Gün: 12 Haziran 2023

Elektronik Sigara Kullanımı Artıyor ! Dikkat ! Türk Toraks Tütün Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Remziye Can, tütün karşıtı grupların gösterdiği tüm mücadeleye rağmen, kaçak tütün satışı, nargile ve elektronik sigara kullanımının giderek arttığını söyledi. 

Türk Toraks Tütün Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Remziye Can, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Genel Yayın Yönetmeni Erkan Doğan’ın tütüm ve zararları konusundaki sorularını yanıtladı. İnstagram canlı yayında Doğan’a önemli açıklamalarda bulunan Dr. Remziye Can, “Tütünü neden hayatımızda tutuyoruz sorgusunu yapabilmek, tütün kullanımının yalnızca bireysel değil global olarak sağlığı ve içerisinde yaşadığımız çevreyi ne derece etkilediğinin farkındalığını edinebilmek çok önemlidir” dedi. 

Tütün ve tütün ürünleri kullanımı artıyor

 Dr. Can: “Alınan önlemlere rağmen, kontrolsüz kullanım gittikçe artıyor”

 Tütün piyasasının insanlar üzerinde uyguladığı yönlendirmeler konusunda da açıklamalarda bulunan Dr. Can “Tütün karşıtı gruplar olarak almaya çalıştığımız önlemlere rağmen tütün piyasası gizil bir şekilde varlığını devam ettiriyor. Buna örnek olarak; tütün evlerinin sayısının artmasını, kaçak tütün, nargile ve elektronik sigara kullanımının artmasını gösterebiliriz. Her ne kadar projeksiyonlar ya da göstergeler tütün kullanımının düştüğünü gösteriyor olsa da kontrolsüz olan kullanım gittikçe artan bir durum.” diye konuştu.

“Biz kullanmıyor olsak dahi, ikincil kirleticilere maruz kalabiliyoruz”

 Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının insan sağlığı üzerindeki etkilerine de değinen Dr. Can şunları söyledi: “Günümüzde insanlar tütün ve tütün ürünlerinin birincil kirletici yönlerine, yani kullanımının gerçekleştiği zaman insanda yarattığı sağlığı tehdit eden etkilere odaklanıyor. Fakat yanımızda biri tütün ürünü tüketiyor ise, ondan çıkan duman ile biz ikincil kirleticilere maruz kalıyoruz. Yapılmış olan bir çalışmaya göre sigara içilmiş bir ortamda, yalnızca bir kez bile içilmiş olsa dahi, sigaranın çıkardığı dumandaki o sağlıksız, sağlığı tehdit eden maddeler ortamdaki duvarlara siniyor ve üç ay sonrasında dahi duvarlarda o maddelere rastlanıyor. Dolayısıyla çocuklarımızın ve yahut bizim dokunduğumuz, temas ettiğimiz eşyalar yahut cisimler aradan üç ay geçmiş olsa bile bizim sağlığımıza bir tehdit oluşturabiliyor.”

Kaçak Tütün Satışı ve Elektronik Sigara Kullanımı Artıyor !

“Sigara yahut Elektronik sigara aslında birbirinden farklı değildir.”

 Son dönemlerde artan elektronik sigara kullanımı üzerine dikkat çeken Dr. Can “Tütün piyasası elektronik sigaraları pazarlarken şöyle diyor: ‘Biz artık size geleneksel sigaralar ile buluşturmayacağız. Geleneksel sigaradan daha havalı gözükmesini sağlayacak bir şey sunuyoruz sizlere. İçerisinde bulunan aromalar ile sigara içiyormuş gibi değil, başka bir şey tüketiyormuş hissiyatı sunuyoruz’ Tütün piyasasının en önemli hedefleri gençlerdir. Elektronik sigaraların biraz önce değindiğim yönleri, bu cihazların daha çok gençler tarafından kullanılmasını hedefliyor. Elektronik sigaraların gençlerde yarattığı etki çıkardığı konunun güzel olması ama aslında en önemli zararı bu elektronik sigaraların. Elektronik sigaralar, geleneksel sigaralara geçişte bağlantı görevi görür. Zaten tütün piyasasının istediği şey de bu. Sigaranın yarattığı zararlar aynı şekilde elektronik sigaralarda da vardır. Dolayısı ile aslında birbirlerinden farkı da yoktur” (BSHA  – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Asgari Fiyat Tespit Komitesi, minimum fiyata yapılacak orta artırım oranını görüşmek üzere yarın saat 14.00’te toplanacak.

TİSK Lideri Özgür Burak Akkol bugün yaptığı değerlendirmede, “Yarınki kurul çalışmalarını bekliyoruz. Kamu kurumlarımızla diyalog halindeyiz. Personel bölümünün tüm üyeleriyle istişare halindeyiz. Bizim görüşümüz, süratli bir biçimde üçlü mutabakatla bu süreci tamamlamak. Şahsi arzum, bayrama girmeden sürecin tamamlanmasıdır.” sözünü kullandı.

Akkol brüt minimum fiyatın yüzde 6’sı kadar patron dayanağının devamını istediklerini belirtti.

ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) müdahalesi nedeniyle Bitcoin ve genel kripto para piyasasında yaşanan düşüşün damgasını vurduğu çalkantılı bir haftanın akabinde, odak noktası artık kripto para yatırımcıları için büyük ehemmiyet taşıyan yaklaşan etkinliklere kayıyor. Önümüzdeki hafta, bir dizi duyuru, ekonomik gösterge ve düzenleyici gelişme piyasa hassaslığını etkileyecek ve potansiyel olarak kripto ortamının gelecekteki yörüngesini şekillendirecek.

Bitcoin ve altcoinler için odakta bunlar var

Polygon (MATIC) kurucusu Sandeep Nailwal’ın öteki geliştiricilerle birlikte altcoin ile ilgili değerli bir duyuru yapması beklendiği için haftanın başlangıcı beklentiyi beraberinde getiriyor. Buna ek olarak, 13 Haziran’da son açıklama tarihi olan Ripple-SEC davası için çok değerli olan Hinman dokümanlarına ait sürpriz bir duyuru yapılacağına dair söylentiler var. 13 Haziran’da ise Piyasa aylık ve yıllık ABD Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) sayılarının açıklanmasını beklerken dikkatler ABD’ye çevrildi. Bu göstergeler, kripto para alanındaki yatırım kararlarını etkileyebilecek enflasyonist baskılar ve tüketici harcama eğilimleri hakkında fikir veriyor.  Aylık ve yıllık TÜFE dataları TSİ 15:30’da açıklanacak.

14 Haziran Çarşamba günü, global iktisat ve kripto piyasası üzerinde tesirleri olan bir dizi olay gerçekleşecek. ABD Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) bilgileri açıklanacak ve üretici seviyesindeki enflasyonist baskılar hakkında bilgi verecek. Günün ilerleyen saatlerinde Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) ekonomik kestirimlerini yayınlayacak, akabinde merakla beklenen FOMC açıklaması ve FED faiz kararı gelecek. Piyasa iştirakçileri, gelecekteki para siyasetine ait ipuçları için Fed Lideri Jerome Powell’ın müteakip basın toplantısını yakından izleyecek. ÜFE verisi TSİ 15:30’da ortaya çıkacak. FOMC açıklaması ise 21:00’de olacak. FED’in faiz oranı kararı 21:00’de açıklanacak ve Powell’ın konuşması 21:30’u bulacak.

Avrupa’da da değerli gelişmeler var

Avrupa Merkez Bankası (ECB), 25 baz puanlık artış beklentisiyle faiz kararını açıklayacak. Bu karar, kripto para piyasası da dahil olmak üzere global piyasa hassaslığını etkileyebilir. Bu ortada ABD, işgücü piyasasının sıhhati ve tüketici harcama eğilimleri hakkında fikir veren birinci işsizlik müracaatları datalarını açıklayacak. Hafta, Avro Bölgesi’ndeki enflasyonist baskıları ölçen Avro Bölgesi Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bilgilerinin açıklanmasıyla sona erecek. Buna ek olarak, ABD Merkez Bankası yetkilisi Christopher Waller, merkez bankasının bakış açısına ait bilgiler sunacak bir konuşma yapacak. Gün, tüketici hassaslığı ve ekonomik görünüme ışık tutan ABD Michigan Beklentileri raporu ile tamamlanacak.

Makroekonomik gelişmelerin yanı sıra 12 Haziran’da 33.6 milyon dolarlık Aptos’un (APT) kilidi açılacak. 14 Haziran’da 80.9 milyon dolarlık BLUR, 15 Haziran’da ise 89 milyon dolarlık BitDAO (BIT) piyasaya girecek.

Kripto para piyasası SEC müdahalesinin akabinde toparlanmaya çalışırken, dikkatler Amerika Birleşik Devletleri ve Avro Bölgesi’ndeki bir dizi kıymetli olaya kayıyor. Önümüzdeki hafta yapılacak açıklamalar, ekonomik göstergeler ve düzenleyici gelişmeler piyasa hassaslığını etkileme, yatırım kararlarını etkileme ve kripto para dünyasının gelecekteki tarafını şekillendirme potansiyeline sahip. Yatırımcıların ve piyasa iştirakçilerinin, gelişen kripto piyasası dinamiklerini tesirli bir halde yönlendirmek için bu gelişmeleri yakından takip etmeleri tavsiye edilmekte.

Geçtiğimiz hafta sonu, kıymetli kripto para projelerinden Curve Finance (CRV) kurucusu Michael Egorov’un cüzdanında büyük bir transfer gerçekleşti. Curve kurucusu saatler evvel Aave’ye 38 milyon adet CRV coin gönderdi.

CRV yatırımcıları, zincir üstü data takipçisi Lookonchain’in radarına takılan transferin sebebini merak ediyor. On-chain analistler ise Egorov’un borç teminatını güvence altına almak için bu hareketi yatpığını belirtti.

Lookonchain’in paylaşımına nazaran Curve kurucusu, CRV coinin düşmesine mahzur olmaya çalışıyor. Önde gelen altcoin CRV, geçtiğimiz hafta %20’ye yakın bedel kaybetti. Egorov, Aave’ye transfer ettiği CRV coinleri teminat gösterip stablecoin borcu alıyor.

Lookonchain bu atılım sonucunda CRV sıhhat oranının 1.52’ye yükseldiğini vurguladı. On-chain uzmanları kelam konusu rasyoyu tasfiye riski açısından dikkatle takip ediyor.

Kripto severler, Curve kurucusunun yeterli niyetini takdir etse de arz konusunda telaşlı. Son transfer süreci ile birlikte Aave’deki süreçlerin büyüklüğü topam CRV arzının %32’sini tabir ediyor. Michael Egorov’un Aave platformundaki süreçleri tasfiye olduğu takdirde CRV fiyatı büyük risk altına girebilir.

$CRV an itibariyle 0.655$ düzeyinde süreç görüyor.

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Beldibi Mahallesi’nde yapımı devam eden yol çalışmalarını yerinde inceledi.

Beldibi Mahallesi’nde yer alan İtfaiye İstasyonu yanından denize doğru inen yolda yapımı devam eden yol yapım çalışmalarını inceleyen Belediye Başkanı Topaloğlu, vatandaşlarla da sohbet etti.

Başkan Topaloğlu, Kemer halkına en iyi şekilde hizmet etmeye devam ettiklerini belirterek, söz konusu yolda yapımı devam eden çalışmaların en kısa sürede tamamlanarak halkın kullanımına kazandıracaklarını söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konya Büyükşehir Belediyesi, 604 kilometreyle Türkiye’nin en uzun bisiklet yoluna sahip şehri Konya’da çocukların bisikletle okula güvenli şekilde gitmelerini sağlamak için başlattığı “Güvenli Okul Yolları Projesi”ni merkezde ve ilçelerde yaygınlaştırarak sürdürüyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Projemiz, belirlenen pilot okullarda başarılı şekilde sürdürülüyor. Hem güvenli ulaşıma hem de spor yapan sağlıklı yarınlara destek veren projemiz Türkiye’ye örnek oluyor. Özellikle velilerimiz, evlatlarının güvenli şekilde okullarına ulaşabilmelerinden çok memnun” diye konuştu.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin “Güvenli Okul Yolları Projesi” ile öğrenciler bisiklet şehri Konya’da okullarına güvenle gidiyor.

Türkiye’nin en uzun bisiklet yol ağına sahip şehir olan Konya’da hayata geçirdiği örnek uygulamalarla öne çıkan Konya Büyükşehir Belediyesi, çocukların bisikletle okula gidiş yollarını güvenli hale getirmek ve bisiklet konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla başlattığı “Güvenli Okul Yolları Projesi”ni Konya geneline yaygınlaştırarak sürdürüyor.

Geçtiğimiz yıl Selçuklu Kaşgarlı Mahmut Ortaokulu’nda başlatılan proje, bu yıl Karatay Belediyesi 23 Nisan İmam Hatip Ortaokulu, Meram Emlak Konut Temaşehir Ortaokulu, Beyşehir Eşrefoğlu İmam Hatip Ortaokulu, Karapınar Gazi Mustafa Kemal Ortaokulu, Ilgın 75. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu ve Seydişehir Mahmut Esat Ortaokulu’nda da uygulanmaya başladı. Proje kapsamında öğrenciler, motosikletli Konya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi personelleri eşliğinde okullarına bisikletle ulaşım sağladı. Yapılan uygulamada öğrencilere ayrıca reflektörlü yelek ve kask hediye edildi.

PROJE, BİSİKLET MASTER PLANI KAPSAMINDA YÜRÜTÜLÜYOR

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediyesi olarak gençlere yönelik birçok alanda farklı çalışma yürüttüklerini belirterek, Güvenli Okul Yolları Projesi’nin de Konya Bisiklet Master Planı kapsamında yürütüldüğünü anımsattı.

“TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLUYOR”

Öğrencilerin, okullarına bisikletle güvenli şekilde ulaşabilmeleri için başlattıkları projeyi çok önemsediklerini vurgulayan Başkan Altay, “Projemiz, belirlenen pilot okullarda başarılı şekilde sürdürülüyor. Güvenli ulaşımın yanında sporu hayatının bir parçası haline getiren bir gençlik oluşturmak istiyoruz. Hem güvenli ulaşıma hem de spor yapan sağlıklı yarınlara destek veren projemiz Türkiye’ye örnek oluyor. Özellikle velilerimiz, evlatlarının güvenli şekilde okullarına ulaşabilmelerinden çok memnun” diye konuştu.

Başkan Altay, projenin sadece şehir merkezinde değil belirlenen ilçelerdeki okullarda da hayata geçirildiğini belirterek, “Çocuklarımızın güvenliği bizim için her şeyden çok daha önemli. Büyükşehir Belediyesi olarak Güvenli Okul Yolları Projemizi yeni eğitim öğretim yılında şehrimiz genelinde daha da yaygınlaştırarak uygulamaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

UYGULAMADAN MEMNUN OLAN ÖĞRENCİLER BAŞKAN ALTAY’A TEŞEKKÜR ETTİ

Bisiklet kullanmayı çok sevdiklerini belirten öğrenciler de bisiklet yollarının güvenli olduğunu ancak bazı vatandaşların bisiklet yollarına araçlarını park ederek kendilerini zor durumda bıraktığını söyledi. Proje için Başkan Altay’a teşekkür eden öğrenciler daha çok bisiklet yolu yapılmasını istedi.

Konya, 604 kilometre bisiklet yoluyla Türkiye’de en fazla bisiklet yolu ağına sahip şehir konumunda.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi Çeşme Turizm Fakültesi tarafından “Afet Dönemlerinde Gastronomi ve Beslenme”  temasıyla düzenlenen  “4.Uluslararası Gastronomi ve Kültür Çalışmaları Sempozyumu” sona erdi. İki gün süren sempozyum kapsamında Gastronomi alanına yönelik 35 farklı üniversiteden 71 bildiri sunuldu.

Gastronomi kültürünün geliştirilmesi adına verimli bir sempozyum geçirdiklerini ifade eden EÜ Çeşme Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “Yoğun bir katılımla birlikte nitelikli sunumlar gerçekleştirerek çok verimli bir sempozyumu geride bıraktık. Uluslararası alanda gastronomi, beslenme ve turizm uzmanları ile akademisyenleri bir araya getiren sempozyumda, yakın zamanda yaşadığımız büyük deprem felaketini de göz önünde bulundurarak ‘Afet Dönemlerinde Gastronomi ve Beslenme” temasını ön planda tuttuk. Amacımız Türkiye’nin gastronomi kültürünü ve turizm zenginliği görünür kılmak. Pek çok farklı ülkeden uzmanların katıldığı, tarihi nitelik taşıyan bu sempozyumu düzenlediğimiz için gurur duyuyoruz. Bu yıl hibrit olarak gerçekleştirdiğimiz sempozyumumuzu önümüzdeki yıl tamamen yüz yüze yapmayı planlıyoruz. Sempozyumumuza katılan, bildiri sunan, emek veren herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Sempozyumda iki gün boyunca alanında uzman kişiler tarafından; “Gastronomi Tarihi”, “Gastronomi Turizmi”, “Gastronomi ve Tarım”, “Gastronomi ve Kültürel Miras”, “Gastronomi Endüstrisinin Geleceği”, “Gastronomi Eğitiminde Yaklaşımlar”, “Slow Food ve Yerel Gıdalar”, “Turizm Rehberliği ve Gastronomi İlişkisi”, “Ekoturizm”, “Tarım Turizmi”, “Kültürel Miras ve Turizm”, “Turizm Yönetimi” gibi konular tartışıldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Büyükakın, Türkiye’nin en büyük çevre projesi İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği’nin Marmara’ya yeniden hayat vereceğini söyledi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin en büyük çevre projesi olarak adlandırılan İzmit Körfezi Dip Çamuru Temizliği’ne hızla devam ediyor. Körfez’in doğu baseni çamur temizleme çalışmasına 2 Mayıs’ta start veren Büyükşehir, İzmit Körfezi’ni dev bir akvaryuma dönüştürmek için çalışıyor. Marmara Denizi Günü kapsamında Dip Çamuru Temizliği Projesi’nin gerçekleştiği alanı yerinde inceleyen Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “İzmit Körfezi’nden 8 milyon ton çamur temizleyeceğiz, bu projeyle Marmara Denizi yeniden hayat bulacak” dedi.

“8 MİLYON TON ÇAMUR ÇIKARILACAK”

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, İzmit Dip Çamuru Temizliği Projesini yerinde inceledi. Projeyle ilgili bilgi veren Başkan Büyükakın, Marmara Denizi’nin ölmemesi için birçok çalışmanın aynı anda yürütüldüğünü söyledi. ‘’Biz yıllar içinde gerek nehirler aracılığıyla, gerek farklı yollarla denize ulaşan ve biriken çamuru denizden alma işlemi yapıyoruz’’ diyen Başkan Büyükakın, sözlerine şöyle devam etti; ‘’TÜBİTAK ile yıllardır bir çalışma yürütüyoruz. TÜBİTAK, 2017’nin sonu itibariyle bir çalışma başlattı ve denizin içinde yaklaşık 8 milyon ton çamurun denizden çıkartılması gerektiğini bize söyledi. İstanbul Üniversitesi’ndeki ilgili uzmanlar da çalışmalara destek verdi. Burada denizde biriken çamur çekiliyor. Çekilen çamur membran tüplerin içine sulu bir şekilde pompalanıyor. Orada içine ilave edilen katkı maddelerle çamur çökertilerek tüplerin içinde hapsediliyor. Yani çamuru bertaraf ediyoruz. Sonra temizlenen suyu denize geri veriyoruz.”

“DENİZDEKİ BİYOÇEŞİTLİLİK ARTACAK”

Denizdeki suyun içinde azot ve fosforun olduğunu, bunun da müsilajın ortaya çıkmasına sebep olan mikroorganizmaları beslediğini anlatan Başkan Büyükakın, yapılan dip çamuru temizliği ile beslenme kaynaklarını ortadan kaldırarak, Marmara Denizi’nin yeniden hayat bulacağını dile getirdi. Başkan Büyükakın, “Müsilajla birlikte denizdeki oksijen seviyesi de azalıyor. Oksijenin azalması denizdeki canlı yaşamını ortadan kaldırıyor. Bütün bunların önüne geçebilmek için bu devasa projeyi uyguluyoruz. Amacımız denizdeki biyoçeşitliliği artırmak ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) dijital bankacılık platformu CEPTETEB, müşterilerine kolaylık sunmaya devam ediyor. Müşterilerinin diğer bankalardaki vadesiz hesaplarına tek ekranda ulaşma imkânı sunmaya başlayan CEPTETEB’in yeni hizmetinden tüm bireysel ve tüzel müşterileri faydalanabiliyor. 

CEPTETEB Mobil, CEPTETEB İnternet Şubesi, CEPTETEB İŞTE Mobil ve Kurumsal İnternet Şubesi’nin “Hesaplar” menüsünden diğer banka hesabı ekleme işlemlerini tamamlayan müşteriler diğer bankalarda bulunan hesaplarına ait detay bilgileri görüntüleme, bakiye görüntüleme ve para transferleri işlemlerini yapabiliyor. 

TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, müşterilerin bankacılık ihtiyaçlarını dijital kanallar üzerinden kesintisiz olarak karşılaması için aksiyonlar aldıklarına dikkat çekerek, fark yaratacak projeleri hayata geçirmek için çalıştıklarını söyledi. Mendi, “2023 senesinde de stratejilerimizin temelinde müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamak yer alıyor. Bu kapsamda pratik başvuru ve kullanım olanağı sunan ürün ve hizmet yelpazemize ek olarak, müşterilerimizin beklentileri doğrultusunda danışmanlık, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelere öncelik veriyoruz.” dedi.

Bankacılık sektöründe dijital dönüşümle beraber açık bankacılığın önem kazanmaya başladığına dikkat çeken Mendi, “Açık bankacılık uygulamaları müşterilerimize tek tek farklı banka uygulamalarına girmeleri yerine hesaplarını tek bir banka uygulaması üzerinden izleme kolaylığı sağlıyor. TEB olarak yaptığımız geliştirmelerle, yüzde yüz dijital müşteri edinim süreci ile başlayan ve açık bankacılık, servis bankacılığı ve yeni dijital bankacılık yönetmeliği ile devam eden bu dönüşüme hızla uyum sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde bu alandaki yaşanacak gelişmeleri yakından takip ederek müşterilerimizin beklentilerini en iyi deneyimle karşılayacak çözümleri sunmaya devam edeceğiz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Konak Belediyesi İleri Yaş Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin yıl sonu sergisine katılan Başkan Batur, Konak Belediyesi’nin vatandaşıyla iç içe hizmet üreten, sosyal ve kültürel yaşama değer veren bir belediye olduğunu ifade ederek, “Konak Belediyesi sosyal ve kültürel anlamda da vatandaşının yanında olan bir belediye. Konak halkıyla iç içe olan, vatandaşının talep ve ihtiyacını dikkate alan ve bu doğrultuda hizmet üreten bir belediye” dedi.

Konak Belediyesi’nin 55 yaş üzeri vatandaşları sosyal yaşamın içinde tutan, emek ve üretimlerine değer katan İleri Yaş Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin,  kursiyerlerinin emeğinin sergilendiği 2023 Yıl Sonu Sergisi açıldı. Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne gerçekleştirilen açılışa Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcıları Erdoğan Ünlü ve Nuray İltuş, kurs öğretmenleri, kursiyerler, muhtarlar ve kursiyerlerin yakınları katıldı. Emeğin taçlandığı sergide örgü sınıfı kursiyerlerinin kendi el emekleriyle hazırladıkları kıyafetleri, yine kendileri giyerek sergilediği bir de defile yapıldı. Büyük alkış alan defilenin yanı sıra geçtiğimiz dönem boyunca eğitim alan kursiyerler, resim, kaat-ı, örgü, tezhip, heykel, epoksi, seramik takı, makrome alanlarındaki üretimlerini gururla sergiledi.

Batur: Konak Belediyesi, halkıyla iç içe bir belediyedir

Bin 500’ün üzerinde kayıtlı kursiyeriyle, emeğin ve üretimin hiç durmadığı, bir fabrika gibi işleyen İleri Yaş Sağlıklı Yaşam Merkezi kursiyerlerini ve eğitmenlerini kutlayan Başkan Batur, sergi açılış konuşmasında umuda vurgu yaptı. Konak Belediyesi’nin fiziki hizmetlerin yanı sıra kentin sosyal ve kültürel ihtiyacına yönelik hizmet üretmeyi de öncelediğine dikkat çeken Başkan Batur şunları söyledi:

“Merkezimizdeki değerli çalışmaların sonucunda ortaya çıkan birbirinden güzel eserleri burada bir arada görüyoruz. Emeklerinize, yüreklerinize sağlık. Konak Belediyesi olarak sosyal ve kültürel çalışmalar konusunda hassasiyetimiz var. Konak Belediyesi yol, kaldırım, kanal gibi fiziki hizmetlerin yanında sosyal ve kültürel anlamda da vatandaşının yanında olan bir belediye. Konak halkıyla iç içe olan, vatandaşının talep ve ihtiyacını dikkate alan ve bu doğrultuda hizmet üreten bir belediye. Kadın dostu, genç dostu, çocuk dostu bir belediye. Bundan sonra da sizlerle beraber, dostluk ve dayanışma içinde güzel işler yapacağız. Umudun hiç bitmediği bir ülke diliyorum. Umudumuz hiç bitmeyecek. Umudumuzu asla kaybetmeden, Atatürk’ün çizgisinden ayrılmadan, O’nun bize emanet ettiği cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkarak mücadelemize devam edeceğiz.”

Kötü gün dostu bir merkez

Serginin en çok dikkat çeken eserlerinden biri de Covid-19 pandemisinde eşini kaybeden kaat-ı sınıfı kursiyeri Meral Dayıcık’ın, eşinin anısına yaptığı tablo oldu. Kağıt malzemesinin özel bir teknik kullanarak uygulanmasıyla yapılan Atatürk tablosu büyük beğeni aldı. Sergiye, mini defileyle damga vuran örgü sınıfı kursiyerleri ise dayanışma, sevgi ve özveri mesajı verdi. Örgü sınıfı öğrencileri 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından yüzlerce bere, atkı ve şal örerek bölgeye göndermişti.

15 Haziran tarihine kadar görülebilecek

Konak Belediyesi İleri Yaş Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin 2023 Yıl Sonu Sergisi, 15 Haziran tarihine dek, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde yer alan Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde ziyarete açık olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) için geri sayım başladı. 17 Haziran Cumartesi günü yapılacak YKS’nin birinci oturumu Temel Yeterlilik Sınavı’na (TYT) 3 milyon 527 bin 463, 18 Haziran’da yapılacak olan ikinci oturum Alan Yeterlilik Sınavı’na (AYT) 2 milyon 573 bin 136 ve üçüncü oturum olan Yabancı Dil Testi’ne ise (YDT) 338 bin 14 üniversite adayının girmesi bekleniyor.  

Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Şehriban Özabacı, yoğun ve yorucu bir hazırlık sürecinin ardından sınav heyecanı yaşayan öğrenciler ve ailelerine önerilerde bulundu. 

 “Yeni Başlangıçlar için Umut”

Şubat ayında yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle, deprem bölgesinde sınava hazırlanan gençlerin, öğretmenlerin ve velilerin hayatının büyük ölçüde değiştiğini anımsatan Özabacı, ülke genelinde pek çok kişinin de yaşamının etkilendiğini belirtti. 

Birçok genç ve aile için yeni bir başlangıç yapabilmek amacıyla bireylerin umutlarının bu sınava bağlanmış olabileceğini belirten  Özabacı, “Sınav bütün bu yaşantılar içinde unutulmuş olsa da insanların doğası gereği kendilerini ayakta tutabilmek, geleceğe ilişkin bağlarını daha güçlü hale getirmek açısından bir araç olarak da anlamlı bir yer edinmiş olabilir” dedi. 

Bütün bu yaşananlarla birlikte sınavın gençlerin bundan sonraki yaşam planlarını büyük ölçüde etkileyeceğini anımsatan Özabacı, “O nedenle YKS sınavına bilgi birikimini en iyi şekilde sunacak şekilde girmek için psikolojik, duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak hazırlıklı olmak yerinde olacaktır” diye konuştu. 

“Geçen Yıllardaki Sorulara Bakın”

Sınava hazırlık sürecinin yanı sıra sınav sırasında yapılacakların da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özabacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Sınavdan önceki hafta genel tekrar yapıp, deneme sınavı çözmek, geçmiş yıllarda çıkan sorulara bakmak öğrencilerin sınav performanslarını, güven duygularını ve motivasyonlarını olumlu yönde etkileyecektir. Önceki son birkaç yıl sınavlarda çıkmış olan soruları çok zor olmayan kaynaklardan incelemek, çözmek öğrencileri daha da güçlü kılacaktır.”

“Dinlenin ve Uyku Düzenini Oluşturun” 

Son bir haftada dinlenmenin de önemine vurgu yapan Prof. Dr. Nilüfer Özabacı, şunları kaydetti: 

“Çalışmak kadar dinlenmek sevilen, hoşa giden faaliyetlere zaman ayırmak gençleri güçlendirmek, motivasyonu arttırmak açısından çok daha önemlidir. Çalışma ve dinlenme zamanları dengeli bir şekilde düzenlenmelidir. Uyku da bu dinlenme süreci içinde en önemli kaynaklardan biridir. Uyku düzeninin sağlanması zihinsel performansı olumlu yönde etkiler. Sınava hazırlanan gençlerin sadece sınavdan önceki gece değil çok daha önceden uyku düzenini sağlamaları gerekir. Sınav sabahı zinde uyanabilmek ve erken kalkabileceği bir düzen uygulamak yerinde bir karar olur.” 

“Huzurlu Bir Ortam Oluşturun”

Sınava hazırlanan gençlerin kendilerini huzurlu, rahat hissetmelerinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Özabacı, bunun hem kendi iç huzurları hem de sosyal çevreleriyle olan ilişkileriyle ilgili olduğunu dile getirdi. Özabacı, şu önerilerde bulundu: 

“Sınava daha dingin, rahat ve huzurlu girebilmek için gençlerin yakın çevreleri ile tartışmaya girmekten kaçınarak söylenen tavsiyeleri dikkate alarak, kendisine uygun bir hale getirerek uygulayabilir olmaları rahatlatıcı olabilir. Desteklendikleri duygusunu daha fazla yaşayabilmeleri için güvendikleri kişilerle kaygılarını, korkularını, umutlarını, hayallerini paylaşmaları güvende hissetmelerine yardımcı olacaktır. Tabii ki bu süreçte ailelerin de çocuklarına eşlik ederek nasıl yardım edeceklerini sorgulamaları hatta çocukları ile arkadaşça, sakin ve destekleyici paylaşımlarda bulunmaları çok rahatlatıcı olacaktır.  Olumlu düşünceleri zihninden uzaklaştırmamak iyi gelen rahatlatan düşünceleri umut veren gelecek hayallerini zaman zaman düşünmek destekleyici olacaktır. Huzuru kaçırabilecek, konuşmalar, kişiler, haberler olduğunda olumsuz etkilenmemek için ortamdan uzaklaşmak yerindedir. Sınavla ya da sınav konularıyla ilgili gençler kendilerine ilişkin önyargılar oluştuğunda bu önyargıların yerine olumlu duyguları ve düşünceleri ön plana getirmek güçlendirici olacaktır.” 

“Son Gün Soru Çözmeyin”

Son gün soru çözülmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nilüfer Özabacı, huzurlu, keyifli aktivitelerde bulunmanın, hafif tempoda yürüyüş ve egzersiz yapmanın rahatlatıcı olacağını kaydetti. Özabacı, sınavdan günler önce nefesi düzenlemenin motivasyonu ve performansı destekleyeceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Üniversite adayı öğrenciler, 10-15 saniye arkasına rahatça yaslanarak burnundan derince nefes alıp ve aldığı nefesi bir miktar içinde tutarak ağzından yavaşça verdiği nefes çalışmaları büyük ölçüde rahatlatacaktır. Hatta sınav anında gergin hissettiği zamanlar da nefesine odaklanarak kendini rahatlatabilmelidir.   Sınav süresince morali bozulduğunda, konsantrasyonu dağıldığında ve yorgunluk hissettiğinde nefes egzersizlerini yapmaya devam etmelidir. Bu sınav geleceğiniz için önemli bir sınavdır ancak telafi edilemez değildir. Lütfen bunu her zaman kendinize hatırlatın. Başarılı ve umutlarınızın gerçekleştiği bir geleceğiniz olsun”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüm bankaların banka ve kredi kartlarının eklenebildiği, banka bağımsız dijital cüzdan uygulaması Juzdan ile ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü kuruluşu Paynet güçlerini birleştirdi. Artık Paynet’in kredi ile ödeme alma çözümü PayKredi’yi kullanan işletmelerin müşterileri, Juzdan uygulamasıyla da kredi ile alışverişlerini yapabilecekler. Böylelikle Paynet, üye işyerlerine, alternatif ödeme yöntemleri sunarken satış kaybının önüne geçmiş olacak. Müşteriler de kart limiti problemine takılmadan alışverişlerini tamamlayabilecek.

Ödemeler dünyasına açık ve güvenilir bir açılım getiren yeni nesil ödeme platformu Juzdan, ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü kuruluşu Paynet ile iş birliği anlaşmasına imza attı. Bu iş birliği kapsamında, Paynet’in kredi ile ödeme alma çözümü PayKredi artık Juzdan uygulamasını da içerecek. 

Satış kaybının önüne geçecek

PayKredi ile işletmelere, kart limiti yetersiz kaldığı için alışverişini tamamlayamayan, kart limitini doldurmak istemeyen veya daha uzun vade talep eden müşterileri için alternatif bir ödeme yöntemi sunan Paynet, Juzdan ile yaptığı bu iş birliğiyle, üye iş yerlerine farklı ödeme yöntemleri sunarken, satış kaybının da önüne geçmiş olacak. Müşteriler kart limit problemine takılmadan alışverişlerini gerçekleştirebilecek. 

Alternatifli ve avantajlı deneyim

2022 yılında kullanıma sundukları PayKredi’nin online başvuru ile kısa sürede sonuç veren bir çözüm olduğunu belirten Paynet Genel Müdürü Onur Ertürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Avantajlı faiz oranları, masrafsız ve sigortasız kredi sunması PayKredi’nin en önemli avantajları. Bunun yanında müşteriler kart limitlerini doldurmadan ve uzun vadede ödeme imkanı buluyor. Banka şubesine gitmeden, hızlı, dijital, anında onaylı ve güvenilir bir alışveriş deneyimi yaşıyor. Üye iş yerleri taksit sayısını artırıp kart dışında alternatif bir ödeme yöntemi daha elde ettikleri için satış hacmini yükseltiyor. Juzdan’la yaptığımız iş birliği hem Paynet üye iş yerleri hem Juzdan kullanıcıları için değer yaratacak. PayKredi ile birlikte Juzdan’ı kullanmak isteyen şirketler, isterse PayPortal üzerinden müşterinin telefon numarasına bir link gönderiyor. Daha sonra son kullanıcı telefonuna gelen SMS’te bulunan linke tıklıyor ve Juzdan uygulaması ile kredi sürecini tamamlıyor. Böylece ödemesini gerçekleştirmiş oluyor.  PayPortal ve Paynet mobil uygulamadan hemen kullanılabileceği gibi işletmeler API’lerle çözümü kendi web sitelerine veya mobil uygulamalarına entegre edebiliyor.  Bu iş birliğiyle mobilyadan bilişime, ev aletlerinden eğitime, ısıtma-soğutmadan yapı malzemelerine birçok farklı sektörde faaliyet gösteren işletmeler müşterilerine alternatif ödeme seçeneği ve avantajlı alışveriş deneyimi sunabilecek. 2022 yılının toplamında aracılık ettiğimiz kredi hacmini bu yılın ilk 2 ayında gerçekleştirdik. Bundan sonra Juzdan’ın da sürece dahil olmasıyla Paykredi’nin çok daha hızlı büyüyeceğine inanıyoruz.”

Ödemeler alışveriş kredisi ile tamamlanabilecek

Paynet ile yapılan iş birliği kapsamında Juzdan ile Öde fonksiyonunu hem B2B markalara hem de B2C markalara sunmaktan mutluluk duyduklarını belirten Akbank Ödeme Sistemleri Bölüm Başkanı Yasin Mengüllüoğlu ise “Kullanıcılarımız Paynet’in hizmet verdiği markalarda cep telefonlarına indirdikleri Juzdan uygulamasına, hangi bankaya ait olduğu fark etmeksizin kaydettikleri kredi veya banka kartlarıyla diledikleri gibi ödemelerini tamamlayabilecek. Aynı zamanda dileyen kullanıcılarımız, Paynet ağındaki iş yerlerinde kartlarıyla ödeme yapabilecekleri gibi kredi ile ödeme seçeneği ile kolayca alışveriş kredisi kullanarak da alışverişlerini tamamlayabilecekler. Juzdan ile Öde’nin yol haritasında önemli bir yere sahip olan fiziki ödemeleri ve farklı yenilikçi ödeme çözümlerini iş birliğimiz kapsamında kullanıcılarımıza sunmak için de çalışmalara devam ediyoruz” şeklinde konuştu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin lider mobilite şirketi Otokoç Otomotiv, yakın geleceğin en önemli teknolojilerinden bağlı araçlar ve mobilite teknolojileri geliştiren iUGO’ya 1 milyon dolarlık yatırım yaptı.

Otokoç Otomotiv, yenilikçi ve teknoloji tabanlı girişimlere yatırım yapma stratejisi çerçevesinde verimli sürüş çözümleri geliştiren iUGO’ya 1 milyon dolarlık yatırım yaptı. Bu yatırım, iUGO’nun gelişim hızını yükseltmesinin yanında, Otokoç Otomotiv’in dokuz ülkedeki 400’e yakın hizmet noktasını kapsayan geniş ağıyla mobilitede liderliğini sürdürmesine katkı sağlayacak.

Yerli bir girişim olarak güvenli ve verimli sürüş çözümlerine gelişmiş teknolojiyle yepyeni bir anlayış getiren iUGO, araç telemetrisi teknolojileri konusunda çözümler geliştiriyor. Elde ettiği verileri özgün algoritmalar ile birleştiren şirket; bu sayede araç takip sektörünün dinamiklerini, sürücü alışkanlıklarını öğrenme modeline dönüştüren bir sistem sunuyor. 

Hizmet verdiği kurumlara Mobil Uygulama ile Sürüş Skorlama, Sürücü Değerlendirme Sistemi, Kurye Güvenliği Sürüş Uygulaması, Sürücü e-learning Modülü, Ağır Vasıta Ekonomik Sürüş Platformu, Bağlantılı Araç Platformu, Dijital Filo Yönetimi, Elektrikli Araçlar Batarya Yönetimi gibi gelişmiş mobilite çözümleri sunan iUGO, sürücüsüz araçlara doğru giden yol haritasında, öğrenen algoritmalar ile kurulan yapay zeka çözümleri, araç ve motor kontrolü üzerine geliştirilecek modellemeler, ileri seviye çok katmanlı haritalama çalışmalarına yönelik Ar-Ge faaliyetleri de yürütüyor.

Otokoç Otomotiv mobilitenin gelişimine stratejik destek sağlayarak sektörü ileri taşımayı hedefliyor

Otokoç Otomotiv Lideri İnan Ekici, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: 

“Otokoç Otomotiv olarak 95 yıldır kesintisiz sürdürdüğümüz başarının temelinde yenilikçiliğe ve koşullara uyum sağlayabilmeye verdiğimiz önem bulunuyor. Dijital hizmetlerin otomotiv değer zincirinin yüzde 30-40’ını kapsayacağını ve bağlı araçların ortaya çıkaracağı yeni hizmet ve iş modelleri gelişiminin önemli bir parçası olacağını öngörüyoruz. Otokoç Otomotiv olarak, mobilitede satış, servis, araç paylaşımı, bireysel ve filo kiralama alanlarında verdiğimiz nitelikli hizmetleri günümüz trendlerine uyumlu olarak genişletmek stratejik önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda akıllı hareketlilik, elektrifikasyon, bağlantılı ve otonom araç teknolojileri, perakende teknolojileri, mobilitede müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik konularını odağımızda tutuyoruz. “Mobilite dünyasında tüm paydaşlara değer yaratan yol arkadaşı olma” misyonuyla hareket ediyor, gelecekte stratejik iş birliklerine dönüşebilecek potansiyele sahip girişimlere destek veriyoruz. iUGO yatırımını, misyonumuzu yerine getirmede güçlü bir adım olarak görüyoruz. Bu alanlardaki tohum veya erken aşama seviyesinde olan, yenilikçi tabanlı girişimleri destekleme stratejimiz çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz yatırımımız, mobilite dünyasının gelişimindeki öncülüğümüzü de pekiştiriyor.”

Bağlantılı araç projesiyle tüm araç filosu tek merkezden yönetilecek

Otokoç Otomotiv’in yakın gelecek hedefleri arasında bağlantılı araç projesi öne çıkıyor. Otokoç Otomotiv’in hem kendi filoları hem de başka şirketlerin araçlarını bağlantılı hale getirerek daha tasarruflu bir geleceğin inşa edilmesinde önemli bir rol oynayacağını kaydeden İnan Ekici, bu kapsamda iştirakleri ile birlikte önümüzdeki beş yıl içinde 50 binden fazla aracı tek merkezden yönetmeyi hedeflediklerine dikkat çekiyor. Ekici, Bağlantılı Araç Projesi ile uzun dönemli vizyonları doğrultusunda 9 ülkedeki yaklaşık 110 bini aşan araç filosunun tamamını sistem ile entegre hale getireceklerini belirtiyor. 

Kısaca CASE olarak adlandırılan ve “Connected Cars – bağlantılı araçlar”, “Autonomous Cars – otonom araçlar”, “Sharing Mobility – paylaşım mobilitesi”, “Electric Cars – elektrikli araçlar” olarak sıralanan kategoriler, otomotiv endüstrisini dönüştüren trendleri temsil ediyor.

CASE çerçevesinin, çevreci, talep üzerine ve büyük kullanıcı deneyimi” seçenekleri ile müşterilerin gelişen ihtiyaçlarına yanıt veren hizmet modellerini içerdiğini kaydeden Otokoç Otomotiv Lideri İnan Ekici, Türkiye’de 5G gibi teknolojik altyapı yatırımlarının bu alandaki gelişim sürecini hızlandıracağının da altını çizdi.

iUGO CEO’su Evren Özatay ise konuyla ilgili şunları söyledi; “iUGO Teknoloji olarak, mobilite (hareketlilik) alanındaki dijital devrimin önemli bir noktasında, teknoloji yatırımları ile gelişmiş veri analizi yapan bir şirket olarak yer almaktan ötürü mutluyuz. Bağlantılı araçlar, scooter’lar, bisikletler, toplu taşıma sistemi ve telekomünikasyon altyapısından oluşan ekosistem, yeni bir ekonomi içinde bağlantılı bir dijital dünya ortaya çıkarıyor. Bu büyük endüstri, ihtiyaçlarını karşılayabilen özel bir veri platformuna ihtiyaç duyarken, platformumuz, büyük miktardaki ham veriyi katma değerli bilgiler haline dönüştürmeyi mümkün kılarak, hareketlilik ekonomisinin potansiyeline ulaşmasını sağlıyor. İşte Otokoç Otomotiv’in bu yatırımı ile ortaya çıkarılacak olan Akıllı Hareketlilik Veri Platformu, mobilite ekonomisinin gelişebileceği ve potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirebileceği bir temel olacaktır. Bu yatırımın, özellikle uluslararası pazarlarda mevcudiyetimizi sağlamlaştıracağına ve yeni coğrafyalara açılma olanağı sağlayacağına inanıyoruz.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bölgenin en büyük uluslararası sanayi fuarı WIN EURASIA Fuarı, “Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosu ile 7-10 Haziran 2023 tarihleri arasında 102 ülkeden 38.586 ziyaretçiyi ve 500’ün üzerinde katılımcı firmayı İstanbul Fuar Merkezi’nde ağırladı. WIN EURASIA, 5G ve metaverse ile kontrol edilen ‘Endüstri 5.0: Geleceğin Fabrikası’nı Türkiye’de imalat endüstrisine ilk kez tanıtan fuar olarak tarihe geçti. 

Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen dünyanın en önemli endüstriyel ticaret fuarı olan HANNOVER MESSE’nin bölge pazarındaki temsilcisi olan WIN EURASIA Fuarı, “Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosuyla 7-10 Haziran tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 29’ncu kez gerçekleşti. 500’ün üzerinde firmanın katılımıyla 55.000 m2 brüt sergileme alanına ulaşan fuarda, 102 ülkeden 38.586 satın almacı ağırlandı. Almanya, Tayvan, Çin ve Kore pavilyonlarının katılımıyla uluslararası kimliğini pekiştiren WIN EURASIA’da sektör gelecekle buluştu. Fuarda imalat sanayinin bugünü ve geleceği için ihtiyaç duyulabilecek tüm ürün, teknoloji ve çözümler tek çatı altında sunuldu.

20 ülkeden Alım Heyeti katıldı

 Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) iş birliği ile düzenlenen Alım Heyeti Programı kapsamında 20 ülkeden satın almacı WIN EURASIA’da yüz yüze görüşmelere katılarak milyonlarca avroluk yeni ticari işbirliklerine imza attı. 

İmalat sanayinin bugünü ve geleceği tüm kapsamıyla sergilendi

En son endüstriyel otomasyon teknolojisinin sektöre sunulduğu fuarda, katılımcılar karlı anlaşmalar yaptı ve endüstriyel üretim makineleri fuar sırasında satıldı. Kaynak ve robotik kaynak sektörünün, lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin lider firmaları en yeni ürünlerini piyasaya sürdü. “STARKGEN Jeneratör Özel Alanı”nda kritik ve yedek güç sektöründe ilerici enerji çözümleri en rekabetçi fiyatlarla ziyaretçilerle buluşurken, enerji, elektrik ve elektronik sektörünün lider firmaları da ziyaretçilerini ağırladı.

Fabrikalar için 25 farklı 5G kullanım senaryosu canlandırıldı

İlk kez WIN EURASIA 5G Arena’da imalat endüstrisine tanıtılan ‘Endüstri 5.0: Geleceğin Fabrikası’ demo uygulaması, katılımcı ve ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Yeni nesil iletişim teknolojisi 5G desteği ve metaverse aracılığı ile kontrol edilebilen ‘Endüstri 5.0: Geleceğin Fabrikası’ demo uygulaması ile fabrikaların en çok ihtiyaç duyduğu 5G kullanım örneklerine dair 25 farklı kullanım senaryosu canlandırıldı. Demo sunumu Hannover Fairs Turkey, Nokia ve Turkcell Dijital İş Servisleri liderliğinde Anot, Dijitalis, Emikon, Fanuc, Festo, GSL, HTC, IQ Vizyon, Konzek, MCS, Mitsubishi Electric, ONO, PI Robotik, ProManage, Siskon, Simtek, Staubli, Talisa ve Yenasoft iş birliğiyle gerçekleştirildi.

Meta Endüstri dünyası ilk defa tanıtıldı

“Metaverse ile Akıllı Üretim” senaryosu kapsamında endüstriyel üretim hattında bulunan endüstriyel kontrol sistemleri ve robotların simülasyonu Metaverse ile entegre bir şekilde 5G üzerinden haberleşti. ‘Meta Endüstri’ adı verilen bu yeni konsept Türkiye’de endüstriyel anlamda ilklerden biri oldu.

Özel tema alanları ve etkinlikler yoğun ilgi gördü

 WIN EURASIA 2023’de yer alan, Endüstri 4.0 Pavilyonu, Dijital Fabrikalar Özel Alanı, 5G Arena, 5G & Endüstri Forum Alanı’nda sergilenen teknolojiler, etkinlikler ve demo uygulamaları ziyaretçi ve katılımcılar tarafından yakından takip edildi ve ziyaretçi akınına uğradı. 5G & Endüstri Forum Alanı da 4 gün süreyle onlarca etkinliğe ev sahipliği yaptı. Metaverse Konferansı’nda 2023 yılında 19,8 milyar cihazın IoT ile haberleştiğinin tahmin edildiği, 2030’da 125 milyar cihazın IoT ve 5G üzerinden haberleşeceği tahminleri yapıldı. 

Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’nda uzman konuşmacılar, dünya genelinde tüm robotların %70’inin sanayide kullanıldığına dikkat çekti ve robotik teknolojilerin; imalat sanayindeki üretim süreçlerini ve iş stratejilerini kökten değiştirmekte olduğunun altı çizildi. MAKFED, KOSGEB TÜYİDER, ETMD, AKDER, Deutsche Messe & Nokia & Turkcell Dijital İş Servisleri, Eurotrans & Agma, Botek&Schneider Electric gibi kurumların katkılarıyla ağırlıklı olarak yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliği konuları üzerinde yoğunlaşan panel ve key note etkinlikler ilgiyle takip edildi. 

Sektör derneklerinden tam destek

 Sektörü temsil eden sivil toplum örgütleri ile güçlü iş birlikleri kuran WIN EURASIA Fuarı, MAKFED –Türkiye Makina Federasyonu, ROBODER-Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği, TÜYİDER- Tüm Yüzey İşlemler Derneği, ENOSAD- Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği, AKDER- Akışkan Gücü Derneği, ETMD-Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği’nin destekleri ve MİB-Makine İmalatçıları Birliği’nin katılımı ile düzenlendi. 

İmalat sanayiindeki üretici ve sektör profesyonellerini bir araya getirecek olan bir sonraki WIN EURASIA Fuarı, 5-8 Haziran 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Avukat Erdem Egemen, İsviçre’nin Lozan kentinde bulunan ve uluslararası spor davalarının en üst merci olarak kabul edilen Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nde (CAS) hakemlik görevine seçildi. Uzun yıllardır UEFA, FIFA, federasyonlar, kulüp, sporcu ilişkilerinin hukuki yönleri, sporcu alacakları ve sportif usulsüzlükler konusunda çok sayıda CAS davasında avukatlık yapan Egemen’in CAS’ta hakem olması, Türk hukuk ve spor camiası adına gurur verici bir başarı niteliği taşıyor.

Avukat Erdem Egemen, spor davalarının en üst merci olarak kabul edilen ve kararları dünya çapında spor camiasında bağlayıcı niteliğe sahip olan Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nde (CAS) hakemlik görevine seçildi. 

Hakem listesinde dünyanın birçok ülkesinden tanınmış hukukçuların yer aldığı CAS, sporun çeşitli alanlarındaki anlaşmazlıkları ele alıyor ve özellikle doping, disiplin cezaları, transfer anlaşmazlıkları, sözleşme ihlalleri, spor yönetimi kurallarına ilişkin uyuşmazlıklar gibi konulara odaklanıyor.  Bağımsız ve tarafsız bir yapıya sahip olan mahkeme, spor alanında yaşanan uyuşmazlıkların hukuki yollarla çözülmesine olanak sağlayarak sporun hukuki güvenliğini ve adaletini temin eden en önemli merci olarak kabul ediliyor. Uzmanlık gerektiren spor hukuku alanında faaliyet gösteren seçkin hukukçular, deneyimleri ve uzmanlıkları doğrultusunda sıkı bir eleme sürecinden geçerek CAS’ta hakem olarak görev yapma hakkı kazanıyorlar.

“Hak ve adalet arayışına emek vermek, görevlerin en anlamlısı ve en kutsalıdır”

Av. Erdem Egemen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “CAS, uluslararası düzeyde yetkiye sahip olan bir mahkeme. Uzun yıllardır CAS nezdinde birçok davada avukatlık yaptım. Bundan böyle hakem olarak görev yapacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Uluslararası hukuk alanındaki 20 yılı aşkın tecrübemi bu şekilde sunma fırsatı yakaladığım için gururluyum. Bireylerin ve kurumların hak ve adalet arayışına emek vermek, görevlerin en anlamlısı ve en kutsalıdır” şeklinde konuştu.

20 yılı aşkın süredir Türk ve yabancı müvekkillerini temsil etmekte olan ve uluslararası spor hukuku alanında uzmanlaşan Egemen, Avrupa kamuoyunun da desteğini almış; The Times, Le Monde, The Guardian gibi dünyanın saygın gazetelerine röportaj vermişti.

Av. Erdem Egemen Kimdir? Trabzon Anadolu Lisesi’nden mezun olan Erdem Egemen, 2001’de Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni tamamladıktan sonra yüksek lisansını burslu olarak Manchester Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yapmıştır. Doktora çalışmalarını halen uluslararası tahkim alanında, İsviçre’deki Neuchâtel Üniversitesi’nde sürdürmektedir. Avukat Erdem Egemen, 20 senedir İstanbul Barosu üyesidir. Muhtelif uluslararası hukuk bürolarında çalışmıştır ve 2010 senesinden beri, kendine ait hukuk bürosunda, Türk ve yabancı müvekkilleri temsilen, avukatlık faaliyetine devam etmektedir. Egemen, uluslararası spor hukuku alanında uzun senelerdir çalışmakta olup UEFA, FIFA, federasyonlar, kulüp, sporcu ilişkilerinin hukuki yönleri; sporcu alacakları ve sportif usulsüzlükler konusunda çok sayıda CAS davasında avukatlık yapmıştır. Erdem EGEMEN, gençlik yıllarında lisanslı sporcu olarak, Trabzon İdmanocağı Spor Kulübü’nde basketbol ve Acarspor Futbol Kulübü’nde futbol oynamıştır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükler 2. Amatör Küme 1. Grup’ta mücadele eden Kemer 2020 Futbol Kulübü, Ahmet Erkal Spor Tesisleri’nde düzenlenen organizasyon ile şampiyonluğunu kutladı. Kutlama programına katılan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, şampiyonluklarından dolayı Kemer 2020 Futbol Kulübü’nü tebrik etti.

Kutlamalar, kulüp yöneticileri, teknik ekip ve futbolcuları taşıyan üstü açık otobüsün Kazım Gül Spor Tesisleri’nden kortej geçişiyle başladı.

Kulüp yöneticileri ve futbolcular, ilçe merkezinden geçen kortej sırasında halkı selamladı. Yüzlerce taraftar da meşale ve tezahüratlar eşliğinde takımına destek verdi. Bazı taraftarlar kulübün bayrağı ile yola yattı, bazıları da yolda aslan yürüyüşü yaptı.

Kutlama programı, Ahmet Erkal Spor Tesisleri’nde son bulan kortejden sonra devam etti. Kutlamalara, Başkan Topaloğlu’nun yanı sıra Kemer Belediyesi Meclis Üyesi Cumali Afşin ve Kemer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Derya Baytekin de katıldı.

Kutlama programında konuşan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer’in gençlerinden oluşan Kemer 2020 Futbol Kulübü’nü şampiyonluklarından dolayı tebrik ettiğini söyledi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözünü hatırlatan Belediye Başkanı Topaloğlu, “Kemerimizin takımı ligde çıktığı 12 maçta 9 galibiyet ve 3 beraberlik aldı. Ligi namağlup bitirdi ve şampiyon oldu. Zorlu bir lig maratonu sürecinde Kemer Belediyesi olarak tüm desteğimizi takımıza verdik ve vermeye devam edeceğiz.” dedi.

Başkan Topaloğlu’nun konuşmasının ardından desteklerinden dolayı kendisine plaket verildi.

Kutlamalar, futbolcular ve teknik heyetin sahneye tek tek çağırılarak vatandaşlara takdim edilmesinden sonra şampiyonluk kupasının havaya kaldırılmasıyla sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mimimi Games, takipçilerinde kredisi yüksek geliştiricilerden; gerek Shadow Tactics: Blades of the Shogun gerekse Desperados 3 keyifle oynadığımız oyunlar olmuştu.

Şimdi de sırada Shadow Gambit: The Cursed Crew var. Stüdyo bizleri bu sefer bir korsan macerasına ortak etmeye hazırlanıyor. Üstelik bu buluşma için önümüzde 2 ay kadar bir mühlet kaldığını öğrenmiş olduk.

Mimimi Games tarafından paylaşılan basın bülteni ve yayımlanan fragmanla oyunun çıkış tarihi ilan edildi:

Bu duyuru beni sevindirdi, hakikaten de büyük bir hevesle beklediğim oyunlardan birisi Shadow Gambit. Üstelik duyuruya hoş bir haber de eşlik ediyor; Steam Next Fest kapsamında 19-26 Haziran tarihleri ortasında oynanabilecek demolardan birisi de Shadow Gambit demosu olacak. Böylelikle oyun çıkmadan 2 ay kadar evvel, bizleri nasıl bir şeyin beklediğini şahsen test etme imkânımız olacak. Demonun 2-4 saatlik bir oynanış sunacağı söyleniyor.

Shadow Gambit; 17 Ağustos’ta PC, PS5 ve Xbox Series için çıkış yapıyor. Dört gözle bekliyoruz, çok yakından takipteyiz.

Von der Leyen, bu hafta boyunca Brezilya, Arjantin, Şili ve Meksika’da önderler düzeyinde çeşitli temaslarda bulunacak.

Ziyaret kapsamında, Von der Leyen’in görüşmelerinde AB ile Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay’ın üye olduğu Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) ile ticaret mutabakatındaki son durumu ele alması bekleniyor.

AB ile MERCOSUR, 2000 yılında özgür ticaret muahedesi müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, 20 yılı bulan müzakere sürecinin akabinde 2019’da uzlaşı sağladıklarını açıklamıştı. Buna karşın muahede, imza ve onay süreci tamamlanmadığından yürürlüğe giremedi.

Söz konusu mutabakat, AB ile MERCOSUR ortasındaki mal ve eser ticaretinde uygulanan gümrük vergilerinin büyük kısmının kaldırılmasını, AB ülkelerinin otomotiv, makine, kimya ve tıbbi eserlerine MERCOSUR tarafından uygulanan gümrük vergi oranlarının düşürülmesini içeriyor.

Anlaşma kapsamında AB ve MERCOSUR, çeşitli tarım eserlerinde yüksek gümrük vergi oranlarını azaltacak ve MERCOSUR ülkeleri AB’ye et, tavuk ve şeker üzere eserleri daha kolay satabilecekti.

Von der Leyen’in, Meksika ziyaretinde ise AB ile Meksika ortasındaki özgür ticaret mutabakatının güncelleme sürecini ele alması bekleniyor. AB ve Meksika ortasında mevcut ticaret muahedesi 2000’de yürürlüğe girmişti.

AB Komitesi, 2020’de Meksika’yla 4 yıl yürütülen ticaret muahedesi güncellenme müzakerelerinin tamamlandığını açıklamıştı. Mutabakatla, AB ile Meksika ortasındaki tüm mal ve eser ticareti gümrüksüz yapılacak. AB ve Meksika şirketleri karşılıklı olarak kamu ihalelerine erişim hakkı kazanacak. Taraflar, Paris İklim Mutabakatı’na uygun davranacak. Yatırımların korunması, sürdürülebilir kalkınma ve insan hakları ile ilgili hususlar mutabakatta yer alacak. Lakin bu muahede güncellemesi hala yürürlüğe giremedi.

Von der Leyen’in Latin Amerika ziyaretinin Şili kısmında ise kritik ham hususlarda iş birliği konusunun ön plana çıkması öngörülüyor. AB, bu eserlerde Çin’e olan bağımlılığı azaltmak için Şili ile daha yakın çalışmak istiyor.

DeFi borç verme protokolü Sturdy Finance bugün atağa uğradı. 442 Ethereum kaybedildi ve bu da yaklaşık 800.000 dolarlık bir meblağa tekabül ediyor. Raporlara nazaran kripto para ünitesindeki güvenlik saldırısı, kusurlu bir fiyat oracle’ını manipüle etmek için re-entrancy güvenlik açığını berbata kullanan kimliği belgisiz bir bilgisayar korsanı tarafından gerçekleştirildi. İşte detaylar…

Kripto para platformunda hack alarmı

Blockchain analitik firması PeckShield, Sturdy Finance’in karşılaştığı istismarı duyurmak için bugün erken saatlerde Twitter’a gitti. PeckShield’in tahliline nazaran, Sturdy Finance’in istismarı rastgele bir güvenlik ihlali yahut akıllı mukavele hack’i belirtisi göstermedi. Lakin “sorun fiyat manipülasyonuyla ilgili görünüyor.” Analist ayrıyeten hacker’ın adresini de açıkladı ve istismarcının 442.6 ETH’yi merkezi olmayan kripto para ünitesi Tornado Cash’e taşıdığını ve akabinde Tornado Cash mikseri kullanılarak detayların gizlendiğini belirtti.

Sorunu kabul eden Sturdy Finance, daha fazla kayıptan kaçınmak için ticaret hizmetlerini askıya alarak derhal karşılık verdi. Platform, “hiçbir ek fonun risk altında olmadığını” teyit etti ve sorun çözüldükten sonra mevzuyla ilgili daha fazla bilginin güncelleneceğini ekledi. Grup ayrıyeten topluluğunu teselli etti ve müşterilerden rastgele bir acil aksiyon gerekmediği konusunda onlara garanti verdi.

Bu coinin fiyatı manipüle edildi

Güvenlik firması BlockSec’e nazaran, temel neden tipik Balancer’ın salt okunur tekrar merkezliliğinden kaynaklanırken, B-stETH-STABLE fiyatı manipüle edildi. BlockSec, saldırganın fiyat manipülasyonu yoluyla ETH’leri çalabildiğini argüman etti. DeFi REKT veritabanı tarafından yakın vakitte yapılan bir tahlilde, bu ayın şimdiye kadar yaklaşık 9 DeFi saldırısına şahit olduğu ve bunlardan en şiddetlisinin 4 Haziran’daki Atomic Wallet istismarı olduğu belirtildi. Çoklu para ünitesi cüzdanı, şimdiye kadar meydana gelen en büyük kripto istismarlarından birinin kurbanı oldu ve 35 milyon doları aşan bir kayıpla sonuçlandı.

Sturdy, faizsiz borçlanma ve yüksek getirili kredilendirme için çeşidinin birinci örneği olan DeFi protokolüdür. Sturdy, borçlulardan faiz almak yerine teminatlarını riske atar ve getiriyi borç verenlere aktarır. Bu model, Sturdy’yi birinci olumlu toplamlı borç verme protokolü haline getirmek için borç alanlar ve borç verenler ortasındaki bağlantıyı değiştirir. Sturdy, Pantera ve Y Combinator üzere önde gelen yatırımcılar tarafından desteklenmektedir.

Karabağlar Belediyesi’nin semt merkezlerindeki kurslara katılarak hobi ve meslek sahibi olan kadınlar, bir yılın yorgunluğunu sosyal etkinliklerle atıyor. Karabağlar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, yaz aylarının gelmesiyle birlikte kadınları Tire’de ağırladı. Belediyeye bağlı 14 semt merkezindeki kurslardan yararlanan kadınlar, gruplar halinde Tire’de kahvaltı yapma olanağı buldu. Kahvaltının ardından kadınlar ilçe merkezine geçerek alışveriş yaptılar ve bölgenin tarihi doğal güzelliklerini keşfettiler.

Semt merkezi kursiyerlerine yönelik, 12 Haziran – 22 Haziran tarihleri arasında da Selçuk-Pamucak deniz gezileri düzenlenecek.

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, 4 mahalleye hizmet verecek Çalıkuşu Semt Merkezi’nin yakında açılacağını hatırlatarak, “Göreve geldiğimizde 4 olan semt merkezi sayısı, Çalıkuşu’yla birlikte 18’e çıkacak. Hedefimiz 58 mahallemizin tamamına bu merkezleri kazandırmak. Çünkü kadınlarımız bu merkezleri yoğun olarak kullanıyor ve toplumsal yaşama katılma olanağı buluyor. Düzenlediğimiz bu tür etkinliklerle de bütün bir yılın yorgunluğunu atıyorlar. Bu anlayışla onlar için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi’nin desteği ile Kartepe İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen 4-6 Yaş Kur’an Kursu 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Şenliği’nde çocuklar gönüllerince eğlendiler.

Kartepe Belediyesi’nin desteği ile Kartepe Müftülüğü 4-6 Yaş Kur’an Kursları 10.yıl etkinlikleri Meşelik Park’ta gerçekleştirildi. Programa Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı, Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ferhat Dilek, birim müdürleri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.

DEĞERLERİMİZ ÖĞRETİLİYOR

Program Merkez Park Kur’an-ı Kerim Kursu’ndan Yusuf Bayraktar’ın tilaveti ile başladı. Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Burada olmak büyük bir mutluluk. Dinimizin temellerinin atıldığı 4-6 yaş aralığıdır. Ağaç yaşken eğilir. Sadece dinimiz öğretilmiyor. Ahlak, vatan sevgisi, iyi insan olmayı öğretiyoruz. Bu dünyaya geliş amacımız olan değerleri öğreniyor. Hocalarımız bunu öğretenlerden, buna destek veren velilerden Allah razı olsun. Evlatlarımızın her zaman yanında olduk bundan sonra da olmaya devam edeceğiz” dedi.  

TEMEL EĞİTİM VE İYİ AHLAK

Kartepe Kaymakamı Ömer Hilmi Yamlı ise “Birçok programa katılıyoruz. Hiç biri bu kadar heyecanlandırmıyor, mutlu etmiyor. Evlatlarımızın güzel eğitim aldıklarını görmek bizleri memnun etmektedir. Kur’an Kurslarımızda evlatlarımıza sadece Kur’an-ı Kerim öğretilmiyor. Geleceğe hazırlık noktasında temel eğitimlerin hepsi verilmektedir. Memleketimizin gönlünde Allah sevgisi olan evlatlarımıza ihtiyacı vardır. İnşallah evlatlarımızı en iyi yerlerde görmeyi Allah hepimize nasip etsin” açıklamasında bulundu.   

SURELERİ OKUDULAR

Bahar Şenliğinde “dört yaşındayım” şiirini Acısu Kuran Kursu öğrencilerinden Hanne Lale Yılmaz okurken, Ertuğrul Gazi Kuran Kursu öğrencilerinden Hatice Buğlem Akbaba Fil suresini, Alya Şura Tuna Kurayş suresini, İnci Betül Yıldız Maun suresini ve Ensar Taş Kevser Suresini okudular.  Rahmet Kuran Kursu öğrencilerinin okudukları Cuma ilahisi sonrasında Fatiha suresi ve anlamını Rahmet Kuran Kursu öğrencileri hep birlikte okudular.

HER KURSTAN KATILIM

Rahmet Kuran Kursu’nda eğitim gören çocuklar Peygamber (s.a.v) güzel sözlerini okurken, Zeynep Hafsa Hoşoğlu Kafirun suresini, Miraç Yufus Nasr suresini,  Zümra Balıkçı Leheb suresini okudular.  Eşme Kuran Kursu öğrencileri “Bir Gül Aldım” elime ilahisini seslendirirken, Merkez Park Kuran Kursundan Miraç Palaz’dan Ayetel Kürsi ve anlamını okudu. Dumlupınar Selimiye Kuran Kursundan Ömer Asaf Yazar Ezan Duasını, 17 Ağustos Kuran kursu öğrencileri Yüce Kitabım ilahisini hep birlikte seslendirdiler.

HEP BİRLİKTE DUA ETTİLER

Uzuntarla İbrikdere Mahallesi 4-6 yaş kursu öğrencilerinin asker gösterisi ve birlik şarkısını okuması sonrasında İstiklal Marşı şiirini Rahmiye Kursu öğrencilerinden Zeynep Yücel okudu. Dumlupınar Selimiye Kuran Kursu öğrencilerinden Zeynep Kılı felak suresini, Fatma Hümeyra Aktaş ise Nas suresini okudular. İbrikdere Mahallesi Uzuntarla Kuran Kursundan Betül Demirtaş’ın duası ile program sona erdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ESET, siber suçlar ve siber casuslukla uğraşan Asylum Ambuscade isimli bir grubun Ukrayna’ya komşu ülkelere saldırmaya hazırlandığı uyarısını paylaştı. 

ESET Research, siber casusluk operasyonları da yapan bir siber suç grubu olan Asylum Ambuscade’e ilişkin analizini yayınladı. Grup en az 2020’den beri siber casusluk kampanyaları yürütüyor. 

ESET, Orta Asya ülkeleri, Ermenistan’daki devlet yetkilileri ve devlete ait şirketlerin çalışanlarının daha önce saldırıya uğradığını tespit etti. Grubun 2022’de Ukrayna’ya sınırı olan birkaç Avrupa ülkesindeki hükumet yetkililerini hedef aldığı bildirildi. ESET Research, saldırganların amacının resmi devlet web posta portallarından gizli bilgileri ve web posta kimlik bilgilerini çalmak olduğunu düşünüyor. Asylum Ambuscade genellikle Kuzey Amerika ve Avrupa’daki küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ’ler) ve bireyleri hedef alıyor. 

Grubun etkinliklerini araştıran ESET araştırmacısı Matthieu Faou bu durumu şöyle açıklıyor: “Görünüşe göre Asylum Ambuscade, zaman zaman Orta Asya ve Avrupa’daki hükumetlere karşı yeni siber casusluk kampanyaları yürütüyor. Özel siber casusluk operasyonları yürüten bir siber suç grubunu yakalamak oldukça zor ve bu nedenle araştırmacılar grubun etkinliklerini yakından takip etmelidir. Asylum Ambuscade’in suç yazılımı ele geçirme zinciri, genel olarak, siber casusluk kampanyalarında gördüğümüze çok benziyor. Temel fark, kötü amaçlı bir JavaScript dosyası veya birden fazla HTTP yönlendirmesi sunan bir web sitesine yönlendiren kötü amaçlı bir Google Reklamı olabilen uzlaşma vektörüdür. ”

2022 yılında, grup Ukrayna’ya sınırı olan bazı Avrupa ülkelerindeki hükümet yetkililerini hedef aldığında, ele geçirme zinciri kötü amaçlı bir Excel elektronik tablosu veya Word belgesi eki içeren bir kimlik avı e-postasıyla başladı. Saldırganlar, ilgilerini çeken kurbanların cihazlarına, gözetim yapmak amacıyla eklentilerle genişletilebilen bir indirici olan AHKBOT’u dağıttı. Bu eklentiler ekran görüntüsü alma, tuş vuruşlarını kaydetme, web tarayıcılarından parola çalma, dosya indirme ve bir bilgi hırsızı çalıştırma gibi çeşitli yeteneklere sahiptir.

Grup siber casusluk etkinlikleriyle gündeme gelmiş olsa da 2020’nin başından bu yana çoğunlukla siber suç kampanyaları yürütüyor. ESET Research, Ocak 2022’den bu yana dünya çapında 4.500’den fazla kurban tespit etti. Bunların çoğu Kuzey Amerika’da olsa da, Asya, Afrika, Avrupa ve Güney Amerika’da da kurbanlara rastladık. Hedef alanı çok geniş ve çoğunlukla bireyleri, kripto para ticareti ile uğraşanları, banka müşterilerini ve çeşitli sektörlerdeki KOBİ’leri içeriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz aylarında beşere deniz, kum, güneş ve tatilden daha âlâ gelebilecek çok az şey vardır. Bu vakit diliminde denize giderken ya da kıyıda otururken yiyeceğiniz şeyleri seçmek de bir oldukça kıymetlidir. Bu basamakta sizlerin yanında olabilmek için pratik ve hafif tarifler hazırladık. İşte kıyıda ne yenir? sorusunun yanıtları yazımızda…

Havalar ısınmaya, güneş buradayım diyerek kendini göstermeye başladı. Bu süreçte kendinizi kıyıya atmak ya da küçük kaçamaklar yaparak bir tatile çıkmak isteyebilirsiniz. Hoş havaların tadını çıkarırken birebir vakitte çok ağır olmayan ve sizi rahatsız etmeyecek yemek tanımları de bakmaya başlarsınız. Sizleri Yasemin.com takımı olarak düşündük ve bu süreçte asgarî gayret ile yapabileceğiniz nefis ve bir o kadar da kolay tarifler hazırladık. Birçok damak tadına hitap eden ve hudutlu gereçlerle yanınızda taşıyabileceğiniz birbirinden lezzetli tanımlara göz gezdirmeye hazırsanız sizlere sunduğumuz tanımlara geçelim.

MEYVE SALATASI

Yaz mevsiminin en hoş yanlarından biri de hiç elbet envai çeşit meyvelerin olmasıdır. Pekala bu kadar farklı meyveyi bir tabakta görmeye ne dersiniz? İşte kıyıda size eşlik edecek o şahane meyve salatası tabağı. Üstelik imali çok basit!

BUZLU ÇAY

Yazın hararetimizi alacak o çay tanımlarını hepimiz ararız. Bilhassa kıyıda soğuk içecekler en sık tercihlerimiz ortasında. Sizlere özel hazırladığımız bu soğuk çayları denemelisiniz.

ŞALGAMLI BULGUR SALATASI

“Nerede yiyeceğiz?” sorusunda boğulmak yerine, konutunuzda şalgamlı bulgur salatası yapmaya ne dersiniz? Epeyce doyurucu ve görünüşüyle iştah kabartan bu tarife baht vermelisiniz. Ve kıyıda günün geri kalanını kendinize ayırmaya vakit bulursunuz. Tanım aşağıda!

SANDVİÇ

Birbirinden kolay ve doyurucu sandviç tanımı mi arıyorsunuz? Kıyıda size eşlik edecek o tarifler yasemin.com da. Kusursuz bir kıyı yemeği olan ve çatal bıcak kullanılmadan tüketilen sandviç tanımlarına bayılacaksınız. 

PİŞMEDEN YAPILAN TATLILAR

Fırınsız ve pişmeden süratlice yapılan tatlı tanımlarımı arıyorsunuz o da yasemin.com da sohbetinizin yanına yakışacak ve pratik bir biçimde hazırlayacağınız pişmeden yapılan tatlılara bayılacaksınız. 

FIRINDA ZEYTİNLİ PATATES

Kimsenin hayır diyemeyeceği patates, her çeşidi ile herkes tarafından sevilerek tüketiliyor. Doyurucu da olan patatesi, fırında zeytin olarak denemelisiniz. Kıyıda size eşlik edecek zeytinli patatese bayılacaksınız!

Türk Pop müziğin efsane isimlerinden Kenan Doğulu, Kerkisolfej organizasyonuyla düzenlenen “Yaz Konserleri” turnesine Bursa Kültürpark Açıkhava ve İzmir Kültürpark Açıkhava konserleriyle start verdi.

Besteleriyle ve muhteşem sahne performansıyla gittiği her şehirde binlerce müzikseveri doyasıya eğlendiren Kenan Doğulu, yaz konserlerine hızlı bir giriş yaptı. Geçtiğimiz günlerde ilk olarak Bursa Kültürpark Açıkhava’da sahne alan Kenan Doğulu, kendisini dinlemeye gelen binlerce sevenine söylediği şarkılarla unutulmaz bir gece yaşattı. Bursa’nın ardından İzmir Kültürpark Açıkhava’da hayranlarıyla buluşan Kenan Doğulu, günler öncesinden tüm biletleri tükenen konserlerde sevenlerini, söylediği şarkılarla ve muhteşem danslarıyla doyasıya eğlendirdi. Yaz konserlerine hız kesmeden devam edecek olan sanatçı, 14 Haziran’da Ankara Atılım Sahnesi’nde sevenleriyle buluşacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, çocuk personelliği hakkında topyekün davette bulundu. Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hayata geçen projeyle 21 bini aşkın çocuğun hayatı kurtarıldı.

Emine Erdoğan, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı ve Milletlerarası Çalışma Örgütü’nün (ILO), 2018’den bu yana yürüttüğü çocuk işçiliğiyle çaba çalışmalarına öncülük etmiş, 23 Mart 2018’de düzenlenen Çocuk Personelliği ile Çaba Deklarasyonu imza merasiminde “Çocuğun yeri ne sokak, ne tarla, ne fabrikadır! Çocuğun eline, en çok kalem, defter, kitap yakışır” kelamlarıyla kurumlara davet yapmıştı.

EMİNE ERDOĞAN’DAN ÇOCUK EMEKÇİLERE ANNE ŞEFKATİ

Eğitim almaları gerekirken çalıştırılarak istismar edilen çocuklara Türkiye Cumhuriyeti Devleti şefkat elini uzattı. Çocuk işçiliğiyle çaba kapsamında geliştirilen birçok projeye Emine Erdoğan öncülüğünde bir yenisi daha eklendi. Bu noktada Erdoğan’ın, Türkiye’de fındık hasadında çocuk işçiliğinin önlenmesi için yaptığı davet tesirli oldu.

Avrupa’nın en önemli ekosistem buluşmalarından biri sayılan Money 20/20 Europe sona erdi. Türkiye’yi Avrupa’nın finans ve teknoloji odaklı en önemli ekosistem buluşmasında temsil eden finansal teknoloji sektörünün lideri Papara, standında 2 bini aşkın ziyaretçiyi ağırlarken etkinlikten iki anlaşmayla döndü.

Avrupa’nın finans ve teknoloji odağındaki en önemli ekosistem buluşmalarından biri sayılan Money 20/20 Europe, 6-8 Haziran 2023 tarihlerinde Amsterdam’da gerçekleştirildi. Küresel bankalardan sektörleri dönüştüren şirketlere, teknoloji devlerinden finansal teknoloji girişimlerine, pek çok sektör paydaşını ve binlerce katılımcıyı buluşturan etkinlikte, 16 milyonu aşkın kullanıcısıyla Türkiye’nin lider finansal teknoloji şirketlerinden biri olan Papara da 90 metrekarelik standı ve 26 çalışanıyla yer aldı. 

Standında 2 bini aşkın ziyaretçi ağırladı

Oturumların, B2B görüşmelerin ve fuar alanının yer aldığı etkinliğe katılım gösteren Papara, 7/24 para transferinden sigortaya, birikimden fiziksel ve sanal kartlara, online ödeme alma çözümlerinden POS çözümlerine uzanan kapsamlı finansal ürün ve hizmetlerini binlerce konukla tanıştırdı. Pek çok ülke ve sektörden 2 bini aşkın ziyaretçiyi standında ağırlayan Papara, 16 milyonu aşkın kullanıcıya ulaşmasını mümkün kılan hızlı büyüme sürecindeki öğrenimlerini ve Türk halkının harcama alışkanlıklarına ve finansal hizmetlerden beklentilerine dair perspektif sunan içgörülerini, küresel finansal teknoloji oyuncularıyla paylaştı. 

Papara küreselleşiyor

Hızlı, kolay, hesaplı ve keyifli finansal ürün ve hizmetleriyle küresel pazarlarda da rekabet etmeye hazırlanan Papara, 2023 başında yurt dışı hedeflerine hız vermişti. 90’dan fazla ülkenin temsil edildiği Money 20/20 Europe etkinliğiyle hedeflerine bağlılığını bir kez daha teyit eden şirket, yeni iş birlikleri, marka farkındalığı ve bilgi paylaşımı için fuar boyunca potansiyel iş ortakları, ticari kullanıcılar ve basın mensuplarıyla temaslar gerçekleştirdi. 300’ü aşkın potansiyel ticari iş ortaklığı için görüşmeler yapan şirket, Money 20/20’den iki ticari iş birliği anlaşmasıyla geri döndü. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi ile İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen ‘personel ve eğitim, etkinlik, çiftçi eğitimi ve tarımsal yayım hizmetleri’ konularını kapsayan ‘E-Ticaret Eğitimi’ programı başladı.  Girişimci kadınlara yönelik olarak iki etap olarak düzenlenen programa İzmir’in 19 ilçesinden 161 girişimci kadın başvuruda bulundu.  Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünde gerçekleştirilen eğitimler; Mühendislik, İktisadi ve İdari Bilimler ve Ziraat Fakültelerinden öğretim üyeleri ile İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün uzman personeli tarafından verilecek.

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi akademik gücünü toplumla buluşturmaya devam ediyor. Üniversitemiz, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı arasında, Bakanlık ile yükseköğretim kurumlarının sorumluluk alanlarındaki ‘altyapı, personel, eğitim, araştırma geliştirme,  etkinlik, öğrenci çiftçi eğitimi ve tarımsal yayım hizmetleri’ gibi konulara ilişkin süreçlerin iş birliği içerisinde yürütülmesini sağlamak amacıyla imzalanan protokol doğrultusunda önemli bir eğitim programına daha ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda üniversitemiz ile İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde, girişimci kadınlara yönelik olarak düzenlenen E-Ticaret eğitimleri başladı. Programa İzmir’imizin ilçelerinden 161 girişimci kadın katılıyor. Ege Üniversitesi olarak dijitalleşme ve topluma katkı misyonumuz doğrultusunda bu ve benzeri iş birliklerimiz ile İzmir’in E-ticaret ekosistemine katkı vermeye, üreten kadın girişimcilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Bölgemizin ve ülkemizin kalkınması için anlamlı ve önemli gördüğüm bu işbirliğine katkı veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.

“Başarılı girişimcilere EGESEM tarafından sertifika verilecek”

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı  Prof. Dr. Şebnem Tavman ise “Ege Üniversitesi Rektörlüğü ile İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde girişimci kadınlara yönelik olarak planlanan E-Ticaret eğitimleri Gıda Mühendisliği Bölümümüzde başladı. 16 saat sürecek ve 2 grup olarak gerçekleştirilecek olan eğitime 19 ilçeden toplam 161 girişimci kadın başvuru yaptı. Eğitimler 30’ar kişilik gruplara, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Ziraat Fakültelerinden öğretim üyeleri ve İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün uzman personeli tarafından Ege’de verilecek. Programın yürütülmesini Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi- EGESEM yapacak. Eğitim sonunda yapılacak sınavdan 70 puan ve üzeri alan katılımcılarımıza EGESEM tarafından sertifika verilecek” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mavi bayrak almaya hak kazanan Menderes’in plajlarına bayraklar düzenlenen törenle göndere çekildi. Plaj temizliğinin de yapıldığı etkinlikte Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan mavi bayrak sayısını arttıracaklarını söyledi.

Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’nın (TÜRÇEV) Türkiye’deki plajlarda her yıl sürekli olarak yaptığı denetimleri Menderes’te de gerçekleşti. Çevre yönetimi kriterleri, güvenlikle ilgili kriterler ve sağlıkla ilgili temel kriterleri sağlayan 3 halk plajı mavi bayrak almaya hak kazandı. Bayraklar düzenlenen törenle göndere çekildi. Çevre haftası kapsamında düzenlenen etkinlikte ayrıca vatandaşların katılımıyla plaj temizliği de gerçekleştirildi.

Plajına Sahip Çık

Orta Mahalle Halk Plajı’nda gerçekleşecek mavi bayrak töreni ile Gümüldür Plajı, Orta Mahalle Plajı ve Çukuraltı Plajı Ege Bölgesi’nin en temiz plajları arasında yer alırken plaj ve deniz kirliliğine dikkat çekmek adına gönüllü vatandaşların da katılımıyla plaj temizliği gerçekleştirildi, çocuklarda çevre bilincini artıracak etkinliklerde yapıldı. Tüm gün süren etkinliğe katılım yoğun oldu.

‘’Mavi bayrak sayısı artacak’’

Etkinlikte konuşan Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, ilçe sınırları içerisinde toplam 11 adet mavi bayraklı plaj olduğunu belirterek. ‘’ Turizmin cenneti Menderes’imizin sahillerinde gerekli tüm çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Yaptığımız çalışmalarımızın bir sonucu da almaya hak kazandığımız mavi bayraklarımız. Bu plajlarımızın mavi bayrak sürekliliğini korumanın yanı sıra yeni mavi bayrakları da ilçemize kazandırma hedefimiz var. Bunun için de canla, başla çalışıyoruz. İnşallah gelecek yıllarda bu sayıyı çok daha yukarılara çekeceğiz. Çünkü turizmin kalbi olan sahil bölgemiz her şeyin en iyisine layık’’ dedi.

Çevreye duyarlılığı

Çevre haftası kapsamında plaj temizliğini de vatandaşlarla birlikte gerçekleştirdiklerini kaydeden Özkan, ‘’ Plajına sahip çık etkinliğinde vatandaşlarımızla plajlarımızda temizlik gerçekleştirirken, çocuklarımızla da çeşitli oyunlar oynayarak ve farklı etkinlikler yaparak çevre bilincinin artmasını sağladık. Menderes Belediyesi olarak 44 mahallemizin her birine eşit hizmet anlayışımızla yaklaşırken çevreye ve doğaya olan sorumluluğumuzu da yerine getiriyoruz. Çevreye ve doğaya duyarlı hizmetlerimiz ile Menderes’imizin geleceğine sahip çıkıyoruz’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Kınık’ta yaşayan Sma Tip-1 hastası Defne Gürbulak bebeğin valilik onaylı kampanyasına katkı olmak adına, Kınık Belediyesi Tenis Klübü tarafından “Defne Yaşasın Tenis Turnuvası” düzenlendi. Turnuvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Sma Tip-1 hastası Defne Gürbulak bebeğin valilik onaylı kampanyasına katkı olmak adına, Kınık Belediyesi Tenis Klübü tarafından Defne Yaşasın Tenis Turnuvası düzenlendi. Turnuvaya Defne bebeğin sporcu gönüllüleri yoğun ilgi gösterdi.

Toplamda 100 gönüllü sporcunun turnuvaya katıldığı ve kıyasıya yarıştığı, toplamda 17 gün süren tenis turnuvasının başlangıcı; bebeğin bağış kampanyası başlar başlamaz verildi.

Kınık Belediyesi Tenis Klubü ve Tenis Antrenörü Caner Yaşar’ın hakemliğinde gerçekleşen turnuvaya katılan sporcular, aralarında para toplayıp Defne bebeğe bağışladılar. 

Turnuvada dereceye giren ve katılan herkes için düzenlenen ödül töreninde ise çift kadınlar ikincisi Gamze Mülayim ve Arzu Uslu, çift erkekler ikincisi Mehmet Pamukçu ve Mustafa Ali Kavas; çift kadınlar birincisi Zekiye Yaşar ve Tuba Doğan, çift erkekler birincisi ise Volkan Yalım ve Necati Baş oldu. Dereceye girenlere ödülleri takdim edilirken katılım sağlayan herkese hediyeleri takdim edildi. 

Ödül törenine ayrıca Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, Kınık İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Mustafa Çelik, Kınık Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fatih Sakin, turnuvaya katılan sporcuların ve aileleri de katılım sağladılar.

Düzenlenen Turnuva ile ilgili Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer “Böyle anlamlı ve özel bir etkinlikte konuşuyor olmanın yeri benim için çok ayrı. Hem Sma hastası Defne bebeğimize destek olup hem de tenis sporunun ilçemizde turnuva düzenlenecek dereceye gelmesini görmek mutluluk verici. Katılan ve destek olan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyor, başarılarının ve duyarlılıklarının devamını diliyorum.” dedi.

Başkan Doğruer Sma Tip-1 Hastası Defne Gürbulak için yardım çağrısında bulundu

“Defne bebeğe maddi manevi destek olmak isteyenler Instagram, Twitter ve TikTok üzerinden ‘defneyasasin’ kullanıcı adıyla takip edebilir ve valilik onaylı banka hesabına bağış yapabilirler.” dedi.

Program Kınık Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu’nun müzik dinletisi ve hatıra fotoğraflarının çekimiyle son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor.

Yaz sonu su tutulacak

Manisa Akhisar’ın bereketli topraklarına bereket katacak Çamönü Barajı’nda geri sayım başladı. Gövde dolgusu tamamlanan barajdaki imalatlar yaz sonuna kadar bitirilecek. Sonbaharla birlikte Akhisar Çamönü Barajı’nda su tutulacak. Sulama şebekesi inşaatının da barajdaki çalışmalarla paralel bir şekilde yürütüleceğini belirten DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “2024 yazında barajdan tarlalara su vermeyi planlıyoruz” diye konuştu.

Gövde dolgusu tamamlandı

Çamönü Barajı’nın gövde yüksekliğinin temelden 41 metre olduğunu ifade eden DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta “ Akhisar ovasında 2270 dekar araziye can suyu verecek Çamönü Barajı’nın gövde dolgusunu tamamladık. Bu yaz sonuna kadar Dolusavak imalatları, Su alma yapısı, vana odası imalatları ve gövde kret düzenlemelerini de bitireceğiz. Hedefimiz yağışlar başlamadan önümüzdeki sonbaharla birlikte barajda su tutmak” dedi.

Akhisar Çamönü Barajı Sulama ihalesinin de 2022’nin son aylarında yapıldığını hatırlatan DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, “ Hedefimiz projeyi bir an önce bitirip, Akhisarlı üreticilerin hizmetine sunabilmek. Bu amaç doğrultusunda baraj ve sulama şebekesi inşaatlarını eş zamanlı olarak yürütüyoruz. Sulama şebekesi için gerekli olan yaklaşık 12 bin 500 metre uzunluğundaki boruyu şantiyemize getirdik. 1 yıl içerisinde sahadaki çalışmaları bitirip, 2024 yaz sulama sezonuyla birlikte barajdan tarlalara su vermeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.

Çiftçi 7,2 milyon lira daha fazla kazanacak

2270 dekar verimli tarım arazisini borulu-basınçlı sistem ile sulayacak “Çamönü Barajı ve Sulaması” tamamlandığında bölgede ürün çeşitliliği ve verim artışı sağlanacak. Proje sayesinde üreticinin cebine 2023 yılı rakamlarıyla her yıl ortalama 7 milyon 264 bin lira daha fazla para girecek.

490 bin m3 dolgu yapıldı.

Akhisar kent merkezine 7,5 kilometre mesafedeki Çamönü Köyü’nün 1.5 km güneyinde yer alan Delice Deresi üzerine inşa edilen barajın gövdesi için yaklaşık 490 bin m3 dolgu yapıldı. Kil çekirdekli kaya dolgu tipinde projelendirilen Çamönü Barajı’nda 1,9 milyon m3 su depolanacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kedilerde bulunan ve insanlarda alerjik reaksiyona yol açabilen “Feld1” alerjenini azaltmaya yönelik geliştirilen akıllı kedi maması, 12 hafta boyunca kediler üzerinde denendi. 12 hafta sonunda kedilerin tüylerinde alerjen miktarının azaldığı görüldü. Hatta ön çalışmada, bu özel mama ile beslenen kedilerin alerjik sahiplerinde daha önce var olan alerjik nezlenin de belirgin şekilde azaldığı rapor edildi. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özge Soyer, “Kedilerdeki alerjen miktarını akıllı mamalar ile azaltma üzerine yapılan ilk çalışmalar oldukça umut verici. Bu çalışmalar henüz nihai sonuçlara ulaşmamış olsa da alerjisi olan kedi sahipleri için umut olacak nitelikte” dedi.

Evcil hayvanlara karşı olan alerjiler arasında en sık kedi alerjisi görülüyor. Kedi alerjisi olan bireylerde kediye temas söz konusu olduğunda tıpkı alerjik nezle (rinit) gibi burunda kaşıntı, akıntı ve tıkanıklık, hapşırma, gözlerde kaşıntı ve şişme; bazen de nefes darlığı, göğüste sıkışma, astım nöbetine varan şikayetler gelişebilir. Bu şikayetleri engellemek için kediyi yatak odasından uzak tutmak, halıları kaldırmak, süpürge yaparken maske kullanmak ve kediyle uzun süreli temas sonrası giysileri değiştirmek gibi ilk basamak önlemler almak uzmanların en sık tavsiye ettiği öneriler arasında yer alıyor. Kediyi yıkamanın alerjen miktarını bir miktar azaltabileceğine de vurgu yapan AİD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özge Soyer, bu önlemleri almamıza rağmen şikayetlerin devam edebildiğini, alerjik şikayetleri kontrol altına almak için ya uzun süreli ilaç kullanmak ya da sevimli dostları istemesek de hayatımızdan uzaklaştırmak zorunda kalabileceğimizi söylüyor. Fakat yapılan araştırmalar sonucunda akıllı mamaların bu sorunları çözebileceği ve evcil hayvan sahiplerine umut olabileceği ortaya konuluyor.

FELD1 ALERJENİNİ AZALTAN KEDİ MAMASI UMUT OLACAK

‘Feld1’in kedilerde bulunan başlıca alerjen olduğunu ve kedi alerjisinde şikayetlerin çoğundan sorumlu olduğunu ifade eden Soyer, “Feld1 öncelikle tükürük ve yağ bezlerinde üretilir, kedinin kendini yalaması ile tüylerine bulaşır ve sonra çevreye yayılır. Cinsi, yaşı, tüy uzunluğu, vücut ağırlığı ne olursa olsun tüm kediler “Feld1” üretir. Gerçek anlamda alerjen içermeyen veya hipoalerjenik kedi yoktur. “Feld1” üretimi, kediler arasında farklılıklar gösterir ve aynı kedide yıl boyunca değişiklik gösterir. “Feld1” her yerde bulunur; kolayca havada asılı kalır, toz parçacıklarına ve pasif olarak giysilere de bulaşır” diyor. 2019 yılında yayınlanan bir çalışmaya değinen Soyer şunları söyledi: “Bu çalışmada “Feld1”i azaltmaya yönelik özel bir kedi mamasını 12 hafta süresince tüketen kedilerin tüylerinde alerjen miktarının azaldığı gösterildi. Son olarak, bir ön çalışmada da bu özel mama ile beslenen kedilerin alerjik sahiplerinde daha önce var olan alerjik nezlenin belirgin azaldığı rapor edildi.” Kedilerdeki alerjen miktarını akıllı mamalar ile azaltmaya dair yapılan klinik araştırmaların sonuçlarının oldukça umut verici olduğunu belirten Soyer, bu çalışmaların henüz nihai sonuçlarına ulaşılmamış olsa bile alerjisi olan kedi sahipleri için umut olacak nitelikte olduğunun da müjdesini verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

12 Haziran, dünya genelinde NASH (Non-alkolik SteatoHepatit) Günü olarak kabul edilir. NASH yani alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması artık dünyada en yaygın karaciğer hastalığı olarak görülüyor ve “Sessiz Katil” olarak biliniyor. Peki karaciğer yağlanması nedir, sebepleri ve alınması gereken önlemler nelerdir? Tüm bunları ve karaciğer yağlanmasında etkili fitoterapötik takviyeleri Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl anlattı.

Karaciğer vücutta oldukça önemli görevleri olan bir organdır. Karaciğerimiz; her gün yediğimiz yiyeceklerden, ilaçlardan, soluduğumuz havadan, içtiğimiz sudan, derimize sürdüğümüz şeylerden, kullandığımız kimyasallara ve toksin yüklere kadar vücudu korumak için çalışır. 

Uzman Diyetisyen Ebru Çağıl, sağlıksız yaşam şeklinin karaciğerin zamanla yağlanmasına ve görevini yapamamasına, karaciğer dokularının hasarlanmasına sebep olduğunu söyledi. Alkole bağlı olan karaciğer yağlanması ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması (NASH) şeklinde 2 tür karaciğer yağlanmasının görüldüğünü belirten Çağıl, “Ülkemizde çok fazla görülen ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının birçok sebebi olabilir. Oldukça geç belirti gösterdiği için ‘Sessiz katil’ demek yerinde bir benzetme olacaktır. Bu evreden sonraki karaciğer hasarı maalesef geri döndürülemez.” dedi. 

Karaciğer yağlanmasına sahip bireylerde; yorgunluk, halsizlik, karın sağ üst kadran ağrısı, iştahsızlık, bacaklarda şişme gibi belirtiler görülebildiğine vurgu yapan Çağıl, “Özellikle fazla kiloya sahip, bel çevresi yağlanması olan, diyabet, insülin direnci ve yüksek kolesterole sahip bireyler, öncelikli riskli gruplardır. Bu bireylerde karaciğer parametrelerinin bozulmuş olduğunu görürüz.” derken en önemli sebeplerini ise sağlıksız yaşam şekli, obezite ve fazla kilo olarak sıraladı. Çağıl sözlerini, “Bunu takip eden diyabet varlığı, insülin direnci, hiperlipidemi, hepatit, steroid kullanımı, yoğun enfeksiyon varlığı, fazla sentetik ilaç kullanma, alkol tüketimi karaciğerin yağlanmasını artıran sebeplerin başında gelir” diyerek sürdürdü.

Karaciğer yağlanmasının, karaciğer ultrasonografisi alınarak veya kan parametreleri değerlendirilerek tespit edilebildiğini belirten Çağıl, “Karaciğer yağlanmasına sahip bireylerde bel çevresi yağlanmasına çok sık rastlandığı için bir ön değerlendirme olarak bel çevresi mezura yardımıyla ölçülebilir. Bu ölçüm kadınlarda en fazla 88 cm, erkeklerde ise 102 cm olmalıdır. Bu şekilde ufak bir ön test ile bel çevresi yağlanması fazla olan bireyler vakit kaybetmeden kan parametrelerine baktırmalıdır.” şeklinde bilgi verdi. 

Sebze tüketiminin artırılması ve fiziksel aktiviteye daha fazla vakit ayrılması gerektiğinin altını çizen Çağıl, “İnsülin direnci karaciğer yağlanması olan bireylerde çok sık rastlanan bir durum olduğu için beslenme düzenleri protein, yağ, karbonhidrat yönünden dengeli ve yeterli düzeyde olmalıdır. Sağlıklı yağlardan omega-3 yağ asidinden zengin olan balık, ceviz, bitkisel yağlar, keten tohumu, zeytin, fındık, avokado diyet planında yer alabilir. Aynı zamanda karaciğer yağlanmasında uzak durulması gereken şeylerin başında ise alkol gelmektedir. Yine bunu takiben basit karbonhidrat, şeker, kızartılmış besinler, şarküteri ürünleri, hayvansal gıdaların yağlı kısımlarından uzak durulması gerekir.” dedi.

NASH ile savaşta en kuvvetli silah; “bitkisel takviyeler”

Uzm. Dyt. Ebru Çağıl, karaciğer yağlanması için standardize bitkisel desteklerden yararlanılabileceğini vurguladı. Ve “Her ne kadar beslenme düzenini iyileştirsek de karaciğer dokuları NASH evresinde oldukça zarar görmüş hale gelmektedir. Karaciğer yağlanmasında konvansiyonel tedaviler kısıtlıdır. Bu nedenle NASH ile savaşmak için en kuvvetli silahımız bitkisel preparatlardır. Bu noktada en güçlü destekler ise ‘Devedikeni, Turmeric (Zerdeçal) ve Kolin’ dir.  Devedikeni, karaciğer yağlanmasını önlerken karaciğer dokularının kendini yenilemesine destek olur. Antioksidan özelliği ile oksidatif stresi önler ve karaciğer hasarına karşı korur. Yalnız her deve dikeni aynı etkiyi göstermez, kullanacağınız deve dikeninin içerisindeki silibin oranı %80 olmalıdır.  Zerdeçal da çok güçlü antioksidan bitkilerdendir ve glutatyon üretimine destek olur. Yüksek karaciğer parametrelerinin ve LDL kolesterol, trigliserit değerlerinin düşürülmesine yardımcı olur. Ancak, bu bitkiler mutlaka eczanelerde bulunan standardize destekler halinde kullanılmalıdır. Kolin ise yağların karaciğer dokularından uzaklaştırılmasını sağlar ve karaciğer fonksiyonlarının korunmasına destek olur. Bu üç desteğin bir arada yer aldığı benim önerim olan Livrubin Plus standardize bir ürün olup, klinik çalışmalarla etkinliği ispatlanmıştır. Bu sebeple de yağlı karaciğer tanısı almış kişiler için oldukça kıymetlidir.” dedi.

Karaciğer yağlanmasına karşı bu üç bitki özütünün yer aldığı takviye Livrubin Plus için hazırlanan klinik çalışmalardan bahseden Çağıl, “Yağlı karaciğer tanısı almış hastalarda standardize devedikeni, zerdeçal ve kolinin bir arada bulunduğu kombinasyon ile yapılmış Livrubin Plus klinik çalışmalarına göre karaciğer parametrelerinde 2. haftada %60 oranında iyileşme görülmüş. İlgili çalışmayla, hızlı etkinlik gösteren bu kombinasyon ile oksidatif stresin azaldığı, karaciğer enzimlerinin düşürülebildiği ortaya konmuştur. Sadece 1 ay düzenli kullanımda bile hızlı etki göstermesi karaciğer yağlanmasında vazgeçilmez bir kombinasyon olduğunu kanıtlar niteliktedir. Üstelik bu kombinasyon ile yapılmış başka bir çalışma sonucuna göre de ürünün ilaçlarla etkileşime girmediği görülmüştür.” dedi.

Sağlıklı bir karaciğer için; düzenli beslenme modeli, fiziksel aktivite ve standardize bitkisel destek kullanımı yaşam şekli haline getirilmelidir. Klinik olarak etkinliği ispatlanmış standardize bitkisel destek Livrubin Plus’a ise uzman önerisiyle eczanelerden ulaşılabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en çok ziyaret edilen üçüncü kripto borsası olan Bybit, Dubai’de kriptonun geniş kitleler tarafından benimsenmesini hızlandırmak ve emirlikte Web3 ekosistemine yatırım yapma sözünü tutmak için lider küresel ticaret bölgesi Dubai Multi Commodities Center (DMCC) ile stratejik ortaklığını duyurdu. Bybit, bu iş birliğiyle Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde kripto ve Web3 işletmelerinin en yoğun olarak yer aldığı DMCC Kripto Merkezi için resmî Ekosistem Ortağı olacak.

Bybit ve DMCC, bölgedeki kripto topluluğunun büyümesini desteklemek için bir Mutabakat Anlaşması imzaladı. Anlaşma, Bybit’in 17 Nisan’da Dubai’deki küresel merkezinin kapılarını açarak bölgede daha da yerelleşme çalışmalarına dikkat çekmesinin ardından geldi. 

Mutabakat Anlaşması, DMCC Kripto Merkezi’ndeki 15 yeni Web3 şirketinin büyüme yolculuğunu teşvik etmek için 500.000 AED değerinde finansal destek sağlama sözüne de yer veriyor. Yeni girişimlerin bu fırsattan yararlanabilmek için DMCC’nin gerekli kıldığı standart uygunluk ve durum tespiti kontrollerini başarılı bir şekilde geçmesi gerekiyor. 

Bybit aynı zamanda DMCC’nin kripto listeleme ortağı da olacak ve blok zinciri ile ilgili diğer projelerde de destek sağlayacak. Borsa, genç projelerin başarılı olmasına ve Bybit platformunda listelenmesine yardımcı olmak için birinci elden fikirlerini ve teknik bilgi birikimini paylaşarak DMCC Kripto Merkezi’nde aktif bir danışman ve rehber rolü oynayacak. Yol haritasında şu anda DMCC’nin kripto ve oyun merkezlerinde iki hekaton düzenlenmesi de bulunuyor. Bu hekatonlar geliştiricileri, girişimcileri ve sektör uzmanlarını iş birliği yapmaları ve kripto ile Web3 sektörlerini şekillendirecek çığır açan fikirler geliştirmeleri için bir araya getirecek. 

DMCC Kripto Merkezi, yenilikçi kripto ve Web3 girişimcileri ve kurucuları ile iş birliği yapması için Bybit’e yepyeni bir alan sağlayacak. Bybit ayrıca webinarlar, özel kurslar, eğitim içerikleri ve farkındalık kampanyaları ile Merkezin dijital ekonomi alanında bilgi paylaşımı ve kapasite oluşturma çalışmalarına da katkıda bulunacak. Bybit, dünyanın “Kriptoya Açılan Kapısı” olarak, uygun olan durumlarda DMCC Kripto Merkezi üyelerinin şirketlerine hayallerini gerçekleştirme fırsatı sunacak. 

DMCC Yönetim Kurulu Başkanı ve Baş Yöneticisi Ahmed Bin Sulayem bu konuda şunları söyledi: “DMCC Kripto Merkezi’nin bölgedeki en yoğun kripto şirketi konsantrasyonuna sahip olması, Dubai’nin kripto ve Web3 için küresel bir merkez olduğunu bir kez daha kanıtladı. Emirlikteki varlığı bu pozisyona büyük destek sağlayan Bybit’in resmî ekosistem ortağı olmasından heyecan duyuyoruz. Bybit’in sektör öncüsü uzmanlığı ve finansal katkısı sayesinde bu ortaklık, Dubai’nin çığır açan kripto ve Web3 işletmelerinin sektördeki etkisini hızlandırmasını sağlayacak.”

Mutabakat Anlaşması, ortakların canlı bir blok zinciri ve bağlanabilirlik merkezi geliştirme vizyonunun da altını çiziyor. Anlaşma, Ekosistem Ortağı olarak Bybit’e DMCC’nin teknoloji ortaklarını, devlet kurumlarını, yatırımcıları, iş geliştiricileri/hızlandırıcıları ve hizmet sağlayıcıları içeren üyelerine erişim de sağlayacak. 

Bybit Kurucu Ortağı ve CEO’su Ben Zhou, “DMCC gibi prestijli bir kurumla ortaklık yapmaktan mutluluk duyuyoruz” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti: “Dünyanın Kriptoya Açılan Kapısı olma yolculuğumuzda Web3 ekosistemini zenginleştirmeye kendimizi adadık ve dijital ekonomide inovasyonu ve rekabeti ilerletmek için üzerimize düşeni yapmak istiyoruz. BAE’nin hızla gelişen kripto topluluğuna markamızın üst düzey fırsatlarını sunmayı iple çekiyoruz.”

“Ortaklığı en içten dileklerimle kutluyorum. Bybit ve DMCC arasındaki bu önemli ortaklığın bir parçası olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu ortaklık, Web3 iş birliği ve desteğinin nasıl olması gerektiğini gösteren klasik bir örnek. Bu ortaklığın Web3 ekosistemine nasıl katkılarda bulunacağını görmek için sabırsızlanıyorum. Ben her zaman BAE’de Web3 ekosistemini zenginleştirmeye ve bileşenlerini birbirine bağlamaya odaklandım ve şimdi de yakın çevremizden faydalanarak desteğimi vermeye devam edeceğim.” – Feras Al Sadek, Ghaf Capital Partner & Ghaf Labs Yönetici Ortağı

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Psikiyatristler, ‘gerçek yaşam öyküsünden uyarlanılmıştır’ ibareli dizilerde kişi adı gizlense de ruhsal sorunları olan kişilerin hikayelerinin paylaşılmasının hasta mahremiyeti ihlali olduğuna dikkat çektikleri makalede önemli uyarılarda bulundu. 

Türkiye’de son yıllarda yeni bir dizi dalgası hakim. ‘Gerçek Yaşam Öyküsü’nden Uyarlanılmıştır’ ibaresini hem ulusal yayın yapan kanallarda hem de ücretli dizi/film platformlarında sıkça görür olduk. ‘Ruhsal sorun yaşayan kişi ve kişilerin gerçek yaşam öyküleri, klinik görüşmeleri’nin gündüz kuşağındaki programlarda ve dizi senaryolarıyla ticari kaygı güdülerek kullanımına psikiyatristlerden tepki geldi. Uzmanlar, “Ruhsal sorun yaşayan bir bireyin yaşam öyküsünün bir firmaya sunularak dizi haline getirilmesi konusunda, o kişiden bir izin alınmış olması; o kişinin kendi hayatını televizyon ekranında görmesi ve başkaları tarafından da görülmesinin yaratacağı ruhsal yükü hafifletmez. Bir diğer sakınca, bu dizilerin içerikleri incelendiğinde kadına, hayvana ve çocuğa şiddet, ensest ilişkiler, cinsel istismar, fiziksel ihmal ve fiziksel istismar, duygusal ihmal ve istismar gibi travmatik deneyimler abartılı bir şekilde izleyiciye sunulmasıdır. Bu görüntülerin yayınlanmasında ruh sağlığı uzmanlarının bir parça da olsa role sahip olmuş olmaları meslek etiğine aykırıdır” dedi.

Psikiyatristlerin Makalesi, Gülseren Buğdaycıoğlu’nu Akıllara Getirdi

Türkiye Psikiyatri Derneği’nde (TPD) görevli Psikiyatristler Prof. Dr. Mehmet Yumru ve Dr. Oğuzhan Herdi tarafından Klinik Psikiloji Dergisi’nin son sayısında yayımlanan ‘Günümüzde Kitle İletişim Araçları ve Ruh Sağlığı Alanında Etik’ başlıklı makalede, herhangi bir isim verilmese de; hasta hikayelerini kitaplaştıran ve kitapları senaryolaştırılan bir isim akıllara geldi. Son yıllarda Türkiye’de hemen hemen tüm kanallarda ‘gerçek yaşam öyküsünden uyarlanmıştır’ ibaresi bulunan dizilerin senaryolarında; Psikiyatrist Gülseren Buğdaycıoğlu’nun adını sıkça görüyoruz. Buğdaycıoğlu’nun adını ilk olarak TRT 1’de 2020 yılında yayımlanmaya başlayan Masumlar Apartmanı dizisi ile tanıdığımız Buğdaycıoğlu’nun adını şu anda birçok kanalda psikiyatristin kitaplarından uyarlanan diziler ‘gerçek yaşam hikayesi’ ya da ‘gerçek yaşam öyküsünsen uyarlanılmıştır’ ibaresiyle izleyiciyle buluşuyor. Camdaki Kız, Çöp Adam, Yalıçapkını, Yüzyıllık Mucize, Ömer bunlardan sadece birkaç tanesi….. 

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Yumru.

“Ruh Sağlığı Uzmanının Medyadaki Yeri Toplumu Bilgilendirmekten Öteye Gitmemelidir”

Psikiyatri Uzmanları; Prof. Dr. Mehmet Yumru ve Antalya Bilim Üniversitesi Klinik Psikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Oğuzhan Herdi, Klinik Psikoloji Dergisi’nde, ‘‘Günümüzde Kitle İletişim Araçları ve Ruh Sağlığı Alanında Etik’ konulu bir makale kaleme aldı. Meslektaşlarına, “Ruh sağlığı alanında önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen kitle iletişim araçlarında yaşanan etik ihlaller için hepimize önemli görevler düşmektedir” çağrısında bulunan Yumru ve Herdi, ‘ruh sağlığı uzmanlarının medyadaki görevinin televizyon ekranları başta olmak üzere görsel medyadaki yeri toplumu bilgilendirmekten ve uygun sağlık hizmetini alabilmesi adına yönlendirmekten daha öteye gitmemelidir’ hatırlatması yaptı.  

Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuzhan Herdi.

 ‘Gerçek Yaşam Öyküsü’ Uyarlamalı Dizilere Eleştiri!

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Yumru ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Oğuzhan Herdi tarafından kaleme alınan makalede; ulusal yayın yapan birçok televizyon kanalında yayınlanan gündüz programlarında sağlık çalışanlarının konuk olarak alınması, dizi kuşaklarında hasta ve hekim arasındaki gizliliğin ‘gerçek yaşam öyküsünden uyarlanmıştır’ ibaresiyle aktarımı konusuna dikkat çekildi. Psikiyatristler Prof. Dr. Yumru ve Dr. Herdi, “Sağlık alanında diziler, filmler, gündüz kuşağında yer alan programlar toplumun her zaman dikkatini cezbetme özelliğine sahip olmuştur. Bu nedenle her dönemde hastanede geçen diziler ya da filmler ve özellikle gündüz kuşağı olarak adlandırılan programlarda sağlık hizmeti verenlerin katılımlarıyla çekilen bölümler ya da sadece sağlık çalışanlarını konuk olarak alan programlar mevcuttur. Söz konusu ruh sağlığı olduğunda ise bu işin doğasında yer alan hasta mahremiyeti kavramı; psikoterapi odasında sadece psikoterapist ve hastanın yer alması, sürecin sadece o odada yer alan kişilere özel olması, insan ruhsallığının anlaşılmazlığı, bazı ruhsal hastalıkların doğası gereği sahip olduğu ve bazen toplum tarafından anlaşılması güç olan belirtilere sahip olması (sanrı, varsanı, fonksiyonel nörolojik belirtiler, takıntılar, zorlantılar vb.) bu alanı işin profesyoneli olmayanlar tarafından daha da cezbedici hale getirmektedir. Bu cezbedici özellikler son dönemde yurt içinde yayın yapan televizyonların içerik üreticilerinin de bir hayli dikkatini çekmiş olmalı ki bugün hem ücretsiz hem de paralı televizyon kanallarında giderek artan sayıda programlar, diziler ve filmler kanalların yayın akışlarının büyük bir kısmını kaplamaya başlamıştır. Neredeyse her kanalda “Gerçek Yaşam Öyküsünden Uyarlanmıştır” adı altında muhtemelen ruh sağlığı sorunu bulunan ve yardım arayışında olan bireylerin hayat hikayelerinin eklemeler ve çıkarmalarla sunulduğu diziler mevcuttur. Daha da ötesi bir gündüz kuşağı programında kişilerin gönderdikleri ses kayıtları ya da canlı telefon bağlantıları üzerinden aslında psikoterapi ya da muayenehane odasında yer alması gereken bilgilerin paylaşıldığı görülmektedir” tespitinde bulundu. 

Ruhsal Bozukluğu Olanların Yaşam Öyküleri Dizi ve Filmlerde Yer Almalı Mıdır?

Psikiyatristler Yumru ve Herdi, ruh sağlığı bozukluğu olan kişilerin yaşam hikayelerinin dizilerde ve filmlerde yer almasının ve kitle iletişim araçları aracığıyla ticari kaygı güdülerek etik değerlere aykırı bir biçimde metalaştırılmasının sakıncalarının olduğuna dikkat çekti. Makalede, “Ruhsal bozukluğu olanlar, diziler ve filmlerde nasıl yer almalı ya da almamalıdır?” soruları çerçevesinde bu tür yayınların sakıncalarına dikkat çekildi. Psikiyatri uzmanları, “Ruh sağlığı çalışanlarının televizyon ekranlardaki yeri neresidir, nasıl olmalıdır? İlk olarak sakıncalarından başlamak gerekirse, yaşam öyküsünün bir firmaya sunularak dizi haline getirilmesi konusunda o kişiden bir izin alınmış olması o kişinin kendi hayatını televizyon ekranında görmesi ve başkaları tarafından da görülmesinin yaratacağı ruhsal yükü hafifletmez. Bir diğer sakınca, bu dizilerin içerikleri incelendiğinde kadına, hayvana ve çocuğa şiddet, ensest ilişkiler, cinsel istismar, fiziksel ihmal ve fiziksel istismar, duygusal ihmal ve istismar gibi travmatik deneyimler abartılı bir şekilde izleyiciye sunulmasıdır. Ruh sağlığı çalışanlarının temel görevi ruhsal şifa dağıtmak iken bu tür ruh sağlığı sorunları olan kişileri damgalama ve izleyenlerin örselenmesine yol açan bu görüntülerin yayınlanmasında bir parça da olsa role sahip olmuş olmaları meslek etiğine aykırıdır. Aynı zamanda koruyucu ruh sağlığı hizmetleri açısından bakıldığında da bu dizilerde sunulan travmatik deneyimlerle kişilerin nasıl baş edebileceğinin bilgisi sunulmamaktadır” vurgusunda bulundu.  

Hasta Mahremiyeti Vurgusu!

“Mahremiyet önemli etik kurallardan biridir” hatırlatmasında bulunan Psikiyatristler Yumru ve Herdi, hasta ve danışandan alınan bilgilerin hasta ve danışan hekim arasında kalması, bir televizyon programı üzerinden izleyici ile paylaşılmaması gerektiğini belirtti. Makalede ayrıca, Hasta Hakları Yönetmeliği’nde yer alan ilgili maddelere yer verildi. Yönetmeliğin 21. Madde b bendinde yer alan, “Muayenenin, teşhisin, tedavinin ve hasta ile doğrudan teması gerektiren diğer işlemlerin makul bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini, hasta/danışan ile her türlü temasta mahremiyete saygı gösterilmesi zorunludur (*). Kişilerin özel bilgilerinin ve ruhsal süreçlerinin, kendi onamları olsa dahi, reyting amaçları ile bu şekilde sergilenmesi mesleki kurallara, insan haklarına ve temel etik kodlarına aykırıdır” hatırlatması yapıldı. Psikiyatristler Yumru ve Herdi, ayrıca bir psikiyatri hekiminin kitle iletişim araçlarında sır saklama yükümlülüğünün olduğuna işaret ederek, Türkiye Psikiyatri Derneği Ruh Hekimliği Meslek Etiği Kuralları 7. Maddesi’nde açıkça tanımlanan; “Ruh hekimliği (psikiyatri) tıp biliminin bir dalıdır ve her ruh hekimi tıbbın evrensel etik ilkelerine uymak zorundadır (*)” maddesiyle uyarıda bulundu. 

“Vaka Öykülerinin Sunulması Ruh Sağlığı Eğitiminin Bir Parçası Olarak Kalmalıdır”

“Ruh sağlığı çalışanlarının televizyon ekranları başta olmak üzere görsel medyadaki yeri toplumu bilgilendirmekten ve uygun sağlık hizmetini alabilmesi adına yönlendirmekten daha öteye gitmemelidir” uyarısı yapan Prof. Dr. Yumru ve Dr. Herdi, “Vaka sunumları meslek eğitiminin bir parçası olmakla birlikte gerçek insanların vaka öykülerinin sunulması ruh sağlığı eğitimi ve bilimsel toplantıların bir parçası olarak kalmalıdır. Koruyucu ve bilgilendirici sağlık hizmeti olarak insana ve topluma dair gözlemlerin halka sunulmasının yanında bu bilgilerle ne yapacakları ve nasıl baş edeceklerinin de sunulması gerekmektedir” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi hayatını kaybetti.

Berlusconi 5 Nisan ile 19 Mayıs ortasında 45 gün boyunca akciğer enfeksiyonu tedavisi gören ve birebir vakitte kronik lösemi teşhisi bulunan 86 yaşındaki başkan, 9 Haziran’da yine birebir hastaneye yatırılmıştı.