Gün: 4 Temmuz 2023

Venezuela yaklaşık 4 yıldır hiperenflasyonla ve 8 yıldan uzun müddettir de ekonomik krizle boğuşuyor. Petrol zengini ülkede iktisadın düzgüne gittiğine dair sinyaller görülüyor ancak bu güzelleşmenin fakirleri kapsamadığını söz eden uzmanlar da var.

Venezuela, yıllardır derin bir ekonomik krizle gayret ediyor. Lider Yardımcısı Delcy Rodriguez bu yılın başında yaptığı açıklamada ülkede enflasyonun 2022’de yüzde 234’e gerilediğini söylemişti. Venezuela Merkez Bankası 2021’de enflasyonun yüzde 686 olduğunu duyurmuştu.

Alvaro, Venezuela’nın güneyinde bir üniversitede bilgisayar mühendisliği çalışmaları yürütmekte; 24 yıllık deneyimi olduğunu söylüyor. Yani, üniversitede en çok kazanan meslek kümelerinden birinde yer alıyor. Alvaro, 2019’da 37 bin 255 bolivar maaş aldığını lakin o yıl 1 litre sütün 4 bin 200 bolivar olduğunu anımsatıyor. Tam 4 sene evvel 1 litre süt Alvaro’nun maaşının yüzde 11’ine tekabül ediyordu. O yıl Venezuela’da ortalama maaşın 18 bin bolivar civarında olduğunun altını çizen Alvaro, 1 litre süt alabilmek için bahse bahis maaşın 3’te birinin harcanması gerektiğini kaydediyor. Alvaro, yeniden 2019’da maaşının 18 sene evvel kazandığının yalnızca yüzde 2’si kadar ettiğini belirttiyor. Bu yıl ortalama bir emekçi maaşı aylık 130 bolivar (6 dolar).

EN UZUN HİPERENFLASYON VENEZUELA’DA

Bugüne gelindiğindeyse, analistler Venezuela’nın dünyadaki en uzun hiperenflasyon rekorunu kırdığını söylemekte. Sene başında enflasyon yüzde 234’e inmiş de olsa bu, hala dünyada en yüksek enflasyon düzeylerinden biri. Ülkede halk ortasında tercih edilen para ünitesi artık bolivar değil, dolar… Zira 4 yıl süren hiperenflasyon sonucu bolivar bedelini neredeyse büsbütün kaybetti. Bir diğer deyişle, bolivar, 2016’dan bu yana kıymetinin yüzde 99,9’unu kaybetti.

Venezuela’da enflasyon 2017’de yüzde 4000, 2018’de yüzde 130 bin ve 2019’da 9 bin 585 olarak kayda geçti.

Pek çok esnaf fiyat etiketlerini hem bolivar hem de dolar olarak sergilemeyi tercih ediyor. Onlardan biri de 15 yaşındaki Aray Arias Torres. Başşehir Caracas’ta küçük bir dondurma dükkanı işleten Torres, “15. yaş günüm gelmişti ve ben bir parti mi, bir ikram mi, yoksa küçük bir dondurmacı açmaya yetebilecek bir sermaye mi istiyorum diye düşünüyordum” diyor.

Ekonomik krizin vurduğu ülkede market reyonlarının boş kaldığı devirler olmuştu. Fotoğraf: Wikimedia Commons

Torres, 15. doğum günü erdemine akrabaları ve arkadaşları tarafından armağan olarak verilen parayla dondurmacı dükkanı açmaya karar verdiğini lisana getirerek, bu adımı annesinin ve ailesinin para kazanmasına yardımcı olmak için attığını belirtiyor.

Ülkede doların alışverişte kullanılması ikili standartlı bir durum yarattı. Maaşını dolar cinsinden alan yahut yurt dışındaki yakınlarından dolar edinebilen Venezuelalılar görece rahat yaşayabiliyor. Aylık maaşın 130 bolivar olduğu göz önüne alındığında Torres’in sattığı dondurmalar hala pek birçok için lüks kabul ediliyor.

Maduro hükümeti, petrol üretiminin artması, fiyat ve kur denetiminin gevşetilmesi ve dövizle daha çok sürece müsaade verilmesi sonucu iktisadın geçen yıl yüzde 15 büyüdüğünü tabir ediyor. Latin Amerika Ekonomik Kurulu (Cepal) ise, bu bilgiyi yüzde 10 olarak açıklıyor. Venezuela’daki hiperenflasyon yani gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 75’ten fazla daraldığı son 8 yıl ele alındığında ise yüzde 15 de 10 da çok büyük bir geri dönüş olarak yorumlanıyor.

Fakat ekonomist Luis Vicente Leon’un, ekonomik büyümenin toplumun bütün kesitlerince hissedilmediğine dair bir telaşı var.

Caracas merkezli bir araştırma şirketinde çalışan Leon, “Bu büyüme, genelde de olduğu üzere dış ticaretin olmadığı hizmet, teknoloji ve sıhhat dallarında ağırlaşan bir büyüme. O nedenle ne bütün bölümler ne de bütün sınıflar bu büyümeyi tıpkı hissedecektir” değerlendirmesini yapıyor.

YİNE Mİ HİPERENFLASYON?

Bir küme ekonomist de geçtiğimiz aylarda tüketici fiyatlarının birden artmasının Venezuela’nın yine hiperenflasyona girmesi riski doğurduğuna işaret etmişti. Geçtiğimiz yıl sonunda tükeci fiyatları yüzde 37.2 artmıştı. Bunun üzerine Venezuela Finans Müşahedesi isimli bir sivil toplum kuruluşu bir açıklama yapmış ve “Venezuela iktisadı, Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen ve bolivarın daima devalüasyonuyla güçlenen bir hiperenflasyonist tehlikeyle karşı karşıya” ikazında bulunmuştu.

Kaynaklar: Euronews, BBC, Bloomberg, Economist, Reuters

Japonya merkezli MUFG Bank, yeni iktisat kabinesinin iktisat idaresine gelmesinin akabinde süratle kıymet kaybeden TL hakkında tahlillerini yayımladı. Bankanın tahlilleri ortasında dolar/TL paritesine dair geleceğe yönelik kritik iddialarda yer alıyor.

Yeni İdarenin Yabancı Yatırımcıların İtimadını Kazanması Önemli

Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan iklisinin önderliğinde kendisine beyaz bir sayfa açmaya çalışan Türk iktisadının, yabancı yatırımcılar nezdinde itimat kazanmasının kıymetli olduğunu belirten MUFG analistleri, faiz artırım patikasına tekrar geri dönen ‘rasyonel’ TCMB’nin bilhassa yabancı yatırımcıların itimadını kazanmasının değerli olduğunu söz etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz düşürme görüşünün hala tıpkı olduğunu ve faiz artırım siyasetinin kısa vadeli olabileceğine dair kaygıların bilhassa yabancı yatırımcılar ortasında çok yaygın olduğunun altını çizen MUFG, yatırımcı inancının geri kazanılmasının sancılı olacağını ve vakit alacağını yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun müddettir daha düşük faiz oranlarının savunucusu olduğu göz önüne alındığında, siyasetin bilakis dönmesinin kısa ömürlü olabileceğine dair endişeler sebebiyle, yatırımcı inancının tekrar kazanılması vakit alacak.

MUFG Bank Analistleri

TCMB Lideri Erkan idaresindeki birinci faiz toplantısında alından 650 baz puanlık artırım kararının yetersiz olduğunu ve bu kararın TL üzerinde baskı yarattığının altını çizen analistler, Temmuz ve Ağustos aylarında faiz oranlarının Mayıs ayında yüzde 39 olarak ölçülen enflasyona yakınlaştırılmasını beklediklerini söz etti.

Dolar TL’de Tavan 30!

Analistlerin dolar/TL’ye yönelik iddiası ise hür bir düşüşü değil kademeli bir bedel kaybını işaret ediyor. Yayımlanan raporda bankanın dolar/TL’ye yönelik 2023 3. çeyrek varsayımı 28, 4. çeyrek varsayımı ise 29 düzeyinde bulunuyor.

Bununla birlikte 2024 yılına dair perspektiflerini açıklayan analistler 2024’ün birinci çeyreğinde dolar/TL paritesinin 30 düzeyine geleceğini ve yılın birinci yarısını o bölgede tamamlamasını beklediğini söylediler.

Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından 2023 yılının ilk çeyreğinde analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerini detaylandırdığı en son İnternet Güvenliği Raporu‘nun bulgularını açıkladı. Veriler, kimlik hırsızlığının tarayıcı tabanlı sosyal mühendislik stratejilerinden yararlandığını, devlet destekli yeni kötü amaçlı yazılımlarla yüksek miktarda sıfırıncı gün ve living-off-the-land saldırılarının arttığını gösteriyor.

 Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, 2023 yılının 1. çeyreğinde WatchGuard Threat Lab araştırmacıları tarafından analiz edilen İnternet Güvenliği Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın önemli bulguları arasında ilk on sıralamada yer alan dört yeni kötü amaçlı yazılım tehdidinden üçünün Çin ve Rusya kaynaklı olduğu ve living-off-the-land saldırılarının arttığı yer alıyor. WatchGuard’ın Bütünleşik Güvenlik Platformu® yaklaşımı ve Tehdit Laboratuvarı’nın önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, Q1 2023 raporunda analiz edilen veriler, WatchGuard’ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş tehdit istihbaratına dayanıyor.

“Living-Off-The-Land Saldırılarıyla Mücadele Etmek Önemli”

Kurumların, giderek daha karmaşık hale gelen tehditlere karşı korunmak için işletmelerinin güvendiği mevcut güvenlik çözümlerine ve stratejilerine daha aktif ve sürekli bir dikkat göstermeleri gerektiğini belirten WatchGuard Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, “Tehdit Laboratuvarımızın bu rapor için belirlediği en önemli temalar ve bunlara karşılık gelen en iyi uygulamalar, living-off-the-land saldırılarıyla mücadele etmek için katmanlı kötü amaçlı yazılım savunmalarını güçlü bir şekilde vurguluyor. Bu da özel yönetilen hizmet sağlayıcıları tarafından yürütülen bütünleşik güvenlik platformuyla basit ve etkili bir şekilde yapılabilir.” açıklamasında bulundu.

Raporda Kullanılan Yöntemler Güncellendi

Tehdit Laboratuvarı ekibi, 2023 1. Çeyrek analizi kapsamında rapor bulgularını normalleştirmek, analiz etmek ve sunmak için kullanılan yöntemleri güncelledi. Önceki üç aylık araştırma sonuçları küresel toplam hacimler olarak sunulurken, bu çeyrekte ağ güvenliği sonuçları, raporlanan tüm ağ cihazları için “cihaz başına” ortalamalar olarak veriliyor. Raporun tamamı, bu değişim ve güncellenen metodolojinin arkasındaki mantığın yanı sıra 2023 yılının ilk çeyreğindeki ek kötü amaçlı yazılım, ağ ve fidye yazılımı trendleri, önerilen güvenlik stratejileri, her sektördeki işletme için kritik savunma ipuçları ve daha fazlası hakkında ek ayrıntılar içeriyor.

İnternet Güvenliği 1. Çeyrek Raporu’nda yer alan diğer önemli bulgular şunlar:

• Tarayıcı tabanlı yeni sosyal mühendislik trendleri: Web tarayıcıları açılır pencere ihlallerini önleyen daha fazla korumaya sahip olduğundan, saldırganlar benzer türde etkileşimleri zorlamak için tarayıcı bildirim özelliklerini kullanmaya başladılar. Ayrıca bu çeyreğin en kötü amaçlı alan adları listesinde SEO zehirleme faaliyetlerini içeren yeni bir hedef de dikkat çekiyor.

• Listedeki ilk 10 yeni tehdidin %75’inin arkasında Çin ve Rusya’dan tehdit aktörleri var: Bu çeyrekte ilk 10 kötü amaçlı yazılım listesine giren 4 yeni tehditten 3’ünün devletlerle güçlü bağları var, ancak bu kötü niyetli aktörlerin gerçekten devlet destekli olduğu anlamına gelmiyor. WatchGuard’ın son raporundaki örneklerden biri, bu çeyrekte ilk 10 zararlı yazılım listesinde ilk kez yer alan Zuzy zararlı yazılım ailesi. Tehdit Laboratuvarı’nın bulduğu bir Zusy örneği, ele geçirilmiş bir tarayıcı yükleyen reklam yazılımıyla Çin’i hedef alıyor. Tarayıcı daha sonra sistemin Windows ayarlarını ele geçirip varsayılan tarayıcı olarak kullanılıyor.

• Office ürünlerine yönelik saldırıların devamlılığı, Kullanım Ömrü Sona Eren (EOL) Microsoft ISA Güvenlik Duvarı: Tehdit Laboratuvarı analistleri bu çeyrekte en yaygın kötü amaçlı yazılım listesinde Office ürünlerini hedef alan belge tabanlı tehditleri görmeye devam ediyor. Ağ tarafında, ekip ayrıca Microsoft’un artık kullanımdan kaldırılan güvenlik duvarı Internet Security and Acceleration (ISA) Server’a yönelik istismarların nispeten yüksek sayıda saldırı aldığını fark etti. Bu ürünün uzun süredir kullanımdan kaldırıldığı ve güncellemelerinin yapılmadığı düşünüldüğünde, saldırganlar tarafından hedef alınması şaşırtıcı.

• Living-off-the-land saldırıları artıyor: 1. Çeyrek DNS analizinde incelenen ViperSoftX kötü amaçlı yazılımı, hedeflerini tamamlamak için işletim sistemleriyle birlikte gelen yerleşik araçlardan yararlanan kötü amaçlı yazılımların en son örneğidir. Microsoft Office ve PowerShell tabanlı kötü amaçlı yazılımların bu raporların her çeyreğinde görülmeye devam etmesi, PowerShell gibi popüler araçların meşru ve kötü amaçlı kullanımını ayırt edebilen uç nokta korumasının önemini vurguluyor.

• Linux tabanlı sistemleri hedef alan kötü amaçlı yazılım tuzakları: Birinci çeyrekte hacim olarak en çok tespit edilen yeni kötü amaçlı yazılımlardan biri Linux tabanlı sistemleri hedef alan bir kötü amaçlı yazılım tuzağıydı. Windows’un kurumsal alanda lider olması, kurumların Linux ve macOS’u görmezden gelebilecekleri anlamına gelmiyor. Kurumunuzu tam olarak korumak için Uç Nokta Tespit ve Müdahale (EDR) uygulamasını başlatırken Windows dışındaki cihazları da dahil ettiğinizden emin olun.

• Sıfırıncı gün kötü amaçlı yazılımları tespitlerin çoğunu oluşturuyor: Bu çeyrekte tespit edilen tehditlerin %70’i, şifrelenmemiş web trafiğinden gelen sıfırıncı gün zararlı yazılımlardan kaynaklandı ve şaşırtıcı bir şekilde, tespit edilen zararlı yazılımların %93’ü şifrelenmiş web trafiğinden geldi. Sıfırıncı gün zararlı yazılımlar, IoT cihazlarına, yanlış yapılandırılmış sunuculara ve WatchGuard EPDR (Endpoint Protection Defense and Response) gibi güçlü bir ana bilgisayar tabanlı savunma kullanmayan diğer cihazlara bulaşabilir.

• Fidye yazılımı izleme verilerine dayanan yeni içgörüler: Tehdit Laboratuvarı, 2023’ün ilk çeyreğinde fidye yazılımı sitelerinde yayınlanan 852 mağduru tespit etti ve 51 yeni fidye yazılımı çeşidi keşfetti. Bu fidye yazılımı grupları endişe verici derecede yüksek bir oranda mağdur yayınlamaya devam ediyor. Bunlardan bazıları Fortune 500’de yer alan tanınmış kuruluşlar ve şirketlerden oluşuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi, İŞKUR, KOSGEB, MEB, Köy-Koop ve Alman Kooperatifleri Konfederasyonu işbirliği ile düzenledikleri mesleki eğitimlerin ardından 3 bin 400 vatandaşa iş imkanı sağladı.

Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi istihdama katkı sunmaya devam ediyor. Merkez, kurulduğu günden bu yana İŞKUR, KOSGEB, MEB, Köy-Koop ve Alman Kooperatifleri Konfederasyonu işbirliği ile düzenledikleri mesleki eğitimlerin ardından 3 bin 400 vatandaşımıza iş imkanı sağladı.

İSTİHDAM GARANTİLİ EĞİTİM
Genç işsizler, kadınlar ve eğitimli gençlerin işgücüne katılımını desteklemek ve mesleki yeterlilik belgesi sahibi nitelikli işgücü hareketliliğini artırmak amacıyla kurulan merkezde, en çok talep gören istihdam garantili eğitimler oldu. Merkezde verilen Çocuk Gelişimi Eğitimi, Yaşlı Bakımı Eğitimi, Yönetici Asistanlığı Eğitimi, Güvenlik Eğitimi, Kat Hizmetleri Eğitimi, Temel Sekreterlik, Modelistlik ve Stilistlik Eğitimi, Reyon Görevlisi Eğitimi (Engelli bireylere yönelik), Dikiş Eğitimi, Kadın Giyim Modelist Yardımcılığı Eğitimi ve Muhasebe eğitimlerini alan 720 Çankayalı iş sahibi oldu.

Çankaya Belediyesi ve İŞKUR arasında imzalanan, Toplum Yararına Çalışma Projesi kapsamında da 2015 tarihinden itibaren  “genel temizlik” ,“bakım-onarım” ve “park bahçe düzenlemeleri” alanlarında toplamda 735 kişi Çankaya Belediyesinde geçici olarak istihdam edildi.  

GİRİŞİMCİLER ÇANKAYA’DA YETİŞİYOR
Çankaya Belediyesi ve KOSGEB arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında Uygulamalı Girişimcilik eğitimi başlatan Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi, bu kurslarda, 2 bin 225 girişimci adayına eğitim verdi. Üniversite, lise ve ilköğretim mezunlarına yönelik açılan sınıflarda kendi işini kurmak isteyenlerin işlerde başarılı ve istikrarlı olmalarında yol göstericilik yapılırken, iş planı onaylanan adaylar KOSGEB desteklerinden yararlanma imkânı buldu.

KOOPERATİF EĞİTİMİ
Çankaya Belediyesi, Köy-Koop ve DGRV (Alman Kooperatifleri Konfederasyonu) arasında sosyal sorumluluk projeleri kapsamında;  toplam 40 kursiyer kooperatifçilik alanında eğitim aldı. Bu alanda faaliyet göstermek isteyen kursiyerlere girişimcilik, kooperatiflerin tanımı, ilkeleri, değerleri ve önemi, kooperatiflerde raporlama ve mali tabloların oluşturulması, kooperatiflerde yönetim, denetim ve genel kurulun işleyişi hakkında yetkinlik kazanmasını sağlamak amacıyla eğitim verildi.

BARİSTA KURSLARI
Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi son dönem eğitimleri kapsamında “Barista” eğitimi de düzenledi. Kahvenin tarladan başlayan yolculuğunun konu alındığı Barista Eğitimi kapsamında; kahvenin tüm aşamalarının teorik ve pratik olarak öğretildiği toplam 120 saatlik eğitim programını tamamlayan 150 genç kursiyer, Usta Öğretici Belgesi almaya hak kazandı. Barista kurslarını tamamlayıp iş sahibi olan gençlerin işveren teşvik primleri de 6 boyunca devlet tarafından karşılandı.

DDY (Arabica) işbirliği kapsamında ise “Pastacı Yardımcısı” yetiştirmek amacıyla 512 saatlik kurs aile yeni bir iş kapısı açılmasını sağladı. Mesleğin gerektirdiği yeterliliğe sahip olan kursiyerler, eğitim sonunda Milli Eğitim Bakanlığı sertifikası ile Arabica Cafe üretim tesisinde Pastacı olarak istihdam edilme şansı yakaladı.

NİTELİKLİ İŞGÜCÜ KAZANDIRIYORUZ
Merkezin faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “İş ve İstihdam Merkezimiz şu ana kadar açtığı kurslar ve 305 iş yeri ile iletişime geçerek 3 bin 400 kişiye doğrudan iş imkanı sağladı. Özellikle kadın ve gençlere yönelik eğitimlerimizle pek çok alanda nitelikli iş gücünü Türkiyemize kazandırıyoruz. Böylesine faydalı bir merkezi oluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Büyükşehir, üreticilere yüzde 50 hibeli albion cinsi 118 bin çilek fidesi ve çilek bahçesi tesisi kurmaları için gerekli olan malzeme ve ekipman desteği sağladı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin atıl durumdaki arazilerin tarıma kazandırılarak, üreticilerin verimli, pazar değeri yüksek alternatif ürünlere ve yeni üretim tekniklerine yönlendirilmesi amacıyla hayata geçirdiği “Alternatif Ürün Yetiştiriciliğini Destekleme Projesi” kapsamında, çiftçilere yüzde 50 hibeli 118 bin çilek fidesi ve çilek bahçesi tesisi kurmaları için malzeme ve ekipman desteği verildi. Kent genelinde tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi ve çiftçilerin gelir düzeyinin artırılması için verdiği desteklere bir yenisini daha ekleyen Büyükşehir, proje doğrultusunda, çilek bahçesi tesisi kurmaları için çiftçilere yüzde 50 hibeli çilek fidesi, malç naylonu, damla sulama borusundan oluşan malzeme desteği verdi. Proje kapsamında, talep üzerine Kocaeli genelinde 118 bin verimi yüksek ve pazar talebi olan çilek fidesi ve ekipmanlar, üreticilere dağıtıldı.

KALİTELİ ÜRETİM İÇİN TALEPLER ARTIYOR

Büyükşehir, tarıma verdiği desteklerle çiftçilerin maliyetlerini yüzde 50 azaltarak, üretimin daha verimli ve karlı hale getirilmesini sağlıyor. Çiftçiler, hastalıklara dayanıklı, birim alandan yüksek verim alınan, saklama ve pazar koşullarına dayanıklı albion (yediveren) çilek çeşidi ile karlı üretim yapıyor. Ayrıca albion çilek çeşidinin nötr gün bitkisi olması sebebi ile Kocaeli iklim şartlarında nisan sonlarından başlayarak 5 ile 5,5 aya kadar verim alınabiliyor.

240 BİN ÇİLEK FİDESİ TOPRAKLA BULUŞTURULDU

Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılından bu yana üreticilere 120 bin çilek fidesi, çilek bahçesi kurmaları için gerekli olan ekipman ve malzeme desteğinde bulundu. Bugüne kadar toplam 240 bine yakın çilek fidesi toprakla buluşturuldu. Desteklerle Kocaeli genelinde çilek üretiminde artış sağlandı.

ÜRETİCİLER DESTEKTEN MEMNUN

 Çilek fideleri ile çilek bahçesi kurmak için gerekli ekipman ve malzemeleri teslim alan çiftçiler, fideleri toprakla buluşturdu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin desteğinden duydukları memnuniyeti dile getiren üreticiler, Başkan Tahir Büyükakın’a teşekkür etti.

“BAŞKANIMIZ GENÇLERİ TEŞVİK EDİYOR”

Genç üretici Eser Ersadıç:

“Gölcük Selimiye köyündeki tarlamızı çilek dikmek için hazırladık. Büyükşehir Belediyemizin verdiği desteklerden çok memnunuz. Mahsulü aldıktan sonra daha memnun olacağız. Albion yediveren cinsi çilek fideleri kaliteli. Tahir Büyükakın başkanımıza, en içten dileklerimle teşekkür ediyorum. Özellikle genç çiftçi olarak verdiği desteklerle bizi üretime teşvik ediyor.”

Üretici Sadettin Şakıyan:

“Karamürsel Akçat köyünde on dönüm bahçemiz var. Ceviz ve çilek yetiştiriyoruz. Ayrıca hayvancılık da yapıyoruz. Uzun yıllar yetiştirdiğim için çilek konusunda tecrübeliyim. Albion türü bizim bölge için ideal bir çilek cinsi. Daha güzel ve verimli yetişiyor. Çilek fidelerimi aldım, hemen toprakla buluşturacağım. Bu destekleri verdiği için Büyükşehir belediyesine teşekkür ederiz.”

Kandıralı çiftçi İrfan Özer:

“Kandıra Lokmanlı mahalle muhtarıyım ve yıllardır çiftçilik yapıyorum. Kocaeli Büyükşehir’in çilek projesinden yararlanmak için başvurmuştum. Bugün fideleri teslim aldım. Çileklerin dikimi ve bakım için Muhtarlık İşleri Dairesinin ziraat mühendislerinden gerekli teknik bilgileri aldık. Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın‘a desteği için teşekkürlerimi sunuyorum.”

“DESTEK GELDİKÇE, DAHA ÇOK EKİP BİÇİYORUZ”

Üretici Ahmet Peşken:

“Hayvancılık ve meyvecilik işiyle uğraşıyorum. Kiraz, çilek, şeftali ve kivi üretimi yapıyorum. Büyükşehir belediyemiz yüzde 50 hibeli çilek projesini hayata geçirdi. Biz de destekten yararlanmak için geldik. Daha önce Büyükşehir’in gübre desteğinden yararlanmıştım. Büyükşehir biz çiftçilere elinden gelen yardımı, desteği yapıyor. Sağ olsunlar. Çiftçiler kendi imkanlarıyla epey zorlanıyordu ekip biçmeye. Kocaeli Büyükşehir bu destekleri verdiği için daha çok ekip biçiyor çiftçiler. Daha rahatlıyorlar. Bize büyük imkanlar sağladığı için Tahir başkanımıza teşekkür ediyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ege Üniversitesi (EÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü ve EÜ Diş Hekimliği Fakültesi işbirliğinde “Ebelik Öğrencilerine Yönelik Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığının Önemi Eğitimi” düzenlendi. EÜ Suat Cemile Balcıoğlu Yerleşkesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde gerçekleştirilen programa Diş Hekimliği Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Periodontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Becerik konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğe, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esin Çeber Turfan, Dr. Öğr. Üy. Mahide Demirelöz Akyüz, Ar. Gör. Nur Duman; EÜ Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Özveri Koyuncu, Dt. Berk Karadeniz, Dt. Seray Dönmez ve öğrenciler katıldı. Eğitimde, Ebelik Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine kapsamlı diş sağlığı eğitim programı sunuldu.

 Eğitim hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sema Becerik “Ebelik öğrencilerinin ağız ve diş sağlığının, genel sağlık üzerindeki etkisi ve gebelik sürecindeki önemi konusunda bilgi ve farkındalık düzeylerinin artırmasına yönelik Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü işbirliğiyle düzenlediğimiz bu eğitim ile mezuniyet aşamasındaki ebelik öğrencilerinin, diş sağlığı konusunda edindikleri bu bilgileri, kendi mesleki hayatlarına aktarmalarını ve bu sayede toplum genelinde ağız ve diş sağlığı bilincinin artırılmasını hedefledik. Bu etkinliğin, diş hekimleri ve ebeler arasındaki iş birliğinin sürdürülmesi, gebelerde ağız-diş sağlığının önemi ve bilincinin artırılması hedefine ulaşmada önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Bu eğitim ile ayrıca, mezun olan tüm ebelerimizin meslek yaşamlarında gebelik takiplerini bu bilgiler ışığında sürdürmelerini de amaçladık” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Birleşik Krallık’ın önde gelen hava muharebe endüstrisi ortaklarından mühendisler, ülkenin ilk hava muharebe demonstrartörünü geliştirmek üzere yürütülen çalışmalara ilişkin ayrıntıları paylaştı.

Rolls-Royce, BAE Systems, Leonardo UK, MBDA ve Savunma Bakanlığı’ndan uzmanlar, Birleşik Krallık’ın yeni nesil hayalet savaş uçağı “Tempest” için gereken teknolojileri geliştirmek üzere birçok İngiliz işletme ile iş birliği yapmaya devam ediyor.

İlk olarak Temmuz 2022’de Birleşik Krallık hükûmeti tarafından duyurusu yapılan Uçan Teknoloji Demonstratörü (The Flying Technology Demonstrator), Birleşik Krallık’ın dünya standartlarındaki savunma sanayi uzmanlığıyla birlikte bir dizi yenilikçi dijital teknik ve dönüştürücü süreçler de dikkate alınarak tasarlanıyor.

BAE Systems’in Warton, Lancashire’daki yeni tesisinde, Rolls-Royce, BAE Systems ve Kraliyet Hava Kuvvetlerinden (RAF) test pilotları, demonstrartörün uçuş denemelerine katkı sağlayacak simülatörle 150 saati aşkın uçuş gerçekleştirdiler.

Askerî uçak tasarımında bir ilk olarak BAE Systems mühendisleri, güvenlik açısından kritik sistem yazılımlarını birkaç günde geliştirmek için otomatik kodlama işlemi kullandı. Bu sayede simülatörle yapılan daha karmaşık uçuş manevraları sırasında uçuş kontrol sistemleri hızlı bir şekilde test edilebiliyor. Ayrıca ilk uçuşundan önce jetin nasıl çalışacağı hakkında önemli sonuçlar da gün yüzüne çıkıyor.

Mühendisler, aerodinamik motor testleri gerçekleştiriyor. Bu sayede havayı motor yüzeyinde süpersonik hızdan ses altı hızlara düşürmeyi hedefliyor ve kendine özgü şekle sahip bir motor hava kanalı üretmek üzere çalışmalar sürdürülüyor. Geleneksel bir savaş uçağı tasarımına göre daha az hareketli parçaya sahip olan hava alığı, uçağın görünmezlik özelliğine katkı sağlıyor. Testler Rolls-Royce’un 1960’larda Concorde Olympus motorunun da test edildiği Filton, Bristol’deki tesisinde gerçekleştiriliyor.

Mürettebat kaçış sistemleri alanında uzman İngiliz üretici Martin Baker ile BAE Systems mühendislerinden oluşan bir ekip, 500 mil/saatten daha yüksek hızlarda hareket eden roket tahrikli kızak kullanarak fırlatma koltuğu testlerine öncülük etti. Deneyimli mühendisler, “Tempest” uçağının gelecekteki geliştirmelerinde uygulanabilecek becerileri, genç ekip üyelerine aktarmak için birlikte çalıştı.

Yeni nesil hava muharebe aracı, Birleşik Krallık, İtalya ve Japonya ile birlikte yeni teknolojiler kullanılarak geliştiriliyor. Muharebe Programı kapsamında üretilecek olan “Tempest” uçağı, tasarımının yanı sıra, geliştirilmek için gereken beceri, araç, süreç ve teknikleri de bünyesinde barındırıyor.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı Geleceğin Hava Muharebesi Direktörü Richard Berthon konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Uçan Demonstratör programı, süpersonik bir hayalet jet tasarlamak ve inşa etmek için entegrasyon ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu program ulusal becerilerimizi geliştirecek ve “Tempest” uçağının 2035 yılına kadar hizmete girmesini desteklemek için veri öğrenimi ihtiyacını karşılayacak. “Tempest” artık sadece bilgisayar üzerinde bir fikir ya da konsept olmanın ötesine geçti. Endüstri ortaklarımız gerçek ve somut ilerlemeler kaydetti ve programı uçan demonstratör gibi yenilikçi projelerle hayata geçirdi.”

BAE Systems’ın Tempest Programı Direktörü Neil Strang ise şunları ifade etti: “Çalışanlarımızın, Typhoon’a hayat veren programa liderlik etmesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yürüttüğümüz bu çalışma havacılık tarihinde bir sonraki adımını yazmak için karşımıza çıkan bir fırsat. “Tempest” uçağını 2035 yılına kadar hizmete sunabilmek için Tempest programının tamamında dijital teknikler, yenilikçi tasarım ve mühendislik yöntemlerini kullanıyoruz. Bu program kapsamında hâlihazırda, Birleşik Krallık endüstrisi ve tedarik zinciri genelinde, en deneyimli mühendislerimizin yanında çalışan genç stajyerler ve mezunlar da dâhil olmak üzere toplam 1.000 kişi görev alıyor. Bu çalışma, Birleşik Krallık’ın savunma ve havacılık alanındaki liderliğini devam ettirmek üzere ihtiyaç duyulan yeteneklerin ve deneyimin gelecek nesil mühendislere aktarılmasında yol gösterici olmaya devam edecek.”

Rolls-Royce’un Savunma Sanayi Geleceğe Yönelik Programları Baş Mühendisi Conrad Banks ise: “Aerodinamik testlerle birçok açıdan değerli sonuçlar elde edildi. Testler sırasında karmaşık dijital teknikler ve modeller kullanıldı. BAE Systems ve Rolls-Royce ekipleri arasındaki iş birlikliğine dayanan çalışmaların sonuçları bizleri son derece mutlu etti. Projemizin bir sonraki aşamasını birlikte gerçekleştirebileceğimize dair inancımız tam.” diyerek konuyla ilgili görüşlerini aktardı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sanayide dijital dönüşüme rehberlik

• Bosch Türkiye bünyesinde kurulan Endüstri ve İnovasyon Çözümleri departmanında direktörlük görevine Altuğ Kökdemir atandı.
• Bosch Türkiye bünyesinde İstanbul’da faaliyet gösteren Tasarım Merkezi bünyesindeki Endüstri ve İnovasyon Çözümleri departmanı, sanayide dijital dönüşüm, kurumsal girişimcilik ve kurumsal iş geliştirme çalışmalarına odaklanıyor.

İstanbul – Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi mega trendler, sanayide de otomasyon talebini artırırken, ‘yaşam için teknoloji’ geliştiren Bosch bu değişime öncülük ediyor. Endüstri 4.0 alanında dünyadaki lider şirketlerden olan Bosch, son 10 yıldır bu modern üretim biçimini hem kendi fabrikalarında uyguluyor hem de pazara kanıtlanmış çözümler sunuyor.  2016 yılından bu yana Bosch Türkiye farklı sektörlerdeki firmalara danışmanlık hizmeti ve dijital dönüşüm çözümleri sunuyor. Endüstri ve İnovasyon Çözümleri departmanın sorumluluğunu üstlenen Altuğ Kökdemir, yeni görevinde sanayide dijital dönüşümün yanı sıra kurumsal girişim platformu ve kurumsal iş geliştirmeden sorumlu olacak.

Altuğ Kökdemir kimdir?

Bosch Türkiye’deki kariyerine 2004 yılında Otomotiv Yedek Parça İş Kolunda Ürün Müdürü olarak başlayan Altuğ Kökdemir, bu bölümde sırasıyla Pazarlama Müdürlüğü ve Pazarlama Direktörlüğü görevlerini üstlendi. 2019-2022 yılları arasında Bosch Bina Teknolojileri iş kolunda Ülke Direktörü olarak görev yapan Kökdemir, ardından Türkiye ve Orta Doğu bölgesinde kurum genelindeki stratejik projelerin sorumluluğunu yürüttü. İstanbul Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Otomotiv bölümünde lisans, Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans (MBA) eğitimini tamamladı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi, 6 Şubat depremlerinin en büyük yıkıma yol açtığı illerin başında gelen Hatay’da basın mensuplarının ekipman ihtiyacını karşılamak için İzmir merkezli 9 Eylül, Ege Telgraf, Haber Ekspres, İlkses, İz Gazete, Ticaret, Yeni Bakış, Yenigün ve Yeni İzmir gazetelerinin desteğiyle başlattığı, “Yerel Basın Yaşasın” isimli kampanyada toplanan yardımlarla temin ettiği ekipmanları Hataylı basın mensuplarıyla buluşturdu.

Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi, Hatay Serinyol’da Hatay Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde ofisleri enkaz altında kalan Hataylı meslektaşlarıyla bir araya geldi.

6 Şubat depreminin yol açtığı yıkımı öğrenir öğrenmez deprem bölgesindeki meslektaşlarının yaralarını sarmak için harekete geçtiklerini dile getiren EMD İzmir Şubesi Başkanı Murat Demircan, “Depremin etkilerinin kamuoyuna net bir şekilde aktarılması ve yaralarının bir an önce sarılabilmesi için yerel basına büyük görevler düşüyor. Bu duruma dikkati çekmek ve yerel basının ayakta kalması için “Yerel Basın Yaşasın” ismini verdiğimiz bir kampanya başlattık. Aynı isimle 24 sayfa bir gazete çıkardık. Gazeteye aldığımız ilanlar ve kampanyaya yapılan bağışlarla Hataylı 50 meslektaşımıza bilgisayar, fotoğraf makinesi, laptop temin ettik. Kahramanmaraşlı 8 meslektaşımıza daha bilgisayar ve fotoğraf makinesi sağladık. İzmir ile Hatay ve Kahramanmaraş arasında bir kardeşlik köprüsü kurduk. Depremzede meslektaşlarımızın yanında olduk” şeklinde konuştu.

Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nihat Mazmanoğlu ise; 6 Şubat depremi sonrasında Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi’nin Hatay’a uzattığı yardım eline teşekkür etti.

EMD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demircan, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mete Tamer Omur, Genel Sekreter Kadir Kemaloğlu, Denetim Kurulu Üyesi Halime Büyükyüksel ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi M. Güçlü Güler’den oluşan heyet, Hatay Basın Cemiyeti Başkanı Hikmet Otuzbir, Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nihat Mazmanoğlu ve İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Diyap Atar’la birlikte Hataylı gazetecilere bilgisayar ve fotoğraf makinelerini takdim etti sonrasında Hatay Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Nida Yılmaz mihmandarlığında yaptığı Antakya gezisinde 6 şubat depreminin Antakya’da neden olduğu yıkımı gözlemledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ankara, bu yıl yine kürek yarışlarına ev sahipliği yapacak. Türkiye Kürek Federasyonu tarafından 7-9 Temmuz tarihlerinde Ankara’da düzenlenecek Gençler Türkiye Kupası kürek yarışları, Mogan Gölü’nde gerçekleştirilecek.

Festival Havasında Kürek Yarışları

Ankara Büyükşehir Belediyesi destekleri ile Gölbaşı ilçesinde yer alan Mogan Gölü’nde düzenlenecek Gençler Türkiye Kupası kürek yarışları için hazırlıklar tamamlandı. Türkiye Kürek Federasyonu tarafından duyurulan Gençler Türkiye Kupası yarışlarında Mogan Park, festival havasında geçilecek yarışlara ev sahipliği yapacak. Yarışlar Mogan Park içerisinde yer alan Atılım Üniversitesi ve Ted Ankara Koleji tesislerinde gerçekleştirilecek.

350 Sporcu Mogan Gölü’nde Mücadele Edecek.

Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi kulüplerin de yer alacağı yarışlara Türkiye’nin dört bir yanından 500’e yakın sporcunun katılması bekleniyor. Yarış alanında yer alacak stantlar ile ziyaretçilere açık olacak organizasyon, hafta sonunda Başkent sakinlerini ağırlayacak.

2022 Yılında da Kürek Yarışları Başkentte Yapılmıştı.

Kürek yarışlarına ara vermeden devam edilecek olan Ankara’da, geçtiğimiz sene de kürek yarışları düzenlenmişti. 25-26 Haziran 2022 tarihlerinde Gençler ve Deniz Küreği Türkiye Kupası yarışlarının düzenlendiği Ankara’da, iki yıl üst üste kürek yarışı düzenlemiş olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kapsamında İznik Gölü’nde düzenlenen Optimist Yelken yarışlarında madalyalar sahiplerini buldu.

İznik Kaymakamlığı, İznik Belediyesi, Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Bursa Yelken İl Temsilciliği ve İznik Belediyespor Kulübü organizasyonuyla İznik Belediyesi İzzet Peşte Su Sporları Kamp ve Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen yarışlarda yirmi beş yelkenli minik iki gün boyunca kıyasıya mücadele ettiler.

Optimist Genel kategorisinde birinci Yusuf Eymen Balaban, ikinci Zeynep Nida Ergin, üçüncü M.Yekta Tabak, dördüncü Ceylin Üremiş ve beşinci Eylül Şen oldu.

Optimist Kızlar kategorisinde birinci Zeynep Nida Ergin, ikinci Ceylin Üremiş ve üçüncü Eylül Şen oldu.

Optimist Junior kategorisinde ise birinci Zeynep Nida Ergin, ikinci M.Yekta Tabak ve üçüncü Çınar Ali Yaşa oldu.

İznik Gölü’nde kıran kırana geçen yarışlar da dereceye giren minik sporcular ödüllerini İznik Belediye Başkan Vekili Zeliha Peşte ve yetkililerin elinden alırken heyecanları gözlerinden okundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın ilk ve en yaygın stablecoin’ine güç veren blockchain özellikli Tether.to’yu geliştiren Tether, Gürcistan hükümetiyle bir mutabakat zaptı imzaladığını duyurdu. İmzalanan iş birliği Gürcistan’ı eşler arası ve blokchain teknolojisi için bir merkez olarak konumlandırmayı, inovasyon ve ekonomik büyüme devrimini ateşlemeyi amaçlıyor. İş birliği ayrıca, Tether’in dünya çapındaki dirençli şehir ve uluslar inşa etme stratejisini ilerletme taahhüdüne de katkı sağlıyor.

Gürcistan ile blockchain ve eşler arası teknoloji iş birliği mutabakat zaptı imzalayan Tether’in CTO’su Paolo Ardoino, “Gürcistan hükümetiyle yakın iş birliği adımı atarak, eşler arası teknoloji kullanımı için gelişen bir ortam yaratmayı hedefliyoruz. Bu iş birliği, yalnızca Tether için önemli bir kilometre taşını işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel olarak şehirler ve uluslar için öncü bir altyapı ortağı olarak konumunu güçlendiriyor. Sürekli gelişen bir dijital ortamda Tether, değişimi kucaklama ve tekliflerini çeşitlendirme ihtiyacının farkında ilerliyor. Kripto para birimlerinin potansiyeline dair derin bir anlayışa sahip olan Tether, şehirleri güçlendirmeyi ve Bitcoin gibi blockchain teknolojilerinin yanı sıra Keet ve Holepunch gibi eşler arası teknoloji çözümlerinin benimsenmesini kolaylaştırmayı amaçlıyor.” dedi.

Girişimlere özel bir fon kurulacak

Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakan Yardımcısı Irakli Nadareishvili, açıklamasında Tether’in Gürcistan’a yatırım yapmakla ilgilendiğine değindi. Bu amaçla şirket, blockchain teknolojilerinin geliştirilmesine yardım sağlamak ve Gürcistan’ı teknolojik girişimler için cazip ekosisteme sahip bir ülke olarak konumlandırmak amacıyla yerel girişimler adına özel bir fon oluşturacak. Bakan Yardımcısı, “Ülkemizde yerel blockchain teknolojilerinin gelişmesine ve bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin Gürcistan’da tanıtılmasına katkıda bulunacak olan blockchain teknolojisiyle ilgili eğitim alanında da iş birliği konusunda mutabık kaldık.” dedi.

Nadareishvili, iş birliğinin yerel girişim ekosisteminin daha da gelişmesi için önemli bir teşvik olacağını da sözlerine ekledi. Anlaşma kapsamında blockchain ekosisteminin büyümesini hızlandırmak amacıyla blockchain tabanlı hizmetler geliştiren girişimlere yatırım ve hibe sağlamak için özel bir fon kurulacak. Bu fon, sadece Gürcistan özelindeki yerli girişimleri değil, uluslararası iş birliklerini teşvik etmeyi, mevcut girişimler arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi ve inovasyonu hızlandırmayı hedefliyor.

Dayanıklı bir altyapıya sahip olmanın önemini kabul eden Tether ve Gürcistan hükümeti, güçlü, bağımsız bir iletişim ve finansal sistemin geliştirilmesini ve uygulanmasını da araştıracak. Anlaşma, eşler arası teknolojilere dayalı dijital iletişim ve ödeme sistemlerinin benimsenmesini teşvik etmenin yanı sıra, blockchain tabanlı çözümleri destekleme konusundaki esnekliği ve güvenilirliği sağlamak hedefiyle mevcut altyapının geliştirilmesini içerecek. Blockchain sistemlerinin doğasında var olan şeffaflık ve güvenlikten yararlanan ortaklık, vatandaşlara etkili ve güvenilir hizmetlerin sunulmasını sağlayarak kamu yönetimini ve özel sektörü dönüştürmeyi amaçlıyor.

Anlaşma kapsamında blockchain eğitimi de dahil edildi

Tether ve Gürcistan hükümeti, eğitim programları ve girişimleri geliştirmek için de önemli bir adım attı. Bu kapsamda, Gürcistan’ın en iyi teknoloji üniversitelerinden ve araştırma merkezlerinden biri olan BTU ile önceden duyurulan iş birliği de dahil olmak üzere yerel akademik kurumlarla yakın bir şekilde çalışacak. Anlaşma, öğrencileri ve profesyonelleri, blokzinciri teknolojisi, sabit paralar ve eşler arası sistemler gibi alanları kapsayan kripto para birimi endüstrisinde başarılı olmak için gereken bilgi ve becerilerle donatmayı hedefliyor.

Tether, Gürcistan hükümeti ile güçlerini birleştirerek blockchain ekosistemini güçlendirmeyi, yeniliği teşvik etmeyi ve Gürcistan’ı blockchain ve eşler arası teknolojilerde küresel bir lider olarak tanıtmayı amaçlıyor. Bu iş birliği, yalnızca yerel girişimci topluluğuna fayda sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Gürcistan’ın dünya çapındaki şirketler ve profesyoneller için çekici bir yer olarak itibarını yükseltecek.

Gürcistan’ın hedefi geleceğin teknoloji ekonomisinde lider bir merkez olmak

Gürcistan hükümeti, ülkedeki ekonomik büyümeyi, yeniliği ve teknolojik ilerlemeyi teşvik etme yolunda ilerliyor. Blockchain ve eşler arası teknolojileri benimseyen Gürcistan, elverişli bir iş ortamı yaratmayı ve kendisini bölgede dijital inovasyon için lider bir merkez olarak konumlandırmayı hedefliyor.

Voyager’ın teminatsız alacaklılar komitesini temsil eden hukuk firması McDermott Will & Emery, Mart ayından Mayıs ayına kadar gerçekleştirdiği çalışmalar için 5,1 milyon dolar talep etti.

Fatura, gruba yansıtılan toplam tazminatı 16,4 milyon dolara çıkarıyor ve bu rakam, yapılandırma sürecinin bir parçası olarak belirlenen 11,2 milyon doları aşıyor. Şimdiye kadar faturalandırılan tazminatın 8,9 milyon doları ödenmiş gözüküyor.

McDermott avukatlarının iflas süreci boyunca uzlaşmalar üzerindeki 970,9 saatlik çalışması, 1 milyon dolara mal oluyor. Çalışmalar, borçlularla satış seçeneklerini görüşmeyi, potansiyel alıcılarla buluşmayı ve diğer paydaşlar tarafından sunulan itirazları incelemeyi içeriyor.

Daha önceki ödeme dönemlerinde bu kategoriye ilişkin önemli çalışmalar, borsanın iflasıyla çöken FTX‘e şirket varlıklarının potansiyel satışıyla ilgili olarak yapılmıştı.

Tüm bunlar, Voyager’ın borsayı temsil etmek amacıyla çalışmalar gerçekleştiren Kirkland & Ellis hukuk firmasına ödediği 1,1 milyon dolarlık faturanın üzerine ekleniyor.

Durum böyle olunca 2022’deki piyasa çöküşü ve banka iflasları, en çok hukuk firmalarına yaramış gözüküyor. Örneğin FTX ve Celsius davalarında hukuk firmalarının sırasıyla yaklaşık 200 ve 50 milyon dolarlık ödeme aldıkları biliniyor.

Bununla birlikte eleştirmenler, bu gibi yüksek maliyetlerin ve uzun yasal süreçlerin, alacaklılara ödenmesi gereken mevcut parayı azalttığını savunuyor.

Bu makale ilk olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.

2022 yazı bütün piyasalar için şiddetli geçti. Amerikan pay senedi endeksi S&P 500, Ocak-Kasım 2022 periyodunda %26 düşerken kripto paralarda paha kaybı daha şiddetli oldu. Bitcoin, tıpkı mühlet içerisinde %67 bedel kaybederek yatırımcılarda büyük ziyana yol açtı. Fakat yıl sonundan itibaren tekrar artan risk iştahı piyasaları bir ölçü toparladı.

Günümüzde S&P 500 endeksi eski tepesine oldukça yaklaşsa da kripto paralarda yararlar sonlu kaldı. Günümüzde kelam konusu endeks tepeden yalnızca %7 uzakta iken Bitcoin’in 2 kattan daha fazla paha kazanması gerekiyor.

Bitcoin ve altcoin yatırımcılarının büyük kısmı, geçmiş düşük performansı nedeniyle kripto paralarda büyük yükseliş beklese de makroekonomik göstergeler aksi bir senaryoyu göz önünde bulundurmalarını gerektiriyor.

Piyasadaki Para Azalıyor!

Önde gelen kripto fon yöneticilerinden Lewis Harland, para likiditesindeki düşüş nedeniyle boğa piyasası ihtimalini şimdilik art plana koyuyor. Harland, optimist beklentilere karşın likidite sorunu nedeniyle piyasalara daha temkinli yaklaştığını belirtti.

Bitcoin fiyatı, FED ve Dünya genelindeki para likiditesini karşılaştırdığımızda bu üç metriğin birbiriyle paralel hareket ettiğini görüyoruz. Pandemi nedeniyle uygulanan gevşek para siyasetleri sirkülasyondaki para ölçüsünün büyük ölçüde artmasına neden oldu. Paraya daha kolay ulaşan birey ve şirketler ise kripto para ve pay senedi üzere alanlara yatırım yapmayı tercih etti.

Para erişimin daha sıkıntı olduğu bir senaryoda ise yatırımcıların risk iştahı çoklukla azalır. Kıtlaşan paraya bir halde ulaşan ekonomik aktörler, kripto para üzere alanlardan fazla daha risksiz araçları tercih eder.

Ünlü fon yöneticisi, günümüzde likiditenin azalmasına karşın Bitcoin fiyatındaki yükselişin farklı olduğunu işaret ediyor. Bilgilere nazaran global likidite 25,6 trilyon $ ile 2022 sonundan bu yana en düşük düzeye geriledi.

Bu sebeplerden dolayı Harland, Bitcoin ve altcoin piyasasında roketlerin havada uçuştuğu bir senaryoyu önümüzdeki yakın devirde beklemiyor. Kripto paraları makroekonomiden ayrıştıran uzmanlar ise geçmiş performans nedeniyle yükselişin devam edeceğini düşünüyor.

Son vakitlerde Bitcoin (BTC), kripto para dalının önde gelen isimlerinden olumlu fiyat iddiaları alıyor. Bu da önde gelen kripto varlık için potansiyel bir yükselişin devam edeceğine işaret ediyor. İşte uzmanların başkan kripto için işaret ettiği seviyeler…

Wall Street’in ünlü ismi, Bitcoin için 36 bin dolara işaret etti

Fairlead Strategies’in kurucusu ve analisti Katie Stockton, yakın tarihli bir CNBC yayını sırasında Bitcoin’e ait optimist bakış açısını lisana getirdi. Stockton, Bitcoin’in 30.000 dolar düzeyi civarında sağlıklı bir konsolidasyon gösterdiğini belirtti ve bir sonraki maksadın 36.000 dolar olabileceğini öne sürdü. Stockton ayrıyeten hem Bitcoin’de hem de borsada volatilitenin azaldığını vurgulayarak bunu bir yükseliş sinyali olarak yorumladı.

Stockton ayrıyeten S&P 500 ve Bitcoin ortasındaki korelasyonuna işaret etti. Her iki piyasanın da yükselmeye devam etmesi halinde bunun finansal piyasalarda birbirine bağlı bir yükseliş eğiliminin göstergesi olabileceğini belirtti. Bu bakış açısı, Bitcoin’in fiyat artışının kripto para piyasası hacimlerinde kıymetli bir büyümeye katkıda bulunacağı görüşüyle uyumludur.

Alex Krüger: Ralli görebiliriz

İyimser görüşe katılan ekonomist ve kripto analisti Alex Krüger, Bitcoin’in yakın gelecekte güçlü rallilere şahit olabileceğine inanıyor. Krüger, BlackRock spot BTC borsa yatırım fonu (ETF) müracaatının kıymetini vurgulayarak, onaylanmasının Bitcoin’in fiyatı üzerinde değerli bir tesiri olabileceğini öne sürdü. Ayrıyeten, BTC tarafından ikna edici bir formda girilmesi halinde dramatik bir ralliyi ateşleyebilecek olan 31.000 dolar ile 37.000 dolar ortasındaki likidite boşluğunun altını çizdi.

Krüger ayrıyeten düzenleyici baskı nedeniyle Bitcoin’in öteki risk varlıklarından süreksiz olarak ayrışmasını da tartıştı. Fakat, BTC ve kripto piyasasının gelecekte pay senetleri üzere öbür varlıklarla daha uyumlu hareket etmeye başlamasını bekliyor.

Rekt Capital: Üst istikametli potansiyel var

Yükseliş hissiyatına ek olarak, Rekt Capital olarak bilinen ve çok takip edilen bir kripto stratejisti Bitcoin’in potansiyeline ait tahlilini paylaştı. Rekt Capital, Bitcoin’in Haziran ayında ruhsal direncini 30.000 dolarda aştığına dikkat çekerek, daha fazla üst taraflı potansiyel olduğunu öne sürdü. Lakin stratejist, bir sonraki yükselişten evvel dayanak olarak evvelki direnç düzeyini yine test etmek için kısa bir geri çekilme bekliyor.

Rekt Capital ayrıyeten Bitcoin’e atfedilen toplam kripto piyasası pahasının yüzdesini izleyen Bitcoin baskınlık grafiğinden (BTC.D) de bahsetti. Analiste nazaran, BTC.D bir düzeltme için hazır görünüyor ve altcoinlerin kısa vadede Bitcoin’den daha âlâ performans göstermesi için potansiyel bir fırsat olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, Rekt Capital BTC hakimiyetinin nihayetinde üst taraflı yörüngesini sürdürmesini ve potansiyel olarak %58’e kadar ulaşmasını bekliyor.

Bitcoin Temmuz ayında nasıl hareket etmişti?

Peki, Bitcoin’in Temmuz ayına yönelik evvelki performansları neye işaret ediyor? Aşağıdaki grafikte, en büyük coin’in 2018, 2020, 2021 ve 2022’nin Temmuz aylarında kâr sağladığı görülmekte. Sırf 2019’da bir istisna olarak yüzde 6’lık bir kayıp karşımıza çıkıyor. En büyük kar ise koronavirüs salgınının ortaya çıktığı ve tüm kriptoların rekor düzeylere ilerlediği 2020 yılında gerçekleşti.

Amazon, Prime abonelerine Prime Gaming kapsamında Temmuz ayında verilecek fiyatsız oyunları geçtiğimiz günlerde açıkladı. Şu an bonus oyun olarak Prey ve Baldur’s Gate 2: Enhanced Edition’ı da kütüphanenize ekleyebiliyorsunuz, yeri gelmişken hatırlatayım. Bu oyunları kapmak için son tarih 11 Temmuz.

Aylık Prime Gaming cicileri ise 6 Temmuz’dan itibaren verilmeye başlanacak.

• 6 Temmuz – Cook, Serve, Delicious! 3?!
• 13 Temmuz – Nairi: Tower of Shirin
• 20 Temmuz – Wytchwood
• 27 Temmuz – Lunar Axe

Bunlardan birinci üçü Amazon Games App yoluyla alınabilecek, ancak Lunar Axe Legacy Games Launcher kodu olarak verilecek. Aslında Prime oyunlarını tertipli olarak alıyorsanız Legacy Games Launcher’da da çok sayıda oyun birikmiş olmalı, sisteme alışmışsınızdır.

Dolar/TL: ABD piyasalarının yarım işlem günü açık olduğu günde borsalar hafif yükselişle günü tamamladı.

Dolar endeksi de yatay bir görüntüyle kapattı. Bugün ise Amerikan Bağımsızlık Günü sebebiyle piyasalar kapalı. Vadeli piyasalarda da bu sabah ciddi hareketlilik gözlenmezken dolar sakin.

ABD’de Haziran ayına ilişkin ISM imalat sanayi endeksi, 46,9’dan 46 seviyesine gerileyerek imalat sanayideki daralmanın hafif hızlandığına işaret etmekle birlikte daralma bölgesindeki seyrini dokuzuncu aya taşıdı. Verinin etkisi sınırlı kaldı.

Yurt içinde ise Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı.

Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam etmesinin öngörüldüğü belirtilirken yumuşak bir geçiş süreci için sadeleşme politikasının kademeli olmasına karar verildiği belirtildi.

Fiyatlamalar tarafına bakıldığında; TCMB‘nin, beklentilerin altındaki faiz artışının ardından 26 civarına kadar yükselen kurda, bu seviye etrafında dengelenme dün de devam ederken PPK Toplantı Özetine istinaden 26 civarındaki dengelenme eğilimi bugün de devam edebilir.

Euro/Dolar: Dün ABD’de açıklanan ve imalat sektöründe daralma hızının korunduğuna işaret eden imalat PMI rakamları, piyasa üzerinde sınırlı etki yaratırken EUR/USD paritesi günü 1,0912 ile yatay bir görüntüyle tamamladı.

Avrupa genelinde ise Haziran’da imalat PMI’lar 50 eşik seviyesinin altında daralma bölgesindeki seyirlerini sürdürdü. Bugüne bakıldığında ABD’de 4 Temmuz Bağımsızlık Günü nedeniyle piyasalar kapalı olacak.

Bu kapsamda hafta genelinde açıklanacak önemli veriler öncesinde bugün paritede sakin bir seyir gözlenebilir ki 1,0865-1,0965 hareket alanı olarak takip edilebilir.

Ons Altın/Dolar: Dün 1.910-1.931 arasında hareket eden değerli maden, günü 1.922 ile yatay bir görüntüyle tamamladı.

ABD’de ISM imalat verisi beklentilerin altında gelse de piyasa etkisi görece daha az olan imalat tarafı, zaten zayıf bir görüntü çiziyordu. Bugün veri açısından sakin bir gün. ABD’de ise piyasalar kapalı. Bu kapsamda, ons altında 1.912-1.937 arasında bant hareketi görülebilir.

Kaynak: Ziraat Yatırım

Hibya Haber Ajansı

Investing.com – Ethereum, son günlerde Bitcoin’den daha iyi performans göstermesine rağmen ETH/BTC paritesi, Haziran sonunda 0,06 seviyesine kadar düşerek son bir yılın en düşük seviyesine geriledi.

ETH’nin BTC karşısında dip seviyeyi görmesinin ardından kısmi bir toparlama gören Ethereum, Haziran ayını 1.900 dolar bandında kapatarak yükseliş yönlü önemli bir adım attı. Diğer yandan Ethereum ağındaki staking faaliyetlerindeki artış eğilimi de kripto para fiyatını destekleyen önemli bir faktör olarak görülüyor.

Ethereum’da stake edilen varlıkların kilitlerinin açılmasının ardından piyasada ilk olarak satışların artacağına yönelik algı oluşmuştu. Ancak yatırımcılar, ağa olan güvenini yansıtarak varlıkların stake etmeye devam etti ve bu durum, Ethereum fiyatını destekledi.

Blockchain analiz firması Glassnode, Ethereum staking faaliyetlerini değerlendirdiği son raporunda stake edilen ETH işlemleriyle varlığın borsa hacmini karşılaştırdı. Çıkan sonuca göre Shapella güncellemesinin ardından stake edilen ETH’nin borsa girişlerinden daha yüksek olduğu tespit edildi.

Bu alanda pazar payının büyük çoğunluğu ise ETH staking hizmeti sunan Lido platformuna ait. Yeni talep dalgasıyla birlikte Lido’da stake edilen stETH miktarı, tüm zamanların en yüksek değeri olan 7,5 milyona yaklaştı.

Sonuç olarak Glassnode’un da üzerinde durduğu gibi staking faaliyetleri, Ethereum fiyatını destekleyen önemli bir araç olarak güncelliğini koruyor. Diğer yandan Ethereum ağında güvenliği ve işlevselliği artırmak amacıyla geliştirilen yeni token standardı ERC-223 de ağa yeni bir soluk getirebilir.

Ethereum, ERC-223 token standardıyla rakiplerine meydan okuyor

Ethereum geliştiricileri, ERC-223 standardını piyasaya sürerek ERC-20 varlıklarının eksikliklerini gidermek için önemli bir hamle yaptı.

2023’ün ilk çeyreğinde önerilen ERC-223 standardı, bir nevi ERC-20’nin iyileştirilmiş bir versiyonu olarak kabul ediliyor. ERC-223’ün en önemli özelliği ise ERC-20 tokenlerinin uyumlu olmayan sözleşmelere gönderilmesiyle oluşan potansiyel kayıpları önlemesi olarak görülüyor. Böylece ERC-223 bazlı tokenler, desteklenmeyen sözleşmelere transfer yapılmak istendiğinde buna izin vermeyerek daha güvenli bir sistem sağlayacak.

Diğer yandan ERC-223 standardı, ERC-20 ile uyumluluğundan dolayı sorunsuz bir geçişe imkan tanıyacak. Bu da daha güvenli bir token standardına geçiş yapılarken Ethereum arzının etkilenmemesini sağlayacak.

ERC-223’ün getireceği yenilikler sayesinde geliştiricilerin akıllı sözleşme ve merkezsiz uygulama oluşturma aşamasında daha fazla esnekliğe sahip olması bekleniyor. Güvenliğin öne çıkarıldığı bu token özelliğiyle Ethereum ağının rakiplerine göre avantajı artabilir ve benimseme yolunda önemli bir adım atılabilir.

Tüm bu gelişmeler, Ethereum’un geçen yıl iş ispatından hisse ispatına geçtikten sonra ortaya çıkan bazı sorunların ele alınarak ağın geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların bir parçası olarak görülüyor. Ethereum, PoS konsensüs mekanizmasına geçişle enerji yoğun çalışma gibi önemli sorunu aştıktan sonra ölçeklenebilir ve güvenliğin artırılması yolunda çalışmalarına devam ederek rakiplerinin bu alandaki avantajlarını elinden alma yolunda ilerliyor.

Ethereum fiyatında son durum

Ethereum, geçen hafta 1.900 dolar seviyesini geri kazandıktan sonra yukarı yönlü hareketine devam ederek yeni haftaya 1.950 doların üzerinde başladı. Dünkü işlemlerde 1.975 dolara kadar yükselen Ether, son 24 saatte yarım puanlık gerilemenin ardından 1.950 dolar üzerinde kalmaya devam ediyor.

Yazar: Günay Caymaz

BBC’nin haberine nazaran, fiyatsız uygulamada görüntülenecek içerik sayısında hudut olmayacağı kestirim ediliyor.

Uygulamanın orta yüzüne ilişkin görsellerde yeni platformun Twitter’a benzerliği dikkati çekerken, Meta, Threads’in “metin tabanlı sohbet uygulaması” olacağını açıkladı.

App Store üzerinden indirilecek Threads, pozisyon bilgisi, satın alınan eserler ve internet geçmişi üzere pek çok bilgiye erişebilecek.

Threads, Twitter’a gerçek rakip olabilir

Öte yandan, Threads, Twitter’a rakip olarak çıkan birinci uygulama değil.

Eski ABD Lideri Donald Trump’ın sahibi olduğu “Truth Social” ve “Mastodon” uygulamaları Twitter’a rakip çıkmıştı.

Başka şirketlerden gördüğü fikirleri sahibi olduğu toplumsal medya platformlarına başarılı formda uygulamasıyla bilinen Meta’nın Üst Yöneticisi (CEO) Mark Zuckerberg’in, sahip olduğu maddi kaynaklar ile Twitter’a gerçek rakip olması bekleniyor.

Instagram ile entegre çalışacak Threads ile yüz milyonlarca hesaba ulaşmayı hedefleyen Zuckerberg, Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasından sonra verdiği çeşitli kararlar nedeniyle platformu kullanmayı bırakanları da yeni uygulamaya çekebilmeyi umuyor.

Twitter’da içerik görüntüleme sınırı

Musk, 2 Temmuz’da yaptığı paylaşımla platformdaki manipülasyonu belirleyebilmek için kullanıcılara süreksiz olarak içerik görüntüleme limiti getirildiğini duyurmuştu.

Doğrulanmış hesapların günde 8 bin, doğrulanmamış hesapların 800 içerik görüntüleyebileceğini bildiren Musk, yeni doğrulanmamış hesapların ise günde 400 gönderi okuyabileceğini söz etmişti.

Geçen yıl “ücretli doğrulama hizmeti” başlatan Twitter, son olarak tanınan idare araçlarından Tweetdeck’in 30 gün içinde paralı hale geleceği açıkladı.

Zuckerberg, Musk’ın “kafes dövüşü” teklifini kabul etmişti

Threads’in açılma duyurusunun, Musk’ın, Zuckerberg’e “kafes dövüşü” teklifinden sonra gelmesi dikkati çekti.

Musk, Zuckerberg’e “Threads” ismi verilen “Twitter alternatifi, metin tabanlı bir platform kuracağı” tarafındaki haberlerin akabinde dövüş için meydan okumuş, Zuckerberg de 22 Haziran’da yaptığı toplumsal medyadaki paylaşımında, “kafes dövüşü” teklifini kabul ettiğini duyurmuştu.

Çinli firmaların dolar üzerinden tahvil ihracı, ikinci çeyrekte on yılın en düşük düzeyini görürken yuan üzerinden ucuz borçlanma maliyetleri ve ekonomik belirsizliğin devam etmesiyle, yakın vadede bu trendi aksine çevirebilecek çok az katalizör olduğu bedellendiriliyor.

Bloomberg tarafından derlenen datalara nazaran, geçen çeyrekte faaliyet bir evvelki yıla nazaran yüzde 78 düşerek 8,7 milyar dolara geriledi. 2017’den 2021’e kadar, çeyreklik toplamlar nizamlı olarak 40 milyar doları aşmıştı. Buna karşılık, Avrupalı ​​firmalar tarafından gerçekleştirilen dolar tahvil ihracı rekor seviyede yüksek bir süratle ilerliyor.

Çinli şirketler, dolar tahvili mutabakatlarını yavaşlatırken, ülke içinde borçlanmayı artırdı. Datalara nazaran, yuan üzerinden yapılan ihraçlar ikinci çeyrekte yüzde 18 artarak 4,37 trilyon yuana (603 milyar dolar) ulaşarak 2021’in son üç ayında kırılan rekoru takip etti.

Veriler incelendiğinde Çinli firmalar tarafından gerçekleştirilen dolar tahvili ihracı, son 18 ayda yavaşladığı gözleniyor. Yuan üzerinden yapılan ihraçlar ise ikinci çeyrekte yüzde 18 artarak 4,37 trilyon yuana (603 milyar dolar) ulaşarak 2021’in son üç ayında kırılan rekoru takip etti. Bunun sebebinin dünyanın dört bir yanındaki birçok merkez bankasının on yılların en agresif sıkılaştırma döngülerinden birine girerek faiz oranlarını yükseltmesi olduğu belirtiliyor.

Çin ise faizleri düşük tutarak farklı bir duruş sergiledi. Pekin idaresi son devirde yavaşlayan ülke iktisadı hızlandırmak hedefiyle faizleri Haziran ayında tekrar indirdi.

Ülkede 10 yıllık Çin Hazine tahvillerinin getirisi 12 yıl sonra birinci sefer Nisan 2022’de karşılaştırılabilir tahvil getirilerinin altına düşmüştü. Geçen müddette ortadaki fark artarak 120 baz puana yaklaştı.

Almanya Perakendeciler Birliği (HDE), Alman perakendecilerin 2023 yılında ciddi ters rüzgarlar ile karşı karşıya olduklarını belirterek ve inatçı enflasyona işaret ederek ciroların reel olarak yüzde 4 daralmasını beklediklerini bildirdi.

HDE, daha önce bu yıl ciroların reel olarak yüzde 3 düşmesini bekliyordu.

HDE Başkanı Aleksander von Preen, “Ciddi şekilde yüksek enerji ve mali fiyatları ile zayıf özel tüketim perakendecileri yılın ilk yarısında baskı altına soktu.” dedi.

Foreks Haber Merkezi

Annelik, bayanların hayatında en özel ve heyecan verici devirlerden biridir.

Her mevsimde olduğu üzere, yaz mevsiminde de hamilelik sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır.

Sıcak hava, güneş ışığı ve farklı aktiviteler, hamilelikte kimi özel tedbirler gerektirebilir.

Yaz mevsiminde gebe olan bayanlar için güneş müdafaası, sıvı alımı, beslenme ve kıyafet seçimi üzere faktörler kıymet kazanır.

Yaz aylarında hamilelik sürecini sağlıklı ve keyifli bir biçimde geçirmek için dikkat edilmesi gereken unsurları derledik.

Hamilelik seyahatinizde inançta ve keyifli olmanız için bu değerli noktalara birlikte göz atalım.

1. Sıvı alımını artırın: Sıcak havalarda bedeniniz daha fazla suya muhtaçlık duyar. Hamilelik devrinde ise bu muhtaçlık daha da artar. Bol ölçüde su içmek, sıvı alımınızı dengelemeye yardımcı olacaktır.

2. Uzun müddet ıslak mayoyla kalmayın: Deniz yahut havuz keyfi yaparken, ıslak mayo yahut bikinilerle uzun müddet kalmaktan kaçınmalısınız. Islak kıyafetler enfeksiyonlara ve rahatsızlıklara yol açabilir. Mümkünse çabucak kıyafetlerinizi değiştirerek pak ve kuru giysiler giymelisiniz.

3. Zerzevat ve meyve yüklü beslenin: Yaz mevsimi, çeşitli zerzevat ve meyvelerin mevsimi olduğu bir devirdir. Taze meyve ve zerzevatları çokça tüketmek, beslenmenizi zenginleştirir ve gereksinim duyduğunuz vitamin ve mineralleri almanıza yardımcı olur.

4. Güneş kremi kullanın: Güneşin ziyanlı UV ışınlarına karşı korunmak için güneş kremi kullanmak kıymetlidir. Hamilelikte cilt daha hassas olabilir, bu nedenle güneşin en ağır olduğu saatlerde güneş kremiyle korunmak ve güneşe maruz kalma mühletini sınırlamak sağlıklıdır.

5. Kıyafet seçiminize dikkat edin: Yaz aylarında hamilelik hormonları ve artan beden sıcaklığı nedeniyle terleme artabilir. Rahat ve nefes alabilen kıyafetler tercih etmek kıymetlidir. Hafif ve serinletici kumaşlardan yapılmış giysiler seçmek, rahatlığınızı artıracaktır.

6. Uzun müddet klima karşısında kalmayın: Klima cilt kuruluğuna, boğaz tahrişine ve üşütmelere neden olabilir. Uzun müddetli ve direkt klima akımına maruz kalmaktan kaçınmalı, ortamın nem istikrarını muhafazaya itina göstermelisiniz.

7.  İdman yapmaya itina gösterin: Hamilelik devrinde sistemli idman yapmak, genel sıhhatinizi ve güç düzeyinizi yükseltir. Lakin, yaz aylarında idman yaparken çok ısınma riskine karşı dikkatli olmalı ve serin bir ortamda yahut sabah/akşam saatlerinde idman yapmayı tercih etmelisiniz.

Yaz aylarında hamilelik sürecinizi keyifli ve sağlıklı bir biçimde geçirmek için bu noktalara dikkat etmek değerlidir. Kendinizi dinleyin, vücudunuzu âlâ besleyin ve gerektiğinde dinlenmeyi ihmal etmeyin. Her mevsimde olduğu üzere, anneliğin her anını sevgiyle kucaklayarak seyahatinizi sürdürün.

Kripto para piyasası, Bitcoin’in 2023’teki fiyat hakimiyetinde bir artışa tanıklık ediyor. Bu da önde gelen kripto varlığa daha fazla odaklanılmasına yol açıyor. Bununla birlikte, bölüm uzmanları yatırımcılara şu anda daha az ilgi gören lakin kıymetli bir potansiyele sahip olan öteki altcoinleri yakından takip etmelerini tavsiye ediyor. Bu varlıklar ortasında Ethereum (ETH), Cardano (ADA), Ripple (XRP), Binance Coin (BNB) ve daha fazlası yer alıyor. İşte detaylar…

Bitcoin yükselirken bu altcoin projelerini izlemek gerekiyor

Bitcoin’in fiyat hakimiyetindeki yükseliş, kripto alanındaki en büyük piyasa kıymeti varlığı olarak uzun müddettir devam eden pozisyonu göz önüne alındığında, piyasa gözlemcileri için sürpriz değil. Bitcoin’in performansı çoklukla tüm piyasanın gidişatını belirliyor ve son rallisi hem yatırımcıların hem de meraklıların büyük ilgisini çekti. Bitcoin’in hakimiyetine karşın, uzmanlar piyasa iştirakçilerini gelecek vaat eden öbür kripto paraları göz arkası etmemeye çağırıyor. Önde gelen bir piyasa tahlil platformu olan Santiment, şu anda Bitcoin’e kıyasla nispeten daha az ilgi gören Ethereum, Cardano, Ripple ve Binance Coin üzere varlıkların izlenmesinin kıymetini vurguladı. Bu alternatif varlıklar kıymetli bir büyüme potansiyeline sahiptir ve yatırımcılar için yararlı fırsatlar sunabilir.

Piyasa bedeline nazaran ikinci en büyük kripto para ünitesi olan Ethereum, merkezi olmayan finans (DeFi) ekosisteminde değerli bir oyuncu olmuştur. Akıllı kontrat yetenekleri ve faal geliştirici topluluğuyla Ethereum, hem kurumsal hem de ferdi yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Çoklukla “Ethereum katili” olarak anılan Cardano, eşsiz proof-of-stake mutabakat sistemi ve ölçeklenebilirlik ve sürdürülebilirliğe odaklanması nedeniyle dikkat çeken bir öteki projedir.

Sınır ötesi ödeme tahlilleriyle tanınan Ripple da çeşitli iştirakler ve işbirlikleriyle piyasadaki varlığını artırarak umut vaat ettiğini gösterdi. Kriptokoin.com olarak da bildirdiğimiz üzere Binance borsasının mahallî kripto para ünitesi olan Binance Coin, Binance ekosisteminde kullanım alanı genişledikçe değerli ölçüde benimsendi. Bu varlıklar, başkalarıyla birlikte, kripto piyasasında değerli getiriler sağlama potansiyeline sahiptir.

Santiment, Verge’e de dikkat çekti

Piyasadaki bir öbür kayda kıymet gelişme de Verge’ün piyasa bedelindeki dikkat cazibeli artış. Verge (XVG) bir vakitler tanınan bir kriptoydu lakin şimdiye kadar alaka seviyesini kaybetmişti. Token son 24 saat içinde yüzde 39,7 oranında yükseliş gösterdi. Dahası, evvelki iki hafta boyunca yüzde 305,9 kıymet kazandı. Yıllık grafiklerde de yüzde 108,2 oranında artış gösterdi. Sadece 48 saat içinde Verge’ün piyasa kıymeti üç kattan fazla artarak yüzde 200 üzere bir artış yaşadı. Böylelikle Verge (XVG) kripto alanındaki en trend varlık haline geldi ve traderların ve yatırımcıların büyük ilgisini çekti. Santiment’in yapay zeka botu, Verge’ü çevreleyen muazzam bir yükseliş hissi tespit etti ve bu da olumlu piyasa hassaslığına ve yatırımcıların varlığın gelecekteki performansına olan itimadına işaret ediyor.

Bununla birlikte, uzmanlar “Kaybetme Korkusu” (FOMO) tesiri mümkünlüğünü vurgulayarak dikkatli olunmasını tavsiye ediyor. FOMO ekseriyetle potansiyel yararları kaçırma kaygısından kaynaklanan irrasyonel yatırım kararlarına yol açmakta, bu da piyasada dalgalanmalara ve potansiyel fiyat düzeltmelerine neden olabilmektedir.

Flashback 2 de merakla beklediğimiz ve ertelemelerle kendisini bu yıla atan oyunlardan birisi. Kendisiyle buluşmak için artık önümüzde birkaç aylık bir müddet kaldı. Bu sefer karşımıza oyun dünyasının nasıl bir dönüşüm geçirdiğini gösteren bir fragmanla çıkmış bulunuyor.

Microids, Flashback cihanına sadık kalan bir tecrübe sunacaklarını vadediyordu. Bu fragman da bir yandan özgününden nasıl ilham alındığını bir yandan da günümüze nasıl taşındığını gösteriyor. Görüldüğü kadarıyla 3. boyuta hoş bir geçiş yapmış üzere, ne dersiniz?

Flashback 2’nin çıkış tarihi şimdi netleşmese de Kasım ayında çıkış yapacağı söyleniyor. Birinci oyunun hayranı bir oyun sever olarak merakla bekliyorum. Dişimizi biraz daha sıkacağız artık, ne yapalım…

Türkiye ve Mısır tarafından yapılan ortak açıklamada, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi olarak Büyükelçi Salih Keyifli Şen’i, Mısır’ın ise Ankara Büyükelçisi olarak Amr Elhamamy’i aday gösterdiği belirtildi.

İki ülke ortasındaki diplomatik bağların düzeyinin yükseltilmesinin, iki ülke Cumhurbaşkanlarının aldığı karar uyarınca uygulamaya konulduğu aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu adım iki ülke ortasındaki bağların tekrar olağanlaşmasını hedeflemekte ve Türk ve Mısır halklarının çıkarları doğrultusunda ikili münasebetlerin geliştirilmesi maksadına yönelik karşılıklı iradeyi yansıtmaktadır.”

Türk lirasının ABD doları karşısında Haziran ayında yüzde 20’nin biraz üzerinde bir değer kaybı yaşadığına dikkat çeken MUFG Bank analistleri, USD/TRY‘nin 2023’ün üçüncü çeyreğinde 28,00, dördüncü çeyreğinde 29,00 olmasını bekliyor.

Dolar/TL’nin 2024 ilk çeyrekte ve ikinci çeyrekte 30,00 olacağını öngören MUFG Bank, Haziran ayında faizi 650 baz puan artıran TCMB’nin, Temmuz ve Ağustos’ta benzer artırımlarla faizi enflasyon seviyesine yaklaştırmasını beklediklerini ifade etti.

Foreks Haber Merkezi