Gün: 4 Mayıs 2023

Her yıl birbirinden çekişmeli maçlara sahne olan Gölcük Belediyesi Geleneksel Futbol Turnuvası başladı. Gölcüklü futbol tutkunlarının oluşturduğu 12’şerli 16 takımda 192 sporcunun katılım sağladığı turnuva, Değirmendere Stadı’nda Azat İnşaat- Firdevs Mühendislik maçıyla başladı. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, ilk maçta başlama vuruşunu yaptığı turnuvaya katılan tüm takımlara başarılar diledi.

16 TAKIM ŞAMPİYONLUK İÇİN MÜCADELE EDECEK

Gölcük Belediyesi 22. Geleneksel Futbol Turnuvası’nda; Azat İnşaat, Solo Türk, Sivritepe FK 1978, Firdevs Mühendislik, Carverspor, Klas Kuaför, Musaoğlu FC, Osmanlıspor 41.5, Körfez Arena, Kaya Oto 1071, Çiftçiler, Fırtınalar, Kul Mimarlık, Selimiye FC, İhsaniyespor, Kral Team takımları centilmenlik içinde mücadele edecek.

GÖLCÜK’TE FUTBOL TUTKUNLARI 22. KEZ BİR ARAYA GELDİ

Her yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun katılımın olduğu Gölcük Belediyesi Geleneksel Futbol Turnuvası bir kez daha futbol tutkunlarını bir araya getirdi. Profesyonel futbolcuların katılım sağlayamadığı turnuvada; 12’şer oyuncudan oluşacak takımlar, en büyük 1986 doğumlu oyunculardan oluşturuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Xbox, Xbox Games Showcase’in 11 Haziran 2023 tarihinde yayınlanacağını duyurdu.

Programda “inanılmaz yetenekli stüdyolarımızın oyunlarından birinci bakışlar ve yeni sürprizler olacak” diyen Xbox, bunun oyuncuların Xbox, PC ve Game Pass’e gelecek oyunları görmek için bekledikleri bir gün olduğunu da söylüyor.

Xbox Games Showcase’in başlama saati ise Türkiye saatiyle 20:00

Xbox Games Showcase’in bitmesiyle birlikte çabucak akabinde Starfield Direct başlayacak ve Bethesda Game Studios’un bu büyük merakla beklenen RYO’suna yakından bir bakış atma talihi elde edeceğiz. Xbox, Starfield Direct için bir saat vermemiş, bu yüzden de öncül programın ne kadar süreceği meçhul.

Ayrıca bir de Xbox Games Showcase Extended programı var: o da 13 Haziran günü saat 20:00’de yayınlanacak ve Xbox Games Showcase’de yapılan duyurulara dair daha geniş bilgiler ve röportajlar paylaşılacak.

Volvo Cars’dan yapılan açıklamada, araba üreticisinin, önümüzdeki aylarda global operasyonlarında maliyetleri düşürmeye ve verimliliği artırmaya devam edeceği belirtildi.

Geçen yıl başlatılan “kemer sıkma programı” kapsamında çoğunluğu İsveç’teki ofislerde çalışanlar ortasında olmak üzere iş gücünün yüzde 6 azaltacağının aktarıldığı açıklamada, bunun da şirketin çalışan sayısının yaklaşık bin 300 kişi azaltacağı manasına geldiği tabir edildi.

Volvo Cars Üst Yöneticisi (CEO) Jim Rowan, mevzuya ait değerlendirmesinde, geçen yıl başlattıkları kemer kısma programının materyal maliyetleri üzere birtakım kıymetli alanlarda sonuç vermeye başladığını belirterek, “Ancak, daha fazlasını yapmamız gerektiği açık. İktisatta karşıt rüzgarlar, artan ham husus fiyatları ve artan rekabet, bölümümüz için bir mühlet daha zorluk teşkil etmeye devam edecek üzere görünüyor” tabirini kullandı.

Çinli araba kümesi Geely’nin bir yan kuruluşu olan Volvo Cars, 2030 yılına kadar büsbütün elektrikli araç satmayı hedefliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, ‘Okulumda Sağlıklı Besleniyorum’ projesiyle ilgili toplumsal medya hesabından paylaşımda bulundu. Erdoğan “Çocuklarımızı koruyan her projenin destekçisi olmaya devam edeceğim.” dedi.

Projenin en kısa müddette tüm öğrencilere ulaşacağını belirten Emine Erdoğan, “Önemsediğimiz okul yemeği programının kısa bir vakit içerisinde ülke genelindeki tüm öğrencilerimize ulaşacağına yürekten inanıyorum. Çocuklarımızı koruyan her projenin destekçisi olmaya devam edeceğim.” sözlerini kullandı.

Erdoğan açıklamasında şunları söyledi; Değerli yavrularımız, sizin sıhhatiniz bizim için her işin başında geliyor. Bu hedefle Ulusal Eğitim Bakanlığımız ile “Okulumda Sağlıklı Besleniyorum” kampanyasını Şubat ayında hayata geçirdik.

Hepimizi derinden etkileyen sarsıntı felaketi nedeniyle proje tanıtımını gerçekleştiremedik ama Bakanlığımız çalışmalarını sürat kesmeden sürdürdü.

Kıymetli yavrularımız, sizin sağlığınız bizim için her işin başında geliyor.

Bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığımız ile “Okulumda Sağlıklı Besleniyorum” kampanyasını Şubat ayında hayata geçirdik.

Hepimizi derinden etkileyen deprem felaketi nedeniyle proje tanıtımını… pic.twitter.com/TfHXvbpFwY

— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) May 3, 2023

Değerli veliler, Anasınıfından liselere kadar 5 milyon öğrencimize günde en az 1 öğün yemek ikram ediliyor. Bakanlığımıza bağlı Halk Eğitim Merkezlerinde ve meslek liselerinin ilgili kısımlarında ihtimamla hazırlanan taze, sıcak ve sağlıklı yemekler çocuklarımıza şifa oluyor.

Bununla birlikte Bakanlığımızın oluşturduğu sağlıklı beslenme portalıyla yavrularımız erken yaşta mahallî besinleri tanıyor, mevsiminde beslenmeye teşvik ediliyor.

“ÜLKE GENELİNDEKİ TÜM ÖĞRENCİLERİMİZE ULAŞACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUM”

Emine Erdoğan paylaşımında şu sözlere de yer verdi:

“Bilhassa önemsediğimiz okul yemeği programının kısa bir vakit içerisinde ülke genelindeki tüm öğrencilerimize ulaşacağına yürekten inanıyorum.

Çocuklarımızı koruyan her projenin destekçisi olmaya devam edeceğim. Çabaları ve emekleri için Ulusal Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ediyorum.”

Tatlı krizlerinizin en hoş yatıştırıcısı Brownie’yi bir de Antep fıstıklı deneyin ve büyülenin. İçi yumuşacık ve akışkan dışı tamda olması gerektiği üzere kabuk bağlamış bir Browni’ye kimse hayır diyemeyecek. İster sütle ister kahveyle isterseniz de çayınızın yanına ahenk sağlayacak bir dilimi bile tatlı krizlerinizi aşacak bir tanım sizlerle!

ANTEP FISTIKLI VE ÇİKOLATALI BROWNIE 

Malzemeler:

• 150 gr bitter çikolata
• 100 gr tereyağı
• 2 adet yumurta
• 200 gr pudra şekeri
• 100 gr un
• 1 paket kabartma tozu
• 100 gr tuzsuz kabuğu soyulmuş antep fıstığı

Yapılışı:

1. Fırını 180 dereceye ayarlayın ve çalıştırın.
2. Tereyağı ve çikolatayı kesimlere bölün ve benmari metodu eritin.
3. Bir kapta, yumurta ve şekeri beyazlaşana kadar çırpın.
4. İçine erimiş tereyağını ve çikolatayı katın. Karışıma un, kabartma tozu ve antep fıstıklarını ekleyin.
5. Karışımı yağlı kağıt ile kaplanmış (20×20 cm) kare bir kabın içerisine dökün.
6. Fırında 25 dakika pişirmeye bırakın. Piştikten sonra kaptan dışarı alın ve kare modüller halinde servis edin.

Şimdiden afiyet olsun, tekrar görüşene dek hoşça kalın.

Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığınca geçen yıl Kasım ayında şehrin çeşitli noktalarında toprakla buluşturulan lale soğanları havaların ısınmasıyla birlikte çiçek açtı. Yaklaşık 86 bin lale kentin cadde ve parklarını rengârenk süsledi. Farklı renklerdeki lalelerin açmasıyla Atatürk Kültür Parkı, Kent Parkı, Kurtuluş Parkı, Yaşar Kemal Parkı, Kocaeli Parkı, Semaver Kavşağı ve Otogar Kavşağı başta olmak üzere kent genelindeki park ve kavşaklar güzel bir görünüme kavuştu.

Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından havaların ısınmasıyla birlikte il genelindeki peyzaj, budama ve fidan dikimi gibi çalışmalarda aralıksız sürerken Lale mevsiminin bitmesiyle birlikte sökülen lalelerin yerine ise Büyükşehir Belediyesi seraların da yetiştirilen farklı türlerden mevsimlik çiçekler dikilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dockers® ile güçlerini birleştiren Waves for Water, yaşanan büyük afetin yaralarını sarmak ve bölgenin temiz su ihtiyacını karşılamaya yardımcı olmak adına saha çalışmalarına başladı.

İnsanları ve gezegenimizi korumak için yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren Dockers®, Waves for Waters ile temiz suya ihtiyacı olan insanları ve toplulukları hedefleyen insani odaklı bir dizi girişimin hayata geçmesini sağlayacak benzersiz bir ortaklık yoluyla güçlerini birleştirmişti. Waves for Water ve Dockers®, geçtiğimiz aylarda ülkemizi derinden sarsan ve 11 ilimizi etkileyen deprem sonrasında da hayati ihtiyaçlardan biri olan temiz su ihtiyacını karşılamak için ön saflarda yer aldı.

Gerçekleşen büyük afet sonrasında harekete geçerek Türkiye’ye gelen Waves for Water ve W4W’ın bir kolu olan Clean Water Corps, Hatay ve çevre köylerde yardım faaliyetleri gerçekleştirdi. Bu amaçla, World Central Kitchen gibi kar amacı gütmeyen uluslararası kuruluşlar ve yerel yönetim ve liderlerle ortaklık kurdu. 

Kirli suyu temiz ve içilebilir hale getiren filtrelerin kurulumu, dağıtımı ve eğitim için öncelikle pilot bir çalışma yapan Waves for Water ekibi; sonrasında kurduğu ortaklıklar ile ilk etapta 150, ikinci etapta 200 filtre olmak üzere toplamda 350 adet filtrenin dağıtımını gerçekleştirdi. Sudaki tüm biyolojik kirleticileri ortadan kaldırmak amacıyla içi boş membran filtre ve yerçekimi etkisiyle çalışan Sawyer Point One Filtresi sayesinde bölgenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan temiz suya erişimde fırsat eşitliği sağlanması hedeflendi. Bu sayede, depremden etkilenen vatandaşların kendi imkanları ile su filtrasyonu gerçekleştirmeleri sağlanarak toplamda 10.000’den fazla insanın temiz suya erişimi garanti altına alınmış oldu.

Dockers ile 2019 yılından bu yana dünya çapında temiz suya erişimi olmayan topluluklar için yardım çalışmaları gerçekleştiren Waves For Water, Türkiye’de yaşanan felaketin ilerleyen fazlarında da aktif rol oynayarak tüm ihtiyaç sahiplerine temiz suya erişim sağlamayı hedefleyecek.

Waves for Water’a bağlı Clean Water Corps ekibinden Rob McQueen, Dockers® ile Hatay ve çevre köylerdeki yardım faaliyetleri hakkında düşüncelerini paylaştı;

“Türkiye’de gördüğümüz yıkım, Clean Water Corps ekibinin karşılaştığı en kötü yıkımlardan biri. Ancak felaketle birlikte her zaman bir ışık vardır, Türk halkının gücü ve oradaki topluluğa yardım etme kararlılığı, bu projeyi özellikle değerli hale getirdi. Bu projenin bu kadar etkili olmasının tek nedeni olan ekiplerimizin sıkı çalışması, Dockers’ın desteği ve yerel ortaklarımızın inanılmaz çabaları için minnettarım”

Waves for Water ekibine eşlik eden Dockers®’ın marka elçilerinden sörfçü Deniz Toprak ise gerçekleştirilen çalışmaların önemine dikkat çekti;

“Filtreleme işlemini gerçekleştirdiğimiz çadır kentlerde Hatay’lı çocukların kirli ve çamurlu suyun filtreden geçip temiz ve içilebilir olduğunu gördüklerindeki heyecana tanık olduğunuzda, suyun hepimiz için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kapadokya bölgesinde, Ortahisar-Göreme arasında bulunan bir vadide düştüğü kayalıklarda sıkışarak mahsur kalan ve Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerince kurtarılan German Shepherd Melezi cinsi sokak köpeğinin Hayvan Kasabası’ndaki tedavisi tamamlandı.

Sahipsiz olduğu anlaşılan sokak köpeği tedavisinin ardından İtfaiye Müdürlüğü personelleri tarafından sahiplenildi.

Sabah Hayvan Kasabası görevlileri tarafından buraya getirilen köpeğe itfaiye personelleri tarafından ‘Şanslı’ ismi koyuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karaciğerin normal boyutlarının üzerinde genişlemesi, karaciğer büyümesi olarak adlandırılıyor. İnsan vücudundaki en büyük iç organlardan biri olan karaciğerin büyümesi (hepatomegali), çoğu zaman başka bir sorun ya da hastalığa bağlı olarak gelişiyor. Karaciğerin büyümesi hastalar tarafından bir süre fark edilmiyor. Karında şişkinlik veya dolgunluk hissi, karnın sağ üst bölgesindeki ağrı gibi belirtilerle ortaya çıkan sorunun tedavisi için altta yatan nedenin belirlenmesi gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, karaciğer büyümesi ve belirtileri ile ilgili bilgi verdi. 

Karaciğer temel organlardan biri

Karaciğer, insan yaşamının devam edebilmesi için temel organlardan biridir. Karaciğer insan vücudundaki en büyük iç organdır. Ortalama 1-1,5 kilogram ağırlığındadır ve vücut ağırlığının % 1,5-2,5’ini oluşturmaktadır. Kandaki toksinleri temizlemek ve kan kolesterolünü düzenlemek dahil birçok önemli işlevi yerine getiren karaciğer, vücutta bir filtre görevi yapmaktadır. Vücuttaki aşırı toksik yüklenme karaciğeri savunmasız hale getirebilmektedir. Kandaki çok fazla toksin veya yağ, karaciğer iltihabına yani hepatite neden olabilir. Normalde karaciğer büyüklüğü 15-16 cm civarındadır. Karaciğer büyümesi durumunda ise karaciğer 21-22 cm ye kadar çıkabilmektedir ve hastalara sağ üst karın bölgesinde rahatsızlık vermektedir.

Karaciğer büyümesi hastalık belirtisi

Karaciğer büyümesi, çoğu zaman altta yatan bir hastalığın belirtisidir. Enflamasyonla (hepatit), yağlanma veya kanserle karaciğer büyümesi ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca akut enfeksiyona bir yanıt olarak ya da ilerlemiş kronik karaciğer hastalığına bağlı olarak karaciğer büyümesi görülebilmektedir. Kalple ilgili bazı hastalıklarda özellikle kalp yetmezliği durumunda ve bazı kan hastalıklarında hepatomegali görülebilir. Yine karın içi bazı damarların tıkanması durumunda karaciğer büyümesi olabilir.  

Büyüme hasara neden olabiliyor

Karaciğerin büyümesi tehlikeli bir durumun belirtisi olabilmektedir. Bazen karaciğer kısa süreli (akut) bir duruma tepki olarak şişebilmekte ve bir süre sonra kendiliğinden normal boyutlarına dönebilmektedir. Ancak başka bir nedene bağlı olarak başlayan süreç karaciğerde yavaş ama ilerleyici bir hasara neden olabilmektedir. Karaciğer sorunlarında erken teşhis son derece hayati öneme sahiptir. Eğer geç kalınırsa karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gelişebilir ve tedavi için karaciğer nakli gerekliliği ortaya çıkabilir.  

Hastalığa bağlı büyümenin 5 belirtisi

Genelde bu sorun ile karşı karşıya kalan hastalar bir süre, karaciğerlerinin büyüdüğünü fark edememektedir. Bir süre sonra karında şişkinlik veya dolgunluk hissi, karnın sağ üst bölgesindeki ağrı sonucu fark edilmektedir. Uzman hekimler fiziki muayene sırasında karaciğer büyümesini fark etmektedir. 

Karaciğer büyümesi bir hastalığa bağlıysa, çok görülen başka belirtiler de olabilmektedir.

1. Yorgunluk hissi
2. Mide bulantısı veya iştahsızlık
3. Sarılık (cildin ve gözlerin sararması)
4. Koyu renkli idrar ve açık renkli dışkı
5. Ciltte kaşıntı 

Büyüme varsa bu hastalıklara neden olabilir

• Hepatit, enfeksiyon veya ilaç hasarına bir yanıt olarak karaciğer büyüyebilir.
• Karaciğerde aşırı yağ depolanması varsa (hepatosteatoz yani karaciğer yağlanması) büyüme olacaktır.
• Karaciğerden geçen damarlar tıkalıysa karaciğer büyür. 
• Alkolle ilişkili hepatit ve buna bağlı siroz varsa karaciğer büyüyebilir.
• Genellikle aşırı dozda ilaç alımına bağlı toksik hepatit, 
• Hepatit A, B veya C enfeksiyonuna bağlı viral hepatit.
• Alkol veya metabolik sendrom nedeniyle yağlı karaciğer hastalığı.
• Yaygın bir viral enfeksiyon olan mononükleoz.
• Karaciğerde demir birikmesine neden olan hemokromatoz ve bakır birikmesine neden olan Wilson hastalığı gibi genetik hastalıklara bağlı karaciğer büyür. 
• Karaciğerde yağ birikmesine neden olan nadir bir hastalık: Gaucher hastalığı.
• Karaciğer diğer organlardan gelen damarların uğrak bir yeri olduğu için özellikle mide, pankreas ve kalın barsak gibi organların kanserleri karaciğere yayılıp karaciğeri büyütebilir. 
• Karaciğer kistleri çoğu zaman iyi huyludur ama bazen kedi köpek gibi hayvanlar bu soruna neden olabilir. 
• İyi huylu karaciğer tümörleri (hemanjiyom veya adenom).
• Karaciğer kanserleri.
• Sistemik kanserler yani diğer organların kanserlerinin karaciğere yayılması.
• Lösemi ve lenfoma gibi kan kanserleri karaciğer ve dalağı büyütür.
• Safra yolları hastalıkları ve darlıkları.
• Kalp yetmezliği.
• Budd-Chiari sendromu yani karaciğerden çıkan damarların tıkanması. 

Kan testleri ve görüntüleme yapılmalı

Karaciğer büyümesinin hangi sorun ya da hastalığa bağlı olduğunu belirlemek için kan testleri ve görüntüleme testleri yapılmalıdır. İlerlemiş bir hastalık söz konusu ise karaciğer dokusundan alınacak örnek laboratuvar testinden geçirilir. Testlerin ve biyopsinin sonucuna göre tedavi seçenekleri belirlenecektir. Karaciğer, yeterli sağlıklı dokuya sahip olduğunda kendini onarma ve yenileme süreci başlayacaktır. Karaciğer büyümesi akut bir durumun sonucuysa, soruna yönelik yapılacak tedavi planı iyileşmesini sağlayacaktır. Büyüme kronik karaciğer hastalığının sonucuysa, potansiyel olarak tersine çevrilebilir ve bazı durumlarda yaşam tarzı değişiklikleri ile tedavide başarı elde edebilir. Örneğin aşırı alkol kullanımına bağlı sorun nedeniyle karaciğerde büyüme varsa alkolü bırakmak tedavi için atılacak ilk adımdır. Alkolle ilişkili olmayan yağlanmaya bağlı bir sorun varsa, toplam kilonun % 10’unu kaybetmek yararlı olacaktır. Ayrıca yüksek kan basıncını, yüksek kolesterolü, yüksek trigliseritleri ve yüksek kan şekerini kontrol altına almak da karaciğer yağlanması ve büyümeyi engellemek için önemlidir.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, yalnızca ürün ve hizmetleriyle değil kurumsal projeleriyle de adından söz ettiriyor. Kadın çalışanlara sağladığı değerli desteğin bir göstergesi olarak geçtiğimiz yıllarda Women in Sales (Satışta Kadın) programını hayata geçiren Canon, kadınların satış alanında iş gücüne daha çok katılmasına destek oluyor.

Her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da kadın-erkek eşitliğinin önemine inanan Canon; geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiği Women in Sales (Satışta Kadın) programı ile Orta Doğu, Türkiye, Orta ve Kuzey Afrika bölgelerindeki kadın temsilcilerinin rollerini en az yüzde 35 oranında arttırmayı hedefliyor. 

İlerlemenin yolu fırsat eşitliğinden geçiyor

Canon Eurasia; Kyosei felsefesinin “Ortak fayda için birlikte yaşamak ve çalışmak” mottosu ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda geçtiğimiz yıllarda başlattığı Women in Sales (Satışta Kadın) programı ile kadınları iş gücüne katılmaya ve kendi eşsiz kariyerlerini oluşturmaya teşvik ediyor. Program çerçevesinde her yıl yalnızca kadınların katılım sağlayabileceği yıllık bir staj programı olarak 10 kadına satış alanında çeşitli bölümlerde yetkinlik kazandırılıyor. 

Orta Doğu, Türkiye, Orta ve Kuzey Afrika’da farklı bölgelerden yeni mezun kadınların iş hayatına katılmasını sağlamak amacıyla başlatılan proje, kadınlara eşit fırsatlar sağlanmasına odaklanıyor. Canon, sektör genelinde kadın liderliğindeki rollerin eksikliğini göz önünde bulundurarak onlara yeni fırsatlar ve teşvik edici çalışma ortamları konusunda destek sağlıyor. 

Eğitim, tam zamanlı kariyere dönüşüyor

Canon EMEA bölgesi ile ortak yürütülen gelişim programı Women in Sales (Satışta Kadın), global bir ekiple; satış profesyoneli olma, müşteri odaklı satış, satış süreci ve satış simülasyonu olarak ilerliyor.  Programa dahil olan kişiler Canon ailesinin kalıcı bir parçası olma yolunda iş hayatına hazırlanıyor. Programın bir parçası olmak için ise yeni mezun olup henüz bir iş deneyimine sahip olmamak, sosyal ve açık fikirli olmak ve en önemlisi de satış kariyerine ilgi duymak yeterli. 

Seçilen katılımcılara, Canon tarafından tam zamanlı istihdam fırsatıyla birlikte bir yıl süren bütünsel bir eğitim sunuluyor. Geçtiğimiz dönemde programı başarıyla tamamlayan, 10 kadından 7’sine Canon’da tam zamanlı iş teklif edilirken, diğerlerine de satış alanındaki kariyer yolculuklarına başlamaları için destek verildi. 2022 yılındaki eğitimin sonucunda Canon’da tam zamanlı olarak çalışmaya devam eden yedi kadından üçü Türkiye’den, ikisi Suudi Arabistan’dan, biri Kenya’dan ve biri de Birleşik Arap Emirlikleri’nden seçildi. 

Women in Sales programının katılımcıları arasında yer alan ve şu an Canon’da Müşteri Uzmanı olarak kariyerine devam eden Sıla Uçar “Canon’a tam zamanlı Müşteri Uzmanı olarak katılmak benim için gerçekten çeşitli öğrenme ve gelişim yolları açtı. Yeni müşterileri ziyaret etmek ve sıfırdan ilişkiler kurmak daha önce deneyimlemediğim bir alanken şu an bu heyecan verici süreci Canon ile geçirmenin ve deneyimlemenin gururunu yaşıyorum. Ayrıca, çok yönlü büyüme için gerekli olan ‘öğrendikçe büyüme’ zihniyetine sahip iş arkadaşlarımla çalışmaktan da gerçekten keyif alıyorum” diyerek tecrübelerini ve yaşadığı süreci anlattı.  

Başarıya adım adım 

Bugüne kadar programa katılım sağlayanlar Canon’un çok uluslu, güvenilir, bilinirliği yüksek ve aile kavramını benimseyen bir marka olmasının deneyimlerinde benzersiz kazanımlar sağladığını ifade ediyor.  Ayrıca programın kendilerine katkısının çok büyük olduğunu dile getiren katılımcılar, problem çözme, fikir üzerinde müzakere, takım çalışması ve daha birçok alanda tecrübe kazandıklarını belirtiyor. 

Canon Orta Doğu, Türkiye, Orta ve Kuzey Afrika İnsan Kaynakları Direktörü Veronica Juul-Nyholm: “Kadınların her alanda güçlendirilmesi, Canon için kurulduğu günden bu yana bir öncelik olarak konumlanıyor. Bu amacı desteklemek adına hayata geçirilen projeler de çabalarımızın bir yansıması oluyor. Geçtiğimiz yıl aldığımız yoğun ilgi ve istek, bizi bu yolda devam etmemiz gerektiğine ikna etti. Programımıza katılan kadınları yüzde 50 oranında tam zamanlı olarak Canon ailesinin bir parçasına dönüştürme hedefimizi aştığımızı görmekten mutluluk duyuyoruz. Ulaştığımız başarı daha fazla kadının öne çıkması ve satış kariyerlerinde desteklenmesi gerektiğini bir kez daha kanıtlıyor. Geçen yılın başarısını kutlarken, şimdi 2023’te gözümüzü daha yüksek hedeflerle dikiyoruz” sözleriyle programı değerlendirdi. 

Canon Eurasia İnsan Kaynakları Direktörü Tuğba Umur: “Uzun yıllardır benimsediğimiz Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Kyosei felsefemiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz Women In Sales (Satışta Kadın) projemizin dünya çapında çok sayıda kadına ilham ve destek olduğuna inanıyor ve bununla gurur duyuyoruz. 2023 yılında da program aracılığıyla Canon ailesinin bir parçası olacak çalışma arkadaşlarımızın mesleki başarısı ve kariyer yolculuğu için en uygun çalışma ortamını oluşturacak şekilde hazırlıklarımızı tamamladık.” sözleriyle bu yılki Women in Sales programı hazırlıklarını ifade etti.  

Program kapsamında 2022 yılında katılım sağlayan 10 kişiden 7’si şu an Canon’da satış ve diğer departmanlarda görevde bulunuyor. ‘Satışta Kadın’ programının 2023 yılında da devam ettiğini duyuran Canon, programa katılan her kadına destek ve rehberlik sağlamak amacıyla bir mentörle bir araya getiriyor. Programın ikinci fazının gerçekleşeceği bu yıl ise Türkiye, Suudi Arabistan, BAE, Fas, Kenya, Mısır ve Fildişi Sahili’nden toplam 17 kişiye Canon ekibinde iş imkânı sağlanması hedefleniyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky’n, Kazakistan’da bu yıl 8’incisini düzenlediği Siber Güvenlik Haftasonu – META 2023 etkinliğinde Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesi ve dünya çapındaki dijital tehdit ortamındaki gelişmeleri paylaştı. Kaspersky uzmanları, özellikle hükümetleri, işletmeleri ve endüstriyel kuruluşları hedef alan en büyük siber tehditler ve gelecekte siber güvenlik ortamını etkileyecek eğilimlerle ilgili olarak iç görülerini paylaştı. Yapay zeka, kurumsal verilerin Darknet üzerindeki etkisi, deepfakes’in taşıdığı riskler ve sektöre özgü kritik tehditler etkinlikte masaya yatırılan konular arasında yer aldı. Kaspersky’nin ortaya koyduğu ve ödün verilmemesi gereken ve olası güvenlik açıklarının sayısını en aza indiren çözümler oluşturmanın bir yolunu açan “Siber Bağışıklık” yaklaşımı hakkında paylaşılan bilgiler de ilgi çeken konulardan biri oldu.   

Siber tehdit ortamı gelişmeye devam ediyor. 2023 yılında riskleri artmaya devam edecek olan bulut güvenliği ihlalleri gibi dikkat edilmesi gereken birçok faktör bulunuyor. IoT cihazlarının güvenliği konusunda artan endişeler de bulunuyor. Saldırganlar, kullanıcıların kişisel verilerine ve ağlara erişmek için IoT cihazlarını hedef alacak. Yapay zeka destekli siber saldırılarda da artışlar olacak. Saldırganlar, güvenlik açıklarını tanımlamak ve daha sofistike saldırılar başlatmak için makine öğrenme algoritmalarını ve diğer yapay zeka teknolojilerini kullanacak. Giderek daha yaygın hale gelen tedarik zinciri saldırıları ise 2023 yılında da artmaya devam edecek. Saldırganlar, müşterilerinin ağlarına ve verilerine erişmek için üçüncü taraf satıcıları ve tedarikçileri hedef alacak.

META Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Dr. Amin Hasbini, “Tehdit ortamının hızla genişleyen sınırları ve sürekli olarak artış gösteren yeni dijital cihazların sayısı göz önüne alındığında, günde 400.000’den fazla kötü amaçlı dosya tespit etmemiz şaşırtıcı değil ve bu sayı her geçen yıl artıyor” diyor. Bireylerin, işletmelerin ve hükümetlerin sistemlerini ve verilerini bu gelişen tehditlerden korumak için güçlü siber güvenlik önlemlerini uygulamaları, ortaya çıkan tehditlere karşı tedbirler almaları ve en son güvenlik trendlerini ve en iyi uygulamaları takip ederek bu doğrultuda proaktif önlemler almaları kritik bir önem taşıyor. 

Kimlik avı saldırılarında kademeli artış 

Sosyal mühendislik siber saldırılarını derinlemesine inceleyen Kaspersky, META bölgesinde en yaygın olan kimlik avı saldırıları hakkında bilgiler paylaştı. 2022 yılının ilk çeyreği ile 2023’ün ilk çeyreği karşılaştırıldığında, Mısır (%49), BAE (%33), Katar (%88), Umman (%28), Kuveyt (%27) ve Bahreyn (%20) özelindeki kullanıcılara yönelik kimlik avı saldırılarında artışlar tespit edildi. Öte yandan, Suudi Arabistan’daki kimlik avı saldırılarında, 2022’nin aynı dönemine kıyaslandığında bu senenin ilk çeyreğinde %1’lik hafif bir gerileme yaşandığı görüldü.

Afrika bölgesinde, 2022’nin ilk çeyreğine kıyasla 2023 yılının ilk çeyreğinde Güney Afrika (%7), Nijerya (%53) ve Kenya’da (%87) kimlik avı saldırıları artış gösterdi. Türkiye’de ise 2022’nin ilk çeyreğine kıyasla 2023’ün aynı döneminde %53’lük bir artış gözlemlendi.  

Fidye yazılımı

Kaspersky verilerine göre, 2023’nin ilk çeyreğinde META bölgesinde 2022 yılının aynı dönemine kıyasla kurumları hedef alan fidye yazılımı saldırıları sayısı büyük ölçüde düşüş gösterdi. Bu düşüş ise B2B fidye yazılımı tespitlerinin sayısının %61 oranında düştüğü Orta Doğu bölgesinde gözlendi. Aynı dönemde Türkiye’de fidye yazılım saldırıları da %59 azalırken, Afrika’da %65 oranında düştü.

Kaspersky Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Dmitry Galov, “META bölgesinde fidye yazılımı saldırılarında görülen bu düşüş tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Fidye yazılımlarının daha sofistike ve hedefli hale geldiğini ve kurbanları daha fazla tehditle karşı karşıya bıraktığı belirgin bir eğilimi açıkça görebiliyoruz. Son yıllarda uzun bir yol kat eden fidye yazılımı grupları, dağınık çeteler olmaktan çıkıp tam teşekküllü bir endüstrinin ayırt edici özelliklerine sahip işletmeler haline geldiler. Bu gruplar, çapraz platform fidye yazılımı geliştirmek, kendi kendine yayılma yeteneklerini yerleştirmek ve hatta daha önce yalnızca APT aktörleri için uygun olan sıfırıncı gün güvenlik açıklarını kullanmak gibi teknikleri benimseyerek gelişmeye devam ediyor. Bu durum, bu yazılımların tespit sayılarının azalıyor olmasına rağmen neden iş dünyası için en önemli tehditlerden biri olmaya devam ettiğini açıklıyor. Bu durum küresel bir eğilimdir, ancak hükümet ve organizasyon düzeylerinde uygun koruma önlemleri almak için daha fazla çaba harcayan bölgelerde düşüş daha yüksek olarak gözlemleniyor. Siber güvenlik konusunda fazla yol kat edilememiş ülkeler için fidye yazılımı saldırıları kritik bir tehdit olmaya devam ediyor.”

Bankacılık hedefli Truva Atı saldırılarının hızlı büyümesi

Yeni kötü amaçlı yazılım aileleri ve siber saldırı kampanyaları, 2022’nin 1. çeyreğine kıyasla 2023’ün aynı döneminde bankacılık hedefli Truva Atı saldırılarının yaygın bir şekilde artmasına katkıda bulundu. Bu artışın en fazla rastlandığı ülke ise %238’lik bir oranla Türkiye oldu. Genel olarak, Orta Doğu da 2023’ün ilk çeyreğinde bankacılık hedefli Truva Atı saldırılarında; Kuveyt (%218), Mısır (%186), Suudi Arabistan (%168), Umman (%115), Katar (%99), BAE (%67) ve Bahreyn (%33) özelinde bir artış görüldü. Nijerya (%268) ve Kenya’da da (%129) artış görüldü. 

META Bölgesi’nde öngörülen siber güvenlik trendleri

Suç Yazılımları ve Gelişmiş Kalıcı Tehditlerin (APT) siber suçlardaki büyümenin başlıca itici gücü olarak ön planda olması öngörülüyor.

• Bilgisayarlara gizlice yüklenen kötü amaçlı yazılımlar olan suç yazılımları (crimeware) Ortadoğu Bölgesi’nde artış gösterecek. Truva atları, keyloggerlar veya casus yazılımları olabilen suç yazılımı programları, yeni bir tehdit türünü temsil ederek yeni zorluklar ve güvenlik açıkları oluşturabilir. Yazılan içerikleri kaydetmek (keylogger), bankacılık web sitelerini kullanırken ekran görüntülerini yakalamak, diğer kötü amaçlı kodları indirmek ve hackerların kişinin sistemine erişmesine izin vermek için kullanılan çok çeşitli Truva Atları bulunuyor. Her birinin ortak noktası ise kullanıcının şifreler ve PIN’ler gibi gizli bilgilerini ‘çalmak’ ve doğrudan hackera göndermek olarak öne çıkıyor. Bu bilgilere sahip olan siber suçlular ise bunları kişinin banka hesaplarına erişmek içi kullanıyor. Özellikle, Kuzey ve Güney Afrika Bölgelerinde suç yazılımlarına sıkça rastlanması bekleniyor.

• Orta ve Doğu Afrika’da APT saldırıları: Kaspersky uzmanlarına göre, Orta ve Doğu Afrika ülkelerinde hükümet, diplomatik kurumlar ve endüstriyel kuruluşlarda artan dijital dönüşüm çalışmaları, kuruluşları bu yıl sinsi APT saldırıları için zengin hedefler haline getirebilir. Bu ortamda APT modellerini belirleyip ortaya çıkarmak, siber suçluları etkisiz hale getirmek ve ölüm zincirini bozmak için güçlü bir siber savunma ve istihbarat paylaşımı kritik bir önem taşıyor.

• APT’lerin coğrafi olarak genişletilmesi: Kaspersky uzmanları, Avrupa, ABD, Orta Doğu ve Asya’nın çeşitli bölgelerine odaklı saldırılar gerçekleştiren gelişmiş aktörler gözlemledi. Çoğu aktör daha önce belirli ülkelerdeki kişileri hedef alırken, giderek daha fazla sayıda APT şimdi küresel anlamda faaliyet gösteriyor. Örneğin, daha önce Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı hedef alan bir aktör olan MuddyWater, kötü niyetli faaliyetlerini Azerbaycan, Ermenistan, Malezya ve Kanada’daki kuruluşları da hedef alacak şekilde genişletti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, epigrafi alanında çalışan ve bu alana ilgisi olan herkesin güncel gelişmelerden haberdar olup, bilgi alışverişinde bulunabileceği bir Epigrafi Kolokyumu düzenliyor.

Zengin bir kültürel mirasa sahip Anadolu’da, Türk ve yabancı bilim insanlarının başkanlığında yürütülen ve son yıllarda ivme kazanan yüzey çalışmaları ve kazılar, epigrafik materyalin daha sıklıkla gün yüzüne çıkmasına olanak tanıyor. Bu sayede pek çok müze, geçmişe oranla epigrafik malzemeler üzerine daha fazla çalışma fırsatı buluyor. Bütün bu çalışmaların sonucunda hem Anadolu hem de Antikçağ dünyasına ilişkin bilgilerimiz her geçen yıl giderek artıyor.

Pera Müzesi tarafından, epigrafi alanında genç ve deneyimli profesyonelleri ve ilgilileri bir araya getirmek üzere düzenlenen Epigrafi Kolokyumu, 5 Mayıs Cuma günü İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Arka Oda’da ücretsiz gerçekleşecek.

Program:
10.00-10.10  Açılış Konuşması
10.10-10.30 Yavuz Selim Güler (Pera Müzesi), “Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın 20. Yılında Epigrafi Çalışmaları (2003-2023)”
10.30-10.40  Ara

I. Oturum
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Hamdi Şahin

10.40-11.00  Feza Demirkök (İstanbul Arkeoloji Müzeleri), “İstanbul Arkeoloji Müzeleri Koleksiyonu’na Son Yıllarda Anadolu’dan Kaydedilen Bazı Adak ve Mezar Yazıtları”

11.00-11.20  Prof. Dr. Ferit Baz (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tarih Bölümü, Eskiçağ Tarihi), “Termessos’tan TAM III 116 no’lu yazıta Addendum ve Antikçag Anadolusu’nun Kadın Gymnasiarkhos’ları”

11.20-11.40  Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk (Marmara Üniversitesi, Tarih Bölümü, Eskiçağ Tarihi), “Nikaia Egemenlik Alanı Yerleşim Tarihçesi (Helenistik Dönem’den Erken Osmanlı’ya Kadar)”

11.40-12.00  Doç. Dr. Bülent Öztürk (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü), “Roma-Bizans Dönemi’nde Yalova Termal Kaplıcaları (Pythia Therma) ve Epigrafik Verilerin Yeniden Değerlendirilmesi”

12.00-12.30  Tartışma

12.30-14.00  Öğle Arası

II. Oturum
Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ferit Baz

14.00-14.20   Prof. Dr. Hamdi Şahin (İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü, Eskiçağ Tarihi), “Dağlık Kilikia’da Tapınaklar ve Yazıtları”

14.20-14.40  Doç. Dr. Emre Erten (İstanbul Üniversitesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri), “Eskişehir İli Epigrafik Yüzey Araştırması Buluntularına Genel Bir Bakış”

14.40-15.00  Ezgi Demirhan-Öztürk (Koç Üniversitesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü), “Yeni Epigrafik Araştırmalar Işığında Olympos Tarihi”

15.00-15.20  Tartışma

15.20-15.40  Ara

III. Oturum (Yüksek Lisans ve Doktora Öğrencileri Sunumları)
Oturum Başkanı: Doç Dr. Hüseyin Sami Öztürk

15.40-15.50   Ulaş Yalvaç (Marmara Üniversitesi, Eskiçağ Tarihi), “Lykialı Yardımsever Bir hekim: Rhodiapolisli Herakleitos ve TAM II 911”

15.50-16.00   Ümit Necip Oral (Marmara Üniversitesi, Eskiçağ Tarihi), “Roma/Hacı Yolu’nun Nikaia Egemenlik Alanındaki Güzergahı”

16.00-16.10   Uzay Can Ardal (Marmara Üniversitesi, Eskiçağ Tarihi), “Epigrafik Veriler Üzerinden Provincia Bithynia et Pontus’da Romalı Veteranus’lar (MÖ 74-MS 284)”

16.10-16.20  Tuğba Yılmaz (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tarih), “Roma Cumhuriyet ve Principatus Dönemlerinde Küçük Asya’da Vali Onurlandırmaları”

16.20-16.30  R. Hakan Aslanbaba (İstanbul Üniversitesi, Eskiçağ Tarihi), “Roma Ordusunda Kilikia Kökenli Askerler, Görev Yaptıkları Birimler ve Yazıtlardaki Kimlik İfadeleri”

16.30-16.40  Deniz Sevindik-Erten (İstanbul Üniversitesi, Eskiçağ Tarihi), “Kilikia Bölgesi’nde Latince’nin Yazıtlara Yansımaları”

16.40-16.50  Mete Enes Can (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Tarih), “Küçük Asya’dan Beneficiarius Consularis Adak Yazıtları”

16.50-17.20  Tartışma

17.20-17.30  Kapanış konuşması

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bursa Süper Amatör Ligi Play-Off son maçında Karadeniz Güvenspor’u 5-2 mağlup ederek grubu namağlup tamamlayan Mustafakemalpaşaspor Belediye, , görkemli bir törenle şampiyonluk kupasını aldı.

Mustafakemalpaşaspor Belediye playoff grubu ligin bitmesine 1 maç kala şampiyonluğunu garantilemişti ve Mustafakemalpaşaspor Atatürk İlçe Stadında oynanan maçta, önümüzde ki sezon Bölgesel Amatör Lig’de mücadele etmeye hak kazandı.

Mustafakemalpaşaspor Belediye şampiyonluk kupasını alırken, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, Kulüp Başkanı Ercan Leblebici, futbolcular ve 12. Adamı olan taraftar şampiyonluk coşkusunu doyasıya yaşadı.

Kupa töreninin ardından konuşma yapan Kulüp Başkanı Ercan Leblebici ‘’ Güzel bir sezonu geride bırakırken, şampiyonluk sevincini yaşamak bizleri çok mutlu etti. Hedeflerimize ulaştık. Mustafakemalpaşaspor Belediye’nin altın çağını yaşadığı bu özel günlerde yeni hedefler ile güzel bir sezona hazırlanmayı hedefliyoruz. Şampiyonluk Mustafakemalpaşa’mıza, takımımıza ve taraftarımıza armağan olsun. Bu yolda bizlere desteklerini esirgemeyen, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar’a, teknik ekibe, oyuncularımıza ve maçın 12. Adamı taraftarımıza çok teşekkür ediyorum. ’dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı (KİTVAK) bu kez farklı bir bağışla gündeme geldi. İzmir’den bağışta bulunan yapımcı ve müzisyen, Türkiye-Yunanistan Kültür Sanat Projeleri Yönetmeni Evrim Ateşler,  müzikseverlerle buluşacak son şarkısının tüm tekrar kullanım izin haklarını KİTVAK’a bağışladı.

“Bu Şarkı Kanser Hastası Çocuklar İçin”

İzmirli girişimci ve iş insanı Huriye Erman Öztin’ın şiirine yazdığı “Kısmet” adlı besteyi Merve Cesur ile birlikte seslendiren Evrim Ateşler, Amerikalı yapım ve dağıtım şirketi aracılığı ve Exelixi etiketi ile tüm dijital platformlarda yayınlanan eserin ses mühendisliği işlemlerinin ise İzmir’in önemli müzik insanlarından Mehmet Ali Özbekli tarafından 4962 stüdyolarında tamamlandığını açıkladı. Kendi kulvarlarındaki en iddialı isimleri bir araya getiren şarkının, KİTVAK bağışıyla aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesine dönüştüğünü söyleyen Ateşler, “Sevginin gücüyle yaptığımız bu güzel çalışmayı kanser hastalarına kol kanat geren böylesine güzel bir vakıfa bağışlayarak, tüm sanatçı dostlarımıza örnek olmak istedik.” dedi.

KİTVAK’a Güç Katan Herkese Teşekkürler

İzmirli müzisyen Evrim Ateşler ile Huriye Erman Öztin ve Merve Cesur’un duyarlılığına teşekkür eden KİTVAK Yönetim Kurulu Başkanı İklil Ulueren ise şunları söyledi: “Çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir faaliyette olan vakfımız, tüm eserlerini, Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi’ni, Bilge Uysal Hücre İşleme Merkezi’ni, Ege Üniversitesi Konukevi’ni ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki Abdulrezzak Sancak Konukevi’ni hep yüce gönüllü bağışçılarımız sayesinde yaptı. Vakıf olarak gelen her bir kuruşu çarçur etmeden, hep yerinde ve amacına uygun olarak değerlendirmeye çalıştık. O yüzden her bağış bizim için çok kıymetli. Ancak eser telif hakkı gibi bir bağışı ilk kez alıyoruz. Bu da bizi çok mutlu etti. Evrim Ateşler ve arkadaşlarına minnettarız. Bu tür telif hakkı bağışlarının çoğalarak devamını diliyorum. Sevgiyi, umudu, mutluluğu paylaşmak gerçekten çok güzel. Bağışlarıyla KİTVAK’a güç katan tüm hayırseverlerimize de bir kez daha şükran ve minnet duygularımızı iletmek istiyorum.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Sağlık çalışanlarının ardından bir kırmızı kart eylemi de Büro-İş Sendikası’ndan geldi. Büro-İş Sendikası dün Ankara’da genel merkez önünde düzenlediği basın açıklamasında memurların ekonomik kayıplarına dikkat çekmek için bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde geçim sandığı kuruldu, AK Parti iktidarına kırmızı kart gösterildi. “Açık oy kullanıyoruz” diyen Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “oyumuz tam bağımsız laik demokratik cumhuriyetten, haktan, hukuktan, sendikal eşitlikten, Atatürk ilke ve devrimlerinden yana olandan yanadır” dedi.  

Hükümet Seçim, Memur Geçim Derdinde

Büro-İş Sendikası tarafından düzenlenen eylemde memurlar, hükümetin seçim, memurun geçim derdinde olduğuna vurguda bulunarak, eylemde ‘geçim sandığı’ kurdu. Genel Başkan Alay Hamzaçebi, ülkede genel seçimlere gidilirken enflasyon rakamlarına dikkat çekti. Hamzaçebi, TÜİK verilerine göre enflasyon oranlarının aylık yüzde 2,39, yıllık 67,20, 4 aylık oranlarda ise yüzde 14,48 olduğunu belirterek şunları söyledi: “TÜİK yine bildiğini yaptı. Yine şaşırdık mı? Hayır. ENAG’a göre aylık yüzde 4.86, yıllık yüzde 105,4, 4 aylık ise yüzde 30 enflasyon gerçekleşmiştir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonumuzun açıkladığı dört aylık yüzde 28, yıllık yüzde 100,5 rakamlar ile uyumlu olarak reel enflasyon rakamlarını yansıtmaktadır. Bu oranlar TÜİK’in rakamlarını ikiye katlamıştır. TÜİK bu rakamlarla bile 2023 yılı Ocak ayında toplu iş sözleşmesi gereği almamız gereken yüzde 8 ve ilave yüzde 5 olmak üzere toplam yüzde 13 zammı cebimizden almıştır. Bugün büyük şehirlerde 11 bin 313 lira maaş ile memur bırakın geçinmeyi kirasını bileye ödeyemiyor durumdadır. Hükümetin memura karşı tutumunu anlamakta zorlanıyoruz.” 

Kamu Çalışanlarını Oyalıyorlar, Bizim Bu Vaatlere Karnımız TOGG!

Genel Başkan Alay Hamzaçebi basın açıklamasında hükümetin ve yandaş sendikaların kamu çalışanlarını oyaladıklarını belirterek, “Nisan’da zam dendi olmadı, mayısta dendi olmadı. Şimdi de Temmuz’da zam diyorlar. Biz şimdi zam istiyoruz. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıp hemen zam yapmalıdır. Bizim vaatlere karnımız TOGG” şeklinde ironik bir konuşma gerçekleştirdi. Hamzaçebi, “Hükümeti uyarıyoruz. Bu seçimin kaderini aileleri ile milyonlarca kamu emekçisi belirleyecektir. Biz kamu çalışanları acil olarak en düşük memur maaşı yoksulluk sınırı 31 bin lira olacak şekilde seyyanen zam talep ediyoruz. 3600 ek gösterge kapsamının genişletilmesini, başta kamu şefleri olmak üzere birinci dereceye gelmiş bütün memurlara verilmelidir. Büyükşehir farkı, kira yardımı, enflasyon farklarının aylık ÜFE’ye göre ödenmesini istiyoruz” dedi. 

Ak Parti İktidarına Kırmızı Kart!

Büro-İş Genel Başkanı Hamzaçebi son olarak, “seçime az bir zaman kala kamu çalışanları olarak 21 yıldır iktidarda olan Ak Parti hükümetinin uygulama ve politikalarını değerlendirdiklerini, bu süreçte anayasayı tanımayan, antidemokratik, Cumhuriyet karşıtı politikalardan, liyaklatsiz atamalardan, hak, hukuk, adalet tanımaz yöntemlerinden, kadın cinayetlerine ve çocuk tecavüzlerine sessiz kalmasını, doğayı, çevreyi talan etmesini, sendikalara yüzde 2 barajı getirip kamu çalışanlarını devletin parası ile yandaş sendika üyesi yapmasını, sendikal örgütlenme ve hak arama hürriyetlerimizi kısıtlama uygulamalarına karşı iktidara direk kırmızı kart gösteriyoruz. Geçim sandığımızı kurduk. Oyumuzu açık kullanacağız. Bizim oyumuz haktan, hukuktan, adaletten, tam bağımsız laik demokratik cumhuriyetten, Atatürk ilke ve devrimlerinden, sendikal özgürlükten, grevli toplu sözleşmeden, insanca yaşayacak bir ücretten, emekten ve emekçiden yanadır” diye konuştu.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Kripto para piyasası geçtiğimiz gün Fed Faiz oranlarının akabinde uzmanlar, DOGE, MATIC, SOL, DOT ve bu 6 coin için kritik al-sat düzeylerini açıkladılar! İşte detaylar…

Uzmanlar açıkladı: DOGE, MATIC, SOL, DOT ve bu 6 coin için kritik düzeyler bunlar!

Yatırımcılar, ABD Merkez Bankası’nın 3 Mayıs’ta 25 baz puanlık faiz artırımını fiyatlamış görünüyor ve uzmanlara nazaran bundan sonra, Fed’in yılın geri kalanı için atacağı adımlara ait ipuçları arayacaklar. Bununla birlikte Dünya Ekonomik Forumu’nun 1 Mayıs’ta yayınladığı “Baş Ekonomistlerin Gelecek Beklentileri” raporu, ankete katılan baş ekonomistlerin yüzde 80’inin merkez bankalarının “enflasyonu yönetmek ve finansal bölüm istikrarını korumak” ortasında hassas bir istikrar kurması gerektiğine inandığını gösteriyor. Ekonomistler, merkez bankalarının enflasyonu hedefledikleri düzeylere indirmekte zorlanacağını öngörüyor.

Bununla birlikte kripto borsası BitMEX’in kurucu ortağı ve eski CEO’su Arthur Hayes, verdiği bir röportajda, yatırımcıları sermayelerini korumak istiyorlarsa “geleneksel finansal sistemin dışındaki” varlıklara yatırım yapmanın tek çıkış yolu olduğu konusunda uyardı. Pekala, tanınan kripto para üniteleri için sıradaki düzeyler ne?

Bitcoin (BTC) fiyat analizi

Son birkaç günün fiyat hareketi Bitcoin’de simetrik bir üçgen formasyonu oluşturdu. Genel olarak, simetrik bir üçgen bir devam formasyonu olarak hareket ediyor ve fiyat, formasyon gelişmeden evvel yaygın olan tarafta kırılır.

Bununla birlikte, uzmanlara nazaran fiyatın kırılmasını beklemek yeterli bir yol olabilir zira bazen suram bir bilakis dönüş modeli olarak davranabilir. 20 günlük üstel hareketli ortalama (EMA) (28,642 dolar) ve orta noktaya yakın nispi güç endeksi (RSI) boğalara ya da ayılara net bir avantaj sağlamıyor. Fiyat düşmeye devam eder ve üçgenin altına inerse, kısa vadeli bir düzeltici kademenin başladığını gösterecektir. BTC/USDT çifti 25.250 dolara kadar düşebilir. Uzmanlara nazaran bu düzeyin boğalar tarafından agresif alımlara şahit olması beklenen gözüküyor. Bilakis, fiyat takviye çizgisinden sıçrar ve 20 günlük EMA’nın üzerine çıkarsa, parite direnç sınırına yükselebilir. Üçgenin üzerinde bir kırılma ve kapanış, 32.400 dolara kadar potansiyel bir ralli için kapıları açacaktır.

Ethereum (ETH) fiyat analizi

Ethereum (ETH), 1 Mayıs’ta simetrik üçgen formasyonunun dayanak çizgisinden sıçrayarak daha düşük düzeylerin alıcıları çektiğini gösterdi.

Boğalar fiyatı hareketli ortalamaların üzerine çıkarmaya ve direnç çizgisine meydan okumaya çalışacak. Uzmanlara nazaran alıcılar fiyatı üçgenin üzerine çıkarırsa ETH/USDT çifti 2.131 dolara kadar yükselebilir. Bununla birlikte uzmanlara nazaran, 2,000 dolarda küçük bir direnç var, lakin bunun aşılması olası gözüküyor. Bilakis, fiyat mevcut düzeyden aşağı dönerse, ayılar çifti üçgenin altına düşürmek için diğer bir teşebbüste bulunabilir. Gayretlerinde başarılı olurlarsa, parite desen maksadı olan 1.619 dolara düşebilir.

Binance Coin (BNB) fiyat analizi

Binance Coin (BNB) simetrik üçgen formasyonunun içinde sıkışıp kaldı ve boğalar ile ayılar ortasındaki kararsızlığa işaret ediyor.

Analistlere nazaran alıcılar üçgenin takviye çizgisini muhafazaya çalışıyor. Fiyatı 20 günlük EMA’nın (326 dolar) üzerine çıkarmayı başarırlarsa, BNB/USDT çifti direnç çizgisine yükselebilir. Yatırımcıların yeni bir yükseliş hareketinin başlangıcını işaret etmek için bu pürüzü aşması gerekecek. Alternatif olarak, fiyat üçgenin altına düşerse, belirsizliğin ayılar lehine çözüldüğünü gösterecektir. Parite daha sonra 300 dolara kadar gerileyebilir ve akabinde düşüşü 280 dolarlık desen amacına kadar uzatabilir.

Ripple (XRP) fiyat analizi

Analistlere nazaran Mayıs 1 ve 2 mum çubuklarındaki uzun kuyruk, boğaların XRP’de bir toparlanma başlatmaya çalıştığını gösteriyor. Lakin, boğalar alım baskısını sürdüremediler ve fiyat 3 Mayıs’ta düşüşe geçti.

Uzmanlara nazaran ayılar düşüşü 0,43 dolarlık güçlü dayanağa kadar uzatmaya çalışacak. Bu, yakın vadede izlenmesi gereken kilit düzey olmaya devam ediyor. Bu takviye kırılırsa, XRP/USDT çifti 0,36 dolara düşebilir. Analistlere nazaran bu düzeyin boğalar tarafından agresif alımları çekmesi beklenen gözüküyor.. Bunun yerine, fiyat 0,43 dolardan yükselir ve 20 günlük EMA’nın (0,47 dolar) üzerine çıkarsa, boğaların geri dönüşte olduğu sinyalini verecektir. Parite daha sonra direnç çizgisine yükselebilir. Alıcılar bu mahzuru aşarsa, parite 0,54 dolara yükselebilir.

Cardano (ADA) fiyat analizi

Boğalar ADA’yı 2 Mayıs’ta 50 günlük kolay hareketli ortalamanın (0,38 dolar) üzerinde tuttu, lakin 20 günlük EMA’daki (0,39 dolar) mahzurun üstesinden gelemediler.

Ayılar bu fırsattan yararlanmaya ve ADA/USDT paritesini 50 günlük SMA’nın altında kapatmaya çalışıyor. Şu anda 0,37 dolarda küçük bir dayanak var, fakat bu dayanak kırılırsa satışlar ivme kazanabilir ve parite 0,33 dolara ve daha sonra 0,30 dolara düşebilir. Üst taraftaki kıymetli direnç, aksi baş ve omuz formasyonunun boyun çizgisidir. Alıcıların yakın vadede potansiyel bir trend değişikliğine işaret etmek için fiyatı bu düzeyin üzerine çekmesi gerekecek. Parite daha sonra 0,46 dolara yükselebilir.

Dogecoin (DOGE) fiyat analizi

Dogecoin (DOGE) 0,08 dolar civarındaki güçlü takviyeden geri dönmekte zorlanıyor, bu da DOGE tarafına yönelik boğalardan talep gelmediğini gösteriyor.

20 günlük EMA (0,08 dolar) aşağı eğimli ve RSI 42’nin altında, bu da en az direnç yolunun aşağı tarafta olduğunu gösteriyor. Şayet 0,08 dolar civarındaki dayanak aşılırsa, DOGE/USDT çifti bir sonraki ana takviye olan 0,07 dolara düşebilir. Boğalar bu düşüşü önlemek istiyorsa, fiyatı süratli bir biçimde düşüş trendi çizgisinin üzerine çıkarmak zorunda kalacaklar. Parite daha sonra 0,09 dolara yükselebilir ve akabinde 0,11 dolarlık sert genel dirence gerçek ilerleyebilir.

Polygon (MATIC) fiyat analizi

Polygon (MATIC), 2 Mayıs’ta 0,94 dolar dayanağından geri döndü ve bu da boğaların agresif bir halde seviyeyi müdafaaya çalıştığını gösteriyor.

20 günlük EMA (1,02) aşağı eğimli ve RSI negatif bölgede, bu da hassaslığın olumsuz olmaya devam ettiğini gösteriyor. Satıcılar toparlanmayı 20 günlük EMA’da durdurmaya çalışacak. Başarılı olurlarsa, MATIC/USDT çifti aşağı dönebilir ve 0,94 dolara düşebilir. Bir takviye düzeyinin kısa bir aralıkta tekrar tekrar test edilmesi, onu zayıflatma eğilimindedir. Şayet bu takviye kırılırsa, satışlar ağırlaşabilir ve parite 0,69 dolara kadar gerileyebilir. Alıcıların düşüş görüşünü geçersiz kılmak için fiyatı direnç çizgisinin üzerine çekmesi gerekecek.

Solana (SOL) fiyat analizi

Uzmanlara nazaran alıcılar 2 Mayıs’ta 50 günlük SMA’yı (21,78 dolar) savundular fakat SOL’u 20 günlük EMA’nın (22,26 dolar) üzerine çıkaramadılar. Bu da ayıların her küçük rallide satış yaptığını gösteriyor.

Ayılar fiyatı 50 günlük SMA’nın altına çekti. Arıza devam ederse, SOL/USDT çifti bir sonraki güçlü takviye olan 18,70 dolara ulaşabilir. Bu düzeyden bir sıçrama mümkünlüğü hala yüksek. Bu türlü bir durumda, parite bir müddet daha 18,70 dolar ile 27,12 dolar aralığında kalabilir. Bilakis, fiyat yükselir ve 20 günlük EMA’nın üzerine çıkarsa, boğaların bir geri dönüş teşebbüsünde bulunduğunu gösterecektir. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere uzmanlar, bu durumda paritenin 24 dolara yükselebileceğini ve daha sonra 27,12 dolardaki genel dirence ulaşabileceğini aktarıyor.

Polkadot (DOT) fiyat analizi

Polkadot (DOT), 1 Mayıs’ta 5,70 dolarlık dayanağının altına düştü ve ayılar 3 Mayıs’ta bu avantajın üzerine inşa etmeye çalışıyor.

Boğalar 2 Mayıs’ta bir toparlanma teşebbüsünde bulundu, lakin sığ sıçrama 5,70 dolar civarında agresif alımların eksikliğini gösterdi. Bu da DOT/USDT paritesinin düşmeye devam edebileceğini ve 5,15 dolarlık kritik dayanağa ulaşabileceğini gösteriyor. Boğalar için vakit tükeniyor. Daima bir toparlanma başlatmak istiyorlarsa, fiyatı süratli bir halde hareketli ortalamaların üzerine çıkarmaları gerekecek. Bunu başarırlarsa, parite ivme kazanabilir ve 7 dolara yanlışsız yükselebilir.

Litecoin (LTC) fiyat analizi

Uzmanlar, Litecoin’in 20 günlük EMA (89 dolar) ile 85 dolardaki yatay takviye ortasında sıkıştığını aktarıyor. Hareketli ortalamalar düşüş eğilimini tamamladı ve RSI negatif bölgede, bu da ayıların üstünlüğü elinde tuttuğunu gösteriyor.

Ayılar fiyatı 85 doların altına çekerse, satışlar ağırlaşabilir ve LTC/USDT çifti 75 dolardaki güçlü dayanağa düşebilir. Boğaların bu seviyeyi tüm güçleriyle savunması bekleniyor zira bu düzeyin altına inilmesi 65 dolara kadar bir düşüşün kapılarını açacak. Öteki bir mümkünlük ise fiyatın mevcut düzeyden toparlanması ve hareketli ortalamaların üzerine çıkması olarak açıklanıyor. Uzmanlara nazaran bu türlü bir hareket daha düşük düzeylerde birikim olduğunu gösterecektir. Parite daha sonra 96 dolara ve bunun üzerinde 106 dolara yükselebilir.

Birçok XRP topluluğu üyesi, Ripple ve Coinbase’in baş hukuk vazifelileri ortasındaki son toplantı nedeniyle heyecanlı. İşte detaylar…

Ripple ve Coinbase yetkilileri toplantı yaptı

Coinbase Baş Hukuk Sorumlusu Paul Grewal bugün attığı bir tweet’te, Ripple’ın Genel Danışmanı Stuart Alderoty’ye kendisini ağırladığı için teşekkür etti. İkilinin daha sık bir ortaya gelmesi gerektiğini kaydeden Grewal, Alderoty ile muhtemelen toplantı sonrasında çekilmiş bir fotoğrafını da ekledi. Tweet’e karşılık veren Alderoty, Grewal’a Ripple’ın hukuk grubuyla bir ortaya geldiği için teşekkür etti.

CryptoLaw kurucusu John Deaton ve Avustralya merkezli avukat Bill Morgan’ın da ortalarında bulunduğu XRP yanlısı avukatlar gelişmeye reaksiyon gösterdi.  SEC v. Ripple davasında mahkemenin dostu (“amicus curiae”) olarak binlerce XRP sahibini temsil eden Avukat Deaton, fotoğrafın savaşta ön cepheye liderlik eden iki büyük genel danışmanı gösterdiğini söyledi. CryptoLaw’ın kurucusu, Grewal ve Alderoty’ye bir hürmet gösterisi olarak “şapkasını çıkardığını” söyledi.

Bu gelişme, avukat John Deaton’ı heyecanlandırdı. Çünkü kendisi, Mart ayında SEC’in yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan kripto şirketlerinin fikirlerini paylaşmaları gerektiğini söylüyordu. Avukat, şirketlerin kurula karşı kendilerini savunmak için koordineli stratejiler geliştirmelerini tavsiye ediyordu. Bu nedenle en son gelişme, Deaton için heyecan verici duruyordu. Görünüşe nazaran Coinbase ve Ripple, Deaton’ın davetine kulak verdi ve görüşmeyi tercih etti.   Avukat Morgan da, Coinbase ve Ripple’ın Baş Hukuk Vazifelileri ortasındaki toplantıya yönelik heyecanını lisana getirdi. Avukat Morgan, ortak bir düşmana karşı grup çalışmasından daha güzel bir şey olmadığını belirtiyor.

Coinbase ve Ripple’ın “ortak düşmanı” kim?

ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun hem Ripple’ı hem de Coinbase’i gaye aldığını belirtmekte gerek. Hem Ripple hem de Coinbase şu anda Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’yla (SEC) meseleler yaşıyor.  SEC, Ripple ve iki yöneticisini 2020’de kayıtsız menkul değerler sunmakla suçlamıştı. Bu yıl, menkul değerler düzenleyicisi Şubat ayında Coinbase’e bir Wells Bildirimi yayınladı. 

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere  Wells Bildirimi, SEC’in alıcıya komitenin menkul değerler maddelerinin muhtemel ihlali nedeniyle kendilerine karşı yaptırım uygulamayı planladığını bildiren resmi bir bildirimdir.  Toplantıda neler konuşulduğunu öğrenmek isteyen Avukat Morgan, Ripple’ın Coinbase’in Mandamus Yazısı dilekçesinde bir amicus curiae özeti sunmayı planlayıp planlamadığını sordu.  Coinbase, geçen ay SEC’e, düzenleyiciyi kriptolara mahsus bir kural koymaya zorlamak için dava açmıştı.

XRP Coinbase’e yine girecek mi?

Bu ortada, birtakım XRP meraklıları bu fırsatı kullanarak Coinbase’i XRP’yi tekrar listelemeye çağırdı. Coinbase’in SEC’in açtığı davanın akabinde Ripple ile bağlı kripto XRP’yi listeden çıkardığını belirtmek gerekir. Tartışmalı tokenın en büyük Amerikan kripto para borsasına geri dönüp dönmeyeceği belirli değil.  Bir XRP topluluğu üyesi olan Jon Mann, “Şimdi XRP’yi tekrar listeleyin,” dedi.   Bu satırların yazıldığı sırada toplantıda neler konuşulduğuna dair şimdi bir bilgi bulunmuyor. Şirketler, SEC’in olumsuz yaptırımlarına karşı kendilerini nasıl savunacakları konusunda fikir alışverişinde bulunuyor olabilirler.

Çankaya Belediyesinden, emlak ve çevre temizlik vergisi ödemekle yükümlü mükelleflerine ödeme ilk taksitlerinin 31 Mayıs 2023 olduğunu hatırlattı. Belediyelere ödenen emlak ve çevre temizlik vergilerini ödemede vatandaşların faizle karşılaşmaması için vergilerini belirtilen tarihi kaçırmadan ödemeleri konusunda uyarıda bulunan Çankaya Belediyesi, vatandaşlara banka ve belediyenin internet sayfasından online vezne yoluyla da ödeme imkanı sunuyor. Belediyeye ödemekle yükümlü olunan fakat vadesi geçmiş olan borçların da 7440 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma işlemleri de devam ediyor.

E-BELEDİYE VE BANKA YOLUYLA ÖDEME İMKANI

Çankayalı vergi mükellefleri tahsilat bürolarının yanı sıra belediyenin internet sayfasından ve Halkbank şubelerinden 31 Mayıs’a kadar ödemelerini yapabilecek. Dileyen 2023 yılına ait çevre ve temizlik vergisinin tamamını ödeyebilecek.

Vatandaşlar semtlerde bulunan tahsilat bürolarında hafta içi 08.00-16.00 saatleri arasında Kızılay’da bulunan Çankaya Belediye Başkanlığı binasında ise 08.00-17.00 saatleri arasında vergilerini yatırabiliyorlar.

Çankaya Belediyesine bağlı tahsilat şubelerinin adres ve telefonları ise şöyle:

Merkez: Çankaya Belediyesi Hizmet Binası Ziya Gökalp Cad. No: 11 Kızılay 458 89 00

Dikmen Tahsilat Bürosu: İlke Cad. No:1 Sokullu Çankaya Evi içi – 481 21 36

Yıldız Tahsilat Bürosu: Turan Güneş Bulvarı Tiflis Cad. No 38 – 441 66 54

Emek Tahsilat Bürosu: Emek Mah. 28. Cad. No:2 Semt Pazarı İçi – 215 76 99

Küçükesat: Bülbülderesi Caddesi Esat Çankaya Evi içi

Çayyolu Tahsilat Bürosu: Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi 2924. Cad. No:1

Yüzüncü Yıl Tahsilat Bürosu: 1534 Sok. ile 1524 Sok. kesişimi -284 83 70

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Teknolojik gelişmeler sağlık ve özellikle tüp bebek alanındaki tedaviyi de olumlu yönde etkiliyor. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre rahimlerinin ilaçlara cevap vermemesi nedeniyle tüp bebek tedavilerinden sonuç alamayan kadınlarda PRP tedavisinin olumlu bir fayda sağlayabildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “PRP uygulamasındaki amaç; infertilite sorunu yaşayan, yumurtası olmayan ya da çok az yumurtası kalmış, erken menopoz ve erken over yetmezliği teşhisi konmuş hastaların yumurtalıklarında doku onarımı sağlayıp; kaliteli yumurtaların izlenmesi sonrasında tüp bebek tedavi yöntemiyle çocuk sahibi olmalarını sağlamak. Hiç yumurtası olmayan ya da erken menopoz sorunu yaşayan, annelik şansını kaçırdığını düşünen kadınların çocuk sahibi olmaları için PRP alternatif bir yöntem olarak uygulanabilir” açıklamasında bulundu.

PRP’nin kişinin kendi kanından özel bazı işlemlere tabi tutulduktan sonra elde edilmesine rağmen kandakinden 10 kat daha fazla büyüme faktörü içerdiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Büyüme faktörleri doğal iyileşme sürecini hızlandırdığı gibi uygulanan dokuda yenileme sağladığı düşünülüyor” dedi.

PRP tedavisi olgunlaşmış yumurtaların gelişmesini sağlıyor

Erken yumurtalık yetmezliğinin 40 yaşından önce yumurtalıkların normal işlevlerini kaybettiği bir durum olduğunu ve bu durumun üreme kaybıyla birlikte görüldüğünü ifade eden Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Klinik çalışmalarda, büyüme faktörü enjeksiyonu sonucunda yumurtalıkta bulunan kök hücrelerin uyarılmasıyla olgun yumurtaların geliştiği gösterilmiştir. Son yapılan çalışmalarda PRP tedavisinin yumurtalık rezervi çok düşük kadınlarda uygulandığında tedaviden 2-3 ay sonra yumurtalıklarının gençleştiği ve yeni yumurta gelişiminin tetiklendiği tahmin ediliyor” diye konuştu. 

Tüp bebek yönteminde başarıyı sağlamak için önemli faktörlerden birinin de rahim olduğunun altını çizen Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Rahmin istenilen seviyeye kadar gelişmediği vakalarda elde edilen embriyolar çok iyi de olsa gebelik elde edilemiyor” dedi.

PRP işlem sonrasında hasta birkaç saate taburcu ediliyor

PRP uygulamasından ortalama 8-12 hafta sonra tüp bebek tedavisinin uygulanabildiğinin altını çizen Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Eğer hasta tüp bebek tedavisi görüyorsa PRP uygulamasının fayda sağlaması adına tüp bebek tedavilerinden en az 8 hafta önce uygulanması öngörülür. Eğer hastaya PRP uygulaması yapılacaksa tüp bebek tedavisi esnasında rahim hazırlığı yapılırken 2 seans şeklinde uygulanır” şeklinde konuştu.

Aynı zamanda PRP tedavi sürecinin aşamalarına da değinen Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “İşlem gününde hastadan damar yolu ile kan alınır. Ayrıştırma cihazıyla kan ayrıştırılır ve trombositten zengin plazma elde edilir. Genel anestezi altında ultrason eşliğinde vajinal yoldan yumurtalık dokusuna enjekte edilir. Birkaç saatlik müşahede sonrası hasta taburcu edilir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnternet kullanıcılarının çevrimiçi hesaplarını korumak ve şifre kullanmalarını teşvik etmek için her yıl kutlanan Dünya Şifre Günü, siber güvenlik uzmanları ve uygulayıcılarının da dikkatini çekiyor. Her yıl yayınlanan Veri İhlali Araştırmaları Raporu’nun bu yılki sonuçlarına göre insan unsuru %82’lik oranla, ihlale neden olan başlıca faktörlerden biri olarak sıralanıyor. Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’ın Kimlik Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Carla Roncato, şifre güvenliği için 3 ipucunu paylaşıyor.  

Çevrimiçi güvenliği artırmaya ve internet kullanımı hakkında kullanıcıları bilinçli hale getirmeyi amaçlayan Dünya Şifre Günü bu yıl 4 Mayıs’ta kutlanıyor. İnsan unsuru, kimlik avı saldırıları veya diğer ihlallerde çok büyük bir rol oynamaya devam ediyor. Birçoğumuz tamamen kurtulmak istesek de şifreler bir süre daha geçmişte kalacak gibi görünmüyor. Uygulamaların, hizmetlerin ve sistemlerin yeni protokolleri benimsemesi ve modernize etmesi daha uzun yıllar alacağa benziyor. Dünya Şifre Günü’nde herkesin daha iyi parola yönetimi için neler yapabileceğini düşünmesi gerektiğini ifade eden WatchGuard’ın Kimlik Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Carla Roncato, “Modası geçmiş parola yönetimi uygulamalarını bir kenara bırakmalı, hesaplarımızı ve kimlik bilgilerimizi çevrimiçi ortamda daha güvenli tutmak için modern kimlik doğrulama teknolojilerinden yararlanmalıyız.” açıklamasında bulundu.

Doğru Şifre Belirlendikten Sonra Nasıl Korunur?

Her yıl yayınlanan Veri İhlali Araştırmaları Raporu’nun bu yılki sonuçlarına göre insan unsuru %82’lik oranla, ihlale neden olan başlıca faktörlerden biri olarak sıralanıyor. WatchGuard’ın Kimlik Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Carla Roncato, güçlü şifrelerin belirlenmesi ve korunması için 3 ipucunu paylaşıyor.

1. Kolay ve sık sık tekrarlanan şifreleri kullanmayın. En az 16 rastgele karakterden oluşan uzun ve güçlü şifreler tercih edilmeli ve her bir hesap için ayrı şifreler oluşturulmalı.

2. Parola yöneticisi kullanın. Parola yöneticileri karmaşık şifreleri otomatik olarak oluşturmayı ve güvenli bir şekilde saklamayı çok daha kolay hale getiriyor. Ayrıca, bir parola yöneticisi kullanıldığında, hatırlaması gereken yalnızca ana parola vardır. 

3. Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanın. Günümüzde MFA bir saldırganı yavaşlatmanın en iyi yolu olarak karşımıza çıkıyor. Biyometrik parmak izi veya yüz taramaları, donanım anahtarı veya cep telefonu şifresi gibi birden fazla kimlik doğrulama faktörünü birleştirerek, e-posta kimlik avı gibi bir teknikle bir şifreye erişilse bile, hesabı ele geçirebilmek için ikinci bir teknik kullanılması gerekir. Hiçbir kimlik doğrulama sistemi, motivasyonu yüksek bir saldırganın elindeki araç ve tekniklere karşı tamamen dirençli değildir. Ancak MFA tek, tahmin edilebilir veya ele geçirilmiş bir parola için önemli bir caydırıcıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin 23. Olağan Genel Şura toplantısı, 3 Mayıs 2023 tarihinde, Elektronik Genel Heyet Sistemi üzerinden gerçekleştirildi.

TSPB’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sermaye Piyasası Şurası (SPK) Lideri İbrahim Ömer Gönül, sermaye piyasalarının son yıllarda hem arz hem de talep tarafında kıymetli etaplar kaydederek amaçları doğrultusunda gelişim gösterdiğini söyledi.

Geçen yıl sonunda 3.8 milyon düzeyinde olan hisse piyasası yatırımcı sayısının 4 aylık süreçte 1 milyona yakın artış gösterdiğini belirten Gönül, “Nisan prestijiyle yaklaşık 4.8 milyona ulaşan hisse senedi yatırımcılarının portföy bedeli de 5.6 trilyon lirayı aştı” sözlerini kullandı.

Halka arzlara ilginin devam ettiğini vurgulayan Gönül, “2022 yılında halka arz edilen 40 şirketin piyasadan temin ettiği fon büyüklüğü 19,3 milyar lira seviyesindeydi. 2023 yılında da halka arzlara ilginin devam ettiğini görmekteyiz. Nisan sonu prestijiyle 12 şirketin halka arzı gerçekleşirken, şirketler, 13,8 milyar lira kaynak sağlamıştır. İki şirketin de halka arzı süreci devam etmektedir.” açıklamasında bulundu.

Gönül, sermaye piyasasının şeffaf, emniyetli, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişmesi ismine yakın vakitte kıymetli kararlar aldıklarını ve almaya da devam edeceklerini aktardı.

Toplam portföy büyüklüğü yaklaşık 1 trilyon 750 milyar liraya ulaştı

Yatırım fonlarının büyümesini sermaye piyasamızın derinliğinin artması için çok önemsediklerinin altını çizen Gönül, bu kapsamda portföy idare şirketlerinin organizasyonel yapısının ve sermayesinin güçlendirilmesi için gerekli düzenlemeleri yaptıklarını hatırlattı.

Gönül, yatırım fonlarına ait olarak şunları kaydetti:

“Nisan ayı prestijiyle; menkul değer yatırım fon sayısı 1.291’e, portföy kıymeti 847.4 milyar liraya, emeklilik yatırım fon sayısı 375’e, portföy bedeli 465.5 milyar liraya, portföy idare şirket sayısı 59’a, bu şirketlerin yönettiği toplam portföy büyüklüğü yaklaşık 1 trilyon 750 milyar liraya ulaştı. Teşebbüs sermayesi yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonlarının sayısında da kıymetli artış yaşandı.

Girişim sermayesi yatırım fonlarının sayısı 238’e, gayrimenkul yatırım fonları sayısı da 133’e yükseldi. Sürdürülebilir yeşil finansmana bölümün ilgisi gelecek devir için bizleri umutlandırmaktadır. Nisan prestijiyle kelam konusu temalara yatırım yapan toplam 43 adet yatırım fonu, emeklilik yatırım fonu ve teşebbüs sermayesi yatırım fonu mevcut. Bu fonların toplam bedeli yaklaşık 13.6 milyar lira düzeyinde bulunuyor.”

Sermaye piyasalarına ilgi artıyor

Sermaye piyasalarına olan ilginin artmasından memnuniyet duyduklarını belirten Gönül, “Sermaye piyasalarımıza olan ilginin artması bizleri sevindirirken, sorumluluklarımızı da artırmaktadır. Bunun sürdürülebilir olması finansal okuryazarlığı yüksek, şuurlu yatırımcı sayısını artırmaktan geçmektedir. Yatırımcıların ilgisinin devamlılığını sağlamak için daha fazla gayret gösterilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda okul çağındaki çocuklardan gençlere, hane halkından bölüm profesyonellerine kadar tüm kısımları kapsayacak bir finansal okuryazarlık portalı projemiz devam etmektedir.

Sermaye piyasası; finansal istikrar, yatırımcı inancı, sermaye birikimi ve sermayenin faal bir formda şirketlere dağıtımı mevzularında kritik rol oynamaktadır. Bu çerçevede tüm paydaşların bu şuur ve sorumlulukla misyonlarını yerine getirmeleri elzemdir.” tabirlerini kullandı.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun da “Paydaşlarımızla ortak gayemiz, sermaye piyasasının potansiyeline ulaşmasını ve istikrarını sağlamaktır” dedi.

TSPB 23. Olağan Genel Şura açılışında konuşan Ergun, son yıllarda sermaye piyasasının gayelere ulaşmasında değerli ilerlemeler kaydedildiğini, sermaye piyasasının süratli bir büyüme ivmesi yakaladığını belirtti. Ergun, “Halka arzlarda, yatırımcı sayımızda, süreç hacimlerinde değerli artışlara ulaştık” diye konuştu.

Kuruluşun 150. yılı

Ergun, Borsa İstanbul Kümesi olarak, sermaye piyasasına, buyruk iletim ve eşleştirmeden, takas ve saklama ile kaydileştirme süreçlerine uzanan bir zincirde hizmet sağladıklarını vurgulayarak, “Uçtan uca ve kesintisiz çalışan bir altyapı sunuyoruz. Şirketlerimizin ve yatırımcılarımızın, piyasalarımızın sunduğu imkânlardan daha fazla faydalanmaları için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Yeni eserler geliştiriyor, hizmetlerimizi daha düzgün sunmak için daima iyileştirmeler yapıyoruz.

Bu yolda, ne keyifli ki tek başımıza değiliz. Büyük bir ailenin kesimiyiz. Gerek mevcut piyasaları güzelleştirirken gerekse yeni eser ve hizmet geliştirirken siz pahalı paydaşlarımızla fikir alışverişinde bulunuyoruz. Birlikte çalışıyoruz. 2023 yılının Borsamızın kuruluşunun 150. yılı olması sebebiyle, TSPB üyeleri olan, aracı kurumlardaki, yatırım iştiraklerindeki, portföy idare şirketlerindeki ve bankalardaki tüm çalışanlara emekleri için teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Yatırımcı sayısı 4 milyon 769 bini aştı

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Lideri İbrahim Öztop ise yeni rekorlara imza atılan, yüksek performansın ve muvaffakiyetlerin yaşandığı 2022 yılının akabinde bu yılın birinci dört ayında da sermaye piyasalarına olan ilginin artarak devam ettiğini bildirdi.

Nisan sonu prestijiyle hisse senedi bakiyeli yatırımcı sayısının 4 milyon 769 bin düzeyini aşarak yeni bir rekor kırdığına dikkati çeken Öztop, şu bilgileri paylaştı:

“Yerli yatırımcıların ilgisinin katlanarak artması ve son yıllarda hisse senedi piyasamıza ilgi gösteren yatırımcıların değerli bir çoğunluğunu gençlerin oluşturmasını, dalımız ve ülkemizin geleceği açısından değerli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu datalara nazaran yılın birinci dört ayında hisse piyasasına yaklaşık 1 milyon yerli kişisel yatırımcı katıldı ve bu yatırımcıların yüzde 42’sini 34 yaş altı gençler oluşturdu. 2021 yılı sonundan itibaren baktığımızda ise yerli ferdi yatırımcı sayısındaki 2.4 milyon kişilik artışın 1.1 milyonu 35 yaş altı vatandaşlarımızdan oluşuyor.”

Pay senedinin yanı sıra, yerli yatırımcıların portföy idare şirketleri tarafından yönetilen fonlara da ilgisinin artarak devam ettiğini belirten Öztop, “Bu ilginin de tesiriyle portföy idare şirketlerimizin yönettiği toplam varlık büyüklüğü 2023 Mart sonu prestijiyle yaklaşık 1 trilyon 750 milyar lira düzeyine ulaştı. Ülkemizin sürdürülebilir büyümesinde sermaye piyasalarının oynadığı rolün daha da güçlenmesi için yerli yatırımcıların yanı sıra, yabancı yatırımcıları da ülkemiz sermaye piyasalarına çekmeye odaklanmamız gerektiğine inanıyoruz” halinde konuştu.

TSPB’den finansal okuryazarlık için ağır eğitim ve etkinlikler

TSPB İdare Heyeti Lideri Öztop, TSPB olarak uzun yıllardır; yatırım şuurunu geliştirmek için eğitim, bağlantı ve etkinliklere aralıksız devam edildiğini belirtti. Yatırımcıların bilgilendirilmesi hedefiyle 2023 yılında TSPB üyelerinin de katkılarıyla “TSPB’de Yatırımcı Buluşmaları”nı başlattıklarını ve bu buluşmalara ilginin yüksek olduğunu kaydetti.

Öztop, “TSPB’de Yatırımcı Buluşmaları’nın altıncısını 25 Nisan’da gerçekleştirdik ve etkinliğimize bugüne kadar olan ağır talep nedeniyle TSPB YouTube kanalımızdan canlı olarak da yayınlamaya başladık. Yatırımcı buluşmalarına mayıs ayında gerçekleştireceğimiz iki yeni aktiflikle birlikte yıl sonuna kadar fiyatsız biçimde devam edeceğiz” sözlerini kullandı.

TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu, enflasyon raporunun tarifini gerçekleştirmek ismine harekete geçti. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası İdari Merkezi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında sunum yaptı. Sunumun akabinde yapılan brifingde ise gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kavcıoğlu’nun açıklamaları ortasında Dijital Lira da yer aldı. İşte detaylar…

Dijital Lira çalışmaları devam ediyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Lideri Şahap Kavcıoğlu, enflasyon iddiaları hakkında kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Kavcıoğlu, TCMB’nin enflasyon oranının 2023 yılı sonunda %22,3 düzeyinde kalmasını beklediğini belirtti. Ayrıyeten 2024 yılında ise %8,8 düzeyinde istikrar kazanacağını öngördüğünü açıkladı. Enflasyon ve iktisat bahislerinin yanı sıra Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’nin Merkez Bankası tarafından önerilen dijital liranın gidişatına ait soruları da yanıtladı. Bilgilendirme oturumu sırasında Kavcıoğlu, dijital lira projesinin durumu hakkındaki bir soruya karşılık verdi.

Kavcıoğlu, dijital para ünitesi üzerindeki çalışmaların hala devam ettiğini açıkladı. TCMB genel müdürlerinin proje üzerinde ağır bir halde çalıştığını belirtti. Açıklamalara nazaran pilot etap başarılı oldu. TCMB şu anda projenin sonraki etaplarını gerçekleştirmek için paydaşlarla birlikte çalışıyor. Kavcıoğlu, projenin yolunda gittiğine işaret etti. Türkiye’nin dijital para ünitesi geliştirme konusunda dünyadaki öbür birçok ülkenin önünde olduğunu teyit etti. Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere Türkiye bir müddettir merkez bankası dijital para ünitesinin potansiyel yararlarını araştırıyor. Hatta ülkemiz, dijital para mümkünlüğünü keşfetme konusunda dünyadaki en proaktif ülkelerden biri olarak karşımıza çıkıyor.  Türkiye Merkez Bankası halihazırda para ünitesi için pilot testler gerçekleştirdi.

Toplantıdaki başka konular

Kavcıoğlu birebir oturumda iktisadın genel sıhhatinden bahsetti. Ayrıyeten güçlü bir istikrara ulaşma yolunda kaydedilen ilerlemeyi ele aldı. Türkiye iktisadının satın alma gücü paritesi endeksi kullanılarak ölçüldüğünde gelişmiş ülkelerin düzeylerine süratle yaklaştığını ortaya koydu. Kavcıoğlu ayrıyeten sarsıntının akabinde tüketici harcamalarında yaşanan düşüşe karşın Türkiye iktisadının güçlü toparlanma işaretleri gösterdiğini belirtti. Ayrıyeten, global iktisat üst taraflı enflasyon riskleriyle karşı karşıyayken Türk bankacılık kesiminin istikrarlı ve sağlam olduğunu belirtti.

Kavcıoğlu son olarak, GSYH’nin 2022 yılında %5,6 oranında büyümesi beklendiğinden ülkenin ödemeler istikrarının güzelleşmeye devam edeceğine olan inancını lisana getirdi. Başarılı bir formda uygulanması halinde dijital lira, Türkiye’nin finansal sistemi için ileriye hakikat atılmış büyük bir adımı temsil edecek. Daha süratli ve daha verimli süreçlere imkan sağlarken finansal iştiraki da artırma mümkünlüğü sunacak. Dünya daha dijital bir finansal geleceğe gerçek ilerlerken, Türkiye’nin CBDC geliştirme eforları büyük değer taşıyor. Önümüzdeki süreçte bahse dair gelişmeleri vakit gösterecek.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin Mart ayı ÜFE bilgilerini yayımladı.

Verilere nazaran, AB’de ÜFE, Mart’ta bir evvelki aya kıyasla yüzde 1,5 gerilerken, 2022’nin Mart ayına nazaran yüzde 7 yükseldi.

Euro Bölgesi’nde ise ÜFE, Mart’ta aylık bazda yüzde 1,6 düşerken, yıllık bazda yüzde 5,9 artış kaydetti.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentileri ÜFE’nin aylık yüzde 1,7 düşeceği, yıllık bazda ise yüzde 5,8 artacağı istikametindeydi.

Söz konusu periyotta Euro Bölgesi’nde yıllık bazda üretici fiyatları dayanıksız tüketim mallarında yüzde 13,4 artış gösterdi.

AB ülkeleri ortasında ÜFE, Mart’ta yıllık bazda en fazla yüzde 48,1 ile Macaristan’da, yüzde 32,9 ile Slovakya’da ve yüzde 27 ile Letonya’da yükseldi. Yıllık ÜFE artışı, Almanya’da yüzde 8,1 ve Fransa’da yüzde 12,9 oldu.

Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya, Işık Sürer, Nejat İşler ve Canan Ergüder üzere başarılı oyuncuların yer aldığı dizi “Aile”, 7 Mart 2023’te Show TV’de izleyicisiyle buluştu. Yayınlandığı birinci kısımla dikkatleri üzerine çeken dizinin 10. kısım fragmanı da izleyenlerde büyük heyecan uyandırdı. Pekala 10. kısımda neler yaşanacak? Ayrıntılar…

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

İlk kısmıyla reyting sıralamasında birinci sıraya yerleşmeyi başaran dizi “Aile” gerek oyuncularıyla gerekse mevzusuyla büyük ilgi çekti. Güçlü oyuncu takımıyla izleyenlere seyir keyfi veren dizi toplumsal medyada şimdiden en çok konuşulanlar ortasında girmeyi ve Salı günlerinin vazgeçilmezi olmayı başardı. Birinci bölümü 7 Mart 2023‘te yayınlanan dizinin onuncu kısmı de büyük heyecanla bekleniyor.

Peki 10. kısımda neler yaşanacak? İşte Aile dizisi 10. kısım fragmanı…

İLK KISIM NELER YAŞANDI?

Heyecanlı giriş yapan dizinin birinci kısmı babasından sonra Soykanlar ailesinin başına geçen Aslan Soykan ile Pskikolog Devin‘in İzmir uçağında yollarının kesişmesi ile başlar. Yolu Devin ile kesişen Aslan, Soykanlar’a “aile” olduklarını hatırlatan tek yer olan sofraya geç kalır. Kendisinin gözbebeği olan Aslan‘ın Devin’e kapılacağını hisseden Hülya Soykan ise tehlikenin farkına varır. Farklı ailelerden olan Devin ve Aslan’ın ortak noktaları ise aileleridir.

“10. KISIM FRAGMANI YAYINLANDI”

HÜLYA, DEVİN İLE ASLAN’I AYIRMAYA ÇALIŞIYOR

İlyas Koruzade‘nin Soykanları ziyareti ile güzelce gerilen Hülya, artık de Devin ile Aslan‘ı ayırmanın peşine düştü. Bir taraftan Aslan’ı Devin’e karşı dolduran Hülya, başka taraftan Devin’e karşı kozlarını oynamayı devam ediyor.

AİLE DİZİ KONUSU

Babasının trajik vefatının akabinde tanınmış ve büyük ailelerden olan Soykanlar’ın başına geçen Aslan ile kendisi üzere ailesinden yara alan psikolog Devin’in yollarını kesişmesini mevzu alan dizi, “aile” kavramının en tartışmalı taraflarını izleyenlere aktarmaktadır.

AİLE DİZİSİ OYUNCULARI

Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya‘nın yer aldığı dizinin takımında Kıvanç Tatlıtuğ: Aslan Soykan, Serenay Sarıkaya: Devin Akın, Nejat İşler: Cihan Soykan, Parıltı Sürer: Hülya Soykan, Canan Ergüder: Leyla Soykan Sayıcı olarak yer alıyor.

Baharın gelişini müjdeleyen Hıdırellez’in tarihi vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Halk tarafından belirlenmiş muhakkak ritüeller devam ediyor. Ülkenin dört bir yanında çeşitli etkinliklerle klasik bayram olarak kutlanan Hıdırellez duası da isteklerin kabul olması ediliyor.

Hıdırellez ya da Hıdrellez, Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar’da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Kışın sona erdiğini ve tabiatın uyandığını niteleyen Hıdırellez baharın kapısından girdi. Anadolu’nun kimi yerlerinde ağır ilgi ve memnunlukla kutlanan Hıdrellez Günü, duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme âdeti vardır. Pekala, Hıdırellez nedir? Hıdırellez ne vakit 2023, neden ve nasıl kutlanır? İşte Hıdrellez duası, ritüelleri ve gelenekleri…

HIDIRELLEZ NEDİR, NASIL VE NEDEN KUTLANIR?

Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak isimlendirilen Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.

HIDIRELLEZ NE VAKİT 2023?

Miladi takvime nazaran Hıdırellez Bayramı 5 Mayıs akşamı başlar ve 6 Mayıs akşamı sona ermektedir. Türkiye’de Hıdrellez Bayramı 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanır.

HIDIRELLEZ GELENEKLERİ NELERDİR?

Halk huzura kavuşmak ve birtakım ritüel faaliyetlerde bulunmak için kışın sona erdiği tabiatın uyandığı Hıdırellez gününde çeşitli etkinlikler yapılır.

• Anadolu’da halk, gün doğumu öncesi tercihen beyaz elbiseler giyerek yeşil ve bol sulu kırlara masraf ve eğlenir.
• Kutlamalar yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu üzere yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.
• Hızır’ın gezdiği kabul edilen yeşil yerlerde dolaşıp çiçek toplanır, oyunlar oynanır, baharın birinci kuzusu kesilerek yenilir.
• Toplanan çiçekler kaynatılıp içilirse hastalıklara güzel geleceği, bu su ile kırk gün yıkanan kişinin gençleşip güzelleşeceğine inanılır.
• “Hızır Hakkı” için kuzu kesmek, Hızır geleneğinin yayıldığı her yerde görülen bir âdettir.

Bunlarla birlikte Diyarbakır’da Ciğaret ismiyle başka bir merasim yapılır. Baharın bu taze kuzusunu yemekle vücutların sıhhat ve canlılık kazanacağı inanışı vardır.

• Hızır’ın eli değen şeylerin dolup taştığı rivayeti nedeniyle Hızır günü arifesinde yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağzı açık bırakılır.
• Ev, bağ, bahçe isteyenler rastgele bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparak; altın ve gibisi ziynet eşyası isteyenler ağaç yapraklarını kollarına yahut boyunlarına takarak isteklerine kavuşacaklarına inanır.

HIDIRELLEZ RİTÜELLERİ NELERDİR?

Hıdrellezde baht açma merasimleri epeyce yaygın olarak uygulanır. Bu da şu halde yapılır:

Talih ve kısmet açtırmak isteyen genç kız ve bayanlardan yüzük, küpe üzere eşyalarını çömleğe atmaları istenir ve çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır. Kapalı çömlek bir gece boyunca bir gül ağacının tabanında bekletilir. Sonraki günü bir ortaya toplanan bayanlar, çömleği ortaya koyarak maniler eşliğinde eşyaları çıkarmaya başlarlar. Bu merasime İstanbul ve etrafında “baht açma”, Denizli ve etrafında “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve etrafında “dağara yüzük atma”, Edirne ve etrafında “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” ismi verilir.

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Yörük köylerinde bir yıllık yoğurt mayası, Hıdırellez ve bu günü takip eden 2 gün mühletince sabah ezanı ile tan ağarması ortasındaki müddette tabiattaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır.

Trabzon-Şalpazarı İlçesi’nde maya katılmadan yoğurt yapılır. Mayalama sıcaklığındaki sütün içine besmeleyle bir tahta kaşık konur. Bu formda elde edilen maya bir yıl kullanılır ve gelecek yıl tekrar değiştirilir.

Ünlü müzikçi Alişan ve Buse Varol ikinci doğacak bebeklerine Eliz ismini koymaya karar verdiklerini duyurdu. Eliz ismi de böylece tanınan hale geldi. Bugünkü yazımızda Eliz isminin manasını ve Kuran’da geçip geçmediğini sizlerle paylaşıyoruz.

Türkçe kökenli bir isim olan Eliz, son periyotta tanınan bir kız çocuk ismi olmuştur. Bu isim, birçok manası içermektedir. Birtakım eski metinler, Eliz isminin cennetteki bir ağaç olduğundan bahsetmektedir. Bu ağaç, cennetteki en görkemli ve büyük meyve ağacıdır. Türk mitolojisinde kimi kaynaklar, bu ağacın varlığına değinmiştir.  

Eliz ismi, kimi metinlerde “emir veren prenses” manasında kullanılmaktadır. İsmin manası, hoş, şık ve güçlü bayanları çağrıştırır. Bu isim ile buyruk verme yetkisine sahip olan, hükümdarlık sahibi bayanlar da kastedilmektedir. Eliz ismi, birtakım yerlerde sırf buyruk manasıyla ele alınır. Bir kimseden istenilen şey manasında kullanılmaktadır. Bu istek, bir buyruk niteliğini taşımaktadır.

İsmin bir başka manası da birtakım içsel eğilimlere işaret etmektedir. Rastgele bir şeye karşı duyulan yönelim, ismin işaret ettiği manalar ortasındadır.

ELİZ İSMİ KURAN’DA GEÇİYOR MU?

Kuran-ı Kerim’de yaptığımız araştırmalar sonucunda Eliz isminin rastgele bir ayette yer almadığını gördük. Esasen Eliz ismi Arapça kökenli değil, Farsça kökenli bir isimdir. 

Mihra ismi çok fazla duyduğumuz isimler ortasında yer almaz. Çocuklarına, Mihra ismini vermek isteyen şahıslar için gerekli olan bilgileri bir ortaya getirdik. Mihra isminin manası nedir? Mihra ne demek, hangi manaya gelir? İşte, tüm ayrıntılar.

Mihra, kız ismi olarak kullanılmaktadır. Farsça kökenli bir isim olan Mihra, son vakitlerde epeyce fazla tercih edilmekte olan isimler ortasında yer almaktadır. Değişik ve çağdaş isimlerden birisi olan Mihra hayli hoş manalara da sahiptir. Bu yüzden sevilerek kullanılan ve tercih edilen isimler ortasında yer almaktadır. Anne ve babalar çocuklarına vermek için hem özgün hem de hoş manalara sahip olan isimler ararlar. Mihra ismi de bu kriterlere uygun bir özellikte olması sebebiyle birçok kişi tarafından tercih edilmektedir.

MİHRA İSMİNİN MANASI NEDİR?

Mihra isminin birden fazla manası bulunmaktadır. Mihra ismi iyiliksever, muhabbeti âlâ, nazik ve hoşgörülü manalarında kullanılan bir isimdir. Bir öbür manası ise tutulan manasına gelmektedir. Farsça kökenli olan Mihra isminin bir öbür manası da böğürtlen olarak bilinmektedir. Anne ve babalar artık çocuklarına isim seçerken herkeste bulunan ve bilindik isimleri tercih etmemektedir. Bunun yerine etrafında ki bireylerde bulunmayan ve yalnızca kendi çocuklarına mahsus olacak bir isim seçmek isterler. Tıpkı vakitte da çocuklarına verecekleri isimin söylendiği vakit hoş bir manaya sahip olması da son derece ehemmiyet verilen bahisler ortasında yer almaktadır.

MİHRA İSMİ KURAN’DA GEÇİYOR MU?

Anne ve babalar çocuklarına isim verecekleri vakit taşıdıkları manaya da epey fazla ehemmiyet verirler. Çocuklara verilecek olan ismin manası karakterlerine de tesir edeceği için verilecek olan isim son derece değerlidir. Çocuklara verilecek olan isimin Kuran’da geçip geçmediğini de aileler bilmek ister. Mihra ismi Kuran’da geçen bir isim değildir. Fakat içerdiği hoş manalar sebebiyle çocuklara verilmesinde bir sakınca yoktur.

Popüler WallStreetBets subreddit’iyle temaslı olan WallStreetBets (WSB) altcoin projesi, projeyle yakından temaslı bir kişinin büyük ölçüde WSB boşaltmasının akabinde son 24 saat içinde yüzde 90 düştü. İşte detaylar…

Popüler altcoin için rug pull iddiası

WSB Coin, “rug pull” üzere görünen bir gelişmenin akabinde yüzde 90 oranında düştü. PeckShield ve öbürleri, tokenin ETH karşılığında satıldığına işaret etti.  Kripto topluluğundaki kimi bireylerin Wall Street Bets topluluğunun resmi olmayan parası olarak kabul ettiği WSB Coin yüzde 86 oranında düştü. Fiyattaki düşüş, kimilerinin projenin kurucularının bir rug pull süreci gerçekleştirdiğini sav etmesiyle ortaya çıktı.

Kriptokon.com olarak da bildirdiğimiz üzere WSB coin son vakitlerde ani paha artışıyla manşetlere çıktı. Token yaklaşık bir gün içinde yüzde 320 oranında artarak kripto topluluğunda tartışmalara yol açtı. Yatırımcılar, fiyattaki yükselişin akabinde tokena akın etti. PeckShield ayrıyeten tokenlerin büyük bir kısmının 334 ETH karşılığında süreç gördüğüne işaret etti. Ayrıyeten diğer bir cüzdanın daha küçük bir ölçü karşılığında süreç yaptığını belirtti. Şimdiye kadar yaklaşık 650.000 dolarlık ETH süreç gördü.

WallStreetBets topluluğuyla bağlı olanlar bile daha evvel token hakkında konuşmuşlardı. Bu, tez edilen rug pull’u daha da dikkat alımlı hale getiriyor. Katiyetle kripto topluluğunun ve WallStreetBets’tekilerin öfkesini çekecek üzere duruyor.  Örneğin, subreddit’in eski bir moderatörü olan WSBMod, token’ın kurucusu zjzWSB ile bağlantıya geçti. Tweet’inde, kurucu onunla temasa geçmezse bir polis ve FBI raporu sunacağını söyledi. ZachXBT de gelişme hakkında tweet atarak kurucunun Kasım 2022’de kendisine bildiri attığını söyledi. Ayrıyeten daha fazla bilgi için WSBMod’a ulaştı.

WSB Coin nedir?

WSB Coin (WSB), kendisini tanıtmak için imajını ve kimliğini kullanarak kendisini WallStreetBets topluluğunun “resmi parası” olarak kabul etti. Kendisini “$WSB arzının yüzde 10’u r/wallstreetbets sub’ının istediği üzere kullanması için bir hazine olarak ayrılmıştır” biçiminde bir göğüs coin olarak isimlendirdi. Ayrıyeten, subreddit’in mevcut moderatörleri için tokenlerin %5’ini ayırdığını sav etti. Projenin kendi litepaper’ı bile vardı, fakat bilgiler şaşırtan derecede seyrekti. Değerli teknik detaylar konusunda çok az şey vardı. Bunun yerine daha çok airdrop’lara ve token tahsislerine odaklanılıyordu.

WallStreetBets, GameStop (GME) paylarının fiyatını artırmadaki rolüyle ün kazandı. Emsal düşünen yatırımcılardan oluşan topluluk, GME’nin pay senedini meteorik düzeylere çıkardı. O vakitten beri daima olarak büyüdü. Bu sırada kripto piyasası geçtiğimiz birkaç hafta içinde birkaç göğüs coininin fırladığını gördü. En dikkat alımlı olanlardan biri, bir gecede pahası iki katına çıkan PEPE coin oldu. Bu tıp tokenlar çoklukla yatırımcılara büyük bir kâr artışı sağlar, lakin tıpkı vakitte pump&dump’a karşı dayanıksız olabilirler.

Bazı oyunların kalbinizdeki yeri büyüktür. Her MW incelemesinde serinin benim için ne kadar pahalı olduğunu söylemekten çekinmiyorum. Ama bilhassa birinci Çağdaş Warfare karşısında geçirdiğim her dakika ve her saniye bana keyifli olduğum günleri hatırlatıyor. İşte Activision bu nostalji tutkumuzu bir pakete sığdırarak satışa sunmaya hazırlanıyor…

Throwback Audio Pack isimli yeni paket, Season 03 Reloaded kapsamında oyuna eklenecek. 10 Mayıs’ta pazarda satışa sunulacak paket iki farklı blueprint ile birlikte geliyor. Bunlardan birincisi “Good ‘Ol Days” Taarruz Tüfeği ve “klasik donanımlar ile süslenmiş” Lachmann Classic. İsmi farklı olsa da bilhassa MW serisinin olmazsa olmazlarından biri olan MP5’ten bahsediyoruz velhasıl. Bu silah kendisine özel ses tasarımı ile birlikte gelecek. Bana sorarsanız şu efsane (05:12’yi açın ve ardınıza yaslanın) geri dönüyor…

• İngiltere’den Microsoft’un Activision Blizzard’ı Satın Almasına Onay Çıkmadı

Good ‘Ol Days isimli taarruz tüfeği için ise pek çok aday var. Şimdilik argümanlar bu silahın yeniden bir MW2 klasiği olan ACR olacağı istikametinde. Lakin özgün MW içerisinden de adaylar var. Örneğin klasik M4 ya da G36c’nin geri dönüşü de bir o kadar heyecan verici olabilir.

Paketin fiyatı ise 15-20 dolar ortasında olacak.

Sıkı ve dar kalıplara sahip topuklu ayakkabılar başta olmak üzere en rahatlar kategorisinde yer alan spor ayakkabılar bile ayak yapınıza uygun olmadığı taktirde ayağa vurabilir. Gün uzunluğu hem hayat kalitenizi etkileyen hem de acı veren ayakkabı vurması nasıl süratli düzgünleşir sizler için açıklıyoruz.

Severek aldığınız ayakkabılar bazen ayaklarınızı sıkabilir. Ayaklarınızı vururken de belli yaralar oluşmaya başlar. Ayakkabı vurmasına ne güzel gelir: ayakta oluşan yaralar ve bu yaralar sonucunda su toplanması sonucunda aranılan tahlil tekliflerinden ileri gelir. En rahat spor ayakkabılar bile, bilhassa dar kalıplara sahip yüksek topuklu ayakkabılar, ayaklarınıza vurabilir. 

Koltukaltı deodorantı Yeni aldığınız bir ayakkabıyı giymeden evvel ayağınıza deodorant sıkarsanız ayakkabı ayağınızın etrafında rahatça hareket eder ve su toplamasını önler.

Pişik kremi Çinko oksit içeren pişik kremlerinin enfeksiyona uygun geldiği ve yara olan yumuşak dokuyu kurutarak çabuk uygunlaşmasını sağladığı bilgisi yaygındır. Yara olan bölgeye az ölçüde uygulayarak deneyebilirsiniz.

Ayakkabı vurması sonucu yaralar nasıl geçer diye soruyorsanız önerilen kimi yollar şunlardır;

• Aloe vera
• Çay ağacı ürünleri
• Deodorant
• Diş macunu
• Elma sirkesi
• Pişik kremi
• Siyah çay
• Yumurta
• Şeklinde sıralanabilir. 

“Oluşabilecek önemli sıkıntıları önlemek için birinci olarak ayakkabının vurduğu yerde oluşan yara ılık su ile yıkanmalı. Yaranın olduğu bölge kurulandıktan sonra cilt losyonları ile bölgeye pansuman yapılmalı. Şayet kişi dışarıdaysa ve tekrar ayakkabı giymesi gerekiyorsa kapalı pansuman sistemini uygulaması gerekiyor. Yaranın daha da ziyan görmemesi ve önemli bir boyut kazanmaması için rahat ve yumuşak ayakkabılar tercih edilmeli.”

Hindistan cevizi: Hindistan cevizi yağının veanti-inflamatuar özelliği, ayakkabının vurduğu bölgeyi süratli bir formda tedavi etmesini sağlayacak doğal bir merhemdir.

Bir çay kaşığı kafur ile bir ölçü hindistan cevizi yağını karıştırın. Günde iki defa etkilenen cilt üzerine yavaşça karışımı uygulayın.

Aloe Vera: Aloe vera bitkisinin yaprağını kestikten sonra çıkan jel, yanma hissini ve ağrıyı hafifletir, cildi nemlendirir. Tahriş olan bölgenin çabuk güzelleşmesini sağlarken birebir vakitte enfeksiyonu önler.

Elma sirkesi: Ayakkabı vurması sonucu su toplayan bölgeye pamuk yardımıyla uyguladığınızda, yaranın süratli formda güzelleşmesini sağlayacaktır. Acı hissi vereceğinden kabarcığın etrafına yavaş yavaş uygulayabilirsiniz.

Eğer duş kabinlerinizin camlarını temizlemekten sıkıldıysanız, ne kadar temizlerseniz temizleyin kireç lekelerinden kurtulamıyorsanız duş kabinlerinizi temizlemenin en doğal haliyle sizlerleyim. Yalnızca birkaç gereç ile pırıl pırıl yapacağınız duş kabinleriniz üstelik eskisi kadar kolay kirlenmeyecek..

Duş Kabinleri Nasıl Temizlenir?

Sirke ve Karbonat

Birçok alanda kullanılan sirke, doğal ki temizlikte de epeyce işimize yarıyor. Tek başına bile kâfi bir paklık materyali olabilen sirkeyi birde karbonatla birleştirdiğiniz vakit duş kabinleriniz pırıl pırıl ayna üzere parlayacak.

Yapmanız gerekenler yalnızca küçük bir kap içerisine bir fincan karbonat koyun ve üzerine bu karbonatı hamursu kıvama getirecek kadar sirke ekleyin, elde ettiğiniz karışım büsbütün homojen bir hal aldıktan sonra temizlemek istediğiniz bölgeye bir sünger yardımıyla sürün ve 15 dakika kadar bekletin. Akabinde güzelce yıkayıp kurulayın. Böylelikle duş kabinleriniz hem derinlemesine temizlenmiş olacak hem de her zamankinden çok daha geç kirlenecek.

Limon Tuzu

Bildiğiniz üzere limon tuzunu kireçlenen çaydanlıkların içerisine birkaç adet atılıp kaynatıldığı takdirde içindeki tüm kireci söküp atar ve çaydanlığınız tertemiz olur. Bu seferde duş kabinlerinizin paklığında size yardımcı olacak limon tuzunu hiç hafife almayın derim.

Duş kabinlerinizdeki kireci derinlemesine temizlemek için gerekli olan gereçler yalnızca 4 tatlı kaşığı limon tuzu, 1 su bardağı su ve sprey şişesi..
Limon tuzu ve suyu yeterlice karıştırın ve sprey şişesine aktarın. Limon tuzlu suyunuzu cam silme deterjanları üzere kullanın ve son olarak duş kabinini duru suyla durulayın ve kuru bezle leke kalmayacak biçimde silin. İşte kireç lekelerinden arınmak bu kadar kolay!

5 ay evvel kanser hastalığına yakalandığının haberini veren Hülya Bozkaya, son paylaşımıyla sevenlerini hüzne boğdu. Kaç günüm var bilmiyorum diyen ünlü sanatkara geçmiş olsun dilekleri geldi.

Flash TV ekranlarında “Ne Çıkarsa Bahtına” programıyla hafızalara kazınan ve bir müddettir yumurtalık kanseri ile uğraş eden ünlü müzikçi, kanser sürecinin kuvvetli geçtiğini sevenlerine aktardı. Yeni 3 bulguya daha rastlandığını bildiren Bozkaya’ya sevenlerinden takviye bildirisi yağdı.

“3 YENİ BULGU TESPİT EDİLDİ”

Yaşadığı kuvvetli süreci anlatan Hülya Bozkaya sevenlerine hastalığının düzgüne gitmediğini şu sözlerle ifade etti: “Sevgili gönül dostlarım maalesef ki sizlere hoş haberler veremiyorum. Kemoterapi sonrası çekilen pet sonucunda 3 tane yeni bulgular tespit edildi. Bugün emar çekilecek haftaya kurul toplanıp karar verecek. Yoruldum savaşacak gücüm kalmadı keşke bu türlü olmasaydı lakin bazen yazgıya teslim olmak gerek. Yaradana sığındım o ne dilerse o olsun. Kalın sağlıcakla” 

“KALMAK İÇİN BÜTÜN MÜCADELEM”

Instagram hesabı üzerinden görüntü ve fotoğraf paylaşan Bozkaya, “Gitmek için değil kalmak için bütün mücadelem” tabirlerini kullandı. Müzikçinin paylaşımlarını süratli biçimde takviye bildirileri geldi. Ünlü şarkıcı  Nadide Sultan da Bozkaya’da  bildirisiyle dayanak oldu. Sultan, “Umutsuzluk yok. Yorulmak yok hoş arkadaşım İnşaallah güzelleşecek. Az daha sabır.” notunu düştü.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Alp Navruz’a ağır ilgi! Ünlü oyuncu Fas’ta büyük ilgiyle karşılandı

Son olarak Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı dizisinde oynayan Engin Altan Düzyatan Çöp adam dizisiyle izleyicilerin karşısına çıktı. Elçin Sangu ile başrolleri paylaştığı Çöp Adam dizisinin 19. kısmıyla yayınlandı. Yayınlanan birinci 19. kısmıyla nefes kesen Çöp adam dizisi ile ilgili araştırmalara devam ediyor. Pekala, Çöp Adam dizisinin konusu nedir? İşte dizinin çok merak edilen 20.bölüm fragmanı

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Yapımını OGM Pictures’ın üstlendiği Star TV’nin yeni dizisi Çöp Adam 19. kısmıyla izleyicilerin karşısına çıktı. Yayınlanan birinci kısmından itibaren büyük bir yankı uyandıran ve çok sevilen Çöp adam dizisi oyuncu takımıyla da dikkatleri üzerine çekti. Gülseren Budayıcıoğlu’nun kaleminden çıkan Çöp Adam dizisi gerçek hayattan uyarlama olduğu için daha çok dikkat çekti. Engin Altan Düzyatan ve Elçin Sangu’yu buluşturan Çöp Adam dizisinin 20.bölüm fragmanı yayınlandı. 

ÇÖP ADAM DİZİSİ 20. FRAGMANI YAYIMLANDI

ÇÖP ADAM SON KISMINDA NELER YAŞANDI?

Tamer, Peri’yi bulmak için telaş içinde çırpınırken, Türkan Hanım’ın telefonuyla rahat bir nefes alır. Peri ise Türkan Hanım’la çocukluğunun en acı anılarını paylaşmış ve tedavi olmak için birinci adımı atmıştır.

ÇÖP ADAM DİZİSİNİN KONUSU NEDİR?

Çöp Adam dizisi, Tamer ve Peri’nin saplantılı aşk kıssasını mevzu alıyor. Beklenmedik bir formda büyük bir servete konan yazılımcı Tamer’in, bankacı Peri’yi kaçırarak mahzene kapatmasıyla başlayan öykü büyük bir aşkla son bulacak. Peri’yi kapattığı yerde ona bir dünya yaratan Tamer’in saplantısı, vakit içerisinde duygusal bir bağa dönüşecek.

Yapımcılığını Onur Güvenatam’ın üstlendiği, Melek Gençoğlu ve Su Ersöz’ün kaleme aldığı Çöp Adam dizisini Yağız Alp Akaydın yönetiyor. Gülseren Budayıcıoğlu’nun öyküsünden esinlenen dizi gerçek bir olayı bahis alıyor. Budayıcıoğlu, Çöp adam dizisi ile ilgili açıklamada bulundu. Dizinin gerçek bir öyküden alındığını belirten Gülseren Budayıcıoğlu’nun açıklaması şu halde; “Çok heyecanlıyım. Çöp Adam karakteri o denli bir şey icat ediyor ki dünyanın yakından tanıdığı adeta mükemmeller yapan ve servet sahibi olan biri haline geliyor” “Çöp adam dizisi sıra dışı bir halde karşılaşan, tehlikeli bir oyunun içine hapsolan Tamer ve Peri’nin sırlarla dolu öyküsünü mevzu ediniyor.”

Hikaye hakkında ipuçları veren Budayıcıoğlu, “Bu öyküde iki kardeş var, iki çocuk…

Anne babaları hayatta oldukları halde çocukları alıp götürüp yetimhaneye kapatıyorlar. Ne için? Çalışan annenin babaya daha uygun bakabilmesi için. O çocuklar neler yaşayarak nasıl bu günlere geliyorlar bunları tek tek göreceğiz” diye konuştu.

ÇÖP ADAM OYUNCULARI

Düzyatan ile Sangu’nun yanı sıra dizinin oyuncu takımında Sedef Avcı, Füsun Demirel, Salih Kalyon, Elçin Afacan, Ali Yoğurtçuoğlu, Hülya Şen, Cankat Aydos, Büşra Çam, Şeyda Terzioğlu, Gülizar Nisa Uray, Eylül Uğan, Sinan Albayrak üzere güçlü isimler yer alıyor.

ÇÖP ADAM NE VAKİT YAYINLANIYOR?

Star Tv’nin merakla beklenen yeni dizisi Çarşamba günü saat 20.00’da yayınlanacak.

Nihayet o gün geldi çattı. Sui mainnet lansmanı, 2023’ün en çok beklenen mainnet lansmanından biriydi. Sui, son birkaç aydır altcoin alanındaki en sıcak bahislerden biri oldu. Artık de, Sui’nin momentumu devam ediyor. Pekala, SUI’nin performansı nasıl olacak? İşte analist Camille Lemmens’in SUI için 30x’lik yükseliş beklemesinin nedenleri…

Analist: Altcoin SUI 30x yapabilir

Mysten Labs, Sui’nin ardındaki şirkettir. Çekirdek takım 13 şahıstan oluşmaktadır. Lakin, 5 kurucu var. Bu kurucuların en son tecrübeleri Diem’de yer almalarıydı. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Diem, Facebook için oluşturulması planlanan bir kripto paraydı. Fakat, Meta projeyi durdurduğunda Sui doğdu. Meta’da geçirdikleri mühlet boyunca Move programlama lisanını geliştirdiler.  Ekibin yanı sıra güçlü bir topluluğa da sahipler. Yeniden de, bu topluluk airdrop olmadığı için üzgündü. Ama, Sui her vakit airdrop olmayacağı konusunda ısrar etti. Öte yandan, destekçileri de etkileyici. Örneğin:

• Baş yatırımcı a16z’den 36 milyon dolarlık yatırım fonu aldılar
• FTX’ten 300 milyon dolarlık yatırım fonu.
• Binance Labs, Accel Partners, Benchmark Capital de yatırım yaptı.

SUI, süratli ve ucuz süreçler sağlıyor

Bir sürecin onaylanmasını beklemenin ne kadar can sıkıcı olabileceğini hepimiz biliyoruz. Bitcoin ağında süreçler bir saate kadar sürebilir. Ethereum’un da birtakım anları olabilir. Fakat Sui, saniyede 120.000 TPS, yani süreç sunmakta. Test ağlarında 297.000 TPS’ye ulaştılar. Sonuca ulaşma mühletleri ~480 milisaniye idi. Bu, bir sürecin gönderilmesi ile onaylanması ortasında geçen müddet oldu. Bunun nedeni “paralel işlemler” özelliğidir. Öteki bir deyişle, klasik Blockchainler süreçleri teker teker gerçekleştirir. Lakin Sui, kullanıcıların birebir anda çeşitli süreçler gerçekleştirmesine imkan tanır.

Bunun da ötesinde, Sui yatay olarak da ölçeklenebilir. Bu, doğrulayıcıların bilgisayar eklemeye devam edebileceği manasına gelir. Daha fazla bilgisayar, daha fazla hesaplama gücü manasına gelir. Böylelikle, daha da fazla paralel sürece müsaade verir.  Bir sonraki özellik ise düşük maliyetli süreçlerle ilgilidir. Ucuz süreçler sunan birçok öteki Blockchainler var. Lakin Sui’nin burada değişik bir özelliği ve seçeneği var.

Diğer Blockchain’lerde süreç maliyetleri değişebilir. Bazen düşük, bazen daha yüksek olabiliyor. Örneğin ETH. Hala yüksek süreç maliyetleri var. Geçen gün gas fiyatı 60 dolara kadar çıktı. Her şey ağ talebine bağlı. Sui’nin ise 24 saat süren devirleri var. Her periyodun sonunda doğrulayıcılar ve oylama güçleri yine düzenlenebilir. Lakin bir başka değerli şey de her periyot boyunca gas fiyatlarının sabit kalmasıdır. İstikrarlı olmalarının yanı sıra düşüktürler de. Test ağı bize bunu aslında gösterdi.

SUI’nin devasa altcoin ekosistemi var

Sui halihazırda devasa bir testnet ekosistemine sahip. Yüzlerce proje mainnet’ten bir kesim almak için bekliyor. Bu projeler aşağıdaki üzere dikkat çekiyor:

• DeFi – SuiSwap, Ortaya Finance, MovEx
• NFT’ler – Sui Punks, Hanako, Fuddies
• İsim Hizmetleri – Sui Name Services
• Launchpadler – Clutchy, Tocen, Starspace, Meadow.
• Cüzdanlar – Sui Wallet, Suiet, Martian, Glass, Ethos, Fewcha.
• GameFi – Plasmaverse, Gamio, Trial Extreme.
• Altyapı – MetaOracle, SupraOracles.
• Köprüler – Axelar, Wormhole, OmniBTC.

Move programlama lisanının değeri nedir?

Sui ve Aptos’un her ikisi de Move programlama lisanını kullanır. Lakin, her biri farklı Move sürümleri kullanıyor. Sui’nin sürümü de Core Move sürümünden farklıdır. Move için fikir “web3’ün JavaScript’i” olmaktır.  Aptos ve öbür birkaç zincir Diem tabanlı Move kullanıyor. Fakat Sui Move’u tekrar yazdı. Bu, makul akıllı mukavelelerin yazılmasını kolaylaştırdı. Orjinal Move ve Diem, NFT’lerin olmadığı vakitlere kadar uzanıyor. Move daha fazla emniyet ve güvenlik getiriyor. Bilhassa Web2’den Web3’e kolay bir geçiş için ehemmiyet taşıyor

SUI, daha uygun bir kullanıcı tecrübesi sunuyor

DeFi ve TradFi ilkelleri üst seviye UX (kullanıcı deneyimi) üretir. Kullanımı kolay projeler yüksek sayıda kullanıcıya sahip olacaktır. Her şeyden evvel Sui, Web3 kullanıcılarını hedefliyor. Bu, başkalarının yanı sıra, geliştiricilerin şunları sunabileceği manasına gelir:

• Yükseltilebilir NFT’ler
• On-chain DeFi ve TradFi ilkelleri.
• Varlıkların tokenlaştırılması.
• Ödül ve sadakat programları.
• Karmaşık oyunlar
• Merkezi olmayan Blockchain teknolojisine sahip toplumsal medya ağları.

“Bunu mu Demek İstedim?” gösterisini Gaziemir’de sahneleyen Metin Uca, izleyiciyi hem tarihi bir yolculuğa çıkardı hem de güldürdü.

Gaziemir Belediyesi’nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında Metin Uca, Gaziemirli seyirciyle buluştu. Atatürk Kültür Merkezi’nde sahne alan Uca, “Bunu mu Demek İstedim?” isimli tarihi komedi oyununu sahneledi. Prof. Dr. Özlem Kumrular’ın  yazdığı eseri oyunlaştırıp sahneye taşıyan Uca, seyircileri tarihte hiç bilmedikleri, hiç duymadıkları ayrıntılarla çok eğlenceli bir yolculuğa çıkardı. Tarihteki ilgi çekici hikâyeleri kendine özgü eğlenceli üslubuyla anlatan Uca, tarihi olaylarla günümüzde yaşananları da karşılaştırıyor. Hiçbir yerde anlatılmayan tarihi öykülerle seyirciyi kahkahaya boğan Uca, ülkemizin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik koşulları da eleştirel bir dille ele alıyor. Salonu dolduran Gaziemirliler, oyun sonunda Metin Uca’yı ayakta alkışladı.

Gösteri sonunda Metin Uca’ya çiçek takdim eden Belediye Başkanı Halil Arda, “Bu sahnede ustaları ağırlamaktan, Metin Uca’yı ağırlamaktan çok mutluyum. Kültür sanatta çıtayı çok yukarıya taşıdık. Metin Uca’nın mesajını aldık. Ülkemizin bugünkü yöneticileri Metin Uca’yı anlamazlar. Güzel günlere 11 gün kaldı” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sakıp Sabancı Müzesi’nin, farklı yaş gruplarından çocuklara yönelik yaratıcı düşünmeyi teşvik edici, sosyal ve duyusal becerilerini geliştirici atölyeleri Mayıs ayında yepyeni içerikleriyle devam ediyor.

Bir Surat, Bin Hikâye atölyesinde çocuklar Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonu’nda yer alan portre ve otoportre eserlerini inceleyecek ve Nazmi Ziya Güran, Osman Hamdi Bey, İbrahim Çallı, Feyhaman Duran gibi Türk resim sanatının önde gelen isimlerinin çalışmalarını müze turu ile yakından tanıyacak. Ardından, renkleri ve şekilleri kullanarak atölyede onlara eşlik eden ebeveynlerinin portresini yapacak. 3-5 yaş grubu çocuklara yönelik bu atölye, 7 Mayıs Pazar günü 13.00-14.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. 

20 Mayıs Cumartesi günkü atölye Müzenin Adı Bahçede Saklı başlığıyla 3-5 yaş grubu çocuklara yönelik düzenlenecek. Atölyede Sakıp Sabancı Müzesi’nin adını içeren tipografik tasarım farklı renkler ve farklı boyama araçlarıyla yeniden üretilecek. Sergi turunun ardından gerçekleştirilecek bu atölyede çocuklar kolektif bir sanat eserine dönüştürdükleri kocaman harfleri müzenin bahçesinde sergileyecekler. 

Ellerimle Yaptım, Parmaklarımla Yazdım atölyesi 6-9 yaş grubu çocuklar için 20 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’te başlayacak. Sakıp Sabancı Müzesi’nin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’ndan ilhamla kelimelerin dünyasına doğru bir keşfe çıkacak ve yanlarında götürmek üzere, kendi defterlerini hazırlayacaklar.

“Küçük Romantikler” serisinin ikinci atölyesi “Romantizm Her Yerde” başlığıyla 21 Mayıs Pazar günü saat 11.00’de gerçekleştirilecek. Atölyede şiirden müziğe, baleden tiyatroya; kısacası sanatın neredeyse her dalında kendini hissettiren Romantizm akımı incelenecek.  Çocuklar, Romantizm’in Napoleon Bonaparte ile ilişkisine bakacak; sanatın yanı sıra gündelik hayatın bir parçası olarak kıyafetler, mobilyalar, saray dekorasyonu; eğlence anlayışı, düzenlenen balolarda Romantizm’in izini sürecek.  Atölye boyunca gerçekleştirilen aktivitelerin sonunda dönemin ünlü klasik müzik besteleri eşliğinde hikâyeler okunacak ve sonra bu hikâyeler çocukların hayal gücüyle romantik bir resme dönüşecek. 

18-36 ay yaş grubu için Pusetli Aileler Programı

Sakıp Sabancı Müzesi’nin 18-36 ay arası bebeklere yönelik Pusetli Aileler programı da Mayıs ayında iki farklı içerikle devam edecek. Müzede Şekil Avı: Pablo Picasso (7 Mayıs Pazar ve 17 Mayıs Çarşamba) atölyelerinde miniklere 20. yüzyıl sanatının en bilinen isimlerinden İspanyol sanatçı Pablo Picasso’nun eserleri yön verecek. Çocuklar, Picasso’nun önemli eserlerinden yola çıkarak geometrik şekilleri duyusal oyunlarla keşfedecek ve Kübizm ile tanışacaklar.  

Pusetli Aileler programının Mayıs ayındaki son atölyesi Müzede Şekil Avı: Giuseppe Arcimboldo (12 Mayıs Cuma) başlığıyla gerçekleştirilecek.  İtalyan Ressam Giuseppe Arcimboldo’nun eserlerinden ilhamla çocuklar farklıdokuları keşfedecek ve sanatçının farklı meyve ve sebzelerden yaptığı portrelerini eğlenceli bir doku avı oyunu ile tamamlayacak. Atölyenin son aşamasında ise kendi resimlerini, meyve ve sebzelerin birer fırçaya dönüştüğü boyama tekniği ile yapacaklar.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), Mart 2023 küresel hava kargo pazarları için göre devam eden düşüşü gösteren verileri yayınladı. Bu düşüş eğilimi 2022’nin Mart ayında başlamıştı. 

Hava kargoculuğunda, kargo ton-kilometre (CTK’ler) cinsinden ölçülen küresel talep, Mart 2022’ye kıyasla %7,7 düştü (uluslararası operasyonlar için -%8,1). Bu, bir önceki Şubat performansına (-%9,4) göre hafif bir iyileşme ve Ocak ve Aralık aylarında görülen yıllık düşüş oranının yarısıydı (sırasıyla -%16,8 ve -%15,6).

Bu noktada, bunun bir iyileşme eğiliminin potansiyel olarak mütevazı bir başlangıcı mı yoksa piyasadaki gelgitlerin bir yansıması mı olduğu ise henüz açık değil. Bundan bağımsız olarak Mart ayı performansı, COVID öncesi seviyelere (% -8,1) kıyasla tekrar negatif bölgeye kaydı.

Kapasite (mevcut kargo ton-kilometre, ACTK olarak ölçülen) Mart 2022’ye kıyasla %9,9 arttı. ACTK’lardaki güçlü artış, işin yolcu tarafının toparlanmaya devam ettiğini de gösteriyor. 

IATA’ya göre, çalışma ortamındaki çeşitli faktörlere dikkat edilmeli:

– Rekor düzeyde düşük işsizlik oranlarına rağmen, küresel ekonomi, sıkılaşan küresel finansal koşullar, yüksek küresel borç seviyeleri ve Ukrayna’daki savaşla bağlantılı olanlar da dahil olmak üzere tedarik zinciri sorunları gibi faktörlerin birleşimi nedeniyle yavaşlamaya devam ediyor.

– Zayıflayan küresel ticarete paralel olarak, küresel düzeyde yeni ihracat siparişleri için Satın Alma Müdürü Endeksleri (PMI’ler) Mart ayı itibarıyla tam bir yıl boyunca 50-kritik çizgisinin altında kaldı. Çin’de PMI, Şubat ayında gözlemlenen hafif bir iyileşmenin ardından Mart ayında 50 seviyesinin altına geriledi.

– Tedarikçi teslimat süreleri için PMI, hava kargo üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olma eğiliminde olan yüksek stok seviyelerine işaret ediyor.

– Şubat ayında küresel mal ticareti %2,6 azaldı; bu, önceki aya göre -%1,0’den daha hızlı bir düşüş oranıydı.

IATA Genel Direktörü Willie Walsh şunları söyledi: ”Hava kargo dalgalı bir ilk çeyrek geçirdi. Şubat ayında genel talep, COVID-19 öncesi seviyelerin altına geriledi ve hava kargo talebinin temel itici güçlerine ilişkin göstergelerin çoğu zayıf veya zayıflıyor. Ticaret ortamı zor olsa da bazı iyi haberler var. Havayolları, yüksek kalan verimler ve olağanüstü yüksek seviyelerden ılımlılaşan yakıt fiyatları ile oynaklıkla başa çıkmak için yardım alıyor. Geleceğe baktığımızda, G7 ülkelerinde enflasyonun düşmesiyle birlikte politika yapıcıların ekonomiyi soğutma önlemlerini gevşetmesi ve bunun talebi canlandırması bekleniyor.”

Mart Bölgesel Performansları

Asya Pasifik

Asya-Pasifik havayolları, hava kargo hacimlerinin 2023 yılının Mart ayında 2022 yılının aynı ayına göre %7,3 azaldığını gördü. Bu, Şubat ayına kıyasla performansta hafif bir düşüş (%-5,4) oldu. Talepteki düşüş, Çin’in Ocak ayında yeniden açılmasının ardından bölgedeki hava kargo trafiğinin henüz istikrar kazanmadığını gösteriyor. Bölgedeki kullanılabilir kapasite Mart 2022’ye kıyasla %23,6 arttı.

Kuzey Amerika

Kuzey Amerika taşıyıcıları, 2023 yılının Mart ayında kargo hacimlerinde 2022’nin aynı ayına göre %9,4’lük düşüşle tüm bölgeler arasında en zayıf performansı bildirdi. Bu, Şubat ayına göre performansta bir düşüş oldu (%-10,3). Kuzey Amerika ve Avrupa arasındaki transatlantik rota, Mart ayı boyunca artan bir hızla düşen trafik gördü. Kapasite Mart 2022’ye göre %0,4 arttı.

Avrupa

Avrupalı taşıyıcılar, Mart ayında bir önceki aya göre talepte en önemli gelişmeyi gördü. Bölgedeki havayollarının hava kargo hacimleri 2023 Mart’ta 2022’nin aynı ayına göre %7,8 azaldı. Bu, Şubat ayına kıyasla performansta bir iyileşme oldu (%-15,9). Bölgedeki havayolları, Ukrayna’daki savaştan etkilenmeye devam ediyor. Kapasite Mart 2023’te Mart 2022’ye kıyasla %8,8 arttı.

Ortadoğu

Orta Doğulu taşıyıcılar, Mart 2023’te kargo hacimlerinde yıllık %5,5’lik bir düşüş yaşadı. Bu aynı zamanda bir önceki ayki düşüşe (%-7,1) göre bir iyileşme oldu. Orta Doğu-Avrupa rotalarına olan talep son aylarda artış eğilimi gösteriyor. Kapasite Mart 2022’ye göre %9,7 arttı.

Latin Amerika

Latin Amerika taşıyıcıları, bir önceki aya göre performanslarında düşüş bildirmelerine rağmen, Mart ayında tüm bölgeler arasında en güçlü performansı sergiledi. Bölgedeki taşıyıcılar, Mart 2023’te kargo hacimlerinde Mart 2022’ye kıyasla %5,3 düşüş bildirdi. Bu, %2,9 düşüş görülen Şubat ayına kıyasla performansta bir düşüş oldu. Mart ayında kapasite, 2022’nin aynı ayına göre %12,9 arttı.

Afrika

Afrika havayolları, Mart 2023’te kargo hacimlerinin Mart 2022’ye göre %6,2 azaldığını gördü. Bu, bir önceki aya göre performansta bir iyileşme oldu (%-7,4). Özellikle, Afrika’dan Asya’ya giden rotalarda, Mart ayında kargo talebinde önemli bir artış yaşandı. Kapasite, Mart 2022 seviyelerinin %4,1 altındaydı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gelir Dağılımı İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2022 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2021 yılını referans almaktadır. Gelir hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülmektedir.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip %20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,3 puan artarak %48,0’a çıkarken, en düşük gelire sahip %20’lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak %6,0 oldu.

Gini katsayısı 0,415 olarak tahmin edildi

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılmaktadır.

Daha önceki yıllarda eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri üzerinden hesaplanan Gini katsayısı; yapılan sosyal transferlerin gelir dağılımı üzerindeki etkisini görmek amacıyla tüm sosyal yardımlar hariç ve emekli ve dul-yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transferler hariç tutularak iki farklı yöntemle de ayrıca hesaplandı.

En son yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,014 puan artış ile 0,415 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,487, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,423 olarak tahmin edildi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden %20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden %20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,6’dan 7,9’a, gelirden en fazla pay alan %10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan %10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 13,7’den 14,2’ye yükseldi.

Yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri 98 bin 416 TL oldu

Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri %28,3 artarak 2022 yılı anket sonuçlarına göre 98 bin 416 TL oldu.

Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 48 bin 642 TL oldu

Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre %30,1 artarak 37 bin 400 TL’den 48 bin 642 TL’ye yükseldi.

En yüksek yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri tek kişilik hanelerde oldu

Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla göre 13 bin 257 TL artarak 62 bin 554 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 60 bin 696 TL iken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu değer 49 bin 902 oldu. En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 36 bin 210 TL ile en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları oldu.

Toplam gelirden en yüksek payı %46,2 ile maaş ve ücret geliri aldı
 

Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, %46,2 ile bir önceki yıla göre 0,9 puan azalan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı %21,0 ile önceki yıla göre 3,5 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı %20,2 ile önceki yıla göre 3,7 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı %19,8 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise %89,8 olarak gerçekleşti.

En yüksek yıllık ortalama esas iş geliri 87 bin 451 TL ile yükseköğretim mezunlarının oldu

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 87 bin 451 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 62 bin 835 TL, lise altı eğitimlilerde 46 bin 916 TL, bir okul bitirmeyenlerde 34 bin 755 TL ve okur-yazar olmayan fertlerde 25 bin 406 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış %34,1 ile bir okul bitirmeyen, en düşük artış ise %28,1 ile okur-yazar olmayan fertlerde oldu.

Yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış %41,3 ile tarım sektöründe oldu

Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde; en yüksek yıllık ortalama gelirin 66 bin 072 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 46 bin 106 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış %41,3 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu %35,5 ile inşaat sektörü izledi. Diğer taraftan sanayi sektöründe %32,1, hizmet sektöründe ise %29,1 artış gözlendi.

En yüksek yıllık ortalama esas iş geliri 220 bin 482 TL ile işverenlerin oldu
 

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 220 bin 482 TL, kendi hesabına çalışanlarda 58 bin 697 TL, ücretli maaşlılarda 56 bin 899 TL ve yevmiyelilerde 25 bin 632 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre en yüksek artış %61,8 ile işverenlerde, en düşük artış ise %21,5 ile ücretli maaşlılarda oldu.

En düşük gelir TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2022 yılında 48 bin 642 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge 69 bin 904 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 59 bin 798 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 59 bin 272 TL ile TR31 (İzmir) bölgesi izledi. En düşük yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 23 bin 063 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti.

Gelir eşitsizliği en az TRB1 ve TR81 bölgelerinde oldu

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye’de 7,9 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri 4,5 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) olurken bu bölgeleri 4,9 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi izledi.

P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 8,1 ile TR10 (İstanbul), 7,9 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) ve 7,4 ile TR52 (Konya, Karaman) oldu.

Bir önceki yıla göre son %10’luk grupta olanların %70,5’i aynı gelir grubunda kaldı

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasının panel bir çalışma olması nedeni ile ilk defa bu yıl yıllar itibarıyla geçiş istatistikleri üretildi.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı %10’luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci %10’luk grupta olan fertlerin 2022 yılında %55,4’ünün, son %10’luk grupta olan fertlerin ise %70,5’inin gelir grubu değişmedi. Ayrıca 2021 yılında birinci %10’luk grupta olan fertlerin %23,7’sinin 2022 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son %10’luk grupta olan fertlerin ise %8,3’ünün gelir grubu birden fazla düştü.

Bir önceki yılda işsiz olan fertlerin %45,4’ü 2022 yılında çalışmaya başladı

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması panel veriden elde edilen sonuçlara göre 2021 yılında işsiz olan fertlerin %45,4’ü 2022 yılında çalışmaya başladı. Faaliyet durumu 2021 yılında çalışan olarak belirlenen fertlerin 2022 yılında %90,5’i çalışma hayatına devam etti. Bir önceki yıl işgücüne dahil olmayan fertlerin ise %11,4’ü işgücüne katıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ah 2012… Her şeyin çok daha hoş ve görece ucuz olduğu yıl. Dolar kurunun 1.80 TL civarlarında gezdiği, kuşların bile farklı cıvıldadığı bir devir. O günlerden beri hayatımızda pek çok şey değişmiş olsa da, Minecraft dünyasında değişmeyen ve çözülemeyen bir bug oluştu.

İşte o bug, tam 11 yıldır ortamızda. Kod ismi “MC-1133” olarak belirlenen bu küçük bug aslında oyunu çok fazla etkilemiyor. Hatta pek çoğunuzun bu bug’ı fark ettiğinden bile emin değilim. Ancak MC-1133, uzun müddettir ortamızda olan bir ses bug’ı. Bilhassa yapıların köşelerine geldiğinizde yerinizi tam olarak anlayamayan oyun, bir yapı üstünde yürümenize karşın ayak seslerinizin kesilmesine neden oluyordu.

• Minecraft’a Yeni Bir Boss Geliyor!

Bugün gelen yeni güncelleme ile bu 11 yıllık davaya nokta konulmuş durumda. Bundan bu türlü oyunda rastgele bir blok üzerinde yürümek her vakit ses çıkartacak. Böylelikle oyun tarihinin en uzun soluklu bug’larından birine de veda etmiş oluyoruz…