Gün: 11 Mayıs 2023

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi onkoloji hemşiresi Melek Sabahyıldızı, 40 yıllık mesleksel deneyiminin yanında 23 yıldır yürüttüğü hakemlik misyonuyla ulusal ve milletlerarası birçok halter şampiyonasını yönetti.

Ömrünü kanser hastalarına adayan Sabahyıldızı, onkoloji hemşireliğinde 40 yılı geride bıraktı. Sabahyıldızı, bir tabibin teklifiyle hobi olarak kurslarına başladığı halter hakemliğini ise 23 yıldır yürütüyor.

12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü hasebiyle AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Melek Sabahyıldızı, mesleğini çok sevdiğini söyledi.

Sabahyıldızı, mesleksel hayatının yarısına halter hakemliğini de sığdırabilmekten gurur duyduğunu vurgulayarak, “Yıllar evvel Numune Hastanesinde çalışırken hocalarımdan biri ‘sizi halter topluluğuyla tanıştırmak istiyorum’ dedi. Evvel çok şaşırdım lakin sonra düşününce ‘benim için farklı bir aktivite, neden olmasın’ diyerek hakemlik kurslarına başladım, akabinde imtihanları geçtim.” dedi.

– “Ülkemizi onurla, gururla temsil ediyorum”

Hakemliğin öz inancını geliştirdiğini lisana getiren Sabahyıldızı, “Ben tıpkı vakitte memleketler arası hakemim, halterde yurt dışına birinci memleketler arası hakem olarak çıkan şahısım. Çok memnunum. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında ülkemizi onurla, gururla temsil ediyorum.” diye konuştu.

“Kadın olduğum için şaşırıyorlardı”

Hemşire Sabahyıldızı, hakemlik vazifesi sayesinde bugüne kadar birçok ülke gördüğünü, halter topluluğunun bir üyesi olmaktan gurur duyduğunu lisana getirerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Hakemliğe iki bayan arkadaş olarak başlamıştık. O vakitler bizi görenler bayan olduğumuz için evvel şaşırıyorlardı. ‘Melek Hanım siz de 3 ay sonra bırakırsınız, bu topluluğa dayanamazsınız’ diyenler oluyordu. Lakin halter atletlerinin karşılaşmalarda ellerine sürdüğü o beyaz magnezyum tozunu bir kere soluduğunuzda mümkün değil bırakamıyorsunuz, bu türlü bir sevda benim için halter.”

Halter hakemliğinin çok fazla dikkat istediğini anlatan Sabahyıldızı, “Hep gayret ettim, kaçmadım. Beşerler da bir mühlet sonra alıştı. Başta hobi olarak başladığım hakemlik benim için bir ömür tarzına dönüştü.” biçiminde konuştu.

“Tüm hastalar benim için annem, babam, kardeşim gibi”

Melek Sabahyıldızı, hemşireliğin ise kendisi için değişik bir sevda olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“İlk hemşirelik atamam yapıldığında merhum babaannem, ‘yavrum hastane kapısından giren her insanı ben, baban, amcan üzere düşünerek hizmet vereceksen, herkese düzgün davranacaksan hemşire ol’ demişti. 40 yıl oldu, hala babaannemin o kelamları hiç aklımdan çıkmaz. Hastane kapısından giren tüm hastalar benim için annem, babam, kardeşim üzeredir. Mesleğime aşığım, çok seviyorum. Aslında sevmeyen biri de bu mesleği yürütemez.”

Sabahyıldızı, tüm meslektaşlarının da Dünya Hemşireler Günü’nü kutladı.

Dünya şampiyonu ulusal halterciden Melek hemşireye ziyaret

Öte yandan, dünya ve Avrupa şampiyonlukları bulunan eski ulusal halterci Taner Sağır, hemşire Sabahyıldızı’na ziyarette bulundu. Sağır, “Melek hemşire biz haltercilerin hem hakemi hem ablası üzere oldu. Kendisini neredeyse 21 yıldır tanıyorum. Birçok karşılaşmamızı yönetti. Tüm hemşirelerimize de kolaylıklar diliyorum, hakikaten güç lakin kutsal bir meslek. Bugün de Melek ablamı, özel gününü kutlamak için de ziyaret etmek istedim.” dedi.

Gaziantep’te dedesinin 30 metrekarelik restoranında henüz 6 yaşındayken çalışmaya başlayan Develi Restoranları’nın kurucusu Arif Develi, 22 yaşındayken valizine esnaflığını ve dürüstlüğünü koyarak, “Merhaba Şehr-i İstanbul” dedi, bu lezzeti Samatya’ya taşıdı. 

111 yıllık geçmişin izlerini taşıyan o lezzet “Develi” efsanesine dönüştü. Develi markasının kahramanı Arif Develi’nin eşsiz hikâyesi, “Arif Olmak” belgeseliyle gelecek kuşaklara aktarıldı. Belgeselin gösterimi 6 Haziran’da Zorlu PSM’de Türk pop müziğinin duayeni Erol Evgin’in, konser vereceği lansmanla gerçekleşecek. 

“Herkesin yaşamı kendi rengindedir. Bazısı akıp giden yıllar içinde koca bir çınar olup fırtınalara göğüs gerer, sevdikleriyle el ele büyütür hayatı. Ve sonra anlatmaya başlar kendi hikâyesini: ‘Arif Olma’yı…”

Bu sözler, “Develi” markasını yaratan Arif Develi’nin hayatının anlatıldığı “Arif Olmak” belgeseline ait. Develi Restoranları’nın kurucusu 79 yaşındaki Arif Develi’nin eşsiz öyküsü, 111 yıl öncesine uzanan bir tarihin tanıklığı aynı zamanda… Develi Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevine devam eden 1944 doğumlu Arif Develi, dedesi tarafından 1912 yılında Gaziantep’te kurulan Develi Restoran’da henüz 6 yaşındayken çalışmaya başladı. 

22 yaşındayken hem sanatına hem ahlakına hem de dürüstlüğüne güvenerek tek başına geldiği İstanbul’daki ilk restoranını Samatya’da açarken, başarı destanının temellerini de attı. 

BİR VEFA VE SAYGI DURUŞU…

Gaziantep’te 3 kişi ile 30 metrekarede başlayan, bugün 14 şubeyle, bine yakın çalışanıyla dünya markasına dönüşen bu destanın ardındaki kahraman Arif Develi’nin yolculuğu “Arif Olmak” belgeseliyle ölümsüzleşti. Develi markasının çınarı Arif Develi için Nuri Develi, vefa niteliğinde belgesel hazırlattı. “Arif Olmak” adlı belgeselde, Arif Develi’nin yolculuğunun izi sürüldü. Arif Develi’nin hayatının anlatıldığı “Arif Olmak”ta; sanatçılardan aile fertlerine, dostlarından birlikte çalıştığı ustalara kadar pek çok kişi Arif Develi ile ilgili anılarını paylaştı, Arif Develi tecrübelerini aktardı, esnaflığın ve zanaatkârlığın temelleri Develi’nin hayatından karelerle anlatıldı.

Yapımcılığını Arif Develi’nin oğlu Nuri Develi ve Mustafa Karadeniz’in, yönetmenliğini Mesut Gengeç’in, seslendirmesini ise Okan Bayülgen’in üstlendiği 48 dakikalık belgeselin gösterimi 6 Haziran 2023 Salı günü Zorlu PSM’de gerçekleşecek. Develi Restoranları Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Develi’nin ev sahipliği yapacağı lansman, iş dünyasından gastronomi tutkunlarına kadar geniş yelpazedeki davetli topluluğunu bir araya getirecek. Develi lezzetlerinin ikramıyla başlayıp, belgesel gösterimiyle devam edecek gece Türk pop müziğinin duayeni Erol Evgin’in, konseriyle taçlanacak.

Nuri Develi, babaları Arif Develi için hazırlanan belgeseli “bir teşekkür ve saygı duruşu” olarak nitelendirdi. Develi markasının ardındaki asıl kahramanın Arif Develi olduğunu vurgulayan Nuri Develi, “Arif Olmak belgeseli ile hem babamıza teşekkür etmek hem de onun bu ilham veren hikâyesini gelecek kuşaklara aktarmak istedik. 111 yıllık geçmişiyle Develi Restoranları sadece bir lezzet durağı değil aynı zamanda anılara ev sahipliği yapan anı defteridir. Bu belgeselle, bu anıları ölümsüzleştirdiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

“Arif Olmak” belgeselinden elde edilecek gelirin tamamı, deprem bölgesindeki çocukların eğitimine bağışlanacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, “Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi”nde üreticilere yüzde 50 hibeli yerli ırk Atak-S yarka tavuk, yem ve kümes ekipmanı desteği veriyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesince, kentte yumurta tavukçuluğun geliştirilmesi ve çiftçilerin gelir düzeyinin artırılması amacıyla geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen, “Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi” kapsamında, bu yıl da çiftçilere yüzde 50 hibeli tavuk, yem ve kümes ekipmanı desteği sağlanacak. Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen projeyle Türkiye’nin ilk yerli ve ödüllü yumurtacı tavuk ırkı olan Atak-S yarka tavuk desteği için müracaatlar alınmaya başlandı.

ÇİFTÇİLERİN YÜZÜ GÜLÜYOR

Turizm, sanayi, eğitim ile tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin bir arada yapıldığı nadir kentlerden biri olan Kocaeli’de, Büyükşehir Belediyesinin çiftçilere yönelik destekleri bu yıl da artarak zirve yapıyor. Kentte, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ve çiftçilerin gelir düzeyini artırıcı alternatif projeleri tek tek hayata geçiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın öncülüğünde, sürdürülebilir tarım anlayışıyla her yıl çiftçilere verdiği can suyu desteklerle üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.  

PROJE ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLMÜŞTÜ

Büyükşehir, Türkiye Tarım Şehirleri Birliği tarafından ödüle layık görülen, “Doğal Salma Yumurta Tavukçuluğu Projesi” kapsamında, üreticilere yüzde 50 hibeli 16-18 haftalık Atak-S cinsi yerli tavuk, yemlik, suluk ve tavuk yemi desteği sağlayacak. Doğal ortamlarda beslenen, hastalıklara dirençli ve yılda en az 280 gün yumurtlama özelliğine sahip yerli ve milli Atak-S yarka tavuklar, gelecek kuşaklar için sağlıklı bir dünyada yaşama ve sağlıklı beslenme hakkının savunulmasına da katkı sağlayacak.

KENTTEN KIRSALA GÖÇ TEŞVİK EDİLİYOR

Kırsal kalkınmaya ve çiftçilerin gelir düzeyinin artırılmasına büyük katkı sağlayacak proje ile ayrıca kırsaldan kente gidişin engellenmesi ve kentten kırsala geri dönüşün teşvik edilmesi de amaçlanıyor.

BAŞVURULAR ALINMAYA BAŞLANDI

Desteklerden yararlanmak isteyenlerin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın biogüvenlik kurallarına uygun Kanatlı Hayvan İşletme Tescil Belgesi ile başvurularını 18 Mayıs Perşembe günü mesai bitimine kadar, Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesinin (Valilik yanı, REAL AVM otopark) yeni hizmet binasındaki Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğüne şahsen yapması gerekiyor. Tavukların barınacağı alanların sandviç panel, çelik konstrüksiyon, tuğla, beton, briket, içi ve dışı yıkanabilir tarzda olması gerekiyor. Branda ve tahtadan yapılacak derme çatma çadır ve kümesler kabul edilmeyecek.

DAHA ÖNCE 55 BİN TAVUK VERİLDİ

Büyükşehir Belediyesi, proje kapsamında üreticilere daha önce toplam 55 bin tavuk ile tavuk yemi, çeşitli sayılarda kümes, askılı yemlik ve suluk, folluk, çeltik ve su deposu desteği verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank, Özel Bankacılık ve Yatırım Hizmetleri İş Birimi’nin liderliğine Dalya Kohen’in getirildiğini duyurdu. 

Akbank, Özel Bankacılık ve Yatırım Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı görevine Dalya Kohen’in atandığını duyurdu. Kohen, Akbank’ın özel bankacılık ve yatırım alanındaki yenilikçi ve öncü çalışmalarına liderlik edecek. 

Kariyerine bir özel sektör bankasının Hazine Bölümü’nde başlayan Dalya Kohen, 2010 yılında Akbank Özel Bankacılık İş Birimi’ne katıldı ve son 5 yıldır Özel Bankacılık’tan Sorumlu Bölüm Başkanlığı görevini üstlenmekteydi. Kohen, aynı zamanda Ak Portföy Yönetim Kurulu üyesidir.

Dalya Kohen, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nesibe Aydın Spor Kulübü Başkanı Mirkan Aydın, D-Smart ekranlarında yayınlanan “Gündem Özel” programına konuk oldu. Spor Yazarı Serhan Türk’ün sorularını yanıtlayan Aydın, özetle şunları söyledi:

“Zeki, çevik ve ahlaklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, akademik eğitimin yanına sporu da eklemek gerekiyor”

“Eğitim ve spor iç içe geçmiş kavramlar. Çocuğun beden eğitimi ile akademik eğitiminin bir arada yürümesi hukukun temel misyonlardan bir tanesi. Nesibe Aydın okulları olarak yaklaşık 10.000 öğrencimize eğitim hizmeti veriyoruz. Zeki, çevik ve ahlaklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, akademik eğitimin yanına sporu da eklemek gerekiyor.

Altyapıda, okul takımlarında oynayan öğrencilerin ulusal alanda kendilerini gösterebilecekleri bir vitrine ihtiyaç vardı. Bu nedenle kulüpleşmeyi düşünerek Nesibe Aydın Spor Kulübünü faaliyete geçirdik. Okulumuzun spor politikasının temelinde, her üç oyuncudan bir tanesinin lisanslı sporcu olmasını sağlıyoruz.

Kadın basketbolu için öğrencilerimizden çok ciddi bir talep var. Kapıda kuyruk var diyebiliriz. İkinci sırada da yüzme branşı geliyor. Diğer takım branşlarına da yoğun ilgi var.

Altı yıl önce Asbaşkanımız ile beraber bir üstyapı takımı kurmaya karar verdik. Bölgesel ligle başladık ve ilk yılımızda 1’inci lige yükseldik. İki yılın ardından Süper Lig’e yükseldik ve işin rengi değişmeye başladı. Sporcularımız ulusal haberlerde, canlı yayınlarda gözükmeye başladı. Öğrencilerimize, Nesibe Aydın formasını alt yapıda giyen birinin ileride Süper Lig’de yer alabileceğini göstermiş olduk.

Rakiplerimiz de artık Nesibe Aydın’ı üst sıraların adayı olarak görüyorlar. Süper Lig’deki ilk yılımızda rakiplerimizin bizi çok fazla ciddiye almadığını gördük. Bize karşı hazırlıksız çıktıkları maçlarda sürpriz sonuçlar aldık.

Uzun vadeye odaklandığınız zaman, başladığınız yerle geldiğiniz yer arasında bardağın dolu tarafına baktığınız zaman rahatlıkla arkamızda güçlü bir geçmiş bıraktığımızı görebiliyoruz.

Kulüplerin temel finansman yapısının eksik ve istikrarsız olması, alınan kararların uzun vadeli olmaması ve kadın basketbolunun gündemde hak ettiği yeri almaması bizim için en büyük avantaj. Kadın voleybolunun geldiği nokta ile kadın basketbolunun geldiği nokta arasında dağlar kadar fark var. Aslında kadın basketboluna baktığınızda çok mücadeleci ve çok zevkli bir alan. Merkezi yerlerdeki salon kiraları çok yüksek olduğu için maçlara seyirci çekmekte zorlanıyoruz. Kadın basketbolu aslında bir aile için inanılmaz keyifli bir aktivite. “

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Memleket Partisi adayı Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adaylığından çekildi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce “Adaylıktan çekiliyorum. Türkiye’ye üçüncü seçenek önerdim. Bir kanal açmaya çalıştım. Bu kanalı başaramadık. Mazeretleri kalmasın” dedi.

İngiltere Merkez Bankası siyaset faizinde piyasaların beklediği hamleyi yaptı.

Banka siyaset faizini 25 baz puan artışla yüzde 4,50 düzeyine çıkardı. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de bu taraftaydı.

Karar yediye karşı iki oyla alındı. İki üye İngiltere Merkez Bankası’nın siyaset faizini yüzde 4,25 düzeyinde tutması istikametinde oy kullandı.

Karar metninde İngiltere iktisadının resesyondan kaçınabileceğini beklentisi lisana getirildi.

-Karar metni anlık olarak güncellenecektir

İtalya Rekabet Kurumu (AGCM), Apple hakkında pazar hakimiyetini berbata kullanıp kullanmadığına yönelik soruşturma başlattı.

AGCM tarafından yapılan açıklamada, ABD’li şirketin, uygulama (app) pazarındaki hakim durumunu berbata kullanıp kullanmadığına yönelik soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Apple’ın uygulama geliştiricilerine Nisan 2021’den itibaren “daha kısıtlayıcı bir saklılık politikası” uyguladığı hatırlatılan açıklamada, bunun üçüncü taraf uygulama geliştiricilerini olumsuz etkilediği kaydedildi.

Açıklamada, “Ayrıca, üçüncü taraf uygulama geliştiricileri ve reklamcıları, Apple tarafından sunulan bilgilerin kalitesi açısından da dezavantajlı durumda.” denildi.

Avrupa Birliği’nde (AB) pazar hakimiyetini berbata kullanmaktan hatalı bulunan şirketlere, yıllık cirolarının yüzde 10’una kadar ceza verilebiliyor.

ABD Menkul Değerler ve Borsa Kurulu (SEC), bir kripto para şirketini mercek altına aldı. Bu sefer, Bitcoin madencilik şirketi Marathon Digital, düzenleyicilerin odağında idi. Şirket, Montana Hardin’deki 100 megavatlık bilgi merkeziyle ilgili olarak SEC’den bir mahkeme celbi daha aldığını açıkladı. İşte detaylar…

Kripto para şirketi, SEC’den mahkeme celbi aldı

Marathon’un 10 Mayıs’ta yayınlanan üç aylık raporuna nazaran, 10 Nisan’da Montana’daki tesisi oluştururken meydana gelen “diğer şeylerin yanı sıra ilgili taraflarla yapılan süreçlerle ilgili” mahkeme celbi aldı. Açıklamada “SEC’in federal menkul değerler yasasının ihlal edilip edilmediğini araştırıyor olabileceğini anlıyoruz. SEC ile işbirliği yapıyoruz,” sözleri yer aldı.  Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere bu mahkeme celbi Marathon’un tesisle ilgili olarak aldığı ikinci celp. Ayrıyeten, 2021’in üçüncü çeyreğinin sonlarında SEC’in firmadan bir dizi ilgili evrak ve irtibatı üretmesini istediği bir mahkeme celbi de almıştı.

9 Mayıs’ta Marathon, Abu Dabi’de büyük ölçekli bir Bitcoin madencilik tesisi kurmak için kripto varlık altyapı şirketi Zero Two ile paydaşlık kurduğunu duyurdu. Tesis toplam 250 megawatt kapasiteli iki madenden oluşacak ve Marathon Abu Dabi’de madencilik yapmanın olağanda mümkün olmamasına rağmen, “özel imal daldırma çözümünün” madencilik teçhizatlarının serin kalmasını sağlamak için kâfi olacağını” belirtti. Duyuru, Biden idaresinin ABD’de faaliyet gösteren kripto madencileri için, kripto madenciliği yaparken kullanılan elektrik maliyetinin yüzde 30’una eşit bir vergi ödemelerini gerektirecek yeni bir vergi önermesinden yalnızca iki ay sonra geldi.

Marathon, ziyanını azalttı

Bu sırada Kuzey Amerika’nın halka açık en büyük kripto madencilerinden biri olan Marathon, yükselen Bitcoin fiyatı ve artan üretimin Florida merkezli şirketin kârlılığa geri dönmesine yardımcı olması nedeniyle pay başına birinci çeyrek ziyanının kestirim edilenden daha az olduğunu bildirdi. FactSet bilgilerine nazaran Marathon, ortalama 0,08 dolarlık varsayımına kıyasla pay başına 0,05 dolar net ziyan açıkladı. Çarşamba günü yapılan açıklamaya nazaran ziyan, 3,14 dolar olan bir evvelki çeyreğe ve 0,12 dolar olan 2022 yılının tıpkı devrine nazaran azaldı. Evvelki üç ayda 28,4 milyon dolar olan gelir 51,1 milyon dolara yükseldi. Bu sayı bir evvelki yıla nazaran çok az değişiklik gösterdi. Analistler çeyrek için 48,8 milyon dolar gelir iddiasında bulunmuştu.

Geçtiğimiz yıl, ortaklarından biri olan Compute North’un iflası da dahil olmak üzere operasyonel pürüzlerle karşılaşan Marathon, üretimini arttırdı. Firmanın operasyonel hashrate’i bir evvelki çeyreğe nazaran yüzde 64 artarak 11,5 exahash/saniyeye (EH/s) ulaşırken, Bitcoin üretimi de bu çeyrekte 2.195 BTC (80 milyon dolar) ile rekor kırdı. Çünkü Bitcoin fiyatı birinci çeyrekte yüzde 70’in üzerinde artış gösterdi.

Kadıköy Belediyesi, Avrupa Konseyi tarafından başarılı yerel yönetimlere verilen ‘Avrupa Diploması’ ödülüne layık görüldü. 

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Sosyal İşler, Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi, geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği toplantıda bu yıl Avrupa Diploması ödülünün Kadıköy Belediyesi’ne verilmesine karar verdi. Kadıköy Belediyesi, son yıllarda gerçekleştirdiği uluslararası projeler ve işbirlikleriyle Avrupa Konseyi’nin başarılı yerel yönetimlere verdiği ‘Avrupa Diploması’ ödülünü almaya hak kazandı. Avrupa Konseyi tarafından Kadıköy Belediye Başkanı Av. Şerdil Dara Odabaşı’na gönderilen tebrik mektubunda Avrupa Diploması ödülünün önümüzdeki ay Fransa’nın Strazburg kentinde gerçekleştirilecek törenle Kadıköy Belediyesi’ne takdim edileceği ifade edildi. 

“Kadıköy’ü geleceğe hazırlıyoruz”

Avrupa Diploması ödülüne layık görülmenin büyük bir onur olduğunu ifade eden Kadıköy Belediye Başkanı Av. Şerdil Dara Odabaşı, “Kadıköy Belediyesi olarak ekolojik, sosyal, kültürel sürdürülebilirliği ciddiye alarak çalışmalarımızı bu kavramlar ışığında belirliyoruz. Kadıköy’ü gündelik savrulmalarla değil, planlı, uzun vadeli politikalar çerçevesinde geleceğe hazırlıyoruz. Bu kapsamda Avrupa kentleriyle yakın ilişkiler kuruyor; uluslararası projeler ve işbirlikleriyle Kadıköy’ün dünyanın saygın kentleri arasında yer alması için çalışıyoruz. Bugün başta Avrupa Birliği projelerimiz olmak üzere son yıllarda gerçekleştirdiğimiz uluslararası çalışmaların Avrupa’nın en kıymetli ödüllerinden biriyle ödüllendirilmiş olması hem şahsımı hem de çalışma arkadaşlarımı onurlandırdı. Kadıköy Belediyesi’ni Avrupa’nın en prestijli ödüllerinden birine layık gören herkese Kadıköylüler adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Avrupa Ödülü’nün ilk aşaması olan Avrupa Diploması Ödülü, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Sağlık ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu tarafından; diğer yerel yönetimlerle yapılan eşleştirme faaliyetleri, yurt dışındaki belediyelerle ilişkiler, iş birliği, ortaklıklar ve faaliyetleri, Avrupa etkinlikleri, Avrupa ve uluslararası kuruluşlarla üyelik kapsamında yürütülen faaliyetler ile ilgili yapılan değerlendirmeler sonucunda veriliyor. Avrupa Ödülü’nü almak için sırasıyla; ‘Avrupa Diploması’, ‘Avrupa Şeref Bayrağı’ ve ‘Avrupa Şeref Plaketi’ ödüllerinin alınması gerekiyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyesi, 10-16 Mayıs Engelliler Farkındalık Haftası kapsamında Osmangazi Engelli Bakım Merkezi (OBAM) üyeleriyle ‘Aynı Bahçenin Farklı Çiçekleriyiz’ sergisi düzenledi.

Parkur Bursa AVM’de gerçekleşen ‘Aynı Bahçenin Farklı Çiçekleriyiz’ sergisine; Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Hamdi Cingil’in yanı sıra AK Parti Osmangazi İlçe Yöneticileri, muhtarlar ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplumdaki herkesin birer engelli adayı olduğuna dikkat çeken Başkan Yardımcısı Cingil, “Bizler, sosyal belediyecilik projelerimizin zirvesi olan BAREM ile engelli ve yaşlı hemşehrilerimizi sevgiyle kucaklıyoruz. OBAM, ALBAM, huzurevi bölümlerinden oluşan 500 kişi kapasitelik merkezimizle engelleri sevgiyle aşıyoruz. Engelli kardeşlerimizin sosyal hayata daha çok katılmalarını ve toplumsal farkındalığın arttırılmasını sağlamak adına birçok program düzenliyoruz. Çünkü bizler inanıyoruz ki, sevgiyle kucaklanan ve eğitim ile gelişimleri desteklenen üyelerimiz için hiçbir engel yoktur. Bunun bir örneğini bugün burada yaşıyoruz. OBAM ile desteklediğimiz hemşehrilerimizin yaptığı resim, seramik ve el işlerinden oluşan bu güzel sergiyi sizlerin beğenisine sunuyoruz. Emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Hamdi Cingil, katılımcılar ile birlikte resim, seramik ve el işlerinin yer aldığı sergiyi inceledi. OBAM üyeleriyle tek tek sohbet eden Cingil, 10-16 Mayıs Engelliler Farkındalık Haftası kapsamında gelecek günlerde farklı etkinliklere imza atacaklarının altını çizdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AÇEV, depremden etkilenen çocukları, yaşadıkları zorlayıcı duygularla baş etmeleri konusunda desteklemek üzere Okuyan Bir Gelecek dijital platformuna yeni videolar eklemeye başladı. okuyanbirgelecek.org için mikrofon başına geçen oyuncu Beren Saat, “Tostos Dedesini Özlüyor” isimli hikâye kitabını seslendirdi.

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), çocukların dil gelişimini desteklemek, onlara kitap okuma sevgisi kazandırmak ve onları kitapların renkli dünyasıyla buluşturmak için 2016 yılında hayata geçirdiği Okuyan Bir Gelecek projesini, 2021 yılında dijital platforma taşıyarak pandemi döneminde de çocukları desteklemeye devam etmişti. Mikrofon başına geçen sanatçılar, uzmanlar ve yazarlar, Fazıl Say’ın müzikleri eşliğinde şu ana kadar 18 farklı hikâye kitabı seslendirdi. 

Kayıp ve yas üzerine iyileştirici bir hikâye

AÇEV, tüm Türkiye’yi derinden etkileyen depremlerin ardından, çocukları, yaşadıkları zorlayıcı duygularla baş etmeleri konusunda desteklemek üzere okuyanbirgelecek.org platformuna, yeni kitaplar eklemeye başladı. Yeni serinin ilk kitabı olan “Tostos Dedesini Özlüyor”u Beren Saat seslendirdi. Klinik Psikolog Bahar Çakır’ın kaleme aldığı ve Gözde Eyce’nin resimlediği kitap, kayıplar ve yas üzerine yazılmış iyileştirici bir hikâyeyi çocuklarla paylaşıyor.

AÇEV’in Okuyan Bir Gelecek projesine daha önce de sesiyle destek veren Beren Saat, “Bu anlamlı projeye katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyorum, AÇEV’e teşekkür ederim. Başta depremden etkilenen çocuklar ve aileleri olmak üzere zorlayıcı duygularla baş etmeye çalışan herkese iyi gelmesini, umut olmasını dilerim.” dedi.

“Yeni içerikler, zorlayıcı duygularla baş etmeye destek olacak”

Platformda yayınlanmaya başlayan yeni içeriklerle ilgili bilgi veren AÇEV Genel Müdürü Senem Başyurt şunları söyledi:

“AÇEV olarak depremden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen çocuklara ve ailelerine yönelik psikososyal destek çalışmalarımıza, deprem bölgesinde çocuk dostu alanlar oluşturarak devam ediyoruz. Bu süreçte, 2016 yılında başlatmış olduğumuz Okuyan Bir Gelecek projesini, depremden etkilenen çocuklara ve ailelerine yönelik bir formatla yeniden kurguladık. Projemizin bu aşamasında, AÇEV destekçisi değerli oyuncu Beren Saat ile yeniden çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 

AÇEV olarak bundan sonraki hedefimiz, depremden etkilenen çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak uzun vadeli rehabilitasyona odaklanmak. Okuyan Bir Gelecek platformumuzun bu uzun soluklu hedefin bileşenlerinden biri olarak önemli bir işlevi olduğuna inanıyoruz. Platforma eklenecek yeni kitaplar ve kitaplara sesleriyle değer katacak destekçilerimizle bu projenin tüm çocukları şefkatle saracağına inanıyoruz.”

Kitaplara ses veren isimler 

Aralarında Beren Saat, Cem Yılmaz, Demet Evgar, Genco Erkal, Hatice Şendil, Mert Fırat, Selçuk Yöntem, Selma Ergeç, Songül Öden, Tilbe Saran ve Yekta Kopan’ın yer aldığı değerli isimlerin sesleriyle destek verdikleri okuyanbirgelecek.org platformundaki videolar, bugüne dek 200 binden fazla kez izlendi. 

Platformun yeni videosu “Tostos Dedesini Özlüyor”, Beren Saat’in sesinden okuyanbirgelecek.acev.org/tostos-dedesini-ozluyor adresinden dinlenebilir. Platformdan, sanatçının daha önce seslendirdiği “İnek Möli Asla Unutmaz” isimli hikâye kitabına da ulaşılabiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, Kocaeli genelindeki sokak şenliği etkinliklerinde vatandaşları eğlenceye doyuruyor, ortaya renkli görüntüler çıkıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde sokak şenlikleri düzenliyor. Şenliklere katılan vatandaşlar eğlenceye doyuyor. Kocaelili vatandaşlar, kendileri için organize edilen sokak şenliklerinde gönüllerince eğleniyor.

YEŞİLÇAM VOKAL GRUBU RENK KATTI

Büyükşehir, Gebze’de Mevlana Mahallesi Parkı’nda, İzmit’te Serdar Mahallesi’nde bulunan İsmail Topdemir Spor Tesisleri’nde ve Yenimahallae Hülya Sokak’ta, Kandıra’da ise Akçakayran Meydanı’nda düzenlediği şenliklerde vatandaşları eğlenceye doyurdu. Şenlikler; Rıfat Ilgaz’ın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı Serisinin usta oyuncularından “Hayta İsmail” lakaplı Ahmet Arıman, Teoman Ayık ve “Bacaksız” lakaplı Tuncay Akça’nın kurduğu Yeşilçam Vokal Grubu’nun şovuyla renklendi. Yeşilçam’ın birbirinden güzel şarkılarını seslendiren Yeşilçam Vokal Grubu, dinleyenlere unutulmaz dakikalar yaşattı.

BÜYÜKAKIN’A ŞENLİK TEŞEKKÜRÜ

Şenlik alanında şişme oyun grupları ve animatörler gibi eğlenceli aktiviteler yer alırken, doyasıya eğlenen çocuklara pamuk şekeri, macun ve patlamış mısır ikramları yapıldı. Vatandaşlar, kendilerini Sokak Şenliği’nde buluşturan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2017 yılından itibaren Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Dr. Hande Demirdere Pierre Fabre Birleşik Krallık ve İrlanda Genel Müdürlüğü’ne atandı.    

Fransa’nın en büyük firmaları arasında yer alan ve dünyada 43 ülkede faaliyet gösteren onkoloji, ilaç, aile sağlığı ve dermokozmetik alanında öncü Pierre Fabre’nin, İngiltere, İskoçya, İzlanda ve İrlanda ülkelerinin dahil olduğu Birleşik Krallık ve İrlada Genel Müdürlüğü’ne, 6 yıldır Pierre Fabre Türkiye’nin Genel Müdürlüğünü yapan  Dr. Hande Demirdere getirildi. 

Dr. Hande Demirdere: “Ülkemden ve uzun yıllardır birlikte çalıştığım değerli ekibimden ayrılıyor olmanın hüznünü yaşıyorum. Öte yandan Pierre Fabre açısından oldukça önemli olan ve 5 ülkenin yönetimi için oldukça hassas bir seçim süreci sonrasında bir Türk kadını olarak atanmış olmanın mutluluğunu ve heyecanını da yaşıyorum”. 

Türkiye ekibiyle 6 yılda ortaya koydukları sayısız başarının bu önemli atamada büyük rol oynadığını belirten Dr. Hande Demirdere, Türkiye ekibine teşekkür etti. 

1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlayan Dr. Hande Demirdere, Novartis Medikal Müdür olarak başlayan kariyer yolculuğuna Novartis’te Grup Medikal Müdürü ve Ürün Müdürü pozisyonlarında devam etti. Boehringer Ingelheim’da Grup Medikal Müdürü görevinin ardından 2007 yılında Abbott’a katılarak 2 yıl Türkiye ve 6 yıl Rusya olmak üzere Satış ve Pazarlama fonksiyonlarında orta ve üst düzey yöneticilik yaptı. 2015-2017 yılları arasında Takeda’da İş Birimi Direktörlüğü görevinde aktif rol aldıktan sonra Pierre Fabre Türkiye İlaç Şirketi’nde Genel Müdür olarak göreve başlayan Dr. Hande Demirdere, 2020 itibariyle Pierre Fabre Türkiye Dermokozmetik Şirketi’nin de Genel Müdürlüğü’ne getirilerek şirket tarihinde ilk kez ilaç ve dermokozmetik şirketlerini tek çatı altında yöneten kişi ünvanının da sahibi oldu. Dr. Hande Demirdere mayıs 2023 yılında Pierre Fabre Birleşik Krallık ve İrlanda Genel Müdürü olarak atandı. Evli ve bir kız çocuk annesi Dr. Hande Demirdere, yeni görevinde 5 ülkenin yönetiminden sorumlu genel müdür pozisyonunda çalışmalarına devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye ayakkabı sektörünün öncü firması FLO’da iki üst düzey atama gerçekleşti. Globalleşme yolculuğunda emin adımlarla yatırımlarına devam eden FLO, hızla büyüyen organizasyonunu daha verimli iş çıktıları elde etmek amacıyla geliştirmeyi sürdürüyor. Bu dönüşüm sürecinde yönetim kadrosunu daha da güçlendirmek amacıyla “Global İş Geliştirme ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı” görevine Dr. Emre Ekşi getirilirken, “FLO Türkiye Perakende Genel Müdür Yardımcısı” ise Alper Oktay oldu.

Dr. Emre Ekşi, Global İş Geliştirme ve Strateji Genel Müdür Yardımcılığına atandı.

FLO’da “Global İş Geliştirme ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı” olarak atanan Dr. Emre Ekşi ise 2002 yılında Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 2008 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde inovasyon üzerine yüksek lisansını tamamladıktan sonra aynı üniversitede 2020 yılında işletme mühendisliği doktorasını bitirdi. Danışmanlık, telekom, havayolu ve perakende sektörlerinde toplam 20 yılı aşkın proje yönetimi, stratejik planlama ve iş geliştirme tecrübesi bulunan Ekşi, FLO’ya 2014 yılında İş Geliştirme Müdürü olarak adım attı. 6 yıldır İş Geliştirme ve Stratejik Planlama Direktörü olarak çalışan Dr. Emre Ekşi, FLO’daki görevine “Global İş Geliştirme ve Stratejik Planlama Genel Müdür Yardımcısı” olarak devam edecek. Yeni görevi kapsamında Ekşi, FLO’nun globalleşme yolculuğuna katkısını arttırırken, şirketin dijital dönüşüm da liderlik yapacak.

Alper Oktay, FLO’nun Türkiye Perakende Genel Müdür Yardımcısı oldu

Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu olan Alper Oktay, iş hayatına 1996’da adım attı. 2004 yılında Mağaza Müdürü olarak görev aldığı LCW Waikiki’de 2012’de Bölge Müdürlüğü’ne yükselen Oktay, 2016’da ise FLO’daki kariyer yolculuğuna Operasyon Direktörü olarak başladı. Son 3 senedir Türkiye Perakende Direktörülüğü yapan Oktay, yeni görevine “FLO Türkiye Perakende Genel Müdür Yardımcısı” olarak devam edecek. Alper Oktay, üstlendiği görev kapsamında FLO’nun Türkiye perakende operasyonları, kiralama ve perakende analiz – raporlama birimlerinden sorumlu olarak 25 yıllık sektör tecrübesiyle şirketin hedeflerine giden yolda katkı sağlayacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesinin “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” Projesi kapsamında Meram ve Karatay’daki ilkokul 3. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlediği yüzme eğitimlerine Ereğli ve Karapınar ilçeleri de dahil edildi. 

Her iki ilçede de ilgi gören eğitimlere 2 binin üzerinde öğrenci katılıyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesi merkez dışındaki ilçelerde de çocuklarla buluşuyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan “Spor Konya” tarafından ilkokul 3.sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen organizasyon merkez Karatay ve Meram’dan sonra şimdi de Ereğli ve Karapınar ilçelerinde faaliyetlerine başladı. 

2 BİNİN ÜZERİNDE ÖĞRENCİ KATILIYOR
Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği eğitimler Konya Büyükşehir Belediyesinin Ereğli ve Karapınar’a kazandırdığı Yarı Olimpik Kapalı Yüzme Havuzlarında gerçekleştiriliyor. 
Ereğli’de 24 okuldan toplam 1.600 öğrenci, Karapınar’da ise 11 okuldan 500 öğrencinin kayıt yaptırdığı proje uzman eğitmenler eşliğinde altı hafta sürecek. 

Projeye kayıt yaptıran çocukların yüzme esnasında kullandığı; çanta, bone, havlu gibi ekipmanlar ise Büyükşehir Belediyesi tarafından öğrencilere ücretsiz olarak veriliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyesi’nin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’yle ortaklaşa düzenlediği satranç turnuvasında yüzlerce okul takımı şampiyonluk için yarıştı.

Spora ve sporcuya her zaman destek veren Osmangazi Belediyesi, düzenlediği turnuvalarla gençleri spora yönlendirmeye devam ediyor. Osmangazi Belediyesi’nin Gençlik Spor İl Müdürlüğü’yle ortaklaşa düzenlediği ilkokullar arası satranç turnuvasına Bursa’dan 127 ilkokul takımı katıldı. Okul takımları dereceye girmek için kıran kırana yarıştı.

2022-2023 öğretim yılı Bursa okullar arası mahalli Bursa minikler satranç turnuvası Osmangazi Belediyesi Ertuğrul Sağlam Spor Tesisleri’nde düzenlendi. Dereceye giren takımlar, ödüllerini Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Beytullah Seferler ve Osmangazi Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Tamer Balaban’ın elinden aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Krafton, PUBG’ye orijinal bir klan sistemi getireceğini açıkladı. Bu klan sistemi sayesinde oyuncular, 100 bireye kadar üyeye sahip olabilecek klanlar kurabilecek. Klan sisteminin beraberinde getireceği yeni toplumsal etkileşimlerin yanı sıra, oyuna yeni mekanikler ekleyeceği de açıklandı.

İlk olarak klanların “sosyal” kısmından bahsedelim. Battlegrounds Plus hesabına sahip her oyuncu klan kurabilecek. Klan kurulduktan sonra kendisine özel bir sohbet kısmına ve bildirim kısmına sahip olacak. Klan birebir vakitte bir “clan master” ve birden fazla “manager” tarafından yönetilecek.

Klanların oyuna eklenmesi yeni mekaniklerin de önünü açıyor. Örneğin klanlar kendi içlerinde bir düzey sistemine sahip olacak. Tüm klanlar 1. düzeyden başlayarak 20. düzeye ulaşabilecek. Düzey atladıkça klan üyelerinin kullanabileceği yeni kozmetikler açılacak. Ama daha da kıymetlisi, klan arkadaşları ile oynayan oyuncular iki kat deneyim puanı ve yüzde 30 ekstra BP bonusu kazanabilecek.

Dünya Bankası Lideri David Malpass, G7 ülkeleri yetkililerinin, gelişmekte olan ülkelerdeki borç sıkıntılarının ivedilikle çözülmesi gerektiğini kabul etmesi gerektiğini ve iktisada daha fazla şeffaflık getirmenin yollarını tartışmaları gerektiğini belirtti.

Malpass Japonya’nın Niigata kentindeki merkez bankaları ve maliye bakanları toplantısı ile ilgili “G-7’de tartışılabileceğini umduğum şey, borç konusunda yine yapılandırmaların aciliyeti. Gelişmekte olan ülkelerdeki düşük büyüme suratı dünya çapında insanların çektiği acılar, göç akışları üzere sonuçlar doğuruyor.

Borç verenler, Sri Lanka, Zambiya, Etiyopya ve Gana üzere borç geri ödemekte zorlanan ülkelerle orta bir yol bulmaya çalışıyorlar. 70’ten fazla düşük gelirli ülkenin toplam 326 milyar dolarlık bir borç yüküyle karşı karşıya ve yarısından fazlası zati borç külfeti içinde” diye konuştu.

Bu yılki toplantıya Hindistan, Endonezya ve Brezilya üzere gelişmekte olan ekonomilerden davetli temsilciler katılıyor.

Ulusal motosikletçi Deniz Öncü, Memleketler arası Motosiklet Federasyonunun (FIM) organize ettiği Dünya Moto3 Şampiyonası’nın beşinci ayağında muvaffakiyet kovalayacak.

Türkiye Motosiklet Federasyonundan (TMF) yapılan açıklamaya nazaran, Dünya Moto3 Şampiyonası’nda Fransa Grand Prix’si 12-14 Mayıs tarihlerinde Le Mans Pisti’nde gerçekleştirilecek.

Şampiyonada Deniz Öncü, Red Bull KTM Ajo ekibiyle ödül kürsüsünde yer almayı hedefliyor. TMF Ulusal Kadrolar Kaptanı Kenan Sofuoğlu koordinesinde çalışan ulusal atlet, yarın hür idmanlarda, 13 Mayıs Cumartesi günü sıralama yarışında ter dökecek. Dönemin beşinci ayağı 14 Mayıs Pazar günü TSİ 12.00’de start alacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ay-yıldızlı atlet Deniz Öncü, “Motosikletime geri döndüğüm için memnunum. Jerez’de olumlu geçen bir hafta sonundan ve mükemmel bir testten sonra, güçlü bir motivasyonla Fransa’ya geldik. Yine rekabetçi olmaya odaklandık. Hafta sonunun tadını çıkarmaya çalışıp en güzel sonucu almak için çalışacağız.” sözlerini kullandı.

Voleybol AXA Sigorta Efeler Ligi’nde dönemin şampiyonunu belirleyecek Halkbank ile Ziraat Bankkart ortasındaki play-off final serisinin 4. maçı cuma günü yapılacak.

Şampiyonluk serisinde 2-1 önde bulunan Ziraat Bankkart ile olağan dönemi başkan tamamlayan Halkbank’ın karşılaşacağı maç, TVF Başşehir Voleybol Salonu’nda saat 19.30’da başlayacak.

Başşehir gruplarının uğraş ettiği play-off final serisine yenilgiyle başlayan Ziraat Bankkart, üst üste aldığı galibiyetlerle şampiyonluk için avantaj elde etti.

Seride 3 galibiyete ulaşan kadro, Efeler Ligi’nin 2022-2023 döneminde şampiyonluğa ulaşacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı Aşağıkaraman Mahallesi’nde serada üretim yapan çiftçilere sarı ve mavi yapışkanlı tuzak dağıttı. 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı üreticilerin yanında olmaya devam ediyor. Beyaz sinek, yaprak bitleri, meyve sinekleri, trips gibi birçok zararlıyla mücadele edilerek üretimde maksimum verim alınabilmesi için Konyaaltı ilçesine bağlı Aşağıkaraman Mahallesi’nde seralarda üretim yapan çiftçilere sarı ve mavi yapışkanlı tuzak dağıtıldı. 

SEZON BOYUNCA RAHAT ÜRETİM 

Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri mücadele kapsamında 9 bin yapışkanlı tuzak dağıtımı gerçekleştirdi. Seralarda, fide döneminden hemen sonra hem gözlem amaçlı hem de zararlılarla mücadele edilmesi kapsamında dağıtılan sarı ve mavi yapışkanlı tuzaklar sayesinde Aşağıkaraman Mahallesi’ndeki çiftçilerin üretim sezonu boyunca tuzak almalarına gerek kalmayacak.
 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında özel bireylere unutulmaz bir gün yaşattı. Antalya Doğal Yaşam Parkı’nda düzenlenen gezi etkinliğiyle özel bireyler keyifli bir gün geçirdi.

Yaklaşık 140 farklı türde 1600 hayvana ev sahipliği yapmasıyla ünlü olan Antalya Doğal Yaşam Parkı, engelli bireyleri ağırladı. Tüm dünyada engellilerin topluma kazandırılması ve haklarının diğer insanlarla eşit ölçüde sağlanması ve farkındalık yaratılması amacıyla kutlanan 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle özel bireylere  yönelik etkinlik düzenlendi. Parkta yapılan etkinlikler sayesinde özel bireyler doğal yaşamın bir parçası oldu.

EŞSİZ BİR DENEYİM 

Gezi sırasında engelli bireyler, parktaki çeşitli hayvanları görme ve doğayla iç içe olma fırsatı buldular. Zürafa, aslan, fil ve kuşlar gibi farklı türlerin yer aldığı parkta, katılımcılar eşsiz bir deneyim yaşadı. Bu özel gezi, özel bireylerin doğal yaşamla bağ kurmalarına ve doğanın sunduğu güzellikleri deneyimlemelerine imkan sağladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Güvercinlik Mahallesi Sosyal Etkinlik Merkezi’nin açılış töreni, geçtiğimiz gün Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hayri Karagöl, meclis üyeleri, bölge muhtarları, ilgili birim müdürleri, emekçi kadınlar ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşti.  

Açılış töreninin ilk konuşmacısı olan Güvercinlik Mahalle Muhtarı Günay Şafak, etkinlik merkezi ile ilgili duygularını dile getirirken mahallelerine böyle bir merkez kazandırdıkları için Belediye Başkanı Aras’a ve belediye çalışanlarına teşekkür etti.

Halk Eğitim Müdürü Karagöl ise belediye ile güzel bir iş birliklerinin olduğuna ve çeşitli kursları birlikte planladıklarına değinirken Güvercinlik Mahallesindeki yoğun kurs taleplerini karşılamak üzere açılan merkezde bugünden itibaren tüm talepleri karşılamak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Karagöl, belediyeye çalışmaları dolayısıyla teşekkür ederek sözlerine son verdi.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, bu kurs merkezi ile bölgenin bir ihtiyacına daha cevap verdiklerini belirtirken Mumcular’da da en kısa zamanda böyle bir merkez açacaklarının müjdesini verdi. Başkan Aras, Bodrum’un her yerinde bu merkezlerin olmasının gerekliliğine vurgu yaparken vatandaşların ve çocukların ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışacaklarını söyledi.

Başkan Aras, “2019 yılından bugüne kadar 45 bini aşkın insanımız çok farklı dallarda kurslar gördüler. Halk Eğitim Merkezimizle iş birliği içinde açılan kurslarda kursiyerlerimiz meslek öğrenirken yapılan ürünlerin satışına da belediye olarak biz destek olacağız.” dedi.

Konuşmaların ardından tüm katılımcılarla birlikte kurdele kesimi gerçekleşti ve etkinlik merkezi gezildi.

Bölge yaşayanlarının edinecekleri el becerileri ile ekonomik yaşantılarına katkı sağlayabilecekleri imkanları sunan etkinlik merkezinde, 230 metrekare alana sahip derslik, kütüphane, öğretmen odası, bekleme alanı ve mutfak bulunuyor. Bodrum Belediyesi Güvercinlik Mahallesi Sosyal Etkinlik Merkezi’nde, ilçe Halk Eğitim Müdürlüğünün planlaması doğrultusunda kurslar açılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Van Büyükşehir Belediyesi, okuma kültürüne katkı sunmak ve çocukların iyi bir okuyucu olmalarını sağlamak amacıyla Türkiye’de bir ilk olan ‘Bebek-Çocuk Kütüphaneleri’ Projesini hayata geçiriyor.

Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ozan Balcı öncülüğünde hayata geçirilen bebek ve çocuk kütüphaneleri hızla tamamlanıyor. 13 ilçede yapılacak olan kütüphaneler, çocukların hem kitap okuma etkinlikleri yapabilecekleri hem de eğlenceli vakit geçirebilecekleri alanlar olarak tasarlandı. 2 katlı ve 500 metrekarelik kapalı alana sahip olan kütüphanelerle çocuklara küçük yaşta kitap okuma alışkanlığı kazandırılması hedefleniyor. Proje kapsamında Tuşba ilçesi Abdurrahman Gazi Mahallesi’nde yapılan anne çocuk kütüphanesinde ise sona gelindi. Kütüphane binası çevre düzenlemesinin ardından hizmete açılacak.

Ayrıca diğer ilçelerde de yapılan kütüphaneler hızla tamamlanarak, çocukların istifadesine sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

KURUM:   “Bu şehrin hangi ilçesinde, hangi sokağında, hangi caddesinde olursa olsun tek bir riskli yapı dahi bırakmayacağız”

TÜRKMEN: “Üsküdar Belediyesi olarak bu bölgede de dönüşümlere başladık. Ama artık hızlanmamız lazım. Ülkemiz deprem kuşağı.”

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, AK Parti İstanbul milletvekili adayı Kurum, Üsküdar Yavuztürk Mahallesi sakinleriyle Yavuz Selim Parkı’nda buluştu. Buluşma öncesi sahne alan sanatçı Uğur Işılak seçim şarkılarını seslendirdi. Bakan Kurum, programda yaptığı konuşmada, 21 yıllık AK Parti iktidarında şehri dev eserler ve büyük hizmetlerle taçlandırdıklarını söyledi. İstanbul’a kazandırdıkları eserleri asla yeterli görmediklerini ifade eden Kurum, İstanbul’da “1,5 Milyon Konutluk Yüzyılın Dönüşümü” ve “Yarısı Bizden Yarısı Devletten” kampanyalarını anlatarak tüm riskli yapıları dönüştürdüklerini belirtti. Vatandaşları dönüşüm kampanyalarına katılmaya davet eden Kurum, bugün itibarıyla İstanbul’da tam 640 bin bağımsız bölüm için başvuru olduğunu aktardı.

Kurum: “Vatandaşlarımızın İmar ve Tapu Sorunlarını Çözdük “

Üsküdar’da verilen hizmetleri anlatan Murat Kurum şöyle devam etti: “2016 yılında Üsküdar’ımızın 16 Boğaz mahallesini kapsayan alanda imar planı tadilatlarını yaptık. Vatandaşlarımızın imar ve tapu sorunlarını çözdük. Yavuztürk ve Bahçelievler mahallelerinde yaşanan mülkiyet problemlerini çözdük. Vatandaşlarımıza tapularını teslim ettik. Şu an kentsel dönüşümün hızını kesen hisseli parsel sorununu da çözüyoruz. Çok hissedarlı, büyük yüz ölçümüne sahip parselleri küçültüyoruz. Bu kapsamda ‘Yarısı Bizden’ kampanyasına dahil ettiğimiz Raskent ve Kayıkent Yapı Kooperatiflerini de dönüştürüyoruz. Mehmet Akif’ten Ferah’a, Cumhuriyet’ten Kirazlıtepe’ye, Sultantepe’den Beylerbeyi’ne kadar Üsküdar’ımızın tüm mahallelerine hizmet ettik, eser verdik. Sizlerin dualarını aldık, desteklerini aldık. Üsküdar’ımızda, Çamlıca Camisi çevresinde Kirazlıtepe ve Ferah mahallelerinde TOKİ’mizle 3 etapta kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Sosyal donatılarıyla beraber tam 1873 güvenli, afetlere karşı dirençli konut inşa ediyoruz.”

Bakan Kurum, Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde Emlak Konut ile 2 etapta 1122 yeni konut ile 37 iş yeri inşa ettiklerini, Bulgurlu Altınköy’de de kentsel dönüşüm projesi yürüttüklerini söyledi.  Libadiye’ye yarı olimpik havuz, kapalı otopark ve pazar yeri kazandırdıklarını anlatan Kurum, “Validebağ Korumuzu doğal yapısını koruyarak millet bahçesi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Kandilli ve Çengelköy’ümüze bir çocuk köyü ve millet bahçesi yapıyoruz. Biz Üsküdarlı kardeşlerimize söz veriyoruz, sizlere söz veriyoruz. Üsküdar’ımızı çok daha parlak bir geleceğe hazırlayacağız. En güzel yatırımları yapacağız. “ diye konuştu. 

Yavuztürk’te hisseli parsellerin dönüşümü sorunu çözülüyor

Murat Kurum, sitelerin 3’te 2 çoğunluğu sağlaması halinde Bakanlık, TOKİ, Emlak Konut ve “Yarısı Bizden Yarısı Devletten” kampanyasına katılabileceklerini belirtti. 

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in mahalledeki hisseli parsellerin dönüşüm sorununu aktarması üzerine Bakan Kurum, “Yavuztürk Mahallemizde parsel büyüklükleri biraz fazla. Vatandaşlarımız bir araya gelip 3’te 2’yi sağlamakta güçlük çekiyorlar. Belediye Başkanımızla da konuştum, şöyle bir yol izleyeceğiz: Üsküdar Belediyemiz de parselleri küçültecek. Sizler o küçük parsellerde 3’te 2 çoğunluğu sağlayacaksınız. Biz de yarısını karşıladığımız projemize sizi dahil edeceğiz.” ifadesini kullandı. 

Türkmen: “Üsküdar’da Dönüşümü Hızlandırıyoruz”

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise, kentsel dönüşüm ve imar sorunlarını çözmeyi hiçbir zaman gündemlerinden düşürmediklerini söyledi:

“Yavuz Türk mahallemiz özellikle Boğaz bölgemizin nüfus itibariyle en yoğun mahallelerinden birisidir. Bu mahallemizde yıllardır süregelen imar meselesi kentsel dönüşüm meselesi hep bir numaralı gündemimiz oldu. Ve şimdi Türkiye’de Kentsel dönüşümün mimarı, özellikle şehirlerimizin dönüşmesi, afetlerde her yerde kendisini gördüğümüz ve hepimizin gurur tablosu TOKİ’mizle beraber tüm Türkiye’yi adeta bir şantiye alanına dönüştürmüş Sayın Murat Kurum Bakanımız birazdan sizlere hitap edecek. Tam da bu mahallemizin tam da Üsküdar’ımızın diğer mahallelerinde kentsel dönüşümle ilgili sizlere Sayın Bakanımız güzel müjdeler, güzel açıklamalarda bulunacak. Burada zaten imarla ilgili bir sorun yok. Bunu defalarca söyledik. Buradaki sorun ne yazık ki parsellerimiz büyük ve çok hisseli. Hissedarlar olarak bir araya gelmekte zorluk çekiyorsunuz. Bakın biz Üsküdar Belediyesi olarak şu arka parsellerde ufak tefek dönüşümlere başladık. Ama artık gaza basmamız lazım. Hızlanmamız lazım. Ülkemiz deprem kuşağı. İstanbul’umuz deprem kuşağında. Allah geçinden versin. Bu depremin ne zaman geleceğini bilmiyoruz Depremden kaçmak mümkün değil.  Ancak depreme karşı tedbir almak mümkün.. Bir an önce dönüşümü sağlamamız gerekir.  Sayın Cumhurbaşkanımız 21 Nisan’da bayramın birinci gününde bir müjde verdi. Ne dedi? Yarısı bizden dedi. İşte bu dönüşüme benim sevgili Yavuztürk’lü kardeşlerim eğer evet derseniz artık burada dönüşüm çok daha kolay.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, sinemaseverleri 12 Mayıs Cuma günü vizyona girecek yeni filmlerle buluşturuyor. Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra Karabasan (Marerittet, Nightmare), Lanetli Kan (Blood), Neşeli Çiftlik: Tren Kalkıyor! (A Mystery on the Cattle Hill Express), Sırrı Cin, Sword Art Online the Movie: Progressive – Scherzo of Deep Night, Koku, Belle ve Sebastian: Cesur Dostum ve Masum (The Innocent)  filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.

Pek çok filmi dünyayla birlikte vizyona getiren Paribu Cineverse, bu Cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmleri vizyona getiriyor. Animasyondan gerilime, dramdan komediye ve korkuya önemli yapımların vizyonda olacağı Cuma günü, sinemaseverlere farklı dünyaların kapılarını aralayacak. Karabasan (Marerittet, Nightmare), Lanetli Kan (Blood), Neşeli Çiftlik: Tren Kalkıyor! (A Mystery on the Cattle Hill Express), Sırrı Cin, Sword Art Online the Movie: Progressive – Scherzo of Deep Night, Koku, Belle ve Sebastian: Cesur Dostum ve Masum (The Innocent) filmlerinin vizyona gireceği 12 Mayıs Cuma gününün vizyon programı ve detayları paribucineverse üzerinden takip edilebiliyor. 

12 Mayıs Cuma günü vizyonunun öne çıkanları

• Yönetmenliğini ve senaristliğini Kjersti Rasmussen’in yaptığı Norveç yapımı Karabasan (Marerittet, Nightmare), yeni evli çiftin taşındıkları evde başlarından geçen doğaüstü olayları konu ediniyor. Yeni evlerinde sürekli komşularının kavga ve bebek çığlık seslerini duyan Mona ve Robby, bir süre sonra bu seslerin evden geldiğini fark eder ve bir iblis tarafından saldırıya uğrarlar…
• Michelle Monaghan, Danika Frederick ve Skeet Ulrich’li oyucu kadrosuyla vizyona giren Lanetli Kan (Blood), küçük bir ailenin başlarından geçen talihsiz olayları anlatıyor. Hemşire olan Jess’in kızı ve küçük oğlu Owen ile birlikte ailesinin eski çiftlik evine taşınması ve sonrasında Owen’ın doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilmesi hayatlarını altüst eder. Jess, oğlunu kurtarabilmek için sınırlarını zorlamak zorundadır.
• Animasyon tutkunlarının ve çocukların beğenisini kazanacak Neşeli Çiftlik: Tren Kalkıyor! (A Mystery on the Cattle Hill Express), ekinlerin büyümesini sağlayan nano-tohumun çalınması ve sonrasında hırsızı arama mücadelesini konu ediniyor. Neşeli Çiftlik’in devrimsel icadının ürettiği paha biçilmez tohumun çalınması sonucu Klara ve Gaute, ünlü dedektif Agatha Christensen’e gider. Neşeli Çiftlik’in kurtulması artık bu üçlü takımın başarısına bağlıdır. 
• Uğur Karakuzu’nun yönetmenliğinde vizyona giren Sırrı Cin, saklı kalmış bir sırrın ortaya çıkması sonrası gelişen olayları konu ediniyor. Babil cinlerinin gizlediği bir sırrın açığa çıkma sürecini ve sonrasını anlatan filmde, bir köye öğretmen olarak atanan Tülay, kayalık bir alanda keşfedilmemiş bir sır keşfeder ve hayatı altüst olur… 
• Anime tutkunlarını vizyona çekecek Sword Art Online the Movie: Progressive – Scherzo of Deep Night, bir ölüm oyununda oyun lideri olarak kapana kısılan iki liderin yaşam mücadelesi anlatılıyor. Sword Art Online’da mücadele eden Kirito ve Asuna, yaşamak için farklı kat ve kademelerde canavarlarla yüzleşmek zorunda kalırlar. 
• Barış Gördağ ve Yasin Çetin ikilisinin yönetmenliğini üstlendiği yerli dram filmi Koku, ailesinden ilgi ve sevgi göremeyen bir kadının hikayesini anlatıyor. Felsefe profesörü olan İlhan, kendi ailesini kurarak ailesinden göremediği sevgiyi bulma arayışında işitme ve konuşma engelli bir çocukla tanışır ve aralarında farklı bir bağ oluşur. Kullandığı parfümü ile çocuğun ninesinin nergis kokusunu anımsatan İlhan, küçük kız sayesinde sevginin ne demek olduğunu öğrenir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Artan enerji fiyatları, iklim krizi ve sınırlı kaynakların giderek tükenmesiyle enerji tasarrufu her zamankinden önemli hale geliyor. Danfoss uzmanlarının işletmesine sürücü yatırımı yapmak isteyenlere yönelik hazırladığı 9 ipucu, işletmelerin en büyük maliyetleri arasında yer alan enerji giderlerinin düşürülmesine katkı sağlıyor.

Enerji birim fiyatları her geçen gün yükselerek işletmelerin maliyetlerini artırmaya devam ediyor. Dünya Enerji Görünümü’nün (World Energy Outlook) verilerine  göre  elektrikle çalışan motorlar, dünyada elektrik enerjisi tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ının sorumluluğunu üstleniyor. Elektrikli motorların sanayideki payları ise bölge ve sektöre göre yüzde 65 ila 75’e kadar çıkabiliyor. 

Danfoss’un sürücülere yatırım yapmak isteyenler için hazırladığı 9 öneri, tesislerdeki en önemli girdi kalemi olan enerji tüketimini azaltmaya yardımcı oluyor. İşletmelerde bulunan asansör, klima sistemleri ve fanların yanı sıra diğer birçok elektrikli motora uygulanabilen sürücülere yatırım yapıldığında, daha verimli iş süreçleri meydana gelirken, işletmelerin emisyon değerleri düşürülebiliyor.

Yatırımın hızlı bir şekilde kendini amorti etmesine yardımcı olur

Elektrikli motorları olası hasarlardan korumak ve ömrünü uzatmak gibi birçok avantajı da beraberinde getiren sürücüler, motor ve şaft üzerindeki mekanik gerilimi azaltıyor. Sık çalıştırıp durdurmaların neden olduğu ısıyı azaltarak tüm sistemin ömrünü uzatıyor. Plansız kesinti ve arıza sürelerini de azaltan sürücüler, yedek parça maliyetlerini düşürürken, öngörülebilir bakım avantajı sunarak yatırımın hızlı bir şekilde amorti edilmesine yardımcı oluyor. Danfoss’un enerji verimliliğini artıracak 9 önerisi şöyle:

Hız kontrolü önemlidir: Elektrikli motorlarda değişken hız kontrolünün, enerji maliyetlerini düşürmede en etkili yöntemlerden biri olduğu kanıtlandı. Motorlarınızın yaklaşık yüzde 60 ila 70’i için sürücü teknolojilerini kullanmak, enerji verimliliği yolculuğunuz için iyi bir başlangıç olacak.

Kolay hedefleri seçin: Tesislerinizdeki fanları ve pompaları kontrol edin. Fanlar ve pompalar genellikle ikinci derece enerji harcayan uygulamalardır ve hız kontrollü çalışmada yüksek tasarruf potansiyeli sunar. Tam kapasite hızda çalışan fan motorunun ortalama hızını yüzde 80’e düşürerek enerjide yüzde 50 tasarruf sağlanabilir. Ortalama hızı yüzde 50 azaltmak ise yüzde 80’e varan enerji tasarrufunun önünü açar.

Frekans konvertörü/Sürücü teknolojisi: Sürücü ayarlarının doğruluğunu sağlayarak üretimdeki enerji verimliliğinizi yükseltin. Ayrıca enerji verimli bir şekilde çalışmak için sürücülerinizi, iş süreçlerine göre ayarlayın. Otomatik Motor Adaptasyonu (AMA) ve Otomatik Enerji Optimizasyonu (AEO) gibi ek özellikler de etkinleştirilmeli. AEO’lu bir sürücü ile motor voltajını ayarlayarak yaklaşık yüzde 5 ek enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.

En başta doğru ayarlayın ve ilerlemenizi takip altında tutun: Hız kontrolünü uygulamadan önce ve uyguladıktan sonra enerji tüketimini takip edin. Bu takip, sisteminiz için önlemlerin belirlenmesine yardımcı olacaktır.

Sistem güvenilirliğinden taviz vermeyin: Bazı sürücüler çalışma prensipleri gereği, motor sargısı izolasyon gerilimi, yatak gerilimi, motorda akustik anahtarlama gürültüsü ve elektromanyetik girişim gibi bir dizi istenmeyen ikincil etki üretir. Bu etkilerin azaltılması için sürücülere filtreler eklenmiştir. Sisteminiz üzerindeki etkileri önlemek için çalışma ortamınıza uygun, sınıfının en iyisi EMC filtresine sahip ürünleri seçtiğinizden ve EMC kurulumu için standartlara uyulduğundan emin olun.

Rejeneratif enerji bir seçenek midir? Elektrikli motorlar, belirli koşullar altında jeneratör olarak çalışabilir ve üretilen enerji, güç sistemine geri beslenebilir. Frenleme enerjisi geri kazanılabilir (rejenerasyon), doğrudan ek akslarda kullanılabilir veya daha sonra kullanmak üzere depolanabilir. Etkin enerji geri kazanımı için sürücü kurulumu yaparken, sistemi dikkatli bir şekilde kontrol edin.

Frekans konvertörü/Sürücü verimliliğini kontrol edin: Farklı üreticilerin sürücü güç kayıplarını kWh cinsinden karşılaştırın. Farklı üreticilerin sürücüleri, bir cihazın güç kaybıyla ilgili bilgilere dayanarak daha doğru bir şekilde karşılaştırılabilir. Bazı durumlarda toplam güç kaybında ve buna karşılık gelen ek enerji tüketiminde ciddi farklar olabilir. Sürücülerin faydası kısmi yük çalışmalarında ortaya çıktığından dolayı bu verileri kontrol etmeyi unutmayın.

Motor teknolojilerini yakından inceleyin: 3~ indüksiyon motorları yıllar boyunca en son teknoloji konumunu korudu. Son yıllarda daha verimli motorlar piyasaya girdi ve motorların enerji verimliliklerine göre sınıfları belirlendi. Verimlilik sınıflarının şebekedeki motorlar için ve değişken sürücüler ile çalıştırıldığında farklılık gösterdiğini unutmayın. Özellikle eski motorlarda verimlilik sınıfını kontrol edin. Herhangi bir sınıflandırma bulunmuyorsa, daha verimli motorlara yönelin.

Sisteminizi 10-30-60 kuralı ile optimize edin: Enerji tasarrufu potansiyelinden tam olarak yararlanmanın en iyi yolu, sistem geneline bakmak ve sistemi buna göre optimize etmekten geçer. Verimli sürücülerin, verimsiz bir fan veya pompa ile birlikte kullanılması fayda sağlamaz. Tasarrufların büyük bir kısmı sistemde gerçekleştirilir. 10-30-60 kuralını; motor verimliliğini yüzde 10, hız kontrolünü yüzde 30, sistem optimizasyonunu yüzde 60 olarak düşünün. Genel olarak enerji tasarruflu bileşenler, sistemdeki potansiyel tasarrufa yüzde 10 katkı sağlar. Hız kontrolü yüzde 30 daha ekler, ancak yüzde 60 yalnızca sistemde gerçekleştirilebilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

HAK-İŞ Genel Heyeti’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memur maaşlarına ait açıklamalarda bulundu.

En düşük memur maaşının 22 bin lirayı bulacağını söyleyen Erdoğan, “Önümüzde memurlarımızın maaş düzenlemesi var. Yasaya nazaran memurların maaş artış oranları Ocak ve Temmuz ayında belirleniyor. Biliyorsunuz memura verilen maaş artırımlarında enflasyon farkına ek olarak refah hissesi artışını biz getirdik. Daha evvel bu türlü bir uygulama yoktu. Sene başında kamu vazifelilerinin maaşlarına yüzde 13,5 oranında refah hissesi ek ederek toplam yüzde 30 oranında artırım yapmıştık. Böylelikle 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını, gerçek olarak yüzde 136 artışla yaklaşık 12 bin liraya çıkarmıştık.

Şimdi Temmuz ayında bir adım daha atıyoruz. En düşük memur maaşını, en düşük kamu personeli maaşından aşağı kalmayacak formda düzenleyeceğiz. Kamu emekçilerinde olduğu üzere en düşük maaşı tekrar 15 bin liraya çıkararak üzerine de enflasyon ve refah hissesi olarak misal bir artış yapacağız. Böylelikle en düşük memur maaşı da 22 bin lirayı bulacak” diye konuştu.

Asgari fiyata ait de açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Biz vazifeye geldiğimizde minimum fiyat 124 dolardı. Bugün 440 dolar. 2002’de akaryakıtın litre fiyatı 1,5 liraydı. Taban fiyatla 110 litre alınıyordu. Bugün minimum fiyatla 410 litre akaryakıt alınıyor” tabirlerini kullandı.

Prenses Diana’nın ölmeden evvel katıldığı son aktiflikte taktığı mücevher kadrosu rekor fiyata satışa sunulacak. New York’ta düzenlenecek olan açık artırmada göz kamaştıran mücevher ekibi için rekor fiyata alıcı bulunulacağı öngörülüyor.

Yardımseverliği, halka yakın duruşu ve zarafetiyle tüm dünyada bir ikon haline gelen Prenses Diana, İngiliz Kraliyet Ailesi’nden başka olarak milyonların kalbini kazanmıştı. Vefatının üzerinden yıllar geçse de unutulmayana prensesin ölmeden evvel katıldığı son aktiflikte taktığı mücevher kadrosu, açık artırmada satışa sunuluyor.

Galler Prensesi, New York’ta düzenlenecek açık artırmada satışa sunulacak olan kolye ve küpe ekibini Haziran 1997’de Londra’da Kuğu Gölü’nün galasında takmıştı. Diana’nın ağır ilgi gösterilen birinci mücevheri için 5 milyondan 15 milyon dolara kadar alıcı bulunabileceği iddia ediliyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

Hande Soral oğlu Ali’yi paylaştı! Görenler “aynı dayısı” yorumunu yaptı

• Seda Demirkol Değirmenci, Bayer Türkiye’de İlaç Ruhsatlandırma, Pazar Erişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Türkiye & İran olarak atandı.

Bayer Türkiye’de üst düzey bir atama gerçekleşti ve Seda Demirkol Değirmenci, mayıs ayı itibarıyla İlaç Ruhsatlandırma, Pazar Erişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Türkiye & İran olarak atandı. Öncesinde Ruhsatlandırma Bölümü Türkiye & İran Ülke Ruhsatlandırma Müdürü görevini yürüten Değirmenci, üstlendiği yeni görevle Bayer’e değer katmaya devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü mezunu olan ve İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlayan Demirkol Değirmenci, ilaç sektöründe başlayan kariyerini 2011 yılında katıldığı Bayer’de devam ettirdi. Bayer’de ruhsatlandırma departmanında farklı görevlerde yer alan Seda Demirkol Değirmenci, 2021 yılında Ülke Ruhsatlandırma Müdürü olarak atanmıştı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bilkent Holding kurumsal hizmet grubu şirketlerinden, entegre tesis yönetimi alanında inovatif çözümler sunan yüzde 100 yerli sermayeli şirketi Tepe Servis, ilaçlama alanında da faaliyet gösterecek. Özellikle yaz aylarında sık görülen hamam böceği, kene, pire, sinek gibi haşere ve kemirgenlere karşı dikkatli olunması ve önlem alınması gerektiğini belirten Tepe Servis ve Yönetim A.Ş Tesis Yönetimi Bölge Müdürü Murat KILIÇ, “İlaçlama uygulamaları herhangi bir haşere veya kemirgen problemi yaşandığında yapılacağı gibi, bu tür problemlerin yaşanmaması açısından da düzenli periyodik uygulamalar yapılarak önlemler alınabilir” dedi.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte istenmeyen “misafirler” de evlere, iş yerlerine konuk olabiliyor. Yaz aylarında en çok görülen haşereler ve kemirgenlerden bazıları şark hamam böceği, Alman hamam böceği, Amerikan hamam böceği, ev karıncası, gümüşcün, örümcekler, marangoz karıncalar, pireler, kulağa kaçan, çıyan, fare, sıçan, kene ve sinekler oluyor. Haziran ayından ekime kadar sık rastlanan bu canlılar, sağlığı da tehdit edebiliyor. Bu nedenle bu gibi durumlarda ilaçlama yapılması büyük önem arz ediyor. Bu önemin farkında olan Bilkent Holding kurumsal hizmet grubu şirketlerinden biri olarak faaliyetlerine devam eden ve yüzde 100 yerli sermayeyle kurulmuş olan Tepe Servis ve Yönetim A.Ş, ilaçlama alanında da faaliyet göstermeye başladı.

“İnsan sağlığı açısından kontrol altına alınması gerekir”

“Havaların ısınmasıyla birlikte sıcak hava iklimine uyum ve adapte sağlayan hamamböcekleri, karasinek, sivrisinek, arılar, tahtakurusu, kene gibi haşereler ile mücadele insan sağlığı açısından kontrol altına alınması gerekir” diyen Tepe Servis ve Yönetim A.Ş Tesis Yönetimi Bölge Müdürü Murat KILIÇ, ilaçlama faaliyetleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “İlaçlama süreleri genellikle haşere popülasyonu, haşere türü, uygulama yapılacak alanın büyüklüğüne göre değişkenlik gösterir. Tepe Servis olarak kullandığımız tüm ilaç ve ekipmanlar kokusuz, leke yapmaz olmakla birlikte Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylıdır. Ayrıca insan sağlığına uygun uygun olacak şekilde dozajlama yapılmakta böylece uygulama esnasında veya sonrasında uygulama yapılan alanı terk etmeye gerek duyulmamaktadır. İlaçlama uygulamaları herhangi bir haşere veya kemirgen problemi yaşandığında yapılacağı gibi, bu tür problemlerin yaşanmaması açısından da düzenli periyodik uygulamalar yapılarak da önlemler alınabilir.”

21 günlük periyotlarda uygulamalar yapılıyor

21 günlük periyotlarla ilaçlama yapıldığına dikkat çeken KILIÇ, “Bazı işletmelerde özellikle gıda, yemek ve sağlık sektöründe bazı tür haşere problemlerinin daha sık görülmesinden dolayı 21 günlük periyotlarda uygulamalar yapılıyor. Örneğin, İSG yönetmeliklerinde de çalışanların sağlıklarının düşünülmesi ve herhangi bir haşere veya kemirgen kaynaklı hastalık ve rahatsızlıkların yaşanmaması için aylık düzenli kontrollerle ilaçlama hizmeti veriliyor. Düzenli aralıklarla ilaçlama yapılması büyük sorunların önüne geçilmesini sağlarken, haşere ve kemirgenlerden kaynaklı hastalık gibi problemleri de önlüyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm dünyada milyarlarca insanın en önemli protein kaynağı olan baklagiller, Türk mutfağında da çok önemli bir yere sahip. Baklagillerin zengin besin öğesi içeriğinin yanı sıra kolay ulaşılabilir ve dayanıklı olması, uzun süre saklanabilmesi ve tüm dünya mutfaklarında pek çok yemekte kendine yer bulması nedeniyle beslenme için temel gıdaların başında yer aldığını vurgulayan Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Saymakla bitmeyen faydaları ile beslenme listelerinde de başköşe de olan bakliyatlar; insan sağlığını koruyan, iyileştiren, diyabet, şeker, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol ve anemi gibi pek çok sağlık sorunu ile mücadelede öne çıkan önemli bir besin ailesidir. Glüten içermeyen, vejetaryen ve vegan beslenen bireylerin beslenmesinde önemli miktarda protein sağlayan baklagiller, geleceğin gözde gıdaları arasında yer alıyor” açıklamasında bulundu.

Sağlık için sıklıkla beslenme listelerinde yer verilen bakliyatların aynı zamanda gezegenin sağlığı için de çok önemli olduğunu hatırlatan Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Bakliyatlar sürdürülebilir tarımı teşvik eden ve iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirme konusunda olumlu etkileri olan önemli bir tarımsal ürün grubudur. Yetiştirilirken daha az suya ve daha az sentetik gübreye ihtiyaç duyan baklagiller, büyürken aynı zamanda havadaki azotun toprağa aktarılmasını sağlayarak tarım arazilerinin verimliliğine katkı sağlayarak topraktaki biyoçeşitliliğin korunmasını da büyük ölçüde destekliyor” dedi.

Bakliyat çeşitlerini kullanarak yeni reçeteler geliştiriliyor

Geleceğin nüfusunu sürdürülebilir şekilde beslemek için tarımsal ürünlere olan talebin hızla arttığı ve bu talebin karşılanması için üretiminde artırılması gerektiği göz önüne alındığında, sağlıklı beslenme için kaliteli bitkisel protein sunan baklagillerin üretiminin teşviğinin de önemli olduğunu vurgulayan Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Sodexo olarak daha iyi gelecek ve sürdürülebilirlik için sürdürülebilir bitkisel beslenmeyi destekliyoruz. Menülerimizin ve yemek içeriklerimizin yüzde 33’ünü bitki bazlı besinlerden oluşturmayı hedefliyor, bakliyat çeşitlerini kullanarak yeni reçeteler geliştiriyoruz” diye konuştu.

Baklagillerin 5 faydası

• Oldukça besleyici ve yüksek protein içeriğine sahip olan baklagiller, Akdeniz diyetinin önemli bir parçasıdır. Düzenli tüketildiğinde günlük enerji ihtiyacının da önemli bir bölümünü karşılar.
• E ve B12 dışındaki B vitaminleri ile kalsiyum, çinko, magnezyum, demir, fosfor ve potasyum zengini olan baklagiller, C vitamini içeren besinlerle tüketildiklerinde içerdikleri demirin emilimi daha da kolaylaşır.
• Genel olarak yağ oranları düşüktür, çözünür lif bakımından en zengin içeriğe sahiptirler ve glisemik indeks değerleri düşüktür. Bu özellikleri ile kan şekerinin kontrol altına alınmasına ve yüksek kolesterolün düşürülmesine olumlu katkıda bulunurlar. Diyabet ve kalp hastaları için en iyi seçimlerden biri olan baklagillerin obezite ile mücadeleye yardımcı olduğu da çalışmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle haftada en az 2-4 kez tüketilmeleri gerektiği önemle hatırlatılmaktadır.
• Baklagiller metiyonin adlı aminoasit açısından yeterli bir kaynak olmadığı için tahıllarla birlikte tüketilmelidir. Sahip oldukları proteinin kalitesini artıracak olan bu ikili tüketim özellikle vegan ve vejetaryen beslenenler için önemlidir. 
• Bakliyatlar, antioksidan bileşiklerce de zengin bir içeriğe sahiptir. Bu bileşikler hücrelerin zarar görmesini engeller veya geciktirirler. Yapılan çalışmalarda antioksidan maddelerden zengin beslenmenin kalp hastalıkları, felç ve kanser gibi hastalıklara yakalanma oranını azalttığı gösterilmiştir. 

Bakliyatların kolay sindirilmeleri için iyi pişirilmeleri gerekir. Pişirilmeden önce ıslatılan taneler ağırlıkları kadar su çekerler. Sindirim sisteminde önemli problemi olanlar, ıslatılan tanelerin kabuklarını ayırmalıdırlar. Saklama sırasında nem kontrolü ve haşerelerden korumak önemlidir. İyice kurutulan ürünler serin ve kuru yerlerde muhafaza edilmeli.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nadir Hastalıklar Ağı; nadir, kronik, kanser ve diğer tüm hastaların yurt dışından gelen mevcut tedavilerini kaybetmemeleri adına hastaların sesi olmak için basın mensupları ile bir araya geldi.

Hastalıklar nadir olsa da, ortaya çıkan sonuçları hasta birey, hasta yakını ve toplum tarafından ne yazık ki çok ağır olabiliyor.

Bilindiği gibi yurtdışından tedariği yapılan ilaçlar çoğunlukla nadir hastalar ve kanser gibi birçok ölümcül hastalık grupları için olup, bu hastalıklarda bir günlük yaşam bile büyük önem arz etmektedir. Yurtdışından TEB veya SGK aracılığı ile getirilen ilaçların daha güvenilir, kontrollü ve takip edilebilir olması için TİTCK uzun süredir belirli düzenlemeler yapıyor.

Ancak, bazı yönetmelik ve düzenlemelerin uygulamaya geçmesi ve bürokrasi sürecinin uzun sürmesi ve hastalara durun bekleyin denilmesi, her geçen gün hayati riski artırıyor.

Nadir hastalığa sahip bireylerin mücadele dolu bir yaşamından sorumlu olan merciin sadece Sağlık Bakanlığı olmadığının altının çizildiği basın toplantısında, sürdürülebilir ve uygulanabilir bir sağlık sistemi için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı.. Kısacası tüm kurumların iş birliği ve desteği gerektiği vurgulandı.

Hayati öneme haiz bir konu olan, Tedaviye Erişim ve Yaşam Hakkı alanına dikkat çekilen ve son zamanlarda hasta yararına alınan kararların hastaların yararına olmadığının ve kararların bir kez daha uzmanlar ve hasta dernekleri dahil edilerek alınması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda şu sözler dikkat çekti:

’‘Eksik kararlar, uygulanması kolaylıkla mümkün olmayan yönetmelikler, ne yazık ki, bazı hastalarımız için tedavi ve ilaçlara erişimi aksatmış ve durumları ağırlaştığı için bu hastalar kaybedilmiştir.

Bildiğiniz gibi yurtdışından tedariği yapılan ilaçlar, çoğunlukla nadir hastalar ve kanser gibi birçok ölümcül hastalık grupları için olduğundan, bu yaşamlarda bir günlük tedavi bile büyük önem arz etmektedir.

Yurtdışından, Türk Eczacılar Birliği veya Sosyal Güvenlik Kurumu aracılığı ile getirilen ilaçların daha güvenilir, kontrollü ve takip edilebilir olması için TİTCK’nın uzun süredir belirli düzenlemeler getirdiğini görüyor ve bunun için yetkililere teşekkür ediyoruz.’’

Sağlık hakkı; tanıya, tedaviye erişim ve sağlıklı yaşamı sürdürmeyi kapsamaktadır.

Şu an gelinen süreçte ne yazık ki daha öncesinden ilaca ulaşabilen hastaların son dönemde ilaçlarının temin edilememesi, geri ödeme kapsamından çıkarılması, yeni düzenlemelerin yapılması, sağlık hakkı ve buna bağlı olarak yaşam hakkının ihlali sayılır. Bu tür yapılanma ve iyileştirme süreçlerinde, kişinin tedavi erişimi kesinlikle aksatılmamalıdır.

    Nadir hastalar hayatın her alanında özellikle sağlık alanında görünür olmalı!

Basın toplantısına konuşmacı olarak katılan 13 yaşındaki Arda Gökmen aynı hastalığa sahip arkadaşlarının da sesi olarak şu cümleleri kurdu:

”Ben Arda, 13 yaşındayım. Büyüyüp bilim insanı olmak istiyorum. Bebekliğimden beri 6 saatte bir kullanmak zorunda olduğum ilacım artık yok. Hayallerimi gerçekleştirebilmem için ilacıma ihtiyacım var. Zamanla yarışıyorum, yetkililerin benim gibi hasta arkadaşlarımı görmesini duymasını istiyorum.”

Hasta yakını Bilge Adızel ise Pulmoner Hipertansiyon hastası olan ablasının deneyimlerinin en yakın şahidi olarak duygu ve düşüncelerini aktardı:

”Bugün burada 28 yıldır Pulmoner Hipertansiyon tedavisi gören ablam için bulunuyorum.

Ablam ve onun gibi diğer hastalar, gerekli ilaç ve ilacın vücuda verilmesi için gerekli infüzyon pompası, kateter, enjektör materyallerine erişim konusunda kaygı ve sorunlar yaşamaktadır. Bu durum hastaların hem psikolojik hem de fiziksel sağlıklarına ciddi biçimde zarar vermektedir. Bu zarar düşünüldüğü gibi basit ya da geri döndürülebilir de değildir.

Biz yeni ve kesin tedavilere erişeceğimiz günlerin hayalini kurarken mevcut ilaçlarımıza erişememe riski ile karşı karşıya kaldığımız için oldukça üzgünüz. Bir insanın yaşam ve tedavi hakkına saygı çerçevesinde gerekli adımların acil biçimde atılmasını istiyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediyesi tarafından ilçedeki 18 lisede verilen drone eğitimlerine katılan 405 öğrenci sertifikalarını aldı. Gençlerin merakını ve yaratıcılıklarını desteklemek ve onlara yeni teknolojilerin kapılarını açmak için çalışmalarını sürdüren Yenişehir Belediyesinin drone eğitimlerinden depremzede öğrenciler de yararlandı.

Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in göreve geldikten sonra yönetim anlayışını oluşturduğu 6 temel ilkeden biri olan “Eğitim” ilkesi kapsamında Yenişehir’de fark yaratan çalışmalar devam ediyor. Yenişehir Belediyesi eğitim faaliyetleriyle çocukların kişisel becerilerini, problem çözme yeteneklerini ve takım çalışmalarını geliştirmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda bilimsel düşünceyi teşvik ediyor ve onları geleceğin teknoloji liderleri olmaya hazırlıyor. Yenişehir Belediyesi, çağın en hızlı gelişen alanlarından biri olarak ön plana çıkan drone teknolojisi ile Yenişehirli öğrencileri tanıştırdı, eğitimlerle gençlerin teknolojiye olan ilgilerini besledi.

Lise öğrencilerine insansız hava araçları, havacılık kuralları, uçuş prensipleri, meteoroloji, hava trafiği, kumanda sistemi, cihaz bakımı ve onarımı konularında teorik ve pratik eğitimlerle destek verildi. 18 lisede 405 öğrenci eğitimlerini başarıyla tamamlayarak, sertifika almaya hak kazandı. Deprem bölgesinden Mersin’e gelerek, eğitimlerini sürdüren öğrenciler de eğitimlerden yararlanma fırsatı yakaladı.

Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende eğitimlerini tamamlayan öğrenciler sertifikalarını Yenişehir Belediye Başkanvekili Özgür Emire, Mersin İnternet Gazetecileri Derneği Başkanı Vahap Şehitoğlu, Yenişehir Muhtarlar Derneği Başkanı Giray Atilla, Yenişehir Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Deniz Özen ve eğitmen Erdal Sağlam’ın elinden aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Youthall’un gerçekleştirdiği “Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması” gençlerin geçim derdini gün yüzüne çıkardı

Gençlerin kariyer platformu Youthall, Mart 2023’te gerçekleştirdiği Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması’nın sonuçlarını yayınladı. Konjonktür, deprem felaketi ve seçim süreci etkisi altındayken araştırma, gençlerin gelecekleriyle ilgili karamsarlığını ortaya koydu. Türkiye’deki 170’in üzerinde üniversitede okuyan ya da yeni mezun olmuş 18-34 yaş aralığındaki gençler arasında yapılan araştırmaya göre; gençlerin yüzde 80’i şirketlerin çalışanları önemsemediğini ve ekonomik koşullardan fayda sağladığını düşünürken, yüzde 93’ü iş bulma imkanının her geçen gün zorlaşmasından dolayı geçici olarak düşük ücretlere sessiz kalıyor. İş arayan üniversite mezunlarının durumu ise daha vahim. Sonuçlara göre iş arayan mezunların yüzde 69’u bir ayda 1.500 TL harçlık ile geçinmeye çalışıyor ki, bu rakam sağlıklı beslenmelerine bile yetmiyor. 

Türkiye, gençlere armağan edilen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramının 104. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanırken, ülkede Z kuşağının iş hayatına dair beklenti ve düşünceleri, şirketlerin en çok merak ettiği konuların başında geliyor. Ekonomik konjonktür, deprem ve seçim süreci gibi kritik konuların etkisi altındayken gençlerin beklentilerine ışık tutan Gençlerin kariyer platformu Youthall, Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması’nın sonuçlarını yayınladı.

Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen araştırma; üniversite öğrencisi ve yeni mezun gençlerin yaşam koşullarını ve alışkanlıklarını, iç dünyalarını, ülkedeki ekonomik ve sosyal koşullara, dış dünyaya yönelik yorumlarını, kariyer planlarını, iş dünyasına bakış açılarını, karşılanan ya da karşılanamayan beklentilerini, geleceğe yönelik eğilimlerini ortaya koydu. Araştırmaya; 18-34 yaş aralığındaki, 171 farklı üniversitenin 128 farklı bölümünde okuyan 1219 öğrenci ve 342 mezun katıldı. Araştırmanın toplam örneklem büyüklüğü 1558 olarak belirtildi.  

İş arayan üniversite mezunlarının yüzde 69’u 1.500 TL harçlık ile geçiniyor

2022 araştırması sonuçları ile kıyaslandığında, kötüye giden ekonomik koşullar nedeniyle aile evinde kalan gençler oransal olarak artarken, yurtta ve öğrenci evinde kalanlar ise oransal olarak azaldı. Gençlerin aylık gelir veya harçlık verilerine bakıldığında, çok sınırlı imkanlarla yaşadıkları gözlemleniyor. İş arayan üniversite mezunlarının %69’u, ayda en fazla 1.500 TL harçlığa sahip. Öğrencilerin ise %38’i 1.250 TL, %33’ü 1.251-2.500 TL aralığındaki bir harçlıkla geçinmeye çalışıyor. 2022 araştırması ile kıyaslandığında yıllık %137 enflasyona rağmen, skalanın en alt seviyesindeki bu harçlıkların geçen yıla göre sadece %25 artış gösterdiği görülüyor. Buna karşın Mart 2023 TÜİK verilerine göre, bir yetişkinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık maliyeti erkeklerde 2.385 TL, kadınlarda ise 2.276 TL. Bu rakamlar göz önünde bulundurulduğunda gençlerin aylık gelirleri, sadece sağlıklı beslenmeleri için gereken tutarın bile çok altında kalıyor.

Buna ek olarak üniversite mezunu çalışanların da gelir seviyesi kendilerini ve yaşam standartlarını geliştirmek için yeterli değil. Araştırma sonuçlarına göre üniversite mezunu çalışan gençlerin yüzde 24’ü asgari ücretten az veya asgari ücret seviyesinde gelir elde ediyor.

İş bulmak zorlaştıkça gençler önemsedikleri kriterlerden taviz veriyor

Araştırmanın sonuçları, Türkiye’deki gençlerin geleceklerine yönelik karamsar bakış açıları ile ilgili çok net sonuçlar çıkardı. Verilere göre gençlerin 5’te 1’i mutsuz, 4’te 1’i geleceği olumsuz algılıyor, 4’te 3’ü ise stresli. Mezunların %67’si ve çalışan mezunların %79’u gençlerin şu anda çalıştıkları iş yerlerinden ilk fırsatta ayrılacağı inancında. %80’i şirketlerin çalışanları önemsemediğini ve günümüz ekonomik koşullarından fayda sağladığını düşünüyor. Çalışan mezunların %83’ü, iş arayan mezunların ise %90’ı iş bulmanın eskiye kıyasla daha da zorlaştığı görüşüne katılıyor. İş bulmak zorlaştığı için gençlerin önemsedikleri birçok kriterden geçici olarak taviz verdiği görüşü mezunların %88’i tarafından ifade edilirken bu oran iş arayan mezunlar arasında %92 düzeyinde. %93’ü ise geçici olarak düşük ücretler ile çalışmaya sessiz kalıyor. Üniversite mezunu çalışan gençlerin kazandıkları ücretlere bakıldığında, %24’ü asgari ücretten az veya asgari ücret seviyesinde kazanıyor.

Gençlerin 3’te 1’i ülke fark etmeksizin yurt dışına gitme eğiliminde

Araştırmada, “Gençlerin Gelecek Öngörüleri” bölümünde gençlerin çalışmak için yurt dışına gitme eğilimleri de incelendi. “İmkân olsa yurt dışına gider misin?” sorusuna gençlerin yarısı neresi olduğuna göre karar vereceğini belirtirken; üçte birinden fazlası ülke fark etmeksizin yurt dışına gitmek istiyor. “Büyük ihtimalle gitmem.” ve “Kesinlikle gitmem.” diyenlerin oranı ise sadece %7.

Araştırmada “İş dünyasına bakış ve kişisel hedefler” ile ilgili sorular, hem öğrencilere hem de mezun gençlere soruldu. Buna göre gençlerin gerçekleştirmeyi en çok istedikleri hedefler; yurt dışında çalışmak, yönetici olmak, girişimci olmak ve dünyaya fayda yaratan bir projede yer almak. Yurt dışının en önemli albenileri; iş/özel hayat dengesi ve emeğe değer verilmesi.

Gençler küresel şirketlerde, teknoloji alanında, hibrit çalışma istiyor

Araştırmaya katılanların yüzde 86’sı, global şirketlerin eskiye kıyasla daha fazla tercih edilmeye başladığı görüşünde. Gençlerin %84’ü kurumsal bir şirkette çalışmak istiyor. Yazılım geliştirme, IT, Ar-Ge, Ür-Ge gibi teknolojik departmanlar çalışmak için ilk tercih. İnsan kaynakları ve finans gibi bölümler de gençler nezdinde albenili. Çalışma şekli olarak öncelikli tercihleri ise hibrit çalışma. Gençlerin yarısı hibrit çalışma modeli düzenini kendi tanımlamak istiyor.

Günümüz koşullarında iş dünyasında geçerliliği olan alanlar pandemi öncesine kıyasla farklılaştığı ve yetersiz iş arzı nedeniyle iş bulmak zor olduğu için; gençlerin iş ararken kendi alanları ile sınırlı kalmadıkları, her yere başvuru yaptıkları gözleniyor. Araştırmaya göre pandemiden sonra nesnelerin interneti, otonom araçlar, dronlar, robotlar, 3D baskı, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik gibi alanlara ilgi arttı. Gençler gerçekleştirdikleri iş başvurularına mail veya telefon ile geri dönüş almak istiyor. Cevapsız kalan başvurulardan rahatsız oldukları için %30’u bir daha o şirketin herhangi bir ilanına başvurmayacağını belirtiyor.

Çalışma koşulları değerlendirildiğinde ise gençler işverenlerin ya da profesyonel yöneticilerin kariyer ve özel hayat dengesine saygı duymasını çok önemsiyor. Buna karşılık, çalışacakları şirketin çevre ve insanlık için iyi şeyler yapmasını çok önemli bulmakla birlikte, içinde bulunduğumuz dönemde bu konuyu öncelikli görmüyorlar.

“Genç yetenekleri ülkeyi terk etmeden ekonomiye dahil etmemiz gerek”

Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması sonuçlarını değerlendiren Youthall CEO’su Emre Aykan, geçen yılın katılımcı profili ile karşılaştırıldığında 3 büyük il dışından katılımın %39’dan %51’e yükselmiş olduğuna dikkat çekerek, “Bu veri Youthall’un son bir yıl içinde Anadolu illeri ve özellikle de bu illerde yaşayan ve iş bulmaya çalışan mezunlar tarafından bilinirliğinin arttığını gösteriyor. Ayrıca 2022 yılında 138 üniversiteden katılım sağlanmışken, 2023’te katılımcı üniversite sayısının 171 olması da penetrasyon artışının farklı bir göstergesi. Youthall olarak Türkiye’nin her yerindeki genç yeteneklere ulaşmak için onları dinliyor ve olmamızı istedikleri her yerde olma hedefiyle çalışıyoruz. Amacımız gençlerimizin yurt dışına gitmeden, bu ülkede istedikleri olanaklara ulaşması için köprü olabilmek. Çünkü sonuçlar, işsiz nüfus istatistiklerinde yer almadıkları halde, her an iş değiştirme potansiyeli taşıyan, uygun bütün açık pozisyonlara talip, ‘gizli işsizler’in ve doğal olarak ‘mutsuz çalışanların’ varlığına işaret ediyor. Dolayısıyla eğer giderlerse geri dönüşleri zor görünüyor. Bu nedenle genç yetenekleri gitmeden ülke ekonomisine dahil etmemiz gerek” açıklamasında bulundu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dardanel 2023 yılının ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı. Dardanel başarılı performansı ile yılın ilk üç ayında, net satışlarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 90 oranında artırarak 530 milyon TL’den 1 milyar TL’ye çıkardı. İhracat satışlarında ise dolar bazında bu artış yüzde 50 oranında oldu.

Dardanel’in 2023 yılı ilk çeyrek finansal sonuçlarını değerlendiren Dardanel Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, “2022 yılını öngördüğümüz şekilde başarılı finansal sonuçlarla tamamlamıştık. 2023’ün ilk çeyreğine baktığımızda da bu ivmenin beklediğimiz gibi artarak devam ettiğini görüyoruz. 39 yıldır sektörümüzde pek çok ilke imza atan bir marka olarak, dünyanın en büyük deniz ürünleri üreticilerinden biri olma hedefiyle Ar-Ge yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Bu yıl da sürdürülebilir büyüme stratejimizin temelini Ar-Ge, inovasyon ve yeni üretim hatlarına yaptığımız yatırımlar oluşturuyor. Büyümemize paralel olarak da Dardanel güvencesiyle lezzetli ve sağlıklı ürünlerimizi çok daha geniş bir coğrafyaya ulaştırmayı planlıyoruz. İhracatta daha büyük rakamlara ulaşmayı hedefliyor, 2023’te de istikrarlı büyümemize devam ediyoruz.” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı