Gün: 4 Temmuz 2023

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, mahallelerde altyapı ve üstyapı çalışmalarını hızla sürdürdüklerini belirterek, “Daha güzel ve yaşanılabilir bir kent için tüm gayretimizle çalışıyoruz.” dedi.

Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, güne belediye ekiplerinin çalışma alanlarında incelemelerde bulunarak başladı. İlk olarak Güzelyurt Mahallesi’ne giden Başkan Savran, buradaki incelemeleri sırasında bir apartman inşaatı içerisinde işçilerle birlikte kahvaltı yaptı.

Daha sonra beraberinde Belediye Başkan Yardımcıları Ersin Erol ve Furkan Feralan ile birlikte, Güzelyurt Mahallesi, 2000 Evler Mahallesi ve 15 Temmuz Mahallelerine giden Savran burada Fen İşleri Müdürlüğü, Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Muhtarlık İşleri Müdürlüğü ve Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ekiplerinin altyapı, üstyapı ve park yapım çalışmalarını inceledi.

Gerçekleştirilen çalışmalar hakkında başkan yardımcılarından bilgiler alan Savran, çalışmalarda görevli belediye personellerine kolaylıklar diledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Torbalı Belediyesi’nin, çeşitli mahallelerinde bulunan tarlalarına ektiği buğdaylarda hasat işlemi gerçekleşti. Hasadı başlayan tarlalardan elde edilen buğdaylar satılıp kaynak olarak kullanılacağı gibi, un ve bulgura dönüşerek, ihtiyaç sahibi vatandaşların sofrasına ulaşacak.

Torbalı Belediyesi, çeşitli mahallelerinde bulunan tarlalarına bu yıl da buğday ekti. Kasım ve aralık aylarında toprakla buluşan buğday tohumları, filizlenip boy verdikten sonra hasat edildi. 7 mahallede yaklaşık bin dekarlık alana buğday eken Torbalı Belediyesi buradan 400 tonu aşkın buğday elde etti.  Bir kısmı satılıp belediyeye kaynak olarak ayrılacak olan buğdayların bir kısmı da un ve bulgura dönüştürülerek, ‘Halkın tarlasından halkın sofrasına’ sloganıyla ilçedeki ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak dağıtılacak. İhtiyaç sahiplerine eşit miktarda dağıtılacak olan un ve bulgur, sosyal belediyeciliğin de en güzel örneklerinden biri olacak. Öte yandan geriye kalan buğday ve samanlar ise satılıp belediyeye kaynak olarak kullanılacak. Atalık tohumları da yaşatmaya devam eden Torbalı Belediyesi, tarlaların bir kısmına karakılçık buğdayı ekmişti. Yaklaşık 50 tonluk bir karakılçık buğdayı elde eden Torbalı Belediyesi bunların bir kısmını tohuma ayıracak kalan kısmını da bulgur olarak sofralara ulaştıracak.

İHTİYAÇ SAHİPLERİNE UN VE BULGUR OLARAK DAĞITILACAK

Sosyal belediyeciliğin en iyi örneklerinden birine imza atmalarından dolayı gururlu olduklarını ifade eden Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, “Yılda üç defa ürün alınabilen bereketli topraklara sahip güzel ilçemiz Torbalı’da ekimini yaptığımız Karakılçık ve diğer tür buğdaylarımızın hasadı tamamlandı. ‘Halkın tarlasından halkın sofrasına’ sloganı ile çıktığımız bu yolda, bu yıl bin dekarlık alana buğday ektik.  Hasat ettiğimiz buğdayların bir kısmı un ve bulgur olarak halkın sofrasına ulaşacak. Tüm Türkiye’ye örnek olan projemizin büyüyerek devam etmesi bizi gururlandırıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Antalya Büyükşehir Belediyesi iklim değişikliğine bağlı bölgesel ürün yetiştiriciliği konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi bu kapsamda Korkuteli’nde antepfıstığı fidanı dağıtımı gerçekleştirdi.

Artan girdi maliyetleri karşısında zorlanan üreticilere fide-fidan ve tohum desteğinde bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesi sulanamayan, kurak ve atıl alanları üretime kazandırmak için Antepfıstığı fidanı dağıtıyor. Projenin ilk etabında 4 bin adet fidan dağıtıldı. Antepfıstığı fidanlarını toprakla buluşturan Korkutelili üreticiler verimi ve ekonomik değeri yüksek olan antepfıstığından umutlu.

PAZAR PAYI VE GETİRİSİ YÜKSEK

Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Bitkisel Üretim ve Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Merve Güneş Bahşi, alternatif ürün   yetiştiriciliği konusunda yapılan çalışma sonucunda Antepfıstığının Korkuteli için son derece uygun bir ürün olarak öne çıktığını söyledi. Bahşi, “Antepfıstığının hem verimsiz arazilerde çok kolay yetişebildiğini hem bu bölgeye uyum sağlayabildiğini gördük. Bu fidan Antalya’da bulunamıyor. Vatandaşlar da Antep’ten kendi imkanlarıyla getirtemiyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak biz bu proje kapsamında Antepfıstığı fidanlarını getirttik. 19 ilçede hangi ilçede iklim koşullarına göre uygunsa kullanılamayan atıl arazilerde vatandaşımıza sunduk. Antepfıstığının verimi, pazar payı ve maddi getirisi oldukça yüksek” dedi.

ATIL ARAZİLER YEŞİL ALTINLA BULUŞTU

Aslen Gaziantepli olan ve 2009 yılından bu yana Antalya’da yaşayan İbrahim Halil Kılınç da Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Antepfıstığı hibe desteğinden yararlandı. Antepfıstığı bahçesi kurmak için kendi imkanlarıyla yeterli fidan bulamadığını söyleyen Kılınç, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak fidanlarını teslim aldı. Kılınç, “Antepfıstığı çok kıymetli bir ürün. Pazarlaması da kolay. Bizim orada Antepfıstığına yeşil altın diyorlar. Yetiştirmesi biraz zaman alıyor ama uzun vadede güzel bir yatırım. Sulanamayan arazilere adapte olabiliyor. Korkuteli’deki bu atıl bir arazinin ekonomik olarak en iyi şekilde Antepfıstığı ile değerleneceğini düşündüm. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanımız Muhittin Böcek’e fidan desteği için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

GENÇLERE ÖRNEK OLACAK

Yeşilova Mahalle Muhtarı Arif Ülker de mahallenin yanında bulunan 29 dönüm civarındaki atıl araziyi en iyi şekilde değerlendirmek için Antepfıstığı dikmeye karar verdiklerini söyledi.  “Bu çalışmayı köyün gençlerine örnek olsun diye yaptık” diyen Muhtar Ülker, mahallede 3 bin dönüm civarında tapulu, tapusuz arazi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bunlar normalde ürün alınamayan atıl araziler. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden Antepfıstığı talebinde bulunduk. Antepfıstığı mahallemize uyum sağladı. Diktiğimiz bütün fidanlar tuttu. Gençlerimizin antepfıstığı yetiştiriciliğine yönelmesini isteriz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Osmangazi Belediyesi, Bursa’nın kuşatması sırasında Osmanlılara yardım eden ve daha sonra Müslüman olup yöneticilik yapan Bizanslı Philippos’un (Filiboz) oğlu Hayrettin’e ait olan tarihi mescidi gün yüzüne çıkartıyor. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Eski Bursa” olarak bilinen Hisar bölgesinde 1326 yılında fethedilen Bursa’yı adım adım ayağa kaldırdıklarını söyledi.  

Osmangazi Belediyesi ‘’Yaşayan Tarih Hisar İçi’ projesi ile Bursa’nın en eski 5 mahallesinin yer aldığı Hisar’daki tarihi dokuyu ortaya çıkarmayı sürdürüyor. 2400 yıl öncesine dayanan tarihi ile Bitinya, Roma, Bizans ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapan Hisar bölgesinde bugüne kadar birçok önemli çalışmaya imza atarak bölgeyi açık hava müzesine dönüştüren Osmangazi Belediyesi, 14’üncü yüzyılda inşa edilen, ancak zamanla doğal afetlerle yıkılan Filiboz Mescidi’ni ortaya çıkarmak için başlattığı çalışmalarda sona yaklaştı.

Tarihi dokunun parçaları tamamlanıyor

Kamulaştırılarak elde edilen toplam 3 bin 884 metrekarelik alan üzerinde yeniden inşa edilen tarihi mescidin rekonstrüksiyon projesi, Sanat Tarihi ve Restitüsyon Raporu doğrultusunda hazırlandı. 70 metrekare alan üzerinde aslına uygun şekilde inşa edilen tarihi mescidin kaba inşaatı tamamlanırken ince işçilikleri devam ediyor. Önümüzdeki günlerde hizmete açılacak olan tarihi mescit, Hisar bölgesindeki tarihi dokunun bir parçası olacak.

Osmangazi’de rutin belediyecilik faaliyetlerinin yanında tarihi mirasa da sahip çıktıklarını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Hizmet üretiyoruz, eser meydana çıkarıyoruz. Hisar’da adım adım 1326 Bursa’sını ayağa kaldırıyoruz. Osmangazi Belediyesi olarak Hisar Bölgesi’nde Kale Sokak, Osmangazi Çıkmazı, Oruçbey Caddesi, Surüstü ve Sümbüllü Bahçe Konağı, Filiboz Mescidi ve Arkeopark çalışmalarıyla fethedilen Bursa’yı yeniden canlandırıyoruz. Bu bölgedeki arkeolojik kazı çalışmaları neticesinde 14. yüzyıla ait Filiboz Mescidi’ne ulaşıldı. Günümüze ulaşamamış olan Osmanlının ilk dönemlerinden kalan bu tarihi mescidi yeniden gün yüzüne çıkartmak için çalışma başlattık. Bu çalışma ile Bursa tarihinde önemli bir konuma sahip olan bu tarihi yapıyı gün yüzüne çıkartıyoruz. Hisar bölgesinde bugüne kadar birçok önemli çalışmaya imza attık. Bu eserimiz de tamamlandığında Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde sanal ortamda gördüğümüz fethedilen Bursa’yı gerçek olarak Hisar’da yaşayacağız.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Lider tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’de üst düzey bir atama gerçekleşti. Ülke Kurumsal Dijital ve Pazarlama Direktörü Merve Atuk Toker, 1 Haziran 2023 itibarıyla SAPMENA Bölgesi’nin (Güney Asya, Pasifik, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi) Tüketici Ürünleri Divizyonu E-Ticaret işine liderlik edecek.

Global markalarda inşa ettiği başarılı kariyerin ardından 2014 yılında Tüketici Ürünleri Divizyonu, Garnier & Makyaj Pazarlama Müdürü unvanıyla L’Oréal Türkiye ailesine dahil olan Merve Atuk Toker, sonrasında Garnier Pazarlama & Yeni İş Geliştirme Direktörlüğü pozisyonuna terfi etti. Sorumlu olduğu süre boyunca Garnier’i güçlü bir tüketici odağı ile lider marka haline getirdi.

2019’da Kurumsal Dijital ve Pazarlama organizasyonuna Ülke E-Ticaret ve Açık İnovasyon Lideri olarak katılan Toker, e-ticaretin hızlandırılması ve koordinasyonu görevlerini yönetti. 2020’de Ülke Kurumsal Dijital ve Pazarlama Direktörlüğü ve Ülke Yönetim Komitesi Üyeliğine atandı. Bu görevde, L’Oréal Türkiye’nin tekno-güzellik vizyonu doğrultusundaki dijital dönüşüm yolculuğuna paralel olarak dijital ekiplerin büyüme ve gelişmesi konusunda çalışan Toker, çizgi dışı ve yenilikçi yollarla başarılı iş sonuçlarına imza atılmasına liderlik etti. 

Güçlü pazarlama deneyimini e-ticaret ve dijital ile birleştirerek ortaya koyduğu stratejik bakış açısı, bütünsel iş anlayışı ve girişimci ruhu ile ‘Türkiye’nin En İyi CMO’ları’ listesine giren Toker; yenilikçi, iş birlikçi yaklaşımı ve ilham veren liderlik becerileriyle yeni görevinde de e-ticaret alanında ilklere ve başarılara imza atmayı ve yönettiği bölgeyi ileriye taşımayı sürdürecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin sıralandığı Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması’na göre, şirketlerin 2022 yılı net satışları, bir önceki yıla göre yüzde 148,7 gibi rekor bir oranda artarak yaklaşık 8 trilyon liraya çıktı. Fortune 500 Türkiye şirketlerinin 2022’de gerçekleştirdiği ihracat, bir önceki yıla göre, yüzde 137,9 artarak 2.1 trilyon TL’nin üzerine çıkarken, net kârı ise yüzde 245,5 artarak 545.1 milyar lirayı aştı. 

Fortune 500 Türkiye şirketleri; net satışlar, ihracat ve net kâr anlamında araştırmanın ilk yapıldığı 2007 yılından bu yana bakıldığında, 2022 yılında rekor artış gerçekleştirdi.

 Fortune Türkiye ve CRIF Türkiye’nin bu yıl 16’ncısını gerçekleştirdikleri ve Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin listelendiği Fortune 500 Türkiye Araştırması, dikkat çeken sonuçlar ortaya koydu. Fortune 500 Türkiye Araştırması’nın 2022 sonuçları, Fortune Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şule Laleli, Fortune 500 Türkiye Borsa Editörü Zeynep Aktaş ile CRIF Türkiye Genel Müdürü Kerem Özgür Araç ve CRIF Analitik Birim Müdürü Yavuz Arsoy’un katılımıyla Radisson Blu Bosphorus Ortaköy’de gerçekleştirilen basın toplantısında açıklandı. Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin geçen yıl net satışlar, ihracat ve kâr anlamında rekor düzeyde büyüme/artış yakaladıklarını ortaya koydu.

Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması’nda yer alan şirketlerin toplam net satışları bir önceki yıla göre yüzde 148,7 oranında artarak 7 trilyon 986 milyar liraya çıktı. Fortune 500 Türkiye şirketlerinin 2022 yılında net satışlarında sağladıkları söz konusu artış, ilk araştırmanın yapıldığı Fortune 500 Türkiye-2007’den bu yana geçen 16 yılda gerçekleşen en yüksek oranlı artış oldu. 2022 yılı yüzde 97,72 olan ÜFE oranı dikkate alındığında ise Fortune 500 Türkiye şirketlerinin net satışlarında yüzde 25,8 oranında reel artış sağladıkları görülüyor. Şirketler, net satışlarını dolar bazında da yüzde 33,4 gibi yüksek oranda artırdı. 

 İhracat yaklaşık yüzde 138 arttı

Fortune 500 Türkiye-2022 araştırmasına göre, şirketlerin 2022’de gerçekleştirdiği toplam ihracat, bir önceki yıla kıyasla yüzde 137,9 artarak 2 trilyon 129 milyar TL’ye çıktı. Fortune 500 Türkiye şirketlerinin 2022 yılında ihracatta TL bazında sağladıkları söz konusu performans, araştırmanın ilk gerçekleştirildiği Fortune 500 Türkiye-2007’den bu yana yaşanan en yüksek oranlı artış oldu. 396 şirketin ihracat gerçekleştirdiği Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması’nda yer alan şirketlerin toplam net satışları içerisinde ihracatın payı bir önceki yılki seviyelerin bir miktar altında kaldı. 2021 yılında toplam satışların yüzde 27,9’u ihracattan sağlanırken, 2022 yılında bu oran yüzde 26,7 oldu.

Fortune 500 Türkiye şirketlerinin 2022 yılında gerçekleştirdiği ihracata dolar bazında bakıldığında ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 27,6 artarak 128.6 milyar dolara çıktığı görülüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Hizmet İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye’nin toplam ihracatı 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,1 oranında artarak 344.5 milyar dolara çıktı.

Bu veriler ile kıyaslandığında Fortune 500 Türkiye şirketlerinin, Türkiye’nin toplam ihracatında yaşanan artıştan daha yüksek oranlı bir artış gerçekleştirdiği net olarak görülüyor. Araştırma, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 37,3’ünün Fortune 500 Türkiye şirketleri tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu.  

Türkiye’nin en büyük 500 şirketinin net kârında rekor artış 

Fortune 500 Türkiye Araştırması, şirketlerin 2022’de kârlarını da yüksek oranda artırdıklarını ortaya koydu. Fortune 500 Türkiye şirketlerinden 466’sı kâr açıklarken, 34’ü zarar açıkladı. 104 şirketin zarar açıkladığı 2021 yılı ile kıyaslandığında zarar açıklayan şirket sayısının ciddi düzeyde azaldığı görülüyor. Fortune 500 Türkiye sıralamasında yer alan şirketlerin 2021 yılında 157 milyar 781 milyon lira olan toplam net kârı, 2022 yılında yüzde 245,5 gibi rekor oranda artarak 545 milyar 138 milyon liraya çıktı.

Fortune 500 Türkiye şirketlerinin net satış kârlılığı 2021 yılında yüzde 4,91 iken, 2022 yılında yüzde 6,83 seviyesine çıktı. 2021 yılında yüzde 12,22 olan özkaynak kârlılığı ise 2022 yılında yüzde 24,84’e yükseldi.

İlk 10’a enerji ve petrol şirketleri damga vurdu

Rusya Ukrayna savaşının etkisiyle artan petrol ve enerji fiyatları Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin öne çıkmasını beraberinde getirdi. Fortune 500 Türkiye-2022 listesinin ilk 10’unda yer alan şirketlerin 6’sı petrol ve enerji alanında faaliyet gösteriyor. 

EPİAŞ zirvedeki yerini korudu 

16’ıncısı açıklanan, finansal kurumlar ve holding dışındaki tüm sektörleri kapsayan Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde, Enerji Piyasaları İşletmesi A.Ş. (EPİAŞ), bu yıl da zirveyi bırakmadı. 2022 yılında net satış gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 378,5 artırarak 799 milyar 666 milyon liraya çıkaran EPİAŞ, Fortune 500 Türkiye 2022 sıralamasının birincisi oldu. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ) ise 2022 yılında bir önceki yıla göre net satış gelirlerini yüzde 215,9 oranında artırarak 481 milyar 765 milyon liraya çıkardı. Uzun yıllar Fortune 500 Türkiye’nin zirvesinde yer alan Tüpraş, bu satış geliri ile 2022 yılında da bir önceki yılda olduğu gibi Fortune 500 Türkiye listesine ikinci sırada girdi.

2022 yılında net satış gelirlerini, bir önceki yıla göre yüzde 219,5 oranında artıran Türk Hava Yolları (THY), 311 milyar 169 milyon TL net satış geliri ile Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde bir önceki yıl olduğu gibi üçüncü sıradaki yerini korudu. Net satış gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 207,1 artırarak 205 milyar 811 milyon TL’ye çıkaran Petrol Ofisi A.Ş. ise beş basamak yukarı çıkarak Fortune 500 Türkiye-2022 listesine dördüncü sıradan girdi. Geçen yıl net satışlarını yüzde 245,6 oranında artırarak 187 milyar 953 milyon TL’ye çıkaran Star Rafineri A.Ş ise altı basamak birden yükselerek Fortune 500 Türkiye-2022 listesine beşinci sıradan girmeyi başardı. Geçen yıl net satışlarını yüzde 221,4 oranında artırarak 179 milyar 988 milyon TL’ye çıkaran Opet Petrolcülük A.Ş. de dört basamak yükselerek Fortune 500 Türkiye-2022 listesine altıncı sıradan girdi.  Geçen yıl net satışlarını yüzde 229,5 oranında artırarak 176 milyar TL’ye çıkaran Socar Turkey Petrol Ticareti A.Ş ise beş basamak yükselerek Fortune 500 Türkiye-2022 listesine yedinci sıradan girdi.

Otomotiv sektörünün öncü şirketlerinden Ford Otomotiv Sanayi A.Ş. bir önceki yıla göre net satış gelirlerini yüzde 141,6 oranında artırarak 171 milyar 797 milyon liraya çıkardı, ancak bir önceki yıla göre 3 basamak gerileyerek Fortune 500 Türkiye-2022 listesine sekizinci sıradan girdi.

Ahlatçı Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş. ise 2022 yılında net satışlarını bir önceki yıla göre yüzde 85,4 artırarak 147 milyar 987 milyon liraya çıkarmasına rağmen 5 basamak gerileyerek Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde dokuzuncu sırada girdi.  2022 yılında net satış gelirini bir önceki yıla göre yüzde 108,9 artırarak 147 milyar 716 milyon liraya çıkaran BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. (BİM) ise dört basamak gerileyerek Fortune 500 Türkiye-2022 listesine onuncu sırada girdi. 

 Fortune 500 Türkiye çıtayı 2 milyar TL’nin üzerine çıkardı   

Şirketlerin net satışlarında yaşanan rekor artışla Fortune 500 Türkiye listesine girmenin çıtası da çok büyük oranda yükseldi. 2021’de listedeki 500’üncü şirketin net satışı 1 milyar 36 milyon TL iken, 2022 listesindeki 500’üncü şirketin net satışı 2 milyar 225 milyon TL’ye çıktı. Fortune 500 Türkiye araştırmasının ilk gerçekleştirildiği 2007’de 1 milyar TL’nin üzerinde net satış gelirine sahip olan şirket sayısı 53 iken, bugün 500 şirketin tamamının 2 milyar TL’nin üzerinde bir büyüklüğe ulaştığı görülüyor. 2007’de yalnızca üç şirket, 2021’de ise 65 şirket 10 milyar liranın üzerinde satış büyüklüğüne sahipken, 2022’de 138 şirketin net satış gelirleri 10 milyar TL’nin üzerine çıktı.  Geçen yıl 27 olan 25 milyar liranın üzerinde net satış gelirine sahip olan şirket sayısı, 2022 yılında 59’a yükseldi. Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde 13 şirket ise 100 milyar TL’nin üzerinde net satış gelirine ulaştı.

 İstihdamda sınırlı artış 

Gerek net satışlar, gerek ihracat gerekse net kârda oransal anlamda rekor artışlar yaşanırken istihdamda artış sınırlı kaldı. Fortune 500 listesindeki şirketlerin, 2021 yılında 1 milyon 343 bin olan istihdamı, 33 bin (yüzde 2,5) artarak 2022 yılında 1 milyon 376 bine çıktı. 

 Borsa şirketi sayısı 126 oldu

Fortune 500 Türkiye listesinde borsa şirketlerinin sayısı geçen yıl gerçekleşen halka arzların da etkisiyle bir önceki yıla göre arttı. Fortune 500 Türkiye-2021 listesinde 107 olan borsa şirketi sayısı, 2022 listesinde 126’ya çıktı. Pandeminin ilk yılında 99’a kadar gerileyen borsa şirket sayısı, son yıllarda rekor düzeydeki halka arzların da etkisiyle önemli bir artış kaydetti. Ancak 2009 yılında 129 olan borsa şirketi sayısı yakalanamadı. Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde yer alan ilk on şirketin dördünün ise BIST şirketi olduğu görüldü. 

Fortune 500 Türkiye Walmart’ın yüzde 79’una ulaştı

Fortune 500 Türkiye-2022 Araştırması, şirketlerin 2022 yılında sadece TL bazında değil dolar bazında da yüksek oranlı bir büyüme sağladıklarını ortaya koydu. Fortune 500 Türkiye şirketlerinin toplam net satışları, bir önceki yıla göre dolar bazında yüzde 33,4 oranında artarak 2022 yılında 482.1 milyar dolara çıktı. Fortune 500 ABD listesinin ilk sırasında bulunan Walmart’ın net satışları ise 2022 yılında 611.3 milyar dolara ulaştı. 2022 yılında sağlanan güçlü büyümeyle Fortune 500 Türkiye-2022 listesinde yer alan şirketlerin toplam net satışları Walmart’ın yüzde 79’una çıktı. Bu oranın 2020 yılında yüzde 49,5 olduğu göz önünde bulundurulduğunda son iki yılda Fortune 500 Türkiye şirketlerinin büyüme performansları daha net görülüyor. Fortune 500 Türkiye-2022 şirketlerinin tamamı, Fortune 500 ABD-2021 listesine ise üçüncü sıradan girebiliyor. Fortune 500 ABD listesinde ikinci sırada yer alan Amazon.com’un net satışları, 514 milyar dolar oldu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sivas Belediyesi tarafından hayata geçirilen gençlik ve spor projeleri kapsamında Şeyh Şamil Mahallesi’nde inşa edilen spor kompleksi tamamlanma aşamasına geldi.

Necmettin Erbakan Bulvarı üzerinde 25 bin metrekare alana inşa edilen modern tesis, her yaştan sporsever için büyük bir imkân sağlayacak. Spor kompleksinde; bay ve bayan yarı olimpik yüzme havuzları, basketbol, voleybol, tenis, futbol, vb. sporların yapılacağı kapalı spor salonu, çok amaçlı açık spor sahaları, bisiklet, koşu yolu, kaykay pisti ve çocuk oyun alanları yer alıyor.

Açılış için gün sayan dev projeyi yerinde inceleyen Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, spor kompleksinde son rötuşların yapıldığını ifade ederek yakın zamanda hizmete açılacağını müjdeledi.

Proje hakkında bir değerlendirme yapan Başkan Bilgin; “Açık ve kapalı spor salonları, bay-bayan yüzme havuzları, tenis kortu, kafeteryası, peyzaj alanları ve yürüyüş alanları ile birlikte Türkiye Yüzyılına değer katacak, şehrimize değer katacak Şeyh Şamil Spor Kompleksini kısa zamanda hizmete açacağız. Biz hep şunu söyledik, şehrin ihtiyacı olan yatırımları, istek ve talepleri, ortak akıl ve istişare ile dinleyerek şehre hizmet edecek rantabl projeleri hayata geçiriyoruz. Şehrin doğu kısmı Yiğitler, Şeyh Şamil, Huzur, Gülyurt, Yeşilyurt, Ahmet Turan Gazi, Mehmet Akif Ersoy Mahalleleri ile bölgemize hitap edecek tesisimiz kısa süre içerisinde tamamlanacak. Başta spor camiamıza ve gençlerimize hizmet edecek, mükemmel, her açıdan düşünülmüş bir spor merkezini hayata geçireceğiz. Tesisin şehrimize ve bölgemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Kara sevdamız Sivas’ımız için hizmetler ve eserler üretmeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BAŞKAN SAVRAN’DAN NEVŞEHİR BELEDİYESPOR TARAFTARLARININ YÜREĞİNE SU SERPEN AÇIKLAMALAR

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, “Nevşehir Belediye Spor satılmıyor. Bu takım finansmanını sağlayacak bir kişi veya kurumla ortaklık haline getirilerek şirket oluyor. Zaten federasyonun kurallarına göre takımların şirketleşmesi lazım. Bu şekilde çareler bulamayan takımlar bir bir kapanacak.” dedi.

Nevşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Savran, katıldığı canlı yayın programında Nevşehir Belediye Spor ile alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Son günlerde kamuoyunda Nevşehir Belediye Sporun satılacağı yönünde bir takım yanlış bilgilerin dolaştığını ifade eden Savran, yeni sezonda hedefi üst ligler olan ve altyapısına büyük önem veren bir takım oluşturulacağını müjdeledi.

Belediye Başkanı Savran canlı yayında şu açıklamalarda bulundu;

“Ben öncelikle bir ifade yanlışını düzeltmek isterim. Nevşehir Belediye Spor satılmıyor. Nevşehir Belediye Spor olarak yoluna devam ediyor. Bizim bu takımı sattığımız yok. Transfer maliyetini üstlenecek biriyle ortaklaşa yürüteceğiz. Biz de isteriz ki transferleri yapacak, takıma sahip çıkacak, bu takımın giderleriyle ilgili bizlere yardımcı olacak, Nevşehir’de veya şehir dışında yaşayan hemşerilerimiz olsun. Biz zaten bu aşamalara gelirken bu çarelerin hepsini aradık. Sadece bu sene için değil, 2,5 yıldır bu böyle. Bu takım 2018 yılında Nevşehir Belediye Spor oldu. Niye Belediye Spor oldu, herkes çok iyi hatırlar. Herhangi bir yönetici, başkan çıkmadığı için oldu. Herhangi bir başkan, yönetici çıkıp da bu takımın masraflarını karşılayamayacağı için Nevşehir Belediye Spor yapıldı ve yaklaşık 5 yıldır da bu isimle faaliyet gösteriyor. Her yıl bu takım için ciddi paralar harcanıyor. Bu maliyetlerin karşılanması mümkün değil. Bizim, belediye olarak takıma para verme, para aktarma gibi kanuni Nevşehir’de veya şehir dışında yaşayan hemşerilerimizin yetkimiz yok. Ayrıca kanunen olsa bile bu şehrin hizmetlerinde kullanılacak, bu şehrin yolunda, alt yapısında, parkında, sosyal tesislerinde kullanılacak paranın profesyonel futbola harcanmasına karşıyız. Biz 2,5 yıl nasıl yürüttük bunu. Öncelikle yönetici arkadaşlarımızın büyük fedakar çabaları ile oldu. Tüm yönetici arkadaşlarımız elini taşın altına koydu ve bu takımı 2,5 yıl boyunca idame ettik. İstanbul’da, Ankara’da kapı kapı gezerek bu takım için bağış topladık.”

‘Bırakacak Olsak 2021 Yılı Sonunda Bırakırdık’

“Yani geldiğimiz bu noktada artık bunun bağışla veya yöneticilerden toplanan parayla idame ettirilmesi mümkün değil. Bizim yaptığımız, bu harcamayı yapacak, belirli hedefleri olan birileriyle bu işi sürdürmek. Bunun için talipli olanların hedefleri sportif ve ticari olabilir. Sonuç olarak bir yatırım gibi düşünüyor buradaki adaylar. Bu transfer maliyetini karşılayacak adamlara biz de destek vereceğiz, bu takımı bıraktığımız yok. Bu takım birlikte yol yürüyecek. Gönül isterdi ki bir Nevşehirli veya bir grup Nevşehirli çıksın onlarla yürüyelim ama olmadı. Geldiğimiz noktada, tabiri caizse, başka bir çare kalmadı. Kamuoyunda bazı isimler telaffuz ediliyor doğrudur. İstanbul’dan bir grup var, Bursa ve Samsun’dan kişiler var. Bunların hepsiyle görüşme halindeyiz. Bizim temel amacımız takımı satmamak. Yani biz bu takımı bırakmıyoruz. Eğer biz bırakacak veya satacak olsaydık 2021 yılının sonunda yapardık bunu. Talipler vardı takımı tamamen almak istiyorlardı, biz “Hayır olmaz, biz takımı tamamen vermeyiz, birlikte yapmamız lazım bu işi” dediğimiz için bu noktadayız.”

‘Şampiyonluğa Oynayacak Bir Takım Kurulacak’

“Bu yıl hedefe oynayan, hedefi şampiyonluk olan bir takım kurulacak. Alt yapıya önem veren, şehrin ve bölgenin gerekirse Türkiye’nin farklı illerinden genç futbolcuların keşfedilerek kendi kaynağıyla dönebilen bir takım oluşturulacak. Bu yolda ilerliyoruz. Risk yok mudur? Risk her zaman var. 40 milyon değil 140 milyon da harcansa bu takım yine çıkamayabilir, yine başarısız olabilir veya yine çok ciddi manada sıkıntılar yaşayabilir. Hayatta risk her zaman mevcuttur. Riski göze alamayan bir şey yapamaz. Bizim amacımız Nevşehir Sporun iyi olması, şampiyon olması, Nevşehir Spora gönül vermiş taraftarlarımızın hemşerilerimizin mutlu olması. Bu uğurda çalışıyoruz, çaba gösteriyoruz. Bu hedefler doğrultusunda 3 ayrı kişiyle görüşme halindeyiz. En uygun olanını tercih edeceğiz.”

‘Bu Takım Nevşehirliler’ in’

 “Bu takım ne belediyenin, ne kişilerin, ne onun, ne bunun. Bu takım Nevşehir’in. Buyurun gelin Nevşehirli olarak talip olun. İsterseniz Belediye Spor ibaresini de kaldıralım, şirketleştirin takımı ve yönetin. Benden de belediyeden de ne istiyorsanız, imkan ölçüsünde yapmaya hazırız. Bunu her zaman söyledim ama geldiğimiz noktada, az önce ifade ettiğim, tanımladığım durum dışında bir seçenek yok. Ben bir kere daha söylüyorum; takım satılmıyor, Nevşehir Belediye Spor satılamaz. Nevşehir Belediye Spor Nevşehir’in takımıdır. Nevşehir Spora, Nevşehirliler sahip çıkar. Sadece takımı idame ettirmek için farklı yöntemler uygular, ortaklık bulur, finansman bulur, bağış bulur ve bunu idame ettirir. Biz anlaşacağımız kişilerle anlaşırken, hem maddi anlamda hem de sportif anlamda tedbirimizi alacağız. Harcamaların kontrolü başta olmak üzere her aşamada bulunacağız. Yani ‘Bu takımı al kardeşim istediğin gibi kullan, istediğin gibi yap, sat’ falan şeklinde bir tavrımız yok. Böyle olsaydı biz çoktan vermiştik bu takımı. 2,5 yıldır bu şekilde talep eden 2-3 kişiyi biz reddettik. Elimizi taşın altına koyduk. Çaba gösterdik. Takım hiçbir zaman sahipsiz değildir. Takım satılmıyor. Takım finansmanını idare edecek, finansmanını sağlayacak, bir kişiyle veya bir grupla bir şirketle ortaklık haline getiriliyor. Bir sponsorluk bulduğumuzu düşünün, ama bu sponsorlukta yapılacak harcamaların bir karşılığı olabilmesi için, takımın şirket haline getirip, harcama yapacak kişinin, şirketin ortağı olunması gerekiyor. Sonuçta harcayacağı para en az 30 milyon. Biz Nevşehir Spor’ un kapanmasını istemediğimiz için böyle çareler arıyoruz.

   Lütfen yanlış anlaşılmasın önceki yönetimi kötülemek anlamında söylemiyorum, biz kümede kaldığımız sezon, neredeyse ligin geri kalan kısmında harcadığımız paranın, daha fazlası miktarda borç ödedik. 2.yıl borç ödemeye devam ettik. Bu takımın şu anda 1 kuruş borcu yok. Bu takımın ne resmi ne de gayri resmi en ufak bir takıntısı yok. Bir tane futbolcunun, tek bir kuruşu kalmadı, hepsini ödedik. Bugün futbolcular, hocalar Nevşehir’e gelirken ‘Bizim orda paramız kalmaz’ diyorlarsa, naçizane bu konuda mütevazı olamayacağım, bu bizim eserimizdir. Yani bir güven oluşturduk. İnşallah bu güven ortamı üzerine de, sağlayacağımız finansmanla, yapacağımız organizasyonla ve tabiri caizse ortaklıkla bu takımı üst liglere taşımak istiyoruz. Sonrasında da alt yapıya önem veren, yine hedefi en azından 1.lig olan, kendi kaynaklarından da beslenen bir takım oluşturmak. Hedefimiz de bu.”

“Nevşehir Belediye Spor’ a Gönül Veren Herkesin Bu Takımda Hakkı Var”

“Bu takımda 12-13 yaşında tribüne gelen, soğuk sıcak demeden maçlara giden taraftarın da hakkı var. 80 yaşında yıllardır maça gelen, Nevşehir Belediye Spor deyince kalbi çarpan amcamızın da hakkı var. Herkesin hakkı var. Biz onların hakkını çiğnetmeyiz. Bu takımı sahipsiz bırakmayız. Bu takımı başımızdan gitsin de ne olursa olsun mantığında olamayız. Bizim hedefimiz doğru finansmanla, doğru ortaklıklarla, takımı hedefe yönelik bir takım haline getirmek. Çocukların, spor yapan gençlerin, futbol oynamak isteyen gençlerin önündeki bir umut olarak bu takımın profesyonel liglerde kalması, profesyonel liglerden üst liglere çıkması çok önemli. Biz bunun derdindeyiz. Bunun hedefindeyiz. Bizim çalışmalarımız ve gayretimiz tamamen bu yönde.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) özel kesimin yurtdışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri Nisan ayı bilgilerini yayımladı.

Buna nazaran, özel bölümün net Döviz durumu açığı Nisan’da bir evvelki aya nazaran 6,47 milyar dolar azalışla 85,6 milyar dolara indi.

TCMB’nin açıkladığı bilgilere nazaran, finans dışı firmaların nisanda varlıkları 5,25 milyar dolar artarken, yükümlülükleri 1,22 milyar dolar azaldı.

Nisan 2023 devri varlık dağılımı incelendiğinde; bir evvelki aya nazaran yurt içi bankalardaki mevduat ve yurt dışına direkt sermaye yatırımları sırasıyla 5,5 milyar dolar ve 391 milyon dolar artarken, ihracat alacakları ve menkul değerler sırasıyla 621 milyon dolar ve 98 milyon dolar azalmış ve sonuç olarak varlıklar 5,2 milyar dolar arttı.

Çin’in on yıllardır metal sektöründe yarattığı hızlı büyüme, inşaattaki yavaşlamayla birlikte “normalleşme” sürecine girdi.

COVID-19 tedbirleri ve gayrimenkul piyasasında patlak veren krizin etkilerini teşviklerle dengeleme çabasındaki Çin’de, zayıflayan iç talep nedeniyle çelik sektörü yeniden sınır ötesi pazarları hedef almaya başladı.

Çin’in çelik endüstrisi, ülkenin devasa emlak sektöründe aylarca süren düşüşten sert bir şekilde etkilenmiş ve çelik fiyatları, Mayıs ayında üç yılın en düşük seviyesine inmişti. Şimdi ise rekabetçi fiyatlar, çoğunlukla Asya ve Afrika’dan gelen güçlü talep ihracatı destekliyor. Çin’in çelik ihracatı yedi yılın en yüksek seviyesine çıktı.

İlk 5 ayda ihracat % 41 arttı

Analistlere göre bu yıl Çin, 2016’dan beri en fazla çelik ihracatını gerçekleştirecek. Gümrük verilerinin gösterdiğine göre ilk beş ayda çelik ihracatı, bir yıl öncesine göre yüzde 41 arttı. Analistler, 2023 için ihracatının geçen yıl sevk edilen 67,32 milyon tonu kolayca geçebileceğini söylüyor. Beklenti bu yıl ihracatın 77 milyon tona ulaşması.

Yuan bu yıl %5 değer kaybetti

Uluslararası aracı kurum FIS’in Şanghay merkezli kıdemli analisti Pei Hao, “Zayıflayan yuan, ihracatçıya avantaj sağlıyor. Ayrıca ülkenin ihracat fiyatları da cazip.” diyor.

Yuan, yılın başından bu yana ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 5 değer kaybetti. Çelik ihracatı, Mayıs ayında 8.36 milyon tona ulaşarak Eylül 2016’dan bu yana en yüksek seviyesine çıktı ancak sevkiyatlar, gümrük verilerine göre bir yıl öncesine göre yüzde 27,5 daha düşük değerde, 7,7 milyar dolar veya ton başına ortalama 922 dolar oldu.

Ortadoğu ve Afrika’nın talebi güçlü

Tüccarlar Güneydoğu Asya, Ortadoğu ve Afrika’dan güçlü talep olduğunu ve birçok ülkede, yüksek enerji maliyetlerinin Çin’in fiyatlarıyla rekabet gücünü azalttığını söylüyor. Yurt dışındaki Çin destekli projelerin inşaatındaki toparlanma da daha yüksek ihracata katkıda bulunuyor.

Stok Ocak’tan bu yana en düşük seviyede

Danışmanlık kuruluşu Mysteel’in verilerine göre beş büyük çelik ürününün stokları, 21 Haziran’da 15,44 milyon ton ile Ocak ortasından bu yana en düşük seviyesinde ve bir yıl öncenin aynı dönemine göre yüzde 30 gerilemiş durumda.

Demir cevheri yılın en iyi ayını geçirdi

Gösterge niteliğindeki demir cevheri vadeli işlemleri, Çin’de daha fazla teşvik umuduyla 2023’te en iyi ayını geçirdi.

Çin’in Dalian Emtia Borsasında en çok işlem gören Eylül ayı demir cevheri kontratı, Haziran’da yüzde 17 yükselerek 113 dolara çıktı.

Singapur Borsasında fiyatlar, Haziran ayında yüzde 14 tırmanarak bu yılın en büyük aylık kazancını yaşadı. Ancak fiyatlar, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10 gerilemekten kurtulamadı. Fiyatların hurda tarafındaki yetersizlik nedeniyle bu çeyreğin sonunda 112 dolar civarında kalması bekleniyor fakat yılın geri kalanında resesyon baskısıyla düşüş yaşanabileceği uyarıları yapılıyor.

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

Orman yangınları yüzde 90 insan kaynaklı!

Sıcakların artmasıyla birlikte orman yangınlarının önüne geçmek için tedbirler artırılırken, uzmanlar, yangınlarının sebepleri arasında; bilinçsizlik, dikkatsizlik, ihmal, sabotaj, plansız şehirleşme ve doğa olayları gibi durumların bulunduğunu belirtiyor. Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde daha sık orman yangını görüldüğüne dikkat çekilirken, orman yangınlarının %90’ının nedeninin ise insan kaynaklı olduğuna vurgu yapılıyor. Dr. Rüştü Uçan, en önemli adımın halkın bilinçlendirilmesi ve yangın öncesi tüm önlemlerin alınması olduğunu ifade ediyor. Yangın Çıkış Sebebinin Araştırılması eğitimlerini veren Uzm. Abdurrahman İnce ise yangın söndürme çalışmalarında izlenecek adımları sıralayarak, yanan alanların ormanlaştırma çalışmalarına hızlıca geçilmesi ve bu alanların denetimleri sıklaştırılması gerektiğinin altını çiziyor

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan sıklıkla karşılaştığımız orman yangınlarının nedenleri ve nasıl önlenebileceği hakkında önemli bilgiler verdi. Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı, Yangın Çıkış Sebebinin Araştırılması eğitimcisi Öğr. Gör. Abdurrahman İnce ise yangın söndürme çalışmalarında izlenen yol ve sonrasında yapılacaklar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yangınlar yüzde 90 insan kaynaklı…

Bilinçsizlik, dikkatsizlik, ihmal, sabotaj, terör, plansız şehirleşme, doğa olayları, kazalar, enerji nakil hatları, temizlik ateşleri ve nüfus hareketliliği gibi durumların orman yangınlarına sebep olduğunu belirten SBF İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Ülkemizde nüfus artışının yoğun olduğu ve orman varlığının çok olduğu Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artması, rüzgârların, nem oranının düşmesi, tarım ve turizm hareketliliğinin artması sonucu orman yangınları yoğun olarak görülür. Orman yangınlarının yüzde 90’ının insan, yüzde 10’unun ise doğal kaynaklı olması insan faktörünün çok önemli olduğunu gösteriyor.” dedi.

İklim değişikliğini durdurmak mümkün

Orman yangınlarının doğal sebeplerini tetikleyen iklim değişikliği konusuna dikkat çeken Dr. Uçan, “İklim değişikliğini durdurmanın yolu var. Günlük hayatımızda bazı alışkanlıklardan vazgeçerek iklim değişikliğini önleme konusunda olumlu katkı sağlayabiliriz. Karbon ayak izini minimuma indirmeliyiz. Halkın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi konusunda çalışmalar yapmalıyız. Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ve fosil kaynaklardan enerji kullanımının sınırlandırılması da gerekli. Mümkün olduğunca ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları yapabiliriz. İklim değişikliği, ortalama sıcaklıklardaki artış, yağışların azalması ve diğer hava olaylarındaki dengesizliklere neden olduğu için yangınlara da sebep olduğu görülmektedir.” şeklinde konuştu.

Dr. Uçan: “En önemli adım halkın bilinçlendirilmesi”

Orman yangınlarını önlemek için halkın bilinçlendirilmesi gerektiğinin önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Alanında uzman kişilerce kitle iletişim araçları aracılığıyla veya yüz yüze eğitimler verilmeli. Gönüllü itfaiyecilik yaygınlaştırılmalı ve özellikle hassas bölgelerdeki yerleşim birimlerinde oturan halka eğitici ve uyarıcı bilgiler verilmeli. Yaz döneminde ormanlık alanların denetimleri sıklaştırılmalı. Orman alanlarına giriş çıkışlar kapatılmalı. Yaz dönemlerinde orman sınırında olan ev, bahçe, işletme gibi insan kullanımında olan alanların ormana yakın bölümlerinde kolay yanıcı malzemeler olmamalı.” dedi.

“Orman ile diğer alanlar arasında tampon bölge oluşturulmalı”

Kırsal alanlarda yangın ihtimaline karşı söndürme malzemelerinin bulundurulması gerektiğine de değinen Uçan sözlerine şöyle devam etti:

“Orman yangını mevsimi olan yaz dönemi öncesinde karayolu ve orman sınırındaki yolların her iki tarafında bulunan ot ve çalı gibi yanıcı maddelerin temizliği yapılmalı. Orman alanlarından geçen enerji hatlarının yakınındaki ot, ağaç ve çalı gibi maddelerin temizliği yapılmalı. Meteorolojiden yapılan sıcaklık uyarıları tüm iletişim kanalları ile halka ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara duyurulmalı. Orman ile tarım arazileri ve imarlı alanlar ile orman alanları arasında tampon bölge oluşturulmalı. Orman içi imarsız yapı ve tesislere izin verilmemeli. Orman alanı içinde faaliyet gösteren çobanlık, arıcılık ve avcılık gibi meslek mensuplarına genel ormancılık ve yangınlar hakkında eğitimler verilmeli. Orman alanları içerisinde ve sınırında orman muhafaza memuru, orman bekçisi ve kolluk kuvvetleri özellikle yangın sezonunda arttırılmalı.”

Adım adım ‘Bir yangın nasıl söndürülmeli?’

Muğla İtfaiye Daire Başkanı Mehmet Karyağdı ile birlikte Muğla’daki itfaiyeci adaylarına eğitim veren Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Öğr. Gör. Abdurrahman İnce ise, orman yangınlarının söndürülmesinin anayasada ve orman kanununda orman genel müdürlüğüne verildiğini hatırlattı. İnce, yangın söndürme çalışmalarında izlenecek adımları şöyle sıraladı:

-Orman genel müdürlüğü söndürme çalışmalarında yerelde en büyük söndürme ekibi olan belediye itfaiyeleri ile sürekli işbirliği içerisinde ve koordineli hareket etmeli. 

-Orman yangınlarının söndürülmesi sadece orman genel müdürlüğünün sorumluluğuna bırakılmayıp ilgili tüm kamu, özel sektör ve STK’ları içine alan topyekün bir sorumluluk olarak değerlendirilmeli. 

-Orman yangını söndürme çalışması yürüten ekiplerin hedefinin sadece söndürmeye odaklanması ve başkaca ihtiyaçlarının karşılanarak bunları düşünmemeleri sağlanmalı.

-Orman yangını söndürme çalışmaları havadan ve karadan 24 saat çalışma esasına göre yürütülmeli.

-Söndürme koordinasyonunun orman genel müdürlüğü, söndürme çalışmalarına katkı sunan diğer tüm ihtiyaçların koordinasyonunun ise AFAD tarafından yürütülmeli. 

-Yangının gerçekleştiği ve söndürme imkanlarının yetersiz kaldığı ilin dışındaki illerden gelecek olan destek kuvvetleri AFAD ve orman genel müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmeli.

-Orman yangınları için mevsimlik söndürme personeli yerine yıl boyu görevli personel istihdam edilmeli ve bu personel o bölgedeki yerleşik kişilerden oluşmalı. Ekip sayıları yerden müdahaleyi etkin kılacak şekilde oluşturulmalı.              

-Örtü yangınlarına ya da yüksek enerjisi olmayan, çalışma şartlarının insan ve araçlara zarar veremeyecek özellikteki yangınlara doğrudan bu konuda eğitim almış ve sertifikası olan kişiler tarafından müdahale edilmeli.

-Orman yangınına müdahale eden tüm kurumların telsiz ve diğer haberleşme sistemlerinin ortak olması gerekli. 

-Yangına müdahale eden orman itfaiye ve diğer su tankerlerinin yangın sahasında koordine edilebilmesi için araç takip sistemleri oluşturulmalı ve ortak bir platformdan koordine edilmeli. 

-Yangın sahasında müdahale eden ekiplerin dışında hiçbir sivil unsura izin verilmemeli.

-Yangının etrafında iş makinesi ile yeterli genişlikte yangın söndürme şeridi açılmalı. Orman yangınlarında öncelik yangının kontrol altına alınmasıdır. Yanan ormanlık alanın etrafı yeterli genişlikte bir şeritle açılır ve yangının bu alan içinde kalması sağlanarak büyümesi önlenirse, bu ‘yangın kontrol altına alındı’ diye ifade edilmeli.

-Yüksek enerjili, özellikle tepe yangını şeklinde hızlı ilerleyen yangınlarda yangına yaklaşılmasının emniyetli ve uygun olmayacağı durumlarda, yangına doğrudan müdahale edilmeden yangının kontrol altına alınması da genellikle iki yöntemle olur. İlki çalışabilecek uygun bir uzaklıkta insan gücü, iş makinesi ve arazözler ile yangın söndürme yöntemi, ikincisi ise yangının durdurulamayacağına kanaat getirilen durumlarda, süratle ilerleyen ve büyük sahalara intikal ederek tehlikeli olan yangınların durdurulması veya en azından yangının ilerleme hızının azaltılması amacıyla da karşı ateş yöntemi uygulanmalı.

-Yangın mevsimi boyunca görev yapacak yangın ilk müdahale ekiplerinin sayısı arttırılarak hassas bölgelerde de mobil ekipler konuşlandırılmalı.

-Yangına hassas gölgelerde yaşayan vatandaşlara iş makinesi, arazöz, greyder gibi yangında kullanılan araçların eğitimleri en hızlı şekilde verilmeli.

Uzm. İnce: “Sadece yangın döneminde değil her zaman tedbirli olunmalı”

Yangın sonrası yapılması ve dikkat edilmesi gerekenlere değinen Öğr. Gör. Abdurrahman İnce, öncelikle yanmış bir alana tekrar girerken alevlenmeler meydana gelebileceğinden dolayı dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaptı. Yangının sebebi iyi araştırılması gerektiğini belirten İnce, aynı sebeple tekrar yangın çıkmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Yanan alanların ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları arazi yapısı ve iklim göz önünde bulundurularak yapmalı. Yanan alanların ormanlaştırma çalışmalarına hızlıca geçilmeli ve bu alanların denetimleri sıklaştırılmalı. Orman yangını sonucu oluşacak olan erozyona bağlı sel gibi ikincil afetler için gerekli tedbirler alınmalı. Yangın sezonunun bittiği güz döneminden itibaren orman yangınlarını önleyici faaliyetlere başlanmalı, yaz dönemi öncesi kısa bir döneme sıkıştırılmamalı. Tüm kamu ve özel sektör üzerine düşen sorumluluklar orman genel müdürlüğü ile koordineli, sürekli ve iş birliği içerisinde yerine getirilmeli. Sadece orman yangını döneminde değil diğer dönemlerde de önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınmasına önem verilmeli. Orman genel müdürlüğünün yerelde tüm paydaşları ile iş birliğini arttırması gerekir.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Keçiören Belediyesi tarafından ilçedeki Ovacık Mahallesi’nde 50 dönümlük alanda ücretsiz hizmet veren Lavanta ve Gül Bahçesi Çekim Platosu genç yaşlı herkesin fotoğraf ve video çektirmek için akınına uğruyor. Yeni evlenen çiftlerden çocuklu ailelere kadar yediden yetmişe herkes en güzel anlarını ölümsüzleştirmek için devasa platoda buluşuyor. Fotoğraf ve video çekimi yapmak isteyenler için birbirinden estetik dekorlarla süslenen plato lavanta, gül ve kekik kokusuyla da ferah bir ortam sunuyor.

Tüm Ankaralıların 9 farklı çekim platosuna sahip Lavanta ve Gül Bahçesi Çekim Platosunu rahatlıkla kullanabileceklerini söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Fotoğraf ve video çekimi artık bir ihtiyaç haline geldi. Hem yeni evlenen çiftlerimiz hem de ailelerimiz doğal bir ortamda fotoğraf çektirmek istiyor. Bunun için de Ankara dışına, kilometrelerce öteye gitmek zorunda kalıyorlardı. Biz de vatandaşımıza maliyet oluşturan külfeti ortadan kaldırmak için şehrimizin ortasına, 50 dönümlük doğal bir plato kurduk. Herkes buraya gelerek gönlünce fotoğraf çektirip eğlenceli anlara tanıklık ediyor.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara Üniversitesinde TUSAŞ Desteğiyle “Yapay Zekâ Teknolojileri Laboratuvarı” Açıldı

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde “Yapay Zekâ Teknolojileri Laboratuvarı” kuruldu.

Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesinde kurulan laboratuvarın açılışı, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Fener, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Kağan Kadıoğlu ve diğer akademisyenler ile TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Özkan Altay ve TUSAŞ yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Rektör Ünüvar, açılışta yaptığı konuşmada, TUSAŞ’ın Türkiye’nin yüz akı kurumlarından biri olduğunu ifade etti. Ünüvar, “TUSAŞ, üretimleriyle her zaman başımızı dik tutmamızı sağlayan, attıkları her adımla gururlandığımız bir kuruluşumuz” ifadesini kullandı.

“TUSAŞ’la Önemli Bir Adım Attık”

Ankara Üniversitesinin de Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olduğunun altını çizen Ünüvar, TUSAŞ ile Ankara Üniversitesi arasında çok yakın bir diyalog bulunduğunu vurguladı. Üniversitenin akademik birikimi ile devletin icra gücünü buluşturarak daha güzel projelere imza atmak istediklerini aktaran Ünüvar, “Yapay Zekâ Teknolojileri Laboratuvarı”nı açarak TUSAŞ’la da bugün önemli bir adım attıklarını kaydetti.

“Bu Laboratuvar Çok Önemli İşler Yapacak”

Yapay zekânın hem Türkiye hem de dünyada çok konuşulan bir alan olduğunu dile getiren Ünüvar, şöyle devam etti:

“Bizler de geçtiğimiz yıl yazılım mühendisliği ve yapay zekâ mühendisliği bölümlerini Mühendislik Fakültesinde açtık. Henüz başlangıç aşamasında. Geçtiğimiz yıl ilk öğrencilerimizi aldık. Oldukça da iyi puanlarla girdi çocuklarımız. İnanıyoruz ki burada açacağımız laboratuvarla özellikle yapay zekâ, yazılım mühendisliği, bilgisayar, hatta elektrik-elektronik mühendisliği öğrencilerimizin ve öğretim üyelerimizin bu laboratuvardan çok değerli üretim yapacaklarına yürekten inanıyoruz. İnşallah TUSAŞ’la bu başlangıç olacaktır. İnanıyorum ki bu laboratuvar hem Ankara Üniversitesi hem TUSAŞ hem ülkemiz hem de insanlık için çok önemli işler yapacaktır. TUSAŞ’a verdiği katkılardan dolayı teşekkür ediyor, laboratuvarımızın hayırlı olmasını diliyorum.”

“Üniversite-Sanayi İş Birliğine Gönülden İnanan Bir Ekibimiz Var”

TUSAŞ Genel Müdür Yardımcısı Özkan Altay da 2023 yılının TUSAŞ için gururla dolu bir yıl olduğunu söyledi. “Daha yapacağımız çok iş var” diyen Altay, şöyle devam etti:

“Üniversite-sanayi iş birliğine gönülden inanan bir ekibimiz var TUSAŞ’ta. Bunun sözde değil ürüne dokunan, teknoloji üreten, sorunlarımızı çözen bir üniversite-sanayi iş birliği olması için çalışıyoruz. Teknoloji ve Ar-Ge Direktörlüğümüzün altında Üniversite İlişkileri Müdürlüğümüzü kurmuştuk. Özellikle üniversite-sanayi iş birliğini bu alanda geliştirmek için çaba gösteriyoruz. Bu laboratuvar da o çalışmaların bir parçası aslında. Fakültelerin içinde olalım, öğrencimize dokunalım, akademisyenimizin yanında olalım, gerçek sorunlarımızı orada aktaralım ve çözüm arayalım istedik. Bu laboratuvarın temel amacı da o.”

TUSAŞ olarak 23 araştırma üniversitesine laboratuvar kurma kararı aldıklarını, daha sonra bu sayıyı 25’e çıkardıklarını belirten Altay, bu kapsamda 4. laboratuvarı Ankara Üniversitesine kurduklarını, konu başlığını da “Yapay Zekâ Teknolojileri” diye belirlediklerini dile getirdi.

Yapılan iş birliğinin devamını farklı konularda da getireceklerini kaydeden Altay, “Ankara Üniversitesi güçlü bir üniversitemiz, daha çok faydalanmamız, daha çok iş birliği yapmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından Rektör Ünüvar ve Genel Müdür Yardımcısı Altay, diğer yetkililerle laboratuvarın açılış kurdelesini kesti, iş birliği protokolünü imzaladı. Daha sonra yapay zekâ alanında çalışma yürüten öğrenciler, açılışa katılanlara projelerini sundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mersin Yenişehir Belediyesi, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında 33 aydın, sanatçı ve iki otel görevlisinin katledilmesinin 30. yıl dönümünde anma programı düzenliyor.

Anma programı sanatçılar İlkay Akkaya ve Turhan Alıcı’nın katılımıyla Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde 7 Temmuz Cuma günü saat 20.00’dedüzenlenecek. İlkay Akkaya ve Turhan Alıcı türkülerini katliamda yaşamını yitirenlerin anısına seslendirecek.

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit,Madımak Oteli’nde yaşamını yitirenleri anmak amacıyla düzenleyecekleri müzik dinletisine tüm vatandaşları davet etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sinema dünyasının birbirinden değerli eserlerinin gösteriminin yapılacağı Aydın Tekstil Park’taki sinema geceleri “İnanılmaz Aile” filmi ile başladı. Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından Aydın’a kazandırılan Tekstil Park’ta yapılan gösterimde 10 bine yakın Aydınlı keyifli dakikalar geçirdi.

Tekstil Park’ta bir sonraki gösterim, 5 Temmuz Çarşamba günü başrollerini Demet Akbağ ile Zafer Algöz’ün paylaştığı “Görevimiz Tatil” ile devam edecek. Saat 21.00’deki gösterim ücretsiz izlenebilecek.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, açık alanda film izlemek isteyen tüm Aydınlıları Tekstil Park’taki sinema gecelerine davet etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sezon boyunca Grammy ödüllü topluluklardan dünyaca ünlü orkestralara, klasik müziğin yıldızlarından cazın efsane isimlerine, birbirinden özel ve renkli etkinliklere ev sahipliği yapan CSO Ada Ankara, yaz sezonunu açıyor. Ağustos sonuna kadar caz, pop, dünya ve geleneksel müzik alanının yanı sıra çocuklar için de farklı etkinlikler CSO Ada Ankara’da sanatseverlerle  buluşacak.

Tüm dünyanın hayran olduğu Riff Cohen 5 Temmuz’da CSO Ada Ankara Yaz Sezonu’nda

Paris’te kaydettiği ilk albümünden itibaren özgün müziği ve hit şarkıları ile Türkiye ve Dünya Müziği listelerinde adını en üst sıralara yazdıran Riff Cohen, 5 Temmuz’da CSO Ada Ankara’da hayranlarıyla buluşacak. 2013 yılında yayınladığı ilk albümü ‘A Paris’de yer alan Dans Mon Quartier şarkısı ile Türkiye’de 180 milyondan fazla dinlenen ve büyük bir hayran kitlesine ulaşan Riff Cohen bu muhteşem konserde Mezopotamya folk sesleri, Afrika ve Orta Doğu ritimleri ile en beğenilen şarkılarını dinleyicilerle buluşturacak.

Caz ve pop ritimleri yaz ruhuyla buluşuyor

İsviçreli yıldız soprano Sarah Pagin ‘Yaz Ruhu’nu taşıyan, seyircilerinin kanını kaynatacak bir konserle 19 Temmuz’da CSO Ada Ankara’ya geliyor. Quartet eşliğinde sahne alacak Sarah Pagin, farklı dillerde klasik, caz  ve pop müzikten oluşturduğu benzersiz programıyla unutulmaz bir gece sunacak.  İstanbul Jazz Ensemble 12 Temmuz, Meltem Ege ve Önder Focan Group 26 Temmuz ve Flapper Swing 2 Ağustos’ta CSO Ada Ankara’da cazseverlerle buluşacak.   5 Ağustos’ta ise Ezgi Ayçe, Ajda Pekkan şarkılarını caz versiyonları ile yorumladığı “Ezgi Ayçe Sings Jazzy Ajda” projesi ile ilk kez CSO Ada Ankara’da olacak. 

Oda müziğinin iddialı isimleri de CSO Ada Ankara Yaz Sezonu’nda

Dört kıtada verdiği konserler, resitaller, seminerler, dersler ve yayınlarla sanatını yansıtan usta keman virtüözü Cihat Aşkın, ünlü piyanist Can Okan ile birlikte 8 Temmuz’da,  tarihe meydan okumuş birçok eseri ve caz standartlarını ustalıkla icra eden, uluslararası kariyerlerini en üst düzeyde sürdüren; Poyraz Baltacıgil (çello), Yarkın Tuncer (kontrbas) ve Barış Büyükyıldırım (piyano) klasikleri ve kendi eserlerini dinamik ve sıra dışı bir ruhla 16 Temmuz’da, Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu bakır nefesliler beşlisi Golden Horn Brass, 22 Temmuz’da CSO Ada Ankara dinleyicisiyle buluşacak. Dünyanın prestijli salonlarında çok ünlü sanatçılarla   konserler veren ve Berlin’de yaşayan değerli piyanistimiz Özgür Aydın, Johann Sebastian Bach’ın Goldberg Varyasyonları programıyla 29 Temmuz’da sanatseverlerle buluşacak. Piyanist Selin Şekeranber ve Yudum Çetiner, farklı kültürleri birleştirmek ve onlardan beslenerek herkese aktarabilmek için bir araya geldikleri Duo Blanc & Noir piyano ikilisi olarak yayınladıkları “It’s Electric” albümünün Türkiye Prömiyeri ile 9 Ağustos’ta sanatseverlerin karşısında olacak.

Doğu’nun mistik tınılarından Yeşilçam’a yolculuk

12 Ağustos’ta ise Coşkun Karademir, ‘Etnik Sinyaller’ ile Doğu’nun mistik tınılarını, Anadolu’nun geleneksel halk şarkılarını ve bu makamsal yapılardan esinlenerek bestelediği enstrümantal ezgilerini, kendi alanında bir ilki gerçekleştirerek elektronik müzik materyalleriyle harmanlayarak sahneye taşıyacak. Konservatuvardan Devlet Operası’na, oynadığı tüm müzikal ve operaların renk, ses ve teknik zenginliklerini, Türk Sanat Müziği alanındaki en iyi üstatlarla çalışarak bir araya getirdiği “Assolist” ve “Assolist II Meşk-i Müren” albümleriyle dinleyiciye sunan Efruze, Yeşilçam Şarkılarından oluşan repertuvarı ile 16 Ağustos’ta ilk kez CSO Ada Ankara’da dinleyici ile buluşacak.

Çocuklar için özel etkinlikler   

CSO Ada Ankara Yaz Sezonu’nda çocuklara yönelik özel etkinliklere de ev sahipliği yapacak. Resim, seramik, ebru sanatı, yaratıcı drama ve hikaye okuma atölyelerinde çocuklar eğlenirken yaratıcılıklarını da keşfedecekler. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

EĞİTİMDE fırsat eşitliği sağlamak adına çalışmalarını aralıksız sürdüren Buca Belediyesi, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınav sonrası tercih sürecindeki gençler için LGS Tercih Günleri’ni başlattı.  Öğrenciler, 14 Temmuz’a kadar uzman rehber öğretmenlerden ücretsiz danışmanlık hizmeti alabilecek.

Buca Belediyesi, LGS tercih dönemi boyunca öğrencilerin yanında olacak.  Radikal Dershanesi iş birliği ile düzenlenen LGS Tercih Günleri kapsamında Aziz Nesin Bilgi Eğitim Merkezi (BEM) ile Buca Belediyesi önündeki stantlarda 09.30 – 18.30 saatleri arasında alanında uzman eğitimciler gençlere danışmanlık yapacak. Ücretsiz danışmanlık hizmetinden yararlanmak isteyen öğrencilerin, 0 232 439 10 10 (Dâhilî 3535 – 3536) ve 0 232 216 21 47 numaralı telefonları arayarak randevu almaları ve yanlarında sınav sonuç belgelerini getirmeleri yeterli olacak. 

DESTEK SÜRECEK

Öğrenci kenti Buca’da ana sınıfından üniversite son sınıfa kadar tüm öğrencilere destek vermeyi sürdüreceklerini belirten Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Tercih sürecindeki tüm öğrencilerin hayallerindeki okullara yerleşmelerini diliyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aydın Büyükşehir Belediyesi, Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) başvuran adaylar için düzenlediği hızlandırılmış hazırlık kursu yoğun ilgi görüyor. Kurslarda genel yetenek ve genel kültür deneme sınavları ile soru çözümleri yapılıyor. Eğitimler ise uzman eğitmenlerin katkılarıyla gerçekleşiyor. KPSS’nin gençlerin geleceğine yön verme açısında önemli bir dönüm noktası olduğunu hatırlatan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, “Gençlerimize destek olmaya, onların ihtiyaç ve taleplerine cevap vermeye devam edeceğiz” dedi.

Seviliyorsunuz başkanım

Fen Öğretmenliği son sınıf öğrencisi Elif Karaboğa, “Burada gün aşırı sınavlara gireceğiz. Sonrasında ise buradaki eğitmenlerle soruları çözeceğiz. Bunun çok katkısı olacağını düşünüyorum. Çünkü burada çözümlerin yanı sıra eğitmenler, kendi alanlarında anlatımlarda da bulunacak. Faydalı bir eğitim olacağını düşünüyorum. Evde deneme çözmek yerine burada çözeceğim. Sınav heyecanını burada atabileceğimi düşünüyorum. Bunun dışında kursta kitap takviyesi de yapılıyor. Şahsen ben beğendim. Bir daha çalışmama gerek kalmayacağını düşüyorum. Özlem Çerçioğlu’na teşekkür ediyorum. Seviliyorsunuz başkanım” diye konuştu.

Öğretmenler tarafından desteklenmenin faydası farklı

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin, Kamu Personeli Seçme Sınavı için düzenlediği hızlandırılmış hazırlık kursu kursiyerlerinden Berke Sargın, “Özel eğitim mezunuyum. İlk sınavda kazanmayı hedefliyorum. Kendim de çalışıyorum fakat öğretmenler tarafından desteklenmenin faydası farklı. Bu kursun bu konuda faydalı olacağına inanıyorum. Bu hizmetinden dolayı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür ederim” dedi.

Kurslar bana katkı sağlıyor

Düzenli olarak sınavlara katıldığını ifade eden Veteriner Hekim Semiha Çınar, “ Sınavlar benim için konu tekrarı oluyor. Daha öncede Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kurslarına katılmıştım. Bu kursları beğeniyorum, bana katkı sağlıyor. Kurslara ayrıca kolay ulaşıp katılabiliyorum. Bu kursta ilgimi çekti. Öncesinde mesaj da atıldı. Arayıp kaydımı gerçekleştirdim. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na böyle kurslar düzenlediği için teşekkür ederim”dedi.

Teknikleri Öğreniyorlar

Hafta içi Saat:18.00-21.00 ve cumartesi günleri 9.00-12.00 saatleri arası düzenlenen hızlandırılmış kurslarda adaylar, soru çözme tekniklerinin yanı sıra sınav esnasında dikkat etmeleri gereken durumlar hakkında da bilgilendiriliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

ÇEM YAZ OKULU HEM ÖĞRETİYOR HEM EĞLENDİRİYOR

Keçiören Belediyesi bünyesinde ücretsiz hizmet veren Çocuk Eğitim Merkezi’nde (ÇEM) dolu dolu yaz okulu dönemi geçiriliyor. Bilimsel, sanatsal, eğitsel ve eğlenceli aktivitelerin düzenlendiği yaz okulunda 5-12 yaş grubu öğrenciler yaş kategorilerine eğitim görüyor. İlçedeki Yunus Emre Kültür Merkezi’nde bulunan ÇEM’de eğitimler her grup için 2 haftalık sürelerde sabah ve öğleden sonraki seanslarla devam ediyor.

ÇEM Yaz Okulu’na katılan öğrencilere yönelik Keçiören’i tanıtım gezileri düzenleyerek minik öğrencilere yaşadıkları şehri tanıma imkânı sunduklarını belirten Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi ne kadar iyi yetiştirirsek ülkemizin geleceği o kadar parlak olur. Keçiören Belediyesi olarak öğrencilerimize gerek okul dışı eğitim konusunda gerekse okulların fiziki koşullarını iyileştirme konusunda büyük destekler veriyoruz. ÇEM de okul dışı eğitim faaliyeti yürüttüğümüz önemli eğitim merkezlerimizden biridir. Burada çocuklarımız için robotik kodlamadan akıl oyunlarına, el becerilerini geliştirecekleri etkinliklerden çeşitli gezilere varıncaya kadar birçok faaliyet düzenliyoruz. Yaz okuluna katılan tüm öğrencilerimize bilimle, sanatla ve eğlenceyle dolu eğitim dönemi geçirmelerini diliyorum.” dedi.​

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom heyetinin Mynamar’a düzenlediği çalışma ziyaretinde iki ülke arasında barışçıl nükleer enerji kullanımı ve diğer ilgili yüksek teknoloji alanlarında yürütülen iş birliği çabalarının ilk sonuçları değerlendirildi.

Ziyaret sırasında Rosatom Genel Müdür Yardımcısı Nikolay Spassky ve Myanmar Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Aung Zeya arasında ortak koordinasyon komitesinin ilk toplantısı yapıldı. Toplantı sırasında Rus ve Myanmarlı yetkililer, düzenleyici bir çerçeve oluşturma, nükleer altyapıyı geliştirme, personel eğitimi, Myanmar’da halkla birlikte çalışma gibi ikili iş birliğinin büyük önem taşıyan alanlarını ele aldılar. Toplantının ardından bir protokol imzalayan iki ülke nükleer enerji alanında yeni bir iş birliği seviyesine ulaşmış oldu.

Rosatom Genel Müdür Yardımcısı Nikolay Spassky ziyaret sırasında Myanmar Bilim ve Teknoloji Bakanı Myo Thein Kyaw ve Myanmar Elektrifikasyon Bakanı Taung Khan ile de bir araya geldi. Toplantıda, Rus tasarımına dayalı güç ünitelerinin inşası ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) yönergelerine uygun olarak Myanmar’da nükleer altyapının geliştirilmesine odaklanılarak, ilgili bakanlıklar arasındaki önemli iş birliği alanları ele alındı.

Spassky başkanlığındaki Rus heyet, Rosatom ve Myanmar Bilim ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen ve Nükleer Teknoloji Bilgi Merkezi ve Yangon Teknoloji Üniversitesi’nde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Bilim Festivali’nin açılışına da katıldı.

Her iki ülke nükleer enerjinin barışçıl kullanımı konusunda iş birliği yapılması ve bu ortak çalışmanın hızlı bir şekilde uygulamaya koyulması konusunda ortak bir anlayışa sahip. Rusya Federasyonu ile Myanmar arasındaki ortak koordinasyon komitesi, 6 Şubat 2023 tarihinde imzalanan ve atom enerjisinin barışçıl kullanımında iş birliğine odaklanan Hükümetlerarası Anlaşmanın ardından kuruldu.   

Önemli alanlardaki istişareler, mutabık kalınan programlara göre devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Muğla Büyükşehir Belediyesi okçularından Emircan Haney ve Hazal Burun Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunlarında makaralı yayda bronz madalya kazanarak Türkiye’nin gururu oldular.

Polonya’nın Krakow kentinde Plaszowianka Okçuluk Parkı’nda 3. Avrupa Oyunları düzenlendi. Okçuluk milli takımında yer alan Muğla Büyükşehir Belediyesi okçularından Emircan Haney ve Hazal Burun bronz madalya kazandı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi okçusu Emircan Haney, makaralı yayda çeyrek finalde Fransız rakibi Nicolas Girard’ı 147-141 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Slovakya’dan Jozef Bosansky’la karşılaşan Emircan, çekişmeli geçen müsabakada rakibine 147-145 mağlup oldu. Üçüncülük maçında milli sporcu, ev sahibi Polonya’dan Lukasz Przybylski’yle karşı karşıya geldi. Rakibini 149-146 yenen Haney, bronz madalya elde etti.

Krakow’daki Plaszowianka Okçuluk Parkı’nda düzenlenen müsabakalarda Muğla Büyükşehir Belediyesi okçularından Hazal Burun, çeyrek finalde Finlandiya’dan Satu Nisula’yı 144-136 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Büyük Britanyalı Ella Gibson’a 148-144 yenilen Hazal, bronz madalya maçında ise Danimarka’dan Tanja Gellenthien’el karşılaştı. Rakibini 146-139 yenen Hazal Burun, bronz madalya elde etti.

Okçuluk Milli Takımı Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunlarında Büyükşehir Belediyesi okçuları Emircan Haney ve Hazal Burun ile toplam 2 madalya kazandı.

Başkan Gürün’den Milli Okçulara Tebrik

Muğla Büyükşehir Belediyesi sporcularının uluslararası arenadan yakaladıkları başlarılar nedeniyle oldukça mutlu olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, amatör sporlara verdikleri desteği büyüterek sürdüreceklerini ve bu desteğin karşılığını önemli başarılarla taçlandırdıkları için sporcularla gurur duyduğunu belirtti. Gürün, “Biz Büyükşehir Belediyesi olarak gençlerimizin farklı spor branşlarında kendilerini yetiştirmelerini istiyor ve bu bağlamda gerekli teknik altyapıyı sağlayarak desteklerimizi sürdürüyoruz. Son olarak Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunları’nda okçuluk kadınlar branşı makaralı yayda bronz madalya alan Büyükşehir Belediyesi okçumuz Hazal Burun ve Türkiye okçuluk branşında bronz madalya alan Büyükşehir Belediyesi okçumuz Emircan Haney önemli başarılar elde etti. Bu başarıların kazanılmasında antrenörümüz Dr. Ejder Sözen’inin büyük emekleri oldu. Uluslararası arenada kazanılan başarılar bizleri daha mutlu ediyor. Bu başarıları nedeniyle sporcularımıza ve teknik ekibimizi yürekten kutluyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Seferihisar Belediyesi Yaz Spor Okulu, düzenlenen törenle açıldı. 6-15 yaş arası çocuklar yaz boyunca 11 ayrı branşta düzenlenecek kurslara katılıp, eğitim alacak.

Okulların tatile girmesinin ardından Seferihisarlı çocuklar, belediye tarafından düzenlenen Yaz Spor Okulu’na akın etti. Belediyenin açtığı futbol, plaj futbolu, yüzme, basketbol, bale, jimnastik, voleybol, tenis, tekvando, satranç ve yelken kurslarının açılışı törenle yapıldı. Törene katılan Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, çocuklarla yakından ilgilenerek, hazırlanan oyun alanında onların sevincine ortak oldu. Yetişkin, futbol turnuvalarında derece alan takım oyuncularına hediyelerini takdim etti. Açılışta, jimnastik ve tekvando takımları da gösteri yaptı. 

“ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN ŞEHRİ”

Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Okullar açılana kadar yüzmeden yelkene, tenisten baleye tam 11 branşta açtığımız kurslarda hem arkadaşlarınızla eğleneceksiniz, hem de dolu dolu bir yaz geçireceksiniz. Yaz okulu kurslarımızda yeteneklerinizi keşfedecek, geleceğin şampiyonları da sizler olacaksınız. Her alanda Seferihisar’ın gururu olacaksınız. Ben gözlerinize baktığımda o inancı ve kararlılığı görüyorum. Buna yürekten inanıyorum. Siz de bize ve kendinize güvenin ve inanın. Seferihisar çocukların ve gençlerin şehri olacak” dedi.

11 dalda kurs alacak olan çocuklara, belediyenin uzman eğitmen kadrosu eşlik edecek. Kurslar, 1 Eylül’e kadar devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Blizzard son periyotlarda oyuncuların inancını kazanmakta sıkıntılar yaşıyor, farkındayız. Lakin emimim hepimiz, Blizzard’ın harika sinematikler hazırladığı konusunda hemfikirizdir. Bilhassa Overwatch tutkunlarının bayıla bayıla izlediği bu kıssalar sonunda bir animeye dönüşüyor.

Overwatch’un genel kıssasına olan ilgi azalmış durumda. Yeni seri de bu ilgiyi tekrar artırmayı amaçlayacak. Omnic krizinin öncesini anlatacak olan “mini seri”, Overwatch’un oluşma sürecindeki problemleri gösterecek. 1 dakikalık fragmanda Reaper, Ana, Reinhardt ve Torbjorn üzere isimleri görebiliyoruz.

Daha da uygunu, bu seri için çok fazla beklememize gerek yok. Serinin birinci kısmı “Dawn”, 6 Temmuz’da karşımıza çıkacak. 5 dakikalık bu kısmı, 13 Temmuz’da gelecek ve 6 dakika 34 saniye süren Innocence kısmı takip edecek. Ayın 20’sinde ise Rebirth isimli yaklaşık 7 dakikalık kısım ile seriye veda edeceğiz.

Bölümlerin tamamını Overwatch’un resmi YouTube kanalından izleyebilirsiniz.

Merkez Bankası politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15’e çıkardığı Para Politikası Kurulu toplantısının özetlerini yayımladı.

Merkez Bankası, toplantı özetinde Kurul, mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekleştirmekten çok uzak olduğu değerlendirmesinde bulundu. Yapılan faiz artışını da parasal sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olduğunu vurguladı.

PPK özetlerinde, enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki bozulmaya yapılan vurgu dikkat çekerken hedeften oldukça uzaklaşan enflasyonun, para politikasının etkin kullanımını gerektirdiği tespitinde bulunarak parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacağına işaret edildi.

Özette hizmet enflasyonundaki katılığa, iç talepteki güçlü duruşa, kur artışlarının tüketici enflasyonuna yansımaya başladığına ve kredi mevduat faizleri arasındaki makasa dikkat çekilerek kurulun parasal sıkılaştırma ile birlikte mevcut mikro ve makro ihtiyati çerçevenin sadeleşmesi süreciyle piyasa mekanizmalarının işlevselliğinin artırılması gerektiğini değerlendirdiği yer aldı.

Finansal istikrara tehdit

Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik ve özellikle de finansal istikrarı tehdit ettiğine dikkat çekilen PPK özetlerinde, faiz artışının sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olduğu kaydedildi.

Parasal sıkılaştırma sürecinin makroekonomik ve finansal koşullar üzerindeki etkilerine dair analizlerin incelendiği, faiz artırım senaryolarının enflasyon, kredi büyümesi, faizler, ekonomik aktivite üzerindeki etkileri ile bankacılık stres testlerinin değerlendirildiği belirtilen özette, enflasyon görünümünün bu doğrultuda yeni adımlar atılmasını gerekli kıldığı vurgulandı.

PPK özetlerinde, “Enflasyon ve enflasyon eğilimi yakından takip edilecek, TCMB fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul hedeften oldukça uzaklaşan enflasyonun para politikasının etkin kullanımını gerektirdiği tespitinde bulunmuştur. Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır.” denildi.

Piyasa mekanizmasına olumsuz etki

PPK özetlerinde önceki dönemdeki para politikasına ilişkin bir tespit de yer alırken şöyle denildi:

Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.

Evliliğinizde meseleler yaşıyor, tartışıyor olabilirsiniz hatta bazen aklınızı ayrılık fikri gelebilir fakat evliliğinizle ilgili problemlerinizi partneriniz ile paylaşmadan tahlile ulaştıramayacağınızı unutmamalısınız. Gelin birlikte memnun bir evliliğin sırlarını inceleyelim.

Teknoloji çağındayız ve ne yazık ki insanların ellerinden telefon, tablet üzere teknolojik eserler artık düşmez oldu. bu nedenle artık eşler meskene geldiklerinde birbirleriyle dertleşmek, günlerinin nasıl geçtiğini konuşmak ve vakit geçirmek için yerine yalnızca internette vakit geçirir hale geldiler. Bilhassa toplumsal medyada görünen ve ‘kusursuz’ gösterilmeye çalışılan çiftleri gördükçe eşler kendi evliliklerinde olan sorunları tahlili imkansız hale getirilebiliyor.

MUTLU EVLİLİĞİN SIRRI

1- Sağlıklı bir irtibat, evliliklerde ki en kıymetli ögelerden birisidir. Eşler ortasında dürüst ve net bir bağlantı kurmak, hislerini rahatça tabir etmek ve birbirini anlamak için vakit ayırmak kıymetlidir. Empati yapmak ve birbirini dinlemek, ilgide ki meselelerin tahlilinde büyük rol oynar.

2-  Evlilikte çiftlerin birbirine karşı hürmeti sağlam bir evliliğin temel taşıdır diyebiliriz. Eşler birbirlerinin hislerine, kanılarına ve şahsî alanlarına hürmet göstermelidir. Birbirlerini küçümsemek ve genel olarak eleştirmek yerine hürmet göstermeleri ilgiyi güçlendirecektir.

3- Evlilikte sıkıntılar kaçınılmazdır ancak kıymetli olan, problemlere değil tahliline odaklanmaktır. Eşlerin meselelerini karşılıklı konuşup birlikte ele almaları, irtibat kurması ve tahlil odaklı olmaları bağlantıyı güçlendirir.

4- Evliliklerde bilhassa vakit geçtikçe unutulan çok değerli bir konu daha var ki onlarda “Özür dilemek, teşekkür etmek ve sevgisini lisana getirmek” Evlilikte vakit geçse bile bunları aksatmadığınız teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi mağlubiyet olarak görmediğiniz takdirde çok daha memnun olacağınızı bilmelisiniz. Unutmayın ki evlilik takım işidir.

Dünyanın önde gelen fon idare şirketlerinden biri olan Mackenzie, pay senetleri konusunda daha az optimist olmaya başladığını ve tahvillerde daha fazla kazan görmeye başladığını belirtti.

Mackenzie’nin Pay Senetleri Baş Yatırım Sorumlusu Lesley Marks, merkez bankalarının borçlanma maliyetlerini artırma eforlarının iktisat üzerinde tesirlerinin görülmeye başladığını ve sonunda yatırımcıları daha savunmacı bir tavra yönelttiğini söz etti.

Marks, “Veriler yılın geri kalanında ortaya çıkmaya devam ettikçe, insanların iktisadın aslında yavaşladığını göreceklerini düşünüyoruz” dedi ve “Göreli bedel şu anda sabit gelirli yatırımlarda var” biçiminde devam etti.

Mackenzie’nin görüşü aslında son devirlerde milyarder yatırımcılar ve ünlü fon yöneticileri ortasında çok yaygın. Bilhassa Morgan Stanley tarafından yayımlanan “Yatırımcılar Fed ile Neden Savaşmamalı” başlıklı raporda da değinildiği üzere, S&P 500’de yaşanan yüzde 16’lık ralli, ekonomik yavaşlamayı gözardı ederek gerçekleşiyor.

Bununla birlikte, Mackenzie’nin görüşüne uyumlu olarak global fon yöneticileri, Fed’in şahin tutumlarının piyasalar tarafından vakit zaman ekonomik bir optimistlik yahut yersiz bir tehdit üzere algılandığı görüşünde…

Durgunluk Ölçülü Olacak, Pay Seçimi Önemli

Marks yaptığı açıklamada global bir sakinliğin ölçülü olacağını fakat 2023’ün ikinci yarısında iktisattaki yavaşlamanın pay senetlerinin görünümü üzerinde daha fazla tesirli olmaya başlayacağı yorumunda bulundu. Pay senedi yatırımı konusunda yatırımcıların daha dikkatli olmasını tavsiye eden Pay Senetli Baş Yatırım Sorumlusu Marks, bilhassa döngüsel olmayan temel tüketim ve sıhhat üzere sektörelerin ekonomik bir yavaşlama periyodunda öne çıkabileceğini söyledi.

Son haftalarda 2.0 sürümlerini duyuran birden fazla altcoin çift haneli yükseliş kaydediyor. Ralliler çoklukla yeni ve taklit göğüs token’lerin etrafında şekillendi.

2.0 haberleri altcoin piyasasında yeni bir yükseliş dalgası tetikledi

Kripto yatırımcıları son vakitlerde versiyon 2.0 akımına katılan altcoin projelerindeki ralliyi izliyor. Haberler Pepe 2.0, Floki 2.0 ve Bobo 2.0 üzere projeler etrafında çerçevelendi. Nisan ve Mayıs aylarında tanınan olan göğüs token’ler, 2.0 ile ikinci bir yükseliş dalgası yakalıyor. Son haberler süreç hacimlerinin milyonlarca dolar fırladığını gördü ve coin’lere binlerce dolarlık likidite sağladı.

Bir birçoklarına nazaran bu ralliler kısa soluklu olacak. Geçen yıl, İngilizce makalelerle ve bir McDonald’s tweet’i ile gündeme gelen haftalık göğüs token rallileri görmüştük. Etkileyici büyümenin akabinde Pepe’de Pepe2 ile benzeri bir yol izliyor.

Salı günü itibariyle, son vakitlerin en yeterlisi üzere görünen Pepe 2.0, son 24 saatte yaklaşık 7 milyon dolar pahasında süreç gördü. Geçen haftaki 45 milyon dolarlık dorukta 18 milyon dolarlık piyasa bedeline sahipti.

Balinalar ralliye eşlik ediyor

Bir balina, 900 dolarlık birinci Pepe2.0 satın alımının arından kısa müddet sonra 176.000 dolar kazandı. On-chain bilgiler, fiyat yükseldikçe balinanın 2 ETH’ye muadil satış satarak bu durumundan kar elde ettiğini gösteriyor.

On-chain tahlil platformu Bubblemaps, lansman sırasında muhtemelen Pepe 2.0 arzının büyük bir kısmını köşeye sıkıştıran ve yavaş yavaş tokenları satan birtakım erken alıcıların toplu davranışlarına dikkat çekti. Bu ağırlaşma, alım talebi ve erken alıcılardan değerli ölçüde düşük satışlar ortasında büyük fiyat artışına katkıda bulunmuş olabilir.

Pepecoin (PEPE), son iki haftanın kimi büyük satın alımlarıyla %80 rallisini sürdürüyor. Bugün yeni doruklara ulaştığı ek %18’lik kar kaydetti.

PEPE lokal tepelerini aşarak bir günde %18 kazandı

PEPE şu anda son mahallî tepesi olan 0,00000179 doların çabucak üzerinde süreç görüyor. Bu düzey, 23 Haziran’da PEPE ayılarının sert bir barikat kurduğu düzeydi. Bir haftalık geri çekilmenin akabinde boğalar geri döndü. 4 Temmuz tarihi itibariyle PEPE %20’lik karları zorladı.

6 saatlik piyasa yapısı, 0.00000145 dolar bölgesinden ayıların tekrar baskı yaptığını gösteriyor. Lakin bundan yalnızca iki gün sonra piyasa yapısı bir kere daha yükselişe geçti. Teknik açıdan, OBV daha da yükseldi. Rallinin gerisinde gerçek talebin olduğunu öne sürdü.

Meme token rallisi esnasında DYDX ve GRT fiyatları yüklü balina satışları eşliğinde düşüş gösteriyor. Kriptokoin.com‘dan takip ettiğiniz üzere, satışların ardında bilhassa VC firmalarının olması dikkat çekti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümü için Ekim ayında “Cumhuriyetin 100’ü İzmir” sergisine ev sahipliği yapacak. Sergide İzmir’de Cumhuriyet yıllarına tanıklık eden aile fotoğraflarına da yer verilecek. Cumhuriyet yolculuğunu anlatacak fotoğrafların 31 Temmuz’a kadar gönderilmesi gerekiyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümünde çok özel bir etkinliğe imza atıyor. “Cumhuriyetin 100’ü İzmir” sergisi Ekim ayında Kültürpark’taki Atlas Pavyonu’nda açılacak. İzmir’in 100 yıllık Cumhuriyet yolculuğuna ışık olmak amacıyla yedi farklı bölümden oluşacak serginin heyecanı içerisinde olduklarını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sergide sizin de fotoğrafınız olsun. 1923-1950 yılları arasında ailenizle kentin cadde, sokak, meydan, okul, özel kutlama ya da milli bayramlarda çekilmiş ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanıklık etmiş fotoğraflara da sergide yer vermek istiyoruz” dedi. Serginin küratörleri arasında Aylin Telef, Ayşegül Çetinkalp, Erol Özdayı, Hüseyin Erciyas, Kemal Okul, Mert Rüstem, Nur Uzakgören, Saadet Erciyas bulunuyor. Cumhuriyet yolculuğunu anlatacak fotoğraflar 31 Temmuz Pazartesi gününe kadar [email protected] mail adresine gönderilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

nova markasının mirasına dayanan nova 11 Serisi, olağanüstü portreler çekmek için XD Portre ve yeni yükseltilmiş HUAWEI Multi-Vision Fotoğrafçılığı sunuyor. Ultra dayanıklı Kunlun Glass en üst düzeyde güvenilirlik sağlarken, EMUI 13 nova Game Engine’e güç veriyor. SuperCharge Turbo ile birlikte telefon daha akıcı, daha akıllı ve daha güvenli.

nova 11 Serisi, grup fotoğraflarından yakın çekim fotoğraflara kadar her türlü farklı fotoğrafa uygun olağanüstü bir portre çekme deneyimi sunmak için birden fazla görüntüleme teknolojisini geliştirdi. nova 11 Serisi, portrelerin her ayrıntısını ortaya çıkarmak için ilk kez XD Portre özelliğini kullanıyor. Düşük ışıkta portre geliştirme teknolojisiyle, daha zengin ayrıntılar ve daha otantik renkler yakalanabiliyor ve zayıf aydınlatılmış ortamlarda bile görüntülenebilir, böylece doğal cilt dokusu ve tonu dikkatlice korunabiliyor.

nova 11 Pro, 60 MP Ultra Portre Çift Kamera, 100 derece ultra geniş açı, 1/2,61 inç arka plan, 4K görüntü kalitesi ve mükemmel çözünürlük ve ışık hassasiyeti ile yükseltilmiş HUAWEI Multi-Vision Fotoğrafçılıktan yararlanıyor. 8 MP Yakın Çekim Portre Ön Kamera, çeşitli mesafelerde güzelliği net bir şekilde yakalamak için 0,7x grup fotoğrafı, 1x HD selfie, 2x dokulu portre ve 5x makyaj yakın çekim deneyimi dahil olmak üzere 2x optik zoom ve 5x’e kadar dijital zoom’u destekliyor.

50 MP Ultra Vision Kamera, nova ailesinin en iyi performans gösteren arka kamerasını sergiliyor

nova 11 Pro ve nova 11, 50 MP RYYB Ultra Vision görüntüleme ünitesi ve 8 MP Ultra Geniş Makro Kamera ile 50 MP Ultra Vision Kameraya sahip. Ayrıca, özneyi hızlı bir şekilde yakalamaya yardımcı olmak için otomatik odaklamayı destekleyen Lazer Odak Sensörü de bulunur. RYYB Renk Filtresi Dizisi, kameraya giren ışık miktarını RGGB dizisine kıyasla %40 oranında artırarak karanlıkta çekilen görüntülerin netliğini ve ayrıntılarını artırıyor. Yepyeni ortam spektrumu toplama sistemi, her rengin canlı görünmesini ve doğru bir şekilde geri yüklenmesini sağlarken, 10 Kanallı Renk Sıcaklığı Sensörü sayesinde kullanıcıların dünyanın gerçek renklerini daha önce hiç olmadığı gibi deneyimlemesine olanak tanıyor.

Şık ve dayanıklı görünen iki versiyon

nova 11 Serisi’nin iki farklı versiyonu bulunuyor: Kusursuz OLED Kavisli Ekran ve Kusursuz OLED Düz Kenar Ekran. nova 11 Pro, rahat bir tutuş sağlayan 66° altın bükülme açısıyla tasarlanmış 6,78 inç halka ekrana sahip. Özelleştirilmiş Kunlun Glass ekranı sayesinde ekranı, nova 10 Pro’ya göre 10 kat daha güçlü düşme direnci özelliğine sahip. HUAWEI Kunlun Glass, İsviçre SGS’den beş yıldızlı cam düşme direnci sertifikasını alan ilk ürün oldu. HUAWEI nova 11, çarpıcı 6,88 mm inceliğinde ve sadece 168 g hafifliğinde. Son derece dar çerçeveler, 6,7 inç ekran için% 93,4 gibi çok yüksek bir ekran-gövde oranı sağlıyor. Birinci sınıf ve minimalist R-açılı tasarım, sınırsız görüş ile sürükleyici bir deneyim sunmaya yardımcı oluyor.

nova 11 Serisi üç renkte sunuluyor: Yeşil, Siyah ve Altın. HUAWEI nova 11 Pro Yeşil ve Siyah modelleri, ilk nova Monogram Vegan Deri Tasarımına sahip. Lychee gren deseni, cilt üzerinde rahatlatıcı bir dokunuş ve his, yüksek düşme ve aşınma direnci sağlamak için kullanılıyor.

HUAWEI nova 11 Serisi, ekran performansını en üst düzeye çıkarmak için HDR yüksek dinamik ekran, 1440 Hz PWM karartma ve dokunsal senkronizasyon geliştirme teknolojilerini kullanan Display Turbo’yu piyasaya süren ilk ürün oldu.

İletişim, oyun, şarj ve ısı dağılımında ezber bozan yenilikler

HUAWEI nova 11 Serisi, en iyi oyun deneyimi için SoC kaynak planlamasından GPU yükünü azaltmaya ve dokunmatik ekrana kadar tüm optimizasyonları yapan güçlü nova Game Engine’e sahip.

Oyunların sorunsuz çalışmasını sağlamak için yeterli ısı dağılımı da önemlidir. Nova 11 Serisi, ısı yayma kapasitesini önceki nesle kıyasla %7 oranında artırmak için ultra yüksek termal iletkenliğe sahip grafenden oluşan Huawei patentli üstün soğutma sistemiyle donatıldı. 10 kanallı ve nokta matrisli su havuzu tasarımı, VC ısı dağıtma verimliliğini geleneksel çözümlere kıyasla %60 oranında artırıyor. Telefon ayrıca, nova 10 Pro ile karşılaştırıldığında, oyun için pil ömrünü %10 artırmak, oyun gecikmesini %5 azaltmak ve tüm cihazın sıcaklığını 1°C düşürmek için akıllı tahmin algoritmaları sunuyor.

HUAWEI nova 11 Serisi, uzun ömürlü güç elde etmek için tek hücreli ve çok sekmeli teknolojilere sahip 4500 mAh pil ile donatılmıştır. HUAWEI 100 Watt SuperCharge Turbo özelliğini destekleyen nova 11 Pro, ekran kapalıyken 10 dakikada %60, 20 dakikada ise tam şarj olabiliyor. En hızlı şarj deneyimi ekran açıkken elde edilebilir ve kullanıcıların düşük pil endişesinin üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için telefon kısa videolar izlemek için kullanıldığında 15 dakika içinde %50’ye kadar şarj edilebilir.

Daha hızlı, daha sorunsuz, daha güvenli, daha akıllı bir deneyim

nova 11 Serisi, daha akıllı ve daha kullanışlı etkileşimler ve özellik deneyimleri sunan EMUI 13 ile donatıldı. Kullanıcılar, bir HUAWEI nova 11 Serisi telefonu bir HUAWEI tablete bağlamak için Süper Cihaz özelliğini kullanabilir, sadece telefon simgesini tablete sürükleyerek ve ardından cihazlar arası sorunsuz işlemler için Çoklu Ekran İş Birliği özelliği ile telefon ekranını tablette görüntüleyebiliyor. Super Memo video, ses kaydı, el yazısı, web bağlantıları, PPT ve PDF gibi çeşitli metin formatlarını destekliyor. Kullanıcılar favorilerden kolayca birden fazla öğe seçip bunları notta istedikleri yere sürükleyebiliyor, ayrıca yeni bir not oluşturmak için diğer notlardan öğeler ekleyebiliyor. SuperHub özelliği, metin, resim ve dosyaları SuperHub’a sürükleyerek uygulamalar ve cihazlar arasında içerik paylaşımını kolaylaştırıyor. Bu özellik aynı zamanda önceki içerikleri toplu olarak bulma, yeniden kullanma ve silme özelliğine sahip.

nova 11 Serisi, yapay zeka güvenlik koruma özelliklerinin yanı sıra Gizlilik Merkezi, Güvenlik Merkezi ve görsel gizlilik koruması ile kullanıcı mahremiyetini daha da fazla korur. Uygulama izin erişimi ve cihaz güvenlik durumu hiç olmadığı kadar şeffaf ve kontrol edilebilir hale gelerek kullanıcılara en üst düzeyde gönül rahatlığı sağlıyor.

nova 11 Pro’nun yeşil ve siyah renkli modelleri 27.698 TL fiyatla Huawei Online Mağaza üzerinde satışa sunuluyor. FreeBuds 5, Freebuds 5i veya FreeBuds SE ile birlikte alındığında da kulaklıklara %25’e varan indirim uygulanıyor. 

nova 11 modeli ise 24.698 TL fiyatla satışa sunulurken. Ayrıca ön siparişe özel 800 TL sepet indirimi fırsatı da sunuluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

BSH Türkiye, 2011 yılında başlattığı TOSİ (Teknik Okullarla Stratejik İş Birliği) projesi ile Türkiye’nin farklı noktalarında mesleki ve teknik eğitim gören binlerce öğrencinin gelişimine katkıda bulunmaya devam ediyor. TOSİ projesine yatırım yaparak nitelikli istihdamın önünü açan BSH Türkiye, belirlenen okullara beyaz eşya ve küçük ev aletleriyle donatılan sınıflar ve teknik laboratuvarlar kuruyor. 

BSH Türkiye, proje kapsamında hem öğrencilere hem de verimli bir eğitim programı geliştirebilmeleri için öğretmenlere son teknolojiyle geliştirilen BSH ürünlerine dair eğitimler veriyor.  

BSH Türkiye, gençlerin mesleki gelişimine katkıda bulunmak ve satış sonrası servis hizmetleri alanında donanımlı personel ihtiyacına karşılık vermek amacıyla geliştirdiği TOSİ (Meslek Liseleri, Mesleki Eğitim Merkezleri ve Teknik Okullarla Stratejik İş birliği) projesini 2011 yılından beri kararlılıkla sürdürüyor. TOSİ projesi ile BSH Türkiye, mesleki ve teknik eğitim alan öğrencilere sektörü daha iyi tanıma fırsatı sunmayı, kariyerlerine katkıda bulunmayı ve donanımlı çalışanlar olarak ülke istihdamına katılmalarını sağlamayı hedefliyor.

BSH Türkiye Servis Departmanı liderliğinde yürütülen TOSİ projesi, beyaz eşya sektörünü geleceğe taşıyacak donanımlı ve nitelikli çalışanların yetişmesine olanak sağlıyor. 2011 yılında hayata geçirilen TOSİ projesi için bugüne dek Türkiye’nin farklı noktalarında 8’i Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi ve 1’i Meslek Eğitim Merkezi olmak üzere toplamda 9 okul ile iş birliği gerçekleştirildi. Proje kapsamında, teknik liselerde beyaz eşya ve küçük ev aletleri sınıfları kuruldu ve bu sınıflar, BSH ürünleriyle donatılarak modern ve işlevsel bir öğrenme ortamı oluşturuldu. Ayrıca, BSH Türkiye tarafından sağlanan teknik laboratuvarlar, öğrencilerin pratik becerilerini geliştirmeleri ve mesleki bilgi birikimlerini artırmaları için önemli bir kaynak oldu. TOSİ projesi, genç yeteneklerin BSH ürünleriyle gerçek dünya deneyimleri yaşamalarını ve teknik becerilerini geliştirerek beyaz eşya sektöründe istihdam edilebilirliklerini artırıyor.

314 öğrenciye staj, 16 yeni mezuna iş imkânı

BSH Türkiye’nin sürdürdüğü uzun soluklu proje, mesleki ve teknik okullardan mezun olan gençler için aynı zamanda istihdam fırsatı anlamına geliyor. Bugüne kadar TOSİ projesinin yürütüldüğü okullarda eğitimini tamamlayan 16 genç mezun, teknisyen olarak BSH servis ailesine katılırken 314 öğrenci de profesyonel satış sonrası servis hizmeti stajlarını BSH servislerinde gerçekleştirdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Test Drive’ın açık dünya tabanlı Unlimited serisinin üçüncü oyunu, 2020 yılında duyurulmuştu. 2022 yılında PS5, PS4, Xbox Series X/S, Xbox One, Nintendo Switch ve PC üzerinde çıkış yapacağı duyurulan oyun, 2023 yılına ertelenmişti. Artık ise bir erteleme kararı daha geldi.

Geçtiğimiz Mayıs ayında gelen erteleme açıklamasıyla oyunun PS4 ve Xbox One versiyonları da iptal edilmişti. Geçtiğimiz gün Nacon’un yayınladığı mali raporlarda ise oyunun hem PS4 ve Xbox One versiyonlarının geri döndüğü hem de oyunun 2024’ün birinci çeyreğine ertelendiği doğrulandı.

Açıklama başları karıştırıyor, farkındayız. Ancak velhasıl oyun 2024 yılına ertelenmiş ve eski jenerasyon konsol versiyonları bir defa daha denkleme dahil edilmiş durumda. Öte yandan bu versiyonların farklı bir çıkış tarihine sahip olması beklenen gözüküyor.

Oyunun teğe bir tasarlanmış bir Hong Kong’da geçeceğini biliyoruz. Geliştirici grup, özgün oyunun DNA’sını koruyarak Test Drive serisini gelecek jenerasyonlarla tanıştırmak istiyor.

Uzun bir ortadan sonra alanlara geri dönen dünyaca ünlü müzikçi Rihanna müzik listelerini alt üst etti. Yeni albümü ile tüm dünyada büyük yankı uyandıran Rihanna, rekor kırmaya devam ediyor. Yeni albümü ile servetine servet katan müzikçinin 10 müziği da bir milyar dinlenmeye ulaştı.

Müzik hayatına 7 yıllık bir orta veren müzikçi Rihanna, çıkardığı iç çamaşır markası ile ilgileniyordu. Özel hayatı ile dikkat çeken ve dünyaca ünlü müzikçi, yeni çıkardığı müziği piyasaya sundu. Kısa müddette rekor kıran Rihanna, müzik listelerini alt üst etti. 35 yaşındaki müzikçi, kırdığı rekoru toplumsal medyadan sevdikleri ile paylaştı.

REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRDI

Ocak 2016 çıkardığı “Anti”den beri müzik dünyasına orta veren Rihanna, 7 yılın akabinde yayınladığı yeni müzikleriyle gündeme geldi. Kısa sürede 10 müziği bir milyar dinlenmeye ulaşmasıyla toplumsal medyayı salladı.

Dokuz Grammy mükafatı, 13 Amerikan Müzik Mükafatı ve 12 Billboard Müzik Mükafatı alan ünlü müzikçi yeni bir rekora da böylelikle imza attı. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK GÖRÜNTÜ;

Can Bonomo oğlu Roman ile keyifli anlarını paylaştı! Birlikte ip atladılar

Investing.com – Bir dizi üst düzey üreticinin arzı kısma kararının hissiyatı artırması ve yavaşlayan imalat faaliyetlerine ilişkin endişeleri gölgede bırakmasıyla, petrol fiyatları yükseldi.

WTI %1 artışla 70,47 dolardan işlem görürken Brent %0,9 artışla 75,31 dolara yükseldi.

En büyük ihracatçılar arzı azalttı

Suudi Arabistan, günlük bir milyon varillik gönüllü kesintisini Ağustos ayına kadar uzatacağını açıkladı; Rusya, Ağustos ayında petrol ihracatını günlük 500.000 varil azaltmayı kabul etti, Cezayir ise günde 20.000 varillik daha ufak bir kesintiye gitti.

Bu haberlerin dün sınırlı bir etkisi oldu ancak Çin, ABD ve Avrupa’nın büyük bir kısmında imalat faaliyetlerinin kötüleştiğini gösteren verilere rağmen hissiyatı geliştirerek petrol fiyatları için bir taban oluşturma eğiliminde oldu.

ING analistleri, “Suudi Arabistan’ın kesintisi büyük ölçüde bekleniyordu ve aslında kesintinin devam ettirilmemesi, piyasa üzerinde daha fazla düşüş baskısı yaratır. Bu durum, Suudileri önümüzdeki birkaç ay için zor bir durumda bırakıyor, zira mevcut ortamda bu arz kesintisini nasıl sonlandıracakları konusunda dikkatli olmaları gerekecek.” dedi.

“Rusya’nın açıklaması sürpriz olsa da piyasada Rusya’nın, kesintileri gerçekten yapıp yapmayacağı konusunda şüpheler olacaktır. Bu yılki sicilleri pek parlak değil.”

ABD’deki tatil, işlem aralıklarını sınırlıyor

ABD’deki Bağımsızlık Günü tatili, bugün alım satım faaliyetlerini sınırlayacak, zira yatırımcılar, dünyanın en büyük tüketicisi olan ABD’de ekonominin sağlığını değerlendiren yeni veriler bekliyor.

Fed’in Haziran toplantısına ilişkin tutanaklar, Çarşamba günü paylaşılacak ve yatırımcılar, merkez bankasının geçen ay faizleri sabit tutması ancak bu yıl en az iki artırım daha işaret etmesinin ardından yeni ipuçları arayacak.

Cuma günü ayrıca Haziran ayı tarım dışı istihdam verileri açıklanacak ve bu verilerin de Fed’in faiz planlarını etkilemesi bekleniyor.

İlgi odağında, OPEC’in politika dışı toplantısı var

Suudi Arabistan ve Rusya’nın arz kesintileri, OPEC+’nın bu hafta düzenleyeceği konferansın hemen öncesine denk geldi.

Büyük küresel petrol şirketlerinin üst düzey yöneticileri, Çarşamba ve Perşembe günleri OPEC ülkelerinin enerji bakanlarıyla bir araya gelecek ve petrol piyasaları, yeni ipucu arayışında olacak.

Bununla birlikte politika dışı bir toplantı olarak, gelecekteki arz seviyeleri hakkında bir açıklama yapılması olası değil.

Antalya’da hafta sonu yapılacak otodrag yarışı, sürat tutkunlarını bir ortaya getirecek.

Kepez Belediyesi ve Kepez Araba, Motor Sporları Kulübü iş birliğinde düzenlenen otodrag yarışı, 8-9 Temmuz’da Kepez Drag Pisti’nde gerçekleştirilecek. Yarış, Türkiye’nin dört bir yanından sürat tutkunlarını ağırlayacak.

Türkiye Araba Sporları Federasyonunun “Mahalli Oto Drag” kuralarına uygun olarak yapılacak yarışta, iştirakçiler 402 metre uzunluğundaki pistte gayret edecek.

İdman, ısınma çeşitleri ve sınıfların belirlenmesiyle başlayacak yarışın ikinci gününde sürat tutkunları performanslarını sergileyecek.

Moldova’da düzenlenen Gençler Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonası’nda altın madalya kazanan ulusal sportmen Cansu Halenur Yiğit, dünya şampiyonluğu için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Moldova’nın başşehri Kişinev’de 9-18 Haziran’da gerçekleştirilen şampiyonada Türkiye’yi temsil eden Yiğit, 70 kilo sol kolda Avrupa şampiyonu olma başarısı gösterdi.

Bilek güreşine 5 yıl evvel vücut eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle başlayan Çaybaşı Şehit Çetin Ak Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi sportmen, okuldan arta kalan vakitlerinde Ünye ilçesindeki spor salonunda idmanlara katılıyor.

17 yaşındaki Yiğit, AA muhabirine, Avrupa şampiyonasından altın madalyayla dönmekten duyduğu memnunluğu lisana getirdi.

Muvaffakiyetini disiplinli ve özverili çalışmaya borçlu olduğunu belirten Yiğit, kendisine sağladıkları dayanak için ailesine ve antrenörlerine teşekkür etti.

Cansu Halenur Yiğit, şampiyona öncesi hazırlık sürecinde, ikamet ettiği Çaybaşı ilçesinden yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Ünye’ye gelerek idman yaptığını kaydederek, okul hayatından arta kalan vakitlerde gerçekleştirdiği çalışmayla Avrupa birinciliği elde ettiğini söyledi.

Gayelerini anlatan genç atlet, “Önüme bir gaye koyduğum için bu mahzurlar bana sıkıntı gelmedi. Gayem doğrultusunda gidip muvaffakiyet elde ettiğim için keyifli ve gururluyum. Ailem ve antrenörlerim de alınan bu sonuçtan ötürü çok memnun oldular.” dedi.

Yiğit, orta okul çağında vücut eğitimi öğretmeninin teşvikiyle bilek güreşine başladığını tabir ederek, Türkiye ve Avrupa şampiyonluğu elde ettiği bu sporda dünya şampiyonluğu hedeflediğini vurguladı.

“Dünya şampiyonasında Türk kadınını en uygun formda temsil etmek istiyorum. Bunun için de çok çalışacağım.” sözünü kullanan ulusal sportmen, bayanların kendilerine güvenmelerini istedi.

Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, “İnovasyondan Riske: Yapay Zeka Odaklı Siber Saldırıların Etkilerini Yönetmek” başlıklı Yıl Ortası Siber Tehditler Raporu’nun bulgularını yayınladı. Bir milyondan fazla uç noktadan elde edilen verilere dayanan kapsamlı çalışma, gelişen siber güvenlik dünyası hakkında fikir verirken, 2023’ün ilk yarısında, e-posta tabanlı oltalama saldırılarının sayısının 2022’ye kıyasla %464 arttığını gösteriyor. Rapor aynı zamanda, ChatGPT gibi üretken yapay zeka (AI) sistemlerinin siber suçlular tarafından kötü amaçlı içerik oluşturmak ve karmaşık saldırılar gerçekleştirmek için giderek daha fazla kullanıldığını ortaya koyuyor. 

Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, yılda iki kez yayınlanan Acronis Siber Tehditler Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Bulgular, fidye yazılımlarının küçük ve orta ölçekli işletmeler için en büyük risk olduğunu vurguluyor. Yeni fidye yazılımı varyantlarının sayısı azalmaya devam etse de fidye yazılımı saldırılarının şiddeti önemini koruyor. Hassas bilgilere yetkisiz erişim sağlamak için çalıntı kimlik bilgilerinden yararlanan veri hırsızlarının artan önemi de aynı derecede endişe veriyor. 

Raporun bulgularına göre kimlik avı, suçluların oturum açmada kullandığı kimlik bilgilerini ortaya çıkarmak için uyguladıkları başlıca yöntem. Yalnızca 2023’ün ilk yarısında, e-posta tabanlı oltalama saldırılarının sayısının 2022’ye kıyasla %464 arttığı görülüyor. Aynı çerçevede, kuruluş başına saldırılarda da %24’lük bir artışa rastlanıyor. 2023’ün ilk yarısında Acronis tarafından izlenen uç noktalar, taranan e-posta başına dosya ve URL sayısında %15’lik bir artış gözlemledi. Siber suçlular, aktif öğrenme yoluyla yeni saldırılar oluşturmak, otomatikleştirmek, ölçeklendirmek ve iyileştirmek için platformlar kullanarak, gelişen büyük dil modeli (LLM) tabanlı yapay zeka pazarından da yararlandılar.

Kuruluşlar Bütünleşik Güvenlik Çözümlerine İhtiyaç Duyuyor 

2023’teki tehditlerin hacminin geçen yıla göre arttığını belirten Acronis Araştırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Candid Wüest, “Bu artış, suçluların sistemleri tehlikeye atma ve saldırıları yürütme yöntemlerini ölçeklendirip geliştirdiklerinin bir işareti. Kuruluşlar dinamik tehdit ortamını ele almak ve saldırıları anlamak için gerekli görünürlüğü sağlayan, bağlamı basitleştiren ve ister kötü amaçlı yazılım ister sistem güvenlik açığı olsun, herhangi bir tehdidin etkili bir şekilde düzeltilmesini sağlayan çevik, kapsamlı, bütünleşik güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyuyor.” açıklamasında bulundu. 

Siber Saldırı Dünyası Evrim Geçiriyor 

Siber suçlular, kullanıcıların sistemlerini daha derinlemesine incelemek ve hassas bilgileri elde etmek için yapay zeka ve mevcut fidye yazılımı kodunu kullanarak saldırılarında daha sofistike hale geliyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan kötü amaçlı yazılımlar, geleneksel antivirüs modellerinde tespit edilmekten kaçınmakta usta olduğundan, halka açık fidye yazılımı vakalarının geçen yıla göre patladığı görülüyor. Acronis tarafından izlenen uç noktalar, siber suçluların nasıl çalıştığına dair değerli veriler topluyor ve bazı saldırıların nasıl daha akıllı, sofistike ve tespit edilmesi zor hale geldiğini ortaya koyuyor.

Kapsamlı araştırma ve analizlere dayanan raporun temel bulguları arasında şunlar yer alıyor:

• Acronis, 2023’ün 1. çeyreğinde uç noktada yaklaşık 50 milyon URL’yi engelledi ve bu rakam 2022’nin 4. çeyreğine göre %15 artış gösterdi. 

• 2023’ün 1. çeyreğinde kamuya açık 809 fidye yazılımı vakası görüldü ve Mart ayında aylık ortalama 270 vakaya göre %62’lik bir artış yaşandı.

• 2023 yılının 1. çeyreğinde, alınan tüm e-postaların %30,3’ü spam ve %1,3’ü kötü amaçlı yazılım veya kimlik avı bağlantıları içeriyor.  

• Her bir kötü amaçlı yazılım örneği kaybolmadan önce ortalama 2,1 gün varlığını sürdürüyor. Örneklerin %73’ü yalnızca bir kez görülüyor.

• Halka açık yapay zeka modelleri, kaynak kod açıklarını arayan, saldırılar oluşturan ve derin sahtecilik gibi dolandırıcılığı önleyici saldırılar geliştiren suçlular için farkında olmadan bir suç ortağı olduğunu gösteriyor.

Siber suç çeteleri kimlik bilgilerini ele geçirmek, veri ve dolar elde etmek için kimlik avı gerçekleştiriyor:

• Kimlik avı, tüm saldırıların %73’ünü oluşturarak kimlik bilgilerini çalmanın en popüler biçimi olmaya devam etti. İş e-postalarıyla yapılan saldırılar (BEC’ler) %15 ile ikinci sırada yer aldı.

• LockBit çetesi büyük veri ihlallerinden sorumlu oldu.

• Clop, bir ruh sağlığı kuruluşunun sistemini ihlal ederek 783.000’den fazla kişinin kişisel ve HIPAA kapsamındaki verilerini etkiledi.

• BlackCat, Hintli bir endüstriyel üreticiden çalışanların ve müşterilerin kişisel bilgilerini de içeren 2 TB’tan fazla gizli askeri veriyi çaldı.

• Vice Society, Almanya’daki Duisburg-Essen Üniversitesi’nde 1.200 sunucuyu ve 43.000 öğrencinin, 4.000 akademik personelin ve 1.500 idari personelin kişisel bilgilerini ele geçirdi.

İhlaller Büyük Güvenlik Endişelerini Ortaya Koyuyor

Rapora göre, geleneksel siber güvenlik yöntemleri ve eylem eksikliği saldırganların devreye girmesine olanak sağlıyor:

• Sıfırıncı gün güvenlik açığı istismarlarını tespit edebilecek güçlü güvenlik çözümlerinin eksikliği söz konusu.

• Kuruluşlar genellikle güvenlik açığı bulunan yazılımları, bir düzeltme kullanıma sunulduktan çok sonra güncelleyip zamanında güncelleme yapmıyor.

• Linux sunucular, giderek daha fazla peşlerine düşen siber suçlulara karşı yetersiz korumayla karşı karışıya kalıyor.  

• Tüm kuruluşlar 3-2-1 kuralı da dahil olmak üzere uygun veri yedekleme protokolünü takip etmiyor.

Acronis, bu eğilimleri göz önünde bulundurarak proaktif siber koruma önlemlerine duyulan ihtiyaca dikkat çekiyor. Sağlam bir siber güvenlik duruşu; kötü amaçlı yazılımdan koruma, EDR, DLP, e-posta güvenliği, güvenlik açığı değerlendirmesi, yama yönetimi, RMM ve yedekleme yeteneklerini birleştiren çok katmanlı bir çözüm gerektiriyor. Yapay zeka, makine öğrenimi ve davranışsal analizi birleştiren gelişmiş bir çözümden yararlanmak, fidye yazılımı ve veri hırsızlarının oluşturduğu riskleri azaltmaya yardımcı olabiliyor. Devam eden araştırma, geliştirme ve endüstri ortaklarıyla iş birliği sayesinde Acronis, ortaya çıkan siber tehditlere karşı koruma sağlayan yenilikçi çözümler sunarak bireyleri ve işletmeleri güçlendirmek için çalışmaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, herkesin keyifle izleyeceği içerikleri ekrana getirmeye devam ediyor. Tivibu, temmuz ayında ‘Kirala Satın Al’ klasöründe geçtiğimiz seneye damgasını vuran ‘The Banshees of Inisherin’ ve bu senenin en sevilen yapımlarından ‘Mumyalar’ filmlerini izleyicilerle buluşturuyor. Film, Dizi, Çocuk, Belgesel klasörlerinde birbirinden özel yapımları izleyicilerine sunan Tivibu, yaşama dair çok sayıda eğlenceli yapımı ‘Tivilife’ kanalında seyircilerin beğenisine sunuyor.

Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, aksiyondan, drama, fantastikten, bilim kurguya birbirinden özel içeriği seyircisiyle buluşturmayı sürdürüyor. 

Sinemaseverlerden tam not alan filmler ‘Kirala Satın Al’ klasöründe

Tivibu temmuz ayında ‘Kirala Satın Al’ klasöründe geçtiğimiz ve bu seneye damgasını vuran yapımları ekranlara taşıyor. Ailesi ile birlikte kendisini bir anda kuantum aleminde bulan Ant-Man’in maceralarını anlatan ‘Ant-Man ve Wasp: Quantumania’, Mısır’da gizli bir yeraltı şehrinde yaşayan üç Mısırlı mumyanın eğlenceli maceralarının konu edildiği ‘Mumyalar’ ve iki kadim dostun arkadaşlığının son bulması sonrası yaşanılanların anlatıldığı ve 2023 Oscar Ödülleri’nde 9 adaylığı bulunan ‘The Banshees of Inisherin’ filmleri temmuz ayında izleyicilerin beğenisine sunuluyor. 

Tivibu ‘Film’ klasöründe savaş alanına dönmüş bir bölgeye acil iniş yapan bir uçağın yolcularının maceralarını anlatan ve başrolünde usta oyuncu Gerard Butler’ın yer aldığı ‘Uçak’ ve çocukların severek izlediği; insanların dünyasında kaybolan peri Violetta’nın hikayesinin anlatıldığı ‘Benim Tatlı Diş Perim’ başta olmak üzere çok sayıda film izleyicilerle buluşuyor. Ayrıca geçtiğimiz günlerde futbola veda eden yıldız futbolcu Zlatan Ibrahimović’in hayatının anlatıldığı ‘I’m Zlatan’ klasörde yer alan diğer filmlerden biri oluyor. 

Yaşama dair eğlenceli yapımlar Tivilife’da 

Eğlence, yarışma, doğa, gezi, yemek, sağlık, estetik, moda, mimari gibi çok sayıda yaşam programını seyircilerin beğenisini sunan Tivilife temmuz ayında; Billy ve tasarımcı Carolyn’ın rustik, yıkık çiftlik evlerini müşterileri için muhteşem kalıcı evlere dönüştürme süreçlerinin anlatıldığı ‘Muhteşem Çiftlik Evleri’ izleyicilerle buluşuyor.

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı olan Doç. Dr Deniz Tihan’ın her bölümde farklı bir ekstrem sporu alanında uzman sporcularla deneyimlediği  ‘Bir Cerrahın Ekstrem Maceraları’  programı da izleyicilerin beğenisine sunuluyor.  

Çocukların en sevdiği yapımlar Tivibu’da

Çocukların severek izlediği içerikleri ‘Çocuk’ klasörüne dahil eden Tivibu temmuz ayında ‘Alice’in Harikalar Pastanesi’, ‘Yardım Takımı’ ve ‘Süper Kediler’ gibi yapımları izleyicilerle buluşturuyor. 

Dizi severlerin de ilgiyle izlediği dizileri ekranlara taşıyan Tivibu ‘Dizi’ klasöründe Almanca konuşan kurbanları hedef alan seri katilin konu edildiği ‘Pale Mountains’  ve orta yaş krizi yaşayan Profesör Hank Devereaux’ın içine girdiği kaosu anlatan ve sevilen dizi Better Call Saul’un başrol oyuncusu Bob Odenkirk ‘in kadrosunda olduğu ‘Lucky Hank’  dizileri temmuzda ekranlarda yer alıyor.

Belgesel tutkunlarına özel yapımlar 

Belgesel tutkunlarının severek izlediği yapımları ‘Belgesel’ klasöründe seyircilerin beğenisine sunan Tivibu, temmuz ayında yine çok izlenen belgeselleri izleyicilerle buluşturuyor. Uzay meraklılarının severek izlediği ‘Brian Cox ile Uzay ve Zaman Maceraları’, Vikingler döneminin bilinmeyenlerinin anlatıldığı ‘Vikingler: Gerçek Hikâye’, nesli tükenen canlılarının konu edildiği ‘Nesli Tükenmekte Olan Türler’ belgeselleri platforma dahil oluyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı