Ay: Haziran 2023

Gelişmiş Kalıcı Tehdit (APT) operasyonlarının başarısına katkıda bulunan temel koşullar arasında insan faktörü, yetersiz güvenlik önlemleri, siber güvenlik çözümlerinin güncellenmesi ve yapılandırılmasıyla ilgili zorluklar ve diğer unsurlar yer alıyor. Bu nedenlerden bazıları önemsiz gibi görünse de, Kaspersky uzmanlarının olay müdahale faaliyetleri sırasında sıklıkla karşılaştıkları nedenler arasında yer alıyor. Kaspersky ICS CERT uzmanları, şirketlerin ilgili tehditleri azaltmasına yardımcı olmak ve en iyi uygulamaların izlenmesini sağlamak için yaygın karşılaştıkları sorunların listesini derledi.

Operasyonel Teknoloji (OT) ağ izolasyonunun olmaması

Olay incelemeleri sırasında Kaspersky uzmanları, Operasyonel Teknoloji (OT) ağını ayrı ve güvenli tutma konusunda sorunlar yaşandığına tanık oldu. Örneğin hem normal BT ağına hem de OT ağına bağlı mühendislik iş istasyonları gibi makineler var.  

Kaspersky Endüstriyel Kontrol Sistemleri Siber Acil Durum Müdahale Ekibi Başkanı Evgeny Goncharov, “OT ağının izolasyonunun yalnızca ağ ekipmanının yapılandırmasına bağlı olduğu durumlarda, deneyimli saldırganlar bu ekipmanı her zaman kendi avantajlarına göre yeniden yapılandırabiliyor. Örneğin kötü amaçlı yazılım trafiğini kontrol etmek için proxy sunucularına dönüştürülebilir veya izole edildiğine inanılan ağlara kötü amaçlı yazılım depolamak ve dağıtmak için kullanabilir. Bu tür kötü niyetli faaliyetlere birçok kez tanık olduk” dedi.

İnsan faktörü siber suç faaliyetlerinin itici gücü olmaya devam ediyor

Çalışanlara veya sözleşmelilere OT ağlarına erişim izni verirken, bilgi güvenliği önlemleri genellikle göz ardı ediliyor. Başlangıçta geçici olarak kurulan TeamViewer veya Anydesk gibi uzaktan yönetim araçları fark edilmeden aktif kalabiliyor. Ancak bu kanalların saldırganlar tarafından kolayca istismar edilebileceğini unutmamak önemli. Kaspersky, 2023 yılında bir sözleşmeli çalışanın birkaç yıl önce kendisine yasal olarak verilen ICS ağı uzaktan erişiminden yararlanarak sabotaj girişiminde bulunduğu bir olayı araştırdı.

Bu hikaye insan faktörünü göz önünde bulundurmanın önemini ortaya koyuyor. Zira potansiyel olarak mutsuz çalışanlar işe dair sorunlar, gelirden memnuniyetsizlik veya siyasi motivasyonlar nedeniyle siber suç eylemlerinde bulunabiliyor. Böyle bir durumda olası bir çözüm sıfır güven yaklaşımı olabilir. Bu sistem içindeki kullanıcıya, cihaza ve uygulamaya güvenilmediğini varsayan bir kavramdır. Diğer sıfır güven çözümlerinden farklı olarak Kaspersky, sıfır güven yaklaşımını KasperskyOS tabanlı çözümleriyle işletim sistemi seviyesine kadar genişletiyor.

OT varlıklarının yetersiz korunması

Olay analizi sırasında Kaspersky uzmanları, kötü amaçlı yazılımların yayılmasına katkıda bulunan eski güvenlik çözümü veritabanları, eksik lisans anahtarları, kullanıcı tarafından başlatılan anahtar kaldırma işlemleri, devre dışı bırakılmış güvenlik bileşenleri ve tarama ve korumaya dair istisnalar tespit etti. Örneğin veritabanlarınız güncel değilse ve bir güvenlik çözümü otomatik olarak güncellenemiyorsa, sofistike tehdit aktörlerinin tespit edilmekten kaçınmaya çalıştığı APT saldırılarında olduğu gibi gelişmiş tehditlerin hızlı ve kolay bir şekilde yayılmasına izin verebilir.

Güvenlik çözümlerinin güvensiz konfigürasyonları

Bir güvenlik çözümünün uygun şekilde yapılandırılması, APT grupları/aktörleri tarafından sıklıkla kullanılan bir taktik olan güvenlik çözümlerinin devre dışı bırakılmasını ve hatta kötüye kullanılmasını önlemek adına çok önemli. Aksi halde saldırganlar sistemin diğer bölümlerine girmek için güvenlik çözümünde depolanan ağ bilgilerini çalabilir veya profesyonel bilgi güvenliği dilini kullanarak yanal hareket gerçekleştirebilir.

Kaspersky ICS CERT, 2022’de APT taktiklerinde uygun yapılandırmaları daha da hayati hale getiren yeni bir eğilim fark etti. Örneğin saldırganlar yanal hareket etmenin yollarını ararken artık etki alanı denetleyicisi gibi kritik BT sistemlerini ele geçirmekle yetinmiyor. Bir sonraki hedefe, yani güvenlik çözümlerinin yönetim sunucularına yöneliyorlar. Hedefler kötü amaçlı yazılımı kontrol edilmeyecek programlar listesine koymaktan, virüslü ağdan tamamen ayrı olması gereken sistemlere bulaşmak için güvenlik sistemindeki araçları kullanmaya kadar değişebiliyor.

OT ağlarında siber güvenlik korumasının olmaması

İnanması zor olabilir ancak bazı OT ağlarında siber güvenlik çözümleri birçok uç noktaya hiç yüklenmiyor. OT ağı diğer ağlardan tamamen ayrılmış ve internete bağlı olmasa bile, saldırganların hala bu ağa erişim sağlama yolları olduğunu unutmamak gerekiyor. Örneğin USB’ler gibi çıkarılabilir sürücüler aracılığıyla dağıtılan kötü amaçlı yazılımların özel sürümlerini oluşturarak bu sistemlere sızma girişiminde bulunmak mümkün.

İş istasyonları ve sunucuların güvenlik güncellemelerine dair zorlukları

Endüstriyel kontrol sistemleri, iş istasyonları ve sunuculara güvenlik güncellemeleri yüklemek gibi basit görevlerin bile dikkatli bir şekilde test edilmesini gerektiren benzersiz bir çalışma şekline sahiptir. Bu test genellikle planlı bakım sırasında gerçekleşir ve güncellemelerin seyrek olmasına neden olur. Bu da tehdit aktörlerine bilinen zayıflıklardan faydalanmak ve saldırılarını gerçekleştirmek için bolca zaman verir.

Goncharov, şunları ekliyor: “Bazı durumlarda, sunucu işletim sisteminin güncellenmesi özel bir yazılımın (SCADA sunucusu gibi) güncellenmesini gerektirebilir. Bu da ekipmanın terfisini gerektirir ve bunların hepsi çok pahalı olabilir. Sonuç olarak endüstriyel kontrol sistemi ağlarında eski sistemler yer alıyor. Şaşırtıcı bir şekilde, endüstriyel işletmelerde güncellenmesi nispeten kolay olabilen internete dönük sistemler bile uzun süre savunmasız kalabiliyor. Bu durum gerçek dünyadaki saldırı senaryolarının da gösterdiği üzere, operasyonel teknolojiyi (OT) saldırılara ve ciddi risklere maruz bırakıyor.”

Kaspersky ICS CERT blogunda güvenlik çözümlerinin yapılandırması ve ayarları, OT ağ izolasyonu, sistemlerin korunması, eski işletim sistemi, uygulama yazılımı ve cihaz ürün yazılımı çalıştırmayla ilgili konular gibi daha fazla tavsiye bulabilirsiniz. 

Kaspersky uzmanları, kuruluşunuzu tehditlerden korumanız için şunları öneriyor:

• Kuruluşunuzun operasyonel teknolojisi (OT) veya kritik altyapısı varsa, kurumsal ağdan ayrıldığından veya en azından yetkisiz bağlantı olmadığından emin olun. 
• Olası güvenlik açıklarını belirlemek ve ortadan kaldırmak için OT sistemlerinde düzenli güvenlik denetimleri gerçekleştirin. 
• Sürekli zafiyet değerlendirmesi ve zafiyet yönetimi süreci oluşturun. 
• Teknolojik süreçleri ve ana kurumsal varlıkları potansiyel olarak tehdit eden saldırılara karşı daha iyi koruma için ICS ağ trafiği izleme, analiz ve tespit çözümlerini kullanın.
• Kurumsal uç noktaların yanı sıra endüstriyel uç noktaları da koruduğunuzdan emin olun. Kaspersky Industrial CyberSecurity çözümü, uç noktalar için özel koruma ve endüstriyel ağdaki şüpheli ve potansiyel olarak kötü amaçlı etkinlikleri ortaya çıkarmak için ağ izleme özellikleri içerir. 
• OT çözümlerindeki güvenlik açıklarıyla ilişkili riskleri daha gerçekçi bir şekilde anlamak ve bunları azaltma konusunda bilinçli kararlar almak için, teknik yeteneklerinize ve ihtiyaçlarınıza bağlı olarak okunabilir raporlar veya makine tarafından okunabilir veri akışı elde etmek amacıyla Kaspersky ICS Vulnerability Intelligence hizmetine erişmenizi öneririz. 
• BT güvenlik ekipleri ve OT mühendisleri için özel ICS güvenlik eğitimi, yeni ve gelişmiş kötü amaçlı tekniklere karşı müdahaleyi iyileştirmek için çok önemlidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Anadolu Hayat Emeklilik, Happy Place to Work firması ve Capital Dergisi iş birliğinde gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri Araştırması”nda; hayat sigortacılığı ve bireysel emeklilik sektöründe en mutlu iş yeri seçildi. Şirket aynı zamanda, “Olağanüstü Çalışan Deneyimi” sertifikasını da almaya hak kazandı.

Happy Place to Work ve Capital Dergisi’nin iş birliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri” araştırmasına göre; Anadolu Hayat Emeklilik, hayat sigortacılığı ve bireysel emeklilik sektöründe en mutlu iş yeri oldu. “Olağanüstü Çalışan Deneyimi” sertifikasını da almaya hak kazanan şirket, böylece üst seviyedeki çalışan deneyimini tescilledi. Organizasyon yetkilileri, 19 Haziran 2023 tarihinde Anadolu Hayat Emeklilik adına ödülü Genel Müdür Murat Atalay’a takdim etti.

Kazandıkları ödül hakkında açıklama yapan Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Murat Atalay, “Anadolu Hayat Emeklilik ailesiyle birlikte, sektörümüzde her zaman daha iyiye ulaşmayı hedeflerken öncü ve yenilikçi çalışmalarımızla örnek bir şirket olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın değerlendirmesi ve şirketimiz hakkında geri bildirimleri sayesinde aldığımız bu ödülün yanı sıra, onların memnuniyeti bizim için çok kıymetli. ‘Türkiye’nin En Mutlu İş Yeri’ gibi önemli bir unvan ile beraber ‘Olağanüstü Çalışan Deneyimi’ sertifikamızla, çalışma arkadaşlarımızın şirkete bağlılığını ve mutluluğunu tescilli olarak görmek bizim için bir gurur kaynağı oluşturuyor. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde de gerek insan kaynakları uygulamalarımız gerekse kurum içi iletişimimizin artmaya devam eden başarısıyla mutlu çalışma ortamımızı sürdürülebilir olarak ileriye doğru taşıyacağız. Tüm çalışma arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Kapsamlı bir araştırma sonucu belirlenen En Mutlu İş Yerleri Listesi; şirketlerin çalışan deneyimi ve insan odaklı iş kültürünü destekleyen uygulamalar temel alınarak belirlendi. Araştırma kapsamında, çalışanların şirketten memnuniyetini anlamaya yönelik bir anket uygulaması gerçekleştirildi. Burada yeterli puanın alınmasının ardından şirketin insan kaynakları uygulamalarının aktarıldığı HR Check süreci tamamlandı. HR Check değerlendirmesi, Happy Place to Work tarafından oluşturulan bağımsız bilim kurulu tarafından yapıldı. Her iki süreçten alınan puan ortalamalarının sonucu ise Anadolu Hayat Emeklilik’in liste ve sertifika başarısını ortaya koydu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Apex Legends, Dressed To Kill aktifliği ile aksiyonun dozajını bir defa daha artıracak. Respawn Entertainment’ın bol bol sürpriz ile birlikte getirdiği yeni aktiflikte, şaşırtan armağanlar kazanabilecek ve oyuncular tarafından çok sevilen Armed and Dangerous modunu oynayabileceksiniz.

Arsenal dönemi için hazırlanan Dress to Kill aktifliği, 4 Temmuz’a kadar devam edecek. Oyuncular, pek çoklarının favorisi olan “Armed and Dangerous” modunu oynayabilecek. Bu modda oyuncular yalnızca pompalı tüfek ve nişancı tüfeği kullanabiliyor. Geri kalan kurallar ve oyuncular birebir, uygun olan kazansın…

Elbette yeni aktiflik, yeni kozmetik içeriklerle birlikte geliyor. Dress to Kill Collection Event esnasında 24 farklı kozmetik, hudutlu mühlet boyunca satın alınabilecek. Ash, Crypto ve Horizon üzere karakterlerin legendary kozmetikleri bu süreçte pazarda olacak. Aktifliğin akabinde bu kozmetikler rafa kaldırılacak.

Dünyanın başkan Bitcoin ve altcoin borsası Binance, tekliflerini genişletmeye ve kullanıcılar için alım satım fırsatlarını artırmaya devam ediyor. İki kıymetli duyuru yapan Binance, üç yeni likidite havuzunun eklendiğini ve NMR 20x marjlı kalıcı vadeli süreç kontratının yakında piyasaya sürüleceğini açıkladı. İşte detaylar…

Binance, bu altcoin projeleri için müjde verdi

Sağlam ve çeşitlendirilmiş bir alım satım ekosistemi sunma taahhüdüyle Binance, üç yeni likidite havuzunu kullanıma sundu: SUI/USDT, SUI/BTC ve FLOKI/USDT. Bu havuzlar, bu tanınan çiftlerde alım satım yapmak isteyen kullanıcılar için likiditeyi ve erişilebilirliği artırmayı amaçlıyor. Binance, daha geniş bir alım satım seçeneği yelpazesi sunarak büyüyen kullanıcı tabanının gereksinimlerini karşılamayı ve yeni yatırımcıları platformuna çekmeyi amaçlıyor.

Kripto para kesiminde tanınan bir uygulama olan likidite madenciliği, kullanıcıların muhakkak alım satım çiftlerine likidite sağlayarak mükafatlar kazanmasına imkan tanıyor. Binance’in bu yeni likidite havuzlarını açma kararı, yatırımcıları piyasaya faal olarak katılmaya teşvik etmeye odaklandığını yansıtıyor. Kullanıcıların varlıklarıyla likidite havuzlarına katkıda bulunmasını sağlayan Binance, bu alım satım çiftleri için kâfi likidite sağlayarak süreçlerin daha meselesiz gerçekleşmesini ve potansiyel olarak kaymaların azalmasını sağlıyor.

20x’lik kalıcı vadeli süreç kontratı açıklandı

Ayrı bir duyuruda Binance, NMR 20 kat U marjlı daima kontratı piyasaya sürme planlarını açıkladı. Numeraire (NMR) kripto para ünitesine dayanan bu yeni kontrat, kullanıcılara potansiyel getirilerini artırmak için kaldıraçlı alım satım seçenekleri sunacak. NMR daima kontratının piyasaya sürülmesi, Binance’in vadeli süreç ve türev tekliflerini daha da çeşitlendirerek hem perakende hem de kurumsal yatırımcıların muhtaçlıklarını karşılıyor.

NMR 20x kontratı, 22 Haziran’da hayata geçecek ve yatırımcıların kaldıraçlı alım satım fırsatlarına erişmesine ve bunlardan faydalanmasına imkan tanıyacak. Kaldıraçlı alım satım, kullanıcıların bir varlığa olan maruziyetlerini katlamalarına imkan tanıyarak potansiyel olarak kârları büyütürken riskleri de artırır. Yatırımcılar, kaldıraçlı alım satım süreçlerine başlamadan evvel dikkatli olmalı ve ilgili riskler hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Binance’in daima olarak yeni alım satım seçenekleri sunması, kapsamlı ve kapsayıcı bir platform yaratma gayesiyle uyumludur. Borsa, likidite havuzlarını genişleterek ve kaldıraçlı alım satım eserleri ekleyerek kullanıcılarının farklı yatırım stratejilerini keşfetmesini ve çeşitli kripto para piyasalarında karlı fırsatlar yakalamasını sağlar. Binance’in kullanıcı tecrübesini geliştirmeye olan bağlılığı, yeni eser tekliflerinin ötesine uzanıyor. Platform, en yüksek güvenlik ve güvenilirlik standartlarını müdafaaya da odaklanıyor. Sağlam risk idaresi sistemleriyle Binance, kullanıcıları için inançlı bir alım satım ortamı sağlamaya çalışmakta ve uygun durum tespiti ve risk değerlendirmesinin ehemmiyetini vurgulamaktadır.

Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, yaşam kalitesi yüksek şehirler oluşturmayı hedefleyen Marmara Belediyeler Birliği için psikososyal temelli bir eğitim düzenliyor. 20-21 Haziran 2023 tarihlerinde verilecek Giriş Düzey Kapasite Geliştirme eğitimi online olarak belediye üyeleriyle buluşacak. Maya Vakfı gönüllü Klinik Psikoloğu Atakan Topçu’nun üstlendiği bu eğitim, travma farkındalığını ve travma odaklı yaklaşımı artırma amaçlarıyla olumsuz etkileri en aza indirmek için gerekli olan temel ilk yardım ve psikososyal destek hizmetleri başlıklarından oluşuyor.

Çeşitli etkilerden dolayı travma yaşamış 5-24 yaş arasındaki bireylere psikososyal destek sağlayan Maya Vakfı, yaşam kalitesi yüksek şehirler oluşturmayı hedefleyen Marmara Belediyeler Birliği üyelerine yönelik psikososyal destek eğitimi düzenliyor. Maya Vakfı gönüllü Klinik Psikoloğu Atakan Topçu’nun anlatıcısı olduğu Giriş Düzey Kapasite Geliştirme eğitimi göç, savaş, şiddet gibi travmatik yaşantı deneyimleri olan birey, grup ve topluluklara sosyal uyum desteği hizmetleri sunan Marmara Belediyeler Birliği üyeleri için hazırlandı. 20-21 Haziran tarihinde 10.30 – 17.00 saatleri arasında yaklaşık tüm gün sürecek online eğitim, psikolojik ilk yardım çalışmalarından ikincil travmalara kadar birçok konuda kapasite geliştirmeye yönelik giriş düzey bilgiler içeriyor.

Toplumsal Uyum Eşittir Sağlıklı Bireyler

Toplumsal uyumun sağlanması adına içinde bulunulan topluma ait hissetmek, daha mutlu ve başarılı bir yaşama dolayısıyla da sağlıklı bireylerin gelişmesine olanak sağlıyor. Afet, göç, savaş gibi durumların yaşandığı yerlerde uyum ve aidiyetin sağlanması güç olduğu için bireyler çeşitli travmatik etkilere maruz kalıyor. Kurulduğu yıldan beri topluluklar için ortak fayda sağlamayı hedefleyen Marmara Belediyeler Birliği, travmatik yaşantı deneyimleri olan gruplara, evrensel insan hakları çerçevesinde göç ve sosyal uyum, afet yönetimi ve yerel kalkınmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Odağı, çeşitli etkilerle travmaya maruz kalmış 5-24 yaş arası bireylere psikososyal destek vermek olan Maya Vakfı, sürdürülebilir ve yaşam kalitesi yüksek şehirler oluşturmayı hedef edinen Marmara Belediyeler Birliği üyeleri için bir eğitim düzenliyor. Maya Vakfı gönüllüsü Klinik Psikolog Atakan Topçu tarafından gerçekleştirilecek Giriş Düzey Kapasite Geliştirme eğitiminin 7 ana başlığı şu şekilde:

1. Travma, Afet ve Acil Durum

2. Afet ve Acil Durumlarda Psikososyal Destek Çalışmaları

3. Psikolojik İlk Yardım

4. Travmatik Yaşantılar Sonrası Bireysel Tepkiler

5. Kayıp ve Yas

6. Görüşmenin Temel İlkeleri

7. İkincil Travma ve Öz Bakım

20-21 Haziran 2023 tarihinde 10.30 – 17.00 saatleri arasında online olarak gerçekleşecek bu eğitim, üyelerin travma odaklı çalışma kapasitelerini geliştirmeyi ve bu konudaki farkındalığı artırmayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Menderes Belediyesi tarafından Gümüldür ve Orta Mahallede yer alan 4 caddeye yeni aydınlatma direkleri takıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirilen çalışmada toplam 27 adet aydınlatma direği ihtiyaç duyulan alanlara yerleştirildi.

Talepler yerine geldi 

Vatandaşların istekleri doğrultusunda gerçekleşen çalışmalar kapsamında Menderes Belediyesi Fen İşler Müdürlüğü ekipleri tarafından Orta Mahalle Türkan Saylan Caddesi’ne 6 adet, Orta Mahalle Filiz Caddesi’ne 7 adet, Gümüldür Sahil Caddesi’ne 7 adet, Gümüldür Deniz Caddesi’ne 7 adet olmak üzere toplam 27 adet aydınlatma direği takıldı.

Vatandaşımızın sesi olacağız

Led aydınlatmaların vatandaşlar tarafından beğenildiğini kaydeden Menderes Belediye Başkan V. Erkan Özkan, ‘’ Menderes’imizin her noktasında gerekli duyulan tüm çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda İzmir Büyükşehir Belediyemizin desteğiyle vatandaşlarımızın talep etmiş olduğu aydınlatma direklerini ihtiyaç duyulan noktalara taktık. Hemşehrilerimizin taleplerini yerine getirme noktasında gerekli tüm adımları atmaya ve onların sesi olmaya devam edeceğiz’’ dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyada ve ülkemizde obezite, stresli yaşam koşulları ve sigara kullanımı gibi etkenler nedeniyle infertilite sorunu yaşayan çiftlerin sayısı giderek artıyor. Öyle ki ülkemizde 7 çiftten biri doğal yollarla hamilelik oluşmadığı için tüp bebek tedavisine başvuruyor. Tüp bebek yönteminde baş döndürücü hızla yaşanan gelişmeler sayesinde bazı çiftler yapılan ilk transfer işleminden sonra bebeklerini kucaklarına alabiliyor. Ancak bazılarında ise tedavi başarısızlıkla sonuçlanabiliyor. Gebelik elde edilmediğinde çiftler hayal kırıklığına uğrayarak, tedaviyi bırakabiliyor. Acıbadem International Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, günümüzde tüp bebek tedavisinin inferlititede en etkin tedavi yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Aslında tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında buna yol açan etkenler belirlenir ve doğru yöntemler uygulanırsa, çiftlerin çocuk sahibi olma şansları büyük oranda artıyor. Sorunun yumurtadan mı, spermden mi, rahimden veya tüplerden mi kaynaklandığını belirleyip, yeni tedavi öncesi hazırlık yaparak tedaviye başlamak kritik öneme sahiptir” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran etkenleri anlattı, önemli önerilerde bulundu.  

Tedavi için gecikmemek

Tüp bebek tedavisinin başarısını belirleyen en önemli etken kadının yaşı oluyor. Zira, kadınlarda üreme yeteneği 20-40 yaş arasında en yüksek seviyedeyken, 40 yaşından sonra hızlı bir şekilde düşüyor. Dolayısıyla tüp bebek yönteminde gecikmemek tedavinin başarısında kilit rol oynuyor.

Yumurta rezervine dikkat

Yumurta sayısı kadın yaşından sonra tedavi başarısını belirleyen en önemli 2. faktörü oluşturuyor. İyi yumurtalık rezervine sahip kadınlarda, yumurta sayısının normalde her bir yumurtalıkta 7-8 civarında olması bekleniyor. Yumurta sayısı azlığında anti-müllerian hormonunun seviyesi düşüyor. Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Yumurtalık rezervi düşük olduğunda, genç yaşta olsalar bile anne adaylarının tüp bebek tedavisine başvurmaları gerekiyor. Bebek planını ertelemek durumunda olan anne adaylarının da embriyo ya da yumurta dondurma işlemini yaptırmalarında fayda var” diyor. 

Kaliteli yumurta ve sperm seçmek

Kaliteli yumurta geliştirmek, kaliteli sperm seçmek, kaliteli embriyo oluşturmak ve iyi yapılan bir transfer, yüksek hamilelik oranını sağlayan en önemli etkenleri oluşturuyor. Zira, kaliteli embriyolar sayesinde hamilelik şansı yüksek oranda artıyor.

Rahim filmi (HSG) önemli 

Tüplerde sıvı (hidrosalpinx) veya polip, perde gibi rahim içi sorunlar, embriyo kaliteli de olsa hamileliği engelleyebiliyor ya da düşüklere sebep olabiliyor. İyi çekilmiş rahim tüp filmi bu sorunların tespitinde büyük önem taşıyor. 

Üreme organı hastalıklarına dikkat!

Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi öncesinde, tüplerde sıvı varsa, rahime sıvı akmaması için tüpler laparoskopiyle kapatılıyor. Rahimde polip, perde ve yapışıklık gibi sorunlarda da rahim içi dokuya zarar vermemeye özen gösterilerek histeroskopi (vajinal yoldan girilerek kamera ile endoskopik olarak yapılan kesisiz ameliyat) operasyonu gerekebiliyor.

Genetik analiz yapmak

Tekrarlayan tüp bebek denemelerinin bir başka önemli sebebi ise eşlerde görülen ancak bulgu vermeyen genetik anomaliler olabiliyor. İhtiyaç halinde embriyolardan biyopsi alınıyor. Tek tek dondurulan embriyolardan kromozomları sağlıklı olanları belirleniyor ve rahim hazırlanıyor. Ardından genetik olarak sağlıklı embriyo çözülerek transfer yapılıyor. 

İltihaplanmayı gidermek

Vücutta oluşan ve toplumda iltihaplanma olarak bilinen inflamasyon, tüp bebek tedavisinde başarı şansını düşüren bir başka önemli faktörü oluşturuyor. İnflamasyon, mikrobik ya da mikropsuz toksik etkenlere karşı vücudun kendisini korumaya yönelik savunma cevabıdır. Ancak inflamasyon sürekli devam ettiğinde doku ödemi ve yangısal reaksiyon nedeniyle vücuda zarar veriyor. Erkekte ve kadında üreme hücreleri de bundan ciddi anlamda etkileniyor. Sonuç embriyo kalitesine yansıyor. Dolayısıyla tüp bebek yönteminden yüksek başarı elde edilmesi için inflamasyonun mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.  

Sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek

Obezite, sigara ve kalitesiz uyku gibi etkenler de tüp bebek tedavisinde başarıyı önleyebiliyor. Dolayısıyla çiftlerin sigarayı bırakmaları, sağlıklı beslenerek fazla kilolarından kurtulmaları, düzenli spor yapmaları, uyku hijyeni sağlamaları ve antioksidan desteğiyle vücuttaki inflamasyonu azaltmaları, sperm ile yumurtanın kalitesini artırabiliyor. Bu sayede kaliteli embriyo gelişimi ve hamilelik şansı önemli oranda artabiliyor.

Sperm DNA hasarı varsa!

Erkeklerde özellikle aşırı sigara kullanımı, yüksek ısıya maruz kalmak, ortamdaki kimyasal maddeler, bazı hastalıklar nedeniyle kullanılan ilaçlar, kemoterapi ile radyoterapi gibi etkenler spermlerde DNA hasarına yol açabiliyor. Tüp bebek tedavisinde başarıyı artırmak için yüksek sperm DNA hasarı varlığında sigarayı bırakmak, vücut yağ oranını azaltmak, enfeksiyon varsa tedavi etmek, antioksidan kullanmak ve hormonal regülasyon sağlamak embriyonun kalitesi ile tedavi başarısını belirgin olarak artırıyor. 

Enfeksiyonları tedavi etmek

Bazı bulgu vermeyen trikomonas ve üreoplazma gibi üreme enfeksiyonları da sperm kalitesini olumsuz etkiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Yazıcıoğlu, “Bu etkenlerin genital panel PCR testiyle tespit edilip tedavi öncesinde giderilmesi, özellikle başarısız denemeleri olan çiftlerde kaliteli sperm ve kaliteli embriyo gelişimi açısından önemli oluyor” diyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Başrollerini Richard Madden ve Priyanka Chopra Jonas’ın paylaştığı Citadel dizisinin ilk sezon finalinin sonunda Citadel ajanlar evreninin bir sonraki bölümünden kısa bir kesit gösteriliyor.

 Başrolünde Matilda De Angelis’in oynadığı Citadel: Diana, 2024’te sadece Prime Video’da yayına girecek. 

 Prime Video tarafından yapılan bir açıklamayla Citadel ajanlar evreninin bir sonraki devam dizisinin adının Citadel: Diana olduğu duyuruldu ve dizinin ana karakteri olan Matilda De Angelis’in (The Undoing) görselleri paylaşıldı. 

Başrollerini Richard Madden ve Priyanka Chopra Jonas’ın paylaştığı Citadel dizisinin birinci sezon finali Prime Video’da yayınlandı. Spyverse denilen küresel casusluk serisinin ilk dizisinin birinci sezonu nefes kesen bir finalle bitti. Dizinin final bölümünde Citadel ajanları, teşkilatı rakip oluşum Manticore’un ellerinde yerle bir eden köstebeğin kim olduğunu ortaya çıkarırken şaşırtıcı gelişmeler yaşanıyor. İhanetlerin açığa çıkarıldığı ve bazı soruların cevap bulduğu finalin etkileri Spyverse serisi boyunca hissedilecek. Final bölümünün sonunda gösterilen Citadel: Diana adlı yeni diziden bir kesit, Citadel Spyverse evreninin nasıl genişleyeceğine heyecan verici bir bakış sunuyor.

İtalya’da geliştirilen ve çekilen Citadel: Diana dizisinin prodüksiyonu bu yılın başında tamamlandı. ITV Studios bünyesindeki yapım şirketi Cattleya (ZeroZeroZero) ile yönetici prodüktör Gina Gardini’nin liderlik ettiği dizide Riccardo Tozzi, Marco Chimenz ve Giovanni Stabilini yönetici prodüktör, Emanuele Savoini ise eş yönetici prodüktör olarak görev alıyor. AGBO adına Anthony Russo, Joe Russo, Mike Larocca, Angela Russo-Ostot, Scott Nemes ve David Weil (Hunters) ile birlikte Midnight Radio hem Citadel: Diana dizisinin hem Citadel evrenindeki tüm dizilerin yönetici prodüktörlüğünü üstleniyor.

Arnaldo Catinari tarafından yönetilen Citadel: Diana dizisini geliştiren baş yazar Alessandro Fabbri senaryoyu Ilaria Bernardini, Laura Colella, Gianluca Bernardini ve Giordana Mari gibi isimlerle birlikte yazdı. Daha önce de duyurulduğu üzere Matilda De Angelis’e oyuncu kadrosunda Lorenzo Cervasio, Maurizio Lombardi, Julia Piaton, Thekla Reuten, Daniele Paoloni, Bernhard Schütz ve Filippo Nigro eşlik ediyor.

Citadel dizisinin ilk sezonu Prime Video’da bölümler halinde veya peş peşe izlenebiliyor! Citadel: Diana ise 2024 yılında dünya çapında 240’tan fazla ülke ve bölgede sadece Prime Video’da yayına girecek.

Citadel hakkında

Bağımsız bir küresel casusluk teşkilatı olan Citadel sekiz yıl önce düşmüştür. Tüm insanların emniyetini ve güvenliğini sağlamayı görev edinen teşkilat geri planda dünyayı manipüle eden gizli güç Manticore’un ajanları tarafından dağıtılmıştır. Citadel’in düşmesiyle üst düzey ajanlar Mason Kane (Richard Madden) ve Nadia Sinh (Priyanka Chopra Jonas) ölümden kıl payı kaçarken hafızaları silinmiştir. O zamandan beri geçmişlerini bilmeden yeni kimlikler altında yeni hayatlar kurmuş ve gizli yaşamlar sürmektedir. Ancak bir gece Citadel’den eski çalışma arkadaşları olan Bernard Orlick (Stanley Tucci), Mason’un izini sürüp Manticore’un yeni bir dünya düzeni kurmasını engellemek için çaresizlik içinde yardım ister. Mason, eski ortağı Nadia’yı bulur ve iki ajan Manticore’u durdurma misyonuyla dünyanın farklı yerlerine uzanan bir maceraya atılırlar. Kendilerini sırlar, yalanlar ve tehlikeli ama ölümsüz bir aşk üzerine kurulu bir ilişkinin içinde bulurlar. Bir Amazon Studios ve Russo kardeşlerin firması AGBO yapımı olan Citadel dizisinin yönetici prodüktörlüğünü AGBO adına Anthony Russo, Joe Russo, Mike Larocca, Angela Russo-Otstot ve Scott Nemes üstlenirken dizinin yaratıcısı David Weil da yönetici prodüktörlük görevini üstleniyor. Midnight Radio adına Josh Appelbaum, André Nemec, Jeff Pinkner ve Scott Rosenberg’in yanı sıra Newton Thomas Sigel ve Patrick Moran da yönetici prodüktörlük görevlerini üstleniyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüketicileriyle yeni mağazalarda buluşmaya devam eden MediaMarkt, Isparta’da ilk mağazasını açmaya hazırlanıyor. 22 Haziran Perşembe günü Isparta Meydan AVM içerisinde açılacak olan mağazada açılışa özel kampanyalar da gerçekleştirilecek.

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, Isparta’da Meydan AVM içerisindeki 1.560 metrekarelik mağazasının açılışını 22 Haziran Perşembe günü gerçekleştirecek. 

On binlerce elektronik ürünün sergileneceği yepyeni mağazada, akıllı telefonlardan hoparlör ve kulaklıklara, akıllı bileklik ve saatlerden bilgisayar ve tabletlere, elektrikli ev aletlerinden beyaz eşya, televizyon, ses sistemleri ve oyun konsollarına kadar birçok kategoriden ürün, ziyaretçilerle buluşacak.

MediaMarkt Türkiye, Isparta mağazasının açılışına özel çeşitli kategorilerde, 2 gün sürecek bir açılış kampanyası da gerçekleştirecek. 

22-23 Haziran tarihlerinde geçerli olacak açılış fırsatları kapsamında; 

• Apple iPhone 11 128GB Akıllı Telefon 18.999 TL’den,
• Apple AirPods 2. Nesil Kablosuz Kulaklık 2.499 TL’den,
• Philips 58PUS8507/62 UHD LED TV 14.999 TL’den,
• Apple iPad 64GB 9. Nesil Tablet 7.999 TL’den,
• Samsung Galaxy Tab A8 Tablet 2.999 TL’den,
• Huawei Watch GT3 Pro 46MM Akıllı Saat 4.999 TL’den,
• Lenovo IP3 Dizüstü Bilgisayar 9.999 TL’den,
• HP Victus Dizüstü Bilgisayar 16.999 TL’den,
• Roborock Q7 Max Robot Süpürge 9.999 TL’den satışa sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin 81 ilindeki mağazalarıyla müşterilerine ulaşan Migros, “Migros Deniz Market” ile Ege’deki adalara ve kara bağlantısı olmayan koylara ulaşıyor. 45 metrelik boyu, 168 metrekarelik satış alanıyla birebir Migros mağazası formatında tasarlanan Migros Deniz Market’te 3.500’den fazla ürün çeşidi bulunuyor. Migros, geçen yıl dünyada ilk olan ‘Deniz üstü Bulut Mutfak’ hizmetiyle, deniz severleri çok lezzetli yemeklerle buluşturdu. Bu yıl da yine çok beğenilen pizzaları ve yepyeni taze yemek çeşitlerini müşterilerine sunacak.

Migros yaz aylarını Ege koylarında geçiren müşterilerinin ihtiyaçlarını gerçek mağaza ortamında ve hızla karşılamak amacıyla kurduğu “Migros Deniz Market” yaz sezonunun gelmesi ile hizmete başladı. Migros’un her noktadan ulaşılabilirlik hedefiyle hayata geçirdiği Migros Deniz Market, yaz süresince haftanın 7 günü Fethiye Şövalye Adası ile Göcek’te bulunan adalara ve kara ulaşımı olmayan koylara hizmet götürecek. 

Migros, 3500’den fazla ürün çeşidi ile süpermarketi denize taşıyor

45 metrelik uzunluğu ve 168 metrekarelik satış alanıyla süpermarketi denize taşıyan Migros Deniz Market’te paketli meyve-sebze, et ve şarküteri ürünlerinden, taptaze günlük ekmeğe, tekstil ürünlerinden deniz malzemelerine ve sıcak yaz günlerinin en önemli ihtiyacı olan buza kadar 3.500’den fazla ürün çeşidi satışa sunuluyor.

Mevsimine göre balık ve taze yemek çeşitleri Migros müşterileriyle buluşuyor

Müşterilerinin ihtiyaçlarını denizde de karşılayan Migros, geçen yıl dünyada ilk olan ‘Deniz üstü Bulut Mutfak’ hizmetiyle, deniz severleri çok lezzetli yemeklerle buluşturdu. Bu yıl da yine çok beğenilen pizzaları ve yepyeni taze yemek çeşitlerini müşterilerine sunacak. Haziran ortasında tekrar devreye girecek hizmet ile beraber Migros müşterileri kaliteli, taze ve uygun fiyatlı birçok farklı menüye denizde de erişecek. Ayrıca, Türkiye’nin taze balık tüketimini arttırmayı hedefleyen Migros, tekneden-reyona sistemiyle temin ettiği balıkları Migros Deniz Market müşterilerine de sunmaya başladı. Migros, Deniz Market tezgahında 15 balık ve birçok deniz mahsulü çeşidiyle müşteriye en kaliteli deniz ürünlerini hizmete sunuyor.

Haftanın 7 günü müşterilerin hizmetinde 

Migros Deniz Market, özel tasarlanmış denizci kıyafetleri ve İngilizce bilen personelleri ile ayrıcalıklı hizmet sunuyor. Müşteriler, Migros Deniz Market’in botları ile mağazaya getirilerek alışverişlerini kendileri yapabiliyor. En taze ürünlerin özenle seçilerek teslim edildiği Migros Deniz Market’in lokasyonu, denizcilerin kullandığı aplikasyonlarla tam uyumlu olarak akıllı telefon ve tabletlerden anlık takip edilebiliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam, bugün 4 kıtaya ulaşan global üretim ağını değer katan yatırımlarla güçlendirmeye devam ediyor. Türkiye dışı ilk yatırımını 1997 yılında Gürcistan’a yapan Şişecam, ülkedeki ikinci cam ambalaj fırınını yaklaşık 20 Milyon Euro’luk yatırımla soğuk tamire aldı ve son teknolojilerle donattı. Şişecam, teknolojik kabiliyetlerin yanı sıra yeni kapasitelerle de desteklediği bu fırın ile Gürcistan’ın cam üretim kapasitesini yüzde 25 artıracak.

Kuruluşunda tüm dünyanın saygı duyduğu global lider Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasını taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli kalkınma hamlelerinden biri olan Şişecam, Türkiye dışındaki ilk yatırımı olan Gürcistan’daki cam ambalaj tesisinde ikinci fırınını yeniledi. Yaklaşık 20 Milyon Euro’luk yatırımla yenilenen ve en yeni teknolojilerle donatılan fırın ile Gürcistan’ın tek cam üreticisi olmaya devam eden Şişecam, ülkedeki cam ambalaj üretim kapasitesini de yüzde 25 artırmış oldu.

Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici ve Şişecam üst yöneticilerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören, Gürcistan Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Levan Davitashvili, Türkiye Cumhuriyeti Tiflis Büyükelçisi Ali Kaan Orbay, Mtskheta-Mtianeti Bölge Valisi Davit Nozadze ve Mtskheta Belediye Başkanı Dimitri Zurabishvili’nin katılımıyla gerçekleşti.

Global büyüme stratejisinin ilk adımı Gürcistan’dı

Törende konuşan Şişecam Genel Müdürü Görkem Elverici, “100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin 88 yılına eşlik eden köklü bir Cumhuriyet şirketi olarak Türkiye’nin üretim gücünü 4 kıtada, 14 ülkede gururla temsil ediyoruz. Gürcistan ise Şişecam için bu gücün global temsilinin ilk adımı olması açısından özel bir ülke. 1997 yılında bir özelleştirme adımıyla Türkiye dışındaki ilk yatırımımızı yaptığımız Gürcistan’da bugün 2 fırın ile yıllık 75 Bin ton cam ambalaj üretim kapasitesine sahibiz. Tek cam üreticisi olduğumuz ülkede su, maden suyu alkollü ve alkolsüz içecekler ile gıda sektörü için çeşitli hacim ve 3 renkte cam ambalaj üretiyoruz. Tarih ve kültür bağlarıyla sıkı sıkıya bağlı olduğumuz Gürcistan’ın en büyük 100 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor, ülkede 250 kişiye istihdam sağlıyoruz” dedi.

Elverici, yeni yatırımla ilgili açıklamasına şöyle devam etti: “Şişecam’ın sürekli gelişim yaklaşımına uygun olarak Mina fabrikamızdaki fırınımızı en güncel teknolojilere kavuşturan bu yatırım ile tesiste ikinci fırınımızın kapasitesi yüzde 50 oranında arttı. Bu Gürcistan’daki toplam üretim kapasitemize de yüzde 25 artış olarak yansıdı. Oluşan 75 bin tonluk bu kapasite ve teknolojik yetkinlikler ile hem Gürcistan’ın hem de çevre ülkelerin cam ambalaj taleplerine daha hızlı cevap vereceğiz. Kurucumuz, Mustafa Kemal Atatürk’ten miras aldığımız vizyonla üretim ve teknoloji gücümüzü global ölçeğe taşımaya devam edeceğiz.”

Şişecam Hakkında

Temelleri 1935 yılında tüm dünyanın saygı duyduğu global lider Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda Türk cam sektörünü kurmak amacıyla atılan Şişecam bugün, cam ve kimyasallar alanında güçlü bir küresel oyuncudur. Düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve cam elyafı gibi camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek küresel şirket olan Şişecam, cam ev eşyası alanında en büyük iki, cam ambalaj ve düz cam alanlarında ise en büyük beş global üretici arasında yer almaktadır. Şişecam, dünyanın en büyük üç soda külü üreticisi arasında olmasının yanı sıra krom kimyasallarında dünya lideridir.

Düz cam, cam ev eşyası, cam ambalaj, kimyasallar, otomotiv, cam elyaf, maden, enerji ve geri dönüşüm iş kollarında öncü bir rol üstlenen Şişecam, üretim faaliyetlerini Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya, Macaristan, Bosna Hersek, Rusya Federasyonu, Gürcistan, Ukrayna, Mısır, Hindistan ve ABD’de yürütmektedir.

Yetkin insan kaynağı ve akıllı teknolojilerle ana faaliyet alanlarında dünyanın en büyük 3 üreticisinden biri olma hedefine güçlü adımlarla ilerleyen Şişecam, yarının ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak dijital altyapısını ve kültürünü dönüştürmeye kesintisiz devam etmektedir. 88 yıllık deneyim, 24 bini aşkın çalışan, dört kıtada 14 ülkeye yayılan üretim faaliyetleri ve 150 ülkeyi aşan satış ağına sahip Şişecam, “Küresel Mükemmellik” stratejisi doğrultusunda ve tüm ekosisteminin gelişimini destekleyen kapsayıcı bir yaklaşım ile büyüme yolculuğunu sürdürmektedir. Şişecam, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu ve entegre olarak hayata geçirdiği CareForNext stratejisi ile gezegeni korumak, toplumu güçlendirmek ve yaşamı dönüştürmek için sorumluluk almakta, tüm deneyim ve yetkinliklerini her alanda sürdürülebilir gelişim için kullanmaktadır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Diablo 4’te de birebir Diablo 2’nin ladder ve Diablo 3’ün dönemlerinde olduğu üzere dönem içeriklerine yeni bir karakterle başlamanız gerekecek. Diablo 4’te birinci kere karşımıza çıkacak olan Battle Pass’te de level atlamak için yeni dönem karakteri açmış olmanız gerekecek. Bu bilgiler Diablo serisinin işvereni Rod Fergusson tarafından da Twitter’da teyit edildi.

Fergusson “sezon misyonlarında, mekaniklerinde ve battle pass içeriğinde yer almak için yeni bir dönem karakteri yaratmanız gerekecek” dedi.

Normalde şu anki karakterlerimiz Eternal Realm karakterleri. Bu karakterlerle dönem içeriği oynanmayacak. Dönem için 1. levelden yeni bir karakter açacaksınız ve dönem bittiğinde bu karakter de Eternal Realm karakterleriniz ortasına katılacak ve oynamaya devam edebileceksiniz. Yeni dönem başladığındaysa tekrardan 1. level karakter açmanız gerekecek.

Eğer oyunun senaryosunu halihazırda bitirdiyseniz bu yeni karakterlerle angarya işlerle uğraşmanıza gerek olmayacak. Olağan oyunda haritanın açmış olduğunuz kısımları dönem karakteriniz için de açık olacak, Altar of Lilith bonusları da buna dahil (bunlar dönem haritasında yalnızca xp verecek). Renown’dan gelen artılarınızı da motamot koruyor ve baştan beri binek kullanabiliyorsunuz.

Yine de benim üzere oyunu tek karakter üzerinden oynamayı sevenlere hiç hitap etmeyen bir Dönem sistemi olacak anlayacağınız, esasen gelen yansılar de ekseriyetle bu istikamette.

Berenberg Salı günü yayınladığı bir araştırma raporunda, altcoinler hakkında birkaç açıklama yaptı. Bilhassa stablecoinler ve merkezi olmayan finansın (DeFi) ABD Menkul Değerler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) kripto dalına yönelik baskılarında bir sonraki amaç haline gelebileceğini söyledi. İşte detaylar…

Berenberg’den altcoinler için uyarı

Yatırım bankası, SEC’in artık piyasa pahası açısından en büyük ikisi olan Tether (USDT) ve USD Coin (USDC) dahil olmak üzere stablecoinleri ve merkezi olmayan finans protokollerini mevzuata uygun hale getirmeye odaklanabileceğini söyledi. SEC bu ayın başlarında kripto borsası Binance’e, kurucusu Changpeng “CZ” Zhao’ya ve Binance.US’in işletme şirketine federal menkul değerler maddelerini ihlal ettikleri savıyla dava açtığını söyledi. Bir gün sonra da rakip borsa Coinbase’e (COIN) misal suçlamalarla dava açtı.

Mark Palmer liderliğindeki analistler, SEC’in düzenlenmemiş DeFi protokollerinin düzenlenmiş kredi verenlere ve borsalara uygulanabilir alternatifler olarak hizmet etme potansiyelini azaltmak istiyorsa, “merkezi olmayan finansın can damarı olarak hizmet eden sabit coinleri gaye alabileceğini” yazdı. Raporda, SEC’in bu stablecoinleri maksat alarak DeFi ekosistemini de zayıflatabileceği belirtildi.

Berenberg, ABD’li düzenleyicilere işaret ediyor

Berenberg, USDC’nin ABD’li düzenleyiciler tarafından maksat alınması halinde, Coinbase’in gelirleri üzerindeki tesirinin değerli olabileceğini söylüyor. 2023’ün birinci çeyreğinde borsanın USDC rezervlerinden elde edilen faiz gelirinden 199 milyon dolar net gelir toplamın yaklaşık yüzde 27’si – elde ettiğini belirtiyor. Notta, SEC’in kayıtsız bir menkul değerden çok bir emtia olarak onayladığı Bitcoin’in (BTC), baskının en son faydalanıcısı olması mümkün olduğu belirtildi.

Raporda, MicroStrategy (MSTR) paylarının, şirketin Bitcoin edinme ve tutmaya odaklanması nedeniyle daha yeterli performans gösterecek formda uygun konumlandırıldığı, zira düzenleyici kısıtlamanın muhtemelen son yıllarda olduğundan daha fazla Bitcoin odaklı bir ABD kripto sanayisine yol açacağı belirtildi.

Hangi altcoin projeleri SEC’in maksadında olabilir?

Peki, Berenberg’in “SEC’in gayesinde olabileceğini” söylediği stablecoinler ve DeFi coinleri ortasında neler var? En büyük stablecoinler ortasında Tether, USD Coin, Dai, Binance USD, TrueUSD, Pax Dollar, USDD, Gemini Dollar, TerraClassicUSD, Frax, USDJ, LUSD, TRIBE, EURS, USDX yer alıyor. En tanınan DeFi tokenları ise AVAX, LINK, UNI, ICP, LDO, STX, GRT, RPL, AAVE, FTM, MKR, XTZ olarak karşımıza çıkıyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZELMAN Anaokulları’nın mezuniyet törenine katıldı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZELMAN Anaokulları’nın mezuniyet törenine katıldı. Başkan Soyer, “Hiçbirimizin umutsuz olmaya hakkı yok. Ne zaman ki enseyi karartırsanız, umudunuzda küçücük zedelenme olursa, onlara ve onların gözlerine bakın. Umudu bulacaksınız. Geleceğe dair heyecanı, umudu paylaşacaksınız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı, kent merkezi dışında Dikili, Kemalpaşa, Beydağ ve Aliağa’da da hizmet veren toplam 11 İZELMAN anaokulunun öğrencileri mezun oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer erken çocukluk döneminde erişilebilir eğitim hizmeti sunan İZELMAN anaokullarındaki öğrencilerin mezuniyet heyecanını aileleriyle paylaştı. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki mezuniyet törenine Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, İZELMAN Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Bey, İZELMAN Genel Müdürü Burak Alp Ersen, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay ve öğrenci velileri katıldı. Mezuniyet töreni miniklerin oluşturduğu Sürdürülebilirlik Korosu’nun şarkılarıyla başladı. Yeni öğrencilere bayraklarını teslim eden mezunlar Başkan Soyer’e çiçek takdim etti. Törende geçen Ağustos ayında hayatını kaybeden İZELMAN Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Oğuz Akyarlı da anıldı. 

Soyer: “Çok emin ellerdeler”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Gerçekten çok güzel bir an. Bu mutluluğunuzu paylaşıyoruz. Başka bir çaremiz yok. Bu memleketin büyük değişiminin önünü açacak olanlar onlar. Eğitimle aşabileceğiz. Daha çok çocuğumuzu daha iyi eğiterek aşabileceğiz. Başka çaremiz yok. Biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi ailesi olarak buna gayret ediyoruz. Bugün 11, yarın 20 okulla bunu daha iyi, daha başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Eğitimin dünyadaki trendlerini yakalayarak çocuklarımızı en kaliteli eğitimle buluşturmak için gayret ediyoruz. Çok emin ellerdeler. Hiçbirimizin umutsuz olmaya hakkı yok. Ne zaman ki enseyi karartırsanız, umudunuzda küçücük zedelenme olursa, onlara ve onların gözlerine bakın. Umudu bulacaksınız. Geleceğe dair heyecanı, umudu paylaşacaksınız. Ben şahsen öyle yapıyorum, hepinize tavsiye ediyorum” dedi. 

Ersen: “Hedefimiz daha güzel yarınları yaratmak”

İZELMAN Genel Müdürü Burak Alp Ersen, “En büyük hedefimiz çocuklarımız için daha aydınlık, daha mutlu, daha güzel yarınları yaratmak. Tüm çabamız bunun için. Daha çok çocuğa ulaşmak ve ulaştığımız çocuklara daha yüksek kalitede hizmet verebilmek için çok çalışmamız gerekiyor” dedi.

yer, “Hiçbirimizin umutsuz olmaya hakkı yok. Ne zaman ki enseyi karartırsanız, umudunuzda küçücük zedelenme olursa, onlara ve onların gözlerine bakın. Umudu bulacaksınız. Geleceğe dair heyecanı, umudu paylaşacaksınız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı, kent merkezi dışında Dikili, Kemalpaşa, Beydağ ve Aliağa’da da hizmet veren toplam 11 İZELMAN anaokulunun öğrencileri mezun oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer erken çocukluk döneminde erişilebilir eğitim hizmeti sunan İZELMAN anaokullarındaki öğrencilerin mezuniyet heyecanını aileleriyle paylaştı. Tarihi Havagazı Fabrikası’ndaki mezuniyet törenine Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, İZELMAN Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Bey, İZELMAN Genel Müdürü Burak Alp Ersen, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay ve öğrenci velileri katıldı. Mezuniyet töreni miniklerin oluşturduğu Sürdürülebilirlik Korosu’nun şarkılarıyla başladı. Yeni öğrencilere bayraklarını teslim eden mezunlar Başkan Soyer’e çiçek takdim etti. Törende geçen Ağustos ayında hayatını kaybeden İZELMAN Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Oğuz Akyarlı da anıldı. 

Soyer: “Çok emin ellerdeler”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Gerçekten çok güzel bir an. Bu mutluluğunuzu paylaşıyoruz. Başka bir çaremiz yok. Bu memleketin büyük değişiminin önünü açacak olanlar onlar. Eğitimle aşabileceğiz. Daha çok çocuğumuzu daha iyi eğiterek aşabileceğiz. Başka çaremiz yok. Biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi ailesi olarak buna gayret ediyoruz. Bugün 11, yarın 20 okulla bunu daha iyi, daha başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Eğitimin dünyadaki trendlerini yakalayarak çocuklarımızı en kaliteli eğitimle buluşturmak için gayret ediyoruz. Çok emin ellerdeler. Hiçbirimizin umutsuz olmaya hakkı yok. Ne zaman ki enseyi karartırsanız, umudunuzda küçücük zedelenme olursa, onlara ve onların gözlerine bakın. Umudu bulacaksınız. Geleceğe dair heyecanı, umudu paylaşacaksınız. Ben şahsen öyle yapıyorum, hepinize tavsiye ediyorum” dedi. 

Ersen: “Hedefimiz daha güzel yarınları yaratmak”

İZELMAN Genel Müdürü Burak Alp Ersen, “En büyük hedefimiz çocuklarımız için daha aydınlık, daha mutlu, daha güzel yarınları yaratmak. Tüm çabamız bunun için. Daha çok çocuğa ulaşmak ve ulaştığımız çocuklara daha yüksek kalitede hizmet verebilmek için çok çalışmamız gerekiyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, yeni asgari ücretin 11 bin 402 lira olarak açıklanması ile memur maaşlarının, asgari ücretin altında bırakılmasına tepki göstererek, “sonunda başardınız” dedi. 

Memur Maaşı Asgari Ücretin Altında Kaldı!

Doğruyol, “Sözde yetkili olup, etkili olamayan memur sendikaları ile, mevcut hükümet birlikte memur maaşlarını asgari ücretin altına indirmeyi başardı. 1 Temmuz itibariyle asgari ücretin 11.402 TL olmasıyla birlikte, en düşük memur maaşı asgari ücretin altında kalmış, 12.200 TL olan ortalama memur maaşı ile, asgari ücret   arasındaki makas neredeyse kapanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle en düşük memur maaşlarının 22 bin TL olacağı sözü önümüzdeki günlerde TBMM’ye gelecektir. Ancak bu rakam bile yoksulluk sınırının çok altında, zamanında yaklaşık üç asgari ücret alan memurun maaşı bu gün asgari ücretin iki katı bile etmemektedir. Bundan dolayı, asgari ücret ya da, memur maaşlarının artışları reel ekonomik gerçeklere uygun olarak düzenlenmelidir” şeklinde konuştu. 

Memur Maaşı 33 Bin TL Olmalıdır!

Asgari ücretin 500 dolar seviyelerinin altına  düşürülmemesinde, en düşük memurun taban aylığının iki asgari ücret seviyelerine sabitlenmesinin, enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde sabit ücretlileri koruyacağını belirten Genel Başkan Doğruyol şunları söyledi: “Sabit ücretlilerin gelir vergisi oranlarının da %15 ile sabitlenmesi elzemdir. Ortalama memur maaşı yoksulluk sınırı olan 33 bin TL seviyesine getirilmeli, unvan ve mesleklere göre bu maaş yukarıya doğru düzenlenmelidir. En düşük memur maaşı, bekar tek başına çalışan memur baz alınarak, aile, çocuk, yardımı, sabit ödeme vb. ödemelerin dışında tutulmalıdır. Memurun alım gücü  hiçbir dönemde bu kadar azalmadı.”  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Kurban Bayramı’nda sağlıklı beslenme için tavsiyelerde bulunan Diyetisyen Hatice Kübra Ekti, kurban etini, içine ekstra yağ eklemeden, etin kendi suyuyla kavurma, haşlama yahut ızgara prosedürleriyle pişirmeyi önerdi. Ekti, kolesterol ve kalp rahatsızlığı olanların ise sakatat tüketmemelerinin daha âlâ olacağını söyledi. İşte, Diyetisyen Hatice Kübra Ekti’den Kurban Bayramı’nda yanlışsız beslenme teklifleri…

Yaklaşan Kurban Bayramı, insanların aklında yeni sorular oluşmasına neden oldu. Bilhassa kesilen kurbanlar nedeniyle artan kırmızı et tüketimi, bayramların vazgeçilmezi olan şeker ve tatlılar, akraba ziyaretleri üzere olgular, bu bayramda da nasıl davranılması gerektiğini düşündürdü.

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Diyetisyen Hatice Kübra Ekti, Kurban Bayramı’nda nasıl sağlıklı beslenilebileceği konusunda tavsiyelerde bulundu. Artan kırmızı et tüketimi için ekstra yağ koymadan pişirme metotlarını öneren Ekti, tatlı tüketiminde ise sütlü ve meyveli tatlılara yönelmenin daha sağlıklı olacağını söyledi.

DİYET’TEN ÇOK “DENGELİ BESLENME” ÖNERİSİ

“İnsanlar ‘Bayramda diyet olmaz’ diye düşünebilir. Bu fikrin haklılık hissesi da var. Bizler de zati danışanlarımıza bayramlarda diyetten çok istikrarlı beslenmeyi öneriyoruz” diyen Ekti, “Kurban Bayramı’nın ayırt edici tarafı olan kırmızı et, yeterli kalite hayvansal protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum minerali, A ve B vitamini içerir. Sıhhat için yararlı olsa da doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksektir. Bu sebeple tüketilen et ölçüsü kalp damar ve mide sıhhati için kıymetlidir. Hasebiyle et tüketiminiz günde en fazla 3-4 köfte kadar, yani 4 yemek kaşığı kavurma, 120 gram et halinde olmalıdır” halinde konuştu.

“KURBAN ETİ BEKLETİLEREK TÜKETİLMELİ”

Kurban etinin kolay sindirilmesi için bekletilerek tüketilmesini öneren Ekti, “Yeni kesilmiş kurban etinde sertlik hem pişirmede hem de sindirimde zorluk yaratır. Bilhassa mide rahatsızlığı yaşayanlar, eti 24 saat beklettikten sonra tüketmelidir. Eti pişirime usulü olarak, içerisine ekstra yağ eklemeden, kısık ateşte haşlama, ızgara, fırın üzere sağlıklı prosedürler tercih edilebilir. Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezi olan kavurma için de tıpkı formül uygulanabilir. Lakin eti sebzelerle birlikte pişirmeli yahut yanında salatayla birlikte tüketmeliyiz. Sebzelerdeki C vitamini demir emilimini de artıracaktır. Sakatat tüketimi yüksek kolesterol içerdiğinden kolesterol ve kalp hastalarının tüketmemeleri daha uygun olacaktır” dedi.

KURBAN ETİ NASIL SAKLANMALI?

Ekti, kurban etinin nasıl saklanması gerektiği konusunda ise şu tavsiyelerde bulundu: “Kurban eti, büyük kesimler yerine kıyma, kuşbaşı üzere küçük kesimlere ayırıp, tek pişirimlik ölçüler halinde, buzdolabı poşetine koyarak buzdolabının buzluk kısmında yahut derin dondurucuda saklanmalıdır. Tüketilmeyecek olan etler -4 yahut +4 derecede 1 hafta kadar, derin dondurucuda ise -18 derecede 3-5 ay sıhhatle saklanabilir. Pişirmek için buzluktan çıkarılan et, oda koşullarında değil, yeniden buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmelidir. Çözdürülen et ise direkt pişirilip tüketilmeli, tekrar dondurucuya konmamalıdır. Zira bu durumda ziyanlı bakterilerin üremesine davetiye çıkarmış oluruz.”

TATLIYA “YASAK” DEĞİL “SINIRLAMA”

Bayramların vazgeçilmezleri olan tatlılara da değinen Ekti, “Bayram tatlısız olmaz. Münasebetiyle bayramlarda tatlıya yasak değil hudut koymalıyız. Şerbetli, ağır, un kökenli tatlılar yerine sütlü ve meyveli, hafif tatlılar tercih edilebilir. Öte yandan Bayram günlerinde hayvansal protein ve şekerli besin tüketimi arttığı için su tüketimi daha da kıymetli hale gelir. Ayrıyeten su tüketimi bedenden ödemin uzaklaştırılmasını sağlar. Bu nedenle bilhassa bayram devirlerinde günlük 2 ila 2,5 litre su içmeye itina gösterilmelidir” tabirlerini kullandı.

HAREKETLİ YAŞAMA DEVAM!

Hareketli yaşama bilhassa de bayram periyotlarında dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Ekti, “Günde 30-40 dakikalık tempolu yürüyüşler hem güç harcanması katkı sağlar hem de sindirime yardımcı olur. Bu uygulamaya bayram sürecinde de ihtimam göstermek faydamıza olacaktır. Örneğin bayram ziyaretlerine yürüyerek gitmeyi deneyebilir yahut yemek sonrası yürüyüşler yapabilirsiniz” diyerek kelamlarını noktaladı.

Electronic Arts tekrar yapılanmaya giderek geliştirici takımlarını iki ana kısma ayıracak: EA Sports ve EA Entertainment. Yani artık EA Games ismini görmeyeceğiz.

EA CEO’su Andrew Wilson her iki kısmın de liderliğini üstlenecek, yani bu iki kısım de kendisine rapor verecek.

Firmanın CSO ve COO’su Laura Miele EA Entertainment lideri olurken, EA Sports genel müdürü Cam Weber de EA Sports’un yeni lideri olacak.

EA Sports F1’den Madden’a, NHL’den FIFA’ya spora dair neredeyse tüm oyunlara konut sahipliği yapacak. Tam olarak spor sayılmayan birtakım oyunlar ise (örneğin Skate 4) EA Entertainment şemsiyesi altında yayınlanacak.

EA Entertainment’ın EA Games’in yerini alması muhtemelen Electronic Arts’ın oyun dışında da cümbüş dallarını bu çatı altında birleştirme isteğinden kaynaklanıyor. EA stüdyoları ise yeniden bağlı olduklarını yöneticilere (örneğin Respawn ve DICE Vince Zampella’ya) rapor vermeye devam edecek.

MasterChef All Star Türkiye’nin ana takımına girmeyi başaran isimler ortasında yer alan Tanya Kilitkayalı konuşma usulüyle epey dikkat çekiyor. Yemek yapmada hayli başarılı olan ve birebir vakitte sempatikliğiyle gönülleri fetheden Tanya Kilitkayalı 2020 döneminde da başarılı tabaklar çıkarmıştı. Pekala, Tanya Kilitkaya kimdir, kaç yaşında ve ne iş yapıyor? İşte soruların cevabı:

HABERE İLİŞKİN GÖRÜNTÜ İÇİN TIKLAYIN İZLE

MasterChef yeni dönemde başarılı eski yarışmacıları bir ortaya getiriyor. All Star kapsamında hazırlanan yeni dönemde birbirinden başarılı isimler yer alıyor. Geçmiş yıllarda yarışan ve isminden hayli kelam ettiren Tanya Kilityalı’da Masterchef takımına dahil olan isimlerden biri oldu. Peki,Tanya Kilityalı kimdir, kaç yaşında? Tanya Kilityalı’nın Instagram hesabı ne? 2023 MasterChef All Star Tanya Kilityalı hangi yıl yarıştı, kaçıncı oldu? İşte, Tanya Kilitkayalı hakkında merak edilenler…

TANYA KİLİTKAYA KİMDİR?

Yarışmaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden katılan Tanya 26 yaşında ve öğretim vazifelisi olarak vazife yapıyor.  Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Kısmından mezun olan Tanya Kilitkayalı, çocukluğundan beri annesiyle birlikte Kilitkaya Köyü’nde bir aile işletmesi olan Garavolli Cafe ve Bar mutfağında yöresel tatları hazırlayıp sunuyor.

MASTERCHEF TANYA KİLİTYALI’NIN BİRBİRİNDEN KOMİK ŞİVELİ KONUŞMALARI

Masterchef Tanya’nın ‘bu hafta kırmızıyık’, ‘gırmızı dakım‘, üzere şiveli konuşmalarıyla dikkat çekiyor. Masterchef Tanya’nın şiveli Hellim tanımını anlatışı:

“Evet arkadaşlar bugün bahsimiz biraz uzun. Hellim yapmak isteyenler uygun okusun lütfen. Bugün sizlere nasıl hellim yaparık onu anlatacam.

Not: evvel çiğ sütten 1-2 bardak ayırırık nor(lor) icin.

Biz genelde 20kg süte 1.5 kapak hellim tozu goyarık. Birinci evvel sütü mayalanma kademesi icin ılık hale getiririk. Sonra hellim tozunu(hellim mayası) eklerik. Birinci fotoğraftaki üzere üzerine kapatıp mayalanmasini beklerik. Akabinde ikinci fotoğraftaki üzere su yüzeye cıkınca, 3. Fotoğraftaki üzere hellimi parçaladık,10dk kadar bekledikten sonra kısık ateşte modülleri süzgeçe toplarık. Süzgeç yardimiyla fazla suyunu alırık. Şayet cok sert bastırırsak sert olabilir hellim dikkat. 6 ve 7. Fotoğraftaki üzere hellimi kesdik, daha sonra elimizle sıkıstirarak hem biçim verdik hem da biraz daha kalan suyu varsa onu aldik. Biçim verdiğimiz hellimleri tepsiye alip uzerine biraz su koyduk. Emel Nor cikana kadar kurumasin. Akabinde ayırdıgımız ciğ sütden suya ekledik. 9. Fotoğraftaki üzere. Hedef norun daha kolay ve fazla cıkmasını sağlamak. Daima garıstırırık ki nor cıksın. Tortular Suyun yüzeyine cıkınca garıstırmayı bıraktık. Daha sonra noru yeniden suzgece ve tulbente goyup son fotoğraftaki üzere tartılarla bastırıyoruz, 15 dk gadar. Akabinde hellimlerimizi beze bağlayıp suya atiyoruz. 30dk gadar pisiriyoruz. Ne gadar cok pisirirsek rengi sarılaşır. Su kaynamamalı. Akabinde kalın tuza kuru nane ekleyip hellimleri sudan ve bezlerden çıkarıp tuzlayıyoruk. Bu süreç hellim sıcakken yapılmalı. Dilerseniz hellimi ikiye katlayıp ortasına taze nane goyup saklayabilirik.”

Tanya’nın instagram adresi @tanyakilitkayali’dir. 

TANYA KİLİTYALI’NIN BİRBİRİNDEN KOMİK ŞİVELİ DİYALOGLARI

Covid-19’a karşı geliştirilen mRNA aşılarının hem hastalığa yakalanma oranlarını hem de ağır hastalık riskini yüzde 90’ın üzerinde azalttığına dikkat çeken Türk TORAKS Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Sekreteri Doç. Dr. Ezgi Demirdöğen, aşılar sayesinde hastalığa yakalanma ve ağır hastalık riskinin ciddi anlamda düştüğüne dikkat çekti ve bazı veriler paylaştı. 

Doç. Dr. Demirdöğen, Covid-19 nedeniyle yaşanan can kayıplarını hatırlatarak şunları söyledi: “Aralık 2019 tarihinden itibaren tüm dünyada çok ciddi bir sağlık sorunu oluşturan Covid-19 pandemisinde bugüne dek yaklaşık 768 milyon doğrulanmış vaka bildirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 14 Haziran 2023 itibariyle dünyada yaklaşık 7 milyon (6.943.390) ölüme neden olmuştur. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı verilerine göre COVID-19 nedenli 100 bin üzerinde ölüm bildirilmiştir.”

Aşılar Ciddi Hastalık Oranını Yüzde 95.7 Azalttı

Doç. Dr. Demirdöğen aşının Covid-19’a yakalanma olasılığını yüzde 98, ciddi-kritik hastalığı yüzde 95.7 azalttığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Covid-19’a karşı geliştirilen aşılar vücudun bağışıklık sistemini, insanların SARS-CoV-2 virüsü ile enfekte olmasını önlemek veya enfekte olurlarsa ciddi, ölümcül durumları önleyebilmek için hazırlanmaktadır. Haziran 2023 tarihine dek dünyada toplam 13 milyar 396 milyon 701 bin 847 doz aşı yapılmıştır. Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan mRNA aşılarından biri de ülkemizde de uygulanan BioNTech/Pfizer aşısıdır. BioNTech/Pfizer aşılama ile hem erken dönem hem de 6. ay sonuçlarına bakıldığında etkinlik bir miktar azalmakla birlikte güvenli olduğu saptanmıştır. Aşılamadan ortalama 2 ay sonra gözlemlenen güvenlik profili, aşılamadan 6 ay sonra da doğrulanmış ve hiçbir ciddi yan etki kaydedilmemiştir. Son dönemde yapılan araştırmalara göre, BioNtech/Pfizer aşısı, belirtili Covid-19’a yakalanma olasılığını plaseboya göre yüzde 98, ciddi-kritik hastalığı yüzde 95.7 azaltmaktadır. Ciddi yan etki oranlarının düşük olduğu saptanmıştır.”

Faydaları Daha Fazla

Aşının faydalarının, nadir görülen yan etkilerden daha fazla olduğunu vurgulayan Türk TORAKS Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Aykaç ise şunları açıkladı: “Aşı ile ilişkili en sık görülen yan etkiler, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik gibi hafif ve geçici yan etkilerdir. Ayrıca yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas, eklem ağrısı, kusma, ishal gibi yan etkiler de görülebilir. mRNA bazlı Covid-19 aşılamanın (Pfizer-BioNTech ve Moderna) ardından bildiren en önemli ciddi yan etkiler arasında miyokardit (kalp kası iltihabı) sayılmakta olup bu ciddi yan etkinin daha çok genç, erişkin erkeklerde görüldüğü bilinmektedir. Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesince, Covid-19 aşılamasından sonra “yarar-risk analizleri” gözden geçirilmiş ve aşının faydalarının, nadir görülen ciddi yan etkilere ilişkin risklerden ağır bastığı sonucuna varılmıştır. Türk Toraks Derneği olarak, hala hastalık ve ölümlerin devam ettiği COVID-19 salgını ile mücadelede, aşılamanın en güçlü yöntem olduğunu ve önemini azaltacak hiçbir veri olmadığını kamuoyuna önemle bildiriririz.” (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Haliç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde  mezuniyet coşkusu yaşandı. 2023 yılı mezuniyet törenlerinde yüzlerce genç mezun, hekimlik için ilk adımı attı. İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, katıldığı mezuniyet törenlerinde genç hekimlere seslendi.

Tıp Fakültesi Mezunlarına İTO’dan ‘İyi Hekimlik’ Vurgusu

Prof. Dr. Erdoğan, “Hekimlik başka hiçbir alanda karşılaşmayacağınız ölçüde insanın anlam arayışını doyuran bir meslektir. Ancak önünüzdeki mesleki yaşam bir gül bahçesi de değil ne yazık ki. Bir kısmını bildiğiniz ciddi sorunlar taşıyor. Öte yandan bir yerde sorun varsa çözüm de vardır. Yaşam sorun çözmekten ibarettir özdeyişi haklıdır. Yeter ki sorunun değil çözümün bir parçası olma niyeti ve iradesini gösterin. Hekimler için sorumluluk almak ve sorun çözmek en olağan mesleki tutumdur. Bu tutumları tarih boyunca hekimlerin ülke yönetiminde ciddi roller almasını sağlamıştır” dedi. 

“Gücümüze Güç Katmanızı Diliyoruz”

Sorunların köklü ve uzun vadeli çözümünün ancak dayanışma ve örgütlü davranmakla elde edilebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Nergis Erdoğan konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Tabip Odaları ortak sorunlarımızın birlikte çözümü için en önemli desteğinizdir. Yetmiş yıl önce 6023 sayılı yasa ile kurulmuş kamu kurumu niteliğinde yapılardır. Amaçları öncelikle meslektaşların hak ve menfaatlerini, halkın sağlığını ve mesleğin niteliğini korumaktır. Tabip Odaları birlikte bu amaçlar için çalışmanın, kazanımlar sağlamanın hazzını yaşayacağınız, köklü dostluklar yaşayacağınız yapılardır. Unutmayın ki tabip odaları soyut yapılar değildir, sizlerin varlığıyla yaşayan ve güçlenen kurumlardır. Önünüzde açılan bu kapıdan bir an önce girmenizi ve gücümüze güç katmanızı, böylece daha iyi koşullarda hekimlik yapmanın yollarını açmanızı diliyorum.” 

Genç Mezunlara İTO’dan Stetoskop

Prof. Dr. Erdoğan, İstanbul Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce bölüm birincilerine ve Haliç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren gençlere, İstanbul Tabip Odası adına stetoskop hediye etti. Haliç Üniversitesi’ndeki törende ayrıca İstanbul Tabip Odası standı açıldı ve öğrencilere tabip odası yayınlarının olduğu çantalar hediye edildi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Bolat, TBMM’de gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu bahse ait tüm online satış siteleri ile de görüşüldü. Tesirini görmeniz çok sürmeyecek. Temmuz-Ağustos üzere fiyatlarda dengelenmeyi göreceğiz. Baktık istikrara oturmuyor o vakit ek önlemler de alırız” sözlerini kullandı.

Ticaret Bakanlığı bugün otomotiv kesiminde ‘6 ay 6 bin kilometre’ kısıtlamasına ait düzenlemenin uygulama müddetinin 6 ay mühletle uzatıldığını açıklamıştı.

Ulusal motosikletçiler, Hollanda, Bulgaristan ve Bosna Hersek’te piste çıkacak.

Türkiye Motosiklet Federasyonundan (TMF) yapılan açıklamaya nazaran Deniz Öncü, 23-25 Haziran tarihlerinde Memleketler arası Motosiklet Federasyonunun (FIM) organize ettiği Dünya Moto3 Şampiyonası’nın Hollanda ayağında TT Assen Pisti’nde yarışacak.

HEDEF BAŞARIYI TEKRARLAMAK

Şampiyonada Deniz Öncü, Red Bull KTM Ajo ekibiyle geçen haftaki muvaffakiyetini tekrarlayıp ödül kürsüsünde yer almaya çalışacak.

TMF Ulusal Kadrolar Kaptanı Kenan Sofuoğlu koordinesinde idmanlarını sürdüren ulusal sportmen, 23 Haziran Cuma günü hür idmanlarda, 24 Haziran Cumartesi günü sıralama cinslerinde ter dökecek. Dönemin sekizinci ayağı ise 25 Haziran Pazar günü TSİ 12.00’de start alacak.

8 SPORTMEN YARIŞACAK

Genç motosikletçilerden Enes Çağan Çakır, Ömer Yıldız, Enes Yıldız ve Poyraz Bor ise BMU Avrupa Süpermoto Şampiyonası’nın ikinci ayağında Bulgaristan’da piste çıkacak.

Dolna Mitropolia Pistinde 23-25 Haziran tarihlerinde yapılacak yarışta ay-yıldızlı atletler genç kategorisinde ter dökecek.

Bosna Hersek’te tıpkı tarihlerde düzenlenecek BMU Avrupa Ekstrem Enduro Şampiyonası’nda ise İzzet Kazdal, Süleyman Aydın, Tolga Alkan ve Efe Cemil Çakar, gayret edecek.

Ulusal atletler Globare kentinde düzenlenecek şampiyonada kuvvetli parkurda Türkiye’yi temsil edecek.

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, memur ve emekli artırımı ile ilgili düzenlemenin Temmuz ayında Meclis’ten geçeceğini bildirdi.

Işıkhan AK Parti Küme Toplantısı öncesi basın mensuplarına memur maaşlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bürokratlarımız çalışıyor. En düşük memur maaşı net 22 bin olacak. Maliye bakanlığımız ile çalışıyoruz. Amacımız torba yasa ile paydaşlarımızı şad edecek bir düzenleme yapmak. Şu an prosedüre bağlı kalmamız lazım lakin meclis tatile girmeden çıkarmayı düşünüyoruz” dedi.