Gün: 8 Haziran 2023

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Etkinlikleri çerçevesinde, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, Nevşehir’in il oluşunun 69. yıl dönümü ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Orhan Şam, Sevcan Orhan ve Mustafa Ceceli konserleri düzenlenecek.

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kültür ve Sanat Etkinlikleri, yaz aylarında birbirinden güzel konserlerle devam edecek. Hazırlanan etkinlikler çerçevesinde ilk konser 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde gerçekleştirilecek. Gün dolayısıyla 15 Temmuz Cumartesi akşamı Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi önünde yapılacak olan programda Orhan Şam ve Grup Dergah sahne alacak.

Nevşehir’in Bakanlar Kurulu kararı ile il oluşunun 69. yıl dönümünün kutlanacağı 20 Temmuz Salı günü akşam ise sevilen sanatçı Sevcan Orhan Nevşehirlilerle buluşacak. Ağustos ayında yapılacak olan konser programı ise 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda gerçekleştirilecek. TÜİK Meydanı’nda yapılacak olan kutlama programında Nevşehirliler Zafer Bayramı coşkusunu ünlü sanatçı Mustafa Ceceli ile birlikte yaşayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un genel tasarımcılığını ve genel yükleniciliğini üstlendiği Bangladeş’teki Ruppur Nükleer Güç Santrali’nin inşaat sahasında 1’inci Ünite’nin karotiyer montajı çalışmaları tamamlandı.

Reaktörün iç kısmının ana unsurlarından biri olma özelliği taşıyan ve paslanmaz çelik türü östenitten yapılmış karotiyerin ağırlığı 73,74 ton, uzunluğu 10869 mm ve çapı 3610 mm. Karotiyerin içinde nükleer reaksiyona giren bir bölme ve yakıt düzenekleri bulunuyor. Karotiyerin tabanı, yakıta ilişkin maddelerin kaplamalarının soğutulması amacıyla soğutma sıvısının dolaşımını sağlamak üzere delikli özelliğe sahip.

Ruppur NGS İnşaat Projesi’nin Direktörü Alexey Deriy, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Karotiyerin montajı Ruppur NGS inşaatında bir diğer önemli aşamayı teşkil ediyor. Bu aşama, reaktör montajının başlaması anlamına geliyor.”

Toplam 2400 MW kapasiteli iki VVER-1200 reaktörü ile donatılmış Ruppur NGS, 25 Aralık 2015 tarihli Genel Sözleşme uyarınca Bangladeş’in başkenti Dakka’ya 160 km uzaklıkta, Rus tasarımı ile inşa ediliyor. Bangladeş’in ilk nükleer santrali Ruppur NGS için Rusya’daki Novovoronej NGS’nin iki ünitesinde başarıyla uygulanmış olan VVER-1200 reaktörlü Rus tasarımı seçildi. Bu reaktör, tüm uluslararası güvenlik gerekliliklerini tam olarak yerine getiren modern bir 3+ Nesil tasarım olma özelliği taşıyor.

Rusya, dost ülkelerle iş birliğine önem vererek uluslararası ticari ve ekonomik ilişkilerini sürekli olarak geliştiriyor. Dış kısıtlamalara rağmen ülke ekonomisi ihracat potansiyelini artırıyor, dünyanın dört bir yanına ürün, hizmet ve hammadde gönderiyor. Enerji sektöründe büyük uluslararası projelerin hayata geçirilmesi de devam ediyor. Rosatom ve işletmeleri bu çalışmalarda aktif rol alıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Spor ve sanatı aynı noktada buluşturan Aliağa Gençlik Merkezi’nde yaz dönemi yüzme kursları başlıyor. Yarı olimpik kapalı havuzda 5-13 yaş aralığındaki çocuklara yönelik verilecek kurslar için başvurular 13-15 Haziran tarihlerinde Aliağa Gençlik Merkezi’ne yapılacak.

Profesyonel eğitmenler tarafından verilecek kursların ilk aşamasında çocuklara; suyun üzerinde kalma, nefes alma, ayak vuruşu gibi yüzmenin temel eğitimleri aktarıldıktan sonra yüzmenin farklı teknikleri öğretilecek.

Sabah saat 09.00 ile akşam 17.00 saatleri arasında yapılacak başvurularda kontenjanlar sınırlı tutulacak. Vatandaşlar kurslar için detaylı bilgiye Aliağa Gençlik Merkezi’nin 0 (232) 616 7071 numaralı hattını arayarak ulaşabilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin organize ettiği Ballıkayalar Tırmanış Şenliği doğa sporu tutkunlarına ev sahipliği yapacak

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarıyla doğal yapısı ve güzellikleri korunarak doğa sporcuları ve fotoğrafçılarının uğrak noktası haline gelen Ballıkayalar Tabiat Parkı’nda 10-11 Haziran tarihlerinde 2. Ballıkayalar Tırmanış Şenliği gerçekleşecek. Türkiye’nin en uzun soluklu kaya tırmanış organizasyonu olan Ballıkayalar Tırmanış Şenliği’nde yerli ve yabancı tırmanıcılar bir araya gelecek.

DOĞA SPORLARI İÇİN ÖNEMLİ BİR BÖLGE

Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından organize edilen “Ballıkayalar Tırmanış Şenliği”, Gebze’ye bağlı Tavşanlı Köyü’ndeki Gebze Ballıkayalar Tabiat Parkı’nda gerçekleşecek. Doğa yürüyüşü, kanyon geçişi, kaya tırmanışı ve kamp gibi aktivitelere imkân sağlayan Ballıkayalar Tabiat Parkı; dağcılık, kamp, trekking, kaya tırmanışları ve kanyon sporları için önemli bir bölgede yer alıyor.

DOĞASEVERLERİ BULUŞTURACAK

Kocaeli’de faaliyet gösteren dağcılık kulüplerinin de destek ve katılımlarıyla gerçekleşecek 2. Ballıkayalar Tırmanış Şenliği’nde 15 yaş üstü vatandaşlar uzman eğitmenler eşliğinde tırmanma deneyimi kazanacak. Şenlik Kadınlar – Erkekler ve Master Kadınlar – Master Erkekler olarak 4 kategoride kaya tırmanışını profesyonel olarak yapan tırmanıcıları, amatörleri ve doğaseverleri buluşturacak. Şenlikte ilk gün gerçekleşecek eleme ve yarı final yarışmaları ile 2. günkü final yarışları sonrasında dereceye giren sporculardan birinciye 10.000 TL, ikinciye 7.500 TL, üçüncüye ise 5.000 TL ödül verilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uğur Güneş ve Gülsim Ali İlhan’ın başrolünde yer aldığı TRT 1’in bomba projesi Al Sancak dev yapımıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Fragmanda, Ali Yüzbaşı ve Pençe Timi’nin Boran tarafından zora düşürüldüğü dikkat çekiyor. Pekala Al Sancak 18. kısmında neler olacak? İşte Al Sancak 18. kısım fragmanı…

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

TRT 1’in dev yapımlı projesi Al Sancak dizisi, heyecanı dorukta yaşatmaya devam ediyor. Özel harekât askerlerinin etkileyici öyküsünün anlatıldığı Al Sancak dizisinin senaryosunu Atilla Ergin yazarken direktör koltuğunda Can Emre oturuyor. Öte yandan başrollerinde Uğur Güneş ve Gülsim Ali İlhan’ın olduğu dizide kullanılan özel askeri araçlar ve teçhizatlar ise adeta göz dolduruyor.

Al Sancak 18. kısmıyla 8 Haziran Perşembe saat 20.00’de TRT 1 ekranlarında olacak.

AL SANCAK DİZİSİ 18. KISIM FRAGMANI

AL SANCAK 18. KISMINDA NELER OLACAK?

Ali Yüzbaşı ve Pençe Timi, Boran tarafından çok güç bir karar vermek zorunda bırakılır. Bir tarafta Nadia ve Süleyman’ın hayatı başka tarafta ülke güvenliği kelam bahsidir. Şayet Ali Boran’ın koşullarını kabul ederse atom bombası geri dönüşsüz bir yola çıkacak, sonunda döne dolaşa Türkiye’yi vuracaktır.

Ali Yüzbaşı, bu cendereden çıkabilmek için hiç kimsenin cüret edemeyeceği fevkalade bir atakta bulunur. Bomba uzmanı Mustafa Başçavuş’a vakit ayarlı atom bombasını faal hale getirmesini emreder. Mustafa, buyruğu yerine getirir ve geri sayım başlar. Pençe Timi, bu dar vakitte Nadia ve Süleyman’ı Ahtapot’un elinden kurtarıp 18 km tesir çapı olan bombanın tesir alanından çıkabilecek midir?

TÜRK DİZİ TARİHİNİN EN BÜYÜK YAPIMLARINDAN BİRİ ‘AL SANCAK’

Etkileyici kıssası ile son günlerde sıkça isminden kelam ettiren ‘Al Sancak’ dizisinde şu ana kadar savaş kruvazörü, Preveze Serisi 18 Mart Denizaltısı, Skorsky helikopter, CH-47 Chinook helikopter, Özel Kuvvetler Casa Uçağı, Atak deniz botları ve Zodiac botları kullanılırken birebir vakitte envanterdeki kimi özel silahlar ve askeri teknolojik teçhizatlar da yer alıyor.

Milli Teknoloji atağını gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yeni periyoda uygun çok daha faal güvenlik stratejileri üretirken “Al Sancak” dizisi envanterdeki kimi yerli ve ulusal özel teknolojileri de izleyicileri ile buluşturuyor.

Şimdiye kadar çekilmiş tüm projelerden daha gerçekçi ve etkileyici yapıma sahip olan dizinin ilerleyen kısımlarında hangi özel askeri araçlar ve teçhizatların kullanılacağı ise şimdiden merak konusu oldu.

“OYUNCULAR HZIRLIK SÜRECİNDE 3 AY EĞİTİM ALDILAR”

Dizinin hazırlık sürecinde emekli Sat Komandosu Bülent Kuru’dan yaklaşık 3 ay süren özel bir eğitim aldıkları öğrenilen oyuncuların, özel askeri teçhizatın kullanımından askeri standartlarda operasyonların nasıl yapılması gerektiğine kadar birçok mevzuda ağır idmanlardan geçtiği belirtildi. Eğitimlerde; operasyonlarda grup olmanın ve kadro ruhunun ehemmiyeti ön plana çıkarken oyuncular hayatları boyunca unutamayacakları bir eğitim olduğunu vurguladı.

AL SANCAK DİZİSİNİN KONUSU NEDİR?

Dünyada başlayan kaos çağı, tüm ülkelerin güvenlik siyasetlerini gözden geçirmesine neden olur. Güç havzalarının terör örgütlerinin denetimine bırakılmasıyla hudut güvenliğinin sonun çok ötesinde başladığı yeni bir periyoda girilir. Kahraman Mehmetçiğimizin Öyküsü Dünyada başlayan kaos çağı, tüm ülkelerin güvenlik siyasetlerini gözden geçirmesine neden olur. Güç havzalarının terör örgütlerinin denetimine bırakılmasıyla hudut güvenliğinin hududun çok ötesinde başladığı yeni bir periyoda girilir.

AL SANCAK DİZİSİNİN OYUNCU KADROSU

Uğur Güneş ve Gülsim Ali İlhan’ın başrolü paylaştığı üretimde, İdris Nebi Taşkan, Aybars Seviye, Emre Dinler, Cem Kurtoğlu, Ahmet Yenilmez, Ahmet Olgun Sünear, Melih Özdoğan, Tezhan Tezcan, Ömer Faruk Ortan, Murat İnce, Fatih Gühan, Çağlar Sayın ve Ayşen Sezerel rol alıyor.

Avrupa Birliği Kurulu, AB işgücü piyasasına yönelik yasal göçle ilgili kanunların güncellenmiş hali üzerinde mutabık kaldı.

Güncelleme, AB’nin “ihtiyaç duyulan yetenekleri AB’ye çekmeyi” amaçlayan paketi çerçevesinde yapılıyor. AB, böylelikle hem nizamlı göçü artırmak hem de gereksinim duyduğu alanlarda ve mesleklerde çalışacak şahısları işgücü piyasasına katmak istiyor.

Konsey’den yapılan açıklamaya nazaran, “single permit” (tekli izin) olarak isimlendirilen ve hem oturma hem de çalışma müsaadesini kapsayan düzenlemenin güncellenmiş hali, müracaat prosedürünü kolaylaştıracak. AB, bu sayede AB dışından istihdam edilecek “yeteneklerin” sayısının artmasını bekliyor.

İşgücü suistimalinin ortadan kaldırılması amaçlanıyor

Yeni düzenlemeyle AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları, Birlik içinde istihdam edildiklerinde daha fazla haklara sahip olacaklar ve çalışma hakları bakımından AB vatandaşlarıyla eşit muamele görecekler. Böylelikle, AB içindeki patronların, işgücü suistimalinin de ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan AB devir başkanlığını yürüten İsveç’in Göç Bakanı Maria Malmer Stenergard, “İşgücü eksiklikleri, şirketlerimizi yavaşlatırken ve büyümelerini, yenilenmelerini önlediği bir devirde, bu şirketlerimiz yabancı profesyonelleri daha kolay istihdam edebilmeli. Öngörülebilir ve kolay bir müracaat süreci çok kıymetli. Bugün üzerinde anlaştığımız tekli müsaade bunu garantiliyor.” tabirini kullandı.

“Single permit” ismi verilen müsaade hakkındaki yasa, AB vatandaşı olmayanların, AB içinde yaşamasını ve çalışmasını düzenliyor. AB üyesi ülkeler, AB dışından kaç bireye bu müsaadesi vereceklerini kendileri belirliyor.

Yeni düzenlemeye nazaran, AB vatandaşı olmayan bir kişi, AB dışındayken yahut içindeyken bu müsaade için müracaat yapabilecek. Müracaattan sonraki 4 ay içinde müsaadenin verilip verilmeyeceğine ait kararın çıkması gerekecek. “Single permit” sahibi kişi, bildirim yaparak yahut ilgili makamlara müracaatta bulunarak patronunu değiştirebilecek. Müsaade sahibi kişi işsiz kalırsa müsaadenin geçerlilik tarihi dahilinde işsiz geçirilen iki aylık mühlet içinde AB ülkesinde kalmaya devam edebilecek. AB’nin mevcut “single permit” yönetmeliği 2011’de çıkarılmıştı. AB Kurulu, Nisan 2022’de bunun güncellenmesini teklif etmişti.

AB’nin istatistiklerine nazaran, üye ülkeler, 2019’da yaklaşık 3 milyon single permit verdi. Bunların 1,2 milyonu birinci kere verilen müsaadeler, başkaları yenileme yahut müsaade değişimiydi.

Düzenlemeye son hali, AB Kurulu ile Avrupa Parlamentosu ortasındaki görüşmelerden sonra verilecek.

Çukurova Belediyesi’nin her yaz çocuklara yönelik olarak açtığı yüzme kursları bu yıl da büyük ilgi görüyor. Havuzlar için şimdiden rekor başvurular olurken, bu yaz 30 bin çocuğun Çukurova’da yüzme öğrenmesi hedefleniyor.

Özellikle yaz aylarında sıcaklardan bunalan ve yüzme bilmeyen çocukların imdadına koşan Çukurova Belediyesi, su oyun parklarının yanı sıra, havuzlarıyla da Adana sıcaklarını serinletmeye çalışacak. Hijyen ve sağlık koşullarının dikkatle takip edildiği açık havuzlarda 15 Haziran’da ilk kulaçlar atılmaya başlanacak. Spor kulüplerinin de faydalanacağı havuzlarda, 7-15 yaş arası çocuklar yaklaşık 3 ay boyunca belediyenin bu ücretsiz yaz eğlencesi ve yüzme derslerinden yararlanabilecek.  

Çukurova Belediyesi tam olimpik açık havuzu bu yıl da çocukları mutlu ederken serinletecek. Hayal Park Açık Havuzu için bu yıl sezon başlamadan kayıtlar rekor seviyesine ulaştı. Bu yıl yaklaşık 30 bin çocuğu havuzlarında misafir edip, yüzme öğretilmesi planlanıyor. Cankurtaran Eğitimi Sertifikası olan uzman eğitmenler tarafından verilecek kurslardan, 7-15 yaş arası çocuklar yararlanabilecek. Hafta içi her gün 6 seansla düzenlenecek eğitimler 3 ay boyunca devam edecek ve kayıtlar sürekli sezon boyunca alınması sürdürülecek.

Katılımın her geçen gün artarak devam ettiği ve şimdiden yaklaşık 18 bin çocuğun kurslardan faydalanmak için başvurduğu açık havuzlarda,  yüzme temel eğitimi verilecek. Amatör spor kulüplerinin ve Büyükşehir Belediyesi’nin su voleybol takımının da faydalanacağı olimpik açık havuzda, Çukurova Belediyesi ile İl Sağlık Müdürlüğü sürekli su tahlillerinin yapılacağı belirtildi. Sağlıklı bir şekilde çocukların gönül rahatlığıyla yüzme eğitimlerini alması için dikkatli bir şekilde kursların gerçekleşeceği açıklanırken, ilk kulaçlar 15 Haziran’da atılmaya başlanacak. Özellikle yaz aylarında sıcaklardan bunalan ve yüzme bilmeyen çocukların imdadına koşan Çukurova Belediyesi, farklı semtlerdeki su oyun parklarıyla sarı sıcakları serinletirken eğlenceli saatler yaşamalarına olanak sağlarken, havuzlarıyla da yüzme bilmeyen çocukların hayallerine dokunmaya çalışacak.

BAŞKAN SONER ÇETİN: “YÜZME BİLMEYEN KALMASIN”

Çukurova Belediyesi Başkanı Soner Çetin, sıcak yaz aylarında pek çok hizmetle çocuklara serinleten eğlenceli ve bir o kadarda öğretici hizmetler sunacaklarını açıklayarak, bu hizmetlerden sadece Çukurovalıların değil, diğer ilçelerden de vatandaşların çocuklarına hizmet verdiklerini, tüm Adanalıların su oyun parklarından ve havuzlardan ücretsiz bir şekilde yararlanabileceğini söyledi. Bu yıl 30 bin çocuğa yüzme eğitimi vereceklerinin altını çizen başkan Çetin, “Çukurova’da yüzme bilmeyen çocuğumuz kalmasın istiyoruz, bunun için üç ayrı havuzumuzda eğitimler veriyoruz. Tam olimpik açık havuzda kayıtlar sürüyor. Dileyen Çukurovalılar belediyemizi ya da Park Bahçeler Müdürlüğü’müzü arayarak bilgi alabilirler. Hayal Park’ta bulunan açık havuza da giderek şahsen başvurabilirler” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Geçtiğimiz dönem Kızım dizisinin başrol karakterine hayat veren başarılı küçük oyuncu Beren Gökyıldız, Kimsesizler dizisinde rol alacağı haberleri geldi. Pekala Beren Gökyıldız kimdir? Beren Gökyıldız kaç yaşında diye merak ediyorsanız haberimizi inceleyebilirsiniz.

Gökyıldız’ın “Anne” ve “Kızım” dizisinde de birlikte çalıştığı usta üretimci Fatih Aksoy’un yeni dönem için çekeceği yetimhane dizisinde başrol oynayacağı ortaya çıkmıştı. 5 yaşında ekranlarla tanışan ve başarılı bir oyunculuk tecrübesini yaşayan Beren Gökyıldız, artık genç bir kız.

Gökyıldız’ın toplumsal medyada yaptığı son paylaşım büyük dikkat çekti. Fotoğraflarını paylaşan oyuncuya, ”ne orta bu kadar büyüdün.” yorumları peş peşe geldi. İşte Gökyıldız’ın son hali…

BEREN GÖKYILDIZ KİMDİR?

29 Eylül 2009’da, İstanbul’da dünyaya gelen Beren Gökyıldız, oyunculuk mesleğine birinci olarak Fox TV ekranlarında yayınlanan Kocamın Ailesi dizisiyle başladı. Küçük yaşına karşın epey başarılı bir performans sergileyen Gökyıldız,  Vahide Perçin ve Cansu Dere üzere isimlerle tıpkı dizide rol almıştır. Küçük yaşına karşın epeyce başarılı bir performans sergileyen, Gökyıldız orta öğretimde eğitimine devam ediyor.

Beren Gökyıldız’ın oynadığı diziler ve sinemalar:

Kızım (Öykü) (TV Dizisi) – 2018
Bal Kaymak (Bade) (Sinema Filmi) – 2018
Anne (Melek) (TV Dizisi) – 2016
Güldüy Güldüy Show – 2016
Kocamın Ailesi (Pelin) (TV Dizisi) – 2014-2015

Euro bölgesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin güç fiyatlarını yükseltmesinin akabinde kış aylarında mümkün olan en hafif resesyonu yaşadı.

20 ülkeden oluşan iktisat için Perşembe günü revize edilen datalar bloğun Ocak ve Mart ortasında yüzde 0,1 küçüldüğüne işaret ederken, bu 2022 yılının son çeyreğinde yaşanan daralmayla tıpkı sayıya karşılık geliyor. Böylece Euro Bölgesi iktisadı pandemi sonrası birinci 6 ayda daralmış oldu.

Bloomberg anketine katılan analistler, üretimin yılın başında sakinleştiğini iddia ediyorlardı.

Politikacılar ve Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin, enflasyon euronun kullanılmaya başlanmasından bu yana en yüksek seviyesine fırlamış olsa bile bir gerilemenin önlenebileceğini tekraren söylemesinin akabinde gelen sonuçların sürpriz olduğu bedellendiriliyor.

Öte yandan siyaset yapıcılar, bloğun dört bir yanındaki hanehalklarına yaptıkları milyarlarca euroluk yardımın, Rusya’nın işgalinin akabinde çok daha önemli ekonomik hasar endişesinin gerçekleşmediği manasına gelmesinden cüret alacaklar.

Büyümenin muhtemelen bu çeyrekte geri dönmesiyle, hükümetler mali takviyesi geri çekmeye devam edecek. Bununla biirlikte AMB’nin tarihi faiz artış döngüsünün sonuna yaklaştığı ve enflasyonu yenmeyi sürdürülebilir ekonomik genişleme için bir ön şart olarak gördüğü için rotasını değiştirmesinin beklenen olmadığı bedellendiriliyor.

Eurostat’a nazaran, Euro Bölgesi’nin birinci çeyrek zayıflığı, hükümet ve hanehalkı harcamalarındaki düşüşe bağlıydı. Stoklar negatif katkı yaparken, ticaret üretimi destekledi.

Veriler Avrupa’nın en büyük iktisadı olan Almanya’dan gelen sayıların akabinde Yunanistan ve İrlanda’da resesyona girdiğini ve Estonya’nın 2021 sonundan beri büyümediğini ortaya koydu. Öte yandan Litvanya, Malta ve Hollanda da birinci çeyrekte küçüldü.

Euro Bölgesi’nin görünümünün o vakitten beri düzeldiği belirtiliyor. Avrupa Kurulu bölge için görünümünü geçtiğimiz ay yükseltirken GSYİH’nın bu yıl yüzde 1,1 ve 2024’te yüzde 1,6 artacağını kestirim etti.

Sabancı Holding iştiraklerinden SabancıDx’in yeni genel müdürü Tevfik Kor oldu. 2019 yılından bu yana SabancıDx’in Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcılığı vazifesini yürüten Kor, 1 Haziran 2023 tarihi prestijiyle SabancıDx Genel Müdürlüğü misyonunu üstlendi.

2019 yılından bu yana SabancıDx’in Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcılığı misyonunu yürüten ve SabancıDx Genel Müdürü olarak atanan Kor, bu vazifesine ek olarak DxBV Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı (Chief Operation Officer) vazifesini de yürütecek. Tevfik Kor bu rolünde entegre hibrit bulut hizmetleri yapısının DxBV markasının eser ve hizmet portföyüne uyumlu bir biçimde tasarlanması, geliştirilmesi ve hayata geçirilmesinden sorumlu olacak. Kor, DxBV “ortak hizmetler” operasyonlarının DxBV portfolyo şirketlerinde ölçeklenebilir olmasına yönelik süreçleri de yönetecek. Tevfik Kor ayrıyeten Radiflow İdare Şurası Üyesi rolüne de devam edecek.

Sabancı Holding iştiraklerinden SabancıDx’in yeni genel müdürü Tevfik Kor oldu. 2019 yılından bu yana SabancıDx’in Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcılığı vazifesini yürüten Kor, 1 Haziran 2023 tarihi prestijiyle SabancıDx Genel Müdürlüğü misyonunu üstlendi.

2019 yılından bu yana SabancıDx’in Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcılığı misyonunu yürüten ve SabancıDx Genel Müdürü olarak atanan Kor, bu vazifesine ek olarak DxBV Operasyon Genel Müdür Yardımcılığı (Chief Operation Officer) vazifesini de yürütecek. Tevfik Kor bu rolünde entegre hibrit bulut hizmetleri yapısının DxBV markasının eser ve hizmet portföyüne uyumlu bir biçimde tasarlanması, geliştirilmesi ve hayata geçirilmesinden sorumlu olacak. Kor, DxBV “ortak hizmetler” operasyonlarının DxBV portfolyo şirketlerinde ölçeklenebilir olmasına yönelik süreçleri de yönetecek. Tevfik Kor ayrıyeten Radiflow İdare Şurası Üyesi rolüne de devam edecek.

Dizinin son kısmında Nursema’nın gelinliği gündem olmuştu. Ekranların keyifli yüzü Kadir Ezildi, ödül merasiminde Ceren Karakoç’a denk erişince kendini tutamadı.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Kızılcık Şerbeti son vakitlere damgasını vuran imaller ortasında yerini aldı. Her kısmıyla toplumsal medyayı sallayan dizide Ceren Yalazoğlu Karakoç’un canlandırdığı ‘Nursema’ karakteri de epey tanınan.

Dizinin son kısmında Nursema’nın gelinliği gündem olmuştu. Ekranların eğlenceli yüzü Kadir Ezildi, ödül merasiminde Ceren Karakoç’a denk gelince kendini tutamadı.

“Yılın Mimar Sinanları” Ödül Töreni’nde En Hamarat Benim müsabakasıyla Kadir Ezildi de ödül aldı. Ezildi, merasimde ‘Yılın En Başarılı Dizisi’ mükafatını alan Kızılcık Şerbeti oyuncusu Ceren Yalazoğlu Karakoç’a rastladı.

Kadir Ezildi’nin ”Allah’ını seversen, o son kısımdaki gelinliği nerden buldum bacım?” sorusu karşısında gülme krizine giren Karakoç, ”Umut aldı, parası yok. Napayım?” dedi.

O anlar toplumsal medyada da gündem oldu ve ikiliye beğeni yağdı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç taban fiyata dair beklentisini lisana getirdi.

Katıldığı Bloomberg HT yayınında Avdagiç “Türkiye’de taban fiyat Türk Lirası bazında güncellenmelidir. Türkiye’deki istatistikler, sayılar dikkate alınarak bu yeni sayı oluşturulmalıdır. Yabancı para ünitesine bağlı olarak bir minimum fiyat güncellenmesinin son derece sakıncalı olduğunu ve katiyen gerçek olmadığını düşünüyorum” dedi.

Avdagiç “Asgari fiyatta 7. ayın başında yapılacak olan güncellemenin birinci 6 aylık TÜFE temel alınarak yapılmasının makul olacağını öngörüyoruz. Buna bağlı olarak kesinlikle vergi dilimlerinin de gözden geçirilmesi ve çalışanlar üzerinde ek vergi yükü oluşmaması gerekiyor. Tüm vergi dilimlerinin taban fiyat artışına paralel bir formda güncellenmesi çok önemli” formunda konuştu.

İstanbul’da Kızamık Salgını Paniği yaşanıyor. İstanbul’da kızamık salgını olma riskine karşı uzmanlar ve meslek örgütleri uzun zamandır uyarılarda bulunarak yetkililere çağrıda bulunuyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu AHEK) ‘Kızamık Salgınına Dikkat’ uyarısını yineledi. Uzmanlar İstanbul’da 1000’in üzerinde kızamık vakası olduğuna ilişkin paylaşımlarda bulunuyor. TTB AHEK Sağlık Bakanlığına çağrı yaparak birlikte hareket etme ve şeffaf bilgi paylaşımı vurgusu yaparak, vatandaşlara, “Çocuklarımızın 9 ay, 1 yaş ve 4 yaş kızamık aşılarını ihmal etmeyelim” uyarısı yaptı.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü: Kamuda Sorun Yok

Kızamık Salgını iddiaları ile ilgili Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşerek bilgi aldı. İl Sağlık Müdürlüğü’nde Görevli Yetkili, kentteki kamu hastanelerinde kızamık salgını ile ilgili bir vaka yoğunluğu olmadığı, kendilerine yansıyan herhangi bir kızamık salgın riski göstergesinin bulunmadığı bilgisini paylaştı.

TTB AHEK: Kızamık Salgınına Dikkat Uyarısı Yaptı

TTB AHEK çocuklarda kızamık salgınına dün yeniden dikkat çekerek, “İstanbul başta olmak üzere kızamık vakaları salgın yolunda! İstanbul’da Eğitim Araştırma ve fakülte hastanelerinde kızamık tanısı ile yatırılan çocuk sayısı artmaya devam ediyor. Bunda aşı kararsızlığı ve Sağlık Bakanlığının aşılar konusunda tutarsızlığının rölü büyük. Çocuklarımızın 9 ay, 1 yaş ve 4 yaş kızamık aşılarını ihmal etmeyelim” uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığına Çağrı!

TTB AHEK, Sağlık Bakanlığı’na twitter üzerinden çağrıda bulunarak şu paylaşımda bulundu: “Sağlık Bakanlığından şeffaflık ve vaka sayılarının açıklanmasını bekliyoruz. Çocuklarımızın aşıları aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Kayıtlı olduğunuz aile hekiminiz ile iletişime geçiniz. Sağlık Bakanlığından kızamık vakaları ve tedavisi için yatırılan hastalar konusunda açıklama talep ediyoruz. Ulusal aşı takviminin uygulanabilirliği,aşı kararsızlığı ve zorunlu aşı kanunu tasarısı hakkında Türk Tabipleri Birliği, dernekler ve sendikalar ile işbirliği öneriyoruz” dedi. TTB AHEK konuyla ilgili 18 Mayıs’ta online panel düzenlemiş kızamık salgınına karşı uyarıda bulunmuştu. Panelde yapılan uyarılar, BSHA’da ‘Kızamık Riski Artıyor’ başlıklı haberle yer almıştı. 

 Prof. Dr. Şenol: İstanbul’da 1000’in Üzerinde Kızamık Vakası Var 

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, twitterda yaptığı açıklamada, yalnızca İstanbul’da 1000’in üzerinde kızamık vakası olduğunu, başvurdukları hastaneler ve gittikleri okullarda temas ettikleri kişilerin de risk altında olduğu paylaşımında bulundu. Şenol ayrıca şu bilgileri verdi: Ankara ‘da bir bölgede, çocuklarına aşı yaptırmayanların oranı %25’e ulaşmış Sağlık Bakanlığı hem veri paylaşmıyor hem aşı içini tek laf etmiyor hem yalan/yanlış bilgi yayılmasını izliyor… Bu arada çok bulaşıcı bir hastalık Aşılı kişilere dahi bulaşıp riske sokar.”

Cerrahpaşa’da Kızamık Alarmı!

Sabah Gazetesi’nden Gül Kireklo’nun 25 Mayıs 2023 tarihli ‘Kızamık Alarmı’ başlıklı haberinde, Türk Pediatri Kurumu Üyesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Çocuk Sağlığı ve Hastanlıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Barut, aşı karşıtlığına dikkat çekerek, kızamık salgınının patlak verdiğine işaret etti. İstanbul’da geçtiğimiz aylarda sadece Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 17 kızamık vakası görüldüğü hastaneye acil servise günde 100 çocuk hasta geldiği ve günde 2 bin hasta bakan hastaneler olduğunu söyleyen Barut, ülke geneline oranlandığında 10 binleri bulan kızamık vakalarının olabileceğini ifade etti. Bulaştırılabilme oranı çok yüksek olan kızamıkta aşılama kritik eşik diyen Barut, kızamıkta yüzde 95 oranında aşılama olması gerektiğini belirtti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Türkiye’de bir sağlık sendikası, ABD’nin en büyük kayıtlı hemşire ve profesyonel birliği kuruluşlarından biri olan National Nurses United’a (NNU) bağlı Global Nurses United’a (GNU) resmen üye oldu. BSHA’nın kısa bir süre önce ‘HEP-SEN Bir İlke İmza Attı: GNU Üyelik Süreci Başladı’ başlığıyla ile duyurduğu haber sonrasında HEP-SEN ve GNU arasındaki üyelik sürecinin resmen başladığı bilgisi geldi. 

33.Ülke Türkiye, 37. Sendika HEP-SEN Oldu

32 ülkeden 36 sendikanın üye olduğu GNU üyeleri arasında artık HEP-SEN de yer alacak. HEP-‘SEN’in GNU başvurusuna 32 üye ülkedeki 36 sendika onay verdi. HEP-SEN bundan sonraki süreçte GNU’da Türkiye’yi temsil edecek. Böylece Türkiye, GNU’ya üye olan 33’üncü ülke HEP-SEN de 37. sendika oldu. HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek ve Başdanışman, Akademisyen Canberk Akdeniz, kısa bir süre önce NNU Politika Direktörü ve uluslararası faaliyet gösteren GNU Koordinatörü Kenneth Zinn ile ilk teması gerçekleştirmişti. 

GNU Üyeliği ve Sağlayacağı Katkılar Ne Olacak?

Peki Türkiye’den bir sağlık sendikasının GNU’ya üye olması ne gibi artılar getirecek? GNU’ya üye olmak başka uluslararası işbirliklerinin, üyeliklerin de kapısını aralar mı? Hemşireler için GNU üyesi bir sendikada olmak ne gibi avantajlar sağlar? HEP-SEN Başdanışmanı Akademisyen Canberk Akdeniz, HEP-SEN’in GNU üyeliğinin kesinleşmesi sonrasında sorularımızı yanıtladı. Yurt dışındaki büyük meslek örgütlerine üyeliklerin sağlayacağı avantajlara ilişkin bilgi verdi. Akdeniz, 2023 yılı başları itibariyle sendika olarak ‘uluslararasılaşma’ çalışmalarına başladıklarını, bu süreçte uluslararası örgütlerin faaliyet alanlarını, üye olunabilecek kurum araştırmaları gerçekleştirdiklerini belirtti. 

Mayıs Ayında Başlayan Süreçte Mutlu Son!

HEP-SEN’in uluslararası alanda da bilinilirliğini artırmaya yönelik çalışmaları kapsamında İngilizce hazırlanan brifingin Mayıs ayı başlarında yurt dışındaki meslek örgütlerine gönderildiğini söyleyen Canberk Akdeniz, “Birçok uluslararası kuruluştan geri dönüş geldi. Bunların ilk GNU’ydu. NNU Politika Direktörü bizlerle iletişime geçti. Üyelik sürecini başlattık. Bünyelerindeki diğer sendikaların da kabulü ile HEP-SEN de artık GNU üyesi oldu” dedi. 

GNU Üyeliği Nasıl Bir Kazanım Sağlar? HEP-SEN Ekim’de ABD’de Yolcusu

HEP-SEN, GNU üyesi olmasının kesinleşmesiyle; ABD’de GNU’ya üye 32 ülkeden 36 sendikanın temsilcilerinin katılım sağlayacağı ve Ekim ayında gerçekleştirilecek toplantı için hazırlıklara başladı. Hemşirelik ile ilgili son dönem gelişmelerin ve birçok konu başlıklarının yer alacağı  toplantı etkinliğine Genel Başkan Yunus Şimşek, Başdanışman Canberk Akdeniz’den oluşan HEP-SEN heyeti katılım sağlayarak, GNU ile ilk yüzyüze teması Ekim’de gerçekleştirecek. Ardından GNU üyesi olmanın avantajlarının üyelere de yansıması amacıyla hummalı bir çalışma başlatacaklarını, yeni projeler için start vereceklerini ifade eden Canberk Akdeniz, yurt dışında yeni üyeliklerin de söz konusu olabileceğini ifade etti. Başdanışman Akdeniz şunları söyledi: “Her ülkede hemşirelik mesleği ve hemşireliği ilgilendiren gelişmeleri bu sendikalar üyeleriyle paylaşıyor. Öncelikle uluslararası gelişmelerden haberdar olma ve deneyim paylaşımı imkanı yakalanacak. İlerleyen zamanlarda uluslararası alanda hayata geçirmeyi planladığımız projelerimiz var. Projelerimizi toplantıda sunmak üzere hazır gideceğiz” dedi. 

İyi Hemşirelik Uygulamaları ve Uluslararası Dergi Projeleri

İyi hemşirelik uygulamaları konusunda bir projeleri olduğundan ve bunu uluslararası arenada gerçekleştirme avantajından bahseden Akdeniz, “iyi hemşirelik uygulamaları projemiz, uluslararası birçok dile çevrilebilecek şekilde olan, hemşireliğin bilimsel yönünü geliştirecek, en son teknoloji ve bilimsel araştırmaların sonuçlarını harmanlayıp uygulamaya nasıl aktarılabileceğine yönelik bir rehber niteliğinde olacak. Bunun yanında bir araştırma trendi belirleyecek bir platform da olacak. Ayrıca bir de uluslararası bir dergi oluşturma projemiz var. İşbirliği önerisi sunacağız. İlerleyen aşamalarda Ulusal Ve Uluslararası Sendika Okulu adıyla oluşturmak istediğimiz bir projemiz var. Sivil toplum hareketleri başka ülkelerde farklı adlarla ortaya çıkabiliyor. Amacımız büyük ulusal düzeyde bir deneyim paylaşımı ağı oluşturmak” dedi. 

GNU Avantajlarından Yalnızca Üyelerimiz Faydalanacak

İlk etapta kurumsal düzeyde projelerle GNU’da etkin olacaklarını ifade eden Akdeniz, projelerden elde edilen kazanımları ve  ürünleri yalnızca üyelere açacaklarını belirterek şunları ekledi: “Bizim hemşirelik mesleğimizi bir küme olarak ele alırsak, Türkiye’de hemşirelik programlarında öğretebilidiğimiz kısıtlı bilgiler var. Yine de AB uyum kriterleri zamanında birçok şeyi standartlaştırdığımızdan yine de o çembere yakın bir noktadayız diyebiliriz. Ama iş mevzuatın izin verdiğine geldiğinde neredeyse yüzde 60 düşüyor. Kurumlara gelince bir düşüş daha yaşanıyor. sonra hemşirenin sahada uyguladığı daha da düşüyor ve toplumun gördüğü hemşirelik çok küçük bir noktaya sıkışmış oluyor.”

Hemşireler Kendilerine Öğretileni Sahada Yansıtamıyor!

Aslolanın kümenin bütünü olduğuna işaret eden Akdeniz, “Bu da toplumda hemşirelik mesleğine olan imajı ve saygıyı düşürüyor. Hemşireler kendine öğretileni sahada yansıtamıyor. Çok fazla hemşirelik programının olması ve çok fazla hemşirelik mezunu olması konusu var. Bu da OECD ortalamasını tutturmak için dünyada da böyle, bütün hükümetlerin yaptığı bir şey. Ancak eğitim kalitesi düştüğü için hemşirelik profili de istenilen seviyede değil. Bütün bunlara baktığımızda bizim bir paradigma değişimine gitmemiz gereklidir. Bu noktada da GNU üyeliği ile bu değişime katkı sunacağız” dedi. 

Hemşirelere Uluslararası Yüksek Lisans Programları Avantajı

Geçtiğimiz yıllarda Kıbrıs Hemşireler Sendikası’nın Kıbrıs Hemşireler Birliği’ne dönüştüğünü ifade eden Akdeniz, “Şu anda ciddi bir uygulama alanı bulabileceğimiz bir durum var. Türkiye’de de bunu uygulamak istiyoruz. Bu noktada GNU üyeliği bize büyük avantaj sağlayacak. GNU’nun ana kurucu teşkil organı NNU’dur. ABD’de bir RUSH Üniversitesi ve hastanesi var. Srilanka’da yine böyle bir kuruluş var.  Bu arkadaşlar hem sendika hem dernek hem de birlik gibiler. Üniversiteleri var, kendi yüksek lisans programları var. Onlar da işbirliği yapmak istediklerini ifade ettiler. İlerleyen süreçte tüm bu avantajlı durumlar düşünüldüğünde Türkiye’deki hemşireler için uluslararası online yükseklisans programları ve daha buna benzer programların desteklenmesi gibi projeler gerçekleştirilebilir” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Yakın vakitte, birçok altcoin projesi için yeni iştirak duyuruları yapıldı. Bu duyurular, kelam konusu kripto para projelerinin gelişiminde kıymetli rol oynuyor. Bu nedenle, yatırımcılar tarafından merakla izlenmekte. Bu yazımızda, en son yapılan kıymetli işbirliklerine değineceğiz. İşte detaylar…

İki altcoin projesi farklı bir iştirak kurdu

Tanınmış interchain şirketi HAVAH, HASHLINK ile eşsiz bir işbirliği yaptığını ilan etti. Interchain platformu bu gelişmeyi kısa müddet evvel Medium’da yayınlanan bir blog yazısında açıkladı. HAVAH, kelam konusu paydaşlıktan duyduğu heyecanı söz ederken, HASHLINK hakkında da detaylı bilgi verdi. HASHLINK’in Commseed’de çalışan GameFi ve NFT dallarını denetim eden bir varlık olarak faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Commseed, Japonya’da listelenmiş bir oyun geliştiricisidir. HASHLINK’e atfedilen en eski proje “Tokyo Mongz Hills Club”dır. Ethereum tabanlı bir 3D PFP-NFT’dir. HASHLINK şu anda webtoonlar geliştirmekle meşgul. Platform bunu TMHC IP’sini kullanarak yapmaya çalışıyor. Buna ek olarak, platformun bir öbür hedefi da animasyon, giysi ve oyunlar üzere IP ile ilgili Web3 işletmelerinin gelişimini genişletmektir.

MetaTdex ve tanınan altcoin Polygon, stratejik işbirliğini duyurdu

Merkeziyetsiz ticaret platformu MetaTdex ve Polygon ortaklaşa stratejik bir işbirliği duyurdu. MetaTdex’i Polygon zkEVM’de kullanma mümkünlüğünü birlikte araştıracaklar. MetaTdex, döviz-hisse senedi ilişkisi için yeni bir yol açıyor. Merkeziyetsiz finans (DeFi), gerçek dünya varlıkları (RWA), homojen olmayan tokenler (equity NFT) ve öbür yenilikçi uygulamaların gelişimini derinleştirecek.

Conflux, Hong Kong Web3 Enstitüsü’ne katılıyor

Conflux, özel bir iştiraki duyurdu. Platform kısa bir mühlet evvel Twitter’da şu anda Hong Kong merkezli Web 3.0 Enstitüsü’nün bir iştirakçisi olduğunu duyurdu. Şirkete nazaran, bu işbirliği gelecekteki gelişiminde onun için çok yararlı olacak. İlgili paydaşlığın Hong Kong’un yetki alanındaki yenilikleri geliştireceğini de kelamlarına ekledi.  Şirket, resmi Twitter kanalında yaptığı paylaşımlarda ilgili enstitünün hedefine dikkat çekti. Buna ek olarak şirket, ilgili proje tarafından belirlenen amaçları de ön plana çıkardı. Bu maksatlardan biri Web3 dünyasını ilerletmek oldu. Bu emelle çeşitli sanayi ve araştırma temelli işbirlikleri gerçekleştirilmekte.

Aurora ve Opolis’ten partnerlik duyurusu geldi

Aurora Labs, dijital emeği şekillendirmek gayesiyle, hür çalışanlar için önde gelen bir istihdam ekosistemi olan Opolis ile stratejik bir paydaşlık kurduğunu açıkladı. Bu işbirliği, bağımsız Web3 çalışanları ve özgür çalışanlar için kripto para ünitesi tazminatını kolaylaştırmayı ve kolaylaştırmayı amaçlayarak, iş iktisadında Blockchain teknolojisinin benimsenmesinde kıymetli bir adım atıyor. Aurora Labs, heyecan verici bir gelişmeyle, Web3 ekosistemindeki bağımsız çalışanları güçlendirmek için blockchain teknolojisinden yararlanan öncü bir istihdam kooperatifi olan Opolis ile stratejik bir iş birliği yaptığını duyurdu.

Altcoin Kava ile Rome Blockchain birlikte çalışacak

Kava Chain’in resmi Twitter’ı, Kava ekosisteminde Rome Blockchain ile ortaklaşa Hover borç verme mutabakatını başlatacağını duyurdu. Protokol, Kava’nın kesintisiz zincirler ortası birlikte çalışabilirliği aracılığıyla birden fazla Cosmos bölgesi ve Blockchain ağı ortasında zincirler ortası para yatırma süreçlerinin önünü açacak ve protokolün birleştirilebilirliğini genişletecek.

Solana Vakfı, Hong Kong’da “hack” aktifliği düzenliyor

Solana Vakfı, 14 Kasım’da Hong Kong’da dört günlük bir “Hong Kong Hacker House” aktifliği düzenleyecek. Bu aktiflikte Solana Labs çekirdek mühendisleri tarafından yerinde rehberlik sağlanacak. Geliştiriciler aktifliğe katılarak Solana, DeFi ve NFT’lere nasıl başlayacaklarını öğrenebilir, projeler üzerinde çalışmak, yeni beşerlerle tanışmak, ferdi fikirler için takım üyeleri bulmak yahut mevcut bir gruba katılmak ve Solana Lab çekirdek mühendislerinden tavsiye almak için çokça vakit bulabilirler.

Düzenleyici çalkantıların, Binance davasının ve piyasa belirsizliklerinin ortasında, kripto para balinaları harekete geçiyor. Bilhassa ikinci en büyük kripto para ünitesi olan Ethereum (ETH)’dan, Radiant Capital (RDNT) ve Shiba Inu ekosistem coin’lerindne birikimlerini artırıyor. İşte detaylar…

Binance krizinin ortasında akıllı paranın odağında Ethereum var

Son bilgilere nazaran, balinalar şu anda 59,6 milyar doların üzerinde şaşırtan bir değerleme ile 31,8 milyon ETH’ye sahip. Birikimdeki bu artış, kripto piyasasının Amerika Birleşik Devletleri’ndeki düzenleyici aksiyonlar nedeniyle kıymetli dalgalanmalar yaşadığı bir devirde meydana geldi. ABD Menkul Değerler ve Borsa Kurulu (SEC) tarafından dünyanın en büyük kripto para borsası Binance ve Coinbase’e karşı açılan son davalar, bölüm genelinde şok dalgaları yarattı. Bu yasal süreçlerin sonuçlarının önümüzdeki haftalarda piyasanın gidişatını şekillendirmesi bekleniyor.

Düzenleyici zorluklara karşın, önde gelen kripto para ünitelerinin fiyatları, SEC davalarının tetiklediği birinci düşüşten süratli bir biçimde toparlanarak direnç gösterdi. Stratejik yatırım kararlarıyla tanınan kripto balinaları, taban seviyeyi satın alma fırsatını kıymetlendirmek için hiç vakit kaybetmedi. Blockchain tahlil platformlarından alınan datalar, Circle’ın stablecoin’i USDC’nin dava haberlerinin patlak vermesinden çabucak sonra kıymetli ölçüde hareket ettiğini gösteriyor.

Firmalar, USDC çekmeyi tercih ediyor

Kayda kıymet bir örnekte, tanınan bir likidite sağlayıcısı ve ticaret firması olan Cumberland, Circle’dan 67,9 milyon USDC çekti ve Coinbase’e 67,1 milyon USDC yatırdı. Bir öbür kripto varlık ve kripto para alım satım platformu olan FalconX, Circle’dan 37 milyon USDC aldı. Akabinde Binance’e 29,5 milyon USDC yatırdı.

SHIB ekosisteminde kıymetli alımlar

Ayrı bir gelişme olarak, gizemli bir balina Shiba Inu ekosisteminde değerli satın almalar gerçekleştirdi. Balina faaliyetlerini izleyen bir platform olan Candlestick, yeni ortaya çıkan bir cüzdanın son 24 saat içinde kıymetli ölçüde BONE ve LEASH token satın aldığını bildirdi. Balina, birden fazla süreç aracılığıyla 55.000 dolar kıymetinde 188,36 LEASH ve 635.000 BONE token satın aldı. Bu satın alma, piyasanın yaygın bir satıştan toparlanmasıyla tıpkı vakte denk geldi.

Binance meseleleri devam ederken 3.7 milyon RDNT satın alındı

Devam eden bu olayların ortasında, kıymetli kripto traderı ve yatırımcı Andrew Kang, yaklaşık 1,05 milyon dolar bedelinde 3,71 milyon RDNT token satın aldı. Kripto alanına iştirakiyle tanınan Kang, Radiant Capital’e ait yükseliş tezini paylaşarak finansal piyasaların yeni hükümdarı olma potansiyelini vurguladı. Radiant’ın Aave ve Compound üzere rakiplerine kıyasla eşsiz özelliklerinin ve avantajlarının altını çizerek, projenin LayerZero ve ZkSync’in yükselen trendlerinden faydalanabileceğini öne sürdü.

Kripto piyasası, kripto balinalarının stratejik ataklarına şahit oluyor. Bu sırada, Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere düzenleyici zorluklar ortasında gezinmeye devam ediyor. Bu gelişmelerin kesimin geleceğini ve daha geniş finans ortamını nasıl şekillendireceğini göreceğiz.

Selçuklu Belediyesi’nin sıfır atık bilinci oluşması için düzenlediği ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan “Okullar Arası Sıfır Atık Yarışması”nın ödül töreni gerçekleşti.

Sıfır atık konusunda birçok platformda faaliyet yürüten Selçuklu Belediyesi gelecek nesiller için de yeni çalışmalar ortaya koyuyor. Bu kapsamda Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü paydaşlığında düzenlenen ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan “Okullar Arası Sıfır Atık Yarışması”nın ödül töreni Sille Seyir Tepesi’nde gerçekleşti.

Ödül töreni organizasyonu öncesinde ilkokul kategorilerinde en fazla atık toplayarak birinci olan Özel İdare 100. Yıl İlkokulu öğrencileri için “Sıfır Atık Pikniği” gerçekleştirildi. Sıfır Atık prensiplerine uygun olarak gerçekleşen piknikte çevre hassasiyeti gözetilerek plastik ürünler yerine cam ürünler tercih edildi. Ortaokul ve lise kategorisinde birinci olan okullar için de piknik organizasyonu devam edecek.

Ödül törenine Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Konya İl Milli Eğitimi Müdürü Murat Yiğit, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Vekili Özgür Somuncu, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar’ın yanı sıra yarışmada girerek dereceye giren okulların idareci, öğretmen ve öğrencileri ile velileri katıldı.

Ödül töreni öncesinde protokol üyeleri öğrencilerin sıfır atık çalışmalarından oluşan sergisini ziyaret etti. Seyir Tepesi’ne gelen veliler pikniklerini yaparken çocuklarda Selçuklu Belediyesi tarafından oluşturulan etkinlik alanında çocuklar Sıfır Atık temalı Nasrettin Hoca Oyunu, sahne showları, şişme oyun grupları ve atölye etkinlikleri ile gün boyunca gönüllerince eğlendi.      

Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı ve Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop çocuklara çevre ve sıfır atık hassasiyetleri nedeniyle teşekkür etti, onlarla yakından ilgilendi.

Başkan Pekyatırmacı,“Selçuklu olarak “Çevre ve Sıfır Atık” konularında her zaman öncü olduk”

Ödül töreninin açılış konuşmasını gerçekleştiren Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Bizim için aslında uzunca bir süreç oldu. Çünkü yaklaşık 103 okuldan öğrencilerimiz 5 ay boyunca geri dönüşüm atıklarını topladılar ve bunları düzenli bir şekilde bize getirdiler, teslim ettiler. Bu 5 aylık sürecin sonunda da en çok atığı toplayan okullarımız, sınıflarımız belli oldu. Ben öncelikle bu projeye dahil olan, bu projeye katkı sunan, emek veren bütün öğretmenlerimizi, bütün idarecilerimizi,  öğrencilerimizi ve bütün velilerimizi tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Projeye başlarken bu kadar ilginin olacağını biz tahmin edememiştik. Hakikaten çok mutlu olduk. Bugün burada bu programda sadece ilkokuldan projeye katılım sağlayan ve ödül alacak olan okullarımızın öğrencileri var. Ortaokul ve lise öğrencilerimizi yarın ve diğer gün ertesi gün yine burada programda misafir edeceğiz. 70 binin üzerinde öğrencimiz bu programa katıldı. Türkiye’de herhalde bu kapsamda bu katılımla bir geri dönüşüm programı bu zamana kadar icra edilmemiştir. Selçuklu olarak her zaman öncüyüz ve her zaman farkımızı gösteriyoruz. Bütün kurumlarımızla, bütün idarecilerimizle, öğrencilerimizle velilerimizle her zaman öndeyiz. O yüzden ben ayrıca bu konudaki çok büyük katılım ve katkılarından dolayı özellikle idarecilerimize ve öğretmenlerimize de teşekkür ediyorum. Onların özverili çalışmaları sonucunda böyle bir neticeyi elde etmiş olduk. Çok ciddi manada geri dönüşüm topladık ve asıl önemlisi çocuklarımız, öğrencilerimiz geri dönüşümle ilgili, sıfır atıkla ilgili çok büyük bir farkındalığı elde etmiş oldular. Tabii geri dönüşüm, sıfır atık projesi bizim için çok önemli. Selçuklu Belediyesi olarak Emine Erdoğan Hanımefendinin Sıfır Atık Projesini başlatmasından önce de aslında geri dönüşümle ilgili ciddi çalışmalar yapıyorduk. Ama Cumhurbaşkanımızın eşi değerli Emine Erdoğan Hanımefendi Sıfır Atık Projesini başlattıktan sonra artık bu bütün Türkiye’ye yayılan ve herkesin sahiplendiği bir projeye dönüştü. Biz de yine bu projede her zaman olduğu gibi öncülük yapıyoruz. Sıfır Atık Müdürlüğünü kuran, Sıfır Atık Meclisini oluşturan, gönüllülerimizi de işin içine dahil etmek için “Çevre Sıfır Atık Gönüllü Platformu”nu oluşturan ilk belediyeyiz. Bu ilkleri yaşadıktan sonra tabi ki bu katılım bu ilgi bizi çok memnun ediyor. İnşallah projelerimizi, programlarımızı genişleterek ve geliştirerek bundan sonraki süreçte de devam ettireceğiz. Arzu ediyoruz ki ilçemizde kesinlikle değerlendirilebilecek hiçbir atık çöpe gitmesin. Hiçbir atığımız israf olmasın. Biz bütün değerlendirilebilecek olan atıklarımızı tekrar ekonomimize kazandıralım. Tabii bunu yaparken bir taraftan da çevremize sahip çıkmış oluyoruz, çevremizi koruyoruz, yeşili koruyoruz, doğayı koruyoruz, çevre kirliliğinin önüne geçmiş oluyoruz. İşin en önemli kısımlarından bir tanesi de israfı önlemiş oluyoruz. O yüzden ben tekrar projeye emek veren, bu projeye katılan herkese gönülden yürekten teşekkür ediyorum. Tabii burada ödül vereceğiz. Öğrencilerimize, okullarımıza burada Kaymakamımızla, İl Milli Eğitim Müdürümüzle, değerli İlçe Milli Eğitim Müdürümüzle, Çevre Şehircilik İl Müdür Vekilimizle birlikte ödüller vereceğiz ama şunu da buradan ifade etmek istiyorum. Bu programa katılan 103 okulumuzun tamamı bizim gönlümüzde birinci. Bütün öğrencilerimiz aynı şekilde bizim gönlümüzde birinci. O yüzden ben ödül alan öğrencilerimiz tabii ki mutlu olacaklar ama ödül vermediğimiz öğrencilerimizin de özellikle bu ilgisini, alakasını, programa desteğini en güçlü şekilde devam ettirmesini arzu ediyorum. Tekrar değerli protokolümüze buraya katıldıkları, bizimle birlikte oldukları için teşekkür ediyorum. Tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize sevgi, saygı, muhabbetlerimi gönderiyorum” şeklinde konuştu.

İl Milli Eğitim Müdürü Yiğit,“ Belediyemizin ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün gerçekleştirdiği bu çalışma takdire şayan” 

Sıfır atık ve geri dönüşüm üzerine gerçekleştirilen anlamlı bir etkinlikte bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit,“ Geri dönüşümün sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın üzerinde durduğu önemli bir konu. Daha yaşanılabilir bir dünya için bu geri dönüşüm noktasında ülkeler birtakım çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Bizim ülkemizde de son yıllarda gerçekten önemli çalışmalar var. Cumhurbaşkanımızın değerli eşleri Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin liderliğinde geliştirilen çeşitli projeler var. Tabii eğitim kurumları olarak bizler de bu konuda öğrencilerimizi bilinçlendirme noktasında yerel yönetimlerimizle, belediyelerimizle çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Selçuklu Belediyemizin, Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüyle birlikte gerçekleştirdiği bu çalışma gerçekten takdire şayan. Hem çocuklarımıza bu bilincin verilmesi hem de o geri dönüşümden kaynaklanan bir kaynak da var ortada. Önemli bir kaynak. Düşünün, bunlar daha önceki yıllarda tamamen çöpe gidiyordu ama yok olmuyordu aslında. Dünyamıza, çevremize zarar veriyordu. Şimdi de bunları hem topluyoruz, çevremizi korumuş oluyoruz hem de yeniden üretime kazandırıyor. Çok önemli bir konu. Ben Selçuklu Belediye Başkanımıza, İlçe Milli Eğitim Müdürümüze bu yapmış oldukları projeden ve çalışmadan ötürü teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.

Selçuklu Kaymakamı Tortop,“ Temiz bir dünyada beraberce yaşayalım” 

Gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre, sağlıklı ve temiz bir dünya bırakmamız gerektiğini belirten Selçuklu Kaymakamı Eflatun Can Tortop,“ Bu konuda sevgili öğrencilerimize de düşen önemli görevler var. Netice itibariyle onların bilgileri, büyüklerine nazaran daha taze oluyor. Yeni bilgileri daha öncelikli olarak öğreniyorlar. Öğrendiklerini başta ev halkı, annesi babası öncelikli olmak üzere pratik yaşama geçirirlerse güzel bir dünyayı beraberce birlikte yaşarız. Ben bu güzel etkinliğe katkı sağlayan değerli belediye başkanımıza, İlçe Milli Eğitim Müdürümüze sizler adına teşekkür ediyor, sevgili öğrencilerimizi gözlerinden öpüyorum. Sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum” dedi.

103 okul kıyasıya yarıştığı yarışmada 117 bin 675 kilogram atık toplandı 

Selçuklu Belediyesi ve Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından toplumda sıfır atık konusunda farkındalık oluşturmak için düzenlenen ve 103 okulun toplamda 117 bin 675 kilogram atık topladığı yarışmada evlerinde atıklarını ayrıştıran öğrenciler her hafta okulun belirlediği günde atıklarını okullarına getirdi;  belediye geri dönüşüm toplama ekipleri tarafından tartılarak alındı. Binlerce öğrenci en fazla atık toplayan sınıf ve en fazla atık toplayan okul kategorilerinde dereceye girmek için mücadele etti. Öğrencilerin ve velilerin büyük ilgi gösterdiği yarışmada hem sınıflar hem okullar yarıştı. İlkokul kategorisinde Hakim Ömer Onsun İlkokulu, Ortaokul kategorisinde Adnan Hadiye Sürmegöz Ortaokulu, Lise kategorisinde ise Dolapoğlu Anadolu Lisesi birinci olmuştu.

Yarışmada yine İlkokul kategorisinde Özel İdare 100. Yıl İlkokulu 2., Şehit Osman Demir İlkokulu 3.,Ortaokul kategorisinde Hoca Ahmet Yesevi Ortaokulu 2., Türk Anadolu Vakfı İmam  Hatip Ortaokulu 3., Lise kategorisinde ise Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2. olurken Dursun Fakih Anadolu Lisesi ve Ayşe Kemal İnanç İmam Hatip Lisesi 3.’lüğü paylaştı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ülkemizi temsil edecek olan sekiz Türk takımı, 3,5 Milyon TL ödül havuzuna sahip olan, Infinix sponsorluğundaki PUBG MOBILE Pro League Avrupa Şampiyonası’nda mücadele edecek. 

Dünyanın en popüler mobil oyunlarından biri olan PUBG MOBILE, Avrupa’nın en iyi espor takımlarının kıyasıya bir mücadele içerisine gireceği Infinix sponsorluğundaki PUBG MOBILE Pro League şampiyonasının program detaylarını paylaştı. 

Ülkemizin en iyi sekiz PUBG MOBILE takımının mücadele edeceği şampiyonada, Avrupa bölgesinden de sekiz takım katılacak ve 16 takım 3,5 milyon TL (150 bin dolar) ödül havuzu bulunan şampiyonada başarı kovalayacak. 

8 – 11 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek şampiyonada takımlar PUBG Mobile World Invitational’a (PMWI) katılmaya hak kazanabilmek için kıyasıya yarışacak ve sadece şampiyon olan takım PMWI için slot hakkı elde edecek. Dört gün boyunca rekabet dolu maçlara ev sahipliği yapacak olan şampiyonada her gün altı maç yapılacak.  

PMPL Avrupa Şampiyonası’ndaki heyecan dolu maçların tamamı 8 – 11 Haziran tarihlerinde saat 19.00’dan itibaren PUBG MOBILE Türkiye ve  PUBG MOBILE Espor Türkiye, TikTok ve Facebook kanallarından canlı olarak izlenebilecek.

8 Türk takımı Avrupa sahnesinde!

PUBG MOBILE Pro League Türkiye Bahar Sezonu Finalleri’nde FUT Esports 189 puan alarak şampiyon olmuştu. 133 puan toplayan Ozarox Esports 2. olurken aynı puana sahip olan Next Rüya şampiyonayı 3.sırada tamamlamıştı. Bu takımları takip eden Fire Flux Esports, Regnum Carya Esports, Beşiktaş Esports, BRA Esports ve Melise Esports ile birlikte sekiz Türk takımı PMPL Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı.

PMPL Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan diğer sekiz takım ise PMPL Avrupa’dan geldi. PMPL Avrupa Bahar Sezonu Finalleri’ni şampiyon olarak tamamlayan Gaiming Gladiators, ikinci sırada yer alan Major Pride ve üçüncü sırada bulunan Game-Lord takımlarının yanı sıra Excuse Me, MadBulls, Nexus Gaming, ARR eSports ve SLY Europe takımları da Avrupa Şampiyonası’nda mücadele etme hakkı kazanmış oldu.

Infinix, PMNC ve Yükselen Yıldızlar’dan sonra PMPL Türkiye’nin de sponsoru

Yüksek performansı uygun fiyatla kullanıcılarla buluşturan Infinix, NOTE 30 serisinin bypass şarj özelliği sayesinde prize takılı oyun oynarken ya da video izlerken pile yüklenmiyor ve anakartın ihtiyacı olan enerjiyi direkt olarak cihaza veriyor. Infinix NOTE 30 enerjisinin %80’ini korurken 1.000 tam şarj döngüsüne dayanarak sektör ortalamasını aşan benzersiz bir dayanıklılığı da beraberinde getiriyor.

Güçlü, şık ve uygun fiyatlı akıllı telefon modelleri ile tanınan Infinix, 2023 PMPL Avrupa Şampiyonası’nın sponsoru oldu. Daha önce PMNC ve Türkiye’nin en büyük topluluk turnuvası olan Yükselen Yıldızlar Turnuvası’na sponsor olan Infinix, PUBG MOBILE ile yaptığı iş birliği ile espor sektörüne destek olmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Oktay Kaynarca’nın başrolde oynadığı Ben Bu Cihana Sığmazam dizisi yayınlanan son kısmıyla toplumsal medya gündeminde yer aldı. #CezayirTürk halinde Trending Topics listesinde yer alan sevilen dizi haftayı dorukta kapattı.

Her salı ATV ekranlarına damga vuran aksiyonu bol dizi Ben Bu Cihana Sığmazam, birinci kısımdan itibaren savını koruyor. Başrollerinde Oktay Kaynarca, Ebru Özkan ve Pelin Akil’in yer aldığı dizi son kısmıyla hem reytinglerde tek kelam sahibi oldu hem de toplumsal medyayı çalkaladı.

20+ABC1 KATEGORİSİNDE BİRİNCİ OLDU!

Ben Bu Cihana Sığmazam, Cezayir’in Tatavlalı’nın parasını havaya uçurduğu sahneyle 20+ABC1 kategorisinde birinci oldu. Bölüm etiketi #CezayirTürk, kısım başladıktan kısa bir mühlet sonra Twitter Türkiye Trending Topics listesine doruktan giriş yaptı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Dilan Polat’tan 60 bin TL’lik pasta isyanı! Eşinin doğum günü için…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediye personeli ve dar gelirli aileler için Çiğli’de uygulamaya koyduğu 546 dairelik toplu konut projesi hızla yükseliyor. Proje 30 ay içerisinde tamamlanacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belediye personeli ve dar gelirli aileler için uygulamaya koyduğu 546 dairelik “Egeşehir Toplu Konut Projesi” hızla ilerliyor. Çiğli’deki 36 bin metrekarelik alanda uygulanan toplu konut projesi, 30 ay içerisinde tamamlanacak. Betonarme imalatları devam eden konutlar, 14 adet 10 katlı bloktan oluşuyor. Ayrıca yapılan konutlarda Türkiye’de ilk defa Türk tipi bir Risk Analiz Metodu uygulanıyor.

“Temeller üzerine katları çıkmaya başladık”

Yapım sürecini hızla başlattıklarını söyleyen EGEŞEHİR A.Ş Genel Müdürü Ekrem Tükenmez, “14 bloğumuzdan 3 tanesinin temelini tamamladık, bu temeller üzerine katları çıkmaya başladık. Her blokta zemin+9 şeklinde uygulanıyor. 8 tanesi bodrumlu, 6 tanesi bodrumsuz. Proje, inşa faaliyetleri ve malzeme seçiminde deprem yönetmeliği ve ulusal ve uluslararası standartları uyguluyoruz. İnşaatlarımızda yeşil çatı ve güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik sistemleri de kullanacağız. Zor bir arazi üzerine inşaat gerçekleştireceğiz ancak hafriyat ve kazı işlemlerimiz tamamlanmak üzere. Bununla birlikte betonarme imalatlarına devam ediyoruz, her geçen gün işi tamamlamak için hız kazanacağız. Peyzaj da tamamlandığında çok güzel bir yaşam alanı olacağına inanıyorum” dedi

“Doğal afetleri de ekledik”

Türk tipi Risk Analiz Metodunu ilk defa bu projede uyguladıklarını dile getiren İmece Yaka Yapı Kooperatifi İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Gökhan Güler, “Türkiye’de hiçbir şekilde Türk tipi bir risk analizi yoktu. Doktora projemle yüzde yüz çalışır bir biçimde risk analizi tasarladık. Türkiye’nin iş koşullarına uygun dizayn ettik. Dünyada 5 farklı risk analizi tekniği vardır. Fiziksel, kimyasal, ergonomik, psikososyal faktörler vardır. Biz buna doğal afetleri de ekledik. Ayrıca sağlık ve güvenlik yönetmeliğine göre bin 800 sağlık ve güvenlik işaretini de kendimiz imal ettik” dedi.

Ev sahibi olacaklar

İzmir Emekçileri Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Sultan Tazegül ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Tunç Başkanımızın talimatıyla hiç evi olmayan personele ve dar gelirli vatandaşlarımıza inşa edilen 546 konutun çalışmaları tüm hızıyla ilerliyor. Arkadaşlarımız 30 ey sonra sıcak yuvalarına yerleşmiş olacak. İnşaat maliyetlerinin arttığı şu günlerde çok uygun fiyata arkadaşlarımız ev sahibi olacak” şeklinde konuştu.

Deprem ve iklim krizi de düşünüldü

EGEŞEHİR A.Ş. tarafından 546 konut inşa edilecek. Projede deprem güvenliği, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularına duyarlı çözümlerin yer alması amaçlandı.

Mimari proje 14 adet 10 katlı bloktan oluşacak. Blokların 7 tanesi 3+1, 7 tanesi 2+1 daire olacak. Projede yapılaşacak bina oturum alanı 6 bin 500 metrekare, yapısal peyzaj alanı 12 bin 300 metrekare ve bitkisel peyzaj alanı 17 bin 168 metrekare olarak planlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gaziemir Belediyesi Çocuk Meclisi’nin ikinci döneminin ilk toplantısında meclis başkanı ve yardımcılarından oluşan Temsil Kurulu’nun seçimi yapıldı.

Çocukların, kentin yönetimine katılarak sorunlarını, ihtiyaçlarını ve önerilerini dile getirebilmeleri amacıyla 2022 yılında kurulan Gaziemir Belediyesi Çocuk Meclisi’nde ikinci dönem başladı. Meclisin yeni döneminin ilk toplantısında, meclis üyeleri tarafından meclis başkanı ile iki yardımcıdan oluşan Temsil Kurulu’nun seçimi yapıldı. Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda yapılan oylamada en çok oyu alan Kaan Gölgelikaya meclis başkanlığına, Elif Defne Emer ve Beren Kocabıyık başkan yardımcılığına seçildi.
Gaziemir’de yaşayan, 10-15 yaş aralığındaki çocukların görev aldığı Gaziemir Belediyesi Çocuk Meclisi’nin yeni üyeleri ve Temsil Kurulu, bir yıl boyunca görev yapacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sabancı Vakfı tarafından sürdürülen Fark Yaratanlar Programı’nın 14. Sezon lansmanı gerçekleştirildi. Bu yıl Türkiye’nin farklı bölgelerinden 6 Fark Yaratan ismin kamuoyu ile paylaşıldığı etkinlikte Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Fark Yaratanlar şikayet etmek yerine cesaretle harekete geçti. Fark Yaratanların hikayelerini izlediğimde bu ülkenin her bireyinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyor ve geleceğe daha büyük bir inanç ve umutla bakıyorum.” dedi.

Sabancı Vakfı’nın 2009 yılından bu yana Türkiye’de toplumsal gelişmeye katkıda bulunan bireylerin ve kurumların yaptıkları çalışmalar ile yarattıkları etkileri görünür kılmak ve topluma ilham vermek amacıyla yürüttüğü “Fark Yaratanlar” programının 14. Sezon Fark Yaratanları belli oldu. Yeni sezon tanıtım etkinliği, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın katılımı ve Cüneyt Özdemir’in moderatörlüğünde Sakıp Sabancı Müzesi The Seed’de gerçekleştirildi. Etkinlikte, yeni sezonun 6 Fark Yaratanının yaşadıkları çevrelerdeki sorunları çözmek üzere geliştirdikleri çalışmalarla topluma umut ve cesaret aşılayan hikayeleri kamuoyu ile paylaşıldı. 

Kültürel mirası geleneksel ve antik oyunlarla aktaran ‘Oyun Atlası’ projesiyle Gökçen Göksel, görme ve işitme engelli olup, görme engellilerin günlük yaşama dair ihtiyaç duyabilecekleri ipuçları sunan ‘Körüz.biz’ platformunu hayata geçiren Murat Kefeli, Türkiye’nin ilk ve tek kadınlar arası mezatı olan ‘Kadınlar Matinesi’ni kuran Nesteren Şencan Görgülü, öğrencilerin ve müzisyenlerin mesleki anlamda gelişmelerini sağlarken sanata erişimi kısıtlı olan çocukları da sanatla tanıştıran ‘Müzikist’ Derneği’nin kurucusu Onur Kahvecioğlu, çocukların meraklarından ve hayallerinden yola çıkarak basit malzemelerle köy okulunda yenilikçi öğrenme ortamları tasarlayan okul öncesi löğretmeni Rumeysa Çevlik, görme engellilere yönelik yapay zekâ temelli mobil uygulama olan ‘From Your Eyes’ geliştiricisi Zülal Tannur bu sezonun Fark Yaratan isimleri oldu. 

Toplumda Fark Yaratanların hikayelerini görünür kılmanın önemini vurgulayan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Fark Yaratanlar Programı ile yaşadıkları çevrede karşılaştıkları sorunları çözmek için uğraşan ve topluma cesaret veren isimleri Türkiye’ye tanıtmak amacıyla yola çıktık. Hedefimiz, toplumsal sorunlara duyarlı aktif vatandaşları görünür kılmak, takdir etmek ve toplumun her kesiminin haberdar olmasını sağlamaktı. Bu hedeflerimize ulaştığımızı görmek bizlere büyük bir itici güç ve motivasyon kaynağı olmaya devam ediyor. Bugüne kadar ülkemizin farklı şehirlerinden 210 ‘Fark Yaratan’ın ilham veren hikayelerini toplumun geniş kesimlerine ulaştırdık.  Fark Yaratanlar’ın videoları, Türkiye ve yurt dışında milyonlarca izlenme rakamına ulaştı. Bu videoları her izlediğimde bireylerin tamamen kendi inisiyatifiyleriyle harekete geçerek toplumda bir şeyleri değiştirmeyi başardıklarını görmek beni çok mutlu ediyor. Evet, onlar problemi yerinde gördü ama şikayet etmek yerine cesaretle harekete geçti. Onlarla gurur duyuyoruz. Fark Yaratanların hikayelerini izlediğimde bu ülkenin her bireyinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyor ve geleceğe daha büyük bir inanç ve umutla bakıyorum. İyi ki bu derece değer katan bir programa imza atmışız diyorum.” dedi.

Bu Sezonun İlham Veren 6 Fark Yaratan Öyküsü

Gökçen Göksel – Oyun Atlası

Adana’da kalabalık bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Gökçen Göksel, hayatını çeşitli şehirleri gezerek sürdürmek istediğini fark etti ve bu yönde eğitim aldı. Tur ve seyahat rehberliği yaparak gittiği her antik kent ve müzede eski oyunların izine rastladı. İnsanların gezerken yanından geçip gittikleri taşlara oyulmuş oyunların daha çok insan tarafından fark edilmesi için çalışmalarına başladı. İlk olarak detaylı bir arşiv taramasıyla geleneksel ve antik oyunları derleyen Gökçen, 2018 yılında Oyun Atlası isimli sosyal girişimini kurdu. Bu girişim ile oyun yoluyla kültürel mirasın aktarılmasını ve kaybolmaya yüz tutan geleneksel oyunları tekrar canlandırmayı hedefleyen Göksel, Oyun Atlası’nı “Oyunu merkezine alan, labirentin içinde kendi özünü arayan, ortak hafızamıza, oyun geleneklerimize, bu topraklarda hayat bulan oyun kültürüne sahip çıkan, tarihin solgun sayfalarından çıkarıp hayat veren, tanık olan, dahil olan, yol açan, anlatan, herkesin hikayesi” olarak tanımlıyor.

Murat Kefeli – Körüz.biz

Görme ve işitme engelli Murat Kefeli, 2014 yılında tasarlayıp hayata geçirdiği ‘Körüz.biz’ platformu ile körcül yaşam deneyimlerinin öğrenilmesini sağlamayı ve bağımsız körcül yaşamı desteklemeyi amaçlıyor. Geliştirdiği web sitesindeki “İpuçları” başlığı altında 446 içerik, 695 betimleme, 201 market önerisi, toplumsal farkındalığı artırmak üzere oluşturdukları 19 adet “Severim!”, 61 adet “Hoşlanmam!” karikatürü ve 147 doğru yazım içeriği bulunuyor. Sitede sunulan içerikler görme engellilerin birbirleriyle konuşmalarında ortaya koydukları fikirlerden ve ihtiyaç duydukları alanlardan esinlenilerek tasarlanıyor ve aylık 10 binden fazla ziyaretçiye ulaşıyor. Siteden yalnızca görme engelli bireyler değil, az gören ve gören bireyler de yararlanabiliyor.

Nesteren Şencan Görgülü – Kadınlar Matinesi

Çok genç yaşlardan bu yana dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çaba sarf eden Nesteren Şencan Görgülü, aynı zamanda 25 yıldır ikinci el ürün kullanıyor. Eşiyle birlikte eski eşyalar toplamaya merakı olan ve tekrar kullanımı mümkün olan eşyaları değerlendirmeyi bir hayat tarzı olarak benimseyen Nesteren, profesyonel iş hayatını bırakmaya karar verdiğinde Feriköy’deki antika pazarında artık koleksiyonunu yapmayacağı eşyaları satmaya başladı. Bu pazarın; eril dilin, ve kadınlara tepeden bakan tavrın hakim olduğu bir ortam olduğunu fark etmesi ve kadın olarak tek başına antika pazarında satış yapıyor olmasının üzerine yeni bir mücadele alanı arayışına girdi. 2016 yılında, bu paylaşım ortamının yalnızca kadınlardan oluşmasını istediğine karar vererek hem bir dayanışma ortamı sunan hem de kadınlara kendilerine ait bir alan yaratan girişimi Kadınlar Matinesi’ni kurdu. Türkiye’nin ilk ve tek kadınlar arası mezatı olan ‘Kadınlar Matinesi’, hem satıcıya yeni bir gelir kapısı sunuyor hem de alıcıların piyasanın çok altında ücretlerle ihtiyaçlarını karşılayabilmesine olanak sağlıyor. Bir alış-satış mekanı olmaktan öte kadın dayanışmasına ev sahipliği yapan Kadınlar Matinesi; kadınların gelir elde etmelerini, güçlenmelerini, kadın istihdamı yaratmayı ve paylaşım ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyor.
 

Onur Kahvecioğlu – Müzikist

Gaziantep’te müzikle iç içe bir ailede dünyaya gelen Onur Kahvecioğlu, ailesinin işi dolayısıyla çocukluğunu Türkiye’nin çeşitli illerinde geçirdi. Müzikle ilişkisini Uludağ Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünde devam ettirirken gönüllülük yaptığı bir proje sayesinde sanata erişimi kısıtlı olan bölgelerde çeşitli atölyelerle çocukların enstrümanlarla tanışmasına destek oldu. Aynı zamanda bağımsız müzisyenlerin yaşadığı zorlukların da farkında olan Kahvecioğlu, Müzikist isimli derneği kurarak hem dezavantajlı çocukların sanatla erken yaşta tanışmasını hem de çeşitli faaliyetlerle genç müzisyenleri desteklemeyi hedefledi. Çalışmalarını müzik eğitimi ve bağımsız müzisyenlerin desteklenmesi alanında sürdüren Müzikist; tek başına görünür olmaya çalışan sanatçılara bir sahne sunmak, çeşitli atölyelerle sanatçılar ve müzik paydaşları arasında iletişimi artırmak için her sene İz Bırakmayan Festival adıyla doğa dostu markaların sponsorluğunda, tamamen organik ürünlerden oluşan sahnesiyle Müzikist Doğa Atölyeleri’ni gerçekleştiriyor. 2017 yılından bugüne kadar on sekiz farklı şehirden on üç binden fazla faydalanıcıya ulaşan Müzikist, aynı zamanda yüze yakın genç bağımsız sanatçıya destek oldu ve 200’den fazla müzik öğretmeninin mesleki gelişim eğitimlerine katılmasını sağladı. Dernek çalışmaları kapsamında; 103 konser, 9 İz Bırakmayan Festival, 64 mentorluk seansı, müzik kültürü ve teorisine yönelik 68 atölye ve seminer gerçekleştirildi. 
 

Rumeysa Çevlik – Doğadaki Sınıf

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde doğup büyüyen Rumeysa Çevlik, evliliğinin ardından üniversite hayalinden vazgeçmedi ve öğretmen olma idealini gerçekleştirmek üzere Konya’daki Selçuk Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü kazandı. 8 yıldır görev yaptığı Kadirli Kayasuyu İlkokulu’na ilk geldiğinde buranın çocukların eğitim almasına uygun şartları sağlamadığını ve diğer öğretmenlerin de burada mutsuz olduğunu fark ederek çalışmalarına başladı. Doğadaki Sınıf olarak adlandırdığı çalışmasında “Buradaki çocuklar için en güzelini yapmam gerekir.” düşüncesiyle okuldaki her alanı dönüştürmek için kolları sıvadı. İlk olarak okul öncesi eğitimde sıklıkla kullanılan plastikleri, kağıtları ve geri dönüştürülmesi mümkün olmayan malzemeleri kullanmaktan vazgeçerek bir ekolojik sınıf kurdu. Ardından pandeminin de etkisiyle Rumeysa Öğretmen bir Açık Hava Sınıfı oluşturmaya karar verdi. Sıfır maliyetle oluşturduğu açık hava sınıfında kullandığı tüm malzemeleri köyden, doğadan ve evlerde kullanılmayan ürünlerden elde etti. Kendi binasındaki sınıfları ve her boş alanı dönüştüren Rumeysa Öğretmen, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin bulunduğu binada da atıl kalan sınıfları tüm okulun faydalanabileceği Matematik Atölyesi, Uzay Bilim Atölyesi ve Atatürk Müzik, Sanat, Spor Atölyesi’ne dönüştürdü.

Zülal Tannur – From Your Eyes

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yüzde 5 görme oranına sahip bir bebek olarak dünyaya gelen Zülal Tannur, erken yaşlarda teknolojiyle tanıştı. Görme engellilere yönelik kurulmuş sosyal girişim olan WeWalk’ta kullanıcı deneyimi sorumlusu olarak görev aldı, yine görme engelliler için geliştirilmiş SeeingAI uygulamasının da Türkiye’ye entegrasyonu sürecinde destek oldu. 2020’de Microsoft’un Engelleri Aşan Kadın Lideri seçildi. Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde öğrenci olan Zülal Tannur, görme engelliler için yapay zeka ve insanın iş birliğinde betimlemeler sunan bir platform oluşturdu. 2022 yılında ‘From Your Eyes’ adını verdiği mobil uygulamada görme engellilerin istedikleri görselleri uygulamaya yükleyerek önce yapay zeka aracılığıyla bir betimleme almaları, bunu yetersiz bulmaları durumunda da uygulama içinde betimleyici olarak tanımlanan gönüllülere görselin iletilmesiyle daha detaylı bir betimleme sunulmasını sağlanıyor. Günümüzde yirmi yedi farklı ülkeden erken kullanıcı ekibi bulunan From Your Eyes, bugüne kadar iki bine yakın kullanıcı ve gönüllüye ulaşarak sekiz bin görselin betimlenmesini sağladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından yürütülen, Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında Türkiye Ulusal Ajansı tarafından finanse edilen “Otizmli Gençlerin Üretkenliğinin Arttırılması ve İşgücü Piyasasına Geçişlerinin Desteklenmesi (OTİGED)” projesinin kapanış toplantısı 7 Haziran Çarşamba günü gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker, “Amacımız, fabrikamızda yapmış olduğumuz otizmli gençlerin istihdamı projesini yaygınlaştırmak ve Türkiye’deki birçok farklı kuruluşta da hayata geçirilmesi için doğru bir model oluşturmak” dedi.

Otizmli Gençlerin Üretkenliğinin Arttırılması ve İşgücü Piyasasına Geçişlerinin Desteklenmesi (OTİGED) Projesi’nin kapanış etkinliği 7 Haziran Çarşamba günü Bursa Podyum Davet’te yapıldı. ‘Sıra Sizde’ başlığıyla yapılan toplantıda açılış konuşmaları, panel ve çeşitli etkinlikler düzenlendi. Projenin koordinatörlüğünü Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü üstlenirken, ortaklar ise Eker Süt Ürünleri, Maltepe Üniversitesi, Pandora X Yazılım, Amsterdam Autisme Academie (Hollanda), Aspire-Igen Group Limited (Birleşik Krallık), Vivre et Travailler Autrement (Fransa) oldu.

Proje ortakları, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin üretkenliğinin artırılması ve istihdama geçişlerinin desteklenmesine yönelik iş koçluğu modelinin geliştirilmesi kapsamında bir araya getirildi. Proje ortaklarının temsilcilerinden ve konuklardan oluşan yaklaşık 100 kişinin katılımıyla düzenlenen ‘Sıra Sizde’ OTİGED kapanış toplantısı yazar, seslendirme sanatçısı ve sunucu Yekta Kopan moderatörlüğünde yapıldı. Toplantıda projenin amaçları ve ulaşılan sonuçlar hakkında konuşmalar yapılırken, güncel çalışmalar ve uygulamalar da paylaşıldı. OTİGED projesinin otizmli bireylerin hayatına katacağı değerler ve bu alana sunacağı katkılar, etkinlik boyunca tüm konuşmacılar ve katılımcılar tarafından ifade edildi.

“Türkiye’de 2 buçuk milyon otizmli olduğu tahmin ediliyor”
 Toplantının açılış konuşmalarından birini yapan Eker Süt Ürünleri İnsan Kaynakları Direktörü Emin Okan Ermetin, Eker’in 2018 yılından bu yana Tohum Otizm Vakfı danışmanlığında sürdürdüğü ‘Otizmli Bireyler İş Gücünde’ istihdam modeli hakkında bilgiler verdi. Ermetin, otizmlilerin iş konusunda genelde göz ardı edildiğini söyleyerek, “Türkiye’de 2 buçuk milyon otizmli olduğu tahmin ediliyor. İstihdamda ise gidilecek çok yolumuz var.” ifadelerini kullandı.

“Destekler sonucu otizmli gençler çalışabilir duruma gelecek”

Maltepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, hiçbir gencin geride kalmaması gerektiğini dikkat çekerek, “Bu gençlere bağımsız yaşam alanları hazırlamamız gerekiyor. Bireyi ele alarak toplumsal yaşama onları dahil etmemiz gerekiyor. Bunun da şartlarını bizim sunacağımız destekler oluşturuyor. Daha az destek sunulacak gençlerin yanı sıra, yoğun desteğe ihtiyacı olan gençlerimiz de olacak. Bu destekler hayata geçirildikten sonra otizmli gençler çalışabilir durumuna gelecektir” diye konuştu.

İŞKUR Bursa İl Müdürü Eren Türkmen, otizmli gençlerin iş dünyasında birçok zorlukla karşılaştığını belirterek, “Bunun en başında yanlış anlamalar ve önyargılar geliyor. Bu yanlış anlamalar otizmli gençlerin yeteneklerini göz ardı etmemize ve onların potansiyellerin tam olarak keşfetme fırsatını kaçırmamıza neden oluyor” şeklinde konuştu.

‘Sıra Sizde’ OTİGED Projesi Kapanış Toplantısı’nda ‘İş Hayatında Otizm’ başlığını taşıyan bir panel yapıldı. Yekta Kopan’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker, Kuzey Marmara Otoyolu Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Koyuncu ve Netlog Lojistik İnsan Kaynakları Müdürü Gülşen Baş konuşmacı olarak yer aldı. Otizmli bireylere istihdam olanağı sunan kurumların temsilcileri olan panelistler, uyguladıkları istihdam programıyla ilgili deneyimlerini paylaştı. 

“12 otizmli genç istihdam ediyoruz”

 Etkinlikte konuşan Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker, “2018 yılında Eker Süt Ürünleri olarak, Tohum Otizm Vakfı danışmanlığında ‘Otizmli Bireyler İş Gücünde’ istihdam modelini başlattık. Şu an fabrikamızda 12 otizmli genç istihdam ediyoruz. Bu modeli hayata geçirirken birçok farklı kurumdan ve dernekten destek aldık. Özellikle OTİGED projesiyle, otizmli gençlerimize iş hayatında eşlik eden iş koçlarının gelişim süreci üzerinde bir çalışma başlatıldı. İş koçları olmadan otizmli gençlerin iş hayatında çalışmaları oldukça zor. Ancak bu iş koçlarının çok iyi bir altyapı ile desteklenmesi gerekiyor. Toplumumuzda nöroçeşitlilik kapsayıcılık çerçevesinde bizlerden farklı tüm bireyleri içinde barındıracak istihdam ortamları sağlamamız lazım. OTİGED projesi ile iş koçlarının eğitimlerini sağlayarak, bu istihdam ortamının daha sağlıklı ve güvenli bir şekilde olmasına katkı sunuyoruz. Amacımız, fabrikamızda yapmış olduğumuz otizmli gençlerin istihdamı projesini yaygınlaştırmak ve Türkiye’deki birçok farklı kuruluşta da hayata geçirilmesi için doğru bir model oluşturmak. OTİGED projesi bu modelin sağlam ayaklara basarak genişlemesi ve yaygınlaşması için çok önemli çıktılar ve veriler sağlıyor” dedi. 

Otizmli gençlerden mini konser

‘Sıra Sizde’ OTİGED projesi kapanış toplantısına otizmli gençler de katılım göstererek, müzik performanslarıyla yeteneklerini sergiledi. Eker’de görev yapan otizmli çalışanlar Seyhan, Emre ve Dilek’ten oluşan Otizmli Bireyler İş Gücünde (OBİG) müzik grubu, seslendirdiği türkülerle etkinliğe renk kattı. Eker’in etkinliklerinin yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Müzik Korosu’nun konserlerinde de koroyla birlikte sahneye çıkan OBİG müzik grubunun OTİGED sahnesinde seslendirdiği türküler, katılımcılar tarafından beğeniyle takip edildi. Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’yla konserler veren otizmli başarılı müzisyen Cem Vardarcı da keman ve piyano dinletisi sundu.

OTİGED projesinin kapanış programına; Bursa Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu, Bursa Belediye Başkan Vekili Fethi Yıldız, Amsterdam Autisme Academie kurucusu Yavuz Kütük ve İŞKUR proje ekibinden Merve Başkurt da katılım gösterdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediye Haziran ayı olağan meclis toplantısı Çarşamba günü yapıldı. Meclisin açılışında, Salı günü oynadıkları final maçını kazanarak Türkiye Şampiyonu olan ve İnegöl’e büyük bir gurur yaşatan Gazipaşa Ortaokulu futbol takımı da hazır bulundu. Okul idarecileri, antrenörler ve sporcular şehir adına meclis huzurunda ödüllendirildi.

İnegöl Belediye Haziran ayı olağan meclis toplantısı 07 Haziran Çarşamba günü gerçekleştirildi. 7 gündem maddesinin görüşüldüğü mecliste, Türkiye Şampiyonluğunu elde eden Gazipaşa Ortaokulu Futbol Takımı da ağırlanarak ödüllendirildi. Küçük erkekler kategorisinde 21 müsabakaya çıkarak 320 okul arasında şampiyonluğa ulaşan ve İnegöl’e büyük bir gurur yaşayan Gazipaşa Ortaokulunun idareci, beden eğitimi öğretmeni ve antrenörleri ile 14 kişilik takım kadrosu meclise davet edildi.

İNEGÖL’E BÜYÜK GURUR YAŞATTILAR

Meclis açılışı öncesi elde edilen başarıya ilişkin kısa bir açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, “Aramızda Gazipaşa Ortaokulumuzun değerli idarecileri ve okulumuzun öğretmenleri, sporcuları bulunuyor. Onları bugünkü meclisimize davet ettik çünkü kendileri küçük erkekler futbol müsabakalarında 21 maç yaparak 320 okul arasında Türkiye birincisi oldular. Kendilerini tebrik ediyoruz, kutluyoruz. Antrenörlerimiz Fatih Türkmen ve Uğur Uyar hocalarımız idaresinde öğrencilerimiz önemli bir başarı elde ettiler. Tekirdağ’da çeyrek final gruplarından lider çıkan sporcularımız daha sonra Denizli’de yarı final mücadelesi verdi. Ardından Bursa Vahide Aktuğ Ortaokulunu finalde 3-0 mağlup ederek Türkiye Şampiyonu oldu” dedi. Ardından sporculara bu başarılarından dolayı hediye takdimi gerçekleştirildi.

YATIRIMLAR DEVAM EDİYOR

Daha sonra meclis yoklaması alınarak gündem maddelerine geçildi. Açılış konuşmasını yapan ve burada gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Başkan Taban, “Seçimler sonrası gerçekleştirdiğimiz ilk toplantımız. Hayırlısıyla seçimler sona ermiş oldu. Ben görev alan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere kıymetli Milletvekillerimizi, sonrasında oluşan kabinede görev alan Bakanlarımızı, bürokratlarımızı tebrik ediyorum. Görevlerinde kolaylıklar diliyorum. Bizler de yerelde kendi iştigal alanımızdaki konuları çalışmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda asfalt çalışmalarımızla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum. Ahmet Türkel Çevre Yolu İsaören Kavşağından başlayarak Saat Kulesinin bulunduğu kavşağa kadar Park Caddesi boyunca bir asfalt çalışmamız başladı. Bir taraftan Büyükşehir Belediyemizin yapacağı çalışmalar, bir taraftan bizim yapacağımız altyapı ve üstyapı yatırımları şehrimizde devam edecek. Yine Büyükşehir Belediyemizin BUSKİ marifetiyle gerçekleştirdiği ikinci etap içme suyu çalışmaları da başladı. Özellikle Alanyurt’ta çalışmalar şu an başladı ve devam ediyor. Gastro İnegöl ile ilgili de devam eden çalışmalarımız var. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmasının ardından meclis, gündem maddelerinin görüşülmesiyle devam etti. 7 maddeden 2’si komisyonlara havale edilirken, 5 madde ise meclis üyeleri tarafından karara bağlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı’ndan sevindiren bir haber geldi. Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aynur Uysal Toraman danışmanlığında Arş. Gör. Ebru Konal Korkmaz’ın “Simülasyon Temelli Afet Eğitiminin Hemşirelik Öğrencilerinin Afete Müdahaledeki Öz Yeterliliklerine Etkisi” başlıklı doktora tez çalışması Aliye Üster Vakfı tarafından desteklenmeye hak kazandı. Bilimsel araştırma ile simülasyon temelli eğitim ile hemşirelik öğrencilerinin afet hemşireliği uygulamaları ve yeterliliklerine ilişkin bilgi ve beceriler edinmeleri amaçlanıyor. 

Afet Hemşireliği Geliştirilmeli

Çalışma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aynur Uysal Toraman, “Ülkemizde lisans programlarında hemşirelik eğitimi veren kurumlarda, afette hemşirelik uygulamalarına ilişkin müfredat içerikleri farklılık göstermekte, öğrenciler temel becerileri deneyimleme fırsatı yakalayamadan mezun olmaktadır.  Afet hemşireliği eğitiminde yetkinlik temelli en etkili ve yenilikçi öğrenme yaklaşımı simülasyondur. Biz bu çalışmada simülasyon temelli eğitimin hemşirelik öğrencilerinin afete müdahalede öz yeterliliklerine etkisini incelemeyi amaçladık” dedi. Hemşirelik Fakültesinde öğrenim gören ve araştırmaya katılmaya gönüllü dördüncü sınıf hemşirelik öğrencileri ile çalışmanın yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Uysal Toraman, “Çalışmada kullanılacak öğretim yöntemi ile öğrencilerin afet hemşireliği uygulamaları ve yeterliliklerine ilişkin bilgi ve becerileri edinmeleri hedefledik” diye konuştu.

“Afet Sonrası İyileşme Evresine Katkı Sağlayacak”

Arş. Gör. Ebru Konal Korkmaz ise, “Bu çalışmada, araştırmacılar tarafından hazırlanmış senaryolara göre deprem sonrası çadır kampına yerleştirilmiş afetzede rolü yapan, özel olarak eğitilmiş standart hastalar kullanıldı. Bu senaryolar eşliğinde standart hastalarla çalışan hemşirelik öğrencilerinin, afet sonrası bireylere uygun sağlık hizmeti sunumuna ilişkin yetkinlikleri kazanması hedeflendi. Bugüne kadar ülkemizde yapılan araştırmalar daha çok afete ilk müdahaleler konusunda olmuştur. Bu doktora tezi projesiyle, ülkemizde ilk defa afet sonrası bireylerin geçici yerleşim yerlerinde kaldığı süreçte iyileşme evresine yönelik becerilerin kazandırılması simüle edilecek. Uygulanacak yöntemin, afet durumlarında görev alabilecek, afet yönetim sürecinin her aşamasında etkin bir ekip üyesi olarak rol ve sorumluluklarını yerine getirecek sağlık profesyonellerinin yetiştirilmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç minimum fiyata dair beklentisini lisana getirdi.

Katıldığı Bloomberg HT yayınında Avdagiç “Türkiye’de taban fiyat Türk Lirası bazında güncellenmelidir. Türkiye’deki istatistikler, sayılar dikkate alınarak bu yeni sayı oluşturulmalıdır. Yabancı para ünitesine bağlı olarak bir minimum fiyat güncellenmesinin son derece sakıncalı olduğunu ve katiyetle gerçek olmadığını düşünüyorum” dedi.

Avdagiç “Asgari fiyatta 7. ayın başında yapılacak olan güncellemenin birinci 6 aylık TÜFE temel alınarak yapılmasının makul olacağını öngörüyoruz. Buna bağlı olarak kesinlikle vergi dilimlerinin de gözden geçirilmesi ve çalışanlar üzerinde ek vergi yükü oluşmaması gerekiyor. Tüm vergi dilimlerinin taban fiyat artışına paralel bir halde güncellenmesi çok önemli” halinde konuştu.

4 mevsim sofralarda yerini koruyan un çorbası, sıhhate olan yararlarıyla sık sık tercih ediliyor. Terbiyeli ve sade un çorbasının yapılışını ise sizlere ayrıntılıca bu yazımızda ele alıyoruz. Pekala sade un çorbası nasıl yapılır? İşte terbiyeli un çorbası tanımı.

Az ve öz materyal ile elde edebileceğiniz un çorbası, mutfakların ekonomik çorbaları ortasında yer alıyor. Un çorbasını daha beğenilen kokulu bir tarife döndürebilmeniz için ise tercihinize nazaran ekleyebileceğiniz kestane unu yahut karabuğday unu bu çorba ile için kusursuz bir ahenk sağlıyor. Yapması kolay olan sade un çorbası ise Türk mutfaklarında hatırı sayılır yerini koruyor. Bilhassa ishal ve mide ağrısı üzere sindirim sorunlarına güzel geldiği bilinen un çorbası, kızartılmış küçük ekmek dilimleri ile servis ediliyor. Sizler için hem sağlıklı hem ekonomik hem de lezzetli olan sade un çorbası tanımını ayrıntılı biçimde bırakıyoruz…

UN ÇORBASI TANIMI:

MALZEMELER

1 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı zewytinyağı
3 tepeleme kaşığı un
5 su bardağı sıcak tavuk suyu
1/2 çay kaşığı tuz
1/4 çay kaşığı taze çekilmiş tane karabiber

Üzeri için;

1 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı kuru nane

YAPILIŞI

Unu kalın tabanlı bir tavaya alın ve hafif karıştırarak un altın sarısı bir renk alana kadar tahta bir kaşıkla daima karıştırarak pişirin.

Tavuk suyunu ekleyin, yavaşça kaynatın ve akabinde 15 dakika pişirin.

Kaynamaya başlayan çorbaya tuz ve karabiberi ekleyin.

Küçük bir sos tenceresi ya da tavaya aldığınız tereyağını kısık eteşte eritin. Kuru nane ekleyip kokusu çıkana kadar karıştırın.

Servis etabında hazırladığınız sosu çorbanın üzerine dökün.

Afiyet olsun…

Amerikan Menkul Değer ve Borsa Kurulu SEC, yıl başından bu yana kripto üzerinde büyük baskı kurdu. Devlet kurumunun çeşitli borsalar hakkında arka arda açtığı soruşturmalar, yatırımcıların merkeziyetsiz finans DeFi platformlarına hareket etmesine neden oluyor.

Hafta başında SEC, Binance ve Coinbase borsaları hakkında yeni suçlamalarda bulundu. ABD’li devlet kurumu, kripto borsalarını menkul değer maddesine uymadıkları gerekçesiyle dava etme kararı aldı. SEC’in hafta başında aldığı aksiyon merkezi borsaları olumsuz etkiledi. Lakin ortaya çıkan on-chain datalar, DeFi kesiminin sağlam kaldığını gösteriyor.

Piyasa takipçisi DeFiLlama, bugün itibariyle son zincir üstü bilgileri açık olarak paylaştı. Datalara nazaran merkeziyetsiz finans, SEC tesirinden büyük ölçüde muaf kaldı. TVL metrikleri sonlu düşerken aylık bazda ise yatay seyir devam ediyor.

Hafta başından bu yana ADA, SOL ve BNB ağlarındaki TVL metriği %5 paha kaybetti. Fakat aylık bilgi baz alındığında kilitlenen toplam bedelin yalnızca %1 gerilediği ortaya çıkıyor. DeFi pastasındaki en büyük 3 dilim sırasıyla Ethereum, Tron ve Binance Chain’e ilişkin.

DeFi Tokenleri Düşüşe Orta Verdi

SEC’in açtığı soruşturmalar TVL metriğini sonlu etkilese de DeFi irtibatlı tokenler büyük paha kaybı yaşadı. Hafta başından bu yana BNB, ADA ve SOL tokenlerde yaşanan ortalama %14 düşüş yatırımcıların dikkatini çekiyor.

Dava konusu olan Binance’in mahallî tokeni BNB, son 6 ayın en düşük düzeyine geriledi. Binance Coin ve öteki tokenler bugün ise hafif alıcılı seyrediyor.

Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Çenesuyu yaya üstgeçidi tamamlanma aşamasına geldi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Derince Çenesuyu’nda yapılan 69 metre uzunluğunda,3,15 metre genişliğinde, iki açıklıklı, asansörlü çelik yaya üstgeçidi tamamlanma aşamasına geldi. Yaşlı ve engelli vatandaşların kullanımına uygun olarak yapılan üstgeçidin hizmete açılması sonrası eski üstgeçidin yıkım işlemi gerçekleştirilecek. Asansörlü yaya üstgeçidi konforuna kavuşacak Derinceli vatandaşlar, D-100 Karayolu üzerinden Çenesuyu’na ve alışveriş merkezine kolaylıkla ve güvenli bir şekilde ulaşım imkânı sağlayacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Urla Belediye Başkan V. Kaymakam Murtaza Dayanç, ilçe genelinde 35 milyon TL yatırımla 28 bin metrekare asfalt, 50 bin metrekare sathi kaplama ve 40 bin metrekare kilitli parke taşı yapılacağının müjdesini verdi

Urla Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Urla’nın farklı noktalarında devam eden yol çalışmalarıyla birlikte Erdoğan Ker Caddesinde de sıcak asfalt serimine başladı. Urla Belediye Başkan V. Kaymakam Murtaza Dayanç, Fen İşleri ekipleri ile birlikte asfalt serimine başlanan Erdoğan Ker Caddesinde incelemelerde bulundu. Bin 400 metre uzunluğunda ve 10 metre genişliğinde olan Erdoğan Ker Caddesinde 14 bin metrekare asfalt serimi yapılacağını belirten Urla Belediye Başkan V. Kaymakam Murtaza Dayanç, “Urla Belediyesi olarak ilçemizin önemli arterlerinden biri olan ve trafik yükünü çeken Erdoğan Ker Caddesinden çalışmalara başladık. Akabinde Fen İşleri Müdürlüğünün mahalle sakinleri ile yapmış olduğu görüşmeler, muhtarlarımızdan gelen talepler ve saha incelemeleri neticesinde öncelik sırasına göre belirlenen ilçemiz genelinde sıcak asfalt, sathi kaplama ve kilitli parke taş çalışmaları son sürat devam edecektir. Bu yıl ilk etapta yaklaşık 35 milyon TL civarında ödenek kullanılarak 28 bin metrekare bitümlü sıcak karışık asfalt, 50 bin metrekare sathi kaplama asfalt yapacağız. Bunun yanı sıra 40 bin metrekare civarında kilitli parke taşı uygulamamız olacaktır. Erdoğan Ker Caddesinde yapılan çalışmada en kısa sürede tamamlanacaktır” dedi.

HAK ETTİĞİ STANDARDA KAVUŞACAK

Urla Belediyesi olarak son iki yılda ulaşım anlamında çok ciddi yatırımlar yaptıklarını da ifade eden Belediye Başkan V. Kaymakam Dayanç, “Yollarımız ciddi manada deforme olmuştu özellikle son dönemde Urla’ya gelen doğalgaz yatırımları ciddi bir nimettir ama külfeti de oluyor. Doğalgazdan ötürü bütün yollar kazılmış vaziyette. Bunların kapatılması gerekiyor. Aynı şekilde Gediz Elektrik tarihinde olmadığı kadar son iki yıldır ciddi olarak Urla ilçesine yatırımlar yapıyor. Elektrik telleri havai hatlar yer altına alınıyor. Bundan dolayı da ciddi manada yollarımız zarar görüyor. Urla Belediyesi olarak ciddi manada efor sarf ediyoruz. Fen İşleri Müdürlüğünde çalışan ekip arkadaşlarımıza gece-gündüz çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Urlamızın yollarını hak ettiği yüksek standartlara ve konfora kavuşturmak için çok çaba sarf ediyoruz. Urla halkımız, değerli hemşehrilerimiz gerçekten herşeyin en iyisine layık” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), 30 Mayıs-2 Haziran 2023 tarihleri arasında Rusya ve Belarus’tan Türkiye’ye gelen firma sahibi ve yöneticilerini, Türkiye’deki iş insanları ile buluşturdu. 

Alım heyeti programı kapsamında 31 Mayıs tarihinde İstanbul Lazzoni Hotel’de yapılan organizasyona Rusya ve Belarus’tan 42 firma katılırken Türk İklimlendirme Sektöründen ise 85 firma iştirak etti.

Açılışını İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal’ın yaptığı Alım Heyeti organizasyonunda Türk ve yabancı firmalar arasında 600’ü geçen ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.

31 Mayıs akşamı katılımcı yerli ve yabancı firmaların ve sektörel dernek başkanlarının katılımları ile yemekli bir boğaz turu gerçekleştirilirken, dernek başkanları ile istişare toplantısı yapıldı. Heyet kapsamında yabancı firmalar 1 Haziran tarihinde fabrika ziyaretleri gerçekleştirdi.

İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, alım heyeti programı kapsamında yaptığı açıklamada, Belarus ve Rusya’nın Türk İklimlendirme Sektörü için stratejik öneme sahip olduğunu belirterek “Türkiye’de bu yıl içinde gerçekleştirdiğimiz ilk Alım Heyeti organizasyonunu başarı ile tamamladık. Sektörümüzden yıllık toplam 350 milyon dolarlık ithalat yapan bu iki ülkeden getirdiğimiz firmaları büyüklüklerine, ticaret hacimlerine, uluslararası kaynaklardan aldığımız ithalat ve ihracat rakamlarına ve sektör analizlerine bakarak seçtik. Türk sektör firmalarımız ticarete dönüşecek görüşmeler ve bağlantılar sağladı“ dedi.  Şanal, alım heyeti organizasyonları kapsamında yurtdışı firmalara Türkiye’ye getirmenin sektör için global ölçekte önemli olduğunu ifade ederek açıklamasına şu şekilde devam etti: “Biz, tüm paydaşlarımızla birlikte hareket ederek sektörün gücünü anlatmak adına global bir kapsayıcılık vizyonu ile hareket ediyoruz. Bizim sektör olarak meclisimizle, derneklerimizle ve tüm dinamiklerimizle güzel bir birlikteliğimiz ve ahengimiz var. İSİB’in kuruluşuyla birlikte biz bu ahengi yurt dışına taşımaya başladık. Yurt dışında beraber hareket edebilme kültürünü geliştirdik. Daha önce böyle bir tecrübemiz yoktu herkes münferit hareket ediyordu. Ama baktığınızda şu anda 42 ayrı firmadan ziyaretçinin de gelip burada Türk firmalarla ikili iş görüşmeleri yapması bizim hedeflediğimiz algıyı oluşturmamız açısından önemli. Bu yılın son çeyreğinde Türkiye’de gerçekleştirilecek ISK Sodex Fuar’ı öncesinde yine büyük bir Alım Heyeti organizasyonu düzenliyoruz. Burada hedefimiz tüm Dünya’da sektörümüz adına ticari etkinliğimizi yükseltmek ve sektörümüzün itibarını artırmak olacak.”    

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vampire: the Masquerade – Bloodlines 2 diye bir oyun vardı, hatırlıyor musunuz :) 2019 Mart ayında duyurulmuştu kendisi, sonra ön siparişe açılmıştı ve 95 TL üzere muhteşem bir fiyattan kapmıştık kendisi.

Sonrasındaysa olanlar oldu, oyunun geliştirilme süreci tam bir cehenneme döndü. 16 Ekim 2019’da oyunun çıkış tarihi 2020’ye ertelendi, 2020 yılında çıkış tarihi 2021’e ertelendi, sonrasında baş muharriri kovuldu, sonra öykü dizayncısı ayrıldı, nihayetinde Paradox “başlarım yapacağınız işe” diyerek Hardsuit Labs’ı oyunun geliştiriciliğinden aldığını açıkladı.

• Vampire: The Masquerade – Bloodlines’ın Baş Muharriri, Bloodlines 2’den Kovuldu
• Paradox, Hardsuit Labs’ı Bloodlines 2’nin Geliştiriciliğinden Aldığını Açıkladı!

Sonrası daha komik zira Paradox, oyunu kime emanet ettiğini açıklamadı. Ortada bir açıklama yaptılar “emin ellerde” diye ancak şu an bile Vampire: the Masquerade – Bloodlines 2’yi kimin geliştirmekte olduğunu bilmiyoruz.

Dün resmi Vampire: the Masquerade – Bloodlines 2 Twitter hesabı uzun müddetli sessizliğini bozdu ve “büyük bir duyuru için Eylül ayında bize katılın” dedi. Kendi sayfasında da “geliştirici takım oynamaya can attığınız o vampir oyununu yaratmak için canla başla çalışıyor ve Eylül ayında stüdyonun ismini açıklayacak olmaktan heyecan duyuyoruz” da dedi Paradox.

İşte duydunuz. Oyunu kimin geliştirdiğini hala bilmiyoruz ancak Eylül ayında öğrenecekmişiz. Güya bugünden söyleseler bir şey olacakmış üzere bunun için de bekletiyor Paradox bizi :) Herhalde oyunun da 2024 içinde çıkacağını duyururlar.

PowerTürk Müzik Mükafatları Töreni’nde bayan hakları üzerinden Türkiye’yi karalayan konuşmalara imza atan müzikçi Melek Mosso, sanat topluluğundan reaksiyon gördü. Ödül merasiminde “Kimse beni susturamayacak” diyen Mosso’ya Hakan Ural’dan ders niteliğinde karşılık geldi.

Oyuncu Merve Dizdar, geçtiğimiz hafta Cannes Sinema Mükafatları merasiminde ‘ezilen kadınlar’ temalı bir konuşma yaparak Türkiye’yi batıya şikayet etmişti. Akabinde müzikçi Melek Mosso da PowerTürk Müzik Ödülleri’nde Dizdar ile danışıklı dövüş yapmış üzere tıpkı husus üzerinden algı yapmaya çalıştı. Törende “Sesimiz hiçbir vakit kısılamayacak. Kimse beni susturamayacak, konuşmaya, üretmeye ve müzik söylemeye devam edeceğim.” diyerek ülkemizde bayanların özgürlük ve fikir hakları yokmuş üzere göstermesine sanat topluluğundan Hakan Ural sert reaksiyon gösterdi.

“MELEK MOSSO, SANA NE YAPILDI BU ÜLKEDE?”

Oyuncu ve sunucu Hakan Ural, ‘Hakan Ura’la Neyse O’ programında tüm Türkiye’nin gündeminde olan Melek Mosso hakkında konuştu. Ural, “Kimse beni susturamayacak” diye Mosso’ya şu sözlerle gönderme yaptı:

“Biz öteki bir ülkede mi yaşıyoruz? Ne yapıyorsunuz ya? Yemin ediyorum size şu ülkede dostça, kardeşçe, aslan üzere yaşıyoruz. Kimlerin gazına geliyorsunuz, neyi dolduruyorsunuz? Ya bir yazsana neye engellendin sen, sana ne yapıldı bu ülkede ya!”

Ural, Mosso’nun özgürce giyip konuşma yaptığı anı göstererek şöyle devam etti:

“Zaten bu biçimde de sanatını icra ediyor. Hatta düşün, etmiş olduğu sanatın mükafatını alıyor. Bana sakın sanat topluluğunu anlatma! Evvel bir beni araştırarak bak. Benim 40 yılım geçti. Ayıp ya günah yazık yapmayın… Bu ortada da Atatürk Kültür Merkezi’nde yapmış bu konuşmayı. Sayın Cumhurbaşkanımız nelere karşın yaptığını anlatmıştı. Yüz kızarma yok, kışkırtma artık cürüm olmaktan çıktı, palavra söylemek artık kabahat olmaktan çıktı, iftira artık kabahat olmaktan çıktı.”

Capital Economics Kıdemli Gelişmekte Olan Piyasalar Ekonomisti Liam Peach’in FT’den yer alan makalesinde Türkiye iktisadı ve piyasaların önündeki riskleri potansiyelleri kıymetlendirdi. Peach’in makalesinde ortodoks siyasetlere dönüşün ortaya çıkarabileceği potansiyel kadar geçmişte bilhassa para ve maliyet siyasetlerine yönelik alınan kararların hatırlatıldığı şüphecilik de dikkat çekiyor. İşte Liam Peach’in makalesi:

“Adımlar umut verici lakin geri adım riski küçümsenemez”

Yeniden seçilen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, heterodoks iktisat siyasetlerinden uzaklaşmaya istekli olduğuna dair işaretler, yatırımcıların ülkesine yönelik optimistliğini artırdı.

Bu gelişmeler umut verici olsa da, Türkiye’nin iktisadının yapması gereken düzeltmenin büyüklüğünü ve Erdoğan’ın siyaset değişikliği hakikaten sürat kazanmadan evvel geri adım atma riskini küçümsememeliyiz.

Türkiye iktisadı, siyaset düzeltmesine acil bir halde gereksinim duyuyor. Düşük faiz oranları ve kısıtlayıcı döviz düzenlemeleri, yüksek enflasyon, geniş bir cari açık ve çok kıymetli bir döviz kuru dahil olmak üzere büyük ekonomik dengesizliklerin birikmesine neden oldu.

Erdoğan’ın yine seçilmesi durumunda ekonomik siyasetlerini ölçülü bir halde değiştirebileceği söylentileri dolaşıyordu. Mehmet Şimşek’in hazine ve maliyeden sorumlu bakan olarak atanması, ortodoks iktisat siyaseti yapma yolunda bir değişiklik olabileceğine dair birinci inandırıcı işaretti. Şimşek, yatırımcılar tarafından yüksek bir saygınlığa sahiptir ve piyasalar, atamasına olumlu reaksiyon vermiştir – Türkiye’nin beş yıllık kredi temerrüt takası maliyeti, hükümran temerrüt riskine karşı sigorta olarak misyon yapar, keskin bir biçimde düşmüştür.

“Şimşek’in açıklamaları kriterlerimizi karşılıyor”

Erdoğan’ın neden aniden fikir değiştirdiği belgisiz. Tahminen mevcut siyasetin sürdürülemez olduğunu ve seçimlerin geride kaldığı bir büyüme stratejisine artık muhtaçlık olmadığını fark etmiştir. Ne nedenle olursa olsun, yetkililer artık prestiji yine inşa etmek için sıkı çalışıyorlar. Şimşek’in hafta sonu yaptığı açıklamalar birçok kriteri karşılamıştır: Mali disipline bağlılık, fiyat istikrarı ve daha “rasyonel” siyasetlere referans.

Eğer bu gerçek bir ortodoksiye gerçek kayma ise, inandırıcı adımların süratle atılması gerekmektedir. Birinci adımlardan biri siyaset yapıcıların para ünitesi üzerindeki hakimiyetini gevşetmek olacaktır. Son aylarda, dövizin yapay olarak güçlü bir düzeyde desteklenmesi için çeşitli döviz kısıtlamaları ve Merkez Bankası müdahaleleri kullanıldı. Bu, seçimlerden evvel başarılı oldu, lakin bir maliyeti oldu: Aslında tehlikeli düşük düzeylerde olan Merkez Bankası’nın döviz rezervleri daha da düştü ve Türkiye ihracatçısının rekabet gücünü kaybetti.

“TL’de süratli bedel kaybı adil kıymete dönüş için olumlu işaret olacak”

Mevcut hesap istikrarına sürdürülebilir bir dönüş sağlamak ve yabancı sermaye çekmek isteyen siyaset yapıcılar, rekabetçi bir döviz kuru olmaksızın bunu başarmayı umamazlar. Türkiye’nin TL’de (dolar/TL) kıymetli bir düzeltmeye, hem nominal hem de gerçek manada gereksinimi vardır. Süratli bir Türk Lirası pahası kaybı, siyaset müdahalelerinin azaltıldığını ve para ünitesinin adil bedeline geri döndüğünü gösteren olumlu bir işaret olacaktır. Lakin gereken döviz düzeltmesinin büyüklüğü değerli olacaktır. Enflasyon olağandan daha yüksek olacak ve büyük, sistemsiz döviz düşüşleri, özel dalda ıstıraplara neden olabilir.

Bir sonraki değerli adımın Merkez Bankası’nda bir siyaset değişikliğini içermesi gerekecektir. En azından yeni bir Merkez Bankası Lideri atanmalıdır. Bu vazifesi üstlenecek kişi, faiz oranlarını keskin bir biçimde artırma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Gelişmekte olan piyasalardaki tecrübe, enflasyonu tek haneli sayılara geri getirmek için yıllarca yüksek gerçek faiz oranlarına gereksinim duyduğunu göstermektedir. Bunun için siyasi pürüzleri aşmak değerli bir zorluk olabilir.

Naci Ağbal hatırlatması…

Bunların hepsi birkaç hafta öncesine kadar hayal edilmesi zordu, lakin hala cevaplanmamış sorular var. Faiz oranlarının sırf kademeli olarak yükseltildiği yarım pişmiş bir siyaset kayması olacak mı? Dış finansman baskıları hala çok akut olduğu sürece süreksiz bir strateji midir? Erdoğan’ın 2021’de faiz oranlarını yükselttikten sonra merkez bankası lideri Naci Ağbal’ı ani bir biçimde misyondan alması, mantıklı atamalara çok süratli bir halde iyimserliğe kapılmak tehlikeleri hakkında bir örnek teşkil etmektedir.

“Türkiye yüksek enflasyon ve döviz kaybı tuzağından kurtulabilir”

Eğer Ankara ortodoksiye gerçek bir seyahate çıkarsa, iktisadın orta vadeli görünümü dönüşebilir. Türk Lirası’nın on yıllık kıymet kaybı, büyük ölçüde Türkiye ve global enflasyon oranları ortasındaki geniş farka ve yatırımcıların para ünitesini tutmak için talep ettiği fazlalığa işaret etmektedir. Bu trendleri bilakis çeviren siyasetler, Türkiye’nin yıllardır yüksek enflasyon ve döviz paha kaybı tuzağından kurtulma potansiyeli yaratabilir.

Şu an için, bu siyaset kaymasının kalıcı olmasını sağlamak kıymetli bir odak noktasıdır. Güç Erdoğan’ın elinde ağırlaştığı sürece, rastgele bir vakitte ortodoksiye son verme tehdidi devam edecektir. Bu, Türk varlıklarında risk primlerine yerleşmiş kalacaktır. Erdoğan’ın kayması yalnızca geçiciyse, Türkiye başa dönecektir. Önemli bir döviz krizi daha büyük bir tehdit haline gelecek ve bu nihayetinde bankacılık bölümünde ve tahminen de en telaş verici formda kamu finansmanında büyük kasvetlere yol açabilir.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekip Avdagiç taban fiyata dair beklentisini lisana getirdi.

Katıldığı Bloomberg HT yayınında Avdagiç “Türkiye’de taban fiyat Türk Lirası bazında güncellenmelidir. Türkiye’deki istatistikler, sayılar dikkate alınarak bu yeni sayı oluşturulmalıdır. Yabancı para ünitesine bağlı olarak bir taban fiyat güncellenmesinin son derece sakıncalı olduğunu ve mutlaka hakikat olmadığını düşünüyorum” dedi.

Avdagiç “Asgari fiyatta 7. ayın başında yapılacak olan güncellemenin birinci 6 aylık TÜFE temel alınarak yapılmasının makul olacağını öngörüyoruz. Buna bağlı olarak kesinlikle vergi dilimlerinin de gözden geçirilmesi ve çalışanlar üzerinde ek vergi yükü oluşmaması gerekiyor. Tüm vergi dilimlerinin taban fiyat artışına paralel bir biçimde güncellenmesi çok önemli” formunda konuştu.