Gün: 6 Mayıs 2023

Geçtiğimiz aylarda ikinci defa anne olmanın memnunluğunu yaşayan hoş oyuncu Fahriye Evcen’in son hali herkesi şaşırttı. Bir davette görüntülenen Evcen, doğum kilolarında kurtulduğu hali çok beğenildi.

Yaklaşık 6 ay evvel oğlu Krem’i kucağına alan ünlü oyuncu Fahriye Evcen doğum kilolarından kurtuldu. 2017 yılında Burak Özçivit ile dünyaevine giren hoş oyuncu hamilelik sürecinde aldığı kiloları da süratle verdi.

SON HALİ HERKESİ ŞAŞIRTTI!

Hamile bir arkadaşının düzenlediği baby shower partisine katılan Fahriye Evcen, son haliyle dikkat çekti. Renkli bir elbise ve çizme tercih eden oyuncunun bir oldukça zayıfladığı dikkatlerden kaçmadı.

Instagram’da 13,5 milyona yakın takipçisi bulunan Evcen’in o hali birçok kişi tarafından çok beğenildi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Fahriye Evcen’den oğlu Karan ile tenis şov!

Dünyanın en tanınan kripto para ünitesi olan Bitcoin, şu anda gelecekteki performansını etkileyebilecek bir dizi zorlukla karşı karşıya. Birinci olarak, tanınan kripto para analisti Benjamin Cowen, Bitcoin’in önümüzdeki yıl yapılması planlanan bir sonraki halving evvel bir düzeltmeye hazır olduğu konusunda uyarıyor. Cowen’a nazaran Bitcoin, evvelki halving’den evvelki aylarda da misal davranışlar gösterdi. Bu sırada bir öteki analiste nazaran FED Lideri Jerome Powell’ın son konuşması, bir sonraki Bitcoin boğa piyasasını başlatabilecek potansiyel bir bankacılık krizi telaşlarını ateşledi. İşte analistlerin Bitcoin’e yönelik en son açıklamaları…

Benjamin Cowen, Bitcoin yatırımcılarını uyardı

Popüler kripto para analisti Benjamin Cowen, Bitcoin’in (BTC) çoklukla halving’in akabinde gelen yükseliş devrini yaşamadan evvel sıkıntı bir periyottan geçeceği konusunda uyarıyor. Cowen’a nazaran, Bitcoin önümüzdeki aylarda düşüşe geçerek gelecek yıl için planlanan halving’e yol açacak. Cowen, Bitcoin’in evvelki halvinglerden evvelki aylarda da benzeri davranışlar sergilediğini belirtiyor. Bir piyasa düzeltmesi olması halinde altcoinlerin Bitcoin’den daha önemli halde etkileneceğine inanıyor.

Cowen, likiditesi düşük varlıkların bir düzeltme senaryosunda likiditesi yüksek olanlara kıyasla daha fazla etkileneceğini belirtiyor. Ne vakit bir düzeltme yaşansa, altcoin piyasasındaki likidite değerli ölçüde azalıyor. Piyasa şu anda bir Bitcoin döneminde ve Bitcoin son 60 gün içinde piyasa pahasına nazaran birinci 50’deki öteki tüm kripto para ünitelerinden daha güzel performans gösterdi. Cowen, Bitcoin’in yarılanmadan evvel bu yılın sonlarında ya da gelecek yılın başlarında bir kaygı daha yaşayacağını öngörüyor.

Michael van de Poppe: Boğa piyasası başlayabilir

EightGlobal’in kurucusu Michael Van de Poppe, bankacılık krizlerinin bir sonraki Bitcoin boğa piyasasını başlatabileceğine inanıyor. Poppe tahlilinde, FED Lideri Jarome Powell’ın son konuşmasının, Başkan’ın yükseliş yaklaşımına ve piyasalar üzerindeki garantilerine karşın ana akım bankaların pay senetlerinin düşmesine yol açtığını belirtti. Powell bankacılık sisteminin sağlam ve dirençli olduğunu savunsa da konuşmasının akabinde birçok bankanın pay senetleri bedel kaybetti.

Poppe, kimi bölgesel bankaların paylarının Powell’ın konuşmasından saatler sonra çöktüğünü gözlemledi. Bankalar ortasında artan belirsizlik ve düzenleyicinin garantilerine güvenmeme eğiliminin artması, ana akım piyasalar için kıyamet manasına gelebilir. Poppe’nin tahlili banka payları ile Bitcoin piyasalarının tıpkı istikamette hareket etmediğini gösterdi. Ona nazaran, mevcut senaryo ABD bankacılık kesimi için uygun görünmüyor.

BTC’de süreç fiyatları artıyor

Bu sırada, Bitcoin’in Blockchain ağı son günlerde süreç fiyatlarında kıymetli bir artış yaşadı. CryptoFees’e nazaran, BTC ağındaki günlük toplam transfer maliyeti 23 Nisan 2023’te 380.000 dolar idi. Bu metrik, son günlerde 4 milyon doları aşarak fiyatlarda değerli bir artışa işaret etti. BTC ağındaki süreç fiyatlarındaki artış Bitcoin Ordinals’a atfediliyor. Datalar, BTC ağındaki süreç fiyatlarındaki son artışın Ordinals aktivitesindeki artıştan kaynaklandığını gösteriyor.

2023 yılının birinci ay tutulması 5 Mayıs tarihinde gerçekleşti. Türkiye’den de kısmen gözlemlenebilecek olan ay tutulması Akrep burcunda ve kısmi tutulma olarak gerçekleşti ve birçok ülkeden de izlendi. Pekala 5 Mayıs’ta gerçekleşen bu ay tutulmasının burçlar üzerindeki tesirleri neler? Hangi burçları etkiliyor, gelin birlikte inceleyelim.

Ay Tutulmasının Burçlara Tesiri Nedir?

Kasım 2021’den beri Boğa-Akrep çizgisinde olan tutulma serisi nihayet tamamlanıyor. Akrep burcundaki son tutulma 5 Mayıs’ta gerçekleşti. 28 Ekim’de ise 5 derece Boğa burcundaki son tutulmayla bu seriye artık veda ettik, ama yalnızca 2031 yılına kadar.. Bu sebeple kişiselde Akrepler, Boğalar, Aslanlar ve Kovalar hayatlarındaki büyük değişim ve dönüşüm süreçlerini tamamladılar diyebiliriz.

Ay Tutulmaları aslına bakıldığında dolunay enerjileridir. Yani yeni başlangıçlardan fazla bitişi, tamamlanmaları, birtakım kapanışları ve elemeleri tabir etmektedir. Bilhassa Akrep teması krizlerle anılır, değişim süreçlerini kolay yaşayamazlar. Griliğin olmadığı ya siyah ya beyaz bakış açısıyla yaşarlar akrepler.

5 Mayıs’ta gerçekleşen ve bir ay sonrasına kadar da tesirlerini hissettirecek olan bu tutulma bize klasik cümleler ile tabir edersek şayet, değişmemiz ve yenilenmemiz konusunda adımlar atmamızı söylemektedir.

Ay tutulmasından en sert etkiyi alan ve en çok etkilenecek burçlar;
Akrep, boğa, aslan ve kova olacak.

Yumuşak tesir alan burçlar ise;
Yengeçler oğlak ve başaklar olacak.

Hafif tesir alan burçlar ise;
Yaylar ikizler ve teraziler olacak.

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere geçtiğimiz yıl yaşanan büyük Terra fiyaskosunun akabinde kayıplara karışan Terra mucidi Do Kwon, 23 Mart’ta Karadağ’da yakalanıp tutuklanmıştı. Artık ise Güney Kore Başsavcılığı, Do Kwon’un iadesini istiyor! Do Kwon için ortaya atılan mahpus cezası ise büyük şaşkınlık yarattı! İşte detaylar…

Terra mucidi Do Kwon, rekor düzeyde mahpus cezasıyla yargılanabilir!

The Wall Street Journal tarafından aktarılan yakın tarihli bir rapora nazaran, geçtiğimiz yıl meydana gelen Terra (LUNA) faciasının merkezinde yer alan Terra mucidi Do Kwon, potansiyel olarak 40 yıla yakın mahpus cezasıyla karşı karşıya. Bildiğiniz üzere Terraform Labs’ın kurucu ortağı olan Kwon, 40 milyar dolarlık bir çöküş yaşayan TerraUSD ve LUNA üzere altcoin’lerin ardında yer alan beyin olarak karşımıza çıkmıştı.

23 Mart tarihinde Karadağ’da yakalanan Terra kurucusu Kwon için tutuklamanın akabinde Güney Kore Başsavcılığı iadesini istemişti. Ancak Karadağlı savcılar tarafından resmi evrakta sahtecilikle suçlanan Do Kwon’un iade süreci uzattı. Güney Koreli savcı Dan Sung-han, Kwon’un Güney Kore’ye iade edilmesinin TerraUSD kripto para ünitesinin çöküşünden ziyan gören yatırımcılara adaleti sağlamanın en düzgün yolu olacağını öne sürüyor. Bununla birlikte bir yandan ABD’li savcılar Do Kwon’un iadesini isterken, Güney Kore savcıları da iade için uğraşıyor.

Güney Koreli savcılardan Do Kwon için 40 yıllık mahpus istemi!

Güney Koreli savcı Sung-han, Terraform Labs ile kontaklı delillerin birçok ve kıymetli hata ortakları orada bulunduğu için Güney Kore’nin davayı ele alma konusunda daha mantıklı olduğunu belirtti. Kwon’un hatalı bulunması halinde, Güney Kore’de bir mali kabahatten eşsiz bir cezayla karşı karşıya kalabilir. Birçok uzmana nazaran ve savcılar tarafından yapılan açıklamaya nazaran Kwon, potansiyel olarak Seul merkezli hedge fon yöneticisi Kim Jae-hyun’a ülkenin en büyük fon dolandırıcılığı planlarından birinde verilen 40 yıl mahpus cezasını aşabilir.

Bununla bir arada TerraUSD ve Luna dijital para ünitelerinin çöküşü, yatırımcılar üzerinde değerli bir tesir yarattı ve sonrasında hem düzenleyiciler hem de yatırımcılar için bir tasa kaynağı oldu. Öte yandan Terra Mucidi Do Kwon’un mümkün iadesi durumunda uzmanlar, davada verilen cezanın yükünün kripto para topluluğu ve finans dalı tarafından yakından takip edileceğini aktarıyorlar.

ABD’li yetkililerin uzun müddettir kripto para projelerine yönelik baskısının da artmasıyla bir arada bu çöküş olaylarının yaşanması, kripto para piyasasına ziyan verse de, muhtemel bir iade durumunda Do Kwon’un ceza alması, birçok yatırımcının içini ferahlatabilir. Sonuç olarak, Terra (LUNA) fiyaskosunun ardında bulunan sır perdesinin aralanması durumunda, Do Kwon’un 40 yıllık mahpus cezası, kripto para sanayisinin daha güçlü bir düzenleme ile karşı karşıya kalmasına yol açabilir.

Altcoin Daily, yakın tarihli bir görüntüde, sıradaki büyük göğüs coin projesinin hangisi olacağını açıkladı. Analistler, FLOKI’nin kripto alanında büyük olacağına inandıklarını açıkladı. Floki’nin topluluğu, hayırseverliği ve yararı, Altcoin Daily’nin projeye olan yükseliş inancının ana nedenleri olarak karşımıza çıkıyor. Şu anda FLOKI, neredeyse yüzde 40’lık bir yükseliş ile süreç görüyor. Yazıya geçmeden evvel, bunların sırf analist görüşü olduğunu ve rastgele bir mutlaklık taşımadığını belirtmekte yarar var. İşte detaylar…

Analistler, bu göğüs coin için umutlu

Birden fazla analisti bünyesinde barındıran Altcoin Daily, bugün erken saatlerde yüklenen en yeni YouTube görüntüsünde, Floki (FLOKI)’den bahsetti. Analistler, FLOKI hakkındaki birtakım kanılarını ve neden göğüs coinin “büyük” olacağını düşündüklerini paylaştı. Altcoin Daily, FLOKI’nin kriptodaki bir sonraki en âlâ şey olacağına dair inançlarını desteklemek için bilhassa Floki’nin geniş topluluğuna, yarar ve hayır kurumuna atıfta bulundu.

Altcoin Daily, Floki’nin ekosisteminin, en az altı temel kullanım alanı aracılığıyla insanlara mali durumlarının denetimini vermeyi amaçlayan topluluk odaklı bir ekosistem olduğunu açıkladı. Bu tekliflerden kimileri Valhalla Metaverse play-to-earn oyunu, Floki NFT koleksiyonu ve Floki ön ödemeli kartları içeriyor.

Altcoin Daily, hayırseverlik açısından bakarken Floki’nin hayırseverlik konusunda büyük adımlar attığını ortaya koydu. Görüntü, Floki’nin Nijerya, Laos, Guatemala ve Gana dahil olmak üzere dünyanın dört ülkesinde dört okul inşa ettiğini paylaştı. Proje ayrıyeten, az gelişmiş her ülkede bir okul inşa etmeyi planladıklarını da kamuoyuna açıkladı.

FLOKI’nin 45 binden fazla üyesi var

Son olarak, topluluk Floki’nin çok ciddiye aldığı bir husustur. Floki topluluğu, 45.000’den fazla güçlü global bir topluluk. Kendi açıklamalarına nazaran, Floki’yi dünyanın en tanınan kripto para ünitesi haline getirmeyi misyon edinmişlerdir. Ayrıyeten Floki ismini kitlelere ulaştırmak için birden fazla platformda toplumsal medya baskınları gerçekleştirdikleri bilinmekte.

Bu, bilhassa Floki’nin büyük pazarlama ve işbirliklerine olan bağlılığını gösterdiği için Altcoin Daily’nin dikkatini çekti. Görüntünün sonunda Altcoin Daily, Floki’nin bir sonraki ferdi kripto benimseme dalgası için katalizör olacağına inandıklarını da belirtti. Şu anda FLOKI, son 24 saat içinde yüzde 44,92’lik bir fiyat artışının akabinde CoinMarketCap’in trend listesinde yer aldı. Göğüs coin yaklaşık 0,000047 dolar kıymetindeydi.

Topluluk, ismini bir Viking karakterinden alan Floki’ni onuruna kendisini “Floki Vikingleri” olarak isimlendiriyor. Floki, topluluk eforlarını ciddiye almaya kelam veriyor. LunarCrush’ın toplumsal iştirak liderlik tablolarında birinci 10’a birkaç kere girdi. Floki ayrıyeten FlokiFi Locker isimli varlık dolabı protokolü için Chainlink, Trader Joe, ApeSwap üzere önde gelen kripto projeleriyle paydaşlık kurmuştur.  Ancak, son olarak, bunun sadece bir analist görüşü olduğunu belirtmekte yarar var. Yani yatırımcılar, kendi araştırmaları doğrultusunda yatırım yapmalı.

Yapılan çalışmalara göre oy vermek stres hormonunun artmasına neden oluyor. Sağlıklı karar alabilmek için stres seviyesinin düşürülmesi gerektiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Farklı siyasi partileri savunsak bile gündelik hayatta bir aradayız ve siyasi hareketlerin kişisel ilişkilerimize yansımasına izin vermememiz gerekir.” diyerek sağduyu çağrısı yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir seçimlere sayılı günler kala seçmen davranışları ve seçim psikolojisi üzerine açıklamalarda bulundu.

Rasyonel seçmen olmamız gerekir 

Seçimlerde oy verme davranışının psikolojik bir süreç olarak ele alınabileceğini söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Eski modellerden biri olan ‘partiyle özdeşleşme modeli’ne göre, seçmenler bir partiye dair sempati duyarlar. Bu bağlılığı getirir ve bir futbol takımı taraftarı gibi kişi tuttuğu siyasi parti ile özdeşleşir. Ülkemizde de bu model oldukça yaygın görülür. Ancak önemli olan ‘rasyonel tercih’ yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre de seçmenler geleceği ve geçmişi rasyonel olarak değerlendirerek oy kullanma davranışı içinde olurlar ve bu daha sağlıklıdır. Dolayısıyla ‘rasyonel seçmen’ olmamız gerekir.” dedi.

Belirsizlik toplumsal açıdan stres düzeyini arttırıyor

Seçim tarihi yaklaşırken çoğu kişinin çevresinde seçim temalı konuşmalara ve gerginliğe şahit olduğuna değinen Demir, “Bu gerginlik, korku ve kaygı bazen de öfke olarak görülüyor. Ülke olarak son günlerde gündemimiz seçimler ve özellikle seçim sonrası oluşacak atmosferde ekonominin durumu oldu. Çünkü akademisyen ve psikolog olan Maslow’un meşhur ‘ihtiyaçlar hiyerarşisine’ göre de insanın en temel ihtiyacı beslenme ve barınma. Bu çerçeveden bakıldığında psikolojik süreç ön plana çıkıyor. İnsanlar ekonomik durum ve güvenlikleri ile ilgili bir belirsizlik yaşıyor. Bu da toplumsal açıdan stres düzeyimizi arttırıyor.” şeklinde konuştu.

Kutuplaşan değil birleşen olmalıyız

Yaşanılan stresi yönetmek için ilk olarak, sonuç ne olursa olsun seçimin ölüm kalım meselesi, dünyanın sonu, geri dönülemez nokta olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “İnsan, doğası gereği beraber yaşamak zorunda olan toplumsal bir varlıktır. Beraber ve barışçıl bir ortamda yaşama ihtiyacı duyan insan, toplumsal kuralların bir şekilde devam edeceğini varsayar. O halde unutulmaması gereken ikinci önemli nokta seçim sonuçlarından bağımsız olarak her bir kişinin toplumsal barış ve huzur ortamı noktasında duyarlı davranması olacaktır. Farklı siyasi partileri savunsak bile gündelik hayatta bir aradayız ve siyasi hareketlerin kişisel ilişkilerimize yansımasına izin vermememiz gerekir. Kutuplaşan değil birleşen olmak toplumsal olarak en sağlıklı olandır.” diyerek toplumsal bütünlüğe dikkat çekti.

Umutlu seçmenlerde oy verme davranışı artıyor

“Seçmen davranışına yönelik çalışmalarda kişilerin umutlu oldukları, kendi oylarının katkı sağlayacağına inandıkları noktada oy verme davranışlarının da arttığı görülüyor.” diyen Demir, “Seçim kampanyaları psikolojik bir süreç. Bu noktada oyumuz ne olursa olsun demokratik katılımın önemini unutmamalı, umutsuzluğa kapılmadan oyumuzu kullanmalıyız. ‘Zaten bir şey değişmez. Ben oy versem ne olacak ki!’ şeklinde yapılan yorumları göz ardı etmemiz gerekir.” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı karar alabilmek için stres seviyenizi düşürmelisiniz

Oy verme davranışının beden ve duygular üzerindeki etkisine dikkat çeken Demir sözlerini şöyle tamamladı:

“Çalışmalara göre oy vermek vücutta kortizol denilen stres hormonunun artmasına neden oluyor. Yaşanan bu stresin kime oy vereceğimize dair alacağımız karar üzerine etkisi mevcuttur. Stres, belleğimizi bozar, ödül arama, risk almak istememe gibi davranışlarımızı tetikler. Bu sebeple sağlıklı karar alabilmek için stres seviyemizi düşürmemiz önemli.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nitelikli oyunlarla sanatseverlerin beğenisini kazanan Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Hazreti Mevlana’nın 750. Vuslat Yılı anısına “Barsisa” adlı oyunu seyircisiyle buluşturdu. Hazreti Mevlana’nın bir anlatısından yola çıkılarak kaleme alınan ve Konyalıların ilgi gösterdiği oyunda kendini insanlığa ve onların hastalıklarını iyileştirmeye adamış bir karakterin şeytan ile imtihanı anlatılıyor.

Hazreti Mevlana’nın 750. Vuslat Yılı ve Konya’yı teşriflerinin 795. Yılı etkinlikleri kapsamında Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından Barsisa adlı oyunun ilk gösterimi gerçekleştirildi.

Hz. Mevlânâ’nın bir anlatısından yola çıkılarak yazar Tolga Özenç Özençel tarafından kaleme alınan ve Hakkı Kuş tarafından yönetilen “Barsisa” adlı tiyatro oyununun Selçuklu Kongre Merkezi’nde sahnelenen ilk gösterimi Konyalı tiyatroseverler tarafından yoğun ilgi gördü.

Hazreti Mevlana’nın yorumları eşliğinde ilerleyen dram türündeki oyunda; kendini insanlığa ve onların hastalıklarını iyileştirmeye adamış bir karakterin şeytan ile imtihanı konu ediliyor. Derin mantığı, görsel-işitsel çeşitliliği ve sanatsal-estetik zenginliği ile çarpıcı bir hikaye sunan Barsisa, izleyiciden tam not aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Efes Selçuk Hıdırellez coşkusunu İsabey Mahallesi’nde düzenlenen şenlikle kutladı. Baharın müjdecisi, bolluk ve bereketin sembolü Hıdırellez kutlamaları Bahar Bandosu eşliğinde düzenlenen kortej ile başladı. Şenlik alanına gelen Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Hıdırellez ateşini kadınlarla birlikte yaktı.

Efes Selçuk Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez Şenliği’nde Roman Dans Grubu’nun gösterisi beğeniyle izlendi. Ülke olarak yaşanan zor günler karşısında herkesin birlik ve dayanışma içinde olmaya ihtiyaç duyduğunu belirten Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; “Geçen seneden bu zamana kadar hepiniz farkındasınız zaten ülke olarak çok acılar yaşadık, katlanılmaz acılar yaşadık. Birçok kayıp yaşadık, ekonomik birçok sıkıntı yaşadık. Halen daha kalbimiz tam olarak tamir olmadı aslında. Halen daha hepimiz o acıları hissediyoruz. Ancak baharın müjdesi ile birlikte biraz moral bulmaya ihtiyacımız var. Biraz bir arada ihtiyacımız var. Bir arada durup insan insanın zehrini alır derler ya, o zehri akıtmaya ihtiyacımız var. Geleceğe dair umutları büyütmeye ihtiyacımız var. Gerçekten ve gerçekten berekete, bolluğa, sağlığa ve güzel bir geleceğe ihtiyacımız var. Umut ediyorum ki ve gönül rahatlığıyla söylüyorum ki 14 Mayıs’tan sonra gerçek baharlar hepimizin olur. Ve o günden sonra bolluk bereket, sağlık ve her şeyden önce memleketimize huzur gelir, barış gelir. Mutlu baharlarımız olsun” dedi.

Başkan Ceritoğlu Sengel’in konuşmasının ardından Efes Selçuk Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez Şenliği’ne katılan Efes Selçuklular Tepecik Senfoni Orkestrası’nın söylediği şarkılarla eğlendiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atatürk Kültür Merkezinin 15 bin seramik parçasıyla kaplı dev küresi Türk Telekom Opera Salonu, çağdaş ve türünün tek örneği niteliğindeki sahne teknolojisiyle hem sanatçılar hem seyirciler için sıra dışı bir deneyim sunuyor. Avusturyalı ünlü sahne tasarım firması Waagner-Biro Austria Stage Systems tarafından tasarlanan benzersiz sahne, şirketinin Teknik İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Patrick Sonnleithner’ın katıldığı bir toplantıyla tanıtıldı.

Yeni yüzüyle hizmete girdiği 2021 Ekim ayından bu yana dünyaca ünlü sanatçıların ayakta alkışlanan performanslarının merkezi olan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu, dünya standartlarındaki sahne teknolojisiyle öne çıkıyor. AKM Türk Telekom Opera Salonunda kullanılan sahne teknolojileri, sahne tasarımına imza atan Waagner-Biro Austria Stage Systems şirketinin Teknik İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Patrick Sonnleithner’in katılımıyla gerçekleşen bir toplantıda basın mensuplarıyla paylaşıldı.

“Türünün tek örneği niteliğindeki bir sahne teknolojisi oluşturduk”

Waagner-Biro Austria Stage Systems şirketinin Teknik İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Patrick Sonnleithner de “türünün tek örneği ve ilham verici bir projenin parçası olmaktan gurur duyduklarını” belirterek, şöyle konuştu:

“Opera binasında inşa ettiğimiz döner sahne vagonu, türünün dünyadaki ilk örneği. 16×16 m büyüklüğündeki boyutu ve 10 tonluk maksimum taşıma kapasitesiyle oldukça etkileyici. Serbest hareket eden bir tahrikli motor sistemine sahip olan sistem, 24 tek tahrik vagonu hareket ettirip döndürüyor. Bu kadar büyük bir vagona göre saniyede yaklaşık 1 metre gibi inanılmaz bir hızla dönebiliyor. Sahne donanımının bir diğer çarpıcı özelliği de çift katlı ana sahne asansörü. Dört asansör hem birlikte hem de ayrı ayrı hareket edebiliyor. Toplam ağırlıkları 200 ton ve 80 tondan fazla yük taşıyabiliyorlar. Bu da 4 adet A320 uçağının kalkış ağırlığına eşit bir rakam. Asansörler sahnenin yaklaşık 5 metre üzerine kadar çıkabiliyor ki, bu da tek katlı bir binanın yüksekliğine tekabül ediyor. Üzerlerindeki yana yatırma platformları tek tek kademeli olarak ya da birlikte yana yatarak sahnede büyük bir eğim oluşturabiliyor. Ortaya sonsuz sayıda prodüksiyon seçeneği sunan bir sahneyi hayata geçirdiğimiz için çok mutluyuz. Yetişmesi imkânsız olarak görülen bir takvime bağlı kalıp ulaştığımız bu başarı, AKM projesinde yer alan herkesin olağanüstü desteği ve iş birliği sayesinde mümkün oldu. Projede emeği geçen herkes adına şükranlarımı sunuyorum.”

Konuşmanın ardından AKM Türk Telekom Opera Salonunun sahip olduğu teknolojiler, hazırlanan küçük bir şovla basın mensuplarına tanıtıldı.

 40 tonluk döner vagon, tek katlı ev kadar yükselen ya da zemine gömülen asansörler…

• AKM’nin Taksim Meydanı’na bakan ikonik cephesinde 15 bin seramik parçasıyla kaplı dev bir küre olan AKM Türk Telekom Opera Salonu, parter ve iki balkonla 2040 seyirci kapasiteli. Salon, izleyicilere her noktadan uygun görüş açısı sağlayacak şekilde oluşturulmuş durumda. En iyi doğal akustiği elde edebilmek için at nalı biçimli tasarlanan salon, dünyadaki nitelikli opera salonlarının sahip olduğu standartlara sahip.

• Dağların yükselmesi, oyuncuların ve dekorun havada asılı kalması ya da sahnenin altından yukarıya doğru havalanması… AKM Türk Telekom Opera Salonunun sahip olduğu teknolojiyle hiçbir şey imkânsız değil! Her biri 4×16 metre boyutlarında çift katlı platformlar olarak tasarlanmış 4 adet ana sahne asansörü, 256 m2’lik bir ana sahne zemini sağlayarak, hayal edilebilecek her türlü sahne dekorunun kurulmasına olanak tanıyor.

• Kendi ağırlığı 200 tondan fazla olan, 80 tondan fazla kaldırma kapasitesine sahip, 27 metre derinliğindeki devasa bir kuyuya kurulu 4 adet platform, sahne üzerinde tek katlı bir ev yüksekliğine kadar çıkabileceği gibi birkaç saniye içinde zemin içine gömülerek tamamen ortadan kaybolabiliyor.

• Ana sahne asansörlerine görünmeyecek şekilde entegre edilmiş 44 adet sahne tuzağı, oyuncuların sahnelerin farklı yerlerinde belirip yok olmalarını sağlayarak, sanatçılara bitmek tükenmek bilmeyen sahne olanakları sunarken, seyirciler için de sıra dışı bir deneyim yaratıyor. 

• Sahne makinelerinin bir diğer hayranlık uyandıran özelliği ise saniyede yaklaşık 1 metre gibi inanılmaz bir hızla dönebilen serbest hareketli döner bir vagona sahip olması. 24 bağımsız tahrik motoru, son derece karmaşık bir kumanda sistemine entegre edilmiş RFID ve tarama teknolojisiyle donatıldığından, 256m2’lik, 40 tonluk döner vagon sahne boyunca adeta geleceğe uzanan bir uzay gemisi gibi hareket ediyor. 

• Sahne makineleri döner vagonunun, sahne vagonunun ve 21 denge asansörünün birbirleriyle etkileşim içinde çalışması sayesinde ortaya sonsuz sayıda sahne prodüksiyonu seçeneği çıkıyor. 

• Sahnenin üzerinde kurulu 171 adet vinç, 80.000 metre çelik halat ve halatları yönlendirmek için 2020 adet makara bulunuyor.

• Waagner-Biro Stage Systems tarafından geliştirilen ve Sydney Opera Binası, Berlin Alman Devlet Operası, Opera Kopenhag, Viyana Devlet Operası gibi dünyanın en önemli tiyatro ve opera binalarında başarıyla uygulanan CAT Kumanda Sistemi, AKM Türk Telekom Opera Salonunda da yer alıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Torbalı’da her yıl geleneksel olarak gerçekleşen Hıdırellez Şenliği, dün akşam Roman vatandaşların yoğun yaşadığı Çaybaşı Mahallesi’nde gerçekleşti. Torbalı Belediyesi sabah saatlerinde kutlamalar için hazırlıklara başlarken, akşam saat 20.30’da Çaybaşı Mahallesi’nde yer alan Belediye tesisinin bahçesinde Hıdırellez ateşi yandı. Yoğun yağmura rağmen binlerce vatandaşın katıldığı Hıdırellez Şenliği’nde renkli grup Roman Ateşi, Feride Köse ve DJ Yılmaz sahne aldı. İlçe sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği konserde sanatçılar performansıyla unutulmaz bir gece yaşattı. İlçe sakinleri konserin yanı sıra şenlik alanında yanan ateşlerin üstünden atlayarak baharın gelişini kutladı.

YOĞUN YAĞMUR KUTLAMALARA ENGEL OLAMADI

Öte yandan renkli görüntülere sahne olan kutlamalara zaman zaman etkisini artıran yağmur da engel olamadı. Şenlik ile ilgili belediye kanadından yapılan açıklamada, “Bolluk ve bereketin simgesi Hıdırellez’i, Roman Ateşi gösterileri, Feride Köse ve DJ Yılmaz konseri ve birbirinden güzel gösteriler ile Çaybaşı’da kutladık. Yoğun yağmura rağmen, doyasıya eğlenen, dilek tutup Hıdırellez ateşinden atlayan ve bizi geleneksel Hıdırellez Şenliğimizde bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederiz” ifadelerine yer verildi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Atlantis Yapım Bostancı Gösteri Merkezi Konserleri serisinin kapanışı Türk Pop Müziğinin başarılı isimlerinden Levent Yüksel ile 10 Mayıs Çarşamba akşamı gerçekleşecek. 

Türk Pop Müziği’ne yön veren şarkılara imza atan ve bu sene sahnelerdeki 30’uncu yılını kutlayan Levent Yüksel, geçmişten günümüze en sevilen şarkılarını binlerce hayranı ile birlikte seslendirecek. 

Medcezir, Tuana, Zalim, Bu Gece son gibi unutulmaz şarkıların efsane ismi Levent Yüksel konseri biletleri biletix.com, bubilet.com.tr ve iticket.com.tr ‘de satışa sunuldu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Posta ve kargo sektörü, yeni bir dönemin eşiğinde… Sektörün dijital dönüşüm ve otonom teknolojiler alanındaki yeni vizyonunu ortaya koyacak inovatif projeler ve ürünler,  II. Kargo, Kurye, Lojistik Zirvesi ve Fuarı’nda tanıtıldı

Kargo ve posta sektörünü geleceğe taşıyacak yenilikçi teknolojiler, II. Kargo, Kurye, Lojistik Zirvesi ve Fuarı (Post & Parcel II. Summit & I. Expo – PPSE)’nda görücüye çıktı.

Türkiye Kargo, Kurye ve Lojistik İşletmecileri Derneği’nin (KARİD) öncülüğünde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’nun destekleriyle hayata geçirilen PPSE, Pullman İstanbul Kongre Merkezi’nde 4-5 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleşti.

Sıfır karbon emisyonuyla paketlerinizi taşıyor

Türkiye’nin ilk elektrikli hizmet araçlarını üreten PILOTCAR, kargo ve lojistik sektörüne yönelik ürettiği P-1000 mini modelinin lansmanını PPSE’de gerçekleştirdi. P-1000 mini, yüksek performans sunan elektrikli çevreci motoru, sınıfına göre geniş yükleme hacmi ve kompakt yapısıyla şehir içinde fosil yakıtlı araçların giremediği yerlerde üstün bir performans sergiliyor. AR-GE çalışmaları sayesinde yüzde 90 yerlilik oranına ulaşılan P-1000, yüzde 100 yerli sermaye ile tamamen PILOTCAR’ın kendi tesislerinde üretiliyor. Tek kişilik olarak tasarlanan araç, dar sokaklara rahatlıkla girebiliyor ve bataryası ile 100-110 km yol kat edebiliyor. Bu sebeple, kargo, kurye firmaları ile pastane, çiçekçi, lokal market ve KOBİ’ler için kullanım kolaylığı ve fiyat avantajı sunuyor. Sınıfına göre uzun menzil avantajı sunan ve filo kullanımı olan firmaların işletme maliyetini düşürmesine yardımcı olan PILOTCAR, global bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Kendi enerjisini üreten akıllı kargo dolapları geliyor

Türkiye’nin  ilk akıllı kargo dolap üreticisi KargoPark PPSE’de güneş enerjisiyle çalışan, sıfır karbon emisyonlu kargo dolabını ilk kez tanıttı. Pin-pad ve mini ekrana sahip olan bu dolap sahip olduğu güneş paneliyle kendi enerjisini üretiyor ve herhangi bir elektrik bağlantısının bulunmadığı noktalara bile kurulabiliyor. Güneş enerjisinin yetmediği günlerde içerisinde bulunan şarj edilebilir pil devreye giriyor. Gün boyu güneş paneli hem dolabın elektrik ihtiyacını karşılıyor hem de pili şarj ediyor. Bu özelliklere sahip Türkiye’deki tek kargo dolabı olan KargoPark Eco, sektörün ihtiyaçlarına farklı boyutlarda tasarlanabiliyor.

7/24 kargo teslimatı mümkün

KargoPark, PPSE’de DropBox modelini de tanıttı. Kullanıcıların e-ticaret iadelerini ve küçük satıcıların da kargo teslimlerini 7/24 yapmalarına imkan veren DropBox dolapları, pazardaki talepler doğrultusunda tasarlandı. QR okuyucu ve Pinhole kamera sisteminin bulunduğu dolaplar, istenilen bölme sayısı ve boyutta tasarlanabiliyor. Kargo şirketlerinin iş yükünü kolaylaştıran DropBox, kullanıcılara da zaman yönetimi imkanı sunuyor.

İnovatif çözümleriyle otonom teslimat habitatı kuruyor

Otonom teslimat habitatı kurmayı hedefleyen Delivery One, insansız kara aracı Picksy Street, insansız hava aracı Picksy Air ile akıllı kargo dolabı teknolojisi Picksy Pro’yu birleştiren teknolojilerini PPSE’de tanıttı. Dünyada alanında ilk ve tek olarak kara ve hava araçları arasında  bağlantı sağlayan cihaz olma özelliğini taşıyan Picksy Pro ile Delivery One, son kilometre teslimat çözümleri sunuyor.  Kullanıcıların paketlerini kendilerine uygun bir zamanda alma ve iade imkanı sağlayan Picksy Pro, Delivery One’ın geliştirdiği yazılım teknolojileriyle bırakılan paketin boyutunu ve ağırlığını algılıyor. Bu şekilde dolabın içinde en optimum yerleştirmeyi sağlıyor ve çok daha fazla sayıda ve hacimde paketi saklayabiliyor. Picksy Air ile insan güvenliği ve konforu için yalnızca Picksy Pro cihazları arasında teslimat yapan Delivery One, Picksy Street ile ise Picksy Pro ve son kullanıcı arasındaki son kilometre teslimat bağlantısını kuruyor. PPSE’de tanıttığı diğer ürünü Picksy Lite isimli kargo otomatları ise yakın zamanda 50 farklı noktada hizmete sunulacak. Delivery One, ürünlerinin yazılımını ve üretimini Ankara’daki tesisinde yapıyor.

Kart okuyucu ile güçlü kimlik doğrulama ve güvenli kargo teslimatı

Türkiye ve dünyada dijital güvenlik alanında hizmet veren ArkSigner;  güvenli kimlik doğrulama ve uzaktan kimlik tespiti çözümleri sunuyor. Ankara, İstanbul, Londra, New York ve Dubai’de ofisleri bulunan ArkSigner firması lojistik sektöründe uçtan uca dijitalleşme çözümlerini PPSE’de tanıttı. Özellikle kargo ile ürün teslimatı sırasında kullanıcılara sahte çek ve senetlerin imzalatılması gibi güvenlik sorunlarını önlemek amacıyla sunulan ArkSigner Kart Okuyucusu, güvenli kimlik tespiti ile güvenli teslimat konusunda kargo firmalarına önemli avantajlar sağlıyor. ArkSigner’ın geliştirdiği akıllı kargom uygulaması; kargo firmalarına müşteri kimlik doğrulama ve ürünlerin kimde olduğu bilgisini anlık alabilme imkanı sunuyor.

Optiyol, 10 farklı dil desteği ile teknolojilerini ihraç ediyor

Lojistik, e-ticaret, gıda, hızlı tüketim ürünleri ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların mikro ve makro lojistik operasyonlarını optimize ederek nakliye maliyetlerini düşüren ve izlenebilirliği artıran rota optimizasyonu temelli lojistik teknolojiler geliştiren Optiyol, yeni teknolojilerini PPSE’de tanıttı. Optiyol çözümleri firmaların lojistik operasyonlarında yüzde 15-25 oranında maliyet verimliliği ve yüzde 5-10 oranında daha verimli filo yönetimi sağlarken; zamanında teslimat oranlarını yüzde 20-30 oranında artırıyor. Gelişmiş optimizasyon motoru sayesinde rota planlamalarını dakikalar içerisinde verimli olarak gerçekleştirme fırsatı sunan Optiyol’un mobil sürücü uygulaması üzerinden sürücüler günlük rotalarını görüntüleyebiliyor, navigasyon desteği ve barkod tarama, fotoğraf, not ve imza ekleme gibi teslimat aksiyonları alabiliyor.

Performans ve ömür garantisi sunuyor

SICK firması, master data oluşturma çözümünü PPSE’de tanıttı. Üzerine konulan paketin etiketini okuyabilen, ağırlığını ve boyutunu hesaplayabilen, aynı zamanda ürünü fotoğraflayarak dijital kimlik bilgilerini oluşturabilen cihazın yazılımını, donanımlarını ve sistem çözümü şekline gelecek şekilde üretimini SICK tek çatı altında gerçekleştiriyor. Kişiselleştirilmiş verilerin oluşturulmasını sağlayan yazılım çözümleri geliştiren SICK, performans ve ömür garantisi sunmasıyla dikkat çekiyor.

14 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyor

Türkiye’nin en geniş akıllı gönderi ağına sahip pudo, 850’den fazla noktada, 8.5 milyon kullanıcının yürüme mesafesine konumlanarak son kullanıcıların günün her saatinde gönderilerini teslim almasına olanak sağlıyor. Öncü çözüm ve servisleri hayata geçirmeye devam eden pudo,  taşımacılık sektörünün kalbinin attığı PPSE’de bu çözümlerinden biri olan Click&Collect servisini tanıttı. Click&Collect çözümü; online alışveriş yapan son kullanıcılara mağaza içerisinde teknolojik teslimat deneyimi ile zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Son kullanıcılar mağaza içi teslimat sayesinde sıra beklemeden QR kod okutarak saniyeler içerisinde gönderilerini teslim alabiliyor. Önümüzdeki süreçte de öncü çözümleri ile iş ortaklarının ve son kullanıcıların hayatını kolaylaştıran pudo, yıl sonuna kadar bin 500 lokasyonda 14 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyor.

Karbon emisyonlarını azaltma imkanı sunuyor

Konuma dayalı analiz yapan yazılım distribütörü Esri firması, kargo ve lojistik firmalarının dijitalleşmesine olanak sağlayan teknolojilerini PPSE’de tanıttı. Araç takibi, rota optimizasyonu, kargo dolapları için ideal yer seçimi gibi hizmetler sağlayan Esri, paydaşlarına maliyet avantajının yanı sıra karbon emisyonlarını azaltma imkanı da sunuyor. Özellikle önemli eşya taşınmasında dijital takip çözümleri bulunan Esri, konum tabanlı analitik, gerçek zamanlı gösterge panoları ve mobil uygulamaları ile iş akışlarını daha verimli  yönlendiriyor ve aynı zamanda yenilikçi ve uygun maliyetli çözümlerin önünü açıyor. Konum zekası ile, taşımacılık ve posta dağıtım kurumlarının ve birimlerinin danışmanlık ve destek faaliyetlerini yürütüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her şeyin dijitalleştiği bir çağda siyasetin yalnızca seçim sandıklarında belirlendiğini düşünüyorsanız, önemli halde yanılıyorsunuz. Son devirdeki tartışmalar nedeniyle tekrar gündem olan Cambridge Analytica skandalının ayrıntılarını anlatıyoruz.

Tükettiğimiz her eser ve hizmet üzere siyaset de aslında kabaca bir “ürün” ve pazarlanmaya muhtaçlığı var. Tıpkı birden fazla şeyin fiyatsız olduğu ve karşılığında vaktimizi ve ferdî bilgilerimizi talep ettiği internet dünyasında olduğu üzere siyaset için de vaktimizi ve bilgilerimizi veriyoruz. Üstelik bunun sağı, solu ya da iktidarı, muhalefeti yok. Artık yaşadığımız her şeyin teknolojiyle çok alakası var.

Kurbağa Pepe’den esinlenen tanınan kripto para ünitesi Pepe Coin, ani bir kıymet artışına şahit oldu. Bu durum, açığa satış durumundakiler (short pozisyon) için kıymetli kayıplara neden oldu. Raporlara nazaran, Pepe Coin’de short açanlar, coinin bedeli yüzde 100’ün üzerinde arttığı için tek bir günde toplam 17 milyon dolar kaybetti. İşte detaylar…

PEPE coin traderları 17 milyon dolar kaybetti

Pepe Coin, eşsiz markası ve güçlü topluluk takviyesi sayesinde son vakitlerde kripto meraklıları ortasında popülerlik kazanıyor. Göğüs coin, Nisan ayında piyasaya girdi ve kısa müddette eski “meme coin” kültürünü canlandırarak kimi yatırımcıları bir gecede milyoner yaptı. Sonuç olarak, birçok yatırımcı Pepe Coin’i satın almak için çabuk ederek pahasının süratle yükselmesine neden oldu.

Değerdeki artış, coin’i açığa satanlar için de kıymetli kayıplara neden oldu. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere açığa satış, traderların varlıkları ödünç aldığı ve daha sonra daha düşük bir fiyattan geri alma ve kâr elde etme umuduyla sattığı ticarette kullanılan yaygın bir stratejidir. Lakin, Pepe Coin örneğinde olduğu üzere varlığın bedeli artarsa, açığa satış yapanlar varlığı daha yüksek bir fiyattan geri almak zorunda kalır ve bu da kayıplara yol açar.

Veriler, traderlar tarafından alınan konumların birçoklarının short olduğunu gösteriyor. Toplam 30 milyon dolarlık tasfiyenin 17,35 milyon dolarlık kısmının (yüzde 57,6) kısa olduğu ortaya çıktı. Yani traderlar, büyük bir dalgalanmanın akabinde Pepe fiyatının düşeceğine dair bahis oynuyordu. Lakin, son duyurularla birlikte, PEPE fiyatı yüzde100’ün üzerinde arttı. Shortçuların uğradığı kayıplara karşın, Pepe Coin’in bedelindeki artış sahipleri için bir nimet oldu. Birçok sahip, yatırımlarının bedelinin kıymetli ölçüde arttığına dikkat çekti.  Bu da coine ve daha fazla büyüme potansiyeline olan ilginin yenilenmesine yol açtı.

WazirX de PEPE’yi listeliyor

Bu sırada, bir öbür gelişme de dikkat çekti. Raporlara nazaran, kripto para borsası WazirX, Binance’in müsaadeden giderek Pepe Coin’i platformunda listeleyeceğini duyurdu. Bununla birlikte, tüm borsalar Pepe Coin’i listelemeye açık değil. Örneğin CoinDCX’in coinin platformunda listelenmesini reddettiği bildirilmekte. WazirX’teki listelemenin, Pepe Coin’in görünürlüğünü ve erişilebilirliğini artırması beklenmekte. Öteki yandan listelemenin yatırımcıların coini satın almasını ve ticaretini kolaylaştırması beklenmekte. Bu da coinin pahasında ve piyasa pozisyonunda daha fazla artışa yol açabilir.

Sonuç olarak, Pepe Coin’in ani yükselişi shortçular için değerli kayıplara neden oldu, fakat tıpkı vakitte coine olan ilginin ve yatırımın artmasına da yol açtı. WazirX’teki listelemenin, madalyonun beklentilerini daha da artırması ve piyasadaki en tanınan ve gelecek vaat eden kripto para ünitelerinden biri olarak pozisyonunu güçlendirmesi bekleniyor. Mevcut durumda PEPE, yüzde 32’lik bir yükseliş ile 0.00000281 dolardan el değiştiriyor. Son 24 saatte 0.00000431 dolara kadar yükseldi.

1-Aylık enflasyon serisi Nisan’da devam etti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Nisan ayına ait enflasyon datalarını yayımladı. Bilgiler Nisan ayıyla birlikte aylık enflasyon serisinin 52. aya çıktığını gösterdi.

Türkiye’de Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 50’nin altına gerilese de aylık bazda enflasyon serisinin devam ettiği görüldü.

TÜİK bilgilerine nazaran Nisan ayında tüketici fiyat endeksi bir evvelki aya nazaran yüzde 2,39 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 43,68 olarak kaydedildi.

2-TCMB’nin net rezervleri 1,5 ayda 12,5 milyar dolar azaldı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 28 Nisan haftasında 114,9 milyar dolara geriledi. Bir evvelki hafta brüt rezervler 116,1 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Net rezervler ise geçen hafta 6,4 milyar dolara geriledi. Bir evvelki hafta net rezervler 8,3 milyar dolar olmuştu. Geçen hafta ile birlikte TCMB’nin net rezervi 1,5 ayda 12,5 milyar dolar azaldı.

3-Fed faizi 25 baz puan artırdı

ABD Merkez Bankası (Fed) siyaset faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan artışla yüzde 5 – 5,25 aralığına yükseltti. Banka tarihteki en süratli sıkılaşma döngüsüne orta verildiği sinyali verdi.

Gelecekte daha fazla faiz artışına işaret eden söz karar metninden çıkarıldı. Fed Lideri Jerome Powell data odaklı olarak karar almaya devam edeceklerini belirtti.

4-ABD’de tarım dışı istihdam Nisan’da beklentilerin üzerinde gerçekleşti

ABD’de tarım dışı istihdam Nisan’da 253 bin yükselişle ile Bloomberg anketindeki 185 binlik beklentinin üzerinde arttı. Enflasyon göstergeleri açısından kritik ehemmiyetteki ortalama saatlik yararlar tarafında da beklentiyi aşan bir tablo izlendi.

Verilere nazaran, Nisan ayında ABD’de ortalama saatlik çıkarlar bir evvelki aya nazaran yüzde 0,5 arttı. Beklenti bu artışın yüzde 0,3 olması istikametindeydi. Yıllık bazda ise ortalama saatlik yararlarda yüzde 4,4’lük artış kaydedildi.

5- Euro Bölgesi’nde çekirdek enflasyon yavaşladı

Euro Bölgesi’nde manşet enflasyon Nisan’da ivmelenirken çekirdek enflasyon 10 ayda birinci defa geriledi. Çekirdek enflasyondaki düşüş AMB’nin faiz artış suratını düşürme senaryosunu da güçlendirdi.

Eurostat bilgilerine nazaran manşet enflasyon yıllık yüzde 6,9’dan yüzde 7’ye yükselerek yüzde 2’lik amacın epeyce üzerindeki seyrini sürdürdü. Beklenti yüzde 6,9’du. Enflasyon aylık bazda ise beklentiye paralel yüzde 0,7 arttı.

6-Avustralya Merkez Bankası’ndan beklentilerin üzerinde faiz artışı

Avustralya Merkez Bankası(RBA), enflasyonda yaşanan gerilemeye karşın, analistlerin varsayımlarının bilakis siyaset faizinde bir defa daha artırıma gitti.

Sürpriz bir hareketle Avustralya Merkez Bankası, ülkedeki enflasyonun “hala çok yüksek” olduğunu belirterek nakit faiz oranı gayesini 25 baz puan artırarak yüzde 3,85’e yükseltti.

Ekonomistler, büyük ölçüde merkez bankasının gösterge faiz oranını yüzde 3,6’da sabit tutmasını bekliyorlardı.

7-Norveç Merkez Bankası’ndan faiz artışı

Norveç Merkez Bankası, faiz oranlarını beklentilere paralel 25 baz puan artırarak yüzde 3,25 düzeyine yükseltti.

Norveç Merkez Bankası Lideri Ida Wolden Bache yaptığı açıklamada, “Kron kestirim edilenden daha zayıf kalırsa yahut iktisattaki baskılar devam ederse, daha evvel öngörülenden daha yüksek bir faiz oranına muhtaçlık duyulabilir.” dedi.

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin yıl dönümünde Nilüfer’de anıldı. “Bitmedi O Kavga…” forumunda 3 Fidan’ın mücadele ruhu ve 68 kuşağı konuşulurken, 6 Mayıs sabahı da 3 Fidan Anıtı’nda saygı duruşunda bulunuldu.

Türkiye’de devrimci hareketin sembollerinden olan, bağımsızlık uğruna gösterdikleri mücadele ruhu ve fikirleriyle geleceğe ışık tutan “3 Fidan”, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin 51. yılında Nilüfer’de anıldı. Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Kent Konseyi ve 68’liler Bursa Platformu tarafından Üç Fidan Gençlik Parkı’nda düzenlenen anma programına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz ile CHP Bursa Milletvekilleri ve Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş da katıldı.

Açılış konuşmalarıyla başlayan program, Dr. Betül Kuyucu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen, tiyatro sanatçısı ve yazar Orhan Aydın ile akademisyen ve yazar Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu’nun konuşmacı olduğu “Bitmedi O Kavga…” isimli forumla devam etti.

Anma programının açılışındaki konuşmasında, Deniz Gezmiş’in fikirleriyle hala aramızda olduğunu ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Üzerinden 51 yıl geçti ve Deniz Gezmiş bugün hala fikirleriyle aramızda. Türkiye’deki gençlik hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan. 6’ncı Filo’yu denize döken; emperyalizme, faşizme, savaşa, açlığa, yoksulluğa karşı mücadele bayrağını ellerinden düşürmeyen üç fidan. 51 yıl önce bir Mayıs sabahı idam edildiler. Atatürk’ten, Nutuk’tan ilham alan 3 genç sadece özgür ve tam bağımsız bir Türkiye için mücadele ettiler ve idealleri uğruna yaşamlarını feda ettiler. Onlar gerçek anlamda vatansever gençlerdi. Bu yüzden onların anısına ve değerlerine sahip çıkıyoruz” diye konuştu.

68’liler  Bursa Platformu adına konuşan Dr. Betül Kuyucu da, bu tür anma programlarının nostalji değil, geleceğe ışık tutmak için yapıldığını söyledi. Deniz’lerin ve 68’lilerin her daim geleceğe ışık tuttuğunu söyleyen Kuyucu, “Çünkü onlar, geçmişten gelen bu ülkenin devrimci sosyalist birikimini eylemliliğe dönüştürmüş, binlerce yıllık biat kültürüne baş kaldırmış, bilime inanmış, halkın mutluluğu ve bağımsızlığı için önderlerimizdi. Onlar sayesinde Türkiye 68’i, dünya 68’inden çok farklı çizgiye oturdu. Onların idamlarını engellemek için birçok çaba gösteren Kızıldere’yi, Kızıldere’nin birlik ruhunu bir kez daha anmak gerekir. Bu birlik ve beraberlik duygusunun bundan sonra da devam etmesi en büyük dileğimiz” dedi.

Kuyucu, anma etkinliklerinin düzenlenmesinde yıllardır destek veren Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi ile 3 Fidan Anıtı’nı Nilüfer’e kazandıran geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti.

Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş da, Deniz Gezmiş’in idam edilmeden önce kaleme aldığı bir şiiri okudu. Binbaş, “Yürüdüğün yolda yürümeye, mücadeleye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Furkan Zorluoğlu ve Gülnihal Kaplan da, Bursa devrimci gençlik örgütleri adına ortak açıklama metnini okudu.

            Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen “Bitmedi O Kavga…” forumunda söz alan tiyatro oyuncusu Orhan Aydın, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmeden önceki son sözlerini okudu. 3 Fidan’ın 51 yıl sonra bile yeniden anılmasının boşa olmadığını ifade eden Aydın, “Bütün dünyada başlayan bağımsızlık bayraklarını gökyüzüne kaldırıp birlikte yürüyen insanların Türkiye’deki 3 önderi onlar. O döneme bakmak gerekir. Anadolu coğrafyası hangi acıların içinden sıyrılıp gelmişti, yokluk, işsizlik, demokrasi ve insan hakları konusunda baskıcı rejimin dayattığı faşizan uygulamalar ve her yerde devrim, sosyalizmin, barışın, kardeşliğin, eşitliğin söz sahibi olması için mücadele eden insanlık… Gericiliğe teslim olursanız, onun bir parçası haline gelirseniz önce laikliği sonra bağımsızlığınızı kaybedersiniz derler. Yaptığımız budur bugün. Gericiliğe teslim olmuş bir Anadolu coğrafyası, asla bunu hak etmiyor. Pir Sultan Abdal’dan, Yunus Emre’den, Nâzım Hikmet’ten beri asla bunu hak etmiyor. Şimdi yapılması gereken örgütlenmek. Bizim adımıza birilerinin karar vermesini engellemek” diye konuştu.

68 kuşağının inançlarını ve hüzünlerini, Deniz’lerle, Mahir’lerle 68 kuşağındaki devrimci gençlerle yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu da, 3 Fidan’ın verdiği mücadeleyi ve 68 kuşağında yaşananları paylaştı. “Deniz’ler, bizim gençliğimizdir. Onların yarım kalan ömürleri, bizim acılı ve hüzünlü ömürlerimizdir” diyen Erdoğdu, konuşmasına şöyle devam etti: “O yıllar dünyada emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşlarının yükseldiği yıllardır. O günlerden bu zamana bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinde nice değerler kaybedildi. O günün, damarlarında ateşi, yüreklerinde isyanı büyütenler, biraz kızgın, biraz yaralı olsalar da daha iyi bir dünya ve Türkiye için direnmeye devam ediyorlar. 68’in yaşayanları, yalnızca geçmişin onurlu temsilcileri değil, umudun müjdecileridir de. Deniz’ler unutulmadı. Daha iyi bir dünya ve Türkiye uğruna verdikleri mücadeleleri, inançlarıyla yaşıyorlar.”

Anma etkinlikleri 6 Mayıs sabahı Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edildiği saatte “Üç Fidan Anıtı” önünde tutulan şafak nöbetiyle devam etti. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, CHP Bursa Milletvekili adayları, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, Dr. Betül Kuyucu, 68’liler Bursa Platformu üyeleri ve vatandaşlar, şafak nöbetinde buluşarak, Üç Fidan Anıtı önünde üç dakika saygı duruşunda bulundu ve anıta karanfil bıraktı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Victor Hugo’nun ölümsüz aşk hikayesi Notre Dame’ın Kamburu’ndan uyarlanan, 15 gün boyunca 21 performans sergileyecek efsanevi Notre Dame de Paris müzikali 5 Mayıs akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde ilk gösterimini gerçekleştirdi.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde 5000’den fazla sahnelenerek rekorlar kıran bir yapım olarak anılan Notre Dame de Paris, müzikalle özdeşleşerek müzik listelerinde uzun yılar boyunca üst sıralarda yer almış “Vivre”, “Belle” ve “Le Temps des Cathédrales” şarkılarını orijinal dilinde sahnede seslendirdi. Muhteşem sahne tasarımının yanında 30 kişilik dev kadrosu, hayranlık uyandıran renkli koreografileriyle aşkın efsanevi hikayesi izleyicilerden tam not aldı.

Victor Hugo’nun unutulmaz aşk hikayesi “Notre Dame’ın Kamburu”ndan uyarlanan Notre Dame de Paris müzikali, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde, 5 Mayıs Cuma akşamı perde açtı.  24 yıl boyunca 10 dilde, 24 ülkede 5000’den fazla kez sahnelenen Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdıran müzikal, orijinal dili Fransızca olarak sanatseverlerle buluştu. 

Aşka dair her duygunun muazzam besteler ve etkileyici koreografilerle 15 gün boyunca toplam 21 performansla seyircisiyle buluşacağı, geçtiğimiz sezonlarda da Zorlu PSM’de sahnelenen ve biletleri satışa çıkar çıkmaz anında tükenen “Notre Dame De Paris” müzikalinin biletlerine passo üzerinden ulaşabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en sevilen sakız markası Falım ile Tohum Derneği’nin damla sakızının toplumsal ve ekonomik yönden güçlendirilmesi için 2023 yılının ocak ayında başlattığı “Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları projesinin tanıtım toplantısı yapıldı. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü ve Gülbahçe Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi katkılarıyla yürütülen proje ile damla sakızının sektöre ve ülkeye kazandırılması hedefleniyor. 

“Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları” projesi 5 Mayıs’ta İzmir’de gerçekleştirilen bir toplantı ile tanıtıldı. Falım ve Tohum Derneği iş birliğinde başlatılan proje ile İzmir ve Çeşme’de damla sakızının teknik olarak geliştirilmesi, sektöre ve ülkeye kazandırılması amaçlanıyor.  Damla sakızının toplumsal ve ekonomik yönden güçlendirilmesini hedefleyen proje; İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü ve Gülbahçe Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi katkıları ile yürütülüyor. 

Damla sakızının önce Türkiye sonra dünya çapında bilinir hale gelmesi ve “Çeşme’nin damla sakızı” olarak anılmasının hedeflendiği proje ile aynı zamanda damla sakızının doğal yayılım alanında varlığını artırarak sürdürebilmesi de amaçlanıyor. 

Kadın kooperatifi önceliklendirildi

İzmir’de faaliyet gösteren Gülbahçe Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi de proje kapsamında iş birliği yapılan kuruluşlar arasında bulunuyor. Bu kapsamda projenin önemli yapı taşlarından biri olan yerel kadın girişimi kooperatifi ile protokol imzalanarak, proje kapsamında dikilen damla sakızı ağaçlarının kullanım hakları kadınlara devredildi. Kooperatif üyesi kadınların bu ağaçlardan elde ettikleri sakızları kullanarak damla sakızlı kurabiye, damla sakızlı macun gibi ürünler üretmesi planlanıyor. Yine proje kapsamında Gülbahçe Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’ne hibe destekleri sağlanarak kadın girişimi maddi olarak da destekleniyor.

Sürdürülebilirlik ve bilimsellik

“Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları” projesinin teknik ayağında ise damla sakızı fidanı ile ilgili çoğaltma teknikleri çalışmaları yer alıyor. Önümüzdeki sene için projede AR-GE çalışmalarına, tanıtım ve görünürlük çalışmalarına odaklanılması planlanmakta. Bu çalışmalarla da damla sakızının İzmir ve Çeşme’de turizm için önemli bir ürün haline gelebileceği ön görülüyor. 

Teknik ve bilimsel çalışmalarında alanında uzman kişilerin yer aldığı projede, herkesin bu bilgilere erişebilmesi için çalışmaların rapor haline getirilerek web sayfalarında yayınlanması da planlanıyor.

Mondelēz International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz, etkinlikte yaptığı konuşmada şirketin sürdürülebilirliğe verdiği öneme değindi. Falım markasıyla yıllardır Sakız ağaçları için çeşitli çalışmalara imza attıklarının da altını çizen Karagöz şunları söyledi: “Dünyada 150’den fazla ülkede insanları doğru şekilde ve zamanda, doğru atıştırmalığa teşvik eden global bir şirket olarak üretim süreçlerimizi daima çevreci bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Küresel ve lokal faaliyetlerimiz ile tüketicilerin bildiği ve güvendiği malzemelerle daha az enerji, su ve atık kullanarak atıştırmalıklarımızı daha sürdürülebilir hale getirmeye odaklanıyoruz. Gebze fabrikamızda tüketicilerimizi sıfır atık bilinciyle üretilmiş ürünlerimiz ile buluşturmak için enerji, su, atıklar, ambalajlar, ulaşım ve dağıtım yönetiminde sürekli iyileştirmeleri hedefliyoruz. 

İklim değişikliği ise dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük çevresel sorunlardan biri. Mondelez International Türkiye olarak biz de bu soruna sakız ağaçlarının artırılması boyutundan yaklaşıyoruz. Zira sakız ağacı, ekonomik değeri ve doğaya katkısının yanı sıra topraklarımızın ve kültürümüzün bir mirası. Bu noktada ülkemizde sakız üretimini arttırarak, yöre ve ülke ekonomisine de gelir sağlayarak bu konuda kalıcı çözüm üretmek ise oldukça önemli. Bugüne kadar Falım markamızla, yok olma tehdidi ile karşı karşıya olan sakız ağaçlarını, anavatanı olan ülkemize yeniden kazandırmak amacıyla çeşitli çalışmalar gerçekleştirdik. Şimdi yine sürdürülebilir katkı yapmak hedefiyle yola çıktık ve değerli paydaşlarımızın da desteğiyle gelecek nesillere daha çok sakız ağacı bırakabilmek için “Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları” projesini hayata geçirdik. Çok mutlu ve gururluyuz.”

Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya da konuşmasında; damla sakızının önemli bir değer olduğunu vurgulayarak bu projenin damla sakızına ciddi bir katkı sağlayacağını aktardı. Kaya, projede kurumlararası iş birliğinin çok önemli olduğunu vurgulayarak bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalar hakkında da bilgi verdi: “Proje kapsamında ocak ayı itibariyle bugüne kadar Çeşme Ovacık, Çiftlikköy ve Demircili bölgelerinde damla sakızı ağaçlarının saha çalışmaları yapıldı. Bu kapsamda 500 adet boylu, büyük, aşılı, tüplü/kaplı sakız ağacı fidanı temin edilerek dikimleri gerçekleştirildi ve halihazırda var olan sakız fidanlıklarının bakımı tamamlandı. Önümüzdeki dönemde de bölgedeki ilgililere ve halka yönelik eğitimler düzenlenmesi hedefleniyor. Proje ile ilgili çalışmalar, 2024 yılında da artarak devam edecek.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yarın dördüncü kez düzenleyeceği Maraton İzmir nedeniyle ulaşım ve trafikte bazı düzenlemelere gidildi. Buna göre bazı yollar araç trafiğine kapatılacak.

7 Mayıs Pazar günü İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek “Maraton İzmir” etkinliği nedeniyle bazı güzergâhlar trafiğe kapatılacak. Buna göre 03.00-13.00 saatleri arasında Şair Eşref Bulvarı, Dr. Refik Saydam Bulvarı, Şehit Nevres Bulvarı, Vasıf Çınar Bulvarı, Plevne Bulvarı, Gazi Bulvarı (sağ tarafı), Cumhuriyet Bulvarı (2. Kordon), Mustafa Kemal Sahil Bulvarı (deniz tarafı), Haydar Aliyev Bulvarı (deniz tarafı), Talatpaşa Bulvarı, Atatürk Caddesi, Liman Caddesi, Altınyol-Anadolu Caddesi (deniz tarafı), Karşıyaka Yalı Bulvarı (deniz tarafı), Cemal Gürsel Caddesi (deniz tarafı), Hasan Ali Yücel Bulvarı (deniz tarafı) araç trafiğine kapatılacak ve bu güzergah üzerinde park edilmesine izin verilmeyecek.

Ayrıca Mustafa Kemal Sahil Bulvarı, Altınyol, Anadolu Caddesi, Haydar Aliyev Bulvarı güzergahında trafik kara tarafından tek yön gidiş – geliş olarak verilecek. Karşıyaka Cemal Gürsel Caddesi, Yalı Bulvarı, Hasan Ali Yücel Bulvarı, Bostanlı istikametine tek yönlü olarak verilecek.

Tramvay Konak Halkapınar arasında sefer yapmayacak
7 Mayıs Pazar günü koşulacak Maraton İzmir süresince 06.00-14.00 saatleri arasında Konak Tramvayı’nda seferler Fahrettin Altay-Konak İskelesi arasında yapılacak. Tramvay araçları Karataş Durağı’nda durmadan geçecek. Yolcular hemen önceki Konak İskele Durağı veya hemen sonrasındaki Karantina Durağı’nı kullanabilecek. Konak, Halkapınar arasında ise sefer yapılmayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kripto borç verme platformu Celsius, birtakım kullanıcılarının 300 günden fazla dondurulmuş para çekme süreçlerinden sonra yepyeni fonlarının yüzde 100’ünü çekebileceklerini açıkladı. İşte detaylar…

Celsius kullanıcıları için hoş haber

Celsius’tan kullanıcıları sevindirecek bir açıklama geldi. Platform, uygun kullanıcıların mahkeme onayının akabinde dağıtılabilir saklama varlıklarının kalan yüzde 6’sını platformdan çekebileceklerini söyledi. Ocak ayına kadar, birebir kullanıcılar, büyük ölçüde sadece saklama hesaplarında fon bulunduranlar, fonlarının yüzde 94’üne kadarını çekebiliyordu.

Duyuru, şirketin Temmuz ayında iflas müracaatında bulunmadan evvel Haziran 2022’de para çekme süreçlerini dondurmasından bu yana birinci sefer kimi Celsius müşterilerine eksik fonların geri ödenmesi konusunda ilerleme kaydedildiğini gösterdi. Birçok Celsius kullanıcısı, fonların kelamda mevcut olmasına karşın para çekme teşebbüslerinin biriktiğini bildirmiş, kimi taleplerin sürece alınmasının birkaç gün sürdüğünü tez etmişti.

Platformun kurucusuna dava açıldı

Mahkeme belgelerine nazaran Celsius, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri varlıklarını birleştirmek ve görünüşe nazaran iflas süreçlerinde ikisinin birebir muameleyi görmesini sağlamak istiyordu. Bu sırada Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere platformun kurucusu ve eski CEO’su Alex Mashinsky de Ocak ayında New York Başsavcılığı tarafından açılan bir davayla karşı karşıya. Mashinsky, 2 Mayıs’ta AG’nin “yanlış bilgileri papağan üzere tekrarladığını” argüman ederek davayı reddetmek için bir dilekçe sundu.

Duyuru, kripto para piyasasının artan düzenleyici incelemelerle karşı karşıya olduğu ve birçok platformun müşteri itimadını korumak için çaba ettiği bir devirde geldi. Önde gelen kripto para borç verme platformlarından biri olan Celsius, dondurulan para çekme süreçleri nedeniyle aylardır kullanıcılarının eleştirisi altında. Lakin platform, bu meseleleri ele almak için çalıştığını ve müşterilerine inançlı ve muteber bir hizmet sunmaya kararlı olduğunu tez ediyor.

Kullanıcılar aylardır bekliyordu

Celsius’un birtakım kullanıcıların fonlarının yüzde 100’ünü çekmelerine müsaade verme kararı, varlıklarına erişmek için aylardır bekleyen birçok kişiyi rahatlatacaktır. Bununla birlikte, platformun dondurulan para çekme süreçlerinin neden olduğu prestij kaybını ve kurucusunun karşı karşıya kaldığı devam eden yasal çabaları büsbütün telafi edip edemeyeceği şimdi muhakkak değil.

Celsius ve öbür kripto para platformlarının karşılaştığı zorluklara karşın, kripto varlık pazarı büyümeye devam ediyor. Ana akım yatırımcılar ve finans kurumları tarafından giderek daha fazla benimsenen kripto para kredileri ve öbür finansal hizmetlere yönelik talebin önümüzdeki yıllarda da artmaya devam etmesi beklenen. Bununla birlikte, platformların müşteri inancını yine kazanmak ve kullanıcılarına sağlam bir hizmet sunduklarından emin olmak için çok çalışmaları gerekecektir.