Gün: 4 Mayıs 2023

Büyükşehir’in 7 bin çiftçiye yüzde 50 hibeli 2 bin ton organomineral gübre desteği kapsamında, üreticilere ürünleri teslim ediliyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi amacıyla “2023 Zirai Gübre Desteklemesi Projesi” kapsamında bu yıl meyve yetiştiriciliği yapan 7 bin çiftçiye yüzde 50 hibeli 2 bin ton organomineral gübre desteği veriyor. Bu kapsamda, desteğe yoğun ilgi gösteren üreticilere gübre dağıtımı sürüyor. Türkiye’ye örnek olan projelerle Kocaeli genelinde ekilmemiş bir karış toprak kalmaması için çiftçilere her türlü katkıyı sunan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, üretmeye teşvik ettiği çiftçilerin gelir düzeyini artırmaya ve tarımsal kalkınmaya yönelik verdiği desteklerle üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi (TABİP), mazot, gübre, meyve fidanı, arı yemi ve ekipmanları, yem bitkisi tohumu, modern sera kurulumu ve sera naylonu başta olmak üzere çok sayıda proje ile üreticilerin yanında olan Büyükşehir, bu yıl da gübre desteğini sürdürüyor.

80 BİN DEKAR TARIM ARAZİSİ DESTEKLENİYOR
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 25 milyon lira değerinde yüzde 50 hibe destekli 2 bin ton zirai gübre (organomineral gübre) desteğinden bu sene meyve üreticiliği yapan 7 bin çiftçi yararlanacak. Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce il genelinde yürütülen, Kocaeli’nin önemli kırsal kalkınma hamlelerinden biri olan proje doğrultusunda, özellikle fındık, ceviz, kiraz, armut, ayva gibi meyve yetiştiricilerine yönelik gübre desteği ile il genelinde bu yıl 80 bin dekar tarım arazisi desteklenecek.

GÜBRELERİN DAĞITIMI SÜRÜYOR

Kandıra ilçesinde gübrelerin üreticilere dağıtımı tamamlanırken, Büyükşehir Belediyesi eski itfaiye binası arkasındaki A Takımı hizmet binasının deposunda ise dağıtımlar devam ediyor. Desteğe büyük ilgi gösteren çiftçiler, yüzde 50 hibeli ödeme dekontlarını ibraz ettirerek, araçlarıyla gübrelerini teslim alabiliyor. Üreticiler, destek oldukça üretmeye devam edeceklerini ifade ederek, desteklerden dolayı Başkan Büyükakın’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her yıl Mayıs ayının ilk Perşembe günü tüm dünyada kutlanan ve bu yıl 4 Mayıs’a denk gelen Dünya Şifre Günü’nde, güçlü şifreler ve şifre güvenliği konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, Dünya Şifre Günü’ne özel olarak şifrelerin güvenliği için 6 ipucunu paylaşıyor.

Mayıs ayının ilk Perşembe günü tüm dünyada kutlanan ve bu yıl 4 Mayıs’a denk gelen Dünya Şifre Günü’nde, güçlü şifreler ve şifre güvenliği konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Çevrimiçi dünyada çok fazla zaman harcıyoruz ve çoğumuz kişisel bilgilerimizi, olası sonuçlarını düşünmeden paylaşmaya alışkınız. Bu nedenle, verilerin, gizliliğin ve hassas bilgilerin güvenliği söz konusu olduğunda parolalar oldukça önemli bir noktada görülüyor. Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, Dünya Şifre Günü’ne özel olarak şifrelerin güvenliği için 6 ipucunu paylaşıyor.

Dünya Şifre Günü Neden Kutlanıyor?

Son derece dijital bir dünyada yaşadığımız için hepimiz dijital platformlarda depolanan çok fazla kişisel veriye sahibiz. Tüm şifreleri veya PIN numaralarını takip etmek zorlaşıyor. Bu yüzden çoğu insan her şey için aynı şifreyi kullanıyor. Alev Akkoyunlu’ya göre bunu yaparak, kişisel bilgilerimizi yüksek çevrimiçi dolandırıcılık riskine maruz bırakıyoruz. Dünya Şifre Günü, bir şifrenin güvenliği ihlal edilirse tüm dijital dünyadaki tüm varlığınızın risk altında olabileceğini vurguluyor. Kişisel verilerinizin yanı sıra ailenizin ve işletmenizin verilerini de korumak önemlidir.

Şifrelerimizi Nasıl Güvende Tutarız?

Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, şifre güvenliği için 6 önemli öneriyi sıralıyor.

1. Her hesap için farklı şifreler belirleyin. İnternet kullanıcılarının yarısı ya tüm hesaplarında birkaç parola kullanıyor ya da her çevrimiçi hesap için tek bir parola kullanıyor. Bu, tek bir şifrenin ele geçirilmesiyle birçok önemli hesabın ele geçirilebileceği anlamına geliyor. Kullanıcılar her hesap için farklı şifreler kullanmalı.

2. Güçlü şifreler oluşturun. Her zaman tahmin edilmesi zor şifreler belirleyin. Bu, en az sekiz karakter uzunluğunda hem büyük hem de küçük harfler, sayılar ve “#%$” gibi özel karakterler kullanmanız gerektiği anlamına gelir.

3. Şifre yöneticisi kullanın. Herkes, her hesap için farklı ve güçlü bir şifreyi akılda tutmanın oldukça zor olduğunu kabul eder ancak, öngörülemeyen bir veri ihlalinden kaynaklanan hasarı sınırlamak istiyorsak yapılması gereken budur. Sosyal medyada, e-ticaret sitelerinde ve online bankacılık uygulamalarında aynı parolayı kullanırsanız, bu hizmetlerden birinin ihlale uğraması yeterlidir ve tüm hesaplarınızın parolası karanlık ağda siber suçlulara satılır. Güçlü şifreler oluşturmakta ve akılda tutmakta zorlanıyorsanız Bitdefender Şifre Yöneticisi gibi bir şifre yöneticisi kullanabilirsiniz. Bu uygulamalar sizin için güçlü parolalar oluşturur ve bunları, ihtiyaç duyduğunuzda kolay otomatik doldurma için en güçlü veri güvenliği protokollerinin arkasında güvenle saklar.

4. Çok faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirin. Bugünlerde hemen hemen her çevrimiçi hizmet, basit parola ile oturum açmanın ötesine geçen ikincil bir kimlik doğrulama biçimini etkinleştirme seçeneği sunuyor. İster SMS yoluyla gönderilen bir dizi numara ister gelen kutunuza düşen dört harfli bir kod olsun, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), oturum açanın parolanızı çalan biri değil, siz olduğunuzu gösterir. Bunu sunan sosyal medya ve bankacılık hizmetleri başta olmak üzere her hizmet için mutlaka özelliği etkinleştirin.

5. Cihazlardan her zaman çıkış yapın. Özellikle ortak bir ağ veya paylaşılan bir cihaz kullanıyorsanız cihazlarda açtığınız hesaplardan çıkış yapmayı unutmayın.

6. Şifreleriniz asla bir yere yazmayın. Şifrenizi yazdığınız çevrimiçi platforma veya excel sayfasına başka bir kişinin erişme olasılığı her zaman vardır. Şifrelerinizi güvenle saklamak için parola yöneticilerini kullanın. Şifrelerinizi asla bir kağıda yazmayın.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Deprem bölgesinde yardım çalışmalarını ilk günden bu yana kesintisiz sürdüren Coşkunöz Eğitim Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve meslek lisesinden oluşan bir eğitim kompleksi açacak.

Deprem felaketinin ardından afet bölgesine destek için ilk andan itibaren seferber olan Coşkunöz Eğitim Vakfı, deprem sonrası bölgedeki yardım faaliyetlerini sürdürüyor. Kurulduğu günden bu yana 35.000 bireyin hayatına dokunan Coşkunöz Eğitim Vakfı, Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde öğrencilerin eğitimlerine devam edebilmeleri için bir eğitim kompleksi hayata geçiriyor. Vakıf Millî Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında farklı yaş gruplarından anaokulu, ilkokul, ortaokul ve gıda teknolojileri meslek lisesi olmak üzere 4 adet okul inşa ediyor. Eğitim kompleksi, 2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte hizmete açılacak. Çelik konstrüksiyon olarak inşa edilecek okulların mimari tasarımları, Hatay’ın geleneksel mimarisinden izler taşıyacak. 4 yeni okul binasında yaklaşık 1000 öğrencinin eğitim alması planlanıyor.

Burs fonları, meslek edindirme eğitimleri, istihdam programları ve hibe destekleri ile faaliyetlerini her geçen gün artırdıklarını belirten Coşkunöz Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Oya Coşkunöz Aktaş, “Ülke kalkınmasının ve insanlarımızın refahının artırılmasında eğitimin kilit yapıtaşı olduğuna inanıyor ve bu inançla tam 35 yıldır eğitim ve gelişime yönelik sayısız projeyi hayata geçiriyoruz. Deprem felaketini yaşadığımız andan itibaren afet bölgesine ve depremzede vatandaşlarımıza yardımlarımızı sürdürürken, ana odağımız olan eğitimin bölgede devamı için de elimizi taşın altına koymak istedik. Çünkü biliyoruz ki bu felaketin yaralarının sarılmasında eğitim faaliyetlerinin devamı bölgedeki çocuk ve gençlerin hayatlarında önemli farklar yaratacak” diye konuştu. 

Hem eğitim hem öğrencilerin normal hayat rutinine dönmelerini sağlayacak uygulamalarla örnek bir okul projesi olacak

Okula dönmenin eğitime devam etmenin de ötesinde, çocukların ve gençlerin normal hayata dönmelerine ve depremin kötü izlerini geride bırakmalarına yardımcı olacağına dikkat çeken Oya Coşkunöz Aktaş, “Depremden en çok etkilenen bölgelerden biri olan Hatay Kırıkhan’da çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimlerini sürdürmelerine yardımcı olmak için açacağımız 4 okul ile yaklaşık 1000 çocuğumuzu yeniden okulla buluşturacağız. 2023-2024 eğitim yılının ilk gününde ders zilinin çalacağı okullarımızda öğrencilerimiz modern ve güvenli binalarda eğitimlerine devam edecek, öğretmenlerine ve arkadaşlarına kavuşacaklar. Eğitim kompleksi ile sadece eğitim ve öğretim değil, değerli öğretmenlerimizin ve eğitimcilerimizin desteğiyle çocuklarımızın sosyalleşebileceği, yeniden normal hayat rutinlerine dönebileceği, yaralarını sarıp hayata tutunmalarına yardımcı olabilecek uygulamaların yer alacağı örnek bir okul projesini hayata geçirecek olmanın heyecan ve gururunu yaşıyoruz. İnşaat modeli ve mimari tasarımları ile bölge dokusuna uyumlu şekilde projelendirilen 4 okulumuzun hayata geçirilmesi sürecinde Millî Eğitim Bakanlığı ve Hatay Valiliği ile merkez ve ilçe Millî Eğitim teşkilatlarımıza destekleri için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Somut Olmayan Kültürel Miras Unsuru Olarak Hıdırellez Yansımalarının İncelenmesi ve Türk Dünyası İçin Sürdürülebilir Bir Model Önerisi”

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Selin Bitirim Okmeydan’ın yürütücülüğünü yaptığı; “Somut Olmayan Kültürel Miras Unsuru Olarak Hıdırellez Yansımalarının İncelenmesi ve Türk Dünyası İçin Sürdürülebilir Bir Model Önerisi” başlıklı proje, UNESCO logosu kullanım izni almaya hak kazandı. Alınan karar doğrultusunda proje kapsamında Mayıs ayında gerçekleştirilecek olan “SOKÜM ve Türk Dünyasında Hıdırellez Uluslararası Sempozyumu” etkinliğinin tüm resmi belgelerinde UNESCO’nun logosu kullanılabilecek.

Ege Üniversitesi olarak Türk Dünyasının değerlerine sahip çıkmayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedeflediklerini belirten Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Doç. Dr. Selin Bitirim Okmeydan hocamızın yürütücülüğünde ve Prof. Dr. Metin Ekici hocamızın danışmanlığında yürütülen proje ile Türk Dünyası’nın Bahar Bayramı olan Hıdırellez’in dünyadaki yansımaları araştırılacak. Proje ayrıca, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından uygun bulunarak logo kullanım izni aldı. Kültürümüze ve geleneklerimize sahip çıkan proje ekibini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

“Türkiye ile Türk Dünyası ülkeleri arasında iş birliği fırsatları”

Proje ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Selin Bitirim Okmeydan, “Türk Dünyasına ait somut olmayan kültürel miras unsurlarından biri olan Hıdırellez (Bahar Bayramı) gelenekleri, UNESCO tarafından 2017 yılında Türkiye ve Kuzey Makedonya ortak unsuru olarak ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne kaydedildi. Hıdırellez’in listeye kazandırılmasında önemli rol oynayan ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Üyesi olarak görev yapan EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Halk Bilimi Anabilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. Metin Ekici hocamız, projemizin bilimsel danışmanlığını yapıyor. Söz konusu projede, Türkiye Cumhuriyeti ile Hıdırellez kutlamalarının yapıldığı 11 Balkan ülkesi (Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan) olmak üzere Türk Dünyası içerisinde yer alan toplam 12 ülkenin öne çıkan dijital gazeteleri araştırmaya dahil edilecek. Türkiye’de olduğu gibi Balkan ülkelerinde de her yıl kutlanmaya devam eden Hıdırellez, Türkiye Cumhuriyeti ile Türk Dünyası ülkeleri arasında büyük bir iş birliğine dayalı yeni fırsatlar geliştirme potansiyeline sahip. Bu yönüyle projenin, Ege Üniversitesinin öncelikli bilimsel alanlarına ilişkin yenilikçi vizyonu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Dünyası 2040 Stratejisini güçlendirmede somut ve önemli bir katkı sağlayacağını öngörüyoruz” dedi.

UNESCO logo kullanım izni verdi

UNESCO’nun projeye destek verdiğini belirten Doç. Dr. Bitirim Okmeydan, “Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) konulu bilimsel çalışmaları desteklemek adına her yıl bu konuda üretilen ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu tarafından uygun bulunan ulusal ve uluslararası etkinliklerde UNESCO Türkiye Millî Komisyonu (UTMK) logosunun kullanılmasına izin veriliyor. Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü ile İletişim Fakültesi iş birliğinde Mayıs ayında düzenlenecek olan “SOKÜM ve Türk Dünyasında Hıdırellez Uluslararası Sempozyumu” etkinliği için bu logonun kullanılmasına yönelik gerekli izin, ilgili komisyon tarafından projemize de verildi. Bu destek sonucunda ‘Bahar Bayramı: Hıdırellez’ başta olmak üzere, somut olmayan kültürel miras unsurlarının geniş hedef kitlelere tanıtılıp duyurulması ve bu bağlamda proje konusunu oluşturan Türk Dünyası’nda Hıdırellez geleneğine ilişkin bilimsel bilginin yayılması ile hem ulusal hem de uluslararası boyutta projenin etkilerinin kalıcılık kazanacağını düşünüyoruz”  diye konuştu.

“Türk Dünyası 2040’ vizyonunu destekler nitelikte”

Projenin “Türk Dünyası 2040” vizyonunu da destekler nitelikte olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bitirim Okmeydan, “Türk Dünyası 2040 Vizyonu kültürlerarası iş birliği kararları çerçevesinde, Türk toplumları arasındaki benzer noktaları daha fazla keşfetmek, beraberlik duygusunu zenginleştirmek, kültürel diyalog ve etkileşimi güçlendirmek adına kararlar alınmıştır. Bu bağlamda üye devletlerin ilgili kurumları tarafından ortak sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetler geliştirmek ve Türk Dünyası’nın ortak kültürel mirasını korumak amacıyla UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi doğrultusunda iş birliği yapılmasına yönelik ortak eylemlerin desteklenmesine karar verilmiştir. Bizim projemiz de bu vizyonu destekler niteliktedir. Bununla birlikte projemiz, YÖK’ün ‘Araştırma ve Aday Araştırma Üniversitelerinin Öncelikli Sektörler ve Alt Alanlarla Eşleştirilmesi’ ekseninde, Ege Üniversitesi özelindeki öncelikli alanlardan olan “Dil, Kültür ve Sanat” başlığı ile uyum sağlayarak hem Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk toplulukları ile ilişki stratejisine hem de üniversitemizin vizyonu doğrultusunda bilimsel üretim politikasına katkıda bulunmaktadır. Projemiz, Hıdırellez’in dijital gazetelerdeki yansımalarına ve Türkiye Cumhuriyeti ile Türk Dünyası ülkeleri arasında yeni ortaklıkların geliştirilmesine odaklandığından yine Ege Üniversitesinin hedeflerinden olan dijitalleşme ve uluslararasılaşma vizyonuna da katkı sağlama potansiyeli taşımaktadır” dedi.

Doç. Dr. Selin Bitirim Okmeydan’ın yürütücülüğünü yaptığı proje ekibinde; EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Halk Bilimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Ekici, aynı anabilim dalında görevli Arş. Gör. Gökçe Emeç Yücesoy, EÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. E. Pelin Baytekin, Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi  Dr. Öğr. Üyesi Petek Durgeç ile Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümünden Dr. Öğr. Gör. Cudi Kaan Okmeydan yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sabancı Holding ve Ageas iştiraki olan AgeSA, 2023 yılının ilk çeyreğinde 243 milyon TL kar elde etti. Fon büyüklüğü ve prim üretiminde özel sektör şirketleri arasındaki liderliğini koruyan AgeSA, BES’te ise 78 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşarak, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 65 büyüdü.

Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA, 2023 yılı ilk çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. BES ve Hayat Sigortası pazarında istikrarlı büyümesini sürdüren AgeSA, fon büyüklüğü ve prim üretiminde özel sektör şirketleri arasında liderliğini korudu. BES’te 78 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşan AgeSA, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 65 büyüdü. Hayat ve ferdi kaza üretiminde 1,5 milyar TL prim üretimine ulaşan şirket sektör ortalamasının üzerinde büyüdü. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS) göre, şirketin 2023 ilk çeyrek net dönem kârı ise 243 milyon TL olarak gerçekleşti.

“BES’in 20. yılında sürdürülebilir büyümemize devam edeceğiz”

2023’e başarılı bir giriş yaptıklarını belirten AgeSA Genel Müdürü Fırat Kuruca, “BES’te büyümemizi sürdürdük ve fon büyüklüğünde özel sektörün lider şirketleri arasında yer almayı başardık. Hayat ve ferdi kaza üretiminde ise hem sektör ortalamasının üzerinde büyüdük hem de özel sektör şirketleri arasındaki liderliğimizi koruduk. Bu yıl BES’in 20’nci yılı ve 20 yıl boyunca BES, gösterdiği hızlı büyüme ve fon performansıyla ne kadar güvenilir, verimli bir tasarruf ve yatırım yöntemi olduğunu kanıtladı. Devlet nezdinde gerçekleşen düzenlemelerle birlikte hem sisteme olan güven hem de katılımcı sayısı arttı. Bireysel emeklilik sisteminde birikimlerin oldukça büyük seviyelere ulaşmasına bağlı olarak getiriler de büyük fark yaratmaya başladı. Biz de fon performansında iddiamızı koruyarak, fon çeşitliliğimizi artırarak ve fon danışmanlığı hizmetlerimizi geliştirerek müşterilerimizin yatırım opsiyonlarını genişletmeye, tasarruflarını daha iyi değerlendirmelerine yardımcı olduk. Hedefimiz yıl boyunca bu başarıyı sürdürmek. ” dedi.

Sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini de dile getiren Kuruca, “Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin çevresel, sosyal, kurumsal yönetim, insan ve çalışan hakları ile şeffaflık konularında; uluslararası sürdürülebilirlik performanslarının değerlendirildiği BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olduk. Sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerimize entegre ederek paydaş refahını arttıran etki ve insan odaklı bir organizasyona dönüşmek üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seçim Beyannamelerinde ve Mutabakatlarında Telekomünikasyon Sektörü…

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), 14 Mayıs günü yapılacak seçimler öncesi Cumhur ve Millet ittifaklarının paylaştığı seçim beyannameleri ve ortak mutabakatlar kapsamında değerlendirmelerde bulundu. Seçim sonrası iktidara gelecek karar vericilere yönelik bir süre önce yaptığı açıklamaya ilişkin hatırlatmalarda da bulunan TELKODER, yeni dönemde elektronik haberleşme sektörünü daha fazla rekabete taşıyacak ve büyütecek politikalar izlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), 14 Mayıs günü yapılacak seçimler öncesi Cumhur ve Millet ittifaklarının paylaştığı seçim beyannameleri ve ortak mutabakatlar kapsamında değerlendirmelerde bulundu ve yakın geçmişte yaptığı önerileri yineledi. TELKODER, telekomünikasyon sektörü özelinde Cumhur ve Millet ittifaklarının seçim beyannameleri ve ortak mutabakatlara yansıttığı “seçim sonrası yapılacaklar” başlıklarına yönelik görüşlerini sektör ve kamuoyuyla paylaştı. Telekomünikasyon sektörünün acil çözüm beklediği konulara ilişkin bu çabalarının siyasilere herhangi bir puan kazandırma veya kaybettirme bakışında gerçekleştirmediklerinin altını çizen TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, “Amacımız sektörün çözüm bekleyen sorunlarının tam olarak anlaşılmasıdır” dedi. TELKODER’in açıklaması şöyle:

AKP Liderliğindeki Cumhur İttifakının Telekomünikasyonda Yapılacaklar Listesi

AKP İnternet sitesinde yer alan “Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar – 2023 Seçim Bildirgesi” başlıklı (482 sayfa) belge ve “Yarın Değil Hemen Şimdi – 2023 Seçim Bildirgesi” başlıklı (127 sayfa, ana metnin özeti) Seçim bildirgeleri 11 Nisan 2023 tarihinde CUMHUR İTTİFAKI seçim bildirgesi olarak ilan edildi. Seçim bildirgesinin Elektronik Haberleşme Hizmetleri açısından tatmin edici olmadığı görülüyor. Yapısal sorunların neredeyse çok azına yer verilmiş, sorunların çözümüne yönelik bir eylem planının detaylarını görememekteyiz.

Aynı Seçim bildirgesinde Elektronik Haberleşme alanında şimdiye kadar yapılanlar bölümü diğer alanlarla karşılaştırıldığında çok kısa geçilmiştir ve üzülerek belirtmek isteriz ki Elektronik Haberleşme Bölümünde yapılacaklar listesinde sadece 4 madde bulunuyor ve bunlar da çok detaylı ele alınmamıştır. Ama ilgili liderlerin geçmişte yaptıkları açıklamalar kapsamında sektörün öneminin farkında olduklarını biliyoruz. Bu doğrultuda, Türkiye’nin geleceği için kritik bir role sahip olduğu kabul edilen Elektronik Haberleşme sektörünün daha öncelikli ve sorunlarına yönelik daha net tanımlamaların yapılarak ele alınmasını bekleyeceğiz. Cumhur İttifakı seçim bildirgesinde belirtilen başlıklar şöyle:

“18. Dijitalleşme ve Dijital Dönüşüm”

• Ülkemizi dijital dönüşümü ilgilendiren uluslararası endekslerde ilk 10’a taşıyacağız.
• Dijital Devlet Stratejisini ve Ulusal Veri Stratejisini hayata geçireceğiz.
• 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununu, Avrupa Genel Veri Koruma Tüzüğüyle uyumlu olarak güncelleyerek kişisel verilerimizi korumaya devam edeceğiz.
• Girişimcilerimizin bulut bilişim ve veri merkezlerine erişimlerini kolaylaştıracak tedbirleri alacağız.
• Hazırlayacağımız bulut bilişim stratejisiyle kamu kurumlarının veri saklama ve veriye erişim kapasitelerini iyileştirecek, veriye dayalı karar destek sistemlerini geliştireceğiz.”

“20. Ulaştırma ve Haberleşme”

• İnternet altyapımızı dünya standartlarına uygun şekilde geliştirme çalışmalarımıza hızla devam edecek, 100 Mbit/saniye internet hizmetini her eve ulaştıracak, 5G teknolojisi ile yüzde 100 oranında nüfus kapsaması sağlayacak, 6G teknolojisine yönelik çalışmaları başlatacağız. Fiber geniş bant abone yoğunluğunu uzun vadede tüm Türkiye’yi kapsayacak hale getireceğiz.
• Planladığımız 67 milyar dolarlık haberleşme yatırımlarıyla, kısa vadede mobil geniş bant abone yoğunluğunu yüzde 100’e çıkararak her eve yüksek hızlı internet hizmetini ulaştıracağız.
• Fiber/optik alt yapımızı mümkün olan alanlarda ortak yatırımları ve maliyet etkinliğini teşvik ederek güçlendirmeye devam edeceğiz.
• Genişleyen uydu filosu ve uluslararası iş birlikleri ile Türkiye’yi küresel ölçekte hizmet verebilen dünyanın en büyük 10 uydu operatöründen birine dönüştüreceğiz.”

Millet İttifakının Telekomünikasyonda Yapılacaklar Listesi

30 Ocak tarihinde “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” şeklinde yayımlanmıştır. TELKODER olarak bugüne kadar sektörümüz adına ivedilikle yapılmasını talep ettiğimiz konuların önemli bir kısmının ilgili metinde yer aldığını görmekteyiz. Sektörümüz adına çok önemli olan bu sözlerin ve bakış açılarının hayata geçirip geçirmediklerinin de takipçisi olacağız. Millet İttifakınca sektörümüzle ilgili öne çıkan maddeler şöyle:

“II- KAMU YÖNETİMİ”

• Bilişim ve Yenilikçilik Bakanlığı kuracağız.

• Düzenleyici ve denetleyici kurumların idari ve mali bağımsızlıklarını sağlayacak ve yürütmenin müdahalelerine karşı koruyacağız.

• Düzenleyici ve denetleyici kurumlarda liyakat, şeffaflık, tarafsızlık, çoğulculuk, hesap verebilirlik ve ulaşılabilirlik ilkelerini esas alacağız.

“• Düzenleyici ve denetleyici kurumlarda çalışanların düzenledikleri sektörlerdeki kuruluşların yönetim kurullarında görev almalarını önleyeceğiz.

• Rekabet Kurumu’nun işleyişine etkinlik kazandıracak, piyasalarda hâkim durumun kötüye kullanılmasını engelleyeceğiz.

Liyakate Dayalı Kamu Personel Yönetimi ve Kamuda Bürokrasinin Azaltılması

• Merkez Bankası, TÜİK ve Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlara atanacak Başkanların atanmadan önce Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kamuoyuna açık bir oturumda dinlenilmesini sağlayacağız.

• Düzenleyici ve denetleyici kurumların ve kamu bankalarının üst yönetimine yapılacak atamalarda eğitim, sektör tecrübesi gibi kriterleri sıkılaştıracak ve titizlikle uygulanmasını sağlayacağız.

• Kamuda izin, lisans ve benzeri başvuruların durumunun ve tahmini tamamlanma süresinin dijital platformlar üzerinden takip edilmesini sağlayacağız.

“V-BİLİM, AR-GE, YENİLİKÇİLİK, GİRİŞİMCİLİK ve DİJİTAL DÖNÜŞÜM”

Dijital Dönüşüm

• Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) bağımsızlığını sağlayacağız.

• Telekomünikasyon işletmecileri üzerindeki denetim, dinleme baskısı ve ceza risklerini uluslararası düzeyde kabul görmüş ilkelerle uyumlu standartları esas alarak adil rekabet, teknoloji ve hizmette farklılaşma, özgürlük ve demokrasi temelinde çözeceğiz.

• Telekomünikasyon sektöründe halen devam eden tüm imtiyaz sözleşmelerini, geçmiş süreçleri ve devir mevzuatlarını inceleyecek, gelişmiş ülke standartlarına uygun yeni bir yetkilendirme rejimi uygulamaya koyacağız.

• Rekabet koşulları çerçevesinde telekomünikasyon sektörünün gelecek stratejisini uygulamaya koyacağız.

• Varlık Fonuna aktarılan Türk Telekom ve Turkcell hisselerini Hazineye devredecek ve çağdaş yönetişim ilkelerine göre bağımsız bir şekilde yönetilmelerini sağlayacağız.

• Yeni teknolojilerin en hızlı şekilde yayılmasını sağlamak için operatörlere 5G lisanslarını en kısa sürede vereceğiz.

• Kaynakların etkin kullanımı ve altyapı kurulumunun hızlandırılması için ortak altyapıların kurulması yönünde düzenlemeler yapacağız.

• Ortak ve Yaygın Fiber/Optik Altyapısı oluşturulması için ilgili kurumların koordinasyonuyla Fiber Strateji Belgesi ve Eylem Planını oluşturacağız.

• Fiber/Optik uzunluğunu en kısa sürede 2 milyon kilometreye ulaştıracağız.

• Fiber altyapının geliştirilmesi amacıyla geçiş hakkı mevzuatını ve ücretlerini yeniden düzenleyeceğiz.

• Fiber altyapının hane ve işyerlerine kadar kesintisiz erişimini sağlayacağız.

• Ulusal fiber altyapı yatırımlarını hayata geçirilmesiyle beraber kullanımı yaygınlaşacak olan 5G teknolojilerini geliştirme konusunda yerli girişimcilerimize destek sağlayacağız.

• 6G gibi temel fikri hakları içeren konularda kolektif çalışmayı üniversite sanayii iş birliği çerçevesinde destekleyeceğiz.

• Nüfusa göre sabit geniş bant yaygınlık oranında OECD seviyesini yakalayacağız.

• Her internet servis sağlayıcının erişebileceği geniş bant Türkiye Çevrimiçi İnternet Altyapı Haritası yayınlayacağız.

• Türkiye’yi yakın coğrafyanın internet trafik değişim merkezi haline getirmek için gerekli çalışmaları yapacağız.

• İnternete erişimi temel bir insan hakkı olarak tanımlayacak, vatandaşlarımızın her yerde, güvenli, hızlı, ucuz ve sansürsüz internete erişimini sağlayacağız

• İnternet erişiminin üzerindeki vergileri indireceğiz.

• Dijital Hizmet Vergisi’ni indireceğiz.

• BTK kesintilerini indireceğiz.

• Fırsat eşitliğini sağlamak ve uzaktan eğitim süreçlerinde yaşanan adaletsizlikleri bertaraf etmek amacıyla özel sektörle birlikte 6-25 yaş arasındaki tüm öğrencilere ve gençlere aylık 5 GB internete bedava erişim hizmeti sağlayacağız.

• Ortak kullanım alanlarında (meydanlar, kütüphaneler vs.) kesintisiz ve ücretsiz internet hizmeti vereceğiz.

• Evrensel Hizmet Fonu’nun şeffaf bir yönetim anlayışıyla amacına uygun olarak kullanacak, başta kır-kent ayrımında ve eğitimde dijital eşitsizlikleri ortadan kaldıracağız.

• Veri merkezlerine yönelik uluslararası düzeyde kabul görmüş ilkelerle uyumlu bir mevzuat altyapısı oluşturacağız.

• Ulusal ölçekte hizmet sunacak Türkiye bulut bilişimini hayata geçirecek, veri toplama merkezleri üzerinde en ileri yapısal teknolojik donanım ve güvenlik içeriğini kuracağız.

• Veri Merkezi İşletmecilerinin internet erişim maliyetlerini düşürecek, veri merkezlerine özel finans modelleri ve teşvikler oluşturacağız.

• Bulut Bilişim Yasası ile küresel veri merkezi yatırımcılarını Türkiye’ye çekecek teşvikler sağlayacağız.

• Mobil ve geniş bant operatörlerin kapsama alanlarının, hız verilerinin, stres testi sonuçlarının, bağımsız bir konsorsiyum tarafından ölçümlenmesini ve topluma açık platformlarda yayınlanmasını sağlayacağız.

• Uydu teknolojileri alanlarında yapılan mevcut projelerin tamamlanmasını ve ülke ihtiyacının gerektirdiği yeni projelerin hayata geçirilmesini sağlayacağız.

• 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’u tüm kullanıcıların sosyal medya mecraları üzerindeki ifade özgürlüğünü ve kişisel mahremiyetini koruyacak şekilde, evrensel, çoğulcu ve demokratik ilkeler çerçevesinde ve geniş bir istişareyle yeniden düzenleyeceğiz.

• Türkiye’nin AB standartlarında güvenli ülke sınıfına girmesini sağlayacak, böylece bulut bilişim, büyük veri ve yapay zekâ kullanımının ve geliştirilmesinin önünü açacağız.

• 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nu, Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliğiyle uyumlu hâle getireceğiz.

• Her okula donanım, yazılım ve fiber internet bağlantıları sağlayacağız.

“VI-SEKTÖREL POLİTİKALAR”

İç Ticaret ve Rekabet Politikası

• Sektörel düzenlemeye tabi piyasalarda baş gösterecek rekabet sorunlarının, Rekabet Kurumu ve ilgili sektörel düzenleyici otoriteler tarafından birlikte çözüme kavuşturulması için gerekli adımları atacak, bu amaçla Rekabet Kurumu ile sektörel düzenleyici otoriteler arasındaki iletişim ve işbirliğini geliştirmeye yönelik bir Koordinasyon Kurulu oluşturacağız.

• Rekabet Kurulu’na atama usullerini gözden geçirecek, atanacak olan kurul üyelerinin rekabet hukuku ve politikası ile ilgili alanlarda en az on yıllık tecrübeye sahip olması koşulunu yürürlüğe koyacak, Kurul üyeliği süresini altı yıla çıkaracak ve Kurul üyelerinin bağımsızlığını garanti altına alacağız.

• Sosyal medya ve diğer internet hizmetleri gibi sektörlerde etkin rekabet ortamının güçlendireceğiz.

TELKODER olarak 21 yıldır siyasetten bağımsız olarak sektörümüzün sorunlarını çözmek üzere herhangi bir siyasi yaklaşıma yakın olmadan hareket etmekteyiz. Sektörümüzün dolayısıyla da ülkemizin aydınlık yarınları için doğruları söylemeyi ve her zaman kamu kurumlarına elimizden gelen katkıyı sunmayı sürdüreceğiz. En büyük temennimiz demokratik ortamda halkımızın oylarıyla iktidara gelecek siyasilerin sektörümüzün çözüm bekleyen sorunlarına samimiyetle çözüm sağlaması olacaktır. Yakın bir zamanda yaptığımız açıklamadaki hususları da bu vesileyle kısaca tekrar etmek isteriz…

Ülkemiz yeni bir seçimle yeni bir döneme giriyor ve bu yeni dönemde elektronik haberleşme sektörünü daha fazla rekabete taşıyarak vatandaşlarımızın bu hizmetlere daha kaliteli ve uygun şartlarda ulaşmalarını sağlayacak daha bilinçli ve uzman politikalar güdülmesi gerekiyor. Daha güçlü bir Türkiye için en kritik alanların başında olan telekomünikasyon sektörünün son yıllarda daha fazla atılım yapması gerekmektedir. Telekomünikasyon sektörünün, rekabeti net biçimde belirleyen bir gelişim stratejisi ve eylem planıyla geleceğe uyum sağlayabileceği ve bunun da güçlü bir fiber altyapısıyla mümkün olacağından hareketle; öncelikle altyapının büyütülmesi için gerekli yatırımların yapılmasının önünün açılmasını, geçmiş yıllarda sektör oyuncularının da mutabık kaldığı ortak altyapının hayata geçirilmesini beklemekteyiz.

Sektörlerin gelişmesi için bağımsız kurumların varlığı ve bu kurumların sektör ile birlikte etkin çalışmalar yapması önemli. Telekomünikasyon sektörü büyük bir potansiyel taşıyor ve dijitalleşen dünyada tüm bireysel yaşamı ve iş dünyasını ve dolayısıyla da ekonomiyi sırtlanıyor. Seçimler sonrası ülkemizi yönetecek politikacıların telekomünikasyon sektörünün gerçek anlamda artık önünü açması gerekiyor.  

Bağımsız kurullarla ilgili yapısal sorunların giderilmesi, fiber altyapının büyütülmesi, rekabetin sağlanması, internet ve haberleşme üzerindeki vergilerin indirilmesi, sabit geniş bant yaygınlığında en az OECD seviyesine ulaşılması, internet değişim merkezi kurulması ve geliştirilmesi adına yürütülecek çalışmaların hızlandırılması, bulut ve veri merkezleri hizmetleri alanında yatırımların önünün açılması ve bu alanlarda teşviklerin artırılması gibi konularda, seçim bildirgelerinde yer alan ve sektörümüz adına çok önemli olan sözlerin hayata geçirip geçirmediklerinin takipçisi olacağız.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzümde 2022/23 sezonunun üçte ikilik dilimi geride kaldı. Türkiye’nin kuru üzüm ihracatı 2021/22 sezonunun aynı dönemine göre yatay bir seyirle 171 bin ton olurken, döviz getirisi yüzde 6’lık kayıpla 290 milyon dolar oldu. 

Manisa-İzmir-Denizli üçgeninde 1 milyon 100 bin dekar alanda Sultani Çekirdeksiz Üzüm yetiştiriciliği yapıldığını dile getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türk üzüm sektörünün hayır demeyi öğrendiği gün kuru üzümün katma değerli ihracatının yolunun açılacağını söyledi. Işık, “Almanlar gibi NEİN (hayır) demeyi öğrendiğimiz gün çekirdeksiz kuru üzümümüz değerine kavuşacak” şeklinde konuştu.

Elbirliğiyle Türk üzümünü değerinde ihraç edebiliriz

Türkiye’nin ürettiği çekirdeksiz kuru üzümün dünyanın en kaliteli üzümü olduğunu savunan Işık, dünyaya Türk üzümünü pazarlarken fiyat indirmek yerine kaliteyi öne çıkaran bir pazarlamanın önemine vurgu yaptı. Fiyat düşürme yoluna gidildiğinde kaliteden ödün verildiğini, bu durumda bir firmanın değil, bir ülkenin imajının olumsuz etkilendiğini dillendiren Işık şöyle devam etti; “Türk üzümümüzü gerçek değerine elbirliğiyle ulaştırmamız gerekiyor. Bu sayede toplam kaliteyi de yukarı taşımış olacağız. Bunun için tüm ihracatçılarımızdan çaba bekliyoruz.”

Türkiye’nin ortalama 450-500 milyon dolar döviz geliri elde ettiği çekirdeksiz kuru üzümün kaderinin tayin edildiği Kuru Üzümü Kurulu Toplantısı, çekirdeksiz kuru üzüm üretimimin başkenti Manisa’da yapıldı. 

Kuru Üzüm Kurulu’nda konuşan EKMİB Başkanı Mehmet Ali Işık, son 1 yıllık dönemde çekirdeksiz kuru üzümde kaliteyi artırmak, ihraç pazarlarındaki en büyük sorun olan bazı üretim bölgelerindeki çoklu pestisit tespit edilmesi sorunlarının çözümü için yoğun bir mesai harcadıklarını, sezona 280 bin ton ihracat hedefiyle girdikleri ancak bazı bölgelerde üretim döneminde, bazı bölgelerde ise hasat döneminde gerçekleşen yağışlar ve dünya ekonomisindeki resesyon nedeniyle hedeflerin gerisinde kaldıklarını vurguladı. 

Fiyat rekabeti yerine ürün kalitesini artıracak adımların atılması gereğinin altını çizen Başkan Işık, “Kurutma alanlarını iyileştirebilirsek kalite daha da artacak ve yabancı madde bulaşıklığının önüne geçebiliriz. Sofralıkla kurutmalığı ayıramazsak gıda güvenliği sorunundan kurtulamayacağız. Yaş üzüm diye yola çıkıp kurutmalığa geçen ürünlerde sorunlar çok daha fazla oluyor. Üzümde de kayısıdaki gibi pilot bölgeler oluşturabiliriz. Kaliteli ürün üretmenin yanında pazarlamamızı da doğru yapmamız gerekiyor. Almanlar nein (hayır) diyebildikleri için ürünlerini daha katma değerli ihraç ediyorlar. Biz de hayır diyebildiğimiz gün kazanacağız” tespitinde bulundu. 

Yeni URGE Projesi başlatacağız

Kuru meyve ihracatçılarının kümelenerek rekabetçiliklerini artırdıkları URGE Projesini geçtiğimiz dönemde hayata geçirdiklerini hatırlatan Başkan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü; “URGE Projemizde yalın üretim teknikleriyle ilgili eğitim aldık. Firmada yalın üretim teknikleriyle kalitede artış gözlemledik, firma kültürü oluştu. Bu yıl tekrar URGE ilanına çıktık. Kümelenme önemli. İşletmelerimizin aynı dili konuşabilmesi için düşünce olarak da değişmemiz gerek. Pazar çalışmaları için devlet destek veriyor. Bu devlet desteklerinden faydalanmamız gerekiyor. TURQUALİTY ve URGE Projeleriyle daha başarılı pazarlama yapacağız.

“Bağcılık Araştırma Enstitüsüyle daha yoğun işbirliği yapacağız”

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ve Başkan Yardımcısı Şemsettin Özgür, Manisa’da Kuru Üzüm Kurulu Toplantısı öncesinde Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk ve Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal’ı ziyaret ettiler.

Bağcılık Araştırma Enstitüsü’nü sektöre yön veren bir kurum olarak tanımlayan Işık, “Bağcılık Araştırma Enstitüsü 800 dönüm arazide AR-GE, Laboratuvar, üretim alanı ve eğitim çalışmalarıyla bağcılık sektörüne faydalı olmaya çalıştıklarını, ayrıca 1436 adet farklı üzüm çeşidi genetik kaynağıyla Türkiye’de örnek bir kurum olarak çalışmalarını sürdürüyor. Tarihi 1930 yılına dayanan Bağcılık Araştırma Enstitüsüyle ortak projeler yapmak istiyoruz. Bandırmasız (Thomson) ve Golden tipi ürünlerde yapacağımız çalışmalarla başarılı olabiliriz. İki taraf olarak birbirimize ihtiyacımız var. TÜBİTAK, URGE, TAGEM ve  Avrupa Birliği projeleri olabilir. Ülkemize vizyon koyacak bir proje olabilir” dedi. 

Celep; “Şarap üretimini artırabiliriz”

Sultani çekirdeksiz üzümde Türkiye coğrafyasının sahip olduğu avantajın dünyada hiçbir yerde olmadığına işaret eden Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, Türkiye’de üzüm sektörünün çok yıllar devam edeceğinin altını çizdi. 

Üzüm sektöründe ürün çeşitliliğine gitmenin gereğine değinen Celep, “Şarap endüstrisi büyüyen ve kilit bir sektör. Bu coğrafyanın vermiş olduğu zenginliği şarap endüstrisine nasıl çevrilir onu düşünmeliyiz. Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığını da dahil ederek sektörü şekillendirmeliyiz. Sözleşmeli tarım, havza bazlı üretim yapılabilmesi için bakanlıklar ve diğer paydaşlar olmalı. Doğru planlama yapılmalı. İklimlerin değişmesiyle üretim planlaması şekillendirilmeli. Manisa bölgesi için herkes elini taşın altına koymalı. Şarapçılıkta az su ile üretim yapılabilen birçok varyete var” şeklinde konuştu. 

2022 yılında Kuru Üzüm Kurulu’nun üreticilerle üretim bölgelerinde yoğun toplantılar yaptığını, kuru üzüm kalitesinin artması için yoğun mesai harcadıklarını aktaran Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Şemsettin Özgür, sezon sonunda yağan yağışların kaliteyi olumsuz etkilediğini, 2023/24 sezonunda kaliteyi artırmak için zirai ilaç bayileri, ilaç firmaları, üreticiler ve ihracatçılarla toplantılara devam edeceklerini dile getirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

 Eker I Run, 10. yılın heyecanı ve Cumhuriyetin 100. yılının coşkusuyla yola çıktı

Eker Süt Ürünleri tarafından, spor sevgisini ve iyilikleri çoğaltmak amacıyla düzenlenen Eker I Run Koşusu’nda 10. yıl heyecanı yaşanıyor. 10 yıl önce 750 kişiyle başlayan ve gelinen aşamada 3 bin 500 kişinin katıldığı dev bir koşu festivaline dönüşen Eker I Run, 1 Ekim Pazar günü Bursa’da yapılacak. “Koşuyoruz” mottosuyla düzenlenecek 10. Eker I Run’ın konsepti bir manifesto videosuyla paylaşıldı. Videoda, 10. yılın heyecanı ve Cumhuriyetin 100. yılının coşkusuyla yapılan Eker I Run’ın hayatın tüm renklerini kucakladığı; yeni başlangıçlara, iyiliğe ve eğlenceye doğru koştuğu vurgulandı.

Sağlıklı yaşam, spor, eğlence ve iyiliği bir araya getiren Eker I Run, 10. yılına ulaşarak koşu ekosisteminin köklü organizasyonlarından biri haline geldi. 10. yılında daha büyük bir heyecanın yaşandığı Eker I Run, 1 Ekim 2023 Pazar günü Bursa’da düzenlenecek.

Profesyonel koşuculardan kurumsal takımlara, koşuya yeni başlayan katılımcılardan çocuklara kadar farklı profillerden katılımcılara açık olarak yapılan Eker I Run’ın “Koşuyoruz” başlığını taşıyan yeni mottosu bir manifesto videosuyla paylaşıldı. 2014 yılından bu yana durmadan koşan Eker I Run’ın; 10. yılın heyecanı ve Cumhuriyetin 100. yılının coşkusuyla bir kez daha yola çıktığı ifade edildi. Sadece bir koşu olmaktan öte büyük bir festivale dönüşen etkinliğin, Cumhuriyetin değerleriyle birlikte hayatın tüm renklerini kapsayarak; umuda, iyiliğe, hayallere, eğlenceye koştuğu anlatıldı.

Kayıtlar başladı

Kayıt süreci başlayan 10. Eker I Run kapsamında; 42K Maratonu, 15K ve 5K yarışlarının yanı sıra Minik Adımlar Koşusu ve Paten Yarışı yapılacak. Eker I Run organizasyonunun en anlamlı etkinliklerinden olan Yardımseverlik Koşusu’nda ise Adım Adım ile birlikte sivil toplum kuruluşlarının sosyal değer yaratan projeleri için bağış toplanarak bu projeler için kaynak yaratılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TÜİK, Gelir Dağılımı İstatistikleri, 2022 bilgilerini yayımladı.

Gelir dağılımı bilgileri, ülkedeki toplam gelirden en yüksek hissesi alan yüzde 20’lik kesinin hissesinin arttığını, en düşük geliri alan yüzde 20’lik bölümün hissesinin da azaldığını ortaya koydu.

TÜİK’in son yaptığı araştırmaya nazaran, en yüksek muadil hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik kümenin toplam gelirden aldığı hisse bir evvelki yıla nazaran 1,3 puan artarak yüzde 48,0’a çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik kümenin aldığı hisse 0,1 puan azalarak yüzde 6,0 oldu.

En yüksek gelire sahip olan yüzde 20’lik kesim TÜİK bilgi seti için 2006 yılında yüzde 48,4’lük hisse almıştı. Onu takip yıllar içinde aldığı hissede düşüş eğilimi görülen yüzde 20’lik kesim, 2022 yılında toplam gelirden aldığı yüzde 48’lik hisseyle 16 yılın akabinde en yüksek hissesi almış oldu.

TÜİK, Gelir Dağılımı İstatistikleri’nin hesaplandığı Gelir ve Ömür Şartları Araştırması 2022 yılı sonuçlarına ait gelir bilgilerinin, bir evvelki takvim yılı olan 2021 yılını referans aldığını belirtti. Gelir hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak muadil hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülüyor.

Gini katsayısı iddiası 0, 415

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, teğe yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı tabir ediyor. Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans devrinde ödenen vergiler ve başka hane yahut şahıslara yapılan nizamlı transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılıyor.

Daha evvelki yıllarda muadil hanehalkı kullanılabilir fert geliri üzerinden hesaplanan Gini katsayısı; yapılan toplumsal transferlerin gelir dağılımı üzerindeki tesirini görmek gayesiyle tüm toplumsal yardımlar hariç ve emekli ve dul-yetim maaşı dahil öbür tüm toplumsal transferler hariç tutularak iki farklı formülle de ayrıyeten hesaplandı.

En son yapılan araştırma sonuçlarına nazaran Gini katsayısı bir evvelki yıla nazaran 0,014 puan artış ile 0,415 olarak kestirim edildi. Tüm toplumsal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,487, emekli ve dul yetim maaşı dahil başka tüm toplumsal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,423 olarak kestirim edildi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği hissenin en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği hisseye oranı halinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,6’dan 7,9’a, gelirden en fazla hisse alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az hisse alan yüzde 10’unun elde ettiği gelire oranı biçiminde hesaplanan P90/P10 oranı ise 13,7’den 14,2’ye yükseldi.

Ortalama hane halkı yıllık gelir 98 bin 416 lira

Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri yüzde 28,3 artarak 2022 yılı anket sonuçlarına nazaran 98 bin 416 TL oldu.

Yıllık ortalama muadil hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla nazaran 13 bin 257 TL artarak 62 bin 554 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu.

Çekirdek aile bulunmayan birden fazla bireyden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama muadil hanehalkı kullanılabilir fert geliri 60 bin 696 lirayken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu kıymet 49 bin 902 oldu.

En düşük yıllık ortalama muadil kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 36 bin 210 TL ile en az bir çekirdek aile ve öteki şahıslardan oluşan hanehalkları oldu.

En yüksek hissesi maaş ve fiyat geliri aldı

Toplam gelir içerisinde en yüksek hissesi, yüzde 46,2 ile bir evvelki yıla nazaran 0,9 puan azalan maaş ve fiyat geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 21,0 ile evvelki yıla nazaran 3,5 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 20,2 ile evvelki yıla nazaran 3,7 puanlık azalış gösteren toplumsal transfer geliri oluşturdu.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki hissesi yüzde 19,8 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının toplumsal transferler içindeki hissesi ise yüzde 89,8 olarak gerçekleşti.

En yüksek yıllık ortalama essas iş geliri 220 bin lira patronların oldu

Yıllık ortalama temel iş gelirleri sırasıyla patronlarda 220 bin 482 TL, kendi hesabına çalışanlarda 58 bin 697 TL, fiyatlı maaşlılarda 56 bin 899 TL ve yevmiyelilerde 25 bin 632 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla nazaran en yüksek artış yüzde 61,8 ile patronlarda, en düşük artış ise yüzde 21,5 ile fiyatlı maaşlılarda oldu.

En az gelir elde eden yüzde 10’luk bölümün yüzde 70,5’i birebir kaldı, yüzde 29,4 ise daha da fakirleşti

En varlıklı yüzde 23 daha zenginleşti

En yüksek gelir İstanbul, en düşük gelir Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’de

Son yapılan araştırma sonuçlarına nazaran, Türkiye’de yıllık ortalama muadil hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2022 yılında 48 bin 642 TL iken, İBBS 2. Seviye bölgeleri prestijiyle en yüksek olduğu bölge 69 bin 904 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 59 bin 798 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 59 bin 272 TL ile TR31 (İzmir) bölgesi izledi. En düşük yıllık ortalama muadil hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 23 bin 063 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti.

Survivor’un yıldız isimlerinden İlayda Şeker, 2021 Survivor’ın şampiyon eşi İsmail Balaban’a toplumsal medya hesabı üzerinden takviye paylaşımında bulundu. Pehlivan olan Balaban’dan karşılık ise gecikmedi.

İsmail Balaban ve İlayda Şeker, Survivor programında birlikte yarışan isimler ortasında yerini alıyor. 2021 yılında şampiyon olan pehlivan İsmail Balaban’la yarış sonrası evlilik yolunda ilerleyen İlayda Şeker, geçtiğimiz aylarda evlilik yolunda birinci adımları atmıştı. Düğünleri ile çok konuşulan çift, özel hayatları ile de merak konusu olmaya başladı.

Balaban’a sevgisini  “Elmalı güreşlerinde İsmail’in kaşı patlamıştı, iki kez orada aşık oldum çok etkilenmiştim.” kelamları ile eşine karşı sevgisini bu türlü söz eden İlayda Şeker, Toplumsal medya hesabı üzerinden eşine takviye iletisinde bulundu.

“BAŞARILAR ŞAMPİYONUM”

İlayda Şeker Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi: 

“Her vakit her şartta yanımdasın. Her vakit her şartta yanındayım. Mental ve fizikî gücüne hayranım… Çektiğin zorluklara, yaşadığın sakatlıklara, uykusuz kaldığın gecelerine ben şahidim… Artık sıra bizlere göstereceğin şampiyonluklara geldi sevgilim, sen kendine inan! Sevenlerin sana inanıyor. Allah derman versin yeni dönemde muvaffakiyetler Şampiyonum.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLCEK GÖRÜNTÜ;

Can Yaman hudut tanımıyor! Gördüğü ilgi pes dedirtti

8 yıl evvel Amerika’ya yerleşme kararı alan Yaprak Dökümü oyuncusu Tolga karel toplumsal medya hesabından uzun ve sağlıklı ömrünün formülünü verdi. 45 yaşında giren Karel Instagram hesabından yıllardır uyguladığı listeyi paylaştı. İşte o paylaşım;

ABD’ye yerleşerek tır sürücülüğü yapan ünlü oyuncu Tolga Karel son periyotta yaptığı paylaşımlarla sık sık gündem oluyor. Amerika’da bir hayat kuran Karel, “Genç kalmanın formülünü buldum” diyerek son halini paylaştı.

“GENÇ KALMANIN FORMÜLÜNÜ BULDUM”

45 yaşında giren ünlü oyuncu toplumsal medya hesabından “Genç kalmanın formülünü buldum” diyerek son halini paylaştı. “45. Yıla özel bi fotoğraf çekeyim genç kalmanın formülünü buldum sanırım” diyerek yıllardır uyguladığı listeyi paylaştı. İşte o liste;

“1- Akdeniz yolu beslenmeye çaba edin
2-soğuk sıkım erken hasat zeytinyağını ve çiğ sarmısağı bilhassa gece yatarken yanınızdan asla eksik etmeyin
3-Alkolü 5 yıl evvel bırakmıştım onun yanına 3 ay önce
Sigara ile de vedalaştım, hayatımda verdiğim en yeterli 2 karardan bir tanesi oldu
4-Aralıklı oruç tutun mutlaka
5- Günde biraz tarçın zencefilli yeşil çay için
6- Kesinlikle bi 30 dakika en azından yürüyün (tempolu)
7- Magnezyum B12 D ve E C Çinko istikrarınızı koruyun
8- Stresden uzak durun menfaatsiz çıkarsız dostluklar edinin
9- Aldığınız her nefesin değerini bilin ve bunun için şükredin
10- Kendi hayatınızın başrolü sizsiniz kim ne demiş falan geçin bunları hayatı nasıl istiyorsanız o denli yaşayın.
Sonuç olarak bu dünyanın finalde bir kazananı yok dostlar hepimizin gideceği yer muhakkak…”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Alp Navruz’a ağır ilgi! Ünlü oyuncu Fas’ta büyük ilgiyle karşılandı

Kemer Belediyesi Karaman’da yapılacak olan İller Arası Judo Turnuvası’na gidecek olan Kemerli judoculara ulaşım desteği sağladı.

Kemer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Derya Baytekin, Mustafa Rüştü Tuncer İlkokulu’nun spor salonunda antrenmanlarına aralıksız devam eden genç judocuları ziyaret etti.

Judo Antrenörü Kadir Altınok’tan Kemerli genç judocular hakkında bilgiler alan Kemer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Derya Baytekin, sporculara Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun selamını ileterek başarılar diledi.

Antrenör Kadir Altınok, 17 judo sporcusuyla Karaman’da katılacakları İller Arası Judo Turnuvası’nın gelecek hafta yapılacak olan Türkiye Judo Şampiyonası için ön antrenman niteliğinde olduğunu belirterek, sporculara verdiği desteklerden dolayı Başkan Topaloğlu’na teşekkür ettiğini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerli ve milli üretim olan en büyük savaş gemisi TCG Anadolu, İzmir’e yanaştı. Gemiyi ziyaret eden Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Bugün son derece anlamlı ve farklı bir mutluluk içindeyiz. Bu eser, milletimizin inancının somut bir örneği, yarınlarımızın teminatıdır” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir Alsancak Limanı’na yanaşan dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi TCG Anadolu’yu ziyaret etti. Yapım aşamasından suya indirildiği ana kadar TCG Anadolu gemisini yakından takip ettiğini belirten Rektör Hotar, “Bugün son derece anlamlı ve farklı bir mutluluk içindeyiz. Bu eser, milletimizin inancının somut bir örneği, yarınlarımızın teminatıdır” dedi.

“ÜLKEMİZ HAYALLLERİNE KOŞUYOR”

Deniz kuvvetleri amirlerinden TCG Anadolu ile ilgili bilgiler alan Rektör Hotar, Türkiye’nin küresel ölçekte hedefleri olan, son derece iddialı bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda hayallerine koştuğu bir süreçten geçtiğini belirten Rektör Hotar, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi; havada, denizde, karada, yerin altında, uzayda, nerede olmamız gerekirse oradayız. Milli savaş gemimizi İzmir’imizde ağırlamaktan son derece mutluyuz” diye konuştu.

“GÜVEN VERİCİ”

Açıklamalarını sürdüren Rektör Hotar, şunları kaydetti: “TCG Anadolu önce İstanbul’daydı. Oradan yola çıkıp Çanakkale Şehitliğimizi selamladı ve şimdi güzel İzmir’imizde. Tüm vatandaşlarımız gibi bizler de eserimizle gurur duyduk. Yapım aşamasından suya indirildiği aşamaya kadar bu devasa gemimizi takipteydik. Umarım kullanmak için mecbur kalmayız ancak ihtiyacımız olduğunda ülkemizin böylesi bir askeri üstünlüğünün, savunma kabiliyetinin olduğunu bilmek güven veriyor. Tekrardan başta muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, TCG Anadolu’yu Türk Deniz Kuvvetlerimizin envanterine kazandıranlara ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadesinde bulundu.

İzmir ve çevre illerden birçok vatandaşın TCG Anadolu’yu yakından görebilmek için uzun kuyruklar oluşturduğu günde DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’a ziyaretinde, akademik iş birlikleri için İzmir’de bulunan Azerbaycan Milletvekili ve Azerbaycan Diller Üniversitesi Rektör Yardımcısı Tamam Cafarova, Azerbaycan Diller Üniversitesi’nden Coşgun Dadaşov, DEÜ Genel Sekreteri Engin Basmacı ve DEÜ Dış İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Olgun Çiçek eşlik etti.

TCG ANADOLU HAKKINDA

TCG Anadolu, Türk Deniz Kuvvetleri için bir komuta merkezi ve amiral gemisi görevi görürken; Türk Silahlı Kuvvetlerinin uzun süreli muharebe, uzun mesafeli askerî muharebe veya insani yardım operasyonları gibi çeşitli ihtiyaç ve gereksinimleri karşılayabilmekte.

TCG Anadolu, uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 SİHA, hangarında ise 19 helikopter veya 30 SİHA konuşlandırabilen, araç güvertesinde ise 13 tank, 27 zırhlı amfibi hücum aracı (ZAHA), 6 zırhlı personel taşıyıcı, 33 muhtelif araç, 15 römork olmak üzere toplamda 94 araç taşıyabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

14 Mayıs 2023’te yapılacak olan seçim için geri sayım başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Adayı Adil Karaismailoğlu, 24 TV’ye özel açıklamalarda bulunacak.

24 Seçim Özel’de Murat Çiçek, Fadime Özkan ve Murat Özer soracak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Adayı Adil Karaismailoğlu 24 TV canlı yayınında cevaplayacak. 

Yeni Zigana Tüneli, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hizmete açıldı.

Onlarca esere bir yenisi eklendi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Adayı Adil Karaismailoğlu, tarihi açılışın hemen ardından 24’e konuk oluyor.

Seçime günler kala meydanlar ne söylüyor?

Türkiye Yüzyılı’nın ulaştırma projeleri neler?

Muhalefetin vaatleri ne kadar gerçekçi?

Murat Çiçek, Fadime Özkan ve Murat Özer soracak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Adayı Adil Karaismailoğlu canlı yayında 24 TV’ye anlatacak. 

24 Seçim Özel bu akşam  saat 20.00’de 24 TV’de.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nevşehir’de bir vadide düştüğü kayalıklarda mahsur kalan köpeği, Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri yaklaşık 6 saatlik bir çalışma sonucu kurtardı.

Kapadokya bölgesinde vadi yürüyüşü yapan bir grup yabancı turist, Ortahisar-Göreme arasında bir vadide kayalıklardan düşen bir köpeğin kayalıklarda sıkışarak mahsur kaldığını fark etti. Turistlerin durumu 112 Çağrı Merkezi’ni arayarak bildirmeleri üzerine harekete geçen Nevşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekipleri, köpeği kurtarmak için harekete geçti. İtfaiye ekipleri, yaklaşık 6 saatlik bir çalışma sonucu köpeği sıkıştığı kayalıklardan kurtarmayı başardı.

Sahipsiz olduğu öğrenilen köpek Nevşehir Belediyesi Hayvan Kasabası’na getirilerek tedavi altına alınırken sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi’nin bu yıl 12. kez düzenleyeceği “Yerel Tohum Takas Şenliği “için geri sayım başladı.  Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğa ve toprak sevdalısı ziyaretçilere ev sahipliği yapacak şenlikte binlerce fide dağıtılacak. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Türkiye gibi verimli toprakları olan bir ülkede yerel ürünlerimizi, onların tohumlarını korumamız ve geliştirmemiz, tarıma destek olmamız gerekiyor” diyerek bugüne kadar 12 yılda bölgede 400 ata tohumunu onaylattıklarını ve yılda 100 bin paket ata tohumu dağıttıklarını söyledi.

Seferihisar’da 12 yılda 1,8 milyon sebze fidesi dağıtıldı

Seferihisar’da “Başka bir tarım projesi” ile 2011 yılından bu yana Can Yücel Tohum Merkezi’nde üretilen yerel fideler  Tohum Takas Şenliği ile bu yıl 12.kez Türkiye’nin dört bir yanına bereket dağıtacak.  Bu yıl 12.kez düzenlenen Tohum Takas Şenliği baharın müjdecisi özel bir günde gerçekleştirilecek. Baharın ve doğanın uyanışın kutlandığı 6 Mayıs’ta Ürkmez’de yine binlerce kişi unutamayacakları bir gün yaşayacak.

“TÜM İZMİR’İ 14 MAYIS ÖNCESİ ÖN KUTLAMAYA BEKLİYORUZ”

 “Türkiye halkının aklı yoksullukta, geçim derdinde, evindeki kaynamayan tencerede. Türkiye halkı yoksulluk ile mücadele ediyor” diyen Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin “ Yerel ürünlerimizi, onların tohumlarını korumamız ve geliştirmemiz gerekiyor. Bu yıl 12. kez düzenleyeceğimiz Yerel Tohum Takas Şenliği” önümüzdeki hafta seçim sonunda yaşayacağımız bayramın adeta müjdecisi olacak. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde insanlarımızın kaynaşması çok önemli. Tüm vatandaşlarımızın Hıdrellez bayramını kutluyorum ve kutlama için Seferihisar’a davet ediyorum” şeklinde konuştu. 

MELEK MOSSO BAHAR BAYRAMINDA SAHNEDE ÇİÇEK AÇACAK

 Bu yıl 6 Mayıs bahar bayramında gerçekleşecek 12. Tohum Takas Şenliği’nde gün boyunca yerel tohum takası ve fide dağıtımı yapılacak. Ayrıca vatandaşlar dilek ağaçlarına dileklerini asacak, İlker Özdemir şarkıları, İzmir Flamenko Atölyesi dansçıları  gösterileri ile ziyaretçilerle buluşacak. Yerel Tohum Takas Şenliği ve Bahar Bayramı’nın finalinde ise Melek Mosso muhteşem sahne şovu ve dillerden düşmeyen şarkıları ile katılımcılara unutamayacakları bir akşam yaşatacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İstanbul Okan Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği “Geleceğini Keşfet Konferansı”nda üniversitenin Aday İlişkileri Müdürü, eğitim uzmanı Servet Gülsün Şirin, İstanbul’daki liselerden toplam 1550 öğrenciye sınav ve meslek seçimi konularında yol gösterdi.

İstanbul Okan Üniversitesi’nin Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiği “Geleceğini Keşfet Konferansı”, 3 Mayıs 2023 Çarşamba günü Üniversitenin Tuzla Kampüsü’nde düzenlendi. 

Konferansa İstanbul’daki 23 liseden toplam 1550 öğrenci katıldı.

Açılış konuşmasında İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan iş dünyasına en yakın üniversite vizyonuna sahip olan İstanbul Okan Üniversitesi’nin farklılıklarından ve Girişimcilik Dersi, Happy Life Dersi, Kariyer ve Yaşam Dersi gibi ilklerinden söz etti. 

Konferansta İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü Servet Gülsün Şirin sınav, gelecek, meslek ve yaşam tercihleri konularında gençlere yol gösterecek bir konuşma yaptı. Şirin, “Kendi potansiyelinizi açığa çıkarıp onu hayata geçirmek en büyük başarıdır” ifadesini kullandı. Gençlere ertelemekten vazgeçmeleri tavsiyesinde bulundu.

Etkinlik, öğrencilerin akademisyenlerle sohbet ettiği fakülte-bölüm tanıtımları ve kampüs turu ile sona erdi.

50 bin öğrenci Türkiye Geneli Deneme Sınavı’na katıldı

Üniversite adaylarının geleceklerine yön vermelerine ve kendilerine en uygun kariyer planını yapmalarına yardımcı olan İstanbul Okan Üniversitesi, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdiği Türkiye Geneli Deneme Sınavı ile de, 50 bin öğrenciye destek oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AXA’nın bu yılın başında duyurduğu Groupama’nın Türkiye’deki sigorta operasyonlarının yüzde 100’ünü satın alma sürecinde, yasal onayların alınmasını takiben hisse devri de tamamlandı.

AXA’nın, bu yıl başında açıkladığı Groupama Sigorta A.Ş. ve Groupama Hayat A.Ş.’nin hisselerini elinde bulunduran Groupama Investment Bosphorus Holding A.Ş.’nin hisselerinin yüzde 100’ünü satın alma süreci, dün tamamlandı. Bu satın alma ile Türk sigorta sektörünün lider şirketlerinden biri olan AXA Sigorta, pazardaki varlığını daha da güçlendirecek.

2022 yılı sonu itibarıyla yüzde 124,5 büyüme oranı, 13,3 milyar TL prim üretimi, yüzde 6,5 pazar payı ve 2,4 milyar TL fon büyüklüğü ile sigorta ekosisteminin köklü oyuncularından olan AXA Türkiye, ülke genelinde 2.800’den fazla acentesi ve 800’ün üzerinde çalışanı ile müşterilerine hizmet veriyor. AXA Türkiye, satın alma ile birlikte Groupama Sigorta A.Ş. ve Groupama Hayat A.Ş.’nin çalıştığı 1.700’den fazla acente ile çalışma imkanı bulacak ve 300’ün üzerinde çalışanını yetenek havuzuna katmış olacak.

AXA Türkiye’nin bağlı olduğu AXA Madrid International Hub Genel Müdürü Nuria Fernandez satın almayla ilgili şunları söyledi: “Teknik iş kollarımızda ölçek oluşturmayı amaçlayan stratejimizin güçlü bir yansıması olan Groupama’nın Türkiye’deki sigorta operasyonlarını satın alma sürecinin tamamlanmasından memnuniyet duyuyoruz. Ağımıza dahil olan yeni dağıtım kanallarıyla iş kollarımızda pazar payımızı artıracak ve Türkiye operasyonumuzda çok farklı bir boyuta ulaşacağız. Önümüzdeki dönemde hep birlikte çok başarılı işlere imza atacağımıza inanıyoruz.”

AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken ise konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Güçlü finansal yapımız, yaratıcı çözümlerimiz, müşteri – acente – çalışan denklemine odaklanan veri temelli iş anlayışımızla bugüne kadar Türkiye sigortacılık sektörüne yön veren bir şirket olduk. Bu tutkumuzla da grubumuzdan hep takdir gördük. Bugün ise geldiğimiz noktada Groupama’nın Türkiye’deki operasyonlarını satın alma süreci AXA Grubu’nun Türkiye’ye olan güvenini gösteren bir hamle olmakla birlikte ‘Sürdürülebilir Gelişim ve Büyüme’ olarak adlandırdığımız 2023 yılı stratejimizi de destekleyen bir adım oldu. Bu güzel gelişmeyi 130 yılı aşkın köklü geçmişimizden aldığımız gücün ve ülkemizdeki fırsatları iyi yönetiyor olmamızın bir karşılığı olarak görüyorum. Bu yolda birlikte yürüyeceğimiz yeni iş ortaklarımız ve ekip arkadaşlarımız ile daha da güçlenecek, dünden bir adım daha ileri gideceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü Torbalı Subaşı’nın kanalizasyon problemini çözüme kavuşturuyor. 2 mahalleye hizmet edecek 15 kilometrelik atık su ve 2 kilometrelik yağmursuyu hattı projesi ile bölgenin tüm evsel atık suları Torbalı Atıksu Arıtma Tesisi’ne bağlanacak.

Torbalı’nın altyapısını daha güçlü hale getirmek için önemli yatırımları hayata geçiren İZSU, Subaşı ve 19 Mayıs mahallelerinin kanal sorununu kalıcı olarak ortadan kaldıracak yeni bir projeye daha imza atıyor. Bölge sakinlerinden gelen talepler doğrultusunda daha önceki yıllarda yapımı yarım kalan atık su hatlarının ve yeni yağmursuyu hatlarının projeleri tamamlandı. 24 Nisan’da ihalesi tamamlanan projenin imalatlarına en kısa sürede başlanacak.

Güçlü altyapı, sağlıklı çevre
Toplamda 17 kilometre uzunluğundaki yeni hatlar ile toplanarak Torbalı Atıksu Arıtma Tesisi’ne ulaşacak atık sular, tesiste arıtılarak doğaya zarar vermeden bertaraf edilecek.
Cumhuriyetimizin 100. yılında İzmir’e 100 yatırımla değer katmayı hedefleyen İZSU Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘100 Dev Proje’ listesinde 26. sırada yer alan Torbalı Subaşı Projesi, yoğun yağışlı dönemlerde bölgede yaşanan taşkın sorununu da çözüme kavuşturacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TCMB Lideri Kavcıoğlu tarafından gerçekleştirilen sunumda öne çıkan tabirler şunlar oldu:

Küresel talep güçlü seyrediyor.

Doğalgaz fiyatları tarihi ortalamalara yakınsadı.

Küresel enflasyonda üst istikametli riskler canlı kalmaya devam ediyor.

Küresel çekirdek enflasyondaki düşüş daha yavaş gerçekleşiyor.

Son devirde bankacılık bölümü kaynaklı problemler gelişmiş ülkelerde finansal risklerin artmasına yol açtı.

Gelişmiş ülke merkez bankalarının sağladığı likidite takviyeleri nedeniyle bilanço büyüklüklerindeki düşüş eğilimi sekteye uğradı.

Türk bankacılık dalı inançlı ve sağlam görünümünü sürdürüyor.

GSYH, 2021 yılındaki güçlü performansını 2022 yılında da sürdürerek yüzde 5,6 oranında büyüme kaydetmiştir. Her iki periyotta de Türkiye iktisadı, global ölçekte en yüksek büyüyen ekonomiler ortasında yerini almıştır.

Ülkemiz sanayi üretiminde gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üç katına yakın artış kaydetmiştir.

Satın alma gücü paritesiyle bakıldığında Türkiye iktisadı kişi başına düşen ulusal gelirde gelişmiş ülke düzeylerine güçlü halde yakınsamaktadır.

2022 yılında savaş ve global talepteki azalmaya rağmen gücünü koruyan ihracatımız, 2023 yılında talep şartlarında devam eden zayıflık ve zelzele felaketine karşın, eser ve ülke seviyesindeki çeşitlendirilmiş yapısı ile dayanıklılığını kanıtlamaya devam etmektedir.

2023 yılının geri kalanı cari dengelenmenin güçlendiği bir devir olacaktır.

Yüksek teknoloji, güç, yer altı zenginlikleri ve turizmin kapasitesini artırmaya yönelik yatırımlarımızın geri dönüşüyle birlikte, 2030 yılına kadarki süreçte cari istikrara birikimli olarak yaklaşık 289 milyar dolarlık katkı sağlanacağı varsayım edilmektedir.

Enflasyonun ana eğilimine yönelik göstergelerimiz, fiyat artış oranlarındaki bariz yavaşlamayı teyit etmektedir. Son devirde çekirdek göstergeler Ekim 2021’den bu yana kaydedilen en düşük düzeylere gerilemiştir.

TL ticari kredi faizleri 2022 yılı Temmuz ayından itibaren siyaset faizimizle uyumlu olarak 18 puan civarında azalmıştır. 10 yıl vadeli TL menkul değer faizleri de 2022 yılı Mart ayından bu yana gerileyerek 15 puana yakın düşüş göstermiştir.

Kararlılıkla yürüttüğümüz amaçlı kredi siyasetimizin aktifliği sayesinde 2021 yılının birinci çeyreğinde TL firma kredisi kullandırımlarının yüzde 40’ının altında olan KOBİ hissesi, 2022 yılının birinci çeyreğinde yüzde 43’e, 2023’te ise yüzde 62’ye yükselmiştir.

2023 ortalama ham petrol kestirimi 78,1 dolar, evvelki raporda varsayım 80,8 dolar.

TCMB’nin 2023 yıl sonu besin enflasyonu iddiası yüzde 27,9 oldu. Evvelki varsayım yüzde 22.

TCMB’nin 2023 yıl sonu enflasyon kestirimi yüzde 22,3’de kaldı.

-Konuşma anlık olarak güncellenecektir. Konuşma için Bloomberg HT yayınını Youtube sayfasındaki canlı yayın sekmesinden izleyebilirsiniz.

Kripto para piyasası, kimi altcoin projelerinden başkalarından daha âlâ performans gösterdiği Mayıs ayında dalgalı bir seyir izliyor. İşte analistlere nazaran, yatırımcıların ve traderların Mayıs 2023’te göz önünde bulundurması gereken beş altcoin…

Dikkat edilmesi gereken birinci altcoin: PEPE

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Pepe (PEPE) kripto alanında yeni bir sansasyon. 1 Mayıs’ta yüzde 120’lik bir artışla Floki (FLOKI) ve Baby Doge Coin’i (BABYDOGE) geride bıraktı. Böylelikle, dünyanın en büyük üçüncü göğüs coin’i haline gelerek muazzam bir muvaffakiyet elde etti. PEPE’nin OKX’te yakın vakitte listelenmesi de fiyatları kıymetli ölçüde etkiledi. Listeleme, geçen hafta PEPE’nin yüzde 329,18’lik büyük bir fiyat artışına neden oldu. Ayrıyeten tek bir ayda yüzde 1.503,11’lik etkileyici bir artışa yol açtı. Lakin yüzde 19,97’lik bir kayıp bu karları biraz dengeledi.

Coinbase’te listelenen RNDR için sırada neler var?

Render Token (RNDR), bu yılın başlarında Coinbase’de listelendikten sonra etkileyici bir fiyat artışı yaşadı. Böylelikle, kripto para ünitesi topluluğunun dikkatini çekti. Listeleme, yalnızca birkaç ay içinde yüzde 285’lik bir artışa neden oldu. Şu anda RNDR, gün içinde yüzde 2,76, evvelki yedi günde yüzde 6,33 yükselmiş durumda. Ayrıyeten geçtiğimiz ay içinde yüzde 68,08 artışla RNDR; 2,15 dolardan süreç görüyor.

MultiversX, listedeki üçüncü altcoin oldu

Eskiden Elrond olarak bilinen MultiversX (EGLD), son vakitlerde Binance.US’de listelenmesinin akabinde dikkat çekti. Ayrıyeten EGLD, Floki’ye (FLOKI) misal halde Upbit’te listelendikten sonra kıymetli bir fiyat artışı yaşadı. Bir evvelki güne nazaran yüzde 0,65 ve son bir ayda yüzde 2,14’lük bir düşüş yaşadı. Lakin buna karşın MultiversX son yedi günde yüzde 3,40 paha kazandı.

VeChain, yeni güncellemesiyle gündemde

Son haftalardaki pek de parlak olmayan performansına karşın VeChain’in (VET) fiyatı, dikkat çekiyor. VeChain, ekosistemin duyurduğu üzere, 4 Mayıs’ta bir VechainThor taşınabilir kripto cüzdan yükseltmesi başlatıyor. Analistlere nazaran VET, bundan faydalanarak Mayıs ayında düşüş sürecini sonlandırıp yükselme bahtına sahip. Lakin VeChain şu anda 0,02 dolardan süreç görüyor ve tüm grafiklerinde düşüş kaydediyor. Lakin yıllık bazda yüzde 28 artmış durumda.

Listedeki en son coin: STX

Son olarak Stacks (STX), Binance’in Bitcoin ağı için yaklaşan Layer 2 yükseltmesine takviyesini açıklamasından bu yana yararlar görüyor. Binance’in BTC ağı için destekleyeceği L2 güncellemesinin 787.651. blokta gerçekleşmesi beklenmekte. Şu anda STX, son 24 saatte yüzde 17,27 ve hafta genelinde yüzde 8,75 artışla 0,81 dolardan süreç görüyor. Bir kripto ticaret uzmanı olan Michaël van de Poppe, bilhassa Bitcoin’in 30.000 doların üzerine çıkması ve piyasanın geri kalanının da bunu takip etmesi halinde altcoinlerin yükselmeye devam edeceğini öngörüyor.

TCMB Lideri Kavcıoğlu tarafından gerçekleştirilen sunumda öne çıkan sözler şunlar oldu:

Küresel talep güçlü seyrediyor.

Doğalgaz fiyatları tarihî ortalamalara yakınsadı.

Küresel enflasyonda üst taraflı riskler canlı kalmaya devam ediyor.

Küresel çekirdek enflasyondaki düşüş daha yavaş gerçekleşiyor.

Son periyotta bankacılık bölümü kaynaklı badireler gelişmiş ülkelerde finansal risklerin artmasına yol açtı.

Gelişmiş ülke merkez bankalarının sağladığı likidite dayanakları nedeniyle bilanço büyüklüklerindeki düşüş eğilimi sekteye uğradı.

Türk bankacılık kesimi inançlı ve sağlam görünümünü sürdürüyor.

GSYH, 2021 yılındaki güçlü performansını 2022 yılında da sürdürerek yüzde 5,6 oranında büyüme kaydetmiştir. Her iki devirde de Türkiye iktisadı, global ölçekte en yüksek büyüyen ekonomiler ortasında yerini almıştır.

Ülkemiz sanayi üretiminde gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üç katına yakın artış kaydetmiştir.

Satın alma gücü paritesiyle bakıldığında Türkiye iktisadı kişi başına düşen ulusal gelirde gelişmiş ülke düzeylerine güçlü biçimde yakınsamaktadır.

-Konuşma anlık olarak güncellenecektir. Konuşma için Bloomberg HT yayınını Youtube sayfasındaki canlı yayın sekmesinden izleyebilirsiniz.

Vadeli petrol süreçleri Çinli yatırımcıların geri dönmesiyle dalgalı bir seyir izlerken birinci evvel kaotik bir açılışla 2021 Aralık’tan beri en düşük düzeyini gördü sonrasında ise yükselerek kayıplarını sildi.

ABD ham petrol vadelileri, yaklaşan muhtemel bir ABD resesyonunun talebe ziyan vereceğine dair tasalarla erken saatlerde yüzde 7,2’ye varan düşüş yaşarken sonrasında toparlandı.

Danışmanlık şirketi Vanda Insights Kurucusu Vandana Hari, satışlara atıfta bulunarak, “Yaşanan düşüş kuşku götürmeyecek formda algoritmik süreçlerle desteklenen panik satışıydı” sözlerini kullandı.

Diğer piyasa gözlemcileri, başta yaşanan ani düşüşün yanlış tuşa basmış bir yatırımcı yahut yükselişe yapılan yatırımlarından vazgeçen spekülatörler kaynaklanmış olabileceği ihtimallerine dikkat çekti.

Petrol bu yıl yüzde 14 gerilerken bu OPEC+ ülkelerinin bu ayki üretimi keserek pazarın denetimini tekrar ele geçirme planının şimdi işe yaramadığına işaret ediyor.

Yaşanan düşüşlerin, global büyümenin yavaşladığına ve potansiyel olarak güç talebine ziyan verebileceğine dair kaygılardan kaynaklanıyor olabileceği bedellendiriliyor.

ANZ Group Holdings analistleri Brian Martin ve Daniel Hynes geçtikleri bir notta, “Büyük ekonomilerde ekonomik büyümenin zayıflamasına ait kaygılar emtiaların dahaf azla aşağı taraflı baskı altına girmesine neden oldu. Petrol piyasasında havanın düşüş eğilimini sürdürmesi muhtemel” dedi.

ABD’de Çarşamba günü yayınlanan bir hükümet raporu, akaryakıt talebinin azaldığını ve yakıt arzının arttığını gösterdi. Jet yakıtı talebi de düşerken, bir evvelki yılın biraz üzerinde kaldı.

Rusya’nın arzı azaltma kelamına ve Ukrayna’nın işgalinden sonra uygulanan Batı yaptırımları ağına karşın, Rusya’dan gelen akışların beklenenden daha dirençli olduğu ispatlar da petrolü 2023’te baskı altına aldı.

Haziran vadeli ABD ham petrol yüzde 0,8 artışla 69,17 dolardan süreç görüyor.

Temmuz vadeli Brent petrol yüzde 1,1 artışla 73,12 dolardan süreç görüyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nisan ayında tüketici enflasyonunda yaşanan yavaşlamada güç fiyatlarının tesirine işaret etti.

Nisan Ayı Fiyat Gelişmeleri değerlendirmesini yayımlayan TCMB, “Enerji kümesi fiyatları olumlu seyreden dış fiyat hareketlerinin yansımasıyla kıymetli ölçüde gerilemiştir” dedi.

TCMB, besin fiyatlarının temelde kırmızı ve beyaz et ile işlenmiş et eserlerinin öncülüğünde tarihi nisan ayı eğiliminin üzerinde artış kaydettiğini vurguladı.

Değerlendirmede, “Yeni dönem geçişinin yaşandığı giysi ve ayakkabı kümesinde fiyatların aylık artış oranı usul değişikliğine de bağlı olarak (yazlık eserlerin endekse giriş ayının nisan ayından mayıs ayına kayması) ölçülü seyretmiştir” denildi.

Merkezi olmayan idare projesi ve altcoin ANT’nin ardındaki Aragon, son vakitlerde bir komplo teorisi ile uğraşıyor. Aragon, projenin mali durumuyla ilgili bir tartışmanın komploya dönüşmesi üzerine bu hafta en az yarım düzine topluluk üyesini kovdu. İşte detaylar…

Altcoin projesi kriz yaşıyor: Üyeler kovuldu

Aragon’un irtibat müdürü Jessica Smith, “koordineli” aktörlerin Aragon’un Discord sunucusunu “uygunsuz dil” ile doldurduğunu söyledi. Sohbet ve üye akını, Aragon’un büyük hazinesini topluluk denetimi altına almak için uğraştığı sırada geldi.  Smith, savları detaylandırmadan, “Bu aktörlerin öbür DAO’lardaki geçmiş yönetişim müdahaleleriyle koordineli ve ilişkili olduğuna inanmak için nedenlerimiz var” dedi. “Bu nedenle, topluluğumuzu inançta tutmak için süratlice harekete geçmeye karar verdik,” diye ekledi.

Aragon’un duruma cevabı, yeterli niyetli bir DAO olarak statüsünün sorgulanmasına neden oldu. Çünkü proje, bir dizi topluluk üyesini sürgün etti. Projeden “sürülen” şahıslarla konuşan bir medya kuruluşu, farklı ayrıntıları ortaya çıkardı. DAO’dan kovulan yedi topluluk üyesinin birçoklarının ANT yatırımcısı ve hasebiyle DAO üyesi olduğunu belirtti.  Ayrıca Aragon’un Discord hesabının da aylardır üyesi oldukları belirtilmekte.

Sonuç olarak Aragon, kendi üyeleri üzerinde “ban” düğmesine bastı. Böylelikle, bir DAO’da “halkın gücü” ile birkaç paydaşın çoklukla aşırı büyük tesire sahip olduğu gerçeği ortasındaki tansiyonu vurguladı. Aragon’un Discord moderatörlerinin topluluk üyelerini “yasaklaması” ve “görüşlerini silmesi”; “sansüre dirençli” kripto para fikrine alışılmamış. Bu nedenle proje birtakım şahıslardan reaksiyon çekti.

Aragon’un DAO’sundaki değişim vakit alıyor

Aragon, DAO’ları desteklemek için yazılım geliştiriyor. Aragon’un kendi topluluğu, yaklaşık bir yıl evvel projenin harcamaları üzerine oylama gerçekleştirdi. Aragon’un 70 milyon dolardan fazla kıymete sahip kriptoları tutan hazinesini nasıl harcadığı üzerinde tesire sahip olmak için oy kullandılar. Oylama sonucu ise epey yavaş hareket ettiler. Aylar süren gecikmeleri  akabinde, Aragon nihayet parayı DAO denetimi altındaki yeni bir yapıya taşımaya başladı. Tıpkı vakitte moderatörler projeyi ve liderliğini sorgulayan herkesi yasaklamaya başladı.

Smith bir e-postada, yasaklanan üyelerin öteki DAO’larda “benzer olaylar” yaşandığını argüman etti. Aragon’un neden “koordineli” aktörler komplosuna inandığı konusunda daha fazla bilgi vermeyi reddetti. Lakin bilginin “güvenilir bir kaynaktan” geldiğini söyledi.

ROOK kontağı dikkat çekti

İlginç bir biçimde, topluluktan atılan her yasaklı üye birebir vakitte, aktivist yatırımcıların projenin sermayeyi token sahiplerine iade etmesi davetinde bulunmasının akabinde geçen ay DAO’sunu fesheden ROOK’un da bir üyesi. Bu gelişme, on-chain hazinesine ait bir dizi oylama yoluyla gerçekleşti. Smith, ROOK DAO üyeliğinin “kararın temeli olmadığını” söyledi. CollinM11 isimli bir Rook ve Aragon DAO üyesi, Twitter iletisinde yasağın başlangıcı hakkında yorum yaptı. Rook topluluğunun önde gelen bir üyesinin Aragon’un Discord’un RFV tartışmasına yönlendirmesinin akabinde başladığını söyledi. Rook DAO’nun çöküşünü savunan Wismerhill rumuzlu aktivist yatırımcı, aşağıdakileri söyledi:

Temel olarak, DeFi’da bir token piyasa bedelinden daha büyük bir hazineye sahip olduğunda kullanılır. Yani grubu ya kıymeti yok ediyor ya da DAO denetimindeki kaynakları vaktin sonuna kadar hortumluyor.

Wismerhill, eser geliştirmesi aylardır sakin olan bir proje olan Rook ile faal olarak inşa edilen ve tıpkı vakitte token sahiplerine paha iade edecek düzeneklere sahip olan Aragon ortasında “sıfır benzerlik” olduğunu söyledi. “Aragon’un ilgi alımlı olmasının tek nedeni ANT token’larının geri alımını yapabilmeleri” dedi. Smith, yasakların süreksiz olduğunu söyledi lakin durumu eski haline getirme konusunda bir vakit çizelgesi vermedi. Kriptokoin.com datalarına nazaran yazım sırasında altcoin ANT, yüzde 4’lük bir düşüş ile 2.87 dolardan el değiştiriyor.

Altın, Fed’in faiz artışlarını durdurmasının beklenen görünmesi ve ABD ekonomisindeki artan risklerin talebi artırmasıyla rekor kırdı.

Spot altın erken saatlerde ons başına 2062,99 dolarla tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 2075 dolara yaklaşması görmesi sonrası 2038 dolara geriledi. Gram altın ise 1291 TL ile rekor yenilemesi sonrası 1277 TL düzeylerine çekildi.

Fed Çarşamba günü faizleri 25 baz puan artırırken bunun mevcut sıkılaşma döngüsünde son artış olabileceğinin sinyalini verdi. Fed Lideri Jerome Powell faiz indirimi beklentilerini soğuturken açıklamalarda kullanılan tonun yıl sonunda bir gevşemeye dair fiyatlamalara dayanak sağladığı belirtiliyor.

Bununla birlikte pahalı metalin bir dizi ekonomik ve politik riskle de desteklendiği bedellendiriliyor. ABD’de resesyon ihtimali muhtemel hale gelirken, First Republic Bank’in iflasından sonra ülkenin bankacılık bölümüne ait tasalar ve Çin’in virüs sonrası toparlanmasının hala zayıf görünmesi bu faktörlerin başında geliyor.

ABC Rafinerisi Kurumsal Piyasalar Global Lideri Nicholas Frappelli ana fiyat etkenlerinin ABD bölgesel bankalarında daha fazla mevduat çıkışı ve borç tavanına ait devam eden haber akışının beklenen olduğunu söylerken fiyatların çok kısa vadede konsolide olabileceğini lakin 2075 dolar düzeyine güçlü bir taarruz beklediğini kaydetti.

Almanya’nın ihracatı ve ithalatı beklentilerin üzerinde geriledi.

Almanya İstatistik Ofisi (Destatis) tarafından yapılan açıklamaya nazaran, Mart ayında takvim ve mevsimsellikten arındırılmış ihracat bir evvelki aya nazaran yüzde 5,2 geriledi. Piyasa beklentisi düşüşün yüzde 2,2 olacağı tarafındaydı. İhracat geçen yılın birebir ayına nazaran ise yüzde 5,0 üst geldi ve 129,7 milyar euro oldu.

İthalatta sert gerileme

Aynı ayda ithalat aylık bazda yüzde 6,4 düşüşle 113,0 milyar euro oldu. Piyasa beklentisi düşüşün yüzde 2,1 olacağı tarafındaydı. İthalatta yıllık bazda yüzde 5,5 düşüş yaşandı.

Almanya’dan Avrupa Birliği’ne ihracat 69,3 milyar euro olurken, ithalat 60,0 milyar euro olarak gerçekleşti. AB dışındaki ülkelere ihracat 60,4 milyar euro olurken, bu ülkelerden takvim ve mevsim tesirlerinden arındırılmış ithalat 53,0 milyar euro oldu.

Böylece dış ticaret fazlası piyasa varsayımı olan 19,0 milyar euronun altında, 16,7 milyar euro olarak açıklandı.

Kripto borsası Coinbase, ABD müşterilerinin nakit kredi almak için teminat olarak kripto göndermelerine imkan tanıyan eseri hakkında yeni bir açıklama yaptı. Borsa, bu fonksiyona sahip bir eser olan “Borrow” hizmeti aracılığıyla yeni kredi verilmesini durduruyor. İşte detaylar…

Coinbase, talep eksikliği nedeniyle Borrow programını kapatıyor

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere ABD’nin en büyük kripto borsalarından biri olan Coinbase, Coinbase Borrow programını kapattığını açıkladı. Müşterilerin Bitcoin varlıklarına karşılık fiat kredi almalarına imkan tanıyan program, 10 Mayıs’tan itibaren sonlanıyor. Program, yeni kredi kabul etmeyecek. Coinbase Borrow programı, müşterilerin Bitcoin varlıklarını satmalarına gerek kalmadan süratli bir halde fiat kredisi almalarının bir yolu olarak Kasım 2021’de başlatıldı.

Program, müşterilerin Bitcoin varlıklarının yüzde 40’ına karşılık faiziyle birlikte 1 milyon dolara kadar borç almalarına imkan tanıyordu. Kredi denetimi gerektirmeyen bu hizmet için kullanıcılar yaklaşık %9’luk bir yıllık yüzde oranı ödüyordu. Borsa, programı kullanan borsa müşterilerine gönderdiği bir e-postada Coinbase Borrow’u kapatma kararının azalan talepten kaynaklandığını duyurdu. Borsa sözcüsü, müşterilerin ödenmemiş kredileri üzerinde rastgele bir tesir olmayacağına işaret etti. Ayrıyeten şu anda kendilerinin rastgele bir süreç yapmasına gerek olmadığını doğruladı.

Borsa, son vakitlerde düzenleyicilerin odağında

Coinbase Borrow’un kapatılması, borsanın düzenleyicilerin ekstra incelemesi altında olduğu bir vakitte geldi. Kripto borsası FTX’in çöküşü Coinbase’i mercek altına aldı. Borsa, menkul değer ihlalleri teziyle ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’ndan (SEC) yaptırım bekliyor. Lakin anonim kaynaklara nazaran Coinbase Borrow’un devre dışı kalması rastgele bir yaptırım aksiyonuyla irtibatlı değil. Ayrıyeten kullanıcılara gönderilen e-posta, bugün açıklanması beklenen birinci çeyrek sonuçlarından evvel geliyor.

Citi’den yatırım analistleri, borsanın birinci çeyrek açıklaması öncesinde borsa paylarını “satın al”dan “nötr”e düşürdü.  Mizuho analistleri de Coinbase’e yönelik “düşük performans” notunu korudu. Analistler, borsanın  günlük ortalama süreç hacimlerinin düşük olduğunu münasebet göstererek “temellerinin zayıf kaldığını” söyledi. Coinbase, halka arzında 85 milyar dolarlık değerlemeyle kripto para sanayisindeki en büyük oyunculardan biri oldu.

Ancak Coinbase Borrow’un kapatılması, borsanın eser tekliflerini yine değerlendirdiğine işaret ediyor. Ayrıyeten müşterilerin en çok ehemmiyet verdiği hizmetlere odaklandığını gösteriyor. Bu haftanın başlarında, Coinbase borsasını, global hale getirmeye karar verdi. Böylelikle 2 Mayıs’ta Coinbase International Exchange isimli türev ticaret platformunu başlattı. Kripto para dalı son aylarda dolandırıcılık, kara para aklama ve öteki kabahat faaliyetlerinin potansiyeline ait telaşlarla düzenleyicilerin artan incelemelerine maruz kalıyor.