Paralimpik yüzücüler, Dünya Serisi’nin Fransa ayağında çaba edecek.
Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonundan yapılan açıklamaya nazaran, 2024 Paris Paralimpik Oyunları’na kota puan veren Para Yüzme Dünya Serisi’nin Fransa ayağı, 26-28 Mayıs tarihlerinde Limoges kentinde düzenlenecek.
Tertipte Türkiye ismine ulusal kadro antrenörü Duran Arslan idaresindeki atletler Meryem Işık Tunuğ, Umut Ünlü ve Şevval Beren Keyifli yarışacak.
Muğla Büyükşehir Belediyesi 13 ilçede sürdürdüğü düzenli ve güvenli yol çalışmaları kapsamında bugüne kadar 8 bin 453 km yol çizgi çalışması yaptı.
13 ilçesi, 569 mahallesi olan Muğla’da Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanındaki ve ilçe belediyelerinin yolları dâhil olmak üzere 4 bin 520 km yol ağında yatay işaretleme çalışmalarına devam ediyor. 3 yol çizgi kamyonu, 17 personelle yatay işaretleme (yol çizgi, yaya geçidi, kasis, önce yaya, ofset tarama çalışması otopark, durak) çalışmalarına devam eden Büyükşehir ekipleri bugüne kadar il genelinde 8 bin 453 km yol çizgi, 15 bin 623 adet yaya geçidi, önce yaya, yavaş şablonu, hız kesici yavaşlatma bandı, yer işaretlemeleri yaptı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi il genelinde vatandaşların güvenli ve modern yollarda ulaşım hizmetinden yararlanması için yollarda bakım, onarım, çizgi, oto korkuluk, yatay, düşey işaretleme çalışmalarına devam ediyor. İl genelinde sorumluluk alanında ve ilçe belediyelerinin yolları dâhil olmak üzere 4 bin 520 km yol ağında yatay işaretleme çalışmalarına devam eden Büyükşehir Belediyesi bu yollarda 2022 yılında 760 km, 2023 yılı mayıs ayına kadar 210 km yol çizgi çalışması yaptı. Bugüne kadar 8 bin 453 km yol çizgi çalışması ve yatay işaretleme yapılan yollar daha güvenli hale getirildi.
Büyükşehir ekipleri yol çizgilerini periyodik yenileme çalışmalarının yanı sıra zaman içerisinde lastik asfalt lekesi olan işaretlemeleri basınçlı su jeti ile temizleyerek çizgilerinin görünürlüğünü arttırıyor ve kullanım ömrünü uzatıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, Nevşehir Valisi İnci Sezer ile birlikte Hatay İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek’i makamında ziyaret etti.
Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, geçtiğimiz aylarda yaşanan depremlerin ardından Nevşehir ile kardeş kent ilan edilen Hatay’da incelemelerde bulunmak üzere Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Habil Uluer ve Nevşehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı Mehmet Pınarbaşı ile birlikte bu kentte gitti.
İlk olarak İskenderun ilçesine giden Vali Becel, Belediye Başkanı Savran ve beraberindeki heyet burada İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek’i makamında ziyaret etti.
Vali Becel ve Başkan Savran, yaşanan depremler sonrası Kaymakam Demiryürek’e geçmiş olsun dileklerini iletti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Call of Duty®: Mobile 5. Sezonu “Anarşi”, oyuna yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. 31 Mayıs tarihinde erişilebilir olacak yeni sezon, oyuncular için yeni Arama ve Kurtarma çok oyunculu modu, Donanma Saldırısı yeni çok oyunculu haritası, turnuvalara yönelik güncellemeler, yeni işlevsel silah ve çok daha fazla içeriği anarşi ve kaos ile birlikte oyuna getiriyor.
Call of Duty: Mobile 5. Sezonu Anarşi, oyunculara, David Mason – Haydut ve Alias – Sinyal Bozucu gibi operatörlerin yanı sıra FFAR 1 saldırı tüfeği, Muafız Skor serisi gibi ücretsiz ve premium içeriklerle birlikte 50 seviyeli savaş bileti ödülleri kazanma fırsatı sunuyor. Ayrıca oyuncular yeni silah tasarımları, profil kartları, tılsımlar, oyun içi puanlar (CP) ve sezon boyunca eklenecek çok daha fazla içeriği kazanma fırsatı da yakalayacak.
Yeni sezonla birlikte oyuna eklenecek yenilikler ve içerikler şu şekilde;
•Yeni Çok Oyunculu Harita – Donanma Saldırısı – İlk olarak Call of Duty®: Black Ops Cold War’da yer alan harita, oyuncuları batacaklar mı yoksa yüzecekler mi görmek için cesaretlerini test edecek bir haritadır.
•Yeni Çok Oyunculu Mod – Arama ve Kurtarma – Ara ve Yok Et moduyla birlikte diğer modların özelliklerini taşıyan yeni modda kaos hâkim olacak.
•Yeni Silah ve Eklentisi – Oyuncular, ilk olarak Call of Duty®: Black Ops III’te yer alan bir saldırı tüfeği olan yeni FFAR 1’i kazanabilir veya RUS-79U silahı için yeni Taktik El Feneri eklentisini alabilirler.
•Turnuva Modu Güncellemeleri – Çok Oyunculu ve Battle Royale modlarında rekabet etme seçeneği ile birlikte yeni Yakın Dövüş Kamuflajları da oyuna ekleniyor. Ayrıca oyuncular 1x Call of Duty Puanı kuponlarını artık Mitik Kart kutularında kullanılabilecekler.
Ayrıca yeni sezonla birlikte oyunda çeşitli güncellemeler, iyileştirmeler, sezonluk görevler, çekilişler, temalı etkinlikler ve daha fazlası da oyuncuların beğenisine sunulacak.
Call of Duty: Mobile’ın yeni sezonu “Anarşi” hakkında ayrıntılı bilgi için resmî web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan Paribu Cineverse, sinemaseverleri 26 Mayıs Cuma günü vizyona girecek yeni filmlerle buluşturuyor. Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra Küçük Deniz Kızı (The Little Mermaid), Conjuring: Şeytan Ayini (Conjuring: The Beyond), Cin Hikayeleri Kayıp Bebek, Suzume no tojimari, Once Upon a Time in Ukraine, Savaş Atı (War Pony) ve İşaretliler: Kurban filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunuluyor.
Pek çok filmi dünyayla birlikte vizyona getiren Paribu Cineverse, bu Cuma da birbirinden farklı türde yerli ve yabancı filmleri vizyona getiriyor. Maceradan drama, aksiyondan korkuya önemli yapımların vizyonda olacağı Cuma günü, sinemaseverlere farklı dünyaların kapılarını aralayacak. Küçük Deniz Kızı (The Little Mermaid), Conjuring: Şeytan Ayini (Conjuring: The Beyond), Cin Hikayeleri Kayıp Bebek, Suzume no tojimari, Once Upon a Time in Ukraine, Savaş Atı (War Pony) ve İşaretliler: Kurban filmlerinin vizyona gireceği 26 Mayıs Cuma gününün vizyon programı ve detayları paribucineverse üzerinden takip edilebiliyor.
26 Mayıs Cuma günü vizyonunun öne çıkanları
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Galata Rum Okulu’nun açılışı “Aziz İstanbul” sergisi ile gerçekleşti. Galata Rum İlkokulu Vakfı’nın ev sahipliğinde, Vehbi Koç Vakfı (VKV) ile Athanasios ve Marina Martinos Vakfı’nın (AMMF) destekleriyle düzenlenen sergide, AMMF ve Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonundan İstanbul temalı eserler yer alıyor. Küratörlüğünü Dr. Fani-Maria Tsigakou ve Sadberk Hanım Müzesi Müdürü Hülya Bilgi’nin üstlendiği sergi, 12 Kasım’a kadar ziyarete açık olacak.
Galata Rum Okulu’nda yer alan “Aziz İstanbul” sergisinin açılış töreni Fener Rum Patriği I. Bartholomeos, Athanasios ve Marina Martinos Vakfı (AMMF) Kurucuları Athanasios Martinos ve Marina Martinos, Galata Rum İlkokulu Vakfı Başkanı Meri Komorosano, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, Koç Holding üst yönetimi, serginin küratörleri Dr. Fani-Maria Tsigakou ve Sadberk Hanım Müzesi Müdürü Hülya Bilgi’nin katılımıyla gerçekleştirildi.
Restore edilen Galata Rum Okulu’nun açılışı onuruna düzenlenen “Aziz İstanbul” sergisi, 24 Mayıs – 12 Kasım 2023 tarihleri arasında ziyarete açık kalacak. Dr. Fani-Maria Tsigakou ve Hülya Bilgi’nin küratörlüğünde düzenlenen sergide, AMMF koleksiyonlarından 18. ve 19. yüzyıldan Avrupalı ressamların İstanbul’u resmettiği yağlıboya ve suluboya tablolar ile Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonundaki, aynı dönemde İstanbul’daki atölyelerde kiliseler için imal edilen gümüş ve sedef eserler yer alıyor.
Resimler Avrupalı ressamların İstanbul’a duyduğu hayranlığı gözler önüne sererken, gümüş ve sedef eserler şehrin kendisinin harikulade eserler üreten bir sanatsal yaratıcılık kaynağı olduğunu gösteriyor. Avrupalı sanatçıların eserleri 18. ve 19. yüzyılların görkemli İstanbul’unun büyüleyici bir panoramasına hayat verirken, aynı dönemde şehirdeki kiliseler için üretilen eserler de şehrin kozmopolit karakterini yansıtıyor.
Sergi Salı-Pazar günleri 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Rusya’daki Balakovo Nükleer Güç Santrali (NGS), aralarında Mersin’de inşası devam eden Akkuyu NGS’nin de bulunduğu 7 nükleer güç santralinde görev yapan uzmanlar için verilen eğitim seminerine ev sahipliği yaptı.
Balakovo NGS’de düzenlenen Dünya Nükleer Operatörler Birliği (WANO) Moskova Merkezi’nin etkili operasyonel karar alma metodolojisi konulu eğitim seminerine Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’a bağlı Elektrik Enerjisi Bölümü Rosenergoatom’ın rol oynadığı 7 nükleer enerji santralinden 20’nin üzerinde uzman katıldı.
Üç gün süren seminere katılanlar arasında Akkuyu NGS’den uzmanlar da yer aldı. Katılımcılar, deneyimli uzmanların rehberliğinde, operasyonel karar alma kavramını irdeleyip uygulamaya koydular.
WANO Moskova Merkezi Eğitim Programı Başkanı Sergey Loktionov seminere ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu tür seminerler küçük, orta ve üst düzey yöneticilerin liderlik becerilerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor. Balakovo NGS ile çok uzun süredir iş birliği yapıyoruz, bizim güvenilir ortağımız. Birlikte çalıştığımız yıllar boyunca burada birçok çalışma toplantısı ve üç eğitim semineri düzenledik. Bunlardan ikisi orta düzey yöneticiler ve vardiya amirleri için liderlik konuluydu” dedi.
Teori ve uygulama olmak üzere iki bölümden oluşan seminerin teori kısımda karar alma türleri, operasyonel karar alma metodolojisi hakkında bilgi ve dünyadaki nükleer santrallerde farklı zamanlarda çeşitli durumlarda alınan olumlu ve olumsuz kararlardan örnekler verildi. Daha sonra, alınan kararlar uygulamaya koyuldu.
Seminerin sonuçlarına göre katılımcılar güç ünitelerinin işletilmesi sırasında nükleer santrallerin güvenli ve verimli şekilde işletilmesini sağlamak için en uygun çözümün bulunması gerektiğinin altını çizdiler. Seminerde, durumun analiz edilmesinin, olası risklerin değerlendirilmesinin, geçmiş işletme deneyimine ve uygun metodolojiye dayanarak karar verilmesinin etkili bir operasyonel kararın önemli unsuları olduğu da vurgulandı.
Seminerin sonunda, konuklar ve katılımcılar rehber eşliğinde Balakovo NGS’nin 4’üncü güç ünitesini gezdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yaz geldi, tatilciler için sezon başladı. Bir yandan bavullar için ön hazırlıklar yapılırken, diğer yandan da henüz tatilini planlamamış olanlar için yeni rotalar oluşturuldu. Özellikle tatilini Kurban Bayramı’na denk getirenler için Türkiye’nin sıcak noktalarında farklı bütçelere uygun tatil ve tur paketleri sunan TatilBudur, %50’ye varan indirimler, 4 ay taksit erteleme, %25 ini şimdi kalanı tatilden önce öde ve koşulsuz iptal hakkı ile misafirlerini bekliyor.
Kurban Bayramı Tatili 27 Haziran Salı günü öğleden sonra Arife ile başlıyor ve 1 Temmuz’a kadar devam ediyor. Bayramın 9 gün olmasına ilişkin resmi bir açıklama yapılmasa da tatilciler izinlerini öncesi ve sonrası ile birleştirerek 9 gün doyasıya dinlenmeyi planlıyor. Keyifli tatil deneyimlerinin aracı ismi TatilBudur, Türkiye’nin her bir bölgesi özelinde birbirinden farklı tatil ve tur paketlerini Kurban Bayramı’na özel avantajlarla misafirlerine sunuyor. Sezonda her bölge ilgi görürken tatilcilerin ilk adresi Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesindeki sıcak sular oluyor. Farklı bütçelere uygun rotalarda ödeme alternatifleri ve kolaylıkları sunan marka, Mayıs ayında alınan tatilin ödemesini 4 ay sonraya erteliyor.
Tatil Budur’da %50 İndirimle Yaza Merhaba!
Tatil deyince yazı bekleyenlerin heyecanı dorukta. Turkuaz su, altın rengi kızgın kum ve eğlence hayatı ile Akdeniz ve Ege tüm cazibesiyle göz kırpıyor. Sezonun öne çıkan destinasyonları Alanya, Kuşadası, Bodrum, Antalya, Fethiye, Didim ve Çeşme ziyaretçilerine deniz-güneş-kum üçlüsü ve gastronomi ile her şey dahil unutulmaz bir bayram tatili sunuyor. Sezonda büyük ilgi gören yerler için erken rezervasyon yaptırmak hem bütçesel hem de otellerde son dakika yer bulamama riski açısından büyük kolaylık sağlıyor.
Eğlence Hayatının Merkezi Kıbrıs’ta Sezon Başladı
Yaz’ı karşılayan festivalleri ile meşhur, farklı kültürlerden etkilenen kültür karması mutfağı ve gurme mezeleri ile ön planda olan Kıbrıs’ta bu bayram tatilinde renkli dünyası ile şenlik tadında bir tatil vaat ediyor. Önemli kültürel dokunuşların da ev sahibi olan Kıbrıs eğlenceli gece hayatıyla sezonun en dinamik noktalarının başında geliyor.
9 Günlük Tatile Özel Kültür Turları
Medeniyetin beşiği Mardin Midyat ziyaretçilerine uygarlıklar arası zaman yolculuğu sunuyor. Yine Karadeniz birbirinden eşsiz atmosfere sahip yaylalarıyla tatilcileri yeşilin büyülü dünyasına davet ediyor. Kuş bakışı seyir ile farklı bir dünyanın kapılarını aralayan Karadeniz, kültür duraklarıyla da Kuzey’in cenneti konumunda. Marmara’nın saklı iklimi Sapanca sakinliği ile dingin bir dünya sunarken Abant bol yeşillik ve buz gibi bir serinlik sunan 7 Göller huzurlu bir tatil deneyimi vaat ediyor. Eskişehir, Safranbolu, Amasra ve daha birçok keşfedilmeyi bekleyen kültür turu profesyonel rehberlik hizmetiyle Tatil Budur’da ziyaretçilerini bekliyor. Mayıs ayına özel Ziraat Bankkart ile tek seferde gerçekleşecek tatil alışverişine 2.500 TL’ye varan Bankkart lira avantajı ile yazın ilk tatili çok cazip fiyatlarla göz kırpıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye Kürek Milli Takımı, 25-28 Mayıs tarihlerinde Slovenya’nın Bled Kentinde düzenlenecek Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda madalya için mücadele edecek.
Avrupa’da başarı parolasıyla yola çıkan Kürek Milli Takımı, 2 ekip ve 3 sporcu ile katılacağı Büyükler Avrupa Şampiyonası için hazırlıklarını tamamladı. 2022 Avrupa Şampiyonası’nda Hafif Kilo İki Tek kategorisinde Enes Yenipazarlı ve Bayram Sönmez ikilisi ile bir gümüş madalya kazanan Milliler, bu yıl madalya sayısını arttırmak için suya inecek.
Slovenya’da düzenlenecek şampiyona için Ay Yıldızlı ekipte 2022 yılı U23 Avrupa Şampiyonu ve U23 Dünya İkincisi Elis Özbay, Hafif Kilo Tek Çifte kategorisinde ülkemizi temsil edecek. 2022 U23 Avrupa üçüncüsü Enes Gök ve Şefik Çakmak ikilisi ise ülkemiz adına Hafif Kilo İki Çifte kategorisinde yarışacak.
Türkiye Kürek Milli Takımı
Büyükler Avrupa Şampiyonası Kafilesi
ELİS ÖZBAY
Hafif Kilo Tek Çifte (LW1X)
ENES GÖK-ŞEFİK ÇAKMAK
Hafif Kilo İki Çifte (LM2X)
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bandai Namco imzalı MMO olan Blue Protocol’ün çıkış tarihi resmen ertelendi. Batıda Amazon Games tarafından dağıtılacak oyunun, 2023 yılının ikinci yarısında çıkış yapması bekleniyordu. Ancak Amazon’dan gelen açıklamaya nazaran oyun Japonya dışındaki bölgelerde 2024 yılına ertelendi.
2019 yılında tanıtılan Blue Protocol, The Game Awards 2022 esnasında küresel tanıtımını gerçekleştirmişti. Blue Protocol’de oyuncular, yıllarca süren çatışma ve ağır teknoloji kullanımı sonucunda yıkımın eşiğine gelen bir gezegende seyahate çıkacaktı. Bu seyahatte anıları tekrar yaşayacak ve insanoğlunun geleceğini kurtarmaya çalışacağız.
Regnas isimli gezegende neler yapabileceğimiz ise ayrıntılandırılmış değil. Yeniden de oyunu bir biçimde Genshin Impact’e benzetmek mümkün. Blue Protocol’ün Steam sayfasındaki bilgilere nazaran oyun ağır “özelleştirme” seçeneklerine de sahip olacak. Hatta arkadaşlarımızla bir ortaya gelerek devasa raid’ler gerçekleştirebileceğiz.
BURSA (İGFA) – 14 Mayıs’taki seçimlere Millet İttifakı’nda CHP listesinden katılarak 28. Dönem Bursa Milletvekili seçilen Saadet Partisi Bursa İl eski başkanı Mehmet Atmaca, İGF TV ve Herkes Duysun TV’nin ortak yayınında “Odak Noktası” programına konuk oldu.
Milletvekili Atmaca, moderatörlüğünü Merve Özdemir Çevik’in yaptığı programda İGF Genel Başkanı ve Herkes Duysun Genel Yayın Yönetmeni Mesut Demir’in sorularını yanıtlıyor.
Manhattan’da bir lise birinci sınıf öğrencisi, TikTok’ta gezinmeyi azaltmaya çalıştığını söyledi, ancak sosyal medya kullanımındaki yaş kısıtlamalarının teknoloji meraklısı gençleri etkili bir şekilde durdurup durduramayacağını sorguladı.
Queens’ten bir başka kıdemli, sosyal medyanın sosyalleşme için gerekli olduğunu söyledi, ancak eğlenceli bir aktiviteden bir zorunluluk haline dönüşmesine üzüldü.
Ve bir Brooklyn lisesinin dışında, bir ikinci sınıf öğrencisi, sosyal medyanın bağımlılık yapıcı gücünü ve “ödül merkezlerimizi nasıl manipüle ettiğini” küçümsediğini söyledi. Yine de yasal kısıtlamaların uygun olduğuna inanmadı.
Gençlerin tepkileri, Amerika Birleşik Devletleri başhekiminin Salı günü sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığı ve esenliği için “derin bir risk” olabileceği yönündeki uyarısından saatler sonra geldi.
Uyarı, sosyal medya kullanımının çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri ve politika yapıcıların, teknoloji şirketlerinin ve ailelerin bunu sınırlamak için nasıl müdahale etmesi gerektiği konusundaki ulusal tartışmaya yeni bir soluk getirdi. Biden yönetimi Salı günü, sonuçları incelemek ve önerilerde bulunmak için bir görev gücü oluşturacağını söyledi.
Ancak ülkenin en büyük okul sisteminde, bir düzineden fazla gençle yapılan röportajlar, sosyal medyaya ilişkin incelikli bir bakış açısını ve sosyal medyanın her yerde bulunan varlığıyla boğuştukları karmaşık yolları ortaya çıkardı. (Bazı öğrencilerin soyadları yaşları nedeniyle gizli tutulmaktadır.)
Fort Greene’deki Brooklyn Teknik Lisesi’nde ikinci sınıf öğrencisi olan 15 yaşındaki Jack Brown, “Aslında buna çok kızdım,” dedi. “Sosyal medyayı neden sevmediğim ve neden bizim neslimizin en büyük kanserlerinden biri olduğunu düşündüğüm hakkında bütün gün bağırabilirim.”
Yine de ekledi: “Hükümetin kendi sosyal hayatlarımız üzerinde bu tür bir düzenlemeye sahip olması gerektiğini düşünmüyorum.”
Genel cerrahın raporu, sosyal medya şirketlerine ergenlerin – ve özellikle de küçük çocukların – platformları kullanma biçimini dizginlemeleri için yoğun bir kamuoyu baskısı olduğu bir zamanda geldi. Bazı araştırmalar, 8 ila 12 yaş arası çocukların yaklaşık yüzde 40’ının sosyal medyayı kullandığını gösteriyor, ancak çoğu platform daha büyük asgari yaşlar gerektiriyor.
Son yıllarda, giderek artan sayıda eyalet, sosyal medya kullanımı için bir ebeveynin onayını zorunlu kılan yasalar çıkararak, mücadeleye girdi. Washington ve California’da bazı okul bölgeleri, içeriklerinin gençlere zarar verdiğini öne sürerek en iyi platformlara dava bile açtı. Öğretmenler, salgının şiddetlendirdiği gençlerin akıl sağlığı kriziyle mücadele ederken, bazı uzmanlar sosyal medyanın bu zorlukları artırıp artırmadığını sorguladı.
Ancak Salı günü birçok genç, sosyal medyayı hayatlarından ayırmanın neredeyse imkansız olduğunu söyledi.
Staten Island’dan Brooklyn Tech’e giden 15 yaşındaki ikinci sınıf öğrencisi Adelina Zaripova, “Sosyal medya, bizim neslimizde sahip olmanız gereken bir şey,” dedi.
Gençlerin sosyal medya kullanımına yoğun siyasi odaklanmayı “biraz komik” bulduğunu da sözlerine ekledi.
Adelina, “Mesela, büyükannemin günlerini telefonun başında TikTok’ta komik kedi videoları izleyerek geçirdiğini biliyorum” dedi.
Birçoğu, yetişkinlerin potansiyel faydaları kavrayıp kavramadığını da merak etti.
Brooklyn, Bushwick’teki bir lise birinci sınıf öğrencisi, örneğin arabalara olan tutkusunun Instagram’da gezinme yoluyla geliştiğini söyledi. Başka bir genç, sosyal medyanın ona üniversiteye nasıl başvuracağını öğretmesine yardımcı olduğunu söyledi.
Ve iki ortaokullu kız, TikTok’un başkalarının hayatlarına gözlerini açmasına ve İspanyolca becerilerini geliştirmesine yardımcı olduğunu söyledi. Yine de, deneyimlerinin her zaman olumlu olmadığını kabul ettiler.
Philippa Schuyler Ortaokulunda bir öğrenci olan Daurelis, TikTok’ta makyaj eğitimleri yayınladıktan sonra internette sık sık “sürüngenler” tarafından takip edildiğini söyledi. Ve son zamanlarda, siber zorbalıkla mücadele ettikten sonra özgüveninin zedelendiğini söyledi.
13 yaşındaki Daurelis, “Bana lakap takılıyorlardı” dedi. “Pek çok incitici şeyler söylüyorlardı.”
13 yaşındaki sınıf arkadaşı Charlize, “Sosyal medyada her zaman ayrımcılık ve ırkçılık var,” diye söze girdi.
Salı günü genel cerrah, politika yapıcılara ve teknoloji şirketlerine bu çevrimiçi risklere karşı korunmak için “acilen harekete geçmeleri” için yalvardı. Bazı gençler, mesajın zaten aradıklarını tekrarladığını söyledi.
Örneğin, 15 yaşındaki Sadathi Hettiarachchige okul gazetesinde Instagram’da daha kısıtlayıcı bir yaş sınırını savunan bir köşe yazısı yazdı. Brooklyn Tech’de birinci sınıf öğrencisi olan Sadathi, kendisinin ve arkadaşlarının son zamanlarda kendilerini “aynaya bakarken” ve görünüşlerini incelerken bulduklarını söyledi.
“Ve anlıyorum,” dedi. “Ben de ‘Dur!’
Utah ve Arkansas gibi bazı eyaletler sosyal medya üzerindeki kısıtlamaları sıkılaştırırken, bazı uzmanlar ve gençler yeni yasaların amaçlanan etkilerinin olup olmayacağını sorguluyor.
Manhattan şehir merkezindeki bir lisede birinci sınıf öğrencisi olan 15 yaşındaki Bradford Suthammanont, teknoloji şirketlerinin anlamlı değişiklikler yapmak için “sıfır teşviğe” sahip olduğunu sözlerine ekleyerek, “Burada bir tür zor durumdayız” dedi.
Birkaç genç New Yorklu, ilerlemenin en iyi yolunun, ailelerin çocukların sosyal medyada gezinmesine yardımcı olmasına izin vermek olduğunu söyledi, ancak bu seçeneğin sınırlamaları olduğunu da kabul ettiler.
Achievement First North Brooklyn Prep Middle School’da bir öğrenci olan 13 yaşındaki Emmanuel, internette geçirdiği sürenin başlangıçta popüler platformlar hakkında çok az şey bilen göçmen ebeveynlerini endişelendirdiğini söyledi.
Emmanuel, “Aslında bana güvenebilmeleri için sosyal medyamı izlemelerine yardım ettim” dedi.
Milyonlarca Amerikalı, salgın sırasında ev geliştirme projelerine başladı. Bu projelerin birçoğu komşularını kızdırdı.
Ancak SoHo’da, multimilyon dolarlık çatı katlarıyla dolu bir kooperatif binasının en üst katında, bir apartman ilavesi, Federico Pignatelli della Leonessa adlı zengin bir finansör ile Ray Dalio’nun karşı karşıya geldiği New York’taki tek anlaşmazlığın en önemli parçasıdır. , dünyanın en büyük hedge fonu olan Bridgewater Associates’in milyarder kurucusu.
Dalio ailesinin pandemik projesi, Bay Dalio’nun çeşitli çocuklarının sahip olduğu altıncı kattaki bir dairenin tepesinde, 2.000 metrekarelik peyzajlı güverte ve yaklaşık 15 fit yüksekliğe ulaşan bir pergola ile çatının orta noktasından 13 fit yükselen bir çatı katıydı. yıllardır yaşıyor.
Yandaki çatı katında oturan Bay Pignatelli, yapının ağırlığının kendi dairesini ezdiğini ve belki de binanın geri kalanını da tehlikeye attığını iddia ediyor.
Söz konusu çatı katı ve çatı güvertesi. Kredi… The New York Times için Yuvraj Khanna
Bay Dalio, finans dünyasında “radikal şeffaflığı” savunmasıyla tanınır; en çok satan kitabı “Prensipler”in temel kuralıdır.
Ancak pandeminin ilk aylarında New York’tan Los Angeles’ta sahibi olduğu bir eve sığınan Bay Pignatelli, inşaat başlayana kadar komşularının onu genişleme konusunda uyarmadığını söyledi. Bay Pignatelli, Mayıs 2021’de çatının kendi kısmına dağılmış ağır inşaat malzemeleri ve Dalio’lardan yükselen bir çatı katı bulmak için New York’a döndüğünü söyledi.
Yaklaşık bir yıldır Dalio’lara ve kooperatif yönetim kurulu başkanına aksaklık hakkında mesaj gönderdikten sonra, Bay Pignatelli mahkemelere başvurarak oğullarından biri, iki gelini ve iki mimar olan Bay Dalio’ya karşı dava açtı. , iki mühendis, bir müteahhit, yapı kooperatifi yönetim kurulu ve yönetim kurulu başkanı.
“Ben İtalyanım, Ray İtalyan, biz komşuyuz!” Bay Pignatelli, daireyi gezdirmeyi teklif ederken, üzerine çökmesinden korktuğu için artık içinde uyumadığını söyledi. “Birbirimize saygı duymalı ve yardım etmeliyiz, ama o inanılmaz derecede kibirli.”
Yasal başvurularda, Bay Dalio ve diğer sanıklar uygunsuz davrandıklarını reddediyorlar.
Dalio ailesinin bir avukatı yaptığı açıklamada, proje için gerekli tüm onayları aldıklarını ve endişelerini gidermek için Bay Pignatelli ile birlikte çalışmaya çalıştıklarını söyledi. Avukat Tom Sinchak, “Hukuk sisteminin bu durumu uygun şekilde ele alacağına güvenimiz var” dedi.
Davası mahkemelerde dolaşırken, Bay Pignatelli son haftalarda davasında yeni bir aciliyet buldu. Nisan ayında Aşağı Manhattan’da bir beton garajın çökmesi bir kişinin ölümüne ve beş kişinin yaralanmasına neden olduktan sonra, avukatlarından biri Belediye Başkanı Eric Adams’a ve şehrin Binalar Dairesi yetkililerine müşterilerinin Dalio inşaatına neden inandıklarını açıklayan 24 sayfalık bir mektup gönderdi. West Broadway’den Thompson Caddesi’ne uzanan apartman için de benzer bir risk oluşturuyor.
“Yeni çatı katı, güverteler ve ilgili inşaat, işgal edildiği şekliyle – etkili bir şekilde yeni bir 7. kat – binanın 140 yıllık ahşap kolonları tarafından desteklenen ve bunlar tarafından asla desteklemek için tasarlanmayan 200.000 pound’u aştığı hesaplanan bir yük getiriyor.” mektup dedi.
The Times’a gönderilen bir e-postada, Bina Dairesi sözcüsü, müfettişlerinin geçen Mayıs ayında Dalio yapısını ziyaret ettiğini söyledi. Şehrin onayladığı planlara “tam olarak uymadığını” ancak “yapısal olarak herhangi bir tehlikeli koşul gözlemlemediğini” buldular.
Kısa bir süre sonra Dalio’lar şehre sorunu “çözeceklerini” bildirdi. Sözcü, “Sahibiyle iletişim halinde olmaya devam ediyoruz” dedi. “Denetim sorunlarını çözmeleri gerekiyor. Bu henüz yapılmadı.”
Binanın kooperatif yönetim kurulu başkanı ve avukatı yorum yapmaktan kaçındı, ancak kurul tarafından yaptırılan bir mühendislik raporu, Bay Pignatelli’nin dairesinde muhtemelen Dalio projesinden kaynaklanan “kozmetik” hasar buldu, ancak “herhangi bir sonuca varmak için temel yok” Unit 6G’nin üzerinde yeni inşa edilen çatı güvertesi ve çatı katının binayı herhangi bir şekilde tehlikeye attığını söyledi.
Özel bir binada özel daireler
Çoğu New Yorklu için (ve kesinlikle New Yorklu olmayanların çoğu için), şehrin en şık mahallelerinden birinde tarihi bir binanın tepesindeki ultra zengin ev sahipleri arasındaki bir kan davasıyla ilişki kurmak belki de zor. Dalio’lar çatı güvertesi olan daha büyük bir daire satın alamaz mı? Bay Pignatelli, Dalio’lardan onu satın almalarını isteyemez mi?
Bay Dalio, yatırım yaklaşımının şu gibi mantralarla nasıl yönlendirildiğini uzun uzadıya yazdı: “Savaşlarınızı seçmeyin. Hepsiyle savaşın.”
Bay Pignatelli, bunların özel bir mahallede özel bir binada bulunan özel daireler olduğunu belirtti.
Çatı katları, West Broadway ve Thompson Street’te girişleri olan, şehrin belirlenmiş SoHo-Cast Iron Historic District Extension’daki bir bina olan West Broadway Arches adlı bir binada. Ahşap yapı, Harry Houdini’nin arkadaşı olan mimar ve sihirbaz Oscar S. Teale tarafından büyük kemerler, bir tuğla cephe ve dökme demir dolgu ile işaretlenmiş Romanesk Revival tarzında tasarlandı. 1880’lerde inşa edilen bina, 1970’lerden başlayarak bir konut binasına dönüşmeden önce Marvin Safe Company için bir üretim merkeziydi.
Bay Pignatelli’nin 2.400 metrekarelik çatı katında çıplak tuğla duvarlar, 140 yıllık ahşap sütunlar, avluya bakan kemerli bir pencere ve bir merdivenin üzerinde bir oturma odası bulunmaktadır. Dalio ailesinin üyeleri binada iki büyük daireye sahiptir: biri Bay Pignatelli’nin yanında ve diğeri alt katta.
Bay Pignatelli, dairesi Unit 6H’yi 1991’de 650.000 $’a satın aldı; o sırada, sanatçı olmayanlar tarafından konut kullanımı için birkaç SoHo çatı katı satın alınabiliyordu. Akıllı bir yatırım olduğu ortaya çıktı (ikinci kattaki birim 2019’da 3,6 milyon dolara satıldı), ancak Bay Pignatelli dairenin kâr potansiyelinden etkilenmediğini söyledi. SoHo’yu seviyordu ve sanatçılar arasında yaşamanın özel olduğunu biliyordu.
“Konumu ve sessizliği nedeniyle gerçekten istedim” dedi. “Gürültüden nefret ederim ve manzarayı severim.”
Bay Pignatelli, Roma’da doğup büyüdü ve finans kariyerinin ortasında bir iş için New York’a taşındı. Birkaç on yıl boyunca, zamanını Manhattan’da Pier 59 Studios’u kurduğu ve alanı bir reklam üretim tesisine dönüştürdüğü New York ile kızının büyüdüğü ve aynı zamanda Milano’da vakit geçirdiği Los Angeles arasında paylaştırdı.
Kooperatif kuruluna daha önce iki kez dava açmıştı, her ikisi de çatıyla ilgiliydi. 2004 yılında bir komşu, Bay Pignatelli’nin görüşünü engelleyen bacalı bir şömine yaptı. (Bir anlaşmanın parçası olarak, yasal belgelere göre onu kaldırdı.) 2014 yılında yönetim kurulu, bakım yaparken çıkardığı iki sandalyeli 140 metrekarelik düz çatı güvertesini yeniden kurmayı reddetti, dedi. (Belgeler, bu anlaşmanın bir parçası olarak güverte ve sandalyelerin geri konduğunu söylüyor.)
Yeni Komşular
Nisan 2013’te Bay Pignatelli’nin çatı katının bitişiğindeki Unit 6G, Bridgewater Associates’e bağlı bir limited şirket tarafından 4,3 milyon dolara satın alındı. Yaklaşık altı ay sonra LLC, Unit 5G’yi de hemen altında 2,87 milyon dolara satın aldı.
Bridgewater, 1975 yılında, geçen yıl başkan olarak emekli olan ve Forbes tarafından dünyanın en zengin 83. kişisi olarak gösterilen ve tahmini net değeri 19 milyar dolar olan Bay Dalio tarafından kuruldu.
Dalio’nun avukatı, dairenin sahibi ve Bay Dalio’nun çocuklarına ait olduğunu söyledi. Bay Pignatelli’nin “onu bir anlaşmaya varmak için utandırmaya çalışmak için bariz bir çabayla Bay Dalio’yu uygunsuz bir şekilde sanık olarak dahil ettiğini” söyledi.
6G’de birkaç yıl boyunca Bay Dalio’nun film yapımcısı olan oğlu Paul Dalio ve Paul’ün görüntü yönetmeni olan eşi Kristina Nikolova Dalio yaşadı.
Komşuların çoğunlukla dostça bir ilişkisi vardı. Bay Pignatelli, Bayan Dalio’nun 2019 yılında dairesini görmek istediğini söyledi: “‘İlham almak için evinizi görmek istiyorum çünkü çok güzel olduğunu biliyorum’ dedi.”
Bay Pignatelli, ailesi büyüdükçe daha fazla alana ihtiyaçları olduğunu söylediğini söyledi. Bay Pignatelli dairesini kendisine ve kocasına satmaya istekli olur mu?
“’Hayır, ilgilenmiyorum’ dedim” diye anlattı. “Sonra ‘Ah, taşınmamız gerekecek’ dedi. Ben de ‘Biliyorsun, eğer taşınırsan ve evini satmak istersen, lütfen bana haber ver’ dedim.”
İşler devredildi. Şubat 2020’de Bay Pignatelli, kooperatif yönetim kurulu başkanı Matthew Dicker’a Dalio’ların bina koridorunda bıraktığı ayakkabılar, şemsiyeler, oyuncaklar ve paketler hakkında şikayette bulunmak için mesaj attı.
Bay Pignatelli, “Gün içinde kapılarını saatlerce açık tutuyorlar,” diye yazmıştı, “bu alanda oynayan ve çığlık atan çocuklar var (neden evlerinin içinde olmasınlar?) ve onların benim gibi çığlık attıklarını veya piyano çaldıklarını duymak zorundayım. çocuklar.” (Bay Dicker bir mesajla şu yanıtı verdi: “Yikes.” The Times’a ulaştı, yorum yapmaktan kaçındı.)
Mart ayında, salgın azalırken, Bay Pignatelli, yılın geri kalanının çoğunu burada geçireceği Los Angeles’a gitti.
New York’a döndüğümüzde, yatay olarak genişleyemeyen Dalio’lar, çatı katlarının üzerindeki yaklaşık 1,2 metre yüksekliğinde, 260 metre karelik bir bölmeyi mini mutfaklı, yarım banyolu, alçıdan bir çatı katına dönüştürmeye karar verdiler. 2.000 metrekarelik peyzajlı bir teras.
Ağustos 2020’de Dalios tarafından işe alınan bir mimar, Simgesel Yapıları Koruma Komisyonu’na bir video toplantısında “mevcut çatı katı” olarak tanımladığı – bölmeye atıfta bulunan – yenilemek ve bir ahşap güverte ve bir pergola eklemek için bir plan sundu.
Mimar, Simge Yapılar komisyonuna, çatı bu tür bir yapının ağırlığını taşıyacak şekilde inşa edilmediğinden, önerilen güverte platformunun bunun yerine binanın çatının altındaki ahşap kolonları tarafından desteklenen bir dizi çelik bağlayıcıya dayanacağını açıkladı.
Bina Dairesi gibi komisyon da planları onayladı.
Aralık 2020’de Bayan Dalio, Bay Pignatelli’ye e-posta gönderdi. “Bölmemizi yenilemeyi ve sonunda çatı güvertesini yapmayı planladığımızı size bildirmek istedik” diye yazdı. Daha sonra ona planları gönderdi.
Bay Pignatelli, e-postasının projeyi önemsiz gösterdiğini söyledi. “Bir ‘tadilattan’ bahsediyordu” dedi. “Aslında yaptıkları tamamen yeni bir yedinci kat inşa etmekti.” Seyahat ettiğini ve planlarla birlikte gönderdiği e-postayı gözden kaçırdığını söyledi.
‘Seni Uyarmaya Çalıştım’
Bay Pignatelli, Mayıs 2021’de New York’a döndüğünde inşaat gürültüsünün dayanılmaz olduğunu söyledi ve bir hafta içinde İtalya’ya gitmek üzere yola çıktı. Yokluğunda asistanı düzenli olarak daireyi ziyaret etti ve hasar belirtileri olduğuna inandıkları şeyleri katalogladı: Bir kapı artık kapı sövesine kapanmıyordu, tuğla duvarlarındaki boya dökülüyordu, ahşap sütunlar eğiliyordu ve duvarlarda çatlaklar beliriyordu.
Bay Pignatelli, mimarın Simge Yapıları Koruma Komisyonu’na önerdiği gibi, pergola çerçevesinin ahşap olmadığını gösteren görüntüleri yakaladığını söylediği drone fotoğrafçılığını görevlendirdi.
2021’in ilkbaharı, yazı ve sonbaharı boyunca Bay Pignatelli, Kristina Dalio ve Ray Dalio’ya endişeleri hakkında – bazıları kibar ve komşuluk, diğerleri ateşli ve çileden çıkmış – kısa mesajlar gönderdi.
Mart 2022’de Bay Pignatelli’nin hizmetçisi daireye geldiğinde, banyonun etrafındaki kırıklar arasında büyük bir ayna paneli buldu.
Bay Pignatelli daha sonra davayı New York Yüksek Mahkemesinde açtı. Bay Dalio’ya, “İnşaat nedeniyle işlerin kötüye gittiği konusunda sizi uyarmaya çalıştım,” diye mesaj attı. “Ve dava açmak için başka seçeneğim kalmadı.”
Devam etti: “Yapısal kayma nedeniyle banyomda bir ayna tam anlamıyla patladı ve kızım ya da ben orada olsaydık ciddi şekilde yaralanır, hatta ölürdük.”
Bay Dalio, Bay Pignatelli tarafından paylaşılan bir metin mesajında, yapıyı değerlendirmesi için üçüncü taraf bir müfettiş tutmayı teklif ettiğini, ancak artık komşuların anlaşmazlığı kendilerinin çözebileceğine inanmadığını söyledi.
Metinde “İçten arzum size karşı cömert olmaktı” yazıyordu. “Senin ve benim makul bulduğumuz şeyin uzlaşmaz olduğu açık, dolayısıyla yargıçlar hukuk sistemindekiler olacak.”
Bay Pignatelli daha sonra, 1989’dan beri New York’ta faaliyet gösteren kendi yapı mühendisi Richard Donald’ı işe aldı. Bay Pignatelli’nin dairesinin duvarlarını açtı ve Dalios’un güvertesini tutan sekiz çelik bağlantı elemanından ikisinin kereste üzerine oturduğunu keşfetti. Bay Pignatelli’nin dairesindeki sütunlar.
Bay Pignatelli’nin avukatı 311’i aradı ve şehir incelemesi istedi. Bina Dairesi kayıtlarına göre 26 Mayıs 2022’de bir müfettiş şunları yazdı: “İş planlara uymuyor. Planlar kurallara göre değil.” O zamana kadar işin çoğu tamamlanmıştı, ancak müfettiş işi derhal durdurma emri verdi. Bir sözcü, müfettişin özel endişelerini belirtmeyi reddetti. Şehir ayrıca izinleri iptal etmek için bir niyet bildirimi yayınladı.
Sorunu çözmek için Dalio’lar ve tasarım ekibinin endişelerini gidermek için şehirle birlikte çalışması gerekiyor. Bir Bina Bakanlığı sözcüsü, “Bu çözüm planını bulmak ve bu planı incelememiz için DOB’a sunmak mal sahibinin sorumluluğundadır” dedi.
Bir rapora göre, bu ayın başlarında, bir şehir müfettişi Dalio apartmanına uğradı ve evde kimseyi ve çalışmayı durdurma emrinin ihlal edildiğine dair hiçbir işaret bulamadı.
Proje başladıktan yaklaşık üç yıl sonra Bay Pignatelli’nin hukuk mücadelesi devam ediyor. Bay Pignatelli’nin şikayetine göre, bu ay, aynanın Dalio inşaatından değil “çatı penceresinden kaynaklanan ‘aşırı ısınma'” sonucu kırıldığına inandığını söyleyerek, kırılan banyo aynasıyla ilgili iddiayı reddeden sigorta şirketine dava açtı.
West Broadway Arches’ta Kristina ve Paul Dalio, Apartment 6G’den taşındı ve Ray Dalio’nun en küçük oğlu Mark Dalio, o zamanlar kız arkadaşı olan Maxine Petry’nin yanına taşındı. (Bir denizaltıyla nişanlanmışlar ve geçen yaz İspanya’nın Mallorca adasında birkaç gün süren bir fantezide evlenmişlerdi.)
Şimdilik Bay Pignatelli, SoHo’daki dairesinin güvensiz olduğundan korkarak zamanının çoğunu Los Angeles ve Milano’da geçiriyor. New York’ta çalışması gerektiğinde özel bir kulüp olan Casa Cipriani’de kalıyor. “Kendimi casa’da hissetmem için ellerinden geleni yapıyorlar” dedi. “ama hiçbir şey benim evimin yerini tutamaz.”
Rob Copeland raporlamaya katkıda bulundu.
Günaydın. Çarşamba. Brooklyn Köprüsü’nün bir ilerleme ve iyimserlik sembolü olduğunu söyleyen biriyle doğum gününü kutlayacağız.
Kredi… Hulton Arşivi/Getty Images
140 yıl önce bugün 24 Mayıs 1883’te The New York Times, “Köprü’nün Açılışı İçin Her Şey Hazır” manşetini attı.
Times hangi köprü olduğunu söylemek zorunda değildi. İnşası 14 yıl süren Brooklyn Köprüsü, şehrin birçok asma köprüsünden ilki, hayal gücü ve yaratıcılığa bir övgü olarak tek başına duruyordu.
Birçok yönden, hala tek başına duruyor. Birçok New Yorklu’nun her gün yürüdüğü tek köprü. Turistlerin görülmesi gerekenler listesindeki tek köprüdür. 1970’lerde tarihçi David McCullough’un çok satan kitabına ve 1980’lerde film yapımcısı Ken Burns’ün ilk belgeseline konu olan tek köprüdür. Bu yıl dönümü için Burns’ün kameraları, The Times’ın mimarlık eleştirmeni Michael Kimmelman ile Burns’ün web sitesi UNUM için bir kısa film için köprüde yürürken dönüyordu. Michael’la köprü ve onun şehirdeki ve hayatımızdaki yeri hakkında konuştum.
Geçen gün okuduğum bir şey, 1880’lerde New York’un dünya standartlarında bir şehir olarak yeni rolüne doğru adım adım ilerlediğini söylüyordu. Köprü kelimenin tam anlamıyla olduğu kadar sembolik olarak da bu hale gelmesine kesinlikle yardımcı oldu, değil mi?
Yüzde yüz. Köprü, sadece New York için değil, genel olarak Amerika için, 19. yüzyıl ilerlemesinin ve iyimserliğinin büyük sembolüydü. Olağanüstü bir değişim ve bağlantı zamanı olduğunu şimdi unuttuğumuz bir dönemdi. Kıtalararası demiryolunuz vardı. Okyanus ötesi kablonuz vardı. Süveyş Kanalı’nız vardı. Bunların hepsi aynı zamanlarda inşa ediliyordu. Dünyayı küçültüyorduk.
New York’un kendisinde, köprü iki ayrı şehri, Brooklyn ve New York’u, tek büyük şehir haline gelme beklentisiyle birbirine bağladı. Daha önce tek yol tekneyleyken, Brooklyn’den New York’a gitmenin başka, daha basit ve daha hızlı bir yolunu sunan köprüydü ve bu, kışın ve tabii ki kötü havalarda genellikle zordu.
Ama köprü başka bir şey yaptı. Halka açık bir cadde, havada büyük bir meydan, ikisini tam anlamıyla birbirine bağlayan bu devasa yol yarattı. Birdenbire bir oldular. Bu, köprünün umudun ve olasılığın büyük sivil sembolü olmaya devam etmesinin büyük bir nedeni.
Ayrıca Brooklyn Köprüsü o zamanlar her şeyden daha büyüktü.
Bu köprü Amerika’da hayal bile edilemeyecek büyüklükteydi. 13. yüzyıldaki Gotik katedraller gibiydi, o kadar inanılmaz derecede büyük ve görünüşte imkansız ki, bunda başka bir dünyaya ait bir şeyler vardı.
Köprüye çıkan insanların, dünyanın bu bölgesinde hiçbir insanın olmadığı yükseklikte olduğunu hayal etmelisiniz. Birden nehrin ortasına kurulmuş bir dağın üzerindeydiler ve altlarında uçan kuşlara bakıyorlardı. O kadar büyük bir şeydi ki, şehrin gelecek yüzyıl için hedeflerini yeniden tanımladı.
O filmde muhtemelen 70’ler veya 80’lerden bir çekimle, ikiz kulelerin yukarıdan ve arkadan mükemmel bir şekilde çerçevelendiği bir an vardı. Sahne, New York’un temsil ettiği her şeydi – köprü ve onun üzerinde yükselen gökdelenlerle temsil edilen eski New York.
İkiz kuleler fonunda tarif ettiğinizde, ikiz kuleler aynı zamanda gökyüzüne uzanmakla ilgiliydi. Şimdi gökdelenler yükseldiğinde, şehrin nasıl çok büyüdüğü ve insan ölçeğinin dışına çıktığı konusunda her zaman muazzam miktarda düşmanlıkla karşılaşıyorlar. O huşu ve merak duygusunun hiçbiri yok.
Köprü açıldığında, New York’un daha önce sahip olmadığı bir kutlama yapıldı. Gerçekten de New York’un rüyasını ve 19. yüzyılın rüyasını temsil ediyordu.
Şimdi bundan yoksunuz – buna iyimserlik diyebilir misiniz bilmiyorum ama bu gelecek duygusu.
İkiz kuleler ve Brooklyn Köprüsü arasındaki bu özel yan yana gelmeyle ilgili ilginç olan şey, köprünün, geleneksel, ruhani ve sanatsal bir şeye hitap eden bu Gotik kuleler ile son teknoloji mühendisliğin bu inanılmaz birleşimi olmasıydı.
mühendislikti Ve sanat.
Evet kesinlikle. Roeblings’in en başından beri niyeti buydu, ayağa kalkacak bir mühendislik çalışmasından daha fazlası olan bir şey yaratmaktı. Bir sanat eseri olarak zamanın sınavına dayanacak bir şeydi. Hala gördüğün şey bu. Brooklyn Köprüsü’nü hala ebedi ve muhteşem olarak görüyorsunuz.
New York City’deki hiçbir şeye benzemeyen bir varlığı var, bu yüzden her gün oraya Notre Dame, Chartres veya Westminster’a gidiyormuş gibi giden insanlarla dolu. Görünüşe göre kendinizden çok daha büyük bir şeyle temas halindesiniz. Sadece bir altyapı parçası gibi hissetmiyor.
Ama belki de en önemli yanı herkese açık bir alan olması.
Açıldığı andan itibaren, o köprüde herkes yürüyebilirdi.
Sınıf veya ırkla sınırlı değildi. Bence, insanlar için, gerçekten insanlar için bir proje olduğu hissedildi.
Ve sürdü. Dayandı.
Evet. Demek istediğim, La Guardia Havalimanı’nı yeniden inşa ettik ki bu büyük bir başarıydı. Bunu havaalanı açıkken yapmak inanılmazdı ve kesinlikle daha iyi. Ancak Brooklyn Köprüsü, bundan bin yıl sonra bile hatırlanan bir şey olmaya devam edecek. La Guardia’nın yenilenmesinin bundan bin yıl sonra hatırlanacağını sanmıyorum.
Bu, La Guardia’nın yenilenmesine karşı bir şey değil. Ama en son ne zaman New York’ta ya da Amerika’da, gerçekten, bu kadar büyük bir hırsı olan ya da köprü kadar dönüştürücü ya da devasa görünen bir şey yaptığımızı düşünmek zor.
Böylece köprü hemen şehrin bir parçası haline geldi ve o zamandan beri nesilden nesile şehrin kendi anlamında ve hesaba katılması gereken sorunlarla ilgili anlayışında şekillendi.
Burns filmi 40 yıl önce çektiğinde, New York harap durumdaydı ve köprü, şehrin bir zamanlar ne olduğunu hatırlatıyordu.
Köprü hakkında, o zamanlar mücadele eden bir şehre bir tür inanç vardı.
Şehir artık son derece farklı, son derece farklı sorunlarla. Parası olmayan bir yer. İklimle ilgili sorunlarla karşı karşıyayız. Çok büyük bir sahipsizlik sorunumuz var.
Ancak köprüde hala güven verici bir şey var – bir şehir olarak harika, imkansız şeyler için çaba gösterme ve bunları başarma yeteneğimiz hakkında.
140 yıl sonra, neler yapabileceğimizin bir hatırlatıcısı olarak hayatımızda bu role sahip olmaya devam etmesi ve belki de bir dürtü olması gerçekten dikkate değer. Bunu böyle düşünmeyi seviyorum. Sık sık bunalmış veya hırpalanmış hissettiğimiz bir şehirde, köprü, hayallerin ve özlemlerin yeri olan New York’un özünde ne olduğunu düşünmek için gidilecek bir yerdir.
Geçen gün küçük oğlumu götürdüm. Biraz şüpheciydi – bir Pazar sabahıydı, bunu yapmak için neden erken kalkıyoruz gibi. Ama köprünün ortasına geldiğimizde manzaranın açıldığını görebiliyordum, onun gibi sert bir New York’lu bile “Vay canına, çok havalı” diyordu.
Hava durumu
74’e yakın yüksek ve hafif rüzgarlarla güneşli bir günün tadını çıkarın. Gece, erken saatlerde hafif sağanak yağış ihtimali, ardından hava parçalı bulutlu, en düşük 52 civarında olacak.
ALTERNATİF TARAFTA OTOPARK
Cuma (Shavuot) tarihine kadar yürürlüktedir.
En son New York haberleri
deneme tarihi : Donald Trump’ın bir porno aktrisine sus payı ödemesi suçlamalarını içeren ceza davasındaki yargıç, duruşmayı önümüzdeki Mart’a erteledi. Videoda görünen Trump, öfkeyle tepki vermiş gibiydi.
Barınak yetkisi: Belediye Başkanı Eric Adams, sığınmacı akınının kentin ihtiyacı olanları barındırma kapasitesini aştığını söyleyerek, bir yargıçtan şehrin barınma hakkı yetkisinden muaf tutulmasını istedi.
konut piyangoları: Sekiz yıllık bir hukuk mücadelesi, New York City’nin yeni kira kontratlarını dağıtmak için piyangolara dayanan düşük maliyetli konutlar için “topluluk tercihi” politikasının ayrımcılık yasalarını ihlal edip etmediğini test ediyor.
dönüm noktası durumu: Şehrin Simgesel Yapıları Koruma Komisyonu, bir zamanlar Siyah öğrenciler için sekiz ilkokuldan biri olan bir okul binasını belirledi.
BÜYÜKŞEHİR günlüğü
bazı ev
Sevgili günlük:
Saçlarım artık koyu kahverengiden çok gümüşi ve artık kendime orta yaşlı demiyorum. Ama formda ve aktif kalmaya çalışıyorum ve yılların bana çok fazla yük bindirdiğini hissetmiyorum.
Bir gün, Downtown Brooklyn yakınlarındaki federal tarzda, kırmızı tuğlalı bir sıra ev olan evimden ayrılırken, kaldırımda durup eve bakan bir kadınla karşılaştım.
“Bu çok güzel bir ev,” dedi. “Ne zaman yanından geçsem fark ediyorum.”
Bir süre ev ve tarihi hakkında konuştuk.
“Neredeyse 200 yaşında,” diye açıkladım.
“Vay!” diye cevap verdi kadın. “Orijinal sahibi siz misiniz?”
—Laura McCallum
Agnes Lee’nin çizdiği. Başvuruları buraya gönderin Ve Büyükşehir Günlüğü’nün devamını buradan okuyun .
Burada bir araya gelebildiğimize sevindim. Yarın görüşürüz. — JB
PS İşte bugünün Kısa Bulmaca Ve Heceleme yarışması . Tüm bulmacalarımızı burada bulabilirsiniz. .
Melissa Guerrero, Emmett Lindner, Jeffrey Furticella, Rick Martinez ve Olivia Parker, New York Today’e katkıda bulundu. Ekibe [email protected] adresinden ulaşabilirsiniz.
.
Katar Merkez Bankası Lideri Bender bin Muhammed bin Suud Al Sani, başşehir Doha’da üçüncüsü düzenlenen Katar İktisat Forumu’nda yaptığı konuşmada, ABD’deki likidite siyasetinin, Katar iktisadı ve maliyesiyle uyumlu olduğunu tabir etti. Al Sani, şuan Katar riyalinin dolara endekslenmesi için uygun ortam olduğunu söyledi.
Küresel enflasyonun, birçok ülkede geçen yılı etkilediğine işaret eden Al Sani, enflasyonun on yılların en yüksek düzeyine ulaştığını fakat son aylarda enflasyon oranında güzelleşme yaşandığını belirtti.
Al Sani, fiyatlarda istikrar, kalkınma ve finansal istikrar ortasındaki istikrarın sağlanması gerektiğini söz etti.
Katar’ın başşehri Doha’da üçüncüsü düzenlenen Katar İktisat Forumu, dün dünya çapında iktisat alanında önde gelen 2 binden fazla kişinin iştirakiyle başlamıştı.
Doha’da Bloomberg Media Group’un işbirliğiyle düzenlenen forum, 25 Mayıs’ta sona erecek.
AB Komitesi, üye ülkelerin ekonomik durumlarına ait tavsiyeler içeren “Avrupa İlkbahar Sömestir Paketi” başlıklı çalışmasını yayımladı.
Çalışmada, bütün üye ülkelerden sağlam mali durumu sürdürmeleri ve net faiz dışı harcamalardaki nominal artışı sınırlayan ihtiyatlı mali siyasetler uygulamaları istendi.
Üye ülkelerin kamu dayanaklarını ve AB fonlarını bilhassa yeşil ve dijital dönüşümü teşvik edecek bir halde kullanması talep edilen çalışmada, yürürlükteki güç takviye tedbirlerinin 2023’ün sonuna kadar azaltması gerektiği belirtildi.
Enerji fiyatlarının yine artışa geçmesi halinde takviyelerin güç tasarrufunu teşvik edecek biçimde olmasının değerine işaret edilen çalışmada, bu yardımların fakirleri ve firmaları müdafaayı hedeflemesi gerektiği kaydedildi.
Çalışmada, gelecek yıl sonrasındaki periyotta üye ülkelerin, ihtiyatlı bir orta vadeli mali konum için sürdürülebilir büyümeye elverişli yatırımlar ve ıslahatlar içeren orta vadeli mali strateji izlemesinin değerine dikkat çekildi.
Kamu açığı ve borç kriterlerine ahengini pahalandırmak üzere Belçika, Bulgaristan, Çekya, Almanya, Estonya, İspanya, Fransa, İtalya, Letonya, Macaristan, Malta, Avusturya, Polonya, Slovenya, Slovakya ve Finlandiya olmak üzere 16 üye ülkeye yönelik rapor hazırlandığı belirtilen çalışmada, bütçe açığı kriterinin Belçika, Bulgaristan, Çekya, Almanya, Estonya, İspanya, Fransa, İtalya, Letonya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovenya ve Slovakya tarafından karşılanmadığının tespit edildiği bildirildi.
Yunanistan ve İtalya çok dengesiz
Çalışmada, Fransa, İtalya ve Finlandiya’nın borç kriterini karşılamadığının altı çizildi.
Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, Portekiz, Romanya, İsveç, Macaristan, Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin makroekonomik dengesizlikler yaşadığı belirtilen çalışmada, Yunanistan ve İtalya’da ise “aşırı dengesizlik” olduğu söz edildi.
Yüksek enflasyon uyarısı
AB Komitesi Lider Yardımcısı Valdis Dombrovskis, çalışmaya ait Brüksel’de düzenlediği basın toplantısında, Avrupa’da son 3 yılın bireyler ve işletmeler için çok kuvvetli geçtiğine işaret ederek, “Son devirde güç fiyatlarının gerilemesine karşın bilhassa yüksek enflasyon üzere satın alma gücünü ve şirketlerin rekabetçiliğini azaltan birçok zorlukla karşı karşıyayız.” dedi.
Bu etapta ihtiyatlı maliye siyasetlerine odaklanılması gerektiğini anlatan Dombrovskis, büyümeyi desteklemek için en düzgün yatırımları belirlemenin ve AB’yi daha rekabetçi hale getirmenin kıymetini vurguladı.
AB genelinde mali disiplin ve istikrarın sağlanması gayesiyle oluşturulan İstikrar ve Büyüme Paktı, üye ülkelerin önleyici önlemlerle mali disiplinlerini sürdürmesini amaçlıyor.
Birlik kurallarına nazaran, üye ülkelerin bütçe açıklarının gayri safi yurt içi hasılalarının yüzde 3’ünün altında olması, kamu borç stoklarının, gayri safi yurt içi hasılalarına oranının yüzde 60’ı geçmemesi gerekiyor.
AB üyesi ülkeler ortasında 2022 yılının son çeyreğinde kamu borcunun GSYH’ye oranının en fazla olduğu ülke yüzde 171,3 ile Yunanistan. Kamu borcunda Yunanistan’ı, yüzde 144,4 ile İtalya, yüzde 113,9 ile Portekiz, yüzde 113,2 ile İspanya, yüzde 111,6 ile Fransa ve yüzde 105,1 ile Belçika izledi.
AB üyesi ülkeler, geçen yıl Rusya-Ukrayna savaşı ve güç krizi ile birlikte artan doğal gaz ve elektrik fiyatlarına karşı çok sayıda önlem ve takviye programı uygulamaya koymuştu. Bu güç desteklemeleri üye ülkelerin kamu maliyelerine önemli bir yük getiriyor.
Dönem başında Bodrumspor’a gelen liglerin en deneyimli hamle oyuncularından Kenan olağan dönemde attığı 14 golle ekibin yıldızı oldu. Yeşil-beyazlı formayı 32 maçta terleten 35 yaşındaki futbolcu 2479 dakika müddet alırken, 14 golün yanı sıra 4 de asist katkısında bulundu.
Devre ortasında Üstün Lig temsilcisi Antalyaspor’dan kiralanan kanat oyuncusu Gökdeniz de kısa müddette lige damga vurdu. Bodrumspor’la ligin ikinci yarısında 18 karşılaşmaya çıkan 21 yaşındaki futbolcu yarım dönemde 9 sefer fileleri sarstı ve 1 de gol pası verdi. Gökdeniz, 1497 dakika alanda kalarak teknik yönetici İsmet Taşdemir’in en değerli kozlarından biri olmayı başardı.
Bodrumspor’da orta saha oyuncusu Samet Yalçın da 9 gol atarak dikkatleri üzerine çekti.
Sarı-kırmızılılar dış alanda aldığı sonuçlarla en başarılı 6 grup ortasına ismini yazdırdı. Gurbette 18 karşılaşmaya çıkan Göztepe 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 6 mağlubiyet elde etti. Göztepe, rakip alandan hanesine toplam 28 puan yazdırırken, 19 gol atıp kalesinde 16 gördü. Göztepe, deplasmanda Sakaryaspor, Yeni Malatyaspor, Çaykur Rizespor, Erzurumspor FK, Altınordu, Tuzlaspor, Denizlispor ve Ankara Keçiörengücü’nü yenip, Adanaspor, Altay, Manisa FK ve Bodrumspor’la berabere kaldı.
İzmir grubu, Bandırmaspor, Boluspor, Pendikspor, Samsunspor, Eyüpspor ve Gençlerbirliği karşılaşmalarını ise kaybetti.
Ligde son 14 maçında ise yenilgi yüzü görmeyen Göztepe, başarılı bir seri yakalayıp Play-Off biletini aldı.
Bodrum İlçe Stadı’nda saat 17.00’de başlayacak maçta Bodrumspor’u yenerek Muhteşem Lig yarışında ismini yarı finale yazdırmak isteyen Göztepe’de sarı kart cezası sona eren kanat oyuncusu Mamah, misyon verilmesi durumunda alandaki yerini alabilecek.
Hazırlıklarını Urla Adnan Süvari Tesisleri’nde sürdüren İzmir temsilcisinde Mihojevic ve Erhan sakat.
Turgut, yaptığı yazılı açıklamada, Çaykur Rizespor’un Harika Lig’e yükselmesine katkısı olan herkese teşekkür etti. Rizespor’da dönem başında vazifeye geldiklerini hatırlatan Turgut, şöyle devam etti:
“Bütün paydaşlarımız ile irtibatımızı güçlendirerek topluluğumuzu kucakladık. Fikir alışverişi içinde olduk. Dönem öncesinde birlik ve dayanışma yürüyüşü gerçekleştirerek tüm spor kamuoyuna Rize’den birliktelik bildirisi verdik. Dönem içinde inişli ve çıkışlı bir grafik sergiledik fakat yaptığımız desteklerle yağmur, çamur demeden bize inanan ve güvenen taraftarımızla ligin sonunda ipi göğüsleyen taraf olduk.”
Turgut, taraftarların grubu hiçbir vakit yalnız bırakmadığının altını çizerek, “Çetin ve sıkıntı karşılaşmalara çıktık. Ligden düşen bir grubun yükü de üzerimizdeydi. Birçok olumsuzluk ile daima birlikte çaba ederek Harika Lig’e çıkacağımıza inandık ve başardık. Bu şampiyonluk tüm topluluğumuzun yapıtıdır. Bunu daima birlikte başardık.” değerlendirmesinde bulundu.
Turgut, bundan sonraki devirde Çaykur Rizespor için herkesi tek yürek olmaya davet ederek, “Bu süreçte bizlere takviye veren herkese bir defa daha teşekkürlerimizi sunuyorum. Herkes üzerine düşeni yaparsa topluluk olarak daha büyük muvaffakiyetler ve sevinçleri yaşarız. Bundan evvel olduğu üzere bundan sonra birlikte yol yürüyeceğiz.” sözlerini kullandı.
Sezon bitmeden 5 ismin ayrıldığı, 10 futbolcunun da kontratlarının bittiği yeşil-kırmızılılarda mukavelesi sona eren teknik yönetici Erman Güraçar’la da yine anlaşılması beklenmiyor. Karşıyaka’da Lider Turgay Büyükkarcı’nın futbol şube idaresinde de kan değişikliği yapmayı planladığı öğrenildi.
Kongre tartışmalarının da sürdüğü Karşıyaka’da sicil heyeti, seçimli genel şura yapılması için davetlerini sürdüren eski basketbol şube lideri İlker Ergüllü’nün tartışılan kulüp üyeliğiyle ilgili açıklama yaptı. Şura, Ergüllü’nün 12.02.2022 tarihinde aldığı isimli sicil kaydı ve 2 fotoğraf eşliğinde kulübe üyelik başvurusu yapıp, üyeliğinin 26.04.2022’de idare şurası tarafından onaylandığını açıkladı.
Heavy’den Sean Deveney, Lakers’ın Reaves’e toplu iş kontratı kapsamında verebileceği azamî ölçü olan dört yıllığı 51 milyon dolarlık bir kontrat vermeye hazırlandığını açıklamıştı.
Lakin ismini vermeyen bir genel menajer, 24 yaşındaki oyuncunun daha yararlı teklifler alacağına inandığını belirtti:
“Birisi kesin ona bundan daha fazlasını verecektir. Geçen yaz dört yıllığı 100-110 milyon dolar kazanan Tyler Herro, Jordan Poole, R.J. Barrett, Jalen Brunson ve Anfernee Simons üzere adamların bulunduğu kümede yer alması gerekiyor. Eminim onlardan biraz daha azını kazanacaktır, fakat o ölçüleri hak ediyor.”
Reaves, maç başına ortalama 13.0 sayı, 3.4 asist ve 3.0 ribaund ortalamaları ile büyük bir çıkış yakaladığı olağan dönemi geride bıraktıktan sonra playofflarda daha da düzgün oynamış ve ekibinin Batı Konferansı Finalleri’ne yükseldiği süreçte 16.9 sayı, 4.6 asist ve 4.4 ribaund ortalamaları tutturmuştu.
The Athletic’ten Kelly Iko, Rockets’ın James Harden’ı alma planı suya düştüğü takdirde, Paul’un radardaki ikinci opsiyon olabileceğini belirtti. Bu söylenti, Paul’un bu yaz Suns’tan ayrılabileceği istikametindeki spekülasyonların akabinde geldi.
Birkaç hafta evvel, Suns’ın CP3’yi takaslayabileceği mutabakatlara baktığı bildirilmişti.
Son birkaç dönemdir sakatlıklarla boğuşan Paul, bu dönem Suns için 59 maçta forma giyerek 13.9 sayı, 4.3 ribaund ve 8.9 asist ortalamaları yakaladı.
33 yaşındaki Harden Philadelphia 76ers ile kontratında gelecek yıl için oyuncu opsiyonuna sahip olsa da, bir müddettir eski grubu Rockets’a geri döneceği konuşuluyordu.
Chicago Bulls ile dönemi tamamladıktan sonra bu yaz sınırsız bir özgür oyuncu olan Beverley, bu söylentileri daha da alevlendirerek, yıldız oyuncuyla birlikte Houston’a gidebileceğini belirtti.
Beverley, Harden’ın Houston’a geri dönüp dönmeyeceği ve orada kendisiyle yine bir ortaya gelme bahtı olup olmadığı sorulduğunda, şu açıklamaları yaptı:
“Çok yüksek. Lakers’tan takaslandığımda gitmek istediğim yerlerden biri de orasıydı. Ancak Houston bana ‘Pat, şu anda sana gereksinimimiz yok. Müddet alamayabilirsin. Genç adamlara akıl hocalığı yapmana daha çok gereksinimimiz var.’ demişti. Ben tekrar de oynamak istemiştim.”
Bleacher Report’tan Jonathan Wasserman, yakın vakitte NBA kadrolarının James Harden’ın Houston Rockets’a dönüşünün “kesin olduğuna inandığını” söylemişti.
Halkbank Erkek Voleybol Ekibi, oyuncu Yiğit Gülmezoğlu ile karşılıklı anlaşarak yollarını ayırma kararı aldı.
Halkbank Spor Kulübünden yapılan açıklamada, “Halkbank Erkek Voleybol Ekibi, ulusal sportmeni Yiğit Gülmezoğlu ile karşılıklı anlaşarak yeni mukavele imzalamama kararı verdi.
Saha içinde ve dışındaki centilmen tutumları, gençlere örnek davranışları ile Halkbank’ı en düzgün formda temsil eden Yiğit Gülmezoğlu’na verdiği emekler için teşekkür eder, bundan sonraki hayatında muvaffakiyetler dileriz.” tabirleri kullanıldı.
Türkiye Kürek Ulusal Ekibi, Slovenya’da yarın başlayacak Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda yarışacak.
Türkiye Kürek Federasyonunun açıklamasına nazaran, Bled Gölü’nde 25-28 Mayıs tarihlerinde yapılacak tertibe ulusal grup, 3 atletle katılacak.
Geçen yıl 23 yaş altında Avrupa şampiyonluğu ve dünya ikinciliği elde eden Elis Özbay, hafif kilo tek ikili kategorisinde Türkiye’yi temsil edecek.
23 yaş altında geçen yıl Avrupa üçüncüsü olan Enes Gök-Şefik Çakmak ikilisi, hafif kilo iki ikili kategorisinde çaba edecek.
Ulusallar, 2022 Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda hafif kilo iki tek kategorisinde Enes Yenipazarlı ve Bayram Sönmez ikilisi ile bir gümüş madalya kazanmıştı.
Bazılarının “Çin Ethereumu” olarak isimlendirdiği Asya odaklı bir altcoin ağı olan Conflux (CFX), tekrar yatırımcıların gündemine düştü. Hong Kong’un bölgedeki kişisel yatırımcıların önünü açması, CFX’e ağır bir sermaye akışı çekti.
Conflux (CFX), Hong Kong ferdi yatırımcıları ağırlarken manşet oluyor
CFX fiyatı, Hong Kong’un kişisel yatırımcıların kripto ticareti yapmasına müsaade vermesinin akabinde yatırımcıların artan ilgisi nedeniyle fiyatlarda artış gördü. Altcoin, Çinli yatırımcılardan önemli bir sermaye akışı topladı.
CFX fiyatı, duyurunun Salı günü yapılmasının akabinde başlangıçta yükseldi. Lakin bu ralli daha sonra satıcılara teslim oldu. CFX, erken alıcıların büyük olasılıkla karları alıp Çarşamba sabahı fiyatları 0,30 dolara indirmesinden evvel, hafta sonu 0,29 dolar düzeyinden 0,33 dolara kadar yükseldi.
Conflux, Çin’deki mevzuatla uyumlu tek halka açık Blockchain olduğunu söylüyor. Ayrıyeten, kullanıcılarına süratli ve ucuz bir Blockchain sunuyor. Bölgede Conflux, Şangay kenti, McDonald’s China ve Oreos dahil olmak üzere global markalar ve devlet kurumlarıyla Blockchain ve metaverse teşebbüsleri konusunda işbirliği yaptı.
Conflux daha evvel, varsayımı 390 milyon abonesiyle Çin’in en büyük ikinci kablosuz taşıyıcısı olan China Telecom ile ortaklaşa Blockchain tabanlı SIM kartlar oluşturacağını söylemişti. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere haber fiyat üzerinde çift haneli tesirli olmuştu.
Veriler, Conflux’un beklentilerin altında kaldığını gösteriyor
Conflux, son vakitler fiyat artışını tetikleyen çok sayıda paydaşlık duyurusu yaptı. Ancak on-chain bilgiler, süreç sayılarının hala geçen sonbaharda belirlenen yüksek düzeyleri geçmediğini gösteriyor. Bu da protokolün şimdi epeyce büyük bir kullanıcı tabanı oluşturmadığı manasına geliyor.
Conflux CTO’su Ming Wu, Mart ayında protokolün “Hong Kong ve anakara Çin’in Web3 alanındaki genişlemelerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için öncü rolü üstlenmeyi” amaçladığını söylemişti.
Bu ortada, Hong Kong’daki birinci BSIM pilot programının, bu yılın sonlarında başlaması bekleniyor. Bu program, Şangay üzere Çin’deki kilit pozisyonlarda benzeri pilot uygulamalar için planlarla birlikte başlayacak.
Böyle bir art plan, Twitter topluluğu üyelerinin Conflux’a “Çin Ethereumu” etiketi atamaya başlamasına neden oldu. Ayrıyeten, son birkaç ayda değerlemede süratli bir artışa yol açtı.
Conflux, yılın en uygun altcoin performanslarından biri
Yılın başından bu yana, Conflux’un piyasa kıymeti 46 milyon dolardan yaklaşık 650 milyon dolara yükseldi. Böylelikle CFX’i en yeterli performans gösteren tokenlerden biri haline getirdi. Birtakım Asya odaklı yatırımcılar, Conflux’un Çin pazarına dolaylı ilişkilerini vurguluyor. Bu özelliğin CFX’i daha geniş Asya pazarında bir vekil bahis olarak konumlandırabileceğini öne sürüyor.
Cumhuriyet Mahallesi’nde vatandaşların talepleri üzerine yeni bir park çalışması başladı.
Cumhuriyet İlkokulu ve Ortaokulu’nun arkasında bulunan bölgede yapılacak olan parkta kent mobilyaları ve oyun grupları yer alacak.
AİLELER KEYİFLİ VAKİT GEÇİRSİN İSTİYORUZ
Efes Selçuk Belediyesi Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel Cumhuriyet Mahallesi‘nde başlayan çalışmaları inceleyerek; “Cumhuriyeti Mahallemizdeyiz. Cumhuriyet İlkokulu ve Ortaokulunun hemen arkasındayız. 2000 metrekarelik park alanı olarak ayrılmış bir yerdi burası. Bu alana ilişkin olarak çok büyük talepler vardı. Buranın bir an önce düzenlenmesi, hem bir yeşil alan olması hem de insanların rahat rahat nefes alacakları bir alan olması talep ediliyordu. Cumhuriyet Mahallemizin yol ihalesini yaptığımız dönem içerisinde hem yolları hem de kaldırımları yaparken o ihalenin içerisine dahil ettiğimiz bir yerdi. Hem otopark alanları ayrıyeten düzenlendi ki, haneler araçlarını düzgün bir şekilde park edebilsinler hem de bu hanelerde yaşayan aileler de burada keyifli vakit geçirsinler istiyoruz. Hayırlı olsun Efes Selçuk, hayırlı olsun Cumhuriyet Mahallesi” dedi.
Cumhuriyet Mahallesi’nde alt yapı çalışmaları biten yollar kapsamında çalışmalara başlanan park alanının yanı sıra ihale kapsamında bugüne kadar 6500 metrekarelik yolun yapımı tamamlandı. İhale kapsamında 22000 metrekare daha yol yapılacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İnegöl Belediyesi, 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için sandığa gidemeyecek durumda olan yaşlı vatandaşlara ücretsiz ulaşım imkanı sağlanacağını açıkladı.
Türkiye, 28 Mayıs Pazar günü Cumhurbaşkanlığı ikinci turu için sandığa gidiyor. Seçimlerde her vatandaşın özgür iradesiyle oyunu kullanabilmesi, ülke yönetiminin seçilmesinde iradesini ortaya koyabilmesi adına sandığa ulaşımı kolaylaştırmak üzere İnegöl Belediyesi ulaşım desteği sağlanacağını açıkladı.
ULAŞIM DESTEĞİ ALMAK İSTEYEN CUMA GÜNÜ MESAİ BİTİMİNE KADAR KAYIT YAPTIRACAK
Konuya ilişkin açıklama yapan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “28 Mayıs Pazar günü ülkemiz Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için sandığa gidecek. Demokrasi şölenine sahne olmasını arzu ettiğimiz seçimlerde, tüm vatandaşlarımızın iradesini sandığa yansıtmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Herkesin fikrini özgürce beyan ederek seçme hakkına erişmesi adına İnegöl Belediyesi olarak ulaşım desteği sağlayacağız. Sandığa kendi imkanlarıyla gidemeyecek durumda olan yaşlı vatandaşlarımıza ücretsiz ulaşım desteği vereceğiz. Bu hizmetten faydalanmak isteyen vatandaşlarımızın 26 Mayıs Cuma günü 17.00’a kadar 153 Çözüm Merkezimizi arayarak kayıt yaptırması ve randevu oluşturması gerekiyor. Sandığa iradesini yansıtmak isteyip imkanları el vermeyen tüm yaşlılarımızı 153 Çözüm Merkezimize kayıt yaptırmaya davet ediyorum” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye-Azerbaycan arasında dış ticaret 5 milyar dolara koşuyor
Kendilerini; “Bir Devlet İki Millet” olarak tanımlayan Türkiye ve Azerbaycan arasındaki güçlü bağlara yeni bir halka eklendi. İzmir, 40 gün arayla Azerbaycan Milli Meclisinden iki parlementer grubunu ağırladı.
Azeri heyeti, ilk olarak Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ı sonrasında İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaret etti. Azeri heyetin üçücü durağı Yeşilova Ehlibeyt Cami Derneği oldu. Azerbaycan Milletvekilleri, öğleden sonraki programında Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile bir araya gelirken, İzmir Ak Parti Dış İşleri Komisyonu Üyesi İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın katılımıyla düzenlenen Türkiye’nin 100. Yılı ve Azerbaycan’ın 105. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılım gösterdi.
Azeri Parlamenterler Grubu’na İzmir programı boyunca mihmandarlık yapan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki yoğun ilişkilerin iki ülke arasındaki dış ticaret rakamlarına olumlu yansımalarını gördüklerini dile getirdi.
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dış ticaret hacminin 2022 yılında 3 milyar doları aştığı bilgisini veren Başkan Uçak, “2023 yılına da güzel bir giriş yaptık. 2023 yılının ilk çeyreğinde dış ticaretimiz yüzde 10’luk artışla 811 milyon dolardan, 892 milyon dolara yükseldi. İki kardeş ülke arasındaki dış ticaret hacmindeki artış bizleri sevindiriyor. Birbirimizin eksiklerini gideriyoruz, yerli ve milli üretime katkı sunuyoruz. 40 gün arayla ikinci Azeri parlamenterler grubunu İzmir’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Türkiye’deki seçim sürecinin tamamlanması sonrasında Türk parlamenterlerden oluşan bir heyetin Azerbaycan’a iade-i ziyaret yapması için çaba göstereceğiz”şeklinde konuştu.
Yeni Azerbaycan Partisi’nin parlamento heyetine Milletvekili Hikmet Mammadov Başkanlık yaparken milletvekilleri Fatma Yıldırım, Mahir Abbaszade, Elman Nasirov, Sahib Alıyev heyette yer aldı.
14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimleriyle ilgili görüşlerini paylaşan Heyet Başkanı ve Milletvekili Hikmet Mammadov, Türkiye’nin seçim sürecinden geçtiğini ve Türk halkının seçimlere gösterdiği yüksek katılımdan dolayı tüm dünyaya demokrasi dersi verdiğini ifade etti. Mammadov, “Türkiye’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk ¨Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz kederi kederimiz’ demiştir. Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ‘Tek millet tek yumruk’ sözleriyle düşüncelerini paylaşmıştır. Tarihin milletimize verdiği misyonu birlikte yerine getiriyoruz” dedi.
Türkiye ve Azerbaycan’ın kuruluş yıldönümleri kutlandı
Heyet daha sonrasında Karşıyaka Haydar Aliyev Parkı’ndaki Haydar Aliyev büstüne çiçek bırakarak saygı duruşunda bulundu. Azeri vekiller akşam programında ise Türkiye’nin 100. Yılı ve Azerbaycan’ın kuruluşunun 105. Yılı sebebiyle düzenlenen etkinliğe katıldılar. Etkinlikte konuşan Azerbaycan Heyeti Başkanı Hikmet Mammadov, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in selamlarını İzmir’e getirdiklerini, Azerbaycan’ın 105., Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümünü birlikte kutlamaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ise; yaptığı konuşmada, Azerbaycan heyetini İzmir’de görmekten mutluluk duyduklarını kaydetti. Azerbaycan milletvekillerinin İzmir’e gösterdikleri ilginin çok değerli olduğunu ifade eden Uçak, “Azerbaycan’ı hem diplomatik olarak hem de iki ülke liderlerinin birliği açısından tek millet olarak görüyoruz. İlham Aliyev’in de dediği gibi biz tek yumruğuz” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Mersin Yenişehir Belediyesi Spor Kulübü bünyesinde verilecek olan yaz spor kursları için kayıtlar başladı. Yenişehir Belediyesine ait spor merkezlerinde verilecek kurslar, 4 Temmuz’da başlayacak ve 10 Eylül’de sona erecek.
Ulusal ve uluslararası spor organizasyonlarını Yenişehir’e taşıyan ve binlerce sporcuyu kente getiren Yenişehir Belediyesi, çocukların yaz tatilini verimli geçirebilmesi amacıyla yaz spor kursları açıyor. Futbol, basketbol, voleybol, okçuluk, tenis ve jimnastik branşlarında verilecek kurslara 06-15 yaş arasındaki çocuklar katılabilecek. Yenişehir Belediyesi Özgecan Aslan Spor Tesisleri, Yenişehir Belediyesi Ata Tenis Tesisleri ve Yenişehir Belediyesi Kapalı Spor Salonu’nda verilecek spor kurslarıyla çocuklar hem eğitim alacak hem de sosyalleşme imkanı bulacak.
Bugüne kadar binlerce çocuğa spor eğitimi verdiklerini ifade eden Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Çocuklarımızın yaz aylarını aktif, eğlenceli ve sağlıklı bir şekilde geçirmelerini sağlamak için birçok farklı spor dalında kurslar düzenliyoruz. Spor bedenimizi güçlendirir, zihnimizi canlandırır ve ruhumuzu besler. Tüm çocuklarımızı kurslarımıza bekliyoruz.Spor kurslarımızla çocuklarımızın var olan potansiyellerini ortaya çıkarıyoruz. Her yıl düzenlediğimiz kurslarımızla binlerce çocuğumuz arkadaşlarıyla birlikte spor yapıyor ve öğreniyor.” dedi.
Yenişehir Belediyesi Spor Kulübünün profesyonel antrenörleri tarafından verilecek olan kurslara ön kayıt yaptırmakveya detaylı bilgi almak isteyenler 0533 05478 33telefon numarasını arayabilecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Uluslararası Sigortacılar Tenis Turnuvası 35’inci kez sigorta sektörünü bir araya getiriyor
Millî Reasürans tarafından düzenlenen geleneksel “Uluslararası Sigortacılar Tenis Turnuvası”nın 35’incisi 9-11 Haziran tarihlerinde Miltaş Spor Tesisleri’nde gerçekleşecek. Türkiye’nin en köklü kurumsal spor etkinlikleri arasında yer alan Turnuva, bu yıl da yerli ve yabancı 64 oyuncunun kıyasıya mücadelesine sahne olacak.
Türkiye’nin en köklü spor organizasyonlarından biri olan “Uluslararası Sigortacılar Tenis Turnuvası”nın 35’incisi bu yıl 9-11 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Miltaş – Suadiye Spor Tesisleri’nde düzenlenecek Turnuva’ya yerli piyasanın yanı sıra uluslararası şirketlerden de çok sayıda katılım sağlanacak. 3 gün sürecek Turnuva‘da 32 takım, 64 sporcu yarışacak.
Uzun yıllardır gerek yurt içinde gerek yurt dışında ilgiyle izlenen Turnuva sayesinde Türkiye sigorta piyasası ile ilgili yabancı reasürör ve brokerler, sigorta şirketleriyle farklı bir atmosferde bir arada olma fırsatı buluyor. 1986 yılından bu yana düzenlenen Uluslararası Sigortacılar Tenis Turnuvası Türkiye’nin en uzun süreli kurum etkinliği olma özelliği taşıyor.
Turnuva hakkında bilgi veren Millî Reasürans Genel Müdürü F. Utku Özdemir “Millî Reasürans olarak ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için çalışırken, sektörümüzün gelişimi konusunda da önemli bir sorumluluk üstleniyoruz. Düzenlediğimiz eğitimlerin yanı sıra spor ve kültür sanat alanında hayata geçirdiğimiz uzun soluklu projeler önemli bir farkındalık sağlıyor. Ayrıca tüm faaliyetlerimiz gibi sürdürülebilirlik temel anlayışıyla hayata geçirdiğimiz bu çalışmalar toplumsal kalkınmayı da destekleme amacı taşıyor. Uluslararası Sigortacılar Tenis Turnuvası da 35 yıldır keyifle düzenlediğimiz etkinliklerden biri. Kuruluşundan bu yana yüzlerce çocuğun ve gencin faydalandığı Miltaş Spor Tesislerimiz, bu etkinlikle Türkiye ve uluslararası piyasadan birçok sigortacı, reasürör ve brokeri bir araya getiriyor” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İstanbul grubunun golcü ismi Mbaye Diagne, Pirlo’nun ayrılığına kayıtsız kalmadı.
Senegalli golcü, kulübün Pirlo ile yollarını ayırdığı Instagram gönderisinin altına kızgın ve ağlayan yüz emojileri ile yorum yaptı.
Bursa’da, babası da kick boks yapan Eren Çelik, 17-21 Mayıs tarihleri ortasında İstanbul’da düzenlenen, 8. Turkish Open WAKO Dünya Kupası’nda, 86 kiloda dünya şampiyonu oldu.
7 yaşında kick boksa başlayan Eren Çelik, Kestel Belediyespor sportmeni olarak Türkiye’yi karşılaşmalarda temsil ediyor. Çelik, idmanlarını 42 yaşındaki babası Tarkan Çelik ile birlikte yapıyor. Aldığı derecelerin akabinde mili kadroya seçilen Eren Çelik’in amacı ulusal formayla başarılarına devam etmek.
‘OĞLUMA KİCK BOKS SEVGİSİ AŞILADIM’
Kick boksa 28 yaşında bir yakını sayesinde başladığını belirten Tarkan Çelik, “O bana bu sporu sevdirdi. Ben de bir adım atayım dedim. O denli başladım. Etrafımdaki insanlara da bu sporu aşılamaya başladım. Çocuklarıma da bu sporu aşıladım. En son oğlum dünya şampiyonu oldu. Allah’a şükürler olsun” diye konuştu.
Kick boksun, insanın günlük hayattaki aksiliklere karşı kendisini denetim etmesini öğreten bir spor olduğunu söyleyen Tarkan Çelik, “Herkesin yapmasını tavsiye ederim. Yanlış ve makus yoldan alıkoyan bir spor bu. Ben bu sporu o kadar çok sevdim ki bu sevgimi oğluma aşıladım. Oğlum da sevdi. Evvel Bursa şampiyonu oldu, daha sonra Türkiye şampiyonu oldu. Okullar ortası şampiyon oldu. En son da dünya şampiyonu oldu. Her anne, babanın gurur duyacağı üzere bundan gurur duyuyorum” tabirlerini kullandı.
‘ÇOK ÇALIŞIP ÜLKEMİZİ TEMSİL EDECEĞİM’
7 yaşından beri sporla uğraştığını söyleyen ve küçük yaşta spora başlamanın kendisine avantaj sağladığına dikkat çeken Eren Çelik ise, “En son İstanbul’da düzenlenen 8’inci Turkish Open WAKO Dünya Kupası’nda 86 kiloda şampiyon oldum. Şampiyon olarak ulusal gruba seçildim. Allah’ın müsaadesiyle çok çalışıp, ülkemizi temsil edeceğim. Amacım profesyonel biçimde dövüşmek” dedi.
‘ÜLKEMİZİ TEMSİL EDECEĞİM’
En büyük destekçisinin babası olduğunu söyleyen Çelik, “Allah ondan razı olsun. Her vakit gerimde durdu. Bıraktığım vakit beni dönmem için teşvik etti. Onun sayesinde tekrar başladım. Bu vakte kadar 11 yaşında kemer maçına çıktım. Orada şampiyon oldum. Bursa’da düzenlenen şampiyonada 3’üncü oldum. Sonra tekrar Muaythai’de Bursa 1’incisi oldum. Bir orta bıraktım sporu. Sonra tekrar başladım. Yaklaşık 2 ay çalışmanın akabinde, Şanlıurfa’da Türkiye 1’incisi oldum. Son olarak da şampiyon oldum. Artık ulusal gruba seçildim. Allah nasip ederse ülkemizi temsil edeceğim” diye konuştu
KOCAELİ (İGFA) – Dünyanın en seçkin turizm ve çevre ödülü olan Mavi Bayrak, Kocaeli’de 2023 yazında 9 ayrı plajda dalgalanacak.
Kocaeli’de yaşayan herkesin pırıl pırıl denizlerde kulaç atmasını amaçlayan ve bu doğrultuda İzmit Körfezi’ni bir dev bir akvaryum haline getirecek olan “Dip çamuru temizliği” projesinin startını veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ortaya koyduğu yatırımların meyvelerini topluyor.
Bu doğrultuda merkezi Danimarka Kopenhag’da bulunan Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı, 2023 Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Jüri heyeti, Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği çalışmalar sonucunda Kocaeli’nin bir plajına daha ‘Mavi Bayrak’ ödülü verdi.
YENİ MAVİ BAYRAK EREĞLİ’DE
Buna göre Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, hayata geçirdiği çevreci çalışmalarla Ereğli Kumyalı Plajı’na da ‘Mavi Bayrak’ asacak. Daha önce uygunluk incelemelerinde listede bulunan ve 2021 yılının sonlarında Marmara Denizi’nde yaşanan deniz salyası nedeniyle mavi bayrağı askıya alınan Karamürsel Altınkemer Plajı da, gerek müsilaj sorununun ortadan kalkması gerekse yapılan incelemelerde ‘geçer not’ almasıyla yeniden ‘Mavi Bayrak’ unvanını elde etti.
Kocaeli’nin Mavi Bayraklı diğer plajları olan Kerpe, Cebeci, Kumcağız, Bağırganlı, Kovanağzı, Seyrek ve Miço Koyu Kadınlar Plajı da bir kez daha ‘Mavi Bayrak’ ile taçlandırıldı. Böylece Kocaeli’de 2023 yazında 9 ayrı plajda ‘Mavi Bayrak’ dalgalanacak.
Bakır fiyatları, Londra Metal Borsası’nda yüzde 2’ye varan düşüşle Kasım sonundan bu yana ton başına en düşük düzey olan 7.944 dolara geriledi.
Metal, dünyanın en büyük metal tüketicisi olan Çin’den gelen zayıf ekonomik bilgiler karşısında bu ay yaklaşık yüzde 7 kıymet kaybetti.
Önceki yavaşlamalardan farklı olarak Pekin, altyapıya büyük bir harcama yapmayarak metal mutabakatlarını sonlandırma kararı alıyor.
Trafigura Group ve Goldman Sachs Group Inc. bakırın bir yıl içinde tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaşacağı daveti yapmasına karşın, spekülatörler birinci çeyrekten bu yana hassaslıkta süratli bir dönüşe işaret ederek düşüş kestirim etti.
Citigroup Inc. metal piyasası hakkında hazırladığı bir notta, “Metal piyasaları, Çin’den gelen ve hayal kırıklığı yaratan Nisan ayı makro bilgilerinin akabinde değerli baskılarla karşı karşıya kaldı” sözlerini kullanmıştı.
Analistler, bakır probleminin Çin’den kaynaklandığını düşünse de, ABD’den de piyasaları canlandıracak bir atılımın gelmediği görülüyor. Öteki taraftan, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) agresif nakdî sıkılaşma siyasetinin da talebi düşürdüğü düşünülüyor.
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Karatay, çocuk eğitim evinden yetişmiş ve suç ortamında büyümüş çocukların ileride suça karışma olasılıkları hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Karatay, Türkiye’deki çocuk eğitim evlerinde kalan suça sürüklenmiş çocukların sosyo ekonomik durumlarındaki benzerliklere işaret ederek, ailelerin eğitim düzeyinin ve sosyo ekonomik durumunun çocukların suça sürüklenmesinde kayda değer bir faktör olduğuna işaret etti.
Türkiye’de suça sürüklenen ve hüküm almış çocukların kaldığı kurumlar için artık ‘ıslahevi’ kavramı yerine “çocuk eğitim evi” kullanılmaya başlandığını ifade eden Karatay, “Suçlu çocuk” kavramı da artık yerini ağırlıklı olarak ‘suça sürüklenen çocuk’ kavramına terk etmiştir. Çocuğun gelişimini henüz tamamlamamış olması ve ceza ehliyetinin tam olmaması yani çevresel faktörlerle birlikte ya da içinde bulunduğu yapının etkisi ile suça itildiği kabul edilmektedir. Bu nedenle çocuklara özel bir yargılama ve infaz sistemi geliştirilmiştir. Çocuklara özgü soruşturma (çocuk polisi), yargılama (çocuk mahkemesi) ve infaz sistemi (çocuk eğitim evi) sistemin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.” dedi.
Çocuk eğitim evlerinde yargılama sonucunda cezası kesinleşen 12-18 yaş aralığındaki çocukların kaldığını ifade eden Prof. Dr. Abdullah Karatay, “Buralarda kalan çocukların cezalandırılması ya da cezasının infazından çok; güvenlik tedbiri kapsamında eğitilmeleri, meslek edinmeleri ve topluma yeniden kazandırılmaları hedeflenmektedir. Bu kurumlar, henüz ergin olmayan kişiler olarak çocukların evrensel kurallar doğrultusunda rehabilitasyonun yapılmaya çalışıldığı tesisler olarak tanımlanır.” dedi.
Esas sorun sosyo ekonomik
Çocuk eğitim evlerinde kalan çocukların tamamına yakınını (%91.2’si) 15-17 yaş arasındaki çocukların oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Abdullah Karatay, “Ailelerinin geldikleri bölgeler sıralamasında ilk sıralarda %27,4 ile Güney Doğu Anadolu Bölgesi, %20 ile Marmara Bölgesi yer almaktadır. Dikkat çekici bir nokta, bu çocukların okuryazarlığın zayıf olduğu, düşük sosyo ekonomik gruba mensup ailelerden gelmesidir. Örneğin bu çocukların annelerinin %35’nin okuma yazması yokken yine %73.4’nin anneleri herhangi bir gelir getirici işte çalışmamaktadır. Bu veriler Türkiye’de çocukların suça sürüklenme sebeplerinin esas olarak sosyo ekonomik gibi yapısal nedenlerle açıklanabileceğini göstermektedir.” diye konuştu. Çocukların karıştıkları suçlara bakıldığında da aynı durumun görüldüğünü belirten Karatay, “2021 yılındaki verilere göre, çocukların %49,8’i hırsızlık ve %17,5’nin yağma suçundan emniyet birimlerine getirilmiş.” dedi.
Çocuğun suçla tanışmaması için “önleyici tedbirlere” ağırlık verilmeli
Suça itilen ve çocuk eğitim evlerinde kalan çocukların, bu kurumlara girdikten sonra ciddi ruhsal problemler yaşadıklarını ifade eden Karatay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapılan bir araştırmada çocukların aileleri ve genel olarak koruyucu sistemlerinden izole olmaları nedeniyle, çocuk eğitim evlerindeki çocukların en az %35’inin depresyon yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca bu tür toplu kurumlarda kalan çocuklar bir süre sonra akran dinamikleri ile bu alt kültüre uyum sağlamakta ve suç işlemeye yatkınlıklar geliştirmektedir. Yine yapılan araştırmalarda, ikinci kez suça karışan çocukların %71’nin daha önce cezaevi geçmişi olduğu görülmektedir. Buradan da bu kurumların rehabilite başarılarının zayıf olduğu ve esas olarak “önleyici tedbirlere” ağırlık verilerek öncelikle çocukların suçla tanışmamalarının sağlanmasının önemini göstermektedir.”
Çocuğun suça sürüklenmesi önlenebilir
Karatay, çocukların kapalı kurumlarda ‘ikincil sosyalizasyon’ süreçlerine maruz kaldıkları için, yeniden suça karışmaya eğilimli gösterebildiklerini söyleyerek “Çocukların %68,6’sı hapishaneden tahliye olduktan sonraki bir yıl içinde tekrar adalet sistemi içerisine dahil olmakta ve ceza almaktadır. Bunun temel nedeni de cezaevi ya da çocuk eğitim evi sonrası koruma kurullarının rehberlik, istihdam ve sosyal yardım sisteminin yetersiz, etkisiz olmasıdır. Özel olarak da psikolojik destek sunan bir mekanizma söz konusu değildir.” dedi.
Prof. Dr. Abdullah Karatay, çocukların suça sürüklenmesinin önlenmesi konusundaki araştırmalardan bilgi vererek sözlerini tamamladı:
Çocuk eğitim evlerinde kalan çocukların meslek edinmeleri ve eğitim hayatının içinde kalmaları için çaba gösterildiğini vurgulayan Karatay, “hatta çocuklar eğitimlerine devam etme koşuluyla 21 yaşına kadar da kapalı cezaevlerinde değil; özel firar önlemleri olmayan eğitim evlerinde kalabilmektedirler.
Yapılan araştırmalar, ailenin çocuğun suça karışmasında doğrudan etkisi olmadığını, daha çok arkadaş ya da akran çevresinin etkili olduğunu gösteriyor. Bu durum çocuğun suça sürüklenmesinin önlenebileceğine işaret ediyor. Özellikle çocuk takip ve rehabilitasyon gibi sosyal hizmet müdahaleleri ile suça karışmasının önlenebileceği hususu son derece önemlidir.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, belediyeden öz bakım hizmeti alan Serebral Palsi hastası Selim Can Tavşan’a sürpriz yaparak 32. yaş gününü kutladı.
Beylikdüzü Belediyesi, ilçe halkının özel günlerinde de onların yanında oluyor. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, belediyeden öz bakım hizmeti alan Serebral Palsi hastası Selim Can Tavşan’a doğum günü sürprizi yaparak 32. yaş gününü kutladı. Büyük bir mutluluk yaşayan aile, özel günlerinde onları yalnız bırakmadıkları için başta Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık olmak üzere tüm belediye çalışanlarına teşekkür etti. Doğum günü kutlamasının ardından Selim Can’ın saç ve sakal tıraşı yapıldı.
“Dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz”
Vatandaşların mutluluklarına ortak olmanın sevincini yaşadıklarını ifade eden Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Gökşen Ayözen, “Hizmet verdiğimiz Selim Can’ın doğum günü olduğunu öğrendik ve ekip arkadaşlarımızla birlikte bugünü onunla paylaşmak istedik. Kendisine nice güzel yaşlar diliyorum” dedi. Beylikdüzü Belediyesi’nin yaşlı ve özel gereksinimli vatandaşlara; ev temizliği, öz bakım, kuaför ve sıcak yemek gibi hizmetler verdiğini de dile getiren Ayözen, “Dayanışmayı büyütmeye ve komşularımızın yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçim çalışmalarına Bakırçay Havzası’nda devam eden Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay Bergama’da CHP Bergama örgütüyle birlikte esnaf ziyareti gerçekleştirdi, kahvehane toplantılarında vatandaşlara seslendi.
Bergama’nın tarihi sokaklarında, vatandaşlarla sohbet eden Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Sandığa gitmeyen 8 buçuk milyon yurttaşımız var. Katılımı arttırarak Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinin sonuçlarını değiştirebiliriz” dedi.
“1 ASIRLIK ULU ÇINAR CHP”
Sahaya inmeden önce CHP Bergama İlçe örgütünde partililerine seslenen Dr. Tugay, “Hepimiz biraz insanlarla konuşup biraz onlara cesaret vermek, ümit vermek zorundayız. Daha yapılmamış bir seçim var. Örgütümüzde kesinlikle kazanamayız diye düşünen kimse yok. Seçimler nasıl kazanılıyor, çalışarak kazanılıyor. İnsanlara anlatarak kazanılıyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmalarda ne kadar kararlı olduğunu, ne kadar inanarak konuştuğunu görüyoruz. Biraz birbirimize dayanarak, birbirimizden güç ve moral alarak çalışmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin fedakar ve cefakar üyeleri; sizler her durumda, her zorlukta, ülkesine, vatanına, milletine sahip çıkan insanlarsınız. Bu hep böyle oldu. Şu anda inanın mazlumun, garibanın, sıkıntılı olan insanların sığındığı yer burası. Ne kadar yoksul varsa, ne kadar sıkıntılı olan insan varsa, ne kadar haksızlığa uğramış insan varsa, hepsinin şu an tek ümidi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması. Bu yanlışlar bitsin, bu düzen değişsin diye bizi bekliyorlar. Artık her saat çok önemli. Gece gündüz hiç usanmadan çalışacağız. Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Sandığa gitmeyen 8 buçuk milyon yurttaşımız var. Katılımı arttırarak Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinin sonuçlarını değiştirebiliriz. 1 asırlık ulu çınar olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak söylüyorum; inanırsak demokrasi kazanacak, halk kazanacak, Türkiye kazanacak” dedi.
“HANİ KENDİNE YETEN ÜLKE?”
Kahvehane buluşmalarında 1 oyun bile çok önemli olduğunu hatırlatarak üreticilere seslenen Tugay, “Sadece Türkiye’de değil, dünyada pamuğun en kaliteli yetiştiği yer Bergama. Pamuğa neden düşük fiyat veriyorlar? Çünkü yurt dışından ithal edilsin istiyorlar. Tohumda dışarıya bağımlı oluyorsun, gübrede dışarıya bağımlı oluyorsun, akaryakıtta dışarıya bağımlı oluyorsun, tarımsal her türlü malzemede dışarıya bağımlı oluyorsun, ondan sonra döviz de bir güzel yükseliyor. Çiftçi ekemez, dikemez hale geliyor. Zorluyorsun, itiyorsun, kakıyorsun, üretiyorsun, sana hak ettiğin parayı, alın terinin karşılığını vermiyorlar. Bu şekilde kalkınılabilir mi? Hani milli ekonomi? Hani kendine yeten ülke? Ne oldu, ne zaman biz bu hale geldik? İnsanların adaletli yönetilen, demokrasiyi içselleştirmiş ve hakça yönetilen bir ülkeye ihtiyacı var. Yolsuzluklardan, hırsızlıklardan ve haksızlıklardan kurtarılmış bir ülkeye ihtiyacı var. Bergama verimli toprakların diyarı ve sadık yârimiz bu kadim kara topraklarda çiftçinin desteklendiği, üretim planlamasının yapıldığı, ürün deseninin oluşturulduğu, ithalata değil üretime yönelik tarım politikalarının hayata geçirildiği bir düzene kavuşmak çiftçinin, bu ülkenin yurttaşının hakkı değil mi? Yoksulluk ve işsizlik bu ülkenin kaderi olamaz. Vatanını ve demokrasiyi seven; adalet, refah ve huzur isteyen tüm yurttaşlarımız mutlaka sandığa gitmeli. Unutmayın 1 oy bile çok önemli” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Keçiören Belediyesi tarafından ilçedeki Sancaktepe mahallesine inşa edilen Yeni Nesil Kapalı Pazar Alanı ve Kültür Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yeğin, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fatih Ünal, Büyük Birlik Partisi Keçiören İlçe Başkanı Muhammed Kaya, vatandaşlar ve pazar esnafı katıldı.
Açılışta yaptığı konuşmada Keçiören’in tüm bölgelerine hizmet verdiklerini ve ihmal edilen noktaları yenilediklerini söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Sancaktepe, Şehit Kubilay ve Yükseltepe mahallesi sakinlerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Burası sadece pazar yeri değil. Altında çok güzel bir kültür merkezimiz var. Kadın erkek ayrı taziye evimiz var. Bir de bilişim merkezimiz olacak. Bunun dışında da birçok toplantıların, meslek edindirme kurslarının olacağı bir kültür merkezi olacak. Pazar yerimizin özelliği, Türkiye’de ilk olarak kışın ısıtmalı yazın soğutmalı olmasıdır. Pazar esnafının dostu Altınok’tur. İnşallah pazar esnafımızı ve alışverişe gelen vatandaşlarımızı kışın üşütmeyeceğiz yazın da terletmeyeceğiz. Yani klimalı ve ısıtmalı Türkiye’de ilk olan onuncu pazar yerimiz. Pazar esnafımızdan benim isteğim de şudur: Ne olur çürük mal satmayın, ne olur vebale girmeyin, ne olur günaha girmeyin. İyi ürün getirin, bir iki lira fazla alın. Ama vatandaşımız eve gittiğinde ürünler çürük olmasın. Bu kul hakkına girer. Rabbimiz, ‘her şeyi affederim kul hakkını affetmem’ buyuruyor.” dedi.
İlk göreve geldikleri günden itibaren Keçiören’i modern bir görünüme kavuşturduklarını da söyleyen Altınok, “1994 yılında Ankara’da en çok gecekonduda yaşayan vatandaşlarımızın olduğu ilçe Keçiören’di. Bakınız, ne Altındağ ne de Mamak’tı. Keçiören’de 6 hanenin 5’i gecekonduda yaşıyordu. TOKİ girmeden Keçiören’de, ‘insanca yaşam, insanca hayat’ diyerek ilk kez kentsel dönüşümü başlattık. Mahallelerimizin asfaltının yüzde 90’ını yeniledik. Kreş, kütüphane, kültür merkezleri açtık. Bu dönemde en çok tepelere çalıştık. Nursultan Nazarbayev Parkımızı 97 bin metrekare alana inşa ettik. Hizmet seferberliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek ve oy isteyen Altınok, “Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin çocuğudur. Bu ülkenin çocuğuna sahip çıkalım. Bu ülkede bir yiğit çıkmış. Türkiye’yi son 21 yılda nerden nereye getirmiş. Sorunlar varsa bunun çözümü için tek adres Cumhurbaşkanımızdır. Rakamlara vurursak eğer cumhuriyet tarihini 20’ye hatta 80’e katlayacak eserler ve hizmetler yapıldı. Pandemiden sonra hayat pahalılığı oldu bütün dünyada olduğu gibi. Ama Cumhurbaşkanımız iktidara geldiğinde faiz oranlarını ve enflasyonu halletti. Yani yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından güneş panelleriyle elektrik üretimi, ısıtma ve soğutma sistemi, çok amaçlı kültür merkezi bulunan tesisin açılışı kurdele kesilerek yapıldı.
Daha sonra bir şanslı vatandaşa da çekilişle bisiklet hediye edildi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Dr. Abdülkadir Özbek Psikodrama Dernekler Federasyonu ile İstanbul Psikodrama Derneği’nin Bergama Belediyesi desteğiyle düzenlediği Uluslararası 46. Grup Psikoterapileri Kongresi başladı.
BAŞKAN KOŞTU; “KONGREYE EV SAHİPLİĞİ YAPMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ”
Kongre 24-27 Mayıs 2022 tarihleri arasında tarihi ören yeri Asklepion Sağlık Yurdu’nda gerçekleşecek. Kongre dolayısıyla bir açıklama yapan Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, “Uluslararası Grup Psikoterapileri Kongresi’ne uzun yıllardır ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Pandemi ardından kongrenin yeniden bu yıl yüz yüze ana yurdu Tarihi Ören Yerimiz Asklepion’da gerçekleşiyor olmasından da ayrıca çok mutluyuz. Şehrimize gelen tüm misafirlerimizi saygı ile selamlıyorum. Hoşgeldiniz” dedi.
Koronavirüs nedeniyle geçtiğimiz yıl çevrimiçi olarak gerçekleşen kongre bu yıl “Değişim, Dönüşüm” temasıyla yeniden Asklepion Sağlık Yurdu’nda kurulan çadırlarda gerçekleşecek. 27 Mayıs Cumartesi günü sona erecek olan kongre kapsamında halka açık 3 ayrı konferans da yapılacak.
Halka açık ilk konferans 24 Mayıs Çarşamba günü Bergama Kültür Merkezi’nde saat 18.00’de olacak. Zühal Yerlikaya’nın konuşmacı olarak katılacağı konferansta “İletişim Ne Söyledin, Söyledim/ Ne anladım, anladın” konusu işlenecek.
2. Halk Konferansı 25 Mayıs Perşembe Bergamalı Kadri İmam Hatip Lisesi’nde konuşmacılar Mehmet Arif Yılmaz, Güliz Gülçin Çamaş tarafından “Yardım Edene Yardım” konusu ile gerçekleştirilecek.
3. Halk Konferansı 26 Mayıs Cuma Bergama Şehit Ömer Yiğit Ulus Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde konuşmacı Müge Bozkurt tarafından “Teknoloji Bağımlılığı” konusu ile gerçekleştirilecek.
Konferansın bilimsel programlarında 4 gün süreyle alanında uzman yerli ve yabancı katılımcılar atölye çalışmaları, paneller ve söyleşilerde bulunacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Show TV’nin Ay Yapım imzalı dizisi ‘Aile’ dün akşam yayınlanan heyecan dolu bölümüyle adını zirveye yazdırdı. Bölümün final sahnesinde İlyas Koruzade’nin Aslan’ı tuzağa çekmesi ve Hülya’nın Aslan’ı feda etmesi izleyicileri şoke etti. “Aslan evlatlık mı?” sorusu akıllara gelirken, gelecek hafta neler yaşanacağı şimdiden büyük bir merak konusu oldu.
Salı akşamları büyük bir ilgiyle izlenen Aile’nin dün akşam yayınlanan 12. bölümü; AB’de 7.62 izlenme oranı (rating) 20.35 izlenme payı (share), ABC1 20+’da 7.06 izlenme oranı (rating) 16.77 izlenme payı (share) alarak birinci oldu. Total’de ise 4.29 izlenme oranı (rating) 11.31 izlenme payı (share) elde etti. Heyecan ve aksiyon dolu bölüm sosyal medyada da trend listesinde yerini aldı. #Aile etiketi Twitter’da 6 saat boyunca TT listesinde kaldı.
Özgün senaryosunu Hakan Bonomo’nun yazdığı, Ahmet Katıksız’ın yönetmen koltuğunda oturduğu, Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya’nın başrollerinde yer aldığı ‘Aile’de Tatlıtuğ ve Sarıkaya ikilisine Nejat İşler, Canan Ergüder, Ushan Çakır, Umutcan Ütebay, Yüsra Geyik, Mert Denizmen, Ecem Simge Yurdatapan ile usta oyuncular Levent Ülgen, Emel Göksu ve Nur Sürer eşlik ediyor.
DEVİN HAMİLE!
Yaşanan korkunç patlamadan sonra Aslan, ailesinin yaralı ve korku dolu yüzlerine baktıkça İlyas Koruzade’ye karşı olan kızgınlığı büyüdü. İlyas iki oğlu arasında bir tercih yapması için ısrarcı olsa da Hülya geri adım atmadı. İlyas’ı evinden çıkararak ona ulaşabilmeyi amaçlayan Aslan, İlyas’ın mahallesine polis baskını ayarladı. Aslan, savaştaki bir sonraki adımını attı ve Cihan’la beraber yakaladıkları Gökhan’ı öldürerek intikamlarını almaya başladılar. Aslan, Gökhan’ın ölüm haberini korkusuzca İlyas’a verdi. Ailesinden birini daha kaybetmenin öfkesiyle gözü dönen İlyas, Devin’in peşine takıldı. Ancak Devin kendisini takip edenleri kısa sürede fark etti ve aracını emniyetin önüne çekerek korkusuzca peşindekilerle yüzleşti. İlyas Koruzade’yle yüzleşen Devin sakinleşmeye çalışırken beklenmedik bir haber aldı. Hamile olduğunu öğrenen Devin az önce korkusuzca tehlikeye atılırken artık büyük bir korkuyla karşı karşıyaydı.
HÜLYA, ASLAN’I FEDA ETTİ! EVLATLIK OLAN ÇOCUK ASLAN MI?
Devin’i takip ederek istediği amaca ulaşamayan İlyas, Soykanlar’ın içine sızmak için kendine İbo’yu hedef olarak belirledi. İlyas’ın adamı Salih, İbo’ya güvenliği karşılığında kendileri için bilgi sızdırmasını teklif etti. Ancak bir cevap vermeyen İbo, kurtuluşlarının tek çaresi olduğuna inanarak iki oğlu arasında bir seçim yapması için Hülya’yı zorladı. Yaşanan korkunç olayları atlatmaya çalışan Soykanlar, İlyas’ın bir sonraki adımıyla sarsıldı. Çiftlik evine yapılan beklenmedik saldırı sırasında bütün aile kapalı havuzda sığınmaya çalışırken, Aslan’ın adamı Sipsi’nin cansız bedeni herkesi korkutarak cam tavanı deldi ve havuza düştü. Hülya, ailesinin başına gelenlerden Aslan’ı sorumlu tuttu ve yaşananlardan sonra iki oğlu arasında seçim yaparak İlyas’a beklediği cevabı sonunda verdi. Aslan ise olanlardan habersiz bir şekilde karşı saldırı için hazırlıklara koyuldu. Bu sırada yoğun bakımda hayat mücadelesi veren Aysel hayatını kaybetti. Bu haberi alan Cihan yıkıldı. İbo, gözü dönmüş Aslan ve Cihan’ın konuşmalarına gizlice şahit olduktan sonra İlyas’ın teklifini kabul etti. Hülya tarafından feda edilen ve İbo sayesinde yakalanarak terk edilmiş bir fabrikaya getirilen Aslan, ailesinin kumpasına yenik düştü. Aslan, kendisinden intikamını almaya gelen İlyas Koruzade’yle çaresiz bir şekilde karşı karşıya kaldı. Tüm bu yaşananların ardından akıllarda tek bir soru kaldı; “Soykanlar’ın evlatlık oğlu Aslan mıydı?”
‘Aile’ yeni bölümüyle Salı akşamı saat 20.00’de Show TV’de!
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Türkiye’nin öncü teknoloji geliştirme ve yazılım şirketi OBASE; oturum sponsorları arasında yer aldığı Perakende Günleri’nde, perakendede yapay zekâ uygulamalarını anlatacak. Her yıl ulusal ve uluslararası konuşmacıları ve yüzlerce perakende profesyonelini bir araya getiren etkinlik bu yıl 31 Mayıs- 01 Haziran tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Etkinlik içerisinde yapılacak özel oturumda Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ve OBASE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Alpay konuşmacı olarak yer alacaklar.
Perakende çözümleri başta olmak üzere, analitik ve sektörel çözümler alanında Türkiye’nin en önemli teknoloji geliştirme ve yazılım şirketi olan OBASE, 31 Mayıs- 01 Haziran tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek Perakende Günleri’nde oturum sponsoru olarak yer alacak. OBASE ve Microsoft Türkiye’nin birlikte sahnede olacağı oturumda “Yapay Zekâ Perakendeyi Nasıl Dönüştürüyor?” konusu ele alınacak. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ve OBASE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Alpay’ın konuşmacı olarak yer alacağı oturum 1 Haziran tarihinde saat 15:45’te gerçekleşecek.
Yapay zekâ mükemmel müşteri deneyiminin anahtarı
Perakendede yoğunluklu olarak operasyonel verimliliği artırma ve müşteri deneyimini iyileştirme alanlarında kullanılan yapay zekâ; stok optimizasyonu, fiyatlama, satış tahminlemesi, suistimal tespiti gibi kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Oturumla ilgili bilgi veren OBASE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Alpay, perakendede müşteri deneyiminin yapay zekâ uygulamalarıyla desteklendiğini ifade etti. Alpay, “Perakende sektörü teknolojik gelişimlere en hızlı yanıt veren ve operasyonel derinliği sayesinde de tüm sektörlere veri sağlayan kritik bir sektördür. Operasyonel verimliliği artıracak yapay zekâ uygulamaları, müşteriye verilen hizmetlerin iyileştirilmesi başta olmak üzere giderek çok daha etkin kullanılır hale geldi” dedi.
Kişiselleştirilmiş bir perakende için yapay zekaya ihtiyaç var
Haluk Alpay, gerek fiziksel gerekse online mağazacılıkta veriyi doğru yönetmenin ve doğru kullanmanın geleceğin başarı anahtarı olduğuna dikkat çekti. Haluk Alpay, “Perakende sektöründe rekabet her zaman çok yoğun oldu. Ama gelinen noktada sayısız online mağazanın da katıldığı perakende dünyasında veri, rekabet avantajı yaratacak kritik bir faktör. Yapay zeka uygulamaları, müşterilere kendilerinin dahi tam olarak yanıtlayamadığı yanıtlar sunabilir olgunlukta. Ne aradıklarının ötesinde ne aramaları gerektiğine de yanıt verebilir. Kişiselleştirilmiş hizmet perakende sektörünün geleceğidir ve bu geleceği ancak yapay zekâ desteğiyle kurgulayabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Yapay Zeka Perakendeyi Nasıl Dönüştürüyor?” panelinde OBASE’nin konuğu olacak Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ise “Son dönemde yapay zeka temelli teknolojiler gündemimizin ilk sırasında yer alıyor. OpenAI iş birliğimiz sonrasında bu alandaki etkimizi artırmaya başladık. Microsoft’un mevcut uygulamalarının ChatGPT teknolojisiyle entegre edilebilmesini sağlayan Copilot gibi uygulamalarımız modern çalışma hayatının tüm paydaşlarına birçok kolaylık sağlıyor. Perakende de hem fazla sayıda çalışanı dijital olarak birbiriyle entegre etme zorunluluğunun bulunduğu, hem de operasyonların yüksek hızda yürütülmesi gereken bir sektör olması sebebiyle yapay zekayı maksimum seviyede kullanmak zorunda” dedi.
OBASE perakende çözümleri 28 yıllık birikimle pazarın hizmetinde
1995 yılında perakende sektörüne özel teknolojiler geliştirerek faaliyetlerini başlatan OBASE, yapay zekâ alanındaki Ar-Ge çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Omni kanal işlevselliğindeki işletmeler için talep tahminlemesi, envanter optimizasyonu, anormallik tespiti, IoT ve görsel tanıma teknolojileri kullanılarak akıllı raf yönetimi gibi teknolojilerle operasyonel verimliliğe odaklanıyor. Stok takibinden raf uyumluluğuna her alan için işlevsel olan yapay zekâ uygulamaları, semantik akıllı ürün arama, kişiselleştirme gibi alanlarda da mükemmel müşteri deneyimini destekliyor.
OBASE ve Microsoft’un uzun yıllara dayanan iş ortaklığı bu alanda da pek çok proje ve ürün geliştirmelerine olanak sağlamış durumda. Yapay zeka destekli talep tahminine dayalı akıllı stok yönetim çözümü Replenishment, 2019 yılında “Microsoft Küresel Perakende Sektörü Yılın İş Ortağı” ödülünü OBASE kazandırmıştır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
WinRAR bir ihtimal Windows tarihinin en çok korsan kullanılan programı olabilir. Bilgisayarına yeni Windows kuran herkesin yaptığı birinci işlerden biri WinRAR kurmak oluyor, ancak sonrasında nedense kimsecikler programı satın almıyor :) Buna karşın kendisi tıpkı vakitte Windows’un en çok kullanılan programlarından bir tanesi.
İşte WinRAR’ın bu zahmeti muhtemelen yakında son bulacak zira Microsoft, Windows 11’e doğal RAR dayanağı geleceğini açıkladı. Bu ne demek? Rastgele bir ek programa muhtaçlık duymadan RAR arşivleri yaratıp açabileceksiniz demek.
Aslında yıllardır ZIP belgelerini Windows’ta doğal biçimde açabiliyorduk lakin RAR için ek program gerekiyordu. Şimdiyse Windows’un libarchive açık kaynak projesini kullanmaya karar vermesiyle birlikte RAR’ın yanı sıra 7-zip, gz, tar ve daha bir çok sıkıştırma formatı Windows tarafından doğal olarak desteklenmeye başlanacak. Bu tıpkı vakitte bu formatlarda sıkıştırma süreçleri yaparken performans artışı manasına da geliyor.
Kulüpten yapılan açıklamada, daha evvel ulusal kadroda da çalışan Cenk Özcan’ın, A Ekip Sportif Yöneticisi olduğu belirtildi.
Açıklamada “Kulübümüz daha evvel Türkiye’de A ulusal, genç ulusal gruplar, Galatasaray, Konyaspor ile yurt dışında Fulham, Al Qadsia, Narva Trans üzere kulüplerde çalışan Cenk Özcan ile sportif yönetici olarak muahede sağlamıştır.” denildi.
Oyuncularla ve teknik grupla yaptığı konuşmanın akabinde kadrodan ayrılcağını söyleyen Nistelrooy’un yerine Fred Rutten süreksiz olarak teknik yöneticilik vazifesini devralacak.
PİŞMANLIK DUYUYOR
PSV, Nistelrooy’un aldığı bu karardan ötürü pişmanlık duyuyor. Hollanda kupasını kazanan Nistelrooy’a minnet duyduklarını ve bu dönemi ikinci sırada bitirmek istediklerini söylediler.
James, Lakers’ın Denver Nuggets’a karşı oynadığı konferans finalleri serisinin 4. maçında aldığı yenilgiyle playofflardan elenmesi sonrası, basın toplantısında bu yaz emekli olması ihtimali üzerine düşüneceğini belirtmişti.
Pelinka ise LeBron’un bu sözü sonrası, ESPN’e fikirlerini şu halde aktardı:
“Takım olarak, bunun üzerine vakti geldiğinde yapacağımız konuşmaları sabırsızlıkla bekliyor olacağız. Ancak şunu söyleyeceğim, LeBron basketbola şimdiye kadar bu oyunu oynamış herkesten daha çok şey kattı. Ve bunu yaptığınızda, daha fazlasını yapıp yapmama konusunda karar verme hakkını da kazanmış oluyorsunuz.
Bana kalırsa bazen atletleri ve cümbüş dalında yer alan insanları belirli bir esas içinde kıymetlendiriyoruz lakin onlar da tıpkı bizim üzere beşerler. Mesleklerinde muhakkak dönüm noktaları var ve Lakers olarak bu noktalarda bizim işimiz, ekibimizdeki rastgele bir oyuncuyu desteklemekten öteki bir şey değil. Doğal ki mesleğinin devam etmesini umuyoruz, lakin ona vakit vermek de istiyoruz.”
James, 2023 playofflarında oynadığı 16 maçta 24,5 sayı, 9,9 ribaund ve 6,5 asist ortalamaları yakalamıştı.
Denver Nuggets’ın Lakers’ı Batı konferansı finallerinde süpürmesi sonrası, Fox Sports’tan Colin Cowherd, ‘The Volume’ isimli programda Dallas’ın son takas gününde gözünü Davis’e kestirdiğini ve önümüzdeki ay yapılabilecek mümkün bir muahede hakkında “bir şeyler duyulabileceğini” söyledi.
“Dallas AD’ye bayılırdı. Tüm meselelerini çözecek kişi kendisi. Onlara ikinci bir skorer kazandırmış olur. Ayrıyeten bunun için topu elinde tutmaya da muhtaçlık duymaz. Luka da (Doncic) 70 maç oynayıp istikrarlı bir güç sunar. Anthony, kendisine set çizilmeden rahatça 23 bulabilir ve çember koruyucusu vazifesini de üstlenir. Son takas gününde Dallas’ın gözünü Anthony Davis’e kestirdiğini duymuştum.
Lakers, LeBron’un Kyrie Irving’e hâlâ zaafı olduğunu düşünüyor. Lakers ve Mavericks hakkında, bence önümüzdeki ay falan bir şeyler duyarız gibime geliyor, buna gerçekten inanıyorum ve bence telefonu açıp bir dinlemeleri gerekiyor.”
Davis, playoff devrinde maç başına 23.0 sayı, 14.0 ribaund ve 3.0 blok ortalamaları yakalamıştı.
2023 NBA Draftı’nda 1 numaradan seçilmesi beklenen Fransız yıldız Wembanyama’nın, ekibin potansiyel satışı kelam konusu olduğunda Jordan’ı tereddüt ettirdiği argüman edildi.
ESPN’den Jonathan Givony, “Jordan satış sürecinin devam edip etmemesine karar vermeden evvel, 1 numaralı seçimi kazanma mümkünlüğünü bekliyordu.” formunda konuştu.
Givony ayrıyeten, Charlotte’ın 2 numaralı seçimi kazanmış olmasıyla ilgili “2 numarayı almanın bu planı değiştirip değiştirmediğini ve bir satış gerçekleşmesi durumunda vakit çizelgesinin nasıl görüneceğine bakacağız” biçiminde konuştu.
ESPN’den Adrian Wojnarowski, Mart ayında Jordan’ın “takımdaki çoğunluk payını Hornets’ın azınlık sahibi Gabe Plotkin ve Atlanta Hawks’ın azınlık sahibi Rick Schnall liderliğindeki bir kümeye satmak için önemli görüşmelerde bulunduğunu” bildirmişti.
MJ’in asıl planının kadrosu terk etmekten fazla, Hornets’ın yedek işvereni olmayı sürdürerek NBA lideri Adam Silver ile gelecekte ligin bir modülü olmak olduğu söylenmişti.
Türk bayan ekipleri, 2022-2023 döneminde birden fazla branşta Avrupa kupalarına damga vurmayı başardı.
HENTBOLDA BİRİNCİ KERE KUPA KAZANILDI
VakıfBank voleybol ve Fenerbahçe Alagöz basketbol kadrolarının yanı sıra ülkemize bir kupa da hentbolda geldi. Konyaaltı Belediyesi, İspanya’da 23-17 mağlup olduğu Atletico Guardes’i Antalya’daki finalin rövanşında 33-20 mağlup ederek ülkemize hentbol branşında birinci Avrupa kupasını kazandırmayı başardı.
FENERBAHÇE ALAGÖZ AVRUPA ŞAMPİYONU
Voleybol üzere basketbolun da 1 numaralı kupası olan Euroleague finalinde iki Türk grubu karşı karşıya geldi. Çek Cumhuriyeti’nin Prag kentindeki finalde ÇBK Yenişehir Belediyesi ile karşılaşan Fenerbahçe Alagöz, Mersin grubunu 99-60 yenerek Avrupa Şampiyonu oldu. Sarı-Lacivertli kulüp, böylece yıllardır yaptığı yatırımın karşılığını aldı.
VAKIFBANK YİNE AVRUPA ŞAMPİYONU OLDU
Kadın voleybolunun 1 numaralı kupası CEV Şampiyonlar Ligi, bu dönem iki Türk kadrosunun finaline sahne oldu. VakıfBank ile Eczacıbaşı Dynavit, İtalya’nın Torino kentinde oynanan ‘Süper Final’de kupa için karşı karşıya geldi. VakıfBank, ezeli rakibini 3-1 mağlup ederek ülkemize, en başarılı ekip branşı olan voleybolda Avrupa Şampiyonluğu kazandırdı.
Kadın ekiplerinin bu başarılarına rağmen erkek grupları 2022-23 döneminde kupa kazanmayı başaramadı.
