Gün: 9 Mayıs 2023

Fenerbahçe Opet transferde bombaları patlatmak üzere…

Polonya ulusal kadrosunun pasör çaprazı Magdalena Stysiak’ı takımına katan sarı-lacivertliler, dünyanın en yeterli pasörleri ortasında gösterilen Joanna Wolosz’u gündemine aldı.

Fenerbahçe ayrıyeten, gelecek dönem Dinamo Kazan’ı çalıştıracak olan başantrenör Zoran Terzic yerine Imoco Conegliano’yu çalıştıran Türkiye A Ulusal Grubu’nun yeni koçu Daniele Santarelli için de tüm kaideleri zorlayacak.

WOLOSZ’A İKİ KATI ÜCRET

Yakın vakitteki görüşmeden ‘Bir sene daha bekleyin’ kelamını aldığı Polonyalı yıldız için görüşmeleri sıklaştırdığı argüman edildi. Volleyscope’un haberine nazaran; Fenerbahçe şampiyon olması halinde Joanna Wolosz’a Imoco’dan aldığı fiyatın iki katını önermeyi planlıyor. Sarı-lacivertliler böylelikle Polonyalı yıldızı 1 yıl daha erken getirmeyi planlıyor.

Fenerbahçe voleybol kadrolarının Polonyalı Sportif Yöneticisi Dariusz Stanicki, Dariusz Stanicki’nin Joanna Wolosz’dan Fenerbahçe Opet’e gelme kelamı aldığı öne sürüldü.

STYSİAK TRANSFER RESMEN DUYURDU

Polonya Ulusal Kadrosu’nda bilhassa Dünya Şampiyonası’nda yıldızı parlayan Magdalena Stysiak Türkiye’ye karşı forma giymişti. Polonya seyircisinin inanılmaz baskısına karşın Türkiye çabayı 3-2 kazanmıştı. Stysiak ise çabayı 31 sayı ile tamamlayarak maçın en skorer ismi olmuştu. Kendisine yöneltilen ‘Söylentilere nazaran gelecek dönemi Türkiye’de geçireceksin. Bu yanlışsız mu?’ sorusuna ‘doğru’ diye karşılık veren Magdalena Stysiak, ‘Fenerbahçe, sarı-lacivert renkler benim hayalimdi’ tabirleriyle transferi duyurdu.

‘EDA ABLA’YI ÇOK SEVİYORUM’ DEMİŞTİ

Kaptan Eda Fazilet Dündar ile âlâ bir irtibatı olan Stysiak, ‘Ne söyleyebilirim Eda ablayı çok seviyorum’ demişti. Başarılı pasör çapğrazı talya Ligi ekiplerinden Vero Volley Milano’da forma giyiyor.

SANTARELLI İDDİASI

Fenerbahçe gelecek dönem için Daniele Santarelli’yi vazifeye getirmek için tüm kuralları zorlayacağı kaydedildi. Imoco’yu çalıştıran İtalyan başantrenör, Türkiye A Ulusal Bayan Voleybol Ekibi’nin başına getirilmişti.

DÜNYA ŞAMPİYONU OLDU

Polonya ve Hollanda’nın mesken sahipliğinde düzenlenen 2022 FIVB Dünya Bayanlar Voleybol Şampiyonası’nda altın madalyayı finalde Brezilya’yı 3-0 mağlup eden Sırbistan kazandı. Bu şampiyonluktan kısa bir mühlet sonra ise Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda Santarelli’nin başında olduğu Imoco, Guidetti’nin Vakıfbank’ını finalde yendi ve şampiyon oldu.

‘TERZİC KAZAN’I ÇALIŞTIRACAK’

Fenerbahçe Opet ile kulüple 1 dönem daha mukavelesi bulunan Sırp başantrenör Zoran Terzic’in yeni adresi aşikâr oldu. Dinamo Moskova Genel Yöneticisi Vladimir Zinichev, Zoran Terzic’in gelecek dönem Dinamo Kazan’ı çalıştıracağını açıkladı.

Zinichev haberi şu sözlerle duyurmuştu:

“Bu artık sır değil. Önümüzdeki dönem Dinamo Kazan’ı Zoran Terzic çalıştıracak. Grup oluşturmak ve güçlendirmek için büyük uğraş harcıyorlar. Bunu grubumuzda da hissediyoruz. Oyuncularımızdan birkaçı Kazan’la anlaştı.”

Bugün balina izleme botlarının radarına takılan büyük bir balina, Binance’e gönderdiği ve hafif bir düzeltmeye neden olan 21.73 milyon dolarlık DOGE süreciyle gündemde. Öte yandan, iflas eden FTX’in kardeş şirketi Alameda, OKX’den bu coin’leir topluyor…

Dev kripto balinası, Binance’te satabileceği 300 milyon DOGE ile korkuttu

Balina izleme botu Whale Alert, anonim bir balinanın Binance’e 299.999.999 Dogecoin (DOGE) aktardığını bildirdi. Transfer esnasında DOGE fiyatı son 24 saate nazaran %4,5 civarında düşüş gösteriyor. Aşağı istikametli eğilim piyasadan bağımsızdı ve muhtemelen şu anda satıcılar devrede.

Daha sonra, öbür bir balina izleyicisi DogeWhaleAlert, Binance’e yapılan birkaç diğer DOGE transferi tespit etti. Bu transferlerin toplamı, Whale Alert’in bildirdiğinden biraz daha fazlaydı. Yeniden devasa bir Dogecoin yığını Binance’e aktarıyordu.

Kriptokoin.com olarak bugün Binance’e gönderilen başka milyonluk transferlere bu yazıda yer verdik.

DogeWhaleAlert’in tespit ettiği süreçlerden birincisi, en büyük 20 balina ortasında yer alan bir cüzdanın, 29.784.022 ve 25.000.858 DOGE transferiydi. Bu transferler toplamda yaklaşık 4 milyon dolar kıymetindeydi. Akıllı para olarak bilinen bu yatırımcı kümesi, şu ana DOGE fiyatını sert bir formda sallıyor. Öbür bir yerde, Alameda Research’e cüzdanlar, OKX’ten altcoin satın almakla meşgul.

Alameda Research bu coin’leri topluyor

FTX’in kardeş şirketi Alameda Research’e bağlı cüzdanlar, bugün OKX’ten milyonlarca dolar kıymetinde token aldı. Arkham Intelligence’dan alınan datalar, Alameda’nın Salı günü erken saatlerde OKX’ten 57 milyon doların biraz üzerinde Tether (USDT) ve 300.000 dolarlık Mask (MASK) aldığını gösteriyor.

FTX borsası ve Alameda Research çöküşü sırasında, yaklaşık 8 milyar dolarlık fon kayıptı. Takip eden süreçlerde borsa, kayıp fonların bir kısmı olan 1 milyar doları geri aldığını belirtti. Daha sonra, alacaklıların kayıp fonlarının geri alınması yoluyla bir bütün olmalarına yardımcı olmak için bir İflas Bölgesi kuruldu. Yakın vakitte Estate’in cüzdanlarına 57,5 milyon dolarlık kripto para transferi, müşteri fonlarının kurtarılma mümkünlüğünü artırıyor.

Alıcı cüzdanlar, FTX ve Alameda’nın geçen yılki çöküşünün akabinde iki şirketin alacaklılarına yardımcı olmak için oluşturulan FTX İflas Bölgesi tarafından denetim ediliyor.

SBF, ABD’li yargıçtan suçlamaları düşürmesini istedi

Son gelişmelere nazaran, FTX kurucusu Samuel Bankman-Fried, ABD’li bir yargıçtan “kendisine yönelik suçlamaları düşürmesini” istiyor. Bankman-Fried, FTX borsasının müşterilerinden hırsızlık yaptığını reddetti. Ayrıyeten, 2022’de kripto ekosistemini sarsan olaylarla ilgili hatasız olduğunu ileri sürdü.

Arapça kökenli bir diğer isim olan Meyra, birçok manası içinde barındıran ve epey tanınan olarak kullanılan kız isimleri ortasında yer almaktadır. Hem bizim toplumumuzda hem de Arap toplumunda sıklıkla karşılaşılan Meyra isminin ne manaya geldiği de hayli merak edilmektedir.

Anne baba adayları bilhassa son devirlerde çocuklarına verebilecekleri epey farklı tıpta isimlerle karşılaşmaktadır. Kökenleri öbür yerlerden gelen çok sayıda isim gerek manalarıyla gerekse kulağa güzel gelmeleri sebebiyle anne babalar tarafından sıklıkla çocuklarına verilmektedir. Ebeveynlerin bilhassa son devirlerde sıklıkla tercih ettikleri isimlerden biri de Meyra ismidir. Kulağa güzel gelen bu ismin manası ise epeyce fazla merak edilmektedir. Peki Meyra isminin manası nedir? Meyra ismi Kuran’da geçiyor mu? Meyra isminin tahlili…

MEYRA İSMİNİN MANASI NEDİR?

Son devrin tanınan isimleri ortasında yer alan Meyra ismi lisanımıza Arapça‘dan geçmiştir. Parlayan ışık manasına gelen Arapça kökenli bu isim birebir zamanda doğruluk ve fazilet anlamlarına da sahiptir. Meyra ismi yükselmek manasında da kullanılır. Yükselmek, manevi manadaki bir yükselişi tabir eder ve bu isim ile kişinin maneviyatını yükselterek kendisini geliştirmiş olması kastedilir.

MEYRA İSMİ KURAN’DA GEÇİYOR MU?

Anne babaların doğacak çocuklarına isim ararken en çok dikkat ettikleri bahislerden birisi de o ismin Kuran’da geçip geçmediğidir. Bilhassa Arapça kökenli olan ve hayli tanınan formda kullanılan isimlerin Kuran’da geçip geçmedikleri ise ebeveynlerin başlarında soru işareti oluşturmaktadır.

Peki Meyra ismi Kuran’da geçiyor mu? Çocuklarına Meyra ismini vermek isteyen anne babaların bu ismi kullanmalarında bir sakınca bulunuyor mu? İşte yanıtı…

“Arapça kökenli isimlerden olan Meyra ismi Kuran’da geçmemektedir. Ama çocuklara verilmesinde rastgele bir sorun barındırmayın bu ismin kullanılması dinen caizdir.”

Meyra ismi kuranda geçiyor mu

MEYRA İSMİNİN ANALİZİ

•  M: Ticarete yakın olan bu bireyler ticaret ile uğraşmayı severler ve bu alanda da başarılı olurlar.

•  E: Çaba etmeyi ve her şeyin üstesinden gelmeyi seven şahıslardır ve tüm işleri kendileri halletmeyi severler.

•  Y: Geçmişten hoş bir halde ders alan bu şahıslar tekrar tıpkı durumlar ile karşılaşmamak için dikkatli davranırlar.

•  R: Tereddütlü ve kuşkucu bir tutuma sahip olan bu bireyler kimseye kolay kolay güvenmezler. Hayatlarına yeni şahıslar almaktan hoşlanmayan bu bireyler alışkanlıklarına bağlılardır.

•  A: Atılgan ve birebir vakitte da enerjik olan şahıslardır. Toplumsal etraflarında çok fazla sevilirler.

Hayata geçirdiği projelerle bilime, teknolojiye ve girişimciliğe öncü olan bir Beylikdüzü tasarlayan Beylikdüzü Belediyesi, Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi’nin temellerini attı. 

Beylikdüzü’ne verdikleri sözleri bir bir yerine getirdiklerini ifade eden Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, “Bu tür merkezler evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras. Çocuklar bilim ve sanatla buluşsun, bu topraklar yeni Aziz Sancarlar çıkarsın istiyoruz” dedi.  

Beylikdüzü’nü geleceğe hazırlayan, gençleri önemseyen ve fikirlerini destekleyen bir anlayışla projeler üreten Beylikdüzü Belediyesi, Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi’nin temellerini attı. Beylikdüzü Belediyesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Aziz Sancar Vakfı arasında imzalanan protokol doğrultusunda projelendirilen merkez, tamamen geri dönüştürülebilir ve sürdürülebilir konteynerlerden oluşturulacak. Yaklaşık bin 200 metrekare inşaat alanına sahip olan merkezin içerisinde; STEAM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik) Laboratuvarı, atölyeler ve öğrenci konaklama alanları yer alacak. Projenin tamamlanmasıyla birlikte gençlere yeni fikirler geliştirip projeler üretecekleri, bilim ve sanatla olan bağlarını güçlendirecekleri bir ortam sağlanmış olacak.

“Bu topraklar yeni Aziz Sancarlar çıkarsın istiyoruz”

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, inşaat alanındaki çalışmaları beraberindeki teknik heyetle birlikte yerinde inceledi. Beylikdüzü’nün bir hayalini daha gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Çalık, “Projenin onaylarını Aziz Sancar hocadan da almıştık. Betona boğmayalım, toprakla olan temasını mümkün olduğunca az tutalım dediği bu merkezi, modern inşaat teknolojisi ve bu tür tesislerin yapılmasında da kullanılan 40 tane gemi konteynerinden inşa edeceğiz. Bu tür merkezler evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras. Çocuklar bilim ve sanatla buluşsun, bu topraklar yeni Aziz Sancarlar çıkarsın istiyoruz. Kavga ve gürültüden uzak, bilimin ve sanatın konuşulduğu bir memleket hayal ediyorum. Bu hayal için var gücümüzle çalışıyoruz. Komşularımız hiç endişe etmesin, Beylikdüzü’ne verdiğimiz sözleri bir bir yerine getirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi alım garantili çiçek üretimi yapan üretici kadınları 24.Bayındır Uluslararası Çiçek Festivali’ne götürdü.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Köyceğiz Beyobası’nda alım garantili çiçek üretimi yapan üretici kadınları İzmir Bayındır’da 4-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Bayındır 24.Uluslararası Çiçek Festivali’ne götürdü. 37 kadın üretici Bayındır’da 24 yıldır yapılan çiçek festivaline katılarak çiçek üretiminde deneyimli üreticilerle birlikte olma fırsatı buldu.

Köyceğiz Beyobası’nda 2015 yılında 3 sera ile başlayan çiçek üretiminde Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile 30 seraya ve 25 milyon çiçek üretim sayısına çıkan kadın üreticiler Türkiye’nin çiçek üretim merkezi Bayındır’da düzenlenen 24.Bayındır Uluslararası Çiçek Festivali’nde incelemelerde bulundu. Muğlalı üretici Zühre Aybars Bayındır Uluslararası Çiçek Festivali’ne katılarak bir ilçenin çiçek üretiminde ne kadar ilerleyebileceğini, bunu festivale dönüştürerek tüm çiçek üreticilerini bir araya getirebileceğini gördüklerini söyledi ve kendilerinin de Köyceğiz’i çiçek üretim merkezi yapmak için çalıştıklarını belirtti. Festivale katılan bir diğer kadın üretici Duray Karagünnü’de Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile çiçek üreterek ekonomilerine katkı sağladıklarını, Bayındır Çiçek festivali gibi büyük bir organizasyonun Muğla’ya da çok yakışacağını belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından 161 okuldan 464 sporcunun katılımıyla Etlik Olimpik Yüzme Havuzunda düzenlenen “Okul Sporları Minikler İl Birinciliği Müsabakaları”nda dereceye giren sporculara madalyaları Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok tarafından verildi. Altınok, madalyalarını takdim ettiği sporcuları tek tek tebrik etti ve onlara başarılar diledi.

Kıyasıya mücadele veren ve başarı gösteren sporculara ve ailelerine hitaben konuşan Altınok “Yaklaşık 19 yıl önce yaptığımız, dünya yüzme olimpiyatlarının yapılacağı standartların üzerinde olan Etlik Olimpik Yüzme Havuzumuz binlerce gencimizin, sporcumuzun yüzdüğü, yüzme öğrendiği harika bir tesis. Yüzme Federasyonumuzun turnuvaları, elemeleri burada yapılıyor. Turnuvamızda ülkemizi gelecekte temsil edecek çocuklarımız yarışarak dostça ve kıyasıya rekabetle başarı için önemli bir adımı attılar. İnşallah nice Avrupa ve dünya şampiyonlarını Keçiören’den çıkaracağız.” dedi.

Altınok daha sonra tesiste bulunan diğer yüzücülerle masa tenisi oynadı. ​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bitcoin fiyatı, farklı borsalar ortasında 1.000 dolara kadar varan fiyat farkıyla süreç görmeye başladı. Bilhassa, Binance’in ABD kolu Binance.US, şu anda olağandan 500-1000 dolar ortasında yüksek fiyat sunuyor.

Bitcoin fiyatı Binance.US’de 500-1000 dolar ortasında primle süreç görüyor

Bitcoin’in Binance ve Coinbase üzere büyük borsalar ile Binance.US ortasındaki fiyat farkı bu ay keskin bir halde açıldı. Bilgiler, global piyasalarda 27.600 dolardan süreç gören BTC’nin, Binance.US’te 500-1000 dolar ortasında primle süreç gördüğünü gösteriyor. Derinleşen fiyat farkı, düzenleyicilerin yakında yasal süreç yapılması konusunda tasa uyandırıyor.

Verilere nazaran, bugün Binance.US’de süreç gören BTC/USD çifti, Coinbase’deki muadiline nazaran 650 dolarlık farka ulaştı. Bundan evvelki en büyük fark, Nisan sonunda yalnızca 20 dolara ulaşmıştı.

Fiyat farkı neden açılıyor?

Twitter’dan @fewseethis’e nazaran, Binance.US’daki yüksek fiyat, muhtemelen piyasa yapıcıların düzenleyici hareket beklentisiyle borsadan ayrılmasından kaynaklanıyor. Piyasa yapıcılar, buyruk defterine likidite sağlamakla vazifeli kuruluşlardır.

Bununla birlikte, düzenleyicilerin yakında olaya müdahale etmesi piyasa oyuncularını endişelendiriyor. Bilhassa Binance, Mart ayından bu yana ABD’li regülatörlerin merceği altında.

Şubat ayında Binance.US, ticaret iştirakleri konusunda ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) radarına girdi. Mart ayında bir yetkili, Binance.US’nin ABD’de kayıt dışı bir menkul değerler borsası işlettiğini söyledi.

@fewseethis “Binance.US’a karşı bir çeşit hükümet aksiyonu varsa ve çoklukla orada iş yapan piyasa yapıcılar bunu biliyorsa, ayrılmaları ve kâfi likidite olmaması ve tahkim olasılıklarının azalması olasıdır” diyor. Borsalar ortasında açılan fiyat farkının gerisinde düzenleyici belirsizliğin olduğunu ima ediyor.

Piyasa yapıcılar göç ediyor

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Binance, dün kısa müddetliğine Bitcoin çekme süreçlerini askıya aldı. Yeni ortaya çıkan BRC-20 token projelerinin neden olduğu trafik, Binance’i bu kararı almaya zorlayan nedenlerden biriydi.

Cryptowatch’tan alınan bilgilere nazaran, Binance.US’un buyruk defteri, yazım sırasında teklifler – satın alma buyrukları – lehine çarpıktı. Kripto varlık idaresi firması Blofin’den Griffin Ardern’e nazaran bu, zayıf piyasa derinliğinin ve piyasa yapıcıların göçünün bir işaretiydi.

Grafik, orta fiyatın %2,5’i içindeki bekleyen alış ve satış buyruklarının bir koleksiyonu olan Binance.US’taki %2,5’lik piyasa derinliğini gösteriyor. Orta fiyat, alış ve satış/teklif fiyatlarının ortalamasıdır. Bekleyen alış buyruklarının sayısını temsil eden yeşil çizgi, satış buyruklarını gösteren kırmızı çizgiden daha yüksektir.

Ardern, “Likidite kâfi olduğunda, alış ve satış taraflarının derinliği ekseriyetle daima değişir. Lakin dinamik bir istikrar korunur. Binance.US’de, buyruk defteri, satış buyruklarından çok daha fazla alım buyruğuyla istikrarsızdır. Dev bir borsa için bu türlü bir derinlik tablosu elbet olağandışı. Esas piyasa yapıcılar, muhtemelen düzenleyici baskı ve yenilenen ahenk gereklilikleri nedeniyle Binance.US’tan ayrılıyor” diyor.

Grand Hyatt İstanbul, “Grand Art” sergilerine uluslararası sanatçı Samantha Louise Emery’nin “Dancing in the Dark” koleksiyonu ile devam ediyor. Resim sanatının farklı tekniklerinin bir arada kullanıldığı eserlerin yer aldığı sergi, 30 Haziran’a kadar Grand Hyatt İstanbul’da sanatseverlerle buluşuyor.

Grand Hyatt İstanbul, çağdaş sanatı ve genç sanatçıların eserlerini, Grand Art platformunda sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Şehrin sanatından, kültüründen ve mimarisinden ilham alan tasarım detaylarıyla ön plana çıkan Grand Hyatt İstanbul, düzenlediği etkinliklerle sanatın nabzını tutuyor.

Grand Hyatt İstanbul, “Grand Art” kapsamında Samantha Louise Emery’nin eserlerine ev sahipliği yapıyor. 30 Haziran’a kadar sanatseverle buluşacak olan sergide, ziyaretçiler sanatçının “Dancing in the Dark” koleksiyonu ile duygularını nasıl ifade ettiğine yakından tanıklık ediliyor. Saint Martins School of Art and Design’da seramik üzerine eğitim gören Samantha, eğitiminin ardından Toronto’ya taşınması üzerine seramik stüdyosu olmadığı için resme yöneliyor ve bu alanda kendi stilini geliştirmeye başlıyor. Bir anne ve bir eş olarak bu dönemde yaşadığı duygusal buhranı, duygularını bir kanvas üzerinde ifade ederek tanımlıyor. Bir arkadaşının çocuklarına ait atılmak üzere olan kanvasları değerlendirerek ortaya çıkardığı bu koleksiyonda, kanvasların üzerini siyah bir boya ile kaplayarak kanvasları yeni bir esere dönüştürüyor. Meditasyona da ilgisi olan Samantha eserlerine mumlar damlatarak, sanatta yeni bir bakış açısı elde ediyor. Her insanın karanlık zamanlardan geçtiğini, ama insanoğlunun çok güçlü olduğunu ve kendini ifade etme becerisi ile karanlık ve acıyı en doğru şekilde yorumlayabileceğini belirtiyor. İnsan olmanın acıyı ve öfkeyi de beraberinde getirdiğini kabul ederek insanın benliğini keşfettiği bir yolculuğa çıkaran bu koleksiyon,  sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

Yıl boyunca Türk ve uluslararası çapta tanınmış pek çok sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan Grand Hyatt İstanbul,  haziran sonuna dek bu özel sergiyi sanatseverler ile buluşturuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Yoğun Bakım Derneği’nin ev sahipliğinde Ulusal ve Uluslararası katılımlı 24. Uluslararası Yoğun Bakım sempozyumuna Harran Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Başkanı Prof. Dr. Nuray Altay damgasını vurdu.

 10’dan fazla ülkeden çok sayıda akademisyenin ve ülkemizden sadece 4 konuşmacının katıldığı prestijli sempozyumda, 4 kişiden biri olan Harran Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Başkanı Prof. Dr. Nuray Altay, katılımcı akademisyenlere depremin toplumsal etkileri ve enkaz altında kalan yaralılarda meydana gelen ezilme vakalarına müdahale yönünde tecrübeleri sundu.

Prof. Dr. Nuray Altay’ın sempozyumda yapmış olduğu sunum, bilim insanları tarafından büyük beğeni topladı

İstanbul’da gerçekleşen ve sempozyum düzenleme kurulu tarafından konuşmacı olarak davet edilen Prof. Dr. Nuray Altay, dünyada yıkıcı sonuçları olan doğal afetlerden biri olan depremlerde yaralılarda meydana gelen Ezilme (Crush) Sendromunun tedavisini ve kendi deneyimlerini İngilizce olarak tüm tıp dünyasının yararlanması adına bir sunum gerçekleştirdi.

Sunumunda, göçük altında kalan depremzedelerde gelişen, ezilen kas hücreleri ve bunların atıklarının kana karışması sonucu başta böbrek olmak üzere çeşitli hayati organlara zarar verdiğini ve çoğu hastanın ölümüne neden olduğunu belirten Prof. Dr. Nuray Altay, son yıllarda tüm dünyanın bu soruna bir çözüm arayışı içinde olduğunu kendilerinin de güncel tedavi yöntemlerini kullanarak bu ölümcül soruna bir çözüm oluşturma çabasında olduklarını söyledi.

Prof. Dr. Altay, sempozyumda 6 Şubat 2023’te bölgemizde meydana gelen deprem sonrası depremzedelere yapmış oldukları tedavi tecrübelerini de anlattı.

Sempozyum Yönetim Kurulu, doğal afetler karşısında çaresiz olan insanoğlunun depremzedelerin tedavisi ile ilgili bu yeni bilgilerin çok dikkat çektiğini belirterek sempozyum sonrası tüm dünyada çok merkezli çalışmaların başlatılması için Türk Yoğun Bakım Derneği ile beraber uluslararası düzeyde çalışmalara başladıklarını bildirdiler.

Böyle bir prestijli sempozyuma konuşmacı olarak davet edilmesinin kendisi ve kurumu adına gurur verici olduğunu belirten Prof. Dr. Nuray Altay; “Deprem bölgesinde yaşayan biri olarak hastanemizde çok sayıda ezilme vakaları ile karşılaştım ve tedavi süreçlerinde bizzat yer aldım. Bilgi ve tecrübelerimizi sempozyumdaki değerli akademisyen hocalarımızla paylaşmaktan ve tedavi sürecine katkı sağlamaktan çok mutlu oldum. Böyle verimli sempozyumların hem ulusal hem de uluslararası yapılması bilime yön verme açısından çok önemlidir. Sempozyumun tüm insanlık adına hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en büyük uluslararası havayolu şirketi Emirates ile Dubai’ye uçun ve 2023’te yapılacaklar listenizde yer alacak bir dizi harika deneyim ve en cezbedici aktivitelerle unutulmaz bir yaz tatilinin tadını çıkarın.

Dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa’yı ziyaretten rekor kitaplarına girmiş su parklarında serinlemeye, Dubai’nin canlı kültürünü oluşturan zengin mutfak mirasından gelenekleri keşfetmeye kadar, Dubai’de bu yaz vakit geçirebileceğiniz uygun fiyatlı pek çok aktiviteyle unutulmaz anlar yaşayın. Dubai’de yaz her şeyiyle güzel!

İlk kez ziyaret edenler için Dubai

Dubai’ye indiğiniz andan itibaren, ömür boyu unutamayacağınız bir deneyime hazır olun. Dubai; dünya klasmanındaki oteller ve misafirperverlikten, kendinizi kaybedeceğiniz şehrin cazibe merkezlerine kadar, bu yaz ilk kez gelen ziyaretçileri için birinci sınıf aktiviteler sunuyor:

• At the Top – Burj Khalifa, Dubai’ye gelen tüm ziyaretçilerin yapılacaklar listesinde atlanmaması gereken bir madde. Görkemli yapısı Dubai silüetinin üzerinde yükselen Burj Khalifa, 2010 yılında açıldığından beri dünyanın her yerinden ziyaretçi çekmektedir. 456 metre yükseklikteki 125. kattan şehrin 360 derecelik büyüleyici manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

• Dubai Mall – Prestijli Downtown Dubai bölgesinin kalbinde yer alan Dubai Mall, yılda 100 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan dünyanın en çok ziyaret edilen alışveriş ve eğlence merkezidir. Galeries Lafayette ve Bloomingdale’s adlı iki büyük mağaza dahil olmak üzere 1.300 mağaza ve uluslararası üne sahip 200’den fazla yiyecek ve içecek  noktası  bulunmaktadır.

• Expo City Dubai – Expo 2020 Dubai’nin öncü mirası Expo City Dubai’de hayal gücünüzü serbest bırakın. Al Wasl Plaza, şahin şeklindeki BAE Köşkü ve Terra – Sürdürülebilirlik Köşkü gibi şehrin geleceğe bakan ilgi çekici yerlerini ziyaret edebilirsiniz.

Eğlence

Gün batımından gün doğumuna, Dubai’de yapılacak aktivitelerden asla mahrum kalmayacaksınız. Büyüleyici ışık gösterileri ve su gösterilerinden performans sanatlarına kadar, başka bir dünyaya hazır olun:

• Dubai Opera – Dubai’de sahne sanatları için Dubai Opera’yı ziyaret edin. Bir Arap yelkenlisi şeklinde inşa edilmiş olan ve Downtown Dubai’de yer alan Dubai Opera’nın her köşesi ziyaretçileri büyülüyor.
• Dubai Fountain – Burj Khalifa’nın yanındaki Dubai Fountain, göz kamaştırıcı bir ışık gösterisiyle birlikte büyüleyici bir su gösterisinin hassas  birlikteliğini sunuyor. Dubai Fountain, dünyanın en büyük müzikli fıskiyesidir  ve her bölümü kendine özgü büyüleyici melodisiyle tamamlanan, 274 metrelik şaşırtıcı bir uzunluğa ulaşır. Asla unutulmayacak bir akşam için fıskiye şovunu göl kenarındaki bir restoranda yemekle birleştirebilirsiniz.

• La Perle – La Perle, nefes kesen koreografiyi cüretkar gösterilerle ustaca bir araya getirerek sizi ansızın başka bir dünyaya taşıyor. Efsanevi sanat yönetmeni Franco Dragone tarafından yaratılan La Perle’nin hikayesi, amaca yönelik inşa edilmiş su tiyatrosu sayesinde BAE’nin inci avcılığı tarihine saygı duruşunda bulunuyor.

Macera ve Spor

Heyecan arayan Dubai ziyaretçileri için kapalı tema parklarından çölün ortasında kayak yapmaya kadar adrenalin ihtiyaçlarınızı karşılayacak pek çok aksiyon dolu aktivite mevcut:

• Aquaventure Waterpark – Dubai, çocuklardan yetişkinlere her yaş için çeşitli su parklarına ve aktivitelerine sahip. Aquaventure Su Parkı, 1 km’den fazla uzanan özel plajı, rekorlar kitaplarına girmiş muhteşem su kaydırakları, oyun alanları ile ilgi çekici alanlara ev sahipliği yapmaktadır. Heyecan arayanlar, sayısız köpekbalığıyla çevrili Köpekbalığı Safarisine çıkabilir veya yeni Mini Deniz Biyoloğu Programı ile eğlence dolu bir maceraya atılabilir ve deniz yaşamı hakkında her şeyi öğrenebilirler.
• IMG World of Adventures – Dubai’nin en büyük kapalı tema parkı, son teknoloji ürünü oyuncaklarla Marvel ve Cartoon Network karakterlerine hayat verirken serin bir alanda kalmanızı sağlıyor. 28 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsayan parkı ziyaretinizde rahat ayakkabılar giydiğinizden emin olmak isteyeceksiniz.
• Ski Dubai – Kızakla kayma dahil yapılacak pek çok aktivitenin olduğu Ski Dubai’de yazın ortasında kartopu oynayın. 4.500 metrekarelik kar parkının içinde kapalı buz mağaralarının yanı sıra Giant Ball Run ve Ramp Jumps gibi heyecan verici aktiviteler bulacaksınız.

Kültür

Ülkenin zengin kültürü ve tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla Dubai’ye gelenler, ülkenin geçmişini anlatan sanat galerileri ve müzelerin yanı sıra geleceği keşfetmeye adanmış bir müze ile tadına doyamayacakları bir keşfe çıkacaklar:

• Sheikh Mohammed Culture for Cultural Understanding (SMCCU) – Al Fahidi Tarihi Mahallesi’nde özenle restore edilmiş bir rüzgar kulesi evini ziyaret edin ve Dubai’nin kültürü ve gelenekleri hakkında daha derin bir anlayış kazanmak için kültürel bir yemeğin tadını çıkarın. ‘Açık Kapılar, Açık Fikirler’ mottosu ile tüm sorular memnuniyetle karşılanıp cevaplanır.
• Museum of the Future – Bir mimari şaheser olan Museum of the Future, Dubai’de herkesin bahsettiği bir cazibe merkezi. Müze, ortak geleceğimizi görmek, dokunmak ve şekillendirmek için her yaştan ziyaretçiyi ağırlıyor. Dünyanın en güzellerinden biri olarak anılan bir binanın içinde, inanılmaz derecede sürükleyici, üç boyutlu ve duyusal bir deneyimle bundan 50 yıl sonrasını keşfedebilirsiniz.
• Alserkal Avenue – Sanatçıların görsel ve performans sanatlarını hayata geçirmeleri için galeriler, çağdaş sanat vitrinleri ve platformlarla dolu eksiksiz bir kültür merkezi olan Alserkal Bulvarı’nda bulunan sanatsal harikalar görenleri şaşırtıyor. Alserkal Avenue, Dubai’nin yaratıcılık merkezini keşfetmek isteyen kültür meraklıları için vazgeçilmez bir nokta. 

Sağlık ve Dinlenme

Dubai’ye günlük koşturmacadan kaçarak ihtiyaç duydukları dinlenme ve rahatlama için gelenlere; şehir, zihninizi ve bedeninizi canlandırmaya adanmış restoranlar, spalar ve tatil köylerinden oluşan çok çeşitli seçenekler sunuyor:

• Timeless Spa – Al Maha Desert Resort & Spa’da veya tesisin sunduğu jakuzi, buhar odaları, sonsuzluk havuzu ve spor salonu gibi diğer birçok rahatlama seçeneğinden birinde sorunlarınızı unutabilirsiniz.

• Ossiano – Brittany doğumlu Berger’in mutfağından genellikle Dubai’nin en iyisi olarak anılan Ossiano’da bir tadım menüsü ile kendinizi şımartın. Mevsimsellik düşünülerek oluşturulmuş on bir çeşit tadım menüsünü deneyebilirsiniz.
• Dubai Marina Cruise – İkonik Dubai Yat Limanı’ndan Dubai silüetinin nefes kesici manzarasını seyredin. Atmosferik müzik ve birinci sınıf şeflerin küratörlüğünü yaptığı lezzetler eşliğinde geleneksel ahşap yelkenli gemide gezinin.

Oteller

Dubai, eşsiz güzellikteki tatil köyleri, beş yıldızlı şık otelleri, şehirde kalınacak ve dinlenilecek pek çok heyecan verici tesisi ile dünya çapında nam salmış durumda. Dubai, gezginlere misafirperverlikte en iyiyi sunuyor:

• Park Hyatt Dubai – İki sahil lagününe, Dubai Creek Golf & Yacht Club ve çeşitli restoranlara ev sahipliği yapan Park Hyatt’ta her gezgin için bir şeyler var. 13 yaşından küçük çocuklar, 1 Mayıs – 31 Ağustos 2023 tarihleri arasında ücretsiz konaklayabiliyor.
• Atlantis, The Palm – Aquaventure Su Parkı’ndaki 105 kaydıraktan Nobu’daki enfes Japon mutfağına kadar dünyaca ünlü tatil beldesinde tadını çıkaracak çok fazla şey var. 4 Haziran – 30 Eylül 2023 tarihleri arasında yapılan rezervasyonlarda 14 yaşından küçük çocuklar ücretsiz konaklayabiliyor.

• JW Marriott – Dubai’nin hayranlık uyandıran şehir manzarasını sunan dünyanın en yüksek 5 yıldızlı otelinin ziyaretçiler üzerinde büyük bir etki yaratacağı kesin. Dahası, JW Marriott; Dubai Mall, Burj Khalifa ve Dubai Opera’ya sadece birkaç dakika uzaklıkta ve bu da seyahatiniz sırasında etrafta dolaşmayı son derece kolaylaştırıyor.
• JA The Resort – Şehrin büyüleyici manzarasının keyfini 235 adet lüks süitin   balkonundan birinde çıkarın. Tesis; spa, dinlenme alanları ve çok sayıda farklı mutfaktan hizmet veren 5 yıldızlı restoranlar dahil çeşitli aktiviteler sunmaktadır. Palmiye ağaçlarıyla çevrili ve hiç ayrılmamayı dileyeceğiniz mükemmel hava ile kendinizi besleyin.

Emirates ile Dubai’ye yapacağınız bir sonraki yaz seyahatinizden en iyi şekilde yararlanmak için önümüzdeki aylarda buna benzer heyecan verici öneri ve kampanyalara göz atın. Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı’nın sunduğu kampanyaların tam listesine buradan ulaşılabilir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, Betam, Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Dr. Gökhan Şahin Güneş ve Betam Araştırma Asistanı Mehmet Cem Şahin tarafından hazırlanan “İstanbul’da İşten Memnuniyetsizlik” başlıklı araştırma notunu yayımladı.

Sonuçlar çalışanların yaklaşık beşti birinin, yüzde 17,4’ünün işinden şad olmadığını gösterdi. Eğitim seviyeleri dikkat alındığında daha çok düşük eğitimli ve yüksek eğitimli bayanların işlerinden mutlu olmadıkları ortaya çıktı. Öte yandan yapılan işin kimi nitelikleri dikkate alındığında yüklü olarak düşük gelirlilerin, çırak/stajyerlerin, fizikî iş yapanların ve kayıt dışı çalışanların işlerinden şad olmadıkları görüldü.

Memnuniyetsizlik nedenleri ortasında fiyatların yetersizliği, çalışma saatlerinin uzunluğu ve işte terfi imkânlarının zorluğu öne çıktı. Bayanların memnuniyetsizlik nedeni olarak yüzde 39,3 ile aldıkları fiyatı, yüzde 27,4 ile çalışma saatleri, yüzde 26,5 ile terfi imkânlarının olanaksızlığı ve yüzde 17,1 ile eğitimleriyle işleri ortasındaki uyumsuzluktan kaynaklandı.

Erkekler ise yüklü olarak yüzde 15,2 ile ulaşım zahmetinden ve ağır yahut sıhhatsiz iş şartlarından şad olmadıklarını beyan etti.

Üçte biri iş aramıyor

Anketler işinden şad olmayanların yüzde 31’lik kesitinin iş aramadığını da ortaya koydu. Bu kümeye şad olmamasına karşın neden iş aramadığı sorulduğunda, kümenin yüzde 59,8’i daha elverişli bir iş bulamayacağını belirtirken, yüzde 18,9’u alışmış oldukları sistemi bırakmak istemediklerini belirtti.

Araştırmada 2021 Eylül ve 2022 Ekim aylarında İBB İSPER “İstanbul İşgücü Piyasası” raporu için gerçekleştirilen kapsamlı anketlerin datalar kullanıldı. 2021 yılındaki anket İPA tarafından çalışma yaşındaki 10 bin 83 kişi, 2022 yılındaki anket ise Remind şirketi tarafından 5 bin kişi ile yapıldı.

Çin’in Jenerasyon ve Yol projesi için kıymetli destinasyonlardan biri olan İtalya projeden uzaklaşıyor.

Bloomberg’e konuşan mevzuya yakın kaynaklara nazaran İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, geçen hafta Roma’da ABD Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy ile yaptığı toplantıda, son bir karar alınmamış olmasına rağmen hükümetinin Çin’in Jenerasyon ve Yol Girişimi’ndeki rolünden ayrılmayı desteklediği konusunda garanti verdi.

İtalya, Giuseppe Conte’nin başbakan olduğu 2019’da altyapı teşebbüsünü imzalamış ve muahedeyi imzalayan tek G7 ülkesi olmuştu.

Roma etkin olarak muahededen çıkmadığı sürece iştirak 2024’te otomatik olarak yenilenecek.

İtalya, Avrupa’nın büyük bir kısmı üzere, Pekin’in Rusya’ya verdiği dayanağın devam etmesi ile birlikte Washington-Pekin tansiyonunun ortasında kaldı. Avrupa ülkeleri, ekonomik baskı argümanlarına karşı geri adım atarken, ticaret ve yatırım konusunda Çin ile münasebet kurma dileğini dengelemek için gayret ediyor.

Bloomberg’e konuşan kaynaklar, ABD’nin Roma’ya hususla ilgili kamuoyunda bir duruş sergilemesi ve mutabakattan vazgeçmesi için etkin olarak baskı yaptığını söyledi.

Kars’ta Okul Sporları Güreş Gençler A-B ve Yıldızlar küme yarışı kapsamında 15 vilayetten gelen 235 sportmen minderde dereceye girmek için kıyasıya yarıştı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen güreş karşılaşması 5 küme halinde gerçekleşti. Konya, Mardin, Sakarya, Karabük ve Kars kümesinde ülke genelinde katılan güreşçiler bölge karşılaşmasında dereceye girmek için mindere çıktı.

Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Iğdır, Muş, Rize, Sivas, Van ve Trabzon’dan Kars’a gelen atletler İsmail Aytemiz Spor ve Stant Sarayında düzenlenen turnuvada yarıştı. 7 Mayıs tarihinde başlayan Okul Sporları Yıldızlar (13-14 yaş) – Gençler B (15-16 yaş) – Gençler A (17-18 yaş) Küme karşılaşması bugün oynanan final yarışı ile sona erdi. 235 atletin katıldığı bölge finalinde dereceye giren sportmenler, 12 Haziran 2023 tarihinde Sivas’ta yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına katılmaya hak kazandı.

Düzenlenen müsabakalar hakkında açıklama yapan Kars Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü Spor Hizmetleri Müdürü Ömer Saltık, “Okul Sporları Gençler, Yıldızlar kategorisinde 15 vilayetten 235 atletin katılmış olduğu güreş karşılaşması vilayetimizde düzenleniyor. Türkiye’nin 15 vilayetinden atletler var. Üç gündür sürüyor, bugün finallerle kapanışını yapacağız. Birbirinden renkli, bir birinden çekişmeli karşılaşmalar oluyor. Gelecekte ülkemizi, Avrupa, Dünya ve olimpiyatlarda temsil edecek büyük şampiyonlar şu anda minderde güreşiyor. Burada dereceye giren sportmenler Türkiye finallerinde kendi vilayetlerini temsil edecekler” diye konuştu.

Mevsimin en hoş sebzeleriyle yapacağınız bu mücvere yediden yetmişe herkesin tabanı düşecek. Parmak ısırtan bu lezzeti kesinlikle denemelisiniz. Daha fazla sabırsızlandırmadan çabucak tarife geçiyorum!

SEBZELİ MÜCVER 

Malzemeler:

• 150 gr havuç
• 200 gr kabak
• 20 gr dereotu
• 20 gr maydanoz
• 100 gr taze soğan
• 30 gr taze nane
• 200 gr yoğurt
• 10 gr kabartma tozu
• 150-160 gr un
• 4 adet yumurta
• 100 ml sıvıyağ
• 10 gr tuz
• 10 gr karabiber
• 5 gr kırmızı toz biber

 Yapılışı:

1. Havuç ve kabakları rendeleyip suyunu güzelce sıkın.
2. Taze baharatları ince ince kıyarak karışıma ekleyin.
3. Diğer tüm materyalleri ekleyip uygunca karıştırın.
4. Tavaya az yağ ekleyin ve kaşıkla mücveri döküp kızartın. İşte bu kadar kolay..

NOT:

Unu denetimli ekleyin az gelirse biraz daha un desteği yapabilirsiniz.
Yoğurdun susuz kısmından almaya ihtimam gösterin, mücverinizi sulandırmasın.

Borusan Contemporary’nin Perili Köşk’te gerçekleştirdiği birbirinden eğlenceli ve öğretici çocuk atölyeleri devam ediyor! Haziran ayında farklı temalar üzerinden gerçekleşecek atölyelerle çocuklar, eğlenirken yaratıcılıklarını geliştirecekler. 

Borusan Contemporary’nin farklı yaş gruplarındaki çocuklara yönelik atölyeleri Haziran ayında da küçük sanatseverlere, hem eğlenebilecekleri hem de öğrenebilecekleri bir ortam sunmaya devam ediyor. 

Rakamlar ve renklerle bütünleşen bir atölye

3 Haziran Cumartesi günü saat 11.00’de 6-8 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Rakamların Rengi” atölyesi “UVA: Kaosun Eşiği” sergi turu ile başlayacak ve atölyede çocuklara belirli rakamlar verilecek. Atölyenin ilk aşamasında aynı rakamlara sahip olan çocuklar bir grubu temsil edecek ve bu grubun renkleri ile eşleşecekler. Ardından, gruplar üç farklı malzeme ile “Akış Resimleri”ne benzeyen renk geçişli panolar tasarlayacaklar.

Tek tuval, dört desen

3 Haziran Cumartesi günü saat 13.00’te 8-11 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Tek Tuval Dört Desen” atölyesi “Hibrit Mekanlar” sergi turuyla başlayacak. Sanatçı Sol Lewitt’in geometrik formları ve canlı renkleri atölyeye ilham verirken; ‘az dokunuş, çok etki’ prensibi üzerinden ilerlenecek etkinlikte, her çocuk kendisine verilen tuvali dört farklı desen üretmek için kullanacak.

Doğadan ilhamla

10 Haziran Cumartesi günü saat 11.00’de 6-8 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Neresi Yeryüzü, Neresi Gökyüzü” atölyesinde Londra merkezli kolektif United Visual Artists’in “Kaosun Eşiği” isimli sergisinde yer alan “Ufuk Noktası 3:1 #3” eseri incelenecek. Çocuklar atölyede eserden ilham alarak kendi manzara çalışmalarını tasarlarken, temel geometrik formların ve renklerin yardımıyla ahşap zeminler üzerinde çalışacaklar. Her şekil doğadan bir örneği, her renk ise doğa harikalarının bizlerde uyandırdığı duyguları temsil edecek.

Neon renkler ve sıradışı malzemeler

10 Haziran Cumartesi günü saat 13.00’te 6-9 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Bir Köşk Hayal Ediyorum” atölyesi ise “Hibrit Mekanlar” sergi turuyla başlayacak. Çocuklar, sergideki seçili eserlerde karşımıza çıkan sıra dışı malzemeleri birer sanat üretim aracına dönüştürecek. Cam elyafı tuğlaların yerini alacak, alüminyum teller müzenin iskeletini oluşturacak. Katılımcılar, neon renkler ve led ışıklar yardımıyla da Perili Köşk’ü yeniden tasarlayacaklar.

Boyanın dansı üçlemesi

17 Haziran Cumartesi günü saat 13.00’te 5-7 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Boyanın Dansı Üçlemesi” atölyesi, rehberler eşliğinde 30 dakika süren müze gezisi ile başlayacak ve koleksiyonda bulunan resim çalışmaları yakından incelenecek. Ardından atölyede rengarenk akriliklerin, tarakların kullanılacağı iki boyutlu soyut bir resim çalışması üçleme olarak hazırlanacak.

Sihirli resimler

18 Haziran Pazar günü saat 13.00’te 8-11 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Sihirli Resimler” atölyesi, çocuklar için tasarlanan, sorgulamaya dayalı 30 dakikalık sergi turu ile başlayacak. Ağırlıklı olarak pastel boyanın kullanılacağı çalışmada, gıda boyası ve çini mürekkebiyle özel efektler oluşturulacak. Pastel boyanın nasıl sihirli bir şekilde görünüm değiştirdiği deneyimlenirken yaprakların da kullanılacağı soyut bir çalışma yapılacak. 

Çocuklar kendi canavarını yaratıyor

24 Haziran Cumartesi günü saat 13.00’te 6-9 yaş grubuna yönelik düzenlenecek “Kendi Canavarını Kendin Yap” atölyesinde kısa bir sergi turu ile koleksiyonda yer alan üç boyutlu çalışmalar ve mekâna özgü heykeller incelenecek. Ardından atölye çalışmasında her katılımcının bir sanatçı gibi kendi canavarını ve kişisel tasarımını yaptığı, kürdan, strafor ve diğer malzemelerin kullanıldığı eğlenceli bir heykel çalışması gerçekleştirilecek.

Küresel ısınma üzerine

25 Haziran Pazar günü saat 13.00’te 7-10 yaş grubuna yönelik olarak düzenlenecek “Kutuplarda Yaşam” atölyesi “Kaosun Eşiği” ve “Hibrit Mekanlar” sergilerinde yer alan çalışmaların ve özellikle fotoğrafların yakından incelenmesiyle başlıyor. Küresel ısınma ile ilgili yapıtlardan yola çıkarak imge ve fikir arasında ilişkinin çözümlendiği; asetat ve diğer malzemelerle özgün çalışmaların üretildiği keyifli bir atölye etkinliği çocukları bekliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bloomberg HT’ye konuk olan İş Yatırım Milletlerarası Piyasalar Yöneticisi Şant Manukyan, Çarşamba günü açıklanacak olan ABD tüketici enflasyonu bilgileri ışığında altının seyrini kıymetlendirdi.

Manukyan, altının müspet bir seyir içerisinde olmaya devam edeceğini belirttiği konuşmasında,” Bir mehter marşı kelam konusu olabilir. Yüksek bir bilgide satış gelecektir.” dedi.

“Her durumda gerçek faiz artışının sona erdiği, merkez bankalarının alımlarına devam ettiği ve Çin’in altın stokunu artırmaya devam ettirdiği bir ortamdayız.” diyen Manukyan, güvensizliğin olduğu lakin likidite krizinin olmadığı bir ortamda altın açısından bir sorun görmediğini belirtti.

Ancak 2008’de yaşanan bankacılık krizinde olduğu üzere önemli bir likidite sıkıntısının yaşanması durumunda altının da ağır baskı altında kalacağını söyledi.

Çin’in Jenerasyon ve Yol projesi için değerli destinasyonlardan biri olan İtalya projeden uzaklaşıyor.

Bloomberg’e konuşan bahse yakın kaynaklara nazaran İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, geçen hafta Roma’da ABD Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy ile yaptığı toplantıda, sonuncu bir karar alınmamış olmasına rağmen hükümetinin Çin’in Jenerasyon ve Yol Girişimi’ndeki rolünden ayrılmayı desteklediği konusunda garanti verdi.

İtalya, Giuseppe Conte’nin başbakan olduğu 2019’da altyapı teşebbüsünü imzalamış ve muahedeyi imzalayan tek G7 ülkesi olmuştu.

Roma etkin olarak mutabakattan çıkmadığı sürece iştirak 2024’te otomatik olarak yenilenecek.

İtalya, Avrupa’nın büyük bir kısmı üzere, Pekin’in Rusya’ya verdiği dayanağın devam etmesi ile birlikte Washington-Pekin tansiyonunun ortasında kaldı. Avrupa ülkeleri, ekonomik baskı argümanlarına karşı geri adım atarken, ticaret ve yatırım konusunda Çin ile bağlantı kurma isteğini dengelemek için çaba ediyor.

Bloomberg’e konuşan kaynaklar, ABD’nin Roma’ya hususla ilgili kamuoyunda bir duruş sergilemesi ve muahededen vazgeçmesi için etkin olarak baskı yaptığını söyledi.

Türk Hava Yolları Bayan Voleybol Ekibi’nin başantrenörlüğüne Brezilyalı çalıştırıcı Ze Roberto (Jose Roberto Guimaraes) getirildi.

THY’nin Yeşilköy’deki genel müdürlük binasında düzenlenen basın toplantısına THY İdare Konseyi ve İcra Komitesi Lideri Ahmet Bolat, Ze Roberto, THY Spor Kulübü Genel Sekreteri Abdullah Kelkitli ve TGS Yer Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Emre Yıldırım katıldı.

Merasimde açıklamalarda bulunan Bolat, “Kulüp nezdinde koyduğumuz amaçlara, başarılara emin adımlarla ilerliyoruz. Kadromuz geçen dönem üzere bu dönem da pek başarılı bir performans ortaya koydu. Lakin kimi olumsuz gelişmeler yaşandı. Kıymetli oyuncularımızdan kimilerinin ailevi nedenlerden ötürü Türkiye’den ayrılması gerekti. Antrenörümüzün de ayrılması gerekti. Buna karşın kadromuz geçen sezonki muvaffakiyetini tekrarladı.” diye konuştu.

THY’nin Türkiye’nin en kıymetli markası olduğunu aktaran Ahmet Bolat, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin en değerli markası THY’nin spor kulübü olarak grubumuzu dünyanın en kıymetli markalarından birine emanet ediyoruz. Kendisinin mesleğin anlatmama gerek yok. Tıpkı vakitte değerli özellikleriyle de bu toplulukta belirli bir ismi var. Kulüp olarak Ze Roberto ile imzaladığımız için gurur duyuyoruz. Bu imza ile Türk Hava Yolları Spor Kulübümüzün de yeni gayeleri olacak. Birinci 2’ye oynama maksadımız var. Bu dönem birinci 4’e kaldığımız için de memleketler arası arenada ülkemizi temsil edeceğiz. Burada da kendisinin deneyimlerinden ve bilgisinden faydalanarak fark oluşturacağız. Atılan imzanın yalnızca kulübümüze değil ülkemize de katkısı olacağına inanıyoruz. Hem kulübümüz hem de Türk voleybolu için güzel olsun.”

Bolat, yapacakları yatırımlara değinerek, “Aslında geçen dönem da büyük isimleri alabilirdik lakin kadronun oturmasını bekledik. Artık yeni antrenörümüzle Avrupa’da 1 numara olmaya çalışacağız.” formunda görüş belirtti.

Sporda profesyonel olarak yalnızca voleybolda yer alacaklarını vurgulayan THY İdare Şurası Lideri, “Voleybol dışında öteki branşta yer almayı düşünmüyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünyada sporu destekliyoruz, büyük tertiplere sponsor oluyoruz. UEFA Şampiyonlar Ligi finali İstanbul’da oynanacak. UEFA’nın birinci hava yolu sponsoruyuz. NBA’de sponsorluklarımız var. Bunlar devam edecek.” tabirlerini kullandı.

Ze Roberto: “Yeniden Türkiye’de olduğum için mutluyum”

Türkiye’de 2010-2012 devrinde Fenerbahçe Bayan Voleybol Ekibi’ni çalıştıran 68 yaşındaki başantrenör, “Yeniden Türkiye’de olduğum için memnunum.” dedi.

Ze Roberto, Türkiye’de yeterli anıları olduğunu belirterek, “Daha evvel Türkiye’de geçirdiğim 2 senede çok hoş ağırlandım, çok hoş vakit geçirdim. Ailemle misafirperverliğinizi çok hoş yaşadık. Burada olmadığım müddette hasret hissini daima hissettim. Artık yollar tekrar kesişti. Dünyanın en büyük markalarından biri olan Türk Hava Yolları’nın ekibiyle çalışacağım için çok büyük bir gurur duyuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

THY ile gayeleriyle ilgili konuşan Ze Roberto, “Bu dönem hem hoş bir kadro kuruyoruz hem de başarılara şimdiden hazırlanıyoruz. Bence Türkiye ligi, dünyanın en kuvvetli liglerinin başında geliyor. Ligde dünyanın en değerli voleybolcuları ve koçları da bulunuyor. Üzerimize düşeni ve çalışmayı en düzgün biçimde yapmamız gerekiyor zira çaba ve zorluklar yüksek. Çalışmamızın da en üst seviyede olması gerek ki dünyanın en kaliteli liglerinden birinde başarılı olalım.” formunda görüş belirtti.

Türkiye’de voleybolun büyük bir gelişim sergilediğini aktaran Brezilyalı başantrenör, “Benim çalıştığım devirde bilhassa altyapılara yatırım ziyadesiyle başlamıştı. Bunun üst yapılara ve ulusal kadrolara yansımalarını görmeye başladık. Gelişim bence olması gerektiği üzere ilerliyor. Birinci dönemime nazaran çok çok gelişmiş bir Türk voleybolu var.” diye konuştu.

“Voleybolun merkezi şu anda Türkiye’dir”

Ze Roberto, dünya voleybolunun merkezinin Türkiye olduğunu söyledi.

Tecrübeli başantrenör, “İki Türk ekibinin Bayanlar CEV Şampiyonlar Ligi’nde final oynaması, yapılan yatırımların ne kadar hakikat olduğuna ve Türk voleybolunun çıtayı ne kadar üst çektiğine en hoş örnek. Demek ki atılan adımlar hakikat bir biçimde yapılıyor. Bizim üzerimize yapılan bu yatırımların hakkını vermek düşüyor.” tabirlerini kullandı.

THY’den teklif gelmesinin akabinde uzun mühlet görüştüklerini aktaran Ze Roberto, “Öğrenmenin yaşı yok. Her yaşta öğreniyorsunuz. Bunun için de öğreneceğiniz ve gelişeceğiniz yerde bulunmanız gerekiyor. Teklifin ve projenin âlâ olmasının yanında Türkiye’de ve Türk voleybolunun içinde olmak, benim de gelişimim için kıymetliydi. Voleybolun merkezi şu anda Türkiye’dir. Voleybolun merkezinde bulunmak için teklifi çok düşünmedim lakin görüşmelerimiz bir ay kadar sürdü.” değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamaların akabinde Ahmet Bolat ile Ze Roberto, bir yıllık mukaveleyi imzaladı. Bolat, imzayı atarken “Hayırlı olsun.” dedi, Brezilyalı çalıştırıcı ise Türkçe “İnşallah” diyerek karşılık verdi.

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu programında yer alan ÜNİLİG Badminton Harika Lig karşılaşmaları, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinin (EBYÜ) konut sahipliğinde başladı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya nazaran, EBYÜ Yalnızbağ Yerleşkesi Kapalı Spor Salonu’ndaki karşılaşmaların açılış merasimine, Rektör Prof. Dr. Akın Levent, Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Volkan Burak Mumcu, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Temsilcisi Ramazan İmamoğlu, kamu ve kuruluş müdürleri, atletler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Rektör Levent, açılışta yaptığı konuşmada, EBYÜ’nün. badminton karşılaşmalarında kıymetli dereceleri olduğunun altını çizerek emeği geçenlere teşekkür etti.

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Temsilcisi İmamoğlu ise ulusal ve memleketler arası tertiplerde badmintonda EBYÜ’nün değerli muvaffakiyetler elde ettiğini lisana getirdi.

EBYÜ Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şat da karşılaşmalara 8 üniversite kadrosunun katıldığını ve tertibe mesken sahipliği yapmaktan memnunluk duyduğunu kaydetti.

Tekerlekli Kayak Türkiye Şampiyonası, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin mesken sahipliğinde düzenlendi. İlçeye bağlı Yürekli Köyü’nde düzenlenen ve 10 Mayıs’a kadar sürecek olan şampiyonaya 19 kentten 263 atlet katıldı.

Hakkari Valisi ve Belediye Lider Vekili İdris Akbıyık, Türkiye Kayak Federasyonu Lideri Ali Oto, Yüksekova Kaymakamı Ömer Çimşit, iş insanı Hacı Teoman Zeydan, kurum amirleri ve çok sayıda vatandaşın izlediği şampiyona, genç kızlarda 2 bin 500 metre, erkeklerde ise 5 bin metre hür tarz kısımlarında yapılıyor. Epeyce çekişmeli geçen ve 2 gün sürecek olan yarışlarda dereceye giren atletler, Türkiye’yi temsilen milletlerarası müsabakalara katılacak.

Hakkari Valisi ve Belediye Lider Vekili İdris Akbıyık, Hakkari’de her bahiste önemli manada değişimler olduğunu belirterek, “Organizasyonlarla, faaliyetlerle tüm Türkiye, Hakkari’nin hoşluklarını, potansiyellerini görme ve keşfetme imkanını buluyor. Yüksekova, artık eski günlerini geride bıraktı. Hakkari’de de kötülük değil düzgünlük var. Şiddet değil, hoşluk var. Yüksekova rafting Türkiye müsabakalarıyla, kayaklı koşu müsabakalarıyla, tekerlekli kayak müsabakalarıyla, şenlikleriyle, sempozyumlarıyla kendinden kelam ettiriyor. Hakkari’de her yıl kar şenlikleri yapılıyor. Çukurca’da foto safari ve tabiat sporları şenliği, Yüksekova Cilo-Sat şenliği yapıyoruz. İnşallah bunlar artarak devam edecektir. Hakkari’nin en hudut uç noktasından en ücra köşesine kadar bir tane dahi terörist bulunmuyor. Çok şükür terör olayları bitti. Hakkarililer de Türkiye’nin başka vilayetleri üzere insanca, terörsüz yaşama hakkına kavuştu. Bundan sonrada bu teröristlere Hakkarililer fırsat vermeyecektir” dedi.

Van’dan şampiyonaya katılan Saime Kaya, 5 yıldır bu sporla uğraştığını ve olimpiyat sportmeni olmak istediğini söyledi.

Ankara’dan gelen ve 12 yıldır sporla uğraştığını söyleyen Maria Sunur ise “Yapabileceğimin en uygununu yapmak için bu şampiyonaya katıldım. İnşallah hoş sonuçlar alıp, konutumuza gideriz. Yüksekova’nın süper havasında 1’incilik için terk dökmeye geldik. Bütün arkadaşlarıma muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Avrupa Halter Şampiyonası’nda silkmede altın madalya kazanan Yusuf Fehmi Genç, koparmada gümüş, toplamda bronz madalyanın sahibi olan Kaan Kahriman, silkmede gümüş madalya elde eden Ferdi Hardal ve koparmada gümüş madalya alan Muammer Şahin, 2024 Paris Olimpiyatları’nda madalya hasretini dindireceklerine inanıyor.

Ay-yıldızlı atletler Yusuf Fehmi Genç, Kaan Kahriman, Ferdi Hardal ve Muammer Şahin, Ermenistan’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nı ve çalışmalarını AA muhabirine kıymetlendirdi.

Geçen sene Kolombiya’da gerçekleştirilen Büyükler Dünya Şampiyonası’nda bu branşta uzun bir ortadan sonra altın madalya kazanan Türk sportmen olarak tarihe geçtiğini hatırlatan Yusuf Fehmi, “Dünya Şampiyonası’nda 67 kiloda uzun bir ortadan sonra altın madalya kazanmanın halter tarihinde de büyük bir muvaffakiyet olduğunu düşünüyorum. Sonrasında önümüzde Ermenistan’da Avrupa Şampiyonası vardı, bu müsabaka için 73 kiloya çıkmam gerekiyordu zira olimpiyatlar için kota karşılaşmaları başlıyordu.” diye konuştu.

Avrupa Şampiyonası için Çorum’daki son kampta antrenörleri Gökhan Kuşçuoğlu idaresinde ağır çalıştıklarını aktaran ulusal halterci, şöyle devam etti:

“Ermenistan’da silkmede altın madalyanın sahibi oldum. Ermenistan’da yarışa başlamadan evvel seremonide Azerbaycan bayrağını yaktılar. Biz bunlara toplumsal medya üzerinden reaksiyon gösterdik, orada büyük bir provokasyon oldu. Sonrasında Azerbaycanlı ulusal halterciler yarıştan çekildi. Bizden birinci sahneye çıkacak Cansu Bektaş, Azerbaycanlı sportmen arkadaşlara hoş bir kelam vermişti. Cansu, aldığı altın madalyayı Azerbaycan devletine ikram etti. Sonrasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bizi davet etti, çok hoş bir biçimde ağırlandık, 5-6 gün orada kaldık. ‘İki devlet tek millet’ diyorlar ya motamot bizi kendi atletlerinden hiç ayırt etmediler, o denli ağırladılar.”

Avrupa ismine düzenlenen bir spor şampiyonasında bu türlü bir şeyin yaşanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Yusuf Fehmi, “Azerbaycan bayrağının yakılmasını şiddetle kınıyoruz.” dedi.

Yeni maksatlarına yönelik de Yusuf Fehmi, 2024 Paris Olimpiyatları sürecinde düzgün ilerlediğini, olimpiyat yolunda kota puanı veren grand slam tertibine da katılacağını aktararak, “Olimpiyat için düşünülen bir sporcuyum, şu anda kotayı alamasam da uygun yol katediyorum. 73 kilo sıkletini daha yeni gördüm. Kısa bir vaktimiz kaldı, olağan ki de çok çalışacağız. Halterde uzun bir ortadan sonra olimpiyat altın madalyasını ülkeme getirmek istiyorum. Kendimi kanıtlamak, olimpiyatlarda İstiklal Marşı’mızı tekrar okutmak istiyorum. Uzun bir vakitten beri olimpiyatlarda altın madalya gelmedi. İnşallah o benden gelir.” sözlerini kullandı.

– Kaan Kahriman, Ferdi Hardal ve Muammer Şahin’in de gözü olimpiyatlarda

Avrupa Şampiyonası’nda 67 kiloda koparmada gümüş, toplamda bronz madalyanın sahibi olan Kaan Kahriman, “Avrupa’da şampiyonluk, gençler Avrupa, gençler dünya rekorunu kırmak istiyordum lakin yapamadım. Sene sonunda Büyükler Dünya Şampiyonası’nda geçen sene yapamadığımı bu sene yapmak ve madalya kazanmak istiyorum.” diye konuştu.

Kaan, memleketi Antalya’da yapılacak 2024 Avrupa Şampiyonası’nda da madalyalar kazanmak istediğini belirterek, “Paris Olimpiyatları maksadım her vakit devam ediyor, 73 kiloda Paris’e gidip en hoş madalyayı ülkemize armağan etmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Ermenistan’daki tertipte 67 kiloda silkmede gümüş madalya elde eden Ferdi Hardal ise “Geçen sene 61 kiloda yarışmıştım ve üçüncü olmuştum. Burada 67 kiloda gümüş madalya kazandım. Bu sıklete yeni çıkmama karşın daha da yeterli olacağıma inanıyorum. Önümüzde Dünya Şampiyonası var, orada da ülkeme madalya getirmek istiyorum. Onun için çalışmalarımıza son hız devam ediyoruz. Olimpiyat gayem devam ediyor, ağır çalışıyoruz ancak madalyayı görünce her şeye değiyor.” diye konuştu.

Avrupa Şampiyonası’nda koparmada gümüş madalya alan ulusal halterci Muammer Şahin de şunları kaydetti:

“Halterde en sıkıntı sıkletlerden 55 kiloda yarışıyorum. Avrupa Şampiyonası’nın Ermenistan’da olması enerjiyi yükseltmişti. 2021 yılında da dünya üçüncüsü olmuştum, halterde tarihi muvaffakiyetler elde ediyoruz. Önümüzde hoş bir gelecek var, Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet, devletimiz de Ermenistan’da bize büyük bir müdafaa sağladı. İnşallah bu başarılarımız katlanarak artacak. Önümüzdeki Dünya Şampiyonası’nda 55 kiloda gayem şampiyonluk.”

Kripto para yatırım eserleri, geçtiğimiz hafta itibariyle arka arda üçüncü haftasında çıkış kaydetti. Bitcoin ve Ethereum, bir haftayı daha kurumsal fon kaybıyla kapattı.

Kripto para yatırım eserleri düşüş eğilimli 3.haftayı geride bıraktı

Kriptokoin.com‘dan takip ettiğiniz üzere, kurumsal ilgisizlik Nisan sonlarından bu yana sürüyor. Bundan evvelki haftalarda bir ölçüde müspet giriş gerçekleşmişti.

Coinshares’in 1 Mayıs haftasına ilişkin son fon akışı raporu, kripto para yatırım eserlerinin net 54 milyon dolarlık çıkış yaşadığını gösteriyor. Bitcoin ve Ethereum, fon kaybeden en önemli eserler ortasında yer aldı. En büyük çıkışlardan oburu, 23 milyon dolarla Short-bitcoin oldu.

Bitcoin (BTC), haftanın en büyük fon çıkışını kaydetti

Özellikle Bitcoin, geçen hafta 32 milyon dolar çıkış gören yatırımcıların yeniden birincil odak noktası oldu. ABD’deki hassaslık bariz bir biçimde olumluya dönerken, 18 milyon dolarlık giriş ve 23 milyon dolarlık Short-Bitcoin’den en büyük haftalık çıkış kaydedildi.

Altcoinlerdeki yatırımcı faaliyeti alışılmadık derecede düşüktü

Ethereum yatırım eserleri 2,3 milyon dolar fiyatında küçük çıkışlar kaydetti. Öte yandan Solana, son 12 ayın en büyük girişi olan 3,4 milyon dolarla müspet hissiyatı sürdürüyor. Solana, geçtiğimiz haftada olumlu not alan sayılı yatırım eserlerinden biriydi. Coinshares’in raporuna nazaran, geçen hafta BTC ve ETH çıkış yaşarken, fon toplayan altcoin yatırım eserleri:

• Solana (SOL): +3,4 milyon dolar
• Tron (TRX) sabit kaldı
• XRP (XRP) sabit kaldı
• Cardano (ADA) sabit kaldı
• Ethereum (ETH): -2,3 milyon dolar
• Bitcoin (BTC): -31,8 milyon dolar

Bölgelere nazaran fon akışı

Bölgesel olarak, çıkışların birçok, sırasıyla 27 milyon ve 20 milyon dolar ile Almanya ve Kanada’dan gerçekleşti. Datalar, bilhassa Brezilya ve Fransa’nın olumlu hissiyatı sürdürdüğünü gösteriyor.

Blockchain pay senetleri de geçen hafta daha zayıf bir hassaslığa dayandı. 2023’ün başından bu yana en büyük haftalık çıkış 7,3 milyon dolarlık net çıkış gördü.

Fud haberleri kurumsal ilgisizliğin en önemli nedeni olabilir

Son vakitlerde Bitcoin’i çevreleyen dehşet ve belirsizlikte artış kelam konusu. Başlangıçta FUD, Binance tarafından yapılan büyük BTC süreçleri nedeniyle başladı. 117.359 BTC’lik bir çıkış ve 10.036 BTC’lik bir giriş oldu. Bu süreçlerin akabinde 40.184 BTC’lik ek çıkış oldu.

Bu süreçler, birçok spekülatörün Binance’in BTC varlıklarını satıyor olabileceğine inanmasına neden oluyor. Transferler, Binance’in soğuk cüzdanındaki dahili ayarlamalara atfedilebilir. Kripto topluluğunun pek çok üyesi, dahili ayarlamalar için bu gerekçeyi lisana getirdi.

CoinMarketCap’e nazaran, bu olayların neden olduğu yüksek FUD nedeniyle Bitcoin fiyatı kısa müddette %3,89 düştü. Fakat fiyatlardaki düşüşe karşın, sahipleri BTC’yi desteklemeye devam ettiler ve varlıklarını sürdürdüler. Başkan kripto şu anda 27,200 dolar bölgesinde yeni takviye düzeylerini arıyor.

Keçiören Belediyesi, “Çanakkale’yi Görmeyen Genç Kalmasın” sloganıyla düzenlediği Çanakkale gezisi seferlerini sürdürüyor. Bu kapsamda Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok tarafından Keçiören İmam Buhari Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Keçiören Vatansever Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın Fen Lisesi öğrencileri belediye önünden hareket eden otobüsle Çanakkale’ye uğurlandı.

Çanakkale’ye ulaşan öğrencilerin rehberler eşliğinde Çanakkale savaşları ve kazanılan zafer hakkında bilgilendirileceğini söyleyen Başkan Altınok, “Gençlerimiz kahraman ecdadımızın destansı öyküsünü Çanakkale’de en çıplak şekliyle görüyorlar. Millî ve manevi duyguların gelişmesi için bu tür geziler çok önemli. Atalarımızın büyük fedakârlıklarla, canları pahasına bizlere bu toprakları vatan yaptıklarını canlı canlı görmelerini sağlıyoruz.” dedi.​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İtalya’nın lüks otomotiv markası Ferrari piyasa pahasında bir eşiği daha geride bıraktı.

Yılbaşından bu yana Ferrari payları yüzde 34 primlenirken, bu ivme Ferrari’nin piyasa pahasını 49,2 milyar euroya (53,9 milyar dolar) düzeyine çıkardı. Böylece Ferrari’nin piyasa kıymeti Fiat ve Peugeot üzere markaları barındıran Stellantis’i geride bıraktı. Birebir devirde Stellantis’in piyasa kıymeti 47,1 milyar euroda kaldı.

Stellantis’in bünyesinde Ferrari’nin İtalyan rakibi Maserati de yer alıyor.

Stellantis geçen yıl toplamda 5,78 milyon adet araç satarken, Ferrari ise 13 bin 221 adet araç satışı gerçekleştirdi. Ferrari’nin yollara çıkan SUV modeli Purosangue 402 bin dolardan satışa sunuluyor.

Ferrari’nin son devirde piyasa kıymetinde kaydettiği yükseliş piyasa aktörlerinin beklentilerini üst istikametli güncellemesine neden oldu. RBC Capital birinci çeyrekte sonuçların yeterli olmadığına dikkat çekmesine karşın amaç fiyatı 321 euroya çıkardı. Şirketin payları Pazartesi günü 268,50 eurodan kapanmıştı.

Arjantin’de düzenlenen Plaj Güreşi Dünya Serisi karşılaşmalarında ulusal atletler, 2 madalya kazandı.

Türkiye Güreş Federasyonunun açıklamasına nazaran, başşehir Buenos Aires’te gerçekleştirilen tertibe 4 ulusal atlet katıldı.

32 ülkeden sportmenlerin yer aldığı tertipte Yunus Coşkun, 70 kiloda birinci oldu. Fatih Yaşarlı ise +90 kiloda üçüncü sırayı elde etti.

Fed’in faizler konusunda daha nötr bir duruşa geçmesi, altın fiyatları için destekleyici olmaya devam edecek. Lakin memleketler arası bir banka yatırımcıları bedelli metalin yakın vadede bir ölçü zayıflık görebileceği konusunda uyarıyor. Bununla birlikte, bir piyasa analisti, yatırımcılara piyasadaki daha geniş yükseliş eğilimine odaklanmalarını öneriyor

Commerzbank, altın fiyatları için gayesini yükseltti

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, geçtiğimiz hafta Fed, faiz oranlarını 25 baz puan artırdı. Bununla birlikte, faiz oranlarını sabit tutmaya hazır olduğu sinyalini verdi. Bunun akabinde altın piyasası tüm vakitlerin en yüksek düzeyine 4 dolar yaklaştı. Commerzbank emtia araştırma müdürü Thu Lan Nguyen, Fed’in mevcut ortamda faizleri daha fazla artırmasının mümkün olmadığını söylüyor. Sonuç olarak, yılsonu altın fiyat maksadını 1.950 dolardan yaklaşık 2.000 dolara yükseltiyor.

Commerzbank üç aylık gayelerinde, altın fiyatlarının bu yılın dördüncü çeyreğinde ve 2024’ün birinci çeyreğinde ortalama 2.050 dolar düzeyinde sabit kalacağını öngörüyor. Alman bankası altın konusunda yükselişe geçiyor. Fakat Nguyen, yatırımcıların altının tüm vakitlerin en yüksek düzeylerinin üzerine çıkması için muhtemelen gelecek yılın en az ikinci çeyreğine kadar beklemek zorunda kalacağını söylüyor. Fed’in yakın vakitte faiz oranlarını artırma planı yok. Lakin, Commerzbank, bu yıl faiz oranlarını düşürmelerinin pek mümkün olmadığını belirtiyor. Buradan hareketle Nguyen, raporunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

Fed faiz artırım döngüsünü beklediğimizden biraz daha erken sonlandırdı. Bununla birlikte, ABD’li uzmanlarımız bu yıl faiz indiriminin mümkün olmadığını düşünmeye devam ediyor. Fed Lideri Jerome Powell da toplantının akabinde düzenlediği basın toplantısında bu cins beklentileri reddetti. Sonuçta, enflasyon son devirde %5,6 ile Fed’in maksadının hala epey üzerinde. Ayrıyeten, %2’lik gayeye daima olarak yaklaşması muhtemelen biraz vakit alacak.

O vakit altının 2.000 doların üzerine kalıcı çıkması muhtemel

Jerome Powell’ın bu yıl faiz indirimi fikrini geri iten yorumlarına karşın, piyasa faiz oranlarının yılı yaklaşık 100 baz puan daha düşük tamamlamasını bekliyor. Bu ortada, piyasalar Eylül ayına kadar birinci faiz indirimini fiyatlıyor. Değişen piyasa beklentileri altın üzerinde baskı yaratacak üzere. Lakin, Nguyen, pahalı metal için bir evvelki taban olan 1.900 dolardan 2.000 dolar civarında sağlam bir dayanak gördüğünü söylüyor. Bu bağlamda Nguyen, şu açıklamayı yapıyor:

Faiz indirimlerinin büsbütün masadan kalktığına inanmıyoruz. Yalnızca şu anda piyasanın fiyatladığından daha geç (gelecek yılın başında) gerçekleşeceğini iddia ediyoruz. Fed faiz oranlarında geri dönüş ihtimalini daha net bir formda ortaya koyar koymaz, altın fiyatının kalıcı ve daha bariz bir formda 2.000 dolar düzeyinin üzerine çıkması olası. Lakin bunun yalnızca bu yılın sonuna yanlışsız gerçekleşmesini bekliyoruz.

Altın fiyatları, beş yıl sonra çok daha yüksek olacak!

Degussa’nın baş ekonomisti Thorsten Polleit, yatırımcıların altın fiyatlarındaki zayıflığı stratejik bir uzun vadeli konum oluşturmak için kullanmaları gerektiğini söylüyor. Polleit, “Eğer uzun vadeli bir yatırımcıysanız ve önümüzdeki beş yıl boyunca altını elinizde tutmak istiyorsanız, o vakit bu fiyat gerçek fiyattır. Gürültünün ötesine baktığımızda, altın fiyatları bundan beş yıl sonra çok daha yüksek olacak,” diyor.

Altın fiyatları şimdilik tüm vakitlerin en yüksek düzeylerine ulaşamadı. Bununla birlikte Polleit, altının yılı 2.200 dolar civarında bitireceğini öngörüyor. Yatırımcıların yalnızca biraz sabırlı olmaları gerektiğini de kelamlarına ekliyor. Bu bağlamda analist, “Aslında altının hareket stili nedeniyle yılsonu gayemi yükseltmeyi düşünüyorum,” diyor.

Piyasalar bu yıl faiz indirimlerini fiyatlıyor, çünkü…

Thorsten Polleit, piyasa beklentileri ile Powell’ın yorumları ortasındaki uyumsuzluğa dikkat çekiyor. Bunun, altın için bir ölçü inançlı liman talebi yarattığını söylüyor. Polleit, merkez bankası yorumlarına kıyasla piyasanın fiyatladığı şey ortasında bu kadar uzun müddetli bir fark görmediğini de kelamlarına ekliyor. Ayrıyeten analist, şu yorumu yapıyor:

Piyasalar bu yıl faiz indirimlerini fiyatlıyor. Zira merkez bankacılarının kestirim kabiliyetine karşı artan bir güvensizlik var. Fed piyasaların beklediği kadar kısa müddette faiz indirimine gitmese bile, altın için hala bol ölçüde dayanak var. Zira faiz oranları düşecek. Bu yalnızca vakit problemi.

Belirsiz ekonomik ortam, yatırımcıları altına itmeye devam edecek

Polleit, ileriye baktığında Fed’in yılın ikinci yarısında faiz oranlarını düşüreceğini düşündüğünü söylüyor. Analist, Fed’in yazdan evvel faiz oranlarını düşürmek için kâfi bilgiye sahip olma ihtimalini düşük görüyor. Polleit, faiz oranları ve enflasyonun ötesine bakıldığında, Federal Rezerv ve başka merkez bankalarının güvenilirliğini kaybettiği bir öteki alanın da büyüyen bankacılık krizi olduğunu kaydediyor. Analist, Fed’in bankacılık krizini yatırımcıların ziyanına olacak formda küçümsediğini söylüyor. Bu bahisteki görüşlerini ise şu biçimde tabir ediyor:

Bankacılık krizi değerli ve daha yeni başlıyor. Küçük ve orta ölçekli bankalardan fon akışı gerçek. Tıpkı vakitte, daha yüksek sermaye maliyetleri görüyorlar. Ayrıyeten ticari emlak piyasasının tam tesirini şimdi görmedik.

Polleit, bu meçhul ekonomik ortamın yatırımcıları altına itmeye devam edeceğini söylüyor. Analist, tahvil piyasasının dolarla birlikte zorlandığı bir ortamda, yatırımcılar için çok az seçenek kaldığını belirtiyor. Polleit, altını 2.000 doların altına neyin düşüreceğini de pahalandırıyor. Bu bağlamda analist, global pazardaki globalleşmenin azalması ya da dolarsızlaşma üzere yeni trendlerin hiçbirinin yakın vakitte değişeceğini düşünmediğini kaydediyor.

Corendon Airlines Tahtalı Run To Sky Yarışları Koordinatörü Polat Dede, Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nu makamında ziyaret ederek, bu yıl 9’ncusu düzenlenen yarışlara verdiği desteklerden dolayı teşekkür plaketi verdi.

Yarış Koordinatörü Dede, Kemer Belediyesi’nin destekleriyle 9’ncusu düzenlenen Corendon Airlines Tahtalı Run To Sky Yarışlar sonrasında verdiği desteklerden dolayı Başkan Topaloğlu’nu makamında ziyaret etti.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Belediye Başkanı Topaloğlu, yarışların spor turizmine ve Kemer’e büyük katkıları olduğunu belirterek, emeklerinden dolayı Polat Dede’ye teşekkür ettiğini söyledi.

Başkan Topaloğlu, yarışlara bu yıl 13 ülkeden yaklaşık 750 sporcunun katıldığını hatırlatarak, “Spor destinasyonu haline gelen Kemerimizde yapılan tüm organizasyonların içinde yer almaya devam edeceğiz. Yarışları zorlu hava koşullarına rağmen tamamlayan tüm sporcuları tebrik ediyorum. Gelecek sene çıtayı daha yukarıya taşımak için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Ziyaret sonrası Dede, Başkan Topaloğlu’na desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, mahalle ziyaretlerinde hız kesmiyor. Genel seçimler öncesi ilçenin her mahallesini karış karış gezen Başkan Sandal, son olarak Gümüşpala ve Nafiz Gürman’ı gezdi, vatandaşla sohbet etti, talep ve önerileri dinledi. Sandal, “Tüm haksızlıklara karşı her alanda omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. 15 Mayıs sabahı vatandaşın artık rahat bir nefes alacağı, güzel yarınlara uyanacağız. Halk kazanacak, Türkiye kazanacak” dedi.

ADIM ADIM SOKAĞIN NABZINI TUTUYOR

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın mahalle turlarına CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, Gümüşpala Mahallesi Muhtarı İsmail Balıkçı, Nafiz Gürman Mahallesi Muhtarı Hüseyin Doğan, meclis üyeleri CHP Bayraklı kadın ve gençlik kolları üyeleri de katıldı. Gümüşpala Meydanı’ndan başlayan ziyarette esnafı tek tek gezen Sandal’a vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Mahalle sakinlerinin geçim ve ekonomik zorluklarla ilgili şikayetlerini de dinleyen Başkan Sandal, “Bu zorlu günler de geçecek. Daha özgür, adil ve güzel Türkiye’yi birlikte yeniden inşa edeceğiz” dedi. Başkan Sandal, gezi kapsamında Nafiz Gürman Mahallesi Kubilay Caddesi üzerindeki esnafı ve Nafiz Gürman Spor Kulübü’nü de ziyaret etti.

ÜLKEYE REFAH VE HUZUR GELECEK

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Genel seçime sayılı günler kala Bayraklı’nın nabzını sokakta tutmaya devam ediyoruz. Aydınlık yarınlara olan inancımız, sokakta değişim isteyen yurttaşlarımızı görünce daha da artıyor. Vatandaşlarımızın ilgisi bizi mutlu ediyor. Kimsenin kaybetmeyeceği, adil ve kul hakkı yemeyenin kazanacağı demokratik bir seçim olmasını temenni ediyoruz. Toplumun her kesimiyle kucaklaştığımız Halil İbrahim sofralarımızı 15 Mayıs’tan sonra daha da büyüterek kardeşlik duygularıyla ülkemize refah ve huzur getireceğiz. Halk kazanacak, Türkiye kazanacak” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tükenmişlik Sendromu sıradan bir enerji düşüklüğü ile karıştırılmamalı

Aşırı mükemmeliyetçi ya da ‘hayır’ diyemeyenlerde de olası bir sonuç

Tükenmişlik sendromunun bir çeşit psikolojik rahatsızlık olduğunu söyleyen uzmanlar bu sendromun özellikle 1970’li yıllarda Amerikalı bir psikoloğun iş ve meslek yaşantısı sonrasında geliştirdiği bir kavram olarak karşımıza çıktığı bilgisini veriyor. “Tükenmişlik sendromu günümüzde öncelikli iş, meslek hayatı ve hayatın birçok alanında karşımıza çıkabiliyor.” diyen Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz bu psikolojik rahatsızlığı “Tükenmişlik sendromu yaşayan kişiler, çevrelerine sağlayabilecekleri ya da verebilecek bir şeylerin kalmadığını hissederler. Günlük rutinlerini gerçekleştirme de zorlantı, isteksizlik, korku duyarlar. Karamsar bir bakış açısıyla birlikte sürekli bu kişilerin umutsuz hissetmesi söz konusudur. “ şeklinde tanımlıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz tükenmişlik sendromuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Daha çok kimlerde görülebileceği ve hangi durumlarda tetiklenebileceğine değinen Beyaz, tükenmişilik sendromuna karşı önerilerini de sıraladı.

Bireysel kimliğin yitirilmesine yol açan zihinsel ve fiziksel tükenme durumu

Tükenmişlik Sendromu’nun kişinin ruh halini etkileyen ve sosyal hayatında kişiyi zorlayan psikolojik bir rahatsızlık olduğunu belirterek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “İş hayatının getirmiş olduğu sorumluluklar, kişinin kaldırabileceği yükten daha fazla olduğunda, aile konusunda baskılanan, aile içerisinde fazla sorumluluk yüklenen kişilerde, bireyin normal şartlarda kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı keyif duygusunu azaltan ve bireysel kimliğin yitirilmesine yol açan bir tür zihinsel ve fiziksel tükenme durumudur.” dedi.

Sıradan bir yorgunluk ya da enerji düşüklüğü ile karıştırılmamalı

Tükenmişlik sendromunun sıradan bir yorgunluk ya da enerji düşüklüğü ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Beyaz, “Çok daha ağır ve ruhsal durumdur. Stresle başa çıkabilme ve günlük sorumluluklarını yerine getirebilme konusunda tükenmişlik sendromu yaşayan bireylerde zorlanma görülür. Ayrıca bu kişiler, çevrelerine sağlayabilecekleri ya da verebilecek bir şeylerin kalmadığını hissederler. Günlük rutinlerini gerçekleştirmede zorlantı, isteksizlik, korku duyarlar.” şeklinde konuştu.

Aşırı mükemmeliyetçi ya da ‘hayır’ diyemeyenlerde de olası bir sonuç

Kişisel faktörlerin de önemli bir etkiye sahip olduğunun altını çizen Beyaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Yetiştirilme tarzı ve kişilik özellikleri bunlardan bir tanesi. A Tipi kişilik özellikleri dediğimiz aşırı mükemmeliyetçi, rekabetçi, hırsa sahip olma özelliği bulunan kişilerde karşımıza çıkıyor. Bunun dışında hayır demekte zorluk çeken, sınırlarını çizme noktasında sorun yaşadığını düşünen bireylerde tükenmişlik sendromu bir sonuçtur.”

Fiziksel, psikolojik ve davranışsal belirtiler ortaya çıkabiliyor

Tükenmişlik sendromunun belirtilerinin fiziksel, psikolojik ve davranışsal olarak ele alınabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Fiziksel belirtiler yorgunluk, bitkinlik, enerjisizlik, vücut ağrıları, bağırsak problemleri, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, iştahta artış veya azalış, uyku düzeninin değişiyor olması, nefes alıp vermede zorlanma şeklinde karşımıza çıkabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Psikolojik belirtiler arasında iş ve sosyal yaşantıda öfke patlamaları, ümitsizlik, çaresizlik, tatminsizlik, kişinin kendinden memnun olmayışı, özgüvensizlik, gerçekçi olmayan endişe ve şüphelerin ortaya çıkması, suçluluk ve düşmanlık hisleri olduğunu söyleyen Beyaz, davranışsal belirtileri de şöyle sıraladı:

“Davranışsal boyuttaki belirtiler arasında öfke patlamaları, kişinin sorumluluklarına karşı duyarsız olması, erteleme, öz bakımın düşüyor olması, kişinin kendisine özen göstermiyor olması gibi durumlar görülebiliyor.”

Tükenmişlik Sendromu’nun dört evresi

Tükenmişlik sendromunun dört aşaması olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz bu evreleri şöyle açıkladı:

“Birinci evre, sınırların zorlanması dediğimiz idealistik olarak adlandırılır. Bireyi fazla sorumluluk altına alır. Bu evre yorgunluk hissi ve enerji düşüklüğü oluşturmaya başlar. 

İkinci evre, memnuniyetsizlik dediğimiz evredir. Birey yaptığı işerin sonucundan memnun olmaz. Çaba ve zaman harcayarak gerçekleştirdiği eylemlerin beklentisini alamaz. Alamadığı zaman ise duygusal bir buhrana girmeye başlayabilir.

Üçüncü evre, umutsuzluk evresidir. Bireyin zihninden yaşadığı olumsuz durumların hep devam edeceğine yönelik düşünceler geçmeye başlar. Yanı sıra kişi artan yükü sebebiyle; sinir nöbeti, öfke krizleri, tepkisizlik, uyku bozukluğu gibi semptomlar yaşamaya başlayabilir.

Dördüncü evre, tepkisizlik evresidir. Kişinin etrafında gerçekleşen olaylara karşı tepkisini yitirmesidir. Her şeyin kötüye gideceğine yönelik düşüncelerde olduğu için sorumluluklarını yerine getirememe durumuna gelir.”

Ulaşılabilir hedefler motivasyonu arttırır

“Kişinin kendisine iyi gelecek meşguliyetlere zaman ayırarak, stresten uzaklaşıp dinleneceği, tükenmişliğinin azalacağı önemli bir adım atabilir.” diyerek tükenmişlik sendromuna karşı öneride bulunan Beyaz sözlerini şöyle tamamladı:

“Gerek bir profesyonelden gerekse aile veya arkadaş çevresinden alınacak destekler fayda sağlar. Kişinin anlaşılıyor olması, sorunlarının çözüme yönelik karşılık buluyor olması bu semptomların azalmasında büyük bir öneme sahip. Kişinin ulaşılabilir hedefler belirliyor olması, motivasyonunu arttırır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı