Gün: 20 Haziran 2023

Çocukların yaz tatili dönemlerini planlarken, yaş dönemlerine dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, planlamanın yaş gruplarına göre yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Okul öncesi eğitimi alan çocukların aynı düzeni devam ettirmelerinin gelişimleri için önemli olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, 11 yaş sonrası çocuklarınsa yaz kamplarına katılmalarının daha uygun olacağını söylüyor. Aydoğdu, 0-6 yaş grubu çocuklar için ise ailelerinden uzun süre uzak kalacak planlamalar yapılmaması gerektiğine dikkat çekiyor.

Okullar kapandı. Çocuklar için aileler tarafından program yapılması gereken günler başladı. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, çocukların yaz tatilini nasıl daha verimli değerlendirebileceği hakkında açıklamalarda bulundu.

Yaz tatilinden maksimum verim alınabilmesi için yaşa uygun planlama yapılmalı

Çocukların yaz tatili dönemlerini belirlerken, yaş dönemlerine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Farklı yaş dönemleri için farklı stratejiler belirlenmeli ve farklı düzenlemeler yapılmalı. Böylece çocukların yaz tatilinden maksimum verim almalarını sağlanabilir. Özellikle okul öncesi eğitimi alan çocukların, okul dönemindeki düzenlerine devam ediyor olmaları gerekir. Hem akran ilişkileri hem sosyal öğrenme hem de fiziksel gelişimleri için dikkat edilmesi gereken bir nokta. Bilişsel gelişimlerin de bunlara eşlik edebilmesi için yaz okulu gibi uygulamalara devam edilmesi oldukça önemli.” dedi.

Çocuklar ailelerinden uzun süre uzak kalmamalı

Okul öncesi eğitimi alan çocukları olan ve çalışan anne-babaların çocukların gelişimi için geniş aile bireylerinden destek almasının sık görülen bir durum olduğuna değinen Aydoğdu, “Ancak 0-6 yaş dönemindeki çocukların anne-babadan uzun süre ayrı kalarak uzak mesafede olması, onların gelişimi açısından çok olumlu ve sağlıklı karşılanmamaktadır. Bu yüzden mümkün oldukça evlerine yakında hatta evleri içerisinde bakım alabileceği şekilde düzenleme yapılması gerekir. Yaşanılan ilin dışında planlanan tatillerin de annenin veya babanın eşlik edebileceği zaman dilimlerinde yapılması daha uygundur.” şeklinde konuştu.

Okul döneminde olduğu gibi belli bir düzen içerisinde olmalılar

11 yaş sonrası çocuklar için yaz kampı gibi uygulamaların daha önemli olabileceğini belirten Aydoğdu, “Ön ergenlik dönemi içerisinde olan çocukların daha sık akranlarıyla birlikte olması, sosyal medya kullanımının kontrol altında tutulması ve yoğun fiziksel hareket içeren aktiviteler yapması, bütün gelişim basamakları için önerilen, yönlendirilen ve destek alınması gereken alanlar içerisinde yer alır. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, çocukların okul döneminde olduğu gibi belli bir program ve düzen içerisinde olması oldukça önemli.” ifadelerini kullandı.

Çocuğa, esnek ama kuralların da olduğu tatil için alan açmak gerekir

Tüm bu düzenlemeleri yaparken çocuğun ne istediğinin göz önünde tutulması gerektiğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Çocuğun yerine sadece aileler karar vermemeli. Seçenekler arasından çocukla birlikte karar vermek, çocuğun gideceği kurs hakkında söz sahibi olması önemli. Mümkünse süreci arkadaşlarıyla beraber karar verebileceği bir hale getirmek, onun da karar mekanizması içerisinde olması çocuğun öz güvenini de geliştiren bir durum.” dedi.

Çocuğun kontrolsüz bir şekilde bütün yaz tatili boyunca tek başına evde olmasının gelişim basamakları için olumsuz etkilere sahip olacağına vurgu yapan Aydoğdu sözlerini şöyle tamamladı:

“Böyle bir durumda çocukta geceyle gündüz karışır, sosyal medya kullanımında sınırlar ve kurallar kalkmış olur. Tabii ki okul döneminde olduğu gibi çocuğu çok fazla sıkmak ve yönlendirmek de doğru bir yaklaşım değil. Çocuğa nispeten biraz daha esnek ama kuralların da olduğu bir yaz tatili geçirebileceği alan açmak, zaman yaratmak gerekir. Özellikle çocuğun kış döneminde, okul döneminde yapmak istediği ama okul şartları ya da hava şartlarından dolayı yapamadığı etkinler, dâhil olamadığı aktiviteler varsa bunlara katılması için teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi oldukça önem arz eder.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyaca ünlü Danimarka markası Jack&Jones’un marka elçisi Kubilay Aka geçtiğimiz günlerde markanın genel merkezini ziyaret etti. Jack&Jones’un renkli gezi programıyla Aarhus, Brande ve Kopenhag gibi farklı şehirleri keşfeden ünlü oyuncu, keyifli anlar yaşadı.

Özgün tasarımlarıyla farklı stillere alternatif görünümler sunan Danimarka markası Jack&Jones, onur konuğu Kubilay Aka’yı genel merkezinde ağırladı. Aarhus, Brande ve Kopenhag gibi farklı şehirlerde devam eden gezi rotasında ofis ziyaretlerinin yanı sıra kültür ve sanat aktivitelerin de yer aldığı yoğun programla Danimarka’yı keşfeden Kubilay Aka, unutulmaz seyahat anılarıyla İstanbul’a döndü.

Ülkenin başkenti Kopenhag’da başlayan gezi, kanal turu ve kentin kültürel lokasyonlarının ziyaret edilmesiyle başladı. Ertesi gün dev bir şehir sergisini andıran Superkilen’i keşfeden Kubilay Aka, dünyanın faaliyette olan en eski üçüncü eğlence parkı Tivoli Bahçeleri’ni de gezerek güne devam etti. Gezinin üçüncü gününde Aarhus ofisini ziyaret ederek Jack&Jones Danimarka ekibiyle tanışan Kubilay Aka, ardından Brande şehrinde bulunan merkez ofise geçerek özel bir toplantı gerçekleştirdi. Tüm dünyada bulunan Jack&Jones satış ekiplerinin katılım sağladığı ve SS’24 Koleksiyonunun tanıtıldığı özel bir davete eşlik etti. Kubilay Aka, parçası olduğu sezon kampanyası ile denim alanında dünyadaki en hızlı büyümeyi göstererek ‘Denim Country’ ve ‘Best Sales Team’ ödüllerini kazanan Jack&Jones Türkiye adına ödülleri almak için sahneye çıktı. 

3 gün süren dopdolu bir programla ülkeyi deneyimledikten sonra İstanbul’a dönen Kubilay Aka, “Şehirde yürürken moda sayfalarına bakıyormuş gibi hissettiren Danimarka sokakları tek kelimeyle büyüleyiciydi. Jack&Jones’un genel merkezini ve ekiplerinin çalışma ruhunu gözlemlemek gerçekten ilham vericiydi” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dijital bağlantıların artmasıyla uygulamaların maksimum kalite, güvenilirlik ve yüksek performans sunmasını sağlamak için yazılım sistemlerinin düzenli test edilmesi gerekiyor. Geleneksel test süreçlerinin farklı seviyelere taşınmasında, yazılım testine yönelik artan farkındalığın ve yapay zekanın etkili olacağı öngörülüyor. Bulundukları noktada, yazılımları daha hızlı ve etkin bir şekilde geliştirmeye odaklandıklarını söyleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Bu süreçte teknolojinin her alanında olduğu gibi devreye yapay zeka giriyor. Dolayısıyla birbirini besleyen bu iki alanın sıkı bir iş birliği içinde olacağını düşünüyorum.” yorumlarında bulundu.

Hayatı kolaylaştıran ürün ve hizmetlere yönelen günümüz tüketicisi, dijital araç ve uygulamalardan daha fazla hizmet talep ediyor. Bu taleplere doğru karşılık vermek için de tüm yazılım süreçlerinin düzgün ve sistematik şekilde test edilmesi gerekiyor. Doğru hamlelerle hataları gideren yazılım testi uygulamaları yazılım sürecinde etkin bir rol oynarken, yüksek pazar payı sunarak müşteri memnuniyeti sağlıyor. Yazılım testlerinin doğru uygulandığı takdirde verimin ve kalitenin artacağından bahseden TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Her zaman için daha iyi yazılım geliştirmek mümkün. Önemli olan bu ilerleme sürecinde hangi teknolojiyi nasıl kullanacağımızı tespit etmek. Bu yoldaki en iyi destekçinin, geleneksel test sürecini çok farklı seviyelere taşıyabileceğine inandığım yapay zeka olduğunu düşünüyorum.” açıklamalarında bulundu.

AI Teknolojisi ile Yazılım Testi Maliyeti Azalıyor 

İş verimliliği her sektörde olduğu gibi bilişim dünyasında da kendini gösteriyor. Yazılımda meydana gelen hatalar, markanın itibarına zarar verebileceği gibi müşteri kayıplarına da yol açıyor. Bu sebeple sistemlerin sürekli ve düzenli test edilerek iyileştirme ve geliştirme sağlayacağı alanların tespit edilmesi gerekiyor. Dijital araç ve uygulamaların minimum sorunla maksimum performans sunmasına olanak sağlayan yazılım testi, bu özelliklerinin yanı sıra müşteri memnuniyetini de artırıyor. Yazılım testi veriye dayalı bir uygulama olduğundan sürecin büyük çoğunluğu bu verilerin ölçümlenmesine harcanıyor. Dolayısıyla yazılım sistemine entegre edilecek AI teknolojisi, daha az maliyet ile daha fazla test yapılması anlamına geliyor. Böylece süreci hızlandırarak zaman tasarrufu sağlıyor. 

“İnsan Gücünden ve Teknolojiden Aynı Anda Yararlanmak İyi Bir Yol Olabilir”

Belli aralıklarla yapılması gereken testlere AI teknolojisinin gelmesi, yazılım test uzmanlarının işini kolaylaştırdığı gibi daha farklı kısımlara odaklanarak kaliteli ürünler ortaya çıkarmalarına katkı sağlıyor. Ayrıca tüm bu avantajlar sayesinde gelişmekte olan kalite kontrol inovasyonu alanına yönelerek daha iyi yazılım hedeflenebiliyor. Yazılım testi ve yapay zekanın bir arada kullanılmasının kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğuna değinen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu, “Belki de hepimizin daha çok zamana, iç içe olduğumuz teknolojiye daha çok güvenmeye ve gittikçe artan beklentimizin tam anlamıyla karşılanmasına ihtiyacı var. Bu noktada insan gücünden ve teknolojiden aynı anda yararlanmanın iyi bir yol olduğuna inanıyorum. Artık aklımızdan geçirdiğimiz en ufak bir düşünceye bile yapay zekadan birçok yanıt bulabildiğimiz bu dönemde, test uzmanlarının perspektifinin AI teknolojisiyle birleştiği takdirde yazılımda bir devrim gerçekleşeceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediyesi Türk Sanat Müziği korosu tarafından düzenlenen yılsonu konseri büyük bir ilgiyle izlendi.

Kartepe Belediyesi Türk Sanat Müziği Konseri Şef Aysel Demircan yönetiminde Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Düzenlenen konser büyük bir ilgiyle izlendi. Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman’ın ev sahipliğinde belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri ve Kartepeliler konseri izlediler.

RUHUMUZU BESLEYEN NAĞMELER

Konser öncesinde Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “Şarkılar bizi söyler, Biz de eşlik ederiz… Şef Aysel Demircan ve yönetimindeki Türk Sanat Müziği Korosu, icra ettiği eserler ile bu gece gönül telimize dokundu. Üçüncü defa konser verilmektedir. Pandemi, deprem gibi etkenlerden dolayı konserlerimize ara vermiştik. Yaptığımız en güzel etkinliklerden bir tanesi ile bir aradayız. Sizlerin sesiyle dinleniyoruz. İnşallah uzun yıllar bir arada oluruz. Ruhumuzu besleyen nağmeler ile bizlere unutulmaz bir gece yaşatan sanatçılarımıza teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Narlıdere Belediyesi, TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Jeoloji Mühendisleri İzmir Şubesi ile mesleki denetim ve işbirliği protokolü imzaladı. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Kentlerimizi yönetirken ve geleceğe hazırlarken bilimden referans almak zorundayız. Alanında uzman isimlerden oluşan meslek odalarımız, tecrübe ve yetkinlikleri ile Narlıdere’mizde yürüttüğümüz kent politikalarının sağlıklı bir şekilde geliştirilmesinde bize çok önemli bir katkı sağlayacak” dedi.

Narlıdere Belediyesi, TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Jeoloji Mühendisleri İzmir Şubesi ile mesleki denetim ve işbirliği protokolü imzaladı. Belediye binasında gerçekleştirilen protokol törenine Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in yanı sıra Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Çağlar Özbüyük ve Kürşad Akman katıldı. Protokol ile birlikte Narlıdere sınırları içerisinde sağlıklı kentleşme, nitelikli yapılaşma, kültürel, tarihi, doğal çevre değerlerinin korunarak geliştirilmesine yönelik mesleki faaliyet denetimi ve teknik işbirliği yapılması kararı alındı.

MESLEK ODALARIMIZ KAMUNUN ÇIKARINI KORUYOR

Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde 50 binden fazla insanımızı kaybettiklerini hatırlatarak, “Eğer kentlerimizi inşa ederken bilimin gücünü kullansaydık böyle bir facia ile karşı karşıya kalmazdık. Kentlerimizi yönetirken ve geleceğe hazırlarken bilimden referans almak zorundayız. Elimizde, bilgi ve birikimlerini toplumun ve kamunun çıkarlarını koruyan meslek odaları gibi bir güç var. Kamusal denetim rolü da olan meslek odalarımızı daha etkin bir şekilde kullanmalı ve onların güçlenmesine olanak sağlamalıyız. Alanında uzman isimlerden oluşan meslek odalarımız, tecrübe ve yetkinlikleri ile Narlıdere’mizde yürüttüğümüz kent politikalarının sağlıklı bir şekilde geliştirilmesinde bize çok önemli bir katkı sağlayacak. Protokole katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür ediyor, hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

SAĞLIKLI KENTLEŞMEYE KATKI SAĞLAYACAK

Protokol hakkında açıklama yapan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, “Yapı inşaat ruhsatı alımı için mimari projelerin meslek odasında incelenmesi belediyelerin kamu yararına daha etkin bir denetleme yapmasına destek verecektir. Sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapı üretimi adına bu önemli bir gerekliliktir. Protokolün hayırlı olmasını diliyoruz” diye konuştu. 

TEMMENİMİZ TÜM İZMİR’E YAYILMASI

Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer ise protokolün örnek olmasını dileyerek, “Altına imza attığımız bu protokolün sağlıklı kentleşme ve doğru yapılaşma için önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bu ve benzer protokollerin kentimizin tamamında yapılmasını diliyoruz. Bu anlayışta olan Sayın Başkanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

NARLIDERE’YE KATKISI OLACAK

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan da imzalanan protokolün belediye-meslek odaları arasında çalışma düzlemi oluşturma açısından önemine dikkat çekti. Önalan, “Bu protokol ile birlikte meslek disiplinimiz sınırları içerisinde belediyenin güncel sorunlarına birlikte çözüm üretmeye çalışacağız. TMMOB örgütlülüğü ve ilkeleri doğrultusunda yaptığımız protokol, ülkemizin afet ve deprem gerçeği, çevresel sorunları ve doğal yapının korunması konusunda işbirliğini temel alıyor. Protokolün Narlıdere’ye olumlu katkıları olacağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

PROTOKOL HAKKINDA

Narlıdere Belediyesi, Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Jeoloji Mühendisleri İzmir Şubesi arasında imzalanan protokol; sağlıklı kentleşme ve nitelikli bir yapılaşma faaliyeti için gerekli olan mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ilgili mevzuata, bilimsel esaslara ve mesleki kurallara uygun olarak yerine getirilebilmesini amaçlıyor. Protokol ile birlikte, ilgili Meslek Odaları ile Belediye arasında bilimsel teknik işbirliğini gerçekleştirmek, üretilen hizmetlerin daha hızlı ve şeffaf kılınmasını ve tarafların bu yöndeki ortak sorumluluklarını tarih, kültür, doğa, çevre ve ekolojik değerlere sahip çıkarak karşılıklı dayanışma içerisinde yerine getirmek için ortak çalışmalar yapılacak. İlgili meslek odaları, belediyenin talebi doğrultusunda belediye çalışanlarına eğitim verebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Haziran ayı iç borçlanma programına 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahville devam etti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli 6 ayda bir yüzde 0,00 gerçek kupon ödemeli devlet tahvilinin tekrar ihracında gerçek bileşik faiz oranı eksi yüzde 1,72 oldu.

İhalede teklif fiyatı 8,95 milyar lira olurken, 2 milyar lira net satış gerçekleşti.

Hazine ve Maliye Bakanlığı 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli 6 ayda bir yüzde 0,00 gerçek kupon ödemeli devlet tahvilinin yine ihracı öncesi piyasa yapıcılardan gelen 2,1 milyar liralık teklife karşılık, 750 milyon liralık satış gerçekleştirdi.

Bu tahvilde ihale öncesi kamuya satış yapılmadı.

Pek çok MCU hayranının şimdiden Secret Invasion için heyecanlandığını biliyoruz. Ama siz bu güruh içerisinde değilseniz, Samuel L. Jackson’ın yeni açıklamaları ile rotanız değişebilir. Şimdiden sürprizlerin bizleri beklediğini açıklayan ünlü oyuncu, son röportajında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

MCU’nun Nick Fury’si Jackson, tam 15 yıldır bu projenin içerisinde. Uzun müddettir pek çok sinemada rol alan Jackson, Captain America: The Winter Soldier üzere bol övgü toplayan projelerde de değerli roller almıştı. Lakin Jackson’a nazaran Secret Invasion, şu ana kadar bulunduğu en kıymetli MCU projesi olmuş.

Hatta Jackson, Winter Soldier ile Secret Invasion’ı kıyaslamayı da ihmal etmiyor. Winter Soldier’ı hakikaten sevdiğini ve sinemanın kendi tonunu koruduğunu söyleyen ünlü oyuncu, Secret Invasion’ın daha farklı bir rota izlediğini söylemiş. Jackson’a nazaran Secret Invasion’da, Nick Fury’yi daha yakından tanıma fırsatımız olacak.

Ünlü sunucu ve şovmen Beyazıt Öztürk canlı yayında müjdeli haberi duyurdu. Uzun vakittir ekranlara orta veren ünlü komedyen tekrar “Beyaz Show” programıyla geri döneceğinin muştusunu verdi.

Beyaz Show’a orta verip 4 yıldır TV 8’de yayınlanan O ses Türkiye müsabakasında heyet üyeliği yaptıktan sonra orta veren Beyazıt Öztürk ‘Beyaz Show’un yazın yine yayınlanacağını duyurdu. 

CANLI YAYINDA MÜJDELİ HABERİ DUYURDU

54 yaşındaki sunucu Beyazıt Öztürk, katıldığı canlı bir yayında “Bu yaz Beyaz Show başlayacak. Ayrıyeten bir müsabaka programıyla da ekrana dönüyorum” tabirleri ile müjdeli haberi verdi.

SÜRPRİZ PROJEYLE EKRANLARA DÖNMEYE HAZIRLANIYOR!

Öztürk, yeni projelerinden ve efsane program hakkında gelişmeler olduğunu söyledi. Ayrıyeten, yarış programıyla da ekranlara döneceğini belirtti. 

HANGİ KANALDA OLACAĞINA DAİR BİLGİ PAYLAŞMADI

Programların hangi kanalda ve ne vakit yayınlanacağı hakkında açıklama gelmedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Selçuk Bayraktar’dan “Babalar Günü”ne özel manalı paylaşım! “Rahmetli babam bizleri…”

Almanya’nın en büyük bankası olan Deutsche Bank, kripto paralar için saklama hizmetleri sunmak üzere düzenleyiciden müsaade istedi. Bu gelişme, banka müşterilerinin kripto paralarını banka hesaplarında tutabileceği manasına geliyor.

Deutsche Bank, kripto paralar için saklama hizmeti sunmak istiyor

Şu anda dünyada sonlu sayıda banka müşterileri için kripto para saklama hizmeti veriyor. Almanya’nın 1,4 trilyon dolarlık varlık yöneticisi olan Deutsche Bank, ABD’deki düzenleyici baskının ortasında, bu istikamette atılım yaptı. Deutsche Bank, yakın vakit kripto para saklama hizmetleri için Alman düzenleyicilerden müsaade istedi.

Deutsche Bank’in bankacılık ünitesini yöneten David Lynne, bu atağın kurumsal talep ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Alman bankacılık devi, kurumsal müşterileri için fiyat gelirlerini arttırmaya yönelik stratejisinin bir modülü olarak kripto para saklama hizmetleri de vermek istiyor. Ayrıyeten, bankanın yatırım kolu DWS Group için gelir arttırma uğraşlarını da destekleyecek. Lynne, Bloomberg’e verdiği demeçte:

Dijital varlıklarımızı ve saklama işimizi geliştiriyoruz. Dijital varlık lisansı için müracaatımızı Bafin’e koyduk.

Başvuru tamamlandı

David Lynne ayrıyeten başvuruyu tamamladıklarını bildirdi. “Almanya’nın menkul değerler gözlemcisi Bafin’e müracaatımızı yaptık” biçiminde doğruladı. Lynne, hareketin Deutsche Bank’ın kurumsal bankasındaki fiyat gelirini artırmaya yönelik daha geniş bir stratejinin kesimi olduğunu söylüyor. Bununla birlikte, Deutsche Bank’ın yatırım kolu DWS Group’un kripto paralarla ilişkili tekliflerden elde edilen geliri artırma uğraşlarını da yansıtıyor.

Deutsche Bank’ın kurumsal banka kısımları, birinci olarak 2020’nin sonlarında kripto para saklamayı uygulamaya koyma planlarını ortaya dökmüştü. Lakin hizmeti ne vakit başlatmayı planladığını açıklamadı. Kısım, o sırada Stefan Hoops tarafından yönetiliyordu. Bir yıl evvel Hoops, DWS’ye icra heyeti lideri olarak katıldığında Lynne misyonu devralmıştı.

Almanya ve kripto paralar

Almanya, kripto paraların benimsenmesi ve düzenlenmesi konusunda başka Avrupa ülkeleriyle benzeri bir yaklaşım sergiledi. Alman hükümeti, son yıllarda Blockchain teknolojisini inceliyor ve çeşitli somut adımlar atıyor. Kriptokoin.com olarak aktardığımız Avrupa genelinde yürürlüğe girecek MiCA dışında, Almanya’nın kendine has atılımlarından kimileri:

1. Yasal tanınma: Almanya, kripto paraları yasal bir ödeme aracı olarak tanımlar. 2013 yılında Federal Maliye Bakanlığı, Bitcoin ve öbür sanal para ünitelerini “özel para” olarak tanımladı. Sonuç olarak sanılanın tersine Bitcoin Almanya’da yasal bir statüye sahip.
2. Vergilendirme: Almanya’da kripto para üniteleri vergilendirilmektedir. Kripto para üniteleri üzerinden yapılan alım satımlar vergiye tabidir. Tıpkı vakitte, kripto para üniteleri sermaye çıkarı olarak bedellendirilmektedir.
3. Lisanslama ve Düzenleme: Almanya’da kripto para borsaları ve cüzdan sağlayıcıları üzere kripto para işletmeleri, finansal düzenlemelere tabidir. Alman Finansal Denetleme Otoritesi (BaFin), kripto para işletmelerini lisanslandırmak ve denetlemekle vazifelidir. Lisanslama prosedürleri, KYC (Kimlik Doğrulama) ve AML (Kara Para Aklama) kurallarını içerir.
4. Blockchain ve DLT Projeleri: Almanya, Blockchain teknolojisi ve dağıtık defter teknolojisi (DLT) projelerine de odaklanmaktadır. Alman hükümeti, bu teknolojilerin benimsenmesini teşvik etmek için kimi takviye ve teşvikler sağlar. Bilhassa güç, sıhhat, lojistik ve finans kesimlerinde Blockchain ve DLT projeleri geliştirilmektedir.
5. Merkez Bankası Dijital Para Ünitesi (CBDC): Almanya Merkez Bankası, dijital bir para ünitesi olan Merkez Bankası Dijital Para Ünitesi (CBDC) konusunu araştırmaktadır. CBDC’nin potansiyel yararlarını ve risklerini kıymetlendiren bir çalışma kümesi oluşturulmuştur. Lakin şimdi resmi bir Alman CBDC duyurusu yapılmamıştır.

Kocaeli’ye belediyecilik hizmetleriyle değer katan Büyükşehir Belediyesi, 

yaşamın her alanında vatandaşın yanında oluyor. Bu bağlamda Kocaeli’nin her noktasında yoğun bir tempoda çalışan Büyükşehir, yolları bakım ve onarımdan geçirerek, araç sürücüleri ve yayaların memnuniyetini kazanıyor.

Buna göre Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, Başiskele ilçesi Yeniköy’de bulunan Ford Otosan fabrikası ile serbest bölge arasında ulaşımın sağlanacağı yan yolda u kanal çalışmaları ve bitümlü temel asfalt serim çalışmalarını tamamladı.

900 METRE UZUNLUĞUNDA U KANAL

Ford Otosan fabrikası ile serbest bölge arasında ulaşımın sağlanacağı 750 metre uzunluğunda gidiş-geliş 1×1 şerit, çift şerit parklanmaların olduğu, yaya kaldırımı ve aydınlatma direklerinin de yapıldığı yan yolda asfalt serimi yapıldı.

Yeni yolun yanında Derya Caddesi’nden denize kadar olan kısımda ise 900 metre uzunluğunda 1,5×2 boyutlarında betonarme u kanal inşa edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Sympathique”, “Hang on Little Tomato”, “Hey Eugene!”, “Splendor in the Grass”, “Joy to the World”, “1969”, “A Retrospective”, “Get Happy”, “Dream A Little Dream”  “Je Dis Oui” albümleriyle altın ve platin plak kazanan, Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip olan ve son olarak hazırlık çalışmaları 25 yılın üzerinde süren “Thomas Lauderdale Meets The Pilgrims” albümünü yayınlayan Pink Martini, Avrupa turnesi kapsamında Pasion Turca organizasyonu ile 30 Haziran’da Turkcell Vadi İstanbul’da Türkiye’deki hayranları ile buluşmaya hazırlanıyor. 

 “Je Dis Oui” albümünde birbirinden güzel şarkıları yorumlayan grup, Türk sevenlerine de büyük bir sürpriz yaparak “Aşkım Bahardı” şarkısına yer vermişti. 

Pink Martini son olarak kariyerlerinin başında dünya çapında ses getiren ilk albümleri “Sympathique” ile eş zamanlı olarak kaydedilen ve uzun zamandır beklenen “Thomas Lauderdale Meets The Pilgrims” albümünü Heinz Records etiketiyle Mayıs 2023’te dinleyici ile buluşturdu. “Night and Day”, “Malagueña” ve “Rhapsody in Blue” gibi sevilen şarkıların yorumlandığı albüm 11 şarkıdan oluşuyor. 

Kendilerini “Dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirerek modern bir formda sunan müzik arkeologları” olarak tarif eden topluluğun şarkıları, La Casa De Papel’den The West Wing’den Desperate Houseviwes’a kadar birçok dizi ve filmde de yer buldu.

Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar dinlemesi en keyifli şarkıları seslendiren topluluk, China Forbes’un sıcak vokali, zengin repertuvarları ve sürprizleri ile 30 Haziran’da Turkcell Vadi İstanbul’da hayranlarıyla buluşacak.   

PINK MARTINI Hakkında

“Pink Martini’nin hayatı seven enerjisini ve orijinalliğini sıkıştırabilecek bir kalıp ya da tanım yok…” BBC Music Review

Pink Martini 1994 yılında klasik piyano eğitimi alan Harvard mezunu Thomas M. Lauderdale tarafından Portland’da kuruldu. Pink Martini kurulduğu günlerde politik tavrı olan, sivil toplum örgütlerinin yardım ve bilinçlendirme amaçlı organizasyonlarında sahneye çıkan bir orkestra olarak yola çıkmıştı. Thomas M. Lauderdale’in Harvard’dan sınıf arkadaşı China Forbes, orkestraya 1995’te katıldı. The Boston Pops, San Francisco Senfoni Orkestrası, Hollywood Bowl Orkestrası ve Los Angeles Filarmoni orkestrası gibi ünlü orkestralarla zengin bir evrensellik yakalayan Pink Martini daha önceki üç albümüyle 2 milyondan fazla satış rakamına ulaştı.

Pink Martini “Sympathique” adlı ilk albümlerini 1997’de yayınlar yayınlamaz Fransa’nın ünlü Victoires de la Musique ödüllerinde “Yılın Şarkısı” ve “En İyi Yeni Sanatçı” kategorilerinde aday olarak uluslararası bir fenomen haline geldi. 2004, yılında yayınlanan ikinci albümleri “Hang on Little Tomato”, Amazon albüm satışları listesinde 1 numara olmayı başardı. Grubun üçüncü albümleri “Hey Eugene!”, hem Billboard en çok satan albümler listesinde ilk 30’da yer aldı hem de ikinci kez Amazon albüm satış listelerinde 1 numara olmayı başardı. Pink Martini “Splendor in the Grass” albümünü kendi plak şirketleri Heinz Records etiketiyle çıkardı.

Kendilerini “Dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirip modern bir formda sunan müzik arkeologları” şeklinde tarif eden topluluğun kurucu üyesi piyanist Thomas M. Lauderdale, “Bir müzik belgeseli hazırlıyor gibiyiz; dünya vatandaşı ve müzik elçileri olarak, her zaman değişik kültürlerin geleneklerini, dillerini, tarihlerini bilmek ve çalışmak zorundayız. ABD’li bir grubuz, ancak zamanımızın büyük bir bölümünü Avrupa’da geçiriyoruz. En büyük amacımız, hangi kültürden olursa olsun, dünya üzerinde çok geniş bir dinleyici kitlesine seslenebilmek” diye ekliyor. Türkiye’deki konserleriyle büyük ilgi gören topluluk Türkiye sevgisini ülkemizdeki turnelerinde çektirdikleri fotoğrafları “Hang on Little Tomato” albümlerinin kartonetine taşıyarak göstermişti. Avrupa’daki ilk performansını Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren Pink Martini özellikle Fransa, İspanya, Portekiz, Belçika, İsviçre, Yunanistan, Lübnan gibi ülkelerde kapalı gişe konserlere imza atıyor. Los Angeles, Oregon, Seattle, New Jersey, San Antonio ve Kansas City senfoni orkestralarıyla birlikte konserler veren topluluk, 2003 yılında Frank Gehry’nin mimari şaheseri Los Angeles Filarmoni’nin yeni evi Walt Disney Konser Salonu’nun açılışını yaptığı gibi 2005’te Türkiye’de de Kuruçeşme Arena’nın açılışını yapmıştı.

Televizyonların ünlü dizileri de Pink Martini şarkılarını soundtrack olarak kullanmak için birbirleriyle yarışıyorlar. The West Wing’den Desperate Houseviwes’a kadar Pink Martini’nin şarkıları şimdiye kadar birçok ünlü dizide kullanıldı. 2011 sonbaharında 2 yepyeni albüme imza atan Pink Martini, ilk olarak Saori Yuki ile “1969” albümünü ardından da 17 yıllık hikâyelerini özetledikleri “A Retrospective” albümünü piyasaya çıkardı. Pink Martini’nin efsanevi Japon sanatçı Saori Yuki ile 2007 yılında “Taya Tan” adlı şarkıyı yeniden yorumlamasıyla başlayan ortak hikâyesi, 69 yılının en güzel şarkılarını bir araya getirdikleri sıcacık albümleri “1969”da da sürdü. 1969 albümü “Blue Light Yokohama”, “Yuuzuki”, “Mayonaka no Bossa Nova (Gece Yarısı Bossa Nova’sı)” gibi Japonya’nın en ünlü şarkılarını ve “Yoake no Scat (Yeni Bir Şafak Melodisi)” gibi Saori Yuki’nin en meşhur şarkılarını içeriyor.

Albümde Fransızca, Japonca ve İngilizce 12 şarkı bulunuyor. Jorge Ben’in “Mas Que Nada”, Peter Paul & Mary’nin “Puff, The Magic Dragon” ve Peggy Lee’nin “Is That All There Is” gibi ünlü şarkılarına yepyeni yorumlar getiren albüm, bir Japon efsanesi olan Saori Yuki’yi de Türkiye’deki sevenleri ile buluşturdu. Grup 2011 yılında, “1969” albümü ile aynı anda 17 yıllık kariyerlerini özetledikleri ve 8 yepyeni şarkı ile destekledikleri “en iyiler- best of” çalışması “A Retrospective”i piyasaya çıkardı. 2013 yılında yayınladıkları “Get Happy” albümlerinde “Quizas Quizas Quizas”, “Sway”, “Smile” gibi unutulmaz eserleri yorumlayan grup, Türk sevenlerine de büyük bir sürpriz yaparak albümde “Üsküdar” şarkısına yer verdi.

2012 yılında Belkıs Özener ile “Aşkın Bahardı” şarkısını birlikte yorumlayan Pink Martini, The Von Trapps ile “Dream A Little Dream” albümünü kaydetti. Neşeli Günler filmiyle meşhur olan Captain ve Maria Von Trapp’ın gerçek torunları Sofia, Melanie, Amanda ve August von Trapp’ın da yer aldığı 8. stüdyo albümlerini 2014’te yayınladı. Pink Martini, 2016’nın sonbaharında 8 dilde 15 şarkı içeren “Je Dis Qui” albümünü çıkardı ve Türk hayranları için “Aşkım Bahardı” şarkısını seslendirdi. 2017’de “Sympathique” albümünün 20. yılını içinde Ravel’in ikonik bestesi Bolero’nun da olduğu yeni bir basımla kutlayan grubun kurucusu ve lideri Thomas M. Lauderdale’ın ünlü kabare şarkıcısı Meow Meow ile kaydettiği albümü Hotel Amour 2019 yılının mart ayında dinleyiciyle buluştu.

Pink Martini 2019 yılında Heinz Record etiketiyle şarkıcı, söz yazarı ve gitarist Edna Vazquez ile birlikte Edna’nın orijinal şarkısı “Sola Soy” ve “Quizás, quizás, quizás” gibi unutulmaz klasik İspanyolca repertuvarın da yer aldığı 5 şarkıdan oluşan Besame Mucho EP’sini yayınladı. 

Sesini ilk kez 2018’de Pink Martini’nin “Exodus” single’ında duyduğumuz, müzikseverlerin hayranlıkla takip ettiği Jimmie Herrod ile birlikte yine aynı yıl kaydettiği 5 şarkılık EP Tomorrow’u müzikseverlerle buluşturdu. 

Pink Martini Portland Oregon’da kaydedilen ilk streaming konserlerini 17 Aralık’ta “Home for Holidays” konseptiyle, 31 Aralık’ta “Good Riddance 2020” konseri ile dijital olarak dinleyicilerine sundu. 

Pink Martini son olarak çığır açan ilk albümü “Sympathique” ile eş zamanlı olarak kaydedilen ve uzun zamandır beklenen “Thomas Lauderdale Meets The Pilgrims” albümünü Heinz Records etiketiyle dinleyici ile buluşturdu. “Night and Day”, “Malagueña” ve “Rhapsody in Blue” gibi sevilen şarkıların yorumlandığı albüm 11 şarkıdan oluşuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Huawei en güncel güneş enerjisi ve enerji depolama çözümlerini, Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen Intersolar Europe 2023 etkinliğinde tanıttı. 

Huawei Digital Power, akıllı fotovoltaik ve enerji depolama sistemleri özelindeki en yeni ürün ve çözümlerini tanıttı. Huawei, akıllı fotovoltaik stratejisi ve tamamen yükseltilmiş yeni fotovoltaik çözümü FusionSolar’ı, Intersolar’da katılımcılara sundu.

Yenilikçi enerji, yenilikçi strateji

‘Watt’, ‘Bit’, ‘Isı’ ve ‘Pil’ teknolojilerinin yakınsamasına vurgu yapan Huawei, Ar-Ge yatırımlarını artırmayı ve güneş enerjisi sektöründeki teknolojik ilerlemeye öncülük etmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda sürekli inovasyonu teşvik eden Huawei, sektörün genel gelişimini hızlandırmayı da iş planının bir parçası olarak görüyor. Huawei, endüstri için kalite odaklı standartlar oluşturmak ve güneş enerjisi endüstrisinin sağlıklı büyümesini teşvik etmek için iş ortaklarıyla birlikte çalışmayı sürdürüyor. Huawei bu iş birlikleriyle, sektörün sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde ilerlemesini sağlamayı da amaçlıyor.

Huawei tesis odaklı senaryolarında, sektörün yalnızca maliyete odaklanmak yerine, yüksek değer teklifleri sunmaya odaklanması için çalışmayı sürdürüyor. Huawei son on yılda dijital teknoloji ve güç elektroniği inovasyonunu akıllı fotovoltaik çözümlerine entegre ederek, akıllı invertör ürünlerini pazara sundu.  Huawei ayrıca, dijital güç teknolojilerini birleştirerek ve akıllı şebeke oluşturan dönüştürücüler geliştirerek, güneş enerjisinin birincil enerji kaynağına dönüşümünü hızlandırmayı hedefliyor.

Huawei, ticari ve endüstriyel alanda teknolojik yenilikleri teşvik etmeye ve aktif güvenliği bir standart haline getirmeye odaklanıyor. Şirket, farklı sektörlerde çevreci güç teknolojilerini destekleyerek işletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlamalarına ve karbon emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olmayı da amaçlıyor. Huawei bu alanda geliştirdiği çözümlerle, kampüslerin ve fabrikaların enerji öz yeterliliğine tamamen ulaşmaları için güçlenmelerini ve her işletmenin temiz enerjiyi benimsemesini hedefliyor.

Huawei, konut senaryolarında ise yeni teknolojilerle ev enerjisinin geleceğine öncülük etmeyi amaçlıyor. Şebekeden bağımsız güç yedekleme ve ‘Yapay Zeka Enerji Yönetim Asistanı (EMMA)’ gibi teknolojilerle, evlerin güç sistemlerinde bağımsızlığa ve öz yeterliliğe ulaşmasını amaçlıyor.  

Huawei’den akıllı fotovoltaik çözümü: FusionSolar

Huawei’in geliştirdiği akıllı fotovoltaik çözümü FusionSolar, gelişmiş bir enerji depolama sistemleri çözümü olarak tasarlandı. Ürünün ismini oluşturan ‘Fusion’ entegrasyonu, ‘Solar’ ise fotovoltaik gücü temsil ederken, FusionSolar entegre inovasyon kavramını da somutlaştıran bir ürün olarak ortaya çıktı. Güneş enerjisi ve depolamanın entegrasyonunu, kapsamlı yapay zeka kullanımı ve fotovoltaiklerin önemli bir enerji kaynağına dönüşümü, FusionSolar’ın temel bileşenlerini oluşturuyor.    

Huawei Digital Power daha yeşil bir güç teknolojisi ekosistemi için çalışıyor 

Huawei, sahip olduğu teknolojik birikimle, sıfır karbon dönüşümüne ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmaya devam ediyor. Huawei Digital Power, Mart 2023 itibariyle dünya çapında 770 milyar kWh yeşil elektrik üretilmesine destek oldu ve karbon emisyonlarını, 480 milyon ağaç dikmeye eşdeğer olan 350 milyon ton seviyesinde azalttı. Huawei ileriye dönük olarak, fotovoltaiklerin ana enerji kaynağı olarak benimsenmesini hızlandırmak için, sektörle iş birliği içinde çalışmayı sürdürüyor.    

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

12.000 marketi ile her hafta hesaplı teknolojik ürünleri tüketicilerle buluşturan A101, bu hafta da birbirinden avantajlı teknolojik ürünleri tüketicilerin beğenisine sunacak.

A101’de Bu Hafta Toshiba Marka Televizyonların Rüzgârı Esiyor

22 Haziran günü A101 marketlerinde satışa sunulacak olan TOSHIBA 70UL4C63DT 70’’ Ultra HD 4K Smart LED TV ile seyir zevkinizi katlayın. 3 adet HDMI ve 2 adet USB girişlerine, Wireless Display ve dahili Wi-Fi özelliklerine sahip bu 4K Ultra HD televizyon, içerisinde bulundurduğu Exxen, YouTube, Netflix ve Prime Video uygulamalarıyla da kullanıcılarına ekran karşısında keyifli dakikalar geçirme avantajını sağlıyor. 3 yıllık Vestel garanti kapsamındaki ürün, 16.499 TL’lik fiyatıyla satışa çıkıyor.

Full HD görüntü kalitesine sahip TOSHIBA 43L2163DT 43” Full HD Smart TV ise dahili HD uydu alıcısı, 2 adet HDMI girişi, 1 adet USB girişi, dahili Wi-Fi ve Wireless Display özelliklerinin yanında, Exxen, Youtube, Netflix ve Prime Video uygulamalarına da kolay erişim olanağını sunuyor. 3 yıllık Vestel güvencesindeki bu televizyon, ücretsiz montaj imkânı ile sadece 6.399 TL’ye A101’lerde yerini alıyor.

3.899 TL fiyatıyla ve 3 yıllık Vestel garantisiyle alıcıların dikkatini çeken haftanın bir diğer televizyonu TOSHIBA 32W2163DT/ 32W2163DT/232″ Uydu Alıcılı Smart LED TV, 2 adet HDMI, 1 adet USB, Wireless Display ve dahili HD uydu alıcısı özelliklerine sahip. Ayrıca dahili Wi-Fi olanağını da sizlere sağlayan bu televizyon, Exxen, YouTube, Netflix ve Prime Video uygulamalarına kolay erişim avantajını sunuyor.

Beyaz Eşyada Kaçırılmayacak Fırsatlar A101 Marketlerinde

22 Haziran’dan itibaren A101 marketlerinde satışa çıkarılacak olan kaçırılmayacak beyaz eşya SEG BM 6001 6 Programlı Bulaşık Makinesi, 12 kişilik bulaşık yıkama özelliğiyle kalabalık sofralarda endişesiz dakikalar yaşanmasına imkân sağlıyor. Ön yıkama, yarım yük yıkama, 30 dakikalık hızlı yıkama, 50 dakika süper yıkama gibi 6 farklı programı olan makinenin, zaman erteleme ve çocuk kilidi gibi birçok özelliği de bulunuyor. Pratik ve rahat kullanım olanağı sunan bu bulaşık makinesi, 2 yıl Vestel garantisi ve 5.799 TL fiyatıyla tüketicilerle buluşuyor.

Bu hafta müşterilerle buluşan bir diğer beyaz eşya olan SEG CM 710 7 kg Çamaşır Makinesi ise 7 kg yıkama kapasitesi, 1000 devir, günlük 60dk./60oC, çocuk kilidi, 15 program, 15 dk. hızlı yıkama, ön yıkama, LED gösterge ve zaman erteleme özelliklerine sahip. 2 yıllık Vestel garanti kapsamı altında bulunan bu ürün, 5.399 TL fiyatıyla A101 marketlerinde sizleri bekliyor.

FLAVEL FLV 1003 3 Çekmeceli Dondurucu ise 95 litre kullanılabilir hacim, statik soğutma sistemi, değiştirilebilir kapı yönü, 3 çekmece (1 çekmece + 2 flape kapak), 209 kWh/a yıllık enerji tüketimi, 37 dBA ses seviyesi gibi çeşitli özelliklere sahip. Bu kaliteli ürün 2 yıllık Flavel garantisi ve sadece 2.599 TL fiyatıyla, A101 mağazalarında ve a101.com.tr’de.

Evinizde 7/24 taze, sağlıklı ve lezzetli su içebileceğiniz HYUNDAI EC-107 Alkali Detox 7 Filtreli Su Arıtma Cihazı, mutfak tezgâhı altında minimum yer kaplayan tasarımıyla dikkatleri çekiyor. %100 doğal mineral içeren alkali ve detox filtre ile yüksek pH seviyesinde su üretimi, elektrik gerektirmeyen ekonomik sistem, 5 litre/saat kapasite ile yüksek performans, 6-12 ay filtre ömrü gibi çeşitli özellikleri bulunan bu su arıtma cihazı, 2 yıl garantisi ile sadece 1.999 TL fiyatıyla kaçırılmayacak fırsatlar arasında bulunuyor.

Birbirinden Özel Fiyatlı Teknolojik Ürünler A101 Müşterilerine Sunuluyor

XIAOMI 10C 4 GB/128 GB Cep Telefonu, 6,71 inç damla çentikli ekranı, 4 GB RAM’i ve 128 GB dahili hafızasıyla alıcılarına kullanışlı ve pratik bir hizmet sağlıyor. Snapdragon® 680 işlemciye ve USB Type-C bağlantı tipine sahip ürün, 5.000 mAh pil kapasitesi ve 18 W hızlı şarj desteğiyle şarj sıkıntısını da ortadan kaldırıyor. 50 MP + 2 MP arka ve 5 MP ön kamerasıyla en güzel anılarınızı biriktirebileceğiniz bu telefonda parmak izi sensörü ve yapay zekâ özellikli yüzle kilit açma gibi gelişmiş özellikler de bulunuyor. Farklı renk seçenekleri, 4.999 TL olan hesaplı fiyatı ve 2 yıllık garantisiyle A101 teknoloji raflarında ve a101.com.tr’de telefonunu yenilemek isteyenleri bekliyor.

6.52’’ ekranı, 4 GB RAM’i ve 128 GB dahili hafızasıyla HIKING A41 Cep Telefonu 22 Haziran’da satışa sunuluyor. Helio P22 işlemci, Android 12, 21 MP arka kamera, 8 MP ön kamera, 4500 mAh pil gücü, yüz tanıma ve parmak izi okuyucu özellikleriyle kullanıcısına konforlu bir hizmet veren bu telefon, 3.199 TL fiyatıyla, 2 yıl garantisiyle ve farklı renk seçenekleriyle A101 marketlerinde müşterilere sunuluyor.

6,52” ekran, 3 GB RAM ve 32 GB dahili hafızasıyla TCL 20E 3/32 GB Cep Telefonu da bu hafta A101’de satışa sunuluyor. Yüz tanıma ve parmak izi okuyucu özelliğiyle güvenliği en üst seviyede tutan bu cep telefonu, 13 MP + 2 MP +2 MP arka ve 8 MP ön kamerasıyla güzel anılarınızı biriktirmenize imkân sağlıyor. 4000 mAh pil gücüyle de şarj sıkıntısını ortadan kaldıran bu ürün, 2 yıl TCL Türkiye garantisiyle ve 2.899 TL fiyatıyla alıcılarla buluşuyor.

OTG desteği olan cihazlar ile uyumlu GOSMART 128 GB Smart USB Bellek ile dosyalarınızı güvenle saklayın. 2 yıl garanti kapsamı altında bulunan ürün, 119 TL fiyatıyla satışa çıkıyor.

TRAX TBS888 Bluetooth Hoparlör ile nerede olursanız olun müziksiz kalmayın. 5.0 Bluetooth versiyon, 10 m Bluetooth mesafesi, 1200 mAh batarya, 5 W hoparlör gücü ve 2-4 saat çalma süresi özelliklerine ve USB/BT/TF/TWS/Handsfree fonksiyonlarına sahip bu kaçırılmayacak hoparlör, 2 yıllık garantisi, 239 TL fiyatı ve farklı renk seçenekleriyle müzikseverleri bekliyor.

Bu hafta müzikseverlere sunulan bir başka ürün olan, en yeni bluetooth özellikli akıllı telefonlar ve tabletler ile uyumlu LENOVO LP1 Bluetooth Kulaklık, Bluetooth versiyon 5.0, 10 m çekim mesafesi, 300 mAh şarj kutusu, kesintisiz 4 saat kullanım süresi, kulak üstü dokunmatik kontrol ve silikonlu kulaklık özelliklerini içerisinde bulunduruyor. 2 yıl garantisi ve 279 TL fiyatı bulunan bu ürün sayesinde alıcılar müzik zevkini doyasıya yaşıyor.

ORBUS Neon Işık LED Şerit Aydınlatma ile odalarınız ışıl ışıl oluyor. 4W / 3 metre / 300 lm, 220-240V, esnek ve su geçirmez özellikleri bulunan bu ürün, 2 yıllık garanti kapsamı altında ve 129 TL fiyatında. 

SAMSUNG EP-T1510 15W Şarj Adaptörü & 3A Kablo ise PD 15 W adaptörü ve C to C 3A kabloyu içerisinde barındırıyor. Siyah ve beyaz renk seçenekleriyle satışa sunulan bu ürün, 2 yıl garantisiyle ve 299 TL fiyatıyla tüketicilerle buluşuyor. 

A101’in Satışa Çıkardığı Küçük Ev Aletleriyle Her İşin Üstesinden Gelin

SAMSUNG MS20A3010AL/TR Mikrodalga Fırın sayesinde yemeklerinizi çabucak ısıtın. Cam kapağa, metalik çift kontrol düğmeye, 5 farklı güç seviyesine, zamanlayıcıya, buz çözme fonksiyonuna ve fırın içi LED aydınlatmaya sahip bu ürün, 2 yıllık garanti kapsamı altında bulunuyor ve 1.999 TL’lik fiyatla A101 mağazalarında satışa sunuluyor.

Pratik kullanımı, şık tasarımı ve cazip fiyatı ile kaçırılmaması gereken FANTOM Carbon DC1000 Dik Süpürge, 500W emiş gücü, 1 L toz haznesi ve toz torbasız kullanımıyla son derece fonksiyonel. 3 yıl garantisi bulunan ürün 729 TL’den A101 marketlerinde.

Mutfakların küçük yardımcısı KIWI KMX 3608 El Mikseri ise bulaşık makinesinde yıkanabilir parçaları ve 5 hız ayarı özellikleriyle pratik bir hizmet sunuyor. 189 TL fiyatı bulunan bu mikser 2 yıl garantisiyle birlikte A101’lerde.

2 yıllık garantisiyle birlikte 499 TL’den satışa çıkan ONVO Link OVBLD02 El Blender Seti, 1500 W, normal-turbo hız kademesi, paslanmaz çelik çift taraflı bıçak, çırpıcı uç ve 4 bıçak blender uç özellikleriyle ve 750 ml kapasiteli doğrama haznesiyle kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor.

6 fincan kapasiteli KIWI KCM 7512 Türk Kahvesi Makinesi ise kahvesiz yapamam diyenler için kaçırılmayacak bir fırsat. 800 W motor gücü ve susuz çalışmayı engelleyen emniyet sistemi özelliklerinin yanı sıra, bu makinede kahve dışında poşet çay veya bitki çayı hazırlamak da mümkün. 2 yıl garantisi ile sadece 229 TL fiyatıyla bu hafta A101 market raflarında yerini alıyor.  

Kurban Bayramı’na yaklaşırken KIWI KMG 2603 Kıyma ve Salça Makinesi ile evde et çekmek ve harika salçalar yapmak mümkün.  1500 W gücü ile aşırı yüklenme korumasına da sahip olan, tersine çalışma fonksiyonu, 2 adet farklı ölçülerde çelik kıyıcı diski, sucuk ve içli köfte aparatlarıyla satılan bu ürün, 2 yıl garanti imkânı ile sadece 799 TL fiyatıyla A101 mağazalarında ve a101.com.tr’de.

KIWI KMS 8301 Elektrikli Bıçak Bileme Makinesi ise 2 yıl garantisi ve 199 TL fiyatıyla raflarda yerini alıyor. 15 W gücü olan bu ürün, kılavuz başlığı sayesinde bıçak, tornavida ve makas gibi ürünlerin keskinleştirilmesini sağlıyor. Sol ya da sağ el kullanımına uygun, kaymaz ayaklar ve toz haznesine sahip ürün, A101 marketlerinde alıcıların beğenisine sunuluyor.   

Kişisel Bakımına Dikkat Edenlerin Adresi A101

Bakımına önem veren erkekler için kaçırılmaması gereken APRILLA AHC 5026 Şarjlı Saç ve Sakal Düzeltme Makinesi ise güçlü motoru, paslanmaz çelik bıçakları ile istenilen saç ve sakal modellerine kavuşmaya yardım ediyor. Temizlik fırçası, yağı ve USB şarj kablosu ile satılan bu makine, sadece 169 TL fiyatıyla, 2 yıl garantisiyle ve farklı renk seçenekleriyle satışa çıkıyor.

Tüm A101’lerde ve a101.com.tr’de satışa sunulan, her evin olmazsa olmazı ARZUM AR5038 Pery Saç Kurutma Makinesi, 2300 W motor gücü, 2 kademeli hız, 2 kademeli ısı ayarı ve dar kurutma başlığı ile bu hafta A101 marketlerinde alıcılarını bekliyor. 349 TL fiyatı ile dikkat çeken ürünün 4 yıllık Arzum garantisi de bulunuyor.

Bu hafta A101 mağazalarında satışa sunulan bir diğer kişisel bakım ürünü APRILLA ATR 7002 Kulak&Burun Kılı Kesme Makinesi, paslanmaz çelik bıçaklara sahip. 1 adet AA pil ile çalışan ve cilt kesme olasılığı olmayan makine, 2 yıl garantisi ve sadece 34,95 TL olan hesaplı fiyatıyla dikkat çekiyor.

Tüyleri kökünden alan 18 cımbızlı sisteme sahip ARZUM AR 5040 Violet Epilasyon Aleti, 2 hız ayarı, temizleme fırçası, saklama kılıfı ve daha nice özellikleri ile oldukça kullanışlı. 4 yıllık Arzum garantisi kapsamında yer alan ürün, 299 TL’den A101 marketlerinde sizleri bekliyor. 

A101 Çocuklarınızı Sevindirmeye Devam Ediyor

A101 marketlerinde bu hafta satışa çıkan PILSAN Safari 24V 4×4 Çift Kişilik Akülü Araba sayesinde çocuklarınızın yüzü gülüyor. 3+ yaş, 70 kg maksimum taşıma kapasitesi, iki çocuğun kullanımına uygun (çift kişilik), hız 3,5-7 km/h, 24 V akü/12 A, 4×4 WD (dört tekerlekten çekiş özellikli), 24 V 4 adet şanzımanlı motor, 24 V şarj cihazı, aşırı ısınmaya karşı devre koruma, akıllı anahtar sistemi (ışıklı), depo kapağından ve akü üstünden şarj edilebilir, sökülebilir akü, kablo üzeri şarj aparatı, ileri/geri vites, turbo/normal vites, elektronik korna, emniyet kemeri, kontak ile voltmetre çalışır, araç ileri hareket halindeyken yanan ön ve arka farlar, açılabilir ön kaput, panelde müzik (SD card, USB), gaz ve fren pedalı, voltmetre, konsoldaki küçük anahtar ile radyo çalıştırılır özelliklerine ve 78x138x75 cm boyutlarına sahip bu akülü araba, 2 yıllık garantisiyle ve 5.999 TL olan fiyatıyla çocuğunu sevindirmek isteyen ebeveynlere sunuluyor.

Çeşit Çeşit Hırdavat Ürünleri A101’lerde

Geri tepme önleyici sistemi ile güvenli bir kullanım olanağı sağlayan PIRANHA Benzin Motorlu Testere, 3,5 HP maksimum motor gücü, 52 cm3 silindir hacmi, 45 cm pala uzunluğu, 550 ml benzin deposu, 260 ml yağ deposu, ayarlanabilir hız düğmesi, sabitlenir hız ile sürekli çalışma ve otomatik zincir yağlama özellikleriyle birlikte, 2 yıl garanti kapsamı altında ve 1.299 TL fiyatında.

PIRANHA Darbeli Matkap, 550 W nominal giriş gücü, 0-2800 r/dk. yüksüz hız, 13 mm mandren kapasitesi, ayarlanabilir hız düğmesi, sabitlenir hız ile sürekli çalışma, sola-sağa dönüş ayarı, delme ve darbeli delme, dahili su terazisi gibi özellikleri bulunan ürün, 2 yıllık garanti kapsamında 349 TL ile bütün A101’lerde. 

500W nominal giriş gücü bulunan PIRANHA Avuç Taşlama alıcıların beğenisine sunuluyor. 11000 r/dk. yüksüz hızı, M14 mil, sağ-sol kullanım gibi çeşitli özellikleriyle ve çıkarılabilir koruma siperi ile güvenli bir hizmet sunan bu ürün, 2 yıl garantisi ile sadece 349 TL fiyatı ile satışa çıkıyor.  

299 TL fiyatlı PIRANHA Sıcak Hava Tabancası ise maksimum 2000 W nominal güç, I 350/II 600 °C sıcaklık hava akışı, 300/500 l/dk., 2 hız ayarı ve 4 m kablo uzunluğu özellikleriyle, 2 yıl garanti kapsamı altında.

PIRANHA Akım Korumalı 3 USB’li Tekli Priz, çocuk koruması, kısa devre koruması ve 10A 2500 W akım korumasıyla güvenliği en üst seviyede tutuyor. 2.1A hızlı şarj ve 3 adet USB girişi özelliklerine sahip bu ürün, 2 yıllık garantisi ve 119,95 TL fiyatıyla A101 hırdavat reyonunda.

PIRANHA Dijital Kumpas, kolay sıfırlama ile herhangi bir noktada yeni bir ölçüm yapma, LED, LCD geniş ekran ve okunaklı yazılar, 5 dakika sonra otomatik kapanma ve açma-kapama düğmesi, 0-150 mm aralık, 0,1 mm birim, 1×1.5V LR44 düğme pil dahil ve kullanımı kolay, hafif ve kompakt tasarım özellikleriyle kullanıcılarına kolaylık sağlayan bir üründür. 2 yıllık garantisi ile 99,95 TL olan fiyatıyla bu hafta tüketicilerle buluşuyor.

PIRANHA Akım Korumalı 3 USB’li Uzatma Kablosu, aç-kapa sistemi, şarj için 3xUSB girişi, termal akım ve kısa devre korumalı, yüksek ısıya karşı dayanıklı ve 2 m yüksek akım dirençli kablo gibi özellikleri bulunan ürün 2 yıllık garanti kapsamında 134,95 TL ile bütün A101 marketlerinde.

Dikey kullanım için katlanabilir tasarımıyla kullanıcılarına pratik bir hizmet sunan APRILLA Katlanabilen Şarjlı Vidalama, 3.6V, 1500 mAh li-ion pil, led aydınlatma, yüksek tork performansı, kompakt ve taşınabilir, kaymaz sap özelliklerine sahip. USB kablo ve 12 parça aksesuarıyla birlikte satılan bu ürün, 2 yıl garantisi ve 149,95 TL fiyatıyla A101 market raflarında yerini alıyor.

Katlanabilir Elektrikli Bisiklet Bu Hafta A101 Müşterileriyle Buluşuyor

A101 bu hafta 11.990 TL’ye OLA Katlanabilir Elektrikli Bisiklet’i müşterilerine sunuyor. 40-50 km sürüş mesafesi, 25 km/h maks. hız, 30 derece maks. tırmanma açısı (pedal asist ile), 250W / 36 Vdc motor gücü / voltajı, 55 Nm motor torku, 36V 10Ah Lityum İyon (taşınabilir ve kilitli) batarya, 4-6 saat şarj süresi, şarj aleti, LCD dijital ekran, kontrol ünitesi, IP65 elektrik aksam koruma sınıfı, 6061 alüminyum alloy kadro malzemesi, katlanabilir gövde, 20″ jant boyu ve 30,5 kg ağırlık özelliklerine sahip bu kaçırılmayacak ürün, 2 yıllık garantisiyle sizleri bekliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

9 günlük bayram tatilinde dijital yakalılar olarak adlandırılan chatbotlar iş başında olacak ve tüketicilere 7/24 hizmet vermeye devam edecek. Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT’un öngörüsüne göre; bayram tatili öncesinde  en çok seyahat ve havayolu chatbotları mesai yapacak. Bayram tatili boyunca ise bunlara ek olarak E-ticaret, bankacılık, telekom chatbotları da hız kesmeden ilgili kurumların müşterilerine hizmet vermeye devam edecek. Böylece chatbot hizmeti sunan şirketlere müşterileri tatil boyunca 7/24, anında ulaşabilecek. 

Pandemiyle önemi katlanarak artan ve hemen hemen her sektörde kullanıma sunulan chatbotlar uzun bayram tatilinde de hizmet vererek insanların ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecek.  Farklı sektörlerden çok sayıda şirket çalışanı, tatilin tadını çıkarırken, dijital yakalı chatbotlar müşterilere 7/24 hizmet verecek. Özellikle seyahat sektöründeki chatbotlarda bayram tatili öncesi ve süresince işlem hacminin dikkat çekici seviyede artacağı öngörülüyor. Bayram döneminde seyahat chatbotlarının mesaj sayılarında 5 kat artış bekleniyor.Chatbotların bayram tatili sürecinde göstereceği performansın aslında geleceğin bir projeksiyonu olduğuna dikkat çeken CBOT Kurucu ve CEO’su Mete Aktaş: “Chatbotlar, hayatımızın her alanında giderek daha önemli bir yer ediniyor. Özellikle işlemlerini anında halletmek isteyen insanlar, tatil dönemlerinde ve kurumların kapalı olduğu zamanlarda chatbotlar aracılığıyla destek alarak işlerini kolaylıkla gerçekleştirme imkanına sahip oluyor. Chatbotlar, güçlü bir performans sergileyerek ve canlı destek ihtiyacını minimize ederek hayatımızda giderek vazgeçilmez hale geliyor. MarketsandMarkets’ın yaptığı araştırmaya göre, 2022’de 4,7 milyar dolar olan Dünya chatbot pazar büyüklüğünün, yıllık ortalama % 23,3 büyüyerek 2028’de 15,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böyle önemli bir büyüme oranı yakalayan pazarın farklı kullanım alanlarında hizmet veren, hem kurumlara hem kullanıcılara fayda yaratan ve yetkinlikleri sürekli artan chatbotlar ortaya koyacağı açık. Biz, CBOT olarak, ARGE faaliyetleri ile üzerine yatırım yapmaya devam ettiğimiz yetkin yapay zeka teknolojisi ve elde ettiğimiz geniş  deneyimle başarılı chatbotlar sunarak kurumlara verimlilik ve kesintisiz yüksek kaliteli hizmet imkanı sağlamaya devam edeceğiz.” diyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Xenonauts 2 duyurulalı yıllar oldu, hatta birinci demosu paylaşılalı 6 yıldan uzun mühlet olmuş sevgili Oyungezerler. Münasebetiyle gereğince uzun bir bekleyiş sürecini geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Ve en sonunda bu bekleyişin sonunun geldiğini öğrenmiş olduk, oyunun çıkış tarihi bir fragmanla ilan edildi.

Xenonauts 2, tam da klasik XCOM oyunlarını andıran biçimde bir oyun. Tekrar uzaylılar dünyayı istila etmeye karar vermiş ve tekrar iş bizim takımımıza düşmüş durumda. Sıra tabanlı taktik strateji cinsindeki oyunda, kapalı üslerden oluşan bir ağ kurup uzaylılarla uğraş edecek, dünyayı bu istiladan kurtarmaya çalışacağız.

Xenonauts 2’nin nasıl bir oyun olacağını görmek için önümüzde 1 ay kadar bir müddet kalmış durumda; 18 Temmuz’da çıkış yapacak.

Azerbaycan Voleybol Federasyonunca Altyapı Bayan Ulusal Kadrolar Başantrenörlüğü vazifesine getirilen Şahin Çatma, milletlerarası şampiyonalarda büyük muvaffakiyetler elde eden Türkiye’de yapılan uygulamaları örnek alarak dost ve kardeş ülkenin voleybolunda fark oluşturmayı hedefliyor.

Bakü’de 8 Haziran’da 5 yıllık mukaveleyi imzalayan Eskişehirli 63 yaşındaki tecrübeli teknik adam, 23-29 Temmuz’da Slovenya’nın Maribor kentindeki Avrupa Gençlik Olimpik Yaz Şenliği’nde (EYOF) Türkiye 17 Yaş Altı Bayan Ulusal Kadrosu’nun başında yer almasının akabinde ağustosta Azerbaycan’daki misyonuna başlayacak.

Etkin voleybol yaşantısını tamamlamasının akabinde 1983’ten itibaren birçok kulüp grubunu çalıştıran Çatma, Nilüfer Belediyespor’la 2011’de Balkan şampiyonluğu, Bursa Büyükşehir Belediyespor’la 2015’te CEV Challenge Cup şampiyonluğunu kazandı.

Yıldız ulusal kadrolarla 2010 ve 2012’de Balkan şampiyonluğunu, 2011’de dünya şampiyonluğu ve EYOF üçüncülüğünü, 2013’te Avrupa üçüncülüğünü elde eden Çatma, 2020’de Genç Kızlar Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Türkiye 19 Yaş Altı Kız Ulusal Kadrosu’nun başantrenörüydü.

Yurt dışından gelen teklifler ortasından Azerbaycan’ı seçti

Şahin Çatma, AA muhabirine, Azerbaycan Voleybol Federasyonunun yeni bir yapılanma içinde olduğunu söyledi.

Azerbaycan Bayan Voleybol Ulusal Ekibi’nin başantrenörü Ataman Güneyligil’le Galatasaray’da birlikte çalıştıklarını belirten Çatma, “Onu transfer ettiler, gerisinden bana bu türlü bir teklif getirdiler. Ben de aslında altyapıyı seviyorum, biliyorum. Bu misyonda ulusal ekiplerde da çalıştım. Ondan ötürü seve seve kabul ettim. Uzun yıllar sürecek bir mutabakat yaptık. İnşallah başarılı olurum.” dedi.

Çatma, Azerbaycan Voleybol Federasyonu Lideri Shahin Baghirov’un voleybol ismine yaklaşımının çok güzel olduğunu tabir ederek, karşılıklı sevgi ve hürmet içinde, tıpkı lisanın konuşulduğu bir ortamın kendisini beklediğini vurguladı.

Türk voleybolunun bilhassa bayanlarda ulaştığı düzeyden ötürü Azerbaycanlı muhataplarının kendilerine büyük hürmet gösterdiğini anlatan Çatma, imza kademesinin akabinde Baghirov’un da iştirakiyle Azerbaycan’ın rayonlarında (idari bölge) taramalar yaptıklarını aktardı.

Bu seçmelerden sonra yapılacak planlama ile süreci yöneteceklerini bildiren Çatma, Türk voleybol antrenörlerinin yurt dışına açılmaya başladığına dikkati çekti.

Bunun Türk voleybolu açısından değerli bir süreç olduğunu kaydeden Çatma, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ben de bunu yapmak istiyordum. Daha evvel de kulüplerden bu türlü teklif gelmişti. Bir ulusal kadrosundan da teklif geldi. Onu EYOF’daki vazifem nedeniyle kabul etmedikleri için ben de onların teklifini kabul etmedim. Zira ben Voleybol Federasyonu Lideri Sayın Mehmet Akif Üstündağ’a ‘EYOF için yapacağım, geleceğim’ diye kelam vermiştim. Azerbaycan daha farklı, daha olumlu yaklaştı. ‘Bu süreçte özgür olabilirsin, kasvet yok. Biz de memnun oluruz’ dediler. Bahis ile ilgili bilgilendirdiğim Sayın Mehmet Akif Üstündağ liderim da birebir dileklerde bulundu, değerlendirmesini yaptı. Bu süreçte Sayın Üstündağ’a verdiği dayanaktan ötürü teşekkür ediyorum.”

“O potansiyel var”

Şahin Çatma, Azerbaycan’da daha evvel Türk antrenörlerinin kulüp ve ulusal kadrolar seviyesinde çalıştığını belirtti.

Kendisinin amaçlarına değinen Çatma, şunları söyledi:

“Benden evvelki benim misyonumu yapan arkadaşlarım kesinlikle oraya katkı sağlamışlardır, yararlı olmuşlardır ancak ben oraya onların yerini doldurmak için gitmiyorum. Ben fark yaratmak için gidiyorum. Oradaki süreci hakikat yönetebilmek, hakikat atletlerle gerçek maksada, gerçek vakitte ulaşabilmek istiyorum. O potansiyel de var. Zira rayonlarda bir tarama yaptım. 2010, 2011, 2012, 2013, 2015’e kadar gidiyor, bizde ulusal gruplarda tekli çiftli yaşlar olarak devam ediyor. Seçmeleri yaptım. Artık onların hepsini envantere dökeceğiz. Ağustos ayından itibaren muhakkak etaplarda kamplar yapacağım. Kendi ulusal ekibimize uyguladığımız protokolü, oyuncu portföyünü orada da tıpkı formda genişletip, geniş bir tabandan piramidi üste hakikat küçültmek istiyorum. Sonrasında o oyuncularla Voleybol Akademi üzere bir proje yapıp onları Azerbaycan liginde üst ligde oynatmak istiyorum.”

Çatma, sabırlı olunursa 2-3 yıl içinde kesinlikle üst düzeyde voleybol oynayabilecek oyuncuları ön plana çıkarabileceklerine inandığını vurguladı.

“Bu 3 senede A Ulusal Kadro’da oynayamazlar lakin A Ulusal Ekip’te oynayacak düzeydeki oyuncuları yakalamış oluruz. 5’inci, 6’ncı yılında inşallah orada bu planladıklarımızı hayata geçirmiş oluruz.” tabirini kullanan Çatma, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de voleybola büyük takviyelerde bulunduğunu anlattı.

Çatma, Türkiye ile Azerbaycan’ın “iki devlet, tek millet” olduğunu anımsatarak, öteki antrenörlerle hakikat planı, yanlışsız projeyi yanlışsız vakitte yanlışsız işleterek misyonunu yapmak istediğini kelamlarına ekledi.

ğ-*Keten tohumu maskesi, saç bakımında kullanılan doğal bir formüldür.

Keten tohumlarındaki besleyici bileşenler saçları nemlendirir, güçlendirir ve saç derisini dayanaklar.

Kullanım sıklığı ve mühleti ferdî tercihlere nazaran değişebilir.

Maskenin hazırlanması konutta çarçabuk yapılabilir.

Keten tohumu maskesinin saça birçok yararı vardır. İşte bunlardan kimileri:

1. Saç büyümesini teşvik eder: Keten tohumu, içerdiği omega-3 yağ asitleri, protein ve öteki besin hususları sayesinde saç köklerini besler. Bu da saç büyümesini teşvik eder ve daha kalın, sağlıklı saçlar elde etmenizi sağlar.
2. Saçları nemlendirir: Keten tohumu, saçlara doğal bir nemlendirme tesiri sağlar. Saç tellerine derinlemesine nüfuz eder, kuruluğu giderir ve saçların daha parlak, yumuşak ve esnek olmasını sağlar.
3. Saçları güçlendirir: Keten tohumu, içerdiği vitaminler, mineraller ve amino asitlerle saçları güçlendirir. Bu da saçların kırılmasını önler, saçlarda daha az dökülme yaşanmasını sağlar.
4. Saç derisini güzelleştirir: Keten tohumu maskesi, saç derisine derinlemesine nüfuz ederek kaşıntıyı hafifletir, saç derisindeki irritasyonu azaltır ve sağlıklı bir saç derisi sağlar.

Keten tohumu maskesini nasıl yapabilir ve kullanabilirsiniz:

Malzemeler:

• 2 yemek kaşığı keten tohumu
• 1/2 su bardağı su
• İsteğe bağlı olarak birkaç damla esansiyel yağ (örneğin lavanta yahut nane yağı)

Yapılışı:

1. Keten tohumunu suyla kaynatın ve jöle üzere bir kıvam elde edene kadar kaynatmaya devam edin.
2. İsteğe bağlı olarak, birkaç damla esansiyel yağı ekleyin ve tekrar karıştırın.

Kullanımı:

1. Saçınızı ılık suyla düzgünce yıkayın ve yavaşça kurulayın.
2. Hazırladığınız keten tohumu karışımını saç derinize ve saç tellerine masaj yaparak uygulayın.
3. Maskeyi saçınızda 30-60 dakika bekletin ve akabinde düzgünce durulayın.
4. Haftada bir yahut iki defa keten tohumu maskesini kullanabilirsiniz.

Herkesin saç yapısı ve muhtaçlıkları farklı olduğundan, keten tohumu maskesini kullanmadan evvel saçınızın reaksiyon verdiğini gözlemlemek kıymetlidir. Şayet rastgele bir alerjik tepki yahut rahatsızlık hissederseniz, kullanmayı bırakmalısınız.

Unutmayın, keten tohumu maskesi saçlarınıza doğal bir dayanak sağlamak için kullanılan bir formüldür. Lakin, kalıcı sonuçlar için tertipli kullanım ve sağlıklı bir hayat şekliyle birlikte kullanmanız önerilir.

Bitcoin fiyatı, yeni bir iddiaya nazaran, boğa piyasası sürat kazandıkça bir buçuk yıla kadar “can sıkıntısı” yaşama riski ile karşı karşıya. İşte detaylar…

Bitcoin fiyatı için sırada neler var?

Haftalık bülteni “The Week On-Chain “in son baskısında, tahlil firması Glassnode, BTC hodlers için önümüzdeki “zorlu” bir periyot öngördü. Bu yılın birinci çeyreğinde %70 kıymet kazanan fakat daha sonra yerini korumakta zorlanan Bitcoin, gelecekteki fiyat hareketleri kelam konusu olduğunda fikir ayrılıkları yaratıyor. Kimileri 2024 halving’i ile  birlikte önümüzdeki yılı dramatik bir yükselişin karakterize edeceğine inanmakta. Başkaları yeni bir tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaşmanın daha uzun süreceğine inanmakta. Hatta 2025’e dikkat çeken beşerler da var.

Glassnode’a nazaran, klasik bir boğa piyasası öncesi kainatın yaşandığına dair işaretler var, lakin uzun vadeli sahiplerin tekrar de büyük bir sabır göstermesi gerekecek. “Bitcoin sahiplerinin coinlerini harcama ya da elde tutma eğilimi” olarak tanımladığı BTC arzının “canlılığını” inceleyen araştırmacılar, kitlesel birikimi ortaya çıkardı. Tahlilde aşağıdaki sözler yer aldı:

Şu anda, canlılık çok yıllı bir makro düşüş trendinde ve ayı piyasasının birinci başladığı Mayıs 2021’de doruğa ulaştı. Coin’ler yavaş lakin emin adımlarla soğuk cüzdanlara taşınırken ve HODLer kümesi tarafından piyasadan çıkarılırken, 2018-20 döngüsüne emsal bir yapının oluştuğunu görebiliyoruz. Bu HODLer’lar şu anda ayda yaklaşık 42,2 bin BTC oranında coin biriktiriyor, bu da fiyata duyarsız sınıfın şu anda mevcut arzın kıymetsiz olmayan bir kısmını emdiğini gösteriyor. Bu davranışı evvelki döngülerle karşılaştırırsak, bu istikrarlı ve kademeli birikim rejiminin 2 yıldan biraz daha uzun bir müddet evvel başladığını görebiliriz ve önümüzde 6 ila 12 aylık bir müddet daha olabileceğini düşündürmektedir.

Bitcoin servet transferi “kesintisiz” halde devam ediyor

Hodler tabanının daha spekülatif ucu (kısa vadeli sahipler) da şu anda odak noktasında. Bu yatırımcılar en fazla 155 gün boyunca coin biriktirdi. Toplam maliyet bazları – yaklaşık 26.400 dolar – kısa vadeli bir dayanak bölgesi olarak radarda. Glassnode devamla, cüzdan varlık büyüklüğüne nazaran herkesin birikim modunda olmadığını, en büyük hacimli varlıklar olan balinaların şu anda “net dağıtıcılar” olduğunu belirtti. Büyük borsaları etkileyen son ABD düzenleyici baskılarına atıfta bulunarak, “Genel olarak, piyasa sessiz bir birikim periyodunda üzere görünüyor, bu da son zamanlardaki düzenleyici rüzgarlara karşın bir talep akımı olduğunu gösteriyor” dedi. Lakin araştırmacılar sismik bir trend değişiminin gerçekleşmesi için bir yarılanma daha yaşanması gerektiğine inanmakta. Glassnode, şunları söylüyor:

Piyasa gücünün birden fazla ölçütünde, kripto varlık piyasaları çok azında heyecan sergiliyor. Likidite ve heyecan yerini yatırımcı ilgisizliğine bırakırken, volatilite, hacimler ve gerçekleşen paha son yılların en düşük düzeylerinde seyrediyor. Lakin yüzeyin altında, fiyata duyarsız HODLer kohortuna yanlışsız klasik servet transferi modeli kesintisiz devam ediyor. Şayet geçmiş döngüler bir yol gösterici ise, bu durum, potansiyel olarak 8 ila 18 ay ortasında sürecek, kayıtsız bir yatay can ezası devrinin önümüzdeki yolu tanımlayabileceğini göstermektedir.

OntarioTech Üniversitesi ve Dünya Sürdürülebilir Enerji Teknolojileri Topluluğu (WSSET) iş birliği ile düzenlenen, küresel ısınma ve global iklim krizi alanlarında en etkili uluslararası bilimsel etkinliklerden biri olarak kabul edilen 11. Küresel Isınma Konferansı (GCGW2023- 11th Global Conference on Global Warming), Haliç Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Uluslararası akademik ve bilimsel etkinlikler ile önemli başarılara imza atan Haliç Üniversitesi, bu başarılarına bir yenisini daha ekleyerek; dünyanın küresel ısınma konusunda en önemli organizasyonlarından biri olarak kabul edilen 11. Küresel Isınma Konferansı’na (GCGW-2023- 11th Global Conference on Global Warming -2023) ev sahipliği yaptı. 14-16 Haziran’da Haliç Üniversitesi 5. Levent kampüsü oditoryumunda gerçekleştirilen uluslararası kongre, Haliç Üniversitesi Rektörü ve aynı zamanda konferans başkanı olan Prof. Dr. Zafer Utlu’nun konuşmasının ardından konferansın kurucu başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer’in konuşmasıyla başladı. 

Prof. Dr. Zafer Utlu: Temiz enerji teknolojilerine teşvik ve araştırmalar arttırılmalı, yenilebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmalıyız. 

Dünyanın en saygın üniversitelerinden, alanlarında yetkin ve tanınmış akademisyenlerin katıldığı konferansta konuşan Prof. Dr. Zafer Utlu, Haliç Üniversitesi olarak bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Küresel ısınmanın etkilerinden bahseden Utku; ‘Buzulların erimesiyle deniz seviyesinin yükselmesi, hava olaylarının getirdiği şiddetli yağışlar ile yıkım ve kayıpların yaşandığını görüyoruz. Bireylerden hükümetlere ve uluslararası örgütlere kadar tüm kuruluşların sorumluluk alması gerektiğinin bilincinde olmamız gerekiyor. İlk olarak, temiz enerji teknolojilerine yönelik yatırım ve araştırmaları teşvik ederken yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmalıyız. İkinci olarak; akıllı şebeke sistemlerinin kullanılması yoluyla binalarda, ulaşımda ve endüstriyel süreçlerde enerji verimliliğinin artırılması emisyonları önemli ölçüde azaltmalıyız. Üçüncü olarak; ormanların korunması, ağaçlandırma çalışmaları ve sürdürülebilir arazi yönetimi uygulamalarıyla karbon yutaklarının ve biyolojik çeşitliliğin korunması için çalışmalıyız. Farkındalığı artırarak, toplulukları eğitmeli ve sürdürülebilirliği teşvik edecek davranış şekilleri geliştirmeliyiz.” sözlerine yer verdi. 

‘‘Hidrojen çağına giriyoruz. Hidrojenin faydaları,  insanlar için  hiç olmadığı kadar önemli olacak.’’

Küresel ısınmayla mücadele ile ilgili neler yapılması gerektiği konusunda sunum yapan konferansın kurucu başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer ise, insanların ihtiyaç olduğu; temiz hava, gıda, su gibi önemli faktörlerin yanı sıra enerjinin yeterince temiz olmamasıyla bu üç emtia’ın büyük ölçüde etkileneceğinin altını çizdi. Yakıt ve enerji kullanımının yüzyıllar içindeki değişimini anlatan Dinçer, 2020 itibarıyla hidrojen devrimine adım attığımızı ve Avrupa Hidrojen Bankası gibi hidrojen borsasının ve getirdikleri çok sayıda faydanın insanlar için artık çok önemli olacağını belirtti.

11. Uluslararası Küresel Isınma Konferansın ikinci günü panel etkinlikleri ile devam etti. Panellerde; bilim insanlarının yanı sıra önemli isimlerin, iklim değişikliği ekonomisi, enerji politikaları, su kaynaklarının yönetimi, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynakları, ekosistem ve biyoçeşitlilik, iklim değişikliğinin sosyolojik analizi, karbondioksit ve sera gazı azaltımı, enerji sektöründe dijitalleşme ile yapay zekâ gibi konularda çok yönlü bilimsel sunumları, teknik oturumları ve önemli akademik söyleşileri gerçekleşti. Konferansın ikinci günü akşam düzenlenen gala yemeği ve ödül töreniyle sona erdi. Ödül gecesinde konferanstaki en iyi bildiri ,en iyi sunum ve en iyi poster ödülleri sahiplerini bulurken, geceye davetli yerli ve yabancı konuklar İstanbul Boğazı manzarasında keyifli bir akşam geçirdi.

Haliç Üniversitesi’nde gerçekleşen 11. Küresel Isınma Konferansı; ABD Arizona Eyalet Üniversitesi, Kaliforniya Üniversitesi, Kanada Ontario Tech Üniversitesi, Singapur Ulusal Üniversitesi ve Hırvatistan Splıt Üniversitesi gibi saygın pek çok üniversiteden önemli bilim insanlarının katıldığı üçüncü gününde heyecan verici bir atmosfer ile tamamlandı. Bilgi, deneyim ve çözümlerin değerini vurgulayarak, iklim değişikliğiyle mücadelede kararlılığın paylaşıldığı Küresel Isınma Konferansı; kapanış konuşmaları ile sona erdi. GCGW2023 uluslararası akademik çevrelerce, küresel ısınma ile ilgili en güncel bilimsel çalışmaların sunumları, yenilikçi yaklaşımları, adaptasyon süreçleri ve yerli ve yabancı geniş katılımın sağlandığı organizasyon başarısıyla, son yılların en verimli kongrelerinden biri olarak değerlendirildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü (TDAE) tarafından Kariyer Söyleşileri kapsamında “Stalin Dönemi Katliamlarında Kazak Aydınlarının Durumu” konulu söyleşi düzenlendi.  Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü TDAE Türk Dili ve Lehçeleri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Şahin üstlendi. Etkinliğe, Kazakistan Atırav Üniversitesi Kazak Dilbilimi Bölümü öğretim üyesi Dr. Karlıgaş Aşirhanova konuşmacı olarak katıldı.

Sunumunda, Kazak toplumunda önemli yer edinmiş aydınlardan bahseden Aşirhanova, Stalin dönemindeki sürgünlerin ve asimilasyon sürecinin Kazak halkı üzerindeki etkilerini vurgulayarak, dönemim toplumsal özelliklerini anlattı.
Sunumunda Stalin dönemindeki cezalandırma sistemi, cezalandırma sisteminin toplum üzerindeki etkisinden bahseden Dr. Aşirhanova, “Stalin liderliğindeki SSCB hükümeti, halkı vatana ihanet suçuyla kategorilere ayırarak, cezalandırıyor ardından ‘Gulag’ adı verilen kamplara sürgüne gönderiyordu. Suçlular iki kategoriye ayrılıyordu; ilk kategoride yer alan azılı suçlular vatan haini ilan edilip, soruşturmadan sonra kurşuna dizilerek, cezalandırılıyordu. İkinci kategoride ise az etkin düşmanca unsurlar barındıran gruplar yer alıyordu. Bu gruplara 8-10 yıl süreyle sürgün cezası veriliyor, aralarında tehlikeli olanlar sonrasında hapse mahkûm ediliyordu. Mahkûmlara düzmece itirafnameler imzalatılarak, sürgün ve idama mahkûm edildikleri görülüyordu” dedi.

“Aydınlarını kaybetmiş toplum, bozulmuş bir toplumdur”

Stalin döneminde halkın ve aydınların sürgün kamplarında yaşadığı zorlu şartlardan bahseden Dr. Aşirhanova, “O dönemde Kazak halkı yaşadığı zulümden dolayı korkulu, şüpheci, anti sosyal ve rutin hale geldi. Bu nedenle Kazak halkı yaratıcılıktan uzak, inisiyatif alma becerisinden yoksun, hiyerarşiye bağlı olmayı güvenli gören, hayatta kalma isteğiyle ötekine karşı duyarsız bir kimliğe büründü. Stalin döneminde katliama uğrayan aydınlarımız Kazaklar için önemli işler yapan, halk için çalışan ve adları unutulmayacak şekilde hafızalara kazınan büyük şahsiyetlerimizdi. Aydınlar, toplumlar için önemli şahsiyetlerdir. Aydınlarını kaybetmiş toplum bozulmuş bir toplumdur” diye konuştu.

Kazak tarihinin öncü isimlerinden olan ve birçok alanda topluma katkı sağlamış Halel Dosmuhamedov ve diğer Kazak aydınların hayatlarından örnekler veren Dr. Aşirhanova, “Kazak milli hareketinin en önemli aydınlarından etnograf, yazar, doğa bilimci, eğitimci, tıp doktoru ve halk bilimci kimliği ile öne çıkan Halel Dosmuhamedov, tıpkı diğer kahramanlar A. Bökeyhan, Y. Akbayev, A. Ermekov, S. Asfendiyarov, A. Baytursunov, M. Cumabayuli, M. Tınışbayev, M. Dulatuli gibi Ruslar tarafından ‘Milliyetçi’ olmakla suçlanarak, öldürüldü. Yedi yıllık sürgünün ardından Dosmuhamedov, 1938’de tutuklandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Ancak, Nisan 1939’da ceza evinde verem hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Kazak yazı dili tarihinde Latin alfabesini ilk kez kullanan Dosmuhamedov, Kazak sözlü edebiyat nüshalarını bir araya getirip, manevi hazinemizi zenginleştiren, Kazak halkının tarihinin yazımında önemli katkılar sağlayan bir aydındı” dedi.

Dr. Aşirkakova söyleşide ayrıca, Stalin döneminde Kazak çocukların Rus hegemonyası altında nasıl eğitim aldıkları, kendileri nasıl geliştirdikleri ve Kazak aydınlarına karşı uygulanan politikanın yeni nesli nasıl etkilediği hakkında bilgiler verdi.

“Dilini kaybeden bir millet,  milli kültürünü de kaybeder”

SSCB hükümetinin, Kazak toplumu üzerinde özellikle dilin hedef alınarak asimilasyon politikası uyguladığını söyleyen Prof. Dr. İbrahim Şahin, “Bir milletin başına gelebilecek en kötü olay, başına ne geldiğini bilmemesidir. Aydınını kaybeden bir millet, kimliğini, milli kültürünü de kaybeder. Sovyetler birliği sonrası, bu birlikten ayrılan kardeşlerimizin neler yaşadığını anlayabilmemiz için onların aydınlarına yapılan korkunç katliamları, zulümleri iyi bilmemiz gerekir. Şüphesiz ki tüm bunlar, onları kendi tarihlerinden, kültürlerinden, kimliklerinden uzaklaştırılmak için, kısacası tarihî Türkistan’ı ve Türk halklarını bölmek ve asimile etmek için yapılmıştır. Bunu iyi anlamak ve gelecek nesillere iyi aktarmak hepimizin görevidir.” dedi.
Etkinliğin sonunda Dr. Aşirhanova, katılımcıların sorularını cevapladı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çin’in Guangzhou kentinden gelen heyet, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin deprem çalışmalarını ve Kocaeli Bilim Merkezi’ni ziyaret etti. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan heyet, Büyükşehir’in çalışmalarının diğer yerel yönetimlerine örnek olacağını ve yaygınlaştırılmasını sağlayacaklarını dile getirdi. Ekip, Sekapark’ı da gezerken Türkiye’nin en önemli endüstriyel dönüşüm projesine hayranlıklarını vurguladı.

BÜYÜKŞEHİR’İN ÇALIŞMALARINI YERİNDE GÖRDÜLER

Guangzhou Komitesi Başkan Yardımcısı Zhang Yajie, Çin Komünist Partisi Guangzhou Komitesi Genel Sekreter Yardımcısı Wang Zhiming, Guangzhou Belediye Finans Bürosu Müdür Yardımcısı Tang Hanzhong, Guangzhou Belediyesi Halk Hükümeti Dış İlişkiler Ofisi Müdürü Kuang Changping, Guangzhou Yabancı Ülkelerle Dostluk Derneği Genel Sekreter Yardımcısı You Yimin ve tercüman Chen Ming’den oluşan teknik heyet Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını yerinde gördü.

TEKNİK SUNUM YAPILDI

2012 yılından günümüze Kocaeli’de yapılan deprem ve afet çalışmalarıyla ilgili inceleme yapmak üzere kente gelen ekibe, Büyükşehir İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Osman Günler ve başkanlık personeli eşlik etti. İlk olarak Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezini ziyaret eden heyete Zemin Deprem İnceleme Şube Müdürü Mustafa Yaltırak tarafından sunum yapıldı.

GUANGZHOU AWARD’A DAVET ETTİLER

Deprem eğitimi, güvenli yaşam odası, Kocaeli Yerel Deprem Kayıt Ağı ile ilgili bilgilendirmeden sonra “Guangzhou Award 2012” ödülü şeklinde yapılan Sekapark Deprem Kayıt İstasyonu önünde hatıra fotoğrafı çekildi. Çinli heyet daha sonra Kocaeli Bilim Merkezi’nde Dinamik Dünya sergisini gezdi. Golf aracıyla Sekaparkı gezen Çin teknik heyeti 2023 yılında 6’ıncısı düzenlenecek Guangzhou Award yarışmasına Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ni davet etti. Yapılan çalışmalar konusunda memnuniyetlerini dile getiren heyet, Büyükşehir’in çalışmalarının diğer dünya yerel yönetimlerine örnek olacağını belirtti.

BÜYÜKŞEHİR 2012’DE BİRİNCİ OLMUŞTU

Öte yandan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 2012 yılında, Çin’in Guangzhou şehrinde Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı şehrinde (United Cities and Local Goverment – UCLG) tarafından düzenlenen “Guangzhou Award” yarışmasında, “Geç Olmadan Hazırlanın: Depremle Yaşamayı Öğrenin” Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezi projesiyle kentsel yenilik dünya birinciliği ödülü kazanmıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cisco, ağ, güvenlik, iş birliği ve uygulamalar alanlarında her şeyi “imkânsıza yer bırakmayacak” şekilde birbirine bağlama stratejisinin yansıması olan inovasyon ve çözümleri açıkladı. Cisco Live 2023’te duyurulan yenilikler sayesinde müşteriler, karşılaştıkları teknoloji temelli sorunlara çözüm bulurken rekabet avantajı da elde ediyor. Söz konusu yenilikler, Cisco’nun teknoloji stratejisinin temel unsurları olan sürdürülebilirlik ve yapay zekâ çözümlerini de kapsıyor

Cisco Live 2023 etkinliği, küresel Cisco topluluğunu bir araya getirirken, sergilenen inovasyonlar, katılımcılara daha kapsayıcı bir gelecek inşa etmek için ilham verdi. 4-8 Haziran’da ABD’nin Las Vegas kentinde gerçekleşen etkinliğe 20 bin kadar konuk fiziksel olarak, tüm dünyadan yaklaşık bir milyon kişi de online katılım gösterdi.  

İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Chuck Robbins, etkinlik ve Cisco’nun çalışmaları hakkında şunları söyledi: “Cisco Live etkinliğinde, portföyümüzdeki çığır açan yenilikleri ve bir dizi yeni yetkinliği paylaşmaktan heyecan duyuyoruz. Müşterilerimizin karşılaştıkları zorlukları, teknolojiyi kullanarak çözmelerine yardımcı olan bir şirket olarak Cisco’nun önünde büyük bir fırsat olduğuna inanıyoruz. Gerek güvenlik, bağlantı ve uygulamalar gerekse de sürdürülebilirlik başlıklarında Cisco; müşterilerimizin dönüşüme imza atarak uyum sağlamalarına yardımcı olmak için tercih ettikleri bir iş ortağıdır. Etkinlikte; daha basit, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir olma vizyonumuz kapsamında, ekiplerimizin üzerinde çalıştığı tüm yenilikleri paylaşmaktan çok mutluyuz.”

Daha sade ama daha gelişmiş kullanıcı deneyimi

Cisco Live etkinliğinde networking (ağ), güvenlik, iş birliği ve optimize edilmiş uygulama teklifleri kapsamında yeni teknolojiler ve ürün geliştirmeleri sergilendi. Ayrıca şirket, platformlara ve buluta geçişini hızlandırarak, ürün portföyünü önemli ölçüde basitleştirerek, müşteriler ve iş ortakları için daha birleşik bir deneyim vizyonunu açıkladı.

Cisco’nun State of Global Innovation raporuna göre, BT çalışanlarının %85’i, BT sistemlerinde basitliğe önem veriyor. Cisco Live’de duyurulan yeni teknolojiler de Cisco’nun kullanıcı deneyimlerini basitleştirme ve geliştirme taahhüdünün altını çiziyor. Duyurulan teknolojiler arasında şunlar yer alıyor:

•              Cisco Networking Cloud: Basitleştirme üzerine kurulu olan Cisco Networking Cloud vizyonu, Cisco’nun tüm networking etki alanlarını sorunsuz bir şekilde yönetmeyi sağlayan tek bir platform deneyimini nasıl sunacağını ayrıntılarıyla gösteriyor. Proaktif ağ yönetimi, siloların ortadan kaldırılması, performans garantisi ve daha az insan iş yükü için güçlü ve akıllı bir platform…

•              Cisco Güvenlik Gelişmeleri: Bir güvenlik hizmet (SSE) çözümü olan Yeni Cisco Secure Access, tek bir platform üzerinde her yerde, tüm cihazlarda ve uygulamalarda kusursuz erişim sağlıyor. Cisco’nun yeni Secure Firewall 4200 ürünü, tüm ortamlarda üst düzey güvenlik sağlayan Cisco Multicloud Defense ile birlikte iş yerlerinde veya hareket halindeyken kesintisiz bağlantı deneyimleri sunuyor.

•              Cloud Native Application Security (bulut yerel uygulama güvenliği): Panoptica’ya gelen, günümüzün dağıtık, çok bulutlu ortamlarında koddan geliştirme aşamasına ve üretim çalışma zamanına kadar tam bulut yerel uygulama yaşam döngüsü koruması sağlayacak gelişmiş özellikler.

•              Full-Stack Observability (FSO): Cisco, FSO platformunun genel kullanılabilirliğini duyurdu. Bu platform sayesinde müşteriler, açık ve genişletilebilir bir mimariye kurulu sağlam bir uygulama ekosistemi geliştirebilecek. Buna tek tüketim modelinde yer alan yeni ve benzersiz kullanım senaryoları da dahil. Ayrıca Cisco’nun AppDynamics ve ThousandEyes arasında kurduğu yeni çift yönlü entegrasyon sayesinde, müşterilerin dijital deneyimleri daha iyi bir şekilde izlenebilecek, hızla eyleme dönüşebilen öneriler ve bulgularla gözlemlenebilirlik açıkları kapatılacak.

•              Yapay Zekâ Destekli Güvenlik ve Hibrit Çalışma Özellikleri: Cisco’nun Webex’te sunduğu yeni üretken yapay zekâ destekli özetleme özelliği, üretkenliği artırarak müşteri deneyimini daha üst boyutlara taşıyor. Ayrıca Cisco Security Cloud’da yer alan yeni yapay zekâ becerileri; karmaşıklığı ortadan kaldırıyor ve tehditlere müdahaleyi hızlandırıyor. Cisco ayrıca, hibrit iş yerleri için sürekli gerçekleştirdiği gelişmeleri desteklemek üzere müşterilerin en yaygın kullandığı iş yeri uygulamalarında devreye alınacak olan Room Bar Pro’yu, en güçlü işlemciyle birlikte duyurdu. 

Cisco, müşteri ve çözüm ortağı inovasyonlarını destekliyor

Cisco Live etkinliğinde duyurulan yenilikler, müşterilerin ve çözüm ortaklarının karşı karşıya olduğu en büyük güçlükleri doğrudan ele alırken, Cisco’nun sektör lideri uygulamalarını ve teknolojilerini kullanarak kendi yeniliklerine imza atmalarını da sağlıyor: 

•              Cisco Stadyumu: Cisco, dünya çapındaki stadyumlarda izleyicilerin kusursuz deneyimler yaşamasını sağlıyor. Bir maçta hakemlik yapacak olan katılımcılar, karar vermek üzere anında tekrar oynatma teknolojisini deneyimleyecekler.

•              Otonom Yaşam Projesi: Ignite Technology ve bir sivil toplum örgütü olan Launchcode, farklı yetkinliklere ve donanımlara sahip bireylerin bağımsız yaşam hayalini gerçeğe dönüştürmek üzere güçlerini birleştirip, Country Digital Acceleration Program (CDA – Ülke Dijital Hızlandırma Programı) ve Cisco Innovation Labs ile iş birliği yaptı. Ziyaretçiler, akıllı teknolojilerin hayalleri nasıl gerçeğe dönüştürdüğünü görmek için etkileşimli bir ev turuna katılacaklar. 

•              Akıllı Bina Teknolojisi: İnşaat sektöründe enerji kullanımını ve karbon emisyonlarını azaltmak üzere enerji, ısı, havalandırma ve iklimlendirme sistemlerini kontrol ve optimize etmek için bina sahiplerine ve tesis yöneticilerine daha fazla görünürlük sağlayan, Schneider Electric ile geliştirilen ortak bir çözüm.

Cisco’dan sürdürülebilirlik ve yapay zekâ çözümleri 

Cisco’nun gerçekleştirdiği State of Global Innovation anketine göre teknoloji yeniliklerinin önemi konusunda en çok söz edilen unsur, daha sürdürülebilir, enerji verimli veya ekolojik olarak bilinçli teknoloji seçenekleri oluşturmak. Sürdürülebilirliğin bir iş zorunluluğu olduğuna inanan Cisco, enerji verimliliğini artırmaya, döngüsel ekonomi ilkelerini benimsemeye ve müşterilerin sürdürülebilirlik hedeflerini hızlandırmalarını sağlayan ürün ve çözümler geliştirmeye odaklanıyor.

Cisco, ürün ve çözümlerinde sürdürülebilirlik ve enerji yönetimine öncelik vermeye devam ediyor. Nitekim Cisco Live’da, iş ortaklarıyla birlikte müşterilerin sürdürülebilirlik hedeflerine en hızlı ve efektif şekilde ilerlemelerini sağlamaya yönelik yol haritası duyuruldu. 

Cisco aynı zamanda; ağ, güvenlik ve iş birliği portföylerinde yapay zekâdan yararlanma konusunda uzun süredir lider konumunu sürdürüyor. Cisco’nun yapay zekâ kullanımına yönelik portföyünde, akıllı ağlar ve bağlanabilirlik, siber güvenlik, satış ve destek, sohbet robotları ve hibrit çalışma araçları gibi çok çeşitli kullanım senaryoları ve kurumsal çözümler yer alıyor. Cisco bu çerçevede, kuruluşların iş gücünde üretkenliği ve sadeliği artırmasına yardımcı olacak yeni, güçlü ve üretken yapay zekâ teknolojisini de Cisco Live etkinliğinde tanıttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YD-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,45, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,23, bir önceki yılın aynı ayına göre %32,13 ve on iki aylık ortalamalara göre %67,27 arttı.

İmalat yıllık %32,24 arttı 

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %26,05, imalatta %32,24 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %30,05 artış, dayanıklı tüketim malında %39,88 artış, dayanıksız tüketim malında %36,35 artış, enerjide %14,87 azalış, sermaye malında %39,51 artış olarak gerçekleşti.

İmalat aylık %0,45 arttı

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %0,48, imalatta %0,45 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %0,39 artış, dayanıklı tüketim malında %0,73 artış, dayanıksız tüketim malında %2,29 artış, enerjide %9,07 azalış, sermaye malında %1,49 artış olarak gerçekleşti.

Yıllık YD-ÜFE’ye göre 4 alt sektör daha düşük, 21 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

Yıllık azalış gösteren tek alt sektör %14,87 ile kok ve rafine petrol ürünleri oldu. Buna karşılık makine ve ekipmanlar b.y.s. %50,57, içecekler %49,89, diğer metalik olmayan mineral ürünler %48,93 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Aylık YD-ÜFE’ye göre 5 alt sektör daha düşük, 20 alt sektör daha yüksek değişim gösterdi

YD-ÜFE sektörlerinden kok ve rafine petrol ürünleri %9,07, metal cevherleri %1,68, ana metaller %0,49 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık basım ve kayıt hizmetleri %4,05, diğer mamul eşyalar %3,36, tütün ürünleri %3,11 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tarım-GFE’de (2015=100), 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre %0,63, bir önceki yılın Aralık ayına göre %9,74, bir önceki yılın aynı ayına göre %40,20 ve on iki aylık ortalamalara göre %97,43 artış gerçekleşti.

Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde %0,51, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde %1,40 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde %36,43, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde %71,35 artış gerçekleşti.

Yıllık Tarım-GFE’ye göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi

Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %3,32 ile enerji ve yağlar ve %9,11 ile gübre ve toprak geliştiricileri oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %88,80 ile diğer mal ve hizmetler ve %84,14 ile malzemeler oldu.

Aylık Tarım-GFE’ye göre 3 alt grup daha düşük, 8 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
 
Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, %3,65 ile enerji ve yağlar ve %0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %9,08 ile veteriner harcamaları ve %4,46 ile makine bakım masrafları oldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son derece ağır geçen bir eğitim öğretim yılının akabinde okulların kapanmasına sayılı günler kala bir yandan karne heyecanı yaşayan, bir yandan da yaz tatilinin keyfini çıkarmaya hazırlanan öğrenciler için Acer Aspire 3 (A315-510P) en ülkü karne armağanı olarak öne çıkıyor.

En son teknolojilerle donatılan Aspire 3 (A315-510P), 1,7 kg tartısı ve 1,89 cm kalınlığıyla fazla yer kaplamadan rahatça taşınabiliyor. Öğrenciler uzun pil ömrüyle internette gezinmeden oyun oynamaya, uzaktan eğitimden ödev hazırlıkları ve araştırmalara kadar her türlü hedef için aygıtı uzun müddet şarj etme muhtaçlığı duymadan kullanabiliyor. Aspire 3 gelişmiş özellikleri ve uygun fiyatıyla hem eğitim hem de cümbüş için en ülkü dizüstü bilgisayarlardan biri olduğunu kanıtlıyor.

Gelişmiş özellikleriyle öğrencilerin günlük işlerini kolaylaştırıyor

Şık dizaynıyla öne çıkan aygıt, gücünü 8 çekirdekli 12. Jenerasyon Intel ® Core™ i3-N305 işlemciden alıyor. 15,6 inç Full HD (1920 x 1080) ekranıyla son derece net ve gerçekçi imgeler sunarken öğrencilerin ekran tecrübesini en üst seviyeye çıkarıyor. Tam şarjla 10 saate kadar günlük kullanım sunan aygıt, 4 GB DDR5 bellek ve 128 GB PCIe NVMe SSD ile öğrencilerin yüksek performans gerektiren misyonlarını daha süratli bir tamamlayabilmelerini sağlarken çalışma belgelerini ve medya içeriklerini depolayabilmeleri için kâfi ölçüde depolama alanı sunuyor. 1 adet HDMI 2.1, 1 adet USB 3.2 Kuşak 1 Tip A, 1 adet USB 3.2 Jenerasyon 2 Tip A ve 1 adet USB 3.2 Jenerasyon 2 Tip C olmak üzere toplamda 3 USB temas noktası ve IEEE 802.11ac kablosuz ağ dayanağıyla varlıklı temas seçenekleri sunuyor. Aygıtın üzerinde ayrıyeten iki adet hoparlör, dahili mikrofon ve kulaklık/mikrofon girişi bulunuyor. 720p HD web kamerası ve çift dijital mikrofonlu Acer PurifiedVoice™ ile kullanıcılar için kusursuz bir manzaralı arama tecrübesi sunuyor.

Gelişmiş teknik özellikleriyle öğrencilerin hayatını kolaylaştıran Aspire 3’ün Chiclet klavyesi, yuvarlak köşeli tuşlarıyla konforlu kullanım sağlarken, klasik dokunmatik yüzeylerden daha süratli reaksiyon veren Hassas Dokunmatik Yüzey (Precision Touchpad) ise daha tesirli çalışmaya yardımcı oluyor. Aygıtın ekranında yer alan BlueLightShield™ teknolojisi, renk tonunu ve parlaklığı optimize ederek kullanıcıların mavi ışığa daha az maruz kalmalarını sağlıyor. Böylelikle öğrenciler, uzun mühletler boyunca konforlu bir ekran tecrübesi yaşayabiliyor.

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer Aspire 3 A315-510P notebook Türkiye’de 6999₺’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

Çoğu vakit standart modüllerin öne çıktığı erkek modası, son yıllarda varlıklı ve çeşitlilik temelli bir bakış açısı benimsiyor. Pek çok tarz, renk ve desenin iç içe geçtiği erkek modasında gerçek modülleri bir ortaya getirerek enfes bir görünüm oluşturmak mümkün. Kurban Bayramı’na özel erkekler için hazırladığımız 3 farklı kombin önerisi için haberimizi okumaya devam edebilirsiniz…

Bayram heyecanı dört bir yanda hissedilirken 7’den 70’e herkes bu mutluluğa ortak olmak için sevdikleriyle bir ortaya geliyor. İhtimamla hazırlanmış adeta görsel bir şölen niteliğindeki sofralar ve keyif dolu sohbetlerin eşlik ettiği bayram günlerinde hem konutumuzun tertemiz olmasına hem de ihtimamlı görünmeye dikkat ediyoruz. Kimi vakit yeni aldığımız kesimlerle beğenilen bir görünüm oluştururken kimi vakit da özel günlerin vazgeçilmezi kıyafetlerimizle bayram ziyaretlerine gidiyoruz. Birçok vakit bayanlar için süratli ve pratik bir halde yapılan bu adım erkekler için zorlayıcı olabiliyor. Gelin, Kurban Bayramı’na özel erkekler için en hoş kombin tekliflerine birlikte göz atalım.

KURBAN BAYRAMI’NA ÖZEL ERKEK KOMBİN ÖNERİLERİ

• RAHAT VE ŞIK

Yaz aylarının vazgeçilmezi kısa kollu gömlekler ve kot pantolonlarla şık bir bayram kombinini rahatlıkla yapabilirsiniz. Bunun için D’S Damat markasına ilişkin son periyotların tanınan rengi “İndigo” renkli kısa kollu gömlek ile Bershka markasına ilişkin kot pantolonu bir ortaya getirebilirsiniz. Gömlek ve pantolon ortasında keskin bir geçiş olmaması ismine Niğde Çanta markasının lacivert renkli deri kemerini kullanabilirsiniz. Akabinde kot görünümünü pekiştirmek için Converse markasının Chuck Taylor All Star isimli kot rengindeki ayakkabısını tercih edebilirsiniz. Son olarak Happy-Nes markasına ilişkin lacivert renkli örgü bileklik ile görünümünüzü tamamlayabilirsiniz.

• DS DAMAT RELAXED INDİGO %100 PAMUK GÖMLEK: 399,20 TL
• BERSHKA WİDE LEG 90’S JEAN 0319/335/400: 499,95 TL
• NİĞDE ÇANTA CASUAL DERİ LACİVERT KEMER: 179,90 TL
• HAPPY-NES LACİVERT ÖRGÜ BİLEKLİK: 115,00 TL
• CONVERSE CHUCK TAYLOR ALL STAR: 1.599,00 TL

• SİYAH VE BEYAZ ASALETİ

Her periyot, her usul ve her yaş kümesinin olmazsa olmazı siyah ve beyaz uyumu, moda dünyası başta olmak üzere mesken dekorasyonundan makyaj tekliflerine kadar pek çok alanda vakitsiz bir görünümün sırrı haline geliyor. Siz de yaz döneminde bu ikiliye talih tanımak isterseniz Mango markasına ilişkin pilili bermuda siyah şort ile Levi’s markasının beyaz logo ayrıntılı tişörtünü bir ortaya getirebilirsiniz. Akabinde yaz mevsiminin sevilen kesimlerinden Livi markasının gerçek deri siyah sandaletleri ve Vakko markasının siyah deri çantasıyla şahane bir ahenk yakalayabilirsiniz. Şort ve tişört ortasındaki geçişin tamamlayıcı bir tesire sahip olması için Calvin Klein markasının CK logolu kemeri güzel bir tercih olacaktır. Sıra geldi aksesuar seçimine! Siyah ve beyaz renklerine aksesuar seçerken altın renginden kaçınmanızı tavsiye ederiz. Bunun yerine gümüş ayrıntıların öne çıktığı aksesuarlar seçmeniz göz yormayan bir görünüm yakalamanızı sağlar. Calvin Klein markasına ilişkin zincir biçimindeki gümüş renk bileklik ve Beymen Club markasının tıpkı formdaki zincir kolyesi bu noktada hakikat tercih olabilir. Son dokunuşta ise Tom Ford markasına ilişkin siyah güneş gözlüğüyle görünümünüzü tamamlayabilirsiniz.

• MANGO PİLİLİ PAMUKLU BERMUDA ŞORT 47007813: 559,99 TL
• LEVİ’S BEYAZ ERKEK TİŞÖRT 121655: 449,90 TL
• İLVİ TİMPU GERÇEK DERİ SİYAH SANDALET 0911.1001:1.749,30 TL
• VAKKO DERİ ÇANTA: 3.217,00 TL
• CALVİN KLEİN CK BUCKLE KEMER: 1.249,00 TL
• CALVİN KLEİN ICONİC ID BİLEKLİK: 2.628,00 TL
• BEYMEN CLUB ZİNCİR KOLYE: 1.199,00 TL
• TOM FORD CROSBY UNİSEX GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ: 10.923,30 TL

• KETEN KONFORU

Ve geldik son kombin önerimize! Kavurucu yaz sıcaklarında kurtarıcı bir rol üstlenen keten kumaşlar, hem ferah hissettiriyor hem de sade bir görünüm elde etme imkanı sunuyor. Siz de bu bayram keten rahatlığını biçiminize yansıtmak isterseniz birinci olarak Zara markasının bej rengindeki keten kısa kollu gömleği ile tıpkı markaya ilişkin pantolonu satın alabilirsiniz. Akabinde Calvin Klein markasına ilişkin bej rengindeki espadril ayakkabılarıyla keten kumaşa ve renge uygun bir bakış açısı benimseyebilirsiniz. Yaz sıcaklarından korunmak için Barts markasının Nasyo isimli bej rengindeki cap şapkasını kullanabilirsiniz. Son olarak Vakkorama markasına ilişkin Rains isimli bej rengindeki cüzdan ve Calvin Klein markasına ilişkin Iconic Mesh isimli gold saatiyle görünümünüzü tamamlayabilirsiniz.

• ZARA VİSKOZ KETEN GÖMLEK 4432/410: 549,95 TL
• ZARA KETEN GÖRÜNÜMLÜ PANTOLON 7147/403: 699,95 TL
• CALVİN KLEİN BEJ RENKLİ ESPADRİL: 1.889,00 TL
• BARTS NASYO BEJ RENKLİ CAP ŞAPKA: 719,00 TL
• VAKKORAMA RAİNS BEJ RENK CÜZDAN: 431,00 TL
• CALVİN KEİN ICONİC MESH GOLD SAAT WU25200034000: 5.814,00 TL

Ağrı’da küçük yaşlarda tanıştığı boksta 3 sefer Türkiye şampiyonu olan ulusal atlet Abdullah Ömer Gökçe, “Avrupa’da madalya” amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Ağabeyini örnek alıp spora başlayan ve çocuk yaşlarda antrenör Volkan Sarı tarafından keşfedilen 16 yaşındaki Abdullah, 2019 yılında Bilecik’te düzenlenen Alt Minik Erkekler Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazanmasının akabinde, geçen yıl da Kırıkkale’de düzenlenen Yıldız Erkekler ve Bayanlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası’nda 60 kiloda şampiyon oldu.

Bu başarılarıyla ulusal kadroya seçilen ve çalışmalarına orta vermeden devam eden Gökçe, haziran ayının birinci haftasında Sakarya’da düzenlenen Yıldız Erkekler ve Bayanlar Türkiye Ferdi Boks Şampiyonasında da birincilik elde etti.

Bu yıl temmuz ayında Romanya’da yapılacak Avrupa Yıldızlar Boks Şampiyonası’nda altın madalya hedefleyen Gökçe, kentteki özel bir spor salonunda antrenörü Sarı eşliğinde idmanlarına devam ediyor.

Katıldığı şampiyonluklarda muvaffakiyet elde ettiğini ve sonrasında ulusal kadroya seçildiğini söz eden Gökçe, “Geçen sene İtalya’da düzenlenen Avrupa Yıldızlar Boks Şampiyonası’nda dördüncü oldum. Romanya’da yapılacak Avrupa Yıldızlar Boks Şampiyonasına katılacağım ve altın madalya kazanmayı hedefliyorum.” diye konuştu.

“İnşallah bu şampiyonlukları Avrupa ve dünyada sürdüreceğiz”

Gökçe, küçük yaşlarda hobi olarak boksa başladığını ve sonrası antrenörü Sarı tarafından keşfedilip eğitilerek profesyonel olarak spor yapmaya başladığını anlattı.

Daha büyük muvaffakiyetler elde etmek için ağır idman yaptığını vurgulayan Abdullah, “Volkan hocam beni maçlara götürdü, takviye oldu. Onun sayesinde buralara kadar geldim. Ona da çok teşekkür ederim. Birinci şampiyonluğum 38 kilogramda oldu. Sonrasında da yıldızlar kategorisinde 60 ve 63 kilogramda 2 sefer üst üste Türkiye şampiyonu oldum. İnşallah bu şampiyonlukları Avrupa ve dünyada sürdüreceğiz.” dedi.

Antrenör Sarı: “Ülkemize madalya kazandırmak istiyoruz”

Antrenör Sarı da Abdullah’ın yaklaşık 10 yıllık sportmen olduğunu tabir etti.

Gökçe’yi Romanya’da yapılacak Avrupa şampiyonasına hazırladığını lisana getiren Sarı, “Sporcumuz Abdullah, Sakarya’da yapılan şampiyonada ‘Türkiye’nin en teknik boksörü’ unvanını da aldı. Atletimizi Meksika’da yapılacak dünya şampiyonasına göndereceğiz. En büyük gayemiz 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na katılmaktır. Bu yarışta ülkemize madalya kazandırmak istiyoruz.” tabirlerini kullandı.

DasDas’ta 17 Haziran’da ziyarete açılan ‘MASTERPIECE / An Immersive AI Experience’ sergisi yapay zekâ ile sanatı buluşturacak. Sergi, Paribu’nun sponsorluğunu üstlendiği X Media Art Museum’un teknolojiyle sanatın buluştuğu sergiler serisinin bir devamı niteliğinde. 

Paribu’nun sponsorluğunu üstlendiği X Media Art Museum’un sanat ile teknolojiyi buluşturan sergisi ‘MASTERPIECE / An Immersive AI Experience’ DasDas’ta sanatseverlerle buluşuyor. Zamanın ruhu ve mekânın sınırlarını ortadan kaldıracak olan sergi, yapay zekâ ve sanatın iş birliğine farklı bir perspektif katıyor. 

X Media Art Museum’un ilk sergisi Paralel Universe’ün devamı niteliğinde konumlandırılan MASTERPIECE / An Immersive AI Experience ilkinden  farklı olarak, sanatçıların yeni eserleriyle birlikte müzisyen Mercan Dede ve En İyi Film Oscar’ı alan ‘Nomadland’ın bestecisi Ludovico Einaudi’nin müziklerini de deneyimleme fırsatı sunuyor. 

Yapay zekâ algoritmaları 20 binden fazla resmi harmanladı

OUCHHH tarafından tasarlanan sergide Leonardo da Vinci, Vincent van Gogh ve Osman Hamdi’nin başyapıtları, yaratıcı zekânın gücüyle birleşerek çok boyutlu bir platformda sanatseverlerle buluşuyor. Yapay zekânın algoritmalarının 20 binden fazla resim ve İtalyan sanat tarihi yıllıklarından elde ettiği verileri harmanladığı ‘MASTERPIECE /An Immersive AI Experience’ sanatseverlere farklı bir deneyim sunuyor. 

X Media Art Museum’un daha önce gerçekleştirdiği Multiverse Portal AI Data Exhibition, Parallel Universe, Leonardo da Vinci Wisdom of AI Light, Akdeniz’e Yolculuk Immersive Akvaryum Deneyimi ve son olarak Sezen Aksu Dijital Sanat Sergi Deneyimleri sanatseverlerden büyük ilgi görmüştü. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mevsimlere nazaran cilt bakımı değişir mi sizce? Yoksa kışın yapılan cilt bakımı ile yazın yapılan birebir mıdır? Kimine enteresan gelse de kimisi için mevsimsel geçişlere ve mevsim koşullarına nazaran cilt bakımı yapılmalıdır. Yazın bilhassa ziyanlı güneş ışınları ciltteki kırışıkların artmasına neden oluyor. Bu yüzden anti Aging bakım kaide oldu. Pekala yaz aylarına özel cilt bakımı sıralaması nasıl olmalı?

Cilt bakımı, cildi uygunlaştırmak için tertipli olarak uygulanan bakımların tümü olarak bilinirken, bu bakımların içine temizleme, nemlendirme, maske üzere cildin faydasına olan tüm bakımlar da giriyor. Yaz mevsiminin gelmesi ve güneşe maruz kalma müddetinin uzamasıyla birlikte birçok ciltte kuruluk ve güneş lekesi sorunları de kendini gösteriyor. Tatile gitmeden bilhassa nem maskesi tesirli cilt bakımları, derin olmayan lekeler için tedaviler ve anti-aging cilt bakımları yapılabilir. Güneş nedeniyle çizgiler, kırışıklıklar derinleşir. Cilt bakımı dışında kuruluk için de krem kullanılmalıdır. 

PEKİ YAZIN SIRASIYLA CİLT BAKIMI NASIL YAPILIR?

Cilt bakım eserlerini gerçek sırayla uygulamak, cildin her eserinin avantajlarından yararlanmasına imkan sağlayacaktır. Cildimiz için seçtiğimiz eserlerin bileşenleri hakikat bir biçimde uygulandığı vakit cilde daha âlâ nüfuz edecektir. Hakikat uygulamanın temelinde ise eserlerin cilt bakımı rejiminde yanlışsız bir sıra içerisinde uygulanmasından geçmektedir.

ADIM ADIM CİLT BAKIMI

• 1. Adım: TEMİZLEYİCİ

Güne cildinizi ılık suyla yıkayarak başlamanızı tavsiye ediyoruz. Bu yıkama sırasında cildiniz için seçtiğiniz jel ya da köpük formundaki temizleme eserlerini kullanabilirsiniz. Makyajın cildinizden büsbütün arınmış olmasına ihtimam göstermelisiniz.

• 2. Adım: FOREO SERUM SERUM

Çoğumuz serum kullanımını atlamayı tercih etse de yüz temizleme jeli ile yapılan cilt temizliğinin pekiştirilmesi ismine serum kullanımı kıymetli bir dayanaktır. Bilhassa yeni geliştiren serumlar yalnızca cilt paklığı ile yetinmeyip ciltte istenmeyen farklı oluşumlara karşı bakım takviyesi de sunmaktadır. FOREO SERUM SÉRUM SERUM, cildinizin sevdiği her şeyle doludur. Hafif formülü ile nemlendirici, sıkılaştırıcı ve yenileyicidir. Ultra nemlendirici ve hyalüronik asit ve skualen üzere antioksidan bakımından varlıklı bileşenli SERUM SÉRUM SERUM, cildinizin günlük gerilime karşı dirençli kalmasına yardımcı olur. Mikro kapsülleri ayrıyeten cildi besleyen formülü cildin en yeterli çalıştığı daha derin katmanlarına itmeye yardımcı olur.

• 3. Adım: FOREO BEAR 

Bir hoşluk merkezinde yaptıracağımız cilt bakımını meskende kendimiz yapabilir hale gelmek isteyenlere mucizevi bir kolaylık sağlayan FOREO BEAR, Patentli T-Sonic™ titreşimler sirkülasyonu artırmak, toksinleri yok etmek ve yüzdeki tansiyonu hafifletmek için gözeneklerinize derinlemesine işler ve size daha pürüzsüz, yumuşak ve ışıltılı bir cilt sunar. 

FOREO’nun yeni BEAR microcurrent aygıtı, yaşlanma zıddı bakımı bir üst düzeye taşıyor. BEAR yüzünüz ve boynunuzdaki 69 kası çalıştırmak için gelişmiş microcurrent (mikro akım) ve T-Sonic™ titreşimler kullanır. Kişiselleştirilebilir microcurrent yüz bakım antrenmanları ve patentini aldığımız Anti-Shock System™ ile BEAR, dünyanın en tesirli ve inançlı microcurrent aygıtıdır. Yazın da cildinizdeki bütün gereksiniminiz olan bakımı tek bir eserle yapabilirsiniz. 

İŞTE BU KADAR!

Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü (TDAE) bünyesinde yer alan Türkçe Öğretim Birimi (TÖBİR)’de,  2022-2023 dönemi mezuniyet töreni gerçekleştirildi. EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonunda gerçekleşen mezuniyet törenine EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, TDAE Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, Enstitü Müdür Yardımcıları Prof. Dr. Alimcan İnayet ve Doç. Dr. Atıf Akgün, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Törenin açılışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Dil öğrenmek, bir toplumun kültürünü, gönül dünyasını çözümlemektir. Türkiye Türkçesi’ni öğrenmek de Türkiye’yi ve Türk insanını tanımaktır. Toplumların birbiriyle ilişkisinde dil çok önemli bir iletişim aracıdır. Günümüz dünyasında uluslararası dengeler değişmiş durumdadır. Türkiye bulunduğu coğrafyada adeta bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Biz  Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki birimimizde bu dili daha bütünleştirici bir şekilde öğretmeye çalışıyoruz. Türkçe’nin zirve şahsiyeti Yunus Emre’nin ‘gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim’ dizelerinde işaret ettiği gibi öğrencilerimizin Türk kültürünü ve milletini sevmesini sağlayıp, kendi ülkelerinde gönül elçimiz olması temel gayemizdir” dedi. 

“Huzurlu bir üniversitede kaliteli bir eğitim aldınız”

Ege Üniversitesi kapısının öğrencilerine her zaman açık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ersan, “Biz, Türkçe Türkiye’de öğrenilir diyoruz ve eğer Türkiye’de öğrenilecekse, İzmir’de Ege Üniversitesi’nde öğrenilir diyoruz. Buradan memnuniyetle ayrılan siz değerli öğrencilerimizin de bu mesajı dünyaya iletmenizi isteriz. Size başarılar dilerim. Huzurlu bir üniversitede kaliteli bir eğitim aldınız, aydınlık bir gelecek sizlerin olsun” diye konuştu. 
         

47 farklı ülkeden 413 öğrenci eğitim alıyor

EÜ TDAE Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit ise  “Biz buraya ilk geldiğimizde 86 gibi bir öğrencimiz vardı ve şu anda 47 farklı ülkeden 413 öğrencimiz bulunuyor. Önümüzdeki zamanlarda öğrenci sayımızı artırmayı hedefliyoruz. Mezun olan her öğrencimizi tebrik ediyor ve başarılar diliyorum” dedi 

Törende konuşan mezunlardan Gineli İssiaga Niagasso,  “Sizler sayesinde Türkçeyi iyi konuşan öğrenciler olduk. Bizi her sabah neşesi ile karşılayan, bilgisi ile bizleri besleyen, bize Türkiye’yi öğreten tüm hocalarımıza teşekkür ederiz. Bizim hem öğretmenimiz hem ailemiz oldular” sözleri ile tüm salona duygu dolu anlar yaşattı.  
Öğrencilerin birbirinden renkli etkinlikleriyle zenginleşen törenin sunuculuğunu Tacikistan’dan Elina Alieva ve Srilanka’dan Rizkhan Rizwi üstlendi. Tataristanlı öğrenci İrandek Davletiarov, akordiyon icrası salonda ile Tatar rüzgarı estirdi. Brezilyalı Raque  De Oliveira ve Kazakistanlı Aruzhan Maktayeva’nın seslendirdiği türküler ve Türkçe pop şarkılar dinleyenlere keyif dolu anlar yaşattı. Sınıfların solo ve koro performansları oldu. 

Öğrenciler mezuniyet belgelerini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit’in elinden aldı. Tören boyunca mezun sınıfların TÖBİR anılarından derledikleri klip gösterileri ilgiyle izlendi.  Ayrıca, törende  TÖBİR Öğretim Görevlisi Hasan Kağan Yayla’nın bağlamasıyla eşlik ettiği mezun Aktotı Muratkızı “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsünü seslendirdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Milyonlarca çalışanın sonucunu beklediği taban fiyat sürecinde sona gelindi.

Asgari Fiyat Tespit Komitesi, üçüncü toplantısının akabinde yeni minimum fiyatın yüzde 34 artışla net 11 bin 402 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

Sektör temsilcileri açıklanan orta artırım sonrası açıklamalarda bulundu:

TİSK/Akkol: Tüm paydaşlarımızın yararı için azami uğraş gösterdik

Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) İdare Konseyi Lideri Özgür Burak Akkol, minimum fiyata orta artırım yapılması konusunda emekçi, patron ve hükümetin mutabık kaldığına işaret ederek şöyle konuştu:

“Bu mutabakat da başlı başına bir özveridir. Bunun altını bilhassa çizmek istiyorum. Süreç boyunca da tüm paydaşlarımızın yararı için daima bir arada azami çaba gösterdik. Toplumsal diyalog içinde çalışma arkadaşlarımızın ve işletmelerimizin beklentilerini dikkate alan istikrarlı bir sayı için çalıştık. Bugün bütün imkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak hem çalışanlarımızı ve işçilerimizi hem işletmelerimizi hem de istihdamımızı gözeten bu sayıya teşkilatımız olarak ‘evet’ demenin memnuniyeti içindeyim.”

Birliktelik ruhuna çok büyük ehemmiyet veriyoruz ve bu birliktelik ruhunun ülkemize bedel kattığını düşünüyoruz. Her ortamda tabir ediyorum, bugün de tabir edeceğim. Biz, devlet, emekçi, patron diye bir ayrıma inanmıyoruz. Biliyoruz ki emekçi, patron ve devlet ayrılmaz bir bütündür. Çalışan olmadan aslında patron olmuyor, patron olmadan da çalışan olmaz. Devlet olmadan da esasen hiçbiri olmaz. Bugün devletimizin liderliğini yaptığı bu süreçte kamu, emekçi, patron olarak üçlü mutabakatla minimum fiyatı tekrar güncelledik. Bu birliktelikten de gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bundan sonraki periyotlarda de bugün yaşadığımız iş birliği ruhunu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu ruha her daim, her vakit gereksinimimiz var.”

“Şimdi odağımıza çalışma hayatının başka bahislerini alacağız”

Akkol, tüm fiyatlardan taban fiyat kadar olan kısmın vergi dışı bırakılması uygulamasının devam ettiğini belirterek şöyle devam etti:

“Üretim, istihdam ve ihracat performansımızı ve rekabetçiliğimizi korumak için sağlanan 500 lira seviyesindeki minimum fiyat dayanağı için de Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ve Sayın Bakan’ımıza teşekkür ediyoruz. Teşvik için TİSK’in ağır mesai harcadığını teşkilatım ismine söz etmek istiyorum. Artık odağımıza toplumsal refah ortamının gelişmesini, ülke rekabetçiliğimizin üst düzeylere taşınmasını ve çalışma hayatının başka mevzularını alacağız. Patronlar olarak güçlü dönemeçlerden geçiyoruz. TİSK olarak Türkiye’nin yeni yüzyılında da birebir formda üzerimize düşeni ziyadesiyle yapmaya talibiz ve hazırız. Ülkemizi ve çalışma hayatımızı en yeterli noktaya taşımak için her türlü katkıyı vermeyi büyük bir samimiyet ve ısrarla sürdüreceğiz.”

TÜRK-İŞ/Atalay: Enflasyon makul bir noktaya gelmezse yapılan fiyat artışının bir manası kalmıyor

TÜRK-İŞ Genel Lideri Ergün Atalay, enflasyonun denetim altına alınması gerektiğini vurguladığı konuşmasında şu tabirleri kullandı:

“İnşallah, enflasyon belirli bir noktaya gelir de alım gücümüzü koruruz. Enflasyon muhakkak bir noktaya gelmezse yapılan fiyat artışının bir manası kalmıyor. Pazardaki, marketteki fiyatların bir an önce denetim altına alınmasını temenni ediyoruz. Yeni minimum fiyat sayısı ülkemize iyi olsun.

Bu sene, yüzde 34 orta artırım oldu. Enflasyon durmadığı surece artırımın bir manası yok. Belirlenen sayı şu anda 486 dolara karşılık geliyor. Bu, dolar üzerinden baktığınızda minimum fiyatta ulaşılan en yüksek seviye. Bu harika bir şey mi değil lakin bugünün koşullarında yapılması gereken buydu.”

DEİK/Olpak Sayının tarafların mutabakatıyla ortaya çıkması sevindirici

Dış Ekonomik Bağlantılar Şurası (DEİK) Lideri Nail Olpak, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından bugün açıklanan minimum fiyata ait yazılı bir değerlendirmede şunları söyledi:

“Bugün taraflarca üzerinde uzlaşılan ve yüzde 34 artışla 11 bin 402 TL olan yeni minimum fiyatın hem patron hem çalışanlarımız hem de ekonomimiz ismine iyi olmasını diliyorum. Bir taraftan hayat şartlarına ve enflasyona nazaran gelir dağılımını, bir taraftan da patronun maliyetlerine ve milletlerarası ticaretteki rekabetine ve üretime tesir eden böylesi değerli bir datanın, tarafların muahedesiyle ortaya çıkması elbette sevindiricidir.

Büyüme bilgilerinde bizim en çok değer verdiğimiz iki konudan birisi, büyümenin kapsayıcı ve sürdürülebilir olmasıdır. Minimum fiyatta yapılan yüzde 34 oranında artırım ile emeğin ulusal gelirden aldığı hissenin hak ettiği düzeylere gelecek olmasını, büyümenin kapsayıcılığını artırması bakımından bedelli buluyoruz. Öbür taraftan, patron üzerinde oluşacak yükün bir kısmının devletimiz tarafından karşılanması da rekabetçiliğimize pürüz oluşturmaması bakımından kıymetli olacaktır.”

İTO/Avdagiç: Alım gücünün enflasyonun üzerinde korunması memnuniyet verici

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç de yeni minimum fiyatın çalışma hayatının paydaşlarına iyi olması dileğinde bulunarak, “Çalışanın alım gücünün, enflasyonun üzerinde bir refah artışıyla korunması memnuniyet verici.” değerlendirmesinde bulundu.

Asgari fiyat paketinde 3 hususun daha yer almasının faydalı olacağı kanaatinde olduklarını kaydeden Avdagiç, “Birincisi, gelir vergisi dilimlerinin minimum fiyat artışı ve son 5 yılda yaşanan kayıplar dikkate alınarak güncellenmesi; ikincisi, kıdem tazminatı tavanının enflasyon kadar yükseltilmesi; üçüncüsü ise SGK üst limit çarpanının önceki oranlara çekilmesidir.” tabirlerini kullandı.

MÜSİAD/ Asmalı: Mevcut dayanak ve teşviklerin artırılması elzemdir

Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Lideri Mahmut Asmalı ise, emekçilerin alın teri ve emeklerinin enflasyonun altında ezdirilmemesinden memnuniyet duyduklarını bildirdi. Asmalı, şöyle devam etti:

“Bu vesileyle; yeni iktisat idaresince alınacak olan önlemlerin tesiriyle, orta ve uzun vadede enflasyon amacımıza adım adım yaklaşacağımıza olan inancımızın tam olduğunu yine söz ediyoruz. Yeni Bakanlar Şurasının gerçek bölüme ve piyasalara inanç vermiş olmasının da fiyat istikrarına beklentiler kanalı üzerinden olumlu katkı yapacağını düşünüyoruz.

Ücret artışlarının patrona getireceği ek yüklerin hafifletilmesi ismine, mevcut takviye ve teşviklerin artırılması elzemdir. Bu kapsamda 400 TL’lik taban fiyat takviyesinin 500 TL’ye çıkarılmış olması, patronlarımız ismine epeyce sevindirici bir gelişme olmuştur.

Bu minvalde; geçmiş periyotta de söz ettiğimiz üzere, sanayi dalı kapsamında minimum fiyatlı çalışanlar için ek olumlu ayrıcalık sağlanmasının imalata yönelik istihdamımızın ve üretim kapasitemizin artırılması ismine kıymetli bir adım olacağını ve bölgesel farklılıkları yansıtma noktasında yetersiz kalan mevcut ulusal taban fiyat uygulamasına alternatif olarak bölgesel minimum fiyat uygulaması fikrinin kesinlikle kıymetlendirilmesi gerektiğini yineliyoruz.”

ASKON/Aydın: Artış artırımlar karşısında eritilmemeli

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Lideri Orhan Aydın da, minimum fiyat ölçüsünü patronlar olarak bekledikleri bir oran olarak gördüklerini ve bu artışın artırımlar karşısında eritilmemesi gerektiğini belirterek, enflasyonla sıkı bir çaba içerisine girilmesinin elzem olduğunu vurguladı.

Çalışanların refah düzeyinin artırılmasının temel şartının enflasyonla uğraştan geçtiğini kaydeden Aydın, şu tabirleri kullandı:

“Asgari fiyatı ne kadar artırırsak artıralım enflasyonu tek hanelere çekmediğimiz sürece insanlarımızın refah düzeyi de artmıyor. Patronlar olarak minimum fiyat tespit komitesinin 11 bin 402 TL’lik açıklaması beklentilerimiz ortasındaydı. Yıllık artış yüzde 107’ye ulaşmış oldu. Beklenilen artış oldu diyebiliriz. Lakin bu artışın manalı olabilmesi muhakkak fiyat istikrarının sağlanarak öngörülebilir bir ekonomik nizamın sağlanmasına bağlı.”

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte birçok insan tatil için yollara düşmeye başladı. Gün boyu havuzun ve güneşin tadını çıkaracak olan tatilciler, bu güzel anları sosyal medyadan paylaşmak için konakladıkları tesisin internetini kullanmak isteyeceklerdir. Peki otellerde sunulan halka açık Wi-Fi ağları kullanıcılar için ne kadar güvenli? Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, siber saldırganların bir fırsat olarak gördüğü ortak Wi-Fi ağlarına karşı hem tatilcileri hem de otel sahiplerini uyararak önerilerde bulunuyor.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tüm yılın yoğun iş temposundan uzaklaşmak isteyenler tatil planları için yola çıkmaya başladı. Daha önce dinlenerek ve teknolojiden uzak kalarak geçirilen tatillerde, artık havuz başındayken, gezerken ve eğlenirken sosyal medyada paylaşım yapma ve işyeri maillerini kontrol etme ihtiyacı duyuluyor. Peki bunları yapmak için telefon, dizüstü bilgisayar ve diğer akıllı cihazlar ile internete bağlanılan otel Wi-Fi ağları ne kadar güvenli? Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, siber saldırganların bir fırsat olarak gördüğü ortak Wi-Fi ağlarına karşı hem tatilcileri hem de otel sahiplerini uyararak önerilerde bulunuyor.

“Honeypot” ve “Evil Twin” Yöntemleriyle Kişisel Bilgiler Tehlikede

Yaz aylarında konaklama tesislerini hedef alan siber saldırganlar, tatilcilerin özel bilgilerini ele geçirmek için genellikle iki yöntem kullanıyor. “Honeypot” (bal küpü) denilen yöntemde, otelin ortak bir alanında bulunan hacker, otelin Wi-Fi ağına benzer isimde bir Wi-Fi ağı yaratıyor ve tatilcilere bu ağın, otelin internet hizmeti olduğunu düşündürüyor. “Evil Twin” (şeytan ikiz) yönteminde ise hackerlar, tamamen aynı ağ adını kullanıyor ve Wi-Fi ağlarına otomatik bağlanma özelliği açık cihazlar, bu ağın kötü niyetli bir ağ olduğunu fark edemeden hemen bağlanıyor. Her iki yöntemin sonunda otel Wi-Fi ağından farklı bir ağa bağlanan kişiler hackerlar için bir av haline dönüşüyor.
 Sahte bir Wi-Fi ağına giriş yapıldıktan sonra, hackerlar kolayca man-in-the-middle (ortadaki adam) saldırısını kullanabiliyor. Eğer biri bu sahte Wi-Fi ağını kullanarak HTTPS koruması olan bir siteye girerse, hackerlar SSL Strip ile SSL şifrelemesini ortadan kaldırarak kişinin bütün kişisel bilgilerini görebiliyor.

Güvenli İnternet Deneyimi İçin Otellerde Alınması Gereken Tedbirler

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’a göre otel sahipleri, sundukları internet hizmetinin hackerlar tarafından manipüle edilerek misafirler için güvenlik riski oluşturmasını engellemek için güvenlik duvarı ve WIPS özellikli erişim noktalarını kullanmalılar. Bu sayede giriş önleme sistemlerini, WIPS güvenlik sensörünü ve Wi-Fi güvenliğine dair otomatik raporları aktif olarak takip edebilirler. WatchGuard’ın, otellerdeki ortak kullanıma açık Wi-Fi ağlarını kullanacak tatilciler için önerileri ise şöyle:

1. Kablosuz ağ isimlerine dikkat edin. Eğer bulunduğunuz lokasyondaki halka açık Wi-Fi ağlarının isimleri birbirine çok benziyorsa onlara şüpheyle yaklaşın.

2. Online alışveriş işlemlerinizde 4G bağlantınızı kullanın. Bankacılık, e-ticaret veya uçak bileti, otel rezervasyonu gibi işlemleriniz için 3G veya 4G bağlantınızı kullanmayı tercih edin.

3. Aralıklarla telefonunuzun ağ hafızasını silin. Cihazlarınızda kaydedilmiş Wi-Fi ağlarını ara ara silerek telefonunuzu temizleyin.

4. Ağlara otomatik bağlanmayın. Yeni bir ağa bağlanacağınız zamanlarda telefonunuzun otomatik bağlanma özelliğini kapatın. Ayrıca, belirli aralıklarla Wi-Fi ağını telefonunuza unutturun ve tekrar giriş yapın.

5. Yanlış şifreyle internete girmeye çalışın. Oteldeki ortak Wi-Fi ağına yanlış şifre ile bağlanmayı deneyin. Eğer internete girmeyi başarırsanız bu birinin sizi izleyeceğinin ve bilgilerinizin güvende olmadığının bir göstergesidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yazın gelişi ve okulların tatil olmasıyla birlikte gençler sosyal medya kullanımını yoğunlaştırmaya başlıyorlar. Anne babaların uzaktan ve sonradan takip edebildikleri gelişmeler ve trendler çocukların parmaklarının ucunda. Siber güvenlik şirketi ESET, Snapchat ile ilgili  anne babalara önerilerde bulundu. 

SnapChat, kişilerinize fotoğraf, video ve mesaj göndermenizi sağlayan popüler bir sosyal medya mesajlaşma uygulaması. Snapchat ile ilgili eğlenceli olan şey, kaybolan mesaj özelliğidir. Mesaj veya fotoğraf açıldıktan sonra, alıcı artık mesaja veya fotoğrafa erişemez. Sadece bir kez görüntülenebilen bir mesajlaşma sistemidir. Çocuklar ve gençler arasında popüler bir uygulama olan Snapchat’te, platformu oyunlaştırmanın birçok yolu vardır ve kullanımı eğlencelidir.

ESET uzmanları ebeveynlerin çocuklarıyla, Snapchat’te güvende olmaları için konuşması gereken 5 konuyu şöyle sıraladı:

Konum ayarlarını devre dışı bırakın

Güvende kalmak için, coğrafi konumunuzu çevrimiçi olarak herhangi bir platformda paylaşmamak her zaman en iyisidir. Çocuğunuzun konumunu yalnızca sizin seçtiğiniz kişilerin görebildiğinden emin olun. Sadece yakın arkadaş grubunun görebileceği bir seçenek vardır. Konumun hiç paylaşılmamasını istiyorsanız ‘Hayalet Modu’nu açmak bile mümkün.

Ekran görüntülerini unutmayın

Fotoğrafların açıldıktan sonra siliniyor olması yanlış bir güvenlik hissi yaratır. Gerçekte, çocuklarınızın fotoğraf veya mesaj gönderdiği kişiler bunların ekran görüntüsünü alabilir. Çocuklarınızın arkadaşlarına gönderdiği her şeyin mantıklı olduğundan ve herhangi bir şekilde onlara karşı (siber zorbalık, şantaj) kullanılamayacağından emin olun. 

İnsanları engellemekte sakınca yok

İnsanların bağlantı isteklerini kabul etmemek ve insanları engellemek tamamen normal ve yapılması gereken bir şeydir. Çocuğunuz, dolandırıcılar tarafından hedef alınmamak için yalnızca gerçek hayatta tanıdığı kişilerden gelen istekleri kabul etmelidir. Aynı şey kullanıcıları engellemek için de geçerlidir. Çocuğunuzla tanımadığınız biri iletişime geçerse, onu engelleme seçeneğiniz vardır, böylece çocuğunuzla tekrar iletişime geçmesi engellenir. Bu özellik, örneğin çocuğunuza siber zorbalık yapmaya çalışan diğer çocuklar için bile kullanılabilir.

Kişisel bilgilerinizi kendinize saklayın

Çocuklar internette aşırı paylaşım yapma eğilimindedir; bu nedenle internette belli oranda bilinmez olmanın önemi hakkında konuşun. Nerede okula gittiklerini, nerede yaşadıklarını, kaç yaşında olduklarını siz paylaşmayın, buna benzer bilgileri çocuğunuz da paylaşmasın.  

Çocuklarınız ile konuşun

Çocukların günlük olarak kullandıkları uygulamalar konusunda, onların dünyasının bir parçası olmaya çalışmak önemlidir. Bu durumda, Snapchat Aile Merkezi bunu yapmanın harika bir yoludur. Size çocuklarınızla yepyeni bir düzeyde etkileşim kurma fırsatı verir. Çocuklarınıza her konuda anlayışlı ve destekleyici olun, özellikle de içinde yaşadığımız çılgın çevrimiçi dünya söz konusu olduğunda. Dijital dünyanın karmaşasında onlara rehberlik edin ve çevrimiçi ortamda onlar için daha güvenli bir alan yaratın. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesi Muammer Sun Müzik Atölyesinde eğitim alan çocuklar gerçekleştirdikleri performanslarla yeteneklerini sergiledi.

 Kurulduğu 2009 yılından bu yana başta 1000 Çocuk Korosu olmak üzere birçok sanatsal eğitime ev sahipliği yapan Muammer Sun Müzik Atölyesinde klasik gitardan kemana çellodan piyanoya kadar müzikal çalışmaların içerisinde yer alan çocuklar, müzik dinletisiyle tatlı bir heyecan yaşadı.

Atölyenin bahçesine kurulan sahnede yeteneklerini sergileyen çocuklar sahne almanın mutluluğunu yaşarken aileler de bu anlamlı günde çocuklarını yalnız bırakmadı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı