Gün: 9 Haziran 2023

SEC davasıyla riske giren Binance’in kripto para ünitesi BNB, %30 daha düşmesi durumunda DeFi altcoin piyasasında devasa bir tasfiyeyi tetikleyecek.

Düşen BNB, altcoin piyasasını büyük bir tasfiyeye sürüklüyor

DeFiLlama datalarına nazaran Binance’in BNB ekosistemi, fiyatı 220 doların altına düşerse 200 milyon dolarlık tasfiye ile karşı karşıya kalacak. BNB fiyatı haftanın SEC davası akabinde önemli ölçüde bedel kaybetti. 5 Haziran’da SEC, borsa ve yöneticilerine federal menkul değerler maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle dava açtı. BNB bu tarihten itibaren %15’in üzerinde bedel kaybetti.

200 milyon dolarlık tasfiye tehlikesi

BNB fiyatı düşmeye devam ederse, DeFi protokolü Venus’te 204,2 milyon dolar tasfiye edilecek. DeFi araştırmacısı Ignas, mevcut durumu “tüm DeFi’de kapatılamayan en büyük potansiyel tasfiye” olarak nitelendiriyor. Tahlillerine nazaran, devasa tasfiye BNB fiyatının %20 düşüşle 220 dolara ulaştığı vakit ortaya çıkacak.

Ignas ayrıyeten tasfiyenin BNB cross-chain’in hacklendiği Ekim 2022’deki bir açıktan kaynaklandığını belirtti. Bu tarihte saldırganlar, 2 milyon BNB’yi (yaklaşık 590 milyon dolar) Venüs protokolüne aktarmak için BSC köprüsünde bulunan bir bildiri doğrulama güvenlik açığından yararlandı.

Sonuç olarak 900.000 adet BNB ele geçirdiler. Daha sonra protokolden başka varlıkları ödünç almak için kullanılan teminat olarak Venüs’e yatırdılar. Çalınan fonların kıymetli bir kısmını karıştırıcılarda akladılar.

Binance düzenleme sorunları

6 Haziran’da SEC, ABD’deki yan kuruluşu Binance US’nin varlıklarını dondurmak için harekete geçti. Buna ek olarak, Binance.US dün bankacılık ortaklarının ABD doları ödeme kanallarını durdurmaya karar vermesinin akabinde büsbütün kripto odaklı bir borsa olma planlarını duyurdu. Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere Binance, bu kararını SEC’in  “haksız” ve “temelsiz” uygulamalarına dayandırıyor.

Altcoin boğaları BNB fiyatında 220 doları savunabilecek mi?

BNB fiyatı şu anda gün içinde yavaşça düşüş gösterdiği 260 dolar düzeyine süreç görüyor. On-chain metrikler, yatırımcıların gergin olduğunu gösterirken, teknik bulgular piyasadaki düşüş eğilimini vurguluyor.

Teknik açıdan BNB, Aralık’tan Şubat’a kadar 220 dolardan 338 dolara ralli yaptı. Akabinde, Nisan ayı sonlarında 90 günlük ortalama kripto para yaşı keskin bir düşüş yaşamaya başladı. Mayıs ayında Binance Coin, 301 ile 315 dolar ortasındaki dar bölgede hareket etti. Bu mühlet zarfında, ortalama kripto para yaşı küçük bir artış gördü. Fakat Mart ayında gördüğü üzere daima bir yükseliş trendi görmedi.

Özetle, kripto para yaş metriği BNB için rastgele bir birikim eğilimi olmadığını gösteriyor. SEC davasının tetiklediği son düşüş, MVRV oranında de gerilemeye neden oldu. Genel olarak, satıcı hakimiyeti açıkça görülmekteydi. Bunun önümüzdeki günlerde devam etmesi kelam konusu. Günlük yapıyı yükselişe geçirmek için BNB fiyatının 317 doların üzerine çıkmak gerekiyor.

Konak Belediyesi’nin “Kentte Engelsiz Bir Gün” temasıyla ortaokullar ve liseler arasında düzenlediği yarışmalarda kazananlar ödüllerine kavuştu. 44 okuldan 72 projenin değerlendirildiği yarışmalara katılan tüm öğrencileri kutlayan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Bizler engelli vatandaşlarımızın kent olanaklarına ulaşımlarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Sizler de ürettiğiniz güzel fikirlerden ortaya çıkan eserlerle buna katkı sağladınız. Konaklı çocuklarımızla, gençlerimizle gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Konak Belediyesi’nin ortaokullar arasında “Engelsiz Robotik Kentler” ve liseler arasında “Kentte Engel Yok” olarak düzenlediği proje yarışmalarının ödül törenleri Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapıldı. Törenlere ev sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yanı sıra Konak Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ertuğrul Tugay, Konak Belediye Meclisi üyeleri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve aileler katıldı.

“Kentte Engelsiz Bir Gün” temasıyla düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edilirken, törende konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, liseler arasında düzenledikleri yarışmayı bu yıl ortaokullar arasında da yaptıklarını belirterek, “Daha fazla öğrencimizin fikrini almak ve engelli bireylerle ilgili yapacakları çalışmalardan feyz almak istedik. Bugün buradaki kalabalığı ve coşkuyu görünce ne kadar doğru bir iş yaptığımızı da görmüş olduk. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden, onun bilime yaklaşımını esas alan gençlerimizle gurur duyuyoruz. Sizler her türlü övgüye layıksınız” diye konuştu.

“Tüm projeler birinci”

Konak Belediyesi olarak bu tür yarışmaları gençlerin gelişimlerine katkı koymak, zihinlerindeki parlak fikirleri ortaya çıkarmak için yaptıklarını vurgulayan Başkan Batur, şöyle devam etti:

“Yarışmalarda dereceye girenler oldu ama bizim için tüm projeler birincidir. Sizleri bir nebze de olsa bilimle haşır neşir etmeyi başarıp, sağlam, akıllı, bilgili gençler olmanızın yolunu açabilirsek bu yerel yönetim olarak, belediye başkanı olarak görevlilerimizden en önemlilerinden birini gerçekleştirmişiz demektir. Bizler kent yaşamına engelli vatandaşlarımızı da dahil etmeye, onların kent olanaklarını ulaşımlarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Sizler de ürettiğiniz güzel fikirlerden ortaya çıkan eserlerle buna katkı sağladınız, engelsiz bir kentin nasıl olması gerektiğiyle ilgili değerli fikir ve görüşlerinizi bizlerle paylaştınız. Tüm fikir ve görüşlerinizi engeli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için değerlendireceğimizi bilmenizi isterim. Böylece sizler de bu yaşta geleceğe şekil vermeye başlamış olacaksınız. Konaklı çocuklarımızla, gençlerimizle gurur duyuyoruz.”

En güzel yerel yönetim hizmeti

Konak Belediyesi’nin Yenişehir Mahallesi’nde hizmete açtığı Engelsiz Yaşam Köyü’nde 100’ü aşkın otizmli ve down sendromlu çocuk ve gencin eğitim aldığını hatırlatan Batur, şöyle konuştu:

“Engelsiz Yaşam Köyü’müz bizim bu dönem yaptığımız en güzel iş, bizi en çok mutlu eden hizmetimiz. İnsana dokunmak, hele bir engellinin yaşamını kolaylaştırmak yapılacak en güzel yerel yönetim hizmetidir. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır’ diyerek gençlerimizin ülkemizi parlak bir geleceğe götüreceğini görmüştür. Sizin enerjinizi bizim tecrübelerimizle birleştirdiğimizde ortaya büyük bir sinerji çıkar. Bu yarışmalarda bu sinerjinin ortaya çıktığını görmek bizleri çok mutlu ediyor. Yarışmaya katılan tüm öğrencileri, öğretmenleri, okul müdürlerini kutluyorum. Her zaman bilimle kalın, hep Mustafa Kemal Atatürk’le kalın.”

Ödüllerini aldılar

Engelsiz Robotik Kentler Proje Yarışması’nın birincilik ödülü Gazi Ortaokulu’na gitti. İkincilik ödülünü Bayraklı Zihni Üstün Ortaokulu, üçüncülük ödülünü ise Özel Tevfik Fikret Ortaokulu aldı. Jüri Özel Ödülü İzbilim Koleji’ne, Konak Belediyesi Özel Ödülü ise Çamlaraltı Koleji’ne gitti. Sasalı Ortaokulu’na, Türkiye Spina Bifida Derneği Bağımsız Yaşam Ödülü, Zübeyde Hanım Ortaokulu’na Kontak Özel Ödülü verildi.

Yarışmanın liseler düzeyinde yapılan Kentte Engel Yok Proje Yarışması’nda ise Özel İzmir Türk Koleji Büyükçiğli Kampüsü Anadolu Lisesi “Afiş” kategorisinde birincilik ödülünü aldı. Aynı kategoride ikincilik ödülü Gaziemir Şehit Serhat Sığnak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne, üçüncülük ödülü ise İzmir Atatürk Lisesi’ne verildi. Jüri Özel Ödülü, Buca 85. Yıl Anadolu Lisesi’nin; Konak Belediyesi Özel Ödülü, Bornova Anadolu Lisesi’nin; Mansiyon Ödülü ise Karşıyaka Suzan Divrik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin oldu.

Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi ise “Kamu Spotu” dalında birincilik ödülünü aldı. İkincilik Ödülü Bornova Altay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne; Üçüncülük Ödülü, Özel Rota Koleji Gaziemir Kampüsü Anadolu Lisesi’ne gitti. Jüri Özel Ödülü’nü Nevvar Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi – Cumhuriyet Kampüsü; Konak Belediyesi Özel Ödülü’nü Çiğli Fen Lisesi ve Mansiyon Ödülü’nü Nevvar Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi – 2.Kampüs aldı.

Renklendiren konser

“Kısa Film” kategorisinde birincilik ödülü Özel Ege Lisesi’nin oldu. İkincilik Ödülü, Özel İzmir Türk Koleji Bornova Kampüsü Anadolu Lisesi’ne; Üçüncülük Ödülü Nevvar Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi – 2.Kampüs’e verildi. Jüri Özel Ödülü’nü Özel Tanı Koleji; Konak Belediyesi Özel Ödülü’nü İzmir Anadolu Lisesi aldı.

“Sosyal Sorumluluk Projesi” dalında En İyi Proje Ödülü’nü Engelsiz Parklar projesi ile Özel İzmir Türk Koleji Büyükçiğli Kampüsü ve Selam projesiyle Bahattin Tatış Kampüsü paylaştı.

Törenlerde ortaokul ve lise düzeyinde hazırlanan eserleri değerlendiren jüri üyelerine ise plaketleri sunuldu. Katılımcı okulların tüm projeleri Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sergilenirken, tören Anıl Piyancı konseriyle renklendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

En Düşük Memur Maaşı 35 Bin TL Olmalı

Rusya Merkez Bankası taraında yapılan açıklamada, ülkede hane halkı enflasyon beklentilerinin yüksek düzeyde seyrettiği belirtildi.

Ekonomik faaliyetlerin beklentilerin üzerinde toparlandığına işaret edilen açıklamada, “Rusya Merkez Bankası, siyaset faizinde değişikliğe gitmeyerek yüzde 7,5 düzeyinde bırakma kararı almıştır” tabirine yer verildi.

Piyasa beklentileri de Rusya Merkez Bankası’nın siyaset faizini sabit bırakacağı istikametindeydi.

Açıklamada, istihdam piyasasındaki durumun, artan bütçe harcamalarının ve berbatlaşan dış ticaret şartlarının enflasyon yanlısı riskleri artırdığına işaret edilirken, yıl sonu enflasyon oranının yüzde 4,5 ila 6,5 düzeyinde gerçekleşeceği beklentisine yer verildi.

Rusya Merkez Bankası, batılı ülkelerin yaptırımları nedeniyle siyaset faiz oranını Şubat 2022’de yüzde 9,5’ten 20’ye çıkarmasının akabinde faiz indirim sürecine girmiş ve Eylül 2022’de gerçekleştirdiği toplantıda da faizi yüzde 7,5’e çekmişti.

Karşıyaka Belediyesi’nin STK’ları bir araya getirdiği ve İzmir Baba’nın adını yaşatan Sancar Maruflu Sivil Toplum Yerleşkesi 1 yılını doldurdu. 

Yerleşkede düzenlenen toplantıda bu süre zarfında STK’lar ile ortaklaşa gerçekleştirilen projeler ve hedeflenen çalışmalar tüm detaylarıyla anlatıldı, ileriye dönük çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Toplantıda STK başkanlarına ve temsilcilerine seslenen Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Sivil Toplum Kuruluşları, daha aktif, daha etkin, toplum adına daha yüksek ses çıkaran, çözüm üreten, yanlış yapana dur diyen, doğru yapana alkış tutan bir güç olmalı. Bir kentin geleceğinde sivil dinamiklerin önemini biliyor ve onlarla birlikte yol yürümekten güç alıyoruz” dedi.

Karşıyaka Belediyesi’nin İzmir’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının hem fiziki şartlarını iyileştirmek hem de ortak yürütebilecekleri faaliyetlerde koordinasyonu kolaylaştırmak üzere kurduğu Sancar Maruflu Sivil Toplum Yerleşkesi ilk yılını doldurdu. Kurulduğu andan itibaren yoğun bir şekilde başvuru alan merkez, şu an 49 çalışma ofisinde 68 STK’ya ev sahipliği yapıyor. 32 STK ise posta adresi olarak yerleşkenin imkanlarından faydalanıyor. Oluşturulan 8 çalışma grubuyla STK’ların faaliyetlerinin koordinasyonu aralıksız olarak devam ediyor. Eğitim, sosyal hizmetleri güçlendirme, kadın, engelsiz yaşam, kültür ve sanat, çevre ve sağlık, hemşehri hukuku ve spor alanlarında yürütülen faaliyetlere destek olunuyor. Yerleşke, yönetim kurulu toplantıları, genel kurul toplantıları, seminerler, söyleşiler, eğitim ve koordinasyon toplanılanlarına da ev sahipliği yapıyor. Anma günleri, eğitimler, çevre etkinlikleri, bilgilendirme çalışmaları da STK’lar ve belediyenin iş birliği ile yürütülüyor.

“DESTEK SUNUYORUZ!”

Sancar Maruflu Sivil Toplum Yerleşkesinde gerçekleşen toplantıda konuşan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, örgütlenmiş, bir araya gelmiş ve bir şeyler yapmaya çalışan iyi niyetli insanlara destek sunmayı önemsediklerini belirterek, “Bu amaçla kurulan yerleşkemizde sizler gibi duyarlı insanlar ile birlikte bir yılı tamamlamak insanı mutlu ediyor. Bu süre içinde birlikte pek çok etkinlik gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam etmek istiyoruz. Ülkemizi el ele arzu ettiğimiz güzel günlere taşıyacağız” dedi. 

“SORUNLAR STK İŞ BİRLİĞİYLE HIZLA ÇÖZÜLÜYOR”

Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir devletin bütün sorunları çözemeyeceğinin altını çizen Başkan Tugay, “Devletten kastım sadece merkezi hükümet değil. Yerel yönetimleri de her kurumu da içine katıyorum. Böyle bir güç maalesef yok. Ne kadar çalışsak da ne kadar iyi şekilde ilerlesek de bu aslında devletin ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışması ile gerçekleşiyor. Dünya değişmeye ve dönüşmeye devam ediyor. Böyle bir ortamda STK’lar ne kadar aktif ve gelişmiş olursa sorunlar o kadar kolay ve hızlı çözülüyor. Yakın zamanda yaşanan deprem sırasında devlet, STK ve özel sektör birlikteliğinin gücünü gördük. Bir olmaya ve dayanışma kültüründen beslenmeye devam edersek kardeşçe yaşamın, kalıcı barışın bu topraklara kazandırdığı değerlerin önüne kimse geçemez” diye konuştu. 

“BİRLİKTE YOL YÜRÜMEKTEN GÜÇ ALIYORUZ”

Karşıyaka’nın duyarlılık açısından çok farklı bir kent olduğunu ifade eden Dr. Cemil Tugay, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Karşıyakalılar eğitimli, bilinçli, örgütlenmeye yatkın insanlar. O nedenle 500’den fazla STK’sı olan bir ilçeyiz. Çok çeşitli alanlarda çalışıyorlar. Bunu başka kentlerde çok az görebilirsiniz. Biz STK’ları destekleyecek bir yapı oluşturursak bu nereye gider diye düşündük. Birbirinden uzak ve temas kurmayan STK’ların iletişimi güçlenirse daha faydalı çalışmalar olur, yeni güçler oluşur, belediye bu iş birliğinde yapıcı davranır ve üzerine düşeni yaparsa başarı artar dedik. Bir yıl sonunda bunu gördük. Yerleşkemizin, Türkiye’nin örnek STK yerleşkesi olma görevini üstleneceğini düşünüyorum. Bu dönem ya da başka bir dönem, bu yerleşke daha da büyümeli, gelişmeli ve güçlenmeli. Sivil Toplum Kuruluşları, daha aktif, daha etkin, toplum adına daha yüksek ses çıkaran, çözüm üreten, yanlış yapana dur diyen, doğru yapana alkış tutan bir güç olmalı. Bir kentin geleceğinde sivil dinamiklerin önemini biliyor ve onlarla birlikte yol yürümekten güç alıyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Depremlerin büyük yıkıma uğrattığı Türkiye ve Suriye’de yaklaşık 15 milyon insan doğrudan etkilendi. Dünya Doktorları, kırsalda ve erişilmesi güç bölgelerde yaşayan ihtiyaç sahiplerine yönelik hizmetlerini sürdürüyor. Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, “Dünya Doktorları olarak, her türlü afetten etkilenen insanlara yerel sağlık altyapısı sürdürülebilir olana kadar destek vermeye devam ediyoruz” dedi.

 İnsani yardım ve sağlık hizmetleri alanında zaman ve kaynakların kullanımı açısından olabildiğince verimli, hızlı, aktif ve etkili bir şekilde afet alanında bulunan Dünya Doktorları Derneği (DDD), şubat ayında meydana gelen 7.8, 7.6 ve 6.4 büyüklüğündeki üç yıkıcı depremin ardından Türkiye’nin güneyi ile Suriye’nin kuzeybatısında sürdürülebilir, etkin sağlık hizmetleri için çalışmalarına devam ediyor.  Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, depremlerden en çok etkilenen illerden Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Adana’da 50.783 kişi hayatını kaybettiğini belirterek “Depremlerle büyük yıkıma uğrayan illerde ihtiyaçlar hâlâ çok büyük” dedi.

Dünya Doktorları depremin ilk gününden itibaren hizmet veriyor

Depremler nedeniyle Türkiye’nin hasar maliyetinin (34,2 milyar dolar), ülkenin gayri safi milli gelirinin yüzde 9’una eşit olduğunu söyleyen Bilgin, “Türkiye’de 300.000’den fazla binanın yıkıldığı veya ağır hasar gördüğü biliniyor. Yaklaşık 15 milyon insan depremlerden etkilenirken, en az 5 milyon kişi ülke içinde yerinden edilmiş durumda. Yalnızca Türkiye’de 2 milyondan fazla insan, sağlık, hijyen ve içme suyu gibi temel hizmetlere sınırlı erişimi olan geçici barınma evlerinde kalıyor. Dünya Doktorları olarak, her türlü afette etkilenen insanlara yerel sağlık altyapısı sürdürülebilir olana kadar destek vermeye devam ediyoruz. İnsani yardım profesyonellerinden oluşan ekiplerimizle kriz anlarında tam donanımlı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Depremden sonraki ilk 8 saat içinde Hatay’da Antakya, Samandağ, Defne, Altınözü, Kırıkhan ve İskenderun ilçelerinde, Suriye’de ise Zeytindalı Bölgesinde yer alan Afrin ve İdlib’te “Mobil Hizmet Birimleri” ve “Sağlık Merkezleri” ile “Kadın ve Çocuklar için Güvenli Alanlar” vasıtasıyla hizmet vermeye devam ediyoruz. “Level-3 Kategorisi Sahra Hastanesini” Suriye’nin Cinderes bölgesinde, Almanya’dan getirmekte olduğumuz mobil sağlık otobüsümüz de Hatay ‘da Haziran 2023’te itibaren faaliyete geçecek. Bu süreçte Dünya Doktorları depremin ilk gününden itibaren Hatay’da 8.402 kişiye birinci basamak sağlık, 5.061 kişiye psikososyal destek ve 120 kişiye koruma desteği olmak üzere toplam 13. 464 depremzedeye insani yardım hizmeti sağlamıştır. Bunun yüzde 27’si kadın, yüzde 13’ü erkek ve yüzde 60’ı çocuklardan oluşmaktadır” dedi.

Otizmli çocuklar ve ebeveynlerine psikososyal destek seansları 

Bilgin, “İnsanların ihtiyaçlarına aktif olarak yanıt vermek üzere kadın ve çocuk dostu alanı ve mobil birimleri ile Hatay’da sağlık, psikolojik ve psikososyal destek, ilaç, koruma, temel hijyen ve içme suyu hizmetleri sağlamaya devam ediyoruz. Bugüne kadar, 9.500 sağlık taraması, 10.220 eczane hizmeti, 5.622 psikososyal destek grup seansı ve 15.000 depremzedeye sağlık, psikososyal destek ve koruma ulaştırdık” dedi.  Hatay’da her hafta depremden etkilenen otizmli çocuklar ve ebeveynleri ile psikososyal destek seansları düzenlendiğini söyleyen Bilgin, “Dünya Doktorları, Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim (SOBE) Vakfı iş birliği ile Hatay’daki kadın ve çocuk dostu güvenli alanında depremlerden etkilenen otizmli çocukları ağırlıyor. Çocuklara verilen psikososyal desteğin yanı sıra Dünya Doktorları psikologları, otizmli çocukların anneleri ile tanışma ve gevşeme egzersizleri yapıyor ve psikoeğitim veriyor. Özellikle otizmli çocuklar doğal afet gibi durumlardan normal gelişim gösteren çocuklara göre çok daha fazla etkilenebiliyor” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Okulların 16 Haziran’da yaz tatiline girmesiyle vatandaşlar tatil hazırlıklarına başladı. Sahte tatil siteleri ve villa dolandırıcılığı mağduru olmadan uygun bir tatil planladıysanız, tatilde de dikkat etmeniz gereken birçok nokta var.

Keyifli bir yaz tatili geçirmek için çeşitli hazırlıklar yapan kullanıcıları, ebeveynleri, çocukları ve şirket çalışanlarını cihazlarında meydana gelebilecek dijital güvenlik ihlallerine karşı uyaran Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, tatil sırasında cihazların ve kişisel verilerin nasıl güvende tutulacağını sıralıyor.

Havaların ısınması ve okulların 16 Haziran’da tatile girmesiyle birlikte tatil hazırlıkları başladı. Sahte tatil siteleri ve villa dolandırıcılığı mağduru olmadan uygun bir tatil planladıysanız, tatilde de dikkat etmeniz gereken birçok nokta var. Tatilde güneşten korunmak için önlemler aldığınız kadar elektronik cihazları bekleyen çeşitli tehlikelere karşı da tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Cihazlarını ve kişisel verilerini korumayı ihmal eden kullanıcıların tatil keyfini yarıda kesmek zorunda kalabileceğine dikkat çeken Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, tatile çıkacakların, çocukların ve şirket çalışanlarının kendilerini dijital tehditlere karşı nasıl güvende tutacaklarını sıralıyor.

Tatile Çıkacaklar İçin Dijital Güvenlik Önerileri

1. Akıllı telefonunuza, tabletinize veya dizüstü bilgisayarınıza gelen güvenlik güncellemelerini mutlaka yapın.

2. Olası kimlik hırsızlığı saldırılarına karşı koruma sağlamak için tüm çevrimiçi hesaplarınızın parolalarını güncelleyin. Benzer olmayan, güçlü parolalar seçin. Ek olarak, çok faktörlü (MFA) veya iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) çözümlerini kullanabilirsiniz.

3. Hırsızlık veya cihazın güvenliğinin ihlal edilmesi gibi olasılıklara karşı verilerinizi her zaman yedekleyin.

4. Otelden ayrıldığınız zamanlarda veri hırsızlığını önlemek ve cihazlarınızı korumak için harici sabit diskler, dizüstü bilgisayarlar ve USB bellekler gibi cihazları otelinizde kasa gibi güvenli bir yerde bırakın. Cihazın gözetimsiz bırakılması veya kaybolması durumunda verilerinizi korumak için ise tüm mobil cihazlarınızdaki şifreleri ve PIN’leri etkinleştirin.

5. Restoranlarda, havaalanlarında, kafelerde veya otellerde halka açık ücretsiz Wi-Fi’lere bağlanmaktan kaçının. Ayrıca, parolalı ağları seçin ve çevrimiçi etkinliğin gizlice takip edilmesini önlemek için bir VPN kullanmayı unutmayın.

6. Tatilde internette gezinirken kötü amaçlı saldırılara karşı koruma sağlamak için Bitdefender Total Security gibi tüm cihazlarınızı koruyabilecek ödüllü bir güvenlik çözümü kullanın. Hesaplarınızda şüpheli etkinlikler olup olmadığını düzenli olarak takip edin.

7. Siber saldırganların herkese açık olarak cihazınıza bağlanmasını önlemek için cihazınızda otomatik Bluetooth bağlantısını devre dışı bırakın.

8. Kişisel olarak paylaştığınız bilgiler saldırganlar tarafından arkadaşlarınızı ve ailenizi dolandırmak için kullanılabilir. Bu nedenle, aktiviteleriniz ve konumunuz hakkında sosyal medya platformlarında paylaşım yaparken çok dikkatli olun.

Tatile Çıkacak Çocuklar İçin Dijital Güvenlik Önerileri

1. Kontrolü elden bırakmayın. Çocuğunuzun internet geçmişine ara sıra göz atın. Yaşına uygun olmayan bir içeriğe maruz kalıp kalmadığına dikkat edin.

2. Endişelerinizi açıkça paylaşın ve uyarın. Çocuğunuza bilgisayar, tablet ve akıllı telefon kullanımı ile ilgili kurallar koyun ve onlarla nelerden endişelendiğiniz hakkında konuşun. Neye izin verip neye vermediğinizi ve sebeplerini açıklayın. Çocuğunuzu müstehcenlik ve saldırganlık içeren spam mesajları, anlık mesajları ve e-postaları cevaplamaması konusunda uyarın.

3. Uygulamalara dikkat edin. Çocuğunuza mobil uygulamalar indirirken dikkatli olması konusunda öğüt verin. Uygulamaların bazıları saldırgan reklam yazılımları ve ücretli hatlara mesaj gönderen kötü amaçlı yazılımlar içeriyor olabilir. Oyunları ve uygulamaları sadece Google Play ve App Store gibi resmi uygulama mağazalarından indirin. Bilinçsiz uygulama içi satın almalar yapmalarını önleyin.

4. Gizlilik ayarlarını birlikte düzenleyin. Çocuğunuz sosyal medyada hesap oluştururken, gizlilik ayarları için ona yardımcı olun ve maruz kalacağı içerikleri kısıtlamak konusunda teşvik edin. Çocuğunuzun hangi sosyal medya sitelerini kullandığını bilin ve çevrimiçi arkadaşlarını gerçek hayatta da tanıdığınızdan emin olun.

5. Cihazlardaki kameralara izinsiz erişilmediğinden emin olun. Uygulama izinleri konusunda temkinli olun. Örneğin, bir el feneri uygulamasının kameraya erişmesi kesinlikle gerekmez. Kameraya erişmek isteyen uygulamaların izinlerini kontrol edin ve güvenilir olup olmadıklarını araştırın. Global güvenlik yazılımı şirketi Bitdefender Antüvirüs’ün “Web Kamerası Koruma” özelliği, bilgisayarınızın veya dizüstü bilgisayarınızın sahte uygulamalar tarafından kötüye kullanılıp kullanılmadığını tanımlar ve sizi, mahremiyetinizi ele geçirmeye çalışan siber suçlulardan korur.

6. Ebeveyn kontrolü içeren bir güvenlik yazılımı kullanın. Çocuğunuzun çevrimiçi aktivitelerini izleyebileceğiniz ebeveyn kontrolü içeren bir güvenlik çözümü edinin. Bitdefender Ebeveyn Kontrolü, uygunsuz içerikleri engeller, internet erişimini belli saatlerle kısıtlar ve ebeveynlere çocuklarının çevrimiçi aktivitelerini uzaktan görüntüleme imkanı sunar. Bitdefender Internet Security ve Bitdefender Total Security ürünlerinin içerisinde yer alan Bitdefender Ebeveyn Kontrolü aynı zamanda bağımsız bir uygulama olarak da mevcuttur.

Tatile Çıkacak Çalışanlar İçin Dijital Güvenlik Önerileri

1. Sosyal medyada paylaştıklarınıza dikkat edin. Bir şirket çalışanı tatilden herkese açık bir story ya da post paylaşıyorsa, bu bir bilgisayar korsanının ikna edici bir kimlik avı e-postası hazırlaması için yem sağlayabilir. İnsanlar tatillerde tedbiri elden bırakıyor. Rezervasyon yaptırdığınız tesisten gelmiş gibi görünen bir e-posta görürseniz, elbette onu açarsınız ve bu hem sizin hem de şirketiniz için ciddi bir güvenlik riski barından kötü niyetli bir bağlantı ve ek içerebilir.

2. Havaalanı ve otel gibi herkese açık Wi-Fi bağlantı noktalarından kaçının ve temkinli olun. Bu, siber güvenlik en temel kanunu ancak insanlar kayıtsız kalıyor ve tatildeyken halka açık Wi-Fi ağlarını kullanabiliyor. Yalnızca mecbur kalırsanız bu ağları kullanın ancak mutlaka VPN’i aktif hale getirmeyi unutmayın.

3. İş ile ilgili cihazlarınızı evde bırakın. İnsanlar genellikle tatilde güvenliği arka plana atabiliyor ve bu gerçek fiziksel cihazlarını korumayı da içeriyor. Hassas müşteri verileriyle dolu dizüstü bilgisayarınızı sahile götürdüğünüzü, tropik bir içecek almaya giderken bilgisayarınızı 5 dakika masanın üzerinde bıraktığınızı ve geri döndüğünüzde bilgisayarınızın olmadığını düşünün.

4. Şirket ağına geçici hesaplarla bağlanın. Şirket çalışanları, uzaktayken geçici kullan-at seyahat hesaplarını kullanmaya teşvik edilmelidir. Bu şekilde, hesabın güvenliği ihlal edilse bile artık şirket ağında aktif olmadığı için veriler korunacaktır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sezon boyunca ülkemizin güçlü seslerinin yanı sıra, dünyaca ünlü solist ve orkestraları izleyicileriyle buluşturan İş Sanat, hafızalara kazınan etkinliklerini YouTube kanalında yazın coşkusuna katarak sanatseverlerin ilgisine sunacak.

Nükhet Duru ve Kadın Ozanlar konserlerini kaçıranlara…

İş Sanat’ın Mayıs ayı itibarıyla sonlanan 23. Sezonu boyunca sahnelenen tüm konserler izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Sezonun beğenilen konserlerinden 2 yerli proje öne çıkıyor. Türk pop müziğinin sevilen ismi Nükhet Duru’nun, ülkemizin önemli caz müzisyenleri ile sahne aldığı “Nünü Caz Söylüyor” isimli konseri ile Türk halk müziğinin üç güçlü kadın sesi, Feryal Öney, Ayfer Vardar ve Elif Buse Doğan’ın yer aldığı “Kadın Ozanlar” başlıklı konserin bir bölümü, kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için İş Sanat’ın Youtube kanalında yayında.

Kuzey cazının yaramaz çocuğu Jaga Jazzist konseri İş Sanat’ın YouTube kanalında

Kendilerine has müzik tarzlarıyla dünyada geniş kitlelere ulaşan, progressive müzik denince akıllara ilk gelen gruplardan Jaga Jazzist, renkli sahne performansı ile elektronik ve caz müziğini İş Sanat’ın sezonunda bir araya getirdi. 

Konser boyunca bir kuş misali caz müziğinin farklı dallarına konarak izleyenleri adeta hipnotize eden Jaga Jazzist’in hafızalara kazınan performansının bir bölümü İş Sanat’ın YouTube kanalında ücretsiz izlenebilir.

Sezon konserleri İş Sanat Youtube Kanalında

Dünyanın en önemli senfoni orkestraları arasında gösterilen, besteci ve orkestra şefi Vakhtang Kakhidze yönetimindeki Tiflis Senfoni Orkestrası, ülkemizin önemli temsilcilerinden, flüt sanatçısı Şefika Kutluer’le birlikte dinleyicileri büyüledi. Wolfgang Amadeus Mozart’tan Antonin Dvorák’a uzanan bir repertuvarla izleyicilerini büyüleyen orkestranın konserinin tamamı, İş Sanat’ın YouTube kanalından izlenebilir. 

“Her Yerde Kar Var”, “Karlar Düşer”, “Sen Sevme Beni” şarkılarının orijinallerinin sahibi Salvatore Adamo, uzun bir aradan sonra ilk kez İstanbul’da konser verdi. Adamo’nun nesilden nesile aktarılan şarkılarını konserde Türkçe söyleyerek sevenlerine sürpriz bir gece yaşattığı konserin en özel anları, İş Sanat YouTube izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. 

Yayına hazırlanan konserler ise heyecanla bekleniyor

Mayıs ayında sahnelenen, Grammy ödüllü orkestra şefi Tõnu Kaljuste yönetimindeki Tallinn Oda Orkestrası’nın yaşayan en önemli çağdaş müzik bestecilerinden Arvo Pärt’ın eserlerini seslendirdiği konser, 11 Haziran’da İş Sanat YouTube kanalında yayında olacak. 

Bu sezonun en başarılı caz konserlerinden biri olan, ünlü caz kontrbasçı Renaud Garcia-Fons’un geleneksel Türk müziğinin önemli isimleri Serkan Halili ve Derya Türkan ile hazırladığı “Le Souffle de Cordes- Tellerin Nefesi” konserinin bir bölümü, 28 Haziran’dan itibaren İş Sanat’ın YouTube kanalında izleyicilerle buluşuyor. Dinleyicilerin İstanbul kemençesi gibi enstrümanlarla İstanbul’u, Radio France Philarmonic Orchestra’dan yaylı sazlar dörtlüsü ile Avrupa’yı, Kiko Ruiz ile Flamenko tadını içinde barındıran, adeta sınırları ortadan kaldıran, kültürler arası köprü kuran bir müzik yolculuğuna davet edildiği konseri kaçırmayın. 

Türkiye’nin önde gelen caz sanatçıları Sabri Tuluğ Tırpan, Hamdi Akatay, Cenk Erdoğan, Eylem Pelit ve Volkan Öktem’den oluşan Almagest Quintet, ünlü trompetçi Nis Petter Molvaer ile bir araya gelerek, caz ritimlerini doğaçlama bir üslupla müzikseverlerle buluşturduğu konser, 29 Haziran Perşembe, İş Sanat’ın YouTube kanalında izlenebilecek. Caz, ambient, house ve elektronik müziği ustalıkla bir araya getiren Molvær, performanslarında akustik tınıları elektronik dünyaya dâhil ederek, pop, rock, funk ve modern caz dünyasının sınırlarını genişletmeye devam ediyor.

İş Sanat’ın 23.sezon kapanışını, Barok dönemin en güzel eserlerini seslendiren İtalya’nın ünlü barok topluluğu Venedik Barok Orkestrası ile yaptığı, çellist Mario Brunello’nun sahne aldığı konserden bir bölüm ise 1 Temmuz’da müzikseverlerle YouTube’da buluşacak.

Edebiyatımızın usta isimlerinin eserlerinin müzikle buluştuğu dinletiler YouTube’da

İş Sanat, sezon boyunca seyircisiyle buluşturduğu ücretsiz etkinliklerini, konserlerin yanı sıra edebiyat alanında da izleyicisiyle buluşmayı sürdürdü. Edebiyatımızın usta şair ve hikâyecilerinin unutulmaz eserlerinin müzik ile buluştuğu dinletiler, Ümit Yaşar Oğuzcan, Cemal Süreya, İlhan Berk, Melih Cevdet Anday şiirlerinin yanı sıra, Tarık Dursun K. ve Sabahattin Ali hikâyeleriyle sanatseverlerin ruhuna dokundu.

Sabahattin Ali’nin “Bu Dünya Böyledir İşte”, Behçet Necatigil’in “Şimdi Uzak Yakın”, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Önce Aşk Vardı” başlıklı dinletilerinin yanı sıra, geçtiğimiz sezonun beğeni toplayan dinletileri de İş Sanat’ın YouTube kanalında izleyicileriyle buluşmaya devam ediyor.

23. Sezonda ilk kez sahnelenen, Tarık Dursun K. hikâyelerinden oluşan “Anısı Kalır” dinletisi 5 Haziran’da, sezonda ilk kez sahnelenen ve İlhan Berk şiirlerinden derlenen “Sen Gel Bizi Yeni Vakitlere Çıkar” dinletisi 19 Haziran’da, Cemal Süreya’nın sevilen şiirlerinin seslendirildiği “Gurbet Yavrum Garba Düşmektir” dinletisi 30 Haziran’da, Melih Cevdet Anday şiirlerinden oluşan “Ah Yalnızlığın Gömük Kapıları” dinletisi ise 10 Temmuz’da İş Sanat’ın YouTube kanalında yayında olacak. 

İş Sanat’ın “Parlayan Yıldızlar”ından Sezon Boyu Süren Performans

İş Sanat’ın genç müzisyenlere sahne deneyimi kazandırmak ve sanat hayatına attıkları ilk adımlarında destek olmak amacıyla düzenlediği Parlayan Yıldızlar konserleri tüm sezon boyunca devam etti.

Yapılan seçmeler sonucunda 16 genç müzisyene konser imkânı sağlayan İş Sanat, 2002 yılından bugüne sayısız genç müzisyene destek vererek, Parlayan Yıldızlar’ın ücretsiz konserlerini dinleyicilerle buluşturdu. Birbirinden yetenekli müzisyenlerin performanslarından kesitlerin YouTube kanalında izlenebileceği Parlayan Yıldızlar konserleri gelecek sezon da devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ubisoft’tan sürpriz bir Prince of Persia duyurusu geldi ve 2.5D yana ilerlemeli macera oyunu Prince of Persia: The Lost Crown duyuruldu. Özgün Prince of Persia oyunu da bu biçimde 2D olarak yana ilerlemeli bir oyundu, bilmeyenler sahiden de çok şey kaçırıyor aslında :)

The Lost Crown, PC, PS4, PS5, Xbox One, Xbox Series ve Nintendo Switch için, yani tüm platformlarda 18 Ocak 2024 tarihinde çıkacak.

Ubisoft oyunu mitolojik Pers dünyasında geçen, aksiyon macera platform oyunu olarak tanımlamış. Bu yeni macerada Sargon ismindeki genç ve yetenekli bir savaşçıyı canlandıracağız. Prens Ghassan’ı kurtarma vazifesinde bir vakitlerin şahane yerlerinden, sonrasında lanetlenmiş Kaf Dağı’na gideceğiz.

“Sargon ve dostları kısa mühlet içinde vaktin tehlikeli bir düşman olabileceğini ve dünyanın istikrarının yine sağlanması gerektiğini öğrenecekler” diyor Ubisoft.

Oyunda metroidvania esintileri de bulunacakmış. O vakit oynarız doğal.

AB Kurulu, üye ülkelerin cürüm gelirlerinin dondurulması ve müsadere edilmesine ait yeni yasa konusunda Avrupa Parlamentosu (AP) ile yapılacak müzakerelerde ortak tavır belirlediklerini bildirdi.

Buna nazaran, AB ülkeleri organize hata ve yasa dışı yararlarla karşı daha fazla gayret edecek. Cürüm gelirleri ve varlıklarının izlenmesi, tanımlanması, dondurulması, müsadere edilmesi ve idaresine ait AB çapında ortak kurallar getirilecek. Yeni kurallar, kısıtlayıcı tedbirlerin ihlaline ait cezai cürümler ve cezaların tanımlanmasına ait AB yönetmeliğinin kabul edilmesiyle birlikte yaptırımların ihlaline de uygulanacak.

AB yaptırım listelerinde yer alan kişi yahut şirketlerle iş yaparak çıkar sağlayanların gelirlerine el konulacak. Üye ülkelerin hata gelirlerinin izlenmesi, dondurulması ve idaresi ile uğraşan ünitelerine kâfi kaynak aktarması gerekecek.

Suç varlıklarının geri alımından sorumlu kurumlara daha fazla yetki verilecek. Bu ünitelerin hudut ötesi iş birliği ve bilgi paylaşımı artırılacak. Açıklanamayan servete el konulacak. Bu çerçevede, organize hata faaliyetleriyle münasebet sonucunda edinilen mal varlıkları müsadere edilebilecek. Bu cins müsadere için mahkumiyet kararı gerekmeyecek. Üye ülkeler, dondurulan yahut el konulan mülkleri yönetmek için varlık idare ofisleri kuracak.

Bu basamaktan sonra AB ülkeleri ile AP yasaya son halini vermek üzere müzakereler gerçekleştirecek.

Europol bilgilerine nazaran, Avrupa’da cürüm örgütleri her yıl 139 milyar eurodan fazla gelir elde ediyor.

Eski SEC yetkilisi John Reed Stark, borsaların ağır inceleme altında olduğunu belirtilerek, yatırımcıların potansiyel iflas zincirinden evvel kripto para yatırımlarından vazgeçmeleri konusunda uyardı.

“Kripto para platformlarından çabucak çıkın, daha açık söyleyemem”

Yaklaşık 20 yıl SEC’te misyon alan John Reed Stark, dün Twitter’dan uzun bir yazıda yatırımcıların neden kripto para borsalarından uzaklaşması gerektiğini anlattı. Eski SEC yetkilisi, kripto platformlarının ABD düzenleyiciler tarafından darmaduman edileceğini öne sürüyor.

Stark’ın uyarısı, SEC’in Binance ve

Teknoloji ve dijital dönüşümün hayatın her alanına nüfuz ettiği günümüzde, değişen iş modellerine ChatGPT’nin etkisi tartışılıyor. Çalışan memnuniyeti ve bağlılığı konusunda Great Place To Work®’ün işaret ettiği ADALET, ChatGPT’nin İK süreçlerine dahil edilmesiyle sağlanabilir mi?

Great Place To Work®, 1992’den bu yana gerçekleştirdiği 100 milyondan fazla çalışan anketinden elde ettiği engin bilgiler ile bir işyerini harika hale getiren şeyin GÜVEN olduğunu ortaya koydu. İşyerinde güven tesis etmenin başındaysa ADALET geliyor. Değişen ve dönüşen iş dünyasında teknolojinin sağlayabileceği avantajların neler olabileceği tartışılırken şu sıralar her yerde karşımıza çıkan ve hızla gelişen ChatGPT’nin çalışma şeklimiz üzerindeki etkileri gündeme taşındı. Bir yandan ChatGPT’nin etkisinin en güçlü ve en hızlı şekilde görüleceği alan İK olarak görülürken diğer taraftan İK profesyonellerinin işini birçok yönden kolaylaştıracağı da belirtiliyor.

Pek çok uzmana göre ChatGPT’nin yapabileceklerinin gerçek sınırı, sizin hayal gücünüzle sınırlı ve dünyanın dört bir yanındaki neredeyse tüm işe alım şirketleri, ChatGPT’yi aktif ve lisanslı kullanmak üzere anlaşma gerçekleştirmiş durumda. Günümüzde ChatGPT’nin yetenekleri, işe alım alanında özgeçmişlerin elenmesi, çalışan adaylarıyla iletişim kurulması, mülakat soruları ve iş tanımlarının hazırlanması konularında yardımcı olabilecek seviyede. Ancak İK çalışanlarının çok fazla zamanını alan bu konulardaki desteğinin ötesinde ChatGPT, işe alım sonrasındaki süreçlerin yönetilmesinde de önemli rol üstlenebileceği belirtiliyor.

Eyüp Toprak: “ChatGPT, harika kurum kültürü oluşturmaya yardımcı olabilir”

ChatGPT’nin harika kurum kültürlerinin temel bileşenleri olan adil ücret ve terfiler konusunda da daha hakkaniyetli iş yerleri oluşturmaya yardımcı olabileceğini belirten Great Place To Work® Türkiye CEO’su Eyüp Toprak, “ChatGPT, kimlerin terfi aldığı, organizasyonda ne kadar süre kaldığı ve ücret seviyeleriyle ilgili daha ileri analizleri yapabiliyor. Ayrıca çalışanlara sunulacak eğitim ve geliştirme programlarında da yardımcı olabiliyor. Yapay zeka, organizasyon içinde yeni açılan roller için gerekli becerilere sahip çalışanları tespit edip, onlara, daha önce hiç sahip olmadıkları fırsatları sunabiliyor. Örneğin yeni bir pazarlama yöneticisi arıyorsanız, yazma becerilerine sahip olduğunu bilmediğiniz birini bulmanıza yardımcı olabilir. Yani yapay zeka, ‘paralel becerilere bakarak’ kişinin şu anda yapmadığı ama becerilerinin uyuştuğu hangi görevleri üstlenebileceğini tespit edebiliyor. Bu gibi İK çalışanlarının çok fazla zamanını alan fonksiyonların ChatGPT gibi yapay zeka teknolojilerine devredilmesiyle çalışanların elde edecekleri ilave zamanı, güçlü kurum kültürü oluşturmada önemli paya sahip liderlerle daha fazla koçluk yapma, yetenek stratejisi geliştirme ve yetenek açığına çözüm olarak yeni ve yaratıcı işe alım fikirleri üretme gibi fonksiyonlara ayırabilirler. Bu da organizasyon içerisinde hayatı öneme sahip adalet ve güven beklentisine doğrudan etki edecektir” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ed Boon, Mortal Kombat 1’in oynanış imajlarının Summer Game Fest’te yayınlanacağına dair kelamını tuttu. Oyunun öyküsü, oynanışı ve teknik ayrıntıları hakkındaki birinci bilgileri dün gerçekleşen canlı yayın esnasında öğrenme fırsatımız oldu. Oyunun “kameo” sistemi de burada ayrıntılandırıldı.

NetherRealm her fırsatta oyunun bir reboot olduğunun altını çiziyor. Bu yeni Mortal Kombat aleminde olaylar farklı biçimde gelişebilecek. Yeni Kameo sistemi sayesinde ise oyuncular, dövüş esnasında seçtikleri yan karakterlerden yardım alabilecek.

Açık konuşayım ben bu yeni sistemden pek emin olamadım. Görünüşe nazaran kameo dövüşçünüzü çağırmak için bir cooldown beklemeniz gerekiyor. Yani yardımcınızı zırt pırt arenaya salamayacaksınız. Ed Boon’un tabirlerine nazaran hakikat karakter kombinasyonları ile farklı komboların önü açılacak. Göreceğiz…

Fatality’ler ise her vakit olduğu üzere kan ve vahşet dolu. Oynanış imajlarının sonunda Sub-Zero’nun klasikleşmiş Fatality’sini görmek keyif verdi.

Mortal Kombat 1, 19 Eylül’de çıkış yapacak.

Bank of America Corp. stratejistleri, Türk lirasında uzun durum açmayı yahut 10 yıl vadeli mahallî tahvillerde alım yapmayı değerlendirdiklerini duyurdu. Perşembe günü yayımlanan bir notta, stratejistler dört kriterin sağlanması halinde bu adımları atmaya paha olduğunu belirtti.

İlk kriter, iç talebin cari dengeyi sürdürülebilir bir düzeyde istikrara kavuşturacak kadar zayıflamasını sağlamak için şu anda yaklaşık yüzde 8,9 olan ortalama fonlama maliyetinin en az yüzde 40’a çıkması olarak belirtildi.

İkinci kriter olarak, Dolar/TL kurunun 25 düzeyinin üzerinde olması gerektiği söz edildi.

Üçüncü kriter, kurumların dolar alımlarına yönelik kısıtlamaların ve döviz piyasasına yönelik müdahalelerin kaldırılması olarak belirlendi.

Dördüncü kriter ise global dolar görünümünün üst taraflı olmaması gerektiğini vurguladı.

Bank of America stratejistlerinin notunda, tahvil piyasalarının genel olarak “iyi haberleri” fiyatladığı ve dolar cinsi tahvil getiri eğrisinin uzun tarafında hala potansiyel olduğu tabir edildi.

Stratejistler, “Beklentiler optimist olmaya devam ederse ve ileri sürülen siyasetlerin ortodoksi ile uyumlu olması beklenirse, uzun vadede hala değerlendirilebilecek bir alan olduğunu düşünüyoruz” halinde bir değerlendirmede bulundu.

Lüleburgaz Belediyesi olası bir depreme karşı yapılan detaylı testler sonucunda dayanıklı olmadığı tespit edilen hizmet binasından taşınıyor. Belediye, aynı noktaya yeni hizmet binası yapılana kadar geçici bir süreliğine LYKA, LYSA, Ekin Atölyesi ve Ata İş Merkezi’nde vatandaşa hizmet verecek. Kurban Bayramı sonrasında ise taşınma tamamen sona ermiş olacak.

Lüleburgaz Belediyesi olası bir depreme karşı hizmetlerin kesintisiz sürmesi için dönüşüme kendi evinden başladı. Uzmanlarca yapılan detaylı testler sonucunda depreme dayanıksız olduğu tespit edilen Lüleburgaz Belediyesi Hizmet Binası’ndaki birimler taşınmaya başladı. Yapılan taşınma planı doğrultusunda birimler Ata İş Merkezi, Ekin Atölyesi, Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi ve Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi’nde hizmet vermeye devam edecek. Belediye, mevcut hizmet binası yıkılıp aynı noktaya yenisi yapıldıktan sonra kent merkezine geri dönecek. 

Çarşı içinde hizmet devam edecek

Bu doğrultuda hizmetlerin aksamaması için birimler birer birer taşınırken Halk Masası ve vezneler vatandaş işlemlerinin aksamaması için en son taşınacak birimler olacak. Öte yandan vatandaşla doğrudan temas içinde olan vezneler ve irtibat ofisi Ata İş Merkezi’nin altında vatandaşa hizmet etmeye devam edecek.

Taşınma Kurban Bayramı’nda tamamlanacak

Öte yandan Lüleburgaz Belediyesi’nin tamamen taşınması Kurban Bayramı’nda sona erecek. Belediye, Kurban Bayramı’ndan sonra yeni hizmet noktalarında vatandaşa hizmet etmeye devam edecek.

Birim birim taşınma listesi

Tüm bunlarla birlikte taşınacak birimlerin listesi ise şöyle:

Ekin Atölyesi: Zabıta Müdürlüğü ile Temizlik ve Çevre Müdürlüğü

Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi: Yazı İşleri Müdürlüğü, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü, Mali İşler Müdürlüğü, Emlak İşleri, Halk Masası, Hukuk İşleri, Bilgi İşlem Müdürlüğü.

Lüleburgaz Yıldızları Sanat Akademisi: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü, Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü, Destek Hizmetleri Müdürlüğü, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, Özel Kalem Müdürlüğü, Tesisler Müdürlüğü, Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Kültür İşleri Müdürlüğü, Afet İşleri Müdürlüğü.

Yaklaşık yarım asır hizmet verdi!

Lüleburgaz Belediyesi Hizmet Binası 1970’lerin sonlarına doğru “Hal Binası” olarak faaliyete başladı. İçinde birçok ticari işletmenin bulunduğu binanın günümüzdeki haline gelmesi ise o dönem Kongre Meydanı’nda bulunan hizmet binasında çıkan yangınla oldu. Yangın sonrası belediyenin birimleri hal binasına taşınırken, hizmetin merkezi bu nokta oldu. Yaklaşık yarım asırdır kentin tam merkezinde hizmet veren Lüleburgaz Belediyesi günde ortalama 2 bin kişinin ziyaret ettiği, kent esnafının da yararlandığı bir lokasyonda bulunuyor. Lüleburgaz Belediyesi Hizmet Binası’nın bulunduğu konumun kent ekonomisine olumlu etkisi sebebiyle aynı alana inşa edilmesi öngörülüyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenen programda İzmit sahilinde kıyıdan gönüllüler, denizden ise balık adamlarla temizlik yapıldı

5 Haziran Dünya Çevre Günü ile başlayan Türkiye Çevre Haftası kapsamında Marmara Belediyeler Birliği öncülüğünde Marmara Denizi etrafında çevre temizliği yapıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Gölcük Değirmendere sahilinde yapılan kıyı temizliğinde 5 ton hayalet ağ temizlendi. Denizden çıkarılan atıklar sahil kenarında sergilendi.

TÜRKİYE ÇEVRE HAFTASI

Marmara Denizi’nin korunması ve toplumsal farkındalık oluşturmak için Türkiye Çevre Haftası 8 Haziran Marmara Denizi Günü etkinlikleri kapsamında Marmara Denizinde kıyı temizliği yapıldı. Temizlik Marmara çevresinde sahili bulunan tüm belediyelerin katılımıyla eş zamanlı yapıldı. İzmit Körfezindeki kıyı temizliği ise Gölcük Değirmendere Sahilinde gerçekleştirildi. Programa Kocaeli Vali Yardımcısı Ali Ata, Marmara Belediyeler Birliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, mahalle muhtarları, Hacı Halit Erkut Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile vatandaşlar katıldı.

“9 GÜNDÜR SU ALTINDA ÇALIŞIYORUZ”

Programda ilk konuşmayı Su Altı Görüntüleme Yönetmeni Tahsin Ceyhan yaptı. İzmit Körfezindeki su altı yaşamını da görüntüleyen Ceyhan, “Su altında geçmişten kalan ciddi bir enkaz var. Bunun en büyük nedeni bilinçsizce atılan ağlar ve o ağların yarattığı tahribat. Biz 9 gündür buradayız. Değirmendere Su Topluluğu ile birlikte suyun altındaki ağları çıkarttık. Su altında trajik sahnelere de şahit olduk. Misina ağlarına takılan canlıları da gördük. Değirmendere, Gölcük, Kocaeli bir sahil şehri. Dipte çok sayıda denizkestanesi göreceksiniz. Denizkestanesi varsa o su kalitelidir. Ağlarla birlikte atılan her şey suya ciddi anlamda zarar veriyor. Bizde bunları temizlemek istiyoruz. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum” açıklamasında bulundu.

“DİP ÇAMURU ÇIKARILIYOR”

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “Biz bu şehri yönetenler olarak bizden sonraki kuşaklara doğamızı temizleyerek bırakmamız lazım. Şu anda yapılan çalışmalar bu anlamda oldukça önemli. Ama sadece buradaki çalışmalar değil. En önemli çalışmayı Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz yapıyor. Dip çamurunun temizlenmesi için İzmit Körfezinin doğu sahilinde ciddi bir çalışma var. Biyolojik çeşitliliğin artması için yapılan çalışma çok önemli. Denizlerin balıklandırılması çalışmaları çok önemlidir. Bunları gerçekleştiren Başkanımız Büyükakın başta olmak üzere çalışma yapan herkese teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

“EYLEM PLANIMIZ DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞIYORUZ”

Etkinlikte söz alan Başkanı Büyükakın, “Marmara Belediyeler Birliği olarak bugün Marmara’nın tamamında bu çalışmayı yapıyoruz. Çevre Bakanlığımızla birlikte organize edilen bir çalışma. Denizde olması gerekenden çok fazla azot olursa müsilaj denilen yapıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bunu engellemek için Bakanlığımızla birlikte bir koordinasyon çalışması yapıldı. 23 maddelik bir eylem planı ortaya konuldu. Bu maddelerden biri ve en önemlisi hayalet ağların denizlerimizden temizlenmesi. Doğanın tamamına sahip çıkmak bizim boynumuzun borcudur. Denizdeki kirliğin temel faktörlerinden bir tanesi evlerdeki kanalizasyon atıklarının denize bırakılması. Marmara Denizi’ne 1,5 metreküp evsel atık bırakılıyor. Biz Marmara Denizi temizlemek için fazlasıyla gayret sergiliyoruz. Şu an Marmara’da eş zamanlı olarak toplamda 100 civarından etkinlik gerçekleştiriliyor. Hep birlikte elimizi taşın altına koyalım. Her birinizin Kocaeli gönüllüsü, gönüllüsü olmasını temenni ediyorum” dedi.

KIYI ŞERİDİNDE VE SUALTINDA TEMİZLİK

Konuşmaların ardından Marmara Denizi’nin korunmasında toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla protokol ve gönüllü vatandaşlar İzmit Körfezi etrafında temizlik çalışması yaptı. Vatandaşlar Değirmendere sahil kenarında çevre ve kıyı temizliği yaptı. Dalgıçlar ise İzmit Körfezi’ndeki hayalet ağlar başta olmak üzere dip temizliği yaptı. Temizliğin ardından su altından çıkarılan atıklar etkinlik alanında sergilendi. Kıyı temizliği kapsamında dalgıçlar 5 ton hayalet ağı temizledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Alper Taşdelen: Çankaya, özelliği olan bir ilçe, Çankaya Başkent’in başkenti olan Türkiye’nin yönetildiği ilçe ve aynı zamanda Çankaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçesi. O nedenle biz Atatürk’ün mirasına da sahip çıkmak amacıyla kardeş kent olduğumuz yerlerde o kardeşliği kağıt üzerinde bırakmadık ve Çankaya Belediyesi olarak oralara Atatürk’ün ışığını götürdük. Bu park, Çankaya Parkı olarak Safranbolu’da yaşayacak.

Çankaya Belediyesi kardeş belediyelerinden biri olan Karadeniz’in turistik ilçesi Safranbolu’ya yeni bir park kazandırdı. Çankaya Parkı’nın açılışını, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse birlikte yaptı.

Çankaya’da 102 yeni park ile Çankaya’ya yaklaşık 1 milyon 600 bin metrekare yeşil alan kazandıran Çankaya Belediyesi, kardeş kenti Safranbolu’ya yeni bir park kazandırdı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçesi Çankaya adını taşıyan parkın açılışına Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

ALPER TAŞDELEN: BİZ RANTA DEĞİL HALKA ÇALIŞAN BELEDİYE BAŞKANLARIYIZ

Çankaya Belediyesinin kardeş kentlerinden olan Elmadağ ve Amasra’da yapılan parkların ardından UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Safranbolu’ya da park kazandıran Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP’li belediye başkanlarının ranta değil halka çalışan belediye başkanları olduğunu dile getirdi.

Belediyenin kaynaklarını üç beş kişiye değil halkın hizmetine sunduklarını belirten Taşdelen, “Biz Allah’a inanan, halkına güvenen belediye başkanlarıyız. Onun için işimiz kolay, bizim ağababamız yok, bizim başımızda Allah’tan ve halktan başka hesap vereceğimiz kimse yok. Eğer bu şekilde çalışırsanız, ranta değil halka hizmet ederseniz, belediyenin kaynaklarını tamamen halkınıza sunarsanız başarılı olursunuz. Bunu yaparken belediyenin her bir kuruşunu namusunuz bilip öyle harcarsınız. İşte bütün bunlar CHP’li belediye başkanlarını başarılı yapan unsurlardır. Biz Çankaya Belediyesi olarak böyle çalışıyoruz, Elif Başkan Safranbolu’da böyle çalışıyor, bütün Büyükşehir Belediye Başkanlarımız ve ilçe belediye başkanlarımız da böyle çalışmaya devam ediyor. Son yerel seçimlerden önce şöyle bir algı oluşturdular: Millet İttifakının belediye başkanları CHP’li Belediye Başkanları özellikle de büyükşehirlerde buraları onlara teslim ederseniz sosyal yardımlar kesilecek, dediler. Ne oldu tam tersi oldu, sosyal yardımlar artarak devam etti, hiçbir ayrım gözetmeden herkese eşit ölçüde hizmet götürüldü çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. İnsan ayrıştırılır mı, insan ötekileştirilir mi böyle bir şey bizim kitabımızda yazmaz. O nedenle CHP’li belediye başkanları Türkiye’nin her tarafında gerçekten çok büyük işler yaptılar ve başarılı oldular” diye konuştu.

SAFRANBOLU’YA ATATÜRK’ÜN IŞIĞINI GÖTÜRDÜK

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak amacıyla kardeş kent oldukları yerleri kağıt üzerinde bırakmadıklarını ifade eden Taşdelen, “Çankaya, özelliği olan bir ilçe, Çankaya Başkent’in başkenti olan Türkiye’nin yönetildiği ilçe ve aynı zamanda Çankaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilçesi. O nedenle biz Atatürk’ün mirasına da sahip çıkmak amacıyla kardeş kent olduğumuz yerlerde o kardeşliği kağıt üzerinde bırakmadık ve Çankaya Belediyesi olarak oralara Atatürk’ün ışığını götürdük. Bu park, Çankaya Parkı olarak Safranbolu’da yaşayacak. Elif Başkanımızı gerçekten tebrik ediyorum, çok başarılı bir belediye başkanı. Safranbolu güzel insanların, yiğit insanların, yüreğinde insan sevgisi olanların kentidir. Onun için sadece belediye başkanı olarak değil bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak da Safranbolu’ya böyle bir park kazandırmaktan ben de şahsım olarak büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim” dedi.

BİZİM KARDEŞLİĞİMİZ KAĞIT ÜZERİNDE KALMAYACAK

Safranbolu Belediyesi olarak ilçe sakinlerinin hak ettikleri bir kentte yaşamaları için projeler ürettiklerini dile getiren Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, “Bu projeleri yaparken kardeşliğin sadece kağıt üzerinde kalmadığını gösteren Çankaya Belediyemize teşekkür ediyorum. Sadece bu parkta değil geçtiğimiz günlerde hizmete açtığımız kreşte de Çankaya Belediyemizin desteğini sonuna kadar gördük. Bizim kardeşliğimiz kağıt üzerinde kalmayacak. Bu parkın sizlerle buluşmasına sonsuz katkı sunduğu için Çankaya Belediye Başkanıma yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Oturma alanları, yürüyüş ve bisiklet yolu ile Safranbolu halkının nefes alacağı bir yer olan ve kooperatiflerin ürettiği özel ürünlerin bulunduğu Halkın Bakkalı’nın da hizmet sunacağı parkın açılışı öncesi Çankaya Belediyesi Hoy-Tur Halk Dansları Topluluğu bir gösteri sundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulunun SMA tanısı almış hastaların ihtiyacı olan gen tedavisi için planlama yaptığı ve tedavinin yakında uygulamaya geçeceğini açıkladı. Bu haberin, uzun zamandır genetik tedavi çalışmalarını araştıran, geliştiren ve yerli olarak üretmeye çalışan araştırmacılar olarak kendilerini çok heyecanlandırdığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Özellikle SMA hastalığında genetik tedavi çalışmalarının Türkiye’de denenmeye başlanacak olması, hızlı ve uzun vadeli tedavilerin geliştirilmesi ve uygulanması noktasında cesaret verici.” dedi.

Nadir hastalıkların genetik tedavisine ilişkin uzun yıllardır araştırmalarını sürdüren Üsküdar Üniversitesi Transgenik Hücre Teknolojileri ve Epigenetik Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRGENMER) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın İstanbul’da kurulacak nadir hastalıklar hastanesi ve SMA gen tedavisi planlamalarına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.

Dr. Taştan: “Genetik tedavi çalışmalarının Türkiye’de denenmesi cesaret verici”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı, Bilim Kurulu’nun SMA tanısı almış hastaların ihtiyacı olan gen tedavisi için planlama yaptığı ve tedavinin yakında uygulamaya geçeceği açıklamasını değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın yapmış olduğu açıklama, uzun zamandır genetik tedavi çalışmalarını araştıran, geliştiren ve yerli olarak üretmeye çalışan araştırma ekibimizi çok heyecanlandırdı. Özellikle SMA hastalığında genetik tedavi çalışmalarının belirli hastalık grubu içerisinde Türkiye’de denenmeye başlanacak olması, ülkemiz ve hastalarımız açısından hızlı ve uzun vadeli tedavilerin geliştirilmesi ve uygulanması noktasında cesaret verici.” dedi.

Dr. Taştan: “SMA gen tedavisinin etkinlik çalışmalarının moleküler düzeyde yapılması gerektiğini düşünüyorum.”

Özellikle SMA gen tedavisi denemelerinin uygulanması sırasında belirli kriterler olduğunu belirten Taştan, “Bu kriterlere uyan hastalarda SMA Bilim Kurulumuzun etkin bir şekilde doğru değerlendirmeleri yapacağına inanıyoruz. 2 yılı aşkın süredir SMA gen tedavileri araştırma ve geliştirme üzerinde çalışıyorum. Uygulama sırası ve zamana bağlı SMA gen tedavisinin etkinlik çalışmalarının da moleküler düzeyde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Genetik tedavi denemesinin başarısı için, hasta genetik tedavi ürünü ve aynı zamanda moleküler düzeyde hücre fenotipinin değerlendirilmesi odaklı araştırılması gerektiğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.

“Severek destek vermeye hazırız…”

Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek olan SMA gen tedavileri denemelerinde, Bilim Kurulunda ve denemelerin yapılacağı merkezlerde moleküler düzeyde etkinlik kalite kontrol ve karakterizasyon çalışmalarına severek destek vereceklerini bildiren Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, Bakan Fahrettin Koca’nın verdiği bir diğer müjdeye de değindi. 

Sadece nadir hastalıklar üzerine kurulacak olan bir hastanenin planlanmış olmasının sevindirici olduğunu söyleyen Taştan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu hastanede genetik tedavi ilaçlarının da geliştirilecek olması, uzun zamandır bunu planlayan ve hayal eden biz bilim insanlarını çok sevindirdi. Genetik tedavi çalışmalarında bulunan bir bilim insanı olarak, nadir hastalıklar klinik gen tedavisi araştırma geliştirme ve uygulama hastanesinin olması gerektiğini sosyal medyadan defalarca duyuran bir araştırmacıyım. Bu müjdenin ülkemiz ve nadir hastalıklardan etkilenen milyonlarca insan açısından uzun vadede umut verici ve katma değerli olduğuna inanıyorum.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnsan sesi sihirbazı olarak bilinen sıra dışı şef Başak Doğan yönetimindeki ve “Fix You”, “Hatıralar”, “Dere Kenarında Taş Ben Olaydım” gibi sevilen şarkıların yorumlarıyla tanınan Chromas, 16 Haziran Cuma akşamı, hem göze hem kulağa  hitap edecek heyecan verici bir konserle Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşuyor. 

Fix You, Hatıralar, Dere Kenarında Taş Ben Olaydım gibi sevilen şarkıların yorumlarıyla tanınan; Bobby McFerrin, Korhan Futacı gibi pek çok sanatçı ile yaptığı çalışmalarla dikkat çeken koro Chromas, uluslararası koro dünyasında özgün tarzıyla öne çıkan, yenilikçi koro şefi Başak Doğan yönetiminde dinleyicisine bütünsel bir deneyim yaşatmak üzere Zorlu PSM’deki konserine hazırlanıyor. 

İzleyenlerin sevdikleri tüm Chromas repertuarını görsel ve işitsel bir şekilde deneyimleyeceği konserde aynı zamanda yeni şarkılar da seslendirilecek. Konserde, bir Başak Doğan geleneği haline gelen, Türkiye’de yalnızca kendisinin uyguladığı doğaçlama tekniği Vocal Painting (VoPa) ile seyircinin de dahil olduğu şarkılar söylenecek. Sürpriz konuk sanatçıların da ziyaret edeceği bu özel akşam 16 Haziran Cuma saat 20.30’da Turkcell Platinum Sahnesi’nde unutulmaz hislerle gerçekleşecek.

Chromas The Experience by Başak Doğan 16 Haziran biletleri passo’de satışta!

Kapı Açılış: 20.00 

Chromas The Experience by Başak Doğan: 20.30

Bilet Fiyatları:

1. Kategori: ₺286,00 

2. Kategori: ₺220,00

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi tarafından düzenlenen Yalı Evleri Kültür Sohbetleri, ‘Osmanlı’da Kahve Kültürü’nün anlatıldığı etkinlikle başladı.

Gölcük Belediyesi, Yalı Evleri Kültür Sohbetleri, Osmanlı döneminin kahve kültürünü günümüze taşıdı. Moderatörlüğünü Dr. Oğuz Polatel’in yaptığı sohbette, Prof.Dr. Kemalettin Kuzucu, tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nda kahvenin yeri, Osmanlı kültürüne etkisi hakkında kahve tutkunlarına bilgiler verdi. Yalı Evleri Seramik Evi’nde düzenlenen etkinlik, saat 19.30’da başlayacak. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in de katıldığı etkinlikte, Osmanlı döneminde kahvenin hazırlanışı hakkında da katılımcılara uygulamalı sunumlar yapıldı.

OSMANLI’DAN BU GÜNE KAHVE KEYFİ

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, Osmanlı döneminin kültürel atmosferini günümüze taşınmasına katkı sağlayan etkinlik için Dr. Oğuz Polatel, Prof.Dr. Kemalettin Kuzucu, katılımcılar ve emeği geçenlere teşekkür etti. 

ETKİNLİKLER SÜRECEK

Yalıda Kültür Sohbetleri; 23 Haziran Cuma günü Doç. Dr. Sayın Fatma Tunç Yaşar’ın katılımı ile “Adab-ı Muaşeret ve Alaturkadan Alafrangaya” ile devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain ana sponsorluğunda, ARCHIMIM Danışmanlık, malzeme üreticisi firmaları ve mimarları Fransız Saray’ında, ARCHISIGN Proje Sergisi ve Sahne Sohbetlerinde bir araya getirdi. Saint-Gobain, aralarında Weber, Rigips, Saint-Gobain Aşındırıcılar, Chryso gibi şirketlerin olduğu, iştirakleri içerisinde İzocam’ın da yer aldığı Türkiye’de 13 marka ile faaliyet gösteriyor

18 firma ile 500’ün üzerinde mimar ve iç mimarın katılım gösterdiği, Fransız Sarayı’nın tarihi dokusu ve eşsiz atmosferinde gerçekleşen etkinlikte Saint-Gobain, sektörün yapı ve hizmet markaları ile karar vericilerini, farklı bir konseptte buluşturdu. 

Çevre Dostu Projeler

Saint-Gobain Grubu, daha az doğal kaynak kullanmak, gelecek nesillere sağlıklı ve temiz bir çevre bırakmak için sürdürülebilir hafif inşaat çözümleri ile çevre dostu projelere yönelik çözümler sunuyor. 2050 yılı sıfır karbon taahhüdü doğrultusunda atık yönetim çalışmalarından, su tasarrufuna, karbon ayak izinden, enerji verimliliğine kadar birçok alanda çalışmalar yürütüyor.

Etkinlikte düzenlenen sahne sohbetlerinde Saint-Gobain Spesifikasyon Müdürü Kubilay Büyüklü, Türk Akustik Derneği Başkanı Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Konca Şaher ile birlikte sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerini ele aldı. 

Mimari projelerde doğru tasarlanmış ve performansı belgelenmiş doğru sistem çözümlerinin kritik önem taşıdığı ifade edildi. Ses yalıtımından, yangın dayanımına, deprem dayanımından enerji verimliliğine kadar pek çok çözüm ile mimari tasarımın etkileşim içinde olduğu belirtildi. Mimarların tasarım süreçlerinin doğrudan sürdürülebilirlik ve hafif inşaat çözümlerini etkilediği anlatıldı. 

“Öncelik çevre duyarlılığı”

Açılış konuşmasını yapan Saint-Gobain Türkiye Pazarlama Direktörü Lamia Aslı Çelik , “Daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak biliyoruz ki bizlerin elinde. Bunu hep birlikte yapabileceğimize inanıyoruz. Sizleri hem bu gezegen için hem de insanlar için daha iyisini ve daha kalitelisini inşa etmeye çağırıyoruz. Binanın tasarım aşamasındaki verimliliğinden, inşa aşamasındaki verimliliğine, işletim maliyetlerinden, kullanım ömrü sonundaki verimliliğine kadar, daha büyük bir ekonomik değer yaratabiliriz. Gelin bugün hep birlikte yeni bir adımın başlangıcı olsun.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

AB’nin dönüm noktası kripto para yasası MiCA, bugün resmi gazetede yayınlandı. Yeni yasa, lisanslama, stablecoin ve kara para aklamayı tedbire kurallarını önümüzdeki sene yürürlüğe koyacak.

MiCA resmi gazetede yayınlandı: Tarih belirli oldu

Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları yasası (MiCA), Cuma günü Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde (OJEU) yayınlandı. Böylelikle, değerli kripto lisanslama kurallarının yürürlüğe girmesi için geri sayım başladı.

200 küsur sayfalık kanunun yayınlanması, bir yasa tasarısının AB’nin tüzük kitabına resmi olarak geçtiğine işaret ediyor. Yasal olarak iki kanun 20 gün içinde yürürlüğe giriyor. Yeni kararları 30 Aralık 2024’te, kimi kararları ise 30 Haziran 2024’te yürürlüğe girecek.

İlgili mevzuatla birlikte yayınlanan yasanın tamamı, kripto cüzdan sağlayıcılarının müşterilerini para transfer ederken tanımlamasını gerektiriyor. Borsalar ve cüzdan sağlayıcıları üzere kripto şirketlerine blok genelinde faaliyet gösterme lisansı sunuyor. Ayrıyeten, stablecoin ihraç edenler için yeni idare ve finansal gereklilikler getiriyor. Yeni yasa resmi olarak 30 Aralık 2024’te yürürlüğe girecek.

Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere tasarı geçen ay kabul edilmişti.

MiCA, merkezi borsalar için ne manaya geliyor?

AB’nin yeni kripto para yasası, ABD’li düzenleyici SEC’in Binance ve Coinbase’e (COIN) dava açmasıyla piyasanın değerli bir belirsizlikle karşı karşıya kaldığı periyotta ortaya çıktı. Binance CEO’su CZ, daha evvel yeni düzenlemeyi memnuniyetle destekleyeceklerini bildirdi. Unstoppable Finance’in kurucu ortağı Peter Grosskopf, MiCA’nın kripto kesimine yarar sağlayacağını öngörüyor. Grosskopf’a nazaran, MiCA’nın getirdiği düzenlemeler dala bir dizi yarar sağlayacak:

1. AB’ye yatırım ve istihdam: AB’ye dışarıdan şirketlerin gelmesi durumunda, bu şirketlerin bir AB şirketine kaydolması gerekecek. Bu durum, istihdam yaratma ve vergi ödemeleri üzere alanlarda direkt tesir yaratacak.
2. Güvenli bir alan oluşturma. Başka yargı bölgelerinin tersine, birçok bölgenin kripto para düzenlemeleri çok katı olabilmektedir. Örneğin, ABD düzenlemeleri yaptırımlar yoluyla uygulamaktadır. Grosskopf, AB’nin öteki bölgelerle karşılaştırıldığında kripto dalı için inançlı bir alan haline geleceğini söylüyor. Ayrıyeten, dünyanın dört bir yanından yenilikçilerin işlerini burada kurmaya başlayacağın öngörüyor.

MiCA (Market in Crypto-Assets) tasarısı, Avrupa Birliği’nin kripto para piyasalarını düzenlemek emeliyle getirdiği yeni kuralları içermektedir. Yasanın esas odak noktaları şu biçimde:

1. Kripto paralar hakkında ayrıntılı tanımlar ve kapsamlar belirlenecek
2. Yetkilendirme ve kayıt için yeni kurallar getirecek
3. Borsalara sermaye yeterliliği kuralı getiriliyor
4. Yatırımcıları teminat altında alacak yeni kurallar
5. Stablecoin şirketleri ve stablecoin’ler için yeni kurallar

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından geliştirilmeye başlanan ve çiftlik hayvanlarının genetik değerlendirmesini yapabilen BUGA yazılımı, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmeye hak kazandı.

Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Kemal Yazgan’ın yürütücülüğünü yaptığı proje,  Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi (HÜBAK) tarafından daha önceden desteklenmişti şimdi ise TÜBİTAK tarafından kabul edildi.

TÜBİTAK-TAGEM 1005 Tarımsal Araştırmalar ortak çağrısı kapsamında desteklenmesine karar verilen “Hayvan Islahında Genetik Parametre Tahmininde Kullanılması Amaçlanan Yerli Buga Yazılımının Geliştirilerek Saha Şartlarında Gerçekleştirilen Rutin Genetik Parametre Tahmini Çalışmalarında Kullanılması” isimli proje sayesinde hayvancılık alanında ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli damızlık hayvan tespitinin çok daha isabetli yapılması sağlanacak.

Proje tamamlandığında elde edilecek yazılım, ülkemizde hem özel sektöre ait işletmelerde hem de TAGEM ve TİGEM gibi kurumlara bağlı çeşitli araştırma, uygulama ve damızlık üretim çiftliklerinde kullanıla bilinecek. Yazılımın, kullanıcı dostu ve Türkçe ara yüze sahip olması sayesinde tüm meslek paydaşları tarafından kolaylıkla kullanılacak.

Doç. Dr. Kemal Yazgan tarafından yürütülecek projede araştırmacı olarak; Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Yasemin Öner, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Et ve Ürünleri Teknolojisi programından Dr. Öğr. Üyesi Emre Alarslan, TAGEM’e bağlı Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğü-Küçükbaş Hayvan Yetiştirme Bölümünde görev yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Şükrü Doğan, Veteriner Hekim Mesut Kırbaş ve Ziraat Yüksek Mühendisi Abdullah Taner Önaldı görev yapacak.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, TÜBİTAK-TAGEM 1005 Tarımsal Araştırmalar projeleri kapsamında desteklenen bu projeler tamamlandığında, ülkemizdeki verimli ve verimsiz hayvanların Buga yazılımı sayesinde kontrol altına alınacağını ve verimli çeşitlerin yaygınlaştırılmasının sağlanacağını belirtti.  Dekan Çullu ayrıca nitelikli damızlık çeşitlerinin çiftçilerin işletmelerinde çoğaltıla bilineceğini, böylelikle et ve süt miktarında da artışa neden olunacağını söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, büyük turizm potansiyeli bulunan Yarımada’yı korumak ve geliştirmek amacıyla projelendirdiği yatırımlarını sürdürüyor. Çeşme, Urla, Seferihisar ve Karaburun ilçeleri, İZSU’nun hayata geçirdiği kapsamlı projelerle yaz aylarına güçlü ve sağlıklı bir altyapıyla giriyor.

Yarımada’nın kalkınması için hazırlanan projeler kapsamında 4 ilçede önemli projelere imza atan İZSU, Türkiye’de bir ilçenin altyapısı için planlanmış en yüksek maliyetli yatırımlara Çeşme’de imza attı. İZSU sadece Çeşme’de 1 milyar liranın üzerinde yatırım yaptı. İlçede özellikle yaz aylarında yaşanan yoğun nüfus artışı nedeniyle yetersiz kalan içme suyu altyapısını güçlendirme çalışmaları sürüyor.

• Germiyan, Ildır, Reisdere, Şifne, Yalı mahallelerinde 100 kilometrelik içme suyu hattının yenilemesinde sona yaklaşıldı.
• 2. Etap içme suyu hattı projesi kapsamında ise ilçenin 372 kilometrelik içme suyu şebeke inşaatı tamamlandı. Alaçatı, Ardıç, Altınyunus, Boyalık, Celal Bayar, Çakabey, Fahrettinpaşa ve Ilıca mahalleleri sağlıklı ve kesintisiz suya kavuştu.
• Altınkum, Cumhuriyet, Çiftlik, Dalyan, İsmet İnönü, Musalla, Ovacık, Sakarya, Şehit Mehmet, Üniversite ve 16 Eylül mahallelerinde devam eden ve 350 kilometrelik bir hattın yenilenmesini sağlayan üçüncü etap çalışmaları tamamlandığında ise hangi mevsimde ve hangi yoğunlukta olursa olsun Çeşme’nin tamamında, içme suyu konusunda tüm sıkıntılar aşılacak. Çeşme’nin içme suyu sorunu tamamen ortadan kalkacak.
• Çeşme’nin kanalizasyon altyapısını güçlendirmek için projelendirilen çalışmalarda da sona yaklaşıldı. 17,5 kilometre uzunluğundaki atık su iletim hattı projesi bölgede 94 yılından bu yana aktif olan derin deşarjı sorununu da çözüme kavuşturuyor. Boyalık ve Ilıca mahallelerinin atık sularının, iletim hatları yenilenmesi ve TM2 ve Tm6 Terfi Hatlarının modernizasyonu ile birlikte Çeşme Atıksu Arıtma Tesisi’ne verilmesi amaçlanıyor.

Kuraklık tehdidine karşı önemli proje

• İZSU Genel Müdürlüğü, kuraklık tehdidine karşı yürüttüğü atık suların geri kazanımı projesinin bir ayağını da Çeşme’de hayata geçirdi. Reisdere – TOKİ Atıksu Arıtma Tesisi’nde arıtılan günlük 1500 metreküp atık su, ‘’B sınıfı’’ kalitede geri kazanılmış atık su olarak elde ediliyor. Geri kazanılmış atık sular kentsel yeşil alan sulamasında kullanılıyor.
• Çeşme ve Karaburun ilçelerinin su ihtiyacını karşılamak amacıyla Urla İçmeler ve Bozköy Göleti’nden içme suyu temini sağlayacak iletim hattı inşaatı sürüyor. Proje kapsamında 16 kilometrelik içme suyu hattı imalatı yapılıyor.
• Çeşme’nin atık su ve yağmursuyu şebeke sisteminin yenilenmesi ve eksiklerin tamamlanması amacıyla hazırlanan kapsamlı bir proje daha devam ediyor. Alaçatı, Ilıca, Mamurbaba yerleşimlerinde yenilenen ve yeni imal edilecek hatlarla birlikte, kanalizasyonu olmayan Reisdere, Şifne, Germiyan Yalısı ve Paşalimanı mahallelerinin atık sularının arıtılması amacıyla Alaçatı Atıksu Arıtma Tesisinin kapasitesi artırılıyor. 600 milyon liralık dev bir yatırımla hayata geçirilecek proje kapsamında tesisin mevcut kapasitesi günlük 21 bin 900 metreküpten yaklaşık 43 bin metreküpe çıkarılacak ve yaklaşık 200 bin nüfusa hizmet verecek.
• Cumhuriyet, Üniversite, 16 Eylül, Sakarya, Musalla, Çiftlik, Dalyan ve Ovacık Mahallerinden toplanacak atık suların arıtılması amacıyla ise günlük 40 bin metreküp kapasiteye sahip ileri biyolojik atık su arıtma tesisi için proje çalışmaları başladı. Tesisin yapım çalışmaları tamamlanıncaya kadar bölge sakinlerinin sıkıntı yaşamaması için bölgeye hizmet verecek geçici bir paket arıtma tesisi yapımına karar verildi. Geçici paket atık su arıtma tesisi, Çeşme Belediyesi tarafından tahsis edilecek alanda kısa süre içerisinde hizmete girecek.
• Arıtma tesisiyle eş zamanlı olarak Ovacık mahallesinin atık su şebeke ve iletim hattı projelerine de başlayan İZSU Genel Müdürlüğü, 30 kilometre atık su şebeke hattı ve 3,5 kilometre iletim hattı imalatlarını da tamamladı.

Karaburun’a büyük yatırım

• Günlük 11 bin metreküp arıtma kapasiteli Mordoğan Atıksu Arıtma Tesisi’nin hizmete girmesiyle Mordoğan’ın atık su sorunu tarihe karıştı. Ayrıca bölgede imalatları tamamlanan 105 kilometre atık su şebeke hattı, 7 terfi merkezi ve 13 kilometrelik yağmursuyu hattı ile tüm Mordoğan’ın atık suları toplanarak tesise ulaştırılıyor. Çevre duyarlılığı vizyonuyla imal edilen 675 metrelik derin deniz deşarjı ile tesiste arıtılan çıkış suyunun ile denize deşarjı sağlanıyor.
• İZSU, Mordoğan’da kuyulardan tedarik edilen içme suyu kalitesini daha iyi seviyeye ulaştırmak ve artan su ihtiyacını karşılayabilmek için Karaburun Mordoğan Göleti İçme Suyu Arıtma Tesisi’ni de hizmete aldı. Mordoğan Göleti’nde biriktirilen suyun arıtımını sağlayan tesis, bölgeye yıllık 380 bin metreküp içme ve kullanma suyu sağlıyor.
• Küçükbahçe, Esendere, Eğlenhoca, ve Saip mahallelerinde yer alan mevcut içme suyu şebekelerinde kayıp-kaçak oranının azaltılmasını ve yeni bölgelere su hatları imalatlarını amaçlayan yeni bir proje kapsamında ise mevcut sorunların giderilmesi ve yerleşim yerlerinin kesintisiz ve sağlıklı suya kavuşturulması için çalışmalar yürütülüyor.

Seferihisar’da sağlıklı altyapı

• İlçenin 30 yıllık içme suyu hatları yeniliyor. Merkez, Akarca, Çamıkebir, Turabi, Düzce ve Sığacık mahallelerini kapsayan çalışma ile bölgede ekonomik ömrünü tamamlamış olan toplam 249 kilometre uzunluğunda içme suyu şebeke ve iletim hattı yeniliyor.
• Seferihisar Tepecik Mahallesinin mevcut iletim hattının nüfus artışı ile ihtiyaca cevap vermemesi sebebiyle yenilenmesi için çalışmalar da sürüyor. Proje kapsamında 1,3 km atık su iletim hattı yapılıyor.
• Seferihisar’a hizmet verecek Seferihisar Beyler Paket İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin imalatları
• tamamlandı. Seferihisar Düzce, Turgut Mahallesi Atıksu Arıtma Tesisi‘nin yapım çalışmaları devam ediyor. Ayrıca Ulamış mahallesinde de yeni bir paket atıksu arıtma tesisi inşa ediliyor.
• Seferihisar Atıksu Arıtma Tesisinden çıkan ve hali hazırda Kocaçay Deresine deşarj edilen arıtılmış suların dere ağzında birikmesini engellemek ve sahilin yüzme amaçlı kullanılması nedeni ile deniz içinde kıyıdan itibaren koruma bandı dışına çıkartılmasını amaçlıyor ve bu kapsamda 1,5 km karada, 1 km. deniz içerisinde olmak üzere yaklaşık 2,5 km uzunluğunda bir deniz deşarjı hattı yapımı planlanıyor.

Temiz ve güçlü Urla için yatırımlar sürüyor

• Urla’ya sağlıklı su sağlayacak 4 adet içme suyu sondaj kuyusu ve Özbek Paket Atık Su Arıtma Tesisi imalatları tamamlanarak hizmete alındı.
• Urla Demircili, Yağcılar ve Yenice mahallesi Kekliktepe mevkiinde yer alan mevcut içme suyu şebekelerinde kayıp-kaçak oranının azaltılmasını ve yeni bölgelere su hatları imalatını amaçlayan proje kapsamında bölgedeki mevcut sorunların giderilmesi için yeni şebeke imalatları yapılıyor.
• Urla’nın Çeşmealtı bölgesinde sel ve taşkınların önüne geçebilmek amacıyla Denizli ve Güvendik mahalleleri ile Balıklıova, Kalabak ve Atatürk mahallesinde toplam 11 km yağmursuyu hattı,  Şirinkent  mahallesinde 3,11 km atık su hattı imalatının yapım çalışmaları devam ediyor.
• Gülbahçe, İçmeler, Torasan mahalleleri ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kampüs Alanı Yerleşkesinde oluşan atık suların arıtılması amacıyla mevcut arıtma tesisinin kapasitesinin yetersiz kalmasından dolayı kapasitesi yaklaşık 40 bin kişiye hizmet verebilecek şekilde yeni bir tesis yapılıyor. Bu proje için 220 milyon liralık yatırım yapılıyor.
• Bademler Mahallesi’nin atık sularının arıtılması amacıyla 5 bin kişiye hizmet verecek şekilde yeni bir atık su arıtma tesisi ile 1,2 km mevcut sisteme ilave atık su iletim hattı yapılıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUP)  ortak vizyon toplantısı 14 Haziran Çarşamba Günü Kocaeli Kongre Merkezinde yapılacak. Büyükşehir, artan nüfus, zorlu topoğrafya, yüksek araç sahipliği ve jeopolitik konumu sebebiyle kentimizde yaşanan darboğazların çözümü için hazırlanan Kocaeli Ulaşım Ana Planı ile entegrasyonun sağlanması ve insan odaklı planlama anlayışının geliştirilmesi için “Kocaeli Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUP Kocaeli)” çalışmalarını başlatmıştı. Bu bağlamda Kocaeli Ulaşım Ana Planı’nın desteklenmesi, insan ve erişim odaklı, çevreci ilkeler doğrultusunda Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planının hazırlanması hedefleniyor.

ORTAK VİZYON TOPLANTISI

28 Eylül 2022 tarihinde yapılan açılış seremonisi ve bilgilendirme toplantısının ardından 24 ay sürecek Kocaeli Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı; sürdürülebilir, adil, erişilebilir, entegre ve kapsayıcı bir ulaşım sistemi oluşturmak, otomobil bağımlılığını azaltarak, trafik hacimlerini ve sıkışıklığını azaltmak, yaya ve bisikletli ulaşımın arttırılması gibi insan yaşamının kalitesini arttıracak temel ihtiyaçlara odaklanacak çalışmalar başlatılmıştı.

14 HAZİRAN’DA TOPLANTI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planını tematik çalıştaylarından elde edilen verilerle oluşturulan sonuç ve vizyon kamuoyu ile paylaşılacak. 14 Haziran 2023 Çarşamba günü yapılacak program Kocaeli Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek.

KATILIM İÇİN KAYIT

Programa katılacak Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerinin ve vatandaşların 9 Haziran Cuma gününe kadar 0216 6519777 no’lu telefon veya [email protected] mail adresine katılım bildirimi yapması gerekiyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şoförlerin konforu ile güvenliği kadar sağlık ve bakımına da değer veren Mercedes-Benz Türk, Sağlık Bakım Tırı uygulamasıyla bu kez Aksaray Kamyon Fabrikası’nda şoförlerin yanındaydı. Kamyon şoförlerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilmesi için özel olarak tasarlanan tırdaki 1 iç hastalıkları uzmanı, 1 fizyoterapist, 1 psikolog ve 2 berber gün boyu hizmet verdi.

Türkiye kamyon pazarının öncüsü Mercedes-Benz Türk’ün Sağlık Bakım Tırı uygulamasının 2023’teki yeni durağı Aksaray oldu. Mercedes-Benz Türk, 26 Mayıs’ta Reşadiye’de gerçekleştirdiği yılın ilk uygulamasının ardından 7 Haziran’da Aksaray Fabrikası’nda  yer alan Sağlık Bakım Tırı’nda kamyon şoförlerine berber, doktor, fizyoterapist ve eğitim hizmeti verildi. Türkiye’de bir ilk olarak 2022’de başlayan uygulama çerçevesinde 10 noktada 3500 kamyon şoförüne ulaşan Mercedes-Benz Türk, 2023 sonuna kadar ise İstanbul, Aksaray, Gaziantep ve Düzce’de 2 farklı lokasyon olmak üzere Manisa, Bursa, Amasya, Mersin, Erzincan ve Adana’da bu sayının daha da üzerinde şoföre ulaşmayı hedefliyor.

Actros L 1851 LS modeli özel olarak tasarlandı

Kamyon şoförlerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilmesi için özel olarak tasarlanan dorsesiyle Actros L 1851 LS model Sağlık Bakım Tırı’nda şoförlerin ön muayenesini gerçekleştiren iç hastalıkları uzmanı, gerekli gördüğü kişileri tedavi olmaları için sağlık kuruluşlarına yönlendirdi. Fizyoterapistin uzun yol şoförlerine araç içinde yapabilecekleri hareketleri ve doğru oturma pozisyonlarını anlattığı etkinlikte, Sağlık Bakım Tırı’nda bulunan berberler de şoförlerin saç ve sakal bakımlarını gerçekleştirdi. Gelen istek üzerine 2023’te ekibe dahil edilen psikolog şoförlere destek verdi. Bu yılın yenilikleri arasında eğitim de yer aldı. Aksaray Fabrikası’nda bulunan Sağlık Bakım Tırı‘na gelen şoförlere, uzmanlar tarafından eğitim verildi. Yaşamlarının büyük bir bölümünü yollarda geçiren şoförlerin sağlık ve konforuna katkıda bulunmayı amaçlayan Mercedes-Benz Türk’ün Sağlık Bakım Tırı, en yoğun olarak kullanılan hatlarda konumlandırılıyor. Sağlık Bakım Tırı hizmetlerinden, etkinlik alanlarında mola veren tüm kamyon şoförleri faydalanabiliyor.

Dünya standartlarında yerli üretim

Sağlık Bakım Tırı’nın hizmet verdiği Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası, 30 yılı aşkın süredir İç Anadolu Bölgesi’nde kamyon ve çekici üreterek Türkiye’nin hizmetine sunuyor. Actros ve Acros model kamyonları üreten ve dünya standartlarında yerli üretim gerçekleştirilen Aksaray fabrikası, bugün gelinen noktada Daimler Truck AG’nin en önemli kamyon üretim üslerinden biri konumunda. Ülkedeki varlığı 60 yıla yaklaşan Merrcedes-Benz Türk, dün ve bugün olduğu gibi, gelecekte de üretimi, ihracatı, istihdamı, AR-GE faaliyetleri ve kurumsal sosyal fayda programları ile Türkiye için değer üretmeye devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kaspersky’nin Webby ödüllü podcast’inin yeni sezonu, dijital teknolojilerin geçmişine, geleceğine ve BT alanına öncülük eden kadınlara odaklanıyor:

Teknolojinin öncülük ettiği ilerleme, en son yenilikleri duraksamadan takip etmeyi gerektiriyor Ancak bu çılgın tempo teknolojinin geçmişinden bir şeyler öğrenmeyi de zorlaştırabiliyor. Kaspersky’nin Fast Forward podcast serisi, teknolojiyi şekillendiren trendleri yakın geçmişin perspektifinden inceliyor ve kadınların BT alanındaki liderliğine odaklanıyor. Programda ayrıca dünyanın dört bir yanından en yeni teknolojilerin ön saflarında çalışan konuklara yer veriliyor.

Kaspersky’nin geleceğin süpermarketlerini ve yeni uzay yarışını inceleyen bölümler içeren Fast Forward 1. Sezon, 2022’de En İyi Markalı Podcast dalında prestijli Webby Honoree ve Content Marketing Association tarafından Markalı Podcast dalında gümüş ödüle layık görüldü. 2. Sezon, dijital kimlik, sanal varlık ve sürükleyici deneyimler konusunda dünyanın önde gelen uzmanlarından biri olan sanatçı ve yönetmen Ghislaine Boddington tarafından sunuluyor. Boddington  düzenli olarak BBC Dünya Servisi için içerik üretiyor ve yardımcı sunuculuk yapıyor.

Ghislaine, 20 dakikalık her bir bölümde hayatımızı etkileyen teknolojilere dair bakış açısını ortaya koyuyor ve küresel endüstri uzmanları ve akademisyenlerle röportajlar yapıyor. Podcastın özgün müzik ve ‘binaural’ ses tasarımı hiper-gerçekçi, sürükleyici bir dinleme deneyimi yaratıyor. Programda ayrıca, Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Baş Güvenlik Araştırmacısı David Emm ile dinleyicilere kendilerini ve ailelerini çevrimiçi ortamda nasıl güvende tutabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulunan ‘Güvenlik Alanı’ bölümü de yer alıyor.

İkinci sezonda bahsedilen teknolojiler arasında metaverse, sanal moda, aile yaşamında teknoloji, dijital sağlık ve artırılmış insanlar yer alıyor.

Kaspersky, kadınlara BT alanında kariyer yapmaları için ilham veriyor

Bu sezon özellikle kadınların teknolojide algıları nasıl değiştirdiğine ve teknolojiye nasıl öncülük ettiğine odaklanıyor. İki bölüm, oyun dünyasındaki kadınları, kız çocuklarını ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanında kadınların kariyer yollarını inceliyor. Bu odak noktası, Kaspersky’nin Mart ayında yayınlanan ilk sürdürülebilirlik raporunda vurgulandığı üzere, kadınlara BT alanında kariyer yapmaları için ilham vermeye devam etme kararlılığının altını çiziyor.

Podcast serisinin sunucusu Ghislaine Boddington, şunları söylüyor: “Fast Forward’ı sunmaktan ve dinleyicilerimizi bir an durup çevremizdeki teknolojilerin geçmişini ve gelecekteki olasılıklarını düşünmeye davet etmekten mutluluk duyuyorum. Bu dizi için evlerimizi, yaşamlarımızı ve işimizi iyileştiren öncü teknolojilerin ön saflarında çalışan dünyanın dört bir yanındaki en sevdiğim insanlardan bir kısmıyla röportaj yapmak büyüleyici bir deneyimdi. Bir eşitlik savunucusu olarak, teknoloji sektöründe çalışan kadınlar hakkında tartışmayı teşvik etmemizin ve her gün kullandığımız teknolojide kadınların ve kız çocuklarının olumlu temsilini desteklememizin hayati önem taşıdığına inanıyorum.”

Fast Forward 2. sezon 1 Haziran’dan başlayarak Ağustos’a kadar Spotify, Google ve Apple dahil olmak üzere tüm ses ve podcast kanallarında yayınlanacak.

 Sezon2 Bölümleri:

Bölüm 1 – Metaverse Karışımı

Konular: Metaverse, çevrimiçi oyun, sanal dünyalar, sanal moda

Konuklar:
 Digital Fashion House’tan Michaela Larosse, The Fabricant 

Profesör Andy Miah, Birleşik Krallık Salford Üniversitesi Bilim İletişimi ve Geleceğin Medyası Başkanı, 

Bölüm 2 – Oyun ve Kadınlar

Konular: Bilgisayar oyunları, teknolojide kadınlar, genç kadınları yüreklendirmek

Konuklar:
 Ghada Almoqbel, CEO, GCON (Girls’ Convention for Game Developers and Women in Gaming in Saudi Arabia)

Jennifer Donahue, Kaliforniya, ABD’de HiDef’te Yayıncılık ve Pazarlama Müdürü

Bölüm 3 – Telegramdan televarlığa

Konular: Bağlı ev teknolojileri, aile hayatında dijital yaşam

Konuklar:
 Sonia Livingstone, Sosyal Psikoloji Profesörü, London School of Economics, Birleşik Krallık

Sly Spencer Lee, Emerge Kurucu Ortağı ve Eş CEO’su

Bölüm 4 – Genişletilmiş benlik

Konular: Dijital sağlık, telesağlık, kadın sağlığı

Konuklar:
 Michael Geer, günlük hareket, beslenme, zihin ve iyileşme verilerimizi bir araya getiren bir mobil uygulama olan Humanity.Health’in Kurucu Ortağı.

Marijke Butkovic, kadın sağlığı inovasyonunda dünya çapında bir uzman ve küresel Women in Wearables ağının kurucusu.

Bölüm 5 – Cyborg Dönüşümü

Konular: Artırılmış bedenler, bedensel engeller, ‘süper insan’ teknolojisi

Konuklar:
 Dani Clode, Birleşik Krallık’taki Cambridge Üniversitesi Alternatif Uzuv Projesi’nde çalışan bir üst uzuv protezi, büyütme ve ürün tasarımcısı.

Neil Harbisson kendisini ‘Trans Tür’ olarak sınıflandırıyor.

Bölüm 6 – Kadınlar ve STEM

Konular: Teknolojide kadınlar, STEM kariyerleri, genç kadınların güçlendirilmesi

Konuklar:
 Patricia Peck, Peck Advogados CEO’su ve Kurucu Ortağı, Dijital Hukuk Profesörü ve Brezilya Veri Koruma Kurumu Konsey Üyesi.

Dr. Anne-Marie Imafidon MBE, Stemettes CEO’su ve eşitlik ve kapsayıcılık konusunda saygın bir uzman. Ayrıca Stemettes programlarından katılımcılar da yer alacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

IBM (NYSE: IBM); Türkiye akaryakıt dağıtım sektörünün müşteri memnuniyeti lideri OPET’in IBM Instana Observability çözümünü tercih ettiğini duyurdu. IBM Instana Observability sayesinde OPET; web uygulamaları ve sanal makinelerindeki sistemik sorunlar ve temel nedenlerin tespiti sırasında harcadığı eforu 3’te 1 oranında azalttı. IBM Instana ile 200’ü aşkın servisi sürekli olarak izleyebilen OPET, bir sorun oluştuğunda yapay zeka kabiliyetlerinin de sayesinde iyileştirme gereken noktayı hızlıca tespit ederek anlık müdahalede bulunabiliyor. 

OPET’in , IBM Instana Observability çözümünü sistemlerine entegre etmeden önce web uygulamaları ve sanal makinelerindeki sorunları incelemek için uygulama sunucularına bağlanarak logları incelemesi gerekiyordu. IBM Instana Obsvervability çözümü ile artık kritik sistemlerini mobil uygulama-web sitesi üzerinden uygulama ve veritabanı katmanına kadar uçtan uca izleyebilen OPET, hata ve performans sorunu gibi durumlara karşı kontrolleri sağlayarak ve alarmlar oluşturarak süreci hızlandırma yoluna gitti. 

IBM Türkiye Veri, Yazılım ve Otomasyon Ülke Lideri Arzu Sözen, iş birliği hakkında şunları söyledi: “IT departmanlarının en önemli görevlerinden biri, olası sorunları tespit etmek ve çözebilmek. Bu, birden fazla bileşeni ve aşaması olan karmaşık bir sistem. IBM’in yapay zeka destekli Observability by Instana APM uygulaması, ortaya çıkabilecek aksaklıkların daha oluşmadan önlenmesine yardımcı oluyor.”  

OPET’in, her alanda teknoloji kullanımını büyük bir titizlikle ele aldığını ve bu konuda önemli ölçüde yatırım yapıldığını belirten OPET Bilgi Teknolojileri ve Otomasyon Direktörü Barış Gündüz ise şöyle konuştu: “Dijital hizmetlerimizin verimliliğini artırmak, hataları saptayıp gidermek ve kök neden analizini sağlamak üzere IBM Instana’yı aktif olarak kullanıyoruz. Bu çözüm, dijital hizmetlerimizin performansını izleme ve hataların erken tespiti konusunda kritik bir araç haline geldi. IBM Instana’nın sağladığı bu olanaklar ile müşteri deneyimini en üst düzeyde tutmayı hedefliyoruz ve böylece müşterilerimize kusursuz bir deneyim sunabiliyoruz.”

Uygulama süreci, önde gelen teknolojilerde 14 yılı aşkın deneyime sahip bir yazılım satış ve danışmanlık şirketi olan IBM İş Ortağı Ayrotek tarafından başlatıldı. Ayrotek ile birlikte IBM’in yapay zeka destekli otomasyon teknolojisini uygulayan OPET, tüm sistemdeki entegrasyon noktalarını tek bir resimde görüntüleyebiliyor. OPET ayrıca performans metriklerine ve alınan hatalara kolayca erişerek soruna en başında müdahale edebiliyor. 

Yapay zeka destekli IBM Instana Observability, bir işletmeye gelir ve itibar kaybına mal olabilecek öngörülemeyen IT olaylarının önlenmesine yardımcı oluyor. Kurumsal gözlemlenebilirlik platformu, bulut uygulamaları hakkında otomatik olarak derin bir bağlamsal anlayış oluşturuyor. Bu sayede yavaş yanıt süreleri, çalışmayan hizmetler veya çalışmayan altyapı gibi işletmeye zarar verebilecek veya müşteri memnuniyetini azaltabilecek IT sorunlarının en iyi şekilde nasıl önleneceğini ve çözüleceğini gösteren Instana APM, uygulanabilir içgörüleri de beraberinde getiriyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Vodafone Türkiye’nin tedarikçi bilgilendirme toplantısı “Tedarikçi Zirvesi 2023” yaklaşık 250 tedarikçi firmanın yöneticilerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Vodafone, toplantıda geleceğe yönelik vizyon, hedef ve stratejilerini paylaştı. 

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, tedarikçileriyle işbirliğini artırmak amacıyla toplantı düzenledi. “Vodafone Türkiye Tedarikçi Zirvesi 2023” yaklaşık 250 tedarikçi firmanın yöneticilerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. “Birlikte güçlüyüz” mesajının verildiği toplantıda, Vodafone’un geleceğe yönelik vizyon, hedef ve stratejilerinin yanı sıra enflasyonla mücadele, iş sürekliliği ve dayanıklılık, 5G hazırlıkları, yerli ve milli yatırımlar gibi konulardaki çalışmaları da paylaşıldı. 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Vodafone Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Cem Sonat Yüksel, şunları söyledi: 

“Vodafone Türkiye olarak, satınalma yaptığımız şirket ve dolayısıyla kategorileri her geçen gün çeşitlendirerek artırıyoruz. Türkiye’de Vodafone şirket sayımız 13’e ulaştı. Bu yeni iş kollarıyla birlikte satınalma yelpazemiz de genişledi. Tedarikçilerimizle olan işbirliğimiz teknoloji, pazarlama, enerji, medya, saha hizmetleri gibi süregelen alımlarımızdan e-ticaret altyapı ve hizmetlerine, finansal destek ve danışmanlıklara gibi birçok yeni alana yayıldı. Tedarikçilerimizle gerçekleştirdiğimiz iş hacminin 16 milyar TL seviyesine çıkacağını öngörüyoruz. Tedarikçilerimizle birlikte yıllık 25 bin siparişin her birinin eksiksiz ve hatasız olarak hayata geçirilmesi için hep birlikte çok ciddi bir özveriyle çalışıyoruz. Birlikte büyüdüğümüzde ‘Birlikte daha güçlü’ olduğumuza inanıyoruz. Tedarikçilerimizle birlikte müşterilerimiz, toplumumuz ve ülkemiz için değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Kapsamlı program

Vodafone Türkiye Tedarikçi Zirvesi kapsamında, Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hana Jalel’in katılımıyla şirketin vizyon ve hedeflerinin konuşulduğu bir panel düzenlendi. Panelin ardından sırasıyla Vodafone Türkiye Kurumsal Ürün, Çözümler ve Partner Direktörü Oğuz Çidam “Dijitalleşme”, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nazlı Tlabar Güler “İş Sağlığı ve Güvenliği”, İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü, Ekonomist ve Yazar Prof. Dr. Emre Alkin “Türkiye’nin Makroekonomik Durumu”, Vodafone Türkiye Şebeke Geliştirme Direktörü Adem Özdemir ise “İş Sürekliliği” konulu birer sunum yaptı. Zirve, Vodafone Türkiye İş Sağlığı Güvenliği, Çevre ve Refah Müdürü Aslıhan Kerimoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen “İş Sağlığı ve Güvenliği Forumu” ile sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Her yıl, ülkenin dört bir yanından yeni mezun genç sanatçı adaylarının yapıtlarını İstanbul’da aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE’in 2023 edisyonu için başvuru kabulü devam ediyor. Son başvuru tarihi 25 Haziran. Bu yıl yedincisi düzenlenecek olan BASE, Türkiye’deki üniversitelerin resim, heykel, fotoğraf, video, baskı, grafik tasarım, cam ve seramik, geleneksel Türk sanatları ve diğer ilgili bölümlerinden 1 Ocak 2023-31 Aralık 2023 tarihleri arasında mezun olan veya olacak olan lisans ve lisansüstü öğrencilerinin başvurusuna açık! Başvurular base.ist web sitesi üzerinden gerçekleşiyor. 

Jüride sanat dünyasından değerli isimler

BASE bu yıl da sanat dünyasından değerli isimlerin yer aldığı çok sesli bir seçici kurula sahip. Ahmet Doğu İpek, Alp Sime, Belkıs Balpınar, Derya Yücel, Ebru Nalan Sülün, Erkan Özgen, Erol Tabanca, Günnur Özsoy, Mehtap Baydu, Misal Adnan Yıldız, Neriman Polat, Ömer Özyürek, Selen Sarıoğlu Süloş, Tayfun Erdoğmuş, Volkan Aslan ve Yasemin Özcan 2023 mezunlarının başvurularını değerlendirecek. Her yıl 1500’e yakın başvuru arasından seçici kurul değerlendirmesi ile yaklaşık 100 genç sanatçı adayının yapıtı sergileniyor.

Mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişlerinde gençlere destek olmayı, kariyerlerine bir ivme ve yön kazandırmayı amaçlayan; Türkiye’nin yeni sanatçı nesline ışık tutan BASE, aynı zamanda galeri, koleksiyonerler, sanatseverler ve yaratıcı endüstrilerin de genç yetenekler keşfetmesine aracı olma misyonunu taşıyor. BASE geçmiş 6 yılda Türkiye’nin dört bir yanından toplam 625 yeni mezun sanatçı adayının üretimlerini ilk kez sanatseverlerle buluşturdu.

Bu yıl yedincisi gerçekleşecek olan BASE’in 2023 edisyonu Jumbo, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) ve TEB Özel Bankacılık eş sponsorluğunda gerçekleşecek.  

Başvurular 25 Haziran’a kadar base.ist üzerinden

BASE 2023; Türkiye’deki üniversitelerin resim, heykel, fotoğraf, video, baskı, geleneksel Türk sanatları, grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı, animasyon, cam ve seramik, tekstil  bölümlerinden 2023 yılında mezun olmuş/olacak olan lisans ve lisansüstü öğrencilerinin başvurusuna açık. Adaylar, BASE’e en fazla 3 adet çalışma ile başvuru yapabiliyorlar. Başvuru koşullarını websitesi üzerinden inceleyebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2010 yılından bu yana sürdürülebilirlik performansını şeffaf bir şekilde paydaşlarına açıklayan Anadolu Efes, bu yolculukta önemli bir adım daha atarak, ilk entegre raporunu yayımladı. Şirketin 2022’de başlattığı Denize +1 Nefes projesinden ilham alınarak tasarlanan rapor, finansal ve finansal olmayan alanlarda yarattığı değeri, performansını ve hedeflerindeki ilerlemeyi içeriyor. Anadolu Efes, 2022 raporlama döneminde emisyon azaltımı ve su verimliliği odağında yaklaşık 61 milyon TL değerinde proje hayata geçirdi. Şirket, sosyal etki yatırımları çerçevesinde, 5 farklı odak alanında 26 proje yürüttü.  Dünya genelinde kadınlar erkeklere göre yaklaşık %20* daha az kazanırken, Anadolu Efes ‘eşit işe eşit ücret’ ödediğini bağımsız güvence beyanı ile bir kez daha ortaya koydu.

Anadolu Efes, 8 Haziran Marmara Denizi Günü’nde Sedef Adası’nda gerçekleştirdiği etkinlikte ilk entegre raporunu ve Denize +1 Nefes projesindeki son gelişmeleri paylaştı. Anadolu Efes’in entegre düşünce anlayışıyla hazırladığı raporu; finansal ve finansal olmayan alanlardaki performansını, orta ve uzun vadeli hedeflerini ortaya koyuyor. Bununla birlikte şirketin Finansal, Üretilmiş, Fikri, İnsani, Doğal ve Sosyal&İlişkisel sermaye öğeleri etrafında nasıl değer yarattığı da raporda yer alıyor. 

Entegre raporun Türkiye’de kendi sektöründe ilk olmasından ayrı bir heyecan duyduklarını belirten Anadolu Efes Bira Grubu Başkanı ve CEO’su Can Çaka sözlerine şöyle devam etti: “Anadolu Efes olarak, kurulduğumuz günden bu yana sürdürülebilirliği ana şirket stratejimizin temelinde konumlandırıyor, iş modelimizin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Bugün yolculuğumuza dünyanın 9., Avrupa’nın ise 5. büyük bira şirketi olarak devam ediyoruz. Bununla birlikte bölgesel bir güç konumunda bulunan şirketimizin performansını finansal başarı tanımının ötesinde bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Değer yaratmak, bizim için finansal başarıyla birlikte aynı zamanda çevre, inovasyon, insan ve sosyal etki odağında gelecek için adımlar atmak demek. Bu sebeple, sürdürülebilirliği karar mekanizmalarımızın ve her türlü faaliyetimizin içerisine entegre ediyor ve tüm paydaşlarımız için uzun vadeli değer yaratmak adına sürekli çalışıyoruz. Bu yolda daha odaklı ve daha da şeffaf ilerleyebilmek adına hem ülkemizde hem dünyada henüz az sayıda şirketin uygulamaya aldığı entegre raporlamaya geçmeye karar verdik. Raporlarımızdaki verilerin doğruluğunu teyit etmek ve güvenirliliği daha da artırmak için bağımsız güvence beyanı almayı da önemsiyoruz.” 

Raporun tasarımında Denize +1 Nefes projesinden ilham alındı

Anadolu Efes sosyal etkisini her geçen yıl artırma hedefiyle toplumsal fayda odaklı projeler hayata geçiriyor. Şirketin bu yıl ilk kez yayımladığı entegre raporun tasarımına Anadolu Efes’in geçtiğimiz yıl Deniz Yaşamını Koruma Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği “Denize +1 Nefes” projesi ve dolayısıyla su altı dünyası ilham verdi. Denize +1 Nefes projesiyle denizlerin yağmur ormanları olarak nitelendirilen ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mercanların korunması, Marmara Denizi’ndeki su altı yaşamının ve biyoçeşitliliğin zenginleştirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında nakledilen mercanların yarattığı etkinin izlenebilmesi ve kayıt altına alınabilmesi için bu yıl izleme istasyonu kuruldu. Marmara Denizi Günü’nde gerçekleştirilen rapor lansmanında su altı görüntüleri paydaşlarla anlık olarak paylaşıldı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

The Astronauts grubuna sitemliyim. Ben şimdi çiçeği burnunda bir editör iken tanıtılan Witchfire, tam 6 yıl sonra bir çıkış tarihine kavuştu. 2020 yılında birinci oynanış imajları ile adrenalin dozajı yüksek bir oyun olacağının sinyallerini veren Witchfire, maalesef, 20 Eylül’de erken erişime açılacak.

Dün gece yayınlanan Summer Game Fest esnasında açıklanan çıkış tarihi, yeni bir fragman ile birlikte geldi. Fragmanda bir defa daha vites yükselten aksiyon, yeni mekanikler ile harmanlanmış. Çeşitli büyü seçeneklerinin yanı sıra oyunda farklı farklı silah seçenekleri de bulunacak. Zati Painkiller ve Bulletstorm üzere oyunların yapımcılarından farklı bir şey beklemek olmazdı…

Witchfire’da, epey güçlü bir cadıyı yok etmek için yola çıkan bir avcıyı oynayacağız. Oyun bir rogue-like olacağı için ölüp ölüp dirilmek kaçınılmaz olacak. Fragmandan anladığımız kadarıyla da oyun içerisinde çeşitli boss’lar ile karşılaşarak reflekslerimizi teste tabi tutacağız.

Bu beklentinin sonu hüsran olmasın. Umutlandırıp, utandırmayın sevgili The Astronauts takımı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla “Habitat Dünya Kentler Günü Zirvesi”nin bu yılki mesken sahipliğinin Üsküdar tarafından yapılacağını duyurdu.

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

Habitat Dünya Kentler Günü Zirvesi, BM Genel Kurulu tarafından 1985 yılında kabul edildi ve birinci olarak 1986 yılında “Barınmak benim hakkım” temasıyla Kenya‘nın Nairobi kentinde kutlandı. Birinci sefer bir ilçe belediyesinin konut sahipliğini yapacağı tepe bu sene Üsküdar‘da gerçekleştirilecek. Türkiye ismine heyecan verici bu olay Kenya’da gerçekleştirilen BM-Habitat 2. Olağan Kurulu’nda tüm dünyaya ilan edildi. Balıkesir Büyükşehir Belediye ve Türkiye Belediyeler Birliği Lideri Yücel Yılmaz ve Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen‘in ülkemizi temsilen katıldığı konseye Emine Erdoğan gündem yoğunluğu sebebiyle görüntülü ileti ile iştirak sağladı.

“ÜLKEMİZ İSMİNE HEYECAN VERİCİ BU HABER…”

Üsküdar’ın Habitat Dünya Kentler Günü Zirvesi’ne mesken sahipliği yapacak olmasından duyduğu memnunluğu lisana getiren Emine Erdoğan toplumsal medya paylaşımında “Her yıl 31 Ekim’de kutlanan Birleşmiş Milletler Dünya Kentler Günü etkinliklerinin bu sene Üsküdar Belediyemizin konut sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirilecek olmasından büyük memnunluk duydum. Ülkemiz ismine heyecan verici bu haber, gündem yoğunluğu sebebiyle görüntü ileti ile katıldığım, Kenya’da gerçekleştirilen BM-Habitat 2. Olağan Kurulu’nda tüm dünyaya ilan edildi. Bu manalı gün kentlere, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için ortak tahliller bulma ve paylaşma imkanı sunuyor. Kent planlaması ile idaresinde yenilikçi ve etraf dostu yaklaşımların bu vesileyle yaygınlaşacağına inanıyorum. Türkiye’yi temsilen bu özel programa katılan Balıkesir Büyükşehir Belediye ve Türkiye Belediyeler Birliği Liderimiz Yücel Yılmaz ile Üsküdar Belediye Liderimiz Hilmi Türkmen’i ve emek veren herkesi tebrik ediyorum.” tabirlerini kullandı.

Her yıl 31 Ekim'de kutlanan Birleşmiş Milletler #DünyaŞehirlerGünü etkinliklerinin bu sene Üsküdar Belediyemizin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirilecek olmasından büyük mutluluk duydum.

Ülkemiz adına heyecan verici bu haber, gündem yoğunluğu sebebiyle video mesaj ile…

— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) June 8, 2023

TEŞEKKÜRLERİNİ İLETTİ

Sosyal medya hesabı üzerinden şuraya iştirak sağladığı görüntüyü paylaşan Emine Erdoğan paylaşımında şu sözlere yer verdi:

“Birleşmiş Milletler Habitat’ın 2’nci Olağan Kurulu’na görüntü ileti ile katıldım. 

Sürdürülebilir bir geleceği şekillendiren bu buluşmayı ortak meskenimiz dünyanın uygunluğu için son derece manalı buluyorum.

Katkı sunan tüm etraf dostu gönüllüler liderliğinde ortaya çıkacak sonuçların tabiat ile yakınlaşmamıza, iklim değişikliği ile gayretin ivme kazanmasına vesile olacağına inanıyorum.

Kenya Devlet Başkanı’nın Eşi Mama Rachel Ruto’ya, dostum Maimunah Mohd Sharif’e ve 30 Mart Milletlerarası #SıfırAtık Günü’nün ilan edilmesinde de dayanağını esirgemeyen  UNHABITAT ailesine teşekkür ediyorum.”

Birleşmiş Milletler Habitat’ın 2’nci Olağan Kurulu’na video mesaj ile katıldım.

Sürdürülebilir bir geleceği şekillendiren bu buluşmayı ortak evimiz dünyanın iyiliği için son derece anlamlı buluyorum.

Katkı sunan tüm çevre dostu gönüllüler liderliğinde ortaya çıkacak sonuçların… pic.twitter.com/iAhZI292GA

— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) June 6, 2023

“ÜSKÜDAR’A, İSTANBUL’A VE ÜLKEMİZE İYİ OLSUN”

Kurula ilişkin paylaşımda bulunan Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen ise toplumsal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla teşekkürlerini ve güzel olsun bildirilerini iletti.

Saygıdeğer @EmineErdogan Hanımefendi’nin destekleri ve himayelerinde,

tarihinde ilk kez, bir ilçe belediyesi olarak Habitat Dünya Şehirler Günü Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Ana temalarından biri de sıfır atık ve çevre konusu olacak olan… https://t.co/MtCJ02ZuDW pic.twitter.com/DbWupIqy2E

— Hilmi Türkmen (@hilmiturkmen34) June 8, 2023