Gün: 19 Mayıs 2023

McDonald’s Türkiye, sponsorluğunu üstlendiği ay yıldızlı takımların
bugüne kadar elde ettiği büyük zaferleri de içeren reklam filmi ile
 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşkuyla kutluyor!

Dünyanın en değerli hızlı servis restoran zinciri McDonald’s, cumhuriyetimizin 100. yılında da   Türk sporuna destek vermeye ve gençlere ilham olmaya devam ediyor. A Milli Erkek Futbol, A Milli Kadın Futbol, eMilli Takım ve A Milli Kadın Voleybol takımlarının resmi sponsorluk sürelerini 4 yıl daha uzatan McDonald’s Türkiye, reklam filminde milli takımların bugüne kadar elde ettiği büyük zaferlere de gönderme yaparak, gelecekteki yeni zaferlerde de kırmızı-beyaz renklere destek vermeye devam edeceğini coşkulu bir dille aktarıyor. McDonald’s Türkiye’nin 19 Mayıs’ı kutladığı reklam filmine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Belek Turizm Bölgesi’nde içme suyu dağıtım şebekesini iyileştirme çalışması gerçekleştirdi. Bugüne kadar yapılan en kapsamlı işlerden biri olan Belek Kadriye Bölgesindeki içme suyu isale hatlarını yenileme çalışması 9 ayrı noktada 60 kişilik bir ekiple gerçekleştirildi. Çalışma yaklaşık 12 saatte tamamlandı. 

Antalya’nın alt yapısını yenileme çalışmalarını aralıksız sürdüren Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, turizm sezonu öncesi Serik Kadriye-Belek oteller bölgesinde kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. 9 farklı noktada gerçekleştirilen çalışmayla otel ve golf alanlar içerisinde kalan içme suyu isale hatları deplase edildi. 

ÇALIŞMA 12 SAATTE TAMAMLANDI

ASAT ekipleri 9 ayrı noktada gerçekleştirilen çalışmayı titizlikle yürüttü. 17 Mayıs Çarşamba günü saat 18.00’de hazırlıklarına başlayan ASAT ekipleri, saat 21.30’da suyu kesti ve gece yarısı kazı çalışmalarına başladı. 60 kişiden oluşan ASAT ekipleri 9 farklı noktada yapılan çalışmayı yaklaşık 12 saatte tamamladı. 

6 KM HAT DEPLASE EDİLDİ

Çalışma hakkında bilgi veren Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü İçme Suyu Tesisleri İşletme Şefi Halil Sarıca, Serik ilçesi Kadriye ve Belek Mahalleleri ile oteller bölgesinin içme ve kullanma suyu ihtiyacının TİGEM bölgesinde bulunan içme suyu kaynaklarından karşılandığını belirtti. Sarıca, imalatı 1989 yılında yapılan yaklaşık 26 km’lik isale hattının 1990’lı yıllarda bölgede turizm faaliyetlerinin artmasıyla otel alanlarında ve golf sahası alanlarında kaldığını söyledi. Bunun sonucunda deniz suyunun da etkisiyle otel alanlarında kalan isale hatlarında fiziki su kayıpları oluştuğuna dikkat çeken Sarıca, yapılan çalışmayla otel sahasında kalan 6 km’lik isale hattının otel alanlarından alınarak deplase edilip yenilendiğini ifade etti. 

SİSTEM ONLINE HALE GETİRİLDİ

Çalışma kapsamında depolarda bulunan debimetrelerin de yenilenerek tüm sistemin online hale getirildiğini ifade eden Sarıca, “9 bölgede 60 personel ile 12 saatlik zaman diliminde yapılan en büyük çalışmalardan biridir. Bu işlem tamamlandıktan sonra fiziki su kayıpları önlenecek, ASAT olarak enerji, personel ve yakıt tasarrufu sağlayacağız. Tüm üretim tesisleri ile depolarımız online izlenebilir hale gelecek. Turizm sezonunun gelmesiyle beraber su kullanımda artış yaşanıyor. Bu çalışmayı yaparak bölgede yaşanabilecek içme suyu sorunlarının önüne geçilmiş oldu” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, halk sağlığını tehdit eden bir sorun olan Obezite ile mücadelede alınacak önlemlere dikkat çekti. Uzm. Dr. Ünal, “Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4’ten %18’e çıktı ”dedi.

Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen Obezite, modern çağın en yaygın ve tehlikeli hastalığı olarak hayatımızda yer alıyor. Kâğıthane Kızılay Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Ünal, “Endüstriyel toplumlarda aşırı kiloluluk ve obezite daha sık görülür hale gelmekte ve özellikle çocuklarda artmaktadır. Fiziksel aktivitenin azalması, yüksek-yağ ve kaloriden zengin hazır gıdaların daha ulaşılabilir olması obezite gelişimini artırır. Obezite gelişmesinde ayrıca birçok faktör rol almaktadır. Bunların içinde genetik, yetersiz egzersiz, aşırı kalori alımı vardır. Bazı ilaçlarda yan etki olarak kilo alımı ile ilişkilidir. Psikososyal faktörlerde obezite gelişmesine katkıda bulunabilir” dedi.

Obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında %4’ten %18’e çıktı

 2022 yılı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre obezite tanısı alan bireylerin sayısı tüm dünyada 1 milyarı aşmış durumda. Uzm. Dr. Ünal, “Obezite sadece erişkinlerde değil çocuklarda ve gençlerde de hızla artmaktadır. 1975’ten 2016’ya kadar, 5-19 yaş arası aşırı kilolu veya obez çocuk ve ergenlerin oranı dünya çapında dört kattan fazla artarak %4’ten %18’e çıkmıştır” dedi. Obezite tanısını koymada günümüzde kullanılan en yaygın metottun  vücut kütle indeksi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Ünal, “Obezite, beraberinde pek çok fiziksel, psikolojik, sosyal, ekonomik sorunlar getiren kronik bir hastalıktır. Obezite, Tip  2 diyabetes mellitus (kandaki şeker seviyesinin normalin üzerine çıkması) , koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, beyin- damar hastalıkları, solunum güçlüğü, bazı kanser türleri, derin ven trombozu (toplardamarda meydana gelen kan pıhtısı), Mide ve ince bağırsak yolunda oluşabilecek olan ve iltihaplanmaya yol açabilen virüsler-bakteriler, yağlı karaciğer ve siroz, kolesterol yüksekliği, Yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda kistin oluşumu, idrar kaçırma, lenfatik sistemdeki bozukluklar, obstrüktif uyku apnesi ve eklemlerde kireçlenme gibi hastalıklara da neden olmaktadır” dedi. 

Obezitenin şiddeti arttıkça Tip 2 diyabet gelişme riski de yükseliyor
 

Tip2 diyabet hastalarının %80’nin obez olması nedeniyle önemli bir risk faktörü haline gelmesine neden olduğunu belirten Uzm. Dr. Ünal, “Tip 2 diyabet gelişme riski, obezitenin şiddeti arttıkça yükselir. Obez ve diyabetiklerde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve aterosklerotik kalp hastalığı dikkati çekecek kadar sık görülmektedir. Bunların yanı sıra ılımlı kilo vermek yeni diyabet gelişimini %30 oranında azalttığı tespit edilmiştir” dedi. Felç(inme), kalp krizleri gibi kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin gelişmiş batılı ülkelerde azalma eğilimi gösterirken gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’de artış gösterdiğini belirten Uzm. Dr. Ünal, “Toplumların beklenen yaşam süresinde görülen uzama nedeniyle yaşlı nüfusun artışı toplumda kalp damar hastalıklarının da artışını da beraberinde getirmiştir. Kalp ve damar hastalıkları açısından olumlu olan husus büyük ölçüde ‘önlenebilir’ olmalarıdır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalığı görülme sıklığının yarıya indirilebileceğini bildirmektedir. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ölüm verileri toplam ölümlerin içinde kalp hastalıklarının payının gittikçe artma eğiliminde olduğunu göstermektedir” dedi.

Bireylerin obez olmaları önlenmelidir

Ülkemizin nüfus yapısının halen genç nüfus ağırlıklı olup, gelişmekte olan ülkelere benzemekte olduğundan bahseden Uzm. Dr. Ünal, “Çocukluktan itibaren obezite konusunda eğitim verilmeli, yeterli-dengeli beslenme ve fiziksel aktivite yapılmalıdır. Bu amaçla çocukluktan itibaren temel alışkanlıkları kazandırarak obezite ve buna bağlı diyabet, kalp damar hastalıklarını azaltmaya yönelik çalışılmalıdır” dedi. Uzm. Dr. Ünal, sağlıklı kalmak, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için ise önerilerini şöyle sıraladı: 

-Sağlıklı beslenin,
-Düzenli fiziksel aktivite yapın
-Tütün ve tütün ürünleri kullanmayın,
-Alkol kullanmayın,
-Kardiyovasküler riskinizi öğrenenin,
-Kilolu veya obez olup olmadığınızı öğrenenin,
-Kan basıncınızı ölçtürün. Yüksek tansiyonunuz varsa tedavi olun
-Kan şekerinizi ölçtürün. Diyabetiniz varsa tedavi olun.
-Kan lipidlerinizi ölçtürün. Yüksek ise tedavi olun.
 -Hekiminizin verdiği diğer sağlıklı yaşam önerilerine uyun.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sesin ve kısa videoların artış göstereceği döneme gidiyoruz…

Gazetecilik her şekliyle online platformlara taşınacak!

 ‘Dijital Kapitalizm ve İletişim’ konulu 3 gün süren 10. Uluslararası İletişim Günleri sona erdi. Sempozyumun kapanış oturumunda ‘Medyanın Geleceği / Geleceğin Medyası’ başlığıyla günümüzün medyası konusu masaya yatırıldı. Alanında önemli isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen oturumda, sesin ve kısa videoların artış göstereceği bir döneme doğru gidildiği, gazeteciliğin yapılmayıp aslında var olan içeriğin çoğaltıldığına dikkat çekildi. Günümüzde gazeteciliğin ciddi anlamda sorgulanması gerektiğine vurgu yapılan oturumda gazeteciliğin her şekliyle online platformlara taşınacağının da altı çizildi.  

Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde ve organizasyonunda düzenlenen 10. Uluslararası İletişim Günleri Sempozyumu ‘Medyanın Geleceği / Geleceğin Medyası’ konulu yuvarlak masa oturumuyla tamamlandı.

56 oturumda 253 bildirinin sunulduğu sempozyumun son oturumuna alanında uzman akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yıldız Derya Birincioğlu Vural’ın yaptığı oturumda medyanın gelişimi, teknoloji ve yapay zekâ ekseninde değerlendirdi. 

Prof. Dr. Ümit Atabek: “Teknoloji yükseldikçe emeğin etkisi azalıyor” 

Oturumda ilk olarak Emekli Akademisyen ve İletişim Bilimcisi Prof. Dr. Ümit Atabek, yeni iletişim teknolojilerinin kapitalizme eklemlenmesi ve yeni medyadaki enformasyon akışını kültürel ve sosyolojik perspektiften nasıl değerlendirdiği ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Teknolojiyle emek arasında ters bir ilişki olduğunu söyleyen Atabek, “Üretim süreçlerinde yüksek teknoloji ortaya çıktıkça emeğin etkisi azalıyor. İleri teknolojinin getirdiği yeni medya düzeninde gazetecilerin durumu ikiye ayrılır hale geldi. Önemli bir kısmı düşük ücretle, güvencesiz ve hatta hiçbir değer atfedilmeden çalışan gazeteciler haline geldi. Bir de elit ya da ‘star gazeteciler’ olarak adlandırılan takipçi sayısı yüksek, şöhretli bir grup ortaya çıktı. Bu batı medyasında uzun zamandır var. Türkiye’de ise belirgin bir şekilde 1980’den sonraki süreçte gördük.” ifadelerini kullandı.

Atabek: “Eski medya düzeni ölüyor, yeni medya düzeni doğmak için çabalıyor”  

Sürekli yetersizlik halinin ortaya çıkmasının iletişim eğitimi verenleri ilgilendiren önemli bir konu olduğuna değinen Atabek, “Medya mensupluğu sizin 4 yıllık eğitiminizin sonunda yeterli olmuyor. Yaşam boyu eğitim diye adlandırabileceğimiz, her gün yeni becerilerle işverenin karşısına çıkmak zorunda kaldığınız bir eğitim sürecini içeriyor. Bugünkü durum böyle ama mutlaka değişiklik olacak. Bu değişim anlarında ‘Eski dünya ölüyor, yenidünya doğmak için mücadele ediyor’ şeklinde bir yaklaşım var. Bu yaklaşımı, eski medya düzeni ölüyor artık onun devri bitti, yeni medya düzeni doğmak için çaba sarf ediyor şeklinde uyarlayabiliriz.” açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Peyami Çelikcan: “Bizler içerik üreticilerinin arşivi haline geliyoruz”

İstinye Üniversitesi’nden Prof. Dr. Peyami Çelikcan, dijital medya alanındaki gelişmelerle birlikte yeni uygulamalar, işlevler, kullanım alanları ve beraberinde yeni medya kullanıcısı profili oluşmaya başladığına dikkat çekti. Dijital medya içeriklerinin tüketilmesi, tüketici davranışlarına etkisi ve beklentileri nasıl farklılaştırdığı konularına değinen Çelikcan, “Ev içi eğlence anlayışı olağanüstü gelişti. Sinyal satın alarak evleri eğlence merkezine çevirdik. İzleyici uçsuz bucaksız içeriğe kolayca ulaşabiliyor. Böylece bizler içerik üreticilerinin arşivi haline geliyoruz. Bugün günümüzde platformlar üzerinden toplumsal dönüşüm konuşuluyor. Tabii bunlar beraberinde sorunlar getirdi. Ekrana ayırdığımız süreler arttı, buna bağlı olarak ekran bağımlılık kavramı hayatımıza girdi.” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Ceren Sözeri: “Gazetecilik her şekliyle online platformlara taşınacak” 

Galatasaray Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceren Sözeri medyanın uluslararası hale gelmesi ile ilgili değerlendirmelerini paylaştı. Geleneksel mecraların dijital dönüşüm ile ortadan kalkacağını belirterek sözlerine başlayan Sözeri, “Gazetecilik her şekliyle online platformlara taşınacak. İnsanların anlayabilmeleri için görselleştirmenin önemi, gazetecileri birden fazla beceriye sahip olmaları için zorlayacak. Okuyucuyla bire bir temas edilen ilişki biçimi zorunluluğu ortaya çıkacak. Yapay zekanın ortaya çıkması ile de doğrulatma çok önemli bir yer alacak.” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Emre Kızılkaya: “Kuralları Silikon Vadisi’ndeki şirketler koyuyor”

Gazeteci Emre Kızılkaya seminer kapsamında, arama motoru optimizasyonları ve belirledikleri algoritmalar, sınırlandırmalar ve bununla birlikte oluşan kutuplaşmış toplumla ilgili görüşlerini aktardı. Kızılkaya, “Dijital platformlar kısmına nasıl geldiğimizi özellikle kapitalizm tarihiyle birlikte anlayabilmek için gazeteciliğin tarihine bakmamız lazım. İlk zamanlarında yapılan gazetelik aristokrasi için bir kulüp gibiydi. Başından beri kapitalizm ve devlet kontrolü hâkimdi. Matbaanın gelişmesi ve geniş kitlelere yayılabilmesi büyük bir medya ekonomisi doğurdu. Bunun finansmanı için de bugün bildiğimiz reklamcılık anlayışı ortaya çıktı. Akıllı telefonların herkesin cebine girmesiyle de kişisel veriler belirli birkaç şirket tarafından toplanmaya başlandı. Silikon Vadisi’ndeki bu şirketlerin kuralları üzerinden işler ilerliyor. Bu kurallardan biri de içeriklerin dağıtımında kimin öne çıkarılacağını belirleyen algoritma sistemi.” açıklamasında bulundu.

Doç. Dr. Bahar Muratoğlu “Sosyal ağlar merkeziyetsiz yapılar”

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bahar Muratoğlu Pehlivan merkeziyetsiz sosyal ağlar konusunu değerlendirdi. Sosyal ağların medyanın geleceğiyle bağlantılı olduğunu belirten Pehlivan, “Sosyal ağlar merkeziyetsizler, bir merkezi yok bir otorite tarafından yönetilmiyorlar. Herkes bir sunucu kurabilir veya bir sunucuya bağlanabilir. Aynı zamanda diğer sunuculardaki insanlarla etkileşime girebilirler. Böylece bizi koşullandıran bir takım algoritmalardan da uzaklaşabiliriz.” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Bilge Şenyüz “Yapay zekâ ile birlikte teknoloji kaynak ya da alıcı haline geliyor”

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Bilge Şenyüz, ‘yapay zekânın iletişim teknolojilerindeki yeri’ başlığı altında şu bilgileri paylaştı:

“Sadece gazetecilikte değil, akademik araştırmaların üzerinde de çok ciddi tartışmaların döneceği bir çağa doğru geçiyoruz. İletişim alanında yaratacağı değişimlerden biri de klasik iletişim teorisini yıkacak olması. İletişimin sadece kişiler arasında olması ve teknolojinin araç olarak görülmesi anlayışı değişiyor çünkü yapay zekâ ile birlikte teknoloji kaynak ya da alıcı haline geliyor. Araştırmalar, özellikle engelli, psikolojik rahatsızlıkları olan veya demanslı kişilerin yapay zekâ ile iletişim kurmaktan mutlu olduğunu gösteriyor.  Bu, insan-insan ilişkisindeki doğallığı ortadan kaldırırken bir yandan da dezavantajlı konumda olan kişiler için umut kapısı olarak önümüze çıkacak.”

Şenyüz: “Sesin ve kısa videoların artış göstereceği bir döneme doğru gidiyoruz” 

Gelecekte makine insan ilişkisine dair öngörülerini paylaşan Şenyüz “Araştırmalar medya endüstrisinin gelecekte %72 oranla podcast ve dijital sese, %69 oranında hafta sonu gönderimi yapılan e-posta bültenlerine, dijital medya yayınlarına ise %67 oranında yatırım yapmak istediğini söylüyor. Sesin ve kısa videoların artış göstereceği bir döneme doğru gidiyoruz. Öte yandan gelecekte Twitch, Discord gibi niş kullanıcı grupların bir araya geldiği platformların daha çok öne çıkabileceğini söyleyebiliriz. Şu anda teknoloji yaratıcıları makinelere insan- insan ilişkisine yönelik paternler yüklüyor. Örneğin tüm cinsiyetçi kodları da yüklüyoruz. Siri’nin başlarda bir kadın sekreter olması gibi… Belki 50 yıl sonra makinelerin insan iletişimini nasıl bozduğundan bahsedeceğiz” dedi. 

Prof. Dr. Süleyman İrvan “İnternet sızıntılara imkân veriyor”

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan sosyal medyada sıklıkla görülen sızıntı gazeteciliği hakkında konuştu. İrvan, “Kapitalizm birçok şeyi değiştiriyor. Gazetecilik değişmeye başladı. Gazeteci kimdir tartışılır hale geldi. Sızıntı gazeteciliği ile araştırma gazeteciliği arasındaki fark; araştırma gazeteciliği daha çok araştırma ile yapılır, aranıp bulunan konuların süzgeçten geçirilmesi söz konusudur. Sızıntı gazeteciliğinde ise kaynak odaklı bir gazetecilik vardır. İnternet sızıntılara çok imkân veriyor. Bilgileri yayan, çalan birileri var.  Sonuçta biz öğrenmiş oluyoruz. Gazetecilik cazip olmaktan çıktı. Gazetecilik yapılmıyor, aslında var olan içerik çoğaltılıyor. Gazeteciliğin ciddi anlamda sorgulanması gerekiyor.” dedi.

Prof. Dr. Nazife Güngör: “Üsküdar Üniversitesi, İletişim Günleri ile bir üs haline geldi”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör yaptığı kapanış konuşmasında Üsküdar Üniversitesi İletişim Günleri’nin sürekli ve geniş katılımlı bir bilimsel paylaşım platformu haline geldiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Üsküdar Üniversitesi’nin organizasyonu ama biz bu dev etkinliği iletişim alanındaki tüm akademik dünyanın katkılarıyla yapıyoruz. Sempozyumumuza pek çok üniversiteden katılım oldu. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi, İletişim Günleri ile iletişim alanında bir bilgi üssü haline geldi. Bu çok mutluluk verici. Bu sempozyum iletişim alanındaki akademi dünyasının ve hepimizin etkinliği. Üsküdar Üniversitesi’ni iletişim bilimlerinin konuşulduğu bir merkez haline getirdiğimiz için gururluyuz.”

16-18 Mayıs tarihlerinde nitelikli programlarla devam eden sempozyumun ana konuk konuşmacıları arasında Glasgow Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gillian Doyle, Zagreb Kalkınma ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Kültür ve İletişim Departmanı Kıdemli Araştırmacısı Dr. Paško Bilić, Urbana-Champaign Illinois Üniversitesi İletişim ve Bilgi Tarihçisi Prof. Dr. Dan Schiller, Annenberg İletişim Okulu’ndan Prof. Dr. Victor Pickard konuşmalarında ‘Dijital Kapitalizm ve İletişim’ ana teması kapsamında önemli bilgiler paylaştı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AKKUYU NÜKLEER A.Ş tarafından 6-16 yaş arası çocuklara yönelik olarak düzenlenen Ulusal Çocuk Resim Yarışması’nın kazananları belli oldu. 

Çevrimiçi olarak düzenlenen yarışmaya, Mersin, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Adana, Manisa, Gaziantep, Konya’nın da aralarında bulunduğu Türkiye’nin dört bir yanındaki kentlerden 100’den fazla çocuk katıldı. AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdür Basın Sekreteri ve İletişim Direktörü Vasiliy Korelsky, AKKUYU NÜKLEER A.Ş Hukuk Müşaviri Naila Atmaca, AKKUYU NÜKLEER A.Ş Satış Baş Uzmanı Fedora Dushkova ve Türkiye Nükleer Sanayi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nesrin Sevimli’den oluşan jüri üyeleri, katılımcıların çalışmalarını teknik, özgünlük ve yarışma temasına uygunluk açılarından değerlendirdi.

Yarışmanın sonuçlarına ilişkin konuşan AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdürü Anastasia Zoteeva şunları söyledi: “Jüri, çok sayıda parlak ve orijinal eser arasından en iyisini seçmekte zorlandı. Her bir yarışmacıya aktif, yaratıcı ve yaratmaya istekli oldukları için çok teşekkür ediyoruz! Çocuklar bu konuda teşvik edilmelidir. Yarışmamız artık bir gelenek haline geldi ve her yıl katılımcı coğrafyasının genişlediği, çocuklar tarafından gösterilen ilginin arttığını gözlemliyoruz. Kazananların, Türkiye için özel bir bayram olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda açıklanması sembolik bir anlam taşıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan cumhuriyetin kalkınması ve refahı için umutlarını genç nesle bağlamıştı. Nükleer enerji, Türkiye ekonomisi için yalnızca yeni bir yüksek teknoloji kullanan endüstri ve büyük miktarda elektriğin güvenilir ve temiz bir kaynağı değil, aynı zamanda gelecek nesillerin gelişimi için de büyük bir fırsat. AKKUYU NÜKLEER A.Ş, çeşitli yarışmalar ve eğitim, bilinçlendirme ve sosyal girişimler yoluyla Türkiye’deki gençleri desteklemeye devam edecektir.” 

Resim yarışmasının kategorilere göre kazananları şöyle: 

“Atomik Süper Kahraman” adaylığı

6-10 yaş kategorisi: birincilik – Karin Berra Karagöz, ikincilik – Yasmina Strizhova, üçüncülük – Varvara Kudryashova.

11-16 yaş kategorisi: birincilik – Cansu Koçak, ikincilik – Alvina Strizhova, üçüncülük – Eylül Çelikkıran.

“Dünyayı Değiştiren Enerji” adaylığı

6-10 yaş kategorisi: birincilik – Yarina Myakisheva, ikincilik – Varvara Khromikh, üçüncülük – Safiye Cesur.

11-16 yaş kategorisi: birincilik – Misha Martynova, ikincilik – Anastasia Derbenyova, üçüncülük – Ivan Korchmarik.

“Enerjik Yüzüncü Yıl” adaylığı (video klip).

Birincilik – Mikhail Konakov, ikincilik – Varvara Khromykh, üçüncülük – Okay Ceylan.

Kategorilerin kazananlarına AKKUYU NÜKLEER tarafından hatıra olarak çeşitli hediyeler verilecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından Kılıçarslan Meydanı’nda düzenlenen Uğur Işılak konserinde Konyalılarla bir araya geldi. Cumhuriyetin 100. Yılında Türk gençleri için çok daha büyük ve güçlü bir Türkiye inşa edeceklerini belirten Başkan Altay, Işılak’la birlikte bazı şarkılara eşlik ederek Konyalıların coşkusuna ortak oldu.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında düzenlediği Gençlik Konseri’nde Uğur Işılak sevilen eserlerini Konyalılar için seslendirdi.

Kılıçarslan Meydanı’nda düzenlenen Gençlik Konserine katılarak Konyalıların coşkusuna ortak olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sahnede yaptığı konuşmada gördüğü manzaradan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti. 

“GENÇLERİMİZ İÇİN ÇOK DAHA BÜYÜK VE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İNŞA EDECEĞİZ”
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında Uğur Işılak ile Konyalılarla buluşturmayı arzu ettiklerini kaydeden Başkan Altay, “İnşallah bundan sonra da bu tür etkinliklere devam ederiz. Biz, Cumhuriyetimizin 100. Yılında inşallah gençlerimiz için çok daha büyük ve güçlü bir Türkiye inşa edeceğiz. Bunu da sizlerin desteğiyle yapacağız. Konya her zaman bize çok yüksek destek verdi. Desteğinizin artarak devam etmesini temenni ediyorum” diye konuştu. 

BAŞKAN ALTAY UĞUR IŞILAKLA BİRLİKTE ŞARKILARA EŞLİK ETTİ
Sevilen şarkılarını ve türkülerini Konya’da seslendiren Uğur Işılak, kendisini dinlemeye gelen Konyalılara keyifli bir akşam yaşattı. Başkan Altay da mikrofonu eline alarak Uğur Işılak ile birlikte bazı şarkılara eşlik etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müzikleri çaldığında ise alandaki coşku zirveye çıktı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), 8-10 Mayıs tarihleri arasında Sırbıstan’a Türk ihracatçılarının katılımı ile Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonu düzenledi. Organizasyona İSİB’i temsilen Yönetim Kurulu Üyeleri Kerem Ünlü ve Ömer Duyar katıldı. 

9 Mayıs’ta Sırbıstan’ın başkenti Belgrad’ta gerçekleştiren ikili görüşmelere Türkiye’den 22 firma, Sırbistan’dan ise 80 firma katılırken toplam 277 iş görüşmesi gerçekleştirildi. Görüşmeler sırasında Türkiye Cumhuriyeti Belgrad Büyükelçisi Hami Aksoy katılımcı firmaları ziyaret ederek bilgi alışverişinde bulundu. Görüşmeler öncesinde ise Türkiye Cumhuriyeti Belgrad Ticaret Müşaviri Yasemin Yüce, ülkenin ekonomik durumu, iş kültürü ve Türkiye-Sırbistan arasındaki ilişkiler hakkında katılımcılara bilgi verdi. 

Etkinliği, Sırbistan Makine ve Elektrik Mühendisleri ve Teknikerleri Birliği, SMEITS Başkanı Bratislav Blagojevic ve Genel Sekreteri Vladan Galebovic ziyaret etti. SMEITS tarafından 6-8 Aralık 2023 tarihlerinde Belgrad’da düzenlenecek KGH International HVAC&R fuarına, üye firmalarımız ile katılım sağlanması konusunda İSİB Yönetim Kurulu ile görüş alışverişinde bulundular. Etkinliğe aynı zamanda Türk-Sırp İş adamları Derneği’nden yetkililer ziyarette bulundular.

İSİB Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Ünlü, Sırbistan’da düzenlenen sektörel ticaret heyet organizasyonunun çok verimli geçtiğini belirterek şunları söyledi: “Sırbistan Güneydoğu Avrupa’nın gelişen ve büyümeye çalışan bir ülkesi. Sektörümüz içinde coğrafi yakınlık nedeniyle stratejik öneme sahip.  Türkiye İklimlendirme Sektörü olarak Sırbistan’ın ithalatında ilk 5 ülke arasındayız. Sektör olarak ülkedeki bu gücümüzü artırmak adına ticari heyet organizasyonunu gerçekleştirdik. Organizasyonumuza katılan firmalarımızın bu görüşmelerde ihracata dönüşecek birçok bağlantı gerçekleştirdiğini gözlemledik. Yaptığımız pazarlama, iletişim ve eğitim faaliyetleri ile ülkeler ve sektörler arası ilişkilerin daha da yukarılara çıkacağını ve ihracat hedeflerimizi daha da yükselteceğimizi düşünüyoruz. “

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son vakitlerde Türk geliştiriciler tarafından çıkarılan pixel dizaynlı oyunlara boğulmuş durumdayız. Yanlış anlamayın şikayet etmiyorum, bilakis Türk geliştiricilerden bu cins işler görmek beni çok memnun ediyor. Castle of Alchemists de onlardan birisi. Kule savunmalı ve bol aksiyon dolu pixel arka bir oyun olan Castle of Alchemists geçtiğimiz günlerde oyuncularla buluştu. Ben de oyunu erkenden tatma fırsatına eriştim.

Başlarda biraz karmaşık biraz da yorucu bir tutorial atlatmış olsam da oyun, inanılmaz büyük bir kule savunma fanı olmayan beni bile süratle içine çekti ve 4-5 saatin nasıl geçtiğini anlayamadım. Aksiyon, adrenalin ve dayanılmaz animasyonlar derken Castle of Alchemists insanı rezil de eder vezir de. Hem o gerilimi bu kalp kaldırmayacak diye düşünüyorsun hem de savunurken aldığın hazza doyamıyorsun. Hakikaten keyifli bir iş çıkarmış grup. Bilhassa pixel tasarım ve animasyonları tarafından çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Dizaynın ayrıntılı oluşu biraz arayüze ve menüye olumsuz yansımış olsa da -karışıklık anlamında- kabul edilebilir olduğunu düşünüyorum.

Oyunun başlarında kısıtlı silahlar ve özellikler ile haritaya atılıyoruz. Birinci level esasen eğitim ile geçip giderken ikinci level için biraz kaygılar doğuyor. Karakterimiz Bellator alanı korumak için bizim yaptığımız yardımcı savunma stratejileriyle savaşı sürdürüyor ve alışılmış ki bu stratejileri yapmak için kullandığımız tuzak ve gibisi eşyaları oyunun bize verdiği bir para sistemiyle yapıyorsunuz. İşte bu sistemi ikinci düzeyde biraz yetersiz buldum açıkçası ben. Tahminen de cinse pek alışık olmamanın getirdiği bir şeydir diye düşünerek zorladım ve düzey atladım. Sonradan gördüm ki açılan yeni silahlar ve özelliklerin istikrarı, başka düzeyler ile gelen geliştirmeler o kadar uyumluydu ki o düzeylerde zorluk çekmedim ve geçmeyi başardım. O vakit anladım ikinci seviyeyi kaynak kısıtlaması nedeniyle biraz geç bitirmiş olduğumu.

Bir de natürel can konusu var. Oyunda her savaş için bir defa kendinizi uygunlaştırma hakkınız var. Bunun geliştirmelerde arttırılabilir olmasını beklerdim. Zira bir kez öldüğünüzde tekrar doğmanız o kadar uzun sürüyor ki halihazırda akın akın gelen düşmanlar kulenize giriveriyor. Yani neredeyse hiç ölmeden bitirmeniz lazım kısmı. Aksi takdirde işiniz çok güç.

Velhasıl, oyun bir anda açılıveriyor. Öykü ile birlikte gelen yeni karakterlerin meslekleriyle bizlere yardımcı olmaları, mutant karakterimizi kuleyi kurtarmak için geliştirmemiz ve yeni silahlar oyunu bir anda canlandırdı ve vakit su üzere akıp gitti. Aksiyonu da pek bir keyifli valla. Erken erişimde olmasında karşın birkaç arayüz bug’ı haricinde de rastgele bir oynanış bug’ı yaşamadım. Pek akıcı ve aksiyon dolu bir deneyimdi. Bunun da oyun bölümünde bulunan birisi olarak zorlayıcı bir şey olduğunu biliyorum. O nedenle takdir ettim.

Pixel severler için yapılmış bir Orc Must Die üzere de diyebiliriz oyuna. Pek çok oyuncu oyunu biraz inceleyince bu yorumu yapmıştır eminim. Ama bana tercih sunulsa Castle of Alchemists’i seçerim. Bu çeşit bir savunma oyunda terchimi 3 boyuttan yana kullanmam. Dizayna da gelince Pixel her vakit oynayıcı çeker, en azından beni çekiyor o kesin. Kamera açısından oynanışa kadar daha rahatlatıcı ve tatmin edici olduğunu düşünüyorum. Bu ortalar bu şekil pek bir meşhur oldu. Cins değişse de şu tasarım ve kamera ben dahil olmak üzere pek çok oyuncunun da ilgisini kapmak için kâfi. Neden bilemiyorum, konutumda hissiyatı geliyor bu tıp bağımsız oyunlarda.

Uzun lafın kısası Türk imali olan Castle of Alchemists, kule savunma seven sevmeyen herkese uygun olarak yapılmış. Fiyatı da artık günümüz bağımsız oyunlarına nazaran çok düzgün. Bilhassa de yeni çıkışının vermiş olduğu bir indirim de mevcutken kaçırmayın derim. (Tabii siz bunu okurken hala indirim kaldıysa.) Mutant Bellator’un maceralarına alet olmak ve kulenizi sonuna kadar savunmak için Castle of Alchemists’i deneyebilirsiniz. Ülkenin şu gerilimli günlerinde gerilim atmaya birebir :)

Artılar:

• Tasarım ve animasyonlarına bayıldım. Tek sözle fevkalade.
• Oynanış çok akıcı, rastgele bir yerde tıkanmıyor.
• Geliştirmeler tam vaktinde ve kâfi bir halde veriliyor.
• Silah çeşitleri ve özellikler oynanılırlığı arttırmış. Bilhassa kimi silahların ne kadar gelişebileceklerinin yüzdelik talihe bağlı olduğu bir sistem var, o fikri çok keyifli buldum.

Eksiler:

• Tutorial hayli zahmetli hissettirdi. Okunacak çok fazla şey bir anda önümüze atılmış ve sonrasında hatırlamamız bekleniyormuş üzere hissettim.
• ikinci düzeyde biraz kaynak ezası çektirdi ve bu da ilerlemeyi zorlaştırdı haliyle.
• Önceki düzeyleri tekrar oynamak deneyim puanı arttırmıyor ne yazık ki. Bu nedenle son seviyeyi geçemeyip takılan birisi geliştirme de açamıyor ve sonsuz bir döngü oluşuyor.
• Bazı haritaları gereksiz karmaşık buldum. Birçok vakit savunma yaparken o kısımlara uğramıyoruz bile.
• Oyunda 1 can hakkı olması ve dolmaması/aşırı yavaş dolması çok acımasız. Bir kez ölünce düşmanlar kuleye giriveriyor. Canlanmak gereksiz uzun sürüyor.

Son Karar: Oyunun kimi adaletsiz yanları olsa da savunma ve aksiyon sevenlerin keyifle oynayacağı bir üretimle karşı karşıyayız. Üstelik bu daha erken erişim hali.

Uluslararası Güç Ajansı Lideri Fatih Birol, Japonya’nın Hiroşima kentinde dünyanın en büyük ekonomilerinin başkanlarını bir ortaya getiren G7 Zirvesi’nde, önderlere hitap edecek.

Birol, G7 önderlerine değişen jeopolitik istikrarlar ışığında güç güvenliğinin artan kıymeti ve pak güç dönüşümünün hızlandırılması için atılması gereken adımlara ait değerli iletiler verecek.

G7’nin bu yıl başkanlığını yürüten Japonya’nın Başbakanı Fumio Kişida’nın davetiyle doruğa katılan Birol, güç güvenliğini sağlarken global sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sonlandırmak için pak güç dönüşümünün nasıl hızlandırılabileceğini anlatacak.

Uluslararası Güç Ajansı, son yıllarda G7’nin güç ve iklim ajandasına kıymetli katkılar sağladı.

Bu yıl da yenilenebilir güç, güç verimliliği, hidrojen, çelik ve doğal gaz üzere çeşitli hususlarda tahliller sunan Memleketler arası Güç Ajansı, birebir vakitte kritik minerallerin tedarikinin inançlı formda sağlanması için ortaya konulan beş unsurluk planın uygulanması konusunda da faal rol alacak.

ChatGPT, önümüzdeki 10 yıl içinde hangi kripto para ünitelerinin ayakta kalacağını varsayım etti. Listelediği coin’ler sizi şaşırtabilir.

Yapay zeka, kripto para üniteleri hakkında merak edilen soruları cevaplıyor

ChatGPT’ye önümüzdeki 10 yıl içinde hangi kripto paraların sağ kalacağını sorduğunuzda, size nedenleriyle birlikte bir dizi projeyi sıralıyor. Yapay zekanın birinci sıra seçimi, şaşırtan olmayan bir tercih olan Bitcoin (BTC) oldu.

Bunun nedenini, “Bitcoin kendisini bir bedel deposu ve bir değişim aracı olarak kabul ettirmiştir. Kıymetli bir ağ tesirine, geniş çapta benimsenmeye ve güçlü marka tanınırlığına sahiptir” diye açıklıyor.

Bu ortada, Bitcoin hakkında yaygın bir tartışma, daha düzgün bir takas aracı mı yoksa daha da yeterli bir kıymet saklama aracı mı olduğudur. ChatGPT başkan kriptonun her ikisini de taşıdığını düşünüyor.

İkinci ve üçüncü sıra seçimleri

ChatGPT, ETH ve BNB’nin de vakte karşı duracağını savundu. Ethereum hakkında, “Ethereum’un sağlam ekosistemi ve devam eden gelişimi, onu kripto para ünitesi alanında önde gelen bir oyuncu haline getiriyor” dedi.

Bu ortada, ChatGPT’nin yalnızca Eylül 2021’ye olan internet bilgilerine erişebildiğini belirtelim. Yapay zeka, Ethereum’un merge yükselmesinden habersiz olmasına karşın hala kıymetli bir oyuncu olarak görüyor.

Üçüncü sırada, Binance borsasının lokal kripto para ünitesi olan BNB yer alıyor. ChatGPT, “Binance’in güçlü pazar pozisyonu ve yenilikçi teklifleri, BNB’nin uzun ömürlü olma potansiyeline katkıda bulunmaktadır” diyor.

Cardano da sağ kalacak kripto para üniteleri listesinde

ChatGPT’ye nazaran ADA’nın eşsiz bir yaklaşımı ve büyüyen bir topluluğu var. Bu da ADA’yi izlenmesi gereken bir kripto para ünitesi yapıyor. Cardano’nun kurucusu Charles Hoskinson, birebir vakitte Ethereum’un kurucu üyelerinden biridir. Bu da işleri daha farklı hale getiriyor.

Tether mi yoksa Ripple mı?

ChatGPT ikisini de göz arkası etti. USDT ve XRP, neredeyse her vakit birinci 10’da yer alan kıdemli kripto para üniteleridir. Her ikisi de değerli ölçüde fon ve tonlarca yeteneğe sahip büyük şirketler tarafından desteklenmektedir.

Ancak ChatGPT, Polkadot’un (DOT) önümüzdeki on yılda hayatta kalacak beşinci kripto para olduğunu varsayım etti. Bu noktada, “Polkadot’un birlikte çalışabilirlik özellikleri ve büyüyen ekosistemi, onu kripto para ünitesi sanayisinde uzun vadeli potansiyel bir oyuncu olarak konumlandırıyor.” diyor.

Bu ortada, Binance’in kısa mühlet evvel ChatGPT’den şikayetçi olduğunu belirtelim. Borsa yöneticileri, saldırgan bir kümenin ChatGPT ile Binance’e karşı dezenformasyon kampanyası yürüttüğünü öne sürüyor. İlgili paylaşım, Binance CEO’su CZ’nin 1990’larda Çin Gençlik Komitesi’nin bir üyesi olduğunu sav ediyor. Kriptokoin.com olarak raporun detaylarına bu yazıda yer verdik.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Başkan Böcek, çelengi Genç Antalya Gönüllülerinden bir temsilci ve Büyükşehir İzcilerinden bir temsilci ile birlikte koydu. 

Büyükşehir Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası önünde saat 09.30 da tören düzenledi. Törene Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Genel Sekreter Cansel Tuncer, ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları, Zabıta personelleri, ASAT personelleri, ASAT Spor Kulübü Sporcuları, Antalya Gençlik Meclisi üyeleri ile

Büyükşehir İzcileri katıldı. Tören, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtına Çelenk sunulmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından Antalya Büyükşehir Belediye Bandosu (ABBO) eşliğinde İstiklal Marşı okundu. Başkan Böcek, çelenk töreninin ardından bandonun çaldığı marşları gençlerle birlikte söyleyerek Türk Bayrağını dalgalandırdı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremin yaralarını sarmak için ilk günden bu yana yoğun çalışmalar gerçekleştiren Sabancı Topluluğu Şirketleri ve Sabancı Vakfı, afet bölgesindeki en yoğun öğrenci nüfusuna sahip Hatay’da eğitimin aksamaması için imkânlarını seferber etmeyi sürdürüyor. Vakıf, “Hatay’a 3 Ayda 3 Okul” sözü kapsamında, Brisa’nın ortaklarından Bridgestone katkılarıyla projelendirdiği, çelik malzemeden inşa edilen Hatay’ın Dörtyol ilçesindeki Sabancı Lassa Ortaokulu’nun inşaatını rekor sürede tamamladı.

Sabancı Vakfı, depremden en ağır hasarı alan illerden en yoğun öğrenci nüfusuna sahip Hatay’da ikinci okulu Sabancı Topluluğu şirketlerinden Brisa’nın ortaklarından Bridgestone katkılarıyla açtı. Çelik malzemeden inşa edilen ve rekor sürede tamamlanan Sabancı Lassa Ortaokulu’nun açılışı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na denk gelen özel bir günde gerçekleştirildi. 

“Hatay’a 3 Ayda 3 Okul” sözü kapsamında çocukların ve öğretmenlerin okul ortamında buluşması, eğitimin kaldığı yerden devam etmesi için şimdiye kadar iki okul açılışı yapan Sabancı Vakfı’nın ilk açtığı okul Reyhanlı ilçesindeki Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi oldu. Vakıf, Dörtyol ilçesindeki Sabancı Lassa Ortaokulu’ndan sonra, 21 Haziran’da Arsuz ilçesinde bir ilkokulun daha açılışını yapacak. Tamamlanan tüm okullar, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında öğrenci kabulüne başlayacak. 

Deprem bölgesinde eğitim-öğretimin aksamaması için hızla okul projelerini hayata geçirdiklerini ifade eden Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Afet bölgesinin yeniden ayağa kalkması için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Öncelikli konulardan biri olarak gördüğümüz eğitimin bölgede devam etmesi amacıyla, Hatay’a 3 ayda 3 okul kazandırmak için harekete geçmiştik. Birinci okulumuz Enerjisa Hatay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni bizim için anlamı büyük olan bir tarihte, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Hatay’a kazandırdık. Şimdi de Brisa’nın ortaklarından Bridgestone katkılarıyla hayata geçirdiğimiz ikinci okulumuz Sabancı Lassa Ortaokulu’nun açılışını 19 Mayıs gibi özel bir günde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Depreme dayanıklı ve çelik malzemeden inşa edilen okulumuzda öğrencilerin koridorları, sınıfları dolduracağı günleri heyecanla bekliyoruz.” dedi.  

Brisa Genel Müdürü Haluk Kürkçü “Afet bölgesinde yaraların sarılması için desteklerimize ilk günden itibaren devam ediyoruz. Biliyoruz ki bölgenin çözüm bekleyen en önemli konularının başında eğitim geliyor. Bu kapsamda, şirket ortaklarımızdan Bridgestone ve Sabancı Vakfı katkılarıyla hayata geçen “Sabancı Lassa Ortaokulu”nu Cumhuriyetimizin en önemli kilometre taşlarından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda açmak bizim için çok kıymetli.  Eğitimin kaldığı yerden devam etmesi, gençlerimizin tekrar sınıflarına dönmeleri, arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle bir an önce buluşması için okulumuza son dokunuşları yapan ve seferber olan tüm Brisalı gönüllülerimize de çok teşekkür ediyorum. Bu vesile ile tüm gençlerimizin ve ülkemizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.” diye konuştu.

Brisa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tomio Fukuzumi, “Bridgestone olarak, topluma, herkes için erişilebilirlik sağlayarak katkıda bulunmak en büyük taahhütlerimizden bir tanesi. Tüm dünyayı üzüntüye boğan Maraş depreminin ilk gününden itibaren kaynaklarımızı, depremden etkilenen bölgeye yönlendirmek için harekete geçtik. Gelecek nesiller için eğitime erişimin devamlılığı adına Hatay’da Sabancı Lassa Ortakokulu’nun açılmasına katkı sağladığımız için çok mutluyuz. Bu okulun bütün öğrenci ve öğretmenlerine ve ayrıca ailelerine iyi dileklerimi gönderiyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.” dedi.

Sabancı Lassa Ortaokulu’nun açılışa hazır hale gelmesi için gönüllü olarak katkı sağlayan Sabancı Vakfı ve Brisa çalışanları, öğrencilerle birlikte fidan dikimi, duvar boyama, kütüphane oluşturulması gibi aktivitelerin yanı sıra basketbol ve voleybol oynayarak da keyifli zaman geçirdi.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elektronik para ve ödeme hizmetleri sektörünün en yeni ve güçlü temsilcileri arasında yer alan Morpara, 6-8 Haziran 2023 tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleşecek olan Money20/20 Fuarı’na katılacak. Avrupa bankacılık ve finans sektörünün yakından takip ettiği Money20/20 Fuarı’nda, finans sektöründe kendine yer edinmiş fintekler, ödeme şirketleri ve bankalar da yer alacak.

Morpara Genel Müdürü Serhan Kavi, dünyanın pek çok yerinden katılacak şirketler ve finans dünyası profesyonellerinin Money20/20 Fuarı’nda, sektörde yaşanan en yeni gelişmeler ile hızla büyüyen finans ve ödeme sektörünün mevcut durumu ve geleceğinin değerlendirileceğini belirtti. Kavi Avrupa finans dünyasının kalbinin atacağı fuar ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: 

“Money20/20 Fuarı, mobil, pazarlama hizmetleri, veri, teknoloji, insan ve işletmelerin yönetimi gibi birçok sektör ve hizmetin finans ile kesişmesine odaklanıyor. Bu açıdan bakıldığında, Morpara ailesi olarak ilk kez katılım göstereceğimiz bu fuar her açıdan sektör gelişimine katkı sağlayacaktır. Fuarın en büyük avantajları arasında, sektörün tüm paydaşlarını bir arada bize sunması yer alıyor. Bu sayede iş birliği gibi tüm fırsatları bir arada değerlendirebileceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte dondurucular, klimalar da çalışmaya başlıyor. Elektrik faturalarından tasarruf yapmak isteyenler ise ne yapabileceklerine dair önlemleri araştırıyor. Karşılaştırma sitesi encazip pratik önlemlerle faturanızda ayda 746 TL’ye kadar tasarruf sağlayacak o yöntemleri derledi.  

Haziran ayıyla birlikte klimalar da hayatın merkezinde yer almaya başlıyor. Havaların ısınmasıyla dondurucular, buzdolapları gibi cihazlar kendi iç sıcaklığının düşmemesi ve ortam sıcaklığına uyum sağlamak için daha çok çalışıyor. Elektrik faturalarında bir artışla karşılaşmak istemeyen vatandaşlar nasıl tasarruf yapabileceklerini araştırıyor. Karşılaştırma sitesi encazip’un araştırmasına göre, pratik önlemlerle faturanızda ayda 746 TL’ye varan tasarruf sağlayabilirsiniz. 

Günde altı saatlik klima kullanımı aylık faturaya 102 TL olarak yansıyor

Yaz aylarının en çok kullanılan aletlerinden biri klimalar. Altı saatlik klima kullanımı aylık faturaya ortalama 102 TL olarak yansıyor. Klima elektrik tüketimini azaltmak için klima derecesini düşük tutarak çalıştırabilir, vantilatör sayesinde soğuk havanın yayılmasını sağlayabilirsiniz. Odada klima çalışırken pencereleri kapalı tutmakta da yarar var. Klima bakımını yaptırmak da önemli. Bu gibi önlemlerle 18000 BTU bir klimayı günde altı saat değil de günde üç saat çalıştırırsanız, aylık faturanızda 51 TL’ye kadar tasarruf sağlayabilirsiniz. Ayrıca hava nemliyken hissedilen sıcaklık da yüksek oluyor. Klimanızı nem alma modunda çalıştırırsanız hem hissedilen sıcaklık azalacaktır hem de nem alma modu, soğutma modundan daha az elektrik tükettiği için tasarruf sağlayabilirsiniz.

Enerji tasarruflu sekiz ampulün faturadaki karşılığı aylık 26 TL

Yaz aylarında havaların geç kararmasıyla birlikte aydınlatma ihtiyacı da azalıyor. Bu durumdan faydalanarak da elektrik faturanıza olumlu bir katkı yapabilirsiniz. Hava kararken perdeleri açarak ışığı odaya almanız daha geç aydınlatmayı kullanmanızı sağlayabilir. Örneğin, akşamları sekiz ampul yerine 4.5 saat boyunca enerji tasarruflu dört ampul kullanırsanız bu faturanıza ayda 13 TL olarak yansır. Bu önlemlerle yarı yarıya aydınlatma tasarrufu sağlayabilirsiniz.

Şarj için taşınabilir güneş panelleri kullanabilirsiniz

Dizüstü bilgisayarın sekiz saatlik elektrik maliyeti faturalara 50 TL olarak yansıyor. Hem tasarruf sağlamak hem doğaya katkıda bulunmak isterseniz laptop, cep telefonu gibi aletleri şarj etmek için taşınabilir güneş panelleri kullanabilirsiniz. Ayrıca günde sekiz saat yerine dört saat dizüstü bilgisayar kullanarak faturanızda ayda 25 TL’ye kadar katkı sağlamanıza yardımcı olabilir.

Mikrodalga fırının haftada bir saatlik elektrik maliyeti 8 TL

Yemeği ısıtmak için fırını çalıştırmak yerine mikrodalga fırın kullanabilirsiniz. Çünkü fırın hem daha uzun süre çalışır hem de bulunduğu ortamı ısıtır. Mikrodalga fırının bir saatlik elektrik maliyeti faturaya 8 TL olarak yansıyor, her hafta bir saat kullanıldığı düşünülürse ayda 32 TL olarak faturaya yansır. Elektrikli ocağın günde bir saatlik elektrik maliyeti ise faturalara aylık ortalama 466 TL olarak ekleniyor. Bu nedenle kısa süreli işler için mikrodalga fırını kullanmak daha karlı. Mikrodalga fırında kendi porsiyonunuz kadarını 2-3 dakika gibi kısa sürede ısıtabilir, enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Bu önlemlerin faturaya aylık katkısı ise 434 TL’yi bulabiliyor.

Çamaşır kurutma makinesini ayda 18 saat kullanıldığında elektrik maliyeti 70 TL

Çamaşır kurutma makinesinin ayda sadece iki saat kullanımında elektrik tüketimi faturalara 70 TL olarak yansıyor. Çamaşırları yaz aylarında doğal kurumaya bırakmak faturadan tasarruf etmenizi sağlar. Haftada üç kez çamaşır yıkarsanız kurutma makinesini kullanmadığınızda ayda 70 TL tasarruf sağlarsınız. Bir plazma TV günde yedi saat çalıştığında 153 TL’lik elektrik kullanır. Bu nedenle kullanılmadığında TV’yi kapatmakta fayda var. Plazma TV günde dört saat çalıştığında 88 TL olarak faturaya yansır. Bu gibi ufak önlemler ayda 135 TL’ye kadar tasarruf etmenize katkı sağlar.

Küçük ev aletlerinden minik tasarruflar elde edebilirsiniz

Bir takım elektrikli aletlerin kullanımını azaltarak da tasarruf sağlayabilirsiniz. Bunlardan bir tanesi son dönemde popüler olan airfryer. Airfryer’in haftada altı saatlik elektrik tüketimi faturaya 130 TL olarak yansıyor, haftalık kullanımı üç saate düşürüldüğünde ay sonunda faturaya 65 TL olarak yansır. Bu nedenle günde birçok kez çalıştırmak yerine tam kapasite çalıştırarak kullanım süresini azaltabilirsiniz. Su ısıtıcısının (kettle) haftada 2,5 saatlik kullanımının aylık elektrik maliyeti ise 39 TL. Bu nedenle ihtiyacınız kadar suyu ısıtmakta fayda var. Kettle kullanımını haftada 1 saate düşürerek 23 TL tasarruf edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ünlü gazeteci Müge Anlı, sunumunu üstlendiği “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programının son kısmında meskenini terk eden bir bayanın, Dilan Polat’ın eşinin aldığı altınların görüntüsü ile kendi eşini kıyasladığı görüntüyü inceledi. Polat’ın eşinin armağan ettiği altınlara mana veremeyen Anlı’nın kelamları ünlü fenomeni kızdırdı.

ATV ekranlarının fenomen programı “Müge Anlı ile Tatlı Sert”, hafta içi her gün birbirinden farklı hususlarla izleyenlerle buluşmaya devam ediyor. Dikkat çeken programın son kısmına, sosyal medya fenomeni ve iş insanı Dilan Polat’a özenip kocası altın getirmiyor diye meskeni terk eden Fadime Parlak damga vurdu.

13 gündür iki kızı ile birlikte kayıplara karışan Parlak, daha evvel kendisine açtığı YouTube hesabından yemek görüntüleri paylaşıyor ve fenomen olmak istiyordu. Ailesinin bu isteği reddetmesi üzerine meskeni terk eden Parlak’ın son görüntüsündeki bir ayrıntı ise gözlerden kaçmadı. Bir paylaşımında Dilan Polat’ın altın görüntüsüne gönderme yaptığı görülen Parlak, Dilan Polat’ın eşi kendisine altın ve gül alırken, kendi kocasının bozuk para ve maydanoz verdiğini esprili bir lisanla kayda almış.

Türkiye’nin dört bir yanında hoşluk merkezleri olan Dilan Polat’ın sık sık eşinden görkemli ikramlar, altınlar, kilo kilo meyveler, özel jet çeşitleri aldığı görüntülerden birini program esnasında izleyen Müge Anlı, bir adamın eşine neden çil çil verdiğini bir türlü anlayamadı. Müge Anlı o anlarda Dilan Polat’ı eleştirerek “Kocam bu türlü bir avuç altın getirse hayatta göstermem nazar değecek bir de o da değere binecek ‘baksana bu adam herkese çil çil altın verecek’ diye sıraya dizilecekler” halinde reaksiyon gösterdi.

Anlı’nın yorumuna kayıtsız kalmayan Polat ise toplumsal medya hesabından bir karşılık görüntüsü yayınladı. “Allah sizin de muhabbetinizi artırsın, ben Dilan Polat 120 şube sahibiyim fenomen değil iş kadınıyım.” diyerek kelamlarına başlayan Polat, “Bu adam herkese çil çil altın vermiyor. 15 yıllık karısına, çocuklarının annesine ikram ediyor. Benim de çekmecemde duruyor. Genelde çalışanlarıma dağıtıyorum. Artta konuşan beyefendi kim bilmiyorum; ancak sabah sabah güldürdü beni” şeklinde konuştu.

Oyuncu, hukukçu ve müellif AK Parti Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, toplumsal medya hesabından Almanya’nın Erdoğan takıntısına değindi. Yenişehirlioğlu, paylaşımıyla Batı’nın demokrasi anlayışını gözler önüne serdi.

Almanya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hayranlığını (!) imtihan kağıtlarına yansıttı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya’da bulunan Ingolstadt’taki Cristoph Scheiner Lisesi’ndeki Toplumsal Bilgiler dersi imtihanına bahis oldu. İmtihan kağıdında mevzu olarak toplumun yapısı ve değişimi, çağdaş siyasal sistemlerin temel özellikleri işlendi. İmtihan kağıdında verilen tabloda Cumhurbaşkanlığı ve yardımcı kategorilerin hepsine Lider Erdoğan’ın karikatürü yerleştirilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin diktatörlükle yönetildiği algısı verildi. Toplumsal medya hesabından mevzuya ait paylaşım yapan AK Parti Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehiroğlu, “Almanya kendi demokrasi anlayışını çok güzel ortaya koymuş” dedi.

“KİMLERE KARŞI BU SEÇİMİ KAZANMAMIZ GEREĞİNE BİR ÖRNEK”

Bahadır Yenişehirlioğlu, Almanya’nın imtihan kağıdını paylaşarak şu tabirlere yer verdi:

“Kimlere karşı bu seçimi kazanmamız gereğine bir örnek. Almanya Ingolstadt’taki Cristoph Scheiner Lisesi’nde toplumsal bilgiler imtihanı… Demokrasi anlayışlarını çok yeterli ortaya koymuşlar!”

TÜRKİYE YÜZYILI YAKLAŞIYOR!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 21 yıldır Türkiye’yi dünya gücü olacak kademeye getirdi. Birçok tahlilci Batılı ülkelerin kurguladıkları diktatör algısının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son 21 yıldaki başarılarından kaygı duymalarının sonucu olduğu halinde kıymetlendiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs seçimlerinde Almanya’dan %65.4 oy ile Kılıçdaroğlu’nu orada da mağlubiyete uğrattı.

MS hastalığı ile uğraş eden müzikçi Serdar Ortaç kardeşinin vefatından sonra radikal bir karar aldı. Ortaç, kendini meskene kapattı ve çektiği kısa görüntülerle ‘Hayat kısa artık hiçbir şeyi başıma takmıyorum’ diyerek gençlere tavsiye vermeye başladı.

53 yaşında olan ünlü müzikçi Serdar Ortaç kardeşini kaybettikten sonra inzivaya çekildi. Uzun vakittir ekranlardan uzak olan MS hastalığı ile uğraş eden ünlü isim meskene kapandı.

HİÇBİR ŞEYİ BAŞINIZA TAKMAYIN!

Ortaç, çektiği kısa görüntülerde ‘Hayat kısa artık hiçbir şeyi başıma takmıyorum’ diyerek yeni kurduğu hayatıyla ilgili tavsiyelerde bulunuyor. Ortaç görüntülerinde sevenlerine  açıklamaları yapıyor.“Kimseyi üzmeyin, büyük hırslara kapılmayın, sizi sevenlere sıkı sıkı sarılın. Para, şöhret gelir geçer, baki kalan dostluklardır. Hayat kısa, hiçbir şeyi başınıza takmayın!”

“BU İLLETE ASLA BULAŞMAYIN!”

Bir periyot kumar borçlarıyla da gündeme gelen müzikçi bilhassa gençlere “Eski bir kumarbaz olarak söylüyorum asla bu illete bulaşmayın!” tavsiyesinden bulunuyor. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

AK Parti Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ndan vatandaşa çağrı

Opsiyon kontratı, evvelden belirlenmiş fiyat üzerinden, makul bir tarihe kadar alma ya da satma hakkı sunan mutabakatlardır. Bugün çok sayıda Bitcoin vadeli süreç opsiyon mukavelesinin mühleti doluyor. Lakin, bunların piyasalar üzerinde değerli bir tesiri olacak mı?

Bugün 780 milyon dolarlık Bitcoin opsiyonlarının mühleti doluyor

GreeksLive’in bildirildiği üzere, bu mukavelelerin kavramsal bedeli 780 milyon dolar ve azamî acı noktası 27.500 dolarda. Azamî acı pahası, en açık mukavelelerin olduğu fiyattır. Birebir vakitte mukavele sona erdiğinde en çok zararın olacağı düzeydir.

Ayrıca, bu Bitcoin opsiyon kümesi için alım/satım oranı 0,81 düzeyinde. Satım/alım oranı, süreç gören satım (short) kontrat sayısının, alış (long) mukavele sayısına bölünmesiyle hesaplanır. 1’in altındaki bir kıymet yükseliş olarak kabul edilir. Bunun nedeni, daha fazla yatırımcının short kontratlardan çok long kontratları satın alması.

Ayrıca Deribit, toplam 308.044 açık konum bildiriyor. Bu ölçü, şimdi müddeti dolmamış açık kontratların toplam sayısını söz eder.

Ayrıca mühleti dolmak üzere olan yaklaşık 169.000 Ethereum durumu var

Bunların kavramsal pahası 310 milyon dolar ve azamî acı noktası 1.800 dolar. ETH kontratları için alım/satım oranı 0,96. Bu da BTC’ye kıyasla daha nötr bir düzey.

GreeksLive, genel görünümü, “Genel toplam konum bilgileri nispeten istikrarlıydı. Lakin satım durumlarının oranı artmaya başladı. Short yatırımcılar, daima bir yatay hareketin akabinde kademeli olarak taban kazanıyor” diye yorumluyor.

Bitcoin fiyatı mühleti dolan opsiyonlar öncesinde ne durumda?

Bitcoin fiyatı gün içinde %2 civarında aşağı istikamette hareket etti. Yazım sırasında 26.800 dolar bölgesinde süreç görüyor. Önder kripto, 2023’teki tepesi olan 31.000 dolardan düşüşünden bu yana son birkaç haftadır konsolide oluyor.

On-chain tarafında, 155 günden uzun müddettir etkin olmayan kripto paraların harcama kalıpları, çoklukla Bitcoin’in uzun vadeli beklentilerinde kıymetli eğilimleri ortaya koyuyor. Aşağıdaki grafik, metriğin bir pahasını nasıl aştığını açıkça gösteriyor. Bu da uzun vadeli sahiplerin kâr elde ettiğini ortaya koyuyor. Bu cins olaylar tipik olarak Bitcoin’in boğa koşularının birinci etaplarında ortaya çıkar.

Bu indikatörün öncelikle, tipik olarak çok uçlara ulaşması aylar hatta yıllar süren ve kısa vadeli dalgalanmaları yansıtmayan uzun vadeli döngüleri yansıttığını vurgulamak değerlidir.

Bu ortada, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, BTC madencileri Binance’e 1.750 Bitcoin gönderdi. Bu eğilim, madencilerin BTC rezervlerinde değerli bir düşüş meydana getirdi. LookOnChain’in raporuna nazaran, bu esnada BTC fiyatı yaklaşık 5 saat içinde %3’ün üzerinde bedel kaybetti.

Kocaeli’nin trafik yükünün azaltılması için çalışmalar yapan UKOME, Ford Otosan’da üretilen ihraç araçların İstanbul’a deniz yolu ile taşınmasına karar verdi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısı Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Genel Sekreter Balamir Gündoğdu başkanlığında düzenlenen toplantıda 81 madde görüşüldü. Toplantıda Kocaeli şehir trafik yükünün azaltılmasına yönelik kararlar alındı. Bu kapsamda Ford Otosan’da üretilen ihraç araçlarının deniz yolu ile taşınmasına karar verildi.

ARAÇLAR İKİ GEMİ İLE TAŞINACAK

MF Gelibolu ve MF Çanakkale Gemileri, Başiskele ilçesinde bulunan Ford Otosan’da üretilen ihraç araçları İstanbul sınırlarında bulunan Maltepe ve Yenikapı limanlarına taşıyacak. Bu karar ile Kocaeli’nin karayolu trafiği rahatlatılarak vatandaşlara hızlı ve konforlu ulaşım imkanı sağlanacak.

6500 TREYLER KARA YOLUNDAN ÇEKİLMİŞTİ

UKOME, daha önce de Ford Otosan Fabrikasında üretilen araçların Körfez Yarımca Port limanına denizyolu ile taşınmasına izin vermişti. Verilen kararla kara yolu üzerinde 3 aylık sürede 6500 treylerin kara yolundan çekilmesi ve trafik yükünün azaltılması sağlanmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

28 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ikinci turu öncesinde Efes Selçuklu gençlerden; “Buradayız” mesajı geldi.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Buradayım” videosuna istinaden bir video hazırlayan Efes Selçuklu gençler; “Buradayız. 28 Mayıs’ta sandıktayız” mesajı verdi.

Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in sosyal medya hesaplarından paylaştığı videoda Efes Selçuk’un mahallelerinde ve merkezinde farklı meslek gruplarından birçok genç  “28 Mayıs’ta sandıktayım”  mesajı vererek; özgürlük, adalet, kadın hakları, çocuklar ve Cumhuriyet değerleri için sandığa gideceklerini belirttiler.

Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel videoyu;  “Gençlerimiz burada! Gelecekleri için, Cumhuriyetimiz için, aydınlık yarınlar için! Bu kentin gençleri bu ülke için hazırlar. Korkmuyorlar, sandıklarına, oylarına, yarınlarına sahip çıkıyorlar” notuyla sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnternet, pandemi döneminde gençler için bir can simidi oldu. Birçoğu derslerini öğrenmek, arkadaşlarıyla bağlantıda kalmak ve en sevdikleri site ve uygulamalarda zaman geçirmek için teknolojiyi kullandı. Bu dönemde ebeveynler için ise en önemli nokta  tehlikelerin nerede olduğunu anlamak ve çocuklarının maruz kaldığı riskleri en aza indirmeye çalışmak oldu. Siber güvenlik şirketi ESET, ebeveyn kontrol yazılımlarında dikkat edilmesi gerekenleri inceledi, önerilerini paylaştı.

Geçmişte ebeveynlerin çocuklarının dijital faaliyetleri konusunda fazla endişelenmelerine gerek yoktu. Evdeki merkezi bir bilgisayar internete açılan tek kapıydı. Takip etmek, denetlemek daha kolaydı. Sonra mobil cihazlar geldi. Şimdi çok daha büyük zorluklarla karşı karşıyalar. Hem çocuklar gözetimden uzak olarak internette daha fazla gezinme fırsatı buluyor hem de dijital dünyada daha fazla gizli tehlike var. Bu da ebeveyn kontrol yazılımını ebeveynler için giderek daha cazip ve daha çok ihtiyaç duyulan bir seçenek haline getiriyor. İşletim sistemi geliştiricileri bile artık bu alanda bazı işlevler sunsa da, en eksiksiz özellik setleri güvenlik uzmanları tarafından tasarlanan üçüncü taraf çözümleridir. Doğru araçlar, çocuklarınızın güvenliğini artırmak ile onlara keşfetme, öğrenme ve sosyalleşme özgürlüğü vermek arasında bir denge kurmalıdır.

Neden bir ebeveyn kontrol yazılımına ihtiyacınız var?

Çocuklar cihazlarında her zamankinden daha fazla zaman geçiriyor. Pandemiden önce ABD’li çocukların ekran başında geçirdiği sürenin, günde yaklaşık dört saat olduğu tahmin ediliyordu. COVID dönemindeki kısıtlamalar nedeniyle bu süre iki katına çıktı. Ebeveynler için en önemli nokta, tehlikelerin nerede olduğunu anlamak ve çocuklarının maruz kaldığı riskleri en aza indirmeye çalışmaktır. Anne babaların sanal dünyada  endişelenecek çok şeyi var. Bu endişelerden bazıları şunlar: 

• Uygunsuz içerik Bunlar cinsel içerikli materyaller, cinsiyetçi veya ayrımcı içerikler, rahatsız edici veya şiddet içeren görüntüler/videolar, kumar siteleri ve hatta küfürlü içerikler olabilir. Neyi uygunsuz bulduğunuz çocuğun yaşına ve olgunluğuna bağlıdır.
• Siber zorbalık Ne yazık ki, zorbalık çoğu çocuk için hayatın bir gerçeğidir. Ancak çevrimiçi dünyada bu tehdit, yakın arkadaşların dışına doğru genişliyor. Bir AB araştırması, tüm çocukların yarısının yaşamları boyunca bir tür çevrimiçi zorbalığa maruz kaldığını belirtiyor.
• İstismar. Çocuklar teknoloji konusunda bilgili görünebilir ama aynı zamanda internette tanıştıkları insanlara güvenmeye de yatkındırlar. Ne yazık ki bazı yetişkinler bu durumdan faydalanmaya hazırdır. Genellikle sosyal medya, mesajlaşma, oyun ve diğer uygulamalarda yaşıt biri gibi davranarak kurbanlarının güvenini kazanmaya çalışırlar.
• Veri sızıntısı Muhtemelen hepimiz internette çok fazla paylaşım yapıyoruz. Ancak çocuklarımız bizden çok daha geniş bir dijital arkadaş çevresine sahip, bu da edindiği bilgileri kötü amaçlı kullanacak kişiler olabileceği anlamına gelir. Bir evcil hayvanın adı, ev adresi veya tatile gitme zamanı gibi zararsız bir şey bile dijital ve gerçek dünya saldırılarında kullanılabilir.
• Kimlik hırsızlığı ve kimlik avı dolandırıcılıkları Çocuklarınız sosyal medya, mesajlaşma uygulaması ve e-posta hesabı açtıkları anda, hassas kişisel ve finansal bilgileri vermeleri veya kötü amaçlı yazılım yüklemeleri için onları kandırmak üzere hazırlanmış sahte mesaj bombardımana tutulur. Birçoğu ikna edicidir. Bazıları ücretsiz hediye vaadi ile ikna etmek için hazırlanmış olabilir.
• Aşırı ekran süresi  Bu durum çocuklarda göz problemleri, depresyon, aşırı yeme ve diğer fiziksel problemlerle ilişkilendirilir. Belki de en bariz olanı, bir ekrana yapışık olmak çocuklarınızın fiziksel dünyada etkileşime girmediği anlamına gelir, bu da duygusal ve sosyal gelişimlerine zarar verebilir.

Ebeveyn kontrol yazılımında dikkat etmeniz gerekenler

Piyasada, yukarıdaki zorlukların bir kısmı veya tamamı için yardımcı olacak pek çok çözüm var. Bu alanda ve daha geniş siber güvenlik alanında güvenilirliği kanıtlanmış bir markaya yatırım yapmak faydalı olacaktır. İyi bir başlangıç olarak aşağıdakileri göz önünde bulundurun:

• Uygulama kontrolleri yaşlarına uygun olmayan uygulamaları engellemenizi veya hangi uygulamalara ne kadar süreyle erişebileceklerini kontrol etmenizi sağlar. Günlük zaman sınırları, aşırı ekran süresini en aza indirmek için iyi bir fikirdir.
• Uygulama ve web kullanım raporları, çocuğunuzun çevrimiçi ortamda nerede vakit geçirdiğini daha iyi anlamanıza ve gelecekte engellenmesi gerekebilecek siteleri ya da uygulamaları belirlemenize yardımcı olabilir. Ayrıca yeni yüklenen uygulamaları da işaretlemelidir.
• Güvenli tarama, önceden kategorize edilmiş yaşa uygun olmayan sitelere erişimi engellerken çocuğunuzun internette gezinmesine yardımcı olacaktır. Burada, çocuğunuzun belirli sitelere erişim talebinde bulunabilmesi ve sizin de bunu duruma göre değerlendirmeniz faydalı olur. 
• Konum belirleyici ve alan uyarıları, çocuğunuzun cihazlarının konumunu göstererek, size mesaj göndermeyi veya aramayı unutursa nerede olduklarına dair endişelerinizi gidermeye yardımcı olur. Bir diğer faydalı özellik de çocuğunuz bir bölgeye girdiğinde veya çıktığında cihazınıza gönderilen bildirimlerle fiziksel “bölgeler” oluşturma özelliğidir.
• Kullanımı kolay bir portal bulmacanın son parçasıdır ve ürünü sürekli olarak kolayca kurmanıza, yönetmenize ve yapılandırmanıza olanak tanır.

Ebeveyn kontrol yazılımı çocuğunuzu sorumlu bir internet kullanıcısı haline getirecek sihirli bir değnek değildir. Hiçbir şey çocuklarınızla kuracağınız dürüst ve karşılıklı iletişimin sağlayacağı değerin yerini tutamaz. Onlara sadece yazılımı yüklediğinizi söylemeyin aynı zamanda neden yüklediğinizi de söyleyin. Gördüğünüz tehlikeler hakkında açık bir şekilde konuşun ve birlikte bazı temel kurallar belirleyin. Anlattıklarınızı içselleştirdiğinden emin olun. Daha da iyisi, arada bir teknolojiye ara verin. Çocuklarınızın keşfedebileceği, çevrimiçi olmayan harika bir dünya da var. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

hacker: HUNTER belgeselinin yeni sezonu neden bu kadar çok sayıda çocuğun hacker olduğunu sorguluyor…

İlk gerçek siber suç dizisi hacker:HUNTER’ın son sezonu, bilgisayar korsanlığını en sevdiği oyun olarak gören çocukların hikayelerini anlatıyor. Kaspersky’nin üst üste ikinci yıl ortak yapımcılığını üstlendiği dizinin ilk bölümü, dünya genelinde 19 Mayıs’ta Avrupa’nın önde gelen uluslararası haber kanalı Euronews’te gösterime giriyor.  

Günümüz çocukları neredeyse beşikten itibaren çevrimiçi dünyaya dahil olurken, son araştırmalar çocukların %70’inin günde en az üç saatini akıllı cihazlarla geçirdiğini gösteriyor. Bununla birlikte ebeveynlerin sadece yarısı bu cihazlarda ebeveyn kontrol uygulamaları kullanıyor veya dijital cihazları kullanırken çocuklarını denetliyor. Geri kalan kısım çocuklarının dijital davranışlarına daha az dikkat ediyor. Yeni hacker: HUNTER serisi, günümüzde neden bu kadar çok çocuk hacker olduğunu sorguluyor ve bu tehlikeli yola nasıl girdiklerini araştırıyor.  

Dört bölümden oluşan dizi, çocukların bilgisayar korsanlığı dünyasıyla nasıl tanıştıkları, siber suç endüstrisi tarafından sunulan ve ileri düzeyde programlama becerisine sahip olmayanların bile bilgisayar korsanlığına adım atmalarına yardımcı olan araçlar, ceza sisteminin yaşı küçük suçlulara karşı nasıl bir tutum sergilediği ve son olarak çocukların siber suçlardan nasıl çıkış yolu bulacağı sorularını gündeme getiriyor.

 İlk Dört Bölüm Özetleri: 

• ‘Recruitment’ (İşe Alım) bölümü, siber suçluların yetenekli çocukları çevrimiçi oyunlar aracılığıyla nasıl tespit ettiklerini ve daha sonra bilgisayar korsanlığına dair görevleri yerine getirebilmeleri için onları nasıl yetiştirdiklerini ortaya koyuyor. Dizi, evlerine silah siparişi vermesiyle 8 yaşındaki oğlunun bir bilgisayar korsanlığı grubuna dahil olduğunu öğrenen annenin hikayesi etrafında şekilleniyor

• ‘Script kiddies’, kendisiyle aynı adı taşıyan fenomene adanmış bir bölüm ve teknik becerilerden yoksun, ancak yine de bilgisayar korsanlığına teşebbüs etmek isteyenlerin ihtiyaçlarına hizmet eden yeraltı endüstrisini anlatıyor. Bölüm, halka açık araçları ve komut dosyalarını kullanarak okulunu hackleyen ve sonunda okuldan atılan genç bir ‘script kiddie’nin ifadesini yeniden kurguluyor.
• ‘Punishment’ (Cezalandırma), ihlal edilen verilerin satıldığı dünyanın en popüler hack forumlarından birinin yaratıcısı olan ve söz konusu yeraltı forumunu 14 yaşındayken kuran bir kişinin hikayesine odaklanıyor. Bölüm, bu kişinin daha sonra gözaltına alınma sürecini anlatıyor. Reşit olmayanların internette işledikleri suçlar nedeniyle cezalandırılıp cezalandırılmaması ve nasıl cezalandırılması gerektiği konusunu gündeme getiriyor.

‘Rehab’ (Rehabilitasyon), izleyicilerin hackerların rehabilite edilip edilemeyeceği ve nihayetinde onlara güvenilip güvenilemeyeceği sorusunu yanıtlamalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Bölüm bunun için izleyicileri rehabilitasyon programı uzmanlarına ve eski hackerlarla konuşmak üzere Hollanda hacker rehabilitasyon merkezine götürüyor.

Hem Ebeveynler Hem de Dijital Kültürle İlgilenenler İçin

Seride Kaspersky Global Araştırma ve Analiz ekibi (GReAT) Direktör Yardımcısı Marco Preuss ve GReAT DACH Başkanı Christian Funk; güvenlik araştırmacısı Mike Jones; siber güvenlik avukatı Alexander Urbelis; klinik psikolog Kelli Dunlap; suçlu iadesi avukatı Ben Cooper ve diğer uzmanların yorumları yer alıyor.

hacker:HUNTER Baş Yapımcısı Rainer Bock, şunları söylüyor: “Çocuklar meraklıdır, oyun oynamak ister. Bu elbette güzel bir şey. Ancak biz hacker:HUNTER’ın yeni sezonu için kendimize bu merak suça dair davranışlara dönüşürse ne olur diye sorduk. Bu büyüleyici bir konu ve hazırladığımız dört bölüm hem ebeveynler hem de dijital kültürle ilgilenen herkes için kısa, eğlenceli ve basit bir giriş niteliğinde.”

Euronews’teki yayının ardından bölümler Kaspersky’nin teknoloji ve kültürü odaklı YouTube Kanalı Tomorrow Unlocked tarafından da yayınlanacak.

Yeni hacker:HUNTER sezonu Hugo Berkeley, Didi Mae Hand ve Lara Maysa Ingram tarafından yönetildi. Aynı yönetmen kadrosu, Kaspersky ve Euronews tarafından ortaklaşa üretilen ve 2022 yazında yayınlanan ilk belgesel serisi olan hacker:HUNTER “Next Level” serisinde de birlikte çalışmıştı.

hacker:HUNTER “Next Level” TV izleyici kitlesi dünya çapında 30 ülkede toplam 98 milyon kişiye ulaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ana Sigorta tarafından tüketici ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan “Tastamam Kasko”, kaza ve çalınma gibi standart risklere ilave olarak mekanik arıza kaynaklı risklere karşı da teminat sunarken, aynı zamanda sigortalının aracına “geri alım opsiyonu” sağlayan, sektörün ilk ve tek kasko ürünü olma özelliğini taşıyor. Ana Sigorta Genel Müdürü Arda Tuncay” Ana Sigorta olarak hedefimiz yenilikçi ürünlerle müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak ve pazarın büyümesine katkı sağlamak” dedi.

“İyi Olmak Zorunda” sloganıyla 2023 yılına giren Ana Sigorta, “üçüncü el” konseptiyle “Tastamam Kasko”yu araç sahiplerinin kullanımına sundu. Ana Sigorta tarafından sunulan ve sektörde bir ilk olan Tastamam Kasko poliçesi; sigortalının aracını kaza ve çalınma gibi risklere ilave olarak hem mekanik arıza kaynaklı risklere karşı koruyor hem de sigortalıya, yeni satın alınan aracı Ana Sigorta’ya iade etme opsiyonu veriyor. Poliçe sahipleri Tastamam Kasko’nun geri alım güvencesiyle, yeni satın aldıkları veya kullanmakta oldukları araçlarını araç rayiç bedelinin minimum yüzde 80’inden başlayan tekliflerle Ana Sigorta’ya iade edebiliyorlar. 

Ana Sigorta Genel Müdürü Arda Tuncay, Tastamam Kasko ürününün sektörde benzeri olmayan bir şekilde üç ayrı güvenceyi tek bir kasko poliçesi ile araç sahiplerine sunduğuna dikkat çekerken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tastamam Kasko poliçemiz ile en geniş kasko teminatına ilaveten 1 yıl mekanik arıza teminatını ve piyasa değerinin minimum yüzde 80’ine kadar araç geri alım güvencesini tek bir poliçede müşterilerimize sunuyoruz. Bunun yanı sıra Tastamam Kasko’nun ‘Üçüncü El’ özelliği ile de aracınızdan memnun kalmazsanız, aracınızı, rayicinin minimum yüzde 80’inden başlayan tekliflerle geri alım garantisi opsiyonu sunuluyor.”

Kaskoda Düşük Fiyata Aldanmayın

Kasko branşındaki yanıltıcı fiyat rekabetine de işaret eden Arda Tuncay, araç sahiplerinin satın aldıkları kasko poliçesinin içerdiği teminatları çok iyi analiz etmeleri gerektiğini belirtti. Tuncay, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim Ana Sigorta olarak hedefimiz, yenilikçi ürünlerle müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırırken, pazarın büyümesine de katkı sağlamak. Araç sahipleri için kasko poliçesi satın alırken düşük fiyata aldıkları kasko tekliflerini sorgulamalarının önemini vurgulamak isterim. Aksi halde olası bir hasar anında, gerek teminat içeriği gerekse hasar anında sunulan asistans hizmetleri anlamında düşük fiyata aldıkları kasko poliçesinin temel beklentilerini karşılamadığını olumsuz bir deneyimle öğrenmiş oluyorlar. Bunun yanı sıra sigorta şirketinin ve acentenizin kredibilitesi ve yetkinliği de çok önemli. Trafik poliçenizi dilediğiniz şirketten alabilirsiniz çünkü standart bir ürün. Ancak kasko poliçenizi güvendiğiniz bir şirketten veya acenteden satın almanızı öneririm”.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi Potasız Okul Kalmasın Projesiyle okullara voleybol ve basketbol sahaları yapıyor. 120 okula daha saha yapımı için 9 firma teklif verdi

“Spor Kenti Kocaeli” mottosuyla kent genelinde spora destek veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Potasız Okul kalmasın Projesi kapsamında kent genelinde 120 okula daha basketbol ve voleybol sahası yapıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenciler için yaptığı projenin ihalesi Yapı Kontrol Dairesi Başkanlığı-Etüt Ve Proje Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi İhale Salonu’nda düzenlenen elektronik ihaleye 9 firma teklif verdi. İhalede en düşük teklif Ecenaz Yol Yapım tarafından 30 milyon 779 bin 759 TL olarak verildi. İhalede verilen teklifler komisyon tarafından incelendikten sonra değerlendirmeye alınacak.

120 OKULA 150 GÜNDE SAHA YAPILACAK

Kocaeli’de bir yandan spor yapmaya elverişli mekanları oluşturmaya devam eden Büyükşehir, bir yandan da bahçesi müsait okullara basketbol ve voleybol sahaları yapıyor. Büyükşehir, Potasız Okul Kalmasın Projesi kapsamında kent genelinde 120 okula basketbol ve voleybol sahası yapılması için ihaleye çıktı. İhaleyi kazanan firma sahaların yapımında 12.722 ton asfalt, 266 adet Basketbol Potası,145 takım Voleybol Takımı, 70.023 m² Akrilik Boya, 3.000 m² Tel Çit kullanacak. Proje yer tesliminden sonra yaklaşık 150 takvim gününde bitirilecek.          

İHALEYE VERİLEN TEKLİFLER

Ecenaz Yol Yapım                                                      30 milyon 779 bin 759 TL

Emay Yapı İnşaat                                                       31 milyon 096 bin 202 TL

Selami Üzel                                                                 31 milyon 108 bin 550 TL

Gök Yol İnşaat                                                            31 milyon 498 bin 975 TL

Tam Yol İnşaat                                                            31 milyon 757 Bin 455 Tl

Zor Beyler İnşaat Ve Ang Grup Asfalt Ortaklığı                   33 milyon 180 bin 825 TL

Askar Asfalt Boya                                                       35 milyon 885 bin 795 TL

Kandermir İnşaat Peyzaj Mimarlık                    45 milyon 162 Bin 478 TL 50 Krş

Ertan Acar Ve Safa Ergün Ortaklık                           51 milyon 957 Bin 680 TL

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lüleburgaz’da 18 Mayıs akşamı gerçekleştirilen geleneksel hale gelen “Bağımsızlık Yürüyüşünde” on binlerce Lüleburgazlı ellerinde Türk Bayraklarıyla yürüdü. Çok yoğun bir katılımın olduğu yürüyüşün sonunda Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli ve Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Mert Derecik bağımsızlık ateşini yaktı.

Lüleburgaz Belediyesi’nin 19 Mayıs’tan bir gün önce gerçekleştirdiği “Bağımsızlık Yürüyüşü” on binlerce Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı Lüleburgazlıların katılımıyla gerçekleşti. Son yılların en yoğun katılımına sahne olan yürüyüşte yaklaşık 30 bin kişi yer aldı. Bağımsızlık yürüyüşünde yurttaşlar ellerinde şanlı Türk Bayrakları ve marşlar eşliğinde Edirne Bayırı’na yürüdü. Burada Başkan Gerenli, ve Gençlik Meclisi Başkanı Derecik bağımsızlık ateşini büyük bir coşkuyla yaktı. Bağımsızlık ateşinin yakılmasının ardından yurttaşlar hep birlikte Trakya havaları eşliğinde dostluk, barış ve kardeşlik halayı çekti.

Gençler sahnede!

Öte yandan yürüyüş öncesinde sahne alan Grup Kepir ve Grup Raf, Kongre Meydanı’nda toplanan kalabalığa unutulmaz bir gün yaşattı. Gençler, sahne performanslarıyla parmak ısırttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sezon boyunca sahnelerinde dünyaca ünlü isimleri ağırlamaya devam ederken Zorlu PSM yaz dönemiyle birlikte sahnesini sevilen açık hava mekanı Vestel Amfi sahnesini de misafirleriyle buluşturuyor. Birbirinden ünlü isimlerin açık havada konserleri, DJ setler, film gösterimleri, çocuklar için yaratıcı ve öğretici etkinlikler, stand up şovları, iş çıkışlarının vazgeçilmezi Afterwork etkinlikleri, spor müsabakaları ve çok daha fazlası ile bu yaz Vestel Amfi’de devam edecek.

Zorlu PSM, birbirinden keyifli etkinliklerin yer alacağı açık hava etkinlikleriyle bu yaz Vestel Amfi’de konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Açık havada konserler, çocuklar için etkinlikler, DJ setler, film gösterimleri, spor müsabakaları ve daha birçok farklı kategoride gerçekleşecek olan etkinliklerin yanında leziz yaz menüsünü de açık havada katılımcıların beğenisine sunuyor.

Vestel Amfi Mayıs ayı programı açıklandı!

ATAKAN UYSAL // 22 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00 

Çok küçük yaştan itibaren ülkenin önde gelen elektronik müzik sanatçılarının yanında yetişen Atakan Uysal; yıllardır sahne önü ve arkasında; Dj’lik ve sahne amirliği gibi pek çok sıfat üstleniyor. Artbat, Peggy Gou, Mathame, Nastia, Alex Stein, Township Rebellion, Frankey & Sandrino, Undercatt, Giorgia Angiuli, Andhim, Armonica gibi sanatçılarla aynı sahneyi paylaşan Uysal setlerini en yeni keşiflerin izindeki çarpıcı seçkileri ve geniş tarz skalası ile harmanlıyor. 22 Mayıs akşamı Atakan Uysal’ın unutulmayacak DJ seti Vestel Amfi’de dinleyicilerle buluşuyor.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00

Etkinilk Ücretsizdir.

BAŞKA SİNEMA FİLM GÖSTERİMİ: C’MON C’MON // 23 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00 

‘Joker’ ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı kazanan Joaquin Phoenix ve çocuk oyuncu Woody Norman’ın başrolünde olduğu dokunaklı, insanın içini ısıtan bir yol filmi niteliğindeki C’mon C’mon Başka Sinema Film Gösterimleri kapsamında 23 Mayıs akşamı Vestel Amfi’de sahne alıyor.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00

Etkinilk Ücretsizdir.

FLU // 24 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00 

Müzik kariyerine 2016 yılında İstanbul’da başlayan Flü, başladığı yıldan bu yana İstanbul yeraltı sahnesinde sahne almaya devam ediyor. Müziğe devam ederken aynı zamanda radyo çalışmalarına devam eden Flü 24 Mayıs akşamı Vestel Amfi’de!

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00

Etkinilk Ücretsizdir.

VESTEL PSM RADYO PRESENTS: SHANGRI-LA // 25 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00

Zorlu PSM’nin gözde açık hava mekanı Vestel Amfi, bu Yaz da Vestel PSM Radyo DJ’lerine ev sahipliği yapıyor.

Etkinilk Ücretsizdir.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00

Etkinilk Ücretsizdir.

DJ PARTY: MERTEFESİ // 26 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00 

Sevilen DJ’ler unutulmayacak performanslarla 26 Mayıs’ta Vestel Amfi’de sahne alıyor.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00

Etkinilk Ücretsizdir.

VERA ‘’AKUSTİK’’ // 27 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00

Yıl sonu yayınlanması planlanan yeni albüm “İkinci Baskı”nın kayıtlarına devam eden Vera, 2023 konserlerini bambaşka bir sahne formatıyla, “jakları çıkartarak” sürdürüyor. Bugüne kadar yüksek sesli sahne şovları ile bilinen Vera, bu konsere özel hazırlanmış şarkı listesi ve akustik düzenlemelerle, 27 Mayıs Cumartesi akşamı Zorlu PSM Vestel Amfi’de sahne alıyor.

Kapı Açılış: 17.00

Etkinlik: 20.00

Bilet Fiyatları:

Genel Satış: 99,00₺

PUPA // 30 MAYIS // VESTEL AMFİ // 20.00 

Önemli festival ve kulüplerde sahne alan Pupa, prodüksiyon ve sahne calışmalarına ara vermeden devam ediyor. Dinleyicilerini cosmic bir disconun büyülü evreninde seyahat ettirecek olan PUPA, 30 Mayıs akşamı Vestel Amfi’de sahne alıyor.

Kapı Açılış: 17.00 

Etkinlik: 20.00

Etkinilk Ücretsizdir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), kalp hastalıklarına yönelik anlamlı bir sağlık projesini hayata geçirmek için ilk adımı attı. DEÜ Tıp Fakültesi tarafından hazırlanan ‘Cana Can Kat’ adlı örnek proje kapsamında çalışmalarına başlayan DEÜ Rektörlüğü, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve Kiraz Belediyesi iş birliğinde, orta-ileri yaş popülasyondaki kardiyovasküler risk profillerinin belirlenmesi ve hipertansiyon sıklığının saptanmasını sağlayacak sağlık taramaları yapacak. Teşhis ve tedavi süreçlerini de kapsayan proje ile ilgili protokol imza töreninde açıklamalarda bulunan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Altı hafta olarak planlanan projemiz kapsamında, ilk etapta 650 Kirazlı vatandaşımıza bu hizmeti sağlayacağız. Gerekli olması halinde bu süreyi uzatacağız. Projemiz diğer bölgeler için de örnek teşkil edecek” dedi.

Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), kalp hastalıklarına yönelik sağlık projesini hayata geçirmek için ilk adımı attı. DEÜ Tıp Fakültesi tarafından hazırlanan ‘Cana Can Kat’ adlı örnek proje kapsamında çalışmalarına başlayan DEÜ Rektörlüğü, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve Kiraz Belediyesi iş birliğinde, Kiraz’da yaşayan orta-ileri yaş(40-80) popülasyondaki kardiyovasküler risk profillerinin belirlenmesi ve hipertansiyon sıklığının saptanmasını sağlayacak sağlık taramaları yapacak. Teşhis ve tedavi süreçlerini de kapsayan proje ile ilgili DEÜ Rektörlük Binası’nda düzenlenen protokol imza törenine; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar, İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. M. Emre Erkuş, DEÜ Araştırma Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Caner Çavdar, Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Asım Oktay Ergene, DEÜ Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hatice Nur Olgun ve DEÜ Üst Yönetimi katıldılar.

PROJE ÖRNEK OLACAK

Protokol töreninde açıklamalarda bulunan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, farklı bölgeler için de örnek teşkil edecek bir sağlık projesini hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Rektör Hotar, “Kiraz’da geçtiğimiz günlerdeki hayvan barınağı açılışımız sırasında bize bu yönde gelen talebi hızla sonuçlandırmak istedik. İl Sağlık Müdürümüz ile derhal iletişime geçerek durumu anlattık. Tıp Fakültemiz tarafından hazırlanan ‘Cana Can Kat’ projemiz kapsamında, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ve Kiraz Belediyesi iş birliğinde, ilçemizde yaşayan orta-ileri yaş grubuna yönelik kalp hastalıkları risklerini tespit etmek, tarama, teşhis ve tedaviyi kapsayan önemli bir süreci başlatmış bulunuyoruz” dedi.

DÜNYA HİPERTANSİYON GÜNÜ’NDE İMZALANDI

Kalp hastalıklarına yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ihtiyacının saptamasının yapılabilmesi açısından önem arz eden projenin Dünya Hipertansiyon Günü’nde hayata geçirilmesinin tesadüf olmadığını belirten Rektör Hotar, protokolün hem bilimsel hem insani hem de şifa verici yönü olduğunu vurguladı. Rektör Hotar, “Tarafların projede çok değerli katkıları var. DEÜ olarak bu anlamlı günde imzalanan projenin bilimsel altyapısını hazırlamak, etik kurul kararını almak, projenin gerçekleşmesi amacıyla gerekli altyapıyı temin etmek ve elde edilecek verilerin bilimsel makalelerde kullanmasından sorumluyuz. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak toplum yararına çalışma misyonunu benimsemiş bir yükseköğretim kurumuyuz. Bu hedefimizin bir uygulama örneğini daha göstermiş oluyoruz böylece. Projeye hızlı katkılarından dolayı il sağlık müdürümüze, belediye başkanımıza ve Araştırma Uygulama Hastanemizin değerli hocalarına teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.  

TÜRKİYE RİSK ALTINDA

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her on kişiden üçünün hipertansiyon hastası olarak kayda geçtiği bilgisini paylaşan Rektör Hotar, “Kardiyovasküler hastalıklar (KVH), tanı ve tedavideki büyük ilerlemelere rağmen dünya çapında önde gelen ölüm nedenidir. Küresel bir sorun olarak ele alabileceğimiz bu hastalıkta ülkemiz de yüksek risk bölgesi içinde yer alıyor. Altı hafta olarak planlanan projemiz kapsamında, ilk etapta 650 Kirazlı vatandaşımıza bu hizmeti sağlayacağız. Gerekli olması halinde bu süreyi uzatacağız” diye konuştu.

ERKEN TANININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Protokol töreninde konuşan Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar, Kiraz’da 40 yaş üzerinde yaklaşık 21 bin kişi yaşadığı bilgisini paylaşarak, “İlçedeki bu vatandaşlarımızın hastalıklarının teşhisi konusunda gecikme yaşanabilmekte ve riskli durumlarla karşı karşıya kalınabilmektedir. Dolayısıyla bu noktada erken tanının önemine dikkat çekmek istiyorum. Bu örnek projeye katkılarından dolayı DEÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. Nükhet Hotar’a hem ilçem hem şahsım adına teşekkür ediyorum ve bu yöndeki iş birliklerimizin sürmesini temenni ediyorum” dedi.

İzmir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. M. Emre Erkuş da imza törenindeki konuşmasında, projenin tüm paydaşlarıyla kapsamına ve önemine değinerek, girişimleri için DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’a ve DEÜ Tıp Fakültesi bilim insanlarına teşekkür etti. Protokol konuşmalarının ardından projeye yönelik imzalar atılarak, kurum temsilcileri birbirlerine hayırlı olsun dileklerini ilettiler.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor’un milli sporcusu Enes, Fas’ta ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırdı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor’un milli yıldızı Enes Bulut, Fas’ta düzenlenen ve dünyanın en prestijli Karate organizasyonlarından olan Karate Premier League Şampiyonasında üçüncülük kürsüsüne çıkarak ay yıldızlı bayrağı dalgalandırdı.

KARATE’NİN ŞAMPİYONLARI KARŞI KARŞIYA GELDİ

Dünya Karate Federasyonunun en önem verdiği maç takvimlerinden biri olan Karate1 Seri A, Fas’ın başkent Rabat kentinde yapıldı. Onlarca ülkeden, yüzlerce şampiyon sporcunun katıldığı organizasyonda Türkiye Karate Milli Takım adına tatamiye çıkan Büyükşehir Kağıtspor’un milli sporcusu Bulut, şampiyonadan bronz madalya ile döndü.

BAŞARILARINA BİR YENİSİNİ EKLEDİ

Karate Premier League Şampiyonasına kentimizden katılan Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtsporlu milli sporcu Enes Bulut,  geçtiğimiz yıllarda yine milli takımımız adına Olimpiyat, Dünya ve Avrupa dereceleri kazanarak ülkemizi ve kentimizi gururlandırmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Havaların bir sıcak bir soğuk değişken durumu bizi de etkiliyor alışılmış. Boğaz ağrılarıyla gelen hastalığı hiç ilerlemeden babaanne tekniğiyle geri göndermenin birkaç yolunu sizlerle paylaşıyorum, hazırsanız buyurun bakalım.

Doğru yiyecekler, uygun sıcaklıkta tüketilirse ne ala öteki ne ister bu hasta.

Baharatlı Çay

Limon, bal, 1 tatlı kaşığı acı pul biber, naneyi bir hoş kaynatıp demlendikten sonra ılınmaya bırakalım ve ılındıktan sonra içelim. Boğaz ağrılarınızın hafiflediğini birinci yudumda hissedeceksiniz.

Zerdeçal ve zencefilli bal

2 yemek kaşığı balın içerisine birer çay kaşığı zencefil ve zerdeçal ekleyin ve çabucak yutmadan boğazınızdan yavaşça kaymasını sağlayarak tüketin ve bitti. Şifa yükleniyor..

Elma sirkesi

İçerisinde bulunan yüksek ast sayesinde bakterileri öldüren özelliğe sahip olan sirke, boğaz ağrıları için birebir tahlil olabilir. Alışılmış keskin tadı ve kokusundan ötürü içmek istemiyorsanız bir alternatifim var. 1 yemek kaşığı bal ile 2 yemek kaşığı sirkeyi karıştırın ve o denli için ya da bu karışımı 1 bardak ılık su ile karıştırıp içebilirsiniz.

Adaçayı

Adaçayının tahriş olmuş boğazı düzgünleştiren unsurları sayesinde, boğaz ağrılarından çarçabuk kurtulabilirsiniz. Hamilelik periyodunda olanlar için katiyetle içilmemesi önerilir, fetus için ziyanlı olabilir.

Gargara

Bu işin en kritik noktası gargara. Günde üç sefer tuzlu ılık suyla yaptığınız gargara boğazınızda ki iltihabı kurutarak boğaz ağrılarınızı ortadan kaldıracaktır.

  Son olarak ne yiyip içerseniz için, boğaz ağrılarınızın olduğu periyotta çok sıcak ya da çok soğuk yiyip içmemeye çaba edin. Yedikleriniz ılık olmalı ki daha fazla tahriş olmasın boğazınız.

Yaygın olarak takip edilen bir altcoin analisti, son göğüs coin rallisinin artık düşüşe döneceğini öne sürdü. Tahlillerine nazaran bu altcoin’i sert bir satış bekliyor.

“Bu altcoin’i satmak yeterli bir zaman”

656.900 Twitter takipçili kripto analisti Michaël van de Poppe, Nisan ayından bu yana trend olan Pepe Coin’i artık elden çıkartma vaktin geldiğini söyledi. Analistin 2020 devrinden isabetli BTC fiyat iddialarına bu yazıdan göz atabilirsiniz.

Güncel tahlillerinde, artık Pepe Coin satmak için yeterli bir vakitte olduğumuzu söylüyor. Poppe’ye nazaran, “PEPE aşağı gerçek hareket ediyor. Sanırım bu trendi sürdüreceğiz. Ben bir durum için tercihen 0,000000850 dolar civarında bir giriş izlemeyi tercih ederim. 0,000001625 dolar geri alınmadığı sürece şimdilik short durum bekliyorum.”

PEPE şu anda 0.0…01529 dolardan süreç görüyor. Son 24 saate nazaran %1 civarında yeşilde kaldı. Tanınan göğüs coin, Nisan ortasında çıkış yaptığından bu yana kripto trendleri ortasındaydı.

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, on-chain tahlil firması Santiment, PEPE rallisinin 2021’deki DOGE ve SHIB boğa piyasasından büsbütün farklı olduğunu söylüyor.

PEPE’de düşüş bekleyen analist, Bitcoin’in harekete geçeceğini söyledi

Michaël van de Poppe, Bitcoin’in haftalık yararını %2’nin üzerine çıkarmasıyla artık yine yükselişe geçtiğini düşünüyor. Teknik analist, Bitcoin boğalarının birinci maksadının 27,200 dolar bölgesi olacağını söylüyor.

Analizlerinde, “Bitcoin ile yükselme vakti geldi. Bitcoin’in 27.200 dolardan geri alınması gerçekleşti. Burada daha yüksek bir taban yapın ve 29.000 dolara hakikat gideceğiz” dedi.

Kripto analisti, tarihi dataların boğa sinyali verdiğini söylüyor

Van de Poppe, Bitcoin ile ilgili olarak, Bitcoin dışındaki öteki tüm kripto paraların gücünün bir ölçüsü olan altcoin dominans (TOTAL2) grafiğine bakıyor. Buna nazaran, altcoinler muhtemelen düşüş döngüsünün tabanına ulaşıyor.

Analist bu noktada, “Bu grafiği bir müddettir takip ediyorum. Bu seviyeyi altcoinler için potansiyel bir takviye olarak %8,20-8,65 olarak işaretledim. Altcoinler halving döngüsünden bir yıl evvel tabana vurmaktalar. Şu an yaklaşık olarak bunu yaşıyoruz. Yeterli bir sıçrama ve potansiyel bir haftalık yükseliş sapması ortaya çıkmaya başlıyor” diyor.

Analistler, düşen BTC volatilitesinin gerisindeki nedeni tahlil ediyor

Bu ortada, Bitcoin’in düşük volatilitesi, kripto analistleri için yine ilgi konusu haline geldi. Şimdiki tahliller, Blockchain analitik firması IntoTheBlock’un araştırma lideri Lucas Outumuro’dan geliyor. Outumuro’ya nazaran, Bitcoin’in 60 günlük yıllık volatilitesi, son 5 yılda bu çeşit sekizinci olay olan %40’ın altına düştü.

Geçim meşakkati yaşadığı için CHP’li belediyeden yardım isteyen Merve Kaya isimli bir vatandaş, sadece başörtüsü nedeniyle CHP’li partililer tarafından hakarete ve fizikî şiddete maruz kaldı. “Senin üzere başörtülüler ve senin üzere zihniyetler yüzünden yeniden seçimi kaybettik defol git buradan” formunda hakarete uğrayan mağdur bayan, 4 kişi hakkında şikayette bulundu..

Türkiye’nin tarihinde en kritik anlardan biri olarak nitelendirilen Türkiye Cumhurbaşkanı ve 28. Periyot Milletvekili Genel Seçimlerinin akabinde Bursa’daki CHP ilçe örgütü binasında skandal bir olay yaşandı. Yaklaşık 6 ay evvel eşi ve 3 çocuğu ile birlikte Çankırı’dan gelerek Gemlik’e yerleşen Merve Kaya isimli bir vatandaş, uzun bir mühlet yeni bir hayat kurmak için eşiyle birlikte iş aramaya başladı.

Ancak iş bulmakta zorlanan ve geçim kasveti yaşayan Kaya, etrafındaki insanların, “Burada CHP’li Belediye var. Seçimler yaklaşıyor. Git seçim çalışmalarına katıl. Yardımcı ol. Seçimlerden sonra da kendine ve eşine iş istersin” şeklindeki teklifleri dinlemeye karar verdi. 

Hiçbir partiye üye kaydı olmayan Kaya, CHP’nin açtığı seçim ofisine giderek burada durumunu anlattı ve fiyatsız bir biçimde seçim çalışmalarına katıldı. Yaklaşık 20 gün boyunca tüm miting ve seçim çalışmalarına eksiksiz bir formda dayanak olan Kaya, seçimlerin tamamlanmasının ardından 16 Mayıs Salı günü CHP İlçe Binasına gitti.

“BURAYA LAYIK DEĞİLSİN DEYİP KOLUMU SIKTI”

İlçe binasına adım atar atmaz Bayan Kolları Lider Yardımcısı Aysun hanım ile karşılaşan Merve Hanım, yaşadığı skandal olayı şöyle anlattı:

“Aysun hanımı görünce, nasılsınız liderim dedim, O da bana nasıl olayım, senin üzere başörtülü zihniyetler yüzünden yeniden seçimi kaybettik. Buradan derhal gitmeni istiyorum. Burayı terk et dedi. Ben daha ne olduğunu anlamadan, CHP İlçe Lideri Şükrü Aksu geldi. Sen AKP’nin casusuna benziyorsun, ya buradan gidersin ya da ben seni dışarı attırırım, dedi. Büyük bir şok geçirdim. Ben bir vatandaşım beni buradan neden attırıyorsunuz, neden benimle bu türlü konuşuyorsunuz dediğim sırada, yukardan Gemlik Belediyesi Lider Yardımcısı CHP’li Zeynep Akış Serintürk indi. Tartışma sırasında mevzuya dahil olup bu biçimde burada konuşamazsın. Buradan çıkıp git. Sen CHP’ye değil AK Parti’ye layıksın geldiğin yere git. diyerek benim kolumu sıktı ve çekiştirmeye başladı” 

Bir anda hakaret ve fizikî temasa maruz kalan Merve Hanım, yaka paça ilçe binasından dışarı atıldığını söyleyerek “O sırada panik atak geçirdim. Sakinleşmek istedim, etraftan su istedim. Daha sonra da 155’i arayarak Polis çağırdım. Kaybedilen seçim sonrası beni casus ilan ettiler. Sadece başörtüsü takıyorum diye casus ilan edildim. Polisler geldi takım aracına binerek Emniyete gittim ve 4 kişi hakkında şikayette bulundum” tabirlerini kullandı.

“KAYBEDİLEN SEÇİMİN HINCINI BENDEN ÇIKARDILAR”

CHP’nin seçim çalışmalarına eşi ve kendisine iş bulabilmek için katıldığını belirten mağdur bayan, gözyaşları içinde “Eşim ve 3 çocuğumla kirada oturuyoruz. Birikmiş kiralarımız var. Eşim iş aramaya giderken ben de seçim çalışmalarına yardım ettim. Bana seçimlerden sonra eşime iş verileceğini söylediler. Tek gayem konutumuzu geçindirebileceğimiz birer iş bulmaya çalışmaktı. Kaybedilen seçimin hıncını benden çıkardılar” dedi.

Yaşadığı haksızlık ve geçim ıstırabı nedeniyle yakışıksız bir muameleye maruz kalan Kaya, hukuki uğraş başlatacağını söyledi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

AK Parti Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ndan vatandaşa çağrı

Şarkıcı Doğuş, 14 Mayıs seçimleri öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklamıştı. Doğuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine yapılan paylaşımlara #RecepTayyipErdogankazanacak etiketiyle sitem etti.

Şarkıcı Doğuş, seçimlerin ikinci çeşide kalmasının akabinde “Ülke diktatörle yönetiliyor” diyenler tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine yapılan paylaşımlara sessiz kalmadı. 14 Mayıs’tan evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında safını belirleyen Doğuş, #RecepTayyipErdogankazanacak dedi.

“GÖKLERDEN GELEN BİR KARAR VARDIR”

Asıl ismi Orhan Baltacı olan müzikçi, Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dayanağını yineledi. Ünlü isim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı cephe alanlara Sezai Karakoç’un ‘Ey Sevgili’ şiirindeki “Göklerden gelen bir karar vardır” kelamıyla karşılık verdi.

NE OLMUŞTU?

14 Mayıs seçimlerine yaklaşırken birçok ünlü isim Cumhurbaşkanı adayını belirledi. Bir kesim muhalif kanala yönelirken birçok ünlü isim de başarılarıyla dünyada yankı uyandıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olduğunu bildirdi. AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen müzikçi Doğuş da Twitter hesabından kime oy vereceğini açıkladı.

“SENİNLEYİZ BAŞKANIM”

Doğuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını “Benim Cumhurbaşkanım” notuyla yayımladı. Ünlü müzikçi son olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı etiketleyerek “Seninleyiz liderim Allah’u Ekber” sözlerine yer verdi. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

AK Parti Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’ndan vatandaşa çağrı

Binance, VIP Loan ve Futures platformlarında listelenen altcoin’ler için yeni duyurular yaptı. Değerli bir gelişmede, içlerinde ARB ve USDC’in yer aldığı 5 altcoin, TRY süreçlerine açılıyor.

Binance VIP Loan, listesini bu altcoin’ler ile genişletti

Binance’in kredi hizmeti VIP Loan, yeni krediye uygun coin’ler listesine ekleme yaptığını duyurdu. Bu platform, rekabetçi oranlar ve hizmetlerle ferdi ve kurumsal yatırımcılara çok teminatlandırılmış kredi hizmeti sunar. Kullanıcılar, uzun vadeli yatırım fonları için Binance VIP Loan kullanabilirler.

19 Mayıs tarihli resmi duyuruya nazaran bu kapsama dahil olan altcoin’ler:

• Yeni ödünç verilebilir varlıklar: FXS, MKR, QNT, STG, MDT, OCEAN, HBAR, RIF ve CELR
• Yeni teminat varlıkları: SUI, FLOW, LDO, OCEAN, CTSI, SNX, UNFI, STG, VET, INJ ve JOE

LINK kaldıraç/marj kademesi güncelleniyor

Binance Futures, USD₮-M-Link/USD vadeli süreç mukavelesini delist ediyor ve kaldıraç/marj kademesini güncelliyor. Bu değişiklikle birlikte kullanıcılar, kelam konusu mukaveleyle ilgili yeni düzenlemeleri dikkate almalıdır.

Binance Futures, USD₮-M-Link/USD’deki tüm konumları 23 Mayıs’ta sonlandıracağını duyurdu. Daima Kontratında otomatik bir takas gerçekleştirecek. Mutabakat tamamlandıktan sonra mukavele listeden çıkarılacaktır.

Ayrıca Binance Futures, üstteki tabloya nazaran bugün 15:30 USDⓈ-M LINKBUSD Daima Mukavelesinin kaldıraç ve marj katmanlarını ayarlayacak. Güncellemeden evvel açılan mevcut durumlar etkilenecektir. Rastgele bir mümkün tasfiyeden kaçınmak için ayarlamadan evvel durumun ve kaldıracın ayarlanması şiddetle tavsiye edilmektedir.

Binance, bu altcoin’leri kredi kartı ile kullanıma açtı

Binance, bir dizi kripto para ünitesi direkt kredi/kredi kartları ve fiat bakiyeleri kullanarak satın almayı başlattı. Bu yeni özellik sayesinde kullanıcılar, daha kolay ve süratli bir halde bu kripto paraları elde edebileceklerdir.

Duyuruya nazaran, kullanıcılar şu anda fiat para ile ARB, ID, RDNT, TUSD ve USDC satın alabilirler. Bu fiat paralar ortasında BRL, EUR, NGN, PLN, RON, RUB, ZAR ve TRY yer alıyor.

Binance VIP Loan hakkında

Binance VIP Loan, rekabetçi oranlar ve hizmetlerle kişisel ve kurumsal için kredi hizmetidir. Kullanıcılar, bilhassa kaldıraçlı alım satım ve riskten korunma stratejileri üzere gayelerde VIP Kredisini kullanabilirler. Bununla birlikte, buradaki tüm teminat varlıkları Teminat Oranlarına tabidir. Genel olarak, daha düşük likiditeye sahip tokenler daha düşük teminat oranlarına tabidir. Teminat ölçüsüne bağlı olarak tıpkı token için farklı teminat oranları da geçerli olabilmektedir.

Binance, Avustralya’da sorun yaşamaya devam ediyor

Binance Avustralya, 18 Mayıs’ta Avustralya doları (AUD) yatırma süreçlerini askıya aldığını duyurdu. Kriptokoin.com olarak detaylara bu yazıda yer verdik.