Gün: 9 Mayıs 2023

Continental, dünyanın en başarılı 10 elektrikli araç üreticisinden 9’una lastik tedarik ediyor. EMEA Bölgesi Strateji, Analitik ve Pazarlama Başkanı Enno Straten “Tüm elektrikli araçlar için tek tip lastiğin uygun olmayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle, tüm lastik portföyümüzü elektrikli sürüş için optimize ettik” açıklamasını yaptı.

Premium lastik üreticisi ve teknoloji şirketi Continental’in Avrupa’da piyasaya çıkan tüm yeni binek lastiklerinin yanaklarında artık yeni bir işaret bulunuyor: EV-Compatible (Elektrikli Araçlara Uygun) logosu. Bu logo, premium lastik üreticisinin elektrikli araçlar için geliştirdiği ürün stratejisinin altını çiziyor. Continental ürün gamında yer alan tüm lastikleri elektrikli otomobillerin zorlu gereksinimlerine yanıt veriyor. Ayrıca geleneksel yakıt türüne sahip araçların yakıt tüketimini de azaltıyor.

Continental Lastikleri EMEA Strateji, Analitik ve Pazarlama Başkanı Enno Straten, “Tüm elektrikli araçlar için tek tip lastiğin uygun olmayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle lastik portföyümüzü elektrikli sürüş için de optimize ettik. Yeni EV logomuzla artık bunu görünür hale getiriyoruz. Müşterilerimiz, Continental lastiklerinin daima doğru seçim olduğundan emin olabilir, tabii ki bu elektrikli otomobiller için de geçerli” diyor.

Elektrikli araçlar bu kadar yaygın hale gelmeden çok daha önce Continental, özellikle verimliliği artırırken tüketimi azaltma hedefiyle lastiklerini optimize etmeye başlamıştı. Bunun için güvenlikten ödün vermeden daha düşük yuvarlanma direnci ve yol gürültüsüyle uzun kullanım ömrüne odaklanmak gerekiyor. Son teknolojik gelişmeler, yakıt türünden bağımsız olarak, tüm araçlara yansıyor. Ancak, özellikle elektrikli araç sürücüleri için bu faydalar daha da belirgin. Çünkü AB lastik etiketine göre bir lastiği sadece bir yuvarlanma direnci sınıfı iyileştirmek, elektrikli aracın menzilini yaklaşık yüzde 3-4 oranında artırıyor.

Continental, ürün portföyünü karmaşık hale getirmeden elektrikli araçlar için mevcut lastik stratejisi ile lastik bayilerine de büyük avantajlar sunuyor. Örneğin; depolamayı kolaylaştırırken lastiklerin seçim, sipariş, stoklama ve lojistik süreçlerini basitleştiriyor. Bunun sonucunda, üretimden lastiğin takılmasına kadar olan süreçte değerli kaynaklar korunabiliyor. Continental, lastik yanaklarının yanı sıra gelecekte tüm sipariş sistemlerinde, teşhir salonlarında ve çevrimiçi/çevrimdışı pazarlama materyallerinde EV logosunu kullanıyor.

En başarılı 10 elektrikli otomobil üreticisinden dokuzu Continental’e güveniyor

2022’de Tesla, Porsche ve Mercedes-Benz gibi en başarılı 10 elektrikli araç üreticisinden 9’u, orijinal ekipmanları için premium lastik üreticisinin teknolojik uzmanlığına güvendi. Bu da Continental’in ürün stratejisi başarısını kanıtlıyor. Diğer yandan, KIA ve BYD gibi Asyalı üreticiler ve Ford gibi diğer Amerikan araç üreticileri de elektrikli araçlarının orijinal ekipmanı için tercihi Continental… EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) ve Amerika (Kuzey, Güney ve Orta Amerika) bölgelerinde ise en başarılı beş üreticinin tümü orijinal ekipman müşterileri arasında yer alıyor. APAC (Asya-Pasifik) bölgesinde yine en başarılı 5 elektrikli araç üreticisinden 4’ü Continental lastiklerini tercih ediyor.

Hibrit ve tamamen elektrikli araçlar, artık günümüzde kabinli scooter’lardan küçük ve orta boy arabalara, SUV araçlardan yüksek performanslı spor arabalara kadar tüm binek otomobil segmentlerinde bulunuyor. Üstelik dizel araçlarla yarışan menzillere sahipler. İçten yanmalı motorlu araçlarda olduğu gibi her tip elektrikli araç için farklı lastik konfigürasyonlarına ihtiyaç duyuluyor. Örneğin, büyük bataryalara sahip yüksek performanslı elektrikli araçlarda, yüksek kilometre performanslı yol tutuş odaklı lastikler tercih edilirken küçük arabaların menzillerini optimize etmek amacıyla yuvarlanma direncinin düşük olması gerekiyor.

Continental’in portföyünde bulunan yaz, kış ve dört mevsim lastikleri her türlü elektrikli araç için kullanılabiliyor. Ayrıca Continental, yolcu kabini içinde yuvarlanma sesini önemli ölçüde azaltan bir ürün olan ContiSilent gibi, özellikle elektrikli araçlarda avantajları ve yüksek yük endeksleri fark edilen özel lastik teknolojileri sunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank, Anneler Günü için Axess ve Wings sahiplerine özel;
 10.000 TL’yi aşan chip-para ve toplamda 160.000 Mil Puan fırsatı, %20’ye varan indirim olanakları ile taksit kampanyalarını Juzdan uygulamasından sunuyor.
 Üstelik Axess veya Wings kartı olmayanlar Akbank Mobil’den hemen başvurup, kartlarını anında kullanabiliyorlar.

Akbank, sektörde fark yaratan yeniliklere ve ürünlere imza atan Axess ve Wings ile Anneler Günü için özel bir kampanya düzenledi. Kampanya ile Axess müşterileri giyim, kozmetik, ayakkabı ve çiçek sektörlerinden yapacakları 500 TL üzeri ilk alışverişlerine 25 TL, üçüncü, beşinci ve yedinci alışverişlerine 50 TL, toplamda 175 TL’ye varan chip-para kazanıyor. Wings sahipleri ise aynı sektörlerden yapacakları her 1.000 TL alışverişlerine 4.000 Mil Puan, toplamda 16.000 Mil Puan kazanıyor. Kampanyadan yararlanmak için Juzdan uygulamasından hemen katılmak yeterli.

Juzdan’da ayrıca Axess, Wings ve Akbank Kart sahiplerine özel yüzlerce markada geçerli chip-para, Mil Puan, indirim ve taksit kampanyaları da bulunuyor.  

Öne çıkan kampanyalar:

• 500 TL – 15.000 TL arası peşin harcamalara faizsiz, ücretsiz 2 taksit
• Akbank Kart ile internet alışverişleri dahil ikinci ve sonraki her 400 TL ve üzeri giyim, ayakkabı, kozmetik, elektronik sektörlerinde ve çiçekçilerden yapılan alışverişlerde 25 TL, toplamda 100 TL chip-para

• Axess ile elektronik, mobilya, yapı alışverişlerine 150 TL chip-para
• TEFAL mağazalarında ve tefal.com.tr, rowenta.com.tr, wmf.com.tr‘de 2.000 TL ve üzeri ilk alışverişe 100 TL chip-para 
• Troy mağazalarında seçili Mac ürünlerinde 2.500 TL’ye varan %10 chip para 
• Touristica’da tek seferde yapılan 10.000 TL – 19.999 TL arası ilk harcamaya 500 TL chip-para veya 20.000 TL ve üzeri ilk harcamaya 1.000 TL chip-para 
• Tatilsepeti.com internet sitesi veya Tatilsepeti mobil uygulamasında Juzdan ile Öde’ye özel, tek seferde yapılan ilk 10.000 TL – 19.999 TL ve üzeri peşin veya taksitli harcamaya 500 TL veya 20.000 TL ve üzeri ilk harcamaya 1.000 TL chip-para ve 12 aya varan taksit
• Gezinomi.com internet sitesi veya Gezinomi mobil uygulaması üzerinden Juzdan ile Öde’ye özel, tek seferde yapılan ilk 10.000 TL – 19.999 TL ve üzeri peşin veya taksitli harcamaya 500 TL veya 20.000 TL ve üzeri ilk harcamaya 1.000 TL chip-para ve 12 aya varan taksit
• troyestore.com’da Juzdan ile Öde’ye özel, tek seferde yapılan ilk 5.000- 9.999 TL arası peşin veya taksitli harcamaya 500 TL veya 10.000 TL ve üzeri harcamaya 1.000 TL chip-para
• Teknosa.com’dan Juzdan ile Öde’ye özel, satıcısı Teknosa olan ürünlerde tek seferde yapılan ilk 3.000 TL ve üzeri peşin veya taksitli harcamaya 500 TL chip-para
• Rossmann mağazalarında 250 TL ve üzeri ilk alışverişe 30 TL chip-para
• Koton mağazaları ve Koton.com’da tek seferde 750 TL ve üzeri ilk harcamaya 75 TL chip-para 
• Taç, Linens mağazaları, Tac.com.tr ve Linens.com.tr’de 1.500 TL ve üzeri ilk alışverişe 150 TL chip-para
• Goldmasterhome.com’da airfyer kategorisinde geçerli tüm ürünlerde %60 indirim ve ücretsiz kargo
• Hepsiburada’da şimdi taksitle al, 3 ay sonra öde 
• Vestel’de 9 aya varan taksit

 Henüz Axessli olmayanlar için yüksek kazanımlı bir kampanya da bulunuyor. 31 Mayıs’a kadar ilk kez Axess sahibi olacaklara, her 1.000 TL ve üzeri alışverişinde 250 TL chip-para, toplamda 1.250 TL’ye varan chip-para kazanma olanağı sunuluyor. Kazanmaya başlamak için Axess’e başvurup, kampanyaya Juzdan’dan katılım şartı bulunuyor. Cebe inen Axess’e başvuranlar, kartlarını anında internet alışverişlerinde ve mobil ödemelerde kullanmaya başlayabiliyorlar. Kampanyadan yararlanmak için Axess’e başvurduktan sonra, Juzdan uygulamasından ilgili kampanyaya katılım yeterli oluyor.

İlk kez Wings sahibi olacaklar için de özel bir kampanya sunuluyor. 31 Mayıs’a kadar ilk kez Wings sahibi olacaklar; 15 Haziran’a kadar yapacakları her 1.500 TL ve üzeri harcamaya 10.000 Mil Puan, toplamda yurt içinde 1.000 TL, yurt dışında 2.000 TL uçak bileti değerinde kullanılabilecek 100.000’e varan Mil Puan kazanıyorlar. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nintendo, Switch satışlarının geçen seneye nazaran kıymetli ölçüde yavaşladığını ancak buna karşın Nisan 2024 tarihinde evvel yeni bir donanımın piyasaya sürülmeyeceğini açıkladı.

Nintendo’nun 31 Mart itibariyle şimdiye kadar satmış olduğu Switch sayısı 125,62 milyona yükseldi, yani son çeyrekteki satış ölçüsü yaklaşık 3 milyon. Fakat bu evvelki yılın birebir devrine nazaran %22’lik önemli bir azalma manasına geliyor.

Nintendo son 12 ayda 17,97 milyon Switch konsolu satmış. Mali yıl başlamadan evvelki yıllık satış gayesi 21 milyondu, sonradan bu ölçü revize edilerek 18 milyona çekilmişti. Revize edilen maksadı tutturmuş görünüyorlar lakin yeniden de 21 ile 18 milyon ortasında değerli bir fark var.

Firmanın yeni mali yılda satmayı hedeflediği konsol sayısı ise 15 milyon olarak belirlenmiş, bu da bu seneye nazaran %16.5’luk bir azalma manasına geliyor. Artık pazardaki yedinci yılına giren Switch’in satışlarının bu derece azalması elbette ki beklenen bir durum ve 15 milyonluk maksada ulaşmak da kolay iş değil. Lider Shuntaro Furukawa ise bu maksada ulaşmak için ellerinden gelen çabası göstereceklerini açıkladı.

Bugüne kadar en çok satan Switch oyunlarının listesiyse şöyle güncellendi:

• Mario Kart 8 Deluxe – 53.79m (+1.79m)
• Animal Crossing: New Horizons – 42.21m (+0.62m)
• Harika Smash Bros. Ultimate – 31.09m (+0.55m)
• Legend of Zelda: Breath of the Wild – 29.81m (+0.81m)
• Pokemon Sword/Shield – 25.82m (+0.14m)
• Harika Mario Odyssey – 25.76m (+0.64m)
• Pokémon Scarlet & Violet – 22.1m (+1.49)
• Üstün Mario Party – 19.14m (+0.34m)
• New Üstün Mario Bros. U Deluxe – 15.41 (+0.66m)
• Ring Fit Adventure – 15.38m (+0.16m)

Kamu işçisinin mali ve sosyal haklarının belirlendiği kamuda çalışan 700 binden fazla işçiye yüzde 45 zam yapıldı. Bu zamla en düşük kamu işçisi maaşı 15 bin lira oldu. 

Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen törende imzalandı. Kamuda görevli 700 binden fazla işçiye yüzde 45 zam yapıldı. Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “ülkemin menfaatlerini ve vicdanımı bir kenara koymadan hasbi bir değerlendirme yapalım istedim. Bana gelen bilgileri aşmaya gayret ettim. Bu protokolle yaklaşık 700 bin kardeşimizin 2023-2024’te alacağı ücretin çerçevesini belirliyoruz. Bu toplu iş sözleşmesi çerçevesinde refah payı dahil ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. Böylece en düşük kamu işçisi ücreti 15 bin liraya çıkıyor” dedi. 

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “İş primi ödemesi bulunmayan işçilerimize 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da getirdik. Gazi, terör mağduru ve şehit yakını işçilerin çıplak ücretlerine yüzde 10’luk ilave yapıyoruz. Kamuda gece çalışan işçilerin ücretlerinin yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde ise yüzde 70’lük artışa gidiyoruz. Başkaca iş primi ödemesi bulunmayan işçilerimize yüzde 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da bu sözleşmeyle getiriyoruz. Bu toplu iş sözleşmesi çerçevesiyle, refah payı dahil ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. Böylece en düşük kamu işçisi ücreti 15 bin liraya çıkıyor.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Kamu işçilerine yapılan yüzde 45 zam oranının açıklamasının ardından ilk değerlendirme Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan’dan geldi. Doğan, “Bu düzenlemeler yapılırken hak savunuculuğunu yaptığımız memurlarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin göz ardı edilmesine, çağrılarına kayıtsız kalınmasına, taleplerinin karşılanmamasına da rıza göstermemiz mümkün değildir. Bu bağlamda, kapsamlı bir kamu maaş reformu elzemdir, kaçınılmazdır” dedi.

“Hekimlerimizin, Hemşirelerimizin Gözardı Edilmesine Rıza Gösteremeyiz”

Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, kamu işçilerine yapılan zammın ardından açıklamalarda bulundu. Doğan, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Emek mücadelesi verenlerin, ekmek mücadelesi verenlerin yani bizlerin, sendikacıların; kamu işçilerine yahut asgari ücrete yapılan iyileştirmelere itiraz etmesi mümkün değildir, bu durum bilakis memnuniyet vericidir. Ancak, bu düzenlemeler yapılırken hak savunuculuğunu yaptığımız memurlarımızın, hekimlerimizin, hemşirelerimizin göz ardı edilmesine, çağrılarına kayıtsız kalınmasına, taleplerinin karşılanmamasına da rıza göstermemiz mümkün değildir.”

“Kamuda İş Barışının Bozulmasına Müsaade Edilmemelidir”

Doğan, “Aldığı eğitimle, yaptığı işle, üstlendiği risk ile yüklendiği sorumluluk ile aynı doğrultuda gelir elde etmesi hemşirenin, hekimin, sağlık teknisyeninin, teknik personelin, memurun en tabii hakkıdır. Geldiğimiz noktada atılan adımlar, yaşanan gelişmeler kamuda iş barışını tehlikeye sokmaktadır. Kamuda ücret dengesinin bozulmasına, izi silinmeyecek hasarlara yol açılmasına müsaade edilmemelidir. Doğru bildiğimizi söylemek, olması gerekeni ifade etmek ve bunun gerçekleşmesi için mücadele vermek yükümlülüğümüzdür. Bu doğrultuda adım atmaktan geri duramayız. Emeğimiz için, alın terimiz için, hakkımızın teslimi için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Sağlık Bakanlığı tarafından Saç Ekim Birimleri ile ilgili yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte yapılan düzenleme ile sağlık kuruluşları bünyesinde bulunan saç ekim merkezlerinde sadece bakanlık tarafından tescil edilen personellerin çalıştırılacak, saç ekim uygulayıcı sertifikası ve saç ekim uygulayıcı yardımcı sertifikası olmayan kişiler saç ekimi yapamayacak. 

Yönetmelik ile saç ekimi birimlerinin açılmasına, saç ekimi uygulamasına ait asgari standartlar ile saç ekimi birimlerince görev yapacak personelin belirlenmesine ve saç ekimi birimlerinin denetlenmesine ilişkin esaslar belirlenerek yeniden düzenlendi. Yeni düzenlemeye göre bakanlığa bağlı hastaneler, devlet ve vakıf üniversitelerine ait hastaneler, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait özel hastaneler, tıp merkezleri ve poliklinikler bünyesinde yönetmelik kapsamında faaliyet izin belgesi alınarak açılabilecek. 

Sağlık Bakanlığı Saç Ekimi yönetmeliği yayınlandı

Saç Ekiminde Sertifika Zorunluluğu!

Saç ekimi uygulayıcı ve saç ekimi yardımcı uygulayıcısı sertifikaları ile ilgili düzenleme kapsamında, Sağlık Bakanlığı Sertifikalı Eğitim Yönetmeliği çerçevesinde tabipler ve tabip dışı sağlık meslek mensubu için ayrı ayrı düzenlenen sertifika programları ile saç ekimi uygulayıcı sertifikası ve saç ekimi yardımcı uygulayıcı sertifikası verilecek. Saç ekimi uygulayıcı ve saç ekimi yardımcı uygulayıcı sertifikası eğitim süresi ve içerik bakanlık tarafından belirlenecek. 

Uygulayıcı Sadece Hekimler Olabilecek

Saç ekimi uygulayıcı sertifikası programına sadece hekimler katılabilecek. Saç ekimi yardımcı uygulayıcı sertifikası programına ize hekim dışı sağlık meslek çalışanı katılabilecek. Sertifika programı eğitmenleri; plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, deri ve zührevi hastalıkları uzmanı ve medikal estetik sertifikasına sahip hekimler olabilecek. 

Yurt Dışından Alınan Sertifikalar Kabul Edilecek Mi?

Yurt dışından alınmış saç ekimi uygulayıcı sertifikası Bakanlıkça ilgili mevzuata göre uygun görülmesi halinde geçerli olarak kabul edilecek. Mevcut saç ekimi uygulaması yapılan sağlık kuruluşlarında çalışan hekim dışı sağlık meslek mensupları yeni düzenlemeyle üç yıl içerisinde saç ekimi yardımcı uygulayıcısı sertifikası almak zorunda. Bu süre içerisinde ilgili hekimin gözetiminde çalışmaya devam edebilecekler.

Saç ekimi birimi bulunan sağlık kuruluşlarında en az iki yıl süre ile adına personel çalışma belgesi düzenlenmiş olan ve aktif olarak saç ekimi biriminde devamlı çalıştığını belgeleyen hekim dışı sağlık meslek mensubuna yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat etmesi halinde, Bakanlıkça saç ekimi yardımcı uygulayıcı sertifikası düzenlenecek.

Saç Ekimi Birimi Bulunan Sağlık Kuruluşlarının Uyumu

Yeni düzenlemeyle saç ekimi uygulaması yapma izni olan tüm sağlık kuruluşları, bir yıllık süre içerisinde yönetmelikte yer verilen şartları sağlamaları halinde saç ekimi uygulamalarına devam edebilecek. Bu süre sonunda, söz konusu şartları sağlayamayan sağlık kuruluşlarının izinleri iptal edilecek. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Scholz, Avrupa Günü nedeniyle Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Konsey oturumuna hitabı öncesinde basına açıklamalarda bulundu.

AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırım rejiminin daha da geliştirilmesini değerlendirdiklerini belirten Scholz, 11’inci yaptırım paketinin devamının da olacağını söyledi.

Scholz, yaptırımların süreklilik gerektirdiğini ve bunun üzerinde çalıştıklarını anımsatarak, “Bir sonraki yaptırım paketi (11’inci) son olmayacak” diye konuştu.

AB Komitesi, dün Rusya’ya yönelik 11’inci yaptırım paketi teklifinin üye ülkelere gönderildiğini, paketin yaptırımların uygulanması, aktifliği ve delinmesinin önlenmesine odaklandığını açıklamıştı.

Bu kademede yeni yaptırım paketinin çarşamba günü, üye ülkelerin AB Kurulu’ndaki Daimi Temsilciler Komitesi’nde (COREPER) ele alınması bekleniyor.

AB’nin yeni yaptırım paketi teklifinde Rusya’ya askeri gayeyle kullanılabilen ekipmanları tedarik ettiği gerekçesiyle kimi Çinli firmanın da yer aldığı basına sızmıştı.

AB, şimdiye kadar, Rusya’ya yönelik 10 yaptırım paketini hayata geçirdi.

Bu çerçevede, Rusya’ya yönelik ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil güç, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks eserler ile altını da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulandı. Binin üzerinde kişi ve 200’e yakın kurumun mal varlıkları donduruldu.

İstanbul’un en bedelli simgelerinden biri olan Kız Kulesi’nin onarım çalışmaları tamamlandı. 11 Mayıs’ta ziyarete açılacak olan Kız Kulesi’nde yapılan yenilikler göz kamaştırdı.

İstanbul’un ikonik yapılarından biri olarak yüzyıllardır tarihte kıymetli bir yer edinen Kız Kulesi’nin büyük bir sarsıntıda bütünüyle ziyan göreceği anlaşılmış ve 2021 yılında onarım çalışmasına başlanmıştı. Birtakım kesitler tarafından ‘yıkıldı’ olarak lanse edilen Kız Kulesi’nde artık sona gelindi. 

“KIZ KULESİ 11 MAYIS’TA ZİYARETE AÇILACAK”

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onarımı yapılan göz kamaştıran yapı hakkında yapılan açıklamada “2. Mahmut periyodundaki yepyeni haline sadık kalınarak restore edilen ve yapıya sonradan eklenen ve karakterine uygun olmayan eklentilerden arındırılan Kız Kulesi, 2 yıl ortadan sonra 11 Mayıs’ta ziyarete açılacak. Böylelikle, bugüne kadar İstanbulluların İstanbul’dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul’un doyasıya izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek” tabirlerine yer verildi.

Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağahan Mimarlık Mükafatı sahibi Mimar Han Tümertekin’den oluşan bilim şurasının rehberliğinde gerçekleştirilen onarım çalışmaları sonucunda ziyaretçilerine kapılarını aralamaya hazırlanan ikonik yapı hakkında, “İki yıl evvel başlatılan çalışmalar sırasında Kız Kulesi’nin vakit içerisinde geçirdiği tamiratlarda kullanılan beton ve çimento içeriğindeki tuzlar ve öteki kimyasallar nedeniyle ziyan gördüğü, taşıyıcı kolon ve kirişlerin bile birbirine bağlı olmadığı anlaşılmıştı. Yapılan incelemeler, oluşabilecek büyük bir sarsıntıda İstanbul’un göz bebeği olan Kız Kulesinin bütünüyle ziyan göreceğini de gözler önüne sermişti” açıklamalarında bulunuldu. 

RESTORASYON SÜRECİYLE ÖZGÜN HALİNE KAVUŞTURULDU

Kız Kulesi’nin yenilenme sürecine dair ayrıntılı bilgilerin paylaşıldığı açıklamanın tamamı şu biçimde:

“Başlatılan onarım çalışmalarında günümüze ulaşmış kaynaklardaki en çok bilgi ve evrakın olduğu 18. yüzyıl sonu bilgileri kullanıldı. Bu bilgiler ışığında kule ve kale kısmındaki özgün olmayan çatı ekleri kaldırılarak özgün durumuna getirildi. Süreç boyunca kimyasal tahliller, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar üzere teknolojilerle yapının statik problemleri tespit edildi ve güçlendirme usulleri belirlendi. Georadar çalışmaları sırasında içinde boşluk gözlemlenen özgün duvarların enjeksiyon yoluyla güçlendirilmesi yapıldı. Yapının tarihi vücut duvarları, paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirildi ve kale kısmının özgün dendan duvarları ortaya çıkarıldı. Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturuldu, duvarların ahşap kaplamaları tamamlandı ve dekoratif öğelerinin imalatı yapıldı. Kubbe ise özgün gereci olan kurşunla kaplandı. Bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kaplandı. Özgün aleme ziyan vermeden yanına yıldırımdan korunma hedefli paratoner yapıldı. Yapılan çalışmalar sonucu ziyaretçilerin avluda bulunan ahşap seğirdim terasında da dolaşarak merdivenlerden kuleye çıkabileceği ve İstanbul’u diledikleri üzere izleyebilecekleri alanlar oluşturuldu. Tüm bu çalışmalar sonucunda, bugüne kadar İstanbulluların İstanbul’dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul’un doyasıya izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek.”

Öte yandan sarsıntıya karşı da güçlendirilen yapı da tüm bu çalışmalara ek olarak kuleye giden pak su çizgisi elden geçirildi, güç çizgilerinin yenilenmesi yapıldı. 

Üst seviye risk sermayedarı ve teşebbüsçü Jason Calacanis, tanınan altcoin XRP hakkında bir tweet attı. Blockchain şirketi Ripple ile bağlı kripto para ünitesi XRP’nin “açıkça bir menkul kıymet” olduğunu belirtti. Calacanis tweet’inde, Blockchain şirketini token’ı bir menkul değer olarak kaydettirmediği için eleştirdi. Bunun başka sanayi oyuncularının uyduğu kolay bir süreç olacağını savundu.  İşte detaylar…

Calacanis, altcoin XRP’nin menkul değer olduğunu söylüyor

Jason Calacanis’e nazaran Ripple, XRP’yi en başından bir menkul değer olarak tescil ettirmiş olsaydı dava masraflarından kaçınabilirdi. Calacanis’in tweet’i, Ripple’ın ABD Menkul Değerler ve Borsa Komitesi (SEC) ile yasal savaşının ateşini körüklüyor. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere düzenleyici kurum, San Francisco merkezli Blockchain şirketini XRP satışı yoluyla kayıtsız bir menkul değer teklifi yapmakla suçladı. Teşebbüsçü, melek yatırımcı Jason Calacanis, XRP’nin aslında menkul değer olduğunu argüman eden en son kişi.

Seri yatırımcı, Ripple’ın ABD SEC davasında yaptığı harcamalar hakkında yorum yaparken bugün bu argümana olan itimadını lisana getirdi. Calacanis attığı bir tweet’te “XRP açıkça bir menkul kıymet” dedi. Calacanis’e nazaran Ripple için en güzel yaklaşım, gidip XRP’yi SEC’e menkul değer olarak kaydettirmek olmalıydı. Bu hareketin “çok daha az maliyetli” olacağına ve muhtemelen dava masraflarından kaçınmalarına yardımcı olacağına inanmakta. Calacanis’in yorumları, Ripple CEO’su Brad Garlinghouse’un CNBC’ye konuşurken yaptığı son açıklamadan geldi.

Garlinghouse, Ripple’ın uzun müddettir devam eden davada SEC ile çaba etmek için dava sona erene kadar 200 milyon dolar harcayacağını açıkladı. Calacanis bunun önlenebileceğine inanmakta. Ripple’ın XRP’yi “sektördeki öbür herkesin yaptığı gibi” düzenleyicilere kaydettirmesi gerektiğini söyledi. Bu açıklama, tenkitlere neden oldu. Çünkü birden fazla kripto kuruluşunun SEC’den rastgele bir bilgi alamaması nedeniyle tokenlerini menkul değer olarak kaydettirmediği bilinmekte.

Sektör başkanları, Calacanis’e karşılık verdi

Calacanis’e karşılık verenlerden biri kripto varlık şirketi BitGo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Mike Belshe oldu. Belshe, yatırımcının yorumlarının “cahilce bir görüşten” kaynaklandığını tez etti. Belshe, “Böyle saçma sapan açıklamalar yapmadan evvel gidip kriptoyu menkul değer olarak kaydettirmeyi deneyin” dedi. 

Jason Calacanis; Uber, Tumblr üzere son yılların en başarılı teşebbüslerinden kimilerine yatırım yapmış bir kişi. Yani, melek yatırımcılık yetenekleriyle tanınan bir isim. Buna karşın, kimi bölüm önderleri, menkul değerler kanunları kelam konusu olduğunda kendisinin bilgisiz olduğuna inanmakta. Coin Metrics’in kurucu ortağı ve eski COO’su Jacob Franek aşağıdakileri söylüyor:

Tekrar tekrar söylemekte yarar var – varlığın kendisi, yani XRP’nin bir menkul değer olması pek muhtemel değil. Sizin işiniz tam manasıyla yatırım yapmak. Kendinizi menkul değer kanunları konusunda hakikaten eğitmeyi denemelisiniz.

Seyşeller merkezli kripto para borsası OKX tarafından yapılan basın açıklamasına nazaran şirket, Türkiye pazarında ofis açmaya hazırlanıyor.

Basın açıklamasında OKX‘in “önümüzdeki aylarda” Türkiye’de ofis açmayı planladığı belirtiliyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan OKX Lideri Hong Fang, “Güvene dayalı bir sistemden itimada dayalı olmayan ve kullanıcılara finansal geleceklerinin denetimini ellerine alma gücü veren bir sisteme geçerken, Türkiye’de ofis açmak OKX için çok kıymetli bir adım” diyor ve ekliyor: “Türkiye bizim için değerli bir pazar ve kullanıcılarımızla güçlü münasebetler kurmaktan ve kripto ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmaktan heyecan duyuyoruz.”

Borsa tarafından yapılan basın açıklamasında Türkiye’de ofis açma kararını pahalandıran bir başka isim OKX Baş İnovasyon Sorumlusu Jason Lau ise “Türkiye, kriptoya karşı güçlü iştaha sahip kullanıcı tabanıyla, değerli bir inovasyon ve blockchain merkezi haline geldi” diyor ve ekliyor: “Biz de bu gelişim doğrultusunda Türkiye’de fizikî bir varlık oluşturmanın, Türk kullanıcılarımızın muhtaçlıklarını daha uygun anlamamıza ve kripto topluluğunun büyümesine katkıda bulunmaya yardımcı olacağına inanıyoruz”

Coinmarketcap datalarına nazaran OKX şu anda süreç hacmi bakımından dünyanın en büyük ikinci kripto para borsası pozisyonunda yer alıyor.

• Schneider Electric, endüstriyel işletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarını desteklemek ve hızlandırmak üzere stratejik planlama ve uygulamaları içeren Endüstriyel Dijital Dönüşüm Danışmanlığı ve Servis hizmetlerini tanıttı.
• Şirketin diğer tüm faaliyetlerinde olduğu üzere bu yeni servisleri de küresel deneyim ve yerel uzmanlıkla, işletme seviyesinde sürdürülebilirlik, endüstriyel performans, dijital operasyon ve enerji yönetimi hedefiyle gerçekleştirilecek. 

Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric, Endüstriyel Dijital Dönüşüm Danışmanlığı ve Servis hizmetlerini tanıttı. Uzmanlaşma odaklı bu küresel hizmetler, endüstriyel işletmelerin geleceğe hazır, yenilikçi, sürdürülebilir, etkili ve uçtan uca bir dijital dönüşüm gerçekleştirmelerine yardımcı olmak üzere tasarlandı.

Endüstriyel dijitalleşme için kanıtlanmış ve ölçeklenebilir bir metodolojiye dayanan bu servisler, keşif, teşhis, strateji, tasarım, uygulama ve sürekli müşteri başarısını içeriyor. Böylece endüstriyel işletmeler, operasyonel verimlilik, işgücü yetkilendirmesi, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, varlık optimizasyonu ve siber güvenlik başta olmak üzere stratejik hedefler kapsamında yüksek bir etki elde etmek üzere Schneider Electric’in endüstriyel yazılımlarıyla desteklenen derin endüstriyel ve enerji alanındaki uzmanlığından yararlanabiliyor.

Bu yeni nesil hizmetleri değerlendiren Schneider Electric Endüstriyel Otomasyon Hizmetleri Kıdemli Başkan Yardımcısı Marc Fromager, “Başarıyla yürütülen bir endüstriyel dijital dönüşüm, yerel ihtiyaçları destekleyecek kadar çevik bir küresel vizyon gerektirir. Böyle programlar, sağlam siber güvenlikle desteklenen verimlilik, sürdürülebilirlik ve çalışan yetkilendirmesini kapsar. Bu doğrultuda, öncü enerji yönetimi ve otomasyon teknolojimiz ve yazılımlarımız tarafından desteklenen sayısız sektördeki benzersiz dijital dönüşüm deneyimimizle Schneider Electric olarak bu alandaki liderliğimizi kanıtlamış durumdayız. Bu deneyimi ve bilgi birikimini farklı endüstrilere aktarmak ve böylece küresel çapta önemli bir ihtiyaca yanıt sunmak üzere hayata geçirdiğimiz yeni servislerimiz, küresel ekiplerimizin tam desteğiyle yerel uzmanlar tarafından sağlanacak ve endüstriyel dönüşümü hızlandıracaktır” dedi.

Schneider Electric, müşterilerine yönelik endüstriyel dijital dönüşüm hizmetlerinin yanı sıra dünyanın farklı noktalarındaki akıllı fabrikaları ve dağıtım merkezleri ile de endüstriyel gelişimde önemli bir role sahip. Şirket, Dünya Ekonomi Forumu tarafından 4. Endüstriyel Devrim (4IR) Advanced Lighthouse ödülü ile birden fazla fabrikası ödüllendirilen ender şirketlerden biri. Dünya Ekonomi Forumu tarafından belirlenen ve Deniz Fenerleri (Lighthouses) olarak kabul edilen fabrikalar, zorlu finansal, operasyonel ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda operasyonlarını, değer zincirlerini ve iş modellerini dönüştürmek üzere 4IR teknolojisini pilot uygulamadan büyük ölçekli entegrasyona dönüştürebilmiş tesisler olarak küresel gelişime liderlik ediyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt’ta Anneler Günü Kampanyası devam ediyor. Kampanya kapsamında 9-14 Mayıs tarihleri arasında epilasyon cihazı, dizüstü bilgisayar, akıllı telefon, kulaklık, kahve makinesi ve mikrodalga fırın gibi birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, yaklaşan Anneler Günü’nde son teknoloji ürünü bir hediye almak isteyenler için başlattığı Anneler Günü kampanyasına devam ediyor. 9-14 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında epilasyon cihazı, dizüstü bilgisayar, akıllı telefon, kulaklık, kahve makinesi ve mikrodalga fırın gibi birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

9-14 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında;

• BRAUN PL3139 Silk-Expert Pro 3 IPL Epilasyon Cihazı 5.499 TL’den,
• HP 6G0C0EA/i5-1235U/8GB RAM/ 256GB SSD/15.6″/Win 11 Laptop 11.999 TL’den,
• SAMSUNG Galaxy A54 Akıllı Telefon, Arzum Okka Minio Türk Kahve Makinesi hediyesi ile birlikte 12.999 TL’den,
• JBL Tune Flex NC TWS Kulak İçi Bluetooth Kulaklık 1.749 TL’den
• DELONGHI ECAM290.61.SB Magnifica Evo Otomatik Kahve Makinesi 13.999 TL’den,
• KOENIC KMW 202351 W 20 L Mikrodalga Fırın 1.399 TL’den satışa sunulacak.

MediaMarkt’ın kampanyası hem Türkiye genelindeki 91 mağazasında hem de online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi personeline olay yeri yönetimi ve koordinasyon eğitimi verdi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, müdahale, denetim ve eğitim hizmetleri ile vatandaşların 7 gün 24 saat hizmetinde olmaya devam ediyor. Bu kapsamda verilen eğitimlerle olay yeri yönetimi ve koordinasyon konularında hizmet kalitesinin daha da artırılması hedefleniyor.

OLAY YERİ YÖNETİMİ

Son olarak Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem sonrası gerçekleştirdiği başarılı arama ve kurtarma faaliyetleriyle adından söz ettiren Büyükşehir İtfaiyesi, hizmet kalitesinin artırılması adına personeline yönelik hizmet içi eğitimlerini aksatmıyor. Müdahale operasyonlarının daha etkin ve koordine bir biçimde yürütülebilmesi adına, Amir ve Amir Yardımcısı pozisyonlarında görev alan itfaiye personellerine yönelik olarak “Olay Yeri Yönetimi ve Komuta İşleyişi” eğitimi gerçekleştirdi.

EĞİTİM KONULARI

Eğitimler, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü İtfaiye Eğitim Birimi (KOBİTEM) tarafından verildi. Eğitimde, Olay Yerinde Organizasyon, Olay Risk Yönetimi, Komuta Yeterliliği, Dinamik Risk Değerlendirmesi, Risk Kontrol Tedbirleri, Disiplin Risk İlişkisi, Müdahale Basamakları, Tabyalama (Konumlandırma), Liderlik Kapasiteleri, Karar Alma ve Yürütme, Olay Yeri Sektörleme (Bölgeselleştirme), Müdahale Çeşitleri ve Multidisipliner Yaklaşım başta olmak üzere çeşitli konularda bilgiler verildi.

HİZMET KALİTESİ

Eğitimler, Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı üzerinde bulunan İtfaiye Dairesi Başkanlığı Hizmet Binasında gerçekleştirildi. Verilen eğitimlerle özellikle olay yeri yönetimi ve koordinasyon konularında hizmet kalitesinin daha da artırılması hedefleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), Mayıs ayı yönetim kurulu toplantısını Kayseri’de düzenledi. Gıda perakende sektöründeki gelişmelerin değerlendirildiği toplantıda, sektör adına önümüzdeki süreçte atılması gereken adımlar masaya yatırıldı. TPF Başkanı Ömür Düzgün, tarım, sürdürülebilirlik ve gıda enflasyonu konusunda tüm tarafların ortak hareket etmesi gerektiğine dikkat çekerek; “Tarladan sofraya kadar tüm süreçlerimizi yeniden kurgulamalı, yerliyi, yereli, yerli üretimi topyekûn desteklemeliyiz. Başta Perakende Yasası’ndaki eksik ayaklar, private label üretim, tedarik pazarında rekabeti kısıtlayan, toplumsal refahı azaltan konular ivedilikle ele alınmalı” dedi.

Türkiye genelindeki yerel zincirler arasında birlik ve beraberliği güçlendirmek, sektördeki gelişmeleri değerlendirmek için Türkiye Perakendeciler Federasyonu önderliğinde her ay farklı bir ilde gerçekleştirilen toplantıların yenisi Kayseri’de düzenlendi. Kayseri PERDER ev sahipliğinde Ommer Otel’de gerçekleşen etkinliğe TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, TPF Yönetim Kurulu üyeleri, Kayseri PERDER üyeleri başta olmak üzere 50’ye yakın sektör temsilcisi katıldı. Meysu, Başyazıcı Sucuk, Çarşıbaşı, Yaşar Erciyes Gofret, Tarihi Ankara Kahvecisi, Nevpa-İnceler sponsorluğunda gerçekleşen etkinlik iki gün sürdü. 

Kayserili yerel işletmelerin, yerel üreticilerin sorunları ve beklentilerinin görüşüldüğü toplantıda sektördeki gelişmeler değerlendirildi. Tarım ve gıdada üretim maliyetlerini düşürmek, gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya inşa etmek için tarladan sofraya kadar olan tüm süreci yeniden kurgulanması gerektiğini belirten TPF Başkanı Ömer Düzgün; “Çiftçilerimizi ve hayvancılıkla uğraşanları daha güçlü bir şekilde yeniden üretime döndürmeliyiz. Aynı zamanda sektörümüzdeki rekabet koşullarını yeniden ele almalıyız. Küresel ölçekteki sıkıntılardan daha az düzeyde etkilenmek için yereli, yerli üretimi, yerel işletmecileri desteklemenin tam zamanı. Yerel üretici, yerel perakendeci ülkemizin gıda sektörünün teminatı. Yerel perakendeciler, bulunduğu bölgeye, ilçeye, şehirde her sektöre enerji veriyor. Yerel işletmeler, perakendeciler küçük şehirlerin ve ilçelerin kalkınmasında da önemli bir rol oynuyor” açıklamasını yaptı.

Önümüzdeki süreçte gıda perakendesinin gündeminde var olan sorunların ivedilikle ele alınması gerektiğini belirten Düzgün, “Başta rekabet koşullarını yeniden ele almalıyız. Daha kalıcı çözümlere ulaşmak, tüm sektörü kucaklayacak yeni bir sürece adım atmak için Perakende Yasamızda var olan eksik ayakları tamamlamalıyız. TPF olarak, dün olduğu gibi yarın da tüketicilerimizin alışveriş sepetlerine destek olacak kararların alınması için her platformda gördüğümüz eksik ayakları belirtmeye devam edeceğiz” dedi.

Toplantıda TPF’nin gündeminde yer alan diğer konulara da değinen Ömer Düzgün; “Rekabeti kısıtlayan ve önümüzdeki süreçte gündemden düşürmeyeceğimiz diğer başlıklar private label üretim, raflardaki gramaj konusu, tedarik pazarında rekabeti kısıtlayan ve toplumsal refahı azaltan konular olacak” açıklamasını yaptı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Shell Türkiye, 6 Şubat’ta yaşanan deprem afetinin yaralarını sarmak için bölgede kurduğu 20 noktada 2 yıl boyunca çocuklara, gençlere ve kadınlara yönelik sosyal ve duygusal destek programları başlatıyor. Programlar TEGV, TOG ve TKDF iş birliğiyle gerçekleşiyor. Bu programların yanı sıra kadın girişimcileri desteklemek için sosyal girişim olan Kadınların Elinden ile iş birliğiyle deprem bölgesindeki kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünleri, Shell Select Marketler’de misafirleriyle buluşturarak sürdürülebilir bir şekilde kadın girişimcileri desteklemeyi amaçlıyor. 

Afet bölgesinde dayanışmaya destek oluyor, bölgenin kalkınması için çalışıyor

Shell’in afet sonrası dayanışma hareketine destek olmak üzere bölgenin kalkınmasına yönelik sosyal projeler hayata geçirerek sorumluluk almaya devam ettiğini belirten Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem; “100 yıldır Türkiye’nin gelişimi ve ilerlemesine hizmet etmeyi misyon edinmiş bir marka olarak yaşadığımız bu üzücü afette de sorumluluk almaya ve dayanışmanın bir parçası olmaya devam ediyoruz. Afetin ilk anlarında hayati ihtiyaçları karşılamak üzere gerçekleştirdiğimiz ayni ve nakdi destekler, enerji ihtiyacını karşılamak üzere kesintisiz sürdürdüğümüz operasyonlarımız ve sunduğumuz yardımlar orta ve uzun vadede iyileşme için başlattığımız sosyal yatırımlarla devam ediyor. Ülkemizin kıymetli kurumları TEGV, TOG ve TKDF iş birliğinde çocukları, gençleri ve kadınları önceliklendirdiğimiz sosyal ve duygusal destek çalışmalarını ivedilikle hayata geçiriyoruz. Kurduğumuz bu destek merkezlerinin yanı sıra Kadın Elinden platformu iş birliğiyle bölgedeki kadın üretici ve girişimcileri de destekliyoruz. Böylece bölgenin ihtiyacı olan sosyal ve ekonomik kalkınmada rol alıyoruz. Hiç şüphemiz yok ki bu zor zamanları hep birlikte aşacağız” dedi. 

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile 12 Öğrenim Birimi kuruyor

Shell, TEGV ile birlikte Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Elbistan ve İskenderun’da 12 öğrenim birimi kuruyor. 6-14 yaş gurubu çocuklar ve gençler için matematik, fen, okuma, bilişim ve kodlama, İngilizce ve sanat atölyeleri sunulan bu merkezler, sosyal etkileşimle de iyileşme sürecine katkı sunuyor. Aynı zamanda TEGV ve Shell Trafik Ateşböceği Tırı da Malatya’da çocuklara sağlık ve güvenlik odaklı eğitimler kapsamında sosyal etkileşim ve destek fırsatları sağlıyor.

Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile 2 Destek Merkezi kuruyor

Eşzamanlı olarak Shell, TOG iş birliğiyle Kahramanmaraş ve Hatay’da kurduğu destek merkezlerinde çocukları ve gençleri, özel olarak tasarlanmış atölyelerde bir araya getiriyor. 6-17 yaş ve 18-25 yaş olarak iki grupta sunulan bu atölyeler arasında duyguları ifade etmek, sınırları tanımak ve korumak, çocuk haklarının tanınması, yaratıcı yazma ve hikaye anlatma, müzik, dans, resim gibi çeşitli çalışmalar bulunuyor. Ayrıca tiyatro gibi sanat etkinlikleri, ekolojik okuryazarlık, sürdürülebilirlik atölyeleri, kaygı ve stresle baş etme yöntemleri, genel sağlık eğitimleri, afet yönetimi ve temel tedbirler, şiddetsiz iletişim, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri de çocuklar ve gençlerle buluşturuluyor.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile 6 Mor Yerleşke kuruyor

Shell deprem bölgesindeki kadınların iyileşme sürecine katkı sunmak üzere Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile birlikte Hatay ve Malatya’da 6 farklı lokasyonda Mor Yerleşkeler kuruyor. Kadınların yasal, tıbbi, sosyal ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması için kurulan bu merkezler, şiddetle mücadele eden kadınlara güvenli bir alan sunuyor. Mor Yerleşkeler aynı zamanda deprem sonrası dönemde kadınlar için sosyalleşme ve sosyal ağlarını yeniden inşa etme, emziren annelere güvenli ve hijyenik koşullar sağlama gibi hizmetler de sunuyor.

Kadınların Elinden ile deprem bölgesindeki kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünleri Shell Select marketlerinde tüketiciyle buluşturuyor

Yaşanan afet sonrası kadın girişimciliğini ve ekonomik faaliyetlerin canlanmasını desteklemek üzere Shell, Hatay bölgesindeki kadın kooperatifinin ürünlerini market portföyüne kattı. Kadın üreticiler platformu Kadınların Elinden iş birliği ile atıştırmalıklardan oluşan 4 farklı ürün, 1 Mayıs 2023 tarihinden itibaren Shell Select marketlerde yerini alacak. Tüm Türkiye’de Shell misafirleri, bu sağlıklı ve yerel ürünleri satın alarak depremzede kadın girişimcileri destekleyebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşan Veda Mektubu’nun birinci kısmı yayınlanmıştı. Gerçek bir hayat kıssasından uyarlama olduğu bilinen dizi mevzusuyla izleyicinin ilgisini çekti. Yarım kalan bir öykünün yine alevlenmesi etrafında ilerleyen dizi Pazartesi akşamları izleyicisiyle buluşmaya devam edecek. Büyük ilgi gören dizinin 11. kısım fragmanı yayınlandı…. İşte 11. kısım fragmanında yaşananlar…

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Pazartesi akşamları Kanal D ekranlarında izleyicisiyle buluşan olan dizi Veda Mektubu, 27 Şubat Pazartesi günü birinci kısmıyla izleyici karşısına geldi. Mevzusuyla ve oyuncularıyla ilgi çeken ve gerçek bir hayat kıssasından uyarlama olan diziyle ilgili merak edilenler arama sayfalarında birinci sıralarda yerini aldı. Most Production imali olan ve yapımcılığını Gül Oğuz’un üstlendiği yeni dizinin başrollerinde ise Rabia Soytürk ve Emre Kıvılcım üzere genç oyuncuların yanında Nurgül Yeşilçay, Selim Bayraktar, Bennu Yıldırımlar gibi başarılı oyuncular yer aldı. Pekala büyük heyecanla izlenen dizinin konusu nedir? İşte merak edilenler…

VEDA MEKTUBU KONUSU

Gerçek bir hayat öyküsünden uyarlama olduğu bilinen dizi, gençlik yıllarından yarım kalan öykülerinin çocukları tarafından tekrar yazıldığı Alanur ve Ziya’nın yıllar sonra tekrar karşı karşıya gelmesini husus alıyor. Nurgül Yeşilçay‘ın oynadığı güçlü ve çağdaş bir iş bayanı olan Alanur ile Selim Bayraktar‘ın oynadığı Antakyalı bir iş adamı olan Ziya‘nın öyküleri geçmişte yarım kalmıştır. İkisi de ailelerin istedikleri evlilikleri yaparak yollarını ayırmıştır. Alanur’un bu evlilikten iki kızı olmuştur. Bunlardan biri de Ziya ile kendisini yine bir ortaya getirmeye sebep olacak olan 19 yaşındaki dans tutkunu Aslı’dır. Ziya ise Bennu Yıldırım‘ın oynadığı Seher ile ile evlenmiştir ve bu evliliklerinden üç çocukları olmuştur.

Veda Mektubu 11. kısım fragmanı:

YARIM KALAN ÖYKÜ ÇOCUKLARIN ÜZERİNDEN TEKRAR YAZILIYOR

Emre Kıvılcım‘ın oynadığı, Ziya ve Seher’in evliliklerinden olan, konutun göz bebeği ve en büyük oğulları Mehmet ile Rabia Soytürk‘ün oynadığı dans tutkusuyla ve asi halleriyle bilinen 19 yaşındaki Aslı‘nın yolları bir kaza sebebiyle kesişir. Bu kesişme ile Ziya ve Alanur’un yarım kalan kıssaları çocuklarının üzerinden yine yazılmaya başlar. Çocuklarının da kendi yazgılarını yaşamalarını istemeyen Ziya ve Alanur bunun için ellerinden geleni yaparlar.

11. KISIM FRAGMANI ÖZETİ:

ALANUR’UN SEVGİSİ NUR’A GÜÇ VERİYOR!

Rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılan Ziya‘nın durumu kritiktir. Aslı, babası rahatsızlanan Mehmet‘in yanına gelir ve ona takviye olur. Öte yandan Seher ile Alanur, Ziya üzerinden laf dalaşına tutuşur. Ziya ise kendisini hastanede yalnız bırakmayan Alanur’a sevgisini itiraf eder. 

Saçlarımızın birçok etmenden etkilenerek yıprandığını görürüz. Daima değişen hava kaideleri, sıcak soğuk su istikrarı, şampuan, yanlış uygulanan bakım derken, saçlarımız üzerinde bir türlü istediğimiz canlılığı, sağlıklı imgeyi hatta sağlıklı bir formda uzamasını dahi göremiyor olabiliriz.

Ama tüm bunları unutturacak, saçlarınızı sıhhatine kavuşturacak ve istediğiniz üzere uzamasını sağlayacak bir tahlil var ve epeyce kolay. Biberiye ile saçlarınız hiç olmadığı kadar süratli uzayacak ve canlı gözükecek.

Biberiyenin Saçlara Faydaları

• Saç beyazlamasını yavaşlatır.
• Saçların kırılmadan süratle uzamasını sağlar.
• Saç köklerini güçlendirir.
• Saç dökülmesini mahzurlar.
• Saç tabanlarını besler ve yeni saç çıkmasını sağlar

Biberiye Saçlara Nasıl Uygulanır?

Aktardan aldığınız biberiyeyi ocakta 5 dakika kaynattıktan sonra biberiyeleri süzün ve kalan suyu spreyli bir şişeye koyun. 30 gün boyunca saç tabanlarınıza uygulayın ve masaj yapın. 30 gün sonunda biberiye suyunun tesirini saçlarınızda göreceksiniz.

Geçtiğimiz hafta Bitcoin ve altcoin piyasası genel olarak düşüşe geçti. Lakin bazen komik ya da animasyonlu memlerle tasvir edilen, istekli çevrimiçi takipçiler tarafından desteklenen lakin gerçek kıymeti çok az olan ya da hiç olmayan tanınan lakin riskli kripto paralar olan göğüs coin’ler büyük fiyat artışları kaydetti.  Peki, artık hangi altcoin’lere dikkat etmemiz gerekiyor? İşte analist Rahul Nambiampurath’a nazaran dikkat edilmesi gereken coin’ler…

Analistin dikkat çektiği altcoin projeleri ortasında birinci sırada PEPE var

Bu hafta analist Pepe (PEPE), FLOKI (FLOKI), Stacks (STX), WOO Network (WOO) ve TRON’u (TRX) inceledi. Bu varlıkları seçerken, olumlu teknik gelişmeler, değerli haber olayları ve fiyattaki bariz değişiklikler dahil olmak üzere çeşitli faktörleri göz önünde bulundurdu. Buna dayalı olarak, listede birinci sırada PEPE yer aldı.  Çünkü Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere göğüs coinler geçtiğimiz haftanın yıldızlarıydı. Ortalarında PEPE’den daha büyük bir kar sağlayan olmadı.

Bir göğüs olması dışında hiçbir kıymeti olmayan tokenın fiyatı, bir sentin epey altında kalmasına karşın iki katından fazla arttı. Pek çok kişi tokenı ve geliştirme grubunun arzın büyük bir kısmını denetim ettiği gerçeğini sorguluyor. Lakin tekrar de yüzde 120’lik bir artış kaydetmeyi başardı. Lakin çoğunlukla, yatırımcıların süratli biçimde para kazanmak için tokenda olduğu görülüyor. Binance de tokenı listeledi ve bu da muhtemelen üst istikametli hareketi daha da körükledi.

FLOKI (FLOKI) de haftanın değerli altcoin projelerinden

FLOKI, PEPE’den daha uzun müddettir var olmasına karşın o kadar tanınan olmayan bir göğüs coin. Token, muhtemelen öteki göğüs coin’lerle birlikte “trene atladı”. Böylelikle yaklaşık yüzde 50 artış gösterdi, zira bu token’lar geçtiğimiz hafta tekrar canlanma yaşadı. Token birebir vakitte Binance’de de listelendi ve bu da yükselen fiyata katkıda bulunmuş olabilir.  PEPE’den farklı olarak FLOKI, bir metaverse oyununda kullanım üzere diğer yardımcı programlar sağlamaya çalışıyor. Fakat, yatırımcıların daha çok bir “meme coin sezonunun” üretebileceği kârlara odaklandığı görülüyor.

Stacks (STX)

Stacks (STX) coin, muhtemelen Bitcoin ağında NFT kullanımındaki artış nedeniyle %10’un üzerinde bir yarar kaydetti. Kripto meraklıları Bitcoin üzerinde NFT’ler çıkarıyor ve STX de bundan yarar sağlıyor. Stacks, başka şeylerin yanı sıra merkezi olmayan finans (DeFi) ve NFT’leri içeren akıllı kontratlar için bir Bitcoin katmanı sunmakta. Akıllı kontratlarla geliştiriciler, merkezi olmayan uygulamaların oluşumunu sağlayan talimatlar sunmakta.

Minting’de kullanılan Bitcoin Ordinals, Bitcoin üzerinde eşsiz varlıklar oluşturmak için datalar sağlaması bakımından bir nevi NFT’lere benziyor. Bunlar direkt Bitcoin ağı üzerinde yaratılan ferdî satoshilerdir. Dataları NFT oluşturmak için sadece gerekli medyayı içeriyor. Ek bir token ya da zincir gerektirmez.

WOO Network (WOO)

WOO Network (WOO) tokenı hafta boyunca %6’dan fazla yükseldi. Yükselişin bir nedeni, tanınan SUI token’ını platformunda rastgele bir fiyat ödemeden listelemesi. Fiyat artışının bir başka nedeni de ağın topluluk elçisi programı WOO Force’ta değişiklikler yapması üzere duruyor.

TRON (TRX)

TRON’un TRX coin’i, muhtemelen Huobi ve BitTorrent ile stratejik işbirliğine ait bir duyuru nedeniyle yaklaşık %3 yükseldi.   İşbirliğinin teması bir “Memeverse karnavalı”. İşbirliği, göğüs coin’lerin ve ekosistemlerinin gelişimini desteklemeyi amaçlıyor.

Bungie, hile kümeleri ile savaşına devam ediyor. Daha evvel AimJunkies takımıyla önemli bir dava süreci yaşayan geliştirici, artık de öbür bir hile kümesine karşı açtığı davayı kazandı. Kunal Bansal isimli şahsa ilişkin olan “lavicheats.com” sitesine dava açan geliştirici, önemli bir tazminat alacak.

Stüdyonun Lavicheats ile olan davası aslında 2021 yılında başlamıştı. O periyotta davaya Seçkine Tech Boss ve VeteranCheats üzere hile kümeleri da dahil edilmişti. Seçkine Tech Boss, 2022 yılının Haziran ayında 13.5 milyon dolarlık bir cezaha çarptırıldı. Bungie’nin dava davetine karşılık vermeyen LaviCheats ve VeteranCheats ise sonunda cezaya çarptırıldı.

• Destiny 2 Hilecileri, Bungie’ye Dudak Uçuklatan Bir Tazminat Ödeyecek

Önce VeteranCheats’ten bahsedelim… Davaya katılmayan hile kümesi Bungie’ye kayıplarından dolayı toplamda 12 milyon dolar ödeyecek. Davaya dahil edilen son küme LaviCheats ise toplamda 6.7 milyon dolar tazminat ödeyecek. Böylelikle Bungie, tek davadan toplamda 32.2 milyon dolar tazminat ödemesi alacak.

Konak Belediyesi’nin semt merkezlerinde açtığı kurslara katılan kadınlarla bir araya gelen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, 13. Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 14 Mayıs’ın aynı zamanda Anneler Günü olduğunu anımsatarak, “Her şey çok güzel olacak, Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak. Ama aslında kadınlar kazanacak, gençler kazanacak, çocuklar kazanacak, vatanını seven, ülkesini aydınlık yarınlara çıkarmak isteyenler kazanacak, bu ülkede barış ve kardeşlik içinde yaşamak isteyenler kazanacak. Hepimiz kazanacağız” diye konuştu.

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, belediyenin her yıl geleneksel olarak düzenlediği “Anneler Günü” etkinliğinde Konaklı kadınlarla buluştu. Konak Belediyesi’nin semt merkezlerinde açtığı kurslarda eğitim alan kadınlar için, İnciraltı Rekreasyon alanında düzenlenen etkinliğe, ev sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yanı sıra CHP İzmir Milletvekili adayları Sevda Erdan Kılıç, Güldem Atabay, Birgül Değirmenci, Yüksel Taşkın, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, CHP İzmir İl yöneticileri, Konak Belediye Meclisi üyeleri, kadın muhtarlar ve Konaklı kadınlar katıldı.

Etkinlikte konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, 13. Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin yapılacağı 14 Mayıs’ın aynı zamanda Anneler Günü olduğunu anımsattı. “14 Mayıs’ta hem Anneler Günü’nü hem de bizim bayramımızı kutlayacağız” diyen Batur, Konak Belediyesi’nin kadınlara yönelik yaptığı çalışmalarla örnek bir belediye olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Seçimi kadınlar ve gençler belirleyecek”

“‘Birlikte Konak’ anlayışıyla çok daha güzel işler yapacağız ama sizlere daha iyi hizmet edebilmek için artık iktidarın belediyeleri, belediye başkanları olmak istiyoruz. Bu da sizin elinizde. Önümüzdeki seçim çok önemli. Bu seçimde kadınlar ve gençler belirleyici olacak. Çocuklarının, torunlarının geleceğine sahip çıkmak isteyen kadınlar, 14 Mayıs’ta bu kötü gidişe bir ‘Dur’ diyecek. Her şey çok güzel olacak, Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak. Ama aslında kadınlar kazanacak, gençler kazanacak, çocuklar kazanacak, vatanını seven, ülkesini aydınlık yarınlara çıkarmak isteyenler kazanacak, bu ülkede huzur içinde, barış ve kardeşlik içinde yaşamak isteyenler kazanacak. Hepimiz kazanacağız. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yönetiminde yepyeni bir anlayışla, kadınların yaşam biçimlerine karışılmayan, kadının hakkının yenmediği, kadına şiddetin son bulduğu bir sistemi de hep birlikte kuracağız. Atatürkçü kadınlarla, Atatürk’e inanan insanlarla 14 Mayıs’ı büyük bir zaferle kutlayacağımıza yürekten inanıyorum.”

Kılıç: Ülkeye baharı kadınlar getirecek

CHP İzmir Milletvekili Adayı Sevda Erdan Kılıç ise “Bu ülkeye baharı kadınlar getirecek, anneler getirecek, annesini çok sevenler getirecek. Dünyada kadın olmak zor ama Türkiye’de kadın olmak daha da zor. Tüm yük üzerimizde. Bunun üstüne kadınlar bir de şiddet görüyor, tacize uğruyor ama arkalarında devlet yok, devlet kurumları yok. İstanbul Sözleşmesi’nden bir tek adamın lafıyla çıkıldı. Sizlere Genel Başkanımızın sözünü vereceğim; iktidarımızın ilk 24 saatinde İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecek” dedi.

Taşkın: Bu seçim kadınların seçimi

Etkinlikte kadınlara seslenen CHP İzmir Milletvekili Adayı Yüksel Taşkın da, seçim sürecinde CHP’nin tüm örgütleriyle çalıştığını vurgulayarak, “Ama kadınlar çok daha fazla çalışıyor. Millet İttifakı içindeki kadınlar, Türkiye’yi kurtaracak; hem kendilerini hem Türkiye’yi kurtaracaklar. Bu seçim kadınların seçimi olacak. Onlar 13. Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu’nu, CHP’yi ve Millet İttifak’ını seçecek. 21 yıllık yorgun iktidara son vereceğiz. Başkalarının nasıl yaşaması gerektiğini söylemeyi kendilerinde hak gören kibirli siyaset son bulacak” diye konuştu.

Belediyenin açtığı kurslarda tüm yıl eğitim alarak üreten Konaklı kadınlar, belediyenin Anneler Günü etkinliğinde bu yıl da gönüllerince eğlendi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Küçükçekmece Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Halk Oyunları Festivali’nde seyirciden tam not aldı. 2 gün boyunca süren festivalde, 7’den 70’e her yaş grubundan 800’e yakın öğrenci;  romandan, modern dansa, ritimden, Karadeniz yöresine pek çok farklı yörede halk oyunlarını sahneledi.

Bir kültür hazinesi olan halk danslarını herkese sevdirmek ve nesilden nesile aktarmayı amaçlayan Küçükçekmece Belediyesi Halk Dansları Topluluğu’nun gösterisine, Küçükçekmeceliler büyük ilgi gösterdi.

Güney Özkılınç: Bu büyük ailenin her ferdini tebrik ediyorum

Festivali izleyen Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, “2020 yılında kurulan Halk Dansları Topluluğumuz, alanında uzman 7 eğitmen ve 1520 öğrenci ile çalışmalarını sürdürüyor.  10 farklı yörede çocuk, genç ve yetişkinlerden oluşan her yaş grubu halk dansları gönüllüsü, ücretsiz bir şekilde Cennet, Sefaköy ve Atakent Kültür ve Sanat Merkezleri’nde eğitim alıyor. Bu büyük ailenin her ferdini tebrik ediyorum. İnanıyorum ki bu güzel ekip, Küçükçekmecemizi yalnızca yerelde değil, uluslararası organizasyonlarda da başarıyla temsil edecekler” diye konuştu.

Başvurular Kültür Merkezlerine yapılıyor

Halk Dansları Topluluğu Koordinatörü Volkan Ülker de ‘Yetenekli miyim, değil miyim?’ diye düşünmeyin. Otokontrolünü sağlayan, duyusunda herhangi bir problem olmayan herkes bu eğitimlere katılabilir” diyerek,  7’den 70’e herkesi dans etmeye davet etti.

Küçükçekmece Belediyesi Halk Dansları Topluluğu’na katılmak isteyenler başvurularını kültür merkezlerinin öğrenci işleri bölümünden ya da www.kucukcekmece.bel.tr adresinden gerçekleştirebilir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ve Eşarj Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri A.Ş. arasında iş birliği protokolü imzalandı. İmzaları OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü ve Eşarj Genel Müdürü Barış Altınay tarafından atılan protokole göre; OSB’ler elektrikli şarj istasyonları için yer sağlayacak, istasyonların tüm kurulumları ise yüklenici firma Eşarj tarafından yapılacak. 

67 bin fabrikanın üretim yaptığı organize sanayi bölgelerine elektrikli araçlar için yüksek hızlı sarj istasyonları kurulacak. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ve Eşarj Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri A.Ş. arasında iş birliği protokolü imzalandı. İmzaları OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü ve Eşarj Genel Müdürü Barış Altınay tarafından atılan protokole göre; OSB’ler elektrikli şarj istasyonları için yer sağlayacak, istasyonların tüm kurulumları ise yüklenici firma Eşarj tarafından yapılacak. 

Protokol imza töreninde konuşan Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, 67 bin fabrika ile Türkiye’nin sanayi üretiminin yüzde 45’ini gerçekleştiren organize sanayi bölgelerine kurulacak TOGG uyumlu yüksek hazlı sarj istasyonlarının hayırlı olmasını diledi. Organize sanayi bölgelerini, sanayinin teknolojik dönüşümüne öncü yapma hedefiyle çalıştıklarını ifade eden Kütükcü, “OSBÜK olarak çalışmalarımızı, organize sanayi bölgelerimizi sanayi üretiminin yanı sıra, dijitalleşme ve teknolojik dönüşümde de öncü hale getirmek hedefiyle yürütüyoruz. Eşarj firması ile imzaladığımız iş birliği protokolü de bu hedeflerimize katkıda bulunacak. Bu protokolle hedefimiz; 81 ilimizdeki tüm organize sanayi bölgelerimize, Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı TOGG uyumlu yüksek hızlı sarj istasyonları kurmak. OSB’lerimizdeki yüksek hızlı şarj istasyonlarından hem OSB içindeki işletmelerimiz hem de vatandaşlarımız faydalanabilecek. OSB müdürlüklerimiz tarafından işletilecek bu istasyonlar devreye alındığında, bir hizmeti daha OSB’lerimizdeki 67 bin sanayi işletmemizin ayağına götürmüş olacağız. Bu iş birliğinden dolayı Eşarj’a teşekkür ediyorum” dedi.

24 saat kesintisiz hizmet verecek, aynı anda iki araç şarj edilebilecek 

OSB’lerdeki şarj istasyonlarına piyasa şartlarından daha uygun fiyatlarda elektrik temin edileceği bilgisini paylaşan Kütükcü, şunları söyledi: “İstasyonların kurulmasına ilişkin tüm lisans, ruhsat, sigorta işlemleri ve abonelik işlemleri Eşarj tarafından ücretsiz sağlanacak. İstasyonlarla ilgili de 7/24 müşteri hizmetlerinden destek alınabilecek. 24 saat kesintisiz hizmet verecek istasyonlarda 2 araç aynı anda şarj edilebilecek.”

Araç başına düşen halka açık şarj istasyonu sayısını artırmaya kararlıyız.

Türkiye otomobil pazarında bu yılın ilk 2 aylık döneminde geçen yılın ilk 6 ayının toplamı olan 2 bin 263 adetten fazla elektrikli otomobil satışı gerçekleştirildiğini belirten Enerjisa Enerji CEO’su ve Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Pınar ise, “Eşarj olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimize elektrikli araç ekosistemi içerisinde ilklerin deneyimini yaşatıyoruz. Veriler ve gelişmeler, adet bazında düşük olmasına karşın elektrikli otomobil satışlarının büyüme hızı, tüketicilerin elektrikli otomobillere olan ilgisini ortaya koyuyor. Eşarj olarak biz de ülkemizin bu potansiyeline duyduğumuz güvenle, yatırımlarımızı araç başına düşen halka açık şarj istasyonu sayı ve kapasitesini artırmak üzere yapıyoruz. Eşarj olarak 60’ın üzerinde şehirde; 400’den fazlası yüksek hızlı (DC) olmak üzere 600 adede yakın istasyon, 1.000’in üzerinde soket ve 40 MWh’in üzerinde kurulu güce sahibiz. Türkiye’de sanayi üretiminin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği organize sanayi bölgelerinde, Eşarj olarak kuracağımız yüksek hızlı şarj istasyonları ile halkımıza en iyi deneyimi sunmaya devam edeceğiz. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile yaptığımız iş birliği, ilk etapta faal 272 organize sanayi bölgesini kapsamakla beraber   önümüzdeki dönemde devreye alınacak yeni bölgeleri de kapsayacak” şeklinde konuştu.

Sınırda karbon düzenlemesine uyum için önemli bir adım

Günümüzde dünya liderlerinin ajandasında ilk üç maddeden biri olan iklim krizinin olumsuz etkilerinin azaltılması için ülkemizin geçtiğimiz sene Paris İklim Anlaşması’nın imzacısı olduğunu hatırlatan Murat Pınar sözlerine şöyle devam etti. “Organize sanayi bölgelerinde kuracağımız tüm Eşarj istasyonları aynı anda 2 aracı şarj edebilen, yüksek hızlı (DC) ve enerjisi yenilenebilir enerji kaynakarından sağlanan cihazlar olacak. Bu bağlamda Eşarj ile beraber tüm OSB’lerin karbon salımlarını dünya standartlarına uygun şekilde ölçmek, iyileştirmek ve ‘İklim Değişikliği’ ve ‘Yeşil Dönüşüm’ politikalarına uyumun sağlanması ve farkındalığın artırılması için önemli bir adım olacak. Eşarj olarak müşterilerimize en iyi ve en hızlı deneyimi yaşatmaya devam etmek için de yıl sonuna kadar 81 ilimizde en az 1 adet yüksek hızlı şarj istasyonu kurmayı hedefliyoruz.’’

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Trabzon-Ankara ortası seyahat mühletini 4.5 saate düşürmeye hazırlanan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili adayı Adil Karaismailoğlu, Samsun-Trabzon-Sarp Süratli Tren sınırı projesi hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, AK Parti Trabzon Milletvekili adayı Adil Karaismailoğlu, ulaşımda çığır açacak yeni bir projenin haberini duyurdu.

“TRABZON VE ANKARA ORTASINDAKİ ARA 4.5 SAATE DÜŞECEK”

Samsun-Trabzon-Sarp Süratli Tren çizgisi ile ilgili yazılı açıklamada bulunan Karaismailoğlu, “Samsun-Sarp demiryolu projemiz için süratli adımlar atacağız. Projenin merkezi Trabzon olacak. Süratli tren sınırıyla, seyahat müddeti Trabzon-Sarp ortasında 70 dakikaya, Trabzon-Samsun ortasında 2 saate, Trabzon-Ankara ortasında 4,5 saate düşecektir. Yeni gereksinimlere nazaran projeler yapmaya devam edeceğiz. Milletimiz, vatanımız için çalışıyoruz” tabirlerini kullandı.

Doğru vakitte gerçek yatırımlar yaptıklarının altını çizen Karaismailoğlu, “Biz icraat adamıyız. Biz konuşmayız, icraatlarımız konuşur. 21 yıldır ülkemizin dört bir köşesine kazandırdığımız projelerimiz de bunun en hoş göstergesidir. Doğu, batı, kuzey güney demeden ülkemizin her bir köşesinde yatırımlara imzamızı attık, atmaya da devam edeceğiz.” biçiminde konuştu.

Ülke genelinde 1400 kilometre tren işletmeciliği yapıldığının altını çizen Karaismailoğlu, toplam demiryolu uzunluğunun 13 bin 896 kilometreye çıktığını da kelamlarına eklemeyi ihmal etmedi.

Yılın merakla beklediğim oyunlarından olan Payday 3, oynanış manzaraları ile karşımıza çıkacak. Geliştirici Starbreeze, oyuna olan heyecanı artırmak için epeyce kısa bir ipucu görüntüsü yayınladı. 20 saniyelik bu görüntüde ise merakla beklediğimiz oynanış imajlarının muştusu veriliyor.

Logoları, yazıları ve öbür dikkat dağıtan şeyleri görüntüden çıkardığımızda ise elimizde 3 saniyelik bir manzara kalıyor. Çok tanıdık bir sesin, “evet çocuklar, bu kolay bir iş” dediğini duyuyoruz. Akabinde ekrana gelen yazılarda ise birinci oynanış imgelerinin bu yaz yayınlanacağı muştusunu alıyoruz.

Maalesef oynanış imajları ile ilgili net bir tarih verilmemiş. Yazın müjdecisi olan E3 de ortamızdan ayrıldığına nazaran oyunun özel bir aktiflikte karşımıza çıkabileceğine inanıyoruz. Oyun hakkında elimizde hala net bilgiler olmasa da, oynanış imajları ile birlikte bu ayrıntılara da ulaşabileceğiz.

Eski Google çalışanı ve “Yapay zekânın babası” olarak nitelendirilen Geoffrey Hinton, Reuters’a verdiği röportajda, yapay zekânın oluşturduğu tehditlere ait değerlendirmelerde bulundu.

Hinton, yaptığı açıklamada, iklim değişikliğini kıymetsizleştirmek istemediğini lakin yapay zekânın insanlık için iklim değişikliğinden “daha acil” bir tehdit oluşturabileceğini söyledi. İklim değişikliği kelam konusu olduğunda yapılması gerekenleri önermenin “çok kolay” olduğunu vurgulayan Hinton, “Ancak, yapay zekâ için ne yapmamız gerektiği hiç de net değil.” dedi.

Hinton şu anda, makinelerin gezegenin denetimini ele geçirmesi durumunda yapay zekânın oluşturacağı mümkün tehditlerle ilgili telaşlarını açıkça savunan sayısı giderek artan teknoloji önderleri ortasında yer alıyor. Kısa bir müddet evvel Google’daki vazifesini bıraktığını açıklayan Hinton, bu kararı yapay zekânın sunduğu riskler konusunda ikazda bulunabileceği bir platform oluşturabilmek maksadıyla aldığını söylemişti.

Musk öncülüğünde ‘yapay zekâya orta verin’ daveti yapılmıştı

Microsoft dayanaklı OpenAI, geçtiğimiz Kasım ayında yapay zekâ dayanaklı sohbet robotu ChatGPT’yi halka sunduğunda teknolojik bir silahlanma yarışında birinci adımı atmıştı. Kısa müddette tarihin en süratli büyüyen uygulaması iki ayda aylık 100 milyon kullanıcıya ulamıştı.

Kâr maksadı gütmeyen Future of Life Institute’un 29 Mart 2023 tarihinde yayımladığı ve Musk dahil binden fazla kişinin imzaladığı açık mektupta, bu şekil yapay zekâ robot dizaynları için ortak güvenlik protokolleri geliştirilene ve bağımsız uzmanlarca uygulanıp kontrolü yapılana kadar ileri yapay zekâ robotlarının geliştirilmesine orta verilmesi talep edilmişti.

Mektupta, beşerlerle rekabet eden yapay zekâ sistemlerinin ekonomik ve siyasi aksamalar bakımından topluma ve medeniyete yönelik riskleri detaylı olarak açıklanmış ve yapay zekâ geliştiricilerinin kontrol için siyasetçilerle ve düzenleyici kurumlarla çalışması için davet yapılmıştı.

Fakat Musk imzaladığı bu mektuptan bir ay sonra “TruthGPT” ismini verdiği bir yapay zekâ platformu başlatacağını duyurmuştu.

Merkezi kripto borsalarında saklanan altcoin Ethereum ölçüsü yarım yılın en düşük düzeyine geriledi. Pekala, ETH fonları neden özel adreslere gidiyor? İşte on-chain veriler…

Lider altcoin, borsalardan ayrılıyor

8 Mayıs’ta on-chain tahlil sağlayıcısı Nansen, borsalar tarafından tutulan Ethereum’un 6 ayın en düşük düzeyine ulaştığını bildirdi. Yani kabaca 49 milyar dolar pahasındaki yalnızca 26,5 milyon ETH merkezi borsalarda bulunmakta. Yılın başından bu yana borsalardaki ETH ölçüsü yaklaşık yüzde 10 oranında azaldı. Ayrıyeten, 2022’nin sonlarında FTX’in çöküşünün akabinde borsalardan büyük bir Ethereum göçü yaşandı. Nansen ayrıyeten Coinbase’in yüzde 31 yahut 7,91 milyon ETH ile Ethereum açısından en büyük hisseye sahip olduğunu bildirmekte. Binance ise yüzde 19 yahut 4,78 milyon ETH ile ikinci sırada. Son olarak Bitfinex, borsalardaki ETH bakiyesinin yüzde 8,3’ü ile üçüncü sırada yer alıyor. 

Peki, ETH’ler neden borsalardan çekiliyor? Uzmanlara nazaran Ethereum ekosisteminde bu kadar çok getiri fırsatı varken, coini bir borsada bırakmak pek mantıklı değil. Dahası, borsalardan çıkan ETH’ler çoğunlukla self-custody, yani yatırımcıların kendi kendine coini saklaması hedefiyle şahsî adreslere gidiyor. Borsalardan çıkan ETH’lerin bir öteki çoğunluğu ise staking’e aktarılmakta.

Ethereum’da staking ne durumda?

8 Mayıs’ta tahlil sağlayıcısı Glassnode, Beacon Chain’den çekilen 1,55 milyon ETH’nin nereye gittiğini bildirdi. Şangay yükseltmesinden sonra borsa giriş hacminde kayda kıymet bir artış olmadığını bildirdi. Bu nedenle, kestirim edildiği üzere, para çekme süreçlerinin etkinleştirilmesinin akabinde satış baskısında bir artış olmadı.   Para çekme taleplerindeki birinci dalgalanmanın akabinde, stake çıkışlarının artık azaldığını ve günde 300 ila 700 ortasında dengelendiğini kaydetti. Kraken, yaklaşık yüzde 32 ile ETH para çekme süreçlerinin en büyük kısmını temsil etti. Bunun nedeni, Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Kraken staking hizmetlerinin kapatılmasıyla sonuçlanan SEC yaptırım hareketiydi.

Glassnode, şimdi para çekme süreçlerini etkinleştirmemiş olan Lido’nun Shapella yükseltmesinden yararlanan en büyük platform olduğunu belirtti. Lido şu anda yüzde 33,5’lik bir pazar hissesine sahipken, onu yüzde 11,5’lik bir stake sağlayıcı hissesine sahip olan Coinbase takip ediyor. Platform sonuç olarak aşağıdaki sözleri kullanıyor:

Genel olarak, tahlil sonuçları, hem gelen hem de çıkan doğrulayıcılar için Proof-of-Stake mekaniğinin amaçlandığı üzere hareket ettiğini ve Ethereum’un konsensüs düzeneğinin süreç boyunca sabit kaldığını göstermekte.

ETH fiyat görünümü: Sırada neler var?

Shapella’nın akabinde gelen düşük satış baskısına karşın, ETH fiyatları ağabeylerinin gölgesinde geriledi. ETH fiyatları gün içinde yüzde 1,2 oranında gerileyerek yazının yazıldığı sırada 1.842 dolara düştü. Varlık hafta sonu kısa bir müddet için 2.000 dolara ulaştı lakin direnç çok güçlü olduğunu kanıtladı. ETH, 2023’teki en yüksek düzeyinden bu yana yüzde 13,4 geriledi ve tüm vakitlerin en yüksek düzeyinden yüzde 62,2 düştü. Takviye şu anda kısa vadeli vakit diliminde 1.800 doların çabucak üzerinde yer alıyor.

Geçtiğimiz günlerde 5 yıldır birliktelik yaşadığı ulusal voleybolcu Buğrahan Tuncer ile aile ortasında yaptıkları merasimle nişanlanan ünlü oyuncu Eda Ece’den düğün arifesinde tuhaf istek geldi.

GÜNAYDIN yazarı Bülent Cankurt‘un köşesinde yer verdiği habere nazaran; 5 yıldır birlikte olduğu basketbolcu Buğrahan Tuncer ile Haziran ayında nikah masasına oturmaya hazırlanan ünlü oyuncu Eda Ece tuhaf bir istekte bulundu. Cankurt’un haberine nazaran; ünlü oyuncunun bu isteği bir dargın bir barışık birliktelik süren Ece ve Tuncer ortasında düğün öncesi gerginlik oluşturmuş. Peki geçtiğimiz günlerde sade bir merasim ile nişanlanarak evlilik yolunda birinci adımı atan çift ortasında yaşanan bu gerginliğin sebebi ne oldu? Eda Ece’nin tuhaf isteği ne? İşte ayrıntılar…

“DÜĞÜNÜ BEN YAPARIM” TEKLİFİ

Düğünlerini 20 Haziran‘da Boğaz‘da lüks bir otelde yapacakları öğrenen çift ortasında düğün arifesinde gerginlik çıktı. Argümanlara nazaran Eda Ece, nişanlısı Buğrahan Tuncer’e “Düğünü ben yapayım, bütün masrafları ben karşılayayım. Sen yaparsan beni kısıtlayabilirsin, istediğim şeyler olmazsa da üzülürüm, üzülünce de seni üzerim.” diyerek tuhaf bir istekte bulunmuş. Bunun üzerine Tuncer’den “Tamam, karışmıyorum” yanıtını alsa da bu durum çift ortasında gerginliğe sebep olmuş.

ALTINDA KALAMAMIŞ

Ece’nin isteğini kabul eden Tuncer daha sonra altta kalamamış ve ünlü oyuncuya düğün ikramı olarak Bodrum‘dan 30 milyon liraya villa satın almış.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Selin İmer’den Mustafa Ceceli’nin eski biçimi hakkında itiraf! “Böyle gelse konuta almam”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu çalışanlarına refah hissesi dahil yüzde 45 artırım yapıldığını açıkladı. En düşük kamu personeli fiyatı 15 bin liraya yükseltildi.

Kamu çalışanının artırım ve mesai oranlarını açıklayan Erdoğan, “Kamudaki emekçiler için gece çalışanların fiyatlarının yüzde 8 artırımlı ödenmesini öngörüyoruz. Fazla çalışma fiyatlarında ise yüzde 70’lik artışa gidiyoruz. (Kamuda) Gazi, terör mağduru ve şehit yakını emekçilerin çıplak fiyatlarına yüzde 10’luk ek yapıyoruz” dedi.

Kara yolları, demir yolları, vilayet özel yönetimleri, şeker fabrikaları, elektrik üretim santralleri, Ulusal Eğitim ve Ulusal Savunma bakanlıkları, hastaneler ve üniversitelerin de ortalarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 700 binden fazla emekçiyi ilgilendiren 2023 Yılı Kamu Toplu İş Kontratları Çerçeve Protokolü görüşmelerinde sona gelindi.

Türk-İş ve Hak-İş’in emekçi kesitini, Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Dalı Kamu Patronları Sendikasının (TÜHİS) kamu patronunu temsil ettiği görüşmelerle, kamu çalışanının 2023-2024 devrindeki mali ve toplumsal hakları belirlendi.

Diğer mukaveleleri de yakından ilgilendiriyor

Öte yandan, yaklaşık 3,5 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin maaşlarına yapılacak artırım oranının belirleneceği 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Devir Toplu Kontrat görüşmeleri, 1 Ağustos’ta başlayacak.

Bu bakımdan, kamu personellerini ilgilendiren çerçeve protokol, memurların toplu mukavelesi başta olmak üzere özel dalda imzalanacak toplu iş mukavelelerinin çerçevesini belirlemesi açısından da değer taşıyor.

Petkim’in 2023 yılının birinci çeyreğinde net kârı piyasa beklentilerini aşarken FAVÖK ve ciro, beklentilerin altında kaldı.

Şirket birinci çeyrekte 154,7 milyon TL net ana paydaşlık kârı açıkladı. Piyasa beklentisi şirketin 10 milyon TL düzeyinde hudutlu bir ziyan açıklaması istikametindeydi. Petkim’in bir evvelki yılın birebir çeyreğindeki net karı 1,75 milyar TL ve 2022 yılının tamamındaki net karı 6,58 milyar TL düzeyindeydi.

Şirketin satış gelirleri birinci çeyrekte 9,4 milyar TL’lik piyasa beklentisinin altında 9,2 milyar TL oldu. Ciro geçtiğimiz yılın birebir çeyreğindeki 11,4 milyar TL’ye nazaran de yüzde 20’ye yakın geriledi. Birinci çeyrekte FAVÖK de beklentilerin altında kaldı. Petkim’in FAVÖK fiyatı 108 milyon TL’lik beklentiye karşılık -243 milyon TL olurken bir evvelki yılın birebir periyodundaki 1,55 milyar TL’lik FAVÖK’e nazaran önemli bir gerileme kaydetti.

Toplam satışlara ton bazında bakıldığında; geçen yılın birinci çeyreğinde 593 bin olan satış ölçüsünün bu yılın birinci çeyreğinde 434 bin tona gerilediği görülüyor. Satışlar 2022 yılının son çeyreğinde ise 465 bin ton olarak gerçekleşmişti.

Petkim, ekonomik nedenler ve global piyasalardaki sakinlik nedeniyle üretim kapasitesinin düştüğünü açıklarken üretim ölçüsü geçtiğimiz yılın birinci çeyreğindeki 709 bin tondan bu çeyrekte 570 bin tona geriledi. Kapasite kullanım oranı da tıpkı devirde yüzde 82,1’den yüzde 63,9’a geriledi.

2023 birinci çeyrekte etilen fiyatları bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 17 artarken nafta maliyeti yüzde 7 oranında arttı. Etilen-nafta makası ise 2022 son çeyreğindeki 184 USD/tondan birinci çeyrekte 275 tona yükseldi.

Petkim’de işletme faaliyetlerinden elde edilen nakit akışı, azalan FAVÖK’ün tesiriyle -40 milyon dolara gerilerken şirketin birinci çeyrekte net nakit durumu 16,1 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
Petkim, Star Rafineri muahedesinde geçtiğimiz ay revizyona gitmişti

Petkim, 10 Nisan 2023 tarihili İdare Şurası kararı ile Petkim ve STEAŞ ortasındaki mevcut kontratın kurallarına ek olarak STEAŞ ile yeni bir protokol imzalanmasına karar vermiş, bu mutabakattaki revizyonu geçtiğimiz günlerde KAP’a bildirmişti.

Protokol uyarınca, Petkim’in STAR Rafineri’deki dolaylı hissedarlığının yüzde 18’den yüzde 12’ye ve münasebetiyle STEAŞ’tan alınacak Rafineri Holding paylarının yüzde 30’dan yüzde 20’ye düşürülmesine ve bu bağlamda Pay Zaman Bedeli’nin 480 milyon dolara düşürülmesine, Petkim mukavele kapsamında halihazırda STEAŞ’a yapılmış bulunan 480 milyon dolar fiyatındaki ödeme dışında mukavele kapsamında ayrıca rastgele bir ödeme yapılmamasına ve mukavelenin bu doğrultuda tadil edilmesine karar verilmişti. Bu konu ile ilgili olarak STEAŞ ile görüşmeler gerçekleştirilmiş ve mutabakata varılmış, bu kapsamda kelam konusu pay zamanı ve kapanış süreçleri kontratta öngörülen şartlar yerine getirildiğinde rastgele bir ek ödeme yapılmaksızın gerçekleştirilecektir.

Nicolas Cage sinemaları ortasında özel bir yere sahip olan Lord of War, süper bir geri dönüş yapmaya hazırlanıyor. 2005 yılında vizyona giren Lord of War’un devam sinemasında, değerli isimler karşımıza çıkacak. Bu isimlerden biri, internetin sevgililerinden Bill Skarsgård olacak.

İlk sinemanın muharriri ve direktörü olan Andrew Niccol, projeye geri dönüyor. Birebir biçimde Nic Cage de Yuri Orlov rolünü üstlenmeyi sürdürecek. Devam sinemasında Bill Skarsgård, Orlov’un oğlu rolünde olacak. Hatırlarsanız birinci sinema gerçek bir silah kaçakçısı olan Viktor Bout’ın öyküsünü anlatıyordu.

The Hollywood Reporter’ın tezlerine nazaran yeni sinema ise bu husustan kopacak. Devam sinemasında Orlov, Anton isimli bir çocuğu olduğunu keşfedecek. Anton ise yıllar boyunca babasının yaptığı yanlışları düzeltmek için paralı askerlerden kurulmuş bir orduyu yönetiyor olacak.

Bloomberg’in kıdemli emtia uzmanı Mike McGlone’a nazaran, tecrübeli yatırımcılar ve finans uzmanları ABD’nin bir resesyona yanlışsız gittiği konusunda hemfikir. Bu sırada, birtakım varlık sınıfları, ekonomik buhran ortaya çıkarken başkalarından daha âlâ performans gösterebilir. Bu noktada McGlone, Bitcoin dışında bir varlığa daha işaret ediyor. İşte detaylar…

McGlone: Altın, Bitcoin (BTC)’i geçebilir

McGlone, 7 Mayıs’ta bir paylaşım yaptı. Hem altının hem de Bitcoin’in 100 haftalık hareketli ortalamasını (MA) gösteren bir grafiğe dikkat çekti. Bu sakinlik sırasında, bilhassa borsada düşüş kelam hususuysa altın, Bitcoin’e (BTC) kıyasla daha avantajlı pozisyonda. McGlone, aşağıdaki tabirleri kullanıyor:

Momentum ve ABD’nin resesyona girme eğilimi, bilhassa borsanın düşmesi halinde, 2023 yılında altına Bitcoin karşısında avantaj sağlayabilir. Kripto için düşüşlere karşı metalin üst hakikat hareket etmesi 100 haftalık bazda mevcut yörüngedir ve kilit soru trendi neyin durduracağıdır.

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere FED’in faiz oranlarını 25 baz puan artırarak son yirmi yılın en yüksek düzeyi olan yüzde 5,25’e çıkarması ve bunun da yükselen faiz oranlarıyla korelasyonuna işaret etmesiyle birlikte, farklı bir halde, altın daha evvel ons başına 2.052 dolara kadar güçlü bir yükseliş gösterdi. BullionVault platformundan alınan en son bilgilere nazaran, altın ons başına 2.023 dolardan süreç görüyordu. Bu fiyat birkaç gün evvelki tepesinden neredeyse 30 dolar daha düşük. Lakin yeniden de bir ay öncesine nazaran yüzde 0,74 yahut 17 dolar daha yüksek.

Bitcoin fiyat tahlili: Sırada ne var?

Bitcoin’e gelince, emtia uzmanı McGlone, en büyük kripto paranın “30.000 dolar direncinin üzerinde kalmasının tüm kriptolar için gelgitin döndüğünün birinci göstergesi olacağı belirtti. Fakat tepenin 2 Mayıs itibariyle güçlenmekte üzere durduğu” görüşünü lisana getirdi. McGlone, “Borsa ve risk varlıklarıyla altın ortasındaki yüksek korelasyonun Bitcoin’i Mayıs başında savunmasız bir pozisyona getirdiğini görüyoruz” diye ekledi.

Nitekim en son datalara nazaran, Bitcoin şu anda 27.500 dolarlık fiyatla el değiştirirken, gün içinde yüzde 0.8 ve bir evvelki hafta boyunca yüzde 2 düşüş yaşadı. Son olarak, McGlone’un da belirttiği üzere, “yumuşak iniş ve en berbatın geride kaldığına dair fikir birliği, pay senetleri ve kriptolarda benzer” bir şeye işaret ediyor. Bunların, yükselişe işaret ettiğini tez ediyor.  Bloomberg Economics’in resesyon varsayımları Temmuz ayına yanlışsız kaymış durumda.

Bu ortada, Société Générale’in stratejisti Albert Edwards, “ABD’nin resmi öncü göstergesinin bize bir resesyonun yarın değil, gelecek hafta değil, bugün gerçekleşeceğini söylediğini” belirtiyor.  Bunun “marjlarda ve kârlarda bir çöküşe yol açacağına” inanmakta. Ayrıyeten muhtemelen kurumsal kârlar ve karlarla yakından ilgili olan pay senetlerini savunmakta.