Gün: 3 Haziran 2023

Nevşehir Turist Rehberleri Odası (NERO) Başkanı Özay Onur, Nevşehir Belediyesi tarafından turizme kazandırılan Kayaşehir ve bir süre önce restorasyon çalışmaları tamamlanan Meryem Ana Kilisesi’nin bölge ve ülke turizmi için önemli bir kazanç olduğunu söyledi.

NERO tarafından oda üyesi profesyonel turist rehberlerine yönelik Kayaşehir ve Meryem Ana Kilisesi bilgilendirme ve eğitim gezisi düzenlendi. Program kapsamında, oda üyesi rehberler Nevşehir Kalesi altında bulunan tarihi Kayaşehir ve Kahveci Dağı eteklerinde bulunan ve bir süre önce restorasyon çalışmaları tamamlanarak turizme açılan Meryem Ana Kilisesi’ni gezdi. Gezi sırasında rehberlere, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Furkan Feralan, Nevşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü yetkilileri ve NERO yöneticileri tarafından Kayaşehir ve Meryem Ana Kilisesi’nde gerçekleştirilen çalışmalar, gezi güzergâhları ve bundan sonraki süreçte bölgede yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgiler verildi.

Nevşehir Kalesi altında bulunan Kayaşehir’in 6’ncı yüzyıldan bugüne kadar yaşam izlerini taşıyan bir alan olduğunu ve yakın gelecekte önemli bir turizm destinasyonu haline gelebileceğini belirten NERO Başkanı Özay Onur, eğitim gezisi ile birlikte rehberlerin Kapadokya’ya gelen yerli ve yabancı konuklara burası hakkında en doğru bilgileri vermelerini amaçladıklarını kaydetti.

Kayaşehir’in içerisinde bulunan kaya oyma mezar odaları, kilise, yaşam odaları, bezirhaneler ve tüneller ile hem yerli hem de yabancı turistlerin büyük ilgisini çekeceğine inandığını ifade eden Onur, “Nevşehir Rehberler Odası olarak eğitim faaliyetlerimiz kapsamında belediyemiz tarafından en güzel şekilde restore edilen Kayaşehir’e geldik. Burası kısa süre önce turizme kazandırıldı ve bizlerde buranın daha fazla insan tarafından tanınması, gezilmesi için katkı sağlamak istiyoruz. Tüm dünyanın burayı tanıması hem bölge hem de ülke turizmimiz için çok önemli. Dünyanın dört bir tarafından bölgemize gelen yabancı konuklarımıza burayı en iyi şekilde tanıtabilmek için odamıza kayıtlı rehberlerimizi bura hakkında bilgilendiriyoruz. Buranın yanında bir süre önce restorasyon çalışmaları tamamlanarak bölge turizmine kazandırılan Meryem Ana Kilisesi de gerçekten çok önemli. Kapadokya bölgesindeki en önemli taş kiliselerden bir tanesi. Bölgeye gelen yabancı turistlerin yanı sıra Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen tüm konukları Kayaşehir ve Meryem Ana Kilisesi’ni görmelerini şiddetle tavsiye ediyoruz.” dedi.

Kayaşehir’in içerisinde kayadan oyma kilise, bezirhaneler, at ahırları, yaşam alanları ve mezar odaları bulunmakta.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Azure OpenAI platformundan faydalanarak yenilikçi yapay zeka uygulamaları oluşturmak ve küresel ölçekte çalıştırmak isteyen girişimcileri bir araya getiren “Microsoft ve OpenAI: Founders Hub“ etkinliği 30 Mayıs Salı günü Microsoft Türkiye ofisinde gerçekleşti. Etkinlik kapsamında söz alan Microsoft Türkiye yöneticileri, bulut bilişim kullanmanın öneminden, Founders Hub’ın start-up’lara verdiği destekten, Microsoft & OpenAI iş birliğinden ve yapay zeka teknolojilerinin sağladığı avantajlardan bahsettiler.

Microsoft Türkiye’nin 30 Mayıs Salı günü Microsoft Türkiye ofisinde düzenlediği “Microsoft ve OpenAI: Founders Hub“ etkinliğinde Azure OpenAI platformundan faydalanarak yenilikçi yapay zeka uygulamaları oluşturmak ve küresel ölçekte çalıştırmak isteyen girişimciler bir araya geldi. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin’in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik kapsamında Founders Hub’ın start-up’lara verdiği desteklerden yapay zekanın sunduğu fayda ve fırsatlara, Microsoft ile OpenAI arasındaki iş birliğinden Azure OpenAI ile yürütülen akıllı uygulamalara kadar birçok konuda bilgi paylaşıldı.

 “Bulutta buyuyen start up’lar onceligimiz”

2014 yılında Satya Nadella’nın CEO olmasıyla birlikte Microsoft’ta büyük bir değişim dalgasının başladığına dikkat çeken Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, “Microsoft denince aklınıza tek bir marka, tek bir olgu gelmesin. Biz çok dev bir yapıyız ve bu nedenle bünyemizde yaşanan tüm değişimler, etrafımızı saran geniş etki çemberinin içinde yayılıyor. Son 10 yılda Microsoft’un yaşadığı dönüşümün çok önemli iki çıktısı oldu; bunun bir ayağını bulut platformları, diğer ayağını da start-up’lar oluşturdu. Gelecek sene, önceliğimiz bu iki dünyanin potansiyelini kanitlayan, değişime öncülük edecek start-up’ları teknolojilerimizle, küresel ağımızla ve yatırımlarımızla desteklemek olacak” dedi. Microsoft’un GPT2’den bu yana OpenAI ile çalışmalarını sürdürdüğünü belirten ve günümüz teknolojisinde ölçeklenmenin hayati önem taşıdığına vurgu yapan Özbilgin, sözlerine şöyle devam etti: “OpenAI olsun, Metaverse olsun, 5G-6G teknolojileri olsun, bugün ve gelecekte kırılım yaratma gücüne sahip hiçbir teknolojinin bulutsuz çalışması düşünülemez; düşünülse de gerçekleştirilemez. OpenAI ve benzeri teknolojilerin çalışabilmesini sağlayan tek ortak payda ölçek. Yüksek ölçek olmadan; ölçek ekonomilerinin kaldıracını kullanmadan söz konusu teknolojilerden sonuç alınması mümkün değil. Bu nedenle veri merkezlerinin ülkelerle yakın temas halinde çalışması çok önemli. Veri merkezleri olmadan, yani bu muazzam veri setlerini işleyecek bir altyapı olmadan, bugün konuştuğumuz teknolojilerden tam anlamıyla faydalanmamız imkansız”. 

Levent Özbilgin, son olarak girişimcilere seslenerek “Bir sene zarfında 900’e yakın üyeye ulaşan Founders Hub’ı bir ürün olarak değil; kendi fikirlerinizi ve sektör deneyiminizi hayata geçirebileceğiniz bir platform olarak görün. Amacımız burada yaratacağınız inovasyonu ölçeklendirmenize ve dünyaya taşımanıza destek olmak” dedi.

Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı ise, Founders Hub çatısı altında girişimcilere fikir aşamasından kurumsal bir şirkete dönüşümün tamamlandığı aşamaya kadar yolculuklarının her adımında destek olduklarını belirtti. 

Microsoft ile OpenAI’ın ortaklığına da değinen Kundakçı, ChatGPT’nin 2022’nin Kasım ayında duyurulduğunu ancak Microsoft’un 4 senedir OpenAI ile iş birliği içinde olduğunu ve bu süre zarfında ürün ekiplerinin ürünleri birbirine entegre etmek için çalıştığını ifade etti. Kundakçı, “ChatGPT Azure üzerinde geliştirilirken Azure ChatGPT’ye uyarlandı. ChatGPT de Azure’un bazı olanaklarından faydalandı. Burada benzersiz bir entegrasyon çalışmasına imza attık. Dolayısıyla buradaki fırsatlardan yararlanmak isteyenler için Microsoft’tan daha doğru bir iş ortağı düşünemiyorum. OpenAI ile birinci amacımız, hangi sektörde olursa olsun herkesin daha verimli çalışmasını sağlamak. İşin yük olarak gördüğümüz zevksiz kısmını otomasyon çözsün; geri kalanını insan yapsın gibi bir felsefemiz var. Hemen her ürünümüz Copilot teknolojisi sayesinde birçok avantaj sunuyor. Start-up’lar ChatGPT’nin hem modelini, hem yaklaşımını alıp, bunun üzerine kendi uzmanlıklarını ekleyerek onu bir çözüme dönüştürebiliyorlar” dedi. 

Microsoft Türkiye Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç ise en yeni yapay zeka uygulamalarından örnekler paylaştığı sunumunda Microsoft 365 Copilot sayesinde tatmin edici çıktılar elde edildiğini dile getirdi. Github Copilot sayesinde yeni kodların %46’sının yapay zeka ile yazıldığını; yazılımcı üretkenliğinin %55 oranında arttığını ve yazılımcıların %75’inin daha tatmin edici işlere odaklanabildiğini belirten Yantaç, yapay zeka teknolojileri alanında çarpıcı bir ilerleme kaydedildiğine vurgu yaparak, “6-7 sene öncesine kadar doğal dili alıp görsele çevirme ya da uzun bir makaleyi özetleme konusunda çok zorlanıyorduk. 2015-2019 yılları arasında imaj ve dil yaratabilmek için öğrenme algoritmasını geliştirmeye odaklanan OpenAI, bu süreçte çok yüksek ölçekte makine gücüne ihtiyaç duyunca biz Microsoft olarak 2019 yılında Azure’u OpenAI şirketinin kullanımına açtık ve 1 Milyar Dolar tutarında da yatırım yaptık. Bugün yapay zeka ile ilgili bir şiir yaz dediğimizde bu talebi karşılayabilen bir yapı oluşmuş durumda. En önemlisi de, yapay zekanın insandan aldığı geribildirim ile ilerleyebilmesinin yanı sıra, aynı zamanda sıfırdan içerik üretebilir hale gelmiş olması” dedi. 

Türkiye Kıdemli Veri ve Yapay Zeka Çözümleri Satış Sorumlusu Behiye Biçer ile Microsoft Türkiye Veri ve Yapay Zeka Servisleri Bulut Çözümleri Mimarı Damla Alkan’ın “Azure OpenAI ile Akıllı Uygulamalar” başlıklı sunumu ile devam eden etkinlik, Microsoft Türkiye ISV & Girişimler İş Ortakları Yöneticisi Buket Nazlıcan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Teknoloji Girişimlerinde Azure OpenAI ile Değer Yaratmak” konulu panelin ardından networking saatiyle sona erdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dijital mecralara yapılan reklam yatırımları giderek katlanırken, yeni reklam teknolojileri geliştiren Yandex, hedef kitlelere ulaşmak isteyen firmalara önemli fırsatlar sunuyor. Markalara dijital pazarlama stratejisi sunan MooF Digital de Yandex ile Türkiye partnerliğini konusunda işbirliğine imza atarak performans odaklı hizmetlerini daha geniş bir kapsama taşıdı. Yandex pazarlama araçlarının tüm internet kullanıcılarına ulaşabildiğine dikkat çeken MooF Digital Agency Kurucusu Yasin Kaplan, “E-ticaret siteleri de daha fazla satış rakamlarına ulaşmak adına Yandex’in reklam stratejisini benimsiyor” dedi. 

Dünya üzerinde her geçen gün artan internet kullanımı, dijital reklamlara yapılan yatırımları artırıyor. Bu kapsamda reklamverenler, hem daha çok kullanıcıya, hem de doğrudan hedef kitlesine ulaşmak adına internet kullanıcılarına yönelik reklamlara ağırlık veriyor. Sadece kendi kullanıcılarına değil, tüm internet kullanıcılarına ulaşım sağlayan Yandex ise dijital reklam pazarında reklamverenlere büyük avantajlar sunuyor. Kurulduğu 2008 yılından bu yana markalara dijital pazarlama alanında “performans” odaklı hizmetler veren performans pazarlama ajansı MooF Digital de Yandex’in Türkiye partnerliği görevini üstlenerek firmalara sunduğu geniş kapsamlı ayrıcalıklar ile öne çıkıyor.  

“Yandex’in görüntülü reklamcılık sistemi tüm kullanıcılara ulaşıyor”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan MooF Digital Agency Kurucusu Yasin Kaplan, Yandex’in Türkiye’de ve dünyada yeni reklam teknolojilerini kullanmaya, geliştirmeye ve uygulamaya devam ettiğini söyledi. Yandex pazarlama aracının sadece kendi kullanıcılarına değil, tüm internet kullanıcılarına ulaşabildiğine dikkat çeken Yasin Kaplan, “Yandex reklamlarının arama ağı anlamında Türkiye’de pazar payı yüzde 12 seviyesinde olsa da özellikle Rusya pazarında oldukça yüksek bir yoğunluğa sahip. Bu da Rusya pazarını hedefleyen markaların dikkatini çekiyor. Ancak Yandex görüntülü reklamcılık sistemiyle sadece kendi kullanıcılarını değil, tüm internet kullanıcılarına ulaşabiliyor. Böylece Yandex reklamlarını kullanan bir reklamveren, kullanıcının Yandex kullanıp kullanmasına bakmaksızın internette gezindiği web siteleri, haber siteleri, okuduğu forum siteleri, gezindiği sosyal medya mecraları gibi alanlarda reklamlarını görüntüleyebiliyor ve böylece yine hedef kitle kırılım ağıyla kullanıcıların datasını hedefleyebiliyor. E-ticaret siteleri de daha fazla satış rakamlarına ulaşmak adına bu stratejiyi benimsiyor” dedi.  

“Yandex, Türkiye’de yüksek bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor”

Aynı zamanda Türkiye’de oldukça yüksek bir kullanım oranına sahip olan Yandex Navigasyon uygulamasına da reklam planlandığına vurgu yapan Yasin Kaplan, “Hem bilinirlik anlamında hem de geri dönüş anlamında Yandex Navigasyon da özellikle kullanılabilir mecralar arasında. Yandex Mail ve Yandex’in Bulut uygulamaları da Türkiye’de yine çok kullanılan uygulamalar arasında yer alıyor. Bu uygulamaların içerisinde de reklam gösterilebiliyor olması, yine Türkiye’de oldukça yüksek bir kullanıcıya hitap edebiliyor. Yandex’in pazarlama araçlarıyla başarıya ulaşmak isteyen firmalar, Dijital Pazarlama Okulu veya MooF Digital’den bu konuda süreç bilgisi alabiliyor” ifadelerini kullanıyor. 

MooF Digital olarak 14 yıldan bu yana gelişen reklam teknolojilerini takip ederek markalarının bilinirliklerini en üst seviyeye taşıdıklarını belirten Kaplan, gerçekleştirdiği önemli partnerlikler ile markaların dijital başarılarına ortak olmaya devam ettiklerine dikkat çekti. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SPI International, 3–11 Haziran tarihleri arasında 3 heyecanlı filmi FilmBox Extra ekranlarında izleyicilere sunuyor. Hollywood efsanesi Liam Neeson ile amansız bir takip, iki genç kızın yerden yüzlerce metre yükseklikte yaşam mücadelesi ve bir diğer Hollywood efsanesi Christian Bale’in muhteşem performansıyla Amerika tarihinin en büyük skandallarından birinden ilham alan kurgusal bir öykü, FilmBox Extra ekranlarında ilk kez izlenebilecek. 

6 kıtada, 69 ülkede milyonlarca kişiye hizmet veren uluslararası medya kuruluşu SPI International, 3–11 Haziran tarihleri arasında heyecan fırtınası 3 filmin ekran prömiyerini, aksiyon ve gerilim ağırlıklı filmlere ağırlık veren FilmBox Extra ekranlarında izleyicilerle buluşturuyor. 

Takip (Taken) – 3 Haziran Cumartesi – Saat: 21:30

Hollywood’un yaşayan efsanesi Liam Neeson’un başrolünü üstlendiği Takip, devam filmleriyle kült statüsüne ulaşmış bir yapım. Bu öykünün başlangıç filminde eski FBI ajanı Bryan Mill, çok sevdiği kızı beyaz kadın ticareti yapan bir çete tarafından kaçırılınca, eski yeteneklerine başvurmak zorunda kalıyor ve aksiyon dolu bir kovalamacada kızı Kim’i kurtarmak için elinden geleni yapıyor.

Düşüş (Fall) – 7 Haziran Çarşamba – Saat: 21:30

2022 yılının en heyecan verici yapımlarından biri olarak gösterilen Düşüş, 600 metrelik bir radyo kulesinin tepesinde yaşam mücadelesi veren iki iyi arkadaşın, Becky ve Hunter’ın öyküsünü anlatıyor. Başına gelen hazin bir olay sonrası 51 hafta boyunca hayata küsen Becky, iyileşmek için korkularıyla yüzleşmesi gerektiğine karar verince, heyecan bağımlısı arkadaşı Hunter ile birlikte, Amerika’nın dördüncü en yüksek yapısı olan, 600 metrelik bir radyo direğine tırmanıyorlar. Ancak, bu macerada hiç bir şey beklendiği gibi gitmiyor.

Düzenbaz (American Hustle) – 11 Haziran Pazar – Saat: 21:30

Hollywood’un kara şövalyesi Christian Bale, heyecanlı ve eğlenceli bir dönem filminde başrolü üstleniyor. Amerikan tarihinin en büyük skandalları arasında gösterilen ve 7 senatörün rüşvet suçundan hüküm giymesiyle sonuçlanan bir FBI operasyonundan esinlenen bu kurgusal öyküde usta dolandırıcı Irving Rosenfeld ve ortağı Sydney Prosser, genç ve yetenekli bir FBI ajanı olan Richie DiMaso tarafından yakalanıyor. İkilinin hüküm giymemek için tek çaresi, FBI için çalışmak oluyor. FBI’ın üst kademeli yöneticilerinden gelen bu teklifi kabul eden iki kafadara, kendileri gibi usta bir şekilde dolandırıcılık yapan insanları teşhis etme görevi veriliyor. Başlarda zekice görünen bu plan, zamanla değişime uğruyor.

Aksiyon filmlerini, kesintisiz ve HD kalitesinde FilmBox Extra ekranlarında izlemek isteyen sinemaseverler, kanala Türksat KabloTV 337. kanal üzerinden ulaşabiliyor. FilmBox Extra içeriklerine ayrıca filmbox web sitesi ve FilmBox+ uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İrlandalı öğretmen Ena Larkin, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından ülkesinde örnek bir dayanışma hareketi başlattı. Depremzedeler için yardım kampanyası düzenleyen Larkin, çevresindeki bağışçıların da desteğiyle yaklaşık 7 bin 500 avro ve çeşitli ihtiyaç malzemeleri topladı. Desteğe ihtiyacı olan depremzedelerin belirlenmesi ve ihtiyaçlarının temin edilmesi için Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü ile iletişime geçen 66 yaşındaki Larkin, DEÜ’nün sosyal tesisleri ve yurtlarında kalan aileler ile birebir görüşerek ihtiyaçları listeledi. Larkin, DEÜ’nün Buca Erkek Öğrenci Yurdu’nda konaklayan depremzedeler ile bir araya gelerek, yardımların bir kısmını elden teslim etti.

İrlanda’nın Birr kasabasında yaşayan İngilizce öğretmeni Ena Larkin, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından ülkesinde örnek bir dayanışma hareketi başlattı. Depremzedeler için yardım kampanyası düzenleyen Larkin, çevresindeki bağışçıların da desteğiyle yaklaşık 7 bin 500 avro ve çeşitli ihtiyaç malzemeleri topladı. Bir dönem öğretmen olarak İzmir ve İstanbul’da da bulunan Larkin, toplanan bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için yıllar sonra yeniden İzmir’e geldi. Desteğe ihtiyacı olan depremzedelerin belirlenmesi ve ihtiyaçlarının temin edilmesi için Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü ile iletişime geçen 66 yaşındaki Larkin, DEÜ’nün sosyal tesisleri ve yurtlarında kalan aileler ile birebir görüşerek ihtiyaçları listeledi. DEÜ temsilcilerinin de desteğiyle ihtiyaçları temin eden Larkin, DEÜ’nün Buca Erkek Öğrenci Yurdu’nda konaklayan depremzedeler ile bir araya gelerek, yardımların bir kısmını elden teslim etti.

“BİR ŞEYLER YAPMALIYIM”

Duygu dolu anlar yaşanan buluşmada yardım malzemelerini ailelere teslim eden eğitimci Larkin, dayanışmasından dolayı kendisine teşekkür eden depremzedelerle sohbet etti. Felaketi sosyal medya aracılığıyla öğrendiğini ve bir şeyler yapmalıyım düşüncesi ile harekete geçtiğini söyleyen Larkin, “Yaklaşık üç günlük şokun ardından gönül bağı hissettiğim ve bir dönem bulunduğum Türkiye’ye yönelik bir dayanışma hareketi başlatmalıyım diye düşündüm. Derhal çevreme hareketimden bahsettim ve bölgemde yardım toplamaya başladım. Aslında Birr, İrlanda’da küçük bir kasaba; ancak hareket sınırları aştı. Bölgemizdeki kiliseden eğitim kurumlarına, komşularımdan öğrencilere kadar herkes destek oldu. Ardından İzmir’e hareket ettim ve yardımları ihtiyaç sahiplerine Dokuz Eylül Üniversitesi iş birliğinde tek tek ulaştırdım” dedi.

DEÜ’YE TEŞEKKÜR

DEÜ’nün aracılığıyla İzmir’de bulunan depremzedelere ulaşan Ena Larkin, ihtiyaçların tespiti noktasında duygusal anlamda yaşadığı zorluklara da değinerek, “Birilerinin eksiğini, ihtiyacını belirlemek için soru sormak kolay olmadı. Belki de en zoru buydu. Yine de DEÜ’nün desteğiyle bu aşamaları başarıyla geçtik. Dizüstü bilgisayar ihtiyacından kıyafete, ayakkabıya, nakit yardıma ve hatta cep telefonuna kadar insanlara yardımda bulunduk. İş birliği için Dokuz Eylül Üniversitesi ailesine teşekkür ediyorum. Bir kez daha tüm Türkiye’ye geçmiş olsun diliyorum” diye konuştu.

“MİNNETTARIZ”

Yardım hareketiyle ilgili konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise şunları kaydetti: “Depremin ilk anından itibaren farklı sosyal sorumluluk çalışmalarıyla felaketin yaralarını sarmaya özen gösteren DEÜ olarak, sevgili Ena Larkin’in bu hassas hareketini duyunca bizler de açıkçası oldukça memnun olduk. Üniversitemiz birim ve daire temsilcilerini kendisiyle buluşturarak, yardımların belirlenmesi, temini ve teslimi noktasında hemen bir planlama yaptık. Türkiye’ye yönelik yoğun bir aidiyet hisseden Ena’ya, bizler de DEÜ ailesi olarak katkıları ve bu yardımların ulaştırılması için üniversitemize duyduğu güvenden ötürü teşekkür ediyoruz. Ülkesinde başlattığı dayanışma ve ülkemize yönelik düşünceli hareketinden dolayı minnettarız.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DHL Express Türkiye CEO’su Mustafa Tonguç, DHL Express Almanya CEO’su olarak atandı. Yeni görevine 1 Haziran itibarıyla başlayacak olan Tonguç, şirketin Avrupa CEO’su Alberto Nobis’e bağlı çalışacak. DHL Express Türkiye’ye yeni bir CEO atanana kadar Mustafa Tonguç Türkiye operasyonuna da başkanlık yapacak ve her iki ülkeden sorumlu olacak.

1997 yılında DHL Almanya Operasyonları’nda göreve başlayan Mustafa Tonguç, Almanya’daki ayrıştırma merkezi ve havaalanında operasyonel alandaki görevlerinin yanı sıra müşteri hizmetleri ekibinin yöneticiliğini de üstlendi. Tonguç, 2011’de Express Avrupa organizasyonu genelinde hizmet kalitesini iyileştirmek amacıyla Avrupa Performans ve Projelerden Sorumlu Genel Müdür rolüne geçti.  

Mustafa Tonguç, 2014’te katıldığı DHL Express Türkiye ekibinde önce Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı ardından da Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini üstlendi. 30 yıla yakın süredir DHL bünyesinde çalışan Tonguç, 2021 Mayıs ayından beri DHL Express Türkiye CEO’su olarak görev yapıyordu. 

Mustafa Tonguç Türkiye’de önemli başarılara imza attı

Mustafa Tonguç, Türkiye’de görev yaptığı süre boyunca şirketin büyümesine önemli katkılarda bulundu. Küresel DHL ağında gelir bazında ilk 30 ülke içerisinde yer alan DHL Express Türkiye, Avrupa’da nakit ve kârlılık açısından ilk 10 ülke arasına girdi. 2019 yılında İstanbul Havaalanı’ndaki Gateaway binasının hizmete girmesinde ve buranın yüksek teknolojik bir merkez haline gelmesinde önemli rol üstlenen Tonguç, DHL Express Türkiye’nin dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarına da hız verdi. Anadolu’daki yatırımlarını artıran şirket, Tonguç’un liderliğinde Türkiye’deki hizmet noktası sayısını yaklaşık 20 katına çıkardı.

Türkiye’den Avrupa’ya lider atamaları yapılıyor

Mustafa Tonguç’un insanlara ve yeteneğe güçlü bir şekilde odaklanması, Avrupa organizasyonuna geçen birçok meslektaşı için de gelişim fırsatları yarattı.

DHL Express Türkiye, DHL Group bünyesinde gerçekleştirilen üst düzey yönetici atamalarıyla dikkat çekiyor. Mustafa Tonguç’un DHL Express Almanya CEO’su olarak atanmasının yanı sıra geçtiğimiz yıl da DHL Express Türkiye CFO’su olan Derya Özer Sağkan, DHL Express Avrupa CFO’luğuna atanmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en çok tercih edilen dijital dönüşüm çözüm ortağı eLogo, ilk kez e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye gibi e-Belge uygulamalarına geçecek yeni müşterilerine %50’ye varan hediye kontör kampanyasını başlattı.

eLogo, 1 Temmuz 2023 tarihine kadar tebliğ kapsamında mükellef zorunluluğu olan işletmeler için özel fırsatlar sunan bir kampanya başlattı. Buna göre ilk defa eLogo müşterisi olacak işletmeler; e-Belge ürünlerinden e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Defter ve e-İrsaliye çözümlerinde %50’ye varan hediye kontör veya özel indirim avantajlarından faydalanabilecek. Kampanya      21 Haziran 2023’e kadar devam edecek. Yürürlükteki tebliğe göre e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye zorunluluğu getirilen işletmelerin 1 Temmuz 2023’e kadar geçişlerini tamamlaması gerekiyor. 

eLogo ürünleriyle hem bütçeden hem zamandan tasarruf

Türkiye’nin dijital dönüşümde en çok tercih edilen çözüm ortağı eLogo, işletmelerin dönüşüm sürecinde e-Belge sistemlerine hızlı ve kolayca uyum sağlayabilmeleri için tüm ERP ve yazılımlarla uyumlu olabilen ürünleriyle etkin hizmetler sunuyor. Kampanya kapsamında ilk kez eLogo’ya gelenler, tüm ERP ve yazılımlarla uyumlu olabilen e-Belge ürünlerinde avantajlı tekliflerle hem bütçeden hem de zamandan tasarruf ediyor. Sektöründe öncü firmaların tercihi eLogo, işletmeleri dijitalleştirirken çevreye de katkı sağlıyor. eLogo sunduğu bu çözümlerle sadece 2022’de 1 milyardan fazla e-Belge üreterek 85 bin ağaç kurtardı.

“Türkiye’de her 3 faturadan biri eLogo’dan geçiyor”

eLogo Genel Müdürü Başak Kural, geçtiğimiz yıl yayınlanan tebliğ ile farklı sektörlerden birçok firmanın e-Fatura’ya geçtiğini belirterek, “Bu yıl da 1 Temmuz’a kadar süreci tamamlaması gereken pek çok şirket var. İlk kez e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliye uygulamasına geçecek işletmelerin akıllarında bazı soru işaretleri olabiliyor. Biz sektörün lideri olarak çeşitli ölçeklerdeki işletmelerin tebliğe uyum sürecinde ihtiyaç duydukları desteği sunuyoruz. Logo Yazılım güvencesiyle birlikte sürekli gelişen ve yenilenen altyapımızla işletmelerin her zaman yanında oluyoruz. Türkiye’de her 3 faturadan biri eLogo’dan geçiyor. eLogo olarak şirketlerin ihtiyacına yönelik terzi işi çözümler sunarken geniş ürün gamımızla birlikte tecrübemizi paylaşıyoruz. Yeni dönemde de ilk kez eLogo’ya gelecek yeni mükellefler için 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm dünyayı tesiri altına alan pandemi devrinde Kuzey Kıbrıs’a konsere giden Bülent Ersoy’un 21 kişilik orkestra takımının PCR testleri uydurma çıkmıştı. Bir ay otelde tutulan ve bir ay da cezaevinde tutuklu kalan orkestra grubunun öfkesi dinmedi. Orkestranın davulcusu Ahmet İzgi, Ersoy ve menajerine toplam 101 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı.

28 Ağustos 2021’de Kuzey Kıbrıs’a konser vermek için giden Bülent Ersoy ve orkestra ekibi geçersiz PCR testi sebebiyle birbirine girmişti. Lefkoşa Cezaevi’nde 1 ay mahpus cezası alan 21 kişilik orkestra grubu tahliye edildikten sonra Bülent Ersoy’a ateş püskürmüştü. Mahpusta geçirdikleri mühlet boyunca büsbütün yalnız bırakıldıklarını argüman eden grup, “Bülent Hanım bize hiç yardım etmedi” diyerek Ersoy yüzünden bunları yaşadıklarını lisana getirmişlerdi. 

Orkestra grubundan davulcu Ahmet İzgi, en ağır dönemde Kıbrıs’ta mahsur kaldığını bu nedenle büyük ölçüde maddi ziyana uğradığını belirterek Bülent Ersoy ve menajer Haluk Şentürk’e 50’şer bin liralık manevi ve bin lirası maddi olmak üzere tazminat davası açtı.

“BU YAZILANIN PCR TESTİ OLDUĞUNU BİLMİYORDUK”

İstanbul 37. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya, davacı Ahmet İzgi ve taraf avukatları iştirak sağladı. Mahkemede tanıklık yapan orkestra üyesi Birsel Şirin, konsere gitmeden evvel menajer Haluk Şentürk’ün otelin işçisinin giriş evrakını kendilerine yolladığını belirterek şöyle konuştu:

“Bu yazılanın PCR testi olduğunu bilmiyorduk. Barkod okunduğunda PCR testi olduğunu öğrendik. Kıbrıs’a indiğimizde 5-6 kişi havaalanından çıkıp otele gittik. Sonra tekrar havaalanına gitmemizi söylediler. Orkestra takımı olarak 21 bireydik. PCR testlerinin geçersiz olduğunu orada öğrendik. Olay sonucunda bir ay otelde, bir ay cezaevinde kaldık. Havaalanında tespit edildikten sonra bizi deport etmeyip konsere çıkardılar. Otel vazifelileri her şeyin hallolduğunu söylemişlerdi. Sonraki sabah 6-7 saatlerinde mahkemeye çıkacağımız öğrendik. Otel tarafından ödenen kefaletle özgür bırakıldık”

“5’ER BİN DOLAR ÖDEME YAPACAKLARINI SÖYLEDİLER LAKİN YAPMADILAR”

“Bülent Hanım sorunun hallolduğunu düşündüğü için olağandı, programını yaptı. Eğlendirdi, güldü, hakaretini duymadım. Bu süreçte Haluk Beyefendi ailelere iki kez 5’er bin lira ödeme yaptı” diyerek Ersoy’un rastgele bir hakarette bulunmadığını vurgulayan Birsel Hoş, İzgi’nin avukatı Ayşe Çarklı’nın Bülent Ersoy’un PCR testinin ne vakit yapıldığına ait sorusu üzerine de kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bülent Hanım iki gün öncesinde gittiği için PCR testinin nasıl yapıldığını bilmiyorum. Otel bize burada kaldığınız süreç için 5’er bin dolar ödeme yapacaklarını söyledi lakin yapmadı. Ziyana otelin sebep olduğunu düşünüyorum”

Orkestrayla Kıbrıs’a giden şahit Mehmet Yiğit ise Haluk Şentürk’ün gönderdiği giriş evrakını incelemediklerini, Kıbrıs’ta 1 ay boyunca 45 şahısla birlikte birebir koğuşta mahpus kaldıklarını ve kuralların makus olduğunu söyleyerek otelin ziyana sebebiyet verdiğini söz etti.

Duruşmayı erteleme kararı veren mahkeme, hususla ilgili Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin evrakının getirilmesi için istinabe süreçlerinin sonucunun beklenmesine ve eksper incelemesinin de evrak geldikten sonra kıymetlendirilmesine hükmetti.

DAHA EVVEL NELER OLDU?

Ünlü şarkıcı Bülent Ersoy, geçtiğimiz ay konser vermek için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nde hayatının şokunu yaşamıştı. Ersoy’un orkestra grubunun geçersiz PCR testi ile ülkeye giriş yaptığı tespit edilmiş ve 1 ay mahpus cezası almışlardı. 1 ay mahpusta kalan 21 kişilik orkestra takımından 19’u evvelki haftalarda tahliye oldu.

Bülent Ersoy’a ateş püsküren orkestra takımının şefi Onur Özelçağlayan, “Söylemezsem Olmaz” programına konuk oldu. Bülent Ersoy ile yollarını ayırdıklarını söyleyen Özelçağlayan, şu sözleri kullandı:

“Bülent Ersoy’la yolları ayırdık. Telefonda problemlerime lisana getirdim ona. Elinden geldiğini yapmıştır ancak avukatımızı bile kendimiz bulduk. 14 yıldır çalışıyoruz Bülent Ersoy’la, Bülent Ersoy’u suçlamıyorum. Bülent Hanım’ın hiçbir kabahati yok. Bu evrakları Bülent Hanım yollamadı. Ona kırgınlığımız, kendimizi yalnız hissetmemiz, avukat tutacağız deyip tutmamasıyla ilgili. Biz manevi olarak yanımızda olsun istedik. 500 bin TL ben bilmiyorum ancak 5 bin TL yardım yapıldı, toplam 210 bin TL.”

“BEN ONLARI TERCİH ETMİYORUM!”

Bu açıklamalar karşısında sessizliğini bozan Bülent Ersoy ise öfkeden meczuba döndü. 69 yaşındaki ünlü isim, “Bunlar boşu boşuna vakit almasınlar gerek yok. Terbiye bozuklukları nankörlük düzeyine ulaştı. Ben bu olayın neresindeyim organizatör müyüm? Ben muhatabı değilim. Gider müziğimi söylerim ne olmuş ne bitmiş beni hiç enterese etmez. Menajer toplam 500 bin TL dağıttı onlara işin cılkı çıktı. Onların beni tercih etmemesi değil, ben sanki onları tercih ediyor muyum? ben Bülent Ersoy’um!” şeklinde konuştu.

GERÇEKLER ORTAYA ÇIKTI!

Geçtiğimiz haftalarda konser için gittikleri Kıbrıs’ta geçersiz PCR Testi sebebiyle tutuklanarak mahpusa giren Bülent Ersoy‘un 21 kişilik müzisyen grubunun 19’u geçtiğimiz günlerde tahliye edildi. Birinci uçakla İstanbul’a gelen orkestra grubundan müzisyen ve aranjör Coşkun Kıvılcım, yaşadıklarını anlattı.

1 ayı cezaevinde olmak üzere 62 gündür KKTC’de mahsur kalan Coşkun Kıvılcım, “Müzikle uğraşıyorum. 5 sene Bülent Ersoy’a emek verdim. Kendisinin söylediği üzere herkese çalan müzisyenlerden değilim. Kendisiyle 5 yıldan beri çalışıyorum. Malum başımıza gelen Kıbrıs işinde oluşan geçersiz PCR durumundan ötürü. 21 arkadaşımla bir arada mağdur olduk. Çok güç durumlar yaşadık, Allah kimseye vermesin bu durumları. Güç bir süreçti.” şeklinde konuştu.

“MÜZİSYEN İNSANIN PARASINI DEĞİL SEVDİĞİ MÜZİKLERİ ÇALAR”

Sahte PCR testi konusu hakkında yaşananların perde gerisini anlatan Kıvılcım, “Bizim orkestra şefimiz var. Telefonda kümemiz var. Her zamanki üzere bildiri geldi, ‘Ayın 28’inde iş var’ diye. Biz de doğal ki PCR testinin nasıl yapıldığını bilen insanlarız, bilgisiz beşerler değiliz. Bir ambulans gelecek, bizim buluşacağımız bir yerde bizim testlerimizi yapacaklar diye düşündüm. Ben bu türlü düşünürken tekrar bir ileti geldi ve ‘İki aşı kâfi oluyormuş’ dendi bize. Bizim bütün arkadaşlarımız da onay verdi. Ondan sonra biz günü gelince havalimanına gittik. 10 arkadaşımız geçti. Onlar geçtikten sonra bir arkadaşımızla orada çalışanlar ortasında ufak bir sürtüşme oldu. Onlar da bizim evraklarımızla bilgisayara gidip, baktılar. Bu PCR’ların uydurma olduğunu söylediler bize. Biz de orada anladık bu durumu. Sonrasında o geçen on arkadaşımızı geri çağırdılar. Bizi havalimanında sorguya tuttular. 12 saat orada kaldık. Ne olduğunu bilemiyoruz natürel. Birinci kere bu türlü bir şey yaşadık. Müzisyen insanın parasını değil, sevdiği müzikleri çalar. Bu kelamı herkes bilir. Biz bilmeyiz yani bu bahiste bilgisiz insanlarız sonuçta. Olağan herkes bir telaşta malum. Bizi 12 saat orada tuttular dediğim üzere. Ondan sonra sorgular, bize ‘Sorun yok, keyfinize bakın.’ diyorlar. Alışılmış bir enteresanlık var orada, bir kaos var. Beşerler bir telaşta, polisler bir telaşta. Bizim telefonlarımızı ve kimliklerimiz aldılar. Her şeyimizi aldılar.” ifadelerini kullandı.

“BÜLENT ERSOY YAKALANDIĞIMIZI BİLİYORDU!”

Bülent Ersoy’un her şeyden haberi olduğunu söyleyen Coşkun, kelamlarına şöyle devam etti:

“Biz bunları yaşarken Bülent Ersoy Hanım otele bir gün öncesinden gittiği için oteldeydi. Bağlantı sıfır. Yakalandığımızı da biliyordu. Sonrasında bizi otobüsle konsere götürdüler. Konsere biraz geç çıkıldı. Biz çıktığımızda sahneye Bülent Hanım biraz geç çıktı. Beşerler biraz öfkelendi, laf söylemeye başladılar. Bizler de çalarak insanları yatıştırmaya çalıştık. Biz mevzu kapandı sanıyoruz, sahneye geldik sonuçta. Çalıyoruz o sırada. Sonrasında Bülent Hanım sahneye çıktı. Ondan sonra farklı ayrıntılar var. Bülent Hanım’ın aldığı bir yevmiye var. Aldığı paradan hariç artı bir para daha istiyor. ‘Ben bu koşullar altında çıkmam’ falan diyor. O kendisi yaşamış üzere, geç kalmış üzere o ortama, o gerilimi biz yaşamamışız üzere davrandı. Bizi mağdur gösterse zati o parayı biz alırdık. O gün o parayı bize esasen kendisi dağıtırdı. Konuşuyor, o parayı da alıyor kendisi ve sahnede kahkahalar atarak, ‘İşte bu beşerler da içerideydi, o yüzden geç geldik’ diyor ve bizi orada aşağılıyor. Konseri bitirdik. Biz bu türlü ayrıntılar olduğunu bilmiyoruz ya. Bize, ‘Siz nöbetçi mahkemeye çıkacaksınız.’ dediler. Ondan sonra biz nöbetçi mahkemeye çıktık. Kıbrıs’ta teminat diye bir durum varmış. Bunları biz bilmiyoruz. Bizi teminata bağladılar, haftada iki gün imza koşuluyla. Sonrasında 210 bin TL karşılığında bizi özgür bıraktılar. Bu türlü bir durum oluştu. O süreçte oteldeydik. Orada da bir ay kaldık. Telefonumuz yok, ailelerimize ulaşamıyoruz, göremiyoruz. Oradaki odadaki telefonlardan ulaşmaya çalıştık. Alışılmış ki telefon ediyoruz ancak otel de telefonları kesiyor biz aramayalım diye.”

“BİZE CEYLAN SAHİP ÇIKTI!”

Bülent Ersoy’a dava açmaya hazırlandıklarını belirten Kıvılcım, ünlü sanatkara olan öfkesini şu biçimde lisana getirdi:

“Bundan sonra ise Bülent Hanım diye bir şey hayatımızda kalmadı. İstemiyorum da olmasını. Sahip çıkmasını da istemiyoruz, bize yardım etmesini de istemiyoruz. Onun mücevherlerini de istemiyoruz. Onun parası kendisinin olsun. Türel süreci arkadaşlarımızla birlikte başlatacağız. Bu ortada bunu geçmeden yapamayacağım; hani kendisine çaldı ya sanatçı Ceylan, güya ona çalmışım üzere bana sahip çıktı. Bülent Ersoy bana sahip çıkacağına Ceylan, bana sahip çıktı. Biraz önce dekontunu da gösterebilirim, bana dayanak çıktı. Bunu Ceylan Hanım’ın mı yapması gerekiyordu, Bülent Ersoy Hanım’ın mı? Soruyorum bunu kendisine. Maddi ve manevi olarak çöktüm. Biz hoş paralar kazanan insanlarız. Bu türlü 5 bin liralar falan yanlış anlaşılmasın lakin bizim için para değil bunlar yani. Benim kiram aslında 5 bin lira sayın Diva’m. Buradan da müzisyen arkadaşlarıma sesleniyorum; rica ediyorum size emek verene bakın. Ceylan Hanım üzere işte hiçbir alakası olmayan bir insan ben mağdurum diye bana sahip çıktı mesela beni tanıdığı için. Bu türlü solistlerle çalışın. Lütfen, rica ediyorum müzisyen arkadaşlarımdan.”

“TÜM SERVETİMİ HARCAYACAĞIM!”

Konser için KKTC’ye giden ünlü sanatçı Bülent Ersoy‘un 21 kişilik müzisyen grubu, koronavirüs ile ilgili düzenlenen geçersiz evraklar nedeniyle 1.5 ay mahpus cezasına çaptırılmıştı. Takımının tutuklanmasıyla ilgili oteli ve testi veren hekimi suçlayan Bülent Ersoy, “Onları kurtarmak için tüm servetimi harcayacağım” tabirlerini kullanmıştı.

5’ER BİN LİRA YARDIMDA BULUNDU!

Ünlü sanatkarın grubu bu sözlere reaksiyon göstermesinin akabinde Bülent Ersoy, tutuklanan müzisyenlerin ailelerine 5 bin TL’lik yardımda bulundu. Lakin yaşananların akabinde orkestra takımının para değil ailelerine kavuşmak istedikleri söylenildi. 

YARGILAMA SÜRECİ BAŞLATILDI!

Önceki aylarda konser vermek  için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 21 kişilik orkestrasıyla giden ünlü sanatçı Bülent Ersoy, geçersiz PCR testi olayıyla gündeme gelmişti. Orkestra yer alan müzisyenlerin PCR testlerinin uydurma olduğunun anlaşılmasıyla, takımın hepsi yaklaşık 1 ay otelde polis nezareti altında kaldı ve Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanma süreci başlatıldı.

Sosyal medyayı sallayan ‘sahte test’ olayında mahkeme, müzisyenlerin tutuklanmalarına karar verdi. Cezaevine gönderilen orkestra takımı hatasız olduklarını tabir ederek yetkililerden yardım talep etti. 

Konuyla alakalı konuşan Müzisyenler ve Sanatkarlar Federasyonu Lideri Ahmet Onurlu, raporu veren hastane yetkilisi ve raporu imzalayan hekimin özgür olduğunu ancak raporun verildiği müzisyenlerin tutuklanmasının mantıklı olmadığını tabir etti ve kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs’a konser vermek için giden 21 müzisyenin eline tutuşturulan geçersiz PCR raporu düzenleyen KKTC vatandaşları ve otel yöneticileri özgür. Geçersiz dokümanları düzenleyen KKTC vatandaşı hastane yetkilisi, hekim ve hemşire hür. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 21 müzisyen, 1 aydır nezaret altında tutulduktan sonra bugün verilen kararla tutuklu. Cürmün övülecek bir yanı olamaz lakin KKTC’deki adalet anlayışı ve ayrımcılık hepimizi endişelendiriyor”

“SON NEFESİME KADAR UĞRAŞINI VERECEĞİM!”

Usta sanatçı Bülent Ersoy ise yaşanan olaya reaksiyonsuz kalmayarak toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda“Türkiye’nin en yeterli, en büyük avukatını görevlendirdim… Bu savaşım Türkiye ve KKTC hudutları içerisinde kalmayacak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de bu hakkımı ve haklarımızın da son nefesime kadar gayretini vereceğim.” ifadelerine yer verdi.

“BUNUN AHI ÇIKACAK!”

Gerçekleşen duruşmada alınan karara nazaran 1 ay mahpus cezasına çarptırılan müzisyen takımı polis eşliğinde elleri kelepçeli bir halde götürülürken kameralara yansıdı. Bahisle ilgili Bülent Ersoy’a öfkeli olan bir orkestra üyesi “Bülent Ersoy utanmadan bir de ‘servetimi harcayacağım’ diyor. Herkesi işinden gücünden etti. Devlet memurluğundan etti. Biz düzmece bir şey almadık evrak olduğunu dahi bilmiyoruz. Bize yalnızca ‘bu evraklarla içeri gireceksiniz’ dediler. Biz ne yaptıklarını nereden bilelim” biçiminde konuştu. Müzisyen takımının bir başka üyesi ise “Bu kadar aileyi perişan ettiniz. Bunun ahı çıkacak. 21 kişinin hayatıyla oynadınız. Bize resmen düşman muamelesi yapıyorlar” dedi. 

Lenfoma kanserine yakalanan ve tedavisi için Art Sokaklar dizisinden ayrılan ünlü oyuncu Boğaç Aksoy günler sonra ortaya çıktı. Aksoy, karavan satın alarak tatile çıktı.

Zor günleri geride bırakıp Lenfoma kanseri hastalığından kurtulan oyuncu Boğaç Aksoy hayalini gerçekleştirmek ismine karavan aldı. Tabiat aşığı olduğunu her fırsatta lisana getiren Aksoy, karavan ile tatile çıktı.

HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

34 yaşındaki oyuncu, “Uzun vakittir karavanla gezme hayalim vardı. Uzun vadede yurt dışı planım da var lakin birinci amacım kendi kıyı şeridimizi dolaşmak” açıklamasında bulundu. 

“DOĞADA HUZUR BULUYORUM”

Ünlü oyuncu, “Güneşle birlikte uyanıp, meditasyon yapıyorum. Ormanda yürüyüşe çıkıyorum, doğal besleniyorum.”

“Kısacası tabiatta huzur buluyorum” açıklamasını yaptı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Selami Şahin hakkında çıkan haberlere yeni açıklama! “Bana tuzak kurdular”

Meme coinler son yıllarda kripto para piyasasında epeyce tanınan hale geldi. Başlangıçta Dogecoin ve Shiba Inu üzere birtakım coin’ler, daha sonra da PEPE ve başkaları popülerlik kazandı. Memecoin piyasası değişken ve öngörülemez durumda. Lakin, uzmanlara nazaran, birkaç coin 2023’te büyük karlar elde etme potansiyeline sahip. ;ite bir kripto analisti olan Will Izuchukwu’ya nazaran dikkat etmeye kıymet göğüs coinler…

Analist, göğüs coinler listesinin başına PEPE’yi koydu

Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Pepe Coin, tanınan Pepe the Frog meme’ine dayanan yeni bir göğüs coin’dir. Coin 2023’ün başlarında piyasaya girdi ve şimdiden büyük bir takipçi kitlesi kazandı. Piyasaya girmesinden üç haftadan kısa bir müddet sonra kripto para, yaklaşık 420 milyon dolarlık piyasa kıymeti elde etti. Böylelikle toplam piyasa bedeline nazaran birinci 100 coin listesine girdi. PEPE şu anda Binance, Huobi, MEXC, OKX, Gate.io ve öbürleri üzere büyük borsalarda süreç görüyor.

Proje, Shiba Inu ve Dogecoin üzere göğüs coin’lerin popülaritesinden yararlanarak göğüs tabanlı önde gelen kripto paralardan biri olmayı hedefliyor. PEPE yol haritası üç kısma ayrılmış halde. Bunlardan birincisi Twitter’da PEPE trendi yaratmayı amaçlıyor. İkincisi merkezi borsalarda (CEX’ler) listelemeyi, üçüncüsü ise “1. kademe” borsalarda listelemeyi gerektiriyor.

FLOKI de listede

Floki Inu, tanınan Shiba Inu göğsüne dayanan bir öteki yeni memecoin’dir. Coin 2022’nin sonlarında piyasaya girdi ve büyük ilgi gördü. Floki Inu, güçlü bir topluluk ve işletmelerle bir dizi paydaşlık da dahil olmak üzere, onu öteki göğüs coinlerden ayıran bir dizi özelliğe sahiptir. Son kripto para haberlerine nazaran, DWF Labs, Floki memecoin ve şirket ortasında yapılan stratejik bir muahede sonucunda 5 milyon FLOKI tokeni satın aldı. FLOKI artık Binance, CoinW, OKX, Deepcoin ve Bitrue üzere tanınmış borsalarda süreç görüyor.

FLOKI tarafından geliştirilen devasa yardımcı programlar ortasında Valhalla metaverse’ü başta geliyor. Ayrıyeten “FlokiFi” markası altında sunulan merkezi olmayan finans tahlilleri, FlokiPlaces NFT pazarı ve başkaları yer alıyor.

Dogelon Mars (ELON) için de optimistlik var

Dogelon Mars, tanınan Dogecoin meme’ine ve Mars gezegenine dayanan bir memecoin’dir. Coin 2021 yılında piyasaya girdi ve büyük bir takipçi kitlesi kazandı. İsmini, Dogecoin ve varlıklı iş adamı ve Doge’un  destekçisi Elon Musk’ın bir kombinasyonundan alıyor. ELON şu anda OKX, Bitrue, Bitget, BingX ve Hotcoin Küresel üzere büyük borsalarda süreç görmektedir. Gerçekte, ELON öncelikle sonlu pratik uygulamaları olan bir göğüs coin. Bununla birlikte, isminin “Elon Musk, Doge, Moon/Mars” manasına geldiği göz önüne alındığında, “meme” tesiri dikkat çekiyor.

Meme coinler listesinin sonuncusu: BABYDOGE

Baby Doge, DOGE takipçileri tarafından, hayvan sahiplenmeyi teşvik etmek için oluşturuldu. BabyDoge Haziran 2021’de tanıtıldı ve hayvan refahı, NFT geliştirme, GameFi ve daha fazlası için ek teşebbüsler içeren büyük bir yol haritasına sahip. BabyDoge şu anda CoinW, OKX, Deepcoin, Bitrue ve Bybit üzere tanınmış borsalarda süreç görüyor. BabyDoge, birçok özellik sunduğu BabyDogeSwap.com isimli kendi borsa web sitesine sahiptir. Takımın büyük otomatik daima yakma faaliyeti nedeniyle BabyDoge, vakit içinde daha kıt hale gelmesi amaçlanan deflasyonist bir tokendir. Babydoge, piyasanın önde gelen yapay zeka oyuncularından biri olan ChainGPT ile büyük paydaşlıklar kurmuş, Trust Wallet ve başkalarıyla yeni entegrasyonunu duyurmuştur.

Türkiye’nin lider dijital platformu Digiturk, yaz ayları yaklaşırken ekrana yepyeni programlar getirmeyi sürdürüyor. Yeni beIN GURME programı “Ayın Şefi”, 2 Haziran’dan itibaren hafta içi her gün saat 14:35’te beIN GURME kanalında izleyicilerle buluşacak.

Digiturk 21. kanalda yayınlanan Türkiye’nin lezzet ekranı beIN GURME, eşsiz bir programla yaza merhaba diyor.

Hepsi birbirinden başarılı ve kendi alanlarında iddialı 7 farklı ekolden, 7 başarılı şefin aynı mutfakta birbirinden lezzetli yemeklere imzalarını atacakları “Ayın Şefi” maratonu sadece Türkiye’de değil Amerika’da da oldukça zengin deneyimleri olan Murat Deniz Temel ile başlayacak. 

Ekranın yeni sürprizi “Ayın Şefi” programıyla her bir şef sırayla 1 ay boyunca en özel tariflerini hazırlarken izleyicileri dünya mutfağından, yerel lezzetlerle gastronomik bir yolculuğa çıkaracak. En iddialı et yemeklerinden, vegan dostu özel sebzelere, “fine dining” akımının son trendlerinden, lezzetine doyamayacağınız tatlılara kadar birçok tarif aynı mutfakta izleyicilerle buluşacak. 

“Ayın Şefi” programının ilk şefi Murat Deniz Temel, gastronomi alanındaki eğitimiyle birlikte hem Türkiye’de hem de Amerika’da ünlü otellerde çalıştı. Amerika’dan döndükten sonra Murat Bozok ile Mimolett restoranda çalışmaya başlayan ve Murat Bozok’un yanında mutfak şefliğine yükselen Temel, 2018 yılında Alaf restoranı kurdu. Birçok farklı kültüre ait Anadolu lezzetlerinin menüsünde yer aldığı Alaf, 2022 yılında Michelin Guide İstanbul’da kendisine yer buldu. 

2 Haziran Cuma gününden itibaren hafta içi her gün saat 14:35’te beIN GURME’de yemek ve lezzet tutkunlarını ekrana bağlayacak “Ayın Şefi” programı TOD ekranlarında dilediğiniz zaman izlenebilecek. 

TOD Dilediğin Zaman Dilediğin Yerde!

TOD’dan popüler dizi, film ve belgeselleri izlemek isteyenler, yıllık paket ile ayda 19,90 TL’den başlayan fiyatlarla kutusuz, kurulumsuz anında internet üzerinden TOD üyesi olabiliyorlar. TOD mobil uygulamasını Google Play ve App Store’dan indirebilir, todtv adresinden tek tıkla tüm içeriklere dilediğiniz zaman dilediğiniz yerden ulaşabilirsiniz. TOD’a ayrıca Apple TV, Android TV ve Smart TV’lerden de erişebilirsiniz. Digiturk uydu üyeleri ise paketleri kapsamındaki içerikleri beIN CONNECT’ten izleyebiliyorlar. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bundan 12 gün önce Medicana International İzmir Hastanesi’nde doğan Akça Duru Bebek, onikiparmak bağırsağındaki tıkanıklık nedeniyle ameliyat olarak 12 gün sonra sağlığına kavuştu.

İzmir’de yaşayan Öykü ve Gürkan Sayat’ın bebekleri Akça Duru, 12 gün önce 37 haftalıkken dünyaya geldi ancak doğumdan sonra sürekli kusmaya başladı. Yapılan tetkiklerde onikiparmak bağırsağında tıkanıklık saptanan bebek, Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Cerrahı Op.Dr.Nihan Ünver tarafından operasyona alındı. Ameliyatın ardından yeni doğan yoğun bakım servisinde bakılan minik bebek, doğumdan 12 gün sonra sağlıklı şekilde taburcu edildi.

10 binde bir görülüyor

On binde bir doğumda görülen ve  “duodenal atrezi” denilen onikiparmak bağırsağındaki tıkanıklığı bir buçuk saatlik bir ameliyatla açtıklarını söyleyen Dr.Ünver, şu bilgileri verdi: “Bu durumun tek tedavisi cerrahidir. Bu alanda deneyimli bir çocuk cerrahı kadar iyi bir yeni doğan yoğun bakım servisi ve iyi anestezi ekibi de gereklidir. Akça Duru Bebeğimizin ameliyatı iyi geçti, sonrasında da herhangi bir sorun yaşamadık. Şimdi de sağlıklı bir şekilde, anne-babasına teslim ediyoruz” dedi.

Akça Duru Bebeğin annesi Öykü Sayat ve Gürkan Sayat da tedavileriyle ilgilenen tüm hekimlere teşekkür ederek, “Bebeğimizi sağlıkla kucağımıza aldığımız için çok mutluyuz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hollanda, son zamanlarda çok dikkat çeken müzisyen şarkıcı Türk kızı Ezgi Köroğlu’nu konuşuyor. Coşkusu, enerjisi, sesi ve performansı ile dikkat çeken, kurduğu orkestrası ile türkçe müzik yapan Ezgi, 13 Mayıs’ta Amsterdam’ da prömiyerini yaptığı yeni konseri Türk Düğünü ile başarısını pekiştirdi.

Hollanda’nın kraliyet salonu Concertgebouw, pop müziğin mabedi Paradiso gibi prestijli konser salonlarında seyircisini coşturan sanatçı, tüm Hollanda’da konser turuna çıkmaya hazırlanıyor.

Başarısı ile parlıyor

Hollanda’da sahnede Türk Düğünü yapmayı hayal etti ve yaptı. Gelin hamamı, kız isteme, kına gecesi ve düğün olarak kurguladığı konserini, özel hazırlanan kostüm ve sahne tasarımı ile izleyiciye sunarak dünyada bunu yapan ilk sanatçı oldu. Yediden yetmişe, hem Hollandalı hem Türk seyirci profili olan sanatçı türkçe şarkılarla seyircisini etkilemeye devam ediyor.

Trabzon doğumlu olan Ezgi Köroğlu, moda tasarımı eğitimi için Milano’da yaşadı. Bir süre Floransa’da yaşadıktan sonra sanatçı olarak gittiği Amsterdam’a yerleşti. Hollanda’nın Kraliyet salonu Concertgebouw’da verdiği solo konseri Tribute to Sezen Aksu ile sesini duyuran sanatçının kısa sürede önemli sahnelere çıkması ilham veriyor. 2020 yılında kendi şarkılarından oluşan yedi single yayınladı. İlk çıkış şarkısı Geri Dönemem yayınlanır yayınlanmaz spotify’ın iki listesine 1 numaradan girdi. Tüm çalışmalarına çektiği video klipleriyle de sevilen şarkıcı Hollanda’ da konserler vermeye ve aynı zamanda da tiyatro yapmaya devam ediyor.

Eylül ayında çıkacak yeni albümünün çalışmalarına başlayan Ezgi’nin Avrupa başarılarını çokça duyacağız.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en büyük yapım şirketlerinden Mahzen Media, Netd ve Retropro, müzik dolu bir hikayeye ev sahipliği yapan “Sevmedim Deme” adlı sinema filmi ile sinemaseverlerin karşısına çıktı. Başrollerinde Kurtuluş Kuş ve Burak Bulut’un yer aldığı film, 30 Mayıs itibariyle Amazon Prime Video platformunda izleyicilerle buluşacak.

“Sevmedim Deme”, Kurtuluş Kuş ve Burak Bulut’un gerçek yaşam öykülerini anlatıyor. Film, ikilinin keşfedilmeden önceki hayatlarındaki zorluklarını, aşklarını, kayıplarını ve sonunda bir araya gelmelerine vesile olan Tolga Aykut’un verdiği güç ve mutluluğu konu alıyor. İki yetenekli müzisyenin yükseliş hikayesini anlatan film, seyircileri duygusal ve etkileyici bir yolculuğa çıkarıyor.

Başarılı bir oyuncu kadrosuna sahip olan “Sevmedim Deme”, Ceyda Ateş, Şebnem Sönmez, Nebil Sayın, Rıza Akın, Yalçın Hafızoğlu, Aytaç Usun, Berrin Keklikler ve Eliz Baltacı gibi yetenekli isimleri bir araya getiriyor. Bu deneyimli kadro, karakterlerin derinliklerini ve duygusal yönlerini ustalıkla yansıtırken, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

“Sevmedim Deme”, sinemada büyük bir başarı elde etti ve seyirciler tarafından büyük beğeni topladı. 30 Mayıs itibariyle Amazon Prime Video’da yayınlanacak olması, filmi daha geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturacak ve müzik dolu hikayesini daha fazla kişiye ulaştıracak.

“Sevmedim Deme” adlı sinema filmi, müzik tutkunu olan herkesi duygusal bir yolculuğa çıkarmaya davet ediyor. Başrollerinde Kurtuluş Kuş ve Burak Bulut’un yer aldığı film, 30 Mayıs itibariyle Amazon Prime Video’da izlenebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okan Koleji öğrencileri bilimsel projelerini hayata geçirdi. Öğrencilerin derste öğrendikleri bilgiler ile ürettiği bilimsel projelerden oluşan “Okan Geleneksel Bilim ve Proje Şenliği”nin 12.’si gerçekleştirildi. Mucitler 164 önemli projeye imza attı.

Öğrencilerin bilimsel çalışmalara olan ilgisini arttırmayı amaçlayan, problem çözme yeteneklerini geliştiren, bilimin eğlenceli yanını da gösteren “12. Okan Geleneksel Bilim ve Proje Şenliği”nde ilkokul kademesinde 45, ortaokul kademesinde 45, lise kademesinde ise 74 adet proje sergilendi.  

Öğrenciler hayal güçlerini yaratıcılıkları ile birleştirdiler

Toplam 164 bilim sunumunda fizik, kimya, biyoloji, matematik ve bilişim teknolojileri ile ilgili örnekler yer aldı. 

Öğrenciler proje hazırlıklarında hayal güçleri ile yaratıcılıklarını birleştirerek, teorik bilgilerini uygulama fırsatı buldular. Topluma katkı sağlayan ihtiyaçlara yönelik projeleri de ortaya çıkardılar. 

Ünlü bilim adamlarının teoremlerinin yer aldığı materyaller ve projeler büyük ilgi topladı

Bilim dallarının birbiriyle etkileşimi ve disiplinler arası çalışma ışığında ortaya çıkan proje sunumları arasında biyoloji dalında sağlıklı cips yapımı, tip-2 diyabet sunumu, kimya dalında sabun yapımı, arıtma sistemi, kırmızı lahananın kimyası, fizik dalında güneş pili çalışan şarj aleti, rüzgar gülü İle elektrik üretimi, Tesla sihirli küresi, matematik dalında gaus yöntemi ile toplama, Pisagor teoerimi ispatı, çemberde açı teoremi ispatı materyali, parabol (kemer köprü) materyali, Da Vinci köprüsü Naiper’in kemikleri ile çarpma bölme işlemi, Pick Teoremi ile alan hesaplama, ebob-ekok materyali, özdeşlikler tam kare materyali, trigonometrik fonksiyonlar materyali, değişmeyen üçgen alanı materyali, dairede alan formülü materyali, cebirsel ifadelerin karolarla gösterimi materyali, değişmeyen üçgen alanı materyali, bilişim teknolojileri dalında arduino ile trafik lambası, robot süpürge makey ile işaret dili öğrenelim, Lego ev3 İle robot kol, fen bilimleri dalında fil dişi macunu, deprem alarm düzeneği, hidrolik fren sistemi, sismograf düzeneği, yanardağ deneyi, deterjan yapımı, dans eden mısırlar, kuru yangın söndürücü projeleri yer aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

• Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne göre Türkiye 2022 yılında 2019’a göre hem kartlı ziyaretçi sayısı hem de kart başına harcama bazında rekor büyüme kaydetti 

Visa, Avrupa’nın Akdeniz’e kıyı ülkelerinde seyahat eden yabancı turistlerin kartlı harcama trendlerine dair içgörüler sağlayan Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin 2022 yılı sonuçlarını açıkladı. Analiz sonuçlarına göre 2022 yılı Türkiye’nin turizm alanında Akdeniz bölgesinde gerek ziyaretçi sayısı gerek harcamalar bakımından rekorlara imza attığı bir yıl oldu. Türkiye’nin yanı sıra Akdeniz’e kıyısı olan İspanya, Fransa, İtalya, Portekiz, Yunanistan, Malta ve Hırvatistan’daki turistlerin harcamalarını da mercek altına alan Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin 2022 yılında bu ülkeler arasında en çok büyüyen pazar olduğunu ortaya koydu. Analize göre 2022 yılında Akdeniz havzasındaki bu ülkelerdeki kartlı ziyaretçi sayısı, pandemi öncesi son “normal” yıl olan 2019’a göre %17 artarken, Türkiye’de %43 arttı. Turistlerin kartlarıyla yaptığı harcamalar Akdeniz havzasında %43 oranında büyürken bu oran Türkiye’de %90’ı buldu. Kart başına harcamalar ise Akdeniz havzasında %22 artarken Türkiye’de bu büyüme %32 olarak gerçekleşti. Rakamlar 2022 yılında Akdeniz’in turizmdeki yıldızının Türkiye olduğuna işaret etti. Visa Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Visa’nın kart harcama verilerinin analiz edilmesiyle, yabancı turistlerin ülkemizdeki harcama eğilimleriyle ilgili bize çok değerli içgörüler sağlıyor. Analiz, turizm sektörü açısından ülkemizi tekrar ziyaret eden turistlerin bıraktığı daha yüksek turizm gelirinden, Türkiye’nin perakende alışveriş ve sağlık turizminde öne çıkmasına kadar pek çok stratejik içgörüyü ortaya koyuyor. Bu bilgilerin, ülkemizin turizm gelirlerinin artması için belli turist segmentlerinin bilinçli olarak hedeflenmesi ile sezonun 12 aya yayılmasına yönelik stratejiler geliştirilmesinde, turizm sektörünün tüm paydaşlarına ışık tutacağını umuyoruz. Visa olarak kartlı alışveriş işlemleri verisini analiz ederek elde ettiğimiz içgörülerle dünyanın pek çok yerinde kamu ve özel sektör iş birlikleri ile ekonomilerin daha kapsayıcı ve sürdürülebilir hale gelmesine katkıda bulunuyoruz. Ülkemizde de GSYİH’nın %5’ini oluşturan ve 1 milyondan fazla kişiye istihdam sağlayan turizm sektörünün gelişimine ve katma değerli alanlarına işaret eden bu Analiz ile Türk turizmine destek vermekten mutluluk duyuyoruz” dedi.Turizm harcamalarında başı çeken ülkeler Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne göre 2022’de Türkiye’yi ziyaret eden ilk üç turizm koridoru sırasıyla İngiltere, Amerika ve Almanya’dan gelen turistler oldu. Kartlarıyla en çok harcama yapanlarda ilk üçe sırasıyla Amerika, İngiltere ve Suudi Arabistan’dan gelen turistler girdi. Ancak kart başına en çok harcama yapanlara bakıldığında Körfez ülkeleri öne çıktı. En çok kartlı harcama İstanbul’da Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne göre 2022’de turistlerin en çok harcama yaptığı il İstanbul oldu. İstanbul’u sırasıyla Antalya ve Muğla takip etti. İstanbul’da kartlarıyla en çok Amerikalı ve Körfez ülkelerinden gelen turistler harcama yaparken, Antalya’da İngiltere ve Almanya’dan gelenler, Muğla’da ise İngiltere ve Amerika’dan gelenler en çok kartlı harcama yapanlar oldu.İkinci defa ziyaret edenler yaklaşık iki katı daha çok döviz bırakıyor Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne göre 2021 yılında Türkiye’yi ziyaret eden her 5 turistten biri 2022’de yine Türkiye’yi tercih etti. Analizin turizm stratejisi açısından sağladığı önemli iç görülerden biri de ülkemize ikinci defa gelen turistlerin, döviz bazında ortalama turist harcamasının yaklaşık iki katına yakın harcama yapması oldu. Türkiye’de perakende alışveriş öne çıkıyor Visa Akdeniz Turizm Analizi’ne göre 2022’de turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamalarda perakende alışverişler açık ara ile önde geliyor (%43). Türkiye bu yönüyle, turistik konaklama ve yeme-içmenin ön planda olduğu diğer Akdeniz ülkesine göre ayrışıyor. Türkiye’de ikinci önemli harcama kategorisi ise turist harcamalarının yüzde 37’sini oluşturan konaklama ve yeme-içme olarak gerçekleşti.  Sağlık sektörü ise Türkiye’yi ziyaret eden turist harcamalarının yüzde 7’sini oluşturan üçüncü büyük kategori olarak dikkat çekti.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bakü Enerji Haftası – 2023 kapsamında gerçekleşen 28. Uluslararası Hazar Petrol ve Gaz Fuarı’na katılan SOCAR Türkiye, fuara katılan üst düzey devlet yetkililerini ve ziyaretçileri, Türkiye’de geçirdiği 15 yıl içinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle ilgili bilgilendirdi.

Türkiye’nin en büyük entegre endüstriyel holdingi ve en büyük doğrudan dış yatırımcısı olan SOCAR Türkiye, Uluslararası Hazar Petrol ve Doğal Gaz Fuarı’nda, (International Caspian Oil & Gas Exhibition) Türkiye’de faaliyete başladığı 2008 yılından bu yana hayata geçirdiği yatırımlarla ilgili bilgi paylaştı. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi`nin (SOCAR) ana sponsor olduğu ve 28’inci kez kapılarını açan bölgenin en büyük enerji fuarı 31 Mayıs – 2 Haziran 2023 tarihleri arasında Baku Expo Center’da gerçekleştiriliyor.

Fuarın açılış gününe katılan Azerbaycan Cumhuriyeti`nin Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, aynı zamanda SOCAR Türkiye’nin stand alanını ziyaret ederek Türkiye’deki 15 yıllık başarılı faaliyetleriyle ilgili bilgi aldı. 

2008 yılında Petkim’in yüzde 51 hissesinin alımıyla Türkiye pazarına giren SOCAR, Türkiye’de geçen 15 yıl içerisinde 18.2 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştirdi. Türkiye’de petrokimya, rafineri ve doğal gaz alanında STAR Rafineri, SOCAR Depolama, SOCAR Terminal, Bursagaz, Kayserigaz gibi önemli grup şirketlerine sahip olan SOCAR, aynı zamanda Türkiye üzerinden Avrupa’ya doğal gaz ulaştıran, Güney Gaz Koridoru’nun en önemli halkası olan TANAP’ın da büyük ortağı. 

Fuara katılan SOCAR Türkiye CEO’su (Vekaleten) Elchin Ibadov “15 yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirdiğimiz stratejik öneme sahip projeler ve ülkelerimize kattığımız değerle, Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı ve en büyük entegre endüstriyel holdingi olmak bizlere gurur veriyor. 2023 bizim 15. yılımız olmasının yanı sıra, her iki ülkenin tarihi açısından çok anlamlı bir yılı da ifade ediyor. Bu yıl modern Azerbaycan’ın kurucusu ve Ulusal Liderimiz Haydar Aliyev’in doğumunun 100. yıl dönümünü, aynı zamanda, sadece coğrafi konumu değil, zenginlikleriyle, halkıyla, tarihi ve doğasıyla eşsiz bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutluyoruz. SOCAR Türkiye’yi, Ulu Önder Haydar Aliyev’in işaret ettiği kardeşliğin, dostluğun bir simgesi olarak görmeye ve her iki ülkenin stratejik ortak hedefleri, ekonomik kalkınması için çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Elon Musk ve Bernard Arnault, dünyanın en varlıklı 500 bireyini sıralayan Bloomberg Milyarderler Endeksi’nde bu yıl en üst sırada yer almak için kıyasıya çaba ediyor.

Arnault, Aralık ayında birinci sefer Musk’ı geride bırakmıştı.

Arnault’un kurduğu LVMH, Louis Vuitton, Fendi ve Hennessy üzere markaların sahibi.

Özellikle kritik bir pazar olan Çin’de yavaşlayan ekonomik büyümeye dair işaretlerle birlikte, lüks dalın canlılığına olan inanç azalmaya başladı.

LVMH payları Nisan ayından bu yana yaklaşık yüzde 10 bedel kaybetti ve tek bir günde Arnault’un servetinden 11 milyar dolar silindi.

Öte yandan Musk, büyük ölçüde Tesla sayesinde bu yıl 55,3 milyar dolardan fazla kazandı.

Endekse nazaran Musk’ın serveti şu anda yaklaşık 192,3 milyar dolar değerindeyken, Arnault’nun serveti yaklaşık 186,6 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden evvel konsere gelen vatandaşlarına “Son konserimiz olmaması için hepiniz sandıkta ne yapacağınızı çok düzgün biliyorsunuz.” diyerek izleyicileri galeyana getiren muhalif müzikçi Hayko Cepkin’in konser takvimi muhakkak oldu.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

14 Mayıs‘ta birinci çeşidi ve 28 Mayıs‘ta ise ikinci tipi gerçekleştirilen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 17’inci zaferiyle sonuçlanan tarihi seçimin geride bırakılmasının ve ardından gözler kimi ünlü isimlere çevrildi. Seçim öncesi adaylar çalışmalarını sürdürürken, seçmenler de partiler için oy davetlerinde da bulunmuştu. Birtakım ünlü isimlerin bu süreçteki tavırları da epeyce dikkat çekmişti. Bilhassa muhalif sanatkarlar tarafından sık sık gerçekleştirilen oy davetinde dikkat çeken isimlerden biri de şarkıcı Hayko Cepkin olmuştu. Seçim öncesi gerçekleştirdiği konser esnasında izleyicileri adeta galeyana getirerek seçim korkusu yaşadığı lisana getiren ve muhalif parti ismine oy davetinde bulunan Cepkin’in seçim sonrası yayınlanan konser takvimi gündem oldu.

SEÇİM SONRASI KONSER TAKVİMİ MUHAKKAK OLDU!

Seçim öncesinde verdiği konserde “Seçimden evvelki son konserimiz olduğu için bu türlü bir liste yaptık. Tahminen bundan sonra hiç söyleyemeyeceğimiz şeyleri son sefer söyleyelim dedik.” diyerek konser korkusu yaşadığı belirten ve “Hepiniz sandıkta ne yapacağınızı biliyorsunuz.” diyerek halka adeta muhalif parti daveti yapan Cepkin’in seçim sonrası yayınlanan konser takvimi dikkat çekti. Seçim sonrası konser verememe korkusu yaşayan müzikçinin konser takviminin yoğunluğu toplumsal medyada gündem oldu.

KAFALARI KARIŞTIRDI

Seçim öncesinde CHP için oy davetinde bulunan muhalif müzikçi, seçimlerden sonra başları karıştıran açıklamalarda bulunmuştu. Sık sık muhalefet daveti yapan Cepkin, seçim sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın karşısında yer alan ve her seçim olduğu üzere bu seçimi de yeniden kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu‘na istifa davetinde bulunmuştu. CHP yandaşlığı ile bilinen muhalif müzikçi seçim sonrası konser takvimiyle olduğu kadar Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı açıklama ile de dikkat çekmişti.

Altın, iki günlük yükselişin akabinde ABD borç tavanı muahedesinin Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesiyle yatay seyretti.

Spot altın ons başına 1.961 dolardan süreç görüyor. Ons altın ve bankalar ortası Dolar/TL kuru uygulanarak yapılan hesaplamalara nazaran gram altın ise 1.315 TL ile yeni rekor düzeyini gördü.

Değerli metal mutabakat geçmeden evvel yüzde 0,3’lük bir yükseliş elde ederken gerçekleşen gerilemenin dolarda yaşanan ölçülü toparlanmadan kaynaklanmış olabileceği bedellendiriliyor.

Borç limitini 1 Ocak 2025’e dek askıya alacak olan muahedenin bir sonraki durağı Senato olacak. Muahedenin Senato’da da kabul edilmesinin hükümet harcamlarında kesintileri mecburî kılması nedeniyle resesyonu daha mümkün hale getireceğinden spot altın üzerinde olumlu bir tesir yapması bekleniyor.

ABC Rafinerisi Kurumsal Piyasalar Global Lideri Nicholas Frappell borç limiti muahedesinin kabul edilmesinin altın piyasasında büyük ölçüde fiyatlandığını belirtti.

Altın yatırımcıların, Fed’in Haziran ayında faiz artışına dair fiyatlamalarını düşürmesiyle Salı ve Çarşamba günlerinde yüzde 1 yükselmişti. ABD Merkez Bankası yetkilileri önümüzdeki aylarda tekrar artırım yapma seçeneğini elinde tutarken borçlanma maliyetlerini sabit tutmayı planladıklarını belirtmelerinin sonrası Haziran ayına dair faiz artışı mümkünlüğü yüzde 60’tan yüzde 40’a geriledi.

Bununla birlikte Çarşamba günü ABD iktisadının güçlülüğüyle ilgili gelen karışık sinyaller veren bilgiler siyaset yapıcılar ortasında enflasyonla çaba kelam konusu olduğunda önümüzdeki periyotta izlenecek yola dair yaşanabilecek fikir ayrılıklarının altınız çizdi.

Kripto para dünyası, eşsiz özellikler, kullanım durumları ve büyüme potansiyeli sunan çok sayıda altcoin ile Bitcoin’in (BTC) ötesine geçiyor. Kripto portföyünüzü çeşitlendirmek yahut Bitcoin’in ötesini keşfetmek istiyorsanız, analist Deanna Ritchie, bu altcoin’lere dair bir tahlil sunmakta. İşte detaylar…

Bitcoin değil: Bu altcoin projeleri dikkat çekiyor

İlk ve en bilinen kripto para ünitesi olan Bitcoin, finans dünyasında dijital bir ihtilalin önünü açtı. Bununla birlikte, Bitcoin’in hakimiyeti sınırlamalardan mahrum değil. Süreç suratı, ölçeklenebilirlik ve akıllı kontrat fonksiyonelliği Bitcoin’in yetersiz kaldığı alanlar oldu. Bu farkındalık, her biri yenilikçi kavramlar sunarken makul eksiklikleri gidermek için tasarlanmış alternatif kripto para ünitelerinin yahut altcoinlerin ortaya çıkmasına yol açtı.

Satoshi Nakamoto tarafından yaratılan Bitcoin, eşler ortası bir ağ üzerinde çalışan birinci merkezi olmayan kripto para ünitesidir. Birincil fonksiyonu inançlı ve şeffaf finansal süreçleri kolaylaştırmaktır. Bununla birlikte, Bitcoin’in Blockchain teknolojisi, süreç suratı ve ölçeklenebilirlik kelam konusu olduğunda sınırlamalara sahiptir. Bu eksiklikler, topluca altcoin olarak bilinen çok çeşitli alternatif kripto para ünitelerinin ortaya çıkmasına da neden olmuştur.

“Alternatif coin”lerin kısaltması olan altcoinler, Bitcoin dışındaki kripto para üniteleridir. Farklı özellikler, kullanım durumları ve teknolojiler sunarak yepyeni kripto para ünitesine alternatif olarak ortaya çıkmışlardır. Tanınan altcoinlere örnek olarak Ethereum, Litecoin, Ripple ve Cardano üzere binlerce altcoin verilebilir.

Coin seçerken dikkat edilmesi gerekenler

Bitcoin alternatiflerini değerlendirirken, şuurlu bir yatırım kararı vermek için çeşitli faktörleri pahalandırmak çok kıymetlidir. Bu faktörler şunları içerir:

• Kullanım Durumu: Altcoinin gayesini ve gerçek dünyadaki uygulamalarını anlayın.
• Teknoloji: Altta yatan Blockchain teknolojisini ve ölçeklenebilirliğini, güvenliğini ve yenilik potansiyelini değerlendirin.
• Geliştirme Grubu: Altcoinin ardındaki geliştirme grubunun uzmanlığını ve sicilini değerlendirin.
• Piyasa Bedeli: Altcoinin piyasa büyüklüğünü ve likiditesini göz önünde bulundurun.
• Topluluk Takviyesi: Son olarak, altcoin topluluğunun gücünü ve iştirakini tahlil edin.

Öne çıkan altcoinler neler?

Analiste nazaran aşağıdaki altcoin projeleri, üstteki faktörler göz önüne alındığında, öne çıkıyor:

Ethereum (ETH)

İkinci en büyük kripto para ünitesi olarak bilinen Ethereum, akıllı mukavelelerin ve merkezi olmayan uygulamaların (DApps) oluşturulmasını sağlayan merkezi olmayan bir platformdur. Ayrıyeten çok taraflılığı ve merkezi olmayan finans (DeFi) tahlilleri oluşturma potansiyeli ile de popülerlik kazanmıştır. ETH’nin özelliği ve yararları şu biçimde:

• Merkezi olmayan uygulamalar (DApps) için akıllı kontrat fonksiyonelliği.
• Sağlam geliştirici topluluğu ve ekosistemi.
• Altcoin Merkezi olmayan finans (DeFi) tahlilleri oluşturma potansiyeli.

Litecoin (LTC)

Eski bir Google mühendisi olan Charlie Lee tarafından yaratılan Litecoin ekseriyetle “kripto piyasasının gümüşü” olarak anılır. Daha süratli süreç onay mühletleri ve farklı bir hash algoritması sunması onu günlük süreçler için tanınan bir seçenek haline getiriyor.

• Bitcoin’e kıyasla daha süratli süreç onay müddetleri.
• Köklü ve muteber bir kripto para ünitesi olarak tanınmaktadır.
• Günlük süreçler için tanınan altcoin.

Ripple (XRP)

Ripple, süratli ve düşük maliyetli milletlerarası para transferleri sağlamaya odaklanmasıyla öne çıkıyor. Ayrıyeten, lokal kripto para ünitesi XRP, likiditeyi kolaylaştırmada ve hudut ötesi süreçleri kolaylaştırmada çok değerli bir rol oynamaktadır.

• Hızlı ve düşük maliyetli milletlerarası para transferleri.
• Geleneksel finansal sistemlerle meselesiz entegrasyon için tasarlanmıştır.
• Ayrıca hudut ötesi süreçlerde likidite ve verimliliği artırır.

Cardano (ADA)

Faydalı bir Bitcoin alternatifi ve bir “Ethereum katili” olarak tanıtılan Cardano, DApp’lerin ve akıllı mukavelelerin geliştirilmesi için inançlı ve ölçeklenebilir bir platform sağlamayı amaçlamaktadır. Bilimsel araştırma, hakemli geliştirme ve sürdürülebilirliğe vurgu yapmaktadır.

• Blockchain geliştirmeye yönelik bilimsel temelli bir yaklaşım.
• Güvenlik, ölçeklenebilirlik ve sürdürülebilirliğe vurgu yapar.
• Merkezi olmayan uygulamalar için verimli ve inançlı bir platform sunmayı amaçlamaktadır.

Bitcoin Cash (BCH)

Bitcoin’in bir forku olan Bitcoin Cash, yepyeni kripto para ünitesinin merkezi olmayan yapısını korurken süreç suratını ve ölçeklenebilirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Bitcoin’den daha düşük süreç fiyatları ve daha büyük blok boyutları sunar.

• Daha süratli süreç için daha büyük blok boyutları.
• Bitcoin’e kıyasla daha düşük süreç fiyatları.
• Bitcoin’in merkezi olmayan yapısını korur.

Stacks (STX)

Stacks, akıllı kontratları ve merkezi olmayan uygulamaları aktifleştirmek için Bitcoin Blockchain’inin güvenliğinden yararlanan eşsiz bir altcoindir. Buna ek olarak, merkezi olmayan finans (DeFi) uygulamalarını Bitcoin’in güvenliği ve ağ tesiri ile entegre etmeye odaklanmaktadır.

• Akıllı mukaveleler için Bitcoin Blockchain’inin güvenliğinden yararlanır.
• Merkezi olmayan finansı (DeFi) Bitcoin’in güvenliği ile entegre etmeye odaklanır.
• Geliştiricilerin Bitcoin ağının üzerinde uygulamalar oluşturmasına imkan tanır.

Binance Coin (BNB)

Binance Coin, Binance kripto para borsası için ticaret aracı olarak hizmet vermektedir. Düşük süreç fiyatları, token yakımı ve Binance platformundaki token satışlarına iştirak üzere avantajlar sunar.

• Binance kripto para borsası için değişim aracı.
• Düşük süreç fiyatları ve token yakma üzere avantajlar sunar.
• Son olarak, Binance platformunda token satışlarına katılma fırsatları sunar.

Cosmos (ATOM)

Cosmos, farklı Blockchainlerin karşılaştığı birlikte çalışabilirlik zorluklarını çözmeyi amaçlamaktadır. Çeşitli bağımsız Blockchain’leri ortasında varlık ve data alışverişini mümkün kılarak irtibatlı ve ölçeklenebilir bir ekosistemi teşvik eder.

• Farklı Blockchainler ortasındaki birlikte çalışabilirlik zorluklarını çözer.
• Bağımsız Blockchainler ortasında varlık ve data alışverişini mümkün kılar.
• Ayrıca kontaklı ve ölçeklenebilir bir Blockchain ekosistemini teşvik eder.

Usta sanatçı Selami Şahin hakkında, ofisinin bulunduğu bölgede bulunan hayranlarını / vatandaşları rahatsız edici haller sergilediği öne sürülmüştü. Selami Şahin hakkında çıkan savlara avukatı açıklama yapmıştı. Usta sanatkardan yeni açıklama geldi.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Ünlü isim Selami Şahin hakkında, geçtiğimiz günlerde ofisinin bulunduğu bölgedeki insanları rahatsız edici haller sergilediğine yönelik argümanlar ortaya atılmıştı.

SELAMİ ŞAHİN’DEN YENİ AÇIKLAMA!

Usta sanatçı Selami Şahin, son olarak kendisi ile ilgili yapılan Son olarak dışarıda görüntülenen Şahin, hakkında çıkan iddialara “Bana tuzak kurdular” diyerek yanıt verdi. 

OLAYIN GEÇMİŞİ!

Daha evvel de Selami Şahin’in toplumsal medya hesabından hususla alakalı açıklamada bulunulmuştu.

Selami Şahin’in toplumsal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada şu tabirlere yer verildi:

“Selami Şahin hakkında basına ve kamuoyuna yansıyan haberler ile ilgili, sanatkarın ailesi ve grubu olarak derinden üzüldüğümüzü bildirmek isteriz. Selami Şahin, bu ülke müziğinin en kıymetli kilometre taşlarından biridir. Yarım asrı aşan sanat hayatı boyunca niyetlerine nazaran bestelemiş ve sevenleri ile samimi bir hayat sürdürmeyi tercih etmiştir.”

“Selami Şahin, yıllardır bahsi geçen bölgede iş ve toplumsal hayatını sürdürmektedir. Kendisinin hayranlarıyla yarattığı sıcak ve samimi diyaloglar yanlış yorumlamaya sebebiyet vermiştir. Bu hususta yapılan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.”

SELAMİ ŞAHİN HAKKINDA YENİ BASIN AÇIKLAMASI

“Son günlerde kimi basın yayın organlarında ve toplumsal medya mecralarında Selami ŞAHİN’i yıpratmaya ve karalamaya yönelik, maksat gösteren, basın özgürlüğünün hudutları aşılarak asılsız- gerçek dışı ve iftira boyutuna varan haberler ve toplumsal medya paylaşımları sebebiyle tarafımızca basın açıklaması yapılması zarureti hasıl olmuştur.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; yazılı basında ve toplumsal medya mecralarında müvekkilimiz Selami ŞAHİN hakkındaki temelsiz haber içeriklerinin ve toplumsal medya paylaşımlarının “kişilik haklarını ihlal eder mahiyette olduğu münasebeti ile” taleplerimiz doğrultusunda İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nce “Erişimin Engellenmesine” Karar Verilmiştir.

İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nce verilen Erişimin Engellenmesi kararından da anlaşılacağı üzere, müvekkilim hakkında 28.03.2023 tarihinden itibaren yazılı basında ve toplumsal medya mecralarında paylaşılan içerikler büsbütün kişilik haklarına açık bir taarruz niteliği taşımaktadır. Müvekkilin kişilik haklarına açıkça atak niteliği taşıyan ismi geçen haberler ve toplumsal medya paylaşımlarına ait, tüm sorumlular aleyhine hukuksal çabamızı sonuna kadar sürdüreceğimizi ve ilgililer hakkında cürüm duyurusunda bulunacağımızı kamuoyunun bilgisine hürmet ile sunuyoruz. “

Bloomberg HT Tüketici İnanç Endeksi Mayıs ayında bir evvelki aya nazaran yüzde 1,40 artarak 78,90 pahasını aldı.

Endeksin ayrıntılarına bakıldığında, tüketicinin mevcut durum algısında ve geleceğe ait genel beklentilerinde gerileme izlenirken, tüketim eğiliminde kıymetli güzelleşme gözleniyor.

Seçimlerin ikinci çeşide kalması ile ortaya çıkan belirsizlik sonuncu endeksin ön endekse nazaran gerilemesine neden olmuş görünüyor. Finansal piyasalarda da genel olarak olumsuz bir tablo vardı. Bu çerçevede Bloomberg HT Tüketici Beklenti Endeksi bir evvelki aya nazaran yüzde 0,32 artarak 88,34 pahasını aldı.

Diğer taraftan, içinde bulunduğumuz devrin sağlam tüketim malları ile araba ve konut alımı için uygunluğunu ölçmeye çalışan Bloomberg HT Tüketim Eğilimi Endeksi ise yüzde 16,89 üzere güçlü bir artış ile ile 68,84 pahasını aldı. Tüketim eğiliminde artışta büyük oranda döviz kurlarında ve enflasyonda yükseliş beklentilerinin tesirli olduğu düşünülüyor.

Türkiye’de imalat PMI Mayıs’ta 51,5 oldu.

Endeks Nisan’da 51,5 pahasını almıştı.

Endekste 50’nin üstü düzeyler büyümeye, altı ise daralmaya işaret ediyor.

-Veriler anlık olarak güncellenecektir

Ethereum tüm vakitlerin en güzel kripto yatırımlarından biri olmaya devam ediyor. Ethereum’a 2015 yılında, yatırım yapmış olsaydınız, bugün yüzde 63.500’lük bir kâr elde etmiş olurdunuz.  Münasebetiyle, kimilerinin bir coini “sıradaki Ethereum” olarak isimlendirmesi, değerli.  Bunu Solana ve Avalanche üzere kripto paralarda esasen görmüştük. Her ikisi de piyasaya çıkar çıkmaz potansiyel Ethereum katilleri olarak etiketlenmişti. Tıpkı fenomeni Mayıs ayında piyasaya giren layer-1 Blockchain Sui Coin ile de görmeye başlıyoruz. Pekala, SUI için de büyük bir sıçrama mümkünlüğü var mı? İşte ABD merkezli danışmanlık devi The Motley Fool’un analistlerinden Dominic Basulto’nun cevabı…

Sui Coin nedir?

Sui, neredeyse kusursuz bir soyağacına sahip, harika süratli, üstün ölçeklenebilir bir proof-of-stake Layer-1 Blockchain’dir. Sui’deki geliştiricilerin birden fazla Meta Platforms’un büyük Blockchain projesi Diem üzerinde çalıştı. Sui’nin kurucuları, Coinbase Ventures dahil birtakım yüksek profilli isimlerden 330 milyon dolardan fazla risk sermayesi aldı. Şu anda en büyük cazibe Sui’nin süreç sürece suratı üzere duruyor. Ağ, saniyede 300.000 sürece (TPS) kadar süreç yapabildiğini sav ediyor. Bu, Solana’nın (65.000 TPS) bile sunabileceğinin çok ötesinde. Dahası, Sui’nin gerisindeki geliştirici grup, büyük ölçüde kullandıkları programlama lisanı ile öne çıkıyor. Bu lisan nedeniyle Blockchain’in kripto varlıklar ve Web3’ün cesaretli yeni dünyası için optimize olduğunu argüman ediyor.

Sui ne kadar yükseğe çıkabilir?

Analiste nazaran küçük bir piyasa kıymeti karşılaştırması, Sui’nin ne kadar yükselebileceği konusunda size düzgün bir fikir verecek. Şu anda 500 milyon doların biraz üzerinde bir piyasa bedeline sahip. Şayet 10 kat yatırım getirisi elde ederse, bu Sui’ye yaklaşık 5 milyar dolarlık bir piyasa kıymeti sağlar. Bu Solana ve Avalanche bölgesidir. Şu anda Solana’nın piyasa pahası 7,7 milyar dolar, Avalanche’ınki ise 4,7 milyar dolar.

Ancak diyelim ki Sui, üstün performans özelliklerine dayanarak sonunda Ethereum’un yerini aldı. İşte o vakit işler hakikaten ilginçleşecek. Ethereum şu anda 200 milyar dolardan fazla bir piyasa kıymetine sahip. Bu nedenle Sui Ethereum’u yakalarsa, bu 400 katlık bir yatırım getirisi olacaktır. Analist, “Yatırımcıların bir sonraki Ethereum kavramını neden sevdiğini anlamaya başlayabilirsiniz.  Sayılar çok süratli bir formda büyüyor,” sözlerini kullanıyor.

Birçok açıdan birebir mantık, Ekim 2022’de tanıtılan Aptos (APT) için de geçerli. Aptos, Diem’den çıkan başka büyük Blockchain projesiydi. Sui üzere kusursuz bir soyağacı, en düzgün geliştirici yetenekleri ve yüksek profilli risk sermayesi takviyesiyle geldi. Pratikte bir kasırganın (Kasım 2022’deki FTX fiyaskosu) doruğunda piyasaya girmesine karşın Aptos şu anda bugüne kadar yüzde 125 üzere şaşırtan bir artış gösterdi. Piyasa bedeline nazaran dünyanın en uygun 40 kripto parasından biri haline geldi.

Peki sahiden öbür bir Ethereum’a muhtaçlığımız var mı?

Elbette asıl soru, Blockchain dünyasının öbür bir Ethereum’a muhtaçlığı olup olmadığı. Bir vakitler vardı, zira Ethereum hala yavaş, eski moda PoW Blockchain’iydi. Lakin geçen yıl The Merge ortaya çıktı. Analist, “sonuç olarak, öteki bir Ethereum’a nitekim muhtaçlığımız olduğuna ikna olmadım. Pek çok sürat ve performans sorunu artık çözüldü. Ethereum The Merge’i meselesiz bir biçimde gerçekleştirdi,” dedi. Ayrıyeten aşağıdaki sözleri kullandı:

Dolayısıyla Sui’nin görkemli büyüme amaçlarına ulaşabilmesi için pek çok şeyin yolunda gitmesi gerekiyor. Birincisi, geliştiricilerin Ethereum’u terk etmek ve gelecekteki tüm geliştirme projeleri için öteki bir Blockchain’e geçmek için gerçek bir gereksinim algılamaları gerekir. Bunun gerçekleşeceğini sanmıyorum. Dahası, Sui’nin sırf Ethereum’u değil, Solana, Avalanche ve artık de Aptos dahil olmak üzere evvelki Ethereum katillerinin uzun bir listesini de yenmesi gerekecek. Bu büyük bir istek.

Analist, “Şimdilik Sui’yi uzun vadeli bir yatırım olarak tavsiye edemem” diye ekliyor. Fiyatı (hala 1 dolar civarında süreç görüyor) ve geçmişi nedeniyle katiyen farklı. Lakin analist, daha yüksek suratların geliştiricileri, kullanıcıları ve yatırımcıları kazanmak için kâfi olduğunu düşünmüyor. Günün sonunda, beşerler platformun üzerine neyin inşa edildiğini görmek istiyor. “Şu anda, Blockchain dünyasının birçok değerli alanında baskın olan Ethereum’u yenemezsiniz. Ethereum hala dünyanın önde gelen Layer-1 Blockchain’i. Sonuç olarak, Ethereum’da hem kısa hem de uzun vadede yükselişi sürdürüyorum,” diyerek tahlilini sonlandırıyor.

Serbest piyasada 20,7730 liradan alınan dolar, 20,7750 liradan satılıyor. 22,1810 liradan alınan euronun satış fiyatı ise 22,1830 lira olarak belirlendi.

Dün doların satış fiyatı 20,7010 lira, euronun satış fiyatı ise 22,1090 lira olmuştu.

Yapı Kredi, 367 gün vadeli 201,5 milyon dolar ve 353,4 milyon euro fiyatında, iki farklı dilimde toplam yaklaşık 580 milyon dolarlık sendikasyon sağladığını duyurdu.

Kredinin toplam maliyeti dolar ve euro için sırasıyla SOFR + %4,25 ve Euribor + %4,00 olarak gerçekleşti.

Sendikasyona 21 ülkeden 35 finansal kurum katıldı. Sendikasyonun dış ticaretin finansmanı maksadıyla kullanılacağı belirtildi.

Kripto analisti Konstantin Kaiser MIOTA’da daha fazla yarar olup olmadığına bakıyor. Analist Ibrahim Ajibade ise GRT fiyat iddiasını paylaşıyor. Kripto analisti Yashu Gola’ya nazaran, PEPE fiyat hareketi potansiyel yüzde 70 düşüşe işaret ediyor.

MIOTA Fibonacci düzeyinden ret gördü!

Salı günü MIOTA, lokal tepeden çekilen Fibonacci düzeltmesinin 0,5 düzeyini 0,2740 dolardan test etti. Token 0,2266 dolarlık bir fiyat noktasına ulaştı lakin o vakitten bu yana %12’nin üzerinde düşüş yaşadı. Fibonacci’nin 0,5 düzeyindeki dirençle birlikte 200 günlük Üstel Hareketli Ortalama (EMA) 0,2295 dolarda yer alıyor. Son olarak, 0,618 Fibonacci düzeyi olan altın oran direnci 0,2349 dolarda bulunuyor. IOTA’nın yine yükselişe geçmesi için tokenın bu dirençlerin üzerinde kararlı bir günlük kapanış yapması gerekiyor.

IOTA fiyat grafiği / Kaynak TradingView

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere MIOTA fiyatı biraz düştü. Fakat, şu anda 0,236 Fibonacci düzeyinin takviye bölgesi etrafında 0,1958 dolar düzeyinde seyrediyor. Bununla birlikte, hem 10 günlük EMA hem de 50 günlük EMA’nın 0,1966 dolar dayanağına sahip. Bu takviye bölgeleri etrafında konsolide olduktan sonra, tokenin direnç alanını kırmak için diğer bir atak yapması mümkün.

IOTA fiyatı / Kaynak TradingView

GRT fiyat iddiası: Gaye 0,18 dolara kayıyor

Balina yatırımcıları ortasındaki yükseliş faaliyeti göz önüne alındığında, GRT’nin önümüzdeki günlerde 0,18 dolara yükselmesi mümkün. Bununla birlikte, IntoTheBlock’un Küresel In/Out of The Money Around Price (GIOM) bilgileri, GRT’nin birinci büyük direnciyle 0,15 dolar civarında karşılaşacağını gösteriyor. Aşağıda vurgulandığı üzere, ortalama 0,15 dolar fiyatla 638 milyon GRT satın alan 13.220 yatırımcı bir satış duvarı oluşturabilir. Lakin, beklentiler doğrultusunda yükseliş momentumu devam ederse, fiyatın 0,18 dolara hakikat daha da düşmesi mümkün.

The Graph GIOM bilgileri, Mayıs 2023 / Kaynak IntoTheBlock

Öte yandan, GRT beklenmedik bir halde kritik 0,10 dolar takviye bölgesinin altına düşerse yükseliş varsayımı geçersiz olur. Lakin, ortalama 0,10 dolar fiyatla 1,52 milyar GRT satın alan 9.740 yatırımcı muhtemelen düşüşü önleyecektir. Bu takviye düzeyini aşarsa GRT’nin 0,08 dolara hakikat geri çekilmesi olası. Fakat, bu durumun ihtimali yüksek değil.

PEPE, klasik bir dönüş formasyonu gösteriyor!

Teknik açıdan, PepeCoin’in mevcut düzeylerinden keskin bir düşüş görmesi mümkün. Bu düşüş görünümünün temelinde klasik baş ve omuz (H&S) formasyonu yatıyor. Teknik tahlil kullanan analistler, H&S formasyonunu bilmeyenler için bir aşağı dönüş göstergesi olarak görüyor. Fiyat ortak bir boyun çizgisi takviyesinin üzerinde üç zirve oluşturduğunda oluşur. Bunlar “baş” olarak isimlendirilen ortadaki zirve, “sol omuz” ve “sağ omuz” olarak isimlendirilen başka ikisinden daha yüksektir.

Baş ve omuz dağılımı / Kaynak: Forex Akademisi

H&S formasyonu, fiyat boyun çizgisinin altına düştükten sonra çözülür. Bu ortada, bir teknik tahlil kuralı olarak, yatırımcılar formasyonun aşağı taraflı amacını baş ve boyun çizgisi ortasındaki azamî arayı kırılma noktasına ekleyerek ölçerler. 22 Mayıs’ta PEPE, H&S boyun çizgisinin altında, 0,00000156 dolar civarında kırıldı. Bu da aşağı taraflı amacını Haziran ayında 0,00000041 dolar civarına, yani mevcut fiyat düzeylerinden yaklaşık %70 düşüşe koyuyor.

PEPE 4 saatlik fiyat grafiği / Kaynak: TradingView

Bu ortada, PEPE Haziran ayında bir toparlanma için 0,00000082 doları test etmesi mümkün. Bu durumda H&S arızasının yarı yolda bitmesi mümkün. Mevcut fiyat düzeylerinden yaklaşık %30 düşüş gösteren bu düzey, Mayıs başında dayanak misyonu gördü. Ayrıyeten PEPE’nin 0,786 Fibonacci çizgisine denk geliyor. Öte yandan, PEPE fiyatı H&S boyun çizgisini dayanak olarak geri alırsa, arıza senaryosu geçersiz olma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Deutsche Bank analistleri artan borçlanma maliyetleri sonucu ABD ve Avrupa’da bir temerrüt dalgası görülebileceğini belirtti.

Bankanın analistleri yayımladıkları raporda yüksek getirili ABD özel bölüm tahvillerinde temerrüt oranının 2024’ün dördüncü çeyreğinde yüzde 9 ile tepe yapacağını öngördü.

Analistler Avrupa’da spekülatif notlu özel kesim tahvillerinde de birebir devirde yüzde 5,8 temerrüt oranı gerçekleşmesini kestirim etti.

Aralarında Jim Reid ve Steve Caprio’nun olduğu analistler temerrüt dalgasının kaçınılmaz olduğunu, 2023’te temerrüt oranının istikrarlı bir halde yükseleceğini ve 2024’te ABD’nin resesyona girmesiyle süratle artacağını belirtti.

Mevcut durumda yatırım yapılabilir notta olmayan ABD ve Avrupa özel dal tahvillerinde temerrüt oranı Deutsche Bank iddialarının yaklaşık yarısı düzeyinde bulunuyor.

Federal Rezerv Lideri Philip Jefferson ve Philadelphia Federal Rezerv Lideri Patrick Harker Çarşamba günü, merkez bankasının bir sonraki siyaset toplantısında faiz artışlarını durdurabileceğini öne sürdüler.

Başkan Biden’ın Fed İdare Konseyi Lider Yardımcısı adayı Jefferson, bu türlü bir kararın Fed’in faiz artırımına son vereceği manasına gelmeyeceğini kaydetti.

Jefferson, Washington’da düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, “Yaklaşan bir toplantıda siyaset faizimizi sabit tutma kararı, bu döngünün en yüksek oranına ulaştığımız manasına gelmemeli. Yaklaşan bir toplantıda faiz artırımını atlamak, komitenin ek siyaset sıkılaştırmasının kapsamı hakkında karar vermeden evvel daha fazla data görmesini sağlayacaktır” dedi.

Philadelphia Fed Lideri Patrick Harker Çarşamba günü yaptığı açıklamada, merkez bankasının Haziran toplantısında faizleri artırmamaya yöneldiğini söyledi. Harker, Cuma günkü iş raporu verisiyle fikrinin değiştirebileceğini kelamlarına ekledi.

Harker, “Bu toplantıya, faiz artırımını atlamamız gerektiğini düşünerek gidiyorum. Bununla birlikte, Cuma günü açıklanacak olan ABD iş gücü piyasasıyla ilgili bilgiler fikrimi değiştirebilir” dedi.

Harker, uzun bir müddet boyunca faiz artışlarını duraklatmak yerine bir toplantıyı atlamayı desteklediklerini vurgulayarak “Bir duraklama, bir müddet orada bekleyeceğinizi söyler” dedi.

Fed üyelerinin faizde durma sinyali vermesi ve Çin’de Caixin imalat PMI’ın sürpriz bir formda toparlanmaya işaret etmesiyle riskli varlıklara yönelik iştah yüksek seyrediyor.

Asya Pasifik’te paylar Japonya ve Çin öncülüğünde yükseliyor.

Çarşamba gününü ekside kapatan ABD pay senedi endekslerinde ise vadeliler olumlu ve negatif bölgede salınıyor.

Bloomberg Dolar Endeksi 1.246 puan düzeyinde yatay seyrediyor. ABD 10 yıllık tahvil getirisi borç tavanı gündeminin geride kalmasının akabinde yüzde 3,66 ile yatay.

Fed’de durma sinyali güçleniyor

Fed’in Haziran toplantısı yaklaşırken kimi Fed üyelerinin açıklamaları faiz artışlarına orta verme senaryosunun öne çıktığına işaret ediyor. Lider Jerome Powell’ın görüşlerine yakınlığıyla bilinen Fed Üyesi Philip Jefferson, Fed’in Haziran’ı pas geçmeye yatkın olduğunu söyledi. Jefferson’a nazaran Haziran’da faizleri sabit tutmak üyelere daha fazla bilgiyi kıymetlendirme imkanı sunacak. Jefferson’un bu açıklamaları öncesi Fed swaplarında faiz artış ihtimali yüzde 60’a yakın olarak fiyatlanırken açıklamalar sonrası bu ihtimal yaklaşık yüzde 35’e geriledi.

High Frequency Economics ABD Başekonomisti Rubeela Farooqi bu açıklamanın net bir durma sinyali olduğunu belirtirken “Jefferson’un görüşleri Lider Powell’ın görüşleriyle de büsbütün bir ahenk içinde” yorumunu yaptı.

Fed’in güvercin üyelerinden Patrick Harker’dan da misal bildiriler geldi. Harker Haziran ayında faizleri sabit tutmaları daveti yaparken gerekirse gelecek toplantılarda tekrar faiz artışı yapılabileceğine dikkat çekti.

Fed üyeleri, faiz kararı öncesi Cuma günü tarım dışı istihdam verisini görecek. Öncesinde Çarşamba günü açıklanan JOLTS açık iş konumları verisi ise Nisan’da 10,1 milyon ile Mart’a nazaran artış kaydederek istihdam iştahının yüksek olduğunu ortaya koydu.

Cuma günü açıklanacak datayla ABD iktisadının Mayıs ayında 195 bin net tarım dışı istihdam yarattığı iddia ediliyor. Lakin son bir yılda datanın her seferinde varsayımları aştığını da not etmek gerekiyor.

ABD ham petrolü evvelki iki seansta yaklaşık yüzde 6 kaybettikten sonra varil başına 68 doların üzerine çıktı. Meclis, borç limiti yasasını kabul etti ve tedbiri varsayılan son tarih olarak kıymetlendirilmek üzere Senato’ya gönderdi. Özel bir anket, Mayıs ayında Çin imalat faaliyetinde resmi datalarla çelişen sürpriz bir gelişme olan hafif bir genişleme gösterdi.

Yatırımcılar artık, kümenin üretim siyasetini tartışmak için hafta sonu Viyana’da yapılacak OPEC+ toplantısını dört gözle bekliyor olacak. Dirençli Rusya ihracatı, vadeli süreçlerin bu yıl yaklaşık yüzde 15 düşmesinin yanı sıra Fed’in sert mali sıkılaştırmasının bir modülü oldu.

ANZ Group Holdings Ltd’de kıdemli bir emtia stratejisti olan Daniel Hynes, “Daha geniş makro ortam, hassaslığı hakikaten artırıyor. Talebin beklendiği kadar zayıf olmayabileceğine dair bir umut ışığı sağlayan her şey olumlu olarak görülecektir” dedi.

Borç mutabakatındaki ilerleme, ABD ham petrol stoklarının şişmesine ait işaretleri de dengeledi. Amerikan Petrol Enstitüsü, stokların geçen hafta 5,2 milyon varil arttığını ve bunun, Çarşamba günü ilerleyen saatlerde hükümet dataları tarafından doğrulanması halinde Şubat ayından bu yana en büyük artış olacağını bildirdi.