Gün: 3 Mayıs 2023

Dünyada en sık görülen dördüncü nörolojik hastalık olan ve halk arasında sara olarak bilinen epilepsi toplumun yüzde birini etkiliyor. Epilepsi en basit haliyle, beyin hücrelerinde geçici anormal elektriksel aktiviteye bağlı olarak ortaya çıkan kısa süreli bir fonksiyon bozukluğu olarak tanımlanıyor. Epilepside vücuttaki kasılmalar ve şuur kaybıyla şekillenen nöbetlerin yanı sıra 40’tan fazla nöbet tipi bulunuyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, günümüzde epilepsi tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar elde edildiğine dikkat çekerek, “Tedavide amacımız nöbetlerin kontrolünü sağlamak. Elimizde birçok nöbet önleyici ilaç mevcut. Uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında her beş hastadan dördünde nöbetler durabiliyor. Çoklu ilaç kullanımlarına rağmen nöbetleri önlenemeyen hastalarda da epileptik nöbetin kaynağı saptanabilirse epilepsi cerrahisi dediğimiz, anormal elektriksel aktivitenin kaynağı olan bölgenin çıkarılması işlemi yapılabiliyor” diyor. Ancak epilepsi hakkında toplumda doğru sanılan bazı hatalı bilgiler hastaların yaşam kalitelerinin düşmesine, gereksiz kaygıya kapılmalarına ve nöbetler sırasında yapılan hatalı müdahaleler nedeniyle tablonun daha da kötüleşmesine yol açabiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, toplumda doğru sanılan 10 hatalı bilgiyi anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

Epilepsi hastaları hamile kalamaz. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, epilepsi hastaları evlenebiliyor, doktor kontrolünde alınan uygun ilaçlarla hamile kalabiliyor ve çocuk sahibi olabiliyor.

Epilepsi hastaları çalışamaz. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, epilepsi hastalarının birçoğunda nöbetlerin ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabildiğini belirterek, “Etkili tedaviler sayesinde epilepsi hastaları meslek sahibi olabiliyor, sorumluluk alabiliyor ve çalışabiliyorlar.” diyor.

Epilepsi hastası çocuklarda öğrenme güçlüğü olur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Epilepsi hastası çocukların çoğu yaşıtları gibi yüksekokul ve üniversiteye kadar okuyabiliyorlar. Çocukların sadece küçük bir bölümünde hafif düzeyde öğrenme güçlüğü gelişebiliyor.

Kafeinli içecekler epilepsi nöbetini arttırır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Sanılanın aksine, makul miktarda kafein tüketimi nöbet sıklığını etkilemiyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, nöbet sıklığını en çok arttıran etkenin uykusuzluk olduğuna işaret ederek, “Bu nedenle epilepsi hastalarının düzenli uyku uyumaları elzemdir” diyor.

Nöbet mutlaka vücutta kasılmalarla seyreder. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Epilepsi nöbeti denildiğinde aklımıza ilk olarak ‘ağızdan gelen köpükler ve sert kasılmalar’ geliyor. Ancak sanılanın aksine her epilepsi nöbeti ‘hastanın bilincini kaybetmesi, vücudunun kasılması ve titremesi, ağızdan köpük gelmesi’ şeklinde gelişmiyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, “Epilepsi nöbetinin belirtileri, sorunun beynin hangi bölgesinde başladığı ve ne hızla yayıldığıyla ilintili oluyor” diyerek, şöyle devam ediyor: “Ataklar halinde gelen, kişinin kısa süreli ortamdan koptuğu ya da bazen tamamen farkında olduğu ve vücudun bir yarımında uyuşma, ritmik sıçramalar, kısa süreli baş dönmesi atakları, ani duraksama ile ağızda şapırdatma şeklinde otomatik  hareketler gibi birçok farklı nöbet belirtisi olabiliyor. Bazen sadece mideden yukarı doğru çıkan bir his gelişirken, bazen yine sadece gözlerin kırpılması veya dalma şeklinde de oluşabiliyor.”

Epilepsi nöbeti geçiren hastanın dişleri açılmalı. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, yaygın inanışın aksine epilepsi nöbeti geçiren hastanın dişlerinin açılmaması gerektiği uyarısında bulunarak, “Rahat nefes alması için mümkünse hastanın ağzı ve solunum yolu açık tutulmaya çalışılmalı. Ancak kapalı olan dişleri açmak için zorlamak dişlerin kırılması ve çene ekleminde problemler gibi önemli sorunlara yol açabiliyor. Nöbet sırasında hasta yana doğru yatırılarak nöbetin geçmesinin beklenmesi gerekiyor” diyor.

Epilepsi nöbeti geçiren kişiye soğan koklatılmalı. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Epilepsi nöbeti sırasında hastayı ayıltır düşüncesiyle koklatılan soğan ve kolonya gibi herhangi bir maddenin nöbeti durdurduğuna dair bir veri mevcut değil. Nöroloji Uzmanı Dr. Aslı Şentürk, “Bu tür uygulamaların faydası olmuyor. Üstelik alkol gibi irritan maddelere hassasiyeti olan kişilerde solunum yolunu kapatarak hastanın nefes almasını da önleyebiliyor.” diye konuşuyor.

Ağzına sert bir cisim yerleştirilmeli. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Nöbet sırasında hastanın dilini ısırmasını önlemek amacıyla ağzına sert bir cisim yerleştirmekten kaçınmak gerekiyor. Sert cisimler hastanın boğazını tıkayarak nefes almasını engelleyebiliyor veya dişlerini kırabiliyor. Ayrıca tüm ağzı kapatacak şekilde bir cisim yerleştirmek kusmuğun akciğerlere kaçmasına, bunun sonucunda hastanın boğulmasına neden olabiliyor.

Nöbet sırasında kol ve bacaklar tutulmalı. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Nöbet sırasında kol ve bacakları tutarak hareketleri önlemeye çalışmak da son derece hatalı bir davranış. Zira bu tür hatalı uygulamalar kol ve bacaklarda kırığa veya çıkığa yol açabiliyor.

Nöbet sırasında su içirilmeli. YANLIŞ

DOĞRUSU: Solunum yolunu tıkayabileceği için nöbet sırasında hastaya asla su ve yiyecek verilmemesi gerekiyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IBM CEO’su Arvind Krishna, Bloomberg News’e verdiği demeçte önümüzdeki yıllarda birtakım işlerin yapay zeka ile değiştirileceğini, bu sebeple de kelam konusu konumlar için işe alımların durdurulacağını söyledi.

İşe alımlarda askıya alacakları durumların çoğunlukla insan kaynaklarında olacağını belirten Krishna, müşteriye dönük olmayan bu iş konumlarının kabaca 26 bin çalışana tekabül ettiğini açıkladı.

Beş yıllık bir mühlet içinde birtakım iş kollarının yüzde 30’unun yapay zeka ve otomasyonla değiştirileceğini söyleyen Krishna, “Bu kabaca 7 bin 800 iş kaybı manasına geliyor” dedi.

Krishna yaptığı değerlendirmede, istihdam doğrulama mektupları sağlamak yahut çalışanları departmanlar ortasında transfer etmek üzere misyonların büyük olasılıkla büsbütün otomatik hale getirileceğini söyledi. Ancak, işgücü üretkenliğini pahalandırmak üzere kimi insan kaynakları vazifelerinin muhtemelen önümüzdeki on yılda değiştirilmeyeceğini belirtti.

IBM şu anda yaklaşık 260 bin çalışan istihdam ediyor ve yazılım geliştirme ve müşteriye dönük konumlar için işe almaya devam ediyor.

Yakın vakitte, yüklü bir Bitcoin bahsi, vaktinden evvel kapandı. İşte Coinbase’in eski CTO’su Balaji Srinivasan’ın devasa kripto para durumuna dair detaylar…

Srinivasan’ın 1 milyon dolarlık Bitcoin durumu kapandı

Balaji Srinivasan Bitcoin (BTC) üzerine yaptığı 1 milyon dolarlık bahsin vaktinden evvel kapatıldığını belirtti. Akabinde uzlaşma olarak üç farklı kuruluşa 1.5 milyon dolar bağışladığını söyledi. Bu bağış, gerekenden 500.000 dolar kadar daha fazla.  Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere Srinivasan Mart ayı ortasında bu türlü bir BTC konumu açmıştı. Snirivasan, Coinbase’in eski baş teknoloji sorumlusu ve risk sermayesi şirketi Andreessen Horowitz’in eski ortağıdır.

Mart ayında, Silvergate Bank, Signature Bank ve Silicon Valley Bank’ın kısa müddette iflas etmesinden kısa bir mühlet sonra bir bankacılık krizinin ABD dolarında büyük bir devalüasyonu, hiperenflasyonu ve Haziran ortasına kadar Bitcoin’in 1 milyon dolara yükselmesini tetiklemesini beklediğini söyledi. İddiasını desteklemek için 1 milyon dolar ortaya koydu. Salı günü öğlenden sonra attığı tweet’te aşağıdakileri söyledi:

Trilyonlar bastıklarını söylemek için bir milyon dolar yaktım. İktisatta bir sorun olduğuna ve bunun FED Lideri Powell’ın vaat ettiği üzere ‘yumuşak bir iniş’ değil, çok daha berbat bir şey olacağına dair kanıtlanabilir maliyetli bir sinyal göndermek için kendi paramı harcadım.

Yine bir mali kriz mi geliyor?

Şu anki ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın 2008 mali krizinden evvel FED’de olduğuna dikkat çekti. O sıralar Yellen’ın rastgele bir alarm vermediğini belirtti. Periyodun Fed Lideri Ben Bernanke’nin de rastgele bir probleme işaret etmediğini belirtti. Srinivasan, ortalarında Powell’ın da bulunduğu günümüz önderlerinin de misal biçimde inkâr içinde olduklarını savundu. Srinivasan, krizlerin herkesin hayal ettiğinden çok daha süratli ilerleyebileceğini hatırlattı.

Eski CTO, Silicon Valley Bank iflasının akabinde Fed’in 300 milyar dolar basmasının iki gün, 500 milyar doların bankacılık sisteminden çıkmasının iki hafta sürdüğüne işaret etti.  Ayrıca COVID-19 sırasında ulusal karantinaya geçmenin iki ay, 2008’de hafif sakinlikten finansal krize geçmenin iki çeyrek ve 1991’de Sovyetler Birliği’nin muhteşem güçten çöküşe geçmesinin iki yıl sürdüğünü sav etti.

Diğerleri ise Silikon Vadisi Bankası sonrası Fed’in bilançosundaki 300 milyon dolarlık büyümeyi farklı yorumluyor. Ekonomist ve eski FED çalışanı Danielle DiMartino Booth o devirde bu süratli sıçramanın para basımından değil, FED iskonto süreci ve ülke bankalarının öteki borçlanmalarındaki artıştan kaynaklandığını savunmuştu. Srinivasan 1 milyon dolarlık bahsini kapatırken, Chaincode Labs’de Bitcoin Core’un geliştirilmesine bağış yaptı. Ayrıyeten Give Directly’e de bağış gerçekleştirdi. Son olarak, Mart ayında ABD’nin hiperenflasyon yaşamayacağına dair 1 milyon dolarlık bahse girmeyi teklif eden Twitter kullanıcısı James Medlock’a para aktardı. Sonuç olarak Srinivasan, hepsi 500.000 dolar olmak üzere üç süreçte 1.5 milyon dolar bağışladı.

Millet Bahçesi üzerinden siyaset üretmeye devam eden muhalefet, son bir çırpınışla Bergama’nın hayallerini karartmak için adeta seferberlik ilan etti.

Vizyon projelere saldırarak, Bergama’nın yakaladığı başarıları karanlığa itmeye çalışan muhalefete, muhalif meclis üyelerine ve gruplara seslenen Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, “Başaramayacaksınız. Vizyon projelerimizle, her güne bir yenisini eklediğimiz hizmetlerimizle yükseliş hızını yakalayan kadim şehrimiz Bergama’nın önünü tıkamaya gücünüz yetmeyecek. Yıllardır sosyal alanlara hasret bir şekilde 7’den 77’ye yaşayan tüm Bergama’mızda bu yaptıklarınızı hiç unutmayacak” dedi.

“YAPILAMAZ DENİLEN HER PROJE BİZİM ELİMİZDE GERÇEĞE DÖNÜŞÜYOR”

Millet Bahçesi Projesi başladığında, Bergama için önemli olan bu kentsel dönüşümü yapamazsınız diyen muhalefete rağmen çalışmaların başladığını belirten Başkan Koştu, “Tüm süreçlerde hukuk, hep bizi haklı buldu. İşyeri tahliyelerinden, proje çalışmalarına kadar her süreçte engellemeye çalıştılar. Ama her defasında hukuk, yaptığımız iş ve işlemlerin doğru olduğunu söyledi. Fakat bu süreçler hizmet için çok değerli olan zamanımızı çaldı. Maliyet artışına neden olup, milli servetimizin boşa gitmesine neden oldu” dedi.

“BERGAMA SEVGİSİ YOKSUN ZİHNİYETLER”

Dört yıldır vizyon projeleri engellemek için ellerinden geleni ardına bırakmayan muhalefetin Bergama sevgisinden şüphe ettiğine yaptığı açıklamada dikkat çeken Belediye Başkanı Hakan Koştu, “Görev süremiz içerisinde vizyon projelerimizle şehrimizi aydınlığa her çıkarmak istediğimizde engellemelerle karşılaştık. Ama hemşehrilerimizden aldığımız güç, bizi yolumuzdan döndürmek isteyenlerin yüzüne bir çarşaf gibi çarpmaya devam ediyor ve edecek. Biz yıllar sonra Bergama’mızın 50 yıllık hayallerini gerçekleştiren olarak anılırken, bu hizmetleri engellemeye çalışanlar da şehrimizin yakaladığı başarıları siyasete kurban etmek isteyen zihniyetler olarak anılacak. Şunu da unutmayın; Hiç kimse hemşehrilerimizden aldığımız güçle şehrimize hizmet etmeye, kangrene dönüşmüş sorunları çözmemize mani olamaz” dedi.

“BU ZİHNİYETE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Siyasi emelleri ve ideolojik saplantıları ile şehrin güzelleşmesi ve daha yaşanabilir olmasına engel olmaya çalışan bu zihniyete asla izin vermeyeceklerinin altını çizen Başkan Koştu, “Dün olduğu gibi bugün de Bergama’mıza ve hemşehrilerimize yapılan bu kötülüğe ne pahasına olursa olsun karşı duracağız. Dün olduğu gibi bugünde bu kötüler yenilmeye mahkûmdur. Tarihi proje olan ve heyecanla beklenen Millet Bahçesi ile ilgili halkımız şunu bilsin ki;  Stad dükkanları tahliyesi, bölgenin arsa haline getirilmesi, ardından Millet Bahçesi Projesi’ne başlanılmasına, yapamazsınız, edemezsiniz dediler, ama yaptık. İşte bugün de yaptırmayız diyorlar. Milletimize hizmet aşkıyla çıktığımız bu yolda bu hizmeti de hayata geçireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bunların siyasi ve şahsi hırsları yüzünden Millet Bahçe’mizin ihalesi ertelenmiş, hizmet bekleyen hemşehrilerimizin zamanından çalınmış ve 100 milyon TL. bir zarar meydana gelmiştir. Bugün de yine hemşehrilerimizin zamanından çalıyorlar ve yine zarara neden oluyorlar” dedi.

“HUKUKA, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE SİZDEN DAHA ÇOK BİZ İNANIYORUZ. BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMANIZ ŞEHRİMİZE İHANETLE EŞ DEĞER”

Yaptığı açıklamada, hukukun üstünlüğüne herkesten daha çok inandıklarına, mahkeme kararlarına bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonrada uymaya devam edeceklerine işaret eden Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, “Bahsi geçen yargı kararı şehrimize yapmış olduğumuz 50 yıllık yatırıma bedel dev projelerimizin külliyen ortadan kaldırılacağı anlamına gelmemektedir. Karar iptal olan imar planlarının yeniden revize edileceğinden ibarettir” dedi.

Çıkan mahkeme kararının esnaf ve kent düşmanı olan bazı küçük güruhlarca bireysel siyasi rant uğruna bayram havasında karşılandığına açıklamasında işaret eden Başkan Koştu, “Oysaki mahkeme kararına uygun imar planı revize edilebilir durumdadır. Sanki her şey bitmiş gibi gösterme hevesi, ihanetle eşdeğerdir. Yaklaşık 200 milyon lira değerindeki bir yatırımı engellemeye çalışmak, çocuklarımızın, yaşlılarımızın aileleri ile sosyalleşmesini sağlayacak bir projeyi basitleştirmeye çalışmak ihanet değil de, nedir ?” dedi.

Muhalif çevrelerin her defasında olur olmaz meselelerle yargıyı oyalama amacında olduğunu açıklamasında ifade eden Başkan Koştu, “Bu kötü niyetlilere inat; esnaflarımızın ekmek teknelerine kavuşmalarını engellemek isteyenlere inat; yeni Bergama’mızın şehir merkezini kaba inşaat olarak yıllarca atıl durumda bırakmak isteyenlere inat; var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Tüm bu gelişmeleri kıymetli hemşehrilerimin vicdani değerlendirmelerine ve bilgilerine saygıyla sunuyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ilgaz’da Belediye Başkanı Mehmed Öztürk tarafından planlanan çarşı içi yol ve kaldırımları düzenlenme çalışması başladı.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Öztürk: “İlçe merkezimizde proje ve çalışmalarımız devam ediyor. Bu kapsamda ilçemizdeki sorunları sırası geldikçe çözüyoruz. Çarşı içinde enerji nakil hatları yeraltına alındı. Su hatlarımızı komple yeniledik. Doğalgaz dağıtım şirketi de çalışmalarını tamamladı.

Şimdi de bu çalışmalar neticesinde zarar gören yol ve kaldırımları yeniliyoruz. Şunu ifade etmeliyim ki ilk planlamamızda çarşı içini sıcak asfalt olarak projelendirmiştik. Fakat yeniden yaptığımız değerlendirmeler ve istişareler sonucu, ilçemizin turizm kenti olduğu gerçekliğine daha da uygun düşmesi açısından çarşı içinin asfalttan ziyade renkli taşlarla ve Ilgaz’a yaraşır şekilde yeniden düzenlenmesine karar verdik.

2 Mayıs itibariyle başlayan çalışmalarımız takriben ağustos ayı gibi tamamlanacak. Bu süreçte gösterecekleri sabır ve anlayış için vatandaşlarımıza şimdiden teşekkür ediyorum. Yaptığımız çalışmanın sürekliliği açısından çarşı içerisindeki yenileme işlemi bittikten sonra belirli tonajın üzerindeki araçların çarşı merkezini geçiş güzergahı olarak kullanmaması adına gerekli düzenlemeleri de yapmayı planlıyoruz.

Bu süreçte çarşı merkezimiz için bir müjdeyi daha buradan vermek istiyorum. Herhangi bir afet durumunda toplanma alanı ve sığınak olarak kullanılabilecek, yer altı otoparkına da sahip “Modern Kent Meydanı ve Yeraltı Otoparkı” projemize de ilerleyen süreçte start vereceğiz.

Ilgaz’ımızın vitrini olan çarşı içini modern yolları ve kaldırımları, kent meydanı, otoparkı ve afet durumunda sığınma alanı eşliğinde her yönüyle planlıyor; siz değerli vatandaşlarımızın rahatı için hazırlıyoruz. Her şey Ilgaz’ımız için…” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

14 Mayıs 2023’te yapılacak olan seçim için geri sayım başladı. AK Parti Genel Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Numan Kurtulmuş, 24 TV’ye özel açıklamalarda bulunacak.

24 Seçim Özel‘de Murat Çiçek ve Nuh Albayrak soracak, AK Parti Genel Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Numan Kurtulmuş 24 TV canlı yayınında cevaplayacak. 

Seçime günler kala sahanın nabzı nasıl?

Muhalefetin vaatlerinin millette bir karşılığı var mı?

Terör örgütleri ile yan yana yürüyenlere seçmen hangi yanıtı verecek? 

Türkiye Yüzyılı vizyonu ile Cumhur İttifakı Türkiye’ye ne vadediyor

AK Parti Genel Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Adayı Numan Kurtulmuş, son gelişmeleri  24 Seçim Özel’de anlatıyor.

24 Seçim Özel bu akşam  saat 20.00’de 24 TV’de.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi’nin olası bir afette Marmara Bölgesine hizmet sunması için projelendirdiği Gıda Üretim Tesisinde kaba inşaat tamamlandı

Afete hazır bir şehir için çalışan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Afet Mutfağında (Gıda Üretim Tesisi Projesi) çalışmalarını sürdürüyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin olası bir afette Marmara bölgesine hizmet sunması için Başiskele’de projelendirdiği Afet Mutfağında (Gıda Üretim Tesisi Projesi) çalışmalar devam ediyor. Kaba inşaatı tamamlanan Gıda Üretim Tesisinin sıva ve boya imalatı devam ediyor.

19 EYLÜL’DE TEMELİ ATILDI

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin ardından yaralarını saran ve olası afetlere hazır bir şehir için çalışmalarını sürdüren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Afet Mutfağı olarak hizmet verecek Gıda Üretim Tesisi projesini hayata geçirdi. 19 Eylül’de temeli atılan Gıda Üretim Tesisi projesinde kaba inşaatı ve duvar imalatları tamamlandı.

SIVA VE BOYA İMALATI

Gıda üretim tesisinin sıva ve boya imalatı devam ediyor. Ayrıca ekipler binanın elektrik ve mekanik imalatlarını sürdürüyor. 420 günde tamamlanması planlanan Gıda Üretim Tesisinde 5 bin 300 metrekare kapalı alana sahip üretim tesisi planlanıyor. Proje içerisinde kuru ve soğuk depo alanları, gıda hazırlık, pişirme, paketleme ve sevkiyat bölümleri yer alacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere Belediyesi, ilçe genelindeki asfalt serim işlemleri ve tretuvar düzenlemelerine havaların ısınmasıyla birlikte hız verdi. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Muhtarlarımızın, vatandaşlarımızın talepleri ve ilçemizin ihtiyaçları doğrultusunda ilçemizdeki yaya ve araç trafiğini daha konforlu hale getirmek için çalışmalarımız aralıksız devam edecek” diye konuştu

Narlıdere Belediyesi, havaların ısınmasıyla birlikte ilçe genelinde asfalt serim, bakım ve onarım çalışmalarına hız verdi. Narlıdere Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri bu kapsamda Çamtepe Mahallesi Güngören Caddesi’nde asfalt serim işlemlerini sürdürürken Ilıca Mahallesi Karakızlı Sokak’ta da tretuvar düzenlemesi gerçekleştiriyor. Belediye ekiplerinin çalışmalarını yerinde inceleyen Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, bozulan yolları onardıklarını, Narlıdere’yi sağlıklı altyapı ve üstyapıya kavuşturan çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

ARALIKSIZ DEVAM EDECEK

Güngören Caddesi’nde sürdürülen çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Engin, “İlçemizin en işlek noktalarından Barış Sokak ve Güngören Caddesi’ni altyapısı ile birlikte yenileyip modern bir görünüme kavuşturmuştuk. Caddemizin zaten büyük bir bölümü zaten konforlu yapısıyla halkımıza hizmet veriyor. Vatandaşlarımızın yoğun olarak ziyaret ettiği Güngören Caddemizin metro inşaatına yakın olan bölümünde ise metro çalışmaları nedeniyle zaman zaman bozulmalar olabiliyor. Ekiplerimiz şu anda bölgede yama işlemlerini ve asfalt serim çalışmalarını gerçekleştiriyor. Bölgedeki metro inşaatının ağustos ayında tamamlanmasıyla birlikte bu alandaki asfalt serim çalışmalarını tamamen bitireceğiz. İlçemiz genelinde bakım, onarım çalışmalarımızı ve tretuvar düzenlemelerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Muhtarlarımızın, vatandaşlarımızın talepleri ve ilçemizin ihtiyaçları doğrultusunda ilçemizdeki yaya ve araç trafiğini daha konforlu hale getirmek için çalışmalarımız devam edecek” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Günümüzde çevremizle iletişim kurmaktan alışveriş listemizi hazırlamaya kadar hemen hemen her şey için uygulamaları kullanıyoruz. Ancak bazı uygulamaların veri güvenliğinize ve gizliliğine ilişkin fark edilmeyen tehlikeleri olabilir. 

Günlük olarak kendi kişisel verilerimizle ve aynı zamanda işverenlerimizin, çalışanlarımızın, iş arkadaşlarımızın ve müşterilerimizin dijital bilgileriyle ilgileniriz. Halka açık verilere, onu arayan herkes kolayca erişebilirken, birçok dijital bilgi türünün dikkatli bir şekilde ele alınması ve korunması gerekir. Bunlardan bazıları kurum içi veriler, kimlik numaraları gibi gizli veriler, yasal olarak korunan veriler gibi kısıtlı veriler olabilir. Siber güvenlik şirketi ESET, kullanıcıların yaygın olan uygulama hizmetleri yoluyla verilerini tehlikeye atma yollarını araştırdı ve ortaya yedi tehlikeli uygulama türü çıktı.

En sık kullanılan uygulamalar ve beraberindeki riskler

Yeni bir uygulamayı kullanmadan ya da yeni bir hizmet için kayıt olmadan önce birçok kişi Kullanım Şart ve Koşulları’nı okumadan geçiyor. Birçok uygulama o kadar yaygın bir şekilde kullanılıyor ki muhtemel dijital güvenlik etkileri üzerine hiç durup düşünmüyoruz. 

1) Ücretsiz çeviri uygulamaları

Çeviri uygulamaları, hedef metne çevirmek için çok fazla bilgiyi işlemek zorundadır. Belli bir kelimeyi çevirmek sorun olmasa da bütün bir paragrafı veya belgeyi çevirmek söz konusu olduğunda sorun katlanarak artabilir. Çeviri uygulamalarına hangi verileri girdiğinize dikkat edin. Lisansı olmayan ücretsiz uygulamalara karşı dikkatli olun.

2) Dosya dönüştürme uygulamaları

Bu uygulamaların yüklenen belgelerdeki hassas verileri işlemesi gerekebilir. Bu yüzden her zaman yalnızca önceden onaylanmış uygulamaları kullanın.

3) Ortak takvimler

Ortak takvimlerde genellikle telefon rehberindeki kişiler bulunur. Biriyle programınızı paylaşmak için en azından o kişinin e-posta adresine ihtiyaç duyarsınız. Bu yüzden yeteri kadar güvenilir değillerse bu uygulamalar KVKK sorunu oluşturabilir. Bazı ortak takvimler kullanıcıları için oldukça kafa karıştırıcı olabilir. Bu yüzden kullanıcılar; hangi veriyi kimlerle paylaştıklarından, takvimlerini iş arkadaşları gibi sadece göndermeyi istedikleri kişilerle mi paylaşıp paylaşmadıklarından veya programlarını bir yabancıya açık hale getirip getirmediklerinden emin olamayabilir.

4) Not alma uygulamaları ve günlükler

Bu uygulamalar çoğunlukla bunları niçin kullanmak istediğinize bağlıdır. Not alma uygulamalarını sadece alışveriş listesi hazırlamak için kullanıyorsanız bu durum, söz konusu uygulamaları bir iş toplantısının notlarını almak için veya parolanızı ezberlemek için kullanmanız kadar tehlikeli değildir. Ayrıca, parolanızı ezberlemek için bir başka uygulama değil, bir parola yöneticisi kullanmalısınız. Bu uygulamaların bir başka veri sızıntısına yol açabilecek şekilde notlarınıza resim, video veya ses kaydı eklenmesine imkan tanımasına da ayrıca dikkat edilmesi gerekir.

5) Halka açık dosya paylaşım uygulamaları

Hassas bilgilere erişim sağlayabilmelerinin yanı sıra halka açık birçok dosya paylaşım uygulaması bulut tabanlı çalışır. Söz konusu bulut hizmeti sağlayıcı ya da hesabınız bir ihlale maruz kalırsa bir veri sızıntısı yaşanabilir. Ancak bazı dosya paylaşım uygulamaları şeffaf şifreleme çözümleriyle birlikte kullanılabilir. Veri güvenliğinizi arttırmak için de bunu yapmanız tavsiye edilir.

6) Mesajlaşma uygulamaları

Mesajlaşma uygulamaları; dosya paylaşımı, telefon görüşmeleri, video görüşmeler, mesaj gönderimi ve ses kaydı gibi bir dizi eylemin yapılmasını sağlar. Sonuç olarak kameranıza, mikrofonunuza ve hafızanızdaki verilere erişim istenmesi de dahil olmak üzere mobil cihazınızda birçok iznin verilmesine ihtiyaç duyulur. Ayrıca bazı mesajlaşma uygulamaları topladıkları bilgileri şifrelemez. Bu yüzden bu uygulamalar ele geçirildiğinde saldırganlar, hassas bilgiler de dahil olmak üzere toplanmış tüm erişilebilir bilgilere ulaşır. Şifreleme bakımından bu uygulamaların nasıl bir güvenlik sunduğuna ilişkin bir farklılık da bulunur. Çoğu mesajlaşma uygulaması, internet üzerinden yapılan bir aktarım sırasında verileri (hareket halindeki verileri) şifreler. Ancak bazı mesajlaşma uygulamaları ise uçtan uca şifreleme yöntemini kullanarak ekstra bir güvenlik sunar. Uçtan uca şifreleme yöntemi ile mesajlaşma uygulaması hizmet sağlayıcısı mesajları çözemezken sadece iletişimi kuran taraflar bunları çözebilir.

7) Uzaktan erişim uygulamaları

İşyerindeyken köpeğinizi mi kontrol etmeniz gerekiyor? Ya da eve gitmeden önce ısıtma sistemini mi açmak istiyorsunuz? Uzaktan erişim uygulamaları bunları yapabilmenizi sağlar. Ancak bu uygulamalar tam tersi şekilde de çalışabilir ve kimin kimi yönettiğini hiçbir zaman bilemeyebilirsiniz. Uzaktan erişim hizmetleri, dışarıdaki suçluların cihazınıza girip bunu yönetmesi ve cihazınızda muhafaza edilen verileri çalması için bir portal görevi görebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Ersoy” karakteriyle fenomen haline gelen Ahmet Kürşat Öçalan’ın senaryosuna imza atıp başrolünde yer aldığı DONADONA, 5 Mayıs’ta MUBI’de seyirciyle buluşuyor. 

Tiyatro sahnesinde ideallerini gerçekleştirmeye çalışırken sürekli hüsrana uğrayan iki arkadaşın hikayesini anlatan DONADONA, festival gösterimlerinin ardından ilk kez seyirciyle buluşuyor. Ahmet Kürşat Öçalan’ın hem senaryosuna imza atıp hem de başrolünde yer aldığı filmin yönetmenliğini İsmet Kurtuluş ve Kaan Arıcı üstleniyor. Kurtuluş ve Arıcı ikilisi, DONADONA’dan önce 2017’de yönettikleri SON ŞNİTZEL isimli politik hiciv türündeki kısa filmleriyle Méliès d’Or ödülüne aday gösterilmişti. Yönetmen ikilisinin imza attığı LCV (LÜTFEN CEVAP VERİNİZ) de 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden ödülle dönmüştü.

DONADONA, sahnede varoluş mücadelesi veren Ali ve Ceren’in oyunculuk tutkusunu ve başarıya ulaşma çabasını odağına alıyor. Ortak arkadaşları Burak’ın yönettiği çift kişilik tiyatro oyununda bir türlü yeterli seyirci sayısına ulaşamayan, etraflarındaki oyuncuların dizi ve reklamlarla üne kavuştuğu bir düzende kendi bildikleri yoldan gitmeye çabalayan iki arkadaş, bir süre sonra kendi kiralarını bile ödeyemeyecek duruma geliyorlar. Bu süre zarfında Ali reklamlar için seçmelere gitmeye başlasa da gittiği görüşmelerde rolü bir türlü alamaz. Ceren ile arasındaki konuşulmayan duygular da biriktikçe, hayalleri ve gerçekliğin ağırlığı altında ezilmeye başlar. Tam da bu noktada hayallerinden vazgeçme noktasına gelen Ali, kendine farklı bir yol çizen Ceren’i hayranlıkla ve biraz da özlemle izlemek durumunda kalır. İkisi tekrardan ortak hayaller kurabilecek midir? 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BSH Ev Aletleri Grubu, 2018 yılından bu yana BSH Türkiye CEO’su olarak görev yapan Gökhan Sığın’ı, 130 ülkenin bulunduğu Gelişen Pazarlar Bölgesi’nden (REM) sorumlu CEO olarak atadı. 4,6 milyar nüfusu kapsayan REM, şirketin en hızlı büyüme potansiyeli barındıran bölgesi olarak değerlendiriliyor.

Avrupa’nın lider ev aletleri üreticisi BSH’nin dört ana yönetim bölgesinden biri olan Gelişen Pazarlar Bölgesi (REM) Başkanlığı görevine 2018’den beri BSH Türkiye CEO’su olarak görev yapan Gökhan Sığın atandı. 1 Mayıs 2023’de yeni görevine başlayan Gökhan Sığın, bu kapsamda Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ve Asya Pasifik bölgelerinde, 130 ülkenin, 14 iştirakin ve 9 fabrikanın sorumluluğunu üstlenecek. Gökhan Sığın, yeni görevine ek olarak Türkiye İcra Kurulu Başkanlığı’nı da yürütecek.

Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Gökhan Sığın, İngiltere’deki University of Bristol Üniversitesi’nden MBA derecesi aldı. Profesyonel kariyerine 1997 yılında Lister Petter şirketinde Proje Yönetici Yardımcısı olarak başlayan Sığın, 1999 yılında BSH Ev Aletleri’ne Planlama Yöneticisi olarak katıldı. 2003-2009 yılları arasında Bölgesel Planlama Müdürü olarak görev yaptı. 2009 yılında BSH’nin üst segmente yönelik markası Gaggenau’da Satış Müdürü olarak çalışmaya başladı. 2011-2015 yılları arasında ise Gaggenau ve Özel Müşteriler Direktörlüğü görevine getirildi. 2015 yılında Dubai’ye giderek, BSH Ev Aletleri Ortadoğu CEO’su olarak görev yapan Gökhan Sığın, 2018 yılından beri BSH Türkiye CEO’su olarak görev yapıyordu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Global Entegre Reklam Platformu Adform, karbon ayak izini tedarik zinciri dünyasında raporlayabilen, analiz edebilen ve optimize edilmesini sağlayan önde gelen bir teknoloji şirketi olan Scope3 ile stratejik iş birliğini duyurdu. Bu iş birliği, reklamverenlerin karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olma konusunda bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor.

Kamuoyunun, kurumların çevresel etkilerine yönelik ilgi, global çaplı Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim (ESG) hareketine paralel olarak artmaya devam ediyor.  Scope3 ile bu kapsamda yapılan dikkat çekici çalışmalar, Adform’un müşterilerinin ölçülebilir veriler ve sonuçlarla çevreci medya çözümlerini hayata geçirmelerine olanak tanıyacak. Markalar bu sayede yönettikleri kampanyaların karbon ayak izini doğrudan Adform DSP aracılığıyla inceleyebilecek, planlayabilecek, optimize edebilecek ve izleyebilecekler. Adform ve Scope3 işbirliği ile reklamverenler, mecra sahiplerini ve tedarik zincirlerini karbon ayak izlerine göre puanlayan bir veri tabanından yararlanabilecek. Böylece markalar, mevcut kampanyalarının çevresel etkileri hakkında ve performanslarını karbon emisyonları ile dengeleme gücü konusunda eşsiz bir içgörü kazanabilecek.

Programatik endüstrisi, daha çevreci bir dijital ekosistem yaratmak için kolektif bir biçimde ve uzun süredir çaba gösterdiğinden, bu ortaklık sektör için oldukça heyecan verici görünüyor 2022’de onaylanan ve 2023’te AB’de yürürlüğe giren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi gibi yasalar, nihayet şirketleri küresel tedarik zincirlerinde meydana getirdikleri karbon emisyonlarından sorumlu tutmaya başlayacak.

Adform, uzun süre önce reklamverenlerin olumlu seçimler yapmaya devam etmesini sağlama konusunda bir taahhüde imza attı.  Şirketin ISBA’nın Programatik Tedarik Zinciri Çalışmasına yaptığı katkının yanı sıra veri mahremiyeti tasarımı (pivacy-by-design) sunan ödüllü kimlik çözümü ID Fusion bu taahhüde yönelik örnek uygulamalar olarak dikkat çekiyor.

Adform COO’su Oliver Whitten şunları söyledi: “Tüm şirketlerin karbon emisyonlarını ölçme ve azaltma sorumluluğu söz konusu ve bu dijital reklamcılık sektörü için de geçerli. Müşteri odaklı bir şirket olarak, Scope3’ün yaptığı işi önemli bir ilerleme olarak görüyoruz. Biz müşterilerimize sunduğumuz çözümleri hızlandırmaya çalışırken onlar bizim için iyi bir iş ortağı oldu.  Reklamcıları geniş ölçekte çevreye duyarlı seçimler yapmaya davet etmeyi mümkün olduğunca kolaylaştırmak için Scope3 ile yakın bir şekilde çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”

Adform, Scope3 entegrasyonunu ilk olarak belirli sayıda istemciye beta sürümü olarak sunuyor. Bu çözümü bu yıl içinde ise küresel çapta kullanıma sunacak.

Scope3 CEO’su ve Kurucu Ortağı Brian O’Kelley şunları söyledi: “Scope3 verilerine dayanarak, mevcut domain’lerin yüzde 5-7’sini kaldırmanın kampanyaların karbon ayak izini yüzde 25-30 oranında azaltabileceğini gördük. Bu gerçekleşirken ise performansta herhangi bir azalma meydana gelmiyor. Adform’da karbon ölçümü ve azaltma yeteneklerini geliştirerek sistemik karbondan arındırmayı sağlayabilir ve gereksiz medya kullanımını azaltabiliriz. Böylece, doğaya karşı doğru şey yapmak, kampanya performansı için de doğru bir adım atmak anlamına gelir.”

Kurulan ortaklık hakkında yorumda bulunan Deutsche Telekom AG Grup Medya Başkanı Norman Wagner şunları söyledi: “Deutsche Telekom, iklim açısından nötr iş uygulamalarına yönelik açık bir taahhütte bulundu. Bu nedenle, reklam karbon ayak izimize şeffaflık getirme çabalarımızı Adform ile test etme fırsatı bizi heyecanlandırıyor. Adform ile uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz. Karbon emisyonlarını azaltmak kadar önemli bir konuda da Adform ile iş birliği içinde olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nestlé Waters dünyasının deneyimli yöneticisi Fausto Tazzi, Nestlé Waters Türkiye’nin yeni genel müdürü olarak atandı. Bugüne kadar üst düzey pozisyonlarda çok sayıda görev üstlenen Tazzi, Nisan ayı itibarıyla Türkiye’deki görevine başladı.   

Nestlé Waters Türkiye Genel Müdürlüğü görevini iki yıldır başarıyla yürüten Michel Beneventi, koltuğunu Fausto Tazzi’ye devretti. Beş yıldır Nestlé Waters Vietnam’ın Genel Müdürü olarak görev yapan Fausto Tazzi, Nisan ayında yeni görevine başladı. Keskin stratejik vizyonu ve yönetim uzmanlığı ile üstlendiği görevlerde önemli başarılara imza atan deneyimli yönetici, sürdürülebilirlikten verimli su yönetimine kadar uzanan global birikimi ile Nestlé Waters Türkiye’nin yönetiminden sorumlu olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Systemair, Teskon+Sodex İzmir Fuarı’nda, Green Ventilation ® etiketi ve sınıf havalandırma cihazı Sense ile dikkat çekti

Geleceği referans alan iklimlendirme teknolojilerinin mimarı Systemair, Türkiye iklimlendirme sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan Teskon+Sodex İzmir Fuarı’na katıldı. İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleşen fuarda şirket, Green Ventilation ® etiketli üretim anlayışını ve eğitim kurumları için geliştirdiği yeni havalandırma cihazı Sense’i katılımcılara tanıttı. Dört gün boyunca çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan fuarda Systemair, Binalarda Enerji Performansı ve Sıfır Enerjili Binalar Sempozyumu ile Madenlerde Havalandırma Sistemleri Semineri’nde sunumlar gerçekleştirdi. 

İklimlendirme endüstrisinin küresel temsilcisi Systemair, bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Teskon+Sodex İzmir Fuarı’nda Green Ventilation® etiketli üretim anlayışını ve geçen yıl devreye aldığı veri merkezi test laboratuvarı 365 Performance Centre’ı fuar katılımcılarına tanıttı. Eğitim kurumları için geliştirdiği yeni havalandırma cihazı Sense’in yoğun ilgi gördüğü fuarda, Systemair iki ayrı oturumda da yer alarak iklimlendirme endüstrisi açısından kritik alanlar hakkında deneyimlerini paylaştı. Bu oturumların ilkinde Systemair Türkiye Ar-Ge Müdürü Ahmet Murat Tunç ‘’Veri Merkezi Klima Santrali Test Laboratuvarlarında Atık Isının Kullanımı Yöntemiyle Enerji Tasarrufu ve Karbon Ayak İzine Etkisi’’ başlıklı sunumu Binalarda Enerji Performansı ve Sıfır Enerjili Binalar Sempozyumu’nda gerçekleştirdi. Fuarın dördüncü gününde gerçekleştirilen ‘’Madenlerde Havalandırma Sistemleri Semineri’nde ise ‘’Yeraltı Maden İşletmeciliğinde Havalandırma Sistemi’’ konulu sunumda Systemair Türkiye Kıdemli Ar-Ge Mühendisi Ali Ozan Kılıçarslan ve Systemair Türkiye Ar-Ge Müdürü Ahmet Murat Tunç katılımcılarla bilgi paylaştı.

Fuarların iş geliştirme, yeni bağlantılar oluşturma anlamında önemli birer fırsat olduğuna inandıklarının altını çizen Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu Teskon+Sodex İzmir Fuarı’nda ilgi gören Green Ventilation® etiketi ve yeni geliştirdikleri Sense cihazları hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Systemair olarak Green Ventilation® (Yeşil Havalandırma) konseptiyle Avrupa’da 2000’li yılların başından bu yana yüksek verimli havalandırma cihazları konusunda pazarı yönlendiren firma konumundayız. Bu kapsamda da en küçük kanal fanlarından dev klima santrallerine kadar tüm ürünlerimizi Ecodesign’a uyumlu şekilde tasarlıyoruz. Böylece enerji verimliliği konusundaki kararlılığımızı ve ortaya koyduğumuz somut adımları tüm sektöre gösterebiliyoruz. Fuardan aldığımız geri bildirimlere baktığımızda sektörün de yöneliminin enerji verimli üretime kaydığını net bir şekilde gözlemlediğimizi söyleyebilirim. Fuarda tanıttığımız ve epey ilgi gören Systemair Sense, tavan tipi kompakt bir klima santrali. Kompakt olması sayesinde yerden tasarruf sağlayan bir tasarıma sahip. Hem yeni hem de mevcut binalar için ideal bir çözüm olan Sense, düşük ses seviyesiyle eğitim kurumları, okullar, sınıflar ve konferans salonları için oldukça kullanışlı bir seçim.”

Atık ısının geri kazanımı veri merkezlerinde yüksek verimlilik sağlıyor

Fuarın üçüncü gününde düzenlenen Binalarda Enerji Performansı ve Sıfır Enerjili Binalar Sempozyumu’nda Ahmet Murat Tunç’un gerçekleştirdiği ‘Veri Merkezi Klima Santrali Test Laboratuvarlarında Atık Isının Kullanımı Yöntemiyle Enerji Tasarrufu ve Karbon Ayak İzine Etkisi’ konulu sunumda şu bilgiler aktarıldı; “Veri merkezlerine yönelik iklimlendirme, havalandırma sistemleri yüksek performanslı ve yüksek verimli kritik sistemlerdir. Bunun en önemli sebebi kullanıldığı veri merkezlerinde konfor koşullarını sağlamak üzere değil doğrudan sistemlerin sürekliliğini sağlamak üzere kullanılmalarıdır. Bunun için veri merkezlerine kurulacak sistemlerin yüzde 100 teste tabii tutularak niteliklerinin ispatı gerekiyor. Bu testler yapılırken Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı gereksinimleri ön planda tutularak, ülkemizin enerji kaynaklarının en verimli şekilde kullanılması için enerjiyi en çok tüketenlerden biri HVAC-R sektörü cihazlarıdır. Bu cihazların tasarımında olduğu kadar, onları test eden laboratuvar tasarımlarında da Doğalgaz Kazanı Beslemeli, Santral Tipi Elektrikli Isıtıcı veya Elektrikli Kazan Beslemeli yöntemleri yerine Atık Isının Geri Kazanımı yöntemi tercih edilmelidir. Böylece aynı anda ısıtma ve soğutma yapması gereken yapılarda, atık ısının geri kazanımı yöntemi kullanılarak en yakın yönteme göre yüzde 83’e kadar tasarruf sağlanabilirken aynı anda karbon salınımı yüzde 51,19 azaltılabilir.”

Madenlerde iş güvenliği ve sağlığının temeli havalandırmaya dayanıyor

Fuarın son günü gerçekleşen Madenlerde Havalandırma Sistemleri Semineri’nde ‘Yeraltı Maden İşletmeciliğinde Havalandırma Sistemi’ sunumunu yapan Ali Ozan Kılıçarslan ve Ahmet Murat Tunç, madenlerin havalandırmasının önemine dikkat çeken sunumunda şu noktalara değindi; “Yeraltı madenlerinde çalışanlar için uygun şartların en temel ilkesi havalandırmadır. Havalandırma doğru bir şekilde ve yöntemde yapılması doğrultusunda çalışanların sağlığı ve ortamı uygun olacağından çalışmadan ortamında havalandırma kaynaklı dikkat dağınıklığı ortadan kalkacaktır. Havalandırmanın yanlış ve eksik yapıldığı ortamlarda çalışan işçilerde oksijen yetersizliği veya karbondioksit miktarındaki artış nefes almada güçlüklere, baş dönmesine ve bilinç kaybına sebebiyet vererek iş kazasına sebebiyet verebiliyor. Bu ve bunun gibi kazalara sebebiyet verebilecek ortamların ortadan kaldırılması için maden proje ve uygulamalarının, bir mühendislik dalı olarak maden bilim ve teknolojisine uygun şekilde yapılmasına ek olarak ulusal ve uluslararası asgari standart şartlarına uygunluğun sağlanması, uygulamada bu şartların temin edilmesine yönelik gerekli işletme faaliyetlerinin doğru ve yerinde yapıldığının tespiti amacı ile de etkili bir denetim mekanizması ile kontrolü, hem güvenlik hem de işletme ekonomisinin sağlanması açısından gerçek bir çözüm olacaktır. Bunlara ilave olarak çalışanların doğru ve düzenli bir şekilde eğitime tabi tutarak oluşması muhtemel kazalarda önceden aldığı eğitimler ışığında, kaza anında veya hemen öncesinde yapacağı doğru hamleler ile kazanın oluşmasına engel veya oluşabilecek kazaları en asgari seviyede atlatılmasına yardımcı oluyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konuşanlar isimli programın sunuculuğunu üstlenen komedyen Hasan Can Kaya’nın Fırat Üniversitesi üzerinden yaptığı espri büyük reaksiyon toplamış, husus yargıya taşınmıştı. Hususla ilgili olarak TEKNOFES’te birincilik elde eden Fırat Üniversitesi öğrencilere Kaya’ya abaküslü göndermede bulundu.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Dijital medya platformu olan Exxen üzerinden yayınlanan talk-show programı Konuşanlar‘ın sunucusu komedyen Hasan Can Kaya, konuklarından birine sorduğu “Ne mezunusun?” sorusuna aldığı “Elazığ, Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum” karşılığına verdiği reaksiyon yüzünden yargılık olmuştu. Kaya’nın, konuğun karşılığına karşılık olarak “Elazığ Bilgisayar Mühendisliği… Bilgisayar yok fakat. Bu çocukların abaküsü var ya, onunla yapıyorlar” demesinin üzerine mevzuyla ilgili olarak Elazığ Belediye Lideri Şahin Şerifoğulları‘ndan reaksiyon gelmişti. Komedyene bir reaksiyon de Fırat Üniversitesi öğrencilerinden geldi.

TEKNOFES’TEN ABAKÜSLÜ CEVAP!

Tepkilerin çığ üzere büyüdüğü komedyen Hasan Can Kaya’ya en güzel yanıt Elazığ Fırat Üniversitesi öğrencilerinden geldi. Tarım Teknolojileri alanında birincilik, ‘TÜBA Doktora Bilim Ödülleri’ alanında ise üçüncülük elde eden Fırat Üniversitesi öğrencileri TEKNOFEST‘te çekildikleri karede stantlarına abaküs koyarak Kaya’ya göndermede bulundu.

“SEVGİLİ ÖĞRENCİLERİMİZİ TEBRİK EDİYORUM”

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada “Üniversitemiz öğrencileri TEKNOFEST yarışlarında Tarım Teknolojileri alanında birincilik ve TÜBA TEKNOFEST Doktora Bilim Mükafatları alanında da üçüncülük elde etme muvaffakiyetini göstermiştir. Danışman hocalarımızı ve sevgili öğrencilerimizi tebrik ediyorum” tabirlerini kullanarak tebrik bildirisini yayınladı.

Üniversitemiz öğrencileri #TEKNOFEST yarışmalarında Tarım Teknolojileri alanında birincilik ve TÜBA TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri alanında da üçüncülük elde etme başarısını göstermiştir.

Danışman hocalarımızı ve sevgili öğrencilerimizi tebrik ediyorum. 🧿 pic.twitter.com/DhYBw3yjAt

— Prof. Dr. Fahrettin Göktaş (@ProfGoktas) May 1, 2023

HASAN CAN KAYA’NIN REAKSİYON TOPLAYAN O KELAMLARI:

Lüleburgaz Kent Ormanı ikinci etabında yer alan Kır Kahvesi ve Masal Vadisi 6 Mayıs saat 16.00’da düzenlenecek törenle kapılarını vatandaşlara açıyor.

Lüleburgaz Belediyesi, etap etap çalışmalarını sürdürdüğü Lüleburgaz Kent Ormanında Kır Kahvesi ve Masal Vadisi’nde sona geldi. Ekiplerin hummalı bir şekilde hazırlıkları gerçekleştirdiği Kır Kahvesi ve Masal Vadisi 6 Mayıs Cumartesi günü saat 16.00’da düzenlenecek törenle kapılarını açıyor.

Hobbit evleri, ağaç evler ve daha niceleri…

Hıdırellez Şenlikleriyle aynı gün açılışı yapılacak olan Kır Kahvesi ve Masal Vadisi çocuklar ve aileler için cazibe merkezi haline gelecek. Vatandaşlar bir yandan ormanın içinde yer alan Kır Kahvesi’nde manzara eşliğinde yiyecek ve içeceklerini tüketebilecekken çocuklar da hobbit evleri ile ağaç evlerin içinde yer aldığı Masal Vadisi’nde unutulmaz bir deneyim yaşayacak.

Etap etap açılıyor!

Lüleburgaz Belediyesi’nin kentin hemen yanı başında halka kazandırdığı Lüleburgaz Kent Ormanı’nda çalışmalar etap etap sürecek. 973 dönümlük Kent Ormanı’nın halihazırda 44 dönümü hizmet verirken önümüzdeki günlerde ikinci etap da halkla buluşacak. Öte yandan ilerleyen süreçlerde festival alanı, seyir terası, gölet, macera parkuru, yürüyüş alanları gibi sosyal donatı alanlarının da hizmete sunulmasına devam edilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prof. Dr. Selahattin Fehmi Akçiçek, “İleri yaş bireyler afetlerin olumsuz sonuçlarına karşı daha hassas, kronik hastalıklarla mücadele eden ve özel ihtiyaçları olan bireylerdir. Bu nedenle daha yüksek risk altındalar” dedi.

KAHRAMANMARAŞ merkezli yaşanan ve 11 kenti etkileyen depremler, birçok kesimi olumsuz etkiledi. Depremin etkilediği kesimlerin biri de 65 yaş ve üstü kişiler oldu. Ege Üniversitesi Hastanesi Geriatri Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Selahattin Fehmi Akçiçek ve arkadaşları toplumda özellikle afet durumunda yakın ilgiye ve özene ihtiyaç duyan ileri yaş bireylerin varlığına dikkat çekti. Afet sonrası ileri yaş bireylere yönelik duyarlılığın arttırılması gerektiğini söyledi ve önemli açıklamalarda bulundu. Etkilenen popülasyonun büyük olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Fatma Erol, şöyle devam etti:

DAHA ÇOK BAKIMA İHTİYAÇ DUYUYORLAR

“TÜİK verilerine göre yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 yaş ve üstü olan birey sayısı son beş yılda yüzde 22,6 artarak 8 milyon 451 bin 669’a ulaştı. 2022’de yaklaşık yüzde 10 olan yaşlı nüfus oranının nüfus tahminlerine göre 2080’de toplumun dörtte birini oluşturacağı öngörülüyor. Türkiye’de 4 haneden birinde en az bir yaşlı birey yaşıyor. Bu veriler ışığında afetlerde etkilenen yaşlı nüfus göz önüne alınırken daha geniş çaplı düşünülmesi gerekiyor. Günümüzde çoğu ileri yaş birey aile bireylerinin bakımını üstleniyor ya da kendileri bir aile üyesinin bakımına ihtiyaç duyuyor. Yaşlı afetzedelerin durumu aile üyelerini de yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. Bu nedenle yaşlı bireylerin yanı sıra onların etkileşimde oldukları bireyler de göz önüne alınmalı.”

YÜKSEK RİSK ALTINDALAR

“İleri yaş bireyler genç erişkinlere göre afetlerin olumsuz sonuçlarına karşı daha hassas, kronik hastalıklarla daha fazla mücadele eden ve özel ihtiyaçları olan bireyler” diyen Uzm. Dr. Elif Ertürk de bu nedenle daha yüksek risk altında olduklarını vurguladı. Yaşla birlikte artan kronik hastalıklar ve engellilik acil durumlar sırasında ve sonrasında sorun ve gereksinimlerin ortaya çıkmasına neden olabileceğini dile getiren Uzm. Dr. Elif Ertürk, şu bilgileri paylaştı:

HAREKET ALANLARI KISITLI

“Afetlerde; tahliye, yardımlara, görsel ve işitsel bilgilendirmelere ulaşma ve algılama açısından sorun yaşayabilirler. Örneğin; felçli veya fiziksel engelli biri sıra beklemede zorlanabilir. Kronik hastalığı olanların ilaç temininde, özel diyet uygulayanlar beslenmede, solunum ve destek cihazları kullananlar cihaz temininde sorun yaşayabilirler. Yaş almayla birlikte strese karşı olumsuz sağlık sonuçları veya ölüme karşı daha duyarlı olmak anlamına gelen kırılganlık artar. İnsanların günlük hayatlarını sürdürmedeki temel işlerinde başka bireylere olan ihtiyacı artar. İleri yaş bireylerin bağımlılık olasılığı yüksek ve hareket alanları kısıtlı olduğundan yardıma ulaşmak konusunda sıkıntı yaşarlar. Afet durumlarında bu kişilere ‘yardımın ulaştırılması’ önem taşır.”

DUYURULAR SADECE TEKNOLOJİ KANALINDAN OLMASIN

Uzm. Dr. Elif Ertürk, “Sosyokültürel düzey, eğitim ve teknoloji kullanımı da ileri yaşta farklılık gösterebilmekte. Ülkemizde okuma yazma bilmeyen yaşlı nüfus oranı yüzde 18,3, internet kullanmayanların oranı yüzde 19,8’dir. Özellikle son yaşanan deprem felaketinde haberleşme, yardım ulaştırma ya da yardıma ulaşma gibi birçok faaliyet genel olarak sosyal medya ve teknoloji üzerinden yürütüldü. Ancak ileri yaş bireylerin mevcut haberleşme ve yardımlaşma ağından mahrum kaldıkları görüldü. Bu nedenle afet durumunda görsel, işitsel ve herkesçe ulaşılabilir ve anlaşılabilir broşür, yayın, duyuruların arttırılması gerekmekte” diye konuştu. 

FARKINDALIK VURGUSU

Afet durumunda yaşlı bireylere yapılabilecek desteklerin, önceden bir hazırlık ve plan olmaksızın uygulamaya geçirilemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Akçiçek ve arkadaşları, “Bu nedenle afetlerle sık sık sınanmakta olan ülkemizde afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşlı popülasyona yönelik yapılabilecekler için kapsamlı bir plan ve yol haritası oluşturulmalı. Yaşlanmakta olan toplumumuzda biz geriatri hekimleri bu yol haritasının ilk çizgileri olarak yaşlı popülasyona dikkat çekmek ve farkındalığı arttırmak amacındayız” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanatçı Güliz Baydemir’in insanoğlunun kendine ve doğaya olan yabancılaşmasını özgür ve doğal yaşamın kurgusal inşası üzerinden ele aldığı ‘Arkhe’/ Arche’ isimli sergisi, Trump Art Gallery’de sanatseverlerle buluşuyor. 

Güliz Baydemir’in tuval resminin eşliğinde hazır nesnelerle oluşturduğu asamblaj, kolaj, enstalasyon, heykel ve fotoğraf gibi farklı medyalardaki yapıtlarından oluşan sergi, 31 Mayıs’a kadar gezilebilir.

Trump Alışveriş Merkezi’nde yer alan Trump Art Gallery, sanatçı Güliz Baydemir’in ‘Arkhe’ adlı sergisine mayıs ayı boyunca ev sahipliği yapacak. Baydemir eserlerinde; endüstrileşmeyle birlikte kendi alanını genişletmekte olan insanoğlunun kendine ve doğaya olan yabancılaşmasını, özlemini duyduğumuz özgür ve doğal yaşamın kurgusal inşası üzerinden ele alıyor.

Sergiye adını veren ‘Arkhe’, Batı felsefesinin ve Sokrates öncesi Eski Yunan felsefesinin en önemli kavramlarından biri olmasının yanında bilimin gelişmesinde de önemli role sahip. Arkhe yalnızca bir ‘ilk’ kaynak değil… Aynı zamanda değişimlerin temelinde de yatan bir ilke. 

Güliz Baydemir yapıtlarında; geçmişten günümüze Animalia alemini, Homo cinsini, Sapiens türünü yani insanı anlatıyor. Baydemir’in yapıtları, her şeyin bireysel irademiz dışında geliştiği bir dünyada kendi düzenimizi yaratmaya çalışırken, güvendeymiş gibi hissettiğimiz kendi parmaklıklarımız ardındaki kurgusal olarak özgür ve doğal bir yaşam taklidini, sahte bir cennet inşasını ele alıyor. Sanatçı, tuval resminin eşliğinde hazır nesnelerle oluşturduğu asamblaj, kolaj, enstalasyon ve fotoğraf gibi farklı disiplinlerdeki yapıtlarında doğal/yapay ikiliğini izleyiciye aktarırken malzemenin dönüşen bağlamını temsil, taklit, inşa ve entropi kavramları üzerinden sorguluyor.

Küratörlüğünü Kenan Bahadır Derre’nin üstlendiği sergi, 31 Mayıs tarihine kadar Trump Alışveriş Merkezi B2 katında bulunan Trump Art Gallery’de ziyaret edilebilir.

Güliz Baydemir hakkında: 1982 yılında Tekirdağ’da doğan Güliz Baydemir, 2001 yılında birincilik ile girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünden 2005’te ikincilikle mezun oldu. Ardından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı ve “Resim Yapıtında ‘Anı’ Olgusu Üzerine Araştırma ve Uygulamalar” adlı tezi ile yüksek lisans programından mezun oldu. 2010-2016 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak görev yaptı ve “Türk Resim Sanatında Renk Kullanımı” adlı eser metnini yazarak Resim Ana Sanat Dalı’nda Doktora/Sanatta Yeterlik eğitimini tamamladı. 2018’de ÇOMÜ GSF Resim Bölümünde Doktor Öğretim Üyeliğine atandı. Halen aynı kurumda görevine devam etmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Prometeon’un filolar için sunduğu yol yardım servisi Pro Time, bireysel ağır vasıta araç kullanıcılarına da tek bir telefon numarası ile 7/24 hizmet veriyor. Yurt içinde ya da Avrupa’da, sürücülerin yolda kaldıkları durumlarda hızlı ve kaliteli çözümler yaratan Pro Time, müşterilerinin her koşulda yanında olmaya devam ediyor.

Prometeon’un filolara özel yol yardım hizmeti Pro Time, Ağustos 2022’den bu yana bireysel ağır vasıta araç kullanıcılarına destek oluyor. Türkiye’deki ve Avrupa’daki filolarda ağır vasıtalar için sabit servis fiyat listesi ile 7/24 yol yardım çözümleri sunan Pro Time’dan bireysel ağır vasıta araç kullanıcıları da yararlanabiliyorlar. 

Lastik kaynaklı yolda kalma durumlarında, sürücülere en uygun hizmeti yerinde veya onlara en yakın servis noktasında sunan Pro Time, basit ve sade hizmet anlayışıyla da öne çıkıyor.  

Pro Time’da filolar ve bireysel ağır vasıta araç kullanıcıları, 0850 640 0724 numaralı çağrı merkezini arayarak ya da Whatsapp uygulamasından mesajla Prometeon’a ait Pro Time Yol Uzmanı çağrı merkezine ulaşıp yol yardımı talep edebiliyorlar. Pro Time Yol Uzmanı çağrı merkezi, müşterilere ulaşarak ortalama iki saat içinde onlara özel çözümler yaratarak araçların yoluna devam etmesini sağlıyor. 

Maliyetler, prosedürler, yönetim ve kontrollerden dosyalamaya kadar tüm süreçleri planlayan Pro Time, pratik, hızlı ve kaliteli yol yardım hizmeti ile yüksek müşteri memnuniyeti hedefiyle, müşterilerinin ihtiyaç duyduğu anlarda yanlarında olmaya devam ediyor. 

Pro Time hizmeti hakkında, yoluzmani web sitesini ziyaret etmenin ve 0850 640 0724 numaralı çağrı merkezini aramanın yanı sıra Whatsapp uygulaması üzerinden de mesaj atarak detaylı bilgi alınabilmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

New York Eyaleti Finansal Hizmetler Bakanlığı (NYDFS), kripto borsası bitFlyer USA’e eyaletin siber güvenlik koşulunu yerine getirmediği için 1,2 milyon dolar para cezası verdi. İşte detaylar…

Kripto para borsası, NYDFS’den ceza aldı

Düzenleyici kurum Çarşamba günü yaptığı açıklamada, New York’ta faaliyet gösterme lisansına sahip olmasına karşın, borsanın eyaletin siber güvenlik düzenlemesine uymadığını söyledi. NYDFS’ye nazaran bitFlyer USA, yıl sonuna kadar kendisini eyaletin siber güvenlik maddelerine uygun hale getirmek için bir uygunlaştırma planı sundu. Borsa, eyaletin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamamış olsa da NYDFS, siber güvenliğini artırma uğraşlarını kabul etti.

New York’un mali düzenleyicisi, daha evvel de birkaç krpto para şirketini para cezasına çarptırmıştı. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere, bunların başında Coinbase geliyor. Ocak ayında Coinbase, kullanıcılara kâfi geçmiş denetimleri yapmadan hesap açmalarına müsaade vermesi nedeniyle odaktaydı. Borsa, suçlamalarını çözmek için 50 milyon dolar ödedi. Geçen yıl Robinhood’un kripto kısmı para aklama ve güvenlik ihlalleri nedeniyle 30 milyon dolar ödedi.

Kripto borsaları giderek daha tanınan hale geliyor ve bununla birlikte düzenleyicilerin incelemeleri de artıyor. Birçok ülke hala kesimi nasıl düzenleyeceğini bulmaya çalışıyor. Borsalar para cezaları ve öteki cezalara çarptırılmamak için uğraşıyor.

Bitflyer, beş yıl evvel hack saldırısına uğramıştı

NYDFS’nin siber güvenlik yönetmeliği, şirketlerin makul minimum standartları karşılayan sağlam siber güvenlik programları sürdürmelerini gerektiriyor. Bu standartlar bilgi şifreleme, erişim denetimleri ve olay müdahale planlaması üzere ögeleri içerir. Kripto borsaları üzere hassas müşteri bilgilerini işleyen firmaların üst seviyede güvenlik tedbirlerine sahip olması beklenmektedir. Kripto borsaları da bilgisayar korsanları tarafından maksat alınıyor. 2018 yılında, bitFlyer USA’nın ana şirketi olan Japon bitFlyer hacklendi. Yaklaşık 60 milyon dolar bedelinde kripto para kaybetti. Bu olay, kripto sanayisinde sağlam siber güvenlik tedbirlerinin değerini vurgulamakta.

Kriptonun benimsenmesi artmaya devam ettikçe, borsaların siber güvenliğe öncelik vermesi çok kritik. Düzenleyiciler dala yakın ilgi gösteriyor. Ayrıyeten siber güvenlik ihtiyaçlarını karşılamayan şirketlere para cezaları vermeye devam edebilirler. Sonuç olarak bitFlyer USA, NYDFS tarafından 1,2 milyon dolar para cezasına çarptırıldı. Bunun nedeni olarak, eyaletin siber güvenlik yönetmeliğine uymadığına işaret edilmekte. Borsa, yıl sonuna kadar kendisini eyaletin siber güvenlik maddelerine uygun hale getirmek için bir düzgünleştirme planı sunmuş olsa da, gelecekte daha fazla düzenleyici incelemeden kaçınıp kaçınamayacağı vakit gösterecek.

Bu olay, borsalar düzenleyicilerin daha fazla incelemesiyle karşı karşıya kaldıkça ve bilgisayar korsanları tarafından giderek daha fazla maksat alındıkça, kripto sanayisinde sağlam siber güvenlik tedbirlerinin ehemmiyetini hatırlatıyor.

Oyungezer dergimizin yeni sayısını bir sefer daha sizinle ay başında buluşturmanın memnunluğunu yaşıyoruz. Ülke tarihinin en kıymetli seçimlerinden birine günler kala bu dopdolu sayımızla yaşıyor olabileceğiniz gerilimi tahminen bir nebze azaltırız :)

Bu ay 17 incelemeyle karşınızdayız. Kapağımızı da süsleyen Star Wars Jedi: Survivor’da Can tiranlara bir kere daha direndi, direnişini de 6 sayfalık bir incelemeyle süsledi. Yeni League of Legends yan oyunu Mageseeker, sakin sularda ölümcül canavarların tehdidini daima ensemizde hissettiren Dredge, Sherlock Holmes’un kendisini doğaüstü olayların kucağında bulduğu Sherlock Holmes Awakened, PC’de bekleneni veremeyen The Last of Us Part 1 incelemelerimizden yalnızca birkaçı.

Bu ay Star Wars ile olan alakamız Jedi: Survivor ile hudutlu kalmadı. Pelin gittiği Star Wars Celebration’da neler yaşadığını anlattı, gizemli müellifimiz Rui Star Wars serisinden birbirinden tatlış 10 robot listesiyle karşımıza çıktı. Üstüne bir de yaz döneminde vizyona girecek en bomba sinemaları tanıttığımız Yaz Sinemaları Evrakı patlatıverdik.

Meddya’sıyla, Piksel’iyle, dolu dolu bir Portal’ıyla yepisyeni sayımıza bir defa daha güzel geldiniz.

Bu ayki sayımızın kapağı şöyle:

Oyungezer dergimizin 2023 Mayıs sayısına sahip olmak için yapmanız gereken tek şey her vakit olduğu üzere aşağıdaki özel sayfamızı ziyaret etmek:

Oyungezer Mayıs (#186) sayısını buradan indirebilirsiniz

Artık alıştığınız üzere üzere formumuzu doldurduğunuzda derginizi indirebileceğiniz linkler anında email kutunuza düşmüş olacak ve dergimizin keyfini çıkarabileceksiniz.

Dergimizin evvelki dijital sayılarına toplu halde ulaşmak için şu sayfayı kullanabileceğinizi de hatırlatayım. Ayrıyeten bildiğiniz üzere bugüne kadar çıkan tüm sayılarımızı da dijitalleştirmiş ve sizlere sunmuştuk. Dijital arşivimize de şuradan ulaşabilirsiniz.

Gelecek aya görüşmek üzere, uygun okumalar!

Altın ABD’de bankaların istikrarına ait yenilenen kaygılar ve karamsar ABD ekonomik datalarının inançlı liman talebini artırmasıyla Salı günü yüzde 1,7 ile bir ayın en büyük yükselişini yaşaması sonrası yeni süreç gününde yatay bir görünüm sergiledi.

Değerli metal, Şubat ayının sonundan bu yana yüzde 10’dan fazla yükselişinin akabinde 2 bin dolar eşiğinin üzerinde süreç görüyor.

ABD’de bölgesel bankalarda artan satışlar inançlı varlıklara yönelik talebi desteklerken ABD boş iş konumları Mart ayında beklentilerin üzerinde düştü ve işte çıkarmalar arttı.

Yatırımcıların daha inançlı varlıklara yönelmesi tahvil getirilerinin de düşmesine neden oldu.

Öte yandan ABD’de hala çözülemeyen borç tavanı sorunu, yatırımcıların, giderek daha kırılgan hale gelen ekonomini ziyan göreceği ve altının cazibesini artıracak potansiyel bir temerrüt konusunda da endişelenmesine neden oluyor.

Piyasanın dikkati Çarşamba günü yapılacak ve faiz kararı alınacak FOMC toplantısı öncesinde Fed üzerine ağırlaşmış durumda.

Swap yatırımcılar Fed’in borçlanma maliyetlerini bir mühlet orta vermeden evvel 25 baz puan artırma mümkünlüğünü fiyatlarken daha fazla artışın durdurulmasının faiz getirisi olmayan kıymetli metali desteklemesi bekleniyor.

Oanda Kıdemli Piyasa Analisti Ed Moya geçtiği bir notta, “Altın, bilhassa ABD Merkez Bankası’nın Haziran ayında yapılacak bir sonraki toplantı için faiz siyasetiyle ilgili tüm seçenekleri masada tutması durumunda dalgalı kalmaya devam edecek” sözlerini kullandı.

ABD ile Çin bağları de kötüleşmeye devam ederken Asya’nın en büyük iktisadının virüs sonrası toparlanması da yetersiz kalmaya devam ederek inançlı liman arayışını artırıyor.

ABD Federal Soruşturma Ofisi (FBI) ve Ukrayna kolluk kuvvetleri, dokuz Bitcoin borsasının domain isimlerine el koydu. Kurumlar, bu dokuz kripto para borsasının siber suça yardım ve yataklık ettiğini sav ediyor. İşte detaylar…

FBI ve Ukrayna, 9 Bitcoin borsasına el koydu

Siber hatalılara yardım ve yataklık ettiği argüman edilen dokuz kripto borsasının alan isimleri gaye alındı. Bu domain’lere ABD Federal Soruşturma Ofisi (FBI) ve Ukrayna kolluk kuvvetleri tarafından el konuldu. 1 Mayıs’ta yapılan basın açıklaması, hususa yönelik detayları gözler önüne serdi. Açıklamaya nazaran FBI’ın Detroit Saha Ofisi ve Ukrayna Ulusal Polisi, dokuz kripto borsa hizmetinin alan isimlerini kapattı.  İki kurum,  “koordineli, mahkeme tarafından müsaadeli bir faaliyet yürüttü”. El konulan alan isimleri ortasında 24xbtc.com, 100btc.pro, pridechange.com, trust-exchange.org ve bitcoin24.exchange web siteleri yer aldı. Her birinin kullanıcılarına büsbütün anonim kripto para ünitesi borsa hizmetleri sunduğu bildirilmekte. Ayrıyeten bu borsaların lisanslı kripto borsalarının gerektirdiği kural ve düzenlemelerin birçoklarını atladığı belirtilmekte.

Bu web sitelerine erişmeye çalışan herkes, yetkililerin sitelere el koyduğuna dair bir bildirim görecek. FBI, hem İngilizce hem de Rusça hizmet sunan borsalarda kimi meselelerden bahsetti. Bunların, “gevşek” kara para aklama aykırısı tedbirler sunduğuna işaret etti. Ayrıyeten, müşteri tanıma (KYC) bilgilerinin asgarî ölçüde toplandığını, kimi vakit ise hiç toplanmadığına dikkat çekti.   Büro, bu tıp lisanssız borsaların “siber kabahat ekosisteminde değerli platformlar olarak hizmet verdiğini” tez etti. Ofise nazaran, bu kripto para borsalarının birçok “suç faaliyetlerinin tartışıldığı çevrimiçi forumlarda” ortaya çıktı. Ayrıyeten duyuruda aşağıdaki tabirler yer aldı:

Etkilenen borsalarda meydana gelen cürüm faaliyetlerinin birden fazla, fidye yazılımlarından sorumlu siber aktörlerin yanı sıra öteki dolandırıcıları ve siber suçluları da içeriyordu.

FBI, kripto para alanında hayli aktif

Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere FBI son aylarda kripto paralarla ilgili bir dizi soruna müdahil oldu. 27 Nisan’da FBI, eski FTX yöneticisi Ryan Salame’nin Sam Bankman-Fried’in eski üst seviye danışmanlarından biri olarak rolüyle ilgili olarak konutunda bir arama gerçekleştirdi. 3 Şubat’ta FBI 86,5 Ethereum ele geçirdi. Ayrıyeten bildirilen bir kimlik avı dolandırıcısından 100.000 dolardan fazla pahaya sahip iki non fungible token (NFT) ele geçirdi. El koyma süreci, Eylül 2022’de ortaya çıktı. Bu gelişme, bağımsız Blockchain dedektifi ZachXBT tarafından yürütülen uzun bir araştırmanın sonucuydu. Çünkü ZachXBT, Twitter’da faaliyeti birinci kere ortaya çıkaran kişi oldu.

Genel olarak, Blockchain faaliyetleri şeffaf olduğundan bu cins hareketler rahatlıkla görülebilmekte. Mart 2023’te FBI, Europol ve Alman polisiyle birlikte ‘ChipMixer’ kripto para karıştırma hizmetini ele geçirdi. 24 Nisan 2023’te ABD OFAC, Kuzey Kore kripto aklama ağlarını destekleyen brokerlere yaptırım uyguladı.

Türkiye’de yurt dışına göç eden meslek grupları içerisinde ilk sırayı hekimler ve sağlık çalışanları alıyor.  Ülkenin önde gelen ciddi sorunları arasında hekim göçü de yer alıyor. Türk Tabipler Birliği (TTB), geçtiğimiz ay 2023 yılının ilk üç ayında yurt dışına gitmek için ‘iyi hal belgesi’ başvuru rakamlarını açıklamıştı.  Bu yılın ilk 3 ayında 700 hekim yurt dışına gitmek için iyi hal belgesi başvurusunda bulunmuştu. TTB bugün Hekim Göçü hakkında önemli bir gösterge olan hekimlerin iyi hal belgesi başvuruları nisan ayı rakamını açıkladı. Yılın ilk üç ayında 700 olan başvuru sayısı Nisan ayındaki 181 başvuruyla sayı 881’e yükseldi. Böylece yılın ilk dört ayında TTB’den iyi hal belgesi alan hekimlerin sayısındaki artışın devam ettiği gözlendi.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Her yıl dünyaca ünlü birçok yıldızın iştirakiyle düzenlenen Met Gala, bu defa 2019’da hayatını kaybeden moda bölümünün en ikonik isimlerinden Karl Lagerfeld’in anısı için gerçekleştirildi. Lagerfeld’in özel tasarım bir elbisesini giyen ünlü müzikçi Dua Lipa’nın 100 karat elmasla süslenen kolyesi dikkat çekti.

“Modanın en itibarlı gecesi” olarak anılan Met Gala, bu yıl da moda dünyasının harika örneklerini New York’ta moda tutkunlarıyla buluşturdu. Dünyaca ünlü birçok ismin kırmızı halıda uzunluk gösterdiği geceye ünlü müzikçi Dua Lipa’nın stili ise damga vurdu. 

Karl Lagerfeld tarafından tasarlanan 1992 sonbahar koleksiyonundan Chanel markalı bir balo elbisesi giymeyi tercih eden ünlü yıldızın görkemli kolyesi göz kamaştırdı. Tiffany & Co markasına ilişkin özel tasarım 100 karatlık elmas kolyeyi takan birinci kişi olan Lipa’nın ikonik mücevherinin fiyatı ağızları açık bıraktı. 

D renk (buzlu beyaz bir görünüme sahip) bir pırlanta ile çevrili kolyenin fiyatının 10 milyon dolardan fala olduğu sav ediliyor. 

Türkiye’de Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 50’nin altına gerilese de aylık bazda enflasyon serisinin devam ettiği görüldü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerine nazaran Nisan ayında tüketici fiyat endeksi bir evvelki aya nazaran yüzde 2,39 arttı.

Yıllık enflasyon ise yüzde 43,68 olarak kaydedildi.

Çekirdek enflasyon Nisan devrinde yüzde 52,11 oldu. Mart ayında çekirdek enflasyon yüzde 62,45 olarak gerçekleşmişti.

Bloomberg HT anketine katılan piyasa iştirakçilerinin beklentisi aylık enflasyonun yüzde 2,7 olacağı tarafındaydı. Yıllık enflasyona ait beklenti ise yüzde 44,3 olarak belirlenmişti.

Verilerin açıklanmasından bir gün evvel Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TÜİK tarafından açıklanacak enflasyon oranının yüzde 45’in altında olabileceğini söylemişti.

Öncü göstergelerden hangi sinyaller çıkmıştı?

Enflasyon açısından öncü göstergeler olarak İTO ve Türk-İş endeksleri de Nisan’da aylık enflasyon serisinin sürdüğüne işaret etmişti.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) hesapladığı perakende fiyat hareketleri göstergesi olan Ücretliler Geçinme İndeksi Nisan’da bir evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 62,46 yükseldi. Perakende fiyat artışı Mart ayında yüzde 73,02 olarak gerçekleşmişti.

Mart’ta yüzde 2,95 olan aylık İstanbul tüketici enflasyonu Nisan’da yüzde 4,57’ye yükseldi.

Türk-İş’in datalarına nazaran ise Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin yalnızca besin için yapması gereken minimum harcama meblağı, bir evvelki aya nazaran yüzde 5,67 oranında artmış oldu.

Dört aylık değişim oranı yüzde 24,65 oranında olurken, son 12 aylık değişim oranı ise yüzde 90,38 olarak öne çıktı. 12 aylık ortalamalara nazaran değişim oranı yüzde 115,74 olarak hesaplandı.

-Veriler anlık olarak güncellenecektir. Datalar ve datalara ait yorumlar için Bloomberg HT yayınını Youtube sayfasındaki canlı yayın sekmesinden izleyebilirsiniz