetiyle birlikte toplamda dört sayı kazandırmıştı.
Lakin tüm bunlara karşın rakibinin öne geçmesine müsaade vermeyen ve maç sonunda Harrison Barnes’ın üçlük denemesinde isabet bulamamasıyla 126-125 galip gelen Warriors grubunun yıldızı Curry, müsabaka sonrası şu tabirleri kullandı:
“Mola hakkımızın kalmadığını fark etmemiştim. Koç (Steve Kerr) bunun sorumluluğunu üstlense de, palavra yok, şahsen çok zekice bir hareket yaptığımı sanmıştım. Benche baktığımda herkes başını sallıyordu. Bahtsız bir durumdu.”
Curry ayrıyeten Golden State’in üçüncü çeyreğin sonunda 10 sayılık bir üstünlük sağladıktan sonra, dördüncü çeyrekte Sacramento’nun geri dönüşüne pürüz olmasında bulduğu basketlerin tesirini de şu formda konuştu:
“Öyle görünmeyebilir lakin şutumu her vakit kovalarım. Daima ikili sıkıştırma üzere şeylere maruz kalıyorum, yani şut atmamam pasif kaldığım manasına gelmiyor. Yanlışsız oyunu oynamak için savunmayı okuduğum manasına geliyor.”
Curry geceyi 11/22 şut isabetiyle 32 sayı bularak tamamlamıştı.
Gemlik Belediyesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda düzenlediği etkinliklerle çocuklara eğlenceli dakikalar yaşattı. İskele Meydanı ve Zeytindalı Meydanı’nda düzenlenen etkinliklere binlerce çocuk katılırken, yapılan etkinlikler beğeni ile karşılandı.
Gemlik Belediyesi’nin iki ayrı bölgede yaptığı etkinliklerde; Resim, kum boyama, sosis balon, sokak oyunları ve bilim atölyelerinde çocuklar eğlenceli dakikalar yaşarken, planetaryum çadırında ise yapılan görsel gösterimleri ilgi ile takip ettiler. Gemlik Belediyesi’nin İskele Meydanı’nda kurduğu sahnede; Gemlik Belediyesi Çocuk Korosu, çocuk bandosu, halk oyunları gösterisi çocuklar tarafından sergilendi. Çocuklar, palyaço, maskot ve animatör gösterilerini büyük bir dikkatle izlerken, kurulan panayır alanında ve şişme oyun gruplarındaki çok sayıdaki etkinlikle doyasıya eğlendiler.
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, “Her şey çocuklarımızın gülümsemesi için”
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, İlçede yaşayan çocukların mutluluğu için çalışmayı sürdüreceklerini ifade ederken, Gemlik’te yaşayan çocukların bir dahaki bayramı sabırsızlıkla bekleyeceğini belirtti. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda düzenlenen etkinliklerle çocukların doyasıya eğlendiğini vurgulayan Başkan Sertaslan, Bugün şenlik alanımızı dolduran çocuklar ve ailelerimize sonsuz teşekkürler ederiz. Onların hayallerini gerçekleştireceği bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz. Gemlik Belediyesi olarak, her daim güneşli günlere uyanacakları bir kent için söz veriyoruz. Her şey çocuklarımızın gülümsemesi için, geleceğimizin teminatı çocuklarımızın bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bir kez daha kutlu olsun” dedi.
Konuşmaların ardından Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan kendisine yoğun ilgi gösteren çocuklarla fotoğraf çektirdi.
ING Türkiye, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kahramanmaraş’ta depremden etkilenen çocuklara yönelik düzenlediği anlamlı bir etkinlik ile kutladı. ING Türkiye’nin reklam yüzü Ezgi Mola, etkinliğe katılarak çocukların ve ailelerinin yanında oldu.Etkinlikte Habitat Derneği iş birliği ile çocuklara teknoloji odaklı atölye ve oyunlar sunuldu. ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “10 yıl önce istihdamı desteklemek için Çağrı ve Operasyon Merkezimizi kurduğumuz Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Bu anlayışla, 23 Nisan’ı Kahramanmaraş’ta çocuklarımızla kutladık. Yaralarımızı birlikte sarmaya ve çocuklarımıza umutlu yarınların yolunu çizmeye devam edeceğiz” dedi. Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, “Yaşadığımız deprem felaketi hepimizde derin yaralar bıraktı. Fakat inanıyorum ki hepimizi derinden etkileyen deprem felaketinin yarattığı yıkımı hep beraber azaltacağız. Habitat Derneği olarak depremin yarattığı bu yıkımı azaltabilmek için tüm gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çocukların umutla geleceğe bakabilmeleri önceliğimiz” dedi.
Toplumsal yatırımları ile değişime öncülük eden ve eğitimi önceliklendiren ING Türkiye, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kahramanmaraş’ta depremden etkilenen çocuklara yönelik düzenlediği özel bir etkinlik ile kutladı. ING Türkiye’nin reklam yüzü Ezgi Mola da etkinliğe katılarak çocukların ve ailelerinin yanında oldu. ING Türkiye’nin Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi binasında düzenlediği etkinliğe Kahramanmaraş’taki ING’li çalışan çocukları ve Turuncu Okul öğrencileri katıldı. Bu etkinlikte çocuklar hem eğitici içeriklerle dijital becerilerini geliştirdi hem de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Habitat Derneği iş birliği ile çocuklara tanışma oyunu, yüz boyama etkinliği, Makey, Sanal ve Artırılmış Gerçeklik ve STEM gibi çeşitli teknoloji odaklı atölye ve oyunlar sunuldu.
VR gözlüklerle çok boyutlu düşünme becerileri geliştirildi
Tüm yaş gruplarına uygulanan Makey Makey etkinliğinde kartlara kablo bağlanarak sağlanan eğitim kitiyle çocuklara analitik düşünme becerisi ve yaratıcılık kazandırılması hedeflenirken, robotik kodlama için de temel bir eğitim verildi. Sanal ve artırılmış gerçeklik etkinliği kapsamında ise VR oyunu ile çocuklar koordinasyon becerilerini sanal ortamda denerken, çocukların çok boyutlu düşünme becerileri geliştirildi. 3-7 yaş arasındaki gruplara örnek çizimler, kuru ve pastel boya verilirken, çocukların yaptıkları boyamalar telefonda canlandırıldı. 7 yaş üzerindeki çocuklarla yapılan STEM etkinliğinde ise, STEM kiti ile çocuklar el becerisini kullanarak problem çözme yeteneğini geliştirdi.
Alper Gökgöz: Çocuklarımıza umutlu yarınların yolunu çizmeye devam edeceğiz.
Bu yıl 23 Nisan’da Kahramanmaraş’ta olmaktan mutlu olduklarını aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Yaşadığımız büyük deprem felaketinin merkezi konumundaki Kahramanmaraş, ING için çok önemli bir şehrimiz. 10 yıl önce istihdamı desteklemek için Çağrı ve Operasyon Merkezimizi kurduğumuz Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bu güzel şehrimizin en kısa sürede eski günlere, daha da güçlenerek döneceğinden eminiz. Depremin yaralarını sarmak, geleceğe umutla bakmak için bir diğer önceliğimiz ise çocuklarımız. Çocuklarımız geleceğimiz, onlara iyi bir geleceğin kapılarını açabilmek hepimizin öncelikli görevi. Biz de birlikte iyileşmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeyi misyon ediniyor, çocuklarımıza ve onların geleceğine umutla bağlı olmaya devam ediyoruz. Toplumsal yatırımlarımızı bu yönde şekillendiriyor, Kahramanmaraş, Hatay ve Ağrı’da yer alan Turuncu Okullarımıza desteğimizi sürdürüyoruz. Bu anlayışla, Atatürk’ün çocuklarımıza armağan ettiği 23 Nisan’ı Kahramanmaraş’ta çocuklarımızla birlikte kutlamak ayrıca anlamlı. Çocuklarımızın hem teknoloji hem eğlence dolu bir gün geçirmelerine yardımcı olduk. Yaralarımızı birlikte sarmaya ve çocuklarımıza umutlu yarınların yolunu çizmeye devam edeceğiz. Bu özel günde bizimle birlikte olup destek veren Ezgi Mola ve Habitat Derneği’ne de teşekkür ediyorum. Bütün çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun” dedi.
Sezai Hazır: Geleceğimiz olan çocukların umutla geleceğe bakabilmeleri en önemli önceliğimiz.
Bu anlamlı etkinlikte çocuklara armağan edilen bayramı onlarla birlikte kutlamaktan çok mutlu olduğunu ifade eden Habitat Derneği Yönetim Kurulu BaşkanıSezai Hazır ise şunları söyledi: “Yaşadığımız deprem felaketi maalesef hepimizde derin yaralar bıraktı. Fakat inanıyorum ki hepimizi derinden etkileyen deprem felaketinin yarattığı yıkımı hep beraber azaltacağız. Habitat Derneği olarak depremin yarattığı bu yıkımı azaltabilmek için tüm gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geleceğimiz olan çocukların umutla geleceğe bakabilmeleri en önemli önceliğimiz. Bu anlamlı etkinlikte de çocuklarımızla bir arada olup kendilerine armağan edilen bu güzel bayramı birlikte kutlamaktan dolayı çok mutluyuz. Çocuklarımızın bugünkü gibi hep yüzlerinin gülmesi için üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye memnuniyetle devam edeceğiz. Bu vesile ile tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, bu bayramı onlara armağan eden Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle anıyorum. Ayrıca bu özel günde desteklerinden dolayı ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz ve Ezgi Mola’ya en içten teşekkürlerimi sunuyorum.”
Web3 ve blokzincir alanlarında faaliyet gösteren teknoloji şirketi GAMI Teknoloji, Venture Builder yapısıyla girişim ekosisteminde yüksek verimliliği hedefliyor.
Türkiye’nin Web3 ve blokzincir teknolojileri alanında öncü markası olarak gösterilen GAMI Teknoloji, büyüme hedefleri doğrultusunda ilerlemeye devam ediyor. Dünya çapında Web3 teknoloji ürünlerini kullanıma sunan ve teknoloji ihracatını sağlayan şirket, ürünün fikir aşamasından kullanıma sunulmasına kadar olan tüm süreçlerini üstleniyor. Web3 alanına odaklanan ilk Venture Builder olarak yola devam eden GAMI Teknoloji, GAMI World ana markası çatısı altında önemli projeler geliştirerek yeni bir vizyon ortaya çıkarmayı hedefliyor.
GAMI World bünyesinde bulunan ve alandaki eksiklikleri tamamlamak amacıyla hayata geçirilen blokzincir tabanlı kitlesel fonlama platformu GAMI Launch, NFT temelli sağlık uygulaması GAMI Move ve hem Web2 hem de Web3 şirketlerinin kullanabildiği pazarlama platformu Midle ile Venture Builder yapısına yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Kullanıcılar tüm platformlarda kullanılan GAMI World utility token ile önemli ayrıcalıklara sahip oluyor.
Ürünlerin tüm süreçleri ekip içinde yönetiliyor
Ürünlerin fikir aşaması ve geliştirilmesinden sonra meydana gelen tüm süreçler, GAMI Teknoloji’nin kendi iç kaynaklarıyla İstanbul’da bulunan ofisi üzerinden yönetiliyor. Teknoloji ve Web3 alanlarında geliştirilecek olan ürünlerin fikir üretimi, ürün geliştirme, pazarlama, hukuk, sosyal medya ve tüm tasarımsal süreçleri uzman bir ekip tarafından hayata geçiriliyor.
‘’Büyüme stratejilerimiz doğrultusunda yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz’’
GAMI’nin Venture Builder yapısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan GAMI Teknoloji CEO’su Gökhan Altın, ‘’Teknoloji, blokzincir ve Web3 alanlarında ürettiğimiz teknolojilerle ve aldığımız yatırımlarla beraber önemli başarılar elde ettik. 2023 hedeflerimiz arasında elde ettiğimiz deneyimleri farklı alanlarla entegre ederek vizyonumuzu geliştirmek ve kullanıcılarımıza çeşitli noktalarda destek sağlamak bulunuyordu. Venture Builder olmamızın altındaki en büyük motivasyonumuz sektördeki eksiklikleri tespit ederek doğrudan bir şekilde tüm süreçleri GAMI Teknoloji bünyesinde, GAMI World çatı markası altında çözümleyebilecek olmamızdı. Web3 odaklı Venture Builder olarak emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz.’’ dedi.
‘’Web3 alanındaki ilk Venture Builder olmanın gururunu yaşıyoruz’’
Şirketin Venture Builder yapısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan GAMI Teknoloji COO’su Fatih Dinçel, ‘’GAMI Teknoloji olarak, Venture Builder yapılanmasıyla beraber Web3 alanındaki ürünlerin ilk aşamasından son aşamasına kadar olan süreci tamamen kendi bünyemizdeki ekip arkadaşlarımızla birlikte sürdürüyoruz. Projeleri üreten ve geliştiren ekip alanlarında uzman kişilerden oluşuyor. Bu alanda ülkemizdeki ilk Venture Builder olmanın gururunu yaşıyoruz. Gelecek dönem hedeflerimiz arasında küresel ölçekte adından sıkça söz ettiren bir Venture Builder olmak bulunuyor.’’ dedi.
Eskiden kutulu oyun almanın bir manası vardı. Kutunun içinden kocaman kılavuzlar, haritalar, rehberler ve daha bir çok şey çıkardı. O vakitler o denli koleksiyon versiyonu falan da yoktu esasen, neredeyse her oyun kutusunda o oyunu aldığınıza değdi dedirten ekstralar bulunurdu.
Şimdilerde kutulu oyunların pek tadı yok, içinden oyun bile çıkmayanları bile görüyoruz. Bir de içinde oyun olup işe yaramayanı var doğal: Star Wars Jedi: Survivor örneğinde olduğu üzere.
Star Wars Jedi: Survivor subreddit’inde paylaşılan bilgiye nazaran oyunun en azından Xbox ve PlayStation versiyonlarında bulunan disk, oyunun tamamını kurmanıza kâfi olmuyor. Bilinmeyen ölçüde bir kısmı internetten indirmeniz koşul.
Oyunun yaklaşık 150 GB olduğunu ve tek bir blu-ray’e sığma bahtı olmadığını düşünürsek bu pek şaşırtan değil. Fakat (yine) evvelden çok sayıda CD yahut DVD kullanan oyunlar yok muydu? İçinde 4-5 DVD olan kutulu oyunlar satın alabiliyorduk. Şimdiyse eldeki disk kâfi gelmeyince gerisini internetten indiriverirsiniz diyorlar güya.
Geçen sene de Call of Duty: Çağdaş Warfare 2 benzeri bir şey yapmış, kutuyla birlikte gelen diskte yalnızca 72 MB data olduğu görülmüştü. Yani oyunun tamamını dijital indirmeniz gerekiyordu.
Peki bu neden makus bir şey? Zira olurda ileride sunucularla irtibat kuramazsanız Star Wars Jedi: Survivor oynayabilme ihtimaliniz olmayacak, elinizde kutulu ve diskli versiyonu olmasına karşın.
İSTANBUL (İGFA) – İstanbul İl Güvenlik Kurulu, Beşiktaş-Galatasaray derbisine deplasman taraftarlarının alınmayacağını duyurdu.
Karşılaşmanın biletleri, 26 Nisan Çarşamba günü saat 11.00’de satışa çıkacak.
Beşiktaş’ın resmi internet sitesinde de yapılan duyuruya göre, Galatasaray Karşılaşması İl Güvenlik Kurulu Kararları şöyle:
– Galatasaray karşılaşmasında sadece Beşiktaş A.Ş. logolu Passolig kart sahibi taraftarımız bilet satın alabilecektir.
– 30.04.2022 tarihinden itibaren Galatasaray A.Ş. logolu Passolig kartlarını iptal etmeyen taraftarlar karşılaşmaya bilet satın alamayacaktır.
– Karşılaşmaya bilet satın alan taraftarımız ve kombine sahipleri, biletlerini transfer edemeyecektir. Yalnızca kombine sahibi taraftarlarımız biletlerini kulübe devredebilecektir.
– Galatasaray karşılaşmasında Misafir tribünü, rakip takım taraftarı için satışa kapalı olup Misafir tribünü koltukları Beşiktaş taraftarı için satışa sunulacaktır.
Bilet Fiyatları
VIP 100: 7.500TL VIP 101-126: 6.250TL 1. Kategori: 2.500TL 2. Kategori: 2.350TL 3. Kategori: 1.900TL 4. Kategori: 1.650TL 5. Kategori: 1.500TL Kapalı Üst: 1.400TL 6. Kategori: 1.250TL 7. Kategori: 475TL 8. Kategori: 450TL
ANKARA (İGFA) – DASK yapılan açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hasar ihbar sayısının 483 bin 516 olduğu, ödenen tazminat tutarının 21 milyar 111 milyon 86 bin 703 TL’ye ulaştığı kaydedildi.
36 bin 356 adet işleme alınacak dosya kaldığı bildirilen açıklamada, eksik evraklı hasar dosyalarında belgelerin tamamlamasının ardından bu dosyaların da işleme alınarak tazminat ödemelerinin gerçekleştirileceği belirtildi.
Ekonomilerin Kovid-19 salgınının tesirlerinden toparlanmaya başlamasıyla birinci olarak 2021 yazında tesirini gösteren arz-talep dengesizliği, doğalgaz piyasalarında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrası krize dönüştü.
Yaz aylarında çok sıcak hava nedeniyle elektrik talebinin ve münasebetiyle elektrik üretiminde gaz kullanımının artması ve Rusya’nın yaptırımlara karşılık olarak Avrupa’ya gaz akışını büyük ölçüde azaltması, tedarik kısıtının yaşandığı gaz piyasalarında yaklaşık son iki yıldır kriz ortamının hakim olmasına yol açtı.
Yaz devrinde konutlardaki gaz tüketimi düşse de bir sonraki kışa hazırlık için gaz depolarının doldurulmasıyla fiyatlar tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaştı.
Avrupa’da en fazla derinliğe sahip Hollanda merkezli doğalgaz ticaret noktası TTF’de süreç gören vadeli kontratların fiyatı birinci artışların başladığı Ağustos 2021’de bir megavatsaat için 18,6 euro düzeyinden Ağustos 2022’de 346 euroya kadar çıktı. Kelam konusu fiyat, savaşın başlamasından evvelki gün olan 23 Şubat’ta ise 87 euro düzeyindeydi.
Fiyatlar, tepeyi görmesinin akabinde bilhassa Avrupa’da gaz talebinin düşürülmesi ve rekor sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatına bağlı olarak düşme eğilimine girse de 2016-2020 ortalamasına nazaran hâlâ yüksek düzeyde bulunuyor.
Mayıs vadeli kontratlarda bir megavatsaat gazın fiyatı 40 euro düzeyinden süreç görüyor.
Uluslararası Güç Ajansı (UEA) bilgilerine nazaran, OECD Avrupa ülkelerinde doğal gaz talebi bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 13 gerilerken, Rusya’nın AB’nin gaz ve LNG ithalatındaki hissesi yüzde 10’un altına düştü.
“Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışı bu yıl 35 milyar metreküp daha düşebilir”
Devam eden tedarik sıkışıklığına karşın düşük seyreden talep, gaz depolarındaki yüksek doluluk oranları ve fiyatlardaki oynaklık riskinin azalmasına bağlı olarak piyasalar dengelenme eğiliminde bulunuyor.
Öte yandan, uzmanlar gaz depolarının doldurulmaya başlanmasının beklendiği mayıs ve yaz devri için “tedbirli iyimser” olunması gerektiği ikazında bulunuyor.
IEA Doğal Gaz Analisti Gergely Molnar, savaş sonrası tedarik sıkışıklığının akabinde doğalgaz piyasalarında kıymetli ölçüde rahatlama görüldüğünü ve Asya’daki zayıf rekabet sayesinde Avrupa’nın yüksek düzeyde LNG almaya devam ettiğini söyledi.
Düşük seyreden talebin de piyasa dinamiklerini rahatlattığını lisana getiren Molnar, şöyle devam etti:
“Yine de tedarik tarafında hala sıkışıklık olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni de Rusya’nın OECD Avrupa ülkelerine gaz akışını bu yıl büyük ölçüde düşüreceğine yönelik öngörülerimiz. Rusya’nın OECD Avrupa ülkelerine gaz tedarikini yaklaşık 35 milyar metreküp daha azaltacağını öngörüyoruz. Bu ülkelerin LNG tedarikinde ise 20-25 milyar metreküp artış bekliyoruz. Bu artış, Rus gazındaki düşüşü büsbütün karşılamak için kâfi olmayacağından arz tarafında sıkışıklık yaratabilir.”
Geçen yıla nazaran yüzde 50 daha az muhtaçlık duyacak
Molnar, şu anda AB gaz depolarının yüzde 57 ile son 5 yıl ortalamasının üzerinde doluluğa sahip olduğunu belirterek, bu sayede AB’nin, gaz depolarını gelecek kış öncesi yüzde 90 doluluğa ulaştırmak için geçen yıla nazaran yüzde 50 daha az gaza gereksinim duyacağını tabir etti.
Depoları doldurmada daha az gaza gereksinim duyulacağı için fiyatlardaki oynaklık açısından risklerin de azaldığını kaydeden Molnar, “Doğalgaz fiyatları geçen yıl aralık ayındaki düzeyine nazaran yüzde 70 geriledi ve piyasada yine dengelenme eğilimi var. Fakat, mevcut fiyat düzeyleri 2016-2020 periyodundaki ortalamaya nazaran yüksek. Yani, hala nispi olarak yüksek gaz fiyatlarının olduğu bir ortamdayız. Yeniden de önlemli bir optimistlik içinde olmalıyız. Piyasa dinamikleri rahatlarken, bu uygunlaşan görünüm Avrupa’yı piyasa tansiyonlarını azaltmak için gerekli tedbirlerden uzaklaştırmamalı” diye konuştu.
Enerji İktisadı ve Finansal Tahlil Enstitüsü (IEEFA) Avrupa Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz ise nisanda hava sıcaklığının düşük seyretmesi nedeniyle gaz talebinin beklenenden fazla olduğunu ancak depolardaki yüksek doluluk oranının sürdüğünü söyledi.
Hava sıcaklıklarının artmasıyla Avrupa’da gelecek aydan itibaren depoların doldurulmaya başlanmasını beklediklerini söz eden Jaller-Makarewicz, “Tedarik tarafında sıkışıklığın sürdüğünü lakin durumun yönetilebilir olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın LNG tedarikinin yüksek seyretmeye devam ettiğini belirterek, güç krizinin yaşandığı yaklaşık son iki yılda LNG’nin global bir emtia haline dönüştüğünü lisana getirdi.
LNG’nin global bir emtia haline gelmesiyle fiyatlarının dünyadaki gelişmelerden etkilendiğini kaydeden Jaller-Makarewicz, “Çin’in LNG talebindeki büyümeye ait belirsizlikler ve kimi Asya ülkelerinin LNG ithalatında meseleler yaşaması, Avrupa’nın LNG alımlarını daha inançlı hale getiriyor. Bu nedenle, LNG fiyatları da hava kaidelerinden öbür ülkelerin ithalatına kadar birçok faktöre bağlı. Bu yaz da fiyatlar görece yüksek olabilir lakin harika bir durum yaşanmadığı sürece Ağustos 2022’deki rekor düzeylerin görüleceğini düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Jaller-Makarewicz, Avrupa’nın LNG ithalatında Rusya’nın hissesinin yüzde 13 ile yüksek bir düzeyde bulunduğu bilgisini paylaşarak, “Avrupa’da hükümetler bazında Rus LNG alımı durdurulmak istense de özel şirketler bu ithalatı yapıyor ve onların da aşikâr kontratları var” dedi.
IEEFA datalarına nazaran, geçen yıl Avrupa’da Fransa en büyük Rus LNG ithalatçısı olurken, bunu İspanya, Birleşik Krallık, Hollanda, Türkiye, İtalya ve Belçika izledi. Belçika, Rusya’dan LNG ithalatını yüzde 136 ile 2022’de bir evvelki yıla nazaran en fazla artıran ülke oldu.
Fransa Rus LNG alımlarını geçen yıl yüzde 96, Hollanda yüzde 94, Litvanya yüzde 88 ve Birleşik Krallık yüzde 71 artırdı.
Sahlebi ve sütü bir çırpıcı yardımıyla güzelce karıştırdım. Ocağın altını yaktım ve yaklaşık 45 dk, istediğim kıvama gelinceye kadar, sütün dibini tutturmadan sürekli karıştırarak kaynattım. Ilınmaya bıraktım.
Bu sırada kapak kapatmadım ve sık sık karıştırdım ki kaymak tutmasın. Ilınınca balımı ekledim ve iyice soğuyunca buzdolabında 1 gece beklettim.
Sabah, dondurma makinesine aldım ve 45 dk kadar makinede döndürdüm. İçine reçelimi bu aşamada ekledim. Ardından dondurucuya kaldırdım ve orada da 1 gün boyunca beklettim. 1 kg sütten yaklaşık 600 gr dondurma elde ettim.
Sahlebiniz mutlaka taze olsun yoksa buzlanma olabilir. Eğer dondurma makineniz yoksa yine hazırlamış olduğunuz karışımı buzdolabında 1 gece bekleteceksiniz.
Sonra 5 dk boyunca tahta bir kaşıkla iyice karıştırıp dondurucuya kaldıracaksınız. Sonra saat başı dondurucudan çıkartıp karıştırarak bu işi toplamda 4-5 kez tekrarlayacaksınız.
Makine olmayınca güzel bir sonuç elde etmeniz için bolca karıştırmanız gerekir. Afiyet olsun.
A Ulusal Kadro’nun ve Türk futbolunun efsane kalecilerinden Rüştü Reçber’in oğlu İngiliz grubuna imza attı.
Rüştü Reçber’in oğlu Burak Reçber, babası üzere futbol dünyasında ilerlemeyi sürdürüyor.
Burak Reçber, İngiltere’nin esaslı kulüplerinden Queens Park Rangers ile akademik olarak tam burslu biçimde 16 yaş ekibi ile 2 yıllık kontrat imzaladı.
Forvet mevkisinde oynayan Burak, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de altyapısında forma giymişti.
Burak Reçber, ulusal maçlar için U16 Ulusal Takım’ına çağrılmış ve Londra’daki okulundan bir hafta özel bir müsaade alıp Türkiye’ye gelmişti.
Beşiktaş’ta son haftalarda performansıyla dikkat çeken yıldızı Nathan Redmond’la ilgili yeni kontrat konusunda gelişmeler yaşanıyor…
Siyah-Beyazlılar’ın son haftalardaki yükselen yıldızı Nathan Redmond, dönem sonu bitecek mukavelesiyle ilgili olarak, “Lig devam ederken karar vermiş değilim. Önümüzde kıymetli maçlar var. Vaktimiz var. Duruma bakacağız” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş’tan 1.5 milyon Euro kazanan İngiliz sağ kanat oyuncusu, geçtiğimiz yaz kontratını feshettiği Premier Lig grubu Southampton’dan da 700 bin Euro fiyat alıyor.
OLUMLU YAKLAŞIM GÖSTERDİ
Siyah-beyazlı yönetimciler, Redmond’la yeni sözleşmeyle ilgili ekonomik olarak rastgele bir sorun bulunmadığını belirtti. 29 yaşındaki futbolcunun, kendisine sunulan 2+1 yıllık kontrat ve 1.5 milyon Euro da yıllık fiyat teklifine olumlu yaklaşım gösterdiği belirtildi. Redmond, haziran ayında doğum yapacak eşiyle birlikte geleceğiyle ilgili kararını verecek.
Vivo markası amiral gemisi modellerinin yanı sıra uygun fiyatlı akıllı telefon modelleriyle de ziyadesiyle tanınıyor. Son olarak marka, Vivo Y78+ 5G isimli yeni bir uygun fiyatlı ancak dikkat çeken özellikler taşıyan bir yeni telefonunu tanıttı. Gelin tüm ayrıntılara birlikte bakalım.
Vivo Y78+ 5G özellikleri
Vivo Y78+ 5G modelinin ön kısmından başladığımızda karşımıza 6.7 inç büyüklüğünde ve FHD+ çözünürlüğünde bir ekran çıkıyor. Bu OLED panel 120Hz yenileme suratına ve DCI-P3 renk gamının %100 takviyesine sahip. Ayrıyeten ekranının kavisli olması dikkat çeken bir nokta.
Optik tarafta ise OIS takviyeli 50 Megapiksel birincil kamera, 2 Megapiksel makro lens ve çift LED flaş yer alıyor. Önde 8 Megapiksel ön kamera da takviyesini sunuyor.
Güç tarafında ise Qualcomm’un Snapdragon 695 yonga setini görüyoruz. Vivo Y78+ 5G, 12GB’a kadar RAM ve 256GB UFS 2.2 dahili depolamayı da kapsamakta. Pil için 44W süratli şarj dayanaklı 4,500mAh kapasiteli pil mevcut.
Vivo Y78+ 5G fiyatı
Vivo Y78+ 5G tüm bu özellikleriyle 232$’dan başlayan bir fiyat etiketine sahip. Telefon siyah, altın ve mavi renk seçeneklerine sahip olacak. Aygıtın Çin dışına çıkıp çıkmayacağı şu anda aşikâr değil.
Bitcoin haftayı yaklaşık yüzde 9’luk keskin bir düşüşle tamamladı. Bu durum, birtakım traderların düşüş trendinin tekrar başlaması endişesiyle kârlarını rezerve ediyor olabileceğini gösteriyor. Analistler Bitcoin’in alım ilgisinin artabileceği 26.600-25.000 dolar bölgesine ulaşmasını bekliyor. Bu sırada, analist Rakesh Upadhyay dört altcoin için düşüş beklediğini açıklıyor. İşte analistin dört tanınan altcoin olan BNB, ADA, XMR ve TON için beklentileri…
Altcoin projelerinden evvel Bitcoin fiyat tahlili: Sırada neler var?
Analiste nazaran alıcılar Bitcoin’in düzeltmesini 50 günlük kolay hareketli ortalamada (SMA-26.983 dolar) durdurmaya çalışıyor, lakin sığ hareket ayıların pes etmeye istekli olmadığını gösteriyor. 20 günlük üstel hareketli ortalama (EMA-28,606 dolar) aşağı dönmeye başladı ve nispi güç endeksi (RSI) negatif bölgede, ayıların hafif bir avantaja sahip olduğu sinyalini veriyor. Şayet 50 günlük SMA kırılırsa satışlar daha da artabilir. BTC/USDT çifti daha sonra 25.250 dolarlık kırılma düzeyine kadar düşebilir. Bu, göz önünde bulundurulması gereken değerli bir düzeydir zira bu dayanak parçalanırsa, parite 20.000 dolara düşebilir.
Analiste nazaran alıcıların bir geri dönüş sinyali vermek için fiyatı 20 günlük EMA’nın üzerine itmesi ve sürdürmesi gerekecek. Bu da alımları çekebilir ve fiyatı 31.000-32.500 dolarlık direnç bölgesine hakikat itebilir. Parite 27.125 dolardan sıçradı ve 20 günlük EMA’ya ulaştı. Bu, boğaların güçlü bir toparlanma başlatmak için geçmesi gereken birinci pürüz. Parite daha sonra ayıların tekrar güçlü bir savunma yapmaya çalışacağı 50 günlük SMA’ya ulaşabilir. Fiyat mevcut düzeyden aşağı döner ve 27.125 doların altına düşerse, hassaslığın olumsuz kaldığını ve traderların her küçük rallide satış yaptığını gösterecektir. Bu da 26.500 dolara ve nihayetinde 25.250 dolara düşme mümkünlüğünü artıracaktır.
Binance’in altcoin projesi BNB için ayılar ve boğalar ortasında savaş var
BNB boğalar ve ayılar ortasında güçlü bir savaşa tanıklık ediyor. Satıcılar 338 doların üzerinde faalken, boğalar 50 günlük SMA’yı (316 dolar) şiddetle savunuyor. BNB/USDT çifti 21 Nisan’da 50 günlük SMA’dan toparlandı ve boğalar 338 dolardaki mahzuru aşmaya çalışıyor. Başarılı olurlarsa, 346 doların üzerinde bir ralli mümkünlüğünü artıracak. Parite daha sonra 400 dolara yanlışsız yükselebilir. Yavaş yavaş yükselen 20 günlük EMA (325 dolar) ve olumlu bölgedeki RSI, boğaların hafif bir avantaja sahip olduğunu gösteriyor.
Analiste nazaran ayılar üst hareketi önlemek istiyorsa, fiyatı 50 günlük SMA’nın altına çekmek zorunda kalacaklar. Bu da satışları hızlandırabilir ve pariteyi 300 dolara ve sonrasında 280 dolara düşürebilir. Dört saatlik grafik, fiyatın 316 dolar civarındaki takviyeden toparlandığını ve 50-SMA’ya ulaştığını gösteriyor. Boğalar bu mahzuru aşarsa, parite 338 dolara ve akabinde 346 dolara yükselmeye çalışacaktır. Bu düzeyin üzerinde bir kırılma, yükseliş momentumunda bir toparlanmaya şahit olabilir. Analiste nazaran aşağı istikamette izlenecek birinci takviye 20 günlük EMA’dır. Bu dayanağın yol vermesi halinde, paritenin bir müddet 315 ila 335 dolar ortasında konsolide olabileceğini gösterecektir.
Cardano fiyat tahlili: ADA aşağı istikamete döndü
Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Cardano ağının coini olan ADA, aşağı döndü ve 20 Nisan’da aksi baş ve omuzlar (H&S) formasyonunun boyun çizgisinin altına geriledi. Bu durum, analiste nazaran, ayıların agresif boğaları tuzağa düşürmeye çalıştığını gösteriyor. Alıcılar lehine küçük bir olumlu nokta ise 50 günlük SMA’yı (0,37 dolar) müdafaaya çalışıyor olmaları. 20 günlük EMA (0,40 dolar) aşağı döndü ve RSI orta noktanın çabucak altında, bu da satıcıların denetimi ele geçirmeye çalıştığını gösteriyor. Fiyat 50 günlük SMA’nın altına düşerse, ayıların şoför koltuğunda olduğunu gösterecektir. Bu durumda ADA/USDT çifti 0,30 dolara kadar düşebilir.
Tersine, alıcılar üstünlüklerini korumak istiyorlarsa, fiyatı süratli bir halde boyun çizgisinin üzerine geri itmeleri gerekecektir. Bunu yapmayı başarırlarsa, parite sağlam bir satın almaya şahit olabilir. Parite daha sonra 0,46 dolara yükselebilir. Dört saatlik grafik, ayıların fiyatı yükseliş trendi çizgisinin altına çektiğini ve tekrar testte seviyeyi dirence çevirmeye çalıştığını gösteriyor. Düşen 20-EMA ve negatif bölgedeki RSI, ayıların üstünlüğe sahip olduğunu gösteriyor. Fiyat 0,38 doların altına düşerse, satışlar ağırlaşabilir ve parite 0,34 dolara kadar düşebilir.
Monero fiyat tahlili: Altcoin için keskin toparlanma mı geliyor?
Diğer yandan altcoin Monero, gelişen aykırı H&S formasyonunun boyun çizgisinden aşağı döndü, lakin daha düşük düzeylerden gelen keskin toparlanma, düşüşlerde agresif alımlara işaret ediyor. Analiste nazaran alıcılar fiyatı 20 günlük EMA’nın (157 dolar) üzerine çıkardı ve tekrar boyun çizgisini zorlamaya çalışacaklar. Bu düzey ölçeklendirilirse, yükseliş kurulumunu tamamlayacak ve 185 dolara ve akabinde 199 dolarlık pattern gayesine potansiyel bir yükselişin yolunu açacaktır.
Analiste nazaran fiyat mevcut düzeyden yahut boyun çizgisinden aşağı dönerse, ayıların rallilerde satış yaptığına işaret edecektir. Kırılma ve 149 doların altında kapanış, ayıların denetimi ele geçirdiğine işaret edecektir. XMR/USDT çifti daha sonra 145 dolara ve daha sonra 140 dolara düşebilir. Parite, dört saatlik grafikte azalan bir kanal formasyonu içinde süreç görüyor. Kanalın dayanak sınırından gelen geri dönüş, daha düşük düzeylerde sağlam bir alım olduğunu gösteriyor. Alıcılar fiyatı 50-SMA’nın üzerinde tutarsa, parite kanalın direnç çizgisine yükselebilir.
Toncoin fiyat tahlili: TON, direnç çizgisine yakın
Toncoin (TON) alçalan bir düşüş üçgeni formasyonu oluşturdu, lakin alıcılar lehine olumlu bir işaret, fiyatın son birkaç gündür üçgenin direnç çizgisine yakın süreç görmesidir. Boğalar, fiyatı direnç çizgisinin üzerine çekmeye ve sürdürmeye çalışacak ve bu da düşüş tertibini geçersiz kılacaktır. Negatif bir formasyonun bozulması ekseriyetle üst taraflı bir hareketle sonuçlanır zira düşüş beklentisiyle açığa satış konumu almış olabilecek agresif traderlar konumlarını kapatır. Buna ek olarak, analiste nazaran olumsuz formasyon nedeniyle kenarda kalan boğa traderları da alım yapmaya başlar.
Direnç çizgisinin üzerinde, TON/USDT çifti 2,64 dolara ve sonrasında 2,90 dolara yükselebilir. Bu olumlu görüş, altcoin fiyatının düşmesi ve 2,20 doların altına inmesi halinde yakın vadede geçersiz olacaktır. Dört saatlik grafik, paritenin yükselen bir kanal formasyonu içinde yükseldiğini gösteriyor. Yakın vadede, ayılar 2,33 dolar düzeyini muhafazaya çalışıyor, lakin boğalar bu düzeye şiddetle saldırmaya devam ediyor. Analiste nazaran şayet 2,33 dolar düzeyi yol verirse, parite 2,45 dolar civarındaki kanalın direnç çizgisine gerçek seyahatine başlayabilir. Alternatif olarak, fiyat bir kere daha 2,33 dolardan düşerse, ayılar çifti kanalın takviye sınırına indirmeye çalışacaktır.
KOCAELİ (İGFA) – Türkiye Yüzme Federasyonu Kocaeli İl Temsilcisi Talha Altuntaş ev sahipliğinde gerçekleşen birliktelikte Kocaeli’nin spor kenti markasının gelişimine dönük değerlendirmelerde yapıldı.
“Kocaeli’nin sporun başkenti olması yolunda çalışıyoruz” diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “Bu noktada ne gerekiyorsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bunun için gerek tesisleşme gerekse altyapıların gelişmesi noktasında çalışmalarımız ve desteklerimiz devam ediyor. Elbette hep birlikte amatör spora destek vermenin gayreti içindeyiz. Doğru bir tasarımla mevcut potansiyeli daha da yukarı çıkartabiliriz. Disiplinli bir çalışmayla birlikte bilimi ve akademik aklı bu alanlarda çok iyi kullanmalıyız” dedi.
“TÜM DİNAMİKLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Su sporları noktasında Kocaeli’nin daha ileriye gidebileceğine dönük sözlerin ifade edildiği buluşmada, “Kocaeli, iki denize ve Sapanca Gölü’ne sahip olma avantajına sahip bir şehir” vurgusu yapan Başkan Büyükakın, “Şehir olarak sporda yakaladığımız başarıyı daha da yukarıları taşımak için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Sizlerin de desteğiyle spor kenti markasını Kocaeli’de oluşturacağız. Sizlerin desteği olmazsa bizim tek başımıza yaptıklarımızın bir anlamı olmaz. Kocaeli’deki sportif başarıyı elde etmek için tüm dinamiklere büyük görev düşüyor” dedi.
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için marş besteledi. Say, orkestra takımıyla çektiği klibi toplumsal medya hesabından takipçilerine sundu. Ünlü piyanistin bestesine birinci yorum Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan geldi. Twitter hesabından marşı paylaşan Varank, besteyi iki sözle özetledi: Bence olmamış…
29 Ekim Cumhuriyet’in ilanı için ünlü piyanist Fazıl Say, bestelediği 100. yıl marşını toplumsal medya hesabından takipçilerine sundu. “Ver ver ver ver. Ver elini. Ver ver elini. Yıkalım karanlığı…” kelamlarıyla başlayan marşa Bakan Varank, kayıtsız kalamadı. Fazıl Say’ın paylaşımını alıntılayan Varank, besteye birinci yorum yapanlardan oldu.
Ünlü piyanistin 100. yıl bestesini pek çok kişi beğenmezken, beğeni butonuna basanlar azınlıkta oldu.
Fazıl Say
Dostlarım, 23 Nisan gibi özel ve anlamlı bir günde 100. Yıl Marşımızı paylaşmak benim için mutluluktur. İyi dinlemeler diliyorum, güzel enerjiler getirsin size bu müzik. Bir gün hep beraber söylemek umuduyla. İçtenlikle, sevgiyle. Fazılhttps://t.co/Z1bXAmchU9
Fazıl Say’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına armağan olarak bestelediği marşın kelamları:
Ver ver ver ver Ver elini Ver ver elini Yıkalım karanlığı Gel küçük sevinçler Duyalım üzüntüye inat Gökyüzünden sevgiden Kelam edelim Türküler söyleyelim Aksın dolsun yüreğimize Yarınların ışığı Daha ne bekliyorsun Ver ver ver ver ver elini Göğün mavi şimşeği Ceddimin gözlerinde Toprak gülsün, gök tutuşsun Güneş yansın, dönsün dünya Daha daha, birçok nice yüzyıllara Dönsün dünya
Fenerbahçe’de Altay Bayındır’ın yokluğunda kaleyi koruyan İrfan Can Eğribayat sınıfı geçti.
Sadece kaledeki performansıyla değil, kulübe duyduğu aidiyet ile de dikkatleri üzerine çeken başarılı eldiven kiralık mukavelesiyle gelmişti.
Fenerbahçe, opsiyonunu aktive ederek kontratını Göztepe’den alacak.
İLK MAÇI VILLARREAL’E KARŞI
İrfan Can Eğribayat, Fenerbahçe formasıyla bu dönem 5 resmi maçta yer aldı. İrfan Can, birinci maçını ise 3 Aralık 2022’de Villarreal’e karşı özel maçta oynadı.
İLK MAÇINI UNUTAMIYOR
3 Aralık 2022 tarihi İrfan Can Eğribayat için çok özel bir gün olarak kayıtlara geçti. Fenerbahçe’ye birinci geldiği devirde kilo fazlası olan ve maç eksiği bulunan İrfan Can, dönem başında yürürlükte olan Rezerv Lig’de dahi oynayarak form tutmaya çalıştı. 3-4 ay içerisinde tam 11 kilo veren 25 yaşındaki eldiven, 3 Aralık 2022’de Kadıköy’de Villarreal’le oynanan özel maçta birinci defa sarı-lacivertli formayı giydi.
Bugünü mesleğinde özel bir yere koyan başarılı kaleci, “Bu hoş geceyi bana yaşatan herkese teşekkürler. Uzun vakit sonra alanlara çıkma fırsatı yakaladığım bu maçta fevkalade takviyelerinden ötürü taraftarlarımıza çok teşekkür ederim. Daha düzgünü için çalışmaya devam” iletisini yayınladı.
VOLKAN DEMİREL’İN ÖNÜNDE OYNADI
Başakşehir deplasmanında 2-1 kazanan Fenerbahçe uzatma anlarında gelen galibiyetle büyük sevinç yaşarken, İrfan Can Eğribayat da özel bir günü geride bıraktı. Başakşehir-Fenerbahçe maçını protokol tribününden sarı-lacivertli kulübün efsane kalecisi Volkan Demirel de izledi. İrfan Can, daha evvel rakip olarak karşılaştığı Volkan Demirel’in önünde bu kere Fenerbahçe formasıyla alana çıktı. 25 yaşındaki eldiven bu özel günde de büyük bir heyecan yaşadı.
ALTAY’LA ÇOK ESKİ ARKADAŞLAR
Sarı-lacivertli grupta Altay Bayındır ile İrfan Can Eğribayat’ın dostlukları da eskiye dayanıyor. Genç ulusal ekiplerden bu yana tanışan ikili, Fenerbahçe’de birebir kadroda buluştu. Dönem başından beri de birbirlerine takviye olan Altay ve İrfan Can, ahenk içinde çalışıyor.
Miami Heat guardı Victor Oladipo’nun sol diz kapağı tendonunda yırtık olduğu ve dönemi kapattığı bildirildi.
The Athletic’ten Shams Charania, Miami’nin Milwaukee Bucks ile oynadığı playoff birinci çeşidinin 3. maçında sakatlanan Oladipo’nun sol dizinde yırtık patellar tendon teşhisi konduğunu söyledi.
Mesleğinde ikinci defa sol dizinden büyük bir sakatlık geçirmiş olan Oladipo, 2019 yılının Ocak ayında Indiana Pacers forması giyerken sol dizindeki kuadriseps tendonunu yırtmıştı.
Kontratında gelecek dönem için 9.45 milyon dolarlık bir oyuncu opsiyonuna sahip olan Oladipo’nun bu opsiyonu kullanacağı ve dönemin büyük bir kısmını rehabilitasyon sürecinde geçireceği kestirim ediliyor.
Memphis Grizzlies forveti Dillon Brooks, edindiği ‘kötü adam’ imajının playoff birinci çeşidi 3. maçında Los Angeles Lakers süperstarı LeBron James’in kasığına vurması sonrası atılmasına katkıda bulunduğunu söyledi.
Brooks, flagrant faul 2 cezası verilen hareketinin bir kaza olduğunu ve medyadaki ve basketbol topluluğundaki prestijinin, Cumartesi gecesi Memphis’in 111-101’lik hezimetinde oyundan atılmasında tesirli olduğuna inandığını açıkladı:
“Medya ve taraftarlar beni ‘kötü adam’ olarak lanse ediyor ve bu da üzerimde büsbütün farklı bir kişilik algısı yaratıyor. Bu yüzden beşerler LeBron James’in kasığına taammüden vurduğumu düşünüyorlar. Ben basketbolcuyum ve basketbol oynamaya çalışıyorum. Yani bu türlü bir şeyi kasıtlı yaptığımı düşünüyorsanız, benim o cins bir insan olduğumu düşünüyorsunuz demektir.
Bu seriyi bu türlü dikte edemezler. Hakem muhtemelen James Harden’ın başına gelenler yüzünden beni atmak zorunda kaldı ve bu hiç adil değil. Yalnızca bu yüzden ekibimin ikinci yarıda geri dönüş yapmasına yardımcı olamadım.
İki yıldır bununla uğraşıyorum. Neyse ne artık. Taraftarlar istediklerini söyleyebilir. Benim için farketmez. Ben oyunumu oynamaya devam edeceğim ve mesleğim devam ettiği sürece daha da güzel olacağım.”
Brooks, ikinci yarının 17. saniyesinde bir teke tek savunma konumunda topa gerçek atak yaparken James’in kasığına vurmuş ve kısa bir görüntü incelemesinin akabinde oyundan atılmıştı.
Bu dönem üçüncü kere bir maçtan atılan Brooks’un bu hareket için uzaklaştırma cezası almayacağı ayrıyeten belirtildi.
Dark and Darker’ın Steam ve Nexon ile olan macerası devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde oyunun test sürümünü torrent üzerinden dağıtan geliştirici Ironmace, bir sonraki testi tekrar Steam’e taşıma niyetinde. Bunun için de Valve’a mevzu hakkında bir mektup yollanmış.
Hatırlarsanız Nexon, Dark and Darker projesinin çalıntı olduğunu öne sürerek Ironmace stüdyolarına polis baskını yapılmasına neden olmuştu. Birebir halde oyuna DMCA atan Nexon, Dark and Darker’ın Steam üzerinden kaldırılmasına da neden olmuştu. Ironmace avukatları ise karşı hücuma hazırlanıyor.
BURSA (İGFA) – Yıldırım Belediyesi, gençlere ve öğrencilere verdiği destekle fark oluşturuyor. Bursa Teknik Üniversitesi’yle (BTÜ) çeşitli alanlarda iş birliği yapan Yıldırım Belediyesi, özellikle üniversite çatısı altında yürütülen milli teknoloji çalışmalarına güçlü destek veriyor. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, yarışmaya katılacak olan BTÜ Haciwatt ve BTÜ Sancar takımlarıyla bir araya gelip çalışmalarını dinledi.
Gençlere başarılar dileyen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Türkiye’nin son yıllarda, milli teknoloji alanında büyük sıçrama yaptığını belirterek, “Bursa Teknik Üniversitemiz de ortaya koyduğu çalışmalarla ülkemizin milli teknoloji hamlesine çok önemli katkılar sağlıyor. Bugün Rektörümüz ve danışman hocalarımızla birlikte Gebze yarışları için yola çıkacak olan öğrencilerimizle bir araya gelip çalışmaları inceledik. Gençlerimizin tamamen kendi imkânlarıyla, yerli yazılım ve malzeme ile ürettikleri teknolojik araçları görünce gurur duyduk. Böyle gençlerimiz olduğu sürece ülkemizin geleceği emin ellerde demektir. Üreten, çalışan, alın teri döken gençlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
YEREL YÖNETİM AKADEMİ İŞ BİRLİĞİ
Yıldırım’da yerel yönetim akademi iş birliğinin çok verimli sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek Başkan Yılmaz’a teşekkür eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar da, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi hedeflerini gerçekleştirme yoluna gençleri de ortak eden TEKNOFEST yarışmalarında tüm üniversitelerin çalışmalarını değerli bulduğunu söyledi.
Yayıncı Activision ve geliştirici Toys for Bob, dörde karşı dört kadro tabanlı çevrimiçi çok oyunculu oyun Crash Team Rumble için sinematik tanıtım görüntüsü yayınladı. Toys for Bob tarafından paylaşılan Twitter gönderisi animasyonun Sony Pictures Animation tarafından yapıldığını belirtiyor üzere görünse de aslında Tayland merkezli RiFF Studio tarafından geliştirildi.
Çok oyunculu grup tabanlı aksiyon oyunu
Crash Team Rumble, Crash Bandicoot’un cihanında geçen yeni bir dörde karşı dört -takım tabanlı çevrimiçi çok oyunculu bir üretim olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Oyun kendi grubumuzu kurabiliyor, bir arenaya yanlışsız atılabiliyor ve karşı rakibi alt etmeye çalışıyoruz.
Crash Team Rumble’da oyuncular farklı farklı ikonik karakterlerin denetimini eline alabiliyor ve onları kullanabiliyor. Oyunda yer alan her karakterin kendine ilişkin maharetleri ve yapısı bulunuyor. Bu karakterlerle bir arada kendi oyuncularınızı korurken karşı ekipteki oyuncuları alt etmeye çalışıyorsunuz.
Crash Team Rumble, 20 Haziran’da PlayStation 5, Xbox Series, PlayStation 4 ve Xbox One için çıkış yapacak.
Buğday, Moskova’nın G-7 ülkelerinin Rusya’ya ihracatın birçoklarını büsbütün yasaklamaya devam etmesi halinde Ukrayna’nın Karadeniz’den mahsul göndermesine müsaade veren bir mutabakattan çekebileceğini söylemesinin akabinde üç günlük kayıplarını geri alarak yükseldi.
Bloomberg kaynaklarına nazaran G-7 yetkilileri ihracatın değerli bir kısmını büsbütün yasaklamayı değerlendirirken Mayıs ayında Japonya’da yapılacak başkanlar tepesi öncesinde husus görüşülüyor.
Rusya Güvenlik Kurulu Lider Yardımcısı Dmitry Medvedev bahisle ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemize mal ihracatının varsayılan uygulama olarak büsbütün yasaklanması bizim misilleme yapmamız ve ülkemizden mal ithalatının yasaklanması manasına geliyor. Tahıl muahedesi sona erecek” tabirlerini kullandı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) arabuluculuğunda Karadeniz’den inançlı geçişe müsaade veren muahede kapsamında milyonlarca ton Ukrayna mahsulü ihraç edilmişti. Şu anda en büyük buğday ihracatçısı olan Rusya, kendi tahıl ve gübre sevkiyatlarıyla ilgili problemlerin çözülmemesi halinde tekraren sefer mutabakattan çekilmekle tehdit etmişti.
Uzmanlar G-7’nin Rusya’ya ihraç edilen birçok eserin büsbütün yasaklanması halinde Ukrayna’nın Karadeniz limanlarından tahıl ihracına müsaade veren inançlı geçiş mutabakatından çekilerek misilleme yapabileceğini belirtiyor.
Öte yandan AB de Rusya üzerinden transit geçiş yapan birçok esere yasak getirmeyi teklif etmeyi görüşüyor.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.