Gün: 10 Mayıs 2023

  • İslahiye’deki Osmangazi Evleri’nde yaşam başladı

    Asrın felaketi olan Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen bölgelerden biri olan Gaziantep’in İslahiye ilçesinde Bursa’nın Osmangazi Belediyesi tarafından inşa edilen prefabrik konutlarda yaşam başladı. Konutların yanı sıra okul, mescit, park ve sosyal donatı alanlarıyla Osmangazi Mahallesi olarak hayata geçirilen yeni yaşam alanlarını Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, depremzede vatandaşlara teslim etti.

    6 Şubat’ta yaşanan büyük afetin ilk saatlerinden itibaren seferberlik ilan ederek deprem bölgesine her alanda destek veren Osmangazi Belediyesi, İslahiye’de 100 adet prefabrik yapıdan oluşan bir yaşam alanı kurdu. İçerisindeki mobilya, beyaz eşya ve tefrişatı tamamlanan konutlar depremzede vatandaşlara teslim edildi. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, İslahiye’deki Osmangazi Evleri’nde vatandaşlar ile bir araya gelerek, yeni konutlarda misafir olduğu bir aile ile kahve içti. Özellikle çocuklarla yakından ilgilenerek çeşitli hediyeler veren Başkan Dündar’a depremzede vatandaşlar teşekkür etti.

    “Depremin ilk günü arama kurtarma ekipleriyle bölgeye geldik”

    Depremin ilk günü arama kurtarma ekipleriyle bölgeye geldiklerini söyleyen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Deprem olduğu günün sabahı Osmangazi Belediyesi Arama Kurtarma Ekipleriyle bölgeye intikal ettiler. Malatya, Antakya, İslahiye, Samandağı ve birçok bölgede yoğun bir çalışma içerisinde olduk. 440 arkadaşımız, 110 araç ile burada oldular. 2 noktada aşevi, İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde olmak üzere, temizlik ve ilaçlama faaliyetleri oldu. Yoğunlaşmış olduğumuz bölge İslahiye bölgesiydi. İslahiye’de bu hizmetleri sürdürüyoruz, tabi bu hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Enkaz kaldırma çalışmaları yapıldı ve bu çalışmalarla birlikte AFAD’ın kontrolünde bu işlemler yürüdü. Onların göstermiş olduğu yolda hizmetlerimizi sürdürdük” dedi.

    “100 hanelik prefabrik evlerimizi bitirdik”

    Başkan Dündar 100 hanelik prefabrik konutları inşa ettiklerini belirterek, “En önemli görev bu bölgede prefabrik konutlardır. Osmangazi Belediyesi olarak Osmangazi Evleri adını vermiş olduğumuz 100 hanelik prefabrik evlerimizi tamamladık. Şuanda taşınmalar başladı bizlerde ilk taşınma olduğu için geldik burada hemşerilerimizle birlikte olduk. Onların yerleşmiş oldukları konutları gördük, onların mutluluğunu paylaştık. Allah bir daha böyle felaketi bu insanlara yaşatmasın” diye konuştu.

    Asrın felaketinden dersler çıkarılması gerektiğini ifade eden Dündar, “Bundan sonraki dönemlerde yeni çalışmalarla bu işin yasal düzenlemesiyle alt yapısı sağlam güzel bir inşaat imar sistemi ortaya çıkar ki herkes görevinin sorumluluğunu bilsin. Tabi şuanda prefabrik konutlarda insanlarımız rahat ve güvenilir bir ortama kavuşmuş oldu. Bizler de belediyemiz olarak tüm alt yapı çalışmalarını buradaki elektriğini, suyunu, giderlerini, internet giderlerini, bağlantılarını ve ev içerisinde de buzdolabı, çamaşır makinesi gibi tüm ihtiyaçları onlara sunarak onların huzurlu güvenilir bir ortamda yaşamasına vesile olmuş olduk. Onlara huzur, mutluluk ve sağlık diliyoruz. Çocuklarının bahtı açık olsun, Allah zihin açıklığı versin. İnşallah kısa sürede bu ortamdan devletimizin yapmış olduğu kalıcı konutlara da 1 yıl sonra geçeceklerdir ve normalleşme yolunda ciddi bir adım olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

    “Bir köyde olması gereken ne varsa burada fazlasıyla var”

    Yaptıkları prefabrik konutların tam bir yaşam merkezi olduğunu vurgulayan Dündar, “Deprem bölgesine her gelişimizde farklı ortamlar görüyoruz. Her gelişimizde burada iyileşmeleri görüyoruz ve inşallah daha da iyi olacak. Allah sağlık, sıhhat ve huzur versin diyorum. Desteği olana çok teşekkür ediyoruz. Burada devletimizin gücünü de görüyoruz. Tek elden bu işin yürütülmesi, koordinasyonu AFAD tarafından yapılmış olması valilerimiz, kaymakamlarımız burada, iyi bir koordinasyon neticesinde böyle büyük bir felaketi en iyi şekilde aşmış olduk. Buraya baktığımızda 14 milyonluk bir kitleyi etkiliyor.  14 milyon dediğimizde bir Yunanistan ve bir Bulgaristan gibi iki devletin yerle bir olduğunu düşün. İşte Türkiye Cumhuriyeti devletiyle, milletiyle buraya sahip çıktı. Burayı ayağa kaldırdı. İnşallah 1 yıl sonra da buralar eski günlere dönecektir.

    İslahiye’de tam anlamıyla bir yaşam alanı kurduklarını söyleyen Başkan Dündar, “Osmangazi Mahallesi’nde 100 konut ve yanında parkı, camisi, sağlık birimi, polis noktası ve bir millet kıraathanesi ile internet alanının da olduğu tam bir yaşam merkezini oluşturmuş oluyoruz. Bir köyde olması gereken ne varsa burada fazlasıyla var. Tabi bunlarla ilgili hızlı bir şekilde çalışma sürdürüyoruz. Önceliğimiz bir an önce vatandaşın konutların içerisine girmesi ve diğer taraftan park çalışması başladı. Hayırlı olsun diliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

    “Osmangazili hemşerilerime ve Başkan Dündar’a teşekkür ederim”

    İslahiye Kaymakamı Mustafa Anteplioğlu da yeni konutlara geçen vatandaşların gözlerindeki mutluluğu gördüklerini ifade ederek, “Şuanda 4 bin 500 civarında kalıcı konut TOKİ tarafından inşaatı başlatıldı. En kısa sürede bu konutlarımız tamamlandıktan sonra buradaki vatandaşlarımızı orada huzurla yaşayabilecekleri yeni yerlerine taşıyacağız. Tabi deprem her kesimi etkiledi, her bölgeyi etkiledi. Küçüğümüzden büyüğüne kadar burada insanlarımızın rehabilitasyonu için kurum ve kuruluşlar elinden gelen faaliyetleri yürüttüler. Konaklama ile ilgili olarak faaliyetleri yürüttüler. Biz burada Osmangazi Belediyesi’nin gelip ilçemizde böyle 100 konutluk bir alan inşa etmesinden dolayı çok mutluyuz. Vatandaşlarımız çok mutlu. Vatandaşlarımızın yüzündeki o gülümsemeyi tekrar görmek bizi mutlu etti. Ben sayın başkana, ekibine Osmangazili hemşerilerime de bu katkılarından dolayı teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Osmangazi Belediyesi ilk günden beri bizimleydi”

    İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural da, “Öncelikle geçmiş olsun diliyorum çünkü asrın felaketiydi. Küçük kıyamet diyebileceğimiz 3 depremin üst üste yaşandığı ve 11 vilayeti etkileyen bir depremdi. Depremde çok can kayıplarımız oldu. Öncelikle hayatını kaybeden İslahiye ve Nurdağı’nda 4 bine yakın can kaybımız var. Bunlara Allah’tan rahmet diliyorum. Engelli olup, yaralı olup, tedavi gören kardeşlerimiz var onlara da Allah’tan bir an önce acil şifalar diliyoruz. Kelimelerle anlatılmayacak günlerdi onlar ama hem devletimiz hem Türk halkı kardeş belediyelerimiz, dostlarımız sağ olsun bizi yalnız bırakmadı. Bunların başında da Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanımız sağ olsun bölge de büyük emekleri var. Daha sonra da bölgeye gelen Osmangazi Belediyemizin ilk günden beri hem aşeviyle hem temizlik araçlarıyla, her yönüyle daha doğrusu yürekleriyle bizle beraber oldular. Şahsım ve ilçem adına onlara sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • PUBG: Battlegrounds’a Klan Sistemi Geliyor!

    Oyuncuların çeşitli avantajlar ve ödüller kazanmak için klanlar oluşturmasına ve klan üyeleriyle birlikte oyun oynamasına olanak tanıyan PUBG: BATTLEGROUNDS’a Klan Sistemi huzurlarınızda.

    BATTLEGROUNDS PLUS hesaplarına sahip oyuncular, lobide bulunan klan düğmesine tıklayarak klanlar oluşturabilir. Klan oluşturulduktan sonra klan arama, sohbet ve bildirimler gibi çeşitli özellikler elde eder. Her klan bir klan lideri, yönetici ve genel üyelerden oluşur ve en fazla 100 üyeye sahip olabilir. Eğitim görevlerini tamamlayan oyuncular bir klana katılmaya hak kazanır. Bu oyuncular isterlerse bir klana katılma talebinde bulunabilirler veya mevcut bir klan üyesi tarafından davet edilebilirler.

    Klanları daha da keyifli hale getirmek için, klan seviyesi ve ödülleri olan yeni bir ilerleme sistemi getirildi. 20. seviyeye kadar yükselebilecek olan klanlar, oyun esnasında Klan XP’si kazanabilecek. Bir klan 2. seviyeye ulaştığında o klanın Klan Etiketi, ona uygun bir Etiket Plakası’nı üzerinde oyuncunun takma adı/PUBG Kimliği’nin yanında görünecek. Klanların Etiket Plakası, klan seviye atladıkça yükseltilebilir olacak. Oyuncular, klan üyeleriyle birlikte oynarken klanın daha hızlı seviye atlamasını sağlayan çift XP bonusu alacaklar. Ek olarak, oyuncular klanlarının üyeleriyle oynadıkları için %30 BP artış desteği de kazanacaklar.

    PUBG: BATTLEGROUNDS’un Baş Yapımcısı Taeseok Jang, “Aidiyet duygusunu geliştirmek ve nihayetinde oyuncu memnuniyetini artırmak için 23.2 test sunucusu güncellemesinden başlayarak klan sistemini kullanıma sunduk. Yeni sistem sayesinde oyuncuların arkadaşları ve klan üyeleriyle daha tatmin edici bir oyun deneyimi yaşayabileceğini umuyoruz.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Murat Yüksel L’Oréal Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Olarak Atandı

    Türkiye’nin lider Tekno-Güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’de üst düzey atama gerçekleşti. Murat Yüksel, 1 Mayıs 2023’ten itibaren Ülke İnsan Kaynakları Direktörü unvanıyla şirkete katılacak.

    İş hayatına önde gelen bir cam şişe üretici şirketinde İnsan Kaynakları departmanındabaşlayıp, ardından bankacılık sektörüne geçiş yapan Yüksel, son olarak bir e-ticaret pazaryeri platformuiçin farklı pozisyonlarda ve coğrafyalarda faaliyet gösterdi. Şirketin 8 kez Great Place To Work (GPTW), 5 defa Çeşitlilik ödülü kazandığı dönüşüm sürecinde önemli bir rol oynamakla birlikte, EMEA ülkeleri için çalışan deneyimi fonksiyonunun da yönetimini üstlendi.

    Stratejik yaklaşım ile operasyonel deneyimin dengeli harmanı ve güçlü bir çalışan yakınlığına sahip Murat Yüksel, 20 yıllık kariyeri boyunca karmaşık yapılarda görev alarak, değişim yönetimi inisiyatiflerine öncülük etti ve yetenek gelişimine dayalı bölgesel projeleri yönetti.

    Uluslararası Koçluk Federasyonu’ndan (ICF) Profesyonel Sertifikalı Koç (PCC) unvanını ve Organizasyon ve İlişki Sistemleri Koçluğu (ORSC) sertifikasyonunu elinde bulunduran Yüksel, aynı zamanda Teknolojide Kadın Derneği Üyeliği ve Kariyer ve İstihdam Komitesi Başkanlığı görevlerini de sürdürüyor.

    Yüksel’in uluslararası ve çeşitlendirilmiş insan kaynakları deneyimi ve insana duyduğu tutku, L’Oréal Türkiye’nin insan odaklı yeni nesil Tekno-Güzellik şirketi olma hedefine ulaşmasına büyük katkı sağlayacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Sandıkçı Farkındalık İçin Sahaya Çıktı

    Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, engelli bireyler açısından toplumda farkındalık oluşturmak adına sahada ter döktü.

    Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Günü Haftası’nda ilçedeki engelli sporcular ve vatandaşlarla birlikte farkındalık etkinliğinde bir araya geldi. Başkan İbrahim Sandıkçı, ilçede düzenlenen ve toplumda engelli bireyler açısından farkındalık oluşturulması hedeflenen etkinlikte, farklı branşlarda mücadele eden engelli sporcular ve vatandaşlarla birlikte tekerlekli sandalye üzerinde basketbol maçı yaptı. Kıyasıya mücadelenin yaşandığı basketbol maçında engelli sporcular ve vatandaşlarla yakından ilgilenen Başkan İbrahim Sandıkçı, onlara sohbet etti. Engelli bireyler açısından toplumda farkındalık oluşturulması gerekliliğinin öneme değinen Başkan İbrahim Sandıkçı, “Sevgiyle engelleri ortadan kaldırıyoruz” dedi.

     

    “Toplumda farkındalık oluşturmak büyük önem taşımaktadır”

    Engelli bireyler için farkındalık oluşturmak adına gerçekleşen etkinlikte engelli sporcular ve vatandaşlarla buluşan, onlarla birlikte tekerlekli sandalye üzerinde basketbol maçı yapan Başkan İbrahim Sandıkçı, engelli bireyler açısından toplumda farkındalık oluşturmanın ve empati kurmanın önemine değindi. Başkan İbrahim Sandıkçı, “ Engelli bireyler açısından toplumda farkındalık oluşturmak büyük önem taşımaktadır. Engelli bireylerin toplumda olan varlığının bilinciyle hareket etmeli ve onlar için yaşamı kolaylaştırmalıyız.  Engelli bireyleri daima kucaklamalıyız. Engelli sporcularımız ve vatandaşlarımızla, tekerlekli sandalye üzerine birlikte yapmış olduğumuz basketbol maçı ile farkındalık oluşturmayı hedefledik. Aynı zamanda engelli bireylerimizle ile empati kurmuş olduk. Farkındalık oluşturmak adına bizlerle birlikte sahada ter döken, yoğun ilgile etkinliğimize katılan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
     

    “Desteğimizi her zaman sürdürüyoruz”

    İlçedeki engelli vatandaşlara yönelik desteklerin sürdüğünü ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “İlçemizdeki engelli vatandaşlarımızı hiçbir zaman yalnız bırakmıyoruz. Desteğimizi her zaman sürdürüyoruz. Ekiplerimizle birlikte kendilerini hanelerinde ziyaret ediyoruz. İhtiyaçlarını düzenli olarak takip ediyor ve tüm ihtiyaçlarını kendilerine ulaştırıyoruz.  Engelli vatandaşlarımıza yönelik desteklerimiz kapsamında kendilerinin ihtiyaç duyduğu akülü araç ve tekerlekli sandalye desteğimizi sürdürüyoruz. Engelli vatandaşlarımız için çalışmalarımızı büyük bir hassasiyetle sürdürüyor, sevgiyle engelleri ortadan kaldırıyoruz” diye konuştu.

    Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı’nın ev sahipliğinde Canik Belediyesi Hasan Doğan Spor ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı ve Hizmetleri Başkanı Dr. Hatice Öz, Canik İlçe Sağlık Müdür Vekili Uzm. Dr. Gözde Küleç Sarı, Cahit Zarifoğlu Okul Müdürü Muhammet Civil, engelli sporcular, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Rafael Leao imzayı atıyor

    İtalya Serie A kadrolarından Milan, Rafael Leao ile yeni mukavele imzalıyor.

    La Gazzetta dello Sport’ta yer alan habere nazaran, İtalyan grubunun mukavelesi gelecek yıl sona erecek Leao ile 4 yıllık mukavele uzatma için mutabakat sağladığı belirtildi.

    Leao’nun yeni kontratında maaşında kıymetli bir artış olacağı ve yıllık net 7 milyon euro alacağı aktarıldı.

    Bu dönem Milan’da 44 maça çıkan 23 yaşındaki futbolcu 13 gol attı ve 10 asist yaptı.

  • Halkbank’tan birinci çeyrekte 4,26 milyar lira net kâr

    Halkbank, 2023 yılının birinci çeyreğine ilişkin konsolide bilançosunu Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdi.

    Halkbank birinci çeyrekte 4 milyar 255 milyon TL ile piyasa beklentisinin üzerinde net devir kârı elde etti. Bankanın geçtiğimiz yılın birebir periyodunda net kârı 2,025 milyar TL düzeyinde bulunurken 2022 yılının tamamında ise net kâr 14,75 milyar TL düzeyinde gerçekleşmişti.

    İlk çeyrekte bankanın çeyreklik öz kaynak kârlılığı 2022 son çeyrekteki yüzde 28,1’den yüzde 16,5 düzeyine geriledi. Geçen yılın birebir devrinde şirketin yıllık öz kaynak kârlılığı yüzde 15,4 düzeyindeydi. Etkin kârlılıkta ise, son çeyrekte sayılar hem yıllık bazda hem de çeyreklik bazda yüzde 1,1’e geriledi.

    TL mevduatların toplamdaki hissesi yüzde 62’ye yükseldi

    Bankanın etkin büyümesi yıllık bazda yüzde 67,6, çeyreksel bazda yüzde 16,2 artışla 1,62 trilyon TL oldu. Bankanın toplam kredileri birinci çeyrekte yüzde 19,4 büyüdü. Kredilerdeki pazar hissesi yıl sonundaki yüzde 10,7’den yüzde 11,4’e yükseldi. Başka taraftan, Halkbank’ın mevduatları ise birinci çeyrekte yıl sonuna nazaran yüzde 19,6 artışla kesim ortalamasının üzerinde büyüdü. TL mevduatların toplamdaki hissesi yüzde 62’ye yükseldi.

    Bankada sermaye yeterlilik oranı yüzde 15,2; ana sermaye oranı yüzde 13,5 ve çekirdek sermaye oranı yüzde 11,66 düzeyinde gerçekleşti.

    Şirketin TÜFE’ye endeksli menkul değer getirisi yılın son çeyreğinde 15 milyar 664 milyon TL olurken, toplam menkul değer getirisi 20 milyar 554 milyon TL’oldu. Bankanın TÜFE endeksli menkul portföyü için kullanılan değerleme oranı ise yüzde 58 oldu.

    Halbank, yılın birinci çeyreğinde 15 milyar 887 milyon TL net faiz geliri elde ederken, bankanın net faiz geliri yıllık bazda yüzde 75 arttı, çeyreksel bazda yüzde 32 gerileme gösterdi. Net faiz marjı da birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 7,4’ten yüzde 5,2 düzeyine geriledi.

    TL ve yabancı para nezdinde spreadler bir evvelki çeyrekte yüzde +1,3 iken, yılın birinci çeyreğinde yüzde -1,5’e geriledi. Geçen yılın birebir devrinde bu oran yüzde -0,4 olmuştu. Takipteki krediler rasyosu birinci çeyrekte dala paralel olarak geriledi ve yüzde 1,8 oldu.

    Deprem bağışı bir sefere mahsus olarak faaliyet masraflarında baskı yarattı

    Bankanın faaliyet sarfiyatları birinci çeyrekte, çeyreklik bazda yüzde 168, yıllık bazda yüzde 383 artış göstererek 15,375 milyar TL oldu. Bu meblağın 7 milyar TL’si zelzele yardımından kaynaklandı. 7 Milyar TL sarsıntı yardımı hariç faaliyet masraflarında, çeyreksel bazda yüzde 45,7 artış ve yıllık bazda yüzde 162,3 artış olduğu hesaplandı.

  • Erzurum’da yaralanan vatandaşlarla Rize’de buluştu

    RİZE (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, provokatörlerin taşlı saldırısında yaralanan Erzurumlu vatandaşların üçüyle Rize’de buluştu.

    Başkan İmamoğlu, “Bu olan işin ne Erzurum’la bir ilişkisi var ne bizim insanımızla. Kışkırtılan, tabiri caizse azmettirilen bir insan grubunun yaptığı bir ayıptır” dedi.

    Buluşmaya, zamanında iktidar kanadında siyaset yaptığını belirten yaralı Tülay Gıcırkan’ın “Beni üzen şey; başıma gelen taş değil de benim bayrağıma atılan taş ve bana hastaneye giderken ikinci sınıf muamelesi yapılmasıydı. Sanki ben PKK’ymışım gibi muameleyi yapmaları beni çok üzdü, çok yaktı. Ben böyle bir şeyi hak ettiğimi zannetmiyorum. Biz, Nene Hatunların torunlarıyız. Bu ülkeyi canla, başla, edeple kazanmış insanlarız” sözleri damga vurdu.

    Başkan İmamoğlu, “Erzurum’a yolunuz düşerse, bekleriz” diyen yaralılar ve yakınlarına, “Geleceğim. 15 Mayıs’tan sonra, ilk ziyaretlerimden birini Erzurum’a yapacağım” yanıtını verdi.

  • Analistten Çok Konuşulacak PEPE, SHIB ve DOGE Tahmini!

    Twitter’dan @cryptunez, yalnızca 24 gündür piyasada olan Pepe Coin hakkında argümanlı bir iddia yaptı. Yeni göğüs coin’in SHIB ve DOGE üzere devleri geride bırakacağını öne sürdü.

    “PEPE’nin 1 yıl içinde SHIB’i geçmesini bekliyorum”

    Pepe (PEPE), Nisan ayının başından bu yana tüm kripto piyasasının çıkarlarına öncülük etti. Lakin 5 Mayıs’ta başlayan sert düşüş bu kazanımların değerli bir kısmının kaybolmasına neden oldu.

    154.500 Twitter takipçili Cryptunez, piyasa oyuncularının bu performansı hafife aldığını söylüyor. Ayrıyeten, mevcut piyasanın eskisinden çok farklı olduğundan ve Pepe Coin’in büyük bir boşluğu kapattığından bahsediyor.

    Neden Pepe?

    Cryptunez, Shiba Inu’nun yalnızca yüksek arzı nedeniyle ferdi yatırımcılara hitap eden en ucuz token olduğunu ve yarar sağlamayan, düzmece bir Dogecoin klonu olduğunu söyledi. Ayrıyeten, 5 milyar dolarlık piyasa kıymetiyle SHIB’nin artık dev bir oyuncu olduğunu, lakin düşük arzlı token arayanların Pepe’yi tercih etmeleri gerektiğini belirtti.

    Cryptunez’e nazaran, SHIB artık cazipliğini ve kıymetini kaybeden kolay bir “dinozor göğüs coin’i”. Üstteki tweet’in son kısmında, “PEPE’nin 1 yıl içinde SHIB’i geçmesini bekliyorum” halinde savlı bir kestirime yer veriyor.

    Bu ortada, Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, tanınan kripto analisti Benjamin Cowen, Pepe Coin’den mutlaka uzak durmayı tavsiye ediyor.

    Balinalar düşüşe karşın Pepe Coin satın almaya devam ediyor

    Kripto balinaları, son zamanlardaki fiyat düşüşlerine karşın 2 trilyon PEPE topladı. Lookonchain’in bilgilerine nazaran, süreçlerin gerisinde üç büyük balina yer alıyordu.

    İlk adres, Binance’ten ortalama 0,000002054 dolar fiyatla 2,76 milyon dolarlık PEPE topladı. İkincisi, 0,000001942 dolar fiyatla 429.000 dolar pahasında 212 milyar PEPE satın aldı. Üçüncü, 0,000001957 dolar fiyattan 450 ETH karşılığında 424 milyar PEPE biriktirdi.

    Balinalar, muhtemelen fiyatta bir düzgünleşme beklentisi içindeler. Bununla birlikte, PEPE’nin piyasa bedeli 1 milyar dolardan 840,88 milyon dolara keskin bir düşüş yaşadı.

    SHIB bekliyor: PEPE fiyatı daha fazla düşebilir mi?

    Aşağıdaki dört saatlik PEPE/USDT grafiğinde görüldüğü üzere, fiyat şu anda düşüş trendinde. Daima olarak daha düşük zirveler (LH) ve daha düşük tabanlar (LL) belirliyor.

    Teknik açıdan fiyat, 10 günlük EMA ile kesişen 0.00000203 dolardaki dirençle meşgul. Daha üstte, 0,00000276, 0,00000296 ve 0,00000354 dolar dirençleri mevcut. Bununla birlikte, grafiğe nazaran 5 Mayıs’taki tepe 0,00000448 dolarda boğaların aşması gereken güçlü bir direnç olacak.

    Bir düşüş durumunda, PEPE evvel 5 Mayıs’tan beri takviye olarak hareket eden bir düzey olan 0,00000194 dolara ve daha sonra 2 Mayıs ile 4 Mayıs ortasında takviyeye çevrilen kilit bir direnç olan 0,00000127 dolara düşebilir. 0,00000202 dolar düzeyindeki %61,8 Fibonacci düzeyinin üzerinde kesin bir kapanış, düşüş tezini geçersiz kılacak. Bu da trendin aksine döndüğünün birinci işaretini verecek.

  • Dragon Ball FighterZ ve Dragon Ball Xenoverse 2 satışları 10 milyona ulaştı

     
    Bandai Namco, Dragon Ball FighterZ ve Dragon Ball Xenoverse 2’nin dünya çapındaki satış sayılarını açıkladı. Açıklanan sayılara nazaran iki oyunda farklı ayrı 10 milyon satış sayısını aşmış durumda. Her iki oyunun da en son Kasım 2021’de sekiz milyon adet sattığı bildirildi.
     
    Dragon Ball serisi satmaya devam ediyor
     
     
     
    Dragon Ball serisi içerisinde birçok oyun yer alıyor ve bu oyunlardan kimileri hala satmaya ve oynanmaya devam ediyor Çok satan ve oynanan oyunlar ortasında yer alan Dragon Ball Xenoverse 2, 25 Ekim 2016’da PlayStation 4 ve Xbox One, 27 Ekim 2016’da Steam üzerinden PC, 7 Eylül 2017’de Switch ve 17 Aralık 2019’da ise Stadia için piyasaya sürüldü. 
     
    Diğer taraftan Dragon Ball FighterZ, 26 Ocak 2018’de PlayStation 4, Xbox One ve Steam üzerinden PC için akabinde 28 Eylül 2018’de Switch için çıkış yaptı. Oyunun PlayStation 5 ve Xbox Series sürümleri şu anda geliştirme basamağında yer alıyor. 
     

     

  • Marc Marquez pistlere geri dönüyor

    Elindeki sakatlık nedeniyle 3 yarış kaçıran İspanyol motosikletçi Marc Marquez, MotoGP Dünya Şampiyonası’nın Fransa’da düzenlenecek 5. ayağına katılacak.

    Repsol Honda Ekibi’nden yapılan açıklamaya nazaran, sağ el baş parmağındaki kırık yüzünden Arjantin, Amerika ve İspanya ayaklarında gayret edemeyen 30 yaşındaki sportmen, 13-14 Mayıs tarihlerindeki Fransa Grand Prix’sinde piste çıkacak.

    MotoGP’de 6 şampiyonluğu bulunan Marquez ile CryptoDATA RNF ekibinden Miguel Oliveira, dönemin birinci yarışı Portekiz Grand Prix’sinde yaşadıkları çarpışma sonucu sakatlanmıştı.

    Pazar günü TSİ 15.00’te başlayacak Fransa Grand Prix’si, 1949’dan bu yana düzenlenen MotoGP tarihinin 1000. yarışı olacak.

  • Samsunspor’dan manalı hareket

    Samsunspor Kulübü, şampiyonluk kupasını vefat eden eski liderlerinin, yöneticilerinin, futbolcularının ve taraftarlarının mezarına götürdü.

    Pazar günü görkemli bir merasimle kupasını alan Samsunspor’da Lider Vekili Veysel Bilen, Genel Müdür Soner Soykan, Samsunspor Kulübü Derneği İdare Şurası Üyeleri, Teknik Yönetici Hüseyin Eroğlu, futbolcular ve taraftarlar vefa örneği göstererek şampiyonluk kupasını vefat eden kulübün eski liderleri, yöneticileri ve taraftarların mezar üstüne götürdü.

    Birinci olarak Kıranköy Mezarlığına giden Kırmızı – Beyazlılar, burada vefat eden Lider Vekili Mustafa Kemal Erkanat, Lider Yüksel Yıldırım’ın babası Garip Yıldırım, yöneticilerden Ali Alanyurt, eski grup otobüsü şoförü Asım Özkan ve taraftar Osman Volkan Bingöl’ün mezarına gitti. Akabinde Derecik Mezarlığı’nda Efe Aksakal, Çatalarmut Mezarlığında Rukiye Yılmaz, Asri Mezarlıkta Nuri Asan, Emin Kar, Tarık Kaptan, Tarık Darende, Yüksel Özkan, Fehmi Sağlamer, İhsan Kalkavan, Fevzi Tombuloğlu, Arslan Çınar, Recep Hun, Dikbıyık Mezarlığı’nda Mehmet Soykan ve Çarşamba Göğceli Mezarlığında da eski liderlerden Hasbi Menteşoğlu’nun mezarını ziyaret ederek dua etti.

  • Angel Di Maria’dan geleceği için açıklama

    Juventus ile mukavelesi dönem sonunda bitecek Angel Di Maria, geleceği ile ilgili açıklamada bulundu.

    Arjantinli yıldız, Sevilla maçı öncesi geleceğine dair gelen soru karşısında, “Geleceğim hakkında çok şey konuşuluyor lakin daha evvel de söyledim burada çok memnunum, ailem de o denli. Juventus ile görüşüyoruz. Aklım ligde ve UEFA Avrupa Ligi’ni kazanmakta. Sonrasında olması gereken her neyse olacaktır.” sözlerini kullandı.

    Öte yandan Sevilla müsabakası için de görüşlerini aktaran Di Maria, “Sadece Benfica ile UEFA Avrupa Ligi’nde oynadım. Kupayı özledim, buna odaklanmış durumdayız. Benim için tüm kupalar kıymetli. Dönem başında sakatlıklar nedeniyle zorlandım. Yüzde yüzümü veremedim.” diye konuştu.

    35 yaşındaki futbolcu ayrıyeten, Sevilla karşısında kazanmak zorunda olduklarını ve taraftarlar için de finale kalmak istediklerini söyledi.

    Bu dönem Juventus’ta 34 maçta 8 gol, 7 asistlik performans sergileyen Angel Di Maria’nın İtalyan takımıyla mukavelesi dönem sonunda bitiyor.

    Arjantinli yıldızın ismi ülkemizden Galatasaray ile anılmıştı.

  • SKUP Türkiye’den ilk ‘Politika Diyaloğu’ toplantısı

    ANKARA (İGFA) – Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen “Şehirlerde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik için Avrupa Birliği Desteği Projesi (SKUP Türkiye)” kapsamındaki ilk “Politika Diyaloğu” toplantısı, TBB hizmet binasında gerçekleştirildi.

    Toplantıya, TBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı’nın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği Yatırımları Dairesi Başkanı Dr. Tijen İğci ve AB Delegasyonu Ulaştırma Sektör Yöneticisi Göktuğ Kara ile proje paydaşları olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İLBANK, Ticaret Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, TÜİK ve TOKİ temsilcileri katıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Baraçlı, karar alıcı ve uygulayıcı kurumlar ile politika diyaloğunun geliştirilmesinin önemine vurgu yaparak, katılımcı uygulamalarla politikaların oluşturulmasının projenin etkinliği ve başarısına oldukça katkı sağlayacağını belirtti.

    POLIS Network temsilcisi Marko Stanče’in uluslararası ağlar ve kuruluşlar üzerinden politika diyaloğunun geliştirilmesi konusunda sunum yaptığı toplantıda, PANTEIA temsilcisi Chris Wensink ise proje kapsamında oluşturulacak politika belgelerinin metodolojisi ve kapsamı hakkında bilgi verdi. Paydaşlar da kentsel dirençlilik ve afet sonrası planlama, uygulama ve yatırım için öncelikli kentsel hareketlilik tedbirleri ve politika diyaloğunun geliştirilmesine yönelik mevcut sorunlar, öncelikler ve önerileri hakkında fikirlerini paylaştı.

    SKUP Türkiye Projesi kapsamında, yeşil ve beyaz kitaplar gibi politika dokümanları hazırlanacak ve politika diyaloğu sürecinin hızla yürütülmesi hedefleniyor. Şehirlerde sürdürülebilir kentsel hareketliliğin desteklenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması da projenin hedefleri arasında.

  • Microsoft, nükleer füzyon şirketi Helion’dan elektrik satın alacak

    Açıklamada, Microsoft’un Helion’un 2028’de devreye girmesi planlanan birinci füzyon elektrik santralinden elektrik satın alacağı bildirildi.

    Bu alanda birinci olan işbirliğinin Helion ve füzyon sanayisi için kıymetli bir dönüm noktası olduğu vurgulanan açıklamada, Microsoft’un şirketin birinci müşterisi olmasından gurur duyduğu kaydedildi.

    Açıklamada, bu paydaşlığın Microsoft’un 2030 yılına kadar karbon negatif olma gayesini de desteklediği söz edildi.

    Füzyon, iki hafif çekirdeğin birleşerek daha ağır tek bir çekirdek oluşturması ve büyük ölçüde güç açığa çıkarma süreci olarak tanımlanıyor.

  • Kritik Bitcoin Düzeylerini Bilen Analist: Büyük Satış Olacak!

    Bitcoin tabanlarını evvelce bildiren bir kripto analisti, piyasanın bariz aşağı istikametli riskler taşıdığı konusunda uyarıyor.

    “Yükselmek için gitgide daha az neden var”

    Yakın vakitte tüm Bitcoin, Ethereum ve XRP konumlarını kapatıp nakde geçen ‘DonAlt ‘, artık büyük bir düzeltme için hazırda bekliyor. Aktüel tahlillerinde, geçtiğimiz altı ayda FTX’in yüksek profilli çöküşüne şahit olan piyasaların aşağı taraflı baskı altında olduğunu söyledi.

    Analist, göğüs coin’lerin yükselişi ve dolandırıcıların artan faaliyetlerine çekiyor. Bu faktörlerin, piyasayı baskı altına alacağını öngörüyor. DonAlt, “Nükleer silah kullanmak için bir sebep bulmamız gerekiyor” diye de ekliyor.

    Tweet’e nazaran, “Aşağı taraflı risk şu anda altı ay öncesine nazaran çok daha yüksek. Artık göğüs coin’ler yükseliyor ve dolandırıcılar herkesi ellerinden geldiğince dolandırıyor. Bu nedenle yükselmek için gitgide daha az neden var.”

    Kriptokoin.com olarak DonAlt’ın bir müddettir bu istikamette uyarlar verdiğini aktarmıştık.

    Bitcoin için sıradaki hedefleri

    DonAlt’a nazaran, Bitcoin’in Kasım 2022’deki düşük düzeylerinden %100 yükselmesi, muhtemelen bir makro ayı piyasasındaki sıçramaydı.

    Kripto analisti artık, kripto piyasası için aşağı taraflı riskin arttığını söylüyor. Bununla birlikte, piyasaların altı ay öncesine nazaran “önemli ölçüde daha yüksek riskli” olduğunu belirtti. DonAlt, teknik bir bakış açısıyla Bitcoin’in 69.000’den 16.000 dolara yola çıktığını, şu anda bunun bir kısmını geri aldığımızı, ancak hala eski aralıkta bile olmadığımızı söylüyor.

    DonAlt, hislerin altta yatan yükseliş önyargısını görmezden geldiğini söylüyor. Bu hareketin bir ayı piyasası rallisinden diğer bir şey olmadığını sav ediyor. Analist, Bitcoin’in şimdi boğa bölgesini geçmediğine inanıyor. Lakin, bu ayı döngüsü için 16.000 doların taban düzey olduğu konusunda kararlı.

    DonAlt, Bitcoin hakkındaki görüşüne gelince, BTC’nin 20.000 ila 30.000 dolar ortasında sıkışıp kaldığı sürece muhtemelen yatay hareket edeceğini söylüyor.

    Bitcoin fiyatı kısa vadede 25.000 dolara ulaşacak mı?

    Diğer analistlere nazaran, yatırımcıların BTC birikimi yavaşlarken, 25.000 dolar bölgesine düşüş netleşiyor. Bitcoin’in yüklü hissiyatı negatif bölgede kalırken, CryptoQuant analisti Baro Virtual yeni bir raporda, piyasada düşüş hissi devam ettiği sürece önder kriptonun 25.000 doların altına düşebileceğini belirtti.

    Baro’nun vardığı sonuç, Günlük Yok Edilen Coin (CDD)’in 21 günlük MA’ya nazaran kıymetlendirilmesine dayanıyordu. Bu metrik, makul bir müddet boyunca faal olmayan ve akabinde hareket eden coin’lerin sayısını izler.

    Baro’ya nazaran, BTC’nin CDD metriği, sırasıyla 15 Mart, 31 Mart ve 12 Nisan’da üç mahallî birikim periyodu yaşadığını ve akabinde 20 Nisan’da bir lokal dağıtım devrinin başladığını gösteriyor. Analist, bu kademede kalmasına karşın, “Bitcoin hala lokal yükseliş trendi içinde hareket ediyor” diye ekliyor. Bununla birlikte, “24.500-25.000 dolara düşme tehlikesi, H&S düşüş modeli içinde kalmaya devam ediyor.”

    Metrikler, Bitcoin’in yeni bir dayanak arayışı içinde olduğunu gösteriyor

    Aynı görüşü paylaşan öteki bir CryptoQuant analisti Abramchart, BTC’nin 30.000 dolardan düşmesinin akabinde yeni bir dayanak alanının belirlendiğini belirtti. Abramchart’a nazaran,

    Bitcoin’deki son düşüşün akabinde, bir dizi farklı gerçekleşen fiyatı karşılaştırarak her kümenin elde tutma davranışını anlamamıza yardımcı olan Gerçekleşen Fiyat – UTXO Yaş Bantları göstergesi aracılığıyla bir sonraki takviye alanlarını belirleyebiliriz. En yakın takviye alanı, son 3-6 ay içinde Bitcoin satın alan cüzdanların ortalama satın alma fiyatını temsil eden 25619’da.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birilerine dersi veriyor muyuz?

    BATMAN (İGFA) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanlığınca Batman Valiliğinin önünde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

    Eşi Emine Erdoğan ile kürsüye gelerek meydanı dolduran vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine, “Batman bugün bambaşka, muhteşem.” diyerek başladı.

    Resmî rakama göre 55 bin kişinin miting alanında bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batmanlılar’ı çok sevdiğini söyledi.

    “Pazar gününe hazır mıyız? Sandıkları patlatıyor muyuz? Birilerine dersi veriyor muyuz?” sorularına “Evet” yanıtını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben size inanıyorum. Bu işi başaracağınıza da inanıyorum.” karşılığını verdi.

    Batmanlılar’a şükranlarını ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Söyleyen sözünü hâlce söylesin/Gönülce söylesin, dilce söylesin/Sana sevdamızı ey güzel şehir/Toprağı emziren Dicle söylesin” dizelerini okuyarak “Dicle size nasıl sevdalıysa biz de size karasevdalıyız Batman. Biz Batman’ı birileri gibi menfaat için, istismar için değil, Allah için seviyoruz. Biz sizi, yaratanın hakkı için seviyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Başkaları Batman’ın yollarını sadece seçimden seçime hatırlarken kendilerinin her fırsatta bu kente misafiri olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batmanlılar’la toplu açılış törenlerinde yapımı tamamlanan eserlerin sevincini paylaştıklarını, partisinin kongreleri vesilesiyle de buradaki dava arkadaşlarıyla dayanışmalarını güçlendirdiklerini söyledi.

    Ülkenin gündemi ne olursa olsun hep Batman’ın meselelerini, Batmanlılar’ın sıkıntılarını takip ettiklerini, ilgilendiklerini, çözüm yollarını aradıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Bugün de Batman’a sadece seçim mitingimizi yapmaya gelmedik. Bugün aynı zamanda sizlerle bir vicdan muhasebesi yapalım dedik. Batman’la dertleşelim, şöyle bir hafızamızı tazeleyelim istedik. Batmanlı kardeşlerimizle ahdimizi ve kavlimizi yenileyelim dedik. Çünkü biz Batmanlı’yla hem yol arkadaşıyız hem kader ortağıyız hem de kalubeladan beri kardeşiz.”

    Batman’a daha 25 yaşında bir gençken o zamanki partisinin gençlik kolları başkanı olarak geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o gelişinde de kadınların meydanda nasıl heyecan dolu olduğunu gördüğünü aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Batman’ın kadınları evvelallah birilerini sandığa gömer. Öyle mi? Öyleyse durmak yok.” dedi.

  • Nike Anlaşması Oyalanırken Tom Sachs İşyeri Kültürü İçin Özür Diliyor

    Nike, kazançlı spor ayakkabı anlaşmasını ilerletmeyeceğini açıkladıktan sonra, sanatçı Tom Sachs, The New York Times’a yaptığı açıklamada, stüdyosundaki eski personele yaptığı muameleden dolayı özür diledi.

    Sachs, “Geçtiğimiz birkaç ay, gecikmiş bir düşünme zamanı oldu,” dedi. “Acı verici ama hayati oldu. Stüdyomda hiç kimsenin desteklenmediğini, güvende olmadığını ve tatmin olmadığını hissettiği için çok üzgünüm – ama bazılarının hissettiği açık.

    Sanatçının stüdyosundaki sorunları kamuya açık bir şekilde ele alma kararı, talepkarlığıyla nam salmış heykeltıraş için çalışmakla ilgili deneyimlerini isimsiz olarak paylaşan eski çalışanlardan alıntı yapan birkaç haberden üç ay sonra geldi.

    Raporlar, sanat spor ayakkabısı üretmek için Nike ile yaptığı işbirliğinin paramparça göründüğü bu hafta ticaret imparatorluğu bölünen 56 yaşındaki Sachs için bir halkla ilişkiler krizine dönüştü.

    Şirket, The Times’a yaptığı tek cümlelik açıklamada, “Şu anda Tom’un stüdyosuyla çalışmıyoruz ve planlanmış bir çıkış tarihimiz yok” dedi.

    Sachs, Şubat ayında kar amacı gütmeyen New York Sanat Vakfı’nda tam zamanlı bir “Yönetici/Kişisel Asistan” arayan sınıflandırılmış bir reklamın yayınlanmasının ardından bir itibar darbesi yaşadı. Eleştirmenler tarafından hemen, kazanan adayın kreşten köpek kakasına, bahçecilikten seyahat rezervasyonlarına ve isimsiz yüksek profilli sanatçı ve eşi için tıbbi ihtiyaçlara kadar her şeyi yöneteceği “şimdiye kadar oluşturulmuş en kötü sanat işi listesi” olarak etiketlendi. Liste bir isim verilmeden yayınlanmış olsa da, eski çalışanlar iş tanımındaki bazı Sachsism’leri çabucak fark ettiler, örneğin düzenli işleri tanımlamak için “sistemler” kelimesinin sık sık kullanılması gibi.

    Curbed ve Artnet News’deki soruşturmalar daha sonra, sanatçının insanları sözlü olarak taciz ettiği, öfke nöbetleri geçirdiği, bazı çalışanları “otistik” olarak tanımladığı ve Nike çalışanlarıyla bir Zoom toplantısında göründüğü düşmanca bir ofis kültürünü tanımlayan stüdyonun birkaç eski çalışanından alıntı yaptı. iç çamaşırı içindeyken. Sachs’ın stüdyosu, diğer hesapların – bodrum katındaki bir depo alanını “tecavüz odası” olarak tanımladığı iddiası gibi – şaka amaçlı olduğunu söylerken, şikayetlerin çoğunu reddetti.

    Sachs’ın sözcüsü Carly Holden’ın Mart ayında The Times’a gönderdiği çalışanlara yazdığı mektupta sanatçı, yorumlarından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, insan kaynakları politikalarını oluştururken kendisini “geliştirmek” için çalıştığını söyledi.

    Salı günü Holden, The Times’a Sachs stüdyosunun o zamandan beri daha net iş tanımları koyduğunu ve daha iyi profesyonellik sağlamak için çalışan el kitabını elden geçirdiğini söyledi. Değişiklikler, sanatçı dahil herkes için zorunlu taciz önleme eğitimini içeriyor.

    Sachs yaptığı açıklamada, “İşimiz hızla büyürken ve kültürel normlar ilerlerken, operasyonlarımızı profesyonelleştirmek için gerekli zamanı ayırmadık” dedi. “Keşke buna on yıl önce öncelik vermiş olsaydım.”

    Sanatçı yaptığı açıklamada kimseyi taciz ettiğini reddetti.

    “30 yıllık kariyerim boyunca hiç kimseyi taciz etmedim veya kimseyi rahatsız etmeye çalışmadım” diye yazdı. “Bir sanatçı olarak sürdürmeye ve keşfetmeye çalıştığım değerlerle daha iyi uyum sağlayan bir stüdyo kültürü oluşturmaya kararlıyım.”

    Sachs, 1990’larda lüks markaları günlük çöplerle karıştıran maçoluk stiliyle ünlenen bir sanatçı kuşağına ait (turuncu Hermès kutularından klozet pistonları ve Balthazar restoran ambalajlarından fare heykelleri yaptı). Kurum kültürüne olan ilgisi, stüdyosunu kült benzeri bir şekilde yönetme şeklini etkiledi.

    Sachs geçen yıl The Times’a “Bir tarikat sadece – baktığınızda – kendine özgü ve ortak değerlere sahip bir grup insan anlamına gelir” dedi. “Herkes istediği zaman gidebilir.”

    Tom Sachs imzalı NikeCraft Mars Yard ayakkabılar 2012’de piyasaya sürüldü. Spor ayakkabı ticaretinde güçlü bir takipçi kitlesi oluşturdular. Kredi… Nike aracılığıyla

    Mart ayında Nike, “çok ciddi iddialardan derin endişe duyduğunu” söyleyerek tartışmaya yanıt verdi. Şirket, Sachs ile olan işbirliğinden General Purpose adlı spor ayakkabılarının Nisan ayında piyasaya sürülmesini planladı.

    “Sneaker Law: All You Need to Know About the Sneaker Business” kitabının ortak yazarı ve avukat Kenneth Anand, “Nike, sponsorluk anlaşması yaptığı kişilerle ilgili hiçbir tür müstehcen iddiaya dokunmayacak” dedi.

    Sachs, 2012’den beri şirketle birkaç spor ayakkabı modeli piyasaya sürdü ve ayakkabılar, bazen orijinal değerlerinin birkaç katına yeniden satılan pahalı koleksiyoncu ürünleri haline geldi. Mars Yard adlı orijinal, NASA’nın 1960’larda Mars Exploration Rover hava yastıkları için önerdiğine benzer Vectran kumaşına sahipti.

    Sachs, yaptığı açıklamada daha iyi bir patron olmaya kararlı olduğunu söyledi. “Sanatımın yanı sıra,” diye yazdı, “bu kişisel ve profesyonel gelişim benim ana odak noktam.”

  • ‘Süper Uygulama konsepti bankacılık dalında çok süratli yayınlaşacak’

    Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, farklı hizmetleri tek bir platformda bir ortaya getiren Üstün Uygulamaların (Super App) tüketicilere çok sayıda yarar getirdiğini söyledi. Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan Doğan, Harika Uygulamaların tecrübesi kişiselleştirerek, son kullanıcıya gerçek vakitte gerçek teklifleri bir sadakat ve ödül programı ile sunabildikleri için önümüzdeki periyotta müşteri tecrübesi açısından Üstün Uygulama kullanımının giderek artacağını ve son kullanıcının muhtaçlığına değerli ölçüde yanıt vereceğini kaydetti. Bugüne kadar bankacılar olarak bankacılık uygulamalarını daima Finansal Muhteşem Uygulama olarak nitelediklerini vurgulayan Doğan, “Türkiye’de bankacılık uygulamaları konsolide finansal uygulamalar. Yurtdışında ya da Türkiye’de başka ayrı gördüğümüz yatırım uygulamaları, sigorta uygulamaları, milletlerarası para transferi uygulamaları, ödeme uygulamaları başkadır. Bir bankacılık uygulaması içinde 500’e yakın işlev yer alıyor. Biz bu bakış açısından biraz daha kendimizi ayrıştırdık ve müşteri muhtaçlıkları odağında bir Üstün Uygulama tasarladık” dedi.

    ‘Yeni bir rekabet alanı penceresi açıldı’

    Süper Uygulama stratejilerinin tek başına bir strateji olmadığını söz eden Doğan, stratejilerine açık bankacılık, servis bankacılığı ve yapay zekayı da dahil ettiklerinin altını çizdi. Yapı Kredi mobilin bir Harika Uygulamaya dönüştürdüklerini ve ismini ‘Hayatınızın Uygulaması’ olarak değiştirdiklerini kaydeden Doğan, “Sektörde bir birincisi gerçekleştirdik. Üstün Uygulama konseptinin kesimde çok süratli formda yaygınlaşacağını ve öbür bankaların da benzeri uygulamaları hayata geçireceğini düşünüyorum. Bundan sonra bölümde yeni bir rekabet alanı penceresinin açıldığını görüyorum” dedi.

    ‘Fintechler ilgili dikey ile alakalı servis geliştirebilecek’

    Günlük ömür tarzına ve temel gereksinimlere odaklanarak yeni bir kategori oluşturduklarını kaydeden Doğan, Muhteşem Uygulamayı tasarlarken, uygulamanın içindeki küçük uygulamaları, işbirliği için gerek fintechlerin gerek de büyük şirketlerin girebilmesi için bir klavuz oluşturduklarını belirtti. Doğan, her fintech, start-up’ın bu klavuzu izleyerek ilgili dikey ile alakalı yeni servisler geliştirebileceğini söyledi. Uygulamaya, ‘Aracım Plus’, ‘Evim Plus’, ‘Seyahatim’ üzere yeni servisler koyduklarını söz eden Doğan, “Bu yaptığımız şey, araç, mesken ya da seyahat ile ilgili taşınabilir bankacılık içindeki işlevleri toplayıp kategorize ettiğimiz bir servis değil. Öncelikle uçtan uca tecrübesi değiştirdik. İkincisi de bir küçük app platformu yaptık. Yapı Kredi Taşınabilir üzerinde üçüncü parti şirketlerle, ortaklarla servislerini oluşturabileceği, koyabileceği alanlar oluşturduk. Üçüncüsü uçtan uca satış tecrübesini hayata geçirdik. Yani konutunuz olsun, aracınız olsun bu servisleri koyabilme imkanı oluştu” diye konuştu.

    Seyahatim Plus içerisine yeni bir start-up’ın bir uygulama geliştirdiğini belirten Doğan, “Bu şirketler birlikte işbirliği yapmak bizim için çok kıymetli. Kapımız herkese açık” diye konuştu. WhatsApp’a bağlı chatbotları üzerine ChatGPT entegrasyonunu tamamladıklarını belirten Doğan, Harika Uygulamaları içindeki hem Seyahatim Plus hem de Konutum Plus uygulamasında içinde de kullanıcıya ChatGPT ile takviye verecek altyapıyı da tamamlamak üzere oldukların kelamlarına ekledi.

    Aracım Plus servisi ile birlikte yaklaşık 1.5 milyon kişinin aracını uygulamaya eklediğini söyleyen Doğan, “Aracınızın plakasını yazmanızla birlikte aracınızla ilgili herşeyi önünüze getiriyoruz. Araçla ilgili 50’ye yakın servis geliştirdik. Aracınız yoksa yeni araç alabilmeniz için taşıt kredisi alabiliyorsunuz ya da yeniden uygulamadan çıkmadan araç kiralayabiliyorsunuz. Meskenim Plus uygulaması ile de evinizle ilgili sigortadan otomatik ödemelere kadar meskende gereksinim olan bir çok hizmeti sunuyoruz. Bir haftada 20 binden fazla kişi konutunu yükledi ve 2 binden fazla konut kredisi başvurusu oldu. Seyahatim Plus ile de müşterilerimizin bütün seyahatlerini planlayabileceği, uygun fiyatlara biletlerini alabileceği bir yapı yakın vakitte hayata geçecek” dedi.

  • Trabzonspor’da ayrılık: Naci Ünüvar

    Nenad Bjelica idaresinde gelecek dönemin takım planlamasına devam eden Trabzonspor’da bir ayrılık yaşandı.

    A Spor’un haberine nazaran, bordo-mavili kulüp, dönem başında Ajax’tan kiralık olarak takımına kattığı Naci Ünüvar’ın mukavelesini feshetti.

    Trabzonspor forması altında 12 maça çıkan 19 yaşındaki futbolcu 3 gol attı ve 1 asist yaptı.

    Mali manada sıkıntı günler geçiren Trabzonspor, daha evvel de Vitor Hugo ve Bruno Peres ile yollarını ayırmıştı.

  • Yüzlerce Steam Key Aldık! 4 TL’ye 850 TL’lik Oyun Çıktı!

    Uzun müddettir Steam’den Random Key satın almamızı istiyordunuz ve artık karşınızdayız! İnternetten Steam Key satın aldığımız bu videomuzda 1.025 TL’ye yüzlercesini açıyoruz.

    Peki Elden Ring’e ucuza sahip olmayı hayal ederken aldığımız Steam Key’lerin içlerinden neler çıktı? Karşılığı videomuzda, herkese güzel seyirler!

  • TFF Lideri Büyükekşi’den Yeni Mersin Antrenman Yurdu’na ziyaret

    Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Lideri Mehmet Büyükekşi, “Yeni tesis yatırımları, futbolcuların altyapıdan yetişmesi için son derece kıymetli.” dedi.

    Büyükekşi, TFF 3. Lig 1. Küme takımı Exenpay Yeni Mersin Egzersiz Yurdu’nun tesislerinde inceleme yaptı, Kulüp Lideri Metin Saltık’tan bilgi aldı.

    Mehmet Büyükekşi, yaptığı açıklamada, yeteri kadar tesis bulunmamasının büyük sorun olduğunu söyledi. Bilhassa kent gruplarının tesis konusunda dayanağa gereksinimi olduğunu belirten Büyükekşi, şöyle devam etti:

    “İnşallah bu yıl sonunda, yeni dönemde, yeni yapacakları alanları yetiştirebilirler. Zira burada bir tane daha idman alanı yapmak istiyorlar. Onun için biz bugün gerek Adana Demirspor, gerek Yeni Mersin Antrenman Yurdu’nda yaptığımız araştırma seyahatlerinde, genelde tesis eksikliği gözümüze çarpıyor. Yeni tesis yatırımları, futbolcuların altyapıdan yetişmesi için son derece kıymetli. Bu 3. Lig’de de tıpkı, 2. Lig’de, 1. Lig’de, Harika Lig’de de tıpkı. İnşallah bütün kulüplerimize belirli bir çizgiye getirebilmek için en değerli hususumuz, akademi konusu. Bu kulüplerimiz de inşallah vakit içerisinde bu çizgiye gelecekler diye temenni ediyorum.”

    Exenpay Yeni Mersin Antrenman Yurdu Kulübü Lideri Metin Saltık da ziyaretlerinden ötürü TFF idaresine teşekkür etti. Tek gayelerinin dayanaklarla tesis meselelerini aşmak olduğunu kaydeden Saltık, “Çünkü Mersin hakikaten futbol kenti. Çok yetenekli kardeşlerimiz, oyuncularımız var. Öteki yerlere gitmesini istemiyoruz. Büsbütün Türk futboluna hizmet etmelerini umut ediyoruz.” tabirlerini kullandı.

  • Tanınan Analist: PEPE ve Bu Altcoinleri Almayın!

    Yakın tarihli bir tweet’te kripto analisti Benjamin Cowen, PEPE rallisinin akabinde göğüs coin’lerin gerisindeki karanlık gerçeği ortaya koyuyor.

    ‘Hikayeleri palavra, yalnızca kurucularını varlıklı ederler, pompala boşalt operasyonular’

    Son vakitlerde, göğüs coin’lerin yükselişi kripto oyuncuları ortasında tartışma konusuydu. Tanınan analist Benjamin Cowen, bu rallinin yalnızca kurucuları varlıklı ettiğini söylüyor. Ayrıyeten bu hususta güçlü topluluk kıssalarının palavra olduğunu tabir etti.

    Cowen, birden fazla göğüs coin’in birebir kümenin elinden çıktığını ve yalnızca ‘pompala boşalt’ operasyonu olduklarını söylüyor.

    Cowen’in yorumları, Pepe Coin’in (PEPE) 20 Nisan civarında ani bir yükseliş yaşamasından sonra geldi. Pepe fiyatı üç hafta içinde on binlerce kat arttı. Hatta piyasa kıymeti bir noktada 1,6 milyarı doları aştı. Bu yükseliş, kimi insanların küçük yatırımlardan milyonlarca dolar kazandığını argüman etmesiyle piyasa yatırımcılarının iştahını kabartıyor.

    Pepe Coin rallisi bitti mi?

    CoinGecko’dan alınan mevcut piyasa dataları, Pepe için hafif bir düzeltmeye işaret ediyor. Şu an itibariyle, PEPE’nin fiyatı %4,9’luk bir düşüşü yansıtan 0.00000186 dolar düzeyinde. Yalnızca beş gün evvel tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 0,00000431 dolardan %55,20’lik bedel kaybı yaşadı. Ancak, göğüs coin hala 809 milyon dolar üzerinde piyasa pahasına sahip.

    “PEPE Dogecoin’i geçecek”

    Başka bir yerde, Twitter kripto analisti LilMoonLambo, Pepe’nin bir piyasa hassaslığı göstergesi olarak Dogecoin’in (DOGE) yerini alabileceğini öne sürdü.

    Bu varsayım, son birkaç gündür faal olarak PEPE satın alan balinalara dayanıyor. On-chain izleyicisi Lookonchain, önde gelen bir balina olan “Machi Big Brother”ın son üç günde 73.4 Ethereum (137.000 dolar) kullanarak toplam 66 milyar PEPE satın aldığını açıkladı. Ortalama satın alma fiyatı 0,000002082 dolardı.

    Lookonchain, fiyat düştükten sonra öbür üç balinanın PEPE’ye toplu milyonlarca dolar yatırdığını ve göğüs coin satın aldığını belirtti.

    Pepe üzere coin’lerin son devirdeki popülaritesine karşın, yükseliş ve düşüşleri ile kuvvetli bir seyahat geçirdi. Oanda’dan analist Edward Moya, Pepe üzere göğüs coin’lere yönelik ilginin Bitcoin’in performansını etkileyebileceğine inanıyor.

    Buna nazaran, Bitcoin kısa bir müddet evvel 28.000 doların altına düştü. Moya, göğüs coin’lere olan çok ilginin potansiyel yatırımcıların Bitcoin’den uzaklaşmasına neden olduğunu argüman ediyor.

    Doğru göğüs coin yatırım stratejisi

    Kriptokoin.com olarak DeFi uzmanı Miles Deutscher’in bu mevzudaki tavsiyelerini aktarmıştık. Ayrıyeten, PEPE’den sonra öbür bir göğüs coin olan TURBO’ya yönelik ilginin arttığını belirtelim. Yüksek getiri oranları, yatırımcıları bu projelere çeken en önemli nedenler ortasında.

  • Hollow Knight: Silksong belirtilmeyen bir tarihe ertelendi!

     
    Geliştirici Team Cherry takımı metroidvania platform macera oyunu Hollow Knight: Silkskong’u daha evvel planlanan 2023’ün birinci yarısı çıkış tarihinden belirtilmeyen bir tarihe ertelediği duyurdu. Bu doğrultuda takım çeşitli açıklamalarda bulundu ve oyun hakkında planlarından bahsetti.
     
    Oyunun şu anda çıkış tarihi belirli değil
     
     
     
    Team Cherry pazarlama ve yayın temsilcisi Matthew Griffin erteleme hakkında Twttier üzerinden bir gönderi paylaştı. Bu gönderide şunları aktardı:
     
    “Hollow Knight: Silkskong’u 2023’ün birinci yarısında yayınlamayı planlamıştık. Lakin geliştirme sürecimiz tamamlanmadı ve hala devam ediyor. Oyunun gidişatından heyecan duyuyoruz ve epey hoş bir tecrübesi sizlere aktarmayı hedefliyoruz. Bu yüzden oyunu elimizden geldiğince en güzel hale getirmek için uğraşıyoruz. Bunun için oyuna bir mühlet daha vakit ayırmak istiyoruz. Oyun için şu anda çıkış tarihi veremiyoruz lakin geliştirmenin sonuna yaklaştığımızda sizleri bilgilendirmek istiyoruz.”
     
    Hollow Knight: Silksong, PlayStation 5, Xbox Series, PlayStation 4, Switch ve  Steam, GOG ve Humble Store üzerinden PC için çıkış yapacak. Oyun bizlere karanlık bir atmosferi, güçlü platform ögelerini ve aksiyon içeriklerini aktaracak.

  • Gürkaynak: Merkez Bankası bağımsız olmadan enflasyon düşmez

    Bilkent Üniversitesi İktisat Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refet Gürkaynak Türkiye’de seçim sonrası para siyaseti ve makroekonomik beklentileri Bloomberg HT’ye kıymetlendirdi.

    Türkiye’nin son bir buçuk yıldır derli toplu bir iktisat siyaseti çerçevesi olmadığını belirten Gürkaynak şöyle konuştu:

    Hatırlarsanız TCMB’nin düşük faiz siyaseti 2021’in yazında başladığı vakit birinci evvel faizi indireceğiz enflasyon inecek diye başladı. Enflasyon patladı. Gerisinden faizi indireceği Çin olacağız vardı. Çin olmayacağımız çok süratli ortaya çıktı ki olsaydık da çok düzgün birşey olmayacaktı zati.

    Sonrasında faizi indireceğiz TL kıymet kaybediyor ama o kazayla değil biz istediğimiz için oluyor. Cari açığı bu biçimde kapatacağız denildi. Cari açık da tarihin en yüksek seviyelerine çıktı. Münasebetiyle şayet bu sonuçlar isteniyorduysa bu siyasetlerin zati baştan uygulanmamalıydı denilecek bir işe başlandığını görüyoruz.

    #yataytekli#haber##center#

    “Uygulanan siyasetlerin sonuçlarından hükümet de mutlu değil”

    Bu uygulanan siyasetlerin sonuçlarından hükümetin kendisinin de mutlu olmadığını görüyoruz. Çünkü mutlu olsalardı bu sonuçları bu kadar değiştirmeye çalışmazlardı. Şu anda hem kur üzerinde hem menkul değerler fiyatları üzerinde bilhassa bono tahvil fiyatları üzerinde ancak Borsada ve türev enstrümanlarda da çok ağır bir kamu baskısı olduğunu ve hem mevzuatla hem telkinle bu fiyatların olağanda oluşacaklar üzere oluşmalarına pürüz olunduğunu hepimiz görüyoruz.

    Bunun nedeni en başta uygulanan ve hiçbir bütünlüğü olmayan iktisadi davranışın sonuçlarına bakıp bunun ne kadar berbat sonuçları olduğu görülmesin diye artık gidip ona zorla tahvil aldıracağız öbürüne aman dolar satma diyeceğiz berikini makası aç diyeceğiz başkasına çapraz kur takasını büsbütün yasakladık yurtdışıyla yapamazsınız artık diyeceğiz.

    Bunları niçin demek zorunda kalıyoruz? Yaptığımız hiçbir şeye benzemediği için. Münasebetiyle geldiğimiz noktada aslında içinde olduğumuz bir iktisat modelinden bahsetmek ya da bir iktisat siyaseti çerçevesinden bahsetmek mümkün değil. Olmadığı için de şayet bu türlü devam edeceksek yeniden birşey yapmadığımız ortada bir de saçma sapan şeyler yaptığımız ve sonrasında bunları beğenmeyip bunları bastırmaya çalıştığımız bir sistemle hakikaten bak maliye siyaseti bunu yapıyor, para siyaseti şunu yapıyor bu iki şey bu nedenle bir ortada olabiliyor diyebileceğimiz bir olağan sisteme sahip değiliz.

    Hükümetin tekrar seçilmesi durumunda vatandaş yaptığınız beğendik buna devam edin dediği için seçilmiş olacak. Aslında kendileri de değiştirmeyeceklerini bu durumdan mutlu olduklarını söylüyorlar.

    “Mevcut iktisati siyasetleri sürdürülemez””

    Öte yandan birazcık bakmayı biliyorsanız bunun sürdürülemez birşey olduğunu da görürsünüz. O yüzden iki şeyden birisi olmak zorunda. Ya süratle çok ağır bir kriz yaşayacağız ya da süratle kapalı bir iktisat olmaya ve kapalı iktisat olduğu için de artık fiyat üzere şeylerin bir ehemmiyeti kalmayacak. Onlar zati kamu tarafından belirlenir hale geldiler. Sen de tamam ben sinirlendim aldım gidiyorum diyemiyorsun kapalı iktisadın tarifi o. Onun için de gariban kavruk bir ülkenin istemeye istemeye yaşar halde kendini buluyorsun. Bu ikisinden birine hakikat gideceğiz. İkisi de Türkiye’nin üzerinde durabileceği şeyler değil esasen. Onun için burada çok önemli bir kasvet var.

    Burada izlenmesi gereken yol Merkez Bankacılığına hürmet duyan rastgele birisinin yapacağı iş aşağı üst birebir. Orada hassas olan şey şu. Yeni gelen Merkez Bankası liderinin bakın ben nasıl bağımsızım nasıl eski merkez BAnkacılığına benzemeyen bir kopuş var diye size göstereyim diyip faizi örnek veriyorum yüzde 70’e çıkarması güzel birşey değil. İki bakımda yeterli değil. Birincisi o faizin bir manası var bu kadar sıkılaştırmak âlâ değil bunu yapmamalısınız zati. İkincisi bunu yaparak verdiğiniz sinyal ağır telaş sinyali de olabilir. Herkes 35-40 üzere düzeyleri düşünürken bu düzeye çıkarırsanız bunlar ne gördüler de bu düzeye çıkardılar.

    “Faiz aralığının alt ucu 30 civarında olsa gerek”

    Bunun kamu maliyesi yansıması da var. Hazine nasıl işini yapacak bu faizlerle? dedirmemek lazım. Şu anda faizini makul olabileceği genişçe bir aralık var. O aralığın alt ucu herhalde 30 civarında olsa gerek üst ucu da nerede ben de bilmiyorum lakin atarak diyeyim ki 60. Oradaki düşüneceğiniz şey şu enflasyonu düşürecek ve süratle düşürecek en düşük faiz fasilitesiyle iş yapmak istiyorsunuz zira geri kalanı artık gereksiz sıkılaştırmaya giriyor.

    O sıkılaştırmanın Türkiye’de büyüme işsizlik vs bakımından bir sürü tesiri var. Bu parasız bir iş olsaydı çıkar faizi yüzde 2800’e enflasyonu yarın indir ne hoş oldu de lakin insanların boğazından kesiyosunuz bunu yaparak. Onun için de çok ihtimamla test ederek ilerlemek lazım. Şunu baştan söyleyebilmek gerekiyor. Ben de bilmiyorum kimse şu anda Türkiye’de enflasyonu düşürmek için faizlerin tam kaça çıkması gerektiğini.

    Görerek öğreneceğiz biraz zira onun bir kısmı şuradan gelecek. Beşerler diyecek ki ne hoş kravatı olan aklı başında iktisat bilen ciddibirisi geldi buraya. Siz de dediniz ki ben faizi yüzde 20’ye çıkarttım. Artık 20 benim beklediğimden aşağıda fakat insanlara ya oraya yalnızca Açıl beyefendisi koymadılar yanına koydukları lider yardımcıları öteki vazifeliler de farklı partilerden gelmemiş bunların hepsi merkez bankacı işlerini bilen üzere bir cümleyi insanlara kurdurabiliyorsanız, düzgün bir sistem kurulmuş Hazine’nin söylediği ile Merkez Bankası’nın söyledikleri birbirini tutuyor ben ikna oldum başaracaklar bu işi dedirtebiliyorsanız bravo size.

    “Marifet insanları yapılanlara ikna etmek”

    Burada beceri olan şey ben de davranışımı buna nazaran değiştireyim dedirtebilmek. Bunu ne kadar düşük faizle dedirtebiliyorsanız o kadar aferin size. Yapamıyorsanız şayet ki bu olabilir vatandaş ‘10 yıldır başımıza geleni görüyoruz, kime güvendiysek nihayetinde enflasyon çıktı onun için de hakkaten şunu yaptığını gösterene kadar ben inanmayacağım’ diyorsa o vakit bunu sıkıntı yoldan yapmak zorundasınız.

    Zor yol gerçek faizin insanların ben bu faizle ben hiçbirşey yapamıyorum diyeceği düzeye kadar yükseltilmesi olur. Beşerler ben bu faizlerle birşey yapamıyorum şirketler de kimsenin birşey alacak hali kalmadı malımı satamıyorum ki fiyatını artırayım desin. Bu da enflasyonu düşürmenin makus yolu fakat mecbursanız yapacağınzı yol. Beceri bundan kaçınmaya çalışmak ve mümkün olduğunca kaçınmak.

    “TCMB bağımsız olmadan enflasyonu düşürmesi mümkün değil”

    Merkez Bankası’nın bağımsız olmadan rastgele bir faiz patikasıyla enflasyonu düşürmesi mümkün değil.

    İnsanları döve döve değil özledikleri bir Merkez Bankası’nı gösterebilirseniz, yaptığı kamu hizmetine hürmeti olan içsel tutarlılığı olduğunu düşündüren beşerler gelirse olabilir mi olabilir. Bunun bir kısmı da bu ülkenin aklı başında bir iş yapılmasına karşı olan açlıktan işe yaracak esasen.

  • Braga, Bruma için harekete geçiyor

    Braga, Fenerbahçe’den kiraladığı Armindo Bruma’nın bonservisini almak istiyor.

    BONSERVİSİNİ ALMAK İSTİYOR

    O’Jogo’da yer alan habere nazaran, Portekiz temsilsicinin Bruma’nın performansından şad olduğu ve bonservisi için Fenerbahçe’nin kapısını çalacağı aktarıldı. Bruma’nın da Braga’da keyifli olduğu kaydedildi.

    FENERBAHÇE TEKLİFLERE AÇIK

     Fenerbahçe’nin ise 28 yaşındaki futbolcu için gelecek teklifleri dinlemeye sıcak baktığı öne sürüldü.

    BRAGA PERFORMANSI

    Braga’da şu ana dek 17 maçta müddet alan Bruma, 3 gol attı ve 4 asist yaptı.

    Fenerbahçe, dönem başında Portekizli futbolcuyu PSV Eindhoven’den takımına katmış, daha sonra ise 4.250 bin euro’luk satın alma opsiyonunu kullanmıştı. Sarı-lacivertli kadro, dönemin birinci yarısında yabancı kontenjanı nedeniyle Bruma’nın lisansını çıkartmamıştı.

  • Arslanköylü bayanların demokrasi uğraşı: Can kıymetine oyuna sahip çıkan bayanlar…

    76 yıl evvel Anadolu’nun bir köyünde, kadın-erkek omuz omuza yazılan ulusal irade destanı olarak yer alan Arslanköylü bayanların demokrasi kıssasını ele alan KADEM “Rey demek, namus demektir” sloganıyla demokrasi uğraşını ele aldı.

    HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

    1947 yılında Türkiye’de demokrasi tarihine geçen Arslanköy olayı KADEM tarafından tekrar hatırlatıldı. Mersin’in merkez Toroslar ilçesine bağlı Arslanköy Mahallesi’nde gerçekleşen “46 olayları” olarak tarihe  geçen muhtarlık seçimlerinde gösterdikleri cüret, demokrasi örneği olarak yüzyıllar boyunca tazeliğini koruyacak. “Rey demek namus demektir” başlığıyla demokrasi aşkını bir kere daha hatırlatan KADEM, oyu canı değerine koruyan Arslanköylü milletini anlattı.

    Bir direniş örneği olarak anlatılan “46 hadisesi” Cumhuriyet yıllarının en değerli olayıdır. CHP ve Demokrat Partinin 1947 yılında hür bir ortamda birinci sefer yarıştıkları bir devirde “açık oy kapalı tasnif” oylaması demokratik seçimi antidemokratik olarak tarihe yazmıştır. Oylama tamamlandıktan sonra demokratikleşme yoluna altın harflerle yazılacak bir çaba başlar. Arslanköylü bayanlar, seçime hile karışacağı endişesiyle sandığın karakola götürülmesine müsaade vermez ve köy odasının önünde sabaha kadar nöbet fiyatlar. Sabah oy sayımı yapılır ve Demokrat Partili aday açık orta öndedir. Köyde 9 yıldır muhtarlık yapan CHP’Lİ Tahir Şahin, sonucu kabullenmez. Olayların büyümesinin akabinde köye yüzlerce asker gelir ve 20’si bayan 47 köylü, olaylar karıştıkları ve jandarmaya saldırdıkları teziyle göz altına alınıp tutuklanır. Kimi sanıkların idamla yargılandıkları dava, ülke gündemine yerleşir.

  • Jude Bellingham’ın Real Madrid sabırsızlığı

    Borussia Dortmund forması giyen Jude Bellingham, Real Madrid’e transfer için sabırsızlanıyor.

    Bild’in haberine nazaran, kendisini isteyen kadrolar ortasından Real Madrid’i seçen İngiliz yıldız, bu transferin bir an evvel resmiyet kazanmasını bekliyor.

    Real Madrid ile Devler Ligi’ni kazanmak isteyen 19 yaşındaki futbolcunun ayrıyeten, Toni Kroos ve Luka Modric üzere isimlerin yanında forma giyerek kendisini geliştirmek istediği kaydedildi.

    Bu dönem Borussia Dortmund’da 41 maça çıkan Jude Bellingham, 13 gol attı ve 6 asist yaptı.

  • Mazi’ye hızlı bir giriş

    İSTANBUL (İGFA) – “Mazi” isimli single şarkısı ve klibinin yönetmenliğini Erkan Nas’ın yaptığı pop müzik sanatçısı “Cihan Berdici” piyasaya hızlı bir giriş yaparak siz müziksever dinleyicileri ile buluştu. Bir çok dijital platformlarda dinlenmeler ile yerini aldı. Başarılı şarkıcı sözyazarı ve besteci yeteneği ile sözlerini de kendisi yazarak sizlerin beğenisine sundu.

    Söz ve bestesi kedisine ait olan “Mazi” isimli şarkının aranjesini, daha önce ”Zehra Gülüç” ile çalışmış,”Cennetten Çiçek” isimli şarkının listelerini trende taşıyan ünlü aranjör “Serdar Şenyarar” imzası tasimaktadir.Bu yapım “Müzik Podüksiyon Yapım Hizmeti” işbirliği altinda tüm dijital platformlarda yayınlandı. Sanatçı ”Cihan Berdici” yeni çalismaları ile siz müzik severlerle buluşmaya devam edeceğini ve yeni çalışmalarda daim olacağıni dile getirdi.

  • PEPE Balinası Turbo Alıyor! Sıradaki Büyük Şey Bu mu?

    Son rallide 14.5 milyon dolar kazanan bir PEPE balinası, artık diğer bir göğüs coin olan TURBO’ya dönüyor.

    PEPE balinası yeni avını belirledi

    9 Mayıs tarihli Lookonchain bilgilerine nazaran bir balina kısa müddet evvel Binance’e 14,5 milyon dolarlık PEPE aktardı. Artık bu fonla yüklü ölçüde TURBO satın almaya başlıyor.

    Balinanın geçmişteki başarısı nedeniyle, süreçleri yatırımcılar ortasında büyük ilgi görüyor. Kimileri, TURBO’nun PEPE’nin muvaffakiyetinden sonraki “büyük şey” olabileceğine dair spekülasyon yapıyor.

    On-chain bilgileri, balinanın 24 ve 27 Nisan ortasında 422 ETH ve 200.000 USDC ile 4,23 trilyon PEPE satın aldığını gösteriyor.

    5 Mayıs’ta balina, tüm token’lerini Binance’e aktardı ve muhtemelen yaklaşık 14,5 milyon dolar kar elde etti.

    14.5 milyon dolar Turbo’ya akmaya başladı

    Şimdi, PEPE fiyatı Mayıs doruğundan %55 düşerken, balinanın TURBO satın almak için fırsat kolladığı düşünülüyor. Birebir balina, dün 977,000 dolar kıymetinde 1,38 milyar TURBO satın aldı. Balina en son 8 Mayıs’ta TURBO satın almıştı.

    Bir öbür balina, BTC12 Capital (leishen.eth), 6 ve 7 Mayıs tarihlerinde ortalama 0,001773 dolardan 645 milyon TURBO satın aldı. Balina bu yatırım için 1,14 milyon dolar pahasında 600 ETH harcadı.

    Neden Turbo?

    Son teknoloji bir yapay zeka lisan modeli olan ChatGPT’nin kullanımıyla geliştirilen TURBO, teknolojisiyle öne çıkıyor. Token’in teknik incelemesi, yol haritası ve konsepti üzere neredeyse her tarafı ChatGPT kullanılarak geliştirildi. Proje grubu, coin’in topluluk odaklı olduğunu ve merkezsizliği benimsediğini söylüyor.

    Balinalar, bu göğüs coin’i daha güzel ve merkezi olmayan bir PEPE versiyonu olarak görüyor. ChatGPT’nin yapay zeka dayanağı sayesinde kripto paraların rastgele bir kâr elde etmekle ilgilenilmediğinden, yatırımcılar için inançlı bir ortam sağlanıyor. Lakin, TURBO üzere küçük varlıkların fiyatı basitçe piyasa manipülatörlerinin gayesi haline gelebileceğinden, bu cins yatırımlarla bağlantılı doğal riskler göz arkası edilmemelidir.

    Fiyat açısından, TURBO’nun PEPE’nin muvaffakiyetini tekrarlayıp rekor düzeylere çıkıp çıkmayacağı net değil. Bitcoin şu anda nispeten baskı altında, bu da coin’in fiyat hareketi için değerli bir mani.

    Bunlara dikkat

    Son çift haneli kazanımlara karşın, TURBO satış baskısına direndi. Böylelikle piyasadaki rakiplerinden büyük oranda ayrıştı. Bununla birlikte, göğüs coin’lerin başarısı, çoklukla rastgele bir pratik yarardan mahrumdur. Ekseriyetle, büyük ölçüde hype ve FOMO’den gelen talebe dayanır. Sonuç olarak, hype yatıştığında fiyatları süratle düşme eğilimindedir. Kriptokoin.com olarak DeFi uzmanı Miles Deutscher “Patlayıcı Göğüs Coinleri Bulma Rehberi”ne bu yazıda yer verdik.

  • Engellilerden Siyasi Partilere Tepki!

    İzmir’de örgütlü Engelli dernekleri, Milletvekili aday belirleme seçiminde Engellilerin gözardı edildiğini belirterek siyasi partilere tepki gösterdi.

    İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda toplanıp Konak Saat Kulesi Meydanı’na yürüyen, engellileri temsil eden dernek ve sivil toplum örgütü yöneticileri ve üyeleri, siyasileri ve siyasi partilere tepki göstererek, “Siyasi Partilerin Değerli Başkan ve Yöneticileri, Cumhuriyetimizin 100.yılında yapılacak Genel Seçimlerde yine biz Engelliler ve Ailelerini yok saydınız” dedi.

    Yapılan açıklama şöyle, “Türkiye, 14 Mayıs sabahı Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri içinsandık başına gidecek. Uzun süren liste mesaisinin ardından siyasi partilerin milletvekili adayları belli oldu. Ancak nüfusun yüzde 12’sini oluşturan ve ülkemizi vuran büyük deprem sonrasında, bu rakamın uzuv kayıpları ve süregelen hastalıkların ciddi bir oranda artışına rağmen, listelerde engelli bireylerin temsili ne yazık ki söz konusu bile olmadı. Milyonlarca engellinin yüce mecliste temsiliyetini, eşit yurttaşlar olma isteğini görmediniz. Yıllardır kafalarınızın içindeki sakat, yardıma muhtaç ön yargısını kıramadınız. Engellileri üreten birey haline getirmek yerine üç beş kuruşa muhtaç hale getirdiniz.

    Toplumdaki çeşitli dezavantajları grupların hak teslimiyle sorunları çözmek için yola çıktıklarını söyleyenler,
    listelerinde engelli adayı olmaması düşündürücü. Oysa bizim taleplerimiz arasında Engelli Bakanlığı bile var.Çünkü engelli alanındaki sorunların çözümü ancak ve ancak ayakları yere basan bir engelli politikası ve bütçelendirmeyler çözülür. Toplumun aileleri ile birlikte neredeyse yarısını kapsayan bir kesimden bahsediyoruz. Siyasi partiler toplumun bu kadar büyük bir kesiminin kalplerine dokunabilecekleri bir durum varken bunu görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Siyasi alan engellileri yok saymayı tercih ediyor ne yazık ki. Bunun istisnası olacağını iddia eden siyasi partilerin de diğerlerinden hiçbir farkı yok. Güç kavramı üzerinden çalışan siyasi sistem ulaşmaya çalıştığımız demokratik yapıyı maalesef engelliyor.

    Birlikte Çalışmak Zorundayız

    İçindeki renkleri çeşitliliği koruyamayan, parlementoya yansıtamayan bir tablo ortaya çıkıyor. Bunu kırmak için birlikte çalışmak zorundayız. Burada da ihtiyacımız olan en önemli şey samimiyet. Ancak bizler hak temelli davamızdan, özgürlük taleplerimizden vazgeçmiyoruz/vazgeçmeyeceğiz! Sesimiz çıktığınca her yerde, her ortamda sizlere “Bizlerde Varız” diyerek sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Her türlü engellemeye
    ve umursamazlığa rağmen Elbette bir gün zincirleri kıracağız. (BSHA)

  • Umut Nayir için transfer açıklaması

    Ümraniyespor forması altında bu dönem ligde dikkat çeken performanslardan birine imza atan Umut Nayir için transfer açıklaması geldi.

    29 yaşındaki futbolcunun bonservisine sahip olan Eyüpspor, Umut Nayir’in gelecek dönem Eyüpspor formasını giyeceğini açıkladı. İstanbul grubunun as lideri Fatih Kulaksız, A Spor’a yaptığı açıklamada, “Umut Nayir bu dönem çok uygun bir dönem geçirdi. Onun için belirlediğimiz bir bonservis bedeli yok zira yeni dönemde inşallah Üstün Lig’de bizimle birlikte vazife yapacak.” dedi.

    Umut Nayir’in ismi eski kulübü Beşiktaş ve Trabzonspor ile anılmıştı.

    Bu dönem 27 maçta misyon alan Umut Nayir, 15 gol attı ve 3 asist yaptı. Tecrübeli futbolcu, bu dönem gösterdiği performansla birinci sefer A Ulusal Grup’ya yükseldi.

  • T3 Vakfı Deprem Bölgesinden Misafirlerini TEKNOFEST’te Ağırladı

    Gönüllüleriyle birlikte ilk günden itibaren deprem bölgesinde yardım çalışmaları yürüten T3 Vakfı, “ Bir Çocuk Gelsin Bir Uçağa Dokunsun” projesi kapsamında deprem bölgesinden gelen öğrencileri TEKNOFEST 2023’te misafir etti. 

    Depremden etkilenen çocukların geleceklerine umut olmak, onları hayallerindeki dünyalar ile bir araya getirmek için çalışan T3 Vakfı Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adana, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Elazığ, Kilis, İstanbul, Tekirdağ ve Kocaeli olmak üzere toplam 13 il ve 51 ilçeden 40.000’den fazla öğrenciyi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen TEKNOFEST 2023’te ağırladı. TEKNOFEST 2023’e keyifli bir uçak yolculuğu ile getirilen gelen çocuklar Milli Teknoloji Hamlesi ruhunu yaşamış oldu.

    #sengeleceksindiye hazırlandık!

    Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adana, Diyarbakır, Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Elazığ, Hatay ve Kilis’te kurulan T3 Vakfı OyUn ve Etkinlik Çadırlarında eğitim gören çocuklarla beraber deprem bölgesinden gelen toplam 1654 öğrenci TEKNOFEST coşkusunu milyonlarca insanla birlikte yaşadı. Öğrenciler festival boyunca izleyerek, deneyimleyerek ve öğrenerek unutamayacakları anılar biriktirdi. Deprem bölgesinden misafir edilen binlerce çocuk ayrıca TEKNOFEST kapsamında uçuş deneyimi de yaşadılar.  

    İlk günden bugüne depremin yaralarını hep birlikte sararak birlikte iyileşeceğimizi vurgulayan T3 Vakfı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün sahibi Doç. Dr. Elvan Böke oldu! “Yumurta Hücrelerinin Gizemi”

    Sabri Ülker Vakfı tarafından genç bilim insanlarını desteklemek üzere 2016 yılından beri verilen Bilim Mükafatı, İstanbul’da düzenlenen özel bir geceyle sahibini buldu. Yumurta hücresinde yaşlanma ve metabolik bozukluklar üzerinde yaptığı çalışmalarla hem hücre yaşlanmasına hem de bayanlarda üreme problemlerine karşı umut ışığı sunan Doç. Dr. Elvan Böke, 2023 Sabri Ülker Bilim Ödülü’ne layık görüldü.

    9-10 Mayıs tarihlerinde Harvard Sabri Ülker Merkezi tarafından Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenen Metabolizma ve Hayat Sempozyumu, genç bilim beşerlerine yönelik en itibarlı mükafatlar ortasında yer alan Sabri Ülker Bilim Ödülü merasimine de mesken sahipliği yaptı. Bağımsız heyet tarafından bedellendirilen ve bu yıl sekizincisi verilen Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü, İspanya’da bulunan Genomik Düzenleme Merkezi’nin (CRG) Küme Önderi Doç. Dr. Elvan Böke, “Yumurta hücrelerinde yaşlanmayı bilakis çevirmeyi hedefleyen” çalışmasıyla kazandı. 9 Mayıs‘ta gerçekleştirilen basın toplantısının akabinde ödül merasimi yapıldı. Doç. Dr. Böke mükafatını Yıldız Holding İdare Şurası Lideri Ali Ülker, Harvard Sabri Ülker Merkezi Lideri Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ve Nobel Ödüllü Prof. Dr. Randy Schekman’ın elinden aldı.

    Sabri Ülker Bilim Ödülü

    “ÇALIŞMALARI DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

    Yıldız Holding İdare Şurası Lideri Ali Ülker ödül merasiminde şunları tabir etti:

    “Harvard Üniversitesi ve Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil ile olan iş birliğimiz neredeyse 10 yıldır sürüyor. Aslında bilimde 10 yıllık bir vakit dilimi pek de uzun değil, zira bilimsel araştırmalar sonsuz bir sabır, sayısız deneme-yanılma ve önemli bir adanmışlık gerektiren süreçler. Hasebiyle bilim yılıyla baktığımızda son derece kısa bir vakit dilimine denk gelen bu süreçte Harvard Sabri Ülker Merkezi’nin topluma geri dönüş sağlama konusundaki muazzam adımları beni hayli keyifli ediyor. Gökhan Hoca’yı ve tüm takımını bu süreçte elde ettikleri somut adımlar ve gerçekleşen sonuçlar için kutluyorum. Kendileri topluma sağladıkları katkıların yanı sıra genç bilim insanları için de ilham kaynağı oluyor. Bu ödül merasimi de aslında bunun bir sonucu. Ne keyifli bize ki bu sene de bu ilham hikayelerine genç bilim insanı Doç. Dr. Elvan Böke’nin çalışmasıyla bir yenisi daha eklendi. Yıldız Holding ve Ülker Ailesi olarak büyük bir iftiharla takip ettiğimiz bilimsel çalışmaları desteklemeye devam edeceğiz. Bu desteğimizin değerli bir modülü olan Bilim Ödülü’nün ise, merhum Sabri Ülker’in ismini ve bedellerini yaşatmanın en değerli yollarından biri olduğunu düşünüyorum.”

    Yıldız Holding İdare Şurası Lideri Ali Ülker

    Harvard Sabri Ülker Merkezi Lideri ve Sabri Ülker Bilim Mükafatı Heyet Lideri Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil de ödül merasiminde konuşma yaparken “Bilimin gelişmesi ve gençlerin bilimse çalışmalara daha çok yönelebilmeleri için mevcut çalışmaların duyurulması ve bu alana katkı sunan araştırmacıların desteklenmesi açısından Sabri Ülker Bilim Ödülü’nü çok değerli buluyorum. Sabri Ülker Vakfı ve Harvard Sabri Ülker Merkezi ile tüm dünyada geleceğin yıldızları olacak genç Türk bilim insanlarını teşvik etmeyi ve hem birbirleri hem de ülkemizle temasları güçlü, aktif bir bilim ağı oluşturmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda bilimsel kapasitemizin üniversal çerçevedeki aktifliğinin gelişip güçlenmesine verdikleri katkılardan ötürü Ülker Ailesi’ne ve Sabri Ülker Vakfı’na minnet hislerimi tabir etmek isterim. Bilim Ödülü’nü kazanan genç bilim insanlarının daha şimdiden dayanılmaz başarılara imza attıklarını görüyor ve gururlanıyoruz. Doç. Dr. Elvan Böke’nin örnek bir bilim insanı ve rol model olarak bu seçkin kümeye katılmasından büyük bir memnuniyet duyuyor ve kendisini tebrik ediyorum. Kendisinin de katkılarıyla güçlenerek ortak düşlerimize bir adım daha yaklaştığımıza inanıyorum” tabirlerini kullandı.

    Sabri Ülker Bilim Mükafatı Heyet Lideri Prof Dr Gökhan Hotamışlıgil

    40 YIL SONRASI KARŞILAŞILAN DOĞURGANLIK SIKINTILARINA ODAKLANIYOR

    Çalışmalarında yumurta hücrelerinin gizemlerini ortaya çıkarmaya odaklanan Doç. Dr. Elvan Böke ve grubu, yumurta hücrelerinin sahip oldukları farklı organelleri sayesinde toksik proteinlerden ziyan görmediklerini keşfetti. Bayanların üremesiyle birebir kontaklı olan yumurta hücreleri üzerinde bugüne kadar çok az bilimsel çalışma yapılmasından hareketle yürütülen araştırma kapsamında, yumurta hücresinin gizemleri öğrenilerek, bayanların 40 yaş sonrasında karşılaştıkları doğurganlık problemlerine tahlil bulmak hedefleniyor.

    Doç Dr Elvan Böke

    Doç. Dr. Elvan Böke: “Hedefimiz, üreme hastalıklarının tedavisinde büyük bir adım atmak”

    Doç. Dr. Elvan Böke, “Yumurta hücreleri, bayanlarda doğumdan itibaren var olmalarına karşın 40 yaşına kadar yaşlanmıyorlar. 40 yaşından sonra ansızın yaşlanmasına neyin sebep olduğu ise hala bilinmiyor. Çalışmalarımızla, doğurganlığın ve geç anneliğin önündeki en büyük pürüzlerden biri olan yumurta yaşlanmasına dair bilinmeyenleri ortaya çıkarmak istiyoruz” dedi.

    Günümüzde dünya nüfusunun yaşlanma eğilimi gösterdiğini ve bayanların daha çok 30 yaşından sonra çocuk sahibi olmaya başladıklarını belirten Doç. Dr. Böke şunları söz etti:

    “Önümüzdeki periyotta doğurganlıkla ilgili sıkıntıların, insanlığın karşı karşıya kalacağı en kıymetli sorunların başında geleceği varsayım ediliyor. Üstelik yumurta hücresine dair bilinmeyenler nedeniyle, üreme problemleri yaşayan bayanların yüzde 25’ten fazlasında sorunun ne olduğu bile tespit edilemiyor. Bu durumda bayanlar gerekli gereksiz pek çok tedavi metodu denemek zorunda kalıyor. Laboratuvarımızda, yanıtlanamayan bu üreme sorunlarının temelinde yatan sorunu saptayarak üreme sıhhatine ait hastalıklarının tedavisinde büyük bir adım atılmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu süreçte bizi destekleyen ve bu mükafata layık gören Sabri Ülker Vakfı’na teşekkür ediyor, çalışmalarımızın karşılığını bulduğunu görmekten büyük memnunluk duyuyorum.”

    2022 YILI ALTIN YILI OLDU!

    Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in liderliğinde çalışmalar yürüten Harvard Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi kronik ve metabolik hastalıkların altında yatan düzenekleri anlamak, tüm dünyada toplum sıhhatine yönelik bu en büyük tehditlerle çaba için yeni tedavi yollarını belirlemek emeliyle bilimsel araştırmalar yapmaya devam ediyor. 2022 yılında çok verimli ve altın bir yıl geçiren merkezde yayına giren değerli araştırmalar; hücre içi mimari yapıların yüksek çözünürlükte haritalanması ve bu yapının metabolizmayı nasıl etkilediği konusundaki öncü çalışmalar, Fabkin ismi verilen metabolik dengeyi düzenleyen yeni bir hormonun salınım ve faaliyet sistemlerinin ortaya çıkarılması ve şişmanlıkta ortaya çıkan yağ dokusu inflamasyonunun kıymetli sistemlerinin bulunması oldu. Bu çalışmalar ile kalp, karaciğer, diyabet, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, teneffüs hastalıkları üzere yaşlanma ile ortaya çıkan sıhhat sorunlarına yönelik değerli uygulama alanları merkezin değerli odak noktaları ortasında bulunuyor. Merkez, devam eden projelere ek olarak, olgunlaşan çalışmaların beşere geçiş sürecini temin edecek araştırmalara öncelik verecek.

    2022 Sabri Ülker Bilim Ödülü

    KUTU

    Sabri Ülker Bilim Ödülü, 2016 yılından bu yana veriliyor. Sabri Ülker Vakfı’nın araştırma ve eğitim programlarını destekleme misyonuyla 2016 yılından bu yana verdiği Bilim Ödülü’nü, şimdiye kadar 7 genç bilim insanı kazandı.

    • 2016: Kariyerine New York’taki Rockefeller Üniversitesi’nde devam eden Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Birsoy.

    • 2017: Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ebru Erbay.

    • 2018: Massachusetts Institute of Technology (MIT) Kanser Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılmaz.

    • 2019: Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tamer Başkan layık görüldü.

    • 2020: Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley (UC Berkeley) Moleküler ve Hücre Biyolojisi Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elçin Ünal.

    • 2021: Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Elif Işık Fırat Karalar.

    • 2022: Cornell Üniversitesi Nörobiyoloji ve Davranış Bilimleri Bölümü’nden Doç. Dr. Nilay Yapan.

  • Türklerin Çokça Aldığı 2 Altcoin İçin ‘Flaş Düşüş’ Uyarısı!

    Santiment bugün 5 altcoin’in fırsat bölgesine girdiğini bildirdi. Öteki bir yerde, Smart Contracter olarak bilinen kripto analisti Bluntz, 2 altcoin hakkında ‘flaş düşüş’ uyarısı veriyor.

    İsabetli altcoin analisti, derin bir Ethereum düzeltmesi bekliyor

    Smart Contracter’ın geçmiş isabetli iddialarına bu yazıdan göz atabilirsiniz. Yeni tahlillerinde, Ethereum’un 2,000 dolara temas ettikten sonra artık düşüş eğilimi içinde olabileceğinden bahsetti.

    Kripto analisti, düzeltme beklemesine karşın ETH fiyatının kısa vadede ralli yapacağını öngörüyor. Grafikte, fiyatın 1,700 dolara düzeltme yapmadan 2,000 dolara tırmandığı bir senaryo paylaştı:

    Ethereum şu anda 1,800 dolar bölgesinde süreç görüyor. Son 24 saat ve haftalık ölçekte %1,5 civarında kıymet kazandı. Smart Contracter’ın varsayımına nazaran, fiyat buradan 2,000 dolara yaklaşıp, daha sonra 1,700 dolar bölgesine kadar geri çekilecek.

    Tweet’te, “hepinizi bilmiyorum lakin ETH katiyen benim için çok sıcak görünmüyor… Öbür bir yabanî satış yaptığımız 0,618 fib’ye geri döndü. Bence 1700 muhtemelen bir sonraki durak burada durumumu tekrar değerlendireceğim” diye yazdı.

    Analiste nazaran, BNB hem USD hem de BTC çiftlerinde düşüş eğilimi gösteriyor

    Smart Contracter daha sonra düşüş beklediği bir öbür altcoin’in BNB Coin (BNB) olduğunu söyledi. Analiste nazaran BNB, hem USD hem de BTC çiftlerinde düşüş eğilimi gösteriyor.

    Teknik grafiğe bakış, BNB fiyatında 260 dolara yanlışsız bir düzeltme öneriyor. BNB fiyatı şu anda 315 dolar bölgesinde süreç görüyor. Smart Contracter’ın bu iddiası gerçek olursa, mevcut düzeylerden satın alan yatırımcılar için %20 bedel kaybı manasına gelecek.

    Ek olarak, BNB’yi farklı paritelerde inceleyen analist, “BNB/USD çiftinde ve BNB/BTC çiftinde hayli değerli yapı, şimdiden canavarca bir düşüş trendinde kayboluyor. Piyasa bu çiftte bir şeyi fiyatlandırmaya çalışıyor üzere geliyor. Muhtemelen bir FTX geri alma yahut daha fazla yasal düzenleme, emin değilim ancak bana çok sıcak görünmüyor” diyor.

    BNB’nin haftalık süreçleri 28 milyon hududunu aştı

    Mayıs’ın birinci haftasında BNB Chain, haftalık etkin kullanıcılarında 4 milyonu aşarak büyük bir artışa şahit oldu. Fakat Blockchain’in süreç sayısı düşük kaldığı için birebir trendi takip etmedi. Tweet’e nazaran, BNB’nin haftalık süreçleri geçen hafta 28 milyonu aştı. Bunun dışında BNB’nin günlük ortalama kullanıcı sayısı 1,2 milyonda kalırken, Blockchain’in gas fiyatı 0,00046 BNB oldu.

    İşlemlerdeki artışın mümkün bir nedeni, Blockchain’de yeni dApp’lerin piyasaya sürülmesi olabilir. Buna Arrakis Finance, RYI Unity, Crecy.io, Head Games ve daha fazla proje dahil. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, Cardano ağıda bu noktada Hydra’nın piyasaya sürülmesiyle atılım yapıyor.

  • Çin’den Almanya’ya ‘Çin’i kaybetme’ uyarısı 

    Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya nazaran, Çin Gang, üç ülkeyi kapsayan Avrupa çeşidinin birinci durağında Berlin’de Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile görüşmede, ideolojik cepheleşmeden ve ekonomik bağları koparmaktan kaçınarak “yeni bir soğuk savaşa” karşı çıkılması gerektiğini belirtti.

    Çin Gang, ideolojik cepheleşmenin ve ekonomik bağları koparmanın hem Avrupa’nın hem Çin’in çıkarlarına ziyan vereceğini, AB’nin Çin’le ilişkili “riskleri azaltma” stratejisinin “Avrupa’nın Çin’i kaybetmesine”, Çin ile işbirliğinin getireceği istikrar, kalkınma ve fırsatlardan yoksun kalmasına yol açacağını vurguladı.

    Çinli bakan, Avrupa’nın Çin’i kaybetmesi ihtimalinden bahsederken “Çinsizleşme” (desinicization) sözünü kullandı.

    “Cepheleşme yerine işbirliği tercih edilmeli”

    Almanya ve Çin’in global tesire sahip iki büyük ülke olarak cepheleşme yerine işbirliğini tercih etmesi gerektiğini tabir eden Çin Gang, “Tedarik zincirlerini kesmekten, ekonomik bağları koparmaktan kaçınmalı, yeni bir soğuk savaşa birlikte karşı çıkmalıyız” dedi.

    ABD’yi, ismini anmadan, ideolojik cepheleşme ve ekonomik istikrarsızlık yaratmakla suçlayan Çin Gang, Avrupa için asıl riskin, “belirli bir ülkenin” tek taraflı yaptırımlarla dünya iktisadına ziyan vermesi ve kendi mali sorunlarını diğerlerine ihraç etmesi olduğunu savundu.

    Söz konusu ülkenin ideolojik cepheleşme tohumları ekerek kamplaşma yaratmaya çalıştığı, kendi para ünitesinin “uluslararası rezerv” statüsünü berbata kullanarak ülkesindeki enflasyon ve borç krizini, saçılma tesiriyle öbür ülkelere ihraç ettiği savunan Çin Gang, “Eğer ‘yeni bir soğuk savaş’ ortaya çıkarsa bu yalnıza Çin’in çıkarlarını değil Avrupa’nın çıkarlarını da etkileyecektir. Asıl tasa edilmesi gereken risk budur” tabirini kullandı.

    Çinli ve Alman bakanlar, görüşmede Ukrayna krizini de ele alırken Çin Gang, AB’nin Rusya’ya askeri dayanak sağladığı gerekçesiyle Çin şirketlerini yaptırım listesine almaya yönelik planına itirazını lisana getirdi.

    “Yaptırım olursa gerekli yansıyı veririz”

    Çin şirketlerinin Rus şirketleri ile münasebetlerinin olağan ekonomik işbirliği ve alışveriş olduğunu savunan Çin Gang, “Eğer yaptırım üzere cezalandırıcı önlemler uygulanırsa Çin şirketlerinin legal çıkarlarını korumak üzere gereken yansıyı veririz” değerlendirmesinde bulundu.

    Çin Gang, Çin’in kısa vakit evvel Ukrayna krizinin siyasi tahlili için arabuluculuk teşebbüsü başlatacağını duyurduğunu hatırlatarak, Almanya’ya Avrupa’da aktif, istikrarlı ve sürdürülebilir bir güvenlik çerçevesinin kurulmasına öncülük etmesi daveti yaptı.

    Çinli Bakan, Almanya’daki temaslarının akabinde Fransa ve Norveç’i ziyaret edecek.

  • Milas Belediyesi Dijitalleşiyor

    Milas Belediyesi tarafından 19 Mayıs’tan itibaren hizmete açılacak olan ‘Universe Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi’ kapsamında ilçede görev yapan mimar, mühendis ve yapı denetim yetkililerine sunum yapıldı. Yıllık yaklaşık 4 milyon TL tasarruf sağlayacak uygulama ile vatandaşlar ve müellifler zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde 7/24 başvuru yapabilecek.

    Vatandaşlar ve müellifler için büyük kolaylık sağlayacak olan Universe Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi, 19 Mayıs’ta kullanıma açılacak. Vatandaşların zaman ve mekândan bağımsız bir şekilde 7/24 hizmet alabilecekleri sistem ile gibi belediye personeli de iş yükünü azaltarak daha verimli hizmet verecek. İlk etapta İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde hizmete açılacak olan Universe Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi ile baskı maliyetleri azaltılacak, arşiv sorunu ortadan kalkacak. Proje sayesinde yılda 234 ağacın yok olması engellenecek, onay süreçlerinde ortalama 195 bin metre proje çıktısı alınmasına gerek kalmayacak. Çıktı maliyetlerinde ise ortalama 4 milyon TL tasarruf sağlanacak.

    MİMAR, MÜHENDİS VE YAPI DENETİM YETKİLİLERİNE SUNUM

    Belediye, müellif ve vatandaş arasındaki köprüyü kuracak olan Universe Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi’nin 19 Mayıs’ta kullanıma açılması dolayısıyla Milas’ta görev yapan mimar, mühendis ve yapı denetim firması yetkililerinin de katılımıyla sunum gerçekleştirildi. Düzenlenen sunuma Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Belediye Başkan Yardımcısı Harun Reşit Çavuşoğlu, İmar ve Şehircilik Müdürü Tolga Ay, Ruhsat ve İskan Şefi Cenk Soydan, Universe Online Başvuru ve Süreç Yönetim Sistemi yetkilisi Evren Posalı katıldı.

    Gerçekleştirilen sunum ve eğitimin ardından mimar, mühendis ve yapı denetim firmaları yetkililerinin soruları yanıtlandı ve görüş alışverişinde bulunuldu.

    BAŞKAN TOKAT: “ARŞİV SORUNU ORTADAN KALKACAK”

    Bilgilendirme toplantısında bir konuşma yapan Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, “1868 yılında, Türkiye’nin belki de ilk belediyelerinden birisi olarak kurulmuş ve tarihsel derinliği olan Milas Belediyesi’nin maalesef 20-30 yıldan öteye bir arşivi yok. Değişik sebeplerle; yangın ve sel nedeniyle zarar görüyor veya eski mevzuat sebebiyle belli süredeki kayıtlar, SEKA’ya gönderiliyordu. Bu sebeple arşiv soru önümüzde ciddi bir mesele olarak duruyor. Bu tür girişimler ve çalışmalarla dijital arşiv sistemiyle bu sıkıntıları bertaraf etme konusunda bir amacımız ve hedefimiz var. Aynı zamanda toplumla sağlıklı ve doğru ilişki kurabilme adına bu proje oldukça faydalı olacak. Planlarımız arasında birçok teknolojik dönüşüm hazırlığı var. Bu çalışmanın bundan sonra yapılacak çağın gerekliliklerine uygun, diğer teknolojik yatırım ve projelerimize önderlik yapmasını temenni ediyorum.” dedi.

    Başkan Tokat, ifadelerinin devamında, “Müelliflerimiz, dosyalarının hangi aşamada olduğunu, eğer bir gecikme varsa sebebini görebilecek. Bu sebeple doğrudan bilgi sahibi olduğu için işine daha odaklı olacak. Vatandaşlarımız da belediye hakkında haksız bir durum ortaya çıkmışsa gerçeği görme imkânı olacak.” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Gazeteci Cem Seymen, “İklim Krizi”ni anlattı

    Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi’nde “İklim Krizi” başlıklı oturumda konuşan Haber Spikeri, TV Program Yapımcı ve Sunucusu Cem Seymen, iklim krizi ile kuraklığın en çok etkilediği ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ve gıda üretiminin tehlikeye gireceğini belirterek, alınması gereken önlemleri anlattı. 

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ, BİFAŞ ve EFOR Fuarcılık iş birliği, Siemens ana sponsorluğunda düzenlenen Wenergy – Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı ve Kongresi, 9-11 Mayıs 2023 tarihleri arasında fuarizmir’de gerçekleştiriliyor. Kongrede, “İklim Krizi” başlıklı oturumda konuşan Cem Seymen, küresel iklim krizinin çok ama çok büyük bir tehlike olduğunu vurguladı. Seymen, “Küresel iklim felaketinin en büyük nedeni petrol ve tarım. Baktığımızda, tarımda, şirketler üretiyor, çünkü küçük aile işletmeleri üretmiyor. 20 yılda, 21 bin 626 köy okulu kapandı. Köyler boşaldı, okulların kapanması insanların orada yaşamaması, köyün terkedilmesi, tohum belleğinin silinmesi demek. Kışın eğer domates yiyorsak hata yapıyoruz. Şirketlerin ürettiği gıda ürünlerini alarak hata yapıyoruz. Biz sebep olduk. Bütün bu iklim krizinin sebebi insandır. Hatalı üretim ve hatalı tüketim. Tüketim ekonomisi, hem petrolü hem doğalgazı kullanan, daha fazla üretimi için de vahşi şekilde, önlenemez şekilde kullanan şirketleri destekliyoruz.  Her yerde tüketim var, vah vah, tüh tüh diyoruz, ancak öncelikle kendimize bakmamız lazım” dedi.

    Türkiye’de tüm destek ve teşviklerin inşaat sektörü ve ithal edip ihracat yapanlara yönelik olduğunu belirten Seymen, Türkiye’nin baştan bir tarım politikasına ihtiyacının olduğunu, yerli tohum satışını yasaklayan yasanının tamamen değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Cem Seymen, “Tarım Türkiye’nin inşaat, tekstil ve sanayiden daha önemli, en önemli gelir kaynağı olabilir. Muazzam bir iklime sahibiz. Türkiye, dört mevsimin de yaşandığı toprakları bereketli, muazzam bir tarım ülkesi.  Ata tohumlarımız var, dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan hazineye sahibiz. 13 bin yıldır buğday, Anadolu’da üretiliyor. Küresel şirketler bu tohumları unutturmak istiyor. Türkiye’de tohum aldığımız şirketler yabancı ortaklı şirketler 893 şirketin yalnızca yüzde 3’ü tam yerli” diye konuştu. 

    Türkiye kadar küresel iklim krizinden etkilenecek ülke sayısının çok az olduğunu belirten Cem Seymen, “Pandemi yaşadık. Rusya dünyanın en büyük buğday üreticisi ve hemen ilk hafta buğday ihracatını yasakladı. Pandemi bize açlıkla sınanacağımız konusunda dehşet senaryosunu ortaya koydu. İklim krizi ve kuraklığın en çok etkilediği ülkelerden biri Türkiye. Kuraklığı şiddetli biçimde yaşıyoruz. Gıda üretimi tehlikeye girecek. Avrupa’nın toplamının 5 katı Kuraklık etkileri var. Göç meselesine bakınca, iklim göçleri çok önemli. İklim göçü demek daha fazla su ve gıda paylaşımı demek, çiftçinin daha fazla ilaç atması demek, ilaçların yeraltı sularına karışması demek. Tüm bunlara bakınca yerli üreticiyi desteklemek, atalık tohumlarımıza sahip çıkmak, yeni tarım politikaları geliştirmek, küresel iklim krizine karşı yapılacak en önemli şeyler. Tüm bu atılacak adımlar ve önlemlerle sera gazı salınımını azaltabiliriz, kendi ülkemizin geleceği ve kendi insanımız için” dedi. 

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çevre, tarım, temiz enerji ve geri dönüşüm noktalarında örnek olacak çalışmalara imza attığını belirten Seymen, “Böyle fuarlar ve kongreler, belediyelerin bu işleri üstlenmesi, temiz enerji ve temiz tarımın yeni teknolojiler ve geri dönüşümün bu kadar büyük bir konseptte sahiplenilmesi çok çok kritik. İzmir aynı zamanda bir tarım kenti, kırsalla kenti birleştiriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, her şeyden önce temiz gıdayı, gıdanın üretme biçimlerini, nasıl tüketim yapmamız gerektiğini planlayan bir İzmir vizyonu ortaya çıkardı, bu çok önemli bir şey.  İzmir bir vizyon ve misyon kenti. İzmir deyince elbette tarih, doğal güzellikler hepsi geliyor akla. İzmir’in, temiz enerjinin ve geri dönüşümün Türkiye’deki temsilcisi olacağım ve dünyaya böyle çıkacağım demesi gerekiyor. İzmir deyince herkesin aklına gelecek vizyon ve kafalara sokmak isteyeceği en güzel ifade biçimi ve kimliği temiz enerji kenti olması” diye konuştu. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Hilmi Türkmen: ”Bugün itibariyle dokuz yılda yaklaşık 18 bin vatandaşımızın, gencimizin iş bulmalarına yardımcı olduk.”

    Binlerce kişiyi daha iş sahibi yapacak 3. Boğaziçi İstihdam Zirvesi, Üsküdar’da başladı. İş arayanları ve işverenleri buluşturan Türkiye’nin en büyük istihdam platformlarından biri olan Boğaziçi İstihdam Zirvesi, Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gençlere ve iş arayanlara kapılarını açtı.

     

    Spordan sanata, meslek edindirmeden kültürel etkinliklere, sosyal desteklerden her kesimden ihtiyaç sahiplerine kadar sayısız faaliyete imza atan Üsküdar Belediyesi gençleri ve iş arayanları da unutmuyor. İş arayanları ve işverenleri buluşturan Türkiye’nin en büyük istihdam platformlarından biri olan 3. Boğaziçi İstihdam Zirvesi, Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış töreniyle birlikte kapılarını açtı. Projeleriyle Üsküdar’ı tüm Türkiye’de örnekle gösterilen bir ilçeye dönüştüren Üsküdar Belediyesi, Boğaziçi İstihdam Zirvesi ile on binlerce kişiyi iş sahibi yapacak. 

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Türkiye’deki istihdam merkezleri arasında 1. seçilen Üsküdar İstihdam Merkezi ile iş arayanların kariyer hayatlarına kılavuzluk eden Üsküdar Belediyesi, zirve aracılığıyla Türkiye’nin istihdamına en büyük katkılardan birini sunmuş olacak. Türkiye’nin en büyük istihdam platformlarından biri olan Boğaziçi İstihdam Zirvesi ile başta gençler olmak üzere iş arayan herkesin kariyer yolculuğuna rehberlik edecek. Üsküdar Belediyesi, 10-11 Mayıs tarihlerinde Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen dev zirve aracılığıyla Türkiye’nin istihdam sorununa nokta atışı çözümler sunacak.

     

    Hilmi Türkmen: ‘’18 bin vatandaşımız ve gencimizi iş sahibi yaptık’’

    3. Boğaziçi İstihdam Zirvesinin açılışını yapan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Boğaziçi İstihdam Zirvesi’nin 9 yılda önemli mesafeler kat ettiğini söyledi:

    ‘’Üsküdar Belediyesi olarak 2014’ün mayıs ayı yani bizim ilk dönem seçildikten hemen sonra bu istihdamla ilgili, iş arayanla, işçi arayanı,  çalışmak isteyenle çalıştırmak istediği elemanları bulmak isteyen iki ayrı tarafı bir araya getirmek üzere bir istihdam merkezi kurduk. Tam 9. yılımızdayız. Hedefimiz ilk 5 yılda 5 bin, ikinci 5 yılda 10 bindi. Böyle dönemde beş yılda beş bin vatandaşımıza, gencimize iş bulmak hedefiyle yola çıktık. Allah’a şükürler olsun bugün itibariyle 9 yıl geride kaldı. Yaklaşık 18 bin vatandaşımızın, gencimizin iş bulmalarına yardımcı olduk. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Aslında iş bulmak İstanbul’da, bir iş kolunda çalışmak aslını sorarsanız çok zor değil. Ama tabii bizim özellikle genç kardeşlerimizin iş bulma, iş beğenme konusunda çok seçici olduklarını görüyoruz. Özellikle bize başvuranların bu istihdam merkezimize başvuranların yüzde 80’i en az yüzde 80’i illa belediyede bir kamu kurumunda çalışalım istiyorlar. Olmazsa olmazları Tabii ki takdir edersiniz ki böyle bir imkân yok.’’

     

    Hilmi Türkmen: ‘’Üsküdar Belediyesi ve tesislerinde 3650 arkadaşımız çalışıyor’’

    Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Üsküdar Belediyesi’nin hizmete sunduğu tesisler ve imkânlar açısından Türkiye’nin en önde gelen belediyelerinden biri olduğunu söyledi:

    ‘’Türkiye’de ilçe belediyeleri arasında en çok eleman çalıştıran istihdam oluşturan belediye Üsküdar Belediyesi olarak bizleriz. Şu anda bizim belediyemizde 3650 arkadaşımız çalışıyor. Bu ciddi bir rakam.. Bizim çok tesislerimiz var. Sosyal tesisi en fazla olan belediyelerden birisiyiz. 80’e yakın binamız var. 17. yüzme havuzumuzu yeni açtık.  15 tane kültür merkezimiz var. 11 tane kütüphanemiz var. 12’nciyi yeni açtık. 13 ve on dördüncüyü inşallah kandilli ve Kuzguncuk’la açıyoruz. Bunlar ciddi tesisler. Valide Sultan Gemisi, Nakkaştepe Millet Bahçesi, Engelsiz Yaşam Merkezi. Mesela engelsiz yaşam merkezimize 80 arkadaşımız çalışıyor. Bizim spor merkezlerinde, bilgi evlerinde, gençlik merkezlerinde 500 arkadaşımız çalışıyor. Doğa dostu dediğimiz temizlik işlerinde çalışan arkadaşımızın toplam sayısı 950. Biz Özellikle sosyal belediyecilikte, kültürel belediyecilikte, marka belediyelerden birisiyiz ve övünmek gibi olmasın. Başarılı bir belediyeyiz. Onu da kabul etmek lazım…’’

     

    Hilmi Türkmen: ’’İki günde 2500 kişiye iş imkânı sağlanacak’’

    3. Boğaziçi İstihdam Fuarı’na çok sayıda önemli firma ve kurumun katıldığını vurgulayan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen özellikle gençlere seslenerek ‘’bu fırsatı kaçırmayın’’ dedi.

    ‘’İstihdam fuarı normalde bizim işimiz değil. Devletimiz biliyorsunuz bir takım kurumları var. Mesela başta iş kur olmak üzere bu işleri takip eden, organize eden, düzenleyen iş kurumuz var. Kamu kurumları kendi ihtiyaçlarını zaman zaman belirli usullerle duyurarak alıyorlar, istihdam ediyorlar. Ama bizler AK belediyeler Vatandaşımızın ve özellikle gençlerimizin talepleri doğrultusunda, ihtiyaçları doğrultusunda onlara yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz. Bu istihdam merkezli fuarımız bugün ve yarın iki gün devam edecek. Burada 70 tane ülkemizin, İstanbul’umuzun köklü kurumları var. Şirketleri var. Hem kamuya ait hem özel sektöre ait çok ciddi kurumlar buralarda. 500 ayrı iş kolunda 2500’ün üzerinde açık pozisyonda eleman alacaklar buradan. 2500 yani bizim bu fuara bu iki günde on bin kişi gelse on bin tane gencimiz iş başvurusu yapsa on binin en az dörtte biri, dörtte ikisi işe girecek demektir. Burada her sektör var Lojistik, e ticaret,  finans, hizmet sektörü, elektrik, bakım onarım, altyapı, üstyapı, özellikle hizmet alanında biliyorsunuz çok ciddi ihtiyaç var. ‘’

     

    Hilmi Türkmen: ‘’ Sevgili gençler çalışmaktan asla yüksünmeyin’’

    Hilmi Türkmen, açılış konuşmasında özellikle iş arayan gençlere ayrıntılı tavsiyelerde bulundu. 

    ‘’Sevgili gençler bunu fırsat bilin. Fuarımızda firmalar, kurumlar ayağınıza gelmiş. Öyle araya birilerini sokayım da işte onlar bize destek olsun, referans olsun, derdiniz yok. Direkt bakın burada kabinlerde ilgili firmalar, yetkilileri var, insan kaynaklarından sorumluları var. Gelip burada formları dolduracaksınız, mülakat olacaksınız, sonra sizleri davet edecekler. Burada herkese yönelik imkân var. Engelli kardeşlerimize var. İlkokul mezunlarına, lise mezunlarına, üniversite mezunlarına, herkese hitap edecek şekilde muazzam bir alan oluşturulmuş durumda. Bu iki günü iyi değerlendirin. Şunu da söyleyeyim. Bizim şimdi Türkiye’de, İstanbul’da ve Üsküdar’da iş arayıp da çalışmak isteyip de çalışamayan, iş bulamadık diyen olmaz. Sıkıntı dediğim gibi biraz fazlaca seçiciyiz. Başkanım hafta sonu çalışmayın. Cumartesi pazar olmasın. Efendim mümkünse masa başı iş olsun. Mümkünse maaşımız da gayet iyi olsun. Yani evde akşama kadar yatmaktansa sevgili gençler ya da bir başlayalım, bir başlayın, korkmayın. Zaten siz işe başladıktan sonra, alın terinizle para kazanmaya başladıktan sonra çalışmanın zevkine varacaksınız. O çalışmanın morali, motivasyonu sizi mutlu edecek. İşinizin o zor kısımları artık kolay hale gelecek Maaşlar zaten biliyorsunuz asgari ücret önemli oranda artırıldı ama daha da artacak inşallah. Şimdi özellikle iş arayan gençlerimize sesleniyorum. Bir ağabeyiniz olarak sesleniyorum. Sevgili gençler çalışmanın ayıp olmaz çalışmaktan asla yüksünmeyin. Üzülmeyin, işimiz bize yakışmıyor vs.. Neden yakışmıyor? Size her iş yakışır ama tembellik yakışmaz. Belli yaşa gelmişsiniz, belli okullar bitirmişsiniz. Hala annenizden babanızdan harçlık almak aslında yakışmaz. Siz genç yaşta sağlığınız yerindeyken çalışacaksınız. Aile bütçesinden katkıda bulunacaksınız. Hatta bekârsanız yavaş yavaş evliliğinize hazırlık yapacaksınız sevgili gençler. Şu anda özellikle bekâr olanlar için söylüyorum. Evde kira ödemek size ait değil. Faturalar size ait değil. Aldığınız cebinize. Hatta biriktirebilirsiniz. Bunlar zor işler değil. ‘’

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akılları karıştıran büyük şüphe: Hackerlar, ChatGPT ile sizi avlıyor olabilir!

    Siber güvenlik uzmanları, en sık kullanılan siber dolandırıcılık yöntemi olan oltalamanın ChatGPT ile yaygın ve daha etkin hale geldiği konusunda uyarıyor.

    Zararı en az milyonu bulan saldırılar için şirketler ve kurumların atması gereken iki önemli adımı ise, çalışanlarını oltalama konusunda eğitmek ve doğru siber güvenlik araçlarını kullanmak.

    Dünyada her dokuz kişiden birini etkileyen bir saldırı olarak bilinen oltalama (phishing), en sık kullanılan siber dolandırıcılık yöntemlerinden biri olmaya devam ediyor. İnternet kullanıcılarının zaaflarından faydalanarak kişisel verilerini ya da şifrelerini çalma yöntemlerinden biri olan phishing, ChatGPT’nin piyasaya sürülmesiyle daha yaygın ve etkili hale gelmeye başladı. 

    Dil yeteneğini kullanarak etkin ve inandırıcı phishing tuzakları oluşturmaya elverişli bu teknolojiyle insan zekasının ortaklığından oluşturulan mesajın daha sofistike olması kullanıcıları daha savunmasız hale getiriyor. Bu oltalama saldırılarında milyarlarca dolara ulaşan kaybın katlanarak artacağını gösteriyor. Uzmanlar bunun sebebinin, insan zekasının sosyal mühendislikten faydalanarak mesajların bağlamını ve kültürel arka planını oluşturması ve bu mesajların ChatGPT ile uygun stil ve tonla özelleştirimesi olarak açıklıyor. 

    CHATGPT BİR SALDIRI ROBOTUNA DÖNÜŞÜR MÜ?

    ChatGPT’nin diğer bir endişe verici potensiyeli ise zaman içinde internet saldırganları tarafından ChatGPT’ye hedeflenen emailleri ve şifreleri ele geçirmenin öğretilebilir olması. 

    Yapılan araştırmalara göre, oltalama saldırısı amaçlı her 5 iletiden 4’ü kimlik avı amacıyla tasarlanıyor. Sürekli çalışır vaziyette olan ve aynı anda binlerce kullanıcıyla erişebilen bir teknoloji olan ChatGPT ile spear-phishing (yemleme) saldırılarında spam göndericisi olarak insana ihtiyaç kalmıyor, gerekli komutlardan sonra hackerlar bağını sormadan üzüm yiyebilecekler. Bu öğretilebilir hilelerden, son zamanlarda hızla yayılan ‘prompt-bombing’ saldırıları sürekli artıyor. 

    PROMPT BOMBING SALDIRILARI NASIL OLUYOR?

    – Sürekli gelen bildirim veya yönlendirme mesajları ile başlar

    – Kullanıcı bir süre sonra gerçek olduğu algısına kapılır. Ya da, bildirim almaktan yorgun düşer.

    – Giriş yaparak bildirimi sonlandırmak ister.

    – Dikkati dağılan kullanıcının onay vermesiyle hackerlar hesaplara erişim sağlar.

    PISHING SALDIRISI NASIL ANLAŞILIR?

    Kullanıcıların en zayıf anını hedefleyen bu siber saldırı yönteminin nasıl anlaşılacağı konusunda bilgi veren Türkiye’nin dijital dönüşüm danışmanı BeyazNet’in CEO’su Fatih Zeyveli kullanıcıları uyarıyor: 

    “Hackerlar bu tip saldırıyla kullanıcıların en zayıf anını kolluyor. Bu da, iki zamanda olur: Uykusuz kalınan gece saatleri ya da çok bildirim gelmesinden bıkarak giriş onayı verilmesi. Hiçbir erişim sağlayıcı sık uyarı göndermez. Bir yerden erişim doğrulama sık geliyorsa, saldırı altındasınız demektir.”

    ÖNCELİKLİ ÇÖZÜM ÇALIŞANLARA OLTALAMA EĞİTİMİ 

    Oltalama yöntemleri sürekli gelişirken, çalışanlar bu konuda neredeyse hiç bilgi sahibi olmaması saldırganların işini kolaylaştırıyor. Çözüm olarak, kurumlar çalışanları için phishing eğitimlerini güçlendirirken yapay zeka destekli farklı siber güvenlik araçlarından faydalanması gerekiyor. Aksi halde GPT-4’ün hızla gelişen sosyal mühendislik yeteneklerine kanıp oltaya takılan kullanıcıların sayısı katlanarak büyüyecek. 

    Kurumları oltalama eğitimi ve yeni yöntemler ile ilgili sürekli bilgi güncellemesi gerektiği ilgili uyaran Fatih Zeyveli, şöyle konuştu:

    “Şirketler ve kurumlara bir oltalama saldırısının maliyetinin milyonlarca liraya ulaşabileceğini görüyoruz. Bu veri kaybı, itibar kaybı, müşteri kaybı, hukuki masraflar, siber güvenlik önlemleri ve diğer maliyetleri kapsıyor. Saldırılardan en az hasarla ya da hasarsız çıkmanın yolunun ilk adımı çalışanların pishing eğitimi almasıdır. Bununla birlikte altyapının siber güvenlik araçlarıyla donatılmasıdır.”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Atatürk Kültür Merkezinde Bu Hafta ( 15 – 21 Mayıs)

    ANADOLU ATEŞİ // 15 MAYIS // AKM TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.30

    Kaynağını Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan, hemen hemen her yöreden derlenmiş 3000 halk dansı figürü ve halk müziğini içinde barındıran özgün proje Anadolu Ateşi, AKM’de yanmaya devam ediyor. Her gösteriminde yoğun ilgiyle karşılanan özel performans, 8 Mayıs Pazartesi günü AKM Türk Telekom Opera Salonunda sanatseverlerle buluşacak. Bugüne kadar 85 ülkede 3500 gösteri ile 20 milyonu aşan sanatsever tarafından izlenen Anadolu Ateşi, AKM misafirlerine halk danslarını bale, modern dans ve dansın diğer disiplinleri ile sentezleyerek modern standartlarda kültürel şölen yaşatmaya devam edecek.

    MEŞK ZAMANI “SAZ MÜZİĞİ ÖZEL KONSERİ” // 16 MAYIS // AKM ÇOK AMAÇLI SALON // 18.00

    Tasavvuf İrfan ve Meydan Meşkleri Topluluğu, 16 Mayıs Salı günü Meşk Zamanı “Saz Müziği Özel Konseri”yle Atatürk Kültür Merkezinde sanatseverlerle buluşuyor. Yüce Gümüş’ün sanat yönetmenliğinde Selim Özyol’un konuk sanatçı olarak sahne alacağı konser AKM Çok Amaçlı Salonda gerçekleşecek.

    LA BOHÈME // 17 MAYIS // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

    İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sahnelediği ve yoğun ilgi gören “La Bohème” Operası 17 Mayıs Çarşamba günü AKM Türk Telekom Opera Salonunda yeniden sanatseverlerle buluşacak. Besteci Giacomo Puccini’nin ( 1858 – 1924) başyapıtlarından biri olarak kabul edilen  “La Bohème” operası, Puccini’nin muhteşem müziği ve gerçek bir öyküye dayanan konusu ile  bu dramatik ve romantik opera, dünyada en çok sahnelenen ve sevilen operaların arasında sayılıyor. 

    Dekor tasarımı Çağda Çitkaya’ya, kostüm tasarımı Sevtaç Demirer’e, ışık tasarımı  Serkan Şentürk’e ait olan gösteride, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu’nu Paolo Villa ve çocuk korosunu Sercan Gazeroğlu yönetiyor. Eserin koreografisi ise Şebnem Şenel’e ait üstleniyor. Eserde; “Mimì” rolünde; Ceren Aydın, Gülbin Günay, Ayten Telek, Hande S. Ürben; “Rodolfo” rolünde; Caner Akın, Berk Dalkılıç, Erdem Erdoğan, Bülent Külekçi;  “Marcello” rolünde; Caner  Akgün, Alper Göçeri, Murat Güney; “Musetta” rolünde Dilruba Bilgi, Özgecan Gençer, Anna Sirel Etyemez,  Evren Işık Yasemin; “Colline” rolünde; Göktuğ Alpaşar, Kenan Dağaşan, Zafer Erdaş, Mithat Karakelle; “Schaunard” rolünde; Şahin Dedeman, Alp Köksal, Burak Kul dönüşümlü olarak rol alacaklar.

    DERVİŞ // 17 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 21.00

    Dilimizi bir medeniyetin dili, düşüncemizi bir irfanın düşüncesine dönüştüren Anadolu’nun “Derviş”i Yunus Emre için AKM Tiyatro Salonunda görkemli bir dans gösterisi sahnelenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan “Derviş”, Yunus Emre’nin sevgiyi, aşkı ve gerçeği arama çabasını üç ayrı zaman diliminde anlatıyor. Gösterinin arka planında ise “Anadolu Türklüğü”nün Moğol akın ve yağmalarıyla ortaya çıkan kıtlık ve kuraklıklarla mücadelesi aktarılıyor.

    DON KİŞOT // 18, 20 MAYIS // TÜRK TELEKOM SALONU // 20.00

    İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Miguel de Cervantes’in aynı ismi taşıyan romanından seçilmiş bazı bölümlerden esinlenilerek bale sahnesine taşınan Don Kişot balesini, 18 ve 20 Mayıs tarihlerinde yeniden AKM Türk Telekom Opera Salonunun muhteşem atmosferinde sanatseverlerle buluşturacak. Ludwig Minkusun bestesiyle Marius Petipa tarafından ilk kez 1869 yılında Moskova’da Bolşoy İmparatorluk Tiyatrosu’nda sahnelenen eser, müziklerindeki melodi zenginliği, İspanyol kültürünün renkli ve heyecan verici etkisinin uyumlu birlikteliği ile klasik bale dünyasının en pırıltılı ve ihtişamlı eserlerinden biri olarak beğeni topluyor. Yüksek seviyedeki bale tekniğiyle dünyaca ünlü toplulukların repertuvarlarında değişmez bir yeri olan ve bale severlerin yoğun ilgisini çeken Don Kişot’u Ayşem Sunal Savaşkurt sahneye koyuyor.

    Orkestra şefliğini Roberto Gianola’nın, dekor tasarımını İsmail Dede’nin, kostüm tasarımını Gizem Betil’in, ışık tasarımını ise Önder Arık’ın üstlendiği eserde; Kitri’ye Berfu Elmas, Basillio’ya Çağatay Özmen, Don Kişot’a Alkış Peker, Sancho Panza’ya Ürün İndere, Gamache’e M.K.Onur Tunay, Lorenzo’ya Kerem Kuraner, Espada’ya M.Nuri Arkan, Mecedes’e Melike Manav, İki Arkadaş’a Merve Topaldemir ve Zeynep Güçoğlu, Rüya Kraliçesi’ne Berin Kocabaşoğlu, Amor’a Ayça Anıl, Çeribaşı’na Can Bezirganoğlu, Çingene Kadın’a Zuhal Karaca hayat verecek.

    TÜRK MÜZİĞİ AKŞAMLARI MUSİKİMİZDEN// 18 MAYIS // AKM ÇOK AMAÇLI SALON // 20.00

    İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, müzikseverleri tarihte yolculuğa çıkaracağı Türk Müziği Akşamları Musikimizden konseriyle 18 Mayıs Perşembe akşamı AKM Çok Amaçlı Salonda sahne alacak. Kudsi Sezgin’in solistliğini üstleneceği konserde Osmanlı dönemi ve Türk müziğinin asırlar içinde oluşmuş saz ve sözlü eserlerinden oluşan nadide seçkiler sanatseverlere sunulacak. Geçmişten günümüze uzanan eserlerin form, usul veya fasıl gibi hiçbir geleneksel tasnife dayanmadan, sadece gönül uyumu ile seslendirileceği gecede Ömer Aşçıoğlu keman ile, Mustafa Tabak kanun ile, Özata Ayan tanbur ile ve İsmail Hakkı Fencioğlu ud ile sahne alacak.

    ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KONSERİ // 19 MAYIS // TÜRK TELEKOM OPERA SALONU // 20.00

    İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası 19 Mayıs Cuma günü, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında AKM Türk Telekom Opera Salonunda özel bir bayram konseri gerçekleştirecek. Şefliğini Theodore Kuchar’ın üstlendiği özel konserde Çetin Özen (Perküsyon) ve İlay Çakmak (Keman) solist olarak sahne alacak. Konserde A.Dvorak’tan Karnaval Üvertürü Op. 92, E. Séjourné’den Marimba ve Yaylılar için Konçerto, P.de Sarasate’den Zigeunerweisen Op.20 J.Massenet’ten “Meditasyon” ve F. Liszt’ten Les Preludes eserleri seslendirilecek.

    GÜLDESTAN // 20 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 20.00

    Libretto ve koreografisini Beyhan Murphy’nin, müzik yönetmenliğini ise Mercan Dede’nin üstlendiği Güldestan; bir göç yolundan şehirdeki kafeye, çağdaş yazar Orhan Pamuk’un eserlerinden 17. yüzyılda Evliya Çelebi’ye, modern insanın içsel yolculuklarından semaya, Osmanlı döneminden modern İstanbul’a ve nihayetinde de Gül’e varan bir yolculuğu AKM Tiyatro Salonu sahnesine taşıyor. Esere sahnede küçük bir canlı orkestranın yanı sıra, usta fotoğrafçı Ara Güler’in İstanbul fotoğrafları da eşlik ediyor. İlk kez izleyicilerin karşısına çıktığı 2004’ten günümüze; Hollanda, Çin, Almanya, Makedonya, Kıbrıs, Bosna, Cezayir, Arnavutluk ve Fransa’da izleyiciyle buluşan Güldestan, Aspendos Opera ve Bale Festivali, Bodrum Bale Festivali ve Bursa Festivali gibi Türkiye’nin önde gelen festivallerine katıldı. Modern dans retoriğini mistik bir aurayla buluşturan eser; Mersin, Antalya, Samsun, İzmir, Ankara ve İstanbul olmak üzere altı şehrimizde Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelendi. 

    ŞEDDİARABAN // 21 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 11.30

    Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, Klasik Türk müziğinin birleştirici makamı Şeddiaraban makamına odaklanan bir repertuvarla 21 Mayıs Cumartesi günü AKM Tiyatro Salonunda müzikseverlerle buluşacak. Mehmet Güntekin’in yönetimindeki konserde Aynur Ezgi Yüksel ile M. Taha Aras solist olarak sahne alacak. Konserde, Türk musikisinin neoklasik dönemine ait seçkin eserler ve Bayatî makamından şarkılar seslendirilecek.

    DEFTER-İ UŞŞÂK // 23 MAYIS // AKM TİYATRO SALONU // 20.00

    İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğu, Sanat Yönetmeni Şükrü Türkmen önderliğinde 23 Mayıs tarihinde AKM Tiyatro Salonunda Defter-i Uşşâk konseri gerçekleştirecek. Murat Irkılata’nın solist olarak sahne alacağı konserde Türk müziğinin en naif makamlarından olan Uşşâk makamından; Dede Salih Efendi, Abdülkadir Meragi, Rıfat Efendi Kara İsmailağa ve Şevki Bey gibi Türk müziğinin en güçlü bestekarlarının eserlerinden oluşan bir klasik takım ve Türk müziğinin seçkin örneklerinden oluşan solo eserler icra edilecek. 

    GENÇLERLE MEŞK ŞEVKEFZÂ // 25 MAYIS // AKM MÜZİK PLATFORMU // 19.30

    Türk müzik kültürünün seçkin örneklerini AKM’de her yaştan müzikseverlerle “Gençlerle Meşk” programıyla buluşturan Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, 25 Mayıs Perşembe günü Gençlerle Meşk Şevkefzâ konseri gerçekleştirecek. Musiki ile amatör düzeyde müzikle uğraşan herkesin sesiyle veya sazıyla katılabildiği programın Mayıs ayında odaklandığı makam, Türk musikisinin en ilgi çekici ses iklimlerinden birini oluşturan Şevkefzâ makamı olacak. Koronun yarım yüzyıla ulaşan icra deneyimini musiki meraklılarıyla buluşturan program, Cumhurbaşkanlığı Korosu’nun ses ve saz sanatçılarının katılımıyla ve M. Hulûsi Yücebıyık’ın yönetiminde gerçekleşecek. AKM Müzik Platformunda gerçekleşecek konserde, solist Hande Çetinkaya ve M. Taha Aras’a saz sanatçıları Mithat Arısoy ile Serap Çağlayan eşlik edecek.

    AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİNDE MAYIS AYI

    RİTİM ATÖLYESİ // 16-17-19-20-21 MAYIS // AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ // 15.00, 11.00

    Ritim Atölyesi, çocuklara hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunuyor. Eğitmen Eda Kocatürk yönetiminde düzenlenen atölyede çocuklar, kendilerine dağıtılan vurmalı çalgılarla önce ritim kalıplarını öğreniyor, sonrasında toplu olarak oluşturdukları ritim grupları ile çalınan müziğe eşlik ediyor. Atölye, çocukların içlerindeki müzisyeni ortaya çıkarmaları için güzel bir fırsat yaratıyor. 

    ERKEN MÜZİK ATÖLYESİ // 16-17-19-20-21 MAYIS // 14.00, 12.00
     
    Çocukları erken yaşta müzikle tanıştıran atölye, davuldan metalofona, ritim çubuklarından üçgen zillere pek çok çalgıyı küçük sanatçıların hayatına sokuyor. Çocuklar bu sayede hem ritim duygularını geliştiriyor hem de bir orkestranın parçası olma, el-göz- beyin koordinasyonunu geliştirme ve konsantrasyonu artırma gibi kazanımlar elde ediyor. Eğitmen Eda Kocatürk’ün yönetimindeki atölyede müzikle tanışan çocuklar, oyun ve müzik aracılığıyla keyiflerine keyif katıyor.

    RESİMLE TANIŞIYORUM // 16-17-20-21 MAYIS// 15.00, 11.00
     
    AKM Çocuk Sanat Merkezinde Metin Ceyran’ın eğitmenliğinde düzenlenen ‘Resimle Tanışıyorum’ atölyesi, 4–6 yaş arasındaki minikleri sanatın büyülü dünyasıyla buluşuyor. Çocuklar her atölyede farklı bir temayla resimler yapıyor. Hayal güçlerini resmin gücüyle birleştiren çocuklar zihinsel, fiziksel ve ruhsal yönden de gelişiyor.

    ÇOCUKLAR İÇİN DRAMA ATÖLYESİ // 16-17-18-20-21 MAYIS // 15.00, 16.00, 14.00
    Drama atölyesinde 7–10 yaş arasındaki çocuklar hayal güçlerini sahneye yansıtıyor. AKM Çocuk Sanat Merkezindeki atölyede rol yapmayı, canlandırmayı, doğaçlamayı öğrenen çocuklar, bir olaydan yola çıkıp farklı maceralara atılıyor! Atölye, çocukların yaratıcılıklarının gelişmesine katkıda bulunurken, sosyal beceri, iletişim ve özgüven gibi konularda da sanat yoluyla güçlenmelerini sağlıyor.

    RESİM SEVİNCİ // 16-17-20-21MAYIS // 16.00, 12.00
     Metin Ceyran ile Resim Sevinci, AKM Çocuk Sanat Merkezinde geleceğin ressamlarını yetiştiriyor. Farklı temalarda benzersiz resimlere imza atan 7-11 yaş aralığındaki çocuklar, duygu ve düşüncelerini kâğıda aktarırken, zengin iç dünyalarını da boyayla dışa vuruyor.

    ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DRAMA ATÖLYESİ // 16-17-20-21 MAYIS // 16.00, 18.00, 17.00, 15.00

    AKM, 4 -6 yaş aralığındaki çocuklara yaratıcılığı çok yönlü kazanmaları amacıyla, çocukların sosyal becerilerini geliştiren Yaratıcı Drama Atölyesi düzenliyor.   Çocuklara hayal kurmayı, rol yapmayı, topluluk içerisinde güvenle kendini ifade etmeyi deneyimleten atölye sonrasında minikler, iletişim ve dil becerilerini geliştirmelerinin yanı sıra konsantrasyon, iş birliği, aktif görev alma konularında sanat yoluyla güçleniyor.

    PİYANO ÖĞRENİYORUM // 16 – 18 MAYIS// AKM ÇOCUK SANAT MERKEZİ // 16.00
     
    Atatürk Kültür Merkezi, çocukları piyano ile tanıştırıyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilen Piyano Öğreniyorum atölyesi, 6 – 15 yaş aralığındaki çocuklara piyanoya dair temel teknik ve müzik eğitimi kazandırıyor. Etüt ve repertuvar çalışmaları gerçekleştirilen atölyede dersler bireysel olarak devam ediyor ve her ders birbirini takip eden pratikler, bilgiler içeriyor.

    GİTAR ÖĞRENİYORUM // 16-17-19 MAYIS // 16.00

    6 – 15 yaş aralığındaki çocuklar Gitar Öğreniyorum atölyesiyle Atatürk Kültür Merkezi’nde gitara dair yepyeni deneyimler ediniyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde 9, 10, 12 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek atölyelerde çocuklar, etüt ve repertuvar çalışmaları gerçekleştirecek. Bireysel olarak devam edecek olan derslerde, her ders birbirini takip eden pratikler, bilgiler içeriyor.

    KEMAN ÖĞRENİYORUM // 16- 17- 18- 19 MAYIS // 16.00
     
    Çocukları temel enstrüman bilgileriyle buluşturan AKM, 6 – 15 yaş aralığındaki çocuklara özel Keman Öğreniyorum atölyesi sunuyor. Çocukları sanatla bir araya getirerek yaratıcılıklarını geliştirmeyi hedefleyen atölyede çocuklar, kemana dair etüt ve repertuvar çalışmaları gerçekleştirecek. Bireysel olarak devam edecek olan derslerde, her ders birbirini takip eden pratikler, bilgiler içeriyor.

    MİNİ BALE ATÖLYESİ // 20 MAYIS // 13.00

    Can Kandara eğitmenliğinde AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleşen Mini Bale Atölyesi, 4-5 aralığındaki geleceğin sanatçılarını küçük yaştan itibaren sanatın güzellikleriyle tanıştırıyor. Atölyede çocuklar dans ve ritim becerilerini artırmanın yanı sıra bale figürlerinin sağladığı düzen ve ölçüyle el, kol ve bacak koordinasyonlarını geliştiriyor, canlandırılan masal ve hikâyeler ışığında hayal güçlerini zenginleştiriyor ve daha düzgün, dengeli ve kuvvetli bir bedene sahip oluyor.

    LEGO EDUCATION İLE YARATICI ELLER İŞ BAŞINDA // 20 MAYIS // 13.00, 14.00, 15.00, 16.00
     
    AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek Lego Education ile Yaratıcı Eller İş Başında atölyeleri; bütünsel bir yaklaşımla tasarlanan etkinliklerle çocukların tüm bedenlerini ile hareket ettirirken hem soyut düşünme, benzerlik kurma, sıralama, ince motor becerileri, ifade gücü, mantıksal düşünme, el-göz koordinasyonu gibi becerilerini geliştirmelerine hem de hayal güçlerini heyecanla ve sevinçle beraber kullanıp yeni keşifler yapmalarına destek sağlayacak.

    ÇOCUKLAR İÇİN YARATICI DANS ATÖLYESİ // 20 MAYIS // 14.00

    AKM Çocuk Sanat Merkezindeki Yaratıcı Dans Atölyesi, 4-6 yaş aralığındaki minik sanatseverlere yaratıcılıklarını dans yoluyla ifade etme fırsatı sunuyor. Sevdikleri müzikler eşliğinde basit dans hareket kombinasyonlarıyla tanışan çocuklar, dans ederken doğaçlama yapmayı ve hayal güçlerini kullanmayı da öğreniyor. Minik dansçılara yaşıtlarıyla gönüllerince dans ettikleri keyifli bir deneyim sunan Can Kandara’nın eğitmenliğini üstlendiği atölye, çocukların zihinsel ve bedensel gelişimlerine katkıda bulunuyor.

    PİYANO İLE TANIŞIYORUM // 20-21 MAYIS // 14.00, 12.00
     
    Atatürk Kültür Merkezi, çocukları piyano ile tanıştırıyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek Piyano ile Tanışıyorum atölyesi, 4 -11 yaş aralığındaki çocuklara yepyeni deneyimler sunuyor. #hermamabirnota projesi kapsamında gönüllü öğretmenlik üstlenen Eda Kocatürk tarafından koordine edilecek atölyede çocuklar, piyano hakkında bilgi edindikten sonra kısa bir resital dinleyecek. Ardından piyano çalgısını deneme fırsatları olacak. 

    EBEVEYN-ÇOCUK MÜZİKLE TANIŞIYORUM // 20-21 MAYIS // 16.00

    AKM, 2 -4 yaş aralığındaki en minik ziyaretçilerine de miniklerin gelişimine katkı sunan Ebeveyn – Çocuk Müzikle Tanışıyorum Atölyesi’ni düzenliyor. Miniklerin ebeveynleriyle katılacağı atölyede vurmalı çalgılar kullanılarak, renklerle, çeşitli görsellerle oyunlar oynanır katılımcılar müziklere eşlik ederler. Bu atölyede çocukların tempo algıları gelişir, birlikte hareket etmeyi öğrenirler ve çalgıları çalarken psikomotor becerilerini geliştirirler, gördüklerini, duyduklarını taklit ederler. Müzikal çalışmalarına ilk adımlarını aileleriyle birlikte atmış olurlar.

    EBEVEYN-ÇOCUK DANS ATÖLYESİ // 20 MAYIS // 17.00

    AKM, 20 Mayıs tarihinde düzenlediği ebeveyn çocuk dans atölyesiyle, ailelere keyif dolu bir deneyim yaşatacak. 3 -4 yaşlarındaki çocukların ebeveynleri ile birlikte katılacağı atölyede aileler hem eğlenecek hem de dans bilgisi edinecek. Çocukların ebeveynleriyle dans ve ritim hissini yaşayacakları atölye, katılımcıların müzik kulaklarının gelişmesine, vücutlarının düzgün, dengeli ve kuvvetli gelişiminin temellerinin atılmasına katkıda bulunacak.

    SİHİRLİ MELODİLER ATÖLYESİ // 20 MAYIS // 14.00

    Çocuk Sanat Merkezindeki etkinlikleriyle yoğun ilgi gören Atatürk Kültür Merkezi, 20 Mayıs tarihinde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası solo obua sanatçısı Damla Tunçer ve sinema ve yaratıcı drama eğitmeni Neslihan Öztürk’ün film karakterleri ve müzikleri üzerine kurguladıkları müzikli yaratıcı atölye çalışmasına ev sahipliği yapıyor. 7 -11 yaş aralığındaki çocuklara özel düzenlenen Sihirli Melodiler Atölyesinde minikler diledikleri bir karakteri seçerek onun özelliklerini, eğitmenleri eşliğinde belli bir kurgu üzerinde kendi yaratıcı düşünceleri ile canlandıracak. Filmin müziklerini, ana temayı seslendiren obua çalgısını yakından tanıyacak. Filmdeki karakterler ile müziği ilişkilendirebilecek, etkinliğin dinamik ritmi içerisinde eğlenerek öğrenme ile yaratıcı taraflarını keşfedecekleri eşsiz bir deneyim elde edecekler.

    ÇOCUKLAR İÇİN DANS ATÖLYESİ // 20 MAYIS // 15.00

    Yaratıcılığı dışa vurmanın en güzel yollarından biri olan dans, çocuklarla buluşuyor. AKM Çocuk Sanat Merkezinde 7-12 yaş aralığındaki çocuklar, popüler şarkılar eşliğinde hep birlikte çeşitli kombinasyonlar oluşturup, özgün dans hareketleri ortaya çıkarıyor. Çocuklar müziğin ve dansın büyüsüyle coşarken, aynı zamanda beden koordinasyonları ve ritim duyguları da gelişiyor.

     

    SERAMİK BOYAMA ATÖLYESİ // 21 MAYIS// 15.00

    4 -6  yaş aralığındaki minikler AKM’de seramikle tanışıyor. Çanakkale Seramik’in “İyi Bak Dünyana” vizyonuyla miniklere sürdürülebilirlik konusunda bilinç kazandıracak olan Seramik Boyama atölyesi, miniklere atık seramikleri yeniden dönüştürmeyi ve hayata kazandırmayı öğretecek. Atık seramikleri hayal güçlerini kullanarak kendi seramiklerini tasarlayacak olan minikler, sürdürülebilirliği deneyimle öğrenme fırsatı yakalayacak.

    ÇOCUKLAR İÇİN SERAMİK BOYAMA ATÖLYESİ // 21 MAYIS// 15.00, 14.00

    7 – 11 yaş aralığındaki çocuklara yönelik düzenlenen Seramik Boyama atölyesinde çocuklar,
     sürdürülebilir geleceğin inşası için tasarım sürecinden başlayarak tüm üretim süreçlerinde “İyi Bak Dünyana” vizyonuyla hareket eden Çanakkale Seramik ile, artık seramikleri yeniden değerlendirecek. Atık malzemelerin geri dönüşüm ile yeniden kullanıma kazandırılmasını, zenginliğini keşfetme yolculuğuna çıkacak olan çocuklar, sürdürülebilir sağlıklı bir dünya konusunda bilinçlenecekler. Çocukları kullan-at felsefesinden uzaklaştırmak amacıyla düzenlenen düzenlenen bilinçlendirme atölyelerinde, çocukların hayal güçlerini kullanarak seramik karolardan kendi seramiklerini tasarlama imkanı sunuluyor.

    MÜZİKLİ TÜRKİYE YOLCULUĞU// 21 MAYIS // 12.00, 13.00

    6-10 yaş aralığındaki çocuklar “Müzikli Türkiye Yolculuğu” etkinliğiyle AKM’de heyecanlı maceralar eşliğinde Türkiye’nin bölgelerini keşfedecekleri eğlence dolu bir etkinlikle buluşuyor. 50 dakikalık 4 atölyeden oluşan atölyelerde çocukları bölgelerimizin fiziksel özelliklerini, tarihini, mutfağını, gelenek göreneklerini ve türkülerini keşfetmelerini sağlayan bir deneyim bekliyor. Keşifler boyunca o bölgeye ait yaş grubuna uygun ve çocukların sevebilecekleri türküleri de dinledikleri ve darbukalar ile eşlik ettikleri atölyede, hikâye anlatıcılığı ile çocuklara canlandırmalı çalışmalar da yaptırılıyor. O bölgeye ait maceraları dinlerken çocuklar bölgeye ait en az bir türküyü öğrenmiş ve darbukalarla türküye eşlik ederek ulusal müziğimizle ilgili repertuvarlarını geliştirme fırsatı yakalıyor.

    ÇOCUKLAR İÇİN UKULELE ATÖLYESİ // 21 MAYIS // 13.00
     AKM Çocuk Sanat Merkezindeki Ukulele Atölyesi, müziksever minikleri yepyeni bir enstrümanla tanıştırıyor. Ukulelenin temel akorlarını ve parmak kombinasyonlarını öğrenen 7 – 11 yaş aralığındaki çocuklar, atölye için belirlenen şarkıyı hep birlikte çalıp söylüyor. Her atölyede yepyeni bir şarkıyla tanışan çocuklar doyasıya eğlenirken, aynı zamanda geniş bir ukulele repertuvarına da hakim oluyor.

    DON KİŞOT’UN MACERASI // 21 MAYIS //16.00

    Çocuklar AKM’de Miguel de Cervantes’in en sevilen eseri Don Kişot’la tanışıyor. 21 Mayıs Pazar günü AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek Don Kişot’un Macerası atölyesinde, çocuklara Don Kişot adlı bale eseri kısaca anlatılacak. Minikler, geri dönüştürülebilen materyaller ile hazırlayacakları Don Kişot, yel değirmeni ve at maketleriyle balenin konusu pekiştirecek. Derste yapılan çalışmalar günün anısı olarak öğrencilere hediye edilecek.

    KAMERA ÖNÜ OYUNCULUK ATÖLYESİ // 21 MAYIS // 13.00

    AKM’nin 8 -13 yaş aralığındaki minik ziyaretçileri için Kamera Önü Oyunculuk Atölyesi ile yepyeni bir deneyim sunuyor.   Yönetmen/Senarist/Oyuncu Nursen Köreken’in geliştirdiği yöntemle hazırlanmış kamera önü oyunculuk atölyesinde çocuklar kamera karşısında rol oynama deneyimi eğlenerek deneyimleyecekler. Daha önce kamera ile karşılaşmamış ya da kamera karşısında özgüven kazanmak isteyen minik ziyaretçilerin eğitimi yaratıcı drama ile eğitimleriyle başlayacak. Çocukların doğaçlama becerileri üzerinde çalışarak hayal güçlerini geliştirmelerini destekleyen atölyede, çeşitli monologlar üzerine çalışılarak sahnede doğallık, konsantrasyon ve gevşeme üzerine karaktere girme, rolünü tanıma ve tanımlama hakkında bilgi ve deneyim sunulacak.

    KENDİ TAKIMI KENDİM TASARLIYORUM // 21 MAYIS // 17.00
     AKM Çocuk Sanat Merkezinde gerçekleştirilecek Kendi Takımı Kendim Tasarlıyorum atölyesi ile çocuklar çeşitli boncukları kullanarak kolye veya bileklik yapımını deneyimleyecekler. Sokak hayvanlarına destek amacıyla geliştirilen # hermamabirnota projesi kapsamında atölyenin eğitmenliğini Nurgül Kocatürk gönüllü olarak üstleniyor.

    EBEVEYN-ÇOCUK DRAMA ATÖLYESİ// 21 MAYIS // 17.00

    Atatürk Kültür Merkezi, çocuklara hem arkadaşları hem de ebeveynleri ile eğlenip, öğrenecekleri Ebeveyn Çocuk Drama Atölyesi’ni sunuyor. 21 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilecek atölyede çocukları, anne ve babaları ile keyifli vakit geçirecekleri, birlikte oyun oynayacakları, eğlenirken birbirlerini anlayacakları ve oyun arkadaşı olabilecekleri bir deneyim bekliyor. Velilerin çocukları ile birlikte yaratıcı drama etkinlikleri yapıp çocukluklarına dönecekleri, çocukların ise doğaçlamalar ile hayal güçlerini geliştirebilecekleri hareket, beden, mimik, iletişim becerileri, ve sahne çalışmalarının yer aldığı atölye çocuk sanatseverleri bekliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Geleceğimizin Teminatı Çocuklarımız, Harran Üniversitesini Ziyaret Etti

    2002 Vakıflar İlköğretim Okulu’nun bu sene mezun olacak öğrencileri, Harran Üniversitesinde bir dizi etkinliğe katıldılar.

    Osmanbey Yerleşkesinde düzenlenen etkinlikler, gençlerin göl çevresine ağaç dikimi ile başladı. Ağaç dikim alanındaki etkinliğe, Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Denek, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Üniversite Genel Sekreteri Zübeyir Zorlu, 2002 Vakıflar İlköğretim Okulu Müdürü Sabri Doğan, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

    Harran Üniversitesi Yönetim Kademesi Ve Öğrenciler Birlikte Ağaç Dikti

    Ağaç dikiminin ardından, İl Milli Müdürü Fevzi Kurt, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, 2002 Vakıflar İlköğretim Okulu Müdürü Sabri Doğan ve öğrenciler, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu’nu ziyaret ettiler.

    Rektör Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu ve minik gençler arasında güzel anlar yaşandı. Minikler kendi elleriyle hazırladığı çiçeği, Rektör amcalarına hediye ettiler.

    Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, “Bugünün çocukları, yarının büyükleri, aklın ve bilimin ışığında inşallah Harran Üniversitemizi tercih edecekler. Gençler için elimizden geleni yapmaya hazırız ve yapacağız. Çünkü çocuklar bizim geleceğimizdir. Harran Üniversitesi de onların üniversitesidir. Ziyaretimize gelen Milli Eğitim Müdürümüze, Okul müdürümüze ve minik misafirlerimize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Rektörlük ziyaretinden sonra minik gençlerle, Ziraat Fakültesinin organizasyonunda düzenlenen etkinliğe geçildi.  Osmanbey Yerleşkesi Hüseyin Apan Konferans Salonunda yapılan etkinliğe Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Tema Şanlıurfa İl Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, 2002 Vakıflar İlköğretim Okulu Müdürü Sabri Doğan, akademisyenler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

    Çocuklarla ağaç, doğa, çevre temalı konuşmalar yapılmasının ardından minik öğrenciler Dekan Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu’ya çiçek takdim ettiler.

    Etkinlikler, Ziraat Fakültesi’nin hazırladığı müzik şöleni ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tesis Yönetimi Sektörünün Pazar Payı 76,3 Milyar Dolara Ulaşacak

    Teknoloji dünyası sürekli ilerlerken, gayrimenkul ve tesis yönetimi sektörünün de gelişimine yön vermeye devam ediyor.

    MarketsandMarkets tarafından yayınlanan rapora göre dünya çapında tesis yönetimi pazarının 2026’ya kadar yıllık %12,6’lık büyüme oranıyla 76,3 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Mayıs’ın ikinci haftası kutlanan Dünya Tesis Yönetim Günü özelinde konuşan Senyonet CEO’su Mehmet Yıldızdoğan, endüstrinin önemli bir büyüme potansiyeline sahip olduğunun ve başta Türkiye olmak üzere dünya genelindeki tesislerin dijital dönüşümü için yatırım yapmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

    Kamuoyunun tesis yönetimi hakkında farkındalığını artırmak, endüstrideki profesyonellerin çalışmalarını tanıtmak ve bu alandaki en iyi uygulamaları paylaşmak amacıyla kutlanan Dünya Tesis Yönetim Günü, bu yıl da tüm dünyada ilgiyle karşılanıyor. Bir tesisin sakinlerine, çalışanlarına, müşterilerine ve misafirlerine güvenli, sağlıklı ve verimli bir ortam sağlayan tesis yönetim sistemleri, modern teknolojilerle gelişmeye devam ediyor. Dünya Tesis Yönetim Günü özelinde konuşan Senyonet CEO’su Mehmet Yıldızdoğan, tesis yönetimi pazarının 2026 yılına kadar 76,3 milyar dolara ulaşacağını, işletmelerin daha verimli ve etkili bir şekilde yönetileceğini ifade ediyor. Sensör teknolojisinden veri analitiğine, bulut tabanlı veri toplamadan uzaktan izleme özelliğine kadar birçok inovasyonu birlikte sunan Senyonet, ofis, konut, site benzeri çoklu operasyon gerektiren yapılarda aidat takibi, varlık yönetimi, personel kontrol sistemi gibi ihtiyaçları tek merkezden yönetiyor ve 320 bin konutta hizmet veriyor.

    Tesis Yönetimi Sektörünü Neler Bekliyor?

    Günümüzde işletmeler daha fazla verimlilik, daha düşük maliyetler ve daha iyi müşteri memnuniyeti sağlamak için tesis yönetimi çözümlerine daha fazla yatırım yapıyor. Bu eğilimin önümüzdeki yıllarda devam etmesi ön görülüyor. Dünya Tesis Yönetim Günü özelinde açıklamalarda bulunan Senyonet CEO’su Mehmet Yıldızdoğan, “Tesis yönetimi çözümlerinin gelecekte daha akıllı, daha bağlantılı ve daha özelleştirilmiş hale geleceğini tahmin etmek zor değil. Bu, sensör teknolojisi, yapay zeka, makine öğrenimi ve diğer gelişmiş akıllı teknolojilerin kullanımıyla mümkün olacak. Birçok tesis yönetimi yazılımı, sensörlerin kullanımıyla bina enerji kullanımını izleyerek enerji tasarrufu sağlayacak ve otomatik olarak ayarlamak için yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmalarını kullanacak.” dedi. Sektörün daha sürdürülebilir bir hale geleceğini belirten Yıldızdoğan, “Günümüzde işletmeler enerji verimliliğini artırmak, sera gazı emisyonlarını düşürmek ve atık üretimini azaltmak gibi sürdürülebilirlik hedeflerine daha fazla odaklanıyor. Tesis yönetimi uygulamaları da bu hedeflere ulaşmak için önemli bir rol oynayacak. Ayırca kullanıcı deneyimini iyileştiren akıllı bina teknolojileri daha rahat ve güvenli ortamlar için tercih edilmeye devam edecek. Bu alanda faaliyet gösteren sektör paydaşlarının en iyi hizmet sunmak için teknolojik inovasyonlara yatırım yapması ve sürdürülebilirlik hedeflerine odaklanması önem kazanıyor.” açıklamalarında bulundu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kolay İK ve Talentics’ten işe alım ve personel yönetim süreçlerini 3 kat hızlandıran iş birliği

    Kolay İK, çözüm ortağı Talentics ile birlikte hem işleri kolaylaştıracak hem de zamandan tasarruf ettirecek bir iş birliği duyurdu. Personel yönetim uygulaması Kolay İK ve aday takip sistemi Talentics, bu iş birliği ile insan kaynakları profesyonellerinin işe alım ve personel yönetim süreçlerini hızlandırmayı hedefliyor. 

    Yatırımcıları arasında Galata Business Angels, Monkfish VC, 500 Startups İstanbul, İş Bankası iştiraki Maxis, Eksim Ventures, Gözde Tech Ventures gibi önemli yatırım fonları da bulunan Kolay İK, sunduğu dijital çözümlerle insan kaynakları profesyonellerinin işlerini kolaylaştırmaya devam ediyor. Kolay İK, yeni çözüm ortağı Talentics ile birlikte işe alım ve personel yönetim süreçlerinde İK departmanlarına hız ve katma değer kazandıracak bir iş birliği başlattı. 

    Bu iş birliği sayesinde; İK departmanları işe alım ve aday takip süreçlerini baştan sona tasarlayıp ilan oluşturma, aday havuzu yaratma, farklı platform ve süreçlerdeki adayların takibi gibi karmaşık tüm süreçlerini Talentics ile tek bir platform üzerinden yönetirken; Kolay İK personel yönetimi uygulamasıyla da tüm personel yönetim ihtiyaçlarını optimize edebilecek. 

    Aynı zamanda Kolay İK ve Talentics, bu iş birliği lansmanına özel bir kampanya sunuyor. 30 Haziran’a kadar geçerli olacak bu kampanya dahilinde Kolay İK ile yeni tanışacak kullanıcılara Kolay İK personel ürününde %10; Talentics uygulamasında %20 indirim fırsatı bulunuyor. Kolay İK mevcut kullanıcılarını ise Talentics uygulamasında %20 indirim bekliyor. 

    Kolay İK Kurucu Ortağı Çağlar Yalı: “Çözüm ortağımız Talentics ile başlattığımız bu iş birliği ile insan kaynakları profesyonellerinin sadece personel yönetiminde değil, işe alım ve aday takibinde de zaman ve dikkat gerektiren manuel işlerini azaltıyoruz. Tüm süreçlerin tek bir platformdan yürütülmesi ve özelleştirilmiş etaplar ile kaybedilen zamanın geri kazanılmasıyla birlikte, İK departmanlarının daha katma değerli işlere odaklanabilmelerini sağlıyoruz. Daha iyi bir aday ve çalışan deneyimi sayesinde, hedeflere ulaşmanın mümkün olan en kolay yolunun dijitalleşmek olduğunu vurgulamaya devam edeceğiz. Kolay İK çalışanlarına da her zaman söylediğim gibi, bizim hedefimiz İK departmanlarının IT departmanı olmak. Bu hedefle, şu an var olan 12 çözüm ortaklarımızın sayısını kaliteli iş birlikleri ile artırmaya devam edeceğiz.”

    Kolay İK Nedir?

    Kolay İK herhangi bir kurulum gerektirmeyen, bir insan kaynakları ve personel yönetimi yazılımıdır.  Sunduğu çözümlerle insan kaynakları profesyonellerinin işlerini kolaylaştıran Kolay İK, çalışanın işe başladığı andan ayrıldığı zamana kadar gerçekleşen tüm insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirir. Böylece İK profesyonelleri, çalışanlar ve yöneticilerin insan kaynakları alanındaki ihtiyaçlarına çözüm bulurken, tüm bu süreçlerin optimize edilmesine yardımcı olur.  

    2020 yılından bu yana 4 kat büyüyen Kolay İK, her geçen gün sayısı artan çözüm ortakları ile beraber insan kaynakları süreçlerinde uçtan uca hizmet sunmaya devam ediyor.  Kolay İK, bugün 2.000’e varan şirket ve 150.000’i aşkın çalışana hizmet vermekte ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.

     

    Kolay İK Personel Yönetimi Uygulaması Nedir?

    Kolay İK personel yönetimi uygulaması özlük işleri, izin, zimmet, fazla mesai, avans, harcama takibi gibi temel tüm personel yönetim ihtiyaçlarını tek bir platformdan yönetip hızlıca raporlama yapmayı sağlar. Kolay İK ile kendini tekrar eden manuel işlemleri tek bir tıkla yönetebilir, operasyonel yükleri en aza indirerek zaman tasarrufu sağlar.

     

    Talentics Nedir?

    Talentics işe alım süreçlerini otomatize eden bir aday takip sistemidir. Adayın iş başvurusundan işe alımı tamamlanana kadar tüm süreçlerini baştan sona tasarlanmasını sağlayan Talentics; ilan oluşturma, aday havuzu yaratma, aday ve ilgili kişilere takvim gönderme, farklı platform ve süreçlerdeki adayların takibi gibi karmaşık tüm işe alım süreçlerinin tek bir platform üzerinden yönetilmesine yardımcı olur.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Babacan’dan Diyarbakır’da ‘sandık’ mesajı

    Diyarbakır Ajans / DİYARBAKIR (İGFA) – Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki toplantı öncesi DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, Kent Koruma ve Dayanışma Platformu adına bir konuşma yaptı.

    DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, “Gelişmiş ülkelerde kent konseyi adı altındaki yapılar, sivil toplumun, derneklerin, iş camiasının ve halkın kent yönetimine katılması en önemli güç olarak ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bunları kullanmaktadırlar. Fakat kentimiz yaklaşık 7 yıldır kayyumlarla yönetildiği için öyle bir platform kurulmadığı gibi aynı zamanda da kent istişare kültüründen uzaklaşarak 1-2 yıllığına kente gelen yöneticiler tarafından istişaremiz yönetilmek zorunda bırakılması kent yaşamıyla ilgili birçok yanlışı da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle Diyarbakır’da 90’na yakın sivil, emek ve meslek örgütüyle birlikte böyle bir platform kurduk. Kenti ilgilendiren tüm süreçlere dahil olmaya çalışıyoruz” dedi.

    Daha sona DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan konuşma yaptı.

    Babacan konuşmasında, “DEVA Partisi kurulduğu zaman da Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir araya gelmiştik. Yaptığımız görüşmeler sayesinde yol haritamızı belirlemekte büyük bir etkisi oldu. Biliyorsunuz büyük bir doğal afet karşı karşıya kaldık. Büyük can ve mal kaybına neden oldu. Biz ilk günden beri merkezi hükümetin ve sivil toplum örgütlerinin birlikte hareket edip yaraların sarılması gerektiğini savundu. Biz her zaman bu yükün tek başına kaldırılamayacağını söyledik. Maalesef merkezi hükümet bunu yapmadı tek başına hareket etti. Bundan dolayı yaralar çok geç sarıldı, deprem bölgesinin bazı yerlerinde ciddi sorunlar var. Sizin bu kent için kurduğunuz bu platform bundan dolayı çok kıymetli” dedi.

    Seçim çalışmalarına yönelik değerlendirmelerde de bulunan Babacan, “Biz DEVA Partisi olarak tüm şehirlerde teşkilatımızı kurduk. Birçok eylem planlarımız var. Parti olarak bu eylem planlarını önemsiyoruz. 6 parti birlikte çalışarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçeceğimizi hazırladık. Oldukça geniş bir destek tabanıyla seçime gidiyoruz. Tek bir oy kaybolmasın diyerek tek bir listeden seçime girmeye karar verdik. Biz öncelikle Türkiye olsun istedik. Bundan dolayı birleştik. Seçimlerde başarılı olmak önemli ama mecliste güçlü bir şekilde iktidarı temsil etmekte daha çok önemli. Umut ediyoruz ki ortak listelerimiz seçimlerde başarılı olur. Herkesin desteğini bekliyoruz” diye konuştu

    Babacan, seçim güvenliğinin önemine vurgu yaparak, “200 bin sandıkta 6 partiden arkadaşlarımız sandıkların başında olacak. Oylar bilgisayara girilirken ciddi bir şekilde kontrol edilmesi lazım. Biz 6’lı masa olarak ciddi bir çalışma içindeyiz. Sandıklarda çıkaracak bir sorun konusunda gerekli tedbirleri aldık. Bütün vatandaşlarımız sandıklarına ve oylarına sahip çıksın” dedi.

    Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik Erzurum’da yapılan saldırıyla ilgili konuşan Ali Babacan, “Kesinlikle şiddete hayır diyoruz ve şiddetin her türlüsünü reddediyoruz. Hükümetin bu duruma bir an önce el atması lazım” dedi.

  • Evlilik öncesi tarama testi nedir? Akdeniz anemisiyle çabayı kolaylaştırıyor

    Evlenecek çiftlerin sıhhat durumları ve kalıtsal hastalıkları konusunda bilgi sahibi olmaları ve bu doğrultuda önlem almaları için 4271 sayılı Türk Uygar Kanunu’nun 136. hususu mucibince evlilik öncesi tarama testleri zarurî hale getirilmiştir. Doç. Dr. Ali Fettah, evlilik öncesi tarama programının anemiyle çaba konusunda değerli olduğunu vurguladı. Evlilik öncesi tarama testi nedir? İşte tüm detaylar…

    Evlilik öncesi tarama testi Sıhhat Bakanlığınca 2022 yılında mecburî hale getirildi. Bu test sayesinde evlenecek olan çiftler kalıtsal bir hastalıklarının olup olmadığını öğrenebiliyor. Bu da çiftlerin sıhhat durumlarına nazaran hayat standartlarını şekillendirmesine yardımcı oluyor. ‘Evlilik öncesi tarama testleri’yle ilgili görüşlerini bildiren Ankara Etlik Kent Hastanesi Çocuk Hematoloji Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Ali Fettah, Sıhhat Bakanlığınca uygulanan evlilik öncesi tarama programının, talasemi (Akdeniz anemisi) ile uğraştaki muvaffakiyetlerini artırdığını söyledi. Bu haberimizde Dr. Ali Fettah’ın açıklamalarına yer verirken tıpkı vakitte ‘Evlilik öncesi tarama testi’nin ayrıntılarını da işledik.

    NOT: Sıhhat Bakanlığınca mecburî tutulan ‘Evlilik öncesi tarama testleri’nin yanı sıra çiftler birebir vakitte fiyatsız SMA testi de yaptırabilir.

    evlilik öncesi tarama testleri

    “EVLİLİK ÖNCESİ TARAMA PROGRAMINDA YÜZDE 90’IN ÜZERİNDE AHENK GÖZLENİYOR”

    Doç. Dr. Fettah, Akdeniz havzasında yer alan Türkiye’de bilhassa güney kısımlarda hastalığın sık görüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:

    “Talasemi taşıyıcılarının, evlilik öncesi yapılan kan testiyle evvelce tespit edilmesini sağlayan Hemoglobinopati Tarama Programı, ülkemiz için bir milattır. Zira talasemi 2002 öncesi yılda 400 canlı doğumda görülürken, taramaların başladığı 2002’den sonra süratli bir azalma yaşandı. Yenidoğanlarda talasemi görülme sıklığı 10 binde 10’ların altına kadar düştü. Şu an dünyada yılda 40 bin kadar talasemi hastası bebek dünyaya geliyor. Bu ülkemizde ise 10 binde 1 ile 10 ortasında canlı doğuma tekabül ediyor.”

    Öte yandan Fettah, “Tarama programları sayesinde yüz güldürücü sonuçlar elde ediyoruz. Şu an ülkemizde evlilik öncesi tarama programına yüzde 90’ın üzerinde ahenk gözleniyor. Bu hastalıkla çabadaki başarımızı artıran bir durum.” diye konuştu.

    Doç. Dr. Fettah, taşıyıcılık saptanan çiftlere genetik danışmanlık verildiğini ve isteyenlerin Preimplantasyon Genetik Teşhis (PGT) metoduyla sağlıklı bir bebek sahibi olabildiğini kaydetti.

    Türkiye’de nüfusun yüzde 2,1’inde talasemi hastalığı taşıyıcılığı bulunduğunu belirten Fettah, “Fakat Antalya, İzmir, Şanlıurfa, Hatay üzere bölgelerimizde talasemi taşıyıcılık oranları yüzde 5 hatta yüzde 13’lere kadar çıkıyor. Bu bölgelerde bilhassa evlilik öncesi taramalara daha fazla dikkat etmemiz ve çiftleri bu tarafta yönlendirmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

    akdeniz anemisi testi

    TALASEMİ İKİYE AYRILIYOR

    Talaseminin, “alfa” ve “beta” olmak üzere ikiye ayrıldığını, Türkiye’de beta talaseminin daha ağır görüldüğünü anlatan Fettah, beta talaseminin en ağır formu “talasemi majör” hastalarının 3-4 haftada bir kan nakline gereksinim duyduğunu bildirdi.

    Doç. Dr. Ali Fettah, “Sürekli kan nakli yapılan hastalarımızın bedenlerinde demir birikimi oluyor. Bu bedende toksik bir tesir oluşturuyor. Bu nedenle hastalarda demir birikiminin önlenmesi için ‘şelasyon’ tedavisi uygulanması da gerekiyor. Talasemi hastalarında üstüne düşmemiz ve hastaların da buna ahenk göstermesi gereken ana etken bu.” dedi.

    evlilik öncesi talasemi testinin önemi

    HASTALAR 3-4 HAFTADA BİR KAN BAĞIŞI ALMADAN YAŞAYAMIYOR

    Talasemi hastası çocuklarda kansızlıktan kaynaklı halsizlik, iştahsızlık, sonluluk gözlemlenebildiğini aktaran Fettah, şunları kaydetti:

    “Talasemi hastalarının, kan transfüzyonu programına alınıp, faal demir bağlama tedavileri uygulandığında tertipli bir hayat yaşama imkanları oluyor. Elbette şunu göz arkası etmemek gerekiyor, hastalarımızın her ay sistemli hastaneye gelmesi gerekiyor ve bu da onlarda bir yük oluşturuyor. Kemik iliği nakliyle hastalarımızda kesin tedavi yapabiliyoruz. Bilhassa seçilmiş olaylarda, küçük çocuklarda aile içi yahut akraba dışı donör olduğunda kök hücre nakli yaparak kesin tedavi uygulayabiliyoruz.”

    Doç. Dr. Ali Fettah, halsizlik, solukluk, karın şişliği, iştahsızlık üzere belirtileri olan bebekler için de kesinlikle evvel bir çocuk tabibine, gerektiğinde de çocuk hematoloğuna başvurulması gerektiğini söyledi.

    Talasemi hastalarının daima kan nakli muhtaçlığına da dikkati çeken Fettah, “Kan bağış oranları düştüğünde hastalarımız kan tedarikinde birtakım dertlerle karşılaşabiliyor. Bu nedenle herkesi tertipli kan bağışında bulunmaya davet ediyorum. Zira hastalarımız 3-4 haftada bir kan bağışı almadan yaşayamıyor.” diye konuştu.

    evlilik öncesi tarama testinde neler var

    EVLİLİK ÖNCESİ TARAMA TESTİNDE NELER VAR?

    HIV / AIDS Test;

    AIDS bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV (hiv) ismi verilen virüstür. Cinsel münasebet, kan ve anneden bebeğine olmak üzere üç yolla bulaşır. Korunmasız cinsel münasebet ile bulaşır. Tüm bulaşmaların %80-85’i bu yolla olmaktadır. HIV kanda bulunduğu üzere erkeğin sperm sıvısında, bayanın vajina salgısında da bulunur. Cinsel alaka sırasında vagina, penis, anüs mukozası yahut ağızdaki zedelenmiş doku ve çatlaklardan bedene girerek erkekten bayana, bayandan erkeğe, erkekten erkeğe yahut bayandan bayana bulaşabilir

    HIV girdiği bedenin mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Direnci azalan bedende, HIV’in tesirinin yanı sıra, çeşitli mikroplar da hastalıklara neden olurlar. Bu da kolay bir enfeksiyonun bile ölümcül olmasına sebep olabilir.

    Hepatit B Testi;

    Hepatit B karaciğer iltihabı manasına gelen hepatit hastalığının etkeni olan virüslerdedir. Hepatit B, kan yoluyla ve çok sıklıkla da yakın temasla bulaşır. Bunlar kan dışındaki vücut sıvıları: tükürük, ter, cinsel organ sıvılarıdır. Derideki bir çatlak ya da açık yara ile temas eden bir damla kan yada tükürük bile hastalığın bulaşması için kafidir. Taşıyıcı anneden bebeğine de doğum esnasında bulaşabilir.

    En kıymetli ve yaygın bulaşma yolu muhafazalı da olsa cinsel bağdır.

    Türkiye’de bugün her 3 bireyden yaklaşık 1’i Hepatit B virüsü ile karşılaşmıştır. Meydana getirdiği hastalık, çok ağır tablolara neden olabilmektedir. Bu virüs temel olarak karaciğerde yerleşir ve orada çoğalır ve vakitle karaciğeri tahrip edecek boyutlara ulaşabilir. Bedenin ürettiği antikorla ya da muhakkak tedavilerle hastalık atlatılabilir.

    Hepatit C Testi;

    Hepatit C; Hepatitis C virüsü’nün (hcv)’ nin sebep olduğu, karaciğeri etkileyen, kan yolu ile en sık bulaşan, epeyce bulaşıcı ve önemli bir karaciğer enfeksiyonudur.

    Hepatit C, ekseriyetle rastgele bir belirtiye sahip değildir lakin kronik enfeksiyonla karaciğerde yara oluşumuna ve uzun yıllar sonra siroza sebep olabilir. Birtakım durumlarda sirozlu hastalarda, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri ya da ölümcül kanamaya sebebiyet verebilir. Bununla birlikte yemek borusu ve midedeki damarlarda çok şişmeye yol açabilir.

    Sifiliz-Frengi Testi;

    Frengi hastalığının teşhisine yönelik yapılan bir testtir. Bulaşıcıdır. Tıp lisanında sifilis denir. Sifiliz (Syfilis), cinsel temasla yahut açık yaradanbulaşan önemli bir bakteriyel hastalıktır.

    Sifiliz (Syfilis) ülkemizde halk ortasında “frenklerin hastalığı”anlamında “Frengi” ismi ile de bilinmektedir. Frengi zührevi bir hastalıktır ve cinsel ilgi sırasında bulaşır. Mikrobun bedene girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar. 6 ay sonra ise, mikrop bedenin belirli başlı organlarına yerleşir, kan yoluyla bedene dağılarak hayati organlara büyük oranda ziyan verebilir.

    Kan Kümesi Tahlili ve Hemogram(Tam Kan Sayımı) Testleri;

    Bu tahlil, anne ile baba ortasında oluşabilecek kan uyuşmazlığını saptamak için yapılır. Kan uyuşmazlığı, kandaki “Rh” faktörü ile ilgidir ve sadece bayanın Rh negatif (-) erkeğin ise Rh olumlu (+) olduğu durumlarda oluşabilir. Bu durum, olağan kan kümesi testi ile anlaşılabilir.

    Bu test ile tıpkı vakit evlenecek çiftlerde Talasemi (Akdeniz anemisi)’nin olup olmadığı da gözlenir.

    Akdeniz Anemisi Talasemi (Hemoglobin Elektroforezi) Testi Nedir;

    Talasemi ailesel geçişi olan genetik bir kan hastalığıdır. Akdeniz anemisi, Cooley anemisi olarak da isimlendirilir. Akdeniz anemisinin bulunduğu bir bedende, kan hücreleri gerekli oksijeni dokulara taşıyamaz. Münasebetiyle doku organlarda oksijenin azalması sonucu solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, gelişme geriliği üzere şikayetler oluşur.

  • İstek Çalımbay: “Fenerbahçe maçı hayati”

    Spor Toto Harika Lig takımlarından Demir Küme Sivasspor’un teknik yöneticisi İstek Çalımbay, öğrencilerle söyleşide bir ortaya geldi.

    Çalımbay, kentteki bir özel okulun konferans salonunda düzenlenen söyleşide kırmızı-beyazlı grubun ligde istediği pozisyonda bulunmadığını söyledi.

    Hem ligde hem Ziraat Türkiye Kupası’nda çaba ettiklerini belirten Çalımbay, “Hedefimiz Türkiye Kupası’nı tekrar kazanmak. 24 Mayıs’ta Fenerbahçe ile kupada rövanş maçımız var, bizim için hayati bir maç. O maçı geçtikten sonra final oynayacağız. Tekrar Türkiye Kupası’nı almak için bütün çabamızı göstereceğiz.” dedi.

    Çalımbay, ligde de kalan maçları kazanmak istediklerine vurgulayarak, “Ligde gidişatımız istediğimiz üzere değil. Kalan maçlarımızdan ikisini kazandığımız takdirde ligi çok âlâ yerde bitireceğiz.” diye konuştu.

    “Sivasspor’u daha yeterli yerlere getirmem gerekiyor”

    Öğrencilerin sorularını da cevaplayan Çalımbay, futbolculuk periyodunda yalnızca kendisinin, antrenörlükte ise tüm oyuncuların sorumluluğunu taşıdığını belirterek, teknik yöneticiliğin sıkıntı bir meslek olduğuna dikkati çekti.

    Çalımbay, Sivasspor’da 4. dönemini geçirdiğini ve üç yıl üst üste Avrupa’ya götürdüğü kadrosuna tarihinde de birinci sefer Türkiye Kupası’nı kazandırdığını anlattı.

    Sivaslı olmasından ötürü kırmızı-beyazlı takımdaki sorumluluğunun daha fazla olduğunu vurgulayan Çalımbay, “Onun için Sivasspor’u daha düzgün yerlere getirmem gerekiyor. Bugüne kadar çok güzel yerlere getirdik, çok hoş şeyler yaptık.” değerlendirmesinde bulundu.

    Çalımbay, futbolculuk mesleğinde her vakit antrenörlerin istediğini yapan bir oyuncu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

    “Beşiktaş’ta yıllarca kaptanlık yaptım. Altyapıdan geldim ve küçük yaşta A grupta oynadım. Sivas’ta küçük yaşta hayal ettiğim futbolculuğu, her şeyi kazandım. Ulusal ekibe gittim, Beşiktaş’ta oynadım, kaptan oldum. Dünya karmasına gittim, kendime nazaran başaramadığım bir şey olmadı. 6 sefer şampiyonluk yaşadım, Türkiye Kupası’nı kazandık. Mesleğim çok hoş bir halde geçti.”

  • Lionel Messi için Barcelona sözleri!

    Manchester City Teknik Yöneticisi Pep Guardiola, Barcelona periyodunda birlikte değerli başarılara imza attığı Lionel Messi hakkında konuştu.

    ESPN’e konuşan başarılı teknik adam, “Ben Barcelona’nın bir üyesiyim ve stadyumda iki koltuğum var. Umarım bir gün Lionel Messi’ye Barcelona forması altında hak ettiği formda veda edebiliriz. Lionel Messi, tüm vakitlerin en uygun oyuncusu. Barcelona’nın 10-12 yıl boyunca başardıkları onsuz mümkün olamazdı. İmkansız. Sayılardan bahsetmiyorum, oyun üzerindeki tesirinden, hoşluğundan, estetiğinden, etkinliğinden… Her şeyden bahsediyorum. Barcelona’yı, geldiği zamandakinden daha büyük bir kulüp haline getirdi. Kimse bu halde ayrılacağını düşünemezdi.” kelamlarını kullandı.

    İspanyol hoca, “Messi’ye çok kıymet verdiğini bildiğim liderin (Barcelona Lideri Joan Laporta) bu türlü bir veda fikrinin olduğunu biliyorum. Çok süratli bir şeydi, çok sıkıntı bir ekonomik durumdan ötürü ayrıldı. Ancak Messi’ye veda edileceği gün, stadyumdaki koltuğuma giderek, ayağa kalkmayı, onu alkışlayabilmeyi ve Leo’ya hak ettiği biçimde veda edebilmeyi umuyorum. Liderin, bunu deneyeceğini ve yapacağını biliyorum. Leo ve ailesi de, bu kulüpte yaptıkları için Barcelona taraftarının sevgisini görecek.” dedi.

    Şu anda Paris Saint-Germain’de forma giyen Lionel Messi’nin, Fransız grubu ile mukavelesi dönem sonunda bitiyor. Arjantinli yıldız için eski grubu Barcelona ile birlikte Al Hilal ve Inter Miami haberleri de gündemde yer alıyor.

  • Başkan Topaloğlu öğrencilerle bir araya geldi

    Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi.

    Başkan Topaloğlu, okul ziyaretleri kapsamında Kuzdere Mahallesi’nde bulunan Kemer İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’nda eğitim alan öğrencileri ve genç nesillerin yetişmesinde büyük emekleri olan öğretmenleri ziyaret etti.

    Öğretmen ve öğrencilerle sohbet eden Belediye Başkanı Topaloğlu, öğrencilere derslerinde başarılar, öğretmenlere de kolaylıklar diledi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ”Herkesin yüzü gülsün diye var gücümüzle çalışıyoruz”

    Başkan Büyükakın, Anne Şehirle Yaza Merhaba programında sağlıkta ve sosyal hayatta projeden sayısız yarar gören kadınlarla bir araya geldi

    Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın Çayırova’da gerçekleşen Anne Şehir’le Yaza Merhaba programına katıldı. Naim Süleymanoğlu Kültür Merkezinde Anne Şehir Sağlıklı Yaşam Program faaliyetlerinden faydalanan kadınlarla bir araya gelen Başkan Büyükakın, ‘’Sizleri böyle mutlu gördüğümüzde, yüzünüzü güler, yüzünüzü aydınlık gördüğümüzde bütün yorgunluklar unutuluyor. Ne mutlu bize. Varlık sebebimiz bu şehrin insanın mutluluğu. Durmadan yorulmadan mesai arkadaşlarımızla birlikte sizlerin yüzünün gülmesi için, gençlerimizin, çocuklarımızın, kadınımızın, erkeğimizin herkesin yüzü gülsün diye var gücümüzle çalışıyoruz. Çünkü bizim yönetim anlayışımız böyle. Biz diyoruz ki millete efendilik yoktur, millete hizmet etmek vardır’’ dedi.

    ANNELERE AYRI ÇOCUKLARA AYRI ETKİNLİK

    Çayırova’da Anne Şehir katılımcılarının yoğun katılımı ile gerçekleşen programda çocuklar da farklı atölyelerle eğlendi. Etkinlikte sağlıklı beslenme danışmanlığı, yetişkin/aile hobi atölyeleri, egzersiz danışmanlığı, psikolojik danışmanlık ve çocuk eğitimi etkinlikleri adı altında 5 ayrı stant kurularak katılımcılar bilgilendirme yapıldı. 3-6 yaş arası çocuklara güvenli alanda etkinlikler yapılırken, programda ahşap ve mum atölyeleri de yer aldı. 7-10 yaş arası çocuklara yönelik İbiş gösterisi, palyaço gösterisi, Jonklör gösterisi ve Nasreddin Hocadan hikâyeler yer aldı.  Programa Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Hasan Aydınlık da katıldı.

     

    BAŞKAN: ASIL OLAN HALKTIR

    Programda konuşma yapan Başkan Büyükakın, ‘’Devletler, hükümetler, belediyelerin ne için vardır? Halkı için vardır. Halkının mutluluğu için vardır. Onlar ne istiyorsa onu yapmak için vardır. Yani asıl olan halk. Milletvekilleri, belediye başkanları diğer kamu yöneticileri, onlar da o halk adına çalışan, gayret eden kişilerdir’’ dedi. Anne Şehir Sağlıklı Yaşam Programının başka bir yerde olmadığını belirten Başkan Büyükakın, ‘’Aileye dönük, kadın ve çocuğu da içine alacak şekilde çalışmalar yürütülüyor. Tek bir sebebi var. Sizlerin mutlu olması. Bu çalışmaları yaparken aslında bir sürü başarı hikâyesi, mutluluk hikâyesi var. Burada derdini unutanlar, burada kilolarından kurtulanlar, daha sağlıklı bir yaşam elde edince kullanmakta olduğu ilaçları kesenler, kafasındaki yükleri boşaltanlarla ilgili çok hikâyeler biliyorum. Zaman zaman sizlerle bir araya geldiğimizde bana teşekkür eden sayısız kardeşimiz var. Öncelikle değerli çalışma arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Bu çalışmalar onların sayesinde oluyor. Bizim sloganımız ne; Çalışınca Oluyor. Çalışırsanız olur. Çaresizliğe teslim olursanız, umutsuzluğa teslim olursanız olmaz’’ ifadesini kullandı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Red Bull’un düzenlediği ‘Red Monday’ Ünlüleri Bir Araya Getirdi

    Spor ve kültür-sanat alanlarında dikkat çekici, farklı ve ses getiren projeler ortaya çıkaran Red Bull, birçok ünlü ve influencer ismin katılımıyla “Red Monday” etkinliğini 8 Mayıs Pazartesi gecesi gerçekleştirdi.

    2014 yılından bu yana tatillerde, özel etkinliklerde ve yoğun sezonlarda çalışan restoran ve bar sektörüne özel bir teşekkür olarak farklı ülkelerde Red Monday etkinliği hayata geçiriliyor. 

    Red Bull Türkiye’nin düzenlediği Red Monday etkinliği ise, 8 Mayıs Pazartesi günü cemiyet, basın ve eğlence sektörünün tanınmış simalarının katılımıyla Goodspaces Maslak’ta gerçekleşti. Dans gösterileri ve görkemli ışık şovlarıyla festival tadında planlanan etkinlikte katılımcılara unutulmaz bir gece yaşatıldı.

    Hayal Köseoğlu, Gizem Sevim, Güneş Altunkaş, DJ Birol Giray ve Hazal Benli gibi daha birçok ismin katıldığı bu muhteşem gecede, sevilen müzik grubu Pandami ve yetenekli rap sanatçısı Ege Çubukçu sahne aldı.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başa dön tuşu