Gün: 5 Haziran 2023

Bugün global kripto para piyasası harikulâde bir şok yaşadı. Piyasa, büyük bir satışa şahit oldu. Kümülatif kripto piyasa pahası, yalnızca 1 saat içinde 53 milyar dolardan fazlasını sildi. Bu büyük satışta, SEC’in Binance’e karşı yasal süreç başlatması değerli bir rol oynadı. Bu davanın akabinde SEC Lideri, Binance’ı maksada alırken, Cardano ve Tron kurucularından Binance CEO’su Changpeng Zhao’ya takviye geldi.

Cardano mucidinden Binance ve CZ’ye destek!

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, bugün kripto piyasası kan banyosu yapıyor. Bunda hiç elbet ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nunun (SEC), Binance’a açtığı dava tesirli oldu. Bununla birlikte piyasanın önde gelenlerinden Binance ve CEO’su Changpeng Zhao’ya takviye bildirileri geliyor. Bu doğrultuda Cardano’nun (ADA) kurucusu Charles Hoskinson, Binance’e dayanak verenler ortasında yer alıyor. Bu bağlamda Hoskinson, Twitter hesabından SEC’i eleştiren bir bildiri yayınladı:

Binance ile ilgili olarak SEC şikayetini okuyorum. 130 sayfadan fazla. Fakat ABD’de chokepoint 2.0’ı uygulamak için bir dizi adımın bir sonraki adımı üzere görünüyor. Son amaç, bir avuç büyük banka ile iştirake dayalı bir CBDC ve finansal hayatınızın her istikameti üzerinde büsbütün denetim.

Hoskinson, düzenleyici bir olay, bir yasaya yahut kılavuza uygunluk konusunda bir tartışma oluğunu söylüyor. Bu olayı, kripto paraların varlığı ve temsil ettikleri şeyle ilgili politik bir felsefi uyuşmazlık üzere görüyor. Bu nedenle, şu eleştiriyi yapıyor:

Seçilmemiş bir küme insan, kendi kendine hâkim kimlik, cüzdanınıza sahip olma ve ekonomik ajansınızı denetim etme özgürlüğü üzere kavramların kitlelerden çıkarılması ve “aydınlanmış” azınlığa verilmesi gerektiğine karar verdi.

Changpeng Zhao, Cardano mucidinin açıklamasına bir alıntı yaparak karşılık verdi. CZ, Charles Hoskinson’ın dala birlik daveti yaptığı kısmının altını çizdi.

Justin Sun da övdüğü CZ’ye takviyelerini iletti!

TRON’un kurucusu Justin Sun da Binance ve CEO’su CZ için bir takviye iletisi yayınladı. Bu bağlamda Sun, “Size olan sarsılmaz takviyemi söz etmek için bir dakikanızı ayırmak istedim. Arkadaşlarımdan biri olarak size güveniyor ve dürüstlüğünüze inanıyorum. Sizin için buradayız!,” diyerek uzun bir bildiri paylaştı. Bu doğrultuda, açıklamaların şu tarafta devam etti:

Kripto dalını ilerletme konusundaki kararlılığınızın büsbütün farkındayım. Ayrıyeten, yeteneklerinizin ve etik kıymetlerinizin her türlü suçlamanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Güçlü liderlik ve karar alma marifetlerine sahipsiniz. Bu yüzden, bu zorluğun üstesinden gelme kapasitenize olan inancım tam. Nerede ve ne olursa olsun yanınızda duracak ve sizi destekleyeceğim.

SEC lideri Gensler Binance’ı ve CEO’sunu gaye aldı

Bir öbür tarafta SEC lideri Gary Gensler, SEC’nin resmi internet sitesinde bir açıklama yaptı. Açıklamada SEC’in 13 suçlama ile Binance ile CZ’nin kapsamlı bir aldatmaca ve çıkar çatışmasına yer veriliyor. Ayrıyeten, Binance’ın şeffaf olmadığını ve maddelerden planlı bir halde kaçındığını ileri sürüyor. Bu doğrultuda Gensler, açıklamalarında ağır suçlamalar getiriyor:

Changpeng Zhao ve Binance, risk denetimleri konusunda yatırımcılara aldatıcı bilgi verdi. Buna ek olarak, borsanın süreç hacimleriyle oynadı. Ayrıyeten, platformu kimin yönettiğini, bağlı piyasa yapıcısının manipülatif bir formda nasıl süreç yaptığını, hatta yatırımcı fonlarının ve kripto paraların nerede ve kiminle tutulduğunu gizlediler. Geçersiz kuralları ilan ettiler. Lakin, gerçekte bunlara hiçbir vakte uymadılar. ABD menkul değer maddelerini dolanmaya çalıştılar. Bunu da varlıklı ABD müşterilerini platformlarında tutmak için yaptılar. Bu yüzden, insanların güç kazandıkları paralarını bu yasa dışı platformlara yatırmaktan kaçınması gerekiyor.

Apple, her yıl düzenlediği geliştirici aktifliği WWDC’de iOS 17 güncellemesi, 15-inch MacBook Air, M2 Ultra çipi üzere eser ve güncellemelerin ortasında bulunduğu yeni teknolojilerini paylaştı.

Şirketin 2014’ten bu yana duyurduğu birinci yeni ana eseri serisi “Vision Pro” başlığının da tanıtıldığı aktiflikte eserin 3 bin 499 dolardan başlayan fiyatlarla gelecek yılın başlarında “apple.com”da ve ABD’deki Apple Store pozisyonlarında satışa sunulacağı bildirildi.

Apple’dan Vision Pro’ya ait yapılan açıklamada ise eserin şirketin birinci uzamsal bilgisayarı olduğu kaydedildi.

Vision Pro’nun, dijital içeriği fizikî dünyayla harmanlarken birebir vakitte kullanıcıların diğerleriyle kontakta kalmasına imkan tanıdığı belirtilen açıklamada, eser için “devrim niteliğinde” tanımlaması yapıldı.

Açıklamada, Vision Pro’nun kullanıcının gözleri, elleri ve sesi üzere mümkün olan en doğal ve sezgisel girdilerle denetim edilen büsbütün üç boyutlu bir arabirim sunduğuna işaret edilerek, eserin iki ekranda 23 milyon pikseli bir ortaya getiren ultra yüksek çözünürlüklü görüntüleme sistemine sahip olduğu bildirildi.

Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın sahibi Meta da geçen hafta yeni sanal gerçeklik gözlüğü Quest3’ü tanıtmıştı. Eserin fiyatı 499 dolar olarak açıklanmıştı.

AB Komitesi, Ukrayna’dan ziraî eser ithalatı konusunda alınan yeni kararları açıkladı.

Buna nazaran, Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya ve Bulgaristan için 2 Mayıs’ta uygulamaya konan ve bugün sona eren Ukrayna’dan buğday, mısır, kolza ve ayçiçeği ithalatına yönelik istisnai ve süreksiz önlemler 15 Eylül’e kadar devam edecek.

Bu süreçte 5 ülke, Ukrayna tahılının öbür AB üyesi ülkelere sevkiyatını engelleyecek bir tedbir almayacak.

Söz konusu ülkeler önemli lojistik darboğazları ve hasat mevsimi öncesinde sonlu tahıl depolama kapasiteleri nedeniyle Ukrayna tahılına kısıtlamaların sürmesini talep ediyordu.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlaması ve Karadeniz limanlarından uzun mühlet sevkiyat yapılamamasının akabinde, Ukrayna’ya ilişkin değerli ölçüde tahıl ve besin eseri kara yoluyla Doğu ve Orta Avrupa ülkelerine gönderilmeye başlanmıştı.

Ukrayna’dan çok ölçüde tarım eseri hudut ülkeleri olan Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya ile Bulgaristan piyasalarına girdi. Görece ucuz Ukrayna tahıl ve besin eserleri bu ülkelerdeki üreticileri rahatsız etti.

Bölge ülkelerdeki çiftçiler uzun müddettir Ukrayna’dan ucuz tarım eserleri ithalatına son verilmesini talep ediyordu. Bu ülkeler, nisan ayında Ukrayna’dan gelen tahıl ve besinlere süreksiz yasak uygulanması kararı almıştı.

AB Kurulu da Ukrayna’dan tahıl ithalatını yasaklayan ülkelerin dertlerini gidermek için eserlerin transit geçişine müsaade verilmesi halinde çiftçilere ek takviye sağlanmasını ve birtakım Ukrayna eserlerine kısıtlama getirilmesini içeren bir plan hazırlamıştı. Böylelikle Ukrayna tahılının öteki ülkelere sevkiyatı sürmüştü.

İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Sanayii Başkanlığına Sayın Haluk Görgün’ü atamıştır.” denildi.

(Sürecek)

Ulusal tenisçi Melisa Ercan, Fransa Açık’ın (Roland Garros) genç çiftler kategorisinde ikinci cinse çıktı.

Türkiye Tenis Federasyonunun açıklamasına nazaran teklerde üçüncü cinse ismini yazdıran Melisa, çiftlerde ise Macar partneri Luca Udvardy ile cins atladı.

Melisa-Udvardy ikilisi, Çek Amelie Smejkalova-Tereza Valentova çiftini 6-3 ve 6-4’lük setlerle 2-0 yenerek ikinci tipe kaldı.

Ulusal tenisçi Melisa ve partneri, ikinci cinste 7 numaralı seribaşları Mara Gae (Romanya)-Ella Mcdonald (Büyük Britanya) çiftiyle karşılaşacak.

Melisa, tekler ikinci tipinde, 1 numaralı seribaşı Japon Sarah Saito’yu mağlup ederek dikkati çekmişti.

Öte yandan genç çift erkekler kategorisinde ise Atakan Karahan ve Rus partneri Danil Panarin, birinci çeşitte Charlie Camus (Avustralya)-Jan Hrazdil (Çekya) ikilisine 6-3 ve 6-1’lik setlerle yenilerek elendi.

Bugün kripto para piyasasını sarsan bir gelişme yaşandı. SEC, dünyanın en büyük kripto borsası Binance hakkında soruşturma başlattı. Buna borsa CEO’sundan, “Bu tüm dala yönelik bir saldırıdır” formunda cevap geldi.

SEC’ten Binance’a yönelik 13 suçlama var!

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, global kripto para piyasası Pazartesi günü büyük bir satışa şahit oldu. Kümülatif dijital varlık piyasa bedeli, yalnızca 1 saat içinde 53 milyar dolardan fazla kaybederek %5’ten fazla keskin bir düşüş yaşadı. Bu büyük satış, ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) dünyanın en büyük kripto borsası Binance’e karşı yasal süreç başlatmasının akabinde geldi.

ABD SEC, Binance ve kurucu ortağı Changpeng Zhao (CZ) hakkında 13 farklı suçlamayla dava açtı. Komite, sanıkların milyarlarca dolar kıymetinde kullanıcı fonunu karıştırdığını sav etti. Paranın CZ tarafından denetim edilen bir Avrupa şirketine gönderildiğinin altını çizdi. Komite, Binance’in borsayı ve CEO’sunu korumak için ABD silahlı Binance.US’yi yarattığını belirtti. Bu, kanun yaptırımını çarpıtmak için yapıldı. Fakat, SEC, Binance’i düzenlenmemiş bir milletlerarası borsa olarak isimlendirdi.

Bu ortada ABD SEC şikayetinde BNB, BUSD, SOL, ADA, MATIC, FIL, ATOM, SAND, MANA, ALGO, AXS ve COTI’yi Menkul Değerler olarak vurguladı. Ayrıyeten, Binance.US’yi bunların ticaretini sağlamakla suçladı. Binance CEO’su CZ, kurulun başlattığı argümanları “tüm kesime yönelik bir saldırı” olarak nitelendirdi. Bu nedenle birlikte güçlüyüz bildirisini verdi.

SEC davasıyla BNB fiyatı çakıldı!

Yasal savaşın ortasında, Changpeng Zhao, şikayeti aldıktan sonra kullanıcılara resmi bir karşılık konusunda garanti verdi. Ayrıyeten, kripto para çekme ve yatırma süreçleri de dahil olmak üzere operasyonların sürekliliğini vurguladı. Bununla birlikte, Binance’in mahallî tokenı BNB’nin fiyatı, haberin ortaya çıkmasından birkaç dakika sonra %8’lik sert bir düşüş yaşadı. Bilhassa SEC’in kripto borsasına karşı açtığı dava, hem BNB’nin hem de BUSD stablecoin’in kayıtsız menkul değerler olduğunu sav ediyor.

Dahası, SEC davasının yansımaları sadece Binance’in ötesine uzanıyor. Bitcoin, Ethereum ve Litecoin üzere en önemli kripto para üniteleri de fiyatlarında düşüş yaşadı. Bitcoin yaklaşık %3,6 oranında düşerken, ETH %3’lük bir düşüşe şahit oldu. Kripto analistleri ve daha geniş kripto topluluğu, SEC ve Binance davasının ayrıntıları ortaya çıktıkça daha fazla fiyat düşüşü bekliyor. Bu da esasen düşüş eğiliminde olan piyasa momentumuna daha fazla baskı ekliyor.

Binance SEC davasına resmen karşılık verdi

Açıklamada Binance, ABD SEC’in borsaya karşı acil yardım talep eden bir şikayette bulunma kararından duyduğu hayal kırıklığını lisana getirdi. Binance, SEC ile faal bir halde işbirliği yapmaya ve kurumun kripto borsasına yönelik evvelki soruşturmalarıyla ilgili bir mutabakata varmaya çalıştığını vurguladı.

Ancak Binance, SEC’in şikayetinin, kurumun tek taraflı olarak dava açmayı seçmesi nedeniyle işbirliği sürecinden bir sapmaya işaret ettiğini belirtti. Borsa, SEC’in teknolojinin dinamik ve karmaşık tabiatının gerektirdiği fikirli, incelikli bir yaklaşım benimsemek yerine yaptırım ve dava açmayı tercih ettiğini argüman etti. SEC’in suçlamaları üzerine tartışırken, Binance takımı şunları söyledi:

SEC’in tezlerini ciddiye almakla birlikte, bu argümanlar acil bir durum bir yana, bir SEC yaptırım hareketinin konusu bile olmamalıdır. Platformumuzu güçlü bir biçimde savunma niyetindeyiz.

SEC’in şikâyetindeki temel tezlerden biri, Binance’in uygulamalarının müşteri fonlarını riske maruz bıraktığı istikametindeydi. Bu doğrultuda şikayette, federal menkul değerler maddelerini ve sağladıkları muhafazaları büsbütün göz gerisi etmeleri nedeniyle “Davalılar, yatırımcıların varlıklarını değerli risk altına sokarken kendilerini milyarlarca ABD doları zenginleştirdiler” deniliyor.

SEC lideri Binance’ı maksat aldı

Bu ortada SEC lideri Gary Gensler, SEC’nin resmi internet sitesinde bir açıklama yayınladı. Buna nazaran SEC, 13 başlık altında, Binance ile CZ’nin kapsamlı bir aldatmaca, çıkar çatışması, açıklama eksikliği ve maddelerden planlı bir halde kaçınma ağına girdiğini sav ediyor. Gensler, açıklamalarının şu istikamette devam ediyor:

“CZ ve Binance, yatırımcıları risk denetimleri konusunda yanılttı. Ayrıyeten, süreç hacimleriyle oynadı. Dahası platformu kimin yönettiğini, bağlı piyasa yapıcısının manipülatif bir formda nasıl süreç yaptığını, hatta yatırımcı fonlarının ve kripto varlıklarının nerede ve kiminle tutulduğunu gizlemeye çalıştılar. Gerçekte kullanmadıkları geçersiz kuralları ilan ederek ABD pay senedi maddelerini atlatmaya çalıştılar. Bunu, varlıklı ABD müşterilerini platformlarında tutmak için yaptılar. Beşerler sıkıntı kazandıkları paralarını bu yasa dışı platformlara yatırmaktan uzak durmalı.”

Bu gelişmelerin ortasında CZ, SEC’nin 12 kripto parayı “menkul kıymet” olarak sınıflandırmasına “Bundan sonra olacakların bir fragmanı…” formdan bir paylaşım yaptı. Fakat, daha sonra bu paylaşımını sildi.

Analistler, Bitcoin için 30.000 dolar düzeyine yanlışsız bir kırılma için hazırlanıyor. Lakin BTC fiyat hareketinin önümüzdeki günlerde ne nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini koruyor? Traderlar Bitcoin ve altcoin’ler için bu hafta bilinmesi gereken 5 şeye bakıyor.

BTC’nin haftalık kapanışı, kilit trend çizgisini koruyor

Bitcoin, son haftalık kapanışıyla bir ilham vermemiş olabilir. Lakin kimi tanınan traderlar, optimistlik için yeni münasebetler buluyor. Bu ortada BTC, dar süreç aralığında kalmaya devam ediyor. Bununla birlikte önder kriptonun, 30.000 dolara gerçek bir kırılma için hala daha bir talihi var.

BTC 1 günlük mum grafiği / Kaynak: TradingView

Trader Jelle’e nazaran Bitcoin’in 30 bin düzeyini kesin olarak kırması an sıkıntısı. Jelle, değerli bir dayanak çizgisi olan 200 haftalık hareketli ortalamanın (MA) sağlam kaldığını belirtiyor.

BTC açıklamalı grafik / Kaynak: Jelle/ Twitter

Trader ve analist Rekt Capital’in radarında günlük vakit dilimlerini kapsayan çeşitli dayanak yapıları var. Analiste nazaran bunlar sağlam duruyor. Analist, evvelki haftalardaki ayı eğilimli “baş ve omuz” yapısını potansiyel olarak geçersiz kılaracak daha yüksek bir çıkış hakkında görüşlerini açıklıyor. Bu bağlamda analist, “Şimdiye kadar çok düzgün,” diye özetliyor.

Rekt Capital, ek bir tweet’tinde, BTC’nin yakın bir takviyesi başarılı bir formda yine test etmesinden bahsediyor.

Game of Trades takma isimli analist ise “BTC Mayıs ayında baş ve omuz formasyonundan çıktı. Lakin boyun çizgisi etrafında klasik kamçı hareketi var,” diyor. Analiste nazaran, BTC sağ omuzun üzerine çıkmadığı sürece formasyon geçerliliğini koruyor. Ekteki bir grafikte, baş ve omuz formasyonu nedeniyle Bitcoin için yalnızca 24.000 dolarlık potansiyel bir aşağı istikametli amaç veriyor.

Trader Crypto Tony üzere başkaları ise daha az hareket bekliyor. Bu nedenle, Bitcoin için mümkün amaç olarak 25.300 doları belirliyor. Ayrıyeten, direncin 28.350 dolarda değişmeden kaldığını belirtiyor.

Doların toparlanırken makro sakinlik geliyor!

Traderlar için 5-9 Haziran haftası olağandışı sakin bir hafta olacak. Zira, bu tarih aralığında ABD’den çok az makroekonomik data gelecek. Bu ortada, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, borç tavanı krizi geride kaldı. Bu yüzden, bir sonraki potansiyel katalizörler Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi olacak üzere. Lakin, bunun için şimdi vakit var. Bununla birlikte, petrol üretimdeki mevcut azalmalara karşın fiyatlar düşmeye devam ediyor. Bu nedenle, dikkatler Opec+ üyelerinin petrol üretim kesintilerine odaklanıyor.

ABD Dolar Endeksi 1 günlük mum grafiği / Kaynak TradingView

Bu ortada, BTC ve altcoin’ler için daha direkt bir potansiyel rüzgar ABD dolarından geliyor. Doların gücü Mayıs ayının başından bu yana bir toparlanma yaşadı. O vakitten beri, DXY yaklaşık %3,5 paha kazandı. DXY’nin riskli varlıklarla aksi korelasyona sahip olduğunu unutmamak gerekiyor. Tanınan analist Matthew Hyland, haftalık vakit dilimlerinde DXY için artan izafi güç endeksine (RSI) dikkat çekiyor.

Diğer trader Skew, DXY’de boğa eğilimi oluşturmak için Haziran ayının en yüksek düzeyi olan %104,7’nin üzerinde kapanması gerektiğini söylüyor. Bu bağlamda analist, şu yorumu yapıyor:

DXY 104,7 doların üzerinde kapanırsa, bunu doların gücü olarak değerlendiririm. Şu ana kadar bu riskli görünüyor ancak daha sonra göreceğiz.

Bu ortada TraderSZ, DXY’yi, aksi kanıtlanana kadar boğa olarak görüyor.

Hisse senetleri , BTC ve altcoin’lerdeki yükselişi destekliyor

Borç tavanı kararının pay senetleri üzerinde ani bir katartik tesiri oldu. Fakat kripto piyasaları genel olarak coşkularını benzerini yaşayamadı. Piyasa oyuncuları, S&P 500’ün 10 ayın en yüksek düzeylerine ulaşmasıyla bu durumun değişeceğini ileri sürüyor. Bu bağlamda araştırma şirketi Santiment, şu değerlendirmeyi yapıyor:

ABD Meclisi değerli bir borç tavanı muahedesini kabul etti. Böylelikle, SP500 Ağustos’tan bu yana en yüksek fiyatına çıktı. LTC, LEO ve FGC üzere altcoin’ler de akabinde sıçrama yaptı. Kriptonun pay senetlerinin gerisinde kalmasıyla, yakında BTC’yi yakalama vakti gelebilir.

Kripto ve makro karşılaştırması / Kaynak: Santiment

Şu anda Bitcoin hodler kârda oturuyor

Teknik analist CryptoCon geçen ayki tespitlerinde Bitcoin rallisinin sona ermediğini öne sürdü. Analiste nazaran bunu tez etmek kolay, lakin gerçekler o denli değil. Tahlil vakti BTC mevcut düzeylerden neredeyse 1.000 dolar daha yüksekti. Lakin coşku da tıpkı derecede eksikti.

Analist, net gerçekleşmemiş kar/zarar (NUPL) metriğini kullanarak Bitcoin hodler’ın karlılık durumuna bakıyor. Geçtiğimiz birkaç ay boyunca NUPL, 0,25 bedeli etrafında neredeyse sabit kaldı. Bu da genel olarak BTC arzının mütevazı bir formda “siyahta” olduğunu gösteriyor. Analist, son aylarda sakin olsa da, NUPL’nin yükseliş trendini yine test ettiğini söylüyor. Bunun da itimat için bir neden olduğunu belirtiyor.

En büyük Bitcoin balinaları “ikilemin” merkezinde

Yatırımcı hassaslığı konusunda, piyasanın mevcut görünümü hodler sınıfları ortasında büyük farklılıklar gösteriyor. Glassnode’a nazaran, birçok BTC’de riskten uzak durmaya devam ediyor; Mayıs ayından bu yana, satış hakim oldu. Öte yandan, bunun tek istisnası, en büyük Bitcoin balinaları sınıfından oldu.

Glassnode, birikim ve dağılımı kümelere nazaran ayarlanmış bir grafik üzerinden okuma yapıyor. Grafik, en az 10.000 BTC tutan cüzdanların durumlarına ekleme yaptığını gösteriyor. Bununla birlikte, öbür herkesin ise durumlarını azalttığını ortaya koyuyor.

Grup grafiğine nazaran Bitcoin trend birikim puanı / Kaynak: Glassnode

Saç Dökülmesi nedenleri hakkında Medikal Estetik Hekimi Dr.Cenk Gül konu ile ilgili bilgiler verdi.

Cilt sağlığı kadar saç sağlığı da hem erkekler hem de kadınlar için önem taşımaktadır. Sağlıklı olan bir saç her ay 1-1.5 cm oranında uzar. Günde 50-100 adet saç teli dökülmesi normaldir ancak aşırı miktarda saç teli dökülmesi oluyorsa bir uzmana başvurulmalıdır. Saç dökülmesini etkileyen birçok vardır. Bunların başında genetik yatkınlık geliyor.Diğerleri ise; stres, tiroid hastalıkları,vitamin eksiklikleri,beslenme şekli, ilaç kullanımı,hormonal değişiklikler, kansızlık, mevsim değişiklikleri, bazı deri hastalıkları, kadınlarda saçı çok sıkı toplama, saç yolma hastalığı, menopoz gibi…

Saç Dökülmesinde Mezoterapi Faktörü

Ayrıca hava kirliliği nedeniyle saçlar 3 günde bir yıkanabilir ancak saçı fazla yıkamak saçların yıpranmasına yol açar.Saçların kurumasına ve yıpranmasına karşı ılık suyla yıkanmalı çok sıcak sudan uzak durulmalıdır, Saç dökülmesi kadınlara oranla erkeklerde daha sık yaşanan bir sorundur. Erkeklerde genetik saç dökülmesi ergenlikten, 40 ve 50 li yaşlara kadar herhangi bir zaman diliminde başlayabilir.  Sağlıksız ve dökülen saçlar kişilerde özgüven kaybına neden olabilen bir sorundur.Ancak saç kayıpları çözümsüz değildir.  Saç dökülmesinde saç mezoterapisi oldukça sık kullanılan bir tedavi seçeneğidir.Hem kadınlar hem de erkeklerde saç dökülmesi sorunu için uygulanan mezoterapi yöntemi, dökülmeyi engeller, saçları güçlendirir ve sağlıklı şekilde uzamasına yardımcı olur. Saçkıran, kellik ve saç dökülmesi gibi problemlerin tedavisinde kullanılan mezoterapi, içerisinde çeşitli besin ögelerinin yani vitamin, mikro elementler ve besleyici enzimlerin olduğu etkili bir karışımdır. Bu karışım enjektör yardımıyla saç derisine enjekte edilir ve hücre metabolizmasının hızlandırılmasını sağlayarak, saç derisindeki kan dolaşımını artırır.Mezoterapi iğnesi ilaç enjeksiyonu saç derisinin 2-3 mm altına yapılır.Kişiden kişiye değişiklik gösteren saç mezoterapisi tedavisi süresi 3 ila 10 seans arasında yapılmaktadır.

Saç Dökülmesinde Mikro Greft Yöntemi

Diğer bir tedavi yöntemi, kişinin kendi kanından elde edilen PRP (Platelet Zengin Plazma) tedavisi, kanın özel bir işlem ile plazmasının ayrıştırılarak, vücuda enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir. Elde edilen plazma büyüme faktörlerinden oldukça zengindir. Saç dökülmesi ile mücadelede en yeni yöntem ise otolog mikro greft işlemidir. Doku rejenerasyonunda, kılcal damar ve doku yenileme terapisine dayanan yeni bir tekniktir. Bu teknikte, saçlı derinin ve dokuların yenilenmesi için ”Kişinin kendi (otolog) hücrelerinden oluşan bir doku süspansiyonu” kullanılır.Uygulamada, hastaların kulak arkası bölgesinde bulunan sağlıklı saçlı deriden toplanan hücreler işlemden geçirilerek tekrar saçlı derinin bütününe enjekte edilir ve böylece uygulama yapılan bölgede progenitor (öncül) hücrelerin sayısının artışı sağlanır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Kripto para piyasası kan banyosu yapıyor! Bu ortamda başkan kripto Bitcoin, 26 bin dolar düzeyini de kaybetti. Bununla birlikte, birtakım analistler 2 altcoin projesinin yükselmeye hazır olduklarını ileri sürüyor.

Ünlü balina: Bu altcoin ralli yapmak üzere!

Kaleo takma isimli ünlü analist, Ripple (XRP)’nin Bitcoin’den (BTC) daha yeterli performans göstermesini bekliyor. Bu yüzden analist, XRP için yükseliş fiyat hareketi öngörüyor. Kaleo, diyagonal direncini takviye olarak muvaffakiyetle yine test ettikten sonra XRP’nin yükselişine devam edeceğini varsayım ediyor. Bu bağlamda analist, “XRP düşük vakit dilimi de öbür bir yükseliş için hazır görünüyor,” diyor.

Kaynak: Kaleo/Twitter

Kaleo’ya nazaran XRP, muhtemelen kısa mühlet evvel 0,74 dolardan 0,85 dolara kadar yükselen Tron’un (TRX) müsaadeden gidiyor. Analist, “Referans için TRX’in az evvel yaptığı şey burada. Misal bir squeeze’in XRP’yi 0,60+ dolara itmesi mümkün.”

Kaynak: Kaleo/Twitter

Bu yazının sırasında altcoin, 0,52 dolardan süreç görüyordu. Analist, daha sonra XRP ve Bitcoin oranına (XRP/BTC) bakıyor. Kaleo, paritenin çapraz direncinin üzerine çıktıktan sonra da yükselmeye hazır olduğunu söylüyor. Analist, “XRP/BTC paritesi de bir squeeze için hazır üzere,” diyor.

Kaynak: Kaleo/Twitter

Bu ortada, öbür kripto stratejisti Cantering Clark da XRP’de yükselişe geçti. Trader, altcoin’in fiyat yapısının neredeyse yükselmeye hazır olduğunu söylüyor. Clark, buna inandığı için XRP biriktirmek istediğini belirtiyor. Bu doğrultuda analist, şu açıklamayı yapıyor:

Son vakitlerde pek fazla grafiğe bakmadım. Lakin palavra söylemeyeceğim, garip spot teklif ve lansman görünümlü suram ortasında, sanırım TWAP (zaman yüklü ortalama fiyat) XRP’ye başlamam gerekiyor.

DOGE’nin potansiyel fiyat patlaması için 5 neden!

Yakın tarihli bir görüntü güncellemesinde, tanınan kripto piyasası yorum programı “Altcoin Daily”, Dogecoin (DOGE) fiyatının “patlamak” üzere olduğunu söyledi. Kanalın analisti, bunu için 5 neden sıraladı. İşte analistin nedenleri:

İşlemlerde Dalgalanma: Dogecoin’in büyüme potansiyelinin en değerli göstergelerinden biri, günlük süreç hacmindeki değerli artış. Dogecoin, Bitcoin ve Ethereum’u geride bırakarak bir milyondan fazla günlük süreci gördü. Süreçlerdeki bu artış, transferler için Dogecoin’in artan kullanımına işaret ediyor. Bunun da potansiyel olarak DOGE fiyatını yükseltmesi mümkün.

DRC20 Tokenlarının Tanıtımı: Dogecoin süreçlerindeki artış, DRC20 tokenlerinin piyasaya sürülmesine bağlı. Bu gelişme, Dogecoin ağının fonksiyonelliğini genişleterek özel tokenlerin oluşturulmasına imkan sağladı. Bu, daha fazla kullanıcıyı ve geliştiriciyi platforma çekiyor. Böylelikle, Dogecoin’e olan talebi artırması ve potansiyel olarak fiyatını yükseltmesi mümkün.

Hash Oranında Artış: Dogecoin için bir öbür olumlu gösterge de son birkaç hafta içinde hash oranındaki kayda paha yükseliş. Hash oranındaki artış sağlıklı ve güçlü bir ağa işaret ediyor. Bu da daha fazla madencinin Dogecoin’i desteklediğini gösteriyor. Bu artan ağ güvenliğinin, Dogecoin’i yatırımcılar için daha cazip hale getirmesi muhtemel.

Bollinger Bantları Göstergesi: Bollinger Bantları bant genişliği, altcoin fiyatının her iki tarafta de bariz bir hareket yapabileceğini öne sürüyor. Öbür olumlu göstergeler nedeniyle üst istikametli bir hareket daha mümkün. Bu iddia hakikat çıkarsa, altcoin fiyatında kıymetli bir artış mümkün.

Tarihsel Piyasa Eğilimleri: Tarihi olarak Dogecoin’in fiyatındaki bir artış, ekseriyetle daha geniş kripto döngüsündeki bir boğa piyasasından evvel geldi. Bu model doğruysa, Dogecoin’in fiyatındaki bir artış daha geniş bir piyasa rallisine işaret edebilir. Böylelikle, potansiyel olarak Dogecoin’in fiyatında daha fazla artışa yol açması mümkün.

Makaledeki görüşler analistlerin görüşleri olup, mutlaka yatırım tavsiyesi değildir. Kripto para piyasasının oynak be belgisiz yapısını dikkate alarak, Kriptokoin.com olarak kendi araştırmalarınız doğrultusunda yatırım yapmanızı tavsiye ederiz.

Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü andığımız bugünlerde politik ekoloji alanında çalışmalar yürüten, siyasi ekoloji, iklim krizi gibi çok sayıda konuda kaleme aldığı makaleler ile toplumu aydınlatan Özgür Üniversite’nin kurucuları arasında yer alan Akademisyen Doç. Dr. Hakan Yurdanur, Bilim Sağlık Haber Ajansı’nın, ‘Bilim ve Çevre’ konusundaki haber dizimizin konuğu oldu.

“Ekolojik Sorunlar İlk Beşe Bile Giremez”

Hakan Yurdanur ile  ‘ekoloji ve siyasi ekoloji’ kavramı arasındaki ayrımı, bireylerde ekoloji bilincinin oluşmasının önemi, ekolojik bilincinin oluşmasında ve ekolojik mücadelede kadının rolü, çevre ve doğa katliamları, devlet politikaları gibi pek çok konuda bir söyleşi gerçekleştirdik. Siyasi Ekoloji kitabını derleyerek çok sayıda akademisyenin ve bilim insanının yazılarını okurla buluşturan Doç. Dr. Hakan Yurdanur, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin geride bırakan Türkiye’de ekolojinin, ekoloji politikalarının seçmen ve seçilen üzerindeki etkilerine yönelik de önemli tespitlerde bulundu. Yurdanur, “Ekolojik sorunlar ilk beşe bile giremez. Hal böyle olunca da seçmenin ilgi alanı içine çekilemez. Halkın, ekoloji mücadelesinden hep daha önemli sorunları vardır ve var olacaktır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağ ile merkez sağ yarışını izledik. Ortada sol adına pek bir şey göremedik. Sol demek, ekoloji mücadelesinin itici gücü demektir. Sol yoksa ekoloji mücadelesinin hızlıca gelişmesini bekleyemezsiniz” vurgusunda bulundu.

BSHA: Ekolojiyi ve siyasi ekolojiyi birbirinden ayıran en önemli nokta nedir? 

H.Y: Yaklaşık bir yıl önce 14 değerli dostun katkısı ile Siyasi Ekoloji isimli bir kitap yayınlamıştık. Neden siyasi ekoloji sorusu o günden beri çokça sorulmaktadır. Şöyle ki; kapitalizm insana, topluma, doğaya  ve hayvanlara çoklu şekilde saldırmakta. Ve bu saldırı sınıfsal çelişkileri de içinde barındırmakta. Tüm saldırıların siyasi olduğunu ve karşı çıkışın da siyasi temel de gerçekleşmesi gerektiğini belirtmek için bu ismi kullandık. Biliyorsunuz ki ekoloji tek başına ele alındığında “canlıların kendileri ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bir bilim dalı. “Birçok alt dalı var. Olaya buradan bakınca bir sorun görünmüyor. Saf, temiz, kendinden menkul, etliye sütlüye karışmayan bir bilim dalı karşımızda duruyor. Oysa durum böyle değil. Sınıflı bir toplum da tarafsız bilim olmaz, olamaz! Bilim, iktidarların elinde önemli bir güçtür ve teknoloji ciddi bir silahtır. Bu anlamı ile bizler siyasi ekoloji derken, ekolojinin kapitalizm marifeti ile uğradığı saldırıları ve buna verilen cevapları kastediyoruz. Siyasi ekoloji sadece teori de değil pratikte de mücadele ve örgütlenmenin sesidir.

‘Baltalar Elimizde, Biz Gideriz Ormana’ Tarzı Bir Ekolojik Bilinçle Karşı Karşıyayız

BSHA: Bir birey de ekoloji bilinci ne zaman ve nasıl oluşur ? 

H.Y: Az önce söylediklerimden devam etmek gerekirse, ekoloji biliminin her şeyden bağımsız, tek başına oluşmadığını görmekteyiz. Ekoloji, ekonomi, siyaset, sosyo kültürel durum, bilim ve sanat iç içe geçmiş durumda. Buna feminist hareketleri ve hayvan hakları mücadelesini de eklemeliyiz. Ekolojik bilinç de bunların gelişimine paralel bir seyir izlemektedir. Bizim gibi “çevre hareketi” orjinli ülkeler de ekoloji mücadelesinin gelişim seyri oldukça yavaştır. Bugün büyük bir kitle ekoloji mücadelesini görmezden geliyor. Kuşlar, çiçekler, börtü böcekler etkinliği olarak algılıyor. Yaşadığı bölgeye (köyüne, kasabasına) santral kurulacak veya maden ocağı açılacaksa “benim bölgem de yapmayın, gidin nere de yaparsanız yapın” diyerek karşı çıkıyor. Başka bir yerde yapılmasını pek umursamıyor. Ormanı, ağacı, denizi, hayvanı kendisinin malı gibi görüyor ve işine yaramayacağını düşündüğü an ilişkisini kesiyor. Bu insan merkezli anlayış ırkçılık ve türcülüğün de gelişmesinde son derece etkilidir. Bugün insana, topluma, doğaya ve hayvanlara karşı yükselen ırkçı ve türcü söylem ve eylem mevcut. Bunlar; milliyetçilik, faşizm ve nihayetin de kapitalizm orjinli gelişmelerdir. Bugün “baltalar elimiz de, uzun ip belimiz de biz gideriz ormana” türküsünün eşlik ettiği bir ekolojik bilinçle karşı karşıyayız.

BSHA: Ekolojik bilincin oluşmasında ve ekolojik mücadelede kadının rolü nedir ? 

H.Y: Çok hem de çok önemli rolü var kadınların. Kadınlar, sadece kapitalist sistemi sorgulamıyor aynı zaman da ona karşı örgütlenip mücadele ediyor. Bu anlamı ile çok önemli bir yere sahip olan “Ekofeminist” hareket 1970’lerden bu yana aktif şekilde mücadele ediyor. Ekofeminst hareketler, yeryüzünün sömürüsü ile tüm canlıların sömürüsü arasında ki bağlantıları görüp deşifre etmekte. Tabi burada biyolojik varlık olarak sınırlandırılmış, doğayla özdeşleşmiş kadın orjinli tanımların hatasına düşmemek gerek. Doğa Ana, Bakir Toprak gibi söylemler cinsiyetçi bakışı gizliden de olsa savunur. Doğa, kadın ve hayvanı ötekileştirir. Oysa kadın, doğa, hayvan arasında toplumsal ve tarihsel bağlantıları görmek ve söylemek gereklidir. Kapitalizmin bir cinsiyeti varsa o da erkek olduğudur. Erkeğin egemenliği yok edici, sindirici, sömürücü ve yağmacıdır. Bu anlamı  ile ekofeminist hareketler erkek egemenliği ile birlikte ardında yatan kapitalist şiddetle de mücadele halindedir.

Batı Ülkeleri Ürettiği Atığı Bizim Gibi Çevre Ülkelere Gönderir

BSHA: Siyasi ekoloji dünya genelinde de üretilen politikalara baktığımızda çevre ve doğa katliamları ile karşılaşmaktayız. Doğaya ve canlılara karşı daha yaşanabilir değil, yaşanamaz ve yok edici bir saldırı var. Nasıl yorumluyorsunuz?

H.Y: Bir kere şu çok önemli; batı, doğu olduğu için, doğuyu sömürdüğü için batıdır! Deniliyor ki; batı ülkeleri ne kadar temiz, çevreye ve doğaya ne kadar saygılı. Burada iki önemli husus var. Birincisi; batı ülkeleri ürettiği her tür atığı bizim gibi çevre ülkelere gönderir. İkincisi, kendi sermayesine yeni alanlar açmak için çevre ülkelerde santral yapar maden arar. Burada ucuz hammadde, ucuz ve örgütsüz iş gücü, devlet desteği gibi önemli faktörleri de eklemeliyiz. Batılı ülkelerin sokaklarında kedi, köpek yok çünkü hepsini zamanında öldürmüş! Bunun adına da medeniyet deniyor! Çağdaşlaşma deniyor! Öyle olmak içinde yırtınıp duruluyor. En son asbest yüklü savaş gemisi söküm için Aliağa’ya gelecekti. Yöre halkının ve diğer örgütlerin desteği ile önlendi biliyorsunuz. Bu resmen hem yöre halkına hem de çevresine ve tüm canlılara ölüm getirmek demekti. Batı temiz falan değil. Çünkü kapitalizm kirlidir ve kirletmeden var olamaz!

BSHA: Ekolojik mücadelenin hakkını veren ve kazanımları en çok olan ülke ve ülkeler hangileridir ?

H.Y: Sanırım Afrika’nın, Amazon ormanlarının, Avustralya yerlilerinin yaşadığı yerlerdir. Tabi hala o bölgelere girilmediyse… İnsan ve doğa yok edilmediyse… Şu an kapitalizmin girmediği, talan etmediği, ele geçirmediği yer kalmadı. Yani kirlenmemiş, yok edilmemiş alan yok. O nedenle ekolojik anlamda zarar görmeyen ülke de yok. Kapitalizm var oldukça bu süreç devam edecek. Kızılderililerin söylediği gibi “son ağaç kalıncaya dek” sömürü sürmeye devam edecek.

BSHA: Ekoloji politikalarına baktığımızda doğa ve canlılara yönelik alınan kararlar, çıkartılan yönetmelikler doğrultusunda pek de iç açıcı bir 20 yıl geçirmedik. Bir seçim sürecinden geçtik. Mevcut iktidar yeniden seçildi. Seçimin hemen sonrasında Samsun’da köylüler yaşam alanlarının katliamına karşı isyandaydı. Oysaki bu seçmen tercihini iktidar partisinden yana kullanmıştı. Bu ikircikli durumu nasıl okumalıyız?

H.Y: “Benim bölgeme santral yapma, maden ocağı açma, git başka yere ne yaparsan yap” zihniyetinin hakimiyeti olduğu sürece genel bir mücadele perspektifi yakalamak çok zor. Seçim sürecinde ben hemen hemen hiç bir partinin (bir ikisi hariç) ekoloji mücadelesi ve hayvan hakları üzerine önemli tespit ve çözümlerine rastlamadım. Burada bir analiz yapalım: Kapitalizm sorunları numaralandırır. Birinci  sorun ülkenin bekasıdır. İkinci sorun terör, üçüncü sorun ekonomi şeklinde liste uzar gider. Ekolojik sorunlar ilk beşe bile giremez. Hal böyle olunca da seçmenin ilgi alanı içine çekilemez. Halkın ekoloji mücadelesinden hep daha önemli sorunları vardır ve var olacaktır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağ ile merkez sağ yarışı izledik. Ortada sol adına pek bir şey göremedik. Sol demek , ekoloji mücadelesinin itici gücü demektir. Sol yoksa ekoloji mücadelesinin hızlıca gelişmesini bekleyemezsiniz.

Ekolojiye Saldırı Politiktir, Cevap Da Politik Olmak Zorundadır

BSHA: Ekolojiye yeni başlayanlar için önerileriniz nelerdir?

H.Y: En önemli konu, ekoloji mücadelesi ile çevre hareketleri arasında ki önemli ayrımı iyice öğrenmek olacaktır. Bizde kavramlar yerli yerinde kullanılmıyor ve büyük sorunlar yaratıyor. Çevre hareketleri, düzen içi, düzen sınırları ile çevrelenmiş hareketlerdir. Kapitalizmi sorgulamazlar. Koşulsuz kabul ederler. Küçük başarılar ve sonuçlar onları fazlası ile mutlu eder. İmza kampanyaları, dilekçeler, açılan davalar, ÇED raporları, teknik detaylar… Bunlar ilk etapta gerekli olabilir fakat ilerisi için asla yeterli değildir ve sönümlenmeye mahkumdur. Zaten politik bir saldırının karşılığı hukuki yollarla verilemez. Ekolojiye saldırı politiktir ve cevap da politik olmak zorundadır.

 BSHA: Ekoloji, siyasi ekoloji alanındaki bilgileri paylaştığınız, sorularımıza verdiğiniz cevaplar için teşekkürler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

H.Y: Ekoloji mücadelesine gelecek olursak; az önce çevre hareketleri ile ilgili neler söylediysem tam tersini ekoloji mücadelesi için söyleyebilirim. Tüm dünyada ekolojik hareketlenme, bilinç, örgütlenme ve eylemlilik bu yolla tesis edilebilir. Tersi treni sallamaktan öteye geçemez! Değerli sohbet için size çok teşekkür ederim. Sağ olun, var olun…  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

İletişim Başkanlığı, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na Sayın İbrahim Kalın’ı atamıştır.” açıklamasında bulundu.

(Sürecek)

Hentbol Erkekler Muhteşem Lig Cemal Kütahya Dönemi play-off final serisinin birinci maçında Beykoz Belediyespor, Sakarya Büyükşehir Belediyespor’u 31-30 yendi.

Serdivan Spor Salonu’nda oynanan müsabakada konuk grup birinci yarıyı 12-9 önde tamamladı.

Alandan 31-30 galip ayrılan Beykoz Belediyespor, seride durumu 1-0’a getirdi.

Final serisinin ikinci maçı 8 Haziran’da İstanbul’daki Recep Şahin Köktürk Salonu’nda oynanacak. Serinin üçüncü maçı 9 Haziran’da birebir salonda yapılacak.

Seride gerektiği takdirde dördüncü maç 12 Haziran’da Serdivan Spor Salonu’nda, beşinci karşılaşma da 15 Haziran’da Beykoz Belediyespor’un alanında oynanacak.

Hollanda’nın Lahey kentinde 8-21 Ağustos’ta düzenlenecek Paralimpik Dünya Yelken Şampiyonası’na katılmak isteyen bedensel engelli sportmenler, Kocaeli’deki ulusal ekip seçmelerinde kıyasıya yarışıyor.

Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonunca Darıca ilçesindeki Bayramoğlu Limanı’nda düzenlenen Bedensel Engelliler Para Yelken Türkiye Şampiyonası’na katılan 4 kadro ve 14 sportmen, en düzgün dereceyi elde etmek için ter döküyor.

Bedensel Engelli Yelken Ulusal Grubu’na seçilip, Paralimpik Dünya Yelken Şampiyonası’nda ay yıldızlı formayı temsil etmeyi hedefleyen atletler hem birbirleriyle hem de suyla çaba ediyor.

Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Para Yelken Branşı Asbaşkanı Gökhan Arsu, AA muhabirine, seçmelerde dereceye giren atletlerin Türkiye’yi Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında temsil edeceğini söyledi.

Paralimpik yelken sporunun Türkiye’de daha fazla bireye hitap etmesini istediklerini tabir eden Arsu, “Öncesinde hazırlık kampı yaptık. Artık ise 3 Haziran’da bitecek organizasyonumuzun akabinde atletlerimiz bizleri Avrupa’da ve dünyada temsil edecek. Paralimpik yelken çok yeni bir branş ve kıymet verilen bir alan. Dünyada da imajı büyük, bizler de kıymet veriyoruz. Paralimpik yelkenin Türkiye’de daha fazla atlete hitap etmesi ve daha fazla ekibi aktifliğe katmak bizim temel emelimiz. Bu mevzuda çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.

“Sporcular bayağı iddialı”

Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Para Yelken Branş Sorumlusu Nilüfer Beyza Akçan ise şampiyonaya 4 vilayetten 14 atletin katıldığını belirtti.

Sportmenlerin Dünya Şampiyonası’na katılmak için kıyasıya bir birleriyle yarıştığına değinen Akçan, “4 vilayetten toplamda 14 sportmen katılıyor. Toplamda 4 tane ulusal atletimiz var. Atletler bayağı argümanlı ve önümüzde de Dünya Şampiyonası var. Bugün üçüncü gündeyiz. İki yarış yapıldı. Genel ve gençler olmak üzere sportmenler 2 kategoride yarışıyor. Atletlerimiz kıyasıya çaba veriyorlar. Dünya Şampiyonası’na katılmak için bir birleriyle yarışıyorlar.” diye konuştu.

2023 Analig Osman Bayrakdar Dönemi Erkekler Ragbi Türkiye Birinciliği, Samsun’un Çarşamba ilçesinde başladı.

Çarşamba Kent Stadyumu’nda 10 Haziran’a kadar sürecek tertibe 22 vilayetten 31 grup ve yaklaşık 600 sportmen katılıyor.

Samsun Gençlik ve Spor Vilayet Müdürü Feyzullah Dereci, yaptığı konuşmada, “6 Şubat’ta meydana gelen sarsıntı felaketinden 10 ilimiz etkilendi. Bu 10 vilayetimizde yaklaşık 50 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunların ortasında Gençlik Spor Bakanlığımız bünyesinde 78 işçimiz de vefat etti. Bu nedenle Anadolu Yıldızları ligimize bu sene şube müdürü iken sarsıntıda hayatını kaybeden Osman Bayrakdar ismini verdik. Çarşamba’mız turnuvaya mesken sahipliği yapacak. Ben bütün gruplarımıza ve atletlerimize muvaffakiyetler diliyorum.” dedi.

Çarşamba Belediye Lideri Halit Doğan da tertibe katılan atlet ve ekiplere muvaffakiyetler diledi.

Eskişehir’de Valilik, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında imzalanan protokolle okullara vaiz ve imamların gönderildiği haberinin ardından şimdi de İzmir’de, 2 bin 496 okulun 3’te 1’ine; vaiz, imam hatip ve kuran kursu öğreticisi kişilerin ‘manevi danışman’ olarak atanmasına ilişkin protokol imzalandı. Okullarda imam görevlendirmesi ve ataması yapılması ile ilgili olarak Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir Şubeleri harekete geçti. Bilim Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) konuşan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, konuyla ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden randevu talebinde bulunduklarını ayrıca veli dernekleriyle de açıklama yapacaklarının altını çizerek, ‘laik eğitimi ortadan kaldırmaya yönelik atılan adımlara karşı Eğitim-Sen İzmir Şubeleri olarak harekete geçtik” dedi.

“Protokol Acilen İptal Edilmelidir”

Vardal, “İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında ÇEDES Projesi kapsamında okullara ‘manevi danışman’ atanması Anayasanın laiklik ilkesine ve yasalara aykırı olduğunu belirtti. Bugün İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden randevu talebinde bulunduklarını ifade eden Necip Vardal, veli dernekleriyle beraber hareket ettiklerini söyleyerek, “Milli eğitimde çözülesi gereken çok sayıda sorun varken bu tür uygulamalarla yeni sorunlar yaratılacaktır. Anayasanın laiklik ilkesine aykırı olarak imam ataması yapılan okullarda ‘manevi danışman’ ihtiyacı mı doğdu? Neden böyle bir protokol imzalandı? Rehber öğretmenler atama beklerken, din görevlileri neden okullara atanıyor. Bu protokolün acilen iptal edilmesi bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerekmektedir” çağrısında bulundu.

Anayasanın Laiklik İlkesine Ve MEB Mevzuatına Aykırı!

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İzmir İl Müftülüğü arasında Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) kapsamında imzalanan protokol doğrultusunda 842 ‘manevi danışman’ atandı. Protokole göre İzmir genelinde ilk, orta ve lise olmak üzere 2 bin 496 okulun 3’te 1’inde yapılan görevlendirmelerle amaçlananın ‘öğrencilerin milli, manevi, ahlaki, insani, kültürel değerlerimizi benimseyen, koruyan, geliştiren aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi, bedensel ve sosyal bakımdan dengeli bireyler olarak yetiştirilmesi’ olduğunun altı çizildi. BSHA, ÇEDES kapsamında gerçekleştirilen protokol ile ilgili Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Şube Başkanı Necip Vardal’dan bilgi aldı. Vardal, ÇEDES Projesi kapsamında İzmir’deki okullara ‘manevi danışman’ olarak din adamlarının atanmasına yönelik imzalanan protokolle ilgili olarak bilgi almak amacıyla İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden randevu talebinde bulunduklarını, konuyla ilgili olarak öğrenci velileri dernekleri ile de irtibatta olduklarının altını çizdi.

MEB İle İlgili Yasalara Aykırıdır

Vardal, “Milli eğitime bağlı okullarda bu atamalar hangi ihtiyaç üzerine bu danışmanların görevlendirildiği konusu henüz net değil. Bu okullar neye göre hangi kriterlere göre seçilmiştir. Bir ihtiyaç analizi doğrultusunda mı bu atama yapıldı? Bu okullarda manevi danışman ihtiyacı mı tespit edilmiştir? Bunun yanında bu okullarda hali hazırda rehberlik ve danışmanlık hizmeti veren öğretmenlerimiz, din kültürü ve ahlak bilgisi dersine giren öğretmenlerimiz var. MEB kendi müfredatı ve mevzuatı kapsamında bu faaliyetleri zaten yürütmektedir. Bunların dışında yeniden Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevlilerin pedagojik formasyona sahip olmayan eğitim birimlerine ilişkin herhangi bir eğitim almamış olan kişilerin manevi danışman olarak görevlendirilmesi hem anayasanın laiklik ilkesine hem de MEB’in kendi mevzuatına, milli eğitimle ilgili çeşitli yasalara aykırıdır. Acilen imzalanan protokolün iptal edilmesi gerekmektedir” dedi.

Protokole İtirazlarımızda Israrcı Olacağız!

Eğitim-Sen İzmir şubeleri olarak harekete geçtiklerinin altını çizen Necip Vardal, veli dernekleriyle birlikte ‘manevi danışman’ ataması konusunda açıklama yapacaklarını ayrıca konuyla ilgili itirazlarını sürdüreceklerini belirtti. Vardal sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde kendi mevcut mevzuatı çerçevesinde manevi danışman uygulaması söz konusudur. Gençlik merkezlerinde bu görevi yürüten din görevlileri vardır. Yetişkinlere yönelik olarak bu görevin sürdürülmesi mümkündür. İmzalanan protokolün kapsamının imam hatip okulları ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı ortaokullar olarak ifade edilmiştir. Ancak uygulamaya ilkokullar ve liseler de dahil edilmiştir. Anayasa ve yasalar açısından bu görevlendirme uygun da, gerekli de değildir. Kendi içerisinde de çelişkili bir durum var.”

Milli Eğitimde Sorunların Daha Da Büyümesine Neden Olacak!

Söz konusu protokolle din adamlarının okullarda ‘manevi danışman’ olarak bulunmasının herhangi bir soruna neden olup olmayacağı sorumuza Vardal şöyle yanıt verdi: “Bu uygulama okullarda ciddi sorunlara neden olacaktır. Okul ikliminin bozulmasına, gerilimlerin, gerginliklerin oluşmasına sebebiyet verecektir. Okullardaki, eğitim öğretimin niteliğine herhangi bir olumlu etkisi olmayacak bir durumla karşı karşıyayız. O nedenle bu din adamları atamasının, görevlendirmelerin bir an önce geri çekilmesi gerekmektedir. Okullardaki mevcut sürecin, okul ikliminin, öğretmen odalarındaki ilişkilerin bozulmamasına neden olacak bu protokolün acilen iptal edilmesi gerekmektedir. Eğer okullarda rehber eksiği varsa rehber öğretmenler atama bekliyor öncelikle bu atamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Eğitim öğretim kamu görevlileri ve ihtisas sahibi kişiler tarafından gerçekleştirilmelidir. Yasalar gereği böyledir. Burada geçmişte yargıya bu ve bunun gibi yapılan başka protokollerin iptal edilmesinde temel gerekçe de bu olmuştur.  Bu söz konusu protokol eğitim alanında birçok sorun varken yeni bir sorun alanı açacaktır. Yeni sorunlar eklemek ve yeni sorunlar getirmenin hiçbir anlamı olmadığı kanaatindeyiz. ÇEDES uygulaması tüm ülke genelinde başlatılan bir proje olmakla beraber geçen günlerde aynı şekilde Eskişehir’de bir görevlendirme yapıldı. Yine aynı şekilde Çorum’da da yine bu anlamda bir koordinatör görevlendirmesi yapıldığı bilgisine sahibiz.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Radio1 yayınında ülkedeki bankaların uyguladığı düşük faiz oranlarına ait değerlendirmelerde bulundu.

Belçika bankalarının tasarruf hesaplarına uyguladıkları faiz oranlarını artırmamaları halinde federal hükümetin müdahale edeceğini belirten De Croo, “Ben özgür piyasaya inanan biriyim fakat hür piyasa yürümezse müdahale etmek gerekir.” diye konuştu.

De Croo, bankaların derhal faizleri yükletme tarafında adım atmaları gerektiğini belirtti.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Temmuz 2022’den beri, yüksek enflasyona karşı ana faiz oranlarını arka arda 7 defa toplamda 375 baz puan artırdı.

Analistler, 15 Haziran’da yapılacak AMB faiz toplantısında da 25 baz puanlık artış bekliyor.

Halihazırda AMB’nin refinansman faizi yüzde 3,75, mevduat faizi yüzde 3,25’e ve marjinal fonlama faizi de yüzde 4 düzeyinde bulunuyor.

Buna karşın Belçika bankaları tasarruf mevduatlarına yüzde 0,35 yıllık faiz uyguluyor. Bu durum mevduat sahipleri tarafından eleştiriliyor.

13’üncü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni kabine üyelerinin açıklanmasının yankıları sürüyor. Yaklaşık beş yıllık ortanın akabinde Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna dönüş yapan Mehmet Şimşek’in vazife teslim merasiminde “rasyonel siyasetlere geri dönüş” sinyali vermesi, iktisat dünyasını da hareketlendirmiş durumda. Keza yaklaşık iki yıldır süregelen kriptoya getirilecek regülasyon çalışmalarına dair yeni iktisat idaresinin nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu.

Kriptokoin.com’a özel konuşan Türkiye kripto dalının öncü isimlerinden akademisyen Tansel Kaya, birebir vakitte Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği kısmından mezun. “Avrupa Birliği ve ABD’yle daha uyumlu bir kabineyle karşı karşıyayız” diye konuşan Kaya, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na atanan Mehmet Fatih Kacır’ın ve Merkez Bankası başkanlığına getirilmesi gündeme gelen isimlerden Gaye Erkan’ın Boğaziçili olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor: “Bu isimlerin çalışkanlığının ve eğitimlerinin sorgulanacak bir tarafı yok. Boğaziçililer olağanda siyasette hiç yoktur, genelde özel dala yönelirler. Bu sefer kamu hizmetine geliyor bu beşerler, ülke için kazanım olduğunu düşünüyorum.”

“Mehmet Şimşek geçmişte kriptoya mesafeliydi”

“Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek deneyimli bir isim. Kripto konusuna ise uzaklıklı. Hatta kriptoyu Lale Çılgınlığı’na benzetmişti. Lakin olağan bu açıklamaları 2018 yılından kalma, devrin şartlarıyla algılamak gerekiyor” diye konuşan Kaya, ekliyor: “Görüşleri ne kadar değişti bilmiyorum ama rasyonel siyasetlere dönmemiz gerektiğini söylüyor.”

“ABD’deki kriptoya dair olumsuz görüş bize sirayet edebilir”

Şimşek’in misyon tesliminde sarf ettiği “rasyonel siyasetlere dönüş” iletisini yorumlayan Kaya, “Rasyonel fikir dediğimizde ABD ve Avrupa’daki finans dünyasının hükümran görüşleri benimsenecek demektir. Bu, kriptoya daha uzaklıklı bir tablo ortaya çıkarıyor. ABD hayli olumsuz bir tablo çiziyor kripto konusunda. Senatör Elizabeth Warren’ın kriptoya dair olumsuz görüşleri de biliniyor. ABD’deki kriptoya dair olumsuz görüşün bize sirayet edeceğinden kaygı ediyorum” diye konuşuyor.

“Regülasyonlarda Avrupa Birliği düzenlemeleri rehber alınabilir”

Avrupa Birliği’nin son periyotta hayata geçirdiği Kripto Varlık Piyasaları Düzenlemesi’nin (MiCA) kripto varlıkları tanıdığını, tasnif ettiğini, borsaları düzenlediğini ve kripto alım satımına insider trading üzere fesat karıştırılmasına yönelik cezalar getirdiğini hatırlatan Kaya şunları söylüyor: “Bunlar hoş şeyler. Tahminen bu istikamette bir yönelim olabilir, MiCA rehber alınabilir. Tercih edecekleri istikametin de bu istikamette olacağını düşünüyorum. Baktığınız vakit MiCA şu ana dek yapılmış en elle tutulur bir regülasyon.”

“Kripto kabak üzere ortada”

Yaklaşık iki yıldır üzerinde çalışılan, Ankara’da bahse dair düzenlenen Çalıştaylar sonucunda birtakım taslakların kamuoyuyla paylaşıldığı kripto regülasyonlarına dair birçok argüman kelam konusu. Kimileri sert bir regülasyon beklerken, bir kesim de görece özgür bir mevzuat beklentisi içinde. Fakat süreç bazlı vergi üzere mevzular kesimin tartıştığı bahisler ortasında. “Döviz süreçlerinden alınan kambiyo vergisi üzere, düşük yüzdeli bir süreç bazlı vergi bekliyorum. Hatta kripto para borsaları da süreçlerde yüzde 18 KDV vermektense bunu istiyorlar” diye konuşan Tansel, ekliyor: “Kripto şu anda kabak üzere ortada. Kesinlikle buradan gelir elde etmek istenilecektir.”

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Binance CEO’su Changpeng Zhao’yla (CZ) yaptığı görüşmeye atıfta bulunan Kaya, “CZ’yle yapılan görüntü konferans, devlet metoduna çok uygun değildi. Geçmişte Cumhurbaşkanı’nın katıldığı blokzincir konferansı üzere etkinlikler daha sık düzenlenebilir, CZ üzere isimler davet edilerek özel görüşmeler yapılabilir” görüşünü savunuyor.

“Blokzincir düzgün, kripto paralar kumar” görüşü devam mı edecek?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kripto paralar ve blokzincir teknolojilerine dair geçmişte yaptığı açıklamaların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın vakitte bahse dair yaptığı açıklamalarla paralellik gösterdiği ise bir gerçek. Hakikaten 2022’nin Ekim ayında İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Blokzincir İstanbul Programı’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimize hiçbir desteği olmayan kripto para kumarlarına yönelmeleri yerine blokzincir teknolojisi üzere yeniliklerin değiştirilmesinde yer alarak daha büyük ve mümbit mecralara yönelmeleri tavsiyesinde bulunuyorum” sözlerini kullanmış, “Hedefimiz bu alanda da tüketici değil, tasarlayıcı, üretici, taraf verici ve takip eden değil, takip edilen pozisyona ulaşmaktır” diye konuşmuştu.

Kaya, kelam konusu açıklamalara dair “Kripto paralara toz kondurmak istemiyoruz lakin baktığınız vakit birçok olumsuz gelişme yaşandı geçmişte” görüşünü savunuyor ve ekliyor: “Thodex, FTX, LUNA ve NFT’lerin ponzi olduğuna dair toplumda olumsuz bir algı kelam konusu. Cumhurbaşkanı ve Bakan’ın ‘Blokzincir güzeldir ancak kripto paralar kumardır’ derken de haklılık hisseleri olduğunu düşünüyorum. Ne de olsa regüle edilmemiş bir yapıdan bahsediyoruz.”

Dijital Türk Lirası’nın akıbeti

Blokzincir teknolojilerine Türkiye’nin üzerinde çalıştığı bir bahis ise Dijital Türk Lirası. 2022 Aralık’ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamada, Dijital Türk Lirası Projesi’nin birinci faz çalışmaları kapsamında Dijital Türk Lirası Ağı üzerindeki birinci ödeme süreçleri başarılı bir halde gerçekleştirildiği ve kapalı devre pilot uygulama testlerine 2023 yılının birinci çeyreğinde de devam edeceği duyurulmuştu. Pekala yeni iktisat idaresiyle bir arada Dijital Türk Lirası’nın akıbeti ne olacak? Kaya, “Mehmet Şimşek’in 2018’deki bir konuşmasını dinledim: Kripto paralara benzeyen Dijital Türk Lirası üretmek istiyoruz demiş o vakitler. Gerçekten de ondan sonra gelen bakanlar, bu projeyi devam ettirdi. Taşınabilir uygulama olarak ben demosunu gördüm. Bankacılık uygulamaları için bankalara muhtaçsınız. Lakin burada süreçler büsbütün vatandaşa ait” diye konuşuyor.

Yüksek getiri potansiyeli ve yenilikçi teknolojik özellikleri nedeniyle kripto piyasası, yatırımcılar ve meraklılar ortasındaki popülerliğini korudu. Kripto sahnesinde yapılan birçok değişiklik sayesinde, Haziran 2023’te bir heyecan ve müspet beklenti duygusu var. Bu ortamda yapay zeka BTC, SHIB ve LUNC’un Haziran sonu fiyatını iddia ediyor.

Yapay zeka 30 Haziran için BTC, SHIB ve LUNC fiyatını belirledi

BTC fiyat tahmini

Bitcoin (BTC) hala ruhsal açıdan kıymetli olan 28.000 dolar düzeyine ulaşmaya çalışıyor. Bu ortamda başkan kripto kimi olumlu işaretler göstermeye başlıyor. Bu da Haziran ayı sonuna kadar daha fazla yükseliş olabileceğini gösteriyor. Bu bağlamda, kripto para tahlil ve iddia platformu PricePredictions’taki makine tahsili algoritmasına danıştık. Yapay zeka, 30 Haziran için Bitcoin fiyatını 27.540,35 dolar olarak belirledi.

Bitcoin 30 günlük fiyat kestirimi / Kaynak: PricePredictions

Algoritma, hareketli ortalama yakınsama sapması (MACD), ortalama gerçek aralık (ATR), Bollinger Bantları (BB) ve başkaları üzere göstergelere dayalı kestirimler yapıyor. Bu varsayım gerçekleşirse, Bitcoin’in mevcut fiyatına nazaran %1,59’luk bir artış manasına gelecek.

SHIB fiyat tahmini

İkinci en büyük göğüs coin’i olan Shiba Inu, 2023 yılında kayda bedel bir dalgalanma yaşadı. SHIB, Şubat ayında büyük bir yükseliş göstererek, kripto topluluğunun dikkatini yine üzerine çekti. Fakat son haftalarda kıymetli bir düşüş yaşadı. Bu da kripto piyasasının tabiatında var olan oynaklığı vurguladı. Bununla birlikte, çabucak eli kulağında olan Shibarium güncellemesine ait artan heyecan var. PricePredictions’taki makine tahsili algoritması, 30 Haziran için SHIB fiyatını 0,000008327 dolar olarak belirledi. Varsayım gerçekleşirse, SHIB’in fiyatı, yazı sırasındaki 0.000008472 dolardan %1,66’lık bir düşüşe şahit olacak.

SHIB için 30 günlük fiyat iddiası. Kaynak: PricePredictions

LUNC fiyat tahmini

Çökmüş olan Terra (LUNA) ekosisteminin yepyeni Blockchain’i olan Terra Classic (LUNC), son vakitlerde bir noktada %30’u aşan kayda bedel bir paha yükselişe şahit oldu. Bu artış, haftalardır devam eden karamsar piyasa hassaslığının ortasında bir umut ışığı olarak ortaya çıktı. Bedeldeki artışı, ağın yararını ve fonksiyonelliğini artırmayı amaçlayan bir dizi teşebbüsü faal olarak uygulayan LUNC topluluğunun ortak gayretlerine bağlamak mümkün. Bu teşebbüsler, şu anda bu son ivmenin yol açtığı potansiyel ticaret sonuçları üzerinde hevesle spekülasyon yapan yatırımcıların dikkatini çekti.

Buna karşılık yatırımcılar, son ivme ile fiyatının nerede süreç görebileceğine bakıyor. PricePredictions’taki makine tahsili algoritması, 30 Haziran için LUNC fiyatını 0,000101 dolar olarak belirledi. Bu kestirim gerçekleşirse, LUNC’un mevcut fiyat düzeyinden %3,6’lık kayda paha bir artış manasına gelecek.

30 günlük LUNC fiyat iddiası. Kaynak: PricePredictions

Bitcoin’in fiyatı düşmeye devam edecek mi?

Kripto analisti Florence Muchai, Bitcoin ve altcoin’lerin teknik görünümünü kıymetlendiriyor. 11 Mayıs’ta Bitcoin fiyatı bir baş ve omuz formasyonunun kırılmasının akabinde düştü (kırmızı simge). Ayılar baş ve omuz motifine dikkat etmeli. Hasebiyle bu kırılma zati beklenmekteydi. Fakat kırılmayı takip eden fiyat hareketi hayli sistemsiz oldu. Bitcoin’in fiyatı sert bir biçimde düşmek yerine 30 Mayıs’ta iki kere yükseldi ve kısa müddetliğine formasyonun orta çizgisinin üzerinde süreç gördü. Lakin bundan kısa bir mühlet sonra tekrar düşmeye başladı. Sonuç olarak baş ve omuz formasyonu muhtemelen geçersiz oldu.

Bu nedenle, azalan paralel kanal bir sonraki en muhtemel düzenlemedir. Bu teori doğruysa, düşüş eğilimi 31 Mayıs’ta fiyatın kırmızı simgeyle gösterilen çizgide dirençle müsabakasıyla başladı. Fiyat düşerken kanal boyunca çizilen 25.000 dolar dayanak sınırını test etmesi mümkün. Bu, tüm yükseliş trendinin boyutuna bağlı olarak 0,382 Fibonacci geri çekilme takviye düzeyidir. Bu da onu potansiyel olarak değerli bir dayanak düzeyi haline getiriyor. RSI olgusu bu teoriyi destekliyor.

BTC Günlük Grafik / Kaynak: Coinmarketcap

Altcoin’lerde büyüme görülüyor

Uzmanlar başka kripto paraların Haziran 2023’te kıymetli ölçüde büyüyeceğini varsayım ediyor. Ethereum 2.0’a geçişin Ethereum’un büyüme trendini devam ettireceğini öngörüyorlar. Ayrıyeten, Cardano, Polkadot ve Solana, kullanım alanları geliştikçe ve muazzam bir popülerlik kazandıkça değerli ölçüde büyümesi beklenen kriptolardan yalnızca birkaç örnek. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Mayıs boyunca ETH fiyatı BTC’de daha fazla artış gösterdi. Büyük olasılıkla Haziran ayında da bu türlü devam edecek.

ETH Günlük Grafik / Kaynak: Coinmarketcap

2022 yılının başından bu yana ETH/BTC paritesi paralel bir düşüş kanalı içinde süreç görüyor. Nisan 2023’te kanalın tam merkezinde yankılandı. Bu, kelam konusu çizgide ikinci kere sıçrama yapmasıydı. Kanalın üst kısmındaki fiyat hareketi muhtemel bir kanal kırılmasına işaret ediyor.

Ayrıca, Mayıs ayında en çok konuşulan meme-coin’i PEPE, tüm vakitlerin en çok kazananlarından biri oldu. PEPE 5 Mayıs’ta fiyat süratle düşmeden evvel tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaştı. Uzmanlara nazaran, bu düşüşe karşın, Haziran ayında bir toparlanması mümkün. Bunun nedeni olarak birkaç faktör öne çıkıyor. Düşen bir paralel kanal 13 Mayıs’tan bu yana düşüşü denetim ediyor. Kanal düzeltici bir formasyon olduğundan, kanalın kırılması en muhtemel sonuç 31 Mayıs’ta piyasa kanalın yeşil takviye çizgisinden toparlandı. Kaydedilen en düşük RSI kıymeti (yeşil daire) toparlanma ile birebir vakte denk geldi. Gösterge o vakitten bu yana yükseldi.

PEPE Günlük Grafik / Kaynak: Coinmarketcap

13’üncü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni kabine üyelerinin açıklanmasının yankıları sürüyor. Yaklaşık beş yıllık ortanın akabinde Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğuna dönüş yapan Mehmet Şimşek’in vazife teslim merasiminde “rasyonel siyasetlere geri dönüş” sinyali vermesi, iktisat dünyasını da hareketlendirmiş durumda. Keza yaklaşık iki yıldır süregelen kriptoya getirilecek regülasyon çalışmalarına dair yeni iktisat idaresinin nasıl bir hal sergileyeceği ise merak konusu.

Kriptokoin.com’a özel konuşan Türkiye kripto bölümünün öncü isimlerinden akademisyen Tansel Kaya, birebir vakitte Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği kısmından mezun. “Avrupa Birliği ve ABD’yle daha uyumlu bir kabineyle karşı karşıyayız” diye konuşan Kaya, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na atanan Mehmet Fatih Kacır’ın ve Merkez Bankası başkanlığına getirilmesi gündeme gelen isimlerden Gaye Erkan’ın Boğaziçili olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor: “Bu isimlerin çalışkanlığının ve eğitimlerinin sorgulanacak bir tarafı yok. Boğaziçililer olağanda siyasette hiç yoktur, genelde özel bölüme yönelirler. Bu sefer kamu hizmetine geliyor bu beşerler, ülke için kazanım olduğunu düşünüyorum.”

“Mehmet Şimşek geçmişte kriptoya mesafeliydi”

“Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek deneyimli bir isim. Kripto konusuna ise uzaklıklı. Hatta kriptoyu Lale Çılgınlığı’na benzetmişti. Ancak olağan bu açıklamaları 2018 yılından kalma, periyodun şartlarıyla algılamak gerekiyor” diye konuşan Kaya, ekliyor: “Görüşleri ne kadar değişti bilmiyorum ama rasyonel siyasetlere dönmemiz gerektiğini söylüyor.”

“ABD’deki kriptoya dair olumsuz görüş bize sirayet edebilir”

Şimşek’in vazife tesliminde sarf ettiği “rasyonel siyasetlere dönüş” iletisini yorumlayan Kaya, “Rasyonel niyet dediğimizde ABD ve Avrupa’daki finans dünyasının hükümran görüşleri benimsenecek demektir. Bu, kriptoya daha uzaklıklı bir tablo ortaya çıkarıyor. ABD hayli olumsuz bir tablo çiziyor kripto konusunda. Senatör Elizabeth Warren’ın kriptoya dair olumsuz görüşleri de biliniyor. ABD’deki kriptoya dair olumsuz görüşün bize sirayet edeceğinden tasa ediyorum” diye konuşuyor.

“Regülasyonlarda Avrupa Birliği düzenlemeleri rehber alınabilir”

Avrupa Birliği’nin son devirde hayata geçirdiği Kripto Varlık Piyasaları Düzenlemesi’nin (MiCA) kripto varlıkları tanıdığını, tasnif ettiğini, borsaları düzenlediğini ve kripto alım satımına insider trading üzere fesat karıştırılmasına yönelik cezalar getirdiğini hatırlatan Kaya şunları söylüyor: “Bunlar hoş şeyler. Tahminen bu tarafta bir yönelim olabilir, MiCA rehber alınabilir. Tercih edecekleri istikametin de bu istikamette olacağını düşünüyorum. Baktığınız vakit MiCA şu ana dek yapılmış en elle tutulur bir regülasyon.”

“Kripto kabak üzere ortada”

Yaklaşık iki yıldır üzerinde çalışılan, Ankara’da mevzuya dair düzenlenen Çalıştaylar sonucunda kimi taslakların kamuoyuyla paylaşıldığı kripto regülasyonlarına dair birçok sav kelam konusu. Kimileri sert bir regülasyon beklerken, bir kesim de görece özgür bir mevzuat beklentisi içinde. Lakin süreç bazlı vergi üzere bahisler bölümün tartıştığı bahisler ortasında. “Döviz süreçlerinden alınan kambiyo vergisi üzere, düşük yüzdeli bir süreç bazlı vergi bekliyorum. Hatta kripto para borsaları da süreçlerde yüzde 18 KDV vermektense bunu istiyorlar” diye konuşan Tansel, ekliyor: “Kripto şu anda kabak üzere ortada. Kesinlikle buradan gelir elde etmek istenilecektir.”

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Binance CEO’su Changpeng Zhao’yla (CZ) yaptığı görüşmeye atıfta bulunan Kaya, “CZ’yle yapılan görüntü konferans, devlet yordamına çok uygun değildi. Geçmişte Cumhurbaşkanı’nın katıldığı blokzincir konferansı üzere etkinlikler daha sık düzenlenebilir, CZ üzere isimler davet edilerek özel görüşmeler yapılabilir” görüşünü savunuyor.

“Blokzincir yeterli, kripto paralar kumar” görüşü devam mı edecek?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kripto paralar ve blokzincir teknolojilerine dair geçmişte yaptığı açıklamaların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın vakitte mevzuya dair yaptığı açıklamalarla paralellik gösterdiği ise bir gerçek. Hakikaten 2022’nin Ekim ayında İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen Blokzincir İstanbul Programı’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençlerimize hiçbir desteği olmayan kripto para kumarlarına yönelmeleri yerine blokzincir teknolojisi üzere yeniliklerin değiştirilmesinde yer alarak daha büyük ve mümbit mecralara yönelmeleri tavsiyesinde bulunuyorum” tabirlerini kullanmış, “Hedefimiz bu alanda da tüketici değil, tasarlayıcı, üretici, taraf verici ve takip eden değil, takip edilen pozisyona ulaşmaktır” diye konuşmuştu. Kaya, kelam konusu açıklamalara dair “Kripto paralara toz kondurmak istemiyoruz lakin baktığınız vakit birçok olumsuz gelişme yaşandı geçmişte” görüşünü savunuyor ve ekliyor: “Thodex, FTX, LUNA ve NFT’lerin ponzi olduğuna dair toplumda olumsuz bir algı kelam konusu. Cumhurbaşkanı ve Bakan’ın ‘Blokzincir düzgündür ancak kripto paralar kumardır’ derken de haklılık hisseleri olduğunu düşünüyorum. Ne de olsa regüle edilmemiş bir yapıdan bahsediyoruz.”

Dijital Türk Lirası’nın akıbeti

Blokzincir teknolojilerine Türkiye’nin üzerinde çalıştığı bir husus ise Dijital Türk Lirası. 2022 Aralık’ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan açıklamada, Dijital Türk Lirası Projesi’nin birinci faz çalışmaları kapsamında Dijital Türk Lirası Ağı üzerindeki birinci ödeme süreçleri başarılı bir halde gerçekleştirildiği  ve kapalı devre pilot uygulama testlerine 2023 yılının birinci çeyreğinde de devam edeceği duyurulmuştu. Pekala yeni iktisat idaresiyle bir arada Dijital Türk Lirası’nın akıbeti ne olacak? Kaya, “Mehmet Şimşek’in 2018’deki bir konuşmasını dinledim: Kripto paralara benzeyen Dijital Türk Lirası üretmek istiyoruz demiş o vakitler. Sahiden de ondan sonra gelen bakanlar, bu projeyi devam ettirdi. Taşınabilir uygulama olarak ben demosunu gördüm. Bankacılık uygulamaları için bankalara muhtaçsınız. Lakin burada süreçler büsbütün vatandaşa ait” diye konuşuyor.

Önemli bir BTC fiyat dayanağı, Bitcoin boğalarının 26.000 doların altında uğraş etmesiyle resme geri dönüyor. Tanınan bir analiste nazaran önder kripto tabanı şimdi görmedi. Öte yandan bir on-chain analist, bu ay Bitcoin için üst taraflı mümkün bir patlamadan bahsediyor.

Van de Poppe: Bitcoin tabanı şimdi görünmedi’

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Bitcoin, 25.829 dolara kadar geriledi. Hafta sonunun en yüksek düzeylerine kıyasla yaklaşık %5’in üzerinde düşüş manasına geliyor. Bu yüzden, Bitcoin, kilit takviye çizgileri yaklaştıkça hayli zayıf görünüyordu. Bunlar ortasında, Mart ortasından bu yana dayanak olarak kalmak için tekrarlanan testleri atlatan ve şu anda 26.400 dolar düzeyinde olan 200 haftalık hareketli ortalama (MA) da vardı.

İzleme kaynağı Material Indicators’ın kurucu ortağı Keith Alan, haftalık grafikle ilgili yorumunda, “Bitcoin, 200 Haftalık MA’da (mor) bir dayanak testi daha yapacak,” ihtarını yaptı. Bu bağlamda analist, “IMO, 200 Haftalık MA’nın altında bir Haftalık mum kapanışı, tabanın şimdi gelmediğinin bir göstergesi. Bu hafta işlerin kızışması mümkün. Son savunma çizgisi 50 Aylık MA’da 25,5 bin dolar civarında.”

BTC açıklamalı grafik / Kaynak: Keith Alan/ Twitter

Diğerleri de boğaların son direnişinin gerçekleşmesi için benzeri alanlara göz dikti. Ticaret firması Eight’in kurucusu ve CEO’su Michaël van de Poppe gün içinde yaptığı açıklamada, “Bitcoin hala 26.600 doların tutulması gereken değerli alan olduğu aralığa bağlı bölgede sıkışmış durumda,” diyor.

Analist ayrıyeten, “27.500 doları kıramadı. Standart Pazar/Pazartesi dökümü gerçekleşti. Bakalım hafta ileriye dönük neler getirecek. Makro-ekonomik açıdan da epey rahat bir hafta geçirdik,” yorumunu yapıyor.

“Yaşa ya da öl” anı

Bu ortada Material Indicators, en büyük global borsa Binance’e ilişkin bir likidite grafiği paylaştı.

Binance için BTC buyruk defteri dataları / Kaynak: Material Indicators

Alan’ın bulgularına nazaran, Fed’in 14 Haziran’da açıklayacağı faiz kararının en son “yaşa ya da öl” anı olacak. Bu bağlamda analist, “Önemli Hareketli Ortalamalardaki Teknik Takviye düzeyleri kaybedilirse, bir sonraki takviye düzeyi trend çizgisiyle birleşen 2017 Zirvesi civarında olacaktır. BTC likiditesi fiyatın her iki tarafında da zayıf kalmaya devam ediyor. Piyasalar 14 Haziran FED faiz artırım kararını bekliyor,” diye yazdı.

Borsa spekülasyonları kızışıyor

Trader Daan Crypto Trades, açık faizin arttığı vadeli süreç piyasalarından gelen sesleri not edenler ortasındaydı.

Ticaret platformu Decentrader da emsal halde, Wall Street açılmadan evvel long durumların daha besbelli hale gelmesiyle, açık faizde “önemli bir artış” kaydetti.

Bu ortada izleme kaynağı CoinGlass’tan alınan bilgiler, 5 Haziran’daki likidasyonların long konumları daha fazla etkilediğini ve çapraz kripto konum kayıplarının yazı sırasında toplam 33 milyon dolar olduğunu gösterdi.

Kripto likidasyon grafiği / Kaynak: CoinGlass

Sinyal gerçekleşirse Bitcoin Haziran’da yükselmeye hazır!

Yaygın olarak takip edilen bir on-chain analist Willy Woo, Bitcoin için olumlu bir sinyalden bahsediyor. Bu sinyalin bu ay Bitcoin için üst taraflı muhtemel bir patlamaya işaret ettiğini söylüyor. Analist, Bitcoin’in maliyet bazlı tahlilinin, Haziran ayında BTC için yaklaşan bir ralliye işaret ettiğini kaydediyor. Bu bağlamda analist, şu açıklamayı yapıyor:

Maliyet bazlı tahlil, üst tarafın aşağı taraftan daha âlâ göründüğünü gösteriyor. Yaz ayları ekseriyetle yatay ya da düşüş eğilimindedir. Lakin yine birikim kademesindeki her Haziran ayı yükseliş göstermiştir. Biz de bu türlü bir pencerenin içindeyiz. BTC’nin Haziran ayında yükselmesi için bir pencere var. Benim varsayımıma nazaran bu fırsatın doğmasına bir hafta var. Bakıp göreceğiz.

Kaynak: Willy Woo/Twitter

Glassnode kurucularına nazaran BTC’yi short’lamak çaresizlik!

Bu ortada Glassnode kurucuları Jan Happel ve Yann Allemann, şu anda BTC’yi short’lamaya çalışanların “çaresiz” olduğunu ve vakitlerini yapay zeka (AI) ve likit stake türevi (LSD) altcoin’lere odaklanarak geçirmelerinin daha uygun olacağını söylüyor. Bu husustaki görüşlerini ise şu halde açıklıyorlar:

BTC’yi short’lamak için daha fazla neden aramak çaresizlik belirtisidir. Yapay zeka ve LSD odaklı altcoin’lere odaklanmak için vakit harcamak daha âlâ.

Bir Swissblock gönderisinde Alleman ve Happel, BTC’nin daha evvel varsayım edilen 26.000 ila 27.500 dolar aralığında kalmasının akabinde 30.000 dolar fiyat etiketine yükselmesini beklediklerini söylüyor. Bu doğrultuda, şu yorumu yapıyorlar:

ABD borç tavanının çözülmesi ve kıymetli data açıklamaları üzere çok sayıda potansiyel katalizörün ortasında Bitcoin, öngörülen aralıkta başarılı bir halde tutundu. Şu anda kendimizi tekrar yükseliş bölgesinde gezinirken buluyoruz. Piyasa hassaslığı iyimserlikten yana ve risk algısı azaldı. Lakin tekrar de bizi 30.000 dolar maksadına yanlışsız itmek için piyasa iştirakinde ve momentumunda bir artış bekliyoruz.

TBMM Genel Şurasında 7 Haziran Çarşamba günü yapılacak seçim öncesinde AK Parti İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti ve MHP milletvekillerinin ortak imzasıyla Meclis Lideri adayı gösterildi.

AK Parti Küme Lideri Abdullah Güler ve MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay, AK Parti İstanbul Milletvekili Kurtulmuş’un, Meclis Başkanlığı adaylığına ait müracaat dilekçesini, TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu’na teslim etti.

Başvurunun akabinde beraberindeki MHP Küme Başkanvekili Akçay ve AK Parti küme başkanvekilleri Muhammet Emin Akbaşoğlu, Hasret Varlıklı, Abdulhamit Gül ve Leyla Şahin Usta ile gazetecilere açıklama yapan Güler, Meclis Başkanlığı adaylığı sürecinin 3 Haziran’da başladığını hatırlatarak yarın saat 24.00’e kadar adaylık müracaatlarının süreceğini söyledi.

AK Parti ve MHP milletvekilleri olarak Anayasa ve Meclis İçtüzüğü kapsamında AK Parti İstanbul Milletvekili Kurtulmuş’u Meclis Lideri adayı gösterdiklerini bildiren Güler, “Adaylık müracaatı güzel uğurlu olsun. İstanbul Milletvekilimiz Numan Kurtulmuş’a, 28. Yasama Devri içerisinde kaliteli bir yasama periyodunun sağlanması konusunda inancımız tam.” dedi.

TBMM’de Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir periyodu oluşturmayı dilek ettiklerini belirten Güler, “Muhalefet partileriyle birlikte daima bir arada nitelikli, toplumun dilek ettiği, beklentisini karşıladığı kanunların çıkarılması noktasında büyük bir uğraş sarf edeceğimizi, birlikte çalışacağımızı ve Meclis Lideri olarak Numan Kurtulmuş Bey’in bu mevzuda öncü olacağını, başkanlık yapacağını ve başarılı sonuçlar alacağımızı düşünüyorum.” diye konuştu.

– “Numan Kurtulmuş’u aday olarak göstermiş bulunuyoruz”

MHP Küme Başkanvekili Akçay, “Biz de MHP Kümesi olarak 28. Periyot TBMM Başkanlığına, İstanbul Milletvekili ve AK Parti Genel Başkanvekili Sayın Numan Kurtulmuş’u aday olarak göstermiş bulunuyoruz. Birlikte imzaladığımız müracaatımızı da TBMM Başkanlığına vermiş bulunuyoruz.” tabirlerini kullandı.

“Sayın Numan Kurtulmuş’un müktesebatıyla ve bütün özellikleriyle TBMM Başkanlığını en güzel formda yürüteceğine yürekten inanıyoruz.” tabirini kullanan Akçay, “Türkiye Yüzyılı başlamıştır ve 28. Devir’de TBMM ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nın başlangıç şuuruyla aşkla şevkle ve azimle çalışmaya kararlıyız.” dedi.

Hemşireler ve Tüm Sağlık Çalışanları Sendikası (HEP-SEN) ve Sağlık Çalışanları Sendikası, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına getirilen yüzde 2 baraj uygulamasına karşı güçlerini birleştirdi.

Sendikalara Açık Çağrı

Sosyal medya aracılığıyla yapılan açıklamada, “Hareketimizin merkezi bugün önemli misafirleri ile sağlık ve sosyal iş kolunda sorunları ve çözüm önerilerini görüşmüştür. Sahanın sesine, sahanın inisiyatifine ve isteğine artık sessiz kalamazdık. Sağlık emekçilerinin yoğun talepleri doğrultusunda HEP-SEN ve Sağlık Çalışanları Sendikası birleşme kararı almıştır. Buradan tüm bağımsız sendikalara çağrımızdır; sağlık emekçileri için sahanın isteğine sessiz kalmayalım birleşelim” cümleleri yer aldı.

Şimdi Değilse Ne Zaman?

HEP-SEN Başkanı Yunus Şimşek, “Sağlık sosyal iş kolunda emekten yana faaliyet gösteren tüm sendikalara çağırımızdır: Sağlık emekçilerinin isteklerini, birleşin taleplerini duyalım. Fedakar sağlık emekçileri bu kötü şartları hak etmemektedir. Saha için emek için şimdi inisiyatif alma zamanıdır. Hep-Sen ve Sağlık Çalışanları Sendikası meşaleyi yakmıştır. Şimdi değilse ne zaman?” diyerek sendikalara çağrıda bulundu. Sağlık Çalışanları Sendikası Başkanı Menderes Özer de, “Mücadelemiz sahanın sesini duyurmak içindir , mücadelemiz tüm sağlık emekçileri içindir” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

SEC, ABD federal mahkemesinde Pazartesi günü açılan bir davada, Binance’in başka ihlallerin yanı sıra ticaret denetimlerini yanlış beyan ettiğini ve kayıtsız menkul değer satarak yatırımcı muhafaza kurallarını çiğnediğini argüman etti.

SEC Lideri Gary Gensler yaptığı açıklamada, “On üç suçlama aracılığıyla, Zhao ve Binance kuruluşlarının çıkar çatışması, açıklama yapmama ve maddeyi hesaplı bir biçimde ihlal ettiğini tez ediyoruz. Halk, güç kazandığı varlıklarını bu platformlara yahut yasa dışı platformlara yatırmaktan kaçınmalıdır.” tabirlerini kullandı

Binance, şirket olarak bahis hakkında yorum yapmazken, Binance kurucusu ve CEO’su Zhao Twitter’dan yaptığı açıklamada, takımının kelam konusu şikâyeti inceleyeceğini söyledi.

Seferihisar’da 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında, plaj temizleme etkinliği gerçekleştirildi.

Seferihisar Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliğe çevre gönüllüleri büyük ilgi gösterdi. 5-12 Haziran Çevre Haftası nedeniyle hafta boyunca etkinlikler devam edecek.

Seferihisar Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü öncülüğünde, Lebedos Otel’le ortaklaşa Akarca İztur Plajı’nda gerçekleştirilen çevre temizliği etkinliğine, belediye personellerinin yanı sıra, otel çalışanları ile yerli ve yabancı turistler katıldı. Ellerinde çöp poşetleri ile sahil boyunca sigara izmaritleri ve diğer atıkları toplayan çevre gönüllüleri, “Çevremizi Temiz Tutalım” mesajı verdi.  Gönüllüler özellikle plastik atıkların çevreye atılmaması konusunda vatandaşları duyarlı olmaya çağırdı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı