Ay: Haziran 2023

  • Sınav Sonrası Aileler Çocuklara Nasıl Davranmalı?

    Sınav sonuçlarının açıklanması ve tercih dönemleri, çocuğun sadece akademik yaşantısı için değil, psikolojik yaşantısı içinde kritik bir önem arz etmektedir. Özellikle bu dönemde çocuğun akademik performansına yönelik katı ve baskıcı bir tutum sergileyen, ötesiyle kıyaslayan, duygularını düzenlemede güçlük yaşayan, yüksek stres tepkisi gösteren ve çocuğun duygusal sürecini görmezden gelen aile tutumları, çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor. 

    Yargılayacı dilden uzak destekleyici ve motive edici bir rol üstlenin

    Çocuğunuzun sayısal değerlerini değil gösterdiği çabasını taktir edin. Ona inandığınızı ve güvendiğinizi sözel ve davranışsal yolla gösterin. “Ben zaten biliyordum. Senden bir şey olmaz. Çalışmadın böyle gidersen bir şey olamayacaksın“ gibi olumsuz ve cesaret kırıcı yıkıcı dilden uzak durun. Bu dil çocuğunuzu motive etmek değil hem kişisel hem sosyal hemde akademik kimliğini olumsuz yönde etkileyecektir.  Tam tersi olumlu ve gerçekçi yaklaşımlarla ileriki akademik yaşantısına yönelik kendisini cesaretlendirin. 

    Empati kurun

    Çocuğunuz yıl boyunca kendi potansiyeli içerisinde bugüne kadar geldi. Bu sürecin kendisi içinde sancılı olabileceğini unutmayın. 

    Okul seçiminde zorlayacı ve tercihi kendi yapan bir ebeveyn rolünde değil, bilgilendirici ve destekleyici ebeveyn rolünde olun

    Çocuğunuzla tercih edebileceği okulları gezin onunla birlikte bilgi alın. Fikirlerine ve tercihlerine önem verin. Seçimlerde ölçü ebeveyn değil gencin kendisi olmalıdır. 

    Kıyaslayıcı dilden uzak durum:

    Kıyaslayıcı tutumlar çocuğun hem sosyal ilişkilerini hemde benlik saygısını olumsuz yönde etkiler. Her çocuk biriciktir. Çocuğunuzu mevcut potansiyeli üzerinden değerlendirin.

    Baskıdan uzak gerçekçi beklentiler oluşturun

    Tüm bu süreçte çocuğunuzla kurduğunuz iletişimin onda yüksek beklenti oluşturmamasına dikkat edin. Aksi taktirde olumlu etki yaratmak amacıyla yaptığınız konuşmalar çocuğunuzda baskı hissettirerek kaygı seviyesinde artışa neden olacaktır.

    Bu sınav sonucunun sadece bir parça olduğunu ona hatırlatın

    Sınavın hayatlarının tek belirleyecisi olmadığını ve sadece küçük bir parça olduğunu ifade edin. Bu değerlendirme onun kimlik değerlendirmesi olmadığını sadece o sınavın bir değerlendirmesi olduğunu ona hissettirin. Sonuçtan bağımsız her zaman istediği sürece kendisine destek olacağınızı belirtin.

    Duygular bulaşıcıdır. Çift yönlü stresi azaltmaya yardımcı olun

    Ebeveyn stresli ve stresi yönetmede zorluk yaşıyorsa çocuk için bu süreci yönetmek daha zor olacaktır. O yüzden önce ebeveyn olarak kendi stres seviyenizi azaltmaya yönelik becerileri uygulama konusunda harekete geçin. Zorlandığınız durumlarda uzmandan destek alın. Bununla birlikte çocuğunuza nefes egzersizi, gevşeme egzersizi ve meditasyon gibi stresle başa çıkma tekniklerini öğrenmeleri konusunda yardımcı olabilirsiniz. 

    Sonuç odaklı dil yerine duygu odaklı dili kullanmaya özen gösterin

    Özellikle sınav haftasına girilen dönemde alınan puanlardan ziyade sınav öncesi ve sonrası çocuğunuzun hislerine odaklanın ve duygusal ihtiyaçlarını gözlemleyin. Örneğin, çocuğunuza ‘Nasılsın?’ ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’ ya da “Sınav sonucun hakkında ne düşünüyorsun” şeklinde sorular sorarak onun duygularını ifade etmesine yardımcı olun. 

    Tercihler konusunda uzmanlardan destek alın.

    Çocuğunuzun duygu ifadelerini dinleyin

    Sınav sonucu hakkında iletişimde olun. Duygularını ifade etmesine izin verin. Sorularını cevaplayın ve onları rahatlatmaya çalışın. Gerekli gördüğünüz durumlarda bir uzmandan destek alması için çocuğunuzu destekleyin. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Teknopark İstanbul öncülüğünde Robocube Off-Season 2023 robot yarışması gerçekleştirildi

    Robocube Off-Season 2023 Robot Yarışması büyük heyecana sahne oldu. Robot teknolojisi ve inovasyon alanlarında gençlerin yeteneklerini sergilediği yarışma, teknoloji tutkunları tarafından yoğun ilgi gördü. 

    Teknopark İstanbul, Cube Incubation ve Intechne Robotik Teknolojileri’nin öncülüğünde gerçekleştirilen yarışma, İstanbul Pendik Kurtköy Spor Salonu’nda düzenlendi. Etkinlik, katılımcılar ve izleyicilerin yanı sıra çevirim içi olarak da yoğun şekilde takip edildi. 

    Yarışmada 22 takım boy gösterdi, play off, çeyrek final, yarı final maçları olmak üzere 80 heyecanlı karşılaşma gerçekleşti. 20 jüri ve 80 gönüllü maçlar esnasında görev aldı. 500’ün üzerinde katılımcı yarışmaları yerinden, yüzlerce online izleyici ise canlı yayınlarla etkinliği takip etti. Yarışmada birçok dalda 20 ödül sahiplerini buldu. Robocube Off-Season yarışması bu sene itibariyle her yıl olacak şekilde düzenli olarak gerçekleştirilecek.

    Müsabakalar sonucu çeşitli dallarda ödüller dağıtılan yarışmada; ENKA TECH., Beşiktaş Rsports, Lapis Lazuli takımları ipi göğüsledi. İlk üç takıma Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu tarafından, takımlarını, robotlarını geliştirme ve yarışmalara katılmalarında kullanmaları için ödülleri takdim edildi.

    “Geleceğimiz; gençlerimizin tutkusu ve heyecanıyla şekillenecek”

    Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, heyecan ve rekabetin üst düzey yaşandığı, dostluğun ise en büyük kazanan olduğu yarışmalar için duyduğu mutluluğu ifade etti. “Gençlerimizin teknolojiye duydukları ilgi ve inovasyon açısından sahip oldukları büyük vizyon, bizlerin işimizi yaparken en büyük motivasyonu.” dedi. “Onları desteklemek ve yerli, milli, özgün teknoloji üretimine sağlayacakları katkıyı düşünmek, bizlerin her daim geleceğe umutla bakmasını sağlıyor” diyen Topçu; “Tüm katılımcılara teşekkür ediyorum, küçüğünden büyüğüne tüm teknoloji sevdalıları ile ‘Türkiye Yüzyılı’na yürüyoruz dedi.

    Müsabakalarda ödül kazanan takımlar ise şöyle;

    Otonom Ödülü – 7285 – Beşiktaş Rsports

    Yaratıcılık Ödülü – 6459 – AG Robotik

    Mühendislikte Mükemmellik Ödülü – 6985 – ENKA TECH.

    Endüstriyel Tasarım Ödülü – 6948 – EAGLES

    Kontrolde Yenilik – 7536 – ANKA ROBOTICS

    Kalite ve Sağlamlık Ödülü – 7748 – TECHTOLIA ROBOTICS

    Mühendislikte İlham Ödülü – 8054 – FLARE

    Girişimcilik Ödülü – 8166 – INTECHNE

    Duyarlı Profesyonellik Ödülü – 8084 – ALFA ROBOTICS

    Görüntü Ödülü – 8557 – ConquEra

    En İyi Çaylak Ödülü – 9231 – Haydarpaşa Panthers

    Çaylak İlham Ödülü – 9024 – Callister

    En Yüksel Puanlı Çaylak Ödülü – 9020 – Galatasaray Robotics

    Takım Ruhu Ödülü – 9142 – TechM8

    Etki Ödülü – 4191 – IMC

    Jüri Özel Ödülü – 8798 – DAMAS ROBO

    Dean’s List Ödülü – Azra İsmail

    Dean’s List Ödülü – Mert Düzer

    Woodie Flowers Ödülü – Abdullah Kılıçaslan

    Yılın Gönüllüsü Ödülü – Emirhan Kaya

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çalışmalara yansıyan sanatsal başarı

    2022-2023 eğitim dönemini tamamlayan Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı, gerçekleştirdiği birbirinden başarılı yıl sonu gösteri ve sergileriyle kentin sanat merkezi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Belediye Konservatuvarı’nın eğitim dönemi içindeki son sergisine, bu yıl Gebze’de açılan Resim Bölümü evsahipliği yaptı. Bölüm öğrencilerinin aldıkları kaliteli konservatuvar eğitimi çalışmalardaki sanatsal başarıya yansıdı.

     

    ÖĞRENCİLERİN YANINDA OLDULAR

    Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Gebze Resim Bölümü’nün yıl sonu sergisi Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi Fuayesi’nde açıldı. Sergi açılışına, bölüm eğitmeni Çilem Kesepara, öğrenciler, aileler ve sanatseveler katıldı. Ayrıca sergide, konuklar için mini bir klasik müzik dinletisi sunuldu.

     

    15 ÖĞRENCİNİN 124 ÇALIŞMASI

    Resim Sergisinde bölümde eğitim alan 15 öğrencinin toplam 124 çalışması sergilendi. Çalışmalar, Gebzeli sanatseverler tarafından beğeni ile izlendi. Öğrenciler bir yıl boyunca teorik derslerle desteklendi ve her ay düzenli olarak eğitmenleri tarafından sergi ve müze ziyaretlerine götürüldü. Konuklar başarıları nedeniyle bölüm eğitmeni ve öğrencileri tebrik etti.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İş Sanat “Ben Anadolu” ile Nysa Antik Kenti’nde

    İş Sanat Antik Sahne“Ben Anadolu” oyunu ile Nysa Antik Kenti’nde izleyicileriyle buluşuyor. 

    İş Sanat Antik Sahne’de, geçtiğimiz yıl izleyici tarafından ilgi gören “Ben Anadolu”8 Temmuz Cumartesi, 21.00’de Helenistik dönem kentlerinden Nysa Antik Kenti’nde sahnelenecek.

    Yıldız Kenter’in unutulmaz performansıyla sahnelerin en çok izlenen oyunları arasında yer alan, Güngör Dilmen’in kaleme aldığı “Ben Anadolu” yıllar sonra öğrencisi  Ayça Bingöl tarafından yeniden sahneleniyor. Oyunun yönetmen koltuğunda ise yine Kenter’in öğrencilerinden Görkem Yeltan oturuyor.

    Trajedi ile komedinin iç içe geçtiği, antik çağlardan Kurtuluş Savaşı’na uzanan oyunda, Anadolu’nun farklı çağlarına tanıklık eden kadınların yaşam öyküsü 16 farklı karakterde anlatılıyor.

    Etkinlik ücretsiz olup, Nysa Antik Kenti’ne giriş ücreti Kültür ve Turizm Bakanlığı düzenlemelerine tabidir. Etkinliğe biletix.com adresinden yapılacak rezervasyonla katılım sağlanabilir.  Etkinlik 12 yaş üzeri izleyici için uygundur. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Zorluteks daha adil bir yaşam için kadın istihdamını desteklemeyi sürdürüyor

    Zorluteks, Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda, daha sürdürülebilir bir dünyanın inşasına katkıda bulunmak ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni sağlamak için, kadın istihdamına yönelik projelerini geliştirmeyi sürdürüyor. 

     Zorlu Grubu’nun Akıllı Hayat 2030 stratejisi çerçevesinde sürdürülebilir bir gelecek hedefi doğrultusunda tüm iş süreçlerinin merkezine doğa ve insanı koyarak çalışmalarını yapılandıran Zorluteks, daha adil dünya ve daha iyi bir gelecek için kadın istihdamına yönelik projeleriyle de dikkat çekiyor.

    Daha yaşanılabilir bir dünya hedefiyle, tüm iş süreçlerini yürüten Zorluteks, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin sağlanmasına destek olmak için iki önemli projeyi hayata geçiriyor. Zorluteks, mağazalarında montaj işlerinde kadın çalışanlar yetiştirmek amacıyla Kadın İstihdamı Destekleme Projesi başlatıyor, yanı sıra tekstil sektöründe ezber bozmak adına, Bursa Dokuma İşletme sahasında faaliyet göstermek üzere kadın dokumacı, forklift ustası ve kumaş dokuma elemanı istihdamı sağlıyor.

    Kuruldukları günden bu yana evde, okulda, sokakta ve iş sahasında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni desteklediklerini aktaran, Zorlu Holding Tekstil Grubu Başkanı Necat Altın, “Grubumuzun Akıllı Hayat 2030 stratejisi kapsamında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni destekliyor bu konuda üstümüze düşeni yapıyoruz.  Kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki varlığının güçlenmesinin ve işgücüne katılım oranının artmasının, istikrarlı bir büyüme için de gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda, şirketimizde kadın rol model ve liderlerin sayısının artması ve üst yönetimde eşit temsilin sağlanması için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, kadın çalışan sayısının artırılmasına yönelik her yıl kendimize yeni hedefler koyuyoruz. Zorluteks’te en son kadın çalışan oranı için, hedeflediğimiz oranın üzerine çıkarak %48,2 olarak gerçekleştirdik” dedi

     

    Zorlu Holding Tekstil Grubu Başkanı Necat Altın: Zorluteks olarak kadın istihdamını sağlamaya yönelik projelerle sektöre ilham olmayı sürdürüyoruz.

    Altın, “Bugüne kadar şirketimizde kadın istihdamının önünü açmak, kadınların iş hayatındaki motivasyonunu artırmak için birçok uygulamayı hayata geçirdik.   Örneğin Zorluteks fabrikamızda 1992 yılında kreş açtık. Lüleburgaz’daki tüm kadın çalışanlarımız kreş hizmetinden faydalanabiliyor. Şu anda, kreşteki çocuk sayısı 25. Şirketimizde ayrıca, işe alım, performans değerlendirmesi, eşit işe eşit ücret ve kariyer gelişim fırsatları gibi temel insan kaynakları süreçleri de, en adil ve şeffaf şekilde yürütüyoruz. Kadın- erkek arasındaki ücret terfi konularında da, gereken tüm hassasiyeti gösteriyoruz. İşe alımlardaki cinsiyet dağılımı oranları, cinsiyet bazlı eğitim alan kişiler, müdür cinsiyet dağılım oranları, üst yönetim unvan bazlı cinsiyet dağılımı oranları gibi iş hedeflerimize katkı sağlayacak şekilde oluşturduğumuz KPI’lar kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği eğitimleri gerçekleştiriyoruz, bu kapsamda atölyeler düzenliyoruz, eğitimlerde alanında uzman değerli isimlerle sohbet etme imkanı buluyoruz. Kadın istihdamı konusunda iş birliklerine de önem veriyoruz.  Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)   gibi STK’larla iş birliği yaparak kadınların emeğine destek oluyoruz” dedi.

     

    Zorluteks, Bursa Dokuma İşletme sahasında kadın istihdamına tam destek veriyor!

    Altın, “Kadın istihdamı ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konularında üstümüze düşeni yapmaya kararlı bir şirket olarak, yakın zamanda bizi çok gururlandıran bir ilke imza atarak, Bursa Dokuma İşletme sahasında faaliyet göstermek üzere kadın dokumacı, forklift ustası ve kumaş dokuma elemanı istihdamı sağlamaya başladık. Ayrıca, Bursa, İzmir, İstanbul ve Ankara mağazalarımızdaki montaj işlerinde kadın çalışanlar yetiştirmek amacıyla  “Kadın İstihdamı Destekleme Projesi” başlatıyoruz. Tüm bunların yanı sıra, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığına son vermek üzere uyguladığı “Fırsat Eşitliği Modeli (FEM)” sertifikasını aldık. Tüm bunların yanı sıra, şiddetin her türlüsüne karşı bir Grup olarak kadına şiddetin önüne geçmek için de çalışmalar yapıyoruz, bu kapsamda Zorlu Holding, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) ile 2020 yılında bir protokol imzalayarak, Zorlu Grubu içerisinde Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na yönelik farkındalığı artırmak üzere iş birliğini hayata geçirdi. Bu hatları fabrikalarımızda çalışanlara veriyor ve bu konuda yardıma ihtiyaç duydukları her an yanlarında oluyoruz. Eşitsizlikleri ortadan kaldırmadığımız sürece, gerçek bir değişim ve dönüşümü yaratmamızın ve sürdürülebilir daha iyi bir geleceğin mümkün olmadığına inan bir kurum olarak, biz bu konuda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz”

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şenol Güneş’ten öğrencilerine tatil uyarısı

    Beşiktaş’ta dönem bitimiyle birlikte tatil başlarken Şenol Güneş’ten öğrencilerine ikazlar geldi.

    Deneyimli çalıştırıcı, 1 Temmuz’daki kamp öncesinde futbolculardan tatilde formlarına dikkat etmelerini istedi.

    9 Temmuz’a kadar İstanbul’da çalışacak olan Siyah-Beyazlılar, sonrasında ise 9-21 Temmuz ortasında yurt dışına gidecek ve hazırlık maçları oynayacak.

    Güneş, kurmaylarıyla birlikte birlikte oyunculara kısa programlar verirken fazla kilolara karşı yeme içme tertiplerine ihtimam gösterilmesi gerektiğini vurguladı. 

     

     

  • The Sims’e Rakip Life by You için Yeni Oynanış Görüntüsü Yayınlandı

     
    Yayıncılığını Paradox Interactive’in geliştiriciliğini Tectonic Studio’nun (Paradox) üstlendiği simülasyon ömür oyunu Life by You için yeni bir oynanış görüntüsü yayınlandı. Bu yeni oynanış görüntüsü günlük temel gereksinimlere odaklanıyor. Bu muhtaçlıklar ortasında ise uyumak, yemek yemek, toplumsallaşmak, tuvalete gitmek ve çok daha fazlası yer alıyor.
     
    Sims’e rakip yeni bir oyun geliyor
     
     
     
    Genişletilmiş mod takviyesine sahip olacağı bildirilen ve Sims oyununa rakip olarak karşımıza çıkmaya hazırlanan Life by You’da hayat simülasyon tecrübesi elde ediyoruz. Oyunda açık dünyada oynayabiliyor, yükleme ekranları olmadan karakterimizin günlük gereksinimlerini karşılayabiliyor, karakterlerle bir arada sohbet edebiliyor, kırsal bölgelerde bisiklet yahut otomobil sürebiliyor ve daha fazlasını yapabiliyoruz.
     
    Kontrolü direkt ele alabildiğimiz bir yapıyı sunmayı hedefleyen oyunda insanları yaşayacakları yere gerçek sürükleyebiliyor ve bırakabiliyoruz. Tıpkı vakitte onları üçüncü şahıs moduyla direkt yaşayacakları yere götürebiliyoruz. Tek bir kişinin hayatını yahut birçok kişinin öyküsünü deneyimlediğimiz oyunda meslek basamaklarını tırmanabiliyor, aşık olabiliyor ve yuva kurabiliyoruz.
     
    Life by You, 12 Eylül’de Steam ve Epic Games Store üzerinden PC için Erken Erişim olarak çıkış yapmaya hazırlanıyor. Oyun 39,99 dolar karşılığında piyasaya sürülecek. Türkiye fiyatı şimdi belirli değil. 
     
    Yeni oynanış videosu 
     
     

  • Değerli Argüman: FED ve Ethereum, Bu Altcoin İçin Birleşti!

    Popüler müellif Linda Jones, ABD Merkez Bankası FED, JP Morgan ve Ethereum’un XRP’ye ziyan vermek için işbirliği yaptığını tez ediyor.

    ‘FED ve Ethereum, XRP’ye ziyan vermek için işbirliği yapıyor’

    XRP topluluğunun önde gelen isimlerinden Linda Jones, geçtiğimiz günlerde değişik tezler ortaya attı. Raporları, Ethereum, Çin ve Prometheum ortasında bir ilişki ortaya çıkarmasından kısa bir müddet sonra geldi.

    Bir tweet’te Jones, “Şirketin birinci günlerinde Vitalik Buterin, Tron ve öbür şahıslar Ripple ofisine stajyer ve çalışan olarak geldiler. Artık görünüşe nazaran Fed ve Çin tarafından gönderilmişler” diye yazdı. Jones, Ethereum kurucusu Vitalik Buterin ve Tron ile bağlantılı şahısları olan kimi bireylerin çok evvelce Ripple’ın kapısını çaldığını söylüyor. Argümanlarına nazaran artlarında Fed ve Çin vardı.

    Nisan ayında, eski Ripple Yöneticisi Matt Hamilton, Buterin’in Ripple’a stajyerlik için başvurduğunu öne sürmüştü.

    XRP’ye ziyan vermek için bir ortaya geldiler

    Jones’a nazaran Fed, Ripple’ın teknolojisinin adil ve eşitlikçi bir ortam oluşturma kapasitesinin farkındaydı. Bu nedenle, merkez bankasının Ripple’ı finansal alandaki otoritelerine karşı bir tehdit olarak gördüğünü sav ediyor. Bu tehdide karşı koymak için bir kripto ekosistemi oluşturmak üzere “North Star” isimli bir proje başlattıklarını argüman etti. Yaklaşım, XRP’yi merkezi olarak etkiletmeyi amaçlıyordu. Böylelikle varlıklarının XRP’ye nazaran avantaj elde edeceği bir “güvenli liman” algısı yaratacaklardı.

    Son vakitlerde yayınlanan Hinman dokümanlarının Ethereum üzerinde bir çeşit ağırlaşmayı ortaya koyduğunu belirtelim. Sanayi başkanları, Bill Hinman’ın maksadının Ethereum’a fiyatsız bir geçiş vermek olabileceğini düşünüyor. Bir JP Morgan makalesi, Hinman dokümanlarının yayınlanmasının “Ethereum için bir destek” olduğunu argüman etti. Kriptokoin.com olarak JPMorgan Genel Müdürü Nikolaos Panigirtzoglou’nun bu hususta neler yazdığını aktarmıştık.

    Jones ayrıyeten, Vitalik Buterin ile JP Morgan’ın temaslı olduğunu sav ediyor. Buterin ve yatırımcı konsorsiyumunun, Ethereum’un ICO’su aracılığıyla kıymetli ölçüde sermaye topladığını öne sürüyor. Raporuna nazaran JP Morgan, Mart 2022’de Meta Mask ve Infura ile ilgileniyordu. O devirde şirket, bunlardan kâr elde ettiğini detaylarıyla anlatan bir Protos makalesi yayınladı. Bu iki protokol, Ethereum’un temel altyapısını temsil eder.

    Ethereum’u çevreleyen ABD’deki yasal belirsizlik devam ediyor

    ABD’de kapsamlı kripto düzenlemelerinin olmaması, Jones için öteki bir tartışma konusu oldu. SEC’in kripto para üniteleri ile ilgili maddeleri çıkarmaktan kasıtlı olarak kaçındığını argüman etti. Jones’a nazaran, bu düzenleyici belirsizlik, Wall Street ve bankacılık kurumlarının piyasaları manipüle etmelerine yönelik kasıtlı bir teşebbüstü.

  • Adıyaman’a bayram müjdesi

    İzmir Büyükşehir Belediyesi depremin vurduğu kentlerden Adıyaman’daki ikinci konteyner kenti de tamamladı. İçinde 2 çocuk parkı, 2 spor sahası, çamaşırhane, kütüphane ve revir bulunan 180 birimlik konteyner kent bayram öncesi yaşama hazır hale getirilerek AFAD’a devredildi.

    Adıyaman’da kurduğu 700 kişilik konteyner kenti Nisan ayında depremzedelerin hizmetine sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi, burada kurduğu ikinci konteyner kenti de Kurban Bayramı’na yetiştirdi. 163 yaşam konteyneri, 2 konteynerden oluşan birleştirilmiş kütüphane, 2 konteynerden oluşan birleştirilmiş Kadın Dayanışma Merkezi ile 1 eğitmen odası, 2 konteynerden oluşan birleştirilmiş Çocuk Evi ile 2 etüt sınıfı, 2 konteynerden oluşan birleştirilmiş sosyal tesis, 1 revir, 6 çamaşırhane olmak üzere toplam 180 birimi içeren konteyner kent Adıyaman Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan protokole dayanarak yetkililere teslim edildi.

    Depremzedelerin bayrama geçici yuvalarında girecekleri müjdesini veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bölgede ihtiyaç kalmadığında, bir afet halinde kullanılmak üzere tüm konteynerler ve malzemelerin İzmir’e getirilerek envanterde tutulacağını söyledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Sandal personeliyle bayramlaştı

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Kurban Bayramı dolayısıyla düzenlenen törende çalışma arkadaşlarıyla bayramlaştı. Birlik ve beraberlik mesajları veren Başkan Sandal, tüm çalışanların maaş ve ikramiyelerini, bayram öncesi eksiksiz olarak ödediklerini müjdeledi. Sandal, “Ailelerinizle, sevdiklerinizle, huzur ve mutluluk içinde güzel bir bayram geçirmenizi dilerim” dedi.

    Bayraklı Belediyesi ana bina bahçesinde düzenlenen bayramlaşma törenine Başkan Serdar Sandal, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, sendika temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar ve belediye çalışanları katıldı. Konuşmaların ardından Başkan Sandal, personelle tek tek tokalaşarak bayramlaştı.

     

    MUTLU BAYRAMALAR 

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Bu zorlu süreçte duruşumuzu bozmadan ileriye gitmemiz gerekiyor. Bu yoldan geri adım atan namerttir. Tüm ekonomik sıkıntılara rağmen çalışma arkadaşlarımızın maaşlarını gününde, vaktinde almaları için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne yapılması gerekiyorsa tedbirlerimizi alacağız ve üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda bayram öncesinde tüm çalışanlarımızın maaşlarını, ikramiyelerini ve tüm haklarını hesaplara yatırdık. Ailelerinizle, sevdiklerinizle, huzur ve mutluluk içinde güzel bir bayram geçirmenizi diliyorum. Bizim için değerlisiniz. Bayramımız kutlu olsun” dedi.

     

    EMEKÇİ DAYANIŞMAMIZI BÜYÜTELİM

    Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik dar boğazdan en fazla işçi sınıfının etkilendiğini belirten Disk Genel-İş 6 No’lu Şube Başkanı Değer Yıldız, “Bu ülkede adalet, eşitlik ve demokrasi yerle bir olmuş durumda. Toplumun her kesimi geçim sıkıntısıyla boğuşuyor. Ama elbette bu ülkede güzel günler de gelecek. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için birlik ve dayanışma içinde herkes elinden geleni yapmak zorunda, emekçi dayanışmamızı büyütmek zorundayız” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yollar ve kaldırımlar bayrama hazırlanıyor

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Bakım Timi, Kurban Bayramı öncesi yol ve kaldırımlarda yaptığı bakım ve onarım çalışmalarıyla bayrama hazırlık yapıyor. Yol ve kaldırımları vatandaşların mutlu bir bayram geçirmesi için hazırlayan Yol Bakım Timi, yaya kaldırımları ve yollarda oluşan sorunlara bayram öncesi hızlı bir şekilde müdahale ederek bakım ve onarım çalışmalarına hız verdi.

     

    GÜVENLİ VE KONFORLU ULAŞIM

    Oluşan bozulmaların yaya ve araçlara zarar vermemesi için çalışmalarını süratle yaparak yayaların ve araçların sağlıklı ve konforlu bir şekilde ulaşım olanaklarından faydalanması sağlayan Yol Bakım Timi, kent genelinde gün içerisinde birçok farklı noktada, parke, bordür, beton gibi yolların yapımı ve tamiratı, yol üzerindeki alt yapı baca ve ızgara kapaklarının bakım onarımları, demir yaya korkuluklarının boyanması ve her türlü yol bakım onarım ve yapım çalışmalarında hizmet veriyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Kurban Bayramı yoğunluğu başladı

    Okullarda yaz tatilinin başlaması ve bayram tatilinin 9 güne çıkarılması nedeniyle Şehrin Havalimanı Sabiha Gökçen’de turizm sezonu yoğunluğu başladı. 

    51 ülkede 154 destinasyonu birbirine bağlayan rotaya sahip İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG) beklenen tatil yoğunluğuna karşı çeşitli önlemler aldı. 2023 yılının ilk beş ayında 14 milyon yolcu sayısına ulaşan İSG, bayram ve yaz tatili süresince de yolcularına rahat ve konforlu bir seyahat deneyimi sunabilmek için gereken planlamaları yaptı. 

    Yolcuların sorunsuz bir şekilde uçuş kapılarına ulaşmalarını sağlamak için terminal işletme biriminde ekstra personel planlaması yaptıklarını belirten Havalimanı CEO’su Berk Albayrak, güvenlik ve temizlik ekiplerine de ilave personel tedariği sağladıklarını belirtti.

    Albayrak: “Terminalimizde yolcularımıza temas ettiğimiz her noktada kaliteli, hızlı ve konforlu hizmet sunmak, misafirlerimize mükemmel bir seyahat deneyimi yaşatmak en büyük hedefimiz. Tatil yoğunluğunu etkin bir şekilde yönetmek için de gerek terminal içi operasyon ekiplerinde gerek güvenlik kontrol noktalarında ek personel görevlendirdik. Aynı zamanda operasyonel süreçlerimizi yapay zeka desteğiyle takip ediyoruz. Kalabalık oluşan alanlara anında müdahale edip destek ekipleri yönlendiriyor, süreçleri hızlandırıyoruz’’ şeklinde konuştu. 

    “Bu yıl yaz sezonunun başlangıcı, bayram tatili ve hac dönüşü ile birleşiyor. Havalimanı operasyonlarımız için bu birleşimden doğacak yoğunluğu iyi yönetebilmek adına gereken tüm önlemleri almış bulunuyoruz” diyen Albayrak; “Dijital çözümlerimizle, yolculuk öncesi işlemleri daha hızlı ve kolay hale getiriyoruz. Misafirlerimiz Sabiha Gökçen Mobil Uygulaması’ndan tüm uçuş bilgilerini anlık takip edebilirken, terminalimizde bulunan self servis kioskları ile check-in işlemlerini yapabilir, çipli pasaportları ile Hızlı Pasaport Geçiş Sistemi’ni kullanarak sıra beklemeden pasaport işlemlerini tamamlayabilir” dedi. 

     

    Albayrak: Uçuşlarımıza 5 yeni destinasyon ekledik

    Tatil sezonunu yeni destinasyonlarla da desteklediklerini belirten Albayrak, Haziran 2023 itibariyle Şehrin Havalimanı’ndan İngiliz hava yolu British Airways ile Londra Heathrow Havalimanı’na, Yunanistan’ın Rodos ve Midilli havalimanlarına, Ürdün’de Amman ve Rusya’da Kazan havalimanlarına toplamda beş yeni yurt dışı rotası eklediklerini ifade etti. Albayrak “45 havayolu ile 51 ülkede ulaşım sağladığı destinasyon sayısını 154’e ulaştırdık” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Başkan Çebi, belediye personeliyle bayramlaştı

    Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi son mesai gününde belediye personeliyle bayramlaştı.  Belediye Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen bayramlaşma töreninde Başkan Çebi, personelle tek tek tokalaşıp, bayramlaşarak, konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı verdi.

    Bayramlaşma programına, Belediye Başkan Yardımcıları, birim müdürleri ve Küçükçekmece Belediyesi çalışanları katıldı.

    Başkan Çebi: Tüm mesai arkadaşlarımın ve ailelerinin bayramını tebrik ediyorum

    Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, bayramlaşma konuşmasında,  “Öncelikle verdiğiniz emek ve özverili çalışmalarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bayramlar, geleneklerimizin devam etmesi, toplumun ortak kültürlerinin yaşaması ve aktarımı açısından son derece kıymetlidir. Dilerim bu bayram hepimiz için ve zor günlerden geçen ülkemiz için de bir milat olsun. Nice mutlulukları biriktireceğiniz, ailenizle, sevdiklerinizle, dostlarınızla sağlık ve huzur içinde olacağınız bayramlarınız olsun. Aile sıcaklığını hissettiğimiz, güzel anıların paylaşıldığı bir bayram geçirmenizi diliyorum. Kurban Bayramınız mübarek olsun “ifadelerine yer verdi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nissan “The Flash” ile beyaz perdede seyirci karşısına çıkıyor!

    Nissan’ın e-POWER teknolojisinin de yer aldığı DC evreninin en önemli karakterlerinden biri olan “The Flash”, beyazperdede seyirci ile buluşuyor.

    Dışarıdan şarj etmeye gerek kalmadan eşsiz bir elektrikli sürüş deneyimi sunan e-POWER teknolojisi, Nissan’ın elektrifikasyon yolculuğundaki gücünü DC evreniyle birleştiriyor.

     

    Benzersiz teknolojileri ile dikkat çeken Nissan, DC evrenindeki yerini “The Flash” ile alıyor. 16 Haziran 2023 tarihinde ülkemizde vizyona giren “The Flash” filminde zamanda yolculuk eden The Flash’a Nissan e-POWER teknolojisi eşlik ediyor.

    Kendine özgün dinamiklere sahip e-POWER teknolojisi enerji akışındaki gücü ve elektrikli sürüş deneyiminin her aşamasında yarattığı farkı “The Flash” filminde bir kez daha gözler önüne serecek.

    Kablosuz elektrikli şarj teknolojisine sahip e-POWER Nissan araçlar ile The Flash’ın maceraları sinemalarda.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • DEVA’dan ‘alternatiflere hazırız’ mesajı… DEVA arayış içerisinde!

    ANKARA (İGFA) – Ali Babacan genel başkanlığındaki DEVA Partisi, Gelecek ve Saadet partileri arasında yapılan görüşmelere dair kamuoyunu bilgilendirmede bulundu.

    DEVA Partisi’nin kurulduğu ilk günden bu yana diğer siyasi partilerle diyalog ve işbirliği süreçlerini çok önemli görmüş, genel seçimler öncesinde 6 siyasi partiyle beraber yapılan çalışmaların bu işbirliğinin en ileri örneğini sergilediklerini belirterek, “Bilindiği üzere genel seçimler sonrasında TBMM’de grup kurma ve birleşme konularında DEVA, Gelecek ve Saadet Partileri arasında çeşitli seçenekler üzerinde bir görüşme ve değerlendirme süreci yaşanmıştır. Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Davutoğlu, Gelecek Partisi ile DEVA Partisi’nin birleşmesiyle ilgili Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’a bir model önerisi getirmiştir. Önerilen birleşme modeli, parti yönetiminde çift başlılık ve mesaj karmaşasına yol açacağı ve sürdürülebilir olmayacağı gerekçeleriyle uygun bulunmamıştır” ifadeleri yer aldı.

    Bu arada üç partinin kendi tüzel kişiliklerini korurken belli sayıda milletvekili vererek yeni bir çatı parti kurmak suretiyle ortak grup oluşturma modeliyle ilgili DEVA Partisi içinde kapsamlı değerlendirmeler yapıldığının vurgulandığı bilgilendirme mesajında, “Yetkili kurullarımızda yapılan görüşmelerde, mecliste grup kurmanın önemli olacağı vurgulanmış, ancak söz konusu modelin vatandaşlarımızca doğal karşılanmayacağı, zihin karmaşasına yol açacağı, yönetişim sorunları çıkaracağı ve partilerin kendi öz kimliklerinin gelişimini engelleyeceği yönündeki görüşler ağırlık kazanmıştır. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan, bu grup kurma modeliyle ilgili olumsuz görüşleri Sayın Davutoğlu ve Sayın Karamollaoğlu ile paylaşmıştır” denildi.

    Diyalog ve işbirliğini önem verdiklerini vurgulayan DEVA Partisi’nin önümüzdeki dönemde farklı seçenekleri görüşmeye ve değerlendirmeye hazır olduğunun altı çizildi.

  • Trabzonspor’da Gomez kararı!

    Bruno Petkovic ile görüşen Trabzonspor, Maxi Gomez’i satmayı planlıyor.

    26 yaşındaki forvet için resmi bir teklif yok lakin menajerine görüşme yetkisi verildi. Dönem başında büyük umutlarla transfer edilen Gomez bekleneni bir türlü veremedi.

    Trabzonspor Maxi Gomez için gelecek tekliflere açık.

    Gomez, Trabzonspor’da 34 maçta 7 kere gol sevinci yaşadı.

  • Batshuayi’den tekliflere ret!

    Michy Batshuayi, Fenerbahçe ismine dönemin en güzellerinden biri oldu. Belçikalı futbolcu, attığı 20 golle sarı lacivertli topluluğun beğenisini kazandı.

    Spor Toto Üstün Lig’de 12, Avrupa Ligi’nde 3 defa fileleri sarsan Batshuayi, Ziraat Türkiye Kupası’nda ise 5 sefer gol sevinci yaşadı.

    29 yaşındaki futbolcu, Medipol Başakşehir ile oynanan finalde attığı 2 golle sonucu belirledi ve kupanın kazanılmasında büyük rol üstlendi.

    FENERBAHÇE’DE KALMAK İSTİYOR

    Ligde 12 defa ağları havalandıran Michy Batshuayi, 29 gollü Enner Valencia’nın akabinde bu alanda ekibinin en çok fileleri havalandıran 2’nci futbolcusu oldu.

    Belçikalı futbolcu, Avrupa ve Suudi Arabistan’dan çeşitli teklifler olmasına karşın Fenerbahçe’den ayrılmayı düşünmüyor.

    Edin Dzeko’yu transfer eden sarı lacivertliler de, Belçikalı futbolcunun grupta kalmasını istiyor.

  • Lüks ve büyük hobiler… Milyarderler neden bazen vefatla hayat ortasında kalıyor?

    Büyük bir servete sahip bireyler, yaşadıkları lüks hayatın yanında epey tehlikeli seferlere ve aktivitelere de imza atıyor. Milyarderlerin kimi okyanusun tahminen de hayat bile olmayan en derin noktalarına dalıyor, kimi uzaya gidiyor, kimi Antarktika üzere hava ve arazi şartlarının hayli elverişsiz olduğu yerleri ziyaret ediyor. Her keresinde mevtle ömür ortasındaki ince çizgide yaşıyorlar.

    Bu üslup yüksek derecede vefat riski barındıran aktiviteler denilince elbet akla Virgin Havayolları’nın sahibi İngiliz milyarder Richard Branson geliyor. Branson tehlikeli seferlerinde birçok kez mevtten döndü. Bir kezinde okyanusun ortasında bir teknede mahsur kaldı, bir kezinde da düşen bir uçaktan sağ kurtuldu. Üstelik bu uçağı nasıl kullanacağını bilmeden kendisi havalandırmıştı. Uzaya birinci uçuşunu da gerçekleştiren Branson, Virgin Galactic isimli şirketi ile kişi başı 200 bin dolar üzere bir fiyata uzaya turist taşımayı hedefliyor.

    Ancak herkes Branson kadar şanslı değil. Geçtiğimiz günlerde Atlantik Okyanusu’nda batık halde bulunan Titanik gemisini ziyaret için yüzlerce metre derine dalan bir küçük deniz altı kayboldu.

    Gemideki 5 yolcu ortasında daha evvel uzaya gitmiş ve okyanusun derinlerine dalmış ünlü milyarderler de bulunuyordu. Gemide bulunanların kişi başı 250 bin dolar ödedikleri biliniyor. Üstün zenginler bu sıra dışı seyahatleri yapmayı neden çok seviyorlar?

    ‘SAYGINLIK MESELESİ’

    ABD’nin Harvard Üniversitesi’nde çalışmalar yürüten uzman psikolog Ellen Langer, bu kadar çok para harcayarak büyük tehlikeler içine atılmanın nedeninin, basitçe günlük ömrün sıradan tabiatını kırmak olduğunu söylüyor. Langer, bu tehlikeli seyahatlere çıkan milyarderlerin kendilerini başarılı beşerlerle özdeşleştirdiklerini ve geziyi tamamladıkları takdirde başarılı olacaklarını düşündüklerini söylüyor. Psikolog Dr. Charlotte Russell ise, insanların kendilerine meydan okumayı sevdiğini ve zenginlerin ise bu çok meydan okumalara güçlerinin maddi açıdan yettiğini lisana getiriyor.

    CEO’lara hayat koçluğu yapan Shirley Palmer da bu üslup çok para harcanarak yapılan tehlikeli seyahatlerin zenginler için saygınlık problemi olduğunu tabir ediyor. Palmer, “Çok az kişi bu çeşit seferlere çıkmayı göze alabilir ve hasebiyle bu faaliyetler ayrıcalığı ve prestiji sembolize eder” diyor.

    Bir lüks seyahat acentesi sahibi Peter Anderson, milyarderler için olağan tatillerin sıradanlaştığını, bu yüzden tehlikeli seyahatleri aramaya başladıklarını söylüyor. Anderson, bir müşterisinin kendisine Güney Sudan’a gitmek istediğini söylediğini de belirtiyor. Afrika’da bulunan Güney Sudan, yıllarca iç savaş ve çatışmalarla çaba etti.

    Daha evvel birçok sefer okyanusların en derin noktalarına dalan iş insanı Victor Vescovo da içindeki merak duygusu yüzünden bu aktiviteleri gerçekleştirdiğini söylüyor.

    Doug Tompkins, 2015’te Şili’de hayatını yitirdi. Fotoğraf. Wikipedia.

    UZAY TURİSTİ DE DENİZALTINDA İDİ…

    Titanik batığını ziyaret ederken hayatını kaybeden denizaltıda bulunan milyarder iş insanları da daha evvel yaptıkları tehlikeli seyahatlerle biliniyordu. Yolcular ortasındaki İngiliz iş insanı Hamish Harding, 2019’da, her iki kutup üzerinden dünyanın etrafını en süratli dolaşan bir uçuş takımının kesimi oldu. Harding’in maceralı hayatı bununla hudutlu değil. 2020’de Harding, dünya okyanuslarının en derin noktasından biri olduğuna inanılan Pasifik Okyanusu’ndaki Challenger Deep’e dalış yapan birinci insanlardan biri oldu.

    Geçen yıl, Amazon’un sahibi milyarder Jeff Bezos’a ilişkin uzay turizmi firması Blue Origin’in uzay uçuşundaki koltuklardan biri için açıklanmayan bir meblağ ödedi. Ayrıyeten Harding, 2016’da Güney Kutbu’na ulaşan en yaşlı kişi olan ve aya ikinci ayak basan astronot Buzz Aldrin’e eşlik etti. Gemide Pakistan’ın en varlıklı iş insanlarından Shahzada Dawood ve oğlu Sulaiman Dawood da bulunuyordu.

    Zenginlerin vefatla sonuçlanan sıra dışı aktivitelerinden kelam açılınca kuşkusuz, akla giysi firmaları North Face ve Esprit’in sahibi Douglas Tompkins geliyor. Tompkins, Şili’nin güneyinde bulunan Patagonia bölgesinde rafting yaparken kanodan ırmağa düşmüş ve donarak hayatını kaybetmişti.

    Kaynaklar: Insider, CNN, National World

  • İZDENİZ’in engelleri aşan seferleri 4 Temmuz’da başlıyor

    İzmir Büyükşehir Belediyesi “engelsiz kent” yolunda geçen yıl ilk kez düzenlediği seferlere bu sene de devam edecek. İZDENİZ engelli yurttaşlar ve yanlarındaki bir refakatçi ile yaz mevsimi boyunca her hafta salı günleri Konak -Mordoğan – Foça gemi turu yapacak. 4 Temmuz Salı günü başlayacak ücretsiz seferlere katılmak için önceden rezervasyon yaptırılması gerekiyor.

    Engelsiz yaşam yolunda önemli projeler yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, engelli bireyler geçen yıl ilk kez düzenlediği ücretsiz seferlere bu sene de devam edecek. İZDENİZ Genel Müdürlüğü’nün koordine edeceği yaz seferlerinde engelli yurttaşlar ve yanında bulunan bir refakatçi için yaz ayları boyunca salı günleri, ücretsiz Konak-Mordoğan-Foça gemi turu düzenlenecek.

     

    İlk tur 4 Temmuz’da

    Salı günleri Konak’tan kalkacak gemi Mordoğan İskelesi’ne uğrayıp Foça’ya varacak. Günü Foça’da geçirecek engelli yurttaşlar ve refakatçileri, akşamüstü aynı güzergâhla geri dönecek. Salı günleri Konak’tan 08.00’de kalkacak gemi 09.45’te Mordoğan’dan hareket edecek; 10.30’da Foça’ya ulaşacak. İlk tur 4 Temmuz Salı günü başlayacak.

     

    Nasıl başvurulur?

    Engelli İzmirim Kart sahibi engelli yurttaşlar ve Refakatçi İzmirim Kartı bulunan bir kişi, tura katılmak için 0232 320 00 35 (Dahili 102-103) numaralı telefonu arayıp, biniş yapacakları iskeleyi bildirerek rezervasyon yaptırabiliyor. Gemi kapasitesi 300 kişi ile sınırlı. Bu nedenle seferden en az bir gün önce rezervasyon yapılması gerekiyor. 7 yaş ve altı çocuklar da, ebeveynleri ile birlikte olmak koşulu ile seferlerden ücretsiz faydalanacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğaseverler “Tür Say” etkinliğinde buluştu

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin “Doğa Kocaeli” etkinliklerinden Tür Say bu yıl Kuzuyayla’nın doğasında gerçekleştirildi. Doğaseverlerin rehberler eşliğinde gözlem yaptığı etkinlikte katılımcılar bitki, kuş, kelebek gibi türlerin fotoğraflarını çekerek kayıt altına aldı. Alanında uzman eğitmenler ve doğa rehberleri eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte gelen grup dörde bölündü ve onlara ilgi alanlarına göre gözlem yapabilecekleri dürbünler, böcek gözlem kutuları ve büyüteçler verildi. 100’ü aşkın doğaseverin canlıları daha yakından tanıma fırsatı bulduğu etkinliğe, ‘Böcek Doktoru’ olarak bilinen İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Fatih Dikmen, Yaban Hayatı Fotoğrafçısı ve Kuş Gözlemcisi Ümit Malkoçoğlu, www. kocaelibitkileri. com editörü Hüseyin Cahit Doğan, İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ergün Bacak, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Doç. Dr. Vedat Beşkardeş, Biyolog Sibel Süer, Kocaeli Doğa Koruma ve Milli Parklar ekipleri katıldı.

     

    KUŞLAR VE EKLEMBACAKLILAR

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Tür Say etkinliğinde Kuzuyayla’nın çeşitli bölgelerinde baştankara, taskuşu, cutre, karatavuk, yeşil çıvgın, ağaç incirkuşu, kuzgun, kızıl sırtlı örümcek kuşu, yeşil ağaçkakan gibi önemli kuş türleri kayda geçirildi. Ayrıca çekirge, misket böceği, atalanta kelebeği, mavi kelebek ve çeşitli eklembacaklılar da Kuzuyayla türlerine eklendi.

     

    KUZUYAYLA’DA İLK DEFA “TİRYAL MAVİŞİ” KAYDEDİLDİ

    Kuzuyayla’nın florasını keşfetmeye çıkan doğaseverler, Dr. Hüseyin Cahit Doğan eşliğinde, Kuzuyayla’nın florasında ilk kez Tiryal Mavişi kaydetti. Bunun yanı sıra iki endemik tür olan Uludağ Göknar’ı ve Göknar Sığırkuyruğu‘da keşfedilerek Kuzuyayla türlerine eklendi. Kuzuyayla’nın renkli florasına şahit olan ziyaretçiler için de oldukça bilgilendirici bir etkinlik gerçekleştirildi.

     

    KUZUYAYLA’NIN MANTARLARI KEŞFEDİLDİ

    Tabiat sevgisi olan vatandaşlar Tür Say ile Kuzuyayla’da harika bir tür yolculuğuna çıktı. Bu kapsamda Öğretim Görevlisi Ergün Bacak ile gerçekleştirilen mantar keşfinde karaebişke, köygöçüren, tellice, bal mantarı, kükürt öbeği, russula, çayır mantarı, puf mantarı, şemsiye mantarı, mavi cincile, sığır dili, borazan ve kazayağı türleri gözlemlenen türlerden oldu.

     

    TÜRSAY NEDİR?

    Vatandaş bilimi etkinliği olarak bilinen “Tür Say” bir alanda belirli süre boyunca gözlemlenebilen tüm canlıların kayıt altına alındığı bir biyolojik çeşitlilik tespit çalışmasıdır.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Darıca Millet Bahçesi 3. Etap’ta Millet Kıraathanesinin kaba inşaatı tamam

    Şehrin birçok noktasına inşa ettiği Millet Bahçeleri ile vatandaşlara yeni yeşil alanlar kazandıran Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Darıca Millet Bahçesi 3. etapta çalışmalarını sürdürüyor. Şehit Er Gökhan Hüseyinoğlu Sahil Parkı ile başlayan, 2. etabıyla da Darıca ile Eskihisar’ı sahilden birleştiren Darıca Millet Bahçesi, Büyükşehir’in 3. etap projesi ile daha da genişleyerek bölge sakinleri ve Kocaelililerin hoşça vakit geçirebileceği alanlardan biri haline gelmeye devam edecek. 3. etapta şu an 180 dönümlük arazi üzerinde projelendirilen Millet Kıraathanesinin kaba inşaatı tamamlandı. Kıraathanenin şuan elektrik, duvar örme ve çevresindeki diğer imalatlar devam ediyor. 

     

    MİLLET KIRAATHANESİNİN KABA İNŞAATI BİTTİ

    Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekiplerinin yoğun çalışması ile devam eden 3.etap çalışmaları kapsamında Millet Kıraathanesinin kaba inşaatı tamamlandı. Çelik çatı imalatının da bitirildiği bina da şuan elektrik ve havalandırma hatlarının işleri yapılıyor. Duvar örme çalışmasının neredeyse tamamlandığı binanı etrafına beton dökümü yapılıyor. Ayrıca 3. etap içerisindeki yürüyüş ve diğer yolların beton dökümleri gerçekleştiriliyor.

     

    600 TONLUK SU DEPOSU

    Proje çalışmaları kapsamında taş duvar işlerinin tamamı bitirildi ve 300 tonluk su deponun inşa tamamlandı. 600 tonluk su deposunun da temel betonları döküldü. Yakın zamanda perde betonların inşasına başlanacak.

     

    DİNLENME ALANLARI

    Darıca Millet Bahçesi’nin cazibesine cazibe katacak olan 3. etap projesinde Millet Kıraathanesi ve Meydanı, Giriş ve Karşılama Meydanındaki yansıma havuzları ve dinlenme alanları, Türk İslam Bahçesi, Koku Bahçesi, Gülistan, Oturma Alanları, Yürüyüş Yolları, Bisiklet Yolları, Dinlenme Alanları ve bin 110 araçlık otopark yer alacak.

     

    KÜTÜPHANE HER YAŞA HİTAP EDECEK

    3 bin 260 metrekare alanda vatandaşlara kapısını açacak olan Millet Kıraathanesi’nde ise 300 kişilik yetişkin kütüphanesi, 80 kişilik çocuk kütüphanesi, 160 kişilik çok amaçlı salon, kafeterya, toplantı salonu, workshop alanı ve açık hava kitap okuma alanları bulunacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Çocuklar bayramların güzelliğini deneyimlemeli

    Bayramların, aile ilişkilerini güçlendirme, dayanışma ve paylaşma duygularını pekiştirme açısından önemli olduğunu belirten uzmanlar, bu günlerin sevgi, hoşgörü, saygı ve paylaşım gibi değerlerin ön plana çıkmasını sağladığını söylüyor. Zamanının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiren günümüz çocuklarına, büyüklerle iletişim kurulmasının öneminin anlatılması gerektiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu günlerin sevgi, paylaşım ve dayanışma gibi değerleri pekiştiren özel günler olduğu yaşayabilecekleri örneklerle gösterilmeli. Gerçek dünya ile bağlantıda kalmaları için aile toplantılarına katılmak, sohbet etmek veya birlikte dışarıda etkinliklere katılmak gibi aktivitelerle sosyal etkileşimlerini artırmaya teşvik edebiliriz.” dedi.

    Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, bayramların önemi ve bunun çocuklara nasıl anlatılması gerektiğine dair açıklamalarda bulundu.

    Bayramlardaki birliktelik sosyal ve duygusal miraslarının gelişimine katkı sağlar

    Bayramların, aile ilişkilerini güçlendirme, dayanışma ve paylaşma duygularını pekiştirme açısından oldukça önemli olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu özel günler, aile fertlerinin, akrabaların ve komşuların bir araya gelmesini sağlayan, ilişkilerin sımsıcak hale gelmesine hizmet eden ve birlikte yaşama bilincini artıran önemli günlerdir. Bu vesileyle bayramlar, sevgi, hoşgörü, saygı ve paylaşım gibi değerlerin ön plana çıkmasını sağlar. Bu değerlerin tüm hayata yansıtılabilmesi için önemli katkılar sunar. Aile bireyleri, akrabalar ve yakınlar birlikte yemekler yiyebilir, sohbetler edebilir, oyunlar oynayabilir ve anılar oluşturabilir. Bu etkileşimler, bir araya gelen tüm bireylerin birbirleriyle olan bağlarını güçlendirip duygusal bağlantılarını da pekiştirir. Bu da hem çocukların hem de yetişkinlerin sosyal ve duygusal miraslarının gelişimine katkı sağlar.” dedi.

    Bayramların güzelliğini çocukların deneyimlemesi sağlanmalı

    Çocuklara bayramın farkındalığı ve etkileri anlatılırken, bu önemli günlerin sosyal boyutu ve kazanımları üzerinde durulmasının faydalı olduğunu belirten Beyaz, “Bayramın köklü bir gelenek, sosyal ve kültürel bir miras olduğu ve toplumun önemli bir parçası olduğu çocuklara uygun bir dille anlatılmalı. Bu günlerin sevgi, paylaşım ve dayanışma gibi değerleri pekiştiren özel günler olduğu yaşayabilecekleri örneklerle gösterilmeli. Bu bağlamda ebeveynler kendi bayram anılarından paylaşımlarda bulunup, etkileşimlerinden ve bunun güzelliklerinden bahsedebilirler. Çocuklara bayramın nasıl kutlandığından bahsederek, aile içinde birlikte neler yapılabileceği ve nasıl anlamlı anılar oluşturabilecekleri tecrübe ettirilebilir. Bayramın birlikte vakit geçirmek, hediyeler vermek ve sevdiklerimizi mutlu etmek için güzel bir fırsat olduğunu da anlatabiliriz.” önerilerinde bulundu.

    Çocuklara büyükleriyle iletişim kurmanın önemli olduğu anlatılmalı

    Günümüzdeki anne ve babaların çocukluk deneyimleri ile çocuklarının çocukluk deneyiminin birbirinden farklı olduğunu hatırlatan Beyaz, “Günümüz ebeveynleri çocukluklarında, deneyimleyerek bilgiye ulaşıyordu. Sokakta oyunlar oynayarak, vakit geçirerek akranlarıyla etkileşimler kurup sosyalleşiyor ve bazı değerlerin öğrenilmesine imkân buluyordu. Şimdilerde ise bunun yanı sıra, dijital ortamlarda etkileşimlerin olduğu, daha yapay ve değerlerin kültürel normlardan bağımsız şekilde gelişebildiği yeni bir bilgiye ulaşma modeli de oluştu. Bu vesileyle, çocuklara odalarında bilgisayar karşısında geçirdikleri zamanın yanı sıra büyükleriyle iletişim kurmanın da önemli olduğunu baskıcı tutumdan uzak bir şekilde ve makul gerekçelerle anlatmakta fayda var.” şeklinde konuştu.

    Çocuklar, gerçek dünya ile bağlantıda kalmaları için sosyal etkileşimlerini artırmaya teşvik edilmeli

    “Çocuklara, büyükleriyle iletişim kurulmasının önemi anlatılırken deneyimleyebilecekleri imkânlar sunmak olumlu bir etkiye vesile olacaktır.” diyen Beyaz, “Büyükleriyle iletişim kurmanın duygusal bağları güçlendirdiğini ve aile içindeki dayanışmayı artırdığını, yüz yüze iletişimin duygusal zenginlik taşıdığını ve karşılıklı anlayışın gelişmesine katkı sağladığını, büyüklerimizle iletişim kurmanın, deneyimlerini dinlemek ve öğütlerinden yararlanmak açısından değerli olduğunu ifade edebilir ve deneyimlemelerini sağlayabiliriz. Ayrıca bilgisayar karşısında geçirilen zamanın sınırlı olması gerektiği konusunda tutarlı ve kararlı bir tutum sergilemeli. Çocukları, gerçek dünya ile bağlantıda kalmaları için aile toplantılarına katılmak, sohbet etmek veya birlikte dışarıda etkinliklere katılmak gibi aktivitelerle sosyal etkileşimlerini artırmaya teşvik edebiliriz.” diye konuştu.

    Uzaktaki büyükleri düzenli aramak bağımızı güçlendirir

    Uzakta olan büyüklerimize onları unutmadığımızı göstermek için düzenli olarak telefon veya video görüşmeleri yaparak iletişimde kalmanın önemli olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Onlara zaman ayırmak ve ilgimizi göstermek, onları hatırladığımızı hissettirir. Özel günlerde onlara kartlar, mektuplar veya hediyeler göndermek, düşünceli olduğumuzu ve onları özlediğimizi ifade eder. Fotoğraflar ve videolar paylaşarak, yaşadığımız deneyimleri onlarla paylaşmamız, onları hayatımızın bir parçası olarak hissettirir.” dedi.

    “Uzakta olsak bile düzenli olarak onları aramak ve güncellemeleri paylaşmak, ilişkimizi sıcak tutar ve bağımızı güçlendirir.” diyen Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Ziyaretler düzenlemek, mümkün olduğunda onları görmek ve birlikte zaman geçirmek, aidiyet hissimizi pekiştirir ve onlara olan sevgimizi gösterir. Unutmayalım ki, iletişim, anlayış ve paylaşım, aile bağlarının güçlenmesine ve ilişkilerin derinleşmesine yardımcı olan temel unsurlardır. Bu değerlere önem vererek, bayramlar ve diğer özel günlerde ailemizle aramızdaki bağı daha da güçlendirebilir ve sevdiklerimizle anlamlı anılar oluşturabiliriz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Egeli 362 genç hekim sağlık ordusuna uğurlandı

    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesindeki eğitimlerini tamamlayan 362 hekim mezuniyet heyecanı yaşadı. Türkiye ve dünyanın dört bir yanında şifa dağıtacak Egeli hekimler, ant içerek mesleğe ilk adımlarını attı.

    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 2022-2023 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı Amfi Tiyatroda gerçekleştirildi.  Törene, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün, Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver İlhan, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.   

    Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün,  konuşmasına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın selamlarını ileterek başladı. Gençlere seslenen Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Bu gün, hayatınızdaki en güzel, en özel günlerden birisidir. Ege Üniversitesine adım attığınız ilk günden bu yana uzun ve zorlu bir yolu başarıyla yürüdünüz ve sonuna geldiniz. Sizler; ülkemizin en güzel şehirlerinden olan İzmir’de, 68 yıllık deneyimli, tam akredite ve araştırma üniversitesi olan Ege Üniversitesi’nin gözdesi, Tıp Fakültemizden mezun olma şansını yakalayan en genç meslektaşlarımızsınız. Bu özel ve anlamlı günde sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Eğitiminizin önemli bir bölümünü covid 19 pandemisi döneminde aldınız. Sizler, yüzyılın, tüm insanlık için en zorlu zamanının mezunları oldunuz. Ege Tıbbın pandemiye karşı verdiği mücadelede gösterdiğiniz uyum, dayanıklılık ve cesaretinizi içtenlikle takdir ediyoruz. Bu dönemde edindiğiniz kazanımlar gelecekte asla unutmayacağınız önemli deneyimlerdir. Bu Nedenle covid 19 pandemisindeki kazanımlarınızı unutmayın. Pandemi dönemi beklenmeyen olağandışı sürprizlerle dolu bir dönem olarak seyretmiştir. Bu dönemin tıp mesleği için en önemli kazanımı ‘Beklenmeyeni deneyimlemek ve mücadele etmek’ olmuştur.  Beklenmeyen bir durumla karşılaştığınızda, ortaya çıkan soruna karşı bilgilerin hızla güncellenmesi, gelişmelere açık ve mücadeleci olabilmek çok büyük önem taşımaktadır. Sizler tüm bu özelliklere sahip olarak, başarıyla pandeminin üstesinden geldiniz. Bu çerçevede Ege Tıp öğrencileri olarak merak etmeyi ve bununla birlikte alçakgönüllülüğü öğrendiniz. Eğitiminiz sonunda en önemli kazanımınız ‘hastalarınızın güvenini kazanarak sevgi ve empati ile ideal hekimlik yaklaşımı’ olmuştur”   dedi.

    “Hekimlikte ekibinizle takım ruhu ile çalışın”

    Hekimlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Cemil Gürgün,  “Çok onurlu olan bu görevi yerine getirirken, sağlığın diğer emekçileri olan hemşirelerimiz, yardımcı sağlık personelimiz de takım ruhu içinde sizinle birlikte çalışacaklar ve yanınızda olacaklardır. Bir ekip olduğunuzu onlara mutlaka hissettirin. Çünkü gerçek tıp sanatının temelinde; ekip çalışması ile hastalara bakım vermek ve hastanın acılarını dindirmek yatmaktadır. Tıp teknolojisindeki gelişmeler tıp eğitimini ve pratiğini sürekli olarak geliştirirken, teknolojinin fazlasıyla kullanılması hastayla olan temasınızı azaltabilir.  Hekimlik uygulamalarınızda bulunması gereken en önemli iki özellik; sizin anlayışınız ve şefkatinizdir ki bu nedenle hekimlik bir sanat olarak bilinmektedir. Bu önemli duyguları asla unutmayın. Her zaman bilimin savunucusu olun. İnsan sağlığı ve refahının gelecekteki yörüngesini belirlemede siz etkili olacaksınız. Bu durum hem bir sorumluluk hem de bir fırsattır. Sizlerin katlandığı her şey göz önüne alındığında, dayanıklılığınız ve kararlılığınız, sizi önümüzdeki yıllarda tıbbi başarılara ulaşmak için müthiş bir güç verecektir. Tıp ve sağlık alanında yanlış bilginin gerçek akademik bilgiyi fazlasıyla kirlettiği bu zamanda, Tıp ve sağlık; halen büyük çoğunluğun gerçeğe ve uzmanlığa saygı duyduğu bir alan olmaya devam etmektedir.  Bu yola adım attığınız bu andan itibaren, sizler iyi bir hekim, iyi bir bilim insanı, yenilikçi ve liderler olarak, işinizde ve toplumda dürüstlüğün ve kanıta dayalı karar vermenin önemini savunmanızı bekliyoruz. Bu konuda Ulu Önderimiz;  ‘Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir’ demiştir” diye konuştu.

    “Öğrenciliği asla bırakmayın…”   

    Hekimliğin yaşam boyu öğrenme gerektiren bir meslek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Ne kadar çok öğrenirseniz hayat kurtarma şansınız o kadar artar. ‘Yaşam Boyu Eğitim’ ana felsefeniz olmalıdır.  Yeni bir şey öğrenmenin ilk adımı, bildiklerinize odaklanmak yerine bilmediklerinizi kucaklamaktır. Kariyerinizin bir noktasında, kendinizin çözemeyeceği bir an mutlaka gelecektir. Bu noktada deneyimli meslektaşlarınızdan fikir alın, bilgi paylaşıldıkça değer bulur.  Başarmak için sizden daha fazlasını bilen başkalarını aramaktan ve soru sormaktan korkmayın. Okulunuz bitmiş olabilir. Ancak hayatınızın geri kalanını bir eğitim olarak görmelisiniz. En iyi öğrenmek, öğretmekle gerçekleşir. Sizden daha deneyimsizleri, kıdemsiz meslektaşlarınızı eğitmeye devam edin. Asla bilimsel kıskançlık içinde olmayın, sanatınızı her zaman paylaşın. Geleceğe umutla bakın. Tıp pratiğinin kökleri umuttadır. Bilin ki insanlık tarihi sonsuz sayıda umut dolu eylemle şekilleniyor. Umut varsa yaşamda vardır. Tıp bilimine olan katkılarınız, bir hücre molekülü kadar küçük veya toplumun kendisi kadar geniş bir şeye odaklanabilir. Ancak tıpta hangi yolu seçerseniz seçin, umut kavramını ve kolektif çalışmanızın başarıyı ve değişimi getirebileceğine olan inancınızı sürdürün. Sosyal yaşamda kalın. Bilgi birikimi kadar sosyal iletişim ve çevre de hekimler için çok önemlidir. Yaşantınızda sanat ve spora her zaman yer verin. Fiziksel ve ruhsal sağlık için tıp dışı aktiviteler de çok önem taşımaktadır.  Tıp aslında ‘sosyal’ bir bilim dalıdır. Çünkü temelinde ‘insan’ vardır.  İnsanı, insanlığı iyi irdeleyebilmek için toplumsal yaşantı içerisinde sosyalleşme çok önemlidir. Hekimlerin zekâ seviyesi zaten çok yüksektir. Ancak duygusal zekânızda yüksek olmalıdır. Beyaz önlüklerinizi giydiğiniz gün birlikte yemin ettiniz. O yeminin ilk birkaç satırında hastalarınızın sağlığını ve esenliğini ilk sıraya koyacağınıza söz verdiniz. Hastanızın özerkliğine ve onuruna saygı duymaya, hastalarınızın sağlığının gizliliğini korumaya, zarar vermemeye ve sağlık ve esenlik yolculuğunda onların ortağı olmaya’ söz verdiniz.

    Ege Tıp yuvanızdan, bugün dürüst ve çalışkan genç bir hekim olarak ayrılırken, güçlü bir arkadaş ve dost ağı kurmuş olarak, her zaman danışabileceğiniz ve arayabileceğiniz sizlere mentorlük yapan hocalarınızı kazanarak, en önemlisi de doktorluk gibi çok kutsal bir mesleğe adım atarak ayrılıyorsunuz. Ayrıca çok önemli bir misyonu daha üzerinize almış olarak ayrılıyorsunuz. Tüm dünyayı, insanlığı, halkımızı daha sağlıklı kılmak için göreve atılıyorsunuz.  Bazen bir sıcak el, bazen sevgi dolu bir kalp, bazen akıl veren bir dahi, bazen disiplin sağlayan bir amir, bazen sırdaş, bir arkadaş olarak mesleğinizi en iyi şekilde icra edeceğinizden eminiz. Bu zorlu, fazlasıyla özveri gerektiren tıp eğitiminizde ailelerinizin, hocalarınızın ve elbette ki sizlerin büyük emekleri var. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ailesini böylesine önemli ve değerli bir konuma getiren yöneticilerimize, sizleri yetiştiren tüm öğretim üyelerimize, sizin gibi başarılı evlatları fakültemize kazandıran değerli ailelerinize minnettarlığımızı ve teşekkürlerimizi sunuyorum. Fakültemiz hocalarının destekleriyle faaliyetlerini sürdüren Ege Tıbbiyeliler Derneğine, öğrencilerimize sağladığı burs imkanları ve mezuniyet törenimize katkıları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz. Pandemi döneminde ve yakın zamanda yaşamış olduğumuz deprem felaketinde hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarını, meslektaşlarımı ve hocalarımı saygı ve minnetle anıyorum. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmaktır.

    ‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır’ Ümidimizi yüceltin. Vatan bayrağının dalgalandığı her yerde mesleğinizi layıkıyla yapacağınızdan ve Ege Üniversitesi’nden mezun olmanın gururuyla bizleri en güzel şekilde temsil edeceğinizden hiç kuşkumuz yoktur.  Bundan sonraki meslek yaşamınızda sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimle hepinizi kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

    Mezun öğrenciler adına konuşma yapan dönem birincisi Dr. Hakan Turan Kiriş, “Bugün mesleğimize kavuşmanın mutluluğunu yaşarken altı yıllık dostluklarımızdan ve okulumuzdan ayrılmanın da hüznünü yaşıyoruz. Eğitimimiz sırasında tüm dünyayı etkileyen pandemi dönemini ve tüm ülkemizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremi yaşadık. Depremde ve pandemi döneminde kaybettiğimiz tüm meslektaş büyüklerimizi ve vatandaşlarımızı buradan saygıyla anıyorum. Eğitim sürecim boyunca hayatımı etkileyecek birçok hoca ile tanışma fırsatı buldum. Bana bilim sevgisini kazandıran değerli hocalarıma, her zaman yanımda olan aileme ve arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

    Ant içerek mesleğe adım attılar

    Konuşmaların ardından dereceyle mezun olan Dr. Hakan Turan Kiriş, Dr. Buket Yaldız ve Dr. Şerife Ece Eren’e plaket ve diplomaları Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Gürgün tarafından verildi. Diplomalarını alan mezunlar, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Rüçhan Sertöz eşliğinde Hipokrat Andı ile meslek yaşamlarına ilk adımı attı. Diploma törenin sonunda Egeli hekimler, keplerini fırlatıp mutluluklarını paylaştı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tash Sultana Türkiye’de İlk Kez PSM Loves Summer by %100 Müzik Kapsamında Müzikseverlerle Buluştu

    Tek kişilik müzik grubu olarak tanımlanan, multi-enstrümantalist sanatçı Tash Sultana Türkiye’deki ilk konserini PSM Loves Summer by %100 Müzik konser serisi kapsamında 23 Haziran akşamı Zorlu PSM’de gerçekleştirdi. Binlerce müziksever %100 Müzik’in katkılarıyla Tash Sultana’nın sahnede sayısız enstrümanla yaptığı müzikal şovu ve öncesinde indie-folk grubu Amistat’ın performansını izleyerek unutulmayacak bir gece geçirdi.

    “Jungle”, “Notion, “Talk It Out”, “Pretty Lady” gibi şarkılarıyla genç yaşta müzik sahnesinde parlayan, multi-enstrümantalist, şarkıcı-söz yazarı Tash Sultana, 23 Haziran akşamı PSM Loves Summer by %100 Müzik konser serisi kapsamında Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde hayranlarıyla buluştu. Konserin ön grubu olarak, Simon and Garfunkel, Kings of Convenience, Kodaline gibi dünyaca ünlü gruplardan aldıkları ilhamla müzik tarzlarını oluşturan Alman indie folk ikilisi Amistat sahne aldı. Tash Sultana Jungle, Mystik, Notion, James Dean, New York, Blackbird gibi sevilen şarkılarını seslendirerek Türkiye’deki hayranlarına eşsiz bir müzikal şov sundu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bu 12 Altcoin İçin Son Dakika Gelişmeleri: Dev Ortaklık!

    Haftanın öne çıkan geliştirme aktiflikleri ortasında HBAR ve ChatGPT entegrasyonu yer aldı. Altcoin piyasasından son gelişmeler, bir dizi şirketinde bu istikamette atılım yaptığını gösteriyor.

    İşte 12 altcoin’den günün sıcak gelişmeleri

    Gemini, Birleşik Krallık’ta Ethereum staking hizmetini başlattı

    Cameron ve Tyler Winklevoss liderliğindeki Gemini, Birleşik Krallık müşterileri için Ethereum staking hizmetlerini tanıttı. Borsa, tescilli eseri Gemini Staking Pro’yu Birleşik Krallık’daki kurumların ve varlıklı bireylerin hizmetine açıyor.

    Lido Finance’ten 40.000 ETH teklifi

    Lido Finance’te DeFi uzmanı Seraphim Czecker, Mantle’dan Lido’nun likit staking platformuna 40.000 ETH (72 milyon dolar) tahsis etmesini isteyen bir teklifte bulundu. Bu teklif onaylanırsa, Lido’nun staking platformunda kıymetli bir tahsise yol açacak. Ayrıyeten, Lido ve Mantle ortasında stratejik bir iştirak yaratacak.

    Coinbase’in ETH staking hissesi düşüyor

    Son raporlar, Coinbase’in Ethereum (ETH) staking hissesinin keskin bir düşüş yaşadığını gösteriyor. Dune Analytics’in datalarına nazaran Coinbase’deki altcoin staking oranı %9,7’ye düşerek Mayıs 2021’den bu yana en düşük düzeyde.

    Coinbase’in ETH staking pazar hissesindeki düşüş, Ethereum staking talebinin arttığı bir vakitte geliyor. Şangay güncellemesinin akabinde staking trendi, sağladığı değerli pasif gelir nedeniyle yatırımcıların ilgisini çekti. Datalara nazaran, staked ETH sayısı, stake edilmeyen ölçüsü 3,5 milyon ETH (7,3 milyar dolar) aştı.

    Shibburn Twitter hesabı askıya alındı

    Kriptokoin.com olarak aktardığımız üzere, Shiba Inu’nın token yakımlarını izleme platformu Shibburn’ün Twitter hesabı askıya alındı. Proje takımı, yardım talebi ve süratli bir tahlil için Elon Musk ve Twitter’ın yeni CEO’su Linda Yaccarino’ya bildiri gönderdi.

    Dash, halving aktifliğini çift haneli fiyatlandırdı

    Gizlilik odaklı Dash (DASH), geçtiğimiz günlerde halving döngüsünü tamamladı. Bunun akabinde SADH fiyatı %40’un üzerinde kıymet kazandı.

    Celsius, wash trading tezleriyle gündemde

    2022’de iflas eden kripto şirketi Celsius Network, alacaklılarından piyasa manipülasyonu ve şişirilmiş CEL token hacmiyle ilgili yeni argümanlarla karşı karşıya. Yakın tarihli bir davada, Celsius yöneticilerinin, Celsius CEL tokenlerinin fiyatını wash trading yoluyla manipüle etmek için kripto piyasası üreticisi Wintermute ile işbirliği yaptığını tez etti.

    HBAR, ChatGPT eklentisini tanıttı

    ChatGPT ile Hedera Hashgraph’ın kripto para ünitesi HBAR ortasında işbirliği meydana geldi. İştirak Blockchain ve yapay zekaya dayanıyor. Entegrasyon sayesinde kullanıcılar, ChatGPT ile Hedera ağıyla etkileşim kurabilecekler. Bununla birlikte, Hedera Consensus Service (HCS), Hedera Token Service (HTS) ve Smart Contract Service üzere hizmetlere erişmekte mümkün olacak.

    Ripple, Kotak Mahindra Bank’ın dijital rupi projesini destekliyor

    Hint bankası Kotak Mahindra Bank, Digital Rupee e₹ projesinin pilot uygulaması için Ripple’ın teknolojisini tercih etti. Hint bankası, 2018’de Ripple ile iştirak kurmuştu. Artık dijital rupee için pilot uygulamaya başladılar.

    Terra Luna Classic (LUNC) yeni bir teklif sundu

    Terra Classic geliştiricilerinden oluşan bir takım, 2023’ün 3. çeyreği için “Six Samurai” teklifini ortaya koydu. Teklif “Altı Samuray” ismini gerisindeki mühendislik grubundan alıyor. Bununla birlikte, 2023’ün üçüncü çeyreği için 116.000 dolar harcama yapan takım, Columbus-5’ten Columbus-6’ya geçişi içeren ve Cosmos SDK’ya güncellenen bir L1 yol haritası öneriyor.

    Ayrıca, yol haritasının bir modülü, Terra Classic listelemesini analitik bir görselleştirme web aracı olan Keplr’ın Web Arayüzünde ve kripto borsaları ve müşteriler için bir Cosmos blok gezgini olan Mintscan’de takip etme planı.

    Bu iki şirket USDC için yeni kullanım durumları açıyor

    Stellar Development Foundation (SDF), Coinbase’in Stellar ağında USD Coin (USDC) için dayanak eklediğini duyurdu. Bu sayede, Coinbase’in Stellar ağı aracılığıyla USDC çekmesi ve yatırılması mümkün olacak.

    USDC’den bir başka gelişmede, Alman yazılım devi SAP milletlerarası ödemeler için USDC kullanımına hazırlandığını duyurdu. Yazılım şirketi, USDC ile hudut ötesi ödemeleri daha süratli ve ekonomik hale getirmeyi amaçlıyor. Test kademeleri şu anda Ethereum ağı üzerinde başladı.

  • Konak Kültürevi’nde Heykel Sergisi

    Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği sanat atölyelerinden biri olan heykel atölyesinin katılımcıları, dönem boyunca edindikleri birikimler sonucu yaptıkları çalışmaları, açtıkları sergide izlenime sundu.

     

    Nilüfer Belediyesi’nin birçok farklı alanda açtığı sanat atölyelerinde dönem sona ererken, kursiyerler de  öğrendiklerini açtıkları sergilerde beğeniye sunuyor. İlgi gören atölyelerden biri olan heykel atölyesinde de, dönem sona  erdi. 7’den 70’e farklı yaş gruplarından çok sayıda kursiyer, verimli bir eğitim yılı geçirdi. Eğitmen Şeyma Çobanoğlu eşliğinde yaklaşık 9 ay süren heykel atölyesinde temel ve teknik bilgi eğitimi alan katılımcılar, çalışmalarını dönem sonunda açtıkları  sergide izlenime sundu. Konak Kültürevi’ndeki serginin açılışını Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer yaptı.  Başarılı çalışmaları için kursiyerleri kutlayan Özer, eğitmen Şeyma Çobanoğlu’na da katkılarından dolayı teşekkür etti. Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, sergiyi gezerek çalışmaları yakından inceledi. Yaklaşık 150 heykel çalışmasının yer  aldığı sergi, 6 Temmuz tarihine kadar Konak Kültürevi’nde izlenime açık kalacak.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 2. İzmit Körfezi Deniz Festivali’ne büyük ilgi

    KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nce bu yıl ikincisi düzenlenen İzmit Körfezi Deniz Festivali, Gölcük Değirmendere Yüzbaşılar Sahili’nde gerçekleştirildi. Çocukların doyasıya eğlendiği etkinlikte aileler en fazla balığı yakalayabilmek için birbirleriyle kıyasıya yarıştı.

    İzmit Körfezi’nin çevresini ileri biyolojik arıtma tesisleriyle çeviren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezi’ni eski günlerine döndürüyor. 42 bin yavru balığı denizle buluşturan Büyükşehir, bu yıl ikinci İzmit Körfezi Deniz Festivalini yaptı. Büyükşehir Belediyesi’nin öncülük yaptığı etkinliğe Gölcük Belediyesi, Kocaeli Sportif Olta Balıkçıları ve Doğa Derneği ile Gübretaş firması destek verdi. Gölcük ilçesi Değirmendere Yüzbaşılar Sahili’nde gerçekleştirilen etkinliğe Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ve vatandaşlar katıldı. Programın ve çocuklar için kurulan survivor parkurunun sunuculuğunu ise ünlü oyuncu Alp Kırşan yaptı.

    ÇOCUKLAR DOYASIYA EĞLENDİ

    Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen festivale aileler büyük ilgi gösterdi. Bu kapsamda ailelerin birlikte vakit geçirmesi için etkinlik alanları oluşturuldu. Çocuklar kendileri için hazırlanan şişme oyun grupları ve etkinlik alanlarında doyasıya eğlendi. Çocuklara ücretsiz macun, pamuk şekeri, dondurma ve patlamış mısır ikramı yapılırken, vatandaşlara ise ücretsiz balık ekmek ikram edildi.

    Zeliha Sunal tarafından tasarlanan ve 3 bin 700 atık pet şişe toplanarak hazırlanan balık heykeli de festivalde büyük ilgi gördü. Festival kapsamında deniz araçlarının yer aldığı korteji vatandaşlar meraklı gözlerle izledi.

    YILDIRIM: HAYALİMİZ GERÇEKLEŞTİ

    Festivalde kısa bir konuşma yapan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, “İzmit Körfezimiz eski günlerine dönüyor. İzmit Körfezi için çok çalışma yapıldı. Yakınımızda da büyük bir çalışma yapılıyor. İzmit Körfezi’nin doğu kıyısından dip çamuru çıkarılıyor. Çalışma tamamlandığında Körfez’in çevresindeki mavi bayraklı plaj sayısı artacak. Gölcüklüler olarak bir hayalimiz vardı, bu da Değirmendere ile Halıdere’nin birleşmesiydi. Bu hayalimiz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirildi. Büyükşehir, Gölcük ilçemize Aquapark kazandırdı. Değerli çalışmalarından dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın’a teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

    “DİP ÇAMURU TEMİZLİĞİ TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÇEVRE HAREKETİ”

    İzmit Körfezi’nin eski günlerine döndüğünü belirten Kocaeli Büyükşeir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, “İzmit Körfezi’nin eski günlerine dönüp, yeniden hayat bulması için var gücümüzle çalışıyoruz. Her noktada çalışmalarımız devam ediyor. Yılda yaklaşık 10 bin geminin hareketini izliyoruz. İzmit Körfezi’nin altındaki hayalet ağları çıkartıyoruz. Deniz kirlenmesin diye 24 saat esaslı çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin bir damla evsel atık suyunu denize bırakmayan tek Belediye biziz. Şimdi İzmit Körfezi’nin tarihini değiştirecek bir çalışmayı gerçekleştiriyoruz. Körfez’in en üst noktasında çok büyük bir alanda toplanmış ve birikmiş bir çamur var. Yaklaşık 650 tane futbol sahasını kaplayacak çamuru İzmit Körfezi’nin dibinden çıkarıyoruz. Bu temizlik çalışması şu anda Türkiye’nin en büyük çevre hareketi. Dünyada da az sayıda benzer örnekleri var. Bu çalışmaların ardından Körfez daha da canlanacak. Bugüne kadar İzmit Körfezimizdeki biyoçeşitliliğin artması için 42 bin adet yavru balığı denize bıraktık. Şimdi festivalimizde balık tutma yarışması yapılacak. Buraya gelen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

  • Aziz Yıldırım’dan Uğur Dündar’a istifa çağrısı!

    Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Yüksek Divan Heyeti Lideri Uğur Dündar ile ilgili flaş bir açıklama yaptı.

    Aziz Yıldırım yaptığı açıklamada, “Uğur Dündar, telaffuzları ve hareketleriyle hem Sayın Ali Koç’a, hem de Fenerbahçe’ye ziyan vermektedir. Kendisini, bundan kısa bir vakit evvel şahsıma bir arkadaşımız aracılığıyla iletmiş olduğu, askerliğimle ilgili “Tweetler atmaya kalkarsam efsaneler kestane olur” kelamıyla ne kastettiğini anlatmaya, 23 Haziran 2023 Cuma günü Erman Toroğlu’nun yazısındaki bahsettiği, şahsıma yönelik galiz küfürlerin ima edildiği yazıya yanıt vermeye, dışarıdan nasıl gözüktüğünü açıkça görmesi için son mali genel konseyimizin kaydını tekrar izlemeye ve artık fiili olarak sürdüremediği Yüksek Divan Şurası Başkanlığı koltuğundan istifa etmeye davet ediyorum.” tabirlerini kullandı.

    AZİZ YILDIRIM’IN AÇIKLAMASI

    “23 Haziran Cuma günü yapmış olduğum açıklamaların akabinde, bugün Uğur Dündar Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde söylediklerimle hiç ilgisi olmayan bir yazı kaleme almıştır.

    Kelam konusu gazeteci yazısında “Fenerbahçe Lideri Ali Koç’a mani çıkarmadığı” için benim “tehditlerime” maruz kaldığını söz ederek Tecahüli arif yapmış, edebiyatımızda sık kullanılan bilmezlikten gelme sanatından faydalanmaya çalışmıştır.

    Öncelikle söz etmek gerekir ki, Uğur Dündar’ın oturmuş olduğu makam, Fenerbahçe Lideri’ne zorluk çıkarabileceği bir yer olmamakla birlikte, o makam bu türlü bir berbatlığa alet edilemeyecek kadar da kıymetli ve kutsaldır. O koltuğun kıymetini ve yükünü hala kavrayamamış olan Uğur Dündar’ın, açıklamalarımla hiç ilgisi olmayan bu çocukça tezi, hem Fenerbahçe Lideri’ne, hem de Yüksek Divan Şurası üyelerine hakarettir. Maalesef kelam konusu gazeteci bu satırlarıyla, basın toplantımdan gerekli hissesi kendisine çıkaramadığını kanıtlamıştır.

    Ben basın toplantımda, Fenerbahçe Yüksek Divan Şurası Lideri’nin vazifesini gerektiği biçimde yerine getiremediğini, Fenerbahçe’nin genel konsey ortamına siyaset girmesine direkt vesile olduğunu, seçilmeden evvel bizlerden dayanak isterken, talebimiz üzerine siyasetle ortasına ara koyacağı istikametinde vermiş olduğu taahhütleri yerine getirmediğini, Erman Toroğlu’nun 23 Haziran Cuma günü yazmış olduğu yazıya yanıt vermesi gerektiğini, ayrıyeten bana yazılı bir biçimde ilettiği bir tehdidi, hodri meydan diyerek kamuoyuna açıklaması gerektiğini tabir ettim. Uğur Beyefendi ise bugün yazısında bunlarla külliyen ilgisiz Türk sineması tadında bir yazı yazmıştır.

    Uğur Dündar’ın yüksek divan seçimleri öncesinde hangi fikirlerle şahsım ve arkadaşlarımın dayanağını istediği, o süreç boyunca hangi ruh halinde hareket ettiği, hareketleri, Sayın Ali Koç ve idaresiyle ilgili kanıları, bizim ona ne tıpta tavsiyelerde bulunduğumuz, seçildikten sonra Uğur Dündar’ın mevcut idare karşısında maruz kaldığı muamele ve bunu bize hangi sözlerle aktardığı, bizim ona Fenerbahçe’ye yakışır doğrularla lisanımız döndüğü ve gücümüz yettiğince ne cins tavsiyelerde bulunduğumuz, ben ve arkadaşlarım başta olmak üzere bir çok genel şura üyemiz tarafından bilinmektedir.

    Ayrıyeten şunu da herkes çok uygun bilmelidir ki Aziz Yıldırım, gerek 3 Temmuz’da, gerekse sonraki sancılı süreçlerin hiçbirinde yalnız kalmamış, 25 milyonluk topluluğumuzun eşsiz gücünü her an yanında hissederek uğraşını vermiş ve çok şükür ki haklılığı yıllar sonra da olsa ortaya çıkmıştır.

    Buradan hareketle, Uğur Dündar’ın yazısında yaratmaya çalıştığı imaj yersiz ve anlamsız olmakla birlikte topluluğumuza hakarettir. Aziz Yıldırım, şahsi hayatında sırf annesi ve babasına, onun dışında ise şahıslara değil sırf büyük Fenerbahçe topluluğuna minnet duymaktadır.

    Uğur Dündar, telaffuzları ve hareketleriyle hem Sayın Ali Koç’a, hem de Fenerbahçe’ye ziyan vermektedir. Kendisini, bundan kısa bir vakit evvel şahsıma bir arkadaşımız aracılığıyla iletmiş olduğu, askerliğimle ilgili “Tweetler atmaya kalkarsam efsaneler kestane olur” kelamıyla ne kastettiğini anlatmaya, 23 Haziran 2023 Cuma günü Erman Toroğlu’nun yazısındaki bahsettiği, şahsıma yönelik galiz küfürlerin ima edildiği yazıya karşılık vermeye, dışarıdan nasıl gözüktüğünü açıkça görmesi için son mali genel konseyimizin kaydını tekrar izlemeye ve artık fiili olarak sürdüremediği Yüksek Divan Konseyi Başkanlığı koltuğundan istifa etmeye davet ediyorum.”

    UĞUR DÜNDAR’IN YAZISI

    Uğur Dündar, Sözcü’deki köşesinde şu yazıyı kaleme almıştı: “Hiç unutmuyorum makus haber, 17 Ocak 2014 Cuma günü akşam saatlerine hakikat gelmişti.

    FETÖ’nün talimatları doğrultusunda karar verdiği öne sürülen Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, Fenerbahçe Lideri Aziz Yıldırım’ın mahpus cezasını onamıştı.

    Karara nazaran; daha evvel şike kumpasından 1 yıl mühletle cezaevinde kalan Lider, 3 yıl, 8 ay 15 gün daha demir parmaklıkların arkasında yatacaktı!

    Hukukçular, Aziz Bey’in, pazartesi sabahı yine cezaevine girebileceğini söylüyorlardı.

    Böylelikle şike kumpası operasyonlarının yapıldığı 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren eşi görülmedik bir kenetlenmeyle Lider ve idaresine sahip çıkan Fenerbahçe topluluğu için kuvvetli bir süreç daha başlıyordu…

    O gece neler yaşanabileceğini düşünmekten uyuyamadım.

    Sonraki sabah yalnız olmadığı bildirisini vermek için, erkenden Ülker Arena’ya gittim.

    Oraya girerken FETÖ’cü savcıların beni de tutuklamak için fırsat kolladıklarını ve bu ziyaretimi bile vesile yapabileceklerini biliyordum.

    Salonda buluştuğumuz Aziz Bey’in etrafında her vakit görmeye alışık olduğumuz kalabalık yoktu.

    “Başkan seni bu türlü bir günde yalnız bırakamazdım. O nedenle geldim” deyince, gözleri buğulandı. (Kendisiyle hastanede yatarken polisleri atlatarak gizlice buluştuğumuzda ve Metris Cezaevi’ne gittiğimde de daima buğulu gözlerle konuşmuş, bu gayretlerimi asla unutmayacağını söylemişti.)

    Tribünde yan yana oturarak Tarsus Belediyespor’la oynayan kız basketbol kadromuzu destekledik. Açık farkla kızlarımızın kazandığı maçın akabinde değerli bir görüşme için içeriye geçtik…

    Avrupa basketbolunda çığır açan, 13 yıl boyunca koçluk misyonunu üstlendiği Panathinaikos’u beş kere Euroleague Şampiyonu yapan, Avrupa’nın en yeterli koçu seçilen Zeljko Obradoviç, Fenerbahçe’deki birinci dönemini geçiriyordu.

    Lakin yaşanan olaylar nedeniyle şaşkın durumdaydı. Çünkü kendisine güvenerek geldiği Lider Aziz Yıldırım, tekrar cezaevine girmek üzereydi. Her halinden dert içinde olduğu anlaşılıyordu. O denli ya, istediği grubu kuramamış, büyük umutlarla koçluğunu üstlendiği Fenerbahçe’de pırıltılı mesleğini tehlikeye atma riskiyle karşı karşıya kalmıştı. Dikkatle bakınca alnından ter taneciklerinin süzüldüğünü gördüm. Lider meseleleri görüşmek üzere onun odasına girince, müsaade istedim. “Olur mu Uğur Beyefendi, sizden bir gizlimiz mı var? Lütfen siz de bulunun” deyince, Fenerbahçe’nin eski basketbolcusu Mirsad Türkcan’ın tercümanlık yapacağı toplantıya katıldım…”

    Okuduğunuz satırları 2020 yılında bu köşede yayımladım.

    Kumpas sürecinde Aziz Beyefendi hakkında daha birçok dayanak yazısı kaleme aldım, televizyonlarda coşkulu konuşmalar yaptım..

    Kumpaslara karşı Fenerbahçe topluluğunun Aziz Yıldırım’ın etrafında kenetlenerek sergilediği süper direniş destanını anlattığım son yazım, 3 Temmuz 2022 günü, yani bir yıl evvel, köşemde yer aldı.

    Pekala bunları yazdığım için pişman mıyım?

    Asla!..

    Anlattığım olaylar bugün yaşansa, tekrar birebir duruşu stantlar, tekrar cezaevine girmeyi bile göze alır mıyım?

    Hiç düşünmeden; evet!..

    Neredeyse tek başına kaldığı gün yanında dimdik duran Uğur Dündar’a buğulu gözlerle bakıp minnettar olduğunu söyleyen, lakin evvelki gün düzenlediği basın toplantısında; Fenerbahçe Yüksek Divan Konseyi Lideri olarak Fenerbahçe Lideri Ali Koç’a mani çıkarmadığım, yoluna taş koymadığım için bana tehditler savuran Aziz Yıldırım’ı asla yalnız bırakmazdım!..

    Zira bunları bir beklentiyle değil, hakikat olduğuna inandığım için yapıyorum.

    Doğruları ve ortak kıymetlerimizi savunmak, siyaset yapmak ise dün de bugün de yalnızca doğruları savunuyorum.”

  • Trabzonspor rotayı Fransa’ya kırdı

    3 Temmuz’daki Slovenya kampına kadar 3 transferi bitirmeyi hedefleyen Trabzonspor, toplamda yaz periyodunda 7 destek planlıyor. Bu mevkilerden biri de sağ bek. Peres ile dönem bitmeden yollarını ayıran Fırtına’da, Larsen konusunda da teknik yönetici Nenad Bjelica’nın raporu olumsuz.

    Geniş bir liste üzerinden çalışan ve en uygun maliyetle sağ bek işini çözmeyi hedefleyen Fırtına’da, yeni aday; Kevin Van Den Kerkhof. Bastia forması giyen 27 yaşındaki Cezayirli futbolcu, geçtiğimiz dönem Ligue 2’de çıktığı 38 maçta 5 gol, 7 asistlik skor katkısıyla dikkat çekti. 1.90 uzunluğundaki Kerkhof, stoperde de oynuyor. Karadeniz takımının, başarılı savunmacı için resmi teşebbüslere başladığı öğrenildi.

    2 MİLYON EURO İSTİYORLAR

    Fransız kulübünün birinci etapta bonservis beklentisinin 2 milyon Euro olduğu belirtilirken, Trabzonspor bu sayısı düşürmeye çalışıyor. Kerkhof’un kiralanma durumu da kelam konusu. Cezayir Ulusal Ekibi ile şu ana kadar yalnızca 1 maça çıkan Kerkhof için Nenad Bjelica’nın onay verdiği söz edildi.

  • 77 yaşındaki Yalçın Ünal, masa tenisinden vazgeçmiyor

    Ordulu 77 yaşındaki Yalçın Ünal, ilerleyen yaşına karşın vazgeçemediği masa tenisini gençlere de öğretmenin memnunluğunu yaşıyor.

    Altınordu ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Ünal, birinci kez 1977’de eline aldığı raketi hiç bırakmayarak masa tenisinde çok sayıda muvaffakiyet elde etti.

    Ünal, 1984 ile 2002 yılları ortasında aralıksız her yıl masa tenisinde vilayet şampiyonu olmayı başardı.

    Antrenörlük hayatına atılarak başında bulunduğu kadroları vilayet ve bölge şampiyonluklarına ulaştıran Yalçın Ünal, uzun müddet de masa tenisi hakemliği yaptı.

    Sportmen ve antrenör olarak 250’nin üzerinde madalya, kupa ve muvaffakiyet plaketi kazanan Ünal, etkin sporculuk hayatını tamamladıktan sonra da tutkusu olan masa tenisinden vazgeçmedi.

    Haftanın muhakkak günlerinde Altınordu Gençlik Merkezi’ne giden Ünal, burada hem spor yapıyor hem de öğrenmek isteyen gençlere masa tenisinin inceliklerini öğretiyor.

    Yalçın Ünal, AA muhabirine, genç yaşta başladığı ferdi bir spor olan masa tenisinden hiç kopamadığını söyledi.

    Masa tenisine birinci başladığı periyotta rakiplerine çok yenildiğini belirten üç torun sahibi Ünal, öğrendikten sonra ise muvaffakiyetlerin gerisi arkasına gelmeye başladığını söz etti.

    Karşılaşmalara 1984’de katılmaya başladığını anlatan Ünal, 2002’ye kadar farklı kulüplerin çatısı altında maçlara çıktığını kaydetti.

    Ünal, 18 yıl boyunca 250’nin üzerinde madalya kazandığını, daha sonra ise antrenörlük yaparak atlet yetişmesine katkı sunduğunu aktardı.

    “Beni gören genç kardeşlerim maçlarımı ilgiyle izliyor”

    Rakiplerinin kendisiyle eşleşmek ve yenmek istediklerini belirten Ünal, hiçbir vakit kolay rakip olmadığını vurguladı.

    Ünal, antrenörlüğü 2017’de bıraktığını fakat hala masa tenisini birinci günkü heyecanla oynadığını lisana getirerek, Altınordu Gençlik Merkezi’ne gelerek hem maç yaptığını hem de bu sporu öğrenmek isteyen gençlerin isteğini kırmayarak dayanak olduğunu lisana getirdi.

    Merkezde yaklaşık 2 saat masa tenisi oynayarak vakit geçirdiğini söz eden Ünal, “Beni gören genç kardeşlerim maçlarımı ilgiyle izliyor. Oyunum onların çok güzeline gidiyor. Kimileri bu işin tekniklerini soruyor. Hepsine yardımcı olmaya çalışıyorum.” dedi.

    Ünal, masa tenisini herkesin sıhhati el verdiğince oynayabileceğine işaret ederek, gençlere şu tavsiyelerde bulundu:

    “Gençlerimiz sistemli halde çalışırsa, bu sporda başarılı olabilirler. Kimi gençler elindeki telefonda çok vakit geçiriyor. Ellerindeki telefondan kurtulmanın yollarından birisi de masa tenisini oynamaları. Bu spor derslerin yanında gençlerimizi hem dinlendirecek hem de gerilim atmalarını sağlayacaktır.”

    Hala kendisini bu sporda çok başarılı gördüğünün altını çizen Ünal, Ordu Büyükşehir Belediyespor bünyesinde kurulacak masa tenisi kadrosunun başında antrenör ya da yönetimci olarak yer almak istediğini belirtti.

    Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da masa tenisi oynamayı sevdiğinin bilindiğini anlatarak, “Cumhurbaşkanı’mız ile maç yaparsam, onur duyarım. Bir devletin Cumhurbaşkanı ile maç yapmak çok büyük bir onurdur.” diye konuştu.

  • Edirneli pehlivanlar, yağlı güreş hazırlığında!

    Edirneli pehlivanlar Kırkpınar hazırlıklarını sürdürüyor.

    İdmanlarını Edirne Belediyesi Tuncaspor Kulübü Tesisleri’nde yapan pehlivanlar, Kırkpınar’da kürsüye çıkabilmek için taktik ve dayanıklılık çalışması gerçekleştiriyor.

    Edirne Belediyesi Güreş Grubu Antrenörü ve başaltı uzunluğu pehlivanı Serkan Üğdüler, AA muhabirine Kırkpınar’da Edirne’yi en yeterli formda temsil edebilmek için ağır tempoda çalıştıklarını söyledi.

    Çalışmaların verimli geçtiğini belirten Üğdüler, “Sezon öncesi bir toplantı yaptık. Hoş bir oluşum var. Farklı kulüplerden sportmenler birlikte çalışıyor. Genç kardeşlerimize güreşi öğretmeye çalışıyoruz. Gittiğimiz güreşlerde hoş sonuçlar aldık. Gelecek vadeden sportmenler var. İnşallah Kırkpınar’da hoş muvaffakiyetler elde edeceğiz.” tabirlerini kullandı.

    Küçük orta büyük uzunlukta güreşen Emrah Kaya ise Kırkpınar’da argümanlı olduğunu lisana getirdi. Trakya Birlik Spor Kulübü ismine güreş yaptığını belirten Kaya, “Kulübüme takviyeleri için teşekkür ediyorum. İdmanlarımız çok uygun geçiyor. Amacım Kırkpınar’da derece yapmak.” dedi.

    Büyük orta uzunlukta güreşen Gürsel Umut da Kırkpınar’ı heyecanla beklediklerini ve sıkı tempoyla hazırlandıklarını kaydetti.

     

  • Bilardo’nun geometrik çizimleri, Kipdemir’den soruluyor!

    Sedat Kipdemir, Türkiye Artistik Bilardo Şampiyonası’nın 1. etap karşılaşmalarının yapıldığı Gölbaşı Bilardo Tesisleri’nde AA muhabirine açıklamada bulundu.

    Artistik bilardonun 3 bant bilardoya nazaran çok daha sıkıntı bir oyun olduğunu belirten Kipdemir, “26 yıllık artistik bilardo hakemiyim. Memleketler arası en eski hakemlerden biriyim. Artistik bilardonun geometrik çizimlerini dünyada 20 yıldır ben yapıyorum diyebilirim. Türkiye’de yalnızca biz yapıyoruz. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında da 2 Fransız hakem daha var.” dedi.

    Türkiye’de artistik bilardo turnuvalarına 10 sene orta verildiğini, daha sonra Avrupa Artistik Bilardo Şampiyonası’na gittiklerini ve akabinde Türkiye’de tekrar yapılmaya başlandığını belirten Kipdemir, “Tabii ustalarımız, dünya şampiyonu arkadaşlarımız Koray Kırman, işi rast gelsin dünya şampiyonumuz Hacı Arap Yaman… Onların sayesinde bizler de yetiştik. Gönül verdiğimiz bir branşı yapıyoruz. ‘Artık bu iş sende kalsın. Bundan sona daima sen yap. En güzelini ve doğrusunu yapıyorsun.’ dediler. Federasyon liderimiz ve arkadaşlar da takdir ettiler, sağ olsunlar.” biçiminde konuştu.

    “Artistik bilardoda geometrik formlardan oluşan toplam 100 tane figür var” diyen usta hakem Kipdemir, oyunu şöyle tanım etti:

    “Kamera manzaralarına nazaran bizim bölüm olarak bant atışı; a, b, c ve d bandını belirleyeceğimiz noktalar var. Onu kameraya nazaran belirliyoruz. Karşıda kısa a bandı, uzun bant ise b, c ve d bantları. Orayı belirledikten sonra kesim olarak orayı çiziyoruz. Her iki baklanın ortasındaki kesimler de a, b, c, d, e, f.. yani 14 kesime, bölünüp o formda şablondan tek tek işaretliyoruz. 100 figürün hepsini masanın üzerine çiziyoruz, her bir figürün zorluk derecesine nazaran puanları var. Ayrıyeten solak atletlerimiz için de aksi simetrisine çizimler yapıyoruz. Mesela beyaz olarak gördüğünüz çizimler sağ elini kullanan atletleri temsil ediyor, sarı olarak görünen çizimler de solak atletleri temsil ediyor. Haliyle bir masada iki başka kategorik çizimler oluşuyor.”

    “Bu oyun matematiğe ve fiziğe dayalı bir oyun lakin yetenek de lazım”

    Artistik bilardo masasının matematik defterini andırdığının aktarılması üzerine Kipdemir, “Bu oyun matematiğe ve fiziğe dayalı bir oyun lakin her matematikçi ve fizikçi bu oyunu hoş oynayacak diye bir şey yok. Büsbütün yetenek ve bilgi lazım, bilardo temeli lazım. Yani gönül vermek lazım. Artistik bilardo farklı bir branş. Çok ilgi ve çok çalışmayı gerektiriyor.” diye konuştu.

    Bu 100 figürü setler haline böldüklerini anlatan Kipdemir, “Eskiden 10’ar setler üzerinden oynatırdık, sonra 7’şerli setler yaptık. Şu anda oynadığımız maraton sisteminde 4 set üzerinden 28 figür vurduruyoruz. Bu 28 figürde en çok puanı toplayan atletimiz, bir üst cinse çıkmaya hak kazanıyor. Biraz evvel en güç figürü dünya şampiyonunuz Hacı Arap Yaman vurdu. O da 88 numaralı figür, ‘çift havuz’ diye tabir ediyoruz. Yani uzun bant, kısa bant ve uzun bant, tekrar uzun bant ve sayı olduğu için onun vuruş zorluk derecesi yüksek. Ancak bizim atletlerimiz bu manada başarılı.” tabirlerini kullandı.

    Avrupa ve dünya turnuvalarında anons çeken muhabirlerin kendisine ‘Sylvester Stallone’ lakabı taktıklarını da anlatan Kipdemir, “Avrupa’da ve dünyada birçok arkadaş beni Sylvester Stallone’a benzetir ve bana ‘Sylvester Stallone’ der. Bazen canlı yayında muhabirler, ‘Yine (Rocky) lakaplı hakemimizle baş başayız. Final maçını onunla yöneteceğiz.’ diye hoşluklar yapıyor.” açıklamasında bulundu.

     

  • YouTube fenomenlerine makûs haber! Hesaplar tek tek silinecek!

    Video paylaşım platformu YouTube, geçersiz hesapları ve fan hesaplarını etkileyen yeni bir siyaset değişikliği duyurdu. Yapılan değişikliklerle birlikte, düzmece hesapların faaliyetleri kısıtlanacak ve fan hesapları da muhakkak kurallara tabi olacak. Bu adımların gayesi, platformdaki uydurma ve fan hesapları ayırt etmek ve kullanıcı tecrübesini geliştirmek olarak belirlendi. Yeni siyaset, 21 Ağustos 2023 itibariyle yürürlüğe girecek.

    Sahte hesaplar, YouTube’un yeni siyasetiyle önemli bir darbe alacak. Artık bir kanalı taklit ederek, o kanalın görüntülerini kendi hesaplarına yükleyen düzmece hesaplar, platformda yer alamayacak ve silinecek. Bu tedbir, kullanıcıların içeriklerin gerçek kaynaklarına erişmelerini kolaylaştıracak ve taklit hesaplarla ilgili güvenlik tasalarını azaltacak. YouTube, uydurma hesapların sayısını azaltarak daha sağlıklı bir görüntü paylaşım ortamı oluşturmayı hedefliyor.

    YouTube fenomenlerine berbat haber! Hesaplar tek tek silinecek!

    Fan hesapları da yeni siyasetten etkilenecek. YouTube, fan hesaplarının da belli kurallara uymasını talep edecek. Fan hesapları, kanal ismi yahut kullanıcı ismiyle birlikte takip ettikleri kanalın hayranı olduklarını açık bir halde belirtmeli. Bu biçimde, izleyicilerin gerçek içerik üreticileriyle fan hesaplarını ayırt etmeleri kolaylaşacak. Belirtilen kurallara uymayan fan hesapları da uydurma hesaplar kategorisine girecek ve buna nazaran süreç yapılacak.

    YouTube’un bu siyaset değişikliği, platformun güvenliğini ve kullanıcı tecrübesini artırmayı amaçlıyor. Uydurma hesapların sınırlanması ve fan hesaplarının daha şeffaf bir halde hareket etmesi, izleyicilerin yanlışsız bilgilere ve gerçek içerik üreticilerine ulaşmasını kolaylaştıracak. Birebir vakitte, içerik üreticilerinin takipçi sayılarına ait daha gerçekçi bilgilere erişmeleri sağlanacak ve popülerlik yarışında adil bir ortam sağlanacak.

  • Kocaeli Büyükşehir, Dünya Büyükşehirler Birliğine üye oldu

    Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nce Eurocities ve Metropolis kurumları ortaklığında “Brüksel Kent Zirvesi” düzenlendi. Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen programa katılım sağlayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 14. Metropolis Dünya Büyükşehirler Birliği’ne üyelik sertifikasını aldı.

     

    “BRÜKSEL ŞEHİRCİLİK ZİRVESİ”

    Türkiye’deki Büyükşehir arasında projeleriyle örnek gösterilen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, ulusal ve uluslararası arenalarda boy gösteriyor. Bu kapsamda Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nce Eurocities ve Metropolis kurumları ortaklığında “Brüksel Kent Zirvesi” gerçekleştirildi. 3 gün süren zirvede 400 şehirden 1500 katılımcı, 3 genel kurul toplantısı, 25 çalıştay, 8 yan etkinlik yaptı.

     

    METROPOLİS DÜNYA KONGRESİ

    Kocaeli Büyükşehir Belediyesi “Brüksel Şehircilik Zirvesi” kapsamında Olağan ve Olağanüstü 14. Metropolis (Dünya Büyükşehirler Birliği) Dünya Kongresi’ne katılım sağladı. Genel Kurulda 2024-2025 yıllarının programlarının yapılacağı yerler, 2023-2024 bütçelerinin oylanması, gelecek yüzyılın sürdürülebilir şehirleri ve Metropolisin küresel yönetişime katkıları ele alındı.

     

    METROPOLİS ÜYELİK SERTİFİKASI

    Brüksel’deki programa AB ve Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü’nün bağlı bulunduğu Sivil Toplum Kuruluşları Dairesi Başkanı Sabahattin Yamak katıldı.

    Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ı temsil eden Yamak,  Genel kurul toplantısında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Metropolis’e (Dünya Büyükşehirler Birliği) üyelik sertifikasını teslim aldı.

     

    METROPOLİS NEDİR?

    1985’te kurulan METROPOLIS dünyanın dört bir tarafındaki metropol kentleri aynı çatı altında toplayan en büyük kuruluştur. Demokratik yerel yönetimleri destekleyen küresel ağların bir parçası olan METROPOLIS çağımızın kentsel sorunlarına çözüm üretmede temel aktörleri yerel yönetimler olarak kabul etmektedir. Günümüzde Afrika, Amerika ve Karayipler, Asya ve Pasifik ile Avrupa’dan olmak üzere 137 Büyükşehir’i temsil eden birlik aynı zamanda Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatının (UCLG) Metropol kentleri temsil eden bölümünü idare ediyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Güle oynaya yaza Merhaba

    Nilüfer Belediyesi İnci ve Taner Altınmakas Huzurevi ile İzzet Şadi Sayarel Huzurevi sakinleri, organize edilen ‘Yaza Merhaba Pikniği’ ile keyifli bir gün geçirdi.

    Kentteki tüm dezavantajlı guruplara yönelik sosyal projeler geliştiren Nilüfer Belediyesi, kente kazandırdığı huzurevlerinde yaşlılar için sosyalleşip mutlu olabilecekleri bir yaşam alanı yaratmakla kalmayıp, çeşitli sosyal etkinliklerle huzurevi sakinlerinin yaşamına renk katıyor. Bu etkinliklerden biri de ‘Yaza Merhaba Pikniği’ oldu Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü Yaşlı Hizmetleri Bürosu tarafından Balat Atatürk Ormanı’nda düzenlenen pikniğe, İnci ve Taner Altınmakas Huzurevi ile İzzet Şadi Sayarel Huzurevi sakinleri katıldı. Oldukça keyifli geçen etkinlikte huzurevi sakinlerini Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer de yalnız bırakmadı. Ormanın doğal ve keyifli ortamında çeşitli ikramlarla ağırlanan huzurevi sakinleri, Nilüfer Roman Orkestrası’nın müzikleri eşliğinde eğlenmeyi de ihmal etmedi

    Yaşlıların kimi zaman şarkı söyleyip dans ettiği, kimi zaman da tombala çekilişi yaparak ya da voleybol oynayarak vakit geçirdiği piknikte, yaşlıların keyfine diyecek yoktu.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Küresel Isınma astım ataklarını artırdı

    Alerji konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl bir dizi projeyi hayata geçiren Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Dünya Alerji Haftası nedeniyle “Hayata Tehdit: Anafilaksi, Doğal Hayata Tehdit: İklim Değişikliği” başlıklı halka yönelik online seminer gerçekleştirdi. 18-24 Haziran 2023 tarihleri arasında kutlanan Dünya Alerji Haftası’nın bu yılki teması olan “İklim Değişikliği ve Alerjiler” konusunda konuşma yapan uzmanlar, küresel ısınmanın astım ataklarını artırdığına vurgu yaparak yeni bir çalışma olan Türkiye’nin anafilaksi haritasına dair dikkat çeken bilgiler paylaştılar.

    Birleşmiş Milletler’e göre, son on yıl (2011-2020) kaydedilen en sıcak dönemdi ve her bir yıl bir öncekinden daha sıcak olmaya devam ediyor. Küresel ısınmanın etkisiyle sıcak havanın solunmasına bağlı olarak astım ataklarında artışlar görülüyor. Sadece akciğer değil deri de etkileniyor ve egzeması olan, atopik dermatiti olan bireylerin yakınmaları artıyor. Nem ve ısının etkisiyle atmosferde polen, ev tozu, küf mantarı gibi alerjenlerin konsantrasyonları arttığı için daha fazla tetikleyiciye ve dolayısıyla artan alerjilere maruz kalıyoruz.

    Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) bu yıl 18-24 Haziran 2023 tarihinde kutlanan “iklim değişikliğinin alerjik hastalıklar üzerindeki etkisi” ni konu alan Dünya Alerji Haftası’nda önemli bir seminer gerçekleştirdi. “Hayata Tehdit: Anafilaksi, Doğal Hayata Tehdit: İklim Değişikliği” başlığıyla AİD’in Youtube hesabı üzerinden 21 Haziran Çarşamba günü saat 20:30’da Alerji ile Yaşam Derneği ortaklığıyla gerçekleştirilen canlı yayında alerji-klinik immünoloji doktorları, hastalarının tetikleyicileri belirlemesine, semptomların kötüleşmesini önlemesine ve ortamlarındaki değişiklikler arasında yaşam kalitesini korumasına yardımcı olacak önemli bilgileri paylaştılar. VEM İlaç’ın koşulsuz desteği ile gerçekleşen seminer, AİD Başkanı Prof. Dr. Dilşad Mungan’ın açılış konuşmasıyla başladı. AİD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can’ın moderatörlüğünde gerçekleşen yayında Prof. Dr. Fazıl Orhan, Alerjik Şok /  Anafilaksi konusunu, Alerji ile Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Ceylan “Alerjik şok geçiren hastaların yaşadığı sorunlar” konusunu, Doç. Dr. Zeynep Çelebi ise “İklim Krizinin Alerjiye Etkisi” konusunu anlattı.

     

    DÜNYA ALERJİ HAFTASINDA AYA PROJESİ HAYATA GEÇİRİLDİ

    Dünya Alerji Haftası kapsamında AYA Projesi’ni de hayata geçirdiklerini söyleyen AİD Başkanı Prof. Dr. Dilşad Mungan, bu projenin önemini şöyle anlattı: AYA adını verdiğimiz tedavi yöntemi ile alerjisi olan kişilere, anafilaksi geçirmeleri durumunda nasıl davranmaları gerektiğini 3 kolay adımda anlatmayı hedefliyoruz. Bu adımlar: Adrenalin Kalemini Uygula, Yat ve Bacakları Yerden Yüksek Bir Şekilde Tut, Acil 112’yi Ara! aşamalarından oluşuyor. Unutmayalım ki her ilaç ya da besin sizin için uygun olmayabilir. Bazılarımızı arı ve böcek sokmaları diğer insanlardan daha farklı şekilde etkileyebilir. Kaşıntı, şişlik, nefes kesilmesi ve ses kısılması, bayılma gibi semptomlarla kendini gösteren anafilaksi yani alerjik şok geçirebilirsiniz. İşte bu durumlarda hekiminiz size öncesinden adrenalin kalemi önerdiyse, panik yapmadan AYA adımlarını uygulayabilirsiniz. Tüm bu yönergeleri bulabileceğiniz AYA videosu da web sitemizde ve Youtube hesabımızda görebilirsiniz.” 

     

    TÜRKİYE’NİN ANAFİLAKSİ HARİTASI ÇIKARILDI:  BESİN, ARI VE İLAÇLAR EN SIK ANAFİLAKSİ NEDENİ

    Online seminerde konuşma yapan ve Türkiye’deki tüm alerji merkezlerinin ellerindeki verileri toplayarak Türkiye’nin anafilaksi (alerjik şok) haritasını çıkaran Prof. Dr. Fazıl Orhan, anafilaksinin aniden ortaya çıkarak hızla ilerleyen; birden fazla organ sisteminin tutulduğu, yaşamın tehdit eden bir durum olduğunu ifade etti. Her anafilaktik reaksiyonun yaşamı tehdit etme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Orhan, tüm anafilaktik reaksiyonları aynı ciddiyetle ele almak gerektiğini söyledi. Türkiye’nin anafilaksi haritasını çıkardıkları çalışmalarından da bahseden Orhan, “Bu çalışmada gördük ki, özellikle de çocuklarda en sık besin, ilaç ve arı venomları anafilaksiye neden oluyor. İlk 2 yaşta inek sütü ve yumurtayı en sık neden olarak saptadık, 3. sıklıkta ise kabuklu kuruyemişler var. Yaş ilerledikçe deniz ürünleri de ekleniyor. Arı venomlarında bal arısının anafilaksiye neden olduğunu görüyoruz. İlaç kategorisinde ise penisilin grubu antibiyotikleri en sık görüyoruz. Erişkinlerde antiinflamatuvar, yani ataları aspirin olan aspirinden türetilmiş ilaçları en sık görüyoruz. Besinlerde ise fıstık ve ceviz erişkinlerde en sık görülen anafilaksi nedenleri olabiliyor. Bazen tüm belirtileri ile anafilaksi olmasına rağmen tetikleyiciyi teşhis edemediğimiz durumlar da söz konusu olabiliyor” dedi.

     

                    “BESİN ALERJİLERİ ARTTIKÇA ANAFİLAKSİ DE ARTIYOR”

    Alerji ile Yaşam Derneği Başkanı Özlem Ceylan ise anafilaksiyi yılda birkaç hastadan duyarken şimdi daha fazla vaka duymaya başladıklarını söyleyerek, “En sık anafilaksi nedenlerinden biri olan besin alerjilerinde yaşanan artış, anafilaksi vakalarındaki artışın nedeni olarak görülebilir. Söz konusu ilaç ve arı sokmaları da en büyük etken. Bu aşamada soğuk kanlı olmak ve anafilaksi başa geldiğinde ne yapmak gerektiğine dair bilgi sahibi olmak çok önemli. O nedenle AYA projesi kapsamında hazırlanan anafilaksi video oldukça öğretici ve önemli” dedi. 

     

    “ALERJİK HASTALIKLAR İKLİM KRİZİNDEN ETKİLENİYOR”

    Doç. Dr. Zeynep Çelebi ise iklim krizinin alerjiye etkisi konusunda bilgiler vererek, alerjik hastalıkların gelişmesinde çevresel faktörlerin çok etkili olduğunu hatta artık alerjik hastalıkların çevresel hastalıklar olarak da anılmaya başladığını söyledi. Küresel ısınmayla birlikte daha fazla sıcak hava solumaya başlandığının altını çizen Çelebi,  “Bu da alt ve üst solunum yollarında hücresel bir takım hasarlara yol açıyor. Mukus salgısında değişiklikler yapabiliyor, hava yolunda daralmalara neden olabiliyor. Bu da astım hastalarında alevlenme olmasına neden oluyor, öksürük ve balgamda artma şikayetlerini arttırıyor. Küresel ısınma ile polen mevsimi uzuyor, saman nezlesi olanların sadece ilkbaharda değil artık 4 mevsim yakınmaları devam ediyor. Deri de etkileniyor elbette. Atopik dermatit ve egzeması olan kişilerde bu hastalıkların daha kolay alevlendiği ve daha kontrolsüzleştiğini yapılan çalışmalarda gördük” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Keman ve Çello’nun Gitarla buluştuğu konser

    Keman ve çelloyu gitarla buluşturan Trio Concertando müzik grubu, Nilüfer Belediyesi MEM Sahne’de konser verdi. Konserinde dünyaca ünlü bestecileri eserlerinin yanı sıra modern eserlere de yer veren Trio Concertando, izleyenlere müzik ziyafeti sundu.

    Dünyanın farklı coğrafyalarına ait çok sayıda yerel ve özgün enstrümanlarla  ziyaretçilerini ağırlayan Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik  Enstrümanları Müzesi (MEM), bünyesindeki MEM Sahne’de de değerli  müzisyen ve müzik gruplarını Bursalılarla buluşturuyor. Müzenin etkileyici  ortamında her ay en az bir konsere ev sahipliği yapan MEM Sahne’nin son  konuğu, İtalya, İspanya, Macaristan, Almanya’da verdiği sayısız konserlerle  coşkulu bir dinleyici kitlesine ulaşan Trio Concertando müzik grubu oldu. Bu  özel konseri Nilüfer Belediye Başkan Vekili Tuğçe Savaş, Nilüfer Belediye  Başkan Yardımcısı Dr. Sibel Özer, İtalya Cumhuriyeti Bursa Fahri Konsolosu  Oya İzmirli, İtalya Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Dario Sabbioni, Dr. Hüseyin  Parkan Sanlıkol’un eşi Fethiye Sanlıkol da sanatseverlerle birlikte ilgiyle izledi. Keman ve çelloyu gitarla buluşturan Trio Concertando, sıra dışı tını ve  enstrümantal kombinasyonlarıyla Bursalı sanatseverlerin de beğenisini kazandı. 

    Kemanda Zoltan Banfalvi, çelloda Pierluigi Ruggiero ve gitarda Luca  Trabucchi, MEM Sahne’deki konserinde dünyaca ünlü bestecilerin eserlerine  yer verdi. Trio Concertando, Antonio Ximenex, Isidro De La Porta gibi  bestecilerin 18. yüzyıl sonlarına ait İspanyol orijinal müziğinden, Paganini ve  Giuliani gibi bestecilere, İtalyan klasisizminden trio için özel olarak yapılmış  uyarlamalarla desteklenen modern eserlere kadar çok geniş bir yelpazeden  oluşan repertuarını, büyük bir ustalıkla icra etti. Büyüleyici gecenin sonunda  Trio Concertando, klasik müzik tutkunları tarafından uzun süre alkışlandı. Trio  Concertando, sanatseverlerin yoğun isteği üzerine bis yaparak konseri noktaladı. Yaklaşık iki saat süren konserin ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı  Dr. Sibel Özer, Trio Concertando ekibine çiçek vererek teşekkür etti. İtalya  Cumhuriyeti Bursa Fahri Konsolosu Oya İzmirli de, bu özel gece için Nilüfer  Belediyesi’ne ve emeği geçenlere teşekkür etti.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • DEÜ’de bayramlaşma töreni

    Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Kurban Bayramı nedeniyle bayramlaşma töreni düzenledi. Rektörlük Fuaye Alanı’nda DEÜ mensuplarına seslenen Rektör Nükhet Hotar, “Yaşadığımız büyük felaketin acısını hala yüreğimizde hissediyoruz. Bu acıların bir daha yaşanmamasını umuyor, ülkemizin daha rahat ve huzurlu bir gelecek sahibi olmasını diliyorum. Önümüzdeki dönemde birlik ve beraberlik ruhu içinde kurumumuzun başarı çıtasını daha da yükseltmek için hep birlikte çalışamaya devam edeceğiz” dedi.

    Türkiye’nin önde gelen yükseköğretim kurumlarından Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Kurban Bayramı öncesinde personel ve mensupların katılımıyla Bayramlaşma Töreni düzenlendi. Törene fakülte dekanları, yüksekokulu, meslek yüksekokul ve enstitü müdürleri, öğretim üyeleri ve idari personeller katıldı.

    DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, ülkemizin birlik ve beraberlik ruhuyla zor günleri birlikte aştığını belirterek, “Ülke olarak yaşadığımız büyük acının ardından yaralarımızı sarmak için tek yürek olduk. Dokuz Eylül Üniversitesi olarak deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı bir gün bile yalnız bırakmadık. Bundan sonra da devletimizin bize verdiği tüm imkanları onlar için seferber etmeyi sürdüreceğiz. Bayramlar birlik olmanın, bütünleşmenin ve paylaşmanın en dorukta yaşandığı günlerdir. Özel günlerde bir araya gelmenin barış, huzur ve motivasyonun sağlanması açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

     

    “BAŞARIYA İNANCIMIZ TAM”

    Rektör Hotar sözlerini şöyle sürdürdü: “DEÜ üst yönetimi olarak, bugün olduğu gibi yarın da üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yerine getireceğiz. Üniversitemizin başarı çıtasını daha da yükseltmek, uluslararasılaşma hedefiyle ülkemize katma değer sağlamak için el birliği ve kurum kültürüyle çalışacağız. Bu noktada akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimizin desteğini alarak, Türkiye’nin en prestijli kurumlarından biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin başarısı ve ülkemizin geleceği için hep birlikte çalışacağız. Bunu yapacak gücümüz, inancımız ve kararlığımız var. Üniversitemizin bugünlere gelmesinde emeği olanlara teşekkür ediyorum. Bu duygularla mübarek Kurban Bayramınızı kutluyor; sağlık, mutluluk ve huzur içinde bir bayram geçirmenizi diliyorum.”

     

    BİRLİK VURGUSU

    Bayramlaşma töreninde söz alan Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Aliye Akçalı, “Asrın felaketini yaşadığımız bu zaman diliminde bir arada olduğumuz günlerin önemini biliyoruz. Önümüzdeki günlerin tüm ülkemize güzellikler getirmesini diliyorum” dedi. DEÜ Güvenlik Müdürü Mehmet Açıkgöz de, “Milli ve manevi duyguların birleştiği bayramlarda bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Kurban bayramımızın, ülkemiz ve milletimize huzur getirmesini diliyorum” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Demir çelik sektörü yeni bir korumacılık dalgası ile karşı karşıya

    2026’da başlayacak olan ve Avrupa’nın ithal ettiği ürünlerin karbon salımına göre vergilendirilmesini öngören Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması yasalaştı.

    Son 10 yıldır sektörde kapasite fazlası sorunu, ABD Section 232 ile başlayan ticaret savaşı ve Avrupa Birliği’nin (AB) korumacılık önlemleriyle mücadele eden demir çelik sektörü, bu kez de AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamında getirdiği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile yeni bir korumacılık dalgası ile karşı karşıya.

    Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği webinarda Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ve Demir-Demirdışı Metaller Sektörüne Etkilerini konuştu.

     

    2023 yılında çelik ve demir-demirdışı metaller ihracatında gerileme devam ediyor

    Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, “Türkiye genelinde Çelik ve Demir-Demirdışı Metaller sektörü olarak 2022 yılında bir önceki yıla kıyasla değer bazında %2,4 oranında artışla toplam 35,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sektörümüz 2022 yılında Türkiye Geneli ihracatta %14’lük paya sahip olarak Türkiye ekonomisi için lokomotif sektörlerden biri oldu. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak ise ihracat artışımızı ivmelendirerek bir önceki yıla göre %15 oranında yükselişle 2,6 milyar dolar dövizi ülkemize kazandırdık. 2023 yılının ilk 5 ayında ise çelik ve demir-demirdışı metaller sektörleri ihracatı, çelik sektöründeki kapasite kullanım oranlarında maalesef gerileme yaşanmıştır ve bu durum halen devam etmektedir.” dedi.

     

    Küresel faiz artışlarının sonlanmasına dek devam edecek

    Başkan Ertan, çelik sektörünün küresel bir sektör olduğunu bu sebeple yalnızca ülke dinamiklerinden değil tüm değer zincirindeki değişimlerden etkilendiğini vurguladı.

    “Bu sebeple küresel olarak bakıldığında; ABD ve AB ülkelerindeki yüksek enflasyon oranları, küresel piyasalarda yaşanan durgunluk, ABD ve Avrupa Birliğinde faiz artışları nedeniyle inşaat sektörü üzerinde oluşan baskı, Çin’de inşaat sektörü ve ihracatta yaşanan yavaşlamaya ilave olarak küresel tüketimdeki düşüş, iç piyasadaki enerji fiyatlarının AB ve Uzak Doğuya kıyasla halen yüksek seyretmesi, ülkemizde yüksek seyreden enflasyon sebebiyle asgari ücrete yapılan artışların iş gücü maliyetinde yükselişe yol açması, kur politikaları ve emtia fiyatlarında kur kaynaklı yaşanan düşüşe ilave olarak deprem sebebiyle yaşanan can ve mal kayıpları, düşen kapasite kullanım oranları ve kurların enflasyona paralel artış göstermemesinden dolayı ithalatın daha cazip hale gelmesi; 2023 yılının Ocak-Mayıs döneminde ihracatta aşağı yönlü etkiye yol açmıştır. Temennimiz her ne kadar bu sarmaldan çıkıp daha sağlıklı bir üretim ve ihracat sürecine girmek olsa da bu durum bir süre daha, en azından küresel faiz artışlarının sonlanmasına dek devam edecek gibi gözükmektedir.”  

     

    Türkiye rekabetçiliğini kaybetmemesi için karbonsuzlaşmada yol kat etmeli

    Yalçın Ertan, “Avrupa Birliği’nin karbon emisyonlarının azaltılması yönündeki çalışmaları, özellikle de Yeşil Mutabakat’a sağlanacak uyum ve sınırda karbon düzenlenme mekanizmasının uygulamaya geçmesi ile; başta demir-çelik, alüminyum, elektrik, çimento gibi emisyon yoğun sektörler olmak üzere tüm sektörlerde ihracatçılarımız için ek maliyetlerin ortaya çıkmasını gündeme getirmiştir. Önemli ticari partnerlerimizden olan AB ile ticari ilişkilerimizin sekteye uğramaması için, karbon emisyonları konusunun dikkatle ele alınması her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Uluslararası platformlarda karbon emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadelede Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması önemli bir araç olarak görülmektedir. Türkiye’nin ihracatta rekabetçi konumunu kaybetmemesi için karbonsuzlaşma konusunda güncel uygulamaların yakından takip edilmesi büyük önem arz etmektedir. Bizler de bu doğrultuda çalışmalarımızı gerçekleştiriyor, güncel gelişmeleri yakından takip ediyoruz.” diye konuştu.   

     

    Mali yükümlülükler 1 Ocak 2026’da başlayacak

    Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Bahar Güçlü, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile ilgili raporlama döneminin 1 Ocak 2024’de başlayacağını ve ana sorumluluğun AB’de yerleşik ithalatçı firmalarda olacağı, bu raporlama için gerekli verilerin ise tedarikçi firmalar tarafından sağlanması gerektiğini söyledi.

    “Yeşil yatırımları yapmayan ülkelerin üreticilerine yönelik dolaylı olarak yaptırım ve tedbirler getirilecek. Sürdürülebilir uluslararası ticaret düzeni kuruluyor. Ve ortak değerleri uygulayanlarla serbest ticaretin devamı; bunun dışında kalan ülkelere ise tedbirlerin uygulanması söz konusu. Bunlardan en önemlisi Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması. AB tarafından dünyadaki ilk örneği olacak. AB dışında İngiltere ve Kanada’da farklı mekanizmalar üzerinde çalışıyor. AB kendi içinde bir emisyon ticaret sistemini hali hazırda uyguluyor. SKDM Uygulaması 1 Ekim 2023 itibariyle başlayacak, 1 Ekim 2023-31 Aralık 2025 arası geçiş dönemi yani Raporlama ve Veri Toplama dönemi. Mali yükümlülükler ise 1 Ocak 2026’da başlayacak. Esas olan ithalatta eşyanın karbon içeriğine yani gömülü emisyonlarına göre karbon fiyatına tabi tutulmasına ilişkin uygulama olacak. Her ne kadar bunun muhatabı Avrupa Birliğindeki ithalatçılar olsa da, özellikle veri akışı konusunda üreticilerden alınması gereken çok detaylı bilgiler bulunuyor. AB ekonomik alanı ülkeleri ve EFTA üyeleri sistemden muaf tutulmakta.  İlk aşamada  SKDM’nin uygulanacağı 6 sektör belirlenmiş durumda ancak bu sektörlerin uygulamanın resmi olarak başlayacağı 2026 tarihinden itibaren genişletileceği öngörülüyor. Türkiye olarak SKDM’ye tabi ürünlerde toplam 13,2 milyar dolar ihracatımız var, bunun 8,1 milyar doları demir çelik ürünlerinden oluşuyor, 4 milyar dolara yakında alüminyum ürünlerinden geliyor. Diğer sektörler de gübre, çimento, elektrik, hidrojen var.

     

    Üretim sürecinde tüketilen ara girdilerin üretimi esnasında oluşan gömülü emisyonlar da raporlanacak

    Güçlü, “6 sektörün doğrudan emisyonları ile çimento ve gübre için kullanılan elektriğin emisyonunun da ana dönemde karbon fiyatlamasına tabi tutulması hedefleniyor. SKDM Emisyon Kapsamını; Kapsam 1 Doğrudan emisyonlar: ürünün üretim süreçlerinden kaynaklanan karbon salınımı (üretim sürecinde tüketilen ısıtma ve soğutmanın üretiminden kaynaklı olan emisyonlar da dahil) Kapsam 2 Dolaylı emisyonlar: Üretimde kullanılan elektrik enerjisinin üretim aşamasında salınan emisyonlar Kapsam 3 Girdi kaynaklı dolaylı emisyonlar: Ürünün üretiminde girdi olarak kullanılan ve yine SKDM ürün listesinde yer alan girdi/ara malların üretimi aşamasında salınan emisyonlar (Tedarikçilerden temin edilerek hesaplamaya dahil edilecektir) olarak tanımlayabiliriz. SKDM kapsamında ürün ithal eden ithalatçı; ürünün üretildiği tesisteki üretim sürecinden kaynaklanan gömülü emisyonların yanı sıra, gerektiği hallerde, üretim sürecinde tüketilen ara girdilerin üretimi esnasında oluşan gömülü emisyonları da raporlayacaktır. Örneğin; alüminyum profil ithalatında hem alüminyum profilin kendi üretim sürecinden kaynaklanan hem girdi materyali olan işlenmemiş alüminyumun üretim sürecinden kaynaklanan gömülü emisyonlar.” diye konuştu.

     

    Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile amaç AB’deki üreticilerin rekabet gücünün korunması

    Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, “AB kendi çelik sektörünü çok yönlü olarak destekleyeceğini açıkladı. AB’nin koruma tedbiri öncesinde Türkiye’den birçok ürüne damping soruşturmaları açıklandı. AB önce Sübvansiyon vergisi soruşturması başlattı sonra da koruma tedbiri koydu. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile amaç AB’deki üreticilerin rekabet gücünün korunması ve yenilik geliştirme şansını artırmak.  Üzerinde 20 yıl çalışılmış bir mekanizma. Modern zamanların tarife dışı engeli olarak değerlendiriliyor. AB’deki üreticiler geçiş dönemine hazırlanmış durumda biz ise henüz uyum mevzuatını göremiyoruz.   Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamına giren ürünlere baktığımızda Avrupa Birliği ithalatında Türkiye’nin payının yüzde 11 olduğu görülüyor. Çelik sektörünün ihracatında 2023’ün ilk dört beş ayında yüzde 40 gerileme yaşandı, 12 aylık ihracata baktığımızda ise yine %30luk bir gerileme görüyoruz Avrupa ile durumumuzu değerlendirdiğimizde koruma tedbirinin en az bir sene hatta daha uzun seneler devrede olacağını görüyoruz.   Ayrıca Şu anda yürürlükte olan damping vergileri var. Geçen yıl üretimde yüzde 15 bu sene de ilk 5 ayda yüzde 40 daralma var. Bu kayıp kümülatifte 55-60’lara ulaşıyor. Bu Türkiye için çok büyük bir kayıp.” dedi.

     

    Veysel “Demir çelik sektörünün düşüş trendinden sıyrılabilmesi için GES yatırımları için hazırlıklar yapıyoruz. Yatırımların süratli bir şekilde yapılması lazım. Diğer yandan AB ekonomisi ve Emisyon Ticaret Sistemi ile entegre olacak şekilde kendi sistemimizi ivedilikle kurmalıyız. Yeşil çeliğe geçiş konusunda, yenilenebilir enerji (RES, GES, HES, Hidrojen), HBI, DRI, karbon yakalama, kullanma ve depolama gibi hususlarda devlet desteklerinin başlatılması mutlaka gerekli.” Dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Beşiktaş’tan Olympiakos’un yıldızına teklif!

    Süper Lig’i 3. sırada bitiren Beşiktaş, gelecek dönem şampiyonluk hedefliyor. Argümanlı bir takım kurmayı planlayan siyah-beyazlı grup, Yunanistan temsilcisi Olympiakos’un yıldız futbolcusuna teklif yolladığı öğrenildi.

    Yunan gazeteci Nikos Kotsis’in edindiği bilgiye nazaran Beşiktaş, Olympiakos forması giyen Pep Biel için Yunan grubuna teklif gönderdi. Siyah-beyazlı grup, İspanyol futbolcu için 4 milyon euroluk teklif yaptığı kaydedildi.

    SEZON PERFORMANSI

    Pep Biel, geride bıraktığımız dönem toplam 48 resmi müsabakaya çıktı. İspanyol futbolcu kelam konusu maçlarda 16 sefer rakip fileleri sarsmayı başarırken, grup arkadaşlarına da 7 kere gol pası verdi. Deneyimli orta saha oyuncusunun şimdiki piyasa kıymeti 6 milyon euro olarak gösteriliyor. 

     
  • Altay’da sessizlik hakim

    Spor Toto 1. Lig’de yeni dönem öncesi transfer yasağının sürmesi nedeniyle mevcut takımını muhafazayı hedefleyen Altay’da idarenin iç transferde somut adım atmaması camiayı endişelendiriyor.

    Siyah-beyazlılarda 5 Haziran’da yapılan kongrede güvenoyu alarak misyona devam eden Lider Ayhan Dündar, prensipte anlaştığı teknik yönetici Tuna Üzümcü ile resmi mukavele imzalamadı. Teknik işveren Tuna önderliğinde yeni döneme başlaması beklenen Altay’da oyuncular ödeme bekliyor.

    İzmir takımında hür kalma hakkı kazanan Paixao, Björkander, Naderi üzere yabancı oyuncuların yanı sıra alacakları olan Ceyhun Gülselam, Deniz Kadah, Zeki Yıldırım, Tolga Ünlü, Özgür Özkaya, Ozan Evrim ve mukavelesi biten İbrahim Öztürk’ün durumları da belirsizliğini koruyor. Kurban Bayramı sonrası toplanması beklenen Altay’da deneyimli isimlerin kadroya katılıp katılmayacağı netlik kazanmadı. Altay tecrübeli futbolcularına ödeme yapmazsa yeni dönem hazırlıklarına gençlerle başlayacak.

     
  • Altınordu’da deneyimli isimlerle yol ayrımı!

    Spor Toto 1. Lig’de küme düşen ve 9 yıl sonra 2. Lig’de gayret etmeye hazırlanan Altınordu’da Lider Seyit Mehmet Özkan, kontratı devam eden 4 deneyimli oyuncudan kendilerine kulüp bulmalarını istedi.

    İzmir grubunda kontratları süren grubun sembol isimlerinden sağ kanat kaptan Ahmet İlhan Özek’in yanı sıra, stoper Erdi Dikmen, ön libero Kubilay Aktaş ve orta saha oyuncusu Recep Aydın’ın yeni dönemde takımda düşünülmediği bildirildi. İzmir temsilcisi, bu futbolcuların sözleşmelerini karşılıklı mutabakat yoluyla sonlandırmak istiyor. Aksi durumda oyuncuların takım dışı kalması ya da tek taraflı fesih mümkünlüğü gündeme gelecek. Yeni dönemde öz kaynak yüklü takımla gayret edecek Altınordu’da tecrübeli isimlerin gidişiyle birlikte büyük değişim yaşanacak.

    Devre ortasında 1.5 yıllık mukavele imzalayan forvet Ali Özgün kontratındaki, “Takım alt lige düşerse oyuncu özgür kalır” unsurundan yararlanıp yuvadan uçacak. Kontratları biten Ahmet Dereli, Ali Dere, Emirhan Aydoğan ve Kürşad Sürmeli’nin veda ettiği İzmir takımında hür kalan başka isimler Hüsamettin Yener, Rıdvan Koçak, Gurur Özcan, Volkan Fındıklı ve Yusuf Yalçın Arslan ile kontrat yenilenmeyecek. Kiralık oynayan Fazilet Gökçe, Kerim Alıcı, Metehan Mimaroğlu ve Selim Ay’ın geri dönmeyeceği Altınordu’da öz kaynaktan yetişen Emircan Gürlük, Rusya takımı FC Orenburg’a tranfser oldu. Altınordu geçen sezonki takımdan toplam 19 futbolcu yeni dönemde kırmızı-lacivertli grupta yer almayacak.

  • Göztepe’de Tijanic sancısı

    Spor Toto 1. Lig’de yeni döneme şampiyonluk maksadıyla girmeyi planlayan Göztepe iç ve dış transferde ağır bir mesai harcarken, David Tijanic’in geleceği netleşmedi.

    Geçen dönemin devre ortasında Suudi Arabistan ekibi Al Adalah kadrosuna kiralanan Sloven oyuncu, kadronun küme düşmesinin akabinde satılamadı. İki kulüp ortasında yapılan mukavele gereği Al Adalah ligde kalması halinde Tijanic’in satın alma opsiyonunu kullanacaktı. Lakin lige tutunamayan Adalah, Tijanic’i Göztepe’ye geri göndermek zorunda kaldı.

    Oyuncuyu elden çıkarmak isteyen kurmaylar ise öbür kulüplerden teklij beklemeye başladı. Göztepe ile 2026 yılına kadar sözleşmesi bulunan Tijanic’e şimdi talep gelmediği ve oyuncunun yeni dönem hazırlık kampına dahil olacağı belirtildi.  

  • İBBSK’da maksat olimpiyatlara en çok sporcuyu göndermek

     İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü (İBBSK) Genel Sekreteri Fazilet Aslanoğlu, olimpiyatlara en çok atlet gönderen kulüp olmayı hedeflediklerini söyledi.

    Aslanoğlu, yaptığı açıklamada, kendileri için ülke menfaatlerinin her şeyin önünde geldiğini aktardı.

    Atletlerinin elde ettikleri başarılardan keyifli olduklarını tabir eden Aslanoğlu, “Hedefimiz, ülkemiz ismine olimpiyatlara en çok sayıda sporcuyu götürmek. Burada atletlere dayanak oluyoruz. Sonuçta ülke menfaatleri en önde geliyor. Potansiyelli atletlere en düzgün formda nasıl takviye olacağımızı düşünüyoruz. 2024 Paris Olimpiyatları için amaçlarımız var.” tabirlerini kullandı.

    Atletlerinin son olarak Dünya Tekvando Şampiyonası’nda büyük muvaffakiyetler elde ettiğini anlatan Aslanoğlu, “Tekvandoda dünyada birinci 3’e girebilecek potansiyeldeyiz. Evvelce bayan grubumuz başarılı oluyordu lakin şu anda erkek grubumuz da çok başarılı. Tekvandoda biz Paris Olimpiyatları’ndan sonra dünyanın 1 numarası oluruz. Bu gençlerin çok başarılı olacağına inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

     ”ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ATLET KAYNAĞI VAR”

    Fazilet Aslanoğlu, Türkiye’nin yüksek genç nüfusuyla büyük bir atlet kaynağının bulunduğunu lisana getirdi.

    Kelam konusu kaynağın gerçek yönetilmesi halinde Türkiye’nin sporda doruğa yerleşeceğine inandığını aktaran Aslanoğlu, “En değerli gayemiz, ülkemizin menfaatleri. Türkiye’nin ve bayrağımızın en üstte olması. Ülkemizde büyük bir potansiyel ve atlet kaynağı var. Bu gerçek yönetilirse, ülkemiz sporda dünyanın tepesinde olabilir.” diye konuştu.

    Aslanoğlu, sportmenlerin eğitim ve sporu birebir anda yürütmekte zorlandığını aktardı. Sorunun tahlilinin spor siyasetinin baştan yapılmasında olduğunu vurgulayan Aslanoğlu, “Ülkemizdeki büyük potansiyeli görüyoruz ancak eğitimle spor bir ortaya geldiğinde çocuklar zorlanıyor. Buna bilhassa tahlil bulmak gerekiyor. Bizim yatırımımız beşere. Ulusal Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığının bu bahiste bir ortada çalışması gerekiyor.” biçiminde görüş belirtti.

    Altyapılarındaki birçok atletin liseye ve üniversiteye giriş imtihanlarında yol ayrımına geldiğini gözlemlediklerini anlatan Aslanoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:

    “Altyapımızda çok değerli çocuklar vardı. Lise giriş imtihanlarından ötürü birçok 1 sene sporu bırakmak zorunda kaldı. Üniversite imtihanlarında esasen çocuklar bir yol ayrımına giriyor. ‘Okumak mı spora devam etmek mi?’ diye düşünüyorlar. Küçük yaşlarda muvaffakiyet elde edemediyse, orada yolları ayırıyor. Bunların çözülmesi lazım. Spor siyasetinin baştan yapılıp, ülkedeki genç nüfusun spora yönlendirilip, dünya tepesine oynamamız gerektiğini düşünüyorum.”

     

  • 20 Yaş Altı Güreş Şampiyonası star veriyor!

    20 Yaş Altı Avrupa Güreş Şampiyonası pazartesi günü İspanya’da başlıyor. 
    Santiago de Compostela kentinde düzenlenecek tertip bir hafta sürecek. Şampiyona grekoromen ve erkekler hür tarz ile bayanlarda 10’ar sıklette gerçekleştirilecek. Türkiye, tüm sıkletlerde madalya çabası verecek.

    İspanya’da mindere çıkacak ulusal güreşçiler şunlar:

    Grekoromen: Muhammet Emin Çakır (55 kilo), Kemal Sevgili (60 kilo), Furkan Erken (63 kilo), Azat Sarıyar (67 kilo), Onur Yurtada (72 kilo), İlhan Aldı (77 kilo), Alperen Berber (82 kilo), Fazilet Kethüda (87 kilo), Nurettin Koç (97 kilo), Talip Çiftçi (130 kilo).

    Erkekler özgür tarz: Tolga Özbek (57 kilo), Emre Çetin (61 kilo), Abdullah Toprak (65 kilo), İbrahim Metehan Yaprak (70 kilo), Muhammed Halit Ozmuş (74 kilo), Bekir Talip Öveç (79 kilo), Emre Çiftçi (86 kilo), Muhammed Gimri (92 kilo), Doğan Uzun (97 kilo), Hakan Büyükçıngıl (125 kilo).

    Bayanlar: Zerda Demir (50 kilo), Emine Çakmak (53 kilo), Tuba Demir (55 kilo), Şevval Çayır (57 kilo), Sevim Akbaş (59 kilo), Selvi İlyasoğlu (62 kilo), Büşra Efe (65 kilo), Ayşe Erkan (68 kilo), Elmira Yasin (72 kilo), Nazar Batır (76 kilo).

  • Mudanyalı Şükrü Çavuş şehadetinin 103. yılında anıldı

    BURSA (İGFA) – Mudanya’da İskele Meydanı’nda bulunan Şehitlik Anıtı’nın önünde düzenlenen şehit Şükrü Çavuş’u anma törenine; Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın yanı sıra ilçe protokolü, sivil toplum ve siyasi partilerin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

    Mudanya Bandosu eşliğinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi ve Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, İstiklal Savaşı kahramanlarını layık olduğu şekilde anmak, yaşatmak ve geleceğe taşımanın herkesin görevi olduğunu söyledi.

    Kaymakam Terzi, yayımladığı mesajında ise, Mudanya’nın bağımsızlığına giden yolda 25 Haziran 1920 tarihinde ilk kurşunu atan kahraman şehit Şükrü Çavuş ve silah arkadaşlarına, vatan uğruna can vermiş şehitlere, ahrete irtihal eden tüm gazilere bir kez daha Allah’tan rahmet dileyerek, “Ruhları şad, mekânları cennet olsun” ifadelerini kullandı.

    Şehitler adına okunan dua sonrasında katılımcılar Şehitlik Anıtı’na karanfil bıraktı. Hal Camii’nde ise şehitler anısına mevlid ve lokma ikramında bulunuldu.

  • PlayStation 6’nın ne vakit çıkacağı belirli oldu!

    Oyun dünyasının devleri ortasında yer alan Microsoft, yeni jenerasyon konsol rekabetiyle ilgili değerli bir açıklama yaptı. Şirketin oyun departmanı, ABD’de görülen bir davada, Xbox’un gelecek jenerasyon modeli ve PlayStation 6‘nın piyasaya çıkış tarihleriyle ilgili beklentilerini paylaştı. Microsoft yetkilileri, yeni Xbox ve PlayStation 6’nın 2028 yılında tüketicilerle buluşmasını beklediklerini açıkladı.

    Oyun dünyasının en tanınan konsolları ortasında rekabet kızışırken, Microsoft’un Xbox departmanı geleceğe yönelik planlarını açıkladı. Microsoft’un Xbox CEO’su, ABD’de görülen bir davada verdiği tabirde, yeni jenerasyon Xbox ve PlayStation 6’nın piyasaya sürülme tarihlerine ait kestirimlerde bulundu. CEO, şirketin beklentisinin, oyuncuların merakla beklediği bu yeni konsolların 2028 yılında piyasaya çıkacağı tarafında olduğunu belirtti.

    PlayStation 6’nın ne vakit çıkacağı belirli oldu!

    Bu açıklama, oyun tutkunlarını heyecanlandırdı ve geleceğe dair beklentileri artırdı. Xbox ve PlayStation üzere büyük markalar ortasındaki rekabet, oyun severler için daha âlâ ve gelişmiş oyun tecrübeleri sunmayı hedefliyor. Yeni kuşak konsolların piyasaya çıkışıyla birlikte, daha yüksek performans, gelişmiş grafikler, daha akıcı oyun tecrübesi ve yeni özellikler bekleniyor.

    Ancak, 2028 yılına kadar beklemek zorunda kalmak, kimi oyuncular için sabır gerektirebilir. Teknolojinin süratle ilerlediği bir çağda, yeni jenerasyon konsolların çıkışıyla birlikte oyun dünyasında da büyük değişimlerin yaşanması bekleniyor. Gelişen teknoloji ve oyun trendlerine ayak uydurabilmek için şirketlerin, tüketicilere daha yaratıcı ve yenilikçi oyun tecrübeleri sunması gerekecek.

  • Girişimci Sarıbacak ürettiği ‘hayalet kemer’e patent aldı

    İSTANBUL (İGFA) – Okulların kapanmasının ardından gelen dokuz günlük bayram tatili, havaalanlarındaki yoğunluğu artırdı. Havaalanında bekleme süreleri 190 dakikayı aştı. Bu sürenin büyük bir bölümü x-ray cihazı ve metal dedektörlerin bulunduğu güvenlik kontrol noktalarından kaynaklanıyor.

    Ezio Moda markasıyla piyasaya sürülen hayalet kemer, havaalanında, dış kapıdan uçağa kadar olan yolda hiç durmadan ve zaman kaybetmeden ilerleyebilmenizi sağlıyor.

    Metal dedektörlerinde ötmeyen kemerin kendisini ya da tokasını çıkarmak gerekmiyor. Kalabalık içinde kemer çıkarma, takma stresi yaşatmıyor.

    Firma yetkilisi Kadir Sarıbacak, yüzde 100 yerli üretim olan hayalet kemerin, havaalanlarının yanı sıra, adliyeler, alışveriş merkezleri gibi tüm kamusal alanlarda, getirdiği kolaylıklar sayesinde hayatı kolaylaştıracağını söyledi.

  • Afra Saraçoğlu makyajsız halini paylaştı!

    Son vakitlerde özel hayatı ile gündeme gelen Afra Saraçoğlu Yalı Çapkını dizisinin dönem finali yapmasıyla birlikte Mert Ramazan Demir’le tatile çıktı. Tatilden poz paylaşan Afra Saraçoğlu’nun makyajsız paylaşımı herkes tarafından beğenildi.

    Yalı Çapkını dizisi ile yıldızı bir anda parlayan ve özel hayatı ile sık sık gündeme gelen Afra Saraçoğlu, dizinin dönem finali yapmasının akabinde tatile çıktı. Tatil pozları ile gündeme gelen Saraçoğlu, toplumsal medya hesabından paylaştığı makyajsız fotoğrafla dikkat çekti. Fotoğraf kareleri birçok takipçisi tarafından “özgüven bu türlü olmalı” diye yorumlandı.

    Afra Saraçoğlu

    AFRA SARAÇOĞLU’NDAN MAKYAJSIZ PAYLAŞIM

    Tatil dönemini açan ve paylaşım yapmayı ihmal etmeyen Afra Saraçoğlu, makyajsız hali ile dikkatleri üzerine çekti. İşte, hoşluğunu ön plana çıkaran Afra’nın makyajsız hali;

    Afra Saraçoğlu makyajsız hali

    İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

    Petek Dinçöz Moskova’daki darbe teşebbüsüne yakalandı! Saatlerdir haber alınamadı

  • Yüksel Yıldırım: ”Transfer kusurlarının bedeli değerliye patladı”

    Yılport Samsunspor Lideri Yüksel Yıldırım, geçmiş dönemlerde taraftarın transfer taleplerini karşılamak için süratli hareket ettiğini ve bu kusurların değerliye patladığını söyledi.

    Yılport Samsunspor Lideri Yüksel Yıldırım, Kurban Bayramı sonrası transferin sürat kazanacağını, iyi bir grup kuracaklarını, Harika Lig’de kalıcı olacak, birinci 10 içinde kendisine yer bulacak bir ekip hedeflediklerini tabir etti. Transfer çalışmalarının sürdüğünü, talep edilen fiyatların yüksek olduğunu belirten Lider Yıldırım, “Transfer piyasası yüksek açıldı, yüksek devam ediyor. Bütün kadrolar transfer için çalışıyor. Fakat hiçbir kulüp önemli transfer açıklayamadı. Kurban Bayramı sonrası işlerin biraz olağana dönmesini umuyorum” dedi.

    “DENK BÜTÇEYLE YOLA ÇIKACAĞIM”

    Sezon hazırlıklarının başlayacağını, kamp periyotlarının geldiğini tabir eden Yıldırım, her kulübün bütçesine nazaran transfer yapacağını söyledi. Samsunspor’da denk bütçeye çok kıymet verdiğinin altını çizen Yıldırım, “Bütçeyi delen kulüplerin hali ortada. Bu işler borçla olmuyor. Bir yere kadar gidiyorsun sonra düşüş başlıyor. Bunların hesabını yapıyoruz. Denk bütçeyle yola çıkmaya çalışıyorum. Beşerler bütçe yapmaya alışık değil fakat alışacak” diye konuştu.

    “TRASFER YANLIŞLARININ BEDELİ DEĞERLİYE PATLADI”

    Taraftarın hiç sabırlı olmadığından, daima transfer talep etmesinden şikayet eden Yıldırım kelamlarına şöyle devam etti: “Taraftarda sabır yok. Geçmiş dönemlerde onların dediği süratte transfer yaptık, bayağı bir kusur yaptık. O yanılgıların bedeli bize çok değerliye patladı. Bize ders oldu. Bu türlü bir dersi Harward Business School’a gitsen, milyon Euro’lar versen alamazsın. Artık çok sabırlı ve çok titiz davranıyorum. Gaza gelmem. Transfer yanlışlarını da minimuma indirmeye çalışıyorum.”

    “İYİ TRANSFER YAPACAĞIZ”

    Kendisinin lider, Hüseyin Eroğlu’nun teknik adam olarak birinci Muhteşem Lig deneyimini yaşayacağını vurgulayan Yüksel Yıldırım, lider, teknik takım, scout ve analizcilerle transfer için çalıştıklarını, inanılmaz bir oyuncu havuzlarının olduğunu söyledi. Yıldırım, “İyi transfer yapacağız üzere görülüyor. Samsunspor kalıcı olacak. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Bizden beklenti çok yüksek. Ben o beklentileri karşılayacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Başa dön tuşu