Gün: 23 Mayıs 2023

Bazı Aave sürüm 2 (V2) kullanıcıları, bir kusur içeren sürümün geçen hafta yayına girmesinin akabinde sorun yaşadı. Şu anda kullanıcılar, merkezi olmayan borsanın Polygon Blockchain’ininde sıkışan fonlarına süreksiz olarak erişemiyor. Bunun dışında, birtakım altcoin yatırımcıları da Aave sıkıntısından etkilendi. İşte detaylar…

Aave bug’ı birçok yatırımcıyı etkiledi

Merkezi olmayan finans (DeFi) protokolü Aave, kullanıcıların Ethereum, Polygon ve Avalanche üzere çeşitli Blockchain’lerinde token ödünç vermesine ve almasına imkan tanıyor. Bunun kapsamı bazen uyumluluk kusurlarının ortaya çıkmasına, platformun birtakım kısımlarının kullanıcılar tarafından süreksiz olarak erişilemez hale gelmesine ve fonların takılı kalmasına neden oluyor. Ethereum, Polygon ve Avalanche dahil olmak üzere çeşitli Blockchain’lerde borç verme ve borç alma özellikleriyle bilinen merkezi olmayan finans (DeFi) protokolü Aave, geçen hafta bir aksilikle karşılaştı. Polygon Blockchain’indeki Aave sürüm 2 (V2) kullanıcıları, yakın vakitte devreye alınan bir stratejideki yanılgılı bir kusur nedeniyle fonlarına erişimde zorluklarla karşılaştı.

Hata Tether (USDT), Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH) ve Polygon (MATIC) üzere tanınan tokenleri etkiledi. Bu uyumluluk sorunu kullanıcı erişimini süreksiz olarak kesintiye uğratırken, Aave topluluğu sorunu süratle ele aldı ve bir düzeltme uyguladı. Güvenlik firması BlockSec, Polygon Blockchain’indeki Aave V2 kullanıcılarının yaşadığı erişim problemine “ReserveInterestRateStrategy” yükseltmesinin yol açtığını açıkladı. ReserveInterestRateStrategy mukavelesi, ödünç alınan kredilere faiz oranlarının hesaplanması ve uygulanmasından sorumlu olan Aave’nin çok değerli bir bileşenidir. Bununla birlikte, LendingPool tarafından kullanılan arayüzdeki farklılıklar nedeniyle, AaveV2’nin Polygon ve Avalanche üzerindeki sürümü, Ethereum üzerindeki AaveV2’den biraz farklıdır.

BDGLabs de açıklama yaptı

Konuya ışık tutmak hedefiyle, Aave topluluğunun bir üyesi olan BDGLabs, Ethereum ve Polygon sürümleri ortasındaki eşitsizliğin uyumluluk kusuruna neden olduğunu açıkladı. AaveV2 Ethereum üzerinde uygulanan yeni faiz oranı stratejileri hakikat arayüze bağlı kalırken, tıpkı stratejiler AaveV2 Polygon’un arayüzüyle uyumlu değildi. Sonuç olarak, LendingPool mevcut faiz oranı için stratejiyi sorguladığında, davet geri dönerek para yatırma, borç alma ve başka ilgili fonksiyonlar üzere aksiyonları etkiliyordu.

Bu sırada bir yönetişim önerisi, topluluk üyeleri tarafından oylanan bir düzeltmenin halihazırda yürürlükte olduğunu ve kullanıcıların ağdaki fonları doldurabileceğini gösteriyor. Çünkü Aave, yanılgıyı gidermek ve kullanıcıların fonlarına erişimini yine sağlamak için bir yönetişim oylaması önererek sıkıntıya derhal karşılık verdi. Topluluk üyeleri ve kullanıcılar, Aave ekosisteminin işbirlikçi tabiatı ile önerilen düzeltme lehine oy kullandı. Tahlilin uygulanması, kullanıcıların Polygon ağındaki fonlarını bir sefer daha doldurmalarına imkan tanıyor. Polygon ağındaki Aave’nin başka versiyonları Salı günü itibariyle sıkıntısız bir biçimde çalışmaya devam ediyor. Kripto para ünitesi, son 24 saat içinde, daha geniş bir piyasa sıçramasına paralel olarak yüzde 2,7 artış gösterdi.

Büyükşehir tarafından Başiskele Kullar Merkez Karamürsel Caddesinde baskı beton yaya kaldırımları ve dekoratif aydınlatma direği çalışmaları yapılıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ilçe merkezlerindeki caddelerde yol konforunu arttırıcı çalışmalarıyla şehir trafiğini rahatlatıyor. Başiskele Kullar Karamürsel Caddesinde 1700 metrekare baskı beton kaldırım çalışmaları yapan Büyükşehir Belediyesi, 500 metre uzunluktaki caddenin her iki tarafında baskı beton yaya kaldırım imalatları yapıyor.

ÜSTYAPI YENİLENECEK

Baskı beton kaldırım imalatlarının devam ettiği Başiskele Kullar Karamürsel Caddesinin her iki tarafında da dekoratif aydınlatma direk montajları yapılıyor. Caddede kaldırım çalışmalarının tamamlanması sonrası yol üstyapısı da yenilenecek. Yaya kaldırımları yapılan, dekoratif aydınlatma direkleriyle donatılan Kullar merkez Karamürsel Caddesinin çehresi yapılacak asfaltlama çalışmasıyla değişecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hava yollarında oluşan daralmayla gelişen ve ataklarla seyreden astım oldukça sık görülen bir hastalık. Öyle ki dünyada 300 milyon, ülkemizde de yaklaşık dört milyon kişinin astım hastalığıyla mücadele ettiği belirtiliyor. Kronik bir hastalık olan astımda ataklarla görülen hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışıklık ile öksürük gibi sorunlar kontrol altına alınamazsa hastanın yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürebiliyor, hatta yaşamını yitirmesine bile neden olabiliyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, astım hastalığında oluşan atakların aslında uygun ve düzenli tedaviyle kontrol altında tutulabildiğine dikkat çekerek, “Ancak toplumda astım hakkında doğru sanılan hatalı bilgiler hastaların tedavilerini aksatmalarına neden olabilirken günlük yaşamlarını da olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla tedavide sorun yaşanmaması ve kaliteli bir yaşam için hastaların astım konusunda bilgi sahibi olmaları ve bu doğrultuda hareket etmeleri büyük önem taşıyor” diyor. Peki hangi hatalı bilgiler astım hastalarının yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor? Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç,  toplumda astım hakkında doğru sanılan hatalı bilgileri anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Astım genetik geçişli bir hastalık değildir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Astım, hem genetiğin hem de çevrenin etkilediği çok faktörlü bir hastalıktır. Öyle ki anne- babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski yüzde 25 oluyor. Anne ve babanın her ikisinde de astım varsa bu risk yüzde 50’ye yükseliyor. 

Astım ilaçları şikayetler geçtiği zaman bırakılmalıdır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Astım tedavisinde tek amaç yakınmaları ortadan kaldırmak değildir. Bu nedenle astımlı hastaların şikayetleri geçtiğinde ilaçlarını asla kendiliğinden bırakmamaları ve tedavinin hekim gözetiminde sürdürülmesi önem taşıyor. Tedavi süresi genellikle 3 – 12 ay arasında değişiyor. Ancak bazı hastalarda tedavinin yaşam boyu devam etmesi gerekiyor.

Her astım hastasında mutlaka hırıltı ve nefes darlığı olur. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Astımlı hastalarda en sık hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışıklık ve öksürük görülüyor. Ancak hastalarda bu yakınmaların hepsi aynı anda ortaya çıkmıyor. Astım doğası gereği kendiliğinden ya da tedaviyle düzelip tekrarlayan bir hastalık olduğu için yakınmaların tümü ya da bir kısmı zaman içerisinde gözlenip kaybolabiliyor ve sonra tekrarlayabiliyor. 

Astım sadece alerjik bünyeli kişilerde oluşur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, astım hastalarının tümü alerjik bünyeye sahip değiller. Öyle ki hastaların yüzde 30-40’ında alerji dışı etkenlere bağlı astım görülüyor. Hastaların tamamında kronik ve mikrobik olmayan hava yolu inflamasyonu ile hava yolunda aşırı duyarlılık oluyor. Bu nedenle hastalar, alerjileri olmasa dahi astımlı olmayan kişilere kıyasla hava kirliliği, tütün dumanı, kokular ve irritan gibi çevresel faktörlerden çok daha fazla etkileniyor. 

Kortizon içeren spreyler çok fazla yan etkiye sahipler. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Astım hastaları, astım ilaçları olarak kullanılan spreylerin kortizon içermeleri nedeniyle çok fazla yan etkiye sahip olduklarını düşünerek tedaviden kaçınabiliyorlar. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, astımın en etkin tedavisinin kortizon içeren spreyler olduğuna dikkat çekerek, “Bu ilaçlar bağımlılık yapmıyor ve sprey biçiminde kullanıldıklarında ‘ses kısıklığı’ dışında ciddi bir yan etki göstermiyor. Üstelik sprey ilacını kullandıktan sonra boğazı bir bardak suyla çalkalayıp gargara yapmak ses kısıklığı gelişimini önlüyor” diyor.

Hamilelik döneminde astım ilaçlarını kullanmak sakıncalıdır. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, astım hastası hamilelerin astım ilaçlarını mutlaka kullanmaları gerekiyor. Zira, ilaç tedavilerini bıraktıkları için astımı yeterince kontrol altına alınamayan hamilelerin hem kendilerinin hem de bebeklerinin sağlıkları olumsuz etkileniyor. Anne adayının riskli doğum yapması, hayatını kaybetmesi, bebeğin düşük kiloyla ya da erken doğması, astım ilaçları bırakıldığında en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Dolayısıyla astım hastası olan tüm hamilelerin bu dönemde göğüs hastalıkları uzmanının takibinde olmaları yaşamsal önem taşıyor.

Astımın meslek ile ilişkisi yoktur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Son yıllarda özellikle sanayileşmenin etkisiyle mesleğe bağlı astımın görülme sıklığı giderek artıyor. Erişkin dönemde görülen her beş hastadan birinin mesleki astımı olduğu araştırmalarla saptanmış. Doç. Dr. Nilüfer Aykaç, bu nedenle erişkin yaşlarda tanı alan her astım hastasının mesleğinin ve hobilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, “Özellikle uygun tedaviye rağmen hastalığın yeterince kontrol edilemediği hastalar meslek ortamında kaldıkları maruziyetler açısından gözden geçiriliyor. Eğer hastaların yakınmaları hafta sonu ya da tatil gibi dönemlerde azalıyor ve işe başladıklarında artıyorsa, astımlarının meslekle ilişkili olma ihtimali çok yüksek oluyor” diye konuşuyor.

Astım hastaları spor yapamaz. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Astım hastalarında spor, fiziksel ve ruhsal olarak olumlu etkiler oluşturuyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nilüfer Aykaç,  özellikle çocuklarda düzenli yapılan egzersizlerin solunum kapasitesinin artmasını sağladığını belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Spor olarak, yüzme, jogging ve pilates gibi spor aktivitelerini özellikle öneriyoruz. Yüzme sporu yapacaklar için klorla dezenfekte edilen havuzlar klorun hava yolları için irritan olması nedeniyle astımı alevlendirebiliyor. Böyle durumlarda denizde yüzmek daha iyi bir seçenektir. Çayır çimen alerjisi olanlarda, ilkbaharda açık havada spor yapmaktan kaçınılması yerinde olur. Ayrıca hava kirliliğinin ciddi bir sorun olarak karşımıza çıktığını düşünürsek, astımlı hastaların yaşadıkları yerdeki hava kalitesini izlemeleri, kirliliğin yoğun olduğu dönemlerde de açık havada spor yapmaktan kaçınmaları önemlidir.”

Kilo ile astım arasında bir ilişki yoktur. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yapılan çok sayıda araştırmada, fazla kilonun astım hastalığının kontrolünü zorlaştırdığı ve atak oranını arttırdığı kanıtlanmış. Ayrıca, özellikle erişkinlerde fazla kilo, astımla birlikte sık görülen uyku apne hastalığı açısından da ek bir risk faktörünü oluşturuyor. Bu nedenle astım hastalığını kontrol etmek için ideal kiloya ulaşmak büyük önem taşıyor. 

İlaç kullandıkları için astım hastalarına aşı yapılması gerekmiyor. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yumurta alerjisi olmayan tüm astım hastalarının her yıl grip (influenza) aşısı olmaları gerekiyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaşamı kolaylaştıran teknolojilere öncülük eden Anker, Soundcore Ailesi’ne yeni katılan Space Q45 Kafaüstü Kulaklık ve Liberty 4 TWS Bluetooth Kulaklıklarla size benzersiz bir ses deneyimi yaşatıyor. Üstün özellikleriyle dikkat çeken Premium kulaklıklar Space Q45 ve Liberty 4 TWS,  sadece müzik dinlerken değil telefonla konuşurken de en berrak sesi vadediyor.

Anker Soundcore Ailesi, Premium yeni modellerle zenginleşmeye ve herkese hitap etmeye devam ediyor. Şık ve ergonomik bir kulak üstü bluetooth kulaklık olan Anker Soundcore Space Q45 Kafaüstü Kulaklık, 50 saate varan kullanım süresi, gürültüyü yüzde 98’e kadar azaltan gürültü engelleme sistemi, yenilikçi çift katmanlı diyafram sürücüleri ve diğer üstün özellikleriyle müzik ve ses deneyiminizi bir adım öteye taşıyor. Space Q45’te bulunan hibrit aktif ses engelleme sistemi, uçak motorlarından ağlayan bebeklere kadar geniş çeşitlilikteki gürültüleri algılayarak özel hazırlanmış farklı modlara otomatik olarak ayarlanıyor. Örneğin; uçuşlarda ve tren yolculuklarında maksimum seviyeye çıkarken; dışarıda rüzgâr sesini azaltıyor, siz içerideyken de daha düşük, rahat bir seviyeye ayarlanıyor. Konuşma modu etrafınızdaki kişilerle rahatlıkla konuşmanızı sağlarken uygulamadaki 5 şeffaflık seviyesi etrafınızdaki gürültünün ne kadarının duyulacağını ayarlayabilmenize de imkan veriyor.

5 dakika şarjla 4 saat kullanım imkanı

Ayrıca Space Q45 Kafaüstü Kulaklık, yoğun baslar ile temiz tizlere sahip sesler üretmek için ipek ve seramik malzemelerden yapılmış öncü bir çift katmanlı diyaframla donatılan 40 mm sürücülere sahip. Normal modda 65 saate, ses engelleme modunda ise 50 saate varan kullanım süresine sahip Space Q45, 5 dakika şarj edildiğinde 4 saat boyunca kullanılabiliyor. Geniş bir çapa sahip kulaklıklar, farklı boyutlardaki kulaklara uyum sağlarken, esnek ve yumuşak yastıklar da saatlerce süren kullanımlarda bile rahatlıktan ödün vermiyor.

Sesin merkezinde hep siz varsınız!

Anker Soundcore Liberty 4 TWS Kablosuz Bluetooth Kulaklık ise müzik dinleme keyfinizi taçlandırıyor. Kulaklıkta bulunan çift dinamik sürücülerinden gelen derin, etkili bas, doğru orta ve net sesleri dinleyebilmenizi sağlıyor. 6 mikrofon ve gürültü önleme algoritması ise arka plan gürültülerini filtreleyerek sesinizi iyileştiriyor. Bu sayede karşı taraf sesinizi net bir şekilde duyabiliyor. Liberty 4 TWS Kablosuz Bluetooth Kulaklık’ta bulunan 360° Sürükleyici Uzamsal Ses algoritması, siz müzik dinlerken ve film izlerken, baş hareketlerinizi takip ederek sizi her zaman sesin merkezinde tutuyor. CloudComfort Kulak Uçları sayesinde kulak kanallarınızdaki baskıyı azaltan Liberty 4 TWS Kablosuz Bluetooth Kulaklık, kulak içi kalp hızı sensörü sayesinde, gün içinde siz bir şeyler dinlerken kalp hızınızı izleyebiliyor. Soundcore Wellness uygulamasıyla birlikte günlük verilerinizi kontrol edebilir, egzersiz yaparken kullanabilirsiniz. Liberty 4’ün çalma süresi kutusuyla şarj edildiğinde 28 saate kadar çıkıyor, 15 dakikalık bir şarjla 3 saate kadar müzik dinlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şirket içi iletişim eksikliği, özlük haklarının yakından takip edilmemesi ve sosyal etkinliklerin devre dışı kalması gibi nedenlerle Türkiye’de iş hayatındaki çalışan sirkülasyonu yükseliyor. Kuruluşların iş kalitesi ve cirosunda yarattığı tahribat yılda milyarlarca TL’yi bulan soruna çözüm son teknolojiden geliyor. PEAUKUP’un her kuruluşun ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilen Office 365 ve Microsoft Teams ile entegre olabilen ‘Velocity’ ürünü sayesinde personellerin tüm özlük bilgileri, doğum günü, şirket yemek listesi, etkinlikler, sohbet platformu ve diğer tüm ihtiyaçlar tek bir platformda toplanıyor. Şirket hedeflerine bağlılık yüzde 70 düzeyine çıkıyor. PEAKUP’a 2021-2022 ve 2023’te çeşitli kategorilerde ‘En İyi İşveren’ ödüllerini de kazandıran Velocity, kritik öneme sahip iş kollarındaki sirkülasyonun azalmasını, verimin artmasını ve ekonomik kaybın önüne geçilmesini sağlıyor ve şirketin dijital ikizi yaratılabiliyor.

Kalifiye ve tecrübeli çalışanlar, mensubu bulundukları şirketlere kattıkları değerlerle vazgeçilmesi zor takım arkadaşı sınıfına girer. Onlardan uzun yıllar markaya katkı vermeleri beklenir. Günümüzde bir şirkette yıllarını verme olarak tanımlanan uzun süreli çalışma kültürü anlamını yitirdi. Çalışan kalitesinin ciroyu ve iş yapış kalitesini doğrudan etkilediği bankacılık, kimya, enerji, teknoloji,  ilaç, sağlık, lojistik ve üretim gibi kritik alanlarında faaliyette bulunan şirketlerde 3 yılı aşkın süredir faaliyetine devam eden, yeni gelen personele liderlik edecek çalışan bulmak gittikçe zorlaşıyor. Bu da beraberinde yoğun bir Turnover Rate – İş gücü Devir Oranı yaratıyor. Araştırmalara göre Türkiye’de her 10 çalışandan 7’si iş değiştirmeyi düşünüyor. Türkiye ekonomisine bu sirkülasyonun bedeli milyarlarca TL olarak yansıyor. Aynı zamanda şirketler kalifiye çalışanlarını kaybettikleri için önemli bir tecrübe, zaman, iş yapış kalitesi ve çeşitli gecikmeler, aksaklıklar nedeniyle de birçok projeyi ve gelir imkanını kaybediyor. Bu noktada en büyük görev şirket yönetimlerine düşüyor. Çalışanların işten ayrılmasıyla oluşacak ekonomik ve çalışma kalitesi zararına oranla hayli düşük yüksek teknoloji yatırımı yaparak iş hayatındaki sirkülasyonun önüne geçmeleri mümkün. 

Çalışanın Tüm Bilgileri Tek Platformda 

Personelin maaş ve ikramiye tabloları, yıllık ve zorunlu izin çizelgeleri, doğum günleri, iş hayatı sorunlarının çözümleri için kurumsal iletişim yönetimi, performans değerlendirmesi ve şirket içi yemek, eğlence, çekiliş gibi organizasyonların takibi ve düzenlenmesi için Velocity İntranet Uygulaması devrede.  Office 365 ve Microsoft Teams kullanıcıları Türkiye’de ve dünyada  kuruluşlarının dijitalleşme yolculuğuna öncülük eden yazılım şirketi PEAKUP’un Velocity ürünü sayesinde şirketlerde kurum içi iletişimi güçlendirilerek, çalışanların talep ve önerilerini toplanıp kategorize edilerek çözümler üretiliyor. 

Sohbetten Güvenlik Altyapısına Geniş İmkanlar 

Velocity, Microsoft Teams’a entegre sunduğu intranet çözümü içerisinde, belge paylaşımı ve ekip çalışmasına yönelik ortak çalışma alanı sağlıyor. Yeniden kullanıcı girişi yapmaya gerek olmadan çalışıyor. Yeni içerik bildirimleri, istenilen kanala gönderiyor, bütün çalışanların olduğu kanalda TAB olarak eklenerek kolay erişim sağlanıyor. Öte yandan Velocity İnsan Kaynakları alalında rahat çalışma ortamı için dijital asistanlık yapıyor. Bilgi teknolojileri alanında BT departmanlarının yükünü hafifletmek için çalışıyor. Satış ve Pazarlama alanında ise hedefleri gösteriyor ve pazarlama materyallerini tüm şirketle paylaşmaya olanak tanıyor. Sadece ofiste çalışan takım arkadaşları değil sahadaki çalışanlar da hareket halindeyken Velocity ile istedikleri yerden kurumsal hafızaya erişebiliyor. Aynı zamanda şirketin dijital ikizi de oluşturulabiliyor.

Velocity ile Şirket Hedefine Bağlılık Yüzde 70’e Yükseliyor

PEAKUP CSO’su Kadir Can Toprakçı, Velocity’i kullanan şirketlerin çalışan sirkülasyonu sorununa çözüm getirdiğini anlattı. Velocity’i devreye alan kuruluşlarda çalışanların yüzde 70’inden fazlasının şirket hedefleri, değerleri, amaçları ve işleyişini açıkça anlayarak mutlu ve şirkete bağlı şekilde çalıştığını aktaran Toprakçı, şunları söyledi: “Bugün şirketler en büyük yatırımlarını insan kaynaklarına yapmak zorunda. Şirketlerdeki çalışan deneyimi, bağlılığı ne denli yüksek olursa şirketin proje yaratmak, teslim etmek, üretim süreçlerinin tüm aşamalarında hızlı aynı zamanda verimli çalışması mümkün oluyor. Çalışan sirkülasyonunun fazla olduğu kuruluşlar ise rekabette geride kalıyor, ciro ve iş kalitesi kaybına uğruyor. Velocity ürünümüz bir şirketin iç işleyişinin tüm maddelerini tek bir platformda, isteğe uygun şekilde dizayn etme olanağı sağlayarak çok kullanışlı bir intraneti tesis ediyor. Velocity ürünü çalışan sayısı fark etmeksizin tüm şirketlerde kullanıldığı gibi özellikle 1000 ve üzeri personeli bulunan şirketlerde çok daha avantajlı şekilde devreye alınabiliyor.” 

Dünyanın En İyi Uygulamalarından Biri

PEAKUP tarafından geliştirilen Velocity’in dünyanın en iyi 8 uygulamasından biri seçildiğini ifade eden PEAKUP CSO’su Kadir Can Toprakçı, “Microsoft Teams’e entegre edilen globaldeki tüm uygulamalar arasında ilk 8 uygulamadan biri olan Velocity, en çok fayda üreteceğine inanılan stratejik uygulama, dijital pazarlamada yetkinlik sahibi uygulama ve global yaygınlık elde etme potansiyeline sahip uygulama olarak değerlendirildi” bilgisini paylaştı. 

PEAKUP ‘En İyi İşveren Ödülü’ Zengini 

PEAKUP bünyesinde de kullanılan Velocity’in birçok avantaj sağlamanın yanında ödüller getirdiğini belirten Toprakçı, “Biz Velocity ürünümüzün sağladığı imkanlar ile iş hayatı kalitesi ve sirkülasyonu konusunda önemli adımlar attık. Bu başarımız da 2021, 2022 ve 2023 yıllarında ‘Great Place To Work’, ‘Best Workplaces For Women-For Innovation by All, ‘Great Place To Work’ (Certified) gibi ‘En İyi İşveren’ dalındaki ödülleri ile taçlandı” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Palo Alto Networks, Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarını görünür kılan Enterprise IoT Security hizmeti ile güvenlik yönetiminde yeni bir sayfa açıyor. Bulut tabanlı Enterprise IoT Security, ağ üzerindeki tüm cihazları ayrıntısıyla sınıflandırıyor ve yeni nesil güvenlik duvarlarının bu cihazları korumasını sağlıyor. 

Palo Alto Networks Türkiye, Rusya CIS Direktörü Vedat Tüfekçi, “Günümüzde bilgisayar ağına hemen her gün 10 milyon IoT cihazı eklenirken kötü niyetli kişi ve gruplar bu cihazlara yaptıkları ağ taramaları ile erişerek uzaktan kod çalıştırabiliyor ya da mevcut yazılımlara kod ekleyerek kurumsal sistemlere sızabiliyorlar. Bu tip saldırıların yüzde 41’inin güvenlik açıklarından sızabildiğini gösteriyor. Saldırgan genellikle ilk cihazı ele geçirdikten sonra açıklar nedeniyle diğer savunmasız cihazlara da erişebiliyor” dedi.

Kurumların ağ altyapıları ile bulut platformlarında kullanıcılara kesintisiz ve konforlu bir çalışma ortamı sunan Palo Alto Networks, hızla genişleyen IoT evrenini Enterprise IoT Security aboneliği ile koruma altına alıyor. Endüstrinin en kapsamlı Sıfır Güven (Zero Trust) temelli yaklaşımına sahip Palo Alto Networks yenilikçi teknolojileri ile ağa bağlı tüm cihazların risklerini denetlemeyi ve mevcut tehditleri önlemeyi hedefliyor. Bulut üzerinden abonelik sistemiyle hizmet sunan makine öğrenimi tabanlı Palo Alto Networks Enterprise IoT Security, daha önce hiç görülmemiş olanlar da dahil olmak üzere tüm bağlı cihazları gerçek zamanlı olarak hızlı ve doğru bir şekilde keşfederek tanımlayabiliyor. Enterprise IoT Security güvenlik operasyon ekiplerinin üzerindeki yükü azaltırken, özel bir altyapı yatırımı gerektirmeyen bir bulut hizmeti olarak kurumsal güvenliği artırıyor.  

IoT cihazlarındaki güvenlik açıkları

Kurumsal dijital ağların yüzde 30’unu oluşturan Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazları günümüzde kamu ağ altyapılarından, hizmetler sektörüne, sağlıktan ulaşım ve üretime kadar hemen her alanda kurum yönetimlerine gerçek zamanlı bilgi akışı sağlıyor. IoT cihazları işgücü üretkenliğini, iş verimliliğini, kârlılığı ve ayrıca genel çalışan deneyimini artırma potansiyeliyle kurumlarda dijital dönüşümün en önemli kolaylaştırıcısı olarak öne çıkıyor. IoT teknolojisinin sağladığı birçok avantaja ve yeniliğe rağmen, ağa bağlı olduğu halde izlenemeyen ve güvenli olmayan cihazlardan kaynaklı ciddi güvenlik riskleri işletmeler açısından zorluk oluşturmayı sürdürüyor.

Palo Alto Networks Türkiye, Rusya CIS Direktörü Vedat Tüfekçi, ağa bağlı sistemler arasında IoT cihazlarının tehditlere ve siber saldırılara karşı en duyarlı teknolojiler olduğu ifade ederek konu hakkında şunları söyledi:

“Palo Alto Networks’ün düzenli yayınladığı Unit 42 IoT Tehdit Raporu son sürümünde bilgisayar ağlarına bağlı cihaz trafiğinin yüzde 98’inin şifrelenmemiş olduğunu ortaya koyuyor. Ağdaki kişisel ve gizli verilerin ortaya çıkmasını kolaylaştıran bu duruma ek olarak bağlı cihazların yüzde 57’sinin orta veya yüksek önem dereceli saldırılara karşı savunmasız olması IoT cihazlarını saldırganlar açısından büyük bir hedef haline getiriyor. IoT cihazlarının düşük yama düzeyleri ve zayıf parola gibi konular sadece bu cihazların değil kurumun genel siber güvenlik riskini de inanılmaz düzeyde artırabiliyor. Sıfır Güven temelli Palo Alto Networks yaklaşımı, siber güvenliği bir bütün olarak ele aldığı için endüstrinin en güçlü IoT korumasını Enterprise IoT Security ile gerçekleştiriyoruz. Makine öğrenmesi ile yeni gelişen tehditlere karşı anında yanıt verebilen güvenlik duvarlarımız ağa bağlı tüm cihazları izlemek ve güvenlik politikalarını uygulamak isteyen kurumlara çok önemli bir avantaj sunuyor.”

Tüfekçi, “Günümüzde bilgisayar ağına hemen her gün 10 milyon IoT cihazı eklenirken kötü niyetli kişi ve gruplar bu cihazlara yaptıkları ağ taramaları ile erişerek uzaktan kod çalıştırabiliyor ya da mevcut yazılımlara kod ekleyerek (injection) kurumsal sistemlere sızabiliyorlar. Bu tip saldırıların yüzde 41’inin güvenlik açıklarından sızabildiğini gösteriyor. Saldırgan genellikle ilk cihazı ele geçirdikten sonra açıklar nedeniyle diğer savunmasız cihazlara da erişebiliyor” dedi.

Enterprise IoT Security tehditleri nasıl önlüyor?

Ağa bağlı IoT cihazlarının tümü- yazıcılar, güvenlik kameraları, izleme ve ölçüm amaçlı sensörler, aydınlatma cihazları, el tipi tarayıcılar ve daha sayısız birçoğu– güvenlik açıkları oluşturan farklı donanım yapıları, yonga setleri, işletim sistemleri ve ürün yazılımları kullanıyor.

Palo Alto Networks’ün makine öğrenimi tabanlı cihaz keşfetme ve görünürlüğünü sağlama yaklaşımı ağa bağlı tüm bu cihazları doğru bir şekilde tanımlayıp sınıflandırmayı sağlıyor. Enterprise IoT Security, ağa bağlı IoT cihaz profillerini, Palo Alto Networks App-ID teknolojisini, patentli üç katmanlı makine öğrenimi (ML) modeli ve kitle kaynağına dayanan telemetri ile birleştirerek oluşturmayı hızlandırıyor. Bu profiller, ağa bağlı herhangi bir cihazın türünü, satıcısını, modelini ve aygıt yazılımını, işletim sistemini, seri numarasını, MAC adresini, fiziksel konumunu, alt ağ bağlantılarını, erişim noktasını, bağlantı noktası kullanım durumunu, kullandığı uygulamaları ve daha fazlası da dahil olmak üzere 50’den fazla benzersiz özelliğini ortaya çıkarıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Köklü bankacılık deneyimi ve sağlam finansal altyapısıyla Halkbank, 85. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bankanın aktif büyüklüğünün 1,6 trilyon TL’ye, toplam kredilerinin ise; 1,4 trilyon TL’ye ulaştığını belirten Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, kuruluş yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda Halkbank’ın 85 yıldır Türkiye ile birlikte büyüdüğünü vurguladı.  

Esnaf, sanatkâr ve küçük meslek sahiplerine uygun koşullarda kaynak aktarmak amacıyla “Halkbank ve Halk Sandıkları Kanunu” ile 23 Mayıs 1938 tarihinde faaliyetlerine başlayan Halkbank, 85. kuruluş yıldönümünü kutluyor. 85. yılında Halkbank’ın yurtiçi ve yurtdışındaki hizmet birimi sayısı 1.166’ya, çalışan sayısı ise; 27 bine ulaştı. 

Banka’nın 85. yaşı nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Cumhuriyetimizden 15 yaş genç olan Bankamız 85. yaşını kutlarken; geçmişten bugüne yüzbinlerce işletmemize hizmet vermenin gururunu yaşıyor. Gücünü halkımızdan alan ve milletimizin hafızasına ‘Halkın Bankası’ olarak yerleşen Halkbank’ın bugünlere gelmesinde emeği bulunan geçmişte görev yapmış ve günümüzde görev yapmakta olan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.

“Tarihi misyonumuzla 85 yıldır ülke ekonomisine güç katıyoruz”

Halkbank ile beraber, tüm kamu bankalarının ülkemizin reel sektörünü güçlendiren önemli bir misyona sahip olduğunu vurgulayan Osman Arslan sözlerine şöyle devam etti:

“Halkbank bugün Türkiye ekonomisinin önde gelen güçlü bankalarından biri haline geldiyse buradaki en önemli pay, kurulduğumuz günden itibaren üretime dayalı ekonomik kalkınmaya destek vermiş olmamızdır. 23 Mayıs 1938’de Halk Sandıkları kanunuyla esnaf, sanatkâr ve küçük meslek erbabını desteklemek üzere faaliyetlerine başlayan Bankamız, dünden bugüne Türkiye’nin girişimcilerinin, yatırımcılarının, esnafının, KOBİ’sinin gerek iyi gerekse kötü gününde yanında olmuştur. KOBİ’leri destekleme misyonumuzu, bugün ulaştığımız yüzde 21’lik pazar payımızla Türkiye’nin lider KOBİ Bankası olarak geliştirmeye ve geleceğe taşımaya devam ediyoruz. Ekonomik hayatın itici gücü olan kadın girişimcilerimiz, ülkemizin her noktasındaki kadın kooperatiflerimiz Halkbank ile büyüdü. 2021 yılından beri yürüttüğümüz kadın girişimciliğini destekleyen çalışmalarımızla toplamda 190 bin kadına ulaştık ve 41 milyar TL finansal kaynak sağladık. Ayrıca 2022 yılında yeniden hayata geçirdiğimiz Girişimci Kredileri ile gençlerimize iş hayatında güçlü bir şekilde var olabilmeleri için hazırladığımız ürünlerimizle destek olmayı hedefledik. 105 binden fazla girişimcimizin 20 milyar TL’lik destekten yararlanmasını sağladığımız için mutluluk duymaktayız.

Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye ekonomisinin güçlü biçimde ayakta durması ve reel sektörün ekonomik döngüye olan katkısının her geçen yıl yükselmesinde Halkbank’ın payı yadsınamaz. Sunduğumuz kredi seçenekleriyle ihracatı desteklerken; yerli üreticiyi her zaman el üstünde tutarak yeni yatırımlara teşvik ettik.”

Aktif büyüklük 1,6 trilyon TL’ye ulaştı

Halkbank olarak önceliklerinin iktisadi faaliyetlerin sağlıklı şekilde sürdürülmesini sağlamak olduğunu da vurgulayan Arslan, Halkbank’ın güncel finansal göstergeleri hakkında ise; şu bilgileri verdi:

“Aktif büyüklüğümüz yılın ilk çeyreğinde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 68 artışla 1,6 trilyon TL’ye yükseldi. Bu dönemde nakdi kredilerimiz 1 trilyon TL’nin üzerine çıkarken; gayri nakdi kredileri de içeren toplam kredilerimiz yüzde 69 artışla 1,4 trilyon TL seviyesine ulaştı. KOBİ kredilerini de içeren ticari kredilerimizi geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 75 artırarak 868 milyar TL’ye ulaştırdık. Ticari nitelikli kredilerimizin yüzde 58’ini KOBİ’lere aktardık. KOBİ kredileri alanında yüzde 21’lik pazar payımız ile liderliğimizi sürdürüyoruz.”

Yeni nesil bankacılıkta öncü konumunda

85 yaşında köklü bir kurum olarak Türkiye’nin büyümesine katkıda bulunurken; yeni nesil bankacılık ekosisteminin en güçlü oyuncularından biri olma hedefiyle çalıştıklarını belirten Osman Arslan, “Gururla ifade etmek isterim ki hayata geçirdiğimiz yeniliklerin sayısını her geçen gün artırıyoruz. Bankamız, yapay zekâ, nesnelerin interneti, blok zinciri, büyük veri analizi gibi yenilikçi teknolojilerle hizmetlerini geliştiriyor. Metaverse evreninde şube çalışmaları yürüterek etkinlik merkezi açan ilk Türk bankası olduk.  85. kuruluş yılında Bankamızın teknolojiyle hızla değişen finans dünyasında oyun kurucu konumuna yükseldiğine tanıklık ediyoruz” dedi.

Halkbank’ın sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojileri kullanılarak ülkemizde Fintek 4.0’a geçen ilk bankalardan biri olduğunu belirten Arslan, “Yeni nesil bankacılık ekosisteminin güçlü markalarından biri olarak farklılaşma yolunda kadın ve genç girişimcilerin desteklenmesi, yerel ekonomi için değer katma ve iklim değişikliğiyle mücadele konularına odaklandık. Kadın Girişimci Bölüm Müdürlüğü’nü kuran, karbon emisyonunu azaltmak için “net sıfır” hedefini taahhüt eden ilk banka olmakla gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Yüzyılı’nda ülkemize katkı sunmaya devam edeceğiz”

Halkbank’ın gelişen ve ekonomik olarak büyüyen Türkiye’ye her alanda destek sunmaya devam edeceğini belirten Osman Arslan sözlerini şöyle tamamladı:

“Cumhuriyetimizin 100. yılında ve bizi bekleyen yeni yüzyılda Halkbank olarak hizmet ağımızı sürekli genişletirken, küresel ölçekte bankacılık standartlarımızla geleceğin bankacılığına yönelik yatırımlarımıza hız veriyoruz. Bu kapsamda 85. yılımıza, yeni ürünler ve hizmetlerle girdik. Giyilebilir teknolojiden Açık Bankacılık sistemine, müşteri dostu şube konseptimizden mobil bankacılık altyapımızın geliştirilmesine kadar her alana yatırım yapıyoruz. Köklü mirasımızı geleceğe taşırken bir önemli adım daha atarak, yeni yaşımıza dünya finans ekosisteminin güçlü markalarından biri olması öngörülen, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nde giriyoruz. Halkbank olarak hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin büyüme hedeflerine güçlü katkı sunmak.  Adını gururla taşıdığımız halkımızın bankası olarak 85. yaşımızda ekonomiye değer katarken; spordan sanata toplumsal hayatın her alanında var oluyoruz. Bu köklü kuruma hizmet vermiş tüm Halkbanklılar adına bize güvenen ve inanan tüm yatırımcılarımıza ve müşterilerimize içtenlikle teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nisan ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %45,2’sini motosiklet, %37,7’sini otomobil, %9,8’ini kamyonet, %4,2’sini traktör, %2,1’ini kamyon, %0,5’ini minibüs, %0,4’ünü otobüs ve %0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %6,4 azaldı
 

Nisan ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette %5,1 artarken, özel amaçlı taşıtta %48,4, minibüste %27,2, kamyonette %21,7, traktörde %16,7, kamyonda %14,8, otomobilde %11,3 ve otobüste %6,7 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre %50,9 arttı

Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı minibüste %119,5, motosiklette %85,7, kamyonda %37,0, kamyonette %31,1, otomobilde %30,4, traktörde %25,9, otobüste %17,8 artarken özel amaçlı taşıtta ise %14,6 azaldı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Nisan ayı sonu itibarıyla 27 milyon 114 bin 311 oldu

Nisan ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların %53,6’sını otomobil, %16,1’ini motosiklet, %16,1’ini kamyonet, %7,8’ini traktör, %3,5’ini kamyon, %1,8’ini minibüs, %0,8’ini otobüs ve %0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Nisan ayında 1 milyon 25 bin 170 adet taşıtın devri yapıldı

Nisan ayında devri(1) yapılan taşıtların %69,7’sini otomobil, %15,8’ini kamyonet, %8,3’ünü motosiklet, %2,5’ini traktör, %1,7’sini kamyon, %1,5’ini minibüs, %0,4’ünü otobüs ve %0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.  

Nisan ayında 67 bin 712 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı

Nisan ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %17,5’i Fiat, %10,0’ı Renault, %8,2’si Peugeot, %6,5’i Opel, %5,7’si Volkswagen, %5,5’i Hyundai, %5,5’i Dacia, %5,0’ı Toyota, %4,6’sı Mercedes-Benz, %4,4’ü Skoda, %4,1’i Citroen, %3,5’i Ford, %3,1’i BMW, %3,0’ı Audi, %2,3’ü Honda, %1,8’i Kia, %1,5’i Seat, %1,4’ü Chery, %1,1’i Volvo, %1,0’ı Nissan ve %4,2’si diğer markalardan oluştu.   
 
Ocak-Nisan döneminde 640 bin 414 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı

Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı %78,2 artarak 640 bin 414 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı %35,3 azalarak 8 bin 701 adet oldu. Böylece Ocak-Nisan döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 631 bin 713 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Nisan döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin %66,0’ı benzin yakıtlıdır

Ocak-Nisan döneminde trafiğe kaydı yapılan 272 bin 378 adet otomobilin %66,0’ı benzinli, %20,8’i dizel, %9,0’ı hibrit, %2,4’ü elektrikli ve %1,8’i LPG’lidir. Nisan ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 14 milyon 542 bin 904 adet otomobilin ise %36,6’sı dizel, %34,6’sı LPG’li, %27,4’ü benzinli, %1,1’i hibrit ve %0,1’i elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise %0,2’dir.
 

Ocak-Nisan döneminde en fazla 1300 ve altı silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı

Ocak-Nisan döneminde trafiğe kaydı yapılan 272 bin 378 adet otomobilin %35,7’si 1300 ve altı, %24,0’ı 1401-1500, %21,1’i 1301-1400, %9,0’ı 1501-1600, %7,0’ı 1601-2000, %0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Nisan döneminde kaydı yapılan otomobillerin 92 bin 339’u beyaz renklidir

Ocak-Nisan döneminde trafiğe kaydı yapılan 272 bin 378 adet otomobilin %33,9’u beyaz, %31,3’ü gri, %11,9’u mavi, %8,9’u siyah, %7,2’si kırmızı, %3,1’i yeşil, %2,3’ü turuncu, %0,7’si kahverengi ve %0,5’i sarı renklidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,0 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %4,2, inşaat sektöründe %16,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %7,1 arttı.

Çalışılan saat endeksi yıllık %5,9 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %5,9 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %3,4, inşaat sektöründe %15,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %5,9 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi yıllık %119,4 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %119,4 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %114,4, inşaat sektöründe %136,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %120,9 arttı.

İstihdam endeksi çeyreklik %1,2 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,2 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,3, inşaat sektöründe %5,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %1,0 arttı.

Çalışılan saat endeksi çeyreklik %0,9 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,9 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe değişmedi, inşaat sektöründe %5,0 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %0,6 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi çeyreklik %23,4 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %23,4 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %21,8, inşaat sektöründe %25,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %24,2 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi yıllık %125,2 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %125,2 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %136,4, inşaat sektöründe %111,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %120,5 arttı.

Saatlik kazanç endeksi yıllık %107,1 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %107,1 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %107,4, inşaat sektöründe %105,6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %108,5 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi yıllık %227,0 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı I. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %227,0 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %302,3, inşaat sektöründe %143,0, ticaret-hizmet sektörlerinde %188,8 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %29,1 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %29,1 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %31,8, inşaat sektöründe %22,4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %28,5 arttı.

Saatlik kazanç endeksi çeyreklik %22,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %22,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %21,7, inşaat sektöründe %19,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %23,4 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %64,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2023 yılı l. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %64,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %81,8, inşaat sektöründe %34,3 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %56,7 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şarkıcı Doğuş, 28 Mayıs 2. cins seçimlerine sayılı günler kala toplumsal medya paylaşımlarını sıklaştırdı. Birinci çeşitte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olacağını belirten Doğuş, “Allah’ın müsaadesiyle başaracağız” dedi.

Şarkıcı Doğuş, lisanlara destan Erdoğan sevdasını takipçileriyle paylaşmaya devam ediyor. 2. çeşit seçimleri için gün saydığını belirten Doğuş, Twitter sayfasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafına yer vererek ‘başarı’ iletisi verdi. Ayrıyeten Doğuş, Cumhur İttifakı’na dayanaklarına açıklayan Sinan Oğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekildiği kareyi de paylaştı.

“SAYILI GÜNLER KALDI”

“Sayılı günler kaldı” diyerek 28 Mayıs’ı işaret eden Doğuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yanımda olan kaç kişi var?” yazılı fotoğrafını paylaşarak “Allah’ın müsaadesiyle birlikte başaracağız” dedi.

HARİKA BİR KARE!

Doğuş, #bizbirliktegüçlüyüz etiketiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sinan Oğan’ın fotoğrafını “Harika bir kare” notuyla paylaştı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

ABD’ye yerleşen Tolga Karel’in yeni mesleği şaşırttı! Yeni işine servet döktü

Türkiye Okçuluk Federasyonu Lideri Abdullah Topaloğlu, olimpik ve para okçuluk branşında ulusal atletlerin döneme âlâ bir başlangıç yaptığını söyledi.

Topaloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen hafta olimpik sportmenlerin Çin’in Şanghay kentinde düzenlenen Dünya Kupası’nın 2. ayağında, para okçuların ise Çekya’daki Avrupa Kupası’nın 1. ayağında çaba ettiğini belirtti.

Okçuluk Dünya Kupası’nın 2. ayağında 3 bronz madalya kazandıklarını hatırlatan Topaloğlu, “Mete Gazoz-Fatma Maraşlı ikilisi, klasik yay karışık kadro karşılaşmalarında bronz madalya aldı. Makaralı yayda hem erkek hem de bayan ulusal kadrolarımız üçüncü oldu. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda yakaladığımız başarıyı, 2024 Paris Olimpiyatları’nda sürdürmek asıl gayemiz.” tabirlerini kullandı.

“Avrupa Kupası 1. ayağında en fazla madalya kazanan ülke olduk”

 Abdullah Topaloğlu, para okçuların ise Türkiye Okçuluk Federasyonu bünyesinde birinci kere milletlerarası faaliyete katıldığına dikkati çekti.

Para Okçuluk Avrupa Kupası’nın birinci ayağında Türkiye’nin madalya sıralamasında dorukta yer aldığını vurgulayan Topaloğlu, şöyle devam etti:

“Avrupa Kupası’nın birinci ayağı öncesi atletlerimizin uygun bir hazırlık periyodu geçirmelerini sağladık. Her türlü muhtaçlıklarını karşılayabilecekleri bir grup oluşturduk. Kafilemizde yönetici ve teknik grubun yanı sıra fizyoterapist, psikolog, hemşire ve paramedik arkadaşlarımız yer aldı. Her istikametiyle güzel bir takım işi oluştu ve Avrupa Kupası’nın 1. ayağını Türkiye olarak 6 altın, 1 gümüş ve 2 bronz madalyayla tamamladık. Tertipte en fazla madalya kazanan ülke olduk. Olimpik ve para okçularımız döneme yeterli bir başlangıç yaptı.”

Federasyon lideri Topaloğlu, olimpik branşta olduğu üzere para okçulukta da sistem dahilinde ilerleyeceklerini ve sürdürülebilir bir muvaffakiyet yakalayacaklarına inandığını lisana getirdi.

Topaloğlu, elde edilen madalyalardan ötürü sportmen, teknik takım ve ailelerini tebrik etti.

Lider BTC ve altcoin borsası Binance, yeni alım satım çiftlerinin tanıtılması, güncellenmiş Range Bound eserlerinin piyasaya sürülmesi ve yaklaşan ağ yükseltmeleri de dahil olmak üzere birçok heyecan verici duyuru yaptı. İşte detaylar…

Binance, bu altcoin projeleri için Türk Lirası çiftini ekliyor

Binance, 24 Mayıs 2023 TSİ 11:00’den itibaren iki yeni alım satım çifti için alım satım süreçlerini başlatacak: CITY/TRY ve FLOKI/TRY. Bu çiftlerin eklenmesi, kullanıcıların mevcut alım satım seçeneklerini genişleterek bu tanınan tokenları Türk Lirası (TRY) karşısında alıp satmalarına imkan tanıyacak.

Yeni Range Bound eseri piyasaya girdi

Ayrıca Binance, güncellenmiş Fiyat Aralıkları ve Uzlaşma Tarihleri sunan yeni bir Range Bound eser kümesini tanıtıyor. Range Bound, kullanıcıların seçtikleri kripto varlığın Referans Fiyatının Abonelik Devri boyunca seçilen Fiyat Aralığı içinde kalması durumunda ödül kazanmalarını sağlayan eşsiz bir eserdir. Kullanıcılar, tercihlerine uygun Fiyat Aralığı ve Uzlaşma Tarihini seçerek, piyasa volatilitesinin düşük olduğu devirlerde potansiyel olarak daha yüksek mükafatlar kazanma fırsatına sahip olurlar. Bu eserler için Abonelik 23 Mayıs 2023 tarihinde TSİ 13:00’te başlıyor ve birinci gelene birinci hizmet aslına nazaran çalışıyor.  Bu Range Bound hizmeti için eklenen kripto paralar ise şu formda: Bitcoin, Ethereum ve Binance Coin.

FET ve LUNC için ağ yükseltmeleri desteklenecek

Bu heyecan verici alım satım özelliklerine ek olarak Binance, iki tanınan token için ağ yükseltmelerini de destekleyecek: Fetch.ai (FET) ve Terra Classic (LUNC). Fetch.ai ağ yükseltmesinin 11.235.813 Fetch.ai blok yüksekliğinde, yaklaşık olarak 23 Mayıs 2023 tarihinde, TSİ 16:00’da gerçekleşmesi planlanıyor. Bu mühlet zarfında, FET para yatırma ve çekme süreçleri süreksiz olarak askıya alınacak. Misal halde, Terra Classic ağ yükseltmesi 12.902.400 Terra Classic blok yüksekliğinde, yaklaşık 24 Mayıs 2023 tarihinde, saat 01:00’de gerçekleşecek. Terra Classic ağı üzerinden LUNC ve USTC için para yatırma ve çekme süreçleri de 24 Mayıs 2023 saat 00:30’dan itibaren süreksiz olarak askıya alınacak.

FET, LUNC ve USTC alım satımlarının ağ yükseltmeleri sırasında etkilenmeyeceğini belirtmek değerlidir. Binance, bu tokenları Binance hesaplarında tutan kullanıcılar için tüm teknik ihtiyaçları karşılayacağını söylüyor.  Binance, kullanıcılara, yükseltilen ağlar stabil kabul edildiğinde FET, LUNC ve USTC için para yatırma ve çekme süreçlerinin diğer bir bildirime gerek kalmadan devam edeceğini belirtiyor.

National Geographic’in en sevilen belgesel serilerinden, insanların araba rüyalarını gerçekleştiren “Araba S.O.S. Özel” 25 Mayıs Perşembe akşamı saat 22.00’de National Geographic ekranlarında başlıyor

Fuzz Townshend ve Tim Shaw, sahipleri tarafından oldukça değer verilen eski otomobilleri, görkemli günlerine kavuşturmak için kolları sıvarken bir yandan da zamana karşı yarışıyorlar. Finalde ise otomobil sahibini büyük bir sürpriz bekliyor.

Her bölümünde farklı bir araba restorasyon hikayesinin yer aldığı belgesel serisi “Araba S.O.S. Özel”, 25 Mayıs perşembe akşamı saat 22.00’de National Geographic’te.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hepimiz bir QR kodu (kare kod) tarayarak hızlı bir şekilde bilgi almaya alışkınız, özellikle restoranlarda. Ancak QR kodları güvenlik ve gizlilik riskleri de taşır. ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban QR kod uygulamasını kullanırken nelere dikkat edilmesi  gerektiğini paylaştı.

‘Hızlı Yanıt’ın (quick response) kısaltması olan QR kod, dijital bir cihaz tarafından anında okunmak ve yorumlanmak üzere tasarlanmış, cep telefonu ile bile taranabilen bir barkod türüdür.  QR kodu içinde kodlanmış metin dizeleri çeşitli veriler içerebilir. Bir QR kodu okutarak istenen eylem, söz konusu kodla etkileşime giren uygulamaya bağlıdır. Kodlar, diğer birçok işlemin yanı sıra bir web sitesini açmak, bir dosya indirmek, bir kişi eklemek, bir Wi-Fi ağına bağlanmak ve hatta ödeme yapmak için kullanılabilir. 

QR kodları ve tehlikeleri 

QR kodlarının dinamik sürümleri, içeriği veya eylemi istediğiniz zaman değiştirmenize izin verir. Fakat bu çok yönlülük bazen tehlikeli olabilir. QR kodlarının kullanışlılığına rağmen, doğaları onları istismara açık hale getirir. Güvenilmeyen kaynaklardan gelen QR kodlarını taramak sizi çok sayıda güvenlik tehdidine maruz bırakabilir.

Zararlı yazılım saldırıları Dolandırıcılar kolayca bir QR kodu oluşturabilir, Google veya Apple uygulama mağazalarının logosunu ekleyebilir ve bunları herhangi bir yere yapıştırabilir. Bu tür QR kodlarının taranması, cihazınızın sahte bir web sitesinden bir uygulama indirmek gibi otomatik olarak harekete geçmesini tetikleyebilir. Bu tür eylemler, siz farkında olmadan cihazınıza kötü amaçlı yazılım da bulaştırabilir.

Kimlik avı saldırıları “QRishing” olarak da bilinen QR kodu taramanın sizi kimlik avına maruz bırakabileceği çeşitli yollar vardır. Örneğin, bir kodu taramak web tarayıcınızı çevrimiçi bir alışveriş sitesine veya bankaya benzeyen bir URL’ye açabilir ve e-posta adresiniz ve şifrelerinizle oturum açmanızı isteyebilir. Bu sahte web siteleri gerçek web sitelerine benzediğinden, sahtekarlığı erkenden fark etmeyebilirsiniz. Hatta bazılarının URL adresleri bir bakışta gerçek gibi görünür. Bu web sitelerine giriş bilgilerinizi girdiğinizde, veriler diğer uçtaki bir dolandırıcıya gönderilir. 

QR kodları konumunuzu açığa çıkabilir Bir etkinliğin yerini hızlı bir şekilde öğrenmeniz gerekiyorsa QR kodunu taramak ve Google haritalarda göstermek oldukça hızlıdır. Ancak, bir QR kodunu taramak yaklaşık konumunuzu otomatik olarak belirleyebilir ve bunu üçüncü bir tarafa gönderebilir.

Diğerleri kişisel bilgilerinizi ele geçirebilir Bir QR kodunu taramak, telefonunuzu arama yapmak veya bir numaraya sms göndermek için tetikleyebilir. Bu, numaranızı üçüncü bir tarafla paylaşır. Zararsız gibi görünse de telefon numaranız kişisel bilgilerinizle tahmin edebileceğinizden çok daha fazla şekilde bağlantılıdır. İnternetten edinilebilecek araçlarla bir telefon numarasının sahibini tanımlamak için, tam adı, adresi, sosyal medya profili ve kamuya açık diğer bilgileri bir araya getirilebilir.

Cihazınızda bazı eylemler tetiklenebilir QR kodları, eylemleri doğrudan cihazınızda tetikleyebilir, bu eylemler onları okuyan uygulamaya bağlıdır. Bununla birlikte, herhangi bir temel QR okuyucunun yorumlayabileceği bazı temel eylemler vardır. Örneğin cihazı bir Wi-Fi ağına bağlama, önceden tanımlanmış bir metin içeren bir e-posta veya SMS mesajı gönderme veya kişi bilgilerini cihaza kaydetmek gibi eylemler standart kamera ile bile tetiklenebilir. 

Ödemeyi yönlendirebilir veya para talebinde bulunabilir Günümüzde çoğu finansal uygulama, paranın alıcısına ait verileri içeren QR kodları aracılığıyla ödeme yapılmasına izin vermektedir. Birçok mağaza bu kodları müşterilerine gösterir ve böylece işlemi kolaylaştırır. Ancak, saldırganlar bu QR kodlarını kendi verileriyle değiştirebilir ve hesaplarına ödeme alabilir. Ayrıca, sahte ödeme yapmak dışında alıcıları aldatmak için de para toplama talepleri içeren kodlar oluşturabilir.

QR kodları ile gelen güvenlik tehditlerinden nasıl kaçınılır? 

Sahte bir QR kodunu taramak gizliliğinizi ve çevrimiçi güvenliğinizi riske atabilir.  ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban olası güvenlik tehditlerini önlemek veya durdurmak için alabileceğiniz önlemleri şöyle sıraladı:

• Rastgele QR kodları taramaktan kaçının Rastgele web sitelerinden veya sosyal medyadaki resmi olmayan sayfalardan QR kodlarını taramaktan kaçınmalısınız. Hemen herkes bu kodları tararken sizin dikkatli olmanız zor olabilir. Ancak sosyal mühendislik, siber suçluların kurbanlarının hiç düşünmeden kendi güvenliklerini ihlal etmelerini sağlamanın en yaygın yollarından biridir.
• Güvenlik için cihazınıza antivirüs yükleyin Telefonunuza bir antivirüs yazılımı yükleyin. Yanlışlıkla veya dalgınlıkla bir kimlik avı web sitesini ziyaret ettiğinizde antivirüs yazılımı sizi uyarabilir veya cihazınızın kötü amaçlı yazılım indirmesini engelleyebilir.
• Hesaplarınızda iki faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirin Ayrıca tüm hesaplarınızda İki Faktörlü Kimlik Doğrulamayı (2FA) etkinleştirmelisiniz. 2FA, hesaplarınıza yetkisiz erişime karşı ekstra bir savunma katmanı ekler. Bu şekilde, üçüncü bir taraf giriş bilgilerinize sahip olsa bile güvende olursunuz.
• Canlı konumu kapatın Cihazınızın konumunu açık tutmak, kayıp telefonunuzun izini sürmenize ve bir yerde olduğunuzda yapmak istedikleriniz için hatırlatıcılar ayarlamanıza yardımcı olabilir. Ancak, telefonunuz bulunduğunuz yerlerin bir listesini toplar ve örneğin kötü amaçlı bir QR kodunu taradığınızda, bir bilgisayar korsanı bu konumlara erişebilir.
• Cihazlarınızı güncel tutun QR kodunun güvenliği bir dereceye kadar sizin kontrolünüz dışındadır. Ancak cihaz güvenliğiniz ve dolayısıyla kişisel güvenliğiniz sizin kontrolünüz altındadır. Yazılım şirketleri ve donanım üreticileri, siber suçluların yararlanabileceği boşlukları gidermek için güvenlik güncellemeleri yayınlar. Cihazlarınızı en son güvenlik yamaları ile güncel tutmak, QR kodlarının taranmasıyla ilişkili olası güvenlik tehditlerinden kaçınmanıza yardımcı olabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lüleburgaz Belediyesi, 29 Mayıs’ta Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi’nde (LYKA) “Istranca Kültür Günleri” etkinliğine ev sahipliği yapacak. Prof. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu’nun konferans gerçekleştireceği ve sinemacı, yazar İsmet Arasan’ın Adakale isimli belgesel gösteriminin düzenleneceği etkinlikte moderatör Celal Çalık olacak.

Lüleburgaz Belediyesi, Tarih, Ekonomi ve Siyaset Araştırmaları Derneği iş birliğiyle LYKA Prof. Dr. Türkan Saylan Salonu’ndu 29 Mayıs saat 19.30’da “Istranca Kültür Günleri” etkinliği düzenleyecek. Etkinlik çerçevesinde konferans ve belgesel gösterimi yapılacak. Etkinliğe katılım ise ücretsiz olacak.

Balkanlardan kalan mimari miras

Etkinlikte Türkiye’nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından Prof. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu’nun “Balkanlardan Bıraktığımız Mimari Miras” başlıklı konferansı düzenlenecek. Konferansın ardından sinemacı yazar İsmet Arasan’ın “Adakale (Sözlerim Çoktur)” isimli belgeseli gösterime sunulacak. Etkinliğin moderatörlüğünü ise Celal Çalık yapacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanatseverler bahar ayını Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Nev Eda Türk Sanat Müziği Korosu’nun şarkılarıyla karşıladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Nev Eda Türk Sanat Müziği Korosu, SDKM’de muhteşem bir konsere imza attı. Şef Erbil Aydın yönetimindeki Nev Eda Türk Sanat Müziği Korosu gerek solo gerekse koro olarak Türk Sanat Müziği’nin eşsiz eserlerini seslendirdi. Sanat müziği severler konserde birbirinden kıymetli eserlerle mest oldu.

SANAT MÜZİĞİ ZİYAFETİ

Çok sayıda sanatseverin katıldığı konser tadına doyulmaz bir ziyafete dönüştü. Şefliğini Erbil Aydın’ın yaptığı Nev Eda Türk Sanat Müziği Korosu Kürdilihicazkar, Rast, Hicaz ve Nihavend makamında söylediği eserlerle izleyici tarafından bolca alkış aldı. Katılımcılar keyifli bir akşam yaşadı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tom Clancy’s Jack Ryan dizisi aksiyon dolu bir sezonla geri dönüyor! Prime Video’nun başrolünde John Krasinski’nin yer aldığı ünlü dizisinin dördüncü ve final sezonu 30 Haziran’da Prime Video’da başlayacak ve her Cuma iki bölüm yayınlandıktan sonra 14 Temmuz’da efsane bir finalle sona erecek.

Üçüncü sezondan sadece altı ay sonra prömiyerini gerçekleştirecek final sezonu, Jack’in hikayesini heyecanla bekleyen hayranlarını mutlu edecek. Altı bölümlük dizinin final sezonu dünya çapında 240’tan fazla ülke ve bölgede sadece Prime Video’da yayına girecek. Hayranları, Tom Clancy’s Jack Ryan dizisinin ilk üç sezonunu Prime Video’da izleyebilir. 

Tom Clancy’s Jack Ryan dizisinin dördüncü ve final sezonunda kahramanımız şimdiye dek en tehlikeli görevini üstlenerek hem yerli hem yabancı düşmanlarla karşı karşıya geliyor. Jack Ryan, yeni CIA başkan vekili olarak kurum içindeki bir yolsuzluğu açığa çıkarmakla görevlendirilir ancak o sırada ülkenin savunmasızlığını ortaya çıkarabilecek şüpheli bir karanlık operasyonu keşfeder.

Jack ve ekibi yolsuzluğun ne kadar derine indiğini araştırırken çok daha kötü bir gerçeğe ulaşır. Bir uyuşturucu karteliyle bir terör örgütü arasındaki yakınlaşmanın çok daha yakında olduğunu gören kahramanımız, daima korumak için mücadele ettiği sisteme olan inancını da sorgulamak zorunda kalır.

Dizinin kadrosunda Jack Ryan rolünde John Krasinski, James Greer rolünde Wendell Pierce, Mike November rolünde Michael Kelly, CIA Başkan Vekili Elizabeth Wright rolünde Betty Gabriel, Cathy Mueller rolünde Abbie Cornish, Domingo Chavez rolünde Michael Peña ve Chao Fah rolünde Louis Ozawa gibi önemli oyuncular yer alıyor.

Bir Amazon Studios, Paramount Television Studios ve Skydance Television ortak yapımı olan Tom Clancy’s Jack Ryan dizisinin yönetici prodüktörlüğü görevi Allyson Seeger, Andrew Form, John Krasinski, Brad Fuller, Michael Bay ve John Kelly üstleniyor. Ayrıca Tom Clancy, Skydance Television adına David Ellison, Dana Goldberg ve Matt Thunell ile Vaun Wilmott, Mace Neufeld ve Carlton Cuse de dördüncü sezonun yönetici prodüktörleri arasında yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son yıllarda tek oyunculu oyunların bir kere daha yükselişe geçtiğini görüyoruz. Kıssa odaklı ve oyuncuları farklı maceralara çıkaran bu oyunlar, bölümdeki trendi de değiştiriyor. Birinci oyunu ile bu rotayı izleyen Insomniac’ın Spider-Man’i, ikinci oyununda da bildiği yoldan şaşmayacak.

Henüz oyunun yalnızca ismini duyduğumuz için dedikodu kazanı harıl harıl kaynıyor. Miles Morales’i seslendiren Nadji Jeter’ın verdiği röportajda co-op imaları yapması, yeni spekülasyonların ortaya çıkmasına neden olmuştu. Lakin geçtiğimiz günlerde Insomniac’tan savlara nokta koyacak bir açıklama geldi.

• Marvel’s Spider-Man 2’nin Öncü Çizgi Romanı Fiyatsız Paylaşıldı

Twitter üzerinden gelen sorulara karşılık veren stüdyo, “oyun co-op mu olacak?” sorusuna “Hayır! Epik bir tek oyunculu macera olacak” yanıtını verdi. Böylelikle ikinci oyunun da birinci oyun üzere öykü odaklı bir imal olacağını öğrenmiş olduk.

Oyun hakkındaki başka ayrıntıları, yarın düzenlenecek PlayStation sunumunda görebiliriz. Argümanlara bakılırsa sunum esnasında yeni Mortal Kombat oyununun oynanış imajlarını, The Last of Us serisinin spinoff oyununu ve çok daha fazla yeni üretimi görme talihi bulacağız.

Ünlü oyuncu Erkan Petekkaya, yaz dönemi için teknesiyle Göcek’e gitti. Kendisini görüntüleyen gazetecilere selam vermeyi ihmal etmeyen Petekkaya’nın teknesinin fiyatı dudak uçuklattı

“Öyle Bir Geçer Vakit Ki”, “Paramparça”, “Kırmızı Oda” ve son olarak “O Kız” dizisindeki başarılı performansıyla büyük beğeni toplayan Erkan Petekkaya, ağır çalışma temposun orta vererek yaz dönemini Göcek’te açtı. Lüks teknesiyle seyahat eden ünlü oyuncu, kendisini görüntüleyen basın mensuplarına selam vermeyi ihmal etmedi.

Teknesini Bedri Rahmi Koyu’na demirleyen ünlü aktör, vaktinin birçoklarını teknede dinlenerek geçirmeyi tercih etti. Ünlü oyuncunun harika lüks teknesinin 750 bin dolar pahasında olduğu ortaya çıktı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

İranlı müzikçi Sıamak Shabdel Borhan’ın kaçış planı suya düştü!

Şarkıcı Doğuş, 28 Mayıs 2. cins seçimlerine sayılı günler kala toplumsal medya paylaşımlarını sıklaştırdı. Birinci tıpta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında olacağını belirten Doğuş, “Allah’ın müsaadesiyle başaracağız” dedi.

Şarkıcı Doğuş, lisanlara destan Erdoğan sevdasını takipçileriyle paylaşmaya devam ediyor. 2. tıp seçimleri için gün saydığını belirten Doğuş, Twitter sayfasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafına yer vererek ‘başarı’ iletisi verdi. Ayrıyeten Doğuş, Cumhur İttifakı’na dayanaklarına açıklayan Sinan Oğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekildiği kareyi de paylaştı.

“SAYILI GÜNLER KALDI”

“Sayılı günler kaldı” diyerek 28 Mayıs’ı işaret eden Doğuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yanımda olan kaç kişi var?” yazılı fotoğrafını paylaşarak “Allah’ın müsaadesiyle birlikte başaracağız” dedi.

HARİKA BİR KARE!

Doğuş, #bizbirliktegüçlüyüz etiketiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sinan Oğan’ın fotoğrafını “Harika bir kare” notuyla paylaştı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

ABD’ye yerleşen Tolga Karel’in yeni mesleği şaşırttı! Yeni işine servet döktü

Şampiyonlar Ligi’nde geçen sene kupayı kaldırdığında en skorer ismi Isabelle Haak’tı Vakıfbank’ın… İsveçli yıldız gruptan ayrılınca yerine gelen Paola Egonu da sarı-siyahlı grupla tıpkı misyonu üstlenerek tıpkı kupayı bu dönem kaldırdı.

Gorgonzola Novara ve Imoco Conegliano ile daha evvel Avrupa’nın bir numaralı kupasını havaya kaldıran İtalyan voleybolcu, üçüncü seferinde bu mutluluğa bu defa sarı- siyahlılarda erişti. Üç finalin de en pahalı oyuncusu seçilen Egonu, bu alanda rekoru egale ederek hayli değerli bir şahsî unvanı da hanesine yazdırdı. Vakıfbank’ın Eczacıbaşı’nı mağlup ettiği Torino’daki finalden sarı-siyahlı kafile İstanbul’a dönüş yaparken, tarihi muvaffakiyete imza atan 24 yaşındaki smaçörle bulduğum röportaj imkanının, son derece duygusal ve güçlü bir atmosferde gerçekleşeceğinden haberim yoktu birinci başta. Altıncı Şampiyonlar Ligi zaferinin akabinde gerçekleşen kutlama, İtalyan atletin duygusal anlarına sahne oldu.

Tıpkı geçen yıl Haak’ta olduğu üzere bu defa Egonu şampiyonluğun akabinde ekiple vedalaşmaya hazırlanıyordu. Finalde attığı 40 sayıyla galibiyete damga vuran yıldız isim, başrolü oynadığı zaferin akabinde gerçekleşmek üzere olan vedasında tüm takımla vedalaşıyor. bir yandan da ağlıyordu.

Conegliano formasıyla geçen dönem finalde Vakıfbank’a karşı oynayıp bu dönemse bu defa sarı-siyahlı formayla birebir kupanın finalinde olmanın nasıl bir his olduğu sorusuna “Mutluyum, bu formayla oynamaktan onur duydum. Tahminen ilerde yeniden bu defa rakip olacağım. Her halükarda daima his dolu ve heyecan verici” karşılığını verdiğinde de gözyaşı dökmeye devam ediyordu.

‘Vakıfbank’ta nasıl bir ortam buldun?’ soruma şu karşılığı verdi Egonu: “Açıkçası tüm bunları yaşayacağımı çok da beklemiyordum. Burada bana gösterilen yeterli yaklaşım ve bu kadronun bir kesimi olmak beni inanılmaz memnun etti. Ben de elimden geleni yaparak yüzde yüzümü vermeye çalıştım.” Şampiyonlar Ligi finalini ülkesinde oynamanın kendisi için ekstra bir avantaj sağlamadığını kelamlarına ekleyen İtalya Ulusal Ekibi’nin yıldızı, “Ama kupayı kendi konutumda kaldırmak beni ekstra keyifli etti” yorumunu yaptı.

“GABI ŞAHANE KAPTAN”

Egonu ekip arkadaşı ve sarı- siyahlıların kaptanı Gabi’ye de övgüde bulundu. Kadronun son periyottaki muvaffakiyetinde en çok öne çıkan isimlerden olan Brezilyalı voleybolcu için “Gabi hem oyuncu hem de insan olarak şahane birisi ve süper bir kaptan. Şampiyonluğu onunla birlikte kazanmış olmaktan ötürü hakikaten memnunum. Hala daha oyununu daima ileri taşıyor. Onun için herşeyin en güzelini diliyorum” diye konuştu.

BASINLA BULUŞTULAR

CEV Şampiyonlar Ligi’nde üst üste 2. toplamda 6. defa kazanarak tarihi bir muvaffakiyete imza atan Vakıfbank, zaferin akabinde basınla buluştu. Vakıfbank Spor Sarayı’ndaki merasime; Genel Müdür ve Spor Kulübü Lideri Abdi Serdar Üstünsalih, kulüp yöneticileri, teknik takım ve sarı-siyahlı kadronun Avrupa şampiyonu oyuncuları katıldı.

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Şanghay’da düzenlenen ve Rusya ile Çin’den yetkililerin katıldığı toplantıda değerlendirmelerde bulundu.

Çinli şirketlerle teknolojik ekipmanların tedariki konusunda çalışmalar yürüttüklerini aktaran Novak, “Eksik olan teknolojik ekipmanların tedariki için ortaklarımızla birlikte çalışmalar yapıyoruz” sözünü kullandı.

Novak, güç alanında da Çin ile iş birliğini geliştirmeye devam ettiklerini belirterek, “Enerji, Çin ile iş birliğimizi geliştirdiğimiz temel alanlardan birisi. Çin’e yönelik güç sevkiyatımız 2023’ün birinci çeyreğinde yüzde 40 arttı” dedi.

Rusya, Batılı ülkelerin yaptırımları nedeniyle petrol ve doğalgazı için alternatif pazar arayışlarını hızlandırırken, başta Çin ve Hindistan olmak üzere Asya’ya yönelik sevkiyatlarını artırıyor.

Batıgöz Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Halil Genç kolonoskopiyi anlattı. Kolonoskopinin yaygın olarak bağırsak ve rektum hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir işlem olduğunu ileten Doç. Dr. Halil Genç, “Kolonoskopi sayesinde hastada herhangi bir belirti görülmeyen evrelerde bile bağırsak polipleri keşfedilebilir ve kolon kanseri erken dönemde önlenebilir” diye konuştu.

NEDENİ BİLİNMEYEN HASTALIKLARI GÖRÜNTÜLEYEBİLİYOR

Kolonoskopi bağırsak ve rektum hastalıklarının tanı ve tedavisi için kullanılan endoskopik bir işlemdir. İşlem sayesinde ucunda kamera ve ışık bulunan esnek bir cihaz ile bağırsak sistemi ve rektum detaylı şekilde görüntülenebilmekte ve bölgeye dair hastalıklarda erken tanı ve tedavi sağlanabilmektedir.

Kolonoskopi yaygın olarak nedeni belirlenemeyen karın ağrıları ve makat kanamaları gibi durumların incelenmesi için yapılmaktadır. Ayrıca nedeni açıklanamayan kilo kayıpları ve kansızlık, kronik ishal ve kronik kabızlık gibi durumlarda da sıklıkla kolonoskopiye müracaat edilmektedir. Kırk beş yaşını geçmiş tüm sağlıklı bireyler belirli aralıklarla kolonoskopi yaptırmalıdır. Bu sayede hastada herhangi bir belirti görülmeyen durumlarda bile bağırsak polipleri keşfedilebilir ve kolon kanseri erken dönemde önlenebilir.

BOL KIYAFETLER GİYİLMELİ

Kolonoskopi anestezi ile uygulanır.  İşlem öncesinde hekiminiz tarafından daha sağlıklı bir görüntüleme sağlanabilmesi adına birkaç günlük bir sıvı diyeti önerilir. Ardından doktorunuz bağırsak sisteminin boşaltılması adına bazı ilaçlar reçete eder. İşlem öncesinde hasta belli bir süredir su dahil herhangi bir şey içmemiş ve yememiş olmalıdır. İşlem öncesinde anestezi ile uyutulan hastanın bağırsak sistemi hekim tarafından incelenir. Kolonoskopi işlemi sonrasında rahat edebilmek için işlemin uygulanacağı gün bol kıyafetler giyilmelidir.

İŞLEMİN HERHANGİ BİR RİSKİ BULUNMUYOR

Kolonoskopinin herhangi bir riski bulunmamaktadır. İşlemin ardından genellikle herhangi bir ağrı gelişmez. Kolonoskopinin herhangi bir riski yoktur. Kolonoskopi yapıldıktan sonra da hastanın işlem kaynaklı ağrı gibi bir yakınması olmaz.

Kolonoskopi sayesinde bağırsağın bütün iç mukozasını görüntülü bir ekranda detaylı olarak izlenebilir. Kolon polipleri, kolon iltihabı ve kolon kanseri gibi hastalıkların erken dönemde kesin bir tanı konulabilir. Kolonoskopi sayesinde tanı konulan hastalık bu doğrultuda etkin bir şekilde tedavi edilebilmektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Accenture’nin Siber Suç araştırmasına göre, siber saldırıların yaklaşık %43’ü KOBİ’leri hedef alıyor ve başka bir araştırmaya göre siber saldırıya uğrayan KOBİ’lerin %60’ı 6 ay içerisinde iflas ediyor. KOBİ’lerin küresel mali kriz nedeniyle siber güvenliğe ayırdıkları bütçelerinin daraldığını belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, olası bir siber saldırı sonrası veri ihlali yaşayan KOBİ’lerin hem itibar hem de veri kaybı nedeniyle çalışamaz hale gelebileceği uyarısında bulunarak KOBİ’lerin siber saldırılardan nasıl korunabilecekleri konusunda 6 önemli tavsiyede bulunuyor.

KOBİ’ler, genellikle daha büyük kuruluşlara göre siber güvenlik önlemlerinden yoksun oldukları için siber suçlular için daha çekici hedeflerdir. Tüm siber saldırıların %43’ü KOBİ’leri hedef alıyor ve saldırıya uğrayan KOBİ’lerin %60’ı 6 ay içerisinde iflas ediyor. Bu ihlallerin sonuçlarının, üretimin durmasından şirket itibarının etkilenmesine kadar son derece maliyetli olabileceğini belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, KOBİ’lerin siber saldırılardan nasıl korunabilecekleri konusunda 6 önemli tavsiyede bulunuyor.

Fidye Yazılımı Saldırılarının %55’i 100’den Az Çalışanı Olan Şirketleri Hedefliyor 

Fidye yazılımlarının %55’i 100’den az çalışanı olan işletmeleri hedeflerken KOBİ’lerin yalnızca %14’ünün yürürlükte bir siber güvenlik planı var. Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, KOBİ’lere 6 önemli siber güvenlik tavsiyesinde bulunuyor.

1. Çalışanlarınızı siber güvenlik bilincine sahip olmaları için eğitin. Siber saldırılar karşısında KOBİ’lerin atması gereken ilk ve en önemli adım kurum çalışanlarının siber güvenlik bilincine sahip olmaları için eğitilmesidir. Çalışanlar, kimlik avı e-postalarının ve kötü amaçlı yazılım içeren dosyaların farkında olmalı ve olası bir saldırı durumunda etkili bir eylem planı oluşturabilmelidir.

2. Kullandığınız Wi-Fi ağlarının korunduğundan emin olun. KOBİ Wi-Fi ağlarının güvenli olması adına etkili bir ağ güvenliği kullanılması gerekiyor. Bunun için güçlü, karmaşık ve çözülmesi zor şifreler belirlenmesi KOBİ’leri siber saldırılar karşısında güçlü bir konuma getiriyor. Uzaktan bağlantılarda ise VPN kullanmak, olası sızıntıları engelliyor.

3. Dosyalarınızı düzenli olarak yedekleyin. Siber saldırılar genellikle şirket verilerini tehlikeye atmak, silmek veya ele geçirmek şeklinde gerçekleşiyor. Yedekleme çözümleri sayesinde ise bu riskler büyük oranda azalıyor. KOBİ’ler tarafından yedekleme amacıyla kullanılan yazılımlar bu işlemi otomatik olarak gerçekleştirmenize izin veriyorsa buna mutlaka onay verin.

4. Antivirüs kullanın. KOBİ ölçeğini uygun olarak etkili bir antivirüs yazılımı kullanmak, KOBİ’leri siber suçlarla mücadelede daha etkili bir konuma getiriyor. Bu nedenle KOBİ’lerin Bitdefender Antivirüs gibi ödüllü bir antivirüs çözümü kullanmaları gerekiyor.

5. En yaygın siber saldırılar konusunda bilgi sahibi olun. Sürekli olarak biçim değiştiren siber saldırılar karşısında KOBİ’lerin bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. En yaygın siber saldırılar kötü amaçlı yazılımlar, virüsler, fidye yazılımı ve kimlik avı saldırıları yoluyla gerçekleşiyor. KOBİ’lerin bu tür saldırılar karşısında bilgi sahibi olması onları siber saldırılarla mücadelede avantajlı bir konuma getiriyor.

6. Kimin hangi veriye eriştiğini kontrol edin. KOBİ’lerin tam anlamıyla bir siber güvenlik sağlaması adına her kullanıcının her veriye erişmemesi büyük önem taşıyor. Öyle ki KOBİ’ler için kritik olan verilerin erişimi konusunda güçlü güvenlik politikaları belirlemek gerekiyor. Böyle bir ortamda siber saldırıların KOBİ’lerin en zayıf halkası üzerinden gerçekleştiğini ve kullanıcıların kişisel cihazlarında şirket için önemli olan hesaplara erişimi olan kullanıcı bilgilerini tutmamaları siber güvenlik bağlamında önemli bir husus olarak sıralanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aksa Enerji Türkiye’nin 4 farklı şehrinde kurulmak üzere yenilenebilir kaynaklardan depolamalı enerji santrali kurulumu için aldığı ön lisans kapasitesini 343 MW seviyesine taşıdı.

Aksa Enerji,  yüzde 100 bağlı ortağı Aksa Yenilenebilir Üretim A.Ş. tarafından Müstakil Elektrik Depolama Tesisleri’ne ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) gerçekleştirdiği başvurular kapsamında Kırşehir’de 50 MW kurulu gücünde depolamalı güneş enerji santrali ile Afyonkarahisar’da 110,76 MW kurulu gücünde depolamalı rüzgâr enerji santrali kurulumuna dair ön lisans hakkı aldı. Nisan ayı içerisinde Mersin’de 100,08 MW, Manisa’da 82,16 MW depolamalı rüzgâr enerji santrali kurulumu için ön lisans aldığını açıklayan şirketin Müstakil Elektrik Depolama Tesisleri için almış olduğu ön lisans kapasitesi 343 MW seviyesine ulaştı.

YENİLENEBİLİR ENERJİ VE ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ AKSA ENERJİ’NİN ODAĞINDA

Türkiye’nin 4 farklı şehrinde kurulacak depolamalı rüzgâr ve güneş santralleri için alınan ön lisanslar hakkında açıklamada bulunan Aksa Enerji yetkilileri, “Sürdürülebilir Yüksek Büyüme” stratejisi doğrultusunda üretim portföyünde kaynak çeşitliliğine önem verdiklerini ve şirketin 2030 hedefleri kapsamında hem Türkiye hem de yurt dışında yenilenebilir enerji teknolojileri ve enerji dönüşümü odaklı projeleri yakından takip ettiklerinin altını çizdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin önde gelen içecek şirketlerinden DİMES bünyesinde, Türkiye Tedarik Zinciri, Operasyon ve Ticari Fonksiyonlarını yönetmek üzere oluşturulan DİMES Türkiye Genel Müdürlüğüne, farklı ulusal ve uluslararası içecek şirketlerinde Genel Müdür ve CEO olarak sorumluluk üstlenen, sektörün saygın ve deneyimli ismi Cem Kurt atandı. Cem Kurt DİMES Türkiye Genel Müdürü olarak, şirket hedef ve stratejileri kapsamında Türkiye Tedarik Zinciri, Operasyon ve Ticari Fonksiyonlarının yanı sıra, Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerinin ve ayrıca üretim iş birliklerinin yönetilmesinden ve Sürdürülebilir Üretim Politikası’nın oluşturulmasından sorumlu olacak.

Türkiye’nin yerli sermayeli ilk meyve suyu markası ve ülkemizin önde gelen içecek şirketlerinden DİMES, itici gücünü kolektif inovasyon kültüründen alan “tarıma dayalı, katma değerli içecek şirketi” vizyonu çerçevesinde belirlediği stratejileri ve küresel marka genişlemesi hedefleri kapsamında organizasyon yapısını güçlendirmeye devam ediyor. 

Hedefler ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenebilen esnek bir organizasyon yapısına sahip olan DİMES bünyesinde atılan yeni bir adımla DİMES Türkiye Genel Müdürlüğü oluşturuldu ve sektörün saygın ve deneyimli ismi Cem Kurt, DİMES Türkiye Genel Müdürü olarak atandı. DİMES Türkiye Genel Müdürlüğü’nün tüm faaliyetleri, Cem Kurt liderliğinde DİMES Süreç Yönetimi metodolojisine uygun olarak yürütülecek.

Şirketin tüm faaliyetlerinin üst yöneticisi olarak görevini sürdüren DİMES CEO’su Ozan Diren, içecek şirketi vizyonu doğrultusunda marka genişlemesinin yüksek bir ivmeyle devam ettiğini söyleyerek, “Tüm stratejilerimizin temelini oluşturan küresel içecek şirketi vizyonumuzla, yenilikçi kategorilerde yenilikçi ürünlerimizle yeni deneyimler sunmaya, genç hedef kitleyle bağımızı yeni nesil iletişimle güçlendirmeye ve uluslararası pazarlarımızda yeni büyüme adımlarına yatırım yapıyoruz. Kolektif inovasyon gücümüz ve esnek iş anlayışımızla DİMES’i, stratejilerimiz, hedeflerimiz ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda en uygun formu alabilen esnek bir organizasyon yapısıyla, dev bir yeni nesil Start Up şirket gibi yönetiyoruz. Küresel içecek endüstrisinin dönüşümünde öne çıkan sorumlu üretim, sorumlu tüketim, besleyici ve fonksiyonel ürünler, vegan beslenme, hayata eğlence ve enerji katan ürün deneyimleri gibi konulara, kurum içi girişimciliği ve inovasyonu destekleyen esnek organizasyon yapımızla uyum sağlıyoruz. Sektörümüzde markalı ihracatın lideri olarak, 100’ü aşkın ülkeyi kapsayan ihracat pazarlarımızda stratejik yönetimle Türkiye’nin küresel markası olarak büyümemizi sürdürüyoruz. Daha odaklı bir yönetim için, DİMES çatımız altında Türkiye ve uluslararası organizasyonlarımız ayrışacak şekilde yeni bir dönüşüme başladık ve ilk adımda, Türkiye’ye ait Tedarik Zinciri ve Operasyon Fonksiyonlarının yönetmek üzere DİMES Türkiye Genel Müdürlüğünü oluşturduk. DİMES çatı organizasyonumuz altında bu önemli görevi, Sayın Cem Kurt’un üstlenecek olmasından mutluluk duyuyoruz. Sektörel iş birliklerimiz ve sanayi inisiyatiflerinde yakın mesaimizle çok uzun zamandır tanıdığım Cem Kurt’un, DİMES Türkiye Genel Müdürü olarak şirketimize önemli değerler katacağına inancım sonsuzdur” şeklinde konuştu.

DİMES Türkiye Genel Müdürlüğünü görevine atanmaktan heyecan duyduğunu ifade eden Cem Kurt, “DİMES Türkiye’mizin gerçek bir değeri. 60 yılı aşkın köklü geçmişinin kurucu ilkelerini, kendini sürekli yenileyen ve sürekli genç kalabilen bir yapıyla birleştiren DİMES bünyesinde, DİMES Türkiye Genel Müdürü olarak sorumluluk almaktan gurur duyuyorum. DİMES ailesini oluşturan çalışma arkadaşlarım, kendi alanlarında önemli bir deneyim birikimine, hayata olduğu gibi iş konularına da başka bir gözle bakabilen yenilikçi ve girişimci bir ruha ve bitmez bir enerjiyle besledikleri, güçlü bir başarı azmine sahipler. Bu değerli kurumsal ailenin bir parçası olarak, Türkiye genelinde çok önemli bir değer zinciri oluşturan faaliyetlere liderlik etmek, büyük bir sorumluluğu olduğu kadar büyük bir ayrıcalığı da ifade ediyor. Çalışma arkadaşlarımla birlikte, yüksek bir ivmeyle start alan çalışmalarımızla, DİMES hedef ve stratejilerine değer üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Kariyerinde farklı ulusal ve uluslararası şirketlerde Genel Müdür ve CEO olarak üst yönetim sorumluluklar üstlenen Cem Kurt, DİMES Türkiye Genel Müdürü olarak atanmasından önce Doğanay CEO’su olarak görev yapıyordu. Cem Kurt’un geçmiş dönem yönetim görevleri arasında TAMEK CEO’luğu, Danone Süt bünyesinde Atena & Danone Genel Müdürlüğü , Associated British Foods Türkiye Genel  Müdürlüğü ve Pınar Süt Üretim Kademelerinde Yöneticilik gibi deneyimler bulunuyor. Cem Kurt, 2015 yılından bu yana MEYED Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Yönetim Kurulunda da yer alıyor.

Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümü mezunu olan  Cem Kurt, İş İdaresi (MBA) ve Uluslararası Pazarlama konularında master derecesine sahiptir. 

Evli ve iki çocuk babası olan Cem Kurt, İngilizce ve Almanca bilmektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Londra’nın En Karlı Gayrimenkul Projeleri İstanbu’da Tanıtılacak

İngiltere’nin en büyük inşaat firmalarından Berkeley, KHI (Keyholders International) ve İngiltere ortağı Entralon’un misafirliğinde İstanbul’a geliyor. Londra’nın merkezinde 11 farklı projenin tanıtımının yanısıra, vize ve ikamet ile ilgili sorularınızıda yanıtlamaya çalışacağız bu tarihlerde. Sadece 280,000 İngiliz Sterling’inden başlayan fiyatlarla bitmiş yada devam eden projelerimiz hakkında bilgi almak isteyenlerin katılacağı bu event birçok yatırımcıyı mutlu edecektir.

KHI Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Gürol Gürses

Londra’da Gayrimenkul Değerleri Yüzde 25 Oranında Artması Bekleniyor

Londra’da gayrimenkul değerlerinin önümüzdeki 5 sene içerisinde %18 ila 25 oranında artması beklenmekte olup ortalama %5-8 kira getirisi vermektedir.  KHI ve Entralon, gayrimenkul yatırımcılarına özel bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. İstanbul The Mandarin Oriental Otel’de yapılacak eventte seçkin misafirlere İngiltere’nin en avantajlı gayrimenkul yatırım projeleri tanıtılacak. KHI Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Gürol Gürses ve Genel Müdürü Nursen Eser, İngiltere’nin en prestijli ve avantajlı gayrimenkul projelerini tanıtmaktan ve öncü olmaktan mutlu olduklarını belirttiler. Eser, lansmana özel fiyatlarla sunacakları yatırım olanaklarını bilgi almak isteyenlere sunacaklarını söyledi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Son devirde büyük bir ekonomik buhran yaşayan Mısır’ın önünde mümkün iki yol var. Birincisi para ünitesinde yeni bir devaülasyon oburu Körfez’den yeni bir yatırım dalgası.

Nakit külfeti çeken Mısır, bu ikilemi çözmek ve IMF değerlendirmesi öncesinde kritik ehemmiyete sahip finansman sağlamak için vakitle yarışıyor.

Orta Doğu’nun en kalabalık ülkesi, Haziran ayı sonuna dek 2 milyar dolarlık yabancı muahede maksadıyla bankalarda güç santrallerine ve orduya ilişkin akaryakıt istasyonu zincirine kadar çeşitli devlet varlıklarını satmak için her seçeneği kıymetlendiriyor.

Olası yatırımcılar Suudi Arabistan, Katar ve BAE

Bloomberg’in haberine nazaran Mısır’ın yaşadığı ekonomik krizi atlatmasına yardımcı olmak için milyarlarca dolar kaynak taahhüdünde bulunan Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) üzere müttefiklerin muhtemel alıcı olduğu bedellendiriliyor.

Fakat bu yatırımcılar, geçtiğimiz yıl pahasının yaklaşık yarısını kaybetmiş olan Mısır lirasının muslukları açmadan evvel daha da zayıflamasını istiyor. Kuzey Afrika ülkesi ise, halihazırda yüzde 30’un üzerinde olan enflasyonu hızlandırabilecek olan para ünitesinin devalüasyonuna müsaade vermeden evvel, bu mutabakatlardan elde edilecek Dövize tampon olarak muhtaçlık duyuyor.

Bu ikilem, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle mali durumu krize giren en büyük buğday ithalatçısı Mısır için acil bir durum. Üç milyar dolarlık IMF programının temel şartları ortasında hakikaten esnek bir para ünite rejimi uygulamak ve devletin iktisattaki hissesini azaltmak bulunuyor.

Uzmanlar bu durumun çözülemez olmadığını, Mısır ve Körfez’deki müttefiklerinin şiddetli hesaplamalarla muahede bazında döviz kurunu belirleyerek yeni mutabakatlar yapabileceklerini ve önümüzdeki ay sonuna dek yapılması beklenen IMF değerlendirmesinin gereklerini karşılamasını ve kredinin ikinci dilimini almasını sağlayabileceğini belirtiyorlar.

Mısır lirası 2022 başından beri üç kere devalüe edildi

Mısır lirası 2022’nin başından bu yana üç defa devalüe edilse de yatırımcılar daha da düşmesi gerektiğini düşünüyor. Para ünitesi dolar karşısında 30,9’dan süreç görürken, Societe Generale SA, yıl sonunda yüzde 16 düşerek 37’ye düşeceğini öngörüyor. Bu sayı şu anda karaBorsada el değiştirdiği düzey civarında.

Enerji zengini üç Arap ülkesi, geçtiğimiz yıl Mısır Merkez Bankası’na 13 milyar dolar yatırarak Mısır’a yardım etmekte süratli davranmış olsalar da, daha fazla yardımın geri dönüş getiren yatırımlar yoluyla geleceğinin sinyallerini verdiler.

Bu durum son birkaç on yılın en makûs döviz kriziyle uğraş eden Mısır’a cazip mutabakatlar hazırlaması için baskı kuruyor. Ülke toplamda 32 şirketin kimi kısımlarını satışa çıkarırken bu ay kamu sahipli Telecom Egypt şirketinin yüzde 9,5 payının 121 milyon dolar karşılığında büyük oranda ülke içinden olan yatırımcılara sattı.

Bununla birlikte yetkililer kısa bir müddet evvel, yatırımcıların önünü açmak için bürokrasiyi azaltmayı ve müsaade ve arazi tahsislerini hızlandırmayı amaçlayan düzenlemeleri onayladı.

Daha fazla devalüasyon beklentisi yatırımcıları frenliyor

Ne var ki Mısır lirasının önümüzdeki aylarda devalue edileceğine dair beklentiler, alıcıların lokal para ünitesi üzerinden fiyatlandırılan varlıklar için daha uygun bir döviz kurunu beklemelerini ve şu anda harekete geçmek için isteksiz davranmalarına neden oluyor.

Abu Dhabi Commercial Bank PJSC Baş Ekonomisti Monica Malik’e nazaran, yetkililerin liranın nispî gücünü telafi etmek için devlet varlıklarının değerlemesinde indirim yapması bir tahlil olabilir.

Malik mutabakatlar için farklı bir döviz kuru belirlemenin öbür bir mümkünlük olduğunu, fakat “daha büyük yatırımlar için lirada daha fazla devalüasyona gereksinim olacağını” söyledi.

Para ünitesinde daha fazla devalüasyona gitmek Mısır için kolay değil. Geçen yıl yaşanan düşüş, besin fiyatlarının süratle yükselmesine yardımcı olurken 104 milyondan fazla insanın yaşadığı ülkedeki tüketicilerin güçlü günler geçirmesine neden olmuştu.

Bloomberg’in haberine nazaran yetkililer daha fazla devalüasyondan evvel piyasadaki dolar talebini karşılayabilmek ve döviz kurunun süratle yükselmesini önlemek hedefiyle kâfi oranda döviz rezervi biriktirmek istiyor.

Bloomberg’e konuşan kaynaklar, bu çeşit bir likiditenin ithalatçılar ve başka şirketlerinden gelecek döviz talebini azaltarak lira üzerindeki baskıyı hafifleteceğini ve başarılı bir kur ayarlamasını garanti edeceğini belirtiyorlar.

Bazı işletmeler hala dövize ulaşmakta zorlanıyor

İthalatçıların makul malları getirmek için akreditif alma zorunluluğunun Aralık ayında iptal edilmesine karşın, birtakım işletmeler hala bankalardan döviz temin etmede zorlanıyor.

Bazı oteller, otomobil bayileri ve emlak şirketleri fiyatları yükselterek mahallî para ünitesinin kıymetindeki muhtemel değişiklikleri şimdiden hesaba katmaya başladılar.

Kahire merkezli EFG Hermes Makroekonomik Araştırma Lideri Mohamed Abu Basha uygulamalarla ilgili, “Tartışılan varlık satışları gerçekleşse bile, tertipli bir döviz geçişini zorlamak için gerekli likiditeyi artıracak kadar büyük olmayabilir” değerlendirmesinde bulundu.

BNP Paribas ise bu ay yaptığı açıklamada yeni bir devalüasyonun daha evvel beklenenden daha uzakta olabileceğini ve önümüzdeki devirde yapılacak rastgele bir kur ayarlamasını yönetmeye yardımcı olmak için Merkez Bankası’na Körfez ülkelerinden yeni bir mevduat yatırımı gözlenebileceğini belirtmişti.

Uluslararası Sermaye Piyasaları Düzenleyicileri Örgütü (IOSCO) tarafından yapılan açıklamaya nazaran, kripto varlıkların düzenlenmesine ait standartların belirlenerek müşterilerin nasıl korunması gerektiğine ait standartları oluşturmak üzere bir teşebbüs başlatıldı.

Bu kapsamda, IOSCO 18 tavsiye kuralını 6 temel alan üzerine ağırlaştırdı.

Bu alanlar, faaliyetlerin ve işlevlerin dikey entegrasyonundan kaynaklanan çıkar çatışmaları, piyasa manipülasyonu ve dolandırıcılık, hudut ötesi riskler ve düzenleyici iş birliği, nezaret ve müşteri varlıklarının korunması, operasyonel ve teknolojik riskler ile perakende erişimi, uygunluk ve dağıtım olarak belirlendi.

IOSCO, tavsiye kuralları kamu görüşüne açtı ve teklifleri aldıktan sonra yıl sonuna kadar kripto varlıkların düzenlenmesine ait global standart tekliflerine son halini verecek.

“Bir periyodu noktası olacak”

IOSCO Lideri Jean-Paul Servais, bahse ait değerlendirmesinde, kripto faaliyetlerinde düzenlemeye ait belirsizliklere son vermek için vaktin geldiğini belirterek, “Bugün kamu görüşüne açtığımız evrak, uzun bir tahlil sürecinin sonucu olarak ortaya çıktı. Yatırımcının korunması ve piyasa bütünlüğüne yönelik çok besbelli olan risklerin ele alınmasında bu tavsiyelerin bir dönüm noktası olacağını düşünüyorum” dedi.

IOSCO’nun dünya menkul değerler piyasalarının yüzde 95’inden fazlasını düzenleyen 130 üyesi bulunduğunu kaydeden Servais, bu üyeler ortasındaki iş birliğinin kripto piyasalarında global bir çerçeveyi belirlerken müşterilerin korunmasına katkı sağlayacağına dikkati çekti.

Güney Kore’nin önde gelen kripto para borsası Coinone’da yaşanan bir listeleme skandalıyla temaslı olarak dört kişi hakkında kabahat duyurusu dikkat çekti. Haber 21 Mayıs’ta patlak vererek ülkenin kripto sanayisinde şok dalgaları yarattı. Ülkede, piyasanın bütünlüğüne ait telaşları artırdı. İddianameler iki yöneticiyi, iki komisyoncuyu ve potansiyel olarak bu detaylı planda rol oynayan başka çalışanları içeriyor.  İşte detaylar…

Kripto para borsasına şok suçlama

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Güney Kore’nin en büyük borsalarından biri olan Coinone için önemli suçlamalar var. Borsanın, etik bir listeleme süreci gerçekleştirmediği ortaya çıktı. Bu açıdan, bilhassa birtakım çalışanlar suçlandı. Suçlananlar listesinin başında Coinone’un listeleme grubu önderi Kim Mo ve listeleme komitecisi Hwang Mo yer alıyor. Her iki kişi de savcılar tarafından resmen suçlandı. Ayrıyeten, skandala karışan öteki iki kişi de iddianamelerle karşı karşıya kaldı. Lakin makul rolleri şu anda açıklanmadı. Eski satış şefi (CGO) Jeon Mo-ssi de soruşturmaya tabi kaldı. Lakin onun da suçlamalarla karşı karşıya kalıp kalmayacağı belirsizliğini koruyor.

Savcıların bulgularına nazaran, Coinone yöneticilerinin platformlarında en az 46 kripto para ünitesini listeleme karşılığında kıymetli ödemeler kabul ettikleri tespit edildi. Şaşırtan bir formda, bu 46 coin, Coinone’da listelenen tüm kripto paraların yüzde 25’ini oluşturuyordu. Savcılar, soruşturmalar devam ettikçe etkilenen kripto para ünitelerinin sayısının artabileceğini düşünmekte. Böylelikle aldatmacanın derinliğini ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor.

Detaylar can sıkıcı: Piyasa manipülasyonu var

Coinone yöneticilerinin faal olarak piyasa manipülasyonu yaptıkları ortaya çıktığında skandal daha da tatsız bir hal aldı. Listeleme taraflarını, buyrukları piyasa yapan firmalar aracılığıyla yönlendirmelerini gerektiren kontratlara girmeye teşvik ettiler. Bu firmalar da çapraz ticaret yoluyla fiyatları manipüle etti ve süreç hacimlerini yapay olarak şişirdi. Teşvik olarak Coinone, bu cins kontratları imzalayan taraflar için kotasyon depozitosundan feragat etti.

Sonuç olarak Coinone yöneticileri, borsalarında şu anda mevcut olan kripto para ünitelerinin en az 46’sını listelemek için ödeme kabul etti. Bu sayı Coinone’da listelenen tüm kripto para ünitelerinin yüzde 25’ini temsil ediyor. Lakin savcılar soruşturmalar devam ettikçe bu sayının artabileceğini söylüyor. Coinone üyeleri ilgili kriptoları listeleme karşılığında toplamda 2,98 milyar won (2,27 milyon dolar) aldı.

Coinone, coin’lerinin listelenmesini isteyen taraflardan ödeme talep etmenin yanı sıra, birtakım tarafları piyasa manipülasyonunu kolaylaştırmaya teşvik etti. Borsa yöneticilerinin, listedeki tarafları piyasa yapan firmalar aracılığıyla buyruk göndermeye zorlayan bir kontrat imzalamaya teşvik ettiği bildirilmekte. Piyasa yapan daha sonra fiyatları manipüle etti. Akabinde çapraz ticaret yoluyla süreç hacimlerini yanlış bir biçimde artırdı. Bu kontratların imzalanması karşılığında Coinone, listeleme tarafı için listeleme depozitosundan feragat etti. Savcılar, bu açıklanan piyasa manipülasyonunun borsa kullanıcılarını ilgili kriptoların hacmi ve fiyatı konusunda yanlış yönlendirdiğini söyledi.

Isıtma sistemleri sektöründe 300 yıla yakın uzmanlığıyla yenilikçi çözümler sunan Buderus, 2. İzmir İç Tesisat Buluşması’na ana sponsor olarak destek verirken, sektör paydaşlarıyla bir araya gelme ve en yeni ürünlerini tanıtma fırsatı buldu.

Buderus, tesisat firmaları, mekanik tasarım ve uygulama firmaları, proje firmaları, sektöre mal ve hizmet sağlayan firmaların yöneticilerinin yanı sıra GAZBİR ve GAZMER yöneticileri, Türkiye’nin değişik bölgelerinden gaz dağıtım şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve STK’ların temsilcilerinin katılımıyla Tepekule Kongre Kültür Merkezinde gerçekleşen 2. İzmir İç Tesisat Buluşması’na ana sponsor olarak destek verdi.

Buderus’un standında yüksek enerji verimliliği ve geniş modülasyon aralığıyla sadece ihtiyaç kadar enerji tüketen Logamax plus GB122i duvar tipi yoğuşmalı kombi, tüm Buderus kombilerle uyumlu olan RT20 RF Kablosuz Oda Kumandası, üstün Buderus uzmanlığının ürünü olarak 10 yıllık garantiyle pazara sunulan Logatrend C-Profil R Panel Radyatör ziyaretçilere tanıtıldı.

Buderus’un hem sektör paydaşlarıyla bir araya gelme hem de en yeni ürünlerini tanıtma fırsatı bulduğu standına ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Endüstrideki herkesin ismini bildiği Cliff Bleszinski, süper bir geri dönüş yapmaya hazırlanıyor olabilir. Genç yaşına karşın oyun dünyasında büyük işlere imza atan geliştirici, Epic Games’den ayrılmasının akabinde LawBreakers ve Radical Heights üzere başarısız oyunlarla rotasını kaybetmişti.

Stüdyosu olan Boss Key Productions’ı da kapatmak zorunda kalan geliştirici, bir biçimde oyun dünyasına geri dönmeye hazırlanıyor. Geliştirici, şahsi Twitter hesabından yayınladığı açıklamalara bir sefer daha dikkatleri üzerine çekti. Cliff’in argümanlarına nazaran LawBreakers geri dönebilir.

Overwatch gibisi bir arena-shooter oyunu olan LawBreakers’ın hakları şu anda kendilerini Dark and Darker davası ile tanıdığımız Nexon’a ilişkin. Bleszinski’nin tabirlerine nazaran “bir arkadaşı” bu hakları Nexon’dan alabilmek için gerekli prosedürü başlatmış durumda.

İddialara nazaran bahsedilen bu “arkadaş”, Rick & Morty’nin yaratıcılarından Justin Roiland’dan diğeri değil. Zira Roiland’ın stüdyosu olan Squanch Games etkin olarak, Boss Key Productions’dan kalan her şeyin sahibi. Buna önemli bir başarısızlık yaşayan Radical Heights da dahil.

Bu nedenle Squanch Games’in bir biçimde LawBreakers’ın haklarını alması bekleniyor. Bakalım ilerleyen günlerde yeni bir haber alabilecek miyiz?

60 yaşındaki ünlü isim İzzet Yıldızhan, “sosyal medyada baba olmak bu türlü birşey” notunu düşerek yaptığı paylaşım dikkat çekti. 9 çocuk babası olan İzzet Yıldızhan’ın o paylaşımı ise kısa müddette taktir topladı.

Sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çeken ünlü isim İzet Yıldızhan, kalabalık bir aileye sahip olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Evlatlarına olan bağlılığı ile de isminden kelam ettiren Ünlü türkücü, yeni paylaşımıylada taktir topladı. “Baba olmak bu türlü birşey” notunu düşerek paylaştığı fotoğraf kısa müddette ilgi odağı oldu.

9 ÇOCUK BABASI İZZET YILDIZHAN’DAN BABA PAYLAŞIMI

“Özel vakitlerde ailemle olmayı tercih ediyorum.” diyen İzzet Yıldızhan, çocuğuyla yaptığı paylaşım taktir topladı. Telefonla konuşurken çocuğuna yemek yedirdiği kareleri toplumsal medya hesabından takipçileri ile paylaşan ünlü türkücü, “Baba olmak bu türlü birşey” notunu düştü.

İşte İzzet Yıldızhan’ın çocuğu ile olan fotoğrafı;

İLGİNİZİ ÇEKEBİLEN GÖRÜNTÜ;

İranlı müzikçi Sıamak Shabdel Borhan’ın kaçış planı suya düştü!

Ünlü müzikçi Demet Akalın, geçtiğimiz haftalarda Yalı Çapkını’nın başrol oyuncusu Mert Ramazan Demir’in oyunculuğunu övmek isterken yanlış isim kurbanı olmuştu. Ezkaza Mert Yazıcıoğlu’nu etiketleyen ünlü müzikçi, bu kere tarafını seçti.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla sık sık gündem olan müzikçi Demet Akalın, geçtiğimiz haftalarda yanlış isim kurbanı olmuştu. Mert Ramazan Demir ve Afra Saraçoğlu’nun başrolü paylaştığı “Yalı Çapkını” dizisinin sıkı bir takipçisi olan ünlü müzikçi, Twitter hesabından Mert Ramazan Demir’in oyunculuk performansını takdir etmek istemiş lakin Mertleri karıştırınca olanlar olmuştu.

“Sabahın körü saat farkı var ve ben açmış bu çocuğun süper oyunculuğunu izliyorum vallahi helal” diyerek Mert Ramazan Demir’in fotoğrafını paylaşan Akalın, Demir yerine ünlü oyuncu Mert Yazıcıoğlu’nu etiketlemişti. Takipçilerin ikazıyla durumu fark eden Akalın, apar topar paylaşımını silse de toplumsal medya kullanıcılarının lisanına düşmekten kurtulamadı. 

“BEN MERT RAMAZAN DEMİR’İ BEĞENİYORUM”

Uzun bir müddet toplumsal medyada konuşulan olayın akabinde “Ben Mert’leri karıştırmadım. Benim başarılı bulduğum Mert Ramazan Demir. Ancak başkasının uzun yıllar kalacağını sanmıyorum” diyerek farklı bir yorumda bulunan ünlü müzikçi, yeni bir paylaşımla daha gündeme geldi.

“SENDEN DAHA YETERLİSİ GELMEZ”

Dizinin son kısmından bir kareyi paylaşan Akalın, Mert Ramazan Demir’e övgüler yağdırdı. Ferit karakterinin ağabeyini kaybettiği sahneyi paylaşan Akalın, “Dünyanın öbür ucundan ağlatmayı başardın. Senden sonrada daha gelmez bestisi” yorumunda bulundu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:

İranlı müzikçi Sıamak Shabdel Borhan’ın kaçış planı suya düştü!