Gün: 13 Mayıs 2023

  • Atatürk Maskı’ndaki sergiye miniklerden ziyaret

    Buca Belediyesi Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezi öğrencileri, İzmir’in simgesi haline gelen Atatürk Maskı’ndaki Atatürk Fotoğrafları sergisini ziyaret etti.  Sergiyi hayranlıkla gezen miniklerin heyecanı görülmeye değerdi.  

    Buca Belediyesi’nin dünyanın onuncu en büyük rölyef maskı olan Atatürk Maskı’nda eylül ayında açtığı Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi dergi kapaklarından seçilen 99 Gazi Mustafa Kemal  Atatürk Görseli Sergisi ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Özellikle gençlerin ve çocukların büyük ilgi gösterdiği sergiye, İzmir’in pek çok noktasındaki okuldan öğrenciler ziyarete geliyor.

    MİNİKLER ZİYARET ETTİ
    Sergiyi, Buca Belediyesi Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezi’nin minik öğrencileri de ziyaret etti. Öğretmenleri eşliğinde sergiyi gezen çocuklar, hafızalarına güzel bir anı bırakırken görselleri tek tek inceleme imkânı buldu. Fotoğraflarla ilgili öğretmenlerine sorular soran minikler, Atatürk hakkında edindikleri yeni bilgilerle okullarına döndü.

    ATATÜRK RESİMLİ PULLAR DA YER ALIYOR
    Atatürk ilke ve devrimlerini yaşatıp, gelecek kuşaklara hem görsel hem de tematik ögelerle aktarmak amacı güden Buca Belediyesi, araştırmacı Hayrettin Filiz tarafından oluşturulan dokümanları alarak Buca’nın kültür yaşamına kazandırdı. Özenle hazırlanan serginin Atatürk Maskı içinde yer alması da ayrı bir anlam taşıdı. Birçoğu kütüphane taraması sonucunda yerli ve yabancı dergi kapaklarından derlenerek İzmir’e ve İzmirlilere armağan edilen sergi, Gazi Mustafa Kemal’in sıra dışı görselleriyle bir toplum belleği oluşturmayı amaçlıyor. Sergide ayrıca Cumhuriyet dönemine ait olan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden Atatürk resimli pullar yer alıyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mobilet’te Bu Yaz Yerin Hazır!

    Yaza renk katan etkinlikler için Mobilet’te “yerin hazır”. Kolay ve hızlı bilet satın almanın yanı sıra, kullanıcıların keşif, sosyal etkileşim ve paylaşım deneyimini tek bir platformda sunan Mobilet, mayıs, haziran ve temmuz aylarında herkesi açık hava etkinliklerine davet ediyor. Mobilet’te yaz konserlerinin ve festivallerinin bazıları şöyle;

    Maximum UNIQ Açıkhava’da Yıldızlar Geçidi

    Son yıllarda elektro pop müzik alanında harikalar yaratan KÖFN, 31 Mayıs’ta ilk kez Maximum UNIQ Açıkhava’da. “Bi’Tek Ben Anlarım” teklisi ile Radiomonitor Türkiye resmi verilerine göre, radyolar ve müzik kanallarında “En Çok Dinlenen Şarkılar” listesinde 16 hafta bir numarada kalan KÖFN, kariyerinin ilk açık hava konserine imza atacak. İş Bankası kartlarına %10,  Privia Black ve Maximiles Black’e %20 indirim uygulanacak konserin biletleri Mobilet’te. 

    Türk pop müziğinin efsane isimlerinden Kenan Doğulu, hafızalardan silinmeyecek bir konser için 7 Haziran Çarşamba akşamı saat 21.00’de Maximum UNIQ Açıkhava’da sevenleriyle buluşuyor. Doğulu’nun geçmişten günümüze dillerden düşmeyen hareketli ve romantik parçalarıyla yaza müthiş bir giriş yapmak için Mobilet’te yerin hazır.

    Spotify, Karnaval.com, iTunes gibi podcast platformlarının gözbebeği, Türkiye’nin açık ara en çok dinlenen mizah programı Meksika Açmazı sahnede! Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat’ın benzersiz sahne performanslarıyla Meksika Açmazı, 8 Haziran akşamı Maximum UNIQ Açıkhava’da komediseverlerle buluşacak. İş Bankası kartlarına %10, Maximiles Black ve Privia Black’e %20 indirim uygulanacak etkinliğin biletleri Mobilet’te satışta. 

    Ünlü Ukraynalı rock grubu Okean Elzy, “Help for Ukraine” turnesi kapsamında 11 Haziran Pazar akşamı saat 21.00’de İstanbul’da Maximum UNIQ Açıkhava’da sahne alacak. Geliri savaştan etkilenen çocuklara, sağlık kurumlarına ve Ukrayna savunucularına yardım etmek için kullanılacak olan konserin biletlerine Mobilet’ten ulaşılabiliyor.

    Geçen yaz verdiği konserle hafızalarda iz bırakan ve adından uzun süre başarıyla söz ettiren Gazapizm, 22 Haziran Perşembe akşamı BKM Yaz Etkinlikleri kapsamında bir kez daha Maximum UNIQ Açıkhava’da! Bu muhteşem bir rap performansı için biletlerde İş Bankası kartlarına %10, Maximiles Black ve Privia Black’e %20 indirim uygulanıyor.

    DJ Hakan Küfündür, Yonca Evcimik, Ragga Oktay, Grup Vitamin, Mansur Ark, Çelik ve Burak Kut’un sahne alacağı “90’s FESTİVAL”, zamanda yolculuğa çıkaracak ezbere bilinen 90’ların unutulmaz şarkıları ile 23 Haziran’da Maximum UNIQ Açıkhava’da. İş Bankası kartlarına %10, Privia Black ve Maximiles Black’e %20 indirim uygulanacak festivalin biletleri satışta.  

    Müzik kariyerlerinde 25 yılı geride bırakan Amerikalı ünlü indie rock ve post punk revival üçlüsü Interpol, 12 yıllık bir aranın ardından yeniden Türkiyeli sevenleriyle buluşmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yaz çıkardıkları The Other Side Of Make-Believe isimli 7. stüdyo albümlerinin turnesi kapsamında 24 Temmuz Pazartesi akşamı Maximum UNIQ Açıkhava’ya konuk olacak grup, sahnede yeni albümlerindeki parçaların yanı sıra Obstacle 1, No I In Threesome, Rest My Chemistry, Narc, All The Rage Back Home gibi klasikleri de seslendirecek. 

    İstanbul’un kültür, sanat, tiyatro, eğlence ve konser hayatının en keyifli etkinlik mekanlarından Maximum UNIQ Açıkhava, 10 Ağustos’ta büyülü sesiyle, ruhlara dokunan, hayranlarının “kendisi bu dünyadan değil” dediği Ghostly Kisses’i ağırlayacak. Daha önce Türkiye’de verdiği konserlerle adından uzun süre söz ettiren Ghostly Kisses ile gerçek bir melankoli gecesi yaşamak isteyenler için konser biletleri İş Bankası kartlarına %10, Maximiles Black ve Privia Black’e %20 indirimli olarak satışta. 

    Yaz Festivalleri Başlıyor

    Doğa Sporları ve İyi Müziği Bir Araya Getiren WOLFEST’23, 9 -10 -11 Haziran tarihlerinde, Jack Wolfskin ana sponsorluğunda, Kemerburgaz Kent Ormanı’nda gerçekleştiriliyor. Can Bonomo, Evdeki Saat, Deniz Sipahi ve Bedük gibi isimlerin sahne alacağı festivalde kamp, spor ve iyi müzik bir arada olacak. 

    3-14 yaş arası çocuklar için erken yaşta kariyer ve gelişim odaklı hobi edinme imkanı sunan aktivitelerle zenginleştirilmiş çocuk ve hobi festivali Junior Fest, 16 – 17 – 18 Haziran’da Ataköy Marina’da. Atölyeler, yarışmalar, söyleşiler ile dopdolu bir etkinlik programıyla aileleri ve çocukları karşılayacak festival, havacılık, denizcilik, teknoloji ve eğitim alanlarında eğlence dolu aktivitelerle yaz tatiline keyifli bir başlangıç olacak. 

    Kendine Has’ın sunduğu Babylon Soundgarden, Pozitif deneyimi ile 24- 25 Haziran’da yeniden Yapı Kredi bomontiada’da gerçekleşiyor. İki güne yayılacak festival boyunca Athena, Melike Şahin, Can Bonomo, Islandman, Aga B, Kolektif İstanbul, Deli Bakkal, Bahr, Su Sonia, Yalnayak ve Efza müzikseverlerle buluşacak. Turkish Edits, Radyo Eksen DJ’leri Gülşah Güray, Güven Yıldız, Gülşah Turgut ve Nikki Wild, Eray Düzgünsoy ve Undomondo ise Babylon ve avludaki keyifli DJ setleriyle festival ruhunu gün boyu sürdürecek.

    İstanbul’un Konser Mekanları Hareketleniyor

    Mahmut Orhan gelenekselleşen, dillere destan orkestral şov geleneğini bozmuyor ve şimdiye dek hazırlanan en büyük canlı orkestral performansını, Epifoni ve Robin Music organizasyonunda, 9 Haziran’da KüçükÇiftlik Park’da sahneye koyuyor. Yılda sadece 1 kez gerçekleşen bu özel projenin ilk perdesinde, Tolga Taviş yönetimi ve Tolga Bilgin koordinasyonundaki dev senfoni orkestrası, sanatçının klasikleşen hitlerinin yanı sıra yeni aranjmanları ile sürpriz sanatçıların eşlik edeceği müzikal bir serüven sunacak. Etkinliğin ikinci perdesinde ise Mahmut Orhan DJ setinin başına geçerek müzik ziyafetini görsel bir şölen ile zirveye taşıyacak. 

    Türk pop müziğinin en iyi kadın yorumcularından Yıldız Tilbe, en sevilen şarkılarını seslendirmek için Vigor organizasyonu ile 12 Haziran akşamı Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde! Bu heyecan verici konserin ardından Tilbe, 21 Haziran’da ise Maximum UNIQ Açıkhava’ya konuk olacak. Yıldız Tilbe’nin dillere pelesenk olan şarkıları ve güçlü yorumuyla hafızalara kazınacak bu etkinlikler için Mobilet’te “yerin hazır.”

    Nefes kesici, özlem dolu vokalini ağır bas ritimleri, gitar riffleri ve derin elektronik süslemelerle dengeleyen New York merkezli şarkıcı/söz yazarı Bill Dess, sahne ismiyle Two Feet, 13 Ağustos’ta İstanbul’da KüçükÇiftlik Park sahnesinde! ”First Steps”, ”Momentum”, ”Hurt People” ve ”I Feel Like I’m Drowning” ile kalplerde iz bırakan müzisyenin Türkiye’deki ilk konseri için biletler Mobilet’te.

    “Tahayyül” temasıyla 8. Nilüfer Caz Festivali 8 Haziran’da başlıyor

    Bu sene 8. kez gerçekleşecek Nilüfer Caz Festivali, 8- 15 Haziran tarihleri arasında müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Genç nesillere hayal kurmayı hatırlatma fikri etrafına konumlanan festivalin bu seneki teması “tahayyül”. 

    2016’dan beri her yıl düzenlenen Nilüfer Caz Festivali bu yıl da yerli ve yabancı müzisyenlerin konserleri, farklı disiplinlerden konuşmacıların katılımıyla gerçekleşecek panelleri ve çeşitli ilgi alanlarına yönelik atölye çalışmaları ile müzikseverleri bir araya getirecek. Festivalde Türkiye caz sahnesinin önde gelen isimlerinden Fatih Erkoç ve Orta Doğu kökenlerini caz dörtlüsü formatıyla birleştiren çok kültürlü müziğiyle Itamar Borochov, Mert Pekduraner, Yemen Blues, Nova Norda, Kerem Görsev Trio & Elif Çağlar, GoGo Penguin, Guillaume Perret, Volkan Öktem, Jehan Barbur, Maya Perest ve Birkan Nasuhoğlu dinleyicilerle buluşacak.
     Festival atölyelerinden Caz Vokal Atölyesi’nde Elif Çağlar, cazın en önemli unsuru doğaçlamaya odaklanarak bazı armoniler üzerine katılımcılarla keyifli çalışmalar yapacak. Davul Atölyesi’nde ise Volkan Öktem, katılımcıları caz ritimlerinin bilinmeyen yönleriyle tanıştıracak.

    Ankara’da Yaz Müzikle Geliyor

    Ankara Atılım Üniversitesi, bu yaza müzikle başlıyor. Kerki Solfej organizasyonuyla birbirinden renkli konserlere ev sahipliği yapacak mekanda sevenleriyle buluşacak isimlerden bazıları şöyle;

    Türkçe pop müziğin sevilen ismi Candan Erçetin 2 Haziran’da, rock’n roll, blues ve biraz da hip-hop çerçevesinde Türkçe sözlü müzik üreten son yılların sevilen grubu Adamlar, 5 Haziran’da, 16 yaşından itibaren pek çok sanatçıya Kıbrıs konserlerinde elektro gitarıyla eşlik eden Buray, 8 Haziran’da ve aşk şarkılarının sevilen ismi Ferhat Göçer 11 Haziran’da Ankara Atılım Üniversitesi’nde olacak. Ankara’ya yazı getirecek etkinliklerin biletlerine Mobilet’ten ulaşılabiliyor.  

    Müzikte sınırları, tarzları, kuralları dışlayan, kendini sadece “özgür bir müzisyen” olarak tanımlayan Cem Adrian da 1 Haziran’da, Ankara Atılım Üniversitesi’nin konuğu olacak. Adrian 10 Haziran’da da Kıbrıs’ta Girne Amfi Tiyatro’da sahne alacak.

    Süper Müzik Fest, +1 ve IF Performance Hall organizasyonuyla Ankara’da Cermodern’de. 2-3 ve 4 Haziran’da Duman, Melike Şahin, KÖFN, Sena Şener, Hey!Douglas, The Alay Days, Pinhani ve Fatma Turgut ve nice sevilen müzisyen ve grupları ağırlayacak festival, yaz neşesini Ankara’ya getiriyor.

    Yılların eskitemediği şarkıları ve güçlü sesiyle Levent Yüksel IF Armada açık hava konserleri kapsamında 24 Haziran akşamı Armada Alışveriş Merkezi açık otoparkta müzikseverlerle buluşacak. 8 Temmuz akşamı ise Simge Sağın, IF Armada açık hava konserleri ile  aynı yerde şarkılarını seslendirecek. IF Armada açık hava konserlerinin 14 Temmuz’daki bir sonraki konuğu ise her şarkısıyla gündem olan Mabel Matiz olacak. 29 Temmuz’da ise Türkiye’de protest müziğin duayen ismi Selda Bağcan, IF Armada açık hava konserlerinde şarkılarını Ankaralı müzikseverler için söyleyecek. Tüm etkinliklerde geçerli 2 bilet alana 1 bilet ücretsiz kampanyası ile Ankaralılar, müziğin keyfine varacak. 

    İzmir Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu’nda Mobilet’le Yerin Hazır

    Günlük hayatın sıradan konularına farklı bir bakış açısı ile yaklaşan Güldür Güldür Show, aileden aşka, şöhretten teknolojiye, futboldan arkadaşlığa birçok konuya yine kendi mizah anlayışı ile yeni yaklaşımlar ve çözümleri ile kahkahanın adresi olmaya devam ediyor. 1 Haziran’da İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’da İzmirlilerle buluşacak komedi duayenleri, İzmir’i kahkahaya boğacak.  

    Son yıllarda bir çok ülkede kapalı gişe sahne alan komedyen, şovmen, sunucu ve müzisyen Maksim Galkin, heyecan ve eğlence dolu performansıyla Türkiye’de. 4 Haziran’da ise İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’na konuk olacak isim, bir önceki akşam 3 Haziran’da Antalya Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu’nda sahne alacak isim,. Sanatçının ana dilinde yani Rusça olarak gerçekleşecek etkinliğin biletlerine Mobilet’ten ulaşılabiliyor. 

    Sebastian Seidel’in özgün metni, Yücel Erten’in usta işi çevirisi ve Baba Sahne’nin babacan yorumuyla bu toprakların tiyatro geleneğine de göz kırpan “Bir Baba Hamlet”, 8 Haziran’da İzmir’e geliyor. Kalaslarından dekor, heveslerinden oyun yapmak üzere yola çıkmış iki cüretkar oyuncu, kendilerine kurban olarak Shakespeare’in başyapıtı Hamlet’i seçmişlerdir. Can siperane bir cesaretle seyircinin önünde buna yeltenirler ama kısa sürede temsil can havline dönüşür. Biri, oyunculuk için istediği ortamı bulamadığı anlaşılan Shakespeare uzmanı gibi davranan yarım porsiyon aktör; diğeri de şarkı söyleme hevesiyle sürekli müzikallerden dem vuran bir şaşkın… Eli yüzü düzgün, başı sonu belli, dört başı mamur, babalar gibi bir Hamlet düşlerlerken, ortaya çıkan kepazelik “Bir Baba Hamlet”e dönüşür.

    Doğu ile batı kültürlerinin buluşmasını hedefleyen, evrensel barış mesajları veren bir dans portresi olan Anadolu Ateşi, 9 Haziran’da İzmir Kültürpark Açık Hava Sahnesi’nde. Kaynağını Anadolu’nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan, hemen her yöreden 3000 halk dansı figürü ve halk müziğini barındıran Anadolu Ateşi, 85 ülkede, 3500 gösteri ile 20 milyondan fazla seyirciye ulaştı.  

    Sevilen şarkıları ve neşeli sahne performansıyla geniş kitlelere hitap eden Hakan Altun, 14 Haziran 2023 Akşamı İzmir Açıkhava Tiyatrosu’nda müzikseverlerle buluşacak. 

    Türk tiyatrosunun usta isimleri Nevra Serezli ve Gökhan Mete’yi bir araya getiren “Ağaçlar Ayakta Ölür”, 20 Temmuz akşamı tiyatroseverlerle buluşacak. Çocuklarını bir uçak kazasında kaybetmiş olan bir ailenin, hırsızlık yaparken yakaladığı torunu ile bağlarını kopartmasıyla başlayan hikaye, yıllar sonra, hastalanan büyükannenin torununu son kez görmek isteğini konu alır. Ancak dede, torunun nerede olduğunu bilmediği için bir dilek tut derneğine eşinin bu isteğinin yerine getirilmesi için torun rolü oynayacak birileri bulması için başvurur. Kendisine oynanan bu oyunu sorgulamadan kabul eden ve bir yalan içinde yaşamayı acı gerçeğe yeğleyen büyükannenin dünyası, gerçek torunun boy göstermesiyle yıkılacaktır.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Rektör Hotar’dan TEKNOFEST’ten Başarıyla Dönen Deü’lülere Teşekkür

    İstanbul’da düzenlenen TEKNOFEST kapsamındaki yarışmalarda derece elde eden Dokuz Eylül Üniversiteli öğrenci ve akademisyenler, tebrik belgelerini DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın elinden aldı. Festivalin çeşitli alanlarında görevli idari personelin ve öğrencilerin de unutulmadığı etkinlikte, katkılarından dolayı DEÜ mensuplarına teşekkür belgesi sunuldu. Törende konuşan Rektör Hotar, “Başarı ve dereceleriyle göğsümüzü kabartan, DEÜ markamızı daha da değerli kılan öğrenci ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bizleri ‘Dünyada İlk 500’ üniversite hedefimize taşıyan mensuplarımız ile gurur duyuyoruz” dedi.

    Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinin geliştirilmesi amacıyla düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’in İstanbul etabında, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) buluşlarıyla önemli başarılar elde etmişti. DEÜ’lü öğrenci ve akademisyenler ile festivale destekleriyle katkı sunan idari personeline, teşekkür ve başarı belgeleri törenle verildi. Türkiye’nin ilk bayrak müzesi olan DEÜ’nün Buca’daki Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi’nde gerçekleştirilen törende, TEKNOFEST kapsamındaki çeşitli yarışmalarda ve ISIF-2023 Buluş Yarışması’nda derece elde eden DEÜ’lü öğrenci ve akademisyenler, tebrik belgelerini DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın elinden aldı. Festivalin çeşitli alanlarında görevli idari personelin ve öğrencilerin de unutulmadığı etkinlikte, katkılarından dolayı DEÜ mensuplarına teşekkür belgesi sunuldu. Törene, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın yanı sıra; DEÜ Üst Yönetimi, fakülte dekanları, birim ve bölüm başkanları, DEÜ idari personeli, öğrenciler ve basın mensupları katıldılar.

    “KÜRESEL HEDEFLERİMİZE BİR ADIM DAHA”

    Törende yaptığı konuşmada, DEÜ’nün küresel hedeflerine TEKNOFEST kapsamında elde edilen başarılarla bir adım daha yaklaştıklarının vurgusunu yapan Rektör Hotar, “Kurumsal paydaşı olarak katıldığımız TEKNOFEST’in İstanbul ayağında farklı yarışmalardaki başarı ve dereceleriyle göğsümüzü kabartan, DEÜ markamızı daha da değerli kılan öğrenci ve hocalarımıza öncelikle teşekkür ediyorum. Festival kapsamında standımızda ve farklı görevler üstlenen DEÜ ailemizin fertlerine de emekleri için minnettarız. Bugün onlara teşekkürlerimizi sunmak, başarılarını kutlamak için bir araya geldik. Bizleri ‘Dünyada İlk 500’ üniversite hedefimize taşıyan mensuplarımız ile gurur duyuyoruz” dedi.

    “TEKNOLOJİ HAMLEMİZE KATKIMIZ SÜRECEK”

    Konuşmasının devamında, DEÜ olarak Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanlarındaki politikalarına güç verecek akademik ve bilimsel çalışmaları sürdüreceklerini kaydeden Rektör Hotar, “Bu katkımızı ‘Araştırma Üniversitesi’ misyonumuz ve sorumluluğumuz içinde yürüteceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderlik ettiği ülkemizin milli teknoloji hamlesini desteklemeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kurumsal paydaşı olarak katıldığımız TEKNOFEST’te farklı alanlardaki başarılarıyla DEÜ’yü kıymetlendiren öğrenci ve hocalarımıza, katkıları için idari personelimize bir kez daha teşekkür ediyor; DEÜ ailemizin her bir fedakar mensubuna başarılarının devamını diliyoruz” ifadesinde bulundu.

    ANI EŞYA DÜKKANI AÇILIŞI YAPILDI

    Törenin ardından, DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesi bünyesindeki anı eşya dükkanının açılışı gerçekleştirildi. DEÜ eliyle üretilen ve sosyal sorumluluk alanlarında değerlendirilen eşyaların ve müzeyle özdeşleşen materyallerin satışının yapıldığı birim, müze bahçesindeki alanda faaliyette olacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çayırova Belediyesi yarı finalde

    KOCAELİ (İGFA) – Türkiye Basketbol 2.Ligi çeyrek final turu nefes kesen maçlara sahne oldu. Çeyrek final turunda eşleşen Çayırova Belediyesi ve Çorlu Belediyesi, kendi sahalarında oynadığı mücadeleleri kazanarak seriyi 3. maça taşıdı.

    Her şeyin belli olacağı 3. karşılaşmada Çayırova temsilcisi güçlü oyunu ile yarı final biletinin sahibi oldu. İlk andan itibaren taraftarının desteğini arkasına alan yeşil beyazlılar 1.periyodu 26-17 önde bitirdi. İkinci periyotta baskısını daha da arttıran ev sahibi ekip devreye 10 sayı farkla girdi. Maçın ikinci devresinde de oyuna damga vuran Çayırova Belediyesi oldu. 3.periyodu 75-54 önde tamamlayan yeşil beyazlılar final periyodunda farkı daha da açarak 90-62 ile gülen taraf oldu.

    ,Çayırova Belediyesi yarı final eşleşmesinde İstanbul Efendileri ile karşılaşacak. Çayırova Belediyesi, 17 ve 19 Mayıs tarihlerinde kendi sahasında iki karşılaşmaya çıkacak. 22 Mayıs’ta deplasmana gidecek olan temsilcimiz 3 maçı da kazanırsa finale adını yazdırarak üst lige çıkmayı garantileyecek.

  • Poyraz’ın Kızları hız kesmiyor

    BURSA (İGFA) – Ligde normal sezonu lider bitirmeyi garantileyen Poyrazın Kızları, rakibiyle Mudanya Spor Salonu’nda karşı karşıya geldi. 3. haftada aldığı mağlubiyetin ardından yenilgi yüzü görmeyen, üst üste 15 maç kazanarak önemli bir başarı elde eden Bursa Büyükşehir Belediyespor, rakibi karşısında 16’da 16 yaptı ve play-off öncesi normal sezonu zirvede tamamladı.

    Karşılaşma boyunca üstün bir oyun sergileyen Bursa Büyükşehir Belediyespor, 16. dakikayı 11-4 önde geçerken farkın erimesine izin vermedi ve ilkyarıyı 18-10 önde tamamladı. İkinci yarıya da etkili başlayan Poyrazın Kızları, 40’ta farkı 9 sayıya (23-14) çıkardı. Maçtan da 31-24 galip ayrılan Bursa Büyükşehir Belediyespor, üst üste 16 olmak üzere 19. maçında 18. galibiyetini alarak normal sezonu lider tamamladı. Poyrazın Kızları, böylece 22 Mayıs’ta Zonguldak’ta başlayacak play-off’lara lider olarak gitme avantajıyla katılma hakkı kazandı. Karşılaşma sonrasında ise Bursa Büyükşehir Belediyesporlu hentbolcular, ligi lider bitirmenin mutluluğunu coşkuyla kutladılar.

  • Bakan Mustafa Varank Macera Bursa’da

    BURSA (İGFA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Hamitler Mahallesi’ndeki Macera Bursa’da ekstrem spor tutkunlarının vazgeçilmezleri olan zipcoaster, zipline, serbest düşüş, tırmanma duvarı ve macera ip parkurlarını inceledi.

    Tesisteki vatandaşlarla sohbet eden Varank, görevlilerden parkurlar hakkında bilgi aldıktan sonra kaskını takarak zipline kulesine çıktı. Vatandaşların alkışları eşliğinde kendisini hat üzerinde Bursa manzarasına doğru boşluğa bırakan Bakan Varank, keyifli anlar yaşadı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da Bakan Varank’ın zipline deneyimine eşlik etti.

    Macera Bursa’da eğlenceli vakit geçirdiklerini ifade eden Bakan Varank, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür ederek, adrenalin tutkunlarını Hamitler’deki tesise davet etti.

  • Altınordu’da tam takım sevinci

    Spor Toto 1’inci Lig’de salı günü meskeninde kümede kalma yarışındaki en önemli rakibi Erzurumspor’la dönemin en kritik imtihanına çıkacak Altınordu, kuvvetli 90 dakikaya tam takım çıkacak olmanın avantajını yaşıyor.

    İzmir takımında son olarak sakatlık yaşayan stoper Selim’in de güzelleşmesiyle grupta eksik kalmadı.

    Erzurumspor’da ise kırmızı kart cezalısı Estrela, sakatlıkları nedeniyle dönemi kapatan Cengizhan, Süleyman ve Bergdich ile eski Altınordulu Alican Özfesli forma giyemeyecek.

    Öte yandan Altınordu idaresi maraton tribününün büsbütün doldurulması için harekete geçti. Spor okullarında eğitim gören minik futbolcu adaylarının tribünde renkli görünteler oluşturup kadrosu destekleyeceği söz edildi.

  • Enner Valencia’dan örnek davranış

    Sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Enner Valencia’nın Fenerbahçe’den ayrılması bekleniyor. Yeni kontratla ilgili birçok sav çıkarken, Valencia bu defa çok kıymetli bir haberle gündeme geldi.

    Ekvadorlu futbolcu, ülkesinde eğitime başladığı okulun yine inşa edilmesine maddi katkıda bulundu. Enner Valencia, Esmeraldas’ta çocukken gittiği okul için büyük bir maddi yardım yaptı. Fakat paranın ne kadar olduğu açıklanmadı. Okula yeşil alanlar, oyun parkları ve bilgisayar odası da eklendi.

    “BAĞLILIĞIMIZ SÜRÜYOR…”

    Valencia’nın eşinin de projede faal rol oynadığı belirtildi. Ekvador Ulusal Eğitim Bakanlığı, “Valencia şu anda ülkesinden çok uzakta olsa da bağlılığımız devam ediyor. Ülkemiz ismine yaptıklarıyla her vakit onur kaynağıydı. Maddi yardımlarıyla da ne kadar özel bir isim olduğunu gösterdi.” bildirisini yayınladı. Alınan bilgilere nazaran; kız çocuklarının okulda bedelsiz olarak okuması da sağlanacak. Valencia’nın dönem sonunda Brezilya gruplarından Internacional ile mutabakatı bekleniyor. 

     

  • Fenerbahçe’nin gururu kadınlar!

    Fenerbahçe bu dönem bayan atletlerinin başarılarıyla isminden kelam ettiriyor.

    Futbol dışındaki branşlara da büyük kıymet verip yatırım yapan sarı-lacivertli kulüp, evvel bayan basketbolda Avrupa ve Türkiye şampiyonu oldu. Akabinde Fenerbahçe Opet, Voleybol Sultanlar Ligi’nde Eczacıbaşı Dynavit’i serinin 3 maçında da yenip keyifli sona ulaşmayı başardı. Sarı Melekler, Spor Toto Şampiyonlar Kupası’nı da müzesine götürmüştü.

    “CUMHURİYET BAYANLARI…”

    Fenerbahçe topluluğu, Cumhuriyetimizin 100. yılında bayan kadrolarının kazandığı bu kupaların haklı gururunu yaşıyor. Fenerbahçe Lideri Ali Koç, “Bu kupa Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk’ün, Fenerbahçe’nin kızlarına yakışırdı. Çok mutluyuz” dedi.

    Fenerbahçe’nin voleybol şubesinden sorumlu yöneticisi Simla Türker Bayazıt da “Cumhuriyetin 100. yılında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Şampiyonlar Kupası’yla dönemi açtık ve Cumhuriyetin 100. yılında yeniden ligi kupayla bitirdik. Cumhuriyet bayanları, Atatürk bayanları, Atatürk çocukları… Her vakit söylediğim üzere grubumla gurur duyuyorum. Şampiyonluk kupasını Cumhuriyetin 100. yılında, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a atfetmek istiyorum. Cumhuriyetin 100. yılında Cumhuriyetin Feneri, Şampiyon Fenerbahçe” diye konuştu.

  • Algida’dan, KALPTEN KALBE destek

    Algida TEGV iş birliğiyle, Ateş Böceği Öğrenim Birimleri, deprem bölgelerinde yaraları birlikte saracak.

    Algida’nın sponsorluğunu üstlendiği TEGV Ateş Böceği eğitim tırları,  

    “Sosyal ve Duygusal Afet Sonrası Etkinlikleri” çerçevesinde, 

    deprem bölgelerinde çocuklar ve aileleriyle buluştu.  

    1 yıl boyunca binlerce çocuk, TEGV gönüllüleri ile farklı etkinliklere katılacak. 

    Eğitimin sosyal ve duygusal, pozitif etkileri kalpten kalbe destekle, paylaştıkça büyüyecek.

    Türkiye’nin dondurmacısı Algida, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile, deprem felaketinden olumsuz etkilenen bölgedeki çocuklara ve ailelere, Ateş Böceği öğrenim birimleriyle ulaşıyor. Proje, çocukların duygusal gelişimi ve sosyalleşmelerine katkı sağlarken, bilişim, teknoloji, matematik, fen bilimleri, sanat, okuma, İngilizce ve oyun gibi birçok alanda nitelikli eğitim almalarına destek sağlayacak.

    Algida TEGV Ateş Böceği Öğrenim birimleri deprem bölgelerinde… Algida’nın işletme sponsorluğunu üstlendiği iki Ateş Böceği öğrenim birimi, çocukların duygusal iyiliklerine kalpten kalbe destek sağlamak ve nitelikli eğitim almalarına destek olmak için bölgeye ulaştı. Depremden zarar görerek, Kahramanmaraş ve Diyarbakır’da konteyner ve çadır kentlere yerleşen çocuklar ve ailelerle buluştu. TEGV gönüllüleri ile eğitimlere başlandı. “Sosyal ve Duygusal Temelli Afet Etkinlikleri” çerçevesinde çocuklara, nefes ve hareket egzersizi, açılış çemberi ve paylaşım, oyun, drama ve sanat çalışmalarından sonra sosyal duygusal öğrenme içerikleri uygulanıyor. Proje kapsamında oyun ile sosyal değişimlerine destek sağlarken, 1 yıl boyunca ilk öğretim çağındaki binlerce çocuğa bilişim, teknoloji, matematik, fen bilimleri, sanat, okuma ve İngilizce gibi birçok alanda nitelikli eğitim verilecek.

    Unilever Ev içi ve Açık Dondurma Kategorilerinden Sorumlu Pazarlama Direktörü Gül Lüş: “Algida olarak, 30 yıldan bu yana dondurma yemenin verdiği mutluluk hissini tüm Türkiye’yle paylaşıyoruz. Bu yolculuktaki her adımımızda toplumumuza mutluluğu hatırlatmak istedik. Mutluluğun öğrenilebilir bir kavram olduğuna ve kalpten kalbe yayıldığına inancımızla, 2021 yılında Öğretmen Akademisi Vakfı ÖRAV ile başlattığımız “Kalpten Kalbe Mutluluk Sınıfı” projemizi, ülkemizin 76 şehrine, 156 bini aşkın çocuğumuza ve ailelerine ulaştırdık. Bu yıl ise yaşadığımız büyük felaket sonrası mutluluk tanımı tamamen değişen deprem bölgelerimizde, iyileşme sürecine destek olmak için projelerimizi yeniden yapılandırdık. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile birlikte, bölgedeki binlerce çocuğa Ateş Böceği öğrenim birimleriyle ulaştık. Eğitimin, öğrenmenin, sosyalleşmenin, yaraları hep birlikte sarmak için destek olacağına inanıyoruz. Amacımız bölgedeki binlerce çocuğun ve ailelerinin iyi olma haline destek olmak.” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bursa Fan Club milletvekili adayları ile buluştu

    BURSA (İGFA) -2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesinde Bursa Fan Club, Almira Otel’de gerçekleşen toplantılarda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı milletvekili adaylarını ayrı ayrı toplantılarda üyeleriyle bir araya getirdi.

    Toplantılara Cumhur İttifakı’ndan AK Parti milletvekili adayı Refik Özen ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Bursa İl Başkanı Cihangir Kalkancı, MHP milletvekili adayları Yaşar Türk, Millet İttifakı’ndan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilleri Erkan Aydın ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İyi Parti Milletvekili Adayı Selçuk Türkoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi listesinden aday olan Mehmet Atmaca katıldı.

    Düzenlenen toplantılarda açılış konuşmasını gerçekleştiren Bursa Fan Club Genel Sekreteri Murat Hoşgör, Fan Club’ün siyaset üstü bir bakış açısıyla Bursalılara hizmet ettiğini ve şehrin çıkarı adına Bursa ittifakını savunduklarına değindi.

    Bursa Fan Club Başkanı Ali Ademoğlu, Bursa’nın sorunları çerçevesinde adaylarla bir araya geldiklerini, bu sorunlara çözüm bulma aşamasında birlik olunacağını ve sorunları çözüm aşamasına kavuşturmak adına çalışma yaptıklarını vurguladı.

    Başkan Ali Ademoğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bursalı olmak ayrıcalıktır, Bursa’ya hizmet etmenin ibadet olduğunu düşünüyoruz. Biz taraf tutmuyoruz, o yüzden tüm vekilleri bir arada buluşturduk. Fan Club’te siyaset konuşulmaz ama tüm çözümler konuşulur, tüm çözümler hep birlikte olarak konuşulur.”

    Dört ana konunun yeni dönemde takipçisi olacağız. Sivil toplum kuruluşu olmanın sorumluluğunu alarak her dönem milletvekillerimize Bursa’nın sorunlarını anlatmaya gayret edip, bu sorunlarında takipçisi oluyoruz. Bu sene de takipçisi olacağımız 4 ana konuyu şu şekilde sıraladık: “Hızlı Tren Projesi’nin ivedilikle bitirilip Bursa halkının kullanımına açılması,TOGG-Bursaspor sponsorluğu’nun gerçekleşmesi,Bursaspor Lisesi’nin tamamlanması ve Ankara ve komşu iller başta olmak üzere diğer illerle lobi faaliyetlerinin güçlendirilmesi yeni dönemde takipçisi olacağımız öncelikli konular olacak. Bursa ve Bursaspor kıymetli, bir tane. Tüm milletvekillerimizin şehrin çıkarı adına ortak projelerde Bursa için beraber çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Seçimlerin Bursa’mıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, yeni dönemde seçilecek bütün adaylarımıza başarılar diliyorum.”

  • ‘Günlük Bir Rus Ruleti Oyunu’: San Diego’da Evsizler

    Bu Makaleyi Dinle

    Laine Goettsch acil tıbbi çantasını topladı ve ne bulabileceğinden korkarak en sevdiği hastasını aramak için San Diego şehir merkezine gitti. Bazen Abdul Curry’yi çadırının yanındaki kaldırımları temizlerken ve Ed Sheeran şarkılarından oluşan bir çalma listesi eşliğinde dans ederken görürdü. Diğer zamanlarda, onu ıslak bir uyku tulumunda ve fentanil içen insanlarla çevrili olarak hipotermik buldu. Ve sonra onu hiç bulamadığı günler oldu ve hastaneden, polisten ya da adli tabipten gelecek bir telefona hazırlanırken saatlerce aramaya devam etti.

    Şimdi bir evsiz kampına girdi ve bir kamp ocağının yanında toplanmış ve bir şişe votka paylaşan üç kişi gördü. “Abdul’dan haber alan oldu mu?” diye sordu, ama onlar başlarını sallayıp ateşe geri döndüler.

    29 yaşındaki Laine, geçen yılını şehir merkezinin unutulmuş ara sokaklarında ve otoparklarında doktor olarak çalışarak, modern tarihin Amerika’da evsiz kalmanın en tehlikeli döneminde Abdul ve düzinelerce kişinin hayatta kalmasına yardım etmeye çalışarak geçirmişti. Ülkenin en büyük şehirlerinde daha fazla insan evsiz kalıyordu, daha fazla insan barınaklarda yaşamak yerine dışarıda yaşıyordu ve Los Angeles’tan Denver’a ve New York’a rekor sayıda insan erken ve önlenebilir yollarla sokakta ölüyordu. San Diego İlçesindeki geçiş ücreti, son on yılda yaklaşık 10 kat artarak, 2014’teki 64 evsiz ölümünden, geçen yıl adli tabibin ofisi tarafından araştırılan yaklaşık 600’e yükseldi.

    Bir köprüden geçti ve Abdul’un bir otoparkın girişinde yığıldığını gördü. Alnında açık bir yara vardı ve elbiselerinden su damlıyordu ama Laine’in geldiğini görünce eski valizlerinden birinin tozunu aldı ve sandalye olarak ona uzattı. “Bu hava için üzgünüm,” dedi.

    “Ben iyiyim ama donuyor olmalısın,” dedi, onun omuzlarına bir battaniye örterken. “Günlerdir yağmur yağıyor.”

    Omuz silkti. “Dişlerim piyano tuşları gibi takırdıyor ama daha beterini yaşadık” dedi.

    Abdul, San Diego’da sokakta yaşamanın kendi deyimiyle “günlük bir Rus ruleti oyunu” haline geldiği bir dönemde, onların haftalık ziyaretlerine tek istikrar görüntüsü olarak güvenmeye başlamıştı. Uzun süredir ortağı olan Phasia McKee, Kasım ayında 46 yaşında aşırı dozda fentanil şüphesiyle ölmüştü. Arkadaşlarından üçü, kaldırıma çıkan sarhoş bir sürücü tarafından çadırlarında ezilerek öldürülmüştü. Geçen yıl Abdul, fentanil doz aşımından sonra altı kişiyi kalp masajı ve nalokson burun spreyi uygulayarak hayata döndürmüştü. Kendisi de beş kez aşırı doz almış, birkaç gün önce kaldırıma yığılıp alnını yaralamış, hafif bir felç geçirmiş ve sokağa geri salınmadan önce 36 saat acil serviste kalmış.

    “İyileşmen nasıl gidiyor?” diye sordu.

    “Mucize ilacımı buldum,” dedi, zeytinyağı dolu küçük bir kabı kaldırıp ellerine biraz döküp cildine masaj yaparak.

    “İlaçlarınız ne olacak?”

    “Ya kayboldular, çalındılar ya da buralarda bir yerlerdeler,” dedi bir bakkal arabasını, bir valizi ve tüm eşyalarını içeren iki plastik bidonu gözden geçirmeye başlarken. Laine hayati değerlerini kontrol etmek için yanına diz çöktü. Hafif bir ateşi vardı ve kan basıncı tehlikeli derecede yüksekti. Ona aspirin verdi ve tıbbi çizelgesine, dışarıdaki bir hayatın hikayesini anlatan bir satır daha eklemek için bilgisayarını çıkardı: kronik yorgunluk, yetersiz beslenme, alkolizm, bulanık görme, şizoaffektif bozukluk, depresyon, kaygı, paranoya.

    Son birkaç haftadır, Laine’in Abdul’un sağlığıyla ilgili artan endişesi, kar amacı gütmeyen Healthcare in Action grubuyla geçirdiği iş günlerinin ötesine ve akşamlarına kadar uzanmıştı, ta ki bazen oğlunu kreşten alıp sırf mutlu olmak için 45 dakika San Diego’ya geri dönene kadar. Abdül’ün hala orada olduğundan emindi. San Diego’da evsizlerin ortalama ölüm yaşı 50’nin altındaydı ve Abdul 64 yaşına girmek üzereydi.

    Laine, “Her an başına kötü bir şey gelebileceğinden endişeleniyorum,” dedi.

    Abdül, Kuran’dan en sevdiği ifadelerden birini Arapça olarak tekrarlayarak, “O’ndan geldik ve O’na döneceğiz” dedi.

    “Ama henüz değil, tamam mı?” dedi Laine.

    “Henüz değil,” diye onayladı.

    Laine Goettsch, Abdul Curry ile tıbbi bir randevu sırasında.
    Abdul, bir otoparktan eşyalarını taşırken arkadaşı Michelle ile birlikte.
    Abdul, 64. doğum gününde bir sokak köşesinde.
    Abdul sokakta uyurken battaniyenin altından görünen ayakkabıları.

    Abdul harcadı geçici apartmanlar arasında gidip gelen ve polis tarafından uyku tulumunu bir kaldırımdan diğerine taşımaya zorlanan son birkaç yıl, ta ki kalıcı sığınağa bıraktığı en yakın şey şehir merkezine bakan bir tepede bir otopark olana kadar. Beton giriş 15 fit genişliğinde ve 20 fit derinliğindeydi. Arabalar günde 45 dolara park etmek için gelirken birkaç dakikada bir duvara sıkıştı. Girişteki bir tabelada şöyle yazıyordu: “Uyarı! Bu garajdaki havayı solumak sizi kansere ve diğer zararlara neden olduğu bilinen kimyasallara maruz bırakabilir. Gereğinden fazla kalmayın.”

    Abdul kendini faydalı kılarak ve görevi garajı temiz tutmak olan özel güvenlik görevlilerini cezbederek 20 ay boyunca aralıksız kalmayı başardı. Müşterilerin arabalarını yıkadı ve detaylandırdı ve bir süpürge ve toz tavasıyla yakındaki sokaklardaki çöpleri zorunlu olarak temizledi. Her sabah düzinelerce ofis çalışanını isimleriyle selamladı ve işe giderken onlara serenat yaptı. Bazıları ona “San Diego’nun evsiz belediye başkanı” diyordu.

    Ancak geceleri yakındaki ofisler boşaldı, kapalı otopark karardı ve blokta yalnızca gidecek başka yeri olmayan insanlar kaldı. Sokakta yaşayan yarım düzine insan, çıkıntının altında kuru kalabilecekleri ve gün ağarana kadar birbirlerini kollayabilecekleri garajda Abdul’e katılmak için eşyalarını sürüklediler.

    57 yaşındaki Eric Thompson, garajın arkasına yakın bir yerde bir karton parçasına oturup San Diego’nun on yıllardır en yağışlı baharında başka bir uzun geceye yerleşirken, “Lanet ayaklarımı hissedemiyorum,” dedi. Sıcaklık 52 dereceye düştü ve tekrar yağmur yağmaya başladı.

    Abdul, “Bu soğukta kanınızı harekete geçirmelisiniz,” dedi. “Ayak parmaklarını oynatmaya başla.”

    “Deniyorum ama hareket etmiyorlar,” dedi Eric. Kot pantolonu sırılsıklam olmuştu ve on yıllık alkolizm onu ​​zayıf kan dolaşımına ve kollarında ve bacaklarında kronik uyuşmaya bırakmıştı.

    “Pekala, anladım,” dedi Abdul, Eric’in ayakkabılarının bağcıklarını çözüp ayaklarını ellerinde ısıtmaya başlarken. Abdul yirmi yıl önce annesi ve erkek kardeşi kanserden ölürken onlara bakmak için Kaliforniya’ya taşınmıştı ve uyuşturucu suçundan hapse girene, tadilat işini kaybedene kadar kendi kederini votka ve eroinle beslemişti. Howard olan adını Abdul olarak değiştirerek sokakta yeni bir hayata başladı. Doğası gereği hala bir bekçiydi, arkadaşlarının ilaçlarının güvenliğini fentanil test şeritleriyle test ediyor, örümcek ısırıklarını sarıyor ve gecenin büyük bir bölümünde yakındaki sığınaklar ile garaj arasında hareket eden insanlara göz kulak olmak için uyanık kalıyordu. Tacizci bir eski erkek arkadaşı ve korumak için taşıdığı Küçükler Ligi beyzbol sopası olan 56 yaşındaki Michelle Benitez vardı; ve eski bir fentanil bağımlısı olan 51 yaşındaki Pamela Thomas, kaldırımdan yanmış alüminyum folyo parçalarını toplayarak onları mücevher olarak taktığı süslü kurbağalara, kelebeklere ve teknelere katladı; ve devriye gezen özel bir güvenlik görevlisi olarak şimdi de dahil olmak üzere, sık sık portatif bir gaz tüpü taşıyan ve bir boruda sigara içmek için bir şeyler yakan 38 yaşındaki Henrietta Maes.

    “Mümkün değil!” diye bağırdı gardiyan. “Burayı yakacaksın. Bu özel mülk. Çıkmak.”

    Abdul, Henrietta’nın piposunu kaptı ve özür diledi. “Haklısın,” dedi. “O bizden. Artık sigara içmek yok. Sana söz veriyorum.”

    Güvenlik görevlisi, “Güzel, ama yine de dışarı çıkmanız gerekiyor,” dedi.

    “Hadi dostum,” diye yalvardı Abdul. “Yağmur yağıyor. Hava soğuk. Birlikte kaç tane sigara içtik? Sen BilmekBen.”

    “Üzgünüm. Bu işi kaybedersem, hepinizle burada olacağım.

    “Tamam, tamam, seni yakaladım,” dedi Abdul. Eşyalarını topladı, bir köşeye sürükledi ve herkese de aynısını yapmasını söyledi. Güvenlik görevlisinin vardiyası bitene kadar 25 dakika dışarıda yağmurda beklediler ve ardından her şeyi tekrar garaja taşıdılar. Şimdi kıyafetleri ve battaniyeleri sırılsıklam olmuştu ve Eric titriyor ve sözlerini gevelemeye başlıyordu. Abdul onu battaniyelere ve uyku tulumlarına sardı ve sıcağı tutması için üzerine bir kat çöp poşeti yığdı.

    Abdul bir arkadaşının saçını keser. Bazıları tarafından “San Diego’nun evsiz belediye başkanı” olarak bilinir.

    “Isınıyor musun?” O sordu. Eric sadece inledi. “Hey,” dedi Abdul, Eric sonunda yuvarlanana kadar parmağını uyku tulumu yığınına bastırarak.

    Eric, Titremeyi durduramıyorum, dedi. “Her şey acıtır.”

    “Uykuya dalma – benimle konuşmaya devam et,” dedi Abdul ve sonunda, biraz dürtükleyerek, Eric ona bir süre San Diego limanında bir teknede nasıl yaşadığını ve bir yazın nasıl 26 metrelik Marlin’iyle Kaliforniya’dan Hawaii’ye kadar yelken açmıştı.

    Abdul, “Oranın sıcak olduğuna bahse girerim,” dedi. Abdul dinlerken ve 9-1-1’i araması gerekebilir diye garajda çalışan bir cep telefonu ararken Eric, Hawaii’de geçirdiği sekiz ayı anımsayıp durdu. En yakın hastanedeki acil servis, yalnızca geçen yıl 10.500 evsiz ziyareti kaydetti. Bölge savcılığının ofisine göre, San Diego’da evsiz olan insanların aşırı dozda uyuşturucudan ölme olasılığı genel nüfusa göre 118 kat, öldürülme olasılığı 19 kat, saldırıya uğrama olasılığı 12 kat ve sekiz kat daha fazla. intihar etmesi muhtemeldir. Abdul’un arkadaşlarından biri bir demiryolu kazığıyla öldürülmüştü. Bir diğeri sarhoşken San Diego Körfezi’nde boğulmuştu. Bir diğeri, reçeteli ilaçları aşırı dozda alarak intihar ederek öldü, Abdul ise habersiz, 20 metre ötede müzik dinledi. Bir başkasına psikotik bir dönem sırasında otoyolda dolaştıktan sonra bir kamyonet çarpmıştı. Diğerleri Covid-19, shigella ve hepatit A salgınlarından öldü.

    Abdul, ortağı Phasia’nın bir arkadaşının evinde ölmeden önce iki aşırı dozdan kurtulmasına yardım etmişti ve son zamanlarda Abdul o geceyi ne zaman hatırlasa, aklı garajın girişinden altıncı katın çatısına çıkıyordu ve bazen burada yürümeyi hayal ediyordu. kenara kadar ve düşüyor.

    Erik sessizdi. Garajdaki diğer herkes uyuyordu ya da uyuşturucuya bayılıyordu. Abdul ayağıyla tekrar Eric’in uyku tulumunu dürttü.

    “Hiç o luaulardan birine gittin mi?” O sordu. Eric cevap vermedi.

    “Merhaba,” dedi Abdul. “Orada yaşıyor musun?”

    “Olsun,” dedi Eric. “Muhtemelen zaten daha iyi bir melek olurdum.”

    Abdul, “Benim gözetimimde değil,” dedi. “Seninle kalacağım. İyi olacaksın.”

    Abdul bir arkadaşına sarılıyor. Kendisinin bakıma ihtiyacı olsa bile sürekli olarak etrafındakileri önemser.
    Kaldırımı yıkayan bir temizlikçi Abdul’un bazı eşyalarını ıslattı. “Onlar için hiçbir şey,” dedi. “Bana göre her şey.”
    Polis sık sık kaldırımda uyuyanlardan farklı bir sokak köşesine veya bloğun çevresine gitmelerini istiyor.
    Abdul ve arkadaşları, gün boyunca tek bir kavşakta taşınmayı “dört viraj oynamak” olarak adlandırıyor.

    Laine geldi Ertesi sabah erkenden garaja gelip onlara sıcak kahve, kuru battaniye ve bazı iyi haberler verdi. Kâr amacı gütmeyen ekibindeki bir meslektaşıyla konuşmuştu ve Abdul’un liseden sonra Hava Kuvvetleri’nde görev yaptığı için Gazi İşleri Bakanlığı aracılığıyla sübvansiyonlu bir daire almaya uygun olduğu ortaya çıktı.

    Laine, Abdul’un içerideki potansiyel hamlesi için adımların bir listesini yazmaya başlarken, “Hala bir smaç değil,” diye açıkladı. Kaybolan Sosyal Güvenlik kartını yenilemesi gerekiyordu, ancak ömür boyu limiti olan 10 kartı çoktan aşmıştı, bu nedenle bir mektup yazıp özel bir muafiyet için başvurması gerekecekti. Daha sonra, kayıp devlet kimliğini yerine koyması, küçük bir uyuşturucu suçu için bir emri temizlemesi, çalışan bir banka hesabı oluşturması, yarım düzine form doldurması ve potansiyel ev sahipleriyle görüşmesi gerekiyordu.

    Ve bunlardan herhangi birini yapmadan önce çalışan bir telefona ihtiyacı vardı.

    “Dış dünyayla iletişim kurmanın bir yolunu bulmalısın,” dedi Laine ve amacını bir kez daha vurguladı: Abdul’un hayatta kalması için en iyi şans bir daire tutmaktı ve bir daire edinmenin ilk adımı çalışan bir telefona sahip olmaktı.

    “Bitti say,” dedi Abdul. “Bugün olacak. Garantili.”

    Körfezde bir telefon büfesi işleten Mike adında bir adam tanıyordu ve Mike bir keresinde Abdul’a eski iPhone’unu çalışır durumda geri getirirse onu sadece 30 dolara cep telefonu hizmeti olan bir iPhone ile değiştirebileceğini söylemişti. Abdul portatif radyosunu açtı ve eski telefonunu ararken kendi kendine mırıldanmaya başladı, bavullarını ve market arabasını garajın zeminine boşalttı. Altı rulo tuvalet kağıdı, 14 kutu yiyecek, üç elektronik tornavida, yarısı yenmiş bir çikolatalı kek, sekiz telefon şarj cihazı, açılmamış bir iç çamaşırı paketi ve sonunda, ekranı kırık bir iPhone buldu. Abdul, müziğin sesini açarken, “Büyük gün,” dedi. “Hareketler yapmak.”

    Laine, vardiyasını bitirdikten sonra Abdul’a kol askısı ve battaniye bırakıyor.

    Telefonu açmak için bir düğmeye bastı ama pili bitmişti. Uygun bir tane bulana kadar sekiz şarj cihazını da denedi ve ardından prizi kullanıp kullanamayacağını sormak için bir markete gitti. Müdür önce bir şey alması gerektiğini söyledi, bu yüzden Abdul garaja geri döndü ve hiç olmayan arkadaşlarından borç para almak için 45 dakika harcadı, ta ki sonunda biri taşınabilir radyosunu kiralaması için ona 10 dolar ödemeyi kabul edene kadar.

    Abdul dükkana geri koştu, bir paket sigara aldı, telefonunun fişini prize taktı ve neredeyse bir saat kadar telefonun açılmasını bekledi. Ekranda saatin öğleni geçtiğini gösteriyordu. Abdul’un hala 30 doları bulması gerekiyordu ve ayrıca arabayı telefon kulübesine götürürken eşyalarını garajda koruyacak birini bulması gerekiyordu.

    Allık ve uzun kirpiklerle sokakta yürüyen Henrietta’yı gördü. “Bana bir iyilik yapabilir misin?” diye sordu. “Çalınmasınlar diye bir saat boyunca eşyalarıma bakar mısın?”

    “Elbette,” dedi Henrietta. “Bana 10 dakika ver. Hemen döneceğim.”

    Abdul eşyalarını garajın bir köşesine yerleştirdi ve 10 dakika, 30 dakika, neredeyse bir saat bekledi. “Bu durum sinirlerimi bozmaya başladı” dedi. Biraz müzik çalmak için eşyalarını karıştırıp taşınabilir radyosunu aradı ve sonra onu kiraladığını hatırladı. Bir damla esrar içti. Bir bardak votkadan içti. Laine’in, kendisinin üzüldüğünü hissettiğinde kaygı önleyici ilaçlarını almasını istediğini hatırladı, bu yüzden hap kutusunu aramak için tüm eşyalarını açtı, hiçbir şey bulamadı ve her şeyi yeniden paketledi. Saat neredeyse 3 olmuştu ve telefon kulübesi bir saat sonra kapanacaktı.

    “Hey, eşyalarıma gerçekten hızlı bir şekilde göz atabilir misin?” Abdul, birkaç ay önce aşırı dozdan sonra hayata döndürdüğü başka bir arkadaşına sordu.

    “Üzgünüm,” dedi arkadaş. “Zor bir an yaşıyorum.”

    “Kim değil ki?” Abdül dedi. Başka bir dokunuş. Votkayı bir kez daha çekin. 12 saattir yemek yememiş ve iki gündür uyumamıştı ve vücudunun uyuştuğunu ve düşüncelerinin bulanıklaştığını hissedebiliyordu. Eşyalarını gözetlemesi için güvenebileceği başka birini aradı. Eric sonunda kaldırımda güneş altında uyuyordu. Michelle, istismarcı erkek arkadaşı için ağlıyordu ve beyzbol sopasını geçen arabalara doğrultuyordu. Kaldırımın yirmi yarda aşağısında, bir adam fentanil içiyor ve pantolonu dizlerine kadar inmiş halde bilinçsizce başını sallıyordu. Abdul onun kaldırımdan sokağa düşmesini izledi ve onu kontrol etmek için yanına gitti. Adamın nefesi sığlaştı ve yüzü morarmaya başladı. Abdul, oturacak kadar uyanık olana kadar birkaç kez göğsüne vurdu ve sonra kaldırıma dönmesine yardım etti.

    “İyi misin?” Abdül dedi. Adam ona baktı ama cevap vermedi.

    “İtfaiyeyi arayayım mı?” diye sordu. Adam başını salladı. Abdul, “Öyleyse kendine çekidüzen ver,” dedi. “Ayağa kalk. Pantolonunu giy. Tüm bu kırık oyuncakları tamir etmekten bıktım.”

    “Her şey yolunda?” diye sordu.

    “Hayır tamam değil!” diye bağırdı. “Şu anda kararlı hissetmeye yakın değilim. Tüm günümü bu kaldırımdan inmeye çalışarak geçirdim ve asla 30 metreyi aşamadım. Burası bataklık.”

    Kaldırımda onun yanına oturdu ve granola barının yarısını ona ikram etti. Büfe kapanana ve güneş şehir merkezindeki gökdelenlerin altına düşene kadar orada birlikte kaldılar ve sonra garaja geri döndüler.

    Abdul boş bir vitrinin vitrininde tıraş oluyor.
    Abdul kaldırımda uyumaya hazırlanıyor.
    Çadırları evsizler kampından çöp kamyonuna taşıyan işçiler.
    Abdul kaldığı bloğu süpürüyor.

    Bir kaç gün sonra, Laine, Abdul ile bir sonraki randevusu için durdu ve garajı boş buldu. Abdul’un eşyaları bir köşeye yığılmıştı ama görünürlerde yoktu. “Eşyalarını öylece bırakmak ona göre değil,” dedi Laine ve onu aramak için mahallede yürümeye başladı. Genelde votka aldığı markette ya da ara sıra öğle yemeği yediği aşevinde değildi. Michelle’i bir köşede durmuş geceliğiyle sigara içerken gördü.

    “Abdul’dan bir iz var mı?” diye sordu.

    Michelle, “Dün geceden beri yok,” dedi. Islık çalıp şehir merkezinde Abdul’ün adını haykırarak Laine’in aramasına katıldı. Daha önce garajdan kaybolmuştu ve bir keresinde Michelle onu Dördüncü Cadde’nin ortasında bir araba çarptıktan sonra omzu yerinden çıkmış ve göğüs kemiği kırılmış halde sürünürken bulmuştu. Şimdi bloğun etrafında döndü ve bir adamın yüzü yere dayalı olarak bayıldığı kaldırıma yanaşan bir ambulans gördü. Ah, hayır, dedi. Aceleyle yaklaştı ve sağlık görevlilerinin Abdul olmadığını anlayana kadar kişiyi bir sedyeye kaldırmasını izledi.

    Laine bir sonraki randevusuna geç kalana kadar aramaya devam ettiler. Telefon numarasını Michelle’e verdi ve elini sıktı. “Onu gördüğünde beni ara,” dedi.

    “Gelecek ve iyileşecek, değil mi?” diye sordu.

    “Muhtemelen,” dedi Laine. “Umarım.”

    Meslektaşlarıyla bir minibüse bindi ve neredeyse tamamı akıl sağlığı sorunları ve madde bağımlılığı bozuklukları olan diğer hastalarını kontrol etmeye gitti. Biri aşırı dozdan iyileşiyordu ve kanının hala “lavanta gibi koyu” olduğunu söyledi. Bir diğeri ise otoyol üst geçidinin altında yatıyor ve düz uçlu bir tornavidayla ayaklarındaki hayali parazitleri toplamaya çalışıyordu. Laine eczaneye bir reçete aradı ve sonra telefonunu kontrol ederek Abdul’u merak etti.

    Kendi aile deneyiminden, sokakta yaşamanın sonuçlarının ani ve öngörülemez olabileceğini biliyordu. Babası, alkolizm ve oksikodon bağımlılığından muzdarip olduğu için çocukluğunun kısa bir bölümünde San Diego’da evsiz kalmış, ancak daha sonra bir kilisenin yardımıyla ayılmayı başarmış ve bir sokak korosunun ve aşevinin müdürü olmuştu. . Amcası aynı zamanda evsizdi ve rehabilitasyondaki zorluklara ve birkaç aile müdahalesine rağmen, 48 yaşında bir motel odasında tek başına ölünceye kadar içmeye devam etmişti. Laine, “Bazen huzur, acının bir son olduğunu bilmektir,” diye hatırlıyordu. cenazesinde söyleyen bir papaz.

    Abdul’un uyuduğu blokta bir ambulans.

    Minibüsü park etti ve psikotik bir dönem sırasında otoyola taş atan bir hastayı stabilize etmeye yardım etmeye çalıştı.

    Ayaklarında ikinci derece yanıklar ve açık yaralar olan bir adamı tedavi etmek için tekrar park etti. “Ne kadar içiyorsun?” diye sordu. Bir an düşündü ve birasından bir yudum aldı. “Bol bol,” dedi. “Acıyı başka hiçbir şey dindiremez.”

    East Village’dan Second Avenue Köprüsü’ne kadar, sıra sıra çadırların yanından geçti. San Diego yedi yeni barınak inşa ediyor ve arabalarında uyuyan insanlar için belirlenmiş dört park yeri açıyordu, ancak her ay Amerika’nın en pahalı şehirlerinden birinden daha fazla insan sokaktan inenlerin sayısından daha fazla insan için fiyatlandırılıyor ve evsiz kalıyordu. Şehir merkezinin kaldırımlarında yaşayan 1.900’den fazla insan vardı, bu rakam 2020’deki sayının üç katıydı, ancak Laine’in krizin ölçeğinden daha da alçakgönüllü bulduğu şey, bunlardan yalnızca birine yardım etmek için gereken çabaydı.

    Abdul, Healthcare in Action’da çalışmaya başladığında tanıştığı ilk hastaydı ve ona sokakta rehberlik etmiş, ona fentanil bağımlılığının kelime dağarcığını öğretmiş ve onu yardıma ihtiyacı olan diğer insanlarla tanıştırmıştı. Karşılığında, günlük hayatının karmaşasını çözmek için yüzlerce saat harcamıştı ama bu asla yeterli olmamıştı. Ekibi, Abdul’un 90 günlük bir rehabilitasyon programına yerleştirilmesini sağlamak için çalıştı, ancak Abdul üç gün sonra ayrıldı. Kolon kanseri olup olmadığını kontrol etmesi için bir uzmandan randevu aldılar ama o, bekleme odasının sıcaklığında uyuyakaldı ve randevuyu kaçırdı.

    Son birkaç gün içinde, Abdul’u tanıyan ve bazı evrakları gözden kaçırmaya ve sübvansiyonlu bir dairenin anahtarlarını teslim etmeye istekli olan bir ev sahibi bulmuşlardı, ancak Laine bunun ne kadar süreceğini şimdiden merak ediyordu. Abdul, son geçici sığınağını evsiz arkadaşları için bir sığınağa çevirmiş, insanları, hurdaları ve sonunda tekrar dışarı çıkana kadar dairesinde fareleri toplamıştı.

    Laine minibüsü park etti, telefonunu çıkardı ve Michelle’e mesaj attı. “Onu bulabildin mi?” diye sordu. Telefonu çaldığında başka bir hastayı görmek için Kurtuluş Ordusu sığınağına giriyordu.

    Michelle, “Ben onunlayım,” dedi. “Bu iyi değil.”

    Abdul kaldırımda uyuyor. Nadiren uzun süre uyuyabilir.

    Abdul oturuyordu Bir aile hekimliği kliniğinin lobisinde başının üzerinde bir battaniyeyle, kendi kendine mırıldanıyor, kuru inliyor ve ara sıra acı içinde inliyor. Laine kan basıncını ölçmek için yanına diz çöktü ve makine 168’e 153’lük bir okuma gösterdi. “Bu doğru olamaz,” dedi. Hiçbir hastasında bu kadar şiddetli hipertansiyon görmemişti, bu yüzden makineyi yeniden çalıştırdı ve tekrar kontrol etti: 165’e 152. “Dostum, bu cidden iyi değil” dedi. “Şu anda nasıl idare ediyorsun?”

    Kolunu Abdul’un omzuna doladı ve birkaç saniye sonra o gözlerini açtı ve bazı semptomlarını sıralamaya başladı: mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, sağ gözünde bulanık görme, ellerinde kısmi felç ve gözlerinde uyuşma. vücudunun sağ tarafı. Laine, Abdul’un hastaneye gitmesi gerekip gerekmediğini öğrenmek için ekibinden bir asistan doktoru aradı, ancak önce ona bir dizi ilaç vermeye karar verdiler. Laine ona dört aspirin ve yedi hap daha verdi. Onları teker teker çiğnedi ve bir süre sonra tansiyonu düşmeye başladı.

    Randevu sırasında ağlamaya başladıktan sonra Laine ve Abdul kucaklaşıyor.

    Laine, “Ben buradayken yapmamız gereken başka bir şey var,” dedi. Abdul kaybolduğundan beri düşündüğü bir tıbbi formu çıkardı. Acil bir durumda tıbbi bakımı için bir ön direktifti ve ona soruları okumaya başladı.

    “Bir şey olsaydı, yaşam desteği ister miydin?” diye sordu. Kalp masajı mı?

    Abdul, “Onu insanlara birçok kez verdim,” dedi. “Elbette, alırdım.”

    “Kendi başınıza nefes alamıyorsanız bir vantilatöre ne dersiniz?”

    “Hmm,” dedi. Gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu. “Aklım hala oradaysa, o zaman evet, tamam. Ama bana biraz ilaç ver.”

    “Besleme tüpü mü?”

    “Bu çok zor,” dedi. Gözlerini kapatıp koltuğa yaslandı. “Bilmiyorum. Bunun hakkında düşünmeme izin ver.”

    Başı göğsüne doğru düşerken bir dakika bekledi ve sonra elini dizine koydu. “Düşünüyor musun yoksa uyuyakalıyor musun?”

    “Rüya görüyorum” dedi.

    “Ne hakkında?”

    “Güzel bir şey – ölmekten başka bir şey,” dedi. Vücudu gevşeyip nefesi yavaşlarken bir an daha onu izledi ve sonra sessizce tıbbi çantasını topladı ve avans direktifini başka bir zamana erteledi. Yakında onun içeride yatacak bir yeri olacağını ve belki de en azından bir süre için ikisinin de garaj, soğuk, yağmur, ya da sallanan arabalar hakkında o kadar endişelenmesine gerek kalmayacağını umuyordu. psikotik dönemler, düşmeler veya aşırı dozlar.

    “Biraz dinlen, bunu sonra bitiririz,” diye fısıldadı. Gitmek için ayağa kalktı ama sonra Abdul kıpırdandı ve koluna uzandı.

    “Bunu düşündüm,” dedi. “Hala kurtulmamın bir yolu varsa, lütfen kurtar beni.”

    Tally Abecassis tarafından üretilen ses.

  • Ben Bu Cihana Sığmazam’ın başrol oyuncusu Oktay Kaynarca hastanelik oldu!

    Ben Bu Cihana Sığmazam’ın başrol oyuncusu Oktay Kaynarca hastanelik oldu. Sevenlerini korkutan ünlü ismin sıhhat durumu hakkında ise net bir bilgi verilmedi.

    Televizyon ekranlarının sevilen yüzü Oktay Kaynarca, şimdiler de tezli üretimler ortasında yer alan Ben Bu Cihana Sığmazam isimli dizinin başrol oyuncusu olarak isminden kelam ettiriyor. Gazeteci ve ses sanatkarı Onur Akay’ın haberine nazaran; ünlü oyuncu hastanelik oldu.

    Oktay Kaynarca

    OKTAY KAYNARCA HASTANEYE KALDIRILDI

    Birçok hayran kitlesine sahip o9lan ünlü oyuncu sevenlerini korkuttu. Hataneye kaldırıldığı öğrenilen Kaynarca’nın, yediği bir besinden ötürü zehirlendiği ileri sürüldü. Hastanede besin zehirlenmesi teşhisi konulan ve midesi yıkanan Kaynarca’dan şimdi bir açıklama gelmedi. 

    Oktay Kaynarca

  • Atilla Taş’tan reaksiyon çeken paylaşım! “İki oy kardayız arkadaşlar”

    Şarkıcı Atilla Taş toplumsal medya hesabından 14 mayıs seçim öncesi yaptığı paylaşımla reaksiyon topladı. Daha evvel yaptığı provakatör paylaşımlarla tanınan Taş, “İki oy kardayız arkadaşlar” diyerek skandal bir paylaşıma imza attı.

    14 Mayıs seçimlerine sayılı saatler kala Ham Çökelek müziğiyle tanınan Atilla Taş skandal bir paylaşıma imza attı. CHP yandaşı olarak tanınan Taş, toplumsal medyada kimi kesitler tarafından Ak Parti tersi yapılan karalamaya takviye verdi.

    “İKİ OY KARDAYIZ ARKADAŞLAR”

    Atilla Taş, “Dayımla yengem koyu Akp’li. Bana konuk geldiler. Pazar günü de oy kullanmak için de Mersin’e gideceklerdi. Dedim ben alırım biletinizi. Almadım, artık de yer bulamıyorlar. Şu an ikisi bana yan yana küfrediyorlar lakin olsun, iki oy kârdayız arkadaşlar!” paylaşımıyla toplumsal medyada reaksiyon çekti.

    İKİNCİ PAYLAŞIMI DA PES DEDİRTTİ!

    Taş, devamında ise “Yalnız bi tek şeye çok üzüldüm öz dayım birinci sefer bana “P..!” Dedi.” sözlerini kullandı.

  • Osayi Samuel’e İngiltere kapısı kapandı!

    İngiliz grubu Queens Park Rangers’tan transfer edilen Osayi-Samuel, Ada kulüplerinin takibinde.

    Nijeryalı oyuncunun ismi Bournemouth ile anılırken beklenen çıkışı yapamaması sonrasında İngilizler de frene bastı.

    Fenerbahçe’de 2 yıl daha kontratı bulunan lakin dönem sonunda İngiltere’ye dönmek istediği öğrenilen 25 yaşındaki oyuncunun, performansı sonrası hayalleri de şimdilik durakladı. 

     

     

     

  • Juan Mata karar etabında

    Galatasaray’ın İspanyol yıldızı Juan Mata, dönem sonunda futbolu bırakma kararını gözden geçiriyor.

    Son olarak UEFA’nın yeni müracaat konseyine seçilen faal tek futbolcu olan 35 yaşındaki Mata, antrenörlüğe adım atmanın planları içerisinde.

    Kesin kararını vermeyen deneyimli futbolcu, ailesiyle görüştükten sonra mevzuyu tekrar kıymetlendirecek.

    Galatasaray’da 16 maçta mühlet alan tecrübeli futbolcu, 3 gol sefer gol sevinci yaşadı.

  • Trezeguet’in peşini bırakmıyorlar

    Trabzonspor’un Mısırlı yıldızı Trezeguet’nin peşini Al Ahli ve Al Ittihad kulüpleri bırakmıyor.

    Al Ahli’nin deneyimli oyuncu ile görüşerek yıllık fiyat konusunda anlaştığı tez edildi. Trabzonspor her iki kulübe 6 milyon dolardan aşağıya oyuncuyu satmayacağını lisana getirdi.

    Karadeniz temsilcisi dönem başında Nijeryalı yıldızı Anthony Nwakaeme’nin ayrılığı sonrası Trezeguet’yi İngiliz grubu Aston Villa’dan transfer etmişti.

    Trabzonspor forması altında 37 maça çıkan Mısırlı futbolcu, 9 gol attı ve 5 asist yaptı.

  • Xiaomi’nin birinci Android 14 güncellemesini alacak modelleri aşikâr oldu!

    Xiaomi, Android 14 tabanlı MIUI’nin birinci sürümlerini geliştiriyor üzere görünüyor. Gelen sızıntılara bakılırsa MIUI’nin dahili kodunda yer alan bilgilerde birinci aygıtlar aşikâr olmuş bile.

    Xiaomi Android 14 ile MIUI güncellemelerini süratli sunabilir

    Google Android 14 ile tasarımsal seviyede büyük bir değişiklik getirmese de 64 bit uygulamalar için getireceği dayanakla büyük işlere imza atabilir. Bunu güzel bilen Xiaomi, telefonlarına en son Android sürümünü MIUI ile birlikte daha süratli yayınlayabilir. Yeni Android sürümü ayrıyeten güvenlik alanında alacağı ve berbat hedefli yazılımların yayılmasını önleyebilen “Gelişmiş Bellek Koruması” ile gelecek.

    Gelişmiş hareketli navigasyon sistemi, AV1 açık codec bileşeni için takviye ve tabletler üzere büyük ekranlar için daha fazla optimizasyon içeriyor. Buna yeni özelleştirme ve art plan oluşturma seçeneklerinin yanı sıra Instagram üzere uygulamalar için 10 bit HDR görüntü uyumluluğu eklenecek.

    MIUI dahili kodunda gözüken kodlarda Android 14 ve kimi aygıt bilgileri yer alıyor. Buna nazaran Xiaomi 12T muhtemelen yıl sonunda Android 14 tabanlı MIUI’yi alan birinci model olacak. Ek olarak, MIUI’nin dahili kodunda, bilhassa Xiaomi 13, Xiaomi 13 Pro, Xiaomi Pad 6 ve Xiaomi Pad 6 Pro da dahil birinci güncellemeyi alacak olan modeller olacak.

    Şirket güncelleme ve fiyat konusunda kullanıcılarını sıkıntıdan çıkarmıştı. Buna bakarak Xiaomi’nin eskisi üzere piyasada tutunabileceğini düşünüyor musunuz?

  • DOGE Değil: Elon Musk Tweet’i, Bu Tanınan Göğüs Coin’i Uçurdu!

    Tesla’nın kurucusu ve dünyanın en varlıklı insanlarından biri olan Elon Musk, son tweet’iyle altcoin piyasasında bir kere daha heyecan yarattı. Musk, en büyük göğüs token olan Dogecoin’e olan ilgisiyle tanınıyor ve tweetleri daha evvel de başka coinler üzerinde kıymetli bir tesire sahipti. Artık ise Elon Musk’ın tweet’i, PEPE coin’i etkiledi. İşte detaylar…

    Elon Musk tweet’i PEPE’yi yükseltti

    Musk son tweetinde PEPE token karakterinin yer aldığı bir görsel paylaştı ve gönderinin akabinde PEPE coin yaklaşık yüzde 45’lik bir bedel artışı yaşadı. PEPE son vakitlerde piyasa gündeminden düşmüş olsa da, Musk’ın tweet’i onu yine odak noktasına getirdi. Kıymetinde bir artışa neden oldu. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Musk daha evvel de Milady isminde bir göğüs coin paylaşmıştı ve bu coin de Musk’ın tweet’inden sonra bedelinde kıymetli bir artış kaydetti.

    Tanınmış bir Dogecoin boğası olan Musk’ın gelecekte LADYS ya da PEPE üzere öbür göğüs coin’leri desteklemeye devam edip etmeyeceği şimdi muhakkak değil. Yalnızca birkaç dakika içinde yüzde 10’dan fazla kıymet kazanan PEPE’nin bedelindeki son artış, FOMO’nun (kaçırma korkusu) bir sefer daha göğüs coin piyasasını ele geçirebileceğini ve önümüzdeki saatlerde daha da değerli sıçramalar yaşayabileceğini gösteriyor. Musk’ın tweetleri kripto piyasası üzerinde kıymetli bir tesire sahip olmaya devam ediyor ve gelecekteki tweetlerinin altcoinlerin pahasını nasıl etkileyeceğini göreceğiz.

    Yazım sırasında PEPE, son 24 saatte kaydettiği en düşük düzey olan 0.000001159 doların yüzde 45 kadar üzerinde. PEPE’nin mevcut fiyatı 0.000001825 dolar düzeylerinde yer alıyor.

  • Bitcoin Balinaları Piyasaya Dönüyor: Boğa Sinyali mi?

    Kripto para piyasasının önde gelen analistlerinden Ali Martinez ve Michael Van de Poppe, önder kripto para Bitcoin (BTC) fiyatı için tahlillerde bulundu! Bununla birlikte BTC balinalarının piyasaya atak etmesi de dikkat çekti! İşte detaylar…

    Popüler analist Martinez Bitcoin için olumlu bir fiyat hareketi öngörüyor!

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Bitcoin (BTC) yılın başından bu yana kıymetli bir büyüme kaydetti; lakin bu kazanımların bir kısmı son haftalarda kaybedildi ve fiyatı 30.000 doların üstünden 26.000 doların çabucak üstüne düşerek gelecekteki fiyat hareketi konusunda birçok kişiyi ikiye böldü. Fiyat düşüşüne karşın kripto analisti Ali Martinez, Bitcoin’in 4 saatlik grafiğinde bir alım sinyali tespit etti. Martinez, gelişmekte olan bir İzafî Güç Endeksi (RSI) yükseliş sapması formasyonu tespit ettikten sonra, BTC’nin 27.570 dolara kadar yükselebileceğini ve bunun da mevcut düzeylerden %4,5’lik bir potansiyel artış manasına geldiğini söyledi.

    Bununla birlikte, kripto uzmanı 12 Mayıs Cuma günü attığı bir tweet’te, BTC’nin mevcut 26.000 dolarlık dayanak düzeyinin üzerinde tutunup tutunamayacağına bağlı olarak her iki istikamette de sallanabileceğini belirtti. Aksi takdirde Bitcoin %4,49’luk bir düşüşle 25.200 dolara gerileyebilir. Uzman ismin kelamları ise şu formda:

    TD Sequential, Bitcoin 4 saatlik grafikte bir satın alma sinyali gösterirken, RSI yükseliş sapması gelişiyor. BTC 26.000 doların üzerinde tutunabilirse, 26.860 yahut 27.570 dolara yükseliş bekleyin. Bu dayanak düzeyinin üzerinde tutunamamak BTC için 25.200 dolara düşüşü tetikleyebilir.

    Peki, TD Sequential nedir? TD Sequential, trendin tükenme anını ve mümkün fiyat dönüşünü tam olarak belirlemek için kullanılan yeterli bilinen bir teknik tahlil (TA) aracını tabir ediyor.

    Michael Van de Poppe Bitcoin’in düşüşünün gerisindeki olayı açıkladı!

    Bir diğer tanınmış kripto analisti Michael van de Poppe, Bitcoin’in şu anda “zayıflık belirtileri gösterdiğini”, altcoinlerin ise kıymetli bir geri çekilmeden sonra toparlanmaya devam ettiğini söyledi. BTC’nin uzun vadelere ulaşmadan evvel 26.500-26.800 dolar fiyat aralığını geri kazanması gerektiğine inanıyor. Aksi takdirde, kripto para ünitesi 25.000 dolara kadar düşebilir. Anlık olarak Bitcoin, son 24 saatte %1.8 yükselişle 26.839,13 dolar düzeyinde. Düşüş, bir dizi faktörün tetiklediği daha geniş bir piyasa satışının ortasında geldi. Bunlardan biri de son vakitlerde çok yüksek düzeylere ulaşan Bitcoin fiyatlarındaki düşüş. Bu düşüş artık piyasa iştirakçilerinin gecikmeli satışlarına yol açıyor.

    Bunun yanı sıra uzman isme nazaran, enflasyon bilgilerinin yayınlanmasının çabucak akabinde kripto para ünitelerinden gelen birinci yükselişe karşın, beklenenden daha düşük enflasyon raporu da satışlara katkıda bulunmuş olabilir. Son fiyat çöküşüne karşın Bitcoin 2023’ün başından bu yana yaklaşık %60 artış gösterdi. Başkan kripto para ünitesi Bitcoin (BTC), kripto fiyatlarını son yılların en düşük düzeylerine gönderen felaket bir 2022’nin akabinde bu yıl keskin bir toparlanma gördü.

    Dipten alan Bitcoin balinaları piyasaya geri dönüyor!

    Bir öbür yandan aktarılan bilgiler, geçmişte 16.000 ve 20.000 dolarlık tepe fiyatlardan Bitcoin satın almış olan balinaların piyasaya yine girmeye başladığına dair gelişmeler ortaya koydu. Analistlere nazaran bu durum kripto para piyasası için potansiyel bir yükseliş eğilimine işaret ediyor olabilir. Bilgilere nazaran, stablecoin arzı daima bir düşüş gösteriyor ve fonlar kripto para piyasasını terk ediyor. Bununla birlikte, 2022’nin sonunda ve Mart 2023’te yapılan son fon akışı Bitcoin fiyatlarındaki artışa katkıda bulunmuştu.

    Dikkat çeken bir data ise 16.000 ve 20.000 dolarlık tepe fiyatlardan Bitcoin satın alan balinaların artık geri dönüş yapıyor olması. Analistler, UTXO yaş bantlarına bakarak muhtemel satın alma devrinin 1 ay ila 3 ay ortasında olabileceğini öne sürüyor.

    Şu anda stablecoin arzının mevcut fiyat aralığındaki hareketleri yakından takip ediliyor. Uzmanlar ayrıyeten piyasanın gelecekteki istikametini anlamak için on-chain’deki öteki hareketleri de yakından takip ediyor.

    Bu eğilimin devam edip etmeyeceğini varsayım etmek için şimdi çok erken olsa da, bu balinaların piyasaya yine girmesi Bitcoin meraklıları ortasında umut yarattı. Fiyatlardaki son düşüş, daha evvel kenarda duran ve piyasaya girmek için hakikat anı bekleyen yatırımcıları da cezbetti. Bununla bir arada uzmanlara nazaran kripto para piyasası potansiyel yükseliş ivmesi belirtileri gösteriyor ve stablecoin arzının hareketleri ve öteki on-chain hareketleri piyasanın gelecekteki tarafını belirlemede çok değerli bir rol oynayacak.

  • Nilkim Teknik Kimya’dan seçim açıklaması: “İstikrardan yanayız”

    BURSA (İGFA) – Karaca, 14 Mayıs 2023 seçiminin Türkiye için yeni bir milâdın başlangıcı olacağını ifade ederek, “Ülkemizin belirsizliklerle kaybedecek vakti yok. Her zaman ifade ettiğim gibi; iş dünyası önünü görmek ister ve belirsizlikleri sevmez” dedi.

    Bursa Kayapa organize Sanayi Bölgesi’nde kimya sektöründe yatırımları bulunan Nilkim Teknik Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Karaca’nın aynı zamanda gıda sektöründe de yabancı ortaklı yatırımları bulunuyor. Türkiye’nin son 20 yılda her alanda önemli kazanımlar elde ettiğini ifade eden Karaca, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğide ülkemizde 100 yılda yapılacak olan yatırımlar 20 yıl gibi kısa bir sürede yapıldı, yeni nesil teknolojilerde yapılan yatırımlar sayesinde dünyadaki ilk 15 ülkeden biri olduk ve yeni dönemde yapılacak olan yatırımlar ile bunu daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum dedi. Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı vizyonunda yeni dönemde ülkemizin daha fazla kalkınacağına inancımız tamdır. AK Parti’nin 20 yıllık serüvenine Bursa’da sanayi ve teknoloji alanında önemli kazanımları olduğunun da altını çizen Karaca, “Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın Bursa’da olması da şehrimizin gücüne güç katacaktır. Yeni Türkiye Yüzyılı’nda biz de kağıt sektöründe yapacağımız yeni yatırımlarımız ile hem ihracatı arttırıp ülkemize katma değer sağlamak, hem de şu anki mevcudumuza ek olarak yaklaşık 100 kişiye daha iş imkanı sağlayarak istihdamı arttırmak hedefindeyiz” diye konuştu.

  • Amnesia: The Bunker’ın çıkış tarihi ertelendi: Oyunda çökme problemleri yaşanıyor

     
    Frictional Games tarafından oyunculara sunulacak olan kaygı odaklı hayatta kalma nişancı aksiyon oyunu Amnesia: The Bunker ertelendi. Oyun daha evvel planlanan 23 Mayıs çıkış tarihinden iki hafta ertelenerek artık 6 Haziran’da çıkış yapacak. Serinin yeni oyunu Xbox Series, PlayStation 4, Xbox One ve PC (Steam ve Epic Games Store üzerinden) için piyasaya sürülecek.
     
    Ekip erteleme hakkında açıklamalarda bulundu
     
     
     
    İki haftalık bir ertelemeye maruz kalan Amnesia: Bunker oyununun yaratıcı direktörü Fredrik Olsson bahis hakkında çeşitli açıklamalarda bulundu. Görüntülü ileti formunda karşımıza çıkan açıklamada Olsson şunları söyledi: “Şu andaki oyundaki yanılgıları süzgeçten geçiyoruz. Bu süreçte tanımlanması, tekrar oluşturulması ve düzeltilmesi gereken çok sayıda seçkin çökme meseleleriyle karşılaştık. Bu yüzden artık oyunu belirttiğimiz tarihten iki haftalık bir gecikmeyle sizlere sunmayı hedefliyoruz. Öte yandan oyunu yetiştirmek ismine ekiptekileri hafta sonları da dahil gece gündüz sıkı bir biçimde çalıştırabilirdik lakin bu Frictional’da yaptığımız bir şey değil.” 
     
    Amnesia: The Bunker, 1. Dünya Savaşı temasını temel alıyor ve oyunda terk edilmiş bir sığınaktan kaçmaya çalışıyoruz. Bu gaye doğrultusunda bir birinci şahıs kamera bakış açısıyla bir arada ilerliyor, sığınağın sağını solunu keşfediyor ve karşımıza çıkan ürkütücü ögeleri ortadan kaldırabiliyoruz.
     

     

  • Pirpirim cacığı nasıl yapılır? Adıyaman yolu pirpirim cacığı nedir?

    Adıyaman yöresinde pirpirim cacığı olarak sıklıkla tüketilen bu lezzet, semizotu olarak bilinmektedir. Yemeklerde, salatalarda da tercih edilen bu pirpirimi bugün sizler için yoğurtla buluşturup enfes bir tanım vereceğiz. Haydi birlikte Adıyaman tarzı pirpirim cacığı nasıl yapılır bakalım.

    Arsız bir bitki olan semizotu ya da pirpirim, ekşimsi ve tuzlumsu tadı nedeniyle sevilerek tüketilmektedir. Adıyaman yöresinde pirpirim cacığı olarak yer alan bu çorba bilhassa yaz aylarının sıcağında soğuk bir biçimde tüketilmektedir. Kollarından ayrılan pirpirim, içerisine sarımsak ve isteğe nazaran baharatlarla hazırlanmaktadır. Eski yıllara dayanan bu bedelli bitki, pişirilerek ya da salatalara katılarak da tüketilmektedir. Omega-3 içerdiği bilinen pirpirimin 100 gramında karbonhidrat, protein, C vitamini, kalsiyum  yer almaktadır. 

    Semizotur ya da pirpirim

    PİRPİRİM CACIĞI NASIL YAPILIR:

    MALZEMELER

    1 bağ doğranmış semizotu
    1 su bardağı yoğurt
    2 diş dövülmüş sarımsak
    Yeteri kadar tuz

    Adıyaman yöresi pirpirim cacık tarifi


     

    YAPILIŞI

    Pirpirimi kol kısım ayırarak ayıklayın.

    Bol su ile bir kaç sefer yıkadıktan sonra süzgece alın.

    Pirpirimi incecik doğradıktan sonra az su ile 3-5 dakika haşlayın.

    Yoğurt ve sarımsağı bir kasede karıştırın, tuzunu ayarlayın.

    Pirpirim soğuduktan sonra sarımsaklı yoğurt ile karıştırarak servis edin.

    Afiyet olsun…

  • Listedeki tek Türk Ferdi Kadıoğlu!

    Fenerbahçeli Ferdi Kadıoğlu, yıldızını parlatmaya devam ediyor.

    Milli futbolcu, son 1 yıldaki performansıyla Milletlerarası Spor Çalışmaları Merkezi’nin (CIES) 35 ligde yaptığı ’23 yaş üstü en güzel dribbling yapan savunmacılar’ araştırmasına ismini yazdırdı. İsviçre merkezli şirketin raporuna nazaran; en az bin 500 dakika oynamış isimler ortasındaki değerlendirmede Ferdi, 22 dakika 18 saniyede bir başarılı top sürerken bu kıymetiyle yüzde 68.3 muvaffakiyet oranına imza attı.

    DOKUZUNCU SIRAYA İSMİNİ YAZDIRDI

    23 yaşındaki ulusal futbolcu, bu performansıyla 9. sırada yer alırken, listeye girebilen tek Türk futbolcu olarak kayıtlara geçti. Birinci üçü; Celta Vigo forması giyen Javi Galan, Bayern Münih’ten Joao Cancelo ve AIK’da oynayan Erick Otieno oluşturdu.

    BİR TEK KALECİ VE FORVET OLMADI

    F.Bahçe’nin sağ beki Ferdi Kadıoğlu, 2018-19 döneminde geldiği sarı-lacivertlilerde gösterdiği performansla parmak ısırtıyor. Kanarya’da çıktığı 143 maçta 13 gol, 15 asist ile katkı sağladı. Bu süreçte ligde 15 sarı kart gördü. Mesleğinde kale ve santrfor hariç her mevkide forma talihi buldu. 

     

  • Sinan Vardar o ismi yorumladı! “Harika bir transfer olur”

    Süper Lig’de tepe yarışında yine tezli hale gelen Beşiktaş’ı kıymetlendiren Fotomaç Gazetesi müellifi Sinan Vardar, siyah-beyazlı kadronun transfer gündeminde yer alan yıldız isimle ilgili, “Harika olur” yorumunu yaptı. İşte o yazı.

    SÜPER TRANSFER OLUR

    Şenol Güneş’in yönetimindeki Beşiktaş, ligde oynadığı 10 maçın 9’unu kazarak taraftarlarının gönlünde taht kurdu. Bu tabloda Güneş ve oyuncular farklı ayrı alkışı hak ediyorlar. Dönem başında takım kalitesine karşın Beşiktaş’ın ekip olma özelliklerini alana yansıtamamasını tekraren belirtmiştim. Milyonlarca Beşiktaşlı üzere, Şenol hocanın her hafta ince dokunuşlarıyla alana sürdüğü saat üzere işleyen işleyen bir ekibi izlemenin memnunluğunu yaşıyorum.

    Beşiktaş’ın 10 maçlık üstün galibiyet serisini yakalamasına karşın hala tepede olmayışının en büyük nedeni Türkiye’de futbolun yalnızca futbol olmadığının göstergesidir. Siyah-beyazlı ekip, Fenerbahçe ve Galatasaray galibiyetleriyle Türkiye’nin en yeterlisi olduğunu gösterdi.

    Lakin futbolumuzda maalesef şampiyon olmak için en uygun olmanız gerekmiyor. Sarsıntı felaketi sonrası çekilen iki takımızın maçlarıyla ilgili alınan adaletsiz karar, rakiplerin kazandığı onca penaltılarına karşın Beşiktaş hala dimdik ayakta. Beşiktaş’ın dönem sonuna kadar yalnızca 3 maçı kaldı. Kalan maçları kazanıp, iki rakibinin puan kaybını bekleyecek. Güç ancak futbolda her şey olabilir.

    YENİ KUŞAK BEŞİKTAŞLI

    Beşiktaş için yeniden; ‘Şeref’iyle ‘Hakkı’yla kazanılan bir dönem geride kalacak. Son yapılan araştırmalarda Beşiktaş’ın bilhassa genç kuşakta çok önemli bir taraftar artışı dikkat çekiyor. Genç kardeşlerimin grup tercihlerinde şampiyonluk sayıların değil Beşiktaş’ın ulu geçmişi ve duruşunu tercih etmesi beni çok çok memnun ediyor. Beşiktaş hoş bir hava yakaladı. Topluluk, kısır çekişmeleri bırakıp; bir olup muvaffakiyete ve odaklanmalıdır.

    ALIN YUSUF YAZICI’YI

    İdare ve teknik takımın gelecek dönemin transferler çalışmalarına ağırlaşmasını çok hakikat buluyorum. İskelet takım korunup, 3 nokta transferle Beşiktaş, gelecek dönem hem Türkiye’de hem de Avrupa’da başarılı olur. Beşiktaş’ın Yusuf Yazıcı’yla ilgilenmesine çok sevindim. Şayet mutabakat sağlanırsa, kusursuz bir transfer olur. 

     

     

     

  • Pınar Karşıyaka deplasmanlarda kayıp

    Türkiye Sigorta Basketbol Üstün Ligi’nde Onvo Büyükçekmece Basketbol’a 85-72 mağlup olan Pınar Karşıyaka son 3 deplasman maçını kazanamadı.

    Son olarak Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket kadrosunu Denizli’de 109-101 yenen yeşil-kırmızılılar, akabinde Aliağa Petkimspor’a 90-85, Frutti Extra Bursaspor’a 106-99 ve Büyükçekmece’ye de 85-72’lik skorlarla boyun eğdi.

    Pınar Karşıyaka Başantrenörü Ufuk Sarıca maçın akabinde yaptığı değerlendirmede şu tabirlere yer verdi; “Üçüncü dönemdeki makus oyunumuz ve ataktaki dağınıklığımız maçı kaybetmemize sebep oldu. Rakibimizi tebrik ediyorum.”

  • Abdullah Çakmar: “Taha, hür güreş tarihine ismini altın harflerle yazdırdı”

    Taha Akgül’ün ulusal grup antrenörü Abdullah Çakmar, ulusal güreşçi Taha Akgül’ün tarihe geçtiğini, Paris’te düzenlenecek olan 2024 Olimpiyatları’nın akabinde da idare kademesinde Türk güreşine büyük hizmetler vereceğini söyledi.

    ASKİ Spor Kulübü Genel Koordinatörü ve ulusal kadroda Taha Akgül’ün antrenörlüğünü üstlenen Abdullah Çakmar ile eşi Berfu Çakmar, kulübün spor kompleksinde ulusal güreşçi Taha Akgül ve eşi Bianka Akgül ile bir ortaya geldi. Çakmar, buluşma sonrasında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.

    “TAHA ÖZGÜR GÜREŞ TARİHİNE İSMİNİ ALTIN HARFLERLE YAZDIRDI”

    ASKİ Spor Kulübü olarak muvaffakiyet odaklı olduklarını ve 300 çocuk projesi ile şu anda 4 bin 800 çocuğa, 13 branşta hizmet verdiklerini kaydeden Abdullah Çakmar, “Başarı odaklı bir grubuz. Güreş, burada lokomotif olmuştur. Taha Akgül, hem kadro kaptanı hem rol model hem de aldığı başarılarla öteki atletleri bizle kaynaştırarak muvaffakiyete götürüyor. Bugün Taha Akgül bir marka oldu. Son Avrupa Şampiyonası’nda 10’uncu şampiyonluğunu kazandı. Bu çok büyük onur ve gurur. Bugün atletlerimize baktığımız vakit şu an 10 Türkiye şampiyonluğu olan yok. Taha Akgül ismini altın harflerle yazdırdı. Eşinden fedakarlık yapıyor, ailesinden, yemesinden içmesinden vatanı ve milleti için fedakarlık yapıyor. Bu tarihi muvaffakiyete imza atan Taha’yı ben kutluyorum. 2015 yılında Dünya Şampiyonası’nda kimseye puan vermeden şampiyon oldu. Bugün dünya özgür güreş tarihinde bir unsur imza attı ve şu an dünyanın en uygun hür güreşçisi. Projemiz içerisinden yeni Tahalar çıkacaktır. Burada rol model ağabeyleri var, biz bu çocukları muvaffakiyete götüreceğiz. Oldu ki başarılı olamadık, hiç değerli değil. En azından çocuklarımızı kültürel ve toplumsal faaliyetlerle ileriye götürmek istiyoruz. Uyuşturucu ve makûs alışkanlıklardan koruyarak devletimiz için âlâ birer birey olmalarını istiyoruz. Şampiyon atletlerle bir arada Ankara’yı sporun başşehri haline getirmek ve bütün branşlarda rol model olmak istiyoruz” dedi.

    “TAHA’NIN HER HUSUSTA ÖNÜ AÇIK”

    Taha’nın 2024 Olimpiyatları’nda şampiyon olduktan sonra bürokraside yer alması temennisinde bulunan Çakmar, “Federasyon başkanlığı üzere pozisyonlarda, yönetimci konumda Türk güreşine çok büyük hizmetler verecektir. Mutfağı biliyor, sahayı biliyor, şampiyonlukları biliyor. Bizim Türk sporunda buna gereksinimimiz var. Yöneten kısmında atletlere gereksinimimiz var. Alın terini en yeterli o süreçten geçen bilir. Taha şu anda doktora yapmayı düşünüyor. Yüksek lisansını da kendisi bitirdi, İngilizcesini de geliştirdi. Taha’nın en dorukta olmasını istiyoruz. Bu iş için hazırlıklarımız var. Hizmet bir bütündür, bu bütünü de Taha çok düzgün biliyor. Kendi gayelerini gerçekleştirdikten sonra her hususta önü açık” diye konuştu.

    BERFU ÇAKMAR: TAHA BİZİM GURURUMUZ

    Abdullah Çakmar’ın eşi Berfu Çakmar ise kamp süreçlerinde biraz zorlansalar da şampiyonluklarla dönüldüğünde çok memnun olduklarını ve gurur duyduklarını söyledi. Berfu Çakmar, “Taha bizim gururumuz. Onun muvaffakiyetleri her şeyi unutturuyor. Tüm atletlerimize muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum” tabirlerini kullandı.

  • Özgür Dalış Ulusal Ekibi’ne coşkulu karşılama

    Kuveyt’te düzenlenen Hür Dalış Havuz Dünya Şampiyonası’nda 6 altın, 8 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 23 madalya kazanan ulusal atletler, İstanbul’a geldi.

    Madalyalı sportmenler için İstanbul Havalimanı Dış Çizgiler Terminali’nde karşılama merasimi düzenlendi. Ulusal sportmenler, Türk bayrağı ve çiçeklerle karşılandı.

    Atletleri karşılayanlar ortasında bulunan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) Lideri Oğuz Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bünyelerindeki 11 branştan biri olan özgür dalışta Havuz Dünya Şampiyonası’nda elde edilen muvaffakiyetten duyduğu memnuniyeti lisana getirdi.

    Aydın, geçen yıl Dünya Şampiyonası’nda tekrar değerli muvaffakiyet elde ettiklerini hatırlatarak, “Dünya Şampiyonası’ndan tekrar 23 madalyayla dönerek, geçen yılki muvaffakiyetlerini tescil etmiş oldular. Muvaffakiyet grafiğimiz hiç düşmedi ve devam da edecek inşallah. ” dedi.

    Aydın, takviyelerinden ötürü Gençlik ve Spor Bakanlığına teşekkür etti.

    Milli atletlerin madalya gururu

    Ulusal atletlerden Baran İşçan, değerli bir müsabakada ekip olarak hem eğlendiklerini hem de muvaffakiyet elde ettiklerin kaydetti.

    Yarışta 5 madalya kazandığını aktaran İşçan, “1 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya aldım. Dünya rekoru da kırdım. Bundan 4 gün sonra Mısır’da yapılacak olan müsabakaya hazırlanacağım.” diye konuştu.

    Atletlerden Adasu Ramazanoğlu, kıymetli bir müsabakayı geride bıraktıklarını lisana getirerek, “Hem benim hem de arkadaşlarım açısından çok düzgün geçti. Bir sürü madalya toplayarak ülkemizi gururlandırdık. Ben 2 altın ve 1 gümüş madalya aldım. Yüz metre yarışlarında (Speed apnea) dünya rekor kırdım.” tabirlerini kullandı.

    Karşılama merasimine Gençlik ve Spor Bakanlığı ve TSSF yetkileri ile ulusal sportmenlerin aileleri katıldı.

  • Bitcoin ve Ether İçin 2 Yıl Sonra Bir Birinci: Yüzde 80 Düşüş!

    Veri sağlayıcısı Kaiko’ya nazaran, piyasa kıymetine nazaran en büyük iki kripto para ünitesi olan Bitcoin ve Ethereum, Kasım 2021’den bu yana birinci kere korelasyonlarının %80’in altına düşmesiyle birbirlerine daha az bağımlı hale geldi. Bu, fiyatlarının daha sık farklı taraflarda hareket ettiğini ve bağlantılarında bir değişim olduğunu gösteriyor. İşte detaylar…

    Bitcoin ve Ethereum’da uzun müddetten sonra bir ilk

    Mart ayında Coinbase, BTC ve ETH getirileri ortasındaki korelasyonu tahlil etmiş ve ABD bankacılık dalındaki çalkantılar ve Bitcoin dışı kripto paralara yönelik artan düzenleyici incelemeler nedeniyle Bitcoin’in öbür kripto paralardan daha yeterli performans göstermesiyle Mart ortasından sonuna kadar korelasyonun düştüğü sonucuna varmıştı. Lakin bu bağdaki düşüş, ETH’deki Şangay (Shapella) fork’unu takip eden günlerde daha besbelli hale geldi ve Eylül 2022’de Ethereum’un konsensüs düzeneğini proof-of-stake olarak değiştirdiği Merge sırasında gözlemlenen benzeri bir eğilimi anımsattı.

    Düşen korelasyon, teorik olarak her iki varlığı da bir yatırım portföyüne dahil ederek çeşitlendirme durumunu güçlendiriyor. Bilgilere nazaran, şu an itibariyle Bitcoin ve Ethereum fiyatları 2023 yılında sırasıyla yüzde 62 ve yüzde 50 civarında artış gösterdi. Dünyanın en büyük kripto para ünitesi olan Bitcoin, ortacılar olmadan eşler ortası süreçler için kullanılabilen merkezi olmayan bir kripto para ünitesi olarak 2009 yılında oluşturuldu. 2015’te piyasaya sürülen Ethereum, akıllı mukavelelerin ve merkezi olmayan uygulamaların üzerine inşa edilmesini sağlayan merkezi olmayan bir Blockchain platformudur.

    Korelasyon oranı neden düştü?

    Hem Bitcoin hem de Ethereum, ölçeklenebilirlik problemlerinden düzenleyici incelemelere kadar yıllar boyunca kendi hisselerine düşen zorluklarla karşılaştı. Bununla birlikte 700 milyar doları aşan birleşik piyasa bedeliyle dünyanın en tanınan ve en yaygın kullanılan iki kripto para ünitesi olmaya devam ediyorlar. Bitcoin ve Ethereum fiyatları ortasındaki korelasyonda son devirde yaşanan düşüş dikkat cazibeli.  Çünkü bu iki kripto para ünitesi tarihi olarak yüksek korelasyona sahip olmuştur.  

    Bununla birlikte, kripto para piyasası olgunlaşmaya ve gelişmeye devam ettikçe, Bitcoin ve Ethereum’un kentteki tek oyun olmadığı giderek daha açık hale geliyor. Artık her biri kendine has özelliklere ve kullanım durumlarına sahip binlerce öbür kripto para ünitesi ve Blockchain platformu var. Yatırımcılar çeşitlendirmenin yararları ve “tüm yumurtalarını tek bir sepete koymanın potansiyel riskleri” konusunda daha şuurlu hale geldikçe, Bitcoin ve Ethereum fiyatlarının yanı sıra öteki kripto para üniteleri ve Blockchain platformları ortasındaki korelasyonda bir düşüş görmeye devam etmemiz mümkündür.

  • Kıdemli Analist, Bitcoin Düşüşüne Karşın Boğa: Bu Düzeyler Geliyor!

    Deneyimli kripto traderı ve analisti Tone Vays, piyasadaki mevcut gerilemeye karşın Bitcoin’in beklentileri konusunda optimistliğini koruyor. Yakın tarihli bir YouTube görüntüsünde Vays, 123.000 abonesine Bitcoin konusunda yükselişte olduğunu söyledi ve yaklaşan halving olayını inancının bir nedeni olarak gösterdi. İşte detaylar…

    Tone Vays, Bitcoin için “boğa”

    Vays, Bitcoin’in mevcut düzeyinden %30’un üzerinde yükselme mümkünlüğünün, 22.000 dolar civarına düşme olasılığından daha yüksek olduğuna inanıyor. Vays’e nazaran bu yükseliş tezi, Bitcoin’in halving’ine bir yıldan az bir mühlet kalmış olmasından kaynaklanıyor. Vays, halving olayına kadar daha az vakit olduğu için yüzde 10 yahut yüzde 20’lik bir geri çekilmeden sonra takviye alanlarına daha fazla güvendiğini belirtti. Bitcoin’in direkt 34.000 dolara çıktığı üst taraflı rastgele bir salınım mümkünlüğünün, 22.000 dolara ulaştığı aşağı taraflı rastgele bir çöküşten çok daha yüksek olduğuna inanıyor.

    Bu yazının yazıldığı sırada Kriptokoin.com bilgilerine nazaran Bitcoin 26.792 dolardan süreç görüyor. Vays, Bitcoin daha fazla düzeltme yaşasa bile yükseliş tezinin değişmeden kalacağını belirtti. Bitcoin geri çekildiğinde 20.000 dolarda olduğu üzere 25.000 dolarda da yükselişte olduğunu ve 25.000 dolara geri çekilme ile 20.000 dolara geri çekilme ortasında bir fark olmadığını ekledi. Aslında, 25.000 dolara geri çekilmenin muhtemelen biraz daha inançlı olduğuna inanıyor zira “yarın gerçekleşmeyecek”, lakin tekrar de Mayıs ortasında gerçekleşecek.

    On-chain bilgiler neye işaret ediyor?

    Bununla birlikte, Blockchain istihbarat firması Glassnode, kısa vadeli Bitcoin sahipleri için maliyet temelinin 25,2 bin dolar civarında seyrettiğini bildirdi. Bu, son alıcılar için bir başa baş noktasını temsil ediyor ve Bitcoin’in şu anda bir piyasa düzeltmesi yaşadığını gösteriyor. MVRV = 1,0’ın başarılı bir formda yine test edilmesi, yükseliş trendindeki piyasalar için tipik olan Mart düzeltmesi sırasında gerçekleşmiştir. Bu, Bitcoin’in piyasa bedelinin gerçekleşen bedeline eşit olduğu manasına gelip  sağlıklı bir piyasaya işaret eder.

    Birçok kişi artık Bitcoin’in 25,2 bin dolara ulaşıp ulaşmayacağını ve bu düzeltme çeşidi sırasında takviye bulup bulmayacağını merak ediyor. Piyasa düzeltmeleri sırasında kullanılabilecek bir öbür güçlü araç olan SOPR, mahallî üst seviye alıcıların paniklediğini ve düzeltme tabanlarına yakın yerlerde artan hacimlerde coin harcadığını gösteriyor. Bu da SOPR’yi 1’in altına iterek gerçekleşen kayıplara işaret ediyor. Bu göstergelerin Bitcoin’in geleceği için ne manaya geldiğini anlamak çok kıymetlidir. Bitcoin bir piyasa düzeltmesi yaşarken, tarihi olarak değişken bir varlık olmuştur. Yatırımcılar ve traderlar dikkatli olmalı ve varlığın uzun vadeli beklentilerini göz önünde bulundurmalıdır. Kripto paralara yatırım yaparken durum tespiti yapmak çok değerlidir.

  • Otomotiv üretimi Nisan’da arttı, ihracat geriledi

    2023 yılı Ocak-Nisan periyodunda toplam üretim yüzde 17, araba üretimi bir evvelki yılın birebir devrine nazaran yüzde 29 arttı. Bu devirde, toplam üretim 479 bin 330 adet, araba üretimi ise 295 bin 688 adet seviyesinde gerçekleşti.

    2023 yılı Ocak-Nisan periyodunda toplam pazar geçen yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 57 artarak 350 bin 78 adet seviyesinde gerçekleşti. Bu periyotta araba pazarı ise yüzde 56 oranında arttı ve 252 bin 819 adet olarak gerçekleşti.

    Ticari araç kümesinde, 2023 yılı Ocak-Nisan periyodunda üretim yüzde 2, ağır ticari araç kümesinde yüzde 18 artarken, hafif ticari araç kümesinde geçen yıla paralel gerçekleşti. 2022 yılı Ocak-Nisan devrine nazaran ticari araç pazarı yüzde 62, ağır ticari araç pazarı yüzde 56 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 63 arttı.

    2023 yılı Ocak-Nisan periyodunda bir evvelki yılın birebir devrine nazaran, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 9 oranında, araba ihracatı ise yüzde 22 oranında arttı. Bu periyotta, toplam ihracat 329 bin 240 adet, araba ihracatı ise 205 bin 398 adet seviyesinde gerçekleşti.

    2023 yılı Ocak-Nisan periyodunda bir evvelki yılın tıpkı periyoduna nazaran, toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 12, euro bazında geçen yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 16 arttı. Bu periyotta toplam otomotiv ihracatı 11,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken, araba ihracatı yüzde 20 artarak 3,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Euro bazında araba ihracatı ise yüzde 24 artarak 3,2 milyar euro düzeyinde gerçekleşti.

  • Onur Buldu aykırı köşe yaptı! Güldürü sinemalarının aranan ismi bu defa…

    BKM oyuncularından Onur Buldu, yeni projesiyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Sık sık güldürü sinemalarında yer alan Buldu, bu defa aksi köşe yaptı.

    ‘Kim Bu Aile’, ‘Bayii Toplantısı’, ‘Dedemin Fişi’, ‘Olur Olur’ üzere üretimlerde rol alan BKM’nin sevilen oyuncusu Onur Buldu, yeni projeyle beyaz perdede olacak.

    Onur Buldu

    BU SEFER GÜLDÜRMEYECEK

    Buldu; direktörlüğünü Sezgin Cengiz ve Şiyar Gedik’in yaptığı ‘Tebessüm’ isimli sinemada, bir devlet kurumunun arşiv kısmında çalışan Mustafa’yı canlandırıyor. Etrafı tarafından asık suratlılığı ve asosyalliği ile tanınan Mustafa’nın bir gecede değişen kıssasını anlatan sinemada, Seda Türkmen, Adem Tosun, Buyruk Çubukçu rol alıyor 

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    2 çocuk annesi Merve Özbey’den yeni paylaşım! Çocuğu ile birlikte müzik ziyafeti verdi

  • Adana Demirspor’un gözü Fenerbahçeli yıldızda!

    31 haftada 60 puan toplayan ve ligde 4. sırada yer alan Adana Demirspor, Fenerbahçe’nin Türkiye Kupası’nı kazanması halinde gelecek yıl Avrupa’ya gidecek. Güney grubu, yeni dönem hazırlığına şimdiden start verdi.

    JESUS BAHT VERMİYOR

    Ligin bilhassa birinci yarısında forvet bölgesinde dert yaşayan Mavi-Lacivertliler, yaz devrinde çok istediği Serdar Dursun için tekrar devreye girecek. Lider Murat Sancak, Serdar konusunda şahsen görüşmelerde bulunmuş fakat uzlaşma yeri oluşmamıştı. Fenerbahçe’de Jesus’un bir türlü forma bahtı vermediği gurbetçi yıldızın, hocası kalsa da kalmasa da Sarı-Lacivertliler’den ayrılmayı düşündüğü öğrenildi.

    ŞAMPİYONLUK PLANI

    Adana Demirspor, bu kere Serdar Dursun transferini bitirebilir. Yalnızca forvet bölgesi için değil, farklı 3-4 mevki konusunda da Mavi-Lacivertli kulüp çalışmalara başladı. Ligin flaş kadrosu olan Adana Demirspor, gelecek yıl daha argümanlı halde şampiyonluk yarışında olmayı hedefliyor. 

     

     

  • Göztepe’nin gözü Tijanic’te

    Spor Toto 1. Lig’de salı günü Gürsel Aksel Stadı’nda direkt Üstün Lig’e yükselmeyi hedefleyen Çaykur Rizespor’la çok kritik maçta karşı karşıya gelecek play-off çizgisindeki Göztepe, bir yandan da oyuncu satışına odaklandı.

    Dönem başında Fenerbahçe’ye 500 bin euro karşılığında kiralıdığı kaleci İrfan Can Eğribayat’ı 1 milyon 200 bin euroya sarı-lacivertlilere veren Göztepe, gözünü orta saha oyuncusu David Tijanic’e çevirdi.

    Devre ortasında Sloven oyuncuyu Al Adalah’a kiralayan sarı-kırmızılılar, Suudi Arabistan temsilcisinin küme düşmesi halinde Tijanic’ten gelir elde edemeyecek. İki kulüp ortasında yapılan mukavelede Al Adalah’ın Pro Lig’de kalması halinde Tijanic’in satın alma opsiyonunu kullanacağı kaydedildi.

    Şu anda ligde 21 puanla 15’inci basamakta yer alan Al Adalah küme düşme çizgisinde yer alıyor. Bitime 4 maç kala en yakın rakibi 14’üncü Al Khaleej’in 3 puan gerisinde yer alan Al Adalah, lige veda ederse Tijanic, Göztepe’ye dönecek.

    Tijanic, bu dönem Göztepe’de 18 lig maçına çıkıp 1 gol attı. Tecrübeli oyuncu Al Adalah’ta ise 14 karşılaşmada uzunluk gösterdi ve 3 kere fileleri sarstı.

    Göztepe’nin 25 yaşındaki futbolcu ile 2026 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor.

  • Burhan Akbudak: “Sırbistan’da altın madalya kazanmak istiyorum”

    Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin yaşandığı 6 Şubat’ta ulusal ekiple birlikte Hırvatistan’daki kamptayken özel müsaadeyle memleketine gelerek arama kurtarma çalışmalarına katılan Avrupa ve dünya şampiyonu ulusal güreşçi, 2024 Paris Olimpiyatları’nda kürsünün tepesine çıkma peşinde.

    Geçen yıl dünya şampiyonu olan, bu yıl ise Hırvatistan’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda grekoromen tarz 82 kiloda birincilik kürsüsüne çıkan Burhan Akbudak, gözünü Paris 2024’e çevirdi.

    Sarsıntı felaketi sırasında özel müsaadeyle Hırvatistan’dan Türkiye’ye dönerek memleketi Kahramanmaraş’a geçen Akbudak, 9 güreşçi ve futbolcuların hayatını kaybettiği enkazda 3 gün boyunca arama kurtarma çalışmalarına katıldı.

    Zelzele bölgesinde 17 gün kaldıktan sonra tekrar şampiyona için Hırvatistan’a giden Akbudak, 23 Nisan’da altın madalya kazanarak madalyasını Kahramanmaraş halkına ve hayatını kaybeden atletlere adadı.

    Akbudak: “İnsanın sözlere dökemediği bir an orası”

    Burhan Akbudak, AA muhabirine, zelzelesi haber alır almaz uçakla İstanbul’a geldiğini, burada otomobiline yardım gereçleri koyarak Kahramanmaraş’a hareket ettiğini, annesinin ve kardeşlerinin durumunun uygun olduğunu öğrenince de arama kurtarma çalışmalarına katıldığını anlattı.

    Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübündeki güreşçi arkadaşlarının ve atletlerin enkaz altında kaldığını, 9 arkadaşını kaybetmenin hüznünü yaşadığını lisana getiren Akbudak, şöyle konuştu:

    “Gerçekten müthiş bir şeydi. İnsanın sözlere dökemediği bir an orası. Güreşçi kardeşlerimiz için elimden geleni yapmaya çalıştım. Üç gün onların enkazının yanında bekledim, 17 gün Kahramanmaraş’ta kaldım. Sonra Hırvatistan’a döndüm. Yaklaşık bir ay hiç idman yapamadım. Hem fiziken hem ruhen bir çöküntü yaşadım. 88 kilodan 79 kiloya düştüm. Hazırlanma manasında hem fiziken hem de ruhsal manada rakiplerimle denk değildim. Benim için alışılmış ki bu sarsıntının psikolojisini atlatmanın bir yolu vardı. Bizi, bu milleti de tekrar ayaklandırmak için bu türlü manevi hisleri insanların içine işleyebilecek bir şeyler lazımdı. Ben de bu psikolojiyi kendimce düşündüm. Alışılmış her vakit en uygununu yapıp, altın madalyayla, bayrağımızı göndere çektirerek, bu ulusal hisleri yaşatarak ülkemizdeki insanları sevindirebiliriz diye düşündüm. Bu psikolojiyi o formda atlattım. Hakikaten Allah da yanımızda oldu çok şükür ve şampiyon olduk. Ülkemize altın madalyayı kazandırdık.”

    Şampiyonanın akabinde memleketine yine döndüğünü, buruk bir sevinçle karşılandığını ve annesini ziyaret etmek için Göksun ilçesine geldiğini anlatan Akbudak, hayatını kaybeden güreşçi arkadaşlarının da ailelerini ziyaret ederek maddi, manevi yanlarında olmaya çalıştığını belirti.

    Hedefi dünya ve olimpiyat şampiyonluğu

    Her atletin spora başlarken büyük hayalleri olduğunu, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu olabilmek için kendisine amaçlar koyduğunu anlatan Akbudak, şu görüşlerini aktardı:

    “Ben de doğal ki adımın Türk güreş tarihinde, Türk spor tarihinde altın harflerle yazılmasını çok isteyen bir sporcuyum. Bu doğrultuda da daima bu türlü planlı programlı çalışmalarımı sürdürüyorum. Geçen yıl dünya şampiyonu oldum. Bu yıl Avrupa şampiyonu oldum. Önümüzdeki birinci maksat, Sırbistan’da yapılacak olan Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanmak. Daha sonra da 2024 yılında Paris Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak istiyorum. Bu ulusal hisleri yaşamak ve yaşatmanın tanımı nitekim mümkün değil. Ülkemizdeki insanların buna artık daha çok gereksinimi var.”

  • Öznur Cüre Girdi: “Hedefim, 2024 Paris Paralimpik Oyunları”

    Trafik kazası nedeniyle felç kalan, daha sonra paralimpik okçulukta Türkiye’yi temsil etmeye başlayan Öznur Cüre Girdi, 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda altın madalya gayesiyle çalışmalarını sürdürüyor.

    Öznur Cüre Girdi’nin hayatı 17 yaşındayken geçirdiği trafik kazasıyla değişti. Kaza sonrası yaklaşık 1 yıl hastanede tedavi gören Girdi’nin belden aşağısı felç kaldı.

    Tedavi gördüğü hastanede tanıştığı ulusal okçu Bahattin Hekimoğlu’nun tavsiyesiyle bu branşa yönelen Girdi, ailesinin verdiği dayanakla gönül verdiği spor kolunda ulusal kadroya kadar yükselip, muvaffakiyetler kazandı.

    Başarılarına yenisini eklemek istiyor

    Güç günleri sporla aşan Girdi, AA muhabirine, Aksaray Paralimpik Oyunları Hazırlık Merkezi’nde kampa girdiklerini ve Aksaray Okçuluk Salonu’nda idmanlarına devam ettiğini söyledi.

    Geçirdiği trafik kazası sonrası sıkıntı günler geçirdiğini, sporla toparlandığını aktaran Girdi, şöyle konuştu:

    “Trafik kazasında annem ve ben engelli kaldık. Daha sonra da spor hayatım başladı. 2018’de çok ağır bir çalışma temposuna girdik. 2019’da Türkiye Şampiyonası’nda birinci oldum ve ulusal kadroya dahil edildim. Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’nda karışık kadro kategorisinde gümüş madalya kazandım. 2022’de ise Sevgi Yorulmaz ile dünya şampiyonluğunu yakaladık. En son Avrupa Şampiyonası’nda kişisel ikinciliği, karışık ekip üçüncülüğü ve kadro birinciliğimiz var. Amacım, 2024 Paris Paralimpik Oyunları. Bu yüzden Avrupa ve dünya şampiyonalarında âlâ dereceler elde edip, kota almam gerekiyor. Ülkemizi en güzel formda temsil edebilmek için çabalıyor, tüm idmanlara eksiksiz katılmaya çalışıyoruz.”

    Girdi ayrıyeten, engelli bireylerin, ailenin de dayanağıyla bir spor branşı tercih edip, bu alanda başarılı olabileceğini kelamlarına ekledi.

  • Cruise’un robotaksisi dünyaya açılmaya hazır

    Genişleme şimdilik yolcu taşımak yerine otomobilleri bölgelere alıştırmaya odaklanıyor. Bu iki kentin sakinleri, yakında içinde bir güvenlik şoförü varken Cruise’un robotaksilerinin sokaklarda dolaştığını görebilir.

    Haberi paylaşan bir tweet’te Cruise, Houston’daki kontrollü testlerin birkaç gün içinde başlayacağını, Dallas’a ise “kısa bir müddet sonra” geleceğini söyledi. Cruise’un robotaksileri, Austin ve Phoenix’te geceleri hudutlu olarak ve San Francisco’nun makul bölgelerinde tüm gün boyunca aslında mevcut.

    Cruise’un robotaksisi dünyaya açılmaya hazır

    General Motors’a ilişkin Cruise’un ilerleme suratı birtakım tasaları de beraberinde getirdi. Ocak ayında, San Francisco’nun Ulaşım Otoritesi, düzenleyicilerden Cruise ve rakibi Waymo’nun genişlemesini sınırlamalarını yahut süreksiz olarak durdurmalarını istedi ve otomobillerinin açıklanamayan bir biçimde trafikte durduğu ve acil durum araçlarını engellediği tekrarlanan olaylara atıfta bulundu. Talepten bu yana Cruise, robotaksini San Francisco’da her vakit kullanılabilir hale getirmenin yanı sıra bir milyon tamamen şoförsüz mili kutladı.

    Şu anda, halkın Houston yahut Dallas’ta gezintilere ne vakit dahil olabileceğine dair kesin olarak belirlenmiş bir tarih yok. Öteki Cruise genişletmelerinin vakit çizelgesinin dışına çıkarak, rastgele birinin her iki kentte de kendi kendine giden bir arabayı selamlaması muhtemelen en az birkaç ay sürecek. O vakit bile, muhtemelen küçük bir küme beşerle ve yalnızca geceleri başlayacak. Cruise’un robotaksilerinden birini almakla ilgilenen herkesin bir bekleme listesine kaydolması ve kabul edilmesi gerekiyor. Şirket, mevcut sonlu araçlarının hizmetlerini şimdilik sırf davetli olarak sürdüreceğini söylüyor.

  • Lido DAO’nun Güncelleme Duyurusu LDO Fiyatını Sıçrattı!

    Dominant likit stake platformu Lido (LDO), Ethereum Blockchain’inde ikinci iterasyonunu gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu gelişme, Ethereum’un stake ekosistemine daha fazla merkeziyetsizlik ve daha âlâ giriş çıkışlar isteyen merkeziyetsiz finans (DeFi) topluluğundaki kullanıcılar için kritik bir an. İşte detaylar…

    Lido DAO’da kıymetli gelişme yaşanacak

    Lido’nun Twitter hesabı, v2’yi Aralık 2020’deki lansmanından bu yana “bugüne kadarki en değerli yükseltme” olarak tanımladı. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Ethereum, Lido’nun likit stake tokenları için birinci ve en büyük pazarı. Lido on Ethereum V2 yükseltmesini uygulamak için Aragon oylaması şu anda yayında. Kullanıcılar Lido’nun bugüne kadarki en değerli yükseltmesi için oylarını web sitelerinde kullandı.

    Oylama sonucu, Lido V2 15 Mayıs’ta yayına girecek. Lido’nun son tweetine nazaran, Lido V2 için önerilen değişiklikler, Lido protokolü genelinde akıllı mukavelelerde yükseltmeler içerecek ve para çekme süreçlerinin yanı sıra Staking Router modüler mimarisini mümkün kılarak inançlı ve müsaadesiz bir operatör setinin önünü açacak. Bu haber, Lido’nun baskın likit stake platformu olması ve ikinci iterasyonunu Ethereum Blockchaininde gerçekleştirme atılımının DeFi topluluğundaki kullanıcıların Ethereum’un stake ekosistemine erişimini kolaylaştıracak olması nedeniyle değerlidir. Dahası, Lido V2 için önerilen değişiklikler, Lido’nun likit stake tokenlarının güvenliğini ve merkeziyetsizliğini artırarak kullanıcılara stake edilmiş varlıkları üzerinde daha fazla denetim sağlayacaktır.

    LDo fiyatı yükseldi

    Teknik kullanıcılar için Lido, belli parametre değişikliklerini anlamak ve doğrulamak için yükseltme komut evrakının manuel olarak nasıl denetim edileceğine dair bir bahis başlığı sağlamıştır. Ek olarak, Lido’nun blog yazısı, Lido kullanılarak para çekme süreçlerinin nasıl çalıştığına ve Lido’nun merkeziyetsizleştirme yol haritasında Staking Router’ın değerine ait daha derin bir fikir vermektedir.

    Sonuç olarak, Ethereum Blockchain’inde önerilen Lido V2 yükseltmesi, Lido’nun likit stake tokenlarının merkeziyetsizliğini ve güvenliğini artıracak kritik bir gelişmedir. Bu atak tıpkı vakitte DeFi topluluğundaki kullanıcıların Ethereum’un stake ekosistemine erişimini kolaylaştıracak ve Lido’nun baskın likit stake platformu olarak pozisyonunu daha da güçlendirecektir.  Bu sırada, kelam konusu gelişme ile paralel olarak LDO fiyatı yüzde 13’e yakın bir sıçrama yaşadı. Kripto para, şu anda 1.91 dolardan el değiştiriyor. Bu düzeye, 24 saatte 1.70 dolarlık fiyat etiketinden yükseldi. Coin’in günlük grafiğini üstteki üzere görebilirsiniz.

  • Twitter’a yeni CEO

    Elon Musk’ın Twitter’dan anket düzenleyip kullanıcılara görevi bırakıp bırakmaması konusunda oy vermesi isteğinden çıkan sonuca göre Musk görevi bırakmayı kabul etti. Twitter’ın yeni CEO’su Linda Yaccarino oldu.

    12 Mayıs 2023 Cuma günü Musk -Twitter’ın teknik olarak artık X Crop- yeni CEO’sunun NBCUniversal’ın eski reklam yöneticisi Linda Yaccarino olacağını dair haberleri doğruladı. NBCUniversal de, Musk Twitter haberini duyurmadan saatler önce Linda Yaccarino’nun şirketten ayrıldığını onayladı.

  • Teröre geçit yok

    ANKARA (İGFA) – Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Terörist neredeyse hedefimiz orası! Suriye’nin kuzeyindeki Barış Pınarı bölgesinde tespit edilen 5 PKK/YPG’li terörist, ateş destek vasıtalarıyla etkisiz hâle getirildi. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin teröre ve teröriste karşı kahramanca mücadelesi sürüyor, sürecek!” ifadelerine yer verildi.

  • TÜBİSAD idaresinde değişiklik

    Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) 12 Mayıs’ta yapılan Olağan Genel Kurulu’nda İdare Heyeti Başkanlığı’na Mehmet Ali Tombalak seçildi.

    TÜBİSAD açıklamasına nazaran, Bilişim Sanayicileri Derneği’nin Olağan Genel Konseyi Microsoft Türkiye ofisinde gerçekleştirildi.

    Genel Kurul’da 21 asil 9 yedek İdare Konseyi üyesi belirlenirken, İdare Konseyi Başkanlığı’na Mehmet Ali Tombalak seçildi.

    Mehmet Ali Tombalak kimdir?

    1987 yılında mezun olduğu Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği’nin akabinde Marmara Üniversitesi’nde işletme alanında yüksek lisansını tamamladı.

    Profesyonel hayatına Gaziantep Türk Telekom’da santral mühendisi olarak başlayan Tombalak, 1989-1994 yılları ortasında Teleteknik’te iş hayatına devam etti. 1994 yılında Probil’de satış müdürü olarak başladığı misyonuna genel müdür olarak devam etti ve bu vazifesini şirketin 2001 yılındaki satışına kadar sürdürdü.

    2002 yılında yabancı bir ortak ile kurduğu Eastern Networks Türkiye’nin genel müdürlüğünü üstlendi. 2007 yılında Probil idaresinin isteği üzerine ikinci sefer kümeye CEO olarak katılmış ve bu misyonu 2012 yılında Probil’in Netaş’a satılmasına kadar devam ettirmiştir.

    Netaş’ta altı yıl kurumsal dal genel müdürlüğünü yaptıktan sonra kendi isteğiyle ayrıldı. Hala kurucusu olduğu Fineksus’un idare şurası başkanlığı yanında, teşebbüsçüsü olduğu şirketlerin idare gruplarını desteklemekte ve istekli mentorluk yaparak çalışmalarını sürdürüyor.

    TÜBİSAD’ın yeni idare şurası şu üyelerden oluştu:

    “Mehmet Ali Tombalak, Mehmet Ali Akarca, Işıl Hasdemir, Aslı Güreşcier, Murat Uzunlukla, Aslan Doğan, Atilla Kayalıoğlu, Burak Aydın, Barış Özistek, Başak Kural Uslu, Burak Ertaş, Didem Duru, Emre Alaman, Emre Hantaloğlu, Levent Özbilgin, Uğur Candan, Volkan Sözmen, Yomi Kastro, Serdar Urçar, Ahmet Şüküroğlu, Doğuş Kuran.”

    Yedek idare şurası üyeleri ise şöyle: “Burak Günsev, Barış Karakullukçu, İstek Akkaya, Sinan Dumlu, Müddet Köse Ulutaş, Lale Maro, Soner Canko, Koray Bahar, Sezen Sungur Saral. “

  • Türkücü Ceylan’a dolarlı şov! Sahne aldığı düğünde gelini unuttular

    Türkücü Ceylan evvelki akşam ünlü iki ailenin çocuklarının düğününde sahne aldı. Sevilen müzikleriyle kulakların pasını silen Ceylan’ın sahnesinde dolarlar havada uçuştu.

    Kariyer hayatının yanı sıra son periyotlardaki imajıyla da sık sık gündeme gelen 48 yaşındaki Ceylan Avcı, ünlü iki ailenin çocukları olan Merve İpek ile Fırat Oruç çiftinin bir otelde yapılan düğününde sahne aldı. 2 bin kişinin katıldığı düğünde cümbüşleri saatler yaşanırken şoke eden anlara da şahit olundu.

    Ceylan

    CEYLAN’A DOLARLI ŞOV!

    Özel tasarım yeşil dekolteli elbisesi ve sarı saçlarıyla dikkatleri üzerine çeken Ceylan, sevilen müziklerini peş peşe seslendirdi. Gelin ve damattan çok geceye damgasını vuran Ceylan’ın sahne performansı sırasında konuklar şoke eden anlara imza attı. Ünlü türkücüyü dolara boğdular.

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    2 çocuk annesi Merve Özbey’den yeni paylaşım! Çocuğu ile birlikte müzik ziyafeti verdi

  • Trabzonspor’da transfer kararı: Tam 8 isim

    Gelecek döneme güçlü bir ekip kurmak isteyen Trabzonspor’da lider Ertuğrul Doğan transfer çalışmalarına başladı.

    Teknik yönetici Nenad Bjelica’nın raporu doğrultusunda transfer startını veren bordo mavili ekipte hem ayrılacak oyuncular planlanırken, gelecek oyuncular için de görüşmeler başladı.

    KAMPTAN EVVEL TRANSFERLER BİTECEK

    Lider Ertuğrul Doğan, Bjelica’nın raporu doğrultusunda hafta başı görüşmelere başladı. Planlama doğrultusunda sağ ve sol bek, 2 stoper, 1 ön libero, 1 merkez orta saha, 1 kanat ve 1 santrfor olmak üzere 8 transfer yapılması planlanırken, transferlerin büyük bir kısmının kamp devrine kadar yetiştirilmesi planlanıyor.

    FORVET İÇİN BİRİNCİ ADAY PETKOVIC

    Hırvat grubu Dinamo Zagreb’in 28 yaşındaki forveti Bruno Petkovic bordo mavili grubun atak transferindeki birinci adayı. Ekibiyle 1 yıl daha kontratı olan Hırvat futbolcu için lider Doğan birinci teşebbüsünü yaptı ve beklemeye geçti.

    ORSIC VE DOVBYK GÜNDEMDE DEĞİL

    Transfer devirlerinde ismi Trabzonspor ile anılan Ukraynalı forvet Artem Dovbyk’in gündemde olmadığı ve Trabzonspor’un transfer teklifinde bulunmayacağı öğrenildi. Öte yandan İngiltere Premier Lig takımı Southampton forması giyen kanat oyuncu Mislav Orsic’in de menajerler tarafından bordo mavili kulübe önerildiği lakin bordo mavili kulübün yüksek maliyeti nedeniyle oyuncu için teşebbüste bulunamayacağı gelen bilgiler ortasında.

  • İkinci elde seçim freni

    İSTANBUL (İGFA) – İkinci el ve sıfır kilometre araç piyasasındaki belirsiz atmosfer halen devam ederken, araç alım-satımının kalbi haline gelen ekspertiz noktalarındaki sirkülasyon son bir haftada yüzde yüzün üzerinde arttı.

    Konuyla ilgili önemli değerlendirmeler yapan Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre, “Seçim sonrasında araç fiyatlarının yükseleceği öngörüsü tüketicinin genelinde hâkim olduğundan şu an panik alım-satımlar üst seviyede, aracı olanlar farklı bir araç almak için acil satıyor, aracı olmayanlar fiyat artışı endişesiyle araç satın alıyor. Şu an talep olağanüstü artmış durumda.

    Sıfır araç tarafında ise çoğu markanın tedariki seçim sonrasına bıraktığı bilgisini alıyoruz. Araç bulunurluğu sıfır tarafında halen bir sorun teşkil ettiği ve daha ulaşılabilir olduğu için ikinci el araçlar gözde durumda; yatırım amacıyla alım satım yapanlar çoğunlukta, ancak otomobile ihtiyacınız varsa mutlaka bugünlerde satın alın. Bu talep fiyat artışını da tetikleyecek.” dedi.

  • Çimento sektörü çalıştayda buluştu

    İSTANBUL (İGFA) – Deprem felaketinin ardından sektörün ana gündeminin iç piyasa olduğunu söyleyen ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay, “Yıllık 120 milyon tonluk yüksek üretim kapasitemiz, hizmet kalitemiz, ürün yelpazemiz ve sektörümüzün dünya genelindeki itibarıyla iç talebi ve ihracatı aynı anda karşılayabilecek güce sahibiz” dedi.

    Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) altında Turkish Cement markasıyla faaliyetlerini sürdüren Türk çimento sektörünün temsilcileri, Sapanca’da düzenlenen “Çimento Sektör Çalıştayı”nda bir araya geldi. Açılışını ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay’ın yaptığı çalıştayda; ihracat pazarları, sektörün önündeki fırsatlar ve engeller ile birlikte başta deprem felaketi olmak üzere yurt içindeki gelişmelerin sektöre etkileri hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

    2022 yılında 1,6 milyar dolarlık ihracatla Türk çimento sektörünün bir önceki yıla göre yüzde 24 oranında artış sağladığını hatırlatan Akçay, “Maliyetlerdeki artışların fiyatlarımıza yansıması nedeniyle değer olarak bu artışı yakalamış olmakla birlikte yine bu maliyet artışı ve dünya genelinde satın alma gücünün düşmesi ile birlikte satış miktarımız ise yüzde 11 azaldı. Geçen yıl özellikle enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle başta Kuzey Afrika pazarında olmak üzere Vietnam, Cezayir, Mısır, Pakistan ve BAE’ye karşı rekabetçilik gücümüzü bir miktar kaybettik. Enerji yoğun bir sektör olduğumuz için özellikle enerjisini kendi üreten veya düşük maliyetle karşılayan ülkelerin uyguladıkları düşük fiyat politikalarıyla rekabet etmemiz kolay değil. Ancak bu yıl enerji başta olmak üzere üretim maliyetlerinin düşmeye başlaması, bize bu pazarları yeniden domine etme imkanı verecek” dedi.

    Makroekonomik ve jeopolitik gelişmelerin Türk çimento sektörünün lehine ilerlediğini kaydeden Akçay şöyle devam etti; “Çin’de kapanma sürecinin bitmesiyle birlikte ekonomik aktivitenin yeniden arttığını görüyoruz. Bu durum, başta Vietnam olmak üzere bölgedeki üretici ülkelerin yeniden Çin’e kanalize olmalarını, böylece ABD başta olmak üzere Batı pazarlarımızdaki etkilerinin azalmasını sağlayacak. Yine Suudi Arabistan’da da benzer bir gelişme söz konusu. Bu ülkede yeni nesil projelerin yapımı hız kazandı. Burada da Çin örneğinde olduğu gibi bölgedeki üreticilerin Suudi Arabistan pazarına yönelmelerini bekliyoruz. Böylece biz de kendi pazarlarımızda, enerji maliyetleri nedeniyle kaybettiğimiz avantajları güçlü bir şekilde yeniden kazanacağız. Diğer taraftan navlunda geçtiğimiz yılın son çeyreğine göre yaşanan artış da Uzak Doğu’daki ihracatçıları olumsuz etkileyeceği için Batı pazarlarında ülkemize avantaj sağlayacak.”

    ABD’deki gelişmelere de değinen Akçay, “ABD’de uygulanan para politikaları sonuç vermeye başladı, enflasyon düşüş seyrine girdi. Faizlerin de kısa vadede olmasa da 2024’ten itibaren düşeceği öngörülüyor. Bu gelişmelerin ciddi şekilde daralan konut piyasasını olumlu etkilemesini bekliyoruz. ABD halihazırda bizim en büyük ihracat pazarımız. Bu yıl da geçtiğimiz yıla benzer bir ihracat hedefimiz bulunuyor. Altyapı ve endüstriyel faaliyetlerini güçlü bir şekilde devam ettiriyorlar ve biz de sektör olarak bunların bize olumlu yansımalarını özellikle 2024 yılından itibaren daha fazla göreceğiz” açıklamasında bulundu.

    Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi nedeniyle çimento sektörünün ana gündeminin yurt içi piyasa olduğunun altını çizen Akçay, “İhracat bizim için her zaman çok stratejik ancak hem deprem bölgesindeki kentlerimizin yeniden inşası hem de deprem kuşağındaki diğer kentlerimizin dönüşümü için gerekli çimentonun karşılanması, bu yıl ve önümüzdeki beş yıllık süreçte ana hedefimiz olacak. Ancak iç piyasa talebini karşılayacak olmamız, ülkemize katma değer sağlama açısından da kritik öneme sahip olan çimento ihracatımızın sekteye uğrayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü sektörümüz yıllık 120 milyon ton üretim kapasitesine sahip. 2022 yılı rakamlarına baktığımız yurt içi ve yurt dışı toplam talebin 82 milyon ton olduğunu görüyoruz yani bizim sektör olarak yaklaşık 40 milyon ton üretim kapasitesi fazlamız var. Dolayısıyla deprem bölgesindeki yeniden inşa aktivitelerinin en üst düzeyde olacağı zamanlarda bile hem iç piyasanın taleplerini karşılayabilir hem de ihracatımızı devam ettirebiliriz. Hizmet kalitemiz, ürün yelpazemiz ve sektörümüzün dünya genelindeki itibarıyla bunu yapabilecek güce sahibiz” diye konuştu.

    Çimento sektöründe deprem bölgesinde yaşanan felaketten etkilenen 10 fabrika olduğunu ifade eden Akçay şunları söyledi; “Başta İskenderun, Adana ve Mersin olmak üzere bu bölge, ülkemizin deniz yolu taşımacılığındaki en kilit ihracat üslerinden biri. Depremin ardından gerek yapı ve makine hasarları gerekse iş gücü kaybı nedeniyle bölgemizdeki fabrikaların ihracatı neredeyse durma noktasına geldi. Bu süreçte diğer bölgelerdeki üreticilerimiz talepleri karşılayarak, siparişleri yetiştirdiler. Sektörümüz büyük bir dayanışma örneği verdi. Şimdi bu bölgede üretim yeniden başladı ancak ihracata dönüş sürecinde diğer bölgelerimizin desteği devam edecek. Türkiye genelindeki 56 entegre tesis ile 23 öğütme tesisimizle ülkemizin üretimine ve ihracatına bir bütün olarak bakıyoruz.”

    Türk çimento sektörünün iklim değişikliği kaynaklı küresel gelişmeleri yakından takip ettiğine de vurgu yapan Akçay ayrıca, sektördeki şirketler tarafından gerçekleştirilen yeşil ve dijital dönüşüm odağında karbon emisyonlarının azaltımı, yenilenebilir enerji yatırımları, atık ısının geri kazanılması gibi Ar-Ge ve üretim geliştirme projeleri ve yeni teknoloji uygulamaları hakkında bilgi verdi.

  • Türkiye’de ilk kez İklim Kliniği açıldı

    İSTANBUL (İGFA) – İçinde bulunduğumuz yüzyılın sorunu iklim krizi, her geçen gün daha da acil müdahale edilmesi gereken bir kriz haline geliyor. Etkileri artık küresel boyutta hissedilen kriz, sağlık için de önemli risk teşkil ediyor.

    Bu gerekçeden doğan İklim Kliniği, “İklim krizi aynı zamanda acil müdahale edilmesi gereken bir sağlık krizidir” diyen Yuvam Dünya Derneği liderliğinde, Hacettepe Üniversitesi ve Koç Üniversitesi iş birliği ile kuruldu. Prof. Dr. Emine Didem Kiraz Evci, Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, Prof. Dr. Levent Kurnaz, Prof. Dr. Melih Elçin, Prof. Dr. Utku Perktaş, Prof. Dr. Ceyda Açılan Ayhan, Prof. Dr. Hasan Bayram, Prof. Dr. Cansın Saçkesen, Dr. Zeynep Komesli ve Dr. Burçin İkiz gibi Türkiye’nin önemli bilim insanlarının bilim kurulunda yer aldığı İklim Kliniği projesi ilk etkinliğinde, başrole sağlık bilimleri öğrencilerini alıyor.

    İklim Kliniği: Sağlık Bilimleri Konferansı adıyla 20 Mayıs’ta ücretsiz ve çevrimiçi olarak gerçekleşecek olan konferansta önde gelen bilim insanları, sanatçılar, iletişimciler ve uzmanlar, sağlık bilimleri öğrencilerine ‘iklim krizinin neden bir sağlık krizi olduğunu’ anlatacak. Yerli ve yabancı önemli bilim insanlarının yanında Kerem Bürsin, Nil Karaibrahimgil, Buket Uzuner gibi yenilikçi ve alanında uzman isimlerin de katılacağı konferansta, neslimizin hikayesi haline gelen iklim krizinde sağlık bilimleri öğrencilerinin nasıl roller benimseyecekleri konuşulacak.

    Viatris, Sanofi, Menarini ve Imuneks Farma desteğiyle ilk etkinliğini gerçekleştiren İklim Kliniği; öğrenci konferansının ardından özel sağlık araştırmaları, müfredat projeleri, özel iklim sağlık okulları ve dönüşüm projeleri ile sağlık alanında yer alan herkesin iklim krizi ile baş etme becerisini geliştirmeyi ve krizin etkilerine karşı direncini artırmayı hedefliyor.

  • Thierry Henry’den futbola 5 çılgın öneri!

    Büyük Britanya’da taç giyme merasimine atıfta bulunan sunucu Kate Abdo’nun bir günlüğüne kral ilan ettiği Henry futbola getirmek istediği yeni kurallarla dikkat çekti. Henry bilhassa bu dönem Newcastle United ve Brentford üzere ekiplerin ustalaştığı vakit kaybı üzere karanlık sanattan kurtulmak istediğini söyledi ve şöyle devam etti:

    VAKİT GEÇİRMEYE ÇALIŞAN EKİBİN RAKİBİNE RAGBİDEKİ HÜR VURUŞ VERİLMELİ

    1- Bir grup vakit geçirmeye çalışırsa ragbide olduğu üzere rakip gruba kaleden 20-25 metre uzaktan bir hür vuruş verilmeli. Yalnızca Futbol oynayın bu benim kuralım…

    2- Bir maçta 3 gol atan gruplar sonuçtan bağımsız olarak ekstra 1 puan almalı. Örneğin 5-3 biten Fulham Leicester maçında Fulham 4, Leicester 1 puan alacaktı.

    HAKEMLER BAZEN HİÇ DE KİBAR DEĞİL, NE DEDİKLERİNİ DUYABİLMEK İSTİYORUM

    3- Hakemler maçtan sonra basına konuşmalı ve alandayken mikrofon takmalılar. Ne dediklerini duymak istiyorum zira bazen o kadar kibar değiller, ben de bazen kibar değildim. Lütfen kusurlarınızı yahut ne kadar kusursuz olduğunuzu açıklayabilir misiniz, biz size bazen ne kadar mükemmel olduğunuzu yahut insanların bize söylediği üzere ne kadar makûs olduğunuzu söylemek istiyoruz.

    HİÇBİR AÇIKLAMA OLMADAN HAKEMİN SAKLANMASI BENİ RAHATSIZ EDİYOR

    Bu teklif, bilhassa stüdyodaki başka yorumcular Jamie Carragher ve Micah Richards’tan büyük bir ‘evet’ dayanağı aldı. Carragher bu teklife şu soruyla karşılık verdi; “O vakit onlara daha fazla hürmet duyar mısın?” Henry’nin karşılığı epey netti: “Evet. ‘Çünkü gördüğüm şey buydu. Bir yanılgı yaptım’ diyen birini anlayabilirim. Ve yoluma devam ederim. Beni rahatsız eden şey, hiçbir açıklama olmadığında, gidip saklanmalarıydı.” Ve Henry kurallarına şöyle devam etti;

    SAKATLANAN OYUNCU GİRENE KADAR YERİNE ÖTEKİ BİRİ OLMALI

    4- Maç içinde yaşanacak bir sakatlık durumunda oyuncu saha dışında tedavisini gördüğü sırada yerine bir oyuncu dahil edilmeli. Bu sayede hem kadrolar 10 kişi kalmaktan kurtulur hem de tabipler tez değerlendirmelerde bulunmamış olur.

    5-Oyuncular transfer olmadan evvel ekiplerde kesinlikle denenebilmeli. Gezmeden konut almıyorsunuz. Sabah gidiyorsunuz, akşam gidiyorsunuz, gürültü duyuyorsunuz. Oraya ahenk sağlayıp sağlayamayacaklarını bilmeden getirilen çok sayıda oyuncu gördüm. Onun hakkında ne biliyorsun ya da geçmişini biliyor musun? Menajerler ve sportif yöneticiler transferlerde gerçek değerlendirmelerde bulunmalı.

    THIERRY HENRY’YE TOPLUMSAL MEDYADAN BÜYÜK DESTEK

    Arsenal ile unutulmaz başarılara imza atan Henry’nin futbola getirmek istediği bu yeni düzenlemeler toplumsal medyada da çokça övgü aldı. Bilhassa hakemlerin maç sonu medyaya konuşması ve saha içinde mikrofon takmaları fikri en çok desteklenen mevzu oldu. 

  • Mario Balotelli’den şaşırtan transfer kararı!

    Adana Demirspor’un akabinde Sion’un yolunu tutan Mario Balotelli’ye sürpriz bir talip çıktı.

    Romanya’dan GSP’de yer alan habere nazaran Rapid Bükreş, gelecek dönem için Mario Balotelli’yi takımına katmak istiyor.

    Haberde, önümüzdeki yıl ligde şampiyonluk için güçlü takım oluşturmak isteyen başşehir grubunun İtalyan yıldızı renklerine katmak üzere harekete geçtiği ileri sürüldü.

    1 MİLYON EURO TALEP EDİYOR

    Balotelli’nin menajeri ile kulüp ortasındaki birinci görüşmenin gerçekleştirildiği de argüman edilirken, İtalyan golcünün transfer için 1 milyon euro talep ettiği belirtildi.

  • Beşiktaş’ta Ersin Destanoğlu’na yeşil ışık

    Beşiktaş’ta teknik yönetici Şenol Güneş’in gelişiyle kulübeye geçen Ersin Destanoğlu, antremanlarda elinden geleni yaparak daima oynayacakmış üzere hazırlanıyor.

    Güneş’in Ersin’i kalede düşünmese bile bu performansından ve azminden mutlu olduğu da gelen haberler ortasında.

    Kalede Mert Günok’tan vazgeçmeyen Güneş’in, Ersin’in dönem sonu ayrılığına olumlu karşılık vereceği kaydedildi. 

     
  • Başkan Uğur İbrahim Altay’dan ‘Anneler Günü’ mesajı

    KONYA (İGFA) – Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 14 Mayıs Anneler Günü vesilesiyle bir mesaj yayımladı. Başkan Altay’ın mesajı şöyle: “Annelik, dünyanın en muteber kavramı; sevginin, şefkatin, iyiliğin, fedakârlığın vücut bulmuş halidir. Bizleri bu günlere getiren, varlıklarıyla her zaman bizlerin en önemli destekçisi olan annelerimiz, övgülerin ve iltifatların en güzellerine layıktır. Toplumun temeli olan aile mefhumunu ayakta tutan, milletimizi güçlü kılan her türlü değerin hayat bulmasında ve yaşatılmasına büyük katkısı olan annelerimiz; bizler için aynı zamanda bir kurtuluş kapısıdır.

    Peygamber Efendimizin, ‘Cennet annelerin ayakları altındadır ve anne cennet kapılarının ortasındadır’ Hadis-i Şerif’lerinden de anlaşılacağı üzere yüce dinimizde de annelik kavramı en ulvi mertebelerden biri olarak görülmektedir. Bu vesileyle annelerimizi sadece bugün değil her gün hatırlamalı, mutlu etmeli, attığımız her adımda onların rızalarını almalı ve hayır dualarına talip olmalıyız.

    Bu düşüncelerle başta şehit annelerimiz olmak üzere tüm annelerimizin 14 Mayıs Anneler Günü’nü kutluyor, tüm annelerimize sağlık, huzur ve afiyetle geçecek mutlu bir ömür diliyorum.”

Başa dön tuşu