Ay: Nisan 2023

  • Kripto Para Dolandırıcılığı: Ulusal Coin ile Dolandırdılar!

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, kripto para dünyası büyümeye ve gelişmeye devam ettikçe dolandırıcılık olayları da günden güne artıyor. Son olarak İstanbul’da dolandırıcı bir şebeke, dokuma işleri yapan bir iş bayanına kurduğu tuzak ile gündeme oturdu. Şebeke, “Milli Coin” vaadi verdiği iş kadınını 3 milyon lira kıymetinde dolandırdı! İşte detaylar…

    Kripto para dolandırıcıları bunu da yaptı: “Milli Coin” vaadiyle dolandırdılar!

    Kripto para dünyası günden güne büyüyor ve yeni fırsatlarla yatırımcıların karşısına çıkarken, dolandırıcılık faaliyetleri de günden güne artıyor. Son olarak İstanbul’da yaşanan bir dolandırıcılık olayında, Ankara’da dokumacılık işleri yapan iş bayanı N.G., kendilerini Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın subayı olarak tanıtan bir küme dolandırıcı tarafından “Milli Coin” vaadiyle 3 milyon lira dolandırıldı.

    Kendini Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın Ortadoğu subayı olarak tanıtan Mehmet Doğan Kaya, Ankara’da dokuma işiyle uğraşan N.G’ye şebekenin öbür dolandırıcı elemanlarını iş insanı olarak tanıttı. Şebeke başkanı, Ortadoğu’ya dokumacılık getireceklerini söylerken; inandırıcı olması gayesiyle MIT liderinin ismini bile kullandı.

    Bir mühlet sonra iş bayanı N.G’nin inancını kazanan dolandırıcılar, yerli ve ulusal kripto para ünitesi oluşturacakları palavrasını söyleyerek; iş bayanı N.G.’den lüks bir rezidansta daire kiralamasını istedi. Residans için 48 bin lira ödeyen N.G, bununla birlikte 10 bin liralık da bir sistem kurdurdu. Çabucak akabinde N.G, dolandırıcı şebekeye 30 bin dolarlık kripto para satın aldı. Çeteyle hatıra fotoğrafları bile çektiren bayan şebekenin her istediğini yaptı. Kripto para almaları için 30 bin dolar verirken, akabinde da “para gelmedi” palavrasıyla, çete üyesi uydurma hacker’a 10 bin dolar daha gönderdi.

    Toplamda iş bayanı 3 milyon lira dolandırılırken, para kazanma vaadi geçtikçe N.G., şebeke üyelerini sorgulamaya başladı. Bununla bir arada şebeke, N.G’yi bir büyücüye götürürken, büyücü de bir şebeke üyesi çıktı. Büyücü olarak tanıtılan şebeke üyesi, N.G.’nin paralarını geri alacağını ve bunun yakın bir vakitte gerçekleşeceğini belirtti.

    İstanbul Mali Cürümler ile Uğraş Polisi, 16 şebeke üyesini kıskıvrak yakaladı!

    Son olarak iş bayanı N.G, dolandırıldığını anlayınca, bilgisayarı ile birlikte İstanbul Mali Cürümler ile Gayret Polisi’ne gitti ve özel grup ile birlikte yapılan çok istikametli araştırmanın akabinde 16 kişi yakalanarak şebeke çökertildi.

  • Başkan Altay: “Çocuklarımızın Yüzü Gülsün Diye Gece Gündüz Çalışıyoruz”

    Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Şefikcan Parkı’nın ikinci etabının açılışı, üçüncü etabının da temel atma programı gerçekleştirildi.

    Yoğun ilgi gören programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Çocuklarımızın yüzünde bir gülücük olsun, onların yüzü biraz gülümsesin diye elimizden geldiğince gece gündüz demeden gayret ediyoruz. Sizlerin bize olan bu güveni, sevgisi, muhabbeti olduğu sürece şehrimize hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi. AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, “Bu şehrin gerçekten insana ve insanı yaşatmaya özgü değerleri var. İşte Konya usulü belediyecilik, Konya usulü hizmet ve Konyalımıza hizmet budur” diye konuştu.

    Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Şefikcan Parkı’nın ikinci etap açılışı, üçüncü etap temel atma töreni gerçekleştirildi.

    Şefikcan Parkı’nda düzenlenen programda konuşan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın Konya’ya hizmet için gece gündüz demeden çalıştığını ifade etti. Pekyatırmacı, “Başkanım adeta günler siz yetmiyor. Hep söylüyoruz, ‘Konya Modeli Belediyecilik’ diyoruz. AK Parti belediyeciliği diyoruz. Bunlar lafla olmuyor, icraatla oluyor, çalışmayla oluyor, üretmekle oluyor. Konya’mıza değer katacak çok önemli bir hizmeti icra edeceğiz” diye konuştu.

    “ÜÇÜNCÜ ETABI DA EN KISA SÜREDE TAMAMLAYACAĞIZ”

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuklu Belediye Başkanı olduğu dönemde bölgenin henüz yapılaşma sürecinde olduğunu anımsatarak, şimdi büyük bir parkın açılışını yaptıklarını, hemen devamındaki parkın da temelini attıklarını söyledi. Başkan Altay, “Özellikle aydınlatması çok güzel olmuş. İyi günlerde kullanalım inşallah. Üçüncü etabı da en kısa sürede tamamlayarak sizlerin hizmetine sunmuş olacağız. Hemen devamında yine gençlerimiz için Lise Medeniyet Akademisi, yüzme havuzu, spor salonu olan bir tesis inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “BİZE BU GÜVEN OLDUĞU SÜRECE ŞEHRİMİZE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

    “Biz bu işleri yaparken en keyif aldığımız şey, çocuklarla olan ilişkimiz” diyen Başkan Altay, “Bize gösterdiğiniz sevgiye sonsuz teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın yüzünde bir gülücük olsun, onların yüzü biraz gülümsesin diye elimizden geldiğince gece gündüz demeden gayret ediyoruz. Sizlerin bize olan bu güveni, sevgisi, muhabbeti olduğu sürece şehrimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Şefikcan Parkımızın hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah çok daha güzel işlerde birlikte olmayı temenni ediyorum. Belediye başkanlarımıza, kıymetli milletvekilimize, AK Parti İl Başkanımıza, AK Parti Milletvekili adayımıza teşekkür ediyorum” dedi.

    “BU ŞEHRİN İNSANA VE İNSANI YAŞATMAYA ÖZGÜ DEĞERLERİ VAR”

    AK Parti Konya Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Ziya Altunyaldız ise, bir şehrin yaşanılabilir bir şehir olması için belli özelliklere sahip olması gerektiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Konya’mızda, Büyükşehir Belediye Başkanımız ‘Benim Şehrim’ diye bir motto geliştirmiş. Benim şehrimde, sokaklarda emin adımlarla yürüyebiliyor muyuz? Benim şehrimde çocuklarımız parklarda rahatlıkla oynayabiliyor mu? Benim şehrimde bisikletle bir mahallesinden diğer mahalleye güvenli bir şekilde gidebiliyor muyuz? Benim şehrimde scooterlara binip şehrin bir tarafından diğer tarafına geçebiliyor muyuz? Benim şehrimde büyük parklar, büyük kafeler, caddeler ve herkes için oynayacak bir alan var mı? O zaman bu şehir Konya. Bu şehir benim şehrim. Bu şehrin gerçekten insana ve insanı yaşatmaya özgü değerleri var. İşte Konya usulü belediyecilik, Konya usulü hizmet ve Konyalımıza hizmet budur.”

    AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, AK Parti Konya Milletvekili Adayı Armağan Güleç Korumaz, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ve Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’un da katıldığı programda konuşmaların ardından dualarla Şefikcan Parkı’nın 2. etabının açılışı yapıldı, 3. etabının da temeli atıldı.

    ÇOCUKLAR NİLOYA’YLA EĞLENDİ

    Yoğun ilgi gören açılış ve temel atma programının ardından parkta toplanan çocuklara yönelik çocuk şenliği düzenlendi. Çeşitli oyunlar oynayan çocuklar, hediyeler ve çizgi film karakteri Niloya eşliğinde gönüllerince eğlendi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Skywell’in ET5 LR Legend modelinde sabit fiyat kampanyası

    Elektrikli otomobil üreticisi Skywell’in Türkiye ve Avrupa’nın 15 ülkesindeki distribütörlüğünü üstlenen Ulu Motor, Türkiye’de satışa sunulan SKYWELL ET5 LR Legend modeli için sabit fiyat kampanyası başlattı. Tek şarjla 642 kilometre yol yapabilen uzun menzilli, eSUV modelini tercih edenler, mayıs ayında sipariş verip haziran ayında teslim alacakları araçlara fiyat farkı ödemeden mayıs ayında satın alacakları fiyattan sahip olabilecekler. 

    Çinli otomobil üreticisi Skywell’in yüzde yüz elektrikli araçlarının distribütörlüğünü üstlenerek 2021 yılından bu yana Türkiye’de kullanıcılarla buluşturan Ulu Motor, SKYWELL ET5 LR Legend modeli için avantajlı bir kampanyayı hayata geçirdi. Yüksek teknolojik özellikleri, akıllı bağlantıları ve otomatik sürüş destek sistemleriyle Türkiye’deki elektrikli araç seçenekleri arasında öne çıkan ET5 LR Legend, Türkiye’de nisan başında 1.499.000 TL’den satışa sunulmuştu. 

    Haziran’da teslim alınacak araçlara fiyat farkı ödenmeyecek 

    Uzun menzilli ve konforlu sürüş için kusursuz bir seçenek oluşturan eSUV modeli olan Skywell’in ET5 LR Legend’ı daha fazla kullanıcıyla buluşturmayı hedefleyen Ulu Motor, mayıs ayında alınacak araçlar için sabit fiyat kampanyasını hayata geçirdi. Hızlı şarj olma özelliğiyle zamandan tasarruf sağlayan ET5 LR Legend modeline sahip olmak isteyenler, mayıs ayında sipariş verip haziran ayında teslim alacakları araçlara kur farkı ödemeden sabit fiyattan sahip olabilecek. 86 kwh yüksek kapasiteli bataryası sayesinde, şehir içinde 642 km’ye kadar menzil sunabilen ET5 LR Legend’ın 0’dan 100 km/s hıza ulaşması 7.9 saniye sürüyor. Son teknolojik donanımlarla tasarlanan 150 kW gücündeki elektrikli eSUV modelin hızlı şarj olma özelliğiyle yüzde 20’den yüzde 70 dolum seviyesine ulaşması ise yaklaşık 30 dakika sürüyor. 

    “Çevreci otomobil teknolojilerinin gelişimi için elimizden geleni yapacağız”

    Türkiye pazarında ve Avrupa’nın 15 ülkesinde Skywell’in distribütörlüğünü yapan Ulu Motor AŞ’nin CEO’su Mahmut Ulubaş, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Elektrikli araçların tüketicilere daha rahat ulaşmasına imkan sağlamak üzere kampanyamızı hayata geçirdik. Elektrikli araç pazarı ve çevreci otomobil teknolojilerinin büyümesi ve yaygınlaşması için Ulu Motor olarak elimizden gelen tüm çalışmaları yapmaya devam edeceğiz. Mayıs ayında yükselmesi beklenen döviz kurlarına rağmen, aracımızda sabit fiyat garantisini müşterilerimize sunarak, Skywell ET5 LR Legend modelimizin elektrikli araç kullanmayı arzu eden kullanıcılara daha fazla ulaşmasını sağlamış olacağız” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 45. Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul’da Yapılarda Enerji Verimliliğine Dikkat Çekildi

    Yapı Fuarı 45. yılı kapsamında “daha iyi mimarlık, daha iyi mühendislik ve depreme dayanıklı sıfır enerji bina mümkün” mottosuyla, 4 gün boyunca 100’e yakın konuşmacıyı ağırlamaya devam ediyor. İnşaat sektöründeki trendlerin masaya yatırıldığı, en son yapı teknolojileriyle yapı ürünlerinin sergilendiği Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, üçüncü gününde Türkiye’de yapı sektörünün nabzını tutuyor.

    Balkanlar, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrikayı kapsayan bölgedeki en büyük, dünyada ise ilk 5’te yer alan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, “Sıfır Enerji Binalar, Isı Yalıtımı ve İnsan Sağlığına Etkileri” konulu oturum ile güne başladı.

    Oturumda konuşmacı olarak, NP Betek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ ElazığMarmara Üniversitesi Tıp Fakultesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Karadağ ve İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu yer aldı.

    Evlerdeki Isı Yalıtımı İnsan Sağlığını Etkiliyor!

    Konuşmasına dış cephe ısı yalıtım sisteminin öneminden bahsederek başlayan NP Betek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Arzu Uludağ Elazığ, “Bir yılı aşkın süredir bir proje yürütüyoruz. Bu projemizde ısı yalıtımının insan sağlığına etkisini inceliyoruz. İlkim krizi, iklim değişikliği, küresel ısınma gibi konularda önlem alacaksak bunun en hızlı ve en kesin çözümünün dış cephe yalıtım sisteminden geçtiğini düşünüyorum. Bu hem çok kolay hem de çok kesin bir yöntem. Yaptığımız proje yaklaşık iki yıla varmak üzere ve biz iki net sonuca ulaştık. Bunlardan bir tanesi ısı yalıtımlı evde en temel fark termal konforun daha yüksek olduğu ve enerji tasarrufunun kışın %60’lara kadar vardığını gördük. Bir diğeri ise ısı yalıtımlı evde bulunan dört duvar arasındaki ısı farkın çok daha düşük olduğunu gözlemledik. 

    İklim değişikliklerinin çok hızlı ve ani geliştiğine dikkat çeken İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Dünya var olduğundan beri iklim hep değişiyor. Fakat son iklim değişikliği diğerlerine göre çok daha farklı. Aktivistler bunu kriz olarak adlandırıyor. İklim değişiklikleri öyle hızlı değişiyor ki ekosistem buna uyum sağlayamıyor. İklim değişikliği işaretleri olarak; kuşlarda yok oluş, deniz su seviyesinde yükselme, orman yangınlarındaki artış gibi tüm ekosistemdeki değişiklikleri sıralayabiliriz. Tüm ekosistemde değişiklik yaşanıyor, bunun temelinde fosil yakıtlar var. Şu zamanda iklim değişikliği enerji yoğun insan davranışlarından kaynaklanmaya başladı. Karbon yoğunluğuna bağlı enerji kullanımını azaltmaya gitmemiz gerekiyor. Bizim en büyük derdimiz hızlı ve ani giden iklim değişikliği ile mücadele etmek. İlk olarak fosil yakıtları nasıl azaltabiliriz? Buradan yola çıkarak enerji tasarrufunun en kolay ve tek yolu binalardaki enerji kullanımının azaltılması” dedi.

    Marmara Üniversitesi Tıp Fakultesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Karadağ, “Bir çocuk göğüs hastalıkları hekimi olarak çok heyecan duyduğum bir proje bu. Proje kapsamında ısı yalıtımının sağlık üzerine etkilerini inceleme fırsatı bulduk. İki tane model ev projesi yapıldı. Benim buradaki görevim; yalıtımlı ev ve yalıtımsız ev arasındaki farklara bakmanın yanı sıra insan sağlığını etkileyebilecek durumları incelemek oldu. Bunlardan en önemlisi küf oluşumunun olup olmadığını kontrol etmekti. Bu konuda 10 ilden 2 bin kişiye anket uygulandı. Ankette ulaşılan sonuçlara göre; evde yalıtım var ise solunum ve alerjik yönden daha fazla sağlık avantajı elde ediyorsunuz. Bir diğer bulgu ise evde yalıtım olmadığında %50 oranında daha fazla Covid’e yakalanıldığı yönünde. Bu noktada küfün çok önemli bir risk faktörü olduğunu gördük. İnsanlar, ‘evinizde yalıtım var mı’ sorusuna çok net cevap veremiyorlar burada ilk hedefim insanların bu konuda bilinçlenmesini sağlamak. 

    Günün bir diğer oturumu ise, NP Betek Yalıtım Ürün Yöneticisi Dr. Sanem Şenler ÖzbilYapılarda Enerji Verimliliği Derneği- VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz ve 2014-2018 Arası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün katılımı ile ‘Sıfır Enerji Binalar ve Mantolama’ konusunda gerçekleştirildi. 

    Yapılarda Enerji Verimliği Dünyanın Geleceği için Kritik Önem Taşıyor 

    Moderatörlüğünü NP Betek Yalıtım Ürün Yöneticisi Dr. Sanem Şenler Özbil’in yaptığı oturumda Özbil, küresel ısınmanın etkilerinin sadece araştırarak ve okuyarak değil fiziksel olarak da hissedildiğine dikkat çekerek oturumu başlattı. 

    İnsanoğlunun yeryüzünün ciddi şekilde ısınmasına neden olduğuna değinen 2014-2018 Arası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, “Dünyamızda sera gazı salınımı anormal derecede artmaya devam ediyor, yeryüzünün ciddi derecede ısınmasına ve iklim değişikliğine sebep oluyor. Bugün Türkiye’de hava soğuk fakat Portekiz, İspanya, İtalya gibi ülkelerde hava anormal derecede sıcak. Bunun nedeni sera gazı salınımının artması. Yeryüzünün ciddi şekilde ısınmasına neden oluyoruz. Yeryüzü ısınıyor. Biz de binamızı soğutmak için klima kullanıyoruz ve bu kullanım da günden güne artacak. Sanayileşme öncesine göre yeryüzü sıcaklığı 1°C’nin üzerine çıkmış durumda. Binamızı yalıtmazsak, enerji verimli hale getirmezsek sera gazı salınımı artmaya devam edecek” ifadelerine yer verdi.

    Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği- VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz, “Dernek olarak enerji tasarrufu, iklim değişikliği gibi konularda bilincin artması için çalışmalar yapıyoruz. 2022 yılında ülkemizin toplam enerji faturası 100 milyar doların üzerine çıktı. Hem çevrenin korunması hem de enerji tasarrufu açsısından binaların önemi yadsınamayacak boyutta. Yapılan araştırmalarda yapılarda kullanılan enerjinin sanayiyi geçtiğini gördük. Yapılarda ısı yalıtımı ve mantolama ile %60’a yakın tasarruf elde etme şansımız var” dedi.

    Üçüncü günün son oturumu konuşmacıları arasında; ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Kaan Alioğlu, Türkiye Şişecam, İZODER Isı Yalıtım Komisyonu Üyesi Dilara Ayazİnşaat Mühendisi, Pasif Ev Tasarımcısı, Kadıköy Belediyesi İmar Müdür Yardımcısı Serhat Şahin ve İZODER Başkan Vekili Erdem Ateş yer alırken sıfır enerji binalar ve ısı yalıtımı konularına değinildi. 

    ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Kaan Alioğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda panel açılışını yapan Alioğlu sıfır bina tanımını yaparak “İlk önceliğimiz binanın enerji tüketimini minimuma indirmek, bu noktadan baktığımızda da bir binada en çok enerji ihtiyacı olan yer ısıtma ve soğutmadır” dedi. 

    İnşaat Mühendisi, Pasif Ev Tasarımcısı, Kadıköy Belediyesi İmar Müdür Yardımcısı Serhat Şahin, ‘Sıfır enerji binalar şehirler açısından neden önemli?’ konusuna değinerek konuşmasına başladı. Şahin, “Ben bu yüzyılı şehirlerin yüzyılı olarak tanımlıyorum. Dünya nüfusunun çok büyük bir kısmı şehirlere taşındı. 2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık %66’sının şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu noktada şehirlerin iklim krizi konusunda sorumluluğu büyük.”

    Konuşmasının devamında ise çalışmakta olduğu Kadıköy Belediyesi’nin bu anlamda vermiş olduğu kararlara değinen Şahin, pasif ev standartlarının önemini anlattı.

    Neredeyse sıfır enerjili binalarda camın rolüne değinen Türkiye Şişecam, İZODER Isı Yalıtım Komisyonu Üyesi Dilara Ayaz, konuşmasında binayı oluşturan tüm yapı elemanlarını, cepheyi, çatıyı ve tabanı bir arada değerlendirmek gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye’de konut stoğundaki cam yalıtımın performansını değerlendirdi. 

    İZODER Başkan Vekili Erdem Ateş, “Enerji verimi ve ısı yalıtımı oldukça gündemimizde yer alıyor. İklim değişikliği sebebiyle yaşamakta olduğumuz kuraklık, enerji krizleri, sel, orman yangınları gibi felaketlerin dünyamızın alarm verdiğinin göstergeleri. Bizlerin sera gazı salınımlarını azaltıp, iklim değişikliği ile savaşmamız gerekiyor. Bunun da aslında maliyet açısından en etkin ve uygun yöntemi; doğru malzemeyle doğru kalınlıkta ısı yalıtımı yapmak. Özellikle binalarımıza doğru detayda ısı yalıtımı yaparsak binalarda kullanılan enerjiden tasarruf edilebilir. Bütün binalarımızı doğru yalıtabilirsek senede 12 -15 milyar dolar arası tasarruf etmemiz mümkün” dedi.

    Yapı Fuarı –Turkeybuild İstanbul birbirinden önemli konuları masaya yatırdığı etkinlik programı ile yarın son gününde ziyaretçilerine veda edecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ziraat Bankkart, Fenerbahçe’ye set vermeden finalde

    Voleybol AXA Sigorta Efeler Ligi play-off 1-4 etabı üçüncü maçında Ziraat Bankkart, konuk ettiği Fenerbahçe HDI Sigorta’yı 3-0 yenerek, seriyi 2-1’e getirdi ve finalde Halkbank’ın rakibi oldu.

    Geçen yıl da iki başşehir temsilcisi finalde karşılaşmış, Ziraat Bankkart, Halkbank karşısında 3 maçı da kazanarak üst üste ikinci sefer şampiyon olmuştu.

    Salon: TVF Başkent

    Hakemler: Ozan Çağı Sarıkaya, Erhan Alparslan

    Ziraat Bankkart: Arslan Ekşi, Atanasov, Bedirhan Bülbül, Ter Maat, Juantorena, Faik Samet Güneş (Murat Tokgöz, Berkay Bayraktar, Halil İbrahim Yücel, Burakhan Tosun, Oğulcan Yatgın)

    Fenerbahçe HDI Sigorta: Kaan Gürbüz, Ferreira, Ahmet Tümer, Marouflakrani, Louati, Vahit Emre Savaş (Hasan Yeşilbudak, Burak Mert, Caner Pekşen, İzzet Ünver, Peric, Meljanac, Hasan Sıkar)

    Setler: 25-17, 25-19, 31-29

    Süre: 92 dakika (23, 30, 39)

  • VakıfBank, finale yükseldi

    Bayanlar AXA Sigorta Kupa Voley Dünya Baltacıoğlu Özel Dönemi Dörtlü Final birinci maçında Aydın Büyükşehir Belediyespor’u 3-0 mağlup eden VakıfBank, finale yükselen birinci ekip oldu.

    VakıfBank yarınki finalde, bugün saat 20.00’deki Türk Hava Yolları-Fenerbahçe Opet maçının galibiyle karşılaşacak.

    Salon: Atatürk Voleybol

    Hakemler: İstek Uzatöz, Necmi Avcı

    VakıfBank: Cansu Özbay, Gabi, Zehra Güneş, Egonu, Bajema, Kübra Akman (Ayça Aykaç, Buket Gülübay, Carutasu, Ogbogu, Derya Cebecioğlu, Aylin Acar, Daalderop, Bahar Akbay)

    Aydın Büyükşehir Belediyespor: Aslıhan Kılıç, İdil Naz Başcan, Planinsec, Nicoletti, Fatma Şekerci, Özge Parıltı Çetiner (Özlem İnanç, Çağla Salih, Merve Parıltı Öztürk, Berra Eren, Semra Özer)

    Setler: 26-24, 25-20, 25-16

    Süre: 80 dakika (31, 24, 25)

  • Boğa İşareti: En Çok Geliştirilen Altcoinler Hangileri?

    Kripto para piyasası günden güne daha büyük adımlar atarken, artan geliştirici faaliyetleri birçok uzmanın dikkatini çekiyor. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Geliştirme faaliyeti, bir kripto para projesinin potansiyel muvaffakiyetini ve büyümesini belirlemede çok değerli bir rol oynuyor. Pekala, son periyotlarda en çok geliştirici faaliyeti gören altcoinler hangileri? İşte detaylar…

    Uzmanlar en çok geliştirici faaliyeti gösteren altcoinler için açıklamalarda bulunarak boğa piyasasına işaret etti!

    Bildiğiniz üzere kripto para piyasası günden güne gelişiyor ve büyüyor. Bilhassa kripto para ünitelerine yönelik geliştirici faaliyetlerinin artmasıyla birlikte birçok altcoin projesi için yükseliş sinyalleri şimdiden ortaya çıkıyor. Altcoinler için artan geliştirici faaliyetleri, projenin başarısına duyulan itimadı artırır, yeni özellikler gönderme taahhüdünü sağlar ve bir exit-scam ihtimalini azaltır. Bu yüzden uzmanlar, geliştirici faaliyetlerinin ehemmiyetini sıkça vurguluyor.

    Geçtiğimiz 30 günlük süreç içerisinde önde gelen kripto para tahlil platformu Santiment, geliştirici faaliyeti açısından büyük aktivite gören altcoinler için açıklamalarda bulundu. Bu altcoinler ortasında birinci 20’de yer alan 17 proje birebir vakitte birinci 100 piyasa bedeli ortasında da yer alıyor ve bu da geliştirme faaliyeti ile piyasa performansı ortasında güçlü bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte geliştirici aktiviteleri son periyotlarda artan altcoinlerin fiyat düzeyleri de günden güne artıyor ama bütün altcoinler buna dahil değil. Birinci 20 ortasındaki projelerin son altı aydaki fiyat getirileri ise şu halde:

    • Kusama (KSM) ve Polkadot (DOT) sırasıyla yüzde 12 ve yüzde 8’lik değişimlerle fiyat düşüşü yaşadı.
    • Ethereum (ETH) yüzde 26’lık değerli bir fiyat artışı kaydetti.
    • Cardano (ADA) ve Hedera (HBAR) sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 1’lik değişikliklerle küçük karlara şahit oldu.
    • Decentraland (MANA) ve Vega Protocol (VEGA) sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 17’lik fiyat düşüşleri yaşadı.

    Bir başka yandan en gelişmiş 10 projenin 6 aylık ortalama fiyat değişimi yüzde 3 olurken, 11-20. sıradaki projelerin ortalama fiyat değişimi yüzde 14’lük düşüş ile daha besbelli oldu.

    Uzmanlar, Polkadot, Cardano, Ethereum için geliştirici faaliyetlerine işaret ediyor!

    Uzmanlara nazaran artan faaliyet düzeylerine sahip projeler ekseriyetle azalan faaliyet düzeylerine sahip olanlardan daha umut verici olduğundan, geliştirme faaliyetlerindeki eğilimleri izlemek hayli kıymetlidir. Buna örnek olarak uzmanlar, şu kritik noktalara dikkat çekiyor:

    • Paylaşılan Kusama ve Polkadot GitHub (kırmızı çizgi) gelişimde kayda paha bir artış gördü. Ağdaki daima gelişmeler onları birinci sıraya yerleştiriyor.
    • Cardano (sarı çizgi) değerli bir gelişme yaşamaya devam ediyor. Yeniden de fiyatı son üç yılda öteki projelerle birebir oranda artmadı.
    • Filecoin (şeftali çizgisi) yılın başından bu yana geliştirme faaliyetlerinde bir düşüş gözlemledi.

    Uzmanlara nazaran altcoinler için geliştirici aktiviteleri hayati ehemmiyet taşıyor!

    Daha evvel uzmanların aktardığı üzere geliştirme faaliyeti, bir kripto para projesinin muvaffakiyet ve büyüme potansiyelini kıymetlendirmek için çok değerli bir ölçüttür. Uzmanlara nazaran yatırımcılar portföylerini optimize etmek için geliştirme faaliyeti yüksek olan projeleri takip etmeliler. Öte yandan uzmanlara nazaran Polkadot, Cardano ve Ethereum üzere güçlü geliştirme faaliyetlerine sahip blockchainlerin ani düşüşler yaşama mümkünlüğü daha düşük ve bu da uzun vadeli beklentilerine inanç aşılıyor. Bu yüzden uzmanlar, altcoinler için geliştirme faaliyetlerinin yakından takip edilmesini öneriyor.

  • Gastroenterolojide belirtiler hafife alınmamalı

    Gülsüm YILDIRIM/ HERKES DUYSUN

    BURSA (İGFA) – Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Muammer Kara, gastroenteroloji hastalıkları hakkında açıklamalarda bulundu.

    Gastroenterolojinin iç hastalıklarından sonra ortaya çıkan bir yan dal olduğunu söyleyen Kara, “Yemek borusu, mide, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi, safra yolları ve pankreas hastalıklarıyla ilişkili bir bilim dalıdır. Takip gerektiren hastalıklar azdır. Hastalar belirtileri hafife almamalıdır, mutlaka gastroenteroloji ile ilişkili olduğu düşünüldüğü bir belirti varsa bu işin profesyoneline gitmelidir” dedi.

    “HASTALIKLARIN KENDİNE AİT PEK ÇOK BELİRTİLERİ VAR”

    Gastroenterolojinin mide-bağırsak sistemi, karaciğer gibi birçok sayıda hastalıkla ilgilendiğini belirten Kara, “Hastalıkların bir kısmı organik patolojidir, gözle görülen selektör hastalıklardır. Mide ülseri veya reflü hastalığı buna bir örnektir. Bir kısım hastalıkların da gözle görülür bir bulgusu yoktur, sadece belirtilerle kendini ortaya çıkarır. Bunlara da ‘bağırsak- beyin etkileşim bozukluğu’ denmektedir. Kaygı, endişe, stres gibi durumların ortaya çıkardığı hastalıklardır. Dolayısıyla bu hastalıkların kendine ait pek çok belirtileri vardır. Polikliniğe en çok şikayetle gelen hastalıklarımızın midesinde yanma, ekşime, reflü, kabızlık, ishal, karın ağrısı; karaciğerle alakası daha seyrek olan şikayet halsizlik, safra yollarında taş, sarılık, karın ağrısı gibi belirtileri mevcuttur” diyerek açıklamalarına devam etti.

    “ULTRASON ÇOK GÜZEL BİR TANI ARACIDIR”

    Gastroenteroloji muayenesi hakkında bilgi veren Kara, “Şikayetle gelen hastadan, hikayesine göre çeşitli testler istenmektedir. Sağlıklı bireylerde takip amaçlı yaptığımız şey ise sadece kalın bağırsak veya kanser taramasıdır. Bu tarama cinsiyeti fark etmeksizin ailesinde veya kendisinde kanser bulgusu olmayan insanlara 45 yaşta kolonoskopi ile başlar. Ancak midesinde yanma veya ekşime şikayetinde bulunan hasta muayene edildikten sonra özellikle 40 yaş üstü ve yeni başlamış semptomlar varsa mutlaka endoskopik işlem tavsiye edilir. Ancak daha genç veya daha uzun süreli şikayeti olan hastalarda düşünülen tanıya göre tedavi edip şikayetlerin tekrar etmesi durumunda yine endoskopik işlem önerilebilir. Eğer karaciğerle ilgili sorun olduğu düşünülürse kan ile veya görüntüleme ile ilişkili testler uygulanır. Örneğin safra yolları ile ilgili bir problem olduğu düşünülürse ve yemekten sonra oluşan ağrının sırta vurması şikayeti, safra kesesinde taş düşürüldüğünü belirtir. Bu durumda ultrason çok güzel bir tanı aracıdır. Yine muayenede de midede veya karnın üst tarafına baskı uygulandığında ağrı bulgusu olabilir. Ancak safra kesesini görüntülemede asıl belirleyici unsur ultrasonografidir. Gastroenterolojiye ait hastalıkların her biri için iyi bir hasta dinlemesinden sonra ayrı ayrı karar verilir” ifadelerini kullandı.

    Bağırsak-beyin etkileşimi bozuk denilen hastalıkların kronik hastalıklar olduğunu fakat bunların ilerlemediğini ve herhangi bir hastalığa da dönüşmediğini ifade eden Kara, “Sık görülen reflü hastalığının sadece özel bir yüze dönüşmesi vardır eğer baretüzü foks yoksa hiçbir şeye dönüşmez. Hepatit-b hastasının karaciğerde iltihap oluşturmuş bir enfeksiyonu varsa da ve bu durum zamanında tespit edilip tedavi edilmezse karaciğer sirozuna, karaciğer yetmezliğine, karaciğer kanserine kadar gidebilir. 45 yaşındaki bireye hiçbir şikayeti olmasa dahi kolonoskopik tarama yapmak gerekiyor. Eğer bu tarama yapılmazsa başka organlara sıçramış bir kalınbağırsak kanseri ile karşımıza gelebilir” dedi.

    “KOLONOSKOPİ İÇİN 2 VEYA 3 GÜNLÜK DİYET ÖNERİSİ OLABİLİR”

    Kolonoskopi işlemi için kalın bağırsağın temiz olması gerektiğini söyleyen Kara, “Bunun için de bazı kalın bağırsak boşaltıcı ‘laksatif’ denilen ilaçlar verilir. 2 veya 3 günlük diyet önerisi olabilir, hasta beslenmesine dikkat etmeli ve bazı gıdalardan uzak durmalı, sıvı ağırlıklı beslenmesi önerilmektedir. Hasta, tüm bunlara düzenli bir şekilde uyduktan sonra gerekli işlem için hazır demektir. Üst gastrointestinal sistem endoskopisinde ise hastanın 6-8 saat açlığı yetmektedir” dedi.

    “Komplikasyon son derece nadirdir”

    Endoskopik işlemlerin özellikle üst gastrointestinal sistem endoskopisi ve kolonoskopinin oldukça güvenilir işlemler olduğunu vurgulayan Kara, “Komplikasyon son derece nadirdir. Sık görülen komplikasyon özellikle ağrıdır. İşlem sırasında bağırsaklara hava verilir bu durumda bağırsak gerilmesine bağlı ağrılar oluşabilir. Ek bir işlem olmadığında bu işlem için komplikasyonsuzdur denilebilir” ifadelerini kullandı.

    Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Muammer Kara, reflü hastalığı ve belirtileri hakkında şöyle konuştu:

    “Reflü hastalığı, toplumun 5’te 1’inde görülen bir hastalıktır. Tipik belirtisi göğüse doğru bulantı ve kusma olmadan istemsiz bir şekilde mide içeriğinin yemek borusuna doğru çıkması, göğüs arkasında yanma ve ağrı oluşturmasıdır. Nadir olarak boğaz ağrısı ve öksürük de belirtileri arasında yer alır. Reflü hastalığının farklı belirtileri olduğu gibi diş ve diş eti sorunlarına sebep olabilir. Reflü hastalığı, kronik bir hastalıktır, ilaçlar sadece semptomları baskılamaya yarar, yemek borusunda hasar oluşmuşsa o hasarı da düzeltir ancak hastalığı ortadan kaldırmaz. Bu yüzden reflü hastalığının asıl tedavisi yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmaktır. Örneğin bu hastalar yemeklerini az ve yavaş yemelidir, yatmadan en az 3 saat önce yeme-içme işlemini bırakmış olmalılar, özellikle gece rahatsız eden belirtiler varsa yatağın baş tarafını meyillendirmek şeklinde düzeltebilir. Özel bir beslenme diyeti yoktur, yemek yedikten sonra uzanmamak, az ve sık yemek yemek, gazlı ve alkollü içeceklerden uzak durmak, hastaya dokunan şeylerden uzak durması gerekmektedir. Bu dokunan şeyler bazen günlük yapılan işler de olabilir. Mesela ayakkabı bağlamak gibi, hasta burada çömelerek işini yapmalıdır. Hasta sigara içiyorsa mutlaka bırakmalıdır.”

  • Valencia, ambulansla oyundan çıktı!

    Sivasspor ile Fenerbahçe müsabakasının şimdi 7. dakikasında bir sakatlık yaşandı.

    Bu dakikada Sivasspor ceza alanına gelen ortada Ali Şaşal Vural ile Enner Valencia çarpıştı. İki futbolcu, konum sonrası yerde kaldı.

    Daha sonra Valencia için oyun alanına ambulans dahil oldu ve Ekvadorlu futbolcu ambulansla oyundan çıktı. Valencia’nın şuurunun açık olduğu öğrenildi.

    Fenerbahçe’de oyundan çıkan Enner Valencia’nın yerine Diego Rossi oyuna dahil oldu.

  • Antalyaspor: “3 puan için mutluyuz”

    Spor Toto Muhteşem Lig’in 32. haftasında VavaCars Fatih Karagümrük’ü deplasmanda 1-0 yenen Fraport TAV Antalyaspor’da teknik sorumlu Alfons Groenendijk, 3 puandan ötürü memnun olduklarını söyledi.

    Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan uğraşın akabinde düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan Groenendijk, skora gereksinimlerinin olduğu bir periyotta galip geldikleri için keyifli olduklarını tabir etti.

    Futbolda taktik disiplinin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Groenendijk, “Bir gol daha bulup maçı erken koparabilirdik. Yakaladığımız fırsatları değerlendiremedik ve son dakikada rakibe net bir baht verdik. Futbol; çaba, azim, istek ve hırstan ibarettir. Bunları da eklediğinizde bugün gelen 3 puanın değeri arttı. Tüm bunları alana yansıtıp 3 puan aldığımız için ayrıyeten memnunum. Bugünkü skor bizi daha rahat bir pozisyona taşıdı. 3 puanı getirecek oyunu Beşiktaş karşısında da oynamak istiyoruz.” diye konuştu.

    Hafta içinde ekiple gereken tüm konuşmaları yaptıklarını ve kadro ruhunu geri getirmek için yapılan toplantıların işe yaşadığını da kelamlarına ekleyen Alfons Groenendijk, şunları kaydetti:

    “Son 2 maça gol yiyerek başlayan bir Antalyaspor vardı, bugün tam aykırısı bir durum oldu. Bu sene istikrarsızız. Oyun ve skor manasında istikrarımız yok. Bunu başarabilseydik ligde daha farklı konumda olurduk. Bugün, nasıl oynamamız gerektiğinin yanıtını veren futbolcu topluluğu vardı. Bu işin sırrı da burada saklı.”

  • Brighton Ada’da birincisi yaşadı

    İngiltere Premier Lig’in 34. haftasında Brighton, alanında Wolverhampton ile karşı karşıya geldi. Brighton, müsabakadan 6-0’lık galibiyetle ayrıldı.

    Müsabakada Brighton’a galibiyeti getiren golleri 6 ve 66’da Deniz Undav, 13 ve 26’da Pascal Gross ve 39 ile 48’de Danny Welbeck attı.

    Brighton, Premier Lig’de birinci kere bir maçta 6 gol atma sevinci yaşadı.

    Bu sonucun akabinde Brighton, ligde 52 puana yükseldi. Wolverhampton, 37 puanda kaldı.

    Brighton, gelecek hafta Manchester United deplasmanına gidecek. Wolverhampton alanında Aston Villa ile karşı karşıya gelecek.

    Görsel Kaynak: Brighton / Twitter

  • Rusya’ya domates ihracatında kota 350 bin tondan 500 bin tona çıkarıldı

    Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yaptıkları son görüşmede çıkan karar sonucunda Türk domatesi Rus sofralarındaki yerini daha güçlü bir şekilde alacak. Rusya’ya domates ihracatında kota 350 bin tondan 500 bin tona çıkarıldı.

    Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrasında önce Rusya’ya ihracatı yasaklanan sonrasında kotaya tabi olan domatesin ihracatında son anlaşmayla kota 150 bin ton birden artırıldı. Bu kota artışı sektörde yüzleri güldürdü.

    Taze domatesin 2022 yılında 377 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 150 bin tonluk kota artışının Rusya’ya domates ihracatının yolunu güçlü bir şekilde açtığını dile getirdi.

    Türkiye’nin domates ihracatında Rusya’nın uzun yıllar lider ülke olduğunu son yıllarda kota sorunları nedeniyle Rusya pazarında güç kaybı yaşadıklarını aktaran Uçak, “Rusya’ya 2021 yılında 68 milyon dolar olan taze domates ihracatımız 2022 yılında 33 milyon dolara geriledi. Bu karar sonrasında Rusya’ya domates ihracatımızın tekrar toparlanmasını ve Rusya’nın lider ülke konumuna yükselmesini bekliyoruz. Sektörün önünü açan karar nedeniyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu kararın üreticilerimize ve ihracatçılarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

    Domates ihracatı 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 22’lik artışla 145 milyon dolardan 203 milyon dolara ulaştığı bilgisini veren Başkan Uçak, domates ihracatının bu olumlu karar sonrasında 2023 yılı sonunda 500 milyon dolara ulaşabileceğini sözlerine ekledi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yusuf Günay’dan Ali Koç’a cevap!

    Türkiye Futbol Federasyonu Lider Vekili Yusuf Günay, toplumsal medya hesabından bir açıklama yaptı.

    Günay, Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un kendisi hakkında yaptığı açıklamalara karşılık verdi. Yusuf Günay, açıklamasında “Sayın Koç, bulunduğu makamın ehemmiyet ve mahiyetini idrak ederse, yakışıksız üslup ve telaffuzlara muhtaçlığı kalmayacaktır” tabirlerini kullandı.

    İşte Yusuf Günay’ın açıklamasının tam metni:

    “Fenerbahçe Spor Kulübü Lideri Ali Koç’un, şahsımı amaç alan kelamları üzerine açıklama yapma gereği doğmuştur.

    Ülkesi ve milletine hizmet etmeyi misyon bilen biri olarak, Sayın Koç’un kelam ettiği, ‘eski bir bürokrat’ unvanını taşımaktan, onur ve gurur duyuyorum.

    Büyük topluluklarda yöneticilik yapmak büyük sorumluluk gerektirir. Hakkaniyet ve adalet ister. Lakin en çok da hürmet ister. Kişi ve makamlara, temsil ettikleri topluluklara hürmetle yaklaştığım üzere, tıpkı saygıyı beklemek de en doğal hakkımdır.

    Kibir, zihinsel körlük getirir. Diğerlerine saldırganlık yaparak; iftira ve hakaret ederek başarılı olunamayacağı artık görülmelidir.

    Sayın Koç, bulunduğu makamın değer ve mahiyetini idrak ederse, yakışıksız üslup ve telaffuzlara gereksinimi kalmayacaktır.

    Hürmetlerimle… Yusuf Günay”

  • Hull City üstünlüğünü koruyamadı!

    Champhionship 45. hafta maçında Hull City, alanında Swansea City ile 1-1 berabere kaldı.

    Champhionship 45. hafta maçında Hull City, alanında Swansea City ile karşılaştı.

    The MKM Stadium’da oynanan maç 1-1 eşitlikle sona erdi. Hull City 3. dakikada Cabango’nun kendi kalesine attığı golle 1-0 öne geçti. 39. dakikada Cundle eşitliği yakaladı.

    Hul City’de Ozan Tufan maça birinci 11’de başladı ve 79 dakika alanda kaldı.

    Swansea City ligde 4 maç sonra puan kaybetti. HUll City bu sonuçla puanını 57 yaptı. Swansea City ise 63’e çıkardı.

  • Gölcük Depremzedelerin Yanıdna Olmaya Devam Ediyor

    Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, belediye imkanları ile temin edilen yardım malzemeleri ile doldurulan tırı depremzedelere dağıtılmak üzere Hatay’a uğurladı.

    Gölcük Belediyesi Hatay’da depremzedelerin yaralarını sarmak bölgenin ihtiyaçlarını karşılamak için tüm imkanlarını seferber etmeye devam ediyor. Depremin ilk günlerinden itibaren 87 araç 231 personelle Hatay’da çalışmalarını sürdüren Gölcük Belediyesi, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir kamyon dolusu yardım malzemesi hazırladı. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, özenle hazırlanan yardım tırını Hatay’a uğurladı.

    YARDIM MALZEMELERİ DEPREMZEDELERE DAĞITILACAK

    Hatay’da depremzedelerin yanında olmaya devam edeceklerini söyleyen Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Hatay’da 87 araç 231 personelle yürütülen dezenfeksiyon ve ilaçlama çalışmalarını koordinasyon görevimiz kapsamında, bugün; Gölcük Belediyesi tarafından temin edilen, çadırlardan haşere ve sürüngenleri uzak tutmak için kullanılmak üzere, 4 ton kükürt ve 1.300 kg naftalin ile depremzedelere dağıtılmak üzere, su ve erzak taşıyan Gölcük Belediyesi kamyonunu deprem bölgesine uğurladık. Başkan Sezer, Deprem afetinin meydana geldiği ilk günden itibaren depremzede vatandaşlarımızın yanında olmaya devam ettik. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dostluk ve Barış İçin Dünya Çocukları Bir Arada

    Alper Taşdelen: “Bizim anlayışımızda egemenliğin de, iradenin de, bu vatanın da sahibi milletin kendisidir. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk aydınlığı.”

    Çankaya Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında düzenlediği “Dostluk ve Barış İçin Dünya Çocukları Bir Arada” başlıklı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Uluslararası Programı ATA Sahne Sanatları ve Gösteri Merkezi’nde şenlik havasında gerçekleştirildi. 

    Çankaya Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Uluslararası Programı kapsamında Türk ve Dünya çocukları bir araya geldi. ATA Sahne Sanatları ve Gösteri Merkezi’nde düzenlenen ve 10 ülkenin kendi kültürünü yansıttığı danslar ile Çankaya Belediyesi gündüz bakımevleri çocuklarının gösterileri şenlik havasında geçti. Çankaya Belediyesi halk dansları topluluğu Hoy-Tur’un yıldız dansçılarının sahne performansı da izleyenlerden büyük beğeni aldı.   

    Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe birçok ülkenin büyükelçileri ve büyükelçi temsilcileri ile yüzlerce vatandaş katıldı.

    EGEMENLİĞİN, İRADENİN, VATANIN SAHİBİ MİLLETİN KENDİSİDİR

    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın, Türk Ulusu ve mazlum milletlerin tümü için çok anlamlı bir bayram olduğunu kaydeden Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize armağan ettiği ulusal egemenlik kavramı hem Türk Ulusu hem de emperyalizm altında olan bütün uluslar için çok anlamlı bir kavramdır. Çünkü, ulusal egemenlik kavramı, egemenliğin bir tek Osmanlı Padişahına ait olduğu günlerden egemenliğin halka, millete verildiği günün adı. Biz tek adama karşıyız. Bizim anlayışımızda egemenliğin de, iradenin de, bu vatanın da sahibi milletin kendisidir” dedi.

    HİÇBİR GÜÇ BİLİMİN, AKLIN VE MİLLET EGEMENLİĞİNİN ÜSTÜNE ÇIKAMAZ

    Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözlerini hatırlatarak konuşmasını sürdüren Alper Taşdelen şunları söyledi:

    “Bilim sürekli değişir. Çünkü hayat değişir. Atatürkçülüğün bize en büyük armağanı da budur. Hayat değiştikçe, bilim değiştikçe değişimin kendisi hayat bulur. Bu nedenle Ulu Önder Atatürk ‘ulusal egemenlik’  kavramıyla egemenliğin kendisiyle çocukları gelişimi temsil etmesi açısından, devrimcilik ilkesini de gelişimi de Türk gençliğine armağan etmiştir. O nedenle Atatürkçülükle, Cumhuriyetle, Devrimlerle mücadele etmek nafiledir. Hiçbir güç hiçbir irade bilimin, aklın ve millet egemenliğinin üstüne asla çıkamayacaktır. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk aydınlığı.”  

    DÜNYA ÇOCUKLARI HEP BİRLİKTE

    Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türk ve farklı kültürlerden çocukları bir araya getirdi. Etkinlik kapsamında, Çankaya Belediyesi kreşlerinde eğitim gören minikler, Çankaya Belediyesi Hoy-Tur Halk Dansları Topluluğu, Tevfik Fikret Okulları Korosu ve yabancı ülkelerin hazırladıkları şarkı ve dans gösterileri keyifle izlendi.  

    Peru, Ukrayna, Çin, Filipinler, Kırgızistan, Kırım, Arjantin, Güney Kore, Meksika’nın çocuklarının sergilediği gösteriler, farklı ülke kültürlerini Türkiye’ye taşıdı. Çankaya Belediyesi kreş çocukları da yaptıkları dansların yanı sıra jimnastik gösterisi ve şarkılarla geceye renk kattılar. Etkinlikte finali ise Çankaya Belediyesi’nin dünya şampiyonu dans grubu Hoy-Tur’un yıldız dansçıları gerçekleştirdi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması alkışlar arasında tamamlandı. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ‘İzindeyiz Atam’ mikro art sergisi OPET sponsorluğunda Yapı Kredi bomontiada’da

    Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün portreleri, mikro art sanatı ile küçük objelerde devleştirildi. OPET’in sponsorları arasında yer aldığı ‘İzindeyiz Atam’ Atatürk sergisi, Yapı Kredi bomontiada GALERİ’de kapılarını açtı. Sergi, 21 Mayıs’a kadar Yapı Kredi bomontiada GALERİ’de sonrasında ise 30 Ağustos – 12 Kasım tarihleri arasında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde ziyarete açık olacak. 

    Ömrü, bir ulusa özgürlüğünü ve Cumhuriyet’ini kazandırma mücadelesi ile geçen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün portreleri, ‘İzindeyiz Atam’ sergisinde özel bir çalışmayla bir araya getirildi. Mikro art sanatçısı Hasan Kale, Atatürk portrelerini bir kibrit çubuğu, bir kelebek kanadı gibi küçük objelere taşıdı. ‘Ulu Önder’in 23 eserde resmedildiği ‘İzindeyiz Atam’ sergisi, OPET’in de sponsorluğunda, Yapı Kredi bomontiada GALERİ’de 21 Mayıs’a kadar ziyarete açık olacak. 

    Sanata dair yepyeni bir konuşma dili

    Mikro art sanatında resim ve heykeller, çeşitli objelere mercek veya mikroskopla görülebilecek küçüklükte uygulanıyor. Atatürk portrelerini küçük objelere işleyen Hasan Kale, gözle görülemeyene sanat işlemek olarak tanımlanan mikro art sanatını şu sözlerle anlatıyor: “Es geçtiğimiz çöp dediğimiz bazen görmediğimiz bütün o minicik objeleri birer sanat kapsüllerine çevirerek değişik pencereleri açan, başka bakış açıları getiren ve sanata dair yepyeni bir konuşma dili oluşturan bir sanat dalı mikro art.” 

    Sanat hayatında, 47 yıl boyunca resmin her dalıyla ilgilenen Hasan Kale, 80’li yıllarda minyatür sanatı ile ilgili çalışmalar gerçekleştirdi. Kale, 90’lı yıllarda, bir gece fırça çalışması yaparken 1 mm’ye neler yapılabilir sorusunun aklına düşmesiyle mikro art çalışmalarına başladı. The Sun gazetesi tarafından ‘Türkiye’nin Microangelo’su’ olarak dünyaya lanse edilen Hasan Kale, mikro art eserleri, büyük yağlıboya eserleri, mücevher ve endüstriyel tasarımları, sanatını kültürle harmanladığı televizyon programları, üniversitelerde verdiği seminerler, workshop’lar ve sergileriyle sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. 

    ‘İzindeyiz Atam’ sergisi, Yapı Kredi bomontiada GALERİ’nin ardından, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde 30 Ağustos – 12 Kasım tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyükşehir’in ücretsiz spor eğitim kurs başvuruları başladı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, özel yetenek sınavlarına başvuru yapan gençlere ücretsiz kurslar düzenliyor. Bu kapsamda 30. Dönem POMEM kurs kayıtları başladı

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, özel yetenek sınavlarına başvuru yapan gençlere ücretsiz kurslar düzenliyor. PAEM, Spor Liseleri, MSÜ, POMEM, PMYO, BESYO, Askeri Okullar ve Görevde Yükselme gibi hazırlık kursları alanında uzman antrenörler eşliğinde sınav dönemine uygun zamanlarda faaliyet gösteriyor.

     

    30. DÖNEM POMEM KURS KAYITLARI BAŞLADI

    Özel Yetenek Sınavlarına Hazırlık Kursları kapsamında 30. Dönem Polis Meslek Eğitim Merkezi (POMEM) sınavlarına hazırlanan öğrenciler için kurs başvuruları başladı. Geçtiğimiz dönemde sınavlara Büyükşehir’in kurslarında ücretsiz olarak hazırlanan çok sayıda genç, polislik mesleğine adım atmayı başarmıştı. Aynı şekilde 29. Dönem POMEM hazırlık kursları tamamlanmış olup Büyükşehir’in kurslarına katılan 20 kursiyer polis memuru olmaya hak kazandı.

     

    ÜCRETSİZ HAZIRLANMA OLANAĞI

    Polis olmak isteyen gençler hayallerine Büyükşehir’in kurslarıyla ulaşıyor. İzmit Atletizm Pisti’nde kondisyon antrenmanları ile başlayacak çalışmalar daha sonra Vezirçiftliği Spor Salonu’nda bire bir ölçülere uygun olarak alanında uzman antrenörler eşliğinde yapılacak. Kurs kayıt sürecinde kursiyerler başvurularını Kilavuzgenclik.kocaeli.bel.tr üzerinden bir adet vesikalık fotoğraf ve KPSS sonuç belgelerini yükleyerek başvurusunu gerçekleştirebilecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye: “Sizin isminize utanıyoruz”

    Galatasaray Spor Kulübü, Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un Yüksel Divan Heyeti toplantısındaki kelamlarının akabinde açkıklama yaptı.

    Galatasaray’ın açıklamasında, “116 yıllık güzide rakibimiz, başındaki yöneticiler yüzünden, kuruluşundan bu yana düşmediği bir düzeye indi.” denildi.

    İşte Galatasaray’ın ‘Biz, sizin isminize utanıyoruz’ başlıklı açıklaması:

    “Hemen her gün arka arda yaptığınız tutarsız açıklamaların büyük bir kısmına, toplumsal gerginliği artırmamak ismine, karşılık vermiyoruz.

    Kullandığınız kutuplaştırıcı lisandan, iftira dolu söylemlerinizden, yarattığınız kıssalarla yaptığınız manipülasyonlardan ve toplumu ayrıştırmaktan artık vazgeçin.

    116 yıllık güzide rakibimiz, başındaki yöneticiler yüzünden, kuruluşundan bu yana düşmediği bir düzeye indi.

    Başarısızlıklarınız, şahsi hesaplarınız ve çıkarlarınız için kullandığınız nefret lisanıyla Türk sporunu ve insanlarımızı daha fazla germeyin.
    Biz, tarihte hiç görülmemiş bu utanç dolu düzeye inmeyeceğiz. Alanda kalmaya ve orada kazanmaya devam edeceğiz.

    Galatasaray Spor Kulübü.”

  • Nenad Bjelica: “Değişik senaryolar gördük”

    Trabzonspor Teknik Yöneticisi Nenad Bjelica, Konyaspor yenilgisi sonrası açıklama yaptı.

    Nenad Bjelica gayretin akabinde şu sözleri kullandı: “Geçen hafta oynadığımız Sivas maçı ve bu. 2 misal maçlar, bilhassa kırmızı kartlardan sonra değişen senaryolar gördük. Birinci yarıda düzgün futbol ortaya koyduğumuzu söyleyebilirim. 11’e 10’dan sonra natürel ki daha kolay olmadı bizim ismimize. İkinci yarı çok istediğimiz gibi olmadı.”

  • Andrea Pirlo: “Hiçbir şeyi istediğimiz üzere yapamadık”

    Spor Toto Harika Lig’in 32. haftasında Fraport TAV Antalyaspor’a meskeninde 1-0 mağlup olan VavaCars Fatih Karagümrük’te teknik yönetici Andrea Pirlo, alanda hiçbir şeyi istedikleri üzere yapamadıklarını söyledi.

    Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yapılan uğraşın akabinde düzenlenen basın toplantısında konuşan İtalyan teknik adam, dönemin en makus maçını oynadıklarını belirterek, “Gol atamadık, boş koşu yapamadık, hareketlenemedik, topu çeviremedik, hiçbir şeyi istediğimiz üzere yapamadık.” dedi.

    Antalyaspor maçını unutup süratli bir biçimde toparlanmak istediklerini vurgulayan Pirlo, “Maalesef 3 haftalık bir aramız var, uzun bir ortaya gireceğiz. Ortanın akabinde daha âlâ olmak için tahlil yapacağız. Fakat uzun bir orta var önümüzde.” sözlerini kullandı.

  • MotoGP İspanya ayağındaki sprint yarışında Brad Binder birinci oldu

    MotoGP Dünya Şampiyonası’nın 4. ayağı İspanya Grand Prix’sindeki sprint yarışını, Red Bull KTM grubunun Güney Afrikalı motosikletçisi Brad Binder kazandı.

    Dönemin 4. gayreti öncesi gerçekleştirilen sprint yarışı, İspanya’nın Jerez kentiyle tıpkı ismi taşıyan 4,4 kilometrelik pistte 11 tıp üzerinden yapıldı.

    Red Bull KTM grubundan Avustralyalı Jack Miller, ikinci sıradan başladığı sprint yarışının 4. tipinde tepeye yerleşmeyi başardı.

    Kalan kısımda kadro arkadaşı Miller ile birincilik çabası veren Güney Afrikalı Brad Binder, bitime iki tıp kala liderliği ele geçirerek bitiş çizgisine birinci sırada ulaştı ve 12 puanı hanesine yazdırdı.

    Yarışı Binder’dan 0.428 saniye sonra geçen Ducati Lenovo’nun İtalyan şoförü Francesco Bagnaia ikinci, başkanın 0.680 saniye gerisindeki Miller ise üçüncü sırayı aldı.

    Sprintte 9. sırayı elde eden Marco Bezzecchi (Mooney VR46), 65 puanla şampiyonadaki liderliğini sürdürdü. İtalyan sürücüyü, 62 puanla vatandaşı Bagnaia izledi.

    Pazar günü TSİ 16.00’da başlayacak İspanya Grand Prix’si öncesi pilotlar klasmanı şöyle:

    1. Marco Bezzecchi (İtalya): 65 puan

    2. Francesco Bagnaia (İtalya): 62

    3. Maverick Vinales (İspanya): 48

    4. Alex Rins (İspanya): 47

    5. Johann Zarco (Fransa): 46

  • Litecoin Halving’ine 100 Gün Kaldı: İşte Bilmeniz Gerekenler!

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere tanınan altcoin Litecoin için üçüncü halving aktifliğine resmi olarak 100 gün kaldı! Birçok uzmanın yakından takip ettiği 3.yarılanma aktifliği için geri sayım başlarken uzmanlar, yatırımcıların bilmesi gereken kritik noktaları açıkladı! İşte detaylar…

    Litecoin için geri sayım başladı: Pekala halving ile ne olacak?

    Bildiğiniz üzere Litecoin (LTC)’in üçüncü yarılanmasına resmi olarak 100 gün kaldı ve 2 Ağustos 2023’te, 2.520.000 numaralı blokta gerçekleşmesi bekleniyor. Uzmanlar, ağın hash oranı dalgalanmaları nedeniyle tarihin değişebileceğini aktarıyor.

    Litecoin’in yarılanması her dört yılda bir 840.000 bloktan sonra gerçekleşir ve madenciler evvelkinden yüzde 50 daha az coin alırlar. Litecoin, 2011’deki lansmanından bu yana iki yarılanma aktifliği geçirdi ve madenciler şu anda ödül olarak 12,5 LTC alıyor. Litecoin’in madencilik mükafatları, yaklaşan yarılanma aktifliği ile 6,25 LTC’ye düşürülecek. Litecoin’in doğuşunda madenciler 50 LTC alıyordu, fakat 25 Ağustos 2015’te 840.000 block yüksekliğindeki birinci yarılanmadan sonra ödül 25 LTC’ye düşürüldü. 5 Ağustos 2019’da, ikinci yarılanma 1.680.000 blok yüksekliğinde gerçekleşti ve ödül yarı yarıya azaldı.

    Litecoin

    Şu anda Litecoin ağında her gün yaklaşık 576 blok kazılmakta ve 7.200 LTC oluşturulmaktadır. Lakin, üçüncü yarılanmanın akabinde günlük LTC üretimi 3.600’e düşecek. Sonuç olarak, LTC arz oranı düşecek ve potansiyel olarak yatırımcılardan gelen talepte bir artışı tetikleyebilir. Uzmanlara nazaran bu da varlıkların genel kıymetini olumlu istikamette etkileyebilir.

    Litecoin’in üçüncü yarılanması LTC’yi nasıl etkileyecek?

    Yarılanma olayının Litecoin’in fiyatı üzerindeki tesiri hakkında çok fazla spekülasyon yapıldı. Kripto topluluğunun birtakım üyeleri aktifliğin akabinde varlığın bedelinin artacağına inanırken, başkaları halihazırda fiyatlandırıldığı için yarılanmanın hiçbir tesiri olmayacağını düşünüyor.

    Litecoin’in yarılanma olayına ait optimist bakış açısı, Bitcoin’in her dört yılda bir gerçekleşen kendi yarılanmasını takip eden tarihi fiyat trendlerine dayanıyor. Litecoin üzere Bitcoin’in yarılanması da enflasyon oranının düşmesine yardımcı olur ve madencilerin blok mükafatlarını yüzde 50 oranında azaltır. Bitcoin’in hakimiyeti göz önüne alındığında, yarılanmalar tarihî olarak piyasada değerli aksaklıklara neden oldu. Bitcoin’in 2016 ve 2020’de yarılanmasının akabinde piyasada, takip eden yıllarda birçok kripto varlığın tüm vakitlerin en yüksek düzeylerine ulaşmasıyla sonuçlanan ralliler yaşandı.

    Ancak, on-chain datalar Litecoin’in evvelki yarılanma olaylarının tıpkı tesirleri yaratmakta başarısız olduğunu gösteriyor. 2015 ve 2019’daki LTC fiyatları çoğunlukla ağın yarılanmasına reaksiyonsuz kaldı. En son yarılanmadan evvel Litecoin’in bedeli düşmüş ve bu düşüş olaydan sonra da devam etmiştir. Bu nedenle uzmanlara nazaran, Litecoin’in fiyatının yarılanmadan sonra hangi istikamette hareket edeceği bilinmeyen gözüküyor.

    Halving nedir?

    Halving, kripto madencilerinin bir blockchain’indeki süreçleri doğrulamak için aldıkları mükafatların yarıya indirildiği bir sistemdir. Bu, bir dijital varlığın yeni ünitelerinin yaratılma suratını yavaşlatmak, böylelikle arz ve talep prensiplerine nazaran kıtlık yaratmak ve potansiyel olarak varlığın kıymetini artırmak için yapılır. Dolanımdaki kripto paraların sayısını azaltarak, yarıya indirmenin enflasyona karşı koyması ve kripto para ünitesi için sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme yörüngesini teşvik etmesi amaçlanmaktadır.

  • Bodrum Tanıtma Vakfı’nın Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı, La Quinta By Wyndham Bodrum Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi

    Toplantıya Bodrum Belediye Başkanı ve Bodrum Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon, Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Erdoğan Başeymez, Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan, IMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç ve BOTAV üyeleri katıldı.

    BOTAV Genel Kurulu, olağan gündemiyle divan heyetinin oluşturulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. 2022 yılı faaliyet raporu, gelir gider ve bilanço tablolarının okunmasının ardından geçmiş dönem yönetim kurulu ve denetleme kurulları ibra edildi. 2023 yılı aidatları belirlenirken 2023 yılı bütçesi üzerine görüşmeler gerçekleştirildi. Vakfa yeni üye olacak ve üyelikten ayrılacak işletmelerin genel kurula sunumu ve kabulüyle devam eden toplantı, yeni yönetim kurulu ve denetleme kurulunun seçilmesiyle sona erdi.

    Kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen geçmiş dönem BOTAV üyelerine teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Aras, “BOTAV yönetim kurulu toplantımızı yapmak üzere bir araya geldiğimiz bugünün kentimize, sektörümüze ve bu sezonda ağırlayacağımız misafirlerimiz için güzel geçmesini diliyorum. Son dönemde geçmişten bugüne kadar yapılan çalışmaların üzerine bizler de katkı koyarak sürdürmeye devam ediyoruz. Tanıtım, sürekli güncel ve canlı olması gereken bir husus. Artık günümüzde bütün tanıtım materyalleri ve mecraları değişti. Biz de bunun için bir arayışa girdik yönetim kurulu olarak ve bir dijital platform oluşturmaya karar verdik. Bu dijital platformu oluşturmak için firmalarla görüştük ve bir yazılım üzerinde anlaştık. Bu yazılımı da başladık yapmaya. Tabii ki biraz uzun sürdü. Araya salgın ve orman yangınları girdi ardından deprem ve değişik bir dönem geçirdik. Maalesef 3-4 yıldır ülkemiz ciddi travmalarla karşı karşıya kaldı. Tabii ki turizm sektörü de öyle oldu. Hepimiz gündemimizi değiştirmek ve bütçemizi yeniden şekillendirmek durumunda kaldık. Tabii ki vakıf da bundan etkilendi. Ancak her zaman daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bahsettiğimiz dijital tanıtımla ilgili altyapı çalışmaları tamamlandı. Sabit içerikler dahil edildi ancak BOTAV üyelerimizin de içinde bulunduğu değişken içerikler, oteller, restoranlar, havaalanı, marinalar gibi işletmelerin dahil olması gereken bölüm henüz tamamlanmadı. Bunun için orada bir ekip kurup hızlı bir şekilde önümüzdeki süreçte bunu gerçekleştireceğiz. En azından dijital platformumuz tamamen amacına uygun hale getirilecek bu konuda şüpheniz olmasın, bu konuda kararlıyız.”

    Reklamın sadece dijitalden değil diğer mecralardan da yapılması gereğinin altını çizen Başkan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Açık hava reklamları, televizyon reklamları, basılı yayınlar. Bunların hepsi bir bütün. Aynı zamanda katılacağımız fuarlar, ülkemize davet edeceğimiz turizmle ilgili otoriteler, tur operatörlerinin gezileri ve Bodrum Turizm Forumu gibi özellikle uluslararası profesyonellerin katıldığı paneller gibi çalışmalar. Bunların hepsi Bodrum’un tanıtımına katkı sağlayan ve BOTAV tarafından organize edilmesi ve yönetilmesi gereken işler.”

    Bodrumun marka değerini yükseltmenin, daha üst seviyelere çıkarmanın doğru tanıtımlar gerçekleştirmekten geçtiği vurgusunu yapan Aras, Bodrum’ un özel bir destinasyon olduğunun altını çizdi.

    Başkan Ahmet Aras, Bodrum’un tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra sağlıktan gastronomiye kadar geniş bir alanda yeni imkanları devreye sokmanın öneminden bahsederken; deniz, tarih, spor, gastronomi ve kültür turizminin önemine vurgu yaptı.

    BOTAV olarak yaptıkları işlerden de kısaca bahseden Başkan Aras, Akdeniz Turizm Forumu (Malta), Bodrum Turizm Meeting Reflections, World Turizm Fair (London), Botav Center, Gastronomi Merkezi ve Akademisi, katılım sağlanan uluslararası fuarlar ile ilgili bilgiler verdi.

    Bodrum’un kendisinin bir güç olduğunu söyleyen Başkan Aras, “Sivil Toplum Kuruluşları, hastaneler, havalimanı ve marina işletmeleri, odalar, dünyaca ünlü marka oteller ve bunun gibi birçok güçlü üyeleri bir arada bulunduran tek vakıfız diyebilirim. Birlikte yaşadığımız sinerji ile ilçemize katkının yeni stratejiler, yeni yöntemler bulmaktan ve üretmekten geçtiğini bilmenin 2023 turizm sezonunun yeni fırsatlarla geleceğine inanıyor; siz kıymetli üyelerimize başarılar diliyorum. Ayrıca geçmiş dönemde kurullarda görev almış tüm arkadaşlarımıza katkılarından ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum, yeni görev alan arkadaşlarımıza da görevlerinde başarılar diliyorum” diye konuştu.

    Başkan Aras, BOTAV Genel Sekreterliği’ne de turizmci iş insanı Galip Gür’ün getirildiğini açıkladı ve kendisine başarılar diledi. Genel Sekreter Gür ve yönetim kurulu üyeleri yaptıkları konuşmalarda gerçekleşen genel kurulun Bodrum ve BOTAV için hayırlı olmasını diledi.

    Ahmet Aras başkanlığında seçilen yeni yönetim kurulu üyeleri şöyle:

    Asil Üyeler: Mahmut Kocadon, Alptekin Polat, Hamdi Akın, Erdem Ağan, Süleyman Uysal, Nurçe Erben, Ersin Pamuksüzen, Hıfzı Ali Güreli

    Yedek Üyeler: Alişir Şahin, Özgen Özyurt, Hadi Türk, Deniz Akaltan, Serdar Baş, Erdem Başarır, Itır İpekel Tsiropoulos, Bülent Kaya, Volkan Öksüz

    Denetleme Kurulu Üyeleri

    Asil Üyeler: Pehlül Yıldırım, Sedat Balıkçı, Mustafa Özçetin

    Yedek Üyeler: Mert Sayın, Barbaros Güneş, Kadir Sevim

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • KO-MEK’te çifte sergi çifte mutluluk

    KO-MEK kursiyerlerinin el emeği göz nuru eserlerinin yer aldığı sergiler bu kez Gebze ve Darıca  ilçe sergileri ile devam etti.

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları (KO-MEK), her yıl bahar şenliği havasında düzenlediği ve artık geleneksel hale gelen ilçe sergilerine İzmit’ten sonra Gebze ve Darıca ile devam etti. Kursiyerlerin bir yıl boyunca ürettiği el emeği göz nuru ürünlerin vatandaşlarla buluştuğu serilerde bir birinden güzel ürünler göz kamaştırdı. Eşsiz eserlerin yer aldığı sergileri gezen ziyaretçiler hazırlanan ürünlere tam not verdi.

    AÇILIŞA KATILIM YOĞUN OLDU

    Gebze Beylikbağı Kültür Merkezinde geçekleştirilen sergiye Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, MHP Kocaeli Milletvekili Adayı Yudum Kaşıkçı, AK Parti Gebze İlçe Başkanı Recep Kaya, MHP Gebze İlçe Başkanı Bülent Özdemir, Gebze Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan, Gebze Halk Eğitim Müdürü Necmettin Türkmen’in yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    SOSYAL MEDYA NEYİMİZ OLUR? 

    Açılış öncesinde “Sosyal Medya Neyimiz Olur”?  adlı söyleşi düzenleyen gazeteci Taha Hüseyin Karagöz konuşmasında teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medya uygulamalarının hayatımızın bir parçası olduğunu ifade ederek, ‘’Sosyal medyada son dönemde oldukça fazla manipülasyon yapılıyor. Etkileşimi fazla olan sayfalarda birçok paylaşım gerçek dışı ve yalan bu tür sayfaları takip etmeyin ve tıklamayın önce kendinizi uzak tutun sonra da başkalarını bilinçlendirerek uzak durmasını sağlayın” diyerek dinleyicilerine uyarıda bulundu.

    KO-MEK İLE HİÇ BİR ZAMAN ENGELİMİ HİSSETMEDİM

    Söyleşinin ardından saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile başlayan program da kursiyerler adına Osman Hamdi Bey Kurs Merkezi Bilgisayar ve Hızlı Klavye Kullanım Kursu kursiyeri Burak Gürses konuşma yaptı. Gürses, “Görme engelli olmama rağmen ailemin desteğiyle hiçbir zaman bu eksikliğimi hissetmedim. Adliyede katip olarak çalışmak istiyorum araştırmalarımız sonucunda KO-MEK’te böyle bir eğitimin olduğunu öğrendim burada eğitimlerimiz çok güzel gidiyor. Biz bu imkanı sunan Başkan Büyükakın’a teşekkür ediyorum” dedi.

    BÜYÜKAKIN: BİZ BİR AİLEYİZ

    KO-MEK kurslarının önemine değinen Başkan Büyükakın, ‘’Kursiyerlerimiz buralarda sadece eğitim almıyor aynı zamanda KO-MEK Bohçası ile evlenecek kızlarımıza çeyiz desteği, KO-MEK Vefası ile ihtiyaç sahiplerine destek olmak gibi birçok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyorlar. KO-MEK ve Kocaeli sıfır atık konusunda tarih yazdı. Bu çalışmalar da KO-MEK’in sadece bir eğitim yeri değil aile yuvası ve üretim merkezi olduğunun da kanıtıdır’’ ifadesini kullandı.

    GEBZE SERGİ AÇILIŞ ÇOCUKLARLA YAPILDI

    KO-MEK’te vefanın ve yardımlaşmanın simgesi olan KO-MEK bohçası yakında düğünü olacak olan kursiyere açılışa katılan protokol tarafından takdim edildi.

    Konuşmaların ardından açılışa katılan protokol ve çocuklar hep birlikte açılış kurdelesini kesti ve sergi vatandaşların ziyaretine açıldı. Sergi alanını gezerek tüm ürünleri inceleyen Başkan Büyükakın emeklerinden dolayı kursiyerlere teşekkür etti.

    BİR DİĞER SERGİ AÇILIŞI DARICA’DA

    Oldukça neşeli bir ortamda gerçekleştirilen bir diğer sergi ise Darıca İlçe sergisi oldu. Adnan Menderes Kültür Merkezinde gerçekleştirilen sergide kursiyerler uzun bir aradan sonra ürünlerini sergilenmekten vatandaşlar da el emeği göz nuru eserleri incelemenin keyfini çıkarttı. Sergi açılışına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, AK Parti İlçe Başkanı Ufuk Akçay, AK Parti İlçe Kadın Kolları Başkanı Selma Gülenç, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Oğuz, Halk Eğitim Müdürlüğü temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    AÇILIŞ ONCESİ SÖYLEŞİ DÜZENLENDİ

    Açılış öncesinde gazeteci Taha Hüseyin Karagöz yine “Sosyal Medya Neyimiz Olur?’’  adlı söyleşini gerçekleştirdi.  Kursiyerler adına konuşan Osman Gazi Kursiyeri Dilek Toprakçı, ‘’Amigurimi kursuna başlarken çok heyecanlıydım ama artık yaptıkça her şey bana kolay gelmeye başladı’’ dedi. Darıca ilçe sergisinde el emeği göz nuru ürünleri gezerek kursiyerlerden bilgi alan Başkan Büyükakın açılışta yaptığı konuşmada tüm kursiyerlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından KO-MEK Bohçası yakında evlenecek olan nişanlı kursiyere takdim edildi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Hyperloop konseptinin ülkemizde bilinmesi ve gelişmesi için çalışıyoruz”

    Türkiye’nin önemli yatırım gruplarından Erciyas Holding, 25-29 Nisan tarihleri arasında TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde ikincisi düzenlenen TEKNOFEST- ‘Hyperloop Geliştirme Yarışması’nda Hyperloop Boru Hattı ile bu yıl da yarışmacı takımlara altyapı desteği sağlıyor.

    Erciyas, TÜBİTAK RUTE- Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü için farklı üniversitelerden 17 takımın yarıştığı organizasyonda öğrencilerin prototip araçlarını yarıştırabilmeleri için 208 metre uzunluğunda ve 1.2 metre çapındaki Hyperloop Boru Hattı’nı üretti. TEKNOFEST alanına kurulan Avrupa’nın en uzun prototip Hyperloop Yarışma Hattı, genç bilim meraklılarından ve ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. 

     

    Erciyas Holding İcra Kurulu Başkanı Emre Erciyas, ikinci kez yarının konsepti Hyperloop ile TEKNOFEST’te yer almaktan mutlu olduklarını belirterek, “Hyperloop konseptinin ülkemizde daha fazla tanınması, bilinmesi, gelişmesi ve gençlerimizin bu teknolojiye olan ilgilerinin artması adına üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bilim zaten merak etmekle, araştırmakla başlar gelişir. Dolayısıyla bilim meraklısı gençlerimizin bu teknolojiye olan ilgilerinin her geçen gün artması ülkemiz adına çok sevindirici. Çünkü, onların bu merakı bizlerin gelecek umutlarımızı güçlendiriyor” dedi.

    Türkiye’nin ilk Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST, 2023 yılında da yine Türkiye’nin farklı illerinde bilim ve teknoloji meraklıları ile buluşmaya devam ediyor. TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları kapsamında bu yıl ikinci kez düzenlenen ‘Hyperloop Geliştirme Yarışması’, 25-29 Nisan tarihlerinde TÜBİTAK Gebze yerleşkesinde gerçekleştiriliyor. Lisans ve lisansüstü öğrencilerinde manyetik askılama teknolojileri alanında farkındalık oluşturulmasını; sürtünme faktörünün etkisinin azaltıldığı yenilikçi ulaşım araçlarının geliştirilmesini ve öğrencilere yeni nesil ulaşım teknolojileri konusunda bilgi birikimi kazandırılmasını amaçlayan teknoloji odaklı bir yarışma olarak tasarlanan ‘Hyperloop Geliştirme Yarışması’ bu yılda da ziyaretçilerden ve bilim meraklılarından büyük ilgi görüyor.  

    Erciyas Holding’in de destekçileri arasında yer aldığı ve etkinliğe özel ürettiği 208 metre uzunluğunda ve 1.2 metre çapında Hyperloop Boru Hattı’nın kullanıldığı yarışmada, bu yıl 26 farklı üniversiteden 17 ayrı takım kıyasıya mücadele ediyor. Hyperloop konsepti üzerine hazırladıkları prototipler ile bilgi ve yeteneklerini sınayan takımlar; yarışma öncesinde Teknik Tasarım esaslarına göre değerlendirildiler. Yarışmada ise takımlar; Haberleşme, İtki Sistemi Tasarımı, Levitasyon (Askılama) Sistemi Tasarımı, Frenleme Sistemi ve Yarış Güvenliği alanlarında puanları toplamaya çalışıyorlar. Yarışma kapsamında en yüksek puanı toplayıp dereceye giren takımlar ödüllerini, Atatürk Havaalanı’nda 28 Nisan-1 Mayıs 2023 tarihlerinde Atatürk Havaalanında düzenlenenk TEKNOFEST Festivali’nde alacaklar.

    “HyperloopTT ile Hyperloop konseptine uygun boruları geliştiriyoruz”

    TEKNOFEST kapsamında ikinci kez Gebze’de prototip Hyperloop Boru Hattı ile destek sağladıklarını vurgulayan Erciyas Holding İcra Kurulu Başkanı Emre Erciyas, şunları söyledi:

    “Erciyas Holding olarak, inovasyon ve sürdürülebilirlik odağı ile geleceğin teknolojilerine yatırım yaparak, büyüyoruz. Bunlardan bir tanesi de geleceğin ulaşım teknolojisine kapı aralayan dünyaca ünlü Hyperloop Projesi’dir. Hyperloop konsepti, sürtünmesizlik ve vakum ortamı yaratılan boru hatları içerisinde ses hızına yani, saatte 1.200 kilometreye kadar yükselen hızlarda yük ve yolcu taşımayı öngören bir proje. Bu yeni ulaşım konsepti; Kara, deniz, hava ve demiryolundan sonra ‘5’inci Mod’ ulaşım yöntemi olarak adlandırılıyor. 

     Erciyas Holding olarak, iştirak şirketimiz Erciyas Çelik Boru ile 2017’den bu yana projenin yürütücüsü HyperloopTT şirketi ile iş birliği içinde çalışıyoruz. 2022’nin başında ise 5 kilometrelik gerçek boyutlu operasyonel Hyperloop hattı prototip projesinin yatırımcısı ve tedarikçisi olarak anlaşma imzaladık. Projede kullanılacak 4 metre çapındaki boruların teknolojisi, tasarımı ve geliştirme süreciyle ilgili yaklaşık 5-6 yıldır HyperloopTT şirketi ile beraber çalışıyoruz. Bu iş birliği kapsamında HyperloopTT ile boruların uygun ray hattı ile teçhiz edilmesine yönelik AR-GE çalışmalarımız var. Bu çalışmaların sonucunda ise, Hyperloop konseptine uygun boruları geliştiriyoruz. 

    “Hyperloop’un ülkemizde ve bölgemizde geliştirilmesinde öncü bir rol oynuyoruz”

    Erciyas olarak, Hyperloop ekosisteminin ülkemizde ve bölgemizde geliştirilmesinde öncü bir rol oynuyoruz. Sürdürülebilir geleceğe giden yolda projenin önemi her geçen gün artıyor. Bizim bu konuda potansiyelimiz ve uzmanlığımız var. Hyperloop, yarının teknolojisi ve Türkiye olarak, bizim de bu pazarda şimdiden yerimizi almamız gerektiğine inanıyoruz. Gençlerimizin son iki yılda düzenlenen Hyperloop yarışmasına gösterdikleri ilgi bizleri fazlasıyla mutlu ediyor. 

    En başından beri bu konseptin içinde olan Hyperloop Yöneticimiz Mehmet Örgen, Hyperloop üzerine çalışan dünyadaki hemen hemen tüm üniversiteler, yarışmalar ve Hyperloop şirketleri ile irtibatta olup Türkiye’deki kurumlar ve üniversiteler arasında  iletişimi ve ilişkiyi sağlıyor. Bu vesileyle ilk defa Polonya’dan Transpeed Hyperloop takımı da yarışmaya gözlemci olarak katıldı. Mehmet Örgen, ayrıca yarışmacı takımlara da eğitim ve mentörlük desteği veriyor.

    Hyperloop Teknolojisi ve ekosistemi geliştikçe, toplumda tanındıkça ve bilindikçe bu ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Erciyas olarak, biz bu konuda gençlerimize destek olmanın yanında, ülkemizin de bu alanda daha etkin bir rol alması için üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz.” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Komünist Osman, Gaziemirli seyirciyle buluştu

    Barışın ve halkçı belediyeciliğin simge ismi Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven’in hayatını anlatan Komünist Osman Belgeseli’nin Gaziemir’de gösterimi yapıldı. Etkinlikte konuşan Özgüven “Birleşerek bu iktidardan kurtulmalıyız” dedi. Başkan Arda ise “Osman abinin mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor” diye konuştu.  

    Sosyal belediyecilik uygulamalarıyla belediyecilikte devrim yapan; emek, demokrasi, barış mücadelesinin simge isimlerinden Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven’in hayatının anlatıldığı Komünist Osman Belgeseli, Gaziemir Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte seyirciyle buluştu. Gazeteci Gökmen Ulu’nun yönetmenliğini yaptığı, 1984-1994 ve 2004-2013 yılları arasında Dikili Belediye Başkanlığı yapan Osman Özgüven’in mücadelesinin anlatıldığı belgesele, Gaziemirliler yoğun ilgi gösterdi.

    Atatürk Kültür Merkezi’nde Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın ev sahipliğinde düzenlenen, Osman Özgüven’in onur konuğu olarak katıldığı etkinliğe kardeşi Sedat Özgüven, belgeselin yönetmeni Gökmen Ulu ile yapımcısı Oben Ulu ve çok sayıda Gaziemirli katıldı.  

    Osman Özgüven’in yakınları, dostları, sanatçılar, siyasetçiler, hukukçular, sendikacılar, gazeteciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, işçiler ve dönemin belediye memurlarından oluşan 63 kişi ile yapılan röportajlar ve kapsamlı arşiv görüntülerinin bulunduğu belgeseli izleyenler, duygusal anlar yaşadı. Belgeselin anlatıcıları arasında sanatçılar Zülfü Livaneli, Genco Erkal, Orhan Aydın, Rutkay Aziz, Cahit Berkay, Suavi; siyasetçiler Murat Karayalçın, Özgür Özel, Yaşar Seyman, Kemal Anadol, Yüksel Çakmur, Aziz Kocaoğlu, Tunç Soyer, Mehmet Gönenç, Yunan dostları, hukukçular, çevreciler, işçiler ve yurttaşlar yer alıyor.
    Belgesel gösteriminin ardından salonu dolduran izleyiciler, Osman Özgüven’i ayakta alkışladı.

    “Mücadelemiz devam ediyor”
    Etkinliğin sonunda yaptığı konuşmaya, “Osman abinin emek ve demokrasi mücadelesini, barışa yaptığı katkılarını hiçbir zaman unutmayacağız” diyerek başlayan Halil Arda şunları söyledi:

    “Bugün aynı mücadele devam ediyor. 1980’de ayrıştırılan, birbirine kırdırılan bu toplum aradan geçen 43 yıla rağmen halen toplumu ayrıştırmaya ve düşmanlaştırmaya çalışan bir yapı var. Barışa ulaşmak için verdiğimiz mücadelenin devam etmesi gerekiyor. Osman abinin mücadelesi, ışığı yolumuzu aydınlatıyor. Pes etmek yok. Osman abinin de söylediği gibi bir gün gelecek herkes barış içinde, dostça ve kardeşçe yaşacak. O günlere çok az kaldığını düşünüyorum. Osman abiyi Gaziemir’de ağırlamak benim için çok büyü onur. Osman abi hayattayken kıymetini bilen, onun anılarını, mücadelesini bu belgeselle gelecek kuşaklara taşıyan Gökmen Ulu ve ekibine emekleri için teşekkür ediyorum. Size söz veriyorum ben de emekli olduktan sonra sadece emekli maaşımla yaşayacağım. Annemden kalan bir evim ve emekli maaşımla yaşayacağım.”

    Sözlerine yapımcı Oben Ulu ve yönetmen Gökmen Ulu ile belgesel ekibine teşekkür ederek başlayan Özgüven, topluma çağrı yaparak, “Dünya görüşlerimiz değişik olabilir. Ama bu kez bu görüşlerimizi birleştirerek bu faşist iktidardan kurtulmalıyız” dedi.

    “Birleşe birleşe kazanacağız”
    “Emek, demokrasi, barışa adanmış bir ömür” sloganı ile gösterimi yapılan “Komünist Osman Belgeseli”nin yönetmeni gazeteci Gökmen Ulu, Osman Özgüven’in birleştirici yanına, barış ve demokrasiye verdiği öneme vurgu yaparak, “Osman Özgüven’i, belgeselimizde onurdaşlarıyla, fikirdaşlarıyla birlikte anlattık. Bu belgeseli Osman Özgüven ve arkadaşlarına saygı duruşunda bulunmak için yaptık. Toplumun her kesimine bir rol model göstermek için yaptık. Hikayemiz adalet, eşitlik, özgürlük temelinde yükseliyor. Emek, demokrasi, barış ekseninde ilerliyor. Bizlere öğrettiğiniz kavga sürüyor hâlâ Osman Özgüven. O kavga faşizme karşı, o kavga hürriyet kavgası. Bütün bu yaptıklarınız ve hayata kattıklarınız size çok teşekkür ediyorum. Önümüzde tarihi bir seçim var. Hiç kuşkumuz yok ki birleşe birleşe kazanacağız. Hem de birinci turda. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’ya hem vefa duygusu hem de bu fikirleri topluma yayma adına bu etkinliğe ev sahipliği yaptığı için teşekkür ederim” diye konuştu.

    Osman Özgüven kimdir?
    Osman Özgüven, siyasi yaşamını sırası ile SODEP, SHP ve sonra CHP’de sürdürdü.
    1984 – 1994 ve 2004 – 2013 yılları arasında Dikili Belediye Başkanlığı, 1996 yılında CHP İzmir İl Başkanlığı yapan Osman Özgüven, bir döneme damgasını vurdu. 12 Eylül yönetimine karşı ilk aydınlanma meşalesini yakarak, İzmir’in Dikili ilçesini bir demokrasi ve özgürlük vahası haline getiren Özgüven, günümüzde örnekleri görülen kültür ve sanat festivallerinin yaratıcısı oldu. İnsan hakları savunucusu ve barış aktivisti olarak somut başarılara da imza attı. “Savaşın kazananı, barışın kaybedeni yoktur” sözü hafızalara kazınan Özgüven, on yıllardır ilişkilerin kopuk olduğu Türkiye ve Yunanistan halkları arasında barış köprüleri kurmuş, 1986 yılında Ege’de dostluk kapısını aralayan bir isim oldu. Türkiye ekoloji hareketinin öncüleri arasında da yer alan Özgüven, ayrıca sosyal belediyecilik devrimi ile tarihe geçti. 1 Mayıs İşçi bayramı, 15 – 16 Haziran Büyük İşçi Direnişi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü tatil ilan eden Özgüven, yönettiği ilçede ülkenin ilk halk ekmek fabrikasını kurdu; sağlık merkezi ve ambulans hizmetleri, şehir içi ulaşım ile su kullanımını ücretsiz yaptı.

    Bu icraatları yüzünden defalarca yargılanan Özgüven, “Belediyeyi zarara uğratmak ve görevi kötüye kullanmak” gerekçesi ile ağır ceza mahkemesinde yargılandığı davada, “Belediyeler ticarethane değildir. Su, temel yaşam hakkıdır, para ile satılamaz” savunmasıyla dikkat çekti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akkuyu NGS’ye İlk Parti Nükleer Yakıt Teslim Edildi

    Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali (NGS) için ilk parti nükleer yakıtın teslim edilmesi dolayısıyla Akkuyu NGS inşaat sahasında tören düzenlendi. Bu tarihi olay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi topraklarında nükleer enerji üretim teknolojilerini geliştiren ülkeler topluluğuna katıldığına işaret ediyor.

    Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans yoluyla katıldığı törende Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva ve diğer konuklar hazır bulundu.

    İki ülke liderinin Akkuyu NGS sahasına ilk parti taze nükleer yakıtın teslimatı için sembolik olarak onay vermesinin ardından yakıt demetlerinin bulunduğu tekerlekli platformlar kontrol noktasından taze yakıt depolama tesisine ilerledi. Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e yakıtın tüm güvenlik standartları ve gerekliliklerine uygun olarak teslim edildiğini teyit eden bir sertifika takdim etti. 2018 yılında Akkuyu’nun temeli atılırken sahada bulunan dede ve torunu, genç bir mühendisle birlikte Türkiye’nin kendi topraklarında nükleer enerji teknolojisi geliştiren ülkeler topluluğuna katılmasının bir göstergesi olarak Akkuyu NGS sahasında barış için atom bayrağının göndere çekti.

    Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Akkuyu sahasına taze nükleer yakıtın teslim edilmesiyle Akkuyu, bir nükleer tesis haline geliyor ve Türkiye Cumhuriyeti barışçıl nükleer teknolojiye sahip bir ülke statüsü kazanıyor. Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin inşası gerçek anlamda ortak bir proje haline geldi. Projede 400’den fazla Türk şirketi yer alıyor. Türkiye’nin halihazırda kendi nükleer sanayi tesisi kompleksine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bugüne dek edinilmiş iş birliği deneyimi, bu kompleksin potansiyelini diğer projelerde de hayata geçirmemizi sağlıyor.”

    Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Nükleer enerji Türkiye için artık uzak bir hedef değil. İçinde bulunduğumuz saha Türkiye’nin nükleer enerji hedefinin ete kemiğe büründüğünün en açık göstergesi. İnşallah önümüzdeki yıl nükleer enerjiden elektrik üretmeye başlayacağız. Türkiye’mizin enerji kaynaklarına bir yenisini daha ekleyerek enerji portföyümüzü de çeşitlendirmiş olacağız. Yıllık elektrik ihtiyacımızın yüzde 10’unu Akkuyu’dan karşılayacağız. Burada üreteceğimiz yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrikle yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ve yıllık 35 milyon ton karbon salımının önüne geçmiş olacağız.”

    UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi de törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Nükleer enerji getirdiği faydaların yanı sıra sorumluluk da gerektirir. İşte bu nedenle UAEA, gerekli güvenlik standartlarına uyulması için destek vererek başından beri projeye ilgi göstermiştir. Bugün bunu bir umut, bir başarı ruhuyla yapıyoruz. Akkuyu NGS on yıllar sonra da temiz enerji üretmeye devam edecek. Bugünden itibaren bu yolda atılacak her adımda UAEA’ya güvenebilirsiniz.”

    Akkuyu NGS’nin 1’inci Güç Ünitesi için yakıt demetleri, tüm teknolojik gerekliliklere uygun olarak depolanacakları taze yakıt depolama tesisine ulaştı. Yüklenmeye hazır olduğunda, uzmanlar yakıtı reaktöre yerleştirecek ve reaktörün çekirdek parametrelerini kontrol etmek için fiziksel bir başlatma gerçekleştirecek.

    Akkuyu NGS, işletmeye alınmasıyla Türkiye’nin elektrik ihtiyacının %10’u karşılanacak. Santralin tasarımı çevresel gereklilikleri karşılıyor ve çevresel açıdan temiz ve güvenilir elektriğin istikrarlı bir kaynağını temsil ediyor. Akkuyu NGS, Türk-Rus iş birliği tarihindeki en büyük proje ve Türkiye’nin sosyal-ekonomik kalkınmasında önemli bir itici güç olacak. Aynı zamanda endüstriyel büyüme, bilim ve teknolojinin gelişmesi ve yüksek teknik eğitimin prestijinin artmasını sağlayacak. Akkuyu NGS projesinin hayata geçirilmesi, ülke vatandaşları için binlerce yeni istihdam imkânı yaratacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türk doğal taş sektörü karbon nötr olma hedefinde

    Dünyadaki emisyonların üçte biri inşaat sektöründen geliyor. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği’nin (AB) 2050’de karbon nötr olma hedefiyle karbon salımı yüksek ürünlere vergilendirme yaparak uygulamaya koyacağı Yeşil Mutabakat, ilk aşamada inşaat sektöründe çok fazla kullanılan çimento, demir-çelik, alüminyum gibi sektörleri etkilediği için doğal taş sektöründe de kapsamlı bir değişimi gerektiriyor.    

    Türk doğal taş sektörü Yeşil Mutabakat’a uyumu ve “Karbonsuz Ekonomiye Geçiş” hedefleri doğrultusunda çalışmalarına başladı.

    Doğal taş sektöründe dünyanın en büyük fuarlarından biri İzmir Marble Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nda Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu katılımıyla Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Efe Nalbantoğlu’nun moderatörlüğünde, Dünya Doğal Taş Birliği (Wonasa) Direktörü Anil Taneja, Silkar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akbulak ve Metsims Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Kurucusu ve Yöneticisi Hüdai Kara’nın katılımlarıyla “Doğal taş Sektöründe Sürdürülebilirlik Çevresel Ürün Bildirimi” semineri ve Eletra Trade Direktörü Alper Demir’in katılımıyla “Avustralya’daki Fırsatlar, İş Yapma Kültürü ve Doğal taş Sektöründeki Önemli Yasal ve Ticari Gelişmeler” semineri düzenlendi. Program sonunda katılımcılara plaketleri takdim edildi.

    Aynı zamanda Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin yürüttüğü Avrupa Birliği (AB) projesi çerçevesinde, VR Gözlüklü İSG Eğitim Simülasyonu, TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Rüstem Çetinkaya, Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, MAPEG Uzmanı Mustafa Sever ile sektör temsilcilerine ve fuar katılımcı firmalarına tanıtıldı.

    Doğal taş sektöründe dünyanın en büyük 16’ıncı ithalatçısı konumunda olan Avustralya ile ilgili bilgi veren Eletra Trade Direktörü Alper Demir, “Avustralya zengin bir pazar. Dünyanın en zengin 10 ülkesinden birisi. Türkiye ve Avustralya dost iki ülke. İnşaat sektörü her geçen gün büyüyor. Avantajlı bir pazar. Dünyanın alım gücü paritesine bakıldığında ilk 10’da olan bir ülke. İşçi haklarını çok önemsiyorlar. Eşitlik, sosyal uygunluk, çevre dostu üretim ve sürdürülebilirlik öncelikleri.” dedi.

    Sürdürülebilirlik yeni nesil doğal taş endüstrisinde büyümenin motoru olabilir

    Dünya Doğal Taş Birliği (Wonasa) Direktörü Anil Taneja: “Sürdürülebilirlik nesilden nesile zarar vermeden bugünün ihtiyaçlarını karşılamaktır. Her zaman çevik ve son derece esnek olması gereken bir çağda yaşıyoruz. Bazı ülkelerde, özellikle Kuzey ve Batı Avrupa’da, ABD’de projelerde EPD belgeleri yani sürdürülebilirlik kriterleri belirleyici hale gelmeye başladı. Yeni uygulamalar, yeni nesil doğal taş endüstrisi için büyümenin motoru olabilir.” dedi.  

    Doğal taşa da regülasyonlar gelecek, ayak seslerini duyuyoruz

    Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Dünyadaki emisyonların üçte biri inşaat sektöründen geliyor. İnşaat sektöründe kullanılan çimento, demir çelik gibi birçok ürünün/malzemelerin karbon ayak izlerinin düşürülmesi için ciddi çalışma yapılıyor. Bu Yeşil Mutabakat ile zorunlu hale gelmeye başladı. Regülasyonlar çimento, demir çelik, alüminyum gibi büyük kalemlerden başladı. İnşaatta çok kullanılan doğal taşa da regülasyonlar gelecek, ayak seslerini duyuyoruz. Bir binanın gümüş altın sertifika alması için kullanılan her malzemenin Çevresel Ürün Beyanı (Environmental Product Declarations, EPD) aranacaktır. Önümüzdeki yıllarda zorunlu hale gelecek. Türk doğal taş sektörü olarak ne kadar önceden hazırlıklı olursak bir adım öne geçeriz. Kalın taşlarda karbon salınımı daha yüksek. İnce taşlar göndermemiz avantajlı olabilir. Taşı ürettiğiniz enerji kaynağı da en önemli noktalardan biri. Yenilenebilir enerji kaynaklarımız artarsa çok daha iyi olacak. Türkiye fosil yakıtları azalttığında olumlu gelişmelerle karşılaşacağız. Önümüzdeki dönemde dünyada karbon ayak izi piyasası kurulacak. Sınırda Karbon Vergisi Mekanizmasıyla her ürün için eşik değerler olacak. Avrupalı ithalatçılar her üründe karbon ayak izine bakacak, eşik değerin üstündeyseniz ihracatçılarımız bedel ödeyecek. Dolayısıyla bir karbon piyasası ve ticaret kapısı oluşacak.” dedi.

    Doğal taşta karbon ayak izi ve su kullanımı nispeten düşük

    Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Efe Nalbantoğlu, “Son yıllarda dünyada ticaret sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekilleniyor. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik ilkeleri firmaların stratejilerinin odağında konumlanıyor. Söz konusu değişim ve dönüşümden doğal taş sektörünün etkilenmemesi elbette düşünülemezdi. Her ne kadar doğal taş üretim süreçleri açısından incelendiğinde karbon ayak izi ve su kullanımı nispeten düşük olsa da ürünler ve üretim süreçlerinin çevre dostu pratiklerle zenginleştirilmesi önem arz ediyor. Sektöre yol göstermek adına Doğal Taşta Sürdürülebilirlik Kılavuzunu yakın zamanda çevirdik.” diye konuştu.

    Çevresel Ürün Beyanı (EPD) belgesi zorunlu hale gelecek

    Tüm dünyada geçerli ve Avrupa’da standart haline gelen Çevresel Ürün Beyanı (Environmental Product Declarations, EPD) belgesinin birçok endüstri de zorunlu hale gelmeye başladığını söyleyen Silkar Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Akbulak şunları söyledi:

    “EPD; ürünlerin yaşam döngüleri boyunca ortaya çıkan çevresel etkilerin, karbon emisyonu verilerinin şeffaf ve karşılaştırılabilir bir biçimde ortaya koyan, bağımsız doğrulanmış ve tescil edilmiş belgedir. Tedarik zincirinin tüm aşamalarında kullanılan enerjinin türü, kimyasal maddenin içeriği, emisyonlar gibi süreçlerin inceleniyor. EPD, çevresel performans bilgisi, yaşam döngüsü değerlemesi, kaynak kullanımı, enerji kullanımı, çeşitli emisyon kaynakları hakkında bilgi sağlıyor. Sadece üretim süreci değil daha sonra kullanım sırasında örneğin; bir binanın 50 yıllık ömrü varsa ürün o binadan söküldüğünde yapacağı karbon salınımını da ölçüyor. Ürünlerin yaşam döngüsüne göre veri toplanıyor ve envanteri oluşturuluyor. 1 metrekare nihai ürün için tüketilen tüm malzemeler ile ilgili bilgiler, ne kadar ambalaj, ne kadar su kullanıldığı, fabrika üretim miktarları, ağırlığı, firesi, yıllık enerji tüketimi ocaklarda ne kadar fabrikada ne kadar kullanıldığı, nakliye ilgili ocak içerisinde nakliye hareketleri ürünün fabrikaya nakliyesi ve fabrika içerisinde elleçlenme nakliye süreci, ihracata giderken ki zincir, üretim atıklarının toplam miktarlarının ne kadarının geri dönüştürülebildiği, ürünün kurulumunda montajda kullanılan malzemeler ve harcanan enerji emisyon, ürün ömrünü tamamladıktan sonra başka bir noktaya nakliyesi tüketimi gibi A’dan Z’ye bütün süreçle ilgili faktörler hesaplanıyor. Ürünün sertifikasyonu tamamlanıyor.”

    Türkiye EPD belgesine sahip ülkeler içinde Avrupa’da üçüncü sırada 

    Metsims Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Kurucusu ve Yöneticisi Hüdai Kara, “Yapı malzemelerinin çevresel performansını biliyor olmamız gerekiyor. EPD’nin çok yakında bütün yapı malzemelerinde ve diğer ürünlerde de kullanılmaya başlanacağı bir düzene doğru gidiyoruz. Döngüsel ekonomiyi gerçekleştirmek için aksiyon almamız lazım. Emisyonların çoğu yapı sektöründen geliyor. Binaların değerlendirmesinde bu tür verilere ihtiyaç var. Yeşil Mutabakata uyumluluk içinde binaları değerlendirirken binadaki karbon emisyonunu metrekare başı bilmemiz gerekiyor, hangi tür nasıl malzemeler yüksek emisyon mu düşük mü sorularına cevap aranması gerekiyor. Bu noktada bu soruya cevap verecek tek belge EPD belgeleridir. Avrupa’da çok yaygın globale doğru açılıyor. Tedarik zincirindeki kullanıcıların ürünleri yeniden kullanabilmesi ya da ürünlerin atık yönetim tesislerinde doğru şekilde işlenebilmesi için her bir ürün yapısı hakkında en doğru bilgilerin paylaşıldığı dijital ürün pasaportu sistemi bizim için önemli. İSO 14025 Standardı, 14040/44 Standardı çevresel performansta ürünün beşikten mezara hammaddeden nihai ürünün bertarafına kadar çevresel performansı değerlendirdiğimiz standartlar. EPD Belgesinde globalde Avrupa başı çekiyor, muazzam büyüme var. Türkiye en fazla EPD belgesine sahip ülkeler içinde İtalya ve İsveç’in ardından Avrupa’da üçüncü sırada. Yapı malzemelerinde olduğu gibi tekstil sektörü, kimya, gıda sektöründe de büyük firmalar yeşil satın alma süreçleri yürütüyor çoğu EPD belgesi ediniyor. EPD Belgesi süreci 3-4 aylık bir süreç, ürün sayısı arttıkça süreç uzuyor. Ürünün çevresel performansını şeffaf bir şekilde ortaya koyuyor. Artık sadece ürün karbon ayak izi değil kurumsal karbon ayak izi önemli. Kendi üretiminizin bir röntgenini çekiyorsunuz. Mimarlar da sürdürülebilirliğe odaklandı.” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kocaeli Büyükşehir’den Malta Mahallesi’ne futbol sahası

    Büyükşehir, gençler için futbol sahası yapımına devam ediyor. Malta Mahallesi gençleri için yapılacak sentetik çim saha ihalesine 2 firma teklif verdi

    Spor kenti Kocaeli mottosuyla kent genelinde spora ve sporcuya destek veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, spor tesislerinin yapımına devam ediyor. İzmit Malta Mahallesinde yapılması planlanan 800 m²sentetik çim futbol sahası için ihale düzenledi. Büyükşehir Belediyesi İhale Salonu’nda düzenlenen elektronik ihaleye 2 firma teklif verdi. Verilen teklifler komisyon tarafından incelendikten sonra değerlendirmeye alınacak.

     

    ÇİM SAHA 150 GÜNDE BİTECEK

    İzmit Gündoğdu bölgesi Malta Mahallesi ada726 parsel 1’e yapılması planlanan sentetik çim saha için 2 firma teklif verdi. Kazanan yüklenici firma 800 m² alan üzerine 21×36 boyutlarına sahip toplam 756 m² sentetik çim futbol saha yapımı ve sahanın çevre duvarları, direnaj sistemi, alt yapısı ve gece aydınlatma çalışması yapacak. Firma tarafından saha çevresinin 6 metre yüksekliğinde galvaniz dikmeli çit ile çevrilip, saha üzeri 12×12 delikli tampon tavan ağı ile kaplanması planlandı. Çalışmalar yer teslimi sonrası başlayıp 150 günde bitirilecek.

     

    FİRMALARIN TEKLİFLERİ

    Ay Taş İmalat                                           3 milyon 629 bin 456 TL

    Beniz Yapı Mühendislik İnşaat               3 milyon 925 bin 25 TL

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Giresunspor’da futbolculara maaş ödemeleri yapıldı

    Bitexen Giresunspor’da, Spor Toto Harika Lig’in 32. haftasında deplasmanda oynanacak İstanbulspor maçı öncesinde mart ve nisan ayına ait maaş ödemelerinin gerçekleştirildiği bildirildi.

    Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Kulüp Lideri Nahid Ramazan Yamak ve idare konseyinin misyona geldiği günden itibaren Üstün Lig’de kalıcı olabilmek ismine tüm gücü ve gücünü grubun üzerine ağırlaştırdığı belirtildi.

    Bu kapsamda kendi vazife müddetlerinde oluşan alacakların tamamı, geçmiş periyottan kalan birtakım prim alacakları, maaş ve işçi ödemeleri ile mahkeme etabına taşınmış eski işçilere olan borçların ödenmesine ait yükümlülüklerin yerine getirilmeye devam edildiği vurgulanan açıklamada, “Başkanımız Nahid Ramazan Yamak ve idare konseyi olarak kadromuzun alanda vereceği çabaya odaklanabilmesi gayesiyle üzerimize düşen sorumlulukların şuurunda olduğumuzun ve bu kapsamda gerekli tüm adımları titizlikle yürüttüğümüzün bilinmesini isteriz.” denildi.

    Açıklamada, hem sportif, hem de mali manada yürütülen tüm çalışmalara ait ayrıntıların Fenerbahçe maçı öncesinde kapsamlı bir basın toplantısında kamuoyu ile paylaşılacağı aktarıldı.

    Topluluk olarak, 44 yıl sonra çıkılan Üstün Lig’de kenti daha düzgün bir halde temsil edebilmek ismine tüm özverinin gösterildiği belirtilen açıklamada, “Kalbi Giresunspor için atan taraftarlarımızla birlikte önümüzdeki kritik karşılaşmaya odaklanmamız gerektiğini vurgulayarak topluluğumuzu çotanak arma etrafında birlik olmaya davet ediyoruz.” sözleri kullanıldı.

  • Yalçın Koşukavak: “Tek amacımız play-off”

    Spor Toto 1. Lig’in 35. haftasında deplasmanda Ankara Keçiörengücü’nü 3-0 mağlup eden Manisa FK’nın teknik yöneticisi Yalçın Koşukavak, rakibin boş alanlarını kıymetlendirerek müsabakayı kazandıklarını söyledi.

    Koşukavak, maçın akabinde düzenlenen basın toplantısında ligde argümanlarını sürdürmek için kazanmaları gereken bir müsabakaya çıktıklarını belirterek, “İyi hazırlandık. Birinci yarıda daha net bir skor alabilirdik. Uygun de bir savunma yaptık. Rakibimizin ikinci yarıda boş bıraktığı alanları kıymetlendirerek net bir galibiyet aldık. Önümüzdeki maçı da kazanarak play-off çizgisinin içine girmeyi umuyoruz.” tabirlerini kullandı.

  • Leipzig, Ozan Kabak’ı tek golle üzdü

    Almanya Bundesliga’nın 30. haftasında Leipzig, alanında Hoffenheim ile karşı karşıya geldi. Red Bull Arena’daki maçı Leipzig, 1-0’lık skorla kazandı.

    Müsabakada Leipzig’e galibiyeti getiren golü 28. dakikada Christopher Nkunku attı.

    Hoffenheim’da müsabakaya birinci 11’de başlayan ulusal futbolcumuz Ozan Kabak, 90 dakika alanda kaldı.

    Bu sonucun akabinde RB Leipzig, 54 puana yükseldi. Hoffenheim 29 puanda kaldı.

    Leipzig, gelecek hafta Freiburg deplasmanına gidecek. Hoffenheim alanında Eintracht Frankfurt ile kozlarını paylaşacak.

    Görsel Kaynak: Leipzig / Twitter

  • Doğucan Haspolat: “Bu gruba moral lazım”

    Trabzonsporlu futbolcu Doğucan Haspolat, Konyaspor yenilgisi sonrası açıklama yaptı.

    Doğucan Haspolat yaptığı açıklamad şu sözleri kullandı: “Geçen haftaki üzere tekrar 10 kişi kaldık. 85. dakikaya kadar savaşan bir grup gördük. Golü yedik. Sağ beki evvelce oynamıştım, biliyorum. Bu gruba galibiyet ve moral lazım.”

     

  • Marek Hamsik: “Doğru yoldayız”

    Trabzonspor’un değerli isimlerinden Marek Hamsik, Konyaspor müsabakasının akabinde görüşlerini aktardı.

    2-1 kaybedilen konuşan Slovak yıldız, kısa bir açıklama yaptı ve şu sözleri kullandı;

    “10 şahısla oynamak tüm ekipler için çok zordur. İkinci yarıyı 10 kişi oynadık maalesef. 85’e kadar uygun savunma yaptık lakin gol yedik. 11’e 11 devam ederken pek güzel bir Trabzonspor vardı. Yanlışsız yolda olduğumuzu söyleyebilirim.”

  • Teniste çizgi hakemliği tarihe karışıyor

    Profesyonel Tenisçiler Birliği’nin (ATP) düzenlediği turnuvalarda vazife yapan çizgi hakemlerinin yerini 2025’ten itibaren elektronik sistem alacak.

    Avustralya Açık ve ABD Açık grand slam turnuvalarının da ortalarında bulunduğu birçok tertipte uygulamaya sokulan teknoloji, 2025’ten itibaren ATP Tipi’ndeki tüm maçlarda kullanılacak.

    ATP’nin internet sitesindeki açıklamaya nazaran, hem ana tablo hem de eleme karşılaşmalarında kullanılacak elektronik çizgi sistemiyle kararlar, katılık ve tutarlılık bakımından optimal seviyeye gelecek.

    Sistem, yeni tip koronavirüs salgını sonrası tenis kortlarında yaygınlaşsa da grand slam turnuvalarının organizatörleri, ATP’den bağımsız karar alabiliyor.

    Oyuncular, Wimbledon’daki hakem kararlarına şahin gözü sistemi aracılığıyla itiraz edebiliyor. Fransa Açık’ta (Roland Garros) ise sandalye hakemi, itiraz halinde korta girip topun izini inceliyor.

  • Konyaaltı Belediyespor, EHF’de final maçına çıkıyor

    Konyaaltı Belediyespor, Avrupa Hentbol Federasyonu (EHF) Bayanlar Kupası finalinde İspanya’nın Club Balonman Atletico Guardes ekibiyle pazar günü deplasmanda karşılaşacak.

    Antalya takımı, EHF Bayanlar Kupası finalinde Club Balonman Atletico Guardes kadrosuyla yarın TSİ 21.00’de Pontevedra kentinde A Sangrina salonunda oynayacağı birinci maçtan avantajlı skorla dönmeyi planlıyor.

    Çabayı, hakemler Ukraynalı Marina Duplii, Olena Pobedrina yönetecek.

    EHF Bayanlar Kupası final ikinci maçı ise 7 Mayıs Pazar günü Antalya’da oynayacak.

  • İzmit Körfezinde su kalitesine yakın takip

    Büyükşehir ve TÜBİTAK-MAM tarafından yürütülen proje kapsamında İzmit Körfezi ve Körfez’e akan 12 derede su kalitesi periyodik olarak takip ediliyor

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi’nin su kalitesinin izlenmesi için Körfez’e akan 12 derenin su kalitesini izliyor. TÜBİTAK-MAM ile yürütülen ‘İzmit Körfezi Su Kalitesinin İzlenmesi Projesi’ kapsamında Tübitak tarafından Marmara Denizi’nden düzenli olarak örnekler alınıp, su kalitesi takip ediliyor.

    SU KALİTESİ TAKİP EDİLİYOR

    İzmit Körfezinin etrafını ileri biyolojik arıtma tesisleriyle donatan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezini eski günlerine döndürüyor. Her geçen gün mavi bir görünüme kavuşan İzmit Körfezinin deniz suyu kalitesine olan etkilerini izleyebilmek ve buna yönelik güncel veri sağlayabilmek amacı ile 2007 yılından bu yana “İzmit Körfezi Su Kalitesinin ve Karasal Girdilerin İzlenmesi ve Kirliliğin Önlenmesine Yönelik Önerilerin Geliştirilmesi” projesi TÜBİTAK-MAM ile birlikte yürütülüyor.

    6 DENİZ İSTASYONU 4 MEVSİM TAKİP EDİLİYOR

    Proje kapsamında İzmit Körfezi’nde bulunan 6 deniz istasyonundan 4 mevsim örnekler alınıyor. Ayrıca İzmit Körfezi’ne dökülen 12 adet derenin de su kalitesini belirleyen fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametreler “Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği” çerçevesinde belirleniyor. Bu kapsamda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine ait araştırma gemisi İzmit Körfezinden örnekler aldı.

    HEDEF ÇALIŞTAY

    İzmit Körfez’inde elde edilen veriler bütünleşik su kalitesi değerlendirme çalışmalarına nitelikte bir veri altlığı oluşturuyor. TÜBİTAK MAM tarafından yürütülen söz konusu projenin sonuçları TÜBİTAK MAM heyeti tarafından bilgilendirme toplantısı halinde her yıl düzenli olarak Büyükşehir Belediyesine bildiriliyor. Ayrıca çalışma kapsamında İzmit Körfezi özelinde yıl içerisinde bir çalıştay düzenlenmesi hedefleniyor.

    CANLI ÇEŞİTLİLİĞİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi’nin temizlenmesi amacıyla devasa arıtma tesislerini faaliyete geçirdi. Arıtma tesisleri, denetimler ve deniz süpürme çalışmaları İzmit Körfezi’ni her gün daha da yaşanılabilir bir yer haline getiriyor. Her geçen gün daha temiz hale gelen Körfez, tertemiz bir görünüme kavuştu. Canlı popülasyonu giderek artan Körfez’de deniz canlılarının yanında gözlemlenen kuş sayışa da her yıl artıyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şişecam’dan İlk Üç Ayda 28,4 Milyar TL’Lik Gelir

    4 kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ve 150 ülkeyi aşan satışlarıyla küresel büyümesini sürdüren Şişecam’ın 2023 yılı Ocak- Mart dönemindeki net satışları 28,4 Milyar TL (1,5 Milyar dolar) seviyesine ulaştı. Bu dönemde Şişecam’ın toplam satışları içerisindeki uluslararası satışlarının payı yüzde 62 seviyesinde gerçekleşti. Şirketin, yılın ilk çeyreğindeki toplam yatırımları 2,8 Milyar TL (149 Milyon dolar), ihracatı ise 275 Milyon dolar oldu.

    Şişecam 2023 yılı Ocak-Mart dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı Şişecam’ın 2023 ilk çeyreğinde konsolide net satışları 28,4 Milyar TL (1,5 Milyar dolar) seviyesine ulaşırken, Türkiye’den yapılan ihracat ile, Türkiye dışı üretimlerden yapılan satışların toplamını ifade eden uluslararası satışların konsolide satışlar içindeki payı ise yüzde 62 seviyesinde gerçekleşti. İlk çeyrekte 1,3 Milyon ton cam üreten Şişecam, bu dönemde 1,1 Milyon ton soda külü ve yaklaşık 908 Bin ton endüstriyel hammadde üretimi gerçekleştirdi. Şirketin, yılın ilk çeyreğindeki toplam yatırımları 2,8 Milyar TL (149 Milyon dolar), ihracatı ise 275 Milyon dolar oldu.

    Şişecam’ın 2023 yılı ilk çeyrek sonuçlarına ilişkin açıklama yapan Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici şunları söyledi: “Global arenada süregelen ekonomik ve jeopolitik riskler devam ederken, cam ve kimyasallar sektörlerinin güçlü küresel oyuncusu olarak bu dönemde de akıllı teknolojiler ve yetkin insan kaynağımızdan aldığımız güçle sürdürülebilir başarıyı yakaladık. Küresel ölçekte artan maliyetler ve hiperenflasyon ortamında, etkin maliyet yönetimi yaklaşımımız ve stok optimizasyonuna dayalı yönetim anlayışımızla belirsizliklerin gölgesinden ustalıkla çıktık. Ana faaliyet alanlarımızda dünyanın ilk üç oyuncusundan biri olma hedefiyle yolumuza devam ederken iş kollarımızın tedarik süreçlerinin önündeki engelleri kaldıracak isabetli yatırım kararları aldık. 88 yıllık geçmişimizden gelen üretim gücümüzü gelecek vizyonumuz ile harmanlayarak değer yaratan büyüme yolculuğumuza devam ettik.” 

    Şişecam’ın 2023 yılının ilk 3 ayında hayata geçirdiği önemli yatırımlara ve öne çıkan projelerine de değinen Görkem Elverici açıklamasını şöyle sürdürdü: “Şişecam, her dönem olduğu gibi 2023 yılının ilk çeyreğinde de büyüme hamlelerini bütüncül bir kalkınma yaklaşımı ile sürdürdü. Bu çerçevede 2023 yılı Mart ayında Tarsus ve Mersin’de iki stratejik madencilik yatırımı kararı aldık. Bunlardan ilki devam eden düz cam yatırımımızı gerçekleştireceğimiz Tarsus OSB’deki arazimiz içinde yeni bir kum hazırlama tesisi yatırımı, diğeri ise Mersin’de yer alan kalker ve dolomit işleme tesisimizin kapasite artışı. 

    Yine Mart ayında, ABD’de doğal soda külü yatırımımızın lojistik ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir yatırım daha açıkladık. Bu ülkedeki mevcut ortağımız Ciner Grubu ile birlikte Kaliforniya’da bir liman işletmesi yatırımı kararı aldık. Bu plan kapsamında Şişecam Chemicals USA, devam etmekte olan soda külü yatırımının potansiyel ihracatında kullanılacak lojistik altyapıyı kurmak üzere Stockton Liman İşletmesi Projesini yürütecek olan Denmar US LLC’nin yüzde 50’sine ortak oldu. Tedarik zincirlerinde yaşanan küresel aksamalar nedeniyle oluşabilecek riskleri yönetmek ve yatırımlarımızda sürdürülebilirliği garanti altına almak amacıyla attığımız bu adımlara önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.”

    İkinci çeyreğin başında Şişecam’ın, Şişecam Çevre Sistemleri A.Ş.’nin tek pay sahibi olmasıyla ilgili  bilgi veren Elverici; “Ana faaliyet alanlarımızda dünyanın en büyük üç üreticisinden biri olma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürürken Nisan ayında, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Şişecam Çevre Sistemleri A.Ş.’deki yüzde 10’luk hissesini satın alma opsiyonumuzu kullanarak şirketin tek pay sahibi olduk. Attığımız her adımda daha iyi bir gelecek vizyonuna hizmet etmeye ve yapacağımız yeni proje ve yatırımlarla geri dönüşüm sektörünü büyüterek gelişimini desteklemeye devam edeceğiz. Global bir şirket olarak sürdürülebiliği odağına alan önemli hedeflerimiz var.” dedi.

    Sürdürülebilirliği iş modelinin temel unsuru olarak belirleyen Şişecam’ın yaşanabilir bir dünya vizyonuyla önemli adımlar atmayı sürdürdüğünü vurgulayan Görkem Elverici, bu adımları şöyle açıkladı: “Şişecam, ilk çeyrekte sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyecek bir karar aldı ve dünyanın en kapsamlı sürdürülebilirlik platformu olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact) imzacısı oldu. Global Compact Sözleşmesi; insan hakları, çalışma koşulları, çevre ve yolsuzluk konularında belirlenen 10 ilkeden oluşuyor. Şişecam olarak, sürdürülebilirlik yaklaşımını, bir zorunluluk değil önemli bir sorumluluk olarak ele alıyor, platformun 10 ilkesini benimseyerek tüm strateji ve operasyonlarımızı bu evrensel ilkelere uyumlu hale getirmeyi amaçlıyoruz.” 

    Görkem Elverici, on binlerce can kaybına neden olarak Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketiyle ilgili olarak da “Şubat ayında Türkiye’yi ve Suriye’yi kapsayan geniş bir alanı derinden sarsan yıkıcı depremler yaşadık. Bu depremlerde paydaşlarımızdan ve iş ortaklarımızdan kayıplarımız oldu. Felaketin ilk gününden itibaren harekete geçerek bölgedeki paydaşlarımıza ve vatandaşlarımıza sürekli destek sağladık. Deprem bölgesinde bulunan müşterilerimizin ödemelerini ertelerken, tedarikçilerimize erken ödeme yaptık. Zorlu bir dönemde ihtiyaç sahibi paydaşlarımıza ekosistem finansmanı ile destek olduk. Ayrıca bölgede uzun vadeli kalıcı çözümler üretebilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu zor zamanları dayanışma ile aşacağımıza ve yaraları birlikte saracağımıza inanıyoruz. Bu vesileyle, yaşanan elim felakette sevdiklerini kaybedenlere en içten taziyelerimizi sunuyoruz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ruh sağlığı sorunlarına sosyal işlevsellik programı ile destek

    Uzmanlar bireyin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik çevresi içerisinde, kaynak ve fırsatları oluşturarak onu toplumla bütünleştirme, kişilerarası ilişkilerini sürdürebilmesini elverişli hale getirmeye odaklanan ‘Sosyal İşlevsellik Programı’nın tedavinin önemli bir parçası olduğuna dikkat çekiyor.  Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikoterapi Hizmetleri Birimi Koordinatörü Uzman Psikolog Çiğdem Demirsoy sosyal işlevsellik programlarının çeşitli ruh sağlığı sorunları nedeniyle dış çevre ile teması azalmış olan kişiler için destekleyici bir ortam sağladığını belirtiyor. Programda yer alan mutfak atölyesi, yaratıcı sanat etkinlikleri, spor gibi faaliyetlerin bir bütün içinde hastaların günlük yaşantısına olumlu yansıdığını gözlemlediklerini söylüyor. 

    Çok genel anlamıyla kişilerarası ilişkileri sürdürebilme, çalışabilme ve kendine bakabilme yetisinin güçlendirilmesine yönelik uygulanan ‘Sosyal İşlevsellik Programı’ ile ilgili Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikoterapi Hizmetleri Birimi Koordinatörü Uzm. Psk. Çiğdem Demirsoy programla ilgili hastaların ve yakınlarının farkındalığını artırmak amacıyla önerilerde bulundu. 

    İnsanların ihtiyacı olan sosyal etkileşim ortamını sunmayı amaçlıyoruz

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesinde uygulanan Sosyal İşlevsellik programının ana hedeflerinden bahseden Demirsoy, “Çeşitli ruh sağlığı sorunları nedeniyle işlevselliği ve dış çevre ile teması azalmış olan kişiler için destekleyici bir ortam sağlıyoruz. Amacımız; her insanın ihtiyacı olan sosyal etkileşim ortamını sunmak ve bir yandan tıbbî tedavileri sürerken diğer yandan multidisipliner yaklaşım ile tedavi kazanımlarını desteklemek. Bu nedenle yapılandırılmış bir program ile sosyal işlevselliği pekiştirerek hastalarımızın psikolojik iyilik haline katkı sağlamayı hedefliyoruz.” dedi. 

    Hayattaki amaçlar sıkıntı, bunaltı gibi duygulardan uzaklaştırıyor 

    Sosyal bağlantıları sürdürmek için fiziksel ve ruhsal iyiliği destekleyici etkinliklerin önemine dikkat çeken Uzm. Psk. Çiğdem Demirsoy, “Sosyal yaşam ile bağların sürmesi insanın ruh sağlığı için önemlidir. Hayatta bir amacının olması ve günlük yaşamını bu amaca yönelik davranışlarla doldurması insanı sıkıntı, bunaltı gibi olumsuz duygulardan uzaklaştırıp ruhsal hastalıklardan koruyor. Bu altı çizilmesi gereken bilimsel bir gerçek.” tespitleriyle programı oluşturduklarını söyledi.   

    Aileler günlük hayatta olduğu gibi programın parçası olmalı  

    Programa katılım sağlamanın öneminden bahseden Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikoterapi Hizmetleri Birimi Koordinatörü Uzm. Psk. Çiğdem Demirsoy, “Hastalardan bir yandan hastalığın getirdiği zorlanmaları yaşarken haftanın her gününü kapsayan bir programa katılmalarını beklemiyoruz.  Bu nedenle özellikle de yaşadığımız kentin koşullarında zorlayıcı olabileceği düşünülerek haftanın 2 ve 3 gününü kapsayan iki ayrı program sunuyoruz. Programda ailelere yönelik iletişime çok önem veriyoruz. Hastaya ve hastalığa doğru yaklaşım, sağlıklı yaşam becerilerini destekleme ve beslenme eğitimi gibi konularda psikoeğitim grup etkinliklerimiz bulunuyor. Beslenme ve Diyet, Aile Psikoeğitim programları periyodik olarak en az ayda 1 olacak şekilde düzenleniyor.” dedi. 

    Sosyal İşlevsellik programının sunduğu faydalar:

    Güne sportif etkinlikle başlama alışkanlığının desteklenmesi

    -Yaratıcı sanat etkinlikleri ile yeteneklerini keşfetmek ve becerilerini geliştirmek

    -Mutfak atölyesi ile kendine yeterlik ve yaşamsal becerileri destekleme

    -Etkileşimli grup terapileri ile farkındalık, iletişim ve problem çözme becerilerini arttırmak

    -Beslenme ve diyet eğitimi ile sağlıklı yaşam becerilerini destekleme

    -Hastalıkla baş etme becerilerinin desteklenmesi

    -Ailelere yönelik psikoeğitim etkinlikleri

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bahar, Alerji Olarak Gelmesin

    Alerji, insan vücudunun alerjen bir maddeye karşı gösterdiği aşırı reaksiyondur. Normalde insan vücuduna zararlı olmayan organik kökenli birçok alerjen, bazı bireylerde tepkimelere sebep olarak “alerjik hastalıkları” ortaya çıkarır.

    Bahar aylarının gelmesiyle alerjik hastalıkların görülme sıklığında bir artış yaşanmakta ve bitkilerden çıkan polenler, alerjik bünyeli vücutlarda bazı maddelerin salgılanmasına neden olmaktadır. Bahar alerjisi olarak tanımladığımız bu hastalık, gözler ve burun zarlarındaki kılcal damarları genişleterek bölgedeki dokuları şişirir. Gözlerde yaşarma, hapşırık, burun akıntısı ve burunda tıkanıklık gibi belirtiler gösterir.

    Alerji Yapan Polen Türü Bilinmeli!

    Hemen her yaşta görülebilen bahar alerjisi, genelde çocuk yaşlar itibarıyla kendini gösterse de çevresel faktörler sebebiyle ileriki yaşlarda da görülebilir. Bahar alerjisinden korunmak için alerji yapan polen türünün bilinmesi gerektiğini söyleyen Infinity Regenerative Clinic Medikal Direktörü Uzm. Dr. Yıldıray Tanrıver “Alerji testleri 2 yaşından sonra tüm bireylerde yapılabilir. Günümüzde en çok deri prick test dediğimiz, ciltten yapılan testler tercih edilse de kandan yapılan testler de mevcuttur.” diyerek bahar alerjilerinin tedavi yöntemleriyle ilgili de bilgi verdi.

    Bahar alerjisinden korunma yöntemlerini de paylaşan Uzm. Dr. Tanrıver “Bahar alerjisi tedavisi her ne kadar dönemsel olarak planlansa da hastalık belirtisi ortaya çıkmadan yaşamı iyileştirerek sosyal hayata olan etkisi azaltılabilir. Alerjen bünyeye sahip bireyler bağışıklık sistemini güçlü tutmak için sağlıklı ve dengeli beslenmeli, bol su içmeli ve kaliteli uyku uyumaya özen göstermelidir. A, B, C ve E vitaminli besinler tüketmeli, alkolden ve tütün ürünlerinden uzak durmalıdır. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için glutatyon, NAD+, IV Terapi, ozon tedavisi vb. yöntemler büyük önem arz etmektedir. Ayrıca her hastalıkta olduğu gibi alerjik hastalıklardan korunmak için de stresten uzak durulmalıdır. Bahar alerjisi belirtilerinden aşırı rahatsız olan hastalarda, yılda en az iki mevsim alerji bulguları varsa immünoterapi (aşı) uygulamaları yapılabilir.” dedi.

    Hayat Kalitesini Düşürür

    Bahar alerjilerinin tedavi edilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Tanrıver “Bahar alerjisi tedavi edilmezse havadan solunan polenler burna girerek göze yapışır ve gözlerde sulanma, kızarıklık, kaşıntı ve akıntı gibi belirtilerin artmasına sebep olur. Gece uyku düzenini bozar ve gündüz de baş ağrısı, konsantrasyon eksikliği gibi belirtilerle hayat kalitesini düşürür. Bahar alerjisi sadece dönemsel hapşırma ve göz kaşıntısı gibi düşünülüp hafife alınmamalıdır çünkü tedavi edilmediği takdirde sürekli tekrarlar; astım ve sinüzit gibi vücuda hasar veren hastalıklara sebep olabilir.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hatay turizme hazırlanıyor

    Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası en ağır hasar alan şehirlerden biri olan Hatay’da yaraların sarılması için çalışmalar devam ediyor. Hasar gören turizm tesislerinin onarılmasına başlandı ancak hasarlı çok fazla yapı olduğu için turizmciler planlı ve detaylı bir çalışma yapılmasını istiyor. Hatay’ın bir daha asla eskisi gibi olamayacağını söyleyen turizmciler şu anda acil olan başka konular var turizmin eski haline gelmesi için çok fazla zaman olduğunu söylüyor.

     

    Hedef 1 yıldan kısa sürede Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmak

    Daha önce Hatay’da incelemelerde bulunan ve kentte yapılan çalışmaları aktaran Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Ağır hasarlı olanlar yıkılanlar az hasarlı orta hasarlı olan yerler de var. Hem Vakıflar Genel Müdürlüğü’müze ait binalar için hem de Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğü’müze ait binalarla ilgili çok ciddi bir fon ayırdık. Hiç beklemeden çalışmalara başlıyoruz. Hedefimiz 1 yıldan kısa bir sürede hızlı bir şekilde buraları ihya etmek. Tekrar ayağa kaldırmak” diye konuşmuştu.

     

    Hatay için yeni bir hikaye yazmalıyız

    Hatay Antakya için bir kültür yolu rotası oluşturacaklarını söyleyen Turizm Bakanı Ersoy, “Bu rota dahilinde bütün tescilli yapıların tamamını ayağa kaldıracağız. Tamamı yıkılmış olanları kurtarabildiğimiz parçalarıyla birlikte rekonstrüksiyon şeklinde ayağa kaldıracağız. Ama buraya yeni bir hikaye yazmamız gerekiyor. Bu hikaye kültür, gastronomi ve turizm ağırlıklı bir hikaye olması gerekiyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı’mızla birlikte buranın yeniden planlanması sırasında bu dediğim kentsel noktalarda kültür rotası şeklinde planlayıp mart ayı itibariyle çok beklemeden restorasyon faaliyetlerine bakanlık olarak başlayacağız” demişti.

     

    Hatay çekim merkezi olabilir

    Hatay’da şehrin ekonomisinin önemli parçalarından biri olan turizme yönelik yapılan çalışmaları anlatan Hatay Turizmini Geliştirme ve Yeniden Yapılandırma Komisyonu ve Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu,şunları söyledi:

    “Hatay’da iyileştirme çalışmaları yapılıyor, enkazlar da kaldırılıyor. Yollar ve altyapıya yönelik çalışmalar var.Yavaş yavaş iş yerlerinin tadilat yapılıp açılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Hatay eskisi gibi olacak mı derseniz ne yazık ki artık eskisi gibi olmayacak. Ancak yapılacak planlı bir çalışmayla Hatay’ı Akdeniz turizm kentine dönüştürmek ve çekim merkezi olmasını istiyoruz. Samandağ ile Arsuz arasındaki denizinturizme açılarak yüzlerce otel yapılması ve alışveriş caddelerinin açılması ile Hatay’ı yeniden kazanabileceğimize inanıyoruz.”

     

    Hatay’a planlı bir çalışma şart

    Hatay’ın bölgesinin önemli bir kültür ve turizm merkezi olduğunun altını çizen Ömer Niziplioğlu, şöyle devam etti:

    Kültür ve inanç merkezidir Antakya, Kudüs’ten sonra en önemli kilise olan Saint Pierre kilisesi Antakya’da bulunuyor. Onun dışında Simon Manastır’ından Anadolu’nun ilk camisi olan Habibi Neccar Camisi de Antakya’da bulunuyor. Ne yazık ki mevcut otellerin durumu çok iyi değil, turizm için uygun bir ortam yok. Planlı bir kalkınma bekliyoruz. Şu anda turizmden bahsetmek iyimserlik olur.

    Ancak yapılacak planlıçalışmalarla önümüzdeki dönemde turizm için büyük fırsatlar yaratılabilir. Ancak şimdi bunlar yapılmazsa Hatay bir daha asla eskisi gibi olmaz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mayıs’ın Coini Denilen 2 Altcoin Bunlar: Tırmanabilirler!

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, kripto para piyasası 2023 yılına süratli bir giriş yapsa da son vakitlerde duraksamalar ve dalgalı hareketler sergiliyor. Birçok altcoin projesinin yükselişe geçtiği 2023 yılında uzmanlar, Mayıs ayına işaret ederek bu 2 altcoin için yükseliş beklediklerini açıkladı! İşte detaylar…

    Uzmanlar açıkladı: Bu 2 altcoin projesi Mayıs ayında fırlayabilir!

    Render Token (RNDR)

    Bildiğiniz üzere Render Token (RNDR), son birkaç haftadır süratle yükseliş yaşadı ve uzmanların radarına girdi. Kripto para piyasasının yakından takip ettiği InvestAnswers’ın anonim sunucusu, yakın vakitte YouTube üzerinden 443 bin takipçisine yaptığı açıklamalarda Ethereum tabanlı Render Token (RNDR)’ın hala ikiye katlama bahtı olabileceğini düşünüyor ve bir sonraki boğa piyasası için 5.62 dolarlık amaca işaret ediyor.

    Bildiğiniz üzere son vakitlerin en ünlü altcoin projelerinden olan RNDR, 2022’yi 0,406 dolardan kapattı ve şu anda yüzde 505’lik bir karla 2,46 dolardan süreç görüyor. Kripto analisti, bu yılki meteorik yükselişin akabinde Render’ın gelecekteki performansı için üç farklı senaryo ortaya koyuyor: bir ayı olayı, bir “beklenen” olay ve bir boğa olayı. Boğa hadisesi iddiasının gerçekleşmesinin 2025’e kadar sürebileceğini belirtiyor. Uzman ismin kelamları şu formda:

    Bu varsayım, atlattıktan sonra bir sonraki boğa koşusu için fiyat varsayımıdır. Bir ayı hadisem, beklenen hadisem ve boğa hadisem var. Ve bu boğa koşusu 2025’e kadar devam edebilir… Dışarıdaki yatırımcıların 50 kat ya da 100 dolar üzere bir fiyat isteyeceklerini biliyorum. Bunun gerçekleşeceğini sanmıyorum. Coin sayısının, yakma sisteminin tam olarak nasıl işlediğine bağlı olarak 2025 yılına kadar, tahminen biraz daha erken, 465 milyon civarında dolanımda olmasını bekliyorum.

    Ve 3,68 dolarlık ayı senaryosu bize 1,7 milyar dolar, 4,87 dolarlık beklenen senaryo ile 2,3 milyar dolar ve 5,62 dolarlık boğa senaryosu da 2,6 milyar dolarlık bir piyasa kıymeti sağlayacaktır. Şayet bu işin içindeyseniz ve yılın başında 0,40 dolardan satın alacak kadar şanslıysanız, 0,40 ila 3,68 dolar birkaç yıl için epey âlâ bir getiri olabilir

    InvestAnswers sunucusu ayrıyeten, Render’ın daha geniş çapta benimsenmesi ve geliştirme faaliyetleri de dahil olmak üzere boğa olayı kestirimini daha muhtemel hale getirebilecek izlenmesi gereken birkaç şey olduğunu söylüyor. Bunlardan birkaçı olan yapay zekanın yükselmesi, merkeziyetsizleşmenin artması ve benimsemenin patlaması tekrar kripto para piyasasının performansına bağlı olacak. Analistin kelamları şu halde:

    Şimdi, Render’ın işletmeler ve bireyler tarafından benimsenmesi muvaffakiyet için kilit ehemmiyet taşıyor. Kimi yeni gelişmelere ve yeni özelliklere muhtaçlıkları var. Tahminen farklı şeyler için kullanılan biraz daha fazla süreç gücü gerekebilir.

    Anlık olarak RNDR, 2.43 dolardan süreç görüyor.

    AAVE fiyatında büyük patlama yaşanabilir!

    Uzmanların dikkatini çeken bir öteki altcoin projesi ise AAVE olarak açıklanıyor. Uzmanlar AAVE’yi bir “Mayıs Coini” olarak isimlendirirken, projenin fiyat performansı dikkat çekiyor.

    Aave (AAVE) fiyatı, Haziran 2022’de 45,8 dolar ile yılın en düşük düzeyini gördüğünden beri simetrik bir üçgen formasyon içinde süreç görüyor. Uzmanlara nazaran bu nötr bir formasyon, yani hem bir kırılma hem de bir çöküş eşit derecede mümkün. Geçen hafta üçgenin direnç çizgisi (85 dolar) tarafından reddedildikten sonra, fiyat şu anda formasyonun ortasında süreç görüyor. Haftalık RSI göstergesi şu anda 50 düzeyi civarında hareket ederken nötr bir sinyal gösteriyor.

    Uzmanlara nazaran bir kırılma yaşanırsa, AAVE fiyatı bir sonraki uzun vadeli direnç düzeyi olan 120 dolara yükselebilir. Bir kırılma ise fiyatı tüm vakitlerin en düşük düzeyi olan 30 dolara düşürecektir. Üçgen 315 gündür varlığını sürdürdüğünden, bir kırılmadan sonra ortaya çıkan hareket çok güçlü olabilir.

    Bununla bir arada Kısa vadeli formasyon bir kırılma mümkünlüğünü destekliyor. Günlük grafik, AAVE’nin yılın en yüksek düzeyi olan 95 dolara ulaşmasından bu yana azalan bir paralel kanal içinde süreç gördüğünü gösteriyor. Bu, birçok durumda bir kırılmaya yol açan bir yükseliş formasyonudur. AAVE fiyatı, 18 Nisan’da kanalın direnç çizgisi tarafından reddedildikten sonra, son birkaç gün içinde kanalın orta çizgisini dayanak olarak muvaffakiyetle çevirdi.

    Ayrıca, kanalın orta çizgisi, bir yükseliş trendinden sonra düzeltmelerin sıklıkla sona erdiği, yıl başındaki yükseliş trendinin 0,618 Fib düzeyine denk geliyor. Bu nedenle, boğaların yakında kanalın üzerine çıkmak için bir uğraş daha göstermesi olası. Uzmanlara nazaran başarılı olması halinde bu, AAVE fiyatının uzun vadeli simetrik üçgen formasyonundan çıkmasına da yardımcı olacaktır.

  • Üreticilere çilek fidesi desteği

    TEKİRDAĞ (İGFA) – Vizyonunu oluşturan öğelerin başında yer alan tarımın geliştirilmesi ve üreticilerin desteklenmesi doğrultusunda uygulamaya koyduğu ‘Üzümsü Meyvelerin Ekiliş Alanlarının Artırılması’ projesi kapsamında Malkara İlçesi Ahievren Mahallesi’nde gerçekleştirilen programda çilek fidesi dağıtımı yapıldı.

    Talepler doğrultusunda kooperatif üyesi üreticilere, 24 Bin adet çilek fidesi desteğinin yanında, üretim faaliyeti için gerekli olan sulama sistemi, toprak malçlama vb. çilek yetiştiriciliği için gerekli malzemelerin dağıtımı da gerçekleştirildi.

    BAŞKAN ALBAYRAK: “BÜYÜKŞEHİR OLARAK HER ZAMAN ÜRETİCİLERİMİZİN YANINDAYIZ”

    Malkara İlçesi Ahievren Mahallesi’nde gerçekleştirilen çilek fidesi dağıtım programında bir konuşma Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, her zaman üreticilerin destekçisi olduklarını belirterek, “Kırsal Mahallelerde ikamet eden vatandaşlarımızın gelir düzeyinin artırılması amacıyla yeni ürün veya üretim biçimlerinin ortaya konulması önem arz etmektedir. Arıcılık, mantarcılık, mandacılık gibi uzun süredir bilinen ve uygulanan orman köylerine has yetiştiricilik türlerinin yanı sıra çözüme katkı sağlayabilecek yeni olanaklardan birisi de üzümsü meyvelerin tarımının yaygınlaştırılmasıdır. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak vizyonumuzu oluşturan en önemli öğelerden bir tanesi olan tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi doğrultusunda ‘Üzümsü meyvelerin ekiliş alanlarının genişletilmesi’ projesini uygulamaya koyduk. Projemizin uygulamaya konulması ile birlikte istekli üreticilerimizle çalışılması sayesinde örnek teşkil edecek, ilimize sosyo-ekonomik anlamda olumlu etkileri olacak ve ürün çeşitliliğin artırılmasına katkı sağlanacaktır. İlimiz çilek verimi 2021 yılında Malkara 12 Ton, Saray 8 Ton ve Süleymanpaşa da 24 Ton olmak üzere toplam 44 Ton’dur. Bugün burada gerçekleştirdiğimiz çilek fidesi dağıtımı ile birlikte bu rakamların önümüzdeki dönemde daha da artacağını ve üreticilerimize ekonomik anlamda olumlu dönüşler olacağını hedefliyoruz. Projemiz kapsamında dağıtımını yaptığımız çilek fidesi ve ekim malzemelerinin tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyor, bereketli bir sezon geçirmelerini temenni ediyorum” dedi.

  • SGK çalışanları sorunlarını çözüm önerileriyle dile getiriyor

    Ferhat Yıldırım

    İSTANBUL (İGFA) – Sosyal Güvenlik Tazminatının verilerek ek ödeme oranlarının uygun şekilde artırılmasının gerekli olduğunu vurgulayan Uyar, SGK çalışanlarının sesinin duyulmasının sosyal güvenlik kurumunun daha verimli çalışması için gerekli olduğunu belirtti.

    EYT, 3600 ek gösterge, yapılandırma ve hizmet birleştirme çalışmalarına aralıksız devam eden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanlarının taleplerinin acilen yerine getirilmesinin gerekli olduğunu vurgulayan Uyar, “Norm ve standart birliğinin sağlanması amacıyla SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’un tek çatı altında toplanmasıyla kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu, birçok alanda bu standardı yakalamış olsa da personelin özlük haklarında maalesef iyileşme olmadığı gibi eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkartılan 666 sayılı KHK ile yılda iki defa ödenen ikramiye, havuz parası, performans ücreti, mesai ücreti, ek ödeme, vekalet ücreti, büyükşehir ek ödemesi v.s. gibi birçok başlıkta ödenen ücretler ortadan kaldırılmıştır. Nüfusumuzun tamamına hizmet eden Sosyal Güvenlik Kurumu, yoğun bir iş yüküne sahip olup iş ve işlemlerini 27.239 memur, 5.913 işçi olmak üzere toplam 33.152 personel ile taşra ve merkez teşkilatı olarak sürdürmektedir. SGK’nın yürütmüş olduğu iş ve işlemlerin ağırlığı bilgi birikimi ve uzmanlık gerektirmektedir. İş yükü ve zorlu çalışma şartlarının yanı sıra yüklü miktardaki ödemelere atılan imzalarla iş riski de oldukça yüksektir. Sürekli değişen mevzuatlar, yapılandırma ve düzenlemeler zaten yoğun olan işlem hacminin daha da artmasına neden olmakta, yetişmiş insan gücüne olan ihtiyacı sürekli hale getirmektedir. Örneğin 3600 ek gösterge düzenlemesi ve EYT düzenlemesi bunlara örnektir. EYT kapsamında ilk etapta yaklaşık 2.250.000 civarında, sigortalımıza aylık bağlanacağı, daha sonraki aşamalarda ise peyder pey ise bu sayının 5milyonu geçeceği tahmin edilmektedir. Mevcut iş yükü ile yıllarca devam edecek EYT sürecinin personel üzerinde oluşturacağı stres nedeniyle, görev/emekli aylıkları arasındaki minimal farklılıktan dolayı, zaten yetersiz olan personelden birçoğunun, emeklilik, naklen atama vb. nedenlerle Kurumdan ayrılabileceği hususu aşikardır. Bu bakımdan personelin mevcut görev aylıklarına etki edecek bir kısım düzenlemelerin yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır” dedi.

    SGK çalışanları arasında maaş makaslarının ciddi anlamda bir karışıklığa neden olduğunu astın üstünden daha fazla maaş aldığı, astın verdiği emeğin karşılığını da alamadığı sorunsalının ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizen Uyar, “Hiyerarşik kademeler arasındaki maaş makasının bu derece açılmış olması çalışma barışını olumsuz etkilemekte, personel ise daha az işlem hacmi olan kurumlara geçişin yollarını arar hale gelmiştir. Diğer kurumlara bakıldığında ise birçok kurumun kendi personeline yönelik tedbirler aldığı görülecektir. SGK çalışanlarının üzerinde bulunan sorumluluk ve kullanmış olduğu yetki düşünüldüğünde özlük haklarının, bu tür bir risk ve sorumluluğu daha az olan kamu çalışanlarından düşük olması hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca, herhangi bir makam işgal etmemelerine rağmen birçok unvan grubuna makam/görev tazminatı ödenirken, idareci olmalarına ve makam işgal etmelerine karşın müdürlere ödenmemektedir.

    Kaliteli ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi için çalışan memnuniyetini sağlamanın esas olduğu gerçeğinden hareketle, birçok kurum örneğinde olduğu gibi, yapılacak yasa çalışmalarında aşağıdaki taleplere de yer verilmesi halinde çalışanların moral ve motivasyonları yükselecek ve iş verimliliği büyük ölçüde artacak, hem de oluşan mali kayıplar önlenmiş olacaktır. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, bilgi birikimi, tecrübesi, kurumsal hafızası ve kurum hedeflerine sağladığı katma değerle çok önemli bir misyon üstlenen ve Kurumun vizyonuna yön veren çalışanların, aşağıdaki talepleri için gerekli yasal düzenlemenin yapılmasını arz ve talep ediyoruz” dedi.

    TALEPLER :

    1.Özel Hizmet Tazminatı Oranlarının 100 Puan Artırılmasına Yönelik Sosyal Güvenlik Hizmetleri Tazminatı, Ek Ödeme Oranlarının %50 artırılması ve ikramiye verilmesi.

    2-Kurum içi Sosyal Güvenlik Uzmanı Kadrolarına Geçişlerinin Sağlanması, İl Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, Merkez Müdürü ve Yardımcısı Unvanlı Tüm Kadrolara Makam/Görev Tazminatı ile Ücret/Tazminat Göstergesi Verilmesi.

    3- Kariyer Planlaması Yapılabilmesi İçin Merkez ve Taşra Teşkilatına Sosyal Sigorta Uzmanlığı ve Yardımcısı Kadrosu Tahsis Edilmesi

  • Ülker Holding/Ali Ülker: Kârlılık son gaye olmamalı

    Yıldız Holding İdare Şurası Lideri Ali Ülker, “Tek Dünya, Ortak Gelecek” başlığıyla düzenlenen Uludağ İktisat Zirvesi’ne konuşmacı olarak katıldı. 28 Nisan Cuma günü “100. Yılında Türk İş Dünyası İçin Gelecek Modeli: Hedef Odaklı Liderlik ve Strateji” başlıklı panelde konuşan Ali Ülker, şirketlerin eski modellerle yeni dünyada var olamayacağının altını çizerek yeni kuşakların gaye odaklı şirketleri ve mevcut modelleri yıkıp yine kurmaya açık bir liderliği tercih ettiğini belirtti. Yıldız Holding’in de bu anlayışla hareket ettiğini vurgulayan Ali Ülker, Holding’de ve iştiraklerinde kârlılığın son gaye olmadığını, asıl gayenin topluma katkı sağlamak olduğunu belirtti.

    “Şirketler gençlere daha fazla yatırım yapmalı”

    Yıldız Holding’de İdare Konseyi Lideri olarak birinci vazifeye geldiğinde Holding’in kıymetlerine odaklandığını belirten Ali Ülker kelamlarına şöyle devam etti: “Yıldız Holding’i bugünlere taşıyan bedeller, tıpkı vakitte bizi geleceğe de taşıyacak olan temel pahalar. Bununla birlikte yeni pahalara de açık olan bir şirket olmak, gençlerle tıpkı lisanı konuşabilmek çok kıymetli. Genç nesillerin meslek için, ‘kazandıklarını topluma geri verebilen’ şirketleri tercih ettiklerini görüyoruz. Liderlik biraz da bu vizyonu ortaya koyabilmek ve bilhassa gençleri bu vizyonun etrafında birleştirip geleceğe taşıyabilmekten geçiyor. ‘İnsana Yatırım’ vizyonumuzla gençlere daha fazla fırsat sağlamanın gerekliliğine inanıyorum. Her fırsatta tabir ettiğim üzere, gençlere, grubunuza yatırım yapın, kendi geleceğinize yatırım yapın. Üniversite mezunu pırıl pırıl gençleri, kendi bünyenizde kendi hamurunuz olarak yoğurun.”

    “Sürdürülebilirliği iş yapma biçimimizin temeli olarak görüyoruz”

    Yıldız Holding’in stratejisini tek sözle “sürdürülebilirlik” olarak tanımlayan Ali Ülker, bu mevzuyu bütüncül bir anlayışla ele aldıklarını ve toplumsal faydayı öncelikli maksat olarak gördüklerini tabir etti. Ali Ülker, “Sürdürülebilirliği kıymetlerimizin ayrılmaz bir kesimi ve iş yapma biçimimizin temeli olarak görüyoruz. Kurucumuz Sabri Ülker’in bizlere miras bıraktığı ‘israfsız şirket’ modeli doğrultusunda finanstan tüketime, üretimden tedarik zincirine, mağazalardan toplumsal sorumluluğa kadar her alanda sürdürülebilirliği işlerimizin merkezinde tutuyoruz. Tarımı destekleyen projelerde yer alıyoruz. Bayan üreticileri ve tedarikçileri destekliyoruz. ‘İnsana Yatırım’ anlayışımızla fırsat eşitliği, dijital eğitimler, gençlere staj ve iş imkânları üzere teşebbüslerle topluma katkı sağlıyoruz. Tüm paydaşlarımız için bedel üreten, Türkiye’yi merkeze alan lakin küresel liderliği de hedefleyen bir yaklaşımla faaliyet gösteriyoruz” dedi.

  • Arda Turan tekrar kazanamadı

    Spor Toto 1. Lig’in 35. haftasında Tuzlaspor Eyüpspor’u konuk etti.

    Sancaktepe 15 Temmuz Stadı’nda oynana çaba 0-0 beraberlikle sonuçlandı.

    Yeni hocası Arda Turan ile birlikte 3. maçında da galibiyet göremeyen Eyüpspor, 59 puanla 3. sıraya yerleşti.  Puanını 38’e yükselten Tuzlaspor ise 12. sırada konumlandı.

    Gelecek hafta Eyüpspor, Boluspor’a konuk olacak. Tuzlaspor ise deplasmanda Çaykur Rizespor ile karşılaşacak.

  • 2023 FIBA Dünya Kupası’nda küme kuraları çekildi

    Endonezya, Filipinler ve Japonya’nın konut sahipliğinde 25 Ağustos-10 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek 2023 FIBA Dünya Kupası’nda küme evresi kuraları çekildi.

    Filipinler’in başşehri Manila’da eski basketbolcular Luis Scola ve Dirk Nowitzki tarafından gerçekleştirilen kura çekiminin akabinde Dünya Kupası kümeleri aşikâr oldu.

    Kupada kümeler şöyle oluştu:

    A Kümesi: Angola, Dominik Cumhuriyeti, Filipinler, İtalya

    B Kümesi: Güney Sudan, Sırbistan, Çin, Porto Riko

    C Kümesi: ABD, Ürdün, Yunanistan, Yeni Zelanda

    D Kümesi: Mısır, Meksika, Karadağ, Litvanya

    E Kümesi: Almanya, Finlandiya, Avustralya, Japonya

    F Kümesi: Slovenya, Yeşil Burun Adaları, Gürcistan, Venezuela

    G Kümesi: İran, İspanya, Fildişi Kıyısı, Brezilya

    H Kümesi: Kanada, Letonya, Lübnan, Fransa

  • Büyükşehir’den Gölcüklü robotik takımına destek

    Büyükşehir’in desteklediği Gölcük Yücel Koyuncu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden oluşan Robo-Gobi robotik takımı, bölge turnuvasında şampiyon oldu

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ilimizde kurulan robotik takımnlarına destekleri devam ediyor. Büyükşehir’in desteklediği Gölcük Yücel Koyuncu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden oluşan Robo-Gobi robotik takımı da çok önemli bir başarı elde etti. 2022-2023 Bilim Kahramanları Buluşuyor/FIRST LEGO League Challenge kapsamında Eskişehir’de yapılan bölge turnuvasına katılan Gölcüklü gençler, şampiyon oldu. Bölge Şampiyonu olan öğrenciler haziran ayında İzmir’de yapılacak Türkiye Turnuvasına katılmaya hak kazandı. Yarışmanın finali ise Amerika’da gerçekleşecek.

    BÜYÜKŞEHİR’DEN BÜYÜK DESTEK

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gençlerin her alanda başarılı olabilmesi için tüm imkanlarını seferber etmeye devam ediyor. Bu kez de 9-16 yaş arası çocuk ve gençlerin kendilerini topluma duyarlı bilim insanı ve mühendis olarak görmelerini sağlayan, FIRST LEGO League Challenge uluslararası yarışmaya katılan Robo-Gobi robotik takımının yanında oldu. Gölcük Yücel Koyuncu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden oluşan Robo-Gobi robotik takımı 8-9 Nisan 2023 tarihlerinde Eskişehir’de gerçekleştirilen “Bilim Kahramanları Yarışıyor” yarışması öncesinde Büyükşehir’den yazılım ve kodlama ürünü talebinde bulundu. Büyükşehir de Robo-Gobi Takımı’na 50.000 TL tutarındaki ürünleri temin ederek kısa sürede teslim etti. Büyükşehir tarafından verilen destek ile öğrenciler projelerini hayata geçirebilme şansına sahip oldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Merve Demir’den genç şarkıcılara gönderme

    Merve Demir’in, yeni single Kolay Değil, Sez Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda… Şarkıcı, genç şarkıcılara göndermede bulundu.

    Merve Demir’in, yeni single Kolay Değil, Sez Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda… Söz ve müziğin Sezgi Erciyas’a ait olan şarkının aranjesini Osman Çetin yaparken klibin yönetmenlik koltuğuna ise Emrah Özbilen oturdu.

     

    “YENİ NESİL BİRBİRİNİ TAKLİT EDİYOR”

    Üçüncü singlenin çekimlerini Maslak stüdyolarında yapan Merve Demir, “Klibi yeni nesil ve yeni jenerasyona uyarlayarak çektik. Alışılmışın dışında bir klip oldu ama ne olursa olsun Arabesk Merve’nin ruhundan asla vazgeçmem” dedi. Muhabirlerin “Yeni dönem sanatçıları ve şarkıları nasıl buluyorsunuz?” sorusuna ise Demir, “İnsanların birbirini taklit etmesini anlamıyorum. Yeni nesil birbirini taklit ediyor. Bence herkes kendisi olarak, özgür şekilde şarkı çıkarmalı. Kimseyi taklit etmemeli” diyerek, genç şarkıcılara göndermede bulundu. Demir Kolay Değil şarkısından sonra hemen stüdyoya gireceğini müjdeledi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu