Gün: 3 Mayıs 2023

PayTR CEO’su Merve Tezel, toplam tüketim harcamalarında kartlı ödemelerin aldığı hissenin yüzde 45-46’lara geldiğini, bunun tek sebebi olmasa da değerli bir nedenlerinden birinin e-ticaret olduğunu söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan Tezel, bilhassa teknolojiyle doğan Z neslinin, elektronik ödemenin geleceğini değiştireceğini ve iktisada katıldıkça online ödemelerdeki tartının artacağını tabir etti. Tezel, “Elektronik ödeme tahlilleri dijitalleşmeyle birlikte gelişmeye ve çeşitlenmeye devam edecek. Genişleyen bölüm, birçok fırsatı da beraberinde getirecek. 2023 yılının da yeni eserlerle dal gelişimi açısından son derece olumlu bir yıl olacağını söyleyebiliriz” dedi. Düzenlemeler sayesinde ödeme sistemleri şirketlerine olan itimadın arttığını tabir eden Tezel, hem rekabet hem de inanç açısından regülasyonu çok olumlu bulduğunu vurguladı.

’80 binden fazla üye işyerine ödeme tahlilleri sunuyoruz’

PayTR olarak 14 yıllık bölüm deneyimiyle 80 binden fazla üye iş yerine farklı ödeme tahlilleri sunduklarını kaydeden Tezel, “Sanal POS, Linkle Ödeme, Pazaryeri Tahlili, PayTR NeoPOS, NeoPOS +, Havale/EFT, Taşınabilir POS ve Abonelik Metodu eserlerimizle birlikte Tosla ile Ödeme, İnançlı Kart Saklama, Dövizle Satış üzere alternatif ödeme tahlilleri de sunuyoruz” dedi.

Özellikle e-ticaret firmaları için PayTR Sanal POS’un epeyce kullanışlı bir tahlil olduğunu tabir eden Tezel, “Tek mukavele ve tek entegrasyonla yerli ve yabancı tüm kartlardan ödeme alabilirler. Giriş fiyatı, heyetim fiyatı, aylık/yıllık aidat, süreç başına fiyat ve zımnî ek maliyetler olmadan web sitemiz üzerinden online olarak sanal POS müracaatlarını yapmalarını ve iki saatte sanal POS sahibi olmalarını sağlıyoruz. Bunun yanı sıra, banka kartları, ön ödemeli kartlar ve farklı alternatif ödeme kanalları üzerinden de ödeme alınabiliyor” diye konuştu.

Alternatif ödeme tahlilleriyle işletmelerin hayatını kolaylaştırdıklarını ve daha fazla kazanmalarını sağladıklarını kaydeden Tezel, e-ticaret sitelerinin müşterilerine banka ve kredi kartı dışında da alternatif ödeme tahlilleri sunuyor olmalarını satış dönüşümlerini ve müşteri bağlılığını artırmaları açısından epey değerli olduğunu kelamlarına ekledi.

EVM tabanlı bir altcoin projesi, Google ile entegrasyonunu duyurdu. Google Cloud Marketplace, entegrasyon yoluyla 9 farklı Blockchain API’sini destekleyecek.

Bu altcoin, Blockchain API’sini Google Cloud Marketplace’e entegre ediyor

Katman-1 EVM Blockchain platformu Flare, uygulama programlama orta yüzü (API) portalını Google Cloud Marketplace’e entegre etti. Böylelikle, bir dizi değerli Blockchain API’sini ekosistemine dahil ediyor.

Google Cloud Marketplace’in entegrasyonu, Flare node operatörlerinden ve bağlı chain’ler yüksek bütünlüklü Blockchain dataları sağlayacak. Bu kapsamda, geliştiriciler aşağıdaki Blockchain’ler üzerinden basitçe node operatörlerine erişmek için Marketplace’i kullanabilecekler.

• Algorand
• BNB Smart Chain
• Bitcoin
• Dogecoin
• Ethereum
• Flare
• Litecoin
• Songbird
• XRP Ledger

Blockchain API’leri, geliştiricilerin node çalıştırmak zorunda kalmadan Blockchain’lerle etkileşime girmesini imkan tanır. Bu datalar, ağ üzerindeki bilgileri çağırarak bir Blockhain’in en son durumunu sorgulayan uygulamalara güç sağlar.

Flare, API portalını kullanan büyük kripto para borsaları ve cüzdanlar dahil olmak üzere çeşitli bilgi kaynaklarını sorgulayan cross-chain uygulamalar oluşturmak için Blockchain API’lerinin bedelli olduğunu vurguluyor.

API’ler, Web3 iştirakinde etkin rol oynuyor

Flare’nin mühendislikten sorumlu lider yardımcısı Josh Edwards, açıklamalarında, Google Cloud Marketplace üzere platformlara Blockchain API’lerinin sağlanmasının artan Web3 iştirakinde rol oynayacağını vurguluyor:

Geliştiricilerin, ağır donanım maliyetleri ve devam eden bakım yükü olmadan blockchain teknolojisini ve onun birçok kullanım durumunu denemelerini kolaylaştırıyor.

Edwards ayrıyeten, Google Cloud Marketplace’i kullanan daha büyük kuruluşların ve iş ortaklarının, inançlı ve onaylanmış Web3 API’lerini potansiyel olarak kullanabileceklerini söyledi. Flare, Web2 kaynaklarından data sağlayarak Blockchain teknolojisinin yararını genişletmeyi amaçlıyor. Altcoin ağı şu anda oracle mukaveleleri üzerinden 100’den fazla Blockchain’e erişim sağlıyor.

Polygon, Google’ın tercih ettiği bir öbür büyük oyuncu

Flare’nin entegrasyonu, Kriptokoin.com olarak aktardığımız Polygon Labs ve Google Cloud’un iştirakinden kısa müddet sonra geldi.

Anlaşma, Polygon’da Web3 eserlerinin ve merkezi olmayan uygulamaların geliştirilmesini teşvik etmeyi amaçlayan Google Cloud’un çerçevesini ve Polygon’un temel protokollerine sağlanan geliştirici araçlarını görüyor.

Bu ortada, Google Cloud’un ekosistemle iştirakinin, Polygon’un sıfır bilgi (ZK) geliştirme sürecini ilerletmesi bekleniyor. Polygon zkEVM’nin sıfır bilgi ispatlarının Google Cloud üzerinde test edilmesinin, mevcut mevcut altyapıya kıyasla daha süratli ve daha ucuz süreçlerle sonuçlandığı bildirildi.

Polygon zkEVM nedir?

zkEVM, Polygon ağın Zero Knowledge Execution Layer (ZKEL) teknolojisi kullanan bir sanal makinedir. ZKEL, EVM tabanlı akıllı mukavelelerin özel bilgilerini korumak için kullanır. Ayrıyeten, geliştiricilere kapalılık odaklı akıllı mukaveleler ve Polygon ağı üzerinde data saklılığı sağlama imkanı sunar. Bu, bilhassa finansal uygulamalar, kimlik doğrulama ve şahsî data müdafaası gerektiren uygulamalar için kıymetlidir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana faaliyet gösteren bir şirket olmanın sorumluluğuyla depremin yaralarını sarmak için var gücüyle çalıştıklarını söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan: “Türkiye’nin sigortası olma misyonumuzla ülkemizin içinde bulunduğu her zorlukta sigortalılarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. 

Depremin hemen ardından bölgedeki hasarlara öncelik vererek hızla çalışmaya başladık. Deprem gerçekleştiğinde 11 ilde 171 Milyar TL teminatımız bulunuyordu. Bugüne kadar 2 Milyar TL’nin üzerinde tazminat ödemiş durumdayız ve ödemeler devam ediyor. Sektörde depremden en fazla etkilenen branş olan yangın branşında, ödenen hasarın yüzde 26’sını Anadolu Sigorta karşılıyor. Şimdi sektör olarak, bu dersten çıkaracağımız yeni ödevlerle Marmara depremine hazırlanmalıyız” dedi.  

2023 yılı Ocak ayı itibarıyla Anadolu Sigorta Genel Müdürü olarak görev alan Mehmet Tuğtan, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem felaketi ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken bu felaketten çıkarılacak dersler üzerinden sektöre, Anadolu Sigorta’nın gelecek dönem hedeflerine ve sürdürülebilirlik projelerine yönelik açıklamalar yaptı. 

Tuğtan: “İş Bankası bünyesinde çeşitli kademelerde görev aldıktan sonra, genel müdürlük görevini üstlenmekten büyük gurur ve mutluluk duyduğum Anadolu Sigorta, 100’üncü yılına doğru güvenli adımlarla ilerliyor. Geçmişten aldığımız gücü çağımızın yenilikleriyle harmanlamaya, sektöre yön vermeye devam ediyoruz. Deprem felaketinin yaralarını sarma noktasında aldığı kararlar ile Türkiye’nin sigortası olma misyonuna hizmet eden, finansal sonuçlarıyla da başarısını ve iddiasını ortaya koyan şirketimiz, risklerin iyi tespiti ve doğru fiyatlandırılması, böylelikle teknik kâr elde edilebilmesinin, sigortacılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için kilit önem arz ettiği anlayışıyla hareket ediyor” dedi.

“Deprem gerçekleştiğinde 11 ilde 171 Milyar TL teminatımız bulunuyordu.”

Şubat ayında gerçekleşen depremlerin sigortanın önemini bir kez daha hatırlattığını belirten Tuğtan, “Yıla maalesef hepimizi derinden etkileyen ve yasa boğan bir felaket ile başladık. Bu felaket bize, ülkemizin doğal afetler konusundaki risklerini bir kez daha hatırlattı. Deprem kuşağında yer alan ülkemiz, iklim değişikliği kaynaklı risklerle de karşı karşıya” şeklinde konuştu.

6 Şubat 2023 tarihinde ve sonrasında meydana gelen deprem felaketlerinin sonuçlarına ve şirket olarak alınan aksiyonlara değinen Tuğtan şöyle devam etti: “Depremin hemen ardından bölgedeki hasarlara öncelik vererek hızla çalışmaya başladık. Deprem gerçekleştiğinde 11 ilde 171 Milyar TL teminatımız bulunuyordu. Bugüne kadar 2 Milyar TL’nin üzerine tazminat ödemiş durumdayız ve ödemeler devam ediyor. Sektörde depremden en fazla etkilenen branş olan yangın branşında, ödenen hasarın yüzde 26’sını Anadolu Sigorta karşılıyor. Ekspertiz süreçlerindeki zorlu şartlara ve hasar adedinin çok yüksek olmasına rağmen hasar dosyalarını mümkün olan en kısa sürede ödemek için var gücümüzle çalışıyoruz.” 

“Sektör, en büyük sınavı olan Marmara depremine hazırlanmalı”

Sözlerine, sigortacıların görevinin sadece tazminat ödemek değil aynı zamanda değerleri korumak olduğu gerçeğine vurgu yaparak devam eden Tuğtan: “Bu açıdan baktığımızda çok sayıda büyük işletmede koruma ve kurtarma faaliyetlerine yüklü miktarda ödemeler yaparak emteaların ve makinelerin kurtarılmasına destek olduk. Ayrıca, konut sigorta poliçelerinde eşya kıymeti için muafiyet, eksik sigorta, aşınma, yıpranma gibi uygulamaları depremzedelerimizin yanında olmak adına askıya aldık. Yine depremzede sigortalılarımıza destek olmak için hasarın %30’unu dosya işlemlerini beklemeden avans olarak ödedik. Enkaz altında kalan ve çekilemeyen araçlarda hiç beklemeden ve çekme belgesi istemeden hasar ödemesi yaptık. Bu tür uygulamalarımıza; konut sigorta poliçelerinde belirli bir tutara kadar tapu ve rehinli alacaklı muvafakatı talep edilmemesi, DASK’tan tam zayi hasar listesi alınarak ihbar açılmayan dosyalar için konut ihbar alımı ve hasar süreçlerinin işletilmesi ve DASK’ın ödeme yapması beklenilmeden tazminat ödenmesi gibi birçok örnek verebilmenin huzurunu yaşıyoruz” dedi. 

Yaşanan deprem felaketinin muhtemel Marmara depremini bir kez daha hatırlattığını belirten Tuğtan, alınması gereken önlemlere de işaret etti: “Uzun yıllardır uzmanların uyarıları doğrultusunda geçekleşmesi beklenen Marmara depreminin, ülkemizin en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi şehirleri büyük oranda etkilemesi bekleniyor. Depremle birlikte tsunami, su baskını, sel, baraj taşma, yangın ve patlamalar, güvenlik zafiyetleri gibi riskler söz konusu. Sigorta sektörü mali olarak bu depremi üstlenebilecek güce sahip olsa da şirketlerin kriz senaryolarıyla hızlı müdahale noktasında da hazırlıklı olması çok önemli. Bu çerçevede Anadolu Sigorta olarak deprem senaryolarına dayalı, “insan odaklı” bir programla hazırlıklarımızı tamamladık. ‘’Marmara Depremine Hazırlık Değerlendirmesi’’ kapsamında danışmanımız ile birlikte müdürlüklerimizle görüşmeler yaptık, mevcut sistemler ve dokümantasyonu gözden geçirdik, verileri analiz ettik. Bunların neticesinde oluşturduğumuz 9 odak alanı kapsamında projelerimiz devam ediyor.”

“Güçlü mali yapımızla ülkemizin güvencesi olmaya devam ediyoruz”

Sektör olarak prim üretiminde artış sağlandığını ve bunun sevindirici bir gelişme olduğunu, ancak asıl yapılması gerekenin sigortalı adedinin arttırılması olduğunu vurgulayan Tuğtan sözlerine şöyle devam etti: “Swiss RE’nin yayınladığı rapora göre 2021 yılında GSYİH’da dünyada 20’nci sırada olan ülkemiz kişi başı prim üretiminde 68, sigorta penetrasyonunda ise 73’üncü sırada yer alıyor. Rakamsal veriler; prim hacmi, sigorta yoğunluğu gibi kriterler açısından sigorta sektörü olarak kat etmemiz gereken daha çok yol olduğunu gösteriyor. Ancak rakamsal verileri, aynı zamanda sektör için bir gelişim alanı olarak değerlendirebiliriz. Bu noktada sektöre çok iş düşüyor. Sigorta bilincinin artırılmasıyla büyük farklar yaratmak mümkün. Diğer taraftan ürünlerin herkes için ulaşılır olması sigortalanma oranlarında etkisini gösteriyor. Anadolu Sigorta olarak bu sorumluluk bilinciyle sigorta konusunda farkındalık yaratmak ve her ihtiyaca, her bütçeye uygun ürünler geliştirmek için çalışıyoruz.” 

Anadolu Sigorta’nın finansal sonuçlarına da değinen Tuğtan: “Geçen yılı yüzde 121 prim üretimi artışıyla kapatan şirketimizin 2023’ün ilk çeyreğinde prim üretimi 9,1 Milyar TL olarak gerçekleşti. Yüzde 10’luk pazar payıyla sektördeki güçlü konumumuzu sürdürdük. Anadolu Sigorta olarak her dönem daha da güçlenen mali yapımızla ülkemizin güvencesi olmaya devam ediyoruz” dedi.

“98 yıllık köklü deneyimimizi çağın teknolojisiyle harmanlıyoruz”

Farklı müşteri kitlelerine ve ihtiyaçlarına yönelik kapsamı net ve erişimi daha kolay sigorta ürünleri ve hizmetleri geliştirerek müşteri memnuniyetini her geçen gün artırdıklarını belirten Mehmet Tuğtan, “Bu ürünlerin ve hizmetlerin dijital kanallardan satılması ve yaşam döngüsünün de buradan işletilmesi çabalarımıza hız verdik. Enflasyonist ortamın hasar/prim dengelerini bozduğu zorlu bir faaliyet döneminde, maliyet yönetimi her zamankinden daha önemli hale geldi. Sorumlu sigortacılık anlayışımız gereği doğru ürünlerin doğru fiyatlandırma ile sigortalılara sunulması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Prim artışlarının sigortalıları sistemin içinde tutacak seviyelerde olmasına özen gösteriyoruz. Güçlü sermaye yapımız ve müşteri odaklı yaklaşımımızı sigortalılarımızın lehine kullanıyor ve bu bakış açısıyla ürünlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz. 98 yılı geride bırakan bir şirket olarak bu köklü deneyimimizi çağın teknolojisi ve yenilikleriyle ustaca buluşturuyor, müşteri deneyimini en önemli önceliğimiz olarak görüyoruz” diye konuştu.

“Yaşadığımız topraklar için daha çok üretmeye odaklanırken, sürdürülebilir büyümeye özen göstereceğiz.”

Son yıllarda doğal afetlerin meydana getirdiği hasarların frekansları ve şiddetlerinde bir artış yaşandığına vurgu yapan Tuğtan sözlerini şöyle sürdürdü: “İklim krizinin ekonomik ve sosyal yansımalarının önümüzdeki dönem sigorta sektörü üzerinde doğrudan veya dolaylı etkilerinin artması bekleniyor. Bu aynı zamanda sigortacılık sektörüne de önemli sorumluluklar getiriyor. Sürdürülebilir kalkınma ve katma değer yaratma bakış açısını benimseyen bir şirket olarak, pek çok küresel gelişmeye karşı proaktif uygulamaları hayata geçirmekte öncülük ve kılavuzluk ediyoruz. İklim değişikliğinin yarattığı risk ve fırsatları titizlikle analiz ediyor, tüm süreçlerimizi bu bakış açısıyla gözden geçiriyoruz. Başlıca portföy stratejimizi de yenilenebilir enerji yatırımlarının aranan sigorta çözüm ortağı olmak üzerine kurguluyoruz. Ülkemiz için büyük bir fırsat alanı olarak gördüğümüz yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik yenilikçi hizmetler sunuyoruz ve bu alandaki varlığımızı artırmayı hedefliyoruz.”

“Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda önümüzdeki 5-10 yıl arasında dünya üzerinde kritik bir tehdit oluşturacağı öngörülen mega risklerin ilk 5 sırasını iklim ve çevre ile ilgili riskler oluşturuyor. Sigorta sektörünün bu alanda özel bir konumu var, hem bu riskleri sorumlu sigortacılık anlayışıyla yönetmek hem de gerçekleştiğinde tazminatı karşılamak durumunda. Sürdürülebilirlik yaklaşımımız gereği yeşil dönüşümü destekliyoruz” diyen Tuğtan açıklamasına şöyle devam etti: “Sadece çevre ile ilgili konular değil, ÇSY (çevresel, sosyal, yönetsel) olarak adlandırılan bir bakış açısıyla ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na yönelik ilerleme sağlamak için birçok farklı girişim ve proje yürütüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu alana daha fazla odaklanmak istiyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımızı ürün geliştirmeden satın almaya, sosyal sorumluluk projelerimizden insan kaynakları uygulamalarımıza uzanan tüm faaliyetlerimize entegre ediyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için ulusal ve uluslararası paydaşlar ile iş birliğini önemsiyoruz. UN Global Compact, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği gibi küresel inisiyatiflerin katılımcısı olarak çalışmalarda yerimizi alıyoruz. 1 Ekim 2021’den bu yana BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan şirketimiz, sürdürülebilirlik risk ve fırsatlarını yönetmeye, değer üretmeye ve paylaşmaya devam edecek.”

“Ormanın Gözleri Projesi ile 2023 yılında 4 yeni yangın gözetleme kulesini hizmete sunacağız”

Yine bu kapsamda geçen yıl başlatılan Ormanın Gözleri projesine değinen Tuğtan, “Son yıllarda şiddeti artan orman yangıları da en büyük risklerden biri. Bu kapsamda orman yangınlarını önlemek için farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları yapmayı hedefleyerek “Ormanın Gözleri” projesini hayata geçirdik. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ile yürüttüğümüz proje kapsamında yangına erken müdahalede hayati bir önemi bulunan gözetleme kulelerinin yenilenmesi ve insansız yangın gözetleme kulelerinin yaygınlaştırılması için çalışıyoruz. Ormanın Gözleri Projesi kapsamında geçtiğimiz yıl Adana Balcalı’da insansız yangın gözetleme kulesinin kurulumunu tamamlayarak hizmete sunduk. Bu sene de Çanakkale, Muğla, Adana ve Antalya’da olmak üzere dört adet yangın gözetleme kulesini daha hizmete açacağız. Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana faaliyet gösteren öncü bir şirket olmanın sorumluluğuyla, sigorta sektörüne ve ülkemize katma değer yaratan çalışmalarımızla sektörümüze örnek olmanın en önemli sorumluluklarımızdan biri olduğunu düşünüyoruz. Bu projenin de önemli bir fayda ve farkındalık yaratacağına inanıyoruz” dedi.

“Tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz”

Ocak itibarıyla Anadolu Sigorta Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Mehmet Tuğtan, kariyerine 2001 yılında Türkiye İş Bankası’nda başladı. 22 yıl boyunca bankada çeşitli görevler üstlenen Tuğtan, “Kariyer yolculuğumun her adımında Bankamızın sürdürülebilir kalkınmaya değer yaratma vizyonunu rehber olarak kabul ettim. Bu vizyonun güçlü bir tezahürü olan Anadolu Sigorta’daki görevim benim için oldukça heyecan verici. Köklü şirket kültürüne olukça aşina olduğum Anadolu Sigorta dinamik ve yenilikçi yapısıyla 100’üncü yaşına emin adımlarla iletiyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdürülebilir büyüme anlayışımızla tüm paydaşlarımız için uzun vadeli değer yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İtalya’nın İzmir Konsolosluk Binası’nın açılışına katıldı. Başkan Tunç Soyer, “İzmir’in, Türkiye’nin potansiyelinden hep bahsedilir ama potansiyel enerji bir işe yaramaz. Bunu kinetik enerjiye dönüştürmek gerekir. Bu yeni binanın potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürme konusunda da önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” dedi.

İtalya’nın İzmir Konsolosluk Binası törenle açıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katıldığı açılışa İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, İtalya İzmir Konsolosu Valerio Giorgio, İtalya Dışişleri ve Uluslararası İlişkiler Bakanlığı Yurtdışındaki İtalyan Yurttaşları ve Göç Politikaları Genel Müdürü Luigi Maria Vignali, kaymakamlar, konsoloslar, sivil toplum örgütlerinin başkanları katıldı.

Soyer: “Barış için çok önemli”
İtalya İzmir arasındaki ilişkiler için İtalya İzmir Konsolosu Valerio Giorgio’ya teşekkür ederek konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dünya bir yandan globalleşirken aslında bir yandan da yerelleşiyor. Hatta buna dair güzel bir sözcük de var; glokalizasyon. Örneğin küresel iklim krizi, küresel ısınma, tüm küresel krizlerin çözümü yerelde. Devletler arası ilişkilerin sağlığı kadar yerelde kurulan insanlar arası ilişkiler de barış için çok önemli. İtalyan konsolosluğunun çalışmalarını çok önemsiyoruz ve değer veriyoruz. İzmir’deki konsolosluklar içinde meslek memurlarının görevlendirildiği 4 konsolosluktan birinin İtalya’ya ait olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu İtalya’nın da İzmir’e verdiği önemin göstergesidir. Yeni binanın açılması bu önemin art tığını gösteriyor. Özellikle İzmir’in, Türkiye’nin potansiyelinden hep bahsedilir, potansiyel enerji bir işe yaramaz. Bunu kinetik enerjiye dönüştürmek gerekir. Bu yeni binanın potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürme konusunda da önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” dedi.

Köşger: “Yaşasın İtalya Türkiye dostluğu”
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “Akdeniz havzasında daha güzel dostluklar, daha müreffeh bir bölge oluşturma yolunda birlikte gayret ettiğimiz için bütün İtalyan dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bizim en yakın dostlarımızdan birisi İtalyanlar. İki ülke arasındaki kardeşliğin gelişmesi için gösterilen gayretlerin meyve vereceğine inanıyorum. Yaşasın İtalya Türkiye dostluğu” dedi.

Marrapodi: “İzmir-İtalya konsolosluğunun siyasi bir görevi vardır”
Konsolosluğun sadece idari bir devlet ofisi ve kurum olmadığını vurgulayan İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, “Bazı konsoloslukların, İzmir-İtalyan Konsolosluğunun olduğu gibi ayrıca siyasi mevcudiyetleri vardır. Eğer İzmir-İtalya Konsolosluğu, Ankara Büyükelçiliği’nin koordinasyonu içinde Türkiye-İtalya arasındaki ticari ekonomik bağları, kültürel ve bilimsel değişimi ve diğer tüm ikili ilişleri geliştiriyorsa diyebiliyoruz ki İzmir-İtalya konsolosluğunun siyasi bir görevi vardır” diye konuştu.

Vignali: “Yeni hizmet anlayışımızdır”
İtalya Dışişleri ve Uluslararası İlişkiler Bakanlığının Yurtdışındaki İtalyan Yurttaşları ve Göç Politikaları Genel Müdürü Luigi Maria Vignali, “Sadece yeni bir bina değil, özellikle binanın içerisindeki yeni konseptle verilecek hizmetlerin tamamının açılışıdır bu. Bu yeni yaklaşım sadece İtalyan yurttaşlarımıza değil aynı zamanda da Türk dostlarımıza verdiğimiz değer ve iki ülke arasındaki ilişkilerin pekişmesi yolundaki yeni hizmet anlayışımızdır” dedi.

Geçen mart ayında 160. kuruluş yılını kutlayan İzmir’deki İtalyan Konsolosluğu’nun şehrin en eski kurumlarından biri olduğunu vurgulayan İzmir İtalya Konsolosu Valerio Giorgio ise “Daha modern kurumsal bina yaratmayı, böylelikle daha verimli çalışmayı amaç edindik. Konsolosluk hizmetlerini iyileştirme konusundaki görevimiz başlıyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Kulu, Ömeranlı ve Tuzyaka İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesislerinin açılışı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Konya Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın katılımıyla gerçekleştirildi. 

Türkiye Yüzyılı, dışa karşı bir olan, 85 milyonun omuz omuza verdiği bir yüzyılın adı” dedi. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tesisleri yapmaktaki temel amaçlarının Tuz Gölü’nde insan kaynaklı oluşan kirliliği azaltmak olduğunu ifade ederek, desteklerinden dolayı Sağlık Bakanı Koca’ya,  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a teşekkür etti.

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kulu ilçesine kazandırılan Ömeranlı ve Tuzyaka İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisleri ile Kulu Merkez İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi revizyonu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın katılımı ile açıldı.

Açılışta konuşan Kulu Belediye Başkanı Murat Ünver, ilçeye son 4 yılda parklar, bahçeler, yeşil alanlar, yürüyüş yolları, prestij yolları ve spor kompleksleri yapıldığını dile getirerek, “Büyükşehir Belediye’mizin katkılarıyla şimdi açılışlarını yapacağımız Tuzyaka, Ömeranlı ve Kulu arıtma tesisleri yapıldı. Bunların ötesinde inşallah Türkiye’miz devler ligine çıkmak üzereyken Kulu ilçemiz de Konya’nın parlayan yıldızı olarak inşallah hak ettiği lige çok yakın zamanda kavuşacak” diye konuştu.

“İLÇEMİZİ BÜYÜTMEK, GÜZELLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, “Bölgenin ihtiyaçları sürekli talep ediliyor ve değerli bakanımız Allah razı olsun elinden gelen her gayreti gösteriyor. Yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Bey’in de bölge ile ilgili yaptığı çalışmalara siz vakıfsınız. Kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımız, ilçe belediye başkanımız, kamu kurum yöneticilerimiz, kıymetli Valimiz ilçemizi büyütmek, güzelleştirmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

AÇILIŞI YAPILAN 3 TESİSİN MALİYETİ 65 MİLYON TL

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, açılışını yapacakları 3 tesisin güncel maliyetinin 65 milyon lira olduğunu ve tesisleri yapmaktaki temel amaçlarının Tuz Gölü’ne insan kaynaklı oluşan kirliliği azaltmak olduğunu ifade ederek, desteklerinden dolayı Sağlık Bakanı Koca’ya,  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a teşekkür etti.

“BÜYÜKŞEHİR OLARKA KULU’YA 470 MİLYON LİRALIK YATIRIM YAPTIK”

2018 yılında görev geldikleri günden bugüne kadar Kulu’da güncel bedelle 470 milyon liralık altyapı, üstyapı projeleri yürüttüklerini kaydeden Başkan Altay, “Kulu’nun merkez standardına ulaşması ile ilgili yoğun bir şekilde çaba sarf ediyoruz. Bu konuda en büyük destekçimiz hemşerimiz Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca. Sayın Bakanımıza Kulu’ya, Cihanbeyli’ye, Altınekin’e, Sarayönü’ne; bölgeye ve tüm Konya’ya verdiği destekten dolayı Konyalılar adına teşekkür ediyorum. Bir teşekkürüm de dünkü resmi açılış töreninde Konya’nın coşkusuna. Hakikaten tarihi bir gün yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımız dönüşte havaalanına giderken de büyük bir coşkuyla kendisini yolcu ettik. Bu, 14 Mayıs’ta Konya’nın vereceği desteğin göstergesidir. Bizler de Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sayın bakanlarımızın, kabinenin desteğiyle şehrimize hizmet etmeye bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Bize gösterdiğiniz destekten dolayı teşekkür ediyorum. Ömeranlı, Tuzyaka ve Kulu Arıtma Tesislerimizin hayırlı olmasını diliyorum” açıklamasını yaptı.

AKYÜREK EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR ETTİ

AK Parti Konya Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Tahir Akyürek ise, “Kulu ve mahallelerine bugüne kadar hizmet eden tüm muhtarlarımıza, belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize şehrimiz adına teşekkür ediyorum. Bu eserlerin şehrimize kazandırılmasında emeği olan Sağlık Bakanımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ve ilçe belediye başkanımıza da şükranlarımı arz ediyorum.”

“BU TOPRAKLARA HİZMET ERMEK BOYNUMUN BORCU”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, Kulu’ya hizmet etmenin boyunlarının borcu olduğunu belirterek, “Bundan hiç endişeniz olmasın. Her pozisyonda bu topraklara olan borcumun gereğini yapacağımdan hiç endişe etmeyin. 5 yıllık Sağlık Bakanlığım döneminde sizleri mahcup edecek hiçbir şeye imza atmadım. Allah da nasip etmesin. Yoğun bir pandemi dönemi geçirdik. Bu pandemi döneminde Türkiye’nin nasıl mücadele ettiğini bütün dünya gördü. Hepimiz, çalışanlarımızla birlikte 85 milyon yekvücut olarak mücadele ederek başarılı olduk. En zor olanı başardık. Dolayısıyla bir ve beraber olarak aşamayacağımız zorluğun olmayacağına emin olun” cümlelerini kullandı.

TÜRKİYE YÜZYILI VURGUSU

Yeni dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı olarak ilan ettiğini anımsatan Bakan Koca, “Türkiye Yüzyılı, Türkiye’nin dünya masasında ‘artık ben de varım’ dediği bir yüzyılın adı. Türkiye Yüzyılı, dünyanın sorunlarına çözüm getirmede katkı sunan bir Türkiye’nin adı. Türkiye Yüzyılı, dışa karşı bir olan, 85 milyonun omuz omuza verdiği bir yüzyılın adı. Türkiye Yüzyılı en önemli tanımıyla şöyle tanımlanabilir: Türkiye Yüzyılı kimlik siyaseti yerine birlik siyaseti; kutuplaştırma siyaseti yerine birleştirme siyaseti; tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyaseti; nefret siyaseti yerine kucaklama siyasetidir. Bunun adı Türkiye Yüzyılı. O nedenle son derece önemli” dedi.

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM, TÜRKİYE’YE İNANMAKLA İNANMAMAK ARASINDA BİR DÖNEMEÇ”

Kulu’da yapımı devam eden ve yapılması planlanan yatırımlarla ilgili bilgi veren Bakan Koca,  “Önümüzdeki dönem önemli bir dönemeç. Türkiye’ye inanmakla, inanmamak arasında bir dönemeç. Tercih, küçük düşünmekle büyük düşünmek arasında bir tercih. Tercih olacaksa günlük düşünmekle dünü ve yarını düşünmek arasında olacak. Bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanımıza ehliyeti verdiniz, Cumhurbaşkanımızı seçtiniz. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de özellikle güçlü irade ve istikrar anlamında Türkiye Yüzyılı programını dünyada ben de varım denilen bir dönemeçte tercihinizi Cumhur İttifakı’nın adayı Sayın Cumhurbaşkanımıza yapacağınızdan endişe etmiyorum. Açılışını yapacağımız atık su arıtma tesislerimiz hayırlı olsun” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Konya Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Kulu İlçe Başkanı Mehmet Karaca, MHP Kulu İlçe Başkanı Abdurrahman Çağlayan ve çok sayıda vatandaşın da katıldığı programda Kulu, Ömeranlı ve Tuzyaka İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisleri dualarla açıldı.

Sağlık Bakanı Koca, yapımı süren Kulu Devlet Hastanesi Ek Binası ve Sağlık Bilimleri Fakültesi inşaatlarında bulunduktan sonra ilçe esnafını da ziyaret ederek hayırlı işler diledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 29 Aralık 2020 günü temeli atılan Torba, Kızılağaç, Çiftlik Kanalizasyon Hattı ve İçmeler İleri Biyoloji Atıksu Arıtma Tesisi düzenlenen törenle hizmete alındı

Kumbahçe Mahallesi İçmeler Mevkiindeki tesiste düzenlenen törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Muğla Milletvekilleri, Bodrum Kaymakamı Bilgehan Bayar, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, siyasi parti il ve ilçe başkanları, il ve ilçe daire amirleri, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan açılış töreni, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın konuşmasıyla devam etti. Bodrum için ihtiyaç olan tesisin hizmete kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Aras, şunları söyledi:

“29 Aralık 2020 günü yine hep birlikte temelini attığımız İçmeler, Torba, Yalı, Kızılağaç, Çiftlik bölgesinin altyapı sorununu kalıcı olarak çözüme kavuşturacak kanalizasyon altyapı ve toplam kapasitesi günlük 20 bin metreküp olan arıtma tesisi, Bakanlığımız ve Büyükşehir Belediyemiz protokolü ile hayata geçirildi.”

Ortakent ve Gündoğan Bölgelerinin Önemi Vurgulandı

Hızla artan nüfus ile birlikte sorunların da arttığı ancak temiz bir çevre, sürdürülebilir turizm, sağlıklı nesiller ve umutlu bir gelecek için tüm kurumlarla el ele vererek bunların üstesinden gelineceğini vurgulayan Başkan Aras, sözlerine şöyle devam etti:

“Arıtma tesislerimiz maalesef çok yetersizdi, Bodrum nüfusunun sadece yüzde 42’sinde hizmet eder pozisyondaydı ama 2020 yılı başlarında başlayan altyapı yatırımları şu anda nihayete ermek üzere ve Bodrum’un yüzde 92’sine hizmet eder nitelikte olacak. Bu çalışmalar dışında kalan Gündoğan, Ortakent, Yahşi ve Gürece bölgelerimizin altyapı ve atıksu arıtma tesisi ihtiyaçlarının karşılanması için de çalışmalar planlıyoruz. Yine Bodrum merkezde kanalizasyon hatlarının yenilenerek İleri Biyolojik Arıtma Tesis planlamasını yapıyoruz.

Turizm kentinin altyapısı konusunda eksik kalan Ortakent ve Gündoğan bölgeleri için de destek belediklerini söyleyen Başkan Aras, “Muğla Büyükşehir Belediyemizin Bodrum’a yaptığı 1,3 Milyar Liralık altyapı yatırımı içinde olan Turgutreis Arıtma Tesisi belki de Ege’nin en büyük arıtma tesislerinden biri halinde.” dedi.

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün Muğla genelinde yapılacak olan alt yapı çalışmalarında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan iş birliğinin önemini vurgulayarak, “Bu tesis, bütün Bodrum’da yapmakta olduğumuz altyapı yatırımlarıyla ilgili baktığımızda önemli bir katkı sağlıyor. Şu anda yüzde 46 olan kanalizasyon ve arıtmayla ilgili Bodrum’a hitap eden kapasiteyi yüzde 92’ye çıkarıyoruz. Bu tesis, kendisi şu andaki yapılan işle %8-10 civarında katkı yapıyor. Ama protokolümüz, 27 yıllık ve bu protokol süresince Bakanlığımız ihtiyaç duyulduğu takdirde bunu 2 misline çıkaracak; katkıyı yine protokol çerçevesinde yapacak.”

Muğla Valisi Orhan Tavlı, İçmeler İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin Bodrum ve Muğla’ya hayırlı olmasını dilerken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Muğla’nın geleceğinin güvenceye alınmasına yönelik çalışmaların devam edeceğine değindi. Özellikle tatil bölgelerindeki alt yapı arıtma tesislerinin önemini vurgularken sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bodrum İçmeler Atık Su Arıtma Tesisi, 1994’te inşa edilmiş bir eserdi. Hem ekonomik ömrünü doldurmuştu hem de Bodrum’un nüfus değişimi sürekli artarken yerli ve yabancı ziyaretçilerin doğurduğu ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktı. Zira 10 bin metreküplük bir kapasitesi vardı. Hal böyleyken bugünü ve daha da önemlisi geleceği düşünerek bir adım atılması gerekiyordu. Dolayısıyla Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü ile birlikte bir iş birliği protokolü imzalayarak kanalizasyon şebekesi ve terfi hatları ile atık su arıtma tesislerini kapsayan altyapı yatırımlarını Bakanlık olarak üstlendik. Hiç zaman kaybetmeden de çalışmalarımızı başlattık. İlk etabı Torba köy içi kanalizasyon şebeke il yağmur suyu iletim hatları ve Torba, Kızılağaç, Çiftlik ve Yalı Mahalleleri Kanalizasyon Kolektör Hattı ve Bağlantı Altyapı Tesisleri Yapım İşi olarak projelendirdik. Yaklaşık 15 kilometre kanalizasyon şebeke hattı, 4 kilometre yağmur suyu şebeke hattı ve 23 kilometre kanalizasyon kolektör hattını kapsayan toplamda 42 kilometrelik bu etabı Şubat 2023’te tamamladık. Diğer etap İçmeler Torba Atık Su Arıtma Tesisi ve bağlantı altyapı tesisleri yapım işiydi. Covid 19 salgınına rağmen çalışmaları 14 aylık bir sürede tamamladık ve ilave 30 kilometre kanalizasyon şebeke hattı ile birlikte 20 bin metreküp kapasiteli yeni tesisi Bodrum’a kazandırdık.”

Açılış programı konuşmaların ardından tesis gezimi ve fotoğraf çekimi yapıldıktan sonra sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Didim Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen, Türkiye’nin ilk, dünyanın ise ikinci vegan kenti Didim, 5. kez Didim’in önemli tarihi değerlerinden birisi olan binlerce yıllık Apollon Tapınağı etrafında düzenlendi. Ülkemizden ve dünyadan vegan felsefesine inanmış, katılımcı ve aktivistlerin yer aldığı festivalde birbirinden güzel etkinlik ve organizasyonlar gerçekleşti. Her yıl üzerine katlanarak devam eden Didim Vegfest yaklaşık 200 bin üzerinden misafiri ağırlarken, festival kapsamında düzenlenen panel, söyleşi ve mutfak atölyesi etkinliklerine misafirlerin katılımı yoğun oldu.

VEGFEST’TE YENİDEN DÜNYA REKORU KIRILDI!

Didim Belediyesi tarafından bu yıl 5. si düzenlenen Didim Vegfest unutulmaz anlara şahitlik etti. Festival kapsamında mutfak atölyesinde, 5 metrelik vegan lokma ağacı yapılarak, dünya rekoru kırıldı. Lokma ağacına vinç yardımı ile erişen Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay, ağacın son lokmasını koyarak 40 kg lık vegan çikolata sosunu ağacın üzerinde döktü. Geçen yıl kırılan 50 metrelik vegan dürümün ardından, bu yıl yapılan 5 metrelik vegan lokma ağacı ile festivalde kırılan 2. rekor oldu.

VATANDAŞLAR KONSERLERLE COŞTU!

Türkiye’nin ilk ve tek Vegan Festivali Didim Vegfest’e katılan misafirler festival kapsamında düzenlenen konserlerle coştu. Festival etkinlikleri kapsamında, festivalin 2. gününde Pınar Keleş ve Zeynep Casalini konserleri gerçekleşti. Konserin son gününde Ceylan Ertem hayranları ile buluştu. Binlerce insanın büyük ilgi gösterdiği konser renkli anlara sahne oldu.

ATABAY “KATILAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM”

Festivale katılan herkese teşekkür eden Didim Belediye Başkanı A.Deniz ATABAY,  “Bu yıl 5.sini düzenlediğimiz Türkiye’nin ilk Vegan festivali Didim Vegfest’e katılan tüm misafirlerimize teşekkür ederim. Vegan festivali insanlık için vegan felsefesini yayma adına bütün canlıların yaşamına saygı duyan bir düşünceye sahip olduğu için son derece önemli. Festivalimizin her yıl üzerine katarak büyütmeye devam ediyoruz. Bir sonraki festivalde görüşmek dileğiyle.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bergama Belediyesi Mayıs ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. 87. Uluslararası Bergama Kermesi ile ilgili açıklamada bulunan Başkan Koştu, Kermes standları, etkinlik alanlarında herhangi bir değişiklik olmadığını sadece lunapark alanı ile ilgili bir değişiklik olacağını, yer tespit çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.

Belediye Başkanı Hakan Koştu başkanlığındaki toplantı, Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleştirildi. Nisan ayı meclis tutanaklarının okunarak onaylandığı toplantıda daha sonra belediye başkanlığı, birimler ve komisyonlardan gelen konular görüşülerek karara bağlandı.

BAŞKAN KOŞTU’DAN 19-25 HAZİRAN’DA YAPILACAK OLAN 87. KERMES İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

87. Uluslararası Bergama Kermesi’nin de konuşulduğu belediye meclisinde, oy birliği ile kermes tarihi de belirlendi. 19-25 Haziran 2023 tarihleri arasında yapılmasının kararlaştırıldığı meclis toplantısı ardından bir açıklama yapan Belediye Başkanı Hakan Koştu, “Kermesimizi en coşkulu, en zengin içerikle hemşehrilerimizin beğenisine sunmak üzere hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl da yine geçmiş yıllarda olduğu gibi konser ve etkinliklerimizi Asklepion Antik Tiyatro ile Cumhuriyet Meydanı’nda yapacağız. Standlarımız yine Cumhuriyet Caddemiz üzerinde kurulacak. Bu bölgelerle ilgili olarak herhangi bir değişiklik yok. Sadece Lunaparkımız için yeni bir yer belirleyeceğiz. İlgili birimlerimiz bir kaç alternatif üzerinde gerekli incelemelerini sürdürüyor” dedi.

Görüşmeler ile dilek ve temennilerin ardından Haziran Meclisi’nin 01 Haziran 2023 Perşembe günü saat 14.00’da yapılması kararlaştırıldı ve toplantı sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sabah, öğle ve ikindi olmak üzere üç farklı zaman diliminde diyetisyen eşliğinde hazırlanan besleyici öğünlerin yer aldığı Oyun Evi’nde  İngilizce, Drama, Yoga, Satranç, Rehberlik dersleri de veriliyor.

Milas Belediyesi bünyesinde tamamen ücretsiz ve tam gün hizmet veren Çocuk Oyun Evi’ne 2023-2024 eğitim öğretim dönemi için ön kayıt başvuruları başladı. İhtiyaç sahibi ailelerin 30 Ocak 2018 – 30 Eylül 2019 (dahil) tarih aralığında olan çocukları için ön kayıt başvuruları Mayıs ayı içerisinde gerçekleştirilecek.

Konu ile ilgili yapılan bilgilendirmede; müracaatların Milas Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’ne velilerin şahsen yapılacağı ve 0 (252) 515 02 90 numaralı telefondan detaylı bilgi alınabileceği belirtildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul’daki yaklaşık bin 900 amatör spor kulübüne birebir ve nakdi yardım yapıldı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde düzenlenen merasimin İstanbul ayağı Ahmet Cömert Spor Salonu’nda gerçekleştirildi.

Merasimde Gençlik ve Spor Bakanlığı kriterlerine nazaran belirlenen İstanbul’daki bin 846 spor kulübüne, toplam 44 milyon 92 bin 500 liralık maddi yardımın yanı sıra; spor çantası, forma kadrosu, yağmurluk ve idman yeleğinden oluşan materyaller verildi.

Merasimde AA muhabirine açıklamada bulunan İstanbul Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Prof. Dr. Burhanettin Hacıcaferoğlu, amatör spor kulüplerinin kıymetine değinerek, “Amatör spor kulüplerimize her yıl yaptığımız yardımın birini daha gerçekleştirdik. Bu yıl hem tıpkı hem de nakdi yardım yaptık. Bin 900’e yakın spor kulübümüze yaklaşık 45 milyon liralık nakdi yardım ve içinde idman yeleği, forma ve yağmurluk olan bir spor çantası armağan edeceğiz. Amatör spor kulüpleri bizler için son derece değerli. Sporun başlangıcının en değerli yeri amatör spor kulüpleridir. Amatör spor kulüplerimizi destekledikçe Türk sporunun gelecekteki başarısı gelişecektir. Çocuklarımız ve gençlerimizin hem fizikî hem de zihinsel olarak gelişimi, toplumda sağlıklı bir birey olarak yetişmesi için amatör spor kulüplerimiz çok kıymetli. Gençlerimize mahallesinde sahip çıkanlar bu kulüplerimiz.” diye konuştu.

Gençlik ve Spor Bakanlığının yatırımlarına vurgu yapan Hacıcaferoğlu, “Bu yatırımların sonucunu Türk sporu memleketler arası arenadaki başarılarla alıyor. Bu sportmenlerin çıkış noktası da amatör spor kulüplerimizdir. Kulüplerimizi desteklemek; sağlıklı birey, sağlıklı toplum, başarılı atletler yetiştirme ve spor kültürünü yaşayan bir ülke olma ismine çok değerli.” sözlerini kullandı.

Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Lider Yardımcısı Ali Muhammet Tanrıyaşükür ise yaptığı konuşmada, “Amatör spor kulüplerimiz, sportmen ve sağlıklı birey yetiştirmek için çok büyük bir uğraş veriyor. İmkanlarını çocuklarımız için sarf ediyor, onların güzel birey olabilmeleri ismine emek harcıyor. Bakanlığımızın yaptığı katkı, spor kulüplerimizi mutlu edecek.” halinde görüş belirtti.

Merasim, spor kulübü temsilcilerine takdim edilen temsili çek ve hatıra fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

ASKİ Spor’un güreş ve halter branşlarında Avrupa şampiyonalarında madalya kazanan atletleri basın mensuplarıyla bir ortaya geldi.

Hırvatistan’da düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda 9, Ermenistan’da yapılan Avrupa Halter Şampiyonası’nda 8 madalya kazanan ASKİ Spor’un ay yıldızlı atletleri, Kulüp Lideri Yüksel Arslan’ın konut sahipliğinde İstek Kayaalp ve Taha Akgül Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen medya gününe katıldı.

ASKİ Spor Kulübü Lideri Arslan, sportmenlerin elde ettiği muvaffakiyetlerin kendilerini çok sevindirdiğini belirterek, “Hırvatistan’daki Avrupa Güreş Şampiyonası’nda kulübümüzün atletleri 9 madalya aldı. Avrupa’da en fazla madalya kazanan kulüp olarak tarihe geçtik. Avrupa’nın en uygun tesislerini yaptık, bu tesislerden daha fazla yararlanabilmek için ‘300 çocuk’ projemizi başlattık. 4 binin üzerinde gencimiz bu tesislerde spordan faydalanıyor. Macunköy’de de Türkiye’de birinci kere yağlı güreş tesislerini yaptık.” diye konuştu.

Ankara’da görkemli bir güreş tertibi hazırlığı içinde olduklarını kaydeden Arslan, “Spora yapılan yatırımın ne kadar değerli olduğunu herkesin kavraması lazım. Güreşte atletlerimiz kendi rekorlarını egale etti. Halterde çok büyük muvaffakiyetler elde ettik, atletlerimize Azerbaycan Cumhurbaşkanımız ödül verdi.” sözlerini kullandı.

Çakmar: “İki şampiyonumuz ayağını feda etti”

ASKİ Spor Kulübü Genel Koordinatörü Abdullah Çakmar, Avrupa Güreş Şampiyonası’nda İstek Kayaalp ve Taha Akgül ile tarihe geçtiklerini belirterek, “Bu muvaffakiyetler sıradan üç-beş sözle anlatılacak bir muvaffakiyet değil. Zira 100-150 yıllık tarihi bir muvaffakiyet. İki atletimiz, 10. ve 12. Avrupa şampiyonluklarını tarihe altın harflerle tarihe yazdırdı. Bu manada gençlerimize rol model olan bu atletlerimizi tebrik ediyorum.” halinde konuştu.

Çakmar, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar nedeniyle Avrupa Şampiyonası’na buruk gittiklerini lisana getirerek, şunları söyledi:

“Ülkemizde 11 vilayetimizde sarsıntı olmuştu. Milletimizin yüzünü güldürmek için orada iki şampiyonumuz ayağını feda etti. Taha’nın ayağında tendon kopuktu, Rıza’nın ayağında da yırtık vardı ona karşın bu iki atletimiz sonuna kadar uğraş ederek orada altın madalyayı getirdiler ve İstiklal Marşı’mızı okuttular. Avrupa Halter Şampiyonası’nda da atletlerimiz çok üst seviye çaba verdi. Orada farklı lobiler olmasına karşın her şeyin üstesinden geldiler ve ülkemize altın madalyalarla İstiklal Marşı’mızı okutarak geldiler. Onlara çok teşekkür ediyorum.”

Taha: “Rehavete kapılmıyoruz”

Başşehir Zagreb’de düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası’nda grekoromen tarz 125 kiloda altın madalya kazanan olimpiyat şampiyonu ulusal güreşçi Taha Akgül, “Başarılı bir Avrupa Şampiyonası geçirdik. 10. Avrupa şampiyonluğum oldu. Bu başarıyı kazanırken çok büyük özveri, çalışma ve disiplin gösterdik. 10 diye söylerken kolay geliyor ancak bunun altında çok büyük emek, azim var.” dedi.

Elde ettiği son şampiyonluğun kendisi için farklı bir kıymete sahip olduğunu vurgulayan Taha, şu sözleri kullandı:

“Serbest güreşte 10 Avrupa şampiyonluğuna ulaşmak güç. Özgür güreşte bu bir rekor. Bizim için büyük gaye olimpiyatlar. 2024 Paris Olimpiyatları’na bir yıl var. Rehavete kapılmıyoruz. Bu üstünlüğü koruyup, inşallah 4. sefer dünya şampiyonu olacağım. Akabinde 2024 Avrupa Şampiyonası ve olimpiyatlar var. İnşallah 3’te 3 yaparak mesleğimi en güzel biçimde noktalarım. Olimpiyatlarda altın madalyayı alayım, ayakkabımı çıkarıp minderi öpeyim, büsbütün maksadım bu.”

Rıza: “Sakatlık geçirmeme karşın bırakmadım”

Grekoromen tarzda gayret eden ulusal güreşçi İstek Kayaalp, belediyelerin takviyesinin ehemmiyetine işaret ederek, “Ülkemizin madalya deposu olan bir kulübümüz var. Belediyelerimiz sayesinde amatör sporlar ayakta duruyor. Birçok atlet burada çalışıyor, ailesini geçindiriyor, ülkesine madalyalar kazandırıyor.” diye konuştu.

Rus güreşçi Aleksandr Karelin’in 12 Avrupa şampiyonluğu rekorunu egale eden İstek, “Biz her vakit amacı olan sporcularız. Emelimiz bize verilen bedeli boşa çıkarmamak. Bu Avrupa Şampiyonası benim için kıymetliydi, finalde 2. dakikada çok büyük sakatlık geçirmeme karşın bırakmadım. Karelin’in kırılması güç denilen 12 Avrupa şampiyonluğu rekoru vardı. Onun rekorunu şükürler olsun egale ettim, inşallah seneye de kırarım. Son 4 dakika inanılmaz zorlandım lakin hiçbir vakit maçı bırakmak istemedim. 2024 Paris Olimpiyatları’nda altın madalyayı kazanarak bu işi tepede bırakmak en büyük hayalim.” değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamaların akabinde ASKİ Spor’un idaresi ve atletleri, toplu hatıra fotoğrafı çektirdi.

Türkiye Hava Sporları Federasyonunun yeni lideri Ahmet Saim Yılmaz oldu.

Federasyonun 1. Harikulâde Genel KuruIu, Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim Tesisleri’nde yapıldı.

Genel heyete federasyonun 127 delegesinden 106’sı katıldı. Lider adaylarının konuşmalarının akabinde seçime geçildi. Ahmet Saim Yılmaz, oy kullanan 99 delegeden 51’inin oyunu alarak lider seçilirken, Orhan Pektaş 48 oyda kaldı.

Federasyonun yeni lideri, seçimin akabinde genel şuraya katılan delegelere teşekkür etti.

Ahmet Saim Yılmaz başkanlığındaki idare heyeti listesinde; Abdullah Kahraman, Adem Hasgül, Abdurrahman Karataş, Şule Yıldırım Lermi, Abdullah Yüksel, Kemal Yurtnaç, Mustafa Çelik, İlkay Özden, Hikmet Gümüş ve Kenan Kenan yer aldı.

UNI, LDO, LTC ve MATIC, düşüşle başlayan Mayıs ayında kritik dayanak bölgelerini korumakta zorlanıyor. Teknik tahlillere nazaran, boğaların satıştan kaçınmak için tutabileceği sayılı güçlü talep bölgesi kaldı. 4 altcoin için hafta sonuna gerçek dikkat edilmesi gereken kritik seviyeler…

Bu 4 altcoin toplu satış riskine yalnızca bir basamak uzakta

Litecoin (LTC)

Litecoin, değerli bir direnç düzeyinde çift zirveli bir formasyon oluşturdu. Teknik açıdan, fiyat Haziran 2022’de yılın en düşük düzeyi olan 41 dolara düştüğünden beri yükseliyordu. Bu süreçte yükseliş trendi yapısı oluşturdu ve Şubat 2023’te yıllık en yüksek düzeyi olan 105,7 dolara ulaştı.

Ancak, boğalar 100 dolarlık direncin üzerinde kalmakta zorlanıyor. Buna ek olarak, ikinci ret, bir aşağı istikametli mum ve haftalık RSI’da bir diğer düşüş sinyali yarattı.

LTC için teknik sinyaller, fiyatının kısa vadede düşmeye devam edeceğini gösteriyor. Bu hareketin potansiyel birinci amacı 75 dolar ve 63 dolar ikinci dayanak. 85 dolar dayanak düzeyinin altına kırılma bu mümkünlüğü doğrulayacaktır. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, LTC için boğa gelişmelerinden biri, 02 Ağustos’ta gerçekleşmesi halving olacak.

Polygon (MATIC)

MATIC fiyatı, ayın birinci gününde %6’lık bir düşüşle açılırken Mayıs ayı için rekor kırıyor. ABD’nin borç tavanında muhtemel temerrüde düşmesi ve sakinlik endişelerinin yine alevlenmesi, MATIC üzerinde ek baskı oluşturuyor. Fiyatın bu kadar süratli kırılması, ABD Dolarının güç kazanması ve biraz güçlenmesi durumunda daha fazla düşüşün geleceği manasına geliyor.

Bu nedenle MATIC, Pazartesi günü 0,96 dolarlık dayanağın kırılmasıyla düzgün bir noktada değil. Muhtemelen çok sayıda boğanın yoldan çekilmesiyle, satışların hızlanması ve MATIC’in 0,87 dolara düşmesi an sıkıntısı. Bu hareket, Pazartesi’den itibaren aslında keskin olan düşüşe %10’luk bir kaybın daha ekleneceği manasına geliyor.

MATIC’in çok satıma yakın RSI ile birlikte bölgede asılı kalması, ayıların ilgisini kaybetmesine neden olabilir. Ne de olsa RSI, daha fazla düşüş için çok az yer gösteriyor. Bu da 1.025 dolardan 200 günlük SMA’nın devrileceği yahut kesin bir ret vereceği daha yüksek bir sıçrama için yer açar.

Lido DAO (LDO)

LDO fiyatı, 200 günlük SMA’nın kırılmasıyla flört ediyor. Bu kırılım, kayıpların %25 ila %50 ortasında değişebileceği iki kademeli bir alan açtı.

LDO’nun, 200 günlük SMA tutmazsa tekrar de işe yarayacak 1,85 dolarlık küçük bir dayanağı var. 1,85 dolar kırıldığında, %25’lik ek bir düşüşle 1,43 dolara yol açabilir. Buranında kırılması durumun, analist Filip L.’ye nazaran fiyatı 0,87 ile 1 doların altına çekecek büyük bir boşluk açılıyor.

İlk takviyenin rastgele birinde bir sıçrama, LDO’yu tekrar 2 doların üzerine çıkarmak için kâfi olacak. Birebir vakitte, bu ihtimal RSI’nın yine çok satılmasıyla güçlenmektedir. Şimdi olumsuz istikamette bir kırılma olmadıysa, ayıların buraya dahil olması için çok az teşvik vardır. En üstte, bu 2,20 dolar sağlam bir test olacak. Bununla birlikte, 55 günlük SMA çabucak üzerinde 2,32 dolara yaklaşıyor.

Uniswap (UNI)

UNI fiyatı son iki aydır toparlanma teşebbüslerine karşın aşağı tarafta hareket ediyor. Süreçte %30 bedel kaybederek 5 dolar bölgesine geriledi.

Uniswap’in gerisinde rüzgarlardan biri, sermayenin Uniswap üzere DEX’lerden Ethereum’un Şanghay yükseltmesinden sonra meydana gelen likit staking merkezi olmayan uygulamalara (Dapps) aktarılmasıdır. DeFi dünyasında, likit staking protokolleri, iki buçuk yıllık hakimiyeti sona erdiren DEX’lerde TVL’yi aşmaya yakın.

Yüksek sürat, çoklukla bir altcoin için değerli olan sağlıklı bir sermaye dönüşü ile ilişkilendirilmektedir. Lakin, tüm UNI arzının neredeyse %85’i şu anda HODLer’lar tarafından tutulduğu için bu değişikliğin gerçekleşmesi sıkıntı.

Bu nedenle, bu yatırımcıların arzlarını tekrar hareket ettirebilmeleri için, kâra geçmeleri gerekiyor. Fakat yatırımcıların %77’sinden fazlasının şu anda hakikaten ziyanla karşı karşıya. Bu nedenle, inançları onları hala zarardayken para kaybetmekten alıkoyacaktır.

Özetle, UNI boğalarının sıradaki birinci bahtı, yatırımcıların tekrar kara geçeceği 7,3 dolar bölgesini aşmak olacak. Bu türlü bir durumda, Aaryamann Shrivastava’ya nazaran, yatırımcılar tekrar UNI fiyatında yeni fırsatların peşine düşecekler.

Çiğli Belediyesi Mayıs ayı olağan meclis toplantısı, Başkan Utku Gümrükçü idaresinde gerçekleşti.

Çiğli Belediyesi Mayıs ayı olağan meclis toplantısı dirençli kent çalışmaları gündemiyle gerçekleştirildi. Afet İşleri Müdürlüğü’nün İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü norm kadrosuna eklenmesi ile ilgili önerge meclise geldi ve komisyonlara havale edildi.

Gümrükçü: “Çiğli’yi dirençli kent hüviyetine kavuşturacağız”

Dirençli kent çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Utku Gümrükçü, “Elazığ ve İzmir’in ardından Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler ülkemizin deprem gerçekliğiyle yaşaması gerektiğini hepimize bir kez daha gösterdi. Çiğli Belediyesi olarak, bizde ilçemizi dirençli kılmak adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Hükümet böyle bir norm kadro açınca biz de hemen harekete geçtik. Çiğli’nin ve Çiğlili hemşehrilerimizin tüm doğal afetlere karşı güvenliğini almak için çalışmalarımızı bu müdürlük bünyesinde devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oryantiring Türkiye Şampiyonası Finalinde boy gösteren İnegöl Belediyespor DOSTUM Oryantiring takımı hem kızlar hem erkekler kategorisinde dereceleri topladı. Öte yandan milli takıma seçilen İnegöllü 4 sporcu, ülkemizi Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında temsil edecek.

İnegöl Belediyespor DOSTUM Oryantiring takımı, 29 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında Burdur’da gerçekleştirilen Oryantiring Türkiye Şampiyonası Finalinde boy gösterdi. DOSTUM Oryantiring erkek takımı 16 yaş kategorisinde Türkiye Şampiyonu olarak büyük bir başarıya imza attı. DOSTUM Oryantiring kız takımı ise 16 yaş ve 18 yaş kategorisinde Türkiye ikincisi oldu.

4 KUPA 13 MADALYA ALDILAR

4 Türkiye kupasıyla yarışmayı tamamlayan turuncu lacivertli sporcular ferdi olarak; 3 birincilik, 3 ikincilik, 7 üçüncülük madalyası alarak toplamda 4 kupa ve 13 madalyayla İnegöl’ü en iyi şekilde temsil ettiler.

4 SPORCU ÜLKEMİZİ AVRUPA VE DÜNYA ŞAMPİYONALARINDA TEMSİL EDECEK

Öte yandan, DOSTUM oryantiring takımından 4 sporcu sezon içerisinde gösterdikleri başarılar neticesinde milli takıma seçildi. Milli takıma seçilen sporcular; Gürhan Horasanlı, Aleyna Minden, Azra Coşkun ve Sudenaz Külah ülkemizi Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında temsil edecekler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İbn-i Sina saç beyazlamasını engellemeye yarar sağlayan formülü paylaştı. Tam bin yıl evvelden yazılan bu formül, kimyasal boyalara gerek kalmadan saçların beyazlamasına mahzur oluyor. İşte İbn-i Sina’nın bin yıl öncesinden yazdığı formül…

Sonradan beyazladığını sandığımız saçın aslında temel rengi beyazdır.Saça doğal rengini veren pigmentin ismi melanin‘dir.Bu pigmentin oluşumu daha doğmadan evvel başlar. Yaş ilerledikçe bedende melanin üretimi azalır. Melanin kapasitesi azaldıkça bu durum saçta beyazlamaya sebep olmaktadır. Genellikle saçları uzatan ya da sıklaştıran formüller yaygın olsa da beyaz saçlara ya da saç beyazlamasına karşı da çeşit çeşit formüller vardır. Ama İbn-i Sina’nın günümüze ulaşan reçetesi bu formüllerin önüne geçmiştir. Saçlarınızın beyazlığından doğal bir sistemle ortadan kaldırabilirsiniz.

İbn-i Sina’nın saç beyazlamasını engellemek için önerdiği yağlar şu formda; Ban otu yağı, Keçiboynuzu yağı ve Çörek otu yağı:

BAN OTU YAĞI:Bu yağ saç beyazlamasını engellemeye yardımcı olur. Ayrıyeten saç çıkartma özelliği de bulunur.

KEÇİBOYNUZU YAĞI: Çoklukla Akdeniz ikliminde yetişen keçiboynuzu, besleyici pahası ile ön plana çıkar. İçerisinde bulunan bileşenler ve vitaminler nedeniyle güçlü bir besin kaynağı olarak bilinir. Keçiboynuzu içerdiği antioksidan unsurlar sayesinde parlak ve güçlü saçların elde edilmesine katkıda bulunur.

ÇÖREK OTU: Saç kırılmasını önler ve saçlara nem kazandırır. Saç derisindeki kaşıntı problemlerine tahlil olur. Köpeklenmeyi maniler ve saç beyazlamasının önüne geçer. Ayrıyeten saçlara parlaklık tesiri verir.

Güldür Güldür Show’un Meltem Yılmazkaya’sı kısa müddet evvel nikah masasına oturmuştu. Son paylaşımıyla gebe olduğunu gösteren Meltem Yılmazkaya takipçilerine müjdeli haberi paylaştığı fotoğrafla verdi.

Müzisyen eşiyle kısa bir müddet evvel dünya meskenine giren Güldür Güldür Show‘un Meltem Yılmazkaya‘sı  sade bir merasimle nikah masasına oturmuştu. Son devirlerde gebe olduğu savı ileri sürülen oyuncudan müjdeli haber geldi. Yılmazkaya son paylaşımıyla bebek beklediğini takipçilerine duyurdu.

“GERİ SAYIM” NOTUNU DÜŞTÜ

Ünlü oyuncu paylaştığı fotoğrafla savlara son noktayı koydu. “Geri sayım” notunu düştüğü fotoğrafta birinci sefer gebe haliyle fotoğraf paylaştı. Rahat kıyafetleriyle dikkat çeken Meltem Yılmazkaya, paylaşımıyla gündem oldu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Bodrum’da Sıla rüzgarı! Canlı sesiyle “Yan benimle” söyledi​

İlkbahar ve yaz aylarının kilit kesimlerinden biri olan kot etekleri vakitsiz ve her yaş kümesine uyabilecek halde kullanabilirsiniz. Pekala kot etek kombini nasıl yapılır? Kot etek üstüne ne giyilir? İşte tüm bu sorulara karşılık olacak 4 farklı kot etek kombin önerisi…

90 ve 2000’li yılların vazgeçilmez kesimlerinden biri haline gelen kot etekler, bilhassa son devirlerde maxi ve midi uzunluklarıyla ağır ilgi görüyor. Bluz, t-shirt ve gömleklerle rahatlıkla kullanılabilen kot eteklerle süper bir sokak tarzına imza atabilirsiniz. İster ofis şıklığında ister arkadaşlarla kahve buluşmalarında ister akşam yemeklerinde giyebileceğiniz kot etekleri, hakikat modüllerle bir ortaya getirerek vakitsiz bir görünüm oluşturmanız epeyce kolay. Gelin, etkileyici bir görünümün sırrı olan kot eteklerle yapılabilecek 4 farklı kombin teklifine birlikte göz atalım.

KOT ETEK KOMBİNİ NASIL YAPILIR? KOT ETEKLERİN ÜZERİNE NE GİYİLİR?

• DİNAMİK VE ENERJİK

Bahar aylarının canlı ve sevinçli atmosferini tarzınıza de yansıtmak isterseniz kırmızı renginin kusursuz dokusuna talih verebilirsiniz. Bunun için öncelikle olarak Mango markasına ilişkin yırtmaçlı denim uzun etek ile LC Waıkıkı markasına ilişkin bisiklet yaka kırmızı beyaz çizgili t-shirt’ü bir ortaya getirebilirsiniz. Kırmızı vurgusunu artırmak için Converse markasına ilişkin kırmızı renkli spor ayakkabılar ve Rüya Butik markasına ilişkin kırmızı bucket şapkayı da kullanabilirsiniz. Son olarak Lacoste markasının kırmızı kol saati ve Levi’s markasının Tote çantasıyla görünümünüzü tamamlayabilirsiniz. 

• MANGO YIRTMAÇLI DENİM ETEK 47094765-MATILDA: 799,99 TL
• LC WAIKIKI BİSİKLET YAKA KIRMIZI BEYAZ T-SHİRT: 119,99 TL
• CONVERSE CHUCK TAYLOR ALL STAR: 1.599,00 TL
• RÜYA BUTİK KIRMIZI BUCKET ŞAPKA 444521: 139,99 TL
• LACOSTE LAC2001226 KOL SAATİ: 3.020,00 TL
• LEVİ’S BATWİNG TOTE ÇANTA: 699,90 TL

• WESTERN BİR TARZ 

Zamansız bir biçim olan Western esintileri bilhassa “Aile” dizisindeki “Devin” karakteriyle ön plana çıkmaya başladı. Şayet siz de Serenay Sarıkaya’nın oynadığı Devin karakterine yakın bir üslup oluşturmak isterseniz Western şeklinin tesirlerini taşıyan bu kombine talih verebilirsiniz. Birinci olarak Stradıvarıus markasına ilişkin uzun denim etek ve Rıvus markasına ilişkin Atratus markasına ilişkin siyah gömleği satın alarak işe başlayabilirsiniz. Akabinde Bershka markasına ilişkin topuklu kovboy çizmeler ve Xuniea markasına ilişkin siyah tokalı kemerle Western vurgusu yapabilirsiniz. Çanta olarak ise Western biçimde sıklıkla karşımıza çıkan püskül ve zımba ayrıntıların yer aldığı Stil Kapında markasına ilişkin çantayı tercih edebilirsiniz. Sıra geldi aksesuarlara! Çokça aksesuarların kullanıldığı bu biçim için Twist markasının karma uçlu çoklu kolyesi, Beymen markasının taşlı ok ayrıntılı küpesini ve son olarak renk katmak için BHJ markasının kırmızı, püsküllü bohem stildeki küpelerine yer verebilirsiniz.

• STRADIVARIUS UZUN DENİM ETEK 01255548-V2023: 599,95 TL
• RIVUS ATRATUS CROP GÖMLEK: 300,00 TL
• BERSHKA TOPUKLU KOVBOY ÇİZME: 1.299,00 TL
• XUNİEA WESTERN ŞEKİL TOKALI KEMER: 655,22 TL
• STİL KAPINDA ZIMBALI PÜSKÜLLÜ ÇAPRAZ ÇANTA SK13023: 889,90 TL
• TWİST KARMA UÇLU METAL KOLYE: 299,00 TL
• BEYMEN COLLECTİON TAŞLI OK AYRINTILI YÜZÜK: 699,00 TL
• BHJ PÜSKÜLLÜ TÜYLÜ BOHEM KÜPE: 182,05 TL

• DENİM ŞIKLIĞI

Kot etekleri büsbütün kot ayrıntılarıyla kombinleme taraftarıysanız gereksiniminiz olan şey H&M markasına ilişkin yırtmaçlı uzun kot etek ve Levi’s markasına ilişkin gömlek olacaktır. Denim şıklığını sürdürmek için Bershka markasının gerisi açık topuklu denim ayakkabısı ve U.S Polo Assn markasının desenli denim çantasına baht verebilirsiniz. Bu kombinde saçlarınızı dalgalı bir formda kullanarak Pistore markasına ilişkin desenli saten bandanasıyla form verebilirsiniz. Son olarak denim şıklığına çok yakışan gümüş rengini aksesuara taşıyarak Parigi markasına ilişkin kalpli bilekliği kullanabilirsiniz.

• H&M UZUN BUZ MAVİSİ KOT ETEK 1162932002: 999,99 TL
• LEVİ’S ESSENTİAL WESTERN MAVİ KOT GÖMLEK: 1.299,90 TL
• BERSHKA GERİSİ AÇIK DENİM TOPUKLU TERLİK: 829,95 TL
• U.S. POLO ASSN. ÇAPRAZ ASKILI DENİM ÇANTA: 1019.99 TL
• PİSTORE MAVİ KISIM DESENLİ SATEN BANDANA: 59,88 TL
• PARİGİ PRGJEL1012 KALPLİ BİLEKLİK: 308,00 TL

• KONFORLU VE ÖZGÜR

Gündelik yaşantınızda kot eteklerden vazgeçemiyorsanız bu kombin tam size nazaran demektir! Bunun için LC Waıkıkı markasının yüksek bel uzun kot eteğinin üzerine Trendyolmilla markasının çok renkli baskılı tül örme bluzunu tercih edebilirsiniz. Pembe, mavi ve turuncu tonlarının dikkat çektiği bluzla uyumlu olması için Camper markasının pembe deri sandaletleri ve Nocturne markasının hologram desenli çantasını kullanabilirsiniz. Akabinde Eleven Market markasına ilişkin pembe cap şapka ve Shiva markasına ilişkin parlak pembe küpelerle güzel bir bakış açısı yakalayabilirsiniz. Son okunuşta ise Golden Rose markasının simli küçük ojesiyle görünümünüzü tamamlayabilirsiniz.

• LC WAIKIKI YÜKSEK BEL DAR FİT JEAN ETEK S3IQ81Z8: 369,99 TL
• TRENDYOLMİLLA ÇOK RENKLİ BASKILI CROP TWOSS23BZ00687: 133,99 TL
• CAMPER BCN PEMBE DERİ SANDALET: 3.499,00 TL
• ELEVEN MARKET PEMBE KEP ŞAPKA: 74,90 TL
• NOCTURNE HOLOGRAM DESENLİ ÇANTA: 499,00 TL
• SHIVA PARLAK PEMBE KÜPE: 179,00 TL
• GOLDEN ROSE KÜÇÜK OJE 197 NUMARA: 25,95 TL

Gelişen teknolojiyle birlikte dünya genelinde ekrana bakma oranı yükseldi. Bu durum çok küçük yaşlara kadar indi. Ebeveynler “Çocuklar neden çabuk hastalanıyor” sorusunu araştırırken merak edilen tüm sorulara, Dünya Sıhhat Örgütü’nün dataları cevap verdi. Uzmanlar, çocuklarda görülen obezite ve uykusuzluk üzere sıkıntıların çok ekran kullanımından kaynaklandığını belirtti.

İnsanlık tarihinde tahminen de en şaşırtan icat televizyon olmuştur. Bu durum bir çoğumuza “Zeki Müren de bizi görebilecek mi” repliğini hatırlatır. Teknolojinin gelişmesiyle artık her şey ekranlardan ibadet olmuş durumda. Üstelik insanın sırf toplumsal ve iş hayatını değil tıpkı vakitte şahsî yaşantısını da kapsıyor. Hasebiyle televizyon, telefon, tablet. hatta dijital saatler hayatımızın her alanında mevcut. Yararı olduğu kadar fazla kullanımda ziyanlarının da görüldüğü ekranlar çocukların da hayli fazla vakit geçirdiği ortamlar olmaya başladı. Bu sebeple OMÜ Pediatri Bilim Kolu Lideri Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, doğumdan sonra 18 ay dolmadan çocukların katiyen ekranla tanışmaması gerektiği ihtarında bulundu.

OMÜ’den yapılan yazılı açıklamada sözlerine yer verilen Dinçer, gün geçtikçe teknolojik aygıtların insanların hayatında daha çok yer aldığına, toplumsal medya kullanımının da buna bağlı olarak arttığına işaret etti. 2020 yılı datalarına nazaran yaklaşık 3,6 milyar kişinin toplumsal medya kullandığını, bu sayının 2025 yılında 4,5 milyara yükseleceğinin varsayım edildiğini belirten Dinçer, internetin ise artık hayatın her alanında olduğunu ve çocukların teknoloji ortamına doğduklarını kaydetti.

“18 AYDAN EVVEL ÇOCUKLAR EKRANLA TANIŞMAMALI”

Erken çocukluk devrinde çocukların beyin gelişimleri için ebeveynlerin teknolojik aygıtların kullanımı konusunda dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizen Dinçer, “Teknoloji gerçek bir formda kullanıldığı vakit yararlı, ancak çok ve uzun müddet kullanımda her manada problemlere yol açıyor. Uzun müddet kullanıldığı vakit bağımlılık yapıyor. Çocuklar bu periyotta yaşadıkları olumlu ve olumsuz birçok deneyimden etkileniyorlar. Ebeveynlerin teknolojik aygıt alışkanlıkları, tavırları ve koyduğu limitler epeyce değerli.” sözlerini kullandı.

“Amerikan Pediatri Akademisi ise yaşlara nazaran sonlandırıyor. Çocuklar telefon, televizyon ve tablete baktıklarında tek taraflı bağlantı halinde oluyorlar. Gelişebilmeleri ve öğrenebilmeleri için iki taraflı irtibat olması gerekiyor. Bu irtibat kelamlı yahut kelamsız olabilir fakat ekran ya da dijital medya bunu çocuklara veremez. Çocukların birinci üç yaşta öğrenebilmesi için yanında anne ve babasının olması gerekmektedir. Bu çift taraflı bağlantısı ebeveyni ile yapabiliyor olması gerekiyor. Kelamsız bağlantı de mimik, jestler, göz teması ile gerçekleşir ve bunu ekran çocuklara veremez. Çocuklar ekranda gördükleri bir objeyi üç boyutlu aleme aktaramazlar. Bu yüzden aile nezareti çok değerli. Öğrenmeleri yalnızca ezberleme ve hatırlama yoluyla olur. Hasebiyle 18 aydan evvel çocukların ekranla tanışmasını istemiyoruz. Amerikan Pediatri Akademisinin önerisi 18-24 ay ortası çocuklarda ebeveyn nezaretinde yüksek kaliteli uygulamaların çocuğa tanıtılması tarafında.”

KONTROLSÜZ KULLANILDIĞINDA BEDENSEL, ZİHİNSEL VE RUHSAL GELİŞİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Kontrolsüz kullanılan teknolojik aletlerin, çocukların bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkilediğini vurgulayan Dinçer, şöyle devam etti:

“Çocukların, teknolojik aygıtları uygun olmayan mühlet, sıklık ve farklı duruş porsiyonlarında kullanmalarının gelişimsel sorunlar, kas-iskelet sistemi sorunları, fizikî inaktivite, obezite ve uyku kalitesinde yetersizlik üzere sıhhat riskleri doğurduğu görülmektedir. Telefon, tablet ve televizyondaki mavi ışık, melatonin dediğimiz uyku hormonu salınımını baskılıyor ve uyku sorunlarına yol açıyor. Ekrana bakmaktan ötürü görme sorunlarına de sebebiyet verebiliyor. Çocuklarda sağlıklı hayatı geliştirmek için teknolojik aygıt kullanımının mühlet, sıklık ve içeriklerinin nezaret altında olması, kâfi fizikî aktivite, sağlıklı beslenme, âlâ uyku ve besleyici bir toplumsal etraf sağlanması gerekiyor.”

“ÇOCUĞU OYALAMA YOLU HİÇBİR VAKİT EKRAN OLMAMALI!”

Telefon, tablet ve televizyon üzere ekranları sakinleştirici olarak kullanmanın yapılan en büyük kusurlardan biri olduğuna dikkati çeken Dinçer, şunları kaydetti:

“İnternette aile filtreleri kullanılmalı, kesinlikle kullanırken çocuğun yanında olmalıyız. Çocuğunuzla bu mevzu hakkında konuşarak interaktif olmasını sağlamalısınız. Bu keyifli ve kuvvetli seyahatte olağan ki ebeveynlerin bunaldığı vakitler olacaktır. Bunun tahlili mutlaka çocuğu oyalama yolu hiçbir vakit ekran olmamalı. Günü kurtaracağız derken çocuğumuzun geleceğini olumsuz tarafta etkilememeliyiz.”

2012 Londra Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazanan Botsvanalı Nijel Amos, doping yaptığı gerekçesiyle 3 yıl men cezası aldı.

Atletizmde Dürüstlük Ünitesinden (AIU) yapılan açıklamaya nazaran, doping numunesinde yasaklı “GW1516” unsuruna rastlanan Amos, 12 Temmuz 2022’den itibaren 3 yıl atletizm faaliyetlerine katılamayacak.

Ayrıyeten 29 yaşındaki atletin 4 Haziran 2022’den itibaren aldığı dereceler de silindi.

Amos, Londra 2012’deki erkekler 800 metre finalinde 2. olarak Botsvana’ya tarihinin birinci olimpiyat madalyasını getirmişti.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, denizlerde başlayacak avlanma sezonu öncesi 303 balıkçıya malzeme desteği sağladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Küçük Ölçekli Balıkçıların Desteklenmesi Projesi kapsamında 12 metrenin altında geleneksel yöntemlerle yeşil ruhsatlı ve mavi kart kayıtlı olarak balıkçılık yapan 303 kişiye tekne bakım malzemesi desteği verdi. SEKA Deniz Düğün Salonu’nda gerçekleşen programa Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gökmen Mengüç, Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Doğusel, balıkçı kooperatifleri ve balıkçılar katıldı. Malzeme dağıtım töreninde konuşan Başkan Büyükakın, “Bizim pusulamız size hizmet etmektir” dedi.

BAŞKAN BÜYÜKAKIN: HALK İÇİN VARIZ

Programda konuşan Başkan Büyükakın, yönetimlerin halk için olduğunu söyledi. Başkan Büyükakın, “En başından beri size söz vermiştik. Yönetimler; merkezi yönetim ya da yerel yönetim olsun halk için vardır. Bizim pusulamız size hizmet etmektir. Bir yola çıkarsınız yolun başında bütçe yaparsınız ve işe koyulursunuz. Biz yola çıktığımızda pandemi oldu ve hesaplarımızı yeniden yaptık. Kentimize dedik ki kimse merak etmesin gerekirse yol, köprü yapmayız bütçemizin tamamını halkımız için seferber ederiz. Ardından müsilaj oldu tekrar sıkıntılar başladı. Müsilajda balıkçılar sıkıntı yaşadı. Biz yine ne yapabileceğimizi düşündük. Neden var olduğumuzu biz bu yolda unutmadık” ifadelerini kullandı.

“VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYORUZ”

Başkan Büyükakın, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “1,5 milyon lirayı siz balıkçılarımız için kullandık. Kulağımız sürekli vatandaşımızda. Çünkü varlık sebebimiz sizsiniz. Bana bu şehri siz emanet ettiniz. Buradaki herkes geleceğimizin teminatı çocuklardan emanet aldı. Bugün kullandığımız her şey yarının imkanlarından da kullanılırsa çocuklarımızın ellerinden almış oluruz. 23 tane arıtma tesisi çalıştırıyoruz. Yıllardır Körfez’in ucunda birikmiş çamur var. Fakat arıtma tesislerini sadece biz çalıştırıp Marmara’daki diğer iller çalıştırmazsa bir şeye yaramıyor. Bunun için de farklı alanda çalışmalar yapıyoruz.”

“2023 YILINI NOT EDİN”

Marmara Denizi’nin hayata tutunması için önemli çalışmalar yaptıklarını da anlatan Başkan Büyükakın, “2023 yılını not edin. Dip çamuru temizleme projesi Avrupa’nın en büyük çalışmasıdır. Bu projenin üçte birini Cumhurbaşkanlığı, diğer üçte birini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı geri kalan üçte birini ise Büyükşehir karşılıyor. Bu sayede denizdeki popülasyon da artacak. 2023, Marmara’nın hayata dönüşü açısından çok önemli bir tarihtir. Var gücümüzle çalışıyoruz”  şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZLA BULUŞTURALIM”

Deniz Ticaret Odası Kocaeli Şube Başkanı Vedat Doğusel de programda bir konuşma yaptı. Doğusel, “Balıkları takip ediyoruz. Dün de hepimizin 5 sene sonra anlayacağı bir faaliyeti hayata geçirdik. Yeni sezona balıkçılarımızı en güzel şekilde hazırlayalım ve çocuklarımızla buluşturalım” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile yapılan Torba, Yalı, Kızılağaç, Çiftlik Bölgesi kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisinin açılışı gerçekleştirildi.

Türkiye’nin ve Muğla’nın en önemli turizm merkezi olan Bodrum’da Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile yapılan Torba Atıksu Arıtma Tesisi ve Kanalizasyon hattı tamamlanarak hizmete alındı.

Bodrum’un Torba, Yalı, Kızılağaç, Çiftlik Bölgesi birinci etap altyapı çalışmalarının açılış törenine  Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Rektör, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ve davetliler katıldı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Kültür Turizm Bakanlığının ortak projesi olan İçmeler Arıtma Tesisi ve Torba, Kızılağaç, Çiftlik Mahalleleri Kanalizasyon Şebekesi projesi sayesinde bu bölgelerde yaşayan 7 bin 733 kişiye hizmet sunacak.   Yaz aylarındaki turizm tesisi ve ikinci konut nüfusu ile birlikte Arıtma Tesisinden hizmet alacak kişi sayısı 100 bine ulaşacak. Projenin hayata geçirilmesi ile kanalizasyon şebekesi bağlanan mahallelerden Büyükşehir Belediyesi tarafından alınması gereken atıksu gelirleri, 27 yıl süre ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. Böylece Büyükşehir Belediyesi uzun vadeli ödeme planlaması ile bir bölgeyi daha kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisine kavuşturdu.

Açılış töreninde konuşan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras “Muğla Büyükşehir Belediyemiz ile Kültür ve Turizm Bakanlığımız ortak bir projede Torba bölgesine çok büyük bir ihtiyaç olan alt yapı çalışması gerçekleştirdi.  Torba’da ki bu yatırım için Sayın Bakanımıza ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda Büyükşehir Belediyemiz Turgutreis Atıksu Arıtma Tesisi, Gümüşlük Atıksu Arıtma Tesisimiz, Gümbet Atıksu Arıtma Tesislerimiz en kısa zamanda devreye girecek. Bodrum’un arıtma tesisi kapasitesi yüzde 92’ye ulaşmış olacak” dedi.

Başkan Gürün: “Biz 27 yıl boyunca atıksu ücretini bakanlığa devrederek yatırımın maliyetini karşılayacağız”

Bodrum’da alt yapı sorunun yüzde 92’sinin çözüme kavuştuğunu belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün “Bakanlığımız ile birlikte ilk olarak Ölüdeniz’de arıtma tesisi yaparak önemi bir hizmet hayata geçirdik. Burada arıtma tesisimizin kapasitesini arttırarak Ölüdeniz sahilinin korunması ile ilgili irade gösterdik. Ölüdeniz şuan arıtma ile ilgili her hangi bir problem yaşamıyor. 2020 yılında burada temel atma töreninde birlikte olduk. Birinci ünitenin bitmesinin ardından yine birlikteyiz. Karşılıklı konuşarak ihtiyaçlarımız doğrultusunda Muğla’ya hizmetlerimizin devam etmesini temenni ediyorum. Çünkü bu tesis tüm Bodrum’da yapmakta olduğumuz alt yapı yatırımlarıyla ilgili baktığımızda önemli bir katkı sağlıyor. Kanalizasyon ve arıtma ile ilgili bütün Bodrum’a hitap eden kapasiteyi yüzde 46’dan yüzde 92’ye çıkartıyoruz. Bu tesis şu anda yaptığımız işle yüzde 8 ile yüzde 10 arasında katkı yapıyor. Bakanlıkla olan protokolümüz 27 yıllık. Bu protokol süresince ihtiyaç duyulduğunda kapasite iki katına çıkartılacak. Biz 27 yıl boyunca atıksu ücretini bakanlığa vererek yatırımın maliyetini karşılamış olacağız” dedi.

Gürün: Bodrum’da altyapıdan yararlanma oranını %46’da %92’ye çıkardı. En kısa sürede %100 oranına ulaşmayı hedefliyoruz.

 Başkan Gürün İl genelinde ve özellikle Bodrum’da sürdürdükleri altyapı yatırımları ile çok büyük eksikleri giderdiklerine vurgu yaparken, Bodrum’da altyapıdan yararlanma oranını %46’da %92’ye çıkardıklarını, gerekli izin süreçlerinin tamamlanmasının ardından bu oranı %100’e tamamlayacaklarına vurgu yaptı. Gürün, “İmar Planı yetkisi açısından baktığımızda Muğla’nın yüzde 25’inin plan yetkisi bakanlıklarda. Bunlardan birisi de Kültür ve Turizm Bakanlığımız. Yani bir bölgeyi turizm alanı ilan edip proje yapma yetkisine sahip. Bizim temennimiz Çevre, Kültür ve Turizm Bakanlığı veya Özelleştirme idaresi tarafından yapılan uygulamalarda yapılan projelerin altyapısının da yapılması gerektiği yönündedir. Bodrum çok özel bir yer. Biz bu nedenle Bodrum’da şehrimizin en büyük tesisi olan Turgutreis’te arıtma tesisini yapıyoruz. Ayrıca kanalizasyon projesinde de son noktaya geldik. Bunun yanı sıra Gümbet ve Gümüşlük arıtma tesislerini yenileyerek kapasitelerini yükseltiyoruz. Yapılan bu çalışmalarla Bodrum’da alt yapıdan yararlanma oranını %46’dan, %92’ye yükselttik. %8’lik bölümle ilgili ÇED çalışmaları var. Bu sorunları aşarak ve mevcut yatırımlara ek yatırımlar hayata geçireceğiz. Bodrum’da alt yapıyı yüzde yüz tamamlamış olacağız. Bu gün açılışını yaptığımız tesisinin Bodrum’umuza, Muğla’mıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Bakan Ersoy: Muğla Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği protokolü imzaladık

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy “Türkiye’nin ve Dünya’nın en önemli turizm destinasyonlarından birisi olan Muğla’nın geleceğini güven altına almanın adımlarını atıyoruz. Bakanlığımız yerel yönetimlerle iş birliği her zaman güçlü olmuştur. Muğla Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği protokolü imzalayarak kanalizasyon ve atıksu arıtma tesisini kapsayan alt yapı yatırımlarına başladık. Toplamda 42 km’lik bir çalışma yapıldı. 20 bin m3 kapasiteli tesisi ilçemize kazandırdık. Bodrum’umuza hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Belediyesi Halk Dansları Topluluğu,  Bulgaristan’ın Gotse Delçev  kentinde gerçekleşen 14.Uluslararası Dans Festivali’nde,Türkiye’nin farklı bölgelerinden halk danslarını başarıyla sergiledi. 

Nilüfer Belediyesi Halk Dansları Topluluğu 29-30 Nisan tarihleri arasında Bulgaristan’ın Gotse Delçev  gerçekleşen 14.Uluslararası Dans Festivali’nde Nilüfer’i temsil etti.  11 ülkeden 350 dansçının katıldığı “Uluslararası Halk Dansları Festivali”nde Nilüfer ekibi büyük ilgi gördü. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Özer’in de Halk Dansları Topluluğu’na eşlik ettiği festivalde,  Nilüfer ekibi farklı yörelerden halk danslarını sergiledi. Miray Tanrıöver ve Mükteda Altıner yönetimindeki  Nilüfer Belediyesi Halk Dansları Topluluğu sergilediği gösterilerle alkışları topladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EY, teknoloji sektörünün her yıl yakından takip ettiği “Teknoloji şirketleri için en büyük 10 fırsat” araştırmasını duyurdu.

Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young), her yıl hazırladığı “Teknoloji şirketleri için en büyük 10 fırsat” araştırmasının en güncel versiyonunu yayınladı. Araştırma, teknoloji şirketlerini en fazla etkileme potansiyeline sahip olan 10 önemli fırsat alanını sıralıyor. 

Teknoloji şirketlerinin günümüzde yüksek enflasyon, enerji krizi ve düşen tüketici güveni gibi sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken EY araştırmasında öne çıkan fırsatlar arasında, aktif bir birleşme ve satın alma (M&A) stratejisinin benimsenmesi ilk sırada yer alıyor. Araştırma, değerlemelerdeki düşüşün sürmesiyle birlikte, birleşme ve satın alma anlaşmalarına yönelik talebin 2023 yılında geri döneceğini vurguluyor. Bu öngörü, teknoloji sektöründeki CEO’ların %72’sinin bu yıl boyunca birleşme ve satın alma işlemlerini sürdürmeyi planladığını ortaya koyan bir EY araştırması tarafından da destekleniyor. 

Araştırmada, son dönemde tedarik zincirini iyileştirmeye yönelik adımların siyasi, ekonomik ve finansal ortamda yaşanan krizler nedeniyle ciddi bir sekteye uğradığı vurgulanıyor. Teknoloji şirketlerinin operasyonlarını yerelleştirme yönündeki çabalarına hız vererek jeopolitik olarak istikrarsız coğrafyalara bağımlılıklarını azaltma olanağı da  fırsatlar sıralamasında üçüncü sırada yer alıyor. 

Teknoloji şirketleri için en önemli 10 fırsat alanı:

1. Aktif bir birleşme ve satın alma stratejisi benimseyin: Birleşme ve satın alma (M&A) stratejisi, teknoloji şirketleri için önemli kazançlar sağlama potansiyeline sahip. Birleşme ve satın alma anlaşmalarının son dönemde piyasadaki dalgalanmalar ve finansal çalkantılar nedeniyle yavaşlaması, güçlü bilançoya sahip kurumsal alıcılar için fırsatları artırıyor.

2. “Oyunu değiştiren” platform ekosistemleri üzerinde iş birliği yapın: Tüm dünyada kuruluşlar; bulut platformları üzerinde buluşuyor, bu alanda rekabet ediyor ve hizmetler sunuyor. Bu durum ise bulut teknolojisini, yeni çözüm geliştirme için tüm bileşenlere kolayca ulaşılabilecek dev bir pazara dönüştürüyor. Bu doğrultuda kuruluşlar, daha geniş çaplı düşünerek inovasyona yatırımla ve üçüncü taraflarla iş birliği yaparak ortak hedefler etrafında organize olabilir böylece blok zinciri, Web 3 ve metaverse gibi yeni nesil teknolojilerden yararlanarak daha hızlı ve etkili sonuçlar elde edebilir.

3. Yerelleştirme çabalarınızı ikiye katlayın: Jeopolitik gerginlikler ve doğal afetlerden kaynaklanan yapısal risklere yanıt vermek için tedarik zincirlerini iyileştirmeye yönelik çabaların yeterli olmayacağı anlaşıldı. Sektörün, endüstriyel ayak izini birden çok coğrafyaya yayması gerektiğinden dolayı büyük çaplı bir yenilenme gerekiyor. Bu durum da, önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli maliyet artışlarına yol açacak ve büyük yatırımlar gerektirecektir.

4. Sürdürülebilirliğe öncelik verin: Çevresel, sosyal ve yönetişimin (ESG) tüm yönleri kurumsal şirketlerin gündeminde önemli bir yere sahip. Araştırma, çevresel sürdürülebilirliğin teknoloji sektörünü 2023’te önceki yıllara göre daha fazla etkileyeceğini vurguluyor. Şirketler, emisyonlar ve iklim değişikliği riskleri hakkında açıklama yapma konusunda yeni düzenlemelere uyma ve emisyonla ilgili vergi cezalarından kaçınma zorunluğu ile karşı karşıya. 

5. “Kullandıkça öde” modelini sunun: Teknoloji şirketleri, tüketime dayalı iş modellerini keşfetmeli. EY araştırması; teknoloji, medya ve telekom şirketlerinin gelirlerinin bir kısmını “hizmet olarak her şey” yani XaaS modellerinden elde ettiğini gösteriyor ve aboneliklerin ise en etkili yöntem olduğunu ortaya koyuyor.

6. Gelir optimizasyonu için analiz araçlarını kullanın: Teknoloji şirketleri, tedarik zincirinin görünürlüğünü artırmak, riskleri azaltmak ve gereken erken uyarıları almak için analitik araçlara ciddi yatırımlar yaptı. Veri analitiğinin yararı, yalnızca tedarik zincirindeki süreçleri optimize etmekle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda gelir optimizasyonu için de önemli bir potansiyel barındırıyor. Bu da, teknoloji şirketleri için oldukça cazip bir fırsat anlamına geliyor.

7. Uç bilgi işlem (edge) bilişim sistemine yatırım yapın: Nesnelerin interneti (IoT) teknolojileri geliştikçe, kuruluşların temassız ödemeler, robotik üretimler, akıllı ev sensörleri ve sürücüsüz araçlar gibi kaynaklardan gelen ve sürekli artan büyük miktardaki verileri işlemesi gerekiyor. Bu ise gerçek zamanlı yanıtlara ihtiyaç duyulduğunda oldukça maliyetli ve zaman alıcı bir süreç oluyor. Teknoloji şirketleri, 2023 yılında operasyonları ve deneyimleri iyileştirmek için uç bilgi işlem sistemlerine yatırım yapmayı da değerlendirmeli.  

8. Veri güvenliğini sağlayın: Siber güvenliğe yatırım yapmak, her yıl olduğu gibi 2023’te de temel bir öncelik durumunda. Veri miktarı büyümeye devam ediyor, şirket ağlarının boyutu uç bilgi işlem ve hibrit çalışma ile daha da genişliyor; kötü niyetli aktörlerin sayısı ise jeopolitik gerilimlere bağlı olarak sürekli artıyor. Düzenleyici denetimler sıkılaşırken verileri koruyamamanın bedeli olarak yaptırımlar da artıyor. Kuantum bilgi işlem ve blok zinciri gibi yeni nesil teknolojilerin tehdit ve güvenlik parametrelerini değiştirdiği bu dönemde teknoloji şirketleri; altyapı, ürün/veri güvenliğini sağlamak ve en yeni araçlardan ve teknolojilerden öncelikli yararlanabilmek adına ortaklar ve tedarikçilerle yakın iş birliği yapmalı.

9. Çevik bir yetenek stratejisi izleyin: Pandemi; teknoloji sektöründe başarılı yeteneklere erişim olanaklarını ciddi biçimde sarstı. EY’ın iş gücü alanında gerçekleştirdiği bir araştırma, sektördeki çalışanların %56’sının daha yüksek ücret, daha iyi sağlık programları ve daha fazla kariyer fırsatı aramak için işlerinden ayrılmayı düşündüklerini gösteriyordu. Uzun vadeli büyümeyi hızlandırmak isteyen sektör bugün ise yalnızca yetenek eksiklikleri ile değil, aynı zamanda sert ekonomik rüzgarlara yanıt olarak işe alımların dondurulması ve işten çıkarmalarla da uğraşıyor.

10. Küresel asgari vergi reformuna hazırlanın: Dünyanın dört bir yanındaki kuruluşların teknoloji, vergi ve finans ekiplerinin, küresel asgari vergilendirme kurallarının etkilerini anlamak için hazırlıklı olmaları gerekiyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) bu alanda yeni düzenlemeler inşa etme yolundaki çabalarının merkezinde teknoloji şirketleri ve ekonominin dijitalleşmesi yer alıyor. Şirketler; ihtiyaç duydukları vergi teknolojisi araçlarının, tedarik zinciri seçimlerinin ve işletim modeli değişikliklerinin vergi oranlarına etkileri de dahil olmak üzere bir dizi faktörü değerlendirmek zorunda kalacaklar.

EY Türkiye Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji (TMT) Sektör Lideri Emre Beşli, araştırma ile ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: 

“EY araştırması, tüm olumsuzluklara rağmen teknoloji sektöründe birleşme ve satın alma anlaşmalarına yönelik talebin geri döneceğini gösteriyor. Yatırım yapmak ve yeni iş modellerini test etmek için uygun bir zaman olduğunu ortaya koyan araştırmada teknoloji şirketlerinin bu alanda aktif bir strateji benimsemeleri, fırsatlar arasında ilk sırada yer buluyor. Teknoloji şirketleri için yeni pazarlara açılma ve sağlık teknolojileri gibi bağlantılı sektörlerdeki satın almalar sayesinde, portföylerin yapay zekâ gibi yeni nesil teknolojilerle güçlendirilmesi fırsatları da söz konusu. Bunun yanı sıra araştırma, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılmasına ve yerelleştirilmesine ya da yakın konumlandırılmasına yönelik çabaların süreceğine de işaret ediyor. Teknoloji şirketlerinin odaklanması gereken alanlardan biri de yetenekli iş gücünü elde tutabilme baskısı. Ayrıca araştırma, teknoloji sektörünün temelde güçlü olduğuna ve ekonomik büyümenin itici gücü olmak için olumsuz koşulların üstesinden geleceğine olan inancı vurguluyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lansmanı meraklanan beklenen Sui Network bugün borsalarda süreçlere açılıyor. Binance, OKX ve Bybit, SUI Token’i listeleyen birinci borsalar. Fiyatı şu anda ön satış fiyatına nazaran %200 getiri sağladı.

Sui Network (SUI), Binance, OKX ve Bybit’de listelendi

Bugün, Binance, OKX, Bybit ve Poloniex üzere önde gelen kripto borsaları, platformlarında SUI’yi listelediklerini duyurdu. Kripto borsaları, SUI listeleme kararını 3 Mayıs’ta açıkladı. OKX, SUI/USDT spot süreçlerine başlayacağını açıkladı.

Bu ortada, OKX’ten yeni bir duyuruda, SUI siparişlerinde problemler olduğu doğrulandı. Teknik grup şu anda sorun üzerinde çalışıyor:

Buna ek olarak, Poloniex’de tıpkı tarihte SUI/USDT süreçlerini açıyor. Bunun dışında Bybit de SUI/USDT çiftini listelediğini duyurdu.

Binance, 6 farklı SUI çifti listeliyor

Binance, SUI/TRY, SUI/EUR, SUI/BNB, SUI/TUSD, SUI/USDT ve SUI/BTC süreçlerini başlatıyor. Başkan borsa, yalnızca USDT çifti yerine 6 farklı pariteyi listeleye gitti.

Sui Network (SUI) fiyatı düşüyor!

SUI fiyatı yazım sırasında %70’in üzerinde düşüşle 1.28 dolardan süreç görüyor. Altcoin, sürece açıldığı birinci dakikalarda ön satış fiyatından %2000 yükseldi. Bir noktada 2 dolara kadar tırmandı. Şu anda, çıkarının büyük bir kısmını iade ediyor.

Coingecko tarafından sağlanan bilgilere nazaran SUI fiyatı şu anda %70’in üzerinde düşüşte. Başlardaki ralli, yerini keskin bir düzeltmeye bıraktı.

Kriptokoin.com olarak kısa mühlet evvel SUI takımının token fiyatı 170x’lik kestirim yaptığını aktarmıştık. Sui Network’in bu yıl Aptos ve Arbitrum üzere büyük bir airdrop yapması bekleniyor.

Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 3 Mayıs ve 4 Mayıs 2022 tarihlerindeki toplantısında alınan faiz oranlarını artırma kararı kripto piyasasında dalgalanmalara yol açtı. Bu durum, birçok kişinin Bitcoin rallisinin Kasım 2021’deki ATH düzeylerine devam etmeyeceğine inanmasına yol açtı. Bir yıl sonra, faiz oranları, pay senetleri ve kripto piyasaları ortasındaki bağlantıyı incelemek kıymetli. Bu ortada, altın fiyatı Fed faiz kararı öncesinde 33 dolar yükseldi. Analistlere nazaran, tüm vakitlerin en yüksek düzeylerini test etmeye hazırlanıyor

Fed faiz kararı ve gelişen kripto manzarası

Yaşanan birinci şoka karşın Bitcoin rallisi başladı. Böylelikle, fiyatlar yıl başından bu yana %70’in üzerinde yükselmeyi başardı. Fakat, son 30 günde varlıkların birbirinden ayrışarak eşsiz yollar çizdiğini gördük.

Piyasa Kıymetine Nazaran Birinci 10 Kripto. Kaynak: TradingView

Bu durum, on-chain ve toplumsal istatistiklerle yakından ilgilenenler için fırsatlar sunuyor. Zira, bir coin yükselip başkası düşmeden evvel şuurlu kararlar almalarına yardımcı olur.

Bitcoin ve pay senetleri: Büyüyen bir korelasyon

Kripto piyasası, ABD pay senedi piyasası ile artan bir korelasyon gösterdi. Bu eğilim, FOMC’nin geçtiğimiz yıl boyunca faiz oranlarını dengeli bir formda yükseltmesinden etkilenmiş olabilir. Fed’in faiz kararı aldığı periyotlarda, bu iki bölüm ortasındaki korelasyon sıkılaşıyor. Daha yüksek faiz oranları borçlanma maliyetlerinin artmasına yol açarak tüketici ve yatırımcı harcamalarını azaltır. Bunun da pay senedi piyasalarını olumsuz etkileyerek kripto paralara olan talebi azaltması mümkün.

Bitcoin Toplumsal Hacmi / Kaynak: Santiment

Öte yandan, düşük faiz oranlarının harcamaları artırması mümkün. Ayrıyeten, ekonomik büyümeyi teşvik etmesi ve hem pay senetlerini hem de kriptoları olumlu tarafta etkilemesi mümkün. Piyasa analistleri Fed faiz kararlarını ve bunların kripto para kesimi de dahil olmak üzere daha geniş iktisat ve finans piyasaları üzerindeki tesirlerini yakından takip ediyor.

Kripto topluluğunun Fad faiz kararlarına duyarlılığı

Kripto topluluğu yaklaşan FOMC kararlarına son derece hassas. Muhtemelen sonuçlara hassas bir biçimde reaksiyon verecek. Bankalar, vergi, para, fiyatlar ve ahırlar üzere parayla ilgili hususlara daha fazla odaklanılması, topluluğun maliye siyasetini yakından izlediğini gösteriyor.

Sosyal Eğilimler / Kaynak: Santiment

“Zirveye ulaşmış olabiliriz.” telaşının artmasının olumlu bir sonucu, Bitcoin’in daha kıymetli bir odak noktası haline gelmesi. Ellerinde 100 ile 10.000 BTC tutan Bitcoin köpekbalıkları ve balinaları, Mart ayı sonlarında satışa başladıklarında başladıkları yere geri döndüler.

Bitcoin Balinaları / Kaynak: Santiment

Bu ortada, bilhassa USDT (kırmızı çizgi) ve USDC (mavi çizgi) olmak üzere stablecoin birikimi Haziran başından bu yana arttı.

Stablecoin Birikimi / Kaynak: Santiment

Bu piyasa davranışı, daha fazla organik paranın kriptoya geri döndüğünü gösteriyor. Bu ortada, 2024 Bitcoin yarılanmasına bir yıldan az bir müddet kaldı.

Ağ faaliyetleri yavaşlarken Bitcoin rallisi sorunlu

Olumlu sinyallere karşın, BTC ağında etkileşime giren eşsiz adreslerin eksikliği konusunda tasalar var. Geçtiğimiz iki hafta boyunca, günlük etkin adreslerde tuhaf bir düşüş yaşandı. Öteki yükseliş sinyallerinin yanı sıra bir kırılmanın gerçekleşebileceğini doğrulamak için yardımcı programın sabit kalması gerekir.

Bitcoin Günlük Faal Adresler / Kaynak: Santiment

30 günlük MVRV oranı (kırmızı renkte) %0’ın altına geriledi. Bu da son 30 gündeki ortalama yatırımcının tekrar düştüğü manasına geliyor. Bu gerçekleştiğinde, kriptoda olmanın ortalamadan daha düşük bir riski var.

Bitcoin MVRV / Kaynak: Santiment

Yine de uzun vadeli 365 günlük MVRV (sarı renkte) hala +%25 düzeyinde duruyor.

Tüm gözler Fed faiz kararında

Fed’in faiz oranı kararları, pay senedi piyasası ve kripto para piyasası ortasındaki münasebet gelişmeye devam ediyor. FOMC daha geniş ekonomiyi etkilemeye devam ederken, kripto para topluluğu da maliye siyasetindeki değişikliklere karşı hassasiyetini koruyor. Eşsiz adresler ve ağ faaliyetlerine ait artan telaşlar Bitcoin rallisine ziyan verebilir. Yeniden de, 2024 Bitcoin halving’i yaklaşırken, kripto piyasasının faiz oranı kararlarına vereceği reaksiyon değerini koruyacak.

Altın fiyatları 2.000 dolarda sıkıştı

Altın piyasası, 2.000 doların her iki tarafında süreç görürken başını suyun üstünde tutmaya devam ediyor. Quant Insight analitik lideri Huw Roberts, çatışan tesirlerin olduğu bir piyasada konsolidasyonun bedelli metal için adil bedeli temsil ettiğini söylüyor. Roberts, modellemelerinin yatırımcıların altın piyasasında kenarda oturmaları ve ekonomik faaliyet ile merkez bankalarının enflasyonla çabası ortasındaki çekişmenin nasıl sonuçlanacağını görmek için beklemeleri gerektiğini gösterdiğini söylüyor. Ayrıyeten Roberts, modellemelerinin altının adil bedelinin 1.990 dolar civarında olduğunu gösterdiğini söylüyor. Bu bağlamda analist, şu açıklamayı yapıyor:

Bazen yapabileceğiniz en uygun ticaret hiç ticaret yapmamaktır. Mart ayında hoş bir sıçrama yaşadık. Lakin son üç haftadır konsolide oluyoruz. Ayrıyeten, şu anda her iki tarafta de bir avantajımız yok.

Roberts, artan resesyon riskleri ve devam eden bankacılık krizinin daha sıkı kredi şartları yaratmasının altın ve bedelli metaller için sağlam bir dayanak sağladığını söylüyor. Fakat öbür tarafta, iktisada yerleşmeye başlayan inatçı enflasyon, Federal Reserve liderliğindeki merkez bankalarını agresif faiz artışlarını sürdürmeye zorluyor ve gerçek getirileri yüksek tutuyor. Roberts, QI modellemesinin bu iki etkenin epeyce istikrarlı olduğunu gösterdiğini söylüyor. Şu anda yatırımcıların ekonomiyi bozmadan evvel merkez bankalarının enflasyonu denetim altına alıp alamayacağını görmek için beklemeleri gerektiğini de kelamlarına ekliyor.

ABD iktisadı bir resesyona mı giriyor?

ABD ekonomisindeki çatlaklar büyümeye devam ediyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, First Republic Bank ABD’nin en son çöken bankası oldu. Lakin Roberts, ABD işgücü piyasasının hayli sağlıklı olmaya devam ettiğini söylüyor. Roberts ayrıyeten, global finans piyasalarında sistemik bir çöküş riskinin son haftalarda azaldığını belirtiyor.

QI kestirime dayalı modelleme yapmıyor. Ayrıyeten, yalnızca mevcut piyasa şartlarını izliyor. Buna karşın, Roberts ferdî olarak global iktisadın bir resesyona girmesini beklediğini söylüyor. Lakin bunun yakın tarihte en çok beklenen sakinlik olduğunu da kaydediyor. Bu bağlamda Roberts, şu yorumu yapıyor:

Sanırım bunun nedeni daha evvel hiç bu türlü bir ekonomik döngü yaşamamış olmamız. Pandemi ve karantinayı yaşadık ve çabucak akabinde Avrupa’da silahlı çatışma oldu. Sonuç olarak, olağan öncülükler ve gecikmeler olağanda göreceğinizden daha da fazla kesintiye uğradı.

Fed, bu oranı izlemeyi seviyor!

Altın fiyatı Fed kararı öncesinde 33 dolar yükseldi. Analistlere nazaran, altının bu hafta ATH düzeylerini test edip etmeyeceği Fed faiz kararına bağlı. Piyasalar, Fed’in 25 baz puanlık bir faiz artırımına daha gitme ihtimalini yaklaşık %90 olarak fiyatlıyor. Lakin altın, Mayıs ayındaki faiz artırımının ötesine bakıyor. Zira, son makro datalar, 40 yılın en süratli faiz artırım döngüsüne orta verilmesini gerektirecek kadar soğuma işaretleri gösterdi.

Son açıklanan JOLTS sayıları, ABD’deki açık iş sayısının Mart ayında son iki yılın en düşük düzeyi olan 9,6 milyona gerilediğini gösterdi. Ayrıyeten, açık işlerin işsizlere oranı Mart ayında 1,6’ya gerileyerek Ekim 2021’den bu yana en düşük düzeye indi. Fed, bu oranı izlemeyi seviyor. Ayrıyeten, Fed faiz artışlarını haklı çıkarmak için yüksek düzeylerini münasebet gösteriyor. Capital Economics Kuzey Amerika baş ekonomisti Paul Ashworth, “İşsizlik oranında bir artış olmasa bile, işgücü piyasası şartları tekrar de gevşiyor. Ayrıyeten, yakında fiyat artışında daha bariz bir yavaşlama ile dengeli,” diyor.

Piyasa, Fed faiz kararında güvercin yorumu aramaya çalışacak

MKS PAMP’ın metal stratejisi lideri Nicky Shiels, “GFC sırasında 150’den fazla banka iflas etti. Buna karşılık bugün ‘sadece’ 4 banka iflas etti. Lakin bugün bu banka iflasları 2008-09 bankacılık devrinde finansal kurumların elinde tuttuğu tüm varlıklara eşit. Daha fazla banka iflası ve münasebetiyle daha fazla siyaset geri adımları ve kurtarmalar, 60/40 portföyünün yine düşünülmesini ve birtakım alternatif varlıklara maruz kalma muhtaçlığını hızlandırıyor,” yorumunu yapıyor.

Fed’in lisanına odaklanan Shiels, Mart FOMC’de “bazı ek siyaset sıkılaştırmaları uygun olabilir” sözünün daha geniş bir söze dönüşmesini beklediklerini söylüyor. Ayrıyeten Shiels, “Altın ticaretindeki/diplerindeki derece ve esneklik, piyasanın muhtemelen rastgele bir güvercin yorumu aramaya çalışacağının göstergesidir” diyor.

Fed’in bildirisi altının rekor düzeylere çıkıp çıkamayacağını belirleyecek

ABN AMRO’nun kıdemli ekonomisti Bill Diviney, %0,25’lik faiz artışının Fed faiz oranını sembolik bir aralık olan %5,00-5,25’e çıkaracağını söylüyor. Diviney, “Bu kabaca, global mali krizden evvel 2006-8 yıllarında Fed faiz oranının ulaştığı tepe. Bu toplantıda ‘nokta’ projeksiyonlarında rastgele bir güncelleme yapılmayacak. Bu yüzden, piyasalar siyaset açıklamasında yapılacak değişikliklere bakacak. Ayrıyeten, Lider Powell’ın basın toplantısında yapacağı açıklamalara odaklanacak,” diyor.

Ekonomist, Fed’in açıklamasında sıkılaştırma döngüsünün sona erdiğine dair bir sinyal vermesini beklemiyor. Ayrıyeten Diviney, en son iki sıkılaştırma döngüsünde de son artırıma, daha fazla faiz artırımına açık olunduğuna işaret eden bir açıklamanın eşlik ettiğini belirtiyor.

OANDA kıdemli piyasa analisti Craig Erlam, altın için Fed’in bildirisinin 2.070 dolar civarındaki rekor düzeylere bir kere daha çıkılıp çıkılmayacağını belirleyeceğini söylüyor. Erlam, “Fed, üç bankanın çöküşünün akabinde kredi şartlarının sıkılaşmasından telaş duyuyor olmalı. Lakin mecbur kalana kadar telaffuzunu yumuşatmak istemiyor. Sonuç, önümüzdeki aylarda siyaset perspektifinden keskin ve ani bir dönüş mümkün. Lakin bugün kelam konusu olduğunda, ‘bekle ve gör’ yahut ‘toplantıdan toplantıya’ yaklaşımı tercih edilebilir,” diyor.

Muğla Büyükşehir Belediyesi 434 dönüm arazisine ekimini yaptığı yem bitkisi hasadına başladı.

İl genelinde hayvan yetiştiriciliğinin maliyetlerini düşürmek, üreticiye destek sağlamak amacıyla  kooperatifler ile işbirliği yapan Muğla Büyükşehir Belediyesi üç ilçede kendi arazilerine ekimini yaptığı yem bitkisinin hasadına başladı. Hasadı yapılan yem bitkisi balya haline getirilerek hayvancılıkla uğraşan kooperatif üyesi üreticilere ücretsiz dağıtılacak.

Geçtiğimiz yıl başlayan proje kapsamında kooperatif ortağı hayvancılıkla uğraşan çiftçilere doğrudan kaba yem desteği yapan Büyükşehir Belediyesi; mülkiyeti kendisine ait olan Yatağan İlçesi Madenler Mahallesi’nde 40 dönüm, Seydikemer İlçesi Korubükü Mahallesi’nde 33 dönüm, İzzettin Mahallesi’nde 22 dönüm, Milas İlçesi Koru Mahallesi’nde 339 dönüm olmak üzere toplamda 434 dönüm tarım arazisinde yem bitkisi tohumu ekimi yaptı ve hasadına başladı. Büyükşehir Belediyesi’nin kaba yem desteğinden yaklaşık kooperatif üyesi 700 üreticinin yararlanması bekleniyor.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin il genelinde sürdürülebilir kırsal kalkınmanın sağlanması için yaptığı çalışmalar ile hem üretim artıyor hem de çiftçilere önemli destek sağlanıyor. İl genelinde hayvancılığın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için projeler üreten Büyükşehir Belediyesi, küçük ve büyük baş hayvan yetiştiriciliği yapan özellikle de süt sığırı yetiştiriciliği yapan çiftçilerin kaba yem ihtiyacına destek olmak için çalışmalarına devam ediyor. Mülkiyeti kendisine ait tarım arazilerinde çok yıllık yem bitkilerinin ekimlerini yapan Büyükşehir Belediyesi, bölgede bulunan kooperatifler ile işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Kooperatif ortağı hayvancılıkla uğraşan çiftçilere doğrudan destekleme yapan Büyükşehir Belediyesi, proje kapsamında hem hayvan yetiştiriciliğinin maliyetini düşürüyor hem de üreticiye destek sağlıyor.

Üretici İsmail Kın; “Kaba yem desteği üreticilere büyük destek”

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Yatağan İlçesi Madenler Mahallesi’nde mülkiyeti kendisine ait 40 dekarlık tarım arazisinde başladığı hasatta konuşan kooperatif üyesi İsmail Kın hasadı yapılan kaba yemin hem büyükbaş hem de küçükbaş da kullanıldığını, hayvancılıkla uğraşanlara büyük destek olunduğunu söyledi ve destekleri için Başkan Gürün’e teşekkür etti.

Başkan Gürün; “Muğla’mızda Büyükşehir destekleyecek, üreticimiz kazanacak.”

Muğla’yı turizm, kültür-sanat yanında üreten, üreten köylünün milletin efendisi olduğu bir tarım kenti haline getirmek için mücadele ettiklerini söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün Büyükşehir Belediyesi’ne ait arazilere yem bitkisi ektiklerini, hasadını yaparak kooperatif üyesi üreticilere ücretsiz dağıtacaklarını belirtti.

Başkan Gürün; “Muğla bereketli toprakları, başat ürünleri ile çok önemli bir tarım kenti. Turizmde bir marka olan şehrimiz dünyanın en özel zeytin yağından balına, susamından portakalına kadar çok geniş bir ürün yelpazesine sahip. Bu bereketli topraklarda üreten köylümüzün yanında olmak, onları tekrar milletin efendisi yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Mülkiyeti Büyükşehir Belediye’mize ait topraklara yem bitkisi ekimi yaptık. 434 dönüm arazide yeşeren yem bitkileri hayvancılıkla uğraşan kooperatif üyesi üreticilerimize ücretsiz dağıtılacak. Muğla’mızda Büyükşehir destekleyecek, üreticimiz kazanacak.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediye Meclisi Mayıs Ayı Olağan Toplantısının Birleşimi, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit başkanlığında yapıldı. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan ve canlı olarak yayınlanan toplantıda gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı.

Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Menteş Mahallesi’nde bulunan 10471 ada, 1 nolu parselin satışı ve satış işlemleri için Belediye Encümenine yetki verilmesi ile ilgili teklife ait Plan ve Bütçe Komisyonu, İmar Komisyonu ile Ekoloji Komisyonu ortak raporunun görüşülmesi sırasında konuştu. Başkan Özyiğit, “Belediyemizin mülk satma noktasında değil, mülk kazandırma noktasında bir davranışı vardır. Bu bahsettiğimiz alanların tamamı 4 yıllık görev süremizde, bizim dönemimizde satın alınmış ve kamulaştırılmıştır. Bedeli bizim tarafımızdan ödenmiş ve 20.5 dönümden oluşmaktadır. Şu anda satışı düşünülen yer ise 5.5 dönümdür.”dedi.Kamu yararına dikkat çeken Başkan Abdullah Özyiğit, “Ortada bir haksızlık da yok, kimsenin hakkı hukuku çiğnenmemiştir. Burada büyük bir kamu yararı vardır. Büyük bir hizmet görülmesi anlayışı vardır. ”ifadelerini kullandı.

“İller Bankası üzerinden doğru rakamlarla doğru faiz oranlarıyla borçlanarak emeklilik tazminatlarının ödenmesi için harekete geçtik ama hiçbir mesafe alınmadı, hiçbir cevap alamadık.” diyen Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit,  EYT kapsamında emekli olacak 144 kişinin emeklilik haklarının ödenmesi için hangi yöntem uygunsa o şekilde hareket edeceklerini ifade etti. Başkan Özyiğit, “Belediyemizin mülk satma noktasında değil, mülk kazandırma noktasında bir davranışı vardır. Bu bahsettiğimiz alanların tamamı 4 yıllık görev süremizde, bizim dönemimizde satın alınmış ve kamulaştırılmıştır. Bedeli bizim tarafımızdan ödenmiş 20.5 dönümden oluşmaktadır. Şu anda satışı düşünülen yer ise 5.5 dönümdür.  144 kişiyi bulacağını düşündüğümüz çalışma arkadaşımızı EYT kapsamında emekliye ayrılacak. Bu stratejik planda olması muhtemel bir durum değildi. Erken yaşta emeklilik konusu CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yıllardır ifade ettiği bir projedir. Seçime az bir süre kala hayata geçirmiş olması ve dolayısıyla toplu emeklilik talepleriyle karşı karşıya kaldığımız bir durum var. Yani önceden tahmin edilemeyen bir şeydi, tıpkı deprem gibi. Deprem nedeniyle de bölgede ve Mersin’de misafir ettiğimiz vatandaşlarımızın ihtiyacı için milyonlarca lira harcama yapıyoruz bu da elbette ön görülebilir bir şey değildi.   Yani şunu anlatıyoruz; biz iki işi bir arada yapalım, borçlanma yetkisini de alalım bu arsanın satışını da gerçekleştirelim hangisi daha ekonomik olacaksa ve bize daha hız kazandıracaksa onu yapalım. Borçlanma yetkisini biz bir ay önce aldık. İller Bankası üzerinden doğru rakamlarla doğru faiz oranlarıyla borçlanarak bu emeklilik tazminatlarının ödenmesi için harekete geçtik ama hiçbir mesafe alınmadı, hiçbir cevap alamadık.  Ortada bir haksızlık da yok, kimsenin hakkı hukuku çiğnenmemiştir. Burada büyük bir kamu yararı vardır. Büyük bir hizmetin görülmesi anlayışı vardır. 20.5 dönüm satın aldığımız taksitlerini de geçen ay tamamladığımız bir yerin 4’te birini satıyoruz.  Bu arsaları satın alırken de daha sonra bir kısmını satarak, Belediyemize kaynak sağlamayı ve satın alırken ödediğimiz bedeli karşılamayı da zaten planlamıştık. ‘Adonis’ diye bilinen spor alanı için bize aylar önce satma yetkisi verdiniz ama kullanmadık, gündemimize hiç getirmedik. Dolayısıyla burada yetki alınır, hangisi gerekli olursa idare tarafından bu değerlendirilir. Siz bize güveniyorsanız bu yetkiyi verirsiniz. Biz en efektif olan kurumumuza en faydalı olan bölümünü kullanacağız.Bu kurum en efektif ve basiretli bir şekilde yönetilecek, belediyenin şirketi de belediyenin kendisi de öyle yönetilecek.” dedi. Konuşmaların ardından gündem maddesi oy çokluğuyla kabul edildi.

Yenişehir Belediyesi, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişliğine Uyum Eylem Planı’nı hazırladı

Meclis Toplantısında, Yenişehir Belediyesinin imzacıları arasında yer aldığı Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi kapsamında iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için 2030 ve 2050 hedeflerine yönelik hazırlanan “Yenişehir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişliğine Uyum Eylem Planı” da meclis üyeleriyle paylaşıldı. Konu ile ilgili konuşan Başkan Abdullah Özyiğit, “ARGE birimimizin uzun süredir üzerinde çalıştığı ve imzacısı olduğumuz Covenant of Mayors (Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi)kapsamında Yenişehir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı(SECAP)’mızı hazırladık.Yenişehir’de tüm çevresel faktörleri içeren yol haritası hazırladık. 150 sayfalık bir dokümanda toplandı. 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefiyle yola çıktık. Ve bu sözleşmeyi imzalayarak, metropol belediyeler dahil Türkiye’deki ilk belediye olduk. Ayrıca Yenişehir’in dijital ikizini oluşturuyoruz. Yani sanal ortamda Yenişehir’in bir ikizi olacak bu da Türkiye’de bir ilk. Ve bununla ilgili biz Yenişehir’de nereye ne yapılacaksa bunu yapay zekayı da kullanarak hava akımlarının önünü kesmemesinden, bir binanın doğal enerjiden daha fazla yararlanabilmesi için yerleştirilme şekillerine kadar birimlerimiz karar vereceğiz.Yani bizim ekoloji yürüyüşümüzü artık bu çalışmalar belirleyecek. Bilimsel temellere dayanmadan yer altı suyunu çekemeyeceğiz veya bir binayı konumlandıramayacağız. ‘Şuradan deniz daha iyi görünüyor’ diye bina yapılamayacak. Yenişehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden beri yeni projelerde ülkemizde olmayan ölçekte yeşil bina uygulamasını gerçekleştiriyoruz. Büyük projeler şuanda yeşil bina olarak gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu bir toplu davranış şekli. Sadece Yenişehir’de bu işleri yaparak doğayı kurtaramayacağımızı da biliyoruz. Ama herkes kapısının önünü süpürdüğünde her şey çok güzel olur. ‘Yağmur yağmıyor’ diyoruz yağınca sel oluyor, ‘kuraklık’ diyoruz kuraklık nedeniyle ölümlerden kaygımız var dolayısıyla bunları önlemek mümkün herkes sorumluluğunu bilecek. Bilimi yanı başımıza alarak, bilimin emrettiği şekilde yürüme zorunluluğumuz var. Türkiye’de bir ilk olan bu çalışmayı tüm halkımızın ve kurumların kullanımına açacağız.  Doğayı kirletme özgürlüğümüzün olmadığını bilmemiz gerekiyor. Ve yaşanabilir bir dünyayı gelecek nesillere bırakmak için herkes üzerine düşeni yapmak zorunda bunun altını çizelim. Yenişehir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı’mızı üniversitelerdeki bilim insanlarıyla ve uzmanlarla birlikte hazırladık. Emeği geçen arkadaşlara tekrar teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Mersin Yenişehir Belediye Meclisi Mayıs Ayı Olağan Toplantısının İkinci Birleşimi, 5 Mayıs Cuma günü saat 10.30’da Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hazreti Mevlana ve Ailesinin Konya’ya gelişlerinin 795. Yıldönümü etkinlikleri kapsamında Çelebi ailesinin Karaman’dan Konya’ya yaptıkları yürüyüş sonrası Konya protokolünün katılımıyla temsili karşılama töreni gerçekleştirildi.

Hazreti Mevlâna ve Ailesinin Konya’ya gelişinin 795. Yılı çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Hz. Mevlana’nın 22. Kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru ve ailesinin her yıl 27 Nisan’da Karaman’dan başlatıp 3 Mayıs’ta Konya’da sona erdirdiği 7 günlük Uluslararası Sevgi ve Barış yürüyüş bu yıl da coşkuyla gerçekleştirildi.

Yürüyüş sonunda Konya Vali Yardımcısı Hacı İbrahim Türkoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar tarafından Karaman’dan gelen heyet, Mevlana Meydanı’nda karşılandı. Vali Yardımcısı Türkoğlu’na Türk bayrağı teslim edilen program sonunda Mevlana’nın sandukası başında Gülbang duası okundu.

Ayrıca, hem 2023 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Mevlana Yılı ilan edilmesi hem de Mevlana’nın Konya’ya gelişinin 795. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından Barsisa adlı tiyatro oyunu sahnelenecek. Mevlana’nın bir anlatısından yola çıkılarak kendini insanlığa ve onların hastalıklarını iyileştirmeye adamış olan Barsisa’nın şeytan ile imtihanının anlatıldığı oyun, 5 Mayıs’ta Selçuklu Kongre Merkezi’nde saat 20.00’da ilk kez seyirciyle buluşacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ANADOLU ATEŞİ // 8 MAYIS // AKM TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.30

Kaynağını Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan, hemen hemen her yöreden derlenmiş 3000 halk dansı figürü ve halk müziğini içinde barındıran özgün proje Anadolu Ateşi, AKM’de yanmaya devam ediyor. Her gösteriminde yoğun ilgiyle karşılanan özel performans, AKM misafirleri için 8 Mayıs Pazartesi günü Türk Telekom Opera Salonunda sahnelenecek. Bugüne kadar 85 ülkede 3500 gösteri ile 20 milyonu aşan sanatsever tarafından izlenen Anadolu Ateşi, AKM misafirlerine halk danslarını bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleri ile sentezleyerek modern standartlarda kültürel şölen yaşatmaya devam edecek.

USTALARDAN İZLER // 9 MAYIS // AKM TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu, 9 Mayıs Salı günü ‘Ustalardan İzler’ başlıklı özel bir repertuvarla AKM seyircisiyle buluşuyor. AKM Türk Telekom Opera Salonunda gerçekleşecek konserde Türk pop müziğinin en samimi dönemlerinden olan 70 ve 80’li yılların sevilen şarkıları seslendirilecek. Müzikseverleri zaman tünelinde bir yolculuğa çıkaracak olan konserde Sevingül Bahadır, Cihan Okan, Jülide Karan, Enver Merallı solist olarak sahne alacak.

ELEKTRONİKA // 9 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu MDTistanbul 9 Mayıs tarihinde Elektronika gösterisiyle AKM Tiyatro Salonunda sahne alıyor. Modern elektronik müzik ile çalışılmış olan üç eser ile modern dans tekniklerinin sınırlarının zorlanarak dinamik bir performansa dönüştüğü koreografide; Hadi, Mantra ve Heyecan adlı 3 eser MDTistanbul’un 24 dansçısı tarafından sahneleniyor. Topluluk dansçısı ve koreograflarından Evrim Akyay’ın dinamik çalışması olan “Hadi”, Koreograf İhsan Rüstem’in popüler eseri “Mantra” , Güney Koreli koreograf DongKyu Kim’in “Heyecan”çalışması gösteride izlenebilecek. 

İSTANBUL ŞARKI VE TÜRKÜLERİ // 10 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu ve İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, 10 Mayıs Çarşamba günü AKM Tiyatro Salonunda İstanbul’un çok kültürlülüğünü yansıtacak İstanbul Şarkı ve Türküleri konserine imza atacak. Hem konumu hem köklü tarihiyle Türkiye’nin kültür beşiği İstanbul’un geçmişten günümüze sesi olan müziklerinin sanatseverlere aktarılacağı özel konserin repertuvarını Şef Uğur Kaya ve Sanat Yönetmeni Şükrü Türkmen birlikte hazırladı. 

LA BAYADÈRE // 10 MAYIS // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00
 İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen ve yoğun ilgi gören La Bayadère, 10 Mayıs Çarşamba günü yeniden sanatseverlerle buluşuyor. AKM Türk Telekom Opera Salonunda sahnelenecek eser romantik ve klasik dönemlerin arasında önemli bağlantılar kuran ve kendisinden sonra gelen beyaz balelerin habercisi olarak nitelendiriliyor.

La Bayadère balesi; Hindistan’da geçen konusu, aşk ve entrika yüklü sihirli atmosferi, Marius Petipa’nın eşsiz koreografisi, Ludwig Minkus’un müziğinin melodik çekiciliğinin yanı sıra, gösterişli töresellik ve etnik ögeler içeren sahneleri ve mükemmel danslarıyla baleseverlere çok şey vadediyor.

AMADEUS // 11 MAYIS// AKM TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.30
 Peter Shaffer tarafından kaleme alınan, dünya müzik tarihinin unutulmaz bestecileri Wolfgang Amadeus Mozart ile Antonio Salieri’nin eşsiz hikayesi Amadeus, 11 Perşembe günü AKM Türk Telekom Opera Salonunda tiyatroseverler ile buluşacak. Usta yönetmen Işıl Kasapoğlu rejisiyle Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu ve Piu Entertaiment ortak yapımı ile sahnelenen oyunun başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri), Tansu Biçer (Wolfgang Amadeus Mozart) ve Özlem Öçalmaz (Constanze Weber) paylaşıyor. Dünyada bir ilk olarak çalınabilir yazı karakteriyle ön plana çıkarılan ve 70 kişilik dev bir ekiple sahnelenen Amedeus; 2022 Afife Tiyatro Ödülleri’nde Haldun Dormen Özel Ödülü, GQ Türkiye Men of The Year 2022 Göz Alıcı Başarı Ödülü, En İyi Prodüksiyon: Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu & Piu Entertainment ve 6 Kristal Elma gibi çok sayıda ödülü de kucaklamış, en merak edilen oyunların başında geliyor.

TÜRK MÜZİĞİ AKŞAMLARI NAĞMEKAR // 11 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 18.00

İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu 11 Mayıs Perşembe akşamı AKM Tiyatro Salonunda Türk Müziği Akşamları Nağmekar konseriyle müzikseverlerle buluşacak. Ferruh Yarkın’ın sanat yönetmenliğinde gerçekleşecek konserde Filiz Bayraktar solist olarak sahne alacak.

UÇMAK ‘HEZARFEN AHMET ÇELEBİ’ // 12, 13 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun sahneye taşıdığı Uçmak ‘Hezarfen Ahmet Çelebi’ oyunu, 12 ve 13 Mayıs tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi AKM Tiyatro Salonunda izleyiciyle buluşuyor.  17. yüzyıl İstanbul’unda gönlüne, aklına uçmak fikrini sabitlemiş olan Ahmed Çelebi’nin hayatını aktaran oyunda Nişapur Camii’nden tatlı havanın, insanı çeken boşluğuna kollarında kapı kanatlarıyla kendini bırakan Cevheri’nin izinden giderek kuşların uçuşlarını inceleyen ve Hezarfen Ahmet Çelebi’nin hikayesi sahneye taşınıyor. 

İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI DENİZBANK KONSERLERİ // 12 MAYIS // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, 12 Mayıs Cuma akşamı sanatseverleri Şef Alessandro Cedrone yönetiminde gerçekleştireceği konserle, müzikal bir yolculuğa çıkaracak. İhtişamlı ambiyansıyla beğeni toplayan AKM Türk Telekom Opera Salonunda gerçekleşecek konserin solistliğini genç kuşağın öne çıkan klasik keman sanatçılarından Alican Süner üstleniyor. Konserin repertuvarında J.Brahms’tan Keman Konçertosu Re Major Op.77a, M.Ravel’dan Kaz Ana Süiti ve N.Rimski-Korsakov’dan İspanyol Kapriçyosu Op.34 gibi önemli eserler yer alıyor.

FALSTAFF // 13 MAYIS // AKM TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

Giuseppe Verdi’nin son başyapıtı “Falstaff” operası, İstanbul Devlet Opera ve Balesi performansıyla 13 Mayıs Cumartesi günü AKM’de sanatseverlerle buluşuyor. AKM Türk Telekom Opera Salonunda sahnelenecek olan eser, Verdi’nin dramatik ve trajik opera bestelerinden muziplikler, gülünçlükler ve nükteler barındırmasıyla ayrılıyor.

William Shakespeare’e olan hayranlığından yola çıkarak, Shakespeare’in “Windsor’un Şen Kadınları” ve “IV. Henry” oyunlarından uyarlayarak Falstaff’ı büyük bir keyifle bestelediğini belirten Verdi, eserinde izleyiciye 14. yüzyıl İngiltere’sini aktarıyor. Librettosu Arrigo Boito tarafından yazılan eserde, Shakespeare’in yarattığı en eğlenceli karakterlerden biri olan şişman çapkın Falstaff’ın, aynı anda evli ve iki iyi dost olan Alice Ford’u ve Meg Page’i baştan çıkarmaya çalışması ile zincirleme olaylar başlıyor. Aşk, para, hırs, entrika gibi tüm beşeri duyguların yaşandığı bir karmaşanın sonunda, budalalarla dolu olan bu dünyada her şeyin bir şakadan ibaret olduğunun vurgulandığı insanlık komedyası performansı İtalyanca olarak seslendirilecek. Rejisörlüğünü Renato Bonajuto’nun, orkestra şefliğini Roberto Gianola’nın üstleneceği operanın dekor tasarımı ise Efter Tunç’a ait. Seyirciye görsel bir şölen yaşatacak performansın kostüm tasarımını Ayşegül Alev, ışık tasarımını Yakup Çartık üstlenirken eserin koro şefi olarak Paolo Villa sahne alacak.

SONGS FOR LOVE// 13 MAYIS // AKM ÇOK AMAÇLI SALON // 11.00

Atatürk Kültür Merkezi 13 Mayıs Cumartesi günü Songs for Love konseri ile müzikseverlere hafta sonuna duygu dolu bir başlangıç yapma fırsatı sunuyor. AKM Çok Amaçlı Salonda gerçekleşecek konserde Londra West End müzikallerinde oldukça zor eserleri seslendiren ödüllü sanatçı Simay Yılmaz ile tenor Aykut Yılmaz solist olarak sahne alıyor. Ödüllü piyanistler Senay Yılmaz ve Zebokhon Ergasheva’nın sanatçılara eşlik edeceği konserde, sevgi için bestelenmiş şarkılar, opera aryaları, müzikal tiyatro şarkıları ile Lied’ler ve düetler icra edilecek.

BİR: PARÇALANMIŞ ‘BİR’ DÜNYADA ‘BİZ’ OLABİLMEK // 8-9 MAYIS // AKM GALERİ 

Sanat eserleri platformu Poscop, ilk etkinliğini Atatürk Kültür Merkezi iş birliğiyle, ‘BİR’ isimli yeni sergisiyle başlatıyor. ‘BİR’ sergisinde 19 sanatçının; resim, seramik, fotoğraf, baskı, heykel, dokuma gibi farklı sanat disiplinlerinden eserleri yer alıyor. Sanatçıların kendi başlangıç noktalarından yola çıkarak, bireysel tecrübelerini zengin dışavurumlarla yansıtan eserlerin yer aldığı sergi, parçalanmış dünyada biz olabilmenin gücünü sanat aracılığıyla sorgulama olanağı sağlıyor. 9 Mayıs tarihine kadar ziyarete açık olan serginin gelirinin yarısı, eğitimde fırsat eşitliği için Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanacak. 

AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİNDE BU HAFTA

RİTİM ATÖLYESİ // 09-10-12-13 MAYIS // AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ // 15.00, 11.00

Ritim Atölyesi, çocuklara hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunuyor. Eğitmen Eda Kocatürk yönetiminde düzenlenen atölyede çocuklar, kendilerine dağıtılan vurmalı çalgılarla önce ritim kalıplarını öğreniyor, sonrasında toplu olarak oluşturdukları ritim grupları ile çalınan müziğe eşlik ediyor. Atölye, çocukların içlerindeki müzisyeni ortaya çıkarmaları için güzel bir fırsat yaratıyor. 

ERKEN MÜZİK ATÖLYESİ // 09-10-12-13-MAYIS // 14.00, 12.00
 Çocukları erken yaşta müzikle tanıştıran atölye, davuldan metalofona, ritim çubuklarından üçgen zillere pek çok çalgıyı küçük sanatçıların hayatına sokuyor. Çocuklar bu sayede hem ritim duygularını geliştiriyor hem de bir orkestranın parçası olma, el-göz- beyin koordinasyonunu geliştirme ve konsantrasyonu artırma gibi kazanımlar elde ediyor. Eğitmen Eda Kocatürk’ün yönetimindeki atölyede müzikle tanışan çocuklar, oyun ve müzik aracılığıyla keyiflerine keyif katıyor.

RESİMLE TANIŞIYORUM // 09-10-13 MAYIS// 15.00, 11.00
 AKM Çocuk Sanat Merkezinde Metin Ceyran’ın eğitmenliğinde düzenlenen ‘Resimle Tanışıyorum’ atölyesi, 4–6 yaş arasındaki minikleri sanatın büyülü dünyasıyla buluşuyor. Çocuklar her atölyede farklı bir temayla resimler yapıyor. Hayal güçlerini resmin gücüyle birleştiren çocuklar zihinsel, fiziksel ve ruhsal yönden de gelişiyor.

ÇOCUKLAR İÇİN DRAMA ATÖLYESİ // 09-10-11-12-13 MAYIS // 15.00, 16.00, 14.00, 17.00,
Drama atölyesinde 7–10 yaş arasındaki çocuklar hayal güçlerini sahneye yansıtıyor. AKM Çocuk Sanat Merkezindeki atölyede rol yapmayı, canlandırmayı, doğaçlamayı öğrenen çocuklar, bir olaydan yola çıkıp farklı maceralara atılıyor. Atölye, çocukların yaratıcılıklarının gelişmesine katkıda bulunurken, sosyal beceri, iletişim ve özgüven gibi konularda da sanat yoluyla güçlenmelerini sağlıyor.

RESİM SEVİNCİ // 09-10-13 MAYIS // 16.00, 12.00
 Metin Ceyran ile Resim Sevinci, AKM Çocuk Sanat Merkezinde geleceğin ressamlarını yetiştiriyor. Farklı temalarda benzersiz resimlere imza atan 7-11 yaş aralığındaki çocuklar, duygu ve düşüncelerini kâğıda aktarırken, zengin iç dünyalarını da boyayla dışa vuruyor.

ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DRAMA ATÖLYESİ // 09-10-11-12-13 MAYIS // 16.00, 17.00, 18.00

AKM, 4 -6 yaş aralığındaki çocuklara yaratıcılığı çok yönlü kazanmaları amacıyla, çocukların sosyal becerilerini geliştiren Yaratıcı Drama Atölyesi düzenliyor. Çocuklara hayal kurmayı, rol yapmayı, topluluk içerisinde güvenle kendini ifade etmeyi deneyimleten atölye sonrasında minikler, iletişim ve dil becerilerini geliştirmelerinin yanı sıra konsantrasyon, iş birliği, aktif görev alma konularında sanat yoluyla güçleniyor.

PİYANO ÖĞRENİYORUM // 09-11-16 MAYIS // 14.00, 12.00
Atatürk Kültür Merkezi, çocukları piyano ile tanıştırıyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilen Piyano Öğreniyorum atölyesi, 6 – 15 yaş aralığındaki çocuklara piyanoya dair temel teknik ve müzik eğitimi kazandırıyor. Etüt ve repertuvar çalışmaları gerçekleştirilen atölyede dersler bireysel olarak devam ediyor ve her ders birbirini takip eden pratikler, bilgiler içeriyor.

MİNİ BALE ATÖLYESİ // 13 MAYIS // 13.00

Buse Nur Bekdemir eğitmenliğinde AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleşen Mini Bale Atölyesi, 4-5 aralığındaki geleceğin sanatçılarını küçük yaştan itibaren sanatın güzellikleriyle tanıştırıyor. Atölyede çocuklar dans ve ritim becerilerini artırmanın yanı sıra bale figürlerinin sağladığı düzen ve ölçüyle el, kol ve bacak koordinasyonlarını geliştiriyor, canlandırılan masal ve hikâyeler ışığında hayal güçlerini zenginleştiriyor ve daha düzgün, dengeli ve kuvvetli bir bedene sahip oluyor.

 ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DANS ATÖLYESİ // 13 MAYIS // 14.00

AKM Çocuk Sanat Merkezindeki Yaratıcı Dans Atölyesi, 4-6 yaş aralığındaki minik sanatseverlere yaratıcılıklarını dans yoluyla ifade etme fırsatı sunuyor. Sevdikleri müzikler eşliğinde basit dans hareket kombinasyonlarıyla tanışan çocuklar, dans ederken doğaçlama yapmayı ve hayal güçlerini kullanmayı da öğreniyor. Minik dansçılara yaşıtlarıyla gönüllerince dans ettikleri keyifli bir deneyim sunan Can Kandara’nın eğitmenliğini üstlendiği atölye, çocukların zihinsel ve bedensel gelişimlerine katkıda bulunuyor.

GİTAR ÖĞRENİYORUM // 09-10-12 MAYIS // 16.00
6 – 15 yaş aralığındaki çocuklar Gitar Öğreniyorum atölyesiyle Atatürk Kültür Merkezi’nde gitara dair yepyeni deneyimler ediniyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde 9, 10, 12 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek atölyelerde çocuklar, etüt ve repertuvar çalışmaları gerçekleştirecek. Bireysel olarak devam edecek olan derslerde, her ders birbirini takip eden pratikler, bilgiler içeriyor.

KEMAN ÖĞRENİYORUM // 09-10-11-12 MAYIS // 16.00
Çocukları temel enstrüman bilgileriyle buluşturan AKM, 6 – 15 yaş aralığındaki çocuklara özel Keman Öğreniyorum atölyesi sunuyor. 9, 10, 11, 12 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek atölyelerde çocuklar, kemana dair etüt ve repertuvar çalışmaları gerçekleştirecek. Bireysel olarak devam edecek olan derslerde, her ders birbirini takip eden pratikler, bilgiler içeriyor.

PİYANO İLE TANIŞIYORUM // 13 MAYIS // 14.00
Atatürk Kültür Merkezi, çocukları piyano ile tanıştırıyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek Piyano ile Tanışıyorum atölyesi, 4 -11 yaş aralığındaki çocuklara yepyeni deneyimler sunuyor. #hermamabirnota projesi kapsamında gönüllü öğretmenlik üstlenen Elif Maya Muz tarafından koordine edilecek atölyede çocuklar, piyano hakkında bilgi edindikten sonra kısa bir resital dinleyecek. Ardından piyano çalgısını deneme fırsatları olacak. 

SERAMİK BOYAMA ATÖLYESİ // 13 MAYIS// 15.00

7 – 11 yaş aralığındaki çocuklara yönelik düzenlenen Seramik Boyama atölyesinde çocuklar,
 sürdürülebilir geleceğin inşası için tasarım sürecinden başlayarak tüm üretim süreçlerinde “İyi Bak Dünyana” vizyonuyla hareket eden Çanakkale Seramik ile, artık seramikleri yeniden değerlendirecek. Atık malzemelerin geri dönüşüm ile yeniden kullanıma kazandırılmasını, zenginliğini keşfetme yolculuğuna çıkacak olan çocuklar, sürdürülebilir sağlıklı bir dünya konusunda bilinçlenecekler. Çocukları kullan-at felsefesinden uzaklaştırmak amacıyla düzenlenen düzenlenen bilinçlendirme atölyelerinde, çocukların hayal güçlerini kullanarak seramik karolardan kendi seramiklerini tasarlama imkanı sunuluyor.

ÇOCUKLAR İÇİN DANS ATÖLYESİ // 13 MAYIS // 15.00

Yaratıcılığı dışa vurmanın en güzel yollarından biri olan dans, çocuklarla buluşuyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde 7-12 yaş aralığındaki çocuklar, popüler şarkılar eşliğinde hep birlikte çeşitli kombinasyonlar oluşturup, özgün dans hareketleri ortaya çıkarıyor. Çocuklar müziğin ve dansın büyüsüyle coşarken, aynı zamanda beden koordinasyonları ve ritim duyguları da gelişiyor.

LEGO EDUCATİON İLE YARATICI ELLER İŞ BAŞINDA // 13 MAYIS // 13.00, 14.00
AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek Lego Education ile Yaratıcı Eller İş Başında atölyesi; bütünsel bir yaklaşımla tasarlanan etkinliklerle çocukların tüm bedenlerini ile hareket ettirirken hem soyut düşünme, benzerlik kurma, sıralama, ince motor becerileri, ifade gücü, mantıksal düşünme, el-göz koordinasyonu gibi becerilerini geliştirmelerine hem de hayal güçlerini heyecanla ve sevinçle beraber kullanıp yeni keşifler yapmalarına destek sağlayacak.

MÜZİKLİ TÜRKİYE YOLCULUĞU// 13 MAYIS // 12.00

6-10 yaş aralığındaki çocuklar “Müzikli Türkiye Yolculuğu” etkinliğiyle AKM’de heyecanlı maceralar eşliğinde Türkiye’nin bölgelerini keşfedecekleri eğlence dolu bir etkinlikle buluşuyor. 50 dakikalık 4 atölyeden oluşan atölyelerde çocukları bölgelerimizin fiziksel özelliklerini, tarihini, mutfağını, gelenek göreneklerini ve türkülerini keşfetmelerini sağlayan bir deneyim bekliyor. Keşifler boyunca o bölgeye ait yaş grubuna uygun ve çocukların sevebilecekleri türküleri de dinledikleri ve darbukalar ile eşlik ettikleri atölyede, hikâye anlatıcılığı ile çocuklara canlandırmalı çalışmalar da yaptırılıyor. O bölgeye ait maceraları dinlerken çocuklar bölgeye ait en az bir türküyü öğrenmiş ve darbukalarla türküye eşlik ederek ulusal müziğimizle ilgili repertuvarlarını geliştirme fırsatı yakalıyor.

‘UÇMAK’ MAKETİMİ YAPIYORUM// 13 MAYIS // 13.00

AKM Eğitmen Nurgül Kocatürk, 6 – 9 yaş aralığındaki çocuklara Hezarfen Ahmed Çelebi’nin hikayesini aktardığı özel bir atölye sunuyor: ‘Uçmak’ Maketimi Yapıyorum… 13 Mayıs Cumartesi günü gerçekleştirilecek etkinlikte çocuklara Uçmak isimli tiyatro eseri kısaca anlatılacak ve oyun hakkında bilgi verilecek. Gerekli malzemeler ve geri dönüştürülebilen materyaller ile Galata Kulesi ve Hezarfen Ahmed Çelebi maketi yapılarak, günün anısı olarak çocuklara hediye edilecek. 

ÇOCUK ARKEOLOGLAR KAZIDA // 13 MAYIS // 15.00

Çocukları yepyeni deneyimlerle buluşturan Atatürk Kültür Merkezi, 13 mayıs tarihinde Çocuk Arkeologlar Kazıda atölyesi düzenliyor. 5 -8 yaş aralığındaki miniklere özel düzenlenen atölyede çocukları yeni bilgiler edinerek zihinsel faaliyetlerini geliştirecekleri, keşif duygusunu besleyecekleri, Arkerobox kazı kitiyle hem kazı çalışmasını deneyimlenecekleri hem de el becerilerini geliştirecekleri özgün bir deneyim yaşayacaklar. Arkeoloji ne demek? Kazılar nasıl ve neden yapılır? Topraktan bulunan eserlere ne olur? gibi çocuklarımızın bitmek bilmeyen meraklarını bilgiye çevirecek soru ve cevaplar etrafında örülen, arkeolog olmanın nasıl bir duygu olduğunu deneyimleyecekleri atölyede, çocuklar tarihi eser ve tarihi eserlerimizi koruma bilinci kazanacakları keşif dolu bir maceraya çıkacaklar. Çocukların hayal dünyasını geliştirecek atölyede minikler arkeoloji bilimini ve arkeolojinin en önemli araştırma metodu olan kazı çalışmasını tanıyacak, kültürel birikimleri artacak, bilişsel ve motor gelişimleri desteklenecek.

EBEVEYN-ÇOCUK MÜZİKLE TANIŞIYORUM // 13 MAYIS // 16.00

Atatürk Kültür Merkezi, 2 -4 yaş aralığındaki en minik ziyaretçilerine de miniklerin gelişimine katkı sunacak Ebeveyn – Çocuk Müzikle Tanışıyorum atölyesini düzenliyor. Miniklerin ebeveynleriyle katılacağı atölyede vurmalı çalgılar kullanılarak, renklerle, çeşitli görsellerle oyunlar oynanır katılımcılar müziklere eşlik ederler. Bu atölyede çocukların tempo algıları gelişir, birlikte hareket etmeyi öğrenirler ve çalgıları çalarken psikomotor becerilerini geliştirirler, gördüklerini, duyduklarını taklit ederler. Müzikal çalışmalarına ilk adımlarını aileleriyle birlikte atmış olurlar.

EBEVEYN-ÇOCUK DANS ATÖLYESİ // 13 MAYIS // 17.00

AKM, 13 Mayıs Cumartesi günü düzenlediği ebeveyn çocuk dans atölyesiyle, ailelere keyif dolu bir deneyim yaşatacak. 3 -4 yaşlarındaki çocukların ebeveynleri ile birlikte katılacağı atölyede aileler hem eğlenecek hem de dans bilgisi edinecek. Çocukların ebeveynleriyle dans ve ritim hissini yaşayacakları atölye, katılımcıların müzik kulaklarının gelişmesine, vücutlarının düzgün, dengeli ve kuvvetli gelişiminin temellerinin atılmasına katkıda bulunacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul, baharın gelişini İBB’nin Hıdırellez Şenliğiyle kutlayacak. Yenikapı Etkinlik Alanı renkli etkinliklere ve muhteşem konserlere ev sahipliği yapacak. Dans şovları ve yarışmalar düzenlenecek, bahar salıncağı ve atölyeler kurulacak, oyun alanları oluşturulacak. Suzan Kardeş, Seyyah, Ahır Kapı Büyük Roman Orkestrası ve Dzambo Agusevi Orkestra sevilen repertuvarları, hareketli ezgileriyle İstanbullulara bahar coşkusu yaşatacak. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), binlerce yıllık Hıdırellez geleneğini Yenikapı Etkinlik Alanı’nda yaşatacak. 5 Mayıs’ta saat 16.00’dan itibaren aktiviteler, konserler ve birbirinden renkli yarışmalar düzenlenecek. Dilek Ağacı’ndan Hıdırellez Ateşi’ne kadar geleneğin tüm simgeleri etkinlikte görülebilecek. 

İSTANBULLULAR KEYİFLE VAKİT GEÇİRECEK

Kapı açılışından itibaren büyük küçük herkesin keyifle vakit geçireceği atölyeler kurulacak. Boyama, çiçekli taç,  kına, origami bahar çiçekleri gibi atölyeler her yaştan İstanbulluları ağırlayacak. Etkinlik alanında gün boyu nostaljik yarışmalar da düzenlenecek. Çuval ve halat çekme yarışları yapılacak. Patlamış mısır, pamuk şeker gibi ücretsiz ikramların yanı sıra yiyecek-içecek ve hediyelik eşya stantları da alanda yerlerini alacak.  İçi çiçeklerle bezeli dev bahar küresi ile bahar dallarıyla süslü salıncaklar ziyaretçilere muhteşem bir fotoğraf alanları oluşturulacak.

GELENEK YERİNİ BULACAK 

Panayır oyun alanları tatlı rekabetlere ev sahipliği yapacak. Dart ve halka atışı ile limbo oyunu ve pinpon topu atışı mahir ellerin yarışına sahne olacak. Dilek ağaçlarına isteyenler dileklerini yazabilecek. Etkinlikte ayrıca gelenek de yerini bulacak.  Hıdırellez’i temsil eden büyük ateş yakılarak isteyenler üzerinden atlayabilecek.  

ARALIKSIZ EĞLENCE

Alanda aksiyon hız kesmeyecek. Açılış anından itibaren DJ Müzik performansları düzenlenecek. Suzan Kardeş, Seyyah, Ahır Kapı Büyük Roman Orkestrası ve Dzambo Agusevi Orkestra beğenilen eserleriyle İstanbullulara bahar coşkusu yaşatacak.

PROGRAM AKIŞI

5 Mayıs 2023

ANA SAHNE

16:00 – Alan Açılış / Dj Müzik

17:30 –  Seyyah

18:50 – Dans Şov

19:00- Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası

20:25 Dans Şov

20:45- Suzan Kardeş

22:30 Dzambo Agusevi Orkestra

ALAN – ALTERNATİF SAHNE ETKİNLİKLERİ

• Müzik ve Dans Grubu ile Alan Turu
• Müzik ve Dans Performansı
• Flamenko Dans Atölye ve Gösterisi
• Müzik ve Dans Grubu ile Alan Turu ve Gösteri
• Yarışmalar

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’de Web3 ve blockchain alanında geleceğe yön vermek adına kurulan Slash Ventures; GameFi, SocialFi, DeFi sektörlerinde uzmanlık, gelişmiş dijital bağlantı ağı, destek hizmetleri ve iş birlikleri sunarak alışılmışın dışına çıkıyor. 

Dijital dünyanın hiç olmadığı kadar hızlı gelişimi, Web3 teknolojilerinin benzersiz potansiyellerinin ortaya çıkışı ve blockchain’in hayatımıza girişi ile dijital bağlantı ağımız, oyun oynama biçimimiz dönüşüme uğradı. Slash Ventures, dijital dünyanın ve Web3’ün potansiyelinden yararlanan vizyoner girişimleri güçlendirmeyi misyon edinirken; yeni nesil teknolojinin ve Web3 öncülerinin büyümesini hızlandırmak ve bir yenilik ekosistemini beslemek için iş birliğinin gücüne inanarak, kapsamlı destek hizmetleri de sunuyor. 

Slash Ventures deneyimli yatırımcılar, sektör ve teknoloji uzmanlarından oluşan tutkulu ekibi ile en son yatırımları, sektör içgörülerini ve web3 teknolojisi dünyasındaki heyecan verici gelişmeleri paylaşarak geleceği şekillendiriyor. Aynı zamanda Slash Ventures, dijital deneyimlerin sınırlarını beraber keşfettiği ve web3 dünyasının olasılıklarının kilidini açtığı yolculuğunu da sürdürüyor. 

Blockchain tabanlı projelere yatırım yapan Slash Ventures, Webrazzi XYZ’te tanıtılırken; fonun ilk yatırım yaptığı girişim ise Earnify oldu. Slash Ventures Managing Partner’ı Ali Erhan Tamer, Web3 ve blockchain ekosistemindeki yeni fon hakkında; “Slash Ventures, Web3 girişimlerine yatırım yapmak isteyenlere sunduğumuz yeni nesil Web3 girişim sermayesi platformu… Bu dünyada yer almak isteyenlerin, projelerine merkeziyetsiz yatırım arayanların ve başarı hikayeleri yakalamak isteyenlerin peşindeyiz. Birçok kripto para borsasıyla da anlaşmamızın olması avantajıyla platformumuzda güçlerimizi birleştirerek, projeleri token ve NFT evreni ile buluşturmayı amaçlıyoruz. 2023 yılı bitimine kadar 10 yatırım gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Şu an için gerçekleştirdiğimiz ilk yatırımımızı da Earnify oldu. Earnify ile müşterilerimizin Web3 dönüşümünü sağlayacağız. Aynı zamanda Slash Ventures ile bu ekosistemin içinde yer alan gençleri de çok önemsiyoruz. Bunun için de Web3 dünyasında bulunmak isteyen üniversiteli gençlerimiz için “Slashers Internship” programını kurduk. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Koray Yıldız, Monster Notebook
  Ticari Genel Müdür Yardımcısı (CCO) olarak atandı

Teknoloji şirketlerinde 20 yılı aşkın deneyime sahip Koray Yıldız, Monster Notebook’un yeni Ticari Genel Müdür Yardımcısı (CCO) olarak atandı. Yıldız; şirketin satış, pazarlama, müşteri deneyimi ve oyun segmenti faaliyetlerinin yönetiminden sorumlu olacak.

Yüksek performanslı bilgisayara ihtiyaç duyan tüm kullanıcılara hitap eden Monster Notebook’ta üst düzey bir atama gerçekleşti. Teknoloji şirketlerinde 20 yılı aşkın bir deneyime sahip olan Koray Yıldız, Monster Notebook’un Ticari Genel Müdür Yardımcısı (CCO) pozisyonuna getirildi.

1999 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) Makine Mühendisliği bölümünden mezun olan Koray Yıldız, 2007 yılında PennState Üniversitesi’nde Pazarlama ve Tedarik Zinciri üzerine İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı (MBA) programını tamamladı ve 2009 yılında The Wharton School’dan finans eğitimi aldı.

Koray Yıldız; ABD, BAE, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde 20 yılı aşkın bir süredir satış, pazarlama ve iş geliştirme alanlarında liderlik rolleri üstlenmiştir. 2011 yılından bu yana Intel’in satış ve pazarlama departmanlarında üst düzey yönetici olarak görev yapmış ve en son olarak Intel Orta Doğu bölgesi Perakende Satış Direktörü olarak görev almıştır. Monster Notebook’un yeni CCO’su olarak transfer olan Yıldız, şirketin global ticari faaliyetlerinin yönetiminden sorumlu olacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya genelinde akut besin güvensizliğiyle karşı karşıya kalan kişi sayısı, 2022’de 58 farklı ülkede yaklaşık 258 milyona yükselirken Kovid-19 salgınının ekonomik tesirleri ve Ukrayna’daki savaş da besin ve beslenme güvensizliğinin artmasına neden oldu.

BM Besin ve Tarım Örgütü (FAO), BM Dünya Besin Programı (WFP), Avrupa Birliği (AB) ve Besin Krizine Karşı Global Ağ (GNAFC) kuruluşunun öteki üyeleri tarafından “Küresel Besin Krizleri Raporu (GRFC) 2023” açıklandı.

GRFC 2023’ün bulguları, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Maksatları ortasında yer alan “2030 yılına kadar açlık ve yetersiz beslenmenin her biçimini sona erdirme” maksadına ulaşmanın her zamankinden daha sıkıntı olduğunu gösterdi.

Rapora nazaran, yüksek seviyede akut besin güvensizliği yaşayan, beslenme ve geçim kaynağı yardımına gereksinim duyan kişi sayısı 2022’de üst üste dördüncü kere arttı.

Yedi yıldır hazırlanan raporun en yüksek verisi

Gıda krizi yaşayan 58 ülke yahut bölgede yaklaşık 258 milyon insan akut besin güvensizliği yaşarken acil besin yardımına da muhtaçlık duyuyor.

Bu sayı, 7 yıldır hazırlanan GRFC raporunun en yüksek dataları olarak kayıtlara geçerken tahlil edilen popülasyonun büyümesi de bunda tesirli oldu.

Gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle ilgili tahliller sunan Entegre Besin Güvenliği Etap Sınıflandırması (IPC) ölçeğine nazaran, besin kriziyle ilgili durum daha berbata gidiyor.

2021’de yüzde 21,3 olan akut besin güvensizliği oranı 2022’de 22,7’ye yükseldi. Bu oranın “kabul edilemeyecek derecede büyük” olduğu ve global akut besin güvensizliğinde berbata giden durumun altını çizdiği belirtiliyor.

35 milyon kişi açlık seviyesinde

Yüksek seviyede akut besin güvensizliği yaşayan nüfusun yüzde 40’ı Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Yemen ve Nijerya’da yaşıyor.

Somali, Afganistan, Burkina Faso, Haiti, Nijerya, Güney Sudan ve Yemen’de yaşayan beşerler felaket seviyesindeki akut besin güvensizliğiyle karşı karşıya kaldı. Bunların yüzde 57’si Somali’de yaşarken Haiti ise birinci kere bu kategoriye girdi.

39 farklı ülkede yaşayan yaklaşık 35 milyon kişi acil akut açlık düzeyinde yaşarken bunların yarısından fazlası Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sudan ve Yemen’de yer aldı.

9,2 milyon çocuk çok kilo kaybı sorunu yaşıyor

Gıda krizi bağlamından 5 yaşın altındaki 35 milyondan fazla çocuk, kilo kaybı ve akut yetersiz beslenme sorunu yaşadı. Bunların 9,2 milyonu ise yetersiz beslenmenin hayatını en tehdit edici biçimi olan ve çocuk ölümlerinin artmasından büyük rol oynayan çok kilo kaybı sorunuyla karşı karşıya kaldı.

Dünya genelindeki çatışmalar ve çok tabiat olayları, akut besin güvensizliği ve yetersiz beslenmeyi tetiklemeyi sürdürürdü. Geçen yıl çatışmalar nedeniyle 19 ülkede yahut bölgede 117 milyon kişi değerli derecede etkilendi.

Kovid-19 salgınının ekonomik tesirleri ve Ukrayna’daki savaş da besin ile beslenme güvensizliğinin artmasına neden olurken bilhassa en fakir ülkelerinde açlığın esas nedeni haline geldi.

Gıda ve ziraî girdilerin ithalatına olan yüksek bağımlılıkları ve global besin fiyatı artışlarına karşı kırılganlıkları da fakir ülkeleri besin güvensizliği ve açlık bahislerinde olumsuz etkiledi.

Ekonomik etkenler 27 ülkedeki 83,9 milyon kişinin yüksek seviyede akut besin güvensizliği yaşamasına neden oldu. Bu sayıların 2021’de 21 ülkede 30,2 milyon olduğu da belirtildi.

Aşırı tabiat olayları besin güvensizliğini tetikledi

Aşırı tabiat olayları da 12 ülkede 56,8 milyon kişinin akut besin güvensizliğine maruz kalmasına neden oldu. Afrika Boynuzu’nda yaşanan kuraklık, Pakistan’daki yıkıcı seller ve Güney Afrika’daki tropik fırtınalar ile kasırgalar bu çok tabiat olayları ortasında yer aldı.

Çatışmalar, ulusal ve global ekonomik şoklar ile çok tabiat olayları giderek daha fazla iç içe geçmeye devam ederken akut besin güvensizliği ve beslenme üzerindeki olumsuz tesirlerini sürdürüyor.

Akut besin krizinin azalması görülmüyor

Bu olumsuz etkenlerin 2023’te hafifleyeceğine dair bir gösterge ise bulunmuyor. İklim değişikliğinin daha fazla çok hava durumuna yol açması beklenirken global ve ulusal iktisatların ise olumsuz bir durumla karşı karşıya olduğu görülüyor.

Dünya genelindeki çatışmalar ve güvenlik kriziyle soruların bu yıl da devam etmesi öngörülüyor.

2023 iddialarına nazaran, incelenen 58 ülke yahut bölgenin 38’inde 153 milyona yakın insanın yüksek seviyede akut besin kriziyle yüzleşmesi bekleniyor.

Burkina Faso, Haiti, Mali, Nijerya, Güney Sudan ve Somali’deki yaklaşık 310 bin kişinin felaket seviyesindeki akut besin güvensizliğiyle karşı karşıya kalacağı da iddia ediliyor.

2021’de 53 ülke ve bölgede 193 milyon kişinin besin güvensizliğiyle karşı karşıya kaldığı, GRFC’nin raporunda yer almıştı.