Gün: 1 Mayıs 2023

  • İlişkilerde narsist birey karşısındakini arafta bırakabiliyor

    Çocuklara, ‘sen değerlisin ama dünya senin etrafında dönmüyor’ şeklinde eğitim verilmeli

    Narsizm gibi kişilik bozukluklarına sahip kişileri belirlemenin oldukça zor olduğunun altını çizen uzmanlar klinisyenlerin bile bu konuda zorlandığını söylüyor. Narsist bireyin karşısındakini arafta bıraktığını belirten Uzm. Klinik Psk. Özgenur Taşkın, “Narsist bireyi tutabilecek kadar yakınsınızdır, bir ilişki içerisindesindir ama gitmesi anlıktır. Devamlı onu yanınızda tutamadığınız için sürekli olarak ona kendinizi beğendirme arzusuna girebilirsiniz.” uyarısında bulunuyor. Çocuklara kendisine öz değer vermesini öğretirken ‘evet sen değerlisin ama dünya senin etrafında dönmüyor’ kavramını da öğretmenin önemli olduğunu vurguluyor.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzm. Klinik Psk. Özgenur Taşkın, narsist kişilik bozukluğuna sahip bireylerin özellikleri ve ilişkilere etkisi hakkında bilgi verdi.

    Narsist kişiler gerçek olmayan bir öz önem duygusuna sahip

    Narsizmin birçok tanımı olduğunu ancak tanımlamadan önce etiketlemekten kaçınılması gereken bir konu olduğunu belirterek sözlerine başlayan Uzm. Klinik Psk. Özgenur Taşkın, “Aslında narsizm dediğimiz şey narsistik kişilik yapısıdır. Bir kişilik örgütlenmesidir. Bunu ikiye ayırabiliriz, bunun bir hastalık boyutu var bir de kişilik yapısında olan var. Ama narsistik kişiler aslında tanrılaştırılmış ve gerçek olmayan bir öz önem duygusuna sahipler diyebiliriz.” dedi.

    Narsistleri belirlemek çok zor

    Narsizm gibi kişilik bozukluklarına sahip kişileri belirlemenin oldukça zor olduğunun altını çizen Uzm. Klinik Psk. Özgenur Taşkın, “Biz klinisyenler bile klinikte kişiyle karşı karşıya kaldığımızda ‘narsist özellikleriniz var’ diyemiyoruz. Çünkü madde madde belirteceğimiz kesin özellikler yok bu konuda. Ama kişilik özelliklerine baktığımızda; sürekli olarak kendini önemsiyorsa, kendi davranışlarını herkesin davranışlarından üstün tutuyor, eleştirileri karşı tarafa yönlendiriyorsa, manipüle edici davranışları çok fazlaysa, sürekli kendini yoğun gösteriyor, başarılarını abartıyorsa, sürekli kendini haklı çıkarıyor, övgü bekliyor, başkalarını yeteneksiz kendisini sürekli yetenekli görüyorsa bunlar hep narsizmin izleri.” şeklinde konuştu.

    “Birçok yöneticide minimal düzeyde narsizm var”

    Bu özelliklerden birine sahip olan kişi için ‘narsist kişilik bozukluk’ vardır denilemeyeceğini aktaran Taşkın, “Söz konusu özellikler kişinin gündelik aktivitesini işlerini engelliyorsa, bir ortamda sürekli olarak kendisini övmeyle var olabildiğini düşünüyorsa ‘narsistik özellikler vardır’ diyebiliriz. Fakat bu durum her zaman hastalık boyutunda değildir. Minimal düzeydeki narsizmler birçok yöneticide vardır. Çünkü o minimal düzeydeki narsizm dediğimiz şey kişinin öz değerini karşı tarafa yansıtmasını da sağlar. O yüzden yönetim kabiliyetine sahip olan kişiler öz değerinin biraz farkındadır ve yansıtmayı da iyi bilirler. Öz değeri karşı tarafı rahatsız etmeyecek şekilde yansıtmak oldukça önemlidir. ‘Evet ben değerliyim ama sen de değerlisin’ konumunda iletişimde olmak çok değerlidir.” dedi.

    İlişkilerde narsist birey karşısındakini arafta bırakabiliyor

    İlişkideki narsizmin kitaplarda ve makalelerde çok fazla konu edilmesini narsist bireyin karşısındakini arafta bırakmasına bağlayan Uzm. Klinik Psk. Özgenur Taşkın, “Narsist bireyi tutabilecek kadar yakınsınızdır aslında, bir ilişki içerisindesindir ama gitmesi anlıktır. Devamlı onu yanınızda tutamadığınız, göremediğiniz, dokunamadığınız için sürekli olarak ona kendinizi beğendirme arzusuna girebilirsiniz. Haliyle böyle olunca narsist birey de ‘saçını uzat daha güzel oluyor, etek giy daha güzel oluyor’ dediği noktada zaten kişi ilişki anlamında tam olarak karşı tarafı tutmakta zorlandığı ve tuttuğunu hissedemediği için ‘tamam ben saçımı uzatırsam şu an tutabilirim’ ya da’ etek giyersem hoşuna gider tutabilirim’ düşüncesi gelişir ve narsist birey de buradan beslenerek bir isterken iki istemeye iki isterken üç, dört istemeye başlar.” uyarısında bulundu.

    Çocukları çok övmek narsizmi destekliyor

    Kültürel olarak erkeklerin daha çok övülerek büyütüldüğü gerçeğinin narsizmi desteklediğinin altını çizen Taşkın, “Çocukluk çağında zaten bireyler ben merkezci oluyor. Ve ben merkezciliği sürekli olarak beslendiğinde ‘oğlum sensin büyüksün şöylesin böylesin’ gibi yücelttiğinde çocuk diğer tarafı öğrenemiyor bilemiyor. Empati yeteneğini bile geliştiremiyor. Aslında empati yeteneği ben merkezci bireylerde hiç olmayan bir yetenektir. Haliyle karşı tarafı anlama, anlamak için çaba gösterme yok. O yüzden cinsiyetler arası bu farklılıkları klinikte de çok fazla görüyoruz. Çocukluk cağından başlayan bir durum.” dedi.

    Çocuklara, ‘sen değerlisin ama dünya senin etrafında dönmüyor’ şeklinde eğitim verilmeli

    Narsizmin yetiştirilmeden kaynaklandığı gibi, kişilik yapısından da kaynaklanabileceğini kaydeden Taşkın, “Çocuklar doğduğunda aslında ben merkezcidir çünkü diğer merkezleri tanımaz. Anne, baba ya da çevresiyle etkileşimi de daha azdır. Karnı acıkınca ağlar, tuvaleti geldiğinde bezi değişsin diye ağlar… O anda ebeveyninin bir işi var mı, onunla ilgilenebilecek mi düşünmez. Anne babanın verdiği eğitim burada çok önemli. Evet, çocuğa kendisine öz değer vermesini de öğretmesi gerekiyor ama öz değer verirken sadece ‘sen değerlisin’ diye değil, ‘evet sen değerlisin ama dünya senin etrafında dönmüyor’ kavramını öğretmek ve bilgilendirmek oldukça önemli.” ifadelerini kullandı.

    Narsist kişilerin farkına varmalı, hayatımızdan çıkarmalıyız

    Narsist bireyle ilişki içerisinde olanların, öncesinde kendine güvenirken sonrasında güvenlerini kaybedebileceğini söyleyen Uzm. Klinik Psk. Özgenur Taşkın sözlerini şöyle tamamladı:

    “Birtakım manipülasyonlarla ‘acaba ben paranoyak mıyım, acaba ben depresif miyim, acaba dediği gibi ben çirkin miyim? Bakılmayacak birisiydim de o beni sevdi, onun sevgisine muhtaç mıyım?’ gibi düşüncelere çok fazla giriyor ve klinikte çok karşılaşıyoruz bu durumlarla. Dikkat edilmesi gereken nokta, böyle bir kişiyle karşılaştığımız zaman kusuru kendimizde aramak yerine o kişinin bu özelliğinin farkına varıp ve belki kendisine bir şekilde hissettirip hayatımızdan çıkarmalı, uzaklaşmalıyız.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğal taşın dünyaya açılan kapısı Marble İzmir büyük ilgi gördü

    Türkiye doğal taş ihracatının can damarı Marble İzmir Fuarı, sektörü, 26-29 Nisan 2023 tarihleri arasında fuarizmir’de ağırladı. Bu yıl rekor kırarak 150 bin metrekareyi aşan sergi alanında, bin 15 katılımcıyla gerçekleşen fuarı, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından profesyonel ziyaret ederken milyon dolarlık anlaşmalara imza atıldı. Katılımcılar, fuarı değerlendirerek, Marble İzmir’in kendileri için dünyaya açılan kapı ve ihracatın başlama noktası olduğunu dile getirdi.

     

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından bu yıl 28. kez düzenlenen Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, doğal taşın her haline ve makinelere ev sahipliği yaptı. Renk ve desen çeşitliliği ile tüm ihtiyaçları karşılayan fuarda blok, işlenmiş taş, tasarımlar ve makinelere kadar pek çok ürün grubu alıcılarını buldu. Marble İzmir, bir kez daha dünyada 15 milyar metreküp olan doğal taş rezervlerinin yüzde 33 oranla 5.1 milyar metreküpüne sahip Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı oldu ve sektör için yeni ticaret fırsatları yaratmaya devam etti. Fuar katılımcıları, Marble İzmir’i değerlendirerek, bu fuarla birlikte sektörde pandeminin izlerinin silindiğini ve gösterilen ilgiden memnuniyet duyduklarını ifade etti. 

     

    Erdoğan Akbulak – Silkar Madencilik

    “30 yıldır bu sektördeyiz. Özellikle Kovid sonrasında demek ki insanlarda bir açlık oluşmuş ki yoğun görüyorum ilgiyi. Burada iş bağlamak çok kolay değil. Daha sonra takip edip değerlendirmek ve satışa dönüştürmek önemli. Bazı ülkelerden daha yoğun ziyaretler var. Dikkatimi çeken bir konu da bu yıl İZFAŞ, Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) 25 mimar getirmiş, yerinde bir hareket. Gelen mimarlar, deneyimli ve taşı da iyi kullanan mimarlık ofislerinin yöneticileri. Onların ilgisini de çektik. Yenilikçi ürünlerimizle de ilgilendireler. Bunun devam etmesi lazım. Uluslararası Değişik Doğal Taş Yarışması’nın geldiği noktayı da ilk günden bu yana içinde yer alan bir firma olarak, gururla izliyoruz” 

     

    Mehmet Hikmet Çelikkol – Çelikkol Mermer 

    “Dünyanın çoğu yerine ihracat gerçekleştiriyoruz. Marble İzmir Fuarı bizim aynamız. İzmir fuarı dünyanın en büyük fuarlarından biri. Dünyanın her ülkesinden ziyaretçi geliyor. Hep burada olmak istiyoruz. Burada olduğunuz zaman dünyaya açılıyorsunuz. Bu işlere başladığımızda Marble İzmir Fuarı sayesinde dünyaya açıldık. Bu fuar ihracatın başlama noktalarından biri. Pandemi sonrası bu yıl ilgi çok iyi, beklediğimizin çok üstünde” 

     

    Hüseyin Şehitoğlu – Delta Mermer

    “Yaklaşık 30 yıldır sektördeyiz ve 51 ülkeye ihracat yapıyoruz. Uzun yıllardır fuarda yer alıyoruz. 1997 yılından bu yana iyi bilen biri olarak söylüyorum, bu fuar sektördeki dünyanın en büyük fuar organizasyonlarından biri. Bunda emeği geçen tüm İZFAŞ ekibine çok teşekkür ederiz. İlgi çok yoğun, fuar, katılımcı ve ziyaretçi açısından sektörün lokomotifi oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer, danışma kurullarında biz sektör temsilcileriyle bir araya gelerek istişare ettiği için fuarda hep beraber hareket ediyoruz. Çok memnunuz fuardan ve organizasyondan. Pandemi dönemindeki o boşluğu kesip atabilirsiniz bu fuarla. İlgi, sektörün kaldığı yerden devam edeceğini gösteriyor” 

     

    Çetin Apa – Kömürcüoğlu Mermer 

    “43 yıllık bir firmayız ve üretimimizin yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. Özellikle ABD, Avrupa ve Avustralya’ya ihracatımız var. Bugüne kadar olan bütün fuarlara katıldık. Son iki yıla göre çok kalabalık. Pandeminin etkileri kalkarak, buluşmaya, talebe neden olmuş görünüyor. Stantlarda sohbet eden, taşla, fiyatla ilgili konuşmaların olduğunu görüyoruz. En sevindirici durum bu. Alım heyetleri, tasarımcı yarışmaları da fuara katkı sağlıyor” 

     

    Fatih Öztürk – FMK 

    “Dünyadaki diğer fuarlara göre çok daha rahat ettiğimiz bir fuar organizasyon anlamında. Fuar başladığında 70 milyon dolar seviyesinde olan sektörümüz, bugün 2,5 milyar dolara ulaşıyor. Bunun için fuarlar en büyük katkı sağlayan alanlar. Ziyaretçilerin ilgisinden çok memnunuz. En yoğun ilgi bu yıl oldu. Geçtiğimiz yıllara göre, muazzam bir yabancı portföyü oluştu. Farklı olarak Libya, Tayvan gibi ülkelerden gelenler var” 

     

    Melike Alpay Özmen – Alpay Mermer 

    “27. yılımız ve her yıl olduğu gibi bu yıl da fuardayız. Katılım ve gösterilen ilgi yoğun, umarız uzun vadede iş birliklerine döner, uzun soluklu faydalı olacağına inanıyorum” 

     

    Özerhan Tokman – Nature Stone 

    “Çok uzun yıllardır katılıyoruz ve çok önemli bir fuar bizim için. Marble İzmir dünyada da çok önemli bir yere sahip. Her yıl daha farklı, daha yeni ve mermerle neler yapılabileceğini gösterebileceğimiz bir proje ile fuarda yer alıyoruz. Bu yıl da Yüzüklerin Efendisi konsepti ile katıldık. Birçok karakterin mermer heykelleri standımızda yer alıyor. Hem heykellere hem de ürünlerimize büyük ilgi var. Geçen yıla oranla çok daha hareketli geçti”  

     

    Doğal taşların sanatsal formları da sergilendi

    Fuarda, doğal taşın sanatsal formları da sergilendi ve ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi adlı fantastik edebiyat serisinden uyarlanarak çekilmiş film üçlemesindeki karakterlerin heykelleri, orijinali Hatay Arkeoloji Müzesi’nde yer alan Dionysos ile Ariadne mozaiğinin reprodüksiyonu, Fransız ressam William Adolphe Bouguereu’nun Müzik ve Edebiyat isimli eserinin çeşitli renkte binlerce parça mermer kullanılarak yapılan mozaik reprodüksiyonu, farklı türde heykeller, üç boyutlu tablolar, süs ve mutfak eşyaları, aksesuarlar büyük ilgi çekti. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kayseri Melikgazi’de öğrencilere sıfır atık eğitimi

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Atıkların geri dönüşüme kazandırılması için ‘Sıfır Atık’ konusunda ilçe genelinde hummalı bir çalışma yapıldığını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, İnsan nüfusunun artmasıyla tüketimin giderek hızlandığı; doğal kaynakların azaldığı günümüzde sıfır atık projesi ile israfın önüne geçmeye ve çocuklara yaşanabilir bir çevre bırakmayı hedefliyoruz. Melikgazi’de toplanan kâğıt, metal, plastik, cam, pil, yağ ve tekstil gibi tonlarca ürünün geri dönüşümü sağlanıyor. Çalışmalarımız oldukça önemli. Bu bakımdan aynı zamanda bir eğitim kurumu gibi hizmet veren Geri Dönüşüm Tesisimizde okullara ve kurumlara eğitimler veriyoruz.

    Atlas Koleji 4. sınıf öğrencilerine sıfır atık ile ilgili eğitim verdik. Eğitimde çocuklara yetkili arkadaşlarımız hangi konteynere ne atılır, çevre kirliliği ve boyutları, elektrikli ve elektronik atıklar, atık piller, bitkisel atık yağlar, ambalaj atıkları ile sıfır atık uygulamaları, geri dönüşüm yöntemleri, geri dönüşüm kullanım alanları hakkında bilgiler verdi. Atık bilincinin oluşması ve sıfır atık anlayışının daha geniş kitlelere ulaşması için belediyemizde birçok çalışmalar yaptık. Sıfır atık konusunda ödüller aldık. İlçemizde geri dönüşüm ve sıfır atık çalışmalarına büyük emek veriyoruz.” dedi.

  • Alişan’dan yeğenlerine büyük jest! Tam 30 milyon liralık…

    2021 yılında koronavirüs nedeniyle ağabeyi Selçuk Tektaş’ı kaybeden türkücü Alişan, yengesine ve yeğenlerine büyük bir jest yaptı. Ünlü türkücünün, ağabeyinden emanet kalan ailesi için 30 milyon liralık konut aldığı tez edildi.

    2018 yılında Buse Varol ile nikah masasına oturan türkücü Alişan, ağabeyi Selçuk Tektaş’ı 2021 yılında koronavirüs nedeniyle toprağa verdi. Alişan’ın ağabeyinden geriye eşi ve çocukları kaldı. Ağabeyinin emanetlerine gözü üzere bakan Alişan, yengesinin ve yeğenlerinin her gereksinimini karşılıyor.

    Alişan ve Selçuk Tektaş

    30 MİLYON LİRAYA MESKEN ALDIĞI SAV EDİLDİ

    Abisinden sekiz gün sonra kuzeni Ozan Ebcin’i de kaybeden Alişan’ın, Selçuk Tektaş’ın eşi ve çocukları için 30 milyon lira bedelinde bir konut aldığı öne sürüldü.

    Alişandan yeğenlerine büyük jest

    Ünlü türkücü mevzuya ait şimdi bir açıklama yapmadı.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Sabahın Sultanı Seda Sayan eşi Çağlar Ökten’le düşman çatlattı! Katıldıkları düğünde…

  • İrfan Can Eğribayat için Trabzonspor ve Southampton argümanı

    Spor Toto 1’inci Lig’de Play-Off potasında yer alan Göztepe’nin Fenerbahçe’ye kiraladığı kaleci İrfan Can Eğribayat için Türkiye ve Avrupa’dan kulüpler sıraya girdi.

    TRABZONSPOR DA KAPIYI ÇALDI

    Altay’ın sakatlanmasının akabinde Fenerbahçe’nin kalesine geçen İrfan Can gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çekti. Dönem başında sarı-lacivertlilere Göztepe’den kiralanan 24 yaşındaki file bekçisi için Trabzonspor’un da devreye girdiği bildirildi. İrfan Can’ı satın alma opsiyonu Fenerbahçe’de bulunurken, Trabzonspor idaresi de Göztepe’nin kapısını çaldı.

    SOUTHAMPTON’DAN YAKIN TAKİP

    Ayrıca İrfan Can Eğribayat’ı şu an Preimer Lig’de uğraş eden Southampton’ın da yakından takip ettiği vurgulandı Kümede kalma gayreti veren Southampton’ın Championship’e düşmesi halinde İrlandalı kalecisi Gavin Bazunu’yu satacağı ve İrfan Can’la yola devam edeceği kaydedildi. Göztepe paylarının yüzde 70’ini elinde bulunduran Sport Republic şirketinin kulübü olan Southampton’ın küme düşmesi halinde İrfan Can’ı takımına katmak istediği kaydedildi.

    KALEYİ DEVRALDI

    Göztepe’ye 2020-2021 dönemin başında Adanaspor’dan transfer edilen İrfan Can, geçen dönem taraftarla yaşadığı gerginlik nedeniyle süresiz takım dışı bırakılmıştı. Dönem başında Fenerbahçe’ye giden İrfan Can, birinci kaleci Altay Bayındır’ın yedeği oldu. Lakin Altay’ın sakatlanması sonucu kaleyi devrelan İrfan Can Eğribayat, son 4 maçta kaleyi korudu. 

     

     

  • Bakasetas: “Sorumluluk benim”

    Bordo-mavililer 3 puan için gittiği Konya’dan eli boş dönmüştü. Bunda birinci devrenin uzatma kısmında kadrosunu 10 kişi bırakan Anastasios Bakasetas’ın da hissesi büyüktü.

    Soner Dikmen’e yaptığı hareket sonrası atılan Yunan futbolcu, soyunma odasında teknik yönetici Nenad Bjelica ve grup arkadaşlarından özür diledi. B

    Bakasetas ayrıyeten toplumsal medyadan da bir açıklama yayınlayarak “Yenilginin tüm sorumluluğunu alıyorum. Maçın kıymetli bir noktasında grubumu ve ekip arkadaşlarımı hayal kırıklığına uğrattım. Rakibimin canını yakmak üzere bir niyetim olmadığını açıklama muhtaçlığı duyuyorum. Topu korumak istemiştim. Özür dilerim” tabirlerini kullandı. 

     
  • Bjelica’dan yeni dönem için transfer planı!

    Trabzonspor’da Abdullah Avcı’nın misyonu bırakmasının akabinde İhsan Derelioğlu kulübede oturmuştu. Lider Ertuğrul Doğan’ın Nenad Bjelica ile mutabakatının akabinde ise Hırvat hoca kadrosu devralmıştı.

    Büyük bir istekle bordo- mavili misyonu kabul eden Bjelica, şimdi gruba hakim olmamasına karşın tutkusunu göstermiş ve Sivasspor maçında kulübede oturmuştu. Fırtına bu maçtan yenilgiyle ayrıldıktan sonra bu hafta da deplasmanda Konyaspor’a yenildi. Usta hoca bir sefer daha çaba eksikliğinden yakındı.

    İDMANLARDA GÖZLEMLEYECEK

    Nenad Bjelica, Konyaspor müsabakasından sonra net kararını verdi. Bundan bu türlü kadro için gayret etmeyen futbolculara forma vermeyecek. Kalan haftalarda grubun motivasyonunu üst düzeye çıkartmaya çalışan Hırvat teknik adam, “Bizimle birlikte mentalitesi âlâ olan oyuncularla birlikte yola devam edeceğiz ve onlarla çalışacağız” sözlerini kullandı. Bjelica hafta ortası egzersizlerinde da müşahedelerini sürdürecek. Mesleğine bakılmaksızın kalan kısa kısımda kendini gösterenler alanda olacak.

    RAPOR HAZIR

    Nenad Bjelica, dönem sonu yaklaşırken kadroda gidecekler-kalacaklar, alınacaklar listesini hazırlıyor. Hırvat teknik işverenin raporunu büyük oranda hazırladığı belirtildi. Bu raporu kısa müddette lider Ertuğrul Doğan’a teslim edecek. 

     
  • Memduh Büyükkılıç’tan 1 Mayıs mesajı

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Büyükkılıç, mesajında, “İnsanların hayırlısı, insana hizmet edendir. O açıdan göğsümüzü gererek anlattığımız bu güzel şehri bu noktaya getiren siz işçi kardeşlerimizsiniz. Her birinizin alnından öpüyorum. İyi ki varsınız, sizlere minnettarız” dedi.

    Ticaretin ve sanayinin merkezi Kayseri’de emek vermeye, bu şehrin hizmetkârı olmaya devam ettiklerini vurgulayan Büyükkılıç, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Mazlum insanların sesi olan Sayın Cumhurbaşkanımızın yol arkadaşları olarak, hep beraber Allah’ın izniyle bu şehre emek vermeye, hizmet etmeye devam ediyoruz. Türkiye genelinde 30 büyükşehir arasında 2 yıldır yatırım lideri olan Kayseri Büyükşehir’i yöneten belediyecilik anlayışı ile alın teri kurumadan haklarını veren belediyecilik anlayışı ile bütçesini yüzde yüz gerçekleştiren belediyecilik anlayışı ile çalışmaya devam edeceğiz.”

    Başkan Büyükkılıç, tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ederek, “Bütün çalışanlarımızın şartlarını iyileştirme, hak ettikleri en iyi ücreti almalarını sağlama ve adil bir çalışma ortamı oluşturmayı sürdürüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle, her zaman yanımızda yer alan işçi kardeşlerime şükranlarımı sunuyor, her birini en kalbi duygularımla selamlıyor, işçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu.

  • Pedallar Kemer’de uygunluk için döndü

    Yılın birinci Gran Fondo’su AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, teknik ve zorlayıcı parkuru ile adrenalin ve heyecan doluydu. Deniz düzeyinden 1.300 m tırmanışı ve toplamda 2.000 m tırmanışı ile 98 kilometrelik AKRA parkuru, Gran Fondo bisikletçilerine “Kraliçe Etap” tecrübesi yaşattı. Bisikletçiler tabiatın içinde, rüzgârın peşinde güzellik için pedal bastılar…  

    AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum’da kazanan çocuklar oldu. Yarışa katılan bisikletçiler pedalları zelzele bölgesindeki çocuklar için çevirdi. Tertibin kayıt gelirleri ve sponsorların katkıları ile alınacak 700 bisiklet, Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile depremzede çocuklara dağıtılacak
    AKRA Gran Fondo Antalya Powered By AG Tohum’un 98 km’lik AKRA parkuru genel klasman birincisi erkeklerde Anton Hrabovskyi, bayanlarda Züleyha Dikbaş;
    49 km’lik AG Tohum parkuru birincisi ise genel klasmanda erkeklerde Yağız Atıcı, bayanlarda Sevcan Alper oldu. 98 km uzun parkurda Pro kategorisinde yarışan Serdar Anıl Depe, 2 saat, 55 dakika 4 saniyelik derecesi ile parkur rekoru kırdı.
     
    Yarışın en genç atleti 16 yaşındaki Türk bisikletçi Şeyhmus Akçay olurken, en yaşlı sportmeni 68 yaşındaki Belçikalı Johan Huyghe oldu. Johan Huyghe uzun parkurda yarışırken, Şeyhmus Akçay, kısa parkurda yarıştı
     
    Argeus Travel & Events ve Yedi İrtibat tarafından, AKRA Hotels ana sponsorluğunda ve AG Tohum takviyesiyle birinci kere 2018 yılında düzenlenen ve her geçen yılda artan ilgiyle bisiklet kültürünün ülkemizde gelişmesine katkıda bulunan AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, yüzlerce bisikletçiyi Akdeniz’in beğenilen turizm noktalarından Kemer’de buluşturdu.
     
    Almanya’dan Mısır’a, Belçika’dan İngiltere’ye, Amerika Birleşik Devletleri’nden Ukrayna’ya dünyanın farklı noktalarından gelen bisikletçiler; pedallarını geçtiğimiz şubat ayında yaşanan zelzele felaketinden etkilenen çocuklar için çevirdi. “Pedallar Düzgünlük için Dönecek” parolasıyla bu yıl beşincisi düzenlenen tertipten elde edilen kayıt gelirleri ve sponsorların katkıları ile alınacak 700 bisiklet, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliği ile depremzede çocuklara dağıtılacak.
     
    Uluslararası Bisiklet Birliği-UCI ve Türkiye Bisiklet Federasyonu yönetmeliklerine nazaran düzenlenen yol bisikleti yarışı AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, 13 ülkeden 570 amatör bisikletçiyi beçinci sefer Antalya’da buluşturdu. Birinci sefer gerçekleştirildiği 2018 yılından bu yana binlerce atlete konut sahipliği yapan tertip; yeniden Argeus Travel & Events ve Yedi İrtibat tarafından, AKRA Hotels ana ve AG Tohum isim sponsorluğunda Antalya Valiliği, Kemer Kaymakamlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı Belediyesi, Kemer Belediyesi, Antalya Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü, Türkiye Bisiklet Federasyonu, Antalya Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) katkıları ile düzenledi.  AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum yarışına  2023 yılında; Corendon Airlines, Fraport TAV Antalya Airport,  Diana Travel, Paloma Hotels, Regnum Carya, Zemzem, Ceysu, Antalya Akvaryum, Hayat Hastaneler Kümesi, Salcano, Shimano, sponsor olurken Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV), Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB), Kemer Yöresel Tanıtım Vakfı (KETAV), Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) , Akdeniz Reklamcılar Derneği (ARD) ve Türkiye Spor Muharrirleri Derneği (TSYD) de tertibe dayanak verenler ortasında yer aldı. Ayrıyeten Toyota Türkiye geçen yıl olduğu üzere bu yıl da tertibin Mobilite sponsoru olarak karbon ayak izi düşük Hybrid araçlarıyla yarışa dayanak olarak, çocukların ve pedalların çabasını destekledi.

    Yılın birinci Gran Fondo yarışında pedallara güzellik için start verildi

    Kemer Kaymakamı Hüseyin Çam, Kemer Belediye Lideri Necati Topaloğlu, Antalya Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Yavuz Gürhan, Türkiye Bisiklet Federasyonu Lideri Emin Müftüoğlu, BHM Otelcilik İdare Şurası Lideri Haydar Barut, AG Tohum İdare Konseyi Lideri Burak Gönen, Hayat Hastanesi İdare Konseyi Lideri Cemal Özkan, Salcano Bisiklet İdare Heyeti Üyesi Yusuf Akgül ve Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Lideri Yeliz Gül Ege’nin damalı bayrağı sallamasıyla Kemer Cumhuriyet Meydanı’ndaki Olbia Park önünden başlayan AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, Kemer’in eşsiz coğrafyasında doğal ve tarihi hoşluklara sahip şiddetli parkurları ile adrenali doruğa taşıdı.
    Kayıt gelirleri ile depremzede çocuklara bisiklet alınmasına katkı sağlayan “İyilik Elçileri” bisikletçiler, startta renkli imajlar verdi.
     
    Bisikletçiler doğal hoşluklar içinde rüzgârın peşinde uygunluk için pedal bastı
    Turizmin başşehri Antalya’nın en değerli turizm merkezlerinden Kemer’de organize edilen AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, amatör bisikletçilere uğraş ve adrenalinin yanında parkuru ile eşsiz bir görünüm da sundu.

    98 kilometre ve 49 kilometre olmak üzere iki farklı kategoride yapılan olan yarış, Kemer’in ikonikleşen denizi ve ormanları ile bir tarafı mavi bir tarafı yeşil bir etap tecrübesi ile nefes kesti.  

    2023 yılının birinci Gran Fondo’su AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, teknik ve zorlayıcı parkuru ile adrenalin ve heyecan doluydu. Bilhassa deniz düzeyinden 1.300 m tırmanışı ve toplamda 2.000 m tırmanışı ile 98 kilometrelik AKRA parkuru, Gran Fondo bisikletçilerine “Kraliçe Etap” tecrübesi yaşattı Bisikletçiler tabiatın içinde, rüzgârın peşinde güzellik için pedal bastılar…

    Gençler, Seçkinler, Masterlar, Paralimpik, Tandem ve Pro olmak üzere yaş kümelerine nazaran 18 farklı kategoride 98 ve 49 kilometrelik parkurlarında 13 ülkeden 570 bisikletçinin çaba ettiği yarış, büyük bir çaba içinde geçti.

    Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Gürcistan, İngiltere, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Mısır, Türkiye, Rusya Federasyonu, Slovenya, Tuvalu, Ukrayna olmak üzere toplam 13 ülkeden 18 kategoride yarışan 570 bisikletçinin dağılımı ise şöyle oldu: AKRA 98 km AKRA parkurunda 191 bisikletçi start alırken, AG Tohum 49 km AG Tohum parkurunda ise 379 bisikletçi start aldı. Kısa parkurda Paralimpik kategorisinde 5 bisikletçi yarışırken, Eşpedal Derneği ve Gaziantep Belediyespor Kulübü’nden 15 grup da görme engelliler için özel olarak üretilen iki kişilik bisikletleri ile Tandem kategorisinde yarıştı.
    Yarışın en genç atleti 16 yaşındaki Şeyhmus Akçay olurken, en yaşlı atleti 68 yaşındaki Johan Huyghe oldu.
     
    Muhteşem yarış,  nefes kesen görünüm, parkur rekoru

    Hava sıcaklığının 19 derece olduğu pırıl pırıl çok hoş bir Akdeniz sabahında sabah 08.00’de Kemer Olbia Park’tan start alan 98 km AKRA parkurunda 191 bisikletçi, 0 noktasından sonra toplu olarak 35. km’ye kadar ufak ataklarla devam etti. Tırmanışa kadar 120-130 pedal birlikte geldi. Trek Rmk Dinamis ekibinden Zeki Tuna Akın tırmanışla birlikte öne geçerek ortayı açtı. Ukraynalı bisikletçi Anton Hrabovskyi, FTA Sports Team’den Alperen KIR ve Pro kategorisinde yarışan Serdar Anıl Depe, Zeki Tuna Akın’ı yakalayarak geçtiler. Doruğa birinci varan isimler Serdar Anıl Depe ve Anton Hrabovskyi oldu. Serdar Anıl Depe MTB’den gelen tekniği ile inişte deneyimini kullanarak finishe varan birinci isim oldu ve pro kategorisinde parkur rekoru kırdı. Uzun parkurda yarışan 8 bayan bisikletçinin ortasında yarışı 4 saatin altında bitirenler oldu.  Keskin virajlarda alınan tedbirlerle yarış inançlı bir biçimde tamamlandı. AKRA parkurundaki Kuzdere Köprüsü Kanyonu ve Beydağları’nın eşsiz tabiatı içinde tırmanışı tecrübesi ile uzun parkur, AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum’un Kraliçe etabı oldu.

    Sabah 08.30’da start alan ortalarında paralimpik ve tandem bisikletçilerin de bulunduğu 379 bisikletçi 49 km AG Tohum parkurunda mükemmel bir yarış tecrübesi yaşadı. Start sonrası dağınık olan peloton birinci çıkıştan itibaren 15 km’ye yayıldı. D-400 karayolunda iki kümede ayrılmalar oldu. Yer yer birleştiler, yer yer dağıldılar. Son derece heyecanlı ve kıyasıya bir yarış oldu. Finishe birinci üç tek tek geldiler. Sonrasında toplu finish oldu. 

    AKRA GRAN FONDO Antalya Powered By AG Tohum’un 98 km’lik AKRA parkuru genel klasman birincisi erkeklerde Anton Hrabovskyi, bayanlarda Züleyha Dikbaş; 49 km’lik AG Tohum parkuru birincisi ise genel klasmanda erkeklerde Yağız Atıcı, bayanlarda Sevcan Alper oldu. 98 km uzun parkurda Pro kategorisinde yarışan Serdar Anıl Depe, 2 saat, 55 dakika 4 saniyelik derecesi ile parkur rekoru kırdı.
     
    Eşsiz tabiatı ve hoşlukları içinden geçen bisiklet rotalarıyla ve alternatif spor aktiflikleri ile son yıllarda spor turizminin en değerli bölgelerinden birisi olan Kemer, AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum 2023 yarışı ile bir sefer daha bisiklet şenliğine mesken sahipliği yaparken bu yıl pedallar düzgünlük için döndü.

    Keyifli ve kıyasıya mücadele

    İki parkurda da kıyasıya çaba eden bisikletçiler, AKRA Parkuru’nda 98 kilometre için yaklaşık 2.000 m yüksekliğe ulaşan şiddetli bir etapta pedal bastı. 30 Nisan, Pazar günü saat 08.00’de start alan AKRA Parkuru, asırlık çam ağaçları ile çevrili D-400 karayolundan Antalya’nın turistik beldeleri Göynük ve Beldibi üzerinden Phaselis Antik Kenti rotasından devam edip Toroslara tırmanarak tekrar Kemer’de Olbia Park’ta son buldu.

    AG TOHUM parkurunda 49 kilometre için saat 08.30’da start alan bisikletçiler, Kemer’in çam kokulu yollarından, kıvrımlı yayla yollarından 537m yüksekliğe çıkarak bölgenin kusursuz tabiatında ve görüntüsünde şiddetli ve keyifli bir uğraş tecrübesi yaşadı.
    Paralimpik ve Tandem kategorilerinde bisiklet tutkunlarının da yarıştığı AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum yarışında Paralimpik kategorisinde 5 bisikletçi yarışırken, Eşpedal Derneği ve Gaziantep Belediyespor Kulübü’nden 15 kadro da görme engelliler için özel olarak üretilen iki kişilik bisikletleri ile Tandem kategorisinde yarıştı.
    Kemer Cumhuriyet Meydanı’nda Olbia Park’ta kurulan AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum EXPO alanı da Kemer’de bisiklet severleri buluşturdu.

    AKRA Gran Fondo powered by AG Tohum 2023’de birinci üç sırası ise şu biçimde oldu:
    98 km AKRA Parkuru Genel Klasman Erkekler Birinci 3:
    1. Anton Hrabovskyi (Ukrayna – 2 saat 58 dakika 41 saniye)
    2. Zeki Tuna Akın (Trek Rmk Dinamis –  3 saat 03 dakika 20 saniye)
    3. Alperen Kır (FTA Sports Team – 3 saat 05 dakika 06 saniye)
     
    98 km AKRA Parkuru Genel Klasman Bayanlar Birinci 3:
    1. Züleyha Dikbaş (Asperox Bike Pedia Racing Team  – 3 saat 46 dakika 10 saniye)
    2. İpek Öztosun (İzmir Büyükşehir Spor Kulübü  – 3 saat 47 dakika 25 saniye)
    3. Şeniz Pamuk (Cyclingbabed  – 3 saat 47 dakika 32 saniye)
     
    98 km AKRA Parkuru Pro Kategorisi:
    1. Serdar Anıl Depe (Bireysel -2 saat 55 dakika 4 saniye)
     
    49 km AG Tohum AG Tohum Parkuru Genel Klasman Erkekler Birinci 3:
    1. Yağız Atıcı (Asperox Bike Pedia Racing Team – 1 saat 17 dakika 32 saniye)
    2. Ege Erhan Verit (Trek Rmk Dinamis -1 saat 17 dakika 35 saniye)
    3. Ediz Ateş (Trek Rmk Dinamis  – 1 saat 17 dakika 44 saniye)
     
    49 km AG Tohum AG Tohum Parkuru Genel Klasman Bayanlar Birinci 3:
    1. Sevcan Alper (Asperox Bike Pedia Racing Team – 1 saat 25 dakika 36 saniye)
    2. Buse Hasret (ISS Cycling Academy – 1 saat 25 dakika 41 saniye)
    3. Aylin Karanfil (Asperox Bike Pedia Racing Team – 1 saat 28 dakika 27 saniye)
     
    Gran Fondo Yarışları Hakkında:

    Gran Fondo amatör bisikletçilere açık uzun yol bisiklet yarışlarına verilen isimdir.
    İsmi “Gare di fondo” yani “mesafe yarışları” tabirinden gelen bu yarışlar, çoğunlukla, iştirakçilerin yaş ve seviyesine nazaran, birebir parkurda fakat farklı ara ve zorluk seviyesinde organize ediliyor. Farklı uzaklıklardaki yarışlar “Gran Fondo”, “Mezzo Fondo” ve “Fondo” olarak isimlendiriliyor. “Gran Fondo” elbet ortalarındaki en uzun uzaklıklı olan parkur için kullanılıyor. Avrupa’da on yıllar boyunca epeyce tanınan hale gelen geniş iştirakli “GranFondo” bisiklet yarışları başka kıtalara da yayılmayı ve ağır ilgi görmeyi başarmış.
    Bir spor karşılaşması, kültürel bir tecrübe ya da toplumsal sorumluluk hareketi olarak bisiklete binen kitleleri bir ortaya getiren Gran Fondo’ların Türkiye’de en bilinenleri ortasında AKRA Gran Fondo Antalya, Salcano Gran Fondo Marmaris, Salcano Gran Fondo Kapadokya ve Veloturk Gran Fondo Çeşme müsabakaları önde geliyor.

  • Bitcoin Düşerken Türkler Bu Altcoin’leri Avladı!

    Bitcoin ve altcoin piyasası, bu haftaya pek uygun bir formda başlamadı. En büyük kripto para olan Bitcoin, 28.500 dolar civarında el değiştiriyor. Bu sırada, Türkiye’deki yatırımcıların odağında farklı coin’ler var üzere duruyor. İşte detaylar…

    Bitcoin düşerken kimi altcoin’ler Türklerin ilgisini çekti

    Geçen hafta Bitcoin, 27.000 ila 30.000 dolar aralığında süreç gördü. Bilhassa First Republic sorunları, kripto para piyasası üzerinde tesirli oldu. Bankanın sorun yaşadığı argümanlarını yayınlaması ile bitlikte BTC, geçtiğimiz haftanın ortalarında 30.000 dolara atak etti. Lakin, ayılar bu hamleyi durdurdu ve daha fazla artışa müsaade vermedi. Tam aksine, BTC birkaç yüz dolar geri çekildi ve 29.000 doların biraz üzerinde sakinleşti.

    Varlık bir sefer daha 30.000 dolara yanlışsız yükseldi ve böylelikle görüntü Pazar günü değişti. Lakin sonraki ret, onu aşağıya gerçek sert bir halde sürdü. Birkaç saat içinde BTC neredeyse iki bin dolar bedel kaybetti ve 28.300 dolara düştü. Şu an itibariyle, bu düzeyin birkaç yüz dolar üzerinde duruyor. Lakin gün içinde hala yüzde 2,3 düşüşte ve 29.000 doların altında süreç görüyor. Piyasa pahası 550 milyar dolara geriledi ve altcoinler üzerindeki hakimiyeti CMC’de yüzde 46,9’a yavaşça geriledi.

    Ancak, data platformu CoinGecko’nun Kriptokoin.com ile paylaştığı istatistiklere nazaran, Türkiye’deki yatırımcıların odağında öteki kripto paralar da vardı.  22 Nisan’dan 28 Nisan’a kadar Türk yatırımcılar yatırım yapmak için umut verici kriptoları araştırmakla meşguldü. Önde gelen kripto para takip sitesi CoinGecko’nun datalarına nazaran, bu periyotta Türkiye’de en çok aranan birkaç coin oburlarının ortasından sıyrıldı.

    CoinGecko listesinde neler yer alıyor?

    Listenin başında, nispeten yeni bir coin olan A Hunters Dream (CAW) yer aldı. A Hunters Dream, Blockchain üzerindeki klâsik ödeme yığınını tekrar inşa eden merkezi olmayan bir finansal ödeme ağıdır. İkinci sırada, Velodrome Finance yer aldı. Velodrome, Optimism Network’te merkezi ticaret ve likidite pazarı olan bir AMM’dir. Andrew Cronje tarafından tanıtılan Solidly Exchange modelinin bir sonraki evrimidir.

    Listenin üçüncü sırasında, Elon Musk’ın Shiba Inu cinsi köpeğinin isminden esinlenen bir coin olan FLOKI yer aldı.  Popüler Dogecoin’in klonu olan Baby Doge Coin listede dördüncü sırada yer aldı. Baby Doge, şirin ve sevecen markasının yanı sıra hayvan hayır kurumlarını destekleme taahhüdü sayesinde değerli bir takipçi kitlesi kazandı. Beşinci sırada, yatırımcıların daha yeterli yatırım kararları almalarına yardımcı olmak için yapay zeka ve makine tahsilinden yararlanan bir coin olan Optimus AI yer aldı.

    Optimus AI, piyasa trendlerini tahlil etmek ve yatırımcılara içgörü sağlamak için gelişmiş algoritmalar kullanmakta. Bu da onu ticaret stratejilerini geliştirmek isteyen yatırımcılar ortasında tanınan bir seçim haline getiriyor. Zig Zag, listede altıncı sırada yer aldı. Gelecek vaat eden bu coinlerin popülerliğine karşın Bitcoin yeniden de listeye yedinci sıradan girmeyi başardı. Bitcoin, 2009’daki başlangıcından bu yana baskın kripto para ünitesi olmuştur. Listenin sonlarında Radix,  Retreeb ve Pi Network yer aldı.

  • Düzce’de trafik kazası: 4 yaralı

    Funda ŞAHİN / DÜZCE (İGFA) – Kervan Köprüsü üzerinde meydana gelen kazada, şehir merkezine giden otomobil başka bir otomobile çarptı. Kontrolden çıkan otomobilin çarptığı elektrik direği karşı şeritte ilerleyen başka bir otomobilin üzerine düştü. Kazada 4 kişi yaralandı.

    Alınan bilgilere göre FİSKOMAR kavşağı istikametine gitmekte olan Enes B idaresindeki 54 ADA 742 plakalı otomobil, aynı istikamete gitmekte olan Hayati C idaresindeki 35 BLV 722 plakalı otomobile arkadan çarptı.

    Kontrolden çıkan Hayati C idaresindeki otomobil duramayarak orta refüjde bulunan aydınlatma direğine çarparak devirdi. Devrilen direk Kalıcı Konutlar istikametine gitmekte olan Rüştü Uludoğan idaresindeki 81 KF 669 plakalı otomobilin ön camına düştü.

    Kazada talihsiz sürücü Rüştü Uludaoğan ile birlikte kazaya karışan diğer otomobillerde bulunan 3 kişi yaralandı. Kazayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.

  • Piksel grafikli aksiyon macera oyunu Cassette Uzunluk duyuruldu

     
    Geliştirici Wonderland Kazakiri, PlayStation 5, Switch ve PC (Steam) için aksiyon rol yapma oyunu CASSETTE BOY’u duyurdu. Oyun 2024’te yılında çıkış yapacak ve ağır piksel grafikli bir yapıyı bizlere aktaracak.
     
    Üç boyutlu bir dünya bizlere sunulacak
     
     
     
    Cassette Uzunluk 2 boyutlu bir oyun üzere görünse de temelde dünyası 3 boyutlu olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda karşımıza daima olarak farklı üslupta bulmacalar çıkacak ve bu bulmacaları çözmek için perspektif değiştirebilecek, haritayı döndürebilecek ve daha fazlasını yapabileceğiz.
     
    Kendi bakış açınızdan göremediğiniz şeyleri bu oyun içerisinde farklı açılardan yakalamaya çalışacağız. Oyunda ilerlemek için mahzurları aşmaya çalışacak ve kapalı geçitleri ortaya çıkarmaya başlayacağız. Elbette oyunda yalnızca bulmacaları çözmek kâfi olmayacak bunun yanı sıra elimize çeşitli silahlar alıp canavarları ve işverenleri da alt etmeye çalışacağız.
     
    Cassette Uzunluk bizlere piksel grafikli bulmaca temelli aksiyon macera tecrübesi sunacak. 

  • Bakan Alim’den emekli maaşı ve minimum fiyata artırım açıklaması

    Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü münasebetiyle bir ileti yayınladı.
    Emek ve alın teri ile ülkenin büyümesi, gelişmesi ve güçlenmesinde kıymetli rol oynayan çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ettiğini belirten Bakan Alım iletisine şöyle devam etti:
    “Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı büyüyen Türkiye’nin çalışan, üreten işçilerinin menfaatlerini gözeten adımlarımızı istikrarlı ve inançlı bir halde atıyoruz.
    2023 yılı taban fiyatı 2022 yılına nazaran net artış oranını yüzde 100 yaparak ülkemiz ve milletimiz için en yanlışsız, en hakkaniyetli kararla emeğin ve işçinin yanında olmaya devam ettik. Hayat kaidelerini dikkate alarak Temmuz ayında da yine emeği koruyacak taban fiyat düzenlemesini devreye sokacağız. Toplumsal devlet anlayışıyla çalışanlarımızla omuz omuza vererek her bir vatandaşımızın refah düzeyinin yükselmesi, istihdamın artması için çalışmaya devam edeceğiz.
    Büyük ve güçlü Türkiye’nin müreffeh geleceğini emek emek bir arada inşa ettiğimiz tüm işçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tekrar kutluyor, sermayesi emek olan çalışanlarımıza sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.”

  • Karamürsel Tahtalı Mahallesine yangın söndürme tankeri

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri Karamürsel’e bağlı Tahtalı Mahallesine söndürme tankeri teslim etti

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, Karamürsel’e bağlı Tahtalı Mahallesine yangın söndürme tankeri verdi. Türkiye’nin en donanımlı ve tecrübeli İtfaiyesine sahip Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, olası yangınlara müdahale için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda özellikle yaz aylarında yaşanan orman yangınlarına hızlı müdahale için kırsal mahallelere yangın söndürme tankeri veriliyor.

     

    YANGIN SÖNDÜRME EĞİTİMİ

    Daha önce birçok kırsal mahalleye yangın söndürme tankeri veren Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı son olarak Karamürsel ilçesine bağlı Tahtalı Mahallesine yangın söndürme tankeri verdi. Mahalle Muhtarı Ayhan Çok’a teslim öncesi tanker bilgileri ve yangın söndürme eğitimi verildi. Kırsal mahallelere verilen yangın söndürme tankerlerin olası yangınlara müdahale için kullanılması, yaşanabilecek orman yangınlarında itfaiye ekipleri gelene kadar ilk müdahale yapılması hedefleniyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 24 Seçil Özel: Murat Kurum

    14 Mayıs 2023’te yapılacak olan seçim için geri sayım başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Murat Kurum, 24 TV’ye özel açıklamalarda bulunacak.

    24 Seçim Özel‘de Murat Çiçek, Mustafa Kartoplu ve Fadime Özkan soracak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Murat Kurum 24 TV canlı yayınında cevaplayacak. 

    Deprem bölgesindeki çalışmalarda son durum ne? 

    Kentsel dönüşüm için hangi adımlar atılıyor?

    Sosyal konut projeleri ne aşamada?

    Seçime günler kala, meydanlar ne söylüyor?

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Murat Kurum, son gelişmeleri  24 Seçim Özel’de anlatıyor.

    24 Seçim Özel bu akşam  saat 20.00’de 24 TV’de.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Güvenlik endişesi karavan yaşamını alternatif olarak öne çıkardı

    Önce pandemi ardından Kahramanmaraş depremleri karavanlara olan ilgiyi artırdı. Uzmanlar insanların güvenlik endişesi ile karavanlarda yaşamayı bir alternatif olarak gördüğünü söylüyor. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kalkandelen “Karavan, kök saldığınız yerden geçici süreliğine uzaklaşabilme, hayatın yorgunluğuna bir mola verebilme lüksüydü. Bugün yaşadığımız şartlarda ise karavan hayatının anlamı çok daha farklı. Bu kez şehrin kalabalıklığından uzaklaşıp kendi konfor alanımızı kurmak değil, güvenlik duvarlarımızı inşa edebilme kaygısı bizi bu mobil yaşantıya itmiş durumda. Eşyanın, dekorasyonun anlamını yitirdiği bir düzende sadece ihtiyacımız kadar eşya ile hayatta kalmak önceliğine sahibiz.” diyerek yaşanan davranış değişimini açıklıyor.

    Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kalkandelen, depremin ardından temel ihtiyaçları karşılamada yaşanan imkânsızlıkların, insanları, bu problemlerle yüzleşmeyecekleri bir hayat kurgulamaya ve karavan hayatına yönlendirdiğini söylüyor. 

    Mücadele toplumsaldan bireysele dönüşüyor 

    Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kalkandelen olağanüstü durumlar karşısında yeni normallere adapte olmaya çalıştığımızı ve hayatta kalabilmek için mücadele verdiğimizi belirterek, “Her mücadele toplu nitelikte olduğunda ve ortak bilinçle şekillendiğinde daha kalıcı etkiler bırakabilirken, burada mücadelemiz bireysele dönüşüyor. Kendini güvende hissetmeyen ve güvenliğinin korunacağına dair inancını yitiren insanın kendini koruma yolu olarak bakabiliriz bu duruma. Öte yandan herkesin kendi çözümünü üretebildiği bir yapıda toplumsallığın sürdürülmesi güçleşiyor.” dedi. 

    İnsanlar betonarme binaların içinde kaygıyla yaşamak istemiyor

    İnsani barınma hakkının yanlış yapılanma nedeniyle gaspa uğradığına dikkat çeken Kalkandelen, “Yaşanan depremin büyüklüğü ve zihinlere kazınan acı sonuçları karşısında insanlar, kendilerine yaşam alanı kurma çabasında, bir başkasının elleriyle yapılmış betonarme binaların içinde kaygıyla yaşam sürmek yerine kendi güvenli ve dokunulmaz, yıkılmaz alanını yaratmaya tutunuyor. Bunun nedeni insani barınma hakkının yanlış yapılanma nedeniyle gaspa uğramış olması ve insanın çareyi kendi yöntemleriyle bulması. Ama bu kalıcı ve etkili bir çözüm olduğunu tartışmak gerekir.  Bundan sonra deprem tehdidi altında olan herkesin karavanda yaşaması ve karavan şehirlerin mobil insanları olma fikri oldukça düşündürücü.” dedi. 

    Karavan hayatın yorgunluğuna bir mola verme lüksüydü 

    Karavan hayatının ayırt edici özelliklerinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kalkandelen, “Karavan, kök saldığınız yerden geçici süreliğine uzaklaşabilme, hayatın yorgunluğuna bir mola verebilme lüksüydü. Keyfe keder konargöçer yaşamak, yaşam alanını beraberinde götürmek ve özgür hissetmek gibi bir gerçeğimiz vardı. Karavan hayatı kendi zevkimize göre vaktimizi planlayıp, doğayla buluşmak için bir aracıydı. Üstelik minimalist bir yaşam tarzı tatmin duygumuzu ya da konfor alanımızı zedelemiyordu. Bir şehirde kök salmış düzenli hayatımızı sürerken, karavan belki de kendi zamanını yönetebilme gücünü bize verdiği için cazipti.” sözleriyle devam etti. 

    İhtiyacımız kadar eşya ile hayatta kalmak önceliğine sahibiz 

    Bugün yaşadığımız şartların değiştiğini söyleyen Kalkandelen, “Karavan hayatının bu defa anlamı çok daha farklı. Bu kez şehrin kalabalıklığından uzaklaşıp kendi konfor alanımızı kurmak değil. Yıkılma riski olmayan güvenlik duvarlarımızı inşa edebilme kaygısı bizi bu mobil yaşantıya itmiş durumda. Eşyanın, dekorasyonun anlamını yitirdiği bir düzende sadece ihtiyacımız kadar eşya ile hayatta kalmak önceliğine sahibiz.” dedi. 

    Bireysel bir tercih değil, mecburi nitelikli bireysel bir hayat

    Kalkandelen, depremin ardından yaşanan elektrik kesintileri, ısınma problemleri, temel ihtiyaçları karşılamada yaşanan imkânsızlıklar, insanları, karavan yuvalarında bu problemlerle yüzleşmeyecekleri bir hayatı kurgulamaya yönelttiğini söyleyerek “Deprem korkusunu bir nebze olsun dindiren bu durum insanları kendi köşesinde, kendini kurtarabileceği ya da kendi yaşamını garantileyebileceği bir alana itiyor. Bu durum da insanın doğayı ve çevresini rasyonel bakış açısıyla gözlemleyip değerlendirmesinin başka bir versiyonu. Doğa ve doğadan gelen afetler karşısında edilgen bir durumda kalmak yerine, sorgulayan ve bu doğrultuda deneyimler yaşamayı, girişimlerde bulunmayı tercih eden insanın etken tutumu çıkıyor karşımıza. Bu etken tutum tek başına keyfi, bireysel bir tercih değil, mecburi nitelikli bireysel hayatta kalma mücadelesi. Herkesin bu bireysel mücadelesi farklı bir toplumsal bilinç ortaya koyuyor aslında ama bu kez çıkış yolu birbirinden bağımsız, amacı ortak nitelikte. Depremle yaşama gerçeğimizi kabullenip planlı çözümleri toplum bilinciyle üretebilmiş olsaydık, böylesi plansız bireysel çözümlere ihtiyacımız olmayacaktı.” değerlendirmesini yaptı. 

    Birbirine bağlı ilişkilerle şekillenen toplum düzenimiz yerini mobil hayata bırakıyor

    “Toplumsal yapıyı etkileyen bir dönüşüm süreciyle karşı karşıyayız ve bu dönüşüm en temel toplumsallaştırma aracısı olan aileden başlıyor. Kimi aileler evlerine hırsız girdiği için, kimileri ise kiralara gelen zamlar yüzünden karavan hayatını tercih ediyor.” diyen Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kalkandelen sözlerini şöyle tamamladı: “Yerleşik hayata geçtiğimiz dönemlerdeki kalabalık geniş aileler, birbirine bağlı ilişkilerle şekillenen toplum düzenimiz yerini mobil hayata bırakıyor. Köklerimizi söküp birbirimizden ayrışmaya başlıyor gibiyiz. Fakat diğer taraftan bu durum toplumsal bir seferberlik halinin habercisi olarak değerlendirilebilir. Bağımsızlaşmaya, bireyselleşmeye başlasak da güçlü kalmayı öğreneceğimiz bu mücadele bize yeniden bir bütün olarak hareket etme kabiliyeti kazandıracak ve bu önce aileden başlayıp tüm topluma yayılan bir etki yaratacak belki de…” 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Beyhekim Gelişim ve Teknoloji Akademisi’nde öğrenciler yeteneklerini keşfedip kariyer planlamalarına ilk adımı atıyor.

    Selçuklu Belediyesi’nin okul dışı öğrenme ortamlarından biri olan ve Beyhekim Mahallesi’ne kazandırılan Gelişim ve Teknoloji Akademisi yıl boyunca her eğitim düzeyinden on binlerce öğrenciye hizmet veriyor.

    Gençlere keşfeden, sorgulayan, yapıp-yaşayıp deneyim ve güven elde edeceği, el becerilerinin, kişisel, sosyal ve duygusal yönlerinin geliştirileceği, birlikte iş yapabilme yeteneğinin güçlendirileceği ortam sunan Gelişim ve Teknoloji Akademisi, gençlerden yoğun ilgi görüyor.

    Selçuklu Belediyesi’nin okul dışı öğrenme ortamlarından olan Beyhekim Gelişim ve Teknoloji Akademisi sunduğu eğitimlerle geleceğin donanımlı ve vizyon sahibi bireylerinin yetişmesine ve yeni yeteneklerin keşfedilmesine katkı sağlıyor. Akademide; Girişimcilik CBS ve Harita Okuma, Siber Güvenlik, Robotik Kodlama İHA-Mekatronik, Tasarım ve Üretim, Vefa Gençlik, Genç Kalemler Hitabet ve Yazarlık, Tarih, Hat Sanatları, Müzik, Fotoğrafçılık, Organik Oyuncak Üretimi, Moda Tasarım ve Takı Tasarım olmak üzere toplam 13 atölye yer alıyor.

    Yıl boyunca yoğun bir ilgi ile nitelikli bir eğitim veren Beyhekim Gelişim ve Teknoloji Akademisi’nden 2021-2022 eğitim öğretim yılında 415 öğrenci yararlandı.

    Başkan Pekyatırmacı, “Bizim için okul dışı öğrenme ortamları önemli”

    Selçuklu Belediyesi’nin önemli çalışma alanlarından birinin de okul dışı öğrenme ortamları olduğunu ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı,”Çocuklarımızın ve gençlerimizin her yönden gelişimine katkı sunarak Milli Teknoloji Hamlesi’nde onlarında yerini almalarını amaçlıyoruz. Bu doğrultuda Beyhekim Gelişim ve Teknoloji Akademisi içerisinde robotik kodlamadan siber güvenliğe kadar 13 farklı atölyede gençlerimize okul dışı öğrenme faaliyetleri sunuyoruz. Atölyelerimiz sadece gençlerimizin değil yetişkinlerimizin de farklı alanlarda kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Çocuklarımızın kabiliyetlerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerini sağlamak, hayat boyu kendilerini ifade edebilecekleri bir yol çizmelerine katkı sunmak hedefiyle çıktığımız bu yolda büyük mesafeler kat ettiğimizi düşünüyorum. Bizim için okul dışı öğrenim ortamları çok önemli. Şüphesiz çocuklarımızı sadece akademik başarı ile  geleceğe hazırlamak mümkün değil. İşte bu noktada sunduğumuz hizmetlerle çocuklarımı hayata adapte ediyor, onların ilgi ve başarısı ile mutlu oluyoruz” dedi.

     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuştu: “Sürdürülebilirlik en önemli meselemiz olmalı”

    İş ve ekonomi dünyasını buluşturan Uludağ Ekonomi Zirvesi, 27-30 Nisan’da gerçekleşti. Zirveye katılan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, “İş dünyası olarak bütünün hayrını gözeterek hareket etmeye başlamanın çoktan zamanı geldi. Bunun içinde sürdürülebilirlik en önemli meselemiz olmalı. Bu ancak yeni bir liderlik anlayışı ile olabilir” dedi.

    Capital, Ekonomist ve Start Up tarafından 2012 yılından beri düzenlenen, Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi buluşması olan Uludağ Ekonomi Zirvesi bu yıl Sapanca’da NG Enjoy Otel’de düzenlendi. Hızla değişen dünya ve Türkiye gündemine dair iş ve fikir liderlerini bir araya getiren Zirve, “Yeni nesiller için yarını şekillendirecek politikalar ve iş stratejileri” temasıyla gerçekleşti. Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati’nin konuşması sonrası başlayan panellerde iş, ekonomi ve siyaset dünyasının fikir liderleri, Cumhuriyetin 100. yılı odağında konuşmalarını yaptı.

    “100. Yılında Türk İş Dünyası İçin Gelecek Modeli: Amaç Odaklı Liderlik Ve Strateji” oturumunda, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında iş dünyasının stratejileri ve genç nüfusla Türkiye’nin fırsatlar merkezine dönüşümü ele alındı. Moderatörlüğünü Deloitte Türkiye CEO’su Başak Vardar’ın yaptığı oturuma; Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı katıldı.

    “Sürdürülebilirlik en önemli meselemiz olmalı”

    Zirve kapsamında yer alan “100. Yılında Türk İş Dünyası İçin Gelecek Modeli: Amaç Odaklı Liderlik Ve Strateji” başlıklı oturuma panelist olarak katılan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, yeni bir liderlik anlayışıyla sürdürülebilirliğin en önemli mesele olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İş dünyası olarak bütünün hayrını gözeterek hareket etmeye başlamanın çoktan zamanı geldi. Bunun içinde sürdürülebilirlik en önemli meselemiz olmalı. Bu ancak yeni bir liderlik anlayışı ile olabilir. İçten dışa liderlik eden, farkındalığı yüksek, kişisel dönüşümlerini tamamlamış, kendini ve değerlerini bilen ve onlarla uyum içinde yaşayan, korkuyla değil sevgiyle liderlik eden, sadece çok bilgili değil, aynı zamanda bilge, yüreğiyle ve aklıyla karar veren, daha fazla iş birliği yapan, can kulağı ile dinleyen liderlere ve daha çok kadın liderlere ihtiyacımız var.”

    “Geleceğin işlerine odaklandık”

    Doğan Holding’in iyileştirici ve onarıcı bir şirket olmak için çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Faralyalı, “Portföyümüzü sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda dönüştürüyoruz. Karbon salımını çok olan veya dönüştürülmesi daha zor sektörlerden çıkma kararı alıyoruz. Örneğin 2022 senesinde Çelik Halat şirketimizi sattık. Bu hafta Aytemiz şirketimizin satışını tamamladık. Yeni yatırım fırsatlarını ise her zaman sürdürülebilirlik bakış açısıyla inceliyoruz. Geleceğin işlerine odaklandık. Galata Wind ile Türkiye’nin ilk yeşil halka arzını gerçekleştirdik. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı artırıyoruz. Türkiye’nin Ar-Ge, tasarım ve üretimde öncü lider teknoloji şirketlerinden KAREL’e yatırım yaptık. Sürdürülebilir mobilite yatırımlarına Doğan Trend Otomotiv ile devam ediyoruz. Biz Dünyayı kirleten değil, fayda sağlayan, problem yaratan değil problem çözen, fırsat yaratan, iyilikten yana, iyilik içeren, onarıcı ve iyileştirici, iyi bir şirket olmak için çalışıyoruz. Sanıyorum Türkiye’de tüm hissedar yönetim kurulu üyelerinin kadın olduğu tek şirketiz. Bu anlamda sorumlu iş dünyasının örnek bir şirketini yaratmak bize yakışır diye de var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

    Doğan Holding ile ‘yeni nesil’ seslerini iş dünyasına duyurdu

    ‘Yeni nesil’ odağında yapılan zirvede, paneller arasında gençlerin sesini iş dünyasına duyurmasına da fırsat verildi. Öğrenci, çalışma hayatına atılan ve STK temsilcisi olan 13 gencin konuşmalarının olduğu videolar gün boyunca panel aralarında yayınlandı. Böylece gençler yorum, istek ve değerlendirmelerini iş dünyasının fikir lider ve önderleriyle paylaşma şansı yakaladı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İzmir Büyükşehir Belediyesi Avrupa üçüncüsü

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü tekerlekli sandalye basketbol takımı, IWBF EuroCup-3’te Avrupa üçüncüsü oldu. İzmirli sporcu Ahmet Efetürk ise turnuvanın en değerli sporcusu oldu ve en iyi beşine seçildi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü tekerlekli sandalye basketbol takımı, IWBF EuroCup-3’te Avrupa üçüncüsü oldu. Yalova’da düzenlenen ve Avrupa’nın en önemli kupaları arasında yer alan IWBF EuroCup 3’te İzmir Büyükşehir Belediyesi son maçında İngiltere temsilcisi London Titan’ı 69-56’lık skorla yenerek Avrupa üçüncülüğünü kazandı. Bu önemli şampiyonayı Alman ekibi Hannover United birinci tamamlarken, Dinamo Sassari ikinci oldu. Şampiyonada iyi bir performans sergileyen Ahmet Efetürk, en değerli sporcu seçildi ve turnuvanın da en iyi beşine girdi.

    5 maç 4 galibiyet
    IWBF EuroCup-3’te B Grubu’nda yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü, ilk maçında  Fransız Toulouse IC’yi 74-61, İtalyan Dinamo Sassari’yi 71-67 ve  İsviçre temsilcisi  Pilatus Dragon’u 67-42 yenerek grubu lider tamamladı.  Yarı final maçında Almanya temsilcisi Hannover United’a 58-82 kayben İzmir ekibi, 3’lük-4’lük karşılaşmasında İngiltere temsilcisi London Titan’ı 69-56’lık skorla yenerek Avrupa Üçüncülüğü’nü kazandı.

    Reyhani: Mutluyuz
    İzmir’e kupa ile dönmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen antrenör Ali Reyhani, “Ülkemizde düzenlenen EuroCup-3’te Avrupa üçüncüsü olduk. Şampiyon takıma yarı finalde yenildik, diğer finalisti ise grubumuzda yendik. Bizler için güzel ve verimli bir şampiyona oldu. Şimdi tüm hedefimiz ligde en iyi yerde tamamlamak amacındayız ve bunu başaracak güçteyiz” dedi.   

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nureddin Nebati’den Büyükkılıç’a ziyaret

    Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, bir dizi ziyaret ve programlar kapsamında Kayseri’ye gelen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi Büyükşehir Belediyesi Başkanlık girişinde çiçeklerle karşıladı.

    Bakan Nebati, Başkan Büyükkılıç ile birlikte belediye bahçesinde bir süre sohbet edip, burada hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve beraberindeki heyet ile birlikte başkanlık makamına geçti. Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarette Başkan Büyükkılıç, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bakan Nebati’ye kentteki hizmetler ve projeler ile ilgili detaylı bilgi verdi.

    Ticaret ve sanayinin merkezi Kayseri’nin önemine işaret eden Bakan Nebati ise Başkan Büyükkılıç’a misafirperverliğinden dolayı teşekkür ederek, tüm Kayseri halkına sevgilerini ve teşekkürlerini iletti. Ziyarette Bakan Nebati’ye, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Adayları Şaban Çopuroğlu, Mahmut Gürcan, AK Parti 24. Dönem Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi ve beraberindeki heyet eşlik etti.

  • En Uygun 16 Warhammer 40K Oyunu

    Son yıllarda Oyungezer’de incelediğim oyunların birçoklarının Warhammer 40K cihanını temel alan oyunlar olması, bana şu ağır koşturmacam ortasında uykumdan ve kimi öteki hobi ve zevklerimden feragat ettirebildiklerinin göstergesi. Öteki bir açıdan bu cihan ve lore’da vakit geçirmekten ne kadar keyif aldığımın bir ispatı. Bu hususta yalnız değilim ki bundan bir 10~15 sene evvel W40K’de geçen oyun sayısı çok sınırlıyken bugün Games Workshop cep telefonu oyunlarından, satranç oyununa kadar pıtırcık üzere lisans hakkı vermekte. Münasebetiyle oyun çeşidi ve alternatifi her zamankinden fazla. Bu da W40K cihanını seven ve burada oyun oynamak isteyen şahısları “Hangi oyunu oynayayım?” sorusuna itiyor. Bu nedenle bu subjektif liste ile karşınızdayım.

    Bu tip listeler bir yerde daima özneldir. Yani kendi cinsinde çok uygun olan gerçek vakitli bir strateji ile ayaklarımızın popomuza vurduğu bir nişancı oyununu “Şu daha iyi” diye nasıl kıyaslayabilirsiniz ki? Bu nedenle “Space Marine nasıl Battlefleet Gothic’den uygun olabilir?!” diye söylenmeyin lütfen. Aşağıda her biri kendi sınıfında makul bir kalitede olan, mümkün mertebe hala aktüel sayılabilecek, tozlanmamış oyunları kapsayan kendi listemi paylaşıyorum. Listedekilerden biri çeşit olarak zevkinize hitap ediyorsa “Bu birinci üçte değilmiş ki” demeden yapıştırın gitsin.

    Oyunları elden geçirirken şu husus bir sefer daha dikkatimi çekti: Bu cihanda Horus Heresy devri, Adeptus Mechanicus, manyak Dark Eldar, Necron, Gaunt’s Ghosts, Primarch’lar, Golden Throne’un kıssası derken gırla sürükleyici öykü varken birden fazla üretim “Bak bu harika Space Marine var yaaa, Chaos’a teslim olmuş, hainmiş aslında, vay arkadaş!” sarmalına takılıp kalmış. Onu bırak Space Marine chapter’ları ortasında Blood Angels, Dark Angels üzere çok hoş öyküleri olan kümeler ve kendini kaosa kaptıran Chapter’lar varken Ultramarines’a takılıp kalmaları… Neyse son birkaç yıldır bu kırılmaya başladı. Oyunlarda öykü seçimini bana bıraksanız verirdim coşkuyu Gaunt’s Ghosts ile, Eisenhorn ve Ravenor’la, Horus Heresy’nin birinci iç kitabıyla, Siege of Terra serisiyle, Nightlords ile. Bunlar tıpkı vakitte kainatın en sağlam roman serileri ortasında. Kâfi düzeyde İngilizcesi olanlar beklemeden Horus Heresy ile başlayabilirler mesela. (Romanlarla ilgili başka bir yazı yazmam gerekiyormuş, buradan bunu anlıyoruz.)

    Konumuza dönelim: Bu taraflı yazım Warhammer değil, son yıllardaki Warhammer 40K oyunlarını dikkate almakta. Bu nedenle “Hanimiş Total War: Warhammer” demenize gerek yok 😊 Güzel cümbüşler.

    16) Dakka Squadron

    Derme çatma Ork uçaklarına atlayarak Adeptus Mechanicus’un üzerine vefat yağdırdığınız bir aksiyon oyunu. Komik seslendirmeler ve bazen kâfi dedirten eskort vazifeleri ile Ork kültürü hakkında fikir sahibi yapan eğlenceli bir aksiyon.

    15) Freeblade

    Mobil aygıtların küçük ekranında W40K kozmosunun en büyük savaşçılarından birini görmek biraz ironik. Oyunun mekaniği kolay: Ekrana gerçek vakitte dokunuyor ve devasa gotik mech’imiz dev silahlarıyla vefat kusuyor. On-rails shooter stilini seviyorsanız talih verebilirsiniz.

    14) Sanctus Reach

    Sanctus Reach için Panzer General’dan esinlenmiş bir 40K oyunu diyebiliriz. (Dinozorlar Final Liberation’ı da hatırlayabilirler.) Space Wolves chapter’ı ile Orklar ortasında zafer noktası kapışmalarıyla geçen bir 3D sıra tabanlı strateji. Tipi sevenler için zafer noktalarını koruyayım, diğerlerininkini alayım derken akan bir oyun.

    13) Space Wolf

    Space Wolf akıllı telefonlar için geliştirilmiş bir kart desteleri üzerine konseyi sıra bazlı F2P strateji. Leman Russ’ın evlatlarını yönlendirdiğimiz oyunun F2P elementlerinin temizlendiği bir PC sürümü de çıktı. Bir tutam Heartstone, bir tutam sıra tabanlı strateji denemek isterseniz stratejik kararlar verebileceğiniz bu oyunu deneyebilirsiniz.

    12) Shootas, Blood & Teef

    Orkları merkezine alan az sayıdaki oyundan biri SB&T. Metal Slug’ı alın; W40K Orklarının mecnun, komik, yırtıcı tabiatını yedirin. Tek başına oynanabilen ancak birkaç arkadaş kahkaha dolu birkaç saat süren bir oyun. Oyun kısa olduğu için hoş bir indirim aldığında birkaç arkadaş alınır, kahkahalarla oynanır. Ayrıntılı incelemesi şu linkte.

    11) The Horus Heresy: Legions

    Hearthstone Hearthstone nereye kadar? (Battlegrounds’a kadar, neyse) Bize daha karanlık daha sert bir kart oyunu lazım, mümkünse 40K’da geçe… Hayııır, bu sefer oyunumuz 30K periyodunda W40K’nın tohumlarının atıldığı Horus’un ihaneti devrinde geçiyor. Oh be! Şahsen 30K periyodu yani Horus Heresy periyodu roman ve öykülerini daha çok seviyorum. The Horus Heresy: Legions akıllı telefonlar ve PC’de bulunan bir F2P kart strateji oyunu. Görsel olarak tatmin edici, para harcamak istemiyorsanız grind gerektiren bir oyun. Hearthstone’dan sıkıldıysanız baht verebilirsiniz. (Dip not: Heresy sonrasında Space Marine ve Chaos Space Marine’ler chapter’lara ayrılmadan evvel devasa lejyonlardan oluşuyorlardı.)

    10) Battlesector

    Battlesector son periyot sıra bazlı strateji oyunlarından bir tanesi. Onu akranlarından ayıran asıl özelliği masa üstüne mümkün mertebe sadık kalması. Blood Angels Chapter’ı ile Tyranid’lerle kapıştığımız oyuna sonradan çok oyunculu seçenek için Necron ve Sisters da eklendi. Üretimci oyunu daha fazla ırk ve öykü bazlı oyunla desteklerse uzun vakit oynanır. Oyunu şurada bir yerde ayrıntılandırmış olmalıyım.

    9) Darktide

    Fatshark’ın Vermintide ile çıktığı seyahatin son olağanüstüsü. Left 4 Dead ve W40K sevip de Darktide’a baht vermemek olmaz. Kasvetli ve leş dikey labirentlerde dört “Reddedilen” olarak güzel bir grup oyunu çıkarmalı, misyonları tamamlamalı ve hayatta kalmalısınız. Fatshark kelamını tutup bu oyuna Vermintide’da yaptığı kadar içerik çıkarırsa önümüzde yıllarca oynayacak bir oyun olacaktır. Daha ayrıntılı bilgi için sizi şuraya alalım.

    8) Battlefleet Gothic: Armada 1-2

    Battlefleet Gothic, W40K’nin devasa uzay gemilerini mevzu alan bir masa üstü savaş oyunu. Oyun oturup, ayrıntılıca düşünmeyi gerektiren ataklarla ilerlemekte. Buraya ayırmadan her ikisini de ekliyorum, çünkü tipi seven her ikisinden de keyif alacaktır. Bilhassa ikinci oyunu W40K da geçen en hoş uzay savaşlarının bir kısmına konut sahipliği yapmakta. Gemiden gemiye savaş sevenlerin baht vermesi gereken, ses ve müzikleriyle havaya sokan bir strateji serisi. Olaya üstten bakmayı ve saldırmayı sevenler için ülkü.

    7) Inquisitor: Martyr

    Bu da aksiyon RYO sevenler için bir W40K oyunu. Çıktığında o denli bir yanılgı yumağıydı ki pek çok W40K sever oyunu denedikleri üzere iade ettiler. Şu anki hali ise toparlanmış, eli yüzü düzgün bir aksiyon RYO tecrübesi sunmakta. Oyun siper alma (cover) mekanikleri nedeniyle taktiksel bir yapıya da sahip; hele yüksek zorlukta bir haritadaysanız. Harita sayısını artıralım derken yer yer tekrara düşse de tipi sevenleri pişman etmeyen bir oyun. Hem Diablo hem W40K seviyorsanız, hele bir arada oynayacağınız 1-2 arkadaşınız varsa indirimlerde listenizde olsun.

    6) Chaos Gate: Daemonhunters

    Yakın periyotta çıkmış, XCOM severleri ihya eden bir oyun. Space Marines’in şeytani güçlerle gayret için özel olarak görevlendirilmiş, bâtın Grey Knights Chapter’ını yönettiğimiz bir sıra tabanlı strateji. Eski güç stratejileri özleyen bir oyuncuysanız size istediğinizi verecektir. Nurgle’ın leş lejyonu sizi bekliyor. Ayrıntılı incelemesi şuralarda bir yerlerde. Çeşidi seven dinozorlar grafiklere takılmazlarsa 1998 üretimi SSI üretimi Chaos Gate’e de baht verebilirler.

    5) Mechanicus

    Çoğu W40K oyunu sıra tabanlı ve onların değerli bir kısmı da Space Marines’i (yani Adeptus Astertes’i) merkeze almakta. Mechanicus ise Adeptus Mechanicus odaklı bir XCOM türevi strateji. Kolay bir XCOM kopyası bekleyen oyuncuları vazifeleri, karakterleri ve dayanılmaz ses ve müzikleriyle şaşırtmış devrinin saklı hitlerinden biri. Bu oyunu türevlerinden ayıran kıymetli bir özelliği kıssasını Black Library müellifi Ben Counter’ın yazması ki hakkını vermiş de. Mechanicus’da tech priest’leri vazifelerde gelen gereçlerle geliştiriyor ve daha şiddetli vazifelere koşturuyoruz. Gölgelerde Necronların ne tıp karanlık ikramlar gizlediğini bilmek mümkün değil. Epic Game Store’un daha evvel fiyatsız verdiği oyun, kütüphanenizde denemenizi bekliyor olabilir.

    4) Gladius: Relics of War (PC)

    Civilization 5’i alıyorsun; diplomasidir ticarettir savaş dışı ne varsa dışarı atıyorsun ve W40K kozmosuna monte ediyorsun. Aha bu çıkıyor ortaya. İster yapay zekaya karşı oynayın ister gerçek (oyun sonuna kadar geçici) arkadaşlarınıza karşı. DLC’leri ile güzelce olgunlaşan bu oyun 4X cinsini sevenlere apayrı bir cümbüş yaşatıyor. Oyun mühleti uzun, tekrar oynanabilirliği yüksek. Küçük bir not: Gladius’daki wildlife düzeyinin azaltıldığı halde bile bunaltıcı derecede ağır ve kuvvetli. Abartırsanız daha birbirinize ulaşmadan bunalabilirsiniz.

    3) Space Marine (PC, PS3, Xbox 360)

    Arzulanan bir oyun tipini dümdüz uygulayarak isteneni veren 3.şahıs aksiyon oyunu: Yürüyen savaş makinası bir Ultramarine Titus’sun. Orkların üzerine jetpack yahut koşarak türlü silahlarla mevt yağdırıyorsun, kombolarla coşuyorsun. Chainsword, bolter, lightning clow derken oyun akıyor. 2021’de Anniversary Edition’ı çıktı. Kıssası cihandaki kompleks öykülere nazaran biraz düz, fakat aksiyon olanı yüksek. Yeni oyun beklerken bir sefer daha bitirilebilir.

    2) Dawn of War 2 (PC)

    İlk oyunu gerek oyun duayenleri gerekse W40K severler tarafından daha çok hürmet görse de bu gerçek vakitli strateji serisinin ikincisini bir diğer severim. Hatta üstte subjektif olacağım demişken bir an elim bunu birinci oyun yapmaya itti desem palavra olmaz. Oyunda en sevdiğim üs kurmaya ayrılan vaktin azaltılıp savaş stratejilerine ve çarpışmalara ayrılan vaktin had safhaya çıkmasıydı. Yanlışsız üstün silahı seçmek, muhteşem gittiğini sandığın oyunu stratejik lokasyonu canın değerine koruyan düşmandan alamayıp kaybetmek, oynanışları farklılaşan sınıflar, stratejinizi değiştiren kahraman seçimleri, the Last Stand modu. Mis mis. Senaryo modları (DoW II & Chaos Gate) farklı hoş, skirmish ve multi’si (Retributon) farklı hoş. Şu an biri “haydi oynayalım!” dese birkaç saate multi’deyim.

    1) Dawn of War

    Sadece W40K ismine değil. Elbet gelmiş geçmiş en rafine ve hoş gerçek vakitli oyunlardan biri. Üçüncü oyuna Moba formülü katmaya çalışıp bir garabet ile oyuncuları küstürmeselerdi, yalnızca grafikleri ve üniteleri güncelleselerdi bile şu an oynuyor olurduk. Birinci oyun ise ek paketleri, oyun stratejisi farklılaşan tarafları, stratejik nokta ele geçirme ve müdafaa formları ile üs kurma odaklı gerçek vakitli stratejileri ortasında gerçek bir klasik. Hiç oynamamış oyunseverler Steam’den Master Collection paketini alarak sırasıyla DoW-Winter Assault ve Soul Storm’a geçebilirler. Sırf gerçek vakitli strateji sevenler için bile bu oyun bir klasik.

  • Sabahın Sultanı Seda Sayan eşi Çağlar Ökten’le düşman çatlattı! Katıldıkları düğünde…

    Son vakitlerde yaptığı estetikle gündeme gelen Seda Sayan, eşi Çağlar Ökten’le bir düğüne katıldı. Yakın arkadaşı Ceylan’ın da bulunduğu davette kurtlarını döken Seda Sayan, düşman çatlattı.

    Evliliği, özel hayatı ve yaptığı estetikle gündemden düşmeyen Seda Sayan, eşi Çağlar Ökten’le birlikte verdikleri aşk pozlarıyla düşman çatlatmaya devam ediyor. Kendini baştan aşağı yenileyen 60 yaşındaki müzikçi, yakın bir arkadaşının düğününe katıldı. Eşi Ökten’in de yer aldığı düğünde dikkatleri üzerine çeken çift, düğünde kurtlarını döktü.

    Seda Sayan ve eşi Çağlar Ökten

    CEYLAN’LA KARŞILIKLI OYNADILAR

    Katıldığı düğünde arkadaşı Ceylan’la birlikte davul zurna eşliğinde oyun oynayıp müzik söyleyen Seda Sayan dikkatleri üzerine çekti. Eğlenceli halleriyle gündeme gelen Seda Sayan’a ise takipçileri “Maşallah Seda hanım”, “Bu enerjiyi nasıl buluyor kendinde” üzere yorumlarda bulundu.

    Seda Sayan

  • 7 aylık gebe Aslı Enver son halini paylaştı! Kızına vereceği isim…

    Geçtiğimiz aylarda evlenen ünlü oyuncu Aslı Enver’in bebek beklediği öğrenilmişti. Bebeğinin cinsiyeti muhakkak olan 7 aylık gebe olan hoş oyuncu son halini paylaştı. İşte anne olmaya hazırlanan Enver’in son hali..

    12 Kasım’da ikinci defa evlenen hoş oyuncu Aslı Enver, bir hafta içinde iki büyük memnunluk yaşadı. Sade bir merasimle evlenen Enver’in bir kız bebek beklediği öğrenildi. Birinci defa anne olacak olmanın heyecanını yaşayan hoş oyuncu uzun vakit sonra son halini paylaştı. 

    7 aylık gebe olan Aslı Enver

    7 aylık gebe olan Enver son yaptığı paylaşımla gündeme geldi. Setlere orta veren ünlü oyuncu saçlarındaki beyazlar dikkatlerden kaçmadı. 

    38 yaşındaki Enver’in bu kareleri toplumsal medya hesabından yayınladığı kareler çok beğenildi.

    ASLI ENVER’DEN BEBEKLE İLGİLİ BİRİNCİ AÇIKLAMA!

    Ünlü oyuncu bebeğini İngiltere’nin Londra kentinde doğurmaya yönelik çıkan haberlere son noktayı koydu. 7 aylık gebe olan Enver’in eşiyle birlikte Londra’dan döndüğü sırada havaalanında görüntülendi. Kız bebek bekleyen ünlü oyuncu bebekle ilgili sorulan soruları birinci kere cevapladı. Sevilen oyuncu bebeğini Türkiye’de doğurmak istediği ve ‘Londra’ya yalnızca gezmeye gittiğini açıkladı.

    İlk kere annelik heyecanı yaşayan Enver, ‘Doğum için tabip hangi metodu uygun görürse o olacak. İnşallah olağan doğum olur’ dedi.

    İSİM ŞİMDİ BELİRLİ DEĞİL!

    İsim konusunda şimdi karar vermediklerini söyleyen hoş oyuncu; “İsmi net değil. Artık bir isim söylerim sonra öbür bir şey koyarım… Birkaç isim ortasında kararsızız. Süreç pek hoş gidiyor, heyecanlıyız. Aşerme durumum olmadı.” sözlerini kullandı.

    BEBEĞİNİN CİNSİYETİ AŞİKÂR OLDU!

    Ayaklıgazete’nin haberine nazaran; Aslı Enver’in bebeğinin cinsiyetinin kız olduğu öğrenildi.

    Aslı enver bebeğinin cinsiyetini açıkladı

    AŞERME VAR MI DİYE SORULMUŞTU

    Enver, gazetecilerin “Hamilelik nasıl gidiyor? Bebeğin cinsiyeti aşikâr oldu mu? Aşerme durumları arttı mı?” sorularına, “Hamilelik hoş gidiyor. Her şey yolunda. Cinsiyeti belirli değil daha çocuğumuzun. Aşerme durumum olmadı, hoş geçiyor” cevabını verdi.

    Alınan bilgilere göre ünlü oyuncunun yakın etrafı de şimdiden bebek heyecanı ve telaşına giriş yapmış durumda.

    aslı enver hamile

    OYUNCULUĞA ORTA VERDİ

    Anne olacak olmanın heyecanını yaşayan Enver’in, hamilelik sürecinde oyunculuk mesleğine orta verdiği öğrenildi. Enver, gebe olduğunu öğrenince sıhhatini riske atmamak için anlaştığı dizi projesinden ayrılarak rekor tazminat ödemek zorunda kaldı.

    REKOR TAZMİNAT

    Enver, projeden çekildiği için teze nazaran 15 bin dolar (280 Bin TL) tazminat ödediği öğrenildi.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Cenk Tosun’dan derbi sonrası paylaşımı! “Bu gece böyleyiz”

  • Parkinson hastası olan Michael J. Fox: Parkinson olursanız ölürsünüz!

    Geleceğe Dönüş (Back To The Future) sinemasının yıldızı Michael J. Fox, 29 yaşında yakalandığı Parkinson hastalığıyla gayret ediyor. Hastalık sürecinin git gide zorlaştığını söyleyen Fox, “80 yaşını göremem” dedi.

    Geçtiğimiz aylarda Christopher Lloyd ile bir ortaya gelen Geleceğe Dönüş’ün yıldızı Michael J. Fox, 29 yaşında yakalandığı Parkinson hastalığından ve sıhhat durumundan bahsetti. Beyin hücrelerini ele geçiren ve vakitle kişinin hareket kabiliyetini kısıtlayan Parkinson’la uğraş eden Fox, hastalığın ilerlediğini ve gitgide zorlaştığını belirtti. 80 yaşını görebileceğini düşünmeyen ünlü aktör, “Parkinson’dan ölmezsiniz, Parkinson ile ölürsünüz” dedi.

    michael j. fox hastalık sürecini anlattı

    VÜCUDUNUN BİR KISMINI KIRIP YÜRÜYOR!

    CBS Sunday Morning programında Jane Pauley’e konuşan Fox, omurgasındaki âlâ huylu bir tümörün çıkarılması için ameliyat olduğunu, lakin prosedürün yürüyüşünü berbat bir hale getirdiğini ve bu nedenle kolu, dirseği, yüzü ve eli dahil olmak üzere bedeninin öbür kısımlarını kırmaya başladığını aktardı. Düşmenin “Parkinson’la yaşamanın en büyük katili olduğunu” söyleyen Fox, zatürre ile de gayret ettiğini söz etti.

    Ardından Fox, “Parkinson’dan ölmezsiniz, Parkinson ile ölürsünüz” diyerek “80 olmayacağım” kelamlarını kullandı.

    Ünlü aktör, Sundance Sinema Şenliği’nde 29 yaşından beri bu Parkinson ile yaşama uğraşı nedeniyle ‘Geleceğe Dönüş’ sinemasıyla elde ettiği şöhretin hiçbir manasının olmadığını lisana getirmişti.

    michael j. fox

    “BUNUN OLMAMASI GEREKİYORDU”

    Ünlü isim “Doktorlar Parkinson olduğumu söyleyince, ‘Kiminle konuştuğunuzu biliyorsunuz değil mi?’ demiştim. ‘Hollywood’un Prensi’ydim. Bunun olmaması gerekiyordu. Hayatın taş ve tuğladan ibaret olduğunu sanıyorsun lakin o denli değil. Kağıttan ve tüyden yapılmış” halinde konuşmuş, yaptığı tüm bu açıklamaların yanı sıra Fox, tedavi sürecinde psikolojisinin de bozulduğunu ve dopamin haplarına yüklendiğini belirtmişti.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Cenk Tosun’dan derbi sonrası paylaşımı! “Bu gece böyleyiz”

  • TRON Mucidi, Binance’e Bu Altcoin’den Boşaltıyor!

    TRON (TRX)’un kurucusu Justin Sun, son vakitlerde yaptığı büyük süreçlerle isminden kelam ettiriyor. En son gelişmeler, TRON mucidinin TrueUSD (TUSD) transferlerine yöneldiğini gösteriyor. İşte detaylar…

    Whale Alert: TRON mucidi TUSD aktarıyor

    Whale Alert isimli on-chain data sağlayıcısına nazaran TRON’un kurucusu Justin Sun, harekete geçti. Datalara nazaran Sun, Binance’e değerli ölçüde True USD (TUSD) transferi yapıyor. Sun, 1 Mayıs’ta iki başka süreçle Binance’e tam 115.1 milyon TUSD aktardı. Birinci transfer 1 Mayıs günü 08:57:54’te gerçekleşti ve Sun Binance’e 59 milyon TUSD gönderdi. Yalnızca 14 dakika sonra, 09:11:36’da Sun borsaya 56.1 milyon TUSD daha gönderdi.

    Transferler, birçok coinin değerli fiyat dalgalanmaları yaşadığı kripto para piyasasındaki dalgalanma devrinin ortasında gerçekleşti. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere TUSD, ABD dolarına sabitli bir stablecoindir. Kripto para, piyasanın çalkantılı olduğu vakitlerde istikrar ve güvenlik sağlamak üzere tasarlandı. Sun, 2017 yılında TRON’u kurarak kripto para kesiminde tanınmış bir figür haline geldi. TRON, ise interneti merkezsizleştirmeyi gayeler. Kullanıcıların Google ve Facebook üzere merkezi platformlara güvenmeden içerik yayınlamasını sağlar. İçeriklere meselesiz erişmesine imkan tanıyan Blockchain tabanlı bir platformdur.

    Sun, kripto para alanında düzgün bilinen biri

    Sun, TRON ve öteki coinleri tanıtmak için toplumsal hesaplarını kullanarak kriptoların açık bir savunucusu olmuştur. Ayrıyeten 2018 yılında evrak paylaşım platformu BitTorrent’in satın alınması dahil bir dizi mutabakatta yer aldı. Sun’ın Binance’e TUSD transferleri için niyetinin ne olduğu belirli değil. Birtakım analistler Sun’ın muhakkak bir kripto para ünitesini satın almaya hazırlandığını düşünmekte. Öteki yandan, kimileri da Sun’ın elindeki varlıkların bir kısmını nakde çevirmek istediğini öne sürdü.

    Gerekçesi ne olursa olsun Sun’ın transferleri, TUSD üzere stablecoinlerin kripto para ekosistemindeki kıymetini vurguluyor. Birçok yatırımcının piyasadaki dalgalanma devirlerinde inançlı liman arayışına girmesiyle birlikte stablecoinler, Bitcoin ve Ethereum üzere daha değişken coinlere kıymetli bir alternatif sunmakta.

    Kripto para piyasası, çok çeşitli faktörlere bağlı olarak süratle yükselen ve düşen fiyatlarıyla öngörülemez yapıdadır. TUSD üzere stablecoin’ler bir istikrar ve öngörülebilirlik hissi sağlayarak yatırımcıların belirsizlik periyotlarında riski yönetmelerine ve yatırımlarını muhafazalarına imkan tanımakta. Sun’a gelince, yaptığı son transferler piyasayı yakından takip ettiğini ve kripto para varlıklarını etkin bir halde yönettiğini gösteriyor. İster büyük bir satın almaya hazırlanıyor olsun, isterse yalnızca varlıklarını korumak istiyor olsun, ataklarının yatırımcılar ve analistler tarafından yakından izleneceği kesin.

  • Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, yayınladığı mesaj ile tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladı

    Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle yayınladığı mesajında: “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de; emeğin, emekçi dayanışmasının, toplumun tüm kesimleri ile birlik ve beraberliğin vurgulandığı önemli bir gündür. İlçemizin, ilimizin ve ülkemizin gelişme ve kalkınma hamlelerine emekleri ve alın terleriyle büyük katkı sağlayan, özverili çalışmalarıyla üretimin en önemli unsuru olan işçilerimiz, ülkemizin gelişmesine önemli katkı sunmaktadırlar.

     

    Gölcük Belediyesi’nde çalışan işçi kardeşlerim başta olmak üzere, tüm emekçilerimize şükranlarımı sunuyor, bu anlamlı günün, toplumsal dayanışma, diyalog ve iş birliğinin geliştirilmesine vesile olacağına olan inancımla, kamu ve özel sektörde çalışan tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Altay: “Şehrimizi Daha da Güzelleştirmek İçin Gece Gündüz Çalışıyoruz”

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Meram Çamlıbel Çevre Düzenlemesinin açılışını yaptı. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, “Meram’ın değerini bilen ve onu daha da artırmaya çalışan Büyükşehir Belediye Başkanımıza minnetlerimi sunuyorum” dedi. 

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Bu şehir için koşturuyoruz, çaba sarf ediyoruz. Şehrimizi daha da güzelleştirme azmindeyiz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Meram, Konya’nın en önemli markalarından birisi. Yaptığımız çalışmalarla bu bölge Konya’mızın en güzel alanlarından birisi haline dönüşecek” dedi.

    Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Meram Çamlıbel Çevre Düzenlemesinin açılışı gerçekleştirildi.

    Meram Çamlıbel’de düzenlenen programda konuşan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, “Burası aslında Meram’ın tam kalbi. Öncesinde bölgede Meram’a yakışmayan binalarımız vardı. Büyükşehir Belediyemiz buraya ciddi emek ve para harcayarak önce kamulaştırmalarla binaları yıkmış oldu. Arkasından hamamın etrafı temizlendi ve ortaya bu güzel manzara çıktı. Aslında Meram eskisinden çok daha güzel günlere kavuşmak üzere, az kaldı. Meram’ın meramından Meramlı anlar. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bir Meramlı. İnşallah Meram’ın ihtişamlı günleri için az kaldı. Bugünkü açılış sadece bir açılış değil, o güzel günlerin de bir başlangıcı. Meram’ın değerini bilen ve onu daha da artırmaya çalışan Büyükşehir Belediye Başkanımıza minnetlerimi sunuyorum” diye konuştu.

    “ŞEHRİN AŞIĞI BİR YÖNETİCİ”

    AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, Başkan Altay için “Şehrin aşığı bir yönetici” tanımlamasını yaparak şunları söyledi: “Şehri için gece gündüz düşünüp ve düşündüklerini hayata geçirmiş. Hamdolsun, Konya’mız her geçen gün büyüyor, güçleniyor, güzelleşiyor. Biraz önce programa gelirken İstanbul’dan, Kütahya’dan diğer illerden gelen misafirlerle karşılaştık. Sayın Başkanımıza Konya’nın güzelliğinden dolayı tebriklerini ilettiler. Bu şehirde yaşayan bizler de bunlardan mutlu oluyoruz. Hayatımız kolaylaşıyor, güzelleşiyor. İyi ki Konya’dayız.”

    “ŞEHRİMİZİ GÜZELLEŞTİRME AZMİNDEYİZ”

    Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, üç günde 17 açılış ve temel atma törenini gerçekleştirdiklerini, bu süreçte de 1.000 kilometrenin üzerinde yol yaptıklarını ifade etti. Konya’da banliyö ile birlikte 3 milyar liralık eserlerin açılışı ve temel atmalarını yaptıklarını anımsatan Başkan Altay, “Bu şehir için koşturuyoruz, çaba sarf ediyoruz. Şehrimizi daha da güzelleştirme azmindeyiz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz.  Güncel bedelle bu bölgeye 42 milyonluk bir yatırım yapıldı. Meram, Konya’nın en önemli markalarından birisi. Baharın gelmesiyle birlikte hepimizin çocukların elinden tutarak biraz nefes aldığımız bir alan. Bu bölgede belediye başkanımızın ifade ettiği gibi bazı binaların kamulaştırma çalışmaları tamamlandı. Onların yerine parklar, yeşil alanlar yapıldı. Özellikle Tavus Baba Camisi’nin zeminiyle ilgili önemli bir yatırım gerçekleştirildi. Hemen bu bölgede Vali Konağı’nın olduğu yeri başka bir bölgeye taşıyoruz. O bölgede de 20 bin metrekarelik bir rekreasyon alanı, bir park düzenlemesi yapacağız ki Meram’ın en kadim pelit ağaçlarının altında hep birlikte çay içme imkanına kavuşmuş olacağız. Bir taraftan da hemen arkamızdaki Çamlıbel Restoran’dan Dere Yolu’na kadar bir kamulaştırma çalışması yapıyoruz. Orası tamamlandığında Meram Belediye’mizin yaptığı Aydın Çavuş Tesisleriyle birlikte bu bölge Konya’mızın en güzel alanlarından birisi haline dönüşecek” ifadelerini kullandı.

    “KONYALILAR BİZE HER ZAMAN ÇOK BÜYÜK TEVECCÜH GÖSTERDİ”

    “Ama biz biliyoruz ki ne yaparsak yapalım, sizin bize gösterdiğiniz desteğin, güvenin karşılığını sağlamış olamayız” diyen Başkan Altay, “Konyalılar bize her zaman çok büyük bir teveccüh gösterdi. Her gittiğimiz yerde büyük bir sevgi gösterişine şahitlik ediyoruz. Allah sizlerden razı olsun. Biz, bu hizmetleri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın yol arkadaşları olarak yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 2 Mayıs’ta Konya’mızı teşrif edecek. Sizleri bu vesileyle 2 Mayıs’taki toplu açılış törenimize davet ediyorum. 14 Mayıs’ta da inşallah Konyalılardan her zamanki gibi büyük ve güçlü bir destek bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

    Konuşmaların ardından Başkan Altay ve protokol, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Meram Çamlıbel Çevre Düzenlemesinin açılışını yaptı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Studiocare Balat hizmete açıldı

    BURSA (İGFA) – Balat Turkuaz’da Studiocare işletmesinin açılışı yapıldı. Ayşenur Şensoy ve Damla Yazar ortaklığında işletmenin açılış kurdelesini Mustafa Bozbey kesti.

    Açılışta konuşan şirket ortaklarından Ayşenur Şensoy, “Studiocare olarak sunduğumuz tüm hizmetlerimizde en temel prensibimiz kişiye özel olmasıdır. Her zaman ihtiyacınızı en iyi şekilde dinler ve size özel çözümler üretiriz. Studiocare olarak güzelliğinize özel çözümleri, güzellik uzmanı profesyonellerimizle en güzel şekilde sunmayı amaçlıyoruz. Kalıcı oje,manikür, pedikür ve protez tırnak gibi hizmetlerimizle misafirlerimizin memnuniyetini üst düzeyde sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

    Mustafa Bozbey de, işletmenin bölgeye ve Bursa’ya hayırlı olmasını diledi.

  • Ahmet Gültekin’den Kan Çiçekleri’ne Blues yorum

    Gemlik Life / BURSA (İGFA) – Halk müziğine kattığı yenilikçi yorum ve çalışmalarla adından söz ettiren Ahmet Gültekin ustaların izinde yaptığı çalışmalara bir yenisini eklemenin heyecanını yaşıyor.

    Ahmet Gültekin’in Nisan ayı içerisinde yayınlanacak olan yeni çalışması klasik bir esere bambaşka bir lezzet katacak.

    Usta sanatçı Zülfü Livaneli’nin “Kan Çiçekleri” eserini Ahmet Özgül aranjesiyle ve Yediveren Orkestrası ile Blues-jazz formunda seslendiren Ahmet Gültekin bu projenin heyecanını yaşadığını dile getirdi.

    Ahmet Gültekin, çocukluğundan beri büyük hayranı olduğu Zülfü Livaneli’nin eserini Blues jazz formatında genç nesle de tanıtacak olmanın heyecanını yaşadığını söylerken, “Dünyanın en önemli müzik adamlarından Zülfü Livaneli’nin geniş hayran kitlesini memnun edebilmek için elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum” dedi.

    Klibin yönetmenliğini Feyzi Sarıkaya ve Umut Yiğit üstlenirken, Bağlama:Hasan Genç, Kaval:Ferhat Erdem, Soprano Saksafon:Volkan Kuzu, Gitar:Ahmet Özgül, Bass:İskender Kar, Davul:Murat Söğüt, Perküsyon:Burak Çakır gibi usta isimler Ahmet Gültekin’e eşlik etti.

  • 2 üniversiteye 2 yeni bölüm

    ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla iki üniversiteye iki yeni bölüm kuruldu.

    Buna göre Avrasya Üniversitesi’ne “Spor Bilimleri Fakültesi”, Marmara Üniversitesi’ne ise “Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü” bölümü kurulması kararlaştırılırken, aynı kararnamede iki üniversitedeki bölümlerde de değişikliğe gidildi.

    Söz konusu Resmi Gazete’deki karara göre, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde “Meram Tıp Fakültesi”nin adı “Tıp Fakültesi” olarak, Sağlık Bilimleri Üniversitsi’nde “Hartum Sağlık Bilimleri Enstitüsü”nün adı “Sudan Sağlık Bilimleri Enstitüsü” olarak değiştirildi.

  • Torreira’dan Felipe Melo’ya flaş yanıt!

    Beşiktaş karşısında Galatasaray’ın tahminen de en uygunu Torreira’ydı.

    Bilhassa birinci yarıda basmadık yer bırakmayan ve rakipteyken her topa müdahale etmeye çalışan Uruguaylı futbolcu, buna karşılık ekibini harekete geçirmeyi başaramadı.

    Lucas Torreira, maçın akabinde toplumsal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Bu paylaşın altında sarı kırmızılı kadronun eski futbolcusu Felipe Melo, aslan ve yanan top emojileri koydu. Uruguaylı yıldız ise Felipe Melo’ya, “Mücadeleye devam edeceğiz kardeşim.” cevabını verdi.

    Performansıyla taraftarların takdirini toplayan Torreira’nın bu karşılığı sarı kırmızılı taraftarların ağır ilgisine maruz kaldı.

  • Bu 7 Altcoin İçin Kritik Hafta Geldi: Fiyatlar Çakılacak mı?

    Yedi altcoin projesi, bu hafta token kilitlerini açacak. Tokenların kilidinin açılması, kripto para piyasasında bilhassa kritik bir gelişme olarak öne çıkıyor. Kripto para yatırımcıları, portföylerindeki rastgele bir kripto paranın arzının çoğalıp çoğalmayacağını merak ediyor. Çünkü token fiyatları çoklukla arzın yükselmesine âlâ reaksiyon vermiyor. İşte bu hafta token unlock’ı (kilit açma) gerçekleştirecek yedi altcoin projesi…

    Bu hafta kimi altcoin projelerinin kilitleri açılıyor

    Bugün, 1 Mayıs’ta, 1inch borsası bu hafta token kilidini açan birinci büyük protokol olacak. Bununla birlikte, sırf 21.429 tokenin piyasaya sürülmesiyle, token fiyatları üzerinde büyük bir tesir beklenmemekte.  Kilidi açılacak 1INCH tokenları, yaklaşık 0,463 dolar olan mevcut fiyatlarla toplam 10.000 dolardan daha az bir kıymete sahip. Token Unlocks’a nazaran, yaklaşık 1.4 milyar tokenlık toplam arzın yüzde 37’si kilitli kalıyor. Ayrıyeten, token iktisadı büyük ölçüde gruba ve yatırımcılara yönelik. Token iktisadına nazaran 1inch’in Aralık 2024’e kadar devam eden unlock programında takıma özel 1.29 milyar token var. 

    Ayrıca 1 Mayıs’ta Polkadot tabanlı web3 finans platformu Acala varlıkları özgür bırakacak. Kabaca 2,3 milyon dolar pahasında yaklaşık 27,4 milyon ACA tokenının kilidi açılacak. Bunlar toplam arzın yüzde 2,74’ünü temsil ediyor. Bu nedenle uzmanlara nazaran token fiyatları üzerinde bir ölçü aşağı istikametli baskı riski var.

    ACA, NYM ve daha fazlası için unlock süreci başlıyor

    Acala tokenomiklerinin yüzde 34’ü kitle kredisi iştirakçilerine, yüzde 29’u stratejik ortaklara ve yüzde 12’si de rezerve ayrılmakta. Hak ediş ve kilit açma programı Mart 2028’e kadar devam ediyor. ACA, 0,087 dolarlık doruğundan yüzde 97 düşüşle süreç görüyor. Öbür yandan Nym, 3 Mayıs’ta toplam arzının yaklaşık yüzde 7,4’ünü piyasaya sürecek. Bu hafta fiyatlar üzerinde aşağı taraflı baskı beklemek için yaklaşık 16,3 milyon dolar pahasında NYM tokenı piyasaya sürülmekte.

    Trader Joe ise her iki günde bir token kilidi açıyor ve bir sonraki token açılışı 3 Mayıs’ta 108.000 JOE token ile gerçekleşecek. 5 Mayıs’ta Liquity (LQTY) ve Galxe (GAL) için token kilitleri açılıyor. Bu ortada, 7 Mayıs’ta Tornado Cash, yaklaşık 1,3 milyon dolar kıymetinde 175.000 TORN tokeninin kilidini açacak. Teori, sürecin tüm DeFi proje yatırımcıları ve paydaşları için teşvikleri tıpkı hizaya getirmesi istikametinde. Lakin gerçek şu ki, bu süreç ekseriyetle kısa vadeli dalgalanmalara ve satış baskısına neden oluyor.

    Kripto para piyasalarında son durum nedir?

    Pazartesi sabahı Kriptokoin.com bilgilerine nazaran kripto piyasaları çoğunlukla kırmızıya döndü. Toplam piyasa kıymeti gün içinde yüzde 1,7 oranında küçülerek 1.23 trilyon dolara düştü. BTC yüzde 2 düşüşle 28.595 dolara gerilerken, Ethereum (ETH) yüzde 2,7 kayıpla 1.848 dolara düştü. Birinci 20’de bu eğilime karşı koyan tek kripto, yüzde 4,4’lük bir yararla 335 dolara ulaşan Binance’in BNB’si oldu. Kimi uzmanlara nazaran düzeltme tekrar başlıyor üzere duruyor. Bu nedenle bu hafta unlock sürecindeki projeler daha ağır kayıplar yaşayabilir.

  • Gebze Engelsiz Yaşam Merkezi için ilk kazma vuruldu

    Büyükşehir, Gebze ilçesinde engelli vatandaşlarımızın çeşitli etkinlik ve eğitimlere katılabileceği engelsiz yaşam merkezinin yapımı için ilk kazmayı vurdu

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gençlere yönelik hizmet veren Cemil Meriç Engelsiz Yaşam Merkezi’nin ardından bu kez de engelliler için örnek bir çalışmayı daha başlattı. Engelli vatandaşlarımız ve bakımlarını yapan aileler için önemli bir adım için inşa çalışmalarına start verildi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın tarafından daha önce duyurulan ve ihalesi geçtiğimiz aylarda yapılan Gebze Engelsiz Yaşam Merkezi için Gebze Millet Bahçesinde (eski Gebze Askeri Kışlası) hafriyat kazısı yapılıyor.

     

    HAFRİYAT KAZISINA BAŞLANDI

    Gebze’nin vizyon projelerinden birisi olan Gebze Millet Bahçesi, içerisinde birçok sosyal, kültürel ve eğlence alanını barındıracak. Gebze Millet Bahçesine birçok farklı amaçta kullanılması için yapılar yapacak olan Kocaeli Büyükşehir, ilk olarak Gebze Engelsiz Yaşam Merkezi’nin inşasına başladı. Bu kapsamda merkezin inşası için hafriyat kazı çalışmaları gerçekleştiriliyor.

     

    ÖZEL EĞİTİM SINIFLARI, SPOR VE AKTİVİTE SALONLARI

    İhale sonrasında inşa çalışmalarına başlanan Gebze Engelsiz Yaşam Merkezinde hidroterapi havuzları, gündüz bakım birimleri, özel eğitim sınıfları, beceri geliştirme ve meslek edinme atölyeleri, spor ve aktivite salonları, kültürel ve sanatsal gelişim akademileri, kütüphaneler ile dinlenme ve sosyal alanlar da bulunacak. Merkezde ayrıca idari ofisler, soyunma odaları, duş yerleri de yer alacak. Tüm bu imkanlardan zihinsel engelli, down, otizm tanılı, bedensel engelli, işitme engelli, görme engelli, süreğen engel gruplarındaki tüm engelli bireyler yararlanabilecek.

     

    YAŞAM MERKEZİ 2 KATLI OLACAK

    Büyükşehir tarafından inşasına başlanan Gebze Engelsiz Yaşam Merkezinin toplam inşaat alanı 6 bin 755 metrekare olacak. Yaşam merkezi, bodrum ve zemin kat üzerine 2 kat olarak inşa edilecek. İhaleyi alan yüklenici firma tarafından yapılacak projede bin 26 metrekare bodrum kat sığınak, personel soyunma odaları, duş, kadın ve erkek tuvaletler, kazan dairesi, teknik hacimler olarak planlanırken 2 bin 931 metrekare zemin katta terapi odaları, etkinlik atölyeleri, öğretmenler odası, idari ofisler, kadın- erkek hidroterapi havuzları, soyunma odaları, duşa kabinler ve kadın-erkek tuvaletleri olacak. 2 bin 595 metrekarelik 1. katta ise spor salonu, yemekhane, çok amaçlı salon, kütüphane, derslikler, etkinlik atölyeleri, idari ofisler, soyunma odaları, toplantı salonu ve kadın erkek tuvalet olurken, 2. kat ise depo olarak planlandı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tarım arazileri suyla buluştu

    KAHRAMANMARAŞ (İGFA) – Baraj kapaklarının bulunduğu alanda düzenlenen törende konuşan Kirişci, hükümet olarak iktidara geldikleri günden itibaren özellikle suya ve sulamaya verdikleri önemi yaptıkları yatırımlarla ortaya koyduklarını söyledi.

    Vahit Kirişci, suyun geçmiş yüzyıllarda olduğu gibi bu yüzyılda da stratejik öneme haiz yegane bir unsur haline geldiğini anlatarak, “Bilhassa iklim değişikliği, küresel ısınma gibi kavramlar Akdeniz çanağında yer alan ve su stresi altında olan bir ülke olarak bizim su konusunda çok daha dikkatli, çok daha özenli olmamızı bize öğretti. Bu çerçevede de kişi başı 1.313 metreküp su varlığımızla aslında bugün için belki su fakiri değiliz. Ama su zengini de değiliz.” şeklinde konuştu.

    Yapılan projeksiyonlarla Türkiye’nin nüfusunun 30 yıl içinde 85 milyondan 105 milyona çıkacağının ortaya konduğuna değinen Kirişci, Türkiye’ye gelen turistlerin sayısı, sanayileşme, endüstrileşme ve konutların ihtiyaçları ile yağışlardaki düzensizlik ve gerilemenin yanı sıra iklim değişikliği, küresel ısınma gibi etkenlerden dolayı da su varlığında bir gerileme olacağının görüldüğünü ifade etti.

    Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, suyun en verimli ve tasarruflu şekilde kullanılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

    Son 20 yıl içinde su alanında yapılan yatırımlarla ilgili de rakamları paylaşan Kirişci, şunları söyledi:

    “20 yıldan beri suya ayrı bir önem ayrı bir değer atfediyoruz. Bu çerçevede 9 bin 585 tesisimize 479 milyar liralık bir yatırımla bunları milletimizin hizmetine sunduk. Biz baraj ve göletlerden oluşan su depolama alanlarımızı 3,5 kat artırarak 504’den 1701’e çıkarttık. Su depolama hacmimiz 133 milyar metreküptü. Bunun üzerine 50 milyar metreküp koyduk. Şu anda 183 milyar metreküpe çıktı. Bir taraftan da suyun gücünden ülke olarak da aynı zamanda hidroelektrik santralleri marifetiyle de elektrik için de yararlanıyoruz. Bu çerçevede de 125 olan hidroelektrik santrali sayımızı 740’a çıkarırken bunların kapasitelerini de 12 bin 200 megavattan 32 bin 400 megavata ki üzerine 20 bin 200 megavat daha ilave etmiş olduk.”

    Kirişci, içme suyunda da 2 milyar metreküplük yıllık kullanımın 5 milyar metreküpe çıkartıldığını kaydetti.

    Can ve mal kayıplarına neden olan yağışların su taşkınları ve sellere dönüşmesini engellemek amacıyla da çalışma yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Kirişci, “Bu alandaki tesis sayılarımızı da yüzde yüz arttırarak onları da 10 bin 413’e çıkardık. Yeraltı su seviyesini beslemek ve korumak maksadıyla bir yenilik olarak da bir yeraltı su depolarını gündeme getirdik. Bu da ilk defa bizim dönemimizde gündeme gelen bir hadise oldu ve burada da 101 tesisi inşa etmiş olduk. 275 metre gövde yüksekliği olan Yusufeli Barajı gibi dünyanın beşinci, Türkiye’nin de en yüksek barajını inşa ettik.” ifadesini kullandı.

    – “Susuz tarım topraklarımız kalmasın istiyoruz”

    Kirişci, Türkiye’de suyun yüzde 77’sinin tarımsal sulamada kullanıldığını da belirterek, “Burada da beş yılda yüzde 46 olan verimliliğimizi yüzde 50’lere çıkarmış durumdayız. Bir yüzde 4’lük de olsa önemli bir artışı burada da sağlamış durumdayız. Susuz tarım topraklarımız kalmasın istiyoruz. Önümüzdeki 5 yılda da bütün sulanması gereken ekonomik ve teknik olarak sulanması gereken alanları da inşallah suya kavuşturmuş olacağız ve bu 5 yıllık sürenin sonunda da bütün sulama sistemlerimiz modernize edilmiş basınçlı sulama sistemi adını verdiğimiz sisteme geçmiş olacak. Sulanan alanımız da bu vesileyle 21,7 milyon dekar arttırılarak 70 milyon dekara, yani 7 milyon hektara ulaşmış durumda. Geride bizim 1,5 milyon hektarlık bir sulanmayı bekleyen teknik ve ekonomik olarak sulanması gereken bir alanımız var. İnşallah onları da elde etmiş olacağız.” dedi.

    Kahramanmaraş’a 20 yılda 176 tesisi kazandırdıklarını ve bunun karşılığı olarak da 9,6 milyar liralık bir yatırım gerçekleştirdiklerini anlatan Kirişci, su konusunda önemli bir merkez olan Kahramanmaraş’ın sudan daha fazla yararlanması için önemli adımlar attıklarını belirtti.

    Kirişci, hizmete alınan Kılavuzlu sulaması sayesinde Kahramanmaraş’ta 195 bin dekarlık tarım arazisinin suya kavuşturulduğuna da dikkat çekerek şunları söyledi:

    “Şu anda saniyede 80 metreküp suyla Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay illerimizin topraklarına bereket katacak Kılavuzlu sulamasının tamamlanmasıyla toplamda 107 bin hektarlık alanda daha sulu tarıma geçilmesini inşallah hedefliyoruz. Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay’ın hasretle beklediği GAP muhtevasında yer alan Kılavuzlu sulaması, Orta Ceyhan. Menzelet Projesi ve Orta Ceyhan Menzelet ikinci merhale projelerinden oluştuğunu da zaten sizler de takip ediyorsunuz, biliyorsunuz. Kılavuzlu sulaması kapsamında Orta Ceyhan Menzelet projesi bünyesinde Menzelet Barajı bildiğiniz gibi geçmiş yıllarda tamamlandı. Toplam proje bedeli 23 milyar lira olan Orta Ceyhan Menzelet projesi ikinci merhale kapsamında şu ana kadar 8,5 milyar liralık bir harcama gerçekleştirildi.”

    Deprem nedeniyle Kılavuzlu Sulama sistemindeki 86 kilometrelik kanalın zarar gördüğünü anımsatan Kirişci, süratle yapılan ihale ve onarım çalışmalarının ardından 45 gün gibi kısa bir sürede tekrar su verilmesinin sağlandığını ifade etti.

    Kirişci’nin konuşmasının ardından Kılavuzlu Barajı’nın kapakları açılarak su kanala verildi.

  • EİB 5 yıldır ihracatın zirvesine ‘demir’ attı!

    İZMİR (İGFA) – 2021 yılına göre ihracatlarını yüzde 15 artırmayı başardıklarını aktaran Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, EİB çatısı altında 2 milyar dolar ihracat barajını geçen tek birlik olduklarının altını çizdi.

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan olağan mali genel kurul toplantısında konuşan Başkan Ertan, birlik üyesi ihracatçı firmaların rekabet güçlerini artırmalarını sağlamak amacıyla, son yıllarda Dünya gündeminde öne çıkan, demir-çelik ve demirdışı metaller sektörleri için çok büyük önem taşıyan “Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlik” konularını stratejilerinin odak noktası haline getirdikleri bilgisini paylaştı.

    Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlik ile ilgili yaptıkları çalışmaları özetleyen Ertan, “Sektörümüz mensubu 15 firmayla Ticaret Bakanlığımız tarafından desteklenen bir URGE projesi başlattık. Projemiz ile katılımcı firmalarımıza eğitim, danışmanlık, yurtdışı heyet ve fuar organizasyonları gibi faaliyeteler ile destek olmaya çalışıyoruz. Nisan ayının başında Almanya’da gerçekleştirilen Green Steel World fuarını ziyaret ederek, stratejimizin temelini oluşturan temiz üretim ve karbonsuzlaşma konularındaki son gelişmeleri yakından gözlemleme olanağı bulduk. Sektörümüzün endüstri 4.0 ve ötesi hakkındaki gelişmeleri takip ederek bilgilendirilmesi ve yerinde iyi uygulama örneklerini gözlemlemesi, yeşil üretim ve sürdürülebilirlik konusunda yapılan çalışmaların görülmesi ve ülkemize bu uygulamaların nasıl adapte edilebileceğinin incelenmesi amacıyla Almanya’ya endüstri 4.0 konusunda inceleme ziyareti gerçekleştirdik. Bu ziyaretleri her yıl bir rutin haline getirerek güncel gelişmeleri yakından takip etmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bilim Köyü’nde ilk etkinlik düzenlendi

    Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Bilim Köyü, ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Bilim Köyü’nün ilk konukları izciler oldu. Serik ilçesi Boğazkent “Kuş Cenneti” bölgesinde “Kuş Halkalama Kampı”na katılan izciler kuşlarla ilgili pek çok bilgiyi de öğrenme şansı buldu. 

    Başkan Muhittin Böcek’in seçim vaatleri arasında yer alan Bilim Köyü Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından hayata geçirildi. Serik Boğazkent’te bulunan ve atıl olan kamp alanı yeniden düzenlenerek Bilim Köyü haline getirildi. Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Türker Ahmet Özay, yatak kapasitesi 20’den 50’ye çıkarılan alanın çocuk ve geçlerin bilimsel çalışmalar ile ilgili faaliyetler yapabileceği bir kamp alanı haline getirildiğini söyledi. Bilim Köyü’nün ilk etkinliği ise izcilere yönelik kuş halkalama kampı oldu.  
     
    HALKALAMA EĞİTİMİ

    Antalya Büyükşehir Belediyesine bağlı Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kuş Halkalama Kampı”nda izci öğrencilere kuş halkama ile ilgili eğitim verildi. Halkalama eğitiminde; tür teşhisi, cinsiyet tayini, kanat uzunluğu ölçümü, ağırlık ölçümü ve kuşların göç yönleri hakkında bilgiler edinilebileceği anlatıldı. Eğitime katılan izci öğrenciler halkaladıkları kuşları doğal ortamlarına bıraktı. 

    KUŞLARI YAKINDAN TANIDILAR

    Antalya Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği kuş halkalama kampında eğitim veren Alanya Alaeddin Keykubat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Karaardıç, uzun yıllardır yaptıkları çalışmalar neticesinde Boğazkent’in kuşlar açısından çok önemli bir konaklama alanı olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Kuşların göç dinamikleri ile ilgili bilgiler elde edebilmek amacıyla 2016 yılından bu yana Boğazkent Uygulamalı Çevre Eğitimi Kuş Halkalama istasyonunu kurduklarını anlatan Karaardıç, “Kuş göçlerini ve uyguladığımız halkalama metodunun ne olduğunu, kuşları nasıl yakaladığımızı, biyolojik çeşitlilik başta olmak üzere doğayı korumanın önemini anlatmak amacıyla çocuklara yönelik böyle bir etkililik planladık ve gerçekleştirdik” dedi.

    BİLİM KÖYÜNDE KAMPLAR DEVAM EDECEK

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Gençlik Hizmetleri Şube Müdürü Hayat Ekici Gürkan, Bilim Köyü’nde eğitimlerin devam edeceğini belirterek, “Çocukların bilimsel süreç becerilerinin gelişmesi, bilişsel faaliyetlerde bulunma potansiyelleri ile doğrudan ilgili olduğu için Bilim Köyü’nde Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri alanlarında çeşitli kamplar ve eğitimler gerçekleştireceğiz. Buradaki ilk faaliyetimiz izcilerimizin katılımı ile kuş halkalama kampı oldu” diye konuştu.

    İZCİLER MUTLU

    Bilim Köyü kampında düzenlenen etkinliğe katılan izcilerden Ayşe Ayaz ise güzel ve eğlenceli zaman geçirdiklerini söyledi. Kampta kuş halkalama eğitimine gittiklerini, yeni bilgiler edindiklerini ve hiç görmedikleri kuşları gördüklerini söyleyen Ayaz, “Başkanımız Muhittin Böcek’e teşekkür ediyorum. İzciler için sadece bu etkinliği değil birçok etkinlik düzenledi. Bu etkinliklerin de bizlere çok katkısı oldu” dedi.
     

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Darıca Osmangazi Köprüsünün yükü azalacak

    Büyükşehir, Darıca Osmangazi Köprüsü’nün yükünü azaltmak için projelendirilen ikileme ve bağlantı yolları yapımını hızlandırdı

    Darıca’da mevcut Osmangazi Köprüsü’nün köprüsünün trafik beklentilerini karşılamakta yetersiz kalması nedeniyle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi çalışmalara geçtiğimiz aylarda başlamıştı. Mevcut köprünün yanına bir köprünün daha yapılması amacıyla başlayan çalışmalara hız verildi. Eklenecek olan ikinci köprü ile Aşıroğlu Caddesi’ne ve bölgede bulunan sanayi alanlarına erişimler daha güvenli ve konforlu hale getirilecek.

     

    KAZIK İMALATLARINA BAŞLANDI

    Çalışmalar dahilinde Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, yeni köprünün ayakları için temel çalışmaları kapsamında fore kazık imalatı gerçekleştiriyor. Köprü ayaklarının temel kazıları yapılırken 5 adet fore kazığın imalatı yapıldı.

     

    BAĞLANTI YOLU 2X2 HALİNE GETİRİLECEK

    Darıca Osmangazi Köprü İkilemesi ve Bağlantı Yolları Yapım İşi kapsamında Aşıroğlu Caddesi ile D-100 Karayolu üzerindeki Osmangazi Tüneli Kavşağı bağlantı yolu, 2×2 yol haline getirilecek. Marmaray Osmangazi Tren İstasyonu mevkiinde TCDD hattı üzerinden köprü ile geçilmiş olacak. Çalışmalar kapsamında 205 metre uzunluğunda 7 açıklıklı köprü yapılacak. Ayrıca bin 280 metre uzunlukta bağlantı yolları yapılacak. Ayrıca 342 metre toprakarme duvar, içme suyu, atık su ve yağmur suyu hatları, tretuvar ve parke işleri yapılacak.

     

    97 ADET FORE KAZIK

    205 metre uzunluğunda 7 açıklıklı köprü için 97 adet fore kazık çakılacak. Bin 30 metreküpte ön germeli kiriş,  bin 255 ton nervürlü demir kullanılacak. Bağlantı yolları içinse 3 bin 500 ton PMT, 2 bin 500 ton PMAT,  bin 550 ton binder,  bin 975 ton bitümlü temel,  bin 235 tonda aşınma asfalt serimi yapılacak. Yaya kaldırımları içinse 3 bin metrekare parke, 2 bin 350 metre bordür ve 2 bin 750 metre refüj bordür imalatları yapılacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sağlık turizmine önemli katkı; Başiskele Termal Tesisi

    Büyükşehir’in sağlık turizmine önemli katkı sağlayacağı Başiskele Termal Tesisi projesinde çalışmalar devam ediyor

    Kocaeli’nde turizmin canlanması için çalışmalarını sürdüren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sağlık turizmine önemli katkı sağlayacak Başiskele Termal Tesisinde çalışmalarına devam ediyor. Yeniköy Mahallesi’nde bulunan termal su bölgesinde yapılan tesis tamamlandığında bölgeyi hareketlendirecek.

     

    ÜÇ AYRI BLOKTAN OLUŞUYOR

    Başiskele Termal Tesisi çalışmaları kapsamında Fore kazık imalatı tamamlandı. Tesis için 169 fore kazık çakımı yapıldı. Hafriyat kazılarında sona yaklaşıldı. Çalışmalar tamamlandığında tesisin A ve B bloklarının temel betonu atılacak. Zemin iyileştirme çalışmaları tamamlandı ve C Bloğun temel betonunu atıldı. Ekipler ayrıca yakın zamanda termal suyun saklanacağı deponun temel betonunu atacak.

     

    10 BİN 621 METREKARE İNŞAAT ALANI

    480 günde yapılması planlanan tesis 10 bin 621 metrekare alanda inşa edilecek. Estetik ve geleneksel mimariyle tasarlanacak tesiste termal havuzlar, hamam, sauna, aile banyoları, dinlenme alanları, eğlence ve etkinlik alanları yer alacak. Tesis tamamlandığında Kocaeli’nin sağlık turizmine önemli katkı sağlayacak ve bölgenin gelişmesine öncülük edecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TEKNOFEST ‘ten 4. Gününde Bir Dünya Rekoru Daha

    Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST dördüncü gününde 1 milyondan fazla ziyaretçi katılımı ile rekor kırdı. TEKNOFEST birinci gününde 25 bin 437, ikinci gününde 300 bin, üçüncü gününde 600 bin, dördüncü gününde 1 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayarak 4 günde 2 milyona yakın kişiyi ağırladı. Yediden yetmiş yediye TEKNOFEST’e koşan ziyaretçilerin yanı sıra bugün festivali TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu da ziyaret etti.      

     

    Bayraktar KIZILELMA ve SOLO Türk gökyüzünde bir ilki gerçekleştirdi

    Festival dördüncü gününde teknoloji, bilim, havacılık-uçuş gösterileri, sergiler, zirveler, atölyeler, teknoloji yarışmaları, sahne gösterileri ve etkinliklerle devam etti. Milli gururumuz Bayraktar KIZILELMA ve SOLO Türk gökyüzünde bir ilki gerçekleştirerek birlikte muhteşem bir uçuş yaparak TEKNOFEST ziyaretçilerini selamladı. Gökyüzünün eşsiz kartalları Türk Yıldızları ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden Fursan Al Emarat Hava Akrobasi ekibinin İstanbul semalarında birlikte gerçekleştirdiği uçuş gösterisi nefes kesti. 

     

    Hürkuş, Atak Helikopter, Solo Türk, Türk Yıldızları, GYROCOPTER, Aksungur, Gökbey, AB412 ve S70 Çelik Kanatlar özel uçuş gösterileriyle heyecanı göklere taşıdı. Festivale katılan S70 Çelik Kanatlar öğrencilerle gerçekleştirdiği uçuş etkinliğinde öğrencilere unutulmaz bir deneyim yaşattı. Festival kapsamında düzenlenen Sahne Senin etkinliği katılımcılara eğlenceli dakikalar yaşatırken, eğitici atölyelerde öğrenciler; bilim, teknoloji ve uzayla dolu bir serüven yaşadı.

     

    Bu yıl festival kapsamında düzenlenen TEKNOFEST bilim sokağı atölyeleri, dikey rüzgar tüneli, planetaryum, uzay temalı çocuk parkı, simülasyon deneyim alanları, paydaş-sponsor-katılımcı stant aktiviteleri ve akrobatik smaç gösterisi program boyunca devam etti. Statik sergi alanında sergilenen BAYRAKTAR MİUS KIZILELMA, Hürjet, Akıncı, F-16, F-4, AS-532 EuroCopter, T-38, CN-235 CASA (HVKK), CN-235 CASA, ATAK – II, Hürkuş, TB-2, AB 412, ANKA, GÖKBEY, Beli 429 ve MMU’yu ziyaretçiler yakından inceleme fırsatı bulup, bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye’nin dev projeleri arasında Ege Üniversitesinden iki proje yer aldı

    TEKNOFEST kapsamında “TÜBİTAK 1004 Programı Yüksek Teknoloji Platformları Deneyim Paylaşım ve Tanıtım Töreni” düzenlendi

    Türkiye’de milli teknolojinin geliştirilmesi konusunda kritik rol oynayan birçok kuruluşun paydaşlığıyla düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST kapsamında gerçekleştirilen “TÜBİTAK 1004 Programı Yüksek Teknoloji Platformları Deneyim Paylaşım ve Tanıtım Töreni – 12 Araştırma Platformu için İmza ve Tanıtım Programı”nda  pek çok dev projenin imzaları atıldı. Törende Ege Üniversitesi bilim insanları tarafından hazırlanan iki dev projenin de protokol imza töreni yapıldı.  Törenin açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal gerçekleştirdi.

    Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “TÜBİTAK Türkiye’nin milli araştırma kurumu olarak omuzunda en fazla yük olan rollerden birine sahip. Enstitüleriyle, derin bilimsel araştırmalar yaparak teknolojik gelişmeleri destekleyerek inovasyonu teşvik ederek ülkemizin bilim ve teknoloji alanındaki rekabet gücüne ciddi katkılar sağlıyor. Bugün bir araya gelmemize vesile olan 1004 programı da ülkemizin yüksek teknoloji üretme kabiliyetlerini artıracak TÜBİTAK’ın da etkin destek programlarından birisi. 1004 programı ile kamu, sanayi ve akademiden paydaşları bir araya getirip aynı hedef doğrultusunda iş birliği yapmalarını teşvik ediyor, onlara öncülük etmeye çalışıyoruz. Yüksek teknoloji içeren ithal ürünler yerine uluslararası pazarda rekabet edebilecek yerli ürünlerin teknoloji platformları aracılığıyla geliştirilmesini sağlıyoruz. Böylelikle araştırma alt yapılarımızın ihtisaslaşmasına ve birer mükemmeliyet merkezine dönüşmelerini istiyoruz” dedi.

    “1279 araştırmacı ve 111 bursiyer desteklenecek”

    TÜBİTAK 1004 programı kapsamında açılan çağrıda 12 platformun desteklenmesine karar verdiklerini ifade eden Bakan Varank, “Burada üniversitelerden, özel sektörlerden ve  kamu kuruluşlarından , Ar-Ge ve Tasarım merkezlerinden oluşan 77 kurum ve kuruluş görev alacaklar. 1279 araştırmacı ve 111 bursiyeri yine bu kapsamda desteklemiş olacağız. Bu 12 platformumuz döngüsel ekonomi, akıllı şehirler, elektrikli araçlar ve batarya teknolojileri, nanoteknoloji, gıda arzı güvenliği sürdürülebilir tarım teknolojileri, nöroteknoloji gibi araştırma alanlarında faaliyetler yürütecekler. Şüphesiz Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının oluşturduğu bu platformlar, Türkiye’nin ihtiyacı olan teknolojilerin karşılanmasında başrol oynayacaklar. Bu vesile ile Türkiye Yüzyılında itici güç olacak yüksek teknoloji ürünlerinin geliştirilmesinde rol oynayan tüm paydaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum” dedi.

    TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal ise, “Ülkemizde çıktı ve etki odaklı bir Ar-Ge ekosisteminin oluşturulmasında değişim ve dönüşüm oluşturabilecek’ bir program olarak başlattığımız ‘1004- Yüksek Teknoloji Platformları kapsamında oluşturulan 12 yeni platformun imza törenine hoş geldiniz. Biz bu programı bir ekosistem çağrısı olarak görüyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan yüksek teknoloji alanlarında açılmış olan bir çağrı. Programı, yetkimizi kurumlara devrederek olabildiğince esnek şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Diğer programlarımızla da eş güdüm halinde ilerlemesini istiyoruz. Programımızın tüm paydaşlarına teşekkür ediyorum. Sayın Bakanımıza da teşrifleri için teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

    “Ege Üniversitesinde yapılan projeler katma değer üretiyor”

    Ege Üniversitesinin iki dev projesinin törenle onurlandırılmasından mutluluk duyduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “TÜBİTAK başkanımız nezdinde Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın katılımıyla TÜBİTAK 1004 Programı kapsamında yerli ve milli projelerin değerlendirilmesinin yapıldığı bu törende olmak bizler için gurur verici. Ege Üniversitesi olarak, ülkemizin gerçekleştirdiği milli teknoloji hamlesine katkı sağlayan büyük bir organizasyon olan TEKNOFEST kapsamında dev projelerin hayata geçirildiği bu törende, üniversitemiz akademisyenleri tarafından hazırlanan iki projenin yer alması bizleri ziyadesiyle onurlandırdı. Benim bugün ayrı bir heyecanım var. Çünkü Ege Üniversitesi Rektörü olarak sadece idareci pozisyonunda değil aynı zamanda akademisyen olarak araştırmacı pozisyonunda yer aldığım yerli ve milli tohum geliştirme projesi ‘Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformu’  adı altında kabul oldu. Yaklaşık 26 milyonluk bir proje. Bu proje Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGE TOTEM) Müdürümüz Doç. Dr. İsmail Can Paylan’ın koordinatörlüğünde yürütülen,  ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin (NEET’ler) tohumculuk sektörüne kazandırılmasına yönelik projemiz. Bunun için ayrıca mutluyum. Bir diğer projemiz ise üniversitemiz adına yürütücülüğünü Tıp Fakültesi öğretim üyemiz Prof. Dr. Mert Döşkaya’ın yaptığı yurdumuzda sık görülen ve dünyada da önemli bir sorun olan Leishmaniasise karşı etkili koruyucu bir aşı adayı geliştirilmesi konusunda yapılan çalışmadır. Ülkemize katma değer üretecek projeleri gerçekleştiren tüm bilim insanlarımızı, araştırmacılarımızı canı gönülden kutluyorum. Bu projeler, üniversitemizin bilimsel ve akademik alt yapısının sağlam temeller üzerine oturtulduğunun önemli bir çıktısı. Ege Üniversitesi olarak devletimizin öncelikli olarak belirlediği alanlara yönelik projelerimiz devam edecek” diye konuştu.

    Egenin dev projeleri

    TÜBİTAK 1004 Programı Yüksek Teknoloji Platformları kapsamında “Türkiye Tarımsal Üretiminde Küresel İklim Değişikliğine Uyumlu Sürdürülebilir Tarım Teknolojileri Platformu” isimli araştırma programı kapsamında Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGE TOTEM) bünyesinde hazırlanan ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın araştırmacı olarak yer aldığı Avrupa Birliği projesi TOTEM Merkez Müdürü Doç. Dr. İsmail Can Paylan’ın koordinatörlüğünde yürütülecek olan ‘Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler İçin İşgücü Piyasası Destek Programı (EUROPEAID NEET PRO)’ projesi ve yöneticiliği İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi tarafından yapılan “Korunma ve Tedavi Ulusal Platformu” isimli araştırma programı kapsamında Ege Üniversitesi Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilecek olan yürütücülüğünü Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mert Döşkaya’ın yaptığı “Leishmania spp. karşı etkin OMV tabanlı protein, adjuvante rekombinant protein ve DNA aşılarının geliştirilmesi” projesi ile 12 platform arasında kabul alan projeler oldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Un Üretimine Metaverse Dünyası da Dahil Oldu

    5. Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı BAKERY PLUS,  ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde yoğun ziyaretçi katılımı ile kapılarını açtı. 4 yıl aradan sonra lezzet teknolojilerinin başkentte bir araya geldiği fuar; unlu mamuller ve pastacılık sektöründen işletmeler başta olmak 20 binin üzerinde ziyaretçinin yatırım süreçlerine öncülük edecek.

    Messe Stuttgart Ares Fuarcılık tarafından düzenlenen fuar; 10 bin metrekarelik alanda kapılarını açtı. Açılışa Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi PALANDÖKEN, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel BARAN, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim BALCI eşlik etti.  BAKERY PLUS, bu yıl alanında 94 katılımcı firma ve 200’e yakın marka ile hedef pazarlardan satın almacılara ulaşmak için önemli fırsatlar sunuyor.

    VR DESTEKLİ GÖZLÜKLER İLE UN FABRİKALARI GEZİLİYOR

    Fuarda birbirinden farklı son teknolojiye sahip gıda ekipmanları, meraklıları tarafından yoğun ilgi ile karşılanıyor. Gaziantepli bir un firması tarafından geliştirilen VR destekli gıda simülatörü ile katılımcılar metaverse dünyasında un fabrikalarından ekmek üretimine kadar birçok aşamayı keşfediyor.

    HAMUR İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRAN EKİPMANLAR GÖRÜCÜYE ÇIKTI

    Hamur işi tariflerini kolaylaştırarak pratik hale getiren otomatik hamur yoğurma ve kesme makineleri fuarda en çok ilgi görenler arasında yer alıyor. Pratik bir şekilde mantı hamurunu açarak, istenilen şekilde kesme işlemi sağlayan otomatik mantı kesim makinesi ziyaretçiler tarafından oldukça ideal bir ekipman olarak ilgi görüyor. Saatte 50 kilogram baklava hamuru üreten hamur makinesi de, 0,03 inceliğinde baklava yufkası da açarak alanında öncü ekipman olmayı sürdürüyor.

    ÜNLÜ ŞEFLER CANLI PİŞİRİMLERLE LEZZET ŞÖLENİ YAŞATIYOR

    Fransa’dan günümüze gelen bir lezzet olan kruvasanlar yapım aşamaları ile sevenleri tarafından büyük bir dikkatle izleniyor. İSMEK Fırıncılık ve Pastacılık Okulu Usta Öğreticisi Şef Muammer Şimşek son teknoloji fırınlarda pişirdiği ekmek çeşitleri ile fuarın gözdesi oldu. Çikolata uzmanı Eğitmen Şef Bilge İyigün ise fuarda yaptığı çeşit çeşit aromalara sahip el yapımı çikolatalarla tüm ziyaretçileri büyülüyor.

    Hamur işi ekipmanlarının yanı sıra endüstriyel soğutma ve ısıtma alanında son teknolojik fırınlar ile soğutma makineleri yer alıyor. Dondurma severlere çeşit çeşit sunum ve ikramlarda bulunan firma sahipleri aynı zamanda soğutma makinelerini de ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İzmit’in Perileri pes etmiyor! 46-64

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli’ni Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde temsil eden ve bir üst lige yükselme mücadelesi veren İzmit Belediyespor Kadın Basketbol Takımı, Play-Off yarı finalinin dördüncü maçında bir kez daha deplasmanda BOTAŞ Gelişim ekibine konuk oldu.

    Sahasında ilk maçını kazanan ancak üst üste oynadığı iki maçı da kaybederek seride 2-1 geriye düşen İzmit’in Perileri, ‘ya tamam ya da devam’ müsabakasında deplasmanda BOTAŞ Gelişim ekibini 46-64 mağlup ederek seride durumu 2-2’ye getirdi.

    FİNAL MAÇI ÇARŞAMBA GÜNÜ

    Müsabakaya hızlı başlayan ve ilk çeyrekten itibaren rakibine karşı üstün bir oyun ortaya koyan İzmit Belediyespor, elde ettiği bu galibiyetle seride durumu 2-2’ye getirdi ve final şansını son maça taşıdı. Yarı final eşleşmesinin 5’inci ve son karşılaşması, 3 Mayıs Çarşamba günü İzmit Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda oynanacak. Türkiye Basketbol Federasyonu’nun maç saatini bugün resmi olarak açıklaması bekleniyor.

  • Kılıçdaroğlu: Asgari ücretliden vergi almayacağız

    ANKARA (İGFA) – Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çalışanlar için gelir vergisi tarifesini yeniden düzenleyeceklerini belirterek, “Emekçiler üzerindeki vergi yükünü indireceğiz. Asgari ücretliden vergi almayacağız” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımda, Türkiye’de ekonomik eşitsizliğin arttığını ve orta sınıfın yok edildiğini savunarak şunları kaydetti:

    Bu sınıfı büyüteceğim ve çelik gibi güçlendireceğim. Bunları nasıl yapacağım? Bir; ülkede güven ortamını sağlayarak yatırımı çekeceğiz. İki; temiz yönetimle halktan çalınanı halka iade edeceğiz ve akılcı, şampiyonlar ligi bir ekonomi ekibiyle Türkiye’yi hızla krizden çıkaracağız. Üç; Türkiye’yi ucuz işgücü-yüksek enflasyon sarmalından çıkartıp dünyayla rekabet eden bir ülke haline getirmek için dirençli yeni sanayi devrimi altyapısını kuracağız. Tüm teknoloji alanlarına yatırım yapacağız. Dört; çalışanlar için gelir vergisi tarifesini yeniden düzenleyeceğiz. Emekçiler üzerindeki vergi yükünü indireceğiz. Asgari ücretliden vergi almayacağız. Beş; kadınların çalışma yaşamına katılımını artıracağız. Onlar gelir elde ettiğinde bu haneler hızla orta gelir grubuna dönüşecek. Altı; sanayiyi tüm Türkiye’ye yayarak İstanbul’dan Anadolu’ya ekonomik mobilite yaratacağız. Anadolu’yu yeniden şaha kaldıracağız. Bu da ücretleri otomatik olarak yükseltmek demek. Yedi; organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Mesleki eğitimle gençlerimiz yeni beceriler kazanacak. Sanayicinin ihtiyaç duyduğu aranan eleman sorunu giderilmiş olacak. Hepsi için planlarımız hazır. İlmek ilmek işledik her şeyi. O kadar hazırız ki, o kadar iyiyiz ki tek bir iş kaldı; bu beceriksizleri göndermek. Bir oy ya bir oy. Tek gereken o. Sevgiyle kalın”

  • FRONT MISSION 2: Remake için kıssa fragmanı yayınlandı

     
    Yayıncı Forever Entertainment ve geliştirici Storm Trident, FRONT MISSION 2: Remake’in öykü fragmanını yayınladı. FRONT MISSION 2’nin yine imal sürümü Switch için 12 Haziran’da 34,99 dolar karşılığında çıkış yapacak.
     
    Klasik taktik oyunu geri dönüyor
     
     
     
    Klasik taktik rol yapma oyunu remake sürüm ile birlikte geri dönüş yapmaya hazırlanıyor. Temel Front Mission öyküsündeki ikinci oyun birinci defa Japonya dışına çıkmayı bekliyor. FRONT MISSION 2, ağır stratejiyi derin ve ilgi cazibeli bir kıssa ile harmanlıyor. Ash, Lisa ve Thomas olarak oynayabileceğimiz oyunda üç karakter ortasında geçiş yapabiliyoruz.
     
    FRONT MISSION 2’nin Remake sürümü orijinal oyunun kıssasını, stratejik sıra tabanlı dövüşünü ve Wanzer özelleştirme sistemlerini koruyor. Bunun yanına güncellenmiş görseller, yeni özellikler ve geliştirmeler dahil ediyor. 
     
    Modern oyun içi efektlerin ve yeni lisan dayanaklarının yer aldığı remake sürüm bizlere üst seviye bir tecrübe sunmayı hedefliyor.
     
    FRONT MISSION 2: Remake öykü fragmanı 
     
     

  • Gülben Ergen’den onurlandıran hareket! Sarsıntı bölgesinde 43. anaokulunu açtı

    Çocuklar Gülsün Diye Derneği ile Türkiye’nin birçok yerine okul yaptıran Gülben Ergen zelzele bölgesi içinde gerekli süreçleri yapacağını açıklamıştı. Ergen’den onurlandıran bir hareket daha geldi. Zelzele bölgesine 43. anaokulunu açtı.

    Kahramanmaraş merkezli zelzele sonucunda birçok vilayet yıkımla karşı karşıya kaldı. Yardım için kolları sıvayan birçok ünlü isim zelzele bölgesi için harekete geçti. Maddi manevi bütün güçleriyle zelzele bölgesinde yer alan ünlü isimlerden biride Gülben Ergen oldu. Ergen’in kurucusu ve lideri olduğu Çocuklar Gülsün Diye Derneği, 43. Anaokulunu Diyarbakır’ın Hani ilçesinde ki Gürbüz Köyü’nde 29 Nisan’da açtı.

    Gülben Ergen

    DEPREM BÖLGESİNE 43. ANAOKULUNU AÇTI

    Birçok vilayetimizde anaokulu yaptıran Gülben Ergen artık de kolları depremzede çocukları için sıvadı. 43. anaokulunu açan Ergen, İnşaat imalini dedeleri ismine hayırseverler Süleyman Kaya ve Kamuran Kaya’nın üstlendiği anaokuluna “Çocuklar Gülsün Diye- Hacı Hamit Kaya Anaokulu” ismi verildi.

    Gülben Ergen

    “KULAĞIMDA ÇOCUK SESİYLE DÖNÜYORUM”

    Yaptığı yardımlarla isminden kelam ettiren ünlü Gülben Ergen sarsıntı bölgesine 43. anaokulunu açtırmanın sevincini toplumsal medya hesabından paylaşmayı da ihmal etmedi. Çekildiği fotoğrafları paylaşan Ergen, “Değerli Diyarbakır’ım dan sevinçle, umutla ve kulağımda çocuk sesleriyle dönüyorum.” notunu düştü.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Fulya Öztürk’ten Lider Erdoğan paylaşımı: Bu nasıl bir andı? Ömrüm boyunca unutmam!

  • Burcu Esmersoy hareketiyle takdir topladı!

    Ünlü sunucu Burcu Esmersoy son hareketiyle alkış topladı. Esmersoy, depremzedeler için kıyafetlerini satışa çıkardı.

    46 yaşındaki Burcu Esmersoy geçtiğimiz aylarda yaşanan sarsıntı felaketi sonrası yaptığı yardımlarla takdir toplamıştı. Ünlü isim bu sefer da zelzele bölgesinde yaşayan insanları unutmadı ve kıyafetlerini satışa sundu.

    SON HAREKETİYLE TAKDİR TOPLADI!

    Esmersoy’un satışa sunduğu dünyaca ünlü markalara ilişkin eserlerin toplam fiyatı ise 229 bin TL’yi buldu. Bu satıştan elde edilecek tüm gelir de bağışlanacak.

    İLGİNİZİ ÇEK;EBİLECEK VİDEO

    Fulya Öztürk’ten Lider Erdoğan paylaşımı: Bu nasıl bir andı? Ömrüm boyunca unutmam!

  • Galatasaray eriyor, puan farkı kapanıyor!

    Galatasaray şampiyonluk yolunda kritik puanlar kaybederek taraftarını üzdü. Geçen hafta Karagümrük ile berabere kalıp 2 puan kaybeden sarı-kırmızılılar, kritik Beşiktaş derbisinde de alandan mağlubiyetle ayrılıp yarışta ağır bir yara daha aldı.

    İki haftada 5 puan kaybeden Cimbom, Vodafone Park’taki şanssızlığını da kıramadı. 2016 yılında açılan Beşiktaş’ın stadında 7’nci defa sahne alan sarı-kırmızılılar, 6’ncı defa alandan mağlubiyetle ayrıldı. Birinci yarıdaki maçı 2-1 alan Cimbom, 3-1’lik skorla muhtemel bir ikili averajı da kaybetti.

    PUANLAR HAFTAYA EŞİTLENEBİLİR

    Ligdeki 14 maçlık galibiyet serisini Konya önünde yitiren, sonrasında da dört galibiyet alan Galatasaray son iki maçtaki kayıplarla rakibi Fenerbahçe’ye de kıymetli bir fırsat verdi.

    Puan farkı 3’e düştü ve sarı-lacivertliler, haftaya Cimbom’dan evvel oynayacağı için aylar sonra rakibini puan olarak yakalama fırsatını ele geçirdi. 6 hafta öncesine kadar Fenerbahçe ile olan 9 puanlık fark 3’e indi.

    Tıpkı periyotta 11 puan geride olan Beşiktaş ise dünkü derbiyi kazanarak puan farkını 5’e indirdi ve son 6 haftaya savlı bir halde girdi. 

  • Kerr: “Steph’i izlemek, Jordan’ı izlemek üzere…”

    Golden State Warriors koçu Steve Kerr, Stephen Curry’yi eski kadro arkadaşı olan Chicago Bulls efsanesi Michael Jordan’a benzetti.

    Warriors ve Sacramento Kings ortasındaki playoff birinci çeşidinin geçtiğimiz gece oynanan 7. maçında Curry, 50 sayı kaydederek ekibini 120-100 galibiyete taşıdı.

    Maçtan sonra Kerr, Steph’i izlerken hissettiklerinin, eski kadro arkadaşı Jordan’ı izlerken hissettikleriyle teğe bir birebir olduğunu belirtti:

    “Beni şaşırtmadı. Her gece olağanüstü olduğu için hiçbirimiz değerini bilmiyoruz ve bunu 10 yıldır seyrediyoruz. Bu adamın tarihin en âlâ oyuncularından biri olduğunu, ortada bir hatırlamamız gerekiyor.

    Ben de Michael Jordan’la oynadığım günlerde tıpkı bu türlü hissediyordum. Her gece bu türlü oynadığı için, değerini bilemediğimiz oluyordu. Steph’te de durum bu türlü: Tekrar tekrar daima bu türlü oynuyor ve bu yolda gösterdiği dayanıklılığı ve odaklanma biçimi, sahiden inanılmaz.”

    Mesleğinde bir maçta en fazla denediği şut ölçüsü olan 38 şutun 20’sinde isabet bulan Steph, müsabakada ayrıyeten 8 ribaund, 6 asist ve yalnızca 1 top kaybı kaydetmişti.

    Curry, Kings karşısında birinci tıpta 33.7 sayı, 4.9 ribaund ve 4.9 asist ortalamaları yakaladı.

  • Didim Vegfest’te Ceylan Ertem Rüzgarı

    Didim Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek Vegan festivali Didim Vegfest muhteşem bir Ceylan Ertem konseri ile sona erdi.

    Söyleşiler, paneller, sergiler, konserler ve mutfak atölyesi etkinliklerinin gerçekleştiği ülkemizden ve tüm dünyadan Vegan felsefesine inanmış katılımcıların yer aldığı Türkiye’nin ilk ve tek Vegan festivali Didim Vegfest, Ceylan Ertem konseri ile sona erdi.

    Festivalin son gününde güneşin batmasıyla birlikte Apollon Tapınağı’nın hemen yanı başında kurulan konser alanında sahne alan ünlü vegan sanatçı Ceylan Ertem birbirinden güzel eserlerini hayranları için seslendirdi. Binlerce vatandaşın takip ettiği konser renkli görüntülere sahne oldu.

    Konserde konuşma yapan Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay, “Türkiye’nin ilk Vegan dostu kent olan Didim’de gerçekleştirilen Didim Vegfest’e katılan misafirlere teşekkür ederim” dedi. Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay, konserin sonunda ünlü şarkıcı Ceylan Ertem’e çiçek ve plaket takdim etti.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Eski Kızılay Yöneticilerinden ‘Kızılay Ele Geçirildi’ Açıklaması

    Kızılay’ın 6 Şubat Depremleri’nde çadır satması sonrası yaşanan ‘güvensizlik’ ortamı yaratmış, kuruma yapılan kan bağışları asgari seviyenin altına düştü. Kurumun itibarına kavuşması için Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a istifaya çağrıları yapıldı. AKP yöneticilerinden de Kızılay’ın çadır satışı konusunda eleştiriler geldi. Birgün’den Gazetesi İsmail Sarı, “Eski Kızılay yöneticileri: ‘Kızılay ele geçirildi’ başlıklı haberinde eski Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Akar ve eski Genel Başkan Yardımcısı Nihat Adıgüzel’in açıklamalarını yayımladı. Akar ve Adıgüzel açıklamada, “İktidarın devlet gücünü kullanarak Kızılay’ı ele geçirdiği, Kınık ve ekibinin kurumu işgal ettiği” dedi. 

    Haberde Akar ve Adıgüzel’in açıklamaları şu şekilde yer aldı: 

    1-“Kızılay delegeleri tüzüğe uygun olarak olağanüstü genel kurul yapılması talebi ile noterden ihtarname göndermelerine rağmen, yönetim kurulu kararı ile yasaya aykırı olarak delegelerin olağanüstü genel kurul talebi reddedilmiştir. Bu hususta tarafımızdan açılan davalar halen devam etmektedir.

    2-Kızılay delegesinin iradesinden çekinen yönetim, çözümü yurt genelinde 81 ilde teşkilatlanan 672 şubeden 550’sini hukuksuz olarak kapatarak Kızılay’ı küçültmekte bulmuş, binlerce üyenin kaydı silinmiştir. Kapatılmayan şubeler de iktidarın da desteği ile Memur Sen’e kayıtlı üyelerin toplu şekilde üye yapılması sureti ile yandaş yönetimlere devredilmiştir.

    3-Personel tasarrufu ve daha yetkin personel istihdamı gerekçesiyle, 4.500 çalışanından yarısının iş kanununa aykırı olarak, haksız yere iş sözleşmeleri fesih edilmiştir. İktidara istihdam alanı sağlamak için gereksiz kadrolar ihdas edilerek ve liyakate uyulmaksızın, AKP referansı ile ve şeffaf olmayan yöntemlerle işe alımlar yapılmış çalışan sayısı 15 bine ulaşmıştır.

    4-Kızılay’a bağış yolu ile vekâlet vererek kurban kestirmek isteyen vatandaşların kurbanları önceki yıllarda devletimizin Et Süt Kurumuna kestirilirken, bundan vazgeçilerek 2016 yılı Kurban bayramında bazı vatandaşların bağışladıkları kurban bedelleri, bilgileri dışında başta Yeryüzü Doktorları olmak üzere farklı derneklere aktarılmış ve bu derneklerce kurbanların tamamının kesildiğine dair yeterli belge ve bilgi açıklanmadığından şaibelere yol açılmıştır.

    5-2018 yılı Kurban bayramında Kızılay’a vekâlet veren vatandaşların kurbanlarının kesimi için Tahaş Hayvancılık Gıda ve İnşaat Firması ile yapılan 03.08.2018 tarihli 2018 yılı kurban sözleşmesi gereği, kesilmesi gereken 6 bin büyükbaş hayvandan 2 bin 782 si kesilmemiş, firma tarafından yurt dışında kesimi yapılan kurbanlardan toplam 13 karkas da Türkiye’ye sevk edilmemiştir. Polonya’dan getirilen 2 tırda bulunan 151 adet karkas ise, gümrükte yapılan analizleri sonucu ülkemize girişi uygun bulunmadığından bedeli dernek tarafından karşılanarak imha edilmiştir.

    Sonuçta vatandaşların dini duyguları istismar edilerek dernek 1 milyon 851 avro zarara uğramış, zararın tahsili için firma icraya verilmiştir. Kurban kesimleri her yıl devletin Et Süt Kurumu’na yaptırılırken neden özel firmaya verildiği de açıklığa kavuşturulmadan üstü örtülmüştür.

    6-Kızılay tüzüğü ve bağlı olduğu Kızılay – Kızılhaç Hareketi kuralları gereği kâr amacı gütmeyen bir gönüllü hareketidir. Kızılay’ın seçilmiş yöneticileri, profesyonel kadrolar hariç hizmetlerinden dolayı hiçbir ücret almaz ve talep edemezler. Buna rağmen bünyesinde 12 adet anonim şirket kurularak, şirketlerin yönetim kurulu başkanlıkları ve yönetim kurulu üyelikleri, Kızılay yöneticileri ve siyasi iktidarın bildirdiği kişiler arasında paylaştırılmış ve birden çok huzur hakkı alınmaktadır. Bu şirketlere liyakat dikkate alınmaksızın, çok sayıda üst düzey yönetici atanarak yüksek maaşlar ödenmektedir.

    İnsani yardım kuruluşu özelliğinden çıkarılıp holding haline getirilen Kızılay, gerçek özelliğini yitirerek kâr amaçlı bir kuruluşa dönüştürülmüştür. Bu durum bir grup avukat tarafından şikayet konusu da yapılmış olup, ulusal derneğin bağlı olduğu IFRC ve ICRC tarafından kapatılmaya ve logosunun alınmasına kadar varabilecektir. Belirtilen haksız ve hukuksuz uygulamaların yanı sıra, ayrıca somut belge ve bilgilere dayandırılan 20 den fazla suç teşkil eden konuyla ilgili de, tarafımızdan suç duyuruları yapılmıştır.”

    6 Şubat Depremlerindeki Başarısızlığın Nedenlerinı Sıraladılar

    1-“Öncü haberleşme ekipleri başta olmak üzere, afet müdahale birimlerince, afet bölgesinin bir bölümüne ulaşılamadı, ulaşım sağlanan yerlere de etkin ve hızlı bir müdahale yapılamadı, ulusal ve bölgesel afet kapasitesi harekete geçirilemedi.

    2-Depremzedeler acil olarak dağıtımı yapılması gereken çadır, battaniye, uyku tulumu, gıda ve temizlik maddeleri gibi insani yardım malzemelerinin zamanında ve yeterince ulaştırılamadı.

    3-Lojistik merkezlerdeki 40 bin çadır olmak üzere, afet malzemelerinin, cihazın, araç-gerecin, nakil vasıtalarının, makine-teçhizatın, su–sanitasyon ve afet sağlık müdahalesi ile ilgili mobil-seyyar ünitelerin, stok seviyeleri büyük bir afete göre belirlenmedi ve yetersizdi.

    4-Lojistik merkezlerdeki mevcut stok seviyelerinin ülke çapındaki dağılımının, Türkiye deprem haritası ve bilim insanlarının raporlarını dikkate alarak yapılmadığı.

    5-Kızılayın 550 şubesinin kapatılarak, bir kısmı afet eğitimi de almış binlerce üyesinin kaydının silinmesi ile gönüllü çalışanı eksikliği yaşandığı ve bununda afet iyileştirme çalışmalarına olumsuz olarak yansıdığı.

    8- Depremin hemen sonrasında stoklarda bulunan 2050 adet çadırın ve çeşitli gıda malzemesinin, afet bölgesine sevkedilmesi gerekirken ticari bir anlayışla Ahbap Derneği’ne satılması, vatandaş nezdinde büyük tepkilere ve şiddetli eleştirilere yol açarak kuruma karşı ciddi oranda güven kaybı oluşturduğu, bunun da ayni yada nakdi bağışların büyük oranda azalmasına yol açtığı değerlendirilmektedir.”

    Eski Kızılay yöneticileri Akar ve Adıgüzel’in açıklamalarının sonuç bölümünde ise “2016 yılı genel kurulunda Kızılay’ın ele geçirilmesine karşı çıkarak mücadele eden sonrasında da Kızılay’dan uzaklaştırılan yüzlerce yönetici ve delegenin bir araya gelmesiyle oluşturduğumuz Kızılay Birlik Hareketi olarak yaklaşık altı yıldır, mevcut yönetimin faaliyetlerini takip etmekteyiz. Mücadelemiz yılmadan devam edecektir. Millet ittifakı iktidarında, Kızılay yönetimin de yer kapma düşüncesinde oldukları anlaşılan menfaat grupları hakkında detaylı bilgi edinilerek gerekli önlemlerin alınması da kurumun geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Onlarca yıllık görevleri sürecinde bilgi, birikim ve deneyim kazanmış Kızılaycılar olarak, milletimiz nezdinde ve uluslararası camiada Kızılay’ın itibarının ve güvenirliğinin yeniden tesis edilerek eski saygın kimliğine kavuşturulması konusundaki çalışmalarda yer almayı ulusal bir görev gördüğümüzü saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz” cümleleri yer aldı. KAYNAK: Birgün Gazetesi

Başa dön tuşu