Gün: 3 Mayıs 2023

  • 62 yaşındaki Kibariye’den ortalığı kasıp kavuran paylaşım! Bu sefer nazardan korktu

    Nazardan korktuğunu sık sık lisana getiren 62 yaşındaki Kibariye’nin son halini görenler yorum yağmuruna tuttu.

    Ali Küçükbalçık ile 22 yıllık eşi Kibariye kendisinden 19 yaş küçük eşiyle sık sık gündeme geliyor.  Kibariye, bu sefer de toplumsal medyada gündem oldu. 62 yaşındaki Kibariye, nazardan korktu. Görenler ‘Maşallah’ demeyi ihmal etmedi. 

    Sosyal medyada eşi Ali Küçükbalçık ile birlikte çekilen bir fotoğrafını paylaşan Kibariye romantik paylaşımıyla dikkat çekmişti. 

    NAZAR BONCUĞU DİKKAT ÇEKTİ!

    Kibariye bu sefer de toplumsal medyada ilgi odağı oldu. 62 yaşındaki Kibariye, nazardan korktu. Görenler ‘Maşallah’ demeyi ihmal etmedi.

  • Huawei’den bir garip telefon tasarımı daha

    Huawei, Google servislerine ve 5G kontağına erişim eksikliği nedeniyle popülerliği düşse de, görsel açıdan çarpıcı telefonlar yaratma konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Yeni P60 serisi, şirketin tasarım lisanı konusundaki bağlılığının bir örneği. Lakin, internete sızan bir akıllı telefon modeli manzarasında, Huawei’nin daha değişik bir şeyler yaptığı görülüyor. Bu model, Huawei Mate 60 olabilecek bir akıllı telefona işaret ediyor.

    Renderlarda yer alan imajlar, Huawei’nin epey garip görünümlü bir akıllı telefon üzerinde çalıştığını gösteriyor. Aygıtın ardında büyük bir dairesel kamera yer alıyor. Lakin, bu akıllı telefonun kamera yerleşimi epey eşsiz. En az dört kamera sensörünü ortaya çıkaran birkaç açıklığı içeriyor. Kamera modülünde yer alan sensörler ortasında bir lazer, bir renk sıcaklık sensörü, bir periskop telefoto lensi ve bir ultra geniş açılı lens olduğu söyleniyor. Ayrıyeten Huawei P60 serisinde de bulunan bir değişken diyafram ana kamerası da mevcut. Bu sensörler, yüksek kaliteli bir amiral gemisi modeline işaret ediyor.

    Huawei’den bir garip telefon tasarımı daha

    Renderlar, Huawei Mate 60‘a ilişkin olabileceği spekülasyonlarına neden oldu. Mate serisi, klasik olarak yılın bu vaktinde amiral gemisi aygıtlarını piyasaya sürerken, bu spekülasyonların belli bir yükü var. Lakin, bu bilgilerin tuzak olabileceği konusunda temkinli olmakta yarar var.

    Öte yandan, bu renderlar yalnızca telefonun tasarımı hakkında fikir veriyor. Huawei Mate 60’ın başka özellikleri hakkında şimdi bir şey bilinmiyor. Lakin, Huawei’nin amiral gemisi telefonlarında ekseriyetle en son teknolojileri kullandığını düşünürsek, yeni modelin de güçlü donanım özellikleri sunması bekleniyor.

    Sonuç olarak, Huawei, P60 serisi ile tasarım konusunda hayli tezli bir adım atmış görünüyor. Huawei Mate 60, yüksek kaliteli sensörleri ve değişik dizaynıyla, şirketin telefon üretimindeki kararlılığını sürdürdüğüne işaret ediyor. Fakat, renderların gerçekliği konusunda kesin bir bilgi yok, bu nedenle Huawei Mate 60‘ın tasarım ve özellikleri hakkında daha fazla bilgi beklemek gerekiyor.

  • Zeytinburnu Belediyesi’nin Düzenlediği ‘Boğaz Gezileri’ Başlıyor…

    Bahar ve Yaz dönemlerinde Zeytinburnu Belediyesi’nin ilçede ikamet eden vatandaşlara özel düzenlediği ücretsiz Boğaz Gezileri başlıyor. Rehber eşliğinde 3 saat sürecek tekne turu boyunca misafirlere yemek, çay ve kahve ikramı da yapılacak.  

    Bahar aylarının gelmesiyle birlikte Zeytinburnu Belediyesi’nin ilçe halkı için düzenlediği ücretsiz Boğaz Gezileri yeniden başlıyor. 6 Mayıs Cumartesi günü saat 14.00’de başlayacak ilk tekne turunda, Zeytinburnulu vatandaşlar İstanbul Boğazı’nın tüm güzelliklerini Rehber Dr. Salim Aydın eşliğinde gezecek. 3 saat sürecek gezi süresince vatandaşlara yemek, çay ve kahve ikramı da yapılacak.

    25 Haziran 2023 tarihine kadar Perşembe ve Cumartesi, Pazar günleri düzenlenecek tekne turlarının güzergâhları ise şu şekilde olacak: Eminönü, Dolmabahçe, Çırağan, Ortaköy, Kuruçeşme, Bebek, Emirgan, İstinye, Tarabya, Büyükdere, Rumeli Kavağı, Çubuklu, Kanlıca, Anadolu Hisarı, Küçüksu, Kandilli, Çengelköy ve Beylerbeyi.

    15 TEMMUZ MEYDANI’NDAN ZEYPORT LİMANI’NA SERVİS KALDIRILACAK

    Tekne turuna katılacak misafirler için 13.00 – 13.30’da Zeytinburnu 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan ZEYPORT Limanı’na; 16.30 – 17.00’de ise ZEYPORT Limanı’ndan Zeytinburnu 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na servis hizmeti sağlanacak. Ayrıca limana araçlarıyla gelmek isteyen misafirler için otopark imkânı da sunuluyor.

    Boğaz Gezisi’ne katılmak isteyen vatandaşlar; zeytinburnu.istanbul adresi üzerinden ya da 444 1984 Çözüm Merkezi’ni arayarak başvuruda bulunabiliyorlar.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akşener ve Yavaş Bursa’dan seslendiler…. Bir oy Kemal’a, bir oy Meral’e

    BURSA (İGFA) – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Bursa Tarih Yazacak, Türkiye Tarih Yazacak” sloganlı mitingi için Kent Meydanı’nda Bursalılarla buluştu.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da eşlik ettiği mitingte, Kent Meydanı’nı tıklım tıklım dolduran Bursalılar ellerinde Türk bayraklarıyla İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i karşıladı.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Mansur Yavaş, halka hitap etti.

    BURSA’DAN SİNAN ATEŞ AÇIKLAMASI

    Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti ile ilgili mesaj veren Yavaş, “Başta cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, İYİ Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener olmak üzere, diğer dört genel başkanla birlikte verdikleri söz şudur; ilk yapılacak işlerden birisi bu cinayetin faillerinin tamamının yakalanıp cezalarını çekmeleridir” dedi.

    İktidar cephesinin seçim sürecinde kullandığı dile vurgu yapan Yavaş, “Seçime gidiyoruz. Diyorlar ki ‘Kılıçdaroğlu’nu birileri aday etti.’ Benim bildiğim sayın Cumhurbaşkanı en az 100 defa Kılıçdaroğlu’na ‘Çık karşıma’ dedi. Çıktı, onu aday yapan sizsiniz. Şimdi ne oldu? Anketler yükselince bu sefer sesler de yükselmeye başlıyor” ifadelerini kullandı.

    Mansur Yavaş’ın ardından kürsüye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıktı.

    Öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ile ilgili mesaj veren Akşener, “Sinan Ateş’in kardeşleri, Sinan Ateş’in ablaları, Bursa bir değerini kaybetti. Gencecik bir akademisyen Ankara’nın göbeğinde katledildi. Azmettiriciler belli. Ama uçan kuşu bilen, bilimum teröristlerin ayak numaralarına kadar bilen, Gabar’da bize mezar kazdıran sayın Erdoğan, nasıl oluyor da Sinan Ateş’in katillerini, azmettiricilerini bulamıyorsun?” dedi.

    “1 OY KEMAL’E, 1 OY MERAL’E”

    “İşte bunun adı artık iktidardan gidiyor olmaktır. Sözünün geçmediği bir cumhurbaşkanı, topal ördek olmuş bir cumhurbaşkanı olmuş demektir” diyen Akşener, “14 Mayıs akşamı helal oylarınızla bu seçimi kazanacağız. Sayın Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanımız olacak. Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını emekli edeceğiz, sayın Kılıçdaroğlu’nu da alkışlarla makamına oturtacağız. Peki? İYİ Parti ve Meral Akşener ne olacak? Ben başbakan olacağım ama helal oylarınızla olacağım. Partimizi birinci parti çıkaracaksınız, ben de sizin oylarınızla başbakan olacağım. Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e” diye konuştu.

    EKONOMİNİN EMANET EDİLECEĞİ İSİM BELLİ OLDU

    Meral Akşener’in konuşması sonrasında kürsüye sürpriz bir ismi davet etti. Ekonomide görev alacak önemli bir ismi deklare eden Akşener, Amerika’da 30 yıl eğitim gören bir ismi çağırarak, kendisinin 30 yıl Türk vatandaşı olduğunu belirttiği Prof. Dr. Bilge Yılmaz’a ekonominin emanet edileceği biri isim olduğunu söyledi.

    Prof. Dr. Bilge Yılmaz’ın, dünyanın en önemli finansçılarından biri olduğunu ancak Amerikan vatandaşı olmadığını halen Türk vatandaşı olduğunu açıklayan Akşener, “Alın size milli, alın size Türk vatandaşı” yorumunda bulundu.

    Bursa Milletvekili adaylarının sahneye çağrıldığı miting sonunda Akşener, “İşte şampiyonlar liginin oyuncularını size emanet ediyorum” diyerek Bursaspor’la ilgili olarak da, “Bursapor’a yapılan haksızlığı gidereceğiz” dedi.

  • “Ne pahasına olursa olsun”: Akıl Hastası New Yorklulara Yardım Eden Sokak Ekipleri

    “Ne pahasına olursa olsun”: Akıl Hastası New Yorklulara Yardım Eden Sokak Ekipleri

    Yoğun gezici tedavi ekipleri, akıl hastası müşterilerle bulundukları yerde buluşur. Chris Payton ve Sonia Daley, Aşağı Manhattan’da M’yi ziyaret etti.

    Şehrin en savunmasız ve değişken sakinlerinden bazılarına ücretsiz spor ayakkabılar, aylık enjeksiyonlar ve nazik teşvikler dağıtan sokak danışmanlarıyla altı ay.

    İle Andy Newman

    tarafından fotoğraflar Hiroko Masuike

    Andy Newman ve Hiroko Masuike, Brooklyn, Manhattan, Staten Island ve Queens’teki evsiz hastaları tedavi ederken ruh sağlığı saha ekiplerini aylarca takip ettiler.

    3 Mayıs 2023


    Chris Payton ve Sonia Daley, Manhattan’daki Staten Island Feribot terminalinin yakınında bir battaniye yığınının üzerine yuvalanmış bir müşteriyle tanışmak için metrodan parlak güneş ışığına çıktılar.

    Ekiplerinin polisten ve diğer evsizlerden ipuçlarını kovalayarak 43 yaşındaki evsiz kadının izini sürmesi neredeyse beş ayını almıştı. Geçen Ağustos’ta bu öğleden sonra, kutsal kâseyi bulmasına yardım etmeye çalışıyorlardı: ciddi bir akıl hastalığı olan birinin istikrarlı bir hayat kurabileceği bir apartman dairesi.

    Kadın M onlara kocaman gülümsedi. Siyah beyzbol şapkası, uzun sarı peruğu, büyük güneş gözlükleri ve yaklaşık 20 bileziğiyle, yanlış yere yerleştirilmiş bir film yıldızı gibi görünüyordu.

    Şizoaffektif bozukluğu olan M, hemen gevezelik etmeye başladı. Bay Payton sayesinde çok iyi durumda olduğunu söyledi: “Bana nakit olarak bir milyon dolarlık banknot verdi, bu yüzden onunla yaşıyorum.” Erkek arkadaşı yanında oturuyor, sallanıyor ve dokuma yapıyor, eldivenli bir eli sanki görünmez bir orkestrayı yönetiyormuş gibi sürekli hareket halindeydi.

    Ziyaretçileri bir sokak klinisyen ekibindendi. , şehrin en savunmasız ve değişken sakinlerinden bazılarına tıbbi, sosyal, maddi, lojistik, manevi çok çeşitli hizmetler sunan bir Yoğun Gezici Tedavi ekibi olarak adlandırılır. M’nin yalnızca adının baş harfiyle tanımlanmasını istediler.

    Yoğun mobil tedavi, Belediye Başkanı Eric Adams’ın birbiriyle örtüşen akıl hastalığı ve evsizlik krizleriyle mücadele etme girişimlerinin çoğunlukla haber verilmeyen ancak çok önemli bir bileşenidir. Aynı zamanda, polisi ve sağlık çalışanlarını kampları yıkmaya göndermek ve insanları iradeleri dışında hastanelere götürmek gibi daha fazla dikkat çeken daha kaba taktiklerin daha nazik, daha bütünsel bir tamamlayıcısı.

    Şehirle sözleşmesi olan kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından yönetilen, 800’den fazla kişiye hizmet veren ve 250 kişilik daha bekleme listesi olan bu tür 31 ekip var. Müşterileri evsizlik ve akıl hastalığı veya madde bağımlılığı ile mücadele etti ve sıklıkla suç veya şiddet içeren geçmişleri var. Hayatlarını hem şehrin en uç noktalarında hem de işlevsiz bürokrasilerin kaotik kesişme noktalarında yaşıyorlar.

    Bir süpervizör, “İlk görüşmelerimiz her zaman ‘Hey, sana öğle yemeği ısmarlayabilir miyim?’ gibidir” dedi. Bir müşteri olan Oscar Dario, solda, bir psikiyatri hemşiresi uygulayıcısı olan Grace Coviello ile Doğu Harlem’de bir içki dükkanına gitti.

    Güvencesiz New Yorklulara hizmet eden başka sokak programları da var; IMT en zor vakalar içindir.

    Yedi ay boyunca, bir Brooklyn ofisini paylaşan iki ekip, bir muhabir ve fotoğrafçının onları izlemesine izin verdi. Ekiplerin çalışanları, sığınaklarda ve hastanelerde, tren istasyonlarında ve park banklarında müşterilerle bulundukları yerde buluşur. Mahkeme tarihlerine ve konut görüşmelerine gidiyorlar ve onlara sokak köşelerinde antipsikotik ilaçlar enjekte ediyorlar.

    Onlara kıyılmış peynirli sandviçler, parmaklı telefonlar ve sıcak tutan çoraplar – müşterilerin ilgisini çekecek her şeyi alıyorlar. Şehrin sağlık komiseri Ashwin Vasan, görevlerinin parçalanmış bir hayatın parçalarını bir arada tutan yapıştırıcı olmak olduğunu söyledi.

    Dr. Vasan, “Bunun asıl anlamı refakattir,” dedi. “Yolculuğunda yanında yürüyebilecek miyim?” IMT ekipleri, dedi, “’ne pahasına olursa olsun’ ahlakını takip edin. Onların sorunu olmayan hiçbir sorun yoktur.”

    Şehir, ekiplerin insanların istikrarı bulmasına yardımcı olduğunu keşfetti, ancak oradaki yol dik ve engellerle dolu. Hastaneler psikotik hastaları haber vermeden taburcu ediyor. Barınaklar, yardım başvurularının sona ermesine izin verir. Evrak ortadan kalkar.

    O ağustos öğleden sonra feribotun yanında, M’nin bilinci çocuksu bir sesle akıp gitti. “Uyandığımda aç değilim; uyandığımda heyecanlı ya da üzgün değilim,” dedi Bay Payton ve Bayan Daley’e. “Uyuma şeklim, elim veya kolum başımın etrafında sırt üstü uyumak. Bu önemli – benim rahatlamam ve bu, bana ne tür bir barınak vereceğinizi belirlemenize yardımcı olacak.

    M sık sık Staten Island Feribot terminalinin yakınında uyudu.

    Bazen M, doğru olabilecek şeyin tam tersini söylüyor gibiydi. “Akılsal bir şizofrenik bipolar geçmişim yok çünkü ailem harikaydı ve ben tacizci bir evde büyümedim” dedi. “Para bitince kimse kimseyi yumruklamadı.”

    M fantazide ne kadar ileri giderse gitsin, akran uzmanı olarak adlandırılan bir tür danışman olan Bayan Daley ve ekibin program direktörü olan patronu Bay Payton, 50, onu uygulamaya doğru yönlendirdi.

    Barınma hakkı kazanmak için onlarla birlikte bir Sosyal Güvenlik ofisine gitmesi gerektiğini açıkladılar. Ayrıca engellilik ödeneği almasına da yardımcı olabilirler. M hevesle kabul etti.

    Bay Payton, “Bizimle çalışmaya istekli olduğunuza sevindim,” dedi.

    M, “İş pozisyonum, birinci sınıf bir yönetici direktörüm,” dedi. “Battaniyenin üzerinde uyumayı umursamıyorum ama her gün servetime erişmek ve işe gitmek istiyorum.”

    Bay Payton, “Harika bir iş deneyiminiz var,” dedi ve ekledi, “Hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olmaya çalışacağız.”

    M tutarlılık içinde parladı.

    “Amacım sadece net düşünmek, şizofren olmamak ve uyuşturucu kullanmamak, böylece benimle konuşup ne demek istediğini anlayabilirsin ve benim mizacımı ve ne söylemeye çalıştığımı anlayabilirsin,” dedi.

    Bay Payton ve Bayan Daley, M’ye su ve çikolata, ton balığı ve meyve kokteyli verdiler. Ona bir çadır verdiler. Sonra ona veda ettiler ve günün geri kalanının çoğunu hastaneye yatıran, sonra tekrar kontrol eden ve ortadan kaybolan bir müşteriyi kovalayarak geçirdiler. Adam günler sonra ortaya çıktı.

    Ekipleri Team Richmond, Brooklyn, Brownsville’deki işaretsiz bir binanın ikinci katındaki dar, dağınık bir ofiste çalışıyor ve etrafı kepenkli bir ruh yemeği restoranı ve vitrinli bir kiliseyle çevrili. Alt kattaki kapının yanına, personeli tehdit eden bir müşterinin fotoğrafı asıldı. “Bu adamın bu binaya girmesine izin vermeyin!” diyor ki.

    Haftada iki kez, bir Brooklyn ofisinde bulunan IMT ekipleri, onları görmeye gitmeden önce müşterileri hakkında bilgi alışverişinde bulunur.

    Richmond Ekibi, aynı kar amacı gütmeyen kuruluş olan Toplum Yaşamı Enstitüsü tarafından yönetilen başka bir Yoğun Mobil Tedavi birimi olan Team Prospect ile birlikte yaşıyor. Temmuz ayında bir sabah, Team Prospect çalışanları güncellemeleri takas etti.

    Oscar adlı bir müşteri, binasının lobisinde durmuş, “Manhattan’da olan Manhattan’da kalır!” diye bağırıyordu. Ayakta tedavi gerektiren “Kendra Yasası” kapsamındaki bir kadın yine ortadan kaybolmuştu.

    Team Prospect’in program direktörü Lauren Schultz-Kappes, kadının yakın zamanda aylık ilaç enjeksiyonunu yaptırmayı kabul ettiğini söyledi. “Ardından hafta sonu herkese – kendime, barınak müdürüne – bizi bir kıyma makinesine atacağını söyleyen bir mesaj attı.”

    Şehir Sağlık ve Ruh Sağlığı Departmanı, hastanelerde, sığınma evlerinde, hapishanelerde ve sokaklarda dolaşırken karmaşık ihtiyaçları karşılanmayan insanlara yardım etmek için 2015 yılında üç IMT ekibi kurdu. 2021’de pandemi halkın ruh sağlığını olumsuz etkilediği için şehir 28 ekip daha ekledi.

    Ekipler, müşterilerin ihtiyaç duyduğu hayattaki her şeye yardımcı olur. Program direktörü Lauren Schultz-Kappes, Michael Gorden’ı mahkemeye giymek için spor ayakkabı alışverişine götürdü.

    Benzer programların aksine, yoğun mobil tedavi, Medicaid tarafından değil, doğrudan şehir tarafından finanse ediliyor ve bu da ona esneklik sağlıyor. Altı ekibi denetleyen Topluluk Yaşamı Enstitüsü’nün başkan yardımcısı Bridgette Callaghan, bir müşteri “zengin ve ünlü bir rapçi olmak istediğini söylerse, bunu yazacağız – amacın bu” dedi. “Klinik olarak doğrulanabilir görünmesi için şeyleri yeniden çerçevelendirme işine girmiyoruz.”

    Bir ekibin 27 müşterisi için, üçü sosyal hizmet uzmanı, bir psikiyatr veya pratisyen hemşire ve kendi depresyon ve kaygı mücadelesinden sonra akran uzmanı olan 51 yaşındaki Bayan Daley gibi iki akran uzmanı dahil olmak üzere dokuz personel vardır.

    Yaklaşım ucuz değil. Yıllık yaklaşık 37 milyon dolar olan maliyet, müşteri başına haftalık yaklaşık 840 dolar olarak hesaplanıyor.

    Ancak bazı alternatifleri göz önünde bulundurun. Şizofreni veya bipolar bozukluk için bir şehir hastanesinde bir haftalık yatarak tedavi yaklaşık 13.000 dolara mal oluyor. Rikers Island hapishanesinde bir haftalık hapishane maliyeti yaklaşık 10.000 dolar.

    Bir danışman olan Bayan Daley, alkolizm tedavisi için hastaneye giden George Moriarty ile birlikte Staten Adası Feribotuna bindi. Bay Moriarty ayıldığında hastaneden ayrılır, içmeye devam eder ve döngüyü tekrarlar.

    Çoğu IMT müşterisi evsizdir. Belediye, Eylül ayı itibarıyla programa kaydolduklarında evsiz olanların yaklaşık yüzde 30’unun konutlara taşındığını söyledi. Şehir ayrıca, müşterilerin kayıttan sonra hapsedilme olasılığının eskisinden çok daha düşük olduğunu söyledi.

    Bir ekibin yapması gereken en zor şeylerden biri, sistemle yıllarca süren kötü karşılaşmalardan yaralanan müşterilerin güvenini kazanmaktır.

    Topluluk Yaşamı Enstitüsü başkanı Jody Rudin, “İnsanlarla nerede olurlarsa olsunlar, o anda neye ihtiyaçları varsa buluşuyoruz” dedi. “Açlarsa onlara yemek veriyoruz. Eğer üşürlerse onlara bir sweatshirt veriyoruz.”

    Ağustos ayında bir gün, Bayan Schultz-Kappes ve ekibinin birkaç üyesi bir minibüse binip müşterileri görmeye gittiler: bir zamanlar bir polis memuruna idrar attığı için manşetlere çıkan bir adam; adam öldürme suçuyla suçlanan evsizler sığınma evi sakini; aylık şizofreni ilacı iğnesine ihtiyacı olan hamile bir kadın.

    Meslektaşlarını müşterileri görmeye yönlendiren Grace Coviello, ilerleme belirtileri aramanın genellikle “küçük bebek kazanımlarını saymak” olduğunu söyledi.

    Minibüs trafikte sürünürken, Bayan Schultz-Kappes bir mesaj aldı ve ön koltuktan “Brandon’ı taburcu ediyorlar!” diye bağırdı.

    Brandon Jackson, bir kadını dövüp soymaktan Rikers Adası’nda iki yıl geçirdikten sonra Mart 2022’de takıma geldi. Zor bir başlangıç ​​yaptı. Personele kendini kestiği fotoğraflarını gönderdi. Eğlence amaçlı çekiciliğiyle bilinmeyen düzleştirici bir antipsikotik olan risperidonunu sattı. Şimdi sığınağında birine saldırdıktan sonra hastaneye kaldırıldı.

    Önceki gece, bir hastane psikiyatristi Bayan Schultz-Kappes’e e-posta göndererek “çok az içgörü sahibi olmaya devam ettiğini ve tedaviye dirençli olduğunu” söyledi.

    IMT ekipleri genellikle müşterilerin hastaneye yatmaktan kaçınmasına yardımcı olmaya çalışır, ancak bazen hastaneleri onları daha uzun süre tutmaları için zorlarlar. “Hastane ‘Hayır, beş gündür buradalar. İlaçlarını alıyorlar. Onlar bir tehlike değil’” dedi Bayan Callaghan. “Biz de ‘Çıktıkları an ilaçlarını çöpe atacaklar’ diyoruz.”

    Bayan Schultz-Kappes, sürekli ilerleme ve gerileme döngüsünün bunaltıcı olabileceğini söyledi. “Ama şunu akılda tutmak gerekiyor: Bu müşteriler çok şey yaşadılar ve kimseleri yok ve hatta çok az ilerleme görüyorlar, örneğin krizdeyken birinin elini uzatması veya telefona cevap vermesi gibi —— “

    Ekibin psikiyatri hemşiresi uygulayıcısı Grace Coviello cümlesini şöyle tamamladı: “Küçük bebeklerin kazandığını saymak gibi.”

    Zamanla, bazen kazançlar toplanır.

    Brandon Jackson, ekipteki bir hemşire olan Tatiana Baker’dan aylık antipsikotik enjeksiyonu için ofise geldi.

    Bay Jackson hastaneye kaldırıldıktan sonra ilaçlarını kullanmaya devam etti.

    Aralık ayı sonlarında bir ofis ziyaretinde “Şu anda harika bir zaman,” dedi. Lise denklik diplomasını almayı, ardından bir iş bulmayı umuyordu. Şubat ayında, 32 yaşındaki Bay Jackson, Toplum Yaşamı Enstitüsü tarafından yönetilen ortak bir destekleyici konut dairesine taşındı. Yeni hayatı başlamıştı.

    Şehrin bir IMT ekibine atadığı çoğu müşteri için, müdahale onlarca yıllık sıkıntıdan sonra gelir.

    M Chicago’da büyüdü; annesi okul otobüsü kullanıyordu ve babası çatı ustasıydı. M’nin göbek adı Marie olarak tanımlanmak isteyen kız kardeşi, M’nin bipolar bozukluğu olduğunu ve M’nin annesini taciz ettiğini söyledi.

    Bir IMT hemşiresi olan Greernicole Fortune, erkek arkadaşıyla bir metro girişinin önünde kamp kurarken M’ye bir palto giydirdi.

    M’nin 14 ve 15 yaşlarında çok küçük iki çocuğu oldu. Kısa bir süre kuaförde çalıştı. Uyuşturucuya bulaştı. 20’li yaşlarına geldiğinde ailesi bir şeylerin yolunda gitmediğini gördü.

    Ablası toplantılarda “çok mutlu olur” dedi. “Sonra birdenbire ‘Artık buna dayanamıyorum’ derdi ve öylece kalkıp giderdi ve ertesi güne kadar geri dönmezdi. Ve ne olduğunu hatırlamayacaktı. Hastaneye ilk yatışında bir teşhis aldı: şizoaffektif bozukluk, bipolar tip.

    Kız kardeşinin söylediğine göre o zamandan beri hayatı, ilaçlı görece berraklık dönemleri, hastanede kalışlar, fuhuş ve diğer küçük suçlar nedeniyle hapis cezaları ve bir sisin içinde kaybolan uzun mesafelerle noktalandı. Bir keresinde lüks bir hayat yaşamak için Miami’ye gitti. Marie, “Bazen kendini bir ünlü gibi hissediyor,” dedi.

    2020’de Wisconsin’de Marie ile yaşarken M, alışverişe gitmek için para istedi. Kız kardeşi ondan bir sonraki haber aldığında, M New York’taydı. Bir süre Staten Island’daki sığınma evlerinde kaldı, ancak başka bir sığınak sakininin üzerine tükürdükten sonra kısa bir süre hastaneye kaldırıldı. Sonraki iki yıl boyunca M, tren ve metro istasyonları dışında nadiren kapalı alanlarda uyudu.

    Kış geldiğinde M, Queens’teki bir metro istasyonuna taşındı.

    Son aylarda, Bay Payton, onu destekleyici konutu denemeye teşvik ediyor ve müstakbel bir ev sahibiyle bir telefon görüşmesi ayarlıyordu. Görüşme pek iyi gitmedi. M, dairenin geçici olduğunu ve ilaç tedavisine devam etmesi ve bir vaka yöneticisi ile görüşmesi gerektiğini öğrendi.

    Röportajdan önce Bay Payton, M’nin aklı başında olduğunu söyledi. Bir kez başladıktan sonra, Florida’daki ay ışınları hakkında çılgınca konuşmaya başladı.

    “Onun hayır demesi ve insanlarla uğraşmak istememesi psikoza girmektir” dedi.

    İlaç tedavisi görseydi M’ye bir daire tutmak daha kolay olurdu ve bir ekip, bir yargıçtan Kendra Yasası uyarınca ilaçlar da dahil olmak üzere ayakta tedaviyi zorunlu kılmasını isteyebilir.

    Ancak IMT ekipleri, müşterilerini zorlamak istememe eğilimindedir.

    “Onun bir sığınakta olmasını tercih eder miydim?” Bayan Callaghan, bu yılın başlarında söyledi. “Evet. Ama aktif olarak yaşamayı seçtiği hayat bu.”

    M sık sık zengin bir hayat yaşamaktan bahseder. Ablası, “Bazen kendini bir ünlü gibi hissediyor,” dedi.

    Kasım ayında polis M’yi yoldan geçenlere bağırarak tehditler savururken buldu. Brooklyn’de üç hafta hastanede kaldı.

    Bu süre zarfında Belediye Başkanı Adams, ağır akıl hastalığı olan evsizleri sokaklardan uzaklaştırma politikasını açıkladı ve karışık eleştiriler aldı. Bayan Callaghan, M’nin taburcu edilmesinden önce kendisine bir ay süren antipsikotik iğne yapıldığını söyledi. Bayan Daley, Noel’den hemen önce Queens’teki Court Square metro istasyonunun hemen içindeki bir yürüyen merdivenin dibinde onu ziyaret ettiğinde, hâlâ büyük ölçüde tutarlı ve çok daha sakindi.

    Bayan Daley, M’nin engellilik geliri başvurusunu yapmak için oradaydı. 30 sayfa uzunluğundaydı. İstihdam bölümü için M, kuafördeki işinden bahsetti.

    “Yaptığın bazı saç modelleri neler?” Bayan Daley sordu.

    “Korkular, dikişler ve kısa saç kesimleri,” dedi M.

    “Bu işte makine, araç, gereç kullandınız mı?”

    “Bukle maşası kullandım.”

    Bayan Daley gittikten sonra M, Bay Payton’ı aradı.

    Bir sesli mesaj mesajında ​​”Chris, konutun yürürlüğe girip girmeyeceğini öğrenmek için aradım, böylece ne zaman taşınacağımı öğrenebilirim,” dedi.

    Bayan Daley, M’nin engellilik yardımı başvurusunu doldurmasına yardım etti.

    Şubat ayı başlarında, kalıcı destekleyici konutlara hızlı bir yol sunan enstitü tarafından yönetilen Coney Island’daki geçici bir evde bir yer açıldı.

    M, bir uyarıyla bunu kabul edebilirdi: M’nin erkek arkadaşı Stanley, evli veya kayıtlı ev partneri değillerse onunla yaşayamazdı.

    M denemeyi kabul etti. Bayan Daley onu almaya bir metro istasyonuna gitti.

    “Stanley’e söyledin mi?” Bayan Daley sordu.

    “Stanley, Sonia ile gidiyorum,” dedi M.

    Stanley ve M soran gözlerle birbirlerine baktılar.

    “Kalacağım,” dedi M, Bayan Daley’e.

    “Nerede kalınır?”

    “Burada. Onunla.”

    Bayan Daley onları terk etti. “Akran uzmanı olmak için eğitim alırken, bir kişinin sahip olması gereken üç ihtiyaç olduğunu söylediler – bir ev, aşk ve bir iş,” dedi. Ve bulduğu şey de buydu: Aşkı buldu. Ve onları ayırmak yürek parçalayıcı.”

    Üç dondurucu gün sonra M aradı: Yatak hâlâ müsait miydi? Oldu.

    M, Bayan Daley ile Coney Island’a vardığında, gergin ama kararlı görünen, “Bir şeye sahip olmak istediğim için fikrimi değiştirdim,” dedi. “Okula geri dönmek istiyorum. Hayatımla ilgili bir şeyler yapmak istiyorum.”

    M, Coney Island’daki bir grup evine vardığında yeni bir kıyafet seçmeli.

    Bay Payton yanlarında değildi. Bir IMT ekibini yönettiğini “işini sevdiğini” söylemesine rağmen, daha fazla para kazanmak için başka bir sosyal hizmet kurumunda çalışmak üzere birkaç hafta önce istifa etmişti.

    Coney Island’daki ev sakin bir sokaktaydı. İçi yeni tadilattan geçmiş, lekesiz. Ev sahipleri M’yi sıcak bir şekilde karşıladı.

    Evin akşam koordinatörü Tessie Brennan, M duş alırken “Gülümseyerek geldi, bu iyi,” dedi. Akşam yemeğinin kokusu evi doldurdu.

    M’ye odasını gösterdiler – çift kişilik, ama M ilk taşınan kadındı, bu yüzden Bayan Brennan ona bir yatak seçmesini söyledi.

    “Bu yatak,” dedi M üzerine oturarak. Şenlikli bir portakal yayılımı vardı.

    Grup evinde M’nin yatağı.

    M’nin bir sürü sorusu vardı. Ne zaman kalıcı konut alacaktı? Balkonlu bir dairesi olur muydu?

    Bayan Daley, Stanley için bir telefon bulmaya ve onu hizmetlere bağlamaya çalışacağını söyledi. M teşekkür etti.

    Bayan Daley eve giderken, “Bugün başardıklarımla işimden tatmin olmuş hissediyorum,” dedi.

    Ertesi gün M, oturumu kapattı ve geri dönmedi. Program yatağını başkasına verdi.

    M, birkaç haftalığına Queens’te kamp yapmaya geri döndü. Mart ayının soğuk bir Pazartesi günü, Bayan Daley ona Penn İstasyonu’na kadar eşlik etti. Bu sefer Wisconsin’deki kız kardeşi ona eve dönüş bileti almıştı. M, trene binerken Bayan Daley’e bir veda öpücüğü gönderdi.

  • New York’un Dev Çöp Torbası Yığınları Neden Nesli Tükenmekte Olan Bir Tür Olabilir?

    Kaldırımların uzun süredir yoldan geçenleri karşıdan gelen fare trafiğine yol vermeye zorlayan kötü kokulu çöp torbalarıyla dolup taştığı New York şehri, sorunu çözmek için pek de yeni olmayan bir fikir denemek üzere.

    Çöp konteynırı olarak bilinen kavram yeterince basit görünüyor: Çöpleri sokaklardan alıp konteynırlara atın. Strateji, Barselona ve Singapur gibi Avrupa ve Asya’daki şehirlerde başarıyla kullanıldı.

    Ama New York’ta hiçbir şey bu kadar basit değil.

    Çarşamba günü yayınlanan merakla beklenen yeni bir raporda, şehir temizlik yetkilileri, şehrin yerleşim caddelerinin yüzde 89’unda çöplerin konteynerlere taşınmasının mümkün olacağını tahmin ediyor. Ancak bunu yapmak için 150.000 park yerinin ve bazı bloklardaki park yerlerinin yüzde 25’e kadar kaldırılması gerekecek.

    Rapor, şehir çapında çöp konteynırı taşıma işleminin maliyetine değinmiyor, ancak önümüzdeki on yıl içinde kolayca yüz milyonlarca dolara mal olabilir. Şehir yetkilileri, yeni özel çöp kamyonları ve sabit konteynerler satın alırken, aynı zamanda şehrin geniş alanlarındaki çöp toplama sıklığını da artırmalıdır.

    Yeni yaklaşım, New York’ta çöp toplamada devrim yaratabilir. Görevdeki ikinci yılında bir Demokrat olan Belediye Başkanı Eric Adams, çöplere saldırmanın önceliklerinden biri olduğunu söyledi ve bunu, pandeminin kesintiye uğramasından sonra şehirdeki yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik daha geniş çabaların bir parçası olarak çerçeveledi. Fareleri öldürmek için “öldürme içgüdüsü” olan yeni bir fare çarı tuttu.

    Ancak çöp konteynırlarını benimsemek, açık havada yemek yemek veya şehrin popüler bisiklet paylaşım programı için alınandan daha fazla park yerinden fedakarlık etmek de dahil olmak üzere, her ikisi de ceplerde öfke uyandıran takaslar gerektirecektir.

    Şehrin sıhhi tesisat komiseri Jessica Tisch yaptığı açıklamada, sıhhi tesisat yetkililerinin çöpleri kaldırıma yerleştirmek için yeni saatler belirlemek de dahil olmak üzere çöpleri daha hızlı kaldırmak için çok çalıştıklarını ve bir sonraki kritik adımın çöp konteynırlarına yerleştirilmesi olduğunu söyledi.

    “Belediye Başkanı Adams, kaldırımlarımızı siyah çantalardan ve farelerden kurtaran, diğer küresel şehirlerin sahip olduğu gibi kalıcı bir çözüm istiyor” dedi. “Bu rapordaki sokak düzeyindeki ayrıntılı analiz, ilk kez, konteyner taşımacılığının – bireysel çöp kutuları ve ortak konteynerler şeklinde – aslında beş ilçenin büyük çoğunluğunda uygulanabilir olduğunu gösteriyor.”

    Konteynerler sokağa yerleştirilecek ve şehrin 150.000 kadar park yerini ortadan kaldırması gerekecek. Kredi… NYC Sanitasyon Departmanı

    Yeni çöp programı, bloğa bağlı olarak şehir genelinde farklı görünecek. Doğu Queens’teki tek ailelik bir evde, sakinlerin çöp, geri dönüşüm ve kompost için ayrı çöp kutuları kullanmaları gerekebilir. Kuzey Manhattan’daki altı katlı apartmanların sıralandığı bir blokta, cadde, park yerlerine yerleştirilmiş bir düzine büyük yer üstü konteyneri alabilir – sanatçı çizimleri, bir çöp tenekesi ile dev bir çamaşır kutusu arasında bir geçiş olduğunu gösteriyor.

    Bu sonbahara kadar şehir, West Harlem’de, Community Board 9’da, 10 adede kadar konut bloğundaki park yerlerine ve bir düzineden fazla okula büyük çöp konteynırları kuracak olan yeni ve büyük bir pilot program başlatacak. Konut bloklarında çöp toplama haftada üçten altıya çıkacak.

    Şehir yetkilileri, Bay Adams’ın şehir ajansları genelinde harcamaları kıstığı bir dönemde, en son idari bütçe teklifine pilot program için 5,6 milyon dolardan fazlasını dahil etti – bu fikre olan bağlılığının bir işareti, şehir yetkilileri dedi.

    West Harlem’i temsil eden Belediye Meclisi üyesi Shaun Abreu yaptığı açıklamada, mahallenin pilot programın bir parçası olmasından heyecan duyduğunu ve bunun “gerçek bir fark yaratacağını ve şehre ileriye dönük yol hakkında çok şey öğreteceğini” söyledi. ”

    Şehrin 95 sayfalık yeni raporu, 15 yıldır bu fikri deneyen dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde çöp konteynırlamasını inceledi ve programın her mahalledeki fizibilitesini analiz etti. Amerika Birleşik Devletleri’nde, San Francisco ve Chicago, çöp torbalarını sokaklardan, çoğunlukla bireysel çöp kutularını ve New York City’de olmayan Chicago’nun ünlü ara sokaklarını kullanarak kaldırıyor.

    Belediye Başkanı Eric Adams, şehrin büyüyen çöp sorunuyla mücadeleyi yönetiminin önceliği haline getirdi. Kredi… The New York Times için Benjamin Norman

    Konu çöp olduğunda New York City biraz küresel bir dışlanmış durumda. Manhattan’daki çöp günlerinde, kokuşmuş çöp torbalarının kuleleri sokakları sıralar, kaldırımlara yiyecek ve sıvılar sızar. Sanitasyon işçileri, Sisifos’un her gün 24 milyon pound çöpü taşıma ve geri dönüştürme görevini yerine getiriyor.

    Diğer şehirler çöplerini başarıyla dizginlediler. Amsterdam, yer altı deposu ve elektrikli tekneler kullanıyor. Singapur ve diğer şehirler pnömatik basınçlı oluk sistemi kullanır. Şehir yetkilileri, Barselona, ​​Buenos Aires ve Paris’in, New York’ta neyin mümkün olduğunun en yararlı örneklerini sağlayan, paylaşılan ve bireysel çöp konteynerlerine güvendiğini söyledi.

    Rapor, Sanitasyon Departmanı çalışanları tarafından yazıldı ve başlangıçta 4 milyon dolara mal olduğu bildirilen danışmanlık firması McKinsey & Company tarafından yapılan bir araştırmaya dayanılarak bilgi verildi. Şehir yetkilileri, nihayetinde şehrin McKinsey & Company’ye çalışma için 1,6 milyon dolar ödediğini söyledi.

    Bayan Tisch, bir röportajda, toplam maliyet için bir tahminde bulunmak için çok erken olduğunu söyledi. Ancak maliyetin “ucuz olmadığını” kabul etti.

    “Bu, bu şehrin önümüzdeki on yıl içinde üstlenebileceği en büyük, karmaşık altyapı programlarından biri çünkü New York Şehri’ndeki her ilçeyi, her mahalleyi, her bloğu ve açıkçası her sakini etkiliyor” dedi.

    Otopark, New York City siyasetinin üçüncü raylarından biridir ve plan, bazı topluluklarda geri tepme ile karşı karşıya kalabilir. Şehrin yaklaşık 3 milyon ücretsiz sokak park yeri var. Çöp konteynırlarının taşınması, şehir genelinde konutların bulunduğu sokaklardaki mevcut park yerlerinin yüzde 10’a kadarını ortadan kaldırırken, açık havada yemek yemek için kaldırılan park yerlerinin yüzde 1’inden daha azı bu duruma kıyasla. Şirkete göre, şehrin bisiklet paylaşım programı Citi Bike, bisiklet rampaları için hizmet alanındaki kaldırım alanının yaklaşık yüzde yarısını aldı.

    Aşağı Manhattan gibi yerlerdeki şehrin en yoğun yerleşim caddelerinin yüzde 11’inde, bu bölgelerde üretilen çöpler için yeterli sokak alanı olmadığı için şehir konteyner yerleştirmenin mümkün olmadığını gördü.

    Geçen yıl, Bay Adams, Times Meydanı’ndaki bir blok da dahil olmak üzere şehrin dört bir yanındaki 40 noktaya ortak çöp konteynırları yerleştiren “Clean Bordürler” adlı daha küçük bir pilot programı duyurdu. Rapora göre, pilot uygulama şehir için doğru model değildi çünkü çöp torbalarının sanitasyon çalışanları tarafından elle toplanmasını gerektiriyordu.

    Rapora göre, şehir çapında bir model için temizlik görevlileri, Kuzey Amerika’da yaygın olarak bulunmayan ancak Avrupa’da kullanılan “otomatik yandan yüklemeli” modeller olarak bilinen otomatikleştirilmiş kamyonları kullanmak istiyor. Şehir yetkilileri Avrupa modeline dayalı yeni bir kamyon geliştirecekler, ancak bu birkaç yıl alabilir. Harlem pilotu, iyileştirilmiş sıhhi temizlik kamyonları kullanacak.

    Ofis binaları ve restoranlardan çıkan ticari çöpler, evlerden ayrı olarak işlenir ve çoğu, bir eleştiri dalgası alan ve elden geçirilmekte olan bir sektör olan özel taşıma şirketleri tarafından alınır. Konteyner taşımanın bir parçası olarak, şehir yetkilileri eninde sonunda işletmelerin çöplerini kapalı konteynırlara koymasını zorunlu kılmak istiyor.

    Bay Adams geçen ay fare çarını işe aldığını açıkladığında, New Yorklulara yeni bir reklam kampanyasının parçası olan köpek dışkısını toplama konusunda ders verdi ve daha fazla değişikliğin gelmekte olduğu konusunda uyardı. Belediye başkanı, yeni çöp kamyonları ve konteynırları için doğru tasarımı bulmanın ayrıntılarına daldığını söyledi.

    “Bu şehri Amerika’nın en temiz şehri yapmak için bir süreç var – bunu yapacağız” dedi.

  • 5 Milyon New Yorklu Daha İyi Sağlık Hizmeti Aldı

    Günaydın. Gerçekten kanal tedavisi isteyen insanlar var. Artık onları alabilecekleri anlamına gelen eyalet kurallarındaki bir değişikliğe bakacağız.

    Kredi… The New York Times için Ian Thomas Jansen-Lonnquist

    Beş milyon New Yorklu daha fazla diş sigortası alıyor – artık geçmişte reddedilen ve karşılayabileceklerinden daha pahalı olan bazı implantlar, yedek takma dişler ve kök kanalları için uygun olan Medicaid alıcıları.

    Değişiklik, eyaletin New York’ta Medicaid’i denetleyen eyaletin Sağlık Bakanlığı’nı tıbbi olarak gerekli tedavileri reddetmekle suçlayan 2018’de açılan bir toplu davada uzlaşmayı kabul etmesi nedeniyle ortaya çıkıyor. Dava, diş sağlığının sadece iyi bir fiziksel sağlık ve psikolojik refah için gerekli olmadığını savundu. İş aramada bile rol oynar.

    Meslektaşım Andy Newman, değişimin sıradan olduğu kadar dönüştürücü de olma potansiyeline sahip olduğunu yazdı. Ondan neden – ve uzlaşmaya neyin dahil olduğu hakkında konuşmasını istedim.

    Bu neden dönüştürücü?

    Diş sorunları, çevredeki en yaygın sağlık rahatsızlıklarından bazılarıdır ve nadiren ölümcül olsalar da, sosyal olarak sakatlayıcı olabilirler – dişlerinizin çoğu eksikken bir iş veya romantik bir partner bulmaya çalıştığınızı hayal edin – ve genellikle dişlerinizi etkiler. genel sağlık. Yine de New York’ta beş milyondan fazla düşük gelirli yetişkine sağlık hizmeti sağlayan Medicaid, pek çok temel diş prosedürünü kapsamıyordu.

    Medicaid’in tek “düzeltme”si istemek çoğu durumda kapak ekstraksiyonlardı. Bu nedenle, iyi bir özel diş sigortası olan birinin hasarlı bir dişi kurtarmak için kanal tedavisi veya kaplama yaptırdığı birçok durumda, Medicaid kullanan biri sonunda dişi çektirir.

    Bu anlaşma altında bu değişir.

    New York’un Medicaid dişçilik programı zaten cömert değil miydi? New York Eyaleti, Medicaid kullanan düşük gelirli insanlara diş tedavisini neden reddetmişti?

    Medicaid kapsamı her eyalet tarafından belirlenir ve diş hekimliği kapsamı hiç (Alabama’daki yetişkinler için) ile diğer eyaletlerde oldukça kapsamlı arasında değişir. Sağlık hizmetleri tüketici savunuculuğu grubu Community Catalyst’in politika direktörü Colin Reusch, bana New York’un halihazırda ülkedeki en cömert dental Medicaid planlarından birine sahip olduğunu söyledi.

    Yine de boşluklar vardı. Medicaid, diş hekimliğini isteğe bağlı bir kategori olarak kabul eder, ancak federal yasaya göre, eğer bir eyalet isteğe bağlı bir kategoride herhangi bir sigorta sağlıyorsa, o kategorideki tüm tıbbi açıdan gerekli prosedürler için teminat sağlamak zorundadır.

    Bu anlaşmaya yol açan davayı açan Adli Yardım Derneği, New York’un rutin olarak tıbbi açıdan gerekli dişçilik işlerini kapsamadığını iddia etti. New York, Medicaid dişhekimliği kapsamını, diğer eyaletlerin yaptığı aynı nedenle sınırladı: paradan tasarruf etmek.

    Legal Aid Society’den bir avukat, size New York kurallarının “onları kurtarmaktan çok dişinizi çekmek için yapılandırıldığını” söyledi. Eğer öyleyse, bir dişi çekmek diğerlerini tehlikeye atmaz mı?

    New York’taki eski Medicaid kurallarına göre, üst ve alt arka dişlerinizin dört eşleşmesi olduğu sürece, bu yeterli kabul ediliyordu. Böylece, Medicaid kalanları kurtarmak için prosedürleri tamamlamaya başlamadan önce (dört bilgelik dişinize ek olarak) sekize kadar arka dişinizi kaybedebilirsiniz.

    Bu yaklaşımla ilgili bir sorun, bir dişin komşusu çıkarıldığında dişin hareket etmeye ve sürüklenmeye başlayabilmesi ve ardından sorunların çoğalmasıdır.

    Bu, bazı insanlar için ırksal eşitsizlikleri kapatmaya başlayacak mı?

    Sağlık hizmetlerine erişimdeki ırksal eşitsizlikler, bazı etnik gruplar, özellikle Siyahiler için sağlık sonuçlarındaki farklılığın ve daha kısa yaşam beklentisinin ana itici güçlerinden biridir. Diş bakımı bu açıdan diğer sağlık bakım kategorilerinden farklı değildir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, Siyah ve kahverengi yetişkinlerin, beyaz yetişkinlere göre neredeyse iki kat daha fazla tedavi edilmemiş diş hastalığından muzdarip olduğunu buldu.

    Etnik azınlıklardan insanların fakir olma olasılığı daha yüksektir ve fakir insanların hayatları boyunca yetersiz diş bakımı alma olasılığı daha yüksektir, bu nedenle hayatlarının ilerleyen dönemlerinde New York’un kapsamadığı türden sorunları geliştirme olasılıkları daha yüksektir. geçmiş ama bundan sonra olacak. Bu değişiklikler açığı kapatmaya yardımcı olabilir.

    Değişiklikleri kişisel terimlerle ifade edin. Geçmişte Medicaid’in ödemeyi reddettiği diş sorunları olan biri için bunlar ne anlama gelecek?

    Toplu davadaki bir davacı, yıllarca korkunç bir diş durumuyla yaşadı. Adı Matt Adinolfi’dir. O, şimdi emekli olan ve taşrada yaşayan eski bir New York City taksicisi. 2010 civarında, ağzına yayılan bir enfeksiyon geliştirdi.

    Bana kanal tedavisinin muhtemelen dişlerini kurtaracağını söyledi, “ama benim o kadar param yoktu.” Doktorlar ona enfeksiyonun organlarına yayılma tehlikesi olduğunu söylediler. “O noktada ya dişlerini çek ya da öl” dedi. Bu yüzden, kendi başlarına size pek bir faydası olmayan üç alt ön diş dışında tüm dişlerini çektirdi.

    Sonra bir şey diğerine yol açtı. Medicaid aracılığıyla takma dişleri oldu, ama asla tam olarak uymuyorlar. Onlarla yerse yerlerinden düşerlerdi. Sonunda altta kalan dişlerine yapıştırılmış bir takma diş buldu, ancak ağzının üst kısmı için protezi yerinde tutmak için implantlara ihtiyacı vardı ve Medicaid bunları kapatmadı. Bu yüzden üst takma dişini yemek için çıkarıyordu, bu da üst diş etlerinin alt protezine çarpması anlamına geliyordu ve diş eti problemleri geliştiriyordu.

    Ve sonra sosyal yönü var. Tüm acı ve rahatsızlık bir yana, romantik bir ilişkiye girmeyi imkansız buluyordu çünkü birini öpmeden önce sarkık takma dişini çıkarması gerekecekti ve “o zaman yüzümün ne kadar içine çekildiğini fark edebilirsiniz.” Utancı kaldıramadığı için 10 yıl kız arkadaşı olmadan gitti.

    Adinolfi’nin hikayesi beni gerçekten etkiledi. Tamamı özel sigorta kapsamında olan birçok kanal tedavisi yaptırdım. Şimdi Medicaid, Adinolfi’nin implantlarını kapsayacak.


    Hava durumu

    Aynısından daha fazlası için hazırlanın. Hava rüzgarlı, sağanak yağışlı ve belki gök gürültüsü ve dolu olacak. Sıcaklık orta ila yüksek 50’ler arasında olacak. Bu gece, çok bulutlu gökyüzü altında, sıcaklıklar Mayıs başı için ortalamanın altında kalacak – yalnızca 40’lı yılların ortalarında.

    ALTERNATİF TARAFTA OTOPARK

    18 Mayıs’a kadar yürürlüktedir (Yükseliş Töreni).


    En son New York haberleri

    Kredi… Paul Martinka
    • kavgada ölüm: 30 yaşında bir adam, metroda çıkan kavgada başka bir adam tarafından boğazına sıkıştırılarak öldü.

    • Kira sabitlenen daireler için kira artışı : Kira Yönergeleri Kurulu, kirayı sabitleyen kiracılar için bir yıllık kiralamalarda yüzde 2 ila 5 ve iki yıllık kiralamalarda yüzde 4 ila 7 arasındaki artışlara ön onay verdi. Son oylama Haziran’da yapılacak.

    • Devlet bütçesi geçti:New York Eyaleti milletvekilleri, Vali Kathy Hochul ile geçişini bir aydan fazla geciktiren uzun süren müzakereleri tamamladıktan sonra, Salı gecesi New Yorkluların günlük yaşamına dokunacak 229 milyar dolarlık bir devlet bütçesini onayladılar.

    • göçmen krizi: Belediye Başkanı Eric Adams, 59.000’den fazla sığınmacının gelişinin şehri “yıktığını”, ancak akın başlamadan önce mali sorunların baş gösterdiğini söyledi.

    • Kızılderili mezar alanlarını korumak : New York’taki Kızılderili kabileleri, özel arazide bulunan eski mezarların daha fazla korunması için bastırdı. Şimdi Meclis bunları yasalaştırdı.

    • Trump davası : Manhattan savcıları, bir yargıçtan Donald Trump’ın belirli kanıtları alenen veya sosyal medyada tartışmasını yasaklamasını istemişti. Eski başkanın avukatları geri adım attı.

    • yazarların grevi: Amerika Yazarlar Birliği’nin Doğu ve Batı şubelerinin grevde olmasıyla, gece geç saatlerde yapılan gösteriler tekrarlarını göstermeye başlayacak.

    Sanat ve Kültür

    • Bir lokantanın Siyah kültürünü kutlaması : Harlem’de bir lokanta olan Harlem Shake, Apollo Theatre ve Marcus Garvey Park’tan sadece birkaç blok uzaklıktadır. Genişlemeye devam ettikçe, eğlenceli retro hisler daha derin bir restoran geçmişine bağlanıyor.

    • Met’teki ilham perileri : Bir ilham perisinin rolü nedir? Met Gala kokteyl partisinde Nicole Kidman, Kate Moss, Naomi Campbell ve diğerleri, Karl Lagerfeld için bir olmanın ne anlama geldiğini tartıştılar.


    BÜYÜKŞEHİR günlüğü

    ‘Güzel bir gün’

    Sevgili günlük:

    2019’da ılık bir bahar akşamıydı. Erkek arkadaşım ve ben akşam yemeğinden sonra başka bir çiftle Brooklyn Bridge Park’ta yürüyorduk.

    Bir virajı dönerken, küçük bir piknikçi grubundan Bill Withers’ın “Lovely Day” şarkısını duydum. Şarkıyı ne zaman duysam, beni durduruyor ve o akşamki gibi duygulanıyorum.

    Piknik grubundan bir adam yanımıza geldi ve iyi olup olmadığımı sordu.

    Ona “Lovely Day”in kocam hastayken “tema şarkısı” olduğunu ve cenazesinde çaldığımızı söyledim.

    Adam elimi tuttu, beni partisinin geri kalanıyla tanıştırdı ve arkadaşlarına şarkıyla geçmişimi anlattı.

    Aniden hepimiz dans etmeye, sarılmaya ve şarkı söylemeye başladık.

    — Jan Testori-Markman

    Agnes Lee’nin çizdiği. Başvuruları buraya gönderin Ve Büyükşehir Günlüğü’nün devamını buradan okuyun .


    Burada bir araya gelebildiğimize sevindim. Yarın görüşürüz. — JB

    PS İşte bugünün Kısa Bulmaca Ve Heceleme yarışması . Tüm bulmacalarımızı burada bulabilirsiniz. .

    Melissa Guerrero ve Ed Shanahan, New York Today’e katkıda bulundu. Ekibe [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.

    .

  • PEPE ve MKR Boşaltan Balinalar Bakın Ne Alıyor!

    Balina izleme botlarının radarına takılan bir dizi süreçte, yüklü PEPE ve MKR transferleri dikkat çekti. Son ralliden son kar almaya başlayan balinalar, öbür trend coin’lerin peşinde düşüyor.

    Bu balina büyük ölçüde PEPE sattı: 5 günde 1.07 milyon kar

    Ember’in datalarına nazaran, bir balina adresi 28 Nisan’da 156 ETH karşılığında 1.078 trilyon PEPE topladı. Balina bu süreçte 290.000 dolar bedeline Pepe Coin satın aldı. Daha sonra 984 milyar PEPE’yi 1.07 milyon USD’ye çevirdi. Balina şu anda 96.000 dolar kıymetinde 94 milyar PEPE tutmaya devam ediyor.

    Özetle, bu süreçler balinaya 1.07 milyon dolarlık kar sağladı. Dev yatırımcı, yalnızca PEPE üzerinden 5 günde 3 kattan fazla kar elde etti.

    Pepe Coin fiyatı ne durumda?

    Kriptokoin.com olarak Pepe Coin’in 17 Nisan’dan bu yana güçlü bir boğa eğilimi içinde olduğunu aktarmıştık. Büyük merkezi borsaların listesi ve devam eden rallinin akabinde, PEPE artık bir ölçü geri çekiliyor. Bugün, son iki günün rallisi akabinde %20 civarında düşüş gösterdi.

    ParaFi Capital, saatler evvel Coinbase’e 1206 MKR aktardı

    Bir öteki süreçte, Blockchain yatırım şirketi ParaFi Capital, 0xD9B ile başlayan bir aracı cüzdan aracılığıyla Coinbase’e toplam 844.000 dolar pahasında 1.206 MKR transfer etti. Bu esnada, MKR fiyatı gün içi %3 düşüşle 689.16 dolardan süreç görüyor.

    PEPE ve MKR satış tarafında yer alan coin’ler olurken, SHIB ve RPL yüklü satın alımlarla gündemde. Kimi balinalar son vakitlerde bu 2 coin’den yüklüce satın alıyor.

    Dev balina adresi, son iki günde 63.000’den fazla RPL satın aldı

    Spot-On-Chain bilgilerine nazaran ‘rethwhale.eth’ isimli dev bir balina, son iki günde 63.770 Rocket Pool (RPL) satın aldı. Balinanın ortalama satın alma fiyatı 47,63 dolardı ve toplamda 3,04 milyon dolarlık RPL topladı. Daha sonra, bugün yeni bir süreçte, 700 ETH’yi 27.000 RPL karşılığında takas etti.

    Dev yatırımcı, kısa müddette iki yüklü satın alımla en büyük 22. RPL balinası haline geldi. Likit Ethereum staking protokolü, yazım sırasında 50 dolardan süreç görüyor. Yüklü satın alımların ortasında %8’den fazla kıymet kazandı.

    Dev balina bir haftada 500 milyar SHIB satın aldı

    Etherscan.io bilgileri, en büyük 5. Shiba Inu balinasının tek bir süreçte 2.23 milyon dolar kıymetinde 221.72 milyar SHIB satın aldığını gösteriyor. Bu son süreç, balinanın son yedi gün içinde yaptığı dördüncü büyük satın alım oldu.

    Balinanın satın alma çılgınlığı, portföyüne 730.61 milyar SHIB eklediği 25 Nisan’daki birinci süreçle başladı. O vakitten beri, daha değerli alımlar yaptıkça SHIB’e olan iştahı arttı. 27 Nisan’da ikinci sürecini gerçekleştirdi ve 770.036 dolar bedelinde 76.31 milyar SHIB biriktirdi.

    Satın alma çılgınlığını ilerleyen günlerde de sürdürdü. 29 Nisan’da 495.868 dolar kıymetinde ek 49.34 milyar SHIB daha satın aldı. Balina, son yedi gün içinde dört başka süreçle 3.50 milyon kıymetinde 348.11 milyar SHIB biriktirdi. Bakiyesi şu anda 218.19 milyon dolar aşıyor. Balina toplamda 21.62 trilyon SHIB tutuyor.

  • Üstün Mario Bros. Movie, Yılın 1 Milyar Dolar Hasılatı Aşan Birinci Sineması Oldu

    Gösterime gireli şimdi bir ay bile olmayan The Muhteşem Mario Bros. Movie, şimdiden 1 milyar dolar hasılatı geçerek hem değerli bir kilometre taşını aşmış oldu, hem de bu yıl içinde bu barajı aşan birinci sinema olma unvanını kaptı.

    Box Office Mojo bilgilerine nazaran The Muhteşem Mario Bros. Movie, Amerika’da 493 milyon dolar gişe yaparken, dünyanın kalan bölgelerindeki hasılatı da 552 milyon dolara ulaştı. Sinemanın bugün itibariyle toplam hasılatı ise 1.044.952.259 dolar.

    Bu birebir vakitte Illumination’ın da başarısı. Daha evvel de Despicable Me (1,032 milyar dolar) ve Minions (1,157 milyar dolar) ile 1 milyar dolar eşiğini geçmişlerdi.

    • Mario Sineması, Oyun Uyarlamalarının Hasılat Rekorunu Kırmak Üzere

    The Muhteşem Mario Bros. Movie‘de tesisatçı kardeşler Mario ve Luigi’yi Chris Pratt ve Charlie Day seslendiriyor.

  • ABD’de borç limiti çıkmazı

    ABD hükümetinin borçlarını ödemesi gayesiyle ödünç alabileceği para ölçüsünün üst hududu için kullanılan “borç limiti ya da borç tavanı” piyasaların gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

    ABD Temsilciler Meclisi, 27 Nisan 2023 tarihinde ülkede 31,4 trilyon dolarlık borç limitinin artırılmasını ve kamu harcamalarında kesintiler yapılmasını öngören Cumhuriyetçilerin sunduğu yasa tasarısını onaylamıştı.

    Borç limitinin 1,5 trilyon dolar artırılmasını öngören tasarının bir sonraki durağının ABD Senatosu olacağı biliniyor fakat, tasarının Demokratların denetimindeki Senato’dan geçme bahtının olmadığı belirtiliyor.

    Demokratlar ile Cumhuriyetçiler ortasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından telaş ediliyor. Başka taraftan, ABD’de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşmasının her zamankinden daha fazla risk taşıdığı belirtiliyor.

    Borç limitinin gelecek yıla kadar yetecek biçimde artırılmasını öngören tasarı, kamu harcamalarında kesinti yapılmasını öngörüyor. Kelam konusu, tasarıyla, kamu harcamalarındaki artışın 10 yıl boyunca yılda yüzde 1 ile sonlandırılması planlanıyor.

    Fitch: Kısa vadeli borç limiti artışı gelecek açmazları önlemeyecektir

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings,​​​​​​​​​​ mevzu hakkında yaptığı açıklamada, ABD’de borç limiti konusundaki açmazı çözme yolunun belirsizliğini koruduğunu belirterek, kısa vadeli borç limiti artışının gelecek açmazları önlemeyeceğini bildirmişti.

    Açıklamada, borç limitinin yükseltilmesi yahut askıya alınması konusunda mutabakata varılsa bile siyaset ödünleri elde etmek için borç limitinin kullanılmasının gelecekte çatışma konusu olmaya devam edebileceği kaydedilmişti.

    Fitch, buna ek olarak, ABD’nin temerrüde düşmemesi için borç limitinin yükseltilmesinin yahut askıya alınmasının beklendiğinin; borç limitinin vaktinde artırılmaması yahut askıya alınmaması halinde ABD’nin notunun “RD” (Sınırlı Temerrüt) olarak belirleneceğinin altını çizmişti.

    Yellen’dan borç limiti konusunda uyarısı: Tedbirler 1 Haziran’a kadar tükenebilir

    ABD Hazine Bakanı Janet Yellen 2 Mayıs’ta, borç limitine ait ABD Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy’ye yönelik yeni bir mektup kaleme almıştı.

    Yellen yazısında, son federal vergi tahsilatlarının incelenmesinin akabinde Kongre’nin borç limitini artırmaması durumunda, hükümetin tüm yükümlülüklerini Haziran başına kadar ve potansiyel olarak 1 Haziran prestijiyle getiremeyeceklerini belirtmişti.

    Borç limitinin askıya alınması yahut artırılması için son dakikaya kadar beklemenin işletmelere ve Tüketici İnancına önemli ziyanlar verebileceğini belirten Yellen, bu durumun ABD’nin kredi notunu olumsuz etkileyebileceğini kaydetmişti. Yellen ayrıyeten, borç limiti probleminin çözülememesinin ABD’nin global liderliğine ziyan vereceğini ve ulusal güvenlik çıkarlarını savunma kabiliyeti hakkında soru işaretleri doğuracağını vurgulamıştı.

    “Borcumuzun temerrüde düşmesi ekonomik felakete yol açar”

    Yellen, 25 Nisan’da Sacramento Ticaret Odası’nda yaptığı konuşmada, ABD’nin 1789’dan bu yana tüm borçlarını vaktinde ödediğine ve bu durumun devam etmesi gerektiğine dikkati çekmişti. Borcun temerrüde düşmesinin ekonomik bir “felakete” yol açabileceğini söyleyen Yellen “Pek çok kişi işini kaybedebilir. Konut kredisi, araba kredisi ve kredi kartı ödemeleri artar ve Amerikan şirketleri kredi piyasalarının kötüleştiğini görür.” sözlerini kullanmıştı.

    McCarthy: Yasa teklifi birinci olarak kamu harcamalarını kısıtlayacak

    ABD Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy, borç limitinin 1,5 trilyon dolar artırılmasını öngören yasa teklifini sunmasının akabinde 19 Nisan’da mecliste yaptığı konuşmada, sundukları yasa tasarısının borç limitini sorumlu bir formda gelecek yıla kadar yetecek halde artıracağını ve Amerikalı vergi mükelleflerine 4,5 trilyon dolardan fazla tasarruf sağlayacağını belirtmişti.

    McCarthy, yasa teklifiyle birinci olarak kamu harcamalarını kısıtlayacaklarını vurgulayarak, harcama artışını yılda yüzde 1 ile sınırlayacaklarını kaydetmişti. Sınırlanan hükümet harcamalarının enflasyonu düşüreceğini belirten McCarthy, mali disiplini geri getireceğini tabir etmişti.

    1960’tan bu yana borç limiti 78 defa yükseltildi, uzatıldı yahut revize edildi

    ABD’de anayasaya nazaran, borçlanma kararını lakin Kongre alabiliyor. 1776’dan 1917’ye kadar borçlanmaya sebep olacak tüm harcamalar için Kongre’den yasa geçiriliyordu. Fakat, 1917’de Kongre borçlanma için bir tavan belirledi. Böylece, Kongre’den tek tek yasa geçirilmesi zaruriliği kaldırıldı. 1941 yılında ise Kamu Borçlanması Yasası ile borç tavanıyla ilgili düzenlemeler yapıldı. ABD’de Kongre 1960’tan bu yana borç limitini 78 sefer yükseltti, uzattı yahut revize etti.

  • Spot piyasada elektrik fiyatları (03.05.2023)

    Enerji Piyasaları İşletme AŞ datalarına nazaran, spot elektrik piyasasında süreç hacmi bugün düne nazaran yüzde 14 artışla 1 milyar 197 milyon 218 bin 576 lira oldu.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 08.00-11.00 ve 14.00-23.00 saatlerinde 2 bin 600 lira, en düşük 06.00’da 1400 lira olarak tespit edildi.

    Gün öncesi piyasada 1 megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 358 lira 73 kuruş, yüklü ortalama fiyatı ise 2 bin 387 lira 74 kuruş oldu.

    Spot piyasada 1 megavatsaat elektrik bugün en yüksek 2 bin 600 lira, en düşük 1248 liradan süreç gördü.

  • Türk Telekom Basketbol, final öncesi kaza geçirdi!

    Türk Telekom Basketbol, EuroCup’taki Gran Canaria finali öncesi İspanya’da kaza geçirdi.

    Bahisle ilgili TRT Spor’a konuşan genel menajer Başkan Külçebaş, “Koçumuz tekrar kadronun başında olacak, maça çıkacak. Lakin ne yazık ki otobüs sürücüsünün bize kent çeşidi attırması, 10 dakikalık yol, 40 dakika sürdü. Egzersize geç kalıyorduk. O sırada radyonun sesini açmaya başladı, sesi kısmasını rica ettik. Hocamız kalkıp sesi kısmak istediğinde bilerek frene bastı. Hoca başını cama çarparak boynunu incitti. Şu anda boyunlukla egzersiz yaptırdı. Buradan da acil bir halde sedyeyle hastaneye götürülecek. EuroCup ve Gran Canaria’yı suçlamak istemiyoruz lakin burada ne yazık ki arka niyet var. Bunun sorumlusu hesap vermek zorunda. Bunun için çalışıyoruz şu anda. Lakin umarız en başta hocamız sağlıklı olsun.” dedi.

    Taraftarlara da bildiri gönderen Külçebaş, “Bizim için en büyük şey onların duaları, lütfen dualarını ve olumlu güçlerini bize göndersinler. Ankara’daki taraftarımızdan rica ediyorum, Ankara Spor Salonu’na gelip bizi desteklesinler. Biz maça konsantre olacağız. Savaşmak için maç saatinde hazır olacağız.” kelamlarını kullandı.

  • İnegöl’ün İlk “Yerinde Kentsel Dönüşümü” İçin Düğmeye Basıldı

    İnegöl Belediyesi, Turgutalp Mahallesinde 250 bin m2 alanı kapsayan ve toplamda 1787 yapı stoğunu içerisinde barındıran şehrin ilk “Yerinde Kentsel Dönüşüm” projesi için düğmeye bastı. 842 hak sahibine projenin tanıtıldığı lansmanda konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, “Sizler bu projeyi istemediğiniz takdirde biz bu projeyi asla ilerletmeyeceğiz. Çünkü vatandaşa rağmen bir dönüşüm olmaz. Biz dersimize çalıştık, sizler de onay gösterirseniz hızlı şekilde başlatıp inşaat aşamasına getirmek istiyoruz” dedi.

    İnegöl Belediyesi şehrin ilk “Yerinde Kentsel Dönüşüm Projesi” için düğmeye bastı. Turgutalp Mahallesinde; Barbaros Caddesi, Mimar Sinan Caddesi, Mahmut Esat Bey Caddesi ve Kemalettin Sami Paşa Caddesi’nin kesişim noktasında bulunan 250 bin m2’lik alanda yapılması planlanan Kentsel Dönüşüm için projeler hazırlandı. Uzun soluklu bir hazırlık süreci neticesinde bölge bulunan 842 hak sahibi ile ilk buluşma Pazar günü gerçekleştirildi. Hak sahiplerine projeyle ilgili genel bilgilerin verildiği istişare toplantısı İlçe Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirildi. Burada Belediye Başkanı Alper Taban, yapılacak dönüşümü sunum eşliğinde vatandaşlara anlattı.

    ŞEHRİN DÖNÜŞÜM BEKLEYEN BÖLGELERİ TESPİT EDİLDİ

    Kentsel dönüşüm projesinin tanıtım videosunun izlenmesiyle başlayan toplantıda, daha sonra Başkan Alper Taban sunum eşliğinde süreci, projeyi ve hedeflerini anlattı. “Bugün yeni bir değişimin, dönüşümün arifesindeyiz” sözleriyle konuşmasına başlayan Taban, “Bildiğiniz gibi İnegöl’ümüzde özellikle 90’lı yıllarda yapılmış, 80’li yıllarda yapılmış eski yapı stoğumuz var. Bunlarla ilgili bir tarama yaptık. Bu tarama çalışmaları neticesinde şehrimizin değişim ve dönüşüm bekleyen bölgelerini çıkartarak Bakanlığımıza sunduk” şeklinde konuştu.

    ÇOK DAHA SAĞLAM YAPILAR OLUŞTURULACAK

    Deprem gerçeğine de dikkat çeken Başkan Taban, “İnegöl’ümüz, Bursa’mız, Marmara bölgesi deprem kuşağı altında. Tabi bu dönüşümleri biz sadece depremden dolayı yapıyoruz demek istemiyorum. Ancak öncelikli niyetimiz şehrimizin eskiyen yapılarını daha sağlıklı yapılar haline dönüştürmek. 80-90’lı yıllarda yapılan yapılar, o günün imkanları ve o günün yönetmelikleriyle yapıldı. O günün beton kalitesi, demir kalitesi bugüne göre çok farklıydı. Bugün inşallah hem zeminde yapılacak iyileştirmelerle hem de beraberinde malzeme kalitesiyle çok daha sağlam yapılar oluşturulacak” dedi.

    VATANDAŞ İSTEMİYORSA YAPILMAYACAK

    Başkan Alper Taban, hak sahiplerinin en az 3’te 2’sinin projeye onay vermediği takdirde dönüşümü yapmayacaklarını da vurgulayarak şöyle devam etti: “Arkadaşlarımız bu konuyla ilgili günlerce çalışmalar yaptı, üzerinde tartışıldı. Biz sizlerin önüne çıktığımızda bütün detayları hazırlamak ve sizlere en doğru tasarımları, verileri sunmak istedik. En doğru teklifleri yapmak istedik. Bu bölgede daha önce bir deneme yapıldı, ancak gerçekleşmedi. Niçin gerçekleşmedi? Çünkü çoğunluğun rızasını almak zorundayız. Ben size rağmen bir dönüşüm gerçekleştirmek istemiyorum. Burada yaklaşık 842 tane hak sahibi var. Bunun 3’te 2’si evet demesi durumunda biz adımımızı atacağız. Aksi durumda siz istemiyorsanız asla ve kata ben bu dönüşüme girmeyeceğim. Burada yaptığımız çalışmalarda hakkaniyetli, adaletli sunumlar ve teklifler olacak. Bunları muhtarlığımızın yanında hazırladığımız Kentsel Dönüşüm Ofisimizde sizlerle konuşacağız. Burada detaylı teklifleri sunmamız mümkün değil. Ben burada genel çerçeveyi sunacağım.”

    PROJENİN İÇERİĞİNDE NELER OLACAK?

    “4 ana caddemizin arasında kalan bölgemizle beraber, sağlık ocağımızın da bulunduğu adayı kapsayan yaklaşık 250 dönümlük bir hamuru biz yeniden yoğurduk. Yollarıyla, caddeleriyle, sokaklarıyla… Mevcut durumda yol ağlarına baktığımızda birbirini karşılamayan ve karmaşık yollar, yeni projede ise alan gayet güzel şekilde kullanılmış, tüm alan fonksiyonel şekilde değerlendirilmiş. İnegöl’ün yeni bir merkezi olacak burası. Burada toplamda ticaret alanlarıyla, konutlarıyla toplamda 1787 adet bağımsız alan oluşturulacak. Kendi içerisinde meydanların yerleştirildiği, ticaret alanlarının oluşturulduğu bir dönüşüm olacak. Yine 1225 kapalı ve 187 açık olmak üzere toplam 1412 araçlık otoparkın bulunduğu bir çalışma olacak. 7 ayrı etap olarak ele aldığımız bir proje olacak. İçerisinde yine okulumuz, sağlık ocağımız gibi alanların da yer aldığı bir dönüşüm olacak. Hem kendi site ve blok içlerinde yeşil alan olacak hem de geneli kapsayan bölgenin yeşil alanları bulunacak.”

    DETAYLAR KENTSEL DÖNÜŞÜM OFİSİNDE VERİLECEK

    Projenin süreci hakkında da bilgiler veren Başkan Taban “Kentsel Dönüşüm Ofisimizi Turgutalp Muhtarlığımızın hemen yanında hazırladık. Sizleri burada ağırlayacağız. Tekliflerimizi paylaşacağız. Sizlerin rızası olup olmadığı sorulacak. Arkadaşlarımız burada randevu usulüyle çalışacaklar. Bir yığılma olmasını istemiyoruz. Hak sahipleri tek tek aranarak davet edilecekler.” dedi.

    5 YILDA TAMAMLANMASI HEDEFLENİYOR

    “Bu alanı bir defada yıkıp yapmamız mümkün gözükmüyor. Çünkü İnegöl’de bu kadar kiralık daire yok. Biz etap etap gitmek istiyoruz. Her bir etapta 150-200 konut olacak şekilde tamamlamayı planlıyoruz. Önümüzde bir fırsat oluşur İnegöl’de kiralık daire bol olursa yine sizlerin de fikrinizi alarak hızlandırabiliriz. Projeyi etap etap götürdüğümüz takdirde 5 yıl sürebilecek bir proje. Ancak sizler bu projeyi istemediğiniz takdirde biz bu projeyi asla ilerletmeyeceğiz. Çünkü vatandaşa rağmen bir dönüşüm olmaz. Biz gerekçelerimizi aktardık, olması gerekenleri ortaya koyduk. Ve burada Allah’ın izniyle en güzel teklifleri yapacağız. Biz insanlara bedel ödetmek istemiyoruz. Bu dönüşümü böyle gerçekleştirmek istiyoruz. Biz dersimize çalıştık, sizler de onay gösterirseniz biz hızlı şekilde başlatıp inşaat aşamasına getirmek istiyoruz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İmplant üstü protezlerle her yaşta diş konforunu yaşama imkânı var

    İmplant teknolojisinin gelişmesinden önce, imkânlar ne olursa olsun insanların takılıp çıkarılan protezleri kullanmaya mecbur olduğunu belirten uzmanlar, teknolojinin gelişmesiyle farklı protez uygulamalarının yapılabildiğini söylüyor. Üsküdar Diş Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, “Sabit köprü, implant ile yapıldığı takdirde doğal diş gibi çiğneyebilir. İmplant üstü protezlerle ilerleyen yaşlarda da gençlikteki diş kalitesi konforunu yaşama imkânına sahip oluyor.” dedi. Bellaz ayrıca hastaya herhangi bir müdahale edilmeden önce gülüş tasarımı yapıldığını ve hastanın sonucun ne olacağı hakkında bilgi sahibi olabildiğini kaydetti.

    Üsküdar Diş Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz diş protezi uygulamalarının detayları hakkında bilgi verdi. 

    Teşhis doğru yapılırsa sorun düzeltilebilir

    Kaplamalar, çıkarılabilen protezler ve yapılan bütün suni yapıların protez olarak adlandırıldığını aktaran Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, “Diş protezi kullanımında amaç estetik, fonksiyon, konuşma ve dokuların sağlığının korunmasıdır. Bu konuda teşhis doğru yapıldığı takdirde sorun düzeltilebilir. Fakat teşhis yanlış yapıldıysa hatayı düzeltmek mümkün olamayabilir. O nedenle doğru bilgi ve imkânlarla teşhisin doğru konulması çok önemlidir.” diyerek sözlerine başladı.

    Hasta, işlemler başlamadan sonuç hakkında bilgi sahibi olabiliyor

    Hareketli protezler de dahil, yapılacak protezlerde gülüş tasarımının çok önemli olduğunun altını çizen Bellaz, “Doğduğumuzda 7-12 yaş arasında dişlerimiz çıkar, bu dişler 20 yaşından sonra yavaş yavaş aşınmaya başlar ve gitgide boyları kısalır, formu değişir, kasların ve dudakların yapıları değişir, vücut formu değişir. Dolayısıyla protez yapılacak her dişin, özellikle ağızın bütünü ele alınıyorsa, yüz ile uyumlu olması gerekir. Bu da sadece göz kararı ile yapılmaz. Hastanın fotoğrafları alınır, profesyonel programlar üzerinde değerlendirilir ve protezin hastanın yüzü ile uyumlu olması için yapılacaklar gözden geçirilir. Bu sürece ‘gülüş tasarımı’ denir. Hastaya herhangi bir müdahale edilmeden öncesinde gülüş tasarımı yapılır ve hastanın onayı alınır. Böylelikle hasta, işlemler daha başlamadan sonucun ne olacağı hakkında bilgi sahibi olmuş olur.” şeklinde konuştu.

    Gelişen teknoloji doğal görünümünü kolaylaştırıyor

    Porselenin çok eski tarihlerden bu yana kullanılmasına rağmen çok kırılgan olduğunu ve destek yapı gerektirdiğini hatırlatan Bellaz, “Bu yapı siyah renkte bir metal olduğundan dişteki şeffaflığı sağlamak zorlaşır, doğallık elde edilemez. Fakat gelişen teknoloji çeşitli altyapıların gelişimine de katkı sağladı. Artık metal destek yerine metal olmayan malzemeler kullanılmaya başlandı. Bu malzemeler ışık geçirgenliği sağlıyor. Yaprak krom denilen uygulamalar da bunun bir parçası.” açıklamasında bulundu.

    Dört implantla bir sabit köprü yapılabiliyor

    Uzun süreli diş kaybının, çene kemiğinde sorunlara neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, “İmplantı yerleştirebilmek için bir temele ihtiyaç var. Kemik kaybedilmişse, hasta çok uzun yıllar damak protez kullanmışsa veya diş eti problemi yaşamışsa, arka bölgelere implant koymak bazen mümkün olmayabiliyor. Bu gibi durumlarda dört adet implantı özel pozisyonlarda yerleştirip hastaya bir sabit köprü yapılabiliyor. Hatta bu işlem o kadar hızlı yapılıyor ki, sabahtan tedavisine başlanan hasta öğleden sonra geçici dişini takmış olarak evine dönüp, akşam da yemek yiyebilir hale geliyor.” dedi. Bu geçici dişlerin üç ay sonra porselen dişlerle değiştirildiğini söyleyen Bellaz, hastanın hiçbir sıkıntı yaşamadan takıldığı andan itibaren sabit protezini kullanabileceğini belirtti.

    Bazen en iyi seçenek hibrit protez olabiliyor

    Hekimler için en önemli olan şeyin ağızdaki dokuların korunması olduğunu kaydeden Bellaz, “Hastanın geçmişte yaşadığı diş problemleri ve travmatik çekimler gibi nedenlerle dokularda kayıplar olabiliyor. Damaklar erirken üst çene içeri doğru, alt çene dışarı doğru erir. İmplantlar da yapılırken kemiğin olduğu yere yapılır yani implant doğal dişin olduğu yerden daha içeride olmuş olur. Bu gibi durumlarda sabit köprü yapıldığında estetik olarak başarı ihtimali azalır. Bunun yerine hareketli protez daha uygundur. Fakat hasta, haklı olarak hareketli protez istemeyebilir. Bu durumda hibrit protezler kullanılır. İmplantlar arka taraflara sabit köprü şeklinde yerleştirilir, ön tarafta bir çubuk olur ve çubuğun üzerine takılıp çıkarılabilen bir protez kısmı yapılır. Böylece hasta yemek yerken ve günlük hayatında, sabit implant nasılsa öyle fonksiyon gösterir. Ön taraf ise takılıp çıkarılabilen protez olduğundan dudağı destekleyebilecek şekilde yapılabilir. Tek dezavantajı gece yatarken ön tarafların çıkarılma ihtiyacıdır.” şeklinde açıklama yaptı.

    Sabit köprü, doğal diş gibi çiğneyebilir

    “İmplant teknolojisinin gelişmesinden önce, imkânlar, sağlık durumu ve maddi durum ne olursa olsun insanlar takılıp çıkarılan protezleri kullanmaya mecburdu.” diyen Bellaz, sözlerini şöyle tamamladı:

    “İmplanttan sonra sabit köprü imkânı herkes için mümkün hale geldi. Köprü yapabilmek için iki tane destek gerekir. Eğer bu mümkün değilse hareketli protez uygulanır. Fakat günümüzde diş olmayan yere implantlar yerleştirilerek her durumda sabit köprü yapılabiliyor. Sabit köprü, implant ile yapıldığı takdirde doğal diş gibi çiğneyebilir. Ancak hareketli protez doğal dişin dörtte biri kadar çiğneyebilir. İmplant üstü protezlerle kişi, vefat edinceye kadar gençlikteki diş kalitesi konforunu yaşama imkânına sahip oluyor.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 24. Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali Başlıyor

    Her yıl Mayıs ayının ilk haftası düzenlenen Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali bu sene 4 Mayıs Perşembe günü saat 15.00’de düzenlenecek olan açılış ile başlayacak. 24.Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali 4-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    Çiçekçiliğin başkenti olan Bayındır, sadece ilçe üreticilerine değil ülke ekonomisine de büyük katkı sağlıyor. Bayındırlı çiçek üreticileri festival de ilçelerini en güzel şekilde tanıtabilmek için titizlikle çalışmaya devam ediyor. Geride kalan 24 yılda Bayındır, Türkiye’nin önemli çiçek üretim merkezlerinden biri haline gelirken Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali de ülkenin dünyaya açılan pencerelerinden biri oldu. Üreticilerimiz yüzlerce çeşit çiçekle oluşturdukları sergilerinde hem ülkemizin değişik yerlerinden gelen ziyaretçileri mest ediyor hem de ürünlerini pazarlama imkânı buluyor. Bu sene stantlar yaklaşık 2600 m2’lik bir alana kuruldu ve festivale 130 çiçek üreticisi katılıyor.

    Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali için hazırlıklar aylar öncesinden başlıyor ve bu sene çok daha zengin ve kapsamalı bir festival için hazırlanıyordu ancak 6 Şubat’ta tüm Türkiye’yi derinden etkileyen deprem felaketinden dolayı bu sene çiçek festivali boyunca gündüz ve gece etkinliklerimizi iptal edildi. Ancak her sene yapıldığı gibi festivalin Bayındır’ın ve çiçekçiliğin tanıtımına katkı sağlaması, kültürel değerler taşımasına gayret gösterilerek yine çok özel bir festival hazırlandı.

    Bu yıl 24. kez düzenlenecek olan Uluslararası Bayındır Çiçek Festivali’ne herkesi davet eden Bayındır Belediye Başkanı Uğur Demirezen “Festivalimiz ilçemiz için, ülkemiz için çok önemli bir festival. Sektörün öncüsü olan şirin ilçemizde misafirlerimizle birlikte festivalimizi güzel bir şekilde geçireceğiz.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Büyük Merakla Beklenen Polisiye Gerilim ‘Venedik’te Cinayet’ten Yeni Fragman ve Afiş Yayınlandı

    Polisiye edebiyatın ölümsüz ismi Agatha Christie’nin Türkçe’ye ‘Elmayı Yılan Isırdı’ adıyla çevrilen romanından uyarlanan ve başrolünde efsanevi oyuncu Kenneth Branagh’in yer aldığı ‘Venedik’te Cinayet’ filminden yeni fragman ve afiş yayınlandı. Polisiye gerilimi, doğaüstü notalarla buluşturan merakla beklenen sinema filmi, 15 Eylül’de vizyona girecek. 

    Oscar ödüllü oyuncu Kenneth Branagh’in ünlü dedektif Hercule Poirot’ya hayat verdiği ‘Venedik’te Cinayet’ filminin yeni fragmanı ve afişi heyecanı artırdı. Gerilim dolu fragmanıyla dikkatleri üstüne çeken ve 15 Eylül’de sinemaseverlerle buluşacak olan film, ölümsüz yazar Agatha Christie’nin ‘Elmayı Yılan Isırdı’ adlı romanından uyarlandı.  

    İzleyenleri büyük bir yapbozun içine sürükleyecek film, müzikleriyle de şimdiden merak uyandırdı. ‘Joker’ için hazırladığı müzikler ile Oscar, Altın Küre, Grammy ve Bafta kazanan, son olarak ‘Tár’ filminin müziklerini besteleyen İzlandalı besteci Hildur Guđnadóttir’a emanet edilecek. 

    ‘Venedik’te Cinayet’, II. Dünya Savaşı sonrası ürkütücü bir Cadılar Bayramı günü Venedik’te geçen ve ünlü dedektif Hercule Poirot’nun geri dönüşünü konu alan bir gizem olarak dikkat çekiyor. Dünyanın en gözde şehrinde kendi kendine sürgünde yaşayan ve artık emekli olan Poirot, terk edilmiş ve hayaletli bir binada düzenlenen bir seansa isteksizce katılır. Ancak konuklardan birinin öldürülmesi, Poirot’yu gölgeler ve sırlarla dolu karanlık bir dünyaya sürükleyecektir. 

    Filmde Branagh’e, Kyle Allen, Camille Cottin, Jamie Dornan, Tina Fey, Jude Hill, Ali Khan, Emma Laird, Kelly Reilly, Riccardo Scamarcio ve Oscar ödüllü Michelle Yeoh gibi yıldız isimler eşlik ediyor. Branagh’in aynı zamanda yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Venedik’te Cinayet’in senaryosu Michael Green’in imzasını taşıyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 37. Genç Günler “Daima İleri” Diyen Gençler İçin Başlıyor

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın geleneksel olarak düzenlediği 37. Genç Günler, 6-12 Mayıs tarihleri arasında düzenleniyor. İstanbul’un aralıksız düzenlenen tek gençlik ve sanat buluşması olan Genç Günler, söyleşiler, atölyeler ve katılımcı grupların oyunlarıyla, gençleri sanatla buluşturuyor. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi, Müze Gazhane Meydan Sahne, Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi, Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi, Fatih Reşat Nuri Sahnesi, Ümraniye Sahnesi ve Kağıthane Sadabad Sahnesiyle birlikte İBB Şehir Tiyatroları 8 sahnesini gençlere ve onların büyük emeklerle hazırladıkları oyunlarına açıyor.

    Kuruluş Felsefesinin Özü: “İleri… Daima İleri”

    Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. yılına atfen “İleri… Daima İleri” mottosunu benimseyen 37. Genç Günler, Cumhuriyet’imizin dinamizmini ifade eden Mustafa Kemal Atatürk’ün bu cümlesini hatırlatıyor.

    Mustafa Kemal Atatürk; Anadolu’da Milli Mücadele’yi başlatırken, Büyük Taarruz’da ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma hamlesini başlatırken  “İleri… Daima İleri…” diyordu.

    37. Genç Günler, Cumhuriyet’imizin 100. Yılında kuruluş ve kurtuluş felsefesini özetleyen bu cümleyi başlığa çıkarıyor.

    Açılış; Boğaziçi Gençlik Korosu’yla…

    37. Genç Günler’in açılışı, 6 Mayıs Cumartesi günü saat 18.00’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde, Boğaziçi Gençlik Korosu açılış konseriyle başlıyor.

    Genç Günler’e oyunlarıyla katılan gruplar ve gençlerin davetli olduğu açılış konserinde, şef Masis Aram Gözbek yönetiminde 30 kişilik orkestra seçkin bir repertuvarla gençlerin karşısına çıkacak. Açılış programında,

    Boğaziçi Caz Korosu bünyesinde Şef Masis Aram Gözbek tarafından 2014 yılında kurulan, koro müziği bilincinin gelişmesi, çoksesliliğin ortak bir değer haline gelmesi için çalışan Boğaziçi Gençlik Korosu, 15-26 yaş arası gençlerden ve 30 kişiden oluşuyor.

    37. Genç Günler’de İç Yapımlar

    İBB Şehir Tiyatroları her yıl olduğu gibi tiyatronun içinden Genç Günler için özel tasarlanmış gençlik oyunlarına da yer veriyor. Genç Tiyatro başlığıyla duyurulan bu bölümde bu yıl, Makul Şüphe ve İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar oyunları ilk kez seyirciyle buluşacak.

    Makul Şüphe

    Suzie Miller’ın yazdığı, Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirdiği, Emre Narcı’nın yönettiği oyunda Aslı Akın Narcı, Emre Narcı rol alıyor.

    Bir cinayet davasının iki jüri üyesi olan Anna ve Mitchell iki yıl sonra lüks bir otel odasında yeniden bir araya gelir. İkili arasında geçen konuşmalardan sonra gerçeği gördüğümüzü sandığımız her seferinde makul şüphe devreye giriyor. Oyun, gerçek ve doğru olduğuna inandığımız şeylere dayanarak aldığımız anlık kararların yalnızca bizim değil, çevremizdekilerin hayatlarını da geri dönülmez şekilde nasıl dönüştürülebileceğini araştırıyor.

    İnsan ilişkileri söz konusu olduğunda gerçekten doğru olan nedir?

    İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar

    Sevim Burak’ın yazdığı, Berfu Aydoğan’ın yönettiği oyunda Elçin Atamgüç, Şebnem Köstem rol alıyor.

    Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Sevim Burak, kendi tabiriyle “herkesin masal anlattığı, alıştığı şeyleri dinlediği” 1950-1970 yılları arasında öykücülüğüyle ve sanat anlayışıyla Türk Edebiyatına yepyeni bir hareket getirmiştir. “İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar” oyununda Melek ve Nıvart adlı iki kadının Kuzguncuk’ta bir konak sahibi Ziya Bey’in bir türlü gelmeyen ölümünden sonra o konakta yıllar içinde yaşadıkları hikâyeler, geçmiş ve şimdi arasında gidip gelerek düş-oyun-sanrı-gerçeğin iç içe geçtiği bir anlatım dili ile seyirciye sunulmaktadır.

    36 Üniversite Grubu Katılıyor

    Üniversitelerin hibrit eğitime geçmesine rağmen, bu yıl konservatuvar, üniversite tiyatro bölümleri ve tiyatro kulüplerinden toplam 36 tiyatro oyunu Genç Günler’de seyirciyle buluşacak.

    27. Bedia Muvahhid Ödül Töreni

    İBB Şehir Tiyatroları ve Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi’nin 37. Genç Günler kapsamında ortaklaşa düzenlediği 27. Bedia Muvahhid Ödülü Uğurtan Atakan yönetiminde 12 Mayıs 2023 Cuma günü saat 20.30’da Müze Gazhane Sevda Şener Sahnesi’nde gerçekleştirilecek.

    SÖYLEŞİLER

    İBB Şehir Tiyatroları; 37. Genç Günler’de tiyatronun ustalarıyla birlikte gençlerin ilgisini çekecek konular ve konukları buluşturuyor. Tiyatronun seçkin eserlerini seyrettiğimiz koltuklarımızda bu kez ustalarımızı dinleyeceğiz, bilgi ve görgülerinden faydalanacağız.

    Metin Akpınar

    8 Mayıs Pazartesi 19.00- Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

    Sinema ve tiyatro tarihimizin usta komedyenlerinden Metin Akpınar; Şehrin Tiyatrosu’na geliyor. Ustamızın tiyatro yolculuğunu, Türkiye’deki ilk kabare tiyatrosu olan Devekuşu Kabare’yi, toplumsal hafızamızda hala yer alan komedi filmlerini konuşuyoruz.

    Mizah kültürümüzü; en büyük emekçilerinden biri olan Metin Akpınar’dan dinlemek için Şehrin Tiyatrosu’na bekliyoruz.

    Zafer Algöz

    10 Mayıs Çarşamba 18.00– Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

    Devlet Tiyatrosu’nda aldığı eğitimle tiyatro hayatına başlayan Zafer Algöz; Ankara ve Bursa Devlet Tiyatrosu’nda başlayan oyunculuk yolculuğunu, İstanbul Devlet Tiyatrosu’ndaki ustalık sürecini, oynadığı filmleri anlatıyor. Tecrübe kıymetli bir birikimdir, ustamızın birikimlerinden yararlanmak için Şehrin Tiyatrosu’na bekliyoruz.

    Elif Dağdeviren

    11 Mayıs Perşembe 19.00 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

    Yapımcı, gazeteci ve aynı zamanda Türkiye’de ilk internet içerik şirketini kuran Elif Dağdeviren, WEB 03’le beraber geçiş yaptığımız dijital dünyanın metaverse’den yapay zekaya başta eğlence sektörü olmak üzere hayatımızda neleri değiştireceğini anlatacak. Teknolojinin bu yeni alanları hayatımızda hangi pratikleri getirirken neleri götürecek? Geleceğin yeni meslek grupları neler olacak? Metaverse ile ilgili bir stand up gösterisi de yapan Dağdeviren dijital evrende eğlenceli ve öncü bir söyleşi gerçekleştirecek.

    ATÖLYELER

    Yiğit Sertdemir- Yönetmenlik Atölyesi ‘’Oyun Kurucu Olarak Yönetmen’’

    7 Mayıs Pazar Saat 18.00-20.00 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

    Yazar, Yönetmen, Oyuncu, Eğitmen Yiğit Sertdemir, bu kimliklerinin kadrajından yönetmenliğe bakış açısını, yönetmen olarak sahnelemenin diğer öğelerini bir bütüne dönüştürme sürecini  ‘’parça-bütün’’ kavramları üzerinde katılımcılarla kendi sahneleme süreçlerinden örnekler vererek zaman zaman soru-cevap bağlamında bir çalışma yapacak. 

    Dr. Yiğit Kocabıyık-Oyunculuk Atölyesi-‘Stanislavski Sisteminden Hareketle Meisner Tekniğini Deneyimlemek’

    8 Mayıs Pazartesi 18.00-20.00 Müze Gazhane Meydan Sahne

    Dr. Yiğit Kocabıyık, 37. Genç Günler kapsamında Tom Cruise, Steve Mcqueen, Sandra Bullock gibi isimlerin de oyunculuk tekniği olarak kullandığı ve son zamanlarda Türkiye’de büyük ilgi gören Meisner Tekniği’nin nasıl bir sistematiğinin olduğunu örnek uygulamalarla paylaşacak.

    Tekniğe dair çalışmalarını sürdüren Dr. Yiğit Kocabıyık, oyunculuk eğitimi üzerine yaptığı doktora teziyle birlikte yazdığı makalelerle, Meisner tekniğinin Stanislavski Sistemi’nden farklılık ve benzerlikleri üzerine yazdığı makalelerle bu disiplini tartışmaya açıyor. 

    Murat Mahmutyazıcıoğlu-Yazma Atölyesi ‘’Bir Anlatıcı Olarak Yazma Ve Yazarlık’’

    9 Mayıs Salı 18.00-20.00 Müze Gazhane Meydan Sahne

    21. Afife Ödülleri Cevat Fehmi Başkut Ve Teb Yılın En İyi Oyun Yazarı Ödüllerinin sahibi, Sen İstanbuldan Daha Güzelsin, Fü, Şekersiz, Sevmekten Öldü Desinler, Kader Can, Istırap Korosu, Toz oyunlarının yazarı Murat Mahmut Yazıcıoğlu seyircileri ve eleştirmenleri derinden etkileyen oyunlarının ışığında yazma yolculuğunun aşamalarını, ülkemizde ve dünyada değişen, dönüşen oyun yazarlığı ile ilgili görüşlerini paylaşacak

    Dr. Öğretim Üyesi Başak Özdoğan-”Sahne Tasarımı Eğitiminde Öncü Bir Ekol; MSGSU Sahne Dekoru ve Kostümü Bölümü”

    10 Mayıs 2023 18.00-20.00 Müze Gazhane Meydan Sahne

    Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekoru ve Kostümü Bölümü, Türkiye’de Güzel sanatlar alanında sahne tasarımı veren ilk bölümdür. Bu bölümün 1962 yılından günümüze dek gelişen tasarım eğitimi anlayışı ve günümüzde yetişen öğrencilerin işlerinden örneklerle birlikte, bir sahne tasarımcısının nasıl bir metotla yaratım sürecini ele aldığı bu atölyenin konusu olacak.

    Metaverse Atölye ve Söyleşi – Ata Güneş, İsmail Solak-Black Studio

    11 Mayıs Perşembe Saat: 18.00 – 18.45 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

    Atölyede, metaverse ekosistemi, firmaların bu konudaki yaklaşımları, dünyanın bu teknolojiye ne kadar yakınlıkta olduğu ve Black Studio’nun bu dikeyde neler yaptığı pratiklerle paylaşılacak. Bu alanda çalışmak isteyen gençlerle ilgili tecrübe ve bilgi aktarımı gerçekleşecek.  Black Studio aslen bir metaverse firması; finanstan, teknoloji ve perakendeye kadar pek çok sektörden markayı metaverse & NFT dünyasıyla tanıştıran Black Studio ilk ödüllü metaverse ajansı konumunda. “Decentraland, The Sandbox, Roblox, Spatial gibi popüler metaverse platformlarında markalar için istenilen tüm projeleri uçtan uca hayata geçiriyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • iyzico öncü ürünleriyle finansal hizmetleri demokratikleştirmeyi sürdürecek!

    Fintech pazarının öncü markası olan ve 10 yılı geride bırakan iyzico, ikinci 10 yıl stratejisinde alışverişin hem üye işyerleri hem de son kullanıcı için dönüştürülmesi ve dijitalleşmesine odaklanacak.

    Finansal hizmetleri demokratikleştirmek ve tabana yaymak vizyonuyla 2013 yılında kurulan iyzico, 10. yıl dönümüyle birlikte geleceğin iyzico’sunu inşa ediyor. 100 bin üye iş yeri, 4 milyon kullanıcı ile 70 milyar TL işlem hacmine ulaşan iyzico, gelecek dönem için odağına KOBİ’lerin büyümesi ve dijital dönüşümlerine rehberlik etmeyi alıyor. KOBİ’lerin büyümesine rehberlik edecek ve dijital dönüşüm süreçlerinde tamamlayıcı hizmetler sunacak olan iyzico, son kullanıcılar için de alışveriş deneyimini uçtan uca sahiplenip ödeme opsiyonlarını çeşitlendirecek. 

    iyzico, inovatif ürün ve hizmetlerle son 5 yıl boyunca her yılı ortalama yüzde 102 büyüme sağlayarak kapadı.  Üye iş yeri sayısını son 1 yılda yüzde 20 arttıran iyzico, 2023 yılını 150 milyar TL hacimle kapatmayı, son kullanıcı sayısını 6 milyona, üye işyeri sayısını ise 130 bine çıkarmayı hedefliyor.  

    iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu: “Finansal hizmetleri üye işyerleri ve son kullanıcılar için demokratikleştirmeye devam ederken büyümelerine ve dijitalleşmelerine destek olacağız”

    Türkiye’deki tüm işletmelerin yüzde 99,8’inin KOBİ’lerden oluştuğuna ve bu işletmelerin toplam istihdamın yüzde 76,7’sini sağladığına dikkat çeken iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu, bu oranların ülke ekonomisinde KOBİ’lerin yeri ve öneminin büyüklüğünü çarpıcı olarak gösterdiğini belirtti. Orkun Saitoğlu, “iyzico olarak, 10 yıl önce finansal hizmetleri demokratikleştirme vizyonuyla yola çıktık ve ödemeler alanında bunu gerçekleştirdik. İkinci 10 yılımızda ise finansal hizmetleri demokratikleştirmeye devam ederken KOBİ’lerin büyüme serüvenlerinde yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz. Dijitalleşme yoluyla performans ve verimliliklerinde sağlanacak artışın ülkemizin ekonomik büyümesi açısından da öneminin farkındayız. Biz bu noktada iyzico olarak, alışverişin etrafında demokratik bir ekosistemin varlığını güçlendirmek için yeni dönemimizde finansal hizmetleri hem üye işyerleri için hem son kullanıcılar için dijitalleştireceğiz” dedi. 

    Saitoğlu, iyzico’nun ikinci 10 yılında da üye işyerleri için finansmandan raporlamaya, nakit yönetiminden pazarlama ve CRM araçlarına kadar pek çok çözüme kolay ve güvenilir şekilde ulaşmalarını sağlayacaklarının da altını çizdi.

    Türkiye’de ödemeler pazarının öncüsü olduklarını belirten Saitoğlu, iyzico’nun alışverişin henüz fiziki ortamda, kasa önünde duran pek çok farklı bankaya ait POS cihazlarıyla yapıldığı dönemde kurulduğunu ve bir pazar yarattıklarını hatırlattı. 10 yıldır Türkiye’de hem son kullanıcı hem üye işyeri için güvenli alışveriş alt yapısı oluşturduklarını vurgulayan Orkun Saitoğlu, “KOBİ’lerin hızlı gelişim gösteren e-ticaretten daha fazla pay alabilmesi için geliştirdiğimiz iyzico ile Öde üye işyerlerimizin müşterilerine yüzde 37 daha hızlı tamamlanan bir ödeme deneyimi sağladık. Bu avantajları sayesinde iyzico ile Öde, 2021-2022 döneminde işlem adedi bazında yüzde 155 büyüme kaydetti. Bugünse 35 binden fazla üye iş yerimiz tarafından kullanılıyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde iyzico ile Öde’yi kabul eden üye işyerlerinin e-ticaret işlemlerinin yüzde 20’si iyzico ile Öde üzerinden gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

    Rafta, reyonda ve kapıda ödeme için yeni çözümler

    Online alışverişin yanı sıra iyzico Cep POS ürünüyle alıcı ve satıcıyı fiziksel ortamda da buluşturan iyzico’nun bu alandaki yatırımları da devam edecek. Perakende kanalında rafta, reyonda ve kapıda ödeme alma deneyimini iyileştirecek çözümler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Orkun Saitoğlu, “Üye işyerlerimizin hem fiziki hem de internet mağazalarındaki tüm ödeme alma işlemlerini tek panelden kontrol edebilmeleri için çalışıyoruz. Çoklu kanallardaki tüm finansal ihtiyaçlarını ve nakit akışlarını kolayca yönetebilecekleri uçtan uca servisler sağlayacağız” dedi.

    iyzico alışveriş dünyasının avantajlarını kullanıcıları ile buluşturuyor

    E-ticarette güvenli ödeme yolculuğunu sürdürülebilir kılmayı amaçlayan iyzico, KOBİ’lerin yanı sıra son kullanıcıları da merkezinde tutmaya devam ediyor. Yeni dönemde ödeme opsiyonlarını çeşitlendirerek, son kullanıcılarına hızlı, kolay ve güvenli alışveriş deneyimini daha da pürüzsüz sunmak için geliştirmeler yaptıklarını belirten Saitoğlu, “iyzico olarak alışveriş deneyimini uçtan uca sahiplenmeyi hedefliyoruz. Burada araştırma aşamasından ürünü bulduğu anda karar vermesine, satın almaya geçerken kampanyalardan faydalanmasına, satın alma aşamasında hızlı, güvenli ve kolay ödeme yapmasına ve sonrasında Korumalı Alışveriş, Kolay İade özelliklerimiz ile tüm alışveriş sürecinde kullanıcılarımızın yanında olmak için çalışmalarımıza başladık“ dedi. Kullanıcılar, iyzico cüzdan bakiyeleri ile alışveriş harcamalarında geri iade alabilecekleri kampanyalar ile alışveriş dünyasının avantajları ile buluşacak. Açık bankacılık servisleri, iyzico üye iş yerlerinde alışveriş ayrıcalıklıkları gibi özellikler de eklenecek. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Capcom, Street Fighter 6’nın 10 Milyon Satmasını Bekliyor

    Capcom’un lideri Haruhito Tsujimoto, Street Fighter serisinin yeni oyununun mümkün performansından bir epey umutlu olduğunu gösterdi. Tsujimoto, Street Fighter 6’nın 10 milyon satmasını beklediklerini söylüyor.

    Kıyaslama yapacak olursak serinin bir evvelki oyunu Street Fighter 5, bugüne kadar 7 milyon satmıştı. Yani Street Fighter 6 ile satışları %50 artırmayı hedefledikleri ortada.

    “Street Fighter serisi bizim ana serilerimizden biri, o yüzden bu seriye yatırım yaparken hiç tereddüt etmiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Resident Evil serisinde 10 milyon satan birkaç oyun oldu, Monster Hunter serisinde 20 milyon satışı hedefleyen oyunlar var. Street Fighter V şimdiden 7 milyondan fazla sattı. Bu dijital satış tecrübemizi kullanabilirsek, Street Fighter 6 için 10 milyon satışı hedefleyebiliriz.

    İşte bu yüzden Street Fighter 6 ile daha evvel yapamadığımız her şeyi yapmayı deniyoruz – işte bu yüzden bugün olduğumuz yerdeyiz.”

    Street Fighter V’in 7 milyonluk satışı kendisini konut konsolları gözönüne alındığında serinin en çok satan oyunu yapıyor.

    Street Fighter 6, 2 Haziran’da çıkacak ve çıkışında oyunda 18 dövüşçü bulunacak.

  • ABD’de özel kesim istihdamı Nisan’da beklentiyi aştı

    ABD’de kimi ekonomik göstergeler sakinliğe işaret ederken, özel bölüm istihdamı tarafından gelen sinyaller istihdam piyasasının gevşemediğini gösterdi.

    ADP bilgilerine nazaran ABD’de özel bölüm istihdamı Nisan ayında 296 bin artış kaydetti. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi artışın 150 bin olacağı tarafındaydı.

    145 bin olarak açıklanan Mart verisi de 142 bine revize edildi.

    Nisan ayında kaydedilen 296 binlik istihdam artışı son 9 ayın en yüksek artışı oldu.

    Verilerin ayrıntılarına bakıldığında cümbüş ve konaklama, eğitim ve sıhhat hizmetleri ile inşaatta işe alımların bu periyotta arttığı izlendi. İmalat ve finansal hizmetler tarafında ise işten çıkarmaların yaşandığı görüldü.

  • Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı azaldı

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) datalarına nazaran, şubatta evvelki aya kıyasla finansal kesim dışındaki firmaların Döviz varlıkları 2 milyar 704 milyon dolar, yükümlülükleri ise 5 milyar 99 milyon dolar azaldı. Bu kapsamda net döviz durumu açığı 2 milyar 396 milyon dolar azalarak 86 milyar 798 milyon dolara indi.

    Varlık dağılımı incelendiğinde, şubatta bir evvelki aya nazaran yurt içi bankalardaki mevduat ve ihracat alacakları sırasıyla 2 milyar 278 milyon dolar ve 871 milyon dolar azalırken, yurt dışına direkt sermaye yatırımları ve menkul değerler sırasıyla 322 milyon dolar ve 124 milyon dolar arttı.

    Aynı devirde yükümlülük dağılımında ise yurt içinden sağlanan nakdi krediler 3 milyar 87 milyon dolar, yurt dışından sağlanan nakdi krediler 1 milyar 611 milyon dolar ve ithalat borçları 401 milyon dolar azaldı.

    Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında, şubatta yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Ocak 2023 periyoduna nazaran 1 milyar 13 milyon dolar, uzun vadeli olanlar 2 milyar 75 milyon dolar geriledi.

    Yurt dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 136 milyon dolar, uzun vadeli krediler 1 milyar 875 milyon dolar azaldı.

    Şubatta kısa vadeli varlıklar 148 milyar 125 milyon dolar, kısa vadeli yükümlülükler ise 82 milyar 966 milyon dolar olarak gerçekleşti.

    Kısa vadeli net döviz konumu fazlası ise 65 milyar 158 milyon dolarla bir evvelki aya nazaran 1 milyar 877 milyon dolar azaldı. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki hissesi yüzde 32 seviyesinde gerçekleşti.

  • Al Sancak 13. kısım fragmanı yayınlandı! Pençe Timi’ni bekleyen sürpriz nedir?

    Uğur Güneş ve Gülsim Ali İlhan’ın başrolünde yer aldığı TRT 1’in bomba projesi Al Sancak dev yapımıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. 44 günün sonunda özgürlüğüne kavuşan Nadia’yı yeni hayatında neler beklemektedir? 44 gün sonra karşılan Nadia ve Ali’yi neler beklemektedir? İşte Al Sancak’ın 13. kısım fragmanı…

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    TRT 1’in dev yapımlı projesi Al Sancak dizisi, heyecanı dorukta yaşatmaya devam ediyor. Özel harekât askerlerinin etkileyici öyküsünün anlatıldığı Al Sancak dizisinin senaryosunu Atilla Ergin yazarken direktör koltuğunda Can Emre oturuyor. Öte yandan başrollerinde Uğur Güneş ve Gülsim Ali İlhan’ın olduğu dizide kullanılan özel askeri araçlar ve teçhizatlar ise adeta göz dolduruyor.

    Al Sancak 13. kısmıyla 4 Mayıs Perşembe saat 20.00’de TRT 1 ekranlarında olacak.

    Al Sancak dizisi fragman

    AL SANCAK DİZİSİ 13. KISIM FRAGMANI

    Al Sancak dizisi dev yapımıyla dikkat çekti

    AL SANCAK 12. KISMINDA NELER OLDU?

    Köşeye sıkışan Pençe Timi, içinde bulundukları binanın vurulmasını talep ederken, Boran ise tutulduğu yerden kaçmayı başarır. Eylül Yüzbaşı atış yapmayı kabul edecek mi? “Kartal Dokuz. Bulunduğumuz binayı vurun!” Teröristlerin ansızın binaya baskını sonucu köşeye sıkışan Pençe Timi ve Nadia bu orantısız taarruza daha fazla karşı koyamaz ve tüm mühimmatları tükenir. Ali Yüzbaşı, son deva olarak F-16 ile bulundukları binanın vurulmasını talep eder. Bu istek karşısında çaresiz kalan Savaş Pilotu Eylül Yüzbaşı ne yapacaktır?

    Boran ataktan kurtuluyor mu? Hücum sonucunda krizi fırsata çeviren Boran, tutulduğu yerden kaçar. Lakin dışarıda onu teröristler beklemektedir. Boran, onu tanımayan örgüt ile karşı karşıya kalır. Artık ne yapacaktır? “Biz esir olmayız!” Eylül Yüzbaşı binaya bomba atmanın uygun olmadığını lisana getirse de, Cengiz Yüzbaşı, atış yapması için onu ikna eder. Zira Pençe Timi dışarı çıkarsa esir düşecektir.

    Oysaki Pençe Timi esir olacağına Şehadet şerbetini içmeye yeminlidir. Ali ve Nadia’dan duygusal vedalaşma Ali Yüzbaşı, Nadia’nın hala bir fırsatı olduğunu, teröristlerin onu öldürmeyeceğini lisana getirse de Nadia gitmeyi kabul etmez. Ali Yüzbaşı ile bir arada ölmek istediğini söyleyen Nadia ve Ali ortasında duygusal bir vedalaşma yaşanır. Başka taraftan Pençe Timi birbirleri ortasında helallik ister. Pençe Timi, akından kurtulabilecek mi?

    TÜRK DİZİ TARİHİNİN EN BÜYÜK YAPIMLARINDAN BİRİ ‘AL SANCAK’

    Etkileyici kıssası ile son günlerde sıkça isminden kelam ettiren ‘Al Sancak’ dizisinde şu ana kadar savaş kruvazörü, Preveze Serisi 18 Mart Denizaltısı, Skorsky helikopter, CH-47 Chinook helikopter, Özel Kuvvetler Casa Uçağı, Atak deniz botları ve Zodiac botları kullanılırken birebir vakitte envanterdeki birtakım özel silahlar ve askeri teknolojik teçhizatlar da yer alıyor.

    Al Sancak 2. kısım fragmanı

    Milli Teknoloji atağını gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yeni periyoda uygun çok daha aktif güvenlik stratejileri üretirken “Al Sancak” dizisi envanterdeki kimi yerli ve ulusal özel teknolojileri de izleyicileri ile buluşturuyor.

    Al Sancak 2. kısım fragmanı

    Şimdiye kadar çekilmiş tüm projelerden daha gerçekçi ve etkileyici yapıma sahip olan dizinin ilerleyen kısımlarında hangi özel askeri araçlar ve teçhizatların kullanılacağı ise şimdiden merak konusu oldu.

    Al Sancak 2. kısım fragmanı

    “OYUNCULAR HZIRLIK SÜRECİNDE 3 AY EĞİTİM ALDILAR”

    Dizinin hazırlık sürecinde emekli Sat Komandosu Bülent Kuru’dan yaklaşık 3 ay süren özel bir eğitim aldıkları öğrenilen oyuncuların, özel askeri teçhizatın kullanımından askeri standartlarda operasyonların nasıl yapılması gerektiğine kadar birçok mevzuda ağır idmanlardan geçtiği belirtildi. Eğitimlerde; operasyonlarda grup olmanın ve kadro ruhunun değeri ön plana çıkarken oyuncular hayatları boyunca unutamayacakları bir eğitim olduğunu vurguladı.

    Al Sancak 2. kısım fragmanı

    AL SANCAK DİZİSİNİN KONUSU NEDİR?

    Dünyada başlayan kaos çağı, tüm ülkelerin güvenlik siyasetlerini gözden geçirmesine neden olur. Güç havzalarının terör örgütlerinin denetimine bırakılmasıyla hudut güvenliğinin hududun çok ötesinde başladığı yeni bir periyoda girilir. Kahraman Mehmetçiğimizin Kıssası Dünyada başlayan kaos çağı, tüm ülkelerin güvenlik siyasetlerini gözden geçirmesine neden olur. Güç havzalarının terör örgütlerinin denetimine bırakılmasıyla hudut güvenliğinin hududun çok ötesinde başladığı yeni bir periyoda girilir.

    Al Sancak dizisinin konusu ne

    AL SANCAK DİZİSİNİN OYUNCU KADROSU

    Uğur Güneş ve Gülsim Ali İlhan’ın başrolü paylaştığı üretimde, İdris Nebi Taşkan, Aybars Seviye, Emre Dinler, Cem Kurtoğlu, Ahmet Yenilmez, Ahmet Olgun Sünear, Melih Özdoğan, Tezhan Tezcan, Ömer Faruk Ortan, Murat İnce, Fatih Gühan, Çağlar Sayın ve Ayşen Sezerel rol alıyor.

    Al Sancak dizinin oyuncu kadrosu

    Al Sancak dizisi

  • AK Parti İstanbul Milletvekili adayı Sena Parıltı Çelik: 20 yıldır verdiği kelamı tutan partiyiz

    AK Parti İstanbul Milletvekili adayları 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala saha çalışmalarına sürat katarak devam ediyor. 2. Bölgeden Milletvekili adayı olan Sena Işık Çelik Beşiktaş’ta vatandaşlarla bir ortaya geldi. Çelik, AK Parti’nin 20 yıldır verdiği her kelamı yerine getirdiğini hatırlattı.

    AK Parti İstanbul Milletvekili adayı Sena Işık Çelik, Beşiktaş’ta ‘Doğru seçim’ için genç, orta yaş ve yaşlı bölümü bilgilendirdi. Vatandaşların İstanbul ve ülke gündemine dair şikayetlerini dinleyen Çelik, AK Parti’nin 20 yıldır verdiği tüm kelamlarını yerine getirdiği hatırlatarak “Ters giden bir durumda bunu düzeltebilecek merci olarak da vatandaşın bizi görmesi ne kadar güvendiklerini gösteriyor” dedi.

    AK Parti vekil adayı Sena Işık Çelik saha çalışmalarına sürat kattı

    “HUMMALI BİR ÇALIŞMAMIZ VAR”

    AK Parti İstanbul milletvekili adayı Sena Parıltı Çelik, “Ciddi manada Cumhurbaşkanımıza bir teveccühe şahit oluyoruz. Alışılmış ki bizi çok keyifli ediyorlar. Yalnızca Beşiktaş’ta değil, tüm ilçelerimizde adaylarımızla birlikte hummalı bir çalışmamız var. Gittiğimiz her yerde Cumhurbaşkanımıza olan teveccüh ve inancı görmek bizi çok keyifli ediyor ve heyecanlandırıyor. Vatandaşın bir talebi olduğunda yahut bir eleştirisi olduğunda iletilecek makam olarak tekrar bizi görüyorlar. Zıt giden bir durumda bunu düzeltebilecek merci olarak da vatandaşın bizi görmesi ne kadar güvendiklerini gösteriyor. Son 20 yıldır tutamayacağı kelamları vermeyen, verdiği her kelamı tutan ve yaptıklarını yapıtlarla ortaya koyan, somut adımlarla vatandaşımıza hizmet etmiş olan bir siyasi iktidar olduğumuz için bunun meyvelerini sokakta görebiliyoruz” dedi.

    AK Parti vekil adayı Sena Işık Çelik gençlerle bir ortaya geldi

    “14 MAYIS’TAN SONRA BİR SEFER DAHA RUHSATI ALIP ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Vatandaşın İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkındaki şikayetleri hakkında konuşan Çelik, “Vatandaşlarımızın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili önemli manada şikayeti olduğunu görüyoruz. Bilhassa şikayetlerini iletecek merci bulmakta zorlandıkları, ilettikleri vakitte ise geri dönüş noktasında ve hizmetlerin ulaştırılması noktasında yaşadıkları ezaları vatandaşlar bize aktarıyor. Natürel ki bizler de seçimlere çok kısa vakit olduğu için Allah’ın müsaadesiyle daima bir arada çok çalışarak İstanbul’u geri alıp tekrar hak ettiği hizmetlere kavuşturmak için çok sabırsızlandığımızı söz ediyoruz. Allah’ın müsaadesiyle biz ülkemiz ve milletimizin için çalışmaya, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşallah 14 Mayıs’tan sonra bir defa daha ruhsatı alıp çalışmaya devam edeceğiz” kelamlarını kullandı.

  • Alım: Beyaz Bayrak’lı işletmeye artı 1 puan dayanak primi

    Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı tarafından sendikalı işletmelere verilen Beyaz Bayrak Mükafatları için bir otelde düzenlenen merasime katıldı.

    İşçi ve patron bölümüyle Beyaz Bayrak uygulamasını hayata geçirme ülkülerinin olduğunu belirten Alım, “Bu, 10 yılı aşkın müddettir konuştuğumuz bir şeydi. Bunu uygulamak bize nasip oldu. Beyaz Bayrak ‘düzgün iş’ diyor. Patron, ‘ben işimi düzgün yapıyorum’ diyor. Bu sav olağanüstü değerli ve bedelli. Ben bütün işletmelerin bu teze sahip çıkmasını istiyorum. Biz bakanlık olarak düzgün işletmelerle yolumuza devam etmek istiyoruz” dedi.

    “İşkur projelerinde öncelik”

    Belirli şartları sağlayan işletmelere Beyaz Bayrak verileceğini ve bu işletmelere makul yararlar sağlanacağını bildiren Alım, şu bilgileri verdi:

    “Beyaz Bayrak uygulaması sendikal örgütlülüğe katkı yapacak bir uygulama. Örgütlü işletmelerimize önemli katkılarımız olacak. İşkur projelerinden öncelikle onlar faydalanacak. Bunun dışında ihracatçı firmalarımız, ihracat sürecindeki bütün prosedürleri aşmada bir adım önde olacak. Beyaz Bayrak ile birlikte vereceğimiz sertifika kendilerini devlet süreçlerinde bir adım öne geçirecek. Daha değerlisi toplumsal güvenlik takviye primine ek 1 puan vereceğiz. İşçilerimiz örgütlüyse, o iş yerinde toplu iş mukavelesi düzeneği işliyorsa, işletmelerimiz düzgün iş yapıyorsa onların yanındayız. Türk devleti toplumsal bir devlettir. İşçilerin hukukunu savunmak, düzgün iş yapan işletmelerin hukukunu savunmak da toplumsal devletin Çalışma Bakanının misyonudur. Ben bu misyon şuuruyla Beyaz Bayrak uygulamasının devletimize, milletimize, iş yerlerimize ve çalışma hayatına katkı yapacağına inanıyorum.”

    “Kamu kontratında uzlaşmaya yaklaştık”

    700 binden fazla kamu çalışanının mali ve toplumsal haklarının belirleneceği Kamu Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Protokolü’ne de değinen Alım, “Türk-İş ve Hak-İş ile cuma günü bir kez daha ele alacağız. Bir uzlaşmaya esasen yaklaştık. Bunu da tahlil yoluna sokacağız” dedi.

    Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) İdare Heyeti Lideri Özgür Burak Akkol, patronlar olarak uzun yıllardır savundukları ve önerdikleri Beyaz Bayrak uygulamasının personel, patron ve kamunun ortak akıl ve mutabakatıyla hayata geçtiğini belirterek, “Zaten üçlü mutabakat olunca ortaya sonuçlar çıkıyor” dedi.

    “Dört temel unsar var”

    İşçi, patron ve kamu ayrımına karşı olduklarını vurgulayan Akkol, TİSK’in klasik olarak düzenlediği Ortak Paylaşım Forumu’nda çalışma hayatını oluşturan üçlü sac ayağı olarak birçok bahiste ortak hareket ettiklerini söyledi.

    Ortak Paylaşım Forumu’nda personel ve patron tarafının, çalışma hayatının sürdürülebilir olması, âlâ örneklerin görünür olması ve devlet tarafından desteklenmesi, rekabetçiliğin korunması ve kayıt dışı istihdamla çaba edilmesi konusunda hemfikir olduğunu anımsatan Akkol, “Topluma örnek bir işletmedeki dört temel ögenin altını çizmek istiyorum. Bunlardan birincisi, pak sicil sahibi örnek bir işletme olmak, toplumsal güvenlik hükümlülüklerini eksiksiz ve vaktinde yerine getirmek. İkincisi, vergisini tam ve vaktinde veren bir işletme olmak. Üçüncüsü, örgütlülüğü desteklemek. Dördüncüsü, iş sıhhati ve güvenliği başta olmak üzere çalışma arkadaşlarımıza dokunmak. Bunlar esasen TİSK ekosisteminin olmazsa olmazları. Bunlar evvel kendimize sonra çalışma arkadaşlarımıza ve ülkemize verdiğimiz kelamlar. Bu asılların devletimiz tarafından da paha görmesi bizim için başka bir itici güç olacak” sözlerini kullandı.

    20 işletmeye Beyaz Bayrak verildi

    Üzerinde “Düzgün İş Örgütlü İşyeri” sloganı yer alan Beyaz Bayrak’ta, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığının logosu da bulunuyor.

    İşletmelerin Beyaz Bayrak Mükafatı alabilmesi için; kayıtlı istihdam, idari para cezası uygulanmaması, toplu iş mukavelesi olması, 50 ve üzerinde çalışanı bulunması, Toplumsal Güvenlik Kurumuna prim borcu olmaması, iş sıhhati ve güvenliği şartlarını yerine getirmesi ve işletmede iş kazası yaşanmaması şartlarına sahip olması gerekiyor.

    Konuşmaların akabinde Bakan Alım, Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu İdare Konseyi Lideri Özgür Burak Akkol ve TÜRK-İŞ Genel Lideri Ergün Atalay, Beyaz Bayrak Ödülleri’ni kazanan işletmelerin temsilcilerine sertifikalarını takdim etti.

    Ödüller, Ford Otomotiv, Tat Besin, Kordsa Teknik Dokumacılık, Alarko Carrier, Türkiye Şişe ve Cam, NG Kütahya Seramik Porselen Turizm AŞ, Socar Türkiye, Siemens, Bosch, Kale Radyatör, İstikbal Mobilya, Tetra Pak Paketleme, Borusan Mannesmann Boru, Pınar Süt, TÜPRAŞ, Vakko, Kolin İnşaat, Sanko Dokumacılık, Sarkuysan Elektrolitik ve Oyak Çimento’ya verildi.

  • Barcelona’ya Raphinha piyangosu!

    Barcelona’nın Brezilyalı kanat oyuncusu Raphinha için flaş bir sav ortaya atıldı.

    İspanyol basınında yer alan habere nazaran; Newcastle, Katalan devinin yıldız ismi Raphinha için dev bir kelamlı teklifte bulundu.

    DEV TEKLİF

    Habere nazaran İngiliz grubu Brezilyalı oyuncu için 80 milyon euroluk bir teklifte bulundu.

    Daha evvel Barcelona’nın Lionel Messi’yi transfer edebilmek için Raphinha’yı Arsenal, Tottenham yahut Newcastle’a satabileceği yazılıyordu.

    BARCELOA 65’E ALMIŞTI

    LaLiga’da başkan pozisyonda bulunan Barça, Raphinha’yı geçtiğimiz dönem Leeds United’dan bonuslarla birlikte 65 milyon euroya transfer etmişti.

    OYUNCUNUN RAKAMLARI

    26 yaşındaki kanat oyuncusu Barcelona formasıyla toplamda 45 maça çıktı, 10 gol ve 11 asist yapma başarısı gösterdi.

  • Huawei P60 serisinin çıkış tarihi resmen açıklandı

    Huawei, P60 serisini global piyasada 9 Mayıs’ta piyasaya sürmeyi planladığını açıkladı. Lansman aktifliği Münih’te gerçekleştirilecek ve şirket, aktiflikte başka amiral gemisi aygıtlarını da tanıtacak. Huawei hayranları, Mate X3 katlanabilir telefonu, Huawei Watch Ultimate ve FreeBuds 5 üzere giyilebilir aygıtların da sergileneceğini bekleyebilirler. P60 serisi, amiral gemisi P60, P60 Pro ve P60 Arka akıllı telefonları içermektedir. Aygıtlar, Çin’de tanıtıldı ve her model, 120Hz (LTPO) yenileme suratına sahip 6,67 inç FHD+ OLED dört eğri ekrana sahiptir. Ayrıyeten, 1.07 milyar renk dayanağı, 1,440Hz PWM karartma özelliği ve 13 MP ön kameraya sahip bir delikli ekranı da içermektedir.

    P60 ve P60 Pro, kuvars kum teknolojisi ve parlak cam yüzeyler kullanılarak tasarlanmıştır. P60 Arka ise sanatsal estetiği, eşsiz bir kamera modülü ve sınırsız çizgileri sergileyen bir dizayna sahip. P60 Pro ve P60 Arka, Kunlun camı ile korunmaktadır. P60 serisindeki tüm modeller, IP68 su direnci derecelendirmesine sahip olup, iki istikametli Beidou uydu iletileşme özelliğine sahiptir.

    Huawei P60 serisinin çıkış tarihi resmen açıklandı

    P60 serisinde üçlü art kamera konseyimi bulunmaktadır. Ana kamera, f1.4-f4.0 on adımlı değişken fizikî diyaframla donatılmış 48MP’dir. P60 ve P60 Pro, 13MP ultra geniş açılı lensle birlikte gelirken, P60 Arka 40MP ultra geniş açılı lensle donatılmıştır. P60 ayrıyeten, 5x optik zoom RYYB kamerası ve 100x zoom aralığına sahip 12MP bir kamera içermektedir.

    P60 Pro ve P60 Arka, büyük f2.1 diyaframa ve üç eksenli sensör stabilizasyonuna sahip 48MP super-spotting gece görüşü telefoto kamerası ile donatılmıştır. Aygıtlar, 3.5x optik zoom aralığı ve telefoto lens aracılığıyla makro çekim yapabilme özelliğini desteklerken, 100x dijital zoom aralığına sahiptir.

  • FED Faiz Kararı Açıklanacak! Bitcoin Fiyatı Nasıl Etkilenir?

    ABD Merkez Bankası (FED) faiz kararı öncesinde piyasalardaki huzursuz bekleyiş sürüyor. FED faiz kararını bu akşam saat 21.00’da açıklayacak. Uzmanlar, Powell’ın şahin sinyalleri karşısında Bitcoin’in vites düşürebileceğini söylüyor.

    Bitcoin Fed faiz kararı öncesi temkinli hareket ediyor

    Kripto para piyasası bu hafta ABD ve Avrupa’nın ekonomik datalarını fiyatlandıracak. Kritik tarihler öncesinde Bitcoin, Ocak’tan bu yana %70 artışla tekrar ayağa kalktı. Kimi gözlemcilere nazaran, Fed lideri Jerome Powell bugün bir duraklama sinyali vermekten kaçınırsa, ralli süreksiz bir dirence dönüşebilir.

    ABD Merkez Bankası (FED), faiz oranı kararını bu akşam saat 21.00’da açıklayacak. Lider Powell, toplantıdan yarım saat sonra basın karşısına geçecek. Varsayımlar, Fed’in faizi son bir sefer 25 baz puan artırarak %5-5.25 aralığına yükselteceği istikametinde. Böylelikle, Fed’in geçen yıl kripto para piyasasına sıçrayan kelamda sıkılaştırma döngüsünü sona erdirmesi bekleniyor.

    Banka iflasları, Fed’in faiz kararı beklentilerini altüst etti

    Son vakitlerde borç tavanı, sakinlik dehşetleri, bölgesel bankalardaki kriz ve bankacılık paylarındaki sert düşüş, faiz indirimi beklentileri güçlendi. Duraklama ve faiz indirimlerinin agresif fiyatlandırması, Powell’ın baskı sırasında birebir şeyi onaylaması gerektiği manasına geliyor. Aksi takdirde Hazine getirileri ve ABD doları (USD) sıçrayabilir. Getirilerde ve dolarda bir artış, tarihî olarak Bitcoin için düşüş eğilimi gösterdi.

    TDX Strategies’in kurucusu ve CEO’su Dick Lo, “Piyasa bu artırımdan sonra bir duraklama beklediği için, ‘ek siyaset sıkılaştırması uygun olabilir’ cümlesinin açıklamadan çıkarılmasını ve yerine daha fazla faiz artırımı ya da duraklama için kapıyı açık bırakan daha açık uçlu bir lisan, yani dataya bağımlılık arayacağız” diyor.

    Lo, “Başkan Powell’ın, piyasayı hayal kırıklığına uğratacak bir duraklama kelam konusu olduğunda kesin olmaktan çekinebileceğini umuyoruz” diye ekliyor.

    Piyasalar Ekim 2022’den bu yana, Fed’in güvercine döneceği beklentisiyle, klasik bir risk artışı hareketi gördü. Doların fiat para üniteleri karşısındaki gücünü ölçen dolar endeksi Ekim başından %14’ün üzerinde geriledi. Bu ortada, WallStreet’in teknoloji yüklü Nasdaq endeksi ve Bitcoin tıpkı periyotta %25 ve %50 yükseldi.

    Bu nedenle, Powell’ın pivot sinyali verme konusundaki inanç eksikliği, Lo’nun uyardığı üzere piyasaları hayal kırıklığına uğratabilir. Bu da dolarda güçlü bir toparlanmayı tetikleyecek.

    Bitcoin fiyatı 30.000 doları hedefliyor

    Bitcoin fiyatı Fed faiz kararı öncesinde 28,500 doların üzerinde süreç görüyor. Gün içinde en düşük 27.935 dolara temas etti. En yüksek fiyatı ise 28.881 dolar olarak belirledi. Ayrıyeten, süreç hacmindeki %5’lik hafif artış, yatırımcıların ilgisinin arttığına işaret ediyor.

    ABD dolar endeksi (DXY), bugün 101.51 düzeyine düştü. DXY, dalgalanmalar gösteriyor ve Fed faiz artışının akabinde muhtemelen daha da yükselecek. Bu durum, Bitcoin fiyatı üzerinde baskı manasına geliyor. Lakin, Powell’ın önümüzdeki aylarda bir duraklama olacağına dair ipuçları, olumlu bir hava yaratıyor.

    Kriptokoin.com olarak Fed faiz kararı sonrası piyasaların reaksiyonlarını bu sayfada aktarıyor olacağız.

    Uzman beklentileri

    Pepperstone’un araştırma lideri Chris Weston da benzeri bir görüşü Twitter’da lisana getirdi.

    Weston, “Elbette, banka özsermayesi darbe aldı. Fakat Haziran için hiçbir şey fiyatlanmadığı ve Temmuz’da kesintiler başladığı için, Fed tembel bir sıkılaştırma eğilimi (verilere bağlı) sunarsa, riskin şahin tarafa kaydığını gösteriyor” dedi.

    Weston, Fed öncesi güvercin fiyatlamanın Avustralya MB’sının son faiz kararı öncesinde görülen kurguya benzediğini söyledi. Pazartesi günü RBA, faiz oranlarını 25 baz puan artırdı. Bu yıl içinde devam eden bir resesyon beklentisiyle çelişerek ileride daha fazla sıkılaştırma konusunda uyardı. Bu şahin sürpriz, Avustralya dolarının genel olarak yükselmesine neden oldu.

    Weston’a nazaran, toplantı sonrası getiriler ve dolardaki sıçrama, bankacılık krizini ağırlaştırabilir. Ancak, bu muhtemelen kısa ömürlü olacak. Bitcoin, son bankacılık düzensizliği sırasında beklentilerin üstünde olumlu bir performans gördü. Böylelikle inançlı liman cazibesini güçlendirdi.

    Weston, “Dolardaki bu birinci hareketin kısa ömürlü olacağını varsayıyorum. Zira tahvil getirilerindeki rastgele bir makul artış, banka paylarının bir adım daha düşeceğini ve traderların USD ve ham petrol short’larını yine uygulayacağını ve bir muhafaza olarak altın ve JPY satın alacağını görecektir” dedi.

  • KVKK Başkanı Prof. Dr. Bilir: ”Kişisel Veri İhlallerine 232 Milyon TL İdari Para Cezası Kesildi”

    6. e-Safe Kişisel Verileri Koruma Zirvesi bu yıl KVKK Merkez Binası’nda “Yapay Zeka ve Kişisel Verilerin Korunması” temasıyla gerçekleştirildi. e-Safe Kurucusu ve Zirve Başkanı Musa Savaş’ın açış konuşmasıyla başlayan zirvede konuşan Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, şunları kaydetti: 

    “Zirvenin bu yılki teması ‘Yapay Zeka ve Kişisel Verilerin Korunması’ olarak belirlendi. Dijital çağda yapay zekanın getirdiği imkanlardan en yüksek seviyede yararlanmak gerekir. Hakikaten günümüzde en temel ihtiyaçların karşılanmasından, en önemli işlerin gerçekleştirilmesine kadar geniş bir çerçevede bu teknolojiden yararlanılmaktadır. Yapay zeka veri ile büyüyen, veriyi analiz eden ve yeni veriler türeten bir teknolojidir. Yapay zekanın bir diğer önemli özelliği de sürekli öğrenebilme yeteneğidir. Bu sayede yapay zeka sistemleri zaman içinde gelişmekte ve daha etkili sonuçlar elde edilmektedir. Yapay zeka ile hızlı ve verimli işlemler yapmak mümkündür. Bunun sonucunda sağlıktan finansa, bilişimden ticarete pek çok alanda büyük kolaylıklar sağlanmıştır.

    “ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR ALGORİTMALAR GELİŞTİRİLMELİ”

    Yapay zeka ile veri işlemeyi diğer işleme türlerinden ayıran en önemli özellik, devasa boyutlardaki verileri işleyebilmesi ve bu verilerden anlamlı sonuçlar elde edebilmesidir. Yapay zeka bir insan ürünüdür. Dolayısıyla yapay zeka algoritmaları hazırlanırken yapılacak bir hata, veri işleme faaliyetini hukuka aykırı hale getirebilir. Bu nedenle yapay zeka ile kişisel veri işlemede:

    -Algoritma sapması ve ayrımcılık riski göz önünde bulundurulmalı, aynı zamanda şeffaf ve hesap verebilir algoritmaların geliştirilmesi için adımlar atılmalıdır.

    -Yapay zeka sistemleri tarafından alınan kararların açık bir şekilde belirlenmesi ve bu kararların nasıl alındığının anlaşılması, şeffaflık ve hesap verilebilirlik açısından önemlidir.

    -Bu şekilde ayrımcılık yapabilecek faktörlerin belirlenmesi ve sorunların tespit edilmesi daha kolay hale gelecektir. Bu yöntemin uygulanması yapay zekanın daha etik ve adil olmasına yardımcı olacaktır.

    -Yapay zekanın yapıcı etkilerinden yararlanırken, yıkıcı etkilerine karşı tedbirler almak gerekir. Yapay zeka teknolojisinin bireylerin mahremiyet hakkını nasıl etkilediğine dikkat edilmeli, insan hakları hukukuna uyumlu olmayan yapay zeka uygulamaları yeniden düzenlenerek hukuka uyumlu hale getirilmelidir. Yapay zeka ile veri işlenmesi halinde ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlara karşı kişilerin başvurabileceği hukuki adımlar etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Bu nedenle yapay zeka, veri koruma hukuku özelinde ele alınmalıdır.

    “KİŞİSEL VERİLER, KİŞİSEL OLMAYAN VERİLERDEN AYIRT EDİLMELİ”

    Yapay zekanın sahip olduğu becerilerin temelinde kişisel veriler önemli bir yer tutmaktadır. Bununla birlikte yapay zeka yalnızca kişisel verileri değil, aynı zamanda kişisel olmayan verileri de işleyebilmektedir. Bundan dolayı Kanunun uygulanması bakımından kişisel verilerin, kişisel olmayan verilerden ayırt edilmesine öncelik verilmelidir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin işlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir kanundur. Bundan dolayı Kanun, yapay zeka temelli veri işleme konusunda çeşitli güvenceler sağlamaktadır. Açık rıza, teknik ve idari tedbirler, amaçla sınırlılık ilkesi ve özellikle itiraz hakkı gibi güvenceler, yapay zeka kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek risklerin azaltılmasını öngörmektedir.

    232 MİLYON TL İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI

    Bilir, ”Kurulun yayımladığı Kararlar, verilen hukuki görüşler, yapılan farkındalık çalışmaları ve bugünkü Zirve gibi düzenlenen etkinlikler sayesinde, kişisel verilerin korunması konusunda önemli bir mesafenin katedildiğini söyleyebilirim. Bu kapsamda CİMER kanalıyla gelenler de dahil olmak üzere; yaklaşık 32 bin başvuru alınmış, bu başvuruların 30 bine yakını sonuçlandırılmıştır. 1071 veri ihlal bildirimi Kurula intikal etmiş, bu bildirimlerden 230’u Kurum internet sitesinde ilan edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda 232 milyon Türk lirası idari para cezası uygulanmıştır. Öte yandan Kanun kapsamına giren konularda 943 hukuki görüş verilmiştir. Kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasında yeterli nitelikleri taşıyan 6 taahhütname ise Kurul tarafından onaylanmıştır.” dedi.

    ZİRVE 3 BÖLÜMDE GERÇEKLEŞTİ

    Zirve protokol açılış konuşmalarının ardından 3 bölümde 20 konuşmacının konuşmalarıyla devam etti. “Hukuki Yaklaşım” konulu birinci bölümde, “Yapay Zeka Modellerinde Kişisel Veri İşleme İlkeleri”, “Yapay Zekanın Kişisel Veri İşleme Boyutu Konusunda Dünya Genelindeki Çalışmalar ve Öneriler”, “Kişisel Verilerin Korunmasında Blockchain Teknolojisi: Avantajlar, Dezavantajlar ve Hukuki Yönleri”, “Kişisel Verilerin Korunmasında Yapay Zekanın Hukuki ve Cezai Sorumluluğu: Sorumluluk İlkeleri ve Uygulamalar”, “Yapay Zeka ile Otomatik Karar Verme Süreçlerinde Kişisel Veri İşleme İlkeleri” oturumları gerçekleştirildi.

    “Sektörel Yaklaşım” konulu ikinci bölümde ise “Kişisel Verilerin Korunması Hakkı ve Diğer Anayasal Haklar Kapsamında Denge Testi”, “Elektronik Ticaret ve Mesafeli Sözleşmelerde Kişisel Verilerin Korunması”, “Nesnelerin İnternetinde (IoT) Veri Güvenliği: Yeni Teknolojik Uygulamalar ve Riskler”,“Sağlık Sektöründe Yapay Zeka Çözümlerinin Kişisel Verilerin Korunması Açısından Değerlendirilmesi”, “Veri İhlallerinin Yapay Zeka ile Engellenmesinde Yöntemler” oturumları gerçekleştirildi.

    “Teknik Yaklaşım” konulu üçüncü bölümde ise “Yapay Zeka ve Kişisel Verilerin Korunması: Veri Minimizasyonu İlkesi ve Uygulama Örnekleri”, “Kişisel Verilerin Blokzincir Tabanlı Şifreleme Teknikleri ile Korunması”, “Bulut Bilişim Teknolojileri ve KVKK Uyumluluğu: Yenilikler ve Gereklilikler”, “Veri Koruma ve Sızma Testlerinde Blockchain Teknolojisi: Potansiyeller ve Uygulama Örnekleri” oturumları düzenlendi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Borusan Sanat, Leyla Gencer’i Anıyor

    Borusan Sanat, 20. yüzyıl opera tarihinin en büyük isimlerinden Leyla Gencer’i, 10 Mayıs Çarşamba günü saat 18.30’da düzenleyeceği bir buluşma ile anıyor. Gencer’i yakından tanıyan konuşmacıların yer alacağı sohbette, sanatçının eğitim hayatı, mesleki yolculuğu, kültür ve sanat hayatına katkıları konuşulacak. Bu özel buluşma Borusan Klasik’ten canlı olarak dinlenebilecek. Bununla birlikte Borusan Sanat, her sene olduğu gibi bu yıl da Leyla Gencer anısına bir konser gerçekleştirecek. 25 Mayıs Perşembe günü saat 20.00’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek konser ile Tenan yönetimindeki BİFO, birbirinden değerli konuk solistler ile muhteşem bir geceye imza atacak. 

    Sevenleri ve yakınları, Leyla Gencer’i anlatıyor 

    Borusan Sanat, Leyla Gencer’i, aramızdan ayrılışının 15. yılında özel bir buluşma ile anacak. Ahmet E. Erenli ve Serhan Bali’nin moderatörlüğünde gerçekleşecek bu buluşmada, Zeynep Oral, Evin İlyasoğlu, Franca Cella, Daniele Borniquez ve Yekta Kara konuşmacı olarak yer alacak. Gencer’in sanat yolculuğunun yakından tanığı olan konuşmacılar, sanatçının Türkiye’deki gençlik döneminden eğitim hayatına, İtalya’da şekillenen kariyerinden kültür ve sanat hayatına katkılarına kadar pek çok konuda bilgilerini ve anılarını paylaşacak. Bu anlamlı buluşma, Borusan Klasik’ten yapılacak canlı yayınla dinleyicilere ulaşacak. 10 Mayıs Çarşamba günü saat 18.30’da gerçekleşecek “Leyla Gencer’i Anıyoruz” isimli bu sohbet, ilerleyen tarihlerde borusansanat.tv’de izleyicilerle buluşacak. 

    Leyla Gencer’in anısına unutulmaz bir gece

    Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), vefatının 15. yılında Leyla Gencer’i 25 Mayıs Perşembe günü saat 20.00’de Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde vereceği konserle anıyor. BİFO ve birbirinden değerli konuk solistler, Leyla Gencer’in anısına bir araya gelerek muhteşem bir geceye imza atacak. 19. yüzyılda G. Bellini ve G. Verdi’yle birlikte İtalyan Romantik opera üslubunu yaratan en önemli bestecilerden biri olan Giochiano Rossini’nin büyük ölçekli iki dinsel yapıtından biri olan Stabat Mater, bu özel konserde dinleyiciyle buluşacak. Koreli koloratur soprano Jay Yang, 2018 yılında Leyla Gencer Şan Yarışması’nda birincilik ödülü kazanan, aynı zamanda BİFO Özel Ödülü ve Leyla Gencer Halk Ödülü’ne de layık görülen mezzosoprano Ezgi Karakaya, başarılı İngiliz tenor Theodore Browne ve dünya sahnelerinde önemli rolleri başarıyla seslendiren bas bariton Burak Bilgili’yi dinleme fırsatı bulunacak. Solistlerle birlikte Jozef Chabroň yönetimindeki Slovakya Filarmoni Korosu’nun konuk olacağı konserde BİFO’yu Carlo Tenan yönetecek. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başarılı Öğrencilere Ücretsiz Yaz Tatili

    “Başarılı Öğrencilerimize Tatil Bizden” sloganıyla seslenen Zeytinburnu Belediyesi Gençlik Merkezi, ilçede eğitim veren liselerin 2022 – 2023 yılı eğitim döneminde başarılı olmuş öğrencilerini, Çanakkale Doğa ve Tarih kampında 6 gün boyunca rüya gibi bir tatille ücretsiz olarak ağırlıyor.

    Zeytinburnu Gençlik Merkezi (ZEYGEM), ilçedeki liselerde 2022 – 2023 eğitim ve öğretim yılında başarılı olan öğrencilerini Çanakkale Doğa ve Tarih Kampı’nda ağırlıyor. Geziye 3 Temmuz ve 28 Ağustos 2023 tarihleri arasında kafileler halinde gidecek öğrencileri, 6 günlük rüya gibi bir yaz tatili bekliyor. Kampa katılım için başvuruların zeygem.org.tr adresinden kabul edildiği tatil etkinliğine; Zeytinburnu sınırları içerisindeki okullarda eğitim alan ve Zeytinburnu’nda ikamet eden lise hazırlık, 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri kabul ediliyor. 2022 – 2023 eğitim ve öğretim yılı boyunca tüm derslerden başarılı olan ve yılsonu not ortalaması 60 puanın üzerindeki tüm öğrenciler tatil için başvuru yapabiliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Demet Akman, L’Oréal Türkiye’deki Ülke İnsan Kaynakları Direktörlüğü Pozisyonundan Avrupa Bölgesi Insan Kaynakları Transformasyon Direktörlüğü Görevine Terfi Etti

     Türkiye’nin lider Tekno-Güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’de üst düzey bir atama gerçekleşti. 2017 yılından bu yana şirketin Ülke İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevini yürüten Demet Akman, 1 Mayıs 2023 itibarıyla L’Oréal Avrupa İnsan Kaynakları Transformasyon Direktörü rolünü üstlenecek.

    Görev değişikliğiyle birlikte, Demet Akman 1 Mayıs 2023’ten itibaren Avrupa Bölgesi’nin İnsan Kaynakları yol haritasını belirleyerek, departmanın dönüşümünden doğrudan sorumlu olacaktır. 

    2017 yılında Ülke İnsan Kaynakları Direktörü pozisyonunda L’Oréal Türkiye ailesine katılan Akman; şirketin yetenek ajandasının yanı sıra kapsamlı organizasyonel değişikliklerini de yönlendirme becerisiyle fark yarattı. Akman; organizasyonel yetenekler oluşturmak, rekabetçi bir ücretlendirme ve yan haklar stratejisi belirlemek, “Yenileyici Liderlik” programı aracılığıyla liderlik gelişimini artırmak, organizasyonda en iyi uygulamalardan daha fazla yararlanılmasını sağlamak gibi konularda departmanı ileriye taşıdı. Çalışan odaklı gelişim platformu Connect ve Gençlik için L’Oréal gibi pek çok İnsan Kaynakları girişimi, Demet Akman öncülüğünde hayata geçirildi.

    Türkiye’deki farklı ‘En İyi CHRO’ listelerine adını yazdıran Demet Akman, L’Oréal Türkiye yetenek havuzunun zenginleştirilmesi sürecinde önemli bir görev üstlendi. Akman, çalışan odaklı ve iş yakınlığı temelinde güçlü bir İnsan Kaynakları ekibi inşa etti, daha çevik ve iş birlikçi bir şirkete yönelik dönüşümlerin desteklenmesi ve geliştirilmesinde kilit rol oynadı ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık liderliğini üstlendi. 

    Bilgi birikimi, tecrübeleri ve seçkin nitelikleriyle L’Oréal Türkiye’nin büyüme yolculuğuna önemli katkılarda bulunan Demet Akman, yeni dönemde Avrupa Bölgesi’nde ilk kez hayata geçecek İnsan Kaynakları projelerine liderlik ederek, girişimleriyle yepyeni başarılara imzasını atmayı sürdürecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çimsa, İspanya’da 4,2 Milyon Euro Yatırımla Güneş Enerjisi Santrali Kuracak

    Sabancı Topluluğu’nun global markası Çimsa, grubun İspanya’da satın aldığı Bunol fabrikasında güneş enerjisi santrali kuracak. ID Energy Group tarafından kurulacak santralde yaklaşık 11 bin güneş paneli kullanılacak. Yatırım hayata geçtikten sonra İspanya’daki Çimsa fabrikasının enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 16’sını karşılayacak. 

    Sabancı Topluluğu’nun global markası Çimsa, İspanya’daki beyaz çimento fabrikasında 4.2 Milyon Euro’luk yatırımla güneş enerjisi santrali kurmaya hazırlanıyor. Yatırımın imza töreni Çimsa Beyaz Çimento Pazarlama & Satış Genel Müdür Yardımcısı ve İspanya Genel Müdürü Onur Yazgan, ID Energy Group CEO’su Benito Puebla ve her iki şirketin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti.

    ID Energy Group tarafından anahtar teslim kurulacak sistem, 7,2 MW kurulu güce sahip olacak ve yılda yaklaşık 12 GWh elektrik üretecek. 

    14 futbol sahası büyüklüğünde 100 bin metrekare alan üzerinde 11 bin adet güneş panelinin kullanılacağı GES projesi, 2023 yılında aktif olarak devreye alınacak. GES’te üretilen enerjinin tamamı Çimsa Cementos tarafından tüketilecek.

    Güneş enerjisi yatırımı tamamlandıktan sonra İspanya’daki fabrikanın enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 16’sını karşılayacak. Üretilen yenilenebilir enerji miktarı (12 GWh/yıl), 3 bin 600 konutun elektrik ihtiyacına ve yılda 3.000 ton CO2 salımına eşdeğer olacak.

    Güneş enerjisi yatırımının çevresel faydaları arasında yenilenebilir enerji tüketimi yoluyla çevrenin korunması, tesisin enerji derecesinin iyileştirilmesi ve karbon ayak izinin azaltılması yer alıyor.

    İspanya’daki fabrikada yapılacak güneş enerjisi santralinin Çimsa’nın enerji verimliliği ve yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirme çalışmalarının bir parçası olduğunu belirten Çimsa CEO’su Umut Zenar, yatırıma ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Küresel emisyonların 2030’a kadar yarı yarıya azaltılması için yenilenebilir enerji kullanımına yönelik büyük çaplı bir dönüşüm yaşanması gerekiyor. Bu süreçte Çimsa olarak döngüsel ekonominin bir parçası olmaya devam etme hedefiyle, yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirmek ve sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmak için çok çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında, karbon ayak izinin azaltılması, enerji verimliliği, çevre dostu ürünler gibi konulara odaklanmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin yanı sıra İspanya’da da hayata geçireceğimiz güneş enerjisi yatırımlarımızın tüm dünyanın ortak sorunu olan emisyonların azaltılması konusuna büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mahfi Eğilmez: Kahramanmaraş Depremlerinin Ekonomik Maliyeti 120 Milyar Doları Aşabilir

    Sabancı Üniversitesi “Kahramanmaraş Depremlerinin Ekonomik Etkileri” Üzerine Seminer Düzenledi

    Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nin düzenlediği “Kahramanmaraş Depremlerinin Ekonomik Etkileri” konulu seminerde konuşan Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, “Türkiye’ye depremlerin direkt ve dolaylı maliyeti 100 – 120 milyar doları bulacak. Belki 150 milyar dolara kadar gidebilir” değerlendirmesinde bulundu.

    Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “Toplum ve Afet Risk Yönetimi” seminer dizisinin beşincisi 2 Mayıs, Salı günü gerçekleşti. “Kahramanmaraş Depremlerinin Ekonomik Etkileri” başlığıyla Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Orhan Erem Ateşağaoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen seminerin konuğu İktisatçı-Yazar ve Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez oldu. 

    Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Orhan Erem Ateşağaoğlu, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, “6 Şubat afetinde 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik. Binlerce yaralımız var. Depremin manevi yükü çok ağır. Yapılan çalışmalara göre depremin ekonomik maliyeti de çok büyük 11 ilimizin GSYH’dan aldığı pay yüzde 9.8, toplam ihracattaki payı da yüzde 8.6. Genelde bu tür afetlerin analizi yapılırken doğrudan etkileriyle birlikte dolaylı maliyeti ve tetiklediği maliyetleri de eklemek gerek. Bölgedeki ekonomik aktivitedeki düşüş diğer bölgelere ve tüm Türkiye’ye yansıyacak zaman içinde. Doğrudan etkiyi doğru ölçmeden dolaylı ve tetiklenen etkileri doğru ölçmek mümkün değil” dedi. 

    AFET SONRASINDA MANEVİ – MADDİ KAYIPLARIMIZ ÇOK BÜYÜK 

    Seminerin konuk konuşmacısı İktisatçı-Yazar ve Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, “Türkiye’ye depremlerin direkt ve dolaylı maliyeti 100 – 120 milyar doları bulacak. Belki 150 milyar dolara kadar gidebilir” değerlendirmesinde bulundu. Depremin ekonomik maliyetine ilişkin yaptığı ilk hesaplamaların 600 bin konut üzerinden 50 milyar dolar olduğunu söyleyen Mahfi Eğilmez, şöyle konuştu:

    “Cumhurbaşkanlığı tarafından ekonomik veriler bir ay sonra yayınlandı. Bu verilere göre 518 bin konut üzerinden depremin maliyeti 94 milyar dolar olarak çıkıyor karşımıza. Depremin maliyetini ikiye ayırıyorum. Birincisi doğrudan maliyetler. Bunlar yıkılan binaların yeniden yapılması, evlerin döşenmesi, destekler… Dolaylı maliyetler neler? 200 bin istihdam kaybı var. Bu birkaç ay sürecek. Sonrasında inşaatlar başlayacağı için bu kayıp kapanacak. 3.5 milyar dolar civarında ihracat kaybımız olacak bölgeden. 1.1 milyar dolar vergi, 7.5 miyar dolar GSYİH kaybı olacak. Bu hesaplamalar sonucunda ortaya çıkan finansman ihtiyacı kabaca 98 milyar dolar. Bu en düşük tahmin.”

    Mahfi Eğilmez, “Bölgede çok büyük insani kayıp var. Bugün konumuz itibarıyla maddi yönden bakıyoruz ama manevi yönden çok büyük kayıpları olan insanlarımız var. Bölgeden ayrılan insanların yeniden oraya dönmesi, moral anlamında da büyük sıkıntıları var. Yakınlarını, organlarını, kaybeden insanlar var. Kültürel kaybımız hem manevi hem maddi çok büyük” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ünlü çift oyunu kullandı! Bergüzar Korel ve Halit Ergenç çifti misyonunu yerine getirdi

    Çocuklarının eğitimi için bir müddettir yurt dışında yaşamaya başlayan ünlü çift Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, Londra’da vatandaşlık misyonunu yerine getirdi. Seçim oylarını kullanan Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, “Oyumuzu kullandık” dedi.

    14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28’inci periyodu seçimleri için yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları oy kullanmaya başladı.  Yabancı ülkede çocuklarının eğitimi için bir müddettir yaşayan ünlü çift Bergüzar Korel ve Halit Ergenç, oylarını kullandıklarını toplumsal medya hesabı üzerinden duyurdu.

    Bergüzar Korel ve Halit Ergenç

    “OYUMUZU KULLANDIK”

    Korel eşiyle birlikte oy kullanma alanı için ayrılan yerde çekildikleri pozu Instagram hesabı üzerinden paylaştı. Fotoğrafın altına “Oyumuzu kullandık” notunu düştü.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Can Yaman hudut tanımıyor! Gördüğü ilgi pes dedirtti

  • Windows XP direnmeyi sürdürüyor: En çok kullanılan Windows sistemleri açıklandı!

    Analiz şirketi StatCounter’ın son raporlarına nazaran, Microsoft için hem düzgün hemde makus kimi haberler bulunuyor. Rapora nazaran Windows 11, tüm vakitlerin en yüksek kullanıcı hissesine ulaşırken, Edge ise dünyanın en tanınan ikinci tarayıcısı olma unvanını Safari’ye kaptırmış durumda. Şirketi şaşırtan bir öbür bahis ise hala Windows XP’nin kullanılıyor olması.

    Windows’en en istikrarlı sürümü olan XP hala direniyor

    StatCounter her masaüstü Windows sürümü için muhakkak aralıklarla kullanım oranları paylaşıyor. Pazar hissesi için en son gelen rapor, en son çıkan Microsoft işletim sisteminin yavaş ancak istikrarlı bir biçimde ilerlediğini, Windows XP’nin ise hala kullanıldığını ortaya çıkardı.

    Nisan ayı sonuçlarına baktığımızda, Windows 11’in bir evvelki aya nazaran %2,06’lık bir artışla pazarda tüm vakitlerin en yüksek (%23,01’lik) hisseye sahip olduğunu görmek mümkün. Windows XP’nin ise, 0.35’lik pazar hissesiyle hala direnmeye devam ettiğini görebiliyoruz.

    StatCounter’ın son raporlarında Microsoft için güzel ve makus haberler de bulunuyor. Buna nazaran Windows 11, tüm vakitlerin en yüksek kullanıcı sayısına ulaşmış olabilir lakin şirketin yeni jenerasyon tarayıcısı Edge, bir unvanından feragat etmiş üzere görünüyor. Dünyanın en tanınan ikinci tarayıcısı artık Apple’ın Safari’sine ilişkin durumda.

    İstatistik şirketlerinin farklı bilgi toplama yolları bulunuyor, bu nedenle başka şirketlere ilişkin raporlar biraz farklı bir sonuçlar sunabilir. Valve’nin sunduğu ve tüm kullanıcıların katılabildiği en son ki Steam anketi, Windows 11’in kullanıcılarını Windows 10’un kaybettiği süratte kazandığını gösterdi. XP hakkında siz ne düşünüyorsunuz.

  • İGA İstanbul Havalimanı 200 milyonuncu yolcusunu ağırladı

    Avrupa’nın en yoğun, dünyanın en önemli küresel aktarma merkezlerinden biri olan İGA İstanbul Havalimanı, 3 Mayıs 2023 Çarşamba günü itibarıyla 200 milyonuncu yolcusuna hizmet vererek bir kilometre taşını daha geride bıraktı. İGA İstanbul Havalimanı; bu anlamlı günü, düzenlediği bir etkinlikle kutladı.

    İGA İstanbul Havalimanı, hizmete girdiği 29 Ekim 2018’den bugüne 200 milyon yolcu eşiğini geride bırakarak havacılık sektöründe Türkiye adına önemli bir başarıya daha imza attı. Benzersiz mimarisi, güçlü altyapısı, üstün teknolojisi ve sunduğu üst düzey yolculuk deneyiminin yanı sıra sürdürülebilirlik çalışmalarıyla Türkiye’yi havacılık alanında bir üst lige taşıyan İGA İstanbul Havalimanı, 200 milyonuncu yolcusunu düzenlediği bir etkinlikle ağırladı.

    İstanbul’dan Singapur’a seyahat eden 32 yaşındaki Carine Lee’ye, uçuşu öncesi 200 milyonuncu yolcu plaketi ve Unifree’nin işlettiği Duty Free’de kullanabileceği hediye çeki verildi. Törene katılan İGA İstanbul Havalimanı Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Büyükkaytan ayrıca, Lee’ye İstanbul Havalimanı özel yolcu programı olan 1 adet İGA PASS Premium üyeliği hediye etti. 200 milyonuncu yolcu olmanın kendisi için de sürpriz olduğunu belirten Lee, İGA İstanbul Havalimanı’nından seyahat etmenin yolculupunu çok konforlu hale getirdiğini dile getirerek Singapur’a uçmak üzere uçağa bindi.

    İGA İstanbul Havalimanı faaliyete geçtiği tarihten bu yana 51 milyon 506 bin 183 yerli ve 148 milyon 493 bin 817 uluslararası yolcuya ev sahipliği yaparken, yılbaşından bugüne kadar ise 23 milyondan fazla yolcuya hizmet verdi. 

    Faaliyette olduğu 4,5 yıllık zaman dilimi içinde, yerel uçuşlarda en yoğun yolcu trafiğini 6 milyon 335 bin 248 yolcu ile Antalya uçuşları oluştururken, onu 6 milyon 175 bin 472 yolcu ile İzmir, 4 milyon 874 bin 14 yolcu ile Ankara, 3 milyon 603 bin 883 yolcu ile Adana ve 2 milyon 538 bin 284 yolcu ile Trabzon takip etti. 

    Uluslararası uçuşlarda ise 5 milyon 764 bin 713 yolcu ile Tahran en yoğun yolcu trafiğini oluşturan uçuş rotası olurken, onu sırasıyla 4 milyon 503 bin 75 yolcu ile Moskova, 3 milyon 786 bin 903 yolcu ile Londra, 3 milyon 214 bin 308 yolcu ile Dubai ve 2 milyon 723 bin 274 yolcu ile Tel Aviv izledi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • U17 Elit A Ligi’nde şampiyon D-Smart’ta belli oluyor

    Türkiye Futbol Federasyonu U17 Elit A Ligi’nde şampiyon D-Smart’ta belli oluyor. Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan Arslan Zeki Demirci Spor Kompleksi’nin ev sahipliği yaptığı U17 Elit A Ligi finalinde 4 Mayıs Perşembe (Yarın) Fenerbahçe ile Demir Grup Sivasspor karşılaşacak.

    Saat 18:00’de başlayacak mücadele D-Smart 77. Kanal Spor Smart’tan canlı olarak yayınlanacak.

    Galatasaray ile Trabzonspor arasında saat 15:00’de başlayacak 3’üncülük karşılaşması da yine D-Smart 77. Kanalda canlı olarak ekrana gelecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Titanfall’un Direktöründen Yeni Proje Açıklaması

    Yanlış vakitte yanlış yerde olan oyunlar listesi yapsak birinci sıraya yazacağımız isimlerden biri Titanfall olurdu muhtemelen. Ancak Titanfall’dan beri Respawn için işlerin yeterli gittiği de ortada. Uzun müddettir Respawn bünyesinde çalışan serinin direktörü Steve Fukuda, yakalanan bu rüzgar ile birlikte yeni bir proje üzerinde çalışmaya başlamış.

    Respawn’ın işvereni Vince Zampella, Axios takımına verdiği röportajda bu müjdeli haberi duyurdu. Duyurunun çabucak akabinde projenin yeni bir Titanfall oyunu olmadığını da tabir eden yönetici, Fukuda’nın “bambaşka” bir proje üzerinde çalıştığının altını çizdi. Proje üzerinde çalışan takımın epeyce küçük olduğu belirtilmiş.

    • Respawn, 10-15 Yıl Ömür Biçtiği Apex Legends İçin Bir Stüdyo Daha Açıyor

    Zampella’nın “yeni bir şey” olarak tanımladığı bu proje, farklı bir IP olabilir. Apex Legends ve Titanfall serisi ile FPS konusunda epey yetenekli olduğunu gösteren stüdyo, yeni bir FPS üzerinde çalışıyor olabilir. Kimi tezlere nazaran ise Fukuda ve takımı, apayrı bir prototip üzerinde yeni oynanış mekanikleri deneyerek ortaya yeni ve hibrit bir cins çıkarmayı amaçlıyor.

    Yine de Fukuda’nın yıllar boyunca Infinity Ward’da çalıştığının altını çizmek gerek. CoD2, Çağdaş Warfare ve Çağdaş Warfare 2 üzere oyunlarda tasarımcılık yapan Fukuda’nın, bir FPS projesinin başına geçmiş olabileceği fikri kulağa epeyce mantıklı geliyor.

  • Cyberpunk 2077 için bir artırım daha! 499 TL’lik oyun 799 TL’ye yükseldi!

     
    CD Projekt RED tarafından 2020 yılında oyunculara sunulan gelecek temalı açık dünya aksiyon rol yapma oyunu Cyberpunk 2077 için bir artırım daha geldi. Geçtiğimiz süreçte bir artırım dalgasıyla bir arada 499 TL’ye ulaşan oyunun fiyatı şu anda 799 TL olmuş durumda. Bu noktada birçok oyunun fiyatı artmaya devam ediyor ve oyuncular ne yazık ki oyunları satın almakta zorlanıyor.
     
    Oyunların fiyatları artmaya devam ediyor
     
     
     
    Dünya çapında bulunan fakat ülkemizde daha çok hissedilen ekonomik kriz ne yazık ki oyun kesimini vurmaya devam ediyor. Bu kapsamda büyük çaplı (AAA) oyunlar genel olarak bin lira civarından çıkış yapıyor ve oyuncular yalnızca bir oyunu oynamak için bu fiyatı vermek durumunda kalıyor. Öteki taraftan evvelce çıkış yapan oyunların fiyatları da artıyor ve böylelikle yeni çıkış yapan oyunların fiyatlarına denk hale geliyor.
     
    Fiyat artışları büyük çaplı oyunlarda daha fazla hissediliyor ve oyunlara periyot devir artırımlar gelmeye devam ediyor. Bu durumdan nasibini alan birçok üretim yer alıyor lakin geçtiğimiz gün Cyberpunk 2077 tekrardan büyük bir artışa maruz kalıyor.
     
    Oyundaki bu artışlar devam edecek üzere görünüyor ve bu süreçte indirimde olan oyunları almakta yarar var. 

  • JPMorgan’dan dolar/TL’de iki başka senaryo, iki kestirim

    JPMorgan 14 Mayıs seçiminin akabinde “ortodoks siyasetlere güçlü bağlılık” oluşması halinde MSCI Türkiye endeksinin dolar bazında %74 üst istikametli potansiyele sahip olacağını, “ortodoks siyasetlere ölçülü bir dönüş” yaşanması halinde %29 düşüş ihtimali ortaya çıkacağını öngördü.

    JPMorgan stratejistleri David Aserkoff ve Inga Q. Galeni imzalı, 2 Mayıs tarihli raporunda, Dolar/TL iddiaları “güçlü ortodoks politika” senaryosunda 25, “ılımlı ortodoks siyaset senaryosunda 30 düzeyinde öngörüldü.

    JPMorgan CEEMEA pay senedi dağılım raporlarında Türkiye için nötr olmaya devam edildiği de vurgulandı.

    Yukarı hareket bekleyen yatırımcılar için ana yatırım yapılabilecek yurt içi dalın bankacılık ve Koç Holding üzere şirketler olabileceği belirtildi.

    JPMorgan Nisan ayının ortasında yayımladığı notunda seçim sonrası senaryolarında ortodoks siyasetlere dönülse dahi yüksek volatilite nedeniyle TL’de paha kaybı beklediklerini belirtmişti. Banka şirketlerin Döviz talebi ve Merkez Bankası’nın rezervlerini artırma gayesi üzere tesirlerle Dolar/TL ’de 24-25 düzeylerinin görülebileceğini bildirmişti.

  • Emre Çolak kontratını feshetti, Türkiye’ye dönüyor!

    İspanya 3. lig grubu Intercity’de forma giyen Emre Çolak için flaş bir gelişme yaşandı.

    Intercity’den yapılan açıklamada, 31 yaşındaki oyuncunun kontratının karşılıklı anlaşarak feshedildiği belirtildi.

    Şahsî nedenlerden ötürü Türkiye’ye dönme kararı alan Emre Çolak, İspanya’dan ayrıldı.

    ÖNCE FUTBOLU BIRAKTI, SONRA VAZGEÇTİ!

    Emre Çolak, İspanyol takımı Intercity’e transfer olduktan 17 gün sonra futbola veda kararı almış lakin sonrasında bu kararından vazgeçmişti.

    Veda kararı için yaptığı açıklamada, “Futbolu bıraktım… Üzerimde emeği olan herkesin ellerinden öperim. Allah sizden razı olsun. Bugünden sonra ailemin memnunluğu için yaşayacağım. Mevt var, sevdiklerinizle vakit geçirin” tabirlerini kullanmıştı.

    Deneyimli oyuncu daha sonra bu kararından vazgeçtiğini şu tabirlerle açıklamıştı: “Ülkemdeki trajedi beni çok endişelendiriyor fakat Intercity’ye olan bağlılığım devam ediyor. Yarından itibaren bir sonraki maçımızı kazanmak için çalışmalara başlayacağım. Daima birlikte amaçlarımıza ulaşacağız.”

    OYUNCUNUN KARİYERİ

    Mesleğine Galatasaray’da başlayan kanat oyuncusu, Göztepe, Karagümrük, Başakşehir, Hatayspor, Deportivo ve Al-Wehda formaları giydi.Emre Çolak, Intercity ile toplamda 9 maça çıktı, gol yahut asist katkısı yapamadı.

  • Leeds United’da Sam Allardyce dönemi!

    İngiltere Premier Lig takımlarından Leeds United’da Javi Gracia’nin teknik yöneticilik misyonuna son verildi, yerine ise Sam Allardyce getirildi.

    Kulüpten yapılan açıklamada, 10 hafta evvel vazifeye getirilen İspanyol Gracia ile teknik takımında yer alan Zigor Aranalde, Mikel Antia ve Juan Solla’nın misyonlarına alınan makûs sonuçlar nedeniyle son verildiği belirtildi.

    Gracia’nın yerine, 68 yaşındaki İngiliz teknik yönetici Sam Allardyce kadrosu çalıştıracak. 30 puanla 17. sırada kümede kalma çabası veren Leeds United’da tecrübeli teknik adam, dönemin kalan lig 4 maçına ekibin başında çıkacak.

    İngiltere Ulusal Grubu’nu 2016’da çalıştıran Allardyce, kulüp mesleğinde ise Newcastle United, Blackburn Rovers, West Ham United, Sunderland, Crystal Palace, Everton, West Bromwich Albion üzere birçok kulüpte misyon aldı.

  • Meral Akşener ve Mansur Yavaş Bursa’da… (CANLI)

    BURSA (İGFA) – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Bursa Tarih Yazacak, Türkiye Tarih Yazacak” sloganlı mitingi için Kent Meydanı’nda Bursalılarla buluştu.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da eşlik ettiği mitingte, Kent Meydanı’nı tıklım tıklım dolduran Bursalılar ellerinde Türk bayraklarıyla İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i karşıladı.

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Mansur Yavaş, halka hitap ediyor.

  • Coinbase PEPE Coini Listeler mi? Fiyat 10 Kat Artar mı?

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere kripto para piyasasında göğüs coinlerin yükselişi devam ediyor. Bilhassa PEPE ile başlayan bu yeni trend, birçok kripto para borsasının atılımıyla sonuçlanıyor. Yatırımcılar ise birçok kripto para borsasının PEPE’yi listelemesinin akabinde Coinbase’den de bir atak bekliyor? Pekala, sırada ne var?

    Yatırımcılar borsalardan gelecek haberleri bekliyor: PEPE listelenecek mi?

    Pepe coin son yükselişleriyle ve neredeyse hiçbir şey yapmadan milyonlar kazanan yatırımcıların muvaffakiyet hikayeleriyle ses getiriyor. Varlığın toplumsal medya platformlarında trend olmasıyla bir arada, anlık olarak potansiyel bir büyük borsa listelemesi yolda olabilir. Bugün erken saatlerde, Twitter’daki birkaç üye Coinbase’in web sitesinde “Pepe nasıl satın alınır” başlıklı bir sayfa oluşturduğunu fark etti. Bu durum, topluluğun borsanın yakında göğüs coin’i listeleyebileceği tarafında spekülasyon yapmasına neden oldu.

    Bununla birlikte, “Giriş” kısmında borsa, varlığı şimdi listelemediğini doğruladı.

    Kripto satın almak kelam konusu olduğunda, pozisyon ve protokol üzere pek çok faktör devreye giriyor. Pepe şu anda Coinbase’in merkezi borsasında mevcut değil. Fakat yeniden de kripto dünyasına giriş anahtarınız olan Coinbase Wallet üzerinden Pepe’yi satın alabilirsiniz.

    Bununla birlikte, kullanıcılardan Pepe’yi Coinbase cüzdanı üzerinden satın almak için Ethereum’larını kullanmaları istendi. Ek olarak, Binance’in de göğüs coin satın alma konusunda bir rehber yayınladığına dikkat edilmelidir. Fakat, bu borsalar şimdi varlığı listelemiyor. Coinbase PEPE’ye katılmaya devam ederse Binance, Kraken, Robinhood ve öbürleri üzere öteki platformlar da bunu takip edebilir.

    BitMEX listelemesi ve en düzgün 100 kripto para ünitesi ortasına girmesiyle PEPE hangi düzeyleri görecek?

    Daha büyük hacimli borsalar, göğüs coini kabul etme konusunda daha temkinli görünse de, kimi borsalar PEPE süreçlerini başlatmak için süratli davrandı. Şu anda OKX, MEXC Küresel, Gate.io, Huobi ve Uniswap üzere tanınan borsalar göğüs coin’i listeledi.

    Bununla bir arada geçtiğimiz günlerde BitMEX, kullanıcıların artık ABD doları ve Tether karşısında 50x’e kadar kaldıraçla PEPE süreçleri yapabileceğini duyurdu. Bu listelemeye karşın, varlık son 24 saat içinde yüzde 25 kıymet kaybetti ve 0,000001007 dolar olarak fiyatlandırıldı.

    Pepe (PEPE), öteki kimi büyük kripto para ünitesi borsalarında alım satım için kullanılabilir. CoinGecko datalarına nazaran, Pepe süreç çiftleri sunan en uygun borsalardan kimileri OKX, Uniswap (v2), MEXC Küresel, Huobi ve Gate.io olarak karşımıza çıkıyor. Bu platformlar, Pepe için PEPE/USDT ve PEPE/WETH üzere çeşitli süreç çiftleri sunuyor ve OKX’te kaydedilen en yüksek süreç hacmi, toplam 24 saatlik hacmin yüzde 34,75’ini oluşturuyor. Dijital para ünitesinin BitMEX ve başka büyük borsalarda listelenmesi, öncelikle spekülatif bir araç olarak hizmet etse de, daha fazla yatırımcı çekme potansiyelini ortaya koyuyor.

    PEPE coin yükselişe devam edecek mi?

    350 milyon doları aşan piyasa kıymetiyle PepeCoin, şu anda piyasada hakkında en çok konuşulan kripto para ünitelerinden biri. Lakin onu başkalarından ayıran şey, PepeCoin’i yeni doruklara taşıyan mem severler ve yatırımcılardan oluşan eşsiz topluluğudur.

    PepeCoin geçtiğimiz günlerde yaklaşık 513 milyon dolarlık piyasa kıymetiyle birinci 100 kripto para ünitesi ortasına girdi. Mem severler ortasındaki popülaritesi, PepeCoin’in fiyatının sadece son 7 günde yüzde 400 artmasıyla ilgi çekmesine yardımcı oldu. Bununla birlikte, PepeCoin dikkat çekmeye devam ederken, kimileri bu meme’den ilham alan kripto para ünitesi için sırada ne olduğunu merak ediyor. Ama uzmanlar bu cins kripto paraların riskli olduğunu aktarırken, yatırımcıların dikkatli ve temkinli olmasını öneriyor.

  • Edirne’de ‘Tiny House’ cezası

    Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Edirne Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Edirne ilini kapsamına alan üst ölçekli mekansal plana aykırılık oluşturduğu belirlenen Keşan sınırları içerisinde Danişment ve Gökçetepe köylerinde tespit edilen Tiny House uygulamaları hakkında Valilik tarafından mühürleme işlemi ve idari para cezası uygulaması yapıldığı belirtildi.

    Ayrıca, söz konusu parseller ile üzerinde herhangi bir yapı bulunmayan Danişment Köyü 124 ada 1 parsel ile 125 ada 2 parsel nolu tarla vasıflı taşınmazların vasfının izinsiz bozulması nedeniyle idari para cezası işlemi uygulandığı ifade edildi.

    Valilik açıklamasında, tarım alanlarının korunması ve imar kirliliğinin önüne geçilmesi adına bu ve benzeri uygulamalara ilişkin denetimlerin sıkı bir şekilde yapılmakta olduğu belirtilirken, vatandaşların yetkili kurumlardan bilgi edinmeleri ve dikkatli olmaları gerektiği vurgulandı.

    Tiny House gibi yasadışı yapılaşmalara karşı mücadele eden Edirne Valiliği, tarım alanlarının korunması ve imar kirliliğinin önüne geçilmesi adına çalışmalarına devam edeceğini vurguladı.

  • Mevlana’nın Konya’ya gelişinin 795. yılı

    KONYA (İGFA) – Hazreti Mevlâna ve Ailesinin Konya’ya gelişinin 795. Yılı çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

    Hz. Mevlana’nın 22. Kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru ve ailesinin her yıl 27 Nisan’da Karaman’dan başlatıp 3 Mayıs’ta Konya’da sona erdirdiği 7 günlük Uluslararası Sevgi ve Barış yürüyüş bu yıl da coşkuyla gerçekleştirildi.

    Yürüyüş sonunda Konya Vali Yardımcısı Hacı İbrahim Türkoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Uzbaş ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar tarafından Karaman’dan gelen heyet, Mevlana Meydanı’nda karşılandı. Vali Yardımcısı Türkoğlu’na Türk bayrağı teslim edilen program sonunda Mevlana’nın sandukası başında Gülbang duası okundu.

    Ayrıca, hem 2023 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Mevlana Yılı ilan edilmesi hem de Mevlana’nın Konya’ya gelişinin 795. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından Barsisa adlı tiyatro oyunu sahnelenecek. Mevlana’nın bir anlatısından yola çıkılarak kendini insanlığa ve onların hastalıklarını iyileştirmeye adamış olan Barsisa’nın şeytan ile imtihanının anlatıldığı oyun, 5 Mayıs’ta Selçuklu Kongre Merkezi’nde saat 20.00’da ilk kez seyirciyle buluşacak.

  • Bankaların kârında süratli artış

    Bankacılık bölümünde olumlu performans yılın birinci çeyreğinde de devam etti.

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bilgilerine nazaran, bankacılık kesiminin toplam net kârı birinci çeyrekte yıllık yüzde 70 oranında artarak 107,2 milyar liraya yükseldi.

    BDDK’nın açıkladığı bilgilere nazaran, takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı Mart’ta %1,82 oldu. Geçen yılın birebir periyodunda bu oran yüzde 2,86 olarak kaydedilmişti.

    Verilere nazaran bankacılık dalında Mart ayında çekirdek sermaye yeterliliği rasyosu Mart’ta yüzde 14 olarak gerçekleşti. 2022 yılı Mart ayında bölümde bu oran yüzde 16 olmuştu.

    Sermaye yeterliliği rasyosu ise birebir periyotta yüzde 18 oldu.

  • Kremlin: Tahıl mutabakatında uzlaşma için çok az münasebet var

    Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başşehir Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan “gıda krizi” riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik Türkiye’nin gayretleriyle varılan Tahıl Koridoru Anlaşması’na ait değerlendirmelerde bulundu.

    Anlaşma kapsamındaki tüm kaidelerin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Peskov, “Doğal olarak bu mutabakatın tüm şartlarının yerine getirilmesiyle, çok uzun vakit evvel bu muahede birinci devreye alındığında vardığımız mutabakatların uygulanmasıyla ilgileniyoruz. Bu hususta temaslar sürüyor” diye konuştu.

    Peskov, mutabakatın uzatılma ihtimaline ait bir soruya “Şimdiye kadar optimist olmak için çok az münasebet var” cevabını verdi.

    Rusya Dışişleri Bakanlığı: Mutabakatın uygulanması için 5 Mayıs’ta istişare çeşidi var

    Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Moskova’da düzenlendiği basın toplantısında, İstanbul’daki Ortak Uyum Merkezi’nde Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileri ortasında temasların devam ettiğini söyledi.

    Yakın vakitte bu bahiste üst seviye bir toplantının yapılmasının planlandığını belirten Zaharova, toplantı tarihine ait uzlaşma sağlandığında bilgilendirme yapacaklarını kaydetti.

    Zaharova, Rus tarım eserlerinin ve gübrelerinin dünya pazarına erişimi konusunda Rusya-BM mutabakatının uygulanmasına ait yaklaşımlarının bilindiğini belirterek “BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Genel Sekreteri Rebecca Greenspan başkanlığındaki BM temsilcileri ile Rus kurumlarının heyetleri ortasında, muahedenin uygulanması için Moskova’nın 5 Mayıs’ta yeni bir istişare cinsine mesken sahipliği yapacağını söyleyebilirim” tabirlerini kullandı.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yaptığı açıklamada, tahıl teşebbüsünün mühletinin uzatılmasına yönelik, “5 Mayıs Cuma günü Türkiye, Ukrayna ve Rusya Savunma Bakan Yardımcılarının İstanbul’da bir ortaya gelmesi planlanıyor” demişti.

  • Balıkesirspor kongreye gidecek

    TFF 2’nci Lig Kırmızı Küme’de bitime 3 hafta kala kurtuluş umutlarını yitirip 3’üncü Lig’e düşmesi katılaşan Baynet İnşaat Balıkesirspor, şirketleşme kongresi yapacak. Ağır borç yüküyle transfer yasağı bulunup üst üste ikinci dönem da düşme acısı yaşayan kırmızı-beyazlılarda şirketleşme ve tüzük değişikliğinin ele alınacağı kongre 26 Mayıs Cuma günü gerçekleştirilecek. Birinci toplantıda yasal çoğunluk sağlanamazsa kongrede ikinci oturum 2 Haziran’da olacak.

    Balıkesirspor idaresi, “Balıkesirspor’umuzun idari ve mali yapısını sağlam temeller üzerine oturtmak, sportif faaliyetlerin sürdürebilirliğini sağlamak ve korumak hedefli duyulan muhtaçlık ve yasal mevzuatlar, kimi adımları atmamızı gerektirmiştir. Yeni spor yasası yeterince dernek statüsünden çıkıp şirketleşme için gereken tüzük değişikliği kongresi yüsül mecburilik olup ilgili unsur yeterince şirketleşme ve tüzük kongresine acil gereksinim olmuştur” açıklamasını yaptı.

  • Lacob: “Steph-LeBron rekabeti, Bird-Magic rekabeti kadar büyük!”

    Golden State Warriors’ın sahibi Joe Lacob, Stephen Curry ile Los Angeles Lakers süperstarı LeBron James ortasındaki rekabetin, Magic Johnson ve Larry Bird ortasındaki efsanevi rekabete yakın olduğunu söyledi.

    Lacob, Curry ve James ortasındaki rekabetin Magic ve Bird ile tıpkı düzeyde olduğuna inandığını, şu sözlerle tabir etti:

    “Onlar (Magic ve Bird) ortasında kolej rekabeti vardı ve bu rekabet NBA’e taşınarak, ligde büyük bir ihtilal yaratmıştı. Hepimiz bunun şuurundayız.

    Yani bilmiyorum, onları bu ikiliyle karşılaştırmak güç ancak bu rekabet de hayli büyük ve şimdi sona ermiş değil. Zira görünüşe nazaran LeBron sonsuza kadar oynamaya devam edecek üzere. Tahminen Steph de oynayabilir, o denli umuyorum.

    Ama bu çok büyük bir rekabet. LeBron’la beşinci kere karşı karşıya geliyoruz ve ona karşı başarılı bir geçmişimiz var. Efsanevi bir rekabet. Öteki ne denebilir ki?”

    1970’li yıllarda gerek ekonomik, gerekse tanınırlık bazında çok düzgün bir noktada olmayan NBA’i alandaki rekabetleriyle birçok kişinin gözünde ‘kurtaran’ Bird ve Magic ikilisi, 1984, 1985 ve 1987’de NBA Finallerinde karşı karşıya gelmiş, bunlardan birincisinde Boston Celtics efsanesi galip gelirken, son ikisinde Lakers ikonu alandan zaferle ayrılmıştı.

Başa dön tuşu