Ay: Mayıs 2023

Cildinize yeterli bakmaya başlamak için hiçbir vakit çok geç değildir. Yaşınıza uygun olarak cilt bariyerini onarmaya ve müdafaaya yardımcı olan Hyaluronik Asit, Q10 ve retinol üzere tesirli bileşenlerle formüle edilen serum, tonik, nemlendirici ve temizleyicileri kullanabilirsiniz. Pekala yaşlanma tersi en yeterli bakım eseri hangisi? İşte yaşlanma zıddı en yeterli 5 bakım eseri:

Her daim pürüzsüz, sıkı, canlı ve sağlıklı görünen bir cilde kim sahip olmak istemez ki? Lakin cildimizin gereksinimlerini en âlâ halde karşılasak ve ona çok âlâ baksak bile, vaktin ilerlemesini durdurmak üzere bir talihimiz yok. Kırışıklık ve yaşlanma tersi bakım eserleri cildinizi etraf şartlarına ve yaşlanmanın olumsuz tesirlerine karşı korumanıza yardımcı olur. Anti-aging bakım eserleri cildinizin muhtaçlık duyduğu yapı taşlarını sağlayarak daha canlı ve gergin bir cilt görünümünü maksatlar. Cildinizi vakitte seyahate çıkaracak, çizgi görünümünü azaltıp cildi sıkılaştıran en âlâ anti-aging nemlendiricileri derledik. 

• 1- CAUDALİE PREMİER CRU / 1020 TL

Caudalie Premier Cru; yoğun gündüz bakım kremi, sekiz yaşlanma belirtisine karşı kapsamlı tesir sunuyor: Derin kırışıklıklar, ince çizgiler, sıkılık, elastikiyet, hacim, yaşlılık lekeleri, besleme ve ışıltı. Cilt için gerekli lipidleri sağlayan bio-seramidler bakımından ağır içeriğe sahip bu güçlü dokulu krem, cilt bariyerini onarmaya da yardımcı oluyor.

• 2- LOCCİTANE IMMORTELLE HARMONY / 3500 TL

Loccitane Immortelle Harmony; Korsika denizinin ve adasının güçlerini tek bir potada birleştiriyor. Hiçbir vakit canlılığını kaybetmeyen ölmezotunun özel çeşidi Immortelle Millésimée ile sonsuz yenilenme gücüne sahip kırmızı su yosunu Jania  Rubens, bu eserde büyük bir ahenk ile birleşti. Tümüyle gençleşmiş bir görünüme sahip ciltler vadeden Divine Harmony Cream; bilhassa cilt dokusu, kırışıklıklar, istikrar ve dolgunluk üzerinde tesirli.

• 3-  NUXE MERVEİLLANCE LİFT / 544 TL

Nuxe Merveillance Lift; Hoş bir kokuya sahip bu yaşlanma aykırısı bakım eseri ile güçlü bir cilde sahip olabilirsiniz. Eserin formülünün kalbinde yer alan Mikro-Alg yağı, yeşil ve etrafa hassas bir teknoloji kullanılarak elde edilmiş. Her damla, cildin sıkılığı için kıymetli bir bölge olan dermal-epidermal temas noktasını güçlendirmek için 4 milyar faal hücrenin gücünü ağırlaştırıyor. 

• 4- KİKO SUBLİME YOUTH NİGHT / 405 TL

Kiko Sublime Youth Night; Retinollü kırışıklık düzeltici ve besleyici bu gündüz kremi; cildi derinlemesine besliyor, kırışıklıkları ve yaşlanma belirtilerini yumuşatıyor, parlak ve pürüzsüz bir cilt için dolgunlaştırıyor. Faal bileşenler cildi oksidatif gerilime karşı koruyor ve ona sağlıklı bir parlaklık veriyor. İçeriğindeki Şili boldo kabuğu özü, cildin parlaklığını artırıyor. Retinol ise yaşlanma belirtilerini en aza indirerek ve cilt elastikiyetini artırarak kırışıklıkları gideriyor.

• 5- LOREAL PARİS REVİTALİFT / 269 TL

Loreal Paris Revitalift; Ürünün formülündeki mikro dolgunlaştırıcı hyaluronik asit, 50 kat daha küçük yapısıyla cilde ağır formda nüfuz ederek kırışıklıkları dolduruyor ve cildi dolgunlaştırıyor. Cildi anında nemlendirme özelliğine sahip olan eser, 48 saat boyunca cilde nemi hapsediyor. Cilt gerginliğini ve sıkılığını da artırıyor.

Antalya Büyükşehir Belediyesi sorumluluk alanında olan Gündoğmuş ilçesi Pembelik Mahallesi grup yolunda genişletme çalışması yapıyor. 

Yol yapım ve onarım çalışmalarına devam eden Antalya Büyükşehir Belediyesi yeni açılan yolların yanı sıra mevcut yollarda da bakım ve genişletme çalışmalarına devam ediyor. Gündoğmuş ilçesi Pembelik Mahallesi grup yolunda görüş açısı yetersiz olan keskin virajlar düzeltilirken yolun dar yerlerinde de genişletme çalışması yapılıyor. 

GENİŞLETME VE ALT YAPI ÇALIŞMASI

Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri 4 km uzunluğundaki yol genişletme çalışmalarında sert ve yüksek kayaları kırıcı iş makinaları ile kırarak, dozer yardımıyla genişletiyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren Antalya Büyükşehir Belediyesi Gündoğmuş Şube Müdürü Şaban Nizam, “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek, sorumluluk alanımızda olan yolların geniş olması, konforlu olması, kazaya sebebiyet vermemesi ve insanların daha rahat yolculuk yapabilmesi için talimat verdi. Bu talimatlar doğrultusunda Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığımız Gündoğmuş Pembelik arasında bulunan 4 km’lik yolda genişletme ve alt yapı çalışması yapıyor” dedi.   

MAHALLE SAKİNLERİ MEMNUN

Mahalle sakinleri de yolun dar olması nedeniyle iki aracın yan yana geçmekte zorlandığını belirterek çalışma için Başkan Muhittin Böcek’e teşekkür etti. Mahalle sakinlerinden Ali Rıza Fidan, “Burada çok büyük sorunlar vardı. Gündoğmuş’un en bozuk yolu burasıydı. Bu yol Konya’ya kadar gider. Çok kullanılan bir yol. Muhittin Başkanımızdan Allah razı olsun burayı yaptı” dedi. 

Ali Sekmen de yolda karlanma, buzlanma olduğu zaman araçların kaydığını belirterek, yolun daha güvenli hale geldiğini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bursa 4. İdare Mahkemesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 2020 yılında Büyükşehir Belediyesi’ne geçici olarak devredilen Güzelyalı Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı’nın Yat Limanı kısmının BURULAŞ tarafından işletilmesine iptal kararı verdi.

Güzelyalı Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı’nın Yat Limanı kısmı Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla BURULAŞ tarafından işletilmesine karar verilmiş, Mudanya Belediyesi ise, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşıdı. Mahkeme, ilgili mevzuat gereği “Büyükşehir Belediyesi’ nin  hafriyat sahaları, toplu ulaşım hizmetleri, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebileceğini ancak yat limanı işletmeciliğini Devlet İhale Kanunu’na  tabi olmaksızın Meclis kararı ile BURULAŞ’ a devredemeyeceğini”  belirtti.

Kararı değerlendiren Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “Göreve geldiğimiz günden bu yana haklı olduğumuz her davada sürecin sonuna kadar gittik ve sonunda kazanımlarımızı elde ettik. Mudanyalıların varlıklarına daima sahip çıktık, hemşehrilerimin haklarını sonuna dek savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım Timi yaya ve araç trafiğini aksatmamak için çalışmalarını mesai saatleri dışında kalan gece geç saatlerde yapıyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Yol Bakım Timi, yaya ve araç trafiğini aksatmamak için yaya ve araç trafiğinin olmadığı gece geç saatlerde çalışmalarını yapıyor. Kocaeli Devlet Hastanesi’ne ulaşımın sağlandığı Turan Güneş Caddesinde asfaltlama yapan Yol Bakım Timi, trafiği aksatmamak için gece geç saatlerde üstyapı çalışmalarını tamamlayarak yolu konforlu hale getirip vatandaşın kullanımına sundu. Turan Güneş Caddesindeki bozuk kısımlar yapılan asfalt çalışmasıyla düzeltildi.

HIZLI MÜDAHALE İLE ONARIM

Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yol Bakım Timi hızlı ve etkili müdahalelerle kent genelinde bakım, onarım ve yapım çalışmalarıyla en ufak bir aksaklığa sebebiyet vermeden, oluşan sorunu gideriyor. Yollarda iklim koşulları ya da ağır tonajlı araç geçişleri sebebiyle meydana gelen deformasyon yapılan hızlı müdahaleyle onarılıyor. Yol Bakım Timi,  kent genelinde başta ana arterler, bulvar ve caddeler ile köy yollarında, kaldırımlarda bakım, onarım ve yapım çalışmaları ile hızlı, etkin, pratik çalışmalarla yaya ve araç trafiğini de aksatmadan bakım ve onarım çalışması yapıyor. Oluşan bozulmaların yaya ve araçlara zarar vermemesi için çalışmalarını süratle yaparak yollardaki kısmi bozulmalar trimer kazısı ile kazınarak ardından asfaltlanarak sorun gideriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akıllı telefonları hedef alan yeni Truva atı Fleckpe, dünya genelinde 620 binden fazla kullanıcıyı haberleri olmaksızın ücretli hizmetlere abone yaptı!

Kaspersky araştırmacıları, Google Play kullanıcılarını hedef alan yeni bir Truva atı ailesi keşfetti. Fleckpe olarak adlandırılan ve aboneliğe dayalı bir gelir modeli izleyen bu Truva atı, fotoğraf düzenleyici ve duvar kağıdı indirici süsü verilmiş mobil uygulamalar aracılığıyla yayılıyor ve kullanıcıları haberleri olmadan ücretli hizmetlere abone yapıyor. Fleckpe, 2022’de tespit edildiğinden bugüne 620 binden fazla cihaza bulaştı ve dünyanın dört bir yanındaki kurbanlarını ağına düşürdü.

Alınan tüm önlemlere rağmen zaman zaman Google Play Store’a kötü niyetli uygulamalar yüklenebiliyor. Bunlar arasında en can sıkıcı olan grup aboneliğe dayalı Truva atları. Söz konusu Truva atları kurbanlarını satın almayı asla düşünmedikleri hizmetlere haber vermeden abone yapıyor ve dolandırıcılığın pençesine düşen kurbanlar abonelik ücreti faturalarına yansıyana kadar durumu fark edemiyor. Bu tür kötü amaçlı yazılımlar genellikle Android uygulamalarına yönelik resmi pazarda kendine yer buluyor. Bunlara dair yakın zamanda keşfedilen iki örnek Jocker ailesi ve Harly ailesi olmuştu.

Kaspersky’nin bu alandaki son keşfi Google Play üzerinden fotoğraf düzenleyiciler, duvar kağıdı paketleri ve diğer uygulamaları taklit ederek yayılan Fleckpe adlı yeni Truva atı ailesi oldu. Bu Truva atı, diğerleri gibi farkında olmayan kullanıcıları ücretli hizmetlere abone ediyor.

Kaspersky verileri, yeni keşfedilen Truva atının 2022’den beri aktif olduğunu gösteriyor. Kaspersky araştırmacıları, Fleckpe’nin en az 11 farklı uygulama aracılığıyla 620 binden fazla cihaza yüklenmiş olduğunu tespit etti. Kaspersky raporunu yayınlandığında uygulamalar marketten kaldırılmış olsa da, siber suçluların bu zararlı yazılımı başka kaynaklar üzerinden dağıtmaya devam etmesi mümkün. Bu da gerçek yükleme sayısının daha yüksek olabileceği anlamına geliyor.

Google Play üzerinde Truva atı bulaşmış bir uygulama örneği:

Virüs bulaşmış Fleckpe uygulaması, zararlı yüklerin şifresini çözmekten ve çalıştırmaktan sorumlu kötü amaçlı damlalıklar içeren, son derece iyi gizlenmiş bir yerel kütüphaneyi cihaza yerleştirerek işe başlıyor. Bu yük, saldırganların komuta ve kontrol sunucusuyla bağlantı kuruyor ve ülke ve operatör ayrıntıları da dahil olmak üzere virüs bulaşmış cihazla ilgili bilgileri iletiyor. Ardından ücretli abonelik sayfası cihazla paylaşılıyor. Truva atı gizlice bir web tarayıcısı oturumu başlatıyor ve kullanıcı adına ücretli hizmete abone olmaya çalışıyor. Abonelik için onay kodu gerekiyorsa, yazılım cihazın bildirimlerine erişerek gönderilen onay kodunu da ele geçiriyor. Böylece Truva atı, kullanıcıları istekleri dışında ücretli bir hizmete abone yaparak para kaybetmesine neden oluyor. İlginç bir şekilde, bu durum uygulamanın işlevselliği etkilenmiyor ve kullanıcılar arka planda bir hizmet için ücretlendirildiklerinin farkına varmadan fotoğrafları düzenlemeye veya duvar kağıtlarını ayarlamaya devam edebiliyor.

Kaspersky Güvenlik Araştırmacısı Dmitry Kalinin, şunları söylüyor: “Aboneliğe dayalı Truva atları son zamanlarda dolandırıcılar arasında popülerlik kazanmaya başladı. Bunları kullanan siber suçlular, kötü amaçlı yazılımları yaymak için Google Play gibi resmi pazarlara giderek daha fazla yöneliyor. Truva atlarının artan karmaşası, pazar yerleri tarafından uygulanan çeşitli kötü amaçlı yazılımdan koruma kontrollerini başarıyla atlatmalarına ve uzun süre tespit edilmeden kalmalarına olanak sağlıyor. Bu yazılımlardan etkilenen kullanıcılar ilk etapta söz konusu servislere nasıl abone olduklarını bulamamanın yanı sıra, istenmeyen abonelikleri hemen keşfedemiyor. Tüm bunlar aboneliğe dayalı Truva atlarını siber suçluların gözünde güvenilir bir yasa dışı gelir kaynağı haline getiriyor.” 

Securelist web sitesinden Fleckpe kötü amaçlı yazılımı hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kaspersky uzmanları, aboneliğe dayalı zararlı yazılımının bulaşmasını önlemek için kullanıcılara şunları öneriyor:

• Google Play gibi yasal pazarlardan gelenler de dahil olmak üzere uygulamalar konusunda dikkatli olun ve yüklü uygulamalara hangi izinleri verdiğinizi kontrol edin. Bunlardan bazıları güvenlik riski oluşturabilir.
• Telefonunuza Kaspersky Premium gibi bu tür Truva atlarını tespit edebilen bir antivirüs yazılımı yükleyin.
• Üçüncü parti kaynaklardan veya korsan sitelerden uygulama yüklemeyin. Saldırganların insanların ücretsiz şeylere olan düşkünlüğünün farkında olduklarını ve bu durumu her şekilde istismar etmek için çalışacaklarınızı aklınızdan çıkarmayın. 
• Telefonunuzda aboneliğe dayalı kötü amaçlı yazılımı tespit edilmesi durumunda, virüslü uygulamayı derhal cihazınızdan kaldırın veya önceden yüklenmişse devre dışı bırakın.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şimdi dürüst olayım, Steamworld Build’in odak noktası olan “Şehir Kurma” oyunlarını en son Cities: Skylines’ın birinci çıktığı devirde oynuyordum. Ancak Steamworld’ü seri olarak sevdiğimden (özellikle Dig 2) (Dig 2 nitekim de nefis oyundu bak, katiyen katılıyorum – Eser) Steamworld Build’e erkenden göz atma bahtı elime geçince çabucak atladım. Serinin steampunk – yabanî batı karması teması, dizaynları ve oynanışı her vakit beni içine çekmeyi başarmıştı ve oynadığım kadarıyla Steamworld Build’in de bunu rahatlıkla başardığını söyleyebilirim.

Oyunun maksadı ve döngüsü bir epey kolay. Eski, artık kimsenin yaşamadığı bir kente gidiyorsunuz, bu kenti tekrar canlandırıp, kayıp eski çağ teknolojilerini bulup ölen gezegeninizden kaçmaya çalışıyorsunuz. Kenti kurması ve idaresi de bir o kadar kolay. Kente çalışanları getirmek için kalacakları yerleri inşa ediyorsunuz, e natürel bu inşaları yapmak için de çokça oduna gereksiniminiz oluyor. Birinci evvel bir kereste fabrikası, akabinde bu kerestelerin tahtaya dönüştürülmesi için ormancı binası, bunları da saklamak için bir depo kuruyorsunuz. Anlatması çok uzun lakin farenizle üç tıklamayla yaptığınız bir şey, merak etmeyin.

Böyle başlayan oynanış döngüsü kentteki çalışanlarınızın isteklerini tatmin edip düzey atlatarak ve yeni “Kilometre taşları”na ulaşıp daha yeni kent sakini sınıfları açarak devam ediyor lakin oyunun asıl “Steamworld” kısmı madenleri keşfedip, dungeon crawler kısmına geldiğinizde başlıyor.

Steamworld Build’in bu tarafı bana oyunu satan kısmı oldu dürüst olayım. Madenlere girdiğinizde yesyeni bir oynanış usulü benimsemeniz gerekiyor zira. Tekrar ilerlemeniz için gereken kilometre taşları ve bulmanız gereken şeyler var ancak burada da madencileri işe almanız, madenin üstünüze yıkılmaması için düzgün kazmanız ve desteklemeniz, hem maden için hem de kent için lazım olan altın, hurda modülleri üzere yükseltme gereçlerini tespit etmeniz ve madende ilerledikçe gelen düşmanları savuşturmanız gerekiyor. Lakin benim madenlerde ilerledikçe korktuğum şeylerden biri iki tarafın da (özellikle hammadde açısından) denetimini kaybetmekti. Lakin oyunun “Yönetim Ekranı” nelerin eksik, nelerin fazla olduğunu size bayağı açık bir biçimde gösterdiğinden ve tek tuşla maden ve kent ortasında geçiş yapabilmek üzere bir kolaylık sağlandığından pek de sıkıntı olmadı oynayabildiğim süreçte. Çok darda kaldığınızda takas yapabilme üzere bir seçeneğinizin olması da gayreti.

Oyunun ÇOK TATLI göründüğünü de belirtmem lazım. Steamworld’ün beğenilen sanat biçimi, bilhassa renkleriyle kendini Build’de de yeniden öne çıkarıyor. Şimdilik canımı sıkan şey kent özelleştirmenin biraz kısıtlı olması, zira bu görsellikte bir oyunla insanın madeni de, dünyadan kaçmayı da bırakıp gözlere şenlik bir steampunk – robot kenti yapası geliyor. Onun da tam halinde ya da güncellemelerle geleceğine inanıyorum.

Tabii canımı sıkan bir öbür şey de oyunun “2023” dışında bir çıkış tarihi bulunmaması. Fakat birden fazla şeyi bu kadar oturmuşken ve bu halinde neredeyse sıfır sorunla karşılaşmışken pek de bekleyeceğimizi sanmıyorum. Tek dileğim şu Haziran Kaosu içinde çıkmaması, ortada kaynamasını istemem. Steamworld’lerin yeteri kadar hakkı yendi, bir daha olmasın!

Geliştirici: Thunderful Development

Dağıtıcı: Thunderful Publishing

Tür: Kent Kurma – Dungeon Crawler

Çıkış Tarihi: 2023

Güneş kremi kullanmaya çok daha dikkat edeceğimiz periyotlar geldi çattı. Doğrusu yaz kış güneş kremi sürmemiz önerilse de yazın çok daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Güneş kremi ilerleyen periyotlarda cildimizin çok daha genç, dinç ve parlak gözükmesini sağlar. Şayet genç yaşlardan itibaren güneşe çıkmadan evvel kreminizi sürmeyi ihmal etmezseniz cilt yaşınız kendi yaşınızdan çok daha küçük kalmaya devam eder. Güneş kremi sayesinde cildinizde oluşabilecek kırışıklıklardan kaçabilirsiniz.

Güneş Kremi Sürmenin Faydaları

• Güneş kremi cilt kanseri riskini azaltır
• Güneşten ötürü oluşabilecek kırışıklıkları asgarî seviyeye indirir
• Güneş lekelenmelerini önler
• Cildinizin daha genç ve dolgun görünmesini sağlar
• Cildinize uygun kremler cilt tonunuzu eşitler
• Cildinize elastikiyet kazandırır
• Cilt yanıklarını önler
• Var olan cilt lekelerinin daha da yoğunlaşmasını pürüzler.

Güneş kremi kullanmanın cildimiz açısından birçok olumlu tesiri olduğunu görüyoruz. Yalnızca yazın değil, tüm mevsimlerde güneş kremi kullanmamız cildimiz açısından çok kıymetlidir ve ihmal edilmemelidir. Şayet cildinizde lekelenmeler varsa renkli güneş kremleri tercih edebilirsiniz. Böylelikle cilt tonunuz eşitlenir, güneş lekeleriniz kapanır ve var olan lekelerinizin güneş ışınlarını emerek daha da yoğunlaşmasını ve büyümesini engellemiş olursunuz.

Yapay zeka (AI) coinleri, kripto para ve Blockchain ekosisteminde genişlemeye devam ediyor. Çok sayıda yenilikçi projenin ortaya çıkışına şahit oluyor. Yapay zekanın popülaritesi arttıkça, yatırımcılar bu alanda hangi coinin en fazla kâr potansiyeline sahip olduğu sorusuna giderek daha fazla cevap arıyor. Bu sorunun karşılığı, projelerin içerik ve kapsamlarında yatıyor. İşte öne çıkan birtakım yapay zeka projeleri…

Bu yapay zeka coinleri için umut var

Ocean Protocol (OCEAN)

Makine tahsili algoritmaları eğitim için sağlam bilgi kümelerine dayandığından, bilgiler yapay zekada hayati bir rol oynamaktadır. Ocean Protocol, yapay zeka sistemleri için temel bir yapı taşı misyonu gören merkezi olmayan bir bilgi pazarı sunarak bu bağlamda ehemmiyet kazanmaktadır. Platform, data alışverişini mümkün kılarak daha yanlışsız ve sağlam yapay zeka modellerinin geliştirilmesini destekliyor.

SingularityNET (AGIX)

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere SingularityNET, birkaç yıl evvel, yapay zeka araştırmacısı Dr. Ben Goertzel tarafından kuruldu. SingularityNET, yapay zeka projelerinin ölçeklendirilmesini sağlayan lokal bir token olan AGIX’i tanıttı. Bu öncü proje, yapay zeka teknolojilerinin ilerlemesi için bir platform sunmakta.

Numeraire (NMR)

2015’te piyasaya giren Numeraire, yapay zeka ve makine tahsilinin yatırım stratejilerine entegrasyonuna öncülük eden Ethereum tabanlı bir hedge fonudur. Kripto para piyasasında teknolojiler geliştirmekte ve bu yenilikleri tanıtan birinci projelerden biri olarak hareket etmektedir. Kripto para ve Blockchain ekosistemi genişledikçe, kurumsal yatırımcılar da piyasaya girerek Numeraire’in potansiyelini artırıyor.

Cortex (CTXC)

Blockchain teknolojisi, yapay zeka uygulamaları için sağlam bir ağ mimarisi sağlar. Bu alanda öne çıkan bir proje olan Cortex, geliştiricilerin AI projelerini Blockchain ağıyla sıkıntısız bir biçimde entegre etmelerini sağlayan çeşitli teknolojiler yaratmaya odaklanıyor. Geliştiriciler Cortex platformunu kullanarak, yapay zeka inovasyonu için Blockchain’in potansiyelini ortaya çıkarabilirler.

Fetch.AI (FET)

Piyasa tahliliyle hudutlu kalmayan Fetch.AI, yapay zekanın geliştirilmesi için çeşitli altyapı ve teknolojiler sağlayarak yapay zeka tabanlı kripto para üniteleri ortasında öne çıkıyor. Fetch.AI, lokal tokenı FET ile yapay zeka teknolojisinin ilerlemesine katkıda bulunmakta.

Yapay zeka ve Blockchain teknolojisinin yakınsaması, hem yatırımcılar hem de geliştiriciler için heyecan verici fırsatlar sunmakta. Bu projeler gelişmeye devam ettikçe, yenilikçi yaklaşımları ve teknolojileri yapay zeka ve kripto para ortamının geleceğini şekillendirecektir. Bu süratli ve dinamik bölümde, en son gelişmelerden haberdar olmak, bu yapay zeka tabanlı kripto paraların sunduğu potansiyel kârdan yararlanmak isteyen yatırımcılar için çok değerlidir.

Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Multipl Skleroz (MS) Günü olarak belirlenen 30 Mayıs’ta, her yıl tüm dünyada MS hastalığına dikkat çekiliyor. Bu özel güne, Merck Türkiye de MS alanındaki çalışmalarıyla toplumun hastalıkla ilgili bilgilendirilmesi ve farkındalık yaratılması için destek oluyor. 

Dünyada 2,9 milyon, Türkiye’de ise 58 bin Multiple Skleroz (MS) hastasının var olduğu tahmin edilmektedir. MS, beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki koruyucu kılıfın (miyelin kılıfı) hastalığıdır. Merkezi sinir sistemi ile organların bilgi iletişimini sağlayan omuriliğin miyelin tabakası üzerindeki fiziksel tahribatın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. 

Kas güçsüzlüğü, denge bozukluğu, yürüme ve konuşma aksaklığı ile kendini belli eden MS, alevlenmeler ve düzelmelerle seyreder. Merkezi sinir sisteminde etkilenen bölgeye ve etkilenme derecesine göre, bu kronik hastalığın türü, belirtileri ve şiddeti de kişiden kişiye değişebilmektedir. Belirtiler arasında titreme, karıncalanma, uyuşma, halsizlik, güçsüzlük, duyu eksikliği, kol ve bacaklarda sertlik, çift görme, görme azlığı, idrar kaçırma veya yapamama, erkeklerde cinsel güç azlığı sayılabilir. 

Yapılan araştırmalarda hastalığa neden olabilecek faktörler arasında; D vitamini eksikliği, daha önce geçirilmiş viral enfeksiyonlar, çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve coğrafi etmenler sıralanıyor. Bununla birlikte, MS hastalığının kesinliği ispatlanmış bir sebebi bulunmuyor. Ayrıca genetik yatkınlığı olan kişilerde, bu teorilerin tümünün bir arada etkileşim gösterdiği, vücudun bağışıklık sisteminin olumsuz yönde harekete geçtiği de söylenebilir. Genç yetişkinlerde görülen bu hastalık özellikle kadınlarda 2 kat daha fazla ortaya çıkıyor. MS’li bireyler, doğru tedavilerle hayat kalitelerinde bir düşüş olmadan yaşamlarını sürdürebiliyor.  

Merck’in Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer, hastalık hakkında farkındalığın artırılmasının önemini vurguladı. İlgili paydaşlarla bu konuda bilimsel iş birlikleri yaptıklarını belirterek, “Bu yıl dünyada 355’inci, ülkemizde ise 25’inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Merck, MS alanında global olarak son 25 yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Bu alanda “Hastalar için Hep Birlikte” değer yaratmak amacıyla bilimsel çalışmalarımız kararlılıkla devam ediyor. Dünya MS Günü vesilesiyle, MS alanındaki sunduğumuz hasta odaklı ve inovatif yaklaşımımızla, Türk tıbbının, değerli hekimlerimizin ve hastaların daima yanında olduğumuzu belirtmek isterim.” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone Yanımda “Faturaya Ek Cihazlar” bölümü üzerinden sunulan yenilenmiş ikinci el telefon alımı ve satımı hizmeti yenilendi. Müşteriler artık nakde dönüştürmek istedikleri ikinci el telefonları için online ortamda 3 adımda fiyat teklifi alıp cihazlarını en yakın Vodafone mağazasına satabiliyorlar.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, müşterilerine en iyi uçtan uca dijital deneyimi sunmaya devam ediyor. Vodafone Yanımda “Faturaya Ek Cihazlar” bölümü üzerinden sunulan yenilenmiş ikinci el telefon alımı ve satımı hizmeti yenilendi. Buna göre, Vodafone müşterileri artık nakde dönüştürmek istedikleri ikinci el telefonları için online ortamda 3 adımda fiyat teklifi alıp cihazlarını en yakın Vodafone mağazasına satabiliyorlar. Vodafone ise toplanan ikinci el telefonları yeniletip Vodafone Yanımda üzerindeki “Faturaya Ek Cihazlar” bölümünde faturaya ek 12 aya varan ödeme kolaylığıyla satışa sunuyor. 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:

“İkinci el piyasasının gelişmesi ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm yolculuğunda önemli rol oynuyor. Bununla birlikte, yenilenmiş ikinci el cihaz ekosisteminin 5 yıl içinde önemli oranda iş imkânı oluşturması ve ilave vergi katkısı sağlaması bekleniyor. İkinci el ürünler, atık miktarını azaltarak çevresel sürdürülebilirliğe de katkıda bulunuyor. Araştırmalar, ikinci el telefon alırken en hassas olunan noktaların güven ve en uygun fiyattan satın alım olduğunu, telefon satarken ise en kolay, kısa sürede ve en iyi fiyata satış imkânının ön plana çıktığını gösteriyor. Vodafone olarak üzerinden sunduğumuz yenilenmiş ikinci el telefon alımı ve satımı hizmetini yeniledik. Müşterilerimiz artık nakde dönüştürmek istedikleri ikinci el telefonları için online ortamda 3 adımda fiyat teklifi alıp cihazlarını en yakın Vodafone mağazasına satabiliyor. Vodafone markasına telefonlarını sattıkları için güvenle paralarını alacağını biliyorlar. İkinci el telefonlarını satmak isteyen müşterilerimizi Vodafone’a davet ediyoruz.”

Telefonun değerini 3 adımda öğreniyorlar

Vodafone müşterileri, Vodafone Yanımda uygulamasından ya da bilgisayardan kolaylıkla erişebilecekleri, https://www.vodafone.com.tr/faturaya-ek/telefon-sat/detay sayfasından 3 kısa adımda kolayca fiyat teklifi alabiliyorlar. Birinci adımda satmak istediği telefonun marka, model ve hafızasını seçen müşteriler, ikinci adımda cihazın durumunu tespit etmeye yönelik 8 kısa Evet-Hayır sorusunu cevaplıyorlar. Üçüncü ve son adımda ise açılan formda ilgili bilgileri doldurup telefona gelen onay kodunu girdikten sonra fiyat tekliflerini alıyorlar. Bu işlemlerin ardından en yakın Vodafone mağazasına gidip satış işlemini gerçekleştiriyorlar. Satış işleminin mağazada tamamlanması sonrası müşterilere 24 saat içinde ödeme yapılıyor.

Bir yıl garantili yenilenmiş ikinci el telefonlar

Vodafone FLEX ile, yenilenmiş ikinci el telefon alımlarında sunulan faturaya ek 12 aya varan ödeme opsiyonu, kredi kartı olmayan ya da telefon alırken peşin ödemeyi tercih etmeyen müşterilere önemli kolaylık sağlıyor. Vodafone ayrıca, 1 yıl garanti hizmetiyle, müşterilerinin yenilenmiş ikinci el telefon alımı deneyimini güvenle gerçekleştirmelerini sağlıyor.

Güvenilir fiyat, 24 saatte ödeme

IDC verilerine göre, tüm dünyada yenilenmiş ve ikinci el akıllı telefon satışları 2022’de 282,6 milyona ulaştı. Türkiye’de ikinci el ticaretinin büyük bölümü geleneksel perakende noktalarında (köşebaşı ve mahalle arası telefoncular), bir kısmı da müşteriden müşteriye alım satım olarak online mecralarda gerçekleşiyor. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilen yenileme merkezleri aracılığıyla ikinci el telefonlar yenilenip müşterilere sunuluyor. Bir lisanslı yenileme merkeziyle çalışan Vodafone da ikinci el telefonlar için en doğru değerlendirmenin yapılmasını sağlıyor. Ürünler Vodafone garantisiyle sunulurken, ödemeler de 24 saatte gerçekleşiyor.

Vodafone’un yenilenmiş ikinci el telefon alımı ve satımı hizmetinden yararlanmak için Vodafone Yanımda uygulaması ya da vodafone.com.tr adresi ziyaret edilebilir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaya ve çocuk dostu kamusal mekânlara dönüşecek olan sokaklar hem çocuklar hem de aileleri için güvenli hale gelecek

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ‘Sokak Dönüştürme Prova Uygulama Destek Programı’yla kent sokaklarını, yayalar, çocuklar ve aileler için yaşanabilir alanlara dönüştürecek. Sokaklar, yaya ve çocuk dostu kamusal mekânlara dönüşerek hem çocuklar, hem de aileleri için güvenli hale gelecek.

İLK UYGULAMA KÖRFEZ ESENTEPE’DE

Program kapsamında ilk olarak Körfez Esentepe Mahallesi’nde bulunan Ahmet Taner Kışlalı İlkokulu ve çevresi seçildi. Okul çevresindeki motorlu araç hâkimiyetinde olan sokakları, yaya ve özellikle de çocuk kullanımını önceliklendiren kapsayıcı ve güvenli kamusal mekânlara dönüştürmek hedefleniyor. Saha çalışması nisan ayında başlayan program kapsamında projenin tüm paydaşları ile Uygulamalı Veri Toplama çalışması yapıldı. Çalışma ile projenin ileriki süreçler için yapılacak işlere ait bilgilerin hangi detayda nasıl toplanması ve düzenlenmesi gerektiği ele alındı. Sona doğru gelinen tasarım çalışmasında trafiğe kapanması planlanan yol aksları belirlenerek yaya ve trafik güvenliği açısından uygun bir tasarım anlayışı benimsenip Güvenli Okul Yolu haline getirilmesi amaçlanıyor.

MARMARA BELEDİYELER BİRLİĞİ İŞBİRLİĞİYLE

Program, Büyükşehir Ulaşım Dairesi Başkanlığı, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, Zabıta Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı ve Körfez Belediyesi ile birlikte yürütülen Marmara Belediyeler Birliği, Superpool ve Global Designing Cities Initiative (Global Kent Tasarımı İnisiyatifi) işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DemirDöküm, 69 yıllık tecrübesiyle ürettiği çevre dostu ve yakıt tasarruflu ürünlerini şehir şehir dolaşarak tanıtacak. Proje kapsamında filosuna kattığı infomobil araçları özel olarak donatarak showroom haline getiren şirket, ısıtma ve soğutma sektörünün üstün teknolojiye sahip çevreci, kullanıcı dostu, uzun ömürlü ve yüksek tasarruf sunan yeni ürünlerini tanıtacak.

İklimlendirme sektörlerinin köklü ve yenilikçi markalarından DemirDöküm, on binlerce tüketicisiyle buluşacak. Yenilikçi ürünlerinin yanı sıra satış sonrası hizmetleriyle de Türkiye’nin öncüsü konumunda olan şirket, proje kapsamında filosuna birçok aracı dahil ederek özel olarak tasarlattı. DemirDöküm, proje kapsamında infomobil araçlarıyla da Türkiye’yi köşe bucak dolaşacak. Yıl sonuna kadar devam edecek roadshow kapsamında DemirDöküm, kombi ve klima seçiminin püf noktaları, güvenlik kuralları, doğru kullanım tüyoları, sektörün en itibarlı ödüllerine sahip yenilikçi ürünleri ve üstün satış sonrası hizmetleri gibi pek çok konuda bilgilendirme yapacak.

ÜRÜN VE HİZMETLERİNİ TANITIP, TASARRUF TÜYOLARI PAYLAŞACAK

DemirDöküm’ün yeni infomobil araçlarının tasarımında farklı birimden birçok kişinin görev aldığını belirten Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu, “Gerçekleştireceğimiz roadshow kapsamında aracımızı ziyaret eden müşterilerimizin kendilerini sıcak yuvalarında hissedebilmesi için tüm detayları en ince ayrıntısına kadar düşündük. Özenle tasarladığımız yeni araçlarımızla yüksek performans, düşük enerji tüketimi ve kolay kullanıma sahip ürünlerimizi, satış sonrası hizmetlerimizi, sektördeki yenilikçi teknolojileri, mevzuatları, aile bütçesine destek olacak bilgileri paylaşacağız. Müşterilerimiz hem ürün gamımıza yeni katılan ürünlerimizi yakından inceleme fırsatı bulacak hem de kombiden ısı pompasına, panel radyatörden şofbene, termosifondan yoğuşmalı kaskad kazana, klimadan VRF sistemleri, oda termostatı ve elektrikli su ısıtıcılarına kadar geniş ürün gamımız hakkında bilgi alabilecek. Infomobil faaliyetlerimizdeki temel hedefimiz; hem ürün ve hizmetlerimizi tanıtmak, hem de kullanıcılarımızı dinlemek” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bağışıklık sistemi ile ilişkili olarak gelişen ve merkezi sinir sisteminin bir hastalığı olan Multipl Sklerozun (MS) neden ortaya çıktığına dair belirsizlik hala devam ediyor. Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Rana Karabudak, her ne kadar belirtileri merkezi sinir sisteminde ortaya çıksa da MS’in aslında bağışıklık sistemimizin bir iletişim hatası olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karabudak, MS’in kişiye özel belirtileri olmasına karşın özellikte nedeni bilinmeyen yorgunluğa dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. 

MS’in tüm dünyada çoğunluğu genç ve üretken yaşta 2.5 milyon insanı ilgilendiren bir sorun olduğunu söyleyen Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Rana Karabudak, genetiğin etkili olduğu bu hastalıkta Türkiye’nin diğer Akdeniz ülkeleri gibi orta risk bölgesinde yer aldığını söyledi. 

“GENETİK YATKINLIĞI YÜKSEK OLANLARDA VİRAL YÜKLENME ÖNEM KAZANIYOR”

MS’in ortaya çıkmasıyla ilgili üzerinde durulan görüşlerle ilgili bilgi veren Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Rana Karabudak, “Hastalığa yakalanma riski için genetik olarak yatkın kişilerde çocukluk ve ergenlik çağının geçirildiği bölgenin ve o dönemde karşılaşılan “viral yüklenme” nin üzerinde durulmaktadır” diye konuştu. “Viral yüklenme derken özellikle çocukluk çağında suçiçeği, kızamıkçık, EBV- enfeksiyoz mononükleozis etkeni Epstein-Barr virüsü ve uçuk yapan herpes tipi virütik bulaşıcı hastalıklarla karşılaşmanın yatkın bireylerde hastalığın çıkışını kolaylaştırabileceği düşünülmektedir” diyen Prof. Dr. Karabudak, sözlerine şöyle devam etti: 

“Bilim çevrelerinde en çok ağırlık kazanan görüşe göre; Bağışıklık sisteminin de gelişmekte olduğu bu dönemde; henüz tanımlanamamış bir virüsün ya da çeşitli çocukluk çağı virüs hastalıklarının birinin veya birkaçının birlikte görülmesi hastalığa yatkın bireylerde sistemi kırılganlığa itebiliyor. Bu durumun sonuçlarının ise merkezi sinir sisteminde yıllar içinde ortaya çıkabileceği yönünde.”

DİRENÇLİ ve NEDENSİZ YORGUNLUĞA DİKKAT

MS hastalığının seyir açısından bakıldığında çok kişisel yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Karabudak, belirtilerin sıklığı ve şiddetinin kişiden kişiye farklılık gösterdiğine işaret etti. Her ne kadar en ciddi olmasa da en sık görülen belirtinin yorgunluk olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karabudak özellikle nedeni bilinmeyen dirençli yorgunluğa dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. 

Hastaların yüzde 75’inde yorgunluğun en fazla yakınılan ilk 3 semptomdan biri iken, yüzde 20-25 hastada ise en fazla şikayet edilen yakınma olduğunu belirten Prof. Dr. Karabudak, şu bilgileri verdi: “MS ilişkili yorgunluğun nedeni çok fazla faktöre bağlanır. Birincisi, tam olarak nedeni anlaşılamayan ve muhtemelen myelin zedelenmesine bağlı uyum mekanizmalarının etkilendiği merkezi yorgunluk denen durumdur. Bu noktada kişi ne iş yaptığından bağımsız olarak erken yorgunluktan şikayet eder. Özellikle ısıya karşı hassasiyet gösteren bu hastalar yaşadıkları durumu enerjide azalma hissi olarak tanımlar. Bir diğer yorgunluk nedeni depresyon olabilir. Depresyon motivasyonu azaltan bir durumdur. Ayrıca uyku uyanıklık dengesini bozarak da çabuk yorulmaya neden olabilir.”
 

SAĞLIKLI BİREYLERİN YAŞADIĞI YORGUNLUKTAN FARKI NE?

MS ile bağlantılı yorgunluğun nedeninin, immün sistemdeki değişiklikler, sinir sistemindeki değişikliklerin fonksiyonel sonuçları ve nöroendokrin değişiklikler gibi farklı nedenleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karabudak, sağlıklı kişilerin yaşadığı yorgunlukla MS’li kişilerin yaşadığı yorgunluğu karşılaştırdı:

“Her iki grubun tanımladığı yorgunluk arasında bazı benzerlikler olmakla birlikte farklılıklar gözlenmektedir. Her iki yorgunlukta da dinlenmeye ihtiyaç, motivasyonda azalma, sabırsızlık tanımlanmaktadır. Yorgunluk egzersiz, stres, depresyon, uzamış fiziksel aktivite ile artmakta ve dinlenme ve kaliteli uyku ile belirgin olarak azalmaktadır. Ancak MS hastalarının tanımladığı yorgunluğun günlük aktivitelere olan etkisi sağlıklı bireylerde izlenen yorgunluk etkilerine göre çok daha ağırdır. MS hastalarının aile yaşamları, sosyal ve profesyonel aktiviteleri bu yorgunluktan ileri derecede etkilenmektedir. Yine hastaların tanımladığı yorgunluk fiziksel aktiviteleri mental aktivitelere göre çok daha fazla etkilemektedir. Özellikle sıcaklık artışı ile yorgunluğun artış göstermesi MS yorgunluğu için tipik olarak saptanmıştır.”

VÜCUT ISISININ ARTIRACAK İŞLERDEN KAÇINILMALI

MS’te hastaların üçte birinde ateşlenme, sıcak ortamlarda bulunma veya zorlayıcı egzersizle ortaya çıkan halsizlikte artma yada bazı belirtilerin kötüleşmesi gibi ısı hassasiyeti olarak tanımlanın durumun yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Karabudak, “Bu hastalar merkezi yorgunluk haline daha açıktır. Bu nedenle vücut ısısını ani artırıcı ağır işler, egzersizlerden kaçınılmalıdır. Ateş olduğunda düşürücü tedbirler hemen alınmalı ve serin ortamlar tercih edilmelidir.”

Prof. Dr. Karabudak, bu nedenle yorgunluk şikayeti olan bir MS hastasında; yeni bir atak olup olmadığı, enfeksiyon varlığı, ağrı, uyku düzeni ve duygu durumunda değişiklik yaşanıp yaşanmadığı, kullandığı ilaçlar, yorgunluğa neden olabilecek immün sistemle ilgili hastalıklar araştırılmalıdır. Yorgunluk subjektif bir semptom olduğu için değerlendirilmesi oldukça zordur. Değerlendirme amacı ile pek çok farklı ölçek, test kullanılabilmektedir.”

YORGUNLUKLA NASIL BAŞA ÇIKILIR?

MS hastarında yorgunluğun hem kişinin kendisini hem de çevresini etkilediğin altını çizin Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Rana Karabudak, alınması gereken önlemlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Öncelikle kuvvet kayıpları varsa tedavisi planlanır, atak döneminde kesin istirahat önemlidir. Uzun vadede kuvvet kayıpları yönünden kişiye özel fizyoterapi programları çıkarılmalı ve düzenli olarak sürdürülmesi sağlanmalıdır. Eğer hastada eşlik eden depresyon varsa medikal tedavi seçenekleri ve psikoterapi yine kişiye uygun olarak planlanmalıdır. Ayrıca yüksek karbonhidratlı beyaz un, şeker gibi gıdalardan uzak durarak sağlıklı beslenme kriterlerine uygun beslenmekte de yarar var.”

“HASTANIN ÖDEVİ EGZERSİZ OLMALI”

“Bütün bunlar dışında nedensiz bir merkezi yorgunluk durumu varsa, güne yayılan gerçekçi ve pratik bir aktivite programı planlanmalıdır” diyen Prof. Dr. Rana Karabudak, sözlerini şöyle tamamladı: “Kısa aralıklarla dinlenme ve çalışma, gevşeme teknikleri, günü planlamak önemlidir. Günün sıcak öğle saatlerinde yorucu aktivitelerden uzaklaşmalıdır. Yorgunluk düzenli egzersizden uzak kalmayı gerektirmez. Unutmayın ki kullanılmayan kas, eklem ve kemik yapıları giderek daha çok sınırlanır. Hareketsizliğe bağlı ek sorunların çıkması bir yana çalışmayan, antrene olmayan bir hareket sistemi her defasında daha çok enerji harcanmak durumundadır. Önemli olan her hastanın kendi durumuna uygun makul, gerçekçi ve düzenli bir hareket planı veya egzersiz ödevi sağlanmalıdır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi tarafından  “I. Uluslararası Hemşirelik Mezunları Deneyim Paylaşımı Sempozyumu”  düzenlendi. EÜ Hemşirelik Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılan program kapsamında hemşirelik mesleğinin tarihi gelişimi ve Ege Üniversitesi hemşirelik Fakültesinin alana olan katkısı ile ilgili bilgiler paylaşıldı. Sempozyuma Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Fahriye Vatan, Doç. Dr. Eda Dolgun, Hemşirelik Fakültesi Mezunlarla İlişkiler Temsilciliği Başkanı Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt, Hemşirelik Mezunları Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülengül Mermer, mezunlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Sempozyumun açılışında konuşan Dekan Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, “Üniversitemizin bugün geldiği başarı grafiğine eşlik eden Fakültemiz, 1959 yılı Hemşirelik Yüksekokulu ilk mezunu Prof. Dr. İnci Erefe hocamızın bizlere teslim ettiği bayrak ile ülkemizde ve Avrupa’da lisans düzeyinde hemşirelik eğitimine 1955 yılında başlamış olup, her yıl yüzlerce mezun veriyor. Bugün 6 bin 784 mezunumuz ve hâlihazırda 290’ı son sınıf olan bin 478 lisans öğrencimiz mevcut. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, Hemşirelik Yüksekokulu 1973 mezunları ile mezuniyetlerinin 50’nci yılını ilk kez kutluyor. Bizler bu özel güne ev sahipliği yapmaktan dolayı olan mutluyuz. Dünya genelinde yaşanan küresel salgın, 2020 yılında ilimizde yaşanan deprem ve bu yıl 6 Şubat’ta yaşanan 11 ilimizi vuran, bizleri yasa boğan deprem gibi sosyal krizlerde, her daim mesleğini icra etmeye devam eden hemşireler olmuştur. Depremden 238 öğrencimiz ve ailesi etkilenmiştir. Depremde Fakültemiz 2. Sınıf öğrencisi Sabahat Kavas’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Halen daha görevlendirmelerle deprem bölgelerine hemşire desteği devam etmektedir. Hepimizin başı sağ olsun” diye konuştu.

“Yaşam boyu birliktelik felsefesiyle her daim bir aradayız”

Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt ise öğrencilere seslenerek, “Bu güzel öğrencilik yıllarınızı öğrenci odaklı Ege Üniversitesi ve Hemşirelik Fakültemiz imkânlarıyla en verimli şekilde geçirebilmek sizlerin elinde. Yarınlar ne getirecek bilinmiyor. 6 Şubat sabahı yaşanan felaket nedeni ile hepimizin başı sağ olsun. Her felakette olduğu gibi sağlık çalışanları her zaman görev başındaydı. Mesleğimize sahip çıkmaya hep birlikte devam edeceğiz” dedi. Mezun Kartı uygulamasına yönelik bilgiler de veren Doç. Dr. Bozkurt, yaşam boyu birliktelik felsefesiyle her daim bir arada olmayı amaçladıklarını her sonun bir başlangıç olduğunu, mezun öğrencilerle gönül bağlarını sürekli aktif tuttuklarını ifade etti.

 EÜ Hemşirelik Mezunları Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülengül Mermer ise Hemşirelik mezunları derneğinin tarihinden ve kuruluş amacından bahsetti. EÜ Hemşirelik Mezunları Derneği’nin birçok bilimsel ve sosyal etkinlik düzenlediğini, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs imkânı sağladığını belirten Doç. Dr. Mermer, deprem nedeni ile ihtiyacı olan öğrenci sayısının arttığını ve dernek olarak 45 öğrenciye 12 ay süre ile burs imkânı sağladıklarını da ifade etti.

“Geçmişimiz, geleceğimize yönelik bir projeksiyondur”

Doç. Dr. Mermer, “Geçmişimiz geleceğimize yönelik bir projeksiyondur. Bu sempozyum ile mesleğimizdeki kuşakları buluşturduk. Derneğimize vereceğiniz her desteğin ihtiyacı olan genç bir meslektaşımıza dokunmak olduğunu belirtmek isterim. Desteklerin sürdürülebilir olmasını diliyorum. Emek veren tüm hocalara, mezunlara, düzenleme kuruluna teşekkür ediyorum” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Dekan Prof. Dr. Ayşegül Dönmez, cübbe giyen 50. yıl mezunlarına belge verdi. Sempozyumun “Kuşaklar Boyu Hemşirelik” başlıklı ilk oturumun başkanlığını Doç. Dr. Özlem Demirel Bozkurt ve Doç. Dr. Gülengül Mermer yaptı. Panelde Hemşirelik Yüksekokulu ilk mezunu Prof. Dr. İnci Erefe, 50. yıl mezunu Hemşire Tülün Sünger Topuzoğlu ve 2022 yılı mezunu Hemşire Muhammed Bağlamış konuşmalar gerçekleştirdi. Sempozyumun “Yurt Dışında Ege Üniversiteli Olmak” başlıklı oturumun başkanlığı Doç. Dr. Zeynep Daşıkan ve Doç. Dr. Duygu Güleç Şatır yaptı. Bu Sempozyumda Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Mezunu olan Amerika Birleşik Devletleri’nden Hemşire Nesime Atar Özbek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Yrd. Doç. Nurcan Bilgiç ve İngiltere’den Hemşire Betül Savaş Akbaş deneyimlerini paylaştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Baymak, 30 bin metrekarelik üretim tesisi ve ofis katını içeren alanda yaptığı uygulamalar sayesinde, Amerikan Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından enerji tasarrufu, su tüketimi, malzeme seçimi ve iç mekân hava kalitesi performanslarını iyileştirerek çevresel etkilerini azaltan binalara verilen LEED Altın Sertifikaya layık görüldü.

Enerji dönüşümünün öncüleri arasında yer alan Baymak, daha sürdürülebilir bir dünya için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Baymak, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda 2021 yılında ofis katında başlattığı çevre dostu uygulamaların ardından, 30 bin metrekarelik üretim tesisi ve ofis katını içeren alanda iç mekân hava kalitesini, enerji ve su tasarrufunu daha da artıran yeni uygulamaları sayesinde Amerikan Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından verilen LEED Altın Sertifika’nın sahibi oldu. 

“Attığımız her adım öncesinde, çevresel etkilerimizi düşünüyoruz”

Yeşil bina sertifikasyon sistemlerinin, enerji ve suyun daha az tüketilmesi için bir rota çizdiği gibi; insanların daha sağlıklı ortamlarda vakit geçirmeleri için de yol gösterdiğini ifade eden Baymak Sürdürülebilirlik İletişimi Yöneticisi Elif Nur Akıncı, “Amerikan Yeşil Bina Konseyi, yeşil binaların karbon emisyonunun önüne geçtiğini vurguluyor. Binaların enerji ve kaynak kullanımının yanında atık ve emisyon üretimindeki payı göz önünde bulundurulduğunda, bu tasarruflar son derece önemli miktarlara ulaşıyor. Bizler de Baymak’ın ‘Sürdürülebilir Gelecek’ değeri doğrultusunda, enerji verimliliği yüksek, tasarruflu iklimlendirme çözümleri üretmenin yanı sıra attığımız her adım öncesinde, A’dan Z’ye çevresel etkilerimizi muhakkak göz önünde bulunduruyoruz” dedi.

Akıncı, sözlerine şöyle devam etti: “Zamanımızın büyük bir kısmını işte geçiriyoruz. Bu zaman diliminde çeşitli ihtiyaçlarımız için enerji, ısı ve su tüketiyoruz. Ayrıca iç mekânlarda soluduğumuz hava kalitesi de öncelikle sağlığımızı ve de iş performansımızı etkiliyor. İçinde üretim tesisimiz ve ofisimizin bulunduğu 30 bin metrekarelik Genel Müdürlük binamızla LEED Altın Sertifika almaya hak kazanmaktan dolayı mutlu ve gururluyuz. Sürdürülebilirlik, önümüzdeki dönemde de başta çevre olmak üzere tüm boyutlarıyla gündemimizde yer almaya devam edecek. Yaptığımız çalışmaların kapsamını günden güne genişleterek, daha iyi bir gelecek için çözüm üretmeye devam edeceğiz.”

İnsan sağlığı ve binaların çevreye verdikleri zararların en aza indirilebilmesi için yeşil sertifikalı projeler ve çevre dostu yeşil bina derecelendirme sistemleri oluşturuldu. Sürdürülebilirliğe önem veren firmalar ve bu kurumlara iş yapan yüklenicileri, gönüllülük ve mutabakat esasına dayalı bu sistem çerçevesinde belirlenen standartlar doğrultusunda, geleneksel binalara kıyasla enerji verimliliği, su tasarrufu yüksek, sağlıklı ve yüksek performanslı binalarda çalışmayı tercih ediyor. 

LEED Sertifikası nedir?

Amerikan Yeşil Bina Konseyi tarafından geliştirilen LEED Sertifika sistemi bina ve iç mekânların çevre dostu ve sürdürülebilirlik kriterlerine göre tasarlandığını, inşa edildiğini ve işletildiğini belgelendiren ve global ölçekte kabul gören bir sistem. İç mekân yaşam kalitesi, su verimliliği, aydınlatma sistemleri gibi pek çok başlıkta incelenen yapılar, bu alt başlıklarda topladığı puanlara göre Sertifikalı, Gümüş, Altın veya Platin olmak üzere 4 düzeyde ödüllendiriliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geçtiğimiz günlerde Homeworld 3’ün önümüzdeki yıla ertelendiği haberi gelmişti. Münasebetiyle elimizde bu yıl için fazla uzay stratejisi kalmadı, gözlerin öteki alternatif Falling Frontier’a dönmesi kuvvetle olası. Üretimcileri da bu türlü düşünmüş olsalar gerek, bir oynanış görüntüsüyle çıktılar oyun severlerin karşısına:

Fragmanın başlığından da anlaşıldığı üzere Satürn etrafında bir çatışmayı izliyoruz. Hano sınıfı destroyer gemisinin tekrar tasarlanmış halini de görmüş oluyoruz; TFV Caligula Hano Destroyer ve TVF Richmond Hano Destroyer fragmanda arz-ı endam ediyorlar. Oyunun çatışma mekaniklerine dair de fikir edinmiş oluyoruz.

Fragman, farklı bir hususun da fitilini ateşlemiş görünüyor. PC Gaming subredditinde, paylaşılan fragman altında uzay savaşlarının oyunlardaki yansımalarıyla ilgili yorumlar yapılmaya başlanmış.

Oyun severlerin dikkatini çeken bir diğer mevzu daha olmuş, The Expanse ile benzerlikler bulan oyuncular da var.

Sonuç olarak, şu yahut bu formda fragman ilgi çekmiş görünüyor. Falling Frontier, şayet bir erteleme kelam konusu olmazsa, bu yıl içerisinde erken erişime çıkacak. Bakalım oyunun kendisi de tıpkı halde ilgi çekebilecek mi.

Bitcoin   27.000 ila 28.000 dolar ortasında süreç görüyor.  Ancak traderlar hala tam bir düzeltmeye karşı temkinli. Bu sırada, BTC’de açığa satış (short) durumlarının sayısı artıyor. Pekala, en büyük kripto para ünitesi için sırada ne var? Bu bilgiler neye işaret ediyor? İşte Bitcoin piyasasındaki son gelişmeler ve analistlerin beklentileri…

Bitcoin short’ları artıyor

Veriler, BTC/USD’nin son dakika sürpriziyle haftalık kapanış civarında hareketlenmesinin akabinde volatiliteyi düşürdüğünü gösterdi. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere dün, ABD piyasaları Anma Günü tatili nedeniyle kapalı kaldı. Bu sırada, kripto piyasaları daha sessizdi. Çünkü traderlar ABD borç tavanını uzatmak için önerilen muahedeye ait Kongre oylamasını bekliyordu. Bu ortada hafta sonu yüzde 4,4 yükselen Bitcoin, boğaların artık üstünlüğü ele geçirmiş olabileceği konusunda herkesi ikna edemedi.

Twitter’a potansiyel bir BTC fiyat yol haritası yükleyen tanınan trader Crypto Tony’nin açıklamaları dikkat çekti. Analist 23.000 dolara kadar bir geri dönüşün “hala çok büyük bir olasılık” olduğunu düşünmekte. Takipçilerine “27.500 doların altında kapanış yaparsak uzun konumumu kapatacağım ve short konum açacağım” dedi.

Ticaret platformu DecenTrader ayrıyeten, 28 Mayıs’ta bir ay içinde rastgele bir günden daha fazla durum tasfiye edilmesine karşın short konumların arttığını belirtti.

Yükseliş beklentisi mantıklı mı?

Material Indicators tekrar de yükselişi uydurma olarak değerlendirmeme konusunda ihtarda bulundu. Material Indicators analisti, “Son birkaç gündür gördüğümüz Bitcoin sıçramasının 200 Haftalık MA’deki temel teknik dayanaktan geldiğini düşünüyorum. Ayrıyeten borç tavanı mutabakat duyurusu da dahil olmak üzere birçok nedenden ötürü yükselişin mantıklı olduğuna inanıyorum” dedi.

Material Indicators, traderların radarında 26.000 dolara yakın bu tıp birkaç dayanak noktasından biri olan 200 haftalık hareketli ortalamanın hala takviye misyonu gördüğüne işaret etti.  Ekteki bir grafikte, artan teklif likiditesinin 27.000 dolara girdiği Binance BTC/USD buyruk defteri gösterildi.

ABD doları fazla mesai yapıyor

Wall Street tatiline karşın, ABD dolarının gücü, hareket etmeye devam etti. Ekseriyetle ABD dolarının güç kazanması kripto paraların düşüşü manasına geliyordu. Fakat şu anda kriptoların önemli bir sorun ile karşılaşmadığı dikkat çekiyor. Yani Mevcut trendin bir istisna oluşturmasıyla Bitcoin, ABD Dolar Endeksi’nin (DXY) Mart ortasından bu yana gördüğü en yüksek düzey olan 104.5’e ulaşmasını engelledi. Crypto Tony endeksle ilgili olarak, “Dolar, Nisan ayında çift taban yaptığından beri hoş sıçrama yaptı. Reddetmemizi beklediğim direnç alanım 105.80’de geliyor. Önümüzdeki birkaç ay boyunca güçlü bir dolar bekliyorum. Lakin bunun gelecek yıla da sarkma mümkünlüğü var.” diyor.

Bitcoin analisti DonAlt: Sadece duraklama sürecindeyiz

Bitcoin, 30.000 dolarlık dirençle müsabakasına karşın, devam eden konsolidasyon devrinde gösterdiği dirençle piyasa gözlemcilerini şaşırttı. DonAlt, düşüş eğilimindeki güçlerin fiyatları daha da aşağı çekememesinin Bitcoin boğaları için cüret verici bir işaret olduğunu vurguluyor. Bu kere 30.000 dolar civarındaki bu daima konsolidasyon farklı bir anlatıya işaret ediyor. DonAlt, evvelki piyasa döngülerinden yola çıkarak ilgi alımlı bir model sunmakta. Büyük fiyat tepeleri çoklukla büyük dalgalanmalar ve süratli hareketler stantlar.

Bitcoin’in bir çöküşün akabinde konsolidasyon devrine girdiği mevcut senaryoda, DonAlt bunu potansiyel olarak optimist bir gösterge olarak görüyor. Kesin bir düşüş eğilimi yerine, bu konsolidasyon basamağı küçük bir duraklama manasına gelebiliyor. DonAlt’ın Bitcoin’in gidişatına ait gelişen bakış açısı, piyasa dinamiklerini titizlikle tahlil etmesinden kaynaklanıyor. Değerli bir gerileme yaşanmadan geçen her haftanın yükseliş görünümünü güçlendirdiğine inanıyor. Bu artan inanç, Bitcoin’in fiyatının üst taraflı bir ivme göstermesi halinde büsbütün boğa duruşuna geçmeyi düşünmesine yol açıyor.

Konsolidasyon bir kırılma olmadan ne kadar uzun sürerse, düşüş eğilimi için argüman o kadar zayıflar. DonAlt, yükseliş sularında temkinli bir biçimde ilerlerken, güç belirtisiyle Bitcoin biriktirmeye başlama niyetini söz ediyor. Piyasa hareketlerinin beklenen istikamete uygun hale gelmesinin vakit alabileceğini kabul etmekle birlikte, konsolidasyon evresi ne kadar uzun sürerse, bir çöküş mümkünlüğünün o kadar az olacağına inanmakta.

Slash Ventures, Web3 ekosistemindeki son gelişmeleri duyurmaya devam ediyor. 8’inci Block Square etkinliğine konuk olan Slash Ventures Yönetici Ortağı Ali Erhan Tamer, blockchain ve oyun dünyasının yakından takip ettiği ve sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı “Web3: Oyunun Geleceği İçin Ne Anlama Geliyor?” başlıklı etkinlikte Web3, metaverse ve oyun ekosistemi konularına değindi.

Türkiye’nin Web3 ve blockchain ekosistemine yön veren kurumu Slash Ventures’ın Yönetici Ortağı Ali Erhan Tamer, 26 Mayıs Cuma günü gerçekleşen ve kripto dünyası tarafından ilgiyle takip edilen 8’inci Block Square etkinliğinde yer aldı. 

Dijitalleşen dünyada Web3 teknolojilerinin sınırsız potansiyellerinden bahseden Slash Ventures Yönetici Ortağı Ali Erhan Tamer; blok zincir dünyasının, geleceğin oyun ekosistemini nasıl etkileyeceği hakkında şunları belirtti; “Günümüz teknolojisinde oyunlar Web3’e entegre olma konusunda daha yolun başında. Ancak son dönemdeki gelişmeler ve Z kuşağının ‘play to earn’ kavramına geleneksel oyunculara kıyasla daha yatkın olması bu alanın geleceğine ışık tutuyor. Neslin dönüşümü, yaşanan yenilikçi gelişmeler ve trendler incelendiğinde Web3’ün gelecekteki oyun ekosisteminde daha sağlam bir konumda bulunacağını ön görüyoruz.” dedi.

Slash Ventures’tan da kısaca bahseden Ali Erhan Tamer şöyle konuştu; “Slash Ventures olarak merkeziyetsiz projelerle var olmak isteyen girişimlere bu dünyanın kapısını aralayarak başarıya giden yolculuklarını yakından takip etmek istiyoruz. Çalışma arkadaşlarımız ve iş birliklerimizle Türkiye’de blockchain ekosisteminin gelişimine büyük bir katkıda bulunuyoruz. Web3 teknolojisi ve blockchain ekosistemi içerisinde bulunmak isteyen girişimlere destek olma motivasyonumuzla Türkiye’nin Web3 gelişimine yön veren kurumu olma misyonumuzu gerçekleştiriyoruz.”

Kıvılcım Harika Ertunç’un moderatörlüğünü üstlendiği etkinlikte Slash Ventures Yönetici Ortağı Ali Erhan Tamer, The Sandbox Büyüme Pazarlaması Yöneticisi Arslan Kiran ve Futurinn Kurucusu Melih Gürel oyunun Web3’teki geleceğini konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2023 yılı Nisan ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %17,1 azalarak 19 milyar 331 milyon dolar, ithalat %4,8 azalarak 28 milyar 69 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Nisan döneminde ihracat %3,0 azalırken ithalat %7,1 arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,0 azalarak 80 milyar 869 milyon dolar, ithalat %7,1 artarak 124 milyar 313 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Nisan ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %17,2 azalırken ithalat %3,0 arttı

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2023 Nisan ayında %17,2 azalarak 21 milyar 807 milyon dolardan, 18 milyar 50 milyon dolara geriledi.

Nisan ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat %3,0 artarak 21 milyar 219 milyon dolardan, 21 milyar 865 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Nisan ayında 3 milyar 815 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi %7,2 azalarak 39 milyar 914 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı %82,6 oldu. 

Dış ticaret açığı Nisan ayında %42,1 arttı

Nisan ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %42,1 artarak 6 milyar 147 milyon dolardan, 8 milyar 738 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Nisan ayında %79,1 iken, 2023 Nisan ayında %68,9’a geriledi.

Dış ticaret açığı Ocak-Nisan döneminde %32,9 arttı

Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığı %32,9 artarak 32 milyar 684 milyon dolardan, 43 milyar 444 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Nisan döneminde %71,8 iken, 2023 yılının aynı döneminde %65,1’e geriledi.

Nisan ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,8 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2023 Nisan ayında imalat sanayinin payı %94,8, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,6 oldu.

Ocak-Nisan döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,5, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,6, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,5 oldu.

Nisan ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %73,2 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2023 Nisan ayında ara mallarının payı %73,2, sermaye mallarının payı %13,9 ve tüketim mallarının payı %12,9 oldu.

İthalatta, 2023 Ocak-Nisan döneminde ara mallarının payı %76,0, sermaye mallarının payı %12,8 ve tüketim mallarının payı %11,1 oldu.

Nisan ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Nisan ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 590 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 163 milyon dolar ile ABD, 970 milyon dolar ile Irak, 954 milyon dolar ile İtalya, 945 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %29,1’ini oluşturdu.

Ocak-Nisan döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 7 milyar 115 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 4 milyar 751 milyon dolar ile ABD, 4 milyar 177 milyon dolar ile İtalya, 3 milyar 943 milyon dolar ile Rusya Federasyonu ve 3 milyar 878 milyon dolar ile Birleşik Krallık takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %29,5’ini oluşturdu.  

İthalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı

İthalatta Rusya Federasyonu ilk sırayı aldı. Nisan ayında Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 4 milyar 177 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 691 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 175 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 153 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 117 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %43,9’unu oluşturdu.

Ocak-Nisan döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 17 milyar 253 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 14 milyar 136 milyon dolar ile Çin, 9 milyar 482 milyon dolar ile İsviçre, 8 milyar 757 milyon dolar ile Almanya, 4 milyar 821 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %43,8’ini oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %4,5 azaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2023 Nisan ayında bir önceki aya göre ihracat %4,5, ithalat %1,0 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2023 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %9,6 azalırken, ithalat %1,1 arttı.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %4,0 oldu

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Nisan ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %4,0’dır. Ocak-Nisan döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,5’tir. Ocak-Nisan döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,7’dir.

Nisan ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %80,0’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %10,7’dir. Ocak-Nisan döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %77,4’tür. Ocak-Nisan döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %10,3’tür.  

Özel ticaret sistemine göre ihracat 2023 yılı Nisan ayında 17 milyar 706 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre, 2023 yılı Nisan ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %19,6 azalarak 17 milyar 706 milyon dolar, ithalat %10,1 azalarak 25 milyar 888 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Nisan ayında dış ticaret açığı %20,6 artarak 6 milyar 782 milyon dolardan, 8 milyar 182 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Nisan ayında %76,5 iken, 2023 Nisan ayında %68,4’e geriledi.

İhracat 2023 yılı Ocak-Nisan döneminde 73 milyar 829 milyon dolar oldu

Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2023 yılı Ocak-Nisan döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,1 azalarak 73 milyar 829 milyon dolar, ithalat %4,6 artarak 116 milyar 948 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığı %30,2 artarak 33 milyar 127 milyon dolardan, 43 milyar 120 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2022 Ocak-Nisan döneminde %70,4 iken, 2023 yılının aynı döneminde %63,1’e geriledi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Boyner, ikinci dönemine girdiği “Perakende Genç Yetenek Programı” ile gençleri perakende sektörüne hazırlıyor.

Üniversite öğrencilerinin Türkiye’nin her yanındaki Boyner mağazalarında perakende sektörünü deneyimleme fırsatı yakaladığı programda; öğrencilerin program kapsamında aldıkları derslere Boyner uzmanlarının katılımı sağlanarak kurumsal gelişimlerine destek olunuyor ve programı başarıyla tamamlayan öğrencilere mezun olduklarında istihdam fırsatı veriliyor.

Perakende sektöründe istihdamın önemli markalarından Boyner ve Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) 2022 yılında bir iş birliğine imza atarak Perakende Genç Yetenek Programı’nı hayata geçirmişti. Marka ve fakülte ikinci yılında yine üniversite öğrencilerinin perakende sektörünü ve kurumsal hayatı deneyimlemeleri için bir araya geldi. 

Anadolu Üniversitesi İİBF öğrencilerine yaz dönemi boyunca Boyner mağazalarında staj yapma imkânı sunan program kapsamında birçok farklı departmanda deneyim fırsatı veriliyor. Boyner mağazalarında satış, muhasebe, operasyon, lojistik birimlerini yakından tanıyan ve kurumsal hayatı henüz üniversite öğrencisiyken deneyimleyen öğrenciler farklı departmanların iş dinamiklerine ortak olabiliyorlar. 

Perakende Genç Yetenek Programı kapsamında öğrenciler, 3. sınıf yaz dönemi stajının ardından 4. sınıf güz ve bahar dönemlerinde program kapsamında aldıkları mesleki seçmeli derslerde Boyner yöneticileri tarafından verilen 5 farklı eğitime katıldı. Öğrenciler mezun olduktan sonra talepleri doğrultusunda Boyner mağazalarında ilk seviye yöneticilik basamağı olan “yetkili” pozisyonunda istihdam edilme şansı elde ediyor.

Üniversite Öğrencileri Perakende Sektörü Deneyimini Eğitimlerle Pekiştiriyor

2022 yılında başlayan Perakende Genç Yetenek Programının ilk yılında yaz dönemi stajını başarıyla tamamlayan 23 öğrenci, 4. sınıf boyunca Boyner Perakende Akademisi liderliğinde ilgili departman yöneticilerinden görsel sunum, e-ticaret ve lojistik yönetimi, perakende matematiği, kurumsal itibar, perakendede müşteri yönetimi gibi eğitimleri alma imkanına sahip oldu. Programı başarıyla bitiren 7 öğrenci, Boyner mağazalarında ilk seviye yöneticilik basamağı olan “yetkili” pozisyonunda istihdam edilecek.

Perakende sektörüne nitelikli iş gücü kazandırmak için Boyner ve Anadolu Üniversitesi İİBF ortaklığı ile hayata geçirilen proje, yeni dönemde 3. sınıfa devam eden öğrencilerin başvurularını kabul etmeye başladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fenix İnsan Kaynakları Kurucusu Ülker Piri, insan kaynakları işe alım süreçlerinde her yaz yaşanan durgunluğun bu yaz yaşanmayacağına, yıl başından beri yaşanan gecikmelerin Haziran itibarıyla giderilmeye başlanacağına dikkat çekti. Piri’ye göre bu dönemde İstanbul, ‘öncelikli şehir’ olma özelliğini yitirebilir.

Ülkemizde 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketleri ve ardından gelen seçim süreci belirsizliği nedeniyle şirketlerin büyük çoğunluğunun işe alım süreçlerinde durgunluk yaşanmış, pek çok pozisyon için açılan başvurular beklemeye alınmıştı. 

Fenix İnsan Kaynakları Kurucusu Ülker Piri, Haziran itibarıyla işe alım süreçlerinde yaşanan beklemelerin biteceğine dikkat çekti. Her yıl yaz döneminde işlerin doğal akışıyla birlikte insan kaynağı ihtiyacının da azaldığını, bu nedenle işe alımların diğer aylara kıyasla daha az olduğunu söyleyen Piri, “Bu yaz bu konuda önemli bir değişim yaşandığını gözlemleyeceğiz. Yılın başından beri işe alım planlarını hayata geçiremeyen insan kaynakları profesyonelleri, yaz dönemini bu anlamda verimli geçirmeyi planlıyor” dedi. 

İstanbul, İşe Alımda Öncelik Olmaktan Çıkıyor

Şirketlerin, adayların uzaktan çalışma taleplerini de daha çok dikkate almaya başladığına dikkat çeken Piri sözlerini şöyle sürdürdü: “Hali hazırda çok yüksek olan, adayların uzaktan ve hibrit çalışma talepleri yaz dönemiyle birlikte büyük bir artış gösteriyor. Şirketlerin işe alımlarının yoğun olacağı bu dönemde, bu alanda daha fazla esneklik göstermeye başlayacağını öngörüyoruz. Yılın başından bu yana görüştüğümüz binlerce adayın büyük çoğunluğu hibrit çalışmayı bile düşünmüyor. Adayların yüzde 82’si uzaktan; yüzde 12’si hibrit çalışmayı isterken, sadece yüzde 6’sı düzenli olarak ofisten çalışmayı tercih ediyor. Bu gelişmeler ışığında ve maaliyet avantajını da hesaba katarak, İstanbul’daki şirketler diğer şehirlerde yaşayan kişileri işe almaya daha ılımlı hale geliyor. Yıl başından bu yana İstanbul’daki firmalar için yaptığımız işe alımlarda, kişilerin sadece yüzde 22.5’i İstanbul’da ikamet ediyor, işe alınan kişilerin yüzde 77.5’i farklı şehirlerde yaşıyor.”

Süreçlerde Hızı Kesilmeyen Tek Uzmanlık Alanı: IT (Bilgi Teknolojileri)

Piri, sektörlere/iş alanlarına göre işe alımda değişen farklılıklara da değindi. Buna göre yıl başından beri işe alım süreçlerinde hızı kesilmeyen, duraklamaların yaşanmadığı ya da en az yaşandığı alan bilgi teknolojileri oldu. Bilgi teknolojileri alanında çalışan kişilerin işe alımlarda öne çıkan uzmanlık alanları ise şöyle sıralandı: Yazılımcı, Full Stack Developer, Back End ve Front End Developer, Veri Analisti, Network Uzmanı, Sistem Yöneticisi ve Yapay Zeka Mühendisi. Ancak süreçlerde önü kesilmese de Piri’ye göre şirketlerin doğru yeteneği bulma konusunda en çok zorlandığı ve en çok destek istediği alan da yine bilgi teknolojileri. 

‘Yaşa Takılanlar’ Şartlara Da Takılıyor

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle 2 milyonu aşkın kişinin emeklilik hakkı kazandığını hatırlatan Ülker Piri, bu yeniliğin de şirketlerin iç dengelerinde önemli değişimler yarattığını söyledi. Piri, “İnsan kaynakları süreçleri ile ilgili olarak görüştüğümüz, EYT kapsamındaki kişilerin yaklaşık yüzde 80’i emekliliğini alıp yine aynı yerde çalışmaya devam ediyor. Ancak bu kişilerin, şirket yöneticileri ile ilişkileri eskisi gibi değil. Yüzde 45’i, şartları iyileştirilmezse tamamen işi bırakmayı ya da iş değişikliği yapmayı düşünüyor. Bu değişimin yıl boyunca işe alım süreçlerini artıracak bir etki göstermesini bekliyoruz” diye konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor’un altyapısından yetişen başarılı güreşçiler Türkiye Şampiyonasından 2 madalya ile döndü

Bu yıl Zonguldak’ta düzenlenen ve dört gün süren Mustafa Dağıstanlı-Ahmet Ayık Büyükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası kıyasıya mücadelelere sahne oldu. Türkiye Güreş Federasyonu tarafından Zonguldak Site Spor Salonu’nda düzenlenen ve TRT Spor Yıldız’dan canlı olarak yayınlanan şampiyonada kentimizden de güreşçiler ter döktü.

MAVİ BEYAZLI YUSUF TÜRKİYE ŞAMPİYONU OLDU

Onlarca kulüp ve yüzlerce sporcunun katılımı ile gerçekleşen Mustafa Dağıstanlı-Ahmet Ayık Büyükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonasında mindere çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor’un altyapısından yetiştirdiği başarılı isim Yusuf Demir, 57 kiloda tüm rakiplerini mağlup ederek Türkiye Şampiyonu olmanın gururunu yaşadı.

1 ALTIN VE 1 BRONZ MADALYA

Şampiyonada podyuma çıkan bir diğer Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtsporlu güreşçi ise 97 kiloda Mustafa Kemal Kıyı oldu. Elde ettikleri başarılar neticesinde büyük sevinç yaşayan Kocaeli Büyükşehir kafilesi seremoninin arından Zonguldak’tan bir altın ve bir bronz madalya ile ayrıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cannes sinema şenliğinde ödül alan oyuncu Merve Dizdar, ödül merasiminde yaptığı konuşmayla Türkiye’yi tüm dünyaya kötüleşmişti. Dizdar, yaptığı konuşma sonrası büyük reaksiyon toplarken Kuruluş Osman dizisinin yıldız oyuncusu Burak Özçivit’in ödül merasiminde söylediği kelamlar akıllara geldi. İşte, Özçivit’in Türkiye’yi kötüleyenlere inat konuşmasında söylediği o kelamlar…

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Geçtiğimiz günlerde Cannes sinema şenliğinde oyuncu Merve Dizdar’ın, Türkiye’yi Batı’ya şikayet etmesi ve seçim göndermesi yaparak mükafatı alması toplumsal medyada büyük reaksiyonlara neden oldu.

SOSYAL MEDYADA YANSILARA NEDEN OLDU!

Dizdar, ödül merasiminde; “Filmde canlandırdığım Nuray karakteri, inandığı şeyler ve varoluşu için çaba veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir bayan. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim. Ancak ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir bayan olmak, Nuray’ın ve Nuray’ların hissini doğduğum günden beri ezbere bilmemi gerektiriyor. Bu mükafatı; kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip aksiyona geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerim ve Türkiye’de hak ettiği hoş günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum.” dedi. 

Merve Dizdar’ın Cannes’te yaptığı konuşma sonrası Kuruluş Osman dizisinde Osman Beyefendisi canlandıran oyuncu Burak Özçivit’in ödül alırken yaptığı konuşma tekrar gündeme geldi. 

“NE KEYİFLİ TÜRKÜM DİYENE”

Özçivit, konuşmasında “Aslanlar üzere dimdik ayakta duran ulu Türk halkına buradan selamlar iletiyorum, ne keyifli Türk’üm diyene…” demişti.

Sosyal medyada paylaşılan bu görüntü ile birçok kişi Merve Dizdar’a göndermede bulundu. Birtakım toplumsal medya kullanıcıları da “İçimizde ne yaşarsak yaşayalım dışarıya karşı birlik beraberliğimizi korumalıyız Helal olsun Burak Özçivit’e.”,

“Helal olsun, biri çıkıp neler diyor ADAM çıkıp ne diyor.”,

“Helal olsun Burak Özçivit. Bu vatanın öz evladı nasıl olunur bilmeyenlere öğrettin”, “Gerçek Türk sanatçı”,

“Kağıttan değil yürekten okudun helal olsun Burak kardeşim”,

“Helaaaaall Ne Keyifli Türküm Diyene”,

“İşte budur. Herkesin tarafını açık açık muhakkak ettiği bu periyotta helal olsun sana”,

“Adamsın Merve Dizdar’a kapak olsun”,

“Demek ki ülkeni aşağılamadan da ödül konuşması yapılabiliyormuş. Helal olsun #buraközçivit ve onun üzere milletini seven sanatçılara”,

“Allah yolunu bahtını açık etsin. Ülkemizi en uygun biçimde temsil eden hoş insan” yorumunda bulundu. 

Çankaya Belediyesi, seçim sürecinin ardından haziran ayında Başkentlileri, festivaller ve sergilerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Çankaya, Haziran’a 4 sergi, 3 tiyatro, 2 konser 3 söyleşi etkinlikleri ve bir çocuk filmleri festivali ile merhaba diyecek.

Çankaya Belediyesi, kültür sanat etkinlikleriyle Ankara’nın merkezi olmaya devam ediyor. Sanata ve sanatçıya desteğini artırarak sürdüren Çankaya Belediyesinin kültür merkezleri, ‘sanatla buluşma zamanı’na dönüşüyor. Seçim maratonunun ardından Çankaya’nın kültür merkezlerinde haziran ayında birbirinden değerli 4 sergi, 3 tiyatro, 2 konser 3 söyleşi etkinlikleri ve 6. Uluslararası Çocuk Diyarı Film Festivali Çankayalılarla buluşacak.

ÇOCUK DİYARI FİLM FESTİVALİ 2 HAZİRAN’DA BAŞLIYOR
Çankaya Belediyesinden öğrencilere erken karne hediyesi geliyor. Çankaya Belediyesinin ev sahipliğinde 6. Uluslararası Çocuk Diyarı Film Festivali 2 Haziran’da başlıyor. 9 Haziran’a kadar sürecek festivalde 30’dan fazla film çocuklarla buluşacak. Paneller, sergiler ve konserlere süslenecek festivalde minik öğrenciler Çankaya Evleri ve Mülkiyeliler Kültür Merkezi’nde 11 farklı atölyede konularında uzman konuklardan sanat dersleri alacak.

HAZİRAN AYI “ÖYKÜ”NÜN AYI
Haziran ayını “Sanatla Buluşma Zamanı”na çeviren Çankaya Belediyesinin desteğiyle bu yıl 20’ncisi düzenlenecek Uluslararası Ankara Öykü Günleri 10 Haziran’da başlıyor. 17 Haziran’a kadar sürecek öykü günlerinde bu yıl “özgürlük, bağımsızlık, direniş” temalarına odaklanılacak. Forum, panel, söyleşi ve atölyelerden oluşan etkinlikler Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Çankaya Belediyesinin haziran ayı kültür sanat etkinliklerinin detaylarına https://kultursanat.cankaya.bel.tr/ adresinden ulaşılabilir, cankayaks facebook, twitter ve instagram sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.     

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lords of the Fallen, 2 hafta kadar evvel paylaşılan fragmanıyla iştah kabarttı dersek herhalde yanlış olmaz. Unreal 5 ile geliştirilen oyun, Souls severler için hoş alternatiflerden birisi olabilecek mi, Ekim ayında göreceğiz.

Eğer siz de takip listenize almışsanız ve PC’de oynamak niyetindeyseniz; CI Games’in paylaştığı sistem gereksinimlerine göz atmak isteyebilirsiniz. Makul sistem gereksinimlerinden bahsedildiğini söylemek mümkün.

MİNİMUM (720p)

• İşletim Sistemi: Windows 10 64bit
• İşlemci: Intel i5 8400 / AMD Ryzen 5 2600
• Bellek: 8 GB RAM
• Ekran Kartı: 6GB VRAM / NVIDIA GTX-1060 / AMD Radeon RX 590
• DirectX: Sürüm 11
• Ağ: Genişbant İnternet bağlantısı
• Depolama: 45 GB kullanılabilir alan

ÖNERİLEN (1080p)

• İşletim Sistemi: Windows 10 64bit
• İşlemci: Intel i7 8700 / AMD Ryzen 5 3600
• Bellek: 16 GB RAM
• Ekran Kartı: 8GB VRAM / NVIDIA RTX-2080 / AMD Radeon RX 6700
• DirectX: Sürüm 12
• Ağ: Genişbant İnternet bağlantısı
• Depolama: 45 GB kullanılabilir alan

Lords of the Fallen, 13 Ekim’de oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Acer, üstün performanslı oyun serisinin en son üyesi olan yeni Predator Triton 16’yı (PT16-51) duyurdu. Oyun ve iş hedefli bu dizüstü bilgisayar, en yeni 13. Kuşak Intel® Core™ işlemciler, NVIDIA GeForce RTX 4070 Dizüstü Bilgisayar GPU’su ve 32 GB’a kadar DDR5 RAM’in yanı sıra her cinsten oyuncuyu heyecanlandıracak çok sayıda bilhassa birlikte geliyor. Hayati bileşenlerin oyun boyunca serin kalmasını sağlamak için dizüstü bilgisayarın üst seviye soğutma sistemi, çift 5. Jenerasyon AeroBlade™ 3D fan, Vortex Flow optimizasyonu ve işlemci yüzeyinde sıvı metal termal gresi bir ortaya getiriyor ve bunların tamamı ince bir metal kasa tasarımı içinde yer alıyor.

Devrimsel Performans ve Soğutma

Sadece 19,9 mm (0,78 inç) kalınlığındaki şık ve güçlü Predator Triton 16, parlak gümüş yüzeye sahip dikkat cazibeli sofistike metal kasasıyla oyuncuların basitçe hareket edebilmelerini ve hareket halindeyken dahi oyun oynayabilmelerine imkan tanıyor. Yeni ince dizüstü oyun bilgisayarı, 5,4 GHz azamî turbo frekansına sahip yeni bir hibrit çekirdek mimarisi tarafından desteklenen 13. Kuşak Intel Core i9 işlemciler sayesinde muazzam bir bilgi süreç gücü sunuyor. İşlemci, NVIDIA DLSS 3 ve Max-Q teknolojisi özellikleriyle optimize edilmiş ışın izleme ve genel performans için NVIDIA GeForce RTX 4070 Dizüstü Bilgisayar GPU’su ile uyumlu bir halde çalışıyor. 32 GB’a kadar DDR5 5200 MHz bellek ve RAID 0 konfigürasyonunda 2 TB’a kadar PCIe M.2 SSD ile yapılandırılabilen dizüstü bilgisayar, oyunculara daha da fazla performans artışı sunuyor.

Bir aylık Xbox Game Pass Ultimate içeren Predator Triton 16, 16 inç (16:10) WQXGA 2560 x 1600 IPS ekranıyla 500 nit azamî parlaklık ve ince çerçeveleri içinde 240 Hz yenileme süratiyle etkileyici görsel tecrübeler sunuyor. Ayrıyeten DCI-P3 yüzde 100 renk gamı ve NVIDIA Advanced Optimus ve NVIDIA G-SYNC takviyesi ile akıcı ve canlı manzaralar sunarak görsel açıdan en güçlü oyunların tüm canlılığını yansıtıyor.

Özel olarak tasarlanmış 5. Kuşak AeroBlade™ 3D metal fanlara sahip çift fanlı bir sisteme sahip olan dizüstü bilgisayar, oyuncuların çabaya hazır olmalarına yardımcı olmak için en gelişmiş termal özelliklerden yararlanıyor. Predator Triton 16, Acer’ın iç bileşenleri serin tutmak için özel ısı boruları ve egzoz deliklerinden oluşan Vortex Flow teknolojisi ile sonları daha da zorlarken, işlemci yüzeyindeki sıvı metal termal gres, aygıtın en yüksek performansta çalışmasını sağlamak için ısının daha güzel yayılmasını sağlıyor.

Eksiksiz Temas ve Kontrol

Oyuncular, özel PredatorSense yardımcı uygulamasında klavyenin tuş bazında RGB aydınlatması, kullanıcı arayüzü, idare denetim sistemleri ve daha fazlası üzerinde sıkıntısız özelleştirmeye imkan tanıyan PredatorSense™ tuşu ile tam denetim sahibi oluyor. Windows 11 işletim sistemine sahip Predator Triton 16, Intel® Killer™ DoubleShot™ Pro (E2600+Wi-Fi 6E 1675i), iki adet USB 3.2 Gen 2 temas noktası, HDMI 2.1, Thunderbolt™ 4 özellikli Type-C USB temas noktası ve Micro SD™ kart okuyucu üzere çok sayıda fonksiyonel ilişki noktasıyla birlikte geliyor. Son olarak, Windows Hello takviyeli parmak izi okuyucusu ek muhafaza ve erişilebilirlik sağlıyor.

Fiyatlandırma ve Bulunabilirlik

Predator Triton 16 (PT16-51) EMEA bölgesinde Eylül ayından itibaren 2.299 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.

AMB Üyesi de Cos, Incipe Enstitüsü’nün düzenlediği sanal aktiflikte faiz patikasına ait değerlendirmelerde bulundu.

De Cos mali sıkılaşmanın sonlandırılacağı kademeye yaklaştıklarını lakin enflasyonu denetim altına almak için hala gidilecek yol olduğunu söyledi.

De Cos, “Enflasyonun maksadımıza ulaştığımızı görene dek faiz oranları kısıtlayıcı alanda kalmalı” diye konuştu.

Temmuz’dan beri toplam 375 baz puan faiz artırımına giden AMB’nin son 2 toplantıda 25’er baz puanlık artışla yola devam etmesi bekleniyor. Birtakım banka yetkilileri Eylül ayında daha fazla artış olması gerektiğini savunuyor.

Bloomberg’in anketine nazaran Euro Bölgesi’nde bu hafta açıklanacak yıllık enflasyon Mayıs’ta yüzde 7’den 6,3’e gerileyecek.

AMB Lideri Christine Lagarde da bankanın yüksek enflasyonla çaba etmek için faiz oranlarını gerektiği surece yüksek düzeylerde tutacağını belirtmişti.

Elon Musk’ın özel jeti Pekin’e indi. Bu ziyaret, milyarderin üç yıl sonra Çin’e birinci ziyareti olacak.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning Salı günü Pekin’de yaptığı açıklamada, “Çin, Çin’i daha uygun anlamak ve karşılıklı fayda sağlayan işbirliğini teşvik etmek için Musk ve iş dünyasından öteki başkanları memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Ning “Çin’de faaliyet gösteren, Çin pazarını keşfeden ve Çin’in gelişimini paylaşan yabancı yatırımcılar görmek istiyoruz” diye ekledi.

Musk’ın üst seviye Çinli yetkililerle görüşmesi ve ayrıyeten Tesla Inc.’in Şanghay fabrikasını ziyaret etmesi bekleniyor.

Musk’ın Tesla’nın Çin’de tanıtmak istediği otomatik sürüş teknolojisini masaya yatırmak için Başbakan Li Qiang ile görüşme ihtimali olduğu konuşuluyor.

Türkiye’de de ilgi gören tanınan bir altcoin olan Optimism (OP), büyük bir kilit açma aktifliğine hazırlanıyor. Milyonlarca dolarlık OP’nin piyasaya girmesi, kimi yatırımcıları endişelendirmekte. Pekala, yarınki bu kilit açma sürecinde neler olacak? İşte bilmeniz gerekenler…

386 milyondan fazla altcoin, yarın piyasaya girecek

Mevcut fiyatlarla 587 milyon dolar bedelinde olan 386 milyondan fazla Optimism (OP) tokenının kilidi yarın açılıyor. Ekosisteme birinci katkıda bulunanlar ve yatırımcılar için birinci hak ediş periyodu sona erdiğinden bunların 31 Mayıs’ta kilidinin açılması planlanmakta.  Bu da aşağı istikametli fiyat baskısı kaygılarına yol açıyor. 31 Mayıs’taki OP kilidinin açılması, bu yılın planlanan en büyük kilit açma etkinliklerinden biri. Mevcut toplam sirkülasyondaki arz 335 milyon OP token’dan oluşurken, kilit açma süreci sirkülasyondaki arzın %100’den fazla artmasına yol açabilir.

Token kilidini açma araştırma firması Unlock Calendar’ın tahliline nazaran, Optimism kilidinin açılmasının, büyük ölçüde erken basamak yatırımcıların büyük getiriler elde etmesi nedeniyle lokal OP tokenı için değerli bir satış baskısı yaratma ihtimali var. Optimism’in en büyük tohum yatırımcıları ortasında kripto teşebbüs sermayesi firmaları Paradigm, Andreessen Horowitz (a16z) ve IDEO CoLab Ventures yer alıyor. CryptoRank’in bilgilerine nazaran, tohum çeşidine katılan yatırım firmaları, OP’den yüklü bir kâr elde etti. Paradigm ve IDEO, şu anda birinci yatırımlarından bu yana yüzde 10.000’den fazla artış elde etti. Bununla birlikte, ortalama olarak, risk sermayesi firmaları için ortalama alım fiyatının yaklaşık 0,24 dolar olduğu görülmekte. Bu da şu anda firmaların toplamda yüzde 529’luk bir yarar sağladığı manasına geliyor.

OP fiyatı, son aylarda pek de uygun hareket etmiyor

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere token kilitlerinin açılması piyasa için epey değerli. Bu süreç, erken basamak yatırımcılara ve geliştirmeye katkıda bulunan esas bireylere tahsis edilen tokenların makul bir müddet dondurulduktan sonra “serbest bırakıldığı” planlanmış etkinliklerdir. Kripto projeleri, likiditenin düşük olduğu periyotlarda fiyat üzerinde kıymetli bir tesire sahip olabilecek büyük varlık satışlarından kaçınmak için çoklukla tokenlerin “kilitlenmesini” sağlar. Optimism, Ethereum ağındaki süreçleri ve faaliyetleri daha süratli, ucuz ve verimli hale getirmeyi maksatlar.  Bir layer-2 ölçeklendirme tahlili olarak bilinmekte. OP tokenı, Optimism ağının idare tokenıdır.

Geçen yıl 1 Haziran’da Optimism birinci airdrop’unu gerçekleştirdi. Böylelikle ağın birinci kullanıcılarıyla alakalı yaklaşık 250.000 adrese OP tokenları dağıttı. 9 Şubat 2023’te ikinci büyük airdrop gerçekleşti ve 307.000 eşsiz adrese 11 milyondan fazla OP token dağıtıldı. Airdrop’lar kısa müddetli alım satım faaliyetlerine neden oldu. Lakin  OP token’ın fiyatı son birkaç aydır genel bir düşüş eğiliminde. Kilit açma aktifliği öncesinde de kısa vadede değerli bir darbe aldı. Coin, şu anda son 24 saatte yüzde 8.5 düşüşle tanesi 1.51 dolardan süreç görüyor. OP, tüm vakitlerin en yüksek düzeyine 24 Şubat 2023’te, 3.54 dolar ile ulaşmıştı. O vakitten bu yana yüzde 50’nin üzerinde paha kaybetti.

The Witcher 3 için artık “kült” tabirini kullanabiliriz diye düşünüyorum. Çıkış yaptığı günden beri oyun dünyasına istikamet vermeyi başaran nadide oyunlardan olan The Witcher 3: Wild Hunt, kıymetli bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Dün akşam düzenlenen mali toplantıda, oyunun 50 milyon kopya satışı geçtiği açıklandı.

Bildiğiniz üzere CD Projekt, her çeyrekte mali datalarını YouTube kanalında yayınladığı bir görüntü ile pahalandırıyor. Dün akşam görüntü içerisinde konuşan CDPR CFO’su Piotr Nielubowicz, oyunun tam 50 milyon oyuncu tarafından satın alındığını duyurdu. Bu sayı da The Witcher 3’ü, “tarihin en çok satan 10 oyunu” ortasına sokuyor.

• The Witcher’ın 5. Dönemi Onaylandı

Nielubowicz, serinin tamamına olan ilginin arttığını da söylüyor. Witcher serisi toplamda 75 milyon kopya satarak CDPR için önemli bir gelir kaynağı olmayı sürdürüyor. Yöneticinin tabirlerine nazaran Witcher’ın başarısı, “ekibi gelecekteki Witcher projeleri” için de heyecanlandırmış durumda.

Aynı görüntü içerisinde CDPR’ın şu anda ana odağının Cyberpunk 2077’nin Phantom Liberty DLC’si olduğunu da öğreniyoruz. Çıkış tarihinin “yaklaştığını” söyleyen Nielubowicz, ek paketi Summer Game Fest esnasında görebileceğimize dair ipuçları da veriyor.

Balkan ülkelerini kapsayan birbirinden faklı kültürleri kentleri keşfe çıkacağınız doyumsuz bir tatile hazır olun. Vizesiz Balkan ülkelerindeki birçok kentin hem tarihini hem de süper tabiatını keşfedebileceğiniz mükemmel bir tatilden bahsediyoruz.

Balkan ülkelerini kapsayan birbirinden faklı kültürleri kentleri keşfe çıkacağınız doyumsuz bir tatile hazır olun. Vizesiz Balkan ülkelerindeki birçok kentin hem tarihini hem de mükemmel tabiatını keşfedebileceğiniz harika bir tatilden bahsediyoruz.

Çıkacağınız bu tatilde Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova ve Sırbistan üzere ülkeleri keşfederken Osmanlı’nın izlerini sürecek, birçok manastırı, camiyi, medreseleri ve Türk Çarşılarını bir ortada gezebileceksiniz. Bu ülkelerin vizesiz seyahat imkanı sayesinde doküman toplamak, yasal prosedürlerle uğraşmak, vizenin çıkmasını beklemek ve fazladan masraf yapmak zorunda değilsiniz. Gezelim.com Vizesiz Balkan tatili yapabileceğiniz en beğenilen rotaları sizler için derledi. Eşsiz Balkanlar tatilini deneyimlemek için HalalBooking’i ziyaret edebilirsiniz.

• MOSTAR KÖPRÜSÜYLE ÜNLÜ BOSNA HERSEK

Vizesiz gidebileceğiniz birinci durağımız Avrupa’nın incisi Bosna-Hersek.

Kadim medeniyetlere konut sahipliği yapan Saraybosna, Bosna-Hersek’in başşehridir. Avrupa’nın en enteresan kentlerinden biri olarak da kabul edilen kent, doğu ve batı kültürleriyle sentezlenmiş, kültürel açıda büyüleyici bir zenginlik kazanmıştır. Her dinden kültürel ögenin bir ortada olduğu ülkede savaş kalıntılarını, müzeleri ve daha birçok kültür mirasını yakından görebilirsiniz. 

Her ay çekilişle 1000 dolarlık ödül ve rezervasyon süreçlerinde ekstra indirimler kazanmak için çabucak kayıt olun.

Burada Başçarşı’yı, Gazi Hüsrev Beyefendi Camii ve Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in kabristanını, Mostar’da tarihi Mostar Köprüsü’nü, Srebrenitsa’da Soykırımı Anıtı ve Mezarlığı yahut Bihac’da Strbacki Buk şelalelerini keşfederken tüm yiyecekleri helal olan büsbütün alkolsüz ve spa sauna ve jakuzi imkalarıyla Pino Nature Hotel’de konaklayabilirsiniz.

Bayanlara özel kapalı havuzu, helal yiyecekleri, büsbütün alkolsüz alanlarıyla Malak Regency Hotel’i de tercih edebilirsiniz.

• BALKANLARIN GÖZ KAMAŞTIRAN HOŞLUĞU KARADAĞ

Vizesiz tatil rotamızın şimdiki adresi İstanbul’dan sadece 1.5 saatlik uçuş uzaklığında bulunan Karadağ.

Balkanların yükselen yıldızlarından biri olan ve hatta Avrupa’nın yeni gözdesi Karadağ’da unutulmaz bir tatil yapmayı kim istemez ki?

Karadağ, Balkanların en küçük ülkelerinden biri olmasının yanında kalabalık kentleri sakin kırsal bölümleri ile bölgenin en hoş ülkelerinden biridir. Karadağ’a gittiğinizde süper parklar, kentler ve kesinlikle görmeniz gereken tarihi eserler sizleri karşılayacak.

Sıcak ve samimi bir ülke olarak karşımıza çıkan ülkede Budva, Kotor, Podgorica yahut Ülgün üzere kentlerinde Adriyatik Denizi’ne karşı tarih ve tabiat ile iç içe bir tatil geçirebilirsiniz. Burada da alkolsüz oda seçeneği, açık-kapalı havuzuyla Azul Beach Resort Montenegro by Karisma oteli tercih edebilirsiniz.

Alkolsüz konsepti, tesettür mayo kullanımına uygun plajı ve Spa küveti/jakuzi imkanı sunan Marinero Apartments  oteli de tavsiye edebiliriz.

• MÜZELERİ, MESCİTLERİ VE TARİHİ YAPILARIYLA KOSOVA

İstanbul’dan 1 saat 45 dakika süren kısa bir seyahatle kendinizi Kosova’da bulacaksınız.

Balkanların en küçük ülkesi olan Kosova, 2008 yılında Sırbistan’dan tek taraflı ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Bağımsızlığını ilan ettikten sonra Kosova pasaportu sahipleri için AB’ye vizesiz seyahat imkanı tanınması kararı onaylanan ülke, günümüzde 116 ülke tarafından resmen tanınmaktadır. Sovyetler Birliği ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla Sırbistan’ın hakimiyeti altına giren Kosova, 1999 yılında NATO’nun müdahalesiyle Sırbistan yönetiminden çıkmıştır.

453 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan Kosova’da 229 Osmanlı mimari yapıtı bulunuyor.
Başşehir Priştine’de Fatih Sultan Mehmed Külliyesi’ni ve Sultan I. Murad Türbesi’ni, Prizren’de Sinan Paşa Camii ve Prizren Taş Köprüsü üzere Osmanlı-Türk yapılarını gezebilirsiniz.
Bu ülkede, Tüm yiyecekleri helal, alkolsüz hizmet veren, ailenize özel büsbütün korunaklı havuz ve spa imkanına sahip Hotel Denis & Spa oteli tercih edebilirsiniz.

Ayrıca tüm yiyeceklerin helal olduğu ve alkolsüz oda seçeneği sunan Swiss Diamond Hotel Prishtina’da konaklayabilirsiniz.

• “BALKANLARIN ANAHTAR ÜLKESİ” ARNAVUTLUK

Akdeniz iklimiyle nispeten sıcak bir havaya sahip, Balkan Yarımadası’nda tarihiyle merak uyandıran vizesiz bir öteki ülke Arnavutluk.

Hem Osmanlı hem de İtalya’dan izler taşıyan Arnavutluk, Balkan ve Akdeniz esintilerini bir ortada bulundurması nedeniyle turistlerin beğenilen rotaları ortasında. Tarihi ve mimari bedelleriyle ön planda olan ülke, ziyaretçilerine geçmişten izler sunuyor.

Arnavutluk’un gezilmesi gereken en değerli kentleri, Tiran ve İşkodra’dır. Tiran’daki İskender Beyefendi Meydanı, Ethem Beyefendi Camii, İşkodra’daki tarih müzesi ve Rozafa Kalesi ve Ebu Bekir Camii üzere birçok tarihi periyoda ışık tutan yerleri içinde barındıran sımsıcak bir ülke. Şayet Balkanlar tatili için bu ülkeyi tercih ederseniz özel kapalı havuzuyla rahatlayabileceğiniz Mak Albania Hotel uygun bir seçenek olabilir.

Bunun yanında Arnavutluk tatilini birkaç günlüğüne plaj tatili ile birleştirmek isteyen seyahat severler için Durres kentinde bulunan Hotel Alion tesisini tavsiye edebiliriz.

• BALKAN YARIMADASININ MERKEZİ SIRBİSTAN

Türkiye’ye uçakla 1 saat 40 dakika kadar yakın olan, jeopolitik pozisyonu ve tarihiyle ön plana çıkan Sırbistan‘dayız artık de.

Balkan yarımadasının merkezindeki Sırbistan, çeşitli etnik ve kültürel yapısı ile dikkat çekiyor. Birçok medeniyete tarih boyunca konut sahipliği yapan ülkede Roma ve Osmanlı İmparatorluğu periyodundan kalan birçok tarihi yapı bulunur. Bunun yanında Sırbistan’da sıhhat turizmi de bir epey gelişmiş durumdadır. Ülkenin her yerinde bulunan şifalı sular tüm dünyadan insanların ilgisini çekiyor.

Ülkede Tuna ve Sava ırmaklarının birleştiği Belgrad, Avrupa mimarisi, Belgrad Ulusal Tiyatrosu, Niş Kalesi, Nikola Tesla Müzesi, Manasija Manastırı üzere tarihi ve turistik kıymete sahip yerlerin tadını çıkarabilirsiniz. Helal yiyeceklere ulaşabileceğiniz, alkolsüz oda tercihi sunan, açık ve kapalı havuzlarıyla rahatlayabileceğiniz kusursuz bir tesis olan Prezident Palace Belgrade otelde konaklayabilirsiniz.

Helal yiyeceklere ulaşabileceğiniz alkolsüz oda seçeneği sunan ve büsbütün korunaklı odalarıyla Hotel Slavija Garni’ de  iyi bir seçenek olabilir.

• YÜKSEK DAĞLAR ÜLKESİ KUZEY MAKEDONYA

Vizesiz gidebileceğiniz balkan ülkeleri listemizin sonuncusu Kuzey Makedonya…

Balkanlardaki bu sevecen ülke, geçmişten günümüze taşınmış Roma ve Osmanlı periyodundan kalma köprüleri, binaları ve ibadethaneleriyle dikkat çekiyor. Kuzey Makedonya ulusal parkları, doğal hoşlukları ve sakin yapısı ile ziyaretçilerine unutulmaz bir tatil tecrübesi vadediyor.

Ülkeyi ziyaret ettiğinizde bilhassa Osmanlı devri yapıtlarının yükte olduğu Üsküp kentine uğramanızı tavsiye ederiz.

Ülkede Tarihi Taş Köprü, Makedonya Meydanı, Üsküp Kalesi, Tarihi Türk Çarşısı ve ülkenin tam ortasından geçen Vardar Nehri’ni görebilirsiniz.

Eğer Balkanlar tatiliniz için Kuzey Makedonya’yı seçerseniz büsbütün korunaklı odaları, spa küveti ve jakuzi imkanları sunanLimak Skopje Luxury Hotel’i tercih edebilirsiniz

Alternatif olarak merkeze yakınlığı, güleryüzlü çalışanı, geniş odaları ve süper kahvaltısıyla Hotel Centar tam size nazaran.

BU İÇERİĞİMİZDE VİZESİZ OLARAK SEYAHAT EDEBİLECEĞİNİZ BALKAN ÜLKELERİNİ VE OTELLERİNİ SİZLER İÇİN DERLEDİK. KEYİFLİ VE HUZUR DOLU BİR TATİL GEÇİRMENİZİ DİLERİZ.

Kripto para piyasası Haziran ayına girerken, varlıkların çoğunluğu olumlu büyüme yaşıyor. Bununla birlikte, 25.000’den fazla kripto para ünitesi mevcut olduğundan, hepsi şu anda akla yatkın yatırım seçenekleri olarak kabul edilmemekte. Bu nedenle Weiss Crypto Ratings (WCR) ve birkaç derecelendirme kuruluşu, tarihî fiyat eğilimlerini ve son gelişmeleri göz önüne aldı. Kurum, yatırımcıların Haziran 2023’te kaçınmak isteyebilecekleri altcoin listelendi. İşte detaylar…

Listedeki birinci altcoin: Kusama (KSM)

Kusama (KSM), düşük derecesi nedeniyle “kaçınılması gerekenler” listelerinde yer almaya devam ediyor. Weiss Crypto Ratings (WCR), Kusama’yı benimseme ve teknoloji açısından ‘E-‘ yahut ‘çok zayıf’ ve piyasa performansı açısından ‘D+’ yahut ‘zayıf’ olarak derecelendiriyor. Ayrıyeten, Wikirating’in Kripto Derecelendirme Endeksi (CRI), şu anda Kusama’ya bir ‘CC’ derecesi vermekte.  Şu anda 26.06 dolardan fiyatlanan Kusama, son bir günde yüzde 0.13 yükseldi.  Ayrıyeten bir evvelki haftaya kıyasla yüzde 2 artış gösterdi. Bu artış, Cosmos IBC aracılığıyla Polkadot (DOT) ile birinci ilişki haberinden kaynaklanmakta. Lakin, aylık grafikte Kusama yüzde 15 oranında geriledi.

Mina Protocol de listede

Mina Protokolü (MINA), düşük derecelendirmelere sahip öteki bir kripto para oldu. Wikirating’in CRI’ı MINA’ya ‘CCC’ puanı verdi. Bu da  coinin bedelini korumak için uygun ticari, finansal ve ekonomik şartlara olan kırılganlığını gösterdi. WCR, MINA’ya teknoloji/benimseme açısından ‘E’ yahut ‘çok zayıf’ olarak not verdi. Ayrıyeten piyasa performansı için ‘D+’ olarak derecelendiriyor. Böylelikle ortalama notu E+ oluyor.  Merkezi olmayan finans (DeFi) ve Web3 alanları için sıfır-bilgi (ZK) delili ile güç alan yeni bir yasal uyumluluk aracı duyurmasına karşın, MINA evvelki 30 gün içinde yüzde 15.67’lik bir kayıp yaşadı. Bununla birlikte, kripto piyasasındaki son olumlu hava, fiyatını son 24 saatte yüzde 0.52 artırdı.

Bitcoin Gold (BTG)’un notu ne durumda?

Bitcoin Gold (BTG) hem Wikiratings hem de TokenInsight’tan ‘CC’ puanı aldı. Platformlara nazaran bu, yüksek güvenlik açığı olduğunu gösteriyor. WCR, BTG’yi ‘C-‘ yahut ‘adil’ olarak derecelendiriyor. Bu da yatırımcıların BTG’yi kaçınılması gereken bir varlık olarak yorumladığını gösterebilir. Teknoloji/benimseme açısından ‘C’ ve piyasa performansı açısından ‘D+’ ya da ‘zayıf’ notunu almıştır. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Bitcoin’in (BTC) bir fork’u olan BTG, temel GPU’ları kullanan yeni bir madencilik protokolü sunmakta. Gün içinde yüzde 3 ve bir evvelki haftaya kıyasla yüzde 2,03 kıymet artışı gösterdi. Fakat, geçtiğimiz ay boyunca yüzde 8.52’lik kayıplar kaydetti.

Derecelendirmeler şu anda yatırım yapılacak en riskli altcoin projeleri hakkında fikir veriyor. Lakin, bu kesimin epeyce dinamik olduğunu ve süratli değişikliklere tabi olduğunu unutmamak kıymetlidir. Bu nedenle, rastgele bir kripto para ünitesini satın almadan evvel kapsamlı bir durum tespiti ve araştırma yapmak yatırımcılar için çok değerlidir.