Gün: 3 Haziran 2023

31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, sigara bağımlılığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi. Azaltarak ya da yerine elektronik sigara kullanarak bırakmaya çalışmanın etkin yöntemler olmadığına vurgu yapan Bhais, “Daha az zararlı olduğu düşünülerek bu ürünleri kullanmak, ileride görülebilecek zarara dair kaygıyı azaltarak, bırakma motivasyonunu düşürüyor. Sigara içilmesi yasak alanlarda da kullanılabilmesi davranışı sıklaştırmaya sebep oluyor.” uyarısında bulundu. Nargile, aromalı sigaralar ve elektronik sigaralardaki tehlikeye dikkat çeken Bhais, “1 nargile 4-5 paket sigaraya eş değer. Elektronik sigaraların özellikle akciğer, kalp, ağız ve diş sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu görülüyor. Aromalı sigaralarsa kanser riskini yükseltiyor.” dedi.

Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, 31 Mayıs ‘Dünya Tütünsüz Günü’ kapsamında sigara bağımlılığı hakkında açıklamalarda bulundu.

Bu kriterlerden ikisi sizde varsa bağımlısınız

Ruhsal hastalıkların tanısal el kitabına göre sigara bağımlılığını tanımlayan Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, bir kişinin bağımlı sayılabilmesi için oluşması gereken kriterleri sıraladı ve bu kriterlerden en az ikisinin varlığı durumunda sigara bağımlılığından söz edilebileceğini söyledi:

– Son on iki aylık süre içinde planlanandan daha fazla ya da uzun süreli olarak sigara kullanmak

– Sigarayı bırakmak ya da kontrol altında tutmak için sürekli bir istek duymak ve başarısızlıkla sonuçlanan girişimlerde bulunmak

– Sigara kullanımı ile ilgili etkinliklere çok zaman ayırmak

– Sigara kullanmak için yoğun bir istek duymak

– Sigara kullanımı nedeni ile işte, okulda ya da evdeki konumun gereği olan başlıca sorumlulukları yerine getirememek

– Sigara kullanımı nedeniyle bedensel, ruhsal veya toplumsal sorunlar yaşanmasına rağmen kullanmaya devam etmek

– Sigara kullanımı nedeniyle bir takım toplumsal, eğlence ya da iş ile ilgili etkinliklerin azaltılması ya da bırakılması

– Sigara kullanımına karşı tolerans gelişimi nedeni ile artan ölçülerde tütün kullanmak ya da aynı ölçüde kullanmaya rağmen belirgin olarak daha az etki yaşanması

– Sigara içilmediği zamanlarda huzursuzluk, sinirlilik, dikkat ve odaklanmakta sorun gibi yoksunluk belirtilerinin yaşanması

Yaşam boyu 100 sigara içmiş kişi bağımlı kabul ediliyor

Tütün ürünlerinin kullanım şeklinin değişiklik gösterebileceğini kaydeden Bhais, “Bazı kişiler her gün düzenli olarak sigara kullanırken bazıları arada sırada sigara içer, bazıları da bırakmış kişilerdir”. Bu kişilerin hepsi bağımlı mıdır sorusu gelebilir. Dünya Sağlık Örgütü sigara içimine dair bazı tanımlamalar yapar. Her gün en az 1 sigara içen grup, 30 günde günlük 1 taneden daha az sigara içen grup ve ara sıra içen (sosyal ortamlarda) grup şeklinde tanımlamıştır. Özetle yaşamı boyunca toplam 100 adet sigara içmiş olan kişi ‘sigara içen’ olarak kabul edilmektedir.” diye konuştu.

Aromalı sigaralar kanser riskini yükseltiyor

Özellikle gençler arasında kullanımı yaygın olan aromalı, mentollü sigaraların daha fazla bağımlılık yapma ihtimalinden öte bu ürünlerin kanser riskini arttırması ile ilgili çalışmalar olduğuna dikkat çeken Bhais, “Bu konuda yapılan çalışmalarda mentol aromalarının kanser yapıcı bileşik bulundurdukları ve uzun süre kullanımları ile pulegon isimli bir yağa dönüştükleri bildirilmiştir. Öyle ki bu sebeple Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) 2019 yılında ABD’de mentollü sigara kullanımını yasaklamıştır. Bu risk aynı şekilde elektronik sigara kullananlarda da vardır.” uyarısında bulundu.

Elektronik sigaraların kalp, ağız ve diş sağlığı üzerinde olumsuz etkileri var

Sigarayı bırakmak ya da azaltmak isteyenlerin basamak olarak elektronik sigaraya yönelmesini de değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Dr. Aslı Başabak Bhais, “Çok bilinen bir yanılgı olmasına rağmen elektronik sigaraların sigarayı bırakmada yardımcı olduğuna dair bilimsel bir kanıt yok. Aksine kişilerin, yardımcı olduğunu ya da daha az zararlı olduğunu düşünerek, bu ürünleri kullanması ileride görebilecekleri zarara dair kaygılarını azaltarak, bırakma motivasyonlarını da düşürüyor. Sigara içilmesi yasak alanlarda kullanımın olması ya da 18 yaş altı kişilerin de bu ürünlere ulaşabiliyor olması da bırakmaya yardımcı olmadığı gibi davranışı sıklaştırmaya sebep oluyor.” ifadelerini kullandı.

Elektronik sigaraların zararlarına da dikkat çeken Bhais, “Elektronik sigaralar yakın dönemde piyasaya çıktığı için kullanımın uzun vadede sonuçlarını gösteren araştırmalar yeni yeni ortaya çıkmaktadır. Çıkan sonuçlar özellikle akciğer, kalp, ağız ve diş sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor.” dedi.

1 nargile 4-5 paket sigaraya eş değer

Bazı kişilerin düzenli sigara kullanmasalar da nargile kullandıklarına değinen Bhais, “Bunun bağımlılık olmadığını, sosyal bir kullanım olduğunu ya da zarar vermeyeceğini düşünürler. Ancak gerçek şu ki içinde bulunan nikel, kurşun, kobalt oranlarının sigaradan daha yüksek olması sebebiyle 1 nargile 4-5 paket sigaraya eş değerdir. Ayrıca birçok kişinin kullandığı ve yeterince dezenfekte edilmeyen nargileler verem başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalığa yakalanmak için de risk oluşturmaktadır.” şeklinde konuştu.

Sigara bağımlılığı tedavi edilebilir ama tamamen yok olmaz

Diğer bağımlılıklar gibi sigara bağımlılığının da tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Bhais, “Kişi sigarayı bırakabilir. Bırakma durumunda sigara bağımlılığı hastalığı pasif durumda olur. Beyindeki sigarayı tanıyan hücreler uyku haline geçer. Kişinin kullanımı olmaz ancak içme isteği olabilir. Ancak kişi içmeden bu istek anlarını geçirebilir. Tekrar kullanımın olması durumunda hastalık tekrar alevlenir. Kullanım bir süre sonra kontrolden çıkar ve kişi bir süre sonra eski kullanım düzenine döner. Yani sigara bağımlılığında tedaviden kastedilen; ‘düzelir ama asla tamamen yok olmaz’. Kişi bıraktıktan 5 yıl sonra bile içmeyi denese tekrar eski içme düzenine dönebilir.” ifadelerini kullandı.

Azaltarak bırakma etkin bir yöntem değil

Sigarayı bırakma tedavisinde temel belirleyicinin kişinin motivasyonu olduğunu belirten Bhais, “Araştırmalar azaltarak bırakma ya da düşük nikotin içeren ‘light’ sigaralar içmenin bırakmada etkin yöntemler olmadığını gösteriyor. Bu sebeple tamamen bırakmak üzerine bir tedavinin başarı şansı daha yüksek. Bırakma girişiminde profesyonel bir destek almak da başarı şansını arttırır. Sigara bırakma polikliniklerinde bırakmaya yardımcı olması için ilaç desteği, nikotin yerine koyma tedavisi ve bırakma stratejilerini planlamak adına psikoterapi desteği alınabilir.” diye konuştu.

Uygulanan sisteme örnek veren Bhais, sözlerini şöyle tamamladı:

“Danışanın ilk olarak bir hekim tarafından genel muayenesi yapılır ve sigara bağımlılığı açısından değerlendirilir. Kişinin ihtiyacına göre ilaç veya psikoterapi desteği tedaviye eklenir. Tedavide iki aşama vardır: Bırakmak ve sürdürmek. Her iki tedavi aşaması için de farklı hedefler vardır. Özellikle bırakma sonrası ilk 1 hafta, 1 ay ve 3 aylık süreçler tekrar başlama riskleri açısından önemli olduğu için bu dönemler birlikte aşılır. Terapilerde kişi riskli durumları, kendisini tekrar kullanıma döndüren sebepleri ve kullanmamak konusunda işe yarayan yöntemleri daha iyi fark ettiği için daha uygun stratejiler bulabilir.” (BSHA)

2022 Mayıs ayına nazaran 2023 Mayıs ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir evvelki yılın birebir ayına nazaran değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 56,05, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 70,33 olarak gerçekleşti.

Mayıs 2023’de Perakende fiyatlarda bir evvelki aya nazaran; giysi harcamalarında yüzde 9,25, kültür eğitim ve cümbüş harcamalarında yüzde 5,92, mesken eşyası harcamalarında yüzde 2,41, besin harcamalarında yüzde 1,50, sıhhat ve şahsî bakım harcamalarında yüzde 1,29, başka harcamalar kümesinde yüzde 0,55 artış, konut harcamalarında yüzde -1,09, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde -0,10 azalış izlendi.

Mayıs 2023’de Toptan fiyatlarda bir evvelki aya nazaran; işlenmemiş unsurlar kümesinde yüzde 21,41, inşaat gereçleri kümesinde yüzde 7,05, mensucat kümesinde yüzde 4,59, kimyevi unsurlar kümesinde yüzde 2,39, besin unsurları kümesinde yüzde 2,02 artış, madenlergrubunda yüzde -2,15, yakacak ve güç unsurları kümesinde yüzde -1,03 azalış kaydedildi.

YSK Lideri Ahmet Yener, 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ikinci tıp seçim sonuçlarına ait açıklama yaptı.

Yener şunları söyledi:

“14 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimi birinci tipinin akabinde, 28 Mayıs’ta birinci kere gerçekleştirilen ikinci cins seçimi gerçekleştirilmiştir. Kısa müddette bu süreci gerçekleştirilen YSK ve paydaşlarına teşekkür ediyorum.

Kurulumuz seçim takvimi içerisindeki süreçleri izlemiş ve 29-31 Mayıs tarihinde sona eren ikinci oylamasına ait itirazları dün şuramız değerlendirmiştir. Kelam konusu itirazlar sonuçlandırılmış ve 28 Mayıs seçimlerinin ikinci çeşit sonuçları ilan edilmek üzere Resmi Gazete’nin tekrarlanmış sayısına gönderilmiştir.

İkinci oylamada iştirak oranı toplam yüzde 84,15 olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara nazaran Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52,18 oranında oy aldığı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 47,82 oy oranına ulaştığı görüşmüştür. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçildiği anlaşılmış ve Resmi Gazete’ye gönderilmiştir.”

Sony, PS Plus temel abonelik paketi olan Essential ile her ay fiyatsız oyunlar veriyor malumunuz. Haziran oyunları da açıklanmış bulunuyor: NBA 2K23, Jurassic World Evoluion 2 ve Trek to Yomi.
NBA 2K23, basketbol severler için halihazırda oynanabilecek en yeterli oyun diyebiliriz. Esasen şu anda piyasada 2K serisinin bir rakibi bulunmuyor. Serinin en yeterli oyunu olması da doğal olarak onu bu listenin doruğuna aday haline getiriyor. Lakin yalnızca en yeni olması değil, tıpkı vakitte içerikleriyle ve sunduğu oyun tecrübesiyle de bu sıfatı hak ediyor.

Jurassic World Evolution 2; Jurassic Park hayranlarına kendi parklarını kurup geliştirme imkânı veriyor isminden da anlayabileceğiniz üzere. Oyun, Jurassic World: Fallen Kingdom’dan sonra geçen bir kıssa anlatırken, sinemalardan bildiğimiz Ian Malcolm ve Claire Dearing üzere karakterlere de konut sahipliği yapıyor.

Trek to Yomi, görsel üslubuyla ve temasıyla tanıtımlarda dikkatimizi çeken oyunlardandı. Tahminen çok da yüksek puanlar alamadı, lakin yeniden de samuray severler için değerlendirilebilecek bir oyun olduğunu söylemek mümkün, hele bir de bu türlü fiyatsız olarak sunulduğunda.

Bu ayın oyunları, 6 Haziran itibariyle erişime sunulacak. Bakalım ayın ortasında PS Plus oyun kataloğuna hangi oyunlar dahil olacak.

İsviçre Federal Gümrük İdaresi’nin datalarına nazaran Avrupa’nın değerli altın rafineri merkezlerinden İsviçre’nin altın ihracatı Nisan’da Çin’e yapılan satışların gerilemesiyle 147,7 tondan 113 tona geriledi.

Türkiye’nin İsviçre’den altın ithalatında düşüş de sürüyor. Türkiye’nin Nisan ayında ithalatı 1,5 tona geriledi. Mart ayında Türkiye İsviçre’den 10,7 ton altın ithalatı gerçekleştirmişti. Ocak ayında 58 tonu aşarak tarihi tepeyi gören altın ithalatı Şubat ayında da 44 tona geriledi.

İsviçre’nin Çin’e altın ihracatı yüzde 22 düşüşle 52,7 tona gerilerken Hindistan’a olan ihracat ise yüzde 58 düşüşle 7 tona geriledi.

Ülkenin Hong Kong’a gerçekleştirdiği ihracat da yüzde 71 azalışla 5,1 tona düşerken Birleşik Krallık’a yapılan ihracat da 1,6 tondan 0,5 tona geriledi.

Öte yandan ABD’ye gerçekleştirilen ihracatta ise artış gözlendi. Bilgilere nazaran ABD’ye yapılan altın ihracatı yüzde 56 artışla 26 tona yükseldi.

İsviçre’nin altın ithalatı da yüzde 37 düşüşle 154 tona geriledi.

Uluslararası Güç Ajansı’nın (IEA) Dünya Güç Yatırımları 2023 raporundan derlenen bilgilere nazaran, dünya genelinde petrol ve doğal gaz üzere fosil yakıtlar üzerinde yıllardır yatırım, üretim ve dağıtım yapan şirketler, rüzgar, hidrojen, karbon yakalama ve biyogaz teknolojilerinde yatırımlarla emisyon ölçülerini düşürmenin yanında yatırım alanlarını çeşitlendirmeyi hedefliyor.

Özellikle Avrupa merkezli bu şirketler portföylerinde yenilenebilir güce yer verirken, birleşme ve satın almalar yoluyla, ayrıyeten paydaşlık kurarak ya da direkt yatırım metotlarını kullanarak bu alanda yer alıyorlar.

İlk etapta rüzgar ve güneş gücü yatırımları gerçekleştiren kelam konusu şirketler, daha sonra deniz üstü rüzgar, hidrojen, karbon yakalama ve pak teknolojiler üzerine ağırlaşmaya başladı.

Fransa ve Norveç’te deniz üstü rüzgar

Fransa merkezli çok uluslu petrol şirketi TotalEnergies, geçen yıl 6 gigavatlık deniz üstü rüzgar heyetim gayesini 11 gigavata çıkarma kararı aldı.

Genel merkezi Hollanda’da bulunan, İngiliz-Hollanda iştirakindeki Shell ise deniz üstü rüzgar kapasitesini 9 gigavat artırmayı hedefliyor.

Norveç’te devlet denetimindeki çok uluslu şirket Equinor ise 2030’a kadar deniz üstü rüzgar gücü kapasitesini 12-16 gigavata çıkarmayı amaçlıyor.

Biyometan ve biyodizel üretimine odaklanan petrol ve doğal gaz şirketleri ise geçen yıl 11 milyar dolarlık yatırımı biyoenerji alanında gerçekleştirdi.

Büyük ölçekli hidrojen odaklı projeler üretim aşamasında

Rapora nazaran, Londra merkezli güç şirketi BP, Avustralya’da hidrojen odaklı çalışan Western Green Energy Hub’ın yüzde 40 payını satın aldı.

Bu gelişme, şirketin İspanya’nın Valensiya kentinde rafineri operasyonları için hidrojen, biyoyakıt ve yenilenebilir güç geliştirme projelerine 2 milyon dolar taahhüdünü açıklaması sonrasında yaşandı.

Öte yandan Shell geçen yıl Avrupa’nın en büyük hidrojen projelerinden biri olan Holland Hydrojen I için en son yatırım kararı aldı.

Birleşik Arap Emirlikleri (UAE) merkezli Abu Dhabi National Oil Company (ADNOC), BP ve Masdar ile işletmede olan gaz santrallerinde karbondioksit uygunlaştırma süreçlerine başladı.

Şirket ayrıyeten Birleşik Krallık’ta bulunan “H2Teesside” projesinde karbon yakalama teknolojileri kullanarak doğal gazdan hidrojen üretmeyi hedefliyor.

Aramco arbondioksit yakalama kapasitesini 9 milyon tona çıkaracak

Suudi Arabistan’ın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Saudi Aramco da 2027’ye kadar karbondioksit yakalama kapasitesini 9 milyon tona çıkarmayı amaçlıyor.

Geçen yılın ortasında yayınladığı birinci sürdürülebilirlik raporuna nazaran şirket 2030’a kadar 11 milyon ton hidrojen üretmeyi hedefliyor.

Malezyalı petrol ve doğalgaz şirketi Petronas ise yıllık 3,3 milyon tonluk karbondioksit yakalanmasının hedeflendiği Kawasarı offshore karbon yakalama, kullanım ve depolama projesi için sonuncu yatırım kararı aldı.

Rapora nazaran, bu global şirketler için artan destekleyici siyasetlerle, karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojileri, biyogaz ve düşük emisyonlu hidrojen alanları, petrol ve doğalgaz şirketleri için proje idaresi ve mühendislik kabiliyetlerini kullanması açısından uygun alanlar olarak bedellendiriliyor.

Bitcoin ve altcoin borsası Gate.io için birtakım söylentiler ortaya çıktı. Topluluk söylentilerinin polis tarafından soruşturulmasının akabinde Gate.io, son 24 saat içinde net rezerv varlıklarının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan 150 milyon dolarlık net bir çıkış yaşadı.  Gate, operasyonlarının rastgele bir para çekme sorunu olmadan problemsiz bir biçimde devam ettiğini belirten bir açıklama yayınladı. İşte detaylar…

Bitcoin ve altcoin borsası Gate.io, söylentilere cevap verdi

Kripto borsası Gate.io, 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, toplulukta dolaşan söylentilerin tersine, faaliyetlerinin başka olaylardan etkilenmediğini söyledi. Çok sayıda Twitter kanalı, borsanın cross-chain protokolü Multichain (MULTI) ile ilişkili olduğunu söylüyordu.  Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Multichain, kurucusunun ortadan kaybolması nedeniyle sıkıntı vakitler geçiriyor. Sonuç olarak, Gate’in bu altcoin projesiyle alakası olduğu savı, likidite telaşlarına neden oldu. Fakat Gate, bu savları reddetti.  Kripto borsası “operasyonların sağlıklı bir biçimde devam ettiğinin” altını çizdi. Ayrıyeten Hong Kong’da Gate.HK isminde bağlı bir ticaret platformu kurmaya odaklandığını açıkladı.

Spekülasyonlar 24 Mayıs’ta toplumsal medyada ortaya çıktı. O tarihte Arkham Intelligence, Multichain’in üyelerinin Gate.io’ya 3 milyon dolarlık MULTI taşıdığını söyledi. Arkham ayrıyeten Gate.io’ya aktarılan yahut Gate.io’dan transfer edilen Multichain ile ilgili tokenlerle ilgili olan başka birkaç süreci de tanımladı. Sonuç olarak Gate’in iflasla karşı karşıya olduğu söylentileri, Arkham raporu ile gündeme geldi. Arkham, Gate.io’ya büyük MULTI girişlerini gösteren dataları tweetlemişti. Blockchain tahlil firması, bu fon girişinin, protokol takımının “Şanghay’da tutuklandığı” söylentileriyle ilgili olduğunu söyledi.

Arkham Gate.io’nun kendisinin risk altında olduğunu açıkça belirtmedi. Fakat piyasa hareketliliği ve başka olaylar söylentilere neden oldu. Yaklaşık 31.000 takipçisi olan bir Twitter hesabı olan Coinsumption, 31 Mayıs’ta Gate.io’nun “iflas problemleri yaşadığını” öne sürdü. Akabinde, kullanıcılara fonlarını borsadan çekmelerini tavsiye etti.

Borsa, Multichain problemlerinden etkilendi

Gate.io ile ilgisi olmayan Multichain’de de meseleler yaşanmakta. Projenin takım üyeleri CEO’larıyla bağlantı kuramadıklarını yahut proje sunucularına erişemediklerini söyledi. Multichain geçtiğimiz birkaç gün boyunca süreç gecikmeleri yaşadı. Daha evvel bildirildiği üzere Multichain, CEO’sunun kayıp olduğunu belirten bir açıklama yayınladı. Protokolün birtakım yönlendiricilerinin artık çalışmadığını zira ilgili sunuculara sırf CEO’nun erişimi olduğunu ekledi. Kimi Twitter kullanıcıları, Multichain takım üyelerinden Gate.io’ya büyük ölçüde FTM yatırıldığı argüman edilen süreçlerin imgelerini yayınlamaya başladı.

Etherscan bilgilerine nazaran, 25-26 Mayıs tarihlerinde bilinmeyen bir kullanıcıdan Gate.io’ya 10 milyon dolardan fazla FTM aktarıldı. Fakat, bu fonları transfer eden hesap sahibinin kimliği doğrulanamadı. Gate.io’ya yapılan bir dizi ağır MULTI ve Fantom para yatırma sürecinin akabinde, Twitter’da kripto borsasının Multichain’den kaynaklanan çöküşe maruz kaldığı söylentileri ortaya çıktı.

GT fiyatı düşüş yaşadı

Gate.io’nun tokenı (GT) söylentilerden etkilenmiş olacak ki varlığın kıymeti 24 saat içinde yüzde 6,59 düştü.   Gate.io’nun borsası bugün süreç hacminde yaklaşık 525 milyon dolar gördü. Günlük bazda bir milyarın altında süreç hacmine sahip en büyük merkezi borsalar ortasında yer aldı. 

Dünya genelinde kuru meyve ve kabuklu meyvelerin en üst istişare platformu Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi (International Nut and Dried Fruit Council-INC), bu yıl 40’ıncı kez 22-24 Mayıs’ta Londra’da düzenlendi.

Kongreye katılan ülkeler arasında ABD’den sonra 81 temsilci ile en fazla katılım sağlayan ülke Türkiye olurken, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulunca güçlü bir katılım ve temsiliyet gerçekleştirilmiştir.

INC Mütevelli Heyeti Üyesi Osman Öz, INC Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan ve Heyet temsilcileri, düzenlenen panellerin yanı sıra INC’nin Mütevelli Heyeti Toplantısı, Büyükelçiler Toplantısı, İstatistik Komitesi ve Sürdürülebilirlik Komitesi toplantılarına katılım sağlamış, diğer kurum ve kuruluş temsilcileri ile çeşitli görüşmeler yaparak gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştur.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “INC Kongresi’nde bu sene üç gün boyunca 65 farklı ülkeden bin 300 kuru ve kabuklu meyve endüstrisindeki sektörün önde gelen liderleri Londra’da bir araya geldi. Üç gün süresince kabuklu ve kuru meyve ürünlerinin rekolte tahminleri, arz, talep ve ticaretiyle ilgili oturumlar düzenlendi. 2023/24 için dünya kuruyemiş üretiminin bir önceki sezona göre yüzde 5 artışla 5,7 milyon ton (çekirdek bazında, kabuklu antep fıstığı hariç) olacağı tahmin ediliyor. Nihai sonuçları tahmin etmek için henüz çok erken. Badem, ceviz, kaju, fındık ve ceviz mahsullerinin yatay veya önceki sezonun biraz üzerinde kalması bekleniyor.” dedi.

Başkan Işık, “Antep fıstığı ve makademyanın 2022/23’e göre sırasıyla yüzde 37 ve yüzde 9 artacağı tahmin edilirken, Amazonia (Brezilya) fıstığı ve çam fıstığı için bu sezon daha düşük mahsuller öngörülüyor.2023/24 sezonunda dünya fıstık üretiminin 2022/23’e göre yüzde 4 artışla 51 milyon ton olması bekleniyor. Hurma (yüzde 22), kuru erik (yüzde 21) ve kuru incir (yüzde 14) üretiminin artması beklendiğinden, 2023/24 küresel kuru meyve üretiminin 2022/23’e göre yüzde 7 artışla 3,2 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Kongrede yenilikçi ürünlerin önemi ve Z Kuşağı’nın pazar gelişiminin ana itici gücü olduğu da önemli bir gündem maddesiydi.” diye konuştu.

Ürünlere ilişkin detaylı bilgilerin verildiği ürün oturumlarından kuru üzüm, erik ve cranberry yuvarlak masa oturumunda Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyesi Vesta Tarım firması temsilcisi Emrah Yaşar çekirdeksiz kuru üzüm ile ilgili açıklamalarda bulunmak üzere yer aldı. Hurma, Kuru Kayısı ve Kuru İncir oturumunun Başkanlığını Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyesi Pagysa firması temsilcisi Guillaume Pagy yaparken, aynı oturumda Birliğimiz Üyesi Anatolia AS firması temsilcisi Ogan Ceryan ve Usta Gıda Firması temsilcisi Miray Usta da yer almış ve ürünlerimize ilişkin detaylı açıklamalarda bulunmuştur.  

Financial Times İş Geliştirme Müdürü ve Yetenek Direktörü Virginia Stagni, işletmelerin hem tüketiciler hem de endüstri profesyonelleri olarak genç nesillerle nasıl ilişki kurabileceklerini tartıştı.

INC İcra Direktörü Goretti Guasch, fındık ve kuru meyve endüstrisindeki son gelişmelerin ele alındığı bir sunum yaptı. Ayrıca INC’nin Hindistan’daki Z Kuşağı’nın algıları ve tüketim alışkanlıkları ile fındık ve kuru meyveleri nasıl algıladıklarını inceleyen son araştırmasını paylaştı.

Beslenme Araştırmaları Seminerinde King’s College London Pediatrik Alerji Profesörü Prof. Gideon Lack fındık alerjilerinin önlenmesine ilişkin dönüm noktası niteliğindeki LEAP çalışmasını tartıştı.

Kopenhag Üniversitesi’nden Doç. Dr. Marta Guasch-Ferré, fındıkların sağlık yararlarını destekleyen bilimsel kanıtları anlattı.

Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Rachael Garrett ise Sürdürülebilirlik Semineri’nde, fındık ve kuru meyve endüstrisinin halihazırda sürdürülebilir tarım sektörü olduğunu söyledi.

Küresel Kampanya Stratejileri başlıklı oturumda, çeşitli sektör derneklerini temsil eden konuşmacılar, dünyanın farklı yerlerinde kuruyemiş ve kuru meyve tüketimini teşvik etmek için girişimlerini sundu.

Ayrıca INC Kongresi’nde 43 firmanın ürünlerini sergilediği ve iş bağlantıları kurduğu bir sergi alanı da oluşturuldu.

2024 yılı INC Kongresi’nin 8-10 Mayıs 2024 tarihlerinde Kanada’nın Vancouver kentinde yapılacağı açıklandı.

INC İcra Direktörü Goretti Guasch, “INC Kongresi fındık ve kuru meyve sektörü için dünyadaki en önemli etkinlik. Tüketimi küresel olarak artırmak için nasıl bir yol izleyeceğimizi tartışırken network için de çok verimli üç gün oldu.” dedi.

Sektöre yapılan üstün katkıları ödüllendiren INC Ödülleri de takdim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nde encümen ve komisyon üyeleri yeniden belirlenirken, seçimlerin yapıldığı toplantıda konuşan Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Bu dönem felaketler dönemi oldu. Belediyelerimiz bu felaketler karşısında büyük sınavlar verdi. Belediyelerin bütçelerini de çok etkiledi ama çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin 2023 yılı Olağan Meclis Toplantısı, Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde yapıldı. Konak Belediye Başkanı ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur’un başkanlığında yapılan toplantıda encümen ve komisyon üyelerini belirlenirken, birlik 2022 Mali Yılı Faaliyet Raporu da görüşülerek kabul edildi. Toplantıda, Afyonkarahisar Seydiler Belediyesi de birliğe üye oldu.

Başkanlar buluştu

Toplantıya Başkan Abdül Batur’un yanı sıra Afyonkarahisar Seydiler Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Tokdemir, Afyonkarahisar Kılıçarslan Belediye Başkanı Halil Çelebi, Afyonkarahisar Düzağaç Belediye Başkanı Muammer Işıklı, Afyonkarahisar Dereçine Belediye Başkanı Ömer Yıldız, Çanakkale Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan, Balıkesir Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Aydın Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Balıkesir Burhaniye Belediye Başkan Vekili Tarık Erdil, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Narlıdere Belediye Başkan Vekili Bircan Gül ve Çiğli Belediyesi Başkan Vekili Ali Gül de katıldı.

“Büyük sınavlar verdik”

Toplantıda konuşan Başkan Batur, Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi. Yeni seçilen encümen ve komisyon üyelerini tebrik ederek, görevlerinde başarılar dileyen Batur, dünyanın ve Türkiye’nin ardı ardına doğal afetlerle sınandığı bir dönemin yaşandığına dikkat çekerek, “Bu dönem felaketler dönemi oldu. Belediyelerimiz bu felaketler karşısında büyük sınavlar verdi. Belediyelerin bütçelerini de çok etkiledi ama çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizler millet olarak onlarca asırdır bir arada yaşamanın gücünü, mutluluğunu, zenginliğini gördük. Onun içindir ki yerelde birliktelik ülkemizde de birlikteliği kalıcı hale getirecektir” dedi.

Encümen üyeleri

Yapılan oylamalarla Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat ve Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan encümen üyeleri olarak seçildi.

Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin komisyonları ise şöyle oluştu:

Plan bütçe komisyonu

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Çiğli Belediye Başkanı S. Utku Gümrükçü, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ve Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı plan bütçe komisyonu üyesi olarak seçildi.

Mahalli idareler komisyonu

Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Muratpaşa Belediyesi Meclis Üyesi Murat Öztinar, Kartal Belediyesi Meclis Üyesi Bayram Özdemir, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Foça Belediyesi Meclis Üyesi Mukaddes Yarba mahalli idareler komisyonunda yer aldı.

Çevre komisyonu

Kılıçarslan Belediye Başkanı Halil Çelebi, Muratpaşa Belediyesi Meclis Üyesi Yılmaz Altun, Burhaniye Belediyesi Meclis Üyesi Tarık Erdil, Çanakkale Bayramiç Belediyesi Meclis Üyesi Yılmaz Göksu, Bayraklı Belediyesi Meclis Üyesi Gökhan Kafalı çevre komisyonuna seçildi.

Kültür ve turizm komisyonu 

Seydiler Belediye Başkanı Hüseyin Topdemir, Muratpaşa Belediyesi Meclis Üyesi Derya Karakoç, Kartal Belediyesi Meclis Üyesi Önder Turmuş, Karabağlar Belediyesi Meclis Üyesi Turabi Bülent Emre, Burhaniye Belediyesi Meclis Üyesi Tarık Erdil kültür ve turizm komisyonunda görev aldı.

İmar komisyonu

Güzelbahçe Belediyesi Meclis Üyesi Aras Kaynarca, Kartal Belediyesi Meclis Üyesi İlker Bakıoğlu, Bornova Belediyesi Meclis Üyesi Kemal Sevinç, Aliağa Belediyesi Meclis Üyesi Gülten Taşbaş, Burhaniye Belediyesi Meclis Üyesi Hasan Mekin imar komisyonuna seçildi.

Kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu

Güzelbahçe Belediyesi Meclis Üyesi Sema Özbaş, Edremit Belediyesi Meclis Üyesi Nezahat Salon, Datça Belediyesi Meclis Üyesi Hayriye Balkan, Aliağa Belediyesi Meclis Üyesi Seçil Adalet Işık, Dikili Belediyesi Meclis Üyesi Hüsniye İlgün Yıldırım kadın erkek fırsat eşitliği komisyonunda yer aldı.

Hukuk komisyonu

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Aliağa Belediyesi Meclis Üyesi Savaş Dağdeviren, Kartal Belediyesi Meclis Üyesi İlker Bakioğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı hukuk komisyonuna seçildi.

Sağlık komisyonu

Antalya Belediye Başkanı Özcan Balcı, Edremit Belediyesi Meclis Üyesi Nezahat Salon, Selçuk Belediyesi Meclis Üyesi Metin Erkan, Kartal Belediyesi Meclis Üyesi Bayram Özdemir sağlık komisyonunu oluşturdu.

Organik tarım komisyonu

Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Seferihisar Belediyesi Meclis Üyesi Ramazan Ekiz, Aliağa Belediyesi Meclis Üyesi Seçil Adalet Işık, Selçuk Belediyesi Meclis üyesi Serkan Topalan, Bayraklı Belediyesi Meclis Üyesi Nilgün Alparslan organik tarım komisyonuna seçildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü (BATI) Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı tarafından “Gündem: Bağımlılık- Gençlik ve Tütün Kullanımı” konulu söyleşi düzenlendi. Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Enstitü Müdürü ve Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Görkem Yararbaş üstlendi. Programa, Madde Bağımlılığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Umut Kırlı, Öğr. Gör. İnci Derya Yücel ve Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam konuşmacı olarak katıldı.

Etkinliğin açılışında konuşan Doç. Dr. Görkem Yararbaş, “Dünya Tütünsüz gününde böyle bir etkinlik yapmış olmak, tütün kullanımının zararlarını daha iyi topluma aktarmak ve kullanımına son vermek isteyen kişileri motive etmek adına bu etkinliği anlamlı buluyorum. Erişkinlik sorunu gibi gördüğümüz tütün ürünleri kullanımı gençlik ve hatta ergenlik dönemine kadar uzanan bir sorun. Yapılan araştırmalardan tütün ürünleri kullananların yarıdan fazlasının gençlik ve ergenlik döneminde kullandığını görüyoruz. Yani toplumda her üç bireyinden birisi tütün ürünleri kullanıyor” dedi

“Yetişkinlerde 19.2 milyon kişi tütün ürünü kullanıyor”

Türkiye’de tütün ürünlerinin kullanım oranları hakkında bilgi veren Öğr. Gör. İnci Derya Yücel, “Küresel Yetişkin Tütün Araştırması; Türkiye 2016’  verilerine göre halen tütün ürünü kullananlar toplumda nüfusun yüzde 31, 6’sını oluşturuyor.  Bu da yetişkinlerde 19.2 milyon kişiye tekabül ediyor. Genç yaş dönemine indiğimizde ise 15-34 yaş arasındaki tütün kullanıcılarının yüzde 15’i de her gün kullanıma 15 yaş altında başlamış olduğunu ifade ediyor. Bunlar çok ciddi rakamlar ”diye konuştu. Gençleri tütün kullanımına iten faktörler hakkında da konuşan Öğr. Gör. Yücel, “Gençler kendi dönemine özgü motivasyon ve beklentiler içinde hareket ediyor. Bu sosyal öğrenme de daha aktif oluyor. Örneğin kendinden bir yaş büyük birinin bile sigara kullanması o genç için bir rol model oluşturuyor. Bunun ona prestij getireceğini düşünüyor” dedi.

“Ebeveynler rol model alınıyor”

Tütün kullanan birinin toplum içinde algılanışı hakkında konuşan Arş. Gör. Dr. Demet Havaçeliği Atlam, “Toplumda yetiştirilme şeklimizden itibaren özellikle sigara kullananımı bir büyüklük göstergesi olarak ifade ediliyor. Gençlerin bu düşünceye kapılmasında ebeveynlerini rol model alması çok büyük bir etken. Dolayısıyla bir genç yetişkin olmadan önce tütün ürünleri kullanmaya başladığında ön plana çıkan faktör onun aslında bir büyük gibi davranması, bir yetişkin  gibi davranmasıyla ilgili algılarıdır. Yine özellikle küçük yaşta eline sigara alan bir çocuğun ailesinin ciddi ve büyük tepkileri ile karşılaşması ancak yetişkin olduğunda eline sigara paketi verilmesi de büyük bir yanlışın izlerini ortaya koyuyor” dedi

“Nargile kafeler sosyalleşme yeri olarak görülüyor”

Tütün ürünlerinin gençler üzerindeki algısından bahseden Arş. Gör. Havaçeliği Atlam, “Tütün ürünleri arasında yer alan nargilenin aromalarla sunulması gençlerde tütün ürünü değilmiş gibi bir algı yaratılıyor. Çalışmalar gösteriyor ki nargileden alınan bir duman sigaradan katbekat zarar veriyor. Özellikle nargile kafelerin sosyalleşme yeri olarak görülmesi gençlerin tütün kullanımını artırıyor. Yeni nesil tütün ürünlerinde gençlerin elektronik sigaranın daha az zarar verdiğini düşünerek ona doğru yönelme ihtimali daha yüksek oluyor” diye konuştu.

Tütün ürünlerinin kullanımının ruh sağlığına etkileri konusunda açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Umut Kırlı ise, “Ruh sağlığına etkileri konusunda yapılan araştırmalarda elde ettiğimiz veriler doğrultusunda 15-20 yaş arası sigara içen bireylerde gelecekte psikoza yol açtığını görüyoruz. Yani hanisülayon, şizofreni, kaygı bozukluğu ve depresyon gibi hastalıklara davetiye çıkardığını araştırdık. Bunun toplumdaki etkisi oldukça büyüktür” dedi.

Bağımlılıkla mücadelede ödül ve ceza sisteminin çok etkin olduğunu söyleyen Doç. Dr. Kırlı, “Gençlik ve ergenlik döneminde bağımlılıkla mücadele mesajları verirken dikkat edilmesi gereken noktalar arasında gençlerin görünür olma isteği dikkate alınmalıdır. Yapmamız gereken şey olumlu davranışın altını çizmektir. Örneğin ‘Ne güzel sigara içmiyorsun’ demek daha doğru olur. Sigara içtiği için cezalandırmak yerine olumlu davranış için ödüllendirmek daha doğru bir yaklaşım olabilir” dedi.

Etkinlik sonunda konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Obezite, çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bunlar arasında beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı, psikolojik faktörler ve genetik faktörler yer alır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, obezitenin genetik faktörlerinin de önemli bir rol oynadığını göstermiştir. Bazı genetik mutasyonlar, yağ metabolizması, iştah ve tokluk hissi gibi faktörleri etkileyerek obeziteye yatkınlık oluşturabilir.

Obezitenin, vücutta aşırı yağ birikimi sonucu oluşan kronik bir hastalık olduğunu belirten Özel İntergen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi kurucu hekimi Prof. Dr. Serdar Ceylaner, “Obezite, sağlık üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, eklem problemleri ve uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Obezite, aynı zamanda kişinin yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, obezite kontrol altında tutulması önemlidir” dedi.

Prof. Dr. Serdar Ceylaner, obeziteye yatkınlık oluşturan genlerin, yağ metabolizması, iştah ve tokluk hissi gibi faktörleri etkileyen genler olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “En sık incelenen genler arasında FTO, MC4R ve PPARG yer almaktadır. FTO genindeki mutasyonlar, yağ hücrelerinin boyutunu ve sayısını artırarak obezite riskini artırabilir. MC4R genindeki mutasyonlar, iştahı kontrol eden mekanizmaları etkileyerek obeziteye yatkınlık oluşturabilir. PPARG genindeki mutasyonlar ise yağ hücrelerinin oluşumunu ve yağ depolama kapasitesini artırarak obeziteye neden olabilir. Yukarıda verilen genlerin haricinde birçok genin obezite üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir.”

Obezitenin, günümüzde giderek artan bir sağlık sorunu haline geldiğini ve sadece fiziksel sağlık sorunlarına değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Serdar Ceylaner, “Obezite, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir, ancak genetik faktörlerin de önemli bir rolü olduğu artık bilinmektedir. Obeziteye yatkınlığı olan bireylerin genetik merkezlere başvurması oldukça önemlidir. Bu merkezlerde, obezitenin genetik nedenleri ile ilgili testler yapılabilir ve kişinin genetik yatkınlığı belirlenebilir. Bu sayede, kişilerin yaşam tarzlarını belirleyerek, obezite riskini azaltmaları için gerekli önlemleri alması mümkün olur. Genetik merkezlere başvurmak, sadece obeziteye yatkınlığı olan kişiler için değil, aynı zamanda obezite tedavisi gören kişiler için de önemlidir. Kişinin genetik yatkınlığı belirlendikten sonra ve tedaviyi etkileyecek diğer hastalıklarının belirlenmesi, uygun bir beslenme, tedavi programı ve egzersiz planı oluşturulabilir. Ayrıca, kişinin genetik yatkınlığına göre ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale gibi seçenekler de değerlendirilebilir” dedi. 

Gençlerimizi obeziteden korumak için neler yapabiliriz?

Obezitenin önlenmesi ve kontrol altına alınması için bireysel ve toplumsal bazda çeşitli adımlar atılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Serdar Ceylaner, “Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması, düzenli egzersiz, medya ve reklamların kontrolü, aile içi iletişim ve destek, toplumsal farkındalık projeleri obezite ile mücadelede önemli ana başlıklardır” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mitsubishi Electric Türkiye, dijital üretime yönelik yeni nesil otomasyon çözümlerini “Automating the World” konsepti ile 7-10 Haziran tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek Win Eurasia Fuarı’nda sergileyecek. 

Mitsubishi Electric Türkiye, 7-10 Haziran tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek 29. Win Eurasia Fuarı’nda güvenilir bir ortak olarak ileri teknoloji, deneyim ve bilgi birikimi ile küresel toplumun iyileştirilmesi için otomasyondan yararlanma hedefini anlatan “Automating the World” konsepti ile dijital üretime yönelik (digital manufacturing) yeni nesil otomasyon sistem ve çözümlerini sergileyecek. 

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri; üretken yapay zekâ ile Melfa Assista cobot entegrasyonunu fuar ziyaretçileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Kolaboratif robot “Melfa Assista”, yapay zekâ tarafından oluşturulan görselleri bir ressam gibi çizerek özgün ve benzersiz resimler oluşturuyor. Otomasyonun geleceğinde ses getirecek özellikleriyle akıllı üretim anlayışını bir üst basamağa taşıyan Melfa Assista, pek çok farklı sektörde kullanılarak üretimde esneklik, hız ve verimlilik sağlarken hem operatörlü hem de operatörsüz güvenli bir şekilde çalışıyor; operatör olmadığında endüstriyel robot kadar hassas faaliyetlerde bulunuyor.

Sanayi 4.0 entegrasyonunda üretimin endüstriyel teknolojiler ve otomasyon sistemleriyle, asgari eksik ve hata ile sürdürülmesinin mümkün olduğuna dikkat çeken Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, “Akıllı makineler ve robotların üretim bandında hayatımıza girdiği Sanayi 4.0’da; insan, cobotlar ve makine iş birliği sayesinde geleceğin çalışma modeli oluşuyor. Yapay zekâ, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, nesnelerin interneti gibi konular Sanayi 4.0 ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmeye devam ediyor. Biz de 100 yıllık teknoloji devi Mitsubishi Electric olarak Türk sanayisinin dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışıyoruz. Yeni nesil endüstriyel otomasyon sistemlerimiz ve ileri robot teknolojilerimiz ile Türkiye genelinde hem büyük fabrikalara hem de KOBİ’lerimize çözümler sunuyoruz. Win Eurasia Fuarı’nda bu yıl da katılımcılar ile yüksek teknoloji ürün ve sistemlerimizi paylaşacağız” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ctrl+ Future Programı ile Yazılım ve Veri Analitiği Alanlarında Özel Eğitim Alacak Gençler, Koç Topluluğu’nda Kariyerlerine Başlama Fırsatı Bulacak 

Koç Holding ve Microsoft Türkiye, ülkemizin bilişim sektöründeki küresel rekabet gücüne katkı sağlamak ve dijital ekonomiyi desteklemek amacıyla Ctrl+ Future programını başlatıyor. Mühendislik son sınıf öğrencileri ile yeni mezun mühendisler, Ctrl+ Future ile yazılım geliştirme ve veri analitiği alanlarında özel eğitimler alacak. Programda başarılı olan gençler, eğitimleri devam ederken Koç Topluluğu şirketlerinde staj imkânı bulacak.

Koç Holding, ülkemizin bilişim alanında küresel rekabet gücüne katkı sağlamak amacıyla Microsoft Türkiye ile Ctrl+ Future programını hayata geçiriyor. Programa katılan mühendislik son sınıf öğrencileri ile yeni mezun mühendisler, Microsoft Türkiye’nin programa özel geliştirdiği online eğitimlerle yazılım geliştirme veya veri analitiği alanlarında uzmanlaşarak proje tasarlama imkânına sahip olacak. Programı başarı ile tamamlayan katılımcılar, Koç Topluluğu şirketlerinde staj yapma fırsatı yakalayacak.   

Dijital teknolojilerin sunduğu olanakların yanı sıra, bu olanakların ortaya çıkardığı yeni beceri setlerini ve iş kollarını yakından takip ettiklerini söyleyen Koç Holding İnsan Kaynakları Direktörü Umut Günal, “CEO’muz Sayın Levent Çakıroğlu’nun liderliğinde sürdürdüğümüz kültürel dönüşümümüzün en önemli boyutlarından biri olan çevik dönüşüm kapsamında, şirketlerimizi ve organizasyonlarımızı geleceğin iş yapış şekillerine ve yönetim anlayışına bugünden hazırlıyor; çalışma arkadaşlarımızın yetkinliklerini artıracak gelişim programları sağlıyoruz. Bu programların yanı sıra, paydaşlarımızla birlikte hayata geçirdiğimiz projelerle, geleceğimiz olan gençlere çağın gereksinimlerine uygun bir şekilde kendilerini geliştirme ve kariyer yolculuklarında ihtiyaç duydukları donanımları kazanma fırsatı sunuyoruz. Bu kapsamda Microsoft Türkiye iş birliğinde başlattığımız Ctrl+ Future ile ülkemizin küresel rekabet gücünü artırmayı, bilgiye dayalı dijital ekonomiyi beslemeyi, genç yeteneklere yazılım geliştirme ve veri analitiği odaklı bir beceri seti kazandırmayı amaçlıyoruz” dedi.

Kurumların yazılım geliştirme ve veri analitiği alanında önemli bir iş gücü ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Günal “Ctrl+ Future programı ile kurumların ihtiyaç duydukları bu alanlarda gençlerimizin donanım ve tecrübe kazanmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Ülkemizin bu alandaki rekabet gücünü artıracak projemiz sayesinde doğru ve yetkin yeteneklere yatırım yaparak, Topluluğumuzu ikinci yüz yılına hazırlayacak iş gücümüzü zenginleştirmek ve içerisinde bulunduğumuz dijital dönüşümü hızlandırmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı. Deprem felaketi sonrasında bölgede yaşayan ya da okuyan gençlerimize öncelik tanınacağını vurgulayan Günal, “Depremden kendisi ya da birinci derece yakınları etkilenen gençlerimiz, programa öncelikli katılabilecek” dedi. 

Koç Holding ile yapılan iş birliğine ve programa ilişkin görüşlerini paylaşan Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı ise, “Misyonumuz gereği teknolojinin her bireye ve her kuruma katkı sağlaması için çalışıyoruz. Bu program ile yazılımcı veya veri analisti olmak isteyen gençlerimizi yoğun bir eğitimle istihdam edilecek seviyeye taşıyarak, kariyerlerine nitelikli bir başlangıç yapmalarına destek olmayı hedefliyoruz” dedi. Kundakçı, sözlerine şöyle devam etti: “Dijitalleşen çalışma ortamı, teknoloji temelli iş modellerinin ve iş yapış biçiminin hızla gelişmesine ve çeşitlenmesine de zemin hazırladı. Bu proje ile gençlerimize istihdam sağlayacak beceriler kazandırırken aynı zamanda küresel arenada teknoloji sayesinde rekabet edecek şirketlerin yazılımcı açığını da kapatmayı hedefliyoruz. Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinden etkilenmiş gençlerimize öncelik vereceğimizi de hatırlatmak isterim. Farklı projelerde iş birliği yapmaktan her zaman gurur duyduğumuz Koç Holding ile hayata geçirdiğimiz Ctrl+ Future programı, yazılımcı veya veri analisti olmak isteyen gençler için büyük bir fırsat. Bu vesileyle gençlere seslenmiş olalım: Lütfen ayağınıza gelen hiçbir eğitim fırsatını kaçırmayın! Geleceğin teknoloji liderleri arasında yer alabilmek için kendinizi dijital çağın sunduğu yetkinliklerle donatın.”

Ctrl+ Future, Koç Topluluğu şirketlerinde istihdam fırsatı sunuyor

Mayıs ayında pilot uygulaması başlayan programa katılmak isteyen mühendislik son sınıf öğrencileri ve yeni mezun mühendisler, Kockariyerim adresi üzerinden Ctrl+ Future programına başvuru yapabiliyor. Eğitim aşaması yaklaşık 2 ay sürecek programda yazılım geliştirme alanını seçen katılımcılar, ön yüz ve arka yüz yazılım geliştirme arasından tercihlerini yaptıktan sonra bulut teknolojilerinde yazılım geliştirme çözümleri, programlama dilleri, web geliştirme teknikleri gibi uzmanlık eğitimleri alacak. Veri analitiği alanını seçen katılımcılar ise bulut teknolojilerinde veri analitiği ve analiz programlarını öğrenerek bu alanda uzmanlaşacak. Programda başarılı olan gençler, eğitimlerine devam ederken 10’dan fazla sektörde faaliyet gösteren 100’den fazla Koç Topluluğu şirketinde staj yaparak tecrübe kazanma şansına sahip olacak.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu tarafından
“Tiyatro Günleri” kapsamında bu yıl 25’incisi düzenlenecek olan Tiyatro Festivali, 1 Haziran Perşembe günü kapılarını izleyicilere açacak.

Ege Üniversitesi Sanat Tiyatrosu adıyla 1965 yılında faaliyetlerine başlayan ve bugün Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (EÜTT) adıyla aktif olarak çalışmalarına devam eden topluluk, festival boyunca 5 farklı ilden 10’dan fazla tiyatro ekibini seyirciyle buluşturacak.

“Düdüklüde Kıymalı Bamya” isimli oyunla, 1 Haziran, saat 20.00’de perdelerini açacak olan festival, 11 Haziran’a dek sürecek ve bu süre zarfında 20 oyun sahnelenecek. Festival süresince sergilenecek tüm
oyunlar ise ücretsiz olacak. (İZMİRHABERLERİ)

Aktif olarak kullanılmayan, kapatılan köy okullarının köy yaşam merkezine dönüştürülmesi projesi kapsamında, 1.500 yeni köy yaşam merkezinin toplu açılışı, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer‘in katılımıyla İzmir’in Urla İlçesi’nde düzenlenen törenle gerçekleşti. Aktif olarak kullanılmayan köy okulları; Köy Yaşam Merkezi Projesi’yle ihtiyaçlar doğrultusunda anaokulu, ilkokul, kurs merkezi, kütüphane, matematik, doğa, bilim ve tasarım gibi farklı alanlarda hizmet veren atölyelerle gençlik kampları gibi eğitsel ve sosyal etkinliklerin yapılacağı alanlara dönüştürülüyor. 

1.500 Köy Yaşam Merkezinin Toplu Açılışı Yapıldı 

Proje kapsamında daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Külliye’de toplu açılışı gerçekleştirilen 2 bin köy yaşam merkezinin yanı sıra bugün toplu açılışı yapılan 1.500 köy yaşam merkeziyle birlikte köy yaşam merkezlerinin toplam sayısı, 3 bin 500’e ulaştı. Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Urla Barbaros Köy Yaşam Merkezinde toplu açılış töreni gerçekleştirdi. 

“Taşımalı Eğitime Geçilmesi Köy Okullarının Kapatılmasıyla İlişkilendiriliyor”

Bakan Özer, taşımalı eğitimin köy okullarının kapatılmasıyla ilişkilendirildiği ve sanki bunun da son yirmi yıl içinde yapılmış gibi bir algı oluşturulduğunu kaydederek “Köylerimizin eğitimle buluşturulmasıyla ilgili bir özlemi son iki yılda bizim Bakanlık olarak öncelik verdiğimiz projelerden biri olarak sisteme dâhil ettik. Bizim Bakanlıktaki önceliğimiz, üç temel noktaydı. Birincisi, okul öncesi eğitimdi. Eğitim sistemlerindeki en kritik olan eğitim kademesi okul öncesi eğitimdir. Türkiye maalesef bunu çok yeterince algılayamadı.  Türkiye son yirmi yılda diğer kademelerdeki okullaşma oranlarını artırmakla uğraştığı için okul öncesi eğitimi yeterince eğitim sisteminde neye karşılık geldiğini fark edemedi. Okul öncesi eğitim, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin başladığı yerdir. Eğer ülkenin çocuklarının bir kısmı okul öncesi eğitime gidiyor bir kısmı gitmiyorsa eşitsizlik orada başlar. Sonra eğitimin ilerleyen kademesinde okullar arası başarı farkı olarak önümüze çıkar. Özellikle Amerika’daki boylamsal çalışmalara baktığımız zaman şunu görürsünüz; okul öncesi eğitime gitmiş olan bir bireyin yaşamı boyunca eğitimde ve istihdamda kaldığı süre okul öncesi eğitime gitmemiş bireye göre çok daha uzundur. Yani nitelikli insan yetiştirmeyle ilgili çok önemli bir fırsattır” dedi. 

“Okul Değil, Köy Yaşam Merkezi”

Bakan Özer, Balıklıova Köy Yaşam Merkezi ziyaretinde, geçmişteki köy enstitüleri gibi köy okullarının tekrar hayata geçirilmesinin bakanlığın son bir buçuk yıl içindeki öncelik verdiği konulardan biri olduğunu kaydetti. Köy enstitülerine atıfta bulunan Bakan Özer, “Köy enstitüleri, bu ülkenin sadece eğitim öğretiminin yaygınlaştırılmasına değil; yetişkin, her şeyi yapabilir insanların yetiştirilmesine katkı verdiyse yeni dönemde köy yaşam merkezleriyle bu okullarımızda sadece okul öncesi, ilkokul eğitimini vermek değil, aynı zamanda tüm bu binalarda halk eğitim merkeziyle yetişkinlerimize de istedikleri kursları düzenleme, istedikleri eğitimi almayla ilgili bir imkan geliştirdik. Bunun için bu okullarımıza artık ‘köy okulu’ demiyoruz, ‘köy yaşam merkezi’ diyoruz” diye konuştu. 

“2023 Yılı Sonuna kadar Açılmadık Tek Bir Köy Okulu Bırakmayacağız”

Özer sözlerine şöyle devam etti: Aynı zamanda kadın kooperatiflerimizin de kendi varlıklarını üretim süreçlerine kattıkları bir yer hâline dönüşüyor. Bugün itibarıyla 3 bin 500 köy okulunu köy yaşam merkezine, buradaki köy yaşam merkezi gibi köy yaşam merkezine dönüştürmüş bulunuyoruz. Bu yılın, 2023 yılının sonuna kadar da Türkiye’de açılmadık tek bir köy okulu bırakmayacağız. Dolayısıyla o geçmişte nasıl köylerden kalkınma hamlesi başlamışsa, yine aynı şekilde gıdayla ilgili, tarımla ilgili, kalkınmayla ilgili, eğitimle ilgili hamleyi de köylerimizden ve mahallelerimizden başlatacağız. Bu mekânları tamamen vatandaşlarımızın ücretsiz bir şekilde kullanabildiği mekânlara dönüştürmüş oluyoruz. Buradaki köy yaşam merkezimiz hayırlı uğurlu olsun.” (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

Anadolu Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Anadolu Sağlık-Sen) Genel Başkanı Necip Taşkın, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaptığı değerlendirmede; Cumhurbaşkanlığı seçimine yüksek oranda katılımın sağlanması ve seçimin olgunluk içinde geçerek sonuçlanmasının milletin demokrasi kültürünün bir göstergesi olduğunu belirterek, seçim sonucunun ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni etti.

“Vatandaşların İnsanca Yaşayabilecekleri Şartlar Oluşturulmalı”

Seçimlerin geride kaldığını, bundan sonra yapılması gerekenin önümüze bakmak olduğunu belirten Taşkın, “ülkemizin kalkınması, dar ve sabit gelirli vatandaşların insanca yaşayabilecekleri şartların oluşturulması, özellikle memur ve memur emeklilerinin refah seviyesinin yükseltilerek mutlu ve huzurlu bir yaşam temin edilmesinin önemli olduğuna vurgu yaparak, milli birlik ve beraberliği sağlayan ortak kültüre karşı aidiyet duygusunun sağlam bir şekilde vücut bulmasını sağlamanın önemini herkes anlamalı ve önümüzdeki günlerde kalkınmayı sağlayacak süreci başlatmanın yolunu açmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Temmuz Zammı Yoksulluk Sınırının Üstünde Tutulmalıdır”

Necip Taşkın; seçimin bittiğini, sıranın memur ve memur emeklisinin refahını sağlayacak düzenlemelerde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Ülkemiz, dünya siyaseti açısından önemli bir seçimi geride bıraktı. Başarılı ve demokrasiyle özdeşleşmiş bir seçim atmosferinin ardından ekonomiye gözlerimizi çevirmemiz gerekiyor. Zira memur ve memur emeklileri güç yaşam şartlarıyla yarına kavuşmaya çalışıyor. Satın alma gücü azaldı. Temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değiller. Önümüzdeki Temmuz ayında memur ve memur emeklilerine yapılacak maaş zammının yoksulluk sınırının üstünde olması gerekmektedir. Memur emeklisine Aile Yardımı verilmeli; memura iki bayram ikramiyesinin yanı sıra vergi dilimi yükseltilmeli, vergi oranı %15’te sabitlenerek biraz olsun nefes alması sağlanmalı; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınarak vergide adalet sağlanmalıdır”

Büyükşehir Tazminatı

Özellikle sağlık teşkilatlarında çalışanların hafta içi, hafta sonu, bayram ve resmi tatillerde gece ve gündüz mesaileri için katsayı belirlenerek; gece nöbetleri için iki katı artırımlı, bayram ve resmi tatillerde tutulacak nöbetlerin dört katı artırımlı ücret ödenmesi sağlanmalıdır. Giyim kuşam yardımı artırılmalıdır. Seçim öncesinde verilen söz kapsamında; 3600 ek gösterge düzenlemesinde kapsam dışı kalan tüm çalışanların yararlanması sağlanmalıdır. Büyük kentlerde sağlık çalışanlarının ulaşımı %50 indirimli yapılmalı, ayrıca 5.000 TL. “büyükşehir tazminatı” ve 5.000 TL. kira yardımı yapılması sağlanmalıdır. Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş üzerinde bir düzenleme yapılmalıdır. Söz de değil, yeni düzenlemelerle sağlık çalışanlarının refahı, huzuru ve kurumuna karşı aidiyet duygusu en üst seviyeye çıkarılarak moral ve motivasyonu sağlanmalıdır. Kısaca, ülkemizin yeni siyasi hükümeti dar ve sabit gelirli vatandaşların ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için düzenleme yapmalıdır.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Size daha evvel Polonyalı indie geliştirici Red Square Games’in birinci otunu SlavicPunk: Oldtimer’dan bahsetmiştim. Odağında Slavların olduğu oyunu geliştirici grup “SlavicPunk evreniyle, Doğu Avrupa’nın siberpunk usulü gelecek vizyonunun sıkla ihmal edilen tarafına odaklanıyoruz” diye tanıtmıştı.

Ünlü Polonyalı bilimkurgu ve fantezi müellifi Michał Gołkowski’nin edebi yapıtlarına dayanan bir öyküye sahip olan SlavicPunk: Oldtimer için çok da fazla beklememize gerek olmayacak. Red Square Games oyunun 28 Haziran 2023 tarihinde çıkacağını duyurdu. Bu tarihte oyun Steam ve GOG üzerinden yayınlanacak, daha sonraki bir tarihte de Epic Games Store’a gelecek. Oyunun konsol portlarının ise 2023’in sonlarına yanlışsız çıkması planlanıyor.

Red Square Games oyunu denememiz için bir de demo versiyonu hazırlamış. Demo versiyonu 19 Haziran tarihinde Steam Next Fest kapsamında (ve GOG’da) oyunculara sunulacak. Demoda direkt aksiyona hazır bir arenaya dalacak, çeşitli düşmanlarla karşılaşacak ve oyunun ana öyküsü hakkında rastgele bir spoiler’la müsabakadan oyunun üslubu hakkında bilgi sahibi olacağız.

Sorunlu bir geçmişi olan ve artık son davası üzere görünen bir olayı çözmeye çalışan özel dedektif Yanus, Michał Gołkowski tarafından yaratılan bir karakter. Çalınan bir bilgi taşıyıcısını geri almaya çalışan Yanus, yalnızca kent çeteleriyle değil, tıpkı vakitte bir vakitler benim dediği kentin çöküşünden sorumlu olan neredeyse her şeye gücü yeten bir şirketin gizemini çözerken içindeki şeytanlarla da savaşacak.

Red Square çıkış tarihi duyurusuyla birlikte oyunun oynanış fragmanını da yayınladı, onu da aşağıdan izleyebilirsiniz:

Oyunu istek listenize eklemek isterseniz Steam sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

1 Haziran’da nikah masasına oturmaya hazırlanan Eda Ece, düğün öncesi imaj değiştirdi. Ünlü oyuncu, yeni saçlarını takipçileriyle paylaştı.

Sarı saçlarını kahverengiye boyatan ünlü oyuncu, yeni halini toplumsal medya hesabından takipçilerinin beğenisine sundu. Oyuncunun yeni imajı kısa müddette toplumsal medyada gündem olurken takipçilerinden de tam not aldı. Oyuncu için “Gençleşmişsin” yorumları yapıldı.

İŞTE EDA ECE’NİN YENİ İMAJI:

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Avrupa’nın en büyük Ar-Ge merkezleri arasında yer alan Şişecam Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici, Başkan Mandal ve ekibini Şişecam’ın Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgilendirdi.

Cam ve kimyasallar sektörlerinin küresel oyuncusu Şişecam, Avrupa’nın en büyük Ar-Ge merkezleri arasında yer alan Şişecam Bilim, Teknoloji ve Tasarım Merkezi’nde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve ekibini ağırladı. Prof. Dr. Mandal ve kendisine eşlik eden heyet, Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici’den Şişecam’ın yenilikçi ürünleri ve gelişim süreci devam eden projeleri hakkında bilgi aldı.

Şişecam, TÜBİTAK’ın desteğiyle yürütülen ‘Sanayide Yeşil Dönüşüm’, ‘Yapay Zeka İle Akıllı Üretim’ gibi yüksek teknoloji alanlarında projelere imza atıyor. Şişecam; sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversite & sanayi iş birliğiyle yetiştirilmesi, sanayide doktoralı araştırmacı istihdamının teşvik edilmesi, üniversite & araştırma altyapısı ve sanayi iş birliğinin geliştirilmesini hedefleyen 2244-Sanayi Doktora Programı kapsamında da TÜBİTAK ile iş birliğini sürdürüyor.

Şişecam, camın yarınını tasarlıyor

Ana faaliyet alanlarında dünyanın en büyük 3 oyuncusundan biri olma hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Şişecam, üretimden gelen gücünü teknoloji geliştirme kabiliyetiyle harmanlayarak Türkiye’de kurumsal Ar-Ge kültürünün temelini atan şirketler arasında. 

5746 sayılı yasa kapsamında “Ar-Ge Merkezi” ve “Tasarım Merkezi” olan Şişecam Bilim Teknoloji ve Tasarım Merkezi, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise bu alandaki sayılı laboratuvarlarından bir tanesi. Bu merkezde yaratılan özgün teknolojiler yenilikçi ürünlerle buluşurken Şişecam’ın öncü konumunu her alanda güçlendiriyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), 23-26 Mayıs tarihleri arasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimine bağlı Erbil şehrinde gerçekleştirilen Erbil Building Fuarına milli katılım organizasyonu gerçekleştirdi. 

Milli Katılım organizasyonuna Türkiye’den İSİB ile birlikte 10 firma katıldı. Fuara İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği’ni temsilen Yönetim Kurulu Üyeleri Kerem Ünlü ile Murat Erenoğlu iştirak etti.

IBKY Başbakanı Mesut Barzani tarafından fuar ve stantlar ziyaret edilirken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Yatırımlar Bakanı Dr. Mohammed Shukri ve IBKY Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı Aydın Maruf, İSİB standını ziyaret ederek heyet yöneticileri ile görüştü.

Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu Memet Mevlüt Yakut ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Ataşeleri Kerem Tuzlu ve Kemal Bahadır da standımızı ve katılımcı üye firmaları ziyaret ederek fuar ve bölge hakkında görüş alışverişinde bulundu. 

Milli Katılım organizasyonunun başarılı geçtiğini ifade eden İSİB Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Ünlü, fuar hakkında şunları söyledi: “Irak, 2,5 milyar dolarlık iklimlendirme sektörü ithalatı ile Türkiye için stratejik bir ülke konumunda. Türk İklimlendirme sektörü olarak şu an yüzde 12’ye yakın ihracat büyüklüğü ile ülkede 3. konumundayız. Coğrafi yakınlığımız, kültürel benzerliklerimiz sektörümüz adına ülkede ciddi bir avantaj sağlıyor. Fuara 10 firma ile katıldık. Katıldığımız firmaların hepsi fuardan çok memnun kaldı. İSİB olarak sektörümüz firmalarını fuar süresince standımızda ağırlamaktan ve görüşmelerine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduk.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Su Jeti ve Flyboard Şampiyonası ile Türkiye Motosurf Şampiyonası yarışları ilk kez Büyükşehir’in destekleriyle Sekapark’ta gerçekleştirilecek

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun yarış takviminde yer alan Türkiye Su Jeti ve Flyboard Şampiyonası ile Türkiye MotoSurf Şampiyonası, 3-4 Haziran tarihlerinde Kocaeli’de düzenlenecek. Ülkemizde giderek yaygınlaşan jetsurf ile ilgili Türkiye MotoSurf Şampiyonası da Kocaeli’de organize edilecek. 3 Haziran Cumartesi günü Sekapark’ta ilk kez start alacak şampiyona ile adrenalin tavan yapacak.

SEKAPARK SAHİLİNDE ORGANİZE EDİLECEK

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Spor Şube Müdürlüğü tarafından Sekapark sahilinde organize edilecek şampiyonada sporcular 8 farklı kategoride mücadele edip, flyboard ile çeşitli akrobasi hareketleri gerçekleştirecek. Su üzerinde heyecan veren ekstrem hareketler ile izleyicilere şölen yaşatacak olan Kocaeli yarışları; OPEN, Pro Stock-1, Pro Stock-2, Kadınlar Kupası, Gençler, Flyboard ve Drag sınıflarında yapılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgelerde görev yapan memurlara afet tazminatı ödenmesine dair genelge yayımlandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yayımlanan genelgede deprem bölgelerinde görevli kamu personeline 6 Şubat 2023 tarihinden geçerli olmak üzere 6 ay süreyle 2059,99 TL tazminat ödenmesi ile ilgili çıkarılan genelge Resmi Gazetede yayımlandı. Cumhurbaşkanlığı kararına atıfta bulunulan genelgede, ödenecek tazminatın depremle ilgili bir görevin ifası sebebiyle bu karar kapsamındaki yerlerde geçici olarak görevlendirilenlere ödeneceği ifade edildi. 81 ilden yapılan görevlendirmelerin il valilikleri tarafından tespit edileceği, görevlendirilen personel ve gün sayısı itibariyle il bazında ödenecek tazminatın yine valilikler tarafından oluşturulacak olan Afet ve Acil Durum Komisyonuna getirilerek görevlendirmeyi yapan ilgili valiliğin özel hesabı üzerinden tazminat ödemelerinin yapılması istendi.  

(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Genellikle “CZ” olarak bilinen Binance CEO’su Changpeng Zhao, yeni bir açıklamasıyla dikkat çekti. Hong Kong merkezli saklama ve trust şirketi First Digital’in First Digital USD (FDUSD) stablecoin’in piyasaya sürülmesine karşılık verdi. Bu gelişme, Hong Kong’un 1 Haziran’da yeni bir düzenleyici çerçeve uygulamasının akabinde dikkat çekti. Çünkü Hong Kong, bu atağıyla, kendisini bölgede önder bir kripto merkezi olarak kurmayı hedefliyor. İşte detaylar…

Binance CEO’su, Hong Kong’daki gelişmelere işaret etti

Changpeng Zhao, First Digital’in hem BNB Smart Chain hem de Ethereum üzerinde FDUSD stablecoin’i piyasaya sürdüğü haberini bugün, attığı bir tweet ile takipçilerine aktardı. Haber Twitter’da yayıldıkça, kullanıcılar Binance’in yeni stabilcoin’i destekleyip desteklemeyeceğini sordu. Çünkü borsanın bu coini listeleyip listelemeyeceğini merak ediyorlardı. Bu sorulara karşılık olarak CZ, kesin bir karşılık vermekten kaçındı. Fakat resmi duyuruların takip edilmesi gerektiğini belirtti.

First Digital Trust tarafından çıkarılan FDUSD stablecoin’i, ABD dolarına sabitli bir coindir. 1:1 bazında nakit yahut yüksek likiditeye sahip varlıklarla desteklenmekte. Bu rezervler Asya’daki finansal kurumların hesaplarında tutulmakta ve böylelikle stablecoin’in istikrarı sağlanmaktadır. Bu sırada First Digital Trust şu anda potansiyel listelemeler için büyük borsalarla görüşmelerde bulunmakta. FDUSD’yi yaygın olarak erişime açık bir kripto varlık haline getirmeyi amaçlıyor.

First Digital CEO’su Vincent Chok, FDUSD’nin inançlı ve verimli dijital süreçleri kolaylaştırmadaki rolünü vurguladı. Böylelikle FDUSD stablecoin’in piyasaya sürülmesinden duyduğu heyecanı lisana getirdi. Chok, FDUSD tarafından sunulan öngörülebilirliğin, hem ferdî hem de kurumsal yatırımcılardan istikrarlı ve emniyetli kripto para ünitelerine yönelik artan taleple uyumlu olduğunu belirtti.

Hong Kong’da kripto paralar için yeni periyot başlıyor

FDUSD stablecoin’in piyasaya girmesinden evvel Hong Kong Menkul Değerler ve Vadeli Süreçler Komitesi (SFC)’nun atılımı dikkat çekmişti. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere düzenleyici, kayıtlı kripto borsalarının ve firmaların kurumsal ve ferdî yatırımcılara kripto varlık ticareti ve ilgili hizmetler sunmasına imkan tanıyan bir lisanslama rejimi başlattı. Bununla birlikte, ferdi yatırımcılar tarafından stablecoin ticareti, Hong Kong Para Otoritesi (HKMA) tarafından belirlenen düzenlemelere tabi olacaktır.

Peki, FDUSD stablecoin’inin Binance’te değerli bir oyuncu olma potansiyeline sahip olması mümkün mü? kripto para borsası, Şubat ayında Paxos tarafından çıkarılan Binance USD’ye (BUSD) yönelik düzenleyici hareketin akabinde sağlam bir stablecoin arıyor. CZ, Binance’in FDUSD’yi desteklemesine ait direkt bir cevap vermekten kaçınırken, yatırımcılar ve kripto topluluğu borsadan gelecek resmi açıklamaları merakla bekliyor.

Adana Anadolu Lisesi öğrencileri çevresel anlamda dünyayı plastik atıklardan kurtaracak bir buluşa imza attı. Genç Başarı Vakfı’nın Bizz Girişimcilik yarışmasında 200’ye yakın proje arasından Türkiye finallerine kalmayı başaran gençler, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’i ziyaret ederek, hedeflerini anlattı.

Adana Anadolu Lisesi’nin başarılı ekibi yaptıkları buluşla dünyayı plastikten ve onun atıklarından kurtarmayı amaçlıyor.

Nehir Karahan, Duru Doğan, Zeynep Ekin Özkan, Nehir Gülüzar Özgök ve Defne Demirci’den oluşan ekip Pacco Şirketi olarak Genç Başarı Vakfı’nın Genç Bizz Girişimcilik yarışmasına giderek, 200’ye yakın proje arasında başarılı oldu ve Türkiye finallerine kalmaya hak kazandı.

Projelerini anlatmak üzere Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’i ziyarete gelen ekip amaçlarının Eskişehir’de yapılacak finallerde Türkiye finallerinde birinci olarak Avrupa finallerine katılmak olduğunu söyledi.

Plastiğe alternatif bir ürün geliştirdiklerini söyleyen gençler, “Plastik yüzyıllarca doğada kaybolmuyor ve önemli bir çevre sorunu yaratıyor. Amacımız bunun yerine geçen bir ürün ortaya çıkarmaktı. Biyoplastik adını verdiğimiz bu ürün tamam bitkisel bir buluş. Saf su, nişasta, bitkisel gliserin ve sirkeden imal ediyoruz. Bu ürün 11 ayda doğada çözünüyor. Çevresel hiçbir zararı bulunmuyor. Hatta gübre olarak bile kullanılabiliyor” dediler.

Gençlerin buluşundan oldukça etkilenen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Sizlerin başarısı bizi gururlandırıyor. Türkiye finallerinde de başarılı olacağınıza inanıyorum. Sizleri kutluyorum. Elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız” şeklinde konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, 4 Haziran 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezî sınav öncesinde belediye bünyesinde ücretsiz eğitim hizmeti veren Tepebaşı Kurs Merkezi’nde LGS öğrencileriyle buluştu.

Kurs merkezinin toplantı salonunda gerçekleştirilen motivasyon etkinliğinde öğrencilere hitaben konuşan Altınok, “Ülkemizi sizler yöneteceksiniz. Kendinize karşı, ailenize karşı, devletimize ve milletimize karşı sorumluluklarınız var. Aranızdan cumhurbaşkanları, doktorlar, milletvekilleri, belediye başkanları çıkacak. Bunları başarmanız için çok çalışmanız lazım. Çalışmadan terlemeden başarılı olunmaz.” dedi.

Konuşmasında öğrencilere bir dizi tavsiyelerde de bulunan Altınok, “İlim Çin’de de olsa gidin alın. Dünyaya adaleti getirmiş ecdadın evlatlarıyız. Tarihimizi, kültürümüzü, farklı kültürleri iyi öğrenin. Hepiniz birer Türk bayrağısınız. Kötü alışkanlıklardan, uyuşturucudan uzak durun. Arkadaşlarınızı iyi seçin. Bizler sizleri en iyi şekilde yetiştirmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Sizleri çok seviyoruz. Sizler bizim ışığımızsınız. Sınav günü yaklaştı. Fazla heyecanlanmadan, rehber öğretmenlerinizin tavsiyelerine uyarak sınavınızı başarılı bir şekilde tamamlayın ve bizler de mutlu olalım.” ifadelerini kullandı.

Altınok, Altınok öğrencilere hitaben yaptığı motivasyon konuşmasının ardından pasta keserek başarı dileklerini iletti. Veliler de eğitime ve öğrencilere verdiği desteklerden dolayı Altınok’a teşekkür ettiler.​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Karşıyaka Belediyesi, iklim değişikliği ve gıda krizine karşı yürüttüğü etkin mücadele kapsamında, yüzlerce yerel tohumu toprakla buluşturmaya devam ediyor.

Karşıyaka Belediyesi, Şehit Muhittin ve Ayşe Dudu Sağıroğlu Atalık Tohum Merkezi’nde hem yerel türlerin korunmasını hem de biyoçeşitliliğin devamını sağlayarak doğal çevrenin dengesine katkı sunuyor.

Üretimin ve kent için tarımın önemine değinen ve bu alanda çalışmalarını yoğunlaştıran Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Atalık tohumlarla, bunların fideleriyle kent içinde yapılacak üretimi asla küçümseyemeyiz. Üretime katkıda bulunmayı sürdüreceğiz” dedi.

Son yıllarda giderek gelişen endüstriyel tarım yerel türleri ve biyoçeşitliliği tehdit etmeye devam ediyor. Bozulmaya başlayan yerel ekosistem hem yerel çiftçilerin ürün verimliliğini hem de tüketicinin doğal gıdaya erişimini olumsuz etkiliyor. Doğal çevreyi ve biyoçeşitliliği koruyarak gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam alanı bırakmayı hedefleyen Karşıyaka Belediyesi, bölgenin iklimine, toprak ve coğrafi özelliklerine uyum sağlayan ve yerel üretici tarafından yüzlerce yıldır üretimi yapılan tohumları Şehit Muhittin ve Ayşe Dudu Sağıroğlu Atalık Tohum Merkezi’nde koruma altına aldı.

YÜZLERCE TOHUM KORUMA ALTINDA

Karşıyakalıları sağlıklı, adil ve temiz gıdaya ulaştırmayı hedefleyen Atalık Tohum Merkezi Ekim 2022’de başladığı faaliyetler kapsamında, 193 çeşit domates, 185 çeşit tatlı-acı biber, 62 çeşit patlıcan, 47 çeşit karpuz, 75 çeşit kavun, 53 çeşit yemeklik ve bal kabağı, 197 çeşit fasulye, 15 çeşit börülce, 47 çeşit mısır, 35 çeşit su kabağı, 55 çeşit kışlık sebze, 15 çeşit bamya, 12 çeşit salatalık ve 9 çeşit ayçiçeği olmak üzere her geçen gün sayısı artan farklı tohumları envanterine kattı.

ŞANTİYE BOSTANINDA ÜRETİM

Karşıyaka Belediyesi Şantiye Tesisleri’nde kurulan bostanda gerçekleştirilen örnek uygulamada ata tohumları kullanılarak yetiştirilen sebzeler olgunlaşıyor ve hasat ediliyor. Ürünlerin bir kısmı tohumluk olarak değerlendirilirken bir kısmı da ürünün çiftçiye ve tüketiciye tanıtılması faaliyetlerinde kullanılıyor. Bu kapsamda, bugüne kadar yaz döneminde örnek yetiştirme uygulamalarıyla 376 kg salatalık, 195 kg patlıcan, 292 kg biber ve 873 kg domates elde edildi. Bu ürünlerin yetiştirilmesi sürecinde 5 m3 hayvan gübresi (yanmış koyun gübresi), 100 kg solucan gübresi, 3 metreküp kompost kullanıldı.  Kış döneminde ise beyaz lahana, kırmızı lahana, brokoli, karnabahar, kereviz, turp çeşitleri, havuç, marul çeşitleri, pazı çeşitleri, pırasa, maydanoz, tere, roka dikimi yapılarak hasat yapılması hedefleniyor. Yerel üreticiye ise hem tohum hem de fide dağıtımı yapıldı.

ÜRETİME KATKIDA BULUNMAK ZORUNDAYIZ

Yerel ürünlerin ve tohumların korunması gerektiğine vurgu yapan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Tarıma destek olmamız gerekiyor. Atalık tohumlarla, bunların fideleriyle ve fidanlarıyla kent içinde yapılacak üretimi asla küçümseyemeyiz. Doğru yönetilirse kent içi tarımın hayal değil. İnanıyoruz, başaracağız. Kırsal alanda tarımla uğraşan vatandaşlarımıza kentten elimizden geldiğince destek olmamız gerekiyor. Açıkçası artık bu çalışmaların şehri yok; semti, hatta ülkesi yok. Dünyanın her yerinde insanlar, sadece tüketen değil aynı zamanda üretime katkıda bulunan insanlara dönüşmek zorundalar. Karşıyaka’da kurduğumuz merkezle yerel tohumları koruyor ve toprakla buluşturmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gaziemir Belediyesi, Dünya Çevre Günü ve Çevre Koruma Haftası’nda çevre sorunlarına dikkat çekmek ve çocukların bu sorunları öğrenmesi amacıyla Çevre Şenliği düzenleyecek. 

Gaziemir Belediyesi, küresel ısınmanın yol açtığı ve dünyayı tehdit eden iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı koymak için özel uygulamaları yaşama geçiriyor. Sıfır atık sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülebilmesi için çalışmalar yürüten belediye, geri dönüşüm bilincinin kazanılması ve atıkların kaynağında ayrıştırılması için eğitimler ve özel etkinlikler de düzenliyor. Belediye, Dünya Çevre Günü ve Çevre Koruma Haftası’nda çocuklar için Çevre Şenliği düzenleyecek. Çocuklara çevre sevgisi ve sıfır atık bilinci aşılamak için düzenlenen şenliğe katılacak minikler, Festival Alanı’nda kendileri için oluşturulan oyun parkurlarında doyasıya eğlenecek. Etkinlikte, çocuklara geri dönüşüm alışkanlığı kazandırmak için ilçedeki okullar arasında düzenlenen geri dönüşebilen atık toplama kampanyasında en çok atık toplayan okullara da ödülleri verilecek. 5 Haziran Pazartesi günü Festival Alanı’nda düzenlenecek Çevre Şenliği, saat 16.00’da başlayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nefes kesen bir macera peşinde Kolombiya’ya giden Franck Gastambide ve Ramzy Bedia’nın oynadığı Medellin’in prömiyeri, 2 Haziran’da Prime Video’da yayınlanacak

1 Haziran 2023 – Prime Video, Franck Gastambide’in (Pattaya, Taxi 5, Validé) yeni aksiyon komedi filmi Medellín’den ilk görselleri ve fragmanı yayınladı. Kadrosunda Gastambide’in yanı sıra Ramzy Bedia (La Tour Montparnasse Infernale), Anouar Toubali (Pattaya), Brahim Bouhlel (Validé), Raymond Cruz (Breaking Bad),  Essined Aponte (S.W.A.T.)  ve Mike Tyson (The Hangover)’ın yer aldığı Medellín, 2 Haziran 2023’ten itibaren dünya çapında 240’tan fazla ülke ve bölgede sadece Prime Video’da yayına girecek. 

Reda (Ramzy Bedia), erkek kardeşini Medellín’deki tehlikeli bir uyuşturucu kartelinden kurtarmak için basit ama tam anlamıyla çılgın bir plan yapar. Bir ekip toplayıp kardeşini kartelin elinden almak için Kolombiya’ya baskın yapma düşüncesinde olan Reda’nın planı, kardeşinin hayatı karşılığında çete liderinin oğlunu kaçırmaya karar vermesiyle kontrolden çıkar.

Franck Gastambide’in özgün fikrinden uyarlanan ve senaryosunu Gastambide ve Charles Van Tieghem’in (Validé) yazdığı Fransız filmin yapımcılığını, Kowloon Film (Eric Altmayer ve Nicolas Altmayer) üstleniyor. 

Medellín, Prime Video kataloğundaki binlerce dizi ve film arasında 2 Haziran’da yerini alacak. Prime üyeleri, The Lord of the Rings: The Rings of Power, The Terminal List, Tom Clancy’s Jack Ryan, Star Trek: Picard, Carnival Row, American Gods ve The Boys gibi hit dizileri ve Overdose, LOL: Qui Rit, Sort !, Mixte, Le Bal des Folles, Orelsan : Montre Jamais Ca à Personne ve Celebrity Hunted gibi orijinal Fransız filmlerini ve çok daha fazlasını ek ücret ödemeden keyifle izleyebiliyor.

Proimágenes Colombia hakkında

Prime Video orjinal yapımı olan Medellín, Kolombiya hükümeti tarafından verilen ve Proimágenes Colombia’nın yönettiği CINA teşvikinden (Ses ve Görüntü Yatırım Sertifikası) yararlanma hakkı kazanmıştır. CINA, ülkedeki ses ve görüntü hizmetlerine ilişkin harcamaların %35’ine eş değer vergi indirimi sağlamaktadır.

Kolombiya film sektörünün gelişimine odaklanan Proimágenes Colombia (Fondo Mixto de Promoción Cinematográfica), kamu ve özel sektör ortaklığı olup özerk ve kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Proimágenes Colombia tarafından yönetilen Film Geliştirme Fonu – FDC ulusal ve ortak yapımlara nakit kaynak sağlamakta ve Kolombiya sinemasını uluslararası arenada temsil etmektedir. Proimágenes Colombia bünyesindeki Kolombiya Film Komisyonu ise, görsel ve işitsel projeler için ulusal ve uluslararası yapımlara nakit geri ödeme ve vergi avantajı gibi teşviklerle ülkeyi film çekimleri için cazip bir lokasyon olarak tanıtmaktadır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak Azerbaycan’daki akademik temaslarına devam ediyor

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın riyasetindeki Ege Üniversitesi heyetinin Azerbaycan’a yaptığı bilim ziyareti dolu dolu bir programla devam ediyor.

Uluslararasılaşma misyonu kapsamında İkili Diploma Programı başta olmak üzere sürdürülen akademik iş birliklerini güçlendirmek amacıyla Azerbaycan’ın Gence şehrinde temaslarına devam eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, ziyaretinin ikinci gününde ilk olarak Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesinin (ADAU) düzenlediği mezuniyet törenine katıldı. Ardından İkili Diploma Programı kapsamında, Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesinde öğrencilerin akademik yeterliliklerine ve kültürel paylaşımlarına yönelik eğitim veren Ege Üniversitesi öğretim elemanları ile bir araya geldi.

Azerbaycan programının ikinci gününe Devlet Tarım Üniversitesinin düzenlediği mezuniyet törenine katılarak başlayan Rektör Prof. Dr. Budak, burada yaptığı konuşmada; “Temeli yüzlerce yıl öncesine dayanan, ekonomik, siyasal, sosyo-kültürel nitelikleri ve farklı yönleri bakımından derinlik barındıran Azerbaycan ile Türkiye arasındaki güçlü ilişkiler, karşılıklı güven ve dayanışma temelinde ‘tek millet iki devlet’ şiarıyla günden güne daha da artmaktadır. Ege Üniversitesi ile Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesi arasındaki ikili iş birliği protokolü de bu ilişkilerin en somut adımlarından birisidir” dedi.

Ege Üniversitesinin dünya sırlamalarındaki yerinin her geçen gün yükseldiğini belirten Rektör Prof. Dr. Budak, “Dünyanın En iyi 2000 Üniversitesi 2023 sıralamasında Türk Üniversiteleri arasında 7, dünya üniversiteleri içinde ise 892’inci sırada yer alan Ege Üniversitesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından verilen tam akreditasyon ve Yüksek Öğretim Kurulu tarafından verilen Araştırma Üniversitesi unvanlarına sahiptir. Dolayısıyla üniversitemiz, dünya standartlarında, yönetim modelinde kalite, öğrenci odaklılık parametrelerini benimseyen, bilimsel çeşitliliği yüksek, eğitim ve öğretim altyapısına sahip olduğunu kanıtlamıştır. Tüm bölümleriyle akredite olan Ziraat Fakültemiz ise dünya üniversite ‘Tarım ve Ormancılık’ alan sıralamasına göre Türkiye’de birinci, dünyada ise 201-250 sıralama bandında yer almıştır” diye konuştu.

“İş birliğimiz pek çok yönüyle örnek teşkil ediyor”

EÜ ile ADAU arasında gerçekleştirilen iş birliğinin pek çok yönüyle örnek teşkil ettiğini dile getiren Prof. Dr. Budak, “Protokol kapsamında günümüze değin başarıyla ortaya çıkan kazanımlar ile işbirliklerimiz perçinlenmiştir. Ege Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından ADAU adresli beş adet SCI-kapsamında bilimsel makale yayınlanmıştır. Bunun yanı sıra ADAU öğretim üyeleri ile birlikte TÜBİTAK ile Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi arasındaki iş birliği protokolü kapsamında çıkılan özel çağrı için, üç adet Ar-Ge niteliğindeki proje başvurusu yapılmıştır. Yükseköğretim Kurulu tarafından verilmekte olan ‘YÖK Üstün Başarı Ödülleri’ne, ‘Uluslararası İş Birliği’ kategorisinde başvuru yapılacaktır. Azerbaycan özelinde gerçekleştirilen iş birliğinin başarıyla yürütülmesi, diğer Türk Dünyası ülkeleri için de yeni bir atılıma neden olmuştur. Ege Üniversitesi ev sahipliğinde, YÖK koordinasyonunda ve Taşkent Devlet Ulaştırma Üniversitesi iş birliğinde ‘Türk– Özbek Teknik Yükseköğretim Kurumları Forumu’ gerçekleşmiştir. Aynı forumda Ziraat Fakültesi ve Taşkent Devlet Tarım Üniversitesi ile 10 bölümüyle birlikte lisans düzeyinde çift diploma programının hazırlanması çalışmalarına başlanmış, Özbekistan nezdinde gerçekleşen lisans düzeyinde çift diploma programı ile birlikte tarihi bir ilke imza atılmıştır” dedi.

Prof. Dr. Budak, “Tarihimizin bize sunduğu olanakları en üst düzeyde değerlendirilmesini sağlayacak bu programın oluşturulmasında ve yürütülmesinde büyük katkılar sağlayan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’a ve Azerbaycan Devlet Başkanı Sayın İlham Aliyev’e, Azerbaycan Tarım Bakanı Sayın Mecnun Memmedov’a, Azerbaycan Eğitim Bakanı Sayın Emin Emrullayev’e, Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesi Rektörü Doç. Dr. Sayın Zafer Gurbanov’a, bakanlıkların temsilcilerine, çift diploma programı Ar-Ge yürütme kurulu üyelerine, Ziraat Fakültesi yönetimine, üniversitemiz öğretim üyelerine, programın eğitim koordinatörleri Sayın Lamiya Guliyeva ve Sayın Edip Açıl’a  özverili emekleri ve üstün gayretleri için teşekkür ederim” diyerek sözlerini noktaladı.

Konuşmasının ardından mezun olan öğrencilere başarılar dileyerek başarılı öğrencilere plaket takdim eden Rektör Budak, daha sonra Azerbaycan Devlet Tarım Üniversitesinde eğitim vermek üzere bulunan Ege Üniversitesi akademisyenleriyle bir araya gelerek değerlendirmelerde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

‘Kocaeli Gastro Genç’ yarışmasında dereceye giren öğrencilere ünlü şefler eğitim verdi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Antikkapı A.Ş.’nin öncülüğü ve ev sahipliğinde Kocaeli Üniversitesi ile Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle bu yıl ilk kez yapılan ‘Kocaeli Gastro Genç’ yarışmasında dereceye giren genç şef adayları, Türkiye’nin tanınmış şeflerinden eğitim aldı.

6 ÖĞRENCİYE WORKSHOP EĞİTİMİ

Eğitime önemli bir destek veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bu yıl Kocaeli’nde bir ilki gerçekleştirerek ‘Kocaeli Gastro Genç’ yarışması düzenledi. Antikkapı A.Ş.’nin öncülüğü ve ev sahipliğinde Kocaeli Üniversitesi ile Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle düzenlenen yarışmada genç şef adayları hazırladıkları yemekleriyle jüriden en fazla puanı almak için ter döktü. 10 okuldan 20 öğrencinin katıldığı yarışmada derece kazanan 6 öğrenci workshop eğitimi kazandı.

GASTRO ARENA

Bu yıl ilki gerçekleştirilen Gastro Genç Kocaeli Meslek Liseleri Arası Yemek Yarışması’nda ana yemek ve tatlı kategorilerinde dereceye giren öğrenciler İstanbul Bakırköy’de bulunan ünlü şef Mehmet Yalçınkaya’nın MYK Gastro Arena’da eğitim aldı.

ÜNLÜ ŞEFLERDEN 4 SAATLİK EĞİTİM

Karamürsel MTAL’den Efecan Özgenç, Gebze Çolakoğlu MTAL’den Yağmur Kaya, Nuh Çimento MTAL’den Nehir Uğurlu, Çayırova Yapı Kredi MTAL’den İkbal Erdağ, Gölcük AKV MTAL’den Aslı Birinci ve Gebze Muallimköy MTAL’den Hilal Nur Genç workshop eğitiminde Dana Tartar-Deniz Mahsüllü Risotto-Taze Vanilyalı Krem Brule yapımını ve mutfak hakkında ipuçlarını deneyimli şeflerin elinden 4 saatlik bir eğitim aldı. Öğrenciler eğitimde öğrenirken hem de keyifli vakit geçirdi. Ünlü şef Mehmet Yalçınkaya ile tanışma fırsatı bulan öğrencilere eğitim sonunda katılım sertifikaları verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı, Kocaeli Kartepe Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir araya geldi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Aydın Sigalı, Kocaeli Kartepe Anadolu Lisesi öğrencileri ile bir araya geldi. Öğrencilerin yoğun ilgiyle katılım sağladığı söyleşide Sigalı, tiyatronun antik tarihinden günümüze nasıl ulaştığını anlattı. Kocaeli Şehir Tiyatrolarının tarihi, misyonu ve amacından da bahseden Sigalı, tiyatronun eğitimde önemli bir yere sahip olduğuna değindi.

TİYATROYA DAİR MERAK EDİLEN SORULAR YANITLANDI

Kartepe Anadolu Lisesi Okul Müdürü Elif Yapıcı Kulaksız ve edebiyat öğretmeni Mustafa Özgül öncülüğünde düzenlenen söyleşide Sigalı, öğrencilerin tiyatroculuk mesleğiyle ilgili merak ettiği soruları yanıtladı. Programda gençlerin sanata olan ilgisi dikkat çekti. Söyleşinin sonunda okul müdürü Kulaksız, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sigalı’ya teşekkür yazısı takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Premium lastik üreticisi ve teknoloji şirketi Continental markalarından Uniroyal RainSport 5, Polonyalı otomotiv dergisi Motor tarafından gerçekleştirilen yaz lastiği testinde rakip 8 lastik modelini geride bırakarak liderliğe oturdu. Hem zorlu ıslak zeminde hem de kuru yolda mükemmel yol tutuş güvenliği sergileyen RainSport 5’in. mekanik konforu ve akustiği “çok iyi” olarak değerlendirildi.

Uniroyal RainSport 5, Polonyalı otomotiv dergisi Motor’un 16’ıncı sayısında yayınlanan yaz lastiği testine damgasını vurarak zirveye yerleşti. Tamamı 205/55 R16 91 V ebatlarında toplam dokuz farklı modelin test edildiği yaz lastiği testinde RainSport 5, beş ıslak zeminin dördünde rakiplerine karşı üstünlük sağlayarak test galibi ilan edildi. VW Golf test aracına takılan bu lastik, hem zorlu ıslak zeminde hem de kuru yolda mükemmel yol tutuş güvenliği sergiledi. Test ekibi özellikle lastiğin ıslak zemindeki üstün performansından etkilendi, lastiğin mekanik konforunu ve akustiğini de “çok iyi” olarak değerlendirdi. RainSport 5’in rakipsiz fiyatı da editörler tarafından övgüye layık görüldü.

Uniroyal EMEA ekibinden Carlos Sierra, “Bu mükemmel test sonucu, RainSport 5 konseptimizin doğru formül olduğunu teyit ediyor: ıslak yollarda üstün performans gösteren, suda kızaklama anında dahi güvenli sürüş sunan bir yaz lastiği. Hassas direksiyon hâkimiyeti ile birleşen uzun kilometre performansı bu lastiği binek ve SUV araçlar için ideal, spor odaklı bir çözüm haline getiriyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Commerzbank Kıdemli EM Ekonomisti Tatha Ghose, 1 Haziran tarihli raporunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanmasının akabinde siyasetlerin tarafı konusunda artık bir belirsizlik kalmadığını ve münasebetiyle Döviz piyasasının ‘beklemeye devam etmesi’ için bir neden olmadığını yazdı.

“Bu zafer, Erdoğan’a klâsik olmayan para siyasetini sürdürme ve milliyetçi siyasetlerini tahminen de anayasa değişiklikleri yoluyla daha da genişletme yetkisi veriyor” diyen Ghose, “Türk lirası bir kere daha bedel kaybetmeye başladığına nazaran, dövizin enflasyona geçişi yine hızlanacak ve sonuç olarak – görünüşte düşen enflasyon aksine dönmeye başlayabilecek” sözlerini kullandı.

Ghose, “Reel faize ait görünüm bozulacak ve bu da döviz kurundaki kıymet kaybını daha da artıracak – bildiğimiz enflasyon-döviz sarmalı – seçim sonrasında lira varsayımlarımızı kıymetli ölçüde zayıflatmamızın nedeni de bu” diye ekledi.

“Faiz artışı da işe yaramayabilir”

Raporda, “Türkiye’nin geçmiş 2018 ve 2021 lira krizlerinde deneyimlediğimiz üzere, siyaset yapıcıların hareket etmek zorunda kalacağı (ve paha kaybının orta vereceği) döviz kuru düzeyi büsbütün keyfi kalacak zira bu giderek tek başına Erdoğan’ın ‘tepki fonksiyonu’ problemi haline geliyor” denildi.

Ghose, “Merkez Bankası Lideri yahut İktisat Bakanı (şu anda Mehmet Şimşek’in geri dönebileceğine dair söylentiler var) üzere öteki siyaset yapıcılar, liradaki bedel kaybının sistemsiz bir sürate ulaşması durumunda bağımsız olarak kurtarma gayretleri başlatmak zorunda kalabilir” yorumunu yaptı.

Hükümetin benzeri bir durumun yaşandığı 2021 sonunda Kur Muhafazalı Mevduat ve “liralaşma” stratejisini başlattığını hatırlatan Ghose, bu cins tedbirlerin kur “tehlikeli” düzeylere ulaşana kadar açıklanmasını beklemediğini vurgulayarak, “Mehmet Şimşek üzere ortodoks bir siyaset yapan sorumluluğu üstlenip faiz oranlarını artırsa bile, piyasalar bunu Erdoğan rejimi içinde ‘geçici’ olarak görecek ve bu nedenle faiz artırımları liranın paha kaybetmesini engellemede etkisiz kalacaktır (belki birkaç günden fazla)” değerlendirmesini yaptı.

Son yıllarda oynadığım en keyifli arcade yarış oyunlarından biri olan Hot Wheels Unleashed, devam oyununa kavuşmaya hazırlanıyor. Xbox Game Pass kütüphanesinde bulunan birinci oyunu şimdi tecrübe etmediyseniz, 19 Ekim 2023’e kadar bu küçük modelleri yarıştırabilirsiniz.

Devam oyununda 130’dan fazla araç ile karşımıza çıkacak Hot Wheels Unleashed, birinci kere motosiklet ve ATV’ler ile de karşımıza çıkacak. Bol bol özelleştirme seçeneği ve bu seçenekleri arkadaşlarınızla paylaşabilme özelliği de yeni oyun ile birlikte tadını çıkarabileceğimiz ayrıntılardan olacak.

Tam ismi Hot Wheels Unleashed 2: Turbocharged olacak yeni oyun, iki yeni araç özelliği ile gelecek. Bunlardan birincisinde aracınızı sağa ya da sola süratlice kaydırarak rakiplerinize saldırma imkanı bulacaksınız. Öbür özelliğiniz ise zıplayarak hem bu hücumlardan kaçmayı hem de rampalarda daha yükseğe uçmanızı sağlıyor.

Merakla beklediğim bir öbür yenilik ise “hikaye odaklı” singleplayer modu. Birinci oyunda “City” ismi verilen modda, belirlenen haritalar ve vazifeler üzerinden devam edebiliyordunuz. Yeni oyunun bu öykü odaklı yapısı ise şimdiden merak uyandırmış durumda.