Gün: 23 Haziran 2023

Steam NEXT Fest vakti geldi çattı! GeForce oyuncuları festival bitmeden önce bazı ücretsiz demolar üzerinden RTX teknolojilerini deneyimleyebiliyor.

DLSS 2 ile Demoları Keşfedin!

2023 Haziran ayındaki Steam NEXT Fest, 19 Haziran 20:00’dan 26 Haziran 20:00’a kadar sürecek. Steam NEXT Fest’de NVIDIA DLSS 2 uyumlu şu oyunlar yer alacak:

• Route 66 Simulator: The Free Ride
• Starsiege Deadzone
• Synced
• SlavicPunk: Old Timer
• Luna Abyss
• Lies of P

Steam Next Fest – Haberler, Demolar ve Daha Fazlası!

Steam Next Fest: Haziran 2023, hayranların istedikleri oyunların demolarını deneyip geliştiricilerle muhabbet ederken, aynı zamanda canlı yayınlar izleyebilecekleri ve Steam’de çıkacak oyunlar hakkında daha fazla bilgi edinebilecekleri, birkaç güne yayılan bir kutlama. Geliştiriciler, Steam Next Fest sayesinde oyunculardan oyunlarına dair geri bildirimler alabilirken oyunlarının Steam’de çıkacağı güne hazırlık olarak kitlelerini oluşturabilme fırsatı yakalayacaklar.  

• Demoları Deneyin: Herhangi bir oyunun üstüne geldiğinizde oyunun oynanabilir demosunu indirmek için bir tuş bulacaksınız. Hemen deneyin! İstediğiniz hepsini deneyebilirsiniz.
• Canlı Yayınları İzleyin: Festival sayfasının en başında canlı yayın tarihlerini göreceksiniz. Çoğunlukla istediğiniz oyunun yapımcı ekibini oyunu oynarken ve sorularınızı yanıtlarken bulacaksınız. Canlı yayının altındaki chat ikonuna tıklayarak chat penceresini açabilir ve muhabbete siz de dahil olabilirsiniz. 
• Sevdiğiniz Oyunları İstek Listenize Ekleyin: Çıkışından haberdar olmak istediğiniz bir oyun mu var? Herhangi bir oyunun üstüne geldiğinizde sağ en üst köşede istek listenize ekleme tuşunu göreceksiniz. Bu sayede oyun çıktığı zaman email yoluyla haberdar olabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gölcük Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen “Matematikte Disiplinler Arası Girişimlerle Tanış Projesi’ne katılan öğretmenlerin, “Etno Matematik” konulu söyleşisine, Örcün Ali Vasfi İzmidî Hüsn-i Hat Müzesi ev sahipliği yaptı.

Gölcük Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde hayata geçirilen  “Matematikte Disiplinler Arası Girişimlerle Tanış Projesi, Türkiye’nin 15 farklı ilinden gelen öğretmenleri bilgilendirmeye devam ediyor. Etkinlik kapsamında projeye katılan 30 matematik öğretmeni, Örcün Ali Vasfi İzmidî Hüsn-i Hat Müzesi’nde düzenlenen Etno Matematik” konulu söyleşide bir araya geldi. Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Arzu Arı, tarihi müzenin dokusundan örnekler vererek öğretmenleri etno matematik ve modelleme konusunda bilgilendirdi.

ÖĞRENCİLERİN MATEMATİĞE İLGİSİNİ ARTTIRACAK PROJE

Projeye katılan öğretmenler, disiplinler arası öğretim yöntemini kullanarak okullarında, öğrencilere matematiği sevdirmek, matematiğe olan ilgiyi arttırmak için etkinlikler yapılacak. Proje ile öğrenciler; matematik konusunda daha başarılı ve özgüvenli bireyler olarak yetişecekler.

ÖĞRETMENLER HAT MÜZESİNE HAYRAN KALDI

Etkinlik sırasında Gölcük Belediyesi tarafından Osmanlı yadigarı hamamın yeniden ihya edilmesi ile oluşturulan Örcün Ali Vasfi İzmidî Hüsn-i Hat Müzesi hakkında öğretmenlere bilgiler verildi. Müzeyi gezen öğretmenler, eserleri hayranlıkla incelediler. Müzeyi çok beğendiklerini dile getiren öğretmenler, tarihi yapıyı ilçeye ve turizme kazandıran Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e teşekkür ettiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Sigorta, ekonomik, çevresel ve sosyal katma değer yaratma vizyonuyla, projelerini ve hedeflerini paylaştığı 2022 Entegre Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Şirketin, sorumlu sigortacılık anlayışıyla, risk yöneticisi, risk taşıyıcısı ve yatırımcısı olarak faaliyetlerinin ortaya koyulduğu rapor, gelecek dönemin de stratejik alanlarından biri olan iklim eylem planının detaylarını içeriyor.

Sürdürülebilir kalkınmaya katma değer yaratma bakış açısıyla faaliyetlerini sürdüren Anadolu Sigorta, Entegre Sürdürülebilirlik Raporu’nun ikincisini yayımladı. Sürdürülebilirliği, büyüme ve inovasyon için bir fırsat olarak görerek, şirket politikasının ve kurum kültürünün odağına alan Anadolu Sigorta, bu bakış açısını ürün geliştirmeden satın almaya, sosyal sorumluluk projelerinden insan kaynakları uygulamalarına kadar uzanan tüm faaliyetlerine entegre ediyor.

Sürdürülebilirlik çalışmalarını 2019 yılından bu yana raporlayan Anadolu Sigorta, ilk Entegre Sürdürülebilirlik Raporu’nu geçtiğimiz yıl yayımladı. Şirket, bu yıl yayımladığı ‘2022 Entegre Sürdürülebilirlik Raporu’ ile de uluslararası standartlara ve çerçevelere uyumlu bir şekilde yıllık performansını kamuya açıkladı. 

Türkiye’nin en köklü şirketlerinden biri olarak, tüm paydaşları için uzun vadeli değer yaratmanın kurumsal DNA’larında yer aldığını söyleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan; “Sigorta sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olarak finansal risklerin ötesinde, çok değişkenli bir risk matrisi ile çalışıyoruz. Bu kapsamda, sürdürülebilirlik risklerinin yönetilmesi şirketimiz için büyük önem arz ediyor. Sürdürülebilirliği, büyüme ve inovasyon için bir fırsat olarak görüyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak için ulusal ve uluslararası paydaşlar ile iş birliğini önemsiyoruz. UN Global Compact ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri gibi küresel inisiyatiflerin katılımcısıyız” dedi.

“Yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik yenilikçi hizmetlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz”

Tüm dünyada sürdürülebilirlik gündeminin ilk sırasında iklim değişikliği ile mücadelenin yer aldığına işaret eden Tuğtan, Anadolu Sigorta’nın da iklim riskleri ile iklim değişikliğinin, operasyonlarına ve portföyüne etkilerini analiz ettiğini belirtti. Tuğtan şöyle devam etti: “İklim eylemi stratejimizi üç eksene odakladık: Operasyonlarımızdan doğan çevresel etkileri en aza indiriyor, böylelikle müşterilerimizin iklim riski yönetim süreçlerine destek oluyoruz. Bunların yanında yatırımlarımızla yeşil dönüşümü de destekliyoruz. 2022’de operasyonlarımızda yürüttüğümüz çeşitli verimlilik çalışmaları sonucu 695 GJ enerji tasarrufu sağladık. 2018 yılına kıyasla kişi başına su tüketimimizi yüzde 72, kâğıt tüketimimizi ise yüzde 83 oranında düşürdük. Yenilenebilir enerji yatırımlarının aranan sigorta çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. 2022 yılında rüzgâr enerjisi alanında 1.103 MW, güneş enerjisi alanında ise 1.014 MW kurulu güce teminat verdik. Bu teminatlarla sektör payımız 2022 yılında rüzgar enerjisi alanında yüzde 10, güneş enerjisi alanında ise yüzde 11 olarak gerçekleşti. Ülkemiz için büyük bir fırsat alanı olarak gördüğümüz yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik yenilikçi hizmetlerimizle, gelecek dönemlerde de bu alandaki varlığımızı artırmayı hedefliyoruz. Fon yönetimi ve yatırım faaliyetlerimizin çevresel, sosyal ve iş etiği etkilerini Sorumlu Yatırım Politikası aracılığıyla yönetiyoruz. 2022 yılı itibarıyla yatırım portföyümüzde 870 milyon TL değerinde sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayan Euro Bond bulunuyor.”

“Dijitalleşmeyi geleceğe taşıyoruz”

Sigortacılık sektörünün, dijitalleşmeye en hızlı adapte olan sektörlerin arasında yer aldığına değinen Tuğtan, Anadolu Sigorta’nın gelişen teknolojiler ile birlikte hem ürün ve hizmetlerde hem de iş süreçlerinde dijitalleşmeyi çok önemsediğinin altını çizdi. Şirketin potansiyel ve mevcut sigortalılara hitap eden web sitesi ve mobil uygulamalar gibi farklı kanallar ile dijital sigortacılık yelpazesini geliştirdiğini söyleyen Tuğtan, “Yapay zekâ ve ileri analitik veri modelleri konusunda önemli yatırımlar yapıyoruz. AS’lı adını verdiğimiz yapay zekâ platformu ile görselden hasar tespiti gibi farklı hizmetleri sunabiliyor, birçok iş sürecini tek başına yapabilir hale gelen robotik süreç otomasyonumuz ile çalışanlarımızın iş yükünü hafifletiyoruz. 360 derece iletişim yaklaşımımız ile sigortalılarımızın, mobil uygulama, web sitesi ve WhatsApp hattı da dâhil pek çok farklı platformdan şirketimize kolaylıkla ulaşabildiği ve geri bildirimlerini anlık olarak verebildiği bir kullanıcı deneyimi sunuyoruz. Dijitalleşme alanında yaptığımız kapsamlı çalışmalara önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz. Yenilikçi çalışmalara imza atarken, başarılarımızı ödüllerle tescillemekten ve yatırımlarımızın ulusal ve uluslararası arenada karşılık bulduğunu görmekten büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz” dedi.

Anadolu Sigorta geleceğin işyerini tasarlıyor

Değişimlere hızlı adapte olabilmenin en önemli yetenek haline geldiğini belirten Tuğtan, çalışma hayatının bu hızlı dönüşüme ayak uydurması ve inovasyon kapasitesinin artması için başlattıkları HARMONİ isimli Çevik Dönüşüm yolculuğunu anlattı: “Çevik çalışma modelinde amacımız, var olan kurumsal değerlerimizi ve bilgi birikimimizi koruyarak sürekli geliştirmek ve birlikte öğrenmek. Bu yolculukta, farklı iş birimlerinden çalışanlarımızın oluşturduğu çevik takımlar, aynı takım hedefleri doğrultusunda çalışıyor. Hiyerarşiden uzak, herkesin takım içinde eşit olduğu bir yapıda geleneksel düşünce kalıplarından uzaklaşılarak, daha cesurca ve deneyerek yeni fikirler üretilebiliyor. Çevik dönüşüm ile hedefimiz, kendi kendini yöneten ve hızlı hareket edebilen takımlar ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına hızlı ve yenilikçi çözümler sunmak.”

Anadolu Sigorta’nın sektörde en fazla kadın istihdamı da sağlayan şirketlerden biri olduğunu söyleyen Tuğtan şu bilgileri verdi: “Cinsiyet eşitliğini önemsiyor, bu konuda öğrenmeye ve yenilikçi uygulamalar geliştirmeye devam ediyoruz. Kadınların iş hayatında potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için çok sayıda proje hayata geçirdik. ‘Mutlu Anne Mentorlüğü’ ile doğum izninden dönen çalışanlarımıza sunduğumuz destek programı bunlardan biri. Bunun yanında çalışma hayatında farkında olmadan kullanılan cinsiyetçi ifadeleri tüm ofis programlarında otomatik olarak değiştiren bir düzelti uygulamasını hayata geçirdik. Pazarlama ve reklam faaliyetlerimizde de toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılmış bir iletişim yürütmeye özen gösteriyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Beydağ Belediyesi, yerel üreticiye destek olmak adına kırsal mahallelerdeki çiftçilerin tarım arazisine ulaşımını sağlamak için yollarını düzenliyor, ulaşımı kolaylaştırıyor.

Tarım alanında hayata geçirdiği projeler ile her zaman üreticinin, çiftçinin yanında olan Beydağ Belediyesi, yol düzenleme ve parke çalışmaları ile de çiftçinin tarım arazisine ulaşmak için kullandığı yollarını İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa düzenliyor. Çomaklar ve Çamlık Mahallelerinde bozulan üretim yolları İzmir Büyükşehir Belediyesinin de desteği ile greyder ve kepçe ile açılarak düzenlendi.

Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, yapılan yol çalışmaları ile üreticinin tarım arazilerine daha kolay ulaşım sağladığını belirterek, “Beydağ Belediyesi olarak her zaman üretenin, tarlada alın teri dökenin yanında olduk. Çünkü bizim için üretmek çok önemli. Bir ülke ancak üreterek kalkınabilir. Sağlıklı bir geleceğe ancak iyi tarım politikaları ile ulaşabiliriz. Bu nedenle biz de İzmir Büyükşehir Belediyemizin desteği ile üreticimizi destekleyen tarım politikalarımızı devamlı olarak yeniliyor ve geliştiriyoruz. Özellikle bu zamanlarda yolları bozulan üreticimizin yollarını açıyor, tarım arazisine ulaşımını kolaylaştırıyoruz. Üreticimizin ekim ve hasat zamanlarında arazisine daha kolay ulaşması, daha çok verim alabilmesi için çalışıyoruz. Yapılan yol düzenleme çalışmaları ile hem üreticinin işi kolaylaşıyor, hem de tüketicinin ürüne daha kısa zamanda ulaşması sağlanıyor. Çalışmalar kapsamında tarım arazisine ulaşmakta güçlük çeken çiftçilerimizin yollarını düzenlemeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İnegöl Belediyesi’nin eğitim öğretim döneminin sona ermesi üzerine eski kitapları geri dönüşüme kazandırmak adına düzenlediği “Kitaplar Bisiklete Dönüşüyor” kampanyası sona erdi. 506 vatandaşın katıldığı kampanyada 34 ton atık kitap toplandı. En fazla kitap getiren 20 kişi, hediye bisikletlerini bugün düzenlenen törenle aldı.

İnegöl Belediyesi, okulların kapanmasının ardından öğrencilerin elinde kalan eski ders kitapları başta olmak üzere tüm geri dönüşüm materyallerini ekonomiye yeniden kazandırmak adına “Kitaplar Bisiklete Dönüşüyor” sloganıyla kampanya düzenledi. 6-16 Haziran tarihleri arasında kitap toplama işlemleri gerçekleştirildi. İlçe halkının yoğun ilgi gösterdiği kampanyada, en fazla kitap bağışı yapan 20 kişiye bisiklet hediye edileceği duyurulmuştu. Toplamda 506 vatandaş kampanyaya katıldı. 10 gün gibi kısa sürede 34 ton atık kitap toplandı. Bu kitaplarla 580 ağacın kesilmesinin önlendiği ifade edildi.

EN FAZLA 673 KG KİTAP BAĞIŞLANDI

Kampanya kapsamında en fazla bağış 673 kg olurken, ödül almaya hak kazanan en düşük kitap bağışı ise 240 kg olarak kayıtlara geçti. Bisiklet almaya hak kazanan 20 kişiye, bisikletleri bugün düzenlenen törenle teslim edildi. İnegöl Belediyesi önünde düzenlenen teslim törenine Belediye Başkanı Alper Taban da katıldı. Başkan Taban, kampanyaya katılan herkese teşekkür etti.

“ÇEVRE VE TEMİZLİKLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR”

Bisikletlerin teslimi öncesi bir konuşma yapan Başkan Taban, “Kitaplar Bisiklete Dönüşüyor kampanyamızın ödül takdimi için bir aradayız. Destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz İnegöl Belediyesi olarak temizlik ve çevre konusunda belirli ilkeler ve prensipler noktasında çalışmalar başlatmıştık. Özellikle bireysel çöp konteyneri uygulaması ve her haneye geri dönüşüm kutuları dağıtımları yapıldı. Bu ve buna benzer pek çok konu başlığı altında çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların amacı ekonomiye dönüştürülebilecek kaynağı doğru adreslere teslim ederek yeniden ekonomiye dönüşümünü sağlamak. Sadece geri dönüşüm değil; atık yağlardan atık pillere, mavi kapak, tekstil atığı, elektronik atık gibi her alanda çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

KİTAPLAR, ÖĞRENCİLERİN YAZ EĞLENCESİNE DÖNÜŞTÜ

Kitaplar Bisiklete Dönüşüyor kampanyasını da öğrencilerin karne aldığı dönemi fırsata çevirmek adına gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Taban, şöyle devam etti: “Burada amacımız kitapları atık kağıt formunda yeniden geri dönüştürerek öğrencilerimizin elinde kalan geçmiş yılın kitaplarından da katma değer sağlamaktı. Aynı zamanda öğrencilerimize de bir yaz hediyesi, karne hediyesi vermiş oluyoruz. En fazla atık kitap getiren 20 kişiye bisiklet hediye ediyoruz. Bilginin kaynağı kitaplar da bu sayede yazın eğlencenin kaynağına dönüşmüş oluyor.”

34 TON KİTAP TOPLANDI

“Kitaplar 6-16 Haziran tarihleri arasında toplandı. Toplamda 506 vatandaşımız katılım gösterdi. Ben katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Bu bizleri ziyadesiyle mutlu etti. Bizler de tüm katılan vatandaşlarımız adına Orman Genel Müdürlüğü Vakfına birer adet fidan bağışı da yaptık. Katılan herkesin bir fidanı oldu. Toplamda da 34 ton gibi ciddi rakamda kitap bağışı elde edildi. Bu toplanan kitaplar sayesinde neler elde ettik dersek; 580 adet ağacı kesilmekten kurtardık. 139 bin kWh enerji tasarrufu sağlandı, 6 bin 22 kg sera gazı emisyonu önlendi ve toplamda 85 m3 depolama alanından kazanç sağlanmış oldu.”

Konuşma sonrası bisikletler sahiplerine teslim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

3. Foça Kitap Günleri, 23 Haziran-9 Temmuz tarihleri arasında Beşkapılar Kalesi’nde gerçekleşecek. Birbirinden değerli yazarlarla söyleşiler, dinletiler ve imza günleri düzenlenecek.

Foça Kitap Günleri, Ataol Behramoğlu ve Haluk Çetin’in katılımıyla 23 Haziran Cuma günü saat 20.30’da başlıyor.

3. Foça Kitap Günleri, kitapseverler ve edebiyat tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat olacak. Etkinlik boyunca, ünlü yazarlar yeni kitaplarını tanıtıp okuyucularıyla bir araya gelecekler.

Söyleşiler ve dinletiler boyunca yazarlar, eserlerinin yaratım süreçlerini anlatacak, ilham kaynaklarını paylaşacak ve okurlarının sorularını yanıtlayacaklar.

Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, ‘‘Foça Kitap Günlerinde edebiyatın büyülü dünyasına yeni bir adım atacak ve yeni yazarlar keşfedeceksiniz. Kitaplarla dolu bir yaz sezonuna harika bir başlangıç yapmaya davetlisiniz. 3. Foça Kitap Günlerine davetlisiniz. Kültür ve sanatın keyfini birlikte çıkaralım’’dedi.

Foça Kitap Günleri Programı

23 Haziran Cuma, saat 20.30 / Ataol Behramoğlu ve Haluk Çetin – söyleşi, müzik dinletisi ve imza

24 Haziran Cumartesi, saat 20.00 / Hidayet Karakuş – imza ve söyleşi

25 Haziran Pazar, saat 19.00 / Ali Lidar ve Ozan Çolak – imza

26 Haziran Pazartesi, saat 20.00 / Emre Erol – imza ve söyleşi ‘‘Foçateyn, Foça’nın Büyük Dönüşümü’’

1 Temmuz Cumartesi, saat 19.00 / Övün Selim Martin – imza

ve saat 20.00 / Ozan Bingöl – imza ve söyleşi ‘‘Bu Topraklarda Vergi Yetişir’’

2 Temmuz Pazar, saat 21.00 / Hüsnü Arkan – imza ve söyleşi

3 Temmuz Pazartesi, saat 19.00 / Cevat Yıldırım, Gönül Çatalcalı ve Yayla Boztaş – imza

4 Temmuz Salı, saat 20.00 / Ersin Doğer – imza ve söyleşi ‘‘Antik Çağda Bağ ve Şarap’’

5 Temmuz Çarşamba, saat 20.30 / Ahmet Önel, Behiye Yılmaz ve Sevhan Beğendi – imza

6 Temmuz Perşembe, saat 20.00 / Sabriye Okkır – imza ve söyleşi ‘‘Kuddusi Okkır’ı 15. Yılında Şiirleri ile Anma’’

7 Temmuz Cuma, saat 19.00 / Hasan Öztoprak ve Kemal Çiftci / imza

8 Temmuz Cumartesi, saat 20.00 / Ahmet Uhri, Nedim Atilla ve Neptün Soyer – imza ve söyleşi ‘‘Yavaşla’’

9 Temmuz Pazar, saat 19.00 / Cihan Demirci – imza

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Futbol Federasyonu Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı bugün Ankara’da yapıldı ve seçime tek aday olarak giren TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi 4 yıllığına yeniden başkan seçildi.

JW Marriott Hotel’de yapılan genel kurul toplantısı 202 delegenin imzasıyla açıldı. Divan başkanlığına, Spor Toto Süper Lig kulüplerinden Adana Demirspor’un başkanı Murat Sancak seçildi. Genel kurula Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, TFF Yönetim Kurulu üyeleri, TFF eski başkanları, milletvekilleri, FIFA, UEFA temsilcileri, kulüp başkan ve yöneticileri ile delegeler katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından gündem maddeleri görüşülmeye başlandı. Genel kurulda TFF Başkanı, Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu’nun 1 Haziran 2022-31 Mayıs 2023 dönemindeki hesap ve faaliyetleri oybirliğiyle ibra edildi. Yapılan seçimde Mehmet Büyükekşi 4 yıl için yeniden Türkiye Futbol Federasyonu başkanlığına seçildi.

TFF Yönetim Kurulu Asil Üye Listesi

 İbrahim Burkay
Yusuf Günay
Yalçın Orhan
Alkın Kalkavan
Hamit Altıntop
Müslüm Özmen
Volkan Can
Ali Düşmez
Erman Kalkandelen
Ramazan Üçdan
Agah Ruşen Çetin
Mustafa Eröğüt
Şafak Müderrisgil
Haluk Kalyoncu

TFF Yönetim Kurulu Yedek Üye Listesi

Talat Papatya
İdil Karademirlidağ Suher
Fuat Guguloğlu
Murat Şahin
Özen Kuzu
Habil Yazıcı
Abdullah Altınkum
Cengiz Erdem
Süleyman Kocasert
Cem Gün
İbrahim Gökhan Kasapoğlu
Şevket Çelik
M. Taha Güvendi
Remzi Ay

Denetleme Kurulu Asil Üye Listesi
 
İsmail Gerçek
İrfan Karakaş
Osman Arslan
Selim Doğan
Ali Koray Büyükasar

Denetleme Kurulu Yedek Üye Listesi

Ömer Burhanoğlu
Enes Malik Ay
Mert Erer
İsmail Serdar İplikçioğlu
Burak Alcan

Başkan Büyükekşi: “Bu güzel oyunu daha da güzelleştirmek çalışıyoruz”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Olağan Seçimli Genel Kurulda yaptığı konuşmasında futbolun, insanları toplumsal olarak bir araya getiren ve ortak bir hedef etrafında birleştiren en büyük güçlerden biri olduğunu belirterek, “Futbol camiası olarak, 2022-2023 sezonunu tamamladık. Bu sezon, Spor Toto Süper Lig şampiyonu olan Galatasaray’ı, Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe’yi, Süper Lig’e çıkmaya hak kazanan Samsunspor’u, Çaykur Rizespor’u ve Pendikspor’u, TFF 1. Lig’e yükselen Çorumspor, Kocaelispor ve Şanlıurfaspor’u, TFF 2. Lig’e yükselen yeni Mersin İdmanyurdu’nu, Iğdır futbol kulübünü, 68 Aksaray Belediyespor’u, Belediye Derincespor’u, Karaman futbol kulübünü, Beyoğlu Yeni Çarşıspor’u, BAL’dan 3. Lige yükselen 15 takımımızı kutluyorum. Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi’nde şampiyon olan Ankara Büyükşehir Belediyesi Fomget Gençlik Spor Kulübü’nü tebrik ediyorum. Bu güzel oyunu daha da güzelleştirmek için mücadele eden futbol camiasının tüm fertlerine de ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.

“6 Şubat depremi hepimize büyük acı verdi”

Sevinç ve mutluluklar kadar üzüntü ve kederin de hayatın içinde olduğunu kaydeden Büyükekşi, “Tarihin en büyük doğal afetlerinden birini yaşadığımız 6 Şubat depremi de hepimize büyük bir acı verdi. On binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Futbol ailemizden büyük kayıplar verdik. Birçok kulübümüz ve sporcumuz da bu afetten yara aldı. Ben bu vesileyle bir kez daha, depremde hayatını kaybeden aile bireylerimize ve tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Futbolun birleştirici gücü ile maddi ve manevi destek seferberliği ilan eden tüm kulüplerimizden Allah razı olsun. Rabbim böyle acıları bizlere bir daha göstermesin.” ifadelerini kullandı.

TFF Başkanı, 16 Haziran 2022 tarihinde Olağanüstü Seçimli Genel Kurul’da yönetim kuruluyla birlikte 1 yıllık süre için göreve geldiklerini ifade ederek, “TFF başkanlığı görevini en iyi şekilde yerine getirmek için sizlere söz vermiştim. Güven, adalet, şeffaflık, eşitlik prensiplerini benimsemiş, ulaşılabilir bir yönetim anlayışı taahhüt etmiştim. Değerli yönetim kurulu üyelerimle birlikte hayata geçirmeyi hedeflediğimiz projeleri de sizlerle paylaşmıştım. Allaha şükür, verdiğimiz sözleri tek tek yerine getirdik. Hatta bunlara ilave birçok alanda önemli kararlar aldık. Futbolumuzun gelişimi için çözüm odaklı ve tüm paydaşları merkeze alan bir yönetim anlayışını benimsedik. Şimdi 1 yıllık görev süremizde gerçekleştirdiğimiz projelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.” şeklinde konuştu.

“Hiçbir kişiye ve gruba ayrıcalık vermedik, vermeyiz”

Başarıyı bireysel çabaların ötesinde futbolun tüm paydaşlarının uyumunun bir neticesi olarak gördüklerinin altını çizen Mehmet Büyükekşi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Söz söylemek için önce dinlemek gerekir diyerek çıktığımız yolda, sizlerle sürekli istişare halinde olduk. Türk futboluna ortak aklı hâkim kıldık. Türk futbolu için doğru ve yararlı olanı adil, şeffaf ve tarafsız bir yönetim anlayışı ile hayata geçirdik. Hiçbir kişiye veya gruba ayrıcalık vermedik, vermeyiz. Tüm kulüplerimiz, futbol ailemizin tüm kurumları ve bireyleri bizim başımızın tacı dedik. Saygıda ve sevgide kusur etmedik. 1 yıllık sürede sizlerle birlikte gelecek 5 yılı planlayarak, futbolumuzu ileriye taşıyacak birçok projeyi başlattık. Önümüzdeki 4 yıllık dönemde sizlerle birlikte bunları başarıyla tamamlamak istiyoruz. Yeni dönemde üzerinde hassasiyetle duracağımız konuların başında strateji planı geliyor. Biliyorsunuz ocak ayında ‘The Game Plan’ açılış törenimizi sizlerle birlikte gerçekleştirdik. Türk futbolunun geleceğini birlikte yazacağız dedik. Camiamızın tüm paydaşları ile çıktığımız bu yolda, tam 30 aktif katılımlı toplantı gerçekleştirdik. 11 stratejik amaç altında tam 22 stratejik hedef belirledik. Bu hedefler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.”

“Büyük Futbol Çalıştayı ile yol haritamızı kamuoyu ile paylaşacağız”

Genel kurul sonrasında planladıkları final çalıştaylarla futbolun paydaşları ile birlikte stratejik hedefleri son haline getireceklerini kaydeden Büyükekşi, “Yıl sonunda gerçekleştireceğimiz ‘Büyük Futbol Çalıştayı’ ile Türk futbolunun kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri ve yol haritasını hep birlikte kamuoyu ile paylaşacağız. Kıymetli hazirun, futbolun sağlam bir temelde yükselmesi için futbol akademileri projelerimizi hayata geçirdik. Bu proje ile alt yapılarda Türk futbol modelini oluşturuyoruz. Bu anlamda Avrupa’daki ve Türkiye’deki birçok kulübün akademilerini ziyaret ettik. Dünyaca ünlü Double Pass şirketiyle anlaştık. Bunlara ilave olarak yaptığımız çalışmalarla kulüplerimize stopaj iadelerini altyapı için kullanma imkânı getirdik. Bu projenin önemli çıktılarından biri milli takımlarımızın önümüzdeki 10 yıl içerisinde kendi havuzundan yıldız oyuncu üretmesi. Bir diğeri ise kulüplerimizin kendi akademilerinden yetiştirdiği oyuncular sayesinde dışardan transfer gereksinimlerini en alt seviyeye indirebilmesi olacak. Diğer yandan; önümüzdeki yıllarda daha zengin ve nitelikli hakem havuzu yaratabilmek adına da hakem akademisini kurduk. Hakemlerimiz kariyerlerine ilk başladıkları andan itibaren onları geliştiren, destekleyen, gelişim süreçlerini takip eden bir sistemde eğitim almaya başladılar. Bu sayede hakemlerimizin profesyonel liglere geldiklerinde minimum hata, maksimum performans göstermelerini hedefliyoruz.” diye konuştu.

“Altı ay içinde futbol ailesinin tüm taraflarıyla görüşmeler yapacağız”

Türk futbolunun marka değerini artırmak adına önemli bir projeyi daha hayata geçirdiklerini vurgulayan TFF Başkanı, “UEFA Şampiyonlar Ligi, Alman ve Belçika lig yapılarını yeniden düzenlemiş Hypercube firması ile iş birliği protokolü imzaladık. Önümüzdeki 6 ay içerisinde futbol ailesinin tüm taraflarıyla görüşmeler yapacağız. Böylece, önümüzdeki senelerde Süper Lig, 1. Lig, 2. ve 3. Lig ile Türkiye Kupası’nda oynanacak format ve fikstür yapısını birlikte yeniden oluşturacağız. Bu sayede, Türk futbolunun marka değerini, sponsorluk ve yayın ihalesi gelirlerini artırmayı hedeflemekteyiz. Yine önümüzdeki dönemde, tüm takımları kapsayacak ve birleştirecek yepyeni bir başarı hikâyesi yazmak istiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını Türk futbolunu dünyada adından daha da fazla söz ettirdiği yeni başarılarla taçlandırmakta kararlıyız.” dedi.

“TFF olarak dijitalleşme ile ilgili önemli adımlar attık”

Çağın olmazsa olmazlarının başında dijitalleşme geldiğinin altını çizen Mehmet Büyükekşi, “Bu alanda hep birlikte ciddi atılımlar yapmaya ihtiyacımız var. TFF olarak, dijitalleşme ile ilgili önemli adımlar attık, atıyoruz. Dijital hakem atama sistemine geçtik. Gözlemci raporlarını dijital hale getirdik. 4 yıllık maliyeti 8 milyon Euro olan yarı otomatik ofsayt teknolojisini yeni sezonda Türk futboluna kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Önümüzdeki sezondan itibaren tüm liglerimizde profesyonel futbolcu lisans işlemlerini dijitale taşıdık. 2023’ün başında TFF web sayfamızı yeniledik. TFF, Milli Takımlar ve Süper Lig için yeni sosyal medya hesapları açtık. Böylece, dijital mecralarda üreteceğimiz içeriklerden ve arşiv görüntülerimizden elde edeceğimiz gelirleri yine kulüplerimizle paylaşacağız.” sözlerini kullandı.

“Türk futbolunun geleceği futbol endüstrimizi daha değerli hale getirmemize bağlı” 

İçinde bulundukları futbol endüstrisini daha değerli hale getirmek zorunda olduklarını aktaran Büyükekşi konuşmasına şöyle devam etti:

“Türk futbolunun geleceği buna bağlı. Üstelik bu değerin nasıl oluştuğuna, nasıl arttırıldığına ve nasıl korunduğuna geçtiğimiz günlerde hepimiz birlikte şahit olduk. Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yaptık. İlgili tüm paydaşlarla birlikte finalin en güzel şekilde gerçekleşmesi için elimizden geleni yaptık. Diğer taraftan, rekabetin sahnesini nasıl kurduklarını, eğlenceyi, ekonomiyi, tanıtımı, etkinliğin öncesini-sonrasını, nasıl yönettiklerini izledik. Sponsorların futbola nasıl değer kattığını, medyaya nitelikli içerik sağlamanın ne kadar kıymetli olduğunu hep birlikte gördük. Bu değeri biz de yaratmak zorundayız.

“Beyaz bir sayfa açma zamanı, geçmişe dair kırgınlık taşıma lüksümüz yok”

Türk futbolunda süreklilik arz eden gelir kaynaklarına kavuşulması gerektiğini belirten Büyükekşi, “Bunun için; dostluğa ve işbirliğine, sükunete ve empatiye, birbirimize güvenmeye ve bu güzel oyunun güzel taraflarını ön plana çıkarmaya ihtiyacımız var. Futbolun içinde heyecan var. Rekabet var. Hırs var.  Ve doğal olarak hararetli tartışmalar var. Bu sene de bu duyguları bolca yaşadık. Ama bugün Türk futbol ailesi olarak damaklarımızda buruk tatlar bırakan her şeyi bir kenara bırakıp beyaz bir sayfa açma zamanı. Bu aile içerisinde konuşarak çözemeyeceğimiz hiçbir şey olmadığı gibi üzerimizde geçmişe dair bir kırgınlık taşıma lüksümüz de yoktur. Önümüzdeki dört yıl boyunca sizlerle birlikte; Türk futbolunu sportif performansta ileri taşımaya, kulüplerimizin gelirlerini iyileştirmeye, yayın gelirlerini artırmaya, Milli Takım ve kulüplerimizi Avrupa ve dünya sıralamasında yukarı çıkarmaya, futbolun seyirci kitlesini büyütmeye, marka değerini, itibarını, imajını güçlendirmeye, futbol sevgisini artırmaya odaklanacağız.” ifadelerini kullandı.

“Hedefimiz başarılı futbolla tüm turnuvalara damga vurmak”

Yeni Türkiye 100 yılında, futbolumuz ve ülkemiz için birlikte yapacağımız daha çok şey var diyen TFF Başkanı, “Bizim hedefimiz; sadece EURO 2024’e katılmak değil, başarılı futbolumuzla bu turnuvaya damga vurmak, EURO 2028 ve 2032 turnuvalarında sadece ev sahibi olmak değil, bu güzel ülkenin bugüne kadar gerçekleştirdiği organizasyonlar arasında en güzel, en başarılı ev sahibi olmasını sağlamak. Bu hedeflere ancak birlik ve beraberlik içinde ulaşabiliriz. Bugüne kadar bizlere verdiğiniz desteklere de yol gösterici eleştirilere de şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ederim. Sözlerime burada son verirken, genel kurulumuza katılımlarınız ve bizlere güveniniz için şükranlarımı arz ediyorum. Genel kurulumuzun ve yeni yönetimimizin Türk futbolu için hayırlı olmasını diliyorum. Geride kalan dönemde yönetimimizde görev alan arkadaşlarıma da hizmetleri için teşekkür ediyorum. ‘Yeni yüzyıla yeni bir başlangıç’ vizyonuyla çıktığımız bu yolda milyonların tutku ile bağlandığı bu oyunu hep birlikte daha iyi bir seviyeye yükselteceğimize yürekten inanıyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” diye konuştu.

Bakan Osman Aşkın Bak: “Mehmet Büyükekşi ve ekibine başarılar diliyorum”

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise yaptığı konuşmada şu değerlendirmelerde bulundu:

“Saygıdeğer Milletvekillerimiz, çok değerli TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri, çok kıymetli kulüp başkanlarımız, futbol ailemiz, UEFA ve FIFA temsilcileri, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Olağan Genel Kurulumuz Türk futbolu için hayırlı olsun. Ben genel kurullarda 1993 yılından bu yana yer almış bir kardeşinizim. Futbol ailesinin her kademesinde bulunduk. Futbol hakemliği başta olmak üzere, birçok kulüpte yöneticilik yaptık. Futbol Federasyonu delegeliği, dış ilişkiler kurulu, profesyonel kurul üyeliği, amatör spor kulüpleri konfederasyonunda, birçok dostumuzla, arkadaşımızla çalıştık. Sayın Başkan’a ve ekibine başarılar diliyorum. Bir yıl boyunca futbolu bu noktaya kadar taşıdılar, yeni dönemde bundan sonraki süreçte başarılar diliyorum.

“Dünyanın ve Avrupa’nın en yeni tesislerine kavuşmuş durumdayız”

Türk futbolu olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, Dünyanın ve Avrupa’nın en yeni tesislerine kavuşmuş durumdayız. Şu ana kadar 35 stadyum tamamlandı, 7’si devam ediyor, diğer projeler sürdürülmekte. Tabii heyecanlı milletiz, her şeyin çok çabuk olsun istiyoruz. Bunun için bir sisteme ihtiyaç var. Sistemin de üretmesine ihtiyaç var. Biz Türk futbolunun gelişmesi, büyümesi için üretmek zorundayız. Altyapıda, akademilerde üretmek zorundayız. 85 milyon gencin potansiyelini ortaya koymak zorundayız. Bunun için başta kulüp yöneticilerimize, antrenörlerimize çok büyük görevler düşüyor. Mutlaka ve mutlaka bu yapısal değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Çok yetenekli gençlerimiz çıkıyor, ama bunun sürdürülebilir olması gerekiyor. Bu gençlerimize daha fazla şans verilmesi gerekiyor. 65. Hükümet’te Gençlik ve Spor Bakanı olarak da görev yapmıştım. O zaman bu stopajlardan kesilen vergilerin altyapılarda harcanması için kanun teklifini Meclis’ten çıkarmıştık. Bazı sorunlar çıktı, sonra yeniden güncelledik. Bunları tekrar altyapıdaki gençlerimizin, çocuklarımızın kullanım sürecini birlikte yöneteceğiz.

“Milli Takımımızın gelişmesi için üretmeye ihtiyacımız var”

Herkes üretmek zorunda. Bunu da beraber başarmak zorundayız. Antrenörlerin bizim çocuklarımıza daha fazla şans vermesini istiyoruz. Milli Takımlarımızın gelişmesi için de buna ihtiyaç var. Bakın harika işler yapan gençlerimiz var. Onların bizi Avrupa’da gururlandırmasını istiyoruz. Birlikte sevinmek istiyoruz. Türk futbolunun marka değerini artırmak istiyoruz. Futbolu seven, futbolun içinden gelen, futbolun her derdiyle yakından ilgilenen Cumhurbaşkanımız var. O da bu süreci yakından takip ediyor. Futbol ailesi olarak sorunlarımızı konuşalım, içinizden gelen bir kardeşiniz olarak birlikte görüşmeye, değerlendirmeye açığız.

“Bu Yüce Millet hep sevinsin, hep gülsün istiyoruz”

İstiyoruz ki bu Yüce Millet hep sevinsin, hep gülsün. Malumunuz 6 Şubat’ta dünyanın en büyük afetlerinden birini yaşadık. Bunun yaralarını sarmak için hükümetimiz el birliğiyle çalışıyor. Futbol ailesini tebrik ediyorum. Omuz omuza programıyla destek verdiler. Desteğe devam etmeliyiz. O bölgenin ayağa kalkması lazım. TFF ile şu süreçte antrenörlerimiz başta olmak üzere, onların eğitimleri ilgili reformlar yapmamız lazım. Altyapıdaki antrenörlere destek vermemiz lazım. Bu süreçleri birlikte inşallah yürütelim, biz de destek olalım. Üretmeden, piyasaya getirmeden, ülkenin sporcu potansiyelini artıramayız. Oyuncu ihraç etmemiz lazım. 

“Dünyada organizasyon kapasitesi en büyük ülkelerden biriyiz”

2024 Avrupa Şampiyonası için Milli Takımımızın performansı son iki maçta yükselişte. Önemli bir avantaj elde ettiler. Organizasyon kapasitesi dünyada en büyük ülkelerden birisiyiz. Pek çok organizasyona ev sahipliği yapacak tesislere, altyapıya sahibiz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak en iyi şekilde, vatanını, ülkesini seven, ülkesinin gelişmesi için çaba harcayan gençlerimizin eğitilmesi için, onlara fırsatlar tanınması için çalışacağız. Sorunları birlikte görüşelim, çözüm arayalım. 

Hep birlikte yüce milletimize güzel zaferler yaşatalım. EURO 2028 ve EURO 2032 başvurularımız var. İnşallah olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz. Türk futbolu bunu hak ediyor, organizasyonlardaki başarılı performansıyla bunu hak ediyor. En son UEFA Şampiyonlar Ligi’ni organize ettik, 2005’te yine final organize ettik. UEFA Süper Kupa finali, UEFA Kupası finali organize ettik. Altyapımız, organizasyon yeteneğimiz buna müsait. Yeni seçilecek Başkana ve Yönetim Kurulu üyelerine tekrar başarılar diliyorum. Futbol ailesini seviyoruz. Futbol ailesinin emrindeyiz. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum, teşekkür ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin yanında çocuklara özel pek çok faaliyete de imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir, ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin buluştuğu “Aklınla 1000 Yaşa” zekâ oyunları yarışması düzenledi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa yapılan yarışmanın ödül töreni ise Kocaeli Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Ödül törenine Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmanşen, Akıl ve Zeka Oyunları İl Milli Eğitim Koordinatörü Diyaeddin Ay, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Şemsettin Yıldırım ve çok sayıda öğrenci katıldı.

“KOCAELİ’DE EĞİTİM DENİLDİĞİNDE İLK AKLA BÜYÜKŞEHİR GELİYOR”

“Aklınla 1000 Yaşa Zeka” oyunları yarışmasının ödül töreni programında açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmenşen, Kocaeli’de eğitim denildiğinde ilk akıllara gelenin Büyükşehir Belediyesi olduğunu söyledi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile gerek eğitimin altyapısı gerek eğitimin niteliği konusunda her zaman işbirliği yaptıklarını dile getiren Akmanşen, “Bugün konu biraz daha farklı. Bugünkü tören çocukların hayata yönelik etkileşimlerini etkileyecek. Aklıyla bin yaşayan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a ve emek sarf eden tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Tüm öğrencileri kutlarım” dedi.

“MUTLU ŞEHİR KOCAELİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Yardımcısı Hasan Aydınlık ise konuşmasına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın selamlarını ileterek başladı. Aydınlık, “Başkanımız Tahir Büyükakın’ın ortaya koyduğu vizyonla birlikte mutlu bir Kocaeli için çalışıyoruz. Bu yazın hem spor okullarımız hem bilgi evlerimizde yaz kurslarımız var. Lütfen her ilçedeki kurslarımıza başvurun ve bu yazı değerlendirin. Ödül alan öğrencilerimize zihin açıklığı diliyor ve tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

18.396 ÖĞRENCİ BAŞVURU YAPTI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından öğrencilerin eğlenceli vakit geçirirken analitik düşünme teknikleriyle tanışmaları ve bu becerilerini geliştirmelerinin amaçlandığı “Aklınla 1000 Yaşa” zeka oyunları yarışması yapıldı. Bu yıl altıncısı düzenlenen yarışma muhteşem bir ödül töreni ile son buldu. Her öğrencinin bireysel olarak katıldığı yarışmaya 18 bin 396 öğrenci başvuru yaparken, öğrencilerden bin 510’u finale kalmaya hak kazandı. Dereceye giren öğrenci, öğretmen ve okullara Kocaeli Kongre Merkezi’nde organize edilen programla ödülleri verildi. Bossphorus Sirki gösterisiyle de ödül törenine katılan öğrenciler doyasıya eğlendi.

BİRİNCİYE DİZÜSTÜ BİLGİSAYAR

Büyükşehir Belediyesi, yarışmada başarı sağlayan öğrencilere gelişimlerini olumlu etkileyecek hediyeler verdi. Buna göre yarışmada birinci olan Başiskele Gübretaş İlkokulu öğrencisi Mahir Mısır’a dizüstü bilgisayar, ikinci olan Amiral Karamürsel İlkokulu öğrencisi İsmail İvgin’e notebook, üçüncü olan Özel Seymen İlkokulu öğrencisi Azize Çelik’e ise tablet verildi. Mansiyon ödülü de (4. ve 10. arası) akıllı saat olarak hediye edildi. Ayrıca yarışmada öğretmenler ve okullar da unutulmadı. Öğrencisi ilk 10’a giren öğretmenlere akıllı saat hediye edilirken, yine öğrencisi ilk 3’e giren okullara da masaüstü bilgisayar ve yazıcı armağan edildi. Ödül töreninde yarışmaya katılan öğrencilere de sürpriz hediyeler verildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kurban Bayramı için geri sayım başladı. Sevdiklerini ziyaret etmek isteyenlerin ya da bayramı tatil olarak değerlendirmek isteyenlerin çoğu yolculuklarında karayolu ulaşımını tercih ediyor. Uzmanlar, bayramda güvenli ve keyifli bir yolculuk için araç bakımı ve doğru lastik seçiminin önemine dikkat çekiyor.

Bayram tatilinin yaklaşmasıyla yolculuk hazırlıkları da başladı. Yola çıkacak sürücüleri özellikle bayram döneminde dikkatli sürüş konusunda uyaran Güvenli Sürüş Uzmanı Erhan Arıkan, uzun yolda otoyol hipnozu konusuna dikkat çekiyor ve tüm sürücülere önemli tavsiyelerde bulunuyor.

Otoyol hipnozuna girmeyin!

İnsan zihni sürekli devam eden bir uyarıcıya maruz kalırsa, bir süre sonra o uyarıcıyı dikkat alanının dışında bırakır ve o unsura karşı dalgınlaşır. Otoyol hipnozu, yolun monotonluğu sebebiyle beynin transa benzer bir duruma geçmesi ve sürüş esnasında uyuma benzeri dalgınlaşmadır.

Güvenli Sürüş Uzmanı Erhan Arıkan, uzun Kurban Bayramı tatilinde yola çıkacak sürücüleri otoyol hipnozuna karşı önlem almaları için de uyardı. Arıkan; “Gözler açıkken uyumak gibi bir etkisi olan otoyol hipnozunda, sürücünün yol farkındalığı azalarak riskli durumlara neden olabiliyor.  Güvenli sürüş için özellikle uzun saatler araç kullanacak olan sürücülerin yola çıkmadan önce uykularını iyi almalarını tavsiye ediyorum. Uzun yolculuklarda farklı müzik türlerini dinlemek de sürücülerin konsantrasyonunu artırmaya yardımcı oluyor. 2 saatte bir mutlaka çay veya kahve molası verin. Arada camı veya sunroofu açarak içeri aracın içine temiz hava alın ve sürüş esnasında sakız çiğneyin.” dedi.

Kış lastiklerini rafa kaldırın

Havaların iyice ısınmaya başladığı yaz mevsimine denk gelen bayram tatilinde aracın dört lastiğinin de yaz lastiği olması kritik önem taşıyor. Yaz lastikleriyle virajlara daha güvenli giriliyor, üstelik yakıt tüketiminde de önemli ölçüde tasarruf sağlanıyor. Sürüş güvenliği için 10 yıldan daha eski lastiklerin de değiştirilmesi tavsiye ediliyor.

Lastiklerin hava basıncını ve dış derinliğini kontrol edin

Yol ve hava koşulları nasıl olursa olsun, ilk olarak henüz yol yapmamış ya da çok az yol yapmış soğuk lastiklerin hava basıncını ve dış derinliğini kontrol etmek gerekiyor.

Uzun yolculuk için uykunuzu almış olun

Sürücüler uzun bayram yolculuklarına çıkmadan önce uyku düzenlerini de dikkat etmesi gerekiyor. Güvenli Sürüş Uzmanı Erhan Arıkan, uzun yolculuklara dinlenmiş bir şekilde başlamanın trafik ve sürücü güvenliği için hayati öneme sahip olduğunun bir kez daha altını çiziyor. Aynı zamanda rahat kıyafet seçimi, mola vermek ve yediklerimize dikkat etmek de odaklanma ve konforlu bir seyir için alabileceğiniz önlemlerden bazıları.

Hız sınırlarına dikkat edin, emniyet kemerinizi asla çıkarmayın

Güvenli Sürüş Uzmanı Erhan Arıkan bunlara ek olarak, emniyet kemeri kullanmanın hayat kurtarıcı olduğunu uzun yola çıkacak araç sahiplerine bir kez daha önemle hatırlatıyor. Uzun bir yolculukta, uzun süre otobanda monoton bir biçimde araç kullanmanın yaratabileceği dalgınlıkla hız sınırları aşılabilir. Arıkan, buna karşı mutlaka dikkatli olunmasını ve trafikteki araç yoğunluğunun ortalamanın çok üzerine çıktığı bayram döneminde trafik kurallarına da kesinlikle uyulmasını tavsiye ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diablo IV’ün çıkışıyla birlikte yeniden hareketlenen aksiyon RPG (ARPG) arenası, birbirinden iyi yapımlara ev sahipliği yapıyor. Oyun alışverişlerinin bir numaralı adresi Oyunfor, uzun bayram tatilinde keyfini çıkartabileceğiniz Diablo benzeri oyunları sizler için bir araya getirdi.

Diablo IV

Elbette önceliği uzunca bir süredir beklemekte olduğumuz Diablo IV’e vermeliyiz. Lilith’in yeniden kaosun kapılarını araladığı oyun, tanıdığımız ama baştan aşağı yenilenmiş karakter sınıflarını oyuncuların kullanımına sunuyor. Uzun oyun süresi, tükenmeyen “loot” arayışı ve sağlam atmosferi ile Diablo IV, hem PC’de, hem de konsollarda çok iyi bir oyun keyfi vadediyor. Elbette ki bazı eksikleri var ama Blizzard’ın oyunlarını sürekli olarak geliştirdiğini göz önünde bulundurursak Diablo IV’ün mutlaka denenmesi gereken bir ARPG olduğunu söyleyebiliriz.

Lost Ark

İlk oynanış videosuyla tüm oyunseverlerin gözlerinin yuvalarından fırlamasına neden olan Lost Ark, Kore’de büyük fırtınalar estirmiş ama Batı’ya ulaşması biraz uzun sürdüğü Kore’deki etkiyi yaratamamıştı. Ne var ki Lost Ark’ın şu anda piyasada bulup bulabileceğiniz en büyük içeriğe sahip Diablo benzeri ARPG olduğunu söylemek yanlış olmaz. Eğer detaylı ve uzun bir ARPG arayışındaysanız görsel efektleriyle de göz kamaştıran bu oyunu mutlaka denemelisiniz.

Path of Exile

2013 yılında, tam 10 yıl önce çıkmış olan Path of Exile’ın bu yıl ikinci versiyonuna kavuşması bekleniyor ancak o zamana kadar beklemek istemiyorsanız her açıdan Diablo’yu fazlasıyla hatırlatan ve tamamıyla bedava olarak oynanabilen bu oyuna bir göz atmak isteyebilirsiniz. Rastgele düzenlenen bölgelerde yaratık avına çıkıp loot peşinde koştuğunuz bu oyun hoşunuza giderse ikinci oyuna da ¨eliniz sıcak¨ bir şekilde başlama şansınız var.

Darksiders: Genesis

Çıkışının üzerinden dört yıl geçmiş olmasına rağmen Darksiders: Genesis’in kendine has görsel diline yaklaşabilen başka herhangi bir oyun çıkmadı. Bu da oyunu halen değerlendirmek için güzel bir fırsat. Sizi detaya boğmak yerine aksiyona yönlendiren oyun, özellikle konsollarda ve PC’de gamepad ile büyük bir keyifle oynanabiliyor. Darksiders’ın hikayesine aşina olanların oyundan çok daha fazla keyif alacağını da hatırlatalım.

Hades

İkinci versiyonu da duyurulan Hades’i aslında tam bir ARPG olarak nitelendiremeyiz. Daha çok “rogue-like” bir yapıya sahip olan oyunda Hades’in oğlu Zagreus’un yeryüzüne çıkma mücadelesine bir ölüm – yaşam döngüsünde ortak oluyoruz. Yunan mitolojisine dayalı senaryosuyla ilgi çeken oyun, aynı mekanlardan 10 kez geçseniz bile keyif almanızı sağlayan, sağlam bir oynanışa sahip.

Baldur’s Gate 3

Şu anda Steam’de erken erişimde olan ve Ağustos ayında çıkması planlanan oyun, efsanevi Baldur’s Gate serisinin en yeni üyesi. Meraklılarının uzunca bir süredir beklemekte olduğu bu oyunu ARPG’den çok RPG olarak nitelendirebiliriz zira oyun diğer ARPG oyunlarına göre çok daha ¨büyük¨ bir senaryoya ve oldukça detaylı bir oynanış mekaniğine sahip. Aksiyonun yanında atmosferiyle de sizi içine çekecek bir oyun arıyorsanız Baldur’s Gate 3’ü denemenizi tavsiye ederiz.

Warhammer: Chaosbane

Çok büyük bir evrene ev sahipliği yapan Warhammer, onlarca farklı oyunla uzunca bir süredir PC ve konsol oyuncularıyla buluşuyor. Chaosbane de ARPG türündeki en iyi Warhammer oyunu olarak nitelendirilebilir. Daha çok Warhammer hayranları tarafından beğenilen Chaosbane’e bir şans vermeyi düşünürseniz oyunu PC’de oynamanızı tavsiye ederiz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Samsung’un global çapta düzenlediği ve Türkiye’de Habitat Derneği iş birliğiyle bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Solve for Tomorrow” programında finale gelindi. Türkiye’nin farklı illerinden gençlerin ilgi gösterdiği yarışmanın final etabında kazananlar belli oldu. Yarışmada, birinciliği Camellia Takımı alırken, ikinciliği Aruna Takımı, üçüncülüğü ise ÇDS Takımı aldı.

Samsung Electronics Türkiye ve Habitat Derneği iş birliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen ve öğrencileri toplumsal sorunları çözmeye teşvik ederek benzersiz bir öğrenme fırsatı sunan “Solve for Tomorrow” yarışmasında finale gelindi. Tasarım odaklı, inovatif ve yenilikçi düşünmeyi, yaratıcı problem çözmeyi ve ekip çalışmasını teşvik eden programa bu yıl 164 takım başvurdu. Final etabına ise 10 takım kaldı. Gençlerin ‘İklim Krizi’ (Karbon Emisyonun Azaltılması), ‘Sürdürülebilir Atık Yönetimi’ (Geri Dönüşüm), ‘Yenilenebilir Enerji’ ve ‘Akıllı Şehir Uygulamaları’ alanlarında problemleri ve çözümleri alanında uzman jürilere anlattığı yarışmanın kazananları da belli oldu. 

Yarışmada bu yıl birinciliği Ecem Naz Yılmaz ve Ayşegül Çabuk’un Camellia Takımı, Karadeniz Bölgesi’nde çay fabrikası atıklarından elde edilen hemiselüloz kullanılarak hidrojel eldesi gerçekleştirilen ve bu hidrojele tarçın yağı ile birlikte antibakteriyel özellik kazandırılan projesiyle aldı. Mustafa Akay, Ali Kerem Ergen, Arkad Divan Dinler, Yaren Lal ve Arda Kaplan’ın Aruna Takımı sağlık çalışanlarını enjektör iğnesi kazalarından korumak amaçlı Enjektör İğnesi Eritme/Tahrip/İmha Etme Cihazı projesiyle ikinci oldu. Üçüncülüğü ise çay tüketimi sonrası çay atıklarının çevreye atılmasından yola çıkarak bu atıkların değerlendirilmesi ve yenilenebilir bir şekle dönüştürülmesi amacıyla çay atıklarını kullanarak sunta plaka ve yalıtım levhası üretimi projesiyle, Bengisu Doğanay, Aras Önder ve Kuzey Önder’in ÇDS Takımı aldı.

Ayrıca, Prizmo Takımı geleneksel tarım yöntemlerinde yaşanan hastalıklar, böceklerin etkisi ve yabani otlar gibi verim düşürücü sorunlardan otonom ve kapalı bir sistemde etkilenmeyerek toprağı elverişsiz olan bölgelerde ve uygun olmayan iklim koşullarında bitki yetiştirme imkanı sunan Akıllı Sera Otomasyon projesiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. 

Solve for Tomorrow programında, depremden etkilenen bölgelerde yaşayan öğrencilerin projeleri de yer aldı. Program kapsamında bir değişiklik yapılarak, depremden etkilenen öğrenciler sosyal destek sağlayıcı psikodrama atölyesi ile desteklendi. Gerçekleştirilen ödül töreninde deprem bölgesinden gelen çalışmaların sahiplerine de plaketleri ve teşekkür belgeleri takdim edildi.

“Gençlere daha iyi bir gelecek yaratmak umuduyla üzerimize düşeni yapıyoruz”

Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Birimi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Azdemir, Solve For Tomorrow programıyla ilgili şunları söyledi: “Samsung olarak, gençlere daha iyi bir gelecek yaratmak umuduyla üzerimize düşen görevleri gerçekleştiriyoruz. Dünyaya karşı verdiğimiz bu sözü yerine getirme adına hayata geçirdiğimiz Solve for Tomorrow programının bu yıl ikincisini gerçekleştirdik. Geleceği yeniden şekillendireceklerin, yaratıcı düşünen, inovatif çözümler üreten ve teknolojiyi iyi kullanan gençler olacağını biliyoruz. Bu vesile ile programın yönetiminde bize destek veren değerli iş ortağımız Habitat Derneği ekibine, tüm mentörlerimize ve jürimize verdikleri destek adına çok teşekkür ediyorum.”

“Solve for Tomorrow, önümüzdeki dönem de birçok başarı hikayesine sahne olacak”

Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır ise, “Gençlerin dünyamızın sorunlarından bazıları olan iklim krizi, yenilenebilir enerji, akıllı şehir uygulamaları hakkında teknolojik çözümler üretiyor olmaları Solve for Tomorrow programının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu anlamlı projede birlikte yol aldığımız Samsung Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum. Toplumun ve dünyanın sorunlarına çözüm arayan gençlerin desteklenmesi amacıyla yürüttüğümüz Solve for Tomorrow yarışmasının, önümüzdeki dönemde de yine birçok başarı hikayesine ve önemli projelerin ortaya çıkışına sahne olacağına inancımız tam. Geleceği şekillendirmek için çabalayan tüm çocuklarımızı canı gönülden kutluyor ve dereceye giren takımlarımızı tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin tüm illerinden gençlerin matematik, bilim, teknoloji ve mühendislik (STEM) alanlarındaki yaratıcı projeleriyle başvuru yapabilecekleri Solve for Tomorrow programının yeni dönem başvuruları Eylül ayında başlayacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydınlıların buluşma noktası Tekstil Park, çocuklar için de bir eğlence merkezi olma özelliğini sürdürüyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından geçen yıl kente kazandırılan Tekstil Park içerisindeki aquapark, bu cuma günü çocuklara hizmet vermeye başlayacak. Parkın gördüğü yoğun ilgiden büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, tüm çocukları aileleriyle birlikte parka davet etti.

Açıldığı günden bu yana bir buluşma noktası haline gelen Tekstil Park, içerisinde yer alan çeşitli oyun alanlarıyla çocukların gözdesi oldu. Parkta yaz aylarının gelmesiyle birlikte faaliyete geçen aquapark da çocuklar için yeni eğlence alanı haline geliyor. Serinlemek ve eğlenmek için aileleriyle birlikte parka gelen çocuklar keyifli vakit geçirirken aileleri de verilen bu hizmetten dolayı Çerçioğlu’na teşekkür ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kuveyt Türk’ün yenilikçi ve inovatif fikirleri destekleyip ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla kurduğu Lonca Girişimcilik Merkezi’nin sekizinci dönem programı tamamlandı. Yüzlerce başvuru arasından seçilerek programı başarıyla tamamlayan 7 girişimi mezun eden Lonca’nın destek verdiği startup sayısı 80’e yükseldi.   

Teknoloji odaklı ve ölçeklenebilir iş fikirlerine sahip girişimcilerin proje fikirlerini sürdürülebilir bir modelle ticari faaliyete dönüştürmelerine imkân sağlayan Lonca Girişimcilik Merkezi, sekizinci dönemi düzenlediği demoday etkinliğiyle tamamladı. Lonca Girişimcilik Merkezi’nde 21 Haziran 2023 Çarşamba günü gerçekleştirilen Lonca Demoday etkinliğinde startup’lar yatırımcıların karşısına çıktı. Kuveyt Türk ve iştirak şirketlerinin yönetici ve çalışanlarının, yatırım gruplarının, mentorların ve melek yatırım ağlarından temsilcilerin katıldığı etkinlikte girişimciler katılımcılara başarıya giden serüvenlerini anlattı.

Girişimciler Lonca Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan yararlanabilecek

Startup’ların proje fikirlerine odaklanmasını önemseyen Lonca Girişimcilik Merkezi, program süresince her bir startup’a 80 bin TL’ye kadar nakit hibe desteği ve cihaz geliştiren startup’lara da ekstra 20 bin TL Ar-Ge desteği sağladı. Lonca, dokuzuncu dönemle birlikte startup başına nakit hibe desteğini toplamda 125 bin TL’ye yükseltti. Lonca’nın sekizinci dönem hızlandırma programı kapsamında girişimcilere, ulusal ve uluslararası yarışmalara katılım, 10 bin dolarlık sanal sunucu, alanında uzman kişilerden mentorluk ve danışmanlık ile pazarlama ve tanıtım destekleri verildi. Ayrıca Lonca’dan mezun olan girişimciler, KT Portföy tarafından startup’lara yatırım amacıyla kurulan ve Kuveyt Türk tarafından 75 milyon TL kaynak ayrılan Lonca Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na başvuru konusunda önceliğe sahip olacak. 

“Bugüne kadar startup’lara 3 milyon TL nakit hibe desteği sağladık”

Kuveyt Türk Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü ve Lonca Yönetim Komitesi Üyesi Dr. Selman Ortaköy, Demoday etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Kurulduğumuz 2017’den bu yana girişimlerimize 3 milyon TL nakit hibe desteği sağladık. Sekizinci dönemle birlikte hibe oranını yükselterek ve yatırım fırsatları sunarak girişimlere verdiğimiz desteği artırdık. Kuveyt Türk’ün 75 milyon TL kaynak ayırdığı KT Portföy yönetimindeki Lonca Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, başta Lonca mezunları olmak üzere ekosistemdeki tüm girişimcilere yatırım yapmaya devam ediyor. Öte yandan, cihaz geliştiren girişimcilerimize Ar-Ge desteği, özellikle FinTech’ler için ise API altyapımızı kullanmaları gibi birçok ayrıcalık sunuyoruz. Kuveyt Türk ile birlikte proje geliştirme imkânı da girişimcilerimize sunduğumuz diğer ayrıcalıklar arasında yer alıyor. Lonca Girişimcilik Merkezi’nden mezun olan girişimler içinden ülkemize, ekonomimize ve müşterilerimize faydalı olacağını düşündüğümüz uygulamaları projelendirilip iş süreçlerimize dâhil ediyoruz. Bazı girişimlerin ürün ve hizmetlerini müşterilerimizle buluşturarak her iki tarafa fayda sağlıyor; hem girişimlerimizin potansiyel müşterilerine ulaşmaları için bir köprü oluyor, hem de müşterilerimiz için hizmet çeşitliliğimizi artırmış oluyoruz. Girişimcilik alanında yapılan bu faaliyetlerin ülkemize ve geleceğimize yapılmış en önemli yatırımlardan biri olduğuna inanıyoruz. Bu vesileyle, sekizinci dönemi başarıyla tamamlayıp mezun olan girişimlerimize de başarılar diliyorum” dedi. 

Lonca Girişimcilik Merkezi’nin sekizinci dönem kuluçka programını başarıyla tamamlayan 7 startup ve faaliyet alanları:

Harcy: Tekstil atıklarından geri kazanım yoluyla uygun fiyatlı, sağlıklı ve çevre dostu bina cephe ısı yalıtım malzemesi üreten girişimdir.

Microhobist: Gelecekte güvenle tarım yapabilmek için ekolojik döngüden ilham alarak oluşturulan, aynı zamanda verimsiz toprakları canlandıran sürdürülebilir postbiyotik bitki gelişim ürünü üreten bir girişimdir.

Pooly: Aynı rotada yolculuk eden, aracı olan ve olmayan kişilerin birlikte ulaşmalarını sağlayan yapay zekâ ve deep learning entegrasyonlu mobil uygulamadır.

Qpien: İşletmelerin LiveChat, WhatsApp, Instagram, Facebook, Telegram, Twitter, SMS hatta e-posta gibi tüm popüler kanallardaki müşteri mesajlarını, yorumlarını ve pazaryerlerinden gelen müşteri sorularını tek bir ekrandan kolayca yönetebilmelerini sağlayan, işletmeler için tasarlanmış bulut tabanlı bir omni-channel müşteri iletişimi ve otomasyon platformudur.

Robeff: İç ve dış ortamlarda kullanıma uygun elektrikli sürücüsüz teslimat robotları geliştiren bir teknoloji şirketidir. Gelişmiş otonom sürüş algoritması ve fonksiyonel tasarımı ile orta ve son kilometre teslimat süreçleri için çözümler sunmaktadır.

Scoutify: En iyi yetenekleri ekibine katmak isteyen şirketler ile pozisyona ve şirket kültürüne en uygun adayları sunan yetenek avcılarının buluştuğu bir platformdur.

Wearintels: Endüstri ve lojistik alanında yürütülen stok, üretim, montaj ve dağıtım işlemlerini akıllı sistemlerle dijitalleştirerek insan gücünü ortadan kaldırmadan iş/işçi maliyetlerini düşürmeyi, üretim/lojistik faaliyetlerin hızını artırmayı ve iş güvenliğini artırmayı hedefleyen girişimdir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu set Quarter Century Secret Rare (Çeyrek Yüzyıl Gizli Nadir) kartlarını içeren ilk booster seti olma özelliğine sahip  

Konami Digital Entertainment B.V. (KONAMI) bugün yaptığı açıklamayla Yu-Gi-Oh! KOLEKSİYON KART OYUNU’nun tamamı folyolu kartlardan oluşan booster seti Battles of Legend: Monstrous Revenge’in satışa çıktığını duyurdu.

Battles of Legend: Monstrous Revenge, Yu-Gi-Oh! kart oyununun 25. Yıldönümünü Quarter Century Secret Rare kartlarıyla kutlayan ilk güçlendirici set olma özelliğini taşıyor.

Armed Neos ve Assault Synchron gibi yeni kartların Quarter Century Secret Rare versiyonlarının yanı sıra Dark Armed Dragon, Dante, Traveller of the Burning Abyss gibi ikonik kartlar ve Sky Striker Mobilize – Engage!’in yeni alternatif görselli bir versiyonu da bu setle birlikte gelenler arasında.

Battles of Legend: Monstrous Revenge, 52 yeni kart ve tarihin tozlu sayfalarından çıkıp gelen bir dizi oyuncu favorisini oyuncuların beğenisine sunuyor. Bu tamamı folyolu güçlendirici set, Yu‑Gi‑Oh! manga ve anime serisinde görülen birçok farklı Destenin kartlarının yanında şövalyeler, ejderhalar, hayaletler ve yılanlardan oluşan bir yapıya sahip.

Setin yepyeni kartları arasında Dark Magician the Knight of Dragon Magic, Armed Neos, Assault Synchron, Numbers Last Hope, Odd-Eyes Rebellion Xyz Dragon ve Rokket Coder yer alıyor. Ayrıca “Underworld” hayaletlerinden “Puppet” satranç adamlarına, “Performapals”tan “Sky Strikers”a kadar birçok Deste için yeni kartlar var.

Battles of Legend: Monstrous Revenge güçlendirici seti, 40 Secret Rare, 62 Ultra Rare karttan oluşup 20’den fazla kartın da Quarter Century Secret Rare versiyonuyla geliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Altcoin’ler çeşitli, yenilikçi özellikler, umut verici teknolojik gelişmeler ve potansiyel olarak çıkarlı yatırım fırsatları sunuyor. Birçok kere muhakkak altcoin’ler, halk ortasında altcoin dönemi olarak bilinen Bitcoin’i aşan karlar elde ediyor. Lakin K33 Research tahlili, uzun vadede sadece Bitcoin (BTC)’nin bir altcoin portföyünden daha âlâ bir yatırım stratejisi olduğunu gösteriyor.

Altcoin portföyü, Bitcoin’den daha düşük performans gösterdi

Bitcoin, 2013’te başlayan ve sonuncusu 2021’de gelen üç ardışık boğa ve ayı piyasasına şahit oldu. Her döngüde Bitcoin’in fiyatı, bir evvelki döngünün doruğunu aştı. Daha sonra, ekseriyetle birkaç ay üzere çok kısa bir mühlet içinde parabolik olarak yükseldi. 2013 yılında BTC 1.175 dolar civarında tepe yaptı. Sonrasında iki yıl boyunca düşüş trendi izledi. O devirde altcoin piyasası yeni oluşma kademesindeydi. Bitcoin’e prestiji onramplar sonluydu ve bunları altcoin’lere dönüştüren borsalar enderdi.

Bununla birlikte, 2015’in sonunda, Ethereum’un icadı da dahil olmak üzere bir dizi altcoin ortaya çıktı. Bitcoin’in öbür kripto para ünitelerine dönüştürülmesini destekleyen birkaç borsa da altcoin piyasasının önünü açtı. Bitcoin’in fiyatının 2013 doruğunun üzerine çıktığı Nisan 2017’ye kadar altcoin’lerde bir yükseliş gerçekleşmedi. 2017’nin ikinci yarısında, Ethereum’daki ICO patlaması ve Ripple’ın XRP’si etrafındaki kişisel yatırım heyecanı, Ocak 2018’e kadar birçok tokenin Bitcoin’den daha yeterli performans göstermesiyle altcoin dönemine öncülük etti.

Bununla birlikte, boğa piyasasının akabinde altcoin’ler Bitcoin’e kıyasla nispeten daha büyük kayıplar yaşadı. Bu durum, altcoinlerin öncelikle kullanıcıların Bitcoin boğa piyasaları sırasında daha yüksek getiri elde etme umuduyla satın almasıyla yükseldiğini gösteriyor. Bitcoin ve altcoin piyasa pahası grafiği, 2018-2019 ayı piyasası sırasında Bitcoin’in 2018’in sonlarında 3.250 dolarlık düşük düzeylerden toparlandıktan sonra 6.500 dolar civarında dayanak bulduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, altcoinler ayı piyasası mühletinin birçoklarında düşük düzeylerde seyretmeye devam etti. Lakin Bitcoin evvelki doruğu olan 20.000 doların üzerine çıktıktan sonra eğilimlerini bilakis çevirdi.

Bitcoin fiyatı (üstte) ve altcoin piyasa pahası (altta) / Kaynak: TradingView

K33 Research, 2015 yılından bu yana CoinMarketCap’te piyasa pahasına nazaran birinci 100 sıraya giren 1.009 altcoine yapılan 1’er dolarlık yatırımın performansını, birebir anda Bitcoin’e yapılan birebir ölçüdeki yatırımla karşılaştırarak hesapladı. Altcoin portföyü bugün yaklaşık 7.000 dolar değerindeyken, sırf Bitcoin stratejisi 50.000 dolar pahasında olacak.

2015’ten bu yana Altcoin ve Bitcoin performansı / Kaynak: K33 Research

Bitcoin ve altcoin piyasa performans karşılaştırmaları

Altcoin’ler ekseriyetle anlatı odaklıdır. Ayrıyeten, birçok anlatı piyasanın evrimiyle birlikte ölür. Örneğin, kapalılığa dayalı tokenlar 2017 yılında epeyce popülerdi. Lakin düzenleyici incelemeler nedeniyle bunlar piyasa pahasına nazaran birinci 100 sıralamasından düştü. Emsal biçimde, 2020’de piyasayı dolduran Compound üzere birçok DeFi tokenı, DeFi kullanımındaki düşüş ve bununla birlikte getirisi olmayan yönetişim tokenlarını tutma talebi nedeniyle en düzgün kripto para listesinden düştü.

Altcoinler de birden fazla token üzerinde gezinen düzenleyici belirsizlikle birlikte oynaklığa ve öngörülemeyen değişimlere maruz kalıyor. Farklı altcoinlerin kendi dönemlerini farklı vakitlerde yaşaması muhtemel. Ayrıyeten, bir altcoin döneminin müddetinin değerli ölçüde değişmesi mümkün. Bu da yatırımcının kâr elde etmek için eksiksiz bir zamanlama yapmasını gerektiriyor. K33 analistleri, 2015’den bu yana piyasa kıymetine nazaran birinci 100’e giren 1.009 altcoin’e baktı. Bunların üçte ikisinden fazlasının şu anda faal olmadığını tespit etti. Bu altcoinlerin sırf %9,11’i olumlu getiri sağladı. Ayrıyeten, sadece %1,5’i Bitcoin’in 50 kat getirisini geride bıraktı.

2015’ten bu yana birinci 100 piyasa kıymeti sıralamasına giren 1.009 altcoinin performansı. Kaynak: K33 Research

Raporda, altcoin yatırımlarının 2015’ten bu yana sırf iki kere kârlı olduğu belirtildi. Ether ve XRP’nin üstün performansı nedeniyle altcoin stratejisinin değerli bir avantaj kazandığı 2017’de ve altcoin portföyünün DOGE ve SHIB hype’ı sırasında Bitcoin’in pahasına kısa bir müddet yaklaştığı 2021’de. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, bilhassa, 2021’in ikinci yarısında Bitcoin Mart 2023’teki 60.000 dolar düzeyini geri kazanarak 69.000 dolar ile tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaştığında, ETH hariç altcoinler nispeten sönük karlar elde etti.

Bitcoin’in hakimiyetinde olumlu kırılma

Bitcoin’in tüm vakitlerin en yüksek düzeyindeki bir kırılmanın yanı sıra, altcoin’lerdeki uzun vadeli trend dönüşlerini belirlemeye yardımcı olan bir diğer güçlü gösterge de Bitcoin’in hakimiyet düzeylerindeki krikolardaki kırılmalardır. Evvelki iki döngüdeki altcoin dönemleri, BTC’nin hakimiyetinin %60’ın altına düşmesiyle barizleşti. Yükseliş trendinin bilakis dönmesinin akabinde, Bitcoin’in hakimiyetindeki taban nokta tıpkı vakitte altcoinlerin toplam piyasa kapitalizasyonundaki tepeye denk geldi.

Bitcoin hariç kriptonun toplam piyasa bedeli (üstte). BTC’nin kripto piyasası üzerindeki hakimiyeti (altta) / Kaynak: TradingView

BlackRock’ın Bitcoin ETF başvurusu sayesinde Bitcoin’in hakimiyeti 19 Haziran 2023’te %50 düzeyinin üzerine çıktı. Bu, değerli bir tarihi direnç noktasını işaret ettiği için daha fazla altcoin kaybına yol açtı. 2018-2020 yılları ortasında devam eden bir evvelki ayı piyasasının ikinci yarısında Bitcoin’in hakimiyeti %70’in üzerine çıktı. Öte yandan, fiyatı 2018’in en düşük düzeyi olan yaklaşık 3.250 doların üzerinde tutulan Bitcoin’in performansı nispeten daha düzgündü. K33 Research ayrıyeten, bu periyotta altcoin performanslarının kıymetli ölçüde zayıfladığını gösteriyor. Ayrıyeten, sonlara hakikat yeni tabanlar yaptığını ortaya koyuyor.

K33 Research analistleri raporda, altcoin portföylerinin Bitcoin’de ekstra kâr potansiyeli gösterdiğini söylüyor. Lakin bunun “piyasayı zamanlamayı yahut altcoin kazananlarını seçmeyi” gerektirdiğini ekliyor. BTC’nin uzun vadede altcoinlerden daha uygun performans gösterdiği göz önüne alındığında, kripto yatırımcıları için tesirli bir yatırım stratejisi Bitcoin’e dolar maliyet ortalaması (DCA) olabilir.

Kripto piyasası tahlil kanalı CryptoBusy, 3 altcoin için yükseliş beklentilerini paylaştı. Lakin analist, kısa vadede pek umut vaat etmedikleri için iki altcoin’den uzak duracak. Tanınan bir kripto analisti olan Bluntz ise Solana üzerinde son derece yükselişte. Son olarak analist Kelvin Munene, Stacks’ın boğa kırılmasını pahalandırıyor.

CryptoBusy’nin boğa ve ayı altcoin seçimleri

Fantom (FTM)

Analist, FTM’nin geçtiğimiz hafta günlük grafiğinde potansiyel bir kama formasyonundan çıktığını belirtiyor. Ayrıyeten, altcoin’in fiyatı şu anda geçmişte birkaç kere test ettiği kıymetli bir dayanak düzeyinde duruyor. CryptoBusy’ye nazaran, FTM için bir satın alma fırsatı, fiyatı 0,30 dolara ulaştığında olacak. Bu gerçekleşirse, analist altcoin’in fiyatının önümüzdeki haftalarda 0,50 dolara yükseleceğini kestirim ediyor.

FTM fiyatı / Kaynak: CoinMarketCap

Basın saatine nazaran FTM 0,29 dolarla 0,30 doların çabucak altında süreç görüyordu. Bu, altcoin’in geçtiğimiz gün boyunca fiyatında %11,71’lik güzel bir artış görmesinin akabinde geldi. Sonuç olarak, FTM’nin haftalık performansı %9’un üzerinde artış gösterdi.

Cardano (ADA)

Analist, ADA üzerinde hafif bir düşüş eğilimi gösteriyor. Ayrıyeten, Ethereum katilinin grafiklerinde neredeyse hiç alım baskısı olmadığını belirtiyor. Bununla birlikte CryptoBusy, 0,3 doların üzerindeki bir kırılmanın ADA’nın fiyatının yaklaşık 0,35 dolara yükselmesine neden olacağını öngörüyor. Bununla birlikte, 0,30 dolar işaretinin önümüzdeki birkaç hafta içinde ADA’nın fiyatı için güçlü bir direnç düzeyi olarak hareket edebileceği konusunda uyarıyor. Genel olarak, analist ADA’dan uzak duracak. Ayrıyeten, 0,30 doların üzerine çıkana kadar ADA’yı etkin olarak satın almayacak.

ADA fiyatı / Kaynak: CoinMarketCap

Basın saatine nazaran ADA hâlâ 0,279 dolarla 0,30 doların altında süreç görüyordu. Bununla birlikte, altcoin geçtiğimiz gün %7’den fazla çıkar kaydetmeyi başardı. Bu ortada, ADA’nın 24 saatlik süreç hacminde %77,34’lük bir artış oldu. Bu da yaklaşık 283 milyon dolar düzeyinde kalmasına neden oldu.

Polygon (MATIC)

CryptoBusy’nin analisti MATIC’te yükselişe geçiyor ve uzun vadeli âlâ beklentilere sahip olduğuna dair inancını paylaşıyor. Analist, 0,95 doların izlenmesi gereken kilit bir düzey olacağını söylüyor. Ayrıyeten, altcoin fiyatının yakında bu seviyeyi tekrar test etmek isteyebileceğini belirtiyor. Öte yandan, şu anda MATIC’in 0,40 dolara düşmesini engelleyen hiçbir şey yok. Analist, kıymetli kayıp riskini azaltmak için MATIC’e Dolar Maliyet Ortalaması (DCA) uygulayacağını kaydediyor. Altcoin’in grafiklerinde daha fazla yükseliş baskısı görünene kadar bu yatırım yaklaşımıyla devam edecek.

MATIC fiyatı / Kaynak: CoinMarketCap

MATIC, geçtiğimiz gün %6,93’lük bir fiyat artışı gördükten sonra 0,65 dolardan el değiştiriyor. Buna karşın, MATIC’in haftalık performansı -%1,03 ile hala kırmızı bölgedeydi. MATIC, Aralık 2021’de tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 2,92 dolara ulaştığından bu yana, altcoin fiyatı %77’den fazla düşüş gösterdi.

Render Token (RNDR)

RNDR, CryptoBusy’nin son tahlilinde tüm altcoinler ortasında en yükselişte olanı. Analist, altcoin fiyatının değerli bir dayanağın yanı sıra olumlu bir trend çizgisi üzerinde durduğunu vurguluyor. RNDR için yükseliş gayeleri 2,20 dolar ve 2,60 dolar. Analist bir sefer daha, altcoin fiyatının düşme ihtimalinin hala mevcut olduğu konusunda uyarıyor. Bu durum bilhassa BTC’nin önümüzdeki birkaç hafta içinde değerli ölçüde düşmesi halinde geçerli olacak. Bu türlü bir durumda analist, RNDR’nin fiyatının 1,70 hatta 1,30 dolara kadar düşebileceğini öngörüyor.

RNDR fiyatı / Kaynak: CoinMarketCap

Ancak son 24 saat içinde RNDR, CryptoBusy tarafından belirlenen 2,20 dolarlık yükseliş amacının üzerine çıkmayı başardı. Bu, kriptonun %16,11’lik bir fiyat artışının akabinde basın vaktinde yaklaşık 2,33 dolar bedelinde olduğu manasına geliyordu.

Aptos (APT)

Analist yakın gelecekte APT’den uzak duracak. Fiyatı 9,30 doların üzerine çıkana kadar APT’yi izlemeyeceğini de kelamlarına ekliyor.

APT fiyatı / Kaynak: CoinMarketCap

APT son 24 saat içinde %5’in üzerinde bir fiyat artışı kaydetti. Fakat hala 9,30 doların altında 7,18 dolar civarında süreç görüyordu. Altcoin’in 24 saatlik yararı, haftalık performansını daha da yeşile çevirerek +%13,57’ye çıkardı.

SOL hala %100 artma potansiyeline sahip

Popüler bir kripto traderı ve analisti olan Bluntz Capital, Solana (SOL) üzerindeki son derece yükselişte. Analiste nazaran SOL, daha yüksek vakit dilimlerinde gözlemlendiğinde net bir üç dalga düşüşün eşlik ettiği büyük bir takviye düzeyinden sağlam ve güçlü bir tepkiye şahit oldu. Bluntz, SOL’un fiyatının %100 daha yükselme mümkünlüğü olduğunu da ekliyor.

Basın saatine nazaran, altcoin %5,44’lük bir fiyat artışı yaşadıktan sonra 16,746 dolardan süreç görüyordu. Sonuç olarak SOL, 24 saatin en düşük düzeyi olan 15,76 dolardan çok günlük en yüksek düzeyi olan 17,12 dolara çok daha yakın süreç görüyordu. Kriptonun fiyat artışı, haftalık performansını da +%10,23 ile daha da yeşile itti. Buna ek olarak, SOL’un 24 saatlik süreç hacmi geçtiğimiz gün %60’ın üzerinde bir artış gösterdi. Bu da yaklaşık 326 milyon dolar düzeyinde kaldı. SOL, 2021 yılının Kasım ayında tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 260,06 dolara ulaştı. O vakitten bu yana, altcoin’in fiyatı %93’ten fazla düştü.

SOL için günlük grafik / Kaynak: TradingView

SOL’un fiyatı bugünkü süreç seansının başlarında 16,744 dolar ile kıymetli bir direnç düzeyinin üzerine çıktı. Fakat ayılar altcoin’in fiyatını bu düzeyin altına geri itmekte gecikmedi. Bununla birlikte, SOL’un fiyatı basın vaktinde hala 9 günlük EMA çizgisinin üzerinde süreç görüyordu. Ayrıyeten, 20 günlük EMA çizgisinin de üzerine çıkmak istiyordu. Altcoin fiyatı önümüzdeki 48 saat içinde 20 günlük EMA’nın üzerine çıkabilirse, bir sonraki direnç düzeyi olan 19,844 dolara giden net bir yola sahip olacak. Öte yandan, önümüzdeki 2 gün içinde teknik göstergenin üzerinde kapanış yapamaması, SOL’un fiyatını önümüzdeki hafta 13.790 dolara düşme riskiyle karşı karşıya bırakacak.

Bu altcoin için boğa kırılması yakın mı?

Geçtiğimiz 24 saat içinde, Stacks (STX) piyasasındaki boğalar inanılmaz bir kilometre taşına ulaşarak fiyatı 30 günün en yüksek düzeyine çıkardı. STX 0,6256 dolardan açıldı ve şaşırtan bir biçimde 0,7724 dolara yükselerek kıymetli bir yükseliş ivmesi gösterdi. Bu yükseliş eğilimi, fiyatı 0,7394 dolara çıkaran %17,51’lik bir çıkarla basın vakti itibariyle hala yürürlükteydi. Bu süper fiyat hareketiyle STX’in piyasa pahası kıymetli ölçüde artarak %17,54 artışla 1.029.281.779 dolara yükseldi. Ayrıyeten, 24 saatlik süreç hacmi %189,53 oranında artarak 348.832.353 dolara ulaştı.

STX 24 saatlik fiyat grafiği / Kaynak: CoinMarketCap

STX, 4 saatlik fiyat grafiğindeki Bollinger bantları, üst bant 0,77276514 dolar ve alt bant 0,47674266 dolar olmak üzere kıymetli bir dalgalanma gösteriyor. Bollinger bantlarının genişlemesi, daha yüksek piyasa oynaklığına ve değerli fiyat değişikliği muhtemelliğine işaret ediyor. Ayrıyeten, grafikteki yeşil mum çubuklarının gelişimi optimist anlatıma katkı sağlıyor. Yeşil mum çubukları, kapanış fiyatı başlangıç fiyatından daha yüksek olduğunda alıcı hakimiyetini ve üst taraflı fiyat hareketini yansıtır.

Sonuç olarak, STX piyasası değerli fiyat artışları, artan piyasa pahası ve yüksek volatilite ile sağlam bir yükseliş ivmesi yaşıyor. Bu da anlayışlı yatırımcılar için ticaret fırsatları sunuyor.

Yeni nesil bankacılık vizyonuyla öncü çalışmalara imza atan Akbank, Türkiye Açık Kaynak Platformu ile Platinum Üyelik Sözleşmesi imzaladı. Bu kapsamda Akbank, platformun kurduğu 42 Okulları ile ekosistemin gelişmesi için gerçekleştirilen çalışmalara destek sağlayacak. 

75 yıldır Türkiye’nin gelişimine hizmet eden Akbank, Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun Platinum Üyesi oldu. Anlaşma kapsamında, teknoloji ve inovasyon alanındaki güçlü deneyimiyle Akbank, platformun kurduğu 42 Okulları’nın çalışmalarına destekçi oluyor. 

Akbank’ın köklü deneyimini gençlerin ve Türkiye’nin hizmetine sunmak üzere bu prestijli iş birliğine imza attıklarını belirten Akbank Teknoloji İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, “Türkiye Açık Kaynak Platformu desteğiyle ilerleyen 42 Okulları ile yaptığımız iş birliği çerçevesinde ülkemizin teknoloji sektöründeki insan kaynağının gelişimine ve istihdamına katkıda bulunmaktan büyük heyecan ve gurur duyuyoruz. En yenilikçi mühendislik pratiklerini doğru teknolojilerle birleştirmek üzere yola çıktığımız Akbank Teknoloji vizyonumuz doğrultusunda, 42 Okulları ile iş birliğimizin bizlerin ve öğrencilerin gelişimine karşılıklı katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Bu iş birliği kapsamında, 42 Okulları’nda eğitim alan arkadaşlarımıza yönelik hazırladığımız özel eğitim programları, teknik alanda tecrübeli isimlerle bir araya getiren deneyim buluşmaları ve uygulamalı proje çalışmaları ile onların teknik gelişimlerini desteklemeyi hedefliyoruz” dedi.

Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa, “Sadece bankacılığın geleceği ile kalmıyor, Türkiye’nin ve gençlerin gelişimine hizmet etmeye devam ediyoruz. Gençler, onların bakış açıları ve vizyonları geleceği yönlendirecek. Onların hem Akbank’a hem de topluma kazandırılması bizim en büyük önceliklerimiz arasında. Şimdi teknoloji ve inovasyon alanındaki güçlü deneyimimizi Açık Kaynak Platformuna Platinum Üye olarak aktarmaya başladık. Türkiye’de yenilikçi teknoloji eğitimlerinin sunulması amacıyla kurulan 42 Okulları’na deneyimlerimizi aktarırken her ay Akbank Teknoloji ekiplerimizin desteği ile belirlenen konularda eğitimler düzenleyeceğiz. Yazılım ekosisteminin ve gençlerin bu alandaki gelişimini desteklemeye Akbank olarak devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Türkiye Açık Kaynak Platformu Direktörü Sertaç Yerlikaya ise “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Bilişim Vadisi yürütücülüğünde Ecole 42 iş birliğinde kurduğu 42 İstanbul ve 42 Kocaeli okulları, gençlere yazılımcı olmaları için eşsiz fırsatlar sunmaktadır. 18 yaşını doldurmak dışında başvuru için ön şartı olmayan, fırsat eşitliği ilkelerini kapsayıcı bir modelle benimsemiş okullar, tüm dünyada 27 ülkede 47 kampüste 18 bini aşkın öğrenciye ücretsiz eğitim imkanı sağlamaktadır. Birbirinden öğrenme, oyunlaştırılmış proje bazlı görevleri üstlenme ile öğrenme sorumluluğunun tamamen öğrencide olduğu 42 modeli, gençleri, dayanıklılıklarının sürekli test edildiği bir ortamda rekabetçi, uluslararası projelere hazır birer yazılımcı olarak yetiştirmektedir. Akbank ile yürüttüğümüz genç ve dinamik projeler ile 42 yazılımcı adaylarımıza finans dünyasını anlama ve çözüm üretme becerileri kazandırarak iş dünyasına hazırlamayı hedeflemekteyiz” dedi.

Akbank’tan gençleri ve geleceği odağına alan yeni girişim

Akbank, dijital bankacılık alanındaki öncü çalışmalarıyla birlikte uzun yıllardır gençlerin ve yeni yeteneklerin gelişimi için sorumluluk alıyor. Türkiye’de açık kaynak yazılım ekosistemi oluşturularak yazılımcı sayısının artırılması ve ihraç edilebilir yazılım ürünlerinin geliştirilmesi amacıyla kurulan Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun destekçisi olarak bu çalışmalarını güçlendiriyor.  

Yapılan anlaşma ile birlikte Akbank, ilk olarak Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun başarılı girişimi 42 Okulları’nı desteklemek üzere çalışmalara başladı. Fransa merkezli prestijli kodlama okulu Ecole 42 çatısı altında, Türkiye’de yenilikçi teknoloji eğitimleri sunulması amacıyla kurulan 42 Okulları, Bilişim Vadisi Gebze ve Vadi İstanbul Maslak’ta gençleri geleceğe hazırlıyor. 

Teknoloji alanında yeni yeteneklerin oluşması kadar yeni nesil bir öğrenme metodunun da kazandırılması açısından önem taşıyan bu projeye Akbank’ın Teknoloji ile İnsan ve Kültür iş birimleri liderliğinde deneyim aktarılacak. Aynı zamanda gençlerin eğitim ve kariyer yaşamları için güçlü bir destek sunulacak.

Bu kapsamda Akbank, proje bazlı çalışma ve iş geliştirme gibi mesleki eğitimlerin yanı sıra, CV hazırlama ve etkili mülakat teknikleri gibi kariyer odaklı eğitimlerle öğrencilerin yanında yer alacak. Deneyim paylaşım seansları, periyodik kampüs ziyaretleri gibi yakın bir iletişimin sağlanacağı bu yeni süreçte Akbank, Akbank Gençlik Akademisi çatısı altında sunduğu eğitim ve etkinliklerle öğlencilerin gelişimlerine destek sunarken, staj ve iş imkanları gibi özel kariyer fırsatları sağlayacak. 

Akbank, Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun Platinum üyesi olarak farklı inisiyatiflerle de yazılım ekosisteminin gelişiminde rol ve sorumluluk almaya devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ABD’li siyasetçi ve Unification, DOGE rakibi Shiba Inu başkan geliştiricisinin değerli güncellemeleri paylaşmasına seviniyor. Bu ortada, Shiba Inu’nun baş geliştiricisinin topluluğa olan bağlılığı, beklenen merkezi olmayan ekosistem Shibarium’un lansmanı yaklaştıkça artıyor.

Shytoshi Kusama, Shiba Inu için yeni gelişmeleri açıkladı

Shiba Inu’nun baş geliştiricisi Shytoshi Kusama nihayet sessizliğini bozdu. Geliştirici, SHIB ekosistemi hakkında kıymetli güncellemeler paylaştı. Son blog yazısında iki değerli gelişme açıklandı: “Shibacals “ın tanıtımı ve Shiba Inu’nun World Paper’nın yayınlanması. Shiba Inu Ekosisteminin yeni IRL bileşeni olan Shibacals, fizikî öğeleri dijital olarak doğrulamak için NFC çiplerinden yararlanarak koleksiyonlar için bir kimlik doğrulama katmanı vazifesi görecek.

Shiba Inu’nun World Paper’ı ise SHIB ekosistemini derinlemesine inceleyen kapsamlı bir rehber. Ekosistem tokenleri, platformlar, eserler ve hizmetler üzere çeşitli istikametleri kapsıyor. Buna ek olarak, World Paper, Shiba Inu’nun tam ademi merkeziyetçiliği için uzun vadeli planın ana sınırlarını çiziyor. World Paper, Shibarium’un ana ağının lansmanıyla birlikte açıklanacak.

ABD’li Siyasetçi ve Unification’dan DOGE Killer’a övgü!

Kusama’nın duyurusunda heyecan verici paydaşlıklar da açıklandı. Shiba Inu, SHIB temalı eserler yaratmak için Champion Apparels ile güçlerini birleştirdi. Ayrıyeten, Shiba Inu Topluluğu içinde iştiraki ve yaratıcılığı teşvik etmek maksadıyla Shibacals için topluluk çapında bir kapüşonlu sweatshirt tasarım müsabakası duyuruldu.

Shiba Inu topluluğu bu güncellemelere büyük bir coşku ve dayanak göstererek olumlu karşılık verdi. Destekçiler bu güncellemeleri benimsemekle kalmadı, tıpkı vakitte değerli isimlerin de dikkatini çekti. Blockchain geliştirici şirketi Unification ve ABD’li Siyasetçi Shannon Bray, son gelişmelere yansılarını lisana getirdiler. Unification, işbirliğinden duydukları memnuniyeti lisana getirerek şunları söyledi:

Ortaklarımızla birlikte birçok dünyanın bir ortaya geldiğini görmekten memnunuz. Ayrıyeten, kısa müddet içinde birlikte çalışmamızın meyvelerine ait daha büyük güncellemeler yolda.

ABD’li Siyasetçi Shannon Bray de güncellemelerden etkilendi. Bu doğrultuda Bray, “Bir token için epeyce güçlü” yorumunu yaptı.

DOGE rakibinin başkanı, ‘oyun oynamadığını’ söyledi!

Shytoshi Kusama, merakla beklenen merkezi olmayan ekosistem Shibarium yaklaşırken heyecan dalgaları göndererek topluluğa olan sarsılmaz bağlılığını tekrar teyit etti. Kusama’nın bir Telegram sohbetinde yaptığı son açıklamalar yalnızca iyimserliği körüklemekle kalmadı, tıpkı vakitte topluluk içindeki tasaları de ele aldı.

Bir Shibarium yöneticisi Kusama’ya Telegram’da LEASH token ile ilgili güncellemeleri sordu. Kusama’nın cevabı itimat ve kararlılık yaydı. Shiba Inu önder geliştiricisi, “Geliyor. Hepsi geliyor. Dalga geçmiyorum. Güçlü bir biçimde bitireceğiz,” dedi. Shiba Inu topluluğunun önde gelen üyelerinden Jolt, Kusama’nın cevabını Twitter üzerinden Shiba Inu topluluğuyla paylaşmakta hiç vakit kaybetmedi.

Özellikle Jolt, SHIB Army’nin fırsatı değerlendirmeye çağıran bir yorum eşliğinde DOGE Killer (LEASH)’in yükselen kıymetini vurguladı. Jolt’un tweet’indeki ekli ekran imgesi, LEASH’in fiyatının %5,1’lik etkileyici bir artışla 293,76 dolara yükseldiğini ve Shiba Inu projesinin gerisindeki artan ivmeyi güçlendirdiğini ortaya koydu.

Shibarium lansmanı yaklaşırken Kusama’nın rolü azalıyor

Bu olumlu ivme üzerine Kusama, diğer bir Telegram sohbetinde telaşları ele alan ve topluluğun içine sızmış olan kuşkuları gideren bir konuşma yaptı. Birtakım şahısların, muhtemelen başka figürlere olan yanlış inançları nedeniyle umutlarını kaybettiklerini kabul etti. Kusama, Shibarium’da daha evvel hiç tanışmadığı şahısları de içeren farklı bir grubun yer aldığını vurguladı.

Ancak Kusama, gayretlerinin doruk noktası olan Shibarium’un lansmanı yaklaştıkça kendi rolünün de azalacağını açıkladı. Kesin bir lisanla, “Artık gerekli olmayacağımı zati söyledim. Shibarium’un yakın olduğunu esasen söyledim,” dedi.

Shytoshi Kusamas’ın Telegram küme sohbetindeki yanıtı

Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere, geçen ay Shiba Inu grup önderi, Shibarium’un “beklenenden çok daha yakın” olduğunu söyledi. Ayrıyeten, SHIB geliştirme grubu bu ayın başlarında fizikî bir eser ortaya çıkararak Shibarium’un piyasaya sürülmesine bir adım daha yaklaştı. Nihayetinde Kusama’nın kararlı kelamları, yaklaşan dönüm noktasına olan itimadını söz etti. Ayrıyeten, topluluk üyelerini güçlerini birbirlerini desteklemeye ve tüm ekosistemi canlandırmaya yönlendirmeye teşvik etti.

21 Haziran’da İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açarak 3 gün boyunca demiryolu sektörünü buluşturan EurasiaRail’in ilk gün programı kapsamında gerçekleşen, Erciyas Holding CEO’SU K. Emre Erciyas moderatörlüğündeki oturumda, Hyperloop TT CEO’su Andrés de Leon, Hyperloop teknolojisine dair bilgilerini paylaşırken, bu teknolojinin gelişim seyrinde umutlu mesajlar verdi.

10. Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler ve Lojistik Fuarı Eurasia Rail’in açılış töreni, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve TCDD Genel Müdürü Hasan Pezük başta olmak üzere, devlet yetkilileri, ülke temsilcileri ve sektörün önde gelen isimlerinin değerli katılımlarıyla gerçekleşti. ICA Events Türkiye Genel Müdürü Kemal Ülgen’in açılış konuşması ile başlayan fuar 3 gün boyunca sektörün nabzını tutacak.

Hyperloop proje lideri ve Hyperloop Ceo’su Andrés Leon, İtalya’da Gerçekleştirilecek Hyperloop Projesi: “Veneto,İtalya Hypertransfer Projesi” oturumunda şu ifadelere yer verdi: “Hypertransfer projesi dünyada tam ticari sistem olarak geliştirilen ilk Hyperloop projesi olacak. Bildiğiniz gibi, ulaştırmada neredeyse 100 yıldan fazla süredir büyük bir hamle ve atılım olmadı. Kentsel mobiliteyi düşündüğümüzde bizim amacımız sadece karlı ve verimli bir sistem kurulmasından öte, enerji kullanımı açısından da verimli ve etkin, sürdürülebilir ve ekonomik olarak hayatta kalabilen bir sistem olması ve tabii ki yolcu deneyiminde büyük iyileşmeler sağlamasını istiyoruz.”

Pasif magnetik kaldırma kavramından bahseden ve bununla ulaştırmada yeni bir çığır açacağını dile getiren Leon; “Bu sadece teknoloji değil ürün ile de ilgili bir mesele. Bugün öyle bir aşamaya geldik ki, biz artık projelerimizi dünya genelinde farklı farklı ülkelerde uyguluyoruz. Teknolojiyi ve bir yandan da ürünü geliştirirken birçok firma ile çalışıyoruz ve tüm bu firmalarla beraber önemli bir komple ekosistem oluşturduk. Artık Hyperloop bir toplu ulaştırma sistemi olarak kabul ediliyor. 2024’ün son çeyreğinde bir etki değerlendirmesi ve bir rehber yayınlanacak. 2028 tarihinde 10 km’lik bir yolcu ve yük sistemi kurulacağı öngörülüyor. Aslında ticari bir hat oluşturulmaya çalışılıyor. İtalya şu an ulaştırmanın geleceğini şekillendiriyor ve bu alanda öncü bir ülke. Burada ilk 10 km’nin demonstrasyonu ve sertifikasyonunu yaptıktan sonra uzatma yapılacak” dedi.

Gelecek Kalkışımızı Bekliyor!

Leon, “Bu proje 8 milyon euroluk bütçeye sahip. Biz teknoloji ortaklarımız olan webuild, LEONARDO ve RIA ile hep beraber çalıştık. Bu ortaklar ile oluşturulan konsorsiyumun amacı: “Yolcu taşımacılığı, hızlı taşımacılık, petrollü aerodinamik direnç ve düşük enerji tüketimi. Tüm bu unsurların bir araya gelmesi Hyperloop anlamına geliyor. Teknik ve ekonomik olarak ayakta kalmasını ise ilk 10 km’lik projeyi gerçekleştirdikten sonra sağlayabileceğiz. Sonrasında dünya genelinde bu teknoloji olgunlaştırılacak.  Burada 10 yıl sonra oluşturulacak değil, başlayan ve yürütülen bir projeden bahsediyorum. 2028’de bunları göreceğiz. Düşük, yenilebilir bir enerji, hızlı bir sistem ve karlı bir ulaştırma sağlayacağız. Hyperloop’un tüm dünyada kabul görmesi için ilk yapmamız gereken ilk şey bunun yapılabilir olduğunu kanıtlamaktı ve biz bu basamağı oluşturduk. Gelecek kalkışımızı bekliyor.”

Prof. Dr. M. Turan Söylemez moderatörlüğünde gerçekleştirilen, “Demiryolu Sektöründe Çağı Yakalamak” adlı oturumda ise, TCDD Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Hasan PEZÜK, “Dünya genelinde artan akaryakıt fiyatları, trafik sıkışıklığı, emisyon değerleri gibi konular bireysel yolculuklara göre, toplu taşımacılığı da cazip kılıyor. Ülkemiz gerçekten jeostratejik açıdan baktığımızda üç kıtanın kesişim noktasında, ulaşım ve lojistik açıdan üstünlükleri olan ve coğrafi konum olarak da çok önemli avantajlara sahip. Yine ülkemiz 1,5 milyardan fazla insanın yaşadığı yaklaşık 40 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip 7,5 milyar dolar ticaret hacmi bulunan ve 67 ülkeye ulaşılabilen bir coğrafyanın da merkezinde, çok önemli bir konumda yer alıyor. 2020 yılında 12 milyar ton olan dünya ticaretinin 2030 yılında 25 milyar tona; 2050 yılında ise 95 milyar ton gibi çok önemli bir değere ulaşmasını bekliyoruz” dedi.

Aynı oturumda ARUS (Anadolu Raylı Sistemler Kümelenmesi) Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş, üretimde yerlilik ve millilik çalışmalarına vurgu yaparak ihracatın gelişim seyrindeki yükselişten bahsetti. Pektaş, “10.,11. Ve 12. Kalkınma planlarında yerlilik ve millilik artık tamamen Türk sanayisine yerleşmiş oldu. Devlet politikası haline geldi ve biz bu sayede 2012’den bu yana 16 tane milli marka çıkardık. Bu 16 milli marka 238 tane raylı sistem aracı şu anda Bursa, İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Samsun, Antalya ve İzmir’de başarıyla hizmet veriyor. Yakında Gaziantep’te de hizmet vermeye başlayacak. Biz sadece yurt içinde değil, aynı zamanda 10 yıl içerisinde 25 ülkeye de yıllık ortalama 750 milyon dolarlık ihracat yapar hale geldik. Buradaki yerli milli markalarımıza bakarsak, Durmazlar’ın ürettiği Panaroma, Greencity Tramvayı ve İpekböceği Tramvayı; Bozankaya’nın ürettiği Talas Tramvayı, Turasaş’ın ürettiği HSL 700 Hibrit Lokomotifi, E100 Elektrikli Manevra lokomotifi ve milli elektrikli tren seti, Bozankaya’nın ürettiği sürücüsüz metro aracı var. Yine Bozankaya’nın ürettiği bataryalı tramvayı var Romanya’ya ihraç ediyoruz ve bu Avrupa İnovasyon ödülü aldı. Şu anda kent içi raylı sistemlerde 12 tane işletmemiz var. Bu işletmelerimizde İstanbul’da yüzde sıfır yerli katkıyla olan raylı sistem araçları bugün %60 seviyesine geldi.” 

TÜRASAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Metin Yazar ise, “Türasaş olarak çağı yakalamak adına güncel ve geçerli standartlarla birlikte, Avrupa Birliği normlarına uygun araçlar üretiyoruz. Demiryollarının devlet politikası haline gelmesiyle ciddi bir atılım içerisine girdik. Şu anda 13.900 km hattımız var, önümüzdeki 15 yıl içerisinde bu 28.000 km’yi bulacak. Dolayısıyla, iki katı daha araç bu hatlara girecek. Devletimiz de buna tedbiren, kapasite geliştirmek adına Turasaş’ı ihdas etti ve bu potansiyeli geliştirmek adına bir pozisyon aldık. Bu potansiyeli karşılamak için yerli bir portföyünüz olmalı ki, bu ihtiyacı karşılayabilesiniz. Bu noktada biz de görevler üstlendik” diyerek, çalışmalarına son sürat devam edeceklerini belirtti. 

TÜBİTAK RUTE (Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü) Enstitü Müdürü Tolgahan Kaya ise, “Otonom trenler, birbiriyle haberleşen trenler gibi bir sahneyi öngörüyoruz. Demiryollarında çağı yakalamak için sadece teknolojiyi değil altyapıyı arttırmanız gerekiyor, hızlı trenleri arttırmanız gerekiyor. Ve bunu sürdürülebilir bir teknolojiyle yapmanız gerekiyor. Dijitalleşme yolunda kendinizin bizzat adım atıyor olmanız gerekiyor. TCDD bunun farkında olarak demiryollarında ileri teknolojinin nasıl yakalanacağına dair Uzak Doğu’daki iyi örnekleri inceledi. Hepsinde bir enstitü ile ilerlendiği görülmüş oldu. Kore’deki, Çin’deki örneklerde yüksek teknolojiye ulaşmak için enstitüler ile ortak çalıştıkları görüldü. Bu kapsamda da TCDD ilerleme ve dijitalleşme adına dünyadaki bu trendi yakalamak adına bir enstitü kurma ihtiyacı duydu. Biz de RUTE olarak TCDD’nin verdiği bu misyonla, mobilitenin dönüşümünde öncü olma, TCDD ve Turasaş’ın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde, Raylı ulaşım teknolojileri alanında Türkiye’nin ilk ve tek araştırma enstitüsü olduk.” ifadelerine yer verdi.

Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler ve Lojistik Fuarı-Eurasia Rail, dopdolu etkinlik programıyla 2. gününde devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hip Hop ve Rap alanında yeteneğine güvenenlerin kendini gösterdiği Red Bull 64 Bars serisi, ikinci sezonuyla geri dönüyor. Dünya sahnelerinden sonra geçtiğimiz yıl Türkiye’de de hayata geçirilen Red Bull 64 Bars, Türkçe Hip-Hop ve Rap dünyasının en iddialı isimlerini sadece kelimelerin ve ritimlerin ön plana çıktığı maratonda bir araya getirmeye devam ediyor. İkinci sezonun ilk bölümünde ise son dönemin önemli isimlerinden Şanışer ve Redo bir araya geliyor.

İlk bölümünden itibaren hip hop ve rap severler tarafından ilgiyle takip edilen Red Bull 64 Bars, ikinci sezonuyla geri dönüyor. Rap müzik ekseninde 64 satırdan oluşan, nakarat ve tekrarın olmadığı şarkıların üretildiği ve yepyeni bir meydan okuma niteliği taşıyan Red Bull 64 Bars serisinin bu sezonki ilk bölümünde, farklı tarzıyla dikkat çeken başarılı müzisyen Şanışer yer alıyor. 

Prodüktör koltuğunda Redo’nun oturduğu Red Bull 64 Bars’ın yeni sezonunun ilk bölümünde, Şanışer’in sıfırdan yarattığı 64 satırlık parça, 22 Haziran Perşembe günü (bugün) Red Bull TV’de dinleyicilerle buluşuyor. 

Geçtiğimiz sene Ceza, Khontkar, Kamufle, Anıl Piyancı, Lil Murda ve EVA gibi rap dünyasının sevilen isimlerinin, besteleri ve prodüksiyon yetenekleri ile dikkat çeken müzik prodüktörleri GOKO!, Pango, Barry Allen ve Da Poet gibi isimlerle ürettikleri 64 satırdan oluşan yepyeni parçalar, dinleyicilerin beğenisine sunulmuştu.

Red Bull 64 Bars ikinci sezonunun ilk bölümü RedBull.com’dan izlenebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, profesyonel fotoğraf ve video ürün yelpazesinde yer alan hibrit model EOS R5 C5’in avantajları ve daha pek çok özelliğinin anlatıldığı yılın ilk ürün eğitimine imza attı. Fotoğraf konusunda Levent Kuğu ve video tarafında ise Burak Günaydın’ın eğitmenliğini üstlendiği eğitim, Canon EOS R5 C satın alan kullanıcılara özel olarak gerçekleştirildi. 

Canon, ilk tam kare 8K Cinema EOS kamerası olan R5 C’nin üstün özelliklerinin daha verimli kullanılabilmesi ve özel fonksiyonlarının keşfedilmesi adına See No Limit etkinlikleri kapsamında bir ürün eğitimi düzenledi. Workinton-Kozyatağı’nda, Burak Günaydın ve Levent Kuğu’nun eğitmenliğinde gerçekleşen etkinlik, EOS R5 C satın alan son kullanıcılardan profesyonel fotoğrafçılara; belgeselcilerden içerik üreticileri ve influencerlara kadar farklı kitlelerden katılımcılarla gerçekleşti. 

Hibrit ve yenilikçi bir model olarak fark yaratan EOS R5 C’nin farklı iş modelleri üzerinde pozitif bir etki yaratması adına Fotoğrafçı Levent Kuğu ile fotoğraf; Görüntü Yönetmeni Burak Günaydın ile ise video özellikleri ele alınarak çeşitli içeriklerin oluşturulmasının püf noktalarına değinildi. Böylece ürünün hibrit oluşunun; belgesel, konser ve film çekimlerinde kusursuz sonuçlar elde edilmesini sağladığı gözler önüne serildi.  

Canon EOS R5 C’nin kapasitesi hakkında ipuçları verilen, etkinlik alanındaki örnek çekimlerle ürünün öncü özeliklerinden bahsedilen eğitimde; video ve fotoğraf çekimi için özel fonksiyonlarının nasıl kullanılacağına dair verilen teorik bilgiler, Uygulamalar ile de pekiştirildi.

Burak Günaydın yoğun ilgi gören eğitimi; “Gerçekleştirdiğimiz etkinliğin farklı kitleler tarafından ilgi görmesi oldukça sevindirici. Eğitimde bilgi birikimimizi aktarabileceğimiz Canon ve fotoğraf severle bir araya gelmek de ayrı keyif veriyor. Önümüzdeki dönemde de bu tarz eğitim ve etkinliklerle hem Canon ürünlerinin incelikleri hem de içerik oluşturmanın alternatif yönlerine değinerek birçok kişiye rehberlik edeceğimizi umuyorum” sözleriyle değerlendirdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

OBSS Teknoloji, yazılım ve teknoloji danışmanlığı alanındaki deneyimiyle, girişimcilik ekosistemine bugüne kadar 5 milyon dolardan fazla yatırım yaptı. Etki alanını genişletmek için kurduğu OBSS Ventures ile yeni girişimlere 5 milyon dolarlık daha fon ve teknoloji geliştirme kaynağı sunmaya hazırlanıyor.   OBSS Ventures portföyünde 2’si kurumiçi girişimcilik hikayesi olmak üzere 5 girişim bulunuyor.  Hedef,  yakın gelecekte  farklı sektörlerden  10’dan fazla  girişime 5 milyon dolar daha yatırım yapmak.

 Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve yazılım danışmanlığı şirketi olan OBSS Teknoloji, aktif olarak kurumiçi girişimciliği ve teknoloji ekosistemini desteklemesiyle ön plana çıkıyor. 850 kişilik yetkin teknoloji ekibiyle, bugüne kadar 5 milyon dolardan fazla yatırımla uzay teknolojileri, insan kaynakları, spor, sigorta gibi alanlarda aktif 5 girişime yazılım ve yatırım desteği veren OBSS, teknoloji ve girişimcilik ekosistemini sistematik olarak desteklemeye devam etmek üzere OBSS Ventures’ı kurdu.

OBSS Ventures, potansiyel girişim ve girişimcilerin ekosistemde etkileşimini ve sermaye, teknoloji, ürün geliştirme programlarıyla gelişim imkanlarını artıracak. Kısa sürede 10’dan fazla girişime destek vererek portföyünü 5 milyon dolardan fazla yatırım ile genişletecek. OBSS, Ventures ile birlikte ekosisteme toplam 10 milyon dolardan fazla yatırım yapmış olacak.

Bugüne kadar 2 kurumiçi girişimcilik hikayesine ve insurtech, sportech, spacetech alanlarında 3 farklı girişime 5 milyon dolardan fazla yatırım yapıldı

OBSS Teknoloji, 850 kişilik teknoloji ekibi ve bilgi birikimiyle bugüne kadar 2 başarılı kurumiçi girişimcilik hikayesi çıkardı. 2019 yılında bir fikir olarak başlayıp 2021’de edutech ve HRtech alanlarında hayata geçen ‘Witwiser’, Türkiye’nin ilk yapay zeka altyapısıyla uzaktan gözetleme teknolojisini sunan girişimi oldu. Witwiser, saatlerce süren sınavlardan güvenlik ihlali ihtimalini taşıyan verileri bir araya getirerek, denetçiler için kısa ve etkin kontrol mekanizması sunarak uzaktan sınavların, uçtan uca etkin ve güvenilir yürütülmesini ve adayların değerlendirilmesini sağlıyor. Witwiser, bugüne kadar sertifika merkezleri, eğitim ve İK alanlarında 25’ten fazla ülkede 200.000’den fazla sınavda kullanıldı.

Hibrit ve uzaktan çalışma modeliyle çalışan şirketlerde çalışanlar arasında etkileşimi ve kültürün sağlıklı bir şekilde gelişmesini hedefleyen mobil uygulama girişimi ‘intouch’ ise 2021 yılında kuruldu ve 2022 yılında İngiltere’nin hızlı büyüyen girişimler platformu Innogate Uluslararası Girişim Hızlandırma Programı’na seçilen 15 girişimden biri oldu. 2022 yılında Katar’da gerçekleşen Dünya Kupası’nın taraftar mobil uygulama platformunu geliştirerek global arenaya ilk adımını attı. Witwiser ve intouch, OBSS Teknoloji’nin kurumiçi fikir geliştirme süreçleriyle ortaya çıkarak bugün uluslararası başarılara imza atan girişimler haline dönüştü.

OBSS Ventures portföyü altında büyümeye devam eden 3 farklı girişim olarak ise uydu teknolojileri üzerinden global IoT hizmet sağlayıcısı Hello Space, sigorta sektöründe karmaşık problem ve fiyatlandırma çözümlerine odaklanan girişim Lumnion ve yetenekleri erken aşamada keşfedip performanslarını ölçen, spor kulüpleri ile bir araya getiren spor tech uygulaması Scoutium yer alıyor.

OBSS Ventures, erken aşama girişimlere ve ekiplere 500 bin dolara kadar yatırım, yazılım ve teknolojilerini büyüme odaklı geliştirebilmeleri için 40.000 kişilik uzman havuzuna erişim imkanı sağlayacak.

OBSS Ventures, erken ve büyüme aşamasındaki girişimleri, finansman ve teknoloji bilgi birikimi olan yetkin insan kaynağıyla buluşturan bir yapı olarak kuruldu. Girişimciler, başarılı bir projeyi ya da fikri hayata geçirirken, yazılım teknolojileri, bulut hizmetleri, pazarlama ve diğer alanları kapsayan bir girişimcilik programı aracılığıyla kurucuların, mentorların ve yatırımcıların kapsamlı ağından ve deneyimlerinden yararlanma imkanına sahip olabilecekler.

Tohum aşamasından Seri A aşamasına kadar girişimlere 500 bin dolar finansman desteği ve bugüne kadar dokunduğu 40.000 kişilik yazılımcı havuzundan teknoloji desteği sağlayacak olan OBSS Ventures, kuruluş aşamasındaki girişimlere de 100 bin dolara kadar finansman desteği sağlayabilecek. OBSS Ventures, finans, sigorta, bankacılık, uzay, savunma, mobilite, sağlık, yapay zeka ve B2B SaaS gibi büyüyen alanlarda yenilikçi ve hızlı büyüme potansiyeli yüksek 10’dan fazla girişime destek olmayı hedefliyor.

Girişimciler, OBSS Ventures’ın tecrübeli ekibi ve güçlü ağıyla birlikte, başarılı bir start-up yolculuğu için gerekli kaynakları ve rehberliği elde etme fırsatı yakalayabilecekler. Aynı şekilde, yenilikçi sektörlerde büyüme potansiyeline sahip girişimler, OBSS Ventures aracılığıyla finansman ve geliştirme imkanlarına hızlıca erişerek ilerleme şansı elde edebilecekler.

OBSS Kurucu ortağı ve CEO’su Zafer Şen,

“Türkiye, girişimcilik ekosisteminde önemli farkındalığa ve fonlama kaynağına sahip bir ülke. Başarılı girişimlere destek ve yatırımcı bulunması zor olmayabilir, ama fikrin doğru teknoloji altyapısıyla hayata geçirilmesi, ivmelenmesi ve gelecekteki başarısı için çok kritik. Bizim bu noktada farklı sektörlerde 20 yıla yakın teknoloji geliştirme deneyimimizle ayrıştığımıza inanıyorum. OBSS Ventures ile genç girişimlerin potansiyellerini gerçekleştirebilmesi için etkili bir mentörlük, teknoloji desteği ve fonlama imkanı sağlayacağız.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin önemli giyim markalarından Defacto’nun iştiraklerinden Ozon Tekstil, CK Enerji Çamlıbel Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) aldı. Ozon Tekstil, bu sertifika ile Sivas’taki fabrikasının yıllık 120 bin kWh’yi bulan elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacağını belgelemiş oldu.

Tekstil ve moda sektöründe sürdürülebilirliğe yönelik yaptığı çalışmalar ile dikkat çeken Türkiye’nin önde gelen giyim markalarından Defacto’nun iştiraklerinden Ozon Tekstil, CK Enerji Çamlıbel Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) aldı. Dünya genelinde pek çok ülkeye ihracat yapan Ozon Tekstil, artık Sivas’taki üretim fabrikasının yıllık 120 bin kWh’yi bulan elektrik tüketimini yeşil enerji kaynaklarından sağlayacak. 

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikasını, Ozon Tekstil Genel Müdürü Seda Dışlık’a takdim eden CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül, “Sürdürülebilir bir gelecek, çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için fosil yakıtların enerji üretimindeki payını azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek artık bir tercih değil, bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. CK Enerji Çamlıbel Elektrik olarak biz de sürdürülebilir enerji çözümlerimiz ile müşterilerimize ve iş ortaklarımıza katma değer katarken yeşil enerjinin sektördeki payının artmasına destek vermeye gayret ediyoruz. Çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen sanayi ve ticarethane müşterilerimizin I-REC (International Renewable Energy Certificate) almalarına aracılık etmek ve bu süreçte onların yanında yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sivas’ın istihdamına ve kalkınmasına önemli katkı sunan şirketlerden Ozon Tekstil’i bu sertifika ile doğadaki karbon ayak izini azaltma yönünde attıkları adım için tebrik ediyoruz, işbirliğimizin devamını diliyorum” dedi.

“ÇEVREYE DOST TEKNOLOJİLERİ KULLANMAYA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ” 

Ozon Tekstil Genel Müdürü Seda Dışlık ise, “Ozon Tekstil olarak, enerji tüketimimizde ve üretim süreçlerimizde çevreye dost teknolojileri kullanmaya büyük önem veriyoruz. Müşterilerimize kaliteli ürünler sunarken çevreyi korumak ve enerji verimliliğini artırmak hedeflerimizin merkezinde yer alıyor. Bu bağlamda yaptığımız çalışmalarla hem doğal kaynakları koruyor hem de karbon ayak izimizi azaltarak sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunuyoruz. Sürdürülebilir enerji kullanımı, sadece şirketimiz için değil, tüm dünya için önemli bir önceliktir. Bu nedenle, yenilenebilir enerji projelerine destek vermek ve sektörümüzde çevreye dost uygulamaları teşvik etmek için işbirlikleri geliştiriyoruz. Müşterilerimiz, iş ortaklarımız ve tüm paydaşlarımızla iş birliği içinde hareket ederek çevresel etkimizi azaltmayı ve yenilenebilir enerji kullanımını daha da artırmayı amaçlıyoruz. Bu süreçlere katkı sağlayan tüm çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.   

YENİLENEBİLİR ENERJİ SERTİFİKASI NEDİR?

Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Yenilebilir Enerjisi Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde (güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle) üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına destek veriyor.

SERTİFİKAYA SAHİP OLAN ŞİRKETLER ÇEŞİTLİ AVANTAJLAR ELDE EDİYOR

Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SAP’nin bugün 97 ülkede 15.000’den fazla çalışanının üye olduğu, kurum içindeki en büyük çalışan topluluğu olan Business Women’s Network, önceki gün düzenlediği etkinlikte Türkiye’deki kuruluş yolculuğunu paylaştı. Dünyanın en kapsayıcı şirketlerinden biri olan SAP, şirket içindeki kadın lider oranını son 10 yılda %30’a çıkardı.

“Niyetle Etki Yaratmak”

SAP çalışanlarının oluşturduğu Business Women’s Network (İş Kadınları Ağı – BWN)’ün Türkiye’deki lansman etkinliğinin açılışını yapan SAP Türkiye BWN Lideri Evrim Çolakoğlu, “Yola Çıkmak” başlıklı konuşmasında; SAP’nin, dünyanın en kapsayıcı şirketlerinden biri olma hedefini çalışanların da kurum içindeki çalışmalarıyla desteklediğine dikkat çekti.

Kadınlara mesleki içgörülerini paylaşma, diğer kadınları destekleme ve çeşitlilik konularında SAP içinde farkındalığı artırma fırsatları sunan BWN’de, 3 ana hedefleri olduğunu belirten Çolakoğlu, bunları şöyle aktardı:

“Cinsiyet eşitliği ve tüm çalışanlara eşit fırsatların sunulması konusunda SAP samimi bir şirket. Fakat çeşitlilik ve kapsayıcılık konusundaki dönüşüm, ancak çalışanların da bu işin bir parçası olmasıyla mümkün. Business Women’s Network olarak SAP içerisindeki en büyük çalışan grubunun parçasıyız. Bugün, 97 ülkede 15.000’den fazla üye çalışan ile varlığını sürdüren bu network’ün Türkiye lansmanını yapıyoruz. 3 ana odağımız var, networking, mentörlük ve kadın rol modelleri daha görünür hale getirmek.

Temel olarak hem kadınların hem erkeklerin kariyerleri için networking ve mentörlük çok kritik. Ancak araştırmalar her ikisinin de kadınlar için daha da önemli olduğunu gösteriyor.   Bunun nedeni muhtemelen kültürün içine yerleştiği için farkına varılamayan bazı önyargı ve ön kabulleri, kadınların ancak birbirlerinin tecrübelerinden öğrenerek aşabilmeleri. Bir diğer konu da kadınların başarılarının yeterince görünür olmaması. Dolayısıyla biz ‘niyetle etki yaratmak’ üzere çıktığımız bu yolda hem kadınların kariyerlerini destekleyecek hem de başarılarını büyük bir coşkuyla kutlayacağız.” 

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yakın zamanda yayınladığı bir raporda, iş dünyasında kadın erkek ücret eşitsizliğinin ortadan kalkacağı tarihin ötelendiğine dikkat çeken Çolakoğlu, BWN Türkiye ekibi olarak Eylül 2022’de faaliyetlerine başladıklarını ve geliştirecekleri projelerin eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık odaklı çalışmalar olacağını belirtti.

“Doğru Zaman, Doğru Yol Arkadaşları”

Düşünülenin aksine BWN’nin yalnızca SAP içindeki kadın lider oranını büyütmeye değil, zamanla bu etkiyi önce SAP ekosisteminde daha sonra da teknoloji sektöründe yaygın hale getirme hedefine vurgu yapan SAP Türkiye Stratejik İş Birlikleri Başkanı Aslı Dikenelli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yürüdüğümüz yol biraz zorlayıcı biraz heyecanlı ama çokça da öğretici bir yol. Bu yolculuktaki yol arkadaşlarınız da bu nedenle çok önemli. BWN’in ilk projesi için yollarımızın kesiştiği Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ile birlikte hayata geçirdiğimiz -Güçlü Kadınlarla Dijital Yarınlar- projemizin başarılı sonuçlarını kutlamaktan dolayı gururluyuz.”

Projenin paydaşı adına görüşlerini paylaşan Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney ise, şunları aktardı:

“STEM alanında eğitim gören kız öğrencilerin desteklenmesi, derneğimizin her zaman öncelikli konularından biri. SAP’nin de bu projedeki yaklaşımı, prensipleri, heyecanı ve hepsinden önemlisi niyeti, hedeflerimizle çok örtüştü. Bugüne dek birçok farklı proje yaptık ama SAP ile gerçekleşen Güçlü Kadınlarla Dijital Yarınlar projesi, bunların içerisinde en faydalı ve sonuç odaklı projelerimizden biri oldu.”

Üniversitelerin Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Fen Bilimleri, Matematik veya Fizik gibi STEM alanlarından mezun ya da son sınıf öğrencilerine yapılan çağrı sonrasındaki mülakatlarda programa kabul edilen 38 kadın, 3 erkek olmak üzere 41 öğrenci “Veri Bilimi” ve “Veri Görselleştirme” alanlarında sırasıyla 8 hafta ve 3 haftalık eğitimler aldılar.

ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nden öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen eğitim programı kapsamında “Veri Görselleştirme” eğitimi alan öğrenciler Microsoft BI öğrenirken, “Veri Bilimi” eğitimi alan öğrenciler ise Python kütüphanelerini kullanarak makine öğrenmesi hakkında uzmanlaştılar ve uygulama üzerinde deneyim kazandılar. Öğrenciler, bu teknik eğitimlere ek olarak “İş’te Doğru Strateji, CV Hazırlama ve Mülakata Hazırlık, I am Remarkable” gibi başlıklarla iş hayatında onlara yardımcı olacak sosyal becerilerini geliştirme imkanı da kazandılar.

Öğrencilerin de katıldığı BWN etkinliğinde, “Kadın Liderlerden İlham Veren Öyküler” ve “Girişimci Kadınların Başarı Hikayeleri” başlıklarında düzenlenen iki panelde yer alan konuşmacılar da kendi hikayeleri ile dinleyicilere ilham verdi.

“Aklın cinsiyeti yok”

SAP Türkiye Endüstri Çözüm Yöneticisi ve İş Analisti Şeyma Öney’in moderatörlüğünde gerçekleşen Girişimci Kadınların Hikayeleri panelinde konuşan (Talent) Melon Kurucusu Sure Köse Ulutaş, Melon ve Endeavor ortaklığıyla gerçekleştirdikleri teknoloji sektörü ücret ve yan haklar trendleri raporundan, kadının teknoloji dünyasında varlığına dair rakamlar paylaştı. Araştırmaya göre, yazılım alanında çalışan kadın oranının yüzde 16 olduğunu ve yönetici seviyelerinde bu oranın yüzde 8’e düştüğünü, üst düzey yönetici seviyesinde neredeyse sıfırlandığını belirterek, teknoloji dünyasında çalışan kadın oranının artırılması için hem kurumların içinde hem de eğitim alanında ciddi önlemlere ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Aynı panelde konuşan Kiralabunu Büyümeden Sorumlu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı Erdem ise, kadınların teknolojide çok görünür olamama sebebinin, sektörü tanımamalarından kaynaklı olduğunu ifade etti. Erdem, buradaki sınırların çok kolay aşılmadığını ama profesyonel ve sosyal ağların desteği ve özellikle kadınların mentorluğu ile teknolojide kadın istihdamının artacağının altını çizdi. Kendisinin de diğer kadın profesyonellerden çok beslendiğini ve kadınlarla çalışmayı tercih ettiğini belirterek, kendisini cesaretlendiren, kendi potansiyelini görmesini sağlayanların da hep kadınlar olduğunu söyledi.

Brandyme Kurucusu ve Kişisel Marka Danışmanı İrem Sefa Yayımlar da paneldeki konuşmasında, iş hayatındaki kadınların kendi kişisel marka algısının farkına varması gerektiğini belirtti. Başkalarının zihninde öne çıkan güçlü yanlarını, yarattıkları duyguyu, yeteneklerini iyi analiz etmeleri gerektiğinin altını çizerek, gerçekten oldukları kişiyi göstermedikleri ve hatta mükemmel olana kadar beklediklerini ifade etti. Fark edilmek ve görünür olmak için mükemmel olmayı beklemenin, iş dünyasında kadınların erişebilecekleri fırsatları kaçırmalarına sebep olduğunu söyleyen Yayımlar, sözlerine şöyle devam etti: 

“İş hayatında kadınların kişisel marka algılarını analiz etmeyi ve zayıf yanlarıyla ilgilenmeyi bırakıp, güçlü yanlarıyla öne çıkmaları, görünmeleri, kişisel markalarını stratejik olarak yönetmeleri ve kendi networklerinde onlara referans olacak, iş birliği yapabilecekleri kişisel marka elçilerini yaratmaları, yaptıkları işin maddi manevi değer ve karşılığını almaları için çok önemli.” 

Kadın Liderlerden İlham Veren Öyküler panelinin moderatörlüğünü üstlenen SAP Türkiye Kıdemli Müşteri Yöneticisi Ceren Çidam, 3 farklı katılımcının deneyimleri üzerinden ilham veren öykülerin aktarılmasını yönetti. 

Panelin ilk konuşmacısı Ford Otosan Dijital Ürünler ve Servisler Lideri Hayriye Karadeniz, kendisine yöneltilen annelik ve kariyer dengesi ile ilgili soruya istinaden “Kariyer ve annelik konusunda herkesin ayrı bir hikayesi var. O yüzden her kadının kendi tutkularını, değerlerini, gerçekten hayatta en önemsediği şeylerin neler olduğunu iyi anlıyor ve tanımlıyor olması lazım. O zaman kariyer ve annelik dengesi başarılabiliyor. Bu konuda çok güzel rol modeller de var. Annelik engel değil, güçlendirici bir durum aslında.” diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:

“İş yaşamım boyunca erkekler tarafından domine edilen pek çok alanda çalışmak zorunda kaldım. Ama ben aklın cinsiyetinin olmadığına inananlardanım ve hep buna göre davrandım. Emeğinizi, aklınızı, kalbinizi ve aslında çocuklarınızdan kalan zamanı, işe veriyorsunuz. Bu nedenle verdiklerinizin karşılığında alacağınızın, önemsediğiniz değerlerle çok örtüşüyor olması lazım.”

Panelde konuşan Martur Fompak International Akıllı Teknolojiler Kıdemli Direktörü Özlem Altınışık, kadınlara toplumda çizilmiş rollerden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, kadın erkek değil, insana değer verilmesini vurgulayarak, çalışma yaşamına kadınların sahada daha az göründüğü lojistik sektöründe başladığını söyledi. Altınışık, programa katılan öğrencilere de “Kendinizi daha başlangıç pozisyonlarına hizalamayın. Yapabileceğinizin en iyisine hizalayın. En yüksek yıldıza ulaşmaya gayret edin. Böylece ona kesinlikle yaklaşabilirsiniz.”

SAP Türkiye adına panelde konuşan SAP Güney Avrupa Bölgesi Hizmet Satış Direktörü Hande Özümit Cürgül de güçlü kadınlar olarak farkındalığı yüksek çocuklar yetiştirmeli ve kız da erkek de olsa, yeni nesile de bu cinsiyet ayrımı olmayan bakış açısını aşılamalıyız diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Çeşitli açılardan bakıyorum; dayanıklılık, olaylara çözüm odaklı bakma, değişikliklere uyum ve zorluklar karşısında güçlü durabilme gibi birçok alanda kadınlar öne çıkıyorlar. Ama öne çıktığı kadar da anlatmıyor kendisini. İnsanların kariyer yolculuğunda yükselirken kendisini anlatması beklenir, ancak kadınlar anlatmaya zaman harcamak istemiyor. İşimi yapayım ve yöneticilerim tarafından kendisi anlatmadan fark edilsin istiyor. Yalnız süreç, iş hayatında öyle ilerlemiyor. İş hayatında önceden koyulmuş başarı kriterlerine uyan kişiler ve bu kriterlere göre nasıl başarılı olduğunu anlatan kişiler terfi ediyor. Geçmişten gelen bu başarı kriterlerini koyanların da çoğunluğu erkek. Demek ki hem yöneticilerin bu alanda eğitilmesi, geliştirilmesi gerek hem de yönetimdeki kadınların bu konuda aktif rol oynaması gerek.”

“Birlikte Başarmak”

Hem SAP ekosisteminde hem teknoloji sektöründe çalışan kadınların kendilerini geliştirmesine olanak tanıyan ve ırk, cinsiyet, departman veya coğrafi konum ne olursa olsun, farklılıkları kucaklayarak ilerleyen Business Women’s Network’ün bir diğer odak alanının da sürdürülebilirlik olduğuna dikkat çeken SAP Güney Avrupa Finans Müdürü Buluş Fidan Tüfekçi, birlikte başarmak konusunun önemine de vurgu yaparak etkinliğin kapanış konuşması için sözü SAP Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Erdem Şekeroğlu’na verdi. Şekeroğlu, hayatı boyunca ilham aldığı kişilerin %99’unun kadın olduğunu belirterek, konuyla ilgili mevcut rakamlara dikkat çekti: “Türkiye’de yönetim kurullarında bulunan kadınların oranı binde iki. Yönetim kurullarının %50’si kadın olana kadar gidilecek daha çok yolumuz var. Başarı mutlaka hiç yılmayanlar sayesinde oluyor. Parlak zihniyetli erkekler yetiştirmek daha önemli. Kızlarımız zaten parlak zihniyetle yetişiyor.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fırsat eşitliği alanındaki çalışmalarını ve uygulamalarını “Kadın Platformu” çatısı altında sürdüren Yıldız Holding, 2022 Raporu’nu açıkladı. Rapora göre Yıldız Holding’de yeni istihdam edilen erkek ve kadın çalışan oranı 2022 yılında eşit oranda gerçekleşti. 

Tüm dünyada ve ülkemizde sürdürülebilir bir gelecek için fırsat eşitliğini destekleme amacıyla iki yıl önce kadın platformunun kuruluşuna imza atan  Yıldız Holding, üçüncüsünü yayınladığı ‘Kadın Platformu 2022 Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Daha kapsayıcı bir iş ortamının sağlanabilmesi ve kadınların ekonomiye daha fazla dahil olması hedefiyle, çalışmalarını Kadın Platformu çatısı altında yürüten Yıldız Holding, bu kapsamda fırsat eşitliği temelli uygulama, proje ve performans verilerini her yıl raporlaştırarak kamuoyunun bilgisine sunuyor. Bu yıl üçüncüsü yayınlanan raporda paylaşılan bilgilere göre; bir önceki yılda olduğu gibi 2022 yılında da, Yıldız Holding ve şirketlerinde kadın çalışan oranı, yeni işe alınan kadın çalışan oranı ve terfi eden kadın çalışan oranı gibi temel parametrelerde artış göze çarpıyor. 

 Mutuş: Fırsat eşitliğini her kademede hayata geçirmeye devam ediyoruz

Yıldız Holding Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş, kadınların iş gücüne katılımını daha fazla artırabilmek adına Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker’in destekleriyle iş dünyasına liderlik etmeyi hedeflediklerini söyleyerek, “Yıldız Holding olarak daha kapsayıcı ve adil bir iş ortamı oluşturmayı, kadınların iş hayatında karşılaştığı zorlukların farkında olarak eşit fırsatlar sunmayı amaçlıyoruz. Bunun için işe alım sürecimizi gözden geçiriyor, uluslararası standartları ve metrikleri yakından takip ediyor, geleceğe yönelik işe alım hedefleri belirliyoruz. Kadınların güçlenmesi alanında attığımız tüm adımları Yıldız Holding ve şirketlerinde kalıcılaştırarak kurum kültürümüzün bir parçası haline getirmek adına 2021 yılında Yıldız Holding Kadın Platformu’nu kurduk.

Diğer yandan 2021 yılında Yıldız Holding Kadın Platformu’nun faaliyetlerine yön veren Yıldız Holding Kadın Platformu Fırsat Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Manifestosu’nu katılımcı bir süreçle çalışanlarımızla birlikte oluşturmuştuk. Geçtiğimiz yıl ise özellikle ekonomik hayata katılımda fırsat eşitliğini sağlamak adına kadın girişimcilerin ve değer zincirinde kadınların desteklenmesi çalışmalarına hız kazandırdık. Manifestomuzu da bu doğrultuda “Söylem, İş Ortamı, Ekosistem ve Değer Zinciri” olmak üzere değer yarattığımız dört alanı temsil edecek şekilde güncelledik. ” açıklamasını yaptı.

Kadın girişimcilere 4,3 milyon dolar yatırım yapıldı

2022 yılında Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi’nin (UN Women) yürütücülüğünü üstlendiği, “Women’s Entrepreneurship Accelerator” (WEA -Kadın Girişimciliğini Hızlandırma Programı) girişimine dahil olduklarını anlatan Begüm Mutuş, “Bu iş birliği sayesinde bölgesel ve küresel alanda tedarik zincirinde kadın girişimciliğini desteklemeyi ve kadın girişimcilere 3 yıl içinde 4 milyon doların üzerinde yatırım yapmayı taahhüt etmiştik. Doğrudan veya dolaylı olarak kadın liderliğindeki ve kadın ortaklı girişimlere yapılan toplam yatırım tutarı ise birinci yılında 53 girişimle 4,3 milyon dolara ulaşmış durumda.” dedi. 

Tarımın Kadın Yıldızları projesiyle kadın çifçilere tam destek

Kerevitaş’ın SuperFresh markasıyla kadın çiftçileri desteklemek ve tedarik zincirinde fırsat eşitliğini sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde “Tarımın Kadın Yıldızları” projesini başlattıklarını anlatan Begüm Mutuş, bu projeyle kadın çiftçilere 2025 yılına kadar 5 bin ton meyve-sebze alım garantisi verildiğini ve projede şu ana dek 1.760 ton ürün alınarak 8 milyon TL’nin üzerinde değer yaratıldığını söyledi. Kadın girişimcilere yönelik verilen desteklerle ilgili bilgiler veren Mutuş, “Lady Godiva Girişimi her yıl kendi toplumlarında fırsat eşitliği, kapsayıcılık ve kadınların güçlenmesi için çalışan sivil toplum kuruluşlarına hibe desteği vermeye devam ediyor. Fırsat eşitliğine dayalı bir iş gücü oluşturmak ve 2025’in sonuna kadar küresel olarak pladis’in liderlik ekiplerinde kadın temsilini artırmak adına oluşturduğumuz Liderlikte Kadın Ağı (Women in Leadership Network) üzerinden dünya genelinde kadın çalışanlarımız arasındaki bağı destekliyoruz. Seç Market’in de kadın girişimcileri desteklemek amacıyla bu yıl başlattığı “Gücünle Gülümse” projesi ile kendi mağazasının sahibi olan kadın iş ortaklarımızın sayısını hızla artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu. 

Son üç yılda kadın çalışan oranı yüzde 41’e yükseldi

Raporun ortaya koyduğu sonuçlara göre, 2019 yılında yüzde 37 olan kadın çalışan oranı, Yıldız Holding ve şirketlerinde yürütülen fırsat eşitliği temelli projeler sonrası son 3 yıl içerisinde yüzde 41’e yükseldi. Yıldız Holding şirketlerinde tüm seviyelerde yeni işe alınan çalışanlar arasında kadın oranları incelendiğinde; 2019 yılında bu oran yüzde 46 iken 2022 yılında kadın ve erkek işe alım oranının eşit bir şekilde yüzde 50 olarak gerçekleştiği görülüyor. 

Yıldız Holding Yönetim Kurulu’nda bulunan kadın sayısı geçtiğimiz yıl %12’den %18’e çıkmış durumda. Holding’in Türkiye genelindeki halka açık şirketlerinde ise bu oran %22 iken toplamda 23 Yönetim Kurulu üyesinin 5’i kadın üyelerden oluşuyor. 

Söz konusu rapor ve bütüncül çalışmalarıyla Yıldız Holding, sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında referans aldığı Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (SKA 5), İnsana Yakışır İş ve Büyüme (SKA 8) ve Eşitsizliklerin Azaltılması (SKA 10) amaçlarına ilişkin taahhütlerini de şeffaf ve katılımcı bir şekilde yerine getiriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kripto para piyasası, düzenleyici baskının altında geçirdiği güç günlerin akabinde bir rahatlama rallisine çıktı. Bunda, muhtemelen dev şirketlerin spot Bitcoin ETF müracaatları değerli bir rol oynadı. Bu gelişmelerin akabinde Bitcoin, güçlü bir ivme yakaladı ve 30 bin doların üzerine çıkmayı başardı. Bu olumlu havanın hakim olduğu ortamda tanınan bir analist, Bitcoin ve seçtiği 5 altcoin için maksatlarını açıkladı.

Popüler analist bu altcoin’lerin en yüksek bedellerinin haritasını çıkardı

Kripto piyasaları, geçtiğimiz birkaç günün akabinde günün ticaretini yükseliş notuyla kapatıyor. Bu nedenle, tanınan tokenlerin süreksiz düşüş aksiyonlarına dayanarak düzgün bir yükseliş sürdürmesinin beklendiğine inanılıyor. Bununla birlikte, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Bitcoin fiyatı şu anda 30.000 dolarda çaba ediyor. Bu da yeni bir konsolidasyonun başlangıcı hakkında spekülasyonları artırıyor. Evvelki durumlarda, BTC fiyatı her dirençte iki haftadan fazla bir mühlet dar bir konsolidasyon geçirdi. Bu nedenle şu anda misal bir aksiyona ait spekülasyonlar dolaşıyor.

Sektör devleri bir Bitcoin spot ETF’si için müracaat yaptı. O vakitte beri piyasalar süper bir itici güç elde etti. Kimileri da yatırımcıları uzun vadede son derece yükselişe geçiren bir kripto borsası başlatma planlarını açıkladı. Bu nedenle, tanınan analistlerden biri olan Michael van de Poppe, daha evvel boğa koşusunun başladığını ve artık mevcut boğa döngüsü için yüksekleri ortaya çıkardığını söylüyor.

Analist, Bitcoin (BTC), Ethereum (ETH), Chainlink (LINK), Avalanche (AVAX), Litecoin (LTC) ve Cosmos’un (ATOM) en yüksek düzeylerini listeliyor. Ayrıyeten bir düzeltme yahut reddetmenin muhtemelen ralliyi takip edeceğini ileri sürüyor. Analist, Bitcoin seçtiği altcoin projeleri için amaç fiyatlarını şu halde belirliyor:

• Chainlink (LINK): 18-22 dolar
• Avalanche (AVAX): 55-65 dolar
• Litecoin (LTC): 220-260 dolar
• Ethereum (ETH): 2.700-3.000 dolar
• Bitcoin (BTC) 38,000-42,000 dolar
• Cosmos (ATOM) 25-35 dolar

Bitcoin, piyasayı gerisinden sürükleyebilecek mi?

Şu anda, Bitcoin RSI 70,74’te duran üst dirence ulaşmak için yükseldi. Münasebetiyle, küçük bir düşüş eğiliminin fiyatı aşağı çekmesi mümkün. Bununla birlikte, RSI fiyatı takip eden ek bir göstergedir. Bu nedenle RSI’nın vakit içinde düzgünleşmesini sağlayabilecek bir ayarlama mümkün.

Bununla birlikte, Bitcoin fiyatının kayda kıymet bir yükselişle devam etmesi muhtemel. Üstte belirtilen maksada hakikat yükselmeye devam etmesi ihtimal dahilinde. Başka altcoin projelerinin yıldız kriptoyu takip etmesi mümkün. Böylelikle, 2023 yılı için yeni doruklar kaydedebilirler.

Yeni güncelleme ile birlikte kupa mücadelesine hak kazanan 32 takımdan birinin yıldız oyuncusu olarak takımınızı zafere taşıyacaksınız!

EA SPORTS, FIFA Kadınlar Dünya Kupası Avustralya ve Yeni Zelanda 2023 tanıtımı ile birlikte Avustralyalı milli oyuncu Sam Kerr’in ön planda olduğu yeni görseller yayınladı. “EA SPORTS FIFA Women’s World Cup 2023” güncellemesi, Haziran ayının sonunda bedava bir içerik olarak yayınlanacak ve oyuna* birçok heyecan verici oyun modu ekleyecek.

FIFA Kadınlar Dünya Kupası 2023 içeriğinin en önemli özelliklerinden bir tanesi “Lead Your Country” modu. Bu oyun tipinde ülkenizi, kendinize bir avatar yaratma seçeneğiyle başarıya taşımaya çalışacaksınız. Bu büyük güncelleme ile birlikte oyuna eklenecek olan tüm oyun modları ise şu şekilde:

• Lead Your Country: Ülkesini zafere taşımaya çalışan bir oyuncunun rolünü almanızı sağlayan bu yepyeni oyun modu ile kendinizi FIFA Kadınlar Dünya Kupası 2023’ün yıldızı olarak taçlandırabileceksiniz. Dilerseniz var olan bir oyuncunun rolünü üstlenebilecek, dilerseniz de kendi avatarınızı yaratıp FIFA Kadınlar Dünya Kupası’na adınızı yazdırabileceksiniz. Maçların ardından ülkenizi kupaya götürme yolunda, seçtiğiniz oyuncuyu veya tüm milli takımı kontrol etme seçeneği sizin elinizde olacak.
   

• Tournament Mode: Ülkenizin geleceğini yazmanıza izin veren tek oyunculu bu turnuva modunda, 32 ülkeden birini seçerek takımınızı zafere taşıyabileceksiniz.
   

• Kick Off: Bir Grup Aşaması veya Eleme Turu maçında, 32 ülkeden ikisini seçerek, yerel olarak arkadaşlarınızla veya yapay zekaya karşı oynayabileceksiniz.

FIFA Kadınlar Dünya Kupası 2023 içeriği bu oyun modlarına ek olarak, kupa mücadelesinde olmaya hak kazanan 32 ülke, özel stadyum kıyafetleri, sinematikler, maç sunumları, özel yorumlar ve finalin kazananının kaldıracağı kupa ile birlikte muhteşem bir FIFA deneyimi sunmak için hazırlanıyor.

EA SPORTS ve Electronic Arts imzalı FIFA 23 şu anda PlayStation 5, Xbox Series X|S, PC, PS4 ve Xbox One için satışta.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2022-2023 eğitim-öğretim döneminin sona ermesiyle birlikte, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde mezuniyet heyecanı yaşandı. Düzenlenen mezuniyet töreninde, Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’ni dereceyle bitiren öğrenciler Sakıp Sabancı Eğitim Ödülleri’nin sahibi oldu. 

 Merhum Sakıp Sabancı tarafından 1994 yılında gençlerin eğitim alanındaki başarılarını teşvik etmek amacıyla başlatılan ve her yıl Sabancı Vakfı sorumluluğunda aralıksız devam eden “Sakıp Sabancı Eğitim Ödülleri” bu yıl da sahiplerine kavuştu. Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi mezunlarından ilk 3’e giren öğrenciler, toplamda 50 Cumhuriyet altını karşılığı Türk lirasının sahibi oldu. 

Öğrencilere ödülleri ve sertifikaları, Melisa Tapan, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi Müdürü Sedat Işık’ın katılımıyla gerçekleşen törende verildi. Okul birincisi Umut Erdoğan’a 25, ikinci Berra Nur Şahin’e 15 ve üçüncü Azra Didem Narinoğlu’na 10 Cumhuriyet altını karşılığı Türk lirası takdim edildi. 

Törende konuşma yapan Melisa Tapan, “İş hayatı ve dünyamız, teknoloji ile birlikte eşi benzeri olmayan, hızlı bir dönüşümden geçiyor. Dijitalleşmenin de etkisiyle yaratıcılık yeniden şekilleniyor ve yaratıcı endüstriye çok daha kolay bir şekilde erişebiliyoruz. Gelişmeleri takip etmek ve güncel olanı yakalayabilmek için sizlerin; analitik düşünme, problem çözme, yaratıcı fikir üretme gibi beceriler geliştirmeniz daha da önemli hale geliyor. Önünüzde uzun bir yolculuk var. Her şeyden önce bu yolculukta başarılar kadar başarısızlıklar yaşamanız da mümkün. Benim bu yolculukta öğrendiğim en önemli şey ‘risk alabilmek’ ve ‘değişmek’ oldu. Başarılı olmak için risk almaktan kaçınmamalısınız. Eğer doğru sonuçlara ulaşmak istiyorsanız hatalarınızdan ders alarak, yeni şeyler öğrenmeli, kendinizi geliştirmelisiniz. Değişen dünyaya ve iş yapış şekillerine ayak uydurmak için yeniliklere açık olmalı ve günceli takip etmelisiniz. Tüm mezun arkadaşlarımı ve ailelerini tebrik ediyor; bundan sonraki süreçte başarılarınızın devamını diliyorum.” dedi.

Türkiye’nin köklü ve önde gelen liselerinden olan Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nden bu öğretim yılında 147 öğrenci mezun oldu. Her sene olduğu gibi bu yıl da mezunlar arasından Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) en yüksek puanla üniversiteye yerleşen üç öğrenciye lisans öğrenimleri süresince “Sakıp Sabancı Başarı Bursu” verilecek. Ayrıca YKS’de herhangi bir puan türünde sıralamada ilk 20 bin öğrenci arasına girerek Sabancı Üniversitesi’ne yüzde 50 burslu olarak yerleşen öğrencilerden en yüksek yerleşme sıralama başarısı elde eden 3 öğrenciye de Sabancı Üniversitesi öğrenim ücreti muafiyeti sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünya Bankası ve İller Bankası işbirliğiyle hazırlanan “Yeşil ve Geleceğin Şehirleri Projesi” kapsamında Antalya pilot il seçildi. Proje kapsamında çevre ve doğa dostu projeleriyle fark yaratan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliğiyle ilgili mücadelesine destek verilmesi ve belediyenin bu yönde teknik kapasitesinin artırılması amaçlanıyor.

Dünya Bankası Sürdürülebilir Şehirler Küresel Platform Yöneticisi Xueman Wang, İller Bankası Uluslararası İlişkiler Daire Başkanlığı Teknik Uzman Fırat Sevilgen ve Ayfer Karaalp ile Dünya Bankası Kentsel Kalkınma Uzmanı Ahmet Kındap “Yeşil ve Geleceğin Şehirleri Projesi” kapsamında Konya ile birlikte pilot il seçilmesi nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret etti. Ziyarette proje kapsamında Antalya Büyükşehir Belediyesi ile yapılacak işbirliği çalışmaları ele alındı. İklime dirençli, çevre ve doğa dostu bir Antalya için işbirliği ile yürütülecek çalışmalar planlandı.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çevre ve iklim değişikliği hassasiyetine dikkat çeken Başkan Muhittin Böcek, belediyenin çevre ve doğa dostu çalışmalarıyla bugüne kadar ülke ve dünya çapında 17 ödül aldığını söyledi. Böcek, Başkanlar Sözleşmesi’ne üye olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planını hazırlayarak 2050 yılı için nötr karbon hedefini deklare ettiğini ifade etti. Başkan Böcek İller Bankası ve Dünya Bankası ile birlikte iklim değişikliği de dahil olmak üzere çevresel anlamda daha yeşil ve güzel bir Antalya için çalışacak olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kenti ziyaret edenlerle birlikte 25 milyon misafirin havası, suyu, arıtması, yolu, alt yapısı, temizliği ile ilgilendiğini söyleyen Başkan Böcek, “Gelecekle ilgili yeşili, doğayı, çevreyi korumak önemli. Bundan sonra da hem İller Bankası hem Dünya Bankası ile birlikte iklim değişikliği dahil olmak üzere çevresel anlamda daha yeşil ve güzel bir Antalya için hep birlikte çalışacağız” diye konuştu.

BAŞARILI PROJELER GERÇEKLEŞTİRDİK

Antalya ile ilgili uzun süredir çalıştıklarını belirten Dünya Bankası Kentsel Kalkınma Uzmanı Ahmet Kındap ise bugüne kadar Antalya Büyükşehir Belediyesi ile birçok başarılı proje gerçekleştirdiklerini söyledi. Yeni projede de Antalya’nın pilot illerden biri seçilmesinden mutluluk duyduklarını belirten Kındap, “Yeni bir uygulamaya başladığınız zaman bu konuda hazırlıklı olunması, kapasitenin ve isteğin olması bizim için çok önemli. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin iklim değişikliğiyle ilgili başarılı çalışmaları var. ASAT ve ALDAŞ’tan da güzel sunumlar aldık. İklim değişikliğiyle mücadele, iklim değişikliğine adaptasyon sadece tek bir sektörle olmuyor. Belediyemizin diğer birimlerinin de sürece entegre olması bizim için çok önemli” dedi.

HEYETLE TEKNİK TOPLANTI YAPILDI

Ziyaretin ardından Başkan Muhittin Böcek, Antalya Büyükşehir Belediyesi Baş Danışmanı Cem Oğuz, Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, Genel Sekreter Yardımcısı Ramazan Demir, ASAT Genel Müdürü İbrahim Kurt, ALDAŞ Genel Müdürü Kıvanç Kuzay’ın da katılımıyla Dünya Bankası ve İller Bankası heyetiyle teknik detayları içeren toplantı yapıldı. İşbirliği ile yapılacak çalışmalar planlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Kripto para piyasasında devam eden toparlanmayı, geçtiğimiz hafta Bitcoin (BTC)’deki 19,04’lük kayda paha artışa bağlamak mümkün. Yükseliş ivmesi, traderlar olmak üzere birçok yatırımcı için umut sinyali verdi. Analistler, BTC’nin bundan sonraki rotası hakkındaki iddialarını paylaşıyor.

Bitcoin ATH düzeylerine hakikat seyahate çıktı!

Bitcoin, piyasa kıymetine nazaran en büyük kripto para ünitesi olmaya devam ediyor. Tıpkı vakitte en öngörülemez dalgalanmaya sahip tokenlardan biri olarak biliniyor. CredibleCrypto takma isimli analist, Bitcoin’in mevcut fiyat hareketinden yola çıkarak, BTC fiyatının şu anda 29.000 ila 30.000 dolar fiyat aralığında sabit olduğu konusunda garanti verdi.

Nisan ayından bu yana birinci kere, Bitcoin fiyatı 30.000 dolar direnç düzeyini geri aldı. Ayrıyeten, 24 saatten fazla bir mühlet boyunca takviye olarak çevirmeyi başardı. CredibleCrypto, Bitcoin’in 25.000 dolar fiyat aralığından yükselmesiyle birlikte, 30.000 dolarlık dayanağın gereğince korunması gerekeceğini ve şayet yapılırsa, “tüm vakitlerin en yüksek düzeylerine yanlışsız hızlandırılmış hareketin başlangıcını” işaret edebileceğini öngörüyor.

Bitcoin taban alıcıları 28.000 dolar için “hazır”

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere BTC volatilitesi, süratli kazanımların akabinde bir gecede sakinleşti. BTC fiyat performansı, Nisan ortasından bu yana birinci sefer 30.000 dolar düzeyine geri dönmesiyle etkileyiciydi. Artık, daha fazla ‘long’ durum için yararlı giriş noktaları sağlayan mütevazı bir düzeltme üzerinde umutlar artıyor.

Ticaret firması Eight’in kurucusu ve CEO’su Michaël van de Poppe, Twitter takipçilerine “Bitcoin bu senaryoya bakıyor,” dedi. Analist, “Bence, 28.500 dolar giriş için şahane bir nokta. Ne kadar düşük olursa o kadar âlâ. Lakin, bence 40.000 dolara devam etmeden evvel almak istediğiniz bölge bu,” diyor.

BTC açıklamalı grafik / Kaynak: Michaël van de Poppe/Twitter

Diğer trader Crypto Tony daha mütevazı bir gaye olan 32.000 doları koruyor. Trader Jelle ise tüm vakitlerin en yüksek düzeyi olan 69.000 doların da ötesinde uzun vadeli düzeyleri kıymetlendiriyor. Bu bağlamda Jelle, günün tahlilinin bir kısmında şu değerlendirmeyi yapıyor:

Düşen kama kırılmasından sonra, artık kilit dirence geri döndük: 30.000 dolar. Fiyat biraz duraklıyor üzere görünüyor. Bu da yakında birtakım taban alım fırsatları yakalayabileceğimizi gösteriyor. Ferdî olarak 29.000 ve 28.000 doları izliyorum. Şayet görürsek almaya hazırım.

BTC açıklamalı grafik / Kaynak Jelle/Twitter

BTC fiyatlarındaki dalgalanma normlara “istisna değil”

Bu ortada, son günlerdeki yükselişin tabiatını tahlil eden on-chain tahlil firması Glassnode, Bitcoin’in sıra dışı bir şey yapmadığını söylüyor. Volatilite, öteki pek çok kırılmada aşina olunan uzun bir yatay BTC fiyat hareketi devrini takip etti. Glassnode’un paylaştığı bir grafik, yıllar boyunca 30 günlük en yüksek ve en düşük düzeyleri gösterirken, bir evvelki ay “son derece dar” olarak tanımlıyor. Glassnode, şu yorumu yapıyor:

Tarihsel olarak, son derece dar süreç aralıkları, her iki istikamette de büyük, değişken hareketlerden evvel gelmiştir. Bu nedenle, 30 günlük Bitcoin Yüksek ve Düşük fiyat aralığı, en son ralli istisna olmaksızın, yaklaşan dalgalanmayı tespit etmek için ileri görüşlü bir gösterge olarak kullanılabilir.

Bitcoin 30 günlük en yüksek ve en düşük fiyat açıklamalı grafiği / Kaynak: Glassnode/Twitter

BTC düzeltmeyi sonlandırdı, işte potansiyel bir hedef

Düzeltmenin sona erdiğini söyleyen kripto analisti David de BTC’nin teknik fotoğrafını pahalandırıyor. Bitcoin fiyatı, 31.000 dolar (kırmızı ok) direnç düzeyi tarafından reddedildikten sonra, 12-19 Haziran haftasında uzun vadeli karşıt baş ve omuz (H&S) formasyonunun boyun çizgisini takviye olarak muvaffakiyetle çevirdi (yeşil ok). Bu, son düzeltmenin yükseliş eğiliminde sadece bir tekrar test olduğunu gösteriyor. Bu yüzden, değerli bir yükseliş gelişmesi.

Bu nedenle, BTC fiyatının H&S formasyonunun amacı olan 35.000 dolara hakikat yükselmesi mümkün. Böylelikle, mevcut düzeyden %20’nin üzerinde bir artış göstermesi olası. Haftalık RSI göstergesi, değerli bir yükseliş sapması (mavi çizgi) gösterdi. Ayrıyeten, RSI 50 düzeyinden yükseldiği için bu mümkünlüğü destekliyor.

BTC haftalık grafiği / Kaynak: TradingView

En muhtemel görünüm, BTC’nin düzeltmesini tamamladığını ve uzun vadeli yükseliş eğilimine devam ettiğini gösteriyor. En yakın amaç 31.000 dolar ve daha yüksek 35.000 dolar. Fakat, fiyat 27.400 doların altına düşerse ve kanal içinde geri çekilirse bu perspektif geçersiz olacaktır.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, ABD’de elektrikli araç batarya üretim kapasitesinin daha da genişletilmesi için Ford ve SK On’un ortak teşebbüsü BlueOval SK’ya kurallı kredi taahhüdünde bulunulduğu bildirildi.

Açıklamada, kelam konusu taahhüt kapsamında, ABD Güç Bakanlığı Kredi Programları Ofisi’nce, Ford’un elektrikli araçları için batarya üretecek 3 üretim tesisinin inşası için BlueOval SK’ya 9,2 milyar dolara kadar kredi sağlanmasının planlandığı aktarıldı.

Biri Tennessee, ikisi Kentucky’de planlanan tesislerin inşaatı sırasında 5 bin bireye, sonrasında ise 7 bin 500 bireye istihdam sağlanmasının beklendiği belirtildi.