Xiaomi’nin Robot Vacuum X10 modeli, Fransa, İspanya ve İtalya üzere birkaç Avrupa Birliği ülkesinde tanıtıldı. Bu robot süpürge, 4.000 Pa emiş gücü ile donatıldı ve tek bir şarjla 3 saate kadar hizmet verebiliyor. Üç farklı su düzeyi ve toplamda 400 ml kapasiteli iki entegre su tankı bulunuyor. Xiaomi X10, piyasadaki en tesirli ve uygun fiyatlı robot süpürge amiral gemisi olarak tanıtılıyor.
Robot Vacuum X10 modeli, bu yılın başında Çin’de satışa sunulmuştu ve daha evvel Güneydoğu Asya pazarlarına da sürülmüştü. Resen boşaltma özelliğine sahip olan 2.5L’lik toz haznesi bulunuyor. Bu özellik, 17.000 Pa emiş gücünü kullanarak hazneyi boşaltır ve insan müdahalesine gerek duymadan akıllı paklık sağlar.
Xiaomi’nin yeni robot süpürgesi Avrupa’da satışa sunuldu
Robot, odada gezinmek ve mahzurları başarılı bir biçimde aşmak için LDS lazer teknolojisinden yararlanır. X10 modeli, gece çalışabilir ve 20mm’ye kadar olan mahzurları aşabilir. Xiaomi Home uygulaması, X10 modeli için kullanılabilir ve robotun ayarlarını düzenlemenize imkan tanır. Bu model ayrıyeten Google Asistan ses komutlarına ve Amazon Alexa’ya da uyumludur.
Robot Vacuum X10’un Avrupa’da belirlenen fiyatı indirimle birlikte 449 € (yaklaşık 484 dolar) olarak belirlenmiştir. Robotun asıl fiyatı 499 € (yaklaşık 537 dolar) idi. Öteki robot süpürge temizleyicilerin X10’dan çok daha yüksek fiyatlandırıldığını göz önünde bulundurduğumuzda, bu aygıt alıcılara uygun bir seçenek sunuyor.
Türkiye Futbol Federasyonu, Ziraat Türkiye Kupası’nın oynanacağı tarih ve stadı açıkladı.
Türkiye Futbol Federasyonu, Ziraat Türkiye Kupası finalinin 11 Haziran Pazar günü saat 20:45’te İzmir’in Gürsel Aksel Stadyumu’nda oynanacağını açıkladı.
Yapılan açıklamada, “Türkiye Futbol Federasyonu İdare Şurası, 2022-2023 Dönemi Ziraat Türkiye Kupası Final karşılaşmasının İzmir Gürsel Aksel Stadyumu’nda oynanmasını kararlaştırmıştır.11 Haziran 2023 Pazar günü oynanacak olan final karşılaşması, saat 20:45’te başlayacaktır.” denildi.
Sivasspor’u yarı finalde saf dışı bırakan Fenerbahçe, birinci finalist olmuştu. Fenerbahçe’nin rakibi Ankaragücü – Başakşehir eşleşmesinin galibi olacak.
TFF 1. Lig grubu Beyefendi Çimento Bandırmaspor, FC Schaffhausen forması giyen 35 yaşındaki Paraguaylı forvet Raul Bobadilla’yı takımına kattığını açıkladı.
Kulüpten yapılan açıklamada ”Hoş Geldin Bobadilla! Raul Bobadilla ile 1 yıllık mukavele imzalanmıştır.” sözleri kullanıldı.
459 maçta 150 gol atan Arjantinli oyuncu Raul Bobadilla mesleğinde daha evvel River Plate, Concordia BS, Grasshoppers, Borussia Mönchengladbach, Aris, Young Boys, Basel, Augsburg, Argentinos Jrs, Guarani ve Fluminense formaları giydi.
Paraguaylı forvet bu sezon FC Schaffhausen formasıyla çıktığı 29 müsabakada 13 gol, 3 asistlik performans sergiledi.
GAZİANTEP (İGFA) – Kadın ve gençlere hizmet verecek merkez; kütüphane, bilgisayar odası, sosyalleşme ortamı, beceri atölyelerinden oluşacak. Bu kapsamda merkezde bireylerin sosyoekonomik hayata katılımının artması, dijital hizmete erişim, beceri geliştirme ve iletişimi güçlendirme arasındaki uçurumun kapatılması hedeflenirken, ortaöğretim ve lise çağındaki gençlere ise akademik, toplumsal duyarlılık, iletişimde beceri ve çevre hassasiyeti konusunda tecrübe kazandırmak planlanıyor.
ŞAHİN: AFETZEDE GENÇLER YAPILAN ÇALIŞMALARDAN MUTLU
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaptığı konuşmada, Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin çok önemli bir amaca hizmet edeceğini belirterek, şunları söyledi:
“Ağır bir imtihandan geçtik. İnsanımızın canını korumak için büyük bir gayret gösterdik. En temel ihtiyaç olan barınma ihtiyacını karşıladık. Kalıcı konutlara geçmeyle ilgili çok önemli çalışma yapıldı. İyileşme sürecindeyiz. Deprem bölgesinde insanların ticari hayatını geliştirerek çok hızlı eskiye dönmemiz ve normalleşmemiz gerekiyordu. Bunun için ciddi bir fon gerekiyordu. Ticari hayatın gelişmesi için kalkınma ajansımızdan çok ciddi destek aldık. Bizim açımızdan beşeri sermaye çok önemli. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak valiliğimiz ile eğitim ve spor şehri Gaziantep için çalışıyoruz. Şartlar ne olursa olsun çok hızlı toparlanmamız gerekiyor. İhtiyaçların giderilmesi için şimdi altyapı hazırlanıyor. Gençlerimiz yapılan çalışmalardan ziyadesiyle mutlu.”
AFET BÖLGESİNDEKİ GENÇLERİN İHTİYAÇLARI BİR BİR GİDERİLİYOR
Gaziantep Valisi Davut Gül ise merkez ile depremde zarar gören afetzedelerin birçok ihtiyacına cevap verileceğini dile getirerek, “İhtiyaçların giderildiği, ticaretinin normalleştiği, hayatın normalleştiği bir Nurdağı ve İslahiye olsun istiyorduk. Büyükşehir Belediyemizle birlikte yaptığımız binaya bugün bu protokolle birlikte Sosyal Girişimcilik Merkezi’nin donanımları yapılmış olacak. Böylece şehir merkezindeki gençler neye ulaşabiliyorsa İslahiye’deki gençler de istediğine ulaşabilecek” diye konuştu.
Microsoft, hızla gelişen teknolojinin riskleri hakkında dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin endişelerini giderirken, Perşembe günü yapay zeka için bir dizi düzenlemeyi onayladı.
Pek çok ürününe yapay zeka yerleştirme sözü veren Microsoft, kritik altyapıda kullanılan sistemlerin trendeki acil fren sistemine benzer şekilde tamamen kapatılabilmesi veya yavaşlatılabilmesi şartı da dahil olmak üzere düzenlemeler önerdi. Şirket ayrıca, bir AI sistemi için ek yasal yükümlülüklerin ne zaman geçerli olduğunu açıklığa kavuşturmak için yasalar ve bir görüntü veya videonun bir bilgisayar tarafından ne zaman üretildiğini netleştiren etiketler için çağrıda bulundu.
Microsoft’un başkanı Brad Smith, düzenlemelerin zorlamasıyla ilgili bir röportajda “Şirketlerin adım atması gerekiyor” dedi. “Hükümet daha hızlı hareket etmeli”
Düzenleme çağrısı, Kasım ayında ChatGPT sohbet robotunun piyasaya sürülmesiyle bir ilgi dalgasının ortaya çıkmasıyla yapay zekada bir patlamaya işaret ediyor. Microsoft ve Google’ın ana şirketi Alphabet dahil olmak üzere şirketler, o zamandan beri teknolojiyi ürünlerine dahil etmek için yarıştı. Bu, şirketlerin bir sonraki büyük şeye rakiplerinden önce ulaşmak için güvenliği feda ettiğine dair endişeleri artırdı.
Milletvekilleri, kendi başlarına metin ve görüntü üretebilen bu tür AI ürünlerinin bir dezenformasyon seli yaratacağı, suçlular tarafından kullanılacağı ve insanları işsiz bırakacağı konusundaki endişelerini kamuoyuna açıkladılar. Washington’daki düzenleyiciler, AI kullanan dolandırıcılara ve sistemlerin ayrımcılığı sürdürdüğü veya yasayı ihlal eden kararlar aldığı durumlara karşı tetikte olma sözü verdiler.
Bu incelemeye yanıt olarak, yapay zeka geliştiricileri, teknolojiyi denetleme yükünün bir kısmının hükümete kaydırılması için giderek daha fazla çağrıda bulundu. ChatGPT’yi yapan ve Microsoft’u bir yatırımcı olarak kabul eden OpenAI’nin CEO’su Sam Altman, bu ay bir Senato alt komitesine hükümetin teknolojiyi düzenlemesi gerektiğini söyledi.
Manevra yankıları, Google ve Facebook’un ebeveyni Meta gibi internet şirketleri tarafından yeni gizlilik veya sosyal medya yasaları çağrısında bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yasa koyucular, son yıllarda mahremiyet veya sosyal medyayla ilgili birkaç yeni federal kuralla bu tür çağrılardan sonra yavaş hareket etti.
Microsoft, yüksek riskli sistemlerin yalnızca “lisanslı AI veri merkezlerinde” çalışmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.Kredi…The New York Times için Michael A. McCoy
Röportajda Bay Smith, Microsoft’un yeni teknolojiyi yönetme sorumluluğundan kaçmaya çalışmadığını, çünkü hükümetin harekete geçip geçmediğine bakılmaksızın belirli fikirler sunduğunu ve bazılarını gerçekleştirme taahhüdünde bulunduğunu söyledi.
“Sorumluluktan kaçmanın zerresi yok” dedi.
Bay Altman’ın kongre tanıklığı sırasında desteklediği, bir devlet kurumunun şirketlerden “yüksek kapasiteli” yapay zeka modellerini kullanmak için lisans almalarını istemesi gerektiği fikrini onayladı.
Bay Smith, “Bu, teste başladığınızda hükümeti bilgilendireceğiniz anlamına gelir” dedi. “Sonuçları hükümetle paylaşmak zorundasınız. Dağıtım için lisanslanmış olsa bile, onu izlemeye devam etmek ve beklenmedik sorunlar ortaya çıkarsa hükümete bildirmekle yükümlüsünüz.”
İlk çeyrekte bulut bilişim işinden 22 milyar dolardan fazla kazanan Microsoft, bu yüksek riskli sistemlerin yalnızca “lisanslı AI veri merkezlerinde” çalışmasına izin verilmesi gerektiğini de söyledi. Bay Smith, şirketin bu tür hizmetleri sunmak için “kötü bir konumda” olmayacağını kabul etti, ancak birçok Amerikalı rakibinin de bunları sağlayabileceğini söyledi.
Microsoft, hükümetlerin kritik altyapıda kullanılan belirli yapay zeka sistemlerini “yüksek riskli” olarak belirlemesi ve “güvenlik freni” bulundurmalarını zorunlu tutması gerektiğini de sözlerine ekledi. Bu özelliği, “mühendislerin uzun süredir asansörler, okul otobüsleri ve hızlı trenler gibi diğer teknolojilere yerleştirdiği fren sistemleri” ile karşılaştırdı.
Microsoft, bazı hassas durumlarda, AI sistemleri sağlayan şirketlerin müşterileri hakkında belirli bilgileri bilmesi gerektiğini söyledi. Şirket, tüketicileri aldatmadan korumak için yapay zeka tarafından oluşturulan içeriğin özel bir etiket taşıması gerektiğini söyledi.
Bay Smith, şirketlerin AI ile ilişkili zararlar için yasal “sorumluluk” taşıması gerektiğini söyledi. Bazı durumlarda sorumlu taraf, başka birinin temel AI teknolojisini kullanan Microsoft’un Bing arama motoru gibi bir uygulamanın geliştiricisi olabilir. Bulut şirketlerinin güvenlik düzenlemeleri ve diğer kurallara uymakla yükümlü olabileceğini de sözlerine ekledi.
Bay Smith, “Mutlaka en iyi bilgiye veya en iyi cevaba sahip değiliz veya en güvenilir konuşmacı olmayabiliriz” dedi. “Ama biliyorsun, şu anda özellikle Washington DC’de insanlar fikir arıyor.”
Şirketin Perşembe günü yaptığı duyuruya göre, süperstar maestro Gustavo Dudamel, Paris Operası’nın müzik direktörlüğü görevinden programın dört yıl ilerisinde ve görevde sadece iki sezonun ardından Ağustos ayında istifa edecek.
Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nın da başında bulunan ve 2026’da New York Filarmoni Orkestrası’nın müzik ve sanat direktörlüğünü devralacak olan 42 yaşındaki Dudamel, ailesiyle daha fazla vakit geçirmek için görevinden ayrıldığını söyledi.
“Üzüntüyle ve uzun bir değerlendirmeden sonra istifamı açıklıyorum” dedi. “Sevdiklerimle birlikte olmaktan başka planım yok, onlara her gün hem kişisel hem de sanatsal olarak meydan okumaya devam etme ve gelişme kararlılığımda güçlü kalmaya devam etmeme yardım ettikleri için derinden minnettarım.”
Dudamel’in iki yıllık görev süresi, Paris Operası’nın yakın tarihinin en kısa görev süresi olacak. Orkestra şeflerinin genellikle sözleşmelerinin süresi boyunca hizmet verdiği ve sezonların tipik olarak yıllar önceden planlandığı klasik müzik endüstrisinde ani ayrılışı alışılmadık bir durum. İstifası, 2009’dan beri Los Angeles’ta sürdürdüğü görevinden, 2025-26 sezonunun sonunda sözleşmesi sona erdiğinde New York’a gideceğine dair sürpriz açıklamanın ardından geldi.
Paris Operası’nın genel müdürü Alexander Neef, orkestra oyuncuları, şarkıcılar ve personel ile “özel bir ilişki” kurduğunu söyleyerek Dudamel’i övdü.
Neef yaptığı açıklamada, “Görev süresi boyunca başardığı işler için kendisine derin şükranlarımı sunuyorum ve kararına tamamen saygı duyuyorum” dedi.
Opera binası ve Dudamel, 2023-24 sezonu için planladığı nişanlar hakkında hâlâ ne yapacaklarını tartışıyorlar. Wagner’in “Lohengrin”inin yeni prodüksiyonunun ve Thomas Adès’in “The Exterizing Angel”ın Paris prömiyerinin yanı sıra orkestrayla birkaç konser vermesi planlanmıştı.
Dudamel’in ayrılışı, New York Filarmoni Orkestrasına olan bağlılığını beklenenden daha erken derinleştirme olasılığını yaratıyor. Programlama çakışmaları nedeniyle, 2026-27 sezonuna kadar New York’ta pek yer almayı planlamıyordu. Geçen hafta Mahler’in Dokuzuncu Senfonisi’nde orkestrayı yöneten Dudamel’in önümüzdeki sezon New York’ta bir angajmanı yok.
Yaklaşık yirmi yıl önce Dudamel’in kariyerine Los Angeles’ta başlamasına yardım eden ve onu New York’ta çalışmaya ikna eden Filarmoni’nin başkanı ve CEO’su Deborah Borda, Dudamel’in bundan sonra orkestrayla daha fazla zaman geçirebileceğini umduğunu söyledi. sezon ama hiçbir şey tartışılmamıştı.
“Bu kararı şimdi vermek istemediği çok açık,” dedi.
Dudamel New York’taki işi aldığında, sektördeki bazıları onun Paris’e gidip gelme süresini kısaltmaya çalıştığı konusunda spekülasyon yaptı. Ancak Borda, Venezuela’da dünyaya gelen Dudamel’in pandemi sırasında artık eşi, 12 yaşındaki oğlu, anne babası ve büyükannesinin evi olan İspanya’da daha fazla zaman geçirmek istediğini fark ettiğini söyledi.
İstifa kararı hakkında “Hiç şüphesiz bazı eleştiriler alacaktır” dedi. “Ama bence bu cesur ve önemli bir hareket.”
Dudamel, Paris’te John Adams’ın “Nixon in China” gibi çağdaş operalarının ve Puccini’nin “Turandot”u gibi klasiklerin yüksek profilli yapımlarına öncülük etti. Bazen Avrupalı eleştirmenlerden karışık eleştiriler almasına rağmen, orkestranın müzisyenleri ve Neef tarafından iyi değerlendiriliyor gibi görünüyordu. Wagner’in bu yılın başlarında yönettiği “Tristan und Isolde” adlı eserinin prodüksiyonu, soprano yuhalanınca manşetlere taşındı.
Opera binası da bazı finansal baskılarla boğuşuyor gibi görünüyor. Nisan ayında Londra ve Viyana’da Paris Opera orkestrasının planladığı gösteriler aniden iptal edildi. Londra’daki Barbican Center, topluluk için “şu anda turneyi finansal olarak zorlaştıran faktörlerden kaynaklandığını” söyledi.
2021’de altı sezonluk bir ilk dönem için atanması, 1669’da XIV.Louis tarafından Académie d’Opéra olarak kurulan şirket için bir darbe olarak kabul edildi. Dudamel’in yoğun programı ve Los Angeles’taki sık sık taahhütleri göz önüne alındığında, beklenmedik bir birliktelikti. Senfonik şef olarak ün ve övgüler kazanmış olsa da, operada daha az tecrübesi vardı.
Dudamel, 2017’de “La Bohème” ile ilk kez sahneye çıkışının ardından Paris Operası ile kimyayı hissettiğini söylemişti.
2021’de The New York Times’a verdiği bir röportajda “Ev, müzisyenler, koro ve tüm ekiple bu bağı hissettim” dedi. evdeydi.”
Matthew Lopez’in “The Inheritance”ının ortalarında bir karakter, oyunun kahramanlarına ruhani bir guru gibi görünen “Howard’s End”in İngiliz yazarı EM Forster’a saldırır.
“Bize korkusuzluk ve dürüstlük hakkında öğüt vermeni neden dinlemeliyiz? Kendin hakkında asla dürüst olmadın,” diye bağıran karakter, Forster’ı uzun hayatını dolapta geçirdiği için azarlıyor.
New York’taki eşcinsel erkekler hakkında nesiller arası yedi saatlik bir destan olan “The Inheritance” 2018’de Londra’da gösterime girdiğinde göklere çıkarıldı. Prodüksiyon bir yıl sonra Broadway’e taşındığında, çok daha az eleştirel aşk vardı.
Bu ay, organizatörlerin Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki 461 tiyatro prömiyerinden “10 dikkate değer yapım” seçtiği en iyi Almanca tiyatronun bir vitrini olan yıllık Theatretreffen’i ilk Alman yapımı “The Inheritance”ın tekrarı ile başlattı. geçen yıl çıkış yaptı. Hikaye anlatımı ve sorumlu temsil etiği, dizinin resmi olmayan temaları olarak ortaya çıktı.
Lopez’in bir dramatist olarak becerisi Hannes Becker’in çevirisinde ortaya çıkıyor, ancak düzyazısının lirizmi daha az. Etkileyici olay örgüsüne ve akılda kalan karakterlere rağmen, “The Inheritance”, cömert gösterim süresi boyunca genellikle başarısız olur. Ve oyunun klişelerle dolu New York tasviri – bütün bir sahne, ünlü et lokantası Peter Luger’da nasıl doğru sipariş verileceğiyle ilgili bir dersten başka çok az şey içeriyor – bu New Yorklu sık sık gözlerini deviriyordu.
Sonunda, Münih’teki Residenztheater’dan gelen prodüksiyon, şirketin topluluğunun kahramanca performanslarıyla kurtarılıyor. Zor bir seçim ama benim paramla Vincent zur Linden gecenin en silinmez dönüşünü yapıyor: Hem gelecek vadeden Adam’ı hem de dolandırıcı Leo’yu canlandıran zur Linden nazlılık, kibir ve tiksindirici kırıklık arasında gidip geliyor. Oyunun ana karakteri Eric Glass rolünde Thiemo Strutzenberger, mülayim bir rolü duygusal karmaşıklıkla dolduruyor. Ve grubun eski üyelerinden biri olan Michael Goldberg, oyunun akıl hocası benzeri iki figürü olan Forster ve Walter Poole’u babacan bir nezaket ve gizli bir kederle yaşıyor.
Theatretreffen, Frank Castorf’un 2018’de burada görülen yedi saatlik “Faust”u veya bir yıl sonra Christopher Rüping’in daha da uzun olan “Dionysos Stadt”ı gibi iyi bir tiyatro maratonunu sever. Yine de tam uzunluk epik bir marka değildir. Bu cesur avangart fantezilerle karşılaştırıldığında, Philip Stölzl’ün zarif, yakışıklı üretimi “The Inheritance” uysal geldi.
“Dachau’ya Giden Otobüs”, Holokost’un sanatta nasıl tasvir edildiğini ve sağ kalan kalmadığında nasıl öğretileceğini ve anılacağını ele alıyor.Kredi…Isabel Machado Rios
Birkaç gece sonra festivale döndüğümde, daha çok Theatretreffen’de bulunan biçimsel olarak cüretkar, kavramsal olarak düğümlü tiyatroya çok daha uygun bir prodüksiyon içindi: Hollandalı tiyatro topluluğu De Warme Winkel ile ortak yapım olan “The Bus to Dachau”. ve Batı Almanya’daki Schauspielhaus Bochum tiyatrosu.
“21. yüzyıla ait bir hafıza oyunu” alt başlığını taşıyan bu sürükleyici yapım, Holokost’la sanat aracılığıyla yüzleşmek için benzersiz ve kendine özgü bir yaklaşım sergiliyor ve hayatta kalanların tümü gittikten sonra anma ve eğitimin nasıl bir biçim alacağını soruyor.
Seyirci katılımı ve mavi ekran efektleri ve Snapchat filtreleri dahil olmak üzere canlı video içeren yapım, ağır temalarını saygısızlık ve ciddiyetin sıra dışı bir karışımıyla ele alıyor. Oyuncular malzemeyi elleriyle hissettikçe, ekranda Holokost’u tasvir etmenin ahlaki sonuçlarını ve Almanya’nın hafıza kültürünün nasıl bir kibir ve hatta sapkın bir şekilde sahiplenme esintisi taşıyabileceğini keşfediyorlar.
“The Ego and Its Own”, Alman filozof Max Stirner’in 19. yüzyıldaki radikal bencilliğine övgüsünden esinlenmiştir.Kredi…Arno Declair
Yine de, “Dachau’ya Giden Otobüs” riskli ve hassas temalarını dramatize etmenin zorlayıcı yollarını bulsa da, Theatretreffen’deki estetik açıdan cesur başka bir yapım, olası olmayan malzemeleri sahneye getirme konusunda nihayetinde daha az başarılı oldu.
Deutsches Theatre’dan “The Ego and Its Own” adlı eser, Berlin tiyatro salonlarında ortaya çıkan dizideki iki gösteriden biriydi. (Diğeri, koreograf Florentina Holzinger’in vodvil tarzındaki son çılgın revüsü “Ophelia’s Got Talent” idi.)
Alman filozof Max Stirner’in 1844’te radikal bencilliğe övgüsünden ilham alan soyut yapım, New York’taki Solomon R. Guggenheim Müzesi’ni andıran beyaz bir sarmal rampada altı aktörü buluyor. Festivalin favorisi olan oyunun yönetmeni Sebastian Hartmann ve besteci PC Nackt, Stirner’ın yapıtından eşit derecede dikkat çekici ve şaşırtıcı bir müzikal revü hazırlıyor.
Oyuncular, 19. yüzyıl metninden sloganlar atıp gürlerken, Nackt ve bir davulcu onlara çılgın, çoğunlukla elektronik bir müzikle eşlik ediyor. Çarpıcı aydınlatma, canlı video, sis ve hatta 3 boyutlu projeksiyonlar, tuhaf dışavurumcu atmosfere katkıda bulunur. Ancak sürekli çoklu duyusal uyarıma ve enerjik performanslara rağmen, hızla yorucu hale geliyor. Elbette bu bir yolculuk – ama Stirner’in etkili ve tartışmalı fikirlerini nasıl aydınlattığından emin değilim.
Festivalin kapanış oyunlarından biri olan Nobel ödüllü yazar Peter Handke’nin “Zwiegespräch” adlı oyunu, nesiller arası çatışmaları konu alan, duygusal açıdan yankı uyandıran bir yapım.Kredi…Susanne Hassler-Smith
2019’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Avusturyalı Peter Handke’nin eserlerinde sık sık tartışmalar yaşanıyor. Pek çok kişi için Handke, Sırp savaş suçlusu Slobodan Miloseviç’e duyduğu sempatiyle lekelendi. Yazarın Nobel kazandığı haberi bazıları tarafından şaşkınlıkla karşılandı ve 2020 oyunu “Zdenek Adamec” protesto tehdidi altında Salzburg Festivali’nde prömiyer yaptı. Yine de, şimdi 80 yaşında olan Handke, etkileyici bir klipte yayınlamaya ve oynamaya devam ediyor.
Sahne için hazırladığı son metni “Zwiegespräch”, Viyana’daki Burgtheater’daki dünya prömiyerinden kısa bir süre önce kitap olarak yayınlandı. Yazar, dramatik diyaloğu Handke’nin senaryosunu yazdığı Wim Wenders filmi “Wings of Desire”ın yıldızları Otto Sander ve Bruno Ganz’a ithaf etti; Bu kısa, şiirsel metnin çoğu, oyunculuk ve hikaye anlatımının özüyle ilgilidir. Ayrıca büyükbabalar, babalar ve oğullar arasında gergin bir mücadele duygusu var.
Theatreteffen’de, festivalin kapanış yapımlarından biri olan “Zwiegespräch” Cumartesi ve Pazar günleri sahnelenecek. Kısa bir süre önce, geçen ay orada yakaladığım Münih’teki Volkstheater’da Almanya’nın ana tiyatro festivallerinden biri olan “Radikal Jung” başlığını taşıyordu.
Berlin doğumlu genç bir yönetmen olan Rieke Süsskow tarafından yönetilen göz kamaştırıcı yapım, diyaloğun nesiller arası çatışmalarını artırıyor. Prodüksiyonunu bir huzurevinde kuruyor ve Handke’nin metnini, zayıf sakinleri ve onların uğursuz bakıcılarını oynayan bir oyuncu kadrosuna dağıtıyor, bir şekilde açıkça farklılaştırılmış karakterler veya geleneksel bir olay örgüsü olmadan ikna edici bir dramaturji yaratıyor.
Sahne tasarımcısı Mirjam Stängl ve bir yelpaze gibi sahnenin genişliği boyunca genişleyen ve daralan bir dizi katlanır panelden oluşan ustaca seti ve halüsinasyonlu aydınlatma tasarımı için Marcus Loran sayesinde büyük övgüler alıyor. Süsskow ve ekibinin özenli sanatı sayesinde, Handke’nin 60 küsur sayfalık broşürü, hafıza, kayıp, pişmanlık ve sanatın doğası hakkında duygu yüklü bir performansla hayat buluyor.
Sanatı sanatçıdan ayırmak, sanatçılara serbest geçiş hakkı vermek anlamına gelmemeli. Bununla birlikte, bu hassas tempolu ve ince işlenmiş yapım bağlamında, Handke’nin hikaye anlatıcılığının ahlaki sorumluluklarına uyum sağladığına dair çok az şüphe var gibi görünüyor.
Tiyatro treffen 29 Mayıs’a kadar Berlin’deki çeşitli mekanlarda; berlinerfestspiele.de.
Genç serseri adaşının (Lulu Wilson) kanun dışı maceralarına devam eden “The Wrath of Becky” (2020’deki “Becky”nin devamı niteliğindedir), onu bir kez daha aşırı sağcı ayak sürüyenlerle savaşırken bulur.
Neo-Naziler babasını öldüreli iki yıl olmuştur ve Becky ve köpek arkadaşı Diego, kibar Elena’nın (Denise Burse) evinde yıkanmadan önce birkaç koruyucu aileyi yakmıştır. Şimdi 16 yaşında olan Becky, bir lokantada garsonluk yapıyor, Elena ile Scrabble oynuyor ve cinsiyetçi bir müşterinin boğazını kesmeyi hayal ediyor. Tek ihtiyacı olan kışkırtıcı bir olay ve burada, işaret üzerine, Elena’ya şiddetle saldıran ve Diego ile kaçan bir beyaz üstünlükçüler ve sözde isyancı grubu olan Noble Men geliyor. “John Wick” bize bir şey öğrettiyse, o da köpeğe asla ama asla zarar vermediğidir.
Matt Angel ve Suzanne Coote tarafından yönetilen “Becky’nin Gazabı”, kırmızı tulum ve mavi tırnaklar içindeki Becky’nin erkekleri rahat bir çiftlik evine kadar takip etmesi ve onların ırkçı planlarına kulak misafiri olmasıyla intikam gerilim filminin ezberci ritimlerini takip ediyor. Sonraki katliamlar yaratıcı, ilerleme hızı canlı ve kedi-fare yapısı eğlenceli; ama kemirgenlerin kendileri – Seann William Scott’ın canlandırdığı tatlı liderleri bir yana – o kadar kadın düşmanı moronlar ki, Becky’nin üstünlüğü asla şüphe götürmez.
Bunun gibi grupların mevcut kaynaşmasını düşünürsek, “The Wrath of Becky” en azından bizi ürpertmiş olmalıydı. Ancak filmin salya salyalarını neredeyse şaka gibi ele alması, Becky’nin komik duruşlarıyla birleştiğinde gerilimi kana buluyor. Bununla birlikte, Wilson sürekli olarak harika ve daha düşünceli materyalleri hak ediyor. Üçüncü bir film olacaksa, bunun sonu onu alabileceğini gösteriyor.
Becky’nin Gazabı İğrenç diyalog ve damlayan beyin maddesi için R olarak derecelendirildi. Süre: 1 saat 23 dakika. Sinemalarda.
Bitcoin fiyatı, dün akşam ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in açıklamaları akabinde düşüşe geçti. Son satışlarla birlikte analistler, BTC boğalarının kısa vadeli dayanak düzeylerini tutmasının ‘hayati’ olduğunu söylüyor.
Michael van de Poppe, Bitcoin fiyatında ‘kritik desteğin’ kırıldığını bildirdi
Popüler kripto analisti, geçtiğimiz günlerde Bitcoin fiyatında önümüzdeki birkaç gün boyunca takip edeceği senaryoları paylaşmıştı. Varsayımları, Bitcoin’in kritik 27,500 dolarlık dirençten reddedilmesinin akabinde geldi.
Van de Poppe 27 bin dolarlık dayanak düzeyinin kritik olduğunu söylüyordu. Lakin BTC bu seviyeyi dün akşam keskin bir biçimde kırınca görünüm değişti. Sonuç olarak, Van de Poppe önümüzdeki birkaç gün içinde kripto için 2 yeni senaryo paylaştı.
#BItcoin lost crucial levels after rejecting at $27.5K.
I wanted it to hold $27K, it didn't.
Scenarios I'm watching; – Sweep $25.8K for bullish div long play (perhaps $24.9K) – Reclaim $26.6K or preferably $27.5K = long play for me as then we'll accelerate towards highs. pic.twitter.com/Buan5lzLwf
— Michaël van de Poppe (@CryptoMichNL) May 24, 2023
İlk senaryo, 25,800 dolara, hatta muhtemelen 24,900 dolara hakikat bir süpürme olacağıydı. Bu senaryo gerçekleşmezse Poppe, BTC’nin 26,6 bin doları geri kazanacağını yahut 27,5 bin dolara kadar çıkabileceğini varsayım etti. İkincisi oynarsa BTC’de uzun müddet devam edeceğini, zira fiyatının “yüksek düzeylere gerçek hızlanacağını” belirtti.
Bitcoin’in ‘Ichimoku Bulutu’ 24.000 dolara gerçek daha derin bir düşüş öneriyor
Başka bir yerde, Valkyrie Investments’ın teknik tahlillerine nazaran, Bitcoin’in ‘Ichimoku Bulutu’ daha fazla düşüş öneriyor. Valkyrie’ye nazaran, Bitcoin fiyatında 24.000 dolara hakikat bir düşüş daha görebiliriz.
Aşağıdaki grafik, yeşil bir Ichimoku bulutunu gösteriyor ve yapan, daha geniş bir görünümü gösteriyor. Bununla birlikte, Bitcoin fiyatı son vakitlerde buluta geri döndü. Ayrıyeten, Tenkan-Sen (mavi çizgi), Kijun-Sen’in (kırmızı çizgi) altından geçerek düşüş eğilimini doğruladı.
Valkyrie’deki analistler, “Bu, yükseliş ivmesinde düşüş ve yakın vadeli tasarruf potansiyeli ile devam eden yüksek vakit dilimli bir yükseliş eğilimini gösteriyor. Buluta yakın bir fiyat, bulut takviyesinin kaybedilmesi manasına gelir. Ayrıyeten, bulutun karşı [alt] kenarına geçme mümkünlüğünü tetikler. Bu durumda Uçtan Uca bir ticaret, fiyatları yaklaşık 24.000 dolara getirir” diyor.
“Bitcoin fiyatı Aralık 2023’e 160.000-180.000 dolar ortasında olacak”
Bu argümanlı varsayım, Twitter’da TechDev olarak bilinen teknik analistten geldi. TechDev, Bitcoin fiyatının Aralık 2023’e kadar 160.000 ila 180.000 dolar ortasına ulaşacağını varsayım ediyor.
TechDev’in tahlili, Bitcoin fiyatının döngüler halinde geliştiğini ve son üç döngü boyunca bu fiyat gelişim modelini takip ettiğini gösteriyor. Analist, Bitcoin günlük fiyatını ayarlanan günlük mühletine karşı çizen bir grafik kullanarak, döngüler ortasındaki aralığın 10,2 günlük dönem olduğunu gösteriyor.
TechDev, bu sabiti Bitcoin grafiğindeki sivri uçları eşleştirmek ve bir kesişme noktası bulmak için her iki indikatörü birleştirmek için kullandı. Analist, daha evvel de belirtildiği üzere, indikatörlerin kesişme noktası olan Aralık 2023 ile Bitcoin fiyatının 160.000 ila 180.000 dolar ortasında olduğu bir sonraki gayesi çıkardı.
TechDev’in müşahedesine nazaran, yaklaşan döngünün beklenen tepesi Bitcoin halving etkinliğinden evvel gerçekleşecek. Sıradaki Bitcoin halving, 2024’ün Nisan ve Mayıs aylarına denk geliyor.
Jason Pizzino, Bitcoin fiyatının çift haneli yükselebileceğini söylüyor
Bir öbür teknik analiste nazaran Bitcoin fiyatı, 28.000 ila 32.000 dolar ortasında büyük bir dirençle karşı karşıya. Pizzino’ya nazaran BTC, ana direnç bölgesini aştığında mevcut fiyattan yaklaşık %80 oranında yükselebilir. David Lin Report ile yakın tarihli röportajda yer verdiği tahlillere nazaran:
Bitcoin için kıymetli bir düzey olan 28.500 ila 32.000 dolar ortasının aşılması, ayıların azalması ve boğaların artması manasına gelebilir. Bu seviyeyi geçtiğimizde, daha düşük düzeyler görmemiz gerektiğini söyleyen insanların yorumları giderek azalacak. Bu seviyeyi aştıktan sonra, ayılar için pek bir şey kalmayacak. Sonraki amaçları 48.000 dolar olacak. Doğal ki, tüm vakitlerin en yüksek düzeyleri de göz önünde bulundurulmalı.
Kripto analisti, ileriye dönük olarak, Bitcoin’in fiyatı büyük ani artışlar yerine küçük artan adımlarla takdir ederse daha sürdürülebilir bir ralliye sahip olacağını ekliyor.
Ali Martinez, Bitcoin fiyatının kuşatma altında olduğunu söyledi
On-chain analisti Martinez’e nazaran, Bitcoin şu anda çalkantılı bir periyot yaşıyor. Tahliline nazaran Bitcoin, kıymetli bir düzeltme mümkünlüğünün daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Ayrıyeten, birden fazla kilit dayanak düzeyinden gelen aşağı istikametli baskıya yenik düşüyor.
Notice that #Bitcoin appears to be losing all major areas of support. This increases the probability of a correction to the next important demand wall between $23,200 and $24,000, where 850,000 addresses had previously purchased 340,000 $BTC. pic.twitter.com/IvBLJKiSVw
Bu esnada Bitcoin, Martinez’in tweet’inde belirtildiği üzere telaş verici bir durumla karşı karşıya. Görünüşe nazaran BTC şu anda tüm değerli takviye alanlarında düşüş yaşıyor.
Yatırımcılar, Bitcoin’in yörüngesi 23.200 ile 24.000 dolar düzeyleri ortasında yer alan çok değerli bir talep duvarına işaret ediyor. BTC muhtemelen bu düzeyden yeni alıcılarla takviye bulacak.
Analist, bu kritik bölge içinde, 852.000 yatırımcının kestirimi bedeli 8,9 milyar dolar olan yaklaşık 341.000 BTC’yi satın aldığına dikkat çekti. Talep duvarındaki bu BTC birikimi, değerli seviyede ilgi ve potansiyel dayanağa işaret ediyor. Böylelikle BTC grafiğinde piyasa iştirakçileri için izlenmesi gereken hayati bir eşik haline getiriyor.
Bu madenci son birkaç saat içinde tüm blok mükafatlarını tek balina topladı
İlginç bir gelişmede, anonim bir BTC madencisi, tüm blok mükafatlarını tek başına topluyor. Son gün, madenci 10’dan fazla Bitcoin bloğunu doğruladı. Böylelikle, spot oranlarda 1,7 milyon doların üzerinde kıymete sahip 65’in üzerinde BTC kazandı.
“Anonim” madencinin F2Pool olduğu iddia ediliyor. F2Pool, dünyanın en eski ve en büyük madencilik havuzlarından biridir. İzleyiciler, F2Pool’un en son 24 Mayıs sonlarında madencilik yaptığını gösteriyor.
Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, geçtiğimiz haftalarda BRC-20 standartının tanıtılması Bitcoin ağını sıkıntı durumda bırakmıştı.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, 2019 yılında elektrik üretimine başlayan ve 94 bin hanenin 1 aylık elektrik tüketimine eş değer enerji üreten Ortaca Katı Atık Tesisinde incelemelerde bulundu.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama tesisinde atıkları bertaraf ederken diğer yandan Biyokütle Elektrik Üretim Tesisi ile enerji üretimi sağlıyor.
3 İlçenin Atıkları Bu Tesiste Toplanıyor
Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ilçeleri ve Göcek Mahallesinde oluşan evsel nitelikli atıklar, Büyükşehir Belediyesine ait Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama Tesisinde toplanıyor. Tesise günlük 125 ton atık gelirken, 2014 yılından bu güne kadar 399 milyon 282 bin 97 ton atık çevreye zarar vermeden bertaraf edildi.
2019 Yılında Elektrik Üretimine Başlandı
Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama Tesisinde çöplerin bertarafının yanı sıra metan gazından elektrik üretimi için 2019 yılı Ekim ayında Biyokütle Elektrik Üretim Tesisi kuruldu. Kurulan bu tesis ile birlikte 2019 yılının Ekim ayından bugüne kadar toplam 23 Milyon 700 bin 920 kW elektrik üretimi gerçekleştirildi.
94 Bin Hanenin 1 Aylık Elektrik Tüketimine Eşdeğer
4 kişilik bir hanenin aylık elektrik enerjisi tüketimi ortalama 250 kilowatt olarak düşünüldüğünde, bugüne kadar yaklaşık 94 bin 803 hanenin bir aylık elektrik tüketimini sağlayacak elektrik enerjisi Ortaca Biyokütle Elektrik Üretim Tesisinden üretildi. Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama Tesisimizde oluşan 11 Milyon 857 bin 213 metreküp metan gazı elektrik üretiminde kullanılarak atmosfere salınımı engellendi.
Başkan Gürün Tesiste İncelemelerde Bulundu
Çevreci ve doğayı koruyan yatırımların devam edeceğini belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Ortaca’da Katı Atık Düzenli Depolama tesisinde incelemelerde bulundu.
Başkan Gürün “İl genelinde 5 merkezde kurduğumuz biyokütle enerji santrallari sayesinde önemli bir enerji üretimi sağlıyoruz. Bu şekilde hem çevreyi koruyoruz hem de elektrik üretiyoruz. Sadece çöp değil güneşten de elektrik üretimi için yeni projeler üretiyoruz. Elektrik maliyetlerinin artması sebebiyle bulduğumuz her enerji kaynağından elektrik üretme gibi bir düşünceye sahibiz. Bu nedenle yeni inşaatlarımızın çatılarına da güneş panelleri koyup buraların kendi enerjilerini karşılamasını sağlıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları için projelerimiz devam edecek” dedi.
Türkiye’nin en kapsamlı ve en büyük çevre festivali Kadıköy’de başlıyor. Kadıköy Belediyesi Çevre Festivali, 2, 3 ve 4 Haziran’da Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda yapılacak.
Kadıköy Belediyesi tarafından her yıl Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen Kadıköy Çevre Festivali için geri sayım başladı. “Doğaya emek ver” sloganıyla bu yıl 6.’sı düzenlenecek festival, 2 Haziran Cuma günü başlayacak, 4 Haziran Pazar günü sona erecek. Son beş yılda yaklaşık 150 bin ziyaretçinin katıldığı Türkiye’nin en büyük çevre festivalinde bu yıl deprem, iklim değişikliği kaynaklı doğal afetlerle mücadelede ‘kentsel dirençlilik’ teması ön plana çıkarılacak.
Söyleşiler, atölyeler, kısa filmler…
Kadıköy Belediyesi Çevre Festivali’nde; atölyeler, paneller, söyleşiler, doğa gözlemleri, konserler, film gösterimleri ve tiyatrolar gibi birçok etkinlik yer alacak. Sivil toplum kuruluşlarının, vakıfların, toplulukların, ilgili uzmanların, akademisyenlerin ve sanatçıların katılacağı festivalde hem çocuklar hem de yetişkinler için onlarca etkinlik düzenlenecek. Festivalde ziyaretçiler; A sahnesi, Yeşil Etkinlik Alanı, Atölye Alanı, Söyleşi Alanı, Sinematek Sinema Çadırı, BAK Kadıköy Etkinlik Alanı, Pilates Alanı gibi birçok farklı bölümlerde sivil toplum kuruluşlarının ve diğer toplulukların düzenleyeceği etkinliklere katılabilecek.
Festivalde Kadıköy Belediyesi birimleri ile birlikte Kadıköy Kent Konseyi, Kadıköy İklim Elçileri, ODTÜ Yeşil Kampüs Topluluğu, Marmara Üniversitesi Ekoloji ve Atölyeler Kulübü, Valideağ Gönüllüleri, change.org., ÇEKÜL Vakfı, Potlaç Kadın Kooperatifi, Doğal Yaşam Derneği, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ile Yeniden Hatay Yeniden Hayat Kooperatifi’nin de aralarında bulunduğu toplam 65 kuruluş stant açacak.
Üç gün boyunca “Doğaya Emek Ver” sloganı ile çevre dostlarını buluşturacak olan 2023 Kadıköy Çevre Festivali ile ayrıntılı bilgi almak isteyenler cevrefestivali.kadikoy.bel.tr adresini ziyaret edebilecek.
Muğla Büyükşehir Belediyesi 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için oy kullanacak hasta, yatağa bağımlı ve engelli vatandaşları tam donanımlı hasta ve engelli nakil araçları ile sandığa götürecek.
Muğla’nın 13 ilçesindeikinci tura kalanCumhurbaşkanlığı seçimleri için oy kullanacak hasta, yatağa bağımlı ve engelli vatandaşlar için Büyükşehir Belediyesi’nin tam donanımlı hasta ve engelli nakil araçları vatandaşların hizmetinde olacak. Büyükşehir Belediyesi 19 hasta nakil ambulansı, hasta ve engelli nakil aracı, 52 personelle 28 Mayıs seçimleri için oy kullanacak yatağa bağımlı, hasta ve engelli vatandaşları sandığa götürecek.
444 48 01 Çağrı Merkezi üzerinden Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşan vatandaşlar seçim günü evlerinden alınarak oy kullanacakları sandıklara götürülecek. Taşıma hizmeti ilçeler arası değil sadece ilçe içinde yapılabilecek. Seçimlerde vatandaşların demokratik haklarını kullanması, uzman ekiplerle sağlıklı bir şekilde sandıklara ulaşması için Büyükşehir ekipleri görev başında olacak.
Prime Video’nun, başrollerini Richard Madden ve Priyanka Chopra Jonas’ın paylaştığı Stanley Tucci ve Lesley Manville’in de kadrosunda yer aldığı çığır açan casus dizisi Citadel, sezon finalini gerçekleştiriyor
Prime Video, merakla beklenen aksiyon-casusluk türündeki, gerilim dizisi Citadel’in, 26 Mayıs Cuma günü adrenalin yüklü bir bölüm ile Prime Video’da sezon finalini gerçekleştirecek.
Dönüm noktası niteliğindeki dramanın baş yapımcılığını Russo Brothers’ın AGBO’su ve dizi sorumlusu David Weil üstleniyor. Dizide Richard Madden, Priyanka Chopra Jonas, Stanley Tucci ve Lesley Manville gibi isimler birlikte rol alıyor. Citadel, dünya çapında 240’tan fazla ülke ve bölgede yayınlandı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Altyapı Akademileri Projesi kapsamında Altyapı Akademilerinde Türkiye Modeli oluşturmak ve sürdürebilmek adına gerçekleştirdiği kulüp akademileri ziyaretlerine Fenerbahçe ile devam etti.
Futbol Akademisi projesi kapsamında daha önce Belçika ve Hollanda kulüpleri ve federasyonlarının yanı sıra Trabzonspor, Bitexen Giresunspor, 1461 Trabzon, Altınordu, Galatasaray, Fraport TAV Antalyaspor, İstanbul Başakşehir FK, Beşiktaş, Corendon Alanyaspor MKE Ankaragücü, Gençlerbirliği, Ankara Keçiörengücü, Ankara Demirspor, Ankaraspor, Etimesgut Belediyespor, Gaziantep FK, Çorum FK, Yılport Samsunspor, Adana Demirspor, Yeni Mersin İdmanyurdu, Karbel Karaköprü Belediye Spor, Şanlıurfaspor, Demir Grup Sivasspor, Sivas Belediye Spor ve Yukatel Kayserispor, İstanbulspor ve Kasımpaşa kulüplerini inceleyen Büyükekşi bugün de Fenerbahçe Kulübü’nü ziyaret ederek, altyapı çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, A Takım Tesisleri ve Stadyum Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ketenci, Eğitim Kurumlarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Okan ve Altyapıdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Özaktaç’ın ev sahipliği yaptığı ziyarette Başkan Mehmet Büyükekşi’ye TFF Süper Lig Kulüplerinden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Müslüm Özmen ve Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop eşlik etti.
Büyükekşi, sarı lacivertli kulübün önce Fikirtepe Tesisleri’ni daha sonra Dereağzı Tesisleri’ni gezerek Başkan Ali Koç’tan altyapı çalışmaları hakkında bilgi aldı.
6 Şubat 2023’te yaşanan depremin ardından Türkiye Futbol Federasyonu tarafından bölgedeki vatandaşlarımıza destek olmak amacıyla futbol ailesi ile birlikte hayata geçirilen Omuz Omuza kampanyasına Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı konteyner bağışı için imza töreni düzenlendi.
Fenerbahçe Kulübü’nün Omuz Omuza kampanyasına yaptığı 550 konteynerlik bağışın imza töreni, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un katılımlarıyla Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde gerçekleştirildi. Törende TFF Süper Lig Kulüplerinden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Müslüm Özmen, TFF Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop, Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeleri, Burak Çağlan Kızılhan, Simla Türker Bayazıt, Bekir İrdem ve Can Gebetaş hazır bulundu.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Koç: “Futbolun paydaşları olarak depremin ilk günden itibaren elimizden geldiğince çalıştık, uğraştık, çabaladık”
İmza Töreninde konuşan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, ülke olarak 6 Şubat 2023 günü ağır bir felaket yaşadığımızı kaydederek, “Felaket bile hafif kalıyor. Nüfusumuzun yüzde 15.7’sini etkileyen 11 ilimizi kapsayan pek çok Avrupa ülkesinden daha büyük b ir alanda arka arkaya çok ağır depremler yaşadık. Neticesinde çok büyük kayıplar, tarifi zor bir acı ve toplumumuzu sarsan büyük bir felaketle karşılaştık. Bir kez daha hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına ve ülkemize baş sağlığı diliyorum. Bu acı dönemi ülkemiz ve milletimiz olarak el ele geride bırakmak için hep birlikte çalıştık, çalışıyoruz. Ve millet olarak bugüne kadar inanılmaz bir dayanışma sergilendi. Bugün de Türkiye Futbol Federasyonu’nun depremi yaşamış halkımızın yanında olmak için çok çok kısa bir sürede hayata geçirdiği ‘Omuz Omuza’ yardım kampanyası kapsamında değerli spor kamuoyunun karşısındayız. Tüm futbolun paydaşları olarak ilk günden itibaren elimizden geldiğince çalıştık, uğraştık, çabaladık, saatlerce ne yapabiliriz diye düşündük. Herkes elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalıştı. Bizlerde sporcularımızla, derneklerimizle, üyelerimizle, taraftarlarımızla, tüm bölgenin halkıyla afet bölgesindeki vatandaşlarımızın ve devletimizin yanında olmaya; elimizden ne geliyorsa yaparak yanında olmaya çalıştık. Stadımızı afet merkezi ve afet yardım merkezine çevirdik. Afet bölgelerimizde ihtiyaç olan malzemelerden oluşan her bir ürünü ayrı ayrı gruplayarak, tasnif ederek özenle hazırlanmış 156 tırımızı halkımıza, deprem bölgesine ulaştırdık. Günler boyunca evlerinden, dükkânlarından, mağazalardan, marketlerden eşya alıp getiren; çorbada benim de tuzum olsun diyen tüm halkımıza teşekkür ediyoruz. Bu malzemelerin deprem bölgesine ulaştırılması müthiş bir lojistik operasyonuydu. İnanın en kolay temin ettiğimiz unsur tırlar ve kamyonlar oldu. Bizim hazırladığımız bütün yardım malzemelerini götürmeye hazır kamyonlar vardı. Bunun için emeği geçen tüm lojistik şirketlerine canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu yardım kampanyası için seferber olan tüm vatandaşlarımıza da teşekkürlerimi canı gönülden sunuyorum.” dedi.
“Bu felaketin yaralarını sarmak çok uzun sürecek. Görevimiz unutmamak ve unutturmamak”
Şu an deprem bölgesindeki en önemli çözüm bekleyen sorunun barınma ihtiyacının karşılanması olduğunun altını çizen Ali Koç şöyle konuştu:
“Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ilk önce hemen çadır temin ettik. AFAD’a 1300 adet çadır ulaştırdık. Onlar ihtiyaçlar çerçevesinde bu çadırları tahsis ettiler. Sarı Lacivert Derneğimiz acil barınma ihtiyacına fayda sağlamak için 200 çadırdan oluşan bin kişilik bir çadır kent kurdu. Ayrıca depremden yaralı kurtulmuş haklımız için Kızılay ile beraber ülkemiz için ‘Birlik ve beraberlik bizim kanımızda var’ diyerek bu sloganla kan bağışı kampanyası gerçekleştirdik. Yönetim kurulumuz, çalışanlarımız, sporcularımız, teknik ekiplerimiz ve bu bölgedeki vatandaşlarımızın katılımıyla 3 gün boyunca kulübümüzün kapılarını kan bağışına açtık. Bu kampanya çerçevesinde 2053 tüp kan bağışı yapıldı. Kızılay standartlarına göre yapılan en önemli kan bağışlarından biri olduğu bize ifade edildi. Kızılay’a ve destek veren herkese bir kez teşekkür ediyorum. Bu felaketin yaralarını sarmak çok uzun bir süreç gerektirecek. Afet bölgesindeki halkımıza ve çocuklarımıza yapılacak yardımlarda yorulmak yok. Görevimiz unutmamak ve unutturmamak. Doğal olarak bu afetten en çok etkilenenler çocuklarımız oldu. 23 Nisan’da bölgedeki çocukları bir nebze olsun mutlu etmek için Hatay’da Sarı Lacivert Derneğimiz ile kurduğumuz çadır kentteydik. Bayramlaşmamızı hep birlikte yaptık. Yüzlerinde gülümsemeyi görmek her şeye bedeldi. Bölgedeki çocuklar, hepimizin çocukları, onların geleceği hepimize emanet olmalı. Karşılarına çıkan tüm zorluklarda onların yanında olmak, yollarındaki taşları kaldırmak bizlerin en büyük görevi olmalıdır. Fenerbahçe’nin spor kimliğine uygun şekilde, bölgede spor yapan ve deprem dolayısıyla spor hayatlarına ara vermek zorunda kalan birçok genç sporcuyu bünyemize kattık. Onların eğitim ihtiyaçlarını karşıladık. Barınma ihtiyacı olanları kendi bünyemizde barındırdık. Birebir ilgilenmeye çalıştık. Gelen sporcuların her biri bizim rekabet ettiğimiz branşlara çok büyük katkı sağladılar. Özellikle Hatay’dan çok değerli sporcular bünyemize katıldı.”
“Türk milleti neler yapabileceğini gösterdi”
Depremin yaralarını sarmak için tüm kulüplerin ve futbolun tüm paydaşlarının ayrı ayrı çok değerli adımlar attığını ifade eden Fenerbahçe Kulübü Başkanı, “Adeta iyilikte yarıştık. Futbol dünyasının paydaşları örnek bir duruş ve dayanışma ruhunu ortaya koydular. Aynı tüm halkın yaptığı gibi. Birlik beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemde Türk milleti neler yapabileceğini göstermiştir.” diye konuştu.
“50 Milyon TL’yi TFF’nin hesabına aktardık”
Türkiye Futbol Federasyonu’nun da futbol ailesinin çatı kurumu olarak, Spor Bakanlığı, Kulüpler Birliği ve yayıncı kuruluşla birlikte futbolun tüm paydaşlarını kapsayan uzun soluklu bir yardım kampanyası başlattığını belirten Koç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demin de bahsettiğim gibi çok kısa sürede organize olundu. Bu da takdire şayan bir durumdu. Barınma ihtiyacına çözüm olmak adına Omuz Omuza kampanyasını hayata geçirdi ve kampanyamız halen devam etmektedir. Bizim hedeflerimiz en kısa zamanda binlerce konteyneri bölge halkının hizmetine sunmaktı. Hedef çok büyük olduğu için kampanya da devam ediyor. Unutmayın, unutturmayın dedik. Lütfen kampanyaya desteklerinizi devam ettirin. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak biz Türkiye Futbol Federasyonu olarak hayata geçirilen bu önemli adımda Omuz Omuza Yardım ve Dayanışma gecesinde bin konteyner sözü vermiştik. Bu konteyner sözümüz için üyelerimiz, sponsorlarımız, Fenerbahçeli iş insanlarının ve derneklerimizin destekleriyle hem yurt içi hem yurt dışında toplamda 112 Milyon TL’lik bir kaynak yarattık. Bu kaynak tamamen Omuz Omuza kampanyasının çalışmalarına fayda sağlayacaktır. Bugün imzalayacağımız anlaşma ile TFF tarafından Hatay’da yapılacak konteyner kent için 550 konteyner bedeli olan 50 Milyon TL’yi dün TFF hesabına aktardık. Geri kalan meblağ, yine bu kampanyanın şemsiyesi altında kampanyadan önce verdiğimiz siparişler çerçevesinde Kahramanmaraş’ta 500 konteynerlik bir yaşam alanı kuracağız. İnşallah Allah’ın izniyle Temmuz başında oralara taşınılacak. 19 Temmuz günü buranın resmi açılışını yapmayı amaçlıyoruz. Konteyner deyip geçmeyin altyapı, su, elektrik, sosyal yaşam alanları çok çok önemli. Bunu sadece 3’e 7 bir metal konteyneri oraya yerleştirmek olarak görmeyin. Devletimizin desteği sayesinde, AFAD’ın koordinasyonuyla el birliğiyle, omuz omuza, elimizden gelenin en iyisini yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.Özetle Fenerbahçe olarak bugün itibariyle Omuz Omuza kampanyası toplamında 1050 konteynerin kurulması için gereken meblağı bağışladık. Bunun içinde aramızdaki protokolü sizlerin huzurunda imzalayacağız. Fenerbahçe’nin ülkesinin yanında olmak adına hayata geçirdiği bu adımla 112 Milyon TL’lik kaynak yaratılması için yanımızda olan her bir Fenerbahçeliye teşekkürlerimi sunuyorum. Spor bakanlığımıza, Türkiye Futbol Federasyonu’na ve yayıncı kuruluşa bu zemini hazırladığı için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu afette oradaki halkımız için, ülkemiz için attığımız her adım bizim ülke sevdamızın, ülkemize duyduğumuz aidiyetin doğal bir parçasıdır. Her adımımızı bu sorumluluk bilinciyle atıyoruz. Bu sorumlulukla devletimizin, milletimizin yanındayız. İlk gün söylediğimiz gibi bugün bir kez daha vurguluyor ve hatırlatıyoruz; bu konu hiçbir zaman gündemimizden düşmemeli. Vatandaşlarımızın hayatlarının normale dönmesi yolunda yardımlar ve destekler durmamalı. Ülke ve millet olarak yaralarımızı, aynen başında olduğu gibi dayanışma ruhuyla sonuna kadar sarmalıyız. Unutmayın, unutturmayın.”
TFF Başkanı Büyükekşi: “Omuz Omuza kampanyası ile amacımız Türk futbol ailesinin acılı ve zor bir günde yan yana ve omuz omuza gelip, ‘futbol sadece futbol değildir’ gündemiyle depremzedelerimize katkı sağlamaktı”
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ise ülkemizi derinden üzen 6 Şubat depreminin yaralarını sarmak için 1 Mart tarihinde birçok ulusal kanalla birlikte bir kampanya başlattıklarının hatırlatarak, “Gençlik ve Spor Bakanlığı, Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği Vakfı ve futbolun tüm paydaşları ile birlikte el ele, omuz omuza vererek başlatıldı. Amaç Türk futbol ailesinin acılı ve zor bir günde yan yana ve omuz omuza gelip, futbol sadece futbol değildir gündemiyle depremzedelerimize katkı sağlamaktı. Birçok kulübümüz, münferit olarak hemen depremin ertesi günü acil ihtiyaçlar için binlerce tırlarla birçok ciddi rakamda yardımda bulundular. Bu yardımlar çok hızlı şekilde dağıtılmak için yola çıktı. Ama acil ihtiyaçlar, belli bir güne kadar fayda sağladı. Hâlbuki depremde aşağı yukarı 600-700 bin bina zarar gördü. İnsanların acil ihtiyaçları bitince sıra barınma ihtiyacına geldi. Barınma ihtiyacı, baktığımızda en kısa çözüm çadır, biraz zaman geçince gerek soğuk gerek sıcaktan korunmak adına bir diğer acil çözümün konteyner olduğunu gördük. Değerli kulüp başkanlarımızla bir araya geldik, toplantı yaptık. Ali Başkanımızın da bahsettiği gibi 1000 konteyner yardım konusunda mutabık kaldık. Bu arada da Türkiye Futbol Federasyonu, AFAD’a acil 20 Milyon TL bağışta bulundu. Ama gün geçtikçe depremin ne kadar büyük olduğu, 10 milyon insanı etkilediği ortaya çıkınca 1000 konteynerin yetmeyeceği konusunda mutabık kaldık. 1 Mart’taki ‘Omuz Omuza’ kampanyasını başlattık.” dedi.
“Her hafta 15-20 bin SMS atılmaya devam ediliyor”
Sadece Türkiye’den değil yurt dışından da, futbol ailesinin Guardiola, Arsene Wenger, İlkay Gündoğan, A Milli Takım kaptanı Hakan Çalhanoğlu ve onların birçok takım arkadaşının Omuz Omuza Yardım Kampanyası yayınlarına katılarak destek verdiklerini belirten Büyükekşi, “Süper Lig kulüplerimiz, 1. Lig kulüplerimiz bu kampanyaya katılarak çok güzel bir şekilde kampanyaya katkı verdiler. Ama kampanyayı bir günlük yapmadık. Tüm hafta oynanan karşılaşmalarda futbolcularımız sahaya Omuz Omuza kampanyasına SMS ile destek verilmesiyle ilgili bir pankartla sahaya çıkıyor. Ben her hafta SMS’leri kontrol ediyorum ve 15-20 bin arası SMS atılmaya devam ediliyor. Tüm futbolseverlere çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
“Kurduğumuz her konteyner kente bir halı saha yapacağız”
Deprem bölgesinde kurdukları konteyner kentleri sadece konteynerleri koymak şeklinde düşünmediklerinin altını çizen TFF Başkanı Büyükekşi şöyle konuştu:
“İhalesini yaptık, her yaptığımız kente çocuklar için bir halı saha yapacağız. Ayrıca, hepsinde çocuk oyun parkı olacak. Çocuklarımızın sosyal olarak gelişmesini sağlayacak diğer bölümler de mutlaka olacak. Depremzedelere moral vermek için birçok takımımız da katkıda bulundu, önce Riva’da bir Sayın Bakanımız Murat Kurum’un katıldığı bir maç yapıldı. Karşılaşmaya davet edilen depremzede çocuklarımıza moral verildi. Daha sonra Mersin’de yine şöhretler karması ve depremzede çocuklarla karşılaşma yapıldı. Bu karşılaşmanın Mersin’de oynanmasının nedeni de depremde en fazla zarar gören şehirlerimizden Hatay’ın takımı Hatayspor’un önümüzdeki yıl karşılaşmalarını Gençlik ve Spor Bakanlığımızın katkılarıyla Mersin’de oynayacak olmasıydı. Bu nedenle Mersin’e gittik. Hataysporlu birçok futbolcu da o gün Mersin’deki gösteri maçına katıldı. Çocuklarımızı çok mutlu ettik. Gençlik ve Spor Bakanlığımız Mersin’deki bir tesisimizi Hatayspor’a tahsis etti. Biz de TFF olarak antrenman sahalarını yapmak için kollarımızı sıvadık. Sezona kadar da Hatayspor’a Riva tesislerimizi açtık. Bir başka depremzede kulübümüz İskenderunspor depremden bu yana Riva tesislerimizi kullanıyor. Yine depremzede takımlarımıza bütün imkanlarımızı kullandırıyoruz. Yine birçok takımımız depremzedeler yararına özel maçlar düzenledi. Bu kulüplerimizin bir tanesi de Fenerbahçe. Biz de Milli maçımızı depremzedelerimiz yararına kullanacağımız ilan ettik. Şu ana kadar yapılan yardımlarla 4 bin konteynerin siparişini verdik. Bunun 1000 tanesi Kahramanmaraş’ta, 500 tanesi Gaziantep Nurdağ’da, 500 tanesi Gaziantep İslahiye’de, 1000 tanesi Adıyaman ve 1000 tanesi Hatay’da kurulacak. Bugün bir protokol imzalayacağız. Fenerbahçe Kulübü dün TFF hesabımıza 50 Milyon TL gönderdi. Bununla Hatay’da kuracağımız konteyner kentimize 550 konteyner daha ilave edeceğiz. Bunun dışında sayın başkanımızın ilave yapacakları 500 tane konteyner ile futbol ailemizin yaklaşık 5050 konteyneri hayata geçmiş olacak. Bu da 4 kişilik aile üzerinden hesaplarsak 20 bin kişinin barınma ihtiyacını karşılamış olacağız. 20 bin kişi küçük bir ilçe demek, önemli bir rakam. Ama kampanyamız devam ediyor. İnşallah bu rakamları daha da ileri taşıyabiliriz. Buradan bütün futbolseverlere ve sporseverlere çağrıda bulunmak istiyorum. Depremin yaraları bir günde sarılmıyor. Devletimiz kalıcı konutların temellerini attı. En azından o kalıcı konutlar yetişene kadar depremzedelere katkı sağlamak, onların barınmalarını en güzel şekilde, hiçbir sorun yaşamadan sağlamak için el ele, omuz omuza vereceğiz.”
“11-14 Haziran tarihleri arasında kurduğumuz konteyner kentleri bazı futbolcularımızla birlikte ziyaret edeceğiz”
Mehmet Büyükekşi depremzede vatandaşlarımıza daha fazla katkı sağlamak için OmuzOmuza kampanyası ile yeni başlattıkları bir başka kampanyayı birleştirdiklerini de kaydederek, “Paris Saint Germain Kulübü Omuz Omuza kampanyamız kapsamında 1 Milyon Euro, Avrupa Kulüpler Birliği ise 500 bin Euro bağışta bulundu. Bu bağışlarla birlikte bazı futbolcuların formalarını gönderdiler. Yine depremzedelere katkıda bulunmak amacıyla geçtiğimiz günlerde TFF olarak GoArt firmasıyla sözleşme imzaladık. Bu formalar GoArt ile Metaverse dünyasında başlattığımız kampanya kapsamında satılacak. Bize bir rakam garanti ettiler. O parayı da konteyner alımında kullanacağız. Mersin’de düzenlediğimiz gösteri maçında gördük ki depremzede çocuklarımızın en çok ilgi gösterdiği şey futbolcular ile vakit geçirmek, onlarla konuşmak, onlarla fotoğraf çektirmek. Biz de 11-14 Haziran tarihleri arasında depremzedelerimiz için yaptığımız konteyner kentlere bazı futbolcularımızla ziyarette bulunmak istiyoruz. Böylelikle deprem bölgesindeki çocuklarımızı mutlu ederiz diye düşünüyorum. Mersin ziyaretimizde bir engelli vatandaşımız Fenerbahçeli futbolcumuz Arda Güler’in imzalı formasını istedi. Fenerbahçe ile görüştük ve Arda Güler bu gencimizi görüntülü arayıp sohbet etti ve imzalı formayı da gönderiyorlar. Bir başka engelli vatandaşımız da Galatasaray’dan Icardi’nin formasını istemişti. Depremzede bölgesindeki çocuklarımızı, vatandaşlarımızı ruhen de mutlu etmek istiyoruz. Bu nedenle kulüplerimize çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra yapılacak işbirliklerinde de tüm kulüplerimizi ve tüm futbol camiasının el ele vererek hareket etmesini istirham ediyorum. Omuz Omuza kampanyamız kapsamında SMS kampanyamız da devam ediyor. Lütfen ‘Destek’ yazın 8332’eye gönderin.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Mehmet Büyükekşi ve Ali Koç düzenlenen protokolü imzalayarak el sıkıştı.
SOEDESCO tarafından geliştirilen ve tıpkı grup tarafından yayınlanacak olan simülasyon, sürüş, macera oyunu Truck Driver’ın ek paketi Heading North, 8 Haziran’da geliyor. Tır sürme simülasyonu içerisinde farklı farklı bölgelere gerçek adım atabiliyor ve bu üretim içerisinde çeşit çeşit tırlara sahip olabiliyoruz. Farklı markalardan tırların yer aldığı oyun içerisinde çeşitli vazifelere adım atabiliyor ve bu misyonları yerine getirmek için de tırın ardına çeşitli yükler alabiliyoruz. Bu yüklerle birlikte bir yerden bir yere hakikat hareket edebiliyor ve rastgele bir yere çarpmadan ve araca ziyan vermeden bu yükü gerçek yere ulaştırmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde elbette muhakkak bir müddet hududu da yer alıyor ve çok fazla gecikmeden yüklerimizi yanlışsız vakitte ve yanlışsız yere yanlışsız ulaştırmaya başlıyoruz.
Farklı vazifeler yaparak çeşitli ölçülerde para kazanıyoruz
Bir tır şoförü olarak yer alacağımız bu imal içerisinde bizlere miras olarak bir tır kalıyor ve biz de bu mirası yerine getirmek / yaşatmak için çeşitli işlere atılıyoruz. Bir şoför olarak yer aldığımız oyunda elbette küçük bir yapıyla bir arada başlıyor ve küçük küçük yükleri bir yerden öteki bir yere gerçek taşımaya başlıyoruz. Elbette bunları yaptıkça çeşitte ölçülerde paralar kazanıyor ve elde ettiğimiz paraları da bir yerde biriktirmeye başlıyoruz. Biriktirdiğimiz bu paralar daha yüksek meblağlara ulaştığı vakit da yeni tırlar alabiliyor yahut kendi tırımızı daha da güçlendirebiliyoruz. Güçlendirdiğimiz tır sayesinde de daha yüksek bütçeli vazifeler elde edebiliyor ve bu sayede kendimizi daha da geliştirebiliyor ve daha fazla karın kilidini açabiliyoruz.
Oyunda firma ve bireylerle olan bağımızı güçlendirebiliyoruz
Oyun içerisinde farklı farklı iş tipleri yer alıyor ve her yaptığımız iş aslında o firmayla yahut şahısla olan temasımızı yükseltiyor ve arttırıyor. Oyun içerisinde yer alan bu yapı ile birlikte bağlantılarımızı daima olarak güçlü tutmaya çalışıyor ve bağları ne kadar güçlü olursa bu sayede daha fazla misyon elde edebiliyor ve daha fazla çıkar sağlayabiliyoruz. Çeşitli ortamlarda geçen ve farklı farklı atmosferlere sahip olan bu üretim içerisinde farklı bölgelere gerçek adım atabiliyor ve kentlerin içinden ormanlık alanlara kasabalardan fabrika alanlarına kadar birçok farklı bölge bizlere bekliyor. Biz de bu kısımlara ilerleyerek hem etrafı keşfedebiliyor hem de elde ettiğimiz misyonu yerine getirmeye çalışıyoruz.
Truck Driver içerisinde misyonları tamamlayarak çeşitli ölçülerde paralar elde edebiliyor, bu paralarla birlikte yalnızca farklı markalardan ve güçlü markalardan tır alabiliyoruz. Bunun yanı sıra tırın kesimlerini değiştirebiliyor ve bu modüllerle bir arada tırımızın gücüne daha da arttırabiliyoruz. Oyun içerisinde yer alan özelleştirme sistemi sayesinde tırımızın rengini, tekerleklerini ve kesimlerini değiştirebiliyor, bu sayede kendimize ilişkin bir şekil oluşturarak kendi tırımızı kişiselleştirebiliyoruz. Oyun içerisinde bulunan bu özelleştirme sistemi sayesinde de kendimize ilişkin bir üslup ortaya çıkarıyor ve bu sayede kendi tırımızı başkalarına karşı sergileyebiliyoruz.
Kariyer basamaklarını çıkmak için adım attığımız bu üretim içerisinde kendi tırımızı güçlendirmek ve bu vazifeleri yerine getirmek için elimizden geleni yapıyor ve süratli bir formda bir yerden öteki bir yere gerçek ilerlemeye çalışıyoruz. Mesleğimizin basamaklarını tırmanırken elbette güçlü ve uğraştırıcı vazifeler de karşımıza çıkıyor lakin biz de bu kapsamda yılmıyor ve daima olarak ilerlemeye koyuyoruz. Gerçekçi sürüş dinamiklerinin yer aldığı bu üretim içerisinde etrafı boş olarak da gezebiliyor ve keşfe çıkabiliyoruz yani rastgele bir vazife almadan da etrafı gezmek bu oyun içerisinde mümkün.
Truck Driver – Heading North paketi 8 Haziran’da geliyor
Anlattığım bu kısım oyunun temelini kapsıyor ve 8 Haziran tarihinde ise yeni bir ek paket bu oyuna dahil olmayı bekliyor. Bu ek paketle bir arada kuzey bölgesi oyuna dahil oluyor ve oyunculara yeni içerikler sunuluyor. Bu ek paketle bir arada oyunu kapsamı daha da genişletiliyor ve yeni bölgeler, başarımlar ve yeni ayrıntılar bizlere aktarılmayı bekliyor.
Yeni DLC paketiyle birlikte denizaşırı ülkelere yanlışsız ve bölgelere yanlışsız adım atabiliyor ve buraları keşfe çıkabiliyoruz. Buralarda yeni bölgelerle bir arada çeşitli atmosferler, kısımlar ve misyonlar yer alıyor. Bu misyonları de alarak oyun içerisinde daha da ilerlemeye başlıyoruz. Oyunda bu paketle bir arada kuvvetli gayretler bizleri bekliyor ve ek misyonlarla bir arada de bu içerik daha da genişletiliyor. Bu ek paket ek olarak bizlere farklı kısımları aktarmayı bekliyor ve farklı araç modülleri ve araçlar da bu paketle birlikte oyuna dahil oluyor.
İskandinav esintili bölgeler yer alıyor
İskandinav esintili atmosferlerle birlikte karşılaşabileceğimiz bu genişleme paketiyle bir arada farklı bölgelere yanlışsız adım atabiliyor ve buraların görüntülerini keşfedebiliyoruz. Oyun içerisinde bu ek pakette 30’dan fazla vazife yer alıyor ve bu vazifeleri yerine getirerek yüksek ölçülerde paralar kazanabiliyoruz. Bu paralarla birlikte yeni tırları, yeni araçları ve daha fazlasını alabiliyoruz. Oyun içerisinde bu paketle birlikte yeniden 8 farklı başarımın eklendiğini görebiliyor ve başarımları açmak için de elbette bu bölgede uzun müddetler boyunca vakit geçirmemiz gerekiyor.
Tamamen yeni bir haritanın bizlere sunulacağı bu paketle bir arada çeşitli görünümler bizlere aktarılıyor ve yeşil görüntülerden farklı bölgelere yanlışsız birçok atmosfer bizlere sunuluyor. Buralarda yeniden üstte bahsettiğim üzere haritada farklı bölgeler bizlere aktarılıyor ve bu farklı bölgeler ortasında bir de kapalı kısımlar da bulunuyor. Haritada gösterilmeyen bu yeni bâtın bölgelere oyun içerisinde aramaya koyuluyor ve bu paketle bir arada gelen içeriği de deneyimlemeye başlıyoruz.
Yeni paketle birlikte kapsamın daha da arttırılacağı bu üretim daha evvel oyunculara sunulmuş durumda ve şu anda Steam sayfası açık. Oyun şu anda Steam sayfası üzerinden 280 Türk lirasından satışta. Dilerseniz şu anda oyunu satın alabilir ve kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Oyunun ek paketi ise 8 Haziran tarihinde geliyor. Bu ek paketin şu anda fiyatı muhakkak değil fakat çıkış yaptığı gün mahallî fiyatı da öğrenmiş oluruz.
Siz de bu biçim tır sürme simülasyon oyunlarından hoşlanıyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir talih verebilirsiniz. Oyunun bu ek paket dışında birçok farklı içerik paketleri bulunuyor ve genel manada 6 Türk lirasından bu içerikler satışta.
İSTANBUL (İGFA) – Şair Necip Fazıl Kısakürek’in vefatının 40. yılı dolayısıyla İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen “Bir Hakikat Savunucusu Olarak Necip Fazıl Paneli”nde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bir hakikat ehlini, hakikat savunucusunu, üstat Necip Fazıl Kısakürek’i anmak ve anlamak üzere program düzenlediklerini söyledi.
İletişim Başkanı Altun, bir yanıyla derviş, bir yanıyla serdengeçti, kürsülerin emsalsiz hatibi, büyük mütefekkir, büyük şair, fikir ve aksiyon adamı Necip Fazıl Kısakürek’i rahmetle ve minnetle yâd ettiğini belirtti.
Gayelerinin onun mümtaz şahsiyetinde sembolleşen hapislerle mahkûmiyetlerle apoletlenen hakikat mücadelesini tüm boyutlarıyla anlamaya çalışmak ve bu önemli mücadelenin anlaşılmasına katkı sunmak olduğunu ifade eden İletişim Başkanı Altun, “Üstat Necip Fazıl’ın 26 Mayıs 1904 yılında İstanbul’da başlayan 79 yıllık hayat serüveni, aynı zamanda ülkemizin çalkantılı toplumsal ve siyasi hayatına da ışık tutan, yakın tarihimizin önemli bir bölümünü aydınlatan bir hayattır. Necip Fazıl, jakoben elitlerin millete reva gördüğü zulümler karşısında, Batı ve Doğu dünyasının mirasını İslam’ın fikir imbiğinden geçirmiş, aşkın zekasıyla ve iman harcıyla karılmış düşünceleriyle amansız bir hakikat mücadelesi vermiştir.” diye konuştu.
Bloomberg HT Araştırma Birimi’nin hazırladığı büyüme anketine 13 kurum katıldı. 13 kurumun medyan iddiası Türkiye iktisadının 2023 yılının 1. çeyreğinde yıllık yüzde 3,2 büyüyeceği istikametinde oluştu. En düşük varsayımı veren kurum; yüzde 1, en yüksek iddiası veren kurum yüzde 5,5 büyüyeceğini iddia etti.
Dönemsel büyüme beklentisi ise 9 kurumun iştirakiyle medyanda yüzde 1,6 düzeyinde oluştu. Bir kurum çeyreklik bazda büyüme olmayacağı istikametinde görüş paylaşırken, en yüksek beklenti yüzde 2,7 büyüyeceği istikametinde oldu.
2023 yılının tamamında büyüme beklentisi ise 12 kurumun iştirakiyle değişmeyerek yüzde 3 düzeyinde oluştu.
Ünlü oyuncu Zuhal Topal’ın sunumunu üstlendiği ‘Zuhal Topal’la Yemekteyiz’in yeni kısmında yaşanan tansiyon toplumsal medyaya damga vurdu. “Doya Doya Moda” programının birincisi Betül Böçkün ve Seren Hanım’ın sert tenkitleri Zuhal Topal’ı şoke etti.
Gündüz neslinin sevilen yemek müsabakası programı “Zuhal Topal’la Yemekteyiz”, her hafta birbirinden değişik yarışmacılar ve lezzet savaşlarıyla gündeme geliyor. Ekranlara renk katan yarışın yeni haftasına ünlü moda yarışması ‘Doya Doya Moda’nın 2020 birincisi Betül Böçkün katıldı.
Yüzüne yaptırdığı estetik süreçleriyle tanınmayacak hale gelen Böçkün, tutumları da izleyenleri şoke etti. Uzun tırnaklarıyla yemek programına katılan Böçkün, Funda Hanım’dan “Betül Hanım, tırnakları tam soktunuz pidenin içine lakin kendi gününüzde de mi bu türlü olacak?” şeklinde reaksiyon gördü.
Yemekteyiz Betül
Yarışmacının rahatsızlığını hiçe sayan Böçkün, “O benim bileceğim iş” şeklinde karşılık verdi. Ortamın gerilmesiyle ortaya giren Zuhal Topal, gülümseyerek “Pidemizi yiyelim. Sessizce pidenizi yiyin.” dedi. İkili ortasındaki yükselen tansiyon izleyenlerin dikkatinden kaçmazken Böçkün’ün değişimi sevenleri tarafından beğenilmedi.
Betül Böçkün Yemekteyiz
Programın son kısmında Seren Hanım ile polemiğe giren Betül Hanım, kilo ve uzunluk konusundaki sert tenkitlerle gündeme geldi. Seren Hanım, Betül Hanım kilosuyla dalga geçince Böçkün, adeta çılgına döndü. Seren Hanım’ın tenkidine sert bir formda cevap veren Böçkün, uzunluk konusunu açarak yorumda bulundu. O anları büyük bir şaşkınlıkla izleyen Zuhal Topal ise yarışmacıları sakinleştirmek için büyük efor sarfetti.
Zuhal Topal
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ:
İsmail Türüt’ten Kemal Kılıçdaroğlu’na göndermeli klip! “Kemal Efendi”
Tayvan’da forma giyen eski NBA yıldızı Dwight Howard, mesleğini hâlâ NBA’de bitirmeyi umduğunu söyledi.
Howard, Tayvan’ın T1 Ligi’nde büyük bir yıldız olarak hayatını dolu dolu yaşıyor olsa da, NBA’e geri dönme fırsatını asla es geçmeyeceğini açıkladı.
The Athletic’ten Shams Charania ile yakın vakitte yaptığı bir röportajda Howard, mesleğini NBA’de bir şampiyonluk kazanarak tamamlama dileğini şu halde lisana getirdi:
“NBA’de oynamak için geri dönmeyi çok isterim. Ayrıyeten memleketler arası basketbol oynamaktan da çok keyif alıyorum. Eşsiz bir tecrübe. NBA’de olmaktan biraz farklı ve benim de bunu deneyim etme bahtım oldu. Lakin mesleğimi bir NBA kadrosunda tamamlamayı ve orada da şampiyonluğa ulaşmayı sahiden isterim.
Uzun müddettir basketbol oynuyorum ve bu iş sayede seyahat etme ve NBA’de oynama fırsatım olduğu için minnettarım. Hayat bana hoş diyebilirim.”
37 yaşındaki Howard, ligde 18 dönem forma giymiş ve toplam 1.242 maçta 15.7 sayı, 11.8 masa ve 1.8 blok ortalamaları kaydetmişti.
En son NBA’de Los Angeles Lakers forması giymiş olan Howard, 6.2 sayı ve 5.9 ribaund istatistikleri tutturmuştu.
Xiaomi’nin yeni tablet modeli Pad6, Çin’deki tanıtımının akabinde bir ay geçmeden Avrupa pazarına çıktı. Bu premium ve yüksek performanslı tablet, artık global pazarda yer alıyor. Bugün, İspanya’daki bir aktiflikte Pad 6’nın özelliklerine dikkat çekiliyor.
Xiaomi Pad 6, Qualcomm Snapdragon 870 yonga setiyle donatıldı ve evvelki modele nazaran daha uygun performans sunuyor. 11 inç boyutunda, 1800 x 2880 piksel LCD ekran ve 144Hz yenileme suratına sahip olan tablet, MIUI 14 tabanlı Android 13 işletim sistemiyle birlikte geliyor. Aygıtta, 13MP ana kamera ve 8MP özçekim kamerası bulunuyor.
Pad 6, kullanıcılara 6GB ve 8GB RAM seçenekleri sunuyor. Dahili olarak, 8.840mAh kapasiteli çıkarılamayan LiPo batarya bulunurken, aygıt 33W kablolu şarjı, PD3.0 ve QC4’ü destekliyor. Tablet, 490 gram yükünde ve 254 x 165.2 x 6.5mm boyutlarında.
Xioami Pad 6, Çin’den sonra artık de Avrupalı kullanıcıların karşısına çıkıyor
Bu model, SIM modülü olmaksızın geliyor fakat manyetik bir stylus’u destekliyor. Ekran, Gorilla Glass3 ile korunurken, çerçeve ve art kapak alüminyumdan yapılmış. Pad 6, 550 nit pik parlaklık ve %86 ekran-gövde oranı sunuyor. Dahili depolama seçenekleri olarak 128GB ve 256GB’lık versiyonlar mevcut.
Xiaomi Pad 6’nın tanıtımı büyük bir beklenti yaratmıştı. Avrupa versiyonu bu model, yerçekimi gri, sis mavisi ve şampanya renklerinde satışa sunulacak. Pad 6’nın resmi olarak duyurulduğu İspanya’nın yanı sıra Türkiye, Rusya ve Endonezya üzere ülkeler de bu aygıta konut sahipliği yapacak.
Xiaomi, Pad 6’nın fiyatlandırma bilgilerini ve kesin çıkış tarihini şimdi açıklamadı. Fakat bu bilgilerin kısa müddet içinde duyurulması bekleniyor.
Yüzüklerin Efendisi üzere değerli bir fikri mülkün oyunu yapılacağında, o denli ya da bu türlü dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. The Lord of the Rings: Gollum için de durum böyleydi. Duyuruluşundan itibaren takip edilmeye başlanan oyunlardandı, fakat genel itibariyle akıllarda soru işaretleri de oluşturmuştu. Çıkış günü geldi çattı, bu soru işaretleri aydınlandı, inceleme puanları nasıl bir tabloyla karşı karşıya kaldığımızı acı bir formda gösterdi bizlere.
Opencritic’te paylaşılan 29 incelemenin ortalaması 40 puan. Metacritic’te oyunun PC versiyonu için paylaşılan 12 incelemenin ortalaması 43 puan; PS5 versiyonu için paylaşılan 21 incelemenin ortalaması ise 38 puan. Bu puanlar da yılın en düşük ortalamalı oyunu yapıyor The Lord of the Rings: Gollum’u.
İnceleme puanlarından kimileri şu halde:
TechRaptor – 6,5/10
Wccftech – 6,5/10
Shacknews – 6/10
Spaziogames – 5/10
Gameblog – 4/10
GamesRadar – 2/5
Hardcore Gamer – 2/5
PCGamesN – 3/10
Twinfinite – 1,5/5
GameSpot – 2/10
Push Square – 2/10
Tom’s Guide – 1/10
Oyuna getirilen tenkitler uzun uzun sıralanabilir, nelerin yanlış yapıldığı uzun uzun anlatılabilir. Ancak tablo buna muhtaçlık duyulmayacak kadar açık. Ne yazık ki, Yüzüklerin Efendisi markasına yakışacak bir oyun gelmesi için beklemeye devam edeceğiz.
Efes Selçuk Belediyesi üreticiler için arazi yollarını düzenlemeye devam ediyor.
Daha önce Şöğütçü, Abuhayat ve Çeşme Boğazı Mevkii, Zeytinköy Alaman Mevkilerinde üreticilerin arazilerine kolay ulaşabilmesi için yol yapım ve onarım çalışmaları gerçekleştiren Efes Selçuk Belediyesi son olarak Bademlik Yakası Kuyudağ Mevkii’nde uzun yıllardır yapımı beklenen arazi yolunun yapımına destek verdi. Bölgede üreticilerin uzun yıllardır çözümü beklediği yol sorunu belediye ve halk iş birliği ile çözüldü.
Bölgede arazisi bulunun üreticilerden biri olan Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Ahmet Çokyaman uzun yıllardır bu yolun yapılmasını beklediklerini belirterek; “Bademlik Yakası Kuyudağ Mevkii’nde bir zor arazimizin 1500 metre parke taş yapımını otuz yıldan bu yana üreticilerimiz bekliyordu. Sekiz arkadaşımızla birlikte belediyemize gittik, sorunumuzu arz ettik. Sağ olsun Belediye Başkanımız Filiz Ceritoğlu Sengel bizi iyi karşıladı. Bize parke taşı ile moloz taşının temini sağlandı. Belediyemiz katkı koyduğundan dolayı teşekkür ediyoruz. Güzel bir 1500 metre kadar bir yolumuz olacak. Bademlik Kuyudağ Mevkiisi’nin büyük ölçüde yolu onarılmış olacak” dedi.
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Kuyudağ Mevkii’nde yapılan yol ile ilgili halk belediye iş birliğine vurgu yaparak; “Halk ve belediye el ele verdi; imeceyle on yıllardır yapılmayan iş başarıldı. Biz birlikte olduktan sonra, başaramayacağımız iş yok. Emeği geçen herkese teşekkürler” ifadeleriyle konu hakkında bilgilendirme yaptı.
Samsung 2023 Model M8, M7 ve M5 Akıllı Monitörleri ile çıtayı dünya genelinde daha yükseğe taşıyarak kullanıcılara tek monitörle eğlence, oyun, üretkenlik ve tasarım keyfini bir arada sunuyor. 2023 model Akıllı Monitör serisi, kişiselleştirilmiş kullanım kolaylığı ve konforu birleştiriyor.
Samsung, 2023 Akıllı Monitör serisinin dünya genelinde satışa sunulduğunu duyurdu. Samsung’un yeni M8, M7 ve M5 Akıllı Monitörleri (M80C, M70C, M50C modelleri) kullanıcılara içerik izleme, oyun ve çalışma odağında monitörü kendi tarz ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirme olanağı sunuyor. Samsung Electronics Görsel Ekran İş Birimi Başkanı Hoon Chung, yeni Akıllı Monitör serisiyle ilgili olarak; “Yeni serimiz ve özellikle gelişmiş M8 modelimizle Akıllı Monitörler için çıtayı dünya genelinde yükseltiyoruz. Kullanıcılar yalnızca tek monitörle eğlence, oyun, üretkenlik, tasarım özelliklerinin keyfini sürerken, aynı zamanda kişiselleştirilmiş kullanım kolaylığı ve konforla da buluşuyor” dedi.
Her stil ve mekâna hitap eden zarif tasarımlar
Serinin tamamı, geniş bir kullanıcı yelpazesinin ihtiyaçlarına ve tarzına hitap edebilen, çok yönlü dokuz farklı monitör modelinden oluşuyor. M8, M7 ve M5 Akıllı Monitörler çok çeşitli renk seçeneği ve boyuta sahip. M8 ve M7 modelleri 32 inç, M5 modeliyse hem 32 hem de 27 inç boyut seçeneği sunuyor. UHD çözünürlük ve 400 nit parlaklık değeri sunan M8, Sıcak Beyaz, Gündüz Mavisi, Günbatımı Pembesi ve Bahar Yeşili renk seçeneklerine sahip. UHD çözünürlük ve 300 nit parlaklık sunan M7 modeli, Sıcak Beyaz renk seçeneğine, Full HD çözünürlüğe sahip M5 modeliyse şıklığıyla göz dolduran Siyah ve Beyaz renk seçenekleriyle satılacak.
Şık balık sırtı deseni ile estetik görünüm
Yeni ikonik tasarıma sahip süper ince M8 ve M7 modellerinde monitörün en ince kısmı yalnızca 11.39 mm olarak ölçülüyor. M8 ve M7 modellerinin arka bölümünde, monitörün ve bulunduğu odanın görünümünü daha estetik hale getiren organik ve şık balık sırt deseni yer alıyor. Eğim desteğine sahip, yüksekliği ayarlanabilen stant, M8 kullanıcılarının ihtiyaç duyduklarında açıyı ayarlamalarına yardımcı olurken, bulunduğu ortama sadelik kazandırıyor. Ekran ayrıca uzun dosyaları aşağı kaydırmanın yorgunluğunu azaltmak için 90 derecelik dikey yönde döndürülebiliyor.
Gerçekçi renkleri ekrana taşıyor
2023 Akıllı Monitörlerden M8, bir önceki nesil monitörlere göre birçok yeni özelliğe sahip. 4K çözünürlüğü, HDR 10+ özelliği ve 400nit parlaklığıyla, M8 modeli bir monitörün sağladığı akıllı eğlence deneyimini canlı görüntülerle buluşturuyor. M8 kullanıcıları aynı zamanda Samsung Gaming Hub’a kolaylıkla erişebiliyor. Hepsi bir arada yayın platformu ve Prime Video, Netflix ve YouTube gibi platformlara erişim sunan Smart Hub’a da hızlıca erişmek mümkün. Hem M8 hem de M7 modeli, renkleri yüzde 99 oranında ve sRGB renk gamında yansıtarak, tasarımcılar ve içerik üreticileri renkleri gerçekçi bir şekilde ekrana taşıyor.
Uzaktan çalışmaya ihtiyaç duymuyor
2023 Akıllı Monitör serisi, uzaktan çalışmayı sorunsuz ve zahmetsiz hale getirmek için geliştirildi. PC gerektirmeyen çalışma alanı, PC’lere kablosuz olarak bağlanarak ve PC ekranlarını yansıtarak uzaktan erişim sağlıyor. M8’in manyetik ve çıkarılabilir kamerası sayesinde kullanıcılar ek ürün satın almadan kablosuz bağlantı sağlayabiliyor. SlimFit kamera FHD çözünürlüğü ve video konferans özelliklerini destekliyor. Kullanıcılar Google Meet’e ve diğer uygulamalara bağlanarak, Otomatik Çerçeveleme özellikleriyle toplantılarını daha verimli hale getirebiliyor. Ayrıca Çoklu Görüntüleme özelliği daha da geliştirilerek Microsoft 365 ve Browser uygulamasını tam ekranda görüntüleme ve uygulamalar arasındaki geçişi azaltma olanağı sunuyor. 2023 model tüm Akıllı Monitörlerde ara yüzü iyileştirmek üzere SmartThings ve Smart Hub gibi birçok uygulamaya fare ve klavye kontrolü eklendi. Kullanıcılar artık en sevdikleri içerikleri keşfetmek için tam kontrole sahip olabiliyor ve herhangi bir uzaktan kumandaya ihtiyaç duymuyor.
Tüm ev içi IoT cihazları tek bir monitörden kontrol imkanı
2023 Akıllı Monitör serisi kullanıcıları, Zigbee ve Thread’i destekleyen yerleşik IoT Hub sayesinde tüm ev içi IoT cihazlarını tek bir monitörden kolayca kontrol edebiliyor. M8 ve M7 Bixby ve Amazon Alexa gibi yerleşik sesli asistan uygulamaları, kullanıcıların monitörlerini sesleriyle kontrol edebilmesini sağlıyor. Dahili mikrofonlu M8 ve M7 modellerinde, uzak alan sesi de destekleniyor. Böylece kullanıcılar doğrudan monitöre konuşabiliyor. 2023 Akıllı Monitör serisinde kullanılmaya başlanacak My Contents (İçeriklerim) özelliği sayesinde kullanıcılar faydalı bilgilere hızlıca erişebiliyor. Monitör bekleme halindeyken BLE (Bluetooth Düşük Enerji) üzerinden kayıtlı bir akıllı telefonu tespit ettiğinde ekran açılarak, kullanıcı fotoğraflarını, hava durumunu ya da başka içerikleri anında gösterebiliyor. Akıllı telefon kapsama alanı dışında olduğundaysa monitör bekleme moduna geçiyor.
Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, 2022-2023 eğitim-öğretim tamamlanmasıyla, mezuniyet töreninde Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi (BUBFA) öğrencileri ile buluştu.
Mezuniyet törenine Burhaniye Kaymakamı İlyas Memiş, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Burhaniye Emniyet Müdürü Metin Kartal, Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı M. Oğuzhan İlban, ilçe protokolü, akademik ve idari personel, öğrenciler ve aileleri ile çok sayıda davetli katıldı.
Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesinde gerçekleşen mezuniyet töreninde konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan Başkan Deveciler; ‘Sevgili öğrenciler, Burada bilimin ışığında bilgiler edindiniz, sizler edindiğiniz o bilgiler ile daha iyi düşüneceksiniz, muhakeme edeceksiniz, yanlışları söyleyecek ve özgür bir şekilde düşüneceksiniz. Sizlerin önünde kendiniz, aileniz ve ülkemize karşı sorumluluklarınızın olduğu bilinciyle yapacağınız çok şey var ama unutmayın ki her son bir başlangıçtır, sizlere ve kariyer basamaklarını hızla tırmanacağınıza olan inancım tamdır. Laik demokratik Türkiye Cumhuriyetimizi bilimin ışığında aydınlık, çağdaş, ilimin peşinden giden ve özgür düşünülecek yarınlara taşıyacağınıza inancım tam. Sizlerin bu günlere gelmenizde ve aydınlık düşüncelere sahip olmanızda pay sahibi olan ailelerinizi, üniversitemizi, öğretim görevlilerimizi, Burhaniye ilçemizi unutmamanızı talep ediyorum. İş hayatınızda hepinize sağlıklı, mutlu, hayırlı ve başarılar dolu yıllar diliyorum’’ dedi.
Konuşmaların ardından 2022-2023 eğitim öğretim dönemin dereceyle tamamlayan öğrencilere başarı belgeleri ve hediyeleri takdim edildi. 2022-2023 eğitim öğretim dönemini okul birincisi olarak bitiren Halit Ümit’e başarı belgesini ve hediyesini Burhaniye Kaymakamı İlyas Memiş takdim ederken, dönemini okul ikincisi olarak bitiren Fatma Aleyna Ünal’a belgesini ve hediyesini Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doktor Cevdet Avcıkurt verdi. 2022-2023 eğitim öğretim dönemini okul üçüncüsü olarak bitiren Melek Özdemir’e ise başarı belgesi ve hediyesini Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler hediyesini takdim etti.
Edebey Spor Kulübü tarafından bu yıl 17’ncisi düzenlenen Geleneksel Köyler Arası Futbol Turnuvasının 80 bin TL’lik geliri, kulüp yönetimi ve turnuva komitesinin kararıyla depremzedeler için kullanılmak üzere Umuteli Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüne bağışlandı.
Kahramanmaraş depremi sonrası büyük yıkımın yaşandığı 11 vilayete yardım etmek için adeta seferber olan İnegöl halkı, yaraların sarılması için desteğini sürdürüyor. Bu kapsamda Edebey Spor Kulübü tarafından bu yıl 17’ncisi düzenlenen Mehmet Evren Geleneksel Köyler Arası Futbol Turnuvasının 80 bin TL tutarındaki geliri, depremzedeler için kullanılmak üzere Umuteli Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüne bağışlandı.
Konuyla ilgili bugün 11.00’da Belediye Encümen Salonunda basın toplantısı düzenlendi. Belediye Başkanı Alper Taban ile birlikte İnegöl Belediyesi Umuteli Sosyal Yardım İşleri Müdürü Hayriye Durmuş, Edebey Spor Kulübü Başkanvekili İrfan Eren ve turnuva komite üyeleri; Emre Yaşar, Sait Coşkun ve Bekir Kirin’in katıldığı basın toplantısında, Başkan Taban örnek davranışlarından dolayı kulüp yöneticilerine teşekkür etti.
TURNUVADA 16 TAKIM MÜCADELE EDİYOR
Bağışla ilgili açıklama yapan Başkan Alper Taban, “Edebey Spor Kulübünün düzenlediği Edebey Mehmet Evren 17. Geleneksel Köyler Arası Futbol Turnuvası neticesinde toplanan gelirin bağışı ile alakalı bilgilendirme için bir aradayız. Bildiğiniz gibi şehrimizde gerek belediyemiz eliyle gerek sivil toplum kuruluşlarımız eliyle yapılan birçok program var. Bugün çok anlamlı bir organizasyonun neticesini paylaşmak istiyoruz. Edebey Spor Kulübümüz tarafından bu yıl Cerrahspor’umuzun vefat eden kalecisi Mehmet Evren adına 17. Geleneksel Köyler Arası Futbol Turnuvası düzenlendi. Kırsal mahalleler arasında yapılan turnuva 30 Nisan’da 16 takımın katılımıyla başladı. Haziran ayında yapılacak çeyrek final, yarı final ve final müsabakalarıyla turnuva tamamlanmış olacak. Bu yıl turnuvaya ilk kez komşu ilçelerden de katılım oldu. Barakfakih ve Babasultan takımları turnuvada yer aldı” dedi.
EDEBEY SPOR KULÜBÜ KENDİNE YAKIŞANI YAPTI
“Şehrimiz yaptıklarıyla örnek olmaya devam ediyor” sözleriyle konuşmasını sürdüren Taban, şöyle devam etti: “Hayırsever yönüyle, üretkenliğiyle, girişimciliğiyle, müteşebbis ruhuyla gerçekten İnegöl değerli bir şehir. İyi örnekleri de arttıran bir şehir İnegöl. Bu manada şehrimizle gurur duyuyoruz. Edebey Spor Kulübü de kendine yakışanı yapmış ve bu düzenlediği turnuvadan elde edilen geliri depremzedelere bağışlamayı taahhüt etti.”
80 BİN TL GELİR DEPREMZEDELERE BAĞIŞLANDI
“Ülkemiz çok büyük bir afet yaşadı. Vefat edenlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tabi bir yandan yaraları da sarmaya devam ediyoruz. Devlet millet el ele hep birlikte bu yaraları sarıyoruz. Edebey Spor Kulübü de geçtiğimiz yıl yapılan turnuvanın gelirini SMA hastası Eda bebeğe bağışlamıştı. Bu yıl da 80 bin TL gibi bir geliri depremzedeler için kullanılması adına Umuteli Derneğimiz Üzerinden bağışlamayı taahhüt etti. Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum. Bugüne kadar şehrimizden kurumumuz aracılığıyla ve bireysel olarak da çok ciddi yardımlar yapıldı. 700 tır civarında yardım gönderildi. Nihayet itibariyle bu da takdire şayan bir yaklaşım. İnegöl Belediyesi olarak bizler de turnuvaya karınca kararınca destek vermeye gayret ediyoruz. Hakemlerin karşılanmasıyla ilgili desteklerimiz oldu. Burada düşünce ve fikir çok önemli. Biz her türlü olumlu yaklaşımın yanındayız. Ben kıymetli kulüp yöneticilerimize ve organizasyonda görev alanlara, katılım gösteren takım ve sporculara teşekkür ediyorum.”
UEFA Champions League’in ana sponsoru Mastercard ve ödeme ekosisteminin en büyük oyuncularından Garanti BBVA Ödeme Sistemleri 10 Haziran’daki finalin Türkiye’ye ekonomik açıdan katkısını hesapladı.
Daha önce oynanan final maçlarında kartlar üzerinden yapılan harcamaların verileri analiz edilerek yapılan çalışmaya göre; Champions League Finali, ev sahipliği yapan kente 3 günde yaklaşık 75 milyon Euro getiriyor. Türk taraftarlar ise derbi günlerinde takımlarının mağazalarından normal zamanlara göre yaklaşık 3,5 kat daha fazla alışveriş yapıyorlar.
UEFA Champions League Finali bu yıl 10 Haziran Cumartesi akşamı Inter Milan ve Manchester City arasında İstanbul’da oynanacak. UEFA Champions League ana sponsoru Mastercard ve ödeme ekosisteminin en büyük oyuncularından Garanti BBVA Ödeme Sistemleri ortak düzenledikleri bir toplantıyla, İstanbul’da gerçekleşecek final maçının ekonomik açıdan kente katkısına ilişkin bir analiz paylaştı. Analiz, Mastercard’ın daha önceki finallerdeki kart harcamalarının verileri kullanılarak yapıldı. Çalışmaya göre 10 Haziran’da oynanacak maçın Türkiye’ye cuma-pazar günlerini kapsayan üç günlük dönemdeki yaklaşık getirisi 75 milyon Euro’ya ulaşacak.
Mastercard ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Murat Çağrı Süzer ve Mastercard global marka elçisi Portekizli eski milli futbolcu Luís Figo katıldı.
Etkinlikte konuşan Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, “Mastercard olarak 30 yıla yakın bir süredir ana sponsoru olduğumuz UEFA Champions League Finali’ne bu yıl İstanbul’da ev sahipliği yapacağız. Mastercard olarak, son üç final maçına ev sahipliği yapan şehirlerdeki kart harcamalarını inceledik. Türkiye’nin geçtiğimiz seneki 44 milyar Euro’luk toplam turizm geliri ve İstanbul’un aynı dönemde toplam turist harcamalarındaki yüzde 40’lık payını göz önüne aldığımızda, finalin oynandığı hafta sonu, taraftarların 75 milyon Euro’luk harcama gerçekleştireceğini ön görüyoruz.” dedi.
Gürdal şu bilgileri de ekledi: “Yaptığımız çalışmada, finalin İstanbul’daki turist harcamalarında yaklaşık yüzde 48’lik bir artış sağlayacağını hesapladık. Buradan yola çıkarak turistlerin Türk ekonomisine günlük yaklaşık 285 Euro kazandıracağını ön görüyoruz. En çok harcama artışının konaklama, giyim ve yeme-içme sektörlerinde görülmesini bekliyoruz. Son üç final incelendiğinde, taraftarların yüzde 47’sinin finalin yapıldığı şehir dışına da seyahat ediyor. Final şehirlerinde yaptıkları harcamalara ek olarak, ülkeye yüzde 23 ekstra gelir de sağlıyorlar.”
Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Murat Çağrı Süzer ise, “Futbol bugün sadece bir spor değil, doğrudan ve dolaylı olarak etki ettiği sektörlerle birlikte dev bir endüstri. Futbolun hem yerel hem küresel anlamda ülke ekonomilerine de katkı sağladığı bir gerçek. Ödeme sistemleri de futbolun bu dev ekosistemi içinde futbolseverlerin, taraftarların en fazla etkileşim içinde olduğu sektörlerden biri. Futbol tutkusu ülkemizde ön planda ve taraftarlık olgusu, kitleleri takım tutmanın ötesinde marka tercihlerine, alışveriş alışkanlıklarına kadar etkiliyor. Mastercard’ın Türkiye’deki en büyük ve uzun soluklu partnerlerinden Garanti BBVA olarak biz futbolun yarattığı bu etkiyi, trendleri ve harcama alışkanlıklarını, 25 milyonu aşan kart müşterimiz nezdinde net şekilde gözlemleyebiliyoruz.” dedi.
Süzer şu şekilde devam etti: “Türkiye’de kulüplerle iş birliği çerçevesinde hem kulüplere ek gelir yaratacak hem de taraftarlara özel kampanyalarla kazandıracak, ortak markalı kredi kartı çıkaran öncü bankalar arasında yer alıyoruz. Bugün 4 büyük kulübümüzle anlaşmalı taraftar kartlarımız bulunuyor. Taraftar kart sahibi müşterilerimize baktığımızda, örneğin derbi günlerinde takımların mağazalarından, normal zamanlara göre yaklaşık 3,5 kat daha fazla alışveriş yaptıklarını görüyoruz. Ortalama bir taraftar kartın toplam restoran harcaması derbi gününde yüzde 23 artıyor. Özetle taraftarların maç gününde harcama eğilimleri artıyor. Biz de Garanti BBVA olarak, 4 büyük kulübümüzle yaptığımız iş birliği çerçevesinde hem kulüpleri hem de kart kullanıcılarını desteklediğimiz, taraftarların ihtiyaçlarına yönelik kampanyalar ve özel teklifler sunuyoruz. Amacımız hem taraftarların hem de kulüplerin bu ayrıcalıklı fırsatlar sayesinde karşılıklı kazandığı değer önerimizi sürekli geliştirip güçlendirmek.”
Etkinlik kapsamında Mastercard marka elçisi Portekizli eski milli futbolcu Luís Figo da basın mensuplarıyla bir araya geldi. UEFA Champions League’in yanı sıra kariyerinin ‘paha biçilemez’ anlarına ve İstanbul’a ilişkin soruları da yanıtlayan Figo, “Dünyanın her yerinde futbol tutkusu, insanları bir araya getiriyor. Futbolu merkezine alan bu denli büyük ve keyifli etkinliklerde Mastercard ile bir araya geldiğim için çok mutluyum. İstanbul finali yaklaştıkça tıpkı Türkiye’deki futbolseverler gibi benim de heyecanım artıyor. Türk taraftarlarla aynı duyguları hissetmek harika. Bu birlikteliğin benim ve buradaki herkes için unutulmaz bir deneyim olmasını diliyorum.” dedi.
Büyük final maçlarının yerel ekonomiye katkısı ve Türk futbol taraftarlarının harcama motivasyonuna dair analizine göre:
3 günde kişi başı toplam 855 Euro
Yapılan hesaplamalar, taraftarların ev sahipliği yapan şehirlerde ortalama 3 gece konakladığını ve kişi başı toplam ortalama 855 Euro kartlı harcama yaptığını ortaya koydu.
Kartlı harcamalarda yüzde 48 artış
Araştırmada, turistlerin ev sahibi şehirlerdeki kartlı harcama tutarında bir önceki hafta sonuna kıyasla yüzde 54, bir sonraki hafta sonuna kıyasla yüzde 41 artış gözlendiğine yer verildi. Ortalama olarak finaller ev sahibi şehirlerde turistlerin kartlı harcamalarını ortalama yüzde 48 artırıyor.
Final mücadelesi İtalyan ve İngiliz takımları arasında gerçekleşecek
İngiliz ve İtalyan turistlerin Türkiye’deki harcama davranışları analiz edildiğinde; İtalyan taraftarların harcamalarının yılın geneline yayıldığını görürken İngilizler daha çok Ağustos-Eylül aralığında mevsimsel harcama yaptıklarını gözlemlenmiştir. İtalyan turistlerin yaptığı harcamaların yüzde 68’i İstanbul’dan geçerken İngiliz turistlerin yaptığı harcamaların yüzde 41’i İstanbul’dan geçiyor. İngilizlerin kart başına ortalama harcamaları İtalyanlara göre yaklaşık yüzde 35 daha fazla gerçekleşiyor. Turistlerin en fazla harcama yaptığı sektörlerin başında konaklama, yemek, giyim ve sağlık sektörleri geliyor.
En çok harcama giyim sektöründe bekleniyor
Finalin oynandığı hafta sonunda ev sahibi şehirde sporla ilgili sektörlerdeki (spor malzemeleri mağazaları vb.) harcamalarda önemli artışlar gözlemlenirken, konaklama ve yeme-içme harcamaları da bu noktada öne çıkıyor. Konaklama, restoranlar ve hava ulaşımı oransal olarak en çok harcama artışı görülmesi beklenen kalemlerken, turistlerin İstanbul’daki harcama davranışları ve önceki finallerde görülen sektörel artışlar incelendiğinde ise en çok harcama artışının konaklama, giyim ve restoranlarda görülmesi bekleniyor.
Türk taraftarlar derbi günlerinde takım mağazalarından 3,5 kat daha fazla alışveriş yapıyor
Garanti BBVA Taraftar Kart sahibi müşterilerinin harcama verilerine göre; taraftar kart sahipleri derbi günlerinde takımlarının mağazalarından normal zamanlara göre 3,5 kat daha fazla alışveriş yapıyor. Taraftar kart sahipleri derbi dönemlerinde maç olduğu bölgelerdeki restoran cirolarını yüzde 30 arttırırken toplam restoran cirolarını ise yüzde 23 artırıyor.
Türkiye’de 4 büyüklerin gelirleri dikkate alındığında futbol ekonomisinin büyüklüğü 3,5 milyar TL’ye ulaştı
Türk toplumunun yüzde 40’lık kesimi için futbol, sporda en önemli ilgi alanı olarak öne çıkıyor. Her 3 gençten biri kendini fanatik olarak tanımlıyor. Pandemi sonrası futbol ekonomisi 2021’den 2022’ye yüzde 66 büyüyerek 3,5 milyar seviyesine ulaşmış olup, bu meblağın yüzde 41’lik kısmı, yani neredeyse yarısı, sponsorluk ve isim hakkı gelirlerinden elde ediliyor.
KOCAELİ (İGFA) – Avrupa Döngüsel Şehirler Bildirgesinin imzacı şehirlerinin çevreye duyarlı döngüsel bir ekonomi yaratmak için ürettiği proje ve çalışmalara odaklanan 2022 raporu yayımlanırken bildirgenin Türkiye’den ilk ve tek imzacısı İzmit Belediyesi de projeleriyle rapordaki yerini aldı
İzmit Belediyesi’nin 2021 yılından beri imzacısı olduğu ve Strateji Geliştirme Müdürlüğü AR-GE ve Proje Geliştirme Birimi tarafından ilişkileri yürütülen Avrupa Döngüsel Şehirler Bildirgesi’nin imzacı şehirlerinin çevreye duyarlı döngüsel bir ekonomi yaratmak için ürettiği proje ve çalışmalarına odaklanan 2022 yılı raporu yayımlandı. Avrupa Döngüsel Şehirler Bildirgesi 2022 Raporunda 22 farklı ülkeden 40 imzacı yerel yönetimin çalışmaları raporda yer almaya başarırken İzmit Belediyesi de çalışmalarıyla raporda yer alabilen yönetimlerin arasında yerini aldı.
Raporda İzmit Belediyesi’nin çalışmalarına yer verilen sayfada İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü’nün 2020-2024 yılları arasında belirlemiş olduğu geri dönüşüm artış hedefleriyle ilgili ayrıntılı bilgi verilirken müdürlüğün hayata geçirmiş olduğu Çocuk Ödül Market Projesi, İzmit Çınar Atık Aplikasyonu ve kompostlama çalışmaları ile ilgili detaylı bilgiler yer aldı. Ayrıca İzmit Belediyesine ayrılmış olan sayfada yerelde tarımsal alanda üretimi arttırmak için hayata geçirilen yerli buğday üretim ve dağıtım çalışmalarıyla birlikte belediyenin kendine ait alanlarda gerçekleştirmiş olduğu sebze ve meyve üretimine ve bu çalışmaların Çınar Halk Marketle entegre bir şekilde yürütülmekte olduğu vurgulandı.
TÜRKİYE’DE İLK İMZACI OLMUŞTU
İzmit Belediyesi, Avrupa Döngüsel Şehirler Bildirgesinin, Türkiye’deki ilk ve tek imzacısı olarak döngüsel ekonominin uzun vadeli siyasi, toplumsal, çevresel ve finansal faydaları konusunda farkındalığın artmasını amaçlayan ve bu hedef doğrultusunda destekleyici bir siyasi çerçevenin geliştirilmesine katkıda bulunan güçlü, imzacı sayısı yetmiş bire ulaşan birleşik bir şehirler grubunun parçası olmuştu.
BURSA (İGFA) – AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İGF TV ve Herkes Duysun TV’nin ortak yayınında “Odak Noktası” programına konuk oldu.
Bursa’nın ve Türkiye’nin 21 yılda elde ettiği kazanımları anlatan Başkan Gürkan, moderatörlüğünü Merve Özdemir Çevik’in yaptığı programda İGF Genel Başkanı ve Herkes Duysun Genel Yayın Yönetmeni Mesut Demir’in sorularını yanıtladı.
“BURSA, TÜRKİYE’NİN YANSIMASI… “
Bursa AK Parti olarak farklılıklarını da anlatan Gürkan, Bursa’da iktidar neyse genelde de o olduğunu belirterek, Bursa’nın Türkiye’nin yansıması olduğunu dile getirdi. Türkiye geneline göre Bursa’nın Cumhurbaşkanlığı’nda iki puan üstte, AK Parti olarak ise 4 puan üstünde olduğunu anlatan Gürkan, ilçelerle ilgili hususları biraz daha detaylı masaya yatırdıklarını, ekip ve yönetimlerin bu yönde çalışmalar içerisinde olduğunu söyledi.
Seçimlerden yaklaşık bir yıl önce “Yüz yüze gönül gönüle” parti programını Bursa genelinde sahada başarıyla sürdürdüklerini belirten Davut Gürkan, “Burada mesele sahanın nabzını tutmaktı. Her ilçenin en az 5 şikayetini, 5 talebini aldık. Genel rapor haline getirerek Genel Merkez’e gönderdik. Hayat pahalılığı, EYT, konut edinimi gibi problemler vardı. O dönemde bu zamana kadar geldiğinde EYT ile sorun giderildi. Yüzde 100’den fazla asgari ücrete zam yapıldı. Bursa’nın yereli ile geneli arasında paralellikler mutlaka oluyor” dedi.
Gürkan programda, EYT ile ilgili maaş bağlama konusunda İstanbul’dan sonra Bursa’nın en fazla maaş bağlanan yerlerden biri olduğunu vurguladı.
28 MAYIS’I DA ŞÖLEN HAVASINDA GEÇİRMEYİ ARZU EDİYORUZ
14 Mayıs seçimlerinde Türkiye’de yüzde 88 olan oy oranının aynı şekilde Bursa’da da yüzde 90 olarak gerçekleştiğini anımsatan AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, sandığa katılımdan dolayı bir kez daha Bursalılara teşekkür etti.
14 Mayıs’ta olduğu gibi tekrar 28 Mayıs’ta da ikinci tur seçimlerin şölen havasında geçirmeyi arzu ettiklerini belirten Başkan Gürkan, “Seçmenlerimizin de bu konuyla alakalı teveccühlerini takdirlerine bırakıyoruz. Biz istikrardan yanayız. Vatandaşların da istikrardan yana oy kullanmalarını arzu ediyoruz” yorumunda bulundu.
Ubisoft tarafından oyunculara sunulan aksiyon macera oyunu Prince of Persia: The Sands of Time için yeni remake sürüm geliyor. Geldiğimiz noktada tanıtım fragmanının yayınlanmasının akabinde sessizliğe bürünen üretim şu anda konsept / tasarım evresinde bulunuyor. Mayıs 2022’de Ubisoft Pune ve Ubisoft Mumbai takımlarından geliştirmeyi devralan Ubisoft Montreal şu anda bu tekrar üretim sürümü üzerinde uğraşıyor.
Remake sürümünün tanıtım fragmanı oyuncular tarafından beğenilmemişti
Oyunun yine üretim sürümü için daha evvel yayınlanan tanıtım fragmanı oyuncular tarafından beğenilmedi ve tenkitlerin odağı haline geldi. Bu durum üzerine grup projeyi tekrardan elden geçirme kararı aldı ve uzun bir müddettir bu sürümden ses çıkmadı. Şu anda tasarım etabında bulunan projenin imalcisi Jean-Francois Naud ve direktörü Michael McIntyre, 12 Haziran’da gerçekleşecek olan Ubisoft Forward etkinliğinde bu oyun hakkında rastgele bir içeriğin sunulmayacağını belirtti.
Prince of Persia: The Sands of Time Remake’in daha evvel 18 Mart 2021’de PlayStation 4, Xbox One ve PC’de piyasaya sürülmesi planlanmıştı. Lakin gelen tenkitler projenin ertelenmesine sebebiyet verdi ve oyun daha sonra 2022 yılına atıldı. Bu sürecin akabinde Ubisoft, bu projenin Ubisoft Montreal’in devralacağını duyurdu.
Projenin devralınmasıyla birlikte tekrar tasarlandığını görüyoruz. Umuyoruz ki hoş bir tekrar imal sürümü ile tekrardan Prince of Persia: The Sands of Time oyununa adım atabiliriz.
Sezon sonunda Barcelona’dan ayrılarak 11 yıllık Barcelona mesleğine son verecek Jordi Alba için İngiliz basınından flaş bir tez ortaya atıldı.
Sky’ın haberine nazaran Arsenal, İspanyol futbolcu Jordi Alba’yı gündemine aldı.
2017 yılından bu yana birinci sefer Şampiyonlar Ligi arenasında uzunluk gösterecek Arsenal’in tezli ve geniş takım kurmak istediği, sol bek konumunda da Zinchenko’ya alternatif olarak Jordi Alba’yı düşündüğü belirtildi.
34 yaşındaki futbolcunun Premier Lig’de oynamaya sıcak baktığı tez edildi.
Barcelona ile 1 yıl daha mukavelesi bulunan Jordi Alba, La Liga’nın finansal fair play kurallarına uymak emeliyle Barcelona ile olan kontratını feshedecek.
Katalan grubuyla bu dönem 29 müsabakaya çıkan Alba, bu karşılaşlamalarda 2 gol ve 6 asistlik skor katkısı yaptı.
Fransa Ligue 1 takımlarından Paris Saint Germain önümüzdeki dönem 1 yıl daha kontratı bulunmasına karşın Christophe Galtier ile yollarını ayırmayı planlıyor.
İspanyol gazetesi Marca’ya nazaran, Fransız devi Luis Enrique’yi kadronun başına getirebilir. Teknik yöneticilik koltuğuna harika bir isim getirmeyi hedefleyen Paris Saint Germain idaresi, liste başı olarak İspanyol teknik adamı belirlerken görüşmelerin sürdüğü sav edildi.
BİR BAŞKA İDDİA
RMC Sport’ta yer alan habere nazaran ise; Fransız devi, Bayer Leverkusen’de yeterli işler çıkaran Xabi Alonso’yu kadronun başına getirmek istiyor.
XABI, REAL MADRID’İ İSTİYOR
Xabi Alonso ile birinci temas kurulsa da genç teknik adamın Real Madrid’in başına geçmek istediği aktarıldı. Ayrıyeten, Bayer de Alonso’nun mukavelesini uzatmak için görüşmelerini hızlandırdı. PSG’nin 41 yaşındaki çalıştırıcı için tüm koşulları zorlayacağı söz edildi.
İSPANYA ULUSAL KADRO MESLEĞİ VE BARCELONA
İspanya Ulusal grubunda 38 maçta misyon alan 53 yaşındaki teknik adam 20 galibiyet 11 beraberlik ve 7 yenilgi ile maç başına 1.87 puan ortalaması yakaladı.
Barcelona’yı da 3 dönem çalışan Luis Enrique, 1 şampiyonlar ligi ve 2 La Liga olmak üzere toplam 9 kupa kazandı ve 2014-2015 döneminde yılın teknik yöneticisi mükafatını kazandı.
Paris Saint Germian Luis Enrique ile anlaşamadığı takdirde listedeki öteki adaylar olan Thiago Motta, Jose Mourinho ve Xabi alonso ile görüşecek.
Xiaomi, geçmişte hem oyun severler hem de genel kullanıcılar için epey şık monitörler ve televizyonlar piyasaya sürmüştü. Şirket, bu ayın başında espor sınıfında bir televizyon olan Redmi Max’ı, 144Hz yenileme suratı ve HDMI 2.1 arabirimi ile tanıtmıştı. Artık ise, marka, Redmi G27Q oyun monitörünün piyasaya sürülmesiyle eser yelpazesine yeni bir eklemiş oldu. Bu 27 inçlik ekran, 2K çözünürlüğe ve 165Hz yenileme suratına sahip.
Redmi G27Q, uygun bir fiyat etiketiyle tam bir paket sunuyor. Monitör, 2560×1440 piksel çözünürlüğe sahip 27 inçlik bir ekrana sahip. Bu çözünürlük çoklukla 2K olarak isimlendiriliyor. IPS panel, geniş görüş açıları ve gerçek renkleri garanti ediyor. Oyun severler, 165Hz yenileme suratı dayanağının daha pürüzsüz ve akıcı bir tecrübe sunacağını memnuniyetle karşılayacaktır. Rastgele bir oyun monitörü için yenileme suratı değerli bir özelliktir; daha yüksek bir yenileme suratı, aksiyonu daha net görmenizi ve daha süratli reaksiyon vermenizi sağlar.
Karşınızda Xiaomi’nin yeni oyun monitörü
Redmi oyun monitörü, 1ms reaksiyon müddetiyle gelir, bu da ekrandaki manzaranın rastgele bir değişikliğine 1 milisaniyede cevap verebileceği manasına gelir ve hareket bulanıklığını değerli ölçüde azaltır. Monitör, 16.7 milyon renk görüntüleyebilir ve yüksek dinamik aralığa (HDR) sahip ekranlar için bir sertifikasyon olan DisplayHDR400 standardını karşılar. Ayrıyeten, Redmi G27Q, sRGB renk gamının %100’ünü ve DCI-P3 renk gamının %95’ini kapsar.
Monitör, başka aygıtlara bağlanmak için çeşitli arabirimler sunar. Ana arabirim, 65W aykırı güç beslemesini destekleyen çok fonksiyonlu bir USB-C portudur. Öteki arabirimler ortasında DisplayPort 1.4, HDMI ve 3.5mm ses çıkışı bulunmaktadır. Bu nitelikler, ekonomik seçenekler arayanlar için Redmi monitörünü ülkü bir seçenek haline getiriyor. Lakin daha yüksek kalite bir eser arıyorsanız, 2023 yılında satın alabileceğiniz en güzel oyun monitörleri ortasında kıymetlendirilebilir.
Redmi G27Q, Çin’de 1.399 yuan (yaklaşık 198 dolar) fiyat etiketiyle satışa sunuldu. Bu fiyatın birinci birkaç gün için geçerli olacağı ve daha sonra artacağı düşünülüyor. Aygıtın global olarak ne vakit satışa sunulacağı ise şimdi belirlenmedi. Bu mevzuda sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Gym Positivity CEO’su Joey Swoll, 2019’dan beri desteklediği altcoin projesini paylaştı. Analistlere nazaran ilgili altcoin önümüzdeki haftalarda ‘Mega Artış’ görebilir.
Joey Swoll, 2019’dan beri bu altcoin’i destekliyor
Gym Positivity CEO’su, XRP topluluk üyesi “Mickle”ın sorularını cevaplarken favori altcoin projesini ortaya çıkardı. Swoll, çeşitli nedenlerle XRP ve Ripple’ı desteklediğini söylüyor.
Tweet’inden birkaç dakika sonra Swoll, piyasa pahasına nazaran altıncı en büyük kripto para ünitesi olan XRP’yi kullanarak birinin spor salonu üyeliği satın almasına nasıl yardımcı olduğuna dair bir güncelleme paylaştı. Swoll, isimsiz kişinin bir otomobil satın almak için XRP’de tasarruf etmeye başlamasına da yardımcı oldu.
Bu ortada Swoll, XRP’ye yatırım yapıp yapmadığını açıklamadı. Bununla birlikte, Swoll’un XRP ve Ripple hakkındaki son kelamları, kripto para ünitesini destekleyenler ortasında sevinç yarattı.
SEC-Ripple davası son haftalarında olabilir
ABD’li düzenleyici SEC ve Blockchain şirketi Ripple ortasındaki dava 2020’nin son aylarından bu yana sürüyor. Dava yaklaşık 3 yıldır sonuçlanamadı. Lakin kararın önümüzdeki haftalarda çıkması bekleniyor.
Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, ReDEFiNe Tomorrow 2023 konferansında yaptığı açıklamalarda davanın “aylar değil haftalar içinde” sona erebileceğini öne sürdü.
Altcoin boğaları XRP grafiğinde artık bu düzeyleri hedefliyor
Teknik analist Egrag, kısa mühlet evvel XRP’nin hassas pozisyonuna dikkat çekti. Varsayımlarına nazaran XRP fiyatı muhtemelen SEC davasından sonra bu yıl 3,3 doları görecek. Egrag daha sonra bu ivmenin 250 dolara hakikat devasa bir ralliyi tetikleyeceğini varsayım ediyor.
Egrag, teknik tahlillerinde, XRP’nin mevcut döngüde Gauss Kanalının üzerinde birden fazla kapanış kaydettiğine dikkat çekiyor. Bu indikatör, yatırımcılar tarafından bir coin’in fiyat hareketlerindeki gecikmeyi filtrelemek için kullanılmaktadır.
Historical data is showing that #XRP compelets #BEAR Market by closing multiple closes above the Gaussian Channel & then Dumps & it will signify the last Dump before a Pump:
Egrag’a nazaran, tarihî bilgiler, XRP’nin Kanalın üzerinde birden fazla kapanış yaptığında ekseriyetle bir ayı piyasasının sonuna ulaştığını gösteriyor. Bununla birlikte, bu çoklu kapanışları ekseriyetle bir düşüş ve sonunda ralliden evvel bir düşüş periyodu izlediğini vurguluyor.
%633’lük ralli mi yoksa %55’lik mütevazi artış mı?
XRP fiyatı Egrag’ın varsayımlarından sonra %19 civarında düştü. Artık, Kanalın orta noktasında ilerlerken 35 gündür aşağı istikamette hareket ediyor. Genel fikir, XRP’nin öngörülebilir gelecekte bir fiyat artışı yaşayacağıdır. Bununla birlikte, Egrag’ın son tahlili, XRP’nin Gaussian Kanalının orta noktasında konsolide olmaya devam etmesi halinde yükselişinin onu 3,3 dolara çıkaracağını öne sürüyor.
Bu model, XRP’nin Aralık 2020’de 0,22 dolardan Nisan 2021’de 1,91 dolara yükseldiği fiyat hareketine benziyor. Modele nazaran XRP’nin fiyat hareketleri %768’lik bir artışa işaret ediyor. Bilhassa, mevcut düzeyleri olan 0,45 dolardan 3,3 dolara yükselmesi, XRP boğalarına %633’lük yarar sağlayacak.
Öte yandan Egrag, XRP’nin buradan daha büyük fiyat artışıyla sonuçlanacak öbür bir istikamet alabileceğini vurguladı. XRP, Kanalın orta noktasında konsolide olmaya devam etmezse, bunun yerine Kanalın alt ucuna düşerse, 250 dolara yükselebileceğini belirtti.
Ripple (XRP) fiyatı ne durumda?
XRP fiyatı aşağı taraflı baskıya yenik düşerek 0,46 dolar bölgesini terk etti. Şu anda 0.451 dolardan süreç görüyor. Günlük ve haftalık ölçekte sırasıyla %0,75 ve %3,15 civarında düşüş gösterdi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Yayla Sahili’nde yaşayan Ahmet Dinçer, bu tahribatın önüne geçilmesi için bir çağrıda bulunarak “Edirne Valimiz Sayın Hüseyin Kürşat Kırbıyık bu konuyla ilgilenir düşüncesindeyim. Yayla Kalesi’nin tahribatına umarım son verilir ve bu kale turizme kazandırılır” dedi.
Öte yandan yakın zamanda Mecidiye Kalesinde Trakya Üniversitesi tarafından kazı çalışmaları başlatılacağı ve Kuzey Ege olarak adlandırılan Saros Körfezinin Kuzey bölümünde bulunan tüm tarihi Kale kalıntılarının koruma altına alınarak kültür turizmine kazandırılma çalışmalarının başlayacağı da öğrenildi.
MUĞLA (İGFA) – Muğla Büyükşehir Belediyesi Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama tesisinde atıkları bertaraf ederken diğer yandan Biyokütle Elektrik Üretim Tesisi ile enerji üretimi sağlıyor.
Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ilçeleri ve Göcek Mahallesinde oluşan evsel nitelikli atıklar, Büyükşehir Belediyesine ait Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama Tesisinde toplanıyor. Tesise günlük 125 ton atık gelirken, 2014 yılından bu güne kadar 399 milyon 282 bin 97 ton atık çevreye zarar vermeden bertaraf edildi.
Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama Tesisinde çöplerin bertarafının yanı sıra metan gazından elektrik üretimi için 2019 yılı Ekim ayında Biyokütle Elektrik Üretim Tesisi kuruldu. Kurulan bu tesis ile birlikte 2019 yılının Ekim ayından bugüne kadar toplam 23 Milyon 700 bin 920 kW elektrik üretimi gerçekleştirildi.
4 kişilik bir hanenin aylık elektrik enerjisi tüketimi ortalama 250 kilowatt olarak düşünüldüğünde, bugüne kadar yaklaşık 94 bin 803 hanenin bir aylık elektrik tüketimini sağlayacak elektrik enerjisi Ortaca Biyokütle Elektrik Üretim Tesisinden üretildi. Ortaca Katı Atık Düzenli Depolama Tesisimizde oluşan 11 Milyon 857 bin 213 metreküp metan gazı elektrik üretiminde kullanılarak atmosfere salınımı engellendi.
Çevreci ve doğayı koruyan yatırımların devam edeceğini belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Ortaca’da Katı Atık Düzenli Depolama tesisinde incelemelerde bulundu.
Başkan Gürün “İl genelinde 5 merkezde kurduğumuz biyokütle enerji santrallari sayesinde önemli bir enerji üretimi sağlıyoruz. Bu şekilde hem çevreyi koruyoruz hem de elektrik üretiyoruz. Sadece çöp değil güneşten de elektrik üretimi için yeni projeler üretiyoruz. Elektrik maliyetlerinin artması sebebiyle bulduğumuz her enerji kaynağından elektrik üretme gibi bir düşünceye sahibiz. Bu nedenle yeni inşaatlarımızın çatılarına da güneş panelleri koyup buraların kendi enerjilerini karşılamasını sağlıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynakları için projelerimiz devam edecek” dedi.
İngiliz komedyen James Acaster, 6 yaşında müziğe aşık olduğu anı hatırlayabilir. İngiltere’nin merkezindeki bir kasaba olan Kettering’de, “hippi benzeri” kilise cemaatinin bir üyesinin anne babasının katıldığı bir partide düzenlediği bir partide, Men at Work’ün “Down Under” ve “Centerfold” gibi şarkıların yer aldığı bir derleme albüm duydu. J. Geils Grubu.
Acaster yakın tarihli bir video röportajında, “Her bir şarkının ne kadar iyi olduğuna inanamadım – aklımı uçuruyordu” dedi. Müzik “oldukça acil bir saplantı” haline geldi.
Acaster gençken birkaç grupta çalıyordu. 17 yaşında final sınavlarına girmeden okulu bıraktı ve müzik alanında kariyer yapmaya odaklanabilmek için üniversiteye gitmedi.
Ancak 22 yaşında bir rekor anlaşması yoktu ve deneysel caz grubu ayrılınca Acaster bunun yerine komediye odaklanmaya başladı. 18 yaşından beri bir yan proje olarak stand-up ile uğraşıyordu ve bu, müzikte başarılı olmaya çalışmanın baskılarından hoş bir mola gibi geldi.
“Bunu yapmak ve umursamamak güzeldi” dedi. “Oysa ne zaman bir grupla sahneye çıksam, gerçekten önemsiyor ve iyi gitmesini istiyordum.”
Komedyen, Netflix dizisi “James Acaster: Repertoire”daki bir özel bölümde, gizli polis olma fikrinden ayrılarak bir ayrılıktan bahsetmeye geçiyor.Kredi…Silviu Nutu Vegan Joy/Netflix
Bugün, 38 yaşındaki Acaster, İngiltere’nin en popüler komedyenlerinden biri ve sonunda bir tür ilk albüm çıkardı: Acaster’ın davul çalmasını içeren ve kurduğu 40 sanatçıdan oluşan kolektifle yapılmış 10 parçalık deneysel bir kayıt olan “Party Gator Purgatory”. .
Acaster, komedi alanında kritik ve ana akım bir başarı elde etti. İngiliz komedi panel şovlarının bir fikstürü, son yıllarda komedyen Ed Gamble ile birlikte sunuculuğunu yaptığı, rüya gibi yemekler hakkında bir program olan “Off Menu” ile podcast yayınında da başarı yakaladı.
Acaster, yeteneklerle dolu İngiliz komedi devresinde tekil bir ses yarattı: tuhaflık ve kırılganlık, gerçeküstücülük ve keskin yorum karışımı, stand-up özel filmi “Soğuk Lazanya Kendimden Nefret Ediyorum 1999”da görüldüğü gibi. hem samimiyeti hem de imzası olan çılgın performans tarzıyla kişisel hayatında zor bir dönem.
Yakın tarihli bir telefon görüşmesinde Acaster’ın “gerçek özgünlüğünü” öven İngiliz komedyen ve arkadaşı Matthew Crosby, insanları birbirine bağlayan şeyin bu denge olduğunu söyledi.
Acaster, İngiliz komedi sahnesinde o kadar büyük görünüyor ki, diğerleri onu taklit etmeye başladı. Crosby, “Gerçekten farklı benzersiz bir tarza sahip olan herkes, isteyerek veya istemeyerek, devre tarafından taklit edilir – Eddie Izzard ve Harry Hill, hemen akla gelen insanlardır,” dedi. “Ve şimdi birçok insanın James’i yaptığını görüyorsunuz.”
Yeteneklerle dolu İngiliz komedi devresinde, Acaster benzersiz bir ses yarattı.Kredi…The New York Times için Tom Jamieson
Bir zamanlar düşük basınçlı yaratıcı arayışı tam teşekküllü bir kariyere dönüşen komedi olarak, Acaster hem müzik dinlemekten hem de yapmaktan vazgeçti. Daha sonra, 2017’de kız arkadaşı ve menajeri ile ayrılıkların hızlandırdığı bir akıl sağlığı krizi geçirdi ve bir önceki yıl yayınlanan albümleri toplamaya başladı ve sonunda yalnızca 2016’dan 500 albüm satın aldı.
“İşler biraz zorlaştığında, bu beni çok rahatlatan en son şeyimdi, bu yüzden bunu yapmaya devam ettim” dedi. “Bir nevi kendimi yeniden tanıdım ya da bir hayran olarak müzikle olan ilişkimi yeniden müzakere ettim.”
Kişisel projesini, 2016’nın müzik için şimdiye kadarki en iyi yıl olduğunu iddia ettiği ve nedenini açıkladığı bir 2019 kitabı olan “Mükemmel Ses Ne Olursa Olsun”da kodladı.
2020’de yeniden müzik yapmaya başladı ve sonuç, gerçek boyutlu bir oyuncak timsahın ölümünü, arafını ve dirilişini takip eden deneysel, hip-hop esintili ve davul ağırlıklı bir plak olan “Party Gator Purgatory” oldu. 7 yaşındayken bir panayır.
Albümün yüksek konsepti, Acaster’ın yaratıcı sürecinin ve tek bir fikirden çıkış yolunun tipik bir örneğidir. “Bunun eğlenceli olabileceğine dair tüm önsezilerinle koşuyorsun,” dedi. Bu yaklaşım, Acaster’ın kitaplarında, podcast’lerinde ve stand-up’larında açıkça görülmektedir. Albümdeki fikir, doldurulmuş bir oyuncağın sancılarıdır; Acaster, Netflix stand-up dizisi “Repertoire”daki bir özel gösterimde gizli polis olma fikriyle başladı ve “sonunda, yaşadığınız bir ayrılığı anlatan bir şovunuz var” dedi. .
Albümde rap yapan Chicago merkezli bir müzisyen olan NNAMDÏ, “O sadece bir ucube ve tuhaf müzikten hoşlanıyor” dedi. “Ve bence ikimiz de pek çok garip şeyi seviyoruz.”Kredi…The New York Times için Tom Jamieson
Crosby, “İnanılmaz derecede niş olmaktan korkmuyor” dedi. “Her günün başında oturup ‘Bana bir sürü para kazandıracak ne yapabilirim?’ “Gerçekten neyle ilgileniyorum?”
Niş fikirlere yönelik bu tutku, yoğun ve türe meydan okuyan bir albümde belirgindir. “Party Gator”, büyük ölçüde deneysel müzisyen Jon Bap’in davulların kasıtlı olarak senkronize olmadığı hissi verdiği 2016 tarihli “What Now?” albümünden esinlenmiştir.
Albümde rap yapan Chicago merkezli bir müzisyen olan NNAMDÏ, bir video röportajında ”O sadece bir ucube ve tuhaf müziği seviyor ve bence ikimiz de pek çok tuhaf şeyi seviyoruz” dedi.
Albümü yapmak, iki yıla yayılan, her şeyi tüketen bir proje olan bir aşk emeğiydi. Albümde Acaster davul çalıyor, yapımcı olarak görev yaptı ve aralarında şarkıcı-söz yazarı Xenia Rubinos ve rapçi Open Mike Eagle’ın da bulunduğu 40 kişilik bir işbirlikçi kadrosunun küratörlüğünü yaptı. Kendi yarattığı bir davul parçasını dinler, üzerinde kimi istediğini anlar ve ona ulaşırdı. Acaster, “Perfect Sound” adlı kitabı için birlikte çalışmak istediği bazı müzisyenlerle röportaj yapmış ve yaklaşık yarısına soğuk e-posta göndermişti. “İnsanların evet diyeceği için çok çok şanslıydım,” dedi.
Çoğunlukla Britanya’nın pandemik tecrit döneminde gerçekleşen işbirlikleri, e-posta ve Zoom üzerinden gerçekleşti ve Acaster bu sayede bir deney ortamı geliştirebildi. NNAMDÏ, “Çoğunluk için, bana yapmak istediğim şeyi yapmamı söyledi,” dedi. “Yaptığım şeyi aldı ve manipüle etti. Hâlâ yaptığım şeydi, ama ona kendi küçük dokularını ekledi ve bazı şeyleri doğradı ve onu biraz korkuttu, havalı yaptı.
Ana akım izleyicilere hitap etmeyebilecek bir albümle Acaster, kabulünün nasıl görünebileceği konusunda sağduyulu. “Umarım izleyicisini bulur ve onu seven insanlar onu keşfeder ve içine girer” dedi.
Pek çok yönden, albümün yapımı Acaster için bir başarı işaretidir.
“Her şeyi seviyorum ve yaptığım herhangi bir stand-up gösterisi kadar seviyorum” dedi.
Fed Temmuz toplantısı ile bağlantılı swap kontratlarında faiz yüzde 5,34 ile yüzde 5,08 olan mevcut efektif Fed fonlama faizinin 25 puandan fazla üstünde gerçekleşti. Bu, en az faiz artışını genelde 25 baz puan olarak yapan Fed’in Haziran ya da Temmuz toplantısında faiz artışı yapmasının fiyatlandığı manasına geliyor.
Haziran toplantısı ile bağlantılı faiz fiyatlaması ise efektif fonlama faizinin 14 baz puan üzerinde gerçekleşerek, faiz artışının bu toplantıda da gelebileceği beklentisini yansıttı. Daha uzun vadeli kontratlarda ise Fed’in önümüzdeki yıl faiz indirimine gidebileceği fiyatlansa da geçmişe nazaran daha düşük bir indirim beklentisi fiyatlamalara yansıyor.
Fed’in faiz artırdığı Mayıs ayının birinci haftasında swap piyasalarında bu yıl daha fazla faiz artışı yapılmaması, yılın kalanında ise üç defa faiz indirimi yapılabileceği fiyatlanıyordu.
ABD Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy borç tavanı kriziyle ilgili açıklamalarda bulundu. McCarthy hâlâ tahlile ulaşması gereken birkaç bahis olduğunu ve müzakerecilerin muahedeyi vaktinde yetiştirmesi için 7/24 çalışmaları gerektiğini vurguladı.
McCarthy gazetecilere verdiği demeçte, “Hala çözülmemiş mevzular var. Takımıma uyuşmazlıkları çözmesi için 7/24 çalışmaları talimatını verdim. Günün sonunda herkesin keyifli olabileceği bir muahede olmayacak. Artık sistem bu türlü işliyor” tabirlerini kullandı.
ABD’de federal hükümetin ödemelerini yapması için bir müddettir borç tavanının artırılması için görüşmeler yürütülüyor. Daha evvel birçok defa sorun olan borç tavanı tekrar artırılmaması durumunda ABD’nin yükümlülüklerinden hangisini yapmayı seçmek zorunda kalacağı ve bunun da iktisatta işsizlikten toplumsal inançlı ve federal maaşlara kadar geniş bir yelpazede olumsuz tesirleri olabileceği bedellendiriliyor.
Söz konusu 31,4 trilyon dolarlık borç tavanının artırılması için ABD Lideri Joe Biden ve Temsilciler Meclisi Lideri Kevin McCarthy Pazartesi günü bir görüşme gerçekleştirmiş lakin bir muahedeye varamadıkları açıklanmıştı. Devam eden süreçte her iki taraf da temkinli iyimserliklerini korumuş ve kritik hudut aşılmadan ortak bir taban bulunabileceğine inandıklarını belirtmişlerdi.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen da borç tavanını yükseltilmesi gerektiği konusunda ihtarda bulunmuştu. Yellen Hazine’nin 1 Haziran prestijiyle tüm ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyebileceğini ve Kongre’nin vaktinde harekete geçmemesi durumunda Bakanlığın ve Lider Biden’ın güçlü kararlarla karşı karşıya kalabileceğini kaydetmişti.
Yellen ekonomik ve finansal felaket ikazında bulunmuştu
Yellen ülkenin ödeme yükümlülüklerini yerine getiremeyerek temerrüde düşmesinin ülkeyi ekonomik ve finansal bir felakete sürükleyebileceği ve ortaya çıkacak gelir şokunun birçok iş ve işletmeyi yok edecek bir resesyona neden olabileceğine dikkat çekmişti.
Borç limiti ya da borç tavanı, “ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para ölçüsünün üst sınırı” manasına geliyor. ABD’de federal hükümet 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde değerli harcama kesintilerinden yana tutum sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin makul harcamaları kısma tekliflerini geri çeviriyor.
Fransız efsane futbolcu Emmanuel Petit, Vinicius Junior’un uğradığı ırkçılık ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Petit yaptığı açıklamada, “Ben Vinicius’un yerinde olsaydım şu anda Arsenal’e gitmezdim. Dünyanın en büyük kulübünde oynuyor. Son iki yıldır inanılmaz işler yapıyor.” dedi.
Irkçılık olayıyla ilgili ise Fransız oyuncu, “Geçen hafta Valencia maçında gördüklerim beni şoke etti. LaLiga ve kimi yöneticilerin maç sonrası yaptığı açıklamalardan sonra, ‘Sizin sıkıntınız ne çocuklar?’ demeden duramadım. Neler olduğunu anlamıyorum.” sözlerini kullandı.
Petit son olarak, “Bu birinci değil, son da olmayacak. Bu yüzden Real’den ayrılması onun için yanılgı olur. İspanya’daki birden fazla insan bu türlü değil. Yalnızca bir azınlık küme bu. Ayrıyeten dünyanın her yerinde olabilecek bir şey. Real Madrid’den ayrıldıktan sonra memnunluğu öbür bir yerde bulması çok güç olur.” diye konuştu.
Fransa Ligue 1 gruplarından Paris Saint Germain önümüzdeki dönem 1 yıl daha kontratı bulunmasına karşın Christophe Galtier ile yollarını ayırmayı planlıyor.
İspanyol gazetesi Marca’ya nazaran, Fransız devi Luis Enrique’yi kadronun başına getirebilir. Teknik yöneticilik koltuğuna kusursuz bir isim getirmeyi hedefliyen Paris Saint Germian idaresi, liste başı olarak İspanyol teknik adamı belirlerken görüşmelerin sürdüğü sav edildi.
İSPANYA ULUSAL KADRO MESLEĞİ VE BARCELONA
İspanya Ulusal kadrosunda 38 maçta vazife alan 53 yaşındaki teknik adam 20 galibiyet 11 beraberlik ve 7 yenilgi ile maç başına 1.87 puan ortalaması yakaladı.
Barcelona’yı da 3 dönem çalışan Luis Enrique, 1 şampiyonlar ligi ve 2 La Liga olmak üzere toplam 9 kupa kazandı ve 2014-2015 döneminde yılın teknik yöneticisi mükafatını kazandı.
Paris Saint Germian Luis Enrique ile anlaşamadığı takdirde listedeki başka adaylar olan Thiago Motta, Jose Mourinho ve Xabi alonso ile görüşecek.
Golden State Warriors forveti Draymond Green, Los Angeles Lakers’ın playofflardan elenmesi nedeniyle “incindiğini” tez edenlere reaksiyon gösterdi.
Bu yaz özgür oyuncu olacağı için ismi bir müddettir Los Angeles Lakers ve LeBron James ile geçen Green, LA takımının Batı konferansı finallerinde Denver Nuggets’a elenmesinin akabinde yine gündeme oturdu.
Green, ‘The Draymond Green Show’ isimli podcast’inde kendisine ‘Lakers taraftarı’ diyen tüm bireylere şu biçimde seslendi:
“Bu ortada, ‘Lakers elendi, artık Draymond podcast de yapmaz’ diyenlere sesleniyorum, ben Golden State Warriors için oynuyorum. Kimileriniz çok zavallısınız ve başınıza iyiye inanmaya bayılıyorsunuz.
Çok yeterli bir hayatınız olmamasının sebebini mutlaka anlayabiliyorum. Zira öbür biri hakkında inandığınız şeyler, aslında sizin niyet ve hayat biçiminizin bir yansıması oluyor.”
Bu dönem forma giydiği 73 maçta 8.5 sayı, 7.2 ribaund ve 6.8 asist ortalamaları yakalamış olan Green, Warriors ile olan mukavelesinden vazgeçmesi durumunda bu yaz hür oyuncu olacak.
Remedy Entertainment yayınlamış olduğu SSS ile Alan Wake 2’nin çeşitli sebeplerden dolayı yalnızca dijital olarak çıkacağını, fizikî kopyasının olmayacağını söyledi.
“Öncelikle, çok fazla sayıda oyuncu büsbütün dijitale kaymış durumda. Disk şoförü olmayan bir Sony PlayStation 5 alabiliyorsunuz ve Microsoft’un Xbox Series S aygıtı da yalnızca dijital bir konsol. Günümüzde çağdaş oyunların yalnızca dijitale çıkması çok da nadir görülen bir şey değil.
İkincisi, disk versiyonunu üretmeyerek oyunun fiyatını 60$/60€ ve PC versiyonunu ise 50$/50€ bandında tutmuş oluyoruz.
Son olarak da, bir disk versiyonu yollayıp da oyunu indirmenizi gerektirmek istemedik – bunun da yeterli bir tecrübe olmayacağını düşünüyoruz” diyor Remedy.
Aslında bu bahiste söylenecek şeyler var olağan ki. Şayet oyunun fiyatı bu açıkladıklarından daha düşük olsa anlaşılırdı lakin hala daha aslında birden fazla oyun 60$ bandında satılıyor. Alan Wake 2’nin kutulu versiyonu olsa bir anda fiyatı 70$ olmayacaktı herhalde. Kutulu versiyon hazırlayıp “oyunu indirme gerektirme” kısmı da uygun bir mazeret değil zira birebir durum öteki oyunlar için de geçerli sonuçta. Kutulu versiyona kapıyı büsbütün kapayarak bu oyunları satın almayı ve sahip olmayı seven oyuncuları anlamadıklarını göstermiş Remedy.
Neyse… Alan Wake 2’nin Epic Games Store’daki TR fiyatı 322 TL üzere son derece uygun biçimde belirlenmiş. Artırım gelme ihtimaline karşı şimdiden satın almanız faydanıza olur.
Dallas Mavericks yıldızı Kyrie Irving, hür oyuncu devrinde hangi ekibe gideceğine dair söylentiler hakkında konuştu ve hayranlarıyla medyadan “kendisini bu işin dışında bırakmalarını” istedi.
Bu yaz devrinde hür kalacak olan en yüksek profilli oyunculardan biri olan Irving, bu hafta Los Angeles Lakers’ın playoff maçında saha kenarında otururken görüntülendiğinde, hangi gruba gideceği hakkında ağır spekülasyonlar yapılmıştı.
Instagram’daki bir canlı yayında hayranlarına direkt seslenen Kyrie, tüm söylentiler üzerine konuşarak, NBA’deki geleceği hakkında varsayımda bulunmaları konusunda uyardı:
“Bu yaz hür bir oyuncuyum ancak karar vermek için acelem yok… Rica ediyorum, benim adıma gideceğim mümkün kadrolar hakkında konuşan bu medya şahsiyetlerine kulak asmayın.
Twitter’da benden bahsetmeyi bırakın. Hayran kitlelerine sesleniyorum, beni konuşmayı bırakın lütfen! Konferans finallerinden bahsediyoruz (seyirci olarak katılmasıyla ilgili). Lütfen beni bu işin dışında bırakır mısınız? Ailemle huzur içinde vakit geçirebilir miyim? Akşam yemeğinde bu yaz ne tercih yapacağımı tartışan arkadaşlarım var. Komik olduğunu düşünüyorsunuz fakat lütfen bırakın bunları.
Beni mentionladığınız her tweet’i görüyorum, ve dediğim üzere, ben de hepiniz kadar heyecanlıyım. Ancak sakin olmanız lazım… Seviyorum sizi.“
Irving, bu dönem Mavericks formasıyla 20 maçta 27.0 sayı, 6.0 asist ve 5.0 ribaund ortalamaları tutturmuş, lakin kadrosu playofflara kalamamıştı.
Fransa Olimpiyat Komitesi (CNOSF) Lideri Brigitte Henriques, vazifesinden istifa ettiğini duyurdu.
CNOSF’tan yapılan açıklamada, bugün düzenlenen genel konsey toplantısının akabinde tertibin birinci bayan lideri Henriques’in istifa dilekçesini idareye sunduğu ve kabul edildiği belirtildi.
2024 Paris Yaz Olimpiyat Oyunları’nın başlamasına 14 ay kala yaşanan istifanın akabinde Genel Sekreter Astrid Guyart, süreksiz olarak başkanlık vazifesini yürütecek. Yeni liderin belirleneceği oylama, üç ay içinde düzenlenecek.
Geçmişte profesyonel futbol da oynayan Brigitte Henriques, CNOSF’da uzun yıllar boyunca genel sekreterlik vazifesini yürüten Didier Seminet hakkında iç soruşturma başlatılması için Memleketler arası Olimpiyat Komitesine (IOC) müracaatta bulunmuştu. 52 yaşındaki Henriques’in, Seminet tarafından “psikolojik işkence” gördüğü tezlerinin yayılmasının akabinde CNOSF tarafından geçen yıl eylül ayında düzenlenen idare şurası toplantısında kapalı oylama sonucunda alınan kararla, Seminet’in genel sekreterlik vazifesine son verilmişti. Henriques de iki aylık “hastalık” ortasının akabinde aralık ayında başkanlık misyonuna dönmüştü. Hakkındaki savları reddeden Seminet ise Henriques’e karşı hakaret davası açmıştı.
Paris 2024, 26 Temmuz-11 Ağustos 2024 tarihleri ortasında düzenlenecek.
Mora Dergisi (BURSA İGFA) İstanbul da 17-21 Mayıs 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen Kick Boks Wako Dünya Kupası’nda rakiplerini bir bir deviren 17 yaşındaki sporcu Eren Çelik, Dünya Kupasının sahibi oldu.
Ailesi Ağrı’nın Yurtpınar köyünden yıllar önce Bursa’ya taşınan Eren Çelik Bursa’da doğmuş. Küçük yaşta kick bosks ile ilgilenenen genç sporcunun başarısı Ağrılılar arasında büyük sevinç yarattı. Eren Çelik’in başarısında en dikkat çekici şey, şampiyonaya babası tarafından hazırlanması oldu. 2015 yılından beri Kick Boks’a meraklı olan Çelik, gün geçtikçe başarısını adım adım yükseklere taşıdı.
Kick boksun daha çok Avrupa’da revaçta olduğu ve önemsendiğinin altını çizen sporcumuz. “Türkiye’de de artık bu gibi sporların yapıldığı, hatta ülke gençleri olarak destek verildiğinde gördüğünüz gibi başarı elde etmemek mümkün değil” diye konuştu.
Şampiyon sporcu, kupaya Kestel Belediyesi bünyesinde katılmıştı.
Ubisoft tarafından oyunculara sunulan aksiyon macera oyunu Prince of Persia: The Sands of Time için yeni remake sürüm geliyor. Geldiğimiz noktada tanıtım fragmanının yayınlanmasının akabinde sessizliğe bürünen imal şu anda konsept / tasarım basamağında bulunuyor. Mayıs 2022’de Ubisoft Pune ve Ubisoft Mumbai gruplarından geliştirmeyi devralan Ubisoft Montreal şu anda bu yine üretim sürümü üzerinde uğraşıyor.
Remake sürümünün tanıtım fragmanı oyuncular tarafından beğenilmemişti
Oyunun tekrar üretim sürümü için daha evvel yayınlanan tanıtım fragmanı oyuncular tarafından beğenilmedi ve tenkitlerin odağı haline geldi. Bu durum üzerine takım projeyi tekrardan elden geçirme kararı aldı ve uzun bir müddettir bu sürümden ses çıkmadı. Şu anda tasarım evresinde bulunan projenin imalcisi Jean-Francois Naud ve direktörü Michael McIntyre, 12 Haziran’da gerçekleşecek olan Ubisoft Forward etkinliğinde bu oyun hakkında rastgele bir içeriğin sunulmayacağını belirtti.
Prince of Persia: The Sands of Time Remake’in daha evvel 18 Mart 2021’de PlayStation 4, Xbox One ve PC’de piyasaya sürülmesi planlanmıştı. Lakin gelen tenkitler projenin ertelenmesine sebebiyet verdi ve oyun daha sonra 2022 yılına atıldı. Bu sürecin akabinde Ubisoft, bu projenin Ubisoft Montreal’in devralacağını duyurdu.
Projenin devralınmasıyla birlikte tekrar tasarlandığını görüyoruz. Umuyoruz ki hoş bir yine imal sürümü ile tekrardan Prince of Persia: The Sands of Time oyununa adım atabiliriz.
Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) yayımladığı bilgilere nazaran, İngiltere’ye net göç edenlerin sayısı geçen yıl 606 binle rekor kırdı.
Yapılan açıklamada, kelam konusu göçmenlerin Avrupa Birliği dışından Britanya’ya çalışmak yahut okumak için gelen şahıslar ile Ukrayna ve Hong Kong’dan özel vize programları kapsamında gelen bireylerden oluşturduğu belirtildi.
Verilerin açıklanmasının akabinde ITV kanalına konuşan İngiltere Başbakanı Rishi Sunak “Rakamlar çok yüksek, bu kadar basit” tabirlerini kullandı.
Sunak, göçmen sayısını düşürmek istediğini söylemesine rağmen, İngiltere’deki işgücü kıtlığının olduğu bir periyotta bu kelamı yerine getirmesinin hayli sıkıntı olacağı düşünülüyor. Uzun müddettir ülkenin sorunu olarak nitelendirilen yasal göç konusu, Brexit sürecinde de referandum oylamasında kıymetli bir itici güç olmuştu.
Sunak: Yasa dışı göçü sona erdirmek için daha fazlasını yapmalıyız
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, 16 Mayıs’ta Avrupa Kurulu Dördüncü Doruğu’nda yaptığı konuşmada, yasa dışı göçün sona erdirilmesi ve göçmen teknelerinin durdurulması için memleketler arası seviyede daha fazla işbirliği yapılması davetinde bulunmuştu.
Sunak, konuşmasında yasa dışı göçle çaba konusuna da değinerek, şunları söylemişti:
“Yasa dışı göçle ilgili harekete geçmek için ahlaki gereklilik açıktır. Ardımıza yaslanıp hata çetelerinin insanların sefaleti üzerinden vurgun yapmasını izleyemeyiz. Yasa dışı göç en savunmasız olanları sömürmektedir. Gerçek sığınma talebi olanları dışarıda bırakma riski taşımaktadır. Vatandaşlarımızın yalnızca iç hudutlarımıza değil, memleketler arası sisteme duydukları itimadı de sarsar.”
Xiaomi, akıllı eser ailesini genişletmeye devam ediyor. Şirket, global akıllı telefon pazarında ikinci sırada yer alırken öteki kesimlerde de güçlenmeyi hedefliyor. Son olarak, MIJIA Klima 2HP’nin piyasaya sürülmesiyle dikkatleri üzerine çeken Xiaomi, artık de 1899 yuan (270 dolar) fiyatıyla Mi Home Akıllı Koşu Bandını duyurdu.
Pandemi nedeniyle konuttan çalışma, hayatımızın tanınan ve kalıcı bir kesimi haline geldi. Birçok kişi, haftanın birkaç gününü artık konuttan çalışarak geçiriyor. Bu durum, konfor ve verimlilik açısından yararlı olsa da hareketsiz bir ömür stiline yol açabiliyor. Neyse ki, Xiaomi bu sıkıntıya bir tahlil sunuyor. Şirket, Mi Home Akıllı Koşu Bandını piyasaya sürerek meskende fitness için yenilikçi bir tahlil sunuyor. Koşu bandının fiyatı 1899 yuan (270 dolar) olup, meskende forma girmek isteyenler için hayli uygun bir seçenek sunuyor.
Xiaomi eser portföyüne artık de akıllı koşu bandını ekledi
Mi Home Akıllı Koşu Bandı, defter gibisi bir katlama sistemiyle tasarlanmıştır ve bu sayede küçük daireler yahut hudutlu hayat alanları için ülkü bir yer tasarrufu sağlar. Tam tak tasarımı ve sabit %4 eğimi, açık havada koşu tecrübesini simüle ederek daha ağır bir antrenman sağlar. Koşu bandı, 640x460mm ölçülerinde geniş bir koşu alanı sunar ve rahat bir koşu için kâfi alan sağlar. Yedi katmanlı esnek şok emme sistemi üzere dikkat cazibeli özellikler, daha düzgün ve inançlı bir koşu deneyimi için kullanıcının eklemlerine etkiyi azaltır.
Fırçasız motor tarafından desteklenen koşu bandı, gürültü azaltma özelliği sunar ve bu nedenle konut ortamlarında ülkü bir seçenektir. Yaklaşık 65 desibelde çalışırken, ağır idman seansları sırasında bile aile bireylerini yahut komşuları rahatsız etmez. Bu motor, koşu bandının saatte 15 km hıza ulaşmasını ve 220 kg’a kadar bir yükü taşımasını sağlar.
Yaklaşık 40 kg tartısındaki koşu bandı, katlanabilir bir yapıya sahiptir ve yaklaşık 210 mm yüksekliğe kadar katlanabilir. Ayrıyeten tam konut aygıtı irtibatını dayanaklar, böylelikle kullanıcılar öteki akıllı mesken aygıtlarıyla entegre bir ömür stili oluşturabilirler. Ayrıyeten çeşitli koşu modlarını destekleyen bir dizi program sunar. Mi Home Akıllı Koşu Bandı, uygun fiyatlı ve yenilikçi bir formda konutta forma girmek isteyenler için mükemmel bir seçenek olacak üzere görünüyor.
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu, göz atma deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize izin verecektir. Rıza vermemek veya rızayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
fonksiyonel Always active
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını sağlamak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek gibi meşru bir amaç için kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Reklam
Teknik depolama veya erişim, reklam göndermek için kullanıcı profilleri oluşturmak veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birkaç web sitesinde kullanıcıyı izlemek için gereklidir.
