Gün: 20 Haziran 2023

The Independent’ın haberine nazaran, Meta’nın duyurduğu ve 6 lisanda konuşma üretebilen sistemle ilgili şirketten yapılan açıklamada, Voicebox’ın suistimal üzere riskler nedeniyle şimdi piyasaya sürülmeyeceği belirtildi.

İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Almanca, Lehçe ve Portekizce lisanlarında 50 bin saatlik kayıtlarla eğitilen Voicebox, konuşmadaki boşluğu bağlamdan çıkarım yaparak doldurabiliyor. Sistem ayrıyeten, ham ses ve transkripsiyondan farklı tarzlarda ses üretebiliyor.

Yalnızca iki saniyelik bir konuşmadan dahi gerçekçi bir ses oluşturabilen Voicebox, iki lisan ortasında tarzı koruyarak çeviri yapıyor ve irtibata yardımcı oluyor.

Meta, konuşma üreten yapay zeka modellerinin heyecan verici olduğunu lakin potansiyel riskler nedeniyle Voicebox’ın yahut sistemin kodunun paylaşılmadığını belirtti.

Çok sayıda rapor, yapay zekanın insanların seslerini istekleri olmadan kopyalayabileceğini ve kelam konusu kayıtların dolandırıcılık faaliyetlerinde ya da düzmece görüntü oluşturmada kullanılabileceğini belirtiyor.

Kuzey Afrika’nın 7000 yıllık geçmişe sahip ve en kalabalık nüfuslu ülkesi Mısır, unutulmaz bir tatil için sizleri bekliyor. Dünya’nın Yedi Harikası’ndan birisi olan Keops Piramidi’yle bilinen ülke, orijinal tecrübeleri ziyaretçilerine sunuyor. Türkiye’ye en yakın Afrika ülkesi olan Mısır, çeşitli rotalarıyla tüm dünyanın ilgisini çekiyor.

Mısır’da öne çıkan helal özellikli tatil fırsatlarını inceleyebilirsiniz

MISIR TATİLİ YAPARKKEN ŞARM EL PİR’İ TANIMAYA NE DERSİNİZ?

Mısır’ın beğenilen tatil beldesi Şarm El Şeyh, Sina Yarımadası’nın güneyinde bulunan bir turizm cennetidir. Mısır’da küçük bir köy olan Şarm, vakitle gelişip şu anki ihtişamlı halini almış. Mükemmel plajları, su üstü ve su altı aktiflikleri ile Mısır’ın yeni turizm başşehri pozisyonunda. Kızıldeniz’in masmavi derin suları Şarm El Pir’e tatile gelenlere unutamayacakları anlar yaşatıyor.

Her ay çekilişle 1000 dolarlık ödül ve rezervasyon süreçlerinde ekstra indirimler kazanmak için çabucak kayıt olun.

Şarm El Pir, Na’ama ve El Maya isimli iki büyük koydan oluşuyor ve bu koylarda çok sayıda 5 yıldızlı otel ve tesis var. Türk vatandaşlarına özel olarak Şarm El Pir’e girişte fiyatsız 15 günlük kapıda vize imkanı tanınıyor. Verilen vize Mısır Sinai bölgesinde de geçerli.

Kapıda vize ile otobüs yahut uçakla Kahire’ye girebiliyorsunuz ve bu yalnızca Şarm El Pir’den mümkün oluyor.

Evvelce bir liman kenti olan Şarm El Pir, UNESCO tarafından “barış ve hoşluk açısından dünyanın en uygun şehri” ilan edilmiştir. Arapça’da “Şeyh’in Koyu” anlamına gelen kentte yapabileceklerinize birlikte bakalım.

• Havalimanından kentin farklı yerlerine ulaşım

Havalimanı kent merkezine 18 kilometre uzaklıktadır. Buradan minibüs, taksi ve araç kiralama seçenekleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Minibüsler ile kentin çeşitli yerlerine ulaşabilirsiniz. Şayet taksi kullanacaksanız 122’yi arayarak  taksi çağırabilirsiniz. Ayrıyeten havaalanının araç kiralama hizmetinden de yararlanabilirsiniz.

• Şarm El Pir’e gitmek için en ülkü zaman

Yıl uzunluğu sıcak havası sayesinde neredeyse 12 ay denize girilebilen Şarm El Pir’de hava sıcaklığı ekseriyetle 20 derecenin üzerinde oluyor. Kente gelenlerin en çok ilgi gösterdiği dalış sporu, bahar aylarında da rahatlıkla yapılıyor. Dalış için kente gideceklere hava durumuna bakmaksızın gönül rahatlığıyla gitmeleri tavsiye ediliyor.
Şayet kentin tamamını gezip denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarmak isterseniz tatil planınızı en az üç günlük yapmalısınız.

Şarm El Şeyh’de öne çıkan helal özellikli otellere göz atabilirsiniz

ŞARM EL PİR’DE GEZİLMESİ GEREKEN YERLER

Şarm El Pir, dalış merkezleri, ulusal parkları, safari çeşitleri, kanyonları ile tam manasıyla düş tadında bir seyahat vadediyor.

• Dalış Merkezleri

Kızıldeniz’in kıyısında yer alan kent, dalış yapmak isteyenleri harika hoşlukta resifleriyle karşılıyor. En hoş plajı ise Naama Bay plajı olarak biliniyor. Burada çok sayıda mağaza ve restoran da mevcut. Naama Körfezi’ne nazaran biraz daha sakin bir tecrübe sunan Shark’s Bay plajı ve Nabq Bay plajı da ziyaretçileri cezbediyor. Kentte dalışın merkezi ise, Ras Um Sid ve Şarm El Maya bölgeleri olarak ön plana çıkıyor.

• Renkli Kanyonlar

Şehri görmeye gittiyseniz kesinlikle kentin biraz dışında yer alan Renkli Kanyonları da ziyaret etmelisiniz. Eski vakitlerde suyun altında olan kanyonun uzunluğu yaklaşık 800 metre. Kanyonu rehber eşliğinde yahut off-road araçlarla keşfetme imkanınız var.

• Çölde Safari

Şarm El Şeyh’e gittiğinizde uçsuz bucaksız çöllerinde kesinlikle çöl safarisini deneyimlemelisiniz. Çölü ATV’lerle gezebilir, Bedevi çadırlarında lokal bir cümbüş anlayışına şahit olabilirsiniz.

• St.Catherine Manastırı

Musa Dağı eteklerinde Şarm El Şeyh’in 250 km dışında bulunan St Catherine Manastırı, ibadete açık olan tarihi ibadethanelerden biri.

ŞARM EL PİR’DE NE YENİR?

Geleneksel Mısır mutfağını tadabileceğiniz kentte Kızıldeniz’in balıkları ve Nil Deltası’nın pirinçleri kullanılarak yapılan yemekler ziyaretçilere ikram ediliyor. Ağır baharatların yaygın olarak kullanıldığı Şarm El Pir mutfağında, tavşan, güvercin, tavuk ve ördek eti çok tüketiliyor.

Tropik iklimi sayesinde yaş mısır, guava meyvesi ve suyu, hurma, taze altın çiçek ve yeşil misket limonunun da tadına bilhassa bakmalısınız.  

ŞARM EL PİR’DE ALIŞVERİŞ

Mısır’ın yeni turizm merkezi olarak kabul edilen Şarm El Pir’de her gereksinime nazaran alışveriş noktası bulunuyor. Avrupai ve lüks mağazaların yer aldığı Soho alışveriş caddesinde çeşitli restoranlar da var. Bu mağazalardan sevdiklerinize parfüm ve mücevher satın alabilirsiniz. Antik kültürünün yansıması olan papirüs kâğıtları da sevdikleriniz için uygun bir armağan olabilir.

ŞARM EL PİR’DE NEREDE KALINIR?

Şarm El Pir’de her bütçeye nazaran otel seçeneği bulmak mümkün. Sizler için kentin en nezih bölgelerinden seçtiğimiz otellere birlikte göz atalım.

Şarm El-Şeyh’te sizler için seçtiğimiz birinci otel Cleopatra Luxury Resort Sharm EL Sheikh – All Inclusive

Tesettür mayo kullanımına uygun plajı, helal yiyecekleri ve alkolsüz oda seçeneği, büsbütün korunaklı spa merkezi ve sauna imkânlarıyla tüm gereksinimlere karşılık veren bir tesis.

Bir öbür otelimiz Coral Sea Water World Resort

Konforlu pak odaları ve lezzetli yemekleriyle, birinci sınıf çalışanı ve aquaparkıyla harika bir otel.

Şarm El-Şeyh’te sizlere tavsiye edeceğimiz öbür otel Coral Sea Holiday Resort & Aqua Park

Otel bünyesinde sunulan sauna, masaj ve Türk Hamamı, çift tuvalet ve çift televizyonlu geniş odaları ile aileler için ülkü.

Mısır’ın en beğenilen tatil merkezinde sizlere sunacağımız son otel Sultan Gardens Resort

Shark’s Bay Plajı’na 5 dakika aradaki pozisyonu, bilardo salonu, alkolsüz odaları ve helal yiyecekleriyle eşsiz bir tesis.  

Mısır tatilinizde Şarm El-Şeyh’in bütün hoşluklarının tadını çıkardıktan sonra farklı tecrübeler yaşayabileceğiniz Hurgada ve başşehir Kahire’yi de gezebilirsiniz.

Mısır’ın Kızıldeniz kıyılarındaki Hurgada kenti, büyüleyici mercan kayalıkları ve rüzgâr sörfü için ülkü denizi ile eksiksiz bir tatil fırsatı sunuyor. 

Kahire’nin 600 km güneyindeki Hurgada, 36 km uzunluğundaki kıyı şeridi ile adeta büyülüyor.

Hurgada’daki helal özellikli tatil fırsatları orijinal bir plaj tatili tecrübesinin kapılarını açıyor.

Eski Mısır geleneklerine şahit olabileceğiniz tarihi eski kent bölgesi El Dahar yahut yeni turizm merkezi Sakkala’yı ziyaret ederek seyahatinizi zenginleştirebilirsiniz. Ayrıyeten Kıpti Katedrali, Hurgada Al Mina Camii ve Hurgada Akvaryumu da bu bölgede yer alıyor.

İşte sizler için seçtiğimiz her muhtaçlığa uygun Hurgada otelleri:

Hurgada’da birinci tavsiye edeceğimiz otel Three Corners Sunny Beach Resort

Güleryüzlü ve kibar işçisi, büsbütün helal yiyecekleri ve süper görünümüyle büyüleyen bir otel.

Kızıldeniz kıyısındaki kentte öteki otel tavsiyemiz Sentido Mamlouk Palace Resort – All inclusive

Plaja sıfır pozisyonu, çocuk havuzu, tesettürlü mayo kullanımına uygun plajı ve açık havuzuyla ülkü bir otel.

Tatilinizi geçirip rahatlayabileceğiniz seçeneklerden biri de SUNRISE Garden Beach Resort – All inclusive

Ailenizle birlikte helal yiyeceklerin tadına varırken samimi işçinin sunduğu konforla rahatlayacağınız eksiksiz bir tesis.

Yasemin.com okuyucuları için tavsiye edeceğimiz son otel Arabella Azur Resort – All Inclusive

Bu otel de güler yüzlü işçisi, helal yiyecekleri, alkolsüz odaları ve süper görünümüyle rahatlıkla konaklayabileceğiniz nezih tesislerden biri.

Mısır’ın başşehri Kahire, tarihi ve kültürel yapısıyla ülkede başka bir pozisyona sahiptir.

Şehir, Kıpti Kahire ve Çağdaş Kahire olarak ikiye ayrılmış bir yapıdadır. Kentteki mescitler, manastırlar, müzeler ve tarihi çarşılar size tarihte seyahat yapmış hissi verir.

Kahire’deki helal özellikli tatil fırsatlarını keşfedin ve kentin otantik görünümlerine şahit olun.

Dünya Mükemmelleri Listesi’nde bulunan Giza Piramitleri, Tahrir Meydanı, Kraliyet Mumya Müzesi, Tarihi saray ve camileriyle öne çıkan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Darb al-Ahmar, El Ezher Üniversitesi, Manial Sarayı Müzesi, Mısır Müzesi, Coptic Müzesi, Townhouse Galerisi, İslami Sanat Müzesi kenti ziyarete gittiğinizde kesinlikle görmeniz gereken yerlerdir.

Kahire’de sizler için seçtiğimiz oteller: 

Başkent Kahire’de tavsiye edeceğimiz birinci otel Sofitel Cairo Nile El Gezirah

Tüm yiyecekleri helal, alkolsüz odalarda konaklama imkanı sunan, güleryüzlü ve yardımsever çalışanlarıyla öne çıkan bir otel.

Tatilinizi huzur içinde geçirebileceğiniz öbür otelimiz Novotel Cairo El Borg

Muhteşem Nil görünümüyle rahatlatan, Tahrir Meydanı’na yürüme aralığında merkezi bir tesis.

Son olarak Kahire’de tavsiye edebileceğimiz otel Fairmont Nile City, Cairo

Beklentilerin üzerinde harika hizmet sunan, çeşitli imkanlarıyla konuklarının rahatlamasını sağlayan şahane bir tesis.

Bu içeriğimizde Yasemin.com okurlarımıza Mısır’da tatil yapılabilecek en hoş kent ve otelleri anlattık. Tatile çıkarken HalalBooking ayrıcalıklarından faydalanmayı unutmayın.

Oyuncu Kadir Doğulu’nun tarz danışmanı ve fotoğraf sanatkarı olan kardeşi Kemal Doğulu, katıldığı bir aktiflikte ağabeyi hakkında çarpıcı sözlere yer verdi. Aktiflik öncesinde basın mensuplarıyla ayaküstü sohbet eden Kemal Doğulu ağabeyiyle ilgili gelen soruya verdiği karşılık herkesi şoke etti.

Kemal Doğrulu oyuncu kardeşi Kadir Doğulu ile magazin gündeminin en çok konuşulan kardeşleri ortasında yer alıyor. Televizyon dizi ve programlarında tarz danışmanlığı yapan Kemal Doğulu, evvelki gün katıldığı bir defilede kamera karşısına geçti. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Doğulu, marka projesinden bahsederken ağabeyi hakkında gelen soruyu da yanıtladı.

“KADİR KİM, BİYOLOJİK KARDEŞİM OLAN MI?

“Enn Magazin’de yer alan habere nazaran; marka projesinden bahseden Kemal Doğulu, “Uzun vakittir hazırlanıyorum. Çok iddialıyım. Herkesin ulaşabileceği kıyafetler olacak. Bayan ve erkek kıyafetlerimi sanatçı dostlarımdan kime gösterdiysem çok beğendi” dedi. Tam bu anda Doğulu’ya, “Kardeşinize tasarım yapacak mısınız?” sorusu yöneltildi. Kemal Doğulu, “Neslihan giyebilir. Kadir kim, biyolojik kardeşim olan kişi mi? Siz ne biliyorsanız, ben de onu biliyorum” şeklindeki açıklamasıyla herkesi şaşkına çevirdi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Selçuk Bayraktar’dan “Babalar Günü”ne özel manalı paylaşım! “Rahmetli babam bizleri…”

Avrupa’nın en büyük iktisadı Almanya’da enflasyonist baskılar hafiflemeye devam ediyor. Bugün açıklanan datalara nazaran üretici fiyat artış oranı son 2 yılın en düşük düzeyine geriledi.

Alman İstatistik Ofisi’nin açıkladığı bilgiye nazaran ülkede Mayıs ayı üretici fiyat endeksi evvelki seneye kıyasla yalnızca %1 artış gösterdi. Nisan için kaydedilen %4,1 artışın akabinde yatırımcılar üretici enflasyonunun %1,7 düzeyine düşmesini bekliyordu. Piyasa beklentisine göre daha olumlu gelen sayılar yatırımcıları mutlu etti.

2021 Ocak ayında %0,9 olarak kaydedilen yıllık ÜFE, 2022 yaz periyodunda %45’e kadar ilerledi. Enflasyonun son 50 yılın tepesine çıkmasının akabinde düğmeye basan Alman hükümeti ve Avrupa Merkez Bankası sıkı para siyaseti uygulayarak sorunun üstesinden kısa müddette geldi.

Enflasyon Neden Yükseldi, Neden Düşüyor?

Geçtiğimiz devirdeki fiyat artışlarında pandeminin değerli tesirini hatırlatmakta yarar var. COVID-19 devrinde iktisatların durmasını istemyen hükümetler faiz oranlarını neredeyse sıfıra çekti. Düşük faiz siyaseti üzerine tedarik zincirlerindeki sıkıntılar eklenince Dünya’nın bir çok yerinde hem talep hem arz kaynaklı enflasyon oluştu. Günümüzde tedarik zincirinden dolayı arz kaynaklı enflasyon tesiri geride kalırken hükümetler talep enflasyonu ile savaşıyor.

Haber manşetlerinde tüketici enflasyonuyla daha çok karşılaşsak da ÜFE verisi de büyük kıymet taşıyor. Maliyeti artan üreticiler günün sonunda kârlılığını korumak için artırım yapmak zorunda. Bu nedenle yatırımcıların bir kısmı TÜFE-ÜFE makasını gelecek enflasyonu kestirim etmek için kullanıyor.

Almanya’da bugün gelen %1 ÜFE verisine karşın tüketici enflasyonu yıllık %6,1 olarak kaydedildi. Bu durum enflasyonda üretici kaynaklı baskının azaldığını ortaya koyuyor.

Ülkemizde ise Mayıs sayıları itibariyle üretici-tüketici fiyat artışları ortasında kayda paha bir fark bulunmuyor.

Yakın vakitte, birçok altcoin projesi hakkında çeşitli yorumlar ortaya çıktı. Bilhassa iki tanınan analistin dedikleri dikkat çekti. İşte detaylar…

Analist; MATIC, ETH ve BNB için izlenecek düzeyleri belirledi

Bu yıl yaşanan sıçramaya karşın kripto piyasalarında düşüş eğilimini sürdüren ve yaygın olarak takip edilen bir trader, birkaç altcoin için daha düşük fiyat davetlerine daha fazla güvenmekte. Capo olarak bilinen takma isimli trader, Telegram’daki takipçilerine Bitcoin’in (BTC) geçen hafta 25.000 dolar düzeyini aşağı istikametli kırmasının, çok daha düşük düzeylere yanlışsız bir kapitülasyonun başlangıcı olduğunu söylüyor. Binance Coin’i (BNB) inceleyen Capo’nun ana gayesi 40 dolar civarında ve bu da mevcut fiyatlardan yaklaşık yüzde 83’lük bir düşüş manasına geliyor. Analist, şunları söylüyor:

BNB güncellemesi: Makus haberler geliyor ve asla yalnız gelmiyorlar. Bu hafta içinde daha fazla makus haber bekliyoruz, bu da fiyatın temel takviyesi kırmasını sağlayacaktır (düşük aralık, grafikteki alt koyu bölge). Bunun altında, FTT’ye benzeri bir özgür düşüş olabilir. Maksatlar birebir. Birinci gayeden kar almazdım, fakat ulaşılırsa ana maksattan biraz kar alırdım ve her ihtimale karşı durumun bir kısmını açık bırakırdım.

Bu yazının yazıldığı sırada BNB 242 dolar kıymetindeydi. Ethereum’a (ETH) dönen Capo, başkan altcoinin çapraz bir takviye düzeyini çoktan kırdığını ve muhtemelen çok daha düşük fiyatlara ineceğini söylüyor. Traderın ana fiyat maksadı 650 ila 550 dolar ortasında bir yerde ya da mevcut düzeylerden en az %62’lik bir düşüş. Analist, ETH için “Ana gaye: 550-650 dolar” diyor. Ethereum ölçeklendirme tahlili Polygon’a (MATIC) gelince, Capo 0,04 dolara kadar düşük fiyat gayeleri aradığını söylüyor ki bu da mevcut fiyatlardan %93’lük bir düşüş manasına geliyor. Analist, “MATIC güncellemesi: Shortlar çok âlâ gidiyor. BNB ile tıpkı, birkaç gaye ekliyoruz,” diyor.

Benjamin Cowen, tanınan altcoin ADA’dan bahsetti

Diğer yandan, yakından takip edilen kripto analisti Benjamin Cowen’a nazaran Cardano’nun (ADA) ayı piyasasının tabana vurmadan evvel muhtemelen kat etmesi gereken bir yol var. Yeni bir strateji oturumunda Cowen, geçmiş piyasa döngülerine dayanarak, ADA’nın bir taban bulmak için 2023’ün geri kalanına muhtaçlık duyabileceğini söylüyor. Cowen ayrıyeten ADA/BTC’nin de göz önünde bulundurulmaya paha olduğunu düşünüyor ve paritenin yaklaşık 0,000004 BTC (0,11 dolar) düzeyine ulaşmasının akıllı mukavele protokolü için bir tabana işaret edebileceğini söylüyor. Analist, şunları söylüyor:

Yeni bir taban yaptığımızı biliyoruz. Yeniden, [son döngüye] dayanarak, bunun beş ay ya da daha uzun sürebileceğini biliyoruz. Yani bu düşünülmesi gereken bir şey. Tabanı görmek hakikaten güç. Bence ADA/BTC değerlemesine bakmak ve düşük düzeylerini, tahminen de gelecekteki düşük düzeylerini koruyup korumadığını görmek daha değerli. Diyelim ki 400 satoshiye (0,000004 BTC) düşerse, bu düzeylerde tutunabilirse, o vakit haklı çıkmaya başlayabilir. Lakin şu anda, bana nazaran, bunu haklı çıkarmak biraz daha güç. Bitcoin’in yükselmesi halinde ABD doları paritesinde geri sıçrama yapamayacağını söylemiyorum, muhtemelen yapacağını biliyoruz, fakat sorun şu ki, Bitcoin’e karşı kan kaybediyorsa, Bitcoin üst ya da aşağı gitse de, riske nazaran ayarlanmış getiriler, piyasa döngüsünün bu kademesinde yalnızca Bitcoin’i tutmak kadar cazip değil.

SGK İl Müdürü Yavuz KURT, işverenlerin SGK’na olan prim ve idari para cezası borçları ile sigortalıların isteğe bağlı, Ek-5 tarım sigortası, BAĞ-KUR prim borçları ve GSS prim borçlarının uygun koşullarla yeniden yapılandırılmasının detayları ve avantajları hakkında İzmirlilere bilgilendirmede bulundu.

            Yavuz Kurt açıklamasında, yapılandırmanın işverenlerin ve sigortalıların geçmiş dönemlere ait prim borçları sebebiyle katlanmak zorunda oldukları maliyetlerin azaltılması açısından önemli bir fırsat olduğunu belirtti.

Rekor Başvuru

İl Müdürü KURT mart ayında başlayan başvuru sürecinde İzmir’de rekor sayılara ulaşıldığını ifade ederek “İlimizde bugüne kadar yapılandırma başvuru sayısı doksan bini, yapılandırılan borç tutarı ise 10 milyar lirayı aştı” dedi.  

            Başvurular İçin Son Gün 3 TEMMUZ

Yapılandırma için son başvuru tarihinin Cumhurbaşkanı kararı ile 3 Temmuz’a uzatıldığına vurgu yapan KURT; Vatandaşlarımız yapılandırma fırsatını kaçırmamak için son başvuru tarihi olan 3 Temmuz 2023 tarihine kadar il ve ilçe merkez müdürlüklerimize başvuruda bulunabilecekleri gibi e-Devlet şifreleri ile elektronik ortamda da başvurularını yapabilecekler dedi. 

Elektronik Ortamda Başvuru Yapılabilir

İşverenlerimiz e-Sigorta yoluyla www.sgk.gov.tr web adresi, sigortalılarımızda, isteğe bağlı, Ek-5 tarım sigortası ve BAĞ-KUR prim borçları için e-Devlet üzerinden İl veya Merkez Müdürlüklerimize gelmeden elektronik ortamda başvuru yapabilirler.

Hangi Borçlar Yapılandırma Kapsamında?  

İşverenlerimizin 2022 Aralık ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, damga vergisi borçları, 31 Aralık 2022 ve önceki tarihlerde yapılan tespitlere ilişkin idari para cezaları, 31 Aralık 2022 (bu tarih dâhil) tarihinden önce bitirilmiş olan ihale ve inşaat işyerlerine ait eksik işçilikten kaynaklı sigorta prim borçları, esnaflarımızın, avukatların, mimar, mühendis, doktor ve şirket sahiplerinin 4/1-b (Bağ-Kur) sigortalılık statülerinden kaynaklanan sigorta prim borçları, isteğe bağlı, Ek-5 (Tarım), Ek-6 (Taksi ve dolmuş şoförleri), sigortalılık statülerinden kaynaklanan prim borçları yapılandırma kapsamına alınıyor. Ayrıca fazla ve yersiz ödendiği tespit edilen gelir ve aylıklara ilişkin borçlar da yapılandırılabilecek.

İdari Para Cezaları Nasıl Yapılandırılacak?

            Cezaların %50’si ile gecikme cezaları ve zamları siliniyor! Buna göre, 31 Aralık 2022 günü veya bu tarihten önce yapılan tespitlere ilişkin olup henüz ödenmemiş olan cezaların yarısı ile işleyen gecikme cezaları ve zamları silinecek. Bunun yerine, kalan ceza tutarı ile bu tutar üzerinden Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak miktarın peşin ya da taksitle ödenmesi yeterli olacak.

Borcumu Kaç Taksitte Ödeyebilirim?

Yapılandırılan borçlar peşin ödenebileceği gibi aylık dönemler halinde 12, 18, 24, 36, ve 48 eşit taksitte de ödenebilecek. Daha önceki yapılandırma kanunlarında taksitler iki ayda bir ödenmekte iken 7440 sayılı Yapılandırma Kanununda taksitler aylık dönemler olarak belirlenmiştir.

İlk Taksitimi Ya da Peşin Ödememi Ne Zamana Kadar Yapmalıyım?

Yapılandırma hakkını kaybetmemek için vadeli ödeme seçeneğini tercih edenlerin ilk taksitini, peşin ödemeyi tercih edenlerinse peşin ödemelerini en geç 31 Temmuz 2023 tarihine kadar yapmaları gerektiği belirten Yavuz KURT “7300 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca ilk taksit ödeme süresi 30 Haziran’dan 31 Temmuz’a uzatıldı. Ancak takip eden taksitlerin ödeme sürelerinde herhangi bir değişiklik yapılmadı. Dolayısı ile taksitli ödemeyi tercih edenlerin 1. ve 2. taksitlerini 31 Temmuz’a kadar ödemeleri gerekmektedir” dedi.

Borcumu Yapılandırırsam Ne Avantajım Olacak?

Borç asıllarına (anapara) uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı silinerek yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak çok daha avantajlı koşullarla yeniden faiz hesaplanacaktır. Hesaplanan tutar peşin ya da taksitler halinde ödenebilecektir.

Borcun Peşin Ödenmesi Halinde % 90 İndirim Fırsatı Var

            Borcun 31 Temmuz 2023 tarihine kadar peşin ödenmesi halinde, borç aslına ilave hesaplanacak tutardan %90 oranında indirim yapılacaktır.

GSS Prim Borçları da Yapılandırılıyor

2022 yılı aralık ayı ve önceki aylara ilişkin genel sağlık sigortası prim borçları 31 Ağustos 2023 tarihine kadar gecikme zamsız ve faizsiz ödenebilecektir. Ayrıca, genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup ta gelir testine daha önce hiç başvurmamış olanlar, 31 Temmuz 2023 tarihine kadar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvurduklarında, yapılacak gelir testiyle ikamet ettikleri hanede kişi başına düşen gelirlerinin brüt asgari ücretin üçte birinden az olduğunun tespit edilmesi halinde GSS prim borçları tamamen silinecektir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Steam’in son yıllardaki en başarılı etkinliklerinden biri olan Steam Next Fest başladı. Şenlik kapsamında yeniden yüzlerce demo oyunculara sunuldu ve bu sayede istek listemizdeki birçok oyunun demosunu oynayarak şahsen görmüş olacağız.

Steam Next Fest’te demolara ek olarak canlı yayınlar da bulunuyor ve hatta kimi geliştiricilerle gelecek oyunları hakkında sohbet etme talihi bile elde edebiliyoruz.

Bu nefis demo şenliği 26 Haziran tarihine kadar sürecek, sonrasındaysa zati üç günlük bir ortanın akabinde Steam Yaz İndirimleri başlayacak. Bir sonraki Steam Next Fest ise Ekim ayında düzenlenecek.

Biz de çok yakında karşınıza Steam Next Fest’te denemenizi tavsiye edeceğimiz oyun listeleriyle çıkacağız, Engin şu sıralar harıl harıl demo oynamakla meşgul :)

Steam Next Fest sayfasına şuradan erişebilirsiniz.

Asgari fiyata orta artırım için taraflar üçüncü defa bir ortaya geldi. Taban Fiyat Tespit Komisyonu’nun çalışmaları sonucunda yapılan toplantıda, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Işıkhan açıklamalarda bulundu. Çalışanların ve istihdamın korunmasını hedefleyen bir seviyede taban fiyatın belirlendiğini tabir etti. Yeni minimum fiyat, ikinci yarıda geçerli olacak formda net 11 bin 402 TL olarak belirlendi.

Anlık döviz kuru ile açıklanan yeni minimum fiyat 500 doların altında kalarak yaklaşık 483 dolar oldu.

Süreç, 13 Haziran tarihinde başlamıştı. Türk-İş Heyet Lideri Veli Solak, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı konut sahipliğindeki toplantı sonrasında yapmış olduğu açıklamada, “Masada rastgele bir sayı yok. Hayat şartlarına, enflasyona, artırımlara uygun bir sayı ortaya çıkartılmalıdır” halinde konuşmuştu.

İkinci toplantı ise 19 Haziran tarihinde gerçekleştirildi. Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl’ın başkanlığında Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın mesken sahipliğinde yapılan toplantıya, TÜRK-İŞ ve Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetleri katıldı.

Küçükçekmece Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından Küçükçekmece Gölü’nde düzenlenen Dragon Bot Festivali, 35 takımın heyecan ve kıyasıya rekabetine sahne oldu. Festival sonunda dereceye giren takımlara ve sporculara ödüllerini Belediye Başkanı Kemal Çebi takdim etti.

765 sporcu yarıştı

Bireylerin, takım ruhuyla hareket edebilme becerisini geliştirip, iş hayatında ve sosyal yaşamda bu becerinin uygulanmasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen festivalde, Türkiye genelinden 765 sporcu yarıştı. 

Spor ve eğlence bir arada

Festivalde,  yüzlerce kişi hem spor yaptı hem de müziğe eşlik edip oyunlar oynayarak doyasıya eğlendi. Etkinlik süresince alanda çeşitli oyun grupları, eğlenceli aktiviteler, ikramlar ve  DJ performans eşliğinde hem çocuklar hem de vatandaşlar için su üzerinde olduğu kadar karada da eğlence imkânı sunuldu. Sporculara aileleri de alkışlarla destek verdi. 

Başkan Çebi: Küçükçekmece’den tüm İstanbul’a ilham olmaya devam ediyoruz.

Festival sonunda dereceye giren takımlara kupa ve madalyalarını Belediye Başkanı Kemal Çebi takdim etti. Dragon Bot Festivali’ne katılım sağlayan tüm sporculara teşekkür eden Başkan Çebi, “ Küçükçekmece’de yaşam kalitesini ve keyfini artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geleneksel festivallerimiz ile Küçükçekmecelilerle oluşturduğumuz kent kültürünü güçlendirirken, etkinliklerimiz ile birçok yerel yönetime ilham oluyoruz. Küçükçekmece’nin sanat, spor, edebiyat, sinema ve kitapla anılmasını istiyor bu yönde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Tüm sporcularımızı tebrik ediyor, etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.  

Festivalde dereceye giren takımlar : 

1. Tema İstanbul 2 
2. A&T Bank Esenler Belediyesi Su Sporları Kulübü 
3. Asmar Holding 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Milyonlarca öğrenciyi yaz tatili heyecanı sardı. Çocukların yaz tatiliyle birlikte havuzda ya da denizde fazla zaman geçirdiğine dikkat çeken uzmanlar ise özellikle kulak enfeksiyonlarına karşı uyarıyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Adin Selçuk, uyarılarda bulundu.

Dış kulak yolu enfeksiyonu, sulu ortamı seven bakteriler ve bazen de mantarların sebep olduğu bir durumdur. Şiddetli kulak ağrısı, kulakta akıntı ve işitme azlığı, kaşıntı ve ileri durumlarda kulakta şişme ve kızarıklığa neden olur. Uzun süre suda kalma ya da kulağa su kaçması sonucunda risk artar. Aynı zamanda suya dalma esnasında eğer varsa sudaki bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabilir ve sinüzite neden olabilir.

Tatil öncesi muayene yaptırılmalı

Yağlı cilt yapısı olanlarda ve tozlu ortamda yaşayanlarda kulak kiri görülebilir. Ve bu kulak kirleri havuzda ya da denizde şişerek şiddetli ağrı, işitmenin azalması, durum ilerledikçe de zeminin nemli kalmasına bağlı, bahsedilen enfeksiyonların gelişmesine yol açabilir. Kulak kirine yatkınlık olan ya da daha önce bu durumda kalmış çocukların yaz tatilinden önce kulak muayenelerinin yaptırılıp, kulaklarının temizletilmesi önemlidir.

Suya dalma, özellikle tuzlu su içeren denizde dalma, alerjik rinitli çocuklar için önerilen bir durumdur. Hem alerjenlerin uzaklaştırılması, hem de burun solunumunun rahatlatılmasıyla alerjik semptomlar giderilmiş olur. Ancak beklemiş sularda ve bazı havuz sularında, varsa sudaki bakteriler burun yoluyla sinüslere kadar ulaşabilir ve sinüzite neden olabilir. Bu açıdan yüzme suyunun hijyeni; ishal, mantar enfeksiyonları ve idrar yolları enfeksiyonları için olduğu kadar sinüsler için de önemlidir. Yüzme suyunun yutulmaması da yine çocuklarımıza öğütlenmesi gereken bir başka durumdur.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son yıllarda gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda hızla yaygınlaşan astım özellikle geceleri sürekli öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurgül Naurzvai, astımın en yaygın görülen 7 farklı türü bulunduğunu, belirtilerin ve tedavinin kişiden kişiye değişebildiğini belirterek “Astım ciddi sonuçlara yol açabilse de, tetikleyici etkenlere karşı önlem alarak ve doğru tedavi ile yönetilebilir. Doğru teşhis, doktorunuzla düzenli iletişim ve tetikleyici etkenlerden uzak durarak astım şikayetlerini azaltmak mümkün” diyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurgül Naurzvai en sık görülen astım türlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Polenler, tozlar, sigara dumanı, parfüm, aşırı kilo ve sağlıksız beslenme başta olmak üzere birçok risk faktörleriyle tetiklenebilen astım, akciğerlerdeki küçük hava yollarının iltihaplanmasına ve daralmasına bağlı olarak gelişiyor. Ailesinde astımı olanlarda hastalığın gelişme riskinin daha fazla olduğunu belirten Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurgül Naurzvai, “Alerjenlere maruz kalmak astım şikayetlerini tetikler hatta bazen krize yol açabilir. Astım krizi sırasında akciğerlere hava ileten borular ciddi düzeyde daralarak kandaki oksijen seviyesini önemli ölçüde azaltır, dudaklar mavi renge dönüşür, bilinç kaybına ve hayati riske yol açabilir. Bu nedenle acil tedavi şarttır” diyor. Çocukluğunda veya gençliğinde astımı olmayan kişilerde de ileride astım gelişebildiğini belirten Dr. Naurzvai, yetişkin yaşta astım tanısı alan kişilerin genellikle kalıcı semptomları olduğunu, bu durumu yönetmek için günlük ilaç tedavisine ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. 

 Astımınızın türünü biliyor musunuz?

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurgül Naurzvai, en yaygın görülen astım türlerinin; egzersize bağlı bronkospazm, alerjik astım, alerjik olmayan astım, öksürük varyantlı astım, mesleki astım ve gece astımı olduğunu söylüyor. Bazı insanlar için şikayetler yalnızca tetikleyicilerle karşılaşıldığında ara sıra ortaya çıkarken, daha ağır düzeyde astımı olanlarda şikayetler daha sık görülüyor. Dr. Naurzvai en yaygın görülen astım çeşitleri hakkında şu uyarılarda bulunuyor; 

 Alerjiye bağlı astım

Alerjiye bağlı astımın en yaygın görülen tür olduğunu belirten Dr. Naurzvai, alerjik tepkiye neden olan alerjenlerin vücuda hava yolu, cilt, yemek borusu veya enjeksiyon yoluyla girebildiğini söylüyor. Alerjik astımı olan bir kişi tetikleyici bir maddeyle temas ettiğinde vücut, IgE tipi antikorları serbest bırakarak yanıt veriyor. Alerjen maddelerin başlıcalarını; polenler, hamam böcekleri, ev tozu akarları, küf mantarlar, evcil hayvan kepeği (deri pulları), idrarı, dışkısı, tükürüğü ve saçı oluşturuyor. Dr. Naurzvai “Cilt veya kan testi ile spesifik alerjenler belirlenebilir ve alerjik kaynaklı astımınız için mevsimsel mi yoksa yıl boyunca mı ilaç kullanmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz” diyor. 

Egzersize bağlı astım

Egzersize bağlı bronkospazm (hava yollarının daralması), fiziksel aktivitelerden sonra ortaya çıkıyor. Fiziksel aktivitenin tetiklediği bu astım çeşidi, hastaların yüzde 90’ında egzersiz yaparken hava akımının kısıtlanmasına ve solunum şikayetlerine yol açıyor. Doğru teşhis ve doktorunuzla düzenli iletişim sayesinde size uygun en ideal hareket tarzını belirleyebilirsiniz. 

 Öksürük Varyant Astım (ÖVA) 

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurgül Naurzvai, öksürük varyant astımın nefes darlığı olmadan sadece öksürük şikayeti ile seyrettiğini belirterek “Bu astım türü kronik bir öksürük olarak görülür. Düzgün tedavi edilmediğinde öksürük varyantlı astım daha ağır astıma ilerleyebilir” uyarısında bulunuyor. 

 Mesleki astım

 Mesleki astım işyerinde maruz kaldığınız tahriş edici bir madde tarafından tetikleniyor. Astımınız iş değiştirdiğinizde başladıysa, çalışma ortamından uzaktayken düzeliyorsa ya da  kimyasallar tarafından tetikleniyorsa mesleki astımınız olabilir. Mesleki astım çoğunlukla; fırıncılar, deterjan üreticileri, ilaç üreticileri, çiftçiler, tahıl asansörü çalışanları, laboratuvar çalışanları, metal işçileri, değirmenciler, plastik işçileri ve marangozlarda görülüyor.

Gece astımı

Gece astımı olarak sınıflandırılan bu türün, diğer astım çeşitlerinde olduğu gibi öksürük, nefes alıp verirken hırlama ve göğüste sıkışma gibi şikayetlere yol açtığını belirten Dr. Naurzvai “Ancak gece astımında şikayetler akşam saatlerinde şiddetlenir. Tedavisi, diğer astım çeşitleri için olan inhaler ve diğer ilaçlarla hemen hemen aynıdır. Solunum cihazları, hastalığı kontrol etmeye yardımcı olabilir ve hastanın normal ve aktif bir yaşam sürmesini sağlayabilir” diyor.  

Alerjik olmayan astım

Alerjik etkenler tarafından tetiklenmeyen astıma ‘alerjik astım’ deniliyor. Alerjik olmayan astımı tetikleyen unsurların başlıcalarını; enfeksiyonlar, egzersiz, stres ve değişen hava koşulları oluşturuyor. 

Ağır astım

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Naurzvai “Bir kişi haftada ikiden fazla astım semptomu yaşıyorsa astımı ‘kalıcı’ olarak adlandırılır. Kalıcı astım hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılır. Astım semptomları iyi yönetilmediğinde ‘kontrolsüz astım’ ortaya çıkar. Kalp hastalığı gibi astımı yönetmeyi zorlaştıran diğer durumlar astım semptomlarını şiddetlendirebilir. Sigara içme ve inhaler ilaçlarını düzenli almamak da kontrolsüz astım nedenlerindendir” diyor. 

Astım hastaları için etkili öneriler!

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurgül Naurzvai astım semptomlarını rahatlatmak için alabileceğiniz basit ama etkili önlemleri şöyle sıralıyor;

1. Hava değişiklikleri, toz, duman, çim ve ağaç polenleri, hayvan tüyü, sabunlar ve parfümler astımın başlıca tetikleyicilerinden olduğundan bu tür alerjenlerden korunun.  
2. Fazla kilo astım semptomlarını artırabildiğinden sağlıklı bir diyetle ideal kilonuza inin. 
3. Kesinlikle sigara içmeyin, tütün dumanına maruz kalmaktan kaçının. 
4. İlaçlarınız, astımınızın türüne ve hastalığın ağırlığına göre değiştiğinden doktorunuzun talimatına uyun. İlaçlarınızı her zaman doktorunuzun önerdiği şekilde alın. 
5. Burun tıkanıklığı ve hava yolu tahrişine iyi gelen sıcak buhar banyosu yapabilirsiniz.
6. Kullandığınız ilaçlarla etkileşime girebileceğinden dolayı kesinlikle doktorunuza danışmadan bitkisel ilaç kullanmayın.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye İstatistik Kurumu, Mayıs ayına ait YD-ÜFE bilgilerini açıkladı.

Buna nazaran, Mayıs’ta YD-ÜFE’de aylık yüzde 0,45, geçen yılın tıpkı ayına kıyasla yüzde 32,13, geçen yılın Aralık ayına nazaran yüzde 9,23 ve 12 aylık ortalamalara kıyasla yüzde 67,27 artış gerçekleşti.

Sanayinin iki bölümünün yıllık değişimlerine bakıldığında, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 26,05, imalatta yüzde 32,24 artış görüldü.

Ana sanayi kümelerinin yıllık değişimleri dikkate alındığında, orta malında yüzde 30,05, sağlam tüketim malında yüzde 39,88, dayanıksız tüketim malında yüzde 36,35, sermaye malında yüzde 39,51 artış gerçekleşirken güçte yüzde 14,87 azalış kaydedildi.

Sanayinin iki bölümünün aylık değişimleri ise madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 0,48, imalatta yüzde 0,45 artış formunda hesaplandı.

Ana sanayi kümelerinin aylık değişimleri, orta malında 0,39, güçlü tüketim malında yüzde 0,73, dayanıksız tüketim malında yüzde 2,29, sermaye malında yüzde 1,49 artış tarafında olurken, güç yüzde 9,07 azalış halinde gerçekleşti.

Yıllık YD-ÜFE’ye nazaran 4 alt kesim daha düşük, 21 alt kesim daha yüksek değişim gösterdi.

YD-ÜFE’ye nazaran azalış gösteren tek alt dal yüzde 14,87 ile kok ve rafine petrol eserleri oldu. Buna karşılık öbür yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanlar yüzde 50,57, içecekler yüzde 49,89, öteki metalik olmayan mineral eserler yüzde 48,93 ile endekslerin en fazla arttığı alt kesimler oldu.

Aylık YD-ÜFE’ye nazaran 5 alt kesim daha düşük, 20 alt bölüm daha yüksek değişim gösterdi.

Aylık bakıldığında kok ve rafine petrol eserleri yüzde 9,07, metal cevherleri yüzde 1,68, ana metaller yüzde 0,49 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt kesimler olarak hesaplandı. Buna karşılık basım ve kayıt hizmetleri yüzde 4,05, öbür mamul eşyalar yüzde 3,36, tütün eserleri yüzde 3,11 ile endekslerin en fazla arttığı alt kesimler olarak kayıtlara geçti.

Asgari fiyata orta artırım oranı aşikâr oldu. 1 Temmuz itibariyle minimum fiyat yüzde 34 artışla net 11 bin 402 TL olarak belirlendi.

Asgari fiyata orta artırım için taraflar üçüncü kere bir ortaya geldi. Minimum Fiyat Tespit Kurulu’nun minimum fiyata yapılacak orta artırım oranını belirleme çalışmaları kapsamında yapacağı toplantı 11:00’de başlamıştı.

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Işıkhan toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu.

Işıkhan’ın açıklamalarında öne çıkan sözler şunlar oldu:

Asgari fiyat tespit komitesi çalışmalarını sonlandırdı. Minimum fiyatı hem personelimizi, hem de istihdamı koruyacak bir seviyede tespit ettik. Yeni taban fiyat uzlaşmayla belirlendi. Brüt minimum fiyat 13 bin 414 lira, net minimum fiyat 11 bin 402 lira olarak belirlenmiştir. Geçtiğimiz 6 ayda 400 TL olarak uyguladığımız minimum fiyat takviyesini önümüzdeki 6 ayda 500 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz.

Süreç 13 Haziran’da başlamıştı

Asgari fiyata orta artırım için görüşmeler 13 Haziran’da başlamıştı.

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın konut sahipliğindeki toplantı sonrası yapılan açıklamada Türk-İş Heyet Lideri Veli Solak, “Masada rastgele bir sayı yok. Hayat şartlarına, enflasyona, artırımlara uygun bir sayı ortaya çıkartılmalıdır” demişti.

İkinci toplantı ise 19 Haziran’da gerçekleştirilmişti. Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl’ın başkanlığında Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığının mesken sahipliğindeki toplantıya, personel kesitini temsilen TÜRK-İŞ, patron kısmını temsilen Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyeti katılmıştı.

Asgari fiyat, bir emekçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari fiyatın patrona toplam maliyeti, bir emekçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt taban fiyat, 1551 lira 24 kuruşunu toplumsal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu patron işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Asgari fiyatta kim, ne talep etmişti?

Asgari fiyatta orta artırım görüşmeleri başlamadan evvel kamuoyunda kimi sayılar gündeme gelmişti.

Önceki Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in taban fiyata Temmuz artırımı için “Aşağı üst 500 dolar bazında bir oran olacak” sözlerini kullanmıştı.

Eski bakanın bu açıklamasının akabinde kamuoyunda minimum fiyatın dolar bazında ele alınması eğilimi öne çıkmıştı.

Türkiye İhracatçılar Meclis (TİM) Mustafa Gültepe de taban fiyat ile ilgili Habertürk yayınında yaptığı değerlendirmede 300-400 dolarlık düzeyin korunması gerektiğini tabir etmişti. Gültepe “Asgari fiyatın 500 dolar olduğu noktada firmaların rekabetçiliğini koruyabileceği teşvikler ortaya konması lazım” açıklamasında bulunmuştu.

Dolar bazında minimum fiyatın ele alınmasına iş dünyasından karşı çıkışlar da geldi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç, “Türkiye’de minimum fiyat Türk lirası bazında güncellenmelidir. Türkiye’deki istatistikler, sayılar dikkate alınarak bu yeni sayı oluşturulmalıdır. Yabancı para ünitesine bağlı olarak bir taban fiyat güncellenmesinin son derece sakıncalı olduğunu ve muhakkak gerçek olmadığını düşünüyorum” dedi.

Bloomberg HT yayınına katılan Avdagiç, minimum fiyatta orta artırımda 6 aylık enflasyona vurgu yapmıştı.

TİSK Lideri Burak Akkol da yaptığı açıklamada, enflasyonun düşmesine rağmen minimum fiyatın güncellenmesini desteklediklerini, lakin Türkiye Cumhuriyet’inde yaşadıklarını ve TL konuşulacağını ile getirmişti.

2023 yılının ikinci yarısında geçerli olacak brüt taban fiyat 13 bin 414 TL, net taban fiyat meblağı 11 bin 402 TL olarak belirlendi. Böylelikle minimum fiyata %34,01 artırım gelmiş oldu.

Diğer taraftan net taban fiyat, artık -güncel kur karşılığına göre- 482,46 dolara eş kıymet.

Detaylar geliyor…

Nilüfer Belediyesi, vatandaşların bayramda kurbanlarını hijyenik ortamda ve dini usullere uygun bir şekilde kesebilmeleri için 16 mahallede kurban kesim alanı oluşturdu. Bu alanlar dışında ve bilinçsizce kesim yapanlara, idari para cezası uygulanacak.

Nilüfer Belediyesi, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi hazırlıklarını yoğun bir şekilde sürdürürken, Nilüfer İlçe Kaymakamlığı, Nilüfer Belediyesi, İlçe Müftülüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün oluşturduğu Kurban Hizmetleri Komisyonu da, Nilüfer genelindeki kurban kesim alanlarını belirledi. Nilüfer’de bu yıl sadece Alaaddinbey Hayvan Pazarı’nda büyükbaş ve küçükbaş kurban satışı yapılıyor. Bayramda kurban kesimi yapılacak yerler de belirlendi. İhsaniye, Konak, Ataevler, Kültür, Cumhuriyet, Kurtuluş ve Balkan, Esentepe, Karaman, Yüzüncüyıl, Üçevler, Fethiye ve Beşevler mahallelerindeki pazaryerleri ile Hasanağa Toki kesim yeri, Nilüfer Belediyesi Görükle Şantiyesi ile Gölyazı balık mezatı alanında bayramın ilk 3 gününde kurban kesimi yapılacak. 

Nilüfer Belediyesi, belirlenen alanlarda vatandaşların kendi imkânlarıyla kesim yapabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapacak. Dileyen vatandaşlar da, Alaaddinbey Hayvan Pazarı’ndaki kesimhanede kasaplı kesim hizmetinden faydalanabilecek. Komisyon tarafından belirlenen yerler dışında kalan park, bahçe, cadde, sokak, bina önleri, meydan gibi umuma açık alanlarda kurban satışı ve kesimi yapan vatandaşlara ise yasal çerçevede 3 bin 36 TL cezai işlem uygulanacak.

Vatandaşların kurban kesimlerini hijyenik bir ortamda, sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için hazırlıklarda sona gelen Nilüfer Belediyesi, halk sağlığını korumak için de önlemler alıyor. Çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Veteriner Hekim Sanem Çetiner, bayram süresince ekipler halinde sahada olacaklarını vurguladı. Nilüfer Belediyesi’nin kurban hizmetleri konusunda son derece titiz çalıştığını belirten Çetiner, “Nilüfer’deki kurban kesim yerlerimiz denetlendi ve tüm alanlarımız, geçer not aldı. Veteriner İşleri Müdürlüğü olarak ilçedeki koordinasyonu biz sağlıyoruz.  Ayrıca fen işleri, ulaşım hizmetleri, park ve bahçeler, temizlik işleri, zabıta, destek hizmetleri müdürlüklerimizle  iş birliği halinde çalışarak, herhangi bir aksaklık ve sorun yaşanmaması için hazırlıklarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızın hijyenik ve sağlıklı bir ortamda, huzurlu bir şekilde dini vecibelerini yerine getirmeleri için de bayram süresince 145 kişilik ekiple sahada olacağız. Bu, bir ilçe için önemli bir sayı” dedi.

Halk sağlığı açısından herhangi bir olumsuz durumun yaşanmaması adına önlemler alınacağına dikkat çeken Sanem Çetiner, sadece belirlenen alanlarda kesimlerin yapılmasının önemine de değindi. Çetiner, “Veteriner Hekimler olarak halk sağlığı açısından sadece belirlenen alanlarda kesim yapılması önemsiyoruz. Vatandaşlarımız, belirlenen alanlarda gönül rahatlığıyla kurban kesimlerini gerçekleştirebilirler. Bu alanlarda hem sıkı denetimlerimiz olacak hem de kesim için gerekli düzenekler sağlanmış olacak. Ayrıca kesim alanlarının temizliği de, bizim sorumluluğumuzda olacak. Bilinçsizce, her alanda kesim yapılması ve kesim sonrasında kurban artıklarını bertaraf etmeden ortaya saçılması sağlık açısından tehditler oluşturuyor. Kendi bahçelerinde bilinçli bir şekilde kesim yapacak olan vatandaşlarımız da buna dikkat etmeli. Çıkan artıklar, üzeri kireçle kaplanarak bir çukura gömülmeli. Nilüfer Belediyesi olarak 20 mahallede gömü çukurları oluşturduk. Kesim alanlarından toplanan sakatatlar ve kurban artıkları, bu gömü çukurları bertaraf edilecek. Kesim alanlarında vatandaşların görevlilerin yapacağı uyarı ve yönlendirmelere uymaları da önemli. Vatandaşlarımızın sağlıklı ve huzurlu bir şekilde dini vecibelerini yerine getirmesi gereken bütün çabayı göstereceğiz” diye konuştu.

Düzenli bir şekilde denetimlerin yapıldığı Alaaddinbey Hayvan Pazarı’nda sağlıklı ve raporlu bin 700 büyükbaş, 500 adet küçükbaş hayvanın yer aldığını belirten Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Sanem Çetiner, vatandaşların buradan gönül rahatlığıyla kurban alışverişi yapabileceğini söyledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yağışlı havaya rağmen Kocaeliler, sezonun ilk Mehtap ve Ada Turuna büyük ilgi gösterdi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Mehtap ve Ada Turları başladı. Sezonun ilk seferlerine Kocaelililerin ilgisi yoğun oldu. Yağmurlu havaya rağmen turlara katılan kent sakinleri keyifli vakit geçirdi.

GELENEKSEL HALE GELDİ

Körfez’in muhteşem atmosferinde güzel bir gün geçirmek isteyenler için Büyükşehir Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği ve her hafta sonu gerçekleştireceği Körfezde Mehtap Turları 17 Haziran Cumartesi, Büyük Ada Turları ise 18 Haziran Pazar günü başladı. Ayrıca hafta içi günlerde mehtap ve Büyük Ada turları için gemiler kiralanabilecek.

MÜZİK EŞLİĞİNDE MEHTAP TURU

Mehtap Turları, 17 Haziran ve 16 Eylül tarihleri arasında cumartesi günleri yapılacak. Mehtap turlarının ücretlendirmesi tam 100 TL, öğrenci ise 75 TL olarak belirlendi. Gezi esnasında dondurma ve çay ikramı da yapılıyor. Binişte kent kart veya temassız kredi kartları ile ödemeler gerçekleştirilebiliyor.

BÜYÜK ADA’YA YOLCULUK

İstanbul Büyükada turları ise 18 Haziran ve 17 Eylül tarihleri arasında pazar günleri gerçekleştirilecek. Tam 150 TL, öğrenci ise 100 TL olarak belirlendi. Darıca’dan binecek yolcular için ücret tarifesi ise tam 110 TL, öğrenci ise 90 TL.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Deprem bölgelerindeki temizlik ihtiyaçlarının karşılanması için Temizken Güzel projesi kapsamında yaptığı çalışmaları deprem bölgelerine taşıyan Cif, bölgede bir milyondan fazla insanın yaşamına dokunuyor. Bölge sakinlerinin istihdamıyla oluşturulan ‘Cif Temizlik Ekipleri’ ile Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’da; toplam 55 çadır kentte mutfak, banyo gibi ortak yaşam alanlarının temizlenmesi için çalışılıyor.

 Temiz ve bakımlı alanların insanlar üzerinde yarattığı olumlu duyguları evlerden şehirlere taşımak amacıyla 2020 yılında İstanbul’da başlattığı “Temizken Güzel” projesini deprem bölgelerine taşıyan Cif, temizlikle yarattığı iyilik hareketini deprem bölgelerinde büyütüyor.

Deprem bölgesindeki insanların sağlığı ve iyilik halleri adına temel ihtiyaçlardan biri olan temizlik standartlarını iyileştirmek için harekete geçen Cif; Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’da; toplam 55 çadır kentte mutfak, banyo gibi ortak yaşam alanlarının temizlenmesi için çalışıyor. Bölge sakinlerinin istihdamıyla oluşturulan, 44 kişilik Cif Temizlik Ekipleri ile çadır kentlerdeki ortak yaşam alanlarının temizliği ve bakımı yapılırken; bölgeye düzenli olarak ürün desteği de sağlanıyor. Günde bir milyon insanın yaşamına olumlu katkı sağlayan Cif, hazırladığı video filminde de temiz ve umut dolu bir gelecek için çalışmalarına tüm hızıyla devam edeceğini belirtiyor. 

Temizliğin insanlarda yarattığı iyilik halinden yola çıktık

Cif Marka Müdürü Nedimcan Serintürk “Deprem bölgesindeki yaraların sarılması için hepimize önemli görevler düşüyor. Biz de bu süreçte bölgede en temel ihtiyaçlardan biri olan temizlikten ve temiz alanların insanlarda yarattığı iyilik halinden yola çıktık. Depremin ilk günlerinden itibaren başladığımız destek çalışmalarına yenilerini ekleyerek devam ediyoruz. Temizliğin iyiliğini büyütürken günde bir milyondan fazla insana ulaşıyoruz. Çalışmalarımızın bölgedeki insanların yaşamına olumlu katkısını görmek bizlere de ilham veriyor. İlerleyen süreçte, bölgede insanların iyilik haline katkı sağlayacak güzel ve temiz alanlar yaratmak adına da çalışmalarımız olacak.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonu”, T.C. Roma Büyükelçiliği ve İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (İTA) ortaklığıyla Milano’da gerçekleştirildi. Türk ve İtalyan iş insanları tarafından yoğun ilgiyle takip edilen resepsiyonda, ikili ekonomik ilişkiler ve yatırım ortamı süreçleri değerlendirildi.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”nın üçüncüsü, Londra ve Paris’in ardından 19 Haziran’da Milano’da gerçekleşti. Türk-İtalyan iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin bir araya geldiği resepsiyonun açılışında T.C. Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ve İtalyan İşletmeler Bakan Yardımcısı Valentino Valentini katılımcılara hitap etti. Türkiye’deki yatırım ortamı fırsatlarının tanıtıldığı programda, Türk-İtalyan iş dünyasının farklı sektörlerinden temsilciler ile bire bir toplantılar gerçekleştirildi.

Konuşmasında Türkiye-İtalya ilişkilerine değinen T.C. Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, “Türkiye ve İtalya arasındaki ilişkiler Akdeniz’deki ticari ilişkilerimiz sebebiyle çok eskiye dayanıyor. Geçmişten gelen bu sinerjinin de etkisiyle, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerimiz istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Nitekim, geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 26 milyar ABD doları ile rekor seviyeye ulaştı. Ayrıca, yıllar içerisinde oluşan ortak iş yapma kültürümüz sayesinde Türk firmalarıyla birlikte ülkemizde önemli işler üstlenen İtalyan firmalar, yakın zamanda Türk firmalar ile üçüncü ülkelerde de başarılı ortaklıklara imza attı. Önümüzdeki dönemde de firmalarımızın ortak bir şekilde başarı hikayelerini devam ettireceklerine inanıyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile düzenlendiğimiz bu etkinlikle firmalarımızı bir araya getirmekten memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.  

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, gelişen Türkiye-İtalya ekonomik ilişkilerinin iki ülkenin yatırım ortamına büyük katkı sağladığını ifade ederek şunları kaydetti, “Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle düzenlediğimiz yatırımcı resepsiyonlarımıza Milano’da, Büyükelçiliğimiz ve İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (İTA) ortaklığında, İtalyan iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla devam ediyoruz. Türkiye ve İtalya, ekonomi, siyaset, kültür gibi birçok alanda köklü ilişkilere sahip ülkeler ve karşılıklı yatırımlar alanında da derin bir iş birliği mevcut. Ülkemizde faaliyet yürüten 1.500’ün üzerinde İtalyan şirket bulunuyor ve İtalya merkezli şirketler son 20 yılda ülkemize 5 milyar ABD dolarından fazla yatırım yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na girerken İtalyan yatırımcıların ülkemizdeki yatırımlarının artırılması için tüm enerjimizle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin İtalyan şirketlere bir büyüme platformu sunduğunu, İtalyan ve Türk şirketlerin üçüncü ülkelerde iş birliği yapabileceğini, özellikle sanayi ve teknoloji alanlarında iş ortaklığımızı ileriye taşıma hedefimizi kendilerine anlatıyoruz.”  

Türkiye ve İtalya’nın stratejik iş birliği potansiyeline vurgu yapan İtalyan İşletmeler Bakan Yardımcısı Valentino Valentini, “İtalya ve Türkiye, halkları ve yöneticileri arasında derin, köklü ve tarihsel bir ilişki olan iki devlettir. İtalya, Türkiye’de yatırımı olan ülkeler listesinde başı çekmektedir. Ülke çapında faaliyet gösteren İtalyan şirketleri tedarikçi bazında 7. sırada, müşteri bazında ise 5. sıradadır. Ayrıca, önemli ekonomik ilişkilerimizi geliştirme potansiyelimiz yüksektir. İtalya’daki Türk yatırımlarının, İtalya’nın Türkiye’ye yönelik yatırımlarına oranla daha az olduğu ve bu potansiyeli artırma olanaklarımızın da bulunduğu bir gerçektir. Ülkelerimizin ekonomisinin geleceğini inşa etmek; ortak çıkarları ve zorlukları belirleyerek ve yeşil enerji ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda iş birliğimizi daha da güçlendirerek mümkün olacaktır” dedi. 

Sürdürülebilirlik modelinin önemine vurgu yapan Bain & Company Ortağı Armando Guastella; “Sürdürülebilirlik, iş dünyasının liderleri tarafından değer yaratmak ve yeni ürünler ile iş modellerini ortaya çıkarmak için stratejik bir kaldıraç olarak görülüyor. Artık haklı olarak, bugün iş dünyası tarafından bir fırsat olarak anlaşılıyor, nitekim bundan sonra sadece bir uyum meselesi veya salt bir itibar faktörü olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Yönetim ekibinden doğru düzeyde bağlılık elde etmek ve ESG konseptini şirketin karar alma sürecinin bir nevi DNA’sı olarak yerleştirmek, sürdürülebilirlik hedefinde azim gösterme ve net hedefler belirlemede önem taşıyor. Bununla birlikte hem dış hem de iç faktörlerden kaynaklanan birkaç engel, sürdürülebilir dönüşüm yolculuğunu hızlandırmaya hala daha engel teşkil ediyor. Bazı engellere rağmen Türkiye, sürdürülebilirlik devriminin fırsatlarını değerlendirmek için iyi bir konumda. ESG tek kişilik bir oyun değil ve Türkiye; değişimi kucaklamaya hazır genç bir iş gücü, yüksek düzeyde dijital olgunluk ve zengin doğal kaynak kaynakları sayesinde bu maratonu kazanacak.” şeklinde konuştu. 

 Pirelli Kurumsal İlişkiler Başkan Yardımcısı Aimone di Savoia Aosta; “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle, Pirelli’yi temsilen bu resepsiyonda bulunmaktan gurur duyuyorum. Pirelli’nin Türkiye’deki varlığı kesinlikle bir başarı hikayesidir ve Pirelli bunu, başta halkımız olmak üzere, tüm kurum ve paydaşlarla yapılan iş birliği sayesinde başarmıştır. Pirelli bugün Türkiye’de, İstanbul’dan İzmit’e, tüm bölgelere, ülke geneline yayılmış son derece kalifiye ve tutkulu bir ekibe güvenmektedir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ekonomi Gazetesi iş birliğinde düzenlediği “Ege İhracat Buluşmaları”nın bu sefer ki durağı İzmir’in en yoğun sanayi bölgelerinden ve tarımsal üretimde de büyük gelişme gösteren Torbalı ilçesiydi.

Torbalı ihracatta 65 ili geride bıraktı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Torbalı; Eskişehir, Trabzon, Samsun, Kahramanmaraş ve Aydın gibi 65 ili geride bırakarak 1 milyar 764 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini görüyoruz. 2022 yılında ihracatını yüzde 30’a yakın artıran ihracatçılarımızın başarısını gönülden tebrik ediyorum. Sektörel çeşitliliğin yoğun olduğu Torbalı’da tütün, mobilya, hazırgiyim, tekstil, zeytin zeytinyağı, su ürünleri hayvancılık mamulleri sektörlerimiz başı çekiyor. Torbalı üretim ve ihracatta son 25 yılda büyük gelişim gösteren, başarı hikayeleri yazan bir bölge. Özellikle bu başarı Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulmasıyla büyük bir gelişim gösterdi.” dedi.  

Mobilya OSB’nin katkısı 250 milyon dolar civarında olacak, Tarım OSB de kurulmalı

Başkan Eskinazi, “Hepinizin bildiği gibi Torbalı’da iki adet Organize Sanayi Bölgesi var. Kuruluş fikri Birliklerimizden çıkan Karma ve Mobilya OSB de faaliyete geçtiğinde bu dinamizme yeni bir ivme katacak. Türkiye’nin en modern mobilya sektör kümelenmesi sanayi alanında 64 firmamız yer alacak. Ve mobilya sektörümüzün ithalatçılarını gönül rahatlığıyla ağırlayacağı, showroomların olacağı, eğitim merkezi, sosyal tesisleri bulunan sektörümüzün katma değerli ihracatının önünü açacak. Mobilya OSB’nin sektörümüze yıllık katkısının 250 milyon dolar civarında olacağını öngörüyoruz. Torbalı aralarında, farklı sektörlerden 70’e yakın uluslararası şirkete ev sahipliği yapıyor. Katma değerli tarımsal üretimin artması için de özellikle tarım OSB’nin kurulmasının doğru bir adım olacağı kanaatindeyiz.” diye konuştu.

Enflasyon dövizden hızla artarsa rekabet gücünüz azalır, bu katma değeri yüksek ürünler için de geçerli

Türkiye’nin mevcut ekonomi politikasının ülkenin ihracatına olumsuz etki ettiğini vurgulayan Jak Eskinazi, “Uygulanan sürdürülemez politika hemen hemen herkesi faiz-kur konuşur hale getirdi. İhracatçılarımızın en temel sorunları orada öylece duruyor: Rekabetçi kur, finansmana erişim, enerji fiyatları ve vize süreçlerinin sıkıntısız bir şekilde ilerlemesinin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Döviz kurunun yükselmesi ihracatçılarımıza biraz motivasyon verdi ancak zararlarımızı karşılayabilecek boyutta değil. Çünkü enflasyon maliyet hesaplarımızı altüst etti. Enflasyon dövizden hızla artarsa rekabet gücünüz azalır, bu katma değeri yüksek ürünler için de geçerlidir.” dedi.

Türk ekonomisinin rasyonel bir zemine oturmasını ivedilikle bekliyoruz

Başkan Eskinazi, mevduat faizlerinin yüzde 50-60 bandına ulaştığını bu şartların hem finansmana erişimi zorlaştırdığını hem de yatırımı imkansız hale getirdiğinin altını çizdi.

“Bu hafta Merkez Bankası’nın açıklayacağı kararı merakla bekliyoruz. Gerçek faizlere ne kadar yaklaşılacağı çok önem arz ediyor. Bir an önce Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası’nın kadrolarının teşkil edilmesi lazım. Özetle; Ekonomimiz verimli değil ve ülkenin geldiği noktayı ekonomi bilimiyle analiz etmeye çalışmak artık enerji kaybından öte bir şey olmasa gerek.   Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in göreve geldikten hemen sonra ifade ettiği Türk ekonomisi rasyonel bir zemine oturacak söylemi vardı. Türk ekonomisinin rasyonel bir zemine oturmasını ivedilikle bekliyoruz. Türk ekonomisinin can damarlarından biri olan ve büyümenin itici gücü olan ihracatçılarımızın yeni yatırımlar yapması ve ihracatını artırması için hükümetin bizim sesimize kulak vereceğimize inanıyoruz.”

Torbalı Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilçeleri arasına her yıl adını yazdırıyor

Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun, “Bölgemizde; tütün, orman ürünleri, kimya sanayi, makine, mobilya ve hayvansal gıda ürünlerinin ihracatı ön plana çıkmaktadır. 60 farklı sektörün faaliyet gösterdiği Torbalı; 1150 sanayi kuruluşuna, 2950 ticarethaneye ve 65 binden fazla çalışana istihdam sunmaktadır. 210 bine dayanan nüfusu ile işverenlerin cazibe merkezi olan Torbalı’nın nüfus artış hızı, Türkiye nüfus artış ortalamasının üzerindedir. Böylece ilçemiz Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilçeleri arasına her yıl adını yazdırmaktadır.” dedi.

Torbalı Kuru Domatesi ve Arslanlar Biberi’ni Coğrafi işaretle taçlandırıp Çapak Bardacık İncirimiz için ise çalışmalarımıza devam ediyoruz

Olgun, “İlçemizin cazibe merkezi olmasındaki diğer bir etken ise 5000 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olmasıdır. Metropolis Antik Kenti’nde yapılan kazılarda ortaya çıkan “Bol Kazançlar!” yazılı metinleri, bölgemizdeki ticaretin ne kadar eski olduğunu kanıtıdır. Torbalı Ovası,yakın geçmişte tarımsal SİT alanı ilan edilmiştir. 313 bin dönüm ekilebilir alana sahip topraklarımızda, 3 mevsim ürün yetiştirilebilmektedir. Bu durum Coğrafi İşaret çalışmalarımıza da katkı sağlamıştır. Torbalı Kuru Domatesi ve Arslanlar Biberi’ni Coğrafi işaretle taçlandırıp Çapak Bardacık İncirimiz için ise çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.” diye konuştu.  

Kurutulmuş domatesin merkez üssü yakında tüm Türkiye’de “mobilya şehri” olarak anılmaya başlayacak

Torbalı’nın Türkiye’de kurutulmuş domates ihracatının 3’te 2’sini tek başına karşıladığını anlatan Abdulvahap Olgun sözlerine şöyle devam etti:

“Özellikle pizza, hamburger ve makarnalarda kullanımı dolayısıyla gıda endüstrisinin talep ettiği bu üründe 2022 yılında 106 ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Tarıma dayalı sanayi modeli olarak uyguladığımız kuru domates üretimi, Türkiye’nin birçok yerinde Torbalı örnek alınarak uygulanmaya başlamıştır. İlçemizde; Pancar OSB ve Torbalı Karma Mobilya OSB olmak üzere 2 adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Pancar OSB’de; 1200 bin dönümlük alanda 90 fabrikamız üretime başlamıştır. 22 adet fabrikanın faaliyet gösterdiği 600 dönümlük Torbalı Karma ve Mobilya OSB’de, genişleme sahası ile ilgili çalışmalar tamamlandığında 700 dönümlük ek alanda toplamda 105 fabrika faaliyete geçecektir. Böylelikle Torbalı; Karabağlar’da kümeleşen mobilya firmalarının ana merkezi olacak ve tüm Türkiye’de “mobilya şehri” olarak anılmaya başlanacaktır.”

Türkiye’deki ilk 500 şirket arasına 8, Ege’deki en büyük 100 şirket arasına 10 şirket sokmayı başardık

 Olgun, “Covid-19 salgını, küresel tedarik zincirindeki aksamalar ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi tehditlere rağmen ihracat rakamlarımızın rekor artış göstermesi bizleri mutlu etti. Hedefimiz her zaman ihracattaki büyüme oranını bir önceki seneye göre daha da arttırmaktır. Dünyaca ünlü birçok firma başta olmak üzere dev marka ve işletmelere ev sahipliği yapan ilçemiz, Türkiye genelindeki en büyük şirketler listesine üst sıralardaki temsilcileriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. Bu yıl; Türkiye’deki ilk 500 şirket arasına 8, Ege’deki en büyük 100 şirket arasına 10 şirket sokmayı başardık. Rekorları alt üst eden bir ilçe olmamız bizi memnun ediyor. İlçemizin yüksek potansiyelinin de yatırımcıların dikkatini çekmesi her geçen gün daha da fazla büyümemize olanak sağlıyor. İnanıyoruz ki; Torbalı’nın ismi Türkiye’nin ekonomi çarkında daha fazla duyulmaya devam edecektir.” Diyerek sözlerini noktaladı.

2023 yılı ilk 5 ayda ihracatçılara toplam 16,9 milyar dolar destek sağlandı

Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan, “2022 yıl sonu itibarıyla ihracatçılarımıza 19,6 milyar dolar kredi desteği sağladık. Kısa vadeli ihracata hazırlık kredilerinin yanı sıra orta ve uzun vadeli ihracata yönelik işletme finansmanı ve yatırım kredileri ile de ihracatçılarımızın finansman ihtiyaçlarına çözüm üretiyoruz. Aynı zamanda ülkemizin en büyük alacak sigortası kuruluşuyuz. 2022 yıl sonu itibarıyla sigortalanan ihracat alacakları tutarı 25,4 milyar dolardır. Eximbank olarak Türk ihracatçısının vadeli mal ve hizmet satışından doğan ihracat alacaklarının tahsilat riskini alacak sigortası ile güvence altına alıyoruz. Böylece ihracatçımız tahsilat riskini düşünmeden farklı pazarlarda daha fazla alıcılara mal ve hizmet ihracatı yaparak ihracatını artırma şansına kavuşuyor. 2023 yılı ilk 5 ayda ise 7,8 milyar dolar kredi, 9,1 milyar dolar sigorta olmak üzere ihracatçılara toplam 16,9 milyar dolar destek sağlanmıştır.” dedi.

Bankamız desteklerinden aktif olarak yararlanan ihracatçılarımızın sayısı 16 bini geçti

Timurhan, “Eximbank olarak Bankamız desteklerinden faydalanan ihracatçı sayısını artırmaya büyük önem veriyoruz. Bu konuda yaptığımız pazarlama faaliyetleri ve saha çalışmaları sayesinde Bankamız desteklerinden aktif olarak yararlanan ihracatçılarımızın sayısı 16 bini geçmiştir. İhracat desteklerinden yararlanan KOBİ’lerimizin sayısının artırılmasını oldukça önemsiyoruz. Bu doğrultuda 2017’de Bankamızın hizmetlerinden faydalanan ihracatçı firmaların içinde KOBİ’lerin payı %60 iken 2023 yılında bu oran %83’e ulaşmıştır. Kredi başvurularında KOBİ’lere öncelik tanınmakta, TL krediler ağırlıklı olarak KOBİ’lere kullandırılmaktadır.” dedi.

Gülom Timurhan, “İhracatın tabana yaygınlaştırılması stratejimiz doğrultusunda ihracatçılarımızın finansmana erişimde karşılaştığı teminat oluşturma sorununa çözüm oluşturmak üzere Bankamız ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) ortaklığı ile kurulan İhracatı Geliştirme A.Ş.’nin  (İGE) geçtiğimiz yıl faaliyete geçmesiyle ihracatın finansmanında yeni dönem başlamıştır. İGE kefaleti ile özellikle yüksek katma değerli, orta ve yüksek teknolojili ürün üreten ihracatçılarımıza kredi kullanım imkânı sunuyoruz. İGE’nin faaliyete geçmesinden bu yana İGE kefaleti ile 4300‘den fazla ihracatçı firmamıza yaklaşık 23 milyar TL kredi kullandırımı gerçekleştirilmiştir. İGE teminatlı kredi kullanan firmalarımızın %88’i KOBİ’dir.” diye konuştu.

Sürdürülebilirlik kapsamında ihracatçılarımıza yaklaşık 2,5 milyar Avro fon sağladık

Timurhan, “AB Yeşil Mutabakat uyumu kapsamında 2026 yılında uygulanmaya başlayacak olan sınırda karbon vergisi uygulamasına ihracatçıları hazırlamak amacı ile sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine alan Bankamız, 10 milyon dolar ve üzeri yatırım kredisi başvurularını ve uluslarüstü kuruluşlardan veya bu kuruluşların garantisi ile sağlanan kaynakların kullandırımında, çevresel ve sosyal riskler ile ilgili kaynakların şartlarına uyumu değerlendirmektedir. Sürdürülebilirlik kapsamında ihracatçılarımıza kullandırılmak üzere son 3 yılda yurt dışı finansal kuruluşlardan yaklaşık 2,5 milyar Avro fon sağladık. ISO standartlarına uygun olarak 2021 yılı faaliyetleri için ihracatçılarımızdan kaynaklı karbon ayak izini hesaplayan ilk ve tek banka olarak Türk Bankacılık Sektörü’ne öncülük ederek bu alanda çeşitli ödüller kazandık.  Amacımız Türk Eximbank’ın imkânlarını çok daha fazla ihracatçımıza ulaştırarak, onlara uluslararası rekabette destek olup daha fazla ihracat yapabilmelerini sağlamaktır. Türk Eximbank olarak, cari fazla veren bir Türkiye hedefi doğrultusunda ihracatımıza destek olmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ve Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan’ın açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıya Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fuat Gürle, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit ve Ege Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, YK Üyeleri, Ekonomi Gazetesi temsilcileri ve iş insanları katılım sağladı.

Torbalı Ticaret Odası’ndaki toplantı öncesinde Torbalı’daki Özgörkey şirketler grubu ve Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkeye ihracat gerçekleştiren inovasyona yatırım yapan, sürdürülebilir tarım ve üretimde, kadın istihdamında öncü Türkiye’nin en büyük dondurulmuş gıda entegre tesisi Feast ziyaret edildi.

Feast Dış Ticaret Müdürü F. Duygu Erdoğan, Feast İhracat Bölge Yöneticisi Kutay Çevirgen ve Feast İhracat Bölge Yöneticisi Hande Cangürgel tarafından üretimden paketlemeye lojistiğe kadar titizlikle işlenen tüm aşamalarla ilgili sunum yapıldı.

Aynı zamanda dünya otomobil tarihine ışık tutan Torbalı ilçesindeki klasik otomobil ve motosiklet müzesi Key Museum’da ziyaret edildi.

“Ege İhracat Buluşmaları” Toplantısında Ekonomi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Ekonomi Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Vahap Munyar ve Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, ülkemiz ve dünya ekonomisinin durumu ve önümüzdeki dönemde ekonomimize ilişkin beklentileri konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Netflix, Squid Games’in merakla beklenen yeni dönemine ilişkin birinci teaser’ı yayınladı. Kısa vadeli ipucu imajlarında evvel ikinci dönemde geri dönecek Seong Gi-Hun, Front Man ve Hwang Jun-Ho üzere isimleri görüyor, akabinde takıma katılan yeni isimlere merhaba diyoruz.

Şimdilik bu imajlardan rastgele bir çıkarım yapmak güç. Ancak takıma yeni katılan Yim Si-Wan, Kang Ha-Neul, Park Sung-Hoon ve Yang Dong-Geun yeşil butona basarak oyuna katılmak istediklerini belirli ediyor. Bu isimlerin ikinci dönemde kilit roller oynayacağı kesin.

Aradan geçen 2 yıla karşın hala Netflix’in en çok izlenen imali unvanını koruyan dizi, birinci dönemini kritik bir halde bitirmişti. Pek çok izleyici ikinci dönemi merakla beklerken, ortadan geçen iki yıl heyecanı artırmış üzere görünüyor. Dizinin ikinci döneminin ne vakit geleceği ise hala mutlaklaşmış değil.

Avusturya doğumlu olan Hollywood’un yıldız ismi Arnold Schwarzenegger, “Who’s Talking to Chris Wallace?” programının konuğu oldu. Daha evvel Kaliforniya Valisi olan başarılı aktör, başkanlıkla ilgili dikkat çeken açıklamalara yer verdi.

2003’ten 2011 yılına kadar Kaliforniya’da valilik yapan Hollywood yıldızı Arnold Schwarzenegger, “Who’s Talking to Chris Wallace?” programında konuştu.

ABD BAŞKANLIĞINA YENİ ADAY!

Ünlü oyuncu, “Anayasa, liderin doğuştan ABD vatandaşı olması gerektiğini söylüyor. Şayet bu türlü yazmasaydı, lider adayı olur muydunuz?” sorusuna şöyle karşılık verdi: “Kesinlikle… Beni aday gösterin zira… Bakın, bu hiç de güç değil. Bu seçimi nasıl kazanabileceğimi çok net görüyorum.”

Kaliforniya’da vali olduğu periyot hakkında da konuşan Schwarzenegger, “Yani, bu ben ve Kaliforniya üzere… O vakit biliyorsunuz. Vali adayı olduğumda, halkın yeni bir yanıt aradığı çok netti. Sağcı yahut solcu değil, ulusu bir ortaya getirebilecek biri… Yapılması gereken o kadar çok şey var ki… Üstelik bunlar yapılabilir. Bu kadar kusursuz kılan şey de yapılabilir olması. Büsbütün yapılabilir yahut en azından halk bir ortaya gelerek ‘Evet’ der, yapabiliriz” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Vladimir Putin o gazeteciyi işte bu türlü susturdu! Rus ulusal marşı okunduğu esnada…

Detoks suyu, bedeninizdeki toksinleri temizlemeye yardımcı olan bir içecektir.

Genellikle doğal bileşenlerden oluşur, örneğin meyveler, sebzeler, otlar ve baharatlar üzere.

Detoks suyu içmenin yararları ortasında bedeninizi temizlemeye yardımcı olması, sindirimi düzenlemesi, güç düzeylerini artırması ve bağışıklık sistemini desteklemesi bulunur.

İşte ödem atmaya yardımcı olabilecek 6 farklı detoks suyu tanımı ve bu tanımların yararları:

1. Limonlu Salatalık Detoksu:
   • 1 limonun suyu
   • 1 rendelenmiş salatalık
   • 1 litre su

   Faydaları: Limon, sindirim sistemini düzenler ve bedeni alkali hale getirir. Salatalık ise yüksek su içeriği ile idrar söktürücü özelliklere sahiptir.

2. Elmalı Tarçınlı Detoks Suyu:
   • 2 dilimlenmiş yeşil elma
   • 1 çubuk tarçın
   • 1 litre su

   Faydaları: Elma, antioksidanlar ve lif açısından zengindir. Tarçın ise metabolizmayı hızlandırır ve kan şekeri düzeylerini dengelemeye yardımcı olur.

3. Ananaslı Nane Detoksu:
   • 2 dilim taze ananas
   • Bir avuç taze nane yaprağı
   • 1 litre su

   Faydaları: Ananas, sindirimi kolaylaştırır ve ödem atmanıza yardımcı olur. Nane ise sindirim sistemini düzenler ve rahatlatıcı tesiri vardır.

4. Karpuzlu Zencefilli Detoks Suyu:
   • 2 su bardağı doğranmış karpuz
   • 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
   • 1 litre su

   Faydaları: Karpuz, idrar söktürücü özelliklere sahiptir ve bedendeki fazla sıvıyı atmanıza yardımcı olur. Zencefil ise sindirimi düzenler ve anti-enflamatuar tesirleri vardır.

5. Ahududulu Limonlu Detoks Suyu:
   • 1 su bardağı ahududu
   • 1 limonun suyu
   • 1 litre su

   Faydaları: Ahududu, antioksidanlar ve lif açısından zengindir. Limon ise sindirimi düzenler ve bedeni alkali hale getirir.

   

6. Turunçgilliler Detoksu:
   • 2 portakalın suyu
   • 1 greyfurtun suyu
   • 1 limonun suyu
   • 1 litre su

   Faydaları: Turunçgiller, C vitamini ve antioksidanlar bakımından zengindir. Bu detoks suyu bağışıklık sistemini takviyeler ve bedeni temizler.

Bu detoks suyu tanımları, doğal içeceklerle bedeninizi temizlemeye yardımcı olur. Lakin sıhhat problemleriniz yahut ilaç kullanımınız varsa, evvelce hekiminize danışmanız kıymetlidir. Detoks sularını istikrarlı bir beslenme ve sağlıklı ömür biçimiyle birlikte tüketmek daha tesirli sonuçlar verebilir.

Dünyanın önde gelen kripto para borsası Binance’in teşebbüs kolu Binance Labs, beşinci “inkübasyon” döneminin bir kesimi olarak gelecek vaat eden beş projeye yaptığı yatırımları açıkladı. Seçilen projeler DeFi, altyapı, araçlar ve orta katman yazılımları dahil olmak üzere Web3’ün çeşitli alanlarını kapsıyor. İşte detaylar…

Binance hangi projelere yatırım yapıyor?

Projelerden biri olan zkPass, Web3 uygulamaları için merkezi olmayan, kapalılığı koruyan bir kimlik doğrulama tahlili sağlamayı amaçlıyor. Çok partili hesaplama (MPC) ve sıfır bilgi delili (ZKP) teknolojileri üzerine inşa edilen zkPass, Web3 ekosisteminde inançlı ve kapalılığı artırılmış kimlik doğrulaması sağlamak için en yeni kriptografik tekniklerden yararlanıyor.

Bir öteki teşebbüs olan Mind Network, Web3’teki kullanıcı datalarını, akıllı mukaveleleri ve yapay zekayı koruyan büsbütün kriptik bir ağ geliştirmiştir. Adaptif Tam Homomorfik Şifreleme (FHE) ismi verilen patentli bir çerçeve üzerine inşa edilmiştir. Mind Network, şifrelenmiş yüksek performanslı kullandıkça öde bilgi depolama ve hesaplama sunan, merkezi olmayan, kapalılığı koruyan bir bilgi havuzu olarak hizmet vermektedir.

Dünya çapındaki kullanıcılar için Web3 finansını kolaylaştırmayı amaçlayan bir proje olan Kryptoskatt, muhasebe, portföy idaresi ve vergi raporlamasını içeren kapsamlı bir tahlil seti sunmaktadır. Kryptoskatt, 2.000’den fazla DeFi protokolü, 100’den fazla borsa ve cüzdan ve 50’den fazla Blockchain entegrasyonu takviyesi ile tüm Web3 finansal muhtaçlıkları için tek durak noktası olarak hizmet vermektedir.

Borsa, projelere mentorluk ve kaynak sağlıyor

Binance Labs tarafından desteklenen bir başka proje olan Bracket Labs, kullanıcı dostu bir arayüz ve yenilikçi uyarlanabilir fiyatlandırma ile Blockchain’de kaldıraçlı yapılandırılmış eserlerin oluşturulmasını sağlar. Bracket Labs, yatırımcıların hem yatay hem de trend piyasa şartlarında piyasa dalgalanmalarından süratli bir formda yararlanmalarına yardımcı olan bir platform olan BracketX.fi’yi piyasaya sürdü.

Operasyonel protokoller oluşturmaya odaklanan bir proje olan DappOS, Web3 uygulamalarının kullanılabilirliğini ve erişilebilirliğini artıran tahliller oluşturarak Web3’e giriş mahzurunu azaltmayı amaçlamaktadır. DappOS, bu zorlukları ele alarak Web3 teknolojilerinin daha geniş çapta benimsenmesine ve kullanılmasına katkıda bulunuyor.

Binance Labs, Web3 ekosisteminin büyümesini ve gelişmesini sağlayan yenilikçi projeleri desteklemeye devam ediyor. Binance Labs, kuluçka programı aracılığıyla gelecek vaat eden teşebbüslerin ve girişimcilerin fikirlerini gerçeğe dönüştürmelerine yardımcı olmak için fon, mentorluk ve kaynak sağlıyor. Kripto para ve blockchain kesimleri gelişmeye devam ederken Binance Labs, inovasyonu teşvik etme ve Web3 alanında mümkün olanın sonlarını zorlama konusunda çok kıymetli bir rol oynuyor. Bu beş projeye yaptığı yatırımlarla Binance Labs, yeni kuşak yıkıcı teknolojileri ve tahlilleri destekleme konusundaki kararlılığını pekiştiriyor.

TÜBİTAK 1001 projeleri kapsamında desteklenen  “Erken Çocuklukta Sürdürülebilir Sosyal Duygusal İyi Oluşu Destekleme Projesi” için bir araya geldiler.

Emotion Coaching Türkiye Enstitü Kurucusu Doç. Dr Nalan Kuru; geçtiğimiz günlerde  Emotion Coaching İngiltere kurucularından Dr. Louise Gilbert’in de katıldığı bir projeyi hayata geçirdi. Kısa adı ECSODİM olan  projede erken çocukluk döneminde sürdürülebilir sosyal duygusal iyi
oluşu desteklemek için duygu koçluğu ve sosyal duygusal iyi oluş temelli tüm okul
yaklaşımına dayanan tasarım tabanlı bir model geliştirilmesi, uygulanması ve etkililiğinin
incelenmesi amaçlanıyor.

Proje ilinde üçü deney biri kontrol grubu olmak üzere gönüllü olan dört
bağımsız anaokulunda bulunan paydaşlardan (çocuk, öğretmen, veli, yönetici, idari personel
ve diğer personel) oluşturuldu ve bu doğrultuda okul eylem planı
çıkarılması planlandı. 

Projenin Yürütücüsü olan  Emotion Coaching (Duygu Koçluğu) Uluslararası Akredite Uygulayıcı
Eğitmeni ve okul öncesi eğitimi alanında görev yapan Doç. Dr. Nalan Kuru ve projenin yurtdışı danışmanı  Emotion Coaching (Duygu Koçluğu) İngiltere Enstitüsü kurucularından
eğitim psikolojisi alanında doktor ünvanına sahip Dr. Louise Gilbert bu projede böylelikle bir araya geldi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sakin şehir Seferihisar’da bu yıl ikincisi düzenlenen “Kitap Günleri”, onlarca yazar ve binlerce kitabı, Seferihisarlılarla buluşturdu. Kitap günleri kapsamında düzenlenen etkinliklere, vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Kitap günlerini bir gelenek haline getireceğiz” dedi.

Seferihisar’da 15-18 Haziran tarihleri arasında düzenlenen “2. Seferihisar Kitap Günleri”ne ilgi büyük oldu. Çok sayıda yayınevinin stant açtığı kitap günleri kapsamında düzenlenen panel ve söyleşilere, pek çok ünlü isim katıldı. Sığacık’ta gerçekleştirilen etkinliklerin üçüncü gününde tiyatro sanatçısı Altan Gördüm’le, “Tiyatro ve Edebiyat” söyleşisi gerçekleştirildi. Dr. Arif Koşar ve gazeteci Hakkı Özdal, “İkinci yüzyıla girerken üç tarz-ı siyaseti aşmak” konusunu masaya yatırırken, tarihçi Sinan Meydan “100. Yılında Cumhuriyeti” anlattı. Seçim sonrası toplumda umut ve kaygı konusunda ise Psikiyatrist ve Yazar Dr. Arzu Erkan’la bir söyleşi yapıldı. “İkinci yüzyılda sosyal demokrasi” başlıklı panelin konukları ise CHP Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’la, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın oldu.  

KAPANIŞ METİN UCA’DAN

Kitap günlerinin son gününde etkili olan yoğun yağış nedeniyle Teos Yazarlar Evi’nde yapılan söyleşi ve panelde de Gülce Başer, Tuğrul Keskin, Sol Parti MYK üyesi Alper Taş, Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca konuşmacı olarak yer aldı. Kapanış ise ünlü anlatıcı, sunucu ve TV programcısı Metin Uca’nın keyifli sohbeti ile yapıldı.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin de, düzenlenen etkinliklere ilginin kendilerini çok memnun ettiğini belirterek, “Kitap günlerini bir gelenek haline getireceğiz” diye konuştu.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), sektörün Türkiye ekonomisi için itici bir güç olarak büyümesi adına seçimler sonrası değerlendirmelerini paylaştı. Siyasi yarışın kazananı olan Cumhur ittifakının seçim beyannamesindeki telekomünikasyon sektörüne ilişkin maddelere dikkat çeken ve önerilerini paylaşan TELKODER, yeni dönemde ekonomiyi destekleyecek ve dijitalleşen dünyada tüm iş dünyasının altyapısı olan elektronik haberleşme sektörünü daha hızlı büyütecek yaklaşımlar benimsenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

TELKODER, seçim sürecinde Cumhur ve Millet ittifaklarının paylaştığı seçim beyannameleri ve ortak mutabakatlar kapsamında önemli değerlendirmelerde bulunmuştu. Dernek, gelinen noktada seçim sonrası döneme ilişkin de önemli hatırlatmalarda bulundu. TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci yaptığı açıklamada; “Türkiye ekonomisinin büyümesi ve ülke olarak daha fazla refaha ulaşmamız gerekiyor. Ana sorumluluk siyasilerde olsa da büyümek adına özellikle iş dünyasına önemli bir görev düşüyor. Hizmet veya ürün, ne olursa olsun tüm üretim, hizmet sunumu, pazarlama, satış, müşteri ilişkileri gibi süreçler artık dijital platformlar üzerinden yürüyor. Uzun lafın kısası dijitalleşen dünyanın da iş dünyasının da altyapısını net biçimde telekomünikasyon sektörü oluşturuyor. Bu bakış açısıyla, güçlü bir ekonomi için de güçlü bir sektör haline gelmeliyiz” dedi. Dernek açıklamasını şöyle sürdürdü:

Telekomünikasyonda Yapılacaklar Listesi Gözden Geçirilmeli

Ak Parti İnternet sitesinde yer alan “Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar – 2023 Seçim Bildirgesi” başlıklı (482 sayfa) belge ve “Yarın Değil Hemen Şimdi – 2023 Seçim Bildirgesi” başlıklı (127 sayfa, ana metnin özeti) seçim bildirgelerinin daha önceden yaptığımız açıklamalar kapsamında Elektronik Haberleşme Hizmetleri açısından tatmin edici olmadığını belirtmiştik. Zira, yapısal sorunların neredeyse çok azına yer verilmişti ve sorunların çözümüne yönelik bir eylem planının detaylarını görememiştik. Telekomünikasyon sektörü artık Türkiye ekonomisinin altyapısını oluşturmaktadır. Böylesine stratejik bir alanın daha detaylı biçimde politikalara dahil edilmesi ve rekabetin daha fazla sağlanması ivedilik taşımaktadır. Sektördeki problemlerin çözümü adına alınacak yeni kararlar ile ülke ekonomimizin büyümesine doğrudan katkı sunulurken, vatandaşlarımızın ilgili hizmetlere daha kaliteli ve uygun şartlarda ulaşmaları da sağlanmış olacaktır.

Öncelik fiber altyapının büyütülmesi olmalı

Telekomünikasyon sektörünün büyük bir atılım yapması gerekmektedir. Telekomünikasyon sektörünün, rekabeti net biçimde belirleyen bir gelişim stratejisi ve eylem planıyla geleceğe uyum sağlayabileceği ve bunun da güçlü bir fiber altyapısıyla mümkün olacağından hareketle; öncelikle altyapının büyütülmesi için gerekli yatırımların yapılmasının önünün açılmasını, geçmiş yıllarda sektör oyuncularının da mutabık kaldığı ortak altyapının hayata geçirilmesini beklemekteyiz.

Etkin ve uzmanlığın hissedildiği bağımsız kurumlar süreci hızlandırmalı

Sektörlerin gelişmesi için bağımsız kurumların varlığı ve bu kurumların sektör ile birlikte etkin çalışmalar yapması önemli. Telekomünikasyon sektörü büyük bir potansiyel taşıyor ve dijitalleşen dünyada tüm bireysel yaşamı ve iş dünyasını ve dolayısıyla da ekonomiyi sırtlıyor. Artık bu yeni dönemde politikacıların ve ilgili kurumların telekomünikasyon sektörünün gerçek anlamda önünü açması gerekiyor.  

Bağımsız kurullarla ilgili yapısal sorunların giderilmesi, fiber altyapının büyütülmesi, rekabetin sağlanması, internet ve haberleşme üzerindeki vergilerin indirilmesi, sabit geniş bant yaygınlığında en az OECD seviyesine ulaşılması, internet değişim merkezi kurulması ve geliştirilmesi adına yürütülecek çalışmaların hızlandırılması, bulut ve veri merkezleri hizmetleri alanında yatırımların önünün açılması ve bu alanlarda teşviklerin artırılması gibi konularda hızlı hareket edilmesini beklemekteyiz.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ünlü aktör Bruce Willis’in geçtiğimiz aylarda davranış ve kişilik değişikliği, düşünme, lisan ve harekette bozulma semptomları gösteren frontotemporal demans hastalığına yakalandığı ortaya çıkmıştı. Sıkıntı günler geçiren ünlü oyuncunun kızları Babalar Günü’nde Willis’le karelerini paylaşarak manalı bir not yazdı.

“Kanun Namına”, “Zor Ölüm”, “Altıncı His” ve “Ölümsüz” üzere birbirinden başarılı üretimlerle hafızalara kazınan dünyaca ünlü yıldız Bruce Willis, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamalarla hayranlarını üzmüştü. Ünlü aktöre beynin belli bölgelerinde meydana gelen fonksiyon bozukluğu sonucu ortaya çıkan konuşma, konuşulanı manaya ve okuma-yazma üzere hünerleri etkileyen ‘afazi’ (söz yitimi) hastalığı teşhisi konulmuş ve oyunculuğu bırakma kararı almıştı. Tüm vaktini ailesi ve hayranlarına ayıran ünlü aktörün afazi teşhisinden sonra davranış ve kişilik değişikliği, düşünme, lisan ve harekette bozulma semptomları gösteren frontotemporal demans hastalığına yakalandığı ortaya çıktı.

68 yaşındaki dünyaca ünlü oyuncuyu bir an olsun yalnız bırakmayan ailesi Babalar Günü’nde de Willis’e olan sevgisini lisana getirmeyi ihmal etmedi. Ünlü aktörün Demi Moore ile evliliğinden olan kızı Scout Willis, “Bu inanılmaz adam benim babam olduğu için çok şanslı hissediyorum.” ifadelerini kullandı.

Eşi Emma Heming ise Willis’in kızını öptüğü bir kareyi paylaşarak “Tanıdığım en düzgün babanın Babalar Günü kutlu olsun.” formunda duygusal bir not düştü.

DAHA EVVEL NELER OLDU?

Bu süreçte sakin ve huzurlu vakit geçirmeye ihtimam gösteren Willis’in eşi Emma Heming, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hastalığa yönelik potansiyel bir tedavi için yapılan tıbbi denemenin durdurulmasından duyduğu hayal kırıklığını lisana getiren Heming, “Wave Life Sciences’ın frontotemporal demans (FTD) ve amiyotrofik lateral sklerozu (ALS) tedavi edebilecek klinik çalışmalarını sonlandırdığını okudum. Bize burada yardımcı olabileceklerinden emin değilim. Hakikaten kıymetli değil ancak yeniden de mideye atılan yumruk üzere hissettiriyor. Her vakit düzgün yanlarına bakmak zorundayım, çabalıyorlar” sözlerini kullandı.

Ardından çalışmalara katılan kuruluşlara teşekkür etmeyi ihmal etmeyen Heming, “Lütfen bu ivmeyi devam ettirin. Öğrendikleriniz / bulduklarınız üzerine inşa edin ve bu sevgi dolu toplumdan vazgeçmeyin. Ailemiz inancını müdafaaya devam edecek ve umudunu asla kaybetmeyecek” diyerek kelamlarını sürdürdü.

ESKİ EŞİ TOPLUMSAL MEDYA HESABINDAN DAVETTE BULUNDU!

Hastalık sürecinde hem basın hem de hayranları tarafından merak edilen ünlü yıldızın eşi Emma Heming, evvelki gün toplumsal medya hesabından davette bulundu. Paparazzilerin aktörün etrafını sarması ve ona seslenip konuşmak istemesinin ünlü yıldızı gerilim ettiğini söyleyen Heming, “Bu yaptığınızın sizin işiniz olduğunu biliyorum ancak lütfen alanınızı koruyun, yerinizi bilin.” formunda reaksiyon gösterdi. Hayranlardan da ricada bulunan Hemming, “Lütfen kocama bağırarak nasılsın diye sormayın, hakikaten yapmayın. Ona rahat verin. O anda yanında ailemizden kim varsa onu bir yerden diğer bir yere itimat içinde götürmesine müsaade verin.” derken sesi titredi.

TEŞHİS SONRASI BİRİNCİ SEFER GÖRÜNTÜLENDİ

Zor vakitler geçiren usta aktör, bu mühlet zarfında kameralardan uzak kalmayı tercih ediyordu. Hayranları tarafından merak edilen ünlü yıldız, demans teşhisinin akabinde birinci sefer geçtiğimiz gün objektiflere takıldı. Kaliforniya’da yanında iki arkadaşıyla birlikte yürüyüşün tadını çıkaran Willis’in yorgun imajı hayranlarını üzdü.

EŞİ BİR AN OLSUN YALNIZ BIRAKMIYOR!

Oyunculuğa veda eden usta oyuncu Bruce Willis, hastalığını açıklamasının akabinde birinci kere hayranlarının karşısına çıktı. Ailesiyle ormanda gezintiye çıkan Willis’in eşi Emma Hemming, o anları toplumsal medya hesabından paylaşmayı ihmal etmedi. Hemming çocuklarından Mabel Ray Willis‘in çektiği fotoğrafa, “Anne ile baba en sevdikleri ortamda” halinde bir not düştü. Hastalığı sebebiyle sıkıntı günler geçiren Willis’e eşinin tam takviye vermesi hayranlardan takdir topladı. 

BRUCE WİLLİS OYUNCULUĞU BIRAKMA KARARI ALDI!

Hayranları kahreden haberin akabinde Willis’in ailesi yaptıkları ortak açıklamada ünlü yıldızın hastalık sebebiyle oyunculuk mesleğini bırakacağını duyurdu. “Bruce’un şahane hayranlarına” şeklinde başlayan açıklamada usta aktörün son vakitlerde sıhhat meseleleriyle çaba ettiği ve afazi teşhisi nedeniyle bilişsel kabiliyetlerinin de etkilendiği tabir edildi. 

Ünlü yıldızın kızı Rumer Willis toplumsal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bu, ailemiz için nitekim şiddetli bir vakit ve aralıksız sevgi, merhamet ve dayanağınız karşısında minnettarız. Güçlü bir aile birliğiyle bu süreçten geçiyoruz ve hayranlarının da bunu bilmesini istedik, zira onun sizler için ve sizlerin onun için ne demek olduğunu biliyoruz. Bruce’un her vakit söylediği üzere “Gününü gün et” ve birlikte bunu yapmayı planlıyoruz. Sevgiler.”

BRUCE WİLLİS HAFIZA KAYBI YAŞIYOR!

Hollywood yıldızı Bruce Willis, 29 Nisan’da yeni sineması Fortress: Sniper’s Eye‘ın çıkmasına hazırlanırken, hakkında çıkan bir argüman hayranlarını hüzne boğdu. 

67 yaşındaki ünlü yıldızın demans hastalığı sebebiyle hafıza kaybı sıkıntılarıyla boğuştuğu ve bundan ötürü yer aldığı işlerde sert bir halde eleştirildiği söyleniyor. Argümanlara nazaran; Willis hala şuuru açıkken olabildiğince para kazanmaya çalıştığı için her teklife olumlu bakıyor. 

Sosyal medyanın gündemine bomba üzere düşen söylentilerin akabinde ünlü oyuncudan şimdi bir açıklama gelmedi. Lakin gazeteci Dan Przygoda toplumsal medya hesabından paylaşımda bulunarak “Willis’in replikleri ezberlemekte zorlandığı için kulaklık kullandığını birlikte birebir sinemada rol almış pek çok arkadaşımdan duydum.” tabirlerini kullandı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Vladimir Putin o gazeteciyi işte bu türlü susturdu! Rus ulusal marşı okunduğu esnada…

Bloomberg’in haberine nazaran, Norveç Ticaret ve Sanayi Bakanı Jan Christian Vestre, düzenlediği basın toplantısında kelam konusu tasarının içeriğini açıkladı.

Vestre, “Norveç, dünyada bu tarafta adım atan birinci ülke oldu.” sözünü kullandı.

Tasarı onaylanırsa, ülkedeki 20 bin büyük ve orta ölçekli şirket, 2028 yılına kadar idare konseyi üyelerinin en az yüzde 40’ını bayanlardan oluşturmak zorunda kalacak.

Leyla İle Mecnun’da İsmail abi karakterine hayat veren Serkan Keskin, kendisi üzere oyuncu olan Meriç Aral ile dünyaevine giriyor. Hazırlıklara başlayan ikilinin düğünüyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Serkan Keskin birinci açıklamayı yaptı.

Bir müddettir birlikte oldukları bilinen namıdiğer İsmail abi ve meslektaşı Meriç Aral, evlenme kararı aldı. İkili, ailelerini tanıştırarak memnunluk yolunda birinci adımı attı. Serkan Keskin ve Aral çiftinin düğün hazırlıklarını başladığı öğrenildi. Evvelki akşam Arnavutköy’de görüntülenen Keskin, düğün tarihi hakkında tüyo verdi.

“YAZ SONUNA YANLIŞSIZ BİR DÜĞÜN PLANLIYORUZ”

Daha evvel temmuz ayında düğün yapacakları konuşulan çiftten Keskin, basın mensuplarının evlilik sorusuna “Yaz sonuna hakikat bir düğün planlıyoruz. Tarih ve yer aşikâr değil lakin İstanbul’da olur herhalde” şeklinde karşılık verdi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Vladimir Putin o gazeteciyi işte bu türlü susturdu! Rus ulusal marşı okunduğu esnada…

Bir müddettir evliliklerinde kara bulutların dolaştığı konuşulan Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak çiftinin boşanacakları sav edilmişti. Düvenci’nin son paylaşımı magazin gündeminde bomba tesiri oluşturdu. Düvenci’nin “Bazen istemesen de farklı bir yola çıkmak zorunda kalırmışsın” kelamları soru işaretlerine sebep oldu.

2015 yılında nikah masasına oturan Ceyda Düvenci ve Bülent Şakrak hakkında çıkan ayrılık tezleri düzgünce kızıştı. Melisa ve Okan isminde İki çocukları olan çift bir müddettir evliliklerinde uyuşmazlıklar yaşıyordu. Daha sonra ikili, çift terapisine gittiğini söyleyerek ortalarını düzelttiklerini belirtmişti. Lakin Ceyda Düvenci’nin son paylaşımı başları karıştırdı.

BOŞANIYORLAR MI?

Aralarındaki meseleleri tahlile kavuşturduklarını ve evliliklerine devam etme kararı alan çift başka farklı tatile çıktı. Bülent Şakrak oğlu Okan Ali ile karavan çeşidi yaparken Ceyda Düvenci çocukları ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih etti.

Düvenci’ni tatilden bir kare paylaşarak şu manidar kelamlara yer verdi:

“Bazen istemesen de farklı bir yola çıkmak zorunda kalırmışsın… Kelamlar yetersiz kalırmış bazen… Evet, gözlerim hüzünlü baksa da gülmeye devam edeceğim. Ve hayat sana yeniden de teşekkür ederim. Vardır benim için bir planın daima bilirim. Akışa bıraktım kendimi, gelecek günlerin hoşluğuna güveniyorum. Ateş böcekleri güzeldir. Bir de sinek kuşları, bir de kırlangıçlar ve baykuşlar.” 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Ankara’da şaşırtan görüntüler! Su damacanasını başlarında taşıyan…

Sabah kahvaltılarının olmazsa olmazı tavşan kanı çayın yanına en hoş ne yakışır diye düşünüyorsanız biz sizi bu kederden kurtaralım. Tabi ki en hoşu içi yumuşacık pamuk üzere dışı çıtır çıtır dumanı üstünde tüten bir simit. Yanına biraz domates üstüne kekik, biraz beyaz peynir derken.. hayallere daldık gidiyoruz. O vakit çabucak simit hamurunu mayalayalım ve bu hoş günün keyfini çıkaralım. Ayrıyeten yaptığınız simitleri pişirmeden difrize atabilir ve istediğiniz vakit akşamdan çıkarıp dolaba koyarak sonraki gün pişirebilirsiniz.

SİMİT 

Malzemeler:

• 750 gr un
• 37 gr şeker
• 22 gr tuz
• 37 gr yaş maya
• 75 ml sıvıyağ
• 420 ml su
• 1 su bardağı pekmez
• 3 su bardağı su
• 2 su bardağı susam

 Yapılışı:

1. Yaş maya, su ve sıvıyağ karıştırma kabına alınarak karıştırılır. Farklı bir kaba un, tuz, şeker alınır ve sıvılar içine eklenir ve yoğurulur.
2. Stand mikseriniz varsa yoğurma kancasını takarak yoğurabilirsiniz. Üzerini nemli pak bir bez ile örtüp mayalanmasını bekliyoruz.
3. Yaklaşık iki katına ulaştığında eşit bezelere ayırarak uzunca açıyoruz tam aksisi taraflara hakikat çevirip iki katlıyoruz ve her iki ucunu birleştiriyoruz.
4. Bu formda de biraz mayalandıktan sonra sulandırdığımız pekmeze daldırıp susama buluyoruz. Evvelce ısıtılmış 165 derece fırında 12-15 dakika ortasında denetimli pişiriyoruz.
5. Pişirmeden evvel tepsi mayalandırması yapmayı unutmayalım.
6. Pişirmeden tepsiyle doğruca derin dondurucuda koruma edip pişirmeden 2-3 saat dışarıda mayalandırıp pişirebilirsiniz.

Şimdiden afiyet olsun, tekrar görüşene dek hoşça kalın.

Çin’in ekonomiyi canlandırmak için uyguladığı yeni siyasetleri kâfi bulmayan piyasalar güne karışık başladı. Asya devi uzun müddettir beklenen faiz indirimlerini uygulamaya geçtiğimiz hafta karar vermişti. Beş yıllık kredilerde 10 bp indirim yapan merkez bankasının atılımı yatırımcıları tatmin etmedi. Faiz kararının akabinde ekonomik teşvikleri görüşmek üzere 16 Haziran’da toplanan Jinping hükümeti de somut bir karara imza atamadı.

Bu gelişmelerin akabinde piyasalar satıcılı seyrederken uzmanlar Çin’in atılımlarını yorumlamaya başladı.

“Faiz İndirimi Yetersiz”

Saxo Markets’in Çin stratejisti Redmond Wong, 10 bp indirimin hiç bir tesir göstermeyeceğini belirtti. Wong’a nazaran emlak piyasasını canlandırmak için Çin Merkez Bankası’nın fonlama oranlarını en az 15 bp aşağıya düşürmesi gerekiyordu.

Çin konut piyasasında uzun müddettir sakinlik devam ediyor. Ülkenin gayrimenkul devi Evergrande, 2021’in sonunda iflasın eşiğine gelmişti. .CSI931775 kodlu gayrimenkul endeksi yalnızca bu sabah %1,40 düştü.

“Çin İktisadı Güç Durumda”

Faiz indiriminin akabinde finans basınına konuşan ünlü makroekonomist Aidan Yao, Çin iktisadının bu durumdan çıkmasının güç olduğunu düşünüyor. Daha evvel AXA Investment’ta çalışan Yao, likiditenin özgür deveran yerine banka mevduatlarında olduğunu belirtti. Bu durum konut piyasasındaki çöküşün devamına yol açarken öbür riskler de doğuruyor.

National Australia Bank Stratejisti Rodrigo Catril ise o kadar karamsar değil. Catril, yeni teşvikler için Temmmuz ayında Jinping başkanlığında gereçekleşecek olan Çin Politbüro toplantısını bekliyor.

Asya devinde devam eden ekonomik sıkıntılar yalnızca konut ile hudutlu değil. Uzmanların büyük kısmı önümüzdeki periyodun genç işsizlik ve deflasyon riskine sık sık değiniyor.

Piyasalarda Son Durum

Günün sürece birinci başlayan Asya endeksleri an itibariyle karışık seyrediyor. Japonya ve Avustralya piyasaları olumlu kalırken başka bölgeler negatif tarafta yer aldı.

MSCI Asya Endeksi (Japonya hariç) gün başından bu yana %0,67 paha kaybına uğradı.

Avrupa’da ise pay senedi endeksleri hafif alıcılı seyrediyor. Alman pay senedi DAX -%0,25 ile güne devam ediyor. Fakat İtalya, İspanya, İngiltere ve İtalya’da olumlu yatay görünüm hakim.

PwC, “Küresel İşgücü Umutları ve Dehşetleri 2023” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapora nazaran, PwC’nin anketine katılan çalışanların dörtte biri, zorlaşan ekonomik şartlar nedeniyle nakit ıstırabı çektiklerinden ötürü önümüzdeki 12 ay içinde iş değiştirmeyi planlıyor. Geçen yıl yapılan ankette ise bu oran yüzde 19 olarak belirlenmişti.

Ankete katılan çalışanların yaklaşık yüzde 42’si, artan hayat maliyetleriyle başa çıkmak için maaş artırımı talep etmeyi planladıklarını tabir etti. Bu oran, geçen yılki ankete kıyasla yüzde 35’ten artmış durumdadır.

46 ülkede 54.000 şahısla gerçekleştirilen anket sonuçlarına nazaran, iştirakçilerin yaklaşık yüzde 46’sı, her ay faturalarını ödemekte zorlandıklarını yahut birçok vakit ödeyemediklerini belirtti. Evvelki yılın ankete nazaran, yüzde 47’lik bir kesim ise ay sonunda paralarının kaldığını tabir etmişti. Ankete katılan her beş emekçiden biri birden fazla işte çalıştığını ve bunların yüzde 69’unun ek gelir sağlamak emeliyle bu biçimde çalıştığını belirtti.

Raporda öne çıkan bulgular ise şunlar:

Z Nesli Endişeli

Çalışanların üçte biri, şirketlerinin mevcut gidişatını sürdürmesi halinde on yıl içinde ekonomik olarak ayakta kalamayacağını söz etti. Bilhassa Z nesli çalışanlarının yüzde 49’u, şirketlerinin bir on yıl daha değişmeden hayatta kalamayacağını düşündüklerini belirtti.

Bazı bölgelerde sakinlik tasaları ve artan işsizliklere karşın, iştirakçilerin yüzde 26’sı önümüzdeki 12 ay içinde işlerini değiştirebileceklerini söyledi. Bu oran, geçen yıl gerçekleştirilen ankette ise yüzde. Rapora nazaran bilhassa Z jenerasyonu ve Y nesli çalışanların iş değiştirmeyi planlama oranlarının daha yüksek olduğu gözüküyor.

Dünya Genelinde, Çalışanların %14’ü Fatura Ödemekte Zorlanıyor.

Dünya genelindeki çalışanların yüzde 14’ü, her ay faturalarını ödemekte zorlandığını belirtirken, yüzde 42’si masraflarını karşıladıktan sonra çok az yahut hiç parasının kalmadığını söz etti.

Ankete katılan her beş şahıstan biri, asıl işinin yanı sıra ek işlerde çalıştığını söyledi.

Çalışanların yüzde 53’ü, işlerinin uzmanlık eğitimi gerektirdiğini söz etti.

Çalışanlar Yapay Zekadan Korkmuyor

Yapay zeka kaynaklı iş kaybı kaygılarına karşın, ankete katılanların yapay zekanın olumlu tesirlerinden daha sık bahsettiği görüldü. İştirakçilerin %31’i, yapay zekanın işyerinde üretkenliği ve verimliliği artıracağını düşündüklerini söz etti.

Engelsiz Erişilebilir Bornova için eğitimler başladı

Bornova Belediyesi engelsiz erişilebilir Bornova için yeni bir çalışma başlattı. Bornova Belediye Başkanı İduğ, himayesinde engelli ve özel gereksinimli bireylere yönelik hizmet kalitesinin arttırılarak çeşitlendirilmesi ve herkes için erişilebilir Bornova yaratmak için yapılan çalışmalar çerçevesinde belediye çalışanlarına yönelik özel bir eğitim çalışması gerçekleştirildi. “Engelli ve Yaşlı Bireylere Hizmet Kapsamında Erişilebilirlik ve İletişim” başlığı ile yapılan ve 2 gün süren eğitimler de  Engelli Bakım, Rehabilitasyon ve İletişim ve Erişilebilirlik Uzmanı Adem Kuyumcu, Bornova için belirlenen yol haritası hakkında bilgi verdi.

Engelli bireylere verilen hizmetleri arttırmak ve engelsiz erişilebilir kent olma hedefi ile başlatılan çalışma ile engelli bireylerin daha rahat hizmet almasını  amaçlanıyor. Engellilerin karşılaştığı sorunlar ve çözüm yolları hakkında bilgi veren Adem Kuyumcu, herkes için erişilebilir mimari, engelli bireylerle doğru iletişim kurma yolları ve onların hayata eşit adil ve bağımsız katılımı konularında bilgiler verdi. Kuyumcu, engelliliğe hak temelli yaklaşımın nasıl olacağı, doğru iletişimin önemi ve doğru sanılan yanlışlar ile erişilebilir kent konularında yapılması gerekenleri anlattı. Eğitimlere işaret dili tercümanı da katıldı.

 Engelsiz erişilebilir Bornova

 Bornova Belediyesi’nin her bireye eşit hizmet verdiğini ifade eden Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, “İlçemizde yaşayan engelli bireylerimizin de temel hak ve özgürlüklerini tam olarak kullanabilmelerini, belediyemizin hizmetlerinden yararlanabilmelerini istiyoruz. Bu noktada da ilk olarak kendi çalışma arkadaşlarımızı bilinçlendirmek istedik. Amacımız engelsiz erişilebilir Bornova yaratmak”dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, Ordu Korgan İlçesi Belalan Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği “Bahar Pikniği” programına katıldı.

Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, ilçe genelinde çalışmalarına aralıksız devam ederken, her fırsatta hemşehrileriyle bir araya gelmeye devam ediyor. Meşelik Park’ta Ordu Korgan İlçesi Belalan Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği “Bahar Pikniği”ne katılan Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman, hemşehrilerini etkinliklerinde yalnız bırakmadı.

HER ZAMAN BİR ARADAYIZ

Başkan Kocaman’ın ziyaretinden dolayı teşekkür eden Belalan Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdullah Duran, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Derneğin etkinliklerinden ve çalışmalarından dolayı teşekkür eden Kartepe Belediye Başkanı Av.M.Mustafa Kocaman “STK’larımız hemşehri derneklerimiz ve faaliyetleri kültürümüz, gelenek, göreneklerimiz, yaşatılması, birlik, beraberlik ve dayanışma açısından çok önemli bir sorumluluğa katkı sağlamaktadır. Bu sebeple bu tür organizasyonlar da çok kıymetlidir. Emeği geçen herkese teşekkür destek ve işbirliğimiz devam edecektir” açıklamasında bulundu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz ayları ‘Sokak Senin’ ile renklenecek

Karşıyaka Belediyesi’nin Sağlıklı Kentler Birliği’nden ödül alan “Sokak Senin” adlı etkinlik serisi, bu yaz da dopdolu bir programla kente neşe getirecek.

21 Haziran’da başlayacak program kapsamında her hafta başka bir mahallede çocuk ve ailelere yönelik keyifli aktiviteler gerçekleştirilecek.

Tüm Karşıyakalıları etkinliklere davet eden Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Yaz boyunca hep birlikte coşkuyla yaşamı sokağa taşıyacak, sosyal iletişimi daha da güçlendireceğiz” dedi.

ÇARŞAMBA GÜNÜ BAŞLIYOR

Karşıyaka Belediyesi tarafından; yerel düzeyde sağlıklı toplum politikasını geliştirmek ve toplumsal iletişimi güçlendirerek aktif yaşam hedefine katkı sağlamak amacıyla 2021 yılı yaz döneminde başlatılan “Sokak Senin” etkinlikleri, bu yıl da devam edecek. Belediye Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün organize ettiği buluşmaların ilki, 21 Haziran Çarşamba günü Zübeyde Hanım Mahallesi 7563/15 Sokak adresinde, saat 16.00’da başlayacak.

EĞLENCE DOLU SAATLER

Program kapsamında çocuklar ve mahalle sakinleri için geleneksel oyunlar, ritim atölyeleri, masal anlatımı, yüz boyama, dans gösterileri, tohum dikimi, boyama atölyeleri, spor aktiviteleri, takı atölyeleri, köpük gösterisi, geri dönüşüm atölyeleri yapılacak. Hem çocuklar hem de aileleri, komşuları ve arkadaşları ile bir arada eğlenceli saatler geçirme imkanı bulacak. 

Her hafta çarşamba günleri farklı bir mahallede gerçekleştirilecek etkinliklerin duyuruları, Karşıyaka Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından yapılacak.

SAĞLIKLI VE AKTİF YAŞAM

Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 2021 yılında Sağlıklı Kentler Birliği İyi Uygulamalar Yarışması’nda ‘Sağlıklı Şehir Planlanması’ kategorisinde birincilik kazanan “Sokak Senin” projesini geleneksel hale getirdiklerini belirterek “İnsanları yalnızlaştıran ve doğa ile bağını koparan dikey yerleşim modeli, günümüzün en büyük problemleri arasında yer almakta. Toprağa basmadan, yeşili hissetmeden temiz bir çevre ve sağlıklı bir kentin önemini anlamak zor olabilmekte, bu da bireylerin çevre bilincine sahip olmadan yaşamasının ve tüketim alışkanlıklarının bilinçsizce oluşmasının önünü açmakta. Ayrıca kent yaşamı, çocukların, gençlerin ve büyüklerimizin fiziksel olarak aktif olma olanağını da kısıtlamakta. Karşıyaka Belediyesi olarak, tüm bu sorunların daha da yoğunlaştığı pandemi sürecinde ‘Sokak Senin’ projesini başlatarak, fiziksel aktivite ve aktif yaşamı desteklemeyi amaçladık. Üç yıldır yaz aylarında devam ettirdiğimiz etkinliklerle çocukların ve yetişkinlerin bir arada keyifli vakitler geçirmesine olanak tanırken, mahalle sakinlerini hem komşuluk bağlarını güçlendirmeye hem de hareket etmeye yönlendirmiş oluyoruz. Yaz boyunca hep birlikte coşkuyla yaşamı sokağa taşıyacak, sosyal iletişimi daha da güçlendireceğiz. Edebiyatıyla, müziğiyle, dansıyla bir bütün olan sokak kültürünü doyasıya yaşayacağımız etkinliklerimize tüm yurttaşlarımızı bekliyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılmasına günler kala, hastanedeki yemekhanelerde ‘doktor’ , ‘hemşire’ ve ‘personel’ şeklinde bölümler oluşturulduğu öne sürüldü.

Hastaneyi gezen sağlık iş kolundaki sendikaların yetkilileri, Bilim ve Sağlık Haber Ajansı’na (BSHA) yaptığı açıklamada, “Yapımı süren yemekhaneler, ‘doktor’ , ‘hemşire’ ve ‘personel’ olarak üçe ayrıldığını gördük. Sağlık bir ekip işi. Böyle bir ayrım asla yapılamaz. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bir an önce düzenleme yapıp ortak bir yemekhane oluşturmalıdır” dedi.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Tüm Personel Aynı Yemekhanede Yemek Yiyor, İş Barışı Bozulmuyor

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden örnek veren sendika yetkilileri, “İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde herkes birarada yemek yiyor. Bu iş barışının devamlılığı açısından da çok önemli. Doktoru da, hemşiresi de, aneztezi teknisyeni de, ebesi de, personeli de, temizlik personeli de, memuru da, başhekimi de aynı yerde yemek yiyor” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)